jockeя
01-11-2007, 12:38 AM
Şırnaklı babanın kahreden çaresizliği
Şırnak Cizre'de Bağkur emeklisi Maruf Budak, çocuklarının her geçen gün gözleri önünde erimesi ve ölüme adım adım ilerlemelerini çaresizlik içinde seyir ediyor.
Çocukların altı yaştan sonra yakalandıkları (Rokorodsofik) kemik iliği hastalığı yaklaşık 2 yıl sürdüğünü ve 8 yaşına kadar her geçen gün adım adım eriyerek ölüme yaklaşıyorlar çocukları gözleri önünde eriyen acılı baba 2006 yılında iki kez umutlandığı ancak her iki seferde hayal kırıklığına uğrayarak şimdi çocuklarını tedavi ettirecek durumda olmadığından yetkililerin yardımını bekliyor.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 25 yıldır fırıncılık yapan Bağ-kur emeklisi Maruf Budak (51) kemik erimesine yakalanan iki çocuğunun tedavisi için Bağ-kur çare olmayınca tüm umutlarını sosyal güvenlik yasasına bağlamıştı ancak Hükümetin hazırladığı ve TBMM nde kabul edilen Sosyal Güvenlik yasasının bazı maddelerin Cumhur başkanı Sezer Tarafından veto etmesinden sonra Hükümet tarafından altı ay ertelenmesi acılı babayı derinden yaralayarak hayal kırıklığına uğrattı daha önce iki çocuğunu bu hastalığa kurban veren Baba Maruf budak çaresizlik içinde Bağ-kur üzerinde çocukların tedavi olmasını sağlamak için başta Cumhur başkanı olmak üzere başbakan ve sağlık bakanından yardım bekliyor.
BAĞ-KUR EMEKLİSİ BABANIN HESABI CERRAHPAŞA'YA UYMADI
Acılı baba çocuklarımı kimsenin tesiri altında kalmadan tedavi ettirmek için bundan 5 ay önce çıkan Bağ-kur borçların yapılandırmasında kendisi fırıncılık yaparak çocukların geçimini sağladığını ancak her geçen gün biraz daha eriyen çocuklarını tedavi ettirmek umuduyla dostlardan borç ettiği 25 bin YTL yi bağ kura ödeyerek emekli oldu ama acılı babayı Cerrah paşada bir sürpriz bekliyordu ve Cerrah paşa Tıp fakültesi bağ kurla anlaşmaları olmadığı ve bu yüzden çocukların bağ kur üzerinden tedavileri mümkün olmadığı cümlesiyle karşılaşması adete dünyaları yıkıldı çünkü evde yaptığı Bağ-kur hesabin cerrah paşaya uymadığını gördü.
Ama acılı baba umutlarını kayıp etmeyerek bu sefer Hükümetin 18 yaşına kadar bakmakla mükellef olacağı Sosyal Güvenlik reformuna bağladı sabırla 2006 den 2007 yılına geçmeyi beklerken bu sefer Cumhur başkanı sezeri ile hükümet arasında yaşanan veto rekorlarına SGS nin bazı maddelerinde eklenmesi acılı babayı adete hayal kırıklığına uğrattı. Yaklaşık 100 milyar civarında olması beklenen tedavi bedellerin giderinin bağ kur tarafından yapılması yardımını yetkililerden bekliyor.
Cizrede fırıncılık yaparak geçimini sağlayan 6 çocuk sahibi Maruf Budak iki çocuğunun ilik nakli için devletten yardım eli beklediğini belirtti.Bundan 10 yıl önce Mehdi ve Veysi adında iki çocuğunu kaybeden acılı baba aynı hastalığa yakalanan kızları Emire Budak(5) ve Semire Budak(8)’ın ilik nakli için hastanenin istediği parayı karşılayamadığını ve devletin bu çocuklara sahip çıkmasını istedi.
