Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Ezildi Karanfiller Eylülde
Karabasan gibi üstüme gelirken
sevmiyorum eylülleri
kan kırmızısı karanfiller
koparılıp
sokaklarda ve caddelerde
paletler geçiyor üstlerinden
postallar tek tip sesiyle
eziyorlar yüreğimde ki
tomurcuklaşan meydan güllerini
onun içindir ki
sevmiyorum darağaçlı
eylüllerini
Filizlenirdi umutlar
bir mevsim boyu
tam erişmişken çiçek açmağa
dokunuşlar değil
darbelerdi
söndüren ve kurutan
umutları yok ederken birer birer
yüreğimde öcü oldu
şu kör olası eylüller
ve onun için sevmem eylülleri
gözler bağlı
yürekler prangalı
düşlere kilit vuruldu
dimağ susturuldu
caddeler ketumlaşıp
sokaklar kan gölünedöndü
o eylüllerde
yeşeren umutlar
hepsi birer birer söndü
nasıl sevebilirim ki
eylül yüreğimde
buruk bir gündü
sorgular sualler
götürüp getirmeler
ve bitmeyen işkenceler
adınız batsın diyorum
bütün eylüller
yürekler mahpusluktu
gözler hapiste
kırılası ellerdi
tetikte
kaçma vururum demeden
kaç can gitti
öyle dinlemeden
ve onun içindir ki
nefret duyarım
mevsimin eylülünden.
12.08.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sözüm İnanca değil İnanç Yobazlarına
Dini istismar edip geçinenlere sözüm
Din maskesi altında çok halt çevirenler var
Adımla tarihe bak müslüman benim özüm
Din maskesi altında çok halt çevirenler var
***
Halidbinveliddedir ara bir yanım benim
Kırım türklerindedir diğer bir yanım benim
Dinime bağlılığım Rab la aramda benim
Din maskesi altında çok halt çevirenler var
***
Bir soyum dayanır bak peygamberler soyuna
Bir soyum dayanır bak Akkoyunlu boyuna
Üç beş kuruş için sen sakın gelme oyuna
Din maskesi altında çok halt çevirenler var
***
Dini alet ederler kıçını silmeyenler
Sözüm onlara gitti sözünü bilmeyenler
Din ile siyaseti birlikte yürütenler
Din maskesi altında çok halt çevirenler var
***
Ruhi dinine sadık olmaz kimseye uşak
Ucuz insanlarıda hedefe etmez odak
Hükümetleri sevmez devlete olur ulak
İstismarlar altında çok halt çevirenler var
11.08.2008/OLTU
Bazıları dini istismar ederken, bazılarıda onlara yalakalık ederler. Onlaradır sözlerim.


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yüreğim Hep Kan Ağlar
Seni gördüm kahrettim senden önce doğmuşum
Bakmayın güldüğüme yüreğim hep kan ağlar
Yıllar yılı kendimi boşluklarda yormuşum
Bakmayın güldüğüme yüreğim hep kan ağlar
***
Şu hayat hikayemi anlatsam birgün sana
Yaş akar gözlerinden hak verirsin sen bana
Yıllardır mahkum oldum bendeki bu vicdana
Bakmayın güldüğüme yüreğim hep kan ağlar
***
İçimde ki yaralar bana mesken olmuştur
Yazgım kötü yazılmış yüreğim hep dolmuştur
Gönül bağımı sorma o da çoktan solmuştur
Bakmayın güldüğüme yüreğim hep kan ağlar
***
Yirmialtı yıl oldu acılar içindeyim
Ben bende değilim ki bilmem ki kiminleyim
Bitmek tükenmek bilmez dertlerle iç içeyim
Bakmayın güldüğüme yüreğim hep kan ağlar
