PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Gastro Özofageal Reflü (Mide Reflüsü)


WrAtBoY
03-05-2008, 11:55 AM
Stresli bir hayatın getirdiği reflü hastalığı son yıllarda o kadar çok arttı ki artık çocuklarda bile görülüyor. Ses kısıklığı, kuru öksürük, boğaz yanması gibi belirtileri olan reflü tedavi edilmezse, kanser riski taşıyor. Politikacı, bürokrat, gazeteci, sanatçı, bankacı, borsacı ve öğretmenler, reflü adayları. Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz reflü hastalığı aslında bir yetişkin hastalığı olmasına rağmen çocuklarda bile görülüyor. Strese bağlı olduğu için 'medeniyetin bedeli' olarak nitelendirilen reflü, her 100 kişiden 15-20'sinde görülüyor. Tedavi edilmediği taktirde, hastaların hayat kalitelerini olumsuz yönde etkileyen midenin adı duyulmamış yeni düşmanı reflü, daha çok stresli ortamda çalışan kişilerde yoğun olarak görülüyor. Hastalık, midenin giriş kapısının fonksiyonunun bozularak, mide asidinin yukarıya doğru geri kaçmasıyla ortaya çıkıyor. Zaten Reflü adı da buradan geliyor. Reflü'nün kelime anlamı, geri kaçış demek.

Stres en büyük nedeni
Reflü hastalığının böylesine sık görülmesinin en önemli nedeni, moda tabiriyle stres. Stres yoğun mesleklerde çalışanlar, risk grubunda yer alıyorlar. Yaşam biçimine dikkat etmeyenler, alkol, çay ve sigaradan vazgeçemeyenler ile kilolu kişiler, reflü adayı olarak tanımlanıyor. Reflü tanısının konulabilmesi için belirtilere dikkat etmek önem kazanıyor. Tedavinin ilk basamağında diyet, yaşam biçiminin düzeltilmesi ve daha sonra da ilaç tedavisi geliyor. İkinci basamak tedavide ise, eğer reflü sonucu hasta, çok fazla ilaç kullanıyor ve şikâyetleri bir türlü geçmiyorsa, son olarak ameliyata başvuruluyor. Reflü'nün ilaçla tedavisi, en az sekiz hafta sürüyor. Reflü'nün teşhis edilebilmesi için endoskopi, en doğru yöntem.

Belirtileri
Reflü, herkeste zaman zaman görülebiliyor. Ancak yemeklerden sonra ortaya çıkan ve günde 10-15 kez tekrarlayan bu durum, kişiyi rahatsız edecek boyutlara ulaştığında hastalık olarak kabul ediliyor. Hastalar, sıklıkla mide yanması şikâyetiyle doktora başvuruyor. Bunun yanı sıra; göğüste yanma ve ekşime, boğaza doğru acı su gelmesi, ağız kokusu gibi yakınmalar gelişiyor. Reflü bazen nefes alma güçlüğü yüzünden astımla karıştırılıyor, bazen göğüs ağrısı yapıp, “kalp” endişesi yaşatıyor. Özellikle yemeklerden sonra ve tok karnına yatıldığında *******i rahatsız eden şişkinlik, geğirme ve boğulma, göğüste takılma ve sıkışma hissiyle birlikte kalbe baskı ve çarpıntı hissedilebiliyor, derin nefes almada güçlük çekilebiliyor. Reflü; diş minesi kaybı, ses kalınlaşması, kronik sinüzit, larenjit, hatta astım gibi değişik tablolarla da ortaya çıkabiliyor.

Tedavi yöntemleri
Yaşam alışkanlıkları değiştiriliyor: Eğer kişi şişmansa ve özellikle karın çevresindeki kilolar fazlaysa, öncelikle kilo vermesi sağlanıyor. Beslenme alışkanlıkları düzeltilerek sigara ve alkol kullanımı, kahve, gazlı içecekler ve yağlı besinlerin tüketimi azaltılıyor. Hastaya yatak başını yükseltmesi, yatmadan önce yemek yememesi, sıkı korse ve kemerli pantolon kullanmaları öneriliyor.

