Şerafettin Yıldız
Marmara Depremi'ne
Yazmayayım diye çok zorladım kendimi Ne hikmetse anlamadım hep ar’ladım kendimi Bir yerlerde söz açıldı çenem düştü, Dilim sürçtü azarladım kendimi Yazmam ben yazamam dedim, Bağışlayın sonunda tutamadım kendimi Kim dedi unuttum ben cismim belki bu günde Lakin günüm o gün aklım hala o günde On yedi Ağustos bin dokuz yüz doksan dokuz Sanki mahşer gecesi ve Saat’in sıfır üç sıfır ikisi Sallandı beşik gibi tüm Marmara bölgesi Çaktı tarifi na mümkün bir afat’ı şimşek Kapladı uğultusu ve şavk’ı Alem’i Patladı Gök ve yarıldı yerler Sanki beyinlerde yüzlercesi bir olmuş taş kıran kompresörler Aman Allahım aman ne kadar uzunca zaman Bu ne bitmez, tükenmez saniyeler Görmedi böylesini asırlardır birdahada görmesin gelecekte nesiller Yükseldi semaya tekbirler Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber derken sustu o naçiz diller Anlamadı ne oldu şaşkın Alemi Beşer Sanki yapıyordu Hüda Kıyamet’i tatbikat’ı mahşer Bir an nefesler tutuldu yürekler sustu Gerçek olamaz bu Ya’Rab sanki kabustu Anlaşıldı az sonra Deprem denen facia Hikmeti İlahidir binlerce Ölüm kustu Bir Ağustos gecesinde tüm yürekler buz kesti Yanar Oğul Anasına diğer ana Kızına ötekisi Oğluna Toplaşmışlar bir köşeye hepisi Babasına Dedesi Ninesine Gücü tükenmiş artık vurmaktan sinesine Kardeş kardeşi arar dost akraba hep sorar Yakar bu ateş daha bilmem kaç sene yakar Sönen nice ocaklar tütmeyecek bacalar Ağıt üstüne ağıt bir köşede Analar Cehennemi bir manzara yığın, yığın üstüne Daha birkaç dakika önce yuva olan binalar Bağırdı bir ses tanıdık dedi abi sizde dedim koçum ya sizde Sizi bizi yok bunun öyle bir ateşki bu her yanda hepimizde Deli gibi koşarken sarıldı boynuma oğlum Baba……..Annem Annem nerde dedim iyi ya ablan, ablan ya Melek hemde üç aylık bebek İndik baba aşağıdalar kızım şükür nasılsınız ne oldu baba bize böyle ya Yavaş, yavaş kalkarken o cehennemi zifir ve toz bulutu Birer, birer tükendi çığlıkların umudu Söylemek Ağlamak ne mümkün almadı’ki Dimağ’lar Görüpte bu manzarayı değil Alemi Beşer Gökte Melekler ağlar Şaka gibi geliyor sanki daha dün gibi geçmiş seksen altı ay Heder aldık’mı dersek vay bu Başa vay’ki vay Çalan belki değişti Talansa aynı talan Edep haya hak getire ne ala ne memleket Dilim varmıyor söylemeye bağışlayın Ama buna Takdiri İlahi’de diyemiyorum Çünkü kötüyü Takdir etmez’ki Hüda İyidir demiş Atalar iyidir bin nasihat’tan bir nusubet Lakin bu manzaraya bakıpta diyesim geliyor yalan Kader değildi size belki Depremde ölmek Bilinçsiz yapılaşma çoğu çirkin bir örnek Belki takdiri İlahi yaptığı binada ölmek Görüldü’ki çalanlar’da doymadı Mezar oldu çoğuna ve çoluk çocuğuna Cehaletin kurbanları ne söylense az gelir Sözüm yoktur cümlenize varsa hakkım helaldir İçtiniz Şehadet şerbetini hepiniz bize kalan vebal’dir Ne mutlu’ki İmanın’ı kurtaran şüheda’lar sizlere Şefaat edin o günde unutmadan bizlere Sadece bizler değil Ağladı bütün…. Cihanı Devran sizlere… |
Adil Olmayan Dünya’nın yıkılması Mutlaktır
Bu gün değil ise söyleyin ne gün Ağlamak gerekir ey insan oğlu Şu geldiğin noktaya bir bak hele Neyin bayramı bu neyi kutlarsın Unuttun da hakkın olan bayramı Saddam’ın sonuna göbek atarsın Heyhat belki fazlası ile hak etmişti bu sonu Ama ne çabuk unuttunuz da dünü Bayramdan önce bayram ettiniz bu günü Ey İslam alemi ey orta doğu Daha ne olmalı uyanman için İlahi nizama dayanman için Haydi bir derece anlardım belki sizi Kendi içinizde halletmiş olsaydınız bu işi Ne işi var idi orta doğuda İngiltere ve Amerikanın Sanmayın ki bu savaş sizin için sizi çok sevdikleri için Çok mu umurlarında idinizdi ki Osmanlı yıkılmış Irak devlet olmuş Saddam adaletsiz miş katliyam yapmış Vah ki vah görmeyip te bu oyuna Hala çanak tutup göz yumanlara Kural belli meydanda böl parçala ve yut Sen istersen devlet kurdum diye kendini uyut Kim idi yüz yıllarca Osmanlıyı yıkmak için uğraşan Sonunda hain emellerine ulaşan