İsmail Tekin
“Özlem, Hasret, Sıla…” Ne Dersen
gecenin nemi, gözlerimde yosun tutmuş deniz. hasretin çerçevesinde hayaline sarılmış aşık bir ben ne zaman bir fotoğrafına baksam anılarım demlenir. ağlamalar hiç bu kadar anlamlı gelmedi bana değer bir insan “sen” en değerlim hatta değerini tarif edemediğim sevgilim. kurumuş dudaklarımda ne zaman ismin titrese “KANIYORUM” özlem hasret sıla ne dersen ne uyuyasım geliyor ne rüya göresim “sensiz” “YANIYORUM” bilirim ki sevmek bu aşk bu bilirim ki kimsenin bilmediği mutluluk bu frenlemek zor gelir kimi zaman atlayıp uçmak yanına konmak vardı ya şimdi her zaman için birlikte olamadığımız zamanların telafisi için “Allah’ım görüver aşkının hatırına” ve senin için bitiremediğim dualara dualar ekliyorum sabırla bekliyorum zor olsa da sabır acıtsa da hasretin olsun duayla, sabırla, aşkla “ANIYORUM” |
….. Ve ……
Olur da dışardan acı ağlamaklı uluma duyarsan Yerinden kalk ve pencereye koş Perdeyi aç Bir gece Bir dolunay Bir senin için Uluyan ve gözleri tarih taşıyan bir kurt göreceksin Dolunay gölgesinde O kurdun sağ gözyaşından ben Solundan sen Akacaksın Çenesinde birleşip damlayacağız Tek hamlede Toprakta can bulup Koca bin yıllık çınar olacağız Ve bir gün Bir şairin biri O çınara ismimizi kazacak ….. ve …… |
……Ve Yedi Tanımsız Kişi
Bugün yedinci ayın yedisi, yedi misafir geldi, Yedik, içtik, şükür… Yedisi de birbirinden güzeldi. Yedi mısra, yedi şiir yazdım, nedense, El, ayak, göz, kulak, dil ve alın ve ense. Dönencemde yedi gezegen sallıyor, yedi kuyruk, Üstümüzde yedi komutan yazıyor, yedi buyruk. Kilit vurmuşlar kapımıza, hem de yedi tane, Yedi bekçi önünde, içimizde yedi hane. Yedirmişler düşümüzde ruhumuzu, yedi başlı canavara, Uyandık.. Yedi cellat çekmiş ipimizi, boyunda yedi yara. Yedi asır, yedi yıl, yedi gündür hala da ordayız, Sıkıştırmış, yedi adam bizi beynimizde, zordayız. “ Yedi kat semada aziz eyle ruhumuzu ” diye çok dua ettik, Tam yediyi yedi geçe, yedi tanımsız kişi, dünyayı terkettik. |
Adım Kazılı Şiir
İsraf etme, insan ol Sakinleş, sabır taşı Mantığını kullan, keşfet Acele etme, iyi düşün İsabetli ol, aklını çalıştır Lisanını kullan, sakın aldanma Takas etme, sadece sen ver Emin ol, öyle davran Kafanı kullan, inançlı ol İnsaflı ol, değer ver Nazını kullan, aşkı utandır, aşığı kandır |
Adını Unuttum
Yeni tohumlar, yeni fidanlar zamanı, Teni bir oda, eski bir aşkın dumanı, Bir gemi battı, yer mi? Kalbimin limanı; İçinde dalgın insan, adını unuttum. Sevmek güzel mi güzel, başka bir değişle, Al eline aşkı, nasıl işlersen işle, Çıldıracağım anlaşılan bu gidişle; Kalbimde kalmış yayan, adını unuttum. Merhaba yeni yıla, eski yıl hoşça kal, Şimdi başka bir hayal, eski aşklar masal, Bir meyve oldu yeni sevda, bir portakal; Vitamine doyuran, adını unuttum. Dün bir ara düşlerken, uyuyakalmışım, Kendimi bilmiyordum, nasıl da dalmışım, Kalkmışım sonra, saçı sakalı yolmuşum; Beni bu hale koyan, adını unuttum. Kul isteyince Yüce Mevlam verir elbet, Kalp kırılınca, düzeltir taze muhabbet, Dağılınca sevda, kalır sıska hayalet; Sessiz ve siyah duman, adını unuttum. Unutmak ruhta karışık bir düşüncedir, Hayallerin astarı düşler, ipincedir, Kimdi o ya, düşünüyorum kaç gecedir? Aklımı karıştıran, adını unuttum. |
