Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Ali Yeşil


GooD aNd EvıL
08-11-2008, 09:57 AM
-H-ain bir rüzgar

İçimde kavimler yok eden fırtınalar,
içimde yeni doğmuş bebekler ağlar.
Korkusu yüzüne vurmuş,
İdam sehpasında mahkumlar...

İçimde gökyüzüne uzanan buzullar yanar,
Sonra hain bir rüzgar.
Ve ardından ayrılık,
Sonsuza kadar...


04.12.06
pazartesi

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:01 AM
-H-i-Ç bilmedin...

Sonra,
Bir gün sen gittin.
İçimde küçük küçük mezarlar,
-H-i-Ç- bilmedin.

Sonra,
Bir gün sen gittin.
Gittiler ardından senle,
Ne varsa yaşadığını bildiğim.

Sonra,
Bir gün sen gittin.
Sevdanın bir tek kapısı vardı,
Onu da üstüme kilitledin.

Sonra,
Bir gün sen gittin.
İçimde küçük küçük mezarlar,
-H-i-Ç bilmedin...






07.12.06
perşembe

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:01 AM
*Bencileyin bir köleye sor*

Benim gibi ol ey sevgili sevince.
Elden ayaktan düşmüş bir ihtiyar zavallığında.
Yeni doğmuş bir canın ölüm korkusunda değil,
İlk baştan,
Tüm ruhların yaratılışından;
Galü-Belada'n bu yana...
Kıyamet korkusunda.

Benim gibi sor sevgili sevince.
Nedensiz koca bir hayatın sahibiysen bile,
Sen sor yine de nefes almaktaki o sancıyı,
Mecburiyetten değil,ölüm gelmezliğinden
Bencileyin bir köleye.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:01 AM
. . . .bir Ayrılışın Hikayesi

Gidiyor musun?
...

Peki nereye?
Seni unutabileceğim bir yere...

Yani deliliğe?
Belki de...

Yani ölüme?
Sonunda elbette...

Bekleyecek misin peki bulmasını seni?
...

Gittiğin yerde,bilinmezde,bekleyecek misin yani kımıldamadan öylece?
Ya ne yapıyım sensizlikte sen söyle.

Ne saçma,giden sen değil misin sebepsizce?
...

Söyle hadi söyle...
Mecburum,biliyorsun.

Biliyorum,mecbursun,önce de gitmiştin ya öylece.
...

Ben beklemiştim dizleri üstünde,kımıldamadan sessizce.
...

N'olur susma,bir şey söyle,bu sesizlik inan ölümden beter.
...

Gözlerinde kendimi görememek artık bitsin yeter.
...

N'olur birşey söyle.
Gidiyorum...

Önce de gitmiştin,yetmez mi?
...

Önce de beklemiştim,bitmez mi?
...

Önce de sevmiştim,yüreğin bilmez mi?
Bildiğim,şimdi ayrılık vakti.

...
Bu senle aldığım son nefes belki.

...
Bakma öyle ardımdan gidiyorum işte,ağlama da.

...
Gölgem kaybolurken elbet bu gece oluyor demek değil ya.

...
Farzet ki ölmüşüm,ve sanki yanağına dokunan sıcak bir rüzgarmışım.

...
Gelmişim,hiç durmadan,seni yaralamadan çekip gitmişim.

...
Söylesene,farzedemez misin bu hikayeyi böylece?

...
Gelişimi beklemekten,benim için vazgeçemez misin söyle?

...
Varığımı da,yokluğumu da öldüremez misin merhametsizce?

...
Hadi,konuş son defa bakarak gözlerime.

...
...

Peki ey sevgili,senden vazgeçiyorum senin için.
...

Senden vazgeçiyorum,senin için... ,
... ,
,
... ,,,,,


...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:01 AM
...Aşkı aşk yapmak

Vuslat,vazgeçebilecek kadar basitleşmiş,
Artık ölüm kadar da sıradan.
Bu özlemekten de öte bir yanılgı,
Vuslat bir anda yaşanan yalan...

Ayrılıksa,sevdada zoraki bi ferman,
Kalabilecekken kaçışlara tutunan.
İnan Ayrılıktır o sanatçı,
Aşkı aşk yapmaya uğraşan.







03.03.07

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:31 AM
...Bedenleşmekte acı...

Acılarım senleşmiş kendini kaybedercesine,
Ve acı kendinin bedenleşmesine izin vermekte.

Demek ki başkalaşmak yalnızca acının marifeti,
Ve kendini affettirebilmesi,becerdiği en iyi işi...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:32 AM
...Bekleyeceksin

Zordur ateş olup yanabilmek,
Ondan zoruysa seni yakan ateşi yakabilmek.
Ama yanmayacak kadar soğuksa,
Küçücük kalbi dünyayı donduruyorsa,
Sen kimseyi düşünme,
Kendini düşün asla donma.
Büyüyerek yansın ateşin ona.
En küçük alev bile çözer,
En büyük buzu unutma.
Zamandır çaresi çaresiz.
Bekleyeceksin,
Beklentisiz.

Ali Yeşil

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:32 AM
...Çok Geç Artık

Sen ki,
Susuzluktan çatlayan ben toprağa,
Damlaları vicdan yüklü nisan yağmurları gibiydin.
Gökkuşağımda olmayan siyahımdın,
Ve de tektin.

İşte,bir nefes gibi uzun,
Bir ömür gibi çabucak geçtin.
Rüzgarlara takılıp sebepsiz yere sürüklendin.
Yerlerde sürükledin de Gittin...

Bilemedin,
Ben en renkli siyahımı nasıl sevdim,hiç bilemedin.
Çok geç artık...
Yeni doğan canda bile matemimsin.

Ve bundan sonrasında,
Gözler önünde bir sığınakta saklansam da,
Herkesten çok,
Senden bile hatta,
Beklediğim,
Vasıf değiştirdiğin ecelimsin.

Onca yıkılmışlığımın,
Dağlar gibi dimdik,ayakta kalan tek sebebisin.

Çok geç artık...
Bundan böyle,
Toprağımdan başka bir yerde siyahı göremezsin...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:32 AM
...Kefen Gerek

Gölgeni görmemiş,
Ayaklarının altında ezilmemiş bir ölüm yok sevindiğim.

Bir tek kum tanesi yok sensiz ezdiğim.

Ben,
Kader çizgimin her zerresine,
asırlık çınarlar gibi seni ektim.

Ve;
Ölüme yalnız kefen gerekirdi,
Onu da senin teninden biçtim..

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:32 AM
...Oysa Yüreğim...

Bir efendinin içini ne kadar yakıyorsa kölesini azat etmesi,
Yüreğimin açılması imkansız kapılarını ardına kadar açmam
Ve sevdayı kendi yoluna salıvermem o kadar yaktı içimi.

Bir göktaşının dünyaya teğet geçişindeki o arsız,
o nazlı hali ne derece etkilediyse denizleri,
Aşk ardına bakmadan giderken yüreğim ancak o kadar titredi.

Güneş ne kadar sevindiyse karanlıkta açtığı gül rengi boşluğa,
Ve bu şevkle ne kadar ısındıysa yana yana,
Gidişin güneşin sıcaklığında.


Oysa yüreğim buz gibi duruyor hala.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:32 AM
...SONbahar

Öyle sıkı sarmıştı ki yaprak dalını,
Gören ağacı idamlık sanırdı.
Oysa,
Yanlızca ağaç bilirdi sürgünlerin acısını.

Dallarında herşeye rağmen sevda ışıltısı.
Son dileğin diye sorsalardı,
Yapraklarını sonbaharda bile bırakmazdı.
Ne olursa olsun yerlere dökmezdi canını.

Bilmezler ki,
En sıkı sarılışlar sadece bir anlıktı.

Gerisiyse herşeyiyle sonbahar...
Göçmen yapraklar ilk ayazla dağılırlar,
Ağaca kalansa,
Tüm acısıyla taze sonbahar.




17 nisan 04 cumartesi
00:27

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:32 AM
? Ben'leşebilir misin?

yağan her yağmuru ellerimden sen çalarsın,
bense bu haksızlığa,
haklılığıma rağmen suskun kalırım.
ki;
sen bilmezsin,
ben okyanusum sen denizsin.
söyle gözyaşlarımla büyüyebilir misin?
ve karışsan bana gizlice,ben'leşebilir misin?

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:33 AM
Acaba

Gün geçmez elbet böyle olunca.
Sen yanımda olmayınca.
Güneşi görüyor muyum sanıyorsun?
Yağmurlarda sırılsıklam mıyım sanıyorsun?
Yok,
Öyle bildiğin gibi değil.
Eskisi gibi değil hiç birşey.
Gittiğin son güneşten beri karanlık herşey.
Bıraktığın arsız deniz duruldu.
O denizin balıkları intaharı solur oldu.
Ne fırtına teselli sebebi,
Ne de bir başka yağmurda gelmenin ihtimali.
Korkarım geç olacak vakit,
Hiç birşey bulamıyacaksın bıraktıklarından.
Yaşayan hiç bir şey...
Belki içi sızlayan bir oda dolusu hatıra,
Belki de bir ben darağacında.
Dokun hadi ellerime,
Dokun soğumadı daha.
Özenmedi yüreğim buzlara.
Yaşarken olsa ölürdüm bu dokunuşunda da,
Ölüyken de ölünür mü acaba?

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:33 AM
Aç Yüreğini

AÇ YÜREĞİNİ
rüzgarlara bırakayım kendimi.
alsın sana götürsün beni.
dağları,denizleri aşsın.
hiç korkmadan ölümlerden geçsin.
hızına hız katsın.
aşkıma aşkını,
canına canımı katsın.
mutsuzluklardan,
aşksızlıktan,
karanlık yollardan,
yalan aşklardan geçsin.
yağmur alsın bulutlardan,
susuz diyarlara....
benden de iki damla gözyaşı alsın.
rengi biraz kırmızı,biraz mavi.
gökyüzünden üzerine bıraksın.
sende aç ellerini.
girsin yüreğinden içeri...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:33 AM
Adı Ne Bunun?

Ağlarsın hani *******de,
*******ce...
Bilirsin karanlıkta kuşların pencerene konmayacağını,
Ve kafeste beslediğin bir kuşun,
Aslında hiç senin olmadığını.
Neye yarar öyleyse?
Kime zarar sen söyle.
Söyle kalbine hapsettiğin sevgiliye,
Özgürlük vakti geldi şimdi.
Azad etmek bunun adı,
Firar değil ki...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:33 AM
Adın dün Gece Rüya

Ne gördüğümü hatırlayamadığım rüyalarım olur bazı,
içimde bir çocuk ağlamıyorsa gözlerimi güneşe kavuşturunca,
Sen derim,
Adın dün gece rüya...

içimde ağlıyorsa bir ihtiyar gözlerimi sımsıkı kapatınca,
Sensizliktir bu uykunun gidişatı.
Ölüm işte her yanı,
Ne farkeder gonca üç yada dört yapraklı...







21.12.06

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:34 AM
Adını Söyleyeyim

sabahın derinliğinde boğulurum ben her gece.
keşke, hayal dediğin elimi bir tutabilse...
belki gözlerim kan dökmez o zaman,
belki cehennem yakmaz o zaman.
biliyor musun hayali bile canımı yakan,
kimi zaman korktuğum gölgem,
şimdi tek yanımda kalan.
bazen yine de korkuyorum aslında.
öğrendim ki,
insan kendine bile yabancı kalıyormuş,yetmiyormuş arasıra.
hele odamda sen var gibiyken,
ben harama bile helali-hoştur derken...
bir el uzanıyor sanki ardımdan,
şimdi diyorum,
şimdi ellerin gözlerimi kapatacak.
dudakların ben kimim diye soracak.
ve nefesini hissederken ben tenimde,
adın ölüm olacak.

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:34 AM
Ağlamak Güzel

Ölüm bazen en kolay kurtuluş;
O da istediğin zaman olmuyor...
Ölümün yanında gülmek güzel de;
İnsan en güzel ağlarken oluyor...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:34 AM
Ah Gönlüm

Yüreğimin silahındaki tek mermim,
Bir atımlık canımı ben kime emanet ettim?

Başka günlerin kapanışı mı bu,
Açılmayan kapıların marifeti bu.

Bin cezaya uğramış bir günah bile değil,
Bin sevabımın karşılıksızlığı canımı acıtan.
Zindandan zindana kavuşturan.

Soğuk iklimlerin uğradığı yatağım,
Fırtınası hiç dinmeyen yanaklarım,
Sissiz ben kime yanayım?

Anlaşılır mı bu sürgünlük,
Herşeye boşvermişlik,bu küskünlük.

Değer mi ordan oraya özgürce dolaşarak tutuklu kalmak,
Bir yaşanmışlığa.

Zindanların hapsolduğu zindanda yaşayamamak,
Ah gönlüm bu ortalıkta kaybolmak.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:34 AM
Anlamazsın ki

Sonra çıkagelir ardından hiç tanınmayan,
Anlıyorum;
Vakti gelmiştir artık,candır yol alan.

Canandır bilmediği yollara giden hiç aldırmadan,
İmkansızdır,
Koşup gitsem yetişemem ki ardından.

Anlamazki,
Yüzünde bir tebessüme can adasam...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:34 AM
Aramak Bulmak

Zaman nedir bilmez zamanın kendisi.
Ölüm bilecek elbet sonunda benliğini.
Ne vakit?
Bir akşam serinliği mi?
Tüm yaşanmışlıklara inat,
Bugün gökyüzünün rengi neden mat?
Biryerlerde biri mi ölmüş,
Biri birini yüreğine mi gömmüş?
Üzerine birkaç kalp atışı kapatıpta,
Bir çilingir mi aramış o kapıyı açmaya?
Bilmiyor ki kapının ardındaki,
Aramanın bedeli kapıyı açmaktan daha fazla.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:34 AM
AşK

aşk dediğin,
mahkumun özgürlük arefesinde ölmesidir.
nisan ayının ağlayan bulutlarının halini bilmektir.
aşk,
kuraklığı hiç bilmeyen bir tendir.
bir damla gözyaşında boğulmak,
ya da okyanusun dibinde susuzluktan ölmektir.
aşkı nasıl istersen öyle bil ama,
çaren yok yine de kalacaksın sıratta.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:34 AM
AŞK aslında...

Git hadi hiç düşünmeden güneşsiz geceyi,
Gülün varsa bi güzelliği,o da en acıtan dikeni.
İmkansızsan eğer sende ölümü öldürmek gibi,
Gidişin kalışının yanında daha bi aşktır inanki.

Yanımdaysan eğer herkes gitmişken bile,
Hiç kımıldamadan ölümüne susuyorsan,
Ellerimdeysen şayet bir kış günü,
Aciz,yuvasız bir kuşsan,kanadı kırık uçamayan,
Ne olur git,
Varoluşun benim için artık anlamsız bir hiç.

Ardında ne bıraktığını bile umursamadan,
Koşar-adım değil,kaçar-adım git.
Gidişine bir bahane bile uydurmadan git.
Yalan söylüyorlar,
Aşk aslında hep TEK kişilik...

Yaşamam için seni sensiz,
Bir aşkın tam içinde,
Ölümün bir zaman,korkudan saklanılan bir yerinde,
Yolların düğümlendiği bir kördüğümde,
Bir tarafı zulme,bir tarafı köleliğe giden bir yol kesişiminde,
Sana çıkmayan her yol tamamında,
Sonunda,
Çıkmaz sokakların hepsinde,
Hatta aşkın suç sayıldığı yerlerde bile,
Sen yazılmamışsan bile alnımdaki çizgiye,
Gidersen o zaman yaşarsın içimde.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:34 AM
Aşka Yasaklı

kapıma bir gece yarısı aşk çıkıp gelirse seninle,
ne pahasına olursa olsun,
açacağım kilitli kapımı ikinize de.
seni tattıracağım,
aşka yasaklı kalbime.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:35 AM
Aşkı aramak,

Aşkı aramak,
Aşkı bulmaktan daha da aşk.
Adı üstünde bunun;
Aşk.

Sonsuzlukla yoldaşlık demek.

Saklambaç oynamak,
kimsesizlikle,
Kendimsizlikle.

Bulamamak demek,
Aramak en yüce emek.



Ah aşk ah!
Sen bu oyundan çıkarsan,
Vah halimize vah.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:35 AM
Ayrı Ayrı

Özlemek bir insanı,
Vuslatın o ay gibi bembeyaz suratı,
Gündüz siyahtan bile daha karanlıktı.

Gurbetti,başka başkaydı.
Aynı olansa,
Vuslatın bir adım gerisi hep ağlamaklıydı.

Hayatlar gelip geçiyordu pencere kenarından,
Senle benim yaptığımızsa,
Sadece bakmaktı anlamadan.

Sen,
Yeni başlayanlarını görüyordun hep hayatların.
Ben,
Sonlarına yetişiyordum hep (s) onların.

Ağlayışlara yani,
Feryatlara,yas tutmalara.
Güneşin saklanış mucizesi gibi,
Gündüz vakti esir düşüyordum karanlığa...










10.12.06
pazar

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:35 AM
Ayrıyız Seninle

sen ve ben ayrıyız işte.
ateşlerde yanmış sevdalı bir yüzde.
sen bir yanaktan süzülsen o yerde,
sana en uzak olduğum yer,
o sevdanın diğer yanağıdır yine.
sevdalı bir yüzden ölüme doğru yavaş yavaş damlarız,
ve işte sen ve ben,
birbirimize bu kadar uzağız.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:35 AM
Başka Renktedir Kan

İlle de gülü istiyorsan,
Dikeni yok farzet.
Sen de bilirsin ki kanar ellerin,
O zaman sen de ellerin kanamadı farzet.
Hissetmesin yüreğin acıyı,
Dalmasın gözlerin uzağa,
Dinmesin ellerinin kanı.
Bu gün kırmızıysa kanının rengi,
Yarın olacağın yer gülün yanı.
Bir de bakarsın ki,
Dikenler unufak olmuş avuçlarında.
Eskiden hissettiğin hasret karasını,
Ayaklarının dibinde ezilmiş görürsün.
Gitmesine gitmez de gülün dikeni,
Tutmasını bilirsen,
Kanlar kırmızı akmaz ki...
15 Haziran 2004 Salı 22:38:04

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:35 AM
Bekle Bakalım

Gece çökmeden kentin üstüne,
Yalnızlığın sızısı anlaşılmazmış.
Güneş günü esir aldığında hiç kimse gelmesede,
En azından omuza bir kuş konarmış.
Karanlık öyle mi ya?
En muhtaç kuş bile gider,
Yem döksen avuçlarına.
Bir kanatsan canını,
Bir damla yaş bulamazsın canına saracak.
Yıldızsız,
Sessiz gecede dolaşsan,
Kim,kimsin diye soracak?
Bir adım ileriyi göremeyecek kadar yoğun sise karışsan,
Bir nefesle beyaz kayboluşları kim savuracak?
Üzgünüm ama bana sorarsan,
Yalnızlığınla sadece hüzün kavuşacak..
Bilmiyorsan,
Öğren daha fazla geç kalmadan.
Alışkınsan böyle kayboluşlara,
Yine de sislerin arasından birini bekliyorsan,
Bekle bakalım,
Belki de gelir istediğin,
Omzuna bir kuş daha konmadan...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:35 AM
Bekleme,Yanmaz Ateş Ateşte

Yoksun,
Yalancı bir vuslat olmuşsun,
Acıtıyorsun.

Bilmem ki bu yüzden midir?
Gönlüm,
Kıpkırmızı kanıyorsun.

Kanıyorsun işte geri geleceğim diyenlere,
Ağla artık,
Bakma öyle boş gözlerle.

Bir damla yaş kaldıysa gözbebeklerinde,
Sil artık,
Daha fazla üşüme.

Bekleme,
Halinden anlamaz kimse,
Ve gece...

Bekleme,
Ayağına gelmez de kimse,
Ve her istediğinde...

Bekleme
Gözyaşlarım bitecek diye,
Gözyaşı bitmez okyanuslar biter de...


