PDA

View Full Version : Zeki Çalar


Sayfalar : [1] 2

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:40 PM
Acaba?

Kamçı gibi yeller, dumanlı dağlar,
Tepede beyazlar kar mı acaba?
Akıllara sığmaz ah bu sevdalar,
Duygular geniş mi, dar mı acaba?

Tesadüf eseri düştük yuvaya,
Kan olduk, can olduk, gün saya saya,
Niye çırılçıplak geldik dünyaya?
Bu bir arsızlık mı, ar mı acaba?

Yoksullar aç gezer, varlıklılar tok,
Bir eksik var, ama, tamamlayan yok,
Düşene, gülenler acıyandan çok,
Şimdi merhametli var mı acaba?

Merak etmeyince, hiç sır çözülmez,
Hasret çekmeyince, kıymet bilinmez,
Sevda bir yangındır, izi silinmez,
Sevdalı yürekler kor mu acaba?

13 Ocak 2000

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:40 PM
Acı haber

Yüreğime ateş düştü,
Yaktı beni acı haber.
Kırdı umut çiçeğimi,
Söküp attı acı haber.

Özüm ağlar, gözüm ağlar,
Yâr yitirdim, sözüm ağlar.
Böyle m'olur başı sağlar?
Hep ağlattı acı haber.

Ağıt yaktım sevdiğime,
İnanmadım öldüğüne.
Öksüz kalan şu gönlüme,
Acı kattı acı haber.

Yarım kalmış bir sevdam var,
İsyan etmek neye yarar?
Düşündüm sabaha kadar,
Dertli yaptı acı haber.

Gözüm yaşlı, dünyam zifir,
Ne akıl koydu ne fikir,
Yüreğimde çok derin bir,
İz bıraktı acı haber.

Gizledim gözyaşlarımı,
Islattım avuçlarımı.
Bir gecede saçlarımı,
Beyazlattı acı haber.

Alıp gitti sevdiğimi,
Zehir etti gençliğimi.
Acı dolu yüreğimi,
Hep sızlattı acı haber.

Bir dertliyim, bak sözüme,
Uyku girmedi gözüme.
Bir ok gibi ta göğsüme,
Gelip battı acı haber.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:40 PM
Ağaç

Yeşillik amacın olsun,
Ormanlık yamacın olsun.
Bu dünyayı seviyorsan,
Dikili ağacın olsun.

Yurdunu sev, iyi tanı,
Çöl olmasın hiçbir yanı.
Sen de dik bir çam fidanı,
Dikili ağacın olsun.

Orman varsa, çöller ırak,
Orman yoksa, yerin kurak.
Geleceğe miras bırak,
Dikili ağacın olsun.

İyi bak doyduğun yere,
Yağsın yağmur, aksın dere.
Sevabı var yüzbin kere,
Dikili ağacın olsun.

23 Şubat 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:40 PM
Ağıt

Yıllar sonra geldim mezar başına,
Selvinin gölgesi düşmüş taşına.
Yerin cennet olsun, yat, rahat uyu,
Aldırma sen gözlerimin yaşına.

Niye çabuk geldi acı haberin?
Düşündükçe acı kattı acıma.
N'eylersin ki cilvesi bu kaderin,
Yirmisinde aklar düştü saçıma.

Gencecikken bu hayata küstün de,
Bırakıp da gittin beni çaresiz.
Otlar bitmiş mezarının üstünde,
Ruhuna fatiha okudum sessiz.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:40 PM
Ağıt gibi

Görüntüler ağıt gibi,
Bakıp bakıp ağlıyoruz.
Evler çöktü kâğıt gibi,
İçin için yanıyoruz.

Yayvan temel atıyoruz,
Eksik demir bağlıyoruz.
Her depremden bir ders aldık,
Bir ders daha alıyoruz.

Bir felâket gelip geçti,
Marmara'yı vurup geçti.
Gören, duyan tez yetişti,
Enkazda sağ arıyoruz.

Uyku tutmaz ki uyusak,
Tedirginiz, ne olduysak.
Bir araba sesi duysak,
Deprem oldu sanıyoruz.

21 Ağustos 1999

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:40 PM
Ağlar kaynanam

Giresun ilinden olduğu için,
Beline peştamal bağlar kaynanam.
Benim gibi damat bulduğu için,
Yanar talihine ağlar kaynanam.

Deşmeyin derdini sakın ha aman!
Öfkesi, siniri yamandır yaman.
Rahmetli eşini andığı zaman,
'Ah Mustafa! ' diye ağlar kaynanam.

Ne çilesi biter, ne derdi biter,
Onu kahretmeye gelinler yeter.
Kayınçom Bilâl'e beddua eder,
Sonra pişman olur ağlar kaynanam.

Salıdan salıya çarşıya iner,
Beni görmeyince küplere biner.
Baldızla, bacanak korkudan siner,
Bazen asayişi sağlar kaynanam.

Dertli dertli söyler, boynunu büker,
Baldızla, bacanak elini öper.
Gemlik pazarında gözyaşı döker,
Dert pınarı gibi çağlar kaynanam.

Elinde bir çanta çarşıyı gezer,
Oflaya puflaya pazarı düzer.
Bu şiiri duysa, bana çok kızar,
Ağzına geleni söyler kaynanam.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:40 PM
Ağustosun sıcağı

Ağustosun sıcağı
Sanki tüpgaz ocağı
Gölgesi bol ağaca
Kurmalı salıncağı

Pişer Gemlik Limanı
Tüter suyun dumanı
Bu ağutos sıcağı
Yoktur dini, imanı

Yazı ayartmak lâzım
Kışı dayatmak lâzım
Ağustos sıcağında
Balkonda yatmak lâzım

Bulutu ağdırmalı
Suyunu sağdırmalı
Tanrı'ya çok valvarıp
Yağmuru yağdırmalı.

14 Ağustos 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:40 PM
Ahmakıslatan

Yola gelsin diye sersem gururum,
Gider de yağmura karşı dururum.
Kolay değil suda fikir yürütmek,
Düşünürken sırılsıklam olurum.


Ne şemsiyem vardır, ne de pardösüm,
Ahmakıslatana aç tutulurum.
Hep ilgi bekleyen her şair gibi,
Damlalar altında unutulurum.

Bulutlar dağılsın, hava durulsun,
Islak duygulardan tez kurtulurum.
Şu gururu bir çamaşır ipine,
Asmak için bir bahane bulurum.

24 Ekim 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:40 PM
Ahmet

Doksan model araban var,
Çok dikkatli kullan Ahmet!
Bu yollarda hızlı gitme,
Sollanırsan sollan Ahmet!

Araban var, dert bitmiyor,
Benzin koymasan gitmiyor.
Satsan da para etmiyor,
Yok mu bunu alan Ahmet?

Herkes bakıp methediyor,
Motoru çok iyi diyor.
Rampada nasıl gidiyor?
Umurbey'den dolan Ahmet!

Var mı bunun sigortası?
Sağlam mıdır kaportası?
Yolda kalma kış ortası,
Gerisi hep yalan Ahmet!

Balatası değişti mi?
Radyatörü su içti mi?
Hemen vitese geçti mi?
Biraz daha zorlan Ahmet!

Zeki der ki: Durmaz ağzım,
Arkadaşa geçer nazım.
Fehmi'ye de para lâzım,
Tamirciye yollan Ahmet!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:41 PM
Ahmet Ağa'nın öküzü

Çayırlara diker gözü,
Bayır görse, şaşar düzü.
İtle sidik yarıştır,
Ahmet Ağa'nın öküzü.

Su içer, yalak beğenmez,
Ahırda yatak beğenmez,
Kara der de, ak beğenmez,
Ahmet Ağa'nın öküzü.

Arabaya bön bön bakar,
Korna çalsan, ödü kopar,
Her işe burnunu sokar,
Ahmet Ağa'nın öküzü.

En güzel ahırda yatar,
İneklere çalım satar,
Sinek konsa, tekme atar,
Ahmet Ağa'nın öküzü.

Vurmuşlar bir boyunduruk,
Çile çeker buruk buruk,
Ne bağ bilir ne de koruk,
Ahmet Ağa'nın öküzü.

Kızınca kuyruk savurur,
Taşa bile boynuz vurur,
Tok da olsa möler durur,
Ahmet Ağa'nın öküzü.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:41 PM
Akıla don giydirmek

Gölgede üşümezdim,
Sıcakta düşünmezdim.
Aklımın donu olsa,
Ben bu hâle düşmezdim.

Ekmek unsuz olmuyor,
Söz uygunsuz olmuyor.
Aklı giydirmek gerek,
Akıl donsuz olmuyor.

Mani yazdık nicedir,
Sözümüz manicedir.
Akıla don giydirdik,
Fikrimiz dahicedir.

Çile bülbülüm çile,
Don dedik düştük dile.
Herkes hor görse bile,
Don yine de yücedir.

4 Ağustos 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:41 PM
Akif

Gez şiirler arasında,
Güzel bir yol buldun Akif!
İple çektik her salıyı,
Konuğumuz oldun Akif!

Sende bu his, bu ses varken,
Bir şiirdin konuşurken.
Yüreğimiz tutuşurken,
Ateşe su saldın Akif!

Yolculuğun pek güzeldi,
Zaman sanki akan seldi.
Telefon, faks, mektup geldi,
Çok övgüler aldın Akif!

Seslenirken güleç baktın,
Öyle temiz, öyle saftın.
Her dizeye lezzet kattın,
Halis muhlis baldın Akif!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:41 PM
Aklını kullan

Şu evrene bir bakın,
Sır döner akın akın.
Aklını kullanırsan,
Uzaklar daha yakın.

Asla yanlış yol seçme,
Vicdanınla ters düşme.
Hep araştır, vazgeçme,
Artsın arzun, merakın.

Hayat sanki bir okul,
Nedir Tanrı, nedir kul?
Oku, düşün, ara, bul,
Tarihe geçsin adın.

Dünya fâni bir durak,
Hayata gülerek bak.
Kini, kibiri bırak,
Güzel olsun ahlâkın.

Çirkine verme meyil,
Güzel önünde eğil.
Kara cahilden değil,
Yarı cahilden sakın.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:41 PM
Alışamadım

Ağlasam, sızlansam ne fark eder ki,
Mutluluk dersine çalışamadım.
Hasretle yaşamak öyle beter ki,
Senin yokluğuna alışamadım.

Dilimde türkün var, kalbimde sızım,
Kanadı kırık bir kuştan farksızım.
Dört duvar içinde yapayalnızım,
Senin yokluğuna alışamadım.

Sen gittin gideli bu ev dağınık,
Gözlerim yaşlıdır, yüreğim yanık,
Perişan hâlime ******* tanık,
Senin yokluğuna alışamadım.

Dün gece, mehtabı sensiz izledim,
Hasretini yüreğimde gizledim.
Ettiğin sitemi bile özledim,
Senin yokluğuna alışamadım.

Ne olur, ansızın çıkıp da gelsen,
Bir yemek pişirsen, bir çay demlesen.
Razıyım, bin defa sitem eylesen,
Senin yokluğuna alışamadım.

Gününü gün etti derlerse kanma,
Hasretle yaşarım, mutluyum sanma.
Her türlü yokluğa alıştım amma,
Senin yokluğuna alışamadım.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:41 PM
Anadolu kızları

Güldürür niyazları,
Böldürür namazları,
Koca diye çıldırır,
İstanbul'un kızları.

Ojeli tırnakları,
Kınalı parmakları,
Dişi kediye benzer,
Ankara'nın kızları.

Gelip geçer Buca'dan,
Adres sorar hocadan,
Çok şey bekler kocadan,
Güzel İzmir kızları.

Göz süzer de kaş çatar,
Sevdiğine taş atar,
Çarşıda kumaş satar,
Yeşil Bursa kızları.

Traktörü çift çeker,
Dili bal, ağzı şeker,
Tarlaya pamuk eker,
Adana'nın kızları.

Hamuru şişiriyor,
Bazlama pişiriyor,
Hep 'Hadi gari! ' diyor,
Denizli'nin kızları.

Gerdanda zülüf ucu,
Sevmek gönlümün suçu,
Ters giydirir pabucu,
Kayseri'nin kızları.

Mısırı ekmek ister,
Tütünü dikmek ister,
Kocaya gitmek ister,
Manisa'nın kızları.

Koca koca bebekler,
Hep avluda emekler,
Evinde koca bekler,
Malatya'nın kızları.

Bolar toprağım bolar,
Karıklara su dolar,
Tarlada pıtrak yolar,
Balıkesir kızları.

Tezgâhta halı dokur,
Kan kaynar fokur fokur,
Çok güzel Kur'an okur,
İsparta'nın kızları.

Bahçede fındık toplar,
Yayla çiçeği koklar,
Horon oynarken hoplar,
Giresun'un kızları.

Düz karıklar çekiyor,
Tek tek biber dikiyor,
Keklik gibi sekiyor,
Çanakkale kızları.

Ne şarkı, ne gazeldir,
Benim sözüm meseldir.
Birbirinden güzeldir,
Anadolu kızları.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:41 PM
Anasının kuzusu

Ağaçlıhöyük'te düğün oluyor,
Üç zurna çalıyor, davul vuruyor.
Başını eğmiş de mahzun duruyor,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Kızlar kalksın, harmandalı oynasın,
Seven sevdiğini alsın, doymasın.
Kaynanalar gelinlere kıymasın,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Daha dün gibiydi, okulda idik,
Ona takılırdık 'kuzucuk' derdik.
En mutlu gününde hediye verdik,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Testiyi omuzlar, suya gelirdi,
Çeşmenin başında türkü söylerdi.
Sevdiği istetti, babası verdi,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Heybesi verildi, bohça çözüldü,
Milas çarşısında çeyiz düzüldü.
Babası borçlandı, biraz üzüldü,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Düğünü okundu, havlu verildi,
Perşembe akşamı bayrak dikildi.
Dibekderesi'nden çalgılar geldi,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Hasırlar serildi, masa kuruldu,
Kimi çok oynadı, kimi yoruldu.
Nikâh kıyılırken fikri soruldu,
Evet dedi anasının kuzusu.

Fenerler asıldı hep sıra sıra,
Zeybekler oynadı diz vura vura.
Kimi altın taktı, kimi de para,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Kız evinde ince sazlar çalındı,
Kadınlar oynadı, kızlar salındı.
Emine Hanım'dan bahşiş alındı,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Kemancı Yakup Bey bir taksim geçti,
Dinleyen mest oldu kendinden geçti.
Davul zurna ile keman birleşti,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Keman çok sevildi, Yakup övüldü,
Öksüzün garibin talihi güldü.
Taş dibek içinde bulgur dövüldü,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Bu güzel düğüne herkes katıldı,
Kazanlar dolusu aş dağıtıldı.
Yerim dar diyenler hep oynatıldı,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Görümceler, eltiler altın taktılar,
Bu güzel geline hayran baktılar.
Türkü söylediler,kına yaktılar,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Çeyizler taşındı deve sırtında,
Develer yürüdü eşek ardında.
1969 Martında,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Oğlan evi gelin almaya geldi,
Şarkılar söylendi, gençler eğlendi.
Duvağın üstüne darı serpildi,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Ah pembe yanaklı, kiraz dudaklı,
'Anneciğim! ' derdi dilleri tatlı.
Ata bindirdiler telli, duvaklı,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Hem ağlar hem gider atın üstünde,
Mutluluk okunur güzel yüzünde.
Büyüdü, serpildi ana dizinde,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Anası ağlasın, gözyaşı döksün,
'Yavrum! Kuzum! ' desin, daha ne etsin?
Doğur, besle, büyüt, el alıp gitsin,
Gelin oldu anasının kuzusu.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:41 PM
Ankara

Dün, Yükseltepe'den seni seyrettim,
Görüntün güzeldi hoştu Ankara.
Düşlerime giren kadın gibiydin,
Sevdalı bir yürek coştu Ankara.

Tam karşımda buldum Atakule'yi,
Çankaya Köşkü'nü, Kocatepe'yi.
Kabul oldu bir şairin dileği,
Gözlerim üstünde uçtu Ankara.

Anıtkabir'i görünce düşündüm,
O'nu düşünürken geçmişe döndüm.
Türklüğümle gurur duydum, övündüm,
Atatürk ufuklar açtı Ankara.

Bu güzel yurdumuz O'nun eseri,
O şimdi kalplerde yaşayan biri.
Hüzünle seyrettim Anıtkabir'i,
O anda ne desem boştu Ankara.

Gözümün önüne geldi hayali,
Bir atın üstünde, havada eli,
Batıyı gösterdi, dedi ileri! ..
Ezelden ebede koştu Ankara.

Zamanı, mekânı aşar gibiydim,
İstiklâl Harbi'nde yaşar gibiydim.
Zaferden zafere koşar gibiydim,
Sevincim, hüznümü aştı Ankara.

Rasattepe'de bir tarih yatıyor,
Heykeller geçmişi hatırlatıyor.
Türkiye'nin kalbi burda atıyor,
Mustafa Kemal'in aşkı Ankara.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:41 PM
Ankara yolunda

Nerde benim kekik kokan dağlarım?
Nerde benim keklik öten bağlarım?
Suçlu gibi duruyor bu topraklar,
Etrafıma bakıp bakıp ağlarım.

Ne ağaç var, ne çalı var, ne gül var,
Çırılçıplak kalmış dağlar, ovalar,
Bülbül gelse, konacak bir dal arar,
Nerde benim o ardıçlı bayırım?

Buralarda kimse koyun gütmüyor,
Toprak susuz kalmış, otlar bitmiyor.
Görmeyince gönlüm rahat etmiyor,
Nerde benim yeşil renkli çayırım?

Ankara yolunda gelip giderken,
Manzarayı buruk seyrederim ben,
Hüzünle ah çekmek gelir içimden,
Nerde benim çam sakızlı ormanım?

Bu topraklar su su diye tutuşur,
Ah su aksa pamuk bile yetişir.
Orman olsa belki iklim değişir,
Sağda solda çam fidanı ararım.

Yağmur olsam, bu toprağı ıslasam,
Suya hasret tarlaları sulasam.
Buraları bereketle doldursam,
Nerde benim derelerim, çaylarım?

Zeki Çalar der ki: Ey emmim, dayım!
Ormana, ağaca sakın kıynayın!
Geçin buralardan, görün, ders alın,
Ağaçsız toprağa bakıp yanarım.

18 Kasım 1995

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:41 PM
Anket

Sizi seven biri var mı?
Hasretinizden ağlar mı?
Alımıyla, edasıyla,
Sizi kendine bağlar mı?

Ellerinizden tutar mı?
Gözlerinize bakar mı?
Boynunuza sarılır mı?
Aşkını hiç fısıldar mı?

Teninizi okşuyor mu?
Sırtınızı kaşıyor mu?
Şarkı, türkü okuyor mu?
Sizin için coşuyor mu?

Sizi seven biri varsa,
Siz sevilen birisiniz.
Her yanıt bir evet ise,
En mutlu insan sizsiniz.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:41 PM
Anla hâlimi

Kalbimden geçeni gözlerim söyler,
Bir bak gözlerime, anla hâlimi.
Dilim tutuluyor, sözlerim n'eyler?
Bir bak gözlerime, anla hâlimi.

Sevince, gönlümde doğdu güneşler,
Yandı şu bağrımda yandı ateşler.
Sana bu bakışlar, bu ah çekişler,
Bir bak gözlerime, anla hâlimi.

Bu nasıl bir duygu? Anlamıyorum,
Elimi uzatsam tutamıyorum.
Dudaklarım mahcup, utanıyorum,
Bir bak gözlerime, anla hâlimi.

Lütfedip çağırsan, koşar gelirim,
İstersen, canımı bile veririm.
Ve, yakılmış bir mum gibi eririm,
Bir bak gözlerime, anla hâlimi.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:41 PM
Anlayan anlar

Özensiz yapının çatısı damlar.
Hamın eksiğini olgun tamamlar.
Yazılan şairin sözüyse eğer,
Ben böyle söylerim, anlayan anlar.

El, etek öpene, zalim övene,
Haram zıkkım olsun çalıp yiyene,
'Ne olacak şu hâlimiz? ' diyene,
Arzuhâl eylerim, anlayan anlar.

Gönlüm gençtir, ağarsa da saçlarım,
İyilikle, güzellikle başlarım.
Meyveli ağacı ben de taşlarım,
Boşunu n'eylerim? Anlayan anlar.

Özendim bülbüle, hayranım güle,
Saflığım yüzünden çektiğim çile.
Eğrinin yanına uğramam bile,
Doğruyu yeğlerim, anlayan anlar.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:41 PM
Anne

Canından can verdin, doğurdun beni,
Aldın kucağına sarıldın anne.
Ak sütünü verdin, doyurdun beni,
Beşikte salladın, yoruldun anne.

Ninniler söyledin uyusun diye,
Türküler okudun büyüsün diye.
Tuttun ellerimden yürüsün diye,
Bana tutunacak dal oldun anne.

Öğüt verdin, akla erdirmek için,
Uğraştın didindin giydirmek için.
Bir kaşık çorbayı yedirmek için,
O tatlı dilinle bal oldun anne.

Sevdiğim yemeği leziz yapardın,
Üstümü kirletsem, hemen yıkardın.
Yüzüme şefkatle dönüp bakardın,
Sen her çocuğuna yâr oldun anne.

Küçük bir çocuktum ben hep gözünde,
Ne güzel uyurdum senin dizinde.
Cenneti görürdüm güzel yüzünde,
Gönlümde ışıyan nur oldun anne.

Sevgiyi, şefkati senden öğrendim,
Su içtim elinden, yemekler yedim.
Her canım yanışta 'Ah anam! ' dedim,
Her zaman dilimde var oldun anne.

Cenazen beklerken rahmet taşında,
Tekbirler çekildi her gözyaşında.
Üç kardeş ağladık mezar başında,
Hakk'ın rahmetine kavuştun anne.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Artvinli Remzi

Yine gelsin, baş köşeye kurulsun,
Sohbete renk katsın Artvinli Remzi.
Gönlü hoş tutulsun, fikri sorulsun,
Hayatı anlatsın Artvinli Remzi.

Bire on eklesin, yüze bin katsın,
Her sözünü bilgisiyle donatsın.
Bizim gibi cahillere ters baksın,
Bir daha dert yansın Artvinli Remzi.

On iki yaşında köyden çıktın mı?
Gurbet ellerinde ter akıttın mı?
Parasız kaldın mı, hiç acıktın mı?
Desin de ağlatsın Artvinli Remzi.

Sen feleğin çemberinden geçtin mi?
Tarlalarda kuyu suyu içtin mi?
Kosa ile dikenli ot biçtin mi?
Sorsun da kaş çatsın Artvinli Remzi.

Düşünsün taşınsın, yine eklesin,
Derede beklesin, kamyon yüklesin.
'Hasret çektiniz mi beyler siz? ' desin,
Gurbeti anlatsın Artvinli Remzi.

Sen bir dağ başında yatıp kalktın mı?
Gece üşüdün mü, ateş yaktın mı?
Ateşi üfleyip, pilav yaptın mı?
Yapsın da bir tatsın Artvinli Remzi.

Eski püskü tahtalara baktın mı?
Hiç keser tuttun mu, çivi çaktın mı?
Hisseli arsayı alıp, sattın mı?
Alsın da tez satsın Artvinli Remzi.

Zeki der ki: Söze yalan katmasın,
Durup durup ona buna çatmasın,
Çam dibinde kütük gibi yatmasın,
Kalksın da anlatsın Artvinli Remzi.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Asker mektubu

Selâm edip, ellerinden öperim,
Şimdi çakı gibi askerim anne.
Hep kabarır kahramanlık hislerim,
Vatan için ölmek isterim anne.

Asker olmak, adam olmakmış meğer,
Bu vatan uğrunda ölmeye değer.
Mektubuma cevap gelirse eğer,
Sevinçten deliye dönerim anne.

Badem ağaçları, üzüm bağları,
Dikenlidir Gökçeada dağları.
Bize gölge olur zeytin dalları,
Hasret türküleri söylerim anne.

Bu adanın karayeli sert olur,
Türk askeri yiğit olur, mert olur.
Mektubum gelmezse, bana dert olur,
Acele bir cevap beklerim anne.

Sabah olur, taburumuz toplanır,
Tüm bölükler isim isim yoklanır.
Hasretimiz yüreklerde saklanır,
Evimi, köyümü özlerim anne.

Şahin gibi baktım nöbet tutarken,
Yârimi düşündüm ay ışıldarken.
Sözüme burada nokta koyarken,
Her iki elinden öperim anne.

2 Eylül 1974

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Asker türküsü

Bu bir asker türküsü,
Yarım kaldı öyküsü.
Ay yıldızlı al bayrak,
Şehidimin örtüsü.

Bu kavga ne kavgası?
Dava neyin davası?
Bir tabuta sarılmış,
Ağlar şehit anası.

Asıl tertibim asıl,
Asıl bir uzun hava.
Bura asker ocağı,
Vatan için bu dava.

Kol kırık yen içinde,
Oyun hain biçimde.
Kandırılmış fidanlar,
Yatıyor kan içinde.

Dökülen kanlar bizim,
Verilen canlar bizim.
İyi düşün kardeşim,
Bu vatan hepimizin.

Asıl tertibim asıl,
Sazlı, sözlü bu fasıl.
Buralara kar yağdı,
Orda havalar nasıl?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Aşk çeşmesi

Oğlan: Çeşmenin önü yoldur,
Gelip geçenler boldur.
Bu çeşme aşk çeşmesi,
Doldur güzelim doldur.

Kız: Oğlan mani söylersin,
Bana 'güzelim! ' dersin.
Sen aşktan ne anlarsın?
Büyü de aklın ersin.

Oğlan: Benim aklım eriyor,
Gözüm, gönlüm görüyor.
Baban bile söz verdi,
Seni bana veriyor.

Kız: Babam öyle söz vermez,
Gönlüm sana yüz vermez.
Yaşın benden küçüktür,
Bu işe aklın ermez.

Oğlan: Çeşmenin yanı söğüt,
Büyükler verir öğüt.
Yaşım senden küçükse,
Beni koynunda büyüt.

Kız: Oğlan açık saçıksın,
Hem deli hem kaçıksın.
Sevda senin neyine?
Daha dünkü çocuksun.

Oğlan: Dağı, taşı delerim,
Harç karıp, kum elerim.
Kız ben seni kundağa,
Bebek diye belerim.

Kız: Oğlan sen çok şımardın,
Horoz gibi kabardın.
Seni taşa tutarım,
Kaçarsın ardın ardın.

Oğlan: Kirpiklerin ok mudur?
Bende gönlün yok mudur?
Çeşmeden su taşırsın,
İşin gücün çok mudur?

