Tam Sürümü Görüntüle : Ahmet Tığlı
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:05 PM
..............Ki Sen Yoksun
Beni terkettin yaz sıcağı ortasında
Henüz yeşermişti duygularım
Gözlerin indiğinde...
Kaç mevsime hazırlanmıştı yüreğim
Sen gelirken,
Gidişine kapalıydı mevsimler
Bir bülbül sesinde dondu güller
Gönüller;
Ufukların ötesinden seni bekler
Yalnızlığın intiharına koşar
............................ki sen yoksun
Sen o çizgilerde bitmiş mevsimsin
Görmediğim bilmediğim güneşlerin
Batıdan doğuşu gibi...
Ahmet TIĞLI 16.4.2006 (Sevgi Merdivenleri)
Ahmet Tığlı
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:05 PM
AB Kapısında Sorgulanan Atatürk'çülük
Hep doğudan batıya
Gidin diyor büyük önder
Böyle çizmiş çizgisini
Çağdaşlığın ölçüsünü
Uygarlığın ışığını
Böyle görmüş uzaklarda.
Uygarlığın tarihini
Batılılar yazmadılar
Engizisyon çocukları
Vahşete bel bağladılar,
O günlerden bu günlere
Öyle kolay gelmediler
Rönesansın ışığını
Bizden önce keşfettiler.
Binbir çeşit amaç ile
Yalvar yakar hale geldik
Avrupa'nın kapısında
Attan düştük silâhsızız.
Onurumuz zedelendi
Bağımsızız demek yetmez
Lord Curzon'un istediği
Cebimizden uçup gitti.
Kemalizm'in son kalesi
Onlar için başbelası
Batıdaki demokrasi
Kurtuluşun adı oldu.
Hangi yolda gidiyorlar
Uygar diye koşuyorlar
Irak'taki uygar vahşet
Afrika'mı sanıyorlar.
Uygarlığı tekeline
Alanlar kim görmüyorlar
Yamyamlara haksızlığı
Yapanlar kim bilmiyorlar.
Uygar insan onlar için
Batılıdan başka değil,
Açsalarda kapıları
Bizden değil diyecekler.
Batılının değerini
Binlercemiz karşılamaz,
Batılıdan başkaları
İnsan olmaz bilmiyorlar.
Sömürgeci uygar olmaz
Aç sefiller durur iken
Sömürgeden ulus çıkmaz
Yığın yığın örnek varken.
Atatürk'ün söylediği
Bu yol değil,tuzak dolu
Mürşit ilim yolumuzdur
Nerde bulsak almalıyız
İnsanlığın hizmetinde
Olan ilim saygıdeğer,
Çin'de ise bulmak eğer
Batılıdan farklı değil,
Atamız'ın dedikleri
Anlayana hiç zor değil.
AB nedir ne değildir
Bunu er geç göreceğiz
Kemalizm'i yıkıp gelin
Diyenleri bileceğiz.
Uygarlığın kapısında
Daha neler göreceğiz:
Halkımızı horlayanı
Batılı mı sayacağız
Atatürk'e saldırana
Uygarlar mı diyeceğiz,
Bunu böyle sananlara
Acı acı güleceğiz...
Ahmet TIĞLI 1.1.2005 (Sevgi Merdivenleri
Ahmet Tığlı
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:05 PM
Acılar Sokaktaydı Görmediniz mi?
Bir yıldız kaydı yüreğimden
Gecenin mehtabını çalarak
Duymadığımız bilmediğimiz
Acıların inleyişidir
Şehrin sokaklarında...
Dağbaşlarında fışkıran
Boynu bükük kardelenlerin
Yalnızlığı sinmiş şehrin bulvarlarına
Nasırlı bedenlerin,uzanan ellerin
Yabancısıdır gözler,
Ağlayan kuytuların gözyaşlarında.
Yalnızlığın serüvenini taşıyor
Şehrin sisli sokakları...
Bir yaşam hikâyesidir
Boşlukta yürüyen gölgeler,
Ya bir kar fırtınasının
Ya da kutsal günün hatrınadır
Toplanan bedenler,
Bir çorba kaşığı avuntusudur
Kazınan mideler,
Tükenmiş insanliğın ayıbıdır
Duyulmayan sesler...
Ve kayboluşudur insanlığın
Yürüdüğümüz caddeler
Tanrı katında,
Kaldırımlara düşmüş acıların
Terkedilişidir bu yalnızlık
Yürek tahtında...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:05 PM
Açlık Dünyanın Duvarlarını Dövüyor
Açlık;
Gözlerde fersiz bir ışık karanlığı,
Sarı benizlerde dolaşan izler
Mecalsiz kalan dizler gibi
Dolaştı tüm dünyayı...
Açlık;
Yalnızlığın ve kimsesizliğin
Zulme mahkûm yollarında
Acı bir feryadın tükenen sesiydi.
Açlık;
Kâh karşımıza kara Afrika olup çıktı,
Kâh Afganistanda savaş mağduru
Hindistanda hint fakiri,
Çöller durduramadı bu hızlı yürüyüşü
Kıtalar atladı,
Umuda yolculuktu bu;
Pastadan değil,kuru bir ekmekten
Payını istiyor,
Ve insanlığın üzerine yürüyor.
Açlık;
Bir mermi kadar para etmedi,
Vicdanlara bir lokma olup düşmedi,
Karnı toklar halini hiç bilmedi.
Kamyonlar dolusu taşındı kokan nefesler
Kâh ölüme gittiler,
Kâh umuda,
Dünya kurulalı yolculuğu hiç bitmedi,
Obur değil,karnım doysun istedi.
Açlık;
İnsanlığın sevgisiz yanıydı
Uygarlığa sırtı dönük konuydu.
Onurumuzu kemirip duruyor
İnsanlığın vicdanına vuruyor.
Açlık;
Bir tehdit olup sarsıyor
Dünyanın duvarlarını...
Gezegenlere yolculuk
İnsanlığa onur kazandırmadı
Alnı yerde sürünürken,
Savaşlar başını göğe erdirmedi
Nefesler kıtalararası kokarken...
Açlık;
İnsanlığın alnına sürülmüş bir leke gibi
Nesilden nesile geçecek bir mirâs gibi
Yokoluşun bir habercisi gibi,
Boğazlarımıza sarılan bir ejder
Olup çıktı,duruyor,
Ve son darbeyi vurmak için insanlığa
Dünyanın duvarlarını dövüyor.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:05 PM
Anılar Yeşerirken
Hani lâmbalı radyolar vardı eskiden
Frekans yerlerine ışık sızardı
Tek farkı vardı gözlerinden
Şarkılar söyler *******i susmazdı
Kara denizlerde gemilerim vardı
Çocukken onlarla oynardım
Ufka doğru süzülüp giderlerdi
Peşlerinden güneşi kovalardım
Uçuk mavilere gözlerim kayardı
İki mavi arasından seyrederdim yaşamı
Yıldızlar her saatte ellerime inerdi
Güneş ufuk çizgisine oturunca
Yüreğim yanan günde inlerdi
Hani yağmurlar taşırırdı nehirleri
Kurak doğayı sürüklerdi denizlere
Martılar sahillerden bakardı
Gittikçe uzaklaşan enginlere
Dağlarım vardı poyraz sesinde uğuldayan
Ihlamur kokuları tüm sahili sarardı
Tepeden bakardı kumsallara umursamadan
Kestane ağaçları gün ışığında yanardı
Yamalı pantalon giyerdim ayağımda tor lâstiği
Top koştururdum sahalarda çuldan ibaret
Ne goller atardım bir bilseniz yarım pabucumla
Düşüp kanayan dizlerimle ağlardım
Birgün anlatırım diye belki
Ben bu anıları yüreğimde saklardım...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:05 PM
Arsız Aşk
Bir gün ansızın kapımı çaldın
Yüreğimin derinliklerinde
Aşk noktası denilen yere
Otağını sormadan kurdun.
Arsız bir misafir gibi
Koparmamak için bağını
Geceleyip durdun.
Ve sonra;
Bir kaya içine sinen
Dinozor gibi
İçimde öylece uyudun...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:05 PM
Asûde Baharlara Özlemim
Uzak iklimlerden geldim soğuktu;
İçimde ceylanların kıpırtısı,yaşıyorum!
Bir avcı doğrultmuş tüfeğini üstüme çaresizim:
Neremden vuracak umurumda değil,hazırım
Ölümde anlamlı,nerede bulursa bulsun beni,
Benim sereserpe,asûde baharlara özlemim.
Yaprakların hışırtısı,kuşların sesi kulağımda sızı
Gözlerime inmeyen bulutların yağmuruna hasretim,
Yoruldum! Yoruldum kavga istemiyorum,gürültüsüz
Güneş bile rahatsız etmesin kıssın ışığını
Benim sereserpe,asûde baharlara özlemim.
Yaşadığım şehri kırmadan gitmek,en iyisi
Kırların dinlendirici yeşili alsın yorgunluğumu
Ormanın ahşap evleri kestane kokusu,
Denizin sesine bile katlanamam hatır için
Benim sereserpe,asûde baharlara özlemim.
Uçaklar geçmesin üstümden,mektup atmasın
Gökgürültüsü uzak dursun,şimşekler çakmasın
Kulaklarımda sesten bir pas,yılların uğultusu
Zonklayan beynimde bir vapur düdüğü,anlamsız
Benim sereserpe,asûde baharlara özlemim.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:05 PM
Aşk
Bir anda gelir;
Yüreğini yakıp geçer
Dönüp bakmaz,
Tutar ellerinden
Uçurur pembe ufuklara
Aklını alır,
Düşünemezsin hiçbir şey,
Seni senden alır
Aldığı yere bırakmaz.
Böyle bir huyu vardır
Git desen gitmez;
Kovamazsın,
Davetsiz bir misafir gibi
Bir devletli gibi
Taht kurar yüreğinde,
Ne zaman ineceği sorulmaz.
Emirlerini verir tahtından
İcraatını yapar,
Neler bırakır sana
Neler alır senden
Görülmez.
Bir gün çekip gider
Hesabını vermeden,
Ne gelirken sorar
Ne giderken,
Böylesine özgür
Böylesine pervâsız.
Hem savcıdır,hem yargıç
Tutar tutsaklarını
Atar hapse kelepçesiz
Ne zaman tahliyesi bilinmez.
Yasalarını kendisi yapar
Kendisi uygular,
Anayasası yoktur
Hukuku bilmez,
Aşk derler buna
Kural tanımaz...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:06 PM
Aşk Gider Ardına Bile Bakmadan
Gözlerde uçuk leylekler
Denizaşırı uçarlar
Sıcak iklimlerin sevgi sahillerine.
Bir kaçış anıdır bu
Kararan gecenin ardından
Ağaran sabahın kızıl ufuklarına.
Aşk acımaz deniz diplerinde
Bir balık adamın vurgun yemiş haline
Bir deniz kızının yosunlardan medet uman
Hali pür melâline.
Tükenmişliğin bittiği noktadan
Ve kutup yıldızının başını eğdiği yerden
Süzülüp gider,
Başka mekânların o kutsal topraklarına.
Bitmeyen bir serüven gibi
Ne zaman gelip ne zaman gideceği
Belirsiz bir yolcu gibi,
Yüreklerimizde acı kokular bırakıp
Bir eter gibi uçup gider
Kıpırtıları susturulamamış gönül yakamozlarına.
Bir âfeti devrandır bu;
Dünya durdukça çiçeklerden dökülen
Polenler gibi,
Vızıltıları susmayan kısa ömürlü arılar gibi
İğnesini bırakır gider,
Ucundan tatlı akıtıp acı bırakan
Bir deli bal gibi...
Aşk gider;
Ardına bile bakmadan
Ne kimseye kimlik sorar
Ne kimseye kimlik bırakır
Geçer oturur tahtına.
Çünkü o gönüller sultanıdır
Bunca gönülleri yakarken.
Bir başka gönüle taht kurabilmek için
Bir başka yüreğe akabilmek için
Ve de kuruyan çöllere vaha olabilmek için
Aşk gider,ardına bile bakmadan
Bir gönülden bir gönüle...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:06 PM
Aşk Sanığı
İçimden saldım güvercinleri özgürlüğe
Kanatları tunçtan güneş yanığı,
Bir güvercin kaldı içimde kanatsız
Aşk sanığı...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:06 PM
Aşk Tek Hece
Ben henüz son sözümü söylemedim:
Gözlerim gözlerinde
Kulaklarım dinlemede
Dilimden dökülmeyecek son hece
Yüreğimdedir bilmece
Bekleyin hele bir çözülsün
Gözlerimdedir tek hece.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:06 PM
Aşk Uzaklara Dalgın Bakar
Yıldızlar sevda bırakır maviliklere
Bulutlar yükünü çatlak toprağa
Gözlerin suları çekilmiş dereler gibi sessiz
Gözlerinde kara gölgeler dolaşır
Yürek çığlıklarından habersiz.
Hoyrat elleri karanlığın
Bir gece gibidir yüreklerde
Sinsi bakışlı baykuşların
Kem gözlerinden ziyade.
Yalnızlık sende yalnız kalır
Etrafında bencil kargaların uçuştuğu
Gece sabah güneşine solur
Pamuktan bir sevgi çalar kapını
Ellerinde bir demet gül
Herşeyi senden ibaret olur.
Bir kuş konar gönlüne hafiften
Düşlerine sarıgülden bir tomurcuk düşer
Solar güneşin her doğuşunda
Bir serçe çırpınışı kızıl ufuklarda
Yuvasına baykuşlar tüner.
Akşam rengi bulutların gölgesinde
Irmaklar hangi denizlere vurulur
Okyanusların sıcak yüreğine
Nice aşklar kurulur.
Aşk dokunsam ağlayacak
Yakamozlarda çırpınan yüreğine
Sevda mahzun bakışlı yar
Acıları emzirir yılların memesinden
Ve aşk uzaklara dalgın bakar
Karartmasın diye yüreğinden
Doğacak güneşin ufka düşen ışıklarını...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:07 PM
Aşka Davet Var
Gözlerinde yanıyor sevdanın ışıkları
Bakışların çağırıyor küllenen sevdaları
Dokununca gözlerin yürekler hoplatıyor
Bir heyecan sarıyor,bedenler canlanıyor
Filizlenen gönüller aşka davet var diyor.
Çiçekler arasından seçerken sümbülleri
Karanfiller kıskanıyor salınca kokuları
Kırlarda papatyalar beni de alın diyor
Canlanan tüm tabiat aşka davet var diyor.
Güneşin sıcaklığı yakıyor denizleri
Suları çağırıyor denizi sevenleri
Güzeller sıra sıra sahili dolduruyor
Havalar ısınıyor umutlar yeşeriyor
Yaklaşan yaz sıcağı aşka davet var diyor.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:07 PM
Aşka Davet Var
Gözlerinde yanıyor sevdanın ışıkları
Bakışların çağırıyor küllenen sevdaları
Dokununca gözlerin yürekler hoplatıyor
Bir heyecan sarıyor,bedenler canlanıyor
Filizlenen gönüller aşka davet var diyor.
Çiçekler arasından seçerken sümbülleri
Karanfiller kıskanıyor salınca kokuları
Kırlarda papatyalar beni de alın diyor
Canlanan tüm tabiat aşka davet var diyor.
Güneşin sıcaklığı yakıyor denizleri
Suları çağırıyor denizi sevenleri
Güzeller sıra sıra sahili dolduruyor
Havalar ısınıyor umutlar yeşeriyor
Yaklaşan yaz sıcağı aşka davet var diyor...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:07 PM
Aşkımı Geri İsteyeceğim
Bu gece çok yalnızım
Sensizliğin yalnızlığı bu
Ne bir ses ne bir nefes
Mezar sessizliği bu
Sen karar vermişsin öldürmeye beni
Şakağımdan mı yüreğimden mi
Bilmiyorum
Sen vurmaya karar vermişsin beni
Tertemiz aşkımdan mı
Bir gün susacağım biliyor musun
Yüreğime gömeceğim şiirlerimi
Sen duymayacaksın bile
Suskunluğun dizelerini
Sessizce girdim yaşamına
Sessizce gideceğim
Bir tek şey istiyorum senden
Aşkımı geri isteyeceğim
Sen içimde mutluluktun
*******imin uykusuzluğu oldun
Yakamozlarda güldürdüm seni
Kırmızı çizgilerde ağlattım
Bir sarıgül düştü içimden
Sonbaharda yandım.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:07 PM
Aşkımız Gömülmesin
Hüzünlü yüzünde bir buruk acı var akşamın
Hıçkırıklarını geceye saklar
Gözlerinde yıldızlar yanar kor düşmüş
Yaralı yüreğinde ufuklar kanar
Çile dokur akşamlar zamanın vargelinde
Söner umudun ışıkları mürteci *******de
Ve içimde bir yar ağlar özlem kokulu
Yaralı bir kuştur sevda uzaklarda
Kanatlarında çile taşır
Sevgiler kadüktür yüreğinde insanlığın
Sevgiler engereğin zehrine tutsak
Sevgiler doğum sancısıdır yüreklerin
Sevgiler donmuş zulümdür
Bakışlarında meleklerin
Bir ömür sürükler bir nefes umut
Umutlarımız bengi-sudur her damla
Maviye boyar göletleri bir çiçek
Engin ruhunda bitmeyen yaşam sevinci
Canlanır kuğu boynunu yüzdürdüğü sularda
Yalnızlık kalabalıklarda boğulmaktır birbaşına
Sahillere vuran çılgın dalgalar gibi yokolmaktır
Yalnızlık duyuramamaktır sesini boşluklarda
Ve tükenen dünyanın küresel isyanını
Duymamak gibi bir şeydir ufkumuzda
Hüzünlü yüzünde bir buruk acı var akşamın
Hıçkırıklarını geceye saklar
Senin gözlerinde hep bulut tomurcuğu
Ellerinde eksik kalan iskambil kağıtları
Ve kader ve keder suskunluğu
Şakaklarında susmayan gelecek zonklaması
Savrulduğun sokaklarda ellerimden düşme
Düşme yalnızlığın uçurumlarına
Sevdamız incinmesin
Gecenin zalim kanatlarında
Aşkımız karanlıklara gömülmesin
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:07 PM
Aşkın Kutsal Yürüyüşü
Aşk duruldu;
Sulu sepken karlarla vuruldu
Kış uykusundan uyanmış yüreklere
Bir gonca gül gibi sunuldu.
Kaya yosunlarının emdiği suların
Sızıltısı gibi,
Kuyu çıkrığında inleyen seslerin
Bir kova suya isyanı gibi,
Dağbaşlarında sıcak öpüşlü kardelenlerin
Karları eriten soluğu gibi,
Gönülleri aydınlatan bir meşale gibi
Durdurulamadı o kutsal yürüyüşü.
Ne leyleklerin mutat seyrü-seferinde
Ne ağustos böceklerinin sahte rüyalarında
İpek böceğinin o göz kamaştıran zırhında
Vazgeçilmez değildi gittiği yolda.
Aşk yoruldu;
Buzlu ve kaygan yollara aldırmadan duruldu.
Yegan yegan uğradığı yürek sahillerinde
İtibarlı bir misafir gibi
Kırmızı güllerle vuruldu.
Ve aşk;
Sonsuzluk denizinde
Nereden eseceği belirsiz bir fırtına gibi
Yaşayacağı gönülleri kendisi buldu,
Fırtınalar denizinde özgürlük anıtı gibi
Kutsal mekânlara kuruldu...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:07 PM
Aşkın Serüveni
Dalgın gözlerde fırtınalar
Sonbahar yapraklarını savurur
Hüzün yüklü bulutların
Sicim sicim akar yağmurları.
Her aşkın bittiği anda
Yıldızını söndürür zaman
İçimizde daralan tünel
Yokedemez ışığı ucunda.
Nice aşklar yaşandı evrende
Fırtınası dinmez sanılan
Nice sevgililerin gönlünde
Sönmeyen korlar küllendi.
Birşeyler yokolurken içimizde
Birşeyler canlanır yüreğimizde
Ilık ılık esen rüzgârların
Bilinmez dönüşü fırtınalara.
Yaşanacaksa yaşanır aşklar
Hiçbirşey olamaz engel
Yaşamın duraklarında saklıdır
Ansızın karşılaştığımız sevdalar.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:08 PM
Atatürk'ün Öğretmeni Nerdesin
Uygarlığın yollarında koşarken
Işığımız söndü kaldık fenersiz
Safsatayla oyalanıp dururken
Uçup gitmiş eller bizden habersiz.
Nesil nesil heba ettik ülkeyi
Özümüze gölge düştü giderken
Gözümüzden söküp atıp merteyi
Göremedik doğru yolu yürürken.
'Muallimler ulusları kurtaran'
Büyük sözün anlamını bilmedik
Karanlıkta beynimize oturan
Cahil yobaz güruhunu dinledik.
Milli denen eğitimden ne kaldı?
Uyutulduk batılıya bakarken
Bize ait ne kaldıysa el aldı
Sömürüldük rüyalara dalarken.
Çağdaşlaşmak özgür olmak demektir
Batılı ya teslim olmak değildir
Onursuzluk kölelikten beterdir
Onursuzlar bu ulustan değildir.
Atatürk'ün öğretmeni nerdesin
Bak nesiller harcanıyor sessizce
Gönlümüzde gene aynı yerdesin
Ulemayı sürüyorlar sinsice.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:08 PM
Aydınlığın Koynundaki *******
Uzayın merkezine çekilir nesne
Çeliğin aşkına tutulup giden
Kuşların kanadından uçar boşluğa
Toprağa hapsolmuş bütün bir dünya
Kilidi kaybolmuş meçhul âlemin.
Evrenin gözleri tarar uzağı
Gizlenen karanlığı dağıtmak için
Gölgeler sislerin silüetidir
Zihinlere sığmayan koca âlemin
İçine sığdırılan sonsuz dünyalar.
Cennet uzaklarda cehennem yerde
Gözlerini yitiren karanlıkların
Şeytanın kolunda kara zebani
Ateşin kardeşi gibi dururken
Yangını sönmeyen kat kat âlemde.
Bilmece bildirmece sonsuz gizemde
Ayağın bastığı küçük bir nokta
Sonsuz soruları düğümleyerek
Işığı özleyen karanlıkların
İçinden sıyrılıp süzülen gece...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:08 PM
Ayrılıkçı
Sen;
Mızıkçılık çıkardın gitmek için
Nifak soktun sevdamıza gizlice.
Sen;
Başka sevdaları yeşertmek için
Böldün aşkımızı orta yerinden
Parçaladın sevdamızı gönül atlasından...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:08 PM
Bağdat Yanıyor
Bağdat yanıyor;
Zebanilerin ateş toplarıydı
Semada yükselen.
Esenlik kentinin üstünde
Cehennemdi yanan.
Kudurmuş ihtirasların
Gözü dönmüş yuvalarında
Ölüm sustu ölüme saygıdan.
Bağdat yanıyor;
Alevler içinden
Yükselen ezan sesleri
Uygarlığa bir isyandı.
Uygarlığın ayak altında
Çelik yığınlarının potasında
Eriyen gözü yaşlı uygarlıktı
İnsanlığı kahreden.
Bağdat yanıyor;
Yanan insanlık değerleriydi
Fırtınanın göbeğinde büyüyen
Çocukların korkulu gözbebekleriydi.
Kara suların esiriydi Bağdat
Sırtlanların iştahını kabartan
İlâhların şansıydı Saddam.
Böyle bir vahşete izni yoktu
Kara delikleri yaratan Tanrı'nın.
Bağdat yanıyor;
İnsanlık seyrediyor,
Zalimleri terbiye eden ilâhın
Hesap saati değildir bu,
Yazgısı değildir,
Böyle bir zulme boyun eğen halkın
Ey insanlar insanlık için ayağa kalkın.
Bağdat yanıyor;
Dünya seyrediyor,
Ölçüsü değildir erkin
Bağdat yolundaki Fırat
Geçilmesi gereken Sıratın.
Tanrı'nın gücüdür iktidar
Buna karşı duranların
Sonuna koyar noktayı
Önüne koyar hesabı
Bir gün mutlaka,
Bu vahşet saltanatın...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:08 PM
Bağışıklığım Çöker Sen Gidersen İçimden
Sen yoksan yıldızlarım söner bir bir
Üşür gökler
Mavi şarap dökülür üstümden
Ters çevrilir kadeh
Kozmik bir uğultu sarar bedenimi
Dokunulduğu yerden
Sen yoksan yalnızlığım ayrılır bedenden
Dinleyemem kendimi koparım senden
Sen yoksan düşerim yollara
Bırakırım anıları
Sefilliğim çoğalır
Azaldıkça azalırım
Bağışıklığım çöker
Sen yoksan bir kadeh rakı
Yarım kalmış peynirle tükenir
Ellerinden sarhoş olurum
Kafesimden bir kuş uçar tutamam
Ellerin bir varmış bir yokmuş olur
Sen yoksan alıp giderim başımı
Gözlerimde derinleşir yokluğun
Yüreğimde tükenir en son zerren
Meçhulün olurum
Sen yoksan tutamam saçlarından
Donar tebessümlerim
Şarkılarda boynu bükük bir çiçek ağlar
Köklerinden kopar anılar
Zamanı durdurur ufukta
Bir sarıgül inler ellerimde
Yüreğimden vurulurum
Sen yoksan
Her doğan güneşin doğuşunda
Doğmayan güneşine ağlar
Hıçkırıklara boğulurum.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:08 PM
Baharımı Gönlümden Siliyorsun
Dudaklarına ödünç verilmiş gülüşlerin
Vurdu beni
Gözlerinde sahte ışıltılar
Uçuk bir bahar telini savururken
Yalnızlığın yıldızı sökülmüş general gibi
Sokaklarımı arşınlıyor
Itırlı bir bahara ermeden düşlerim
Kokun baydı beni
Karların ırmak ırmak bahara akıyorken
Saksılarda güneşe hasret bırakılmışlığım
Yaprak yaprak soluyor
Gideceğini söylemeden gittin içimden
Gizli firarın yıktı beni
Damarlarımda izini silmeye çalışırken
Yüreğimde tortunla kalmışlığın
Mermi gibi vuruyor
Sokakları bomboş üşüyor ruhumun
Kışa dönüşün donduruyor beni
Bahara birlikte ermeyi düşlerken
Bahçemizde çiçek çiçek solmuşluğumuz
Baharımı gönlümden siliyor.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:08 PM
Baharın Yeşermediği Gün
Yağmur palam palam üşüyordu
Dudaklarında beyaz pamukçuklar
Öpüyordu toprağı hafiften
Şehir susmuş uyuyordu
Beyaz gövdesiyle
Yeniden uyanabilmek için
Sevdanın yeşil baharına
Karıncalar faşist bir yazdan
Dolan ambarlarıyla huzurlu
Ve gönlüm yaralarını sarmakla meşgül
Yeniden gülebilmek umuduyla
Yeni bir aşkın ilkbaharına
Bahar göz çukurlarında ıslak yosunlarıyla
Yemyeşil gülümsüyordu
Yeni aşkların infazına
Irmaklar doğanın damarlarından
Çekilen kan gibi akıyordu
Küresel bir yazın intiharına
Yaprak yaprak dökülürken
Sararan umutlarımız
Güneş bir hışımla çatıyordu kaşlarını
Ömrümüzün sonbaharına
Dört cinayetinin kanlı gömleğini
Seyrederken insanlık
Ağlıyordu yürekler hüzünle
Şarkıların akşam serenatında
Yeşilin uğurlandığı ebedi yolculukta.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:08 PM
Bana Ne Kaldı
Bir hüzün akşamından
Yüreğinin taa içinden
Dokunduğum yerlerinden
Acıların girdabından
Korkuların gölgesinden
Soruyorum,
Senden bana ne kaldı?
Bir umut gecesinden
Sevgi sönmüş yüreğinden
Kor söndüren küllerinden
Erişilmez güllerinden
Soruyorum,
Bana ne kaldı?
Bir yaşamın enkazından
Nasır tutmuş yerlerinden
Zulüm görmüş yüreğinden
Yaşanmamış yıllarından
Soruyorum,
Bana ne kaldı?
Çaldırdığın yaşamından
Sana uzak sevdalardan
Bırakmayan kaderinden
Öldürdüğün sevgilerden
Soruyorum,
Bana ne kaldı?
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:09 PM
Bana Tek Bir Söz Söyleyin Gönüller Onunla Dolsun
Bana sihirli bir söz söyleyin
İçinde sevgi olsun,
Kasvetli bir yüreğin
Sıkıntısını,
Susamış gönüllerin susuzluğunu
Gidersin,
Dağlar saran sisler dağılsın.
Bana öyle bir söz söyleyin ki;
Açmayan çiçeklere tomurcuk,
Kurumuş dallara can versin,
Bir yaşam iksiri gibi
Ruhlara kan versin...
Bana öyle bir söz söyleyin ki;
Başka hiçbir söze gerek olmasın
Gönüller onunla dolsun
Büyüsün,büyüsün,büyüsün
Ölümsüz olsun.
Bana tek bir söz söyleyin
Tüm sözlerin yerini tutsun
Bütün canlılar duysun
Evrenin dili olsun...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:09 PM
Barış Adına Dökülür Kanlar
İçimizde yalnızlık vardı
Güllerde özlem,
Yürek hüznü toprağa düşer
Güz sabahları yaprak yaprak.
Dağların zirvesi görünmez sisten
Kardelenler baş kaldırır zirvesinden
Denizlerin öfkesi,sahilde köpürür
Ufuklar kızarır geleceğe utançtan
Bir yıldız kayar mavilikte
Usanır mutsuzluktan
Kararan *******in ürkütücü sesi
Gölge gibi düşer sabahın aydınlığına
Güvercinler ağlar yalnızlığına
Barışın hiç susmayan çığlığında.
Zaman acımasızlıkta bi-pervâ
Kimi arkasında kalır zamanın
Kimine yetişemez zaman,
Uygarlıkların kesiştiği noktadır an.
Barış adına dökülür kanlar
Silahların hiç susmayan sesinde,
Savaş otağını kurmuştur vicdanlara
Sokaklarda sefilâne yalnızdır barış
Yoksul ve uykusuz...
Savaşın suçsuzluğu için
Yargılanır barış,
Ay'dan atılan uygarlığın
Savaş meydanında.
Barış adına yapılır savaş
Karanlığın koynundaki kirlilikte,
Ve ölüm savaşı indirir tahtından
Barışa yakılır ağıt,
İnsanlığın bu anlamsız serüveninde...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:09 PM
Barışı Bekleyen Ada
Mavi gözlerinde yaş vardı Akdeniz'in
Yüreğinde yılların hüznü
Kaç kez doğdu üstüne güneş
Kaç kez battı...
Yaklaştı yaklaştı umutlar
Sonra kayboldu ufukta.
Mavi gözlerinde yaşlar kurudu,
Acılar ülkesine yaklaşırken barış,
Alıp götürdü bir rüzgâr umutlarını...
Bu sefer başka dendi
Bu seferde geldi;
Birikti birikti umutlar
Kıbrıs'ın gözlerinden taştı.
Yılmadı Kıbrıs'ın gözleri
Ufka bakmaktan,
Yorulmadı bitmeyen umutları taşımaktan,
Yüreklerinde sevgi ve barış
Ateşi yananlar özlemle bekliyorlar
Gelir diye birgün ansızın barış.
Ağrıyor nemli rüzgârlardan dizim
Biliyorum terkedemeyiz onlar bizim.
Bir gün değil,bin gün değil
Yüzyılların hesabını görmeye geliyorlar,
Kırık bir kolun diyetini almaya geliyorlar,
Yağma yok kesilecek bir seferlik sakal değil
Yağma yok terkedilecek
Emanet bir ülke değil.
Hangi hak ve adalet
Böyle bir işi hakça çözer
Kanayan vicdanlar böyle bir çözümü
Sabırsızlıkla bekler.
Kaldıysa insanlığın barışa giden nefesi
Durulur denizin dalgalarının ürküten sesi...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:09 PM
Baykuşlar Gene Unuttular
Baykuşlar kızıl gözlerini diktiler
Birhayli sarhoştular
Sırtlarında gün ağarmamış karıncalar
Kocaman ayaklarıyla yürüdüler
Ve uzun bir yolculuğun sonunda
Karanlığın tam ortasında
Yapayalnız ve çıplaktılar.
Baykuşlar çıplak karıncaların
Gözlerine vuran gün ışığını çaldılar
Birhayli baygındılar.
Burası güneşe sırtını dönmüş bir ülke
Şatoların burçlarından kirli sular akar
Karıncaların üstünde yükselen
Karanlıklar prensinin mağrur gözlerinde
Kağıttan kulelerin mutlu saltanatı var.
Zihinlere mayın döşeyen
Kültürün altında sahte bir çağdaşlık yatar
Özgürlük dil olur ihanetin paylaşımında
Özgürlüğün yeni sınırlarına çekildiği topraklarda.
'Güvercin kanadına'yazılan mektup
'Kartal kanadında'susturulur
Barış birkez daha ihanete kurban edilir
Baykuşların kırmızı gözlerinde ululanarak.
Kanla yazılan mektuplar unutulur
Kağnı gıcırtıları unutulur
Unutulur ihanetin beyaz bayrağı
Unutulur İstanbul un 'çelik ormanları'.
Gece öyle sessiz gelmedi üstümüze
İhanet gecenin koynunda kuluçkadaydı
'Kuş yumurtaları'çatlamaya hazır
Lanetli ağular gibi toprağımızda
Sinsi bir yolculuğa mahkûm gibiydik
'Ahmakların seferi'nde ilerleyen.
Bağımsızlığın mavi gözleri
İhaneti kan uykularında yırtar
Korkular cehennem kuyularını aratmaz
Korkular kasabın bıçağını yalayan kuzu.
Münevver Saime hanım söyledi:
'Ağlamakla kazanılacak hak
Hıçkırıklarımızı dinleyecek kalp yoktur'
Rasattepe ye dikilen ağacın adı
Özgürlük ve bağımsızlıktır
Her dalında bir yıldız parlar
Her yıldızda çağdaşlık yanar
Ülkemin kararan ufuklarını aydınlatır.
Hesaplar hep yanlıştı 1919 öncesi
Gene yanıldılar
Alt alta yaptıkları hesaplarda
Unuttular ülkemin halkını
Gerçek sahiplerini
Baykuşlar gene unuttular.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:09 PM
Baykuşlar Işığı Sevmez
Yıldızlar lâv saçmaz
Işık saçar,
Kuytu yerlere düşer gölgeler
Umutlar bilenir
Umutlar çiçek açar.
Ayışığı yakamozlarda parlar
Bir yanıp bir söner
Güneşin batışı değildir
*******i başlatan
Bulutlar gelmese üstümüze.
Herkesin bir yıldızı olmalı
Bir de Ay'ı
Güneş hepimizin
Yarınlar neden aydınlık olmasın
Yarınlar bizim.
Zaman bir hışımla
Geçerken önümüzden
Durdurmak mümkün değil
O giderken hep ileri
Neden kalırız geri.
Baykuşlar geceyi sever
Işıkta kamaşır gözleri
Alacakaranlıklarda avlanır
Baykuşlar güneşi sevmez.
Ay dururken,yıldız dururken
Güneş dururken,
Alacakaranlıklara çekemezsiniz
Zamanı,
Kukumav kuşları gibi
Beklersen an'ı
Yakalayamazsın! ..
Farkına bile varmadan
Karanlığı delen zamanı.
Yıldızlar lâv saçmaz
Işık saçar,
Baykuşlar alacakaranlığısever,
Baykuşlar ışığı sevmez
Işıkta kamaşır gözleri
Baykuşlar baykuşça yaşar...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:09 PM
Beklediğin Güneşinlesin
Ben sevdamı bir gelin gibi
Süsleyipte sunmadım sana
Riyadan sahteden uzaktır hali
Gecenin siyahında mehtap gibidir
Yeşerdikçe canlanır bir bahar gibi
Isırganlar içinde gül bahçesidir
Senin gönlündeki bodur ağaçlar
Benim yüreğimde ormana döner
Bilirim yakmazsın bu gür ormanı
Aşkımızın ciğerleri tarûmar olur
Sen benim içimin son yangınısın
Küllenmiş gönlümün kıvılcımısın
Ne yazdan ne kıştan kalan yanımsın
Sen baharımın gülistanısın
Sen benim gönlümün âbidesisin
Merdiven merdiven sevgidir sesin
Bir sevda selisin daha yücesin
Yüreğime kurulan kutsal hecesin
Sen benim son sevdam son sevgilimsin
Düğümlü kaderinde son düğümlesin
Çözülmez sevdanın ilmiğindesin
Sen beklediğin güneşinlesin.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:09 PM
Ben Seni Sevdam
Ben seni nedensiz sevmedim sevdam
Karanlık dünyana güneşler doğsun
Umutsuz yaşamak ölümdür sevdam
Parlayan güneşin gölgesi boğsun.
