Tam Sürümü Görüntüle : Ethem Panya
jockeя
06-27-2008, 12:47 PM
? (Soru İşareti)
Bir kibritle yakmalı mı her şeyi
Yoksa
Satmalı mı bir kibrit çöpüne
Unutmalı mı her saniyesini
Geçmişin
Ya da
Her şeyiyle birlikte
Yeniden mi yazmalı.
Yoksa
Bütün kötü günleri çıkartıp
Yoklukta mı avunmalı
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:47 PM
Akıyor Zaman
Bir otobüs camında
Akıyor zaman
Ve
Ben yaklaşıyorum
Bir otobüs camında
Akıyor zaman
Sen uzaklaşıyorsun
Bir otobüs camında
Akıyor zaman
Ve
Biz yaşlanıyoruz
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:47 PM
Ateşsiz Köy
Ateşsiz köyün ortasındayım
Elimde son bir sigara
Zaman belirsiz
Ama
Güneş
Tam solumda
Ve
Sürüyle
Koyunlar geçiyor yanımdan
Çobanı nerede bunların diyorum
Ve
İlerliyorum içlere doğru
Sakin ve emin adımlarla
Yolun sonu yok
Ama
Bakınıyorum etrafa
Sessiz ve yabancı
Canım sigara çekiyor
Tanıdık bir yüzü ararken
Ve
Kapılar çalıyorum sonra
Tanrı misafiriyim diyorum
Sadece
Bir ateş istediğim
Ama
Kapılarda...
Tanrıyı bilen
Bir bakış göremiyorum
Canım sigara çekiyor
Ateşsiz bir köy ortasında
Sessiz ve yabancı
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:47 PM
Bu Şehir,Yaz Ve Başkalaşan Yalnızlık
Kardeşim Mahmut’a
Yalnızlık
Yazları bir başka olur buralarda
*******i;
Ansızın uykun kaçar
Elinde çayın,
Ağzında sigaran çıkarsın balkona
Her yudumla beraber
Yıldızlara bakarsın aval aval
Olur, olmadık şeyler düşlersin,
Ve
Saçma sapan hayaller kurarsın
Hiç olmadık kişilerle.
Olmadık biri için
“-keşke yanımda olsaydı” dersin
Ve
Birden
Memleket hasreti kaplar içini
Orda ki güzel günler gelir aklına
Hiç kötü gün yaşamamışçasına
Misal;
Bir cenaze töreni gelmez aklına
Atılan feryadın sesi çınlatmaz kulağını
Veyahut
Baban anneni döverken
Bir köşede çaresizce ağlamamışsındır
Ve
Hiç
Getirmek istemezsin bunu aklına.
Dedim ya
Yalnızlık
Yazın bir başka olur buralarda
Sabahın kör bir vaktinde
İnsana bunları yazdırır örneğin
Keşkeler kaplar dört bir yanını
“-keşke burada olsaydı”
“-keşke bunları okuyabilseydi”
İşte
Yalnızlık
Hep böyle olur bu şehirde
Sensiz çayımı yudumlarken
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:48 PM
Çaresizliktir Mecnun Olmak
Leyla’m yok
Ve
Mecnun kadar çaresizim
Gecede...
Ağlıyorum
Bir kaç damla gözyaşı
Ve
Dönüp duruyorum
Zamandan münezzeh
Bir çölün ortasında
Yatağıma kum doluyor
Sonra
Tükeniyorum sessizce
/gecede/
Binlerce ben tükeniyor
Bekliyorum
Gelmesine yıllar var
/ölümün/
Beş dakika ötemde
Bedende
Bir Mecnun çaresizliği
Leyla’nın yokluğunda
Tükeniyor bedenim...
Zaman ölmeme yetmiyor.
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:48 PM
Cehennemin Adı Var
Tanrı kaç defa unutulur
Bir kadının teninde
Ya da
Aşk
Kaç defa
Dinden çıkarır insanı
Cehennemin adı var
Dilde sadece...
Yürekte hisseden yok
Ondan
İnsan unutmakta
Tanrıyı
Defalarca kez
Herhangi bir kadının teninde
Ve aşk
Dinden çıkarmakta
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:48 PM
Çarpık Sevişme
Dilinde bir “aşk” hecesi
Dudaklarım kan kırmızı.
Gözlerimde “sen” ibaresi
Adını koymakta zorlanıyorum.
