Tam Sürümü Görüntüle : fıkralar
Seager
04-12-2008, 08:37 PM
Yas Tutuyorlar
Hocanın tavuğu ölmüş. civcivlerin de başı boş kalmış. hoca kaybolmalarından korkmuş. boyunlarına siyah bezler bağlamış. sonra da içlerinden ip geçirip birbirlerine bağlamış. meraklı bir komşusu sormuş: -hoca o civcivlerin boynundaki de nedir? komşusunun merakına içerleyen hoca, cevabı yapıştırmış:- anneleri öldü de yas tutuyorlar
Seager
04-12-2008, 08:39 PM
Kimin İçi Yanıyor?
Bir bayram günü nasreddin hoca komşusuna ziyarete gidince komşusu her misafire olduğu gibi hocaya da bal ikram ediyor. bir tepsi içinde gelen koca bir petek baldan her gelen misafir bir iki kaşık alır çekilirmiş. komşusu bakar ki hoca kaşığı daldırdıkça daldırıyor. peteğin yarısına gelmiş daha duracağa da benzemiyor. dayanamayıp:
- 'aman hoca fazla yeme yoksa için yanar.' deyince hoca cevabı yapıştırır:
- 'kimin içinin yandığını allah bilir.'
Seager
04-12-2008, 08:40 PM
Üç tane vampir (ingiliz vampir, fransız vampir ve vampir temel) bir uçağa binmiş seyahat ederler. aradan bir süre geçtikten sonra ingiliz vampir acıkır ve uçaktan ayrılarak aşağılara doğru süzülür. dolanır dolanır ve ağzı burnu kan içinde geri gelir. hemen sorarlar:
-eeee ne yaptın?
-şu aşağıdaki arabayı gördünüz mü?
-evet gördük
-peki onun yanındaki çifti gördünüz mü?
-evet gördük
-peki onlardan erkek olanını gördünüz mü?
-gördük
-işte ben onun kanını içip geldim.
Yolculuk devam eder. bir süre geçtikten sonra fransız vampir aralarından ayrılır. o da dolandıktan sonra geri gelir. onun da ağzı burnu kan içindedir. sorarlar:
-ne yaptın?
-şu aşağıdaki evi gördünüz mü?
-gördük
-onun yanındaki kütüğü gördünüz mü?
-gördük
-ya ona yaslanmış uyuyan adamı?
-evet gördük
-işte ben onun kanını içip geldim.
Yolculuk yine devam eder. sıra vampir temel'e gelmiştir. uçaktan ayrılıp aşağılara doğru süzülür. bir süre sonra o da ağzı burnu kan içinde geri döner. sorarlar:
-eeee sen kimin kanını içip geldin?
-şu aşağıdaki gölü gördünüz mü?
-gördük.
-peki onun yanındaki ağacı?
-evet gördük
-ya onun yanındaki direği gördünüz mü?
-tamam gördük
-işte ben o direği görmedim...
Seager
04-12-2008, 08:40 PM
paraşütçü temel
Temel askerliğini paraşütçü olarak yapıyormuş. birgün rüyasında rahmetli annesini görmüş ve annesi temele demiş ki "oğlum temel birdahaki paraşütle atlayışında paraşütün açılmayacak ve öleceksin"
Ertesi gün temel paraşütle atlayışa çıkmış ama surat bir karış. bunu gören komutanı temele ne olduğunu sormuş temelde gece rüyasını anlatmış bunun üzerine komutanı o zaman paraşütlerimizi değişelim demiş ve paraşütleri değişmişler.
İlk temel atlamış uçaktan ve paraşütü açılmış havada yavaş yavaş süzülüyormuş.arkasından komutanı atlamış hızla temelin yanından geçmiş.temel sormuş
- komutanum nere gidiyorsunuz? diye
Komutanıda cevap vermiş
- "ananın yanına gidiyorum temel ananın" demiş
Seager
04-12-2008, 08:40 PM
Adamin azgin bir horozu varmis.Her sabah kendi tavuklarinin isini bitirdikten sonra yan komsunun tavuklarina sira geliyormus.Onlarin da isini bitirdikten sonra diger komsunin tavuklarina geciyormus.Adam sonunda horozunu uyarmaya karar verip ona
-"Horozum kendini cok yorma sonra hastalanip olup gidersin" demis.Ama yine horozu ona dinlemeyip bildigi yoldan sasmamis.Bir sabah adam bakmis horozu coplukte uzanmis yatiyor.
Adam uzulerek horozunun yanina gidip,
Horozum cilli horozum ben sana dememismiydim cok yapma oleceksin diye.Bunun uzerine horoz sahibine donerek,
-"Susss,yukardaki akbabalarin yere inmesini bekliyorum demis!!
Seager
04-12-2008, 08:40 PM
Bir C++ programcısı, kafasında son projenin detaylarıyla boğuşurken bir sesle irkilir, "Hey, genç adam lütfen beni kurtar!" programcı telaşla etrafına bakındığında sesin yerde duran bir kurbağadan geldiğini anlar ve çok şaşırır!Kurbağayı eline alır ve kurbağa tekrar konuşmaya başlar,
"Teşekkür ederim.Ben aslında güzel bir prensesim. Bir büyüyle beni kurbağa haline getirdiler. Eğer sen beni öpersen tekrar eski güzel halime dönebilirim"Programcı,
"Vay canına" der ve kurbağa elinde olduğu halde yoluna devam eder. Kurbağa,
"Bak, anlamadın herhalde.Lütfen beni öp ve tekrar bir prenses olayım. Sana ne istersen veririm anlıyormusun? NE İSTERSEN!"
Programcı heyecanla yoluna devam eder. Kurbağa,
"LÜTFEEN! beni öp ve eski halime döneyim! sana bir erkeğin isteyebileceği EN ZEVKLİ ŞEYİ vereceğim! hem de bir yıl boyunca!".
Programcı omuzlarını silker,
"Ben bir programcıyım bebeğim.Bir kıza ayıracak zamanım yok. Ama konuşan bir kurbağa yeterince ilginç!"
Seager
04-12-2008, 08:40 PM
KÜÇÜK BOB
George Bush bir ilkokulu ziyaret eder. Cocuklara:
- Sorusu olan var mi? der. ve kücük Bob sözü alir.
- Benim üc sorum olucak:
1- Secimlerde daha az oy almaniza ragmen nasil olduda Baskan oldunuz?
2- Hiroshima'ya atilan atom bombasi sizce dünyanin en büyük terör faaliyeti
degilmidir?
3- Hicbir neden yokken neden Irak'a saldirmak istiyorsunuz? Aniden zil calar
ve cocuklar tenefüsse cikarlar. Cocuklar geri döndügünde bu sefer sözü kücük
Tom alir. Benim bes sorum olacak:
1- Secimlerde daha az oy almaniza ragmen nasil olduda Baskan oldunuz?
2- Hiroshima'ya atilan atom bombasi sizce dünyanin en büyük terör faaliyeti
degilmidir?
3- Hicbir neden yokken neden Irak'a saldirmak istiyorsunuz?
4- Bugün neden zil 30 dakika erken caldi?
5- Bob nerede?
Seager
04-12-2008, 08:40 PM
• Eğer bir berber bir hata yaparsa, bu yeni bir tarzdır...
• Eğer bir şoför bir hata yaparsa, bu bir kazadır...
• Eğer bir doktor bir hata yaparsa, bu bir müdahaledir...
• Eğer bir mühendis bir hata yaparsa, bu yeni bir atılımdır...
• Eğer ebeveynler bir hata yaparsa, bu yeni bir kuşaktır...
• Eğer bir politikacı bir hata yaparsa, bu yeni bir hukuk kuralıdır...
• Eğer bir bilim adamı bir hata yaparsa, bu yeni bir keşiftir...
• Eğer bir terzi bir hata yaparsa, bu yeni bir modadır...
• Eğer bir öğretmen bir hata yaparsa, bu yeni bir teoridir...
• Eğer bir patron bir hata yaparsa, bu bizim hatamızdır...
• Eğer bir personel bir hata yaparsa, bu bir "HATA" dır
Seager
04-12-2008, 08:41 PM
Bir Türk, Japon arkadaşının daveti üzerine Japonya'ya gidiyor. Birkaç gün gezdikten sonra arkadaşı onu çalıştığı fabrikaya g*türüyor. Teknoloji muazzam. "Bak !", diyor Japon : "Burada robot yapıyoruz. Şu Robotlar öğle yemeğini hazırlar ve getirir. Şunlar bebek bakar. Şunlar araba bile kullanır." Bizim Türk vatandaşı hayretler içinde kalır. Dolastıkça gözleri fal taşı gibi açılır. Japonya'dan ayrılırken arkadaşı Türkiye'ye mutlaka gelmek ve teknolojisini görmek istediğini söyler. Ve o gün gelir. Fakat bizim Türk nereyi gezdireceğini bir türlü bilemez. Düşünür ne göstermelide altında kalmamalı Japonyada gördüklerinin. Aklına hamam gelir. Japon ne anlar Türk Hamamından. Alır g*türür. Japona ilginç gelir: "Ne oluyor burada?" "Biz burada insan yapıyoruz." " Sahi mi?" der Japon. Bir odanın kapısını açarlar. İçeride tellak bir adamın kolunu ovmaktadır. "Bak der bizimki, burada kollar monte ediliyor." " Bir başka odada bacak ovulmaktadır. "Buradada bacaklar takılıyor." Japon bu sefer hayrette. Diğer odanın kapısını açarlar. İçeride bir kadının üstünde bir erkek iş üstünde. Japon sorar : "Peki burada ne oluyor." "Burada montaj bitmiş delikler açılıyor."
Seager
04-12-2008, 08:41 PM
Dokuz yaşındaki oğlan cocuğu elinde raket, gözünü pencere camına konmuş çiftleşmekte olan sineklere dikmis..
- "Anneee!!" diye cağırmış.. "Sineklerin erkeği olur mu?"
Anne bu masum sorudan kuskulanmadığı için "Olur yavrum.." cevabını verince, oğlan sorusunu ikilemiş
- "Peki sineğin dişisi olur mu?"
Kadın o zaman soruların çetrefilli bir yere gideceğini sezip, yan çizmiş
- "Olmaz evladım.."
Oğlan aradığı cevapları alınca elindeki raketi hırsla sineklerin üzerine yapıştırmış.
"****ler!"
Seager
04-12-2008, 08:41 PM
Gözleri kör yanlız ve yoksul bir Kayserili kırlarda başıboş dolanırken
bastonuna değen sihirli lambayı alıp içinden cini çıkarmayı başarmış.
Bu isten hayli bıktığı belli olan Cin Kayseriliye şöyle bir baktıktan sonra;
- "Senin hayli isteğin vardır; simdi sen gözlerin açılsın istersin, zenginlik
dilersin, evlenmeği arzularsın, ama uğraşamam. Sadece bir dileğini
yerine getireceğim. İyi düşün ve ne isteyeceksen iste." demiş.
Kayserili biraz düşündükten sonra dileğini söylemiş;
- "Çocuğumun saatlerce altınlarımı saymasını görmek istiyorum"
Seager
04-12-2008, 08:41 PM
TAHLİL MAKİNESİ
Adamın biri tahlili için bir laboratuara gitmiş ve "Efendim ben bu konulara çok titizim, lütfen tahlilde bir yanlışlık olmasın demiş" Yetkili ise "Aman efendim bizim makinemiz son teknoloji ürünüdür, kesinlikle hiçbir hata olmaz" diyerek makineyi uzun bir süre övünce bizimki sinirlenmiş ve "Hadi bunu bulsun da göriyim" diyerek hanımının idrarını, kızının idrarını ve de arabasının motor yağını karıştırarak tahlile vermiş. Tahlil sonucunu ise yetkili açıklamış: "Karınızın durumu iyi, kızınız hamile, arabanızın ise yağının değiştirilmesi gerekiyor
Seager
04-12-2008, 08:42 PM
Palavranin böylesi
Avcilar toplanmis, yine palavra atiyorlarmis. Cok yasli birinin de cani cekmis. Bir tanecik de ben patlatayim demis: ''Bir gun ustume tam uc tane aslan saldirdi. Birini vurdum ama kursunum bitti. Birinin de kafasini dipcikle dagittim. Bu sefer de tufek kirildi. Ucuncusu beni kovalamaya basladi... Kactim... Kactim... Ama arslan pesimi birakmiyor!..'' Arkadaslari: ''Agaca ciksaydin!'' demisler. Ama yasli avci, oyle kolayca kurtulmayi kendine yedirir mi?.. ''Etrafta agac, magac yok!.. Onum ucurum, arkam arslan... Derken, dar bir kopruye rastladim. Hemen daldim. Ama bir de ne goreyim?.. Koprunun yarisi yikilmis. Asagisi 300 metre ucurum... Sap gibi yikik koprunun ortasinda kalakaldim. Arslan da ustume geliyor... Geldii!.. Geldiii!.. Geldiii!..'' Ihtiyar aska gelip kendini oyle bir zora sokmus ki, kurtulmanin mumkunu yok. ''Geldi!.. Geldii!..''ler uzayinca, arkadaslari oykuyu kisa kesmek icin: ''Eee!.. Sonra ne oldu?'' diye soruvermisler. Duruma care yetistiremeyen ihtiyarcik ne yapsin: ''Sonra arslan beni yedi!'' demis. ''Amma da attin haa!.. Iste yasiyorsun...'' Ihtiyarcik, titreyen eline, ayagina bakip boynunu bukmus. ''Buna da yasamak mi denirbe!..
Seager
04-12-2008, 08:42 PM
Bonker berber
Kasabanin hocasi berberde tras olmus. Sira ücreti ödemeye gelince; - Para istemez efendim, demis berber, bu benim dinime bir hizmetim olsun... Berber ertesi sabah dükkani acmaya geldiginde kapisinda 12 adet dua kitabi bulmus... O gün polis sefi trasa gelmis. Tras sonunda borcunu sorunca: - Ücret istemez beyim, demis berber, bu benim topluma bir hizmetim olsun... Berber ertesi sabah kapisinda polis sefi tarafindan birakilmis 12 cikolata bulmus... Bir milletvekili trasa gelmis.Sira ücret ödemeye gelince: - Gerek yok sayin parlamenter, demis berber, bu benim Meclis'e bir hizmetim olsun. Berber ertesi sabah ise geldiginde bakmis kapida 12 milletvekili bekliyor.
Seager
04-12-2008, 08:42 PM
ELIM SENDE
Delinin biri sokakta dolasirken adamin birine usulca yaklasir,adam korkarak kaçar oda arkasindan.Sonunda kacacak yer kalmaz,adam:
-"Lütfen öldu
ürme" diye inlerken deli yaklasir, adam korkudan bayilmak
üzeredir,deli gelir dokunur ve:
-"Elim sende sen yakala" der.
Seager
04-12-2008, 08:42 PM
KIRMIZI OTOBÜS
Bir gün doktorlar delileri test etmek istiyorlarmis ve kim akillandiysa, onu birakacaklarmis. Duvara kocaman bir resim asmislar. Resim kirmizi otobüs resmiymis. Doktarlar delilere "Atlayin otobüse" demisler. ve deliler resime dogru yürüyüp girmeye çalismislar. Bir deli arkada dikilmis. Doktorlar "Bu neden otobüse girmiyor" diye. Deli cevaplamis:
-Biletim yoktu...
Seager
04-12-2008, 08:43 PM
YAPISTIM
Bir gün bir bilim adami yilbasi nedeniyle hastaneleri gezip akillanan delileri salmaya karar vermis. Bir sürü hastaneyi gezmis fakat hic akillandigina kanaat getirilen deliye rastlamamis.
En sonunda bir hastaneye gitmis birde bakmis ki bütün deliler zipliyor hemen onlarla ilgilenen doktorlara sormus:
-"Bunlar neden böyle zipliyorlar?"
-"Bunlar kendilerini misir patlagi zannediyorlar." demis
Birde bakmislar ki bir tanesi ziplamadan yatagin üzerinde sabit bir sekilde duruyormus. Hemen ona yaklasarak sormus.
-"Sen neden ziplamiyorsun?"
-"Ben tavaya yapistim..."
Seager
04-12-2008, 08:43 PM
Bardak
Delinin biri bir gün doktoruna gider ve iyileştiğini söyleyerek serbest bıraklımasını ister.Bunun üzerine doktor:
-Sana bir soru sorucağım doğru bilirsen burdan çıkarsın
Deli:
-Peki anlaştık sor sorunu.
Doktor:
-Sen 10 katlı bir binanın tepesine çıksan bende aşağıda bir bardak su tutsam.Şimdi aşağıya atlar mısın atlamaz mısın?
Deli:
-Niye atlayım ben delimiyim der?
Doktor içinden adamın gerçekten iyileştiğini düşünür ve neden diye sorar
Deli:
-Ya bardağı çekersen
Seager
04-12-2008, 08:43 PM
Kefenin cebinde
Zenginin biri ölümüne yakin, biri doktor, biri papaz, digeri avukat üc yakin arkadasini cagirmis yanina... Bir ricada bulunmus: - 300 bin dolarlik tasarrufum var, demis, bunu yanimda oteki dunyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Size simdi 100'er bin dolar verecegim. Bu paralari ne olur ben gömülürken kefenimin ic cebine koyuverin... Adam ölmüs... üc arkadas verdikleri sözü yerine getirmisler. Bir sure sonra doktor vicdan azabina yakalanmis. Diger iki arkadasini cagirarak onlara itirafta bulunmus: - Hastanenin cok acil ihtiyaci vardi, onun icin 100 bin dolarin 20 bin dolarini hastaneye sarfettim, kefene 80 bin koydum... Papaz: - Maalesef ben de ayni günahi isledim, demis, paranin yarisini klisenin insaatina ayirdim. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum... Avukat : - Ben sözümü aynen yerine getirdim, demis, kefenin cebine 100 bin dolarlik cek koydum...
Seager
04-12-2008, 08:44 PM
ANAHTAR
Temel yillarca deliler hastanesinde kalmistir.
Doktorlar bir gün delilerin akillanip akillanmayacagini test etmek için hepsini bir araya toplarlar. Doktorun biri duvara son model bir mercedes çizer ve herkese bu arabaya binmelerini söyler.
Delilerin hepsi arabaya binmeye çalisirlar ama Temel hic orali olmaz.
Doktorlar merak icinde:
-"Niye binmiyorsun arabaya, az sonra gitcek."
Temel:
-"O araba gidemezki."
Doktor:
-"Neden gidemez?"
Temel:
-"Çalismiyor da ondan."
Doktor:
-"Niye çalismiyormus?"
Temel:
-"Çünkü anahtari bende de ondan."
Seager
04-12-2008, 08:44 PM
****LIK OLSUN DIYE
Bir gun ucakta giderken karganin biri habire hostesi cagiriyormus,daha
sonra hostes gelip ne istedigini sorunca :
-hiccc ****lik olsun diye".. diyormus
bunu izleyen essek te olayi hayretle izliyormus. Karga gene hostesi
cagirmis hostes niye yaptigini sormus.karga:
-" hiccc ****lik olsun diye" demis.
Bu sefer bunu goren essek dayanamamis ve oda hostesi cagirmis Hostes
niye cagirdigini sorunca :
-"hiiiiic ****lik olsun diye" demis
Sonun da hostes dayanamamis ve pilota sikayet etmis.Pilotda bunlari
ucaktan asgi atmis. Havadan yere duserken essek kargaya küfrediyormus
-"ulan ne geldiyse senin yuzunden geldi" diye..
Karganin essege cevabi:
-"OGLUM MADEM UÇMASINI BILMIYON NIYE ****LIK YAPIYOSUN!!!"
Seager
04-12-2008, 08:44 PM
— 48 numaralı odada
yatan genç kızla görüşmek
istiyorum.
Nöbetçi hemşire sordu:
Hay hay! Siz nesi oluyorsunuz hastanın?
Ben mi? Erkek kardeşi?
Bu sırada hemşirenin yanında duran hanım hemen atıldı:
— Öyle mi? Çok memnun oldum tanıştığımıza. Ben
de annesiyim...
Seager
04-12-2008, 08:44 PM
Çok güzel kizil sacli bir bayan doktorun ofisine girer ve her yerinin agridigini söyler.
"imkansiz" der doktor "Gösterin lütfen bana"
Kizil parmagini uzatir sol gögsüne bastirir ve çiglik atar, sonra dirsegine bastirir bu sefer daha fazla aciyla bagirir. Dizine bastirir ve çiglik atar, ayak bilegine bastirir ayni sekilde. Neresine dokunsa çiglik atmaktadir.
Doktor, "Gerçek kizil degilsiniz degil mi" der.
"Eee, degilim" der kizil, "Aslinda sarisinim"
"Tahmin etmistim" der doktor, "Parmaginiz kirik
Seager
04-12-2008, 08:45 PM
Barda uzun süre tek başına içki içen adam bir süre sonra barmene "Biliyor musun, ben sol gözümü ısırabilirim" demiş Doğal olarak barmen buna inanmamış. 1,000,000 Lirasına iddiaya girmişler. Adam, takma olan sol gözünü çıkarmış; ısırmış ve barmenin hayret dolu bakışları arasında parayı cebine atmış. Bir kaç kadeh daha içtikten sonra adam gene barmene dönmüş ve "Biliyor musun" demiş; "ben sağ gözümü de ısırırım!" Adamın tavırlarından kör olmadığını; dolayısıyla öbür gözünün de takma olamayacağını düşünen barmen, parasını kurtarabilmek umuduyla hemen 1,000,000 sına iddiaya girmiş. Adam sakin sakin takma dişlerini çıkarıp sağlam olan sağ gözünü de ısırmış. Aradan bir kaç saat geçince, müşteri barmene "İki milyonunu kurtarmak için sana bir fırsat vermek istiyorum" demiş. "İki milyonuna iddiaya girerim ki bu oturduğum yerden taaa öbür köşeye yerleştireceğin bir bira şişesinin içine, bir damla bile etrafa sıçratmadan işeyebilirim." Barmen uzun uzun bu işin altında nasıl bir üç kağıt olabileceğini düşünmüş; bulamamış ve iddiayı kabul etmiş. Salonun en uzak köşesine bir şişe yerleştirmişler ve adam işemeye başlamış. Değil etrafa bir damla damlatmamak; ortalığı tam anlamıyla berbat etmiş. Barmen paralını kurtarmanın sevinciyle olduğu yerde zıplamaya başlamış. Biraz sakinleşince adama dönüp "Kesinlikle kaybedeceğini bile bile neden böyle bir iddiaya girdin?" diye sormuş. "Kaybettiğimi de nerden çıkardınız?" demiş adam; "Şu karşı masada oturan iki asık suratlı adamı görüyor musunuz? İşte onlarla ""barın orta yerine işerim, barmen de sevinçten zıplar"" diye 5'er milyon lirasına iddiaya girdim".
Seager
04-12-2008, 08:45 PM
ATEIST bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafindaki güzelliklere bakiyormus. "Evrim ne güzellikler yaratiyor!" diye düsünüp mest oluyormus. Birden arkasinda kocaman bir ayi belirmis ve onu kovalamaya baslamis. Adam bütün gücüyle kaciyormus ama her arkasina bakista ayinin daha yaklasmis oldugunu farkediyormus. Dakikalarca süren bir kacisin sonunda adamin ayagi yerdeki dala takilmis, ayi adamin üzerine atlamis, pencesini kaldirmis. Tam vurmaya hazirlanirken adam; "TANRIM!!!" diye bagirmis. Bir anda zaman durmus, ayi donmus, ormandaki nehir bile akmaz olmus. Bir anda orman kararmis ve gökyüzünden bir isik hüzmesi adamin üzerine parlamis. Cok derinden gelen ilahi bir ses adama: "Yillarca bana inanmadin, yaratilisi kozmik bir kazaya bagladin,sana bu durumda yardim etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulummu saymaliyim?"demis. Adam utanc icinde: "Biliyorum bunca yildan sonra dindar biri olmayi istemem haksizlik,ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz." demis. Ses: "Peki." diye karsilik vermis ve isik kaybolmus. Nehir tekrar akmaya baslamis. Hersey eski haline dönmüs.Ayi pencesini indirmis, iki pencesini de göge dogru cevirmis, ve konusmaya baslamis: "Tanrim, senin rizkinla orucumu aciyorum,hamdolsun verdigin nimetlere."
Seager
04-12-2008, 08:46 PM
TAHLİL MAKİNESİ
Adamın biri tahlili için bir laboratuara gitmiş ve "Efendim ben bu konulara çok titizim, lütfen tahlilde bir yanlışlık olmasın demiş" Yetkili ise "Aman efendim bizim makinemiz son teknoloji ürünüdür, kesinlikle hiçbir hata olmaz" diyerek makineyi uzun bir süre övünce bizimki sinirlenmiş ve "Hadi bunu bulsun da göriyim" diyerek hanımının idrarını, kızının idrarını ve de arabasının motor yağını karıştırarak tahlile vermiş. Tahlil sonucunu ise yetkili açıklamış: "Karınızın durumu iyi, kızınız hamile, arabanızın ise yağının değiştirilmesi gerekiyor
Seager
04-12-2008, 08:46 PM
100 DUVAR
Iki deli yüz duvari olan hastahaneden kaçmaya karar vermisler 99 duvariasmislar.Biri sormus :
-Yoruldun mu?