***
Anlatmak istiyorum içimde ki dertleri
Dinle ne olur beni bende ki çileleri
Yazsam kağıtlar ağlar kırılır kalemleri
Bakmayın güldüğüme yüreğim hep kan ağlar
***
Sahipsiz biri idi aldım da nankör çıktı
Bende ki bu hayatın hemen hepsini yıktı
Hayatım acı ile bu dertlerden de bıktı
Bakmayın güldüğüme yüreğim hep kan ağlar
***
Barışmadı yıldızım aradan yıllar geçti
Yaşantım kahrolurken dertler de beni seçti
İçim kan ağlıyordu oysa yüzüm güleçti
Bakmayın güldüğüme yüreğim hep kan ağlar
***
Başınızı ağrıttım kusuruma bakmayın
Bu acı yaşam benim siz kafaya takmayın
Gerisin anlatmayım siz de birşey sormayın
Bakmayın güldüğüme yüreğim hep kan ağlar
***
Ruhi acı için de ömrünü tüketiyor
Umutları bitmiştir içtikçe dertleşiyor
Hayatın sillesini her yedikçe ölüyor
İzin ver güldüğüme yüreğim hep kan ağlar
11.08.2008/OLTU
Saat:00.45


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yürek Türküler Söyler
Canım burnumda gezer sözüm dilime geçmez
Birikmiş bu acılar yürek türküler söyler
Kahrolası alem de gözler yalan söylemez
Birikmiş bu kahırlar yürek türküler söyler
***
Gözlerim de saklanır yarin kiraz dudağı
İçime bir kor düşer olur dertler odağı
Aşmaya takatim yok yürekteki bu dağı
Birikmiş bu dertlerim yürek türküler söyler
***
Yar endamın seyrettim boyun fidana benzer
Seni sensiz yaşarım günlerim sensiz geçer
Ahvalin şöyle dursun gözlerin neler gizler
Birikmiş bu sözlerim yürek türküler söyler
***
Gizli sevdamsın benim yüreğim de saklarım
Adını dizelerde söylerken hep ağlarım
Canımdan bir parçayı ben canına katarım
Birikti dizelerim yürek türküler söyler
***
Ruhi yalan söylemez seni seviyor candan
Uzakta olsan bile et ayrılmaz tırnaktan
Hasretinle yanıyor görse bile uzaktan
İmgeleşti sözcükler yürek türküler söyler.
10.08.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Besledim de Büyüttüm
Talan oldu bağrımda şu sılanın hasreti
Izdırabı hasretle besledim de büyüttüm
Yorgan diyerek sardım ben üstüme gurbeti
Izdırabı yürekte besledimde büyüttüm
***
Sılayı kaybetmişim yok bulmaya mecalim
İçimde yanar ateş ne olacak bu halim
Bitirir beni birgün gurbet denilen zalim
Izdırabı yürekte besledimde büyüttüm
***
Bedenim de azalar yok olmada gün be gün
Eriyorum gittikçe geçen dünler ve bugün
Sıla hasreti yakar köz eder beni hergün
Izdırabı yürekte besledimde büyüttüm
***
Saç sakalım ağardı aynaya baktığım da
Götürdü benden beni sılayı andığımda
Gurbet elinde hergün acıyı tattığım da
Izdırabı yürekte besledimde büyüttüm
***
Ruhi yanmış gurbetin çıkmazlarında böyle
Ustura sessizliği biçti günleri öyle
Hasır altında kaldı gurbet gurbetliğiyle
İşkenceyi çekerek besledim de büyüttüm
09.08.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Mapusluk Yılları Anısı 1980
Istırabın çekirdeğiydi
yüreğe gömülen
suskunluktu
gözlerin derinliğinde
kaybolup gitmeler
zamanın bütünlüğüne
