Tathar Elanessé
02-24-2006, 01:36 PM
TÜKETİM CUMHURİYETİ
Nüfus sayımında alt tarafı "6 saat sokağa çıkma yasağı
var" diye evine 14 tane ekmek alan Türk milleti,
müthiş bir rekora imza attı:
İstanbul Carrefour, dünyadaki Carrefour'lar içinde en
yüksek ciro yapanı...
Bu bir market öyküsü değil. Türk insanının "yorgansız
yatarım, erzaksız yatmam" öyküsüdür.
Avrupa'da bir markete girerseniz, ekmeğin savaş
dönemindeki gibi karne ile verildiğini sanırsınız....
Para ödemek için kasaya gelen Sophie'nin sepetine bir
adet domates, bir şişe soda, bir adet portakal
koyduğunu görürsünüz. O akşam yemeğinde neye ihtiyacı
varsa, onu almıştır.
Küçük bir poşete doldurur, yürüyerek gider...
Türkiye'de bir markete girerseniz, ekmeğin bedava
verildiğini sanırsınız... para ödemek için kasaya
gelen Fatma Hanım'ın devasa market arabasına 4 kilo
domates, 2 koli kola, 8 paket bulgur, 3 kilo şeker, 8
kilo deterjan, 2 kilo un, 4 kangal sucuk, 2 kilo
kıyma, vesaire yüklediğini görürsünüz... 14 poşeti
doldurur, market arabasına yükleyerek, otomobilinin
bagajına taşır.
Zannedersiniz ki yarın
Saddam Türkiye' ye füze atacak,Fatma Hanım savaş stoğu
yapmaktadır.
Buradaki çelişki, Sophie' nin fakir, Fatma Hanım'ın
zengin olması değildir. Aslında vaziyet tam
tersidir... Sophie'nin ülkesinde yıllık ortalama gelir
25 bin dolar, Fatma Hanım'ın ülkesinde yıllık ortalama
gelir 2 bin dolardır...
İşte bu yaman çelişkiyi keşfeden zeka ise,
Carrefour'dur.
Carrefour Türkçesi kavşak. Ama dünyanın hiçbir
kavşağında bu kadar çok otomobil olmaz. 3 bin 500
araçlık otoparkı var.
Bu otopark gün içinde en az 10 defa dolup dolup
boşalıyor. yani günde 35 bin otomobil. Bu da 35 bin
bagaj demek.
Sabah saat 10.00 da açılıyor. Saat 10.00 a 1 dakika
kala manzara aynen şu; kapılar kapalı. Kapıların
önünde devasa market arabalarıyla bekleyen yüzlerce
insan. Müşteriden çok Formula 1 yarışçısına
benziyorlar. Yüzler gergin. Herkes
Yanındakini kolluyor. 1 dakika sonra kapı açılacak
içeriye akın başlayacak. Sanki ilk girene madalya
veriyorlar.
Akşam saat 22.00 de kapanıyor. Yani, prensip olarak
22. 00 de
kapanıyor demek daha doğru. Çünkü "lütfen boşaltın "
anonsuna rağmen insanlar hiç oralı olmuyor. Çıkmamaya,
arabalarını doldurmaya devam ediyorlar.
"Defolun deseler" Defolu mallar hangi reyonda kardeş"
diye soracaklar.
İstanbul Carrefour'a her ay 1 milyon kişi geliyor.
Yılda 12milyon kişi. Peki bu kadar insan ne alıyor?
İşte örnekler...
Bir ayda bir milyon adet yumurta satılıyor. Allah
tavuklara sabır versin. Bir ayda 100 bin kilo et. 400
inek ya da 3 bin 400 koyun demek. Kes kes bitmez. Bir
ayda 1 milyon 200 bin kilo deterjan satılıyor.
Peki bir ayda satılan tuvalet kağıdı ne kadar? Sıkı
durun 800 bin rulo. Her rulo 100 metre olduğuna göre,
80 milyon metre tuvalet kağıdı eder.
Ekvator çigisi üzerinden sarmayı denesek bu kadar
tuvalet kağıdıyla dünyayı iki kere dönüyoruz. Beynini
silmek için hiç kitap okumayan insanımızın
poposunu silmek için kırdığı rekoru görüyor musunuz?
Carrefour' un tüketmesi kadar, tüketmemesi de bir
rekor.
Çünkü müşteriler her ay yaklaşık 2.5 milyon adet
naylon poşet ile çıkıyor
Carrefour'dan.
Ayda 2.5 milyon, yılda 30 milyon adet naylon poşet.
Poşetin içindekiler tüketiliyor ama poşet
tüketilmiyor.