“BENİM TEK İSTEĞİM ÇOCUKLARIMI TEDAVİ ETTİRMEKTİR”
Maruf Budak bundan 10 yıl önce bu hastalıktan dolayı iki erkek çocuğumu kaybettim ancak şuanda beş ve sekiz yaşlarında olan iki kızım aynı hastalığa yakalandı. Rokorodsofik yani kemik iliği tedavisi içinde ilik nakli isteniyor. O zaman bunun tedavisi yoktu Türkiye de ancak bu İlik nakli Hacettepe üniversitesinde oluyor.Şimdi öteki çocuklarım öldü o zamanki bağkur borcumu ödeyemediğim için çocuklarımın sigortaları yoktu şimdi imkanım var ve borcumu tamamen ödedim.bu sefer Ankara Hacettepe Çocuk üroloji bölümüne gidip çocuklarımı muayene ettim ve çocukların iyileşmesi için ilik naklinin kesin olması gerektiğini belirtti ancak bağkurla anlaşmaları olmadığı için bu ilik naklinin burada yapılamayacağını ücret karşılığı bu ilik naklini gerçekleşeceğini söylediler.
İlik naklinin yapılması için yüklü bir para istediklerini ve bunu karşılayacak gücünün olmadığını belirten acılı baba Maruf Budak bağkurlu ve aynı zamanda bağ kur’dan emekli olduğunu fakat bağ kurun bu tür hastalıklarda anlaşmalı olduğu yerler olmadığı için çocuklarının tedavisini yapamadığını belirtti.
Bu çocukların tedavisinin kendisini çok aştığını belirten acılı baba benim tek isteğim çocuklarımın tedavi edilip yaşamasını sağlamalarıdır ben bu yönde başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Başbakan Recep Tayip Erdoğan,Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Bağ Kur genel müdüründen tek isteğim bu çocuklara sahip çıkmaları ve çocuklarımı tedavi ettirip yaşamalarını sağlamalarıdır ben iki çocuğumu bu hastalıktan kaybettim bu iki çocuğumun da gözümün önünde ölmesini istemiyorum.
“BEN DEVLETE OLAN YÜKÜMLÜLÜKLERİMİ YERİNE GETRDİM ŞİMDİ SIRA DEVLETTE”
Ben devlete karşı olan yükümlülüklerimi yerine getirdim artık devlette çocuklarıma sahip çıkarak görevini yapsın.
Baba Maruf Budak yaptığı tahliller sonu yapılacak olan ilik nakli sonucu çocuklarının iyileşeceğini ve bunu gösteren raporların Hacettepe üniversitesinde olduğunu söyledi.Ankara Hacettepe Üniversitesi çocuk üroloji kemik ve ilik nakli ünitesinde yapılan teşhis ile çocuklarımın kemik erimesine yakalandığını ve ilik naklinin yapılması gerektiğini belirttiler çocuklarımın tedavisi için şuanda diğer çocuklarımdan bir tanesinde bir ilik’in olduğunu ancak diğer çocuğum için ilik nakli için 100 milyarın üzerinde paranın gerektiğini bu paranın beni çok aştığını çünkü bu parayı bin yıl fırıncılık yapsam bile karşılayamayacağını belirtti.
Çok büyük umutlarla BAĞ Kur borcumu ödeyip çocuklarımın tedavi olması için borç para alıp bu borcumu ödedim ancak hastaneye başvurduğumda bunun yapılamayacağını bu tür hastalıklarda hiçbir hastanenin Bağ Kur ile anlaşması olmadığını söyleyince çok büyük bir hayal kırıklığına uğradığını ancak 2007 de yürürlüğe girecek olan Genel Sağlık Sigortası yasasının çıkacağının haberini alınca sevinçten havalara uçtuğunu fakat bu yasanın 6 ay ertelenmesi ile bütün umutlarının tükendiğini belirtti.
Baba Budak bu yasanın çıkması için 6 ay gerekiyor biz bunun çıkmasını beklersek çocuklarım ölecek çocuklarımın gözümün önünde eriyip gitmesini istemiyorum ve bu çok büyük bir acı her gece vicdan azabı çekiyorum ama çaresiz olduğunu ve çocukların ölmemsi için devletin bu çocuklara yardım eli uzatmasını istiyorum bundan önce tedavisi olmadığı için iki çocuğumu kaybettim ancak şuan tedavisi var ama bunu karşılayacak kadar param yok bu konuda devletten yardım beklediğini belirtti.
