www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Seçenekleri Görünüm Şekli
Eski 10-14-2006, 03:44 PM   #1
temürmelik
Daimi Üye
 
temürmelik 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Jun 2006
Nerden: -->izmir<--
Mesajlari: 438
Teşekkür Etme: 15
Teşekkür Edilme: 182
Teşekkür Aldığı Konusu: 79
Üye No: 15241
Rep Power: 1487
Rep Puanı : 9399
Rep Derecesi : temürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Exclamation Dini Menkıbeler(güncellenecek)

Allah bir kulunu severse...

İran’da yaşamış Velilerden “Ebu İshak Şirazî” hazretleri, bir gün sevdikleriyle sohbet ediyordu ki,
- Allahü teala bir kulunu severse, ona iki nimet verir, buyurdu.
- Onlar nedir? dediler.
Buyurdu ki:
- Birincisi, sevdiği bir kulunu tanıtır ona.
- Sevdiği kuldan maksat nedir hocam?
- Hakiki bir islam alimidir, Allah dostu bir Velidir. Bu büyük zatları tanıtır ve sevdirir onları.
- İkinci nimet nedir hocam?
- Hayırlı bir iş. Yani insanların dünyasına veya ahiretine faydası olan bir işte çalıştırır o sevdiği kulunu.

Dert ve bela verir
Sordular:
- Daha çok severse hocam?
- O zaman dert ve bela verir ona.
- Sevdiği kula mı dert bela verir?
- Evet. Ama bu dertleri nimet bilir o kimseler. Derd-ü belayı kemend’e benzetmiştir büyükler. Cenab-ı Hak, bu kementle tutup kendine çeker sevdiklerini.
***
Bir gün de,
- İhlas nedir? diye sordular bu zata.
Buyurdu ki:
- İhlas, Allahü teâlâyı çok sevmek ve her sevdiğini Allah için sevmektir.
- En mühim iş nedir? dediler.
Buyurdu ki:
- Üç şeydir. Birincisi öğrenmek. İkincisi öğrendiğiyle amel etmek. Üçüncüsü de öğrendiklerini başkalarına da öğretmektir.
- Neyi öğreneceğiz hocam?
- Allahü tealanın emir ve yasaklarını.

Ehli sünnet alimlerinden
- Kimden öğreneceğiz?
- Ehl-i sünnet âlimlerinden veya onların kitaplarından.
- Neden ehl-i sünnet alimleri?
- Çünkü onlar nakli esas alır, kendi kafalarından bir şey yazmaz ve söylemezler.
***
Bir gün de sohbetinde,
- Çok sayıda iyilik vardır, buyurdu. Ama bunların en iyisi iki şeydir:
- Onlar nedir? dediler.
Buyurdu ki:
- Biri doğru iman. Öbürü, insanlara karşı şefkatli olmaktır. Kötülük de çoktur. Ama kötülüklerin en kötüsü iki şeydir.
- Onlar nedir?
- Biri kâfirlik, öbürü insanlara eziyet etmektir.
__________________









temürmelik Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 10-14-2006, 03:45 PM   #2
temürmelik
Daimi Üye
 
temürmelik 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Jun 2006
Nerden: -->izmir<--
Mesajlari: 438
Teşekkür Etme: 15
Teşekkür Edilme: 182
Teşekkür Aldığı Konusu: 79
Üye No: 15241
Rep Power: 1487
Rep Puanı : 9399
Rep Derecesi : temürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Belirlenen

Ey genç seni sevdim

Balıkesir erenlerinden “Yürek Dede” zamanında bir genç, elinde sazı ile köy köy dolaşır, saz çalıp eğlendirirdi insanları. Bir gün, yolda bu mübarek zatla karşılaştı. Onu görünce, heybetinden korkup sazını sakladı eteğine. Kendisini azarlayacağını sandı. Lakin mübarek azarlamadığı gibi, şefkatle bakıp,
- Ey genç seni sevdim, buyurdu. Bize gel konuşalım, sohbet ederiz.
Bu iltifat karşısında şaşırdı delikanlı.
- Peki efendim! dedi. Gelirim inşallah.
Ve o gün katıldı sohbete. Konuşmalarından büyük zevk aldı. Ayrılırken,
- Efendim, dedi. İzniniz olursa hergün sohbetinize gelmek istiyorum.