Kız: Kirpiklerim ok benim,
İşim gücüm çok benim.
Var git oğlan yoluna,
Sende gönlüm yok benim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Atam seni unutmadık

İlkelerine uymadık
Öğütlerini tutmadık
Bugün yine izindeyiz
Atam seni unutmadık.

Kimimizin aklı önde
Kimimizin fikri dünde
Gitsek bile ayrı yönde
Atam seni unutmadık.

Çocuklar şiir okuyor
Şiirler yürek yakıyor
Hava Atatürk kokuyor
Atam seni unutmadık.

KİT'leri satıp kurtulduk
Halkçılığa darbe vurduk
Devrimciliği unuttuk
Atam seni unutmadık

10 Kasım 2000

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Atatürk'e özlem

Sonsuzluğa gitmeseydin,
Kendini özletmeseydin.
Bu millet seni arıyor,
Keşke yeniden gelseydin.

Yine atına binseydin,
Batıya doğru sürseydin.
Her şey ne güzel olurdu,
En önde sen yürüseydin.

Tüm dünya seni tanıyor,
Atatürk diye anıyor.
Bazıları anlamıyor,
Onlara bir gözükseydin.

Öyle büyük ki değerin,
Baki kaldı her eserin.
Mağdur oldu ilkelerin,
Üzülürdün bir bilseydin.

Borca soktuk ülkemizi,
Faiz büktü belimizi.
Süklüm püklüm hâlimizi,
Ah kalkıp da bir görseydin.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Atatürk olmasaydı

Samsun'a çıkmasaydı,
Sivas'tan bakmasaydı.
Bugün hür yaşar mıydın?
Atatürk olmasaydı.

Asker toplanmasaydı,
Düşman kovulmasaydı.
Bu devlet kurulmazdı,
Atatürk olmasaydı.

Zafer kazanılmazdı,
Bayrak dalgalanmazdı.
Bayramlar kutlanmazdı,
Atatürk olmasaydı.

Asla hür olamazdın,
Türkçe konuşamazdın.
Ezanı duyamazdın,
Atatürk olmasaydı.

Aslını bilemezdin,
Bugüne gelemezdin.
Türkü söyleyemezdin,
Atatürk olmasaydı.

Seçmezdin, seçilmezdin,
Meclise giremezdin.
Fikrini diyemezdin,
Atatürk olmasaydı.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Atatürk sağ olsaydı

Hâlimize ne derdi?
Atatürk sağ olsaydı.
Bir bakışı yeterdi,
Atatürk sağ olsaydı.

O, gerçek bir liderdi,
Halkı mutlu ederdi.
Ülkem önde giderdi,
Atatürk sağ olsaydı.

Türk halkı boş durmazdı,
Türkiye tutulmazdı.
İç borç, dış borç olmazdı,
Atatürk sağ olsaydı.

KİT'ler hiç satılmazdı,
Asla kapatılmazdı.
Kimse işsiz kalmazdı,
Atatürk sağ olsaydı.

Bütçe açık vermezdi,
Paramız erimezdi.
Ekmek hiç zam görmezdi,
Atatürk sağ olsaydı.

İhracatı bollardık,
Japonya'yı sollardık.
Mars'a uydu yollardık,
Atatürk sağ olsaydı.

7 Ocak 1999

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Ayşe

Sen gideli, ne zevk kaldı ne neşe,
Yokluğuna sitem yağar peş peşe.
Ipıssız odalar hüzün veriyor,
Yaşlı gözler seni arıyor Ayşe!

Yâr deyince, gönül senden şaşmıyor,
Güzel adın dilimden hiç düşmüyor.
******* uzuyor, günler geçmiyor,
Hasretin sis gibi sarıyor Ayşe!

Ah dedikçe, yürekten kor geliyor,
Bu ayrılık ölümden zor geliyor.
Çektiğim çileyi Allah biliyor,
Feryadım göklere varıyor Ayşe!

Yastığım olurdu ah o dizlerin!
Ruhumu okşardı güzel sözlerin!
Aklımı başımdan alan gözlerin!
Her gece düşüme giriyor Ayşe!

Bir kara sevdadır, nasıl anlatsam?
Gözlerim doluyor derdime yansam.
Ne olur, bir kere sesini duysam,
Bu gönül, hep seni soruyor Ayşe!

Uslanmaz ki tutkularım, hevesim,
Issız *******i yırtar ah sesim.
Öpüp öpüp kokladığım bir resim,
Gözümün önünde duruyor Ayşe!

Bağrımda eriyor sabır taşları,
Yine ıslanıyor satırbaşları.
Hüzünle döktüğüm bu gözyaşları,
Mektubun üstünde kuruyor Ayşe!

Yine omuzladım hasret yükünü,
Gel bana sor, sensiz geçen her günü.
Dertli dertli söylüyorum türkünü,
Sitemim dağlara vuruyor Ayşe!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Ayşe diye

Biri bana selâm verse,
Ben alırım Ayşe diye.
'Ayşe kimdir, nedir? ' derse,
Darılırım Ayşe diye.

Ayşe derim batan tığa,
Bu aşk sığar mı mantığa?
Hoş bakarım boş yastığa,
Sarılırım Ayşe diye.

Ayşe düşmez ki dilimden,
Asla çıkmaz hayalimden,
Vurulmuşum ta gönülden,
Kavrulurum Ayşe diye.

Her kılıkta, her şekilde,
Ayşe durur bu gönülde.
Yağan karda, esen yelde,
Savrulurum Ayşe diye.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Ayşe diyorum

(Bugün evlilik yıldönümünü kutluyoruz. Otuz yıllık eşim Ayşe'ye armağandır)

Yüreğim taşkın,
'Ayşe! .. Ayşe! ..' diyorum,
Dilim alışkın.

Gönlüm bir zıpır,
Hislerim kıpır kıpır,
Aklım da şaşkın.

Uyan yâr, uyan!
Beni bu hâle koyan,
Hep senin aşkın.

Bak, ne biçimde?
Ta gönlümün içinde,
Yâr senin köşkün.

'Ayşe! ..' diyorum,
Vallahi seviyorum,
Var mı bir kuşkun?

Ayşem! .. Şahanem! ..
İşte benim bahanem;
Can sana düşkün.

17 Nisan 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Ayşe ile Zeki

Aşk nedensiz olur mu?
Seven densiz olur mu?
Duy sesimi ey Ayşe!
Zeki sensiz olur mu?

Ayşe der gönül sazım,
Ayşe'ye geçer nazım.
Leyla'ya Mecnun lâzım,
Ayşe bensiz olur mu?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Ayşem

Yıllar önce imza attık deftere,
İki çocuğuma anasın Ayşem.
Ya annenden vazgeç, ya benden vazgeç,
Söyle bana, kimden yanasın Ayşem?

Bu güzel adınla andırdın beni,
Bugün, yarın diye kandırdın beni.
Hasret ateşinde yandırdın beni,
Sen de benim gibi yanasın Ayşem.

Darılma, gücenme, çatma kaşını,
Şu yanmış bağrıma yasla başını.
Ne olur ağlama, dökme yaşını,
Gözyaşların ile Tuna'sın Ayşem.

Bağrıma bastığım sensin, taş değil,
Gözlerimden akan sensin, yaş değil.
Ben sevgi isterim, çatık kaş değil,
Aramızda dağlar olmasın Ayşem.

Gözlerin elmastır, gül yüzün aydır,
Kirpiklerin oktur, kaşların yaydır.
Ay değil, yıl değil, bir ömür saydır,
Mutluluk çiçeği solmasın Ayşem.

Birdir ikimizin huyu ve suyu,
Mutluluk hakkımız bir ömür boyu.
Kolum yastık olsun, üstünde uyu,
Annen kınar ise kınasın Ayşem.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:42 PM
Ayşem Ayşem

Sevdim yârin hasını,
Tuttum hasret yasını.
Ne göz görür, ne gönül,
Ayşe'den başkasını.

Ayşem, Ayşem, gül Ayşem,
Ne üz, ne üzül Ayşem.
Bu sevdanın sonu yok,
Hep yansın gönül Ayşem.

Ayşe'min gülüşleri,
Cennet eder düşleri.
Aklım, fikrim Ayşe'de,
Kim düşünür işleri?

Ayşem durur namaza,
Hemen başlar niyaza.
Ben de bir şair oldum,
Sevdamı yaza yaza.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:43 PM
Aziz Atatürk

Ayda değil, yılda değil, her zaman,
Seni anıyoruz aziz Atatürk.
Yas tutmasak bile her 10 Kasımda,
Yine yanıyoruz aziz Atatürk.

Seni bulduk her İstiklâl Marşı'nda,
Tüm milletçe selâm durduk karşında.
Türkiye'nin toprağında, taşında,
Seni görüyoruz aziz Atatürk.

Tarihler tanıktır zaferlerine,
Tüm dünya hayrandır devrimlerine.
Yine çok muhtacız fikirlerine,
Seni arıyoruz aziz Atatürk.

Tutsaklık bilmedin, hiç eğilmedin,
Türk doğar, hür yaşar senin milletin.
Bin yaşında gibi cumhuriyetin,
Gurur duyuyoruz aziz Atatürk.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:43 PM
Baba

Çoluk çocuk aç kalmasın,
Eve ekmek getir baba.
Maaşını az az harca,
Ay sonuna yetir baba.

Elektrik, su parası,
En kötüsü ev kirası,
Paran varsa tam sırası,
Borçlarını bitir baba.

Büyüdü bak oğlun, kızın,
Dert çoğaldı, bitmez sızın,
Anama da geçmez nazın,
Geziye de götür baba.

Yokluk, kıtlık bilmeyelim,
Sen getir de biz yiyelim,
Markalı giysi giyelim,
Taksitleri yatır baba.

Hiç sızlanma bazı bazı,
Sakın üzme anamızı,
Al eline çuvaldızı,
Hep kendine batır baba.

Bu devirde geçinmek dert,
Bir öğüt ver, bir kelâm et,
Sen sağ iken biz selâmet,
Başımızda otur baba.

Zeki der ki: Şunu bil ki,
Evlâtların birer tilki,
Miras bırak malı,mülkü,
Yeriz çatır çatır baba.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:43 PM
Baba nasihatı

Azı karar, çoğu zarar,
Pek aşırı gitme oğlum.
Allah bir gün hesap sorar,
Harama göz dikme oğlum.

Söz verirsen, sözünde dur,
Yiğitlikte kural budur,
Öfke ile kalkma, otur!
Sonra azap çekme oğlum.

Gerekirse boğuş dağla,
Geçimini helâl sağla,
Ağlar isen, gizli ağla,
Sakın, belli etme oğlum.

Çalışmak en kutsal görev,
Ter dökmeden yapılmaz ev,
Sever isen, güzeli sev,
Boşa yanıp tütme oğlum.

Edepli ol sonsuz kere,
Efendice git her yere,
Muhtaç olma namertlere,
Asla boyun bükme oğlum.

Senin devrin bak bu devir,
Yasal iş yap, çekip çevir,
Zengin de bir, yoksul da bir,
Ayrı ayrı tutma oğlum.

Uyanık ol, zevke dalma,
İşini sev, hiç geç kalma,
Ölsen bile, asla çalma,
Haram lokma yutma oğlum.

Oku, öğren tabiatı,
Değerlendir her fırsatı,
Bu bir baba nasihatı,
Kimseye kin gütme oğlum.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:43 PM
Bebek

Göbek bağın kesildiyse,
Ağla coşa coşa bebek.
Alnına ne yazıldıysa,
Elbet gelir başa bebek.

Doğduğun an ters tutarlar,
Baş aşağı sarkıtırlar.
Ağlamazsan, ağlatırlar,
İnat etme boşa bebek.

Evirirler çevirirler,
Ya kız ya da oğlan derler.
Sana da bir ad verirler,
Adın gider hoşa bebek.

İnsan doğar doğmaz ağlar,
Her zorluğa uyum sağlar.
Yaşamın bir anlamı var,
Bak şu uçan kuşa bebek.

Bu dünyada şartlar ağır,
Ses vermezsen herkes sağır.
Ağla, sızlan, bağır, çağır,
Dök derdini dışa bebek.

Hiç üzülme tez büyürsün,
Bir ekmeği bölüşürsün.
Hem terlersin hem üşürsün,
Alış yaza, kışa bebek.

İnanılmaz bir öyküyle,
Çırılçıplak geldin böyle.
Agularla türkü söyle,
Hep gönlünce yaşa bebek.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:43 PM
Beceriksiz

Bol bol harcar maaşını,
Yetiremez beceriksiz.
Hırsla bekler aybaşını,
Getiremez beceriksiz.

Ne kadar sıksa dişini,
Yine kaçırır çişini.
Eksik bırakır işini,
Bitiremez beceriksiz.

Beş tavukla baş edemez,
Üç keçiye su veremez.
Koyun meler, kuzu yemez,
Yediremez beceriksiz.

Yola çıksa, yolda kalır,
Aklı, fikri hep dağılır.
Yumurtayı sağlam alır,
Götüremez beceriksiz.

Hacıağa gibi durur,
Har vurup, harman savurur.
Tencerede et kavurur,
Pişiremez beceriksiz.

Şaşırır hep bildiğini,
Bilmez ne halt yediğini.
Yapmak ister dediğini,
Başaramaz beceriksiz.

Bir kaşık suda boğulur,
Hemen bir bahane bulur,
Yalan söyler, rezil olur,
Beceremez beceriksiz.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:43 PM
Beğenmez

Kendini münekkit zanneden biri,
Bayırı beğenmez, düzü beğenmez.
Fikir budalası, duygu fakiri,
Şiiri beğenmez, sözü beğenmez.

Ne edebi bilir ne de edibi,
Konuşur şiirden anlarmış gibi.
Hor görür gönülden yanan garibi,
Ateşi beğenmez, közü beğenmez.

Böyleleri el üstünde tutulur,
Söylediği ne yenir ne yutulur.
Bir sap gibi hep ortaya atılır,
Türküyü beğenmez, sazı beğenmez.

Takma adın arkasına saklanır,
Ben onu tanımam, o beni tanır.
Ukalâ kendini bir matah sanır,
Aynada gördüğü yüzü beğenmez.

23 Mart 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:43 PM
Bekle beni sevdiğim

Hep ağlattın be felek!
Ne zaman güleceğim?
Bıktım hasret çekmekten,
Kahrımdan öleceğim.

Bekle beni sevdiğim,
Yakında döneceğim.
Vallahi çok özledim,
Sarılıp öpeceğim.

Huzuruna varınca,
Hemen diz çökeceğim.
Ben ettim, sen de etme,
Merhamet diyeceğim.

Ellerini tutup da,
Gül yüzüne bakıp da,
Dizine kapanıp da,
Gözyaşı dökeceğim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:43 PM
Ben

Bazen ince fikirliyim,
Bazen de yoz fikirliyim.
Sağım sıla, solum gurbet,
Hem köylü hem şehirliyim.

Sırtıma aldım çuvalı,
Yaylada çaldım kavalı.
Anamdan doğdum doğalı,
Ben bir hasret şairiyim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:44 PM
Ben iyi çocuktum

Sözümün eriydim, dimdik biriydim,
Yıllara yenildim, biraz eğildim.
Hâlimi sordular, iyiyim dedim,
Ben iyi çocuktum, kötü değildim.

Dokuz ay on günlük bir yoldan geldim,
Annemi tanıdım, babamı bildim.
Beşikte uyurken melek gibiydim,
Ben iyi çocuktum, kötü değildim.

Temize imrendim, pisden iğrendim,
Kolaya yöneldim, zora direndim.
Sokaklarda küfretmeyi öğrendim,
Ben iyi çocuktum, kötü değildim.

Hayalim genişti, merakım çoktu,
Kovana taş attım, arılar soktu.
Küçükken bu kadar günahım yoktu,
Ben iyi çocuktum, kötü değildim.

Bülbüle özendim, gülden hoşlandım,
Bazen alkışlandım, bazen dışlandım.
Vicdanıma karşı biraz borçlandım,
Ben iyi çocuktum, kötü değildim.

Gerçeği ararken hayale daldım,
Yokluktan, çileden payımı aldım.
Çevreme bakınca çaresiz kaldım,
Ben iyi çocuktum, kötü değildim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:44 PM
Ben sevdalı bir şairim

Ben sevdalı bir şairim,
Dergilerde yoktur yerim.
Dertleşecek bir dost bulsam,
Çocuk gibi sevinirim.

Duygularım gelir dile,
Söz olur çektiğim çile.
Gönlümdeki bu aşk ile,
Ölüp ölüp dirilirim.

Severim dost sohbetini,
Yaparım güzel methini.
Nazlı yârin kıymetini,
Anam bilmez, ben bilirim.

Sevdalıyım, hâlim yaman,
Başım tüter duman duman.
Mecnun olsan zaman zaman,
Bir yâr için deliririm.

Sahte şairler türedi
Gel gör, şiiri n'eyledi?
Okudum, aklım ermedi,
Cahil diye yerilirim.

Kafiyesiz söz yazarlar,
Şiire mezar kazarlar.
Doğru söylerim kızarlar,
Bir kalemde silinirim.

Ahenksiz sözler bollaştı,
Mısraların tadı kaçtı.
Şiir halktan uzaklaştı,
Hep bu yüzden dertlenirim.

Garibim sesim duyulmaz,
Gönlüm yine rahat durmaz.
Yazdığım şiir sayılmaz,
Zaten hep hor görülürüm.

24 Ekim 1997

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:44 PM
Ben Şairim

Kâinatın ötesinden bakarım,
El uzatsam, yıldızları tutarım.
İmge bende, duygu bende, us bende,
Ben şairim, ne istersem yaparım.

Bir boyuttan, bir boyuta geçerim,
Cennet bahçesinde Kevser içerim.
Hurilerin güzelini seçerim,
Ben şairim, ne istersem yaparım.

Sarp dağlarda, kaya gibi dururum,
Sözcük harmanında, söz savururum.
Çiğnense de kahrolası gururum,
Ben şairim, ne istersem yaparım.

Her sözcükten anlam alıp, satarım,
Bazen meteliğe kurşun atarım.
Çok kızarsam, feleğe de çatarım,
Ben şairim, ne istersem yaparım.

Hiç eksilmem, günden güne artarım,
Pençe vursam, ufukları yırtarım.
Her sözcüğü ölçer, biçer, tartarım,
Ben şairim, ne istersem yaparım.

Bülbül olup, gül dalında öterim,
Tutuşursam, baca gibi tüterim.
Çok kötüyüm, beterden de beterim,
Ben şairim, ne istersem yaparım.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:44 PM
Ben yarını düşünürüm

Ben yarını düşünürüm,
Çocukla çocuk olurum.
Bir gönüle girebilsem,
Her gönülde yer bulurum.

Kuş uçmalı, gül kokmalı,
Çevreye doğal bakmalı,
Her dereden su akmalı,
Su olmazsa, kavrulurum.

Fidan gibi filizlensem,
Sevinirim, meyve versem,
Kesilen bir ağaç görsem,
Can evimden vurulurum.

Arı gibi petek örsem,
Övünürüm, yüz güldürsem,
Yıkılan bir gönül görsem,
Üzülürüm, kahrolurum.

7 Temmuz 2000

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:44 PM
Benim gibi yap

Madem seviyorsun;
Yârini ihmal etme,
Yüzüne baksın.

Benim gibi yap;
Hamamda türkü söyle,
Ses güzel çıksın.

16 Haziran 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:44 PM
Biga bir dağa dayanır

Biga bir dağa dayanır.
Ovası yeşil boyanır.
Biga'nın güzel kızları,
Sabah erkenden uyanır.

Nazlı akar Biga Çayı,
İkiye böler Biga'yı,
Aşıp gider düz ovayı,
Denize doğru uzanır.

Bir kız gördüm melek yüzlü,
Sarışın ve mavi gözlü,
Ya nişanlı ya da sözlü,
Dantel örmekten usanır.

Sepeti takar koluna,
Çıkar Bandırma yoluna.
Allah'ın güzel kuluna,
Yürek mi can mı dayanır?

Hendekleri hoplar geçer,
Şalvarını toplar geçer,
Gümüşçay'da ekin biçer,
Selâm versem çok utanır.

Yolları tutar jandarma,
Yapar arama tarama.
Bu askerlik biter, ama,
Ömür boyu hatırlanır.

Zeki der ki: Dünya yalan,
Sev bir güzel, sev oyalan.
Şu Biga'da asker olan,
Elbet bir gün akıllanır.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:44 PM
Bildiğim insanlar

Güzel insan bilirim,
Her gönülde yeri var.
Önünde eğilirim,
Gözümde değeri var.

İyi insan bilirim,
Sanatı, hüneri var.
Hiçbir çağa sığmaz o,
Güzel bir eseri var.

Güleç insan bilirim,
Şeker gibi dili var.
Düşmanı dost eder o,
Öpülecek eli var.

Kötü insan bilirim,
Kini var, kibiri var.
Ne yazık ki böylesi,
Ta ezelden beri var.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:44 PM
Bilecik türküsü

Bilecik'te gidiyorum işime,
Kaderime türkü yaktım, n'eyleyim?
Veda ettim çocuğuma, eşime,
Dostlarıma hazin baktım, n'eyleyim?

Bilecik'te yorgun argın gezilmez,
Erken gelip, ev bulanlar üzülmez.
Ağlasam da, ağladığım sezilmez,
Gözyaşımı içe attım, n'eyleyim?

Ayrılmak zor toprağımdan, malımdan,
İş aradım, gurbet çıktı falımdan.
Bir çiçektim, koparıldım dalımdan,
Yudum yudum hasret tattım, n'eyleyim?

Bakanlıktan tayin emri gelince,
Yola çıktım ta gecenin üçünde.
Ev aradım Bilecik'in içinde,
Otelleri mekân yaptım, n'eyleyim?

Çırpınırım kaderimin ağında,
Kavrulup giderim kendi yağımda.
Bir iş buldum Bilecik'in dağında,
Evli iken, bekâr yattım, n'eyleyim?

Oku bana bir Bilecik türküsü,
Şair eder türkülerin büyüsü.
Çile yazar her işçinin öyküsü,
Bir derdime bin dert kattım, n'eyleyim?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:44 PM
Bilgili ol

Başarıyı istiyorsan,
Oku, öğren, bilgili ol.
Yarınlar benim diyorsan,
Oku, öğren, bilgili ol.

Boş geçirme zamanını,
Değerlendir her anını,
Düşün sözün anlamını,
Oku, öğren, bilgili ol.

Bilgi sırrın anahtarı,
Fikrimizin gülpınarı.
Bilgi açar ufukları,
Oku, öğren, bilgili ol.

Cahillerin sözü mü var?
Karanlığın yüzü mü var?
Her zorluğun çözümü var,
Oku, öğren, bilgili ol.

Bir faydan dokunur yurda,
Can veren var bu uğurda.
Başarının sırrı burda,
Oku, öğren, bilgili ol.

Akıl, fikirle geziyor,
Çok okuyan çok seziyor.
Kitaplarda ne yazıyor?
Oku, öğren, bilgili ol.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:44 PM
Bir canın var

Makamın var, unvanın var,
Senin de bir vicdanın var.
Bir gün tenden uçar gider,
Kuş misali bir canın var.

Hükmün yürür, tanınırsın,
Yaptığınla anılırsın.
Mağrur olma, yanılırsın,
Serçe kadar bir canın var.

İsrter han ol, ister hakan,
Baki değil mevki, makam.
Kefen giysen hani yakan?
Hakk'a teslim bir canın var.

Bu dünyayı alsan satın,
Neye yarar yatın, katın?
Bir namazlık saltanatın,
Bir salâlık bir canın var.

4 Nisan 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:44 PM
Bir çocuk ağlıyor

Koşuyor saatler, dönüyor dünya,
İnsanlar telâşlı, dünya telâşlı.
Dinleyin anneler, duyun babalar,
Bir çocuk ağlıyor gözleri yaşlı.

Zaman bir tiyatro, açılmış perde,
Mekân adliye sarayı ve bir de,
Boşanma davası varken içerde,
Bir çocuk ağlıyor çatılmış kaşlı.

Davacı, davalı, tanık burada,
Hâkimin yüreği yanık burada.
Herkesin vicdanı sanık burada,
Bir çocuk ağlıyor masum bakışlı.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:44 PM
Bir esmerde gözüm var

Bir esmerde gözüm var,
Görsem mutlu olurum.
Söylenecek sözüm var,
Söylesem kurtulurum.

Esmer sevdim seveli,
Gezerim deli deli,
Başımda kavak yeli,
Gönlümce savrulurum.

Gül yollarım gül diye,
Yalvarırım gel diye.
Yine göreyim diye,
Bir bahane bulurum.

Keklik gibi sekiyor,
Ceylan gibi bakıyor,
Ateş gibi yakıyor,
Yanarım, kavrulurum.

Ah bir tutsam elini,
Sarsam ince belini.
Olsun anam gelini,
Olmazsa kahrolurum.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:44 PM
Bir fidan dik

Bir fidan dik, dibini sula,
Gözün gibi bak, büyüt.
Filizlensin dalları,
Yapraklarla donansın.

O fidanı öyle bir büyüt ki;
Koskoca bir ağaç olsun.
Kuşlar konsun dallarına,
Cıvıl cıvıl cıvıldasın.

Her ilkbaharda çiçeklensin o ağaç,
Yaz gelince meyve versin.
Çocuklar oynasın gölgesinde,
Meyvesini yesinler.

O ağaç eserin olsun,
'Dikili bir ağacı var' desinler.
Biz seni hep eserinle analım,
Gölgesi serin olsun.

26 Mayıs 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:45 PM
Bir garip öldü

Bir garip öldü.
Selası okunurken,
Hüzün göründü.

Bir garip öldü.
Kimi 'Bana ne! ' dedi,
Kimi üzüldü.

Bir garip öldü.
Cenazeyi görseydi,
Yine ölürdü.

Bir garip öldü.
Ah bir zengin olsaydı,
Binler yürürdü.

Bir garip öldü.
Duası da kısaydı,
Hemen gömüldü.

Bir garip öldü.
Mezar taşı bile yok,
Tahta dikildi.

15 Nisan 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:45 PM
Bir güzele sevdalandım

Bir güzele sevdalandım,
Tozdum Ayşe! Ayşe! Diye.
Hem aklımı hem fikrimi,
Bozdum Ayşe! Ayşe! Diye.

Tam boyuma göre boyu,
Hep huyuma benzer huyu.
Gözler n'eylesin uykuyu?
Sızdım Ayşe! Ayşe! Diye.

Giresun'un yollarında,
Su içtim yaylalarında.
Gözüm fındık dallarında,
Gezdim Ayşe! Ayşe! Diye.

