jockeя
03-01-2006, 09:06 PM
İki melek yeryüzünü dolaşmaya çıkmışlar.. Tabii insan kılığında.. Akşam olmuş,kentin en zengin semtinde lüks bir evin kapısını tanrı misafir olarak çalmışlar. Ev sahipleri somurtarak buyur etmişler onları. Yemek falan teklif etmemişler. Sıcacık misafir odaları yerine, buz gibi ve nemli bodruma iki şilte atıp “Geceyi burada geçirebilirsiniz.” demişler. Şilteleri betona sererken yaşlı melek duvarda bir çatlak görmüş. Elini uzatmış, şöyle bir sürmüş yarığa, duvar eskisinden sağlam olmuş. Genç melek “Niye yaptın bunu?” diye sormuş merakla. “Her şey göründüğü gibi değildir.!” demiş yaşlı melek yavaşça..
Ertesi akşam melekler, bir köy evinde, çok fakir ama çok iyiliksever bir aileye misafir olmuşlar. Her şeyleri bir tanecik inekleri imiş. Onun sütünü satıp geçiniyorlarmış. Ev sahipleri, mutevazi sofralarına almış onları. Allah ne verdiyse berber yemişler. Yatma zamanı gelince kadın “Siz uzun yoldan geliyorsunuz, yorgun olmalısınız. Bizim yatakta siz yatın, bir rahat uyuyun. Biz divanda idare ederiz.” demiş.
Güneş doğarken uyanan melekler, zavallı adamla karısını, iki gözleri iki çeşme ağlar bulmuşlar. Hayattaki tek servetleri olan inekleri bahçede ölü yatıyormuş... Genç melek öfkeden deliye dönmüş. “Bunu nasıl yaparsın, bu kadar iyi insanların yegane servetinin ölmesine nasıl izin verirsin.? Önceki gece gittiğimiz villada her şey vardı., ama kötü ev sahipleri bize hiçbir şey vermediler. Sen onların bodrumlarını tamir ettin. Bu fakir insanlar bizimle her şeylerini paylaştılar. İneklerinin ölmesine nasıl göz yumdun...?” “Her şey her zaman göründüğü gibi değildir evlat” demiş yaşlı melek yine. “Nasıl yani ?” diye daha da öfkeyle yinelemiş sorusunu genç melek. “Her şey her zaman göründüğü gibi değildir” demiş yaşlı melek bir daha... Ve anlatmış...
İlk gittiğimiz zengin evinin o duvar çatlağının içinde, yıllar önceden gizlenmiş bir hazine vardı. Ev sahipleri zenginlikleri ile çok mağrur ama hiç paylaşmayı sevmeyen insanlar oldukları için bu defineyi bulmayı hak etmemişlerdi. Çatlağı kapayıp, onları bu hazineden ebediyyen mahrum ettim. Dün gece fakir köylünün yatağında yatarken, ölüm meleği adamın karısını almaya geldi,kadının hayatını bağışlamasına karşılık ona ineği verdim. Her şey her zaman göründüğü gibi değildir. İşler bazen istendiği gibi gitmez göründüğünde, aslında olan budur..! Eğer inançlı isen, her işte bir ‘hayır’ olduğunu düşünürsün. O hayrın ne olduğunu da bir süre sonra muhakkak anlarsın...
(alıntıdır)
Ertesi akşam melekler, bir köy evinde, çok fakir ama çok iyiliksever bir aileye misafir olmuşlar. Her şeyleri bir tanecik inekleri imiş. Onun sütünü satıp geçiniyorlarmış. Ev sahipleri, mutevazi sofralarına almış onları. Allah ne verdiyse berber yemişler. Yatma zamanı gelince kadın “Siz uzun yoldan geliyorsunuz, yorgun olmalısınız. Bizim yatakta siz yatın, bir rahat uyuyun. Biz divanda idare ederiz.” demiş.
Güneş doğarken uyanan melekler, zavallı adamla karısını, iki gözleri iki çeşme ağlar bulmuşlar. Hayattaki tek servetleri olan inekleri bahçede ölü yatıyormuş... Genç melek öfkeden deliye dönmüş. “Bunu nasıl yaparsın, bu kadar iyi insanların yegane servetinin ölmesine nasıl izin verirsin.? Önceki gece gittiğimiz villada her şey vardı., ama kötü ev sahipleri bize hiçbir şey vermediler. Sen onların bodrumlarını tamir ettin. Bu fakir insanlar bizimle her şeylerini paylaştılar. İneklerinin ölmesine nasıl göz yumdun...?” “Her şey her zaman göründüğü gibi değildir evlat” demiş yaşlı melek yine. “Nasıl yani ?” diye daha da öfkeyle yinelemiş sorusunu genç melek. “Her şey her zaman göründüğü gibi değildir” demiş yaşlı melek bir daha... Ve anlatmış...
İlk gittiğimiz zengin evinin o duvar çatlağının içinde, yıllar önceden gizlenmiş bir hazine vardı. Ev sahipleri zenginlikleri ile çok mağrur ama hiç paylaşmayı sevmeyen insanlar oldukları için bu defineyi bulmayı hak etmemişlerdi. Çatlağı kapayıp, onları bu hazineden ebediyyen mahrum ettim. Dün gece fakir köylünün yatağında yatarken, ölüm meleği adamın karısını almaya geldi,kadının hayatını bağışlamasına karşılık ona ineği verdim. Her şey her zaman göründüğü gibi değildir. İşler bazen istendiği gibi gitmez göründüğünde, aslında olan budur..! Eğer inançlı isen, her işte bir ‘hayır’ olduğunu düşünürsün. O hayrın ne olduğunu da bir süre sonra muhakkak anlarsın...
(alıntıdır)