Bekleme,
Kendini de bekleme,
Bir daha bulamazsın artık kendini kendinde...

Bekleme,
Yanmaz ateş ateşte,
O sende...



04.12.06
pazartesi

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:35 AM
Beklemek Seni

Beklemek seni hiç beklentisiz...
Bir gün senle olmanın umudu,
Bir günün seninle doğması umudu.

Ağlaması yıldızların,
Gözyaşlarına sahip olamaması bulutların,
Ve karası sevdaların.

Beklemek seni hiç beklentisiz.
Yetim gibi kimsesiz,
Bebek gibi çaresiz...

Beklemek seni,
Düştüğümde kalkmaya çabalamadan,
Kımıltısız,gözlerimi hiç açmadan...

Beklemek seni yolların sonunda...
Gelmeyeceğini bile bile,
Beklemek de Aşktır işte...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:35 AM
Ben Değilim...

Ben değilim aynadaki bu çaresiz adam,
Ben değilim inan...
Sebep olduğun bu savaşta,
Ben değilim elsiz kolsuz kalan.

Yaralanan...
Yara alan...

Ben değilim aynadaki bu ihtiyar çehre...
Ben değilim kuru yaprak gibi savrulan cehenneme...
Yanan ben miyim sanıyorsun,
Halimi gör be ilk önce...

Gör bak cehennem nasıl da ışıl ışıl,
Yanıp kavrulmakta ellerimde...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:35 AM
Ben Deniz Sen Yelken

İncecik,
Mutsuzlukla dokunmuş bir örtü..
Beni oldum olası hep üşüttü.
Gözlerim kuruluk nedir diye sorarken,
Bedenim,koskoca karanlık bir denize dönüşürdü.
Kimi boğacağımı bilemezdim,
Kimin olacağımı bilemezdim.
Yalnız kalmış bir balıkla dertleşirken,
Bir ucum yeşil,bir ucum diken.
Yazık ki bir yelken bile açmadın,
Ben koskoca bir denizken.
Bilmedin,bilemedin hal böyleyken,
Boğulmaktan bile değil,
Üstüne su sıçratmamdan korktun sen.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:36 AM
Ben Gittiğimde...

gittiğimde,
yokluğum belli olsun.
hasretliğim çekilsin her gece,
günlerce,
her nefeste.
suya meçhul düşen bir gölgede.
aynadaki bana benzemeyen her yüzde bile.

gittiğimde,
yokluğum belli olsun.
gülümsemeler bile ağlasın.
yara açabildiysem varlığımla,
ölümler kaçınılmaz olsun yokluğumda.
uçurumlar ayaklar altında da olsa,
yukarıya düşülsün ilk defa.

gittiğimde,
yokluğum belli olsun.
belli olmayan,
bilinmeyen adımdan uzak olsun.
hasretliğim vursun güneş yerine pencerene.
gidişimdeki karanlığı görmezsen,
gözlerin kör olsun.
ayak izlerimi takip etmezsen,
yolların uzun olsun.

gittiğimde,
mutlak gidişimde,
imkansız gelişimde,
senin için gören gözlerimde,
bildiğim en kestirme yollarımda,
benimle gelmeyen gölgemde,
içini sızlattığını arzu ettiğim hasretliğimde,
varlığımı öldüren yokluğumda,
bedenimi unutan ruhumda,
güneşi dize getiren yangınımda,
kendi kendini kıskanan sevdamda,
beni yarı yolda bırakan canımda,
senin olsun.
senin olsun.





290307

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:36 AM
Ben Kölen...

Her an gitmeni özlemiştim aslında,
Beni yalnızlığımla bile değil,
Daha başka,
Daha önce hiç söylenmemiş bir yalnızlık kavramıyla,
Çaresiz bir adam bıkkınlığıyla,
İşte dediğim gibi,
Hiç kalınmamış bir yalnızlıkla,
Beni,
Bırakmanı özlemiştim darağacında,
Bir uçurum kenarında...

Hiç alınmamış bir köle özgürlüğüyle,
Beni bırakmandı arzum yokluğa.
Ki,
Sahibim sen olsan,
Ve ya beni hiç almasan,
Ne farkeder
Adım köle yine de, gözlerimin yaşına bile bakmasan.

Hem,
Gözlerinin alamayacağı bir uzaklıkta,
Ben kölen,
Sana saklı,
Senden saklı,
Özlemiştim aslında,
Toz duman bir zindanda,
Yağmurlara inat ağlamayı.

Belki de,
Şimdi her an yanımda olmanın sırrı,
Bırakışındı belki burada kalışını.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:36 AM
Ben Nereden Bileyim Öğretmediğini

Ben nereden bileyim ne olduğumu,
Nereden gelip nereye,kime savrulduğumu?

Kimin gözlerine bakınca,
Ben nereden bileyim
Gözlerim yağmurdan açılmayınca...

Ben nereden bileyim,
Yıldızlarla oyun oynamayı
Sabaha çıkmayınca.

Benim tek bildiğim...
Öğrettiğin...
Aşk güneşte donuyormuş,
Soğukta kora çalıyormuş...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:36 AM
Ben Ölmeden Gelsen

uykularım hep zor,
kapansa gözlerim bir an için,
kimi görüyorum gel de bir sor.
belli belirsiz,
yarım kalmış bir hayale uzanıyor aklım ille de,
hiç bir zaman bitmeyecek bir hayale...
üstümde son gördüğünde giydiğim elbisem,
ah!
kefenim olacağını da bir bilsen.
sabaha çıkmayacağımı bilsen,
ölümleri öldürüp,
yada ölümle yoldaş gelsen.
üşüyen ellerimi ellerinde ısıtıp,
ömrümü iki söze sıkıştırıp,
seni seviyorum desen...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:46 AM
Beni Sende Gördüm

Kendimi gördüm gözbebeklerinde.
Sanki demir parmaklıkların ardında ben hapiste.
Ne yapsam da firar engelleniyor,
Hem de bir nefesle.
Soluğum kesilse diyorum,
Gözlerin,darağacı oluyor bu seferde.
Kurtulmam imkansız biliyorum,
Bilmesine biliyorum ya,
Sen uyursan ben ne yaparım.
Karanlık gecenin tortusuyla,
Kendimi bulduğum gözlerin kapanırsa,
Yıldızı çok akşamda gözlerin çok uzaklara dalarsa,
Ya da ben boğulursam gözlerinin esiri diyarlarda.
Ama yine de af istemiyorum,
Gözbebeklerinde kalmak istiyorum,sen gözlerini kapatsanda.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:47 AM
Benimdir

öyle ki;
sen varsan yanımda,
ne alacaklı oluşum aklıma gelir zamandan,
ne de zamanın kendisi.
banane!
varsın akmasın zaman,
nehir misali ölüm yatağından.
bir yaprak olmasın zamanın suyuna tutunmuş,
kendine bir yol tutturmuş,
belki de suda kurumuş.
olmasın senden başka söylediğim,
söyleyebildiğim,
bir türkü bildiğim.
buzun titreyerek donduğu bir mevsimde,
ben seni mırıldanırken,
güneş de olmasın içimde.
senindir ruhumun en saklı köşesi,
senindir her zerremin zerresi.
ve sen varsan yanımda,
benimdir her ne varsa.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:47 AM
Benimsin

Peşimde olduğun,
Peşpeşe bir sürü rüya.
Ölüme eş bir uyku hali.
Seni rüyamda bile seviyorsam
Düşün ölüm beni değiştirebilir mi?
Her yerde gözlerin,
Elinde yağlı ilmekli bir ip.
Sen kovalıyorsun,
Ben,
Kaçmıyorum.
Elimde ateş damlaları,
Bulutları kıskandırıyorum.
Bilmem belki de özendiriyorum.
Donmuş gözyaşlarım yanaklarımda,
Kurak iklimlere yetiriyorum.
Hatta artırıyorum.
Uykumda açan bir gülü,
Yüreğimde sen diye ağırlıyorum.
Vakitli vakitsiz gelen misafir gibi...
Ölümden uyandığım zaman da benimlesin,
Söylesene,
Sen ne biçim bir misafirsin?
Söyle yoksa benim misin,
Ben misin...
Biliyorum,
Sen doğumdan ölüme,
Benimsin.
Ben mi?
Meğer ben hep bensizmişim...
Meğer ben hep senmişim...

20 nisan 04 salı
00:45

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:47 AM
Beşinci Mevsimim

Dört mevsimin ardından beklediğim,
Özlediğim,
Hasretine yenildiğim beşinci mevsimim.
Yüreğime hoşgeldin.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:47 AM
Bil...

aşkına düştüm işte,yalan da olsan.
yada güneşe bir adım yakın yağmur damlası olsan.
sev diye değil,
sevil diye.
bu aşk sana...
bende doğdu,
sende toprağa verilir.
bilirim duaya kalkmaz ellerin.
yüreğimde sonsuz bir acı tutsak olur.
ve ben de tutsak kalırım bir yürekte,
sonsuza.
bir ömür yanında kaldığım gibi,
bir an kalmazsın yanımda.
nereye gidiyorsun daha bedenim soğumadan,
yüreğim taşa toprağa karışmadan.
benimle öl demiyorum sana,
ama,
bir damla gözyaşı hep yasak mı sana?
kuru bir yaprakta mı bulamadın yaralarımı sarmaya.
öyleyse git hiç durma,
ama şunu bil uğruna öldüğüm,
senden kalan acı,
başkalarının aşkından daha talı.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:47 AM
Bildiğim

biliyorum,
ölünceye kadar unutmayacağım seni.
ölüm dediğin unutturur mu,
onu da bilmem ki...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:47 AM
Biliyordum Zaten...

İhtiyar yüzümün ne denli sana benzeyebildiğine şaşıyorum.
Ruhumun da...
Benden,
İhtiyar bir ten kıvraklığında,
Nasıl kaçabildiğine şaşıyorum aslında.

Görmezliğin de eklenince gözlerine,
Hiç bir karşılık beklemeden,
Seni usul usul,içime yer ede ede,
Yeniden öğreniyorum seni,
Yüreği su gibi berrak bir bebek aklı ile.

Mesela sen,
Dünyaya değer tebessümünle öğretmişsin bana,
Nasıl en zor anlarda bile gülünebildiğini.
Nefret etmekten de kolay bir işi,
Sevgiyi...

Cemreye hasret bir günde,
Kışın,toprağın gelinlik giymiş haliyle,
Ellerin tüm bedeni ne denli ısıtabildiğini öğretmişsin ellerinle.
Ve yakmayı öğretmişsin aniden,
Donmak üzere olan bir yüreğe...

Güneşli bir gecede,
Ki bu tezatlıkta ve yolunda gitmeyen her işimde,
Koştuktan sonra (sana) düzensizleşen her nefesimde,
Dediğin gibi bitermiş herşey,
Tek ve derin bir nefesle.

Dediğin gibi,bitermiş herşey,
Hatta aşk bile.
Biliyordum zaten,
Sen öğretmiştin gitmeyi de...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:47 AM
BilmeSen

Yaprakların ezildiği bir günde gittiğini san sen,
Yüreğimin üstüne basıpta gittiğini hiç bilmeden.

Hiç bilmeSen yaprakların da yaşamaya hakkı olduğunu,
Yüreğimin yalnızca sana ait olduğunu.

BilmeSen sonbaharın (n) asıl katil olduğunu,
Yaşanmış yaşanacak ne kadar aşk varsa,
Hepsinin sonbahardır sonu.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:47 AM
Bilmiyorsun

Adımlarındaki bu acelecilik de nesi?
Ulaşmak istediğin bir uçak mı,
Yoksa bir gemi mi?
Söyle bana,
Ne yapacaksın?
Yoksa uaçacak mısın?
Kendini göçmen kuşlar gibi,
Özgür mü sanacaksın?
Ya da,halen keşfedilmemiş bir balık olup,
Kendi halinde mi yaşayacaksın?

İzin verirler mi sanıyorsun?
Yok yok,
Sen daha hiçbir şey bilmiyorsun.
Bilmiyorsun kuşların avlandığını,
Avlanmasa da kafeslerde bakıldığını.
Bilmiyorsun mahpusluk kardaşım,
Bilmiyorsun balıkların da ağlara takıldığını...


12/12/05
pazarertesi

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:48 AM
Bir Kereliğine Kesintisiz

Gözleri gecenin karanlığından nasibini almış güzel,
Bırakma sen beni bu yol ölümlere koyar gider.
Ayağım takılır bir güneş parçasına da,
Tutanım olmaz o gecenin karanlığında.
Düşün bir ne kadar güçsüzüm sensiz,
Hem sağırım ben,sesinden başka her ses sessiz.
Her ağlayış kahkahaya benziyor ellerinsiz.
İlle de diyorum,ille de
Ellerin silmeli gözyaşlarımı beklentisiz.
Bir kereliğine,
Kesintisiz...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:48 AM
Bir Tek

hapsettim seni yüreğime
sakın beraat etmeyi düşünme...
suçlular yok,suçlu tek.
suçunda,cezanda tek.
sebepler yok,sebebim tek...
sevdiklerim yok,sevdiğim tek...
bundan sonra seveceklerim de yok,
sonsuza kadar seveceğim tek...
uğruna öldüklerim yok,öleceklerim yok,
öldüğümde,öleceğimde tek...
güldüğümü görmez kimse,ağlatanım tek...
herkes görür ağladığımı,
görenim yalnız sen olsaydın,
sen olsaydın bir tek....

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:48 AM
Bir Zindanda...

Duy,
Sesim rüzgarlara karışmış olsa da,
İçinden ayıklayabildiğin beni bul.

Gölgem karanlığa mahkumsa da,
Bak,
Ayak izlerim yollarında bekliyor hala.

Bir zindanda...

Dört duvar,
Tavanından ellerime kanlar akmakta...

Islatmakta yüreğimi,
Yormakta...

Ve yüreğim sen diye,
En acımasız ölümleri koynunda saklamakta...



05.12.06
salı

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:48 AM
Birini Arıyorum

Birini arıyorum;
Adı Burcu...

Öldüğü gün,
Daha on sekizinde çocuktu...

Zümrüt (ap) ağırdı,
Belki de yüz binlerce tondu...

Kara bir bayram günü,
Yüreğim paramparça oldu.

Onun bedeninden bile paramparça,
O öldü,
Ben kaldım hayatta.

Yürüdüğümüz yollar cansız,
O çocuk elleriyle,
Taşıyamadı seni vicdansız.

Belki o anda beni düşünüyordu,
Belli ki,
Ölüm onu benden daha çok özlüyordu.

Yitip gitti benden,
Bir ömür daha göremeden gözlerinden.

Öyle zamansız,
Ve artık vuslatsız...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:48 AM
Boşver Uyu Sen

biliyorum,
sen şimdi uyuyorsundur.
kapatamasamda ben karanlığa gözlerimi,
benim yerime kapat sen.
ben hep beklerim seni uyurken.
yanıbaşında,
her nefes alışında.
istersen uyumadan önce,
ellerinle yastığını yokla.
bak işte,
uzanmışım yatıyorum yanında.
ellerini bekliyor ellerim,
hadi uzat ellerini yokluğuma.
son bir kere dokunurum ellerine,
üstünü örtmeden önce.
son kez öperim seni ölmeden önce.
sana söz,
arkama bile bakmam giderken.
söylesene
yüreğim de bedenimde sana dönükken,
arkaya bakmakta neden?
söylesene,
ya da boşver uyu sen...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:48 AM
Böyle Biter Artık Bu Muharebe

Böyle biter artık bu muharebe,
Mahkumu ben,
Sevda da biter elbet kurşuna dizilince...

Gözler sımsıkı kapanınca bir bezle,
İçimde korku yok mu sanıyorsun sen,
Öyleyse beni iyi izle.

Bak,nasıl da ağlıyorum erkekçe.
Nasıl yalvarıyorum sana,
Gel,gitme...







07.12.06
perşembe

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:48 AM
Bu Gidiş Son olmalı

Bırakıp gitmeli her ne varsa...
Elle tutulmayan,gözle görülmeyen,
Hissedilmeyen,bilinmeyen,
Ve sevilmeyen.

Bir ruh bulmalı,
Bir ruh olmalı.
Bilemediğin hiç birşey yokken bile,
Sebepsiz sormalı.

Kim bu gidişlerin mekanı?
Kalışların yanı mı?
Kimsesizlerin anası,
Sevişlerin canı mı?

Bir ruh olmalı,
Bir ruh bulmalı.
Üstüne dünya düşmüş,
Uçamayanların kanadı.

Sabah olmalı,
Kimse duymamalı.
Gece olmalı,
Herkes uyumalı.

Ve sen,bulamadığım ruhum,
Bu gidişim son ve dönüşsüz olmalı...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:49 AM
Bundan Böyle Adın Ölüm

Gülüm,
Adın bundan böyle ölüm.
Senden önce,
Yoktu ki dünyada zulüm.

Ve güzeldi her gördüğüm...

Savaşta parçalanan bedenler güzel,
Boyuna geçirilmiş bir düğüm,
Ve her cenaze merasimi,
Kalanların bayramı ve sevindikleri bir düğün.

Gülüm,
Adın bundan böyle ölüm.
Senden önce,
Yoktu ki dünyada zulüm.

Ve güzeldi her gördüğüm...

Gülüm,
Adın ölüm,
Hadi,
Öldür gülüm...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:49 AM
Can Kolay Ölüyor

Canım bile değilsin sen...
Belki ruhumsun.
Belki karaltıda bile ıslandığım yağmurumsun.
Belki de hayalimsin sonsuz.
Ama canım değilsin.
Ruhuma işlemiş bir meleksin.
Beni koruyan,
Beni ilmik ilmik dokuyan.
El emeği,
Göz nuru bir sevdasın belki de.
*******i düşen bir yıldız içime,
Sabahları içimi delen bir güneş.
Ve gözlerin,
Ve gözlerindir binbir yaşama eş.
Ama işte canım değilsin,
Hatta ona olamazsın bile eş.
Belki bir arkadaş,
Ne bileyim belki de yoldaş.
Herkesin yolu ayrılır ya,
Son anda,
Ya da bir yol ayrılımında.
Oraya kadardır yoldaşlık,
Sımsıkı sarılmışlık.
Geride kalan yollar nasıl mukaddesse,
İlerisi hep saçmalık.
Ve işte sonunda yaşanansa,
Bir avuç gözyaşı,
Ve ayrılık.
Dedim ya canım değilsin sen,
Ve can benim değildir,
Ne kadar da istesem.
Canım değilsin...
Bilmez misin ki,
Canlar göçebe bir kuş.
Yeri,yurdu belirsiz,
En uzun yaşamıysa kısacık bir düş.
Unutma,
Sen benim canım bile değilsin,
Çünkü canlar kolay ölüyor,
Bilmelisin,
Bilmelisin...
15 Haziran 2004 Salı

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:49 AM
can####maHpusta####

Azad edilmenin tutsaklığını yatıyorum şimdi,
Dört duvar değil bir mahpusta.
Demir parmaklıklar görevinden başka,
Ardına kadar açıkta.

Sen,
Gardiyan,
Çocukça,
Bir grev saçmalığında...

Ben,
Mahkum,
Kelepçeler açık kalmış,
Avcumda.

Sen ardına bile bakmadan,
Gölgenden kaçmaktasın hızla.
Bense duvardan sızan az bi ışıkla
Doğan gölgemle koyun koyuna yatmakta.

Ne olur geri dön,
Gün bitiyor güneş batmakta.
Can hür amma,
Can mahpusta.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:49 AM
Cemrem

Daha dündü yaşadığım bir ömür.
Belki bundan sonrasıdır da.
Ne bileyim işte,
Diyebildiğim;
Sen bir ömürsün,
Bir ömrümsün.
Ömür dediğinin sonu,
Sensin işte.
Bir yaşamlık,
Bir anlık.
Ama olsun.
Bil ki,
Ben ayaklarının altında ezilen tozum.
Bir nefesinle yok olup,
Bir çağırışınla varolanım.
Ve sen bir cemresin yüreğime düşen.
Ellerimi kelepçeye vurup,
Zindan zindan gezdiren.
Kaçmak elde mi,
Götüreceğin yere senden önce gidiyorum ben.
Bilirim ki seninle cennet her yer,
Her yer iki kişilik kevser.
Seninledir ıslanıp kuru kalmak,
Yanıp yok olmamak.
Neyse imkansız olan,
Seninleyken,
İmkansıza kaçıyor imkansız olan.
Ve sana kaçıyorum ben.
Sana düşüyorum yüreğime düşen cemrem...