Öteki :
-Evet, demis.
99 duvari asip geri hastahaneye dönmüsler.
Seager
04-12-2008, 08:46 PM
VCI TEMEL
Dört kisilik avci grubu, tecrübeli avci Temel'in önderliginde ormanda ilerlemektedirler. Karsilarina küçük bir delik çikar. Temel yatin yere tavsan deligi! Bütün avcilar yere yatarlar. Gerçekten bir müddet sonra delikten tavsan çikar. Avcilar hemen Vururlar. Tekrara yürümeye baslarlar. Bir süre sonra büyük bir delik çikar karsilarina. Temel: "Yatin yere, tilki deligi!" Yatarlar. Biraz sonra tilki çikar onu da vururlar. Tekrar düserler. Bu defa daha büyük bir delik çikar. Temel:" Yatin yere ayi ini", Yere yatarlar ve çikan ayiyi vururlar. Iyice keyiflenen avcilar yürümeye devam ederler. Kisa bir zaman sonra kocaman bir deligin basinda dururlar. Acemiler hep birden Temel'e bakaralar. Temel:"Usaklar ne çikacagunu bilmeyrum. Ama yatin ne çikarsa bahtumuza!" Ertesi gün gazetelerde: Dört avci tren altinda can verdi...
Seager
04-12-2008, 08:47 PM
TAMAMDIR
Temel ile Dursun ava çikarlar. Yürüme esnasinda Dursun yere düser ve hareketsiz olarak yatar. Bunu gören Temel hemen yanina gelir bakarki arkadasi nefes almiyor,gözlerin deki ferin de kayboldugunu farkeder ve hemen acil sevisi arar. Arkadasim öldü,der neyapmam gerekir diye sorar. Telefonun ucundaki ses:
-"Sakin olun ben size yardim edebilirim ama önce arkadasinin öldügünden emin olmamiz gerek"der,ve birkaç saniye sessizlikten sonra bir el silah sesi duyulur. Sonra:
-"Tamam simdi ne yapacagim"
Seager
04-12-2008, 08:47 PM
KILIBIK
Bir gün aslan ile boga bara gitmisler bir iki tek attiktan sonra aslan müsade istemis. Boga bununla dalga geçmis :
- Koskoca aslansin. Ormanlar kralisin. Saat daha sekiz. Hiç yakisir mi sana kilibiklik... Aslan kükremis :
- Eee beni evde bir aslan bekliyor, seninki gibi bir inek degil...
Seager
04-12-2008, 08:47 PM
HOCANIN KARISI
Nasreddin Hoca' ya dert yaniyorlar:
-Yahu Hoca senin kari çok geziyor.
Hoca :
-Olur mu canim? O kadar gezse arada bir bizim eve de ugrar.
Seager
04-12-2008, 08:47 PM
KARISTIRMADIN KI
Iki deli havuzun basinda oturuyorlarmis.Biri kalkip havuza seker atmis.Havuzdan bir
yudum almis ve tükürmüs.Arkadasina:
-Havuza seker attim ama tatli olmadi..
Arkadasi:
-Karistirmadinki salak!
Seager
04-12-2008, 08:47 PM
PROVA
Iki deli birgün deliler hastanesinden kaçmislar.Kimse bu delileri bulamamislar.Doktorlar
ümitlerini kestikleri an deliler çika gelmis.Doktorlar hayretle niye geldiniz demis:
Deliler"Yarin kaçacagizda, onun provasini yaptik.
Seager
04-12-2008, 08:47 PM
ARITMETIK DELI
Delinin biri yolun kenarindaki uçurumda durmus asagiya bakarak "13, 13, 13...."
diye soyleniyormus. Oradan gecen biri, delinin ne yaptigini merak etmis, yanasarak
" ne yapi...." diyemeden deli onu birden uçurumdan asagiya ativermis ve devam etmis
"14, 14, 14......"
Seager
04-12-2008, 08:48 PM
DUYMAMIS
Delinin teki timarhanenin bahçesinde yürürken bakmis baska bir deli agacin altinda oturmus
kahkahalr atiyor...hemen yanina kosmus..ve sormus "hey sen neye gülüyorsum öyle?", öbür
deli "hiç ben hep kendi kendime fikra anlatirim ama bu seferki ni duymamistim"
Seager
04-12-2008, 08:48 PM
BOGALARDAN HOSLANIYOR
Ögretmen sinifa geç gelen ögrenciye:-neden geç geldin oglum* der
-bizim inegi damizlik bogaya ***ürdüm hocam. der çocuk
-o isi baban yapamazmiy di? diye sorunca ögretmen, çocuk gülerek
-belki yapabilirdi hocam ama bizim inek bogalardan daha çok hoslaniyor..
Seager
04-12-2008, 08:48 PM
ÖNCE KAÇANLAR
Bir akil hastanesinde iki deliyi çikartmak zorundalarmis.Bir test yapalim demisler.Iki
deliyi teste tabi tutmuslar.Adamlarin önüne bir kavanoz böcek ile zeytin koymuslar`` buyrun
beyler yiyin``demisler bir tanesi hemen zeytine saldirmis.
Öbürü hemen önünü kesmis ve demiski``önce kaçanlari yiyelim sonra duranlari yeriz``demis
Seager
04-12-2008, 08:48 PM
FAYDASI
Saglik dersinde ögretmen bir ögrenciye sordu :
- Söyle bakalim, bebeklerde anne sütü neden inek sütünden daha faydalidir ?
Ögrenci kendinden emin bir sekilde cevap verdi,
- Daha lezzetlidir, eksimez, pasta yapiminda ve baska amaçlarla kullanilamaz, bebege
özeldir, ambalaji nefistir.
Seager
04-12-2008, 08:48 PM
ERIYOR ISTE
Deli , kahveye girdiginde soluk solugaydi.Bos bir masaya oturup ocaga seslendi;
- Bana bir çay !
çay geldi , sekerleri atip karistirdi.Garsonadan yine seker istedi. Onlari da atip
karistirdi,yeniden istedi.Garson;
- Sekiz seker koydun çaya ,dedi saskin saskin,
- Koydum ama , iste görüyürsun, hepsi eriyor
Seager
04-12-2008, 08:48 PM
BENDE VARDIM
Hoca bir gün arkadasiyla konusuyormus arkadasi demis ki : -Ya hocam dün sizin evden bir
ses çikti. Bu neydi?. Hoca ise : -Hiç sadece hanimla biraz tartistik kavugum
merdivenlerden
yuvarlandi, demis. Arkadasi : -Yahu hocam hiç kavuktan
bu kadar ses çikar mi?, demis. Hoca : -Ya anlasana içinde bende vardim, demis
Seager
04-12-2008, 08:49 PM
TEK BASINA
Okula yeni gelen ögretmen ilk dersinde ögrencilere ilginç bir çagrida bulunmus:
"Kendini geri zekali hisseden varsa ayaga kalksin..."
Sinifta çit yok. Nihayet biri kalkmis:
"Sen kendini geri zekali mi hissediyorsun?"
"Hayir", demis çocuk, "ama sizin tek basina ayakta kalmaniza gönlüm razi olmadi da…"
Seager
04-12-2008, 08:49 PM
AÇMADIM KI
Akil hastanesinde koguslari gezen
bashekim,bir delinin oturmus,birseyler yazdigini gördü:
-Kolay gelsin ne yaziyorsun?
-Mektup yaziyorum efendim.
-Yaaa..Kime yaziyorsun?
-Kendime..
-Peki ne yazili mektupta??
-Ilahi doktor bey,deli misiniz siz
Mektubu daha almadim ki içinde ne
yazdigini bileyim.
Seager
04-12-2008, 08:49 PM
SIKARKEN
Nasrettin hoca bir gün yolun kenarinda kedisini yikiyomus. yoldan geçen arkadasi hocaya:
"hocam kediyi yikama ölür. " demis. hoca aldiris etmemis ve yikamis. arkadasi dönüste
hocayi tekrar yolun kenarinda görmüs. kedi ölmüstü. adam: " hocam ben size kediyi
yikamayin ölür demedimmi? " demis. hoca: " ben kediyi yikarken ölmediki sikarken öldü
Seager
04-12-2008, 08:49 PM
AYNISINI SÖYLEDIM
Küçük Ali okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik dersinden 1 aldim" der.
Babasi hemen sorar, "Neden ?" "Ögretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim.
Babasi hemen oglunu tasdikler ve "Fakat bu dogru" der. Ondan sonra da "ögretmen 2x3
kaç eder?" diye sordu.
"Has *iktir, ne farki var ki ?"
"Ben de ögretmene aynisini söyledim....
Seager
04-12-2008, 08:49 PM
GERI GETIRDIM
Akil hastanesinde delinin biri bashekimden iki tane sise ister.
Bashekim sise yerine,deliye iki tokat atar.Deli kizgin bir sekilde odasina döner.
Ertesi gün deli bashekimin odasina gider.Girer girmez bashekime iki tokat atar.
noldugundan habersiz bashekim; "Deliye naptigini zannediyorsun" diye çikisir.
Delide "birsey yaptigim yok efendim,dün verdiginiz siseleri getirdim" der.
Seager
04-12-2008, 08:50 PM
BIR KEDI DAHA
Akil hastanesinden kaçan iki deli, karsidan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çinarin
arkasina saklandilar.Bekçi,onlarin ayak seslerini isitmisti.Sordu:
- Kim o?
içlerinden biri kedi gibi miyavladi.
Bu basarili miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki,delilerin ayaklari altindaki
yapraklar hisirdadi.Bekçi geri dönüp yine seslendi:
- Kim var orada?
ikinci deli cevap verdi:
- Bir kedi daha.
Seager
04-12-2008, 08:50 PM
KISACA
Imam Hatip Lisesinde teftis yapan bir mufettis sinifa girer..Ders Kur'an-i Kerim'dir.
Bir ogrenciyi
kaldirarak ismini sorar. Ogrenci:"Fatih" diye cevap
verir..Mufettis : "Peki oyleyse yavrum Fatiha suresini
oku bakalim.."..cocuk sureyi okur. Sira baska bir ogrenciye gelmistir. Mufettis yine
sorar.."Ismin ne
cocugum?"..cocuk cevap verir: "Yasin ama arkadaslar
kisaca Kevser derler "
Seager
04-12-2008, 08:50 PM
ISIKSIZ KALIRIZ
Akil hastanesinde bir gün delilerden biri kosarak doktorun yanina gelmis.
Doktor Bey çabuk bizim kogusa gelin demis.
Doktor gitmis, delilerden bir tanesi kendini ayaklarindan tavana asmis öylece duruyor.
Doktor ne bu? diye sormus.
Doktoru çagirmaya giden deli cevaplamis, Doktor Bey bu zir deli kendisini ampul saniyor.
Doktor kizmis, olurmu öyle sey hemen indirin onu asagiya.
Yine ayni deli, " Doktor Bey o zaman da biz isiksiz kalmazmiyiz!!!"
Seager
04-12-2008, 08:50 PM
SILIKON
Ögretmen sinifta madenleri ve ne kadar degerli olduklarini anlatiyormus.
Dersin bitiminde çocuklara sormus:
-"Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?"
Önce David cevap vermis: "Platin, ögretmenim. Onunla kendime bir Porsche alirdim."
Ardindan Mike cevaplamis: "Altin, ögretmenim. Altinlarimla kendime son model bir Cadillac
alirdim."
En son Küçük Joe yanitlamis: "Silikon, ögretmenim. Ablamda iki tane var, kapinin önündeki
arabalari hayal bile edemezsiniz!..."
Seager
04-12-2008, 08:50 PM
SIGMAZSINIZ
Bir gün padisah Nasreddin Hoca' ya sormus.
Hocam ben ölünce cennete mi gidecegim yoksa cehenneme mi, söyle bakayim? demis.
Hoca padisahtan korkmadan :
-Cehenneme gidersiniz padisahim? demis.
Padisahin sinirden sakallari titremis.
Bu durumu gören Hoca :
-Kizmayin padisahim ben aslinda size cennete gidersiniz diyecektim fakat sizin
cellatlarinizin kiliçlariyla ölen suçsuz kisilerden
cennet dolup tasmis.Bu yüzden cennete sigmazsiniz diye cehenneme gidersiniz dedim, demis.
Seager
04-12-2008, 08:51 PM
YARI MANYAK
Ögretmen derste çocuklara dönerek sorar:
- Söyleyin bakayim,kuzeyimizde karadeniz,güneyimizde akdeniz,batimizda ege denizi varsa
BEN KAÇ YASIMDA OLURUM..?
Arka siralardan bir parmak kalkar:
- Kirkdört ögretmenim..
Gerçekten de o yasta olan ögretmen sasirir:
- Dogru..Ama nasil bildin.?..
- Gayet kolay ögretmenim..Benim yari manyak bir agabeyim var;tam
yirmiiki yasinda..Onun yasini iki ile çarpinca sizin yasiniz çikiyor....
Seager
04-12-2008, 08:51 PM
ZATEN ABDESTSIZDIM
Nasreddin Hoca bir gün agacin altinda namaz kiliyormus.Agaçta bulunan biri de onu
izliyormus.
Namazi bittikten sonra namazimin kabul olmasi için Allah'a dua etmeye baslamis.
-Allahim sen namazimi kabul et.
Agaçtaki adam:
-Etmem diye cevap vermis.
Hoca sasirmis.Tekrarlamis.
-Alahim sen kildigim namazi kabul et.
-Etmem.
Hocanin saskinligi iyice artmis.Yine:
-Allahim sen namazimi kabul et
demis.
Agaçtaki adam tekrar:
-Etmem deyince hoca sinirlenmis.
-Etmezsen etme.Zaten abdestsiz kilmistim.
Seager
04-12-2008, 08:51 PM
AGIZDAN DOLUYOR
Adam çok zamparaymis.Faaliyetlerinin sonucu olarak günün birinde hastaligi kapmis.Doktor
hastaligin tedavisinin çok kolay bir yolu oldugunu,bir hafta boyunca ufakligi her gün 15
dakika içi süt dolu bir bardagin içinde tutmasini söylemis.Adam hergün banyoya bir bardak
sütle girip kapiyi kilitleyerek tedaviyi uyguluyormus.Karisi durumu merak edip sordugunda
bir sekilde geçistiriyormus.Dördüncü gün banyoya girmis ancak kapiyi kilitlemeyi unutmus.
Bunu firsat bilen karisi kapiyi açip içeri girdiginde gördügü manzara karsisinda bir an
duraklamis ve "aaaaaaaa
kirk yil düsünsem bunun bir dolmakalem gibi agizdan dolduruldugu aklima gelmezdi" demis
Seager
04-12-2008, 08:51 PM
GÖZLEM
tip fakültesinde profösör derse girer ve ögrencilere tipta önemli iki kuralin oldugunu
söyle...birincisi hiç bir seyden mideniz bulanmayacak hiç bir seyden tiksinmeyeceksiz...
simdi size uygulamali olarak gösterecem der ve masanin üzerinde duran cesedin anüsüne
parmagini batirir ve yalamaya baslar..daha sonra bu isi tüm ögrencilerin yapmasini ister.
bütün ögrenciler siraya girer ve cesedin anüsüne parmagini sokar ve yalarlar.bu is
bittikten sonra profösör "simdi gelelim ikinci kurala" der.
"tipta ikinci önemli kural gözlemdir" der ve ekler "ben cesedin anüsüne isaret parmagimi
soktum ama orta parmagimi yaladim"
Seager
04-12-2008, 08:52 PM
SECDEYE KAPANIRSA
Bir gun Hoca, yol ustu bir hana inmis. Nuh Nebi'den mi kalmis, Kaalubela'dan mi? Her ne
ise.. Her tarafi delik desik olmus; adeta cokmeye bir basi kalmis. Hoca'nin yuregine
bir korkudur dusmus ama, ne desin? Nihayet bir soz arasinda:
"Yahu, bu senin tavan da ne kadar gicirdiyor be, besik mi mubarek!" diyecek olmus ama,
hanci baba hic orali olmamis; sozu sakaya bogarak;
"Agzini hayra ac Hoca, bu gicirti besik gicirtisi degil; tavan tahtalari Hak'ka tesbih
cekiyor!" demis.
Hoca'nin kozu kullenirmi? Gozlerini hancinin gozune dikerek;
"Peki ama, demis; ya bu tavan boyle tesbih ceke ceke aska gelip de secdeye kapanirsa,
bizim halimiz nice olacak!"
Seager
04-12-2008, 08:52 PM
FARK VAR
bashekim birgun deliler hastanesinde hastalari ziyarete cikar ve bir kosede delilerin
kendi aralarinda bir rakam soyledikten sonra gulduklerini gorur ve dayanamaz sorar:neden
soylediginiz her rakamdan sonra guluyorsunuz diye?Delinin biri cevap verir biz der butun
bildigimiz fikralara numara verdik 5 dedigimiz zaman 5 numarali fikra aklimiza geliyor
guluyoruz 8 deyince 8 numarali fikra aklimiza geliyor guluyoruz demis.Bashekim birde ben
soyleyeyim ozaman demis 5 demis cit yxok, 7 demis cit yok.b akmis cit yok ve sormus ben
soyleyince neden gülmüyorsunuz?delinin biri cevap vermis:bashekimim anlatmadan anlatmaya
fark var.
Seager
04-12-2008, 08:52 PM
HAYAL KIRIKLIGI
Ingiltere'nin saygin kiz kolejlerinden birinde biyoloji ogretmeni ogrencilerden Miss
Perkins'a "Soyle bakalim, insan vucudunda uyarildiginda normal buyuklugunun alti katina
ulasan organ hangisidir?"
Ogrenci yuzu kizararak "bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak" demis. Ogretmen
baska bir ogrenciye donmus ve "Sen soyle Miss Sarah" demis. Sarah "los isikta gozbebegi"
yanitini vermis. Ogretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins'a donmus ve sana uc sey
soyleyecegim demis:
1- dersine hic calismamissin bundan ailenin haberi olacak
2-aklin fikrin surekli kotu seylerde.
3- ilerde cok buyuk hayal kirikligina ugrayacaksin...
Seager
04-12-2008, 08:52 PM
HANGI LASTIK
Dört universite ogrencisi sabahleyin uyanamayarak matematik finalini
kacirirlar, sinav ertesinde hocalarini yakalayip, zarzor bindikleri
arabanin
lastigi patladigi icin sinavi kacirdiklarina ikna ederler.
Kadin, yalvarmalarina dayanamayarak, bu dört arkadasa sinavi 3 gun
sonra yapacagini soyler.
Sinav gunu geldiginde, matematik hocasi bizim dortluyu sinifin dört
kosesine
oturtur. Finali gecmek icin de en az 50 almak lazimdir, sinavda da 5
soru
vardir. Sayfanin onundeki 4 matematik sorusu basit sorulardir ve her
biri 10
puanliktir.
Kagidin arkasindaki soru ise 60 puanliktir ve de soru aynen soyledir
Hangi lastik patladi ??
"Bir bilmecem var çocuklar"ın Azeri versiyonu:
Bir sormacam var balalar
Gaydi gaptır gaptır
Çaya gaamaltıya gatar
Dimeli nedir nedir
Miskimit denince ahla
Tamam şindi gaptım
Heman onun adı düşer
Eti Eti Eti
Bir gün bir bilim adami yilbasi nedeniyle hastaneleri gezip akillanan delileri salmaya karar vermis. Bir sürü hastaneyi gezmis fakat hic akillandigina kanaat getirilen deliye rastlamamis.
En sonunda bir hastaneye gitmis birde bakmis ki bütün deliler zipliyor hemen onlarla ilgilenen doktorlara sormus:
-"Bunlar neden böyle zipliyorlar?"
-"Bunlar kendilerini misir patlagi zannediyorlar." demis
Birde bakmislar ki bir tanesi ziplamadan yatagin üzerinde sabit bir sekilde duruyormus. Hemen ona yaklasarak sormus.
-"Sen neden ziplamiyorsun?"
-"Ben tavaya yapistim..."
bir gün deliler hastanesinde yangın çıkmış .herkes kaçmış ama bir deli iki üç kat yukarıda kalmış inmiyor. e yapsalar aşağı indiremiyorlar. itfaiye nafile! en sonunda iki üç deli kırmızı bi branda getirip germişler. doktorlar sormuş; "neyapıyorsunuz siz?"biri cevap vermiş:"yukarıdaki kendini boğa sanıyor, kırmızıyı görünce aşağı atlıyacak.""vaaay bunlar akıllanıyor galiba "derken yukardaki atlamış. bizim deliler bağırmış:"OLLEEEEY!!"
adamın birinin arabasının lastiği delilerin kaldığı bir hastanenin önünde patlamış. Adam lastiği değiştirirken kenara koyduğu bijonlar oradaki kanalizasyon mazgalına düşmüş. Adam oturmuş kara kara düşünürken, olayı pencereden izleyen bir deli :
- Abi ne düşünüyorsun kara kara, diğer 3 lastikten birer bijon sök, düşürdüğün lastiğe tak. 4 lastikte de 3'er bijon olur seni gideceğin yere götürür, demiş.
Adam bu pratik çözüme çok şaşırmış ve deliye:
- Ya benim aklıma hiç gelmedi. sen niye o hastanede yatıyorsun ki? demiş.
Deli cevabı yapıştırmış:
- Abi ben deliyim salak değil
Azerice reklamı yazınca aklıma diyarbakırda oynanan " hamlet " geldi. İşte konuşmalardan anımsadığım...
Seager
04-12-2008, 08:53 PM
- HAMLETT HAMLETT
- HE BABO
- BEN KİMİM BİLİYMİSEN
- BİLMEYEM BABO
-BEN SENİN BABAYIN RUHİYEM...
Böyle devam ediyor işte
Seager
04-12-2008, 08:53 PM
BABA YÜREĞİ
Temel annesine sormuş:
Anne ben nasıl dünyaya geldim?
Annesi " Gece baban ile yatarken yastığın altına bir kutu şeker koyduk
sabah bir baktık ki sen doğmuşsun.' der. Bu fikir Temel'in aklına yatar.
Gece yatarken yastığının altına bir küp şeker koyar. Sabah kalktığında
her yerde karınca vardır.
Temel içinden söylenir : Ula şeytan diyo ki tut çarşafı silkele ama
baba yüreği işte dayanmıyor.
KİM CENNETE GİTMEK İSTER?
Bir gün okulda öğretmen öğrencilere sorar ' Kimler cennete gitmek
ister, parmak kaldırsın, Temel haricinde herkes parmak kaldırır
Öğretmen:Temel'e sormuş, sen niçin cennete gitmek istemiyorsun ? demiş.Temel "Haçen anam okuldan sunra hemen eve cel dedu'!
ASLANINUZU MU YEDUK!
Temel bir gün hayvanat bahçesine gitmiş ve merak edip aslan kafesine girmiş.Görevli bağırmış:
"Ne yapıyorsun.. Orası aslan kafesi!.." diye bağırmış;
Temel de:"Ne bağırisun, sanki aslaninizu yeduk!.."
BOYACI TEMEL
Temel e karayollarını boyama işi vermişler. Temel başlamış çalışmaya.
İlk gün tam 200 metre boyamış.İkinci gün 100 metre, üçüncü gün 50 metre.Artık dördüncü gün 10 metre boyayınca amiri Lazı çağırmış:
- Hayırdır evladım iyi çalışıyordun ?
- Ben yine iyi çalışıyorum
-İyi ama dün 50 metre bugün de 10 metre boyamışsın.
- E... haliyle. İlk günlerde boya kovasına gidip gelmek kolaydı,
sonraları çok vakit almaya basladı.
Seager
04-12-2008, 08:53 PM
ÇUKUR
Karadenizde köyün birinde bir çukur varmış ve pek çok kişi içine düşüp
yaralanıyormuş. Köyün ileri gelenlerinden 3 kişi toplanmış ve çözüm
aramaya başlamışlar. Birincisi demiş ki:
- "Çukurun yanında bir ambulans beklasin ve düşenleri hemen hastaneye
yetiştirsin."
İkincisi: "Çukurun yanına hastane kuralım düşenleri yetiştirmesi vakit almaz" demiş.
Sıra Temel'e gelmiş.
- "Kafanız hiç çalışmıyor" demiş.
- "Gidelim hastanenin yanında bir çukur açalım"
Seager
04-12-2008, 08:54 PM
TEMEL BABA OLACAK
Temel komutandan izin istemiş ve eklemiş:
-Çocuğum olacakta! Komutan:
-Ne zaman? demiş.
Temel:İzin verirseniz eve gittikten 9 ay sonra .
Seager
04-12-2008, 08:54 PM
TEMEL TAHLiLE GiDER
Temel hastaneye gitmektedir. Girişte birinin ağladığını görür.
Yaklaşır ve sorar: "Hayrola hemşerim! Neden ağlıyorsun?".
Adam: "Kan tahlili yaptırmaya geldim. Parmağımı kestiler." der.
Bu sefer Temel daha şiddetli bir sekilde ağlamaya başlar.
Bu sefer susan adam Temel'e sorar:
"Hayırdır hemşerim. Sen niye ağlamaya başladın?".
Temel: " Ben..." der, idrar tahlili yaptırmaya geldim..."