Ben seni sokakta bulmadım sevdam
Hoyratça terkedip yürekten atmam
Verdiğim emeğe yazıktır sevdam
Bir pula getirip pazarda satmam.
Ben seni zalime terketmem sevdam
Gönlümde aşkının yakışları var
Hüzünle dağlanan yüreğim sevdam
Yarası sarılmış bakışları var.
Ben seni içimde yücelttim sevdam
Görmedi yüreğim böyle bir olay
Kaderim kesişti seninle sevdam
Savaştım kendimle olmadı kolay.
Ben seni yürekten severken sevdam
Bir nehir misali akarsın artık
Paylaşmam bilirsin sevgimi sevdam
Kırılır gönlümün kaşları çatık.
Ben seni ellerden korurum sevdam
Kıyamet gününe giderken yıllar
Kimbilir belki de birleşir sevdam
Cennete ulaşıp kavuşan yollar.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:10 PM
Benim Aşkım Sensiz de Yaşar
Benim aşkım benzemez seninkine
İlkbaharda doğar
Yaz sıcağında olgunlaşır
Hazanda döker yapraklarını
Nehirlere akar,
Kışın lekelerden arınır
bahara bakar...
Benim aşkım benzemez seninkine
Dört mevsimde artarak yaşar
Benim aşkım mehtapta
Gitar çalar,
Yıldızlara uzanır,Ay'a kement atar
Hayallere dalar...
Benim aşkım benzemez seninkine
Karşılıksız da sever,
Sen yanımdayken uzak düşmez
Gözlerinden,derinlere dalar,
Sen yanımdayken düşünmez başka aşklar
İhanetten sayar,
Benim aşkım benzemez seninkine
sensizde yaşar...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:10 PM
Benim İçin
Seni kim anlar artık
*******ini karatan baykuşlar mı
Seni kim sever artık
Eteklerinden çeken çıyanlar mı
Seni kim uyutur artık
Tan kızıllığında yakanlar mı
Seni kim ısıtır artık
Kutuplardan gelecek eskimolar mı
Ne sıcaklığın kalır yatağında
Ne teninde titrer sevdalar
Gözlerine karanlık yağar
Güneş ağlar *******ine
Yıldızlar pul pul dökülür
Yalan sevdalarına
Ben senin sevdanda son trendim
Son istasyondum anlayamadın
Bundan sonra geçecek tüm trenler
Seni ilk istasyonda terkedecekler
Hâlâ bir umut var biliyor musun
Son trene yetişebilmen için
Gururunu bir kez unut
Benim için...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:10 PM
Beşinci Mevsim
Gülmek isterdi;
Gülerdi,
Gözlerinin içinde nehirler akardı
Sönmüş bir yıldızın,
Zaman tünelinden gülümseyen
Buruk acısının kor bakışıydı.
İçinde ağlayan mevsimler
Yosun tutmuş bir zamandı.
Sürüklenip giderken
Zamanın koynunda,
Yüzünde hâlâ yaşamı kucaklayan
Bir melodinin izleri vardı.
Ağlardı;
Yaşanmamış yılların hüznünü
Haykırır gibi...
Gittikçe kısılan sesinde
Kaderin çözülmeyen düğümünde
Neden ben diyen,yalnızlığının
İzleri vardı...
Bir umut yeşertir gibi
Baktı gözlerime,
Gözlerinde beşinci bir mevsimi
Çağıran özlemlerin
Dinmeyen rüzgârı vardı.
Gülmek isterdi;
Gülerdi,
Gözlerinin içinde nehirler akardı
Sevdanın kanatlarında uçarken
Hiç bitmeyecek bir beşinci mevsimde
Doğan güneşin,
Yakamoz yakamoz parıldayan
Yeni yaşamını aydınlatan
Gülen yüzü vardı...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:10 PM
Bir Gönül Meşalesi
Bir çağlayan sesi ırmak neşesi
Akarsuların yaşam nefesi
Çağıl,çağıl solurken yaşama
Yorgun yüzlere bir gölge gibi düşer
Yılların çizgisi
Sen gönlü denizler kadar engin
Yüzünde sonbahar sarısı
Gözlerinde dingin rüzgârların
Yorgun esintisi
Ve yakamozlarda unutulmuş
Bir yürek kıpırtısı
Sevdanın sönmemiş eteklerinde
Yanardağların küllenmiş yazgısı
Ve sen yaşadıkça gönüllerde yanacak
Bir gönül meşalesi
Sen ufuklarında güneşler doğduran
Yalnızlık ummanının adısın
Etrafında dönen seyyarelere
Kol kanat geren dünyasın
Ruhumun yalnızlığını
Senin yalnızlığının yanına koydum
Gittikçe çoğalan yalnızlığında
Kısılan sesine ses oldum
Hançerelerimizde henüz söylenmemiş ezgimiz
Yaşamın duyarsızlığını yırtacak
Gönül sözümüz yüreklerimizde
Ey! ..Tanrı'nın unutulmuş dünyasında
Karanlıklara gömülen yâr
Sana mı bu zulümler,bu çileler
Sana mı eziyetler,cefalar
Bunda bir haksızlık var.
Sen yıldızların hoş bakışısın
Bir gülüşüyle dikenli bahçelerde
Güller açtıran bülbülün o güçlü sesisin
Bir çoban kavalında bozkırlarda inleyen
Yaşamların yanık sevdasısın
Leyleklerin kanatlarında gidip gelen iklimlerin
Tükenmez enerji kaynağısın
Ve sen ey sevgili! ..son fethedilen
Kalede bayrak gibi
Yüreğimin burçlarında dalgalandırdığım
Son sevdamsın...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:10 PM
Bir Anne Sevgiyle Kucaklıyordu
Bir anne ağlıyor,gözyaşları içine akıyor
Acılar içinde pes etmiyor,evlâdım diyor
Usulca dokunuyordu.
Bir anne üzülüyor,gözleri yanıyor
Sütü gelmiyor,evlâdı ağlıyor,yavrum diyor
Şefkatle okşuyordu.
Bir anne acı çekiyor,çaresizlik belini büküyor
Yoksulluk içinde umudunu kaybetmiyor,canım diyor
Yüreğiyle seviyordu.
Bir anne evlâdı için yaşıyor,kötülükler peşini bırakmıyor
Namerde muhtaç olmuyor,yaşatacağım diyor
Sevgiyle kucaklıyordu.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:10 PM
Bir Anneydi O
Yalnızdı kadın
Bir başına koca şehirde
Bir can değil iki candı
Can değil canandı
Neden ve niçin geldiğini
Kimseler bilmezdi
Bilenler susardı.
Karadeniz'in dalgalarından
Koşar adımlarla aktı bu şehre
Neler yaşayacağını bilmeden.
Aldırmazdı böyleymiş yazı
Onuruyla yaşamak istiyor
Karadeniz'in gururlu kızı.
Yüzünde gezinen acılar dostuydu
Çaresizlik düşmanı.
Kendini kurtaranlar kurtarmıştı
Kimseler arkasına bakmaz
Bir imdat sesini duymazdı.
Bir anneydi o,her anne gibi
Yaşatmak için yavrusunu burada
Tek arzusuydu ermek için murada.
Acısını saklayan gülüşlerinde
Saklıydı gizemi...
Gülerken acıyordu her yeri
Kıt kanaat bir işte bulsa
Yangını söndürmeye yetmezdi.
Yavrusu büyüyor büyüyordu
Büyüyen gözbebeklerinde
O ise eriyor eriyordu.
Bir anneydi o,açlığa razı
Yesin diye yavrusunun ağzı
Elinden birşeyler gelenler
Sadece duacı
Bir anneydi o,yavrusunun baştacı.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:10 PM
Bir Bahar Kadar Kısaydı Özgürlük
Yaşandı işte yaşanması gereken
Yıllar,
Umutlar namlunun ucundaydı
Kan kırmızı umutlar,
Hele çocuklar;
Beyinlerine üşüşen yıldızları
Kovalıyordu
Bir yanıp bir sönen
Yürekleri aydınlatan yıldızları.
Oysa yaklaşan geceden
Kimselerin haberi yoktu
Görülecek rüyalar vardı
Geceyi beklemeyen...
Yaklaşan gece uyandıramazdı
Tatlı rüyadan
Kartpostal çocukları değildi
Onlar,
Ayaklarındaki postaldı yürüten
Yeşil parkadandı zırhları
Umutlarını örten,
Bir kurtuluş türküsü tutturmuşlardı
Nedense
Neyi kurtaracaklarını bilmeden.
Onlar bahar yağmurlarını gördüler
Yazı beklemeyen,
Özgürlükleri kısa sürdü
Bir nefes kadar,
Beyinlerine üşüşen yıldızlardı
Özgürlük,
Bunun için yandılar,
Umutlar namlunun ucundaydı
Namluyu özgürlük sandılar
Özgürlükleri bir bahar kadar
Kısaydı,
Yaza çıkmayan özgürlük...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:10 PM
Bir Beyaz Bayrakla Teslim Yüreğim
İsli bir mum alevine dönmüştü yüreğim
Küllenen sevda bahçelerinde;
Kraterlerinden sızan
Uzaklaştıkça soğuyan
Bir mum sızıntısı değil,
Yapayalnız akıp giden
Sevda kırıntılarıydı
Gönlümün eteklerine...
Sessizce giderken küller derine
Bir alev topuna çarptı yüreğim
Döndü tüm bedenim yangın yerine
Sen hiç hesapta yoktun
Ey sevgili! ..
Kapattım defterimi derken
Ateşinle yaktın yüreğimi,
Kışa dönerken son baharımı
Önüme düşürdün
Gerilerden koşup gelen
İlkbaharımı...
Yolunda giderken sessiz
Çıktın karşıma apansız
Esrik bir fırtınanın çırpınışıyla
Açıldı yüreğimin kalderası
Sendin sevdaların en kanatlısı.
Sen hiç hesapta yoktun
Ey sevgili! ..
Kapattım defterimi derken
Yolunda sessizce giderken
Bir sevda bahçesine daldı gözlerim
Ben ki; bunca sevdalara göğüs germişken
Bir beyaz bayrakla teslim yüreğim...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:12 PM
Bir Gönül Ülkesinde
Bir gönül ülkesindeyim gel,
Yıldızlar yolumuzun üstünde
Dalgalar köpük köpük sahilde
Turna kanatlarında iki sevda
Meltem rüzgârlarında ıslık
Şarkıya dönüşür sıcak iklimlerde,
Acıların düştüğü yerde
Ağıtlar yakılır yüreklerde.
Leyleklerin med-cezirlerinde
Taşınır aşk gönül ülkesine.
Seni güneşi beklerken buldum
Bir ufuk çizgisinde,
İster al da gel kara bulutlarını
İster göm de gel acılarını
Yazalım yeni baştan kaderini
Bir gönül ülkesindeyim gel,
Gökte gürlese,şimşekte çaksa
Uzattım ellerimi,
Gel! Ne olur;
Yakamozlar parlıyorken
Ay'ın şavkında,
Yıldızlar uçuşuyorken karanlıkta
Sönmeden bu aşkın alevi
Yürek yangınlarında,
Bekliyorum seni gel! ..
Bir gönül ülkesinde...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:12 PM
Bir Kent Yorgunuydu Yalnızlık
Soğuktu kentin sokakları
Yalnızlığın ayak sesleri,
Ses geçirmez duvarlarına sindi
Ne asfalt yollar duyurabildi
Ne parke taşlar
Ne de uzayıp giden motorlu taşıtlar
Sesler sessizliğe büründü.
Dibi olmayan bir kuyuda debelenir
Karanlık bir ormanın içinde kaybolur
İnsan dolu bir dünyada
İnsansız yaşar gibi,
Ben varım diyemeyen
Bir kent yorgunuydu yalnızlık.
Kentin bir köşesinde bekleyen
Hain bir kurt gibi,
Şeytanın cebinde taşıdığı
Bir koz gibi,
Hep kolladı boş anımızı,
Arkasına da alıp kenti
Kuşattı dört bir yanımızı.
Bir sinema dolusu insan arasında
Bile,bırakmadı yakamızı...
İnsan dolu bir dünyada
İnsansız yaşamanın anıydı bu
Yüzlerce dilin olduğu bir dünyada
Kendini ifade edecek bir dil
Bulamamanın kanunuydu
Bir kent yorgunuydu.
Yalnızlık;
Otobüste yanındaki adamdı
Okulda öğretmen
İş yerinde patron
Evde kocandı
Yaşamı anlatan hocandı.
Yalnızlık;
Meyhanede kadeh olup,doldu boşaldı
Yine de uzaklaşmadı,
Sabahları hiç uyanmadı,
Perdesi kapalı bir adam gibi
Güneşten nasibini almadı.
Yalnızlık;
Bir şairin dizelerinde dinlendi
Sanata yönlendi,
Ve sonunda sanatkâr oldu...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:12 PM
Bir Martı Uçar Güneşin Burçlarına
Bir martı uçar denizi yalayarak
Kanatlarında yitik bir aşkın hüznü
Çakıl taşlarına takılmış gönlü
Bir martı uçar gagasında poyraz yeli
Sahilde oturan bir adamın nemli gözleri
Gözlerini kapatmış bu adam
Karadeniz beste yapıyor
Her fısıltısı ayrı bir gam
Her fısıltısı hüzzam
Bir martı uçuyor gönlümün eteklerine
Kıskanç homurtuları susmaz
Poyraza tutulmuş Karadeniz'in
Üşütmüş Karadeniz
Karardıkça kararıyor
Kapatmış gönlünü tüm aşklara
Bağrına kazılmış bir mezar gibi
Gömmüş sulara
Bir martı uçuyor gagasında muştular
Bir adam kapatmış gözlerini
Uçurur sözlerini
Islak bir mendil gibi
Uzaktaki sevgiliye
Bir adam kapatmış gözlerini
Binlerce yıllık serüvenini dinler
Bu azgın denizin
Bir martı uçar
Gönlümden güneşin burçlarına
Sevdamın sarı kanatlarına.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:12 PM
Bir memleket var orada
Hem uzakta hem yakında
Gönlümüzde yanan sevda ateşi
Hem parlıyor hem sönüyor,
Buralardan oralara
El sallamak yetmez
El uzatmak gerek
El uzatmak
El...
Yalnızlığı yaşayanlar bilir,
Çaresizliği çekenler.
Bir güvercin kanadında
Çırpınışlar yaşam içindir
Oralarda yaşam için çırpınanlara
Selâm göndermek yetmez
El uzatmak gerek
El uzatmak
El...
Bir memleket var orada
Asil,mağrur,onurlu
Gönül köprülerimizi
Oraya kuralım
Babalarımızın analarımızın diyarına,
Mezarlarına dua okumak yetmez
El uzatmak gerek
El uzatmak
El...
Bir memleket var orada
Sevdalıları burada
Hep birlikte akort edelim
Gönül sazımızı,
Vurmak için tellerine mızrabı
Tek bir ses isterim
Ne ra,ne fa,ne la,
Tok bir ses:
Hep bir ağızdan DO.
Özlüyorum demek yetmez
Özlemlerimizi dindirmek için
El uzatmak gerek
El uzatmak
El...
Sokaklarda başlarımız
Dik yürüyebilmek için...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:12 PM
Bir Sevginin Adıydı Kutsanan Özgürlük
Bir kez kutsadım seni;
Yağmurlar düşüyordu yanaklarından
Ellerin sıcakmı sıcak
Ve kararlıydı...
Sevgiye inen yumruklara
Tahammülsüz bir başkaldırıydı,
Özgürlük şarkılarına birkez
Alıştımı kulaklar
Başka seslere kapanırdı.
Bir kez kutsadım seni;
Dudaklarının sımsıkı kapandığı zamanlarda
Kararlı bakışlarının
Acıları gerilerde bırakan
Bir limon gibi sıkıp atan parlaklığında...
Bir ömür törpüsüydü adımların
Özgürlüğün hep bir adım gerisinde
Yüreğinin dal budak sarmış
Sokaklarında kayboldu sevgiler
Kan kırmızı umutlar...
Bir kez kutsadım seni;
Şeytan tuzaklarına gülüp geçerken
Nasıl dayanmıştı bedenin ve de ruhun
Çelik bir yay gibi gerildiği zamanlarda
Doğrusu buydu özgürlük adına takınılan tavrın
Doğrusu buydu insan olmanın
Ve buydu yaşamanın.
Sen özgürlüğü açlığa yeğ tuttun,ödünsüz
Sevgiyle beslediğin özgürlüğünü.
Beklediğin başucunda duran
Yıldızlardı bir yanıp bir sönen,
Kışın soğuğu bile ürkütemedi seni
Özgürlük kömürüyle ısındın
Mutluluğu özgür yapabilmek için savaştın
Acılara tutsak mutluluğunu.
Bir kez kutsadım seni;
Senden olan bir cana bırakırken aşını
Sevginin sıcak rüzgârları esince
İnen kaşlarını...
Özgürlük ateşiyle yanan
Ve de hiç kaldıramadığın o ağır başını.
Seni ilk kez gördüm gülerken
Bir ufuk çizgisinde
O kızıl ufukları bir gün yırtıp,gelecek dediğimde
İnanmamıştın,
Karanlıklar izin vermez demiştin.
Fersiz gözlerinde yakaladım o ışığı
Galiba der gibi,sen misin o güneş,sorar gibi.
Bir kez kutsadım seni;
Yaşamak için bir kez,inanarak güldüğünde
Bir kez yaşamaya karar verdiğinde,
Bir kez kutsadım seni,bir kez
Mutluluktan ağladığında...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:12 PM
Bir Umudum Daha Var
Ne sana tam varabildim
Ne senden tam kopabildim
Yüreğimin arterlerinde tükendi
Mesafeler...
Kırk yılımı alan bu şehir
Unutturamadı seni,
Kokunla geldin bana
Kokunla geldin.
Yollarında mekik dokudum
Gel-gitlere meydan okudum
Bir gönül köprüsü kurdum
Seni bana getiren
Seni bana bağlayan.
Bu kalabalık şehirde
Gölgeni aradım,
Güneşin her doğuşunda
Güneşin her batışında.
Çatık kaşlarının altında
Uzayan bakışlarındı
Soran ve sorgulayan
Bakışlarında ezildim.
Kulaklarımda;
Karadenizin susmayan homurtuları
Senin sahillerinde çığlığa dönüşür
Bir baca tütse alkış tutulur
Dağların is tutsa da yamaçlarında
Bir balık gülümsemesi yüzlerde
Yürekten duyulur.
Yağmurlar bir bereket fısıltısı gibi
Dinlenir musiki tadında.
Hele bıldırcın vaktinde
Algarlar kapanır,algarlar açılır
Gecenin lüksünde.
Kestanelerin ışıldar dolunayda
Bir umuttur bu,
Kızaran kebap buralarda
Yıldızlar dökülür sokaklarına
Güneşin döneceğini müjdeler Ay
Yakamozlarda...
Bir umut batar,bir umut doğar
Güneşin sessizliğinde,
Bir umudum daha var
Bir umudum daha,tükenmeyen
O da sizde...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:13 PM
Birtanem
Yüreğimde sevgi seli durulmaz
Uzaklardan seni sorar birtanem
Aşk ateşi yanmaktan hiç yorulmaz
Alev alev seni sarar birtanem.
Esen yele binsem sensiz uçulmaz
Sevgimize kanat taktım birtanem
Özlemlerde birgün biter anılmaz
Kavuşturur iki yürek birtanem.
Acıların kolay değil çekilmez
Gelir sonu elbet inan birtanem
Bu kaderle ömür boyu gidilmez
Yaşanacak günler vardır birtanem.
Kış güneşi uzak düşer ısıtmaz
Sonu bahar sık dişini birtanem
Geçer bunlar sevgim seni yanıltmaz
Çiçek açar baharlarda birtanem.
Batar güneş ufuklara oturmaz
Karanlıktan aydınlığa birtanem.
Yüreğinde başka tahtlar kurulmaz
Sevgilerden taht yaptırdım birtanem.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:13 PM
Bitmesin Ömrümüzün Baharı
Kış altında kaldı yeşil çemenler
Beyaz örtü altındadır bitkiler
Açmak için hazırlandı çiçekler
Bekliyorlar hep birlikte baharı.
Ağaçlarda tomurcuklar canlandı
Börtü böcek tüm canlılar şahlandı
Yorgun gönlüm bir güzele bağlandı
Yaşıyoruz hep birlikte baharı.
Ilık günler yavaş yavaş gelmekte
Sıcak güneş bulutları delmekte
Topladığı enerjiyi vermekte
Yaklaştırır adım adım baharı.
Cıvıl cıvıl kuşlar öter yuvada
Canlanırlar uçmak için havada
Deli gönül av peşinde burada
Yakalarız bir ucundan baharı.
Sevgililer sıra sıra dizilmiş
Her gönüle dev sevdalar çizilmiş
Renk renk çiçek yeşil çemen bezenmiş
Hiç bitmese ömrümüzün baharı.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:14 PM
Bizim Gençliğimiz
Bizim gençliğimiz daha mutluydu
Yirmi lirayla balık buğular
Şarabını bir güzel içer
Üstüne üstlük bir de
Zamparalık ederdi.
Bizim gençliğimiz kitapları okumaz
Yutardı,
Haberleri ajanstan alır
Gazeteleri bir müvezzi çocuk
Evimize getirir
'Yazıyor'diye bağırırdı.
Bizim gençliğimizin ayakları
Yere basmaz,
Bulutların üzerinden inmezdi
Düşünür düşünür,
Memleketi kurtarmaya soyunur
Her gün bir hükûmet kurardı.
Bizim gençliğimizde düşünenlerden
Çok korkarlardı,
Korkudan coplarlardı.
Kimimiz solcu,kimimiz sağcı
Ama hep memleketçiydik
Sömürüye karşı çıktık dövüldük
Bağımsızlık dedik vurulduk.
Bizim gençliğimiz paraya tapmaz
Malı ise tanımazdı,
Fakirin yanında olur
Zengini sevmezdi,
Sizin anlayacağınız
Bizim gençliğimiz çok saftı.
Bizim gençliğimizde ihtilaller
Çok olur,
Her ihtilalde tutuklanır
Sonra nedenini anlamadan
Bir afla dışarı çıkardık.
Bizim gençliğimiz çok suçlanır
Suçumuz ne diye soramazdı.
Bizim gençliğimizde özgürlük çoktu
Ama kullanmak yoktu,
Her türlü örgütlenme serbest
Faaliyet yasaktı,
Bu nasıl demokrasi diye
Soramazdık,
Yani anlayacağınız
Çok cici bir demokrasimiz vardı.
Bizim gençliğimizden korkarlardı
Hani öyle iri kıyım cüsseli de
Sayılmazdık...
Ama çok okur,
Çok düşünürdük
İşte bundan korkarlardı
Biz öyle köşe nasıl dönülür
Hiç bilmezdik...
Bizim gençliğimizde de
Köşe dönücüler vardı
Hatta hortumcular
Ve hatta vatan hainleri de,
İnanın bu kadar soyulmazdık
Bu kadar acı çekmezdik.
Bizim gençliğimizin hortumcuları
Bugünküler kadar yetenekli
Deneyli değildiler...
Bizim gençliğimiz de sever
Âşık olur sevdalanırdı
Ama yürekten ama içten.
Biz gördüğünüz gibiydik
Atmışsekizliydik,
Parayı tanımaz,malı bilmezdik
İnanın biz çok saftık...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:14 PM
Bodrum'da Bir Akşam
Bodrum'da bir akşamüstü
Batık bir gemiyim asırlara gömülen
Gözlerimde nem
Senden esen rüzgârlarla kurur
Yüreğimden kan damlar ufka
Güneşim mor ötesinde vurulur
Bir başka galakside kaldım
Senden habersiz
Sense sınırlarını kapatmış ülke
Ben yurdundan kopmuş vatansız
Gönül bağım var seninle
Yüreğinden sürme
Bodrum'da bir akşamüstü
Mitos dağının ardında kaldı düşlerim
Hüzün iner sızım sızım yüreğime
Gözlerimde tomurcuk tomurcuk bulutlar
Yokluğun dayanılmaz özlem
Çok yalnızım birtanem
Ne ılgıt ılgıt esen yeller avutur beni
Ne günbatımı uçurur ufuklara
Akşam çöktü gölgeler gibi üstüme
Akşam kanatır içimde seni...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:14 PM
Bu Gece Kır Zincirlerini Tutsaklığın
Bu gece kır zincirlerini tutsaklığın
Sevginin kanatlarında uç güneşe,
Özgürlük şarkıları da benden olsun
Yaşadığın tüm acıları sil bu gece
Kızıl ufuklar sarı güllerle dolsun.
Bir damla yağmur düşse gözlerine
Kahrolurum,
Ne bitmez tükenmez bir ışıksın sen
Gözlerinde kaybolurum.
Hüzün bulutlarını dağıtan
Bir rüzgâr gibi esiyorsun gönlümde
Denizler kabarırken yüreğimde
Sana dair ne varsa haykırıyorum
Yüreğim trans halinde...
Bu gece bütün zincirlerini
Kır tutsaklığın,
Kırılsın kalemin yüreğinde
Bu son infaz olsun.
Sevginin kanatlarında uç güneşe
Kızıl ufuklar sarı güllerle dolsun.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:14 PM
Bu Gece Sen Geçtin İçimden
Bu gece sen geçtin içimden
Fırtınaya tutulmuş ruhumun üstünden
Basa basa yürüdün göz kapaklarıma abanarak
Özlemini taşımaktan yorgun gönlümün
Koridorlarında salınarak...
Nereye baksam,bir duvar gibi evren
Işıksız ve soğuk,
Mor ötesinde boğulan sensizliğim
Meteor yağmurları gibi dökülüyor
Gönlümün eteklerine,
Zerre zerre talihsizliğim...
Bu gece sen geçtin içimden
Çatılan kaşlarımın arasından
O en kışkırtıcı gülüşlerinle,
Sırtından inmeyen o karmaşık dünyanla
Ne yıldızları tutabildin en parlak yerinden
Ne sevdaları taşıyabildin
Başbaşa kaldın bir yanık türkü gibi
Güneşin peşinden giden,
Bir semazen gibi dönüp duran
Kapalı gözlerinde aşk ateşi yanan...
Bu gece sen geçtin içimden
Kızarmış gözlerinle uykusuz ve yorgun,
Yenik düşmemek için feleğin fendine
Susuyordun;
Son sözünü söylemek için kendi kendine...
Bu gece sen geçtin içimden
Akordu bozulmuş gönül tellerimden
Yüreğimin yangın yerinden
Emekle büyüttüğümüz sevgimizden...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:15 PM
Bu Gece Seni Gene Ağlattılar
Biliyorum; bu gece seni gene ağlattılar
Hüzünlerini yaprak yaprak soldurup
Sonbahara bayrak yaptılar.
Kahırlı bir akşam üstü yalnızlığında
Güneşin terkettiği saatlerde
Meşale yapıp,
Yakamozlarınla başbaşa bıraktılar.
Bir gülün ömrü kadar kısa gülüşünü
Kara bulutların memelerinden
Sağnak sağnak yağan bir yağmur gibi
Yüreğine akıttılar...
Kör bir kuyuda inleyen seslere
Ses katar gibi,
Yıldızsız bir gökyüzü karanlığında
Karanlığa kör bakar gibi,
Yorgun adımlarının gittikçe
Uzaklaşan sesine aldırmaz gibi
Yürüyüp gittiler...
Ne aşına aş kattılar
Ne çorbana tuz,
*******in yalnızlığında
Susuz ve uykusuz.
Bu gece seni gene ağlattılar
Gözyaşlarınla başbaşa bırakıp
Yüreğini dağlattılar,
Yorgun ve solgun
Güllerine dokundular
Taç yapraklarından tomurcuk tomurcuk
Gözyaşı akıttılar.
Bu gece seni ağlattılar
Bu gece seni
Bu gece...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:15 PM
Bu Gece Yıldızlar Konuşuyor
Burada yıldızlar daha yakın
Susayınca uzatıyorlar ellerini
Dudaklarında şarkıların en güzeli
Bir geceye göz kırpıyorlar bir de bana
Kararan ruhuma ışık saçıyorlar
Geniş bir pist alanında dansediyorlar
Bu gece yıldızlar konuşuyorlar
Şu gördüğüm çoban yıldızı sevdalı mı ne
Başında beyaz bir duvak arsız ışıktan
Etrafında bir sürü çapkın gözlerinde fer
Kaçıyor ufka doğru bu nazlı dilber
Bulamadı anlaşılan gönlüne göre bir er
Bu gece Venüs'ten bir kız gelecek
Biliyorum rüyalarımda beni kandıracak
İçimde yakamoz bakışlı bir yâr ağlayacak
Sonsuzluğun derinliklerinde kaybolacak.
Burada yıldızlar daha yakın
Susayınca uzatıyorlar ellerini
Gecenin ayazında dağılıyor saçları
Kozmik nidaları dinliyorlar sessizce
Uçup giden yüreğimin sesinden
Bir sarıgül sundular ellerime
Dargın bakışlarını okşadım gözlerimle
Bu gece burada yıldızlar konuşuyor.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:15 PM
Bu Gidiş Nereye?
Karanlıklarda soluk alır
Her nefeste aydınlanır gökler
Maviye tutsak yalnızlıklarında
Uzak iklimlerin kalp atışlarında
Karşı sahillere bir lodos vurur.
Bir ateş böceği kadar anlamlı
Yaşamın seyir defteri,
Her sayfada silinmiş izleri
Bir karınca çabasının...
Bir lütuf değildir toprak
Başağın tanecikleri olmasa,
Ağacı kemiren kurtlara karşı
Hep bir ağızdan haykırışımız,
Düşer yerlere inci kabuğu
Dinlenir şiirlerde istiridyenin
Binlerce yıl serüveni.
Kaç ateşin yandığı kuytularda
Kaç yaşamın külleri savrulur
Uzun yollara inmez yalnızlıklar
Durur sebepsiz kırgınlıklar,
İnler yüreklerde
Uzun bir yaşamın acıları...
Ağlayan bir çocuk mahzunluğu
Kalplerde,
İçimiz üşür gecenin karanlığında
Dağların çiçeklerine hasret
Kuşların gagaları tüketir zamanı
Kuşlar ki ağlar dallarda
Yalnızlıklarına...
Bir dağ başında kır kahvesi
Sıcaklığı yaşama güler,
Arıların özgür vızıltılarında
Yaşam kaygısı sesi,
Hangi çiçekten alınır bal
Tek bilendir,
Savrulur dağ başı esintisinde
Boynu bükük kardelenlerin bedenleri
Düşer savaşlarda.
Bir buz parçası çözülür
Kutuplarda
Üstümüze yaklaşan sularıyla,
Kutup ayılarının ayaklarının
Altından kayar yaşam
Eskimoları ıskalayarak...
Bir golfistrim akıntısıdır an
Dengeler yaşamı.
Hırçın dalgalar gibi çarparız
Dünyanın duvarlarına
Boşluklarda...
Parfüm kokusu göklerde
Bir ozona takılır kalır
Eritir duvarlarını dünyanın
Yamuldukça yamulur yaşam.
Bir meçhûle gidiyoruz derken
Bilgiçlik taslamakla meşgulüz
Bilmediğimiz bir umman varken,
Bildirenden sorulur yaşam
Bildirene mahkûmken...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:15 PM
Bu Kedi Başka Kedi
Bu kedi benim kedim
Tüyleri diken diken
Ölecek stresten,
Bakışları uysaldır
İki çizgi gözleri,
Dökülmüş tırnakları
Acıların içinde
Dolaşır sokak sokak
Yorgundur ayakları.
Bu kedi benim kedim
Yolunmuştur tüyleri
Munistir her bir huyu
Bal şeker mırıldanır
Asildir baba soyu.
Bu kedi başka kedi
Kaderi düğüm düğüm
Gördüğü çile zulüm
Dürüst yorgun sevimli
Sevince olur deli.
Bu kedi benim kedim
Yüreği gonca güldür
Yanağı taç yapraktır
Sevgisinde riya yok
Tutunca ellerini
Sıcaktır her bir yeri
Gözlerinde canlanır
Özlem,sevgi,özveri.
Bu kedi başka kedi
İki çizgi gözleri
Dökülmüş tırnakları
Tüyleri diken diken
Ölecek stresten...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:15 PM
Bu Sabah Sana Uzanır Düşlerim
Bu sabah sana uzanır düşlerim
Haykırır kızıl ufuklara
Zaman durur,koşar martılar
Gagalarında muştular,
Bir yalnızlık şarkısı söyler gibi
Gecenin koynunda
Kaybolan yıldızlara...
Uzun upuzun bir ayrılık ulaşır
Senden bana,
Saçların hayallerimde dağılır
Gözlerin tüm mahzunluğuyla çağırır.
İçimde bir aşkın alevi
Közlenen akşamlarda
Kadeh kadeh savrulur.
Hep böyle yanar gecenin ışıkları
Ayışığı bir yakamozda kavrulur.
Bu sabah sana uzanır düşlerim
Kuşların acı çığlıkları
Bir horoz sesiyle durulur.
Yavaş yavaş tırmanır güneş
Kuşluk vaktine,
Güneşin gülen yüzünde ararım
Gül yüzünü
Gözlerim kamaşır.
Gecenin karanlığından
Gündüzün aydınlığına
Taşımak için seni
Milyarlarca yıldız kaybolur.
Ne rüzgarın sesinden medet umarım
Ne şarkıların nağmelerinde seni bulurum
Ben senin uzaktan da olsa
Bir gülüşüne vurulurum.
Ayrılık rüzgarları kaderimize
Bir bıçak gibi vururken
Kırmızı çizgilerde buluşurum.
Sense yaşamın acımasız koridorlarında
Didinip dururken,
Ölümün soğuk yüzünden parlayan
Bir mermi çekirdeğine bakıp,
Gerçek sevgiye gülerdin,
Bir sevdanın kanatlarında uçarken
Sonsuzluğa,
Kendini bulurdun,
Hüzzam bir şarkının bitmeyen hüznünde
Hıçkırıklara boğulurdun.
Ve sen fırtınalı bir denizde
Sahile bir türlü yanaşamayan
Bir gemi gibi,
Nereden estiği belirsiz bir rüzgarın
Sırtında,
Sevgi sahillerine vururdun
Ve orada demir atar
Orada dururdun...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:15 PM
Bu Sene Güz Gecikti İstanbul'da
Bu sene güz gecikti İstanbul'da
Yorgun bir yaz öteledi sonbaharı
Rüzgârın bestesini çalarken yapraklar
Solmakla solmamak arası
Yüzlerine güneş vuran gemiler
Boğazın iki yakasından geçer
Gözlerini güneşe kapatmış ağaçlar
Gülhane'de bir akşam karası
Yaz tam mesaide tatil yapmıyor
Bir huşû içinde tabiat
Yapışan bir sarı yaprağa ağlıyor
Kelebeğin kanatları gibi toprağa
Bu sene güz gecikti İstanbul'da
Sarı yapraklardır ayak sesleri güzün
Hangi yağmurlar yıkayacak şehri
İstanbul damla damla hüzün
Yapraklar bir besteyi mırıldanırken rüzgârda
Bir aşkın elvedası ağaçlarda
Nazlanıyor bir gelinin rüyasını bitirmeye
Sarı duvağını terketmeye
Bu sene güz gecikti İstanbul'da
Gülhane'de bayram sürüyor
Nazım'ın ceviz ağacı da farkında
Bu aşkın sonunu düşünüyor
Bense senin söylediklerini....
Birgün sarı bir yaprak düşecek gönlümüzden
Bulvarlarda sürüklenirken aşkımız
Sen unutulmayacaksın! ..demiştin ya
Ben unutulmayacak sayfalarına aşkımızın
Güz dizelerini yazmakla meşgûlüm
Alıştırabilmek için kendimizi
Gönlümüzden düşecek sarı yaprağa
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:15 PM
Bu Yürekler Çok Yol Alır
Sevgi varsa sevda vardır
Yürek varsa gönül vardır
Karanlıktan doğan güneş
İçimizde yanan vardır
Bizi bize kenetleyen
Uzaklarda bir köy vardır.
Oralarda bırakılan,
Mezarında unutulan
Dere tepe koşuşulan
Resimlerde özlenilen
Bu yerlere aitliğin
Yüreklerde izi vardır.
Mavi deniz yeşil dağlar
İçimizde bir yar ağlar
Ocak yanmaz sönmüş bağlar
Böyle yerde geçim neyler
Güzelliğin ülkesinden
Size saygı selam beyler.
Güle hasret gidenleri
Diken sarmış dört bir yanı
Orman almış o yerleri
Ağlasan da artık anı
İçimizin yıkık yanı...
