Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : birascıq fıkralar


Kéan aRs
02-12-2008, 01:27 PM
KÜÇÜK BOB
George Bush bir ilkokulu ziyaret eder. Cocuklara:
- Sorusu olan var mi? der. ve kücük Bob sözü alir.
- Benim üc sorum olucak:
1- Secimlerde daha az oy almaniza ragmen nasil olduda Baskan oldunuz?
2- Hiroshima'ya atilan atom bombasi sizce dünyanin en büyük terör faaliyeti
degilmidir?
3- Hicbir neden yokken neden Irak'a saldirmak istiyorsunuz? Aniden zil calar
ve cocuklar tenefüsse cikarlar. Cocuklar geri döndügünde bu sefer sözü kücük
Tom alir. Benim bes sorum olacak:
1- Secimlerde daha az oy almaniza ragmen nasil olduda Baskan oldunuz?
2- Hiroshima'ya atilan atom bombasi sizce dünyanin en büyük terör faaliyeti
degilmidir?
3- Hicbir neden yokken neden Irak'a saldirmak istiyorsunuz?
4- Bugün neden zil 30 dakika erken caldi?
5- Bob nerede?

Kéan aRs
02-12-2008, 01:27 PM
• Eğer bir berber bir hata yaparsa, bu yeni bir tarzdır...
• Eğer bir şoför bir hata yaparsa, bu bir kazadır...
• Eğer bir doktor bir hata yaparsa, bu bir müdahaledir...
• Eğer bir mühendis bir hata yaparsa, bu yeni bir atılımdır...
• Eğer ebeveynler bir hata yaparsa, bu yeni bir kuşaktır...
• Eğer bir politikacı bir hata yaparsa, bu yeni bir hukuk kuralıdır...
• Eğer bir bilim adamı bir hata yaparsa, bu yeni bir keşiftir...
• Eğer bir terzi bir hata yaparsa, bu yeni bir modadır...
• Eğer bir öğretmen bir hata yaparsa, bu yeni bir teoridir...
• Eğer bir patron bir hata yaparsa, bu bizim hatamızdır...
• Eğer bir personel bir hata yaparsa, bu bir "HATA" dır

Kéan aRs
02-12-2008, 01:28 PM
Birgün ac bir tilki ormanda dolasırken birde ne görsün: agacın dalına baglanmıs bi ceylan pudu. tilki actır ama bir düsünür lan der bunu niye assınlar buraya. agacın etrafını dolanmaya baslar bakarki ipin ucu bombaya baglıdır. tilki agacın karsısına gecer ve uzanır aradan biraz zaman gecer kurt gelir bakarki dalda ceylan pudu karsısında tilki uzanmıs yatıyo kurt sorar:
tilki kardes karsında asılı pud duruyo sen burda uzanmıs yatıyosun ne is demis.
tilki:
yasorma ben orucluyum demis.
kurt:
sen orucluysam bari eti ben yiyeyim der. ete atlaması ile bombanın patlaması bir olur kurt az ilerde kanlar icinde kalır. bunu gören tilki hemen kalkar ve eti yemeye baslar. kurt kafasını kaldırır ve tilkinin eti yedigini görür
kurt:
lan serefsiz hani orucluydun der tilkiye.
tilki:
biraz önce top patladı duymadın mı der.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:28 PM
Gözleri kör yanlız ve yoksul bir Kayserili kırlarda başıboş dolanırken
bastonuna değen sihirli lambayı alıp içinden cini çıkarmayı başarmış.

Bu isten hayli bıktığı belli olan Cin Kayseriliye şöyle bir baktıktan sonra;

- "Senin hayli isteğin vardır; simdi sen gözlerin açılsın istersin, zenginlik
dilersin, evlenmeği arzularsın, ama uğraşamam. Sadece bir dileğini
yerine getireceğim. İyi düşün ve ne isteyeceksen iste." demiş.
Kayserili biraz düşündükten sonra dileğini söylemiş;

- "Çocuğumun saatlerce altınlarımı saymasını görmek istiyorum"

Kéan aRs
02-12-2008, 01:28 PM
Bana komik geldi sizinle paylaşmak istedim eğer kurallara aykırıysa operatör arkadaşlar tarafından silinsin lütfen.

Sultan en güvendiği adamını Arabistan'a hünkar göndermiş. Hünkar, Arabistan'da gezerken bakmış, araplar entari giyorlar ama altlarına don giymiyorlar. Bir rüzgar estimi, manzara felaket! Haber salmış, altına don giymeyenler kadı huzuruna çıkartılıp, hapsedilecek. Aradan günler geçmiş Arabın bir tanesi don giymemiş ve ilk rüzgarda olay farkedilmiş. Kadı huzuruna çıkartmışlar. Kadı sormuş; -"Adın?" -"Aptülmecit" -"Baba adın?" -"Aptülleziz" -"Evli misin? -"5 tane karım var!" -"Kaç çocuğun var? -"Ilkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden 13, beşincisinden 18 tane." Kadı kararını vermiş ve söylemiş: -"Aptulleziz oğlu, Apdülmecit'in, don giymeye vakti olmadığından beraatine karar verilmiştir!"

birtane daha

Temel 70 yaşına gelmiş Fadime ile akşam evde otururken içi gıcıklanmış, Fadime ' ye seslenmiş - Fadime suyu koy, olmazsa çay yaparız...

Kéan aRs
02-12-2008, 01:28 PM
10 tane zenci bir geziye çıkmışlar. gezerlerken sihirli bir lamba bulmuşlar. ellerine aldıklarında parlatalım derken içinden kocamaaaaan bi cin çıkmış. cin hepsine teker teker soruyormuş, 1 dilek hakkınız var, diyeyin hemen yerine getireyim demiş. birinci zenciye sormuş, o da beni beyaz insan yap demiş, cin hemen zenciyi beyaz ve yakışıklı bir insana çevirmiş. bu arada onuncu zenci gülmeye başlamış. diğerleri bir anlam verememiş tabii buna. 2. zenciye sormuş cin, o da beyaz ve yakışıklı bi beyaz olmak istiyorum demiş ve cin hemen o zencinin de dileğini yerine getirmiş ve 2. zenci de çok yakışıklı bir beyaz insan olmuş. 10. zenci daha da çok gülmeye başlamış. 3.,4.,5., derken hepsi teker teker beyaz ve yakışıklı birer insan haline gelmişler. bu arada 10. zenci gülmekten ölecek kadar çok gülüyormuş. sıra 10. zenciye gelmiş ve cin sormuş, dileğin nedir? 10. zenci cevap vermiş, HEPSİNİ ZENCİ YAP! ))))


UMARIM BEĞENİRSİNİZ KANKALAR

Kéan aRs
02-12-2008, 01:28 PM
Donald Ramsfeld ölmüş ve cennete gitmiş. Aziz Peter'in
karşısında cennetin kapsında dururken arkasında saatlerle dolu çok büyük bir kapı gömüş ve sormuş:

"Bu saatler ne böyle?"

