www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Her Telden > Din Bilimleri > İslamiyet

 
 
Konu Seçenekleri Görünüm Şekli
Prev önceki Mesaj   Sonraki Mesaj Next
Eski 12-13-2006, 04:07 PM   #10
CaKaLBoT
ÇaKaL Üye
 
Kayit Tarihi: Jan 2006
Mesajlari: 1,791
Teşekkür Etme: 0
Teşekkür Edilme: 88
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 26295
Rep Power: 2468
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi : CaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Belirlenen

Peygamberimizin üstün özellikleri
Serap Akincioglu

--------------------------------------------------------------------------------

Peygamber Efendimiz (a.s.m.), Allah (c.c.) tarafindan seçilmis olmasi itibariyle maddî ve mânevî yönden çok üstün özelliklere sahiptir. Öyle ki bugün Islâm karsiti kisiler bile onun üstün ahlâkini ve aklini takdir ettiklerini itiraf edebilmektedir. Ama elbette mü'minlerin takdiri çok daha güçlü ve çok yönlüdür.Bilindigi üzere, Resulullah (a.s.m.) daha çocuk yaslardayken dahi ahlâki ve olgunluguyla dikkat çeker, yasitlarindan farkli oldugunu belli ederdi. Asil davranislari ve ruhî melekeleriyle bulundugu ortamda herkesin sevgisini ve saygisini kazandi.

Dedesi Abdülmuttalip çok sayida çocugu ve torunu oldugu halde ona çok düskündü ve bu düskünlügünü ömrü elverdigince onu himaye ederek göstermistir. Ayni tavri amcasi Ebu Talip'te de görüyoruz. Kendi çocuklarindan üstün tutacak ve daha düskün olacak sekilde bir baglilik duymasinin sebebi elbetteki onun üstün ahlâki ve emsalsiz ruhu sebebiyledir. Görüldügü gibi daha peygamberlik verilmedigi halde etrafindaki herkes bu mübarek sahsa hayranlik duymustur. Allah (c.c.) daha küçük yasta sirasiyla babasini, annesini, dedesini alarak onu egitmis bu tip zorluklarla onun ruhunu daha da olgunlastirmistir. Gençliginde de akli, ahlâki, fazileti, dürüstlügü ve diger pek çok yönüyle Mekkeliler arasinda dikkat çekmis, 'El-Emin' sifatina lâyik görülmüstür. Peygamberimiz (a.s.m.) Islâm'dan önce de hiçbir dönemde putlara tapmamis, akliyla, bir olan Allah'i bulmus, O'na yönelmis ve hanif olan Ibrahim'in dinini benimsemisti.

Saygin bir aileye mensup olup, Mekke'nin ileri gelenlerinin arasinda bulundugu halde hiçbir zaman ahlâkindan taviz vermemis hatta iffetiyle dikkat çekmistir.Peygamberligi döneminde de bu üstünlügü öncelikle Allah'a (c.c.) olan yakinliginda, korkusunda ve tevekkülünde görüyoruz. Kendisine ilk vahiy geldiginde de, inkârcilar onu reddettiginde de, magarada etrafi sarildiginda da, Uhud'da yenildiklerinde de hep ayni tevekkül ve Allah'a ayni baglilik göze çarpmaktadir. O tam bir Allah dostuydu, her tutum ve davranisinda O'na yönelir, sadece O'nun rizasini gözetirdi. Kâfirlere karsi onurlu ve zorluyken, mü'minlere karsi da sefkatli ve merhametli idi. Resulullah Efendimiz bütün ömrünü Allah'i razi edebilmek ve O'nun dinini insanlara ulastirabilmek için geçirdi. Bunu yaparken de tamamen Kur'ân'la hükmetti ve âlemlere örnek kilinan bir insan oldu.

