TυяKѕ™
02-19-2008, 10:11 PM
Baykal: Çankaya’nın derin düşünmesi anlamlı
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, türbanla ilgili düzenlemenin aradan 8 gün geçmesine rağmen Çankaya Köşkü’nün “derin düşünceye girme gereği hissetmesinin anlamlı” olduğunu söyledi.AA
Güncelleme: 19:11 TSİ 19 Şubat 2008 Salı
ANKARA - İktidarın türban düzenlemesiyle Anayasa’ya, Vakıflar düzenlemesiyle de Lozan Antlaşması’na yönelik bir saldırıyı sürdürdüğünü iddia eden CHP lideri Deniz Baykal, türban konusunun ilk gündeme getirildiği noktada olmadığını ve tereddütler ortaya çıkmaya başladığını söyledi.Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bir süreden beri TBMM’nin iki önemli yasal düzenleme ile uğraştığını belirterek, “Bunlardan biri türbanla ilgili anayasa değişikliği, diğeri de vakıflarla ilgili düzenleme” dedi.
Her iki girişimin de Türkiye’nin çok temel düzenlemelerini ciddi şekilde olumsuz yönde etkileyecek nitelikte olduğunu savunan Baykal, “Türbanla ilgili düzenleme Anayasamızın temellerini sarsıcı düzenlemedir. Vakıflarla ilgili düzenleme Türkiye’nin uluslararası kimliğinin tapusu olan Lozan’ı sarsabilecek olan düzenlemedir. Bu iktidar, aynı zamanda hem Anayasamıza hem Lozan Antlaşması’na yönelik bir saldırıyı fütursuzca sürdürmektedir. Bu bir tesadüf değildir” diye konuştu.
ÇANKAYA’NIN BEKLETMESİ ANLAMLI
Baykal, türban tartışmalarının yararlı olduğunu, gerçeklerin ortaya çıktığına dikkat çekti: “Konu artık ilk gündeme getirildiği noktada değil, tereddütler ortaya çıkmaya başladı. 8. gün daha Çankaya imzayı atamadı. Daha konu konuşulurken uzmanlar incelemeye başlıyordu, her türlü hazırlık yapılıyordu, çok acil çok önemli bir konuydu... Gece yarısı saat 03.00’te imza görevini ihmal etmeyen Çankaya’nın 8 günden beri bu kadar önem verilen, bütün Türkiye’yi sarsan bir düzenlemeyle ilgili olarak bir derin düşünce içine girme gereğini hissetmesi herhalde bir anlam taşıyor. Bu, yaptığımız değerlendirmelerin ne kadar önemli, ne kadar haklı, doğru olduğunu ortaya koyuyor.”
Baykal, Yükseköğretim Kanunu’nun ek 17’nci maddesi konusunda AK Parti’den gelen “uzlaşı” mesajlarını değerlendirdi. Deniz Baykal, “Düğmeye basarken acele etmeyecektiniz. Sorunu tahrik ediyorsunuz sonra arayış içine girip, kaleler,burçlar dikerek savunmaya çalışıyorsunuz” diye konuştu..
BAŞBAKAN SÖZÜNDE DURMUYOR
Daha önce ‘laikliğin güvencesi benim’ diyen Başbakan’a tepki gösterdiklerini ifade eden Baykal, “Bizim genel merkezdeki kedimiz Şerro’ya ciğer emanet ederiz sana laikliği emanet etmeyiz sayın başbakan” dedi.
Erdoğan’ın ‘Cumhurbaşkanını beraber seçeceğiz, türbanı uzlaşma ile çözeceğiz’ demesine rağmen sözlerinde durmadığını ifade etti.
Baykal şunları söyledi: “Türbanı uzlaşma sağlanarak ele alacağız” dediniz, sonra ‘Siyasi simgeyse siyasi simge’ diye ortaya çıktınız. 17. madde konusunda daha dün söz verdiniz sözünüzü tutmadınız. Şimdi bize çıkmış, ‘Laikliğin güvencesi biziz, bize güvenin’ diyorsunuz. Türkiye’de laiklik, verdiği sözlerin arkasında bir türlü duramayan, ‘dokunulmazlığı kaldıracağım’ deyip, bu vaatlerini unutan bir insana emanet ediliyorsa ‘yazıklar olsun Türkiye’ye” dedi.
