GeCeLeR
03-05-2006, 02:08 AM
Vatandaşa lan diyenlere!
Yıl, 1933; mevsim, kış. Yer, Ankara tiren istasyonu. Akşam üstü. Gazi,
yurt gezisine çıkacak, gar dolup taşıyor onu uğurlamaya gelenlerle.
Gazi trene bineceği sırada bir köylü kalabalığı yararak koşa koşa onun
yanına ulaşmayı başarıyor, ayaklarına kapanıyor. Yaverleri, ilgililer köylüyü
tutup götürmek istiyorlar. "-Bırakın!..."
Kendisi eğilip kaldırıyor köylüyü.
"-Nasılsın yurttaşım?"
"-İyiyim Paşam, iyiyim."
"-Senin iyiliğine memnun oldum. Benden ne istiyorsun?"
"-Hayır Paşam, bir şey istemiyorum."
"-Niçin geldin öyleyse?"
"-Seni gördüm, kendimi tutamadım, ayaklarına kapanmak istedim."
"-Yok, sen benden bir şey istiyorsun, söyle bana yapacağım."
"-Sağlığından başka bir isteğim yok
Paşam."
"-Ben biliyorum senin istediğini, sen benimle kucaklaşmak istiyorsun."
Köylü yoksul, üstü başı dökülüyor, üstelik giysileri
kirli.
Gazi, sarılıyor köylüye, kucaklıyor onu, bağrına
basıyor, yanaklarından öpüyor.
O sırada orada kalabalık arasında bulunan Feridun Cemal Erkin diyecektir ki:
"Etrafıma baktım, herkes mendili çıkarmış ağlıyordu."
(...)
O, Cumhuriyet'in 3.yıldönümünde tribünlerden inip,
çevresindeki asker çemberini kaldırtıp, yaverini de uzaklaştırıp halkla
birlikte, ellerini iki vatandaşının omuzlarına dayamış yürürken duyduğu
mutluluğu tatmak isteyecekti hep. Halk nasıl da kendiliğinden onu
incitmemek için arada bir boşluk bırakmıştı o gün. Epeyi yürümüşlerdi öylece.
"-Artık otomobile binseniz..." demişti birileri.
Onlara dönüp demişti ki:
"-Sen belki ömründe sevmişsindir. Fakat hiç sevildin mi?
Bundaki zevk hiçbir şeyde yok. Hele âşıkın Türk milleti olursa!..."
Ve eklemişti:
"-Beni bu zevkten biraz daha ayırmayın..."
(...)
Aradan yıl geçecek... Cumhuriyet'in 12. yıldönümü için dövizler
hazırlanmış: "Atatürk bizim en büyüğümüzdür",
"Atatürk bu milletin en yükseğidir", "Türk milleti asırlardan
beri bağrından bir Mustafa Kemal çıkardı"... böyle sürüp gidiyor. Atatürk,
bunları tek tek gözden geçirmekte ama, hiçbirini beğenmeyerek
hepsinin üstünü çizmekte... Kalemi eline alarak asılacak dövizi kendi
yazacak: "Atatürk bizden biridir."
SAygılar
GeCeLeR
Yıl, 1933; mevsim, kış. Yer, Ankara tiren istasyonu. Akşam üstü. Gazi,
yurt gezisine çıkacak, gar dolup taşıyor onu uğurlamaya gelenlerle.
Gazi trene bineceği sırada bir köylü kalabalığı yararak koşa koşa onun
yanına ulaşmayı başarıyor, ayaklarına kapanıyor. Yaverleri, ilgililer köylüyü
tutup götürmek istiyorlar. "-Bırakın!..."
Kendisi eğilip kaldırıyor köylüyü.
"-Nasılsın yurttaşım?"
"-İyiyim Paşam, iyiyim."
"-Senin iyiliğine memnun oldum. Benden ne istiyorsun?"
"-Hayır Paşam, bir şey istemiyorum."
"-Niçin geldin öyleyse?"
"-Seni gördüm, kendimi tutamadım, ayaklarına kapanmak istedim."
"-Yok, sen benden bir şey istiyorsun, söyle bana yapacağım."
"-Sağlığından başka bir isteğim yok
Paşam."
"-Ben biliyorum senin istediğini, sen benimle kucaklaşmak istiyorsun."
Köylü yoksul, üstü başı dökülüyor, üstelik giysileri
kirli.
Gazi, sarılıyor köylüye, kucaklıyor onu, bağrına
basıyor, yanaklarından öpüyor.
O sırada orada kalabalık arasında bulunan Feridun Cemal Erkin diyecektir ki:
"Etrafıma baktım, herkes mendili çıkarmış ağlıyordu."
(...)
O, Cumhuriyet'in 3.yıldönümünde tribünlerden inip,
çevresindeki asker çemberini kaldırtıp, yaverini de uzaklaştırıp halkla
birlikte, ellerini iki vatandaşının omuzlarına dayamış yürürken duyduğu
mutluluğu tatmak isteyecekti hep. Halk nasıl da kendiliğinden onu
incitmemek için arada bir boşluk bırakmıştı o gün. Epeyi yürümüşlerdi öylece.
"-Artık otomobile binseniz..." demişti birileri.
Onlara dönüp demişti ki:
"-Sen belki ömründe sevmişsindir. Fakat hiç sevildin mi?
Bundaki zevk hiçbir şeyde yok. Hele âşıkın Türk milleti olursa!..."
Ve eklemişti:
"-Beni bu zevkten biraz daha ayırmayın..."
(...)
Aradan yıl geçecek... Cumhuriyet'in 12. yıldönümü için dövizler
hazırlanmış: "Atatürk bizim en büyüğümüzdür",
"Atatürk bu milletin en yükseğidir", "Türk milleti asırlardan
beri bağrından bir Mustafa Kemal çıkardı"... böyle sürüp gidiyor. Atatürk,
bunları tek tek gözden geçirmekte ama, hiçbirini beğenmeyerek
hepsinin üstünü çizmekte... Kalemi eline alarak asılacak dövizi kendi
yazacak: "Atatürk bizden biridir."
SAygılar
GeCeLeR