05-10-2009, 02:16 PM | #1 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57824
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Ahmet Canbaba
Acılara Ağıt
ACILARA AĞIT Ömrümüzce gittiğimiz bunca yolun sonunda Rüyalarımı çaldılar gerçekler bana kaldı Nasıl bir zamandı buruk aşkı terk ettiğimiz Ve içimde hırçınlaşan hislerim donakaldı Yüreğimizde yeşeren fikirler henüz hürdü Tutsak olan her günümüz nasıl bizce özgürdü Erken uyandık güneşle ******* kısa sürdü Acılara ağıt yaktık sevdamız sona kaldı Kandırılmış yığınlarda ben bir orta direğim Yarınlarıma umutla bakan halktan bireyim Nasıl surlarla çevrilmiş,hapsedilmiş yüreğim Karanlığın gölgesine az daha kana kaldı Ahmet Canbaba |
05-10-2009, 02:16 PM | #2 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57824
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Akıldan Çıkmıyor
AKILDAN ÇIKMIYOR Bakarken kaşları çatmış Gözler akıldan çıkmıyor Dillerde pusuya yatmış Sözler akıldan çıkmıyor Anadan doğma üryan Beni peşinde sürüyen Sıcak sevgide eriyen Buzlar akıldan çıkmıyor Bulunmayan bilinmeyen Bir sır saklı çalınmayan Anılardan silinmeyen İzler akıldan çıkmıyor Teslim olmuş aşka ferin Başköşede gönlü yerin İçinde duyduğu derin Hazlar akıldan çıkmıyor Ömür anılara ekli Zaman devinmede haklı Şimdi gözlerinde saklı Yüzler akıldan çıkmıyor Ahmet Canbaba |
05-10-2009, 02:16 PM | #3 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57824
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Aklandılar
AKLANDILAR Milletin gözünün içine bakıp Sözüm ona aklandılar yüzsüzce Ne yapsak ta halkımız bizi seçer Diyerek çok beklendiler yüzsüzce Yeniler seçildi eskiden bıkıp İnsan sandılar yüzlerine bakıp Eskinin özünden yeniden çıkıp Eskilere eklendiler yüzsüzce Öyle bir düzen ki avanta yeyip Nasılda geldiler sıra bekleyip Seçmezseniz vebali sizin deyip Seçmenlere diklendiler yüzsüzce Suç ararlar konuşulan lehçede Koca çiftlik gezindiler bahçede Her iktidar değiştikçe bütçede Açıklarla denklendiler yüzsüzce Ne evlatlar doğuruyormuş ana Dokuzu kendinin biri halkına Birde kıyak emeklilikten yana Haklı çıkıp haklandılar yüzsüzce Teker teker bulundular izlenip Bile, bile aklandılar sızlanıp Hırsızlarla hırsız olup gizlenip Yolsuzlarla saklandılar yüzsüzce Kucaklayıp okşadılar gelerek Oy aldılar sinsi sinsi gülerek Daha çok halkın üstüne bilerek Yüklendikçe yüklendiler yüzsüzce Ahmet Canbaba |
05-10-2009, 02:16 PM | #4 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57824
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Alınyazımsın
ALINYAZIMSIN Seviyorum diye bin kere derim Keramet söylenen kelimedeyse Seninle olmağa yemin ederim Ne zaman yıldızlar elime değse Hapsedilmiş yürek kafeste kükrer Etsem günahımı herkese ikrar Sendeyken gelirim kendime tekrar Sararken kolların belime değse Kökle sarmaş dolaş toprak sevgili Konuşur rüzgarda toprağın dili Ve yaprağı okşar rüzgarın eli Olgun meyve gibi dalıma değse Nasıl iz bıraktın bende hiç yoktan Sen alın yazımsın bana sen haktan Bizde bu menzile varırdık çoktan Islak dudakların dilime değse Ahmet Canbaba |
05-10-2009, 02:16 PM | #5 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57824
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Allah Rahmet Eylesin