Hasretim var buram buram,
Yârdan ayrı nasıl duram?
Sevmeyene dünya haram,
Sezdim Ayşe! Ayşe! Diye.

Ne neşem var ne güldüğüm,
Ayrılık zor ey sevdiğim.
Duygularım düğüm düğüm,
Çözdüm Ayşe! Ayşe! Diye.

Dertler bırakmaz yakamı,
Felek, garezin bana mı?
Hem anamı hem babamı,
Üzdüm Ayşe! Ayşe! Diye.

Zeki der ki: Sözüm hastan,
Kopup geldim ta Milas'tan.
Bir güzele yazdım destan,
Yazdım Ayşe! Ayşe! Diye.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:45 PM
Bir güzele vuruldum

Bir güzele vuruldum,
Vurulmak kolay değil.
Ne durdum ne yoruldum,
Durulmak kolay değil.

Ne süslü ne ojeli,
Yanakları gamzeli.
O bir köylü güzeli,
Sarılmak kolay değil.

Evleri var tuğladan,
Mektup yazdım Muğla'dan,
Hem yârdan hem sıladan,
Ayrılmak kolay değil.

Şalvar giyer basmadan,
Salkım toplar asmadan.
Neler çektim haspadan,
Yalvarmak kolay değil.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:45 PM
Bir kız sevdim Milas'ta,

Bir kız sevdim Milas'ta,
Aklım yine iflâsta.
Kız güzel, ben sevdalı,
Bakarım hasta hasta.

Ne sarıldım, ne öptüm,
Bir güzele dil döktüm.
Boşa mı yanıp tüttüm?
Hey gidi felek usta!

Bir güzele dil dökmek,
Kolay mı sevda çekmek?
Ne aş yerim ne ekmek,
Tarhanam kaldı tasta.

Milas'ın yanı Beçin,
Ören yolundan geçin.
Ağladım o kız için,
Yalvardım eşe dosta.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:45 PM
Bir masal söyle

Bir çocuk olayım, yatır dizine,
Bir anne gibi bak, bir masal söyle.
Sevgiyi, şefkati takın yüzüne,
Bir anne gibi bak, bir masal söyle.

Güneş uyandırır, hasret yandırır,
Umutlar hayali gerçek sandırır.
Sözler yalan olsun, gözler kandırır,
Bir anne gibi bak, bir masal söyle.

Her sabah yeni bir umutla başlar,
Yine cıvıl cıvıl ötüşür kuşlar.
İnandırsın beni masum bakışlar,
Bir anne gibi bak, bir masal söyle.

Dağlar dumanlanmış, kurtlar ulumuş,
Çobanlar uyumuş, sürü dağılmış.
Doğruyu söylemek sana mı kalmış?
Bir anne gibi bak,bir masal söyle.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:45 PM
Bir mektup gönderin

Bir çınar bilirim gölgesi serin,
Unutmam derenin neresi derin.
Hasret yüreğimde nasır bağladı,
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Türküler söylerim gözlerim nemli,
İçimde özlem var, hasret kıdemli.
Razıyım olsa da binbir sitemli,
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Hasretin derdinden hislerim çağlar,
Gözlerim dursa da yüreğim ağlar.
Düşüme giriyor kekikli dağlar,
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Özledim sılamı güzel yurdumu,
Leylekler geldi mi, yuva kurdu mu?
Tek ayak üstünde öyle durdu mu?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Sürüler çayıra dağılıyor mu?
Alaca inekler sağılıyor mu?
Taş dibekte bulgur döğülüyor mu?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Sılayı andıkça gözlerim dolar,
Deli gönül yaylaları arzular.
Yine meleşir mi körpe kuzular?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Sodra Dağı bulutlara değer mi?
Ak üstüne yeşilleri giyer mi?
Cırcır böcekleri türkü söyler mi?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Kardeş kardeşini hiç aramaz mı?
Dostlar birbirini hatırlamaz mı?
Seven sevdiğine mektup yazmaz mı?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Bir kalem, bir kâğıt, bir de zarf olsun,
Sıladan gurbete köPage Rankingü kurulsun.
Kalem tutan elleriniz nur olsun,
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Merak ediyorum hasta mısınız?
Ölen kalan mı var, yasta mısınız?
Milas'ta mı, yoksa Kars'ta mısınız?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Zeki Çalar der ki: Ey Gülten bacı!
Hasret bir dert ise, mektup ilacı.
Durur mu avluda o dut ağacı?
Bir mektup gönderin, bir haber verin.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:45 PM
Bir sigara tüttürdüm

Bir sigara tüttürdüm,
Dumanı Maltepe'den.
Marmara'yı seyrettim,
Umurbey Aytepe'den.

Sıra sıra ağaçlar,
Zeytin dolu yamaçlar.
Bura Gemlik Körfezi,
Dağ biter, deniz başlar.

Gemlik deniz kıyısı,
Gazino, çay bahçesi.
Kulaktaşı'na çıksam,
Duyulur bülbül sesi.

Daldan sarkan zeytinler,
Martı sesini dinler.
Bir güzeli özledim,
Geçmez oldu bu günler.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:45 PM
Bir şairi küstürdüler

Düşlerini çok gördüler,
Umudunu söndürdüler.
Kına yaksın yalancılar,
Bir şairi küstürdüler.

Mert bildiği namert çıktı,
Dost dediği kurşun sıktı,
En sevdiği gönül yıktı,
Bir şairi küstürdüler.

Haklı çıktı hep haksızlar,
Onurlandı ahlâksızlar.
Yürek yanar, bağır sızlar,
Bir şairi küstürdüler.

Ona, buna çok güvendi,
Hayatta hep kazık yedi.
Gören, duyan yazık dedi,
Bir şairi küstürdüler.

Alavere dalavere,
Aldandı göz göre göre,
Mağdur oldu yüz bin kere,
Bir şairi küstürdüler.

Bu nasıl iş, nasıl plân?
Yuva yapmış yalan dolan.
Sebep oldu falan filan,
Bir şairi küstürdüler.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:45 PM
Bizim dünyamız

Bağlarda keklik ötmeli,
Dağlarda duman tütmeli.
Bu dünya bizim dünyamız,
Fidan dikip, büyütmeli.

Kar yağmalı, su akmalı,
Kuş uçmalı, gül kokmalı.
Her millete hoş bakmalı,
Irkçılığı öğütmeli.

Diller ayrı, dinler ayrı,
Ayrılığın var mı hayrı?
Nefret, garez bitsin gayrı,
Hep sevgiyi öğretmeli.

Adım Zeki, sözüm nazım,
Türkü söyler gönül sazım.
Yaşanacak dünya lâzım,
Dostça fikir yürütmeli.

28 Ocak 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:45 PM
Bodrum güneşi

Milas'tan doğarken Bodrum güneşi,
Denizin üstünde uçar martılar.
Yorgun balıkçılar döner avından,
Kumlarla sevişir nazlı dalgalar.

Yeşil, beyaz ve mor, bir yanda mavi,
Bir cennet yaratmış doğa dokusu.
Çamların gölgesi yatmış denize,
Yâr olmuş dağlara kekik kokusu.

Ağustos sıcağı yakarken bizi,
Seyrettik kaleden berrak denizi.
Görür gibi olduk eski çağları,
Yeniden yaşadık geçmişimizi.

Güneşi yutunca dağların ardı,
O güzel sahili serinlik sardı.
Türkçeye hasrettik o gün Bodrum'da,
Yollarda yabancı turistler vardı.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:45 PM
Bu fabrika

Beni de yedi bitirdi,
Bu fabrika, bu fabrika.
Yirmi yılımı götürdü,
Bu fabrika, bu fabrika.

Ne öldürdü, ne güldürdü,
İşçisini süründürdü.
Nice umutlar söndürdü,
Bu fabrika, bu fabrika.

Çok titiz bir müdürü var,
Her şeyde bir kusur arar.
Hem kâr eder hem de zarar,
Bu fabrika, bu fabrika.

Bilmez ki baharı, yazı,
Çevresine yayar gazı.
Düdük çalar bazı bazı,
Bu fabrika, bu fabrika.

15 Nisan 1995

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:45 PM
Bu gece düşümde gördüğüm kadın

Hasbahçe içinde çul serdi bana,
Bu gece düşümde gördüğüm kadın.
Dalından koparıp gül verdi bana,
Bu gece düşümde gördüğüm kadın.

Gözleri masmavi, gülüşü hoştu,
Yüzüne bakarken gönlüm sarhoştu,
Şiirden, sanattan, aşktan konuştu,
Bu gece düşümde gördüğüm kadın.

Sımsıcak bakışla tuttu elimden,
Bir şarkı söyledi en güzelinden,
Ne aklımdan çıktı, ne hayalimden,
Bu gece düşümde gördüğüm kadın.

Gülerek gözümün içine baktı,
Hüzünlü gönlüme bin neşe kattı,
Usulca sokulup yanıma yattı,
Bu gece düşümde gördüğüm kadın.

25 Şubat 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:45 PM
Bu gönül

Hasretle yaşamak bir dert olsa da,
Bir sevgili için yaşar bu gönül.
Yolumun üstünde cennet olsa da,
Yine sevgiliye koşar bu gönül.

Güzellikten ilham alan göz olur,
Kerem gibi yana yana köz olur,
Şarkılara, türkülere söz olur,
Bir sevgili için coşar bu gönül.

Önüme duvarlar örülse bile,
Sıra sıra dağlar gerilse bile,
Bir sevgili için gelir de dile,
Her türlü engeli aşar bu gönül.

Bazen diken olur, bazen gül olur,
Karda, fırtınada keskin yel olur.
Coşar duygularım azgın sel olur,
Bir sevgili için taşar bu gönül.

Sabrın törpüsünde bilenmek için,
Çile dergâhında çilenmek için,
Yârin kapısında dilenmek için,
Yeniden yollara düşer bu gönül.

Vicdanım önünde hesap veririm,
Gözyaşlarım ile yıkanır kirim,
Kaybolur benliğim, pak olur dirim,
Aşkın kudretine şaşar bu gönül.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:46 PM
Bu şair

Çok keskin bir kılıç gibi kullanır,
His dilini tutamaz ki bu şair.
Komşuları aç yatarken düşünür,
Lokmasını yutamaz ki bu şair.

Odunu yok, kömürü yok kış günü,
Varsa yoksa sigarası tütünü,
Omuzlamış gam kasavet yükünü,
Üzerinden atamaz ki bu şair.

Gözlere hoş gelir güzelin seyri,
Şaire ilhamdır ezelden beri,
Doğruya doğru der, eğriye eğri,
Söze yalan katamaz ki bu şair.

Sevdası eksilmez, hasreti dinmez,
Zalimden çekinmez, caniden sinmez,
Haram bilmez, hile bilmez, gasp bilmez,
Vicdanını satamaz ki bu şair.

Zeki Çalar der ki: Sözün kısası,
Hep böyledir şu huyumun yasası,
Bana düşer dertlilerin tasası,
Yan gelip de yatamaz ki bu şair.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:46 PM
Burası Gemlik

Burası Gemlik
Hem denizi görürsün
Hem de zeytini.

Karşıda deniz,
Bayırda zeytin varsa;
Gemlik'tesiniz.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:46 PM
Bursa'nın

Yeşili, beyazı güzeldir ama,
Mavisi de alı da var Bursa'nın.
El emeği, göz nuruyla dokunur,
İpeği de şalı da var Bursa'nın.

İmrendirir geleneği, töresi,
Şenlikler yapılır bir yaz süresi,
Cennet köşesidir Keles yöresi,
Peyniri de balı da var Bursa'nın.

Gözünü sevdiğim Gemlik Körfezi,
Bir bakışta hayran eder herkesi,
Bu şehir bir Anadolu merkezi,
Her tarafa yolu da var Bursa'nın.

Keklik sesli bahçeleri, bağları,
Kar suyundan pınarları, çayları,
Kekik kokar yaylaları, dağları,
Lâlesi de gülü de var Bursa'nın.

Görmek gerek uzaktaki köyleri,
Ker***tendir, tuğladandır evleri,
Öyle çok ki gezilecek yerleri,
İznik gibi gölü de var Bursa'nın.

Tezgâhlarda nice ilmik atılır,
Desenlere alın teri katılır,
Çarşılarda, pazarlarda satılır,
Havlusu da tülü de var Bursa'nın.

Çeşit çeşit meyvesiyle övünür,
Kış gelince, kardan duvak bürünür,
Tam karşıdan gelin gibi görünür,
Güvey gibi hâli de var Bursa'nın.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:46 PM
Bülbülün derdi

Bülbülün derdi
'Gül mü, diken mi? ' derken
Beni de gerdi.

Dertsiz bülbül yok
Koklamak kolay mı ki?
Dikensiz gül yok.

06 Mart 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:46 PM
Büyüklenme

Pire sana yalvarınca,
Büyüklenme ey karınca!
Bir gün pişman olacaksın,
Vicdanın hesap sorunca.

İyi değil gurur, kibir,
Mümkünse her gönüle gir.
Küçük de bir büyük de bir,
Kul Tanrı'ya kul olunca.

İlkbaharın, yazın, kışın,
Sebebi var, iyi düşün.
Temiz olsun için, dışın,
Alnın secdeye varınca.

Etrafına şöyle bir bak,
Daldan düşer kuru yaprak,
Hepimizin sonu toprak,
Düşün kendi kararınca.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:46 PM
Canan

Gün doğmadan uyandım tanlar içinde,
Çay yaptım, simit sattım hanlar içinde.
Evlerinin önünden gelip geçerim,
Canımın cananı var canlar içinde.

Bir tenhada buluşsak, tutsam elinden,
Dünyalar benim olur sarsam belinden.
Ne aklımdan çıkıyor, ne hayalimden,
Cananı düşünürüm gamlar içinde.

Gözyaşımı akıtmam, içe atarım,
Derdime dert katarım, simit satarım.
Bir kara gözlü için gidip yatarım,
Milas mapus damı var damlar içinde.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:46 PM
Cepten ara

Şimdi cepler bir numara,
Moda buysa cepten ara.
Sesin gitsin uzaklara,
Dünya duysa cepten ara.

Al hattını, tak kartını,
Koy cebine, gör farkını,
Yeter ki uy her şartını,
Biri sorsa cepten ara.

Hafızası, numarası,
İlgi çeker her markası,
Kazık gibi faturası,
Paran çoksa cepten ara.

Çok okuyan çok kültürlü,
Her alosu teşekkürlü,
Havası var türlü türlü,
Tüpün koksa cepten ara.

Kimisinin yırtık donu,
Cebinde cep telefonu,
Her arayan bulur onu,
İşin yoksa cepten ara.

Kimisi çalım atıyor,
Ceple düşman çatlatıyor,
Bazı gece aç yatıyor,
Karnın toksa cepten ara.

Ben istemem kırk yalanı,
Asla sevmem geç kalanı,
Her yer kapsama alanı,
Yılan soksa cepten ara.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:46 PM
Ceyda bebek

Altında belek,
Sırtında yelek,
Sanki bir melek,
Bu Ceyda bebek.

Ağzını açar,
Gülücük saçar.
Kuş olsa uçar,
Bu Ceyda bebek.

Kundağı çözer,
Anneyi üzer.
Kucakta gezer,
Bu Ceyda bebek.

Uyur, uyanır,
Süte dayanır.
Dünyayı tanır,
Bu Ceyda bebek.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:46 PM
Cilveli

Kaş oynattın, göz ettin,
Göz cilveli cilveli.
Mutluluktan söz ettin,
Söz cilveli cilveli.

Palto aldım Ayaş'tan,
Giyemedim telâştan,
Aklım da gitti baştan,
Kız cilveli cilveli.

Güzelliğin bir sanat,
Sevdim gerdim kol kanat,
Gez gülüm bana inat,
Gez cilveli cilveli.

O gamzeler, o gülüş,
Gerçek değil sanki düş,
Yanıyorum tez yetiş,
Tez cilveli cilveli.

Ben dertli bir bülbülüm,
Dikenlidir her gülüm,
Çok mu ettiğin zulüm?
Az cilveli cilveli.

Bir düş gördüm yanıldım,
Boş yastığa sarıldım,
Kız ben sana darıldım,
Boz cilveli cilveli.

Bele uzat saçını,
Giy güzellik tacını,
Yaz aşkın ilacını,
Yaz cilveli cilveli.

Bu aşk akıl kârı mı?
Ziyan ettim varımı.
Kaz benim mezarımı,
Kaz cilveli cilveli.

Dudakların al kiraz,
Aşkınla oldum maraz,
Gözlerini süz biraz,
Süz cilveli cilveli.

Zeki der ki: Dar giyer,
Hem yandırır hem güler,
Zor kavuşur düğmeler,
Çöz cilveli cilveli.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:46 PM
Çağdaş

Gerçek adını bileyim,
Gel söyle de aklan Çağdaş!
Neren doğru, neyin yanlış?
Kendince bir yoklan Çağdaş!

Tarzımla söz söylesen de,
Alay edip, eğlensen de,
Beğensen, beğenmesen de,
Her sözüme katlan Çağdaş!

Ne uyudum ne de aydım,
Merak etme, çağı duydum.
Ben seni de ozan saydım,
Saygı duy da toplan Çağdaş!

Taş atmakla nedir kârın?
Dost oluruz belki yarın.
Kirli sözcüklerden arın,
Bir yıkan da paklan Çağdaş!

Vazgeç dostum sen bu hırstan,
Zarar gelir ihtirastan.
Neyi çaldık ki mirastan?
Akıllı ol, uslan Çağdaş!

Ne han gördün ne de kubbe,
Bir şaire verdin rütbe.
Zeki Usta'ya gözükme,
Sen yine de saklan Çağdaş!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:47 PM
Çanakkale'ye doğru

Çanakkale'ye doğru
Git, bitmez Anadolu
Mektular gelir gider
Hasret ve sevgi dolu

Postalları bağladım
Tüfeğimi yağladım
İlk mektubu okudum
Yüreğimi dağladım

Mataramı doldurdum
Su içtim kana kana
Asker ettiler beni
Bir babayla bir ana

Kaleköy'den bakınca
Semadirek görünür
Mektubum gelmeyince
Bana hüzün bürünür

Silâh elde beklerim
Günlere gün eklerim
Ben bir Türk askeriyim
Güçlüdür bileklerim

Gökçeada dağları
Diken değil bağ olsun
Bir gün şehit düşersem
Vatan millet sağ olsun

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:47 PM
Çek oğlum Zeki!

Daha dün bir, bugün iki,
Bu dünyada ne gördün ki?
Sevdalının biri derler,
Aldırma, çek oğlum Zeki!

Takın gönül merceğini,
Gör dünyanın gerçeğini.
Sula sevda çiçeğini,
Soldurma, çek oğlum Zeki!

Mümkünse her gönüle gir,
Kıymetini bilen bilir.
Yüreğine gurur, kibir,
Doldurma, çek oğlum Zeki!

Sakın hor görme garibi,
Onun da var bir sahibi.
Kadehini dertli gibi,
Kaldırma, çek oğlum Zeki!

Hayat bazen ballı börek,
Sevgi için çarpsın yürek.
Bu denize boşa kürek,
Daldırma, çek oğlum Zeki!

Fâni dünya bir okuldur,
Aşk Tanrı'ya giden yoldur.
Gönlüne hep sevgi doldur,
Yıldırma, çek oğlum Zeki!

Bir şairsen, uykun olmaz,
Kafiyeler uygun olmaz.
Fikrin uysa, duygun uymaz,
Çıldırma, çek oğlum Zeki!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:47 PM
Çeşme

Su getirdim eşmeden,
İçemedim çeşmeden.
Sevdayı hiç bilmezdim,
Ben bu derde düşmeden.

Çeşmenin altı çayır,
Dolaşırım dağ, bayır.
Sevda çekeni kolla,
Kayır Allah'ım kayır!

Çeşme önünde testi,
Bir kız yolumu kesti.
İkimizin başında,
Kavak yelleri esti.

Bu çeşmenin yası yok,
Su içmeye tası yok.
Aklım, fikrim Sevda'da,
Sevda gibi hası yok.

Bu çeşmenin nesi var?
Şırıl şırıl sesi var.
Sevda çok güzel ama,
Aksi bir annesi var.

Çeşme başında kızlar,
Birer testi omuzlar.
Ben Sevda'mı üzemem,
Sonra vicdanım sızlar.

Çeşmenin suyu duru,
O kız gözümün nuru.
Derdimi söyleyemem,
Yanarım kuru kuru.

Çeşmenin yanı serin,
Düşündüm derin derin.
Acep n'etsem, n'eylesem?
Bana bir akıl verin.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:47 PM
Çeşme başı

Çeşme başı, su başı,
Gönlüm çeşme adaşı.
Ben sana ne yaptım ki,
Niye attın o taşı?

Kapıydım aralandım,
Defterdim karalandım,
Bir taşla yaralandım,
Niye attın o taşı?

Bir deliydim, duruldum,
Şiir yazdım yoruldum,
Bir söz ile vuruldum,
Niye attın o taşı?

Zevk almıştım gülmenden,
Hoşlanıyordum senden,
Ne istedin kız benden?
Niye attın o taşı?

Akşamdır günün ardı,
Nice umudum vardı,
Ummadık taş baş yardı,
Niye attın o taşı?

Gençken fokur fokurdum,
Güzel şiir okurdum,
Gece düşünüp durdum,
Niye attın o taşı?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:47 PM
Çıkma gurbete

Yanılıp yakılıp çıkma gurbete,
Bir dilim ekmeği yeter sılanın.
Sen de benim gibi hasret çekersin,
Hayali gözünde tüter sılanın.

Sılayı andıkça gözler ıslanır,
Türküler söylenir, gönül hislenir,
Baykuş bile keklik gibi seslenir,
Bülbülü bir başka öter sılanın.

Herkes sılasını över, övünür,
Hasretini çeken yanar, dövünür,
Çalısı, çırpısı sümbül görünür,
Gülleri mis gibi kokar sılanın.

Yabancı olursun gittiğin yere,
Derler ki; Hemşehrim memleket nere?
Hep aklına gelir köydeki dere,
Suları buz gibi akar sılanın.

Gurbet ellerinde mahzun gezersin,
Pişman olup, kaderine kızarsın,
Gözyaşların ile mektup yazarsın,
Acısı kor gibi yakar sılanın.

Sırrını açacak dost bulamazsın,
Hep kendi kendine yanar, ağlarsın,
Bu derdi çekmekten kurtulamazsın,
Hasreti sevdadan beter sılanın.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:47 PM
Çit üstünden atladım

Çit üstünden atladım,
Daldan erik topladım.
Yâri gördüm sevindim,
Yaş gününü kutladım.

Bahçeye kilim serdi,
Hoş tuttu, yer gösterdi.
İpekli mendil verdi,
Hep cebimde sakladım.

Hayran kaldım sözüne,
Aşkla baktım yüzüne.
El attım ak göğsüne,
Çift tomurcuk yokladım.

Güldürdü gülmeleri,
Zevk verdi sevmeleri.
Tez çözdüm düğmeleri,
Sarıldım, kucakladım.

Kiraz dudaklarından,
Elma yanaklarından,
Kar gibi gerdanından,
Öptüm de rahatladım.

Bir hayal oyununda,
Dolandım yâr boynunda,
Bayram ettim koynunda,
Hem öptüm, hem kokladım.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:47 PM
Çocuğum

Uçup gideceksin baba evinden,
Özgür olduğunu düşüneceksin.
Okulda her şeyi bir bir öğrendin,
Şimdi de hayatı öğreneceksin.

Bir ev tutacaksın uzak bir yerde,
Sabahın köründe çay içeceksin.
Servis araçları gelip geçecek,
Telâşla işine yetişeceksin.

Yenik düşeceksin duygularına,
Âşık olacaksın, özleyeceksin.
Kimse bilmeyecek gözyaşlarını,
İçe atacaksın, gizleyeceksin.

Yarına umutla yürü çocuğum,
Sıcağa, soğuğa direneceksin.
Her şeyi babandan iyi bilirsin,
Yine de babandan öğreneceksin

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:47 PM
Çocuk gibi

Çocuk gibi düşlerim,
En güzeli isterim.
Dere değil, çay değil,
Irmak olur hislerim.

Aklım, duygum birleşir,
Söz beynime yerleşir,
Fikrimle güzelleşir,
Anlam verip beslerim.

Şiir tutkum, hevesim,
Türkü kokar nefesim.
Gönülden gelir sesim,
Düşüncemle süslerim.

Benim ufkum geniştir,
Konularım ilginçtir.
Çok düşünmek zor iştir,
Zorluğu göğüslerim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:47 PM
Çocuk olmak

Küçük bir bebekken,
çok güzel emeklerdim.
Biraz büyüyüp,
yürümek istedim.
Yürüdüm.
Biraz daha büyüyüp,
güzel konuşmak istedim.
Konuştum.
Biraz daha büyüyüp,
hozanda top oynamak istedim.
Oynadım.
Biraz daha büyüyüp,
okula gitmek istedim.
Gittim.
Biraz daha, biraz daha diye diye büyüdüm.
Askerliğimi yaptım.
Bir iş bulup, çalışmaya başladım.
Evlendim; çoluk çocuğa karıştım.
Geçim derdine düştüm.
Büyüdüm de ne oldu sanki?
Yeniden çocuk olmak istiyorum.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:48 PM
Çok özledim

Ay sözledim, gün sözledim,
Gelir diye yol gözledim.
Ne dün geldi ne de bugün,
Ben nazlımı çok özledim.

Boynu bükük bir fideyim,
Bir garibim, ne edeyim?
İzin verin de gideyim,
Ben nazlımı çok özledim.

Dudakları al kirazlı,
Etek giysin mor beyazlı,
Hep salınsın nazlı nazlı,
Ben nazlımı çok özledim.

Gündüz işle, gece düşle,
Öleceğim bu gidişle,
Mutlu etsin bir gelişle,
Ben nazlımı çok özledim.

Duygularım süne gibi,
Dert yapıştı kene gibi,
Her günüm bir sene gibi,
Ben nazlımı çok özledim.

Her düşümü gerçek sandım,
Kan ter içinde uyandım,
Yedi gündür zor dayandım,
Ben nazlımı çok özledim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:48 PM
Damla

Küçücük bir damlaydım,
Duygularımla taştım.
Nice engeli aştım,
Bir dereye bulaştım.

Yunus'la olgunlaştım,
Mevlâna'ya ulaştım.
Ruhumda Karac'oğlan,
Pir Sultan'la dolaştım.

Dadaloğlu'yla koştum,
Âşık Veysel'le coştum.
Acılar Denizi'nde,
Oğuzcan'la buluştum.

Söz güzelse aşınmaz,
Çirkinse, anlaşılmaz,
Yalnızlık paylaşılmaz,
Hislerimle paylaştım.