Her gün bekliyorum
Büyük Veli memnun olmuştu.
- Tabii yavrum, her gün bekliyorum.
- Ama bir şartım var hocam.
Yürek Dede merak etti.
- Hayrola, neymiş şartın?
- Saz çalmama müsade edeceksiniz.
Büyük Veli bunu hiç beklemiyordu.
- Pekâlâ, buyurdu.
Ve sordu peşinden:
- İyi de neden böyle bir şart koşuyorsun?
- Çünkü öyle alışmışım ki, dedi. Vazgeçmem mümkün değil.
Cevabı enteresandı büyük zatın:
- Peki evladım, Çal çalabilirsen!
Genç ayrılıp eve geldi. Ancak tamamen değişmişti kalbi. Eve gelince İlk işi sazı kırmak oldu. Zira saz tutkusu tamamen çıkıp gitmişti kalbinden. Hatta saza olan sevgisi, nefrete dönüşmüştü bir anda.
***
Bir gün de bir genç geldi bu zatın yanına ve
- Hocam, çok sıkılıyorum, dedi. Ne tavsiye edersiniz?

Allahı zikret ferahlarsın
Buyurdu ki:
- Kalbin sıkılıyorsa, şifası belli evladım.
- Nedir hocam?
- Allahı zikretmek. Kalplerin rahatlaması, Allahın zikriyle olur.
Delikanlı sordu:
- Allah nasıl zikredilir ki?
- Onun emir ve yasakları var evladım. Onları öğrenip ona göre yaşıyacaksın.
- Zikir bu mudur?
- Elbette. Zikir, hatırlamak demektir. Onun emirlerini düşünüp, yaşayışını buna göre ayarlarsan, her an Allahı zikretmiş olursun.
Ve ilave etti:
- Onun emirlerine göre yaşayan, hiç sıkılmaz. Hatta sıkıntılardan zevk alır. Mutlu ve huzurlu olur daima.
__________________









temürmelik Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 10-14-2006, 03:45 PM   #3
temürmelik
Daimi Üye
 
temürmelik 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Jun 2006
Nerden: -->izmir<--
Mesajlari: 438
Teşekkür Etme: 15
Teşekkür Edilme: 182
Teşekkür Aldığı Konusu: 79
Üye No: 15241
Rep Power: 1487
Rep Puanı : 9399
Rep Derecesi : temürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Belirlenen

Demek oğlum vefat etti

Bandırma’da yaşayan Velilerden “Kerpiçli Dede”nin küçük oğlu hastalandı bir gün. İsmi “Necati” idi ki, günden güne ağırlaştı çocuk. Bir gün Kerpiçli Dede dergahta iken, küçük Necati ruhunu teslim eti.
Ailesi telaşa kapıldılar. Zira bu haberi nasıl söyleyeceklerdi babasına. Bu, gayet güç bir işti onlar için. Nihayet yakınlarından biri üstlendi bu vazifeyi ve koştu dergaha. O esnada mübarek, tatlı tatlı sohbet ediyor, “Ölüm”den bahsediyordu hem de. Haberci girdi içeri, ama bir türlü veremedi bu haberi.
Kerpiçli Dede baktı o gelene:
- Hoşgeldin kardeşim.
- Hoş bulduk hocam.
- Ne o, bir haber mi var?
- Evet hocam.
- Hayırdır, ne oldu?