BAŞBAKAN’IN ÖFKESİNE KIZMAYIN
Başbakan Erdoğan’ın bu öfkeli üslubundan rahatsız olunmamasını isteyen Baykal, “Sakın üzülmeyin, aldırmayın, hiçbir önemi, değeri yoktur. Başbakan kendisiyle, aynayla kavga ediyor, gölge boksu yapıyor. İçindeki bunalımı ortaya koyuyor. Öfkesinden dolayı sakın canınız sıkılmasın. Başbakan’ın öfkesine kızmayın, boş sözlerine de inanmayın” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, türbanla ilgili düzenlemenin aradan 8 gün geçmesine rağmen Çankaya Köşkü’nün “derin düşünceye girme gereği hissetmesinin anlamlı” olduğunu söyledi.AA
Güncelleme: 19:11 TSİ 19 Şubat 2008 Salı
ANKARA - İktidarın türban düzenlemesiyle Anayasa’ya, Vakıflar düzenlemesiyle de Lozan Antlaşması’na yönelik bir saldırıyı sürdürdüğünü iddia eden CHP lideri Deniz Baykal, türban konusunun ilk gündeme getirildiği noktada olmadığını ve tereddütler ortaya çıkmaya başladığını söyledi.Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bir süreden beri TBMM’nin iki önemli yasal düzenleme ile uğraştığını belirterek, “Bunlardan biri türbanla ilgili anayasa değişikliği, diğeri de vakıflarla ilgili düzenleme” dedi.
Her iki girişimin de Türkiye’nin çok temel düzenlemelerini ciddi şekilde olumsuz yönde etkileyecek nitelikte olduğunu savunan Baykal, “Türbanla ilgili düzenleme Anayasamızın temellerini sarsıcı düzenlemedir. Vakıflarla ilgili düzenleme Türkiye’nin uluslararası kimliğinin tapusu olan Lozan’ı sarsabilecek olan düzenlemedir. Bu iktidar, aynı zamanda hem Anayasamıza hem Lozan Antlaşması’na yönelik bir saldırıyı fütursuzca sürdürmektedir. Bu bir tesadüf değildir” diye konuştu.
ÇANKAYA’NIN BEKLETMESİ ANLAMLI
Baykal, türban tartışmalarının yararlı olduğunu, gerçeklerin ortaya çıktığına dikkat çekti: “Konu artık ilk gündeme getirildiği noktada değil, tereddütler ortaya çıkmaya başladı. 8. gün daha Çankaya imzayı atamadı. Daha konu konuşulurken uzmanlar incelemeye başlıyordu, her türlü hazırlık yapılıyordu, çok acil çok önemli bir konuydu... Gece yarısı saat 03.00’te imza görevini ihmal etmeyen Çankaya’nın 8 günden beri bu kadar önem verilen, bütün Türkiye’yi sarsan bir düzenlemeyle ilgili olarak bir derin düşünce içine girme gereğini hissetmesi herhalde bir anlam taşıyor. Bu, yaptığımız değerlendirmelerin ne kadar önemli, ne kadar haklı, doğru olduğunu ortaya koyuyor.”
Baykal, Yükseköğretim Kanunu’nun ek 17’nci maddesi konusunda AK Parti’den gelen “uzlaşı” mesajlarını değerlendirdi. Deniz Baykal, “Düğmeye basarken acele etmeyecektiniz. Sorunu tahrik ediyorsunuz sonra arayış içine girip, kaleler,burçlar dikerek savunmaya çalışıyorsunuz” diye konuştu..
BAŞBAKAN SÖZÜNDE DURMUYOR
Daha önce ‘laikliğin güvencesi benim’ diyen Başbakan’a tepki gösterdiklerini ifade eden Baykal, “Bizim genel merkezdeki kedimiz Şerro’ya ciğer emanet ederiz sana laikliği emanet etmeyiz sayın başbakan” dedi.
Erdoğan’ın ‘Cumhurbaşkanını beraber seçeceğiz, türbanı uzlaşma ile çözeceğiz’ demesine rağmen sözlerinde durmadığını ifade etti.
Baykal şunları söyledi: “Türbanı uzlaşma sağlanarak ele alacağız” dediniz, sonra ‘Siyasi simgeyse siyasi simge’ diye ortaya çıktınız. 17. madde konusunda daha dün söz verdiniz sözünüzü tutmadınız. Şimdi bize çıkmış, ‘Laikliğin güvencesi biziz, bize güvenin’ diyorsunuz. Türkiye’de laiklik, verdiği sözlerin arkasında bir türlü duramayan, ‘dokunulmazlığı kaldıracağım’ deyip, bu vaatlerini unutan bir insana emanet ediliyorsa ‘yazıklar olsun Türkiye’ye” dedi.
BAŞBAKAN’IN ÖFKESİNE KIZMAYIN
Başbakan Erdoğan’ın bu öfkeli üslubundan rahatsız olunmamasını isteyen Baykal, “Sakın üzülmeyin, aldırmayın, hiçbir önemi, değeri yoktur. Başbakan kendisiyle, aynayla kavga ediyor, gölge boksu yapıyor. İçindeki bunalımı ortaya koyuyor. Öfkesinden dolayı sakın canınız sıkılmasın. Başbakan’ın öfkesine kızmayın, boş sözlerine de inanmayın” diye konuştu.