sığmayan
müebbetleşen düşlerde
ağlayışlardı
bir ustura sessizliğin de
kesilip atılan hüznün
acı haykırışlarıydı
ıstırabın çekirdeği
yok olmalara sarınmaktı
gecenin bir yarısında
hasret kurşunlarıydı
geceyi tam ortasından
ikiye bölen
yarı gece aydı
diğer yarısı karanlık
zulada yarin kiraz dudaklarıydı
tam ortasından yarılan
ve ustura bilenirdi
kılı kırk yararaktan
ölmeler neysede
yaralanmalar ayrılık gibiydi
kor gibi yanarken yürek
ıstırabın çekirdeği yerleşirdi
yüreğin derinliklerine
kader sehpası kurulurken
cellat urganı yağladı
asılmalarda şimdi
yüreğe gömülen
ıstırabın çekirdeği
tutunası dalları yok artık
kırıldı hepsi birer birer
gecenin bitimi
günün aymazlığın da
yağlı urgan çekildi
yıkıldı sehpa
ve bir haykırıştı duyulan
sehpadan
şimdi ağla gözlerim
ülkem giderken karanlığa
barış kardeşlik dostluk
bunlar hepsi palavra
cesedini kaldırdılar
şimdi morgta
yarın olacak kadavra
09.08.2008/OLTU

12.eylül 1980


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Gözlerim Gökyüzüydü
Gözlerim gökyüzüydü
derinliklerin de yüreğimin
ağladığımda
kurt kuş susar
dağ taş inlerdi
ve cemreler bir bir
düşerdi
gözlerimden
yüreğime
çığlar düşerdi
devrilirdim
bir çınarın sessizliğinde
boylu boyunca
dal dal
olur
oturur ağlardım
08.08.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bir Taş Sessizliğidir Suskunluk
Bir taş sessizliğiyle durmam yerim de
baş kaldırı ruhumda var benim
asiliğim haksızlığadır
vurguna talana namussuzluğadır
yüreğim çift çataldır
korkuyu hiç tanımadım daha
çok gencim
ve bir taş sessizliğiyle
kös kös oturamam
öyle olduğum yerde
yürürürüm üstüne üstüne
vurguncunun talancının
hele de namussuzluğa
hiç gelemem
yoktur affım
başkaldırıdır bir diğer adım
isyankarlığımdır
bazı susmuşluğuma
gem vurulamaz
bir başına kalsam da
savaşırım
aykırı bulduklarımla
dolu dizgin yürürüm
kalleşin işbirlikçinin
hainin üstüne
çökerim bir taş sessizliğiyle
sustururum
ama ben susmam
çünkü öğretmediler
susmayı bana
başkaldırıyı öğrendim
Spartaküsten
ve haklı olduğum hiçbir davadan
dönmedim daha
ölümüne de olsa
yürüdüm üstüne üstüne
duramam öyle
bir taş sessizliğiyle
08.08.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

İhtiyacın Var
Ak deyip karaya boğdun sen bizi
İnsanlık dersine ihtiyacın var
Ben açım sen toksun kırdık bak dizi
İnsanlık dersine ihtiyacın var
***
Yüzde iki ile karın doyar mı?
Devlet vatandaşı böyle soyar mı?
İnsanlar insana böyle yapar mı?
İnsanlık dersine ihtiyacın var
***
Memleketi sattın yok pahasına
Üstüne borçlandın hep cabasına
Göz diktin çiftçinin bir yabasına
İnsanlık dersine ihtiyacın var
***
Emekliyi ezdin vekile verdin
Bir yıllık vekili emekli ettin
Asker olmayanı gemilendirdin
İnsanlık dersine ihtiyacın var
***
Ruhi ne söylese azdır sizlere
Umudu yıktınız yazık bizlere
Hayasız onursuz ********lere
İnsanlık dersine ihtiyacın var.