Seager
04-12-2008, 08:54 PM
EL YAZISI
Temel'in eldivenle yazı yazdığını görenler sormuş:
Niye eldivenle yazıyorsun, zor olmuyor mu? Zorluğuna zor ama el yazımın tanınmasını istemeyrum.
GÖZÜ KAPALI EVLENİRDİM
Cemal, ortak tanıdıkları olan ve Temel'den hoşlanan bir kız hakkında
Temel'e öğüt verir:
-"Uşağum pen olsam o çizla cözü kapali evlenurdum daa!"
-"Niye ki uşağum, çok mi çirkundur?"
Seager
04-12-2008, 08:55 PM
ÖPÜCEKSE ÖPSÜN
Delikanli sevgilisini aksam eve birakir.Evin önünde masum bir fisiltidan sonra ateslenir.Bir elini duvara dayiyarak
- "Beni bir öpermisin"..
Kiz:
- "********* evin önünde annemler görür" der..
Erkek:
"Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni cok seviyorum..."
Kiz:
"Ben de seni ama olmaz..."
Erkek cok atesli tabi devamli israr eder.. bir ara aniden merdivenlerin isigi yanar ve kizin kücük kiz kardesi belirir.
Kücük kiz:
- " Babam diyor ki öpecekse öpsün, gerekirse ben öpecekmisim, o da olmazsa kendisi gelecekmis ama o hayvan oglu hayvana söyle elini diyafon dügmesinden ceksin dedi"
Seager
04-12-2008, 08:55 PM
SAF KIZ
Saf kizin bir tanesini erkek arkadaslari erik agacina cikmasi icin israr ediyorlarmis. "Agaca cikarsan sana para verecegiz hediye alacagiz..." diye kandirmaya calisiyorlarmis. Kizcagiz da suphelenmis, gelmis annesine sormus. "Anne bu arkadaslarim benim erik agacina cikmami neden bu kadar israrla istiyorlar?". Annesi, "Kizim onlar seni erik agacina cikarip asagidan küloduna bakacaklar." diyor ve pesine nasihati veriyor "Sakin cikma." Kiz da "Peki"diyor.
Ertesi gunu kizin annesi bakiyor ki kizinin elinde bir suru hediye ve para ile geliyor. Annesi cikisiyor "Seni erik agacina cikardilar degil mi....!"
Kizi, "Anne ciktim ama külodumu cikaripta ciktim. Onlar da benim külodumu goremediler. Ben külotumu gosterecek kadar saf miyim...?"
Seager
04-12-2008, 08:55 PM
HOSTES
Uçak New York'a yaklaşırken iki pilot konuşmaktadırlar. Ne var ki mikrofon açık kalmıştır ve konuşulanlar bütün yolcularca dinlenmektedir.
- New York'a iner inmez, önce ılık bir banyo yapacağım. Sonra buzlu bir duble viski içeceğim, sonra da o sarışın saçlı, uzun bacaklı hostesle...
Bunları duyan sarışın saçlıi uzun bacaklı hostes hemen pilot kabinine doğru koşmaya başlar. Yaşlı bir yolcu, hostesin yolunu keser:
- Acele etme kızım. Bırak da rahat rahat viskisini içsin.
Seager
04-12-2008, 08:55 PM
PAPAGAN
Yaşlı bir amca parkta bir banka çökmüş etrafı seyrediyormuş... derken yanına bir delikanli gelmiş ki saçları kırmızı, turuncu, mavi, sarı renk boyalı... Adam çocuğa bakakalmış... Çocuk da küstah bir sesle:
- "Ne var moruk, sen hayatında hiç çılgınca bişey yapmadın mı!" demiş... Adam gülümsemiş:
- "Yaptım.. bir seferinde çok sarhoştum ve bir papağanı becermiştim.. Şimdi de acaba sen benim oğlum musun diye merak ediyorum..."
Yeni mahallesinde kahvede sohbet eden adama arkadaşları:
''Senin aile yaşantına hayranız, eşin ve çocuklarınla çok mutlu bir yaşantın var. Karının bir dediğini iki etmiyorsun.
Bu mutluluğunun sırrını bize de anlat yoksa pısırık olduğunu düşüneceğiz.'' derler.
''Kısaca anlatayım..'' der adam.
''Düğünümüz bittikten sonra karım kendi atına, ben de kendi atıma bindik evimize doğru gidiyoruz.
Benim bindiğim atın ayağı takıldı ve sendeledi. Karım eğildi ve benim atıma 'Bir' dedi.
Biraz daha ilerledik ve benim atımın ayağı tekrar takılıp tökezlediği zaman eşim tekrar eğilip atıma 'İki' dedi.
Az sonra atım tekrar aynı şekilde tökezleyince eşim atından indi ve at'a 'Üç' dedi ve çeyizinden
tabancasını çıkartıp atımı alnından vurdu. Ben şok olmuştum...
Eşime bir hışımla çıkıştım ''Yazık değil mi ata neden vurdun kadın manyak mısın sen?'' diye bağırdım...
Karım arkasını döndü ve bana 'Bir' dedi.
Ve o günden sonra karımın bir dediğini iki etmedim.
Seager
04-12-2008, 08:55 PM
Üniversite Hocası
üniversitede hocanın biri her derse başlarken önce bir fıkra
anlatırmış ama fıkralar hep belden aşağı olduğundan bütün
kız öğrenciler rahatsız olurmuş. bir gün kızlar toplanıp bir
daha böyle bir fıkra anlatılınca sınıfı toplu olarak
sessizce terk etmeye karar vermişler. ama bizim hoca olayı
duyunca sınıfa hazırlıklı gitmiş ve fıkraya başlamış;
"hindistanca ciddi oranda fahişe eksiği olduğunu duymuşmuydunuz?"
kızlar cümleyi duyunca hemen ayaklanmışlar ve bizimki şöyle devam
etmiş;
"hanımlar , ne aceleniz var. hindistan gemisi yarın hareket
ediyormuş!!!"
Seager
04-12-2008, 08:56 PM
Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.Ne yapsa makbule geçmiyor, basın hergün kendisiyle uğraşıyordu.Nihayet :
-Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve ilan etti :
-Pazar günü saat 10'da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim.
Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada.Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı.Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti.Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.
Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu :
-Bakan yüzme bilmiyor!
Seager
04-12-2008, 08:56 PM
Adam, avlanmanın son derece yasak olduğu, yakalanınca çok yüklü para
cezalarının kesin uygulandığı milli parkta, göl kenarında, kucağında
kocaman
bir balık ile parkın polis müdürüne yakalanmış..
"Avlanma izniniz var mı?.." diye sormuş, polis müdürü..
"Yok.." demiş adam, "Gerek de yok çünkü bu balığı ben evimde besliyorum.
Her gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, ıslık çalıyorum dönüp
geliyor, alıp eve götürüyorum.."
"Tamamen palavra..!" demiş polis müdürü, "Balıklar bu dediğinizi
yapamaz.."
"İnanın bu gerçek efendim.. İsterseniz göstereyim.."
"Tamam.. Görelim bakalım.."
Adam balığı gölün derin sularına bırakmış, aradan birkaç dakika geçmiş,
polis müdürü adama dönüp "Evet?" demiş
"Evet ne?"
"Ne zaman geri çağıracaksın?"
"Neyi?"
"Balığı.."
"Hangi balığı?.."
Seager
04-12-2008, 08:56 PM
Bir gün Temel bir tiyatroya gitmiş. Tam oyun başlarken çok
sıkışmış ve görevliye tuvaletin yerini sormuş. Görevli de düz git
daha sonra karşına iki kapı çıkacak sakın soldakine girme demiş.
Temel de görevlinin söylediklerini yaptıktan sonra tuvalete bakmış
ki açıklık bir alan. Herhalde modern tuvalettir bu diye hacetini gidermiş.
Daha sonra yine salona gitmiş kendi yerine oturmuş. Hiçkimseden çıt
çıkmıyor.Yanındaki adama sormuş Temel oyun başladı mı diye.
Yanındaki adamsa: Valla biz de pek bilmiyoruz bi adam geldi
sahneye kakasını yapıp gitti demiş...
Seager
04-12-2008, 08:57 PM
Kadının biri Maldivlerde bir kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış,
kadın lambayı kumların içinden çıkarmış, ovalamış lambayı.
Lambadan cin çıkmış. Kadın hemen "Üç
hakkım var değil mi?" diye sormuş.
- Tamam, tamam. Beni lambadan
kurtardın vs vs vs. . . ama yüksek enflasyon, iç piyasadaki daralma ,
üçüncü dünya ülkelerindeki düşük maaş oranları ve Güney Asya'daki Tsunami
felaketi yüzünden sadece sana bir dilek hakkı verebilirim, demiş.
- Evet söyle! nedir dileğin
?
Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak
- Orta Doğu'da barış isityorum. Bu haritadaki ülkeleri görüyormusun?
Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını barışın tesis edilmesini diliyorum.
Cin haritaya bakmış ve dehşetle
:
- Tanrı aşkına Kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar.
Tamam İşimde iyiyim ama o kadar da değil! Bunun yapılabileceğini sanmıyorum.
Başka bir dilekte bulun.
Kadın birkaç dakika düşünmüş ve
- Hayatım boyunca doğru erkeği bulamadım, bilirsin Hem düşünceli hem eğlenceli biri, mutfağı sevecek, ev işlerinde yardım edecek, yatakta kaplan, annemin
yanında kuzu olacak, sürekli futbol izlemeyecek ve Sadık olacak bir erkek diliyorum,
demiş.
Cin derin bir iç
çekmiş:
- Uzat şu kahrolası haritayı ))
Seager
04-12-2008, 08:57 PM
bu fıkra değil ama fıkra gibi bir söz
umarım beğenirisniz...
BİR AFRİKALI TARAFINDAN YAZILMIŞ ...
Sevgili Beyaz Adam,
Dogarım , siyahım
Büyürüm, siyahım
Güneşlenirim, siyahım
Üşürüm, siyahım
Korkarım, siyahım
Hastalanırım siyahım
Ve ölürüm, hala siyahım
Ve sen Beyaz Adam,
Dogarsın, pembesin
Büyürsün, beyazsın
Güneşlenirsin, kızarırsın
Üşürsün,morarırsın
Korkarsın, sararırsın
Hastalanırsın, yeşilsin
Ve ölürsün, grisin
Ve hala utanmadan bana renkli dersin...
Seager
04-12-2008, 08:57 PM
Gurbetteki iki arkadaştan biri köyüne gidip tekrar geri dönmüş.Arkadaşı ona köydeki işler sorunca:
-Sizin koyunları kurt yedi, demiş
-Kurtlar mı yedi? Karabaş neredeymiş?
-Onu sizin karakaçan tepmiş.
-Eşek hep bağa giderdi, bağda değil miymiş?
-Bağa gitmiş ama babanın ölüsünü getiriyormuş.
-Nee:babam da mı ölmüş?
-Yaai annenin ölümüne fazla dayanamamış gariban!
-Anam da mı öldü!Ocağım söndü desene ...
-Daha sönmemişti, gelirken yanıyodu
Seager
04-12-2008, 08:57 PM
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"
Seager
04-12-2008, 08:57 PM
Jim ile Mary akıl hastanesinde iki hastadır. Bir gün hastanenin yüzme havuzunun etrafında dolaşırken Jim aniden suya atlayıp en dibe batar. Bunu gören Mary hemen ardından atlar ve dibe kadar yüzüp Jim'i kurtarır. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranışı hastanede olay olur. Bunu duyan başhekim de Mary'nin artık iyileştiğini düşünüp, hastaneden derhal taburcu edilmesi emrini verir. İşlemler yapılır, belgeler çıkartılır, Başhekim ayni gün Mary'nin yanına gider: -Mary, sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim, yaptığın kahramanca davranıştan ötürü anladık ki akli dengen tamamen yerinde ve böylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince, kurtardığın hasta, Jim, intihar etmiş. Az önce odasının banyosunda kendisini asmış bulundu. Mary gayet sakin yanıt verir: -O intihar falan etmedi ki.Ben onu astım kurusun diye.
Seager
04-12-2008, 08:57 PM
Akıl hastanesinde bir gün bir hasta bakıcıyı yanına çağırır. "Bana çabuk 5 şişe kola getir" der. Hasta bakıcı buna kızar ve hastaya beş tokat atar ve "al işte kolalarını" der. Aradan zaman geçtikten sonra yine aynı hasta, bakıcıyı yine çağırır. Bu sefer hasta bakıcıyı tokatlar."Bakıcı ne oluyor?" der. Hasta cevap verir. "Şişeleri getirdim abi".
Seager
04-12-2008, 08:58 PM
Delinin biri yolun kenarındaki uçurumda durmuş aşağıya bakarak "13, 13, 13...." diye söyleniyormuş. Oradan geçen biri, delinin ne yaptığını merak etmiş, yanaşarak " ne yapı...." diyemeden deli onu birden uçurumdan aşağıya atıvermiş ve devam etmiş "14, 14, 14......"
Seager
04-12-2008, 08:58 PM
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. seçtigi adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına çağırdı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu: - "Para nerede?" Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi: - "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiginizi anlamıyorum." Tercüman tercüme etti: - "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş. " Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beyninedayadı: - "Şimdi sor bakalım, para nerede." Tercüman işaretle sordu: - "Para nerede?" Sağır-dilsiz kan ter içinde isaretle yanıt verdi: - "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacınn kovuğunda yüz bin dolar var." - "Ne söyledi?" dedi Baba. Tercüman yanıtladı: - "Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz gö... istermiş."
Seager
04-12-2008, 08:58 PM
Kaykay
Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.." der ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç aldattın mı?" Adam yutkunur ve şöyle der; "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği; "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar. "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?" "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam. Diğerleri; "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu..."
Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."
40 yaşlarındaki kadın kalp krizi nedeniyle hastaneye yatırılmıştı.Kendinden geçmis durumdaydı. Doktorlar kurtarmak için çilgınlar gibi uğraşıyordu..Tam bu sırada Tanrı kadına göründü.
-"Yanına geliyorum Tanrım," diye inledi kadın.
-"Hayır," diye cevap geldi yücelerden,"daha önünde 35 yıl, 2 ay, 8 gün var..."
Kadın nihayet kendine gelmişti. Doktorlar mutluydu. Kadın daha da mutluydu.
Biraz iyileşince kesenin ağzını açtı.
Yüzünü gerdirdi.Liposuction yaptırdı.Göğüserini silikonla dikleşirildi.Kadının ısrarlarına dayanamayan hastane yönetimi bir kuaförün gelip saçlarını platine boyamasına izin vermişti.Artık bomba gibiydi kadın. Kendini çok iyi hissediyordu.
Hayatının kalan bölümünü mutlu bir biçimde geçirmeye hazırdı.Nihayet taburcu oldu.
Dışarıya çıkıp temiz havayı içine çekti.
Taksiye binmek üzere caddenin karşısına geçerken bir ambulans çarptı kadına.
Vahimdi durumu. Derin karanlığa doğru kayarken sordu:
-"Ulu Tanrım, sen her şeyi daha iyi bilirsin, ama hani önümde daha 35 yıl vardı?"
Tanrı'nin cevabı şöyle oldu:
-"Tanıyamadım..."
Seager
04-12-2008, 08:58 PM
SAHTE OLMASAYDI
--------------------------------------------------------------------------------
Yahudinin biri, pazara, topal eşeğini satmak için götürür, fakat alıcıyı kandırsın diye, eşeğin tırnağına bir çivi çakar, eşeğe bir Kayserili müşteri çıkar.Kayserili ayaktaki çiviyi görur, içinden "Çiviyi çıkarırım, eşek düzelir!" der, parayı verir, eşeği alır.
Yahudi ertesi gün sağda solda övünür :
-Siz Kayserililer açıkgözüz, diye övünürsünüz, eşek anadan doğma topaldı, o çiviyi ben çaktım, alıcıyı aldattım!
Duyanlar eşeği alan Kayseriliye koşup, anlatırlar.Kayserili elini dizine vurur :
-Tüh yahu, verdiğimi para sahte olmasaydı, bayağı kazıklanmıştım
Seager
04-12-2008, 08:59 PM
YENİ MODELİNİ ALDIK
--------------------------------------------------------------------------------
İki tane çiftçi, biri Adanalı, diğeri Kayserili, sohbet ederken, tabi haliyle zenginlikleriyle övunecekler... Adanalı başlamış :
-Bizim orda sabah günes doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz, demiş... Kayserili de demiş ki :
-Yav bizim de vardı öyle bir arabamız ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık....
Büyük şirketlerden birinin patronu ,bilgisayar sistemleriyle
ilgili önemli bir arızanın acilen giderilmesi için bilgisayar mühendislerinden birinin evine telefon etmesi gerekir. Adamın evine telefon eder ve karşı taraftan fısıldayan bir çocuk sesi "Alo" der. Bu kadar önemli bir konuyu bir çocukla konuşmak
istemeyen patron sorar "Baban evde mi?"
Çocuk fısıldayarak cevap verir "Evet"
Patron sorar "Onunla konuşabilirmiyim?"
Çocuk fısıldayarak cevap verir "Hayır"
Patron şaşırarak "Peki annen evde mi?"
Çocuk fısıldayarak "Evet"
Patron , "Peki onunla konuşabilirmiyim?"
Çocuk yine fısıldayarak "Hayır"
Patron çocuğun cevapları karşısında şaşırır ve en iyisinin bir
büyükle konuşmak olacağını düşünerek sorar , "Orada başka kimse var mı?"
"Evet" der çocuk fısıldayarak , "Bir polis memuru var"
Mühendislerinden birinin evinde polisin ne işi olduğuna anlam veremeyen adam sorar "Memur beyle konuşabilir miyim?"
"Hayır" der ufaklık , "Şu anda meşgul"
İyice meraklanan patron: "Neyle meşgul?"
Çocuk fısıldayarak cevaplar:" Annemle babamla ve itfaiyeci
amcalarla konuşuyor"
Meraklanan ve endişelenen patron , telefondan gittikçe artan bir gürültü duyar "Bu ses de ne? Diye sorar.
"Bir helikopter" der çocuk , hala fısıldayarak.
Panikleyen patron:"Neler oluyor orada" diye sorar
Cocuk hala fısıldayarak: "Arama kurtarma timi geldi"
Patron endişeli ve neler olduğunu bilmemenin kızgınlığı içinde: "İyide neyi arıyorlar"
Küçük çocuk hala fısıldayarak ve kıkırdayarak cevap verir "Beni"
Seager
04-12-2008, 08:59 PM
ANNELER HERŞEYİ BİLİR
Hasan annesini aksam yemeğine davet etmiş. Yemek sırasında anne hep Hasan’ın ev arkadasının ne kadar cekici oldugunu dusunmeden edememis. Yemek boyunca ogluyla kız arasında neler oldugu konusunda meraktan çıldırıyormuş. Bunu farkeden Hasan ‘Anneciğim Ayse ile aramızda inan hicbir sey yok. Biz sadece ev arkadasıyız’ demis.Bir hafta kadar sonra Ayse Hasan’a sormus:
‘ Annenin yemege geldigi geceden beri çorba kepçesini bir türlü bulamıyorum. Nerde oldugu konusunda bir fikrin var mı? Sence annen almış olabilir mi?’
Hasan cevap vermis ‘Aldığını sanmıyorum ama bir e-mail gönderip ona sorayım’ ve annesine şöyle yazmıs:
‘Annecigim, sana aldın demiyorum, almadın da demiyorum ama gercek şu ki bize yemege geldiginden beri çorba kepçesi kayıp’
Bir kac saat sonra annesinden soyle bir e-mail gelmis:
‘ Sevgili oğlum, sana Ayse ile yatıyorsun ya da yatmıyorsun demiyorum. Ama gercek su ki eger o kendi yatagında uyuyor olsaydı simdiye kadar corba kepcesini coktan bulmus olmalıydı..’
Seager
04-12-2008, 08:59 PM
MAFYA BABASI
Mafya babasi korumaya aldigi muesseselerden haraclari toplamak icin yeni
bir tetikci buldu.Sectigi adam sagir ve dilsizdi. Baba, yeni tetikcinin
polisin eline gecerse, fazla bir sey anlatmasinin mumkun olamayacagini
dusunuyordu boylece..
Baba, bir gun odemelerin geciktigini fark etti ve tetikciye adamlarini
gonderdi. Adamlarin sagir dilsizle anlasmalari mumkun olmadi tabii. Bunun
uzerine Baba sagir dilsizi odasina aldirtti. Bir de isaret alfabesi
bilen tercuman buldular.
Tercuman isaretle sordu:
"Para nerde?.."
Sagir dilsiz isaretle yanit verdi:
"Ne parasi.. Benim paradan haberim yok.. Neden bahsettiginizi
anlamiyorum."
Tercuman tercume etti.
"Neden bahsettiginizi anlamiyormus .."
Baba 38?ligini koltuk altindan cekip sagir dilsizin beynine
dayadi..
"Simdi sor bakalym, para nerde?.."
Tercuman i aretle sordu:
"Para nerede?."
Sagir dilsiz isaretle yanit verdi:
"Central Park?ta, Bati 78?inci Caddeye acilan kapidan girince soldan
ucuncu agacin kovugunda 100 bin dolar var."
Baba ofkeyle gurledi:
"Ne dedi?.."
Tercuman yanitladi:
"Dediki hala neden bahsettiginizi anlamiyormus. Ayrica diyor ki, o tetigi
cekmeyi de kiciniz yemezmis!.."
Seager
04-12-2008, 08:59 PM
CUMA GÜNLERİNİ SEVECEĞİNİ SANMIYORUM
Çok günahkar bir adam ölmüş ve kendini cehennemde bulmuş... Şeytanın
karşısına geçmiş, şeytan ona sormuş;
- Niye titriyorsun, korkuyor musun?
- Tabi ki korkuyorum, cehenneme düştüm..!!!
- Aaa korkma, cehennem size anlatıldığı gibi bi yer diil, göreceksin...
Meselaaaaa... Sen içki sever misin?
- Severim hem de çok
- Harika... O zaman Pazartesileri de çok seveceksin.. Pazartesi burada
İÇKİ GÜNÜ'dur.. Bütün gün viski, tekila, bira, şarap servisi yapılır...
İstediğin kadar içeceksin ve asla sarhoş olmaycaksın..... nasıl?
- Waowwwww bayıldım...!!!
- Peki sigara içer misin?
- Evet çok fazla içerim..
- Harika.. o zaman Salıları da çok seveceksin...
Salı burada SİGARA GÜNÜ'dür... Bütün gün dünyanın en kaliteli
sigaralarını tutturebiliceksin, ciğerlerin patlamaycak, öksürük
krizleri
yok,
kanser de yok, nasılsa ölüyüz di mi... Nasıl??
- Aman tanrım insan daha ne ister ki..
- Peki kumar oynar mısın??????
- Evet !! Hayattayken deli gibi kumar oynardım...
- Harika..... O zaman Çarşambaları da çok seveceksin...
Çarşamba burada KUMAR GÜNÜ'dür...
Sabahtan akşama kadar blackjack, poker, rulet, ne ararsan...
İflas etmek yok, hep kazanmak var, kazandıkça oynamak var... Nasıl?
- İNANILMAZ... TEK KELİMEYLE İNANILMAZ...!!!
- Ya uyuşturucularla aran nasıl???
- Aaah sorma, ben iflah olmaz bir uyuşturucu bağımlısıydım...
- Sen çok şanslısın ahbap... Perşembelere de bayılacaksın demektir...
Perşembe burada UYUŞTURUCU GÜNÜ'dür... Bütün bir gün eroin, kokain,
marijuhana, hangisini istersen ne şekilde istersen alabiliceksin...
Kafayı bulmak yok, zehirlenmek yok, bütün gün uçuş halindesin...
Hoşuna gitti mi????
- BUNLARA İNANAMIYORUM CENNETTE BU KADAR MUTLU
OLAMAZDIM HERHALDE...!!!
- Peki eşcinsel misin?
- Hayır...
- Hmmmm.. O zaman Cumalardan nefret edeceksin...
Kör bir adam yanlışlıkla Bayanlar Barına girer. Bara doğru ilerler ve bir içki ısmarlar. Biraz oturup, içkisini yudumladıktan sonra barmene seslenir: "Hey, bir sarışın fıkrası duymak ister misin?" Birden bar, bomba düşmüş gibi sessizleşir. Kör adamın yanında oturan kadın, tok bir sesle: "Hey bayım," der "bu fıkrayı anlatmadan önce bilmeniz gereken beş şey var.
Birincisi, barmen sarışın bir kız.
İkincisi kapı görevlisi sarışın bir kadın. Üçüncüsü, ben 1.90 boyunda
karatede siyah kuşaklı bir sarışınım.
Dördücüsü, sağınızda oturan kadın profesyonel bir halterci ve sarışın.
Beşincisi, benim yanımda oturan kadın profesyonel güreşçi ve sarışın.
Yine de bu fıkrayı anlatmak istiyor musunuz?"
Kör adam bir kaç saniye düşünür, sonra başını sallar: "Hayır, hiç sanmıyorum. Beş defa anlatamam."