Sorarsan bizim zavallılara hepsi de bağımsız devlet olmuş İnanan varsa beri gelsin kimdi Saddam ı iktidar yapan Hani bağımsız devlet ne oldu İranla savaştıran Kuveyti işkal ine göz yuman Sizi sevdiklerinden mi sanırsınız eh yakındır görürsünüz Hala onları kendisine ağababa seçip medet umanlar Döner elbet devran gelir sıranız Sizi de öğütür bu değirmen ve bu çark Çok sürmez sizi de yutar bu girdap Bahane insan haklarını tesis etmek miş Ne imiş efendim İnsan hakları Beyannamesi denen düzmece Eğer kendi menfaatlerine ise Okurlar tek, tek hem de hece, hece Sıra bize gelince bir muamma bilmece İşte oynanan oyun apaçık ve meydanda Bunlara mı güvenip dayıyorsun sırtını Nesepleri karışmış adaleti düzmece Neredesiniz ey insan hakları diye yırtınanlar İdama karşıyız diye her fırsatta davul çalanlar Sizi gidi ciğerci kedileri ve yangınlarda bavul çalanlar Neredesin Avrupa birliği denen ey acuze illet Siz değilsiniz bakın biz idama karşıyız Otuz bin cana kıyan haini ki asmadık Zaten biliyoruz da onun aklı ve işi Olamazdı ki bunlar ey akıl hocaları ve ağababaları Sizler us ladınız da ne hazin kaderdir ki Beslemek bize düştü adaletse işte bu Bir insan ki ne kadar canavar dahi olsa İnandığı bir Allah ve Din vardı Hangi Adil bir düzen Bayramda adam asardı Aklımın işi değil hoş bana da kalmadı zaten diktatörleri savunmak Milyon kere bile hak etse size düşerdi Adil olmak Ey dünyanın jandarması olduğunu söyleyen Ve hala bu yalana inanan zavallılar Kim nasıl ve niye güvensin böyle bir Adalet’e Dini, dili, ırkı, ülkesi hiçbir şeyi fark etmez Ey insan oğlu adın dinin, dilin, ırkın, devletin Ne olursa olsun bindiğin dalı kesme Adalet’i Her kim olursa olsun Adil olmak Haktır Adil olmayan dünyanın yıkılması mutlaktır… |
Affet Beni Sen Affet Allahım
Benim kavgam kader,imle Hoş değilim keder,imle Başım dertte heder,imle Ben sana sığındım ALLAHIM Affet beni sen affet ALLAHIM Nimetine gark olalı Şükründen aciz kalalı Gönül kırık kalp yaralı Ben sana sığındım ALLAHIM Affet beni sen affet ALLAHIM Hayaliyle avunacak Kulluğuyla övünecek Var mı başka sığınacak Ben sana sığındım ALLAHIM Affet beni sen affet ALLAHIM Hem beşerim hem şaşarım Hem çaresiz hem naçarım Hep affına duçarım Ben sana sığındım ALLAHIM Affet beni sen affet ALLAHIM Bağışlada dindir ahu zarımı Muhafaza buyur İffetimi Arımı Ver isteyene Dünya varını Ben sana sığındım ALLAHIM Affet beni sen affet ALLAHIM Selam olsun Ahmet’ine Selam olsun Mahmut’una OL MUHAMMET MUSTAFA’NA Ben sana sığındım ALLAHIM Affet beni sen affet ALLAHIM Şefaat Ondandır Rahmet Sendendir Acizim muhtacım dilek Bendendir Hidayet et bu ŞEREF’İNE elzemdir Ben sana sığındım ALLAHIM Affet beni sen affet ALLAHIM |
Aliosman'ım
Aliosman’ım Lailahi’m İman’ımı koru benim Olsun sana feda canım Sen bilirsin Yaradanım Mahluk’u beşer’im şaşırtma Yarabb Alma İman’sız canımı Neyim varsa zaten senin dara düşürtme Yarabb…. |
Arsız
Bin mumluk ampul olsa aydınlatmaz nursuzu Bey hamamı ar eder arındırmaz arsızı Bedestenler az gelir giyindirmez çulsuzu Çarığa hüzün düşer benzetirsen yüzüne Akibet’i bir avuç toprak dolar gözüne Teneşirler vız gelir ateş paklar arsızı |
Asker Olduğum Gün
Yıl bin dokuz yüz yetmiş altı İlkbaharın ilk ayına rastlayan İlk Perşembe günü Ve martın üçü sabahın sekizi Toplanmış tüm köylü köy çıkışında Eller havada yüzler kıbleye dönük Diller hep bir ağızdan Hocanın duasına Amin dedikten sonra Anamın Babamın ve tüm Büyüklerin ellerinden Küçüklerin gözlerinden öperek Kucaklaşıp helalleşerek Yeniden düştüm yollara Bu gidiş hiç öncekiler Gibi değildi alışmıştım Gidip gelmelere Fakat bu gün Bambaşka Bir gündü Bu gün Ağlaması ile sevinci Ve de gururu ile Çünkü ASKER Olmuştum o gün Tüm 56/ 1; Tertip arkadaşlarımı Hayatta olmayanları rahmetle anarken Hayatta olanları hasretle selamlıyorum Askere gidişimin 30’ncu yılı Anısına |
Aşk’ın Gözü
Aşk’ın gözü kör diyorlar inanmam Gidip, gidip toslayanda suç derim Öyle olsa böyle mecnun dolanmam Bir kerede bana toslardı derim... |