Gölgen;
*******im olmuş.
Varlığına günaydın.
Yirmi dört saatimi istimlâk etmişsin
Gece kondu bir aşkla
Çarpık sevişler yapıyorsun.
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:48 PM
Düşünmek...
Düşünüyorum;
Yarınlarda senli bir geleceğin
Düşünü kuramayışımı düşünüyorum.
Düşünüyorum;
Niçin?
Hala bu uykusuzlukta,
Anlamsız
Cümleler kuruşumu düşünüyorum.
Düşünüyorum;
Senin
Beni ne kadar düşündüğünü,
Aniden
Düşünmediğini düşünüyorum.
Sonra
Niçin?
Böyle bir şeyi
Düşünme gereksinimi
Duymam gerektiğini düşünüyorum.
Niçin?
Düşüncelere bu kadar
Mana yüklediğimi düşünüyorum.
Düşünüyorum;
Yokluğunda yokluğunu bir de...
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:48 PM
Eksik Bir Ben
Dışarıda
İnceden yağan bir yağmur
Arkamda
Sessizce yanan bir soba,
Önümde
Dizili birkaç kitap
Ve
İçimde
Senin için çarpan bir yürek
Her şey yerli yerinde de
Bir sen yoksun şu ufacık odada
Boşluğunu doldurmak zor.
Yerine
Kimi koysam
Hep bir numara ufak kalıyor.
Ve
Ben
Hep bir kişi eksik
.
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:48 PM
Eroin-i Aşk
Eroin kıvamında
Bir aşktı yaşadığım
Ve
Aşırı dozdan
/ölüyordum/
Bir yalnızlık ortasında
Kapılar
Sonuna kadar açık
Odada
Sere serpe ben
Çığlığım
Sokakları inletiyordu
Ama
Kimseler duymuyordu
Ölüm kıvamındaydı her şey
Ve
Ben aşkı
Damarlarımda hissediyordum
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:48 PM
Güllerime
Güllerim;
O kadar acele girdiniz ki hayatıma
Gideceğiniz gelişinizde belliydi zaten.
Ama
Gideceğinizi bilebile
Sevdim sizi,
Gidişiniz kadar ani
Gidişiniz kadar çok.
Ama
Şimdi
Aynı hızla unutamıyorum
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:48 PM
Güneş Tutulması
Devrik cümlelerden Büyükayı yapıyorum
İki cümlede bir
Adına yıldız kaydırıyorum
Hani
Bir gelsen kuyruklu
Hiç gitmesen Samanyolu
Güneşi ispatımdı aşkım
Ay siması gülüşüne
Ama
Aramıza girdi gözyaşım
Tutulduk işte
Bir daha ayrılmamasına.
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:48 PM
Günün Menüsü
Bir şiir yazdım sana
Haşim’in kafiyesini aldım
Nazım’ın serbestliğini birazda
Üstüne
Fazıl’ın inancından attım
Yanına birde aşk salatası yaptım
İçine;
Kerem’in köleliğinden attım
Ferhat’ın azminden bir parça,
Mecnun’un deliliğinden birazda
Bu günlerde bunları yemekteyim
Üstüne;
Seni sevmekteyim birazda.
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:49 PM
Güneş Kız-Kardan Adam
Seni her gordugumde aynı heyecan
Bakışlarının bana denk gelmedigini biliyorum
Yolladıgın not elimde
“Bekleme” demişsin
“Seninle olamam bekleme”
Ben bunu bilmiyormuyum sanıyorsun
Gökyüzünde olup herkesi ısıtmandan anlarım
Eridigimi anlamasam
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:49 PM
Hamam Böceğinin İntiharı
Kalbim yok artık. Hissedemiyorum hiçbir acıyı derinliklerde ve sevemiyorum. Anlamsız artık sevmekte, sevilmekte. Çünkü hak etmiyor kimse bu duyguyu derinden,ben bile. Ondan yok artık kalbim. Öldürdüm kendimi bu çirkef dünyaya inat. Artık sevmeyeceğim, kimsede beni sevmesin, sevmedi de zaten.
Herkesin canı cehenneme. Artık bir fare deliğinde kemirilmiş cesedimin bulunmasını istiyorum. Tanıyamasın kimse beni. Annem tanısın bir tek gözlerimden, hiç yalan konuşamamış. Gömmeyin beni, atın bir çöplüğe ya da geri dönüşüm kutusunun en dibine. Belki yeniden gelmek isterim bu çirkef hayata, daha çirkefleşmiş olarak. Belki bir kez daha tükürmek isterim siz insancılların yüzüne ama şimdi ölmek istiyorum müsaadenizle ve bu hayattan gitmek.