Aziz Peter cevap vermiş:

"Bunlar yalan saatleri. Dünyadaki herkesin bir yalan saati vardir. Her yalan söyleyişinde saatteki ibre hareket eder."

Ramsfeld:

"O, peki bu kimin saati?"

"Bu Azize Teresa'nın saati.. İbre hiç bir zaman oynamadı, yani hiç yalan söylememiş.

"İnanılmaz" demiş Ramsfeld. "Peki bu kimin saati?"

Aziz Peter cevap vermiş:

"Bu Abraham Lincoln'un saati. İbre iki kez hareket etti, yani Abraham tüm yaşamında sadece iki kez yalan söyledi."

En sonunda Ramsfeld dayanamamış ve sormuş:

"Peki Bush'un saati nerede??"

"Bush'un saati İsa'nın ofisinde, İsa onu vantilatör olarak kullanıyor.."

Kéan aRs
02-12-2008, 01:28 PM
Ali isminde bir adam olum doseginde karisina :
- "Karicigim, ben olmek uzereyim. Tanriya dua ettim, eger karim ben oldukten sonra bir erkekle yatarsa ahirette kendi etrafimda bir kez donecegim.
Eger benim obur duyada rahat etmemi istiyorsan lutfen benden sonra hic bir erkekle yatma olur mu?" Kadin:
-"Kocacigim o nasil soz, tabii ki sana oldukten sonra da sadik kalacagim", der ve Ali olur. Yillar sonra kadin da olur ve obur dunyaya gider kocasini aramaya baslar. Kapidaki gorevliye sorar:
-"Kocami ariyorum ismi Ali",
Gorevli:
- "Hangi Ali? hanimefendi, burda milyonlarca Ali var." Kadin:
- "Arasira kendi etrafinda bir kez donen birisidir." Gorevli:
- "Ha, sen topac Aliyi ariyorsun, az ileride."


Temel bi gun otobanda, Anadol marka arabasiyla gidiyormus. Aksilik bu ya; arabanin arizalanacagi tutmus. Ne yapsin ? Caresizce cekmis emniyet seridine ve beklemeye baslamis.Epey bi sure bekledikten sonra gurultuyle, bir arabanin hemen yaninda durdugunu gormus. Son model bir FERRARI ve icinde grand tuvalet, kara gunes gozluklu,saclari joleli,trasli ve kisacasi varlikli ve cok zengin oldugu her halinden belli olan bi adam hafifce egilerek seslenmis;
- Hemserim ! istersen otobanin sonuna kadar seni yedege alip cekiim.!
Temel caresiz, elbette kabul etmis.Baglantilari yapmislar ve son kontrolleri de yaptiktan sonra zengin surucu;
-Arkadas bak, ben de hiz hastaligi vardir,eger dalginlikla hizimi arttirirsam sen arkadan selektor yaparsin ben de yavaslarim olur mu? demis. Temel buna anlam verememis ama yinede Peki ! demis.
Nihayet yola koyulmuslar.Onde FERRARI ve arkasinda ANADOL bir sure sakince yol almislar. Ama bi sure sonra da Temel adamin neden bahsettigini anlamis. 60 km/h.....80km/h.....120km/h.....150km/h derken Temel bakmis olacak gibi degil. Direksiyon zangirdamaya motordan boguk sesler gelmeye baslayinca Hemen hatirlamis ve ondeki surucuye selektor yapmaya baslamis. Selektoru farkeden surucu de durumu anlayip yavaslamis. 150km/h....120km/h.....60km/h. Ancak gel zaman git zaman bi sure sonra ondeki surucu yine kendini kaptirip hizlnmaya baslayinca Temel bu sefer atik davranmis ve malum. Bu olay birkac defa daha tekerrur etmis. Uzun bir sure sakince yol almislar.Ta ki buyuk bir gurultuyle Temelin yanindan gecip ondeki FERRARI`nin yanina yanasan son model LAMBORGINI`nin soforu FERRARI`nin soforune kapkara gozluklerinin uzerinden bakip;
-Kapisalim mi Moruk! 140 km ilerideki benzinciye son varan ilk gelenin deposunu fuller. Ne dersin ?
FERRARI`nin surucusu;
-Pekala, paralari hazirla. Cunki kaybeden sen olacaksin....demis ve baslamislar yarisa ; 80 km/h.... 120km/h..... 200km/h.... 280km/h....
Tam bu sirada helikopter ile otobanin uzerinde trafik denetleme devriyesi gorevini yapmakta olan Dursun durumu farkeder ve eline telsizi alarak su mesaji gecer...
-Alo...Alo.. Breykk...Ucan Hamsi`den tum ekiplere...
Su anda otoyolun 85. mevkiinde seyir halinde olan uc araba otoban emniyetini bozacak sekilde asiri hiz yapii... Arabalari tanimliyorum...
FERRARI-LAMBORGINI-ANADOL....
FERRARI ile LAMBORGINI kapışii, Arkadan ANADOL gecmek icin yol istii.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:29 PM
1998 yilinda Avrupada bir kentte feministler toplantisi yapilmis her ülkeden
konusmacilar katilmis.belirli kararlar alindiktan sonra diger toplantida
bulusmak için karar alinmis ve toplanti sona ermis.1999 yilinda feministler
yinebir araya gelmisler.ve konusmacilar konusmaya baslamis1ar.
Konusmaci Alman bayan baslamis anlatmaya :
-Geçen sene aldigimiz kararlar neticesinde eve gittim kocama dedim ki :
-Bundan sonra bulasiklari ben yikamiyorum al kendi bulasigini kendin yika
dedim 1.gün bisey görmedim 2.gün bisey görmedim 3. gün bi baktim hem benim
bulasiklarimi yikiyor hemde kendi bulasiklarini yikiyor o günden beri çok
mutluyuz.
2. konusmaci ingiliz bayan anlatmaya baslamis kararlarimizi aynen bende
uyguladim eve gittigimde kocama dedim ki :
-Bundan sonra çamasirlarini yikamiyorum kendi çamasirlarini kendin
yikayacaksin.1. gün bisey görmedim 2. gün bisey görmedim 3. gün bi baktim
hem benim çamasirlarimi yikiyor hemde kendi çamasirlarini yikiyor. O günden
beri çok mutluyuz demis
3. konusmaci Türkiye den baslamis anlatmaya bende geçen sene aldigimiz
kararlari aynen uyguladimo gün eve gittim kocama dedim ki :
-Bundan sonra yemek yapmiyorum kendi yemegini kendin yapacaksin dedim1. gün
bisey görmedim 2. gün bisey görmedim 3. gün sol gözüm biraz açilir gibi oldu
görmeye basladim, demis.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:29 PM
-Adam doktora gitmiş , "DOKTOR BEY KALBİM ÇOK HIZLI ATIYOR" demiş...

