05-06-2009, 05:49 PM | #21 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57823
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Canlı Bomba 2
Koşmaya başlamıştım. Ve peşimden koşmaya başladı grubun adamları… Silah sesleri gittikçe yaklaşıyordu ama ben kalabalıktan uzaklaşıyordum. Koşuyordum yirmi saniyem kalmıştı ölüme… Ama uzaklaşıyordum insanlardan bir parka girdim. En köşeye gitmeyi düşündüm, o tarafa yöneldim. Adamlar arkamdaydı ve yaklaşıyorlardı. Yeterince yakınıma geldiklerini düşündüğümde durdum. Arkamı döndüm, tam yedi kişi vardı karşımda, ateş etmeye başladılar… Vücuduma giren mermilerin bazılarını hissetmiyordum bile… Beş saniye kalmıştı… Fazlasıyla yakındılar bana… Kadere bırakmak istemedim yine. Pimi çektim… Acıları çığlıklarına karışıyordu, görevimi tamamlamıştım. Hakeden gidiyordu düşünmediği yere… Film şeridimde son kare… Göz göze geldiğim küçük kızın gülümseyişiydi… Saat 16.00 Kürşat Uçar |
05-06-2009, 05:49 PM | #22 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57823
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Damlabaşı Cinayet
sızılıyor çatlaklarımdan sızan kırılıyor kor sandığım kimseye açmadığım sandığım bu yiten bu yanılmışlık her defasında on yedi yaşındayım... hep yaş ağacın eğileceği ıslaklıkta ve olmamış bu sevda ayarı bozuk bu yelkovan bu yel her gece yüzüme vuran ve kovamadığım yel kovan... bu yalan sevda terazisi ekilemeyen içimin hasat vermeyen arazisi uzak... ak değildi sevdiği uzak olana bu toprak aslında hiç ıslanmadı ihtiyaç duyduğunda. yalancı yağmurlar vardı gidişinin emanetidir ki hiyanet olmaz bıraktığın göz yaşı bile olsa... gözümüz gibi bakıyorduk gözümüzden akana damlabaşı çalışıyorduk herkesi unutmaya halbu ki unutulduğumuza ağlıyorduk ya da aslında hiç yağmıyorduk bu toprağa emanetin iadesiydi gözüm, yaşım zamanında içine akıttığım ne varsa... Kürşat Uçar |
05-06-2009, 05:49 PM | #23 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57823
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Damlalar
Damlaların Yüzünde damgalaştığı Bir yağmur damgalaşan Aşkların parmak izleri kanar Yanar sana açılan kapılarda solar Renkleri toprağın iki nehir arası yer yer Sulak çoğunlukla kurak aşkların köy sevdalarını Aldatması bu yüzdendir süregelen kan davası ve süre giden Hep süresiz bir boşluğa amaçsız yiten gözyaşında kalan çocuk Gülüşlerin kalmayan umutların cezasız beklentilerin başıboş kalan Kalmayan ne varsa içinde her gün yeniden doğan aşktır dahası yok……. Kürşat Uçar |
05-06-2009, 05:49 PM | #24 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57823
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Defne
defne yaprağı krizantem ayrılık kuşağı mavidir toprağı ayın... çöle dökülen şelale susuz bir vahaya delalet sebebidir ayrılık içimdeki cinayet... uyakları yak da uyansın acılar Kürşat Uçar |
05-06-2009, 05:50 PM | #25 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57823
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Doğum Günü
Sorunlardan pek vakit kalmıyor sorumluluklara Sorular ağır geliyor Hayat bir sorgu sual çabası yetkisiz şahısların dilinde. Her sualde yaralarına bir tuz basma çabası Geçmişini böylesi cazip kılan her neyse Adın sevdiğin kişidir Soyadın geride kalan acın sancın Ve bu kimliği göstermek zorundasındır her geçişte Sana sunulan her tuzak seslenişte Doğum günün ilk sevişindir Her sevme yeni bir yaş Kutlanmaz olur bir müddet sonra doğum günlerin Aldığın hediyeler vücuduna eklenen taze çizgilerdir Yalanı görmeyen gözlerin Sen yaşlandıkça daha bir meyillidir görmeye Uğultular metalik seslere dönüşür artık Ve de ağır bir talan kokusu sevda bahçende. Yangının sıçramaktadır yüreğinin el değmemiş kesimlerine. Kimseye açmadım sanırsın ama Bu kesimler sahte yüzlerin hâkimiyetinde… Herhangi bir cezası yoktur işgalinin Eşkâlin kara listede Liste yetkisiz şahısların elinde… Ve yine Bir doğum gününde Aslında gücüm yokken büyümeye Yeni yaşımsın… Kürşat Uçar |
05-06-2009, 05:50 PM | #26 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57823
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Evvelim sen oldun,Ahirim sensin...