Hâkim Bey'le dert yanan,
Karakoç'u dinledim.
Mihriban türküsünü,
Binlerce kez söyledim.

Soyuer'i okudum,
Cemal Sâfi'ye geldim.
Güzide Gülpınar'ı,
Gerçek bir anne bildim.

7 Temmuz 2000

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:48 PM
Davet

Bir gülümser yüz ile,
Gel süzüle süzüle.
Bak ne hâllere düştüm,
Yâr üzüle üzüle.

Bakma öyle el gibi,
Esip geçme yel gibi.
Gel üzme bu garibi,
Bir acılı söz ile.

Aytepe'ye çıkalım,
Marmara'ya bakalım.
Gel bir ateş yakalım,
Bağrımdaki köz ile.

Keklik konsun bağıma,
Kar otursun dağıma.
Yine gir yatağıma,
Cilve ile, naz ile.

Nail oldum jestine,
Ortağım her hissine.
Yat kolumun üstüne,
Sar büzüle büzüle.

Ne yılan, ne böcektim,
Nadide bir çiçektim.
Yıllarca çile çektim,
Hep ezile ezile.

Zeki der ki: N'eylerim?
Sevgiyi bal eylerim.
Anlamlı söz söylerim,
Gönlümdeki saz ile.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:48 PM
Değirmenin başları

Savak olur değirmenin başları.
Su akar da çark döndürür taşları.
Elâ gözlü bir dilbere vuruldum,
Yüreğimde iz bıraktı kaşları.

Hayran kaldım sohbetine, sözüne,
Ne yapsam da nasıl girsem gözüne?
Seviyorum diyemem ki yüzüne,
Akıp gider gözlerimin yaşları.

Utandım da tutamadım elinden,
Fikir yaptım saçlarının telinden.
Ne düşümden çıktı ne hayalimden,
Bini aştı şu gönlümün suçları.

Davet etsin, hemen koşar gelirim,
Can istesin, o yâr için ölürüm.
Ben güzelin kıymetini bilirim,
Değirmende ağartmadım saçları.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:48 PM
Değişti

İp çürüdü, ağ değişti,
Seçim yaptık, çağ değişti.
Maksat üzüm yemek değil,
Bağcı dövdük, bağ değişti.

Hormonlu gıda dokundu,
Ölene rahmet okundu.
Her yamaçta gecekondu,
Şehirlerde dağ değişti.

Geçin efendiler, geçin,
Doğru dürüst bir yol seçin.
Neler yaptık vatan için?
Ölen öldü, sağ değişti.

Her ayıya dayı derdik,
KöPage Rankingüden rahat geçerdik.
Efendice yağ çekerdik,
Yalaka çok, yağ değişti.

10 Mayıs 1999

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:48 PM
Değmesin

Aklın hislerine boyun eğmesin,
Çoluk çocuk eski püskü giymesin.
Kafanda kırk tane tilki dolaşsın,
Kuyrukları birbirine değmesin.

Hiç işin olmasın kinle, küfürle,
Başla besmeleyle, bitir şükürle.
Bin dost kazanırsın bir teşekkürle,
Yeter ki yüreğin kibirlenmesin.

28 Ağustos 2003

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:48 PM
Deli

Geçen gün, sahilde oturmuş denize bakıyordum. Perişan kılıklı birisi, selâm verip yanıma oturdu. Elindeki ekmeği tıka basa yedi bitirdi. 'Zeki Abi! ' dedi. 'Kiminle tanışıyorum? ' edim. 'Ben deliyim! ' dedi ve ekledi, 'Sizin şiirlerinizi okuyorum ve çok beğeniyorum. Bir dörtlük de ben yazdım! ' dedi. 'Oku bakalım! 'dedim. Okudu:

Veliye üç gün bayram,
Deliye her gün bayram.
Veliye bir tas ayran,
Deliye herkes hayran.

Delinin şiirine çok güldüm ve karşılık verdim.

Deli yer tıka basa,
Ne dert vardır ne tasa.
Deliye fikir sordum,
Fikri kalmış nadasa.

Deli vardır hır deli,
Deli vardır zırdeli.
Benimle dalga geçer,
Bizimki hınzır deli.

Deli vardır yaramaz,
Bir karara varamaz.
Bir kuyuya taş atar,
Kırk kişi çıkaramaz.

Sarı kamış bel verir,
Diken bile gül verir.
Şu deliler olmasa,
Bize kim akıl verir?

Deli başladı gülmeye. 'Sana niçin deli diyorlar? ' dedim. 'Deha, insan zekasının ulaşabileceği en yüksek düzeydir. Delilik ise, akıl sınırlarının zorlanmasıyla oluşan bir hastalıktır. Bir deli dahi olabilir, Bir dahi deli olabilir. Ah Zeki Abi ah! Benim gördüğümü görsen, benim duyduğumu duysan, benim düşündüğümü düşünsen, benim hissettiğimi hissetsen; sen de kafayı üşütürsün! ' dedi ve kalkıp gitti. Ardından bakakaldım. Deli mi, akıllı mı? Bir karar veremedim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:48 PM
Deli deyip de geçme

Deli deliye baktı,
Çakmakla fikir yaktı.
Delinin akıllısı,
Peynirden gemi yaptı.

Peyniri yiye yiye,
Deli çıktı gemiye.
Balıklar gelir diye,
Oltaya yemi taktı.

Git delinin huyuna,
Taş attırma kuyuna.
Baktı çayın suyuna,
Sonra da demi tattı.

Deli ile su içme,
Deliye akıl biçme.
Deli deyip de geçme,
Beni acemi yaptı.

28 Ağustos 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:50 PM
Delinin zoruna bak

Ateşin koruna bak,
Çiçeğin moruna bak.
Ben uyurken saz çaldı,
Delinin zoruna bak!

Uykum biraz ağırdı,
'Yandım! 'diye bağırdı.
Gece türkü çağırdı,
Delinin zoruna bak!

Uykumdan uyandırdı,
Bir şey oldu sandırdı.
Beni de usandırdı,
Delinin zoruna bak!

Bir kız ile tanışmış,
Şundan bundan konuşmuş.
Yine yanmış tutuşmuş,
Delinin zoruna bak!

Sevda yolu çakıllı,
Sevmiş adamakıllı.
Benden daha akıllı,
Delinin zoruna bak!

Sohbetime alıştı,
Üç gün şiir çalıştı.
Bana akıl danıştı,
Delinin zoruna bak!

'Âşık oldum ben! 'dedi,
'Ne diyorsun sen? 'dedi.
Şimdi ayvayı yedi,
Delinin zoruna bak!

Zeki Çalar

22 Şubat 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Denizli'de

Gezip görmeden geçmeyin,
Durmak lâzım Denizli'de.
Hayalleri incitmeyin,
Kurmak lâzım Denizli'de.

Ege'nin bir yöresidir,
Gari demek töresidir.
Bayramyeri neresidir?
Sormak lâzım Denizli'de.

Horoz heykeli yapmışlar,
Dibinden su akıtmışlar.
Horoza türkü yakmışlar,
Duymak lâzım Denizli'de.

Pamukkale'den su akar,
Yamacını ak pak yapar,
Her gelen bu suya bakar,
Girmek lâzım Denizli'de.

Özay Gönlüm 'nine' demiş,
Yaren'le türkü söylemiş,
Heykeli bile dikilmiş,
Görmek lâzım Denizli'de.

Honaz Dağı kar çekmez mi?
Babadağ duman tütmez mi?
Horoz öter mi, ötmez mi?
Bilmek lâzım Denizli'de.

Yine dönüp gelsem bari,
Her yerini görsem bari.
Hadi gari! Hadi gari!
Demek lâzım Denizli'de.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Deprem

Evler kökünden sallandı,
Taşlar düştü, yuvarlandı,
Herkes telâşla uyandı,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

Duvarlar gelip, gittikçe,
Allah dedik düşündükçe,
Saat üçü iki geçe,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

Fay hattının düğümüydü,
Bir felâket ürünüydü,
Sanki kıyamet günüydü,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

Pencerede cam kırıldı,
Anne çocuğa sarıldı,
Yıldızlar pırıl pırıldı,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

Karga öttü, it hırladı,
Beşikte bebek zırladı,
Millet dışarı fırladı,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

Ölmek vardı, kalmak vardı,
Yürekleri korku sardı,
Herkes Allah'a yalvardı,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

Gemlikliler sokaktaydı,
Sabaha dek artçı saydı,
Dört beş tane yıldız kaydı,
Gök ışıdı, yer sarsıldı.

17 Ağustos 1999

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Dertli misin Uludağım?

Kardan mı yapın aşını?
Beyaz ağartmış başını.
Ayaz karartmış taşını,
Dertli misin Uludağım?

Yaylalarda kekik biter,
Keklik öter, bülbül öter,
Doruklarda duman tüter,
Dertli misin Uludağım?

Eteklerin uzun uzun,
Bursa mıdır yavrun kuzun?
Bu yıl erimedi buzun,
Dertli misin Uludağım?

Yeter artık kalksın karın,
Sil beyazı, yeşil sarın.
Gelmez mi daha baharın?
Dertli misin Uludağım?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Deşmeyin derdimi

Beyaz saçlarımı sormayın bana,
Deşmeyin derdimi, deşmeyin dostlar.
Sözü fiske gibi vurmayın bana,
Deşmeyin derdimi, deşmeyin dostlar.

Bana bir dokunan bin ah işitir,
Sesimi duyanlar eyvah işitir.
Ak saçımı soran zalim kişidir,
Deşmeyin derdimi, deşmeyin dostlar.

Şimdi ah çekerim ben her düğünde,
Nişanlı yitirdim Geçit köyünde.
Üç aylık askerdim o öldüğünde,
Deşmeyin derdimi, deşmeyin dostlar.

Onbeş yaşında bir taze bahardı,
Gözlerim arardı, gönlüm sorardı.
Bir acı haberle saçlar ağardı,
Deşmeyin derdimi, deşmeyin dostlar.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Dilek

Düşlerin taze olsun,
Şiirde dize olsun.
Her gece buluşalım,
Olanlar bize olsun.

kadınım, kar çiçeğim,
Sensin düşüm, gerçeğim.
Elinden mey içeyim,
Gerdanın meze olsun.

Sevdan girdi kanıma,
Hasret yetti canıma.
Salın da gel yanıma,
Zülfün yelpaze olsun.

Kin, nefret ırak bana,
Sevgiyi bırak bana.
Bir dost gibi bak bana,
Bakışın yüze olsun.

Elimi tutsun elin,
Ben olayım hayalin.
Ne suskun olsun dilin,
Ne de geveze olsun.

Zeki der ki: Dileğim,
Kendimi hep bileyim.
Bilene ne diyeyim?
Sözüm bilmeze olsun.

18 Ocak 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Dizelek

Dize dize dizelek,
Sözcükler hep göbelek.
Ozanlar çağdaş olmuş,
Ses güzel de, söz kelek.

Hani 'Beş Hececiler'?
Nerde 'Meşaleciler'?
Nereye çekip gitti?
'Toplumcu Gerçekçiler'.

Heceden vazgeçtiler,
Anlamlı söz seçtiler.
Orhan Veli'yle öldü,
Zavallı 'Garipçiler'.

Gördük olupbiteni,
Olduk çakırdikeni.
'Birinci Yeni' bitti,
Çıktı 'İkinci Yeni'.

Ah anlamlı dizgeler,
Bana göre özgeler.
Coştuk da koşma yazdık,
Çağ dışı kaldın derler.

Yazgacım, yazılgacım,
Düşüncemdir kırbacım.
Nasıl çağdaş olayım?
Yok ki bir yazdırgacım.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Doktor

Aşk kalbimden giren oktur,
Hasretim var, derdim çoktur.
Dert gönlümde, çare yoktur,
İğne, ilaç verme Doktor.

Burda boynum bükülüyor,
Gözümden yaş dökülüyor,
Ciğerlerim sökülüyor,
Yanarım derdimle Doktor.

Baş ucumda dönüp durma,
'Derdin nedir? ' diye sorma.
Hislerime neşter vurma,
Yarama el sürme Doktor.

Ben sevdamla tüter oldum,
Yana yana heder oldum.
Mecnun'dan da beter oldum,
Deli diye yerme Doktor.

Dert bir değil, yüzü aşkın,
Gözler dolu, yürek taşkın.
Sayıklarım şaşkın şaşkın,
Bakıp bakıp gülme Doktor.

Dal sallandı, yaprak düştü,
Yüreğime hasret düştü.
Hüzünlendim akşamüstü,
Üzerime gelme Doktor.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Dul

Su verdim, susuz kaldım.
Yol verdim, yolsuz kaldım.
Kız verdiler, almadım,
Dul sevdim, dulsuz kaldım.

Dul yavaştan yavaştan,
Aklımı aldı baştan,
Hoşlandım o bakıştan,
Vay dedim, vaysız kaldım.

Dost bildiğim kişiler,
Ağam, paşam dediler.
Hesap geldi, tüydüler,
Pavyonda çulsuz kaldım.

Çıkmadım dul sözünden,
Kalkmaz oldum dizinden,
Öptüm iki gözünden,
Parasız, pulsuz kaldım.

Dul seven kız seçer mi?
Pavyonda su içer mi?
Gönül bu,vazgeçer mi?
Huy dedim, huysuz kaldım.

İyidir, hoştur huyu,
Gel der yanımda uyu.
Sarıldım gece boyu,
Yine uykusuz kaldım.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Dut ağacı

Bir dut ağacı vardı evimizin önünde,
Kayıp düştüm dalından geçmiş günün birinde.
İp atardık dalına, bir salıncak kurardık,
Tahir, Zehra ve Gülten gölgesinde oynardık.

Tahir, dut gölgesinde bir türkü tuttururdu,
Çocuk olduğumuzu hepten unuttururdu.
Durdu yengem bahçeden 'Tahir! ' diye ünlerdi,
Unutulmaz o günler, ne de güzel günlerdi.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Düğün

Düğün dernek kurulur,
Saz teline vurulur.
Mahallenin kızları,
Oynar oynar yorulur.

Nikâh memuru gelir,
Gelin, güvey sorulur.
Davetliler yer bulur,
Oynar oynar yorulur.

Güzel ses verir keman,
Taksim yapar bir zaman.
Aman kanuncu aman,
Darbukacı yorulur.

Tanıdıklar gelirler,
Hediyeler verirler.
Görümceler, eltiler,
Oynar oynar yorulur.

Gelin duvaklı, telli,
Uzun boy, ince belli.
Çalınır çiftetelli,
Oynar oynar yorulur.

Kayınbaba, kaynana,
Otururlar yan yana.
Güvey çıkar meydana,
Oynar oynar yorulur.

Israr etmeyin dostlar,
Oynayamam, yerim dar.
Gelin var, güveyi var,
Oynar oynar yorulur.

Gecemiz ilerledi,
Daha tavuk gelmedi.
Darbukacı terledi,
Oynar oynar yorulur.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Dünyanın en mutlu adamı

Harcayacak kadar param olursa,
Dünyanın en mutlu adamı benim.
Her akşam evimde sofra kurulsa,
Dünyanın en mutlu adamı benim.

Aklımı, fikrimi, duygumu katsam,
Gönlümden geçeni bir bir anlatsam,
Sevdiğim kadına sarılıp yatsam,
Dünyanın en mutlu adamı benim.

Umutlarım çiçek gibi solmasın,
Gözyaşlarım gözlerime dolmasın,
Hiçbir derdim, hiçbir tasam olmasın,
Dünyanın en mutlu adamı benim.

Zeki der ki: Aşkla çarpsın yüreğim,
Dostlarımın vefasını göreyim,
Üç günlük ömrümde sefa süreyim,
Dünyanın en mutlu adamı benim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Düşlerimin kadını

Düşlerde buluşuruz, gözlerle konuşuruz,
Aşka davet edersin düşlerimin kadını.
Öpüşüp koklaşırken, aniden uyanırım,
Sen kaybolup gidersin düşlerimin kadını.

Yüreğime işledim o elâ gözlerini,
Belleğime kazıdım güzel gamzelerini.
Unutmak mümkün değil yüzünü, ellerini,
Aklımda bir portresin düşlerimin kadını.

Alımlı endamını, seksi dişiliğini,
Kelimeler yetmez ki saysam özelliğini.
Nasıl tarif edeyim senin güzelliğini?
Cennette bir hurisin düşlerimin kadını.

İkimiz bir olunca, ne dert olur ne keder,
Beni mutlu etmeye gülüşün bile yeter.
Seni gördüm göreli olmuşum daha beter,
Sen fikrimin gülüsün düşlerimin kadını.

Seksi tavırlarınla fikrimi bozdurursun,
Gariban bir şaire destanlar yazdırırsın.
Ak göğsünün üstünden düğmeler çözdürürsün,
Cilveyi de bilirsin düşlerimin kadını.

Karşımda dans edersin, seyredip sevinirim,
Bir yandan soyunursun, sevinçten deliririm.
Çırıçıplak hâlini sadece ben bilirim,
Afrodit'e benzersin düşlerimin kadını.

Siyah jartiyerinle, desenli sutyeninle,
Başımı döndürürsün gül kokulu teninle.
Ipıssız *******de sevişiriz seninle,
Beni mutlu edersin düşlerimin kadını.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Düşlerimin kadını 2

Ne o anı unuttum, ne o anın tadını,
Hasret koydum sevgilim sensizliğin adını.
Belki gelirsin diye, her gece bekliyorum,
Seni sayıklıyorum düşlerimin kadını.

Ah o gülümsemeler, ah o güzel gamzeler,
Yay kaşlar, elâ gözler hasretimi tazeler.
Asla sensiz olmuyor kurduğum fanteziler,
Seni çok özlüyorum düşlerimin kadını.

Bu gece buluşalım, sessizce gel yanıma,
Öpüşüp koklaşalım, yine sarıl boynuma.
Gel artık yatağıma, bir daha gir koynuma,
Seni arzuluyorum düşlerimin kadını.

Hayallerin içinde kaybolup gidiyorum,
Kimseyi duymuyorum, dalıp düşünüyorum.
Bu aşk mı, delilik mi? Karar veremiyorum,
Seni çok seviyorum düşlerimin kadını.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:51 PM
Düşün

Fazla durma güneşte,
Zarar vermeden düşün.
Hayır vardır her işte,
Karar vermeden düşün.

Güzele bak güzele,
Sevgini hep tazele.
Hiç gerek yok gazele,
Gönül vermeden düşün.

Asla yaşanmaz kinle,
Barışık ol kendinle.
El söylerken, sen dinle,
Yanıt vermeden düşün.

Aslına bak aslına,
Girme hicaz faslına.
Güvenme her dostuna,
Bir sır vermeden düşün.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:52 PM
Düşündükçe

Çok düşünme şair derler,
Düşündükçe yaşıyoruz.
Düşüncenin sınırı yok,
Duvarları aşıyoruz.

İnsan beyni bir kâinat,
Orda doğar fikir, sanat,
Haksızlığa, zulme inat,
Düşündükçe coşuyoruz.

Biz nereden geliyoruz?
Hangi yöne gidiyoruz?
Ne bıraktık geleceğe?
Düşündükçe şaşıyoruz.

Zaman, mekân ve boyut var,
Hem somut var, hem soyut var,
Hem endişe, hem umut var,
Yarınlara koşuyoruz.

Görüyoruz durumları,
Yapıyoruz yorumları,
En karmaşık sorunları,
Düşündükçe çözüyoruz.

20 Haziran 1995

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:52 PM
Düşüne düşüne

Bakma elin işine,
Düş güzellik peşine.
Al eline kalemi,
Yaz düşüne düşüne.

Uyuma gece boyu,
İşle fikri, duyguyu.
İğne ile bin kuyu,
Kaz düşüne düşüne.

Nedir ak, nedir kara?
Anlamını sor, ara.
Dal yeni ufuklara,
Gez düşüne düşüne.

Şair hayal kuracak,
Geçmişini soracak.
Yarın neler olacak?
Sez düşüne düşüne.

Ziyan etme geceyi,
Uydur vezni, heceyi.
Aşk denen bilmeceyi,
Çöz düşüne düşüne.

Ham gönülde köz olmaz,
Âşıkta kem söz olmaz.
Düşüncesiz söz olmaz,
Söz düşüne düşüne.

6 Haziran 1998

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:52 PM
Düşünmek lâzım

Düşün be Kazım!
Dünya neden dönüyor?
Düşünmek lâzım.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:52 PM
Elâ gözlerini sevdiğim dilber

Elâ gözlerini sevdiğim dilber,
Şeftali toplarsın, yorulur musun?
Gördüm ki bu köyün güzeli sensin,
Gelenden geçenden sorulur musun?

Evinizin önü bağlık, bahçelik,
Saçların belinde hep belik belik,
Aklımı başımdan aldın üstelik,
Kız güzelim diye kurulur musun?

Keles yaylaları hep kekik kokar,
Dereler şırıldar, kuşlar cıvıldar.
Elâ gözlüm senden bir dileğim var,
Yâr diye boynuma sarılır mısın?

Bir garip âşığım, çaldım her telden,
Ne gülden vazgeçtim ne de bülbülden.
Kız vuruldum sana candan gönülden,
Sen de benim gibi vurulur musun?

Ay gibi yüzünü ilk kez görmekle,
Sevdalandım sana gönül vermekle.
Bana varır mısın düğün dernekle?
Anamın gelini sen olur musun?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:52 PM
Eleştirmen

Ya eseri övmen gerek,
Ya da verip veriştirmen.
Tenkit etmek kolay değil,
İşin çok zor eleştirmen.

Kalas yontmakla incelir,
Sanat yorumla yücelir.
Eleştirsen tepki gelir,
İşin çok zor eleştirmen.

Ne İsa'ya yaranırsın,
Ne Musa'ya yaranırsın,
Dertsiz başa dert alırsın,
İşin çok zor eleştirmen.

Şiir eleştiri ister,
Gel bize de bir yol göster,
Kimi 'Konuş! ' kimi 'Sus! ' der,
İşin çok zor eleştirmen.

Oku da bahset biçimden,
Geçir fikir süzgecinden,
Gel de çık işin içinden,
İşin çok zor eleştirmen.

2 Mayıs 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:52 PM
Emekli

Gençlik yıllarını işine vermiş,
Felek çemberinden geçmiş emekli.
Her türlü zorluğa göğsünü germiş,
Yokluğun içinde pişmiş emekli.

Bir eziyet var ki maaş gününde,
Kuyruklar uzamış banka önünde.
Pek rahat görmemiş ahir ömründe,
Sabırla sıraya geçmiş emekli.

Hükümet kendine düzer methiye,
Yüzde üç, yüzde üç vermiş hediye.
Gündüz pazarları pahalı diye,
Akşam pazarını seçmiş emekli.

'Bu para bir ayda yeter mi? ' diyor,
'Evimin bacası tüter mi? ' diyor.
Reva görenlere sitem ediyor,
Kızmış hükümete, küsmüş emekli.

İş bulsa, yaylada koyun güdecek,
Bu maaş yetecek, baca tütecek.
Nasıl everecek, baş göz edecek?
Oğlunun derdine düşmüş emekli.

Arz eder hâlini getirir dile,
Uzaya yol olmuş çektiği çile.
Yine de şükreder kan kussa bile,
Kızılcık şerbeti içmiş emekli.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:52 PM
Emre Hoca

Burda bir mübarek var,
Masasında börek var.
Emre Hoca dostumken,
Düşmana ne gerek var.

Amca der, usta demez,
Tarzımı hiç beğenmez.
Bir çay bile söylemez,
Cebinde engerek var.

Hem düşünür, hem yazar,
Aman değmesin nazar.
İğneyle kuyu kazar,
Ne kazma ne kürek var.

O şiirden çok anlar,
Eksik varsa tamamlar,
Sözcükleri harmanlar,
Ozansı bir yürek var.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:52 PM
Enişte

Erken gittin enişte!
Hayır vardır her işte.
Ölüm güzel diyorlar,
İlle de üzer işte.

Şayak ceket giyerdin,
Balığı çok severdin.
'N'aber kayınço? 'derdin,
Bana her seslenişte.

Genç yaşta hastalandın,
Doktor doktor dolandın.
Derdinle oyalandın,
Talihin de kör işte!

Rüzgâra enfes derdin,
'Es bağrıma! Es! ' derdin.
Huzur görmek isterdin,
Mezardasın, gör işte!

16 Mart 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:52 PM
Er mektubu

Asker olduk, koğuşlarda yatarız.
Gece gündüz demez nöbet tutarız.
Bizim ordu Kahraman Türk Ordusu,
Mert yürürüz, sert adımlar atarız.

Emredilir; Hazırolda dururuz,
Uygun adım, ileri marş yürürüz.
Vatan için göz kırpmadan ölürüz,
Bu toprağa kanımızı katarız.

Gece gündüz bekçisiyiz vatanın,
İzindeyiz ulu önder Ata'nın.
Evlâdıyız şehit düşmüş yatanın,
Yurdumuza yan bakanı yakarız.

Türk genciyiz, bize Mehmetçik derler!
Sert adımla titrer, titrer bu yerler!
Allah! Allah! Diye gök gibi gürler!
Cephelerde şimşek olup çakarız!

Askeriz biz, bilmeyiz hiç dur durak,
Hasretimiz gizli, sılamız ırak.
Dalgalanır ay yıldızlı al bayrak!
Gölgesinde şahin gibi bakarız!

Bu vatanın bahçesi var, bağı var,
Ovası var, yaylası var, dağı var.
Daha genciz, bizde sevda çağı var,
Nazlı yâre Er Mektubu yazarız.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:53 PM
Evcilik oyunu

'Evcilik oynayalım, gel! ' diye çağırırdın,
Derenin kıyısına benden önce varırdın.
Sıra sıra dizerdim o çakıl taşlarını,
Bahçeye ev kurardım, bana hayran kalırdın.

Çıkardın ağaçlara, kuşlarla yarışırdın,
Eteğine doldurup, bana erik taşırdın.
'Bu benim yârim! ' diye senle gurur duyardım,
Tıpkı bir anne gibi sırtımı da kaşırdın.

Sapsarı anızlardan güzel bir taç yapardım,
Sana prenses derdim, başına taç takardım.
Getirirdin önüme çamurdan pastaları,
Gözlerinin içine hayran hayran bakardım.

Nasıl unutulur ki o çocukluk dönemi,
Sen bez bebek yapardın, ben de kâğıttan gemi.
Pek de güzel oynardın evcilik oyununu,
Ben bir seni severdim, bir de güzel annemi.

6 Temmuz 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:53 PM
Evlenmezdim

Ben hiç sinirlenmezdim,
Dert yanıp, söylenmezdim.
Şimdiki aklım olsa,
Vallahi evlenmezdim.