Bağcıyı dövene
Ne diyeyim Allah hidayet etsin Üzümü yemeyip, bağcıyı dövene Öttü mü mangalda kül bırakmayıp Aydın geçinipte, geçmişine sövene |
Baki Olan Mekan'a
Adın ile başlar iken her işe Akıl ermez böyle fani gidişe Baş tacı hasletler geçti inişe Layık et Ya Rab esma ül hüsna’na Amanımdır sen bilirsin Ya Rabbi Talibim ben baki olan mekana Yazıp, yazıp attım bir kenarlara Çizip, çizip saldım hep dimar’lara Sırdaşımsın vakıfsın bu sırlara La mekanım sözüm yoktur dünyana Amanımdır sen bilirsin Ya Rabbi Talibim ben baki olan mekana Anlayan olmasın varsın ne çıkar La mekan desinler olsun ne çıkar Diyenlerde gelir hep teker, teker Dua’mdır onlarda ersin sevdana Amanımdır sen bilirsin Ya Rabbi Talibim ben baki olan mekana Fani dünya demek dilde pelesenk İman hastalanmış öldü ölecek Hidayet Allahım hidayet bize Arzu halim budur yüce makama Amanımdır sen bilirsin Ya Rabbi Talibim ben baki olan mekana Şeref’im yandı yanar sevdana Göz dikenler diksin yalan dünyana Gönlüm razı değil böyle eyyam’a Acı sen Yarabbi bu vaveyla’ma Amanımdır sen bilirsin Ya Rabbi Talibim ben baki olan mekana |
Baktığım Her Yerde İnsan Görürüm
Baktığım her yerde insan görürüm Veririm yürekten bütün sevgimi Serdim gönül meydanına sergimi Alan alsın satan satsın derdini Üzülmemki yoka gitti diyerek Günü gelir elbet bir gün öderler Aldanmam dünyanın sahteliğine Suç bulmam feleğin kahpeliğine Güvenmem ecelin öteliğine Kazıdım bunları ben belleğime Dost olanlar hatır gönül bilirler Bilmeyenler bilmez gider ölürler Kime kazandırmış gönül darlığı Kimi kurtarmış ki dünya varlığı Uzak olsun şaşaanın gürlüğü Şeref’im nerde hani bunların sırlığı Arif olanlar dersini alırlar Almayanlar döner geri gelirler |
Bayramda Bayram
Zorla şartlarını yık benliğini Etmesin şan, şöhretin seni kör, sağır Vakit dersen işte tam bu vakittir İhmalin bedeli ağır mı ağır Gün bu gündür an bu andır ey nefis Hiçbir gün er değil her saniye geç Ne ekersen sende onu biçersin Hangi yolu istiyorsan, kendin seç Bu rüzgar hep senden yana eser mi Akıllı insan hiç selamı keser mi Küskünlük, dargınlıkta neyin nesi İlla şart mı beklemen son nefes’i Hem borçtur insana sılayı rahim Bahane istersen işte bahane Haydi silkelen gel, artık kendine Bak yarın Arife, Öbür gün Bayram Dökülsün dilinden deyiver ne olur Geliyorum işte yıktım benliği Bekle ey memleket ey güzel vatan Düştüm yollarına gelme vaktidir Hak nasip ederse en yakın günde Hemde tam orada olma vaktidir Bahane istersen işte bahane Yarın Arife bak öbür gün Bayram Onlarda etsinler Bayram’da Bayram Baba ocağında olma vaktidir Öpüp ellerinden Ana, Baba’nın Hayır Dua’larını alma vaktidir Yol düşmedi gidemedin olur ya Bir telefon bir alocuk deyiver Fet et gönülleri al Dua’ları Hayır Dua’larını alma vaktidir |
Ben Anadolu’da
Binerim bazen bir doru taya deli mi deli Vurunca başıma sevdanın yeli Ver elini Anadolu ver elini Aşarım aşılmadık dağları Yaşarım yaşanmadık sevdaları Hey… Dolu mu dolu Deli mi deli Ben İstanbul’da Eyup El Ensar’ım Yemen’de Veysel Türkistan’da Yesevi Anadolu da Yunus’um ben Dilden dile gönülden gönül’e… Ben Anadolu’da Domaniç’ te Hayme ana Söğüt’te Ertuğrul Edebalı’yım ben Osmancık’ım Konya’da Mevlana Darende’de Somuncu baba Kırşehir’de Hacıbektaş,Ahi Evren Ankara’da, Hacı Bayram … Ben Anadolu’da...Sivas’ta Pir sultan’ım Veysel’im Bursa’da Emir sultan’ım…Ben Anadolu’da Karaca oğlan’ım Çukur ova’da Ben Akşehir’de hoca Nasrettin Erzurum’da İbrahim Hakkı Nene Hatun Ben Uluabat’lı Hasan‘ım İstanbul’da Bir sevdalıyım Anadolu’ya…Ben Anadolu’da Binerim bazen bir doru taya deli mi deli Vurunca başıma sevdanın yeli Ver elini Anadolu ver elini Aşarım aşılmadık dağları Yaşarım yaşanmadık sevdaları Heyyy… Dolumu dolu Deli mi deli Sürerim atımı Haliç’e İstanbul’a Ben Fatih’im İstanbul’da Anadolu’da Kanuni’yim Belgrat’ta Osman’ım Plevne’de Sırdaşım Tuna’ya… Ben Anadolu da Ben iki yüz kırk