Çocuklarımın gözümün önünde erimesini izlemek ve onların ölümünü beklemek bir insan olarak bir baba olarak vicdan azabı çekiyorum. Doğru dürüst artık evde yemek yiyemiyoruz nasıl bir ağacı kökten kaldırırsan öyle yavaş yavaş kurur buda konuşma,yürüme paralel olarak gidiyor.Bu çocuklar her gün yavaş yavaş ölüyor insan hastalanınca hastaneye gidince doktorun verdiği ilaç ile teselli buluyor şimdi bu ilik nakli olmayınca bu çocuklar her geçen gün ölür.İlik hastalığına yakalanan Semire Budak (8) kemik erimesi yüzünden çat pat konuştuğu Türkçesi ile hasta olduğunu diğer arkadaşları gibi oynamak istediğini doktorlardan Semirenin iyileştirmelerini istedi.
BU DRAMA KİM DUR DİYECEK
Henüz hayatın baharını yaşamaya başlamak üzereyken yakalandıkları amansız hastalığa babanın uğraşları sonuç vermeyince onlar birbirlerine sım sıkı bağlanmaya çalışarak birbirlerine adete teselli verdikleri ve 8 yaşında olan semira budak gazetecilerin doktorlardan ne istiyorsun sorularına karşılık vermek istemesi adete yürekleri parçalarcasına “ben semira’ yi istiyorum” demesi yürekleri parçaladı evet şuanda kemik iliği hastalığına yakalanan Semra Türk tabiplerden sokakta yaşıtları gibi sokaklarda oynayabilen koşan bir semira istiyor. her geçen gün sağlığının bir az daha kötüleşmesine ve çok değil bundan 5 ay öncesine kadar yürüye bilen semira şimdi ayakta bile duramıyor.
Şırnak Cizre'de Bağkur emeklisi Maruf Budak, çocuklarının her geçen gün gözleri önünde erimesi ve ölüme adım adım ilerlemelerini çaresizlik içinde seyir ediyor.
Çocukların altı yaştan sonra yakalandıkları (Rokorodsofik) kemik iliği hastalığı yaklaşık 2 yıl sürdüğünü ve 8 yaşına kadar her geçen gün adım adım eriyerek ölüme yaklaşıyorlar çocukları gözleri önünde eriyen acılı baba 2006 yılında iki kez umutlandığı ancak her iki seferde hayal kırıklığına uğrayarak şimdi çocuklarını tedavi ettirecek durumda olmadığından yetkililerin yardımını bekliyor.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 25 yıldır fırıncılık yapan Bağ-kur emeklisi Maruf Budak (51) kemik erimesine yakalanan iki çocuğunun tedavisi için Bağ-kur çare olmayınca tüm umutlarını sosyal güvenlik yasasına bağlamıştı ancak Hükümetin hazırladığı ve TBMM nde kabul edilen Sosyal Güvenlik yasasının bazı maddelerin Cumhur başkanı Sezer Tarafından veto etmesinden sonra Hükümet tarafından altı ay ertelenmesi acılı babayı derinden yaralayarak hayal kırıklığına uğrattı daha önce iki çocuğunu bu hastalığa kurban veren Baba Maruf budak çaresizlik içinde Bağ-kur üzerinde çocukların tedavi olmasını sağlamak için başta Cumhur başkanı olmak üzere başbakan ve sağlık bakanından yardım bekliyor.