Seager
04-12-2008, 09:00 PM
EINSTEIN VE SÖFÖRÜ==
>>
>> Einstein konferaslarina hep özel soförü ile giderdi. Yine bir
>>konferansa
>> gitmek üzere yola çiktiklari bir gün soförü
>> Einstein'a, "Efendim, uzun zamandir siz konusmanizi yaparken ben
>>de arka
>> siralarda oturup sizi dinliyorum ve artik neredeyse
>> söyleyeceginiz her seyi kelimesi kelimesine biliyorum" dedi.
>> Einstein gülümseyerek ona bir öneride bulundu:
>> "Peki, simdi gidecegimiz yerde beni hic tanimiyorlar" dedi. "O
>>halde bugün
>> palto ve sapkalarimizi degistirelim, benim yerime sen yap
>>konusmayi, ben de
>> arka sirada seni dinlerim." Soför, gercekten cok basarili bir
>>konusma yapti
>> ve sorulan tüm sorulari dogru yanitladi.
>> Tam yerine oturacagi sirada bir kisi, o güne kadar konferansta
>>sorulmamis
>> bir soru sordu. Soför, hic duraksamadan soruyu soran kisiye döndü
>>ve
>> "Böylesine basit bir soruyu sormaniz gercekten cok garip" dedi.
>> Sonrada
>> Einstein'i isaret ederek söyle devam etti:
>> "Simdi size arka sirada oturan soförümü cagiracagim ve sordugunuz
>> soruyu, göreceksiniz, o bile yanitlayacak."
>>
Seager
04-12-2008, 09:00 PM
AMELİYAT YERİ
İki sevgili bir ağacın gölgesinde otururlar.Delikanlının tatlı sözleri arasında bir ara kız sevgilisinin kulağına fısıldar :
-Sevgilim sana apandist ameliyatı olduğum yeri göstereyim.
Delikanlının gözleri parlar.
-Göster canım göster.
Kız eliyle uzak bir yeri göstererek :
-Bak şu ilerde görünen sarı bina var ya, onun üçüncü katı....
Seager
04-12-2008, 09:00 PM
ÜÇ KEZ
Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş :
-Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir Ayı çıkmaz mı?Çifteyi doğrultacak vakit yok!..Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya.Fakat Ayı peşimde!Benden hızlı koşuyor.Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim.O kadar yaklaşmıştı.Derken Ayının ayağı kaydı, yere düştü...Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım.Ama Ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti.Yine nefesi ensemde... Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak.Allahtan tam o sırada yine Ayının ayağı kaydı, yere düştü.Talih bana gülüyor!Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz metre kadar açtım.Tanrı sizi inandırsın arkadaşlar, Ayı yine bana yetişti.Yine nefesi ensemde...şansa bakın...Ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi?
Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış :
-Sen de çok yürekliymişsin kardeşim!...Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim.
Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış :
-Lafı karıştırma yahu! Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?
Seager
04-12-2008, 09:00 PM
BAKAN KARISI?
Bakanlardan birinin ölmesiyle başka bir milletvekili onun süresini doldurmak üzere seçilmişti. Adam hemen karısına telefon ederek, bu haberi vermek istedi :
-Bir bakan karısı olmak ister miydin? diye sordu.
Karısı biraz düşündü sonra:
-Hangisinin?
Seager
04-12-2008, 09:00 PM
RESİM
Leyla, ağacın altına oturmuş resim yapıyordu.Babası kızın elindeki bomboş kagığıdı görünce sordu :
-Leyla, ne resmi yapıyorsun bakayım?
-Çimenlikte bir keçi resmi.
-Çimenler nerede?
-Keçi hepsini yedi.
-Ya keçi?...
-Yiyecek birşey kalmayınca o da gitti.
Seager
04-12-2008, 09:01 PM
KIZAMIK
Bey, telefonu açıp seslendi :
-Alo...Doktor Bey, bizim oğlan kızamık.
-Biliyorum, dedi doktor, dün sizin eve girip gerekli şeyleri söyledim, kendisini kimseyle temas ettirmeyin ve..
-Ama doktor bey, oğlan hizmetçiyi öpmüş bir kere...
-Ya bu fena işte...Öyleyse hizmetçiyi de karantinaya almalı.
-Doktor bey, bir şey daha var, sonra hizmetçiyi bende öptüm...
-O... İşler çatallaştı, hastalık herhalde size de bulaşmış olmalı.
-Ya..sonra ben karımı öptüm...
-Ne diyorsun be? Öyleyse ben de kızamık olacağım demek...
Seager
04-12-2008, 09:01 PM
DAHA ÇOK İSTİYOR...
Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı :
-Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa?
-Hayır düşmedim.Arkadaşım Orhan'la dövüştük.Ben de yarın onun gözünü şişireceğim!
Annesi yatıştırmaya çalıştı :
-Sakın ha! Dövüşmek iyi birşey değil.Ben sana yarın pasta çörek vereyim.Arkadaşına da ver, barışın.Güzel güzel oynayın olmaz mı?
-Olur anneciğim, barışırız.
Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü.Annesi merakla sordu :
-Yine ne oldu?
-Arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor!
Biraz gülmeye nedersiniz
Seager
04-12-2008, 09:01 PM
Bir sarisin, bir kizil saçli ve bir esmer kadin çölün ortasinda arabayla yol almaktadirlar. Hava korkunç sicaktir. Arabanin motoru birden stop eder.
Inip baktiklarinda, motoru tekrar çalistiramayacaklarini anlarlar. Mecburen çölde uzunca bir yürüyüs yapmalari gerektiginden, her biri arabadan birseyler alir.
Esmer, bir sise su; kizil sacli bir paket bisküvi ve sarisin da arabanin kapisini söküp alir. Çölde yürümeye baslarlar ve bir süre sonra dinlenmek için mola verirler.
Mola sirasinda sarisin ve esmer kadinlar kizil saçliya döner ve niye bir paket bisküvi aldigini sorarlar.
- "Acikirsam yerim, diye düsündüm" cevabini verir kizil saçli "..çölde ne kadar yürüyecegimiz belli degil.."
Hepsi de bunun çok mantikli oldugunu düsünür. Ve sonra sarisin kadinla kizil saçli olani esmere döner ve niye yanina bir sise su aldigini sorarlar.
- "Eger susarsam, yanimda içecek birseyim olmasi gerektigini düsündüm.." diye cevaplar esmer kadin.
Evet, bu çok akillica bir fikir, diye düsünür diger ikisi. En sonunda esmer ve kizil saçli kadinlar sarisina dönerler ve arabanin kapisini niçin söküp aldigini sorarlar.
- "Seyy.." der sarisin "..çok sicak olursa pencereyi açip serinlerim diye düsündüm de.."
Seager
04-12-2008, 09:01 PM
Adamın birini gece vakti çevirir trafik polisi illa ceza yazacak ya başlar sormaya ;
- Beyefendi ruhsat lütfen !
- Buyrun Memur Bey .
- Ehliyet ?
- Buyrun memur bey
- Alkol ?!
- Yok Memur Bey .
- Kemer takılımıydı ?!
- Evet Memur Bey .
- İlk yardım çantanız ?!
- Tastamam yerinde Memur Bey .
Bakmış olacağı yok memur ;
- Mezdeke kasetin varmı ?!
- Var Memur Bey .
- Koy kaseti !
- Tamam Memur Bey .
- 3. Parçayı çal !!
- Tamamdır memur bey ??…
- Şimdi ben oynuyorum sen Para Yapıştırıyorsun !!!
Seager
04-12-2008, 09:01 PM
doktorun biri köyün meydanına reklamını yapar.
her türlü sorun itina ile çözülür çözemezsek paranızın 2 katı iade
wizite ücreti 50 milyon
kahwede oturan elemanlardan biri dur ben şu doktoru kekliyim der
werir 50 milyon girer içeri
doktor: buyur ewlat sorunun nedir?
- walla doktor bey hiç tadım tuzum yok
- halederiz koçum wer kızım ordan 7 nolu kutuyu
- aç ağzını ewladım der we kutunun içindekinden bir kaşık werir
- bu ne ya bunda b.k war
- bak tadın tuzun yerine gelmeye başladı der we adamı gönderir.
sağdan soldan topladığı borçla we parasını kurtarmak amacıyla birdaha gider 50 milyonu werir girer içeri
- merhaba doktor, doktor kim, ben nerdeyim, ben kimim der we doktorcum bende unutkanlık başladı hiç bişi hatırlamıyorum der
- hallederiz koçum wer kızım ordan 7 nolu kutuyu
- heyyyyy onda b.k war
- bak hatırlamaya başladın yawaş yawaş
adam çıldırır köpürür intikam duygusuyla bidaha gider 50 milyonu werir içeri girer
- doktor bende olay bitti kadınlar önümde soyunuyorlar cilwe üstüne cilwe ama olay yok hiç istek yok napcam
- halederiz kocum kızım wer ordan 7 nolu kutuyu
- eee s.k.cem 7 nolu kutunu haaaaaa
- bak buda halloldu..
Seager
04-12-2008, 09:02 PM
İlk hata
Temel'e çalıştığı yerde ilk ay maaşını fazla verirler ; ikinci ay ise eksik... Hemen gidip “Hata var” der.
“Haklısın, ama sana ilk ay fazla vermişiz. Daha önce niye gelmedin ?” derler.
Temel :
“Pen ilk hataları affederum!"
Seager
04-12-2008, 09:02 PM
İskelet
Biyoloji dersinde öğretmen, bir insan iskeletini göstererek Temel'e sorar :
“Söyle bakalım Temel, bunun adı nedir ?”
“İnsan kilçuğudur öğretmenim”
Seager
04-12-2008, 09:02 PM
Bilmez
Dursun, çalıştığı inşaatın onuncu katından aşağıya düşmüştür. Temel hızla yardımına yetişip sorar :
“Nasılsın Dursun, bir tarafın ağrıyor mu ?”
Dursun :
“Ne diyorsun sen be!... Çektiğim acı yüzümden okumuyor mu?”
Temel hayrettedir :
“Ah be Dursun! Bilmez misin, benim okuma yazma bilmediğimi ?...”
Seager
04-12-2008, 09:02 PM
Makinist
Temel'in saati bozulunca saatçiye götürür. Saatçi içini açar ki ölü bir karınca!
Temel olayı çözer tabii :
“Maçinisti ölmüş da...”
Seager
04-12-2008, 09:02 PM
Çok şey
Temel ile İdris sohbet eder, İdris, Temel'e soru sorar :
“Söyle pakayum, bir bir daha ne eder?”
“içi” der Temel. İdris, bıçağını çekip Temel'i bıçaklar! Karakolda komiser gürler :
“Arkadaşını neden öldürdün?”
İdris içini çeker :
“Çok şey pileydu!...”
Seager
04-12-2008, 09:02 PM
Düşman
Temel askerdeyken komutanı onu çağırır ve sorar :
“Düşman sana sağ taraftan saldırırsa ne yaparsın?”
“Sol tarafa kaçarım komutanım.”
“Sol taraftan saldırırsa ne yaparsın?”
“Sağ tarafa kaçarım komutanım.”
“Peki iki taraftan saldırırsa ne yaparsın?”
“Kusura bakmayın komutanım ama ha bu düşmanların benden başka uğraşacak işleri yok midur?”
Seager
04-12-2008, 09:03 PM
Doping
Çok miktarda doping hapı alan Temel, maraton yarışına katılmış. Fakat sonuncu olmuş.
Arkadaşı haklı olarak sormuş :
-Yahu, neden sonuncu oldun?
Temel'in cevabı şöyle olmuş :
-Doping yaptuğum anlaşilmasun diye!!...
Seager
04-12-2008, 09:03 PM
Gamsız
Temel, çok gamsız biriydi, tembeldi de...
Yerinden kıpırdamaya üşenir, her işini yavaş yavaş yapardı.
Köyün yaşlılarından birisi, sinirlenir ve sonunda :
-Senin çabuk yaptuğun tek şey yok midur?
“Vardır” der Temel.
-Nedur?
-Çabuk yorulayrum!...
Seager
04-12-2008, 09:03 PM
Hazırlık
Ankara'da bir fakültede okumakta olan Temel'in dersleri kötüye gitmektedir. Sonunda sınıfta kalacağını anlayınca, hemen annesine bir telgraf gönderir :
-Sınıfta kalacağum, babami hazirlayasun...
Ertesi gün gelen telgrafta şunlar yazmaktadır :
-Baban zaten hazirdu, asıl sen kendini hazirlayasun...
Seager
04-12-2008, 09:03 PM
Telefon
Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar anlatmaya baslar;
-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk. Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır.
Sıra Türkiye'ye gelir ve Temel baslar anlatmaya ;
-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama bir şey bulamadık. Öyleyse atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır.
Seager
04-12-2008, 09:03 PM
Araştırmacı Temel
Temel hayvanları araştırma konusuna oldukça ilgi duymaktaymış. Bir gün bu merakını gidermek için laboratuarını kurarak çalışmalara başlamış. Örnek hayvan olarak bir PIRE almış. Çok hassas aletler ile bu işe başlayan Temel, eline çok hassas bir neşter alarak pirenin ayaklarının ucundan biraz kesmiş ve masanın üzerine bırakmış ve pireye ZIPLA BAKAYIM diye seslenmiş, doğal olarak zıplayarak dolasan bir hayvan olan pire yarim yamalak da olsa zıplamış, o sırada Temel hemen yakalayarak ayaklarının tamamını yontmuş ve masanın üzerine tekrar bırakarak seslenmeye başlamış. ZIPLA BAKAYIM, ULA ZIPLASANA, ZIPLA BE HAYVAN. Fakat ayakları kesilen pireden hiçbir hareket yok..... Temel hemen kalem kağıdı alarak raporu yazmaya başlamış. PIRE incelendi. SONUÇ: "pirenin ayakları kesilince kulakları duymamaktadır."
Seager
04-12-2008, 09:04 PM
Temel Balık Avında
Bir gün Temel balığa çıkar.İyi bir avdan sonra bir tekne balık tutar.Birden hava patlar ve çok büyük bir fırtına çıkar.Temel dua etmeye baslar. Tanrım beni bu fırtınadan kurtarırsan bütün bu balıkları fakirlere dağıtacağım der içinden. Hava bir zaman sonra düzelir. Temel evine dönmeye başlar. Bir taraftan da balıklara bakar ve içinden bu balıklar fazla, yarısını dağıtsam olur der.Biraz daha sonra balıklara tekrar bakar ve bu balıkların yarısı da çok fazla ben bunların çeyreğini dağıtsam olur der.Biraz daha zaman geçer Temel tekrar balıklara bakar. Tam o sırada hava tekrar
bozulur.Temel kafasını gök yüzüne diker ve söyle der."Haçan sen de şakadan hiç anlamiyusun."
Seager
04-12-2008, 09:04 PM
Temel Eczane Açmak İsterse
Temel eczacılık fakültesini bitirmiş. Fakat eczane açacak parası yok, Girmiş bir eczaneye: - Beyefendi sizde soğan var mi? Adam Temel'i başından savmış.Temel bu durur mu? Her gün yeni saçma sorularla geliyormuş. Bir gün eczacı Temel'e: -Kardeşim senin derdin ne? -Burayı bana sat. Eczacı kurtulmak için eczaneyi satmış,birkaç gün sonra Eczaneyi satan adam içeri girmiş,Temel'e: -Siz de soğan var mı? demiş... Temel adama 'biz de soğan var ama senin reçeten var mi?'demiş....
Seager
04-12-2008, 09:04 PM
Temel ve Cin
Bir Fransız bir İngiliz ve bir de Temel bir gemi kazasından sonra ıssız bir adaya çıkarlar. İngiliz kumsalda bir lamba bulur. Fransız bunun Alaaddin'in lambası olabileceğini söyler ve lambayı ovuşturur. Gerçektende lambadan bir cin çıkar. "Ne dilerseniz dileyin benden" der. İngiliz "Ben ailemin yanına İngiltere'ye gitmek istiyorum" der. Cin isteği yerine getirir. Sıra Fransız'a gelir. Oda ailesinin yanına Fransa ya gitmek ister. Onun isteği de yerine gelir. Sıra Temeldedir. Temel biraz düşünür. Cin çabuk olmasını söyler. Temel etrafına bakar ve cine dileğini söyler. "Arkadaşlarımda gitti ben bu ıssız adada yalnız kaldım onun için arkadaşlarımı geri getirmeni istiyorum" der.
Seager
04-12-2008, 09:04 PM
Temel Londra'da
Temel Londra'da otelin birinin odasında kara kara düşünüyormuş. 'Ulan' demiş, -Ben aşağıdan içki isterken Laz olduğum anlaşılır mı acaba? Geçmiş aynanın karşısına ve prova yapmış... -Bana bir fvisku,yok böyle anlarlar -Bana bir raki...'yok' demiş 'böyle de anlarlar. -Bana bir bira.... Tamam demiş, böyle iyi, anlamazlar.... Ve aşağıya inmiş, masaya dirseklerini dayamış ve seslenmiş. Barmen bana bir bira. Barmen Temeli biraz süzdükten sonra sormuş:
Birader sen Laz mısın? Temel -uuuy nasıl anladın demiş;
-burası resepsiyon da, bar karşıda......!
Seager
04-12-2008, 09:04 PM
Temel Papağan Görürse
Temel şehre inmiş. Bakmış pencere kenarında bir papağan. İçinden: -Allah allah kuşa bak yav....demiş. Tabi bu arada papağan da Temel'in kendisine baktığını görüp: -Ne bakıyorsun hemşerim... demiş. Temel biraz şaşkınlık biraz da saflıkla:
-Afedersun hemşerum. Ben seni kuş sandiydum.
Seager
04-12-2008, 09:04 PM
Temelin Freni Patlar
Temel kamyonuyla yokuş aşağı inerken freni patlar, kamyonu son sürat gitmeye baslar ve kamyon bir kavşağa gelir.Temel bir bakar sağ tarafta pazar kurulmuş yüzlerce insan ,soluna bakar bir tane çocuk. Pazara girip yüzlerce insanı öldüreceğine çocuğa çarpmayı tercih eder. Ertesi gün gazeteler söyle yazar TEMEL KAMYONUYLA PAZAR YERINE GIRDI 20 ÖLÜ 50 YARALI.
Temele sorarlar niye pazara daldın? Diğer yöne gitmedin? -Temel cevap verir -Benim niyetim aslında çocuğu ezmekti, çocuk pazar yerine kaçınca...
Seager
04-12-2008, 09:05 PM
At
Dursun :"Yeni atın nasıl?"
Temel:"Olağanüstü.Bugüne dek gördüğüm en nazik at."
Dursun:"Nasıl oluyor bu "
Temel:"Her engelde önce bana yol veriyor."
Seager
04-12-2008, 09:05 PM
Bahis
Temel ,kamyoneti ile güneydoğu yaylalarında dolaşıyordu.Bir çayırda 500 tane koyununu otlatmaya çalışan Keko'yu gördü.Kan ter içindeydi Keko.
Temel yaklaştı.Sohbeti açtı.Sonra bir teklif getirdi:
"Gel seninle iddialaşalım.Koyununa.Ben kazanırsam bir koyun alırım,sen kazanırsan koynun parasını veririm."
"Peki" dedi Keko.
Temel başladı.
"Ben senin mesleğini tahmin edeceğim.Sen çobansın."
Sonra Keko'nun hayretle açılan gözleri arasında:
"Bildim değil mi "diye sordu."Öyleyse kazandım "
Sonra koyunların arasına daldı.Bir tanesini aldı .Kamyonetinin arkasına attı.
Tam gaza basıp giderken ,"Yağma yok sıra bende "diye bağırdı Keko .Sen Karadenizlisin,adında Temel .
"Vay canına "diye bağırdı Temel "Nereden bildin?"
Güldü Keko...
"500 koyunun arasından benim kırma Karabaş'ı başka kim seçer ki?"
Seager
04-12-2008, 09:05 PM
Bas Gaza
Tırcı Dursun ile muavin Temel kamyonlarına altı metre yüksekliğinde mal yüklemişler gidiyorlar.
Önlerine bir tünel ve bir uyarı işareti çıkar.
Azami yükseklik dört buçuk metre.
Muavin Temel etrafa dikkatle bakar ve sonra Dursun'a döner:
-"Bas gaza usta ,etrafta polis molis yok."
Seager
04-12-2008, 09:05 PM
Berber
Temel berber dükkanı açmıştı.
İlk müşterisi geldi.
Temel usturayı eline aldı ve daha birkaç dakika geçmeden,adamın yanağını tam altı yerden kesti.
"Müşteri bana da bir ustura verir misiniz" dedi.
"Hayrola" dedi Temel .."Kendiniz mi traş olmak istiyorsunuz?"
"Hayır "dedi müşteri, "kendimi korumak istiyorum"
Seager
04-12-2008, 09:05 PM
Çarpma
Hızla gelen bisikletli,yolda yürüyen Temel'e çarpmış, bir de üstelik Temel'e çıkışmış:
-"Salak herif dikkat et bir daha."
-"Niçin " demiş Temel."Tekrar geri mi döneceksin?"
Seager
04-12-2008, 09:05 PM
Kaza
Dört kişilik bir eğitim uçağı kara denizde mezarlığa düşmüş…
Lazlar 80 ceset çıkarmışlar ve ölü sayısının artmasından korkuyorlarmış.
Seager
04-12-2008, 09:06 PM
Geçiş
"En çabuk biçimde hastaneye nasıl ulaşabilirim ?"dedi turist .
"Gözleriniz kapalı caddede karşıya geçin . Hatta sizi ambulansla bile yetiştirirler hastaneye" dedi Temel.
Seager
04-12-2008, 09:06 PM
Geliş
Temel binanın altıncı katından düşmüştü.Hemen etrafını bir kalabalık sardı.Yoldan geçen biri kalabalığı yardı ve yaralı Temel'e sordu:
-"Ne oldu?"
Temel zorlukla cevap verdi:
-" Vallahi bilmiyorum ,ben de şimdi geldim."
Seager
04-12-2008, 09:06 PM
Maç
İki Karadeniz takımı: Ordu Spor'la Sinop maç yapıyorlarmış.
O esnada stadın yanından bir tren geçiyormuş.
Sinoplular trenin düdüğünü hakemin bitiş düdüğü zannetmişler.
Ve sahayı terk etmişler.Kalan 85 dakikada
Orduspor da gol atamayınca maç 0-0 berabere bitmiş.
Seager
04-12-2008, 09:06 PM
Elleme !
Karadeniz de iki işçi tarlada çalışırlarken üzerlerinden bir uçak geçmiş.Biri yukarıya bakarak:
-Bak Temel uçak geçiyor.
Öbürü hala işiyle meşgul:
-Ula Dursun elleme geçsin.
Seager
04-12-2008, 09:06 PM
Neden Perşembe
Karadenizlilere niçin perşembe günü fıkra anlatılmaz?
Cevap: Cuma namazında gülmesinler diye…
Seager
04-12-2008, 09:06 PM
Paraşüt
Lazlar yeni bir paraşüt icat etmişler:
Yere çarpınca açılıyormuş...
Seager
04-12-2008, 09:07 PM
Manalı Bakışlar
Temel İstanbul'a yeni gelmiş şehirli arkadaşına dert yanıyordu :
"Uşağım dün otobüste otururken bir ara biletçi bana sanki bilet almamışım gibi manalı manalı baktı ."
"Peki sen ne yaptın?"
Temel cevabı yapıştırdı:
"Ben de sanki bilet almışım gibi manalı manalı baktım."
Seager
04-12-2008, 09:07 PM
Neden
Karadenizli Temel'e İstanbullu arkadaşı sorar:
"Karadenizliler neden hep soruya karşılık bir soru sorarlar?"
Temel arkadaşına bakarak konuştu."
-"Niçin öyle etmesinler?"
Seager
04-12-2008, 09:07 PM
Şart
Temel durup dururken başbakan olacağım diye tutturmuş.Memleketin hali berbat,enflâsyon,işsizlik,pahalılık,hırsızl� �k..
Ama Temel'in inadı inat.İlle de başbakan olacak!
Biri dayanamamış:
-"Ula sen deli misin?"
Temel hayretle sormuş:
-"Şart midur?"
Seager
04-12-2008, 09:07 PM
Nerede Bunlar?
Temel Avustralya'ya devekuşu avlamaya seyahate çıkmış.Orada malzemelerin hazırlayıp maceraya atılmış.
Bir virajı dönünce bakmış ki; 10,15 tane devekuşu. Hemen arabayı durdurup silahını doğrultmuş. Devekuşları silahı görünce ürkerek kafalarını kuma gömmüşler.Yani kendi akıllarınca saklanmışlar.Temel etrafa bakmış ve kendi kendine sinirli sinirli sormuş:
-Ulan nereye gitti bu hayvanlar?
Seager
04-12-2008, 09:07 PM
Kaçış
Temel yolda yürürken bir senet bulmuş.Bakmış senedin son günü.... Ne yapacağım diye kara kara düşünmeye başlamış.Sonra gitmiş borç toplayıp senedi yatırmış.Rahat bir nefes almış.
Aynı şekilde bir gün yürürken yine yerde bir senet görmüş. Almış bakmış.Yine senedin son günü.Ama bu ödenecek gibi değil,çok fazla miktarda...
Temel hemen sahte pasaport çıkartıp yurt dışına kaçmış....