Bir türlü diyemiyordu
- Şeyy hocam...
- Söyle kardeşim, ne var?
- Efendim, şeyy...
- Haa anladım. Necati vefat etti diyeceksin.
- E, evet hocam.
Kerpiçli Dede, “İnna lillah...” ayetini okuduktan sonra,
- “Eee, ne yapalım?”, buyurdu. “Hepimizin akıbeti bu. Hepimiz öleceğiz. Cenab-ı Hak son nefeste iman selameti versin hepimize”.
Sonra kalkıp birlikte eve gittiler. Oğlunu bizzat kendisi yıkayıp, namazını kıldırdı ve defnetti kabrine. Gözlerinden akan yaşlar toprağı ıslattı.
Ancak razıydı Rabbinin işinden. İsyan etmedi. Çünkü bu evlat nimetini veren de O idi, alan da.
***
Bir gün de,
- Muvaffak olmak neye bağlıdır? diye sordular bu zata.

Başarı, tevazuya bağlı
Buyurdu ki:
- Muvaffakıyet, mütevazı olmaya bağlıdır.
Dinleyenler şaşırdı.
- Mütevazı olmaya mı?
- Evet, buyurdu. Tevazu göstereni Hak teala yükseltir. O tevazu ettikçe daha da yükselir.
Sordular:
- Ya kibirli olanlar hocam?
- Kibredeni alçaltır Hak teala. O kibirlendikçe daha da alçalır.
- Mahşerde de böyle midir? diye sordular.
Buyurdu ki:
- Elbette. Kibirli olanlar, mahşer gününde, küçük karıncalar gibi mahşer halkının ayakları altında kalıp helak olacaklardır.
__________________









temürmelik Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 10-14-2006, 03:45 PM   #4
temürmelik
Daimi Üye
 
temürmelik 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Jun 2006
Nerden: -->izmir<--
Mesajlari: 438
Teşekkür Etme: 15
Teşekkür Edilme: 182
Teşekkür Aldığı Konusu: 79
Üye No: 15241
Rep Power: 1487
Rep Puanı : 9399
Rep Derecesi : temürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Belirlenen

Hayrola, derdin nedir?”


Bandırma’da yaşayan Hak dostlarından “Ağlayan Dede”nin huzuruna bir köylü gelip dert yandı bir gün:
- Çok sıkıntıdayım efendim.
Mübarek sordu merakla:
- Hayrola, nedir derdin?
- Sormayın, dedi. Bir zamanlar birinden borç para almıştım. Ancak bugüne kadar ödeyemedim. Şimdi de ödeyemiyor, bu borç yükünün altında eziliyorum. Gidecek hiç kimsem de yoktur.
Büyük veli üzülmüştü. Sordu hemen:
- Borcun ne kadar?
- Çok hocam.
- Çok da ne kadar?
- Onbin dirhem.
Mübarek, biraz düşünüp,
- Üzülme, buyurdu.Bir şeyler yapar, inşallah hallederiz.

“Gerçekten mi?”
Adam duyduklarına inanamadı.
- Gerçekten mi?
- İnşallah kardeşim. Allah büyüktür.
Gariban çok sevinmişti.
- Allah sizden razı olsun. Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Buyurdu ki:
- Sen şimdi git, yarın aynı saatte yine gel. Sultanın adamları o saatte burada olacaklar. Ben sohbet ederken, yanıma yaklaş ve bu kadar parayı iste benden.
Adamcağız;
- Peki efendim, dedi. Elini öpüp ayrıldı huzurundan. Ertesi gün dergaha geldiğinde, mübarek zat sohbet ediyor, kalabalık bir cemaat nefes almadan dinliyordu kendisini. İçeri girip doğruca bu zatın önüne gitti ve kulağına eğilip kendisinden onbin dirhem istedi. Sonra geri çekilip edeple oturdu bir kenarda.
Onun bu hareketi, sultanın adamlarının dikkatini çekti tabii.