Hep benimle uğraşır,
Bir küser, bir barışır.
Böyle yâr olmaz olsun,
Her işime karışır.

Dert gırtlağı aşıyor,
Evli olan şaşıyor.
Karının en kötüsü,
Tam yüz sene yaşıyor.

Dedemiz hep coşarmış,
Her sefere koşarmış.
Karı dırdır edince,
'Boş ol! ' deyip boşarmış.

Aşk yürekte bir kordur,
Evlilik de dekordur.
Evlenmek kolay değil,
Boşanmak daha zordur.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:53 PM
Evlilik

Nikâhlar kıyılır ezelden beri,
Kıyamet gününü görür evlilik.
Kavga evliliğin tuzu, biberi,
Dozunu bilirsen yürür evlilik.

Birini seversin, yanıp tütersin,
Canım, cicim, tatlım, sevgilim dersin,
Nikâh masasında ayvayı yersin,
Bazen süründürür, sürür evlilik.

Aşk ne yağmur dinler, ne kar, ne tipi,
Nişan yap, düğün yap, göğüsle ipi.
Bazen de mutluluk ilacı gibi,
Her türlü marazdan korur evlilik.

İki başı bir yastığa koyunca,
Yaşamak güzeldir sevip sayınca,
Dünyalar senindir bebek doğunca,
Yürekten sevene gurur evlilik.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:53 PM
Ey sevdiğim

Ey sevdiğim, hoş hayaller kurarsın
Şiir yazsam, bana hesap sorarsın
Doğurduğun çocuklara güvenme
Ben ölürsem, beni mumla ararsın

Ey sevdiğim, her işime karışma
Sitem etme, bir küsüp bir barışma
Seviyorsan, benim ile yarışma
Ben ölürsem, beni mumla ararsın

Ey sevdiğim, bir yastığa baş koyduk
Beraber aç kaldık, beraber doyduk
Günleri, ayları, yılları saydık
Ben ölürsem, beni mumla ararsın

Ey sevdiğim, gözlerine bakayım
Bıktım sanma, senden nasıl bıkayım?
İzin ver de sana türkü yakayım
Ben ölürsem, beni mumla ararsın

8 Şubat 2004

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:53 PM
Fadime'yi gelin ettik

Bir kız için neler çektik?
Denizli'ye bile gittik.
Allah'a şükürler olsun,
Fadime'yi gelin ettik.

Okundu kına havası,
Yakıldı gelin kınası.
Ağlar m'ola kız anası?
Fadime'yi gelin ettik.

Oğlumuzu kayırmadık,
Kızımızı ayırmadık.
Aç kaldık da duyurmadık,
Fadime'yi gelin ettik.

Kız diye ayrı mı tuttuk?
Aynı beşikte uyuttuk.
En zor şartlarda okuttuk,
Fadime'yi gelin ettik.

El sözüne uyar mıyım?
Söz verip de cayar mıyım?
Ben kızıma kıyar mıyım?
Fadime'yi gelin ettik.

Zeki der ki: Bak geline,
Kına yakıldı eline,
Kuşak bağlandı beline,
Fadime'yi gelin ettik.

12 Ağustos 2005

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:53 PM
Fadime

Türküler ortak derdime,
Söylerim kendi kendime.
Gece düşün, gündüz düşün,
Bitmiyor ki dert Fadime!

Annen gizli gizli ağlar,
Başını hep eğri bağlar,
Benim de gözlerim dolar,
Derdimiz hasret Fadime!

Ankara'nın yolları düz,
Geldik, gittik gece, gündüz.
Ne anneni ne beni üz,
Bir telefon et Fadime!

Annen haber telâşında,
Bekler telefon başında,
Hasretin var gözyaşında,
Ağlatır gurbet Fadime!

Bilmedik hiç azı, çoğu,
Harcadık hep varı, yoğu.
Yerin yurdun Ortadoğu,
Dersine gayret Fadime!

Selâm söyle soranlara,
Mektup yolla, sık sık ara.
Gece soğuktur Ankara,
Üzerini ört Fadime!

Sen gittin, ev sessiz oldu,
Odalar ıpıssız oldu.
İpek Hanım seni sordu,
Bir haber ilet Fadime!

Orada gözyaşı dökme,
Üzme kendini incitme.
Biz iyiyiz, merak etme,
Derdimiz hasret Fadime!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:53 PM
Fark etmedim

Hem sevindim, hem üzüldüm,
Her günümü dert etmedim.
Olgun bir yaşa gelmişim,
Yıllar geçmiş fark etmedim.

Bazen mutlu, bazen mutsuz,
Sevda çektim ben hadutsuz.
Asla olmam bir umutsuz,
Umutları tüketmedim.

Evden işe, işten eve,
Gittim, geldim seve seve.
Bir gün aynaya baktım ve,
'Bu ben miyim? ' bilemedim.

Yıllar geçmiş, izler kalmış,
Saçlarım da beyazlamış,
Sakalım bile ağarmış,
Ben bunu hiç hak etmedim.

Hayat umutla sürüyor,
Zaman sanki ders veriyor.
Çocuklarım 'Baba! ' diyor,
Büyümüşler, fark etmedim.

Gençliğimi anımsadım,
Çocuklarımı kıskandım.
Suçlu olan ayna sandım,
Dönüp bakmak istemedim.

Kabardı hep duygularım,
Yine kaçtı uykularım.
Mışıl mışıl uyur karım,
Sevdiğimi incitmedim.

Bazen sevdim, bazen kızdım,
Mısralarla yatıp sızdım.
Üşenmedim, kalkıp yazdım,
Şiirleri terk etmedim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:53 PM
Fatma gelin

Tarla elin, toprak elin,
Uğraş didin ağrır belin.
Yorgun argın bir of çeker,
Oflar yine Fatma gelin.

Zar zor çekmiş karıkları,
Düşmüş tezek kırıkları.
Yığmış eski sırıkları,
Saklar yine Fatma gelin.

Üç dönüm yer icarlamış,
Ekmiş, dikmiş, çapalamış.
Mısırlar daha olmamış,
Bekler yine Fatma gelin.

Çoban üfler kavalını,
Avcı okur mavalını.
Sırtlar gübre çuvalını,
Yükler yine Fatma gelin.

Karıklara biber dikmiş,
Yetmiş tava pancar ekmiş.
Fasulyeler erken dökmüş,
Toplar yine Fatma gelin.

Bilir göçün öyküsünü,
Söyler hasret türküsünü.
Sever toprak kokusunu,
Koklar yine Fatma gelin.

Nasır tutmuş avuçları,
Sızlar hep parmak uçları.
Çamur sarmış pabuçları
Paklar yine Fatma gelin.

22 Temmuz 1998

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:53 PM
Felsefe

Dünü unutma,
Bugünü yaşa,
Yarını düşün.

'Ne oldum! ' deme,
'Ne olacağım? ' de.

21 Mayıs 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:53 PM
Fırsat

Kedinin ciğere baktığı gibi baktım sana,
Köşe başlarında seni kolladım.
O kadar yüksekten uçtun ki;
Elimi uzattım, yetişemedim,
Hopladım, yetişemedim,
Zıpladım, yetişemedim,
Üzerine atladım, yakalayamadım.
Yıllarca peşinden koştum,
Ben kovaladım, sen kaçtın.
Elime bir geçirseydim;
'Ah ulan fırsat! ' derdim,
Seni çiğ çiğ yerdim.

Şimdi avuçlarımın içindesin,
Elemtere fiş, kem gözlere şiş.
Ne yazık ki;
Ne sende iş kaldı ne bende diş.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:53 PM
Fidan boylum

Hiç susmasın bu dudaklar,
Seni ansın fidan boylum.
Hayret etsin beni gören,
Mecnun sansın fidan boylum.

Gurbet elin taş yapısı,
İş kapısı, aş kapısı.
Kapanmasın düş kapısı,
Aralansın fidan boylum.

Bülbül uçsun güle gelsin,
Çalgıç sazda tele gelsin,
Tüm türküler dile gelsin,
Sıralansın fidan boylum.

Taştı sabrım, şaştı yönüm,
Feryat etsem,çıkmaz ünüm.
Yok sayılsın sensiz günüm,
Karalansın fidan boylum.

Sevgi, sevenin neşesi,
Hasrettir tek endişesi.
Kırılsın gurur şişesi,
Paralansın fidan boylum.

Hiç işin olmasın kinle,
Barışık ol hep kendinle.
Gönlüm kansın hayalinle,
Oyalansın fidan boylum.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:53 PM
Fikir suçu

Güzel şeyler düşledim,
Duygumu ateşledim.
Bugün sesli düşündüm,
Fikir suçu işledim.

İnsanlar vurulurken,
Yürekler kavrulurken,
Bunca sorun dururken,
Fikir suçu işledim.

Üzen, üzülen varken,
Ağlayan, gülen varken,
Açlıktan ölen varken,
Fikir suçu işledim.

Ben gönlümün sazıyım,
Hem kalem hem yazıyım.
Her cezaya razıyım,
Fikir suçu işledim.

Zeki der ki: N'eyledim?
Sözü güzel eyledim.
Yine doğru söyledim,
Fikir suçu işledim.

24 Şubat 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:53 PM
Fulya

Almanya serincedir,
Karı bile incedir.
Fulya bir Türk kızıdır,
Hasreti derincedir.

Ah bu gurbet parası,
Hasret midir darası?
Fulya kızın yarası;
Sılalı düşüncedir.

Uyanır gün doğarken,
Ağlar 'Türkiye! ' derken.
Fulya işe giderken,
Gündüz bile gecedir.

Gurbette yabancısın,
Sılada Almancısın.
Ben abin, sen bacımsın,
Fulya hâlin nicedir?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:54 PM
Galiba ben sevdalandım

Bir güzeli Ayşe sandım,
Ne uyudum, ne uyandım.
Dalıp dalıp gidiyorum,
Galiba ben sevdalandım.

Çok dikkatli çalışırdım,
Hiç dökmeden su taşırdım.
Düz yolda yolu şaşırdım,
Galiba ben sevdalandım.

Ne şişede,ne neşede,
Aklım, fikrim hep Ayşe'de.
Düşünürüm bir köşede,
Galiba ben sevdalandım.

Hayallerim perde perde,
Çare var mı ki bu derde?
Acep şimdi Ayşe nerde?
Galiba ben sevdalandım.

Dalgın dalgın yürüyorum,
Garip düşler görüyorum.
'Ayşe! ' deyip duruyorum,
Galiba ben sevdalandım.

Zeki der ki: Çok özlerim,
'Ayşe! ' diye yol gözlerim.
Gece oldu gündüzlerim,
Galiba ben sevdalandım.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:54 PM
*******

Bu akşam mehtabı seyredeceğim,
Beni de koynuna alsın *******.
Şairsem, uykumu terk edeceğim,
Gönlümü başıboş salsın *******.

Çevirdim yönümü denizden yana,
Ey Gemlik Körfezi! Hayranım sana!
Hüzzamlar hüzünlü geliyor bana,
Nihavent faslını çalsın *******.

Uzakta bir fener yanıp sönerken,
Dalgalar sahile vurup dönerken,
Balıkçı sandalda türkü söylerken,
Denizin içine dalsın *******.

Tan yeri ağarıp, sabah olmadan,
Gökteki yıldızlar hep kaybolmadan,
Bu güzel mehtabın rengi solmadan,
Uykusuz gözlerde kalsın *******.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:54 PM
Geçir

Duygunu özden geçir,
Gönlünü közden geçir.
Vazgeçirmek kolaysa,
Şairi sözden geçir.

Beklediğin yâr ise,
Oyna yerin dar ise.
Marifetin var ise,
Nefsini büzden geçir.

Sevginle nefret çatlat,
Sevdiğini rahatlat.
Deveye hendek atlat,
Bayırdan, düzden geçir.

Bitsin bu kin savaşı,
Dökülmesin gözyaşı.
Bağrına bas ki taşı,
Sabrını gözden geçir.

Geçme namert safına,
Sığınma insafına.
Dikkat et her lâfına,
Sözünü süzden geçir.

Gururundan güç alma,
Hıncı unut, öç alma.
Zemheride aç kalma,
Kışını güzden geçir.

18 Şubat 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:54 PM
Geçti

Bir kıza rastladım sahil boyunda,
Gözümün içine baktı da geçti.
Aklımı, fikrimi başımdan aldı,
Bir içim su gibi aktı da geçti.

Issız *******de adını andım,
Düşlerime girdi, zar zor uyandım.
Yüzünü ay, kaşlarını yay sandım,
Kalbimi kor gibi yaktı da geçti.

O kızın boynunda altın olsaydım,
Gece gündüz hep koynunda dursaydım.
Kokladığı çiçek olup solsaydım,
Saçına bir sümbül taktı da geçti.

3 Ağustos 2005

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:54 PM
Gel -2-

Bağa gel, bayıra gel,
Çaya gel, çayıra gel.
Hep seni bekliyorum,
Buyura buyura gel.

Su gibisin bir içim,
Aklım sende pilicim.
Sevgilim, canım, cicim,
Bu gece hayıra gel.

Dalında öteni bil,
Hasretle tüteni bil.
Gülü bil, dikeni bil,
Ayıra ayıra gel.

Ciğer oldu közleme,
Can dayanmaz özleme.
Bu sevdayı gizleme,
Duyura duyura gel.

Sevgidir aşkın gizi,
Sevgi yaşatır bizi.
Silinsin nefret izi,
Sıyıra sıyıra gel.

Büyük söz, büyük lokma,
Bunu asla unutma.
Beni elle bir tutma,
Kayıra kayıra gel.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:54 PM
Gel

İşe heveslen de gel,
Aç gelme, beslen de gel.
Davetiyen var ise,
Düğüne süslen de gel.

Aşk, âşığın özüdür,
Gören gönül gözüdür.
Selam Allah sözüdür,
Selamla seslen de gel.

Talihe bel bağlama,
Saftan çıkar sağlama.
Cenazede ağlama,
Ölüme hislen de gel.

Taş bassan da bağrına,
Yan bir güzel uğruna.
Koş Tanrı huzuruna,
Hemen temizlen de gel.

Sevgi üstün, kin hordur,
Sevenin kalbi kordur.
Hasret çekmek çok zordur,
Zoru göğüslen de gel.

Zeki der ki: İlenme,
Çok bilip, kibirlenme.
Elden yardım dilenme,
Çileyi yüklen de gel.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:54 PM
Gelirim

Bu gece gel, bekliyorum demişsin,
Yüreğimi bura bura gelirim.
Bir numara, bir de adres vermişsin,
Adresini sora sora gelirim.

Bir sevda ki, olmaz zamanaşımı,
Gizlice döktürür her gözyaşımı.
Kuma gömdüm şu akılsız başımı,
Duvarlara vura vura gelirim

Ellerin sözüne uyan sen idin,
Beni saf yerine koyan sen idin,
Söz verip, sözünden cayan sen idin,
Ben sözümde dura dura gelirim.

Nasıl unuturum o gülüşleri?
Başıma açtığın türlü işleri,
Her gece gördüğüm senli düşleri,
Hep hayıra yora yora gelirim.

Yerim gurbet, derdim ekmek parası,
Kaç saat ki sıla gurbet arası?
Kapanmıyor şu gönlümün yarası,
O yarayı sara sara gelirim.

Hesap uymaz çarşıdaki hesaba,
Boş mu umudum, boş mu bu çaba?
Hangi geceliği giydin acaba?
Hoş hayaller kura kura gelirim.

13 Eylül 2005

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:54 PM
Gemlik'te gün batımı

Alın can yoldaşını
Gezin Kulaktaşı'nı
Gemlik'te görmek gerek
Güneşin batışını

Akşam Gemlik hoş olur
Uzaklar yokuş olur
Gün denize dalarken
Seyreden sarhoş olur

3 Eylül 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:54 PM
Gemlik'te şair olmak

Gemlik'te şair olmak,
Mühim bir olay değil.
Sesim iyi duyulsun,
Duyurmak kolay değil.

Oldum sözün âlimi,
Anlatırım hâlimi.
Mazlum ile zalimi,
Ayırmak kolay değil.

Kimi aşar kendini,
Kiminde deve kini.
Hoş görsem de çirkini,
Kayırmak kolay değil.

Feda ettim uykuyu,
Çölde aradım suyu,
Bu huy şairin huyu,
Sıyırmak kolay değil.

Anlamı çok çokların,
Önemi yok yokların.
Gözü doymaz tokların,
Doyurmak kolay değil.

Ne sağırdım, ne kördüm,
Sözcük buldum, söz ördüm.
Nice aymazlar gördüm,
Uyarmak kolay değil.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:54 PM
Gemlik sahillerinde

Oturdum taş üstüne, denize bakıyorum.
Uçuşan martılara hep seni soruyorum.
Bu ayrılık, bu hasret bitsin artık diyorum.
Gemlik sahillerinde seni düşünüyorum.

Öptüğüm, kokladığım bir resmin var elimde,
Sanki sigaram gibi tütersin gözlerimde.
Gül yüzün hayalimde, türkülerin dilimde,
Gemlik sahillerinde seni düşünüyorum.

Hasret beni kahretti, âşık ettiğin gibi.
Bir gemi daha gitti, senin gittiğin gibi.
Benden haber sorarsan, her şey bildiğin gibi,
Gemlik sahillerinde seni düşünüyorum.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:54 PM
Gemlik türküsü

Şu dağlar delinir miydi?
Gurbete gelinir miydi?
Bir zeytin ağacı olsam,
Kıymetim bilinir miydi?

Gemlik iki dağ arası,
Gelir Bursa arabası.
Olmasa hasret yarası,
Gözyaşım silinir miydi?

Ne dert biter ne de tasa,
Hasret doldum tıka basa.
Bu dünyada aşk olmasa,
Yâr için ölünür müydü?

Ayaz yemiş duygularım,
Sılamı anıp ağlarım.
Yâr dedikçe uykularım,
Her gece bölünür müydü?

11 Ocak 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:54 PM
Gemlik zeytini

Tadı çok nefistir, hiç unutulmaz,
Dünyayı arasan, eşi bulunmaz.
Ekmeksiz, zeytinsiz sofra kurulmaz,
Sofranın baş tacı Gemlik Zeytini.

Selesi, turşusu, salamurası,
Hem yeşili vardır, hem de karası.
Zeytinsiz olur mu hasta sofrası?
Her derdin ilacı Gemlik Zeytini.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:54 PM
Gençlik çağlarım

Sararmış resimler hatıralarım,
O güzel günleri şimdi ararım.
Yanımdan ne çabuk geçip gittiniz,
Ey güzel yıllarım, gençlik çağlarım.

Çocukken bahtiyar ettiniz beni,
Şimdi bir ihtiyar ettiniz beni.
Nereye bırakıp gittiniz beni?
Ey güzel yıllarım, gençlik çağlarım.

Hayatın yükünü taşıyamadım,
Dertlerden başımı kaşıyamadım.
Sizi doya doya yaşayamadım,
Ey güzel yıllarım, gençlik çağlarım.

Yarını düşündüm, hayaller kurdum,
Umutlar peşinde koşturup durdum.
Yeniden yaşasam mutlu olurdum,
Ey güzel yıllarım, gençlik çağlarım.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:55 PM
Gezin

Salına salına yürü güzelim,
Ak gerdana altın takın da gezin.
Maşallah desinler, nazar değmesin,
Kem bakan gözlerden sakın da gezin.

Varlığın mutluluk, yokluğun hüzün,
Bir anlamı olsun baharın, güzün.
Benden başkasına dönmesin yüzün,
Gözümün içine bakın da gezin.

Başımı döndürsün gül kokan tenin,
Şiirler yazdırsın tatlı dillerin,
Tenimi okşasın narin ellerin,
Al al kınaları yakın da gezin.

Kadir Mevlâm seni bana saklasın,
Kollarım sarılsın, burnum koklasın.
Bizi kıskananlar bir bir çatlasın,
Bir nazar duası okun da gezin.

Zeki Çalar der ki: Bu aşk bitmesin,
Yürekten sevenler çile çekmesin.
Ölürsem, gözlerim açık gitmesin,
Saçımın teline dokun da gezin.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:55 PM
Giresun'un güzeli

Çekme uşak gazeli,
Deşme, derdim tazeli.
Aklımdan hiç çıkmıyor,
Giresun'un güzeli.

Yaylanın yeli gibi,
Gezerim deli gibi.
Bayırın gülü gibi,
Giresun'un güzeli.

Başımda bir tatlı dert,
Sözü doğru, özü mert,
Karadeniz gibi sert,
Giresun'un güzeli.

Bal yesin banım banım,
Ben diline kurbanım.
Hanımdan daha hanım,
Giresun'un güzeli.

Sevdiğim yeşil şallı,
Direkli peştamallı.
Hem nazlı, hem edalı,
Giresun'un güzeli.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:55 PM
Giresunlu Mustafa Bey

Mertlikte mertlerin hası,
Kemençeli her havası,
Dürüstlükte en âlâsı,
Giresunlu Mustafa Bey.

Kafası tam Laz kafası,
Yolda kalmaz arabası,
Dokuz tane kız babası,
Giresunlu Mustafa Bey.

Yaz demedi, kış demedi,
Kamyona sele yükledi,
Otuz yıl oğlan bekledi,
Giresunlu Mustafa Bey.

İstanbul'da turşu sattı,
Ne eksik ne fazla tarttı,
Pire için yorgan yaktı,
Giresunlu Mustafa Bey.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:55 PM
Giysi

Bir giysi tanıdım hâlâ umuttu,
Arada sırada düğmesi koptu.
Nereye gittiyse bulup getirdik,
Verdiği sözleri yine unuttu.

Bir giysi tanıdım yüzü donuktu,
Yatırdı kaldırdı,sözü komuttu.
Yıllarca bekletti esas duruşta,
Kendisi beklerken naftalin koktu.

Bir giysi tanıdım gururu çoktu,
Canavar gibiydi, çok adam yuttu.
Aradım, taradım, iyice baktım,
Giysinin içinde hiç kimse yoktu.

Bir giysi tanıdım abuk sabuktu,
Düşüme dadanan arsız konuktu.
Uykumu kaçırdı gece yarısı,
Aklıma şeytanca fikirler soktu.

Zeki Çalar der ki: Kusur arama,
Ne yırtık bulursun, ne de bir yama.
Giysinin değeri bilinmez ama,
Giyenin sırtı pek, karnı da toktu.

1 Nisan 2000

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:55 PM
Gönlümün sultanı

Gönlümün sultanı sarışın güzel,
Başımı dizine koymak isterim.
Kalbe giden yollar mideden geçer,
Yüzüne baktıkça doymak isterim.

Sürmeler mi çektin kız gözlerine?
Çevirdin gönlümü yangın yerine.
Ne söylersen söyle aşk üzerine,
En güzel sözleri duymak isterim.

Bir demet çiçeği vereyim diye,
Bahane bulurum göreyim diye.
Soyunup koynuna gireyim diye,
Kör şeytana bile uymak isterim.

Boş verip bardağın boş tarafını,
Görelim dünyanın hoş tarafını.
Her gece içelim aşk şarabını,
Seninle sızıp da aymak isterim.

Zeki Çalar der ki: Zaman değişti,
Bu gönül yine de hep seni seçti.
Birlikte otuz yıl ne çabuk geçti,
Bir otuz yıl daha saymak isterim.

19 Nisan 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:55 PM
Gönül

Şarkı, türkü dinletirsin,
Sevgiliyi anan gönül.
Ah çektirip inletirsin,
Gözyaşına banan gönül.

Akıl, fikir yok ki başta,
Âşık ettin bir bakışta,
Gezdirirsin karda, kışta,
El donarken yanan gönül.

Bir yâr sevip kıskanırsın,
Her yağmurda ıslanırsın,
Sen ne zaman uslanırsın?
Gül dalına konan gönül.

Her iyiden bir huy kaptın,
Güzele kul oldun, taptın,
Bu cahili şair yaptın,
Aşktan ilham sunan gönül.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:55 PM
Gör

Âşık olmak ne demek?
Bak güzele, bak da gör!
Ne güç yeter, ne emek,
Yak abayı, yak da gör!

Başa hasret bulaşır,
Feryat göğe ulaşır,
Kırk bir tilki dolaşır,
Tak kafayı, tak da gör!

Ayıya dersin dayı,
Ne sandın ki dünyayı?
Gör Hanya'yı, Konya'yı,
El içine çık da gör!

Çöllerde kavrulursun,
Yellerde savrulursun,
Bin kez pişman olursun,
Tek bir gönül yık da gör!

Zeki der ki: Çek zahmet,
Zahmetsiz gelmez nimet.
Sabrın sonu selâmet,
Sık dişini, sık da gör!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:55 PM
Gördüm

Şu aptal kutusu çıktı çıkalı,
Soyunup ekrana çıkanlar gördüm.
Gözler mi kör, kulaklar mı tıkalı?
Yoksulun evini yıkanlar gördüm.

Madımak Oteli yandı Sivas'ta,
Rezil rüsva olduk düşmana, dosta.
Akıl mı iflâsta, fikir mi hasta?
Diri diri insan yakanlar gördüm.

AB'ye adım attık atalı,
Kanunlar hatalı, hukuk hatalı.
Avukat olur mu bir sabıkalı?
Yargıcıma kurşun sıkanlar gördüm.

Birisi hapşırsa Ortadoğu'da,
Bizi de etkiler azı, çoğu da.
Kaç askerim şehit Güneydoğu'da?
Oğlu için ağıt yakanlar gördüm.

Hislerimle ölüp ölüp dirildim,
Şiir yazdım, çarmıhlara gerildim,
Bir kez övüldüysem, bin kez yerildim,
Sevdayı başıma kakanlar gördüm.

Zeki der ki: Duysun seçen, seçilen,
Gideni aratır her yeni gelen.
Hasta edip, acı ilaç içiren,
Nice başbakanlar, bakanlar gördüm.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:55 PM
Göremedim

Dost bağına giremedim,
Şiir yazdım, veremedim.
Sağa baktım, sola baktım,
Bugün yâri göremedim.

Hanım hanımcık yürürdü,
Bastığı yer övünürdü,
Göze çok hoş görünürdü,
Bugün yâri göremedim.

Hep geçtiği yolda durdum,
Nice nice hayal kurdum,
Uçan kuşa bile sordum,
Bugün yâri göremedim.

Salınarak gelse bari,
Kırıtarak gülse bari,
Sevdiğimi bilse bari,
Bugün yâri göremedim.

Elâ gözlü, gül gamzeli,
Sevdim bir dünya güzeli,
Deşmeyin, derdim tazeli,
Bugün yâri göremedim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:55 PM
Görürüm

Ben, bazı düşlerimde öldüğümü görürüm.
Son nefeste, yeniden doğduğumu görürüm.