BAĞ-KUR EMEKLİSİ BABANIN HESABI CERRAHPAŞA'YA UYMADI
Acılı baba çocuklarımı kimsenin tesiri altında kalmadan tedavi ettirmek için bundan 5 ay önce çıkan Bağ-kur borçların yapılandırmasında kendisi fırıncılık yaparak çocukların geçimini sağladığını ancak her geçen gün biraz daha eriyen çocuklarını tedavi ettirmek umuduyla dostlardan borç ettiği 25 bin YTL yi bağ kura ödeyerek emekli oldu ama acılı babayı Cerrah paşada bir sürpriz bekliyordu ve Cerrah paşa Tıp fakültesi bağ kurla anlaşmaları olmadığı ve bu yüzden çocukların bağ kur üzerinden tedavileri mümkün olmadığı cümlesiyle karşılaşması adete dünyaları yıkıldı çünkü evde yaptığı Bağ-kur hesabin cerrah paşaya uymadığını gördü.
Ama acılı baba umutlarını kayıp etmeyerek bu sefer Hükümetin 18 yaşına kadar bakmakla mükellef olacağı Sosyal Güvenlik reformuna bağladı sabırla 2006 den 2007 yılına geçmeyi beklerken bu sefer Cumhur başkanı sezeri ile hükümet arasında yaşanan veto rekorlarına SGS nin bazı maddelerinde eklenmesi acılı babayı adete hayal kırıklığına uğrattı. Yaklaşık 100 milyar civarında olması beklenen tedavi bedellerin giderinin bağ kur tarafından yapılması yardımını yetkililerden bekliyor.
Cizrede fırıncılık yaparak geçimini sağlayan 6 çocuk sahibi Maruf Budak iki çocuğunun ilik nakli için devletten yardım eli beklediğini belirtti.Bundan 10 yıl önce Mehdi ve Veysi adında iki çocuğunu kaybeden acılı baba aynı hastalığa yakalanan kızları Emire Budak(5) ve Semire Budak(8)’ın ilik nakli için hastanenin istediği parayı karşılayamadığını ve devletin bu çocuklara sahip çıkmasını istedi.
“BENİM TEK İSTEĞİM ÇOCUKLARIMI TEDAVİ ETTİRMEKTİR”
Maruf Budak bundan 10 yıl önce bu hastalıktan dolayı iki erkek çocuğumu kaybettim ancak şuanda beş ve sekiz yaşlarında olan iki kızım aynı hastalığa yakalandı. Rokorodsofik yani kemik iliği tedavisi içinde ilik nakli isteniyor. O zaman bunun tedavisi yoktu Türkiye de ancak bu İlik nakli Hacettepe üniversitesinde oluyor.Şimdi öteki çocuklarım öldü o zamanki bağkur borcumu ödeyemediğim için çocuklarımın sigortaları yoktu şimdi imkanım var ve borcumu tamamen ödedim.bu sefer Ankara Hacettepe Çocuk üroloji bölümüne gidip çocuklarımı muayene ettim ve çocukların iyileşmesi için ilik naklinin kesin olması gerektiğini belirtti ancak bağkurla anlaşmaları olmadığı için bu ilik naklinin burada yapılamayacağını ücret karşılığı bu ilik naklini gerçekleşeceğini söylediler.
İlik naklinin yapılması için yüklü bir para istediklerini ve bunu karşılayacak gücünün olmadığını belirten acılı baba Maruf Budak bağkurlu ve aynı zamanda bağ kur’dan emekli olduğunu fakat bağ kurun bu tür hastalıklarda anlaşmalı olduğu yerler olmadığı için çocuklarının tedavisini yapamadığını belirtti.
Bu çocukların tedavisinin kendisini çok aştığını belirten acılı baba benim tek isteğim çocuklarımın tedavi edilip yaşamasını sağlamalarıdır ben bu yönde başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Başbakan Recep Tayip Erdoğan,Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Bağ Kur genel müdüründen tek isteğim bu çocuklara sahip çıkmaları ve çocuklarımı tedavi ettirip yaşamalarını sağlamalarıdır ben iki çocuğumu bu hastalıktan kaybettim bu iki çocuğumun da gözümün önünde ölmesini istemiyorum.
