Giris

View Full Version : Ağrısız Yaşam


Karizmatix
03-10-2006, 07:34 PM
AĞRILARI SORGULUYORUZ !

Ağrının kaynağı vücudumuzun neresidir?

Ne fark eder ki demeyin. Zira ağrının kaynağını bulursak hastalığı teşhis şansımız artar ve tedavi başarımız yükselir. O halde tüm dikkatinizle ağrının kaynağını gelin beraber araştıralım. Şu bilinmelidir ki hareket sisteminden kaynaklanan ağrılar; vücudumuzda deriden kaslara hatta kemiklere kadar birbirinden farklı doku katmanlarından kaynaklanabilir. Sizce ağrınız nereden kaynaklanıyor. Onu tutup sıkıştırarak hafifletebiliyor musunuz? Yoksa çok derinlerden gelen bir ağrı mı? Hatta ağrılı yere dokunduğunuzda elektrik çarpar gibi irkiliyor musunuz? Ağrı derinlerde değil tamamen en dışta yani derinizde olabilir. Ona dokunamazsınız bile. Çok kez bir travma nedendir. Daha alttaki tabakalara inmeyecek düzeyde yani hafif bir zedelenme belki. Aman dikkat edin. Ağrılı yerinizde şişlik, sıcaklık hatta renginde kızarma varsa sorun pek o kadar da basit değildir.

Canlılarda deri, dış etkilerden en kolay etkilenen ve ağrıya karşı en duyarlı bir katmandır. Eğere zedelenme daha şiddetli ise derinin altındaki dokulardan kaynaklanan sıkıntıları hesaba katmak gerekir. Çok nadir rastlanan bir romatizmal hastalıkta (skleroderma) deri o kadar sertleşmiş ve gerilmiştir ki. Tıpkı vücutlarına dar gelen bir elbise giymiş gibi hareket etmekte zorlanan bu insanlar uzun süre bu sıkıntılarının nedenini bambaşka yerlerde aradıklarını üzülerek görmekteyiz.
http://www.haberturk.com/galeri/tg240220061.jpg
Eğer çok yorulmuşsanız bütün kaslarınızın ağrıması son derece doğaldır. Ama yorgunluk olmadığı halde kaslarda ağrı hissediyorsanız doktorunuzla bunu paylaşmalısınız. Soğukla karşı karşıya kalan kaslarda spazm dediğimiz ağrılı kasılmalar ortaya çıkar. Bazen bir mesleki çalışmada gelişen duruş bozuklukları veya kişilerin kendini kontrol edemediği bir konumda uzun süre durmayla vücudun destek adalelerinde uzama veya kısalma yeteneklerinde kısıtlanmalar başlayabilir. Hamilelerde ve uzun topuklu ayakkabı giyerek ayakta fazla kalan kadınlarda bel ve bacak kaslarında ortaya çıkan gerginlik ağrıları yine yanlış duruş pozisyonlarının yol açtığı adale ağrılarına bir örnek olarak verilebilir.
Bazen de durup dururken yorgunluk, halsizlik ile beraber boyun, sırt ve bazı vücut bölgelerinde son derece ağrılı hassas noktaları olan hastalar da vardır. Biz bu hastalığa “Fibromiyalji “ diyoruz. Çok yaygın rastlanan bu hastalıktan daha sonra uzun uzun bahsedeceğiz.

Gelelim eklemlere..
Eklemlerde şişlik, sıcaklık ve kızarıklık durumu varsa bu eklemde bir iltihabın işareti olabilir. Bu ağrı bazen zonklayıcı nitelikte ve dayanılmaz şiddettedir. Bazen iltihap olmaksızın kireçlenme türündeki romatizmalarda da eklem ağrıları vardır. Eklemde bir yere çarpma sonucu kanama başlamışsa süratle eklem şişer ve şiddetli zonklamalı ağrı belirir. Böyle bir durumda eklemin kesin istirahate alınması buz tatbik edilmesi ve eklemde biriken kanlı eklem sıvısının enjektörle dışarı çekilmesi gerekir. Eklemde kan toplanması son derece ciddiye alınması gereken bir durumdur. Eklemlerde yavaş yavaş gelişen ağrı, şekil değişiklikleri ileride daha da ağır sorunlara yol açacak bir eklem romatizmasının (romatoid artrit) habercisidir.

Özellikle diz eklemi kireçlenmelerinde zamanla bacaklarda damarlarda varis oluşumuna eğilim vardır. Bazen ayakta fazla kalanlarda dışarıdan damarsal bir bozukluk görülmemesine karşılık daha derinde yer almış bacak toplardamarları hastalığı olabilir. Bu gibi durumları açıklığa kavuşturmak için bacak damarlarını gösteren Doppler Ultrasonografi yöntemine başvurulması gereklidir. Bacaklardaki bu ağrılar derinlerden gelen sızı şeklinde ağrılardır ve akşamları hastaları bekleyen sıkıntılı saatler söz konusudur.

Damar ağrıları bazen de atardamar kaynaklıdır. Hem de bu çağdaş bir hastalık olan sigara içenlerin karşısına çıkar. Buna inanın lütfen sigaranın damarlarını tıkaması nedeniyle diz altından bir bacağı kesilmiş hastam diğer bacağının aynı tehlikeye maruz kaldığını bile bile sigarasını tüttürmeye devam ediyordu. 25 yıl önce rastladığım bu hastanın halen yaşadığını sanmıyorum. Diğer bacağını da kesmişler midir ? Kim bilir ?