Onun güzel ahlâki, akli, dirayeti, hikmeti, takvasi, liderligi, hakimligi çok iyi anlasilmalidir. Zira Allah onda bizim için güzel örnekler oldugunu söylemektedir."Sizin için, Allah'i ve ahiret yurdunu umanlar ile Allah'i çokça zikredenler için, Allah'in resulünde güzel örnekler vardir." (Ahzab Sûresi, 21)Hz. Muhammed (a.s.m.)'in önemli bir özelligi de kavminin hidayeti için gece-gündüz ugrasmasidir. Sadece ebedî hayatlarini kurtarabilmek için onlari sürekli olarak uyarmis ama bir yandan da salih olduklari takdirde cennetle müjdelemistir. Onlari Allah'in birligine tevhid çagirmis, her türlü puttan, sirkten, ortak kosmaktan arindirmistir. Âyetin de ifadesiyle üzerlerindeki agir yükleri kaldirmis, zincirleri indirmis (7/157) yerine kolay olani getirmistir. Çünkü Allah insanlara zorluk dilememis ve kaldirabileceklerinden fazlasini da yüklememistir.Peygamberimiz Araplarin yüzyillardir süregelen inanç sistemlerini, batil hurafelerini, adetlerini, törelerini yikmis yerine tertemiz olan hak dini koymustur. Ama bu çok iyi takdir edilmesi gereken bir noktadir. Zira köklü inançlari ya da saplantilari yikabilmek çok zordur; sabir, dirayet ve cesaret ister. Bu özelliklere ise Resulullah (a.s.m.)'da en fazlasi ile rastliyoruz.Cenâb-i Allah Peygamberimiz (a.s.m.)'i özel olarak seçmis, üstün kilmis, O'na büyük bir nur vermis ve serefli, üstün Kur'ân-i da ona indirmistir.

Bu mübarek insanin hayati boyunca mücadelesi çok yönlü olmustur. Bir tarafta inkârcilarin amansiz saldiri ve eziyetleri, diger tarafta münâfiklarin sinsi faaliyetleri, yine bir yanda yahudilerin siddetli düsmanliklari diger tarafta bedeviler... Görüldügü gibi pek çok açidan bakildiginda hep sorumluluk Peygamberimiz (a.s.m.)'in üzerindeydi. Hem hakim konumundaydi, hem savaslar idare ediyordu, hem de yöneticiydi. Bir yandan teblig yapiyor diger yandan da mü'minleri egitiyordu. Karsisindaki insanlarin cahiliyeden ve sirkten yeni kopmus ve dolayisiyla pek çok hatasi olan kimseler oldugu düsünüldügünde Peygamber Efendimizin üzerindeki yükümlülük daha iyi kavranabilir. Nitekim Said-i Nursi'nin Onun hakkindaki asagidaki sözleri, Peygamberimizde tecelli eden üstün ahlâki ve yüksek ruhunu bize çok güzel açiklamaktadir:"O asir o zat (a.s.m.) ile bir saadet-i beseriye asri olmus. Çünkü en bedevi ve en ümmi bir kavmi, getirdigi nur vasitasiyla, kisa zamanda dünyaya üstad ve hakim eylemis."Fahr-i Kâinat Efendimiz bir yandan cephede mücadele ederken diger taraftandan da Allah'in Kur'ân'da üstün onur sahibi bir elçi olarak niteledigi Cebrail (a.s.) ile görüsüyor ve vahiy aliyordu. Dahasi Sidret-ül Münteha ve Cennet-ül Meva'nin yanindaki bir makama çikiyor, Ruh'ül Kudüs'le burada da bulunuyordu. Allah, bir kisim ayetlerini göstermek için bir gece onu Mescidsi Haram'dan Mescid-i Aksa'ya götürmüstü. Asla hevadan konusmuyor ve Rabbinden aldigi vahyi insanlara aktariyordu. Böyle derin bir mâneviyat, yanindakilerin boyutunu asan bir hayat ve siddetli imtihan ortamiyla muhatapti. Peygamber Efendimizi (a.s.m.) degerlendirirken iste onun bu yönlerini de mutlaka tefekkür etmek gerekir. Öyle ki, Onun yasadigi üstün ahlâki ve derin maneviyati anlayabilen insanlar, süphesiz Ondaki 'en güzel örnekleri' daha iyi kavrayabilecek ve yasamaya çalisacaklardir.

__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur.
CaKaLBoT Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
 


Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1)
 

Mesaj kurallari
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Acik
[IMG] kodlarAcik
HTML kodlari Kapali


Benzer Konular
Konu Konu Baslangic Forum Cevaplar Son Mesaj
Minik Aslı ağladı hayatları kurtuldu 19 Mart 2008 Seager Eskiler (Arşiv) 0 03-19-2008 04:31 PM
Peygamberlerin en üstünü Tilki_Andre Eskiler (Arşiv) 0 03-11-2008 07:34 PM

Saat Dururmu GMT +3. Şimdiki Zaman 11:45 AM.

Powered by vBulletin Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.