07.08.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Oğul
Varlığımla bu canı yollarına sermişim
Gittiğim bu yollardan gelsen bana can oğul
Canım dişime takıp yollarına gelmişim
Geldiğim bu yollarda gelsen bana can oğul
***
Gözlerimden sel gibi yaşlarımı dökmem
Sen ki gözbebeğimsin seni asla incitmem
Sana kem söz diyeni ölürümde affetmem
Gözümdeki yaşlarsın seni düşürmem oğul
***
Canımdan bir parçasın sana ben hiç kıyamam
Ayağın taşa değse ölürüm dayanamam
Senin sevgin yürekte ona asla doyamam
Yüreğimde bu sevgin eksilmesin hiç oğul
***
Ömrün sular gibidir çağlayıpta hep aksın
Seni anarken yürek bırak içimde yansın
Sen bende bensin ruhumdaki bir cansın
Ruhumdaki bu sevgin ruhumda kalsın oğul
***
Ruhi oğlunu sever canına can katarak
Usunu ona verir hergün ona bakarak
Hayırlı evlat diye ismini hep anarak
İsmindeki bu sevgin içimde kalsın oğul
07.08.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yanıyor
Sevdin bu gönlümü mihman eyledin
Sevgiyi yürekte besledim canım
Oduna yandırıp duman eyledin
Sevginle yanıyor inan sol yanım
***
Güzel gözlerinde boğuldum kaldım
Sahil de gezdiğin kumdum kumsaldım
Seni sevmelere yüreği saldım
Yüreğim yanıyor akınca kanım
***
Bağımda büyüdün gonca gül oldun
Önümde uzanan ince bir yoldun
Tutmayan kolumda sen tutan koldun
Bedenim yanıyor evindir hanım
***
Sevmelerin Mecnuna çevirdi beni
Aslıya Leylaya benzetmem seni
Yürekte saklanan sevgin yepyeni
Ruhumda yanıyor usumla sanım
***
Ruhi sevmelerin olsun kurbanı
Umudu büyümüş sevgidir canı
Hayalle gerçekle duygularını
İçinde yakıyor ateşi canım.
07.08.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yere Vurdurur
Hayırsız evladın olmaz vefası
Atasını yerden yere vurdurur
Silinmiş yüzünün arsız hayası
Atasını yerden yere vurdurur
***
Anadır evladı çekip çeviren
Babadır evladı övüp yerdiren
Saygıda kusuru görmezden gören
Atasını yerden yere vurdurur.
***
Babayı inciten evlatlar ummaz
Baba göz yumsada Allah göz yummaz
Kırılan o kalpler hiç onarılmaz
Atasını yerden yere vurdurur
***
Babayı bilmeyen Allahı bilmez
Sevgisiz saygısız yüzü hiç gülmez
Kötü davranışlar hoşa da gitmez
Atasını yerden yere vurdurur.
***
Ruhi nasihatle evlat büyütür
Umduğu olmazsa onu küçültür
Hayasız evlada hepten küskündür
İçini yerden yere vurdurur
06.08.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Hesap Sorulsun
Büyüttüm besledim düşman eyledim
Kırdınız kalbimi hesap sorulsun
Başıma kalktınız durdum dinledim
Başım öne düştü hesap sorulsun
***
Acılar çektim de çektirmem acı
Derdi sizden aldım olmasın ilacı
Ölümüm olunca baba muhtacı
Kurtulup gitsem de hesap sorulsun
***
İt yerine koyup kemik attınız
Varımı yoğumu benden aldınız
Üç beş kuruşada beni sattınız
Hesaplar gününde hesap sorulsun
***
Çalıştım didindim sizi doyurdum
Canhıraş oldum da candan yoruldum
Hançerlendim ben sözle vuruldum
Söz kesim günün de hesap sorulsun
***
Ruhinin hayatı söndü gidiyor
Uğruna can verdi ölüm bekliyor
Hayasız vurulan yürek kanıyor
İşte böyle derdim hesap sorulsun
21.07.2008/OLTU
Çiçekler hep gül ve karanfil olmazlar, bazen de kaktüs olurlar


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Büyür Dertlerim
Vicdan el vermedi çekip gitmeye
Yıllar geçti böyle büyür dertlerim
İçimde kor oldu demem kimseye
Yıllar geçti böyle büyür dertlerim
***
Kararttım ömrümü yıllarım geçti
Mutlu gün görmedim bu dünyam bitti
Evimde bulunan yıkık direkti
Yıllar geçti böyle büyürdertlerim
***
Kimse bilmez benim derdim büyüktür
Acılar içim de bölük bölüktür
Gençliğim geçmişte yaşam sönüktür
Yıllar geçti böyle büyür dertlerim
***
Sevgi bağındaydım çöllere düştüm
Vaham hiç olmadı feleğe küstüm
Şu garip dünyada sanki bir hiçtim
Yıllar geçti böyle büyür dertlerim
***
Ruhi ağla şimdi sana yakışır
Umut geçti gitti arka bakışır
Hergün böyle yanıp köz dumanlaşır
İşte geçti böyle büyür dertlerim.