22 Haziran 2004 Salı 01:00:14

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:49 AM
Çare çok

ne çok sevdim seni...
yağmurlarda bile kuru kaldım sensiz.
kuytular kırık döküktü,
ve her yer ben gibi sessiz,
sensiz.
sipere dahi yatmamıştım oysa,
ama ne şimşekler çaktı,
ne de bir damla yağmur canımı yaktı.
rüzgarlara yüklenmiş,
bir cephane dolusu hasretin,
neyim varsa hepsini aldı.
korumadım kendimi,
hatta hasretinin önüne,
sen diye savurdum gözlerimi.
ellerimi kopardım tutunmasın diye senden başkasına,
kör ettim gözlerimi,
görmek bir yana bakmasın diye yanlışlıkla.
ayaklarım desen çoktan yollarda,
dikenli, çakıllı yollarında.
bilirim sana gider yalnızca bu yollar,
yağmurdan önce ulaşırım belki ölmezseM,
ya da ne bileyim,
ta oralardan öldürmezsen.
ya yağmur benden hızlıysa,
acımasızsa,
işte o zaman,
ter olmaktan başka çare yok avuçlarında.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:49 AM
Çirkin bir kurbağa

Bir varmış,hep yokmuş.
Göreceli zamanın birinde,
Kaf dağının adının konmadığı bir yerde,
Ne sen bir padişahın güzel kızı,
Ne de ben kahraman bir prens suretinde...
Sen alalade bir beden ve ruh toplamı,
Ben senden bile korkan bir kahraman çırağı.
Çirkin bir kurbağaymışım,evim de bataklık kenarı.
Vıraklamalarımı tercüme edebilecek bir dil bilgini yok o devirde,
Ve hala yazılmamış bu olayla ilgili bir hikaye.
Elbetteki bu talihsiz bekleyişin sebebi sensin diye vıraklamayacağım,
Görüyorum kırmızı gözlerimle ki,beni öpmeni sana bir türlü anlatamayacağım.
Bağıracağım yine de tüm sıradan kurbağaları rahatsız etme pahasına,
Küfürler edeceğim diğerlerine hiç utanmadan,kurbağacadan anlamıyorsun Nasılsa..
Söz sonradan değişmiş kara haber tez duyulmazmış aslında,
E yolu uzun,gelecek vasıta da bulunmazmış ya.
Otostopun adı farklı o zamanlar;
Kuşstop,ya da şanslıysan aç olmayan bir çıtastopmuş şansın varsa.
En kötüsü de iyimser bir yazar da doğmamış daha.
E beklemek kalır o zaman kurbağaya yazarın annesiyle babasının Tanışmasını.
Lise de çarpışıp ta anne ve babanın kitaplarının dağıldığını.
Birbirlerinin gözlerine bakar bakmaz aşık olmalarını,
Ve bu esnada dua da etmek lazım müdürün okulda ve hatta hemen Arkalarında olmamasını.
Bitti işte kurbağa işin en zor tarafı,
Önce yemek sonra kırgün kırk gece düğün dernek.
Kızma kurbağa bu kırk güne,adettendir bu,beklemek gerek.
Hem sonrası da var elbet; yazar,bakalım daha kaçıncı bebek?

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:49 AM
Çocuk oyunu

Hadi birşeyler yap;
Çabala.
Kalma o karanlık kuyuda.
Bir ip sarkıtmazlar yukarıdan,
Hadi ağla,
Ağla hüzünlü sevda...Ağla.
Ağla da kalsın ayakların suların altında.
Daha yukarıya,daha.

Sesin çıkmasın.
Soluğun tüketmesin muhtaç olduğunu,
Sanma ki bu oynanan,
Hiç kaybedensiz çocuk oyunu.

12/12/05
Pazarertesi

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:49 AM
Çoktan

aşkların en güzelidir sana olanı.
yalnız seninledir,
en güzel yağmur ıslaklığı.
canımı acıtacaksanda,
gözlerimi ağlatacaksanda
bu gözlerde,
bu can da sana çoktan feda...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:49 AM
Daha Aşağıya

Hırçın,
Ömrüm ölümden bıkkın.
Her gördüğümde sudaki yüzümü,
Aksi sanki kimsenin bilmediği sır düğümü.
Çırpınır dururum hayatın ağında,
Değdi değecek paslı bir zıpkın her anıma.
Nereye kaçsam,nereye?
Kimin ıslak ellerine?
El vermezler ki,
Acım özenmişse yetimlere.
Sadece el kaldırırlar,
Burun kıvırırlar,
Ayaklarımın altındakiler,
Yüksekten baktıklarını sanırlar.
Düşeceksin lan sende,
Ayaklarımın altından da aşağıya.
Sarılacaksın denizdeki kendin gibi bir yılana.
Daha aşağıya, daha..

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:50 AM
Dert Olurum

yerin bir türkü olsa,
sadece yalnızların söylediği,
aklımdasın,dilimdesin
aşkı anlatan türkülerin en güzeli.

yerin uzaklar olsa,
keşfedilmemiş,
el değmemiş,
uzağın yakını yok diye kim demiş.

sen yağmur damlasını mesken tutsan,
ben devası olmayan bir dert olurum,
bulutu aralıksız ağlatan.
temmuzu güneşsiz bırakan.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:50 AM
Diğer Yarım

sen gittiğinden beri öylece kaldım.
yarım yamalak...
sokaklar dolup taşsada,
hiç kimse yok yarımın yanında.
sessizlik alışmaya zorlasa da beni sensizliğe,
olmuyor işte.
duvarlar daha bi yakın sanki bedenime.
kurduğum bütün senli düşler,
şimdi gözlerimin dalıp gittiği ölümlerde.
ve ölümler sevdamın yerinde...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:50 AM
Dikenlerin Meskeni

Her nefesim senden artakalan ihanettir.
Soluduğum,verdiğin nefesindir.
Ve yaşamak yalan bir doğruysa,
Beni yavaş yavaş öldüren hayalindir....

Güller yok artık yüreğin bilmelidir.
Bu bahçe de bundan böyle dikenlerin meskenidir.
Kim gelirse gelsin bu yüreğe sadece misafirdir,
Ve, göreceği en büyük misafirperverlik ise ihanettir.

SENdir...









21.12.06
perşembe

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:50 AM
Doğum Günümde

Doğum günümde yanımda yoksun diye,
Yağmurlara özeniyorum.
Cehennemim ıslaklığı özlediği gibi,
Her damlada seni biraz daha özlüyorum.
Yoksun işte,
Bu doğum günümde de.
Benim olduğunu bile bile,
Yağmurlar yağdırıyorum gönlüme.
Kasırgalara bile izin veriyorum.
Gecemde.
Öyle acımasızca essinler ki,
Beni savursunlar gözlerine.
Sana geleyim ben bir nefesle,
Ya da,
Sen gel de özletme seni doğum günümde.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:50 AM
Dünya Bu Be Adam

Dünya bu be adam,
İlk kardeş kavgası,
Daha ilk ânı kan.

Dünya bu be adam,
Daha ilk yaşında,
Siciline işlenmiş kötü nam.

Dünya bu be adam,
Çivisi çıkmış artık,
Sondur yaklaşan...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:50 AM
Ellerin Ellerin Avuçlarında

Sonbaharın ardına takılıp gitmeyip te,
Hayale sığmayan sevdalara özendirmeseydin keşke.

Akşamları yoluma çıkan eli kanlı bir anı olmasaydın da.
Daha biraz önce ölümü tatmadım mı ben koynunda.

Eğer tanıyamadıysan kokumdan da,
Neden beklersin ki hala aklımın,gönlümün bir kıyısında.

Yazılan bir sevda okudun mu sen al kanlarla?
İşte,günbatımında gördüğün kızıllık sana yazılmıştır okuyamasanda.

Ümitlerimin batışına yetişirsen eğer günün en karanlığında,
El olmuşsundur sen,ellerin ellerin avuçlarında...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:50 AM
Emanetimsin Sen

Sen giderken,
Seni,Allah'a emanet ettim ben.
Allah emanete hıyanet etmez asla,
Bu gün ayrıysak,
Yitip gitmişsen ellerimden,
Biliyorum bu dünyada değilsede,
Yine kavuşmak var bize ahirette.

Mutlaka ama mutlaka,
Geri alacağım emanetimsin sen.
Bilinmeyen bir zamanda,
Bilinmeyen bir mekanda.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:50 AM
Ey Yâr Çağrılıyorsun

ey yâr çağırılıyorsun,
Hiç istenmediğin kadar hemde...
çığlığımdan artakalan sessizliğimle,
gözlerinden artakalan görmezliğinle,
senden artakalan sensizliğinle,
çağırılıyorsun yâr sensizliğine.









21.12.06
perşembe

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:50 AM
Film Gibi

hani sabahlar vardır,kimsesiz...
güneşsiz.
biraz düş,
biraz da üşüyüş.
çünkü kimsesizdir o sabahların sahibi.
ceketsizdir...
o,
birisinin sırtına iliştireceği,
bir ceketi beklemektedir.
hani sımsıcak bir aşk filminden,
olmaz ya olur gibisinden.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:51 AM
Gel Benimle

gözlerimi güneşe her açışımda sen ol yanımda,
ki;
güneş kıskansın seni.
seni,sımsıkı yüreğime bastığımı görsün ölüm,
ki;
bıraksın bana seni.
sanma ki acıdığından,
bil ki,
seni benden alamadığından.
bir serçe söylesin şarkımızı,
varsın göçsün de o kuş baharlara,
biz tamamlayalım şarkımızın kalanını.
sonra bir yerlere gidelim seninle,
el değmemiş,
yürünmemiş,
ağlanmamış,
gülünmemiş...
ve belki de gülü dalında kurutulmamış.
bir yerlere gidelim seninle,
yağmurun hiç bir tenle kavuşmadığı bir yere.
hadi gel benimle...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:51 AM
Geldim Sana

dağlar,
denizler çıktı önüme.
gidemezsin dediler sevdiğine.
dinlemedim.
ateş oldum,
deprem oldum
herşeyi yaktım yıktım da,
yalnız aşkımla geldim sana.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:51 AM
Gelir misin?

sen benimsin,
hiç kendinin,
hiç kimsenin olmadığın kadar.
gözlerim görmese de seni,
görmem mi en muhtaç olduğum anlar,
ellerini tutamasam da kara bi gece,
kim ölmüş ki korkudan eceli gelmeyince.
elbette ağaracak gün,
öyle,hayalinle uykulara gidince.
her gidiş dönüşle bitmez mi sen söyle,
sen söyle bu hasret daha yetmez mi.
bi gel desem,
geleceğini bir bilsem,
gelir misin gültanem?
gelir misin,
dikeninle,
ömrünle,
gülünle.

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:51 AM
Gelmezsen Gelme Be

Bundan böyle sadece bekleyeceğim seni,
Ne ulaşmak için bir çaba sarfedeceğim,
Ne de gözyaşlarımın firar etmesine izin vereceğim.

Belki kızacağım senden çok kendime,
Belki yorgunluktan,
Sızacağım kimsesiz bir köşede.

Ama işte,
Ne olursa olsun
Sana gel demeyeceğim yinede.

Şeytandandır belki bu gurur,
Belki de zavallılıktan,
Gelmezsen gelme be,kimse ölmez aşk sancısından.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:51 AM
Gidecekmişim!

gitmem gerekmiş artık.
ayaklarıma prangalar vuracaklarmış,
ellerime kelepçeler.
kimse olmayacakmış yanımda.
bir ben bir de yüreğimde sen.
nereye sürgünse yüreğim,
oralarda hep senin hayalin.
uykumda rüyalarıma gel,
ne olursa olsun,
bir tek an aklımdan çıkma ne olur,
yoksa aklıma ilk gelen,
senin yokluğunda intahar olur.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:51 AM
Git,Aklımdan Kaçabileceğin En Öteye

Dinle...
Ayrılık erken de,
(Git) SENde güle güle.

Güle güle sana,aklımdan (kaç) abileceğin en öteye.
Güle güle bedenim,(ölümü) n en (iste) nmeyen saatine.

Güle güle karanlıkta kaybolan kadın...
İçimin saklambaç oynarken kaybolan çocuğu.

Bulunmanın imkansızlığı,
Gözleriminden okyanusa (düş) en gözyaşı.
Bu,ilk nefesindeki bebeğin ölüm yaşı.

Kum fırtınalarıyla çöle (savrul) an kum tanem,
Güle güle (son) tanem.

Güle güle gökteki Ayın (kara) nlık yarısı,
İnan,
Sensiz geçen ayların hepsi yüz karası.

Güle güle karanlıkta kaybolan kadın.
Güle güle sana,aklımdan (kaç) abileceğin en öteye.
Güle güle bedenim,(ölümü) n en (iste) nmeyen saatine.
Sen (git) SENde,
Ömrümü ardından taktım peşine.
Takip ediliyorsun sen (bilme) SENde,
Saklandığım köşe başında,
(Seni izleyen gölge) mi (görme) SENde.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:52 AM
Git,Aklımdan Kaçabileceğin En Öteye

Dinle...
Ayrılık erken de,
(Git) SENde güle güle.

Güle güle sana,aklımdan (kaç) abileceğin en öteye.
Güle güle bedenim,(ölümü) n en (iste) nmeyen saatine.

Güle güle karanlıkta kaybolan kadın...
İçimin saklambaç oynarken kaybolan çocuğu.

Bulunmanın imkansızlığı,
Gözleriminden okyanusa (düş) en gözyaşı.
Bu,ilk nefesindeki bebeğin ölüm yaşı.

Kum fırtınalarıyla çöle (savrul) an kum tanem,
Güle güle (son) tanem.

Güle güle gökteki Ayın (kara) nlık yarısı,
İnan,
Sensiz geçen ayların hepsi yüz karası.

Güle güle karanlıkta kaybolan kadın.
Güle güle sana,aklımdan (kaç) abileceğin en öteye.
Güle güle bedenim,(ölümü) n en (iste) nmeyen saatine.
Sen (git) SENde,
Ömrümü ardından taktım peşine.
Takip ediliyorsun sen (bilme) SENde,
Saklandığım köşe başında,
(Seni izleyen gölge) mi (görme) SENde.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:53 AM
GiT...

Gitme...
Bana git gideceksen de.
Sana geldiğim gibi,
Bana git,
Nasıl biliyorsan işte öyle bildiğin gibi.
Bilmem ki ben neredeyim,
Bazen gözlerin,
Bazen de ellerinim.
Ellerine git,
Gözlerine git,
Sen bendeki sana git.
Hadi durma öyle,
Git...
09 nisan 04 cuma
02:00

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:54 AM
Gölgendir Son Durağım

Elimi ayağımı bağlayanımsın.
Yoksa kim durdurabilir beni?
Keder mi kader mi?
Yoksa bir anda yaşanılan ölüm hali mi?
Kimse duduramazdı da beni,
Asırlık ağaçlar gibi,
Olduğum yere sen ektin beni.
Yaprağım kımıldamaz en deli fırtınada.
Ama bir soluk alsan sen,
Kökümle,dallarımla çıldırırım o tutsaklarda..
Yapraklarımı kan kımızıya boyayarak,
Sana koşarım salkım saçak.
Üzerine de hasret karasını sererim yolların.
Ezdikçe bir bir karaları,
Renklerin hepsi darmadağın.
Gölgendir işte tek sığınağım.
Ondan bundan koruyan,
Seni benden ayırmayan.
Kırmızımı bile bırakırım inan.
İnan,
Sen iste,
Ben,beni bırakırım gölgenin ardından

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:54 AM
Gözyaşlarımda Yaşa SEN

bende bişey var bu gece,
sen gibi bişey.
yeri ben miyim,
yoksa ben mi yersizim?
bi acı var yüreğimde,
yüreğimin büyüklüğünde.
zorla gülüşümde,
düşe kalka büyüyüşümde.
bi damla gözyaşı var gözlerimde,
her bakışımda içinde seni gördüğüm.
bi ölü var içimde,
ağlayarak yokluğa gömdüğüm.
bundan sonra da ağlarım ben,
yine doğar gözlerimde bir bebek gözyaşı.
yine öğretir bana,
yeni doğan bebeğe bakmayı.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:54 AM
Güngüzeli

gün yine bitti,
yine tükendi yaşlar.
yarına kadar sabret gözlerim,
başlar yeni günle yeni yaşlar.
sen üzülme yine ağlarsın.
eğer çok istersen yine ağlamayı
daha gün doğmadan doğarsın.
yine ağlar yine tükenirsin.
sana ne gün yetişebilir
ne de seni uğruna ağladığın anlayabilir.
olsun
anlamasada sen yine de ağla,
korkma,
gün bitsede,
ömür bitmedikçe yaş bitmez asla.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:54 AM
Hadi Soyun

Hatrını soramadığım günlerim oldu benim.
Rüzgarların çaldığı hayallerim,
Sisli gökyüzündeki kuşlar kadar çaresizim.
Bırakıp giderken siz yağmurlarımı,
Sokaklar bilir nasıl ıslandığımı.
Ve yıldızların karasını...
Bebek bilir tek ve ancak nasıl ağladığımı,
Nasıl sızlandığımı..
Elime oyuncak diye verdiğiniz,
Bir katilin en sevdiği,tek sevdiği silahı mı?
Hiç oynamadığınız,bana oyna dediğiniz,
Tek kurşunluk bir oyun.
Biliyorum kaybedeceksin bedenim,
Hadi,kefen giymek için soyun.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:54 AM
Hangi Yıldız

Senden sonra,
Yaramaz çocuklara özenmiş yıldızlar,
Artık söz dinlemiyorlar.
Ne varki konuşuyorum yine de onlarla,
Sanki senle konuşuyormuşum gibi.
Sanki gözlerine bakıyormuşum gibi.
Sanki geceye inat,
Karanlığa nisbet gibi.
Hani sabahlara kızardık da,
Güneş doğmasın derdik.
Hani şahitlerimiz ve biz,
Bütün gece ayın şarkısını dinlerdik.
Hani,hepsi aynı,
Peşpeşe bir gökkubbe dolusu dilek dilerdik.
Sen benimsin ben seninim diye.
Ama şimdi bilmiyorum nerdesin.
Bilmiyorum,
Hangi yıldızda tutacağım dileksin.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:54 AM
Hasat Mevsimi

hasat sabahları hep zor geçmişti,
toprağa yaprak yerine,
yeri doldurulmaz korkular serilmişti.
gördüm,
gece bile güneşe sevinmemişti.
acıdım,
işte hasat mevsimi yine erkenden gelmişti.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:54 AM
Hasret Kaldım

seni sevdiğimden beri,
hasret kaldım kendime.
ne olur anla beni,kayboldum sende.
ya sonsuza dek hapset beni yüreğine,
ya da bırak sensiz ölümlere.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:54 AM
Hatırla

Ne yapayım?
Sensizliğe bir sigara daha yakıp,
Herzaman ki gibi seni mi düşüneyim?
Yoksa,sensiz bensiz caddelerde,
kaybolan beni mi arayayım?
Bu kayboluş korkutuyor beni.
Şaşırıyorum bu korkuya.
Senin için ilk de değil ki bu yitmişliğim,
Bu karışmışlığım,
Ve kör olana dek ağlamalarım.
Nerede kaybettim benimle gözlerimi?
Ne istiyorum biliyor musun?
Ellerini katıp ellerime,
Uzaklaşayım.
İstemiyorum senden başka hiçbir şeyi,
Bırakma beni de kaybolayım.
Binip dizginsiz bir bulutun suyuna,
Gökyüzünü deleyim insafsızca.
Her düşüşümde,
Bin ölüm getireyim ölüme uzak bir cana.
Sayısı belirsiz olsun vicdansızlığımın.
Kötü belleme beni ama,
Bir saç telin için bırak ta dünyayı yakayım.
Ben dahil,sen hariç herşey yandıktan sonra,
Bir tek dağ bulamazsın ayakta kalmış.
Bir damla deniz bulamazsın ayaklarını ıslatacak.
Ve bir hüzün de bulamazsın seni ağlatacak.
Hiç acımadan acıyı da yaktım dünyayla.
İnan bana bundan sonra gözlerin bile dolmayacak...
Benimle ağladığın o akşam son kez tattı yanakların tuzu.
Sonra en büyük yarama gözlerinin tuzu aktı.
Sadece öldürdü hiç acıtmadı...
İnan,
Ölüm dedikleri ilaç bile yaramı kapatamadı.
Yaralandığım günden beri canım kanıyor hala,
Gözyaşların bir bir damlıyor yarama.
Ve ben bir bir ölüyorum.
Bir diriliyorum,
Bin ölüyorum.
Her damlada benden önce,
Kelepçeleyip ellerimi,
Bir idam mahkumu edasıyla gidiyorum ölümden önce senliğe.
Merhamet bana uğrar sanma,
Sen dur deyinceye kadar tekrar tekrar öldüreceğim yüreğimi,
Ben insafsızım ya...
Senden kalan gölgelerin düştüğü taprağın dibindeyim şimdi.
Sığmam sanma bir avuç toprağa,
Sen nasıl sığdın küçücük kalbimdeki mezara?
Hatırla...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:55 AM
Hep Aynı

bir sabah uyanacaksın,
her zaman ki gibi güneşe.
ellerinde ölü yıldızlar,
gözlerine sinmiş gecenin karası.
ve yapraklarında,
daha büyümemiş küçük çiğ damlası.
biliyorum,
sonra bırakıp gideceksin.
ve hep yaptığın gibi,
küçücük çiğ damlasını öldüreceksin...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:55 AM
Herşey Senin Esirin...

gece çöktümü güneşin üstüne,
tütün kokusu esir alır ellerimi.
bir tek sigara ışığı kalır,
ve o da zehirli.
ne önemli bir bilsen,
çünkü bir tek o aydınlatıyor hayalini.
ama bilmezsin,
yokluğun karanlıkların en zifirisi.
yürümeye korkarım desem doğrudur,
bu korku korkuların en delisi.
bir yıldızın ışığına elimi uzatsam,
o da efendimin esiri.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:55 AM
Heyhat!