-Doktor ;"Atmaması lâzım" demiş. Bunun üzerine adam koşa koşa

-Eczaneye gidip sizde "At maması var mı"??? diye sormuş .......

-Eczacı; "At maması bizde olmaz karşıdaki veterinere sorcaksınız..."

-Bunun üzerine adam veteriner den 5 kutu At maması alıp beş ay kullanmış......

-Sonuç süper.Beş ay sonra şikayeti yeniden başlamış Vetenire gidip At maması
istemiş........................

-Veteriner; "maalesef bizde kalmadı" demiş...Bunun üzerine

-Adam panik halinde doktora giderek "Doktor bey , at maması bitmiş " diye
yakınmış................................

-Doktor cevap vermiş "Bitmemesi lâzım"...................

Kéan aRs
02-12-2008, 01:29 PM
Ünlü siyasilerimizden ECEVİT ve DEMİREL gün gelir rahmetli olurlar . Öbür dünyada bunları cehenneme gödermeye karar vermişler . Ceza olarak ise Demirelin yanına Safiye Aylayı Ecevitin yanına is Sharon Stone verilip bir hücreye kapatmışlar . Demirel bunu görünce bağırmaya başlamış . Ecevitin günahı daha çok bana niye safiye ayla ona niye sharon stone diye isyan ediyomuş . Oradan zebaninin biri sus lan demiş o Ecevitin cezası değil Sharon stone' un cezası demiş .


Marilyn Monroe ahıret gününde Allah'ın huzuruna çıkmis.
Allah :
-Senin yerin cehennem, demiş.
Marilyn :
-Nasıl olur, benim orada vücudum bozulur, hayranlarım benden nefret eder, demiş.Bunun üzerine bir test yapılması kararı alınmış.
Cebrail :
-Bak, demiş.Çırılçıplak bu koridordan aklına kötü birşey getirmeden geçersen cennete ulaşırsın.Ama aklına kötu birşey getirirsen ayaklarının altıı acılır cehenneme düşersin.
Neyse Marilyn soyunup yurumeye başlamış.İki üç adım atmışki küüüüt diye bir ses duyulmuş.Büyük bir korkuyla arkasına dönen Marilyn Cebraili yerinde görememiş.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:29 PM
Akhilleus kanka, bu da senin için (ingilizce ya!)

Hitler and Stalin sit in a bar. This guy walks in and asks the
barman.
"Isn't that Hitler and Stalin?" And the barman says "Yep, thatsthem"
So the guy walks over and says: "Hallo, what are u guys doing?"
And Hitler says:"We're planning world war 3" And the guy says:
"Really? What's going to happen?" And Hitler says:" Well, we're going to
kill 14 million jews this time and one bicycle repairman." And the guy
asks:"A bicycle repairman???!" So Hitler turns to Stalin and
says:"See, told you no-one would worry about the 14 million jews!"

Kéan aRs
02-12-2008, 01:30 PM
temel evde fadimenin az duymasından şikayetçiymiş ertesi gün doktora kendisi gitmiş ve doktora:
-doktor bey fadime beni duymuyor demiş
doktor:
-eve gidince fadimeye en uzaktan başla birşey sor, duymazsa üç adım at yine sor. duyuncaya kadar devam et bakalım ne kadar az duyuyor.
temel eve girince ilk adımda fadimeyi mutfakta görmüş ve başlamış salondan:
-fadime kariciğum baa ne pişiriysun?
yanıt yok! üç adım atar..
yanıt yok! tekrar üç adım atar..
en sonunda yanına kadar gelir halen duymaz. bu sefer kulağına seslenir:
-fadime kariciğum baa ne pişiriysun?
fadime kızgın bağırarak:
-kapıyı açtığından beridir hamsili pilav diyrum saa! saa ne oliy. sağirmisun?

Kéan aRs
02-12-2008, 01:30 PM
Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında,
- "Şunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi." demişler...
Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına çağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve,
- "Buyrun beyler, yiyiniz." demişler...
Delilerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış, ötekisi araya girmiş,
- "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!

Kéan aRs
02-12-2008, 01:30 PM
bu da benden ama benim ki gerçekPolislerden Yol Durumu

Aksam gazetesi 21 Subat 2003-
Polis frekansini dinleyen bir hanim okuyucu tarafindan iletilmistir::!!!

ZEMIN KURU....!!!
Olay polis merkezi gezici ekiplerinden mevki ve yol durumu hakkinda
bilgi almaktadir:
- 5945 merkez: hava yagisli, zemin kuru, yolda kalan arac yok.
- Merkez 5945: hava yagisli ise zemin nasil kuru oluyor?
- 5945 merkez: anaonsu yaparken tunelden geciyorduk da....

Kéan aRs
02-12-2008, 01:30 PM
18 yaşındaki kız, annesine iki aydır adet görmediğini söyler. Annesi, çok tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik testi almaya gider ve sonuçlar kızın hamile olduğunu gösterir.

Anne çıldırmıştır,bağırır çağırır ve "bunu yapan hangi domuz,bilmek istiyorum" der. Kız telefon açar ve yarım saat içinde bir Ferrari evin önünde durur, içinden hafif kırlaşmış saçları ve çok pahalı bir elbisenin içinde manyak yakışıklı biri iner ve kapıdan içeri girer. Anne baba ve kızla beraber otururlar. Herif, "kızınız durumu anlattı" der "kişisel durumumdan dolayı kızınızla evlenemem" der, "ancak tüm sorumluluğu alıyorum" der.

Eğer bir kız çocuğu doğarsa; Annesine bir ev,bir yazlık villa ve 1milyon dolarlık bir banka hesabı, Eğer bir erkek çocuk olursa; Birkaç fabrika ve bir milyon dolarlık bir hesap,Eğer ikiz doğarsa; Her ikisine de 500 bin dolarlık hesap ve birer fabrika vereceğim, der.Ancak düşük olursa....