21.07.2008/OLTU
Acılar denizin de yüzme bilmiyorsan boğulursun.


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Beslensin Yüreğimde
Yüreğimden dökülen gönlüne doğru gitsin
Eksilmesin bu sevgim beslensin yüreğimde
Adın dizelerimde adınla bütünleşsin
Bitmesin hiç bu sevgim beslensin yüreğimde
***
Ruhumdaki gizleri gözler önüne serdim
Seninle olmak için hergün kapına geldim
Gözlerinde kaybolan yüreğinde ki yeldim
Tükenmesin bu sevgim beslensin yüreğimde
***
Duyular duygulaşıp bağrımda esiyorlar
Sevgiyi bulan gönlüm cananı düşlüyorlar
Bahar sevinci gibi çağlayıp çoşuyorlar
Çağlayıp dursun sevgim beslensin yüreğimde
***
Çiseleyen yağmurlar gönlümü ferah tutar
Ferah olan bu gönlüm duygularımla yatar
Bulmuş cancağızını sevgiye neşe katar
Neşelensin bu sevgim beslensin yüreğimde
***
Ruhi buldu sevgiyi ruhunda büyütüyor
Umut rüzgarlarına kapılmış da gidiyor
Hayaller gerçek oldu sevincinden ağlıyor
İmgeleşen bu sevgim beslensin yüreğimde
05.08.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bak Şimdi Perişanım
Yıllardır bu yazgıyı sabırlarla taşıdım
Artık sonuna geldim ne yaptığım şaşırdım
Kendi kendime kızdım bunu nasıl başardım
Hayatımla oynadım bak şimdi perişanım
***
Acı dolu yılları tespih gibi dizmişim
Her gecenin sabahı ölüpte dirilmişim
Yasak olan meyveyi isteksizce yemişim
Yaşantımla oynadım bak şimdi perişanım
***
Her acı gün ömrümü yavaş yavaş tüketti
Acılar yüreğimi ezipte nasır etti
Gül biten dallarımda şimdi dikenler bitti
Yaşantımla oynadım bak şimdi perişanım.