Ancak *******i çıkıp gelen bir misafir,
Zorda kaldığından belli.
Güneşle kaybolan yalan bir buğu,
Güneş aslında kimseyi yakmaya yetmedi.

Biraz serinlemekti yaz yağmuru,
Ahmak ıslatanın kırılmamış kabuğu.
Rüzgar esse de heyhat,
Yelkenlerimiz bir ah'la deniz tortusu.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:55 AM
Hiç Bilmem Ben

Gözlerine bakmaktı ölümün diğer adı.
Hele ellerine dokunmak,
Bir canı bin kere almaktı.
Kolay da olmuyor bir tene dokunması.
Darağacı saçlara sürgüne yollanması.
Düşün sen saçlarını,
Ey sürgün sahibi,
Ey sürgün yeri,
Düşün bu gidişleri ne acı.
Acımam dersen,
Elimde yalnızca bir yürek,
Giderim ben.
Hem gittim mi de,
Dönüş nedir hiç bilmem.
Hiç bilmem ben,
Senden sana nasıl dönülür.
Hiç bilmem ben sen dururken,
Kıyamette nasıl ölünür.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:55 AM
Hiç Bilmezsin Sen

Hasret sabahlarına hiç uyandın mı sen?
Üzerine hüznün yorganı örtülüyor,
Ve hiç bilmediğin bir beden,
Bir dağ gibi seni eziyor.
Ve başının altı boş kalıyor hep.
Toprağa da yakın oluyor başın.
Bundan böyle yeni yastığın,
Dün üstüne bastığın.
Hani bir yemin etmiştik ölmeden,
Ölünce bir toprakta kavuşalım.
İşte,
Belki bundandır toprağa sığınışım.
Bundandır,
Dizlerini sanıpta toprağa başımı yaslayışım.
Kaldırır mıyım sanıyorsun bedenimi senden,
Ayırmaz mıyım sanıyorsun bu canı bu bedenden.
Hadi,
Dünyayı kaçırabiliyorsan kaçır benden,
İşte o zaman yastık bulunmaz bana.
Yok kaçıramazsan,
Ben üstümden çıkarıp hüzün yorganını,
Yıkarım üstüme benden kaçıramadıklarını.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:55 AM
Hüviyet

Öksüz bir sevdaydı seninle değiştiğim,
Sevda için ben,
Seni çoktan yitirdim.

Gün gün,mevsim mevsim,
Cemreleri değil,
Namludan boş kovanları deşirdim.

Öksüz bir sevdaydı seninle değiştiğim,
Sevda için ben,
Senden vazgeçtim.

Adını da değiştirdim,
Şimdi,
Öksüz bir sevdadır hüviyetin...

Cemreler değil artık,
Bıçak keskinliğindesin.
Can damarımı kesmektesin.

Ve ardında faili-meçhul bir enkaz,
Yerde,
Yanında yeni hüviyetin...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:55 AM
İlle De Ölmek

Nefesin kopar gelir eskilerden
Üşümüşken sıcaklığıyla titreten.

Nefesin kopar gelir eskilerden,
Dünyanın başladığı ilk demlerden.

Bir anıdır uzak yollardan misafir gelen,
Beni benden,aklımdan eden.

Bir türküsün sen kimsenin bilmediği,
Henüz bestelenmeyen.

Sonra bir cezaevi,
Avlusunda benmişim kansere yenilen.

Her yanım kelepçelerde,
Bence özgürlük demek gerek bu hallere.

Yani ille de,
Sevgili için ölmek gerek bir kere....

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:56 AM
İnan

Bir kalp istemiyorum senden beni sevecek.
Sadece bir kelebeğin ömrünü ver,
İnan bu bile bana çok gelecek.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:56 AM
İnsanın en güzel hali

Ölüm,
...........bazen en kolay kurtuluş,
O da istediğin zaman olmuyor.

Ölümün yanında gülmek güzel de,
İnsan,
...........en güzel ağlarken oluyor.







14 nisan 04 çarşamba
02:27

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:56 AM
İsteğim?

yanımdaysan soğuk bir akşam,
seninle yanarım ben.
seni ben gibi bilirim ben,
sonbaharda rüzgarla savrulan,
sonra da yağmurla boğulan.
inan hepsi yalnızlığa sarılmaktan.
cehennem ateşi bilirim seni.
yalnız bana ait kan kırmızı bir gül.
içimdeki,ateşe hasret hücremin beklediği,
her duama mahkum ederim seni.
ben,karşı koyulmaz bir fırtınanın,
alıkoyduğu bir çocukken,
sende büyüdüğümde durulmayı öğrendim ben.
başka şeylerde öğrendim,
mesela cennetten güzel yaşanası bir yeri,
sen diye bildim.
ama yine de,
sende kalmak değildir isteğim.
sadece bir kez olsun sarılmak,
yüzümü ayaklarının tozuna katmak,
ve aşka aşkı anlatmak.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:56 AM
İstemiyorum Artık

rüyasız uykular,
dönüşsüz gitmeler,
sensiz mutluluklar,
sensiz helaller bile haram.
bu med-cezirlere yazık inan.
çok yazık,
yerlerde parçalanmış gözyaşlarına.
acıyorum şimdilerde,
sensiz geçen onca zamana.
bazı akşamları gördüğüm,
benim senin,
seninde benim olmadığın saçmasapan rüyalara,
yaşadığımı sandığım,
kahramanları bile belirsiz yalan masallara.
geri dönmeyeceğini bile bile,
yaralı bir kuşun kanadına sardığım umutlarım,
son demlerini yaşayan bir güle,
solmasın diye döktüğüm gözyaşlarım.
istemiyorum artık hiçbirinizi.
ne senin dönmeni istiyorum yaralı kuş,
ne de kan kırmızısı gül seni.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:56 AM
Kaf Dağı

düşmüşüm bir muammaya.
tam bir yol buldum derken,
biliyorum,
senden gitmek için daha çok erken.
boşvermişim ne varsa,
yok saymışım senden başka.
biliyorum,
ölmek için çok erken daha.
vakit gelmez diyor uçurumun kenarındakiler.
öyle kolay ölünmez diyorlar sevince.
biliyorum,
ölünmez sen benden gitmedikçe.
ölümün ötesindekileri gördüm dün.
bir kaç leyla,
onların sayısından bir kaç fazla da mecnun.
ömür bitmiş,
arayış bitmemiş.
yazık ki hazan mevsimi daha bitmezmiş.
cennette yaprak dökümü olduktan sonra,
bu tarafta yürek ölümü aslında azmış.
şimdi söyle ellerinde yandığım.
gözlerine bir ömür deyip,
kendimden korktuğum ******* gözlerine sığındığım.
bu yetimlik acısı da ne?
yoksa benden sığınağımı mı kaçırdın?
hiç ışık yok,gittiğim yollar hep karanlık.
yoksa,
daha doğmadan,
güneşi gecede mi yaktın?
söyle varlığımın tek sebebi,
yoksa bu masalı yok sayıp,
beni kaf dağının ardında mı bıraktın?

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:56 AM
Kaldım Musalla Üzeri

bir bahçe bilirim hiç girmediğim.
kokusu gelir gülün musalla taşından.
ardından bir ses işitilir.
kıyamet mi desem,
yoksa kıyameti hazırlayan,
sur üflenmesi mi desem.
yoksa bir yağmur damlası mı gülün üstüne düşen.
yasak bahçenin yasak gülü,
söyle şu yağmura da değmesin yaprağına.
sor bakalım teninin sahibine,
senin için uzanmış mı musalla taşına?
giymiş mi kefeni allarla?
itiraf etmiş mi buluta ihaneti?
isyan edeceği tutmuş mu bir ölüm vakti?
ve ölmeyip te,
kalmış mı bir musalla üzeri?

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:57 AM
Kapanan bir defterde geçmekte adın

kapanan bir defterde geçmekte adın;
sayfaları simsiyah yazılmış
arada bir sayfa başaları kırmızıyla oyalanmış.

her sayfası baştan aşağı üç hece,
kapanan,bir defterde.

ilk ve son sayfasında,
çilingirleri işinden eden,açılması imkansız bir kilit.

ve kopması imkansız,
dünyaları askıda bırakan bir zincir etrafında;

sarmaşıkların arsızca sarılışı gibi bedene,
her tarafında...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:57 AM
Kapat Gözlerini Düşün

Ömründe dikili bir ağacın mı var,
Söyle,
Ölsen ardından kimler ağıt yakar?

Kim gönlünü karakışlara satar?
İyiysen eğer,
Ardından yalnız bulutlar ağlar...

Kapat gözlerini,
Hadi düşün.
Bu ateş bundan böyle yalnız seni yakar...

İstersen dene bak...
Öl!
Herkesten önce seni kendi bedenin satar.

Ve......

Bil............

Toprak altında beden önce mora çalar,
Sonra siyaha,
Sonra da bir daha bulunmamak üzere yokluğa...













11.12.06
pazartesi

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:57 AM
kefen giyiyordun Her gece

İçimde damlaya damlaya göl oluyordun,
Ben boğulmuyordum.
Bir damla gözyaşım fazlaydı sana,
Bu yüzdendir yatağına sığmıyordun.

Taşıyordun çığlık çığlığa,
Başka başka yollara,
Başka başka sevdalara,
Dalga dalga,her çırpıntıda büyüyordun.

Önce deniz,okyanus sonra,
Gözyaşım hariç,sen damlaya damlaya hepten su olunca,
Su bulunmayınca son nefeste dudak ıslatacak,
İllede bir yol buluyordun sen coşacak.

Ama yine de boğmuyordun beni,
Nefes alışlarım seni içerken bile ahenkliydi.
Bir kış gecesi,üstüne yağan kar taneleri,
Gelinlik olup üstünde kalmıyordu da ebedi.

Güneş giderken her gün kendi yoluna,
Aynaya bakıyormuşsun gibi aksin,
Hep matem oluyordu rengin,
Gelinliğin...

Ve böylece içimde,
Soyunup sen gizlice,
Gelinlik değil,
Kefen giyiyordun her gece...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:57 AM
Kelebeğin Ömrü

Uçsan bile ölünceye dek,
Ey kelebek,
Bir ömür sende bir gündür.
Yarın herkes der ki,
Bu yalnızca dündür.
Öyleyse ne diye beklersin ki,
Halinden anlamayan vefasız çiçeği?
Ne diye konarsın üstüne,
Ömrünün yetmeyeceğini bile bile?
Sakın aklından bile geçirme,
O benim yaşımı bilir diye.
Ben ölünce,
O da solar hiç deme.
Yoksa üzülürsün,
O yaşamaya devam ederken,
Bir de bakmışsın ki,
Sen çoktan ölmüşsün.


18/05/05
Çarşamba

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:57 AM
Kıramıyorum

Gezdim dün gece zindan zindan.
Ben benden uzak,
Ben bana tuzak.
Ne çok prangalar eskitmişim haberim olmadan,
Gerideki kanlarım anlattı bana sayısını.
Geriye dönüp izledim de izleri,
Meğer sende dolaşmışım arzı.
Ellerime bir yürek koyan da senmişsin,
Ayaklarıma prangalar vuran da.
Hiç kurtuluş yok biliyorum,
Ve ben sanki bunu gözlerinde yaşıyorum.
Bir kapatıyorsun gözlerini,
Her yer karanlık,
Ben boğuluyorum.
Bir açıyorsun bir ömür dediğim gözlerini,
İçinde tutsak bir ben görüyorum.
Bir şeye benziyorsun sen,
Tarifi imkansız...
Ne bileyim daha önce görülmemiş,
Duyulmamış,
Dokunulmamış.
Kan gibi sıcak,
Hüzün gibi soğuk,
Deryalar gibi kimsesiz,
Özlemek,özlenmek gibi de anlamlı.
Ve özleniyorsun sen,
Dibsiz bucaksız zindanlarda ayaklar prangalı.
Ellerim güneşi okşamış ama,
Yanmaya hala yabancı.
Senin kadar olmuyor yine de cehennem,
Beceremiyor yakmayı.
Ve beceremiyorum ben,
Prangaları kırıp atmayı...

24 haziran 04 perşembe
02:15

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:57 AM
Kİm? Nerede?

böyle olmamalıydı.
gözlerim,
gözyaşlarıyla vurulmamalıydı.
üzerime düşecekse ille de nem,
ben değil,
gökkubbe ağlamalıydı.
sevmemeliydi beni kimse,
sevmemeliydim kimseyi bende.
ama olmuyormuş işte...
yaratıldığın andan itibaren,
kaderine biri ilmik ilmik dokunuyormuş.
günü gelince de,
gecen gündüzün belirsiz oluyormuş.
ne yapsan nafile.
nereye kaçsan,
nereye.
ille de sen,
ille de.
bundan böyle ne ben varım bende,
ne de sen kendi teninde.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:58 AM
Kime Ne Diyem Ben

onca sene geçmiş hiç haberim olmadan.
umutlar yetiştirdiğimi sanmışım,
ben aslında öksüz bir sevdayı aldatmışım.

yanıbaşında avazım çıktı kadar bağırmışım da,
çığlıklarımın sessizliği vurduğunu sanmışım bir kurşunla.

yanıbaşımda sen dururken onca zaman(ki bir an)
gözlerinde kendimi görmememin tuhaflığını hiç anlamamışım inan.

şimdi,
ellerine dokunamayacağım kadar uzağındayken,
ellerin üşüyor diye kışa ve hatta sonbahara ne diyem ben?

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:58 AM
Kimin umrunda gelsen

Yol almış gemiler görünmez olunca limanda,
Denizin ortasında gemileri yaksan da kimin umrunda.
Kimin umrunda ölsen,
Tutunsan da gelsen fırtınada parçalanmış bir gemi parçasına.











18.12.06
pazartesi

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:58 AM
Kimse Bilmiyordur

koyu karanlıkta,
sen diye,
rüzgar değiyordu tenime.
sadece rüzgar...
ben gözlerimi kapatıyordum,
sen rüzgar beni öpüyordun.
sesini duyuyordum tenin tenimdeyken.
sadece ben bileyim diye,
yaprakça konuşuyordun sen.
dinledikçe seni,
gecenin rengi sana çalıyordu.
kokusunu mu şaşırmış bilemem,
artık gül sen kokuyordu.
seni getiriyordu her bir damla yağmur.
geceye kaç tane düştün,
yüreğime kaç düştün kimse bilmiyordur...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:58 AM
Korkuyorum İşte...

Uyansam...
Açsam gözlerimi uykudan.
Sıcak bedenimi hür bıraksam kış gecesine.
Açsam mı bilmem pencerimi ruhunun hecesine.
Duyuyorum;
Dışarda rüzgarın arsız çığlığını.
Görüyorum sisler ardındaki
Yağmur damlalarının en son dansını.
Annesini kaybetmiş serçenin hiç bitmeyen ağlamaklığını.
Geceyi...
Karanlıklığını...
Ay ışığının encâmını.
Bir ağacın kuytusuna sığınmış,
Düşmüş bir yaprağın titreyişli hışırtısını.
Kulaklarım sağır olacak,
Gözlerimi açsam da penceremden dışarı.

İstemeyi bilmeyen kör dilenci olacağım.
Sonra...
Sonra;
Korkacağım...
Yorganı üstümden atmaya korkacağım.
Kalkmaya yeltenmeye korkacağım yatağımdan.
Ellerimi pencereye yaklaştırmaktan....
Ya dolarsa odama sessiz gecenin gürültüsü.
Ya gözlerimi kamaştırırsa karanlığın bembeyaz gelinlik örtüsü.
Üstüme düşerse bütün savaşların bütün al kanları.
Boğulursam eğer o kızıllıkta,
Benim de kanım onların ki gibi başkasını boğmaz mı?
Bilmiyorum...
Ben,
Biliyor musun ne kadardır dileniyorum?

Sana gel de penceremi bir taşla yerlere diz çöktür diyorum.
Rüzgâr isterse benden çok sahiplensin odama,
Hem yorganı çekmem de üstüme bundan sonra.
Fısıltısını dinlerim ağacı annesi sanan yaprağın.
Korkma derim,
Korkma.
Derim ki,
Elbet kurtulursun ölüm uğrar da.
Sonra yağmur damlalarına da bir şey söyleyeyim derim...
Ararım aklımın en ücra köşelerinde bir kaç sesi.
Onlara da derim ki;
Herşey bitti.

Aklıma gelir serçe,
Gözlerim dolar.
Görürsün sen penceremin dışından beni,
Aklına gelmez ağlayabildiğim,
Odamın içinde kağıttan sandal bile yüzdüremediğim.
Gözlerimden akan gözyaşı olmasa,
Ve senin inatçı aklın odama yağmur yağıyar sansa,
O kağıt geminin en kuru yerine,
Tutunupta gidebilir miyim uzağa,
Çok uzağa...

Gidebilir miyim ben senden sene?
Gidemem...

