KoJiRo
03-25-2008, 09:09 PM
Siyah karga sarayın bahçesinde,portakal ağaçlarının birine tünemiş.
Aşağıda çimlerin üzerinde bir tavuz kuşu kasılarak geziyormuş
Karga “sarayın bahçesine bu kadar tuhaf bir kuşun girmesine nasıl izin verdiler?
Sanki sultanın kendisiymişçesine kasılarak dolaşıyor.
Hem de bu son derece çirkin ayaklarıyla!
Tüylerinin rengi de mavinin berbat bir tonu.
Ben asla böyle bir renge tahammül edemezdim.
Kuyruğunu da bir tilki gibi ardı sıra sürüyor” diye gaklamış.
Karga susup sessizce gelecek cevabı beklemeye başlamış.
Tavus kuşu bir süre susmuş, sonra hüzünlü bir gülümsemeyle konuşmaya başlamış:
“iddialarının gerçekle ilgisi olduğunu sanmıyorum.
Hakkımda söylediğin kötü sözlerin hepsi yanlış anlamlardan kaynaklanıyor.
Sırtımdaki tüyler kabarıp gıdığım boynumu çarpıtana kadar başımı yukarıda tuttuğum için bana kasıntı diyorsun. Aslında her şey olabilirim ama burnu büyük değilimdir.
Çirkin taraflarımın farkındayım ve ayaklarımın herşeyin da buruşuk bir kösele gibi olduğunu biliyorum.
Bu beni gerçekten o kadar rıhatsız ediyorki , çirkin ayaklarımı görmemek için başımı olanca yukarıda tutuyorum.
Sen yalnızca çirkin taraflarımı görüyorsun.
Benim iyi noktalarıma ve güzel yerlerime gözlerini kapatıyorsun.
Dikkat etmedin mi, senin çirkin dediklerini insanlar beğeniyor.
GENÇBEYİN DERGİSİ
Aşağıda çimlerin üzerinde bir tavuz kuşu kasılarak geziyormuş
Karga “sarayın bahçesine bu kadar tuhaf bir kuşun girmesine nasıl izin verdiler?
Sanki sultanın kendisiymişçesine kasılarak dolaşıyor.
Hem de bu son derece çirkin ayaklarıyla!
Tüylerinin rengi de mavinin berbat bir tonu.
Ben asla böyle bir renge tahammül edemezdim.
Kuyruğunu da bir tilki gibi ardı sıra sürüyor” diye gaklamış.
Karga susup sessizce gelecek cevabı beklemeye başlamış.
Tavus kuşu bir süre susmuş, sonra hüzünlü bir gülümsemeyle konuşmaya başlamış:
“iddialarının gerçekle ilgisi olduğunu sanmıyorum.
Hakkımda söylediğin kötü sözlerin hepsi yanlış anlamlardan kaynaklanıyor.
Sırtımdaki tüyler kabarıp gıdığım boynumu çarpıtana kadar başımı yukarıda tuttuğum için bana kasıntı diyorsun. Aslında her şey olabilirim ama burnu büyük değilimdir.
Çirkin taraflarımın farkındayım ve ayaklarımın herşeyin da buruşuk bir kösele gibi olduğunu biliyorum.
Bu beni gerçekten o kadar rıhatsız ediyorki , çirkin ayaklarımı görmemek için başımı olanca yukarıda tutuyorum.
Sen yalnızca çirkin taraflarımı görüyorsun.
Benim iyi noktalarıma ve güzel yerlerime gözlerini kapatıyorsun.
Dikkat etmedin mi, senin çirkin dediklerini insanlar beğeniyor.
GENÇBEYİN DERGİSİ