İlaç tedavisine başvuruluyor: Reflü yakınması olan hastalarda ilaç tedavisi çok önemli bir yer tutuyor. İlaç tedavisi yemek borusunu koruyarak mide asiditesini bastırıyor. Böylece hastaların çoğunda, reflünün yarattığı şikayetler önlenebiliyor. Ancak başlangıçta mutlaka uygulanan ilaç tedavisi, reflü şikâyeti olanların yüzde 80’ini rahatlatmakla birlikte, hastalığın kökeni olan mekanik bozukluğu ortadan kaldırmıyor ve tamamen tedavi etmiyor.

Son çare cerrahi tedavi: Medikal tedavi ile hastaların şikâyetleri geçmiyorsa ya da kanama ve darlık gibi komplekasyonlar varsa, cerrahi tedaviye başvuruluyor. Reflü, özellikle mide fıtığıyla birlikte görüldüğünde yaşam kalitesini çok etkiliyor. Cerrahi tedavi, reflünün mekanik kökenini ortadan kaldıran tek yöntem

WrAtBoY
03-05-2008, 11:55 AM
REFLÜ NEDİR?
Halk arasında Mide Reflüsü olarak bilinen Gastro Özofageal Reflü hastalığı mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Reflü, asitli mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun asitten kendini koruma özelliğinin yok olmasından kaynaklanır. Erişkinlerin yaklaşık %20'sinde reflü görülmektedir.


Mide içeriği midenin salgıladığı hidrojen iyonu nedeniyle belirgin derecede asittir. Eğer onikiparmak barsağından mideye doğru safra geri akımı varsa mideden yukarı çıkan içerik hem asit hem de safra içerir. Alkali özellikli olan safra da mide asidi gibi yemek borusunun tahrişine neden olur. Reflü hastalığı, asitli ve/veya safralı mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun kendini asitten ve/veya safralı mide içeriğinden koruyamaması nedeniyle oluşur.

Yemek borusunun alt ucunda mide içeriğinin yemek borusuna geçişini engelleyen bir kapak mekanizması vardır. Reflü hastalarında en sık görülen özellik bu mekanizmanın gevşekliğidir. Bu durum sıklıkla mide fıtığıyla birlikte yaşanır. Mide boşalım bozukluğu ya da bozulmuş yemek borusu hareketi bu hastalığı tetikleyen diğer nedenlerdir.

Yemek borusunun alt ucunda mide içeriğinin yemek borusuna çıkmasını engelleyen iki mekanizma vardır.

KELEPÇE MEKANİZMASI
Kelepçe mekanizması, mide içeriğinin yemek borusuna çıkmasını kasların bir kelepçe gibi sıkılmasıyla engeller. Sağlıklı bir kelepçe mekanizması şu şekilde işler;


KAPAK MEKANİZMASI
Kapak mekanizması, mide içeriğinin yemek borusuna çıkmasını kasların bir kapak gibi kapanmasıyla engeller. Sağlıklı bir kapak mekanizması şu şekilde işler;


REFLÜ ŞİKAYETLERİ NELERDİR?

* Hastalarımızın en sıklıkla başvurduğu şikayet mide yanmasıdır.
* Bunun yanında göğüste yanma ve ekşime,
* Ağıza gelen acı bir tat,
* Ağız kokusu,
* Özellikle yemeklerden sonra ve tok karna yatıldığında *******i rahatsız eden şişkinlik, geğirme ve boğulma hissi
* Göğüste takılma ve sıkışma hissiyle birlikte kalbe baskı ve çarpıntı hissedilebiliyor.
* Derin nefes almada güçlük çekilebiliyor.
* İleri aşamalarda da;
* kronik farenjit,
* kronik sinüzit,
* alerjik astım
* ve diş çürüklerine gidilen bir süreç yaşanabiliyor.

REFLÜ ŞİKAYETLERİ BAŞKA HANGİ HASTALIKLARI CAĞRIŞTIRIR?
Hazımsızlıkla İlgili Olan Şikayetler
Şişkinlik, geğirme, midede yanma ve hazımsızlık hissi
safra kesesi taşı olan insanlarda
Ülseri olan insanlarda
Gastriti olan insanlarda
görülebilir.

