F@sTaLaFisT@
10-27-2007, 10:35 AM
Asya filleri, Afrika türlerinden her ne kadar daha ufak iseler de, gene de hayli iridirler. Asya fili'nin omuz hizasında boyu 270 santimdir, çok iri olanları 3 metre boyunda da olabilirler. Asya fili'nin ortalama ağırlığı 3,5 tondur. En ağır Asya fili 6 tondur. Derisi gri renkte, Afrika çeşitlerîninkinden daha açık tonlu ve nispeten daha yumuşaktır. Arada Mr "beyaz file de rastlanır. Fakat bu, kar gibi beyaz bir renk olmayıp gri ile gölgelenmiştir. Uzmanlar Asya fillerinin üç alt türünü ayırt etmişlerdir, fakat bunların arasındaki farklar pek belirli değildir. «Sumatra fili» ötedekilerden gerçekten farklıdır: Bu filin dışta kesici dişleri yoktur.
Asya fili'nin çıkık bir alnı vardır, fakat kulakları Afrika filininkine kıyasla küçüktür. Erkeğin kesici dişleri ortalama 240 santim, en çok 300 santimdir. Bilinen en ağır kesici diş 63 kilo gelmişti. Dişide dıştaki kesici dişler ya yoktur, ya da
dudaklarından dışarı uzanamayacak kadar küçüktür. Bu fillerin hortumunun ucunda sadece bir tane parmağımsı çıkıntı vardır. Ön ayaklarında beş., arka ayaklarında dört parmak bulunur.
Asya'da fil mezarlıkları:
Efsaneye bakılırsa, Afrika'da olduğu gibi Asya'da da fil mezarlıkları vardır. Ölümü yaklaşan yaşlı Asya fili'nin, bu ıssız yerlere doğru yola çıktığı söylenir. Gene söylendiğine göre, bu yerlerde toprak, üzerine yığılı kalmış kemiklerden bembeyaz bîr renk almıştır. Bu kemiklerin arasında iri kesici dişler de bulunduğundan, böyle bir mezarlığı keşfedeni büyük bir servetin beklediğine şüphe yoktur.
Gerçek anlamda fil mezarlıkları yoksa da, efsane tamamiyle asılsız da değildir. Asya fillerinin ölmek üzere gittikleri yerler gerçekten vardır. Hayatlarının sonlarına yaklaşan dedeler, yiyeceğin bol ve el altında olduğu akarsu vadileri ararlar.
Yaşlı Asya fili çoğunlukla sıcak ve kuru mevsimin sonuna doğru ölür. Son bir yudum su içmek için, hemen hemen kurumuş nehir yatağına iner ve ateşten yanan vücuduna su ve serin kumla duş yaptırır. Sonra tâ ki başı dönerek düşünceye kadar orada kalır. Çok geçmeden de yorulmuş kalbi durur.
Bundan sonra önce akbabalarla sırtlanlar kendilerine ziyafet çekerler. Arkadan mevsim yağmurları başlar. Binlerce ton çamur ve toprak taşıyan seller vadiyi basarak devlerin kalıntılarını örter ve gözden gizlerler. İhtiyar bir Asya fili'nin sonu çoğu zaman bu şekilde olur, fakat fillerin, sözleşmiş gibi, ölmek üzere aynı yere gittikleri iddiasının gerçekle pek fazla ilgisi yoktur.
Asya fili'nin çıkık bir alnı vardır, fakat kulakları Afrika filininkine kıyasla küçüktür. Erkeğin kesici dişleri ortalama 240 santim, en çok 300 santimdir. Bilinen en ağır kesici diş 63 kilo gelmişti. Dişide dıştaki kesici dişler ya yoktur, ya da
dudaklarından dışarı uzanamayacak kadar küçüktür. Bu fillerin hortumunun ucunda sadece bir tane parmağımsı çıkıntı vardır. Ön ayaklarında beş., arka ayaklarında dört parmak bulunur.
Asya'da fil mezarlıkları:
Efsaneye bakılırsa, Afrika'da olduğu gibi Asya'da da fil mezarlıkları vardır. Ölümü yaklaşan yaşlı Asya fili'nin, bu ıssız yerlere doğru yola çıktığı söylenir. Gene söylendiğine göre, bu yerlerde toprak, üzerine yığılı kalmış kemiklerden bembeyaz bîr renk almıştır. Bu kemiklerin arasında iri kesici dişler de bulunduğundan, böyle bir mezarlığı keşfedeni büyük bir servetin beklediğine şüphe yoktur.
Gerçek anlamda fil mezarlıkları yoksa da, efsane tamamiyle asılsız da değildir. Asya fillerinin ölmek üzere gittikleri yerler gerçekten vardır. Hayatlarının sonlarına yaklaşan dedeler, yiyeceğin bol ve el altında olduğu akarsu vadileri ararlar.
Yaşlı Asya fili çoğunlukla sıcak ve kuru mevsimin sonuna doğru ölür. Son bir yudum su içmek için, hemen hemen kurumuş nehir yatağına iner ve ateşten yanan vücuduna su ve serin kumla duş yaptırır. Sonra tâ ki başı dönerek düşünceye kadar orada kalır. Çok geçmeden de yorulmuş kalbi durur.
Bundan sonra önce akbabalarla sırtlanlar kendilerine ziyafet çekerler. Arkadan mevsim yağmurları başlar. Binlerce ton çamur ve toprak taşıyan seller vadiyi basarak devlerin kalıntılarını örter ve gözden gizlerler. İhtiyar bir Asya fili'nin sonu çoğu zaman bu şekilde olur, fakat fillerin, sözleşmiş gibi, ölmek üzere aynı yere gittikleri iddiasının gerçekle pek fazla ilgisi yoktur.