Kéan aRs
02-07-2008, 04:30 PM
Mü’minûn 99 ///Nihayet onlardan (müşriklerden) birine ölüm gelip çattığında: "Rabbim! der, beni geri gönder;"
Mü’minûn 100 ///"Ta ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım." Hayır! Onun söylediği bu söz (boş) laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardır.
*****************************TEFSİR 100. ayetin*******************************************
"Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım."—90-- Asla,--91-- gerçekten bu, yalnızca bir sözdür,--92-- bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip-kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır.—93--
90---. Kur'an'ın çeşitli yerlerinde, kötülerden her birinin ölümünden Cehennem'e gireceği ana kadar ve hatta bundan da sonra tekrar tekrar "Rabbim, beni dünyaya geri gönder, sana bir daha itaatsizlik etmem, artık hep salih amellerde bulunurum." diye yalvaracağı belirtilmektedir. Bkz. En'am: 27-28, A'raf: 53, İbrahim: 44-45, Müminun: 105-115, Şuara: 102, Fatır: 37, Zümer: 58-59, Mümin: 10-12, Şura: 44 ve ilgili açıklama notları.
91.--- Yani, "Artık o bir daha geri gönderilmeyecek ve kendisine bir ikinci fırsat tanınmayacaktır." Çünkü, bu durumda insanın dünya hayatında tutulduğu imtihanın bir anlamı kalmaz. Ancak insan geri gönderilecek olsaydı şayet, bu iki şekilde gerçekleşebilirdi: Birincisi, insan ölümden sonra orada tüm gördüklerine rağmen, dünyaya geri gönderilecek olurdu ki o takdirde imtihanın bir anlamı kalmazdı. Çünkü önemli olan gördükten sonra değil, görmeden önce iman etmektir. İkincisi, insanın ölümden sonra gördüklerine dair hafızasında ne varsa silinir ve ilk kez nasıl yaratılmışsa yine o şekilde gönderilirdi. Fakat bu şekilde gönderilen bir insan yine aynı davranışlar içerisinde olacağından böyle bir denemeye değmez. Daha fazla açıklama için bkz. Bakara: 210 ve an 228, En'am: 6, 139-140, Yunus, an: 26
92.--- Yani, "Şimdi sonuyla karşı karşıya kalınca, artık dünyaya geri gönderilmesini söylemekten başka yapacağı bir şey yoktur; o halde, bırakın istediğini söylesin, nasıl olsa geri dönmesine asla izin verilmeyecektir."
93. ---Yani, "Artık onlarla dünya arasında, dünyaya geri dönmelerine izin vermeyecek bir "Berzah" bir engel bulunuyor. Dolayısıyla, Yeniden Dirilme Günü'ne kadar bu durumda kalacaklar."
Mü’minûn 101 Sura üflendiği zaman artık aralarında akrabalık bağları kalmamıştır; birbirlerini de arayıp sormazlar.
Mü’minûn 102 ///Artık kimlerin (sevap) tartılan ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.
Mü’minûn 103///Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedi cehennemdedirler.
Mü’minûn 100 ///"Ta ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım." Hayır! Onun söylediği bu söz (boş) laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardır.
*****************************TEFSİR 100. ayetin*******************************************
"Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım."—90-- Asla,--91-- gerçekten bu, yalnızca bir sözdür,--92-- bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip-kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır.—93--
90---. Kur'an'ın çeşitli yerlerinde, kötülerden her birinin ölümünden Cehennem'e gireceği ana kadar ve hatta bundan da sonra tekrar tekrar "Rabbim, beni dünyaya geri gönder, sana bir daha itaatsizlik etmem, artık hep salih amellerde bulunurum." diye yalvaracağı belirtilmektedir. Bkz. En'am: 27-28, A'raf: 53, İbrahim: 44-45, Müminun: 105-115, Şuara: 102, Fatır: 37, Zümer: 58-59, Mümin: 10-12, Şura: 44 ve ilgili açıklama notları.
91.--- Yani, "Artık o bir daha geri gönderilmeyecek ve kendisine bir ikinci fırsat tanınmayacaktır." Çünkü, bu durumda insanın dünya hayatında tutulduğu imtihanın bir anlamı kalmaz. Ancak insan geri gönderilecek olsaydı şayet, bu iki şekilde gerçekleşebilirdi: Birincisi, insan ölümden sonra orada tüm gördüklerine rağmen, dünyaya geri gönderilecek olurdu ki o takdirde imtihanın bir anlamı kalmazdı. Çünkü önemli olan gördükten sonra değil, görmeden önce iman etmektir. İkincisi, insanın ölümden sonra gördüklerine dair hafızasında ne varsa silinir ve ilk kez nasıl yaratılmışsa yine o şekilde gönderilirdi. Fakat bu şekilde gönderilen bir insan yine aynı davranışlar içerisinde olacağından böyle bir denemeye değmez. Daha fazla açıklama için bkz. Bakara: 210 ve an 228, En'am: 6, 139-140, Yunus, an: 26
92.--- Yani, "Şimdi sonuyla karşı karşıya kalınca, artık dünyaya geri gönderilmesini söylemekten başka yapacağı bir şey yoktur; o halde, bırakın istediğini söylesin, nasıl olsa geri dönmesine asla izin verilmeyecektir."
93. ---Yani, "Artık onlarla dünya arasında, dünyaya geri dönmelerine izin vermeyecek bir "Berzah" bir engel bulunuyor. Dolayısıyla, Yeniden Dirilme Günü'ne kadar bu durumda kalacaklar."
Mü’minûn 101 Sura üflendiği zaman artık aralarında akrabalık bağları kalmamıştır; birbirlerini de arayıp sormazlar.
Mü’minûn 102 ///Artık kimlerin (sevap) tartılan ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.
Mü’minûn 103///Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedi cehennemdedirler.