“Çok merak ettik!”
Sohbet sonunda sormadan edemediler:
- Eee, merak ettik hocam.
Mübarek, bilmiyormuş gibi sordu:
- Neyi merak ettiniz?
- O adam sizden bir şey istedi galiba.
- Haa o mu? buyurdu.Evet evet. Zavallının borcu varmış birine. Ancak ödeyemiyormuş. Kimsesi de yokmuş garibin. Çaresiz gelip benden istedi.
Hemen sordular:
- Ne kadarmış borcu?
- Maalesef biraz fazlaca.
- Olsun efendim, ne kadarmış?
- Onbin dirhem.
Sultanın adamları o kimseyi çağırıp verdiler bu kadar parayı kendisine. Köylü sevinç içinde çıkıp gitti. Borcunu ödeyip dua etti o parayı verene.
Tabii unutmadı bu büyük veliyi de.
__________________









temürmelik Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 10-14-2006, 03:46 PM   #5
temürmelik
Daimi Üye
 
temürmelik 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Jun 2006
Nerden: -->izmir<--
Mesajlari: 438
Teşekkür Etme: 15
Teşekkür Edilme: 182
Teşekkür Aldığı Konusu: 79
Üye No: 15241
Rep Power: 1487
Rep Puanı : 9399
Rep Derecesi : temürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Belirlenen

Sarı Hoca’nın aşçısı


Kabr-i şerifi Manisa-Kırkağaç’ta bulunan Hak dostlarından “Sarı Hoca”, dergahında talebe okutur, onların yemek ve her türlü ihtiyaçlarını kendisi karşılardı.
“Osman Dede” adında bir de aşçısı vardı ki, kalp gözü açık bir kişiydi bu. Günlerden bir gün Sarı Hoca, talebesiyle sohbet ederken, Osman Dede tefekküre daldı bir ara. Kendi kendine;
- “Şu anda İslâm askeri küffarla cihad ediyor”, diye düşündü. “Keşke ben de onlarla gitseydim. Hem cihad sevabı kazanır, hem de bir esir yakalardım. Yaşım ilerledi. Yoruluyorum artık. O esiri getirir, yanımda çalıştırırdım!..”
O, böyle düşünürken, birden gaza yerinde buldu kendisini. Savaşın tam ortasında. Hemen bir kılıç bulup, daldı düşman içine.

Maksadı belliydi
Ve bir esir yakaladı.
Ancak esir, oldukça güçlü kuvvetli biriydi. Onun elinden kurtulmak için çırpınıyor, Osman Dede ise bırakmamak için gayret sarfediyordu ki, hocasının sesiyle ayıldı birden. Zira Sarı Hoca;
- Sıkı tut, bırakma sakın! diye seslenmişti.
Bu sesle uyandığında kendisini dergahta, hocasının sohbetinde buldu yine. Mübarek gülümsüyordu.
- Osman Dede üzülme, buyurdu.O esiri bir başka askerimiz tuttu. Yakında getirecek.
Ve ekledi:
- Onu sana yardımcı veririz. Çünkü sen yaşlandın artık. Çok yoruluyorsun.
Osman Dede kalktı, öptü hocasının elini. Ona olan sevgi ve ihlası bir kat daha artmıştı bu vesileyle.

Umumi af günleri
Sarı Hoca, yine bir kandil gününde, sevdikleriyle sohbet ediyordu ki;
- Bu günler, “Umumi af günleri”dir, buyurdu.
Dinleyenler,
- Nasıl yani? dediler.
Buyurdu ki:
- Hani hükümetler, zaman zaman “Genel af” çıkarır, suçluları affederler ya, işte Allahü teala da sevdiği kullarının birikmiş günahlarını bağışlamak için “Umumi af” ilan ediyor böyle mübarek gecelerde. Fakat bir şartla.
- O şart nedir efendim?
- İnanmak. Yeter ki o geceye, “O gece” olarak inanalım ve ümitli olalım.
- İnanmayan istifade edemez mi yani?
- Hayır. Büyüklerimiz, “İnkâr eden, mahrum kalır” buyurmuşlardır.
__________________









temürmelik Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 10-14-2006, 03:46 PM   #6
temürmelik
Daimi Üye
 
temürmelik 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Jun 2006
Nerden: -->izmir<--
Mesajlari: 438
Teşekkür Etme: 15
Teşekkür Edilme: 182
Teşekkür Aldığı Konusu: 79
Üye No: 15241
Rep Power: 1487
Rep Puanı : 9399
Rep Derecesi : temürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Belirlenen

Veda yemeği!


