Antikacı Aziz
Sapanca'nın girişinde, karakolun karşısında,
Antikacı Aziz Bey dükkanın tam ortasında
Oturmuş müşteri bekler dururdu,
Antikaların tozunu siler, onları iyi korurdu.
İlk tanışmamız Aziz Bey'le şöyle oldu;
Arabamı dükkanın önüne çektim, içeri girdim,
Antikalara bakarak vakit geçirecektim,
Dükkanın her köşesi eski eşyalarla doluydu,
Enteresan eski eşyalar kafamı yordu.
Kimse yok mu diyecektim ki birden bir sesle irkildim,
Buyurun efendim dedi bir ses yakınlarımda,
Baktım ki Aziz Efendi oturuyor karşımda koltukta.
Elinde antika bir tespih, şapkası fötr,
Elbiselerinin rengi eski eşyalarla aynı renk,
Yüzü hafif soluk ve donuktu,
Sanki o dükkanda antika bir konuktu.
Hoş bulduk dedim, şaşırdım kaldım,
Aziz Bey'i incelemeye daldım.
Antikalardan çok beni aziz bey ilgilendirdi,
Antikaları da toplayan ve değerlendiren kendisiydi.
Tam bir tarihti, eşya eksperiydi,
Tanıştık hoş sohbet çayını içtim,
Kendime bir kaç tunç havanı seçtim.
Aziz Abi onları paketledi, fiyat saptadı,
Beni sevindirdi, puan topladı.
Bir saatlik vaktimi güzel geçirdim, katladım,
Koydum cebime,
Devam ettim Sapanca eğlencesine.
Göl kenarına gittim iki çay yudumladım,
Aziz Abi'yi devamlı hatırladım.
|