O zamana kadar sessizce bekleyen baba elini dostça adamın omuzuna koyar ve " o zaman tekrar denersiniz evladım" der.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:30 PM
Delikanli sevgilisini aksam eve birakir.Evin önünde masum bir
> >fisiltidan sonra ateslenir.Bir elini duvara dayiyarak "Beni bir
> >öpermisin".. Kiz:"********* evin önünde annemler görür" der..
> >Erkek:"Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni cok
> >seviyorum. ..
> >Kiz:"Ben de seni ama olmaz..."
> >Erkek cok atesli tabi devamli israr eder. Bir ara aniden
> >merdivenlerin isigi yanar ve kizin kücük kiz kardesi belirir.
> >Kücük kiz: "Babam diyor ki öpecekse öpsün, gerekirse ben
> >öpecekmisim, o da olmazsa kendisi gelecekmis ama o hayvan oglu
> >hayvana söyle elini diyafon dügmesinden ceksin dedi"

Kéan aRs
02-12-2008, 01:31 PM
ECZACI BABA
Kız erkek arkadaşını arayıp akşam yemeğe davet etmiş. Hem ailesiyle tanıştıracak, hem de ailesi dışarı çıktıktan sonra erkek arkadaşıyla birlikte olacakmış. Çocuk kız arkadaşının evine gitmeden önce bir eczaneye uğrar. Eczacıya: - "Bana prezervatif verir misiniz?", der; eczacı da ne yapacağını sorar. Çocuk da kız arkadaşının evine gideceğini, kızın ailesi gittikten sonra birlikte olacaklarını söyler. Akşam yemek yemek için masaya otururlar. Yemekten önce dua edilir herkes yemeğe başlar ama çocuk hala dua ediyordur. Kız çocuğa, "ben senin bu kadar dindar olduğunu bilmiyordum", der. Çocuk da kıza: - "Ben de senin babanın eczacı olduğunu bilmiyordum!!!"

Kéan aRs
02-12-2008, 01:31 PM
Bir İngiliz doktor diyor ki : Tıp bilimi bizde öyle ilerledi ki, biz bir adamın beynini alırız ve başkasına koyarız ve onu altı haftada iş arayacak hale getiririz.

Alman doktor diyor ki : Bu hiç birşey değil; biz bir adamın beynini çıkarırız ve başkasına koyarız ve onu dört haftada şavaşa hazır hale getiririz.

Amerikalı doktor da diyor ki ; Beyler siz çok geridesiniz. Biz Teksastan bir beyinsizi aldık ve beyazsaraya koyduk. Şimdi ülkenin yarısı iş arıyor, yarısı da savaşa hazırlanıyor.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:31 PM
ZENGİN OLMAK…*



İki fakülte arkadaşı yıllar sonra sokakta karşılaşır, biri diğerini eve yemeğe davet eder..



-Oğlum bu ne ev böyle be, su salonun büyüklüğüne bak! Nereden buldun bu kadar parayı birader? Duvarlarda nadide tablolar..



- Gel göstereyim, gel şu pencerenin önüne.. Şuradaki otoyolu görüyor musun?



- Evet.


- 20 milyon dolar tuttu, 25 milyon dolara fatura ettik, farkı cebe indirdik.



İki yıl sonra iki arkadaş yine karşılaşır...



-Gel bu sefer ben seni davet edeyim, bize gidelim..



- Yuh! Şuraya bak..Vay anam vay! Oğlum sen bizim eve saray diyordun bu ne böyle. Bizimki bunun yanında müştemilat olmaz valla, saray asıl burası.



- Gel nasıl yaptığımı sana göstereyim, geç şu pencerenin önüne, bak şurada otoyolu görüyor musun?



-Hayır!



-İşte böyle!...

Kéan aRs
02-12-2008, 01:31 PM
Sarisin bir yildiz adayi, ustu acik kirmizi arabasini
gecenin bir vakti iyice tenhalasmis ve loslasmis
Hollywood Bulvarı 'nda hizla surerken trafik polisi cevirir:
-"Hanimefendi, ehliyetiniz lutfen.."
-"Ehliyet nedir, afedersiniz?."
-"Kredi karti buyuklugunde bir karttir,hanimefendi.Uzerinde resminiz vardir."
Yildiz adayi cuzdanini cikarir, icinden bir yigin kart dokulur. Uzerinde resmi olani bulup, uzatir.
Polis "Tesekkur ederim" der ve "Simdi de ruhsatiniz
lutfen.."
Sarisin mahcup mahcup sorar gene..
"Ruhsat nedir?.."
"O da deyim yerinde ise arabanizin kimlik kartidir.
Genelde torpido gozunde durur" der sabirla polis..
Sarisin torpido gozune uzanip ruhsatini polise uzatir.
Polis ehliyet ve ruhsati inceler. Ikisi de mukemmeldir.
Gorunurde her sey normaldi ama ortada da bir gariplik vardir.
"Bir dakika lutfen" der sarisina ve motosikletinin yanina
gidip, telsizle merkezdeki nobetci arkadasini arar.
Merkezdeki
sorar:
"Kadin sarisin mi?.."
"Evet!.."
"Mavi gozlu mu?.."
"Evet!.."
"Super mini mi giyiyor?.."
"Evet.."
"Gogusleri kazagindan firliyor mu?."
"Evet.."
"O zaman hemen arabanin yanina git ve
fermuarini indir." "Ne cildirdin mi sen?.. Ben bunu nasil yaparim!" der
trafik polisi. "Sen git dedigimi yap!"
Trafik polisi sarisinin yanina gelir,
arkadasinin dedigini
yapar. Sarisin:
-"Neee?" diye bagirir... "Gene mi alkol muayenesi..."

Kéan aRs
02-12-2008, 01:31 PM
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaslarinda, çok eski üç arkadastir. Bir gün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye
gitmeye karar verirler ve giderler. Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler. Biraz sonra Düriye yine :
-"Ay kusura bakmayin unuttum, birer kahve yapayim da içelim" der. Huriye ve Nuriye birsey demezler ve içerler.
Aradan biraz zaman geçer.Düriye yine : ''Size bir kahve bile yapmadim hemen yapayimda içelim" der ve yapar getirir. Bizimkilerde yine itiraz yok. Aksama dogru Huriye ve Nuriye kalkarlar, yola düserler. Yolda bastonlari ile yavas yavas yürürken aralarinda su konusma geçer;
Huriye :-"Kiz Nuriye, gördün mü Düriye'yi..!!! Ne kadar pinti olmus. Bize bir kahve bile ikram etmedi"
Nuriye :-"Kiizzz Düriye'yi ne zaman gördün??"

Kéan aRs
02-12-2008, 01:32 PM
ATEIST bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafindaki güzelliklere bakiyormus. "Evrim ne güzellikler yaratiyor!" diye düsünüp mest oluyormus. Birden arkasinda kocaman bir ayi belirmis ve onu kovalamaya baslamis. Adam bütün gücüyle kaciyormus ama her arkasina bakista ayinin daha yaklasmis oldugunu farkediyormus. Dakikalarca süren bir kacisin sonunda adamin ayagi yerdeki dala takilmis, ayi adamin üzerine atlamis, pencesini kaldirmis. Tam vurmaya hazirlanirken adam; "TANRIM!!!" diye bagirmis. Bir anda zaman durmus, ayi donmus, ormandaki nehir bile akmaz olmus. Bir anda orman kararmis ve gökyüzünden bir isik hüzmesi adamin üzerine parlamis. Cok derinden gelen ilahi bir ses adama: "Yillarca bana inanmadin, yaratilisi kozmik bir kazaya bagladin,sana bu durumda yardim etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulummu saymaliyim?"demis. Adam utanc icinde: "Biliyorum bunca yildan sonra dindar biri olmayi istemem haksizlik,ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz." demis. Ses: "Peki." diye karsilik vermis ve isik kaybolmus. Nehir tekrar akmaya baslamis. Hersey eski haline dönmüs.Ayi pencesini indirmis, iki pencesini de göge dogru cevirmis, ve konusmaya baslamis: "Tanrim, senin rizkinla orucumu aciyorum,hamdolsun verdigin nimetlere."