yedi bin can Mehmet’im Çanakkale’de Doksan bin Erim Sarıkamış’ta Ben Dadaloğlu'yum Toroslar’ da Ak Şemsettin’im Kör oğluyum Bolu’da Bir neferim… Ben Anadolu’da Sütçü İmam’ım Maraş’ta Şahin bey’im Antep’te Yörük Ali’yim Aydın’da İzmir’de Kubilay Topal Osman’ım Giresun’da İzmit’te Yahya kaptan Süleymaniyede, Selimiye’de Sinan’ım Ben Mehmet Akif’im İstiklal yolunda Mustafa Kemal’im Samsunda… Ben Anadolu’da Kocatepe, Dumlupınar, Sakarya’da Ben Şeref’im bir garip çoban Katrancı kalesinin başında Çaltı’da Mirya kafalon’un dize geldiği Dost eli’nde Demiralay’ım Gelendost’ta Isparta’da Ben her zaman hazır ve nazır Kuvayi Milliye’yim Binerim bazen bir doru taya deli mi deli Vurunca başıma sevdanın yeli Ver elini Anadolu ver elini Aşarım aşılmadık dağları Yaşarım yaşanmadık sevdaları Heyyy… Dolumu dolu Deli mi deli Hala tanıyamadın’mı? Ben Hasan’ım, ben Hüseyin, Ben Ahmet’im ben Mehmet ben yetmiş milyon MUSTAFA KEMAL'İM Heyyy, Heyyy…… |
Ben Güle Hasret
Sevdalandım ben bir güle yarenler Gül benden uzakta ben güle hasret Kimsecikler bilmez benim derdimden Ancak garip bülbül anlar halimden Islandı tüm sinem çeşmim selinden sakınırım namertten hoyrat elinden Hasret buram, buram gül demet, demet Lakin gül benden uzakta ben güle hasret Çiçekler içinde gülüm baştır baş Doluyor çilemiz bak yavaş, yavaş Ancak Vuslat olduğunda biter bu savaş Davet gelir kavuşursam gülümden İşte kurtuluruz o gün zulümden Farkı yoktur bu hasretin ölümden Hasret buram, buram gül demet, demet Lakin gül benden uzakta ben güle hasret Kokusu Efendimden kendi cennetten Armağandır bize yüce Samed’den Şeref’lendik şükür biz bu Nimet len Zillet ise hoşnudum ben böyle zilletten Nasılsa bitecek bir gün bu hasret Sabretmektir bize düşen Şeref’im sabret Hasret buram,buram gül demet, demet Lakin gül benden uzakta ben güle hasret |
Ben Neden Korkayım
Korkunun ecele var mı faydası Kim kaçmış kurtulmuş elinden gülüm Doğru yazar elim doğru söylerse dilim Ben neden korkayım ölümden gülüm |
Bende Bir Faniyim
Bende bir faniyim her fani gibi Hamd olsun baki olan Allaha Rızasına erebilmek muradım Başka bir şey dilemedim billaha Hamd olsun yoktan var eden Allaha Gelir geçer bir gün her türlü heves Örtmezki olsa da katbe kat libas Rızası olmadan kim almış nefes Öğrendik Atadan olmadık nekes Şükür bu nimeti veren Allaha Beşeriz bazen bizde şaşırdık Düz dururken yolu dağdan aşırdık El terlerken biz temmuzda üşürdük Kendimizi böyle, böyle pişirdik Şükür yakmadan pişiren Allaha Kah arzu ederiz bağlar bostanlar Mekanımız olsun gül gülistanlar Kardeşiz kardeş kalsın tüm İnsanlar Şeref’im yazsam almazki destanlar Şükür bu duyguyu veren Allaha |
Beynimde Çakar Şimşekler
Nereye bu gidiş ben şaşar oldum Doymadılar ver, ver doymayacaklar Bunca olumsuzluk bunca feragat Akıl fikir ermez oldu Billahi Beklerken Şüheda’nın Şefaat’ini Korkarım tutacak Ahı Vallahi Atamdan armağan Cennet Vatanı Doldurduk Atama kurşun atanı Ar Namusu üç kuruşa satanı Alkışlarsak hala çanak tutanı Beklerken Şüheda’nın Şefaat’ini Korkarım tutacak Ahı Vallahi Hangi birlik, hangi dostluk söyleyin İki yüzlü riyakarlar neyleyim İsterseniz haydi ordan be deyin Varsın olsun ben bildiğim söyleğim Beklerken Şüheda’nın Şefaat’ini Korkarım tutacak Ahı Vallahi Yer bitirir beni bunun kahır’ı Selamet değil bu işin ahir’i Bile, bile iç diyorlar zehir’i Diyemem ki bildiği var zahir’i Beklerken Şüheda’nın Şefaat’ini Korkarım tutacak Ahı Vallahi Dedikleri aklın ermez sus otur Gücün yetiyorsa al sende götür Aklın yatıyorsa haydi sus otur İşin sonu ya kırk katır ya satır Beklerken Şüheda’nın Şefaat’ini Korkarım tutacak Ahı Vallahi Gel Şeref’im tak dişini dişine Edep,erkan yol bilmeyen ödlekler Karışma sen git bak kendi işine Deyince beynimde çakar şimşekler Beklerken Şüheda’nın Şefaat’ini Korkarım tutacak Ahı Vallahi |
Bilmece
Hayat denen şu bilmece Topu, topu bir kaç hece Açtım gözüm yumdum gözüm Gelip geçti bilmem nice |
Bir Bebek Ağlıyor