Geçmiş benim son kullanım tarihim. Bırakın artık beni. Alıp düşlerimi elime, gitmek istiyorum bu hayattan bir hamam böceğinin yuvasından geçerek, gitmek...
Çünkü hayat basıp geçti üstümden. Bağırsaklarım dışarı fışkırdı, toplamam hayli zamanımı aldı. Bıktım artık hamamda yaşamaktan. Tellak beni keselemiyor zaten. Böcekler keselenmez diyor. Onları zaten kirdir hayatta tutan ve acılardır insana yaşamayı unutturan. Ondan git bu hamamdan, çabuk git bir kişi daha üstüne basmadan. Git işte hamam değildir böceklerin görüldüğü yer, daha çok ıssız yerlerdir. Hadi git tuvaletine hayatın. Yüzünden hayır görmedin kimsenin kıçından görürsün kim bilir. Ama ben tuvalete değil, hayattan çıkıp gitmek istiyorum. Sıkışmadım ki, sıkıldım, ondan gitmek istiyorum.
Bırak beni umutlarımın sebebi, hava çok sıcak, atlamak istiyorum şu uçurumdan. Çeksin alttaki deliler suyu. Bir şaka sonucu intihar etmek istiyorum. Parçalansın beynim, dağılsın etrafa, herkes kendine düşen paydan bir ders alsın. Kalbimi nakletmeyin kimseye, acı çekmesin benim yüzümden hiç kimse. Gözlerimi bir hadıma verin ama sebebini sormayın kulaklarıma.
Sonra toplayın cesedimi, kürekle çöp poşetine doldurun. Ziyan etmeyin ceset torbasını bir iki parça çöp için. Sonra atın bilinmeyen bir yerine dünyanın, hiç bilinmeyen biri olarak.
Adım geçmesin acı haberler arasında saat 19.00 da ya da desin ki spiker: işte bir güzel haber daha. Yaşamayı beceremeyen bir genç kendini uçurumdan aşağıya atarak intihar etti. Dağılan parçaları belediye çöpçüleri tarafından toplanarak çöpe atıldı. Etraftaki vatandaşlar çevreye verdiği zarar ve rahatsızlıktan dolayı gence lanet okudular. “Sosyologlar; bu tür intiharların ekolojik dengeyi koruma amaçlı yapıldığını, bu tür kişilerin kendilerini imha etmelerinin dünyayı daha da güzelleştireceğini düşünmelerinden dolayı yaptıklarını, umarız bu tür böcekler biran önce kendilerini bu şekilde yok ederek dünyamızın huzura kavuşmasını sağlarlar”, haksızda konuşmadılar.”sonra unutulup gitmiş olayım.
Bir nokta gibi son vereyim her şeye. Acaba noktayla intihar edilebilir mi?
.
.
.
Öldüm
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:49 PM
Hükümsüz Aşk
Nadasa çekilmiş bir kalpte
İsyandı dirilişin.
Bir geçmişe ait değildin.
Aniden bitiverdin işte
Kalbim zayıftı
Ve
Sen
Ansızın hükmediverdin *******ime
Yaptığın bir var oluş savaşıydı
Ama
Amaç ne olursa olsun
Eylem yasadışıydı
Ve
HÜKÜMSÜZDÜ.
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:49 PM
İçimdeki Polyana Öldü
Gelecek için
Düşler kurdum
Hayaller yetiştirdim sabırla
Acılar evcilleştirdim
Ama
Yinede zayıf düştüm
Yıkıldı hepsi bir bir
Hayallerim
Düşlerim
Artık
Evcil değil yaşadığım acılar
Geçmişimle birlikte
Yenik düştüm
Artık
Eski gücüm yok
Düşlerim yok
Hayallerim yok
Ama
Acım çok
Terbiye olmayan
Vahşi
Öldürdü içimdeki Poliyana’yı
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:49 PM
İstiyorum Sadece
Şiir yazmıyorum ben
Ağlıyorum sadece
Bir kaç kelime.
Ve
Siliyorum gözyaşımı
Hiç içilmeyecek
Bir sigara molasında
...
