Aidiyet
insanız dünyalıyız diyoruz
sevgi kardeşlik anlaşma uzlaşma paylaşma diyoruz
halt yiyoruz
birileri öne çıkmış
ağa reis şeyh
kral padişah peygamber diye ünlemiş
sırça köşklere çekilmiş
parsellemiş bölmüş öldürmüş
ne var ne yok yemiş
itiraz edene hak arayana baş kaldırana hain demiş
uyduruklarına inanmayana gavur
düşünene
fikir üretene vur ha vur
daracık zindanlara hapsetmiş
aklı kilitlemiş
bayraklar dikmiş çarşaf çarşaf
marşlar ilahiler bestelemiş
dövüştürmüş
bölüştürmüş
dönüştürmüş
ve daha neler neler
isyankar bileklere kelepçeler
boynu eğrilere maydanozlu köfteler
bağlamak ve gütmek amaçlı bir kavram
aymazları yönetmek için körüklenen bir tutku
damarlarımıza zerk edilen aidiyet
yaşamaya gelmiştik güya şu minicik dünyaya
kısmetimize ne çıktı neydi niyet
bir avuç hamhalat kurnaz
bir sürü hokkabaz düzenbaz rahat yaşasın diye
ödenir mi bu diyet?
icat edenin gözü çıksın
koparıp atıyorum boynumdaki künyeyi
aptallığın daniskası damgaları siliyorum
kimlik
ehliyet
mülkiyet
ne ırk ne din ne sınır bir şey anlatmıyor bana
yaşasın saf insanca duygu
yaşasın akıl ve sevgi
yaşasın hürriyet
nasılsa öleceğiz
baş eğik korkakça yaşamak ne ki?
Kazık çakmadık ya bu rezilce kirli
haksızca fakirli
budalaca zikirli
çarpık fikirli düzende
terk edip gideceğiz eninde sonunda
ne çıkar zina ürünü bir velet akıtsa kanımızı kalleşçe
bir faşist kurşunla kesilse bilet?
elbet ah elbet biz göremesek de ister istemez aydınlık gelecek
alçakça fikirler
zifir zikirler yenilecek
kırılacak zorba bilekler yıkılacak üzerlerine bu çarpık yapı
illaki bitecek insanın insana kulluğu
açılacak özgürlüğe kapanmış kapı
sonsuza kadar sürmez bu sancılı nöbet
yeter ki aç gözünü insan kardeşim yeter ki kendini fark et
uyuşturuyor seni bu aidiyet
yutma zehirli şekerini insan söylemi kutsallıkların
yeniden düşün yeniden
masum beynine kazınan kavramları eskiden
kendini keşfet
kır küçük dar kutuları kır
kediler gibi balıklar gibi kuşlar gibi özgürce haykır
kır seni çeviren kof duvarları çöz zihnini bağlayan zincirleri
yıka benliğini at kirleri terk et
haydi bileğine kuvvet
yüreğine bereket
(26 şubat ’07)
(26 şubat ’07)
Fuat Eriçok
__________________
Buraya Kadarmış ..
|