Dostlar gelir başıma, ağlar boşu boşuna.
Bir damla gözyaşına sığdığımı görürüm.

Ne kolaylık, ne zorluk, ne bolluk var, ne darlık,
Artık, tensiz bir varlık olduğumu görürüm.

Yanarım söne söne, giderim döne döne.
Bilmediğim bir yöne ağdığımı görürüm.

Huy çıkar mı özünden? Geri dönmem sözümden.
Su olup, gökyüzünden yağdığımı görürüm.

Sarılsam umutlara, karışsam bulutlara,
Kupkuru topraklara düştüğümü görürüm.

Ne şekil var, ne beden, acep böyle neyim ben?
Duvarların içinden geçtiğimi görürüm.

Ruh terk eder vatanı, ceset olur yatanı.
Zamanı ve mekânı aştığımı görürüm.

Can ayrılır eşinden, uyanamam düşümden.
Bir meleğin peşinden koştuğumu görürüm.

Meğer her şey yalanmış, sevgi gerçek olanmış.
Duygularım kabarmış, coştuğumu görürüm.

Ruh sıkı, beden nazlı, uzay olur olmazlı.
Işıktan bin kat hızlı uçtuğumu görürüm.

Nurlu akan bir dere, acep burası nere?
Erişilmez bir yere geldiğimi görürüm.

Gel der rahmetli annem, istesem de gidemem.
Hem cennet hem cehennem olduğunu görürüm.

Zeki der ki: Nereye? Nice sırlar görmeye.
Bir çığlıkla, geriye döndüğümü görürüm.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:55 PM
Gurbete gidiyorum

Sılamı seviyorum
Şimdiden özlüyorum
Uzakta bir iş buldum
Gurbete gidiyorum

Bir ekmeği paylaştık
Hem yedik, hem ağlaştık
Annemle vedalaştık
Gurbete gidiyorum

Sevdiğim kız ağlasın
Eğri yazma bağlasın
Türkülerle çağlasın
Gurbete gidiyorum

Eğer hasret zulümse
Ölürüm be ölümse
Bindim bir otobüse
Gurbete gidiyorum

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:56 PM
Gurur

Kapıldık bir heyecana,
Sabretmeyi bilemedik.
Yıktık pembe hayalleri,
Özür bile dilemedik.

Kahrolası ah bu gurur,
Ya seni, ya beni bulur.
Vicdanımız sızlar durur,
Bir araya gelemedik.

Hasretimiz dipsiz kuyu,
Çekiyoruz yıllar boyu.
Kara renkli bir sevda bu,
Kalbimizden silemedik.

Niyet tuttuk dilek ile,
Dert eledik elek ile.
Rakip olduk felek ile,
Kozumuzu bölemedik.

Taşa vurduk başımızı,
Zehir ettik aşımızı.
Gizledik gözyaşımızı,
Bahtımıza gülemedik.

Yola çıktık yaşlı gözle,
Ah vah ettik sazla, sözle.
Göremedik gönlümüzle,
Güzelliği göremedik.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:56 PM
Gül oyası

Elinde gül oyası
Dudakta ruj boyası
Yalan söyleyen kızın
Çabuk çıkar foyası

Kınalıdır ayası
Nurdan mı ki mayası?
Aklımı kaybettirdi
Ahımı tez duyası

26 Ağustos 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:56 PM
Güldüğün zaman

Elâ gözlerini sevdiğim dilber,
Ağlarım aklıma geldiğin zaman.
Bir mendilin bile teselli olur,
Kanlı gözyaşımı sildiğin zaman.

İncecik kaşların şiir yazıyor,
Kiraz dudaklardan bal mı sızıyor?
Gamzeli yanaklar güle benziyor,
Dünya benim olur güldüğün zaman.

Sevdalı biriyim, ezik gururum,
Bir selam, bir mektup bekler dururum.
Düşümde görürüm, mutlu olurum,
Gelinlik tacını giydiğin zaman.

Ayrılık çilesi ne gün dolacak?
Umutla beklerken rengim solacak.
Ecelim gelecek, çok geç olacak,
Benim kıymetimi bildiğin zaman.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:56 PM
Gülüm

Yolculuk zor değil, ayrılık ölüm,
Gün geçer, ay geçer, biter bu zulüm.
Hasret dert olsa da, tenim solsa da,
Bu gönül, sevmekten bıkmıyor gülüm.

Düşüme girer de güzel gamzeler,
Bir tatlı tebessüm hasret tazeler.
O yay gibi kaşlar, o elâ gözler,
Aklımdan, fikrimden çıkmıyor gülüm.

Gönül sarmak ister, ellerim ermez,
Bilmeyen kınasın, bilen hor görmez.
İçim kan ağlar da dışım sır vermez,
Gözyaşım süzülüp akmıyor gülüm.

Gurbette bülbüller dertli ötüyor,
Başım buram buram sevda tütüyor.
Öpüp koklamaya resmin yetiyor,
Gözler başkasına bakmıyor gülüm.

Adını söylerken susuz dudaklar,
Cehennem gibidir sensiz uzaklar.
Yeter ki, sesini duysun kulaklar,
Sözün sitem olsa batmıyor gülüm.

Çile alın yazım, gurbet kısmetim,
Hayallerim öksüz, düşlerim yetim.
Sönmez aşk alevim, dinmez hasretim,
Hiçbir ateş, böyle yakmıyor gülüm.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:56 PM
Güzel Bursa

Dürdane'yi aşıp geldim
Tam karşıdan baktım sana
Ey Bursa! Ey güzel şehir!
Yine ilham verdin bana

Uludağ'ın eteğinde
Gelin gibi görünürsün
Yazın yeşil, kışın beyaz
Duvaklara bürünürsün

Çilek vardı adı kaldı
Şeftalinin tadı kaldı
Teknoloji geldi Bursa
Bu ovayı senden aldı

Sanayileşmek uğruna
Fabrika kurduk bağrına
İs bulaşır güzel Bursa
Yeşil beyaz duvağına

Tarihlerin sayfasından
Takıldın çağın ağına
Her yer bina oldu Bursa
Beton doldu kucağına

12 Haziran 1989

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:56 PM
Güzelim

Gel gör beni, ne hâldeyim?
Bir teselli ver güzelim.
Hem düşte hem hayaldeyim,
Bu dert beni yer güzelim.

Duygularım diken diken,
Böyle m'olur yanıp tüten?
Ben sevdanı çeker iken,
Sen sefanı sür güzelim.

Gözlerine verdim meyil,
Eğil, bir kez öpem,eğil,
Beni yakan ateş değil,
Bağrımdaki kor güzelim.

Ayrılık dert, hasret çile,
Avunurum aşkın ile.
Sözlerin git dese bile,
Gözlerin gel der güzelim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:56 PM
Güzelin böylesine

Cevizin gölgesine,
Geldim yârin sesine.
Alıp da kaçıramam,
Söz verdim annesine.

Baktım boyun bükerek,
Yalvardım diz çökerek.
Yürek dayanmaz yürek,
Güzelin böylesine.

Hey gidi karayemiş,
Dalını yere eğmiş.
Sevmiyorum kim demiş?
Sevdim delicesine.

Gül isterim, gül vermez,
El isterim, el vermez.
Akıl ermez, sır ermez,
Güzelin cilvesine.

Okudum, okundurdum,
Sözümü dokundurdum.
Bir öpücük kondurdum,
Yanağın pembesine.

Zeki der ki: Durgunum,
Yoldan geldim, yorgunum.
Ben ezelden vurgunum,
Kaşların incesine.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:56 PM
Hacı Süleyman

Her zaman borçlusun Allah'a karşı,
Var mı bir alacak Hacı Süleyman?
Sultan Süleyman'a kalmadı dünya,
Sana mı kalacak Hacı Süleyman?

Ne güzel Allah'ın adını anmak,
Şükredip, verdiği nimetle kanmak.
Kolay mı ilâhi bir aşkla yanmak?
Kalbin kor olacak Hacı Süleyman!

Ne mala önem ver, ne de paraya,
Yine de makul ol çıksan saraya.
Senlik, benlik fikri sokma araya,
Sözün bir olacak Hacı Süleyman!

Gittin de Mekke'den getirdin hurma,
Cennet cennet diye hayaller kurma.
Elin kusurunu yüzüne vurma,
Mizan kurulacak Hacı Süleyman!

Şimdiden hazırlan mahşer gününe,
Yüzün dönük olsun kıble yönüne.
Günahın, sevabın gelir önüne,
Hesap sorulacak Hacı Süleyman!

Ağını örerken kader örgüsü,
Yıllarla eğeler ömür törpüsü.
Kıldan bile ince sırat köPage Rankingüsü,
Geçmek zor olacak Hacı Süleyman!

Hazreti Muhammed de ki gönülden,
En güzel sözcükler dökülsün dilden.
Ne elden medet um, ne esen yelden,
Allah kurtaracak Hacı Süleyman!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:57 PM
Haddini bil şehirli

Düşüncelerin kirli,
Sözcüklerin zehirli.
Köylü diye hor görme,
Haddini bil şehirli.

Takma adla lâf atma,
Gaf üstüne gaf yapma.
Köylüme dil uzatma,
Haddini bil şehirli.

Kıskançlığa belendin,
Hırsınla debelendin.
Köylü senin efendin,
Haddini bil şehirli.

Ya sağırdın, ya kördün,
Köylüyü küçük gördün.
Köyde tarla mı sürdün?
Haddini bil şehirli.

Sende ekip, dikmek yok,
Koyun, keçi gütmek yok.
Köylü yoksa, ekmek yok,
Haddini bil şehirli.

Ne çift bildin, ne çubuk,
Sen pelitsen, ced kabuk.
Konuşma abuk sabuk,
Haddini bil şehirli.

Git gör köylü dayını,
İç bir demli çayını.
Olma fikir mayını,
Haddini bil şehirli.

Ne kil gördün, ne kile,
Köyde çektin mi çile?
Köylümden özür dile,
Haddini bil şehirli.

10 Eylül 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:57 PM
Haiku

Parmak bal tutsa,
Yalayan bir dil çıkar.
Eli el yıkar.

Hele bir düşün,
Pıt diye düşerse dut;
Ağzına düşsün.

Zormuş doğrusu,
Bu aşkın haikusu
Tutar mı acep?

Bu haikuya,
Göz atsın Emre hoca.
Yutar mı acep?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:57 PM
Halime

Kız Halime! Halime!
Gel de bak şu hâlime.
Kız seni düşünürken,
Kıymık battı elime.

Sakınmadım budaktan,
Niyet ettim dudaktan,
Öpemedim yanaktan,
Yine çıktım talime.

Bakma kız göz süzerek,
Oyna seksek sekerek,
Yürek dayanmaz yürek,
Senin güzelliğine.

Yürüdüm, yürütmedim,
Üşüdüm, üşütmedim,
Kız senden az çekmedim,
Çok girdin hayalime.

Hem yağar hem esersin,
Hem asar hem kesersin,
Sevsem bile küsersin,
Alıştım bu zulmüne.

Nazına göğüs gerdim,
Bitmez ki benim derdim.
El verdim, gönül verdim,
Senin gibi zalime.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:57 PM
Hanımefendi

Ak ellerin kalem tutar,
Yazarsın hanımefendi.
Takarsın takıştırırsın,
Gezersin hanımefendi.

Dudakların bal gibidir,
Yanakların gül gibidir,
Gözlerin beni eritir,
Güzelsin hanımefendi.

Altın sarısı saçların,
Hilâl mi, yay mı kaşların?
Havalıdır bakışların,
Süzersin hanımefendi.

Salınır gibi yürürsün,
Gencim diye övünürsün.
Bu garibi hor görürsün,
Üzersin hanımefendi.

Bağrım yanık, gönlüm ezik,
Çok salınma, bana yazık.
Koluna altın bilezik,
Dizersin hanımefendi.

Su gibisin, gözler içer,
Deli gönlüm seni seçer.
Şu aklımdan neler geçer?
Sezersin hanımefendi.

Gözde sürme, elde kına,
Ah çektirir sevdan bana.
Şiirler okurum sana,
Dinlersin hanımefendi.

Acep ne etsem, n'eylesem?
Derdimi nasıl söylesem?
Sizi seviyorum desem,
Gülersin hanımefendi.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:57 PM
Hasan

Sen, ben, Haydar, üç kişiydik,
Her birimiz candık Hasan!
Hep tufaya getirdiler,
Tatlı söze kandık Hasan!

Pencereye yel vururken,
Kuru yaprak savrulurken,
El sıcakta otururken,
Biz soğukta donduk Hasan!

Hırs yürümüş, kin gizlenmiş,
Güzellikler tez özlenmiş.
İnsanoğlu çiğ süt emmiş,
Herkesi mert sandık Hasan!

Yaz bekledik bin bir düşle,
Hayyam olduk bu gidişle.
Ben şiirle, sen deyişle,
Duvara dert yandık Hasan!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:57 PM
Hasan dede

Duvar olsan mahkemede,
Anan ağlar her celsede.
Çocukların dava etmiş,
Asarlar mı Hasan dede?

'Ah dizlerim! ' diye diye,
Zor gelirsin adliyeye.
Demeç versen gazeteye,
Basarlar mı Hasan dede?

Söz alırsın azar azar,
Kâtip bazen yanlış yazar.
Sitem etsen, hâkim kızar,
Azarlar mı Hasan dede?

Adalete hayran kalıp,
Hayal kurdun dalıp dalıp.
İfadeni alıp alıp,
Yazarlar mı Hasan dede?

Ne katın var, ne yatın var,
Çileli bir hayatın var.
Üç kuruşluk rahatın var,
Bozarlar mı Hasan dede?

Ak saçlı bir ihtiyarsın,
Keyfin varsa, bahtiyarsın.
Az görürsün, zor duyarsın,
Kızarlar mı Hasan dede?

Mahkemede sanık mısın?
Olaylara tanık mısın?
Sen bir bağrı yanık mısın?
Üzerler mi Hasan dede?

Adım atsan, tutmaz dizin,
Ağrır belin, dinmez sızın.
Üç oğlun var, iki kızın,
Bezerler mi Hasan dede?

Göçüp gitti sadık karın,
Baştan savdı evlâtların.
Boncuk olsa gözyaşların,
Dizerler mi Hasan dede?

Yemeden, yedirdiklerin,
Giymeden, giydirdiklerin,
Canından can verdiklerin,
Küserler mi Hasan dede?

Düşünürsün derin derin,
Huzurevi miydi yerin?
Süslü püslü gelinlerin,
Gezerler mi Hasan dede?

Yarı açsın, yarı toksun,
Bazen sanki bir çocuksun.
Bugün varsın, yarın yoksun,
Sezerler mi Hasan dede?

Bu son dönem, bu son fasıl,
Hayat bir ip, sıkı asıl.
Torunlarla aran nasıl?
Severler mi Hasan dede?

Torunları çok özlersin,
'Sevdiklerim nerde? ' dersin.
Bayram günü yol gözlersin,
Gelirler mi Hasan dede?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:57 PM
Hasıryakan

Keles'te soğuk çeşmeler,
Kar suyudur akan derler.
Köylü lâkapla anılır,
Bize Hasıryakan derler.

Bıyıkalanı'na varsam,
Harmanalan'a uğrasam,
Aslımı arasam, sorsam,
Şu mezarda yatan derler.

Atı öz kardeş bilmişiz,
Ok atmış, demir delmişiz,
Orta Asya'dan gelmişiz,
Altaylar'dan atan derler.

Yenisey'den su içmişiz,
Çelik kılıçlar seçmişiz,
Canımızdan vazgeçmişiz,
Bizde, önce vatan derler.

Bozkırlarda at sürmüşüz,
Çin üstüne yürümüşüz,
Nice yiğitler görmüşüz,
Şanına şan katan derler.

Ötüken'de türemişiz,
Kendimize Türk demişiz,
Yiğitlikte yücelmişiz,
Tarihimiz destan derler.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:57 PM
Hastalar perişan

Dışkapı'ya vardık, kapıda kuyruk,
Hastalar perişan, doktorlar üzgün.
'Sıraya gir! ' diye verilmiş buyruk,
Hastalar perişan, doktorlar üzgün.

Fiş verilir numaralı, sıralı,
Hep böyledir SSK'nın kuralı.
Kimi derman arar, kimi yaralı,
Hastalar perişan, doktorlar üzgün.

Evrak bölümünde uğraştırırlar,
İsmin cismin nedir? Araştırırlar.
Oradan oraya dolaştırırlar,
Hastalar perişan, doktorlar üzgün.

Ta Gemlik'ten geldik, acep ne yapsak?
Derdimizi kime nasıl anlatsak?
Hastane içinde nereye baksak,
Hastalar perişan, doktorlar üzgün.

Dışkapı önünde çiçek satılır,
Hemşire Hanım'da kaşlar çatılır.
Allah'ım burada nasıl yatılır?
Hastalar perişan, doktorlar üzgün.

Beyler demeç verir hep bu hususta,
Derler ki: SSK zaten iflâsta.
Bir doktora düşer yüz seksen hasta,
Hastalar perişan, doktorlar üzgün.

17 Temmuz 1995

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:57 PM
Hayat

Hayat öyle bir şeydir ki;
Önce doğarken ağlarsın.
Uyur, büyür ve yürürsün,
Ayakkabını bağlarsın.

Hep yarını düşünürsün,
Eksiğini tamamlarsın.
Tam rahata erdim derken,
Eksildiğini anlarsın.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:57 PM
Haydi şiir okuyalım!

Ne kıyalım, ne soyalım,
İnsana saygı duyalım.
Güzellikler bizim olsun,
Haydi şiir okuyalım!

Şiir bizim ilâcımız,
Şiirle diner acımız.
Sevgi olsun amacımız,
Haydi şiir okuyalım!

Kuşlar uçsun, cıvıldasın,
Dereler hep şırıldasın.
Rüzgâr aşkı fısıldasın,
Haydi şiir okuyalım!

Seven sevdiğini özler,
Gönül ile görsün gözler.
Duyulsun en güzel sözler,
Haydi şiir okuyalım!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:57 PM
Hemşerim

Bugün seni göremedim,
Nerde kaldın be hemşerim?
Haber saldım, eremedim,
Nerde kaldın be hemşerim?

Her sabah gelip geçerken,
Gün doğar çorba içerken.
Bekledim işe giderken,
Nerde kaldın be hemşerim?

Merak ettim, hasta mısın?
Ölen mi var, yasta mısın?
Van'da mısın, Kars'ta mısın?
Nerde kaldın be hemşerim?

Gel de bir masa kuralım,
Karşılıklı oturalım,
Sözün belini kıralım,
Nerde kaldın be hemşerim?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:58 PM
Heves

Bir gün çıkar son nefesin,
Hiç duyulmaz olur sesin.
Bu dünyaya doyamazsın,
Kursakta kalır hevesin.

Ne içtin, ne yiyebildin,
Ne diktin, ne giyebildin,
Sen her şeyi haram bildin,
Kursakta kalır hevesin.

Her fırsat kaçıp gidecek,
Bin maraz saçıp gidecek,
Gözlerin açık gidecek,
Kursakta kalır hevesin.

14 Kasım 2003

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:58 PM
Hiç sevilmez mi?

Kim demiş çiçekler sevilmez diye,
Karanfiller, güller hiç sevilmez mi?
Papatyalar kucak açmış sevgiye,
Lâleler, sümbüller hiç sevilmez mi?

Pembe sardunyalar, ak manolyalar,
Mavi lâvantalar, sarı fulyalar,
Itırla kurarım tatlı hulyalar,
Şebboylar, nergisler hiç sevilmez mi?

Baharı yaşatır hanımelleri,
Saksıya yakışır camgüzelleri,
Kokla mis gibi fesleğenleri,
Zambaklar, çiğdemler hiç sevilmez mi?

Gördün mü kırlarda al gelinciği?
Kokladın mı burcu burcu kekiği?
Adı gibi açar horozibiği,
Morlu menekşeler hiç sevilmez mi?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:58 PM
Ir

Dedem ır derdi
Japon mani öğrendi
Haiku verdi.

Bu ır ırgalar
Ben de haiku yazdım
Gülsün kargalar.

Aşk eksilmesin
Ir söyle, sır söyleme
Kimse bilmesin.

Kış, bahar, yaz, güz
Irlarım gece gündüz
Çok mu gördünüz?

ır: şarkı, türkü, mani

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:58 PM
İhtiyar balıkçı

İhtiyar balıkçı ağını attı,
Umutla çekti de balık çıkmadı.
Morali bozuldu 'Ya sabır! ' dedi,
Yine de canını fazla sıkmadı.

Uzandı yekeye, çıktı avına,
Köpüklü dalgalar vız geldi ona,
Kayık beşik oldu, deniz bir ana,
Şefkatle salladı, onu yıkmadı.

Ya şarabı vardı ya da rakısı,
Bir türkü tutturdu gece yarısı,
Sabırla bekledi evde karısı,
Deniz ondan bıktı, o hiç bıkmadı.

Karada huzursuz, denizde hürdü,
Kırk yıllık sevdası hep böyle sürdü,
Akdeniz'i gördü, Ege'yi gördü,
Gemlik Körfezi'ni hiç unutmadı.

10 Ağustos 1999

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:58 PM
İki elti

İki elti atışır,
İğne gibi batışır.
Kaynana karışmasın,
Ortalık zor yatışır.

Biri subay karısı,
Biri çoban karısı.
Kavgayla, gürültüyle,
Geçer ömrün yarısı.

Biri mısır ekemez,
Biri sökük dikemez.
Bir evde iki elti,
Birbirini çekemez.

Biri tepeden bakar,
Biri sobayı yakar.
Bin defa öğüt versen,
Kaynanayı kim takar?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:58 PM
İlham perisi

Kelime ararken, hece sayarken,
Sonunda oldum bir şiir delisi.
Ne kadar düşünsem sensiz olmuyor,
Naz etme, gel artık ilham perisi.

Hayal âleminde gezemiyorum,
Gönül denizinde yüzemiyorum,
Alt alta mısralar dizemiyorum,
Naz etme, gel artık ilham perisi.

Geceyle, gündüzü karıştıralım,
Fikirle, duyguyu yarıştıralım,
Kâğıtla, kalemi barıştıralım,
Naz etme, gel artık ilham perisi.

Hasretin yakmasın, ateşin yaksın,
Aklımda, fikrimde şimşekler çaksın,
Canlansın duygular kâğıda aksın,
Naz etme, gel artık ilham perisi.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:58 PM
İlk mektup

İlk mektubu yazdım, pulladım anne,
Merak etme diye yolladım anne.
Arayıp sorana selâm ederim,
Sözümü selâmla bağladım anne.

Gurbete çıkalı bir hafta oldu,
Saatler ay oldu, günler yıl oldu,
Her satırbaşında gözlerim doldu,
Mektubu yazarken ağladım anne.

Yabancı geliyor bana buralar,
Gözümde tütüyor bizim oralar,
Hasretin ateşi beni yaralar,
Yanıktır yüreğim dağladım anne.

Özledim sılamın mor dağlarını,
Bağı, bahçesini, ovalarını,
Söyledim memleket havalarını,
Çavlan gibi coştum çağladım anne.

30 Temmuz 1971

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:58 PM
İlkbahar gelince

Isınır havalar, uyanır toprak,
Kırlar çiçeklenir, dağlar renklenir.
Serçeler neşeli, bülbüller şakrak,
Bahçeler renklenir, bağlar renklenir.

Tabiatta neşe, sevinç izlenir,
Lâlelere balarısı gizlenir.
Tüm bayırlar çiçeklerle süslenir,
Çayırlar renklenir, kırlar renklenir.

Buz gibi su olur eriyen karlar,
Yeniden yeşile bürünür dağlar.
Gelin gibi görünür şimdi yaylalar,
Fidanlar renklenir, dallar renklenir.

Tüm çiçekler cennet kurar renklerden,
Müjdeler verilir kelebeklerden.
Umutlar, özlemler coşar yeniden,
Hayaller renklenir, düşler renklenir.

Masmavi gökyüzü, yemyeşil ova,
Ne güzeldir kendi hâlinde doğa.
Gezilir kırlarda, gidilir dağa,
İlkbahar gelince her yer renklenir.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:58 PM
İncitir beni

Sitemli sözlerin bal gibi gelir,
O suskun dillerin incitir beni.
Sesini duymazsam yüreğim erir,
Sedasız hâllerin incitir beni.

İnsanı yaşatan sevgiymiş meğer,
Güzel olan her şey sevgiye değer.
Gördüğün düşlerde ben yoksam eğer;
Masum hayallerin incitir beni.

Aşk nurdan var oldu, nefret de kirden,
Arınmak gerekir kinden, kibirden.
Ne senden vazgeçtim, ne de şiirden,
Şiirsiz günlerin incitir beni.

Susturmak zor şu gönlümün sazını,
Çok söyledim, bilemedim azını.
Bugün göremedim yeni yazını,
Yazmayan ellerin incitir beni.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:58 PM
İnsanlar ve savaş

İnsanlar aç gözlüydü,
Kinleri ve hırsları vardı.
Birbirlerine darıldılar,
Silâha sarıldılar.
Ok attılar,
Mızrak savurdular,
Kılıç salladılar.
Vurdular,
Vuruldular.
Kimi zafer kazandık dedi,
Kimi kahramanca savaştık dedi.
Geride hep kan, ölüm ve gözyaşı kaldı.
Çünkü; onları doğuranlar ağladı.

Şimdi devir değişti;
Aç gözlü kabile şeflerinin yerini,
Aç gözlü devlet başkanları aldı.
Yönettikleri ülkelerin gençlerini bile bile ölüme gönderdiler.
Kılıçların yerini tanklar, toplar ve makineli tüfekler,
Mızrakların yerini füzeler,
Okların yerini de uçaklardan atılan bombalar aldı.

İnsanlar yine savaşıyorlar,
Yakıyorlar,
Yıkıyorlar,
Vuruyorlar,
Vuruluyorlar.
Zafer de kazansalar,
Kaybeden hep insanlar oluyor.
Geride kan, ölüm ve gözyaşı kalıyor.
Onları doğuranlar yine ağlıyor.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:59 PM
İnsanlık için

Yarına umutla bakabilmeli,
Bir ışık olmalı aydınlık için.
Yakıp yıkmamalı, yapabilmeli,
Bir şeyler yapmalı insanlık için.

Dost bakışlı gözler düşman olmasın,
Çiçek tutsun eller, silâh tutmasın.
Sofralar ekmeksiz, aşsız kalmasın,
İş, ekmek, özgürlük insanlık için.

Bitsin bu anlamsız silâh yarışı,
Kalıcı olmalı dünya barışı.
Bir çare bulmalı açlığa karşı,
Savaşlar durmalı insanlık için.