Vakit geçti diyenlere
Elden gelmez gidenlere
Şimdi geçim derdi diye
Kim gidecek burdan niye?
Bizden fayda gelmez diyen
O dillere sözüm yoktur
Gönül bağı kopmaz diyen
Yüreklere selam olsun.
Ayrık otu bizden değil
Gülistana uymaz yeri
İçimizde yara derin
Birlik beyler birlik derim
Benim halkım burda bilin
Bu yürekler çok yol alır..
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:15 PM
Bugün Yıldızları Tuttum Seninle
Bugün yıldızları tuttum seninle
Sevgiye açılan gökyüzü derinliğinde
Bir tayf çizgisinin rengarenk alımında
Esrik rüzgârların yüreklerimizde inleyen
Kozmik nidalarında...
Bugün yıldızları tuttum seninle
Sislerin dağıldığı gönüllerimizde
Acıların sustuğu heryerde
Çağırdık tüm sevdaları yeniden
Sevgilerin yüceldiği bayram gününde.
Bugün yıldızları tuttum seninle
Karanlıkları yırtan yüreklerimizde
Sönmüş bir yanardağın küllerinde
Şafak söker gibi yükselen
Sevgilerin yeşerdiği bahçelerimizde.
Bugün yıldızları tuttum seninle
Gönlümüzü ağartan şafak vaktinde
Sevginin tatlı sözleriyle
Tatlı tatlı konuştuk gözlerimizle
Yıldızların parladığı yüreklerimizde
Sevgimizin coştuğu bayram gününde.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:16 PM
Buğulu Gözlerim
Bu gece yıldızlar geldi bana
Bir müjde fısıldadılar kulağıma
Bir güvercin uçacak yuvadan
Kanatları kınalı bir güvercin
Sevinmekle sevinmemek arasında yüreğim
Düşer göğüs kafesimden tüm Arzu'larım
Hani gitmek ister adımlarını arşınlayan zaman
Sen çekersin ellerini bırakmadan
Anıları bırakırken ardında an
Bir damla yaş düşer emeklerin üstüne
Bir damla ayrılık
Mutluluk geleceğe hangi renkle yazılır
Papyon kravatlı bir damat gibi
Kapı aralığından süzülür
Önümde bilinmeyen bir yol durur
Kader dilerim altın kalemle yazılır
Bu gece yıldızlar geldi bana
Bir mutluluk fısıldadılar yüreğime
Sevinmekle sevinmemek arası
Bir kelebek indi sessizce yüreğime
Uçacak biliyorum kanatlarıyla
Arzum arzuladığı sahillere
Bir yaş bırakarak buğulu gözlerime...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:16 PM
Cumhuriyet
Saltanat tahtından indi gününde
Halkın saltanatı geldi bir günde
Tarihin yazdığı ı büyük düğünde
Birleştik ulusca Cumhuriyette.
Temeli atıldı Anadolu'da
Dünyaya ihtardır yazdık sonunda
Kemalist devrimin onur katında
Kabardı göğsümüz Cumhuriyette.
Bir halkın kararı kendi yönünde
Özgürlük ateşi yanar gönlünde
Şehitler dururken ulus önünde
İstiklal meş'ale Cumhuriyette.
Yüzyıllar silkindi büyük savaşta
Ulusun başında Atam en başta
Devrimler şahlandı yeni bir aşkta
Aydınlık çağımız Cumhuriyette.
Dediler'ikinci'geçer bu çağda
Bırakın vefayı zillet dorukta
Şehidin kanından bayrak yukarda
Atamın kurduğu Cumhuriyette.
Bir ulus dirildi özgür vatanda
Hilafet gerekmez çağdaş toplumda
Yıkılmaz kaledir millet katında
Devrimler sürecek Cumhuriyette.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:16 PM
Çekmem Gemilerimi Yüreğinden dönüşüm Yok
Bütün gemilerimi gözlerine demirledim
Fersah fersah derinlere
Yüreğine diktim sevdamın bayrağını
Sevgiyle mühürledim sayfalarını
Dönüşüm yok
Sen sahillerime yanaşan bir gemiydin
Gözlerimin takılı kaldığı
Palamar yüreğim sevdi seni
Rıhtımında demirlenen
Ne kadar sert esse de rüzgârlar
Şiddeti yediyi geçse de depremler
Ruhlarımızda kopsa da fırtınalar
Gönül kayalıklarında gömülüdür
Dinozor aşkımız
Bin yıllık saltanata değer
Bir deli rüzgâr ne koparabilir
Dağ gibi sevdamızdan
Ne alabilir palamar yüreklerimizden
Bir günlük sevda değil bu
Gecenin ışığını yakamozlarda saklar
Bütün gemilerimi gözlerine demirledim
Fersah fersah derinlere
Yüreğine diktim sevdamın bayrağını
Sevgiyle mühürledim sayfalarını
Dönüşüm yok...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:16 PM
Çılgın Düşlerimiz
Yürek üşürse donar gönüller
Kara noktasında sevdaların,
Islak toprağa yapışan
Sarı yapraklar gibi
Ezilir içimizdeki kızıl güller.
Salındık o ilâhi erkin
Kutsal düzlüğüne,
Yaprakları dökülmüş
Ağaçlar gibi çıplak yalnızlığımız
Tırnakları uzamış nemli toprağın
Birikintisinde yeşerir
Kurbağa sesleri muştusunda.
Gönül erişmekten yorgundur
Bir menzile,
Çılgın düşlere sarı yapraklar düşer
Hazan kapısında,
Savrulur hayaller başka âlemlere
Zemheri soğuğunda.
Bir nehrin suları gibi akarken
Sonsuzluğa,
Çıvgın yüklü bulutlar iner
Düşlerimize,
Çıplak geldiğimizin ertesi
Bir nokta kadar yaşanmışlıktır hepsi...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:16 PM
Çocuklar Bir Ağlayabilse
Onlar üzülmeyi bilmezler
Çünkü vakitleri yok;
Elde silah beyinde öldür
Emri,
Ölmemek için öldür dendi
Ağlamaya zaman yok...
Ponpon oyuncakları,renkli giysileri
Gıcır pabuçları hiç olmadı.
Onlar on yaşlarında asker oldular
Torbalarında ekmek yerine
Mermi taşıdılar,
Açlık benizlerinde sarardı
Utandı,
Ana sütünden kurşun emdiler
Mama nedir bilmediler,
İzbe kuytularda güneşe hasret
Sevgi yüreklerde donmuş türkü
İntikam bilenmiş gözlerde
Ve insanlığın tükendiği yerde
Mayın tarlalarına gömülmüş
Korkunun üzerinde,
Duman bürümüş dağların arasında
Özgürlüğü aradılar...
Özgürlük ise;
Ne zaman geleceği belirsiz
Ölümle kucak kucağa
Pazarlıksız önşartsız.
Ölümse;
Ne sıcak yuvada gelir
Ne de hastanede,
Ölüm kahrın bitişidir bu ülkede...
Kahırsa;
Ne gülebilmek,ne ağlayabilmek
Hıçkırıkların boğazlarda
Düğümlü kalışıdır,
Düğüm bir çözülse ağlayacaklar elbet
Büyüklerin katlettiği
İnsanlığa...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:16 PM
Çocuklar Savaşa Yenildiler
Alev saçan toplarıyla geldiler
Hayalet kuşlar sardı gökyüzünü
Cehennemi yeryüzüne indirdiler,
Çocukların şaşkın bakışlarında
Gülümsemelerinde dondu yaşam.
Bir bir toprağa düşen bedenleri
Cansız birer kuş gibiydiler,
Fersiz gözlerinde soluklanan açlıktı
Açlık kadar şans vermediler
Çocuklar savaşa yenildiler.
Etin çeliğe isyanıydı bu
Ne gerçeğini bildiler özgürlüğün
Ne sahtesini tanıdılar,
Günlük işlerdendi kederleri
Zulme göğüs geren bedenleri.
Açlıklarını ninnilerle bastırdılar
Hıçkırıklarını korkuyla susturdular
Cılız,sıska,solgundular
Yıllarca acıya direndiler
Çocuklar savaşa yenildiler.
Onlar çölün çocuklarıydılar
Başka dünya görmediler,
Ne dünya ya geldiklerini anladılar
Ne yaşadıklarını hissettiler
Ölümle köşe kapmaca oynadılar.
Sevgiyi hiç bilmediler
Özlemlerini dindirecek
Ya bir lokma ekmek,ya da ilâçtı;
Çöl fırtınasının savurduğu
Yazgılarını yaşadılar,
Ana şefkatine hasret
Baba himayesine muhtaçtılar
Acılarını ölümle dindirdiler
Çocuklar savaşa yenildiler...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:16 PM
Çölde su Gibi Aradın Sevdayı
Uçtun sen;
Sevdanın eteklerine,
Pembe bulutlar yükseliyordu gökyüzüne
Bir pamuk kadar hafif ve beyazdı duygular
Meleklerin o kutsal mekânında...
Koştun sen;
Bir ışığa doğru uzakta duran
Fersiz gözlerine ve karanlık dünyana düşen
Yalansız,riyasız bir sevdayı gönül çalımıyla
Hapsettin yüreğine,o gizemli tahtında...
Doğdun sen;
Yokoluşun bir ufuk çizgisinde
Güneşi arayan dünyanda tükenmeyen umut gibi
Dökülürken yaprakların güz sabahları
Yeniden yeşerdin,inatçı bir filizin ilkbaharında...
Buldun sen;
Yaşama açılan o kapıların anahtarını
Girdin içeri,sabrın,özlemin,sevginin gücüyle
Yorgun bir savaşçıyı dinlendiren büyüsüyle
Yakaladın sevdayı ihtişamıyla,o yürek çarpınpıntısında...
Güldün sen;
Yüzünün gamzelerine düşen mutluluk rüzgârıyla
Alnında haksız bir yaşama direnen çizgilere inat
Bir zâlimin sevgiyi kuruttuğu yüreğinde
Çölden fışkıran su gibi aradın,sevdayı vahalarda...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:16 PM
Daha Büyük Dava
Börtü böcek çiçek düştü
Yanıbaşıma boynu bükük
Daha büyük daha büyük
Davan var senin ey şair
Daha büyük...
Gözleri bantlı köleler
Kendi etrafında döner
El yordamıyla yoklar rüzgârı
Beyninden uçup gitmiş kimliği
Bastığı toprağı tanımaz
Güneşi kısmışlar gözlerinde
Uygarlığın arkasına salınan güneşi
Karıncaların tahıl ambarları boş
Değirmenler yabancı
Daha büyük daha büyük
Davan var senin ey şair
Daha büyük...
Belleklerin şifreleri çalınmış
Yüreklerde başka heyecan
Başka aşklar var
Nereden geldik nereye gidiyoruz
Bu gidiş nereye.....? ..
Çiçekler solmuş ey şair çiçekler
Güller kokusunu yitirmiş
Yeşermiyor tabiat
Aynalar sahte gözlükler ithal
Yıldızlar sönük
Masallar gerçeği bitirmiş
'Kuş yumurtaları'çatlamış
İhanete hazır
İhanet pervasız üstümüzde tepinirken
Eller kelepçeli ayaklar prangalı
Mühürlenmiş dudakları
Sahilde sessizlik
Geriliyor Anadolu
Daha büyük daha büyük
Davan var senin ey şair
Daha büyük...
Senin güneşin doğudan doğar
Saçları sarı gözleri mavi
Çağdaştır söyledikleri
Batarken tutulur güneş
Siler bellekleri
İstanbul'da görünmez ettikleri
Anadolu'da duyulur kağnı gıcırtıları
İstanbul'dur ihanetin ayak izleri
Mankurtların çölde yabancılaşan yüzleri
Daha büyük daha büyük
Davan var senin ey şair
Daha büyük
Daha...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:17 PM
Demdir Bu
Hayalin coşsun kadehlerde
Elele tutuşsun gönüller
Ilgıt ılgıt esen yel de
Duyarım nefesini,
Şarkılarda susmayan sesini
Gel karşıma otur güzelim
Demdir bu...
Mey sun kadehlerden
Efkâr dağılsın bu gece
Uzat ellerini gizlice
Laldır kadehini şerefe
Islat dudaklarını güzelim
Demdir bu...
Mehtap izliyor bizi bu gece
Yıldızlar göz kırpıyor
Karadeniz kıskançlığından kuduruyor
Ay ışığı inmiş yakamozlarda
Seni bekliyor,
Uzat kadehini güzelim
Demdir bu...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:17 PM
Demlenmiş Bulutlar
Şu fıskıye senin içinin sesi
Şen şakrak fıkırdak oynak
Yüreğinin neşesi
Gözlerinde ışıldar aşkının güneşi
Arasından sızar kor sıcaklığında
Tan kızılı dudaklarından
Gönül nefesi
Şu ellerin kaderini çizen ellerin
Alır götürür seni zaman hızında
Saçının her teli bir yaşam öyküsü
Mızrabın ucunda inler
Göletlere uzanan kuğu boynundan
Mavi bir çiçeğin gövdesi
Yıldızlar gökyüzünün sokak lambası
Çıkmaz sokaklarda düşer
Kaderin kararan ivmesi
Bazen iner yakamozlara
Umudun ay yüzlü ışığı
O zaman canlanır ruhunda
Bir aşkın yürek gülümsemesi
Şu fıskıye senin aşkının sesi
Şen şakrak fıkırdak oynak
Yüreğinin neşesi
Yayılıyor gözlerinden
Demlenmiş bulutlar gibi gönlüme
Gülen aşkımızın çisil çisil
yağan zerresi,,,
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:17 PM
Dimdik İstanbul
Sevgisizlik kölelerinin;
Hasta,sakat,acımasız çocukları,
En kötüsü insanlığın,insanlığın
Arkasına gizlenen ölüm arabalarıyla,
Bir baştan bir başa dolaştılar
Koca şehrin caddelerini...
Korkak,alçak,pespaye yaşamları
Efendilerinin önünde elpençe duran
Kulun kulu biçare yalnızlıkları.
Nasıl da inanmışlar koca bir şehre
Diz çöktüreceklerine:
Asil,mağrur,güngörmüş sokaklarında
Tarihin tanıklığında şehrimizin
Dimdik duruyor yaşam...
Nasıl da inanmışlar yıkacaklarına,
Zavallı,korkak,kalleş beyinler,
Bilmiyorlar denendi:Tarihin tanıklığında
Kaç kez hançerlendi arkadan,
Kaç kez yaşadı kalleşliği
Yıkılmadı!
Dimdik ayakta şehir.
Asil,mağrur,güngörmüş sokakları
Tarihin tanıklığıyla sabittir.
Eğilmez edasıyla duruyor şehir
Dimdik ayakta,
Dimdik İstanbul...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:17 PM
Dinozorların Aşkı-1-
Ben seni sevdim;
Ne kimselere sordum
Ne kimselerden duydum
Ne geçmişini bildim
Ne geleceğini,
Yıldızlar çizdi yolumuzu
Gölgeler silindi birer birer
Yüreğimizde çözüldü bilmeceler.
Ne benzerini gördüm
Ne benzerimizi
Bir yıldız kadar parlaktı güneşimiz.
Ben seni sevdim;
Karanlık *******de ışığı beklerken
Bir yanında acılar,bir yanında yalnızlık
Bir yanında tükenmişlik,
Bir yanında ben vardım.
Güneşin doğuşunu bekliyordun
Yakamozların kıpırtılarında.
Ben seni sevdim;
Tarihin silûetinde,sarp kayalarda gizli
Hani asırların silemediği
Sessiz ve yalnız
Dünyanın duvarlarında yankılanan
Dinozorların aşkı...
İşte öyle yaşamak isterim seninle bu aşkı
Kıyamete denk silinmeyen,
Nesli tükenmiş bir aşk dinozorlaşan
Yalnız ikimize yeten,ikimize ait olan.
Bir kaya gövdesinde sen,öbüründe ben
Sessiz ve yalnız,
İki ruh bir tek yürek gibi
Essek dağların zirvesinde
Tarihin derinliklerinden fosil fosil seslenerek
Yok olmuş aşklara biz varız diyerek...
Yalnız sen ve ben,nesli tükenen
Dünya durdukça yokolmayan
Yokolmayan bir aşk,zirvelerden inmeyen
Dünyanın duvarlarında yankılanan
Sarp kayalara can veren,
Ben seni sevdim sevgilim;
Dünya durdukça tükenmeyen...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:17 PM
Dinozorların Aşkı-2-
Ben seni sevdim;
Bilmem kaçıncı zamanda
Bir zırhım vardı hani 'Triyas'ta
Kaç yüz milyon zamandan ulaştım
Sana geldim'Tebeşir devri'ndeydin
Tutundum sana ufalanmadan
Tutundum yarı yolda kaybolmadan.
Ben seni sevdim;
Bir göl kenarında mehtapta
Boynumu kaldırıp baktım gökyüzüne
Yıldızlar çağırıyordu gülerekten
Alaycı bakışlarla,
Ben asırları uçarak değil
Sürünerek aştım
'Tebeşir devri'ne ulaştım
Orada sen vardın.
Ben seni sevdim;
İklimler savurup atmadan
Tarihin derinliklerinde kaybolmadan
Ne senden haberdardım
Ne de gelecekten
Son devirdin sen 'ikinci zaman' dan
Ufalanıp yokolmadan
'Tebeşir devri'inden.
Uzandık sarp kayalara
Taşısın diye dünya
Aşkımızı yaşayan sevdalara.
Biz yokolmadık;
O dağ zirvelerinde yankılandı
Sesimiz,
Rüzgârların ıslıklarıydı
Milyonlarca öteden ulaşan nefesimiz.
Biz yokolmadık;
Ummadığınız bir anda
İsmini bilmediğiniz bir mekânda
Kazınmıştır bir yerlere adımız,
Kozmik bir sadanın melodisi gibi
Dolaşıyor aranızda aşkımız.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:17 PM
Dört Mevsimdi Aşkımız
Gül bülbüle kur yapıyordu
Gülün hatırınaydı dikenine katlanmak
Bülbülün çilesi bu olsa gerek
Açan bir güldü baharda aşkımız.
Yüreklerimizde tropik rüzgarlar esiyordu
Yaz sıcağının kavurduğu benliğimiz
Meltem serinliğine hasretti
Bir mum gibi eriyen aşkımız.
Yağmurların ıslattığı dudaklarımızdı
Eylülde savrulan yapraklar
Sararan bir hüzün misali
Hazanda yaprak gibi dökülen aşkımız.
Dağlar kadar özgürdü sevdalarımız
Zirvelerdeki kar kadar ak
Yamaçlarındaki çiçekler gibi dingin
Kış günleri üşümeyen aşkımız.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:17 PM
Dünya Dönüyor
Dünya dönüyor;
Tekerinde çomak var,
Bir tarafında güneş
Bir tarafında Ay,
Dökülmüş saçlarına
Beyaz bir kar,
Bir santim oynamış yerinden
Kalkar mı kalkar...
Dünya dönüyor;
Tekerinde çomak var,
Dökülmüş saçlarıyla
Konacak yer arar,
Dokundum ellerimle
Alnında ateş var...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:18 PM
Dünyam Sustu
Sustun! ..dünyam sustu
Bir günü bin gün gibi yaşadım
Yüreğimdeydi tüm dünyam
Yüreğim seninle sustu
Kuşlar dallarda sustu
Dereler yataklarında
Bir sessizlik sardı dağları
Dağlarım içimde sustu
Önce gözlerimde fer söndü
Yıldızlar çekildi gecenin içine
Ay yakamozda kayboldu
Güneşimi tuttum ellerimle
Güneşim ellerimde sustu
Bir yelkenliydik okyanuslarda
Fırtınaları sürüklerdik sularda
Bir koşu parkuruydu ufuklar
Günbatımında kızarırdı gözlerimiz
Ufkumuz güneşimiz batınca sustu
Sustun! ..dünyam sustu
Bir günü bin gün gibi yaşadım
Yüreğimdeydi yaşam dolu sesin
Yüreğim sesinle sustu
Herşey bir sağır âleme döndü
Önce kulaklarımda sesin sustu
Ellerim dokununca ellerine
Tenim tenine değince sustu
Bir koku yayılırdı içime
Kokun nefesimde sustu.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:18 PM
Düşlerimin Önündeki Gölgeler
Çiçekler açamaz kar altında
Baharı bekler,
Yarılan dalgaların beyazlığıdır
Kırılan umutlarım.
Sarnıçlar geçer yüreğimden
Bomboş,
Bir çöl fırtınasına kapılır
Sürüklenirim...
Güneşimi söndürürler
Gecenin yakamozlarında
Yalnızlığın çileli yollarına
Tırmanırım...
Bir karanfil kokusu düşlerim
Üşür gecenin karanlığında
Sabahlarım tan kızıllığı
Şafakla uyanırım.
Güzelliğin salınan gölgeleri
Karartır içimi
Yıldızlılara selam dururum.
Alacakaranlıklara düşen güneş
Iskalar hayallerimi
Sevdamın çilekeş yollarıdır
Yorgunluğum,
Engeller düşlerimi...
İçimde kuşlardır havalanan
Kanatları mor kuşlar
Bir nefes kadar olsa da zaman
Durduramaz baykuşlar.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:18 PM
Elemler Kederler Savulun
Sana bu kez sitemkârdır duygularım
Sana aitlerin yalnızlığına gömmüşsün kendini
Düşünmüyorsun seninle çarpan bendeni.
Korkuyorum bir kuyruklu yıldız gibi
Kayıp gideceksin diye dünyamdan
Sensizliğin sonsuzluğuna uzaklaşıp giderek
Ve ardından her haykırışımda,
Milyarlarca ışık yılı uzaktan ulaşacak sesim
Zerrelerin anlaşılmaz lisanında.
Kötülerin egemenliğine terkedilmiş dünyanın
Kanatları güneş özlemi yüklü sevgili;
Bir melek edasıyla uçarken,
Kahırlara,çilelere,ihanetlere
Son kez bakıp güleceksin.
Bense bu gidişin güzergahında
Son saygı duruşunda bulunacağım.
Zulmün biran bile mola vermeyişine
Senin yaşamını görmeden önce inanmazdım.
Yıllara sari bu acılar saltanatını
O yufka yüreğinle durduramazdın.
Sefere çıkmış bütün mürettebatın
Tek kişilik bir ordu idi,
Tüm yaşamını kapsayan bir savaştı bu,
Elemler,kederler,kahrolası zulümler
Hiçbir ateşkese yanaşmadı,
Kararlıydı kalelerini bir bir fethetmeye
Tükenişin bayrağını burçlarına dikmek için.
Yavaş yavaş yokolurken gücün,
Bir mucizenin titreşimleriyle sarsıldı bedenin,
Sevginin ismini bile hatırlamayan yüreğin
Bir gök gürlemesi gibi haykırdı yaşama,
Yeniden doğmak için kızıl ötesinde
Sevgiyle doldurdum yelkenlerimi;
Ey beni oradan oraya savuran fırtınalar durulun
Uçup giderken sonsuzluğa,
Tüm elemler,kederler,zulümler savulun! ..
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:18 PM
Elveda Karadeniz
Ne sen uslu durabilirsin artık ne ben
Fırtınaya tutulmuş iki yelken
Mizanaya duygularım tırmanırken
Öyle bir düştüm ki sorma Karadeniz
Bu sene çok muzdaribiz ikimiz
Sen küheylan başı gibi haykırırken
Dün gece seni yağmurlar dövdü Karadeniz
Bu dayağa tüm sahil halkı şahidiz
Bir sen dayak yiyorsun bir ben
Sevdalar yüreklerde tükenirken
Ne senin bestelerini susturabilirler
Ne benim dizelerimi
Sen çal ben söylerim
Çağıldıyor bak yüreğimde gönül nehirlerim
Elveda Karadeniz
Seneye gene dertleşiriz
Sen şarkılarını benim için söyle
Ben sana şiirlerimi dinletirim
Kilidi bozulmuş bir kapı gibi
Gıcırdıyor yüreğim
Bir yalan rüzgârına kapattım kapılarımı
Ben sana sonra bu hikâyeyi anlatırım
Elveda Karadeniz
Bu sene bu son görüşmemiz
O sert bakışlarının kaya gibi göğsünün
Ardında duygu yüklü yüreğin var senin
Ve benim yüreğimden akıyor
Senin sevda türkülerin
Kaç sevdayı gömdün yüreğine
Kaç âşık yürüdü üzerine
Senden bıkmadı bu sahiller
Daha gömülecek ne sevdalar bekler
Elveda Karadeniz
Sen beni biliyorsun karasevdalı deniz
Yüreğimdeki acıları anlattım sana
Gidiyorum bak köpük köpük ağlamasana
Gidiyorum tekrar görüşmek üzere
Gidiyorum elveda bana.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:18 PM
Çoğunlukla Aydınlarımız
İpek böceği kozasına sarılı
İpekten şallarıyla
Yanar döner halleriyle,
Ateş böceği kadar yanmayan
İsli lâmbalarıyla
Umutsuz vakadır AYDINLARIMIZ.
Çağdaş uygarlık yazılı
Parlak kitaplara basılı
Kalabalık lâflarıyla
İçi boş sözleriyle,
Ağustos böceği gevezeliğiyle
Hayal kırıklığıdır AYDINLARIMIZ.
Bir adım gerisinde dururlar
Halkı cahil bulurlar
Cafe barlarda olurlar
Sorarsan burunlarından solurlar,
Toplumlarının yabancısı
Ehli keyiftir AYDINLARIMIZ.
Yoksulluğu hiç bilmezler
Nedir halimiz pek sormazlar,
Yanlışlığı es geçerler
Günlerini gün ederler,
Suya sabuna dokunmadan
Geçinip gider AYDINLARIMIZ...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:20 PM
Erişilmez Güç
Öldüler;
Binler,yüzbinler,milyonlar
Zulmün demir ökçesine çarpar gibi
Vuruldukça vuruldular
Tüketilemediler...
Öldüler;
Milyonlarca doğmak için özgürlüğe
Yürek açtılar alkışlanan ölümlerine
Yaşamı ellerinin tersiyle itercesine
İlerlediler insanlık onuruna,
Yaprak yaprak döküldüler toprağa
Yokedilemediler...
Öldüler;
Kul yapısı silahları ürkütürcesine
Yürüdüler bağımsızlığa,
Cehennemin içinden geçerek
Sessizce ve aldırmadan
Geldikleri yere döndüler
Eğilmediler...
Öldüler;
Zulmün hükümran olduğu heryerde
Allah yapısı bedenlerinin geldiği yerde
Sandılarki;
Erişilmez silahlarıyla egemendiler,
Özgürlüğe,bağımsızlığa,insanlık onuruna
Esaret gömleği diktiler,
Bedenler düştükçe toprağa
Kazandık sandılar,ruhları hesaplamadılar.
Allah yapısıydı çünkü onlar:
İnsanlık onuru,özgürlük,bağımsızlık ruhu
İlâhi varlık olarak haykırdılar;
Zulmün ve esaretin aymaz bekçilerine,
Ve onlar bu erişilmez gücün önünde
Çaresiz ve şaşkındılar...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:20 PM
Ey Sevgili
Ey Sevgili! ..
Ben seni gece de sevdim,gündüz de,
Ne gözün kaldı,ne yüzün,ne de elin
Hele saçların...
Ağzından çıkan sözlerini bile kaçırmadım.
Yüreğini işledim nakış nakış
Hayallere dalarak,
Topuklarına kadar sevdim seni inan,
İnan; şiirlerime çektim fotoğrafını.
Ey sevgili! ..
Ben seni 24 saat sevdim
Rüyalarımı süsledin......Sabahları çayımın
Akşamları kahvemin tadısın
Sen aşkımın adısın.
Esen rüzgârları dinledik birlikte,
Göklerimiz hep masmaviydi
Bulutlar gelse de,
Denizlerimiz süt limandı
Martılara ekmek atardık
Balıklar çekilince derinlere.
Ey sevgili! ..
Sen aşkın adısın
Yaşamın tadısın,
Yalnızlığım seninle tükendi,dünyam çoğaldı,
Daha da renklendi baharlarım
Soğuk kış günlerine aldırmam
Ateşinle eriyor karlarım.
Ey sevgili! ..
Sen aşkın adısın
Kavgamı ateşleyen
Gücümün ardındaki kadınsın
Sevdalarımı tetikleyen,
Yüreğimin suskunluğunda
Bir mehtap gibi gülen
Şarkıların nağmelerinde dillenen
Bir bestenin son güftesisin.
Ey sevgili! ..
Sen aşkın adısın
Sadece senenin bir gününde değil
Her gününde sevilen kadınsın.
Şubatlar yetmez sana,kısa gelir,
O şubatki iki günü bile,aşka çok görür
O bilmez ne mecnun u ne de Leyla yı
Ne de aşkı tanır.
Ey sevgili! ..
Sen aşkın adısın
Sevdanın tadısın,
Senin bir gülüşün,tüm dertlerimi alır
Bir bindik mi sevdanın terkisine
Ne dünya ne de gidilecek yol kalır,
Seni asla terketmeyecek
Ardında bir şair kalır...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:20 PM
Fizik Ötesi
Kirpiklerinin altından okyanuslar geçiyor
Batık gemiler gömülü diplerinde
Uçsuz bucaksız bir evren görüyorum
Umman gözlerinde...
Sen dünyalı değilsin biliyorum
Mutlaka Venüs'ten geldin
Milyonlarca ilmik atılmış olmasaydı
Çözerdim yüreğini biliyorsun
Bir şey var sende bilmediğim
Uzaylılara mahsus
Ufolardan atılmış gibisin
Çözemedim bir türlü seni
Fizik ötesi misin nesin.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:20 PM
Frankeştayn
Bedenimin işkencesidir ruhuma
Görmemenin duymamanın dokunmamanın
Yürek sızıltısı
Akşamın kirmeninde eğirilir hüzünler
Yalnızlığın sessizliğinde
Kasvetin daraldıkça daralan sesi
Hıçkırıklara dönüşür
Gecenin açılmayan yıldızsız yüzünde
Sokaklarımda dolaşan kara gölgeler
Baykuş bakışlarına dönüşür
Güneşin gittikçe uzaklaşan kızıllığında
Yakamozlarda gittikçe garip kalan bir aşkın
Parlayan gözlerinde nefes alır ruhum
Gecenin ortasına kurulan telkâri sevdamın
Oturur aydınlığı gönül mâbedime
Göğüs kafesimde susturamadığım
Bir sevda arsızı
Senin yüreğine taşınır
Çağrılarım sonuçsuz kalır
Döndüremem kendi meskenine
Yüreğim yelkensiz bir gemi gibi
Demir atmıştır yüreğine
Ne bir çıkış umudu bıraktın
Ne dindirdin gönül fırtınalarımı
Hoyrat ruhunun girdabında sürükleniyorum
Ne git diyorsun ne kal
Çin işkencesidir bu anlamıyorsun ey yâr
Kördüğüm olmuş bir sevdanın
İlmik uçlarını kaybettim çözemiyorum
Kaçıp gideyim derken uzaklara
Gönlünün derinliklerine batıyorum
Ve sen umursamaz tavrınla
Alışkanlık bu diyorsun
Zulüm görmüş yüreğinin intikâmını
Benden mi alıyorsun
Bende ne var diyorsun
Sende hapisten çıkmış bir mahkûmun
Zulmeden özgür bir sevgisi var
Tüm sevgiler tutsak alınmışken gönüllerde
Sen sevgini kör bir bıçak gibi kullanıyorsun
Ben yarattım bu sevgiyi unutma
Ruhunun derinliklerine indiğimde
Bir doktor gibi çabaladım
Sarmak için tüm yaralarını
Şimdi boğuşuyorum onunla
Yokedebilmek için
Yüreğimde büyüttüğüm frenkeştaynı...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:22 PM
Gecenin Kalbinde
*******i uykuları susturursun gözlerinde
Karabulutlar geçer içinden
Kuytularda kara gölgeler yürür sessizce
Yüreğinden buruk acılar geçer
Yüzünde al kanlı şafak sararır
Yıldızlar karanlığı deler ışıktan pençeleriyle
Gün yağar ellerime uykusuz gözlerinden
Seni rüyalarımda bulurum ben
Pul pul yıldızları dökülen gecede
Sen mehtabın doğum sancısı
Ayışığında takılı kalmış goncası
Kışkırtıcı bir bahar gibisin yüreğimde
Ben seninle mutluyum biliyor musun
Sarı sevdalar dolaşır düşlerimde
Yamaçlarımda eriyen karlar gibisin
Kardelenlerin dağbaşı serüveninde
Boynu bükük karanlıklara salmam seni
Çakal ulumalarında acıya boğulursun
Gözlerinde fer kaybolur gülüşlerin susar
Sevdamız susar karanlığa yenilirsin
Orada bir kadın yüreğinde oturur
Gömleğinin yakasında bir pas bulunur
Yıkasan da ayrılmaz bedeninden
Midende mayalı bir ur gibi durur
Dolaşsın gölgesi kapı ardında
Köpekler kokusundan leşini bulur
O kadın burada beni de vurur.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:22 PM
Gidersem Dönmem Geri
Sarı bir yaprak kımıldıyor yüreğimde
Sonbahar esintisi içimde
Sevdalar tek tek tükeniyor
Karanlıklar içinde
Yıldızlar kayıyor gönlümüzden
Hani şarkımız vardı yakamoza ses veren
Üç boyutlu resminden süzülen
Kardelendi dağ başlarında boyun eğen
Ve göletlerde köklerinden koparılan
Mavi bir çiçektin beni benden alan
Bir çiçektin sevdası koparılan
Ben gözlerinde kırmızı bir çizgi
Kuğu boynunda bir gerdanlık gibi
Öylece asılı kalacağım
Nereye gidersen git karasevda gibi
İçinde doldurulamaz bir boşluk gibi
Ve yüreğinde dinmeyen bir acı gibi
Öylece peşinden geleceğim
Yalnızlığın rıhtımında beklesen de
Yakamozun içinden doğdum
İçine gömüleceğim
İnan yalvarsan da artık geri dönmeyeceğim.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 02:22 PM
Gitme Şiirlerim Yanar
Gitme
Ellerimi bırakma
Uçarsın bir yaprak gibi tutamam ellerinden
Hoyrat rüzgârlar eser gönlüne meçhule gidersin
Gitme
Ellerde tükenirsin
Sen bende doğdun bende birikirsin
Kaç muska düğüm oldu aşkımıza
Kaç sevda saygıyla baktı gönlümüze
Gitme
Ellerimi bırakma
Bu son prangayı da kırar aşkımız
Yıldız falından çıkmadık biz
Kimler koparırsa koparsın tek çift papatyayı
Biz yürek mahkûmuyuz tükenmeyiz
Gitme
Ellerimi bırakma
Sevda ürkek bir kuştur küser
Bir de yoldaşıysa gururun
Kan kusar
Hani yakamozlarda doğmuştu aşkımız
Yanlışın olmazdı yalana kapalıydı kalbimiz
Ve sen gerçek ve doğal seni veremeyeceksen eğer
Yokedelim bu aşkı
Bir gece vakti mehtapta buluşarak
Nerede doğduysa oraya gömülsün
Bu aşk
Bir de tören düzenleyelim
Yıldızlar kıldırsın namazını
Gözlerimizde iki damla yaş olmasın
Nasıl olsa ay ağlayacaktır yakamozlarda
Gözlerini kırpıştırarak
Hüzün kesilen ışığıyla
O tuzlu deryalarda
Gitme
Ellerimi bırakma
Şiirlerim yanar bir gece vakti
Küser dizelerim sevdalara
Yanarım bir orman gibi
Yokolurum
Gitme...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:32 PM
Gönlümüzdesin
Bir Attila İlhan yaşadı aramızda
Şairler ayağa kalkın o gidiyor
Çipil çipil gözleri bereli kasketi
Bir yıldız düştü toprak üstüne
Şairler saf tutun son selama durun.
Aklımızda mıh gibi adını tutalım
Ağaçlar sonbahara hazırlanadursun
Bir yaprak düştü şiirimizden
Biz ona mecburuz biliyoruz
Şairler saf tutun son selama durun.
Bugün kalkacakmış Teşvikiye'den
An gelmiş farkında bile olmadan
Şairler ayakta ölürmüş soru sormadan
Gönlümüze gömelim topraktan önce
Şairler saf tutun Attila İlhan gidiyor.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:32 PM
Gönül
Ne susarsın dertli gönül
Kırdılar mı tellerini
Sazdan sözden ses vermezsin
Kestiler mi dillerini?
Hüzünlüsün kederlisin
Kimse bilmez hallerini
Yanar için susuzluktan
Bilmediler çöllerini.
Ses ver artık şarkılara
Bülbül konsun güllerine
Yar uzaktan gülümsesin
Kına yaksın ellerine.