ALLAH RAHMET EYLESİN Kimisi kavga edip söverken ulu orta Aynı seçilenlerden çoğu kaçmışken karta Meclisin bütçesinden bir şey kalmıyor arta Onlar küçülmüyorken,küçüldü halk neylesin Ölüyor garibanlar Allah rahmet eylesin Kasa fırlattı kimi kendini tutamadı Yediği kazıkları asla unutamadı Köylü yok yetiştirdi, yok ki, yok, satamadı Dört senede, bir defa gönüllerde köylesin Şehirlerde meftasın allah rahmet eylesin Şimdi daha bir özgün olmalı derde işler, Böyle düzenin çarkı rüşveti yerde,işler Garibanlarda yara kedere, derde,işler. Bırakın vekilleri,halkın aslı söylesin Ar,haya, edep gitmiş,allah rahmet eylesin Yurt içinde, dışında yeni kara sesler var. İrticaya baş koyan bilki çok hevesler var Ayaklarında mesler başlarında fesler var Nüve bırakıp yurda birkaç yandaş peylesin Gerçek dindarlar nerde allah rahmet eylesin Kimler ballı işlerde yeşil ışık yakmıştı Hortumlayıp ceplere nasıl döviz akmıştı Peşlerine bir çoğu banka zede takmıştı Siz affedin suçlular gitsin gönül eğlesin Banka zedeler ölür Allah rahmet eylesin Yapacağınız son mu yaptığınız ne ilki Kıyak emeklilikte sizler akıllı tilki Toplumun vicdanında suçlusunuz bilin ki Bölüşüp sonra dersin sen şöyle, sen böylesin Hukuk mu hak getire, Allah rahmet eylesin Ahmet Canbaba |
05-10-2009, 02:16 PM | #6 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57824
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Allahın dediği olur
ALLAHIN DEDİĞİ OLUR Önceden bilen olsa da Allah’ın dediği olur Kazada ölen olsa da Allah’ın dediği olur Şer zincirini kırsa da Hoş, iyi,kötü varsa da Ahrette hesap sorsa da Allah’ın dediği olur İstanbul da,Muşta yazar Ankara da, Kaşta yazar Takside dolmuşta yazar Allah’ın dediği olur Araştırıp soranda mı Tefsir edip soranda mı Tevrat ta mı, Kuranda mı Allah’ın dediği olur Yağmur yağsa,şimşek çaksa Aşklar yürekleri yaksa Sonumuz kürü topraksa Allah’ın dediği olur Yanlış yoldan gidilse de Suçsuz idam edilse de Ölüm ona ödülse de Allah’ın dediği olur Sular bassa afet olsa Ölümcül felaket olsa Tarumar olmuş kent olsa Allah’ın dediği olur Şans kapıyı çalsa haktan Beklediğin gelir yoktan Şer gelse de aça toktan Allah’ın dediği olur Düşlerini yaptırsa da Arzulara taptırsa da Doğru yoldan saptırsa da Allah’ın dediği olur Toplasa ümmeti dede Bilmez hakikat i ve de Bilimi yanlış bilse de Allah’ın dediği olur Ahmet Canbaba |
05-10-2009, 02:16 PM | #7 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57824
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Amin Derler
AMİN DERLER Allah’ın izniyle der olacak işi varsa Olmayacak duaya bilerek amin derler Bilime ters düşmeyen inanmaz kişi varsa İnananlara buruk gülerek amin derler Nasıl bal yapar diye hayret eder arıya Hak geçmesin der ama bölmez yarı yarıya Günahlarımız çok der affet diye tanrıya Yalvarıp her gün namaz kılarak amin derler Karanlık girdaplarda benliğinden kopanlar. Aklın yolu bir ise kim bu yoldan sapanlar. Hakka inandık diye haksızlığa tapanlar. Hepside bir araya gelerek amin derler. Safsatadan acıyı duyarlar mı en içte. Salı uğursuz, suçlu aranır mı on üçte. Muska yazıp hastaya bir çareyi sonuçta, Üfleyip, okumakta bularak amin derler. Ölmüyor merak etme hiç kimse tasasından Suç işler, ceza alır doğanın yasasından. Tanrı affeder diye kulları hasasından İşlenen günahları silerek, amin derler. 'Zındığız’ gözlerinde bir şeyler sorduk diye. Tanrı katında ‘veli’ olurlar erdik diye. Para toplarlar yurda fabrika kurduk diye. Emeksiz ganimeti çalarak amin derler. Suçüstü yakalarsın takıp et izlerini. Sonu nereye varır dinle bak sözlerini. Binlercesi Kabe ye çevirip yüzlerini, Rol gereği gözleri dalarak amin derler Ahmet Canbaba |