“BEN DEVLETE OLAN YÜKÜMLÜLÜKLERİMİ YERİNE GETRDİM ŞİMDİ SIRA DEVLETTE”
Ben devlete karşı olan yükümlülüklerimi yerine getirdim artık devlette çocuklarıma sahip çıkarak görevini yapsın.
Baba Maruf Budak yaptığı tahliller sonu yapılacak olan ilik nakli sonucu çocuklarının iyileşeceğini ve bunu gösteren raporların Hacettepe üniversitesinde olduğunu söyledi.Ankara Hacettepe Üniversitesi çocuk üroloji kemik ve ilik nakli ünitesinde yapılan teşhis ile çocuklarımın kemik erimesine yakalandığını ve ilik naklinin yapılması gerektiğini belirttiler çocuklarımın tedavisi için şuanda diğer çocuklarımdan bir tanesinde bir ilik’in olduğunu ancak diğer çocuğum için ilik nakli için 100 milyarın üzerinde paranın gerektiğini bu paranın beni çok aştığını çünkü bu parayı bin yıl fırıncılık yapsam bile karşılayamayacağını belirtti.
Çok büyük umutlarla BAĞ Kur borcumu ödeyip çocuklarımın tedavi olması için borç para alıp bu borcumu ödedim ancak hastaneye başvurduğumda bunun yapılamayacağını bu tür hastalıklarda hiçbir hastanenin Bağ Kur ile anlaşması olmadığını söyleyince çok büyük bir hayal kırıklığına uğradığını ancak 2007 de yürürlüğe girecek olan Genel Sağlık Sigortası yasasının çıkacağının haberini alınca sevinçten havalara uçtuğunu fakat bu yasanın 6 ay ertelenmesi ile bütün umutlarının tükendiğini belirtti.
Baba Budak bu yasanın çıkması için 6 ay gerekiyor biz bunun çıkmasını beklersek çocuklarım ölecek çocuklarımın gözümün önünde eriyip gitmesini istemiyorum ve bu çok büyük bir acı her gece vicdan azabı çekiyorum ama çaresiz olduğunu ve çocukların ölmemsi için devletin bu çocuklara yardım eli uzatmasını istiyorum bundan önce tedavisi olmadığı için iki çocuğumu kaybettim ancak şuan tedavisi var ama bunu karşılayacak kadar param yok bu konuda devletten yardım beklediğini belirtti.
Çocuklarımın gözümün önünde erimesini izlemek ve onların ölümünü beklemek bir insan olarak bir baba olarak vicdan azabı çekiyorum. Doğru dürüst artık evde yemek yiyemiyoruz nasıl bir ağacı kökten kaldırırsan öyle yavaş yavaş kurur buda konuşma,yürüme paralel olarak gidiyor.Bu çocuklar her gün yavaş yavaş ölüyor insan hastalanınca hastaneye gidince doktorun verdiği ilaç ile teselli buluyor şimdi bu ilik nakli olmayınca bu çocuklar her geçen gün ölür.İlik hastalığına yakalanan Semire Budak (8) kemik erimesi yüzünden çat pat konuştuğu Türkçesi ile hasta olduğunu diğer arkadaşları gibi oynamak istediğini doktorlardan Semirenin iyileştirmelerini istedi.
BU DRAMA KİM DUR DİYECEK
Henüz hayatın baharını yaşamaya başlamak üzereyken yakalandıkları amansız hastalığa babanın uğraşları sonuç vermeyince onlar birbirlerine sım sıkı bağlanmaya çalışarak birbirlerine adete teselli verdikleri ve 8 yaşında olan semira budak gazetecilerin doktorlardan ne istiyorsun sorularına karşılık vermek istemesi adete yürekleri parçalarcasına “ben semira’ yi istiyorum” demesi yürekleri parçaladı evet şuanda kemik iliği hastalığına yakalanan Semra Türk tabiplerden sokakta yaşıtları gibi sokaklarda oynayabilen koşan bir semira istiyor. her geçen gün sağlığının bir az daha kötüleşmesine ve çok değil bundan 5 ay öncesine kadar yürüye bilen semira şimdi ayakta bile duramıyor.