Ne olursa olsun milletin, dinin,
Olmasın yürekte nefretin, kinin.
Bir payı olmalı aşkın, sevginin,
Sevmek ve sevilmek insanlık için.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:59 PM
İp

Borca ağ gerdim
Birisi ip istedi
İpe un serdim.

Kuyu var dipsiz
İnmek için ip lâzım
Suyu sahipsiz.

İnsan var ipsiz
İnsan var yakışıklı
İnsan var tipsiz.

Ah be mubarek!
İpte adım atmak zor
Maharet gerek.

Sağlam ip bağla
Yürümek istiyorsan
Dengeyi sağla.

Ele mi kandın?
Bir ipte iki cambaz
Oynar mı sandın?

Çok söylenirsin
Fikrine ip bağlarlar
Sansürlenirsin.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:59 PM
İsmail'in işleri

Karıştırdı faturayla, fişleri,
Kabus oldu garibimin düşleri.
Veresiye vere vere bozuldu,
Düzelir mi İsmail'in işleri?

Sermayeye cepten para katıyor,
Peşin alıp, veresiye satıyor,
İflâs etmiş bakkal gibi yatıyor,
Düzelir mi İsmail'in işleri?

Ta İznik'ten alıp gelmiş peyniri,
Beş kiloluk kalıp gibi her biri,
Peşin almak istemiyor müşteri,
Düzelir mi İsmail'in işleri?

Piyasaya akıl, fikir ermiyor,
Alışveriş istikrarlı sürmüyor,
Veresiye alan para vermiyor,
Düzelir mi İsmail'in işleri?

Borçlulara garip garip bakıyor,
Kefil olsak, başımıza kakıyor,
Her sitemi barut gibi yakıyor,
Düzelir mi İsmail'in işleri?

Zeki der ki: Hesap kitap şaşıyor,
Borç defteri yüz sayfayı aşıyor,
Peynirleri boşuna mı taşıyor?
Düzelir mi İsmail'in işleri?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:59 PM
İstek

Öyle zor ki hasretin,
Boynu bükük kor beni.
Telefon et, mektup yaz,
Ara sıra sor beni.

Gel deyince gelmezsem,
Öl deyince ölmezsem,
Kıymetini bilmezsem,
Yerden yere vur beni.

Bu sevda sığmaz akla,
Beni kalbinde sakla.
Adımı hep sayıkla,
Hayal diye kur beni.

Aşk denilen tek hece,
Üç harfli bir bilmece.
Beni düşün her gece,
Düşlerinde gör beni.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:59 PM
İsterim

Elâ gözlerini sevdiğim dilber,
Seninle murada ermek isterim.
Seni çok severim, sen de seversen,
Uğrunda canımı vermek isterim.

O tatlı sözlerin benziyor bala,
Bir kemer yolladım, beline dola.
Bastığın yerlere, geçtiğin yola,
Milas halıları sermek isterim.

Takın da sevdiğim gelin tacını,
Yazıver gönlümün aşk ilacını.
Hep benim yanımda tara saçını,
Özene bezene örmek isterim.

Toprağı kazmalı zahmeti çekip,
Bire bin almalı tohumlar ekip,
Ölümlü dünyada bir fidan dikip,
Ardımda bir ağaç görmek isterim.

Nice kışlar gördüm, nice ilkbahar,
Umutlu olana yine gün doğar.
Elâ gözlüm, senden bir dileğim var,
Soyunup koynuna girmek isterim.

Zeki Çalar der ki: Sevdim bin defa,
Yine de güzelde bulunur vefa.
Az değil sevdiğim çektiğim cefa,
Şimdi de sefayı sürmek isterim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:59 PM
İşçi emeklisi

Ne şansı var, ne yetkisi,
Haksızlığa hep tepkisi.
Olaylara hazin bakar,
Şaşar işçi emeklisi.

Ne bal bilir, ne de kaşar,
Bu maaşla nasıl yaşar?
Hüzünlerle dolup taşar,
Taşar işçi emeklisi.

Sabrı geniş, başı dardır,
Çile çeker hep yıllardır.
Maaş günü kuyruk vardır,
Koşar işçi emeklisi.

Kimler farklı, kimler eşit?
Derdi vardır çeşit çeşit.
Bir dokun da bin ah işit,
Coşar işçi emeklisi.

Kuyruk olur emekliler,
Maaş günü sıra bekler,
Ecel gelir, kalbi tekler,
Düşer işçi emeklisi.

Zeki der ki: Enflâsyon kaç?
TÜFE zammı olmaz ilâç.
On gün toksa, yirmi gün aç,
Yaşar işçi emeklisi.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:59 PM
Kader yolu

Kader yolu düz olur mu?
Yaz gününde güz olur mu?
Çektirirler azar azar,
Yüz bir derdim yüz olur mu?

Hiç şansım yok elden yana,
Çok eziyet etti bana,
Adı bile üvey ana,
Üveylerden öz olur mu?

Evlerinin önü merek,
Toprak attım kürek kürek.
Bir yâr için yanmış yürek,
Yârin gönlü tez olur mu?

Zeki der ki: Ne eylerim?
Yine azdı heyheylerim,
Hem ağlarım, hem söylerim,
Böyle acı söz olur mu?
Hiç şansım yok elden yana,
Çok eziyet etti bana,
Adı bile üvey ana,
Üveylerden öz olur mu?

Evlerinin önü merek,
Toprak attım kürek kürek.
Bir yâr için yanmış yürek,
Yârin gönlü tez olur mu?

Zeki der ki: Ne eylerim?
Yine azdı heyheylerim,
Hem ağlarım, hem söylerim,
Böyle acı söz olur mu?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:59 PM
kadın aklı

But getirsem, but yemez,
Dut getirsem, dut yemez.
Bir yâr sevdim inatçı,
Hiç kimseye benzemez.

İkide bir küser de,
Yatmaz yattığım yerde.
Her gün hastayım der de,
Bir gün iyiyim demez.

Akıl, kadın aklıdır,
Hem acı, hem tatlıdır.
Zaten hep o haklıdır,
Özür bile dilemez.

İşte aşk, işte yorum,
Kızacak biliyorum.
Yine de seviyorum,
Gönlüm ferman dinlemez.

Zeki der ki: Sınadı,
Şiir yazdım, kınadı.
Eksik olsun inadı,
Nuh der, peygamber demez.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:59 PM
kadın dediğin

Tatlı dilli, güler yüzlü olmalı,
Hâl, hatır sormalı kadın dediğin.
Erkeğin üç adım ardında değil,
Yanında durmalı kadın dediğin.

Eğer seviyorsa candan sevmeli,
Kalbe giden yolu iyi bilmeli.
Hem girgin olmalı hem de cilveli,
Gönülden vurmalı kadın dediğin.

Ne surat asmalı, ne kaş çatmalı,
Erkeğine gözü gibi bakmalı.
Kendi yoğurdunu kendi yapmalı,
Hamur yoğurmalı kadın dediğin.

Silip süpürmeli, biçip dikmeli,
Çamaşıra, bulaşığa yetmeli.
Analık hissiyle yanıp tütmeli,
Çocuk doğurmalı kadın dediğin.

Bilgiyi, görgüyü geliştirmeli,
Hayırlı evlâtlar yetiştirmeli.
Özene bezene aş pişirmeli,
Sofrayı kurmalı kadın dediğin.

Gerekirse takıp takıştırmalı,
Üstüne ne giyse yakıştırmalı.
Kendini zamanla yarıştırmalı,
Hamarat olmalı kadın dediğin.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 04:59 PM
Kadınlar günü

Kadınlar günü diye demeç vereceksiniz,
Pasta, börek, çay yapıp, yiyip içeceksiniz.
Bugün sizin gününüz, hükmedin erkeklere,
Nazınızın dozunu iyi seçeceksiniz.

El üstünde tutulup, çiçek göreceksiniz,
Bir günlük saltanatı zevkle süreceksiniz.
8 Mart sizin olsun, gerisi bizim olsun,
Erkeklerin kahrını yine çekeceksiniz.

8 Mart 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:00 PM
Kadir Mevlâm

Özenerek yaratmışsın evreni,
Bir ustasın, marifetin var senin.
Besmeleyle döndürürsün devranı,
Akla sığmaz çok hikmetin var senin.

Esirgeyip bağışlarsın kulunu,
Gösterirsin sır çözmenin yolunu.
Çamurdan yarattın insanoğlunu,
Karar senin, zarar senin, kâr senin.

Nebilere kendini göstermişsin,
İman eden gönüllere girmişsin.
Kullarına her meyveyi vermişsin,
Kadir Mevlâm, bol nimetin var senin.

Vahiylerle müjdeler duyurmuşsun,
Dört kitabın dördünde buyurmuşsun.
Kıldan bile ince köPage Rankingü kurmuşsun,
Kevser senin, huri senin, kor senin.

Efil efil estirirsin yelleri,
Dikeninde açtırırsın gülleri,
Rahmetinle ıslatırsın yerleri,
Rüzgâr senin, yağmur senin, kar senin.

Zeki Çalar der ki: Ezelden beri,
Sana açık inananın elleri.
Kadir Mevlâm, duy yakaran dilleri!
Huzurunda hesap vermek zor senin.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:00 PM
Kalender

Şiirle başladı, şarkıyla bitti,
Felekten bir gece çaldın kalender.
Dostlar birer birer evine gitti,
Sazınla başbaşa kaldın kalender.

Taze ümitlerin, düşlerin vardı,
Ne hâle getirdi yılların ardı.
Hasret çeke çeke saçlar ağardı,
Çileden payını aldın kalender.

Kimin için kurdun o hayalleri?
Kimin için yazdın o şiirleri?
Düşünüp durursun akşamdan beri,
Yine düşünceye daldın kalender.

Mevlâm sevsin diye yazmış yazını,
Çekmeye mecbursun yârin nazını.
Söyledin türkünü, çaldın sazını,
Namını her yere saldın kalender.

26 Eylül 2005

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:01 PM
Kalmasın

Güzel yüzünü göreyim,
Gözlerim fersiz kalmasın.
Seni her an düşüneyim,
Aklım fikirsiz kalmasın.

Ateş ol gönül evimde,
Yanarım ben alevinde.
Hep sen bulun hayalimde,
Yüreğim sessiz kalmasın.

Bu muhabbet bin katlıdır,
Acısı baldan tatlıdır.
Seven, sevilen haklıdır,
Dünya sevgisiz kalmasın.

Güzel adını anayım,
Aşkın ile avunayım.
Mısra mısra anlatayım,
Sözüm yetersiz kalmasın.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:01 PM
Kandırma beni

Elâ gözlerini sevdiğim dilber,
Hasret ateşinde yandırma beni.
Ben umut peşinde koşar giderim,
Her yalanı gerçek sandırma beni.

Var mıdır dünyada hiç baki kalan?
Gözü açık gitmez muradı alan.
Hangi sözün gerçek, hangisi yalan?
Bir gülücük ile kandırma beni.

Ayrılık ölümdür, hasretin zulüm,
Ne olur, bu derdi çektirme gülüm.
Ben, senin sevdanla öten bülbülüm,
Dikenli dallara kondurma beni.

Arnavut inadı benim damarım,
Sana sarılmadan göz mü yumarım?
Bir Allah'tan, bir de senden umarım,
Başkasından medet umdurma beni.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:02 PM
Kar yağıyor

Damla damla buz iniyor,
İne ine kar yağıyor.
Dert üstüne dert biniyor,
Bine bine kar yağıyor.

Gökyüzünde oynaşıyor,
Hep yoksulla uğraşıyor.
Bir duruyor, bir coşuyor,
Dine dine kar yağıyor.

Bulutlardan dağılıyor,
Pamuk gibi yayılıyor.
Dağ başına yığılıyor,
Sine sine kar yağıyor.

Su buharı değişiyor,
Ak düşüyor, pak düşüyor.
Rüzgâr ile sevişiyor,
Döne döne kar yağıyor.

Üşümekle geçmez ömür,
Garipleri Allah görür.
Ne odun var, ne de kömür,
Yine yine kar yağıyor.

Karakıştan aldık payı,
Ayazda kaptık şifayı.
Zar zor yaktık bir sobayı,
Söne söne kar yağıyor.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:02 PM
Kara gözlüm

Gözyaşımla mektup yazdım,
Yolluyorum kara gözlüm.
Hem okursun, hem ağlarsın,
Biliyorum kara gözlüm.

Mektubu oku anama,
O ağlarsa, sen ağlama.
Bir selâmın yeter bana,
Bekliyorum kara gözlüm.

Ayırdı gurbet elleri,
Yıktı pembe hayalleri.
Dilde sevda türküleri,
Söylüyorum kara gözlüm.

Türküler deşer yaramı,
Hasretin yakar bağrımı.
Seni, anamı, sılamı,
Özlüyorum kara gözlüm.

Taştan çıkardım aşımı,
Hasret ağarttı başımı.
Kimse bilmez gözyaşımı,
Gizliyorum kara gözlüm.

Sel gibidir duygularım,
Seni düşünüp ağlarım,
Sensiz olmaz rüyalarım,
Seviyorum kara gözlüm.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:02 PM
Karacaoğlan

Asırlara sığmaz ünü,
Çağlar aşar Karac'oğlan.
Her şiiri bir türküdür,
Halkla yaşar Karac'oğlan.

Curasını alır ele,
Bülbül gibi gelir dile.
Hiç bitmeyen bir aşk ile,
Dolup taşar Karac'oğlan.

Ala gözlü dilber için,
Yanar durur için için.
Gönül güzel sever, niçin?
Sorup şaşar Karac'oğlan.

Hak'tan gelen emre uyar,
Güzellikten hep haz duyar.
Dolaşır o diyar diyar,
Dağlar aşar Karac'oğlan.

Kar yağınca Elif diye,
Ak gerdanda zülüf diye,
Türkü okur sevgiliye,
Aşkla coşar Karac'oğlan.

Her güzele kul olsa da,
Yine sever dul olsa da.
Padişah kızı olsa da,
Alıp, boşar Karac'oğlan.

Dertlenince durgun olur,
Feleğine kırgın olur.
Sevdiğine vurgun olur,
Yâre koşar Karac'oğlan.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:02 PM
Kardeşim -2-

Az yaşa, çok yaşa, gelir her başa,
Ölüm gerçek, miras da hak kardeşim.
Kimseye kin gütme, derdi dert etme,
Geleceğe umutla bak kardeşim.

Daha fazla yaşamaksa niyetin,
Çoğa tamah etme, hep azla yetin.
Nefret cehennemin, sevgi cennetin,
En son durak, kara toprak kardeşim.

Bu dünyada hile, yalan dolan var,
Genç yaşında çiçek gibi solan var.
Senden daha zor durumda olan var,
Şikâyet etmeyi bırak kardeşim.

Gerçeğin içinde hayale dalma,
Kendini yenile, geride kalma.
Zorluğu görünce, pes edip yılma,
Yüreğine cesaret tak kardeşim.

Her ölümlü gibi sonun ölümse,
İyimser ol, yaşamayı benimse.
Çektiğin çileyi düşün, gülümse,
Kaderine bir türkü yak kardeşim.

Zeki der ki: Mahkemeyi kurarlar,
Günahını, sevabını ararlar.
Mahşer günü senden hesap sorarlar,
Boş oturma, bir çivi çak kardeşim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:02 PM
Kardeşim

Ağzından çıkanı kulağın duysun,
Asla kötü bir söz etme kardeşim.
Fikrin ve hislerin mantığa uysun,
Boşuna eziyet çekme kardeşim.

Gönül gözüyle bak, tepeden bakma,
İyilik yaptıysan hiç başa kakma.
Ben buyum, sen şusun ayrımı yapma,
Nifak tohumları ekme kardeşim.

Dünya dönüyorsa niçin dönüyor?
Güneş boşuna mı ışık veriyor?
Gözlerin görüyor, aklın eriyor,
Cahilin peşinden gitme kardeşim.

Hiç işin olmasın gururla, kinle,
Hesaplaş kendinle, savaş nefsinle.
Eğer bilmiyorsan bileni dinle,
Sap gibi ortaya çıkma kardeşim.

Sevgisiz ortamda çiçekler açmaz,
Sular şırıldamaz, kuşlar pek uçmaz.
Ahlâklı insana küfür yakışmaz,
Kimsenin gönlünü yıkma kardeşim.

Zeki Çalar der ki: Haddini aşma,
Topluma örnek ol, yanlış konuşma.
Eğriden uzak dur, doğrudan şaşma,
Sevgiden, saygıdan bıkma kardeşim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:02 PM
Kel İsmail

Yorgun argın işten çıkar,
Bezgin bakar Kel İsmail.
Suya sokar kel kafayı,
Her gün yıkar Kel İsmail.

Bir tarak alır eline,
Geçer aynanın önüne.
Özenle bakar keline,
Zevkle tarar Kel İsmail.

Eleştirmen bugünlerde,
Hiç iş yok der şairlerde.
Yazdığım tüm şiirlerde,
Kusur arar Kel İsmail.

Bir sigara tellendirir,
Sorunları dillendirir.
Fikirleri yönlendirir,
Yorum yapar Kel İsmail.

Gazeteyi beleş okur,
İnce eler ve sık dokur.
Kalem elde tıkır tıkır,
Hesap yapar Kel İsmail.

Ona derler eli sıkı,
Para ile sıkı fıkı.
Zam yapılsa çıkmaz gıkı,
Kemer sıkar Kel İsmail.

Benzer olgun bir adama,
Alışıktır zaten zamma.
Yalanı pek sevmez amma,
Ufak atar Kel İsmail.

Salı günü sergi açar,
Zabıtayı görse kaçar.
Müşteriye yalvar yakar,
Ayva satar Kel İsmail.

Az kabadır nazikse de,
Gururludur ezikse de.
Çok uyanık gözükse de,
Biraz saftır Kel İsmail.

O her şeyi fazla bilir,
Bedavaya akıl verir.
Benim için de bir şiir,
Yaz ahbap der Kel İsmail.

Siyasetten pek hoşlanmaz,
Konuşmadan da duramaz.
Onu kimse kandıramaz,
Kül yutmam der Kel İsmail.

Muhaliftir bu aralar,
Lâf yapar,l ügat paralar.
Türkiye'de çok parti var,
Üç yeter der Kel İsmail.

Kulak verin dediğine,
Şaşarsınız bildiğine.
Taşı hemen gediğine,
Yerleştirir Kel İsmail.

Komik olur her sohbeti,
Yapar koyun muhabbeti.
Kasaplardan almaz eti,
Keçi keser Kel İsmail.

Fabrikada sabun yapar,
Üretme'ye hipo basar.
Hep koşturur apar topar,
Bir işçidir Kel İsmail.

Bir kısımda çalışırız,
Yirmi yıldır tanışırız.
Şakalaşıp konuşuruz,
Hep ahbap der Kel İsmail.

Çok çalıştı, çabaladı,
Kimseye muhtaç olmadı.
Tepesinde saç kalmadı,
Vay kafam der Kel İsmail.

İsmail'in tek bir derdi,
'Ah bir oğlum olsa! ' derdi.
Allah ona üç kız verdi,
'Kader bu! ' der Kel İsmail.

10 Ocak 1996

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:02 PM
Keles'in yokuşları

Keles'in yokuşları,
Cıvıl cıvıl kuşları.
Şerife koyun güder,
Meleşir sırdaşları.

Cami önünde pazar,
Tahsildar makbuz yazar.
Topuğa kadar uzar,
Şerife'nin saçları.

Keles'in yokuşları,
Mis kokar ardıçları.
Şerife inek sağar,
Sızlar parmak uçları.

Ondördünde ay gibi,
Yolda yürür tay gibi.
İki gergin yay gibi,
Şerife'nin kaşları.

Keles'in yokuşları,
Yeşil çam ağaçları.
Şerife kazma sallar,
Su toplar avuçları.

Şerife'nin tavası,
Çeyiz almış babası.
Çalsın kaşık havası,
Oynar omuz başları.

Keles'in yokuşları,
Karlı olur kışları.
Şerife dağ güzeli,
Sıcaktır bakışları.

Hey ağalar! Hey beyler!
Dağlıktır bizim köyler.
Şerife türkü söyler,
Ağlar arkadaşları.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:02 PM
Keles türküsü

Sıva vurdum duvara,
Yaslandım bir çınara.
Koy testini pınara, doldur güzelim,
Bu yaylanın suları boldur güzelim.

Elmaların alları,
Sarkar erik dalları.
Ah bu Keles yolları dardır güzelim,
Bizde sevda hâlleri vardır güzelim.

Seni seven bu âşık,
Kar suyuna alışık.
Tarhanaya bir kaşık daldır güzelim,
Yarın sabah erkenden kaldır güzelim.

Gurbet elde iş, ekmek,
Kolay mı çekip gitmek?
Sıla hasreti çekmek zordur güzelim,
Sönmez hasret ateşi kordur güzelim.

Gamı, kederi unut,
Hayat verir her umut.
Kalbinde bir dilek tut, oldur güzelim,
Gam, kasavet gülünü soldur güzelim.

Övün sen de bir kere,
Göğsünü gere gere.
Eğme başını yere, kaldır güzelim,
Bursa'dan bir ipekli aldır güzelim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:02 PM
Kerim Bey

Dilekçeni ver desin,
İmzalatsın Kerim Bey.
İşçileri yollasın,
Göbek atsın Kerim Bey.

Küçük görsün, horlasın,
Yüreğimi korlasın.
Tayin için zorlasın,
İtip kaksın Kerim Bey.

Dosyaları çevirsin,
Gönülleri devirsin.
Biri madalya versin,
Alıp taksın Kerim Bey.

İş torpille yürürken,
El işini görürken,
Bir şair düşünürken,
Rahat yatsın Kerim Bey.

Sivri olsa da dilim,
Güzellikte meyilim.
Ben enayi değilim,
İyi baksın Kerim Bey.

Ne aradım, ne buldum?
Azarlandım, kovuldum.
Kahrımdan hasta oldum,
Kına yaksın Kerim Bey.

8 Mayıs 2001

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:02 PM
Kız ana

Ah kız ana! Kız ana!
Yürek eder cız ana.
Beni niye everdin?
Ne yağ var, ne tuz ana.

Bir iş almaz eline,
Hakim olmaz diline,
Öğüt ver şu geline,
Söyle biraz söz ana.

Ne saçımı okşuyor,
Ne sırtımı kaşıyor,
Derdim yüzü aşıyor,
Birer birer yaz ana.

Sabah erken kalkmıyor,
Akşam yemek yapmıyor,
Yüzüme pek bakmıyor,
İşi gücü naz ana.

Allık ister yüzüne,
Sürme ister gözüne,
Para yetmez süsüne,
Maaşım da az ana.

Yan oğlum sen derdine,
Düşemedin merdine,
Toz kondurmaz kendine,
Toz kondurmaz kız ana.

22 Ağustos 2005

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Kızlar

Çay demlemiş bayan kızlar,
Gölgeye çul yayan kızlar.
Ne güzel de türkü söyler,
Derdimden anlayan kızlar.

Tezgâhlarda şakır şakır,
İlmik ilmik halı dokur,
Benden de bir şiir okur,
Ağzı bal damlayan kızlar.

Baba evi bekler durur,
Sonunda bir kısmet bulur,
Ak duvaklı gelin olur,
Çeyiz tamamlayan kızlar.

Zeki der ki: Süzer beni,
Şair diye yazar beni,
Dert yanar da üzer beni,
Yârinden ayrılan kızlar.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Kim arar?

Bir garip gibiyim ben bu dünyada,
Ağlasam, sızlansam kime ne yarar?
Bir sevdiğim bir de çocuklarım var,
Üç kişiden başka beni kim arar?

Hayat bir yokuştur, çıkmak zahmetli,
Boşa geçiremem, zaman kıymetli.
Babam yeni evli, annem rahmetli,
Üvey anam var ya, başka kim arar?

Bir bir belli oldu başımda aklar,
Her beyaz saç teli bir çile saklar.
Bir gün ecel gelir, teneşir paklar,
Azrail'den başka beni kim arar?

Zeki Çalar der ki: Hüzün doluyum,
Ben de bir insanım, Allah kuluyum.
Keles'li Bekir'in bir tek oğluyum,
Hep böyle söyleten duygularım var.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Kimin umurunda?

Kalsam vicdan huzurunda,
Hesap versem her durumda.
Boynum kıldan bile ince,
Büksem kimin umurunda?

Gören görsün vefasını,
Süren sürsün sefasını.
Çektim dünya cefasını,
Çeksem kimin umurunda?

Ömür bir zaman aşımı,
An geçer, çatsam kaşımı.
Hep gizlerim gözyaşımı,
Döksem kimin umurunda?

Ben yürürüm aşk yolunda,
Gözüm yok dünya malında.
Bülbül olsam gül dalında,
Ötsem kimin umurunda?

Söz geçmiyor şu gönlüme,
Çare var mı ki derdime?
Yanarım kendi kendime,
Tütsem kimin umurunda?

Nefsim kör şeytana kanmış,
Yine de Hak'ka inanmış,
Yaşım elliye dayanmış,
Ölsem kimin umurunda?

Alt, üst düşman birbirine,
Çoğu düşkün kibirine,
Sevgi olsun kin yerine,
Desem kimin umurunda.

Enlem sarhoş, boylam sarhoş,
Bu dünyanın temeli boş,
Her meyvenin tadı bir hoş,
Yesem kimin umurunda?

Zeki der ki: Dert bitmiyor,
Komşu, komşuya gitmiyor.
Çok harcarsan, az yetmiyor,
Bilsem kimin umurunda?

Zeki Çalar

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Konuşmak

Eğri konuşma
Dokuz köyden kovsalar
Doğrudan şaşma.

Güzel konuş ki;
Ağzından bal damlasın
El hayran kalsın.

Sesi ayarla
Sözlerin yalın olsun
Duyan anlasın.

Ses hoş gelirse
Kulaklar duymak ister
Ya boş gelirse?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Korkuluk

Üç dönüm bostan,
İçinde bir korkuluk,
Şapkası yoluk.

Kuşlar tedirgin,
Tehlike varmış gibi.
Belli mi olur?

15 Haziran 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Köy güzelliği

Bahçede sebze,
Ağaç dalında meyve;
Köy güzelliği.

Yayıkta ayran,
Sac üstünde bazlama;
Köy güzelliği.

Koca bir çınar,
Gölgesinde salıncak;
Köy güzelliği.

Öten bir horoz,
Gıdaklayan tavuklar;
Köy güzelliği.

06 Haziran 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Kullar kula kul olmuş

Kullar kula kul olmuş,
Amaç para, pul olmuş.
Hele böyle zamanda,
Aşk'a deva kim bulmuş?

Yelden medet beklersin,
Es bağrıma es dersin.
Devayı bulan varsa,
Bana da haber versin.