Seni özlemiyorum ben
Düşünüyorum sadece
Bir kaç saniye.
Ve
Unutuyorum sonra
Hiç bitmeyecek
Bir sevişme sonrasında
...
Ben
Sana yalvarmıyorum
Çağırıyorum
Bir kaç çığlık
Ve
Susuyorum
Hiç verilmeyecek
Bir cevabın avuntusuyla
...
Oysa
Sigara içmek isterdim ben
Her sevişme sonrasında
Ve
Günahlarımın silinmesini birazda
Her dua sonrasında.
İmkânsızı değil
/isterdim/
Bir kaç dilek
Ve
Durmasını gözyaşlarımın
Gülmek sonra bir ömür boyu
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:49 PM
Kalanlar-Gidenler
Boş
Ve
Anlamsız sevdalardan arta kalan
Boş
Ve
Anlamsız bakışlar şimdi
Ve
Bir kaç söz
Halime tercüman...
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:50 PM
Kan Akar Geceye
Kırmızı sevilesi bir renk
Kan sevilesi…
Ondan akar geceye
Her yanım sen kesilir
Ve
Kanarsın içimden uzağıma doğru
Öylece yitip gidersin
Ölürüm…
Ama dinmez kanım
Kanadıkça yaşarım
Yaşadıkça kanarım açtığın bu yara da…
Savaşım hiç bitmez kendimle
Nefretim bitmez…
Bir kin gibi çökersin geceye
Soğukça terlerim
Ve sana kanarım su diye
Kanadıkça içerim…
İçtikçe kanar…
Kandır sevilesi.
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:50 PM
Kan ve Savaş
Analı, babalı binlercesi
Öldürüyor kendini
İnsanlığını ararken
Ya da
Buldum sanıyor
Yerde akan kanın yansımasında
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:50 PM
Kardelen Misali
Görebilsem o ay tanrıçası yüzünü
Ve dokunabilsem
Saçlarına gözlerimle
Koklayabilsem tenini
Öyle inceden inceye
Sonra
Sarabilsem yüreğini yüreğimle
Ve
Bir kan damlası olup
Süzülebilsem en derin köşelerine
Ulaşabilsem sonra
Dudaklarındaki kırmızıya
Ve
Bir buse olup konsam yanaklarıma
Her uzvunda kendimi bulsam
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:50 PM
Matem-i Aşk
Yer binlerce matemi doğuruyor
Gök,
Kızıla çalarken
Ve
Ağlıyor sevgililer
Biten her aşka
Güneşe değil
Sadece
Toprakta yatana
Ağlıyorlar
Kölesi oldukları sevdalara
Ve
Gök
Karaya çalıyor sonra.
Gölgesinde
Batan bir sevda daha
Toprağa veriliyor
Ve
Ağlıyor sevgililer
Batan güneşe değil
Sadece
Toprakta yatana
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:50 PM
Ne Yana Baksam Sen
Gece sabaha kucağını açıyor
Ve
Ben hala seviyorum seni
Özlüyorum birazda
Küçücük dünyamdaki
Tek dostum oldu gece.
Sensizliğimi ona anlatıyorum,
En senli yerinde bir of çekiyorum
Ve
Ağlıyorum sessizce
O
Güneşe dalıp kayboluyor
Ve
Ben
Yeni bir düşte seni görüyorum.
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:50 PM
Mercan Terbih Ve Dua
Yoksullaşıyor bakışlarım
Ve
Ben seni dileniyorum
Bildiğim tüm dualarla
Son bir umutla
Hiç diyemediğim kadar derinden
Âmin diyorum
Ve
Sabır çekiyorum
Elimde
Doksan dokuzluk mercan bir tespih
Yatağım ıslanıyor
Doksan dokuz damla gözyaşı
Her damla bir deniz
Ve
Ben
Doksan dokuz denizin
İçinde
Elimde mercan bir tespih
Boğuluyorum sensiz...
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:50 PM
Nesir Bir Arayış
Dindirmez içindeki sızıyı hiçbir günah. Ter kokar, sperm kokar her yanın. Şeytan ses vermez ama eşlik eder gecede. Tanrı eşlik eder. Üzülür beklide bu haline. Sen üzülürsün ama bu bile yetmez kimi zaman dinmesine acılarının. Günahkârsındır işte. Sebep olanlar görmez bu halini. Yalnızsındır ve günahkâr. Neden diye sorarsın kendine, neden bunca günaha boğar ki insan kendini durup dururken. Neye yarar içindeki acıyı arttırmaktan başka. Değer mi Tanrının üzülmesine hiç bir şey.