Kéan aRs
02-12-2008, 01:32 PM
>Einstein ölünce öteki tarafta sorgu melekleri
>sinavdan geçirip, dünya
>defterini okumuslar. Üstad, insanliga olan
>katkilarindan dolayi cennete
>gitmeye hak kazanmis. Eisnstein'i büyük bir kapidan
>içeri büyük bir
>bahçeye
>getirmisler. Burasi cennetmis. Triplex bir villa
>ve etrafi çiçeklerle
>kapli bir bahçe vermisler.Einstein,sevinçle
>yerlesmis ve yasamaya
>baslamis.Bir gece geç saatlerde purosunu tüttürüp
>kitap okurken
>kapisi çalmis. Einstein merakla kapiyi açinca
>karsisinda bir adam görmüs.
>adam: -"Benim IQ'um 180" demis Einstein çok sevinmis
>ve hemen
>adama,-"gel içeri seninle Quantum fizigi,
>izafiye teorisi biraz da
>felsefe
>konusalim" demis. Adami 7 gün 7 gece misafir etmis.
>Bir süresonra
>yine bir aksam kapi çalinmis. Yine bir adam: -
>"Benim IQ'um 90" demis.
>Einstein; -"Gel seninle siyaset ve ekonomi
>konusalim" diye iceri almis
>adami.Adam 7 gün 7 gece kalmis villada. Aradan yine
>vakit geçmis ve
>bir gece vakti kapi çalinmis. Yine bir adam:
>-"Benim IQ'um 15" demis.
>Einstein bakmis bakmis - "Buyur içeri, konugum
>ol"demis. "Seninle
>de Galatasarayı
>konusuruz".

Kéan aRs
02-12-2008, 01:32 PM
bence namık kemalin... su 9 karpuz taşıma fıkrası daha komik bi analtımda sizde oğrenmiş olun..

bir gun ingiliz fransız alman birde biizm turkleri temsilen namık kemal bi yarışmaya katılmışlar..
yarışma konusu kim en cok karpuzu düşürmede taşıyabilir...
ingilize sormuşar sen kac tane taşırısın die.. oda ndemiş ben 2 tane tasırım birisini sağ koltuğumun altına diğerimi sol koltuğumun latında...
..
sonra fransıza gelmiş demiş ben 4 tane taşırım 2 si koltuklarımın latına diğe 2sinide omuzalrımın altına die..
3. almana sormuşar sen kaç tane tasırsın die..oda demiş brn 5 tane tasırım nasıl die..sorumşlar

2 si koltuğumda 2 si omuzumda 1 taneyide karpuza bi delik acar seyime tutdururum demiş..herkez hayran kalmış .
en son namık kemal de dmeiş sen kaç tasırsın diince..demiş ben 9 tane tasırım..her kez sasırmıs dabi..sonra anlatmış 2 si koltuğumda 2si omuzumda ..e diğer 5 i?

demiş..almanıda şeyime takarımtoplam 9 olur

Kéan aRs
02-12-2008, 01:32 PM
Kadının biri her Perşembe akşamı Briç Kulübü? ne gidermiş ve bayan arkadaşları ile briç oynadıktan sonra eve gelip kocasının akşam yemeğini hazırlarmış.Yine bir Perşembe akşamı,kadın kendini oyuna kaptırmış ve bir bakmış ki saat çok geç olmuş. Apar topar kalkıp kocasının yemeğini hazırlamak için evin yolunu tutmuş. Ama eve geldiğinde yemek hazırlamak için çok az zamanı kaldığını fark etmiş ve bir yaş kedi mamasını açıp üzerine iki yumurta kırmış. Eşi eve gelip? ne yemek var? diye sorduğunda? kıymalı omlet, tatlım? diye cevap vermiş. Kadın kocasının fark edeceğinden endişe ederken adam dönmüş? hayatımda hiç bu kadar güzel bir yemek yememiştim, bana eski günlerimizi hatırlattı? demiş. Yemeğin ardından da aylar sonra olsa da pek keyifli saatler geçirmişler. Kadın o günden sonra briç dönüşlerinde aynı yöntemi izlemiş ve kedi mamasından yaptığı omleti? kıymalı omlet? diye eşine ikram etmiş. Ama adam iki ay sonra aniden ölmüş. Yine bir Perşembe akşamı Briç Kulübü? ndekilerden bir arkadaşı kadına dönüp? sana o kadar kedi maması koyma adamı öldüreceksin dedik ama bizi dinlemedin? diyerek çıkışmış. Kadın ise kağıtlardan gözünü ayırmayıp sakin bir edayla? mamadan değil tüylerini yalamaktan dolayı öldü? demiş.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:32 PM
Barda uzun süre tek başına içki içen adam bir süre sonra barmene "Biliyor musun, ben sol gözümü ısırabilirim" demiş Doğal olarak barmen buna inanmamış. 1,000,000 Lirasına iddiaya girmişler. Adam, takma olan sol gözünü çıkarmış; ısırmış ve barmenin hayret dolu bakışları arasında parayı cebine atmış. Bir kaç kadeh daha içtikten sonra adam gene barmene dönmüş ve "Biliyor musun" demiş; "ben sağ gözümü de ısırırım!" Adamın tavırlarından kör olmadığını; dolayısıyla öbür gözünün de takma olamayacağını düşünen barmen, parasını kurtarabilmek umuduyla hemen 1,000,000 sına iddiaya girmiş. Adam sakin sakin takma dişlerini çıkarıp sağlam olan sağ gözünü de ısırmış. Aradan bir kaç saat geçince, müşteri barmene "İki milyonunu kurtarmak için sana bir fırsat vermek istiyorum" demiş. "İki milyonuna iddiaya girerim ki bu oturduğum yerden taaa öbür köşeye yerleştireceğin bir bira şişesinin içine, bir damla bile etrafa sıçratmadan işeyebilirim." Barmen uzun uzun bu işin altında nasıl bir üç kağıt olabileceğini düşünmüş; bulamamış ve iddiayı kabul etmiş. Salonun en uzak köşesine bir şişe yerleştirmişler ve adam işemeye başlamış. Değil etrafa bir damla damlatmamak; ortalığı tam anlamıyla berbat etmiş. Barmen paralını kurtarmanın sevinciyle olduğu yerde zıplamaya başlamış. Biraz sakinleşince adama dönüp "Kesinlikle kaybedeceğini bile bile neden böyle bir iddiaya girdin?" diye sormuş. "Kaybettiğimi de nerden çıkardınız?" demiş adam; "Şu karşı masada oturan iki asık suratlı adamı görüyor musunuz? İşte onlarla ""barın orta yerine işerim, barmen de sevinçten zıplar"" diye 5'er milyon lirasına iddiaya girdim".