7 Ağustos 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Kumalar

Kemençeci Dursun'un,
İki tane karısı.
Biri daha gencecik,
Biri ilk göz ağrısı.

Oy kumalar, kumalar,
Omuz başı yamalar.
Biri sarılmış yatar,
Biri yastık tırmalar.

Bu Dursun iflâh olmaz,
Muhabbeti doyulmaz.
Kumalar kavga eder,
Sıraya hiç uyulmaz.

Odunu gürgen olur,
Sitemi dirgen olur.
İki karılı evde,
Sabahlar erken olur.

Uy Dursun, ne uyursun?
Çal, kemençe duyulsun.
İki karı neyine?
Hak gözünü doyursun.

Biri çamaşır yıkar,
Biri börekler açar.
Karılar dırdır eder,
Dursun evden zor kaçar.

4 Kasım 1996

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Kuru fasulye

Tadını bilirim, doyamam sana,
Seni çok severim kuru fasulye.
Karnım tok olsa da, kıyamam sana,
Seni çok severim kuru fasulye.

En sevdiğim yemek fasulye derim,
Bir avuç olsa da, pişirip yerim,
Etten, sütten bile hep vazgeçerim,
Seni çok severim kuru fasulye.

Salçalı, soğanlı, biberli olsan,
Zeytinyağı ile tadını bulsan,
Kahvaltıda bile önüme konsan,
Seni çok severim kuru fasulye.

Yoksul sofrasına lezzet katarsın,
Pilavın yanında saf mı tutarsın?
Güzeller naz yapar, sen gaz yaparsın,
Seni çok severim kuru fasulye.

Nimet değil gibi bakmışlar sana,
Akbakla adını takmışlar sana,
Yine de türküler yakmışlar sana,
Seni çok severim kuru fasulye.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Kusur

Ateşin var da, korun yok,
Öttürecek bir borun yok.
Bende kusur arıyorsun,
Senin hiç mi kusurun yok?

Ben yaptım, ben ettim dersin,
Hep kendini methedersin,
Allah sana akıl versin,
Senin hiç mi kusurun yok?

Uludağ kirazı mısın?
Erciyes'in yazı mısın?
Padişahın kızı mısın?
Senin hiç mi kusurun yok?

Çok güzeldin, çok da gençtin,
Evlenince çok değiştin,
Deli Zühre'yi de geçtin,
Senin hiç mi kusurun yok?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Küçük fırtına

Küçük fırtına
Koskoca bulutları
Yükler sırtına.

Küçük fırtına
Denizden konuk gelir
Gemlik Parkı'na.

Küçük fırtına
Süpürür yaprakları
Sokak ardına.

Küçük fırtına
Savurur kelebeği
Varmaz farkına.

24 Şubat 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Maganda

Maçta hakem tokatlarız,
Silâhla zafer kutlarız.
Rastgele bir çocuk vursak,
Kahbe feleği suçlarız.

Yolda sanki canavarız,
Araçları hep sollarız.
Feci bir kaza yaparız,
Ölenler için ağlarız.

Her birimiz bir kahraman,
Yaşantımız zaten roman.
Pişman olduğumuz zaman,
Anlımızı avuçlarız.

Bize maganda demeyin,
Haklı görün, hak yemeyin,
Yan bakmayı denemeyin,
Biz adamı pataklarız.

İş varken, kâğıt oynarız,
Çöp dökene göz yumarız.
Tembel tembel yatsak bile,
Lotodan medet umarız.

Bazı zaman çok şekeriz,
Sevgiliye dil dökeriz,
Olmazsa, silâh çekeriz,
Her şeyi yakıp yıkarız.

Cezaevine düşeriz,
Koğuşa sığmaz, taşarız.
Yüz yıl ceza yesek bile,
Krallar gibi yaşarız.

Bilmesek de, çok anlarız,
Biz her şeyi kurcalarız.
İhmal etmeyiz dişleri,
Üç ayda bir fırçalarız.

Turist kıza el sallarız,
Hellolu selâm yollarız.
Ne kadar çok okusak da,
Bizler cahil adamlarız.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Marangoz

Marangoz da şair olur,
Hiç üşenme, yaz be Osman!
Duyguların türkü gibi,
Yüreğin bir saz be Osman!

Heves peşin, hasret peşin,
Çilesi de var bu işin,
Her sözcükte bin kez düşün,
Doksan dokuz az be Osman!

Yiğit taş basar bağrına,
Yine yanar aşk uğruna,
Yenik düşme gururuna,
Çiğne biraz, ez be Osman!

Hislerinle başın dertte,
Şiir yazmak zor elbette,
Çok oturma internette,
Çık dışarı, gez be Osman!

Hiç çekinme, dal engine,
Kapıl sözün ahengine,
Herkes tarz bulmuş kendine,
Sen de bul bir tarz be Osman!

Şiir sanatın aklıdır,
Her mısrada sır saklıdır,
Şair ne derse haklıdır,
Söz dinlemek farz be Osman!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:03 PM
Mavi gözlüm

Altın sarısı saçlara,
Gül kondurur mavi gözlüm.
Duakları yanağıma,
Dokundurur mavi gözlüm.

Başında salma yemeni,
Türküler söyletir beni.
Nergis gibi kokar teni,
Baş döndürür mavi gözlüm.

Tav oldum bu güzelliğe,
Aşkından döndün deliye.
Ha bugün ha yarın diye,
Hep kandırır mavi gözlüm.

Bir âşığım, kalbim saftır,
Sevdam yıllanmış şaraptır.
Bu dertten hâlim haraptır,
Hep yandırır mavi gözlüm.

Bu kız bir afetmiş meğer,
Gözleri Bursa'ya değer.
Bazen mini etek giyer,
Kıskandırır mavi gözlüm.

Hem kırıtır, hem naz eder,
Sözünü hep olmaz eder.
Salına salına gider,
Ah çektirir mavi gözlüm.

Gülüşü sabah güneşi,
Güzellikte yoktur eşi.
Kim söndürür bu ateşi?
Kim söndürür mavi gözlüm?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:04 PM
Mavi kazak

Mavi kazak örseler,
Çeyizine serseler.
Her gün bayram ederdim,
Seni bana verseler.

El dilinden ürkerek,
Baktım boyun bükerek.
Yürek yanmazdı yürek,
Yüzümü güldürseler.

Göçmen kuşlar uçuşur,
Birbirine kavuşur.
İçim yanar tutuşur,
Dışımı söndürseler.

Ah çektirir bu nazlar,
Ah desem yaram sızlar.
Ağlardı güzel kızlar,
Şu hâlimi görseler.


Gönlüm coşar delirir,
Dostlar teselli verir.
Sıra bize de gelir,
Ablanı everseler.

Bükülmesin dallarım,
Boş kalmasın kollarım.
İstemeye yollarım,
Bir haber gönderseler.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:04 PM
Mavi yakalı yârim

Mavi yakalı yârim,
Saçı tokalı yârim.
Bana bir hâller oldu,
Sana bakalı yârim.

Aşkınla tutarsızdım,
Yine kapında sızdım.
Amca dediler, kızdım,
Kestim sakalı yârim.

Giydim yırtık yeleği,
Yedim karpuz keleği.
Ben çekerim çileyi,
Sen gül sefalı yârim.

Kimi açtır, kimi tok,
Bu dünyanın derdi çok.
Başkasında vefa yok,
Gel be vefalı yârim.

En sarp yollardan geçtim,
En güzeli yâr seçtim.
Ben nergisten vazgeçtim,
Sen gül kokalı yârim.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:04 PM
Mehmet Çalım

Karanlıkta ışık yaktı,
Bir yol seçti Mehmet Çalım.
Bu dünyada iz bıraktı,
Gelip geçti Mehmet Çalım.

Değerli bir öğretmendi,
Bağnazlığa çok direndi,
Hem öğretti, hem öğrendi,
Bilgeleşti Mehmet Çalım.

Çarık gördü, çizme gördü,
Çabası bir ömür sürdü.
Atatürkçü düşünürdü,
Bir güneşti Mehmet Çalım.

Gemlik'ten bir yıldız kaydı,
Çağdaşlık hep kanındaydı.
Altmış yedi yaşındaydı,
Daha gençti Mehmet Çalım.

İmrendiler, kıskandılar,
Hiçbir derdi yok sandılar.
Zeytin Dalı'yla andılar,
Simgeleşti Mehmet Çalım.

Yine tutsun his dilimden,
Hesap sorsun kalemimden.
Hiç çıkmaz ki hayalimden,
İmgeleşti Mehmet Çalım.

11 Ekim 2001

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:04 PM
Mektup

Uzaktan bir kuş gelir,
Ya dolu ya boş gelir.
Açıp da bir okusan,
Sitem bile hoş gelir.

Harf ebedi, söz fani,
Yaz dostum gani gani.
Herkes mail yolluyor,
Mektup yazanlar hani?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:04 PM
Menekşe

Açılmış çiçeğin mor mu menekşe?
Bu hasret içimde kor mu menekşe?
Sevdiğim sılada, ben gurbet elde,
Kara sevda çekmek zor mu menekşe?

Gündüzler tükenmiş, ******* ağır,
Duymazlar sesimi, yıldızlar sağır.
Bir güzel uğruna yanmış bu bağır,
Kara sevda çekmek zor mu menekşe?

Alev alev yakan böyle sevgiye,
Yürek mi dayanır bu hasretliğe?
Ağlamam, erkekler ağlamaz diye,
Kara sevda çekmek zor mu menekşe?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:04 PM
Merak

Burçlarda ararız kaderimizi,
Yıldızlar bilir mi beklentimizi?
Yüzbinlerce ışık yılı uzakta,
Samanyolu'nda mı evrenin gizi?

Her yıldız bir sistem, kusursuz düzen,
Her sistem bir güneş dokuz gezegen.
Kaç tane dünya var uzayda dönen?
Belki de her yerde yaşamın izi.

Sırrını çözenler uzayda yürür,
Evrenini ucuna bilgi götürür.
Geçmişe bakanlar yarını görür,
Farklı bir gelecek bekliyor bizi.

Hayal avutuyor, gerçek soruyor,
Bizi kim yarattı, kimler koruyor?
Daha çözülmemiş sırlar duruyor,
Merak geliştirir düşüncemizi.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:04 PM
Mevzuat

İhracatta mevzuat,
İthalâtta mevzuat.
İş adamı olmak zor,
Ne huzur var ne rahat.

İhraç etmeye kalksan,
Birkaç kemik ve deri.
Hep önüne dikilir,
Mevzuat hazretleri.

Almanya'ya sat da gör,
Eşek için bir yular.
Türkiye'de bürokrat,
Mevzuatı uygular.

KDV'de mevzuat,
ÖTV'de mevzuat.
Vergi memurlarına,
Gel de derdini anlat.

15 Mart 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:04 PM
Mısır

Karık çektin çapayla,
Mısır ektin cefayla.
Çabuk zengin olursun,
Gidersen bu kafayla.

Suyu saldın mısıra,
Kaşık çaldın kısıra.
Uydun elin aklına,
Kaldın kuru hasıra.

Bak mısırın özüne,
Sert görünür gözüne.
Senin bir derdin varsa,
Benimki bir düzine.

Mısır da bir nimettir,
Tanesi biraz serttir.
Mısır toplamak zordur,
Soyması da bir derttir.

Mısır yaprağı yeşil,
Sulak yerde yetişir.
İstersen suda kaynat,
İstersen közde pişir.

Bak mısırın sonuna,
Hayran kaldın ununa.
Bu sene mısır ektin,
Haciz geldi donuna.

7 Eylül 2005

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:04 PM
Milas'ın yaylaları

Milas'ın yaylaları
Kekik kokar dağları
Anlatsam roman olur
Çektiğim sevdaları

Bahçeden gülün geldi
Akla hayalin geldi
Ağaçlüyük köyüne
Milas'tan gelin geldi

Ağaçlüyük soğanı
Leziz yapar yavanı
Papatya tarlasına
Kur bir arı kovanı

Gökçedere'nin suyu
Yârim sever uykuyu
Dizlerim yastık olsun
Uyu sevdiğim uyu

Yaşyer dutu hoş olur
Kuş yese sarhoş olur
Sarıçay'ın suları
İlle de mayhoş olur

Medeniyet yuları
Harcadım yüz doları
İncecik düşünceler
Bölüyor uykuları

Yöre ağzıyla yazdığım bir Milas manisi:

Tarladan gelivatı
Konsere gidivatı
Şu Milas'ın kızları
Her şeyi bilivatı

1 Eylül 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:04 PM
Mimcibaşı

Alkışlarken binler seni,
Dinleyenler dinler seni.
Her soruya yanıt verme,
Bilmeyenler mimler seni.

Uzasın da kır sakalım,
Biz de entel takılalım.
Haydi düşün, bul bakalım,
Tefe koyar kimler seni?

Çok bilmişe sitem etme,
Gel de bir lâhavle çekme,
Dünkü çocuk, yeni yetme,
Birileri mimler seni.

Zeki der ki: Çatma kaşı,
Aklın varsa, fikir taşı.
Vallahi bir mimcibaşı,
Serkan Işın mimler seni.

16 Mayıs 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:04 PM
Moralim bozuk

Şaşırmayın benim ağladığıma,
Bakıp gülüşmeyin, moralim bozuk.
'Hayrola, ne oldu? ' diye sormayın,
Bana ilişmeyin, moralim bozuk.

Ne hayalim gerçek ne rüyalarım,
Bir bir küçülüyor umut dağlarım,
Boşuna geçiyor gençlik çağlarım,
Yaramı deşmeyin, moralim bozuk.

Yalandan dolandan nefret ederim,
Doğruyu söylerim, hep kaybederim.
Bir gün bu şehirden çekip giderim,
Peşime düşmeyin, moralim bozuk.

Derdini sormayın bu dertli kuldan,
Hiç medet ummadım ne sağ ne soldan.
Yine de yürürüm bildiğim yoldan,
Karşıma geçmeyin, moralim bozuk.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:04 PM
Muhammed

Âlemlere rahmet geldi,
Hak yolunda hakkı bildi,
Yaradan'a gönül verdi,
Allah Allah der Muhammed.

Gerçekleri doğru gören,
Yaradan'a gönül veren,
Bu aşk ile Hakka eren,
Hem Allah der hem Muhammed.

İlâhidir O'nun sesi,
Güzel ahlâk felsefesi,
Elçiliktir vazifesi,
Allah Allah der Muhammed.

İnsanlara Kur'an ışık,
Okuyanlar Hakka aşık,
Eller açık, dil alışık,
Hem Allah der hem Muhammed.

Bilir, görür hakikâti,
O'na açık Hakkın katı,
Kanatlanır Burak atı,
Allah Allah der Muhammed.

Seher vakti öten kuşlar,
Besmeleyle güne başlar,
Dile gelse dağlar, taşlar,
Hem Allah der, hem Muhammed.

Rahmetinin hürmetine,
Cennet ister ümmetine,
Şükreder Hak nimetine,
Allah Allah der Muhammed.

Tövbe edip arınanlar,
Sevap ile sarınanlar,
Gönlümüzde barınanlar,
Hem Allah der hem muhammed.

Haktan gani gönüllüdür,
Güzel ahlâk sembolüdür,
Allah'ın son resulüdür,
Allah Allah der Muhammed.

Vatan için savaşanlar,
Millet için çalışanlar,
İyilikte yarışanlar,
Hem Allah der hem Muhammed.

10 Mayıs 1990

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:04 PM
Mutlu ol

Sokaklarda yürüyorsan mutlu ol.
Gökyüzünü görüyorsan mutlu ol.
Ne olursa olsun yaşamak güzel,
Nefes alıp veriyorsan mutlu ol.

Depremle yaşayan depremi bilir,
Hiç önlem almazsan çok acı gelir.
Zaman bir ilaçtır, her şey düzelir,
Yaraları sarıyorsan mutlu ol.

Bir gece yarısı gafil avlandık,
Korkuyla uyandık, kıyamet sandık,
Sarsıldık, yıkıldık, çaresiz kaldık,
Sapasağlam duruyorsan mutlu ol.

Anaya, babaya, körpe bacıya,
Çok ağıtlar yaktık biz bu acıya.
Üstenci ifade vermiş savcıya,
Bir teselli arıyorsan mutlu ol.

Hatalı yollardan felâket geçer,
Su bile sel olur, garibi seçer.
Yeter ki hayatta kalmayı becer,
Amacına eriyorsan mutlu ol.

Tabiat vahşidir, ne kız ne darıl,
Korunmak istersen bilgiye sarıl.
Bilgisiz insanlar çok aciz kalır,
Korunmayı biliyorsan mutlu ol.

23 Kasım 1999

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:05 PM
Mutluluk

Duymak istersen,
Mutluluğun sesini.
Kuşları dinle.

Çizebilirsen,
Mutluluğun resmini.
Maviye boya.

Sil bulutları,
Göğe mavi yakışır.
Bir deniz gibi.

Ağaç resmi çiz,
Yapraklar yeşil olsun.
Dala kuş konsun.

Menekşeler mor,
Güller kırmızı olsun.
İçin açılsın.

Su şırıldasın,
Salkım olsun bağlarda.
Kuş cıvıldasın.

Görmek istersen,
Mutluluğun yüzünü.
Yârini düşün.

5 Mayıs 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:05 PM
Mutluyum

Senden uzak duramam,
Ben seninle mutluyum.
Sensiz hayal kuramam,
Ben seninle mutluyum.

Sarışınım, sarımsın,
Elâ gözlü yârimsin.
Gönlümde tek varımsın,
Ben seninle mutluyum.

İyi, kötü anımda,
Seni buldum yanımda.
Can veririm uğrunda,
Ben seninle mutluyum.

Bülbülle gül barışır,
Kalpler aşkla yarışır.
El bize ne karışır?
Ben seninle mutluyum.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:05 PM
Müdür Bey

Burda makineler türkü çağırır,
Kulaklar alıştı, hoş der Müdür Bey!
İşime geç kalsam, usta bağırır,
'Haydi be! Sallanma! koş! ' der Müdür Bey!

Tel palet yürümez, pompa su vermez,
Kuru açıcı'ya akıl sır ermez.
Bakımcı çağırsan, anında gelmez,
Çivili band'ımız tuş der Müdür Bey!

Makine başında nöbet tutarız,
Bacalar tıkanır, zehir yutarız.
Bu zehri, yoğurtsuz nasıl atarız?
İşçiler 'İşimiz yaş! ' der Müdür Bey!

Şu Toplu Sözleşme bir türlü bitmez,
Aldığımız ücret kiraya yetmez.
Yoksulluk başımdan çekilip gitmez,
Ceplerim aransa boş der Müdür Bey!

Ödeme gününü bilemez oldum,
İşe güler yüzle gelemez oldum.
Derdimi kimseye diyemez oldum,
Bağrıma basacak taş ver Müdür Bey!

Hesabı bilirsin, akıl satarsın,
Hiç yüzün gülmez ki, hep kaş çatarsın.
İşçiye, memura fırça atarsın,
Torpilsiz adama iş ver Müdür Bey!

11 Nisan 1995

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:05 PM
Müteşair

Sevdalılar aşkla şiir yazarlar,
Yürekteki korla gezip tozarlar.
Bu ülkede herkes biraz şairdir,
'Şair demem! ' dersen sana kızarlar.

Övgü bekliyorsan, hak edeceksin,
Eleştiriyi de hazmedeceksin.
Şair isen, haddini bileceksin,
Bilmez isen, fiyakanı bozarlar.

Böbür böbür gururunu gezdirme,
Çok bilsen de, bildiğini sezdirme.
Sakın ha, kendine övgü düzdürme,
Söz güzelse, zaten övgü düzerler.

Her sözcüğün altın gibi olmalı,
Gün geçtikçe değerini bulmalı.
Ustalara biraz saygı duymalı,
Duymaz isen, seni fena üzerler.

Zeki der ki: Bir düzen ver kendine,
Yüksek uçma, engine gel engine!
Müteşair olma, şair ol yine,
Şair olan, şiirini pazarlar.

18 Temmuz 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:05 PM
N'eyleyim?

Yine geçtim sevdalılar yolundan,
Kaderimdir gelip geçmek, n'eyleyim?
Koparamam her meyveyi dalından,
Dal yüksekte, yetişmek zor, n'eyleyim?

Hislerime akıl, fikir ermiyor,
Uslu dursam, gönlüm rahat vermiyor,
Gözüm yârden başka güzel görmüyor,
Kolay değil ayrı düşmek, n'eyleyim?

Kimi ters yapıyor, kimi bozuyor,
Kimi iğne ile kuyu kazıyor,
Herkes şair olmuş, şiir yazıyor,
Yağdı yağmur, çaktı şimşek, n'eyleyim?

Bir gün uyanırım ben bu rüyadan,
Sessizce giderim fâni dünyadan,
Ne sözden vazgeçtim, ne de sevdadan,
İşim gücüm hep didişmek, n'eyleyim?

15 Ocak 2001

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:05 PM
Ne diyeyim?

Kimi gaflet uykusunda,
Aymayana ne diyeyim?
Kolay değil kural koymak,
Koymayana ne diyeyim?

Yolda içki içemezsin,
Kırmızıda geçemezsin.
Trafikte de kural var,
Uymayana ne diyeyim?

Kimi söyler, sözü ağır,
Yanar yürek, tüter bağır.
Kimi duymaz, kulak sağır,
Duymayana ne diyeyim?

Şair isen bir ışık saç,
Aşk bile şiire muhtaç.
Karnın mı aç, gözün mü aç?
Doymayana ne diyeyim?

Zeki der ki: Her şey zahir,
Kimi toydur, kimi mahir.
Beğenmeyip, beni şair,
Saymayana ne diyeyim?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:05 PM
Nefreti durduralım

Nefreti durduralım,
Olmazı olduralım.
Hayal kurmak bedava,
Hadi hayal kuralım.

Üzüldük üze üze,
Dünya yetmez mi bize?
Savaşmak neyimize?
Barışa oturalım.

Adem baba babamız,
Havva ana anamız.
Madem ki biz insanız,
Kardeş gibi duralım.

Şeytana uymayalım,
Hiç küfür duymayalım.
Kötümser olmayalım,
Yaraları saralım.

Kar üstünde yürürsek,
Ayazda kar kürürsek,
Gece kabus görürsek,
Yine hayra yoralım.

Akıl nefse haiz mi?
Yediğimiz faiz mi?
Kin ve kibir caiz mi?
Bir bilene soralım.

16 Nisan 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:06 PM
Neslihan

(Antoloji com Editörü Sayın: Nesilhan Osmanoğlu'na armağandır)

Mozaiktir bu vatanın kültürü,
Zeybek, horon, halay gelsin Neslihan.
Zenginlik var toprağımın altında,
Altın, gümüş, kalay gelsin Neslihan.

Sevdalandım elâ göze, yay kaşa,
Ne namusu çaldım, ne arı taşa.
İsterim ki şerden uzak her başa,
Hayırlı bir olay gelsin Neslihan.

Zeki der ki: Farklı olsa da deyiş,
Her ozanın kaderidir özleyiş.
Her şiiri incelemek zor bir iş,
Haydi sana kolay gelsin Neslihan.

20 Mart 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:06 PM
Odunun iyisi

Odunun iyisi meşedir, meşe,
kadının iyisi Ayşe'dir, Ayşe,
Sohbetin iyisi neşedir, neşe,
Dertlenip söylersen, kim dinler seni?

İçkinin iyisi şaraptır, şarap,
Votkayı içenin hâli hep harap.
Şu benim gönlüme akıl ver ya Rab!
Dert yanıp ağlarsan, kim anlar seni?

Öterin iyisi bülbüldür, bülbül,
Derdimin ortağı menekşe, sümbül.
Var mı oğlum Zeki dikensiz bir gül?
Bir gülün dikeni söyletir seni.

11 Nisan 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:06 PM
Oğlum Zeki -2-

Sen bu dünyanın kahrını,
Çekmedin mi oğlum Zeki?
Bir dikili ağacın yok,
Dikmedin mi oğlum Zeki?

Gözün yok dünya malında,
Yaşarsın kendi hâlinde.
Bülbül olup gül dalında,
Ötmedin mi oğlum Zeki?

Yanında bir tarak taşı,
Kel başını kendin kaşı.
Bir yâr için hiç gözyaşı,
Dökmedin mi oğlum Zeki?

Ah senin o saf duruşun,
Kolay mı söz savuruşun?
Her gün meteliğe kurşun,
Atmadın mı oğlum Zeki?

Sırtını tutma ayaza,
Yine kaşık çal piyaza.
Ne kazandın yaza yaza?
Bıkmadın mı oğlum Zeki?

Karşı durdun kibre, kine,
Kendini çektin engine.
Her taşın altından yine,
Çıkmadın mı oğlum Zeki?

Eşeğe vururlar semer,
Koyun meler, kuzu emer.
Bu devirde sen de kemer,
Sıkmadın mı oğlum Zeki?

Kasaplarda olur satır,
Keserler at, eşek, katır.
Eller gibi gönül, hatır,
Yıkmadın mı oğlum Zeki?

8 Nisan 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:06 PM
Oğlum Zeki

Daha sen bu düşünceyi,
Atmadın mı oğlum Zeki?
Bir gece de düşüncesiz,
Yatmadın mı oğlum Zeki?

Gönül verdin bir meleğe,
Un olup düştün eleğe.
Sitem edip de feleğe,
Çatmadın mı oğlum Zeki?

Andın mı yârin adını?
Duyurdun mu feryadını?
Bu güzelliğin tadını,
Tatmadın mı oğlum Zeki?

Düşünceye dalıp dalıp,
Mısra yaptın kalıp kalıp.
Tereciden tere alıp,
Satmadın mı oğlum Zeki?

Su yanında gör söğüdü,
Kökleri suda büyüdü.
Büyükler verdi öğüdü,
Tutmadın mı oğlum Zeki?

Bahçelerde gördün gülü,
Dinledin garip bülbülü.
'Kül yutmam! ' dedin de külü,
Yutmadın mı oğlum Zeki?

GooD aNd EvıL
04-21-2009, 05:06 PM
Olmasaydı

Ben âşık olmazdım, şair olmazdım,
Yanmasaydı gönlüm kül olmasaydı.
Sevda bahçesine hiç uğramazdım,
Çiçekler içinde gül olmasaydı.

Sevgi mi olurdu, aşk mı olurdu?
Sevda bahçesinde köşk mü olurdu?
Seven, sevdiğini nasıl bulurdu?
Gönülden gönüle yol olmasaydı.

Notalar, güfteye özel olmazdı,
Şarkılar olmazdı, gazel olmazdı.
Türküler bu kadar güzel olmazdı,
Gönülden sevenler bol olmasaydı.

Zeki Çalar