Seager
04-12-2008, 09:08 PM
Bildiğim Fıkra
Temel kahvenin bir köşesinde kendi kendine söyleniyor,arada bir gülüyor,arada bir de hatırladığı bir şeyi boş vermek istermiş gibi elini yukarıya doğru kaldırıp indiriyormuş.Arkadaşları merak etmişler:
-Yahu Temel sen sabahtan beri konuşarak gülüyorsun.Niye?...
Temel:
-Kendi kendime fıkra anlatıyorum.
-Peki ara sıra elini yukarı kaldırıp indiriyorsun...
Temel:
-Yahu bildiğim fıkra aklıma gelirse onu geçiyorum.
Seager
04-12-2008, 09:08 PM
Tesisatçı
Temel ,Afrika'nın balta girmemiş ormanlarına yolculuk yapıyordu.Tamtam çalan bir zencinin yanında durup"Ne yapıyorsun arkadaş "diye sordu.
"Günlerdir suyumuz yok da...."
"Demek öyle, sende yağmurcuyu çağırıyorsun,değil mi?"
"Hayır, tesisatçıyı
Seager
04-12-2008, 09:08 PM
Yanlışlık
Temel, kompartımanda beş çocuğu ve yaşlıca bir adam ile yolculuk yapıyormuş. Çocuklar azıyor, avaz avaz bağırıp birbirlerine fındık fıstık atıyorlar, yaşlı adamın ayaklarını tekmeliyorlarmış.
Nihayet ihtiyarın tepesi attı:
"Çocuklarınıza hakim olmazsanız ben size gününüzü gösterim" dedi.
Temel acı acı gülümsedi.
-"Bana daha ne yapabilirsiniz ki?Aslında ben bir cenazeye gidiyorum.Çocuklardan biri biletleri yuttu,öteki ikisi altlarına ettiler.Cenaze Denizli'de ben yanlışlıkla Adana trenine binmişim.
Seager
04-12-2008, 09:08 PM
Yardım
Yargıç kaynanasını dövmekten sanık İdris'i yargılıyordu.İdris'in tanığı Temel'e sordu.
-"Bu adamı kaynanasını döverken gördün mü.?"
-"Gördüm hakim bey."
-"Peki niçin müdahale etmedin.?"
-"Yardıma ihtiyacı yoktu hakim bey ,rahat rahat dövüyordu."
Seager
04-12-2008, 09:08 PM
Zincirleme
Piliç niye yolun karşısına geçmişti?Öbür yana geçmek istediği için...
Ölü çocuk niye yolun karşısına geçmek istemişti.?Pilici kovaladığı için...
Yamyam niye yolun karşısına geçmek istemişti?Pilici kovalayan ölü çocuğu yemek için...
Dazlak niye yolun karşısına geçmişti? Pilici kovalayan ölü çocuğu yemek isteyen yamyamın kıçına bir tekme
atmak için.
Polis niye yolun karşısına geçmek istemişti? Pilici kovalayan ölü çocuğu yemek isteyen yamyamın kıçına bir tekme atmak isteyen dazlağı tutuklamak için.
Temel niye yolun karşısına geçmek istemişti? Pilici kovalayan ölü çocuğu yemek isteyen yamyamın kıçına bir tekme atmak isteyen dazlağı tutuklamak isteyen polise , bu tarafa nasıl geçileceğini sormak için...
Sütçü niye yolun karşısına geçmek istemişti?Sütçü karşıya geçemedi.Bu fıkradan fena halde sıkılmıştı çünkü.
Seager
04-12-2008, 09:09 PM
Rusça
Fadime'ye sorarlar :
“Kocan Temel'le birlikte Rusça dersleri alıyormuşsunuz, neden?”
“Bir Rus bebeği evlatlık edindik. Çocuk konuşmaya başlayınca ne dediğini nasıl anlayacağız?”
Seager
04-12-2008, 09:09 PM
Anlayışsız
Temel, polisler tarafından yakalanmış ve sorgu için komiserin karşısına dikilmiştir. Komiser, suçlu namzedi Temel'e bakar bir süre ve sonra sorar :
“Nerede oturuyorsun?”
“Kardeşumla pareperuz.”
“Kardeşin nerede oturuyor peki?”
“Pabamla pareber...”
Sabrı tükenen komiser, bu cevaplar karşısında hiddetlenerek bağırır:
“Peki baban nerede oturuyor?”
Temel şaşkın şaşkın cevap verir :
“Anlatamadum mi komiserum, hep beraber otirayruk.”
Seager
04-12-2008, 09:09 PM
Hamsinin kafası
Trende, Karadenizlinin biri hamsileri yer ama kafalarını özel bir torbaya yerleştirir. Kayserili dayanamayıp sorar :
“Niye hamsi kafalarını çöpe atmıyorsun da saklıyorsun?”
“Hemşerum! Hamsi kafası ilaçtur, Yiyenlere akıl verur.”
Kayserili inanır. Birkaç tane satın alır, yemeye başlar.
Beş kafaya beş milyon lira vermiştir, ama aklında bir değişiklik olmamıştır. “Acaba az mı yedim?” diye düşünmeye başlamıştır.
“Al beş milyon daha, ver beş kafa!”
“Hemşerum ye bunları da akıllanmaya başla!”
Kayserili onları da yer, ancak aklında bir değişiklik olmaz :
“Yahu, sen beni kandırdın, hamsinin fiyatının iki katına bana hamsi kafası sattın!”
“Tamam hemşerum; bak akıllanmaya başladun!”
Seager
04-12-2008, 09:09 PM
Terslik
Temel, lokantada bardak ister. Masada ters duran bardakları göstererek; “Var ya!” derler.
Temel :
“Onların tibi teluk, üstü kapalidur.”
Seager
04-12-2008, 09:09 PM
Düğme
Fadime, bir taraftan düğme diker, diğer yandan da Temel'e laf atar :
“Uyy, biz kadınlar olmasayduk, düğmenizi kim dikerdi ?
“E, siz karular olmasaydunuz biz elbise mu giyerduk?”
Seager
04-12-2008, 09:10 PM
Otelde
Temel, otelde oda fiyatlarını öğrenmektedir.
Resepsiyon memuru :
“Boğaza bakan bir odamız var; 200 dolar.”
Temel :
“Perdeleru hiç açmazsam kaç para olur?”
Seager
04-12-2008, 09:10 PM
Balık avı
Temel ile Dursun, İstanbul'a yeni gelmişlerdir. İş bulamamaları nedeniyle, aç karınlarını doyurmak için Unkapanı Köprüsü üzerinde Haliç'in kirli balık tutmaya başlarlar.
Temel atar oltasını; kısa bir süre sonra çeker ki, eski bir postal!... Dursun'da atar oltasını; kısa bir süre sonra o da çeker bakar ki, eski bir gömlek!...
Temel bir daha atar oltasını; kısa bir süre sonra çeker ki, bu defa da küçük bir tava!...
Bunun üzerine bağırır :
“Dursun! Hemen tüyelim burdan; galiba aşağıda birileri oturuyor!...”
Motor
Temel, Volkswagen araba alır; önünü açıp bakar ki motor yok!
“Uyy ! Pu nasıl pi mucizedur? Araba motorsuz çalişayi...”
Seager
04-12-2008, 09:10 PM
Koşu
Dursun, gazeteden başını kaldırıp televizyonda koşan atletleri görür ve sorar :
“Ha bu uşaklar, ne koşarlar böyle?”
Temel cevaplar :
“Ula bunlar koşucudur, başbakanlık kupası için koşarlar.”
“Ha kupayı kime vereceklerdir?”
“Birinciye”
“Öbürlerine bi şey yok mudur?”
“Yoktur.”
“Öyleyse onlar niye koşarlar?”
Seager
04-12-2008, 09:10 PM
Akşam serinliği
Bir grup turist, kendi aralarında konuşmaktadır. İngiliz, hidrojeni patlatacaklarını, Rus ile Amarikalı Ay ve Merih'i fethedeceklerini söylerler.
Sıra bizim Temel'e gelince, “şu yakında, ha biz da Cüneşe cideceğuz” der.
Böyle bir tasarıdan hiçbirisinin haberi yoktur.
Hayretle sorarlar :
“Nasıl olur? Henüz yıldızların keşfedilmediği evrende Güneşe gidebilmek, olacak şey değil!”
“Peki o kadar sıcağa nasıl karşı koyabileceksiniz?”
Bizim Karadenizli :
“Hesabı sıkı yapılmıştır. Akşam serunluğunda cideceğuz da...”
Seager
04-12-2008, 09:10 PM
Kırkayak
Lüks bir Mercedes, Temel'e çarpar. Temel'in bacağı kırılır. Hastanede Mercedes'in sahibi hem özür diler, hem de uzlaşma teklif eder.
Temel, “olur efendu” der. “Bağa bir beş yüz milyon pangonot verirsen vazgeçerim davadan.”
“Yahu ne yapıyorsun, ben milyarder miyim?”
“Ha sen milyarder değilsun da ben kırıkayak miyum?”
Seager
04-12-2008, 09:11 PM
Evlenirken neredeydin?
Temel, bir gün İstanbul'a gitmek ister. Otobüs terminaline varır. Tam bilet almak üzere iken omzuna bir el dokunur:
“Bu otobüse binme, kaza geçirecek!”
Temel, “Adamın bir bildiği vardır” diye düşünür ve bilet almaktan vazgeçer.
Akşam haberlerde o otobüsün kaza yaptığını duyar. Temel, otobüse binmediği için Allah'a şükreder.
Ertesi gün uçakla gitmeye karar verir. Hava yolları terminaline gider. Yine tam bilet alacağı sırada, aynı el omzuna dokunur :
“Bu uçağa binme, kaza yapacak.”
Temel “Hayırdır inşallah!” diye mırıldanarak uçağa bilet almaktan da vazgeçer. Akşam haberlerde uçağın da kaza yaptığını duyar. Tanımadığı bu adama dualar eder ve Allah'a şükreder.
Ertesi günü, “Bari gemiyle gideyim!” diye düşünür ve bilet almak için deniz yolları terminaline gider. Hayret! Yine o adamı görür. Adam yine, yolculuktan vazgeçmesini söyler ona... Temel dayanamaz :
“Sen kimsin?”
“Senin koruyucu meleğinim.”
Temel bunu duyunca, bütün kuvvetiyle adama bağırır :
“Madem koruyucu meleğimsin, yirmi yıl önce Fadime'yle evlenirken neredeydin?”
Seager
04-12-2008, 09:11 PM
Gözlük
Temel, kasabaya inerek, gözlükçüye girer ve bir okuma gözlüğü istediğini söyler.
Dükkandaki bütün gözlükleri denediği halde, Temel'in hala okuyamadığını gören gözlükçü kan ter içinde, “Kuzum! Sen okuman yazman olduğundan emin misin?” diye sorunca,
Temel şöyle cevap verir :
“Ula! Yoksa şart midur?”
Seager
04-12-2008, 09:11 PM
Bilirdum size yapacağumu
Alacaklılar kapıya dayanınca, Temel'in kapıya astığı kağıtla karşılarlar :
“Evde yokum, İstanbul'a gittum, Temel.”
Hemen kapıyı kırarlar, ama Temel de çaktırmadan tavan arasına saklanır.
Oradan bakar ki, alacaklılar evin eşyasını götürmektedirler. Kendi kendine söylenir :
“Uyy, Şimdi pen İstanbul'da olmayaydum, pilurdum size yapacağumu...”
Seager
04-12-2008, 09:11 PM
Karşısında kimse yokmuş!
Temel, Ankara'dan İstanbul'a trenle gelir.
Tren kendisini tutar tabii...Sapsarı ve bitap haldedir. Nedenini sorarlar.
“Ters oturduğum için tren beni tuttu” der.
“Karşında oturana rica etseydin...”
“Aklıma geldi, ama karşımda kimse yoktu.”
Seager
04-12-2008, 09:11 PM
Merak
Çok kalabalık bir belediye otobüsünde yolculuk eden Temel'in ayağına iri yarı bir adam basar.
Nasırı acıyan Temel, adamın yanına yaklaşır ve sorar :
“Ula uşak, sen nerelisun?”
Adam, Temel'e bakar, nereli olduğunu söyler ve sonra da sorar :
“Niye sordun?”
“Hiç” der Temel. “Bu cins ayular hangi memlekette yetişur diye merak ettum da!...”
Seager
04-12-2008, 09:14 PM
5-Bir adam sabah yürürken ilginç bir cenaze kafilesi farkeder;
önde giden köpekli bir adam, arkasında bir tabut ve 10 metre
arkadan gelen bir başka tabut ve tek sıra olmuş yaklaşık 200 adam.
tuhafına gider.
kafilenin başında ki adam kuskusuz cenazenin sahibidir,
yanına yaklaşır ve sorar;
"beyefendi, bu üzüntülü gününüz de hatırlatmak istemem ama
ölenler neyiniz oluyor?" adam yanıtlar
"öndeki karım arkadaki de kayınvalidem."
"vah vah başınız sağolsun. nasıl oldu?"
"köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. kayınvalidem de karıma
yardıma gelmiş onu da öldürmüş." adam biraz düşündükten sonra sorar;
"beyefendi köpeğinizi ödünç alabilir miyim?"
"sıraya geç"
Seager
04-12-2008, 09:14 PM
6-Bizim Temel, bir tv kanalinda yarismaya katilir.
Kazandigi parayi eksik verirler.
Temel sebebini sorar.
E, oyle vergi kesiyoruz" cevabini alir.
Bunun uzerine Temel, avukata basvurur. Avakut ona Televizyonu mahkemeye ver der.
Aradan zaman gecer avukat yolda Temeli gorur, ona sorar.
Ula televizyonu mahkemeye verdin mi ?
Temel cevaplar.
Verdim ama ertesi cün keri ketirdim oni...
Insan yine de televizyonsuz yapamayi! sonradan geri aldımm onu
7-Bir gün Temel balığa çıkar. İyi bir avdan sonra bir tekne balık tutar. Birden hava patlar ve çok büyük bir fırtına çıkar.
Temel dua etmeye başlar.Tanrım beni bu fırtınadan kurtarırsan bütün bu balıkları fakirlere dağıtacağım der içinden.
Hava bir zaman sonra düzelir.Temel evine dönmeye başlar.Bir tarafdanda balıklara bakar ve içinden bu balıklar fazla yarısını dağıtsam olur der. Biraz daha sonra balıklara tekrar bakar ve bu balıkların yarısıda çok fazla, ben bunların çeyreğini dağıtsam olur der.
Biraz daha zaman geçer Temel tekrar balıklara bakar.Tam o sırada hava tekrar bozulur.Temel kafasını gökyüzüne diker ve şöyle der:
-Haçen sende şakadan heç anlamiyesun...
Seager
04-12-2008, 09:14 PM
8-Temel Fadime'yle tiyatro gişesine gitmiş:
- Pize içi pilet lütfen.
- Leyla ile Mecnun için mi?
- Hayir Fadime'yle penum için
Seager
04-12-2008, 09:14 PM
10-Temel, Amerikanin durduk yerde Irak'a saldirmasindan rahatsiz olmustur. Bir yolunu bulup baskan Bush'a telefon eder:
"Alooo! Ben, Temel olarak size savas acayrum haberunuz olsun!"
Bush, gülerek yanitlar:
"Hehehe...kac kisilik bir ordun var ki?"
Temel düsünür:
"Hmmm...kayinpirader Idrus, halaogli Tursun, kaavedeki arkadaslar..." ve yanit verir: "9 kisidur daa!"
Bush icinden kis kis güler ve ciddi olmaya calisarak:
"Temel bey, sizin 9 kisilik ordunuza karsilik Amerikan ordusu tam 2 milyon askerden olusmaktadir!" der.
"Hmmm..." der Temel:
"Sizu pir süre sonra arayacagum."
Aradan birkac gün gecer ve Temel, Bush'u yeniden arar:
"Baskan, savas ilanimuz gecerlidur. Bir miktar ekipman hazirladuk size karsi!"
Bush, ilgiyle sorar:
"Neymis bunlar?" "Hacan, bizim Tursun'un tiraktörü, benim cakaralmaz tüfek bi de kavedeki arkadaslardan birinin bicerdöveri..."
Bush güler:
"Iyi ama benim tam 150 bin tankim, 30 bin ucagim ve 10 bin askeri gemim var! Haaa, ayrica bu arada askerlerimizin sayisi da 3 milyon oldu!"
Temel yeni gelisme karsisinda biraz sikilmistir:
"Tamam, bir müddet sonra sizu yeniden arayacagum."
Birkac hafta sonra Temel, Bush'u yeniden arar:
"Baskan, savas ilanumuzu ceri alayrum."
Bush merakla sorar:
"Neden?"
Temel, moralsiz bicimde yanitlar:
-"Cenevre anlasmasinu incelemisuzdur. 3 milyon savas esirini barinduracak yerimiz yoktur!"
Seager
04-12-2008, 09:14 PM
Bayram
Sabah kahvaltısında kadin eşine "Emininm sen bugünün ne olduğunu hatırlamıyorsun bile" der. "Tabi ki hatırlıyorum hayatım" diyen adam dışarı çıkar. Öğleye doğru evin kapısı çalınır. Çiçekçi çocuk, harika bir kırmızı gül bukaeti getirmiştir. Bir süre sonra kapı tekrar çalınır. Bu defa gelen, köşedeki pastanenin çırağıdır. O da kocaman bir çikolata kutusunu bırakıp gider. Öğleden sonra gelen bir kutudan da olağanüstü güzellikte bir elbise çıkar. Kadın kocasının dönmesini zor bekler ve daha kapıda boynuna sarılır ve de ekler:
-Önce çiçekler, sonra çikolata ve en son da mükemmel elbise. Bu, hayatıdaki en güzel Cumhuriyet Bayramı...
Seager
04-12-2008, 09:15 PM
Temel
Yargıç, otomobil çalmak suçundan sanık olarak karşısına getirilen Temel'esordu:
- Otomobil çalmışsın, bunu neden yaptın söyler misin?
- Sahibi yok sanmiştum...
- Peki, sahibi olmadığı kanısına nereden vardın?
- Mezarluğun önine parketmiştu da...
Seager
04-12-2008, 09:15 PM
Sütçünün
Bir gün ögretmen sinifa sormus:
-"Biz hangi hayvanlarin sütünü içiyoruz?
Herkes keçi, koyun, inek demis.
Sira küçük zeynep'e gelmis:
-"Biz sütçünün sütünü içiyoruz ögretmenim" demis.
Seager
04-12-2008, 09:15 PM
HOCANIN KARISI
Nasreddin Hoca' ya dert yaniyorlar:
-Yahu Hoca senin kari çok geziyor.
Hoca :
-Olur mu canim? O kadar gezse arada bir bizim eve de ugrar.
Seager
04-12-2008, 09:15 PM
KARISTIRMADIN KI
Iki deli havuzun basinda oturuyorlarmis.Biri kalkip havuza seker atmis.Havuzdan bir
yudum almis ve tükürmüs.Arkadasina:
-Havuza seker attim ama tatli olmadi..
Arkadasi:
-Karistirmadinki salak!
Seager
04-12-2008, 09:15 PM
HAYAL KIRIKLIGI
Ingiltere'nin saygin kiz kolejlerinden birinde biyoloji ogretmeni ogrencilerden Miss
Perkins'a "Soyle bakalim, insan vucudunda uyarildiginda normal buyuklugunun alti katina
ulasan organ hangisidir?"
Ogrenci yuzu kizararak "bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak" demis. Ogretmen
baska bir ogrenciye donmus ve "Sen soyle Miss Sarah" demis. Sarah "los isikta gozbebegi"
yanitini vermis. Ogretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins'a donmus ve sana uc sey
soyleyecegim demis:
1- dersine hic calismamissin bundan ailenin haberi olacak
2-aklin fikrin surekli kotu seylerde.
3- ilerde cok buyuk hayal kirikligina ugrayacaksin...
Seager
04-12-2008, 09:16 PM
RUJ IZI
Bir kiz yurdunda söyle bir sorun yasanmaktadir: Kizlar, sabah
dudaklarina ruj sürdükten sonra aynayi öperek dudak izi
birakmaktadirlar, bunlarin temizlenmesi sorun olmaktadir. Yurdun müdürü birgün
yurtta kalan kizlari ve tuvaletleri temizleyen
hademeyi tuvalete toplar. Kizlara yönelik söyle bir konusma yapar:
"Bazilariniz dudaklarina ruj sürdükten sonra aynalari
öperek dudak izi birakiyorlar. Hadememiz bunlari temizlerken çok
zorlaniyor. Simdi ne kadar zorlandigini hep beraber
izleyelim." Der. Bir isareti ile hademe firçasini klozetlerden birine daldirip aynayi
temizlemeye baslar. O günden sonra
aynalarda bir daha dudak izine rastlanmaz.
Seager
04-12-2008, 09:16 PM
HANGI LASTIK
Dört universite ogrencisi sabahleyin uyanamayarak matematik finalini
kacirirlar, sinav ertesinde hocalarini yakalayip, zarzor bindikleri
arabanin
lastigi patladigi icin sinavi kacirdiklarina ikna ederler.
Kadin, yalvarmalarina dayanamayarak, bu dört arkadasa sinavi 3 gun
sonra yapacagini soyler.
Sinav gunu geldiginde, matematik hocasi bizim dortluyu sinifin dört
kosesine
oturtur. Finali gecmek icin de en az 50 almak lazimdir, sinavda da 5
soru
vardir. Sayfanin onundeki 4 matematik sorusu basit sorulardir ve her
biri 10
puanliktir.
Kagidin arkasindaki soru ise 60 puanliktir ve de soru aynen soyledir
Hangi lastik patladi ??
Seager
04-12-2008, 09:16 PM
BEN ASTIM
Jim ile Mary akil hastanesinde iki hastadir. Birgun hastanenin yuzme havuzunun etrafinda
dolasirken Jim aniden suya atlayip en dibe batar. Bunu goren Mary hemen ardindan atlar ve
dibe kadar yuzup Jim'i kurtarir. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranisi hastanede olay
olur. Bunu duyan bashekim de Mary'nin artik iyilestigini dusunup, hastaneden derhal
taburcu edilmesi emrini verir. Islemler yapilir, belgeler cikartilir, Bashekim ayni gun
Mary'nin yanina gider:
-Mary, sana bir iyi bir de kotu haberim var. Iyi haberim, yaptigin kahramanca davranistan
oturu anladik ki akli dengen tamamen yerinde ve boylece hastanemizden taburcu oluyorsun.
Kotu habere gelince, kurtardigin hasta, Jim, intihar etmis. Az once odasinin banyosunda
kendisini asmis bulundu.
Mary gayet sakin yanit verir:
-O intihar falan etmedi ki. Ben onu astim kurusun diye.
Seager
04-12-2008, 09:16 PM
BACAK
Biyoloji dersinden yapilacak sinav için siniftaki herkes acayip çalismis,
notlar, kopyaliklar havada uçusmus. Daha sonra sinavin yapilacagi gün
gitmisler bir de bakmislar, ortada kagit kalem yok sadece sira sira
mikroskoplar.
Hoca;
-Bu mikroskop lam'larinda bir böcegin bacagi var, sinaviniz bacagindan böcegi tanimak"
Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemis, hoca dedigi dedik. Ögrenciler
mikroskoplarin basina geçmis ama taniyamiyorlar… En sonunda biri dayanamamis,
kapiyi çarpip
çikmis.
Hoca arkasindan seslenmis;
-Kimsin sen, kapiyi çarpip çikiyorsun?
Kapi hafifçe aralanmis ve bacagini uzatmis,
-Tanisana hadi tanisana kim oldugumu…
Seager
04-12-2008, 09:16 PM
BIRSEY OLMAZ
Kucuk kiz sinifta Fen Bilgisi dersinde birden parmak kaldiriverdi:
"Ogretmenim ben bisey sormak istiyorum!!"
"Evet seni dinliyoruz..?"
"Benim anneannemin bebegi olur mu???"
Ogretmen tabi cok sasirmis ama "anneanneler bebek yapmak icin
biraz yaslidirlar" diye gülumsemis..
Bizim bidik yine sormus: "Peki annemin bebegi olur mu??"
Ogretmen cevaplamis: "Annelerin bebegi olur ama yaslari
ilerledikce
bebekleri olma ihtimali de azalir"
Derken kucuk kiz "Peki ogretmenim.."demis.. "ya benim bebegim olurmu??"
Ogretmen gulmus: "Canim senin yasin daha cok kucuk, olur mu
oyle sey??"
Bunun uzerine arka siralardan erkek cocuklardan biri
bagirmis:
"BAAAAAK!!! BEN SANA BISEY OLMAZ DEMEMIS MIYDIM".
Seager
04-12-2008, 09:17 PM
ALISTIRA ALISTIRA
Istanbul'da üniversitede okuyan genç kiz Ankara'daki babasina telefon etmis:
-"Baba, meraba. Ben Lale...."
-"Ooooo. Güzel kizim benim. N'abersin bakalim?..."
-"Hiç sorma babacigim. Hiç keyfim yok valla..."
-"Hayirdir? Bi sorun mu var?...
Kiz aglamaya baslar; babasi ise üzüntü ve meraktan kafayi yemektedir:
-"N'ooldu kizim? Anlatsana..."
