GooD aNd EvıL
07-24-2008, 12:42 PM
İSO Başkanı Küçük, "2007 yılındaki kârdaki iyileşme, üretim artışının sonucu değil. Dövizle borçlanmanın yan etkisi olan kârlılıkla nereye kadar devam edebiliriz" diye sordu..
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2007 Yılı Raporu sonuçlarına göre, 2007'de kârdaki iyileşmenin, üretim artışının sonucu olmadığını belirterek, "Sanal bir iyileşmedir, bir yanılsamadır" dedi. Küçük, "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2007 Yılı Raporu"nun açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, 2002'nin ilk çeyreği ile başlayan olumlu dönemin, 2007'nin ikinci yarısı itibarıyla sona ermeye başladığını ifade ederek, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler olmak üzere iki önemli siyasi olayın ağırlığında geçen 2007 yılında, ekonominin ikinci planda kaldığını, rekabet gücünü ve büyümeyi destekleyici makro ve mikro reformların yine hayata geçirilemediğini söyledi.
YURTDIŞI KAYNAKLAR
Finansman giderlerini azaltmak için kuruluşların yurtdışı kredi kaynaklarına yöneldiklerini ifade eden Küçük, 2007 sonunda reel sektörün toplam dış borç miktarının 105.5 milyar dolara yükseldiğini, bir yıldaki artışın yüzde 48.8 olduğunu ve bunun faaliyet dışı gelirlerin niteliğini de etkilediğini söyledi. 2007 öncesinde faaliyet dışı gelirlerin faiz gelirlerinden oluştuğuna dikkati çeken Küçük, "2007 sonuçları ise, faaliyet dışı gelirlerin kambiyo kârları ağırlıklı olduğunu ortaya koymaktadır" dedi. Küçük, İSO 500'de ilk sırada yer alan TÜPRAŞ'ın ABD Fortune 500'de 160'ncı sıraya, Petrol Ofisi'nin 262'nci sıraya, Shell & Turcas'ın 377'nci sıraya, Ford Otomotiv'in ise 433'üncü sıraya girebileceklerinin görüldüğünü kaydetti.Geçen yılki korku bu yıl kâr getirdi
İSO Başkanı Küçük geçen yıl açıklanan verilerin ardından sanayicinin üretim için aldığı borçların kendileri korkuttuğunu dile getirmişti. Küçük, geçen yıl da bu yıl olduğu gibi elde edilen nisbi başarının kur ve faiz riski alınarak elde edildiğini kaydetmiş, temkinli olmak gerektiğini dile getirmişti. Bu korkuya rağmen 2007 rakamları 2006'ya göre daha iyi geldi. Yine aynı endişeler dile getirildi.Sanayiye artık daha mı az ihtiyacımız var?
2007'de kârdaki iyileşmenin üretim artışının sonucu olmadığını dile getiren Küçük, şunları söyledi: "Sanal bir iyileşmedir, bir yanılsamadır. Gerçekçi olmayan kur politikasının ve dövizle borçlanmanın bir yan etkisi olarak ortaya çıkan böyle bir kârlılık nereye kadar devam edebilir? Ne kadar kalıcı olabilir? Unutulmamalı ki bu sanal iyileşme, kur ve enflasyon riski pahasına elde edilmiştir. Risklerin gerçekleşmesi durumunda sanayi kuruluşlarının ciddi sıkıntılarla karşılaşacağı ortadadır. Büyümenin lokomotifi sanayidir. Ancak veriler, lokomotifin gücünün giderek zayıfladığına işaret etmektedir. 10 yıl gibi kısa bir sürede sanayi ve imalat sektörünün ekonomideki ağırlığının bu derece gerilemiş olması, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir husustur."İSO 500'ün söyledikleri...
1- Özel sektör katma değeri
Özel sektörde kişi başına yaratılan net katma değer, kamuda yaratılan net katma değerden yüzde 58.2 daha yüksek
2- Faaliyet dışı gelirler arttı
Faaliyet dışı gelirlerin dönem kâr ve zarar toplamı içindeki payı yeniden yükselişe geçerek 35.6'ya çıktı.
3- İthal girdi, çalışanı azalttı
Çalışan yoğunluğu (1 milyon YTL satış hasılatı için istihdam edilen çalışan sayısı) 2003'ten itibaren azalış trendi içine girdi. Özel kuruluşlarda 2003'te 2.8 ile tepe yapan çalışan yoğunluğu, 2007'de 2 ile en düşük seviyesine geriledi. Bu gerileme, ithal girdi kullanımındaki artışla başladı.