Bir bebek ağlıyor on yedi aylık // Ağlar bebek umutsuzca yarından Bebeğe yapılan bu rezilliği, // Dil varmıyor söylemeye Ar’ından Duyup ta nasıl dayanır şaşarım // Nasıl çatlamaz duyan yürek Zar’ından Hele düşünelim dostlar derinden // Yanıp tutuşurken Alem Har’ından Bağışla ey bebek bağışla bizi, // Sana değil bize düşer ağlamak Senin suçun değil yaşadıkların // Suçlu bu toplumdur bizatihi ben Sen müsterih ol sen bir bebeksin // Sen kirlenmedin ki zaten Meleksin Titriyor Gök kubbe bak avazından // Çatlamak üzere toprak Zor’undan İyi görüp geldiğimiz noktayı, // Bir düşünelim ey Alemi beşer Hala alamıyorsak bunlardan heder // Huzuru mahşerde İlahi ne der? Kahır etmeden uyandır ey Ya Rabb // Uyandır gafletten bizi İlahi İnsan olan insan yapar mı bunu // Ne kavimler yandı bunun Nar’ından Şeref’im sana ne oluyor böyle // Diyenler içinde ben derim şöyle Mademki İnsanım kolay mı öyle // Mazlumun ateşi Cihanı yakar Diyorum ki Devlet ise ey Devlet // Elbetteki Millet ise ey Millet Almaz isek tetbir’ini Er’inden // Kanar bu yaralar daha derinden İzmir’de yaşanan menfur olaydan dolayı Üç gündür içim içime sığmadı dostlar Bu dizeleri sizlerle paylaşmak istedim …Saygılarımla.. |
Bir Yolculuk Anısı
Saat on sekiz otuz Günlerden Pazartesi On iki nisan Bin dokuz yüz yetmiş dokuz Ben Isparta’ ya giriyorum Yağmurlar altında Ben geleceğimi arıyorum Muammalar altında |
Bitmiyor
Yığın yığın olmuş çileli derdim, Yazıyorum yazıyorum bitmiyor! Dağlarla çevrili önüm ve ardım Kazıyorum kazıyorum bitmiyor! Kör olmuş feleğin görmüyor gözü, Yol vermez gurbetin bayırı düzü, Hasret yumağının hicranlı yüzü, Çözüyorum çözüyorum bitmiyor! Kimisi gül ile döşer yolları, Kimi yurt edinmiş Çamlıbel`leri Bense mesken tuttum sarı çölleri Geziyorum geziyorum bitmiyor! |
Biz Böyle Değildik Ezelde
Biz böyle değildik ezelde Söyleyin Allah aşkına ne oldu bize Meyillenmez idik böyle kem söze Ecdadın mirası bu değil bize Tabiiki tenzih ettiklerim var Gel görki ve lakin anlatayım Gördüğüm manzarayı birazcık size Anlamayan hak vermeyen beri gelsin Şöyle bir dolaştım çarşı pazarı Gencecik körpeler koyun koyuna Edep, haya, onur nerde hak getire Örf, adet, an ane ha öldü ölecek zaten zatüre Kendince namus timsali ağır ağabeyler Bin bir dalavere içinde oyun oyuna Onlara bakarsan güya bu medeniyet Neme lazım deyip dokunmuyor sabununa suyuna Başını çevirip herkes devam ediyor kendi yoluna Bilmem ne kadar dayanacak daha Medeniyet dedikleri şey bunca zulüme Hadi oradan sende yalan diyen varsa beri gelsin Gençliğim gidiyor eyvah ki eyvah Sorarsan gençliğe gününü gün ediyor vah ki vah Her gün geziyor başka biriyle ertesi gün öteki ile Hava atıyor aklınca manitam bu sevdam emmi diyerek Günü birlik heveslerin adı sevda olmuş ona sorarsan Hiç bu kadar ayağa düşmemişti bu değerler vah ki vah Haklısın diyorum yeğenim sen haklısın Emmin sevdamı gördü diyemedi laldı Senin gördüğün gözle göremedi zaten o tarafı kördü Suç bizde yeğenim biz öğretemedik sizlere biz Sevda ah sevda nedir ki sevda bence sevda Kökü arz’ın derinliklerine Başı arş’ın doruklarına erişen Duygu, sevgi ve de aşktır sevda, Bilmem anlatabildimmi yeğenim işte budur emmince sevda Hayır, hayır diyen varsa beri gelsin Sabretmek ne mümkün bunları görüpte Görmezden gelipte demeden sabretmek Dostunun mahremine giren girene Biz böyle görmedik ecdadımızdan Aman dileyene vuran vurana Artıyor günden güne öfkem kederim Atını densizliğe süren sürene Karıştı lisanlar biri birine İnsan sıfatında üren ürene Aşk olsun kendinde derman bulup ta Demeden bunlara direnebilene Ben direndim diyen varsa beri gelsin Ben dedim diyeceğimi kötü söz sahibinin Kötü göz bakanın çile ise çekenin Kimse almaz ise kötü mal satanın Vay ki vay haline vay dostlar Bana ne alemden deyip de kendi yolun tutanın Bağışlayın dostlar tutamadım dilimi Tabiki her dediğim kendimi bağlar Bana ne deyip de tutamadım yolumu Hak etmedi bu nesil bunca zulüm’ü Bir eksiklik var elbette bir yerlerde Aramayalım suçu hiç bir zaman bu gençlerde Anlayacak nasıl olsa bunlarda yanlışını ilerde Biz bize düşeni yapalım anlatalım güzelce Anlamazlar diyen varsa beri gelsin Şeref’im hiç umut yok mu diyenler için Elbette var sonsuza dek ümitvar’ım Gelecek geliyor da pırıl, pırıl bir gençlik Gençlik ki hemde ne gençlik Medeniyetin beşiğinden süzülerek Ecdadın hatırasına saygı duyarak Adım, adım medeniyete uyarak Kendini tüm değerlere adayarak Selam olsun cümlenize hey gençlik hey Yok diyenler varsa beri gelsin |