Gidemem bir adım gölgenin ötesine.
Gelemem de bir adım gölgenin berisine.
Anca yorganımı bırakırım üstümden
Ve üşürüm,
Üşümeyi hiç bilme sen.
Aklına getirme yağmur damlalarının son dansını.
Minik serçelerin karanlıkta kimsesizliğe ağladığını,
Rüzgarın arsız çığlığını.
Aklına getirme sen kağıttan sandalımın,
Gölgene yetişemden alabora olup battığını.
Ve sen sandığım bir hırsızın kürekleri çaldığını.
Suçlama kendini;
Benim odama hiç yağmur yağmadı ki.
Kağıttan sandal da yapmadım,
Küreklerim yoktu ki kürekleri sen çalasın.
Biliyorum,
Serçeyi de sen ağlatmadın.
Zaten rüzgarların arsız çığlığını hiç mi hiç duymadın.
Ağacın gölgesine sığınmış yaprağı sen çaresiz hiç bırakmadın.
Bunun suçu,
Son dansların edildiği sonbaharın.
Pencerelerin açılmayışının.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:58 AM
Kördüğüm

Bir gün,
Eli kanlı bir düğün...
Bir kuşak,
Kırmızı,
Ve kördüğüm...



05.12.06
salı

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:58 AM
Kumdan Kale

Deniz kenarıydı,
Güneş yolunu çoktan tutmuş batmaktaydı.
Dalgalar ayaklar altında,
Dağlar sallanmaktaydı.

Gözlerim yüksek bir yerden,
Çok yüksek bir kalenin,
Bakmaktaydı,
En ulaşılmaz penceresinden.

Kapıları belki kırk katlı,
Kilitli belki ama,
Yine de açılması imkansız mıydı?
Açıldı!
İşte şimdi,
Kalem kuşatıldı...

................

En son kapıda kilitti canım,
Damağında özgürlüğün tadı.
Elhamdülillah demedik ya,
Sevdaya yine de kan bulaştı.

Geceydi,
Deniz kenarıydı,
Güneş yolunu kaybetmiş ağlamaktaydı.
Ve ben yenileceğimi bile bile direnişteyken,
Kumdan kalem ayaklarının altındaydı.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:59 AM
Küsmek Belki de Sevda sebebi Bir Ölüme

Umudun yeşerttiği bir sevdada,
Mevsimleri eksik bilmez bir acının sorusu;
Nedir cemre?
Kışlar yoksa nedir bu yüreğe düşen öyleyse?

Küsmek belki de,sevda sebebi bir ölüme.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:59 AM
Mecburi

Aysız bir gece vakti,
Yoksan,
Gölgemdir tek gözlerimin alabildiği.

Yüreğimdir öğrenen kimsesizliği,
Mecburi...

................

Tamamen bir bütün,
Senmişsin aslında,
Gecenin ta kendisi...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:59 AM
Merdiven

Ellerine dokunamazdım bir adım önümden,
O merdivenleri inerken.
Merdivenin korkuluklarına değerdi ellerin,
Ardında ben.
Biraz yavaşlasan ne olur du sanki inerken,
O zaman,
Ellerimin ellerine çarpması değildi bile işten...

Sen bilmezsin ya,
Hani kırılmıştı gönlüm sana bir dem.
Ve alelacele o yerden kaçarken,
O gün sendin merdivenlerde ardımdan gelen.
Ama takipte değildi ellerin,
Öylesineydi korkuluk demirlerine değmen.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:59 AM
Muamma

Tenim kızkın demirle parçalanıyor gibi,
hasret çektiğim doğrudur.
Düşlerim en saf halimle kandığım,
yalan bir doğrudur...
Onca akşam serinliğinde,
öldüğümde çok olmuştur.
Nefes aldığım olmuştur,
Zorla,
Sensiz...
Değeri,
değersiz...
Değmez bir sevdanın yakamoz mavisinde,
Muammaya kapılmışım yelkensiz...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:59 AM
Nasıl Desem de bilsen

Vazgeçmişliğin sorhoşluğu var üzerimde,
Bacaklarım tir tir titriyor,
Bedenim sevinçten sendelemekte.

Bilmiyorum.
Sensiz,
Belki düşmüşümdür de.

Yani,nasıl desem de bilsen,
Sana yenilmek güzel,
Yüreğim ölümlere kafa tutarken...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 10:59 AM
Nasıl İstersen

gözlerini güneşe her açışında,
bütün gökyüzü renkleri senindir.
istdiğini öldür,
istediğini sevdir.
kim darılır sana?
kim sevilmediği için üzülür?
sen yeter ki söz söyle,
bir an olsun aklına düşeyim,
sonra istersen güldür,
istersen öldür.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:00 AM
Ne Akıllıca

Aldığın bir nefes ciğerlerini terketmeden daha,
Düşün,kaç can toprak yariyle kavuşmakta.
Ve gün güneşle yeniden doğarken sonra,
Ölen geceyi bir tek ben,sen diye hatırlamakta...

Gideni sevmekte yürek aslında,
Herşeye inat,
Herşeye baş kaldırarak,
O gururlu isyancı edasıyla.

Gecenin o soğuk çehresini;
Hatırlamak aynada.
Sonra bir yağmur duasında,
Gözyaşlarını yağmurla saklamak ne akıllıca.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:00 AM
Ne Duruyorsun?

uzatsana ellerini ne duruyorsun?
ne zamandır bekliyorum bilmiyor musun?
öyle uzaktan bakmakla can acısı diner mi,
hasret biter mi?
hadi durma ver ellerini.
sarayım boynuma.
son nefesime kadar ellerin kalsın boynumda.
öldürsen bile ses çıkarmam,
yeter ki gel bu cana.
yanmış ellerimi al avuçlarına.
bak ağlatıyorsun,ağlıyorum yokluğunda.
çok mu uzaksın buralara,
eğer öyleyse ben gelirim yokluğunla.
gözlerin desem sanki buzlarda.
çözsene buzlarını,
fayda etmiyor mu delice yanış,
kör olana dek ağlayış.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:00 AM
Ne Olur Bırakma

Yüreğimin doruklarından kopup geldi bu sevda.
Karşı koyulmaz bir çığdı,
Önüne ne çıktıysa yıktı yıktı...
Hiç acımadı...
Öylesine hızlıydı ki...
Bir ses duyabilse,
Biri bir ses duyurabilse belki de duracaktı.
Kimseyi bulamadım çığımdan kurtaracak.
Kimseye soramadım benim çığımı kim durduracak.
Tam dondum diyorken,
Güneşe,muhtaç gözlerle yalvarırken,
Bir ses duydum sonunda,
Düşüp durduğum doruklardan.
Üç heceydi adın...
Bütün harfler,
Bütün kelimeler,
Bütüm cümleler hep senin yanın.
Konuşmak hiç böyle olmamıştı.
Hiç bu kadar can bulmamıştı.
Ya da bir ömürlük sevda,
Bir insana hiç bu kadar yakışmamıştı.
Ne bileyim,
Yüreğim iki değil de,
Adın gibi hep üç hece attı.
Bu yürek koskoca bir dağa ihanet edip,
Yaramaz insanlar gibi çğını yarı yolda bıraktı.
Ve güneşin ilk ışıklarına sarılıp,
Yüreğine sımsıcacık bir sevda damlası bıraktı.
Karıştırma sakın onu koca bir okyanusla,
Bir damla da olsa avuçlarındaki,
Yüreğimden senin için firar etmiştir unutma.
Unutma onu başka kışlarda.
Ve bırakma onu avuçlarından toprağa.
Yoksa bir çiçek yetiştirirsin,
Bedenimin zar zor sığdığı bir karış toprakta.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:00 AM
Ned(T) en Değişiyorsun

Yorgun bir nehir olmuşsun,
Akmıyorsun.

Buz gibi soğuk,
Durgunsun.

Kalbin eskisi gibi değil artık,
Tenin aralıksız örtülmüş,örtün yosun.

Yatağın cehennem çukurları ya,
Sen daha ateş nedir -H-iç bilmiyorsun.

Ben hariç herkes ellerinden tutuyor da,
Düz yolda sendeliyorsun.

Ten değişiyorsun ölümüne,
Yabancılaşıyorsun.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:00 AM
Nefes Sebebi

bir gülüşündür benim ömrüm.
ya da bir hüznün,
benim dünden ölümüm.
dün gece gördüm ömrümü.
banaydı işte senden gelen herşey.
yalnızca banaydı bir can ölümü.
neyim olduysa o vakitteydi.
geceydi,
soğuktu,
ve ay da olması gereken yerde yoktu.
korktum...
ve ben senden sonra hep yok oldum.
hep sen oldum.
sorardım önceleri herkese yok nedir diye,
şimdiyse beni gösteriyorlar,
işte yokluğun ta kendisir diye.
bilmezler ki yokluğun varlığını!
ya da yokluğa varlığın açtığı yarayı...
bende bilmem beni seni bildiğim gibi,
zorla öğretselerde farketmez,
sensin işte nefeslerimin sebebi.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:00 AM
NiSaN

aylardan nisan.
az kaldı ömür bitiyordu sen durdurmasan.
umuduma bir tutam sevda istedim senden.
senden,
bir ay bir ömür kadar uzun olmasın istedim,
ve ömrümü nisanın ortasında bir güne değiştim.
ne farkeder ki bundan sonrası?
duyacağımı duydum ben ta gökyüzünden.
her yağmur damlası ayrı bir ömür indirdi gözlerinden.
nisan yağmurlarında değil de ben,
gözlerim yüzünden ıslakken,
binlerce kez ölüm olsa diye geçirdim içimden.
her defasında ölüm istedim ben senden.
her defasında yüreğine gömülmek...
nisandı ellerimi yıldızlardan çağırdığım ay.
o zamanlar,
yıldızlar koskoca bir dilek ormanıydı içinde kaybolduğum.
şimdiyse dileklerim kabul oldu nisan ayında,
kaybolduğum yerlerde senin oldum.
bilirim,
bundan sonra yaşanmaz böyle bir an,
yaşanmaz bin yıl yaşasan böyle nisan.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:00 AM
Oyun

Bu dünya bir oyunmuş,
Mecbur oynayacakmışım.
Ooo piti piti diye sayıp,
Ebe ben olacakmışım.
Ve,
Saklananları bulacakmışım.
Bak sen şu işe!
Ya kendim nereye saklanacak mışım?
Diye bağırdım saklananlara,
Hiç göremediğim sokaklara.
Nasıl desem?
Gözlerimi kapatıp,
Yüze kadar sayıp kendime gelsem.
Önüm arkam...Birkaç saçma söz daha.
Bir ebe yetmez ama,
Oyunun kuralı bu,
Mızıkçılık yakışmaz bana.

Biliyorum,
Gayret etsem herkesi bulurum ben.
Yeter ki önce,
Kendimi bulayım tez elden.

Hadi buldum diyelim...

Ve hayal bu ya,
Bir kişi kalsın saklanan karanlıkta.
Dünya bu,oyun bu,
Yine de tek kişiyle bile çalmak çömlek patlar sonunda.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:00 AM
Öldür İstanbul...Öldür

Bilmiyorum İstanbul seni,
Hiç bilmiyorum...
Boğulmuyorum ki denizinde,
Kalabalık insanlar arasında kaybolmuyorum ki caddelerinde,
Uyumuyorum ki dizlerinde.
Yazık,gördüğüm rüyaların hiç birisinde yoksun.
Söye bana ahir-kelamını,
Sen kimleri kimleri yuttun da,tek bana mı toksun?
İstanbul!
İstemez mi deniz gözlerin beni görmeyi?
Bir lokma ekmek çok mu kursağıma,
Ki;
Taşın toprağın altın diyorlardı senin için hani.
Hani sen herkesi,
Basardın bağrına bir ömür hasret kalınmış evlat gibi.
Ana gibi...
Hani sen ağlatmazdın beni denizlerin varken?
Hani yeterdi?
Hani dağların taşların yıkılmazdı üstüme,
Şimdi ne oldu da sırtım kalkmaz oldu yerlerden,
Ne zaman vazgeçtin sen verdiğin sözden?
Söyle bana vefa nedir bilmeyen;
Kolay mı unutmak?
Evladını toprağa evlatlık bırakmak?
Bir avuç toprağa sığdırmak.
Kolay değilmi,çok kolay...
Öyle ki,
Sen kimleri bıraktın ardından.
Kalmadın ki sahibine,bana kalsan.
Ah seni avuçlarıma bir alsam.
Her yeri,senden gayri her yeri yaksam,
Sonra da çıkp yedi tependen birine dünyanın katline baksam.
Ve senin yüzünden,
İntaharı aklıma mıh gibi çaksam.
Sevinme öyle deliler gibi,
Sevinme sende öleceğim diye.
Rüyalarımda sana hasret kalacağımı bile bile,
Düşmeyeceğim mavi gözlerine işte.
Örtmeyeceğim yeşilini üstüme.
Bir damla yağmurunda yıkanmayacağım teneşirde.
Ben sana küstüm İstanbul,
Sen bilsen de,bilmesen de...
Küstüm işte...
Niye mi?
Niye?
Kirlendin diye.
Her gün toprağına kan düşürtüyorsun diye.
Şehitlerimizin kanıyla yeşerttiği seni,kendini parça parça budatıyorsun diye.
Teninin yaşamsı kokusuna hasretlere ölüm kokuyorsun diye.
Seni canı gibi sevene bir lokma ekmek vermiyorsun,
Soğuktan donduruyorsun diye.
Zalime binbir lokma verdiğini de sakın inkar etme.
Bir de yalancı olma bari gözümde.
İstenbul!
Ne olur birazcık vicdanlı ol.
Birazcık vicdanlı ol da,öldür.
Göklere çıkarttığını teninin yedi kat dibinde süründür.
Denizlerini şahlandır bulutlara da öldür.
Günahsa cana kıydığın,günahın ahirette benim yükümdür.
İstanbul! ..
Bu sana ilk ve son sözümdür;
Birazcık vicdanlı ol da öldür.
Biliyorum canını acıttılar bunun adı zulümdür.
Öyleyse durma öldür.
Ocakları her daim haramla yananlarının ocaklarını söndür.
Ceketi olmayanı değil,ateşi mazlumun bedeniyle yananı zemherine düşür.
Sen en iyisi ölmeden önce öldür.


Hem;
Yaşamak için değil ki bu katliam.
Bu,
Ölmemek için katli-ferman.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:01 AM
Öldür Kendini

bekleme artık beni
aşk bitti.
giden gitti.
herşey boşa,
bitir hayallerini.
bir zamanlar benim yaptığım gibi
biten aşklara,zor kolay ölümlere ağla.
sensiz *******e ağla.
biraz da olsa benim için de ağla.
üzgünüm acıyamam gözyaşlarına.
tutamadığım ellerinle yarala kalbini.
yada öldürdüğün gibi beni,
sende öldür kendini...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:01 AM
Ölüm Anlık

Artık,
Yaşanacak olan,
Ayrılık...

Sonra,
Ölüm.
Anlık...

Katil,
Sen.
Yüreğim tanık...

04.12.06
pazartesi

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:01 AM
Ölüm Ölmez mi Hiç?

Gidecek olsam benden,
Sana...
Kendimi öldürecek olsam,
Yine sende ölürüm.
Ölümlerden ölüm beğendim
Ve ben,
En zor en kolay ölüm diye seni seçtim.
Çok da sevindim.
Öyle ki çocuklar kıskandılar,
Geç kalan yağmura kuru toprak bile sevinemedi benim kadar.
Bir görseydin sende nasıl öldüğümü,
Ya da bilseydin sen sende ölmeyi,
Sevinirdin belki sende benim gibi.
Nasıl bir ölüm bu?
Nasıl bir infaz?
O sevinçle ölür mü ki insan?
Ölümü öldürüp,
Çıkmaz mı yerin yedi değil yetmiş kat altından?

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:01 AM
Ölüm Rengi Elde Avuçta

çekip gitttiğinden beri,
ölümüme,
yaşamına,
soluyorum en kısa nefesleri,
bir demet acıyla.
bir kaç tutam da hüznüm var,
kırık kanatlarımda.
kanatlarımdan ayaklarıma dökülmüş,
en kırmızı,
en kanlı bereler.
uçup bir dala konmak mı?
ayağa kalkacak olsam dağ bedenim sendeler.
yıkılmaz ya bu dağ birçok kıyametle,
yıkarsın sen bambaşka bir el değişinle.
yıkarsın buz gibi bir taşın üstünde.
dört omuzla,
dört nala.
sen nereye istersen,
oraya.
son durak çıktımı kalabalığın önüne,
bir kişi kalmaz ki bu son seferimde.
yine sensindir işte,
beni bilmediğim yerlere gönderen elleriyle.
herkes ölü bedenimden korkar,
herkes kıyıda köşede.
sense,
benim gibi ölü durursun bir el değişi hasrette.
yaşarken ellerine değemeyen ellerim,
şimdi kırmızı bir bez parçası içinde hapiste.
kefen rengi kırmızı olmaz mı?
oluyormuş gülüm sen isteyince.
gül dediğin dikensiz de olsa,
çiçeğinin kırmızısı siniyormuş ele avuca.
en çokta yüreğe.
ve ölümden beter oluyormuş sensizlik,
ellerimi kefenden çıkartıp ellerine değemeyince.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:01 AM
Ölüm! Seni Bağışlayacağım...

Kim varsa ellerimde tutamadığım...
Gözlerine bakarken ölümlere bıraktığım...
Başka ellere kaptırdığım...
Susuz diyarlara saldığım...
Ateş kokan sulara zorla yelken açtırdığım...
Tahtaları kırık,küreksiz bir sandalda yolculuğa çıkardığım...
Kaçbin yıl beklediğimi bilmediğim,keşke sonsuz yıl daha bekleseydim dediğim...
Keşkelerimin bitmemesine sebep bildiğim...
Her gece benliğime yenik düşecekken,kendimi bir yürekle karıştırdığım...
Benim yarınlarım yok,
Beni yarınlarda bulduklarınızda aramayın.
Benim yarınlarım yok,
Benim...
Kimsem...
Yok...
Siz beni buralarda bugünlerde bırakın.
Bırakın da gözlerim yaşlı seyredeyim son defa batan güneşin renklerini,
Bırakın da sigara dumanıyla dolu içim,gecenin haylaz kokusunu hapsetsin son defa.
Ellerim titremesin yanımda olmayın da,
Darağacının altındaki,
Üç bacağı kalmış tabure çoktandır miras bana.
Yağmur denilen bereket,ilk defa kurutsun bir şeyi;
Kanımı damarlarımdaki.
Yavaş yavaş soğusun bedenim,
Aklım ihtiyarlasın;
Ben nerdeyim?
Ben kimim?
Sorularıma kimse gibi bende cevap bile veremeyeyim.
Ben ne bileyim ben kimim.
Ben hiçbir şey değilim.
Yanında yoldaşı olmayan karanlığa doğru yol alan,
Yalnız adamın biriyim.
Ben kimsesizim.
Kim biliyor ki,
Ben nicedir ayak izlerimi silerim.
İzlenmektir tek korkum.
Tek korkum takılması ardıma birinin.
Gidin be,
Gidin...
Gelmeyin.
Ben taşıyamıyorum kimseyi,yorgun ellerim...
Dene demeyin,
Çok denedim ama ellerimden kanlar aka aka hep yitirdim.
Biraz gayret demeyin,
Yok ellerimde,ayaklarımda dermanım,takatim.
Ben Felaketlerin Efendisiyim...
Bilir misiniz ben daha önce kimleri kaybettim.
Kimleri toprağa terkettim.
Neleri ellerimin tersiyle ititim.
Gel dediler,
Bir kerecik durul dediler,denedim.
Kendime söz dinletemedim.
Ben daha önce kimleri kimleri kaybettim.
Söyleyeyim mi?
Kimi sevdiysem her birini.
Kimisini aniden.
Kimisini,
Hissedemeden,
Derinden,
Yıllarca süren.
Ve yıllar sonra bir gün yine aniden.
Sen onca yıl sev,
Onca yıl kendini unut,
Bir kuşun kanadında bi dünya sevgi tut,
Ve sonra gel kaybettikten sonra herşeyi,
Deki yarınlar umut.
Yok,yok,
Umutu unut.
Bir kuşun kanadında tuttuğun sevgiyi özgür bırak,
Vakit varken yol alsın,gideceği yerler ırak.
Ve bırakma kendini kimsenin yüreğine,
Birinin yüreğini alayım,mühürleyeyim içime hiç deme.
Eğer benim gibiysen,
Attığın her adımda kaybediyorsan birini,
Felaket getiriyorsa gölgen,
Ardında bırakıyorsan sevdiğini,
Boşver sen yarınlara umut ekmeyi.
Yeşermez,
Büyümez,
Ve kimse senden sonra ölmez.
Ah ölüm,
Tenin tenime hiç mi susamaz?
Yolun yüreğime neden hiç uğramaz?
Neden kokun yerimi yurdumu bulamaz?
Kıyamet kopsa alamayacaksın değil mi beni?
Diri diri toprağa koysalar,
Biliyorum,
Nefesin bir yolunu bulur beni yine oyalar.
Hiç mi gelmeyeceksin,
Hiç mi bilmeyeceksin bedenimin,ruhumun lezzetini,
Bedenimi tonlarca ağırlaştırmak seni sevindirmez mi?
Yetmez mi sana
Son nefesimin soğukluğunu hissetmek,
Çırpınışımı izlemek.
Yoksa sende mi korkuyorsun beni takip etmekten,
Ölmekten.
Söz ölüm,seni bağışlayacağım.
Herkesi öldürdüm seni yaşatacağım.
Ben seni yarınlara taşımayacağım,
Çünkü benim yarınlarım yok,
Bundan sonrasına karışmayacağım.
Ayaklarımın altı çiçekle bezense ben kaçacağım.
Olurda bir gün elsiz kolsuz biri,
Sevdiğine çiçek verecekse,
Ve bana da; 'ne olur yardım et,ellerim yok, sen kopart; derse,
Çaresizim derse acımayacağım.
Acımayacağım sevdalara.
Bir çiçek solmasın,
Koparılmasın,
Tüm sevdalar yerin dibine batsın.
Yeter ki,
Bana uğramasın,
Uğramasın ki sonunu bulmasın.
Yoksa öldürürüm.
Ya ömrümde,
Ya gönlümde.
Ya bir mezar taşında,
Ya da bir başkasının omzunda.
Yine yalnız bırakırım ben beni kendimle,
Yine ölümsüz,
Yine ölümlü bildiğimle...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:01 AM
Ölümü yaşamak

Sorgusuz,
Sualsiz ser kaldı ellerinde.
Telaşsız,
Bir yerde,
Yerde...