Hayır…
Ne yapmalıyım? Nasıl atmalıyım içimdeki bu acıyı? Şüphe içinde her şey, ben, belki Tanrı bile.
Tanrı üzülüyor mudur gerçekten bu olanlara, halime? Yoksa gerçekten her ruh kaderiyle mi doğuyor? Bunca günahkâr neden var ki? Ama vardır muhakkak her şeyin bir nedeni. Madem üzülecekse Tanrı, neden bunca günaha seyirci kalıyor ki?
Bana cevap vermeyecek biliyorum zamanı gelmeden. Kurgulanmış bir mahkeme önüne çıkmadıkça vermeyecek hiçbir şeyin cevabını. Belki de veriyordur ama ben duymuyorumdur kim bilir. Ondan zayıflıyor içimdeki her şey. İnanç eski bir komşunun çok samimi olduğum bir çocuğu gibi. Arkadaş, sırdaş, geçmişten bir hatıra. Kendisi yok ama hatırası var hep içinde. Kendi şimdi nerde bilmiyorum. Tek bildiğim, bu odada yalnız olmadığım. Ben, tanrı ve şeytan. Üç eski dost yine aynı yerde. Biliyorum ayrılmayacağız vakti gelmedikçe. Son üçümüzle, sonsuzluk üçümüzle. Üçümüzün toplamıydı adım, bedenim, cismim, günahlarım sevaplarım. Yalnız değilim bu odada biliyorum. Meleklerim var her şeyimi ispiyonlayan, şeytanlarım var isimlerini hiç bilmediğim binlerce şeytanım. Yüzünü bile görmediğim. Benim türlü oyunları içine yuvarlayan şeytanlarım var. Yalnız değilim bu odada biliyorum. Eski bir sevgilinin geçmişten gelen hatıraları var. Çürümüş bedeni, bana kin kusan bir de resmi… Kimi zaman elimde, kimi zaman dudaklarımın önünde.
Şeytanlar gülüyor mudur eserlerine?
Yalnız değilim bu odada biliyorum. Belki duyamıyorum sesleri, yüzleri göremiyorum… Ama var bir bildiğim. Şah damarım o kadar da uzak değil onu da biliyorum. Ondan tek ona sesleniyorum, duyuyorsun biliyorum.
Hadiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii…
Tanrım ses ver ne olur…
Bak duy ve dinle… İlk kez ağlıyor bir kulun…
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:50 PM
O Tanrı Bile
yalan söyleyen babalar
ve
acizce kanan analar öldürdüm
çocuktum
korkmadım hiç
acımadımda
ama
ağladım
kimse görmedi gözyaşlarımı
yalanı sevmeyen
O Tanrı bile
Bile Bile
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:50 PM
Odadaki Sevişme Kokusu
Sinan Akçan'a Teşekkürler
Zaman yitip gitmiş
/gözlerimden/
Uyku,
Hasretimi anlatan bakışlar...
(odamda sevişme kokusu var
Ve sevişmeyen ben)
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:50 PM
Ölürken Bile Seviyorum Seni...
Anlamak bazen hayatı
Ya da anlamaya çalışmak
Ve
Çabalamak sevmeye insanları
Sevilmeye hatta.
En imkânsız umutlarla
Koşmak ölümsüzlüğe.
Bir geçmişin yekûnudur bütün bu mısralar.
Belki
Şiirsel bir tat bulamaz kimse
Ama şiir yazabilir inan
Hatta roman abartısız cümlelerle.
Artık
Yaşlanmak için nedenim çok.
Ama
Yaşamak için biçareyim
Ne anlamak için bir nedenim var hayatı
Ne de anlatmak için bir çabam
Öylesine yaşıyorum işte
Öylesine sade ve saçma
Gelecek için kaygı yok içimde.
Çabam
Yaşamak için değil
Ölmek en kısa zamanda
Dedim ya
Anlamak için değil hiçbir şey
Her şey ortada
Sen yaşıyorsun bense ölüyorum.
Ama
Ben ölürken bile
En çok seni seviyorum.
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:50 PM
Saba Şiiri
Gün sensiz ışıldıyor gözüme
Ve
Ezan bir sabahı daha müjdeliyor.