Her gün öyle hergün söyle
Sevda essin sözlerine
Tüm sevenler senle coşsun
Sevgi doldur yellerine.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:32 PM
Gönül Yakamozu
Hangi denizlerin köpük köpük
Kabarmış yüreğisin sen
Hangi sevdaların sıcak meltemisin
Okyanuslar ötesi esen yorgun
Rüzgârların serinliğisin...
Bende gül isterim bende ağla
Bir sur gibidir yüreğim
Nasıl çağlarsan çağla
İçinde hoyrat denizlerin
Met-cezirleri
Yüreğinde haydut bir kasırganın
Yakıp yıkan elleri...
Sevgiye hasret gönlünün ney tellerinde
Şarkın olmak istiyorum
Ömrümün kalan demlerinde
Yıldızlar geceyi sürüklerken aydınlığa
Bir yıldız kayar gecenin kalbine
Uzaklarda yakamoz kıpırtıları
Mutluluk güneşi gibi parlar
Pamuk hafifliğiyle iner
Gönlünün eteklerine...
Sen doğumla ölüm arası
Yaşayan bir efsanesin
Cimri bir yaşamda;
Şarkıları susturulamamış bir yüreğin
Alaimisema gibi rengarenk
Işıldayan rengisin,
Ve sen yaşadıkça
Gönlümün yakamozlarında
Sonsuza dek parlayacak
Mutluluğun resmisin...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:32 PM
Gönül Bağı
Ne sen benden kopabilrsin artık
Ne ben senden,
Gönü-l bağıdır bu,
Can çıkmayınca
Ayrılır mı bedenden? ..
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:32 PM
Gönül Gözlerim
Gözlerim gözlerim........gönül gözlerim
Seni uzaklardan görür gözlerim
İçinde çoğalıp durur gözlerim
Sevdanı gönlünden okur gözlerim
Senin ellerinden tutar gözlerim
Saçının telini okşar gözlerim
Bal akan sözüne hayran gözlerim
Gül kokan nefesini duyar gözlerim
Dilinde şarkıdır söyler gözlerim
Belinde kemerdir sıkar gözlerim
Gönlünde goncadır açar gözlerim
Seni nazarlardan korur gözlerim
Gözlerim gözlerim.......gönül gözlerim
Acına yaş olur akar gözlerim
Derdine ortaktır bulut gözlerim
Ağlasan içimde yaştır gözlerim
Yaşadığın yaşama ilaç gözlerim
Sıkılsan yüreğimi sıkar gözlerim
Çaresiz gönlüne çare gözlerim
Düşürmez çamura tutar gözlerim
Gözlerim gözlerim.......gönül gözlerim
Dinozor aşklara örnek gözlerim
Efsane bir yar-i sever gözlerim
Mutludur aşkınla güler gözlerim
Gözlerim gözlerim.......gönül gözlerim
Seni uzaklardan sever gözlerim.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:32 PM
Gönül Parkı
Kumruları kıskandıran
Sokuluşun bir hoş eder,
Sımsıcaktı gülüşlerin
Gönül senden bunu ister.
Bir bûse nin hâr-ı yetmez
Volkanların nâr-ı bitmez
Yanardağda baca tütmez
Eteğinde ocak söner.
Küllerini rüzgâr atar
Kıvılcımı korlar yakar
Gül goncası kızarırken
Ilgıt ılgıt sevda eser.
Yürek sensiz inler iken
Susuz çölde kavrulurken
Bir bedende yoğrulurken
Acılara söz mü düşer.
Güneş sensin,yıldız sensin
Onlar senden çok mu yanar
Mehtap inse deniz üzre
Yakamozlar Ay'a kanar.
Gündüz sensin,ışık sensin
Bir gecedir Ay'ın şavk-ı
Sevdan ile yansın gökler
Aydınlansın gönül parkı.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:32 PM
Gözlerin Vahadır Çöllerde
İçimde denizler coştuğu zaman
Dalgalar çarparak gözümden akar
Sevdanın rüzgârı estiği zaman
Uçuşur hayaller ummana dalar.
Sevginin ateşi yandığı zaman
Süzülen ışıklar kandiller yakar
İçime güneşler doğduğu zaman
Ferlenir gözlerin uzağa bakar.
Baharda çiçekler açtığı zaman
Ferahlar gönüller sıkıntı kaçar
Teninden kokular estiği zaman
Bir huzur duyarım gönlüme akar.
Çöllerde susuzluk çektiğim zaman
Gördüğüm seraplar umutlar saçar
Uzanır kumullar bitmezse zaman
Gözlerin gözünde vahalar arar.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:32 PM
Gözlerine Yakalandım Ey Sevgili
Gözlerine yakalandım ey sevgili
Maviler derinliğinde dönüşsüz,
Dalgaların mendireklerimi yıktı birer birer
Sahillerimde tropik rüzgârlar esiyor ödünsüz.
Sendendir bu darbeler ey sevgili
Bir balıkadam gibi vurgun yemişliğim
Dağbaşlarında tiz rüzgârlarda ayaza bırakılmışlığım
Sendendir ney sesinin ince nağmelerinde
Gönül kafesime vuran
Sol yanımda gonca bir gül gibi duran.
Kale burçlarımda bir beyaz bayrakla beklerken
Kapımda nöbetçiler tek sıra merasim bölüğü
Yüreğimde tatlı bir hezimetin gönül yarası.
Gözlerine yakalandım ey sevgili
Maviler derinliğinde dönüşsüz,
Yıldızların vardı şafakta kaybolan
Ayışığın yakamozlarda parlayan.
Gülen yüzünün gamzelerinde açtı güller
Yaprak yaprak bahar kokulu
Tan kızıllığında yanan.
Sendendir bu darbeler ey sevgili
Bir balıkadam gibi vurgun yemişliğim
Esrik rüzgârlarda ayaza bırakılmışlığım
Sendendir...
Bir mızrab vuruşuyla rast makamında
Gönül tellerimde inlediğim,
Bir aşkın gelişini gözleriyle onaylayan
Sol yanımdan dinlediğim.
Sendendir bu darbeler ey sevgili
Gönül yarası derinliğinde sızlayan,
İnleyen bir bülbülün
Göğsüne saplanan gül dikenlerinin
Kanayan yarası gibi
Akmadan kapanmayan...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:32 PM
Güle Güle
Bir güvercin düştü gökyüzünden
Mavi kanatlarıyla toprağa
Sessiz ve sakin...
Gözlerinde öfke vardı öldürenlere
Saygıyla eğilmek için gidenlere
Son kez kaldırdı başını,
Haykırmak için savaş edenlere.
Güle güle diyebilmek için son kez
Siyasetin bu erdemli güvercinini
Alkışlayalım; kısılmasın diye
Barışın o şair sesini...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:33 PM
Gündüzler Hep Kayar İçimden
Bak gene *******e sığdırdım seni
Gündüzler hep kayar içimden
Sessizdir ******* yıldızlar yağar
Sızarak içine karanlıkların.
Dehlizlerinde gündüzün kaybederim seni
Saklamaz güneş tenini,
Bak gene tutamam içimde seni
Yüreğimi okşayan ellerini.
Korkarım ellerin tuttuğu dalı
Karanlıkta baykuşların tünediği
Güneşte bakışlarının donduğu,
Tan kızıllığıyla başlar kâbuslarım
Uykularım biter güneşin kovduğu.
Bak gene *******e saklarım seni
Gündüzler hep kayar içimden,
Yürüyen gündüzler korkutur beni
Uyuyan gece durur içimde
Güneş seni alıp gitmeden.
Uyuyan gece yorgundur artık
Uzanmaz tenine karanlıkta el
Kuytulardan uzak duruşun varken.
Yürüyen merdiven gibi gündüzler
İnip çıkan boşluklarda ellerim
Korkarım hayalin kaybolur diye
Akşam güneşinin battığı yerde
Beklerim...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:33 PM
Güneşe Yürüyen Sevdalar
Zaman ne seni sarıp sarmalayabildi
Ne öpücüklerini bana uzatabildi
Pul pul dökülen yalnızlığımızın
Tebessümlerini hüzünlerimizden ayırabildi.
Korku tünellerinde koşuşturan bedenlerimizi
Gecenin koynunda rahat uyutabildi.
Sen neler ummuştun bu sevdadan
Bir damla yağmurun çölde yarattığı umutla
Vahalar yeşertmiştin yüreğinde,
Sevgimizin sınır tanımaz sonsuzluğunda.
Bir aşk duruşudur bu;
Çok geç değil mi tereddütlerin
Kokladığım o kara bulutlarda.
Hani küllerinden yaratmıştım seni
Unuttun mu?
Dinozorların ayrıcalığında.
Bir hilâl uzanır gecenin içinden
Yakamozlara düşen yıldızıyla,
Bilirim sen orada nefes alırsın
Gülücüklerin dağılırken maviliklere.
Henüz bitmedi güneşe yürüyüşün
Gölgelerin üstünden atlamadan
Sızmış gece uyanacak uykusundan
Kızıl gözlü baykuşların
Gözlerinin kanadığı şafakta.
Çabuk tutalım elimizi ey sevgili! ..
Bir yudum sevgi yetmez bize
Bırakalım bütün hüzünleri burada
Ufuk çizgisinde buluşalım
Güneşe yürümek için
Tüm sevdalar sırada...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:33 PM
Gözlerimde Yanarsın
Gözlerim dalınca gözlerinin derinliklerine
Gözbebeklerime düşer hayalin
Gizemlice,
Göz göz yıldızlar söner içimde
Yanar sevdanın ışıkları gizlice.
Gözlerimde canlanır özlem çağrıları
Üşüyen yağmurlar gibi donar boşlukta
Sulu sepken bir ayrılık dökülür gözlerimden
Kuruyan ırmakların yürek çalkantılarında.
Bahçemde sararan güller hüzünlü
Bülbülünden ayrı düşmüş bahçemde
Şarkılar suskun gönül telinde
Mızrabı kırılmış sazendenin elinde.
Umudun kandili yanar avuçlarımda
Aydınlatır yolumu gecenin sessizliğinde
Bir yürek ulaşır sana düşlerimde
Kapanır gözkapaklarım uykulara gülünce.
Kuş uykusu uykularım tetikte bekler
Gelişinle şafakta yükselir güneş
Ufku sarar kızıl alevi,anarsın! ..
Fitili ateşlenmiş dünyamda
Gözlerimde yanarsın...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:33 PM
Güneşi Bekliyoruz
Ne ellerinin sıcaklığını
Ne dudaklarının tadını
Unutabildim,
Islandı yağmurlarla umutlarımız
Uzaktan kumandalıydı arzularımız.
Ne şeytan faklarından
Kurtarabildik aşkımızı
Ne de hasretin kavurduğu
Yüreğimizi...
Öylesine koydular ki hasreti önümüze
Aşacak dağ bırakmadılar kaderimize,
Tellerle bağlandık birbirimize,
Sabır tesbihinin sonunu beklerken
Kaygan zemine düştü alınyazımız
Kördüğüme takıldı ayaklarımız,
Çırpınıp atlayabilmek için
Aydınlığa,
Güneşi bekliyor sevdalarımız...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:33 PM
Halkımızı da Çaldılar
Gölgeler kuytularda beklediler
Kapkaç çeteleri gibi güneşimizi çaldılar
Örümcek adamlar;
Yaşamımızın duvarlarına tırmandılar
Karargahlarını nefes yollarımıza kurdular
Yeni demokratlar türedi ülkemizde
Sömürgecilerin yerli işbirlikçileri
'Kuş yumurtaları' nihayet çatladı
Yeni vatanseverler doğdu
Şehitlerimiz bir kez daha vuruldular
Boşuboşuna öldükleri için aşağılandılar
Kellelik mertebesine ulaştılar
Hainlik gün ışığında aklandı
Ters döndü dünyamız
Cumhuriyetin kalbine atış talimleri yapanlar
Yedi düvelle birlik oldular
Değerler ters döndü
Kalmadı bizim diyeceğimiz hiçbirşey
Dün Gebze'den İstanbul'a gelenler
Yaşasın terör diye bağırdılar
Ne gazeteler duyurdu
Ne kimseler lânetledi
Sustular özgürlük adına
Aşağılandıkça horlandıkça soyuldukça
Kapılarda onurumuzla oynandıkça
Övüldük alkışlandık arkamız sıvazlandı
Kolay kazanılmayanlar kolay verildi
Aldatıldık! ..
Sonunda Atanızı da alın gidin dediler
Eğilmeyen başları önlerine düşürdüler
Acıdılar;
Lâik azınlıkların haklarını koruyun dediler
İki şeyi iyi bellettiler halkımıza
Yalan ve talan
İçimizden vurulduk
Hiç kimse sormadı bu gidiş nereye
Özgürlüğün yeni adı sömürgecilere biat oldu
Onursuzluk bu diyenlere
Sus! darbeci dendi
Mütareke basını ve medyası
Tüm antenlerini halkımızın
Millî bilincine çevirdiler
Yoketmenin tek yoluydu bu
Kendi ülkemizde yabancı olduk
Tek güvencemiz vardı elimizde
Halkımız! ..
Sonunda halkımızı da çaldılar.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:33 PM
Hayallerime Dokunamazsın
Anlıkta durdurdum tüm yağmurları
Senin gözgünde billurlaşması için gerçeğin,
Esrik bir sevgiydi uykularımı kaçıran
Artağan bir rüzgâr esti paraşütlerimi şişiren
Bulutsu bir aydınlık yolumun üstünde
Güvercinlerimi saldım gönlümce
Muştulanan yüreğimde dağıldı
Kasvet dumanları içimde.
Iraksadığım özlemlerimdi çağırdığım
Okyanuslar ötesi anlam yüklenen yalnızlığımı
Dindiren titreşimleriydi rüzgârın.
Odeonda yükselen nağmelerin
Serpintisiydi gönülleri dolduran
Bir sen yoksun diye yoksun değildi şarkılar
Duygan hayallerimdi okyanusları aşıran
Umuda yolculuğa çıkan hayallerim
Senin düşlerinle buluşur umarsızca
Ben böyle de yaşıyorum işte
Çığırtkanlığını susturdum yüreğimin.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:33 PM
Her Şey Yarım
Herşey yarım;
Gözlerimde fer aydınlatmıyor içimi
Donuk bakışlarımda dolunay tükeniyor
Yalnızlık sensizliğe çağrıdır düşlerimin
Uzayıp giden zaman kuşatıyor
İçimde yıldızlarım sönüyor.
Herşey yarım;
Tükenişin son noktasında
Tamanlanmayan hayaller duruyor
Birikmiş düşler kan kırmızı umutlarda
Bir yalancı aşka dönüşürken
Güllerime kan damlıyor...
Herşey yarım;
Basamaklarda yorgun anılarım
Bir sigara molası yalnızlığımda
Yeni baştan ırak bir menzil ortasında
Gözlerim bantlanıyor,
Ayaklarım bana ait değil
İçime ağrılar çökerken
Güz günleri yaklaşıyor...
Herşey yarım;
Yaşayamadığım aşklara bıraktım
Uykusuz *******de tükenen düşlerimi,
Bir yaprak kımıldasa
İçimde bir çocuk ağlar.
Yaşam kırıntılarına öykünüyor
Yalınayak koşarken beyaz düşlerim
Üryan beyazlığım bürünürken sessizliğime
Birkaç mendil ıslanıyor
Yıldızlarım düşüyor...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:33 PM
Hoş Tutalım Sevdayı
Seni sevmek gül derlemek oluyor
Kokusundan sarhoş olan biliyor
Hoyrat eller her çiçeği yoluyor
Koparıpta soldurmayın sevdayı.
Yüreğimde aşk ateşi yanıyor
Alevleri caddeleri sarıyor,
Uzaklarda canan beni arıyor
Gelmez diye küstürmeyin sevdayı.
Gözlerime akan yaşlar doluyor
Buralarda özlem beni yoruyor
Seni gönlüm her saniye soruyor
Unutupta incitmeyin sevdayı.
Gönlümdeki o sarı gül soluyor
Senin aşkın yüreğimde yanıyor
Uzattığın kırmızı gül kanıyor
Dokunupta ağlatmayın sevdayı.
Karadeniz poyraz eser soğuyor
Ölümsüz aşk nerde olsa gülüyor
Seni gönlüm deryalarda anıyor
Yele verip savurmayın sevdayı.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:34 PM
Huzursuz Şehir
Bir hüzün anıdır gece
Bir yığın insanı katmış önüne
Sürür durur...
Dünya'nın merkezinedir yolculuk
Güneşe uzanan yolda
Trafik durur.
Bir yığın insan *******de
Neonların altından süzülür
Bir vur patlasın çal oynasın
Anıdır bu,
Yetim hakkı yenilir.
Kral saraylarına mahsus tuzaklar
Fakir fukara üstünedir düzenler
Kurt kapanları kapanır birer birer
Gariplerin üstüne,
Süslü hanımlara tumturaklı beylere
Mahsus...
Kuşatılmış dört bir yanımız
Geçit vermez kara çalılar
Sokaklarında yürünmez
Zulüm zirvelerden inmez
Merhametse içimizden kaçmış
Arkasına bakmaz
Kimseleri tanımaz.
Umutsa yorgun düşmüş
Bu şehirde,
Bedenler çürümüş
Yalnızlık takmış arkasına
Bir yığın insan,
Kuyruklar uzar bu hal
Bir kader olup çıkar.
Sahipsizliğin adıdır
Yaşamda uzayan zaman
Kemirilen bir toplumdur an
Huzur türküleri dillerde
Akort tutmaz sazlara mahsus,
Huzur fedakarlık ister
Sokaklarında kapkaç çeteleri
Köşe başları dolandırıcılara tezgah.
Nereye bassan bir bataklık korkusu
Havada zehir kokusu filitresiz
Nefesler tutulmuş patlamak
Üzere şehir,
Nereye bakarsan bak huzur güveni
Arada bul,
Üzülerek söylüyorum
Bu şehir İstanbul...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:34 PM
Hüzün Anıları
Yollara düşüp gelme peşimden
İstemem ağlamanı
İçimde yelkensiz bir poyraz eser
Alır götürür sevdaları
Geçtiğimiz yerlerde nefesi var
Durak durak yaşanan sevdamızın
Gönül kitabından okunacak
Hüzün anıları
Belki de terkedebilirim bu şehri
Kokun sinmiş kaldırımlara
Bu şehir çok büyük çok
Bulvarlarda noktadır günahları
Belki de bir sokakta rastlarım sana
Küçüldükçe küçülür bu şehir
Üstümüzde tükenmez hakkı var
Aşkımızı sorar sokakları
Yollara düşüp gelme
Yağmur yağar gözlerime
Bir başıma bırak beni
Sessiz bir gemi gibi
Çıkıp gideyim limanından
Belki bir gün duyarsan ölümümü
Sarı bir gül bırak mezarıma
Ben duyarım seni
Ağlama sakın ölüye saygısızlık olur
Ben anlarım dünya hallerini.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:34 PM
Hüzün Senden Kim Kurtulur
Hüzün akmaz gülen gözden
Yüreklerde inler durur,
Bakışları alır gider
Gülüşlere kilit vurur.
Kahır olur yürek burkar
Bulut bulut akar durur
Uzaklara bakışında
Özlem olur sevda dokur.
Bir ah çekse nefes nefes
Gözlerine yaşlar vurur
Ağlasa da sesi çıkmaz
Boğuk boğuk inler durur.
Boynu bükük kalır bazen
Donuk donuk bakar durur
Bir çözülse bulutları
Çöllerine seller vurur.
Sonbaharda çiçek açmaz
Yaprak yaprak gazel olur
Sarı sarı düşer yere
Nefes nefes ölüm solur.
Yalnızlığa özlem duyar
Gözyaşını dinlendirir
Sevdalara yorgun bakar
Acıları dillendirir.
Hüzün senden kim kurtulur
Bakışların gözde durur
Yalnızlıkta yalnız kalsan
Garipliğin çok dokunur.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:34 PM
Işığını Söndürdüler Ülkemin
Yıldızlar uzadı gökyüzünde
Karanlıkları delmek için,
Ay içerken suları
Sığıntı gölgeler sinmiş
Dağ göletlerine aydınlanmaya inat.
Bir efsanenin engin bakışlarında
Işığı yakaladı bahtsız ülkem
19 Mayıs güneşinin parlaklığında.
Tutsaklığın kara zincirleri
Özgürlük ateşiyle erirken;
Ölüm sustu,
Dağ sustu,
Ova sustu,
Göl sustu,
Özgürlük şarkılarının söylendiği heryerde...
Dağlar sisli,ufuklar puslu
Vicdanlar paslı,
Kara gölgeler kuşatırken dörtbiryanı
İhanet bir bıçak gibi saplanırken
Bağrımıza;
Durdurulamadı inancın gücü,
Engel olunamadı,
Halkın hakta parlayan zaferine.
Destanlar yazılırken tarih sayfalarına
Bir o söylemişti;
Mandaterliğin aymaz tayfalarına
'Ya istiklâl ya ölüm'.
O zengin mirasını tüketirlerken
Sormuyorlar;
Yaşasaydı ne derdi diye
Kaşlarını çatan edasıyla...
Hangi çağdaşlık,hangi uygarlık
Ulusal onurumuzu taçlandıracak
Aklın ve ilmin ışığında.
Aciz ve korkak köleler,
İşbirlikçi soysuzlar,
Medyatik sürüngenler,
Magaziner sefiller,
Postmodern efendiler,
Küresel uşaklar,
Dizi dizi ihanetlerini
Dizilerle perdelediler.
Efendilerinin buyruğuyla
Aralıksız saldırıyorlar
Halkın ekmeğine...
Kurudukça kaynaklar geriye istiyorlar
Emeklinin aşını,midesi yorgun diye
Kesecekler kökünden
Bu yaşam fazla diye...
Sömürülen bir ülke acep nasıl kalkınır
Bilen var mı dünya da bir başka örneğini?
Karadır arkaları parlayan aynaların
Saklamayın milletten bu dünya gerçeğini.
Milletin kesesinden düşünmeden verdiniz
Millet mi nemalandı sizler mi ziftlendiniz?
Bu gidişin sonunu biz tarihte yaşadık
Çareyi millet buldu,yine millet bulacak
Korkarım o zaman sizi kim kurtaracak...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:34 PM
İçimde Sarı Gül Ağlıyor
Oturdum eteklerine Karadeniz'in
Fısıltılarında susmuş fırtınalar
Küheylan bakışları gözyaşlarına boğulmuş
Önüne eğilmiş başı
Bir aşkın kaderine ağlıyor
Köpük köpük gözyaşı
Karadeniz'im çocukluğum gençliğim
İçimde esen aşk nağmelerim
Senin teselline muhtacım
Sevda şarkılarım
Aşk kafesinden sürgünüm
Duygularım yokuş tırmanıyor
Çok yorgunum
Uzaklardan yelkenli bir gemi geçiyor
Umut götürüyor ufuklara
Bir martı süzülüyor enginlere
Yalnızlık yüklemiş kanatlarına
Yakamozlarında bir aşkın derin acısı
Ufuktan doğan güneşi boğuyor
Güneş yakamozlarda cansız kalıyor
İçimde sarıgül ağlıyor
Dinsin gözyaşları
İçim yanıyor.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:34 PM
İçimizdeki Çocuk Sen Ağlama
Fırtınanın sesinde susan çocuk ağlaması
Sus çocuk içimdeki yangınları söndürme
Kırmızı bir gül,dalında kırmızı
Sus çocuk güllerimi soldurma.
Sevgi biriktirir dingin yüreğimde acılar
Yeniden çırpınışlara kanat çırpmak için
Sen yaşayacaksın çocuk,sen ağlama
Bulutların kapladığı göğün ardında.
Umudun sesi gibisin çocuk
İnsanlığın şefkatine sığınma,
Sen kurtaracaksın o insanı sen!
Pınarlardan akan suyu unutma.
Zifiri karanlık kutupları kaplar
Güneşin çoktan battığı yerde
Uyumak haram sana çocuk
Uyumak haram,
Yıldızı sönmüş âlemde.
İzin ver bana çocuk izin ver
Gezegenlere uçmak için
Sevginin izindeyim bırak beni
Kaybolan sevgiyi bulmak için.
Ağustos böcekleri saz çalarken
Karıncanın o yüce emeğine
Ormanların yokoluşuna seyirci aslan
Kırallığın yıkıldığı ülkede...
Sen ağlama çocuk sen ağlama
Sen insanlığın vicdanında son umutsun
Sen ağlama,
Güneş duruyorken gurupta
Sen ağlama,
Son umudum sendeki kıvılcımda...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:35 PM
İki Yürek Tek Olursa
İçimizdeki acıların ağıtları
Ney sesinde inlerken
Duyardık nefeslerimizde titreşen
Mutluluk zerrelerinin sıcaklığını
Sevda pınarından tattığımız
Oturup bakıştığımız anda dururdu zaman
Dalıp gittiğimiz gözlerimizde
Bir baktık mı saatlerimize
Uçup gitmiş olurdu an be an zaman
Doyumsuz sevdamızdan
İçimizde bir türlü durulmayan özlem
Yığılıp kalırdı yüreklerimizde
Buruk bir şarkı gibi kaldığımız
Biz bayat bir ekmek gibi
Yaşamadık bu aşkı
Sımsıcaktı ve tazeydi hergün
Yürek fırınından aldığımız
Aldığımız.........bir nefes mutluluktu
Çaldığımız......yaşadığımız yaşamdan
Bir anı; o mutluluğa kattığımız
Hiç susmadı biliyor musunuz
Ağaçlarda kuş cıvıltıları
Dalında çiçekler kurumadı hiç
Güzün düşmedi yapraklar caddelere
Ne bülbül bıktı gülünden
Ne gül yoruldu bülbülünden
İki sevda yaşanmadı iki yürekte
Tek bir sevda gibi yaşadık
Biz bu aşkı iki yürekte
Hani saman alevi gibi sönerdi aşklar
Hani yok etmişti aşkları yeni çağlar
Yok olmadı işte sahte aşklara inat
İki dinozor yürekte yaşananlar
Biz bayat bir ekmek gibi
Yaşamadık bu aşkı
Sımsıcaktı ve tazeydi hergün
Yürek fırınından aldığımız
Aldığımız,bir tutam mutluluktu
Ömür boyu bize yetecek kadar tattığımız.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:37 PM
İnandım Sevgine
Bir gelişin var ki
Gülen yüzünle
Unutulmaz sarılışın
Boynuma
Biliyorum kıyamazsın
Sevgime...
Esen yelden sevda essin
Gönlüne...
Senin gibi bir yar için
Kendime
Gülistandan gül derledim
Derdime,
Kokusundan sarhoş oldum
Bir tanem
İnandım yar inandım bu
Sevgine...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:37 PM
İstanbul' u Sen Sevdirdin Sevgilim
İstanbul' u sen sevdirdin sevgilim
Köhne bizans yıkılırken içimde
Sokak sokak seni sevdim sevgilim
Kokun beni sardı başka biçimde.
Senin hatrın kırılmasın sevgilim
Sen yaşarken İstanbul' un içinde
Boğaziçi Yeditepe sevgilim
Sevdamızı söylüyorken dilinde.
Bu şehirde yaşıyorsan sevgilim
Bir yanından çirkef sıçrar paçana
Sefahatle sefillikler sevgilim
Hırsız çete dağılmışlar her yana.
Bu şehri hiç sevmez idim sevgilim
Ateş olup sen yaşarken içimde
Işık ışık sen yanarken sevgilim
Güneş olup doğuyorken gönlümde.
İstanbul' u sen sevdirdin sevgilim
Köhne bizans yıkılırken içimde
Anadolu Avrupa' sı sevgilim
Birleşirler sen yaşarken içinde.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:37 PM
İstanbul Yanarken
Sokakları fersah fersah arşınlarken
Bir sokakta karşılaştık seninle
Peşin sıra giderken.
Gülen yüzünün aydınlığına kapıldım
Yağmura tutulmak gibi bir histi
Islanmadan kurtulamazdım.
Yapraklar her mevsimde dökülür
Hüzün varsa,hazan gerekmez.
Yangınlar sol yanımdan tutuşur,
Sol yanımdan yüklenir sevdanın
Bulutları,
Sol yanımdan akar sular
Köpük köpük ırmaklara...
Yaşamaktır bu; susmayan sevdaların
Çığırtkanlığı,
Bir boşluğu doldururken bedenler
Ruhlar bir boşlukta gezer,
Omuzlara yaslanır başlar
Sevgi limanını ararken...
Yalnızlık boş yere harcamaksa zamanı,
Oyaklanmakla geçmez zaman.
Seninle yanyana yürümektir an
Seninle boşlukta giderken.
Gezinecek mekân arama hiç
Damarlarımda dolaşırken,
Bir boşluğu doldurur bedenin
Uzaklarda,
Ruhun benimle beraberken.
Bir sevdanın yıldırımları düşer
İstanbul sokaklarına,
Kıvılcımlar alevlenir
Şimşekler çakarken,
Tutuşur sol yanımdan yangınlar
İstanbul yanarken...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:38 PM
İstanbul Biliyordu Aşkımızı
Bir otobüs durağı sıcaklığındaydı
Gülüşün,beklerken beni,
Son otobüste yakaladım ellerini
Soğuktu,
Gözlerinde ki hüzün inmişti sanki;
Buz kesen ellerine...
Nasılda yanmıştı yüreğim
Başını omuzlarıma yasladığında
Gözlerinde bulutlar donmuştu
Güneşine izin vermeyen,
Sığınmak duygusuydu seni bana
Yaklaştıran,
Seni bana bağlayan,
Yaşamak arzusuydu yakamozda
Işıldayan,
Bir başına koca şehirde
Umutlarını yitirmeden.
İstanbul tanıktı olup bitene,
İstanbul! ..kavgaların acıların
Şehri,
İstanbul sevgilerin şehri,
Hiç susmayan gülüşlerinde saklı
Seni yaşatan mucizenin gizemi.
Acılar eriyordu sanki gülüşlerinde
Yürek sızlatan...
Sevgiyi tatmamış yüreğinde
Küllenmiş sevdaların vardı
Kıvılcım bekleyen.
Karanlıkların bir ucu
Aydınlığa çıkar,
Orada buluştu sevdalarımız.
Ne sen görebildin bunu
Ne ben bilebildim.
Birşeyler oluyordu gizliden gizliye
Birşeyler canlandı yüreklerimizde
İstanbul farkındaydı olup bitenin
İstanbul biliyordu aşkımızı...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:38 PM
İstanbul! ..Sana Güzelliğin Düşman
Sarı bir yaprak gibi savrulur
*******in ve gündüzlerin,
Rüzgârın ninnisiyle uyur
Gözlerinde duman duman tüten
Esrik bulutlu bakışların.
Derin sevdalar solur
Nefesinde dillenen
Yürek yakışların.
Acar yurttaşların kirli ellerinde
Soyuldu bedenin,
Sırtından bıçaklandın
Boğaz sırtlarında.
Gittikçe kararan,karardıkça
Sislerin ardında kaybolan
Bir şehirsin İstanbul.
Her tarafında bıçak darbesi
Her tarafın yara bere içinde,
Korku tüneli sokakların
Acar yurttaşlara teslim.
Kucak açtıklarının yediği ekmeğe
İhanetini yaşıyorsun
Sen İstanbul...
Alımlı ve gösterişli bir kadın gibi
İştah kabartıyorsun;
Bu nedenle tecavüze uğruyorsun,
Güzelliğin ağır tahrik nedeni
Sana güzelliğin düşman,
Suçluların ayak izlerinde
Güzelliğin delilleri karartıyor...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:38 PM
İşte Sen Bu Kaderle Yaşayacaksın
İşte sen bu kaderle yaşayacaksın gülüm
Tebessümlerinin ardında yaşam
Kıskanan biri çıkar herzaman
Gülü soldururlar niçin
Karınca gibi ayakların var senin
Sevdası tükenmeyen bir yüreğin
Yıldızlar koşuştururlar gece vakti
Güneşi unutturmak için
Sönmeyen bir ışık var sende
Yol gösterir fırtınalı denizlerde
Gülüşünü ısırganlar dalar
Baykuşlar fırsat kollar niçin
İşte sen bu kaderle yaşayacaksın gülüm
Yolunu bir güneş aydınlatacak
Tut o güneşi ellerinle
Düşmesin denizlere
Günbatımında bir kızıl ufka dayansın
Geceyi senin için yaksın
Dünyanı aydınlatmak için
İşte sen bu kaderle yaşayacaksın gülüm
Göletlerde yüzen bir çiçek gibi
Uzanacaksın sulara kuğu boynundan öpüleceksin
Göğün mavisi gibi kalacaksın orada
Renk renk açsanda sularda
Bir yürek taşıyacaksın hep
Sevdası uzaklardan duyulacak
İçinde hafiften bir pamuk uçacak
Yaşayabilmen için karanlıklarda
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:38 PM
Kalk Gel Ey Barış
Gece dolaşır içinde tutsaklığın
Ölçüsü kaçmış uygarlığına
Üç noktalı tam tam sesleri vurur
Ve susar kara lekeler
Güneşi içmek için.
Terkedilmiş değerlerin yurdunda
Çiğnenmiş inciler dökülür
Zümrüdüankâ kaf dağından solur
Kral edasıyla
Abanoz direkli saraylardan
Gündüz kararır
Çelik yığınlarına tutsak âlemin
Tepesinde iri kanatlı kuşlar
Salınır dururlar
İnsanlığın vicdanında
Ve zulmün kurşunî sesinde.
Ay'a basan ayaklar
Burada karabasan olur
Çocuklar vurulur günahsızlığından
Uygarlık can çekişirken
Vahşetin kanı sıçrar kızıl ufuklara
Güneş kaybolur.
Sen ey barış! ..Nereden ulaşılır sana?
Kan kokan sokakları atlamadan
Kalk gel gömüldüğün yerden
Bütün haşmetinle,
Kalk gel! .. Ey sevgili yâr
Dünyanın merkezinde yangın var.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:38 PM
Kanadında Hüzün Var
Bir güvercin uçtu gökyüzüne
Kanadı kırık,
Mavi masmavi bir özgürlüğe
Meteorlar yağdı üstüne
Hâki renkli,kan kırmızı,
Gagasında bir demet çiçek
Baktı evrenin ölümcül yüzüne
Gülümseyerek...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:38 PM
Kanamasın Yürekler
Senin bakışların uzun kar ışığı
Yanıldım yıldızlara bakarken
Bir kaç adım ötemde,
Karanlık kuyuların kör bakışında
Bir muhalif sestin duyulmayan.
Gönüldür bu;
Simli aynaların,dışarda havalanan uçakların
Yürek uğultularıdır paralanan.
Birlik önsözüdür;
Yarım kalmış sayfalarımın.
Tamamlanmak üzereydi
Gönül uzlaşması,
Bir virüs hainliği
Çökertmek isterken atlasımı
Koparılmak istendim
Bin yıllık duygularımdan.
Sen şeytandan ummasaydın
Çıkış umudunu,
Kapanırdı defterinde
Ayrılık sayfaları.
Ben kendime bile soramam
Kimliğimi,
Sana dokunur diye,
İnsan olmanın erdemine sığınırken...
Ayrılık tohumları senin bahçende
Yeşerirken bir ağu gibi,
Ehl-i Salip çarmıhlarına kandın.
Bir çarpı çekilmiş vatanımın üstüne
Çıngıraklı yılan itinasıyla.
Ben oraları bilirim;
Seninle aynı koğuşlarda
Kaç şafak saydım.
Senin burnun kanasa
Ağlayan ben olurum
Gülen eller,
Tut bin yıllık ellerimi,soğumadan
Kanamasın yürekler...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:39 PM
Kapı
Durduk bir kapının önünde
Sorduk anahtar kimde?
Dediler:Anahtar cebinizde,
Girebilmek için içeri
Eğilip bükülsenize...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:39 PM
Kara Bir Kurşun Gibiydi Gözleri
Yuvalarından start almış
Kara bir kurşun gibiydi gözleri
Bir sevda masalı anlatıyor
Dilinden değil,
Gözlerinden çıkan sözleri.
Sönmemiş bir volkan gibiydi
Gözleri,
Bir mermi hızıyla düşer
yüreklere,
Silinmez izleri.
Gözlerinden süzülen ışık değil
Yıldız kümesi,
Yakar gönülleri yakar
Kara gözlerinden fışkıran
Güneşin kızıl alevi.