Yavaş yavaş son işlemekte,
Bedenime,
Nakış nakış,
İnce ince.
Sızı bu,
En ağır olduğum zaman,
Gece.

Bu sızının adı sevda değil,
Bundan böyle,
Son kere,
Çile...

Ve;

İki bedenin tekilliği değil,
Bu,ölümü yaşamak gizlice...
Yalnız,
Ama yine de seninle...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:01 AM
Ölümün Gidesi Yok

Gözyaşlarımız yağmurlardan çok.
Sanki toprağın hiç mi hevesi yok?
Boşver gülüm sen,
Ölümün bu defa gidesi yok.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:01 AM
Ömürlük Gözyaşı

dündü sanırım,
biri bir el tuttu.
ve gözyaşları,
o anda koskoca bir yüreği yuttu.
boğulmaktan kendini alamadı iki çift göz.
ilkti de belki ondan desem,
bilirim,
sondu da bu ölmeden.
bir el değişi öldürdü işte bir çift gözü.
geriye ise bir karış toprağa,
kalan gözlerden bir ömür gözyaşı düştü.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:01 AM
Önce kırkını yen

Bağışlasaydın ya yine herşeyi.
Ufacık bir su birikintisinde gördüğüm yüzüm,
Seni ben bile tanıyamam ki.

Böylesine ağlamaya alışmış,
Sırılsıklam gözler,
Yazık kimin ki?

İhtiyarlamış,
Toprağa bir adımı kalmış ten...
Sana gitme desem?

Olmaz mı diyeceksin?
Ben yerimi bilirim...
Ya sen nerdesin?

Belki bir ufuk çizgisinde pembesin.
Belki bir güvercinin kanadı,
Belki de elsiz kolsuz bir sancı.

*******in kimsesiz bekcisi ben,
Sıcak bir yuvanın el üstündeki bebeği sen.
Gitme,ilk önce kırkını yen...

11/12/05
Pazar

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:02 AM
Özenti

Bırak onu gitsin cansız bir beden soğukluğuyla,
Giderken o dönsün arkasını ilk defa.
Üzülme sen,
Bil ki sen göreceksin onu son defa.

Bırak,sevdayla değilse de bile yine hasretle yeşersin yüreğin,
Kurak topraklaraysa onun teni özensin.
Bir damla gözyaşı da doğmasın onun gözlerinden,
Yeter bu sevdaya nasılsa akan gözlerinden.

Bırak,
Sevdayla değilse de bile yine hasretle yeşersin yüreğin,
Kurak topraklaraysa,onun teni özensin.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:02 AM
Sana Ağlarım

Sen daha toprağımın yerini bilmezken,
Ben kara yerlerde sana ağlarım,
Başka hiçbir şey düşünmeden.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:02 AM
sana ma-H-kum olmak

Kaybolmak uluorta,
________bir yalnızlığın koynunda,
Garkolmak,
________küçük su birikintileri arasında.
Düşmek belki,
________yukarıya,
Belki de çıkmak,
________yerin yedi kat altına.

Çelişkidir bu,
________hiç bir zaman anlayamadığım,
Ben kendimi bildim bileli,
________zaten imkansız olmayana hiç ulaşamadım.
Bir gün takılıp gidiyorken
________bir başkasının ardına,
Yine herzaman olduğu gibi,
________yanımdan geçen sana aldandım.

________Ve
________Sonra,
________Yine,


Kaybolmak yanında,
________mahşer günü yalnızlığında,
Ayyuka çıkmak,
________okyanusun dibinden,ayağıma bağlı taşlarla.
Düşecekken uçmak belki,
________kanatlarım kırık olsa da.
Çaresizce sana mahkum olmak,
________özgürlük avuçlarımda açsa da.










18.12.06
pazartesi

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:02 AM
Sanki Herkes...

Ekinler bitmekte her mevsim şükür demesekte,toprak ve suyla,
Biraz güneş lazım ona,yakıcı,yaratıcı,kırmızı,geceden çalıntı.
Ekinler bitmekte bir sebeple,acımadan koparıldıkça yine de,
Bitmekte güneş yandıkça,yok olmakta biz değmekten vazgeçince sevdalı bir ele...


Sular durulmakta; kıpırtısız,çalıntı bir sahranın koynunda,
Kalmakta gemiler yolun yarısında,rüzgarlar ağlamaklı,kendi başına.
Sular duruldukça durulmaması lazım gelen bir molada,yakalanmış orada imkansız bir fırtına aşkına,
Aşkın deliliği tutmuş sebep bu,tutmuş da,ezelden-ebede yok bu yüzden aklı başında.


Mezarlar yapılmakta böyle olunca aşk uğruna,canlar uluorta ama değil çalıntı,
Açılıp açılıp yorgan gibi,bedene kapanmakta hiç açılmamacasına kapıları.
Mezarlar yapılmakta topraklar üstüne,ayaklar altına,süslü,okunaklı ve kilitli,
Okumak yasak değil de mezar taşlarını,herkes sanki ilkokul bir tasdikli.





190207
pazartesi

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:02 AM
Sen Bensiz Ölümü Bilemezsin

Bensiz geçecekse ömrün,
Sen kimsesizsin,ağla...
Ellerin bulamayacaksa ellerimi karanlıkta,
Senin ellerin yok,anla.

Bensiz ezeceksen kara toprağı yapraklarıyla,
Mevsim yapraksız karakış boşuna uğraşma,
Ve hatta,
Toprağın örtüsü de bembeyaz sırtında.

Toprakta bir kucak bulup saklanmak için,
İstersen toprağın üstünden örtüsünü çek sevgilim.
Çaban boş yere,
Sen bensiz ölümü bilemezsin.











18.12.06
pazartesi

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:03 AM
Sen Cemre

Sonra,
Senin yüzünden dünya dönmüyor da.

Gün batımındaki kızıllık,
Rengini kaybetmiş artık.

Güneş görmüş yüzünü de,
Şimdi ahbap olmuş geceyle.

İklimler değişmez olmuş,
Sen cemre olup yüreğime düşünce...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:03 AM
Sen Diye

göz gözü görmez bir karanlıkta,
kendimi kaybettiğim gecede görsem seni.
nasıl desem,
daha önce hiç görmemiş gibi.
ellerini bilmiyormuşum farzet.
farzet ki;
tenim teninin tadına hasret.

sensiz aldığım her nefesin acısı,
ömrümde sen diye bitse.
ve,
yine ömrüm başlasa sen diye.


SEN ÖĞRETTİN BANA BİLDİKLERİMİ
Ömürlük bir ölüm bu...
Her an yaşayıp,her an yaşayıp...
Ölümdür işte bana emanetin..
Senin içindir,
Hiç durmadan,
Hiç tebessümsüz ağlayışım...
Bana öğrettiğin her şey sonsuz.
Aşkın,
Yakışın.
Kimbilir,
Sen öğretmişsindir ateşe de yanmayı.
Yakıp ta yanmamayı!
Ya da en mutlu anımda bana ağlamayı.
Sen öğrettin canıma,
Başka bir cana bağlanmayı.
Ya da sessiz bir haykırışı...
Sen öğrettin bana,
En sığ gözlerde boğulmayı.
Ve yokluğa karışıp,
Sende hiç bilinmeyen bir sır olmayı.
Düşüp kalkamamayı sevdirdin sen.
İşte,
Ellerine düştüm ben.
Muhtacım artık sana bir yetim gibi.
Muhtacım sana ölüm gibi...
Şimdi dizlerinin dibindeyim...
İstersen kaldır yerden,
İstersen öldür beni bir an bile geçirmeden

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:03 AM
Sen ey Sevgili

Ey sevgili,
Sen,
Sessizliğimin sesi...

Mahpusluğumun firar sebebi,
Firariliğimin çıkmaz bir sokakta bitişi...
Darağacındaki duygusuz celladım,
Azrail'in yabancı nefesi.

Sen kalabalıklara garkolan yabancı,
Yaban ellerdeki yüreğimin tek tanıdığı.


Sabahımın karanlık yüzü,
Gecemin yeni doğmuş güneş örtüsü...

Dört duvar odamın beşinci soğukluğu,
Yanıklığı en kara ateşlerin.

Yerin yerim,yerin cehennemim.
Her durduğumda yürüme sebebim,
Her yürüyüşümde nerde ellerin?

Yalnızlığımla kardaş,yoldaş,sırdaş,
Değilsin ki ey sevgili...
Sen korkuların efendisi,
Sen Azrail'in yabancı nefesi.
Sen tüm yalnış bildiklerim gibi,
Sen Azrail'in ta kendisi.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:03 AM
Sen Öğrettin Ban

Ömürlük bir ölüm bu...
Her an yaşayıp,her an yaşayıp...
Ölümdür işte bana emanetin..
Senin içindir,
Hiç durmadan,
Hiç tebessümsüz ağlayışım...
Bana öğrettiğin her şey sonsuz.
Aşkın,
Yakışın.
Kimbilir,
Sen öğretmişsindir ateşe de yanmayı.
Yakıp ta yanmamayı!
Ya da en mutlu anımda bana ağlamayı.
Sen öğrettin canıma,
Başka bir cana bağlanmayı.
Ya da sessiz bir haykırışı...
Sen öğrettin bana,
En sığ gözlerde boğulmayı.
Ve yokluğa karışıp,
Sende hiç bilinmeyen bir sır olmayı.
Düşüp kalkamamayı sevdirdin sen.
İşte,
Ellerine düştüm ben.
Muhtacım artık sana bir yetim gibi.
Muhtacım sana ölüm gibi...
Şimdi dizlerinin dibindeyim...
İstersen kaldır yerden,
İstersen öldür beni bir an bile geçirmeden...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:03 AM
SenBilSen

İlk gördüğün güneş sönmeden,
Elini üşüten ilk çiğ tükenmeden,
Aklım senden başka şeye ermezken,
Dağların unufak olmasın üstümden geçmeden.

Akşamların karanlık tiryakiliği sen,
Sevdamın tek varisi sen,
Bir rengini bilsen,
Bir vasiyetimi bilsen...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:04 AM
Sende Bittim

Aklımı sana kilitledim.
Firarları bile zar zor engelledim.
Öyle sevdim ki seni,
Sonunda,
Yasak ettim bana kendimi.
Bir an bile düşünmek yok sensiz geceyi.
Gözlerine bakmayı isterim,
Korkarım.
Bu kadar isterken seni görmeyi,
Korkumdan köşe bucak kaçarım.
Sözler aklıma hapislerde yoldaş.
Bir hece hüzne kardeş.
Bir tek söz var dilimde,
O da adın.
Gerisi yalan tüm harfleriyle.
Büyütüp hasrete yolcu ettiğim acılarım,
Ne kadarsa,hepsi bitti sende...
Bende sende bittim.
Acılarım terkedip giderken beni,
Ardından bir bardak su dökmedim.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:04 AM
Sendenim

Kimsenin bilmediği,
Yaşayamadığı bir mevsimdesin sen.
Ezelden gelmişsin,
Ve ebedisin.
Herşeyin varoluşu gibi,
Bende sendenim.
Bir nefesliğim.
Senin olduğun yerde,
Yağmurlar buluta dargın.
Toprak güneşten sıcak,
Ve yüreğim yıldızlar kadar darmadağın.
Sadece ayışığı kalmış gözlerinde,
Güneşse,
Ayla girdiği savaşı kaybetmiş cehennemde.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:04 AM
Seni Aradım hep

Zor,çok zor.
Gözlerim buğulu kaldı senden sonra.
Zor gülüm zor,
Bir yetimin acısı gözlerimden yüreğime akmakta.

Kimsesizleşmeye,
Sessizleşmeye,
Yüreğimi,anılarımdan bulduğum gözlerinle delmeye,
Ve dilimde tesbih adınla,
Hiçleştim sen diye.

Sen diye geçtim dünya üzerinden,
Kendimi kaybettim yazık;
Sen,sen diye inlerken.

Bir ağaç gölgesi bile yokken,
Ateşler içinde yanarken ben,
Seni aradım durdum hep,
Misafiri olmayan bir kabirde yatarken.

09/12/2005
cuma

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:04 AM
Seni İzlemekteyim

Gücüm en çok hayallerimdedir benim.
Bir masalda,
Düşlerimde kahraman nedense hep benim.

Ve budur bana lazım olan düşlerimde,
Cesurca,
Seninle gözgöze gelebilmekteyim..

Ardından korkmadan bağırabilmekte,
Ve,
Hatta karşına çıkacak kadar da ileri gitmekteyim.

Metal,keskin bir nesnenin ağırlığındadır bedenim,
Yaşamak ve ölmek gibi,
Tutarsızca med-cezir bencilliğindeyim.

Bir gece vakti düşümde yine kahraman benim,
Yine kankırmızı,yine sessiz,
Yine korkusuzca seni izlemekteyim.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:04 AM
Seni susuyorum

Olmadığın günlerin hepsini yok sayıyorum...
Kilit vuruyorum adının uğramadığı ağzıma.
Gülmüyorum,
Konuşmuyorum...
Ve ben,
Avazım çıktığı kadar seni susuyorum.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:04 AM
Seni Yağmur Diye Sevdim

seviyorum seni,
bulutun yağmuru sevdiği gibi.
istersen süzülerek git bilmediğim diyarlara,
istersen bırak beni gökyüzünde yalnız başıma.
oralardan sevemez miyim sanıyorsun yağmuru mu?
göremez miyim sence yokluğunu?
benden kopup gitsende her defasında,
yağsan dursan da bir başka kuraklığa,
tekrar bende doğarsın sen her yok oluşunda.
unutma,
ben bulutum,sen yağmurumsun yakın uzaklarda...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:05 AM
Seni Yaşadım

uzun zaman oldu kıyıya vuralı.
bindiğim gemi daha limandan ayrılmadı.
saate baktım,
bir kaç dakika olmuş ayrılalı.
biliyorum gözlerin şimdi ağalamaklı.
denizde kaybolmadan ben,
en deli fırtınaları yaşarsın sen.
yalnız sen mi,
yaşadığın fırtınanın sahibiyim ben.
neleri batırıyor bu yürek bir bilsen.
işte bu fırtınada savurdum kendimi yanına.
kırık dökük bir sandalda seni taşıyabildim.
kendimi boğdum seni yaşadım canımda.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:05 AM
Senin Yüzündendir...

Uzaklığın anlamını yitirdiği bir yerdeyim.
Hiç olmadığın kadar,
Hiç olmadığım kadar da senim.

İşte,
Dönülmez olmuş yolların taşı toprağı,
Sana ulaşamayan sefil bir seferiyim.

Biliyorum,
Gittiğim yerler uzaklara bile uzak.
Ayaklarımın bastığı yer,yer değil tuzak.

Görünmez kalelerin ölüm zindanlarında,
Gardiyan hayalinin bakışları altında,
Müebbet mahpusluk yazılmış ömrümün ta ilk başında.

Ve ben kalmışsam benliksiz bir hiçliğin kucağında,
Ve alıp götürmüşse seni yaprağın bile kıpırdamadığı bir havada fırtına,
Senin yüzündendir bu gerisini artık hiç sorma...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:05 AM
Seninim

Unut beni...
Zaten unuttun da,
Yine de unut beni benim gibi.

Unut beni...
Annenin yavrusunu unuttuğu gibi.

Bırak beni...
Yağmurun çölü,
Çölün yağmuru bıraktığı gibi.

Bırak beni...
Salıver gitsin aklından,
Çeksin gitsin bu beden,firari.
Bırak boşver gitsin bu deli.

Ne olur ki zaten?
Dünya dönmez mi?
Zaman yetmez mi bir damla suda boğulmaya,
Ya da bir damla su bulunmaz mı okyanuslarda.

Unut beni...
Unut olduğun uzaklarda.

Görmeyi istemediğin bir kötü olayım.
Duymayı istemediğin bir ses.
Ama ne olur sen yine de,
Darağacındaki ipimi kes.

Sızlıyor içim inan.

Ne sesim var şimdi duymak istemediğin,
Ne de ben kötü biriyim.
Boynumdaki iple ben,
İnsanların en sefiliyim.
Ve,
Seninim...

09/12/2005
cuma

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:05 AM
Sesiz Haykırış

en güzel sesler sessizliklerde gizli.
avazın çıktığı kadar susuş,
belki de düştüğün kuyuların en derini.
ya çıkarsın o kuyudan,
sağır olursun karmakarışık hiç aralıksız seslerde.
yada çıkabilme şansın varken,
çıkmazsın,
herşeyi duyarsın o sessizlikte...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:06 AM
Sevda Bulunmaz

Hiç bir vakit bıraktığım yerde bulamıyorum sevdayı,
Bir gün arzın merkezine uzanan bir uçurum kenarı,
Bir gün ellerimle yetişemeyeceğim bir yıldızın yanı.
Yani,
Hiç bir vakit bıraktığım yerde bulamıyorum sevdayı.

Bir,iki üç...
Diye saysam dönüp arkamı,
Biliyorum,
Hiç bir vakit bıraktığım yerde bulamayacağım sevdayı.










08.12.06
cuma

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:06 AM
Sevgi

Yetmez bir insanı herkes sevse...
Artar bile sevgi,
Bir insan herkesi sevse...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:06 AM
Sevin(e) mem

Ne yapsamda,içimde yanar durur bir ateş,
Küllenmeye yüz tutsa da,beni sırtımdan vuran aklımdır kalleş.

Bir türkü yakıp yağmur bulutunu çağırsam içime,
Seraptır görünen her daim gözüme.

Nihayet bir okyanusa rastgeldim diye sevinsem,
Ben bu ateşle,bu kadarcık ıslaklığa sevinemem...

Ve yokluğunla alev alev yanarken,
Varlığınla asla yetinemem.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:06 AM
Sıcak Bir Mevsim Kapıyı Çarpıp Giderken....

