KoJiRo
03-09-2008, 08:42 AM
Kürt sorununun çözümü için zihinlerde oluşan önyargı ve korkuların aşılması gerektiğini söyleyen MİT eski Müsteşar Yardımcısı Öneş “Sorun küresel ama çözüm Anadolu'da” dedi
http://www.yenisafak.com.tr/resim/site/gpkk33f89b2ad3f7410e0by.jpg
MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, küresel hale gelen Kürt sorunun çözüm yerinin Türkiye olduğunu belirterek “Çare Anadolu vizyonunda yani Türk insanının üreteceği çözümlerdedir” dedi. Kürtlerin ve Türklerin yıllardır zihinlerinde oluşan önyargıların aşılmasının çözümün yüzde 60'ını olduğunu belirten Öneş'in görüşleri şöyle: TOPLUM ÇÖZÜME İNANIYOR
“Türkiye halkı, etnik kimlikleri nasıl olursa olsun silahların bıraktırılmasını istiyor. Türkiye'nin demokratik gelişimi içinde bu sorunun barışçı şekilde çözülmesini talep ediyor. Kürt sorununun çözümünde en önemli ayak psikolojik ortamın hazırlanmasıdır. Özellikle 2002'den sonra halkın iradesiyle parlamenter laik sistem bir gelişim ve değişim içine girdi. 2007'de bu süreç belirgin şekilde pozitif yönde gelişti. Halkın temsili konusunda bir yükselme var. Bunu çok iyi görmek gerekir. Böylesine bir ortamda Kürt kesimi ya da başka kesimin çağdaş ve evrensel değerler içinde istenilen taleplerin zaten yerine getirileceği görülmesi lazım. Kitlelerin bunu gördüğünü söyleyebiliriz. Böylesi bir süreçte silahların bir pazarlık unsuru olarak gösterilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez.”
DTP ROLÜNÜ ISKALADI
“PKK düşüncesinin etkileyebildiği vasatlar üzerinden parlamentoya meşru bir şekilde giren DTP çözüm için gerekli performansı gösteremedi. Yeni Şafak'ta yazdığım yazıda DTP'de bir demokrasi birikimi ve kültürü konusunda zafiyet olduğunu söylemiştim. Burada bir liderlik sorunun olduğunu söylüyorum. Ama tüm bunlara rağmen DTP'nin silahlı hareketin varlığını devam ettirme arayışlarına karşı ortaya koyacağı kesin tavr, silahların bıraktırılması konusunda önemli olduğunu düşünüyorum.”
PSİKOLOJİK EŞİK AŞILMALI
“Kürtler açısından asimilasyon, Türkiye'de gerçek vatandaş olamama kaynaklanan o psikolojik eşik ile geçmişteki travmalar, karşı tarafta da bir bölünme korkusu bir parçalanma korkusu, terörün 25 yıllık Türkiye'ye verdiği maddi ve manevi kayıpların yarattığı sonuçlar, hep bir korkuya dayanan bir zihinsel yapıyı, refleksi ortaya çıkarıyor. Bu refleks içinde hep taraflar adım atmak için öncülük rolünü birbirine veriyor. Karşılıklı korku yüzünden oluyor bu. Halbuki olay iki tarafın birlikteliği ile çözülür. Sorunun çözümünde kimin önce adım atacağı değil ihtiyaçları karşılayan bir yaklaşımın ortaya konulmasıdır. Burada siyasi iktidara çok önemli görev düşüyor.
“Kürt siyasi hareketleri içinde bulunanların bir çağdaş düşünce yapısı içinde bir Türkiye partisi olarak soruna yaklaşarak, siyasi rekabet içinde ama Türkiye'nin bütünlüğü ve barışı için birlikte hizmet etmeleri yarışına girmeleri gerekir. Kürt siyasi hareketinde bu eksiklik var. O bakımından söylüyorum özellikle psikolojik eşiğin aşılmasını sorunun çözümünü yüzde 60'ını görüyorum.”
http://www.yenisafak.com.tr/resim/site/gpkk33f89b2ad3f7410e0by.jpg
MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, küresel hale gelen Kürt sorunun çözüm yerinin Türkiye olduğunu belirterek “Çare Anadolu vizyonunda yani Türk insanının üreteceği çözümlerdedir” dedi. Kürtlerin ve Türklerin yıllardır zihinlerinde oluşan önyargıların aşılmasının çözümün yüzde 60'ını olduğunu belirten Öneş'in görüşleri şöyle: TOPLUM ÇÖZÜME İNANIYOR
“Türkiye halkı, etnik kimlikleri nasıl olursa olsun silahların bıraktırılmasını istiyor. Türkiye'nin demokratik gelişimi içinde bu sorunun barışçı şekilde çözülmesini talep ediyor. Kürt sorununun çözümünde en önemli ayak psikolojik ortamın hazırlanmasıdır. Özellikle 2002'den sonra halkın iradesiyle parlamenter laik sistem bir gelişim ve değişim içine girdi. 2007'de bu süreç belirgin şekilde pozitif yönde gelişti. Halkın temsili konusunda bir yükselme var. Bunu çok iyi görmek gerekir. Böylesine bir ortamda Kürt kesimi ya da başka kesimin çağdaş ve evrensel değerler içinde istenilen taleplerin zaten yerine getirileceği görülmesi lazım. Kitlelerin bunu gördüğünü söyleyebiliriz. Böylesi bir süreçte silahların bir pazarlık unsuru olarak gösterilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez.”
DTP ROLÜNÜ ISKALADI
“PKK düşüncesinin etkileyebildiği vasatlar üzerinden parlamentoya meşru bir şekilde giren DTP çözüm için gerekli performansı gösteremedi. Yeni Şafak'ta yazdığım yazıda DTP'de bir demokrasi birikimi ve kültürü konusunda zafiyet olduğunu söylemiştim. Burada bir liderlik sorunun olduğunu söylüyorum. Ama tüm bunlara rağmen DTP'nin silahlı hareketin varlığını devam ettirme arayışlarına karşı ortaya koyacağı kesin tavr, silahların bıraktırılması konusunda önemli olduğunu düşünüyorum.”
PSİKOLOJİK EŞİK AŞILMALI
“Kürtler açısından asimilasyon, Türkiye'de gerçek vatandaş olamama kaynaklanan o psikolojik eşik ile geçmişteki travmalar, karşı tarafta da bir bölünme korkusu bir parçalanma korkusu, terörün 25 yıllık Türkiye'ye verdiği maddi ve manevi kayıpların yarattığı sonuçlar, hep bir korkuya dayanan bir zihinsel yapıyı, refleksi ortaya çıkarıyor. Bu refleks içinde hep taraflar adım atmak için öncülük rolünü birbirine veriyor. Karşılıklı korku yüzünden oluyor bu. Halbuki olay iki tarafın birlikteliği ile çözülür. Sorunun çözümünde kimin önce adım atacağı değil ihtiyaçları karşılayan bir yaklaşımın ortaya konulmasıdır. Burada siyasi iktidara çok önemli görev düşüyor.
“Kürt siyasi hareketleri içinde bulunanların bir çağdaş düşünce yapısı içinde bir Türkiye partisi olarak soruna yaklaşarak, siyasi rekabet içinde ama Türkiye'nin bütünlüğü ve barışı için birlikte hizmet etmeleri yarışına girmeleri gerekir. Kürt siyasi hareketinde bu eksiklik var. O bakımından söylüyorum özellikle psikolojik eşiğin aşılmasını sorunun çözümünü yüzde 60'ını görüyorum.”