Bakışları bir aşkın ifadesi
Seven gönülleri yakan
Ateş değil
Cehennem nefesi,
Bir sevda masalı anlatıyor
Dilinden değil,
Gözlerinden çıkan sözleri,
Yuvalarından start almış
Kara bir kurşun gibiydi
Gözleri...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:39 PM
Karadeniz
Karadeniz saltanat kurmuş gönlümüze
İnadına kanatıyor kalbimizi
Üstümüze üstümüze geliyor dalgaları
Beyaz köpükleri çıldırtıyor
Ölümsüz bir sevdanın ak elleri gibi
Karadeniz'in her dalgasında ayrı bir sevda
Ayrı beste yükseliyor şarkılarında
Karadeniz bin şarkıya bedel
Sahillerini döven sevdasında
Bazen ağlar gibi döküyor hüzün yağmurlarını
Bazen gülüyor deryada bin gül gibi
Bazen şahlanıyor bir küheylan gibi
Karadeniz yaşıyor bizimle biz onunla
Sonsuza dek sürecek
Kara bir sevda gibi
Ve Karadeniz uzanıyor gönlümüze
Boylu boyunca
Homurtularında doğurgan bir kadının
Acı çığlıkları
Poyrazın kaldırdığı eteklerinde
Azgın bir kedinin dinleniyor
Sahili döven tırmıkları
Bazen yağmurlarla yatışan öfkesinden
Bir fısıltı yükseliyor gökyüzüne
Kısılan sesinde hüzzam bir şarkının
Özlem nidaları
Karadeniz uzanıyor gönlümüze
Boylu boyunca
Bir sevda toprağının
Eteklerini sulayan gönül atlası gibi...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:39 PM
Karakteri İstiklâl Olan Adamın Ülkesi
Ne yaptıysak üryan *******e
Giydiremedik gündüzleri
Aydınlanma çağında.
Nasipsiz fakirler gibiydik
Şarkın yalnızlığında.
Yolumuzu yapanlar,
Yolumuzun üstüne koymuşlardı
Elbiselerimizi,
Üstümüze uymayan
Ya da birilerince lâyık görülmeyen.
Mevsimlik terzilere havale olunurdu
Ölçüsüz kesip biçen.
Ne bir ayakkabı alabildik
Zevkimize uygun,
Ne de istediğimiz ölçülerde,
Bir kez,verilenlerle yetinmeye
Alışmıştık,
Kul olduğumuz zamanlarda.
Ulûfe ağız değiştirmişti
Ne gerekiyorsa biz veririz
Ne yapılacaksa biz yaparız
Vaadiyle kandırılmaya...
Kesmeye dayalı bir düzende
Sıkıntılar önce ses keserek
Aşılırdı,
Sesini kesmeyenlerin
Nafakalarına el uzatılırdı.
'Beraber yürürlerdi onlar karanlık yollarda
Ve de yağan yağmurlarda',
Halksız ve korkusuz.
Bir oyundur bu;
Biri iner,biri binerdi
Tahteravalli oynar gibi
Uygarların denetiminde.
Karakteri 'İstiklâl' olan
Adamın ülkesinde,
Sömürgecilere temennah çakanların
Onursuzluğu yaşanıyordu,
Ulusal onurumuzun gölgesinde.
Bayramlar yaşardık Otuz Ağustoslarda
Ya da Yirmi Dokuz Ekimlerde,
Gene nutuklar atılır
Şiirler söylenir
O büyük adama övgüler düzülürdü.
Sahte timsah gözyaşları
Dökerdik şehitlerimize.
Bu da çıldırtırdı gerçek yurtseverleri.
İşte batıya gidin dedi ya;
Biz de onu yapıyoruz derlerdi
Utanmaz yüzler.
Oysa Batı'nın,onu terkedinde
Gelin dediğini unuttururlardı.
Çağdaş olmadan batılı olmak
Neye yarardı...
Ne yaptıysak üryan *******e
Giydiremedik gündüzleri
Aydınlanma çağında.
Gidebilseydik eğer;
İdealleri yönünde,
Çağ atlamıştık şimdi
Uygarlık yolunda..
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:39 PM
Kardelenler Yırtar Karları
İpek şaldan aşk devşirip elinle
Yüreğime nakış nakış işledin
Sözcük sözcük bal damlayan dilinle
Sevdaları şarkı yaptın gönlümde.
Yüreğinden kayıp gitmiş derine
Kutuplarda donmuş gibi sevgiler
Umudunun kaybolmayan ferine
Yakamozun aksi düşmüş gönlünde.
Kapıldığın ırmakların seline
Türkü türkü seslenirken gönlümden
Mızrab oldu saçlarının teline
Esiyorken aşk ateşi ömrümde.
Acı olmuş tomurcuklar gözünde
Hiç gitmiyor hüzün çökmüş yüzünden
Kardelenler baş kaldırmış özünde
Karlarını yırtıp çıkmış dağında.
Sevgindeki sönmüş volkan külüne
Bir kıvılcım sıçratmıştım gönlümden
Gonca gonca açan sarı gülüne
Talip oldum ağlıyorken gönlünde.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:40 PM
Kayboldum Gözlerinde Bir Ummana Dalarken
Bakarken gözlerinin o derin ummanına
Nehirleri andıran sellerine kapuıldım
Yağmurlar çiselerken pencerenin camına
Bir kuş olup konmuştum rahmetinle yıkandım.
Yüreğinin alevi gözlerinde yanarken
Gecenin mehtabında söndürür Ay-yıldızı
Sevdanın şarkısını nağme nağme yaşarken
Gönlünde parıldayan aşkımızın yaldızı.
Gülüyorken gözlerin mutluluklar saçıyor
Ferinde canlanırken yaşamın çiçekleri
Çölleşen ırmakların yeniden yeşeriyor
Gonca gonca açıyor yaşamının gülleri.
Kayboldum gözlerinde bir ummana dalarken
Toplansın tüm sevenler şarkımızı dinlesin
Bir ney sesi derinden gözyaşında ağlarken
Gönlümüzün telleri mızrabınla inlesin.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:40 PM
Kaza Kurşunu
Öfken denizler kadar kabarık
Bunu anlar yüreğim
Sevda çılgın bir rüzgârdır
Senin sahillerinde durur
Melek yüreğinde bir serseri kurşun
Terazinin kefesinden fırlar
Billâh bir kaza kurşunudur
İkimizin arasında vınlar
Senin lime lime yüreğine
Bir türbe gibi kuruldum
Söyle bu sevgi mi dedin
İşte ben bu sözünle vuruldum
Yıldızlar söndü bu gece
Ay inmedi denizlere
Bir sarıgül ağladı gönlümde
Gece çökerken içime
Söyle medyumuna
Çözsün bu nice bilmece
Ne olur uzatma bu kırgınlığı
Yalnızlık sensizlikten de âzâde
Gönlüm bin kez pişmanlıktan da öte.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:40 PM
Kimbilir Belki Unutacak
Bir bıraksam aşk tatile çıkacak
Bahar rüzgârlarının ardı sıra
Meçhul iklimlere uçacak
Yeniden doğmak için yeniden ölecek
Kimbilir belki de hiç doğmayacak
Bir bıraksam taç yapraklarından
Sicim sicim yağacak
Gözlerindeki yalancı bakışlarda
Yakamozlarda doğan bir aşk ağlayacak
Kompartımanlara bölünmüş yüreğinde
Arıyorum o saf aşkımızı
Her basamakta başka bir ayak izi
Her basamakta ruhsuz bir yalnızlık
Yol geçen hanına dönmüş tahtında
Boş bir koltuk
Korkuyorum oturmaya
Bir rüzgârla yıkılırım diye
Bir bıraksam baykuş bakışlarda
Uykusuz *******de tükenecek
Bir bıraksam yalnızlığa
Sahte aşklarda kaybolacak
Çılgın bir rüzgâr gibi
Issız ve karanlık sahillere vuracak
Bir bıraksam aşk tatile çıkacak
Bir bıraksam kimbilir
Belki de unutacak
Bir bıraksam dinozor aşkımız
Fosillerde sonsuza dek ağlayacak
Bir bıraksam
Bir.....
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:40 PM
Koparma Kanatlarımı
İçimizde zamansız bir zaman
Hiç durmadan çekiyor peşrevini
Detone sevdamızın bozuk tellerine
Ayrılık düşlerimizin burçlarından uzakta
Kızıl gözlü bir baykuş gibi
Seyrediyor halimizi
Yakamozu sönecek bir gecenin
Hayallerimizi bitirecek tan kızıllığında
Dilimizin söylediği sözler
Kelebeğin kanatları gibi yapışır toprağa
Bu aşk yüreklerimize emanettir
Elele tutuşamadığımız dünyamızda
Ne fırtınalara dayandık biz seninle
Ne depremler yaşadık birlikte
Gecekondu bir sevgi değil bu
Saraylar inşa ettik yüreklerimizde
Nehirleri tersine akıtamam
Nereye akarsa akar ırmaklar
Benim sevgim denizler kadar engin
Senin gönlüne sızıntısız akar
Ben seni severken karanlıkta dolaşan
Kara gölgeleri izlemeyeceğim artık
*******ini seven kızıl gözlü baykuşların
Sesine ses veren bakışlarını da
Ben seni severken içinde sessiz gölgemi
Üzerinde seni ürküten gözlerimi hissetmeyeceksin
Bir kıskançlık anımın çığlıklarını
Duymayacaksın kulaklarında
Senden aldığım dünyanı
Geri veriyorum sana
Ruhunda mahpus bıraktığım özgürlüğünü de
Ben sevgimin kanatlarında böyle de uçarım
Hayalin yeter bana
Ey sevgili
Bir tek şey istiyorum senden
Koparma kanatlarımı
Sonsuza dek uçayım sana...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:40 PM
Korkuyorum Eksikliğimden
Bir sen oluyorum birde yalnızlık
Bir türlü çoğalamıyorum sende
Sensizliğim bir geceye çarpıyor
Birde sana
Kırmızı çizgilerde tükeniyorum
İçimde mavi fırtınalar kuduruyor
Sahillerin sisli,dağıtamıyorum
Arkasında dağlar yükseliyor
Çaresizliğin çılgınlığa koşuyor
Önünde eğiliyor başım
Nil'i tersine akıtamıyorum
Bir sen oluyorum birde o
Düşlerimde kayboluyorsun
Yüreğinden nehirler akıyor
Hangi denizlere akıyorsun
Bir basamakta duruyorum yapayalnız
Gözyaşlarımı gözyaşlarınla kurutuyorum
Bir sarıgül geziniyor gönlümde
Dikenlerinde kanıyorum
Bir sen oluyorum birde yalnızlık
Bir türlü çoğalamıyorum sende
Korkuyorum eksikliğimden
Birde tükenirsin diye bende.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:40 PM
Kozmik Aşk
Sevgilim;
Dünya güneşin etrafında
Nasıl dönerse öylece dön
Yörümgemden çıkma hiç
Aydınlatsın yolumu ışığın
Uydum ol sonsuza dek
Ve öylece kal...
Sevgilim;
Aşkımız öylesine yücelmeli ki
Tüm evreni aydınlatmalı
Yanmayan yıldızların ışığı
Karadeliklerin ateşi olmalı,
Dolaşmalı tüm evreni
Bir baştan bir başa...
Sevgilim;
Aşkımız galaksileri çeken
Bir merkez,
Uzun *******i bitiren
Sabah olmalı,
Bir gün yüreklerimizde
Sönse de ateşi
Evrende sonsuza dek
Yanmalı...
Sevgilim;
Öyle güçlü haykırmalıyız ki
Aşkımızı,
Tanığımız tüm evren olmalı
Sesimiz bilinmeyen yıldızlarda
Yankılanmalı,
Hızı ışık hızını aşmalı...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:40 PM
Kuşlar Uçtular Gönül Yakamozlarına
Kuşlar uçtular;
Gözbebeklerimizi okşayarak hafiften
Puslu bir semanın uhrevi sessizliğine
Kanatları maviliklerde rakseden
Esrik rüzgârların eşliğinde.
Dağların zirvesine kurulmuş
Kartal kanatlarında çırpınır özgürlük
Nefes nefes bir serçenin dudak izlerinde
İpekten bir ölüm toprağı öper gibi
Kelebek düşlerinde.
Evrenin pencerelerinden bakan Tanrı'nın
Yazdığı yazgıdır bu,
Uçsuz bucaksız kaderin duvarlarına
Çarpan yaradılışın,kozmik intiharıdır.
Bir varolma savaşıdır özgürlük
Açların dünyasında tokluğun hayalidir
Çöllerde susuzluğun seraba aksidir,
Ve bir sevdadır özgürlük
Kölelerin kanayan yüreklerinde.
Sömürüye isyandır
İnsanlığın anayasasında
Ruhların prangaları parçalayışıdır
İnsanlık katında,
Tükenmez pırıltılarıdır
Ay ışığının gönül yakamozlarında.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:41 PM
Kutuplardan Geliyorum
Kutuplardan geliyorum
Buzul evli eskimolar gibi uzağım sana
Batmayan güneşimizle eriyor aysbergimiz
Penguenler fraklarını giymiş törene hazır
Dondurulmuş aşkımızın yeniden doğuşunda
Akıyorum çığ düşmüş denizlerimden
Golfistrim akıntılı sularına
Yürüyorum bal köpüğü gözlerinden
Tükenmemiş bir sevdanın rıhtımına
Hani içimdeki trafoların o talihsiz patlayışında
Hani şaşkınlığın o kahredici sessizliğinde
Hani senin o boğulan sesinde
Bırakmıştık aşkımızı...
Soğuk kutuplara dağıldığımızda
Öksüz ve yorgun bir savaşçı gibi
Sevdamızın ağladığı o son kavgamızda
Nadasa bırakılan yüreklerimizde
Aşkımızın mümbit kıvılcımlarıyla tutuştuk
Küllerinden dirilen o mitolojik kuş gibi
Yıldızların alkış tuttuğu saatlerde
Senin yakamozlarına sığındık
Bir hüzün seromonisi dinler gibi
Gecenin karanlık yüzünde
Baykuşların ürkütücü gözlerinde
Aşkımızın gittikçe boğulan sesinde aradık
Umudun kızıl ufuklarında batmayan güneşimize
Ve yüreklerimizde kutsadık
Gittikçe büyüyen bir çınar gibi
Sonsuza dek ellerimizi bırakmayacak
Dinozor sevdamızı...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:41 PM
Kuvantal Sevgi
Elimle dokunduğum sevgili değil
Onunla paylaştığım sevgi yalanmış
Bir sanal âlemde yaşıyormuşuz
Bu benim ellerim gözlerim değil
Beynimde dolaşan sanal aynalar.
Duyguyla sezmeler o da yalanmış
Işığın yansıması gibi birşeymiş
Fotonlar nerede pek bilinmezmiş.
Bakınca görünen yıldızlar yalan
Güneş nerelerde aranıyormuş
Bir boşluktan ötekine koşuşuyormuş.
Teleskoba takılan yıldızlar yalan
Hiçbirşey görünen o nesne değil
Gülün kokusu mu o da yalanmış
Uzayın bir yerinde olabilirmiş.
Sevgiler nerede oda mı yalan
Verdikçe boşluğa uçuşuyormuş
Bense sevgileri yakalamışken
Bırakmam yüreğime hapsettim bile
Kuvantum korkuttu ya bırakırsam
Cennette biryere mi gider sevgiler
Sordular cennette biryerlerde mi?
Cehennem burada cennet nerede?
Kuvantum bilmeden bulunamazmış.
Sevgiler Tanrı'nın bir hediyesidir
İlâhi kudretin olduğu yerde
Kızdırdık,geldiği yere mi döndü.
Kuvantal bilmeden bilinemezmiş
Sezgiler yetmezmiş,akıl hiç ermez
Kuvantal sevgi,hiç görülemezmiş
Nerede olduğu pek belirsizmiş
O gönülleri yakan bir enerjiymiş.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:41 PM
Mavilerde Yitirdik Sevgiyi
İçimizde esrik fırtınalar
Sevgi limanı sahillerine eser
Kaptansız gönlümüzün güvertesinde
Kanatları kırık martılar uçuşur
Umarsızlığın intiharına.
Zulmün ayak sesleri yükselirken
ruhumuzun derinliklerine soğuk bir
Kış güneşi siner,
Milyonlarca ışık yılı öteden
Bir yıldızın ışığını bekler
Sevgi yüklü gönüller.
Ölüm üreten sokaklar
Suçluların yürek dehlizlerine çıkar
Utanır ruhlarımız aynaların görüntüsünden
Utanır bizi yansıtan halinden.
Cehennem bakışlı zebanilerin yüreklerinden
Uzaklaşır sevgiler
Meleklerin kanatlarında.
Tanık olduk;
Bir umudun kaç kez yokolduğuna
Kaç kez dirildiğine,
Yeşile bel bağlayıp mavilerde durulduğuna.
Kaptansız gönlümüzün güvertesinde
Aç kaldı martılar iki mavi arasında.
Kutsal yuvarlağını Tanrı nın
Oynattık yörüngesinden,
Deldik tepesini yamuğundan
Kutuplarda ağlayan gözyaşı derinliğinde.
Mavilerde ararken sevgiyi
Kan sıçradı evrenin yıldızlarına
Baykuşların kızıl gözlerinden
Kararan ufuklarına...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:41 PM
Küreseldi Özgürlük
Gemiler yanaştı sahillere
Hâki renkli elbiseleriyle
Yürekleri katran karası gemiler
Özgürlüğü yüzdürdüler kara sularda
Yükte hafif paha da ağır özgürlüğü
İndirdiler gemilerden
Beyaz duvaklı inci dişli
Sahte gülüşlü bir gelin gibi
Kolunda demokrasi
Ardında truva atı içinde damat
Postallarını bile çıkarmamış heyhat! ..
Acelesi var durmuyor saat
Gemilerin flamaları lekeli
Tozlanmış bayrak
Küreseldi özgürlük
Buzulların çözüldüğü kutuplarda
Yazdan itelenerek düşen
Sarı bir yaprakta...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:41 PM
Melekler Yargılanır Günahsızlığından
Melekler bulutlardan bakar
Uçup gidince sonsuzluğa
Yıldızlar sarı bir gül taşır ellerinde
Ayışığından uzanan yakamozlara.
O an dökülür yaprakları ağaçların
Güz vurgununu yemeden
Göletlerin diplerinde sızlar acılar
Döker gözyaşlarını yağmurlar
Bir su çiçeğinin hazin yalnızlığına.
Hiç yaşanmamış bir yaşamın
Susturduğu sancılarda dillenir
Yalnızlığın kahredici serüveni.
Bir yürek ağlar sessiz ve derinden
Kırmızı çizginin ötesinden
Yangını söndüremeyen itfaiyecinin
Çaresiz bakışlarında.
Korkular kabarır denizler gibi
Sahilleri yalayarak,
Beyaz köpüklere karışır umutlar
Mutluluğu ıskalayarak.
Özlem kaya fosillerine kapanıp
Gözyaşı döker
Bir dinozor sessizliğinde
Ve şarkılar kozmik uğultulara karışır
Uzayın derinliklerinde.
Cennetin kurulduğu yerde
Sarı bir gül yaşar gülşende
Yıldızların taç yaptığı yakamozlar
Gülümser saçlarından
Gönlünce yaşayamadığı
Bir aşk masalı dökülür dudaklarından
İyiler suçsuzluğundan
Melekler günahsızlığından yargılanır
Oturdukları sanık sandalyesinde
Ait olmadıkları âlemde...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:41 PM
Mesleklerden Aşka Bir Bakış
Bir hesap işidir aşkın denklemi
Bir taraf kârdadır bir taraf zarar
Akılla yüreğin ortası karar
Çıkarır mizanı muhasebeci.
Kalpleri dinlemek onun işidir
Sağlıksız bedende aşkı aramaz
Sevdayla çarpmayan kalpten anlamaz
Pozitif yaklaşır aşka doktorlar.
Terazi kefesi adalet tartar
Sanırlar ki aşkta adalet vardır
Aşk değil sevilen huysuz bir yardır
Mahkemede çözer aşkı hukukçu.
Gecesi gündüzü belirsiz meslek
Aşkı düşünecek zaman ne zaman
Stresi atamaz üstünden bir an
Onulmaz mesleğe kul gazeteci.
Bir bina yapması belki çok kolay
Kırınca tuğlayı yenisi vardır
Kum ile çimento su ile harçtır
Harç ile kararlar aşkı mimarlar.
Okulda haşarı bir çocuk vardır
Kulağı çekilse uslanır sanır
Bilmezki özgürdür kimseyi tanır
Dersini öğrenir aşktan öğretmen.
Sorguya suale gelmez çekilmez
Nezaret hiç bilmez sıkıntı basar
Biraz kaş çatarsan bacadan kaçar
Gülerek yaklaşın aşka polisler.
Tutumlu olmaktır aşkın erdemi
Hercai aşklara saygı duyulmaz
Marjinal faydası aşkın bulunmaz
Faydaya endeksli ekonomistler.
Emirber değildir selama durmaz
Verilen komutla hizaya gelmez
Yürekten torpilli tekmil hiç vermez
Vatan gibi sevin aşkı askerler.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:41 PM
Mor Lekeli Akşamlar
Yalnızlığın ufuklarına inen mor lekeler
Gibidir akşam,
Çarmıha gerilmiş gözlerimde yanan
Aşkın kızıl örtüsü
Kalkınca bir lâv gibi fışkırır
Yanardağlarda yürek dürtüsü.
Yalnızlık yüreğimin kıvrımlarında gizli
Damar damar dolaşır sokaklarımda.
İnce bir yoldur sana uzanan
Ayışığının şavkında
Seni bana getiren rüzgârların.
Patika yollara mahkûmdur aşk
Çaresizliğin ayak izlerinde.
Bir aynanın mucizesinde
Ulaşır sesinin titreşimleri
Gölgeler eşliğinde.
Duru yüreklerimizde aşkımızın
O hüzzam sesi
Ney nidasıyla yankılanır
*******in sessiz koynunda.
Yalnızlık böyle bir şeydir işte
Alır getirir seni bana sonunda.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:41 PM
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal,yüreklerimizde ki sevgi,
Kanımızda ki kıvılcım,
Canımızda ki ruh,
Dilimizde ki hece,
Alnımızda ki gurur,
Mustafa Kemal bir büyük dava...
Mustafa Kemal,yücelerde bir bayrak,
Gönüllerde taht,
Dillerde marş,
Cumhuriyete ad,
Ulusumuza rehber...
Mustafa Kemal,geleceğimizin umudu,
Çağdaş uygarlığın sönmeyen yıldızı,
Mustafa Kemal özgürlüğümüz,
Çocuklarımız,gençliğimiz,
Mustafa Kemal herşeyimiz...
Mustafa Kemal,yolumuzda ki aydınlık,
İçimizde ki ışık,
Ruhumuzda ki enerji,
Türkün sonsuza dek sürecek sevdası,
Mustafa Kemal Atamız,en büyük TÜRK,
Mustafa Kemal ATATÜRK..
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:42 PM
Ne Oldu Sevgilere
Ne oldu sevgilere?
Birden düştü gözümüzden
İhtiyaçmı kalmadı ne
Sevgisizliğin kol gezdiği
Sokaklarda...
Ne oldu sevgilere?
Uzaklaştı ufuk çizgimizden
Bir yürek kadar yakınken
Gözlerimize inen bir sis gibi
Nefret,
Güneşle aramıza giren.
Karanlık katran bir gece gibi
Çöktü üstümüze
Güpegündüz,
Ne olduğunu bilmeden.
Ne oldu sevgilere?
Düşmanlıkla yer değiştirecek
Kadar...
Sahi ne oldu?
Bir kabus gibi üstümüze
Kara bulutlar çökecek
Kadar...
Tanrının hediyesidir sevgi
Arş'ı Alaya yükselecek
Kadar,
Yakışmıyor insanlığa
Sevgisizlikle geçecek ömre,
Sevgiye hasret yüreklere
Ne oldu sevgilere?
Uçup gitti birden yüreklerimizden
Cennete mi gitti sevgiler
Cehennemi terkederek bizlere...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:42 PM
Ne Zaman Sevsen
Ne zaman gülsen gözlerinde
Güller açardı,
Gonca güller gibiydi tomurcuklar
Göz yaşlarında,
Bülbülü kıskandıran şarkılar bestelerdi
Yüreğinde nağme nağme esen rüzgârlar.
Ne zaman ağlasan;
Acılar dökülürdü gözyaşlarından
Tomurcuk tomurcuk yağan yağmurların
Vardı,
Mazinde yaşanmamış yitik yılların
Ağlardı,
Sevgi gözlerinden öksüz bir çocuk gibi
Bakardı...
Ne zaman sevsen yüreğin bir hüsranı
Sürükler gibi,
Kararan kahır bulutlarındı,boşalmazdı,
Acıyı yıllara sorsan,dayanılmazdı
Sabır sabır olsaydı,bu yola
Seninle çıkmazdı...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:42 PM
Nemelazım Karışmayalım
Gülü bülbülü,çiçekleri aşmayalım
Biraz yükselebiliriz yıldızlara
Ay'ı sakın indirmeyelim yeryüzüne
Sakın ha! ..Haddimizi bilelim.
Güneşten hiç bahsetmeyelim,
Gölü,bir taş atmadan sevelim:
Dalga dalga yayılmasın.
Aşktan meşkten söz etmek serbest,
Yazmakta,
Gülelim,mutlu olalım:
Mutsuz mu olun dediler size,
Bırakın sorunları büyüklerimiz
Çözer,
Onlar kadar mı bileceğiz
Neyin ne olduğunu...
Halktan bahsederken
L,sini çıkarmayı unutmayalım,
Maaştan hiç söz etmeyelim
Kanaatkâr olalım.
Hırsızı,hortumcuyu lânetlemeyelim;
Nemelazım saygınlara dokunabilir.
Dikkatli olalım,
Karışmayalım herşeye;
Sanatı sanat için yapalım,
Bize ne toplumdan,bize ne ülkeden
Onlar başkalarının işi,
İş almayalım başımıza:
Doğru dürüst şair,yazar
Doğru dürüst sanatçı olalım.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:42 PM
Nil'in Suskunluğu Kahrediyor Beni
Ne çöllerin kavuran sıcaklığı
Ne de Fırat'ın suyunda boğulan barış
Mazlumun yakasından düşmeyen zulüm
Acı bir feryat gibi âlemi kuşatırken
Nil'in suskunluğu kahrediyor beni.
Ne yeşeren toprak var
Ne solungaçlara giden oksijen
Süveyş Nil'e dargın
Mezapotamya baştanbaşa
Kara bir hüzün,
Nil'in suskunluğu korkutuyor beni.
'Efendiler'sarmış tüm âlemi
Kenan illerinde acı bir çığlık
Kara suların bekçileri
Yüreklerimizde kırbaç izleri,
Yanıyor dört bir yanda
Cehennem kuyuları,
Nil'in suskunluğu öldürüyor beni.
Ne demokrasi ne barış;
Uygarlık yeni bir vahşete dönüşüyor
Diyorlarki; Ortadoğu bu alış
Ey Firavun'un ters çevirdiği Nil! ..
Çalış biraz çalış,
Boğulan sesime ses ver,
Mezapotamya'nın rengi değişti
Kan ve baruttan,
Haykır biraz haykır!
Ses ver insanlıktan,
Suskunluğun kahrediyor beni
Suskunluğun zulmün hizmetinde...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:42 PM
Nöbetçi Sevgiler
Gözlerimizde sarı kelebekler uçuşurdu
İki günlük ömrünü
Dolu dolu yaşayabilmek için
Bilinirdi tüm saatlerin
Sonbahara kurulu zemberekleri
Bilinirdi düşlerin ufka kayan elleri
Gözlerimizi kör eden güneş
Derin uykulara gömerdi bizi
Hayallerimizde dinlenirdi
Gönül kentimiz
Tüm uçuk sevdalara sallardık ellerimizi
Yüreklerimizden salardık
Mor mendillerimizi
Karanlık kuytularda yutulurdu
İpek yüzlü mehtap
Mutluluk hep bir ayağı topal yürürdü
Güneşin geceyle emilen yüzünde
Sevgiyi yokedemeyen zulûm
Çelik yüreklerde durdurulurdu
Evrenin kalbinden seslenirdi
Sevginin güçlü sesi
İnsanlığa duyurulurdu...
Ve biz sinsi emellerin
Ulaşamadığı yüreklerimizde
Güneşi batmayan rüya kentinde
Gönlümüzce yaşardık
Ufukta mor salkımlar görüldüğünde
Bizi sevda ülkesinde
Kapısında nöbetçi sevgilerin bulunduğu
Muhafızlar korurdu...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:43 PM
O bir Sevgi İdi
O bir çiçekti;
Köklerinden kopardılar
Suda yaşarken,
Kaderine terkettiler
Yaşamın labirentlerinde bir başına.
O bir insandı;
Her insan gibi yaşamaya hakkı vardı
Çok gördüler;
Bencilliğin kör kuyularında
Zulmün sınır tanımaz karanlıklarında
Kader deyip haketmediği
Bir yaşama mahkûm ettiler.
O bir candı;
Canlarına sarıldıkça canını istediler
Erittiler,tükettiler,
Onu ona bırakmadılar
Doğduğuna pişman ettiler.
O bir sevgi idi;
Ruhunun derinliklerinde kaybolmuş
Yokolmaya yüz tutmuş,unutulmuş,
Bilmediler,görmediler,anlamadılar,
Savrulan küllerinde
Tükenmemiş kıvılcımların
Bir sevdanın ateşini
Yakana kadar...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:43 PM
O Şairdir Yapar
Siz yapamazsınız herşeyi
Şair yapar.
Gökkubbeyi ters çevirir
Kadeh yapar.
Koyar şarabı içine
Şerefine kaldırır
Yudum yudum içer.
Gecenin ikisinde mektup yazar
Uzaktaki sevgiliye,
Gönderir uzaklara
Ne postacı sorar,ne güvercin arar,
Üfürür sigara dumanlarıyla
Üfürür kelimeleri bulut bulut pencereden.
Ağustos böceklerine gitar çaldırır,
Kuşlara şarkı söyletir
Çiçeklerle konuşur,
Yıldızlara hal hatır sorar,
Aşkı isterse öldürür
İsterse yaşatır
İsterse meşale yapıp yakar.
Sevgiyi koyar içinize
Yolunuzu aydınlatır
Hayalleri öylesine geniş
Öylesine özgür ve sınırsız
Mapusane duvarlarını aşar.
Bulutlardan isterse sevgi yağdırır
İsterse gözyaşı,
Güneşi ufuk çizgisinde tutar
İstediği zaman bırakır,
Siz yapamazsınız herşeyi
O şairdir yapar...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:43 PM
O Yazdı Bu Aşk Hikâyesini
O yazdı bu aşk hikâyesini
Ne Mecnun'dan ilhâm aldık
Ne Leylâ'ya sorduk,
Yaşadık,sadece yaşadık.
Ne aşklar gördü bu dünya
Ne aşklar yaşandı ölümsüz,
Kimi tarihe gömüldü
Kimi tarihe yazıldı.
Nerede ne zaman,nasıl
Kalplere kazındı.
Seninle yaşadık bu aşk hikâyesini
İki kişilik.
Ne dağları deldik Mecnun'la
Ne denizler aştık seninle
Biz bu aşkı dinozorlar gibi
Benzersiz yaşadık.
O yazdı bu aşk hikâyesini
Çok da zorlanmadık;
Sen bana taptın,ben de sana
İkimiz de Tanrı'ya,
O yazdı bu hikâyeyi
İkimiz için kutsaldı ya.
Nereden bilirdim ben seni
Sen de beni,
Arayıpta mı bulduk,
Yakamozlara baksan ben mi çıkardım
Karşılaşmadan önce,
O yazdı bu hikâyeyi
Nereden bilirdim ben seni
Sen de beni,
Birbirimizi sevmeden önce...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:43 PM
Ölüm Susmak Değildir 10 Kasımlarda
Temiz,tertemiz toprağa bir yıldız düştü
Gecenin karanlığından sabahın aydınlığına
Ölümün kara yüzünden bir 10 kasım sabahına.
Hüzün,bir güz sabahı yaprak yaprak
Döküldü,bir ulusun gözyaşlarından
Vatan topraklarına...
Ölüm;
Susmak değildir 10 kasımlarda
Sözünü söylemişlerin sözlüğünde
Birikip birikip haykırmaktır karanlıklara
Aklın çağı kavrayan aydınlığında...
Sen;
Yaşadıkça gönüllerde sevgi halesi
Fikir fikir yeşeren zihinlerde aydınlık
Devrimlerin meşalesi yandıkça yüreklerde
Sönmeyen alevsin,
Cüceler diyarında kemirildikçe
Yücelen bir devsin...
Sen;
Hergün güneşin doğudan batıya
Doğuşusun,
Tutsaklığın zincirlerini kıran
Bir ulusun kırılmayan onurusun.
Başımız dik alnımız açık
Yürüyorken yolumuzda,
Aramıza düştü gölgeler Ay'ın şavkında
Umutsuz dalgalar gibi çırpındılar
Can çekişiyorken yakamozlarında.
Ne söküp atabildiler gönüllerimizden
Ne durdurabildiler tarihin akışını
Sandılar ki; güneşin batışını
Görmeyecekler bir daha doğudan bakışını.
Çünkü sen;
Asırlar ve asırlarca sürecek
Aklın ve ilmin ışığında
Sonsuza dek parlayacak çağdaşlığın adısın
Sen Tanrı'nın bu ulusa bir lütfu
Bahşettiği bir armağanısın
Onun için yaşayacaksın...
Ölüm;
Susmak değildir 10 kasımlarda
Sözünü söylemişlerin sözlüğünde
Birikip birikip haykırmaktır karanlıklara,
Aklın çağı kuşatacak aydınlığında...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:44 PM
Ölümsüz Aşk
Gölgeli bir gündü yağmur yüklüydü
Dalgın bakışlarında susmuştu İstanbul
Seni ararken bir zaman diliminde
Mahzun bakışlı sarı bir yapraktın
Toprağa düşen damlalar gibi gözlerimde
İlkbahar aralarken perdelerini
Sen rüzgârlara direnen bir güz artığı
Göletlerden kopan acı bir çığlık
Yakamozlarda biriken umut
Şarkılarda susmayan hüzündün
Kabaran denizlerinin sahillerinde
Yüreğinin met-cezirlerinde
Yalnızlığın suskun ırmaklarında
Tükenmiş bir sevdanın zulüm labirentlerinde
Cik cikleri susmayan cılız bir kuştun
Yüreğime kondun...................................
Sarı bir yaprak açılmamış varak
Kutsal bir kalemin ucundan yazılan kader
Çölde suyu tükenmiş can çekişen kaktüs
Ve ben yaklaştıkça serabında
Düşlerindeki vahaydım
Tükenmiş umudunun gözlerinde
Batıdan doğan bir güneş gibi
Yüreğinin küllerinde son kordum
Sen söyledin:
Ne yanardağlarda bir volkan
Ne uzaklarda sönmüş bir yıldız
Yakamozlarda doğan umudunun güneşiydim
Ve gölgeler.........aydınlığa direnen gölgeler
Bir pervaz gibi kâh açan kâh kapanan
Mavilikleri güneşinden koparan gölgeler
Ben bu gölgeleri yüreğinden söküp attım
İkimize dair tüm sevdalarımıza
Tek bir sayfa bıraktım
İkimize dair ölümsüz bir aşk yarattım.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:44 PM
Ömrüme Güz Nefesi
Âlem geceye dönmeden sırtını
Yüzünü dönmez şafaklar,
İşte o andır tükenişi karanlıkların
Açılır gözlerden kirpik kirpik düşen gölgeler
Ufukta morarmış dudaklarıyla
Üşür dünyam yalnızlığında,
Üşür; güz sabahlarının rüzgârında
Alev alev uzaklaşan zamandan.
Hep aynı iklimlere tutsak kaderimizin
Tabanından terkedilir kar suları
Ya da yeşeren dünyamız...
Bahar; çiçekleriyle sitem yağdırır
Umutlarımızın ıskalanmışlığına.
Eylül; sarı benizli sevgili gibi
Dökülür saçlarımızdan
Buruk duyguların pişmanlığında.
Bir yalnızlık bulaşır arzulara
Hüzün yağmurlarını içen havadan
İçimizde yarım hevesler.....yazdan artakalan.
Ağaçlar arınır günâhlarından
Ağustos böceğinin o kalabalık sesinde
Şarkılar hüzne dalar
Karıncaların gülümsemelerinde.
Ömür; bir güz nefesiyle irkilir
Saçlarından dökülen her tel de
Düşen sarı bir yaprak acısı duyulur
Yaşanan her yerde...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:44 PM
Özgür Uçurtmalar
Masmavi bir gökyüzünde
Özgür uçurtmalar,
Sahibinin ellerinde ipleri;
Bir koparsa rüzgârlarda
Düşer denize talihleri,
Çırpınsalarda enginlerde
Neye yarar özgürlükleri...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:44 PM
Özgürlüğün Elinde Kullanmak İstersen
Sen yaratılmışların en asili
Sen Tanrı'nın kulusun,
Yücelten yüceltmiş seni
Sen insanoğlusun...