05-10-2009, 02:17 PM | #8 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57824
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Ankara Kalesi ve Dilenci
ANKARA KALESİ VE DİLENCİ İhtiyar Yaşlı bir kale gibi duruyordu karşımda. Roma devrinden kalmış. Ufalmış, Gözleri kaybolmuş çukurunda. Eski yazıyla yazılmış bir ayet gibi mübarek, Alnındaki kırışıklar. Teni, Bronz teninde. El açmış para verenlere, Allah ne muradın varsa versin diyor, seninde. İhtiyar, Yaşlı bir kale gibi duruyordu karşımda. Arada bir bakmasa çipil, çipil Arada bir gülmese Anlaşılmayacak yaşadığı. Önünde bir mendil, Eski yıkık bir kale bağdaş kurmuş, Sanki oturmuş. Arkasında Ankara kalesi, Onarılmamış taşları yıkık, dökük. Y aşlı bir kale gibi duran ihtiyar farklımı sanki. Üstü başı yırtık sökük. Etrafında güvercinler Ve etrafında insanlar Oturmuş bir kale gibi duran Ak saçlı ve ak sakallı. Yorgunluktan yanlara düşmüş iki elin. Kaç kişi farkında. Kaç kişi, Ahmet Canbaba |
05-10-2009, 02:17 PM | #9 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57824
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Anladım
ANLADIM (Yıldız İrengül'e ithaf) Öyle çok yönlüsün, sende neler var Hiçbir an yerinde duramıyorsun Seni sevenlerin etse de kusur Nedense kalbini kıramıyorsun. Oğlun var yalnızsın evde gelin yok Yalnızca gönlün boş bir sevgilin yok Evlen be güzelim bir engelin yok Çöp çatanın nerde, soramıyorsun. Candan sevmeyenin yoktur sanma ki Yanında belirir dostun anma ki Bir kez sevmeye gör bir kez yanma ki Sen de on ikiden vuramıyorsun Gönülden nağmalar çalarken sazla Mutlu eder seni dinlemek hazla Öyle çok dostun var sevenin fazla Demek beni ondan, aramıyorsun, Ahmet Canbaba |
05-10-2009, 02:17 PM | #10 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57824
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Anneme-Annelere
Anneme-Annelere Karnında dokuz ay taşırken beni sen kanınla besleyerek can, veren annem. Bir ana kucağı özlemi duyup doğmuşum senin şefkatinle şefkatli ellerinde. İlk defa tenini okşayıp sütünden emmişim huzurla anam. Çocuğuna yanık bağrını açan can suyuna değer şefkatin annem. Uyutur bir ninniyle sesin ve usulca öpüşünde sıcacık nefesin uyutur. Hem fedakar, hem cefakar yürekte derin uykularını böldüğümden uykusuz *******in sebebi bendim. Anlatılmaz verdiğin emekler bize. Yıkaman, sıcacık sarıp, sarmalaman ve kundaklaman öpüp yüzümü. Kırıp dökmemize gülüp geçerdin. Bizi tehlikelerden kurtarman tutup ellerimizden kaldırıp. Yüreğin dayanmazdı düşmemize. Bir boynuma sarılışına hasretim ve birde yüzümde gezdirmene ellerini. Ben ilk gülmeyi senden öğrenmişim anne İlk emeklemeyi, ayakta durmayı. İlk anne, baba demeyi Ve ilk soru sormayı masallarınla büyürken. Bu günlere kolay gelmedik anne. Kuruyken yeşeren bir ağaç gibi seni görmek bile beslerdi beni. Gülüşün sabırdı, gülüşün keder her şeyde acılar sana düşerdi. Sözlerin teselli bütün dertlere. İlacımdı saçlarımı okşaman. Derdimizde sabrın tükenmez anne Senin ellerinin değdiği her şey odamızı doldururdu bir güneş