Anadolu’da yetişen âlim ve evliyadan “Sarı Hoca”, bir sene oğullarını çağırıp; - Eşyamızı hazırlayın. Hicaz’a gidiyoruz! buyurdu.
Oğulları;
- Peki babacığım! deyip, sevinç içinde hazırlığa koyuldular. Yöre halkına da haber verilmişti. Şehir dışında, büyük bir ziyafet verildi o gün. Yemekten sonra, Sarı Hoca herkesle tek tek vedalaşıp, helallık diledi. Tam yola çıkmak üzereydi ki, tekrar çağırdı oğullarını ve;
- Eşyaları toplayın! buyurdu. Geri dönüyoruz.
Çocuklar şaşırmışlardı.
- Hayırdır babacığım, ne oldu?
- Hicaza gitmekten vazgeçtik. Kasabaya dönüyoruz!
- İyi ama herkesle vedalaştınız. Ne oldu şimdi?

“Gitmemize izin yok”
Buyurdu ki:
- Hiçbir şey olmadı. Ancak gitmemize izin yok.
Hiçbir şey anlamamışlardı.
- İzin mi yok? Nasıl yani?
- Rabbimize kavuşma vakti gelmiş çocuklar. Hicaz’a gidecek kadar ömrümüz kalmamış.
Gençler, çaresizce büktüler boyunlarını ve;
- Başüstüne babacığım, deyip topladılar eşyaları.
Hakikaten kasabaya döner dönmez hastalandı mübarek. Üç gün sonra da vefat edip kavuştu Rabbine.
***
Bir gün de;
- Kardeşlerim, insanın en büyük düşmanı kendisidir, buyurdu.
Dinleyenler şaşırdılar.
- İnsanın düşmanı kendisi midir?
- Evet, buyurdu.Herkes düşmanı dışarıda arar. Halbuki düşman içeridedir.

“O da kendi nefsidir”
- İnsanın içinde öyle bir düşman var ki, bütün düşmanlar, onun yanında hiç kalır. O da kendi nefsidir.
- Nefis neden büyük düşmandır? dediler.
Buyurdu ki:
- Allah öyle yarattı onu. Ama ondan korunmak için kullarına çok mühim bir şey verdi.
- Ne verdi efendim?
- “Akıl” nimetini verdi. İnsan, aklını kullanarak nefsinin şerrinden kurtulabilir.
- Ya aklını kullanamazsa? diye sordular.
Buyurdu ki:
- O zaman nefis ona merkep gibi biner ve istediğini yaptırır. Onun için Allahü teala Kur’an-ı kerimde, “Ey akıl sahipleri!” diye hitab ediyor müminlere.
__________________









temürmelik Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 10-14-2006, 03:46 PM   #7
temürmelik
Daimi Üye
 
temürmelik 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Jun 2006
Nerden: -->izmir<--
Mesajlari: 438
Teşekkür Etme: 15
Teşekkür Edilme: 182
Teşekkür Aldığı Konusu: 79
Üye No: 15241
Rep Power: 1487
Rep Puanı : 9399
Rep Derecesi : temürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Belirlenen

İnsanlar dört kısımdır


Gördes’te yaşamış olan “Hüseyinli Baba”ya bir grup genç gelip;
- Efendim, kimlerin sözünü dinleyelim? Kimlerden uzak duralım? diye sordular.
Buyurdu ki:
- İnsanlar dört kısımdır çocuklar. Birincisi, bilir, fakat bildiğini bilmez. Bu kimse uykudadır. Uyandırmak lâzım onu.
- İkinci kısmı hocam?
- İkincisi, bilir, bildiğini de bilir. İşte bu, âlimdir. Onun sözünü dinleyiniz.
- Üçüncüsü?
- Üçüncüsü bilmez, ama bilmediğinin farkındadır. Buna bilmediğini öğretiniz.
- Ya dördüncüsü?
- Bunlar bilmez, üstelik bilmediğini de bilmez. Ama bilirim sanır. Böyleleri kör cahildir. Terk ediniz onları!