Hem de ilelebet.
Nüfus sayımında alt tarafı "6 saat sokağa çıkma yasağı
var" diye evine 14 tane ekmek alan Türk milleti,
müthiş bir rekora imza attı:
İstanbul Carrefour, dünyadaki Carrefour'lar içinde en
yüksek ciro yapanı...
Bu bir market öyküsü değil. Türk insanının "yorgansız
yatarım, erzaksız yatmam" öyküsüdür.
Avrupa'da bir markete girerseniz, ekmeğin savaş
dönemindeki gibi karne ile verildiğini sanırsınız....
Para ödemek için kasaya gelen Sophie'nin sepetine bir
adet domates, bir şişe soda, bir adet portakal
koyduğunu görürsünüz. O akşam yemeğinde neye ihtiyacı
varsa, onu almıştır.
Küçük bir poşete doldurur, yürüyerek gider...
Türkiye'de bir markete girerseniz, ekmeğin bedava
verildiğini sanırsınız... para ödemek için kasaya
gelen Fatma Hanım'ın devasa market arabasına 4 kilo
domates, 2 koli kola, 8 paket bulgur, 3 kilo şeker, 8
kilo deterjan, 2 kilo un, 4 kangal sucuk, 2 kilo
kıyma, vesaire yüklediğini görürsünüz... 14 poşeti
doldurur, market arabasına yükleyerek, otomobilinin
bagajına taşır.
Zannedersiniz ki yarın
Saddam Türkiye' ye füze atacak,Fatma Hanım savaş stoğu
yapmaktadır.
Buradaki çelişki, Sophie' nin fakir, Fatma Hanım'ın
zengin olması değildir. Aslında vaziyet tam
tersidir... Sophie'nin ülkesinde yıllık ortalama gelir
25 bin dolar, Fatma Hanım'ın ülkesinde yıllık ortalama
gelir 2 bin dolardır...
İşte bu yaman çelişkiyi keşfeden zeka ise,
Carrefour'dur.
Carrefour Türkçesi kavşak. Ama dünyanın hiçbir
kavşağında bu kadar çok otomobil olmaz. 3 bin 500
araçlık otoparkı var.
Bu otopark gün içinde en az 10 defa dolup dolup
boşalıyor. yani günde 35 bin otomobil. Bu da 35 bin
bagaj demek.
Sabah saat 10.00 da açılıyor. Saat 10.00 a 1 dakika
kala manzara aynen şu; kapılar kapalı. Kapıların
önünde devasa market arabalarıyla bekleyen yüzlerce
insan. Müşteriden çok Formula 1 yarışçısına
benziyorlar. Yüzler gergin. Herkes
Yanındakini kolluyor. 1 dakika sonra kapı açılacak
içeriye akın başlayacak. Sanki ilk girene madalya
veriyorlar.
Akşam saat 22.00 de kapanıyor. Yani, prensip olarak
22. 00 de
kapanıyor demek daha doğru. Çünkü "lütfen boşaltın "
anonsuna rağmen insanlar hiç oralı olmuyor. Çıkmamaya,
arabalarını doldurmaya devam ediyorlar.
"Defolun deseler" Defolu mallar hangi reyonda kardeş"
diye soracaklar.
İstanbul Carrefour'a her ay 1 milyon kişi geliyor.
Yılda 12milyon kişi. Peki bu kadar insan ne alıyor?
İşte örnekler...
Bir ayda bir milyon adet yumurta satılıyor. Allah
tavuklara sabır versin. Bir ayda 100 bin kilo et. 400
inek ya da 3 bin 400 koyun demek. Kes kes bitmez. Bir
ayda 1 milyon 200 bin kilo deterjan satılıyor.
Peki bir ayda satılan tuvalet kağıdı ne kadar? Sıkı
durun 800 bin rulo. Her rulo 100 metre olduğuna göre,
80 milyon metre tuvalet kağıdı eder.
Ekvator çigisi üzerinden sarmayı denesek bu kadar
tuvalet kağıdıyla dünyayı iki kere dönüyoruz. Beynini
silmek için hiç kitap okumayan insanımızın
poposunu silmek için kırdığı rekoru görüyor musunuz?
Carrefour' un tüketmesi kadar, tüketmemesi de bir
rekor.
Çünkü müşteriler her ay yaklaşık 2.5 milyon adet
naylon poşet ile çıkıyor
Carrefour'dan.
Ayda 2.5 milyon, yılda 30 milyon adet naylon poşet.
Poşetin içindekiler tüketiliyor ama poşet
tüketilmiyor.
Hem de ilelebet.