Kim takabilir ruhuna
Demirden kelepçeleri,
Kim indirebilir demir kapıları
Üstüne,
Duvarları kim örebilir
Beynine,
Sen istemezsen...
Yalnızlığını fırsat bilip
Tüneyen baykuşlar
Ruhuna,
Ölümü bir şantaj gibi sürenler
Önüne,
Koyulduğun zindanlar korkutabilir mi
Seni,
Sen istemezsen...
Tanrı'nın hediyesidir özgürlük
Kim alabilir senden,
Bedeni eğdiren ruha
Verir miydi asalet
Bir düşünürsen...
Ruhundaki özgürlüğün ışığı
Aydınlatırken yolunu,
Yanarken ateşi özgürlüğün
Karatamaz zindanlar ruhunu
Sen istemezsen...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:44 PM
Özgürlük Anıtı
Güçlü silahların ardındaydı düşman
Var güçleriyle ötelerken zamanı
Denizin öbür ucundaydı ayakları
Başının üstünde taşırken çağı.
Soğuk bozkırların arasında yürüyen
Gövde geceden kalma zamana direnirken
Gün ışıdı baştan ayağa
Sarı başağın ve mavi gözün
Baktığı yerden,
Bozkırlara selam gönderen
Kara bir denizden.
Yıldızlar yolunun üzerindeydi
Kağnı gıcırtılarının,
Tekerleğin icadına kahreden düşman
Tükeniyordu patika yolların
Hâki toprağında
Çarığın dağbaşı saltanatında.
Haçtan haca uzanan yol
Üzerindeydi kirli umutlar,
Bin yıllık selin önünden giden
Bir çakıl taşının önündeydi nedenler
Ölümün erdemliliğinde sustu
Tarihin sayfalarına gömülen emeller.
Biz hâlâ giderken atbaşı denizden
Karşıyakada Bizans'ın kalleş tuzağı
Rum ateşinde yandı umutlar
Söndü deniz fenerleri birer birer
Özgürlük anıtının altından geçerken...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:44 PM
Özgürlük Anıtında Kara Leke
Mavi sular duruldu
Gökyüzü sessizliğe büründü
Güvercinler kırık kanatlarından
Sızan kan damlalarında boğuldular.
Güneşe yürüyen kara gölgelerin
Gözlerine özgürlük,
Beyaz adamların güneşinden yansıyan
Kırmızı lekeler gibi indi.
Gecenin karanlığına tüneyen
Yarasaların kanlı gözlerinde
Esen rüzgârların hırçın ve kızgın
Bakışı vardı.
Gondwana dan kopan kıtanın
Sahillerinden yirmi milyon
Can taşındı esarete...
Kara çocukların kara talihleri
Okyanus ötesi yolculukta
Karardıkça karardı.
Güneşin gittikçe kısılan ışıklarında
Can çekişti özgürlük nidaları
Bir kuru ekmeği katık yaparak
İnsanlık onurunu başlarının üstünde
Taşıyarak,
Tanrı nın geciken adaletine
Haykırarak...
Kunta Kinte lerin ne ayaklarına
Vurulan prangalar
Ne de boyunlarına asılan
Esaret tasmaları
Özgürlük yürüyüşünü durdurabildi.
Beyaz efendilerin kara ihtirasları
Tarihin kara sayfalarına
Bir insanlık ayıbı olarak
Gömülü kaldı.
Yeni kıtanın şekerle ölçtüğü
İnsanlık değeri
Çalınan yaşamların çalınan ekmekleri
Kara bir kılçık gibi takılı kaldı boğazlarda.
Milyonları açlığa mahkûm eden özgürlük
Beyaz efendilerin ülkesinde
Bir anıtla yüceltildi.
Çalınan özgürlüklerin anıtı olarak
Ve dibine ışık vermeyen bir mum gibi
İslerle yüzünü karartarak
Uzun geniş bacaklarıyla
Koca bir okyanusu atlayarak...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:45 PM
Özgürlük Kuşları
Doğduğumuzda üryan bedenimle buluştu
Özgürlüğün mavi kuşları,
Ben büyüdükçe o hep aynı kaldı içimde
Özlem kanatlı...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:45 PM
Özlem Hep Eksik Kalandı
Sen hep içimde meltemler estiriyorsun
Yıldızların yürüyüşe çıktığı saatlerde,
Ne dağlar yerinde dururdu baktığım
Ne ağaçlar yürüyüp gitti uzayın derinliklerine,
Mahkûmdu dünya bu yolculuğa
Ve kader denilen şeydi çizilen boşluğa,
Sen bu kaderin bir yerinde duruyordun
Bazen bir yakamoza çarpıp gülüyordun
Bazen de bir labirente sıkışıp kalıyordun.
Uzattığım ellerimde soldu çiçekler
Sarı bir gülün hüzünlü bakışlarında.
Ve yalnızlığımda sana uzanan düşlerimde
İçimde duvarlar örüyorsun,
Bu yaşam çarkının içinde
Kâh kaybolup,kâh çıkıyorsun,
Ey sevgili; sen bu aşkı
Gönlünce yaşayamıyorsun
Ve sen hep içimde bir özlem gibi
Eksik kalıyorsun...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:45 PM
Postmodern Aşk
Gözlerinde parçalanıyorum her bakışında
Yıldızlar gibi yağarken geceye
Bir yanıp bir sönüyor aşk
İçimde atomlar parçalanıyor
Sensizlikte yokolan
Bir başka yıldıza taşınıyorum.
Silahların vurdu beni
Yüreğimde sevdan ölüyor
Şakaklarımda senli bir zonklama
Etnik parçalara bölünüyorum.
Ruhumda küresel pazarlar kuruluyor
Seni satıyorlar acımadan
Her yanımda iğrenç pazarlık
Her yanımdan sömürülüyorum.
Yabancı kentlerde üşüyor yalnızlığım
Ulaşılmaz dağlar tüketiyor yollarımı
Yabancı bakışlar çıldırtıyor beni
Beni senden koparan bakışlar
Senin bahçende açmıyor çiçeklerim
Isırganlar arasında örseleniyor bedenim
Ellerim boşlukta gözlerim bomboş
Tutamıyor ellerim
Ellerinde tükeniyorum.
Gözlerinde parçalanıyorum her bakışında
Toprağımda dağılıyor zerrelerim
Ne bir bütünün parçasıyım
Ne gerçeğin ta kendisi
Kör bir aşka kapalı gözlerim
Mecnunlar içinde yürüyorum.
Sen orada ben burada
Yanyanayız birarada
İçimizden terkediyoruz aşkımızı
Birlikte intiharımızda...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:45 PM
Ruhların El Sıkışmasıdır Birliktelik
Kaç kez duyduk biz beraberiz
Kaç kez birlikteyiz diyenleri
Ne kadar da kolaymış birliktelik
Sevgiden de ileri...
Ağaçlarda ormanda yanyana durur
Farkında bile olmadan
Çiçeklerde birbirine bakar
Renkleri solmadan,
Gökteki yıldızlarda beraber
Birbirlerine göz kırpar.
Dünyamız da güneşle beraberdir
Üstelik sıcaklığını duyar.
Bir mesafe değildir birliktelik
Gönüllerin uyumlu yürüyüşüdür
Aklın bir keşfi değil,
Yüreklerin müstesna buluşudur.
Yalnızlığı karanlığı
Kederleri elemleri,
Birlikte giderebilmektir
Acıları sevinçleri
Birlikte duyabilmektir
Birlikte yaşamayı becermek
Birlikte sevgiyi bulabilmektir.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:47 PM
Ruhunu aydınlatan Sevda
Yıldızın çok düşük iskambil kağıtlarında
Yalancı medyumlar çizer kaderini
Karanlık sokaklarda
Gözlerinde iki çizgi var
Kedinin tırmıkları kadar kararlı
Koşu parkurudur yaşam
Çisil çisil yağmurlarda
Durma çökersin dizlerinin üstüne
Büyücüler gecenin karanlığında baykuş
Büyücüler acımasız adamların emrinde
Ve öldürücü tuzaklarda
Ay bir efsaneyi sürüklerken sularda
Kıskanç bir sevda taşır yakamozlarda
Kıpırdar bir güneşin elleri
Aslan pençesidir tırnakları
Gözlerinde bir sevdanın bacası tüter
Acılar beste olur şarkılarda
Dinlenir bir aşkın şarkısı
Karanlık odalarda
Acılar tutsak alır yaşamını senden
Kaderini gömerler toprağa
Sana ait ne varsa kanatırlar
Acılar seni gülerken ağlatırlar
İnce bir ney sesiyle
Yapayalnız bırakırlar
Bir sevda koşar güneşin doğuşunda
Ruhunu aydınlatır karanlıklarda
O sevda avutur seni
Taptığın yakamozlarda...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:47 PM
Sabah Rüzgârı
Sabah rüzgârının tadı başka
Uykularımı uyandırıyor
Ya da uyuyan herbir yanımı
Kokular sürünmüş gibi çekici
Bir nefes kadar sana yakın gibi
Sabah rüzgârının kokusu başka
Saçların gibi...
Bir de dudaklarını uzatıyor ki sorma
değdikçe değiyor tenime
Görünmez izler bırakıyor
Sanki yanımdasın gibi geliyor
Bedenimi değil
Soydukça ruhumu soyuyor
Sabah rüzgârının esişi başka
Aşkımız uyanıyor.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:47 PM
Sen Kırılma
Önümde bir hurma ağacı
Küheylan yeleli tepeden bakışlı
Senin kuğu boynunu andırır
Kabaran sakarcıklarıyla huysuz deniz
Bir hoyrat rüzgâr gibidir yüreğim
Sen kırılma gönlü deli bu denize
Kocaman sevdanı taşır
Yelkenlerini şişirmiş bir gemi
Deryanın üstünde durur
Gözleri enginlerde
Senden gelecek rüzgârla kudurur
Sen kırılma yaz güneşi ısıtamaz yüreğini
Bir serçe dindiremez kederini
Ve şarkılar inadına çoğaltır elemini
Akşamlar hüzün indirir içine
******* saklar gözyaşlarını
Sen kırılma bir selâmın
Bir ılık rüzgârdır bana yeter
Erken indirme gecenin perdelerini
Bir ses inler kulaklarında
Özlem gibi sevda gibi birşey
Yürek sesidir bu bir dinle
Belki de senden beter
Bir deli rüzgârdır bu yürek
Hava gibi su gibi oksijen gibi
Sen kırılma bu yürek sana yeter.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:48 PM
Sen Olmayınca
Yalnızlık sinsice çöker içime
Garipsi bir burkulma sızlatır beni
Dertleri yudum yudum çekip sineme
Kadehlere bakarak ararım seni
Sensiz kadehler dolmayınca
Yanımda sen olmayınca
Denizlere açıldığım günler olunca
Hafif rüzgârlar beni titretir
Rüzgârlar eserler deniz yolunca
Martılar benden sana haber iletir
Ola ki martılar yeller boyunca
Yanımda sen olmayınca
Yaz gelir plajda kızlar uzanır
Güneş vurur yanakları al gibi
Sahiller boyunca kumlar uzanır
Serilir güzeller kumda dal gibi
Güzeller yanımda sahil boyunca
Yanımda sen olmayınca
Bahar gelir çeşit çeşit çiçekler
Güller açmıyor ki kırlar boyunca
Kalbimde sonbahar yıllardır bekler
Kalbimde mimoza sarı durunca
Çiçekler sapsarı bahar olunca
Yanımda sen olmayınca
Karlar yağar beyaz beyaz toprağa
Düşer lapa lapa gökten yerlere
Düşer zirvelerde büyük bir dağa
Akça bir mutluluk iner ellere
Donarım soğuktan karlar yağınca
Yanımda sen olmayınca
Akşam olur güneş ufka kaymada
Kızıllıklar sarar sanki her yanı
Bunalan kalbimde ateş yanmada
Yakmakta kalbimi eski bir anı
Anılar kederime keder katınca
Yanımda sen olmayınca
Gece olur küme küme yıldızlar
Gecenin koynunda sabahlar olur
Sularda parıldar ışıktan aylar
Bir sandal içinde âşıklar solur
Âşıklar ruhuma keder katınca
Yanımda sen olmayınca
Dalarım *******de tatlı uykuya
Düşlerimde beraberiz seninle
Çekiliriz köşelerde kuytuya
Bağlanırız birbirimize yeminle
Sabah olup gözlerimi açınca
Yanımda sen olmayınca.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:49 PM
Sen Ağlıyor musun
Sen ağlıyor musun
Boncuk boncuk gözyaşı döküyor musun
Nehirler akarken denizlere
Çağıl çağıl inleyen yürek sesimi
Yüreğinde duyabiliyor musun
Kadehlerimde buğulu bakışlarımı
Sana dair tüm gözyaşlarımı
Tek bir mendille silebiliyor musun
Bak burada Karadeniz ağlıyor
Köpük köpük gözyaşlarımı
Senin gözyaşlarınla siliyor
Sen ağlıyor musun
Umudunu tüketme
Yakamozun içinden doğan güneş gibi
Bir gece gelebilirim
Umudunu tüketme
Fırtınalar diner o gece
Belki hiç gülmeyen kaderin güler
Belki mutluluktan ağlarsın
Tüm büyüler bozulur yaşantında
Biliyor musun
Sen ağlıyor musun
Gözyaşlarımda son beste gibi
Mırıldanıyor musun
Sen ağlıyor musun.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:49 PM
Sen Anadolum
Damar damar yüzyıllara kan veren
Toprağında harman olmuş uygarlıklar
İnsanlığın doğumunu müjdeler
Tarihin nehirlerine akan
Irmaklar...
Sen ana,sen'tanrıçalar diyarı'
'Sen tanrı yaratan toprak'
Yüzlerce kavmin kapısı,
Ve sen ey'uygarlıklar şelâlesi'
Sen'Anatolia',sen 'Ana-tole'
Güneşin doğuşu,doğunun güneşi
Yıldızların yükselişi,
Sırtında bunca zenginlikle
Ceddimin gururu
Sen Anadolum...
Türkü olmuş,destan olmuş,resim olmuş
Karain'le,Beldibi'yle,Belbaşı'yla
İlk çağ ırmağını bize taşıyan
Sanat olmuş,sahne olmuş
Tarih olmuş ağıt ağıt,
Bunca uygarlığın çiçeklerini açtıran
Ey'Yediverengül'.
Selçuklu'nun çadırı,Osmanlı'nın otağı
İnsanlığın onuru
Sen Anadolum...
Ey Asya,ey 'Minör Asya'
Az mı fetihler gördün,
Az mı çiğnendi bağrın,
Ne kılıçlar,ne toplar gördün
Sana fetih için gelenler
Fethedilerek gittiler.
Sen Türkleştin Ana-tole
Sen Türkleştin,
Sen atalarımın yurdu
Sen Anadolum...
Bak semahlar yükseliyor arş'a
Pirsultanlar diyarı Sivas tan
Ağıtlar yakılmış Urfa da
Türküler düzülmüş dört bir yanda,
Kültür kültür yükseliyor başım
Sen arkadaşım,sen anam,sen bacım
Gittiğin yolda yoldaşım,
Üstünde bayrağımın dalgalandığı
Toprağım,
Sen arş'a değen başım,
Sen aşım,
Sen Anadolum...
Nasrettin hocam,Bektaşim,
Bekri Mustafam,İncili Çavuşum,
Sizinle gülüyor yüzüm,
Güneş in bahçesinde yaşayan insanım
Denizin yüreğinde ki ulusum,
Sen Anadolu,ağlayan gözüm
Gülen yüzüm,
Yüreğim;
Yüreğim,sen Anadolum...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:49 PM
Sen Bu Şehirde Uzak Şehir
Gözyaşlarım kurudu çukurlarında
Bulutlar bırakırken kendini
Özlem öyle saldı ki yangınlarını
Düşlerimde bile ararım
O serinleten yağmurlarını.
Elimi uzatsam kulağımda sesin
Seni bana getiren içten nefesin
Sen bu şehirde uzak bir şehir
Yüreğimle oynamadasın,
Sen bir adım ötemdesin
Dokunmak hissime uzak yerdesin
Ellerim yanar boşlukta
Sen nerdesin?
Mesajlarım sessizliğe gömülür
Ne olduğundan bile habersiz
Kuzeye bakar pusulam
Oradan çekilir tüm benliğim
Bir acı çığlığa dönüşür
Burada sensizliğim,
Bir fırtınaya dönüşmek üzere
Yüreğim,
Seni arar seni sorar
Uzak şehirde yalnızlığım...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:50 PM
Sen Damarlarımdaki Şehir
Gözlerim var benim yürek bakışlı
Ellerim sevda nakışlı
İstanbul'dan büyük ayaklarım var
Sıkışıp kalmış bu şehirde
Oysa sen bir el kadar yakınsın
Ellerimde..................tutamadığım.
Sensizliğin yalnızlığıdır bu
Rüzgârların sırtından esen
Değmez nefesin tenime,elin ellerime
Yetmez gülüm,ulaşmaz sesin
Kulak tellerime................duyamadığım.
İstanbul her adımda bir duvar
Arterlerinde kanar acılar
Bir ekmeğin bölüşüldüğü yerde
Çıkmaz sokaklarda yürür gölgeler
Mola verir sevdalar
Yeni sevdaların biriktiği yerde
Sen ağlarsın gizli gizli
Gözyaşlarını..............silemediğim.
Hayallerim yıldızlara ulaşırken
İstanbul'dan çıkamaz düşlerim
Ayaklarım aya basar kocaman
Ellerim kalır İstanbul'da
Sıcak sımsıcak yüreğim düşer
Arsız bir kedi gibi,yüreğinin yollarına
Gözlerim gözlerinde gülümser
Doyamadığım...
İçimi ezen bir şey var bu şehirde
Kaldırımlara savrulan yalnızlık gibi
Yürür yüreğimin üstünde
Acılar hem çok uzak,hem çok yakında
Ruhumun labirentlerine siner
Milyonlarca dert yoğrulur ara sokaklarda
Renk körlerinin gözlerinde bir İstanbul etmez
Oysa İstanbul sevdası
Bir senin sevdan etmez
Sen girince yürek damarlarıma
Şırıngasız.................................tüketem ediğim.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:50 PM
Sen Ey Aşk! ..
Sen şafak sökerken sızdın
Karanlıklarla boğuştuğum odama,
Kolay mı öyle karanlıklardan kurtulmak
Baykuşların tünediği gözlerimde gece,
Ve sen ey aşk,tek hece,
Uykularıma gönderilen kâbuslar gibi
Korkuttun yüreğimi
Sormadın bir kez hâli pür melâlimi.
Yorgun düşlerime saldıran cengâverler gibi
Sen ey aşk,bir bir düşürdün kalelerimi,
Artırdın çilelerimi...
Çektin bayrağını yüreğimin tam ortasına
Tepindin! Ha babam tepindin! ..
Bir zavallı yürekle yetindin.
Sen ey aşk dertsiz başıma
Neler getirdin...
Hoyrat saltanatını sürdürebilmek için
Sen ey aşk! ..
Ne yürekler bitirdin...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:50 PM
Sen Gülünce
İçimde çiçekler açar
Huzur treni yanaşır istasyonuma
Yüreğim saatin akrebine ayarlı
Zamanla yarışır,mutluluğu yakalar
Yelkovanında,
Zamanın bir anında
Sen gülünce...
Karlar erir kış gününde
Ruhumun soğuk kutuplarına
Meltem rüzgârları eser,
Patika yollarda kara çalılar
Dolanırken ayağıma,güneşin kızıllığı
Aydınlatır yolumu,
Sen gülünce...
Gecenin karanlığında
Yıldızlar göz kırpar,
Ay ışığı yakamozlarda
Gönülleri aydınlatır
Mehtapla kucaklaşır
Sıkıntılardan soyunurum
Durur o an zaman
Sen gülünce...
Yalnızlık yavan bir aş gibi
Gözyaşlarıma inen
Acı bir yaş gibi
Limanını ararken
Ummanda savrulan
Yalnız bir gemi gibi
Bulutların arasından
Işığını süzen
Bir güneş gibi yüzün
İçimi aydınlatır
Sen gülünce...
Sahte dostluklar kurulurken
Riya her yerde hükümran olurken
Sevgisizlik yol boyu
Aramızda dolanırken,
Mertlik arkadan hançerlenirken
Dünya nın tescilli yamukluğu
İnsanlığa gölge gibi düşerken
Umutlarımın kırıldığı zamanlarda
Senin yakamozlarına sığınırım
Sessizce,
Sen gülünce...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:50 PM
Sen Islanıyordun Gözlerimde
Gün geceyi yalayarak indi gündüze
Zifiri bir karanlığı yudumlayarak
Gecenin koynundan uyanan kader
Kapı önünde izinsiz
Canhıraş bir çığlığın müşfik ellerinde
Çakılı kaldı;
'Gitme kızım',
Gitme! ..yıldızlar düşmüş geceden
Ay yakamozu ilk kez ıskalıyor
Sokakların sesi bir duvar gibi
Örülmüş sessizliğe,
Sokaklar inanmıyor kadere
Ayaklar bedenleri değil
Yaşamları taşıyor
Alınyazısı denilen nedir ki?
Her köşebaşından çıkagelir
Gün yarılanmıştı biliyor musun
Işınlanmış gibiydim yüreğine
Gün duruyordu yerinde
Hiçbirşey olmamış gibi
Sen ıslanıyordun gözlerimde
Kararan bir bulut gibi
Güneşimi buldum dediğinde
Güneşini söndürüyordun kaderinde
Avuçlarından düşen serçe
Tutunamamıştı kollarında
Kanatları incindi gün ortasında
Çığlık çığlık tükenirken zaman
Bir umudu taşıyordu başka yürekte
Bitmeyen bir inancın duasında
Merhem merhem doğuyordun
Canına can katan bir aşkın
Alev alev yanan sevdasında.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:50 PM
Sen Işığım Ol
Sen güneşim ol
Yolumu aydınlatan,
Sen ışığım ol
İçimde daim yanan.
Ne yıldız ararım göklerde
Ne Ay,
Ne de bulutlarını yağmurun.
Kaldır üstümden gölgelerini
Akşamların,
İnme ufuk çizgime
Kaybolmasın kızıllığında
Umutlarım,
Dönüşmesin geceye hayallerim.Sen güneşim ol
Yolumu aydınlatan,
Sen ışığım ol
Yüreğimde daim yanan...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:51 PM
Sen Üzülme
Yıldız yağmurunun altında
*******imi aydınlatan ışığım
Yüreğimde tomurcuk tomurcuk
Baharda açan çiçeğim
Sen üzülme...
Sen uzaklarda kanadı kırık
Uçamayan kelebeğim,
Sen yalnızlığım,
Sen yüreğimde kahır bulutlarım
Ve akamayan gözyaşım
Sen üzülme...
Sen ne kadar uzakta olursan ol
O kadar yakınsın bana,
Sevginin gücüyle ulaşırım sana,
Durduramazlar ışığını
Doğan güneşin,
Sağnak sağnak yağan yağmurların
Serinleten damlalarını,
Şiirlerle gelirim sana
Sen üzülme...
Sen içimdeki sihir
Yüreğimde esen sam yelleri
Dinmeyen fırtınamsın,
Gülen yüzüm,ağlayan yanımsın
Sen tek sevdamsın
Sen üzülme...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:51 PM
Sen Üzülme Gülüm
İçimde yine durulmaz fırtınalar
Sakin ve sessiz bir havada,
Bir küheylanın dizginlerine tutunur gibi
Tutundu duygularım yalnızlığıma.
Ve senden esen rüzgârları
İliklerime kadar hissettim
Ayışığının seni hatırlatan şavkında.
Yakamoz yakamoz indin yüreğime
Tuttuğum ellerin sımsıcaktı
Gözlerinde yandı sevdanın ışıkları
Uzattım ellerimi dudaklarına
Bir seraptın...
Nefesin tenimi yalayıp geçti
O içten ve arzulu,
Özel bir rüzgâr gibi esti kokun içime
Hücrelerimi yaktın.
Bir begonvil mahzunluğu
Çöktü içime,
Sarmaşıklara mahkûm.
Sana uzanan kollarım asılı kaldı havada
Uzat kollarını kapansın mesafeler
Dökülsün yıldızları göklerin
Seslensin o kozmik nağmeler.
Ve sesin uzaktan karışırken boşluğa
Milyarlarca ve milyarlarca ses arasından
Arar bulur sesini gönlüm,
Sussan da sonsuza dek
Kapansa gözlerin,
Buluşuruz mahşer de bile
Sen üzülme gülüm...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:51 PM
Sen Yakamozsun
İçimde bir tren ayrılık çeker
Vagon vagon ilerler
45 numara ayaklı
Putrelleri gurbete gider
İçimde bir tren
Çuf çufları dert çeker
Kara bir duman dağılır
Gece renginde
Gözlerime katrakt iner
İçimde yalnızlık
Akşamla gelir
Yakalayamam ufuk çizgisinde
Gittikçe uzaklaşır
Güneşim kan revan içinde kalır
İçimde bir varmış bir yokmuş olursun
Gözlerini bırakırsın düşlerime
Uzaklığın bir hüzün olur
İçimde bir gurbet dolanır durur
Gözleri badem sılada başak olur
Pırıltıları değer alnıma
Gözlerimde yakamoz uyur
İçimde bir sen solursun
Yüreğimin tam ortasında durursun
Beni bu hallerinle vurursun
Sen yakamozsun...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:51 PM
Seni Düşündüm Dün Gece
Seni düşündüm dün gece;
Düşlerimdeydin.
Uzak iklimlerin meltemleri
Okşadı ruhumuzu,
Sancılı bir gökyüzü
Boğuyordu yıldızlarımızı.
Seni düşündüm dün gece
Her anını,
Gülümsemelerini,gözyaşlarını,
Nasır tutmuş acılarını,
Seni sana bırakmayan kaderini.
Yalnızlık türküleri buralarda
Özlemle karışır,
İnce bir ney sesiyle buluşur,
Ağaçların hışırtılı yaprakları fısıldaşır,
Kuşların sesinde acı bir çığlık gibidir
Yüreğimin damar damar dallarında oynaşır.
Seni düşündüm dün gece;
Yorgun gözlerini,o yürek sızlatan sözlerini.
İçimde dinmeyen fırtınalarınla sarsıldım,
Karabasanlar sardı dört yanımı
Su içinde yüzen yatağımda
Seninle yaşadım her anımı.
Sesini duymak istedim;
Havanın titreşimleriyle
Dalga dalga gelirken kulağıma,
O tatlı sesin uyandırdı düşlerimden
Sen gerçektin bir yerlerde
Yaşıyordun o zalim ellerde.
Seni düşündüm dün gece;
Şarkıların binbir hece,
Sesin bir keman sesi kadar ince
Acılarını söyler dudaklarında
Hüzzam makamında her gece.
Hazin bir ölüm korkusu sarar
Karanlık sokakları,
Sen ki; bir mayın tarlasında
Yürür gibi umursamazken yaşamı
Yüreğinin derinliklerinde yakaladım
Sevgiyle yanan sana dair sevdamı.
Seni düşündüm dün gece;
Gülüyordun muzipçe,
Ne sen bana sordun
Ne ben sana bilmece,
Biliyorduk artık neydi bizi saran
O kutsal hece,
Yüreklerimizde duyduğumuz
O özel sevgiydi sadece...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:52 PM
Seni Kaybettim *******in Birinde
Tek çerçeve resmin ellerimde
Zamanı sıfırlıyorum gözlerinde
Hüzünlü buruk bakışlarında
Kaybettim seni
Akşam güneşinin battığı yerde.
Ellerimle bastırdım sevdamı
Can kafesimde
Şarkıların o en hüzzam sesinde.
Aşkı yükledim özlem rüzgârına
Sana taşısın diye
Güvercin kanadında gönder bana
Sevgimizin o tükenmez nefesini
Bir mesih şefkatiyle okşasın yüreğimi
Dolaşsın içimde baştan başa
Söndürsün yangınlarımı.
Hani köklerinden koparılmış çiçek var ya
Onu arıyorum gölet diplerinde
Boynu bükük kalmış suyun yüzünde.
Ne sen bana koşabildin
Ne ben sana ulaşabildim
Ortada çaresiz koşuşturan
Sevdamız yetim,bir de resmin
Tek çerçeve ellerimde,
Seni arıyorum bakışlarının izlerinde
Kaybettiğim *******in birinde...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:52 PM
Seni Sevmek
Sevgilerden demet yaptım sevgilim
Gonca gonca açan güller içinde
Saçlarına taç yaptırdım sevgilim
Papatyası karanfili içinde.
Seni sevmek bir kaderse sevgilim
Mahkûmiyet bu kaderin içinde
İki gönül iki sevda sevgilim
Birlikteler aranır mı suç kimde.
Ayran gönül çalkalansa sevgilim
Derya gibi sevdaların içinde
İki yürek buluşturur sevgilim
Sevgileri ikimizin içinde.
Gönül ferman dinlemiyor sevgilim
Aşk ateşi bir yanarsa içinde
Kavrulursun yakar seni sevgilim
Alev alev yanar başka biçimde.
Sevgileri ben bulmadım sevgilim
Yaratanın hediyesi içinde
Sevin diye gönderenin sevgilim
Seni sevmek sevapların içinde.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:52 PM
Seni Sevmek Ne Zor Şeymiş
Sana sarılıp kalmak varmış
Sonsuza dek öylece,
Özlemin dinmeyecek yüreğimde
Senin kokunu almadan.
Seni sevmek ne zor şeymiş
Anladım tadına varmadan
Anladım birtanem sana doymadan.
Sana uzanan ellerim boşlukta
Hayalin karşımda üryan,
Yalnızlık taşınmaz bir nesne
Yalnızlık sensizlikle çoğalan.
Sözlerim uçuşur rüzgârda
Aşk nağmeleri mırıldanan
Görür gibi olurum gülümsemelerini
Belli belirsiz hayalimde,
Özlem aramızda bir duvar
Özlem acımasız sensizlik.
Ellerim uzanır sana
Yakalar hayalini,
Ellerim yanar boşlukta
Ellerim sensiz,
Tutarım saçlarından
Sararır ellerim,
Seni sevmek ne zor şeymiş
Yanar yüreğim.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:52 PM
Seni Sevmek Yıldızları Öpmek Gibi Birşey
Seni sevmek yıldızları öpmek
Ay'ı okşamak gibi birşey,
Işığını hapsettim gözlerime
Karanlıkları yırtmak için.
Seninle ulaştım aydınlığa
Gönül yakamozlarının
Yürek sahillerini aydınlatan şavkında.
Mutluluk:
Gülen yüzünün ışığında
Ruhunun derinliklerinden esen
Meltem sıcaklığında
Sabahın ışıklarını müjdeleyen
Bir gül goncası gibi açılan
Şafağın kızaran ardında.
Seni sevmek yıldızları öpmek
Gibi birşey
Ay ışığını okşamak gibi...
Yakamozlarında yakaladım
Yürek kıpırtılarını,
Sevdanın o yüce tahtından
Sağnak sağnak yağan
Serinleten yağmurlarını.
Mehtabı her seyredişimde
İçime dolar aydınlığın
Tüm âlemi gülen yüzün gibi
Görür gözlerim,
Asumana karışır kozmik bir
Nida gibi,
Dudaklarından dökülen
O bal köpüğü sözlerin.
Seni sevmek yıldızları öpmek
Gibi birşey,
Seni sevmek
Seni...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:52 PM
Seninle Yaşamak İstiyorum
Gene bir akşam üzeri rüzgârı
Gönlüme eserek geçiyor,
Bir Ay gülümsüyor,
Uzaklardan göz kırpıyor
Senin için yakamozlarda diyor.
Gülümse ey sevgili,gülümse! ..
Buna ihtiyacın var.
Pırıltılarında kaybolmak istiyorum,
Bir terazinin kefesinde
Seni görmek istiyorum.
Aşk şarkılarının kesilmediği *******de
Sesini duymak istiyorum.
Nağme nağme,hece hece
Seninle dolmak istiyorum.
Ben seninle nerede nasıl
Bilmiyorum ama,
Ömür boyu yaşamak istiyorum.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:52 PM
Sensizlik Girdabı
Sensizlik girdabında
Takılı kaldı gözyaşlarım
Üşüdü bir buz parçasının
Ucunda
Yalnız ve upuzun...
Ne golfistrim akıntısı
Sıcak iklimlerin
Ne güneşin yakıcı sıcaklığı
Ne de klimaları evrenin
Isıtamadı beni,
Üşüdüm sensizlik girdabında
Üşüdüm birtanem.
Sensiz ve yalnızım...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:52 PM
Sensizlik Kör Bıçak
Yağmur sessiz çığlıklarını
Haykırıyor kurak toprağa
Senin gözlerinde buğulu nem
Benim uykusuz *******ime matem
Bir serçe gezinir yüreğimde
Dudaklarında sarı bir gül
Avurtları çökmüş bir bahar solgunluğu
İçinde uykusuz *******in yorgunluğu
Mola vermez dertlerin tükenmez yılgınlığı
Ben senin içinde bir hoyrat rüzgâr
*******ine ayaz olurum
Aldırma esen sam yelidir bu
Yüreğine gömülürüm
Nehirler yataklarını döverek akar
Sevdalar denizlere kavuşunca durulur
Sensizlik kör bıçak gibi boğazıma dolanır
Ya kes boğazımı ya sustur ses tellerimi
Aşkını bitir varsa gücün
Bırak istersen ellerimi
Kesilecek mi sanıyorsun
İçinde esen fırtınalar
Kapanacak mı sanıyorsun
Bana ait yaralar
Mitos dağının ardında koca bir esrar
Senin gözlerinde buğulu naz var
Kaldır sisleri gözlerinden
Ey uzaklarda ağlayan yâr.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:52 PM
Sensizlik Yalnızlığıdır Baharın
Akşam mor salkımlarıyla gelir
Elinde fırçasıyla güneşin
Ufuk çizgisinden uzaklaşan karanlığıdır
*******in değişmeyen yüzü
Nöbetçi askerlerin namlularından parlayan
Mehtabın gözlerindeki fer
Yakamozların parıltılarına uzanır
Dalgalar beyaz atlılar gibi
Akıncısıdır sahil boylarının
Kumlarda yeşeren aşkların saltanatı
Susmayan sevdaların iktidarıdır
Türküler sazlarda titrer tel tel
Anılar taşınır bahara
Bir rüzgar eser keyifsiz
Karşıdan gülümser bahar
Tabiatın yeşeren yüzünde
Güneşin rujlu öpücüklerine boğulur
Bahçelerde goncalar
Irmaklar ses olur suların
Bir yılan gibi süzülüşünde
Kuşlar muştudur baharın sesinde
Eksik birşey var nefesinde
Buruk gülümsemelerin sensizliği
Yalnızlıktır yokluğunda...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:53 PM
Sevdanın İpek Kanatlarında
Ne uzaktasın ne yakında
Gönül gözünde hârelenen
Sevdanın ipek kanatlarında.
Çisil çisil yağan yağmurlarda
Uzun bir öykünün gönül sayfalarında.
Umudu yakaladık yanan günde
*******de sürükledik mehtabı
Gökyüzü derinliğinde.
Sıra sıra dizilen sevdalar vardı
Bahar kokulu kuytularda.
Yüzleri güldüren yaprak yaprak yeşeren
O ölümsüz korulukta.
Sorunlarını dinlerdim ellerin ellerimde
İpek saçlarını koklardım sarı bir gül gibi
Göğsünden duyardım iç çekişlerini
Yalnızlıklarım ısınırdı nefesinde
Çoğalırdım kırmızı bir gül gibi
Dudaklarında,
Sevdanın ipek kanatlarında.
Gözlerinde oynaşırdı yıldızlar
Gelinlik giysili,
Bakışların sevda kokardı
Hüzün yüklü bulutlarının dağıldığı
Uçuk rüzgârlarda.
Gülen yüzünün ak ışıkları
Siyah yüzüne çarpardı acılarının.
Ayakta alkışlanan sevdaların
Ilık baharlarda çoğalırdı,
Etinden kopmayan bir canın vardı
Ellerini tuttuğun karanlık *******de
Yalnızlıklar donardı içinde
Yüreğinde küllenen sevgiler vardı
Gözlerinde mazinin derin izleri
Tarihin kayalarında gömülü fosiller gibi ağlardı
Hüzün yapraklarını ıslatırdı yağmurların
Karanlık sokaklarında.
Ruhunun labirentlerinde kırmızı ışıklar yanardı
Gecenin siyahında,
Bir güftenin hüzzam dizeleri seslenirdi
Gönül sayfalarında,
Nağme nağme uçuşurdu şarkıların
Sevdanın ipek kanatlarında...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:53 PM
Sevdanın Saatini Kur
Kesişen gözlerimiz bir sevdayı arar gibi
Gerçek mi düş mü gönlüm bunu sorar gibi
Bir bahar havasına düşen bir cemre gibi
Isıttın yüreğimi bir bahar yeli gibi.