Sıcak bir mevsim kapıyı çarpıp giderken,
Yine ayrılıklar doğar vuslatsız.
Ne zaman olursa olsun ayrılık,
Zamanı hep zamansız.

Sıcak bir mevsim kapıyı çarpıp giderken,
En soğuk rüzgarları unutur ardında üşüten...
Yaprakları da ayaklar altına bırakır üstelik,
Hiç düşünmeden...

Sıcak bir mevsim kapıyı çarpıp giderken,
Sen de eğer mevsimlere uyup
Alır da başını gidersen,
Bir daha geri gelme artık istemem...


Ben artık senden değil,
Üşümekten vazgeçemem...








08.12.06
cuma

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:07 AM
Sırrını Söyle Umudum

Yok olan umutlarım,
Ben sırlar mezarıyım.
Söyle bana hadi bir sırrını,
Söyle de,
Kendimle bile paylaşmayayım.
Yok sayayım seni umudum,
Kara bir bayram günü,
Ben Zümrüt'ün (ap) altında hapsoldum.
Nasıl geçer bilirmisin bayramlar?
Ve cennette bir gün düğün,
Daha arefesinde gelir ecelle ölüm.
Ve sensizliğe misafir gelir,
Adı; katliam ve zulüm.
Düşündükçe o küçücük bedenini enkaz altında,
En muhtaç halimle bebekler gibi ağlarım hala.
Ve,
Hala ölmedi dediğim birisiyle,
Umudumun sırrını arıyorum,o söylememeye direttikçe.
Umudum! Ne olur!
Söyle bana hadi bir sırrını,söyle...
Kimseye söylemem ben,
Yazarım bir mezar taşı üstüne.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:07 AM
Siyah

Işığını görecektim...
Karanlıktı işte.
Bir renk,
Adı hep karamsarlık.
Gökkuşağına veda var,
Ençok da siyahıma haksızlık.
Hep sona bırakırdım matem rengini,
Hep ne sanırdım biliyor musun,
Ne olursa olsun dünya dediğin dönmeliydi.
Siyahsa rengi hayatın,
Hiç acımadan yerin yedi kat altına gömülmeydi.
Sonradan öğrendim,
Haksızlıkmış...
Siyah renklerin en sabırlısıymış.
(beyazda gördüm)
Sonradan ağlayan,çok ağlarmış.
Hayatı renk cümbüşü yaşamak,
Siyahı sürgünlere yollamakmış.
Siyahsa hayatın sonunda bekler,
Beyazdan mutlaka intikamını alırmış...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:07 AM
Son Söz

Ellerin desem,
Daha ben doğmadan bağlanmış ellerime.
Gel gör ki tutacak olsam,
Yanarım daha ateş olmadan.
Yakmasını da beceremem bilirim.
Bilirim ben koru,
Bilirim ben korun sonunu.
Bir kum tanesi sen olsan,
En de oluştursam koskoca bir evreni,
Taşıyamam üstümde bir tanemi.
Yakarım,
Yıkarım belki ne varsa bende.
Ama dokunamam ben o tene.
Hissedemem de başka bir sevdayı yüreğimde.
Kuru ayazların sessizliğinde,
Bir haykırış bırakırım ellerine.
Nasıl duymak istiyorsan,
Öyle dinle.
Sonbaharın yaprak türküsünde,
Duyarsın elbette benden iki kelime.
O sonbaharda duydukların,
Son sözlerimdir yüreğine.
Unutma,
Ben sana ateşin yandığı yerden sesleniyorum,
Ve canım benden sana koşarken,
Seni seviyorum diyorum...

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:07 AM
Sonrası

Gece olunca değişir gökyüzü,
Bu değişkenlik yağmura çalar bazen,
Bazen de yağmur geceye çalar
Sonra ne mi olur?
Hem gece hem de yağmur,
Birlikte ağlayarak boğulur.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:07 AM
Sorularım Var Cevapsız

Gece...
Toprağın uykusu.
Ayrılığı güneşin yeşilinden,
Yavru ceylanın öldüresiye ölüm korkusu.

Açlığı bir bedenin,
Ne varsa belli eden tokluğu.
Gecesi düşlerin,ölümlerin,
Yıpranmış hayatların acımsı tortusu...

Gece...
Aysız,kabussuz,duru.
Simsiyah,
Ve sorulan onca cevapsız soru...

Gece mi güneşin esiri,
Güneş mi gecenin tutkusu?
Can yakan beklemenin zorluğu mu,
Söyle,vuslat her zaman mutluluk mu?

Olamaz mıyım yani senden ayrı mutlu?
Demek vuslat değilmiş bu aşkın sonu.
Ben sana daha çok yanıyorum inan,
Sen daha çok sevdikçe onu...







12.12.06
salı

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:07 AM
Şehirler Düşmekte Dizlerinin Üstüne

Şehirler düşmekte dizlerinin üstüne,
Gözleri bağlı,
Kurşuna dizilmekte,
Gözlerimde...
Yaralı...

Nereye gitsem de görmesem?
Bu hâli,
Nasıl etsem de bilmesem?
Avuçlarımda ateş,
Nasıl,hem yakıp hem de söndürsem?

Şehirler düşmekte dizlerinin üstüne,
Toprağa,
Yani kendi kendine,
Bir şeye!
Hiçe...

Tutup ellerinden kaldırsam onu,
Denizini gözlerinden hiç bırakmasam.
İnsanlarını sustursam,
Ben bu oyunda,oyun bozan olsam da,
Sesini kendi sesinde boğsam.

Ne fayda?
Şehirler çoktan hastalıklı yatmakta.
Ve ben insan,
Öylece,
Herkes gibi,
Acımasızca şehri arkadan vurmakta...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:07 AM
Takas

Kuru bir ayaz yanıklığıyla,
Biri öğretmişti sevdanın yolunu.
Ayrılıkmış mutlak,
Her sevdanın sonu.

Ayrılmak var,
Ölüm ilk mi son mu?
Bilememek var,
Cehaletmiş ruhumuzun hamuru.

Bir nefes sonra unutuncaya kadar öğrendik be...
İşte;
Uğradıkça yine de sevdanın yolunda bir zulme,
Her seferinde,
Bundan böyle,
Ayrılık çoktan sevdayla takas edilmiş bile.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:07 AM
Tanıdık Bir Sevda

eskiden tanıdığım bir nefes sıcaklığı,
rüzgârlarla sürüklenir gelir.
bırak rüzgar ellerinden onu,bırak,
artık dünyada nefeste kirlenmiştir.

eskiden tanıdığım bir sevda,
yağmurlarla çıkagelir.
bırak yağmur onu ıslaklığından bırak,
Hangi sevda gözyaşına değmiştir?

Hangi el hasret kaldığı ele değmiştir?
sence giden,
geri geldiğinde,
gittiği gibi midir?









22.12.06
cuma

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:08 AM
Taş Olsam

Gökyüzünde bir yıldız mı olsam?

Üzerime bir dilek kazıyıp,
Karanlıklara bırakacaklarına göre,
Yıldız olmak neye yarar ki?

Ben en iyisi,
Ayak altında bir taş olsam.
Ezilip dursam hiç durmadan.
Günü gelince de mazlumun elinde ağlayıp,
Zalimin üzerine atılsam.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:08 AM
Tek Arzum

her düşdüğümde kaldır beni yerlerden.
çok korkuyorum,
dünden,
bugünden.
daha çok sensiz ölmekten.
zor yarınlar getirsin seni bana.
o yarınlar ki,
sensiz kaldığım *******de tek teselli,
tek dost bana.
tüm bunlar olurken karanlık gecenin ortasında
aklım da,
yüreğim de,
bütün benliğim de sende hala...
gör de acı halime,
sahipsiz kalmış,dağılmış eserine...
zaten deli olmuşum aşkından.
hiçbir umudum da yok artık yarınlardan.
küçük bir bahane yetecek,
tek arzum kan dökmek...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:08 AM
Temelli

bu hasret ceza bana belki,
belki de,
bu kadar geç kalışımın bedeli.
sence de öyle değil mi,
söylesene,
ıslanmadığımız her yağmur damlası boşa gitmedi mi?
seninle en güzel renklerde boğulmak varken,
gökkuşakları neden hep siyah kesildi?
yanımda yoksun diye gün karartmadı mı güneşi ni?
yıldızlar dileklerimi geri çevirmedi mi?
ama bu sefer ki gelişim,
belki de beklediğin gibi...
yani temelli.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:08 AM
Tören

Adını koyamıyorum senin.
Görmeyen bir bakışın,
Ölümümdür en sevdiğim.
Ya bir de görsen!
Bilmem ki ne olur halim?
Ya çeker giderim olmadığım yerlere,
Ya da tutsak kalırım gözlerinde.
Bir damla yaşına tutunurum.
Adını koyamadığım sana,
Gördüğüm hiçbir şeye benzemeyen sana sığınırım.
Yok ki tanıdığın bir korkum,
Kayboluş varsa eninde sonunda,
Sensindir bulduğum kayboluşum.
Aramamak üzere kaybetmektir bu beni,
Ve ömür boyu arayıpta,
Sonunda bulmaktır en gizli seni.
Nasıl da saklanmışsın öyle?
Gerçekten bulmak çok zordu ellerini.
Sonrası ise,
Ellerinde can verme töreni.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:08 AM
Türkiyem

Geçmişimiz can,geleceğimiz kan...
Bayrağıma göz diken,
Hayvan bile değil,başka birşey inan.
Şeytan...
Hadi kır ellerini onların,
Kes başlarını,hadi uyan.

Gömme bile pis leşlerini bu toprağa.
Bayrağımın gölgesinin,
Renginin değmediği bir karış toprak var sanma.
Bastığımız yerin altında bir şehit olmadan,
Bu topraklarda ne kadar uzun olur yol alman.

İşte bu yüzden büyük TÜRK kardeşim,
Hadi uyan.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:08 AM
Uçurtma

bir uçurtmayım.
gökyüzünden güne bakan.
ne toprağa ne yalnızlığa ağlayan.
bir uçurtmayım kuşlarla uçan.
hiç biri uğramazdı yanıma da,
yine de utanç,sitem yoktu yalnızlığa.
korkmazdım,
kızmazdım ipimi kopartacak rüzgarlara.
biliyorum ki bu savruluş,
deliliği getirecekti kapıma.
kopartacaktı ne varsa herşeyi,
belki de kendi ellerimle ben kopartacaktım ipimi.
belki senden kaçmak için,
belki de sana yanmak için.
senin kokunu taşıyan rüzgar nereye isterse,
oraya uçacağım.
bir uçurtmayım,
hasretinle dolaşıp,
bedenimi güneşe yakın bir yerde yakacağım.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:08 AM
Unutuyorum Aniden

Tüm yaşadıklarıma inat unutuyorum ölmeyi...
Ben olduğum herşeyi unutuyorum.
Nefes aldığım günleri...

Gölgeler diyarında bıraktığın hayalini...
Gönlümün üstüne basıp ta giderken,
Miras bıraktığın küçük ayak izlerini.

Unutuyorum gönlümün en coşkulu halini.
Açık denizlerde fırtınada sürüklenirken,
Yaktığım onca gemiyi.

Kara bir kış günü kar yağabileceğini unutuyorum.
Güneş doğduğunda yıldızların öleceğini,
Aslında ben en çok yıldızlara acıyorum.

Hiç geçilmemiş bir sokaktan düşe-kalka geçerken,
Üşümeyi unutuyorum ben kimsesizlikten.
Ve muhtaç olmayı unutuyorum,âcizken.

Geceleyin saplanan sevda sancısını unutuyorum aniden.
Ruhum,doğmadan ölen bebekler gibi günahsız iken,
Neden yine sen değil de benim prangalar eskiten...













14.12.06
perşembe

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:08 AM
Utanıyorum

İhanetimsin,
meleklere inat en dürüst halime.
Utancımsın,
sevda yaklaştığında bir adım öteme.
Zulümümsün
yüreğimi acıtacak dünya döndükçe.
Ölümümsün,
son nefeste verilen en güzel hediye.

Utanıyorum,
Seninle karışık sevda yara açtı yüreğime...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:09 AM
Uykularında Öldür Beni

Saat gece hasreti vurdu mu,
Vurur beni de bir yürek.
Ve binsem derim bir sandala,
Gerekli olansa bir tane kürek.
Olduğum yerde dönüp dursam,
Aklım başka ellerde.
Başım dönünce de,
Uzansam bir yıldızın tozuna.
Uzansam sen kokan bir yağmur bulutuna.
Yağsam dursam hiç durmadan,
Saçlarına,
Yanaklarına,
Avuçlarına.
Ve sen de tutsan beni sonsuza kadar,
En güzel yağmur yorgunluğunla.
Ne olur ellerinde kalayım bırak ta.
Ve şimdi bana söz ver,
Öldürürsen öldür de beni,
Sakın uyandırma.


12 Haziran 2004 Cumartesi

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:09 AM
üç-H-ece

Demir atmış bir yürekte,
Gece.

Yalnızca,
Üç hece...

Bir ömür,
Sonu zulümdür.

Üç hece işte,
Kimse bilmese de.

Karanlık,
Kimse sevmesede.

Bir ömür,
Sonu da başı gibi zulümdür.

Karanlık,
Aynalar kimsesiz ve kırık.

Aşk şımarık,
Aşk karanlıktanda karanlık.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:09 AM
Üçüncü Rüya

***Bu şiir üçüncü rüyamdan uyandığımda yazdığım şiirdir,
Ve yazık ki,sahibi kendini hiç bilmedi,hiç bilmeyecektir***



*MGKL*




İçim nasıl yanıyor bilsen...
Bİr bilsen güneşin zemheri soğukluğunu.
Her gece kısmet olmasa bile,
Yılda bir kez yüzünün rüyama misafir olduğunu.
Rüyalarımda ağlamaktan,
Gözlerimin kör olduğunu,
Ruhumun zilzurna sarhoşluğunu.
Soyunduğunu bedenimin ölümün soğuk koynuna.
Gerçekte duymadığımı,
Rüyamda benimsin sandığımı.
Gerçekte hiç görmediğin,bilmediğin,
Rüyamda seninim dediğin.
Bir imkansız,
Zamansız cennet bahçesine çıkışın,
Güllerini de dikenlerini de ardında bırakışın.
Gerçekte yakışın,
Rüyamda yanışın...
Her uyandığımda uyandığıma kahredişim ağlayışım.
Sen tüm gülmelerimin sevinçlerimin bitişi,
Ağlamalarımın tekrar tekrar dirilişi.
Ne olursun yılı boşver,
Boşver sen her gece rüyalarıma gel.
Kaç yıl oldu değil mi,
Kaç yıl oldu başka bir yüreği seçeli?
Seni rüyalarıma misafir ettiğimi hiç ona söyledin mi?
Deli gibi sinirlenip kızdı mı sana,bana?
Hatırla,
Ben rüyada değil,hayalde bile değil,
Gerçekte ona gidişini,
Kaçışını,
Beni gölgeler diyarında,
Yalnız,
Yüzüstü,
Unutmadım çaresiz bırakışını...
Çaresizliğimle beraber nefret yetiştirmedim,
Ne ona ne sana.
Çaresiz insan deli olur unutma.
Unutma....
Ama...
Zaten böyle olsun istemiştim ben,
Gitmeni değil elbet.
Aklımdan geçen şuydu;
Seni bırakacaktım,
Tüm kapılarımı açacaktım,
Ve gemileri yakacaktım.
Soracaktım sana karar veresin diye.
Gitmek mi zor,kalmak mı zor?
Gitmek mi kolay,kalmak mı yakar?
Ben söyleyeyim şimdi yıllar sonra,
Biri bana zor,biri sana zor.
Sen de şimdi gittiğine sor,
Paylaşabilecek mi rüyalarıma gelen seni benimle?
Söyle şunlarıda;
O senin ellerini tutsa,tenine dokunsa,
Ben,sen üşümekten vazgeç diye,
Yüreğine sokulurum.
Gözlerine baksa herşeyden vazgeçmiş,
Ben senden vazgeçmişim,
Nasıl görürüm kim bilecekmiş.
Sen kalbinin en dinlenik haliyle nefes alsan onun yanında,
Bir de yaslansan omzuna,
Kalbinin deli gibi attığı anda aldığın nefesim ben unutma.
Ben bırakmam seni rüyalarımdan karanlığa.
Ve rüyalarımda ağlarım ben yılda bir defa,
Bir defalığına ve diğer rüyama.
Gözyaşlarım kurumazda.
Yanaklarım tanımaz kuruluğu,
Bilmez,
Senin yüzünden kapanmayan yaranın yokluğunu.
Yokluklardan,rüyalardan ve topraklardan sesleniyorum,
Ne olur sen gül.
Ağladım ben,
Ağlarım ben,
Ağlayacağım ben.
Sen gülerken.
Ben zaten senin gülmelerine feda ettim mutluluğu,
Rehin bıraktım kara bi geceye sevinç gözyaşlarımın coşkunluğunu.
İsyanım yok,
Pişmanlığım yok,
Gözüm hiç yok...
Belki0 de ağlamaktan...
Sen gül ne olur.
Ben seni gözyaşlarından koparıyorum,
Çöl gibi sıcak mevsimlere evlatlık bırakıyorum.
Ben bu sebepten seni hiçbir yerde bulamıyorum.
Ben seni hiç sevmiyorum,
Ben seni imkansız seviyorum,
Ben seni imkansız seviyordum.
Yoksa bulacak olsam çekilir miydi bu sevda acısı,
Bu zaten hep rüyaydı,
Ve bilmem kaç yıl oldu senle başladı.
Sen diye bitecekken,
Bir gece kalktığımda yüzüm yine ıslaktı.
Yastığımın kurumayan yanı,
Yüreğimin kapanmak nedir bilmeyen,
Öğrenemeyen tembel yarası.
Sen hazan mevsiminin ayrı düşen sevdalıları,
İkiye ayrılan dikenli sokak başı.
Sen ihanetin en karası.
Kanın en kırmızısı.
Boşluğunu dört duvarın tanıdığı,
Saklanan bir çiçeksin yerin tavan arası.
Yerin yedi kat dibi,
Gökkubbenin yaramaz maviliği.
Sen...
Ama yine de yılda bir defa geliyorsun ya yine de rüyalarıma,
Eyvallah buna da.
Eyvallah gidenim.
Eyvallah da,
Kaç yıl oldu söyle,
Söyle ardına bakmadan kapıdan çıkışını,
Kaçışını...
Ben söyleyeyim ardından nasıl baktığımı;
Ölü gibi dersem yüreğin beni hatırlar mı?

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:09 AM
Varlığının Yoksuluyum

benden gidildi mi,
gidişlerin hepsi dönüşsüz oluyor.
bir tebessüm bile kalmıyor resimlerde,
ne varsa hep yokluk oluyor.
ben yokluk oluyorum saçmasapan sürgünlerde,
giden yoksulluğuma bir de yokluk katıyor.
aradım da oysa onu,
ama işte aradın mı gideni,
varlığıyla kendi varlığına kaçıyor.
bu yoksulluktan önce,
benim diye bilirdim ben varlığımı.
bildiğim gibi değilmiş;
benim varlığım onun varlığıyla varmış.
işte o gün bu gündür,
yokluğum varlığını arayan yoksulmuş.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:09 AM
Varsın Sevda Yaşanmasın

Geçer elbet bu ilk karakış,
Yerini bırakır da bembeyaz bir güne.
Sen sakın düşünme..

Hem,
Koştuktan sonra sana,
Farketmez hiç bir vakit dokunamasamda.

Varsın adım yazılmasın adının yanına,
Sevdaya hizmet eden bir hançerin,
Yeni bilenmiş keskin yanıyla ulu bir ağaca.

Yoksan,
Varsın yok yere yara açılmasın ağaçlara.
Varsın ağaçlar yalnız kalsın da...

Varsın,
Varsan eğer düşlerimde,
Varsın gerçeğimde yaşanmasın hiç bir sevda....

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:21 AM
Vazgeçtim Dersin...