-"Murat evi terketti. Bosanmak istiyormus..."
-"Ne evi lan? Ne bosanmasi? Sen ne zaman evlendin de bosaniyorsun?..."
-"Hani senin hiç hoslanmadigin esrarkes çocuk vardi ya. Ben onunla evlendim."
-"Iyi halt ettin, zilli. Neyse, artik yapacak bi sey yok. Versin mahkemeye,
hemen bosanin..."
-"Bosanalim ama benden 10 milyar istiyor. Eger vermezsem, iyi zamanlarimizda çektigi
çiplak
fotograflarimi Internetten herkese yollayacakmis...."
-"Püüh. Rezil... Çiplak fotograf çektirdin, öyle mi?"
-"Ama babacigim. O benim kocamdi. Ne biliyim böyle bir pustluk yapacagini."
-"Peki. Olan olmus artik. Yarin havale ederim parayi...Ögleden sonra Bankaya gidip
çekersin;
sonra da alip yakarsin o kahrolasi fotograflari..."
-"Sagol baba. Eeee. Sey...Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacim var..."
Adam artik iyice fenalasir. Boguk bir sesle konusur:
-"Kürtaj mi? Bi de hamile mi kaldin o çocuktan sen?..."
-"Aslinda ondan degil... Zenci bi çocuk vardi...Zaten o yüzden ayriliyoruz ya...."
Adam bayilmak üzeredir. Nabzi yükselir, tansiyonu düser, artik inleyerek konusmaktadir:
-" Biz seni oraya okumaya yollamistik. Sen ne haltlar çevirmissin. Allahim. Nedir bu
basimiza gelenler...Okulu bititir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kirarim
bacaklarini..."
-"Istersen hemen dönebilirim babacigim. Ben geçen yil okuldan atildim çünkü..."
Adam masanin üzerindeki soguk su dolu sürahiyi basindan asagiya devirir ve ancak bu
sekilde konusmasini sürdürebilir:
-"Okuldan mi atildin? Hani birlikte avukatlik yapacaktik, zilli?...Eh ulan? Sen hele bi
gel buraya. Ben sana yapacagimi bilirim. Evden disariya adim attirmiycam sana. Ilk
isteyenle de evlendiricem...."
-"O is zor be baba. Biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden
saglik raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacagimi zannetmiyorum ben..."
-"Allahim, çildiracagim... Bir de cinsel hastaliklar haaa.....Kesin o zencidendir..."
-"Çok pis arkadaslari vardi. Bilmem artik hangisinden kapmisimdir..."
Güm diye bir ses duyulur. Adam kisa bir süre için kendinden geçmistir; ancak hemen
kendisini toparlayip tekrar telefonu alir.
-"Hemen bu aksam dayini yolluyorum oraya. Seni alip gelecek. Adresini ver bakiyim..."
-" Mahmutpasa Karakolu'ndayim... Gelirken kefalet için de biraz para getirsin yaninda..."
-"Karakol mu?...Bi de karakola mi düstün layyynnn? Ne yaptin?...."
-"Dün kafam çok bozuktu, çok içmisim. Araba kiralayip dolasmaya çiktim. O kafayla
Arnavutköy'de kokoreççi dükkanina girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle
kiralik araba firmasina biraz para vermek gerekir sanirim..."
Adam artik iyice fenalasmistir. Hatta fenalasmak ne kelime; adeta kahrolmustur.
Telefonda kisa bir sessizlik olur. Kiz tekrar konusmaya baslar:
-"Babacigim. Sakin üzülme. Bütün bunlar bir sakaydi. Ben sadece sinifta kaldigimi
söylemek için aramistim...
Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykirir:
-"Canin sagolsun be güzelim, bosveeerrr. Okul da neymis? Hiç mühim degil, tatli
canin sagolsun senin...."
Seager
04-12-2008, 09:17 PM
EKIPMANA SAHIPSINIZ
Bir çift , göl kiyisina tatile gider..
Gölde bazi bölümlerde balik avlamak yasaktir.Koca, yasak olmayan bölümlerde avlanarak,
kadin da kitap okuyarak günlerini gecirmektedirler.Derken bir gün adam balik avlamaktan
gelir ve ögleden sonra kestirmek üzere odasina cekilir.Kadinin cani sikilir ve botla golde
bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umdugu gibi gitmez ve botun hakimitiyetini
yitirir. Bot göl üzerinde serbestce dolasmaya baslar.
Kadin da yapacak bir sey olmadigi icin çikarip kitabini okumaya baslar. Derken devriyeye
cikmis olan serif kadini gorur ve yanina yanasir..
"Hanimefendi burada ne yapiyorsunuz?"
"Görmüyor musunuz kitap okuyorum."
"Ama bu bölgede balik avlamak yasaktir."
"Zaten ben de balik avlamiyorum"
"Ama gerekli butun ekipmana sahipsiniz, sanirim sizi karakola goturup ceza kesmem
gerekiyor."
"Eger boyle bir sey yaparsaniz ben de bana tecavuz ettiginiz soylerim."
"Size dokunmadim bile..!!"
"Ama gerekli tum ekipmana sahipsiniz, degil mi?"
Seager
04-12-2008, 09:17 PM
FITILI KISAYDI
Bir timarhanede deliler ayaklanir ve binanin orta bahçesini isgal ederler. Hiçbiride
dagilmaz. Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeligi açarlar ve aynisini uygulamaya
karar verirler. Yönetmeligi göre bir doktoru çiril çiplak soyar delilerin içine atarlar.
Doktor içeri girince * BOMBAAA * diye bagirir. Bu gören deliler doktoru tuttuklari gibi
camdan disari atarlar. Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanir ve konusurlar. Bu iste bir
yanlislik vardir. Delilerin hepsinin dagilmasi gerekmektedir. Yeniden denerler. Bir
doktoru daha soyup içeri atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bagirir. Deliler onu da tutuklari
gibi camdan disari atarlar. Bashekim en sonunda bir de ben deneyim der ve soyunup
delilerin arasina girer ve * BOMBAAA * diye bagirir. Bunun üzerine bütün deliler kaçisir
ve binayi ve orta bahçeyi terk ederler. Doktorlar merak eder ve biraz akilli
olanlarindan toplayarak bu durumu sorarlar. * Niçin siz ilk iki doktor girdiginde binayi
bosaltmadiniz da son bashekim girdiginde bosaltiniz? * derler. Delilerde * Ilk giren iki
bombanin fitili uzundu ama son giren bombanin fitili kisaydi zamanimiz yoktu içerde
patlamasin diye böyle yaptik * derler.
Seager
04-12-2008, 09:17 PM
EN AKILLI ADAM
Bir kesis dünyanin en akilli adamini bulmak için diyar diyar geziyormus sira nasreddin
hocanin köyüne gelmis ve köylülere sormus.
- sizin köyün en akilli adami kim?
demis. Köylülerde:
- nasreddin hoca demis.
bunun üzerine kesis köy meydaninda
hoca ile görüsmeye baslamis ve eline bir çomak almis yere bir daire çizmis, nasreddin
hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüs, kesis bir dogru daha çizerek daireyi dörde
bölmüs,hocada
dörde bölünmüs dairenin üç dilimine çarpi isareti koymus,kesis
elleriyle asagidan yukariya dogru hareket yapmis,hocada yukaridan asagiya yapmis ve kesis
büyük bir hayranlikla hocayi tebrik etmis.
Olup bitenden bir sey anlamayan halk kesise ne oldugunu sormus kesisde :
- Bu adam gerçekten dünyanin en akilli adami, yere dünya çizdim
o ortadan ekvator geçer dedi,ben dünyayi dörde böldüm o da dört de üçü sudur dedi,ben
yerden buharlasma sonucunda ne olur dedim o da yagmur yagar dedi.
Bu sefer hocaya neler oldugunu sorar halk hoca da:
- Bu adam oburun biri, yere bir tepsi baklava çizdi ben de yarisi benim dedim, daha sonra
tepsiyi dörde böldü o zaman dört de üçü benim dedim, o da tepsi altindan atesi
hafif hafif
almali dedi ben de üstüne findik fistik ekelersek daha iyi olur dedim.
Seager
04-12-2008, 09:18 PM
TED AMCA
Amerika'da bir ilkokulda ögretmen çocuklara evde ders alinabilecek bir hikaye
yaratmalarini,
ertesi gün sinifta okuyacaklarini söylemis. Ertesi gün çocuklar hikayelerini anlatmaya
baslamis. Ilk sirada küçük Suzi varmis. Baslamis anlatmaya:
Bizim çiftligimiz var. Bir gün babamla yumurtalari topladik, bir sepete koyduk. Arabayla
giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtalarin hepsi kirildi." Ögretmen
- Güzeel. Peki bu hikayeden alinacak ders nedir?
- Bütün yumurtalari ayni sepete koyma.
- Aferim çok güzel. Lily sira sende.
Küçük Lily tahtaya kalkmis ve anlatmaya baslamis:
- Bizim de bir çiftligimiz var. Babam yumurtalardan civciv çikmasi için onlari kuluçka
makinesine koyar, geçen hafta 12 yumurta koydu. 12 civcivi olacagini saniyordu, ama
sadece 8inden civciv çikti.
- Eveeet. Peki burdan alinacak ders nedir?
- Tavuktan çikmamis yumurtalari sayma
- Aferim bu da çok güzel. Billy, sira sende
Küçük Billy tahtaya kalkmis ve anlatmaya baslamis:
- Amcam Ted Vietnam Savasina katilmisti. Bir gün helikopterle bir göreve giderken
helikopter vurulmus. Ted Amcam helikopter düsmeden elinde bir makinali tüfek, bir
kasatura ve bir sise bira ile atlamayi basarmis. Parasütüyle yere inerken yolda birayi
içip bitirmis. Inince mermisi bitene kadar makinali tüfegiyle 70 kisiyi haklamis. Sonra
kasatura kirilana dek onunla 20 kisiyi halletmis. Sonra da son 10 kisiyi de silahsiz
bitirmis.
- Böyle korkunç bir hikayeden alinacak ne ders olabilir?
- Içerken Ted Amcama bulasmayin...
Seager
04-12-2008, 09:18 PM
SPIKER
Temel dünya turuna çikar ve yolu Canada'ya da düser. Kirk yilda bir Karadeniz'de hamsi
avlamaktan daha degisik bir firsat çiktigini düsünerek buz tutmus bir gölde, buzu kirip
balik tutmaya özenir ve ise koyulur. Tam buzu kiracakken, insanin içini titreten bir ses
duyulur:
- Oglum burada balik yok!
Temel az öteye gidip tekrar buzu kiracakken ses yine gürler,
- Burada balik yok dedim sana...
Temel'in eli ayagi titreyerek seslenir:
- Tanrim, sen misun yoksa?
Ses yeniden duyulur,
- Hayir oglum, ben buz hokeyi stadinin spikeriyim
Seager
04-12-2008, 09:18 PM
DÖNMEYIZ
Temel ile Dursun bir aksam otobanda iki sarisini arabalarina almislar ve issiz, kuytu
bir yere gitmek için basmislar gaza...
Yarim saat sonra gidecekleri yere
yaklastiklarinda sarisinlardan biri der ki :
- Simdiden söyleyelim, biz dönmeyiz.
Temel kendinden emin bir sekilde cevap verir :
- Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz.
Seager
04-12-2008, 09:18 PM
BOZULDU
Temel' e ikramiyeden büyük miktarda para çikar ve imajini degistirmek ister.
Ilk önce gözlük
almaya karar verir.Gözlükçüden kaliteli bir gözlük ister,gözlügü takar ve fiatini
sorar 10 Milyon cevabini alinca bu gözlük yakismadi diyerek baska gözlük dener fiati
sorar 100 Milyon lafina da karsilik yakismadigini soyler.Gözlükçü çelik kasa da sakli
dünyada benzeri olmadigini söyledigi gözlügü çikarir. Temel gözlügü takar hosuna gider.
Çünkü gözlükçü karsisinda çiplak durmaktadir.Etrafina bakar tüm insanlar çiplak
gözükmektedir.Gözlügü 100 Milyar'a satin alir evin yolunu tutar Fadimeye hava atacaktir.
Eve girince köyden hemserisi Dursun misafir gelmistir fakat Fadime ile Dursun'u çiplak
görmektedir.gözlügü çikarir yine çiplak görmektedir.Gözlügü takar çiplak,çikarir çiplak
sinirlenip gözlügü ayaklarinin altina alir kodumun gözlügü ne çabuk bozuldu der.
Seager
04-12-2008, 09:18 PM
BAK AKILLANDIN
hoca yolculuk sirasinda mola verip bir hana girer, bu sirada hana bir baska yolcu
daha girer ve ikisi birden hancidan yiyecek birseyler isterler. Fakat hanci yiyecek
olarak sadece bir balik oldugunu söyler ve bunu paylasmalarini önerir. Bunun üzerine
hoca 'ben baligin sadece basini yiyecem' der. Hanci bunun nedenini sorar, hocada
'balik basi zekayi arttirir,balik basi yiyen insan akilli olur' der. Bunun üzerine
diger yolcu hemen atilir ve hocaya 'balik basini niye sen yiyeceksin, ben yemek
istiyorum' der. Hoca da itiraz etmez ve baligin koca gövdesini hoca yer ve bir güzel
karnini doyurur, diger yolcu ise sadece baligin basini yer ve sonra hocaya seslenir
'sen koca gövdeyi yedin karnini doyurdun ben sadece kafayi yedim aç kaldim ' der Hoca
da bunun üzerine sunu der 'Bak nasil akillandin'
Seager
04-12-2008, 09:19 PM
BORSACI
Kurt borsaci genç borsaciyi yanina almis, isin inceliklerini anlatiyor. Bütün önemli konular gibi, bu konu da parkta yürüyüs yaparken konusuluyor.
Yasli kurt anlatiyor:
- Durumu degerlendirirken, kafanda ne kadar risk karsisinda ne kazaniyorum hesaplarini Iyi yapacaksin... Mesela bak suraya bir köpek pislemis, normalde igrenç ama sana "parmagini degdir ve yala, karsiliginda bir milyar veririm" dedigimde bir firsat sekline dönüsür degil mi?
- Elbette.
- Haydi bakalim, bir milyar veriyorum parmagini degdir ve yala.
Genç denileni yapar, ihtiyar kurtun aninda saydigi bir milyari cebe atar, yürüyüs devam eder.
- Peki ben size bir milyarinizi geri almaniz için su köpek pisligine parmaginizi degdirip yalamanizi söylesem...
Yasli kurt hemen yapar ve bir milyari geri alir.
Yan yana yürümeye devam ederler...
Genç: - Ceplerimizdeki para ayni, ikimizin de agzinda köpek pisligi tadi var. Ne fark etti?
Yasli kurt: - Öyle deme; iki milyarlik islem hacmi yarattik!
Seager
04-12-2008, 09:19 PM
Aganin Ayricaligi
Irgat kosa kosa agasinin yanina gelir;
-Agam aksam rüyamda seni gördüm
-Hayirdir len nasil gördün?
-Ikimizde ayni uçakta seyahat ediyorduk.
-Eeee
-Sonra uçak ariza yapti ve düstü.
-Hayirdir insallah,ne oldu sonra?
-Ben bok çukuruna, sen de bal çukuruna düstün.
-Olacak di mi o kadar fark. Agaligim rüyada bile belli olmus.
-Sonra birbirimizi yalaya yalaya temizledik.
Seager
04-12-2008, 09:19 PM
Kolkola
Hayvanat bahçesinde iki ahtapot kollarini birbirine sarmis dolasiyorlardi.Erkek ahtapot egildi hafif bir sesle disi ahtapotun kulagina fisildadi:
-Ne güzel bir gece degil mi sevgilim?...Mehtap,yildizlar,sen,ben...Ve bu güzel gecede seninle ikimiz böyle kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola dolasiyoruz...
Renk insani degistirir
Amerika'da bir fuar açilmisti. Fuarda zencileri beyaza dönüstüren bir makine tanitiliyordu. Denemek 10 dolardi. iki zenci fuari gezerken bu makineyi gördüler ve denemeye karar verdiler. Birinin 11 dolari digerinin ise 9 dolari vardi. 9 dolari olan arkadasina dönüp
-Sen 1 dolarini bana ver. Gidip birlikte beyaz olalim. dedi. Arkadasi ise :
-Dur! Önce ben gireyim, deneyeyim. Eger memnun kalirsam sana 1 dolarimi veririm. Sen de beyaz olursun. dedi.
Anlastilar. Zenci gidip makineye girdi ve bir süre sonra beyaz olarak çikti. Disarida kalan zenci duruma çok sevinmis olarak arkadasinin yanina gidip :
-Hadi dedi. 1 dolari ver ben de beyaz olayim.
-Hadi oradan pis zenci!
Seager
04-12-2008, 09:19 PM
Topun Hacmi
Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir mühendise bir kirmizi top verip bunun hacmini nasil bulacaklarini sormuslar. Matematikçi, bir mezura ile etrafini ölçüp formülle yariçapini hesapladiktan sonra diger bir formülle yariçapindan hacmini bulacagini söylemis. Fizikçi ise topu suya batirip yer degistiren suyun hacmini ölçerek topun hacmini bulabilecegini söylemis. Top son olarak mühendisin eline verilmis, mühendis topu söyle biraz çevirip bakmis ve sonra: "Bana kirmizi toplar katalogunu bulun"
Seager
04-12-2008, 09:19 PM
Teknoloji
Bir Türk, Japon arkadasinin daveti üzerine Japonya'ya gidiyor. Birkaç gün gezdikten sonra arkadasi onu çalistigi fabrikaya götürüyor. Teknoloji muazzam. "Bak !", diyor Japon : "Burada robot yapiyoruz. Su Robotlar ögle yemegini hazirlar ve getirir. Sunlar bebek bakar. Sunlar araba bile kullanir." Bizim Türk vatandasi hayretler içinde kalir. Dolastikça gözleri fal tasi gibi açilir. Japonya'dan ayrilirken arkadasi Türkiye'ye mutlaka gelmek ve teknolojisini görmek istedigini söyler. Ve o gün gelir. Fakat bizim Türk nereyi gezdirecegini bir türlü bilemez. Düsünür ne göstermelide altinda kalmamali Japonyada gördüklerinin. Aklina hamam gelir. Japon ne anlar Türk Hamamindan. Alir götürür. Japona ilginç gelir: "Ne oluyor burada?" "Biz burada insan yapiyoruz." " Sahi mi?" der Japon. Bir odanin kapisini açarlar. Içeride tellak bir adamin kolunu ovmaktadir. "Bak der bizimki, burada kollar monte ediliyor." " Bir baska odada bacak ovulmaktadir. "Buradada bacaklar takiliyor." Japon bu sefer hayrette. Diger odanin kapisini açarlar. Içeride bir kadinin üstünde bir erkek is üstünde. Japon sorar : "Peki burada ne oluyor." "Burada montaj bitmis delikler açiliyor."
Seager
04-12-2008, 09:19 PM
Emektar
Adamin biri sabah uyaninca o gün 90 yasinda oldugunu hatirlamis. Yavas yavas yataktan kalkarken gözü ayaklarina ilismis "sevgili ayaklarim" demis, "Bugün 90 yasina girdik. Bu kadar sene beni istedigim yere götürdügünüz, bu yasima sizinle girdigim için bahtiyarim, sizlere çok tesekkür ederim, nice seneler dilerim."
Sonra dizlerine dikkat etmis "Sevgili dizlerim, bugün 90 yasina girdik. Bu kadar sene beni tasidiniz,"bükül" dedim büküldünüz, çömel dedim çömeldiniz, bu yasima sizinle girdigim için sükür ediyorum. Sizlere çok tesekkür ederim, nice seneler dilerim"
Sonra gözü biraz daha yukari kaymis "Eee emektar" demis "Eger sende yasasaydin bu günümüzü birlikte kutlayacaktik."
Seager
04-12-2008, 09:20 PM
Sinekler
Dokuz yasindaki oglan cocugu elinde raket, gözünü pencere camina konmus çiftlesmekte olan sineklere dikmis..
- "Anneee!!" diye cagirmis.. "Sineklerin erkegi olur mu?"
Anne bu masum sorudan kuskulanmadigi için "Olur yavrum.." cevabini verince, oglan sorusunu ikilemis
- "Peki sinegin disisi olur mu?"
Kadin o zaman sorularin çetrefilli bir yere gidecegini sezip, yan çizmis
- "Olmaz evladim.."
Oglan aradigi cevaplari alinca elindeki raketi hirsla sineklerin üzerine yapistirmis.
"****ler!"
Seager
04-12-2008, 09:20 PM
Haremagasinin Intikami
Ahmed sarayin hizmetkarlarindan biri.. Yillardir Kraliçeyi görür ve onun gögüslerine hayran olurmus.. Artik bir saplanti halini almis Kraliçenin gögüslerine dokunmak, öpmek.. Tüm cesaretini toplayip haremagasina açilmis..
"Bana sultanin memelerini koklat.. Ömür boyu biriktirdigim bin altin senin" demis.. Harem agasinin akli yatmis bu karli ise..
Kenar mahallelerde tanidigi bir simyaci, büyücü karsimi bir kadin varmis.. Ona gidip bir losyon hazirlatmis ve bu losyonu, sultanin o gün banyodan sonra giyecegi korsaya iyice sürmüs.. Sultan çiplak tenine korsayi takinca, losyon etkisini hemen göstermis. Memeleri yangin yeri gibi yanmaya baslamis.. Saray doktorlari merhemlerle, ilaçlarla çare bulamamislar.. Sultan acidan, kasintidan, yanmadan ölecek.. Harem agasi ortaya çikmis ve padisaha "Saray hizmetkarlarindan Ahmet, derdinize derman olabilir. Onun salyasi, herseye iyi geliyor. Tek çare, Ahmed'in dili.. Kraliçemizi ancak o kurtarir, eger izin verirseniz" demis.. Padisah çaresiz çagirmis Ahmed'i hareme.. Ahmed bir saate yakin sultanla yalniz kalip muradina ermis... Ne var ki söz verdigi halde 1000 altini harem agasina vermeye yanasmamis.. "Bu olayi açiklarsan ikimizin de kellesi gider. Bunu göze alamazsin.. Hadi bakalim, çek arabani" demis, haremagasina.. Çok kizmis harem agasi.. Öyle kizmis ki.. Ertesi gün ayni yakici losyonu padisahin, banyodan sonra giyecegi donuna iki kat sürmüs..
Seager
04-12-2008, 09:20 PM
Güvenilmez
Adamin biri gazetedeki is ilani üzerine gelmis ve sirasi gelince görüsmeye girmis.
Is ilaninda üniversite mezunu, iyi fransizca konusan, pazarlama konusunda tecrübeli bir yönetici arandigi yaziyormus.
- Hosgeldiniz, hemen baslayalim. Hangi üniversite mezunusunuz?
- Üniversite mezunu degilim.
- Öyle mi? O zaman yabanci dilinize güveniyor olmalisiniz.
- Yabanci dil bilmem.
- Demek bilmiyorsunuz. O zaman tecrübenize güvenerek geldiniz.
- Pazarlama konusundan anlamam.
- O zaman niye geldiniz canim kardesim ?
- Bu iste bana güvenmeyin. Onu demeye geldim.
Seager
04-12-2008, 09:20 PM
Penguenler
Alaska'da bir bardan içeri iki Ingiliz girmisler ve içki söylemisler. Bir süre sonra bir tanesi barmene
- Buralarda siyah kadin bulunur mu ?
- Hayir, bulunmaz elbet.
- Peki buralarda siyah beyaz kadin bulunur mu ?
- Bulunmaz tabi
Bunun üzerine Laz arkadasina dönerek :
- Sanirim dün gece iki penguenleydik.
Seager
04-12-2008, 09:20 PM
Mezarlik?
Iki kisi arkadasi konusuyorlarmis :
- Nasil, is bulabildin mi ?
- Elbette, altimda 1500 kisi çalisiyor.
- Vay canina ! Ne isi bu ?
- Mezarlik bekçisiyim.
Seager
04-12-2008, 09:20 PM
Sizin Kizdan Ne Haber?
Iki aile varmis ve her iki ailenin de birer kiz çocugu varmis. Birgün misafirlikte sohbete baslamislar;
-Eee sizin kizdan ne haber?..
-Valla iste ne olsun biliyorsunuz ise girdi geçen sene. Basini kasiyacak vakti yok. Ilk baslarda *******i fazla mesai yapiyordu. Sonra hafta sonlari da çalismaya basladi. Patronu çok sevmis her isi ona veriyormus. Derken Ankara seyahatleri basladi. Bizimki çanta sekreter gibi patron nereye o oraya. Sonra Paris seyahatleri filan en sonundabu is böyle olmayacak dediler, patronu ev tuttu. Deli gibi çalisiyor evladim. Ee, peki sizinki ne alemde?
-Valla bizimki ****** oldu, ben sizin kadar güzel anlatamiyorum...
Seager
04-12-2008, 09:21 PM
Cennet-Cehennem Ligi
Bir devrin tüm en klas futbolculari cennette toplanmislar. Cennetin bas melegide futbola çok merakliymis. Seytani çagirtmis ve :
-Cennetle cehennem arasinda bir maç düzenleyelim ne dersin?