Bizden zengini yok”
Bir gün de sevdiklerine,
- Kardeşlerim, dünyada bizden zengini yoktur, buyurdu.
Dinleyenler;
- İyi ama efendim, biz zengin değiliz ki, dediler.
- Siz, zengin deyince, malı çok olanı mı anlıyorsunuz? diye sordu.
- Evet, dediler.
Buyurdu ki.
- Hayır, malı çok olanı zengin sanmayın. Asıl zengin biziz.
- Nasıl yani? dediler.
Buyurdu ki:
- Bakın kardeşlerim, biz ehli sünnet üzere dosdoğru iman etmiş birer Müslümanız değil mi?
- Elhamdülillah.
- İşte asıl zenginlik budur. Allahü teala bir kuluna “Doğru iman” verdiyse, ona her şeyi vermiş demektir.

Çok şükür sıhhatteyiz
Ve ilave etti:
- Sonra “Sıhhat” nimeti var ki, çok şükür Rabbimiz bunu da ihsan etmiş bize. Hastaneler adam almıyor. Velhasıl Rabbimizin nimetlerini saymaya kalksak sayamayız. Bütün bunlara karşı bizden bir tek şey istiyor Allahü teala.
- Ne istiyor?
- Kendisini tanımamızı istiyor.
- Tanımak mı? dediler. Allah’ı tanımayan mı var hocam? Sokaktaki sarhoş bile Allah’ı tanır. Sıkıştığında Allah der.
Buyurdu ki:
- Tanımak o değil kardeşlerim. Tanımak, itaat etmekle olur. Allahü tealanın emir ve yasaklarına uymayan, Onu tanımış olmaz.
__________________









temürmelik Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 10-14-2006, 03:46 PM   #8
temürmelik
Daimi Üye
 
temürmelik 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Jun 2006
Nerden: -->izmir<--
Mesajlari: 438
Teşekkür Etme: 15
Teşekkür Edilme: 182
Teşekkür Aldığı Konusu: 79
Üye No: 15241
Rep Power: 1487
Rep Puanı : 9399
Rep Derecesi : temürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Belirlenen

Bir zalimin hidâyeti!..


Anadolu evliyasından “Ömer Karamanî” hazretlerinin yaşadığı devirde, zâlim bir kişi vardı ki, zulmederdi insanlara. Kiminin zorla malını alır, kiminin namusunu lekeler, kimini de öldürürdü. Kimse de mani olamıyordu. İnsanlar çaresizlikten bu zata geldiler ve;
- Efendim biz mahvolduk, diyerek dert yandılar.
Ömer Karamanî hazretleri;
- Hayrola ne oldu? diye sordu.
Yaptığı zulümleri anlatıp;
- Bunun yaptıkları canımıza tak dedi artık, dediler. Bir beddua edin de kurtulalım şundan.
Büyük veli;
- Beddua etmek dinimizde yoktur, buyurdu.

“Biz ancak dua ederiz”
Hiç böyle bir cevap beklemiyorlardı.
- Beddua etmek yok mu? dediler.
- Evet, buyurdu. Biz kimsenin helak olmasını istemeyiz. Ancak dua ederiz. Cenab-ı Hak ona da, bize de hidâyet versin.
Bu cevaptan pek tatmin olmayıp;
- Ama efendim o bir zalim, dediler.
Buyurdu ki:
- Olsun, ateşte yanmak çok zordur kardeşlerim. Bunlar hakikati bilmiyor. Bilseler yapmazlar.
Ve ilave etti:
- Soruyorum size, bir kimse bile bile kendisini ateşe atar mı?
- Atmaz tabii.
- Ama bunlar atıyor. Neden? Bilmiyorlar çünkü. Bilmeyene kızmak değil, acıyıp dua etmek lazım.
Sonra şunu anlattı onlara:
Sevgili Peygamberimize ilk Müslümanlar bir gün gelip;
- Yâ Resulallah, beddua edin de şu müşrikler kahrolsun! dediler.