***
Bana sabret demeyin artık sabrım kalmadı
Ne yaptım ne ettiysem sonuca ulaşmadı
Çeyrek asırı geçti iyi günüm olmadı
Yaşantımla oynadım bak şimdi perişanım
***
Ruhi dert küpü oldu evlendi evleneli
Umarsız kaldı şimdi ne yapıp neylemeli
Hayatını karattı bu dertlere düşeli
İsmim silindi gitti bak şimdi perişanım
04.08.2008/OLTU
Saat:01.30


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bana Git mi Diyorsun
Yüreğimi susturdum gözlerim hep nemlidir
Güzel yüzlü meleğim bana git mi diyorsun
Seni seven bu gönlüm şen değil elemlidir
Güzel gözlü meleğim bana git mi diyorsun
***
Yaz sıcağı tenin de gözlerinde eririm
Sana kul köle oldum ve ben sana esirim
Git diyorsan hiç durmam hemen çeker giderim
Güzel sözlü meleğim bana git mi diyorsun
***
Sineme saplanıyor ok gibi kirpiklerin
Sardı dörtbir yanımı bakışlı zincirlerin
Bağrıma girdi çıkmaz o üşüyen ellerin
Güzel elli meleğim bana git mi diyorsun
***
Yansır suyun şavkına o gözlerinin rengi
Boğulur kurtulamam ben kaybederken cengi
Bulurmusun bilmemki kendine uygun dengi
Güzel dilli meleğim bana git mi diyorsun
***
Ruhi son durak olmuş gelen gideni paklar
Usu allak bullaktır saçına düştü aklar
Hasreti hüzne sarıp o yüreğinde saklar
İsmi güzel meleğim bana git mi diyorsun
03.08.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Senin Göz Hapsindeyim
Gecenin karanlık saçlarında bağladım
mutluluk örgülerini
ilmek ilmek düğümledim
ömrümün geriye kalan kesimini
zira bundan böyle
olmayacaktı akşamlar
sabahlarıda göremeyecektim
ve yıldızlar düşecekti bir bir
gözlerime
gözlerimden bedenime ışıyacaklardı
gecenin koyu karanlık sularında
kendimi vurdum kıyıya
yıldızlarım yakamoz oldular
parıldadılar
koyu karanlık gecenin
koynundayım şimdi
bir yanlarım üşürken
yanar bir yanlarım
hele de gözlerim
kan çanağına döndü
ah ah canımın içi
bir bilsen
ben seni ne çok
özlerim
yollarda sendeler düşerimde
seni ararım
gecenin kör karanlık
ve sağır
tınmazlığında
Yokluğun güneşte yanmış bıçak gibi
saplanır yüreğime
bir ölür bin dirilirim
senin o gözlerinde
cana gelir canım yenilenir
gülerim geceyi baştan başa yırtan
kahkahalarımla
bölerim uykularını
uyanır ağlarsın
düşer gözlerinden yıldızlar bir bir
toplar yüreğime dizerim
ve adın çıkar yüreğim de
bağırasın gelir de
bağıramazsın
olurum tedirgin diye
içine attın
karanlıklarında zulaladın
ve balçıkla sıvadın
yüreğinin kapısını
artık senin göz hapsindeyim
koyu karanlık *******in
körlüğünde
seninleyim.
03.08.2008/OLTU
Saat:03.20


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kaybetmekten Korkarım
Sohbetine doyamam geçse bile asırlar
Seni bende bulmuşum kaybetmekten korkarım
Söküldü yüreğimden bağlanan o nasırlar
Seni bende bulmuşum kaybetmekten korkarım
***
Ruhumu dinlendirir yeşili o gözlerin
Yüreğimde dağ olur senin o gülüşlerin
Beni benden götürür konuştukça sözlerin
Seni ben de bulmuşum kaybetmekten korkarım
***
Mutluluk tablosuydun sen karşımda dururken
Dinlerdim seni öyle benimle konuşurken
Böyle anım olmadı yıllardır ben yaşarken
Seni bende bulmuşum kaybetmekten korkarım
***
Seni üzmek istemem üzersem ölürüm ben
Bakmam daha yüzüne olurum gözlerimden
Seni sensiz yaşamam sürgünüm kederimden
Seni bende bulmuşum kaybetmekten korkarım
***
Ruhi senin çileni çekerken zevke varır
Uğruna canım benim yaşamını karartır
Hayal değil gerçekten dualarla yalvarır
İsmin bende bulmuşum kaybetmekten korkarım
03.08.2008/OLTU
Saat:00.40


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Gözümden Akan Yaşlar
Gözlerinde dinledim yüreğinin sesini
Dağların ötesinde kokladım nefesini
Delice severim ben cenubun delisini
Sevincin belirtisi gözümden akan yaşlar
***
Çoklar geldi geçtiler bu benim dergahımdan
Ah edip ayrıldılar yolum güzergahından
İflah olmaz söndüler feryadı figanımdan
Derdimin belirtisi gözümden akan yaşlar
***
Kilit vurdum heceme dizeler konuşunca
Söyleşilerim susmaz bedenim yorulunca
Gönlüm nefreti siler sevgiler doluşunca
Sevgimin belirtisi gözümden akan yaşlar
***
Sevgiyi zincirledim bedenimle ruhuma
Yaz nefesi soluğun girmiştir soluğuma
Motif motif işledim seni böyle duyuma
Duygumun belirtisi gözümden akan yaşlar
***
Ruhinin yüreğinde kamçılanır duygular
Umut rüzgarlarıdır onda bütün olgular
Hayat felsefesine bağlanan uzun yollar
İstencin belirtisi gözünden akan yaşlar.