-Bosuna oynamayalim, biz kazaniriz, demis seytan.
-Olur mu en iyi futbolcular bizde. Ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde. Seytan seytanca gülümsemis ve :
-Ama bütün hakemler de bizde.
Seager
04-12-2008, 09:21 PM
Müsrif
Salamon be! Benim hanim çok müsrif, para yetismiyor. Inanamazsin, Pazar günü benden 200 frank istedi, Pazartesi 300, Sali 400, Çarsamba 500, Persembe 800, dün de 1000 frank!..
- Acidim sana be Mison. Nereye harciyor bu kadar parayi?
- Ne bileyim ben, verdigim yok ki...
slipknot
04-15-2008, 05:08 PM
ensesine vurulacak kadın Zenginler kulübü özel bir yarışma düzenlemişti. Açık havada yapılacak olan bu yarışmanın etapları şu şekildeydi, ortada bir masa ve masanın üzerinde çok sert bir içki olacaktı, yarışmacı bu içkiyi bir dikişte içecek, ondan sonra koşarak karşıdaki mağaraya girecek, mağaranın içindeki çok vahşi bir ayının ensesine bir tokat vurup mağaranın diğer kapısından dışarı çıkacak ve dışarda bekleyen çok güzel bir kadınla sevişecekti. Bu etapları tamamlayabilen yarışmacı birinci olacaktı... İlk olarak Alman yarışmacı aaaahüratlar içinde masanın yanına gelir, seyircileri selamladıktan sonra içkiyi kafasına diker. Fakat içki o kadar serttir ki Alman bunu içer içmez olduğu yere yığılıp kalır. İkinci olarak masanın başına Fransız gelir, o da seyircileri selamladıktan sonra kendinden gayet emin bir şekilde içkiyi kafasına dikip mağaraya doğru fırlar, fakat tam mağaranın ağzına geldiğinde içkinin tesiriyle sızıp kalır. Onu da alıp götürürler. Son olarak Nam-ı Kemal masanın yanına gelir. Diğer yarışmacılar iri yarı izbandut gibi adamlar olduğu halde, Nam-ı Kemal ufak tefek, tok karnına 48 kg. gelen bir adamdır. Seyirciler epey gülüşürler fakat bizimki gayet kendinden emin bir şekilde içkiyi kafasına dikip gözlerini 15-20 saniye kapalı tuttuktan sonra yıldırım gibi fırlayıp mağaradan içeri girer. Biraz sonra içerden hırıltılar, gürültüler, bağrışmalar, feryatlar gelmeye başlar. Aradan 20 dakika geçer Kemal ortada yoktur, 30 dakika yok derken tam 45 dakika sonra diğer kapıdan kan-ter içinde çıkan Nam-ı Kemal, elinin tersiyle alnındaki teri silerek bağırır: - "Nerede ensesine vurulacak kadın?"
slipknot
04-15-2008, 05:09 PM
Temel Dursun'a arabasinin öyküsünü anlatiyordu: "Bir gün otostop yapiyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli güzel bir bayan durdu ve beni arabasina aldi. Bir süre gittikten sonra kadin arabayi kuytu bir köseye çekti. Mini etegini iyice yukari çekip, dudaklarini islatti ve "Benden ne istersen alabilirsin" dedi, ben de arabasini aldim. Dursun; "Iyi etmissin Temel, zaten mini etek sana hiç yakismazdi…"
slipknot
04-15-2008, 05:09 PM
Temel bir gün kahveye girmis. Üstü basi yirtikmis. Ne oldu diye sormuslar.
-Temel: "Kaynanami gömdük."diye cevap vermis.
- Kahvedekiler: "Iyi de bu halin ne?"
-Temel: "Biraz direndi de
slipknot
04-15-2008, 05:10 PM
Temel sehirlerarasi seyahatinde treni tercih etmis ve yatakli olan kompartmana yerlesmis. Az sonra kompartmana cok guzel bir kadin gelmis ve tanismislar. Kadin Is bankasinda calisiyormus. Uzun bir sohbetten sonra
gece olmus ve yatmak uzere kompartmandaki ranzayi acmislar. Kadin ust kata,Temelde alt kata yerlesmis. Yatmalarindan 10 dakika sonra kadin pijamasinin ustunu cikartip yere atmis. Temel bunu gorunce kadinin kendisinden
birseyler bekledigini dusunerek kadinin yatagina alttan hafifce vurarak:
- "Handan Hanim"
- "Buyrun Temel bey"
- "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
- "Ne munasebet Temel bey teessuf ederim, bu davranisiniz cok cirkin"
- "Ozur dilerim Handan Hn. ben sanmistim ki ... !!!"
Yaklasik on dakika sonra kadin pijamasinin altini cikarmis ve yeniden
yere
atmis. Temel bunu gorunce cildiracak gibi olmus ve kendini tutamayarak
yeniden kadinin yatagina hafifce vurmus
- "Handan Hanim"
- "Buyrun Temel bey
- "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
- "Temel bey lutfen kendinize gelin, cok ayip."
Temel olanlar karsinsinda cok zor durumdaymis ama dayanacak durumda d
degilmis. Yine de sabretmis ancak 5 dakika sonra kadin bu defa
camasirinin
ustunu cikarmis ve atmis. Sabredemeyecek durumda olan Temel yeniden
ranzaya
vurarak:
- "Handan Hanim"
- "Buyrun Temel bey"
- "Is bankasinin kapilari acildi mi acaba?"
- "Temel bey bu son olsun lutfen, bir daha ayni sey olursa guvenligi
cagiracagim."
Temel buyuk bir hayalkirkligi ile yeniden yatmis. 5 dakika sonra kadin
camasirinin altini cikartip yere atmis ve bu defa kadinda istekliymis
ama
aradan 10 dakika gecmesine ragmen Temelden ses gelmeyince uyudugunu
sanarak
endiselenmis ve dayanamayarak seslenmis:
- "Temel Bey"
- "Buyrun Handan Hanim"
- "Temel By Is bankasinin kapilari acildi da !!!"
- "Gerek kalmadi Handan Hanim, biz ceki elden bozdurduk !!! "
slipknot
04-15-2008, 05:10 PM
Temel’i iki kulagi da yanik vaziyette hastaneye getirmisler.
Doktor bu duruma sasirip sormus:
- Nasil oldu bu?
- Ütü yaparken telefon çaldi.
- Peki diger kulagin nasil yandi?
- O da ambulans çagururken
slipknot
04-15-2008, 05:10 PM
Ilkokul ögretmeni sinifta Cennet'e gitmek isteyenlerin ellerini kaldirmalarini ister. Yalniz Temel'cik elini kaldirmayinca merak eder ve sorar,
- Sen gitmek istemiyor musun?
- Ister idum ama anacigim
okuldan sonra hemen eve gel dedü
slipknot
04-15-2008, 05:10 PM
Bizim Temel bir gün bilim adami olmus ve Amerikada bilim adamlari toplantisina katilmis.
Önce Amerikalilar baslamislar anlatmaya:
-Biz yerin 25 metre derinligine kadar kazdik ve eski telefon telleri bulduk. Bu demektir ki, bizim atalarimizda telefon kullanmislardir.
Sonra sira bizim Temelde: -Piz yerun 50 metre terinliguna kadar kazduk ve hiç pisi pulamaduk. Pundan anladigimuz su ki, pizum atalarimuz çeptelefoni kullanmislardur
slipknot
04-15-2008, 05:13 PM
Trafik polisi Temelin kullandığı arabayı durdurur ve:
-Sizi tebrik ederim beyfendi, bu günkü kontrollerimizde emniyet kemeri takan tek sürücü sizsiniz bu yüzden size üçyüzmilyon lira ödül vereceğiz, ne yapmayi düşünüyorsunuz, demiş.
Temel:
-Hemen cidup bi ehliyet alacagim demis.
-Ne! senin ehliyetin yok mu?
demeye kalmadan yandan Fadime söze girmis:
-Siz ona bakmayin memur bey içince hep boyle sapitiyi
Polis iyice sinirlenmeye baslamis.
Derken arkadan dursun:
-Ula ben size demedimmi çalinti arabayla yola
çikmayalim basimiza bi is gelir diye.
Trafik polisi iyice zivanadan çikmis ve bagajdan idris
atlamis:
slipknot
04-15-2008, 05:13 PM
Temel İstanbul boğazında tekneyle turist gezdiriyormuş. Bir gün bir Amerikalıyı almış, başlamışlar tura. Adam bir saray görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 10 yılda
demiş.
Adam:
- Yazık, bizde olsa 5 yılda biterdi.
Derken bir cami görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 5 yılda
demiş.
Adam tekrar:
- Yazık, bizde olsa 2 yılda biterdi
demiş.
Temel sinirlenmeye başlamış. Bir tarihi yapı daha görmüşler, turist tekrar sormus, Temel:
- 2 yılda
demiş.
Adam:
- Vah vah! bizde olsa 1 yılda biterdi
demiş. Derken tam o sırada Boğaz Köprüsü`nün altına gelmişler. Amerikalı köprüyü göstererek tekrar sormus:
- Peki bu ne kadar zamanda yapıldı?.
İyice sinirlenen Temel cevabı yapıştırmış:
- Hangisi? Bu mu? Bilmem, vallaha dün burada yoktu!!!...
slipknot
04-15-2008, 05:13 PM
Temel akciger kanseri olmus Doktorlar iki aydan daha fazla yasaman mucize olur demisler ve umitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler.Olecegini anlayan Temel , butun esiyle dostuyla helallesmeye karar vermis. Fakat bizim Temel gordugu herkese kendisinin AIDS hastaligina yakalandigini ve iki ay icinde olecegini anlatiyor ve helal etmerini istiyomus haklarini. Tabii bunu duyanlar Temel'e helallik veriyorlarmis ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp,kucaklasmaktan kaciniyorlarmis.Temel'in en iyi arkadasi Dursun Temel'in bu yaptigini duyunca sormuş:
- Yaw Temel, anladik sen Kanser oldun olecen, neden millete AIDS oldum diyon, bak herkesi bir korku sardi demis.
Temel;
- Yaw Tursun, oyle de oleceeezzz boyle de olecez, bari kariyi saglama alalim dedim
slipknot
04-15-2008, 05:13 PM
Temel'in annesi ölmüş. Cenaze namazında bir kenarda duruyormuş. Soranlara: -Pen cenaze namazi kilmasini pilmeyrum" diyormuş. Bir müddet sonra kayınvalidesi ölmüş. Namazda Temel'i en ön sırada görenler: -Hani sen çenaze namazi pilmezdun? -Pu çenaze namazu tegil çi, payram namazu
slipknot
04-15-2008, 05:14 PM
Temel Amerika'ya calismaya gitmistir. Ilk yabancilik gunlerinden sonra gece disari gezmeye cikar, bir muddet sonra bir bara girer, barda icki icer iki lak lak yapar, tuvaleti gelir ve tuvalete gider. Tam isini gorecegi pisuvara yaklasir ki, o da ne ?! Pisuvar altindan yapilmistir.. Temel dumur bir sekilde icinden gecirir :
"vay be goruyon mu adamlarin tuvaletleri bile altindan" diyerek altin tuvalete işemenin zevkine vararak isini gorur ve cikar..
Neyse ertesi gece ayni bara tekrar gider, tekrar tuvaleti gelir ve tuvalete gider fakat altin pisuvar yoktur.. bi anlam veremez ama isini gorur bara gelir oturur ve barmene donerek :
"ya dun gece tuvalette altin pisuvar vardi bu gece neden yok ?" diye sorar..
barmen once Temel'i bi suzer soyle, ardindan barin diger tarafinda oturan iri cusseli adama donerek:
"Hey Joe, dun gece senin saksafaona işeyen adami buldum"
slipknot
04-15-2008, 05:14 PM
Dursun canı sıkkın bir şekilde tarladan gelen Temel'i görür ve hemen sorar:
- Hayrola Temel ne oldu daa. Neye böyle öfkelu öfkelu gideysun.
Temel
- Hiç sorma Dursun derdum büyüktür.
Dursun
- Hayrola uşağum neymiş derdin?.
Temel
- Tarlada iken canım acayip fadimeyi çekiyur, ama eve gelince tık yok.
Dursun
- Uşağım o zaman Fadime sana gelsin.
Temel
- Nasıl olacak bu?
Dursun
- Al tüfeği yanına canın çekince patlat Fadime anlar koşar gelir.
Temel
- Hay aklınla bin yaşa emi.
Tabi Temel bunu hemen uygulamaya koyar. Canı çekince hemen tüfeği patlatıveriyor Fadime yanında. Aradan bir kaç hafta geçiyor Dursun yine Temel'i tarladan gelirken görüyor.
Dursun
- Hayrola Temel nasıl gidiyor verdiğim taktik?
Temel
- Valla Dursun ilk başta çok iyidi, ama av sezonu açıldı açılalı Fadimenin yüzünü göremez oldum.
slipknot
04-15-2008, 05:14 PM
temel bir gün hastaneye gitmiş. bir bakmış ki köşede bir adamcağız hüngür hüngür ağlıyor.
Temel sormuş:
- Ula uşağum niye ağlayısun?
Adam elindeki dört parmağı göstererek
- Kan tahlili yaptırmaya geldim parmağımı kestiler
demiş.
Bu sefer Temel ağlamaya başlamış adam sormuş
- Peki sen niye ağlıyorsun?
Temel de
- Ula uşağum ben de buraya idrar tahlili yaptırmaya geldum
demiş!!!
slipknot
04-15-2008, 05:15 PM
Temel ile Dursun Amerika'da itfaiye teskilatina girerler, yangin ihbari alinir. Çok katli bir binada kreste yangin çikmistir. itfaiyeci merdiveni çalismaz.
Temel yukari çikar. Dursun asagida kalir. Temel asagida bekleyen
Dursun'un kucagiina çocuklari atmaya baslar. Temel atar, Dursun tutar,kaldirima koyar.
Bir çocuk, iki çocuk, üç çocuk, derken besinci zenci çocukdur..
Temel birakir, Dursun yakalamak için kollarini açmaz. Çocuk paat yerde.
Tekrar at, tut kenara koy, tut at kenara koy. Temel yine zenci çocuk atar. Dursun yine tutmaz. Çocuk paat gene yerde..
Dursun yukari
slipknot
04-15-2008, 05:15 PM
Bir gün Temel ve Dursun bakmışlar Türkiye'de iş yok Almanya'ya gitmeye karar vermişler ama ceplerinde para yok... O zamanlarda Almanya'ya hayvanlar bedava gidiyolarmış, bunlarda neleri varsa satıyolar ve bir inek kostümü alıyolar. Temel öne Dursun'da arkaya geçiyor ve gümrüğe gidiyolar gümrükteki memur bunları bir test edeyim diyor ve ineğin önüne bi tomar saman getiriyor
-Sen gerçek ineksen bu samanları yersin diyor. Temel mecburen yiyor ondan sonra memur bir kova su getiriyor
-Eger sen gerçek ineksen bunu içersin diyor ve Temel içiyor.. Memur bu sefer bi tomar taze ot getiriyo ve ineğin önüne koyuyor Temel mecburen yiyor... Artık Temel şişiyor ve bir lokma bir şey yiyemez hale geliyor. Ama bu sırada Temel başlıyor gülmeye. Dursun merak ediyor. Soruyor
-Ula Temel neden gülirsen. Temel de cevap verir
-Memur bizim gerçek inek olup olmadığımızı anlamak için bir tane öküz getiriyor...
slipknot
04-15-2008, 05:15 PM
Temel derede yıkanırken, köyün çocukları hınzırlık yapıp dere
kenarında bıraktığı elbiselerini alıp kaçmışlar. Dereden çıkan Temel elbiselerini bulamayınca utancından elleriyle önünü kapayarak eve doğru koşmaya başlamış. Uzaktan çırılçıplak, koşarak geldiğini gören babası
seslenmiş:
"Ula Temel, ula benim salak uşağım, yüzünü kapasana, oni kim
tanıyacak!!!"
slipknot
04-15-2008, 05:15 PM
Temel dava açmış ve ilk duruşmada Hakim sormuş ;
- Nedir şikayetin ?
- Hakim bey bu Temel fıkraları var ya,benle Fadime'yi ağızlarına dolamışlar bizi rezil ediyorlar..hepsinden davacıyım... kim fıkra diye bizi anlatıyorsa onlardan tazminat talebim olacak..
- Senin adın Temel mi ?
- Evet Temel
- İyi de binlerce Temel var... o fıkralar neden senin için anlatılmış olsun..
- Hakim bey,ben çok iyi biliyorum beni kastediyorlar.. Hakim karşısında duran Temel'i iyice süzdükten sonra ;
- Bak ama o Temel fıkralarının çoğu belden aşağı... oysa sana bakıyorum çelimsiz ve yaşını almış bir Temel'sin... o fıkralar senden çok daha genç, güçlü kuvvetli ve çapkın bir Temel için anlatılıyor... seninle hiç ilgisi yok... bu dava düşer..
-Madem Hakim bey siz böyle takdir ediyorsunuz mesele yok... demek tevatürmüş, ben değilmişim...
- Evet sen olamazsın, başka Temel'dir onlar... sana sıra gelene kadar...
- İyi hoş da Hakim bey bu dava için köyden kalktım buralara kadar geldim... boş dönmeyeyim... hiç değilse o güçlü kuvvetli Temel'den sana bir fıkra anlatayım...
- Anlat bakalım..
- Bizim bu iri kıyım pazulu Temel Hakim karılarına çok düşkünmüş...
- Dur,dur be,ne diyorsun sen...
- N'oldu Hakim bey ?
- Daha ne olacak ,benim Hakim olduğumu bile bile Temel hakim karılarına meraklıymış diyorsun..ağzından çıkanı kulağın işitmiyor galiba..
- Rica ederim Hakim bey, Temel fıkrası için karısı güzel binlerce hakim var... seninkine sıra gelene kadar..
slipknot
04-15-2008, 05:15 PM
CIA Rusya'daki çok gizli bir görev için seçmece adaylarını bir imtihana tabi tuıtar. Başarılı olan adayları son bir sınav olarak sır tutma sınavına alır. Her birine bir sır verirler ve bunu söyleyip söylemeyecekleri konusunda işkenceye başlarlar. Ajanların çoğu çözülür fakat Temel ne yaparlarsa yapsın sırrı vermemektedir. En ağır işkenceleri geçtikten sonra tamam derler Temel bu işe uygun.Yalnız uykusunda konuşup konuşmadığını öğrenmek için birde odasına kamera koyalım onu izleyelim.Ve Temel'in odasına gizlice kamera koyarlar. Temel odya döner dönmez kafasını duvarlara vurmaya başlar ve bir taraftan da söylenir;
-Hatırla oni..hatırla oni. Boşuboşuna işkence görüyorsun hatırla oni...
slipknot
04-15-2008, 05:16 PM
Temel yolda giderken İdris'e rastlar. İdris'in yüzü asık morali çok bozuktur.
- Hayudur İdrus ne olaki ?
- Ha uşağım babamı kaybettuk acimuz büyiktir.
- Amanin pederun genç idu neden ölduki ?
- Sorma Temel Evin palkonina çıkmiş idu oradan düşti .
- Uyyy yere duşti öldi ha ?
- Yok Pastanenin tentesine denk geldu havalandi yay fabrikasının bahçesine duşti.
- Vah yazuk bahçede mi öldi ?
- Yok oradaki yaylardan zıpladi elektrik tellerine duşti .
- Amanin elektrik çarpıldida mi öldi ??
- Yok oradan da zıpladi baktık ölmeyi çektik vurduk oni ...
slipknot
04-15-2008, 05:16 PM
Temel Dallas'taki kuzeni Dursun'u görmeye gitmiş. Dursun Temel'i havaalanında karşılamış. Beraberce dışarı çıkmışlar. Temel bir bakmış 10 metre boyunda bir limuzin! "Uyyy, amma da büyük bu, daa!" Dursun hafifçe gülmüş: "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!"
Yola çıkmışlar, Dursun'un çiftliğinin kapısından içeri girmişler. Git git bir türlü eve varmıyorlar. Temel şaşkınlık içinde: "Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!" Dursun gene hafifçe gülmüş. "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!"
Neyse, akşam olmuş, yemek salonuna geçmisler. Salonun ortasinda kocaman bir masa. Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun. Temel Dursun'u taa uzaktan zor seçiyor. "Uyy!" diye bağırmış: "amma büyük masa, daa!" Dursun'un sesi gelmiş "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!"
Yemekten sonra Temel'in tuvalete gitmesi gerekmiş. Dursun:
- "Temelim, alt kata in, soldan üçüncü kapı" diye tarif etmiş. Temel alt kata inmiş ama sol yerine sağdan üçüncü kapıya girmiş. Orası evin havuzunun oldugu yermiş. Heryer karanlık olduğu için Temel elektrik düğmesini ararken havuza düşmüş. Can havliyle bağırmaya başlamış:
- Sifonu çekmeyiiin!! Sifonu çekmeyiiin!
slipknot
04-15-2008, 05:16 PM
Temel yolda yürürken iki tabutun arkasında metrelerce uzanan bi kalabalık görür ve merakla tabutlardan birini sırtlayan adama
- Kardeş başınız sağolsun
der.
Adam
- Sağol eşimle kayınvalidem
der. Tabutları göstererek Temel
- Hayırdır nasıl oldu
der.
Adam
- Bizim köpek karıma saldırmış kayınvalidem de yardıma koşmuş fakat köpek ikisinide öldürmüş
der.
Temel çekinerek,
- Pardon beyefendi köpeğinizi ödünç alabilir miyim?
diye sorar.
Adam da
- Geç kuyruğun sonuna millet sırada görmüyor musun
slipknot
04-15-2008, 05:16 PM
Temel ve Dursun bir bankayı soymaya karar vermişler. Bankayı soymuşlar, paralarla kaçarlarken bunların peşine polis düşmüş. Polislerden biri bağırmış bu esnada "duuur, Or...... çocuğu!".
Temel Dursun'a dönmüş:
- Sen kaç, beni tanıdılar!
slipknot
04-15-2008, 05:16 PM
Bir gün Temel ile Dursun uçak ta gidiyorlarmış. Birden uçak arızalanmış ve denize düşmüs. Bunlar yüzerek bi adaya çıkmışlar.
Oradaki kabile reisi
- Sizi öldürmem gerek, bizim adetlerimiz böyle
demiş.
- Ama sizi affedicem fakat bi şartla
demiş.
- Şafaktan gün batımına kadar bana adadan 1000 çeşit meyve toplayıp geleceksiniz ancak öyle affederim sizi
demiş.
Bunlar sabah çıkmışlar akşama doğru Temel gelmiş.
Reis
- Olum ben sana 1000 çeşit meyve dedim sen bana 1000 tane erik getirmişsin ama seni affedebilirim bu 1000 tane eriği teker teker *ötüne sokacaksın.
Temel başlamış sokmaya 1,10,100,999 derken birden gülmeye başlamış
Reis
- Ne oldu 1 tane kalmıştı
demiş.
Temel
- Ne yapıyım
slipknot
04-15-2008, 05:17 PM
Emeklilik işlemleri için uğraşan Temel sigortaya şahsen başvurur. Görevli kadın yaşını doğrulatmak için bir kimlik belgesi sorunca Temel ceplerini arar, tarar ve cüzdanını evde unuttuğunu fark edince durumu anlatır.
Görevli kadin
- Gömlek düğmelerinizi açın o zaman
der. Şaşıran Temel bir bir açar düğmeleri ve bembeyaz göğüs kılları ortaya çıkınca görevli kadın
- Tamam bu gördüğüm yeterli
yanıtıyla evrakları onaylar. Şaşkınlık içinde eve gidip emeklilik işlerini nasıl hallettiğini eşine anlatır adamcağız. Eşinden gelen yanıt bir başka olur:
- Keşke pantalonunun düğmelerini açsaydın, o zaman bir de maluliyet farkı da alırdın...
slipknot
04-15-2008, 05:17 PM
Temel yolda giderken bir anlık dalgınlık sonucu karşı yönden gelen bir arabayla çarpışmış.
Hemen arabadan çıkan Temel karşı aracın sürücüsünü kontrol etmiş.
- Geçmiş olsun kardeş birşeyin yoktur umarım.
diyerek karşı tarafın sürücüsünü teselli etmiş.
Bu arada arabasının torpidosundan küçük bir şişe viski alıp diğer sürücüye uzatmış
- İç kardeş rahatlarsın.
demiş.
Karşı aracın sürücüsü teşekkür ederek bir iki yudum almış sonra Temel'e.
- Sen içmiyormusun kardeş.
demiş Temel de
- Ben polisler gelip rapor tuttuktan sonra içeceğim.
demiş.
slipknot
04-15-2008, 05:17 PM
Amerika'da,evlilik ve seks danışmanları vardır.. İşler iyi gitmemeye başladı mı, boşanmak için avukatlardan önce, bu danışmanlara başvurulur, belki son bir umut için..
Amerika'lı Temel ile eşi, son zamanlarda seks yasamlarının eskisi gibi olmadiığını fark etmişler.. Kalkmış danışmana gitmişler..
Danışman onları uzun uzun dinlemiş..