Ölüm vurursa yüreğinin kıyısına,
Tozlu dumanlı bir yangına savrulur denizler.
Her damla bir bir yanar.
Demir attığını sanarsın ateşlere,
Küllere çakılan bir sen bulursun derinlerde.
Tıkanırsın,
Girdaplar bile çekmez olur seni içine.
Öleyim dersin,
Sana idda ölümler durulur.
Vazgeçtim,
Yaşayayım dersin,
Ölmekten beter yaşamlar bulunur...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:22 AM
Ve Sonunda Sevda...

Cinayet gerektirebilecek bir intikam duygusu,
................sevdanın en sonu.
Bir canın doğuşuna vesile olabilecek kadar arzulu,
................sevdalı bir uyku.
Dünyayı elle değilse de bile,yine de gözde yıkabilecek kadar gözü karalık,
................sevda kahramanlık.
Sevdayı sevdanın kendisi yüzünden yerde,yüzüstü bırakabilmek,
................sevda vazgeçebilmek.


Ve sonunda sevda,
YİTİP .- ._ . - ._ .- GİTMEK.






190207
pazartesi

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:22 AM
Ya...

korkuyorum...
bir damlacık yağmurdan,
yağmura ait buluttan.
tenine değecek diye,
bir çiğ tanesinden korkuyorum.
ne kadar ayaz varsa yüzünü okşayacak,
üşüye üşüye ellerimde tutuyorum korkarak.
korkuyorum korkuların en büyüğü ile,
ya diyorum,
güneşi tutamazsam ellerimde.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:22 AM
Yalan

Dağlar gibi olmalı insan;
Dağlar gibi başı dimdik.
Eteğinde nefes alanlardan habersiz uyumalı *******i,
Yıldızlara yakın bir yerlerde atmalı koca kalbi.

Ayaklarının altında ezdiklerini görmemeli de belki.
Görmezlikten gelmeli...
Gidene yol vermeli bir sonbahar akşamı,
Bir sonbahar akşamı yamaçlarından yavaşca aşağıya yol alanı uğurlamalı.

Bırakmalı...
Demeli ki;
Herkes bulur elbet sonunda başına yıkılacak bir dağı.
Hem bu dağlar bundan böyle YEŞİL de olmamalı.

Yangınlarla sulanıp tükenmiş olmalı.
Rengi güneş,teni leş kokmalı.
Bir akarateş dağın doruğundan ayaklarının altına akmalı.
Ve rüzgar kokusunu şaşırıp tüm hızıyla kaçmalı.

Ve insan dağ gibi olmalı.
Ve dağın üstündekileri unuttuğu gibi,gideni unutmalı.
Ve dağ yalnızlığına nasıl ağlamıyorsa en çıplak haliyle bir sonbahar akşamı,
İnsan da yalnızlığı, yalnız yaşamalı.

Gözyaşları bile bilmemeli niye aktığını.
Dağlar gibi olduktan sonra,
Bebek kandırır gibi kolay olur gözyaşlarını aldatması.
Yalancının mumu değil koca bir orman yangını,inan bulamaz bundan böyle sönecek bir yatsı.

Y
A } Sevinçten düşüyorsun gözyaşlarım sen...
L } Sevinçten.
A } Ah bir de neye sevindiğini bir bilsen! ..
N

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:22 AM
Yalanmış...

bırakma beni ne olur.
savunmasız,
kimsesiz,
ecelle başbaşa.
sen yoksan,
ellerimi tutmuyorsan,
bir ince dal parçasıyım,
her rüzgarda savrulup dağılan.
sonbaharda düşen son yaprağım,
gelip geçenlerin hiç acımadan ezdiği.
oysa,
yağmurlarda ıslanmaktı yüreğimin niyeti.
belki boğulmak,
belki de ölümü hiç hissetmemekti.
sen yokken,
üstüme gelirdi dört tane sebebi gözyaşım nemli duvar.
ve her gece ölmeden önce,
seni çizdiğim apaydınlık bir mezar.
ölümle karışık yaşamışlık,
ne kadar uğraşsada ömrümü avutmazdı.
gördüğüm rüyalar da avutmazdı beni,
ve akıl dolusu hasretin vuslata hiç erişmezdi.
anladım ki seveceksen,
deli olmaktı en iyisi.
dinle aklımın yittiği,
şimdi seni seven bir deli.
ve inanmayacaksın,
yalanmış her gün bayram dedikleri.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:22 AM
Yalnış Biliyoruz Hepimiz

Gökyüzünden düşen bir yıldız olamaz,
Yalnış biliyoruz hepimiz,
Yıldızlar ölür sadece,
Kaymaz...

Hem,
Yıldızlara dilekte asılmaz.
Yalnış biliyoruz hepimiz,
Taş sevdadan anlamaz...








11.12.06
pazartesi

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:22 AM
Yalnız Kalan Cam Ayakkabı

Mühürlenmiş bir sevdanın hiç açılamayacak kapısı,
Yolculuğu yeni başlamış,yolu uzun yolcu,
Aramayacağım seni,
Arayamayacağım.

Bir dem buluşursa gözlerimiz cennette,
Ben gözlerimi gözyaşlarıma kaçıracağım.
Boğacağım...
Mecburum ben sensiz seni sessiz duyacağım.

Sen,
Ruhunu hapsedip bedenine kaçarken başka bir dünyaya,
Ben,
Ezileceğim ruhunun pamuk kanatları altında.

Göstermeyeceğim gözlerime en çok görülesini,
Görmeyeceğim,
Göremeyeceğim bundan böyle seni bir imkansız peri masalında.
Camdan ayakkabının bir eşini saklayacağım karanlık bir mezarlıkta.

Bir ayağında camdan ayakkabın,
Diğer ayağın yalın gideceksin sen,
Sendeleyerek...
Her gece uçarak rüyalarıma gelerek.

Ama gideceksin,
Ayak izlerin silinecek,suçlu eteklerin.
Gidecesin sevdanın kapısına kırkbin yıllık bir kilit tutuşturup,
Kırkbin kere ömrümü bitireceksin saçmasapan bir bahane uydurup.

Sevdanın kapısına yüklendikce ben,
Kırılmasın diye kapının sırtına ihanet yaslayacaksın sen.
Ne olur gösterme yüzünü bile bir dem,
Çabuk git gidecekSEN.

Ayaklarım bağlı ki,ardından gelemem.
Çabuk git ne olur gidecekSEN,
Son defa seni görmesin gözüm,
Yoksa,suyun aksinde görünmez olur bundan böyle yüzüm.



Sen bir daha ben tarafından bulunmamak üzere,
Sendeleyerek gideceksin iki gözüm.
Ve ben camdan ayakkabını vermeyeceğim başkasına,
Bu sana Âli sözüm.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:22 AM
Yalnız Kalan Ceset

Gün olur bir sokakta karşıma çıkarsan,
Ne olur bırak ta yar,
Bakayım gözlerine göz açıp kapayıncaya kadar.

İlk defa görüyormuşum gibi,
İçimde cehennemler yanar.

Bırak ne olur,
Gidişini de seyredeyim yar.
Yüzümde bıçak gibi keskin ayazlar var.

Gözlerimde yağmurlar,
Yüreğimde kurşunlar.

Ah be gülüm,
Sen o köşeyi döndüğünde,
Ardında yalnız kalan bir ceset var...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:23 AM
Yalnız Kalmak Gerek

Bir köşede yaşlanmak isterim ben kendi başıma,
Ya cennetin en üstünde,
Ya da cehennemin en altında.

İsyan etmenin ne mi faydası var,
Yalnızlığın ya da,
E aşkı nasıl yaşarız o zaman layıkıyla?

Yalnız kalmak gerek mutlak,
Terkedilmek ne güzel,
Ne mukaddes vuslatı ölünce yaşamak...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:23 AM
Yârisin artık Ayrılığın

Ayrılığın yari olmuşsun artık sen,
Gözlerimden damla damla,
Kan kan damarlarımdan düşerken.

Bir dem,
Birden düşen yıldırım olmuşsun bahçemde,
Adım adım sana kavuşmaya giderken.

Kaçılası azrailin nefesi,
Ve avcuma sıkıştırdığım ölüm,
Sen...

Ayrılığın yari olmuşsun artık sen,
Sonu belli değil bir hikayede,
Sana bir can kavuşmaya gelirken.

Bir dem,
Birden avcumdaki ölüm olmuşsun aniden,
Ben avcumdakini âzad etmeye gelirken.

Ben yine de en insafsız halimle,
Seni âzad etmekten vazgeçsem,
Sen ayrılığın yâri,
Ayrılığı da öldürsen ayrılıkla sevişirken.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:23 AM
Yaşamak

Yaşamak dediğin bir anlık.
Öyle uzunca falan değil.
Bir varlık,bir yokluk.
Nefes almak bile en ayık sarhoşluk.
Hepimiz,
Zor yollarda yalpalaya yalpalaya yıkıldık.
Ne bekliyordun ki,
Hayat bu bir vermez,
Bin alır.
Bazılarına bile binde bir iyidir.
Hayat her zaman ecelle kardeştir.
Yolları ayrılmaz,
Biri kaybolsa bile diğeri yetişir,
Ölüm yaşamdan sıyrılmaz.
Yaşamsa ölümden kaçamaz.
Bulur hiç umulmadık anda.
Bir söz söylemeye fırsat vermeden,
Sözleri tüketir acımadan da.
Acımak mı,
Hemde yaşamda.
Aptallık bu şefkati başka tende ara.
Belki bulunur ölümden önce.
Tam yaşam ölümden sıyrılmışken,
Çabuk ol ölüm bekliyor az ötede.
İşte ölümle yaşam arasındaki yol.
İki tarafı da sonlu.
En soğuk iklim gibi dondurucu.
Sonrası mı,
Kimse bilmiyor ki sonunu.
Bilen olsa böyle olur mu,
Çiçek dalında kurutulur mu?
Koparmak bir tarafa,
Korkudan dokunulur mu?
Toprak güneş yanığıyken,
Toprağa hasat korkusu sorulur mu?
İşte, korkmak dediğin gerçekte bu

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:23 AM
Yaşın Daha Gonca

Yorgun bir denizsin sen,
Durgun bir dalga.
Vurgun yemiş bir kadınsın sen,
Solgun bir gonca.

Yoruldun tufanlarda,
Duruldun rüzgarlarda,
Vurulma vurulsanda,
Solma yaşın gonca daha...

Yor beni peşinden sürüklerken,
Durultma,çıldırt gölgenle ezilirken,
Vur hadi her bir zerreni deli gibi isterken,
Sol de,kopayım masmavi derinliklerinden.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:23 AM
Yazıklar Olsun

Bilmiyorum aslında her zaman böyle midir sevda,
Hep böyle yalnız mı kalır kalabalıklar arasında?
Fırtınaya yakalanmış yalan yalnış bir sandal gibi,
Paramparça mı hep açığa çıkınca?
Bulutlardan kaçamayan bir gonca,
Yazıklar olsun be gül olup açmayınca,
Yazıklar olsun be diken doğurup yürek kanatınca...






06.12.06
çarşamba

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:23 AM
Yemin

Kırılmışlık değil bu hissettiğim.
Sevincin çok ötesinde,
Hüznün bir adım berisinde.
Ölüme bin yıl da kalsa,
Bir anda,
Söz dediğin ateştir en soğukta.
Sımsıkı tutarsın sözünü,
Kaybetmekten korkarsın,
Kaybedersen ateşini,
Yanarsın.
Gözyaşların saklanır sözünün her zerresine,
Buz gibi yanarsın.
Sözlerinden dönersen sessizliğe,
Her bir adımda,
Gidersin en sen olduğun bencilliğe.
Kırılmışlık sanma,
Ben zaten hep hüznün yakınındayım,
Sevincinse ulaşamayacağım kadar uzağında.
Verdiğin sözse hala aklımda.
Bir tek kelime yok konuştuğum,
Bir an gülümsemeye bile dargınım.
Ölüme yakın,
Sözlerinle bana çok uzağım.
Bütün yeminlerimi sana etmiştim.
En korktuğum an yanımdaki sendin.
Sanmaki korkarım sözlerin sessizliğe gidişinde,
Ben bütün korkularımı sende yitirdim.
Ağlamam da kolay kolay.
Korku yoksa ağlamakta yoktur bildiğim.
Bir de mutluluk ağlamaya gerekse,
Bir mutluluk ta yok zaten sevindiğim.
Söz bittiyse,
Sımsıkı tutulan söz erittiyse bedeni,
Kayboluş vaktidir şimdi.
Korkusuzca ölüme gidiştir bu,
Yazık son söz bile söylenmedi.
Geç sanma bu gidiş vaktini,
İnan,
Bir an bile değildir ölüm dedikleri.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:23 AM
Yeter ki Gel

öyle bir anda gel ki bana,
benden başkası bilmesin benim olduğunu.
bilmesinler,
sana ağladığımı bilmedikleri gibi.
yaşanacak herşey gizli olsun.
en büyük yağmurlar,
senle doğacak en sıcak güneşler,
ve gözlerine eş uzak yıldızlar,
hasretinin yanında birtek bunlar olsun.
ne gözlerim yağmurlara karışsın.
ne de yüreğim ateşlerde yansın.
öyle bir anda gel ki bana,
yüreğime kor yerine yağmurlar yağsın.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:23 AM
Yıldızkondu!

gökkubbe nasıl senin olduğun yerde?
bensizken de güneş yağıyor mu tenine?
hatılıyorum da,
gün güneşten ayrılırdı,
hani kimsesiz,
bi bilen olmasın diye sessiz.
yoksa,
barışmadılar mı hala?
karalar bırakmadı mı beyazı.
yine bi bakınca var,
bi bakınca yok mu göğün yıldızkonduları.
hala var mı,
bahçesinde bekleye bekleye büyümüş,
vuslata hasret sahipsiz bir sevda ağacı.
gökkuşağına nisbet olsun diye,
hala binbir renkle boyamamışlar mı,dilekle dolu odaları?

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:23 AM
Yine De...

bak yine gece oldu.
söz verdiğinden bu yana,
kaç akşam geçti,
kaç akşam geceye doğdu.
buralara kimler geldi,
hiç beklemeden kimler geçti de,
bir sen gelmedin gönlüme.
doğmadın güneşim sen,
doğmadın karanlık geceme.
gökkubbedeki yıldızları seyredecektik.
düşünmüştük ya hani;
geldiğin gece,
yıldızlar bize aitti.
çok akşam geldi,
çok akşam buldu geceyi..
gelmediğin her gece,
bir yıldız intahar etti gizlice.
her gün biri.
ertesi günse,
öncekine aşık diğeri.
ne kadar sürer bilmem.
ama,
geceye yetişemesende,
yine de bekliyorum seni.
yıldızları izleyemesekte,
belki de beraber izleriz güneşi...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:24 AM
Yokluğun...

yokluğunda yanımda tek olan yokluğun.
dargınlığım bile yokluğuna.
sitem var biraz da yalnızlığa.
elime ne gelirse,
dilimden,yüreğimden,
karanlık gecede dağıttım kapıma her gelene.
sana fazla bişey kalmadı yar.
yok olmaya yüz tuttuğum yokluğunda,
sana sakladığım sadece bir tutam sevdam var

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:25 AM
Yolculuk Var Tenin Başkasına

yemin üstüne yemin.
bitmek bilmeyen bir bekleyiş.
belki de bütün suç senin.
bütün arzular herzaman hep benim.
hep bekledim seni,
belki bir gün yıldızlardan gelirsin de,
güneşim olursun diye.
yalvardım durdum allaha,
senin gelişine kadar ömrüm yetsin diye.
bu,boşa bekleyişmiş.
yalın ayakla kor üzerinde,
hiç durmadan azaba yol almakmış.
ezdiğim hep aynı,
bir ben,
bir de anlayamadığım bir ten.
beni sen diye ezerken ben,
rastgelmedim hiç,
kırıkta olsa,
kuru da olsa bir güle.
yolunu kaybetmişsin de,
uğramamışsın canımın serili olduğu yollara.
neden diye sormam asla,
bu yüzden,
bilmem de neden gittin tenin başkasına.

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:25 AM
Yoldaşım

Can çekişen sabahları bilirim ben,
Geceye yetişemeyen sabahları,
Bana yetmeyen sevdaları...

Neler neler bilirim ben,
Ölümle sırdaş gezmeleri mi dersiniz,
Yoksa,
Hayatla hasım olmuş beni bilmez misiniz?

Görmez misiniz kaybolup gittiğimi,
Son olarak bir mezar taşında ismimi?
Kimsesiz miyim,
Sahipsiz miyim ki?

Yok mu toprağıma bir çiçek eken?
Yazık,çiçeğin çiçeği kalmamış,
Her yanı diken.

Rengi kırmızı da olunca gülün,
Hayatı sanki hep bayram,düğün.
Sen de solacaksın gülüm,
Bak bu canciğer yoldaşım ölüm.


20/12/05
salı

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:25 AM
Yollarımsın...

Alnımda kaderin haritası.
Her yeri sen.
Ne tarafa doğru ayrılsa,
Alnımdaki çizgili yollar,
En sonunda,
Gözlerin kapkara bir deniz oluyor,
Boğuluyorum.
En yüce dağları bile sensin haritamın.
Doruğuna ulaşmak istesem,
Ulaşamam.
Devam et deme,
Biraz daha tırmanırsam kaybolur kendimi bulamam.
Yeter de deme,
Yetmez bir ölüm sevilenlerin en güzeline.
Bir defa kaybolmak,
Bir defa ölmek layık görülen en büyük utançtır bu yüreğe.
Zulümdür her depreme.
Yıkılır da bütün gökkubbe,
Acısı kalır yırtılıp atılan kadere.
Her yağmur elimden seni alır gözlerime,
Ağlatayım deme sakın,
Sen bilmezsin,
Ben okyanusum,
Sen denizsin.
Çıkamadığım dediğim en ulu dağların,
Benim ölümlerde yorganım.
Buz gibi,
Sımsıcak.
Her yanı uçurum,
Her yanı sırtıma inen dikenli kırbaç.
Karışmış dediğim yollar hep sana mı gider?
Yok be gülüm,
O yolları ben sen diye bildiğim dağlara deldim.
Gölgeni görmemiş,
Ayaklarının altında ezilmemiş bir ölüm yok sevindiğim.
Bir tek kum tanesi yok sensiz ezdiğim.
Ben,
Kader çizgimin her zerresine asırlık çınarlar gibi seni ektim.
Ölüme bir kefen gerekirdi,
Onu da,senin teninden biçtim..

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:26 AM
Yüreğimde Değilsin

Hayalet bir evin camına yazdım seni.
Yüreğime değil...
Buğu olursun ellerimle yazdığım,
Her güneşte yokluğu tanırsın,
Ve her gece yeniden doğarsın.

Bilmez misin?
*******in ömrü benden daha uzun,
Yüreğime yazsam seni,yazık kaybolursun.
Yok olursun sen başka yerde,
İstersen 'bulduğum cennet' de.

Ağla,
Hadi sen buğulu bir camda ağla.
Güneşten başka ecelin olmadığına sevin,
Başka bir zamanda,
Başka bir yerde doğamayacağına ağla.

'Dünya yok' de,
'Ölüm uğramaz' de yüreğime.
'Sen de yoksun' de istersen gözlerimin içine baka baka,
Varoluşu tanırım ben,
Gözlerimden senler aka aka...

Ali Yeşil

GooD aNd EvıL
08-11-2008, 11:26 AM
Zor

Sıfırdan başlayıp sıfırla biten ömrüm,
Aradaki yüksek rakamlar,
Düşüp durduğum uçurum,
Çözemediğim kördüğüm.
Sarhoşum,
Ve çok zamanımı almıştır simsiyah odalarda,
Bembeyaz hayaller kurduğum.
Ne kadar çabalasamda ayık kalmaya,
Zaten sendeliyordum ben,
En ayık ayıklığımla.
Düşünürsen eğer yaşamak zor,
En iyisi mi sen,
Ayakta kalmayı dağlara sor.

Ali Yeşil