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları İle İlgili Olan Şikayetler
Kronik farenjit
Kronik sinüzit
Ses kısıklığı
Kronik tahriş öksürüğü

Gögüs Hastalıkları İle İlgili Olan Şikayetler
Alerjik astım
Kronik öksürük

Kalp Hastalıkları İle İlgili Olan Şikayetler
Çarpıntı
Kalpte sıkıntı hissi

WrAtBoY
03-05-2008, 11:55 AM
Reflü Nedir?

Halk arasında Mide Reflüsü olarak bilinen Gastro Özofageal Reflü hastalığı mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Reflü, asitli mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun asitten kendini koruma özelliğinin yok olmasından kaynaklanır. Reflü bir yandan yanma, ağıza acı ekşi sıvı gelmesi, gıcık öksürüğü, ses kısıklığı, ağız kokusu, göğüs ağrısı gibi yaşam kalitesini bozan belirtiler verirken bir yandan da uzun dönemde yemek borusu kanseri riskini belirgin derecede artırıyor.


Günümüzün önemli sağlık sorunlarından biri olan reflünün tedavisi artık mümkün.Reflü asit ağırlıklı mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasından kaynaklanan ve günümüzün önemli sağlık sorunlarından biri.

Reflünün ameliyatsız tedavisi için dünya'da 5 yıl önce kullanılmaya başlanan Plicator teknolojisi sayesinde 15 dakika içinde Reflü'den kurtulmak mümkün olabilecek. Bu yeni tedavi Türkiye'de ilk kez Kadıköy Şifa Sağlık Grubu içinde Op. Dr. Levent Eminoğlu tarafından uygulanmaya başlandı.


Erişkin nüfusunun yaklaşık %20’sini etkileyen Reflü, eğer erken dönemde saptanırsa, ilaç tedavisi ve yemek alışkanlıklarının düzenlenmesiyle kontrol altına alınabiliyor.

Ancak mide kapağında gevşeklik ya da mide fıtığı gibi kökende yapısal bir sorun var ise, reflü sürekli hale gelebiliyor ve bu durumda ilaçlar sadece geçici rahatlıklar sağlayabiliyor. Endoskopik bir tedavi yöntemi olan Plicator bu hastalarda önemli bir sağaltım seçeneği oluşturuyor.

Daha önce geliştirilen 4 endoskopik reflü sağaltımı yöntemi,yemek borusu mide bileşkesinin emilemeyen maddelerle güçlendirilmesi,(Gatekeeper,Enteryx) yüzeysel dikiş konulması(Endocinch) ya da mide kapak mekanizmasının etrafındaki kas mekanizmasının elektro frekans yöntemi ile yakılarak oluşan iyileşme dokusunun bu bölgeyi daraltması (Stretta) ilkesine dayananıyordu.
Fakat bu yontemlerin hepsinde karşılaşılan yan etkiler ya da tedavinin etkisinin düşüklüğü gibi nedenlerle Reflü’de terk ediliyor. 5 yıllık izlem sonuçları yayınlanan Plicator yönteminin ise uzun dönemde etkinliğini koruduğu kanıtlandı.
Süreğen (kronik) reflü sağaltımında altın standart olan laparoskopik reflü cerrahisinde 900 e yaklaşan seri ile bu konuda Türkiye nin en deneyimli cerrahlarından Op. Dr. Levent Eminoğlu, Plicator teknolojisinin başarısını cerrahi onarım ilkelerinin endoskopik olarak uygulanmasına bağlıyor.

Op. Dr. Eminoğlu, Plicator yöntemini Reflü'den uzun süredir yakınan, ilaçtan fayda görmeyen ya da fayda görse de ilaç kullanımı sonrası yakınmaları tekrarlayan hastalar için öneriyor. Bu teknolojinin uygulanması için hastaların mide fıtığının en fazla 3 cm olması, ileri dönem yemek borusu hasarı olmaması ve hastaların 18 yaşından büyük olması gibi koşullar bulunduğunun ise altını çiziyor.
Plicator, endoskopik olarak (ağızdan girilerek) ameliyatsız ve genel anesteziye gerek olmadan uygulanan bir yöntem. Mide içinden kapak mekanizmasının açılmış bölgesine tam kat dikiş konularak onarım yapılıyor. Uygulama yaklaşık 15 dakika sürüyor. Sonrasında 2 saat kadar dinlendirilen hasta evine gidebiliyor ve bir sonraki gün normal yaşamına dönebiliyor.