Boşa Giden Günüme
Eyvah deymeyecek kahırlara Boşa giden günüme Bu günümden vazgeçtim Yarınıma dünüme |
Böyle Serkeş Gezerim
Çözemedim hayat denen yumağı Onun için böyle serkeş gezerim Yıkmak için benlik denen konağı Kovalarım iblis denen bunağı Onun için böyle serkeş gezerim Kaygım yoktur rızk’ım için yarından Vadem varsa kefilimdir yaradan Verdi müjdesini Resul hıra’dan Şükründen acizim ona yanarım Onun için böyle serkeş gezerim Destur deyip çıktık yola Bismillah Bize düşen daim şükür zikrullah Beyhude işlerden aman illallah Tutuşurum kavrulurum yanarım Onun için böyle serkeş gezerim Olmaz kimselere yanlış nazarım Açıktır herkese gönül pazarım Ben dilek’çem halıkım’a yazarım Cevap gelmez ise eğer oradan Onun için böyle serkeş gezerim Şeref’im güvenmem dünya varına Güvenenler düşmüş gayya harına Yok olmuşlar dünyalığın uğruna Uymak için yaradan’ım çağrına Onun için böyle serkeş gezerim |
Bu Gönül
Sebepsiz kuş bile uçmaz demişler İster ise uçuran var bilir bu gönül Yeter ki hederini alsın gönüller Yetmeyeni yetiren var bilir bu gönül Hederden murat karlı çıkmaksa Geleceğe umut ile bakmaksa *******i huzur ile yatmaksa Her gece nöbeti var yatmaz bu gönül İçin, için yanar gönül yangını Baksa da yücelerden sever engini Arar bulur ise eğer dengini Çekerde kahrını yeter demez bu gönül İster her gönül ’e bir kale yapsın Çıkıp burçlarına Sancaklar diksin Derman olacaksa eğer dertlere Oluk, oluk akar gider bu gönül Dinlemez İlahi fermandan başka İstemez İlahi dermandan başka Mashar olduğu gün İlahi aşka Kanatsızda uçar gider bu gönül Uzakmış yakınmış hiç fark eder mi Dost dururken gönül ele gider mi Hür olsun bir olsun gönüller yeter ki Getirmez dostluğuna keder bu gönül Şeref’im der muradım var Rabb’imden Vade yetip gün düşmeden takvimden Taviz vermem isteyerek ahd’imden Ahde vefa vardır bilir bu gönül |
Can Olmayınca
Kime ne diyeyim derdim yanayım Derdimi dökecek dil olmayınca Bülbül gibi ah ederim ağlarım Seherde konacak dal olmayınca Huma kuşu gibi gökte dönerim Elimde olsaydı yare giderdim Gönül gitmek ister ne çare dostlar O yare gidecek yol olmayınca Şu yalan dünyaya geldim geleli Halimden anlayan dostum olmadı Kendim ağlar yine kendim gülerim Göz yaşım silecek yar olmayınca Ağlar garip Şeref karalı bahtım Korkarım mahşere kalacak ahtım İstemem olmasın sarayım tahtım Cananın yanında can olmayınca |
Coştu Gönüllerimiz
Koyma har’ına yarab Yetiş dar’ıma yarab Aman zor’uma yarab Yakma nar'ına yarab Gark et nur’una yarab Erdir var’ına yarab Olduk yoluna turap Şu kadr’in hatrına Yakma nar'ına yarab Gark et nur’una yarab Nasıl geçilir sırat Acımazsan çok harap Bizim halimiz yarab Yakma nar'ına yarab Gark et nur’una yarab Salatu selam olsun Güzel yar’ına yarab Bari onun şan’ına Yakma nar'ına yarab Gark et nur’una yarab Açıldı ellerimiz Zikreder dillerimiz Coştu gönüllerimiz Yakma nar'ına yarab Gark et nur'una yarab Şerefi’m dua’m budur Yok olsun kin ve kibir Ne olur kabul buyur Yakma nar'ına yarab Gark et nur’una yarab |
Çağlar Boyunca
