slipknot
03-05-2008, 05:57 PM
Demokratik Toplum Partisi (DTP), AKP’nin yaklaşan yerel seçimlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki DTP’li belediyeleri almaya yönelik stratejisine karşı ’türban’ açılımıyla yanıt verdi.
DTP’nin dünkü grup toplantısında, türban ve PKK’yla özdeşleşen ’yeşil-sarı-kırmızı’ renk kompozisyonu bir araya getirildi. Toplantıya katılan üç genç kız, bu renklerden tercih ettikleri türbanlarıyla yan yana oturdular.
Başbakan Erdoğan’ın, 14-15 Ocak tarihinde İspanya’da yaptığı konuşmasında türbanla ilgili "Velev ki bir siyasi simge olarak taktığını düşünün. Bir siyasi simge olarak takmayı suç kabul edebilir misiniz? Özgürlükler noktasında dünyanın neresinde böyle bir yasak var?" sözlerinin ardından DTP Grubu’ndaki bu görüntü dikkatlerden kaçmadı.
YERLERİNDEN KALDIRMAYIN DTP Kadın Kolları yöneticileri, milletvekillerinin salona gelişi öncesinde yan yana oturan üç kız, yerlerinden kaldırılmamaları konusunda grup görevlilerini de uyardılar. Genç kızların arkasındaki sırada ise ’kırmızı’ ve ’pembe’ renkli türban takmış iki partili daha oturdu.
HAREM SELAMLIK UYARISI Milletvekillerinin salonu gelişi sonrasında ise bir başka dini ritüelle ilgili uyarı yapıldı. Grup toplantısını yöneten DTP Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, "Sanırım istemeden harem selamlık bir oturma şekli oluştu. Grup yönetimimizin böyle bir uygulaması yoktur. Lütfen böyle oturmayın" dedi. Bu uyarının ardından bazı erkek konuklar, kadın partililerin yanına oturdu.
OPERASYON TEPKİSİ Grup Başkanı Ahmet Türk’ün yurtdışında olması açış konuşmasını Emine Ayna yaptı. Ayna, Kuzey Irak’a yönelik askeri operasyona, "9 günde 300 insanın ölmesinden başka bir anlam taşımıyor. Her bir insanın ölümü Kürtlerle, Türkler arasındaki mesafeyi açıyor" diye tepki gösterdi. Ayna, sözlerini şöyle sürdürdü:
ÇÖZÜM MECLİS’TE "TSK’dan ve siyasilerden ’Gerektiğinde tekrar gireriz’ açıklamaları geliyor. İstiyoruz ki bu sözler söylenmesin. Bir insanın ölümü -ister Türk, ister Kürt, ister asker, ister gerilla olsun- geride onlarca insanda ölmeye hazır ruh hali oluşturuyor. Kürt sorununun bir parçası olan PKK konusunun çözümü, askeriyeden beklenmemelidir. Çözümü, askeri yöntemlerde, silahta, şiddette değil, Meclis’te tartışmalıyız. Türkiye’nin idari, üniter yapısı korunarak, Türkiye sınırları içerisinde yerel yönetimlerin inisiyatifi artırılacak şekilde yetkileri artırılmalıdır."
DTP’nin dünkü grup toplantısında, türban ve PKK’yla özdeşleşen ’yeşil-sarı-kırmızı’ renk kompozisyonu bir araya getirildi. Toplantıya katılan üç genç kız, bu renklerden tercih ettikleri türbanlarıyla yan yana oturdular.
Başbakan Erdoğan’ın, 14-15 Ocak tarihinde İspanya’da yaptığı konuşmasında türbanla ilgili "Velev ki bir siyasi simge olarak taktığını düşünün. Bir siyasi simge olarak takmayı suç kabul edebilir misiniz? Özgürlükler noktasında dünyanın neresinde böyle bir yasak var?" sözlerinin ardından DTP Grubu’ndaki bu görüntü dikkatlerden kaçmadı.
YERLERİNDEN KALDIRMAYIN DTP Kadın Kolları yöneticileri, milletvekillerinin salona gelişi öncesinde yan yana oturan üç kız, yerlerinden kaldırılmamaları konusunda grup görevlilerini de uyardılar. Genç kızların arkasındaki sırada ise ’kırmızı’ ve ’pembe’ renkli türban takmış iki partili daha oturdu.
HAREM SELAMLIK UYARISI Milletvekillerinin salonu gelişi sonrasında ise bir başka dini ritüelle ilgili uyarı yapıldı. Grup toplantısını yöneten DTP Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, "Sanırım istemeden harem selamlık bir oturma şekli oluştu. Grup yönetimimizin böyle bir uygulaması yoktur. Lütfen böyle oturmayın" dedi. Bu uyarının ardından bazı erkek konuklar, kadın partililerin yanına oturdu.
OPERASYON TEPKİSİ Grup Başkanı Ahmet Türk’ün yurtdışında olması açış konuşmasını Emine Ayna yaptı. Ayna, Kuzey Irak’a yönelik askeri operasyona, "9 günde 300 insanın ölmesinden başka bir anlam taşımıyor. Her bir insanın ölümü Kürtlerle, Türkler arasındaki mesafeyi açıyor" diye tepki gösterdi. Ayna, sözlerini şöyle sürdürdü:
ÇÖZÜM MECLİS’TE "TSK’dan ve siyasilerden ’Gerektiğinde tekrar gireriz’ açıklamaları geliyor. İstiyoruz ki bu sözler söylenmesin. Bir insanın ölümü -ister Türk, ister Kürt, ister asker, ister gerilla olsun- geride onlarca insanda ölmeye hazır ruh hali oluşturuyor. Kürt sorununun bir parçası olan PKK konusunun çözümü, askeriyeden beklenmemelidir. Çözümü, askeri yöntemlerde, silahta, şiddette değil, Meclis’te tartışmalıyız. Türkiye’nin idari, üniter yapısı korunarak, Türkiye sınırları içerisinde yerel yönetimlerin inisiyatifi artırılacak şekilde yetkileri artırılmalıdır."