Çöpçüler geçiyor solumdan
Ve
Horozlar
Sabahın şarkısını
Söylüyorlar...
Ve
Sensizlik
Sokak gibi uzuyor gözlerimde
******* sensizlikten uzuyor
Her sabah
Baykuşlar eşlik ediyor şiirlerime
Ve
Sonra kayboluyorum
Doğan bir güneşin ardından
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:51 PM
Sen Gibi Ayrılıkta Aşkın Eseri
Şimdi bir şiir yazmalıyım geçmişe
Ve
Okutmalıyım
Gelecekteki sevgililere
Anlatmalıyım
Seni, beni
Ve
Bendeki
SENİ
Bilmeli artık herkes
Böyle sevmeleri
Sonra
Yazmalıyım adını ayrılığın
Gelecekteki o pütürsüz duvarlara
Dili fark etmez
Manası,
Bütün aşkları içermeli
Ama
Suçlanmamalı
Düşüncesi sevdalıların
Herkes yaptıklarıyla bilinmeli
Bakanlar
Sansürsüz görmeli her şeyi
Sonra
Sevmeli herkes
Ve
Ayrılıklar yarında
O pütürsüz duvarları süslemeli
Dili fark etmez
Yürekler hep aynı şeyi söylemeli
“sen gibi ayrılıkta aşkın eseri”
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:51 PM
Seninle Ağlamalıyım
Çocukluğumun öğle uykusunu bulmalıyım gülüşünde
Dudaklarına ismimi yazmalıyım
Öyle arkandan hüzünle değil
Ben seninle birlikteyken ağlamalıyım
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:51 PM
Seni Sevişim
1)
Seni sevişim;
Bir bebeğin ninniye açlığıydı.
Çığlıklar attım gecenin sensizliğine
Sesimi duyamayan bir annenin yokluğunda
Titrerken bedenim.
Üşüyordum
Ama
Sen yoktun
2)
Seni sevişim;
Okyanusları geçip de
Bir kaşık suda boğuluşumdu.
Ateşe atılan bir kömür gibi
İçten içe yok oluşumdu.
3)
Seni sevişim;
Ani bir karşılaşmada
Dilimi yutuşumdu
Zerreyi bile fark eden gözlerimin
Güzelliğin karşısında
Kör oluşuydu.
Seni sevişim;
Adını koyamadığım bir şiirde
Satır satır yok oluşumdu.
4)
Seni sevişim;
Bir köpeğin gecede uluması,
Bir kedinin açlık mırıldanışı
Bir kuşun kur yapışıydı belki de.
5)
Seni sevişim;
Bir anarşistin düzene isyanı,
Bir direnişçinin
Devrim çığlıklarıydı belki de.
6)
Seni sevişim;
Hiç kimseyi bu kadar sevemeyişimdi.
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:51 PM
Sevgin Olmasın Birazda
Üşüyor ayaklarım
Çıplaklıktan
Yüreğim yalnızlıktan birazda
Bilirim
Bir çoraba bakar her şey
Yüreğimde
Sevgin olsa birazda
Gel
Birazdan
Kapanacak tüm kapılar
Bak
İçerde sesin yok
Ve
Sen yoksun bilirim
O zaman
Kim bu yatağımdaki yabancı
Şimdi
Bir gören olacak
Ve
Görünecek yalnızlığım birazda
Aman
Görsünler boş ver
Zaten
Biz sevişmiyorduk
Üşüyordu ayaklarım
Ve
Yanımda
Sen yoktun birazda
Artık
Kapattım tüm kapıları
Boş ver
Üşüsün ayaklarım
Ve
Yüreğimde
Sevgin olmasın birazda
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:51 PM
Sokaktaki Yalnızlık
Yürüyordum,
Uykusuzluğumu kaybettiğim sokakta.
Issızdı ve sessiz.
Bir kedi yalnızlığında
Tekmeliyordum pişmanlıklarımı.
Bir hıçkırıktı ilişen kulaklarıma,
Koşar adım yürüten ayaklarımı.
Oradaydı,
Çaresizlik timsali
Karşımdaydı
Ve
Ağlıyordu...
Dünden geriye
Dizlerindeki yorgunluk
Ve
Kollarındaki
Aşk boşluğu
Kalmıştı sadece.