zamanı gelmişti... her şeyden arınmış,gök yüzüne; onun yüzü suyu hürmetine yaşanan günler başlamıştı... 'herkes'in deyimiyle 'yalnız'dım... yürüyordum alabildiğine uzanan yollara... adımbaşı cinayet bir yokluğun izlerini sürüyordum rüzgar yelkovanla inatlaşadursun adın cebimde akreple bir aruz kaçağı dizelerde gizlenir... hüzündür eylül yüzündür hatırlatan yalanı ve yılan dolan sözlerde gizlidir türküsü bu sevdanın 'canını zülfün teline bağlayan'lar bilir... kar yağıyordu bir haziran gecesi, radyoda neşet ertaş'ın sesi 'evvelim sen oldun ahirim sensin'di özeti bunca yılın ve yaşanması muhtemel anlar toplamının... izdüşümsel paydalardan oluşur hayaller ve paydan uzaklaştıkça hayalleşir gerçekler bu kadar basittir aslında denklem bu kadar basit bir kesir... 'göz yaşım sen oldun zehirim sensin... evvelim sen oldun ahirim sensin...' Kürşat Uçar |
05-06-2009, 05:50 PM | #27 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57823
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Ezginin günlüğü
sezgi'nin günlüğü altıncı sayfadan başlar ve külünden dumanından *h*is akar bir fanus var ki içi acılarla dolu en çok ezginin dününü yakar... Kürşat Uçar |
05-06-2009, 05:50 PM | #28 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57823
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Film
Seni sevmenin filmi gündemdeydi o sıralar Ara yoktu Ve uzun metrajlıydı(bir insan ömrü düşünüldüğünde) Olamamıştım başrol Mecburdum figüran kalmaya sınırlarında sevdanın Mecburdum saklamaya en büyüğünü aşkın Ben yandım Geçer not alamadım figüranlığımla bile İşe yaramıyordu sadece sevmek Ki ne kadar becerebildiğim de tartışılırdı… Seni sevmenin filminde rolüm küçüktü anlayacağın Ve tam karşındaydım Zamanıydı gerçeği haykırmanın… Yönetmen “gül” diyordu Ben ağlıyordum istemeden gereğince Yönetmen “ağla” diyordu Ben gülüyordum karşımdaydın hiç olmadığın kadar “sus” diyordu anlatıyordum durmadan “konuş” diyordu susuyordum huzurdun… Sade senle güzeldi seni sevmek Ve artık rolüm bitiyordu farkındaydım “kes” dedi yönetmen ve sana son bir kez baktım… Gözlerin uçsuz bucaksız yine Ellerin elimde değil ama sıcak hissediyorum Tenin hiç değmeyecek tenime Yine o yolun başındayım Ve yine şüphesi yok bu sevmenin Bu film hiç bitmeyecek belki Belki başrolüsün bildiğim tüm gerçeğin… Ama bir o kadar da yoksun işte… Her eski aşktan kalma Ağır “SON” yazıları çöktü üstüme… Mutlu “son”ların bile taşıyamadığım çok şeyi vardı Çoğu zaman gülmek bile ağır gelmiştir bu yüze… Kürşat Uçar |
05-06-2009, 05:50 PM | #29 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57823
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Gereğinden 'özel' isim
gıyabında yaşanan müebbet bir sevdadır adın korkak kaçak biçare uyanmaktır vazgitmek yollarına seninle çırıl ve çıplak sözcükler dağılır zerre toprak hücrelerimin her köşesine... us'lu ama aptal uslu ama yaramaz bir çocuğun adı yazılır tahtaya 'çok konuşanlar' ve o anki matematiğimizin hesaplamaya yetmeyeceği basamakta çarpı... adından dahası çıkmaz ağzımdan oysa... adın; gıyabında dökülen birkaç göz yaşı adın; çift kişilik yatağımın onlara göre dolu bana göre boş tarafı adın; bir bütünün aslında subjektif bir yarımlığa sahip olduğunun ispatı adın; tüm harfleri kıskandıran ünlü ünsüz tanımayan ve adın yere düştüğü anda yüreğimi gök yüzüne çıkaran... tüm bu saçmalık... adın... Kürşat Uçar |
05-06-2009, 05:50 PM | #30 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57823
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Git...
akrep yelkovana yakınken talan et... kış bahara yakınken dağıt toprağımı ama saçlarında... sus susabildiğin kadar tüm geveze susayışlarını... ben geceye yakınken inzivam yerine çekilmeden topla eşyalarını....ama saçlarından önce... yerde söylenmemiş birkaç söz kaldı... gülünmemiş zamanlar ağlanmamış acılar uyunmamış ******* söylenmemiş türküler.... ve henüz tartışamadığımız onca şey... yerde yarım bir sevda kaldı önce onu topla bu aşkta ortalık fazla dağınıktı.... başka bir hikayenin altına süpür tüm tozu dumanı.... ve kapıyı çarpmazsan eğer gidiş demem bu yaptığına... tüm kaybedişlere yendiğimizi sandığımız yenilgilere inat çarp kapıyı... çalınmamış zamanlarım için çalma bir daha hatta... bırak bana kalsın dağınıklığın ama saçlarından önce... Kürşat Uçar |
Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1) | |
|
|