Kéan aRs
02-12-2008, 01:32 PM
İki tavuk markette geziyorlarmış. Yumurta reyonuna geldiklerinde l.tavuk diğerine 40.000 tl değerindeki yumurtaları göstererek "bak bunları ben yaptım"der. Biraz daha ilerler, biraz önceki yumurtalardan daha küçük ve 30.000 tl değerindeki yumurtaları görürler. Bu sefer diğer tavuk "bak bunları da ben yaptım, seninkilerden yapacaktım ama kocam 10.000 tl için kıçını yırtmaya değmez dedi" der.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:33 PM
Hocanın bir gün subaşıya işi düşmüş. Adam haraç ve rüşvet yiyen biriymiş. Hoca fakir, ne yapsın. Bir çömleğe toprak doldurmuş ve üstüne bal sıvamış. Gitmiş işini görmüş, ilamını almış, memnun. Ertesi gün kapısında bir adam bitmiş: - "Hoca demiş, subaşı ilamda bir kusur etmiş. Geri istiyor..." Hoca yutar mı: - "Kusura bakmasın evlat", demiş. "Kusur ilamda değil çömlekteydi."

Kéan aRs
02-12-2008, 01:33 PM
Doktorun telefonu geceyarısı deli gibi çalıyor. Doktor gidip açıyor, karşısında telaş içinde bir adam: - "DOKTOR! Hemen gelmelisiniz! Eşim duştan çıktı, havlusunu yere düşürünce almak için eğildi, tam o anda poposundan içeri bir fare girdi!" Doktor: - "Tamam sakin olun. Poposuna doğru bir parça peynir tutun bekleyin, ben geliyorum", der ve arabasına atladığı gibi adamın evine gider. İçeri girince ne görsün, adam kadının arkasına eğilmiş, elinde peynir yerine bir balık! - "Ben size ne dedim?" demiş. "Peynir dedim ama bu balık da nerden çıkıyor?" Adam kan ter içinde: - "Dediğinizi yaptım doktor" demiş. - "Ama fare tam kafasını uzatmıştı ki kedi onu avlamak için atıldı..."

Kéan aRs
02-12-2008, 01:33 PM
Temel ve Maymun



Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"

Kéan aRs
02-12-2008, 01:33 PM
Tıp Fakültesi birinci sınıfta, profesör öğrencileri kadavranın başında toplamış ve "arkadaşlar" demiş "birinci kural; kadavradan iğrenmeyeceksiniz, mideniz bulanmayacak" der ve hemen kadavranın arkasını çevirir, parmağını kadavranın kıçına sokar ve sonra da ağzına götürüp yalar, tüm öğrenciler de iğrenerek bakarlar ama çare yoktur; hepsi de aynı hareketi tekrarlar. Bütün sınıf aynı işlemi yaptıktan sonra profesör yeniden kadavranın başına geçer ve "arkadaşlar" der; "ikinci ve en önemli kural, kesinlikle çok dikkatli olacaksınız, asla en küçük bir ayrıntıyı bile atlamayacaksınız... Mesela az önce ben işaret parmağımı kadavranın kıçına sokup, orta parmağımı ağzıma götürdüm ama hepiniz bunu atladınız..."

Kéan aRs
02-12-2008, 01:33 PM
Adam kitabevinden içeri girdi, tezgahta duran gence sordu:
- Sizde "Kadınlara Karşı Zafer Kazanan Erkek" romanı var mı?
Tezgahtar eliyle az ötesini işaret etti:
- Var efendim, orada masal kitapları bölümünde bulabilirsiniz.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:34 PM
Okyanusta büyük bir gemi hızla ilerliyorken, bir an gemi kaptanı herkesi güverteye çağırmış. Herkes güverteye toplanınca:
- "Size bir kötü bir de iyi haberim var" demiş. "Hangisi ile başlayayım?"
- "İyi olanla" demiş yolcular...
- "11 dalda oscar kazanacağız..."

Kéan aRs
02-12-2008, 01:34 PM
Adamın biri kazada kulaklarını kaybetmiş. Araştırmaları sonucu iyi bir plastik cerrah bulmuş, ve girmiş ameliyata.
Ameliyat sonrası bandajlar açıldıktan bir süre sonra: - "Aman Allahım Doktor! Bana kadın kulakları takmışsınız!" diye bağırmaya başlamış.
- "Kulak kulaktır!" demiş Doktor... "Kadını erkeği olmaz!"
- "Yanılıyorsunuz!" demiş hasta... "Herşeyi duyuyorum ama hiçbir sey anlamıyorum!"

Kéan aRs
02-12-2008, 01:34 PM
Anne kız konuşurlar. Küçük kız annesine sorar:
- Anne melekler uçar mi?
- Uçar.
- Bütün melekler mi?
- Evet.
- Peki bizim hizmetçi kız neden uçmuyor?
Annesi şaşırır:
- Hizmetçi neden uçacakmış kızım?
- Babam konusurken ona hep "Melegim!" diyor da.
Anne öfkeyle fırlar:
- Ya öyle mi, o halde az sonra hemen uçar.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:34 PM
Adamın biri birgün felç olan bir arkadaşını ziyaret etmiş. Sohbet sırasında felçli arkadaşı adama:
- "Terliklerim yukarıda kalmış onları bana getirir misin lütfen" diye rica etmiş...
Adam yukarı çıkmış, bir de ne görsün; felçli arkadaşının afet gibi dipdiri iki kızı var! Hemen pratik zekasını çalıştırarak:
- "Babanız beni sizinle yatmam için gönderdi" demiş... Kızlar:
- "Nasıl olur!! İmkansız!" demişler... Adam:
- "İnanmıyorsanız soralım" demiş ve aşağıya seslenmiş:
- "İKİSİNİ DE Mİİİİİİ!"... Felçli adam bağırmış:
- "İKİSİNİ DE! İKİSİNİ DEEEE!!"

Kéan aRs
02-12-2008, 01:34 PM
Sobadaki hikmet



Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."