Adı neydi,
Kimin umurumdaydı
Ağlıyordu işte
Yalnız kalmanın çaresizliğiyle
Bir tebessümdü sadece
Tüm acılarına ilaç
Biliyordu
Ve
Bir ümitle bakıyordu gözlerime,
Ama
Bende
Ona verebilecek
Sadece
Uykusuzluğumun sebebi kalmıştı...
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:51 PM
Şafakta Çıkmalı Yola...
Ben sana aşığım demek o kadar kolay zannederdim ki her an, her dakika defalarca kez diyebilirim zannediyordum ama yanılmışım. İnsan kendiyle kolay yüzleşemiyormuş. Ama ben sana aşığım. Neyi değiştirecekti ki bu şimdi. Geri getirebilecek miydi seni? Boş geliyordu bunları düşünmek. Evet ben sana aşıktım. Doğruluğunu bile sorgulamadan söylüyorum yerli yersiz. Çünkü bitmişti kendimle hesaplaşmam ama bir şey değiştirmemişti. Geri getirmemişti seni bana. Buda bu yüzleşmenin anlamını anlamsız hale getirmeye yetiyordu. Artık bir anlamı kalmamıştı sorulan soruların kendimi aşağılamaktan başka. Kapalı bir kapı ve önünde ağlayan bir ben. Dışarıda kalmış bir kedi halime tek örnekti. Sabahı beklemekten başka yoktu çarem ama sabah olmak bilmiyordu. Kime kızmalıydım bilmiyorum, dışarıdaydım işte tek gerçek bu. Açabilmelerin her yolunu denemiştim ama nafile. Gitmekten başka bir yol görünmüyordu ama nankörlük etmek gelmiyordu aklımı ucuna bir kez bile. Beklemek en doğru karardı ama açılmazdı o kapı bunuda biliyordum. Önemli olan neden kapandığı değildi oysa. Bu sorulacak doğru soru değildi. Kabullenilmesi gereken bir gerçek vardı karşımda. Kapanmıştı kapı bir kere. Nankörlük senin yapacağın fiil olamazdı, nankörlük yapılandı aslında. Bu kapanan ilk kapıda değildi. Yeni kapılara yelken açmanın zamanı gelmişti artık. Sırtın yaralanmış olsa da öldürmezdi bu yara seni biliyordun. Ondan bir ceket elinde koyulmalıydın yola. Yollar senindi artık. Seçeceğin bir yol değil binlercesi vardı önünde. Ya nasip diyip, bir türkü dilinde koyulacaktın yola işte, tutamayacaktı kimse seni. Tam gün ışırken koyulmalıydın, güneşi gülücüklerle karşılamak için. İşte bu sefer sen kendi kendinin kaptanı olabilmek için. Rotaların senin emrinde olması için, pusula senin elinde olması için...
Yürü ufuk sonsuz...
Martılar tek yoldaşın...
Issız gemi
Ve
Martılar
Yeterdi hayatı güzel yapmaya
Pembe bir düş
Kırık bir kalp
Kan revan içinde dudaklar
Susuz ve çatlamış
Kendi kanının tadıydı dilinde ki
Ölümünü kimseler görmeyecek
Martılardan başka
Umman
Derin ve karanlık
Pusula kayıp,rotasız
Ölüm en son durak
Dilde tek kelime
Aşk
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:51 PM
Şiirlerde gider...
Geçmiş burdadır
ve
sen burda...
konuşululmalıdır artık herşey
en yalı kelimelerle
sonra...
susmalıdır herşey,
herkes susmalıdır...
sonra...
gitmelisindir
gidersin de...
ve geçmiş öylece biter.
sen bitersin,
kalmaz ben de...
senden geriye hiçbir şey kalmaz...
elbet şiirler de gider
ve
şair ölür
hiçbir şairirn ölmediği kadar...
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:51 PM
Yasak Elmadan Sonra
iblis kovuldu cennetten
yürüdü...
pusu bildi aşksızlığı
aşkı acizlik...
kovuldukça sevildi
sevdikçe kovuldu...
Ethem Solmazgül
jockeя
06-27-2008, 12:51 PM
Tanrılaşamadım
Sana;
beyaz bir gül kadar kusursuz
ve
okunması herkese yasaklı
bir şiir yazmalıydım
(bir kalem elimde,ellerin olmadan...)
ama
bir türlü Tanrılaşamadım...
Ethem Solmazgül
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.