Sen ne Mina'da şeytan taşlayan taş yığını
Ne yanardağdan fışkıran lâvsın
Geliyorum diyen bir sevdanın adısın.
Gözlerinde çağlayanlar coşarken
Bir zikir edasıyla
Bekliyorum gel;
Koca bir okyanus gibi yüreğimle
Bekliyorum gel,uslanmayan gönlümle
Bir süpriz hazırladım sana övünmen umuduyla
Yelkenlerini şişir yüreğinin dümenini
Yüreğimin denizlerine kır
Korkma boğulurum diye,gözlerimde dur
Cemreler düşerken bir bahar havasına
Sevdanın tiktakları işliyorken zamana
Yürüyorken yürekler bir sevda masalına
Bekleme gözlerimde yüreğime otur
Bekleme sevdanın saatini kur...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:53 PM
Sevgi Diye Yanan Gönlüm
Yarım kalmış hevesleri
Taşımaktan yorgun gönlüm
Sevdaların rüzgârına
Kapılıpta esen gönlüm.
Karanfilin kokusuna
Bayılıpta geçen gönlüm
Gül koklayıp gülistana
Destursuzca giren gönlüm.
Yardan ayrı uzaklarda
Alev alev yanan gönlüm
Aşktan sarhoş olanlara
Gülüp gülüp geçen gönlüm.
Kara kışa aldırmadan
Yüreğimi yakan gönlüm
Şiir olup dalga dalga
Sevgi yayıp coşan gönlüm.
Kırık dökük yürek ile
Güzelliğe hasret gönlüm
Sevgisizler ülkesinde
Sevgi diye yanan gönlüm.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:53 PM
Sevgi Irmağı
Nedendir sevgilim isyan edişin
Öfkeden çıldırmış bir hali vardır
İnan ki sebepsiz kızgın gidişin
Ardında pişmanlık duygusu vardır.
Sevginin içinde tuzu bulunur
Birazda tadında burukluk vardır
Aşkın gücü kalbe böyle kurulur
Sahteden arınmış gerçeği vardır.
Emeksiz aşkların özü bilinmez
Gönülden sevenin yüreği vardır
Yılların ardında kalsa silinmez
Tahtların üstünde bir yeri vardır.
Yürekten yüreğe köprü kurulur
Gözlerden gözlere akışı vardır
Sımsıcak duyguda sevgi bulunur
Sevginin hep gülen bir yüzü vardır.
Baktıkça yeşerir sevda bahçesi
Gülünü koklayan bülbülü vardır
Bağıştır Tanrı'dan dünya sahnesi
İçinde yaşayan canlılar vardır.
Sevgisiz yüreğin gönlü kırıktır
Mutsuzluk çekersen nedeni vardır
Bilmezsen sevgiyi bil ki yazıktır
İçinde kuruyan ırmaklar vardır.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:55 PM
Sevgi Dolu Bir Yürek
Sen bana nasıl baktın gözlerinin içinden
Bir yıldızın ışığı parlıyorken derinden
Bir şarkının nağmesi yüreğinin telinden
Dökülürken ağladın tutarken ellerinden.
Ben sana sevdalandım sende benden beterken
Dinozorlar çağını bir kez daha yaşarken
Sende güldüm demiştin çileler çekilirken
Tatmadığın sevgiler kalbinde canlanırken.
Mutluluğu özleyen yüreğinin sesinde
Bir yaşamın izleri ah eden nefesinde
O zalimin gölgesi düşerken sevgisinde
Bir burukluk sezilir yaşanmış mazisinde.
İçinde fırtınalar hiç durmadan esiyor
Kaderin böylesine akıl izan ermiyor
Yaşamında düğüm var bir türlü çözülmüyor
Sevgi dolu bir yürek yıllardır hep kanıyor.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:55 PM
Sevgi Varsa
Aşk var ise âşık vardır
Bir sevenle bir sevilen
Bunu duyan yürek vardır
Bir gülenle bir ağlayan.
Gül var ise bülbül vardır
Bir şakıyan bir inleyen
Bahçelerde çiçek vardır
Bir açanla bir de solan.
Sevda varsa çeken vardır
Bir barışıp bir ayrılan
Üzüntüler dertler vardır
Neşelerden medet uman.
Sevgisizden kaçan vardır
Mutsuzlardan uzaklaşan
Yaşamadan ölen vardır
Nedenini anlamadan.
Sevgi varsa herşey vardır
Taşıyana yük olmayan
Sevgilerden çiçek vardır
Kurumayan hiç solmayan.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:56 PM
Sevgide Buluşalım
Gece bir kâbus gibi üstümüze
Çöktüğü zaman,
Yalnızlık bir sis gibi yüreğimize
İndiği zaman,
Yaşamın yıldızları bir mum kadar
Yanmıyorsa içimizde,
Dinmiyorsa bir an bakışlarımızdaki
Acılar,
Sevgide buluşalım...
Bir serenat akşamından süzülen
Şarkıların nağmelerinde açan güller
Bir aşkı anlatmıyorsa,
Çiçeklerin kokuları baharda
Buram buram sevgi kokmuyorsa
Yaz akşamlarında sıcaklar
Bunaltıyorsa ruhumuzu
Sevgide buluşalım...
Kışın kar taneleri düşmüyorsa
Gönlümüze bembeyaz,
Fırtınalar kopuyorsa sahillerimizde
İnemiyorsa gemiler limanımıza
İpek yelkenli gemiler,
Çıldırmış bir nefret dalgası
Kapladıysa sahili,
Sevgide buluşalım...
Savaşlar ölüm kusuyorsa
Biryerlerde,
Kin kini,nefret nefreti,
Sevgisizlik sevgisizliği
Besliyorsa,
Bir ana yüreğinde büyüyen
Evlat acısı
Çığlıklara dönüşüyorsa
Ve son fırtına patlamadan
Yüreklerimizde,
Son çılgınlığa varmadan dünya
Sevgide buluşalım...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:56 PM
Sevgilerden İlâç Yaptım
Yıkılmazsın çok güçlüsün sevgilim
Yaşatacak bu aşk seni beni de
Erisende gram gram teninde
Yaşatacak bu aşk seni beni de.
Yağmurlara haber saldım sevgilim
Serinletir yürekleri bilirsin
Damla damla düşer sevda üstüne
Sevgileri güçlendirir sevgilim.
Yıldızlara el salladım sevgilim
Yolumuzu aydınlatır bilirsin
Ayışığı inmiş deniz üstünde
Mehtap seni çağırıyor sevgilim.
Sevgilerden ilâç yaptım sevgilim
Her hastaya iyi gelir bilirsin
Gerek kalmaz doktorlara sevgilim
Yudum yudum içsen şifa bulursun.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:56 PM
Sevgiye Sığın
Duygular denizine düşerse
Gölgeleri akşamın
Umutlar geceye çarparsa kırık
Acılar yumak olup
Gelirse üstüne,
Ve de dökülürse gözyaşların
Yalnızlığına
Sevgiye sığın...
Bezmişse ruhun çirkinliklerden
Ağrıyorsa miden bulanırcasına
Atmak istiyorsan kendini
Başka diyarlara.
Hazmedilir gibi değilse
Bunca rezillik
Sevgiye sığın...
Güvenin yitirildiği sokaklardan
Geçemiyorsan yalnız
İhanet bir bıçak gibi
Saplanıyorsa yüreğine
Zulüm labirentlerinde
Çekilen acılara dayanamıyorsan,
Sevgiye sığın...
Yalanlara duramıyorsan karşı,
Sarsılıyorsa tüm ruhun
Şokuyla aldatılmışlığın,
Kazınıyorsa çileler
Çizgi çizgi alnına,
Katlanamıyorsan bakışlarına
Ölümcül yarasaların
Sevgiye sığın...
Bitti sebeplerim diyorsan
Birgün,
Düşünüyorsan ölümü
Sessizce,
Kalmadıysa fer gözlerinde
Öteleri görecek,
Son yaşam arzusu
Kımıldıyorsa kanında;
Sevgiye sığın...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:57 PM
Sevgiyi Aradın Sen Hep Düşünde
Gülerken acıyor her bir yerlerin
Yarana sevginin merhemini sür
Acılar iz yapmış kalbin üstünde
Dertlerin baharda defterini dür.
Ellerin elimde bitsin dertlerin
Gelecek günlerin safasını sür
Hakkındır bu yaşam artık ömründe
Yazılan defterin sayfasını dür.
Eriyor çileli yüzün tenlerin
Sevdanın toz pembe allarını sür
Yaşanan gerçektir yanan gönlünde
Umuda kapanan yazgıları dür.
Asalet örülmüş her bir genlerin
Ruhunda yücelen güzelliği sür
Sevgiyi aradın sen hep düşünde
Tutmuşken ucundan talihini dür.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:58 PM
Sevgiyi Yordular
Sevgi iki hece
Bilinmedik bilmece
Ellerimde bir kelebek
İki gün yaşadı
Yapışıp kaldı hâki toprağa
Göremedim çamurdu düşlerim
Göremedim...........benim yanlışlarım
Irmak zamana akarken
Zaman durulur mu hiç
Her tarafta bir anafor
Yürekler altın sikke
Kaynıyor gönüller
Ufuklarda koyu bir sis
Karanlık odalarda bekler sevgiler
Kelepçelenmiş mahkûmlar gibi
Bir giz taşır soğuk parkeler
Gün ışığını çalmışlar
Sevgiler bitap
Ondandır yamalı gölgeler
İşkilli mutluluklar mı izin verdi
Ne zaman güldük ne zaman ağladık
Sevdik mi sahi
Sevdik mi............ne zaman
Gün gene dolandı bugüne
Şarkılarımız yarımken bitti
Ağlayamadık bile
Mağrur bir gökyüzü ıskaladı yaşamı
Beyhude uçtu aşk nağmeleri boşluğa
Zaman bitti başucumuzda
Yordular sevgiyi bu son çağda
Yordular................gülemedik bile.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:58 PM
Sevmek Yaşama Gülebilmektir Gönül Gözüyle
Sevmek;
Akşamın gölgeleri karartırken
İçimizi,
*******i durdurabilmektir
Ay'ın şavkında karanlıkları
Umutlar kırıla kırıla
Hazırlanırken yeni umutlara çaresiz
İçimizde çölleşen göletlere
Rahmet yerine afet yağdırırsa
Bulutlar,
Ve çökerse dizlerin üstüne
Karamsarlık,
Kalkabilmektir ayağa sevmek.
Sevmek;
İnanmaktır bir sevgiliye gönülden
Nankörlüğün şok eden yürek burkuntusunu
Gözlerden yayılan kin ve nefreti
Sırtını dönüp giden ihaneti
Savuşturabilmektir gönül sahillerinde.
Sevmek;
Yunus gibi......................ulaşmaktır bir menzile
Görmeden gördüğün bir kutsallığı
Şah damarında duyabilmektir.
Yaratılmışlığın o gizemli idrakinde
Gönüllerin o engin sezgisinde
Bulabilmektir o ulvi hakikati.
Sevmek;
Şeytana secde emri verilen
O erdemli varlığı,
Yaratılanları,
Işıklar ışığı güneşimizi
Alabilmek kadar genişletmektir
Gönüllerimizi...
Sevmek;
Gülebilmektir içimizin ağladığı saatlerde
Elemlere,kederlere,
Duyabilmektir bir çocuk ağlamasını
Yüreklerimizde,
Açlığın sesine kulak verebilmek
Yerde sürünen bir insanı,
Elinden tutup kaldırabilmektir yaşama.
Ve yaşama şöyle bir bakıp
Gülebilmektir sevmek,
Sevmek...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:59 PM
Simitzza
Nedensiz değildir sana gelişlerim
Dalga dalga ruhumda esen
Rüzgârların üstünde
Bir çay molası tadında
Sende dinlenişlerim
Özlem çivilenmiş duvara
Göz kırpar gibi bir o yana bir bu yana
Yanar yüreğim,
Şarkıların hüzzam faslında
Kırılır direncim gözyaşlarımda
Yıkılırım damla damla
Üç halin durur karşımda
Biri dalgın,biri güler,biri mahzun
Bir ışıldar ki gözlerin
Demli çay renginde kestane bakışların
Elinde simitzza
Yanık susam gibi dağılır sevdan
O an dökülür gözlerimden
Islak iç çekişlerim
Saçların kapatır kuğu boynunu
Gözkapakların iner
Derinden beni soran
Dalgın ellerinde simitzza
Kıvılcımlar saçan
Tutuşur yüreğim,tutuşur
Kavuşamaz sana ellerim
Yığılır kalırım gözlerinde
Bir yanık sevda kokar
Sarı gül teninde
Düşerim yollara yüreğimle yürürüm
Yanan kum taneleri üstünde
Saçılır simitzza
Parke taşları uzunluğunda
Gözlerinin derinliğinde
Sana ulaşan yollarda...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:59 PM
sisli Yürek
Yüreğinde renk renk sevda gülleri
Bahar kokar yanar gönlün içinde
Kıskandırır susar öten dilleri
Bir hicranı sezer bülbül içinde.
Ayrılığın sessiz gönül telleri
Şarkılara küsmüş yürek içinde
Uzaklardan esen sevda yelleri
Sağnak sağnak gelir yağmur içinde.
Akan yaşın hüznü sarar gözleri
Bulutlardan inen sisler içinde
Bir zalime mahkûm olmuş elleri
Kaderine yanar elem içinde.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:59 PM
Siz Çevrenin Sahibisiniz
Kolay mı anlatmak sizler kimsiniz
Çimenler yeşili bakışlarınız
Masmavi tertemiz denizleriniz
Akarken yüreğinizde ırmaklarınız
Göller,ormanlar alkışlarınız.
Yaşayan doğanın kalbi sizsiniz
Sahipsiz çevrenin sahibisiniz.
Dumanları dağıtan rüzgâr sizsiniz
Delinen ozonun kalkanısınız
Zehir saçan bacalara filitresiniz
Nefessiz dünyaya oksijensiniz
Canlanan çiçeğin suyu sizsiniz
Ölürken canlılar merhametsiniz
Sahipsiz çevrenin sahibisiniz.
Bitkiye ruh veren gönülleriniz
Hayvanlara sevgiyi veren sizsiniz
Duyarsız yüreklere meş'alesiniz
Anlamayan ruhlara terbiyesiniz
Affınız yok bilirim,şahin sizsiniz.
Saygısız yürekten beklemeyiniz
Sahipsiz çevrenin sahibisiniz.
Tanrının seçtiği görevlisiniz
Dengeyi sağlayan gönülleriniz
Dünyaya ruh katan sevgileriniz
Dağlar kadar yüce yürekleriniz
Bilmeyen bilmesin çaba sizsiniz.
Tanrının katında çok özelsiniz
Sahipsiz çevrenin sahibisiniz.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 03:59 PM
Sevginin Sitemi
Ben gönüller sultanıydım
Yüreklerin kalkanıydım
Sevdaların rüzgârıydım
Mutlulukta payım kaldı.
Bir çiçektim soldurdunuz
Suyum vardı kuruttunuz
Sonbaharda unuttunuz
Toprağımda izim kaldı.
Kin nefretle yaşadınız
Kavgalara alıştınız
Ömür boyu çatıştınız
Gülüşünüz yarım kaldı.
Yaratanın eseriydik
Ne yapalım böyle dedik
Biraz gayret göstermedik
Yüce Tanrı buruk kaldı.
Çıkmasaydım yüreklerden
İnmeseydim yücelerden
Kurtarırdım zalimlerden
Mazlumların ahı kaldı.
Bu ne şiddet bu ne savaş
Yarılmadık kalmadı baş
İnsanoğlu biraz yavaş
İnsanlığın lafta kaldı.
Yediğimiz bir lokma aş
Bundan mıdır bunca savaş
Bitti dünya gözünde yaş
Oksijene hasret kaldı.
Hiç durmadan çoğaldınız
Bu dünya ya sığmadınız
Nimet bitti aç kaldınız
Hevesiniz yarım kaldı.
Bu dünya ya neden geldik
Kim söyledi ozon deldik
Zehir saçtık bilemedik
Cehennemden eser kaldı.
Ölüm bile korkutmadı
Dersimizi okutmadı
Bizi böyle yoğurmadı
Tanrı bile şaştı kaldı.
Ben sevgiyim yaklaş biraz
Bu dünya da kalsın bir yaz
Biliyorum bunca niyaz
Bunca yaşlar bana kaldı.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:00 PM
Sizin Elleriniz
Sizin elleriniz sevgi elleri
Sıcak yumuşak duyarlı
Ak eller...
Toprağa düşen bereket yağmurları
Sizin ellerinizden dökülür
Damla damla biriken umutlar
Sizin ellerinizde filizlenir,yeşerir
Çoğalır...
Sizin elleriniz şefkat kokulu
Yardım elleri;
Güvenli,kararlı,cesur
Yaman eller.
Sizin elleriniz karanlıkta
Bir yıldız gibi parlar
Gecemizi aydınlatır
Ellerimizden kayıp giden insanlığı
Sizin elleriniz yakalar
Karşılıksız,bedelsiz...
Sizin ellerinizde
Yaz sıcağının enerjisi var
Kış soğuğunda bembeyaz kar
Çaresizlere,yoksullara,umutsuzlara
Işık için,
Ve de insanlığın kaybolduğu sokaklarda
Dik yürüyebilmek için,
Sizin ellerinize ihtiyaç var...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:00 PM
Sokakta Yatan Adamlar
Bie adam yaşarmış;
Evimin tam karşısında
Ne gördüm ne duydum,
Burası koca bir şehir
Komşun ölse aylar sonra duyulur,
İnanın gözünüzün önünde
Adam vurulur da
Ne gördüm ne duydum olunur.
Böyle bir şehir burası
Kapkaç çetelerinden sorulur.
Bir adam yaşarmış;
Koca bir caddenin kenarında
Bir çöp bidonu sofrasının başında
Karnını doyurur...
Mehtaplı *******de
Mutluluk gözlerinden okunur
Yıldızları seyre dalarken
Şaşkın şaşkın evrenin derinliklerine
Bakınır,
Arkasız,çaresiz,garip,
Solgun yüzünde yılların izi muzdarip.
Kimbilir hangi ağacın hüzün yaprağı
Tozlu yollarda unutulmuş
Bir yaşam artığı...
Bir adam yaşarmış;
Yol kenarında unutulmuş,hastalanmış,
Bir ambülans sefası sonunda
Kaç hastaneden kovulmuş.
Bir ateş yakmış caddenin ortasında
Tutuşmuş eteklerinden baştan başa
Yakmış tüm sayfaları bir bir
Ne görünür ne bilinir...
Bir adam yaşarmış;
Evimin tam karşısında
Öldüğünü söylediler,
Üstünde yırtık pırtık bir elbise
Çıkarıp üstünden aldılar,
Baktılar;
İnsanmış bu dediler...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:01 PM
Son Nefese Kadar
Yalnızlığın kanatları buz gibi
Haykır erisin nefesinde
Çoğal sesinle çoğal
Yalnızlık yalnız kalsın sesinde.
Nereden gelirse gelsin bulutlar
İnmesin yüreğine
Griye dönmesin yüzün
Güneşini çalmasın.
Haykır olanca gücünle
Varlığın sesinde
Dinle yüreğinin sesini
Yüreğin nefesinde.
Yürüyorsan görüyorsan yaşıyorsan
Ayakların aldıysa emir
Tek değilsin bunu bil.
Haykır olanca gücünle
Varlığın sesinde
Duyacaklar sesini
Orası kesin de
Herkesin bir görevi var
Görevin nefesinde...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:01 PM
Son Nefesim
Yıldızlar senin yüzünü aydınlatır
Kutup yıldızından bakarsın
Ay bu gece suskun bakar denizlere
Senin mahzun duruşundur yakamozlar
Gözlerin kekik kokulu bal köpüğü bakışların
İçimi yaz güneşi kavurur
Hayallerim bulutlarla yarışır
Seninle buluşur gözyaşlarımda
Yalnızlığıma akşam hüznü vurur
Ufukları kanatır aşkımız
Çaresizlik içimize düşen gölgedir
Güneşimizle ağarır *******imiz
Sen ellerimde yakaladığım maça kızı
Kaderimin sonsuza uzanan yıldızı
İçimde esen ılgıt ılgıt sam yelleri
Çöllerimde vahasın
Yudum yudum içtiğim su
Yüreğimdeki baharsın
Alacağım son nefes
Yaşadığım ansın.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:01 PM
Son Söz Kalbimizin Atışlarında
Güneşin aydınlığına gömdüm kuşkuları
Kara noktalı lekelerin kalbine,
Ve de kutup yıldızı bakışında
Giderek kararan yalnızlığımı
Sensizliğin *******inde avuttum
Kadehlerin dokunduğu dudaklarımda.
Son yıldızdın yakaladığım
Karanlıkların aydınlığında,
Sönmüş bir yıldıza dönmeden
Evrenin sonsuz karanlığından
Çekip aldım seni kaybolmadan
Uzayın sonsuzluğunda...
Sarı bir başak gibi ördüğün saçlarında
Kızıl ufukları yalayıp geçen
Dünyamı baştan başa kuşatan
Sevginin kor bakışlarında...
Karanlık kapkaranlık dünyanda
Yolunu kaybetmiş bir serçe gibi
Gezinirken gönül labirentlerinde
Sıcak sımsıcak duyguların özlemiyle
Delirmiş tutkuların yabanıl sevgisinde
Boğuşurken yaşamın kör kuyularında
Tuttum ellerinden sımsıkı
Bir aşkın doğuşunda...
İnanmadı gözlerin kuşkular içersinde
Sevdaya yabancı yüreğin yalnızlığında
Kapının önünde bekleyen kâbuslarınla
Kuşatılmış özgürlüğün dört bir yanından
Yenilmemek için direnen bedenini
Ve kurumuş gözyaşlarını,
Okşadım ellerimle kavganın tam ortasında...
Kırılmış paramparça bir yaşantının
Parçalarını toplar gibi,
Solmuş bir sarı gülün
Başında bekler gibi,
Tuttum ellerini yüreğimle okşar gibi,
Yürüdük sevginin o sıcak iklimlerine
Koşar gibi,
Son sözümüzü söyledik gölgeleri
Yırtar gibi,
Ve son noktayı koyar gibi
Dinledik aşkımızı
Kalp atışlarımızda...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:02 PM
Son Tören Ne Zaman
Pimi çekilmiş bir bomba
Dönüyorken etrafında güneşin
Son akibetine doğru boşlukta,
Kaç yıl sonra güneşe çarpar
Ya da güneş ona,bilinmez! ..
Bilinen; pervanesi görünen
Bir gemi gömülüyor sulara
Uzayda intihar eden...
Son savaştır bu;
Uygarlığa son kurşunların atıldığı,
Ne zaman erir,son buzullar kutupta,
Yağmurlar ne zaman yağar,
Ne zaman son ağaç yaprağı
Düşer toprağa,
Son bahar ne zaman biter,
Ve çiçekler son kez ne zaman açar
Mevsimler tükenir.
Son vasiyeti yazmaya kalır mı vakit
Son nefesini verirken dünya?
Son cenazenin devir teslimi
Ne zaman yapılır Tanrı'ya
Son tören ne zaman? ..
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:02 PM
Sonbahar Yaprağı Güldür Yanağında
Bir bulut durur önümde
Kendisi beyaz,gölgesi karanlık
Baykuş gözünde kızıl bir alev
Timsah derisi düşlerimde inceden ince.
Yakamoz bakışlarında dağılır
Güneş doğmadan ağarır
Gönül penceremde gece...
Hele o meltemlerin;
İçimi ısıtan gülüşlerinden eser
Tropik rüzgârların eşliğinde.
Özlem; dinmeyen bir sızıdır
İnfarktında yüreğimin,
Yaklaştıkça gönül tellerimi titreten
Bir hüzzam şarkıdır,
Ney sesinden üflenen sensizliğim.
Gülzar'a tedbirsiz giren yüreğim
Gül dikeniyle kanar,
Sarı gül kızıla boyanır
Bülbül sesinde ağlar.
Zamanın gölgesi yüzünden geçer
Gözlerin sürükler maziyi karşı sahillere
Kaderinde çözülmeyen mayıs düğümü
Mutluluğa dönüşür,
Sevgiyle yanan kalbinde...
İçinde sarı fırtınalar elemsiz eser,
Yıldızlar düşer,birer birer
Evrenin günah kuytularına.
Kutsal bir ışık gibi yanar aşkımız
Gönül tahtında,
Kızıl bir alev gibi sarar ruhunu
Görmediğin güneşlerin sevgi hâlesi
Son bahardır bu yakaladığın,
Sonbahar yaprağı gülen yüzünün
Goncası açılmış güldür yanağında
Soldurmayıp sakladığın...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:02 PM
Soykırımcı
Hani çocuklarımız olacaktı
Körpe ve gürbüz,
Çoğalacaktık yuvamızda seninle
Ne doğum kontrolü olacaktı
Ne de sayılı çocuk,
Bahçemizde oynayacaktı çocuklar
Cıvıl cıvıl,
Hani bırakıp gitmeyecektin ansızın
Kalmayacaktı herşey ortada yarım
Olmadı mı bunun adı gerçek soykırım? ..
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:02 PM
Söyleyemedim Sevdiğimi
Bir düş gördüm dün gece
Bulutlardan indin gizlice
Gülerken tatlı tatlı
Anlatıyordun sevdiğini
Dinlerken sessizce sözlerini
Bir şimşekle döndün bulutlara
Söyleyemedim sevdiğimi.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:03 PM
Sözümdeyim Ey Sevgili
Yavaş yavaş uzaklaşıp gitmek vardı
Sihirli dünyandan
Ve gittim...
Sessiz ve sakin süzülerek yalnızlığa
Prangalı yüreğim kaldı sende
Bir de duygularım yörüngende
Gittikçe ufkunda yücelen
Halka halka zincirlendi anılar
Zamanın sayfalarında elele kilitlenen
Sevda bilinen akibetine alırken yol
Acımasız zamana savurdu çığlıklarını
Bir başka ruha ses verebilmek için
Bir başka gönülde dillenen
İçimden bir yıldız kaydı boşluğa
Tayf çizgisinden
Ezgiler eflâtun sabahlarda yükselir
Nağme nağme hüzzama çalarken
Anılar iner beynimin merdivenlerinden
Kıvrım kıvrım gönlümün eteklerine
Saatin zembereğinden...
Sanmayın sadece beyaz giysiler
Naftalinlenir dolaplarda
Bense taze tutabilmek için
Yüreğimin gizli bölmelerinde
Naftalinledim duygularımı
Zamanın sonsuz dişlilerinden
Sakladım mumyalayarak anılarımı
Sözümdeyim ey sevgili
Açık tuttum yollarımı...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:03 PM
Susma Sevdam
Bu gece yıldızları tuttum ellerimle
Tomurcuk tomurcuk yüreğimle
Bir elimden Ay uzanır yakamozlara
Gözlerimde mehtap mehtap yanarsın
Ne olur gecenin ışıklarını söndürme
Sensizliğimi kâbusa çevirirsin
Kurduğum hayallerde saraylarım yok
Sen varsın...
Deryalar kadar engin bir sevdayı taşırsın
Ne baharlar güler yüzüme
Ne yaz sıcağında kavrulurum
Sabah yelleriyle ulaşan
Senin kokunla savrulurum
Ellerimle yakaladım geceyi
Susma ellerimden kaydırırsın
İçimde bir sıkıntının kül renkli ağırlığı
Geceyi ikiye böler düşlerimde
Bir yarısı sen bir yarısı ben
Bir yarısı mehtap bir yarısı karanlık
Susma karanlıklarda kaybolursun
Özgürlüğün fırtınaya tutulmuş yelkenli gibi
Meçhul sahillere vurur
Kardelenler ayazında kaya diplerinde
Sana dair bir şarkıyı besteler
Gökkubbenin hoş sadasında dinlersin
Susma içimdeki ışıkları kısma
Yüreğimdeki lambaları söndürürsün...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:03 PM
Susma Bende Dönemem Bir Daha
Sen uçuk aşkların perdahsız yüzü
Hareli yüreğimin gizli bölmesi
Köpüren duygularımın yalnızlığı
Eksilmiyor karakol duvarları güneşinden
Yoksul gölgelerden karanlığa sızan
Bulutların ardından emilen mehtap
Sen tutulmuş güneşler gibi çırpınan
Gözleri öfkeyle ay'a bakan
Özgürlüğünü yitiren senden parçalar
Zamanın dalgalarında eridiği
Ben düşüyorum gözlerinden
Nehirlerinde sevda olup akarken
Tutamıyorum ellerinden
İçimde arzular kayboluyor
Okyanuslarda umutların yitirildiği
İçinde göçebe kuşlar dolaşıyor
Kah kış oluyorsun kah yaz
Baharlarını sarı güller öldürüyor
Taç yapraklarından düşüyor damlalar
Güz yağmurlarının ıslattığı
Bir ince saz inliyor telinde
Mızrabında boğuk nağmeler
Şarkıları sen avutuyorsun
Yırtık bir rüzgârın uğuldadığı
Sen uçuk aşkların perdahsız yüzü
Çoğalan aşklarında sevgi eriyor
Merdiven merdiven tükeniyorsun
Sende sevgiler yalnızlaşıyor
Demir ayaklarında zaman duruyor
Teninde arzuların tükettiği
Gözlerine umut ekerken yüreğimden
Bir tutam yakamoz uçtu ellerimden
Ayaklarıma okyanuslar değiyor
Güneşin doğduğu yerden geliyorum
Eteklerinde bir yığın aşk
Yüreğimden eksiliyorlar
Beynimde kıvrım kıvrım yaşlandırdığın
Bin yıllık sevdamın yalnızlığı
Sen uçuk aşkların perdahsız yüzü
Eşiğinden büyücüler sızıyor
Saçlarında hoyrat elleri sevdaların
Bir gönülden bir gönüle sürüklendiği
Gönlümde bahar yorgunluğu değil
Bozulan sihrin suskunluğu...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:04 PM
Şairin Muhabbeti
Biriktirdim kusacağım ben böyle
Gel karşıma otur biraz sen söyle
Kudurmuşlar ülkesinde ben böyle
Susar mıyım insaf ile sen söyle.
Sokaklarda yürüyemem ben böyle
Köşe başı dönülmüyor sen söyle
Hırsız çete eleleyken ben böyle
Bir kurşuna gider miyim sen söyle.
Sıkıntımı unuturum ben böyle
Aç sefiller inliyorken sen söyle
Haksızlığa katlanamam ben böyle
Yetim hakkı yenilirken sen söyle.
İyi diyor yetkililer ben böyle
Görmüyorum doğru mudur sen söyle
Piyasalar kırılırken ben böyle
Çelişkiye ne niyorsun sen söyle.
Ekmeğimiz zehirlenmiş ben böyle
Hormonluymuş hafif kalır sen böyle
İçecek su bulamazken ben böyle
Arıtmayı kim düşünür sen söyle.
Hastaneler tıklım tıklım ben böyle
Hastalar iyileşir mi sen söyle
Doktor şaşkın bu duruma ben böyle
İyi rapor verir miyim sen söyle.
Ekonomi bırakılmış ben böyle
Düzelir mi yabancıya sen söyle
Kurtulmuşlar bunca yükten ben böyle
Kurtuluşa ne diyorsun sen söyle.
Seksen yıllık kuruluşa ben böyle
Söz söylerler insaf mıdır sen söyle
Boza boza geliyorlar ben böyle
Kokutmuşlar ne diyeyim sen söyle.
Bu ülkeyi sever iken ben böyle
Düşman bizim içimizde sen söyle
Dış düşmanlar deyip durup ben böyle
Aranmıyor gerçek düşman sen söyle.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:04 PM
Şairin Sitemi
Bunca nefret bunca kin var gözünde
Rabb-i yesir kalkmış bir bak yüzünde
Sevgisizlik iz bırakmış özünde
Zaman geçmiş son nefeste ne fayda.
Bilir misin bunca nefret nedendir
Bende olan sende yokta ondandır
İçimizi hırs bürümüş bundandır
Önümüze çukur konmuş ne fayda.
Ben söylerim ben yazarım bilen yok
Diyorlar ki bu sözlere karnım tok
Varsa pulun itibarın daha çok
Arkanızdan sövülürmüş ne fayda.
Mazlûmların ah-ı kalsa yerlerde
Umursanmaz aç sefiller her yerde
Bir de bunun ötesi var desende
Kul hakkıyla gidilecek ne fayda.
Dürüst isen hiçbir yerde adın yok
Deve kuşu derler başın kuma sok
Etrafına şöyle bir bak yiyen çok
Haram desen günâh desen ne fayda.
Ben şairim bunları hep yazarım
Yardım eli uzanmıyor kızarım
Birlik olsa bu oyunu bozarım
İnsanlığı bitirmişiz ne fayda.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:04 PM
Şehitler Özgürlüğe Yürüdüler
Şehitler yürüdü kızıl ufuklara
Bakır tenlerinin savrulduğu topraklardan
Gül kokulu bahçelerin koynuna...
Yol üstünde kara zebaniler
Avını bekleyen baykuşlar gibi
Kan kırmızı hudutlara sürüldü
Anadolu; altın sarısı başakları bekler
Umudun yeşerdiği sarı saçlarda
Çelik yürekli adamın bakışlarında
Dağılır kara bulutlar
İhanetin arka sokaklarında.
Yeniden yeşermek için yeşilin
Her tonunda,
Dağlar yükselir omuzlarda.
Anadolum; yakılan bir meşaledir
Umutların karardığı ihanetlerde,
Yıldızlar ağlaşır her karanlıkta
Kıvılcım kıvılcım yanan kalplerde
Şehitlerin mahzun bakışlarında
Özgürlük zincirlere tutsak
Kölelerin yüreklerinde...
Özgürlük çiğnenerek tükenir
Onursuzluğun ayak altlarında.
Hainlerin kuşattığı dört yanımızdan
Kara ihanetler saldırır
Kanla yıkanan toprağa.
'Dahili ve harici bedhahlar'
El ele tutuşmuş
Yumruklar savurur ulusal kimliğimize,
Ve şehitler dirilir Anadolu'dan
Ay yıldızlı bayrağın gölgesinde
Ölmeyen ruhlarıyla,
Çelik yürekli adamın izinden
Özgürlük güneşinin doğduğu ufuklara...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:04 PM
Şehr'i Stanbul
Şehir susmuş,küsmüş bir haylı
Annesini unutmuş evlâtlarına
Yaldızları dökülmüş neonlarının
Dibinde yaşlanmıştı yapayalnız.
Dizginleri tutulmaz bir küheylanın
Tırıs gidişinde dinlenmeden,
Dizlerinin üstüne yığılıp kaldı
Tık nefes bir hâl aldı
Vakitse bir hayli akşamdı.
Yorgun toprak bırakılınca nadasa
Daha fazla ürün alabilmek için,
Hababam kazıldı dipleri çaresiz
Çorak bir araziye döndü şehir
Burun deliklerine daha fazla hava
Verebilmek için delindi toprak.
Gözlerine koşan milyonlarca kuş
Çarparak duvarlarına devrildi
Vakitse bir hayli geceydi.
Eriyip tükenmiş bir hasta vardı
Doktorların ne yerse ye dediği
Ne kadar bir süre yaşar bilinmez
Belki de iyileşir mucize olur,
Üstünde tepindik yine ölmedi
Acı acı gülümser hep zehir solur
Yıkılmaz duvarlarına depremler vurur
Korkular içinde kıvranır durur
Nedim'e mecalsiz utanç duyulur
Şehr-i Stanbul denilen budur.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:06 PM
Talihimize Kalan Aşk
Rüya mı gerçek mi yaşadığımız
Bir bahar günüydü tanıştığımız
Ellerin elimde öylece kaldı
Bu aşkı çağırdı bakışlarımız.
Yüzünde elemin izleri vardı
Gözünde sönmüş bir yanardağ vardı
Yılların ardında hep keder hüzün
Bakınca inleyen yüreğin vardı.
Asırlar öncesi bir bildik yüzdün
İlkbahar bakışlı solmuş bir güzdün
Güneşim acaba bu mudur diye
Şüpheli bakışla tepeden süzdün.