Kéan aRs
02-12-2008, 01:34 PM
Kadın, gece yarısı yanından kaybolan kocasını bulmak için kalkar. Evde yalnızlık içinde, aşağıdan bir ses duyar. Aşağı iner ve tekrar dinlemeye başlar, ama kocasını bulamaz.
Biraz daha aramak için aşağı depo'ya iner, orda kocasını dizleri üstüne çökmüş, duvara dönmüş ağladığını görür... Ve merakla sorar:
- "Kocacığım, neyin var, ne oldu ?" Kocası:
- "Hatırlıyor musun, Baban bizi beraber yakaladığında bir soru sormuştu, ya evlenirsin yada 20 yıl hapis çekersin."... Kadın şaşırarak:
- "Eeee ne oldu?" Adam:
- "Bugün, hapisten çıkmış olacaktımm"

Kéan aRs
02-12-2008, 01:35 PM
Temel'le Fadime ormanda gezerlerken birkaç adam bunlara saldırır. Temel'i ağaca bağlayıp Fadime'yi başlarlar soymaya...
Fadime bağırır:
- "Temeeel bunlar galiba, gali-ba beni ...." Temel:
- "Başım ağrıyo de, başım ağrıyo dee!!!"

Kéan aRs
02-12-2008, 01:35 PM
Adam barda gördüğü güzel bayanla konuşmanın yollarını arıyordu. Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaştı ve,
- "Biraz konuşabilir miyiz, acaba?" dedi. Kız birden haykırdı:
- "Terbiyesiz! Ben senin bildiğin kızlardan değilim!"
Adam utancından yerin dibine girmişti. Herkes ona bakıyordu. Gitti ve masasına oturdu. Bir süre sonra kız ona yaklaştı. Gülümseyerek,
- "Az önceki olay için özür dilerim. Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandiklarını inceliyordum..." dedi...
Adam avaz avaz bağırarak cevap verdi:
- "Nee? Gecesi 200 dolar mı? Deli misin sen?"

Kéan aRs
02-12-2008, 01:35 PM
Karadenizliler ile Ruslar cephede uzunca bir müddet savaşmışlar. Günlerce siperin arkasından ateş edip durmuşlar, ama hiç ölen olmamış. Sonunda Rusların aklına bir kurnazlık gelmiş:
- "Ünlü bir laz ismi bulalım hep birlikte bağıralım, onlar ayağa kalkar seslenirler, biz de öldürürüz." Olur mu Olur... Ne diyelim, ne diyelim derken TEMEL akıllarına gelmiş:
- "Tamam Temel diyeceğiz... Bir, iki, üc: Temeeeeel!"
Karadeniz cephesinde Temeller ayağa kalkmış:
- "Ne vaaaaar!" Ruslar ayağa kalkan Temelleri öldürmüş. Ruslar:
- "Güzel oldu, bu sefer DURSUN diyelim," demişler... "Bir, iki, üc: Dursuuuuun?" Dursunlar ayakta...
- "Ne vaaaar?" Ruslar, ayağa kalkan Dursunları da öldürmüşler.
- "Güzel bu sefer İDRİS diyelim," demişler... Bir, iki, üç:
- "İdriiiiis!" İdrisler ayakta...
- "Ne vaaaaar?" Ayağa kalkan İdrisleri de öldürmüşler... Karadenizliler cephesinde:
- "Bu böyle olmaz hep azalıyoruz. Aynı oyunu biz de onlara oynayalım."
- "Tamam oynayalım. Ne diyelim?"
- "VLADEMIR diyelim."
- "Tamam. Bir, iki, üç:
- "Vlademiiiir!" çıt yok...
- "Vlademiiiir!" çıt yok...
Birazdan karşı cepheden:
- "Kim seslendiiii?" Karadenizliler hep birlikte ayakta:
- "Biiiz..."

Kéan aRs
02-12-2008, 01:35 PM
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:
- "Size birşey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyorda siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
- "BUNLARIN HEPSİNİ MOTOR ÇALIŞIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!!!"

Kéan aRs
02-12-2008, 01:35 PM
Başçavuş Albayı tutuklayacakmış



Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:36 PM
Bir suçlu yurt çapında aranıyormuş. Bütün emniyet müdürlüklerine suçlunun bir adet cepheden ve iki adet profilden resmi dağıtılmış. İki gün sonra Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nden bir fax gelmiş:
- Suçlulardan ikisini yakaladık. Üçüncüsünün yakalanması an meselesi

Kéan aRs
02-12-2008, 01:36 PM
Temel ilk kez baleye gitmiş. Parmaklarının uçlarında dans eden kızlara bakmış, bakmış VE:
- "Taha uzun poylu kizlaru seçselerdu ya!" demiş...

Kéan aRs
02-12-2008, 01:36 PM
Yaşlı bir amca parkta bir banka çökmüş etrafı seyrediyormuş... derken yanına bir delikanli gelmiş ki saçları kırmızı, turuncu, mavi, sarı renk boyalı... Adam çocuğa bakakalmış... Çocuk da küstah bir sesle:
- "Ne var moruk, sen hayatında hiç çılgınca bişey yapmadın mı!" demiş... Adam gülümsemiş:
- "Yaptım.. bir seferinde çok sarhoştum ve bir papağanı becermiştim.. Şimdi de acaba sen benim oğlum musun diye merak ediyorum..."

Kéan aRs
02-12-2008, 01:36 PM
Müller akşama doğru Hamburg’da bir otele yerleştikten sonra, sokağa çıktı. Geceyi eğlenerek geçirmek istiyordu. Bir taksiye bindi, şofor sarışın ve güzel bir kızdı. Ona: - "Beni bu gece en ucuz ve en tatlı eğleneceğim bir yere götürün," dedi. Şoför kız: - "En ucuz ve en tatlı…", dedi ve hareket etti.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:37 PM
Temel birgün keçinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş. Arkadaşı Dursun yolda onu görüp:
- Ula Temel Napiysin ?...
- Ula cörmiymisin Çöpeğimi cezdurayrum Dursun kardeşim...
- Ula Temel bunun boynuzlari var....
- Valla ben onin özel hayatina karişmayrum

Kéan aRs
02-12-2008, 01:37 PM
Lazın oğlu yüzünde üzgün bir ifade ile okuldan gelmiş. Babası durumu görünce sormuş:
- Ne oldu ?
- Matematik dersinden zayıf aldım.
- Niye ?
- Öğretmen 2 kere 2 kaç eder dedi, bende 6 dedim.
- E oğlum, 2 kere 2 dört eder, hadi bilemedin beş eder. 6 nerden çıktı?

Kéan aRs
02-12-2008, 01:37 PM
Teyzesiyim



Çekici bir genç kadın, çok zayıf bir bebeği doktora kontrole götürür. Bebeğe bakan doktor: - "Bu çocuk iyi gıda almıyor", der ve kadına dönerek: - "Lütfen soyununuz", diye rica eder. Soyunan kadının göğüslerini iyice kontrol eden doktor: - "Düşündüğüm gibiymiş hanımefendi" der, "sizin hiç sütünüz yok." Kadın: - "Tabi olmaz doktor bey", der. "Ben çocuğun teyzesiyim..."