Kerameti kendinden sanan gafiller Yandı, yandı gitti çağlar boyunca Hikmeti İlahiden sual sorulmaz Gizli sırlarına vakıf olunmaz O bil demeyince kim ne bilmiş ki Ben bildim diyenler yandı Yandı gitti çağlar boyunca Oturup bir kenara pusmak olur` mu Ölmeden ümidi kesmek olur` mu Eleği kalburu asmak olur` mu Hayata darılıp küsmek olur` mu Bunca haksızlığı görüp susmak olur` mu Susturmaya çalıştık`ça gafiller Susmadı susmayacak bu diller Söyledi söyleyecek çağlar boyunca Böbürlenip kibirlenip yatanlar MAAZ ALLAH aklınca keyif çatanlar Aklı sıra köşeleri tutanlar Hörgücüyle havuduyla yutanlar Senin benim demeyerek yiyerek Gülmezler mi birde Mazluma ahmak diyerek Sabır ŞEREF’im sabır, sabır İllallah Bilirim HAK deryası çağlar gelir çağlar boyunca |
Çıkıp Gelmek Zamanıdır
Nerde kaldın telli turnam Uçup gelmek zamanıdır Yetmedi mi beklettiğin Çıkıp gelmek zamanıdır Bak eller hep bayram eder Gönül köşkün seyran eder Bu ayrılık cana yeter çıkıp gelmek zamanıdır Yetti gayri bu hasretlik Kime edersin nispetlik Öldürecek şu kasvetlik Çıkıp gelmek zamanıdır Gel diyene gelmezmisin Sen hiç halden bilmezmisin Sen seveni sevmezmisin Çıkıp gelmek zamanıdır Şeref’imi güldür gelde Adın pelesenktir dilde Koyma gözlerimi yolda Çıkıp gelmek zamanıdır |
Damarı Bozuksa
Bir adamın damarı bozuksa eğer Oturduğu hasırın ipini keser Seceresi de belli değildir zaten Döner yediği kabın içine eder |
Deli gönül
Ahvalini hayra yor deli gönül Bu gidişle menzil zor deli gönül Yeter uyuduğun aç gözlerini Ahvali beşerin gör deli gönül Ben bilirim diye şişinip gezme Gaflete düşüpte şaşırıp azma Gör gönül gözünle divane gezme Ellerde neler var sor deli gönül Sen ben davasından sıyır kendini Azgın sular yıkar kendi bendini Davul bile vurur dengi deng`ini Uslanda deng’ine vur deli gönül Gezme deli gibi çarşı pazarı Boş yere çekersin dikkat nazarı Fazla gitme inan yersin azarı Aheste, aheste sür deli gönül Hazan vurupta solmadan gülün Gün gelir bir işe yaramaz malın İşte ağarıyor saçın sakalın Ömrünün hazzına var deli gönül Şeref’im isyanım kendi gönlüme Ha düştü düşecek hazan ömrüme Kayıtsız kalanların vay haline İlahi emirde sır deli gönül |
Deliceye Vasiyetim
Aşıladım bir deliceye tüm umutları Ya nasip diyerek bir deliceye Tez filiznenip inşaallah meyveye tutar diyerek Kökledim mazimdeki Umutsuz, hedefsiz, mesnetsiz, meyvesiz Tüm agaçları yeter diyerek Saydım birer, birer hep deliceye İyi tanı iyi bil bunları Bunlar benim için. Yar. diyerek Önce yegane sahibülmülk olan Allah C.C. kainat’ı Yaratan Sonra Kelimetullah rehber Kur’anı Azim’üşan, Ve alemlere rahmet kainatın efendisi sevgililer sevgilisi Resulullah…S.A.S. Kainattaki her şey Onun yüzü suyu hürmetine yaratılan Sonra uğrunda ölünen toprak,. Vatan, Ayyıldızlı Allı Hilal, Şeref, Namus,Bayrak Mukaddestir mukades bil bunları Böyle bildi Ecdat Ben böyle bildim Sende böyle bil Evlat diyerek deliceye Bunları edinmeyene. Yar Ne bu Alemde nede ötekinde yer var Önce bunlar sonra başka Yar’lar Bunlar olmadan başkalarının ne önemi var Her şey sonunda aslına rücu edektir Herkes hak ettiğince yaşar Fark etmez rızk için dolaştığın diyar’lar Rızk Yaratan’dan geri kalan sebeptir Sıkı sarıl sebebine ağyar ol sen Yar’ına Bel bağlayıp güvenme Dünya Küllivar’ına Vefasızlık etme hiç ahde vefa güzeldir Vefalı ol dostuna şahin ol düşman`ına Budur bırakabileceğim yegane servet sana Ona göre kök sal, filizlen, dallan ve budaklan Diyerek vedalaşıp ayrıldım yanından deliceye |
Dil Yarası
Böbürlenip, kibirlenip övünme Bir sevdaya düşmedinse ey gönül Zannetme yiğitsin sanma efesin Sultanları köle etti Mısır’a Nice yiğitleri sardı hasıra Bir aşk maskarası bir dil yarası Yiğitim ne çare söz sende değil Gönül düştü ise bir vefasıza Eksilmez başından sisin dumanın Sor inanmazsan yüzlerce asır’a Nice yiğitleri sardı hasıra Bir aşk maskarası bir dil yarası İnletirken dağı taşı narası Söz dinlemez gönül denen belası Çökünce sineye kara sevdası Yiğitler belini büken edası Nice yiğitleri sardı hasıra Bir aşk maskarası bir dil yarası Sevda odur aşk odur Hak ka ola Olmaya maskara düşmeye dile Şeref’im deysin ki çektiğin çile Sevdanın peşinden git ardı sıra Nice yiğitleri sardı hasıra Bir aşk maskarası bir dil yarası |
Divane Gönül