gibi. Dertleşmeni özlüyorum anne. Birazda çekiştirmeni kim olursa. Gönlünü bir dinlendiremedin bizlerle. Bir yanın hep hasreti yaşadı, bir yanın yorgunluğunu hayatın. Resminde bir kınalı elini görsem ve görsem bir kınalı saçının telini cız eder yüreğim hasretinle bil. Neleri sığdırmadın derya gibi gönlüne Bayram sevincini yaşatırdın, öptüğümde elini Yollarıma bakıp geç kaldın diye sen çalardın zor günlerde kapımı. Neyin varsa paylaşırdın benimle bize kuldun, bize köleydin anne Hep omzunda ağır yüktük, ağır yük. Ardımızda yıkılmayan kaleydin. Yavrum diye kucaklayıp bağrına basardın, gurbetten gelsek. Işığın geliyor sönmüş yıldızlar gibi. Gözün açık, hasret gittin oğluna. Can damlalarıydı sözlerin, hayat veren. “Yavrum seni çok özledim, tütüyorsun burnumda” derdin. Bizim içinde sen öylesin anne her şey sen varsa bir anlam kazanır. Sensizlik düşmanımdır uğramasın yanıma. Şiirlerim tedirgin, seni anlatamıyorum. Sen bir mihenk taşısın yaşamımın. Senin sevgin son durağı yüreğimin. Son istasyonu gönlüm, orada in. Sıcaklığın tenimde Sözlerin kulağımda kalsın. Resmin, avutmuyor beni annem. Tutamıyorum ellerini senin karşılıksız sevgin var ya onu tadamıyorum Ben sevgi sarhoşuydum sen varken. dokunulmazlığımın tadını yaşardım. Sen benim özgürlüğümün sınırıydın, sen benim günahlarımın ceza keseni. Sen benim sevaplarımdın anne, aydınlık penceremdin. Sen benim bereketimdin sen benim örfüm. Yaşamda en güzel şeyleri bana layık görendin, yedirendin, tadına bile bakmadığın ne varsa. Öğütlerin ayaklarımın altında yol öğütlerin gözümün önünde bir perde büyüklere saygı derdin, küçüklere sevgi Ben onun için sayar ve severim anne. Hep senin içinde çocuktum sen affedendin. Şimdi affedenim yok. Acımasız sensiz her şey Senin varlığın umuttu, umut. Sensizlik hüznümün kaynağı şimdi. Sensizlik bir uçurum. Sensizlik yalnızlık demek. Sensizlik sevgiye acıkmak demek, bilemedim affet anne. Şimdi mezar taşlarına pişmanlıklar okunuyor dua diye. Bir rüyaya mahkum oluyor sevenlerin. Rüyalar bile terk ediyor kimi zaman sevenlerini. Bir resme mahkum oluyor bu gözler. Bir misafir gibi sessiz göz göze geliyoruz her andığımda. Sensizliğe hazırlıksız yakalandım anne zaman hep hasret dokudu tezgahında. Hep gelişini düşündüm son gidişinin, umutlar boşa çıkıyor, boşa. Muson yağmurlarına benzerdi dua edişin. Bir çöl fırtınası gibiydi kızışın. Hem sıcaklığını tadardım hem acının özsuyunu. Sevgi çıkmazlarını yaşıyorum seni düşünürken. Zincirlerinden kopmuş bir halka gibi, hasretim boşlukta anne. Üstü kapalı bir gülüş dudaklarımda uykuya dalarken seni düşünüşüm. Bir girdap yaratıyorsun rüyalarımda. Yeniden keşfediyorum seni, uyanıp hayata merhaba derken. Pusuya yatmış bir canavar gibi dünya telaş esi. Her gün savaşla uyanır günaydınlar. Ahh! ... annem, anneler, annelerimiz. Çocuklarınız şehit olurken, en çok üzülensiniz. Tüten ocağımızda hem kordunuz, hem de duman. Yavru çığlıkları gözyaşlarında Vatanını benden çok severdin bilirim. Onun için ölmeye yollarsın vatan uğruna. Onun için doğurmadın mı beni? Ama şimdi gel gör ki anne, nice evlatlar Bile bile gidiyorlar dünya barışı diye ölüme. Sen mutlu olmalısın anne vatan için Hala o ölecek yürek var bende. Hala o ölecek yürek var bende. Ahmet Canbaba Ahmet Canbaba |
Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1) | |
|
|