01.08.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bilmem Suç mu İşledim?
Sevgi pınarlarımdan gözyaşları akıyor
Sevdiysem seni gülüm bilmem suç mu işledim?
Bu gözler baksa bile hiç kimseyi görmüyor
Sevdiysen seni gülüm bilmem suç mu işledim?
***
Tutuşan bu yüreğim yangın yerine döndü
Ağlayan gözlerimin büsbütün feri söndü
Bugünde benim için en matemli bir gündü
Sevdiysem seni gülüm bilmem suç mu işledim?
***
Baharı sende gördüm kışa çevirme sakın
Zaten hep kış yaşadım ölümüm anlık yakın
Ölünce ben kabrime gelde şöyle bir bakın
Sevdiysem seni gülüm bilmem suç mu işledim?
***
Yertsiz yurtsuz kalmıştım sen de buldum çareyi
Bir kalem çeker gibi sordun bana sevgiyi
Aklım fikrim gitmişti konuşturdun deliyi
Sevdiysem seni gülüm bilmem suç mu işledim?
***
Bundan böyle uyumak haram olsun gözüme
Bedbaht yaşamak düşsün bu hayırsız özüme
Kulak asma boşver sen söyleten bu sözüme
Sevdiysem seni gülüm bilmem suç mu işledim?
***
Kopmaz bu sevgi bağım ben de mezara kadar
Mezarda ki cesedim adın anarak yatar
Sevgim sana yönelik ruhum hep sana bakar
Sevdiysem seni gülüm bilmem suç mu işledim?
***
Her dizenin sonunda kalemim kırılacak
İdam sehpasındayım bedenim asılacak
Topraklar kabul etmez cesedim yakılacak
Sevdiysem seni gülüm bilmem suç mu işledim?
***
Taşımıyorlar artık duygular doldu taştı
Gözlerimde ki değil yüreğimde ki yaştı
Beni böyle bitiren gözünde ki o kaştı
Sevdiysem seni gülüm bilmem suç mu işledim
***
Denizin ortasında gemilerimi yaktım
Dönüşüm yok geriye bütün sevginle battım
Ömrüm sonuna kadar ölüme böyle yattım
Sevdiysem seni gülüm bilmem suç mu işledim?
***
Ruhi adınla yaşar tutsak kalır canına
Umarı sende kalmış alsan nolur yanına
Hançeri vursan bile girsen onun kanına
İsmini andım gülüm bilmem suç mu işledim?