-Seks yasamınıza biraz renk katmanız gerekir
demiş..
-Hep aynı pozisyon, seksi monotonlaştırır.. Hayalinizi kullanın.. Degişik şekiller deneyin!..
-Nasil yani?
demiş, Temel..
-Mesela
demiş, danışman..
-El arabası pozisyonunu deneyin..
-O nasıl oluyor?
demiş, Temel!..
-Basit
demiş, danisman.
-Esin yüzükoyun uzanacak. Sen iki ayağını tutup kaldıracaksın. Esin elleri üzerinde kalkacak.. Bir yandan yürüyeceksiniz.. Bir yandan da... Yani tam el arabası gibi birleşip gideceksiniz.. Anladın mı?..
Eve dönmüşler.. Temel seslenmiş..
-Hadi bakalım.. El arabasına hazır ol!..
-Tamam olurum, ama iki şartla
demiş, karısı..
-Birincisi, acıtırsa hemen bırakacaksın. İkincisi.. Annemlerin evinin önünden geçmeyeceğiz!.
slipknot
04-15-2008, 05:17 PM
Başkan Temel,bir hapishaneyi ziyaret etmiş.Bir tanesi dışında tüm mahkumlar suçsuz olduklarını, haksızlığa uğrayıp hapse düştüklerini anlatıyormuş.O tek mahkum şeytana uyup bir suç işlediğini, cezasını hak ettiğini söyleyince Temel hapishane yöneticilerine dönerek;
- Ha pu atamu serbest bırakun, öteçi masum insanların ahlakını bozmasun!
slipknot
04-15-2008, 05:17 PM
Temel birgün fırına gıder, 99 tane ekmek ister. Fırıncıda Temel'e; 100 tane ekmek vereyim demiş. Temel'de fırıncı ya oha lan o kadar ekmeği kim yiyecek demiş
slipknot
04-15-2008, 05:17 PM
Zamanın en büyük Mafya babası Çok ağır bir suçtan yargılanmaktadır ve idamı istenmektedir. Jüri üyelerinin içinde Temel de vardır. Mafyanın adamları mahkemeden önce Temeli bir kenara çekerler ve şöyle derler:
-"Temel ne yap et Babanın idam kararını müebbet'e çevir yoksa bu senin sonun olur" derler!!!
Temel'in içine korku düşmüştür:
-"Acep ne yapsam da bu adamı kurtarsam"
diye düşünür. Dava başlar günlerce devam eder ve nihayet Jüri üyeleri karar vermek üzere odalarına geçerler. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra jüri geri gelir ve kararını okur:
-"Müebbet hapis" derler.
Bunu duyan Babanın adamları ne yapacaklarını şaşırırlar doğru Temel'e gidip:
-"Afferim sana Temel şimdi gözümüze girdin" derler.
-"Ehh be Temel iyi güzel de bu işi nasıl başardın?" diye sorarlar. Temel:
-"Sormayın bre uşaklar" der.
-"Millet Beraat Beraat diye tutturdu Müebbete çevirene kadar aklan karayı seçtim" der.
slipknot
04-15-2008, 05:18 PM
Köyün ağasının oğlu Temel komşu köyün ağasının kızına sevdalanır. Temel'in babası, amcaları toparlanıp komşu ağanın kızını istemeye giderler. Karşılama faslından sonra pazarlık başlar. Kızın babası aç gözlü olduğu gibi kızı vermeye de pek niyeti yoktur. İşi yokuşa sürmeye başlar:
"5 inek, 1 boğa isterim."
Karşı taraf kızı almaya kararlıdır. "Veririz ağam."
"100 baş da koyun isterim."
"Veririz ağam."
"Dere boyundaki 5 tarlanızdan birini isterim."
"Veririz ağam."
Kızın babası iyice bastırır:
"6 metre altın kordon isterim."
Oğlan tarafı birbirine bakar:
"Onu da veririz ağam."
Kızın babası kendince son darbeyi vurur:
"Damatta 30 santimlik alet isterim." deyince oğlanın babası, amcaları yerlerinde şöyle bir kımıldanıp birbirlerine bakıp kaş göz ederler. Temel'in babası derin bir nefes alıp cevabı yapıştırır:
"KESTİRİRİZ BE AĞAM !"
slipknot
04-15-2008, 05:18 PM
Temelin askerlik yaptığı bölükte bir gün Temelin arkadaşının babası ölür.
Komutanları der bunu alıştıra alıştıra kim söler.
Birden Temel akılarına gelmiş.Temeli çağırmışlar. Anlatmışlar durumu.
Temel hemen arkadaşı cemali yanına çağırır.
- Ula Cemal Senin Amcan Varmudur?
- Vardur.
- Dayin Varmudur?
- Vardur.
- Teyzen Varmudur?
- Vardur.
- Annen Varmudur?
- Vardur.
- Baban Varmudur?
- Vardur.
- Nah Vardur!
slipknot
04-15-2008, 05:18 PM
Temel hergün meyhaneye gidiyormuş ve her gün 3 kadeh içki içiyormuş.Garsonun dikkatini çeker ve sorar
- Her gün neden 3 kadeh içki içersiniz?
Temel:
- Biz 3 kardeşiz diğer ikisi olmadığından onların yerinede içiyorum. Aradan zaman geçer Temel bir gün gelir ve 2 kadeh içki ister ve garson şaşırır ve sorar
- Hayırdır bugün iki kadeh içiyorsunuz yoksa kardeşiniz öldümü diye sorar
Temel de
- Hayır ben içkiyi bıraktım der...
slipknot
04-15-2008, 05:18 PM
Midesi ağrıyan Temel, doktora gider. Tanıdık olan doktor, Temel ile biraz dalga geçmek için,
kısa bir muayeneden sonra hemen teşhisi koyar:
- Temel, sen hamilesin.
Temel, kendi kendine söylenir:
- Ne? Yaktın beni Fadime, sana kaç kere "Sevişirken üste çıkma" demiştim.
slipknot
04-15-2008, 05:18 PM
temel'in karısı fadime ile köydeki doktor işi pişiriyorlarmış. bu durum köydeki herkesin dilinde, yalnız temel bilmiyor. kimse de korkudan temel'e durumu açıklayamıyor. Köylü durumu temel'e nasıl anlatırız diye kara kara düşünürken dursun
- merak etmeyun uşaklar ben temel'e söylerum demiş. Dursun akşam kahveye gitmiş. temel bir köşede çayını içiyor, dursun temel'i görünce yüksek sesle sormuş:
- ha temel uşağum, senin fadime ne zaman profesor oluyor?"
Temel
- ula dursun benim karı okumayı yazmayı zor söker. profesor olmak kim o kim?
- ne bileyim der dursun, köyde herkes fadime doktora veriyor
diyor da...
slipknot
04-15-2008, 05:19 PM
Bir gün iki uzaylı dünyaya gelirler, ama her hazırlığı yaparlarda gelirler. erkek uzaylı gemiden iner ve Temel'in yanına gider. Temele der ki:
-Temel biz dünyalıların nasıl çifleştiklerini merak ediyoruz. ben sana benim karımı veriyim, sen bana senin karını ver. Temel
-Olmaz demiş, uzaylı da ya bırak temel bunda kötü birşey olmaz felan derken Temel kabul etmiş. vermişler karılarını birbirlerine, biri bir odaya çekilmiş, biri bir odaya. Temelin karısı Fadime uzaylının malını görünce gülmüş demiş ki
-Ya bizim çocuklarımzda bile daha büyük mal var. sonra uzaylı kulağını bir çekmiş, malını kocaman yapmış. Fadime de
-Ooo bu çok büyük biraz küçültebilir misin demiş, uzaylı kulağını bir daha çekmiş küçültmüş. Fadime biraz daha kalın demiş, uzaylı kulağını bir daha çekmiş kalınlaşmış neyse sabah olmuş bunlar odalarından çıkmış, Fadime; çok mesudum da dün gecem çok iyi geçti. senin ki nasıl geçti. ben hiç birşey anlamadım. kadın kulaklarımı çekip durdu.
slipknot
04-15-2008, 05:19 PM
Hakim Temel`e sormuş:
- Davacıya olan borcunu niye bir türlü ödemiyorsun?
Temel sinirli sinirli cevap vermiş:
- Vereceğum vermesine ama bana üç ay mühlet ver diyrum, vermiy, üç yıldır beni oyaliy
slipknot
04-15-2008, 05:19 PM
Temel batilarin en iyi cowboy'umus. Temel bir bara girmis ve ickisini icmis ve hesabi odemeden cikmis disari. 3 dakika sonra geri gelmis ve sinirli bir sekilde:
- Benim atimi kim caldiysa hemen geri versin.
Hic kimsede ses yok ve Temel bir kez daha:
- Atim 5 dakikadan gelmezse 1980'de yaptigimi bugunde yaparim, demis.
Herkes korkmaya baslamis. Sonra Temel'in atini getirmisler. Iclerinden biri dayanamamis ve sormus:
- 1980'de ne oldu, diye.
Temel adama dogru donmus:
- 1980'de yine atim calinmisti, bende.... yuruyerek eve gittim...
slipknot
04-15-2008, 05:20 PM
Bir Amerikalı, bir İngiliz ve bir de Bağdat'lı Temel barda oturmuş içki içiyorlarmış. Amerikalı içkisini bitirince bardağı havaya fırlatmış, silahını çıkarıp bardağa ateş edip parçalamış:
"Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere içki içmeyiz" demiş.
İngiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardağı havaya fırlatmış ve ateş ederek bardağı parçalamış:
"Bizim İngiliz kumsallarında bardak yapacak cam için o kadar çok kumsal vardır ki, ayni bardakla iki kere içki içmeyiz" demiş.
Bunun üzerine Temel de buz gibi soğukkanlı bir şekilde içkisini bitirmiş, bardağı havaya fırlatmış, silahını çekip Amerikalı ve İngiliz'i vurup öldürmüş:
"Bağdat'ta bu İngiliz ve Amerikalılardan o kadar çok var ki, biz ayni adamlarla iki kere içki içmeyiz" demiş.
slipknot
04-15-2008, 05:20 PM
Temelin inegi hastalanmis.. Hangi veterinere götürmüsse bir türlü iyilesmemis.
Temel biçare bir sekilde düsünürken ellerini açip ALLAH'a yalvarmis..
-''Yarabbi sen inegimi iyi et, iyi edersen 15 gün oruç tutarim... ".
Bu hayvan iki günden fazla yasamaz diyen veterinerlere ragmen inek iyilesmis..
Bizim temel 15 gün oruç tutmus. 16.gün inek ölmüs.
Temel ne yapacagini sasirmis.
İnek ölü, havadan 15 gün tutulan oruç.....
Ellerini açmis :
-"Yarabbi sen saniyorsun ki Temel aptaldir, hiç itiraz kabul etmem, inegi kurbana sayar, tuttugum oruçlari da Ramazan'dan düserim hiç kusura bakma..'''
Seager
05-03-2008, 10:24 PM
şakadan hoşlanmam
Nasrettin hoca pazarda dalgın yürüyormuş.etrafındaki esnafları seyrediyor.bu sırada ensesine bir tokat geliyor. Hoca tökezlemiş bir kaç adım sendelemiş neyse toparlanıp sinirli bir şekilde arkasını dönmüş.
Bir bakmış ki hocanın 2 katı hayvan gibi bir adam. Hoca durmuş bir yutkunmuş önce,sonra:
- bana senmi vurdun? demiş adama.
Adam: - ben vurdum lan ne olacak demiş.
Hoca: - sakadan mı vurdun ciddiden mi? demiş
Adam: - ciddi vurdum napacan?!
Hoca: - Aman aman, öyle olsun... Cunku şakadan hiç hoşlanmam da ...
Seager
05-03-2008, 10:25 PM
Sen Hiç ''hiç'' Oldun Mu?
Birden Duruldun Mu?
Bulanıkmış Berrakmış Her Suyu Içtin Mi?
Altında Ağ Olmadan Yerden Yükseldin Mi?
Tam Zevkine Varmışken
Birden Yere Düştün Mü Sen?
Seager
05-03-2008, 10:25 PM
Nasreddin Hoca ve karisi konusuyorlardi. Karisi :
- Benim yüzüme bakarken besmele çekiyorsun.
- Ne olmus yani?
- Imam efendi, karisinin yüzüne bakarak yasin okuyormus.
Hoca güldü :
- Ben o kadini görsem, hatim bile indiririm!.. http://www.************/images/smilies/x3.gif
Seager
05-03-2008, 10:25 PM
Hoca Bir Gün Hutbede Gaz Kaçirmiş.çok Utanmiş.köyden Kaçmiş.yillar Sonra "bi Gidip Bakiyim Belki Unutmuşlardir " Demiş.neyse Gitmiş.köyün Girişinde Bir çocuk Varmiş."çocuğum Sen Hangi Sene Doğdun Ben Seni Tanimiyom " Demiş.çocuk "valla Tam Bilmiyom Amma Hocanin Gaz Gaçirdiği Sene Doğmuşum."hoca Bir Daha Gelmemek üzere Jüze Gibi Kaçmiş.
Seager
05-03-2008, 10:26 PM
nasrettin hoca bı gun kasabada başı asagıda ellerını arkadan baglı söylene söylene yururken ensesınden bı tokat ınmış bırden nasrettın hoca sok olmuş vazıyette arkasaına bı donmuskı kendınden cok iri sert gorunuslu bı adam ona bakıyor senmı vurdun bana demiş nasrettın hoca adamda ben vurdum ulen nolcak demiş nasrettın hoca hiç istifini bozmadan pekı sakadanmı vurdun yoksa gercektenmı vurdun demiş adamda gercekten vurdum nolcak kı demiş nasrettın hocada aynı yuz ıfadesıyle iyi iyi ozaman ben sakadan pek hoslanmamda demiş http://www.************/images/smilies/hihi.gif
Seager
05-03-2008, 10:26 PM
allahın hikmeti
Nasrettin hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki Ceviz ağacının altında dinleneyim demiş.Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın altına uzanmış. Ve şöyle düşünmüş.Ey Allah'ım gücüne sual olmaz amma,incecik kabak sapında kocaman kabak var, koskocaman ağaçta küçücük ceviz var, bu nasıl iş deyip uykuya dalmış.Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş.Ve kafada ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve Yarabbi sen en iyisini bilirsin demiş. Simdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim ne olurdu.
Seager
05-03-2008, 10:26 PM
aman allahım filll
birgün köyün kıralı köye gelir ve derki bakın benim 5 tane fiim var bir süreliğine buraya getirtecem ona iyi bakın yoksa hepinizin kafasını uçururum der onun nekadar merhametsiz bir kıral olduğunu biliyorlarmış ve sabahleyin askerler tarafından getirilmiş köyde kalan filer köydeki iyecekleri silip süpürmüşler bunun farkına varan köylüler nasretin hocanın yanına gidip olanları anlatır nasretin hoca derki gidip o krala konuşalım anlatalım derdimizi tamam derler ve saraya ilerlerler nasretin hoca tabi herkesin başında yürüyormuş sarayın kapısına gelmişler çalışlar ve bide naretin hoca bamış ki kimse arkasında yok kralın önüne çıkıp demişki kralım ben köylülerden biriyim beni gönderdiler dedilerki 5 filden menunuz 5 tane daha yolasın kralımız dediler
Seager
05-03-2008, 10:26 PM
hocanın hanımı
Nasrettin Hoca'ya dert yanıyorlar: __Yahu Hoca senin hanım çok geziyor. Hoca:Olur mu canım? O kadar gezse arada bir bizim eve de uğrar.
Seager
05-03-2008, 10:27 PM
ingilizce
Bir gün hocaya sormuşlar.
-Hoca İngilizce konuşmak günahmı demişler.
Hoca:
-"yes"Demis
Seager
05-03-2008, 10:27 PM
hocanın yaşı
bir gün nasreddin hocanın komşusu gelir ve şöyle der
:nasreddin hoca sen kaç yaşındasın?
Hoca
:kırk.der
beş sene sonra komşusı gelir ve yine aynı şeyi sorar
:nasreddin hoca sen kaç yaşındasın?
Hoca
:kırk.der
Komşusu
: beş yıl öncede kırk yaşındaydın şimdi nasıl kırk yaşında oluyorsun?
Hoca
:erkek adam sözünden hiç geri döner mi?
Seager
05-03-2008, 10:27 PM
hırsız
nasrettin hoca ile karısı yataga yatmış ve tam uyucakken karısı hoca hoca camaşır makinasını calıyolar boş ver yenisini alırız hocam televizyonu alıyolar boşver yenisini alırız hocam buz dolabını alıyolar boş ver yenisini alırız hocam beni götürüyolar boş ver yeni karı alırız
Seager
05-03-2008, 10:27 PM
eşeğini kaybetmiş
nasrettın hoca bırgun esegını kaybetmıs
aramaya ıstanbulun beykox-zdan baslamıs
ıstanbul cok buyuk denmıs bır otele gıtmısbos oda yok demıs
sonrakı otel odayok ama bır bakayım demıs vee bır tane bos oda bulmu s nasrettın hoca odaya gırmıs oda o kadar guzelmıs kı bozma ya kıya mamıs ve yatagın altına gırmaş
sonra otele yenı evlen mıs çıft gelmıs adam nasreddın hocayı odada gorem eyın ce ıkı d-sevgılıyı buraya almıs
kadın kocasına senın gozlerının ıcınde bbutun ıstanbulu goruyom demıs
nasreddın hoca dayatagın altından basını cıkarıp br-enım essegıde goruyon nu demıs
Seager
05-03-2008, 10:27 PM
şakayı sevmem
Nasrettin hoca pazarda dalgın yürüyormuş.etrafındaki esnafları seyrediyor.bu sırada ensesine bir tokat geliyor. Hoca tökezlemiş bir kaç adım sendelemiş neyse toparlanıp sinirli bir şekilde arkasını dönmüş. Bir bakmış ki hocanın 2 katı hayvan gibi bir adam. Hoca durmuş bir yutkunmuş önce,sonra:
- bana senmi vurdun? demiş adama.
- Adam:ben vurdum lan ne olacak demiş.
- Hoca: sakadan mı vurdun ciddiden mi? demiş
- Adam: ciddi vurdum napacan?!
- Hoca: Aman aman, öyle olsun... Cunku şakadan hiç hoşlanmam da .
Seager
05-03-2008, 10:28 PM
hocanın hanımı
Nasrettin Hoca'ya dert yanıyorlar: __Yahu Hoca senin hanım çok geziyor. Hoca:Olur mu canım? O kadar gezse arada bir bizim eve de uğrar.
bu çok komikti yaw, emeğine sağlık
Seager
05-03-2008, 10:28 PM
NASRETTİN HOCA İNTERNETTEhttp://www.************/images/smilies/biggrin.gif
Adamın biri Nasreddin Hocaya sormuş:
- Hoca bir mizah sitesi hacklenmiş duydun mu?
- Hoca demiş bana ne!
- İyi ama hocam senin site hacklenmiş.
- iyide o zaman sana ne!
Nasreddin hoca birgün küçük hack programlarıyla Yahoo’yu hacklemeye çalışıyormuş.
Çevresindekiler sormuş.
- Hoca ne yapıyorsun.
- Görmüyormusunuz Yahoo’yu hacklemeye çalışıyorum.
- İyi de hocam o programla Yahoo hacklenmez ki!
- Ya hacklenirse.
Hocaya sormuşlar
- Hocam dünyanın merkezi neresi.
Hoca demiş.
- Google a girip "dünyanın merkezi" diye arattır demiş.
Hocadan devamlı Windows XP cdsini istiyorlarmış
Hocada bakmış olacak değil en sonunda
- Cd yi bardak altlığı yaptım demiş.
- İyide hocam hiç CD den bardak altlığı olurmu demiş.
Hoca da
- Niyetin yoksa vermeye bardak altlığıda olur demiş.
Arkadaşları Hocaya dert yanıyorlar
- Hocam senin karın internette çok sört yapıyor demişler.
Hocada
- Olurmu canım o kadar sörf yapsaydı bizim siteye de uğrardı demiş.
Adamın biri hocaya
- Hocam siten kaç tekil hit alıyor der.
- Hocada Aylık 10.000 der
Aradan birkaç yıl geçer. Aynı adam hocaya tekrar sorar.
- Hocam siten kaç tekil hit alıyor der.
- Hoca yine 10.000 der.
- İyide hocam bunca yıldır hiç değişmedimi der.
Hocada
- Erkek adamın ağzından laf bir kere çıkar.
Hocanın bilgisayarına virüs girmiş. Hoca çok dertliymiş.
Çevresindekiler sormuş.
- Hoca kimi getirelim de baksın bilgisayara demişler.
Hocada
- Çernobil virüsünü yiyen birini getirin demiş. Benim halimden en iyi o anlar.
Seager
05-03-2008, 10:28 PM
Bir komşusu,hoca'nın kapısını çalar:
-hocam,der,iki saat için bana eşeğini ver de falan yere kadar gidip geleyim..
hoca,eşeğini vermeye niyetli olmadığı için:
-hayvan evde olsaydı,memnuniyetle verirdim ama!..der.
tam bu sırada eşek içerden uzun uzun anırmaya başlamaz mı! http://www.************/images/smilies/biggrin.gif
adam:
-hoca,bu nasıl iş?eşek evdeymiş de bana yok diyorsun!deyince hoca da ona çıkışır:
-yahu,sen ne saygısız insansın beya!benim sözüme değil de gidip o eşeğe mi inanıyorsun?yazıklar olsun valla sana..hiç yakıştıramadım..der
Seager
05-03-2008, 10:28 PM
Nasreddin Hoca`yı bir arkadaşı yarmış: -"Hocam bak senin karın hiç evde durmuyor, bütün gün komşu komşu geziyor. Bence sen onun kulağını bir çekiver." -"Tamam" demiş hoca, -"görürsem söylerim!"
Seager
05-03-2008, 10:29 PM
Fincancı Katırlar
Bir gün Nasreddin hoca eve giderken boş bir mezar görmüş. İçeri girip öteki dünya ya bir bakim demiş. Yatmış mezara,konsantire olmaya çalışmış. 10 dakika sonra bir ses duymaya başlamış. Kalkıp bi bakim demiş. Mezardan başını bi çıkarmış,fincancı katırları ürkmüş,kaçıp gitmişler. Fincalar hep kırılmış. Sonra fincanların sahipleri Nasreddin Hoca'yı bi güzel dövmüşler.
Hoca eve geldiğinde yüzü gözü mosmor olmuş. hanımı sormuş:
-Hoca bu halin ne?
Hoca:
-Öteki dünyada oldu,demiş.
Hanımı:
-Nasıldı,öteki dünya iyi miydi?demiş.
Hoca gayet ciddi bir vaziyette demiş ki:
-Vallahi çok güzel de,fincancı katırlarını korkutmazsan hiç bir şey olmaz.
Seager
05-03-2008, 10:29 PM
bir gün hocanın biri minibüsle kardeşine gidecek ama tuvaleti gelir.şoförden bir mendil alır o yetmez birtene daha alır ve arkaya geçerek köşede tuvaletini yapar cebinden bir hediye kutusu çıkarır ve içine koyarak bırakır ve ordan gelen bir yolcu oraya geçerek lokum gördüm diyerek hoca da derki o LOKUM degil benim BOKUM derhttp://www.************/images/smilies/icon_smile.gif)))
Seager
05-03-2008, 10:29 PM
Nasrettin hoca yine bir gün evinde yalnızken ewe bir hırsız girdiğini farketmiş.doğruca yüklüğe girerek saklanmış.
Eve büük ümitlerle girmiş bulunan hırsız alt katı,odaları birer birer dolaşıyor ama bir türlü çalacak bir şey bulamıyormuş.
Sonunda hocanın bulunduğu odaya girer.burada da bir sey bulamayınca son bir ümitle yüklüğü açar ve birdenbire hoca ile karsı karsıya gelir.
--Şey!burada işin ne senin?diye sorunca.
hoca:
--Kusura bakma!der.evde çalacak bie sey olmadığı için senden utancımdan buraya saqlandım http://www.************/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.************/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.************/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.************/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.************/images/smilies/biggrin.gif:
Seager
05-03-2008, 10:29 PM
Şekerli kahve
Birgün nasreddin hoca arkadaşlarıyla oturuyormuş.birlikte kahve içiyorlarmış.nasreddin hocanın arkadaşı hocaya bir soru sormuş.
hocam neden her seferisinde kahveye bes şeker atıyorsun?
hoca:bizim hatun evde hep tuzlu yemek yapıyor.Bende şekerli olsun diye içiyorum.
Seager
05-03-2008, 10:29 PM
Bir gün padişah Nasreddin Hoca' ya sormuş.
Hocam ben ölünce cennete mi gideceğim yoksa cehenneme mi, söyle bakayım? demiş.
Hoca padişahtan korkmadan :
-Cehenneme gidersiniz padişahım? demiş.
Padişahın sinirden sakalları titremiş.
Bu durumu gören Hoca :
-Kızmayın padişahım ben aslında size cennete gidersiniz diyecektim fakat sizin cellatlarınızın kılıçlarıyla ölen suçsuz kişilerden cennet dolup taşmış.Bu yüzden cennete sığmazsınız diye cehenneme gidersiniz dedim, demiş.
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.