“Bilseler yapmazlar”
Efendimiz onlara;
- Bilmiyorlar, buyurdu. Bilseler yapmazlar!
Ömer Karamanî hazretleri bunları anlatıyordu ki, o zâlimin kalbine hidâyet nurları dolmaya başladı birden. Pişman oldu yaptıklarına. Giyinip, acele çıktı evden.
Bu zata geliyordu.
Huzurunda tövbe edip nasihat istiyecekti bu büyük veliden.
Ve nihayet uzaktan göründü. Ömer Karamanî hazretleri;
- Bakın biri geliyor, buyurdu. O kişi olmasın?
Dönüp baktıklarında büyük şaşkınlık yaşadılar. Zira gelen, o zalimin tâ kendisiydi. Adamcağız doğruca gelip diz çöktü bu zatın önünde. Talebesi oldu ve bir daha ayrılmadı yanından.
__________________









temürmelik Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 10-14-2006, 03:47 PM   #9
temürmelik
Daimi Üye
 
temürmelik 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Jun 2006
Nerden: -->izmir<--
Mesajlari: 438
Teşekkür Etme: 15
Teşekkür Edilme: 182
Teşekkür Aldığı Konusu: 79
Üye No: 15241
Rep Power: 1487
Rep Puanı : 9399
Rep Derecesi : temürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Belirlenen

Ağlamayan bebek!


Allah dostlarından “Sefer Efendi”yi seven yeni evli birinin çocuğu oldu bir gün. Nur topu gibi güzel, sevimli bir oğlan çocuğuydu bu. Fakat hiç ağlamıyordu yavrucak. Anne babanın içine bir kurt düştü bu yüzden.
- “Acaba özürlü mü?” diye endişeye kapıldılar.
Şüpheden kurtulmak için bebeği kucaklayıp koştular bu zata.
- Efendim, bu bizim bebeğimiz, yeni doğdu, dediler.
Sefer Efendi çocuğa sevgiyle bakıp;
- Maşallah, Allah bağışlasın, buyurdu.
- Ama hiç ağlamıyor hocam.
- Ağlamasın, ne var bunda?
- Acaba özürlü mü? diye endişe ediyoruz da.
- Hayır, hiç merak etmeyin. Çocuğunuz gayet normal ve sıhhatli maşallah.


Niye hiç ağlamıyor?
- Peki ama niye hiç ağlamıyor acaba?
- Neden olacak, uslu olduğu içindir.
Anne baba pek tatmin olmadı bu cevaptan. Mübarek zat bunu fark edince çocuğu kucaklayıp fısıldadı kulağına:
- Ey çocuk! Sen, uslu olduğun için ağlamıyorsun, biliyorum. Ama annen baban üzülüyorlar. Haydi, biraz ağla ki, özürlü olmadığını anlasınlar.
O böyle söyleyince çocuk başladı ağlamaya. Annesi sevincinden ne yapacağını bilemedi. Sevinçle aldı çocuğu, bastı bağrına. Sefer Efendi’ye teşekkür edip huzur içinde eve döndüler.
???
Bir gün de;
- Mümin olmanın alametlerinden biri nedir, biliyor musunuz? diye sordu cemaatine.
- Bilmiyoruz, dediler.