4- Çalışan sayısı % 3.5 arttı
2007 yılında çalışan sayısında özel kuruluşlarda yüzde 2.5, kamu kuruluşlarında ise yüzde 10'luk artışlar oldu. Toplam çalışanlar sayısındaki artış ise yüzde 3.6 olarak gerçekleşti.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2007 Yılı Raporu sonuçlarına göre, 2007'de kârdaki iyileşmenin, üretim artışının sonucu olmadığını belirterek, "Sanal bir iyileşmedir, bir yanılsamadır" dedi. Küçük, "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2007 Yılı Raporu"nun açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, 2002'nin ilk çeyreği ile başlayan olumlu dönemin, 2007'nin ikinci yarısı itibarıyla sona ermeye başladığını ifade ederek, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler olmak üzere iki önemli siyasi olayın ağırlığında geçen 2007 yılında, ekonominin ikinci planda kaldığını, rekabet gücünü ve büyümeyi destekleyici makro ve mikro reformların yine hayata geçirilemediğini söyledi.
YURTDIŞI KAYNAKLAR
Finansman giderlerini azaltmak için kuruluşların yurtdışı kredi kaynaklarına yöneldiklerini ifade eden Küçük, 2007 sonunda reel sektörün toplam dış borç miktarının 105.5 milyar dolara yükseldiğini, bir yıldaki artışın yüzde 48.8 olduğunu ve bunun faaliyet dışı gelirlerin niteliğini de etkilediğini söyledi. 2007 öncesinde faaliyet dışı gelirlerin faiz gelirlerinden oluştuğuna dikkati çeken Küçük, "2007 sonuçları ise, faaliyet dışı gelirlerin kambiyo kârları ağırlıklı olduğunu ortaya koymaktadır" dedi. Küçük, İSO 500'de ilk sırada yer alan TÜPRAŞ'ın ABD Fortune 500'de 160'ncı sıraya, Petrol Ofisi'nin 262'nci sıraya, Shell & Turcas'ın 377'nci sıraya, Ford Otomotiv'in ise 433'üncü sıraya girebileceklerinin görüldüğünü kaydetti.Geçen yılki korku bu yıl kâr getirdi
İSO Başkanı Küçük geçen yıl açıklanan verilerin ardından sanayicinin üretim için aldığı borçların kendileri korkuttuğunu dile getirmişti. Küçük, geçen yıl da bu yıl olduğu gibi elde edilen nisbi başarının kur ve faiz riski alınarak elde edildiğini kaydetmiş, temkinli olmak gerektiğini dile getirmişti. Bu korkuya rağmen 2007 rakamları 2006'ya göre daha iyi geldi. Yine aynı endişeler dile getirildi.Sanayiye artık daha mı az ihtiyacımız var?
2007'de kârdaki iyileşmenin üretim artışının sonucu olmadığını dile getiren Küçük, şunları söyledi: "Sanal bir iyileşmedir, bir yanılsamadır. Gerçekçi olmayan kur politikasının ve dövizle borçlanmanın bir yan etkisi olarak ortaya çıkan böyle bir kârlılık nereye kadar devam edebilir? Ne kadar kalıcı olabilir? Unutulmamalı ki bu sanal iyileşme, kur ve enflasyon riski pahasına elde edilmiştir. Risklerin gerçekleşmesi durumunda sanayi kuruluşlarının ciddi sıkıntılarla karşılaşacağı ortadadır. Büyümenin lokomotifi sanayidir. Ancak veriler, lokomotifin gücünün giderek zayıfladığına işaret etmektedir. 10 yıl gibi kısa bir sürede sanayi ve imalat sektörünün ekonomideki ağırlığının bu derece gerilemiş olması, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir husustur."İSO 500'ün söyledikleri...
1- Özel sektör katma değeri
Özel sektörde kişi başına yaratılan net katma değer, kamuda yaratılan net katma değerden yüzde 58.2 daha yüksek
2- Faaliyet dışı gelirler arttı
Faaliyet dışı gelirlerin dönem kâr ve zarar toplamı içindeki payı yeniden yükselişe geçerek 35.6'ya çıktı.
3- İthal girdi, çalışanı azalttı
Çalışan yoğunluğu (1 milyon YTL satış hasılatı için istihdam edilen çalışan sayısı) 2003'ten itibaren azalış trendi içine girdi. Özel kuruluşlarda 2003'te 2.8 ile tepe yapan çalışan yoğunluğu, 2007'de 2 ile en düşük seviyesine geriledi. Bu gerileme, ithal girdi kullanımındaki artışla başladı.
4- Çalışan sayısı % 3.5 arttı
2007 yılında çalışan sayısında özel kuruluşlarda yüzde 2.5, kamu kuruluşlarında ise yüzde 10'luk artışlar oldu. Toplam çalışanlar sayısındaki artış ise yüzde 3.6 olarak gerçekleşti.