Adsız Şairin Adı
Kendin yaşarsan acı olur, Yaşayanı görürsen acımak. Acı çekersen sancı olur, İnanç ister taşımak. Bir yerin bağdaş kurar, Bir yerin yüzüstü uzanır. Hayat büyük bir kumar, Kimi kaybeder kimi kazanır. Bazen istemek yetmez, Çalışmak da gerek. Ömür biter dert bitmez, Bilerek bilmeyerek. Yuva ister gönül çocuklaşır, Ağlayarak gelirsin dünyaya. Yaş geçtikçe istek çoklaşır, Benzersin bir kayaya. Tahmin et ne kadar ömür, Ne kadarına kadar geldin. Güneş ne kadar harcar kömür, Ne kadarında güzeldin. Hayal vardır gerçek gibi, Yaşamak zaten elinde. Ya işin kimdir galibi, Kaç ton yük var belinde. Can canı buldu mu coşar, Kim engeller mutluluğu. Çoğa varmaya herkes koşar, Çokta unutmak için yokluğu. Şair anlatır kendi dilince, Kim dinler kim kabule alır. Delidir derler belki ölünce, Kendi gider adı kalır. |
Adsız’ım
Adını gül koydum, Güller kıskandı. Adını dal koydum, Eller kıskandı. Adını göl koydum, Seller kıskandı. Adını çöl koydum, Diller kıskandı. Adını bal koydum, Arı kıskandı. Adını al koydum, Sarı kıskandı. Adını taş koydum, Dağlar kıskandı. Adını kuş koydum, Bağlar kıskandı. Adını saz koydum, Ozan kıskandı. Adını yaz koydum, Yazan kıskandı. Adını köy koydum, Şehir kıskandı. Adını çay koydum, Nehir kıskandı. Adını düş koydum, Rüya kıskandı, Adını aşk koydum, Dünya kıskandı. |
Ağlayan Ağlayana
Bebek aç kalınca ağlar. Kalp aşk alınca ağlar. Ölüm can alınca ağlar. Hayat ruh salınca ağlar. Ağlamayana helal olsun ağalar... |
Alışkanlığım
yüreğime işledim seni ince bir nakış gibi gözüme giydirdim seni sakin bir bakış gibi volkanlar patlıyor içimde hayata yakarış gibi üşüyorum ağustosta sanki kış gibi melekler aşkımıza göz kırpıyor sanki alkış gibi nefesim nefesine tiryaki alışmış gibi alışmış gibi |
Allahaısmarladık
Allahaısmarladık Eyvah ki bu rüyadan çabuk uyandık Bu son görüşmemiz Eyvallahlar aldı merhabaların yerini Giderken unutma Aşk küllerini Elimde beyaz tebeşir Mutluluğun resmi karatahtamda Siyah-beyaz film gibi En nostaljik duygular En çizgisiz kağıtlar Cebimde tertemiz Ve sensiz Titreyerek ruhumun atmosferinde Bir sen kaldın vücudumda Bir aşk Bir ayrılıktan bir avuç ter Artık yeter Islak mutluluğun Kuru tarafından yakaladık sandık Afalladık ayağımız takıldı Bir çırpıda çıra gibi yandık Eyvah ki bu rüyadan çabuk uyandık Unutma; unutmadan Unutmamam gereken Unutulmuş beni Çok laf gereksiz artık Haydi Allahaısmarladık |
Saat Dururmu GMT +3. Şimdiki Zaman 02:25 AM. |
Powered by vBulletin Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.