İnsanlara dinini öğretmek
Buyurdu ki:
- Mümin olmanın bir alameti de bir insanın daha Cehennemden kurtulmasına vesile olmak için çalışmaktır.
- Yani emr-i maruf mu? dediler.
- Evet, buyurdu. Bir kişiye dinden bir mesele öğretmek, yüz nafile hac sevabına karşılıktır. Halbuki bu kadar hac yapmaya insanın ömrü yetmez.
- O kadar ilmimiz yoksa efendim?
- O zaman kitap verirsiniz.
- Ne kitabı?
- Ehli sünnet âlimlerinin Allah için yazdıkları bir ilmihal kitabını alıp hediye edersiniz mesela.
- Bu da emr-i maruf sayılır mı ki?
- Elbette. O insan bu kitaptan okuyup öğrenir. Siz de emr-i maruf sevabına kavuşursunuz.
__________________









temürmelik Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 10-14-2006, 03:47 PM   #10
temürmelik
Daimi Üye
 
temürmelik 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Jun 2006
Nerden: -->izmir<--
Mesajlari: 438
Teşekkür Etme: 15
Teşekkür Edilme: 182
Teşekkür Aldığı Konusu: 79
Üye No: 15241
Rep Power: 1487
Rep Puanı : 9399
Rep Derecesi : temürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond reputetemürmelik has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Belirlenen

Bir korsan gemisi!..


Manisa-Demirci’de medfun bulunan “Şeyh Sinan Efendi”, hacca gitti bir sene. Dönüşte bir gemiye bindi. Bir miktar yol almışlardı ki, aniden bir korsan gemisi belirdi ve hızla yaklaştı bunlara.
Maksatları kötüydü.
Hepsi eşkıya olup, baskın yapacak, mal ve canlarına zarar vereceklerdi bu Müslümanların. Ancaak...
Ancak bu gemide Şeyh Sinan Efendi vardı. Bu hali görünce ellerini açıp dua etti:
- Yâ Rabbî! Bize yardım et. Kurtar bizi bu zalimlerin şerrinden!
Duası henüz bitmişti ki, aniden bir rüzgar çıktı.
Korsan gemisini alıp götürdü tâ ötelere. Ve kısa zamanda kayboldu gözden.
Gemidekiler kurtulmuştu.

Sabreden başarır
Bir gün de sevdikleriyle sohbet ediyordu ki;
- Kardeşlerim, emr-i marufta çok çile vardır, hakaret vardır, hatta dayak vardır, buyurdu.
Ve şöyle devam etti:
- Ama sabretmek lazım. Allahü tealanın dinini yayanlar, nazik ve kibar olmalı. Karşılaştıkları sıkıntılara sabretmelidirler.
Dinleyenler;
- Ya sabretmezlerse? diye sordular.
Buyurdu ki:
- Sabretmezlerse başarısız olurlar. Etraflarında kimse kalmaz. Allahü teala öyle buyuruyor çünkü.
- Ne buyuruyor efendim?
- Efendimize hitaben, “Ey habibim, sen sabırlı olmasaydın, yumuşak davranmasaydın, etrafında kimse kalmazdı” buyuruyor.

En kıymetli kullar
Bir gün de;
- Efendim, Allah indinde en kıymetli kullar kimlerdir? diye sordular bu zata.
Buyurdu ki:
- En kıymetli kullar, takva sahibi olanlardır.
- Yani Allahtan korkanlar mı? dediler.
- Evet, buyurdu. İnsanlar, kendi aralarında bazı mevkiler kurabilirler. Fakat bunların hiçbirinin Allah indinde değeri yoktur.
Dinleyenler;
- Peki hocam, insan ne ile değer kazanır? dediler.
Buyurdu ki:
- Allahın kullarına hizmet etmekle. Nitekim Peygamber Efendimiz de bir hadis-i şerifte,”Bir topluluğun içinde en kıymetli olanı, onlara hizmet edendir” buyuruyor.
__________________









temürmelik Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
CevaplaCevapla


Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1)
 

Mesaj kurallari
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Acik
[IMG] kodlarAcik
HTML kodlari Kapali


Benzer Konular
Konu Konu Baslangic Forum Cevaplar Son Mesaj
o an .......(güncellenecek) temürmelik Wallpaper, Duvar Kağıdı 237 04-16-2010 06:44 PM
iki Aile Bölümleri [Her Hafta Güncellenecek] KrieG Yerli Diziler 2 05-22-2007 01:32 AM

Saat Dururmu GMT +3. Şimdiki Zaman 04:20 PM.

Powered by vBulletin Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.