Bana gelen hastaların çoğu ağrıyan yerinin mutlaka bir “Kemik ağrısı “ kaynaklı olduğu düşüncesindedir. Aslında bu yanlıştır. Bilinenin aksine kemiklerde ağrıya hassas duyarlı noktalar son derece azdır. Yani gerçekten kemiklerden kaynaklanan ağrı hemen hemen yoktur. Bu ağrı kemiğin etrafındaki dokulardan olabileceği gibi çoğu kez çevredeki başka dokuların ağrısıdır. Yalnız alt tabakalarda bulunan dokuların ağrısının derinlerde duyulan bir sızı gibi algılanması bunun kemiklere ait olabileceği kuşkusunu yaratır. Fakat kemiğe isabet eden bir düşme çarpma ( travma ) sonrası kemik dokulara ait gerçek ağrılar ortaya çıkabileceği gibi tüberküloz veya diğer bir enfeksiyonun kemiği tutması da ağrı nedeni olabilir.

Kemik tümörleri yine kemik ağrısı yapan önemli nedenlerden birisidir. Özellikle geceleri uyutmayan bu ağrılarda tanı için enerjik olmak şarttır. Çok sık rastlanan bir hastalık olan kireçlenmede hissedilen ağrı kemik kaynaklı değildir. Hastanın hissettiği bu ağrı, eklemin veya çevresindeki kapsülün ve kaslarının gerilmesine bağlı ağrılardır.

Kemik erimesi (osteoporoz) olan birçok hasta her yerinde özellikle kemik ve eklemlerindeki ağrının kaynağının osteoporozun meydana getirdiği kemik erimesinin sonucu olduğunu sanır.
http://www.haberturk.com/galeri/tg240220064.jpgOsteoporozlu kemik
http://www.haberturk.com/galeri/tg240220063.jpgNormal kemik
Halbuki bu ağrılar kemikteki erimeden değil çok kez hastalarda ayrıca bulunan eklem yıpranmasından (Osteoartrit) kaynaklanmaktadır.

Omurgalar arasına amortisör veya conta gibi fonksiyon gösteren diskler kendi yerlerinden dışarı taşarak sinir köklerine baskı yaparak ağrı oluştururlar.

Omurgalar arasındaki conta “disk”
http://www.haberturk.com/galeri/tg240220065.jpgEklem çevresindeki bağlar, omurgayı döşeyen zarların da ağrı oluşumunda rolü vardır. Deri altı dokusu, kirişlerdeki gerginlikler yine ağrı doğuran yapılar olup hastanın ağrısının nereden kaynaklandığının ortaya konması gördüğünüz gibi öyle pek o kadar da kolay değildir.

Ağrıyı başlatan bir neden var mıdır?

Bazen başlayan bir ağrı nedeni o kadar belirgindir ki . Ağır kaldırmış, cereyanda kalmış, aşırı yorulmuş veya bir kaza geçirmişsinizdir. Bunu takiben kısa süre sonra ağrı da kapınızı çalmıştır. Bazı durumlarda bunun tersine ağrıyı başlatan hiçbir şey aklımıza gelmez. Ne bir ağır kaldırılmış ne bir enfeksiyon geçirmiş ne de çok şiddetli bir stres ile karşı karşıya kalınmış değildir.

Ama dikkatli düşünün. Aldığınız farklı bir herhangi ilaçtan, son günlerde yaptığınız farklı ve aşırı bir hareket ağrınızı tetiklemiş olabilir. Hastaya sorarız ilk anda hatırlamaz. Bir daha gelişinde belki de çocukluğunda ağaçtan düştüğünü bir anda evde hatırladığını ve ondan sonra uzun süre tedaviler gördüğünü fakat zamanla her şeyin silindiğini söyler. Aslında gerçekten silinmemiş bir gün bir yerden yine karşımıza çıkmıştır. Geçmiş yıllarda geçirilen bir hastalık hatta doğumsal bir bozukluk yıllar sonra eski bir sabıka kaydı gibi istemediğiniz tam unuttuğunuz anda karşınıza çıkabilmektedir.

Psiko-somatik hastalıklar çok ilginç hastalıklardır. Olayı ilk başlatan neden zamanla ortadan kalksa bile ondan bir süre sonra ve tamamen farklı bir vücut bölgesinde yeni bir hastalık ortaya çıkabilir. Bir stres veya hafif bir psikolojik sorunun tetiklediği bir hastalık olan sedef hastalığı bir kere başladıktan sonra ilk başlatan neden ortadan kalksa bile hastalık bambaşka haliyle devam etmektedir. Üstelik hem deride bazı hastalarda hem de eklemlerde romatizmal hastalık (psoriatik artrit) olarak ortaya çıkabilmektedir.

Sonuç olarak ağrıları başlatan neden hemen çok yakın geçmişte veya daha uzak geçmişte olabilir. Bu sorgulamaların bize ve hastaya yararı nedir ? Hastayla konuşulması ve ona özgün sorular sorulması “Hekimlik sanatının” halen vazgeçemediği bir yöntemdir. Böylece tanıya varma çabalarında en doğru yöntemi tercih edebilmekteyiz. Hiçbir şey sormazsak hatta muayene etmezsek tanıya en pahalı, karmaşık tetkikler yaparak varmaya çalışmak zorunda kalmaz mıyız ?

Unutmadan bu sorguların bir faydası daha var. Daha önce önemsenmemiş birçok şeyin insan sağlığı açısından önemi olduğunu ortaya çıkarmakta. Doğal olarak o yanlışlardan kaçınmamız bizim de “ sağlıklı yaşama merhaba” dememize yol açacaktır.

๏๒รєรรเ๏ภ
03-10-2006, 07:42 PM
yararlı bilgi.. sağol eline sağlık

sonnnefes
03-11-2006, 04:03 PM
emegin için tesekkürler...

CollαтєяαL™
03-19-2006, 03:25 AM
sağol kankam