Kéan aRs
02-12-2008, 01:37 PM
Temel dünya turuna çıkar ve yolu Canada'ya da düşer. Kırk yılda bir Karadeniz'de hamsi avlamaktan daha değişik bir fırsat çıktığını düşünerek buz tutmuş bir gölde, buzu kırıp balık tutmaya özenir ve işe koyulur. Tam buzu kıracakken, insanın içini titreten bir ses duyulur:
- Oğlum burada balık yok!
Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler,
- Burada balık yok dedim sana...
Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir:
- Tanrım, sen misun yoksa?
Ses yeniden duyulur,
- Hayır oğlum, ben buz hokeyi stadının spikeriyim.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:37 PM
Bir gün 75 yaşında bir ihtiyar sperm testi yaptırmak için doktora gider. Doktor adama bir kavanoz verir ve:
- "Bunu doldurup yarın bana getirin" der...
Ertesi gün ihtiyar kavanozu getirip doktora verir. Doktor kavanoza bakar ve boş olduğunu görür ve sebebini sorar. İhtiyar anlatmaya başlar:
- "Doktor bey, dün gece sağ elimle denedim olmadı, sol elimle denedim gene olmadı. Karımı çağırdım, o da sağ ve sol elleriyle denedi, ağzıyla denedi önce dişini çıkararak sonra dişini takarak denedi gene olmadı. Baktık olacak gibi değil komşunun karısını çağırdık o da iki elini ve ağzını denedi gene olmadı, deyince doktor kendini tutamamış:
- "Naaptınız, komşunun karısını da mı çağırdınız" diye sormuş.
İhtiyar yanıtlamış:
- "Napalım, açamadık şu lanet kavanozu bir türlü."

Kéan aRs
02-12-2008, 01:38 PM
Temel bir gün kahvede otururken arkadaşlarından biri ona:
- "Ula temel senin hanım seni aldatıyo" demiş.
Bunu duyan temel hemen eve koşmuş, evi aramış taramış fakat kimseyi bulamayınca sevincinden oracıkta ölmüş. Öbür alemde dolaşırken bir anda arkadaşı Dursun'u karşısında görmüş ve şaşkınlıkla:
- Ula dursun ben seni daha dün gördüydüm nasıl olduda ölüp buraya geldin.
- Valla temel hiç sorma donarak öldüm, peki sen nası öldünde buraya geldin.
- Dün kahvedeydim biri geldi bana senin hanım seni aldatıyo dedi bende hemen eve gittim aradım taradım ama kimseyi bulamayınca orada yığıldım kaldım.
- Ula buzdolabına baksaydın ikimizde şimdi sağ olacaktık.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:38 PM
Kurusun



Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!"

Kéan aRs
02-12-2008, 01:38 PM
Temel trene binmiş, Kontrol gelmiş, biletinin İstanbul'a olduğunu, trenin Ankara'ya gittiğini söylemiş. Temel kendinden emin:
- Peçi maçinist yanlış istikamete cittiğini piliy mi?

Kéan aRs
02-12-2008, 01:38 PM
Temel ile Dursun Sultanahmette gezinirken bir turist gelip kendilerine bir adres sorar. Turist ingilizce, almanca ve fransızca sorar fakat bizim lazlar anlamaz...
- Ula dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti
- Ula neye yarayacakki bak adam üç dil biliyor yine derdini anlatamıyo...

Kéan aRs
02-12-2008, 01:38 PM
Allah şimdi ne yapıyor?



Bir gün yolda yaya giden bir bektaşinin önüne bir atlı çıktı: - "Baba" dedi, "bir müşkülüm var. Beni aydınlatır mısın?" Bektaşi yanıt verdi: - Elimden gelen bir şeyse, hay hay oğlum. - Şunu öğrenmek istiyorum: Şu anda Allah ne yapıyor? Sualin münasebetsizliğine içerleyen derviş, hiç belli etmemiş: - Yanıt veririm ama bir şartla, sen o attan in, ben bineyim. - Neden? - Böyle yüksek bir suale yüksekten yanıt vermek gerekir de ondan! Adam attan inmiş, Bektaşi binmiş. Adam: - "Hadi" demiş "söyle bakalım. Allah şimdi ne yapiyor?" Bektaşi: - "Ne yapacak" demiş, "atı senin gibi bir budalanın elinden alıp, benim gibi bir akıllıya veriyor". Ve çalakamçı uzaklaşmış.

Kéan aRs
02-12-2008, 01:39 PM
Otelci Temel'in kapısını bir gece bir İspanyol asilzedesi çalmış.
- Odanız var mı?
- Kimsunuz?
- Jose de Santana de Monte Cristo de Santa Cruzo.
- Haa, pu katar uşağu alacak yerum yok!

Kéan aRs
02-12-2008, 01:39 PM
Avukat hırsızlıkla suçlanan müvekkilini yaratıcı bir savunma ile hapisten kurtarmak istemektedir. Avukat Yargıca hitaben;
- "Müvekkilim, arabanın camından içeri sadece kolunu sokup çantayı almıştır. Müvekkilimin kolu, muvekkilimin bizzat kendisi değildir. Sadece bir kol tarafından işlenen bir suç için niye bütün bir kişiyi cezalandırıyorsunuz." der...
Yargıç , gülümseyerek;
- "Peki o zaman aynı mantıkla gidiyorum ve müvekkilinizin kolunu 1 yıl hapse mahküm ediyorum. Müvekkiliniz isterse ona eşlik edebilir." der...
Müvekkil gülümser. Avukatın yardımıyla müvekkilin takma kolunu çıkartırlar ve dönüp giderler...

Kéan aRs
02-12-2008, 01:39 PM
Bir makine mühendisi, bir eLektrik mühendisi ve bir de biLgisayar mühendisi binmisLer bir arabaya gidiyoLar. YoLun yarIsIna geLdikLerinde araba bozuLuyor ve makine mühendisi;
- "ben haLLederim" deyip yatIyor arabanIn aLtIna, bi kaç yere çekiç vuruyo, vida sIkIyo faLan, biniyorLar arabaya, haLa bozuk. Bu sefer eLektrik mühendisi hemen atLIyo,
- "Bana bIrakIn" diye... KabLoLarI kontroL ediyo, eLektrik aksamIna bakIyo, biniyoLar arabaya ama tIk yok gene. Makina ve eLektrik mühendisi biLgisayar mühendisine dönüyorLar. sIranIn kendisine geLdigini anLayan biLgisayar mühendisi:
- "eee.. şey... arabadan çIkIp bi daha girsek?"