Ne hayıflanırsın divane gönül Dünyamı senindi ay mı senindi Boş gelen ellerin yine boş gider Hani nerde ben sultanım diyenler Ne vurdum duymazsın niye aymazsın Alemi beşerin hür'ü müsün sen Neden takıldın kaldın maziye Bunca ileriden geri misin sen Yakışır mı sana böyle atalet Ümmeti Resul’ün ümmetisin sen Ne kadar şükretsen azdır hü’daya Her iki cihanda zimmetisin sen Güller diyarının gülüsün işte Lal olan dillerin dilisin işte Bundan büyük servet var mı alemde O sahib-ül mülk’ün kulusun işte Şeref’im bu şeref yetmez mi sana Şereflimsin dedi saldı cihana Ta ka alu bela da geldik imana Binlerce hamdü senalar olsun Mevla’ma |
Donayım Sevdanın Doruklarında
Hayat denen şu Alem’i devranda Demleneyim Aşk’ın koruklarında Vefasız koynunda ısınmaktansa Donayım sevdanın doruklarında Vaz geçerim can’dan hem’de canan’dan Yere batsın onun Şanı Ülfet’i Namert’ler Yurduna Şah olmaktansa Tozayım bir Merdin çarıklarında Yaran olmayayım bir İmansıza Kölesi olayım ehli İman’ın İster ise benim Kerbela’m olsun Kalayım çöllerin yarıklarında Şeref’im sevdamız Hak’ça olmalı Cümle Alem bunu böyle bilmeli Eksik olsun Muhannet’in gölgesi Yanayım sevdamın körüklerinde |
Dost Bildiğin
Nasihat’ım gönül sana Bulaşma yalan dolana Her dost diye dolanana Söker alır ciğerini Dost bildiğin, dost bildiğin Gözlerine baka, baka Cakasını sata, sata İkramını yuta, yuta Söker alır ciğerini Dost bildiğin, dost bildiğin Can görünür candan öte Mekandır mekandan öte Salyasını döke, döke Söker alır ciğerini Dost bildiğin, dost bildiğin Alçaldıkça alçak uçar Yanar görse teğet geçer Doğru anı bulur seçer Söker alır ciğerini Dost bildiğin, dost bildiğin Dener Sabrını Şükrünü Boşa yorar her Zikrini Zaptı rap eder fikrini Söker alır ciğerini Dost bildiğin, dost bildiğin Uyan artık uyan derim Gerçek dosta dayan derim Gaflet akla ziyan derim Söker alır ciğerini Dost bildiğin, dost bildiğin Sözüm size değil asla Candan öte can dostlarım Böyle söylüyor hislerim Söker alır ciğerini Dost bildiğin, dost bildiğin Şeref’im ne oldu sana Sarıl sen gerçek dostuna Bürünür kuzu postuna Söker alır ciğerini Dost bildiğin, dost bildiğin |
Dost Dediğin
Haftada bir on günde bir Arar sorar dost dediğin Hiç değilse ayda yılda Değil ise de bin günde bir Arar sorar dost dediğin Kırılmasın dostlar bana Çabaladıkça aramaya Bazen gaflet bazen engel Girdiler dost ile araya Sığınamam bahaneye Bekliyorsam hala niye Vakit bulurken her naneye Dost dönmeden divaneye Arar sorar dost dediğin Şeref’ime şeref katar Arar isem dostta arar Aramazsan niye yarar Dostlukta kılmışsak karar Dost dediğin arar sorar |
Dostlarım
İleteyim son arzumu sizlere Hayırla yad edin yeter dostlarım İliştirin gönlünüzde bir yere Hayırla yad edin yeter dostlarım Gönlümde ki sevdam yüceden yüce İçimde ki sızım inceden ince Ağlamayın öldüğümü duyunca Hayırla yad edin yeter dostlarım Geldik gideceğiz şüphe getirmez Kimsecikler han apartman götürmez Yanlış diyen orda rahat oturmaz Hayırla yad edin yeter dostlarım Ameliydi doğruluktan şaşmamak Dedi kodu riya ya bulaşmamak Beşerdi elbette oda diyerek Hayırla yad edin yeter dostlarım Bir Fatiha üç İhlas la yad edin Arada bir yad ile abat edin Şeref’lice yaşadı gitti deyin Hayırla yad edin yeter dostlarım |
Döner Dünya
Döner dünya güler dünya Parsel, parsel oluşuna Döner dünya ağlar dünya Yarından habersiz insanın gülüşüne |
Dönersin Felek
Her gelen gidenden aldın hırsını Bir muamma olmuş dönersin felek Sanma ki ettiğin kalır yanına Sıran gelir sende yanarsın felek Yaşlı demez genç demezsin alırsın Var gücünle gücün sınarsın felek Bir gün sende başı kabak kalırsın Sıran gelir sende yanarsın felek Şeref’im çekerim başa geleni Ne olmuşta bizi kınarsın felek Aldık başa koyduk Haktan geleni Sıran gelir sende yanarsın felek |
Duacıyım Geçmişi
Duacıyım geçmişime Ümitvarım geleceğe Kul binmeden salacağa Dilerim tetbirin ala Ol takdiri bozar gelir |
Saat Dururmu GMT +3. Şimdiki Zaman 08:29 PM. |
Powered by vBulletin Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.