Çok çabuk ısındık birbirimize
Olmadık hiç pişman sevdiğimize
Yaşanan böyle aşk var mıdır diye
Sordukta bu kalmış talihimize.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:06 PM
Tanrı'nın Rüyası
Bir alâimi semâdır yaşam
Ömür denizine salınan
Dalgalarla boğuşurken heran
Renk renk tükenir zaman
Doğum ölüm yatağında akar
Her durakta bir nefes kadar
Bir kelebek ölür günaşırı
Kanatlarında rengarenk bahar
Yeniden akmak için döl yatağında
Her zerrede bir heves canlanır
Her zerre kozmik denizlere savrulur
Yeşeren umutlar bir canlanır bir ölür
Herşey bırakılan yerde kalır
Ayrılık gözlerde bir kara bulut
Yüreklerde hüzün bir buruk acı
Doğumla ölüm arası yaşam
Bir anıdır evrende varolan
Bir varmış bir yokmuş arası
Bu Tanrı'nın rüyası.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:06 PM
Tarihi Komedya
Dante'nin izindeler,tarihi komedyenler
Cennete gitmek için,cehennemden geçerler
Dipsiz bir hunidir bu,bilmiyorlar erenler
Kudüse varmak için,cehennemi seçerler.
Ortaçağ'ın yazgısı,'İlâhi Komedya' dır
Bilgi çağı utanır,bu nasıl bir rüyadır
Uygarlığın adına,koskoca bir yalandır
Barışı getirenler,bu nasıl bir hayâdır.
Ortadoğu acaba,cehennemin neresi
Kaç çember geçilmiştir,bu cennet cenderesi
Irmakları kurumuş,bu cennetin deresi
Sonları biliniyor,cehennem teskeresi.
Kara sular katrandır,cehennemde kaynarlar
Tarihi komedyenler,ateşinde yanarlar
Kuyulardan fışkırır,kapkara yanardağlar
Eteğinde şimdilik,zebanilik oynarlar.
Görecekler cenneti,çok yakında erenler
Dünyamızı böylesi,bir yay gibi gerenler
Savaşarak barışa,buralardan geçenler
Tanrı'dan izinsiz bu,tarihi komedyenler.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:07 PM
Terörist Sanmışlar İki Bebeği
Dün okudum gazetelerden
Vahşeti,
Terörist sanmışlar iki bebeği
Yaşları biri bir,biri iki.
Onlar bebektiler,çocuk bile değil
Neden ve niçin öldürüldüler
Bir yanıt vermediler...
Anne sütünden yeni kesildiler
Acıktılar;
Anne! ..Mama! ..Mama! ..dediler.
Bir kurşunmuş Amerikan maması
Nereden bilsinler...
Masmavi bir dünya ya
Gözlerini açtılar,
Çipil çipil baktılar
Dünya yı masmavi sandilar,
Kapkara bir yazgının kurbanıydılar
Neden ve niçin öldürüldüler
Bir yanıt vermediler...
Onlar Iraklıydılar
Bir kahır ülkesinin
Bebekleriydiler,
Ölümü bunun için mi
Hakettiler? ..
Dün okudum gazetelerden vahşeti
Terörist sanmışlar iki bebeği,
Yaşları biri bir,biri iki,
Onlar bebektiler,çocuk bile değil
Sütten yeni kesildiler
Acıktılar;
Anne! ..Mama! ..Mama! ..dediler,
Bir kurşunmuş Amerikan maması
Nereden bilsinler? ..
Onlar bebektiler,çocuk bile değil
Neden öldürüldüler? ..
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:07 PM
Tutsak Özgürlük
Sen ellerde değil bende özgürsün
Uçuk sevdaların gölgesidir tutsaklığın
Bedeli ödenmemiş saatlere mahkûmsun
Sevda sandığın limanlarda
Umudun yelkeni yoktur
İçinden yürür gider yalnızlıklar
Kararan yüreklere ışık sızmaz
Aydınlatmak için güneş mi yeter
Dümeni kırılmış bir özgürlüğün
Var senin biliyor musun
Hercai akşamlarda kara gölgelerin düştüğü
Çizgisi kırılmış bir kaderin elindesin
Sarı yapraklar düşer yüreğinden
Tek mevsime tutsak yaşantında
Sonbahar hüküm sürer anlıyor musun
Düşen bir yaprak gibiydin geldiğin zaman
Sevmekten çok uzaktın sevilmeye yabancı
Sevmeyi öğrendin bunca zaman
Sevilmekten mi korkuyorsun
Aşkımızın üstünde nazar var
Görmüyor musun...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:07 PM
Tutsaktı Güneş
Tutsaktı güneş geceden halesiyle
Ufuk çizgisinde kızaran gözlerinde
Bir mahkûm gibiydi fer
Yaşamın arka sokaklarında
Kısılan sesiyle...
Sormazdı zaman hali pür melâlini
Toprağa düşen yorgun bir yaprağın
Ölümle kucaklaşan halini.
Mutluluk güneşinin
Ay'a bakan gülümseyişinde
Yakamoz yakamoz umut aradı
Hüzün şarkılarının
Bir ömür boyu inleyen gönül tellerinde
Tutsaktı güneş âlemin öbür yüzünde
Bir gönül mâbedinde kocaman yüreğinde
Derinlerde çok derinlerde sevgiler mahpus
Gölgeler kapı önlerinde gardiyan
Ellerinde kilitler
Kapı ardında unutulmuş sevgiler
Sevda pusuda özgürlük güneşini bekler
Zifiri karanlık gece
Yıldızlar ilmek ilmek düğümlü
Suda göz kırpan Ay
Kördüğüm bir ömrün iplerini çözer
Tutsaktı güneş sevdaların sustuğu
Yaşamın yitirildiği fersiz gözlerde
Sahte sevgilerde bir buruk acı
Yalnızlığı sürükler yalancı gölgeler
Avuntu aşkların çoğaldığı yerde
Göçebe kuşların seyrüseferinde
Bir kuş kondu gönül mâbedi enginliğinde
Güneşi getiren sevgi derinliğinde
Hiç yaşanmamış bir ömrün
Son mevsiminde...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:07 PM
Tutulmuyor Sevdalar
Sevdanın kanatları deniz yüklü
Gözleri yağmur,
Esrik bir rüzgâr eser güneşin battığı yere
Pembe ufuklar sarar,içimizi çepeçevre.
Kılcal damarlarımızda başlar yangın
Alevi caddeyi sarar,.
Kalplerimizin atışlarına uzanır alevler
Ritmini bozar...
Hangi mevsimde güzeldir sevdalar
Mevsimi bilinmez ki;
Kış ortasında bile açar çiçekler
Hiç solmaz ki...
Hayallerimiz tanımaz sınır
Durur zaman,
Bir sis bulutu gibi iner sevda
İner yüreğimize sormaz mekân.
Güneş bir açar,bir kaybolur
Başımızın etrafında dolanır sevda
Bulutlar yağmurunu salmaya nazlanır,
Bir ırmak akıntısı içimizde
sürükler yüreğimizi
Enginlere sürükler
Ve derin solumalarımızda
Şekillenir zaman...
Bir bakmışız gitmiş sevdalar
Haber vermeden,
Sevdaların çoğalttığı biz
Kalırız bir anda yapayalnız.
Ne ondan kalır bir şey
Ne de senden;
Kalan bir hüzünlü bakıştır
Bu enkazdan...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:07 PM
Tükenmiş Bir Yürekti İntihar
Sarı bir yapraktı gözlerinde bahar
uçuşurdu kopuk kopuk rüzgarında
Yorgun bir yüreğin
Yeni sevdalara açık kulvarında
Zulmün hain ellerinde
Tükenmiş bir yürekti intihar
Bir şarkının çağrısında
Sabah bakışlı bir rüzgarın
Saba makamı tellerinde
Ben yıldızlara uzanamadım ellerimle
Yıldızlar geldi bana
Gece karanlığında bir denizin
Yaldız yaldız kabarcıklarında
Geldi aşkımız
Ayı kelepçeleyen yüreklerimize
Senin yıldızların bir gök adanın
Ellerinde
Kaderine küserken
Benim ellerime döküldü
Tüm yıldızlar
Sönmek üzereyken
Göğsünde ağladığın ihtiyardı
Bilge bakışlarıyla gülen
Güneşe git güneşe diyerek
Müjdeyi veren...
Senin yüreğinde
Tüm sevgileri derinlere iten
Fersiz gözlerinde
Sönmek üzereyken alev
Son kalan kıvılcımdı
Yüreğindeki sevgiyi söndürmeyen
Ve son sevdandı
Ufuklara haykırıp
Zulmü tahtından indiren...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:07 PM
Ulaşamadık Mutlara
Bir türlü ulaşamadık mutlara
Umutlarımızı taşıdık avuçlarımızda
Sevdalarımızı gönlümüzde
Hayaller kurduk geleceğe
Binbir çeşit hesaplar peşinde
Tükettik arzularımızı
Bir türlü ulaşamadık mutlara.
Oysa içimizdeydi mutlar
Göremedik,
Sevgisizliği besledik yüreklerimizde
Gülemedik,
Kör kuyularda aradık suyumuzu
Karanlık *******de ışığımızı
Sevemedik birbirimizi
Bir türlü ulaşamadık mutlara.
Ne bir gül dikebildik
Çölleşen yüreklerimize
Ne sevdalarımızı yeşertebildik
Ne kara bulutları ağlatabildik
Toprağımıza,
Ne de adam gibi sevebildik.
Şarkılar bile güldürmedi bizi,
Türküler coşturmadı,
Yapayalnız kaldı umutlar
Özlemdi hep uzaklaşan mutlar
Bir türlü ulaşamadık mutlara
Bir türlü ulaşamadık
Bir türlü...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:08 PM
Ulusal Onur Bağımsızlıktır Susmaz
Susun dediler;
Sustuk! ..
Işığımızı yuttu gölgeler,
Bir şafak vakti silahlı adamların
Düdük sesleriyle uyandırıldık
Özgürlüğümüzün tutsak alındığı
Saatlerde...
Postalların ödünsüz yürüyüşünde
Hazır ve dar giysilere mahkûm edildik
Kararan yılları giydiğimizde.
Bir nehrin akışını durdurdular
Ulaşmadan denize sahillerimizde.
Susun dediler;
Sustuk! ..
İtaatli çocuklar gibi eğdik başımızı
Verilenlerle yetindik.
Başaklar güneşe hasretti
Toprak yağmurlara.
Yıldızlar çizdi yolumuzu
Her on senede bir,
Havasız boşlukta duvar oldu
Çığlıklarımız...
Susun dediler;
Sustuk! ..
Kuşatılmış ruhlarıyla itaate mecburdular
Mecbur olmayanları ya susturdular
Ya da salıncak çocukları gibi
Ninnilerle uyuttular.
Arada bir uyandırdılar,
Fikrimizi sormak için.
Sordular:
Bir oyundu bu,bildiklerini okudular.
Cüceler âleminde,
Kemirilen devler gibiydik
Soygunlarda çağ atladılar.
Susun dediler;
Sustuk! ..
Üçüncü dalgada,
Ulusal bilincimize indirilen
Darbelerle uyandık.
Sömürgecilerin çağdaş köleleriyle
İçten vurulduk.
Onlar; kılıktan kılığa giren ihanetin
Sarı bayrağı etrafında toplandılar.
Ulusal onur;
Ay yildızlı al bayrağın gölgesinde
Şayak kalpaklı adamın peşinden
Eğilmeyen başıyla,
Bağımsızlığa yürüdü
Şehitlerin kanla suladığı topraklarda.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:08 PM
Unutmadım Baba
Baba!
Gittin; her fâni gibi
Vâdenin bitiminde,
Unutmadım;
Babalar gününde değil
Her babalık görevimde...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:08 PM
Üç Boyutlu Resim
Üç boyutlu üç resimden bakarsın bana
Biri ağlar biri güler,biri naz,
Ne kadar da benziyorsun sen resme
Gülen sensin,ağlayan sen,hüzün sen.
Her akşam otururum karşında
Söyleyen sensin,bilen sensin,gören sen
Bir hayranın gibi,bakarım gözlerine
Anlatan sen,soran sen.
Hayalin uzaklardan gelir karşıma
Gözlerimde tütersin,seslensen az,
Hani bir göz kırpsan yetecek bana
Canlan biraz...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:08 PM
Ülkeyi Gören Yok
Adam doktora gitti
Bir gözlük almak için
Yaşı tam seksendi,
Gönlü güzel,yüzü şendi
Doktor bu ihtiyarı sevdi.
-----Baba; uzağımı görmek istiyorsun?
-----Yok doktor; önümü göreyim yeter.
Ben bu yaştan sonra ne yapayım
Uzağı görüp,
Yengeni göreyim kâfi.
-----Dünya gözüyle sâhi...
-----Doktor sen gençlere bak,
Onların görsün gözü,
Olmasınlar miyop.
-----Baba; gençler hep gözlüklü,
Gene de faydası yok.
-----Eyvah! dedi ihtiyar,eyvah! ..
Oysa tek umudumuz,
Ülkeyi gören yok.
-----Baba; bana kalsa ne yapar eder
Sağlardım görmelerini,
Onları gören yok...
-----Yaa öyle mi?
Ben ayağa kalktım doktor!
Sende kalk! ..
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:08 PM
Vah Dünyam
Küçük dünyaların ihtirasları
Yokediyor dünyamızı,
Ağardı kaç kez tan yeri
Güneş zirveyi aştı
Uyanmadık rüyadan.
Ne radyasyonlu yağmurlar
Durdurabildi bizi
Ne paslı deniz
Binmişiz bir alamete
Düşeceğiz dünyadan.
Yanıyor dünya,yandıkça yanıyor;
Yakıyoruz geleceğimizi.
Ötesi meçhul,ufuklarımız puslu
Umutlarımız karanlık,umutlarımız yalnız.
Ne oksijenin bozulan kokusu
Ne iks ışınları,ne de yeşilin feryadı
Aktıkça kirlenen su,
Hiçbirşey durduramadı bizi
Yokediyoruz geleceğimizi
Ne Mars kurtarabilir.ne Venüs.
Artık hiçbirşeyden umudum yok,
Kıyamete beş kala,durdurmalıyız bu gidişi,
Çoğalmalı bir avuç insan,çoğalmalıyız,
Kimimiz yeşile çalmalı,kimimiz maviye
Çoğalmalıyız biteviye...
Böyle mi teslim aldık dünyayı
Böyle mi nefes alıyorduk,
Yeşilin rengi böylemiy di?
Yumurtanın kokusu bile değişti
Yediğimiz etin lezzeti yok
Kuşlar bile konmuyor toprağa
Kuşların neşesi yok.
Biz herşeyi yıktık,Tanrı'yı bile darılttık
Yaşlı dünyamızı,bir de yaslı yaptık.
Dünyamız bir homurdanırsa
Gözlerindeki yaş,seller gibi akarsa
Tepesinden fışkırırsa kan
Çözülürse damarlarından akan,
O zaman bizi kim kurtaracak
O zama kalırsa...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:09 PM
Var Sandığımız Yanılgılarımızdır
Yarım kalmış herşey
Bir hüsrandır içimizde
Hedefine varmayan
Bir mızrak gibi düşer
Zaman...
Bitirilememiş işlerin
Hüznü okunur yüzlerden
Kaybolur kaybolur umutlar
Yetmez zaman.
Söylenecek sözler
Buruk bir acıdır içimizde
Söylenmesi gereken.
Yarım kalmış aşkların
Özlemleridir keşkeler
Geriye dönülmeyen,
Sayılı bir nefes kadardır
Zaman,
Dikkatle harcanması gereken.
Geri gelmez saniyeler
Farkına varmadan geçer zaman,
Bitirilmiş işlerdir başardıklarımız,
Yanılgılarımızdır,
Var sandığımız zaman.
Aldığımız her nefeste
Tükenen umutlarımız vardır
Her nefeste tükenen zaman..
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:09 PM
Varlığın Volkan İçimde
Doludur sevginle kat kat yüreğim
Beslenen yuvada kuşlar gibidir
İçimde kımıldar eski bir anı
Kalbime yazılan aşklar gibidir.
Her derde devadır senin bakışın
Baharda yeşeren çimler gibidir
Geçerken bir sıcak gülüş bekleyen
Gönüller sevinçten sarhoş gibidir.
Bakmadan arkana yalnız gidişin
Kanayan yürekte hicran gibidir
Bir enkaz misali arkanda kalan
Yolunu bekleyen mecnungibidir.
Yılların özlemi kalbime sığmaz
Çağlayan gönülde umman gibidir
Bir haber,bir selam gönder ne olur!
Varlığın sönmeyen volkan gibidir.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:09 PM
Ver Gönlünü Birtanem
Bakar mısın,gözüm kaldı birtanem
Ver gönlünü al gözümü yüzümden
Sana dair bir gül diktim birtanem
Ver dikeni al gülünü özümden.
Yaşadığın göletlerde birtanem
Su kurursa damla damla akarım
Kuğu boynun incinirse birtanem
Ellerimle şifa olup tutarım.
Gülüşlerin ağlıyorken birtanem
Sonbaharın sarısı var yüzünde
Yaprak yaprak dökülürken birtanem
Sevdamızın bakışı var gözünde.
Sevgi sende derinlerde birtanem
Güldü bana inliyorken derinden
Bu sevgide ne bulunur birtanem
Tüm sevdalar havalanır yerinden.
Kader ağı düğüm düğüm birtanem
Örülürken ömür boyu her yerde
Sevdamızı ipek ördü birtanem
Yollarımız kesişirken bir yerde.
Hüzün yüzlüm,gönül gözlüm birtanem
Akıttığın yaşlar başka biçimde
Sevdamızdan merhem sürdüm birtanem
Kanıyorken yaraların içimde.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:09 PM
Yakamozda Kal
Yüzünün gün ortasındaki aksi
İçinin dışa vuran aydınlığıdır
Yüreğinde sevgiye dair ne varsa
Kin ve nefretten arta kalan
Yitirilmiş sevdaların
Hüzünlü yalnızlığıdır.
Ruhunda esen ılık fırtınalardır
Katrina gibi sahillere vuran
Hasretin uzaklarda mahzunluğudur
Yalnızlık,
Çöker yüreklere acı bir hüzün
Bal köpüğü hayallere konar
Bir martının kanadı
Yürekler hayallerde çarpar.
Seni yakamozun
Aydınlığına hapsettim
Kaybolma diye...
Orada kal! ..
Hele bir gün ağarsın
Güneş çıksın kuşluk vaktine
Isınsın tüm yüreğin
Çözülsün buzları kutupların,
O zaman gelip alayım seni
O zaman çık gün yüzüne
Aydınlansın yüreğin
Durulsun şiddeti fırtınaların.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:09 PM
Yakamozda Parlayan Aşk
Masum; çok masum bir ceylan gibi
Mahzun bakışların,
Bir ırmak kenarında ürkütücü sessizliğin
Yürüyen doğanın ses tellerinin,
Boğulan kaplan haykırışı sarsıntılarında
O ürkek kaçışların.
Yalnız; çok yalnız koşarken gönül sahillerinde
Acımasız avcıların önünden sessizce.
Yıldızsız bir gökyüzünden
Tan kızıllığına uzanan koridorda
Sevdaların gün doğuşuyla kesiştiği noktada
Buluştuk; karanlığın özgürleştiği saatlerde.
Özgür; çok özgür günlerinin tutsaklığında
İlmek ilmek düğümlenmiş kaderinin
Gülmeyen yüzünde,
Fırtınaya tutulmuş yakamoz pırıltılarında
Şaşkın ve çaresiz...
Ne yıldızlı gökyüzünü görüyordun
Ne doğan güneşi,
Zerdüştün yaktığı ateşte kavruluyordun
Ve sen bu ateşte eriyordun.
Bir damla su gibi düştüm ortasına
Yangınlarının en harlı deminde,
Hayallerine uzandım ayışığının şavkında.
Masum; çok masum bir ceylan gibiydi
Mahzun bakışların,
Yakamozların o masmavi denizinde
Ürkek ve yüce bir aşkın
Sevgiyle büyüyen sahillerinde...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:10 PM
Yakamozun İçinden Doğan Güneş
Tek bir yürek gibiydik
Aşkın ana rahminde
Oysa iki yabancıydık lohusa *******de
Sarkaçlı bir saat gibi vurdun yüreğime
Doğum saatinde
Birimiz güneş birimiz yakamozduk
Gecenin içinden doğduk
Ay'ın güneşi yansıtan vakitlerinde
Minnacık ellerin vardı
Yorgun ayakların
Gözlerin vardı yakamoz yakamoz parlayan
Ve tutsak sevdaların
Ay tutulmasına uğrayan
Müebbet mahkûmlar gibiydik
Kelepçeli yüreklerimizle
Bizi birbirimize bağlayan
Tan kızıllığında yanan
Tuz basılmış yaralarınla geldin
Gönül mâbedime
Ben seni acılarınla sevdim birtanem
Kader çizgindeki cehennem zebanisiyle
Uykusuz *******inle sevdim
Gözlerinde tükenen umutlarınla
Yalnızlık canavarının
İki ellerinin arasına sıkıştırdığı başını
Devasa dertlerinle ezilen
Küçücük yüreğini
Yüreğimin potasında eriterek sevdim
Ben sana gözlerimle bakmadım ki
Yüreğimin sesinde buldum seni
Orada bir insan vardı
Gönlümün büyüklüğü kadardı
*******i yakamozlara bakar
İçinden geçip giden güneşe
Yıldızlar ağlardı gözlerinde
Kara deliklere dönen
İçinde bastırılmış sevdalar
Şakaklarında intihardı
Sevdamız gözlerinde yağmur
Her damlası yeşeren bahardı
Sonbahar saldırırken yanaklarına
Sarı bir yaprak ağlardı
O benim gönlümde
Sonsuza dek yaşayacak
Bir efsane yârdı...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:10 PM
Yalandan Öleceğim
Kulaklarıma gelen sesle yaralandım
Gecenin bir saatinde
Gece sustu gönlüm sustu
Yıldızlar ağladı yalnızlığıma
İçimde kudurdu denizler köpük köpük
Sesin kış gibiydi
Sesin dondurdu beni
Seni unutacağım bil bunu
Söküp atacağım yüreğimden
Karalanmamış tek sayfandım
Çekip alacağım gönlünden
Her gece yağmurlar yağacak gözlerine
Kupkuru fırtınalar esecek gönül mâbedine
Güneş süzülmeyecek loş odalarına
Kalleş karanlıklar avutacak seni
Beni sıraya koydun biliyor musun
Kaçıncı sevdaydı yüreğindeki ben
*******i kurt oluyorsun
Gündüzleri kuzu
Hangi saatlerde ben oluyorsun
Oysa bütün pencerelerimi açtım sana
Ürkek bir serçe gibi korkuyor musun
Ben seni çok cesur biliyordum
İtirafnameni yazamıyor musun
Kıyacak mısın bu kutsal aşka
Ben doğal halini çağırıyorum
Yakamozlarda bulduğun o güneşe
Sen yoksa hiç inanmıyor musun
Ben seni söylediğim gibi sevdim
Her halinle seveceğim
Yalandan kurtar beni
Yalandan öleceğim.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:10 PM
Yalanla Gömme Beni
Yordun beni
İpek kozasına sarılmış yalanlarınla
Yıktın beni yaşadığın dramlarınla
Kararttın gönlümü bitmeyen ısrarınla
Ben senin doğal halini
Damla damla gözyaşlarımla bekledim
Çok görme yüreğinin inleyen sesini
Yüreğimin sesine ekledim
Bir tuzak var aşkımızda
Büyücüler aşk avcılığına çıkmış
Yalnızlığın loş kuytularında bekliyorum
Yalnızlığım senin ellerinde
İnanmam kaybedeceğime seni
İnanmam anlıyor musun
Şiirlerim sana değil bana küser
Ben senden çok şey mi istedim
Yalanı kaldır aramızdan
Ya öldür ya vur beni
Yalanla gömme beni
Artık bir karar noktasındayız
Ya yalan kazanacak ya biz
Ya gömeceksin kararınla aşkımızı
Ya asaletinle yüceleceğiz.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:10 PM
Yalnız Adamın Serüveni
Gökyüzüne sessizce baktı
Yıldızlara uzandı
Bir an öylece kaldı
Derinlere daldı...
Ne çocuk ağlamalarını duydu
Ne köpek havlamalarını
Ne de ırmak çağlamalarını
Kulak taşımıyordu...
Kimbilir başka dünyalarda
Başka yalnızlıklarda
Evrenin göz çukurlarında
Işıktan gözlere dalıp
Gülücükler arıyordu.
Ne kozmik sadanın haykırışını
Ne de Tanrı'nın sesini duyabildi
Yalnız adam koskaca evrende
Yalnız duruyordu...
Ne dalgalara karşı durabildi
Ne esen yele eş olabildi
Şarkıları hiç dinlemedi
Türküleri ise anlamadı
Umudu başlamadan söndü
Yalnız adam,
Uzun bir yolculuğun sonunda
Geldiği yere döndü...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:10 PM
Yalnız değilsin
Hafiften bir rüzgâr eser
Duygular denizinden
Yalnızlığıma dokunur gibi
Serinletir ve ferahlatır benliğimi.
Kaç fırtınaya göğüs germekten
Yorgun ve bitkin yüreğim
Senden esecek rüzgârlarla dirilir.
Bir dağın ardından çıkacak yıldızın
Yalnızlığıyla avunur.
Sana ırak bir ülke değildir gönlüm
İçinde yaşayan cananla övünür.
Sımsıkı tuttuğum pervâzlarından
Sızan bir ışık,
Gönül kadehimde yıllanmış şarap,
Buruk bir sevda gibisin.
Sen yudum yudum içtiğim âbu-hayat
Bir yaşam iksirisin.
Ne kadar gideceğim belirsiz
Bir yolun üstünde,
Aydınlık dünyamın
Sönmeyen yıldızısın.
Ve sen ey sevgili;
Yapayalnız dünyanda
Uzattığım ellerimi tutan
Yalnız değilsin...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:13 PM
Yani Sen
Yani sen bu gece karanlığı yırtıp gelebilir misin
İçimde biriken kasvet bulutlarını dağıtabilir misin
Yelkenli bir gemi gibi açılsam denizlere
Ufuk çizgisinde ellerimden tutabilir misin
Yani sen hüzünlü şarkıların yüreğime işleyen sesini
Baykuş gözlerinin geceyi ürküten bakışını
Yalnızlıkların balta girmemiş ormanlarda bir başına kalışını
Bir sevdanın sokağa düşmeden tertemiz duruşunu
Medyumlara sormadan bilebilir misin
Yani sen içimde esen deli rüzgârların
Uğuldayan sesinde inleyen aşk nağmelerini
Denizlerin sahilleri döven sesinde inleyen acılarını
Ay'ın yakamozlarda çırpınan kanatlarını
Ve fosilleşmiş aşkların bin yıllık ağlayışını
Yüreğinde duyabilir misin
Yani sen haykırsam bir yelin sırtından
Özlemi bindirsem bir gemiyle göndersem
Öpücüklere boğup geri gönderebilir misin
Yani sen bu aşkı uzaklarda da olsan
Gittikçe kısılan bir mum kadar kalsam
Güneşin ufuklara kayışında bir gece gibi kararsam
Ve sorsam:
Desemki; sen bu aşkı
Ellerimi tutmadan gönlünce yaşayabilir misin
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:21 PM
Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz
İki adam; adam gibi oturdu
Masanın başına;
'Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz'
Dediler,
Gözleriyle ufukları aydınlatan
Işıklarıyla...
Gönüllerinde yanan ateşi
Tuttular,
Binlerce yıllık saltanatın üstüne.
Yeni bir sayfa açılırken halkın tahtında
Yeni bir ülkenin kızaran ufkunda
Saltanatın yıkıldığı o şafak vaktinde
'Yarın Cumhuriyetiş İlan edeceğiz'
Dedi iki adam,
Oturdukları masanın başında.
Bir ulusun güneş doğarken bahtında
Tüm şehitler resmi geçitteydi
O ay yıldızın altında...
İki adam; adam gibi oturdu
Masanın başına;
'Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz'
Karanlıkları yaran gözleriyle
Bir ulusun yüreğinden fışkıran
Sözleriyle;
'Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz'
Halkın iradesiyle,
YARIN...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:22 PM
Yeni Bir Aşk Doğuyor
Yüreğinde bir bahar renk renk sevda dokuyor
Yüzünde pembe güller tomurcuklar açıyor
Güneşin ışıkları gül yüzüne vuruyor
Mutluluk yağmurları damla damla yağıyor.
Ayışığı parlarken yakamozlar yanıyor
Kıpır kıpır gönlünde yeni bir aşk doğuyor
Önünde güzel günler aşkımızı bekliyor
Yaşanacak baharın ışıkları yanıyor
Gözünde tüten sevda işte gerçek oluyor
Ufuktan doğan güneş bu aşkı selâmlıyor.
Ayışığı parlarken yakamozlar yanıyor
Kıpır kıpır gönlünde yeni bir aşk doğuyor.
Denizlerin süt liman fırtınalar diniyor
Ilık ılık bir rüzgâr yüreğine iniyor
Elem susmuş acılar bu sevdadan korkuyor
Beklediğin o güneş ufuktan tırmanıyor.
Ayışığı parlarken yakamozlar yanıyor
Kıpır kıpır gönlünde yeni bir aşk doğuyor.
Yıldızlar böyle aşka göz kırparak bakıyor
Tüm sevdalar susarken sevdamız çağırıyor
Bülbül susmuş pür dikkat şarkımızı dinliyor
Tüm sevenler bu aşkı saygıyla onaylıyor.
Ayışığı parlarken yakamozlar yanıyor
Kıpır kıpır gönlünde yeni bir aşk doğuyor.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:22 PM
Yeni Gurbet
Yabancılaştıkça yabancılaşma gurbet
Sıla özlüyor seni,sıla gözlüyor.
Kesildi mektuplar okunmaz oldu
Gül kurusu rengi mektuplar
Gözyaşıyla doldu.
Postacı bir mektubunuz derken
Bir çocuk kapar elinden erken
Bir bayram sevinci yaşanır
Gurbetin sıcaklığını taşıyan mektuplarda.
Nasılsın iyi misin inşallah iyisindir
İyimserliğiyle yazılan mektuplar
Geciktiğinde siteme dönüşür.
Bir acele görüşmeye açılır
Yıldırım telefonlar
Hatlar boşalıncaya kadar
Beklemededir umutlar.
Bir ELT telgraf çekilse gurbete
Günlerce bekler,
Özlemler yıllar ve yıllar uzayıp gider.
Ne internet mail lerinde
Ne de cep telefonlarında diner,
Üşür çağ atlayan özlemler
Bekleyen umutlarda biter.
Gittikçe kaybolur sıcaklığın
Sen soğursun,yakınlaştıkça mesafeler
Unutulur sıla,
Gurbet kuşlarının bakışlarında.
Gözyaşları durdu;
Yürekler başka sevdalara vuruldu
Başka mekânlar buldu,
Bir seslensen duyacaklar
O kadar yakındı uzaklar
Bir sağır kulağa çarptı rüzgârlar
Kös dinledi duvarlar.
Mektupların sıcaklığı kayboldu
Üşüdü mesafeler,
Üşüdü çağ atlayan özlemler
Senin sokaklarında üşüdü
Sevda yüklü yürekler.
Yabancılaştıkça yabancılaşma gurbet
Sıla özlüyor seni,sıla gözlüyor,
Gittikçe kararan ufuklarında
Sıcaklığın kayboluyor
Sıla yalnızlığına yanıyor...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:22 PM
Yeşil Gözlü Gelinin Düğünü
Bir gelin süzülür gelir gönüllere
Rengarenk bakışlarında kelebekler uçuşur
Laleler enfes kuş cıvıltıları ses
Hızlanır ciğerlerde nefes
Saraylarda tahtlar kurulur
Yatağında gözyaşlarının kuruduğu ırmaklar
Yeniden sulu gözlerle akar denizlere
Kum taneleri çiğnenmiş bedeninden sıyrılır
Mehtabın koynunda yakamozlar uçuşur
Kaya fosillerinden eser efsaneler
Dinozorların dilinde
Ferhat'ın deldiği dağlardan
Şirin'in mutlu çığlıkları duyulur
Karıncada hareket yeşilde bereket
Sevdalara mayınlar döşenmiş
Arılar sefere hazır
Toprak dokuz ayı devirmiş
Milyarlarca doğuma soyunur
Bir düğündür bu; yeşil gözlü gelin
Renk renk giysileriyle başımızı döndürür
Her gönüle ayrı aşk ayrı düğün kurulur.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:22 PM
Yine Sen
Yine sen unutulmayan
Sabah güneşiyle parlayan
Gözkapaklarıma inen ağırlık
Yüreğimde ki tatlı sızı
Damarlarımda uçuşan kelebek
Nesin sen yine sen
Akşamla ufkuma inen...
Yine sen unutukmayan
Rüyalarımın enfes süsü
Şarkıları sustursam bir an
Mızrabın kalp tellerimde her an
Tan kızıllığında yanan
Kimsin sen yine sen
Ayışığında inen...
Yine sen unutulmayan
Kasvet bulutlarını yırtan
İkinci bahar yaşatan
Şiirlerimde uçuşan
Soğuyan yüreğimi
Gülüşüyle ısıtan
Nesin sen sevda mısın
Ansızın gönlüme düşen...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:23 PM
Yine Sevgi
Yine sevgi;
Yüreklerin tek anahtarı
Yedeği olmayan,
Ne karun zenginliği
Kırabilir kilidini
Ne de hilekâr sözler
Açabilir kapısını.
Yine sevgi;
Gönüllerin kopmayan tek bağı
Sahtesi yapılamayan.
Ne kral saraylarında
Huzur bulabilir,
Ne şaşaalı yaşam avutabilir.
Yine sevgi;
Ruhların tek gıdası,
Açlığını gideren,
Ne zengin sofralarında
Doyabilir,
Ne de iç sıkıntısını
Yağmurlarla giderebilir.
Yine sevgi;
Yokluğu yaşamı boğabilir...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:23 PM
Yitirilmiş Yaşamlar
Sen rüzgârda bir o yana
Bir bu yana sallanan
Fırtınanın kanatlarında
Acıların gözyaşlarında
Terkedilen sevgi sahillerinde
Kokuşmuş sokaklarda
Kanayan aşkların
Yalnız kadını...
Kötülerin dünyasında
Sevgisizlik sevgi diye
Yutturulurken,
Bilir misiniz kaç renge
Boyanır;
Ve böyle bir ihanete
Sevgi diye çarpan yürekler
Nasıl dayanır.
Umudun yitirildiği sokaklarda
Senin ayak izlerinde
Kötülüğün izbe koynunda
Örselenen insanlık değerleridir.
Sana haksızlığı yapanlar
Kokuşan sokaklardan geçen
Dik yürüyemeyenlerle
Diğerleridir...
Sen kötüler dünyasında
Yalnız kalmış kadın;
Sana güzelliğin düşman.
Gezdiğin sokaklarda
Vicdanlardır kanatılan
Ve uzatılmayan ellerin
Lekeli saltanatıdır
Yaşatılan.
Ve günah kokan sokaklar
Senden sorumludur,
Bu sokaklar hep
Yitirilmiş yaşamlarla doludur...
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:23 PM
Yüreğimde Kanama
Bak fırtınalar dinmiyor gönlümüzde
Ay yakamozlara inmiyor
Güneş ne yakamozlara gülüyor
Ne ufuk çizgisinden doğuyor
Ben sevdamı martı kanatlarına yükledim
Sana geliyor hoşça karşıla
Ben sana yüreğimi bıraktım
Emanetimi iyi sakla
Kader mi bu yaşanılan
Ey sevgili söyle bana
Hani nazar boncuğumuz vardı duvarda
Hani bizi korurdu melekler
*******imizden kovulurdu baykuşlar
Yıldızları saymadan gel
Yüreğimin ışığı yeter
Gözlerinde buğulu bulutlar
Ey sarıgül
Kızıla çalma yüreğimde kanama
Ufkumuzda güneş var
Senin yüreğinde tükenmez sancılar
Dinsin sevdamın semalarında
Tükenmesin umutlar.
GooD aNd EvıL
08-08-2008, 04:24 PM
Yüreğin Yüreğimde Oturur
Karşımda Karadeniz içimde sen
Nasıl haykırıyorum bir bilsen
Bir ağustos böceği bacadan düşmüş
Sabahlara dek uyutmaz
Poyrazın saldırdığı Karadeniz
Savunmaya çekilmiş
Tüm aşk şarkıları susmuş
Karardıkça kararıyor Karadeniz
Tüm sevdalara küsmüş
Yalnızlık ayak uçlarına düşmüş
Bir sevdayı yüklenmiş sırtına
Ağır bir işçi gibi
Senin savaşların rüyalarımın kâbusu
Dualarımın âmentüsü
Karadelikler yutuyor ömrümüzü
Alacaklı gideceğiz bu yürekle
Bizi borçlandıran dünyadan
Alacaklıyız yaşayamadığımız sevdadan
Sen yüreğime yazılmış son kitâbe
Küllerin üzerinde yükselen anıt kâbe
Bal köpüğü kekik kokulu
Gözlerinin ardında inanılmaz acılar
Yüreğin yüreğimde oturur
Birlikte güler birlikte ağlar.
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.