01.08.2008/OLTU
Saat: 02.30


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Senin Yalnızlığına
Bırakma beni yalnız gitme sakın bir yere
Dayanamam ben sana senin yalnızlığına
Azgın bir nehir olur içimdeki bu dere
Boğulurum uğruna senin yalnızlığına
***
Sevgiyi sende buldum sevgiye hasrettim ben
Nefret ederim inan bilki kendi kendimden
Gömerim hiç çıkarmam seni bu yüreğimden
Ölüm olur uğruna senin yalnızlığına
***
Sakın sorma bir daha bana sevgin ne diye
Muhtacım bilki sana sende olan sevgiye
Akıllı biri sanma sevgini ver deliye
Deli oldum uğruna senin yalnızlığına
***
Yüreğim sana tutsak versen idam kararı
Mutlu olursun belki bana olmaz yararı
Ömrüm çeker bu ahı beden çeker zararı
Ceset oldum uğruna senin yalnızlığına
***
Bahçem de hiç solmayan nadide bir çiçeksin
Solduğun gün ölürüm böylece bileceksin
Benim için bir garip ölmüş mü diyeceksin
Garip oldum uğruna senin yalnızlığına
***
Seni ilk bulduğumda mutluluktan uçmuştum
Bildiğim duaları senin için okumuştum
Senin duygularına yürekten vurulmuştum
Biter oldum uğruna senin yalnızlığına
***
Giderim dediğin de bıçak girdi kalbime
Öldür kanım akmaz ki bu cansız bedenime
Sesini duysam yeter gün doğar yüreğime
Sefil oldum uğruna senin yalnızlığına
***
Gözlerimden yaş değil artık kanlar akıyor
Sevgiye hasret gönlüm o sevgini arıyor
Bağrıma taş basarken yüreğim hep ağlıyor
Mezar oldum uğruna senin yalnızlığına
***
Öyle bir dert verdin ki artık hergün ağlarım
Bu gönlümü avutur yüreğimi dağlarım
Sensiz geçen her günü zincirlere bağlarım
Mecnun oldum uğruna senin yalnızlığına
***
Ruhi adını anar ölse mezar taşında
Umutlarımı kırma ömrümün bu çağında
Hüznü artık çekemem ölümün durağında
İdam oldum uğruna senin yalnızlığına
31.07.2008/OLTU
Saat:00.30


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yoksa Bana Küstün mü?
Göremedim gül yüzün güzelim sen nerdesin
Yanlışım olmaz sana yoksa bana küstün mü?
Başımın tacısın sen her an yüreğimdesin
Yanlışım olmaz sana yoksa bana küstün mü?
***
Seni senden daha çok bilirsin sevdiğimi
Yoluna adamışım eskimiş yüreğimi
Bu canı çekinmeden canına verdiğimi
Yanlışım olmaz sana yoksa bana küstün mü?
***
Gönül bahçem açıktır sana her an her zaman
Başımdan eksik olmaz bilirsin ki hiç duman
Yüreğimde serpilmiş sevgiyle dolu harman
Yanlışım olmaz sana yoksa bana küstün mü?
***
Gözlerinin yeşili aklımı talan etti
Seni görmediğim gün beynim iflası çekti
Şu karanlık dünyam da sensizlik cana yetti
Yanlışım olmaz sana yoksa bana küstün mü?
***
Ruhi sensiz duramaz nerden gelinir sana
Uzaklığı farketmez yolları göster bana
Hayalin de büyüdün sığmazsın ki bu cana
İsmini andım diye yoksa bana küstün mü?
31.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Vay Geldi Başıma
Gurbet tutsağıyım şu yaban ellerinde
Günler ömrüm tüketir vay garip başım banim
Boğulmak üzereyim hasretlik sellerinde
Günler ömrüm tüketir vay garip başım benim
***
Sılamı kaybetmişim yol gösteren yok bana
Sağı solu bilmeden düştüm böyle yabana
El açıp yalvarırken sığındım yaradana
Günler ömrüm tüketir vay garip başım benim
***
Dünyam tersine döndü ne haldeyim soran yok
Dertler derdim üstünde bitmeyen acılar çok
Gurbet doyurmaz beni beş gün açsam bir gün tok
Günler ömrüm tüketir vay garip başım benim
***
Kırıldı sazın teli türküler artık bitti
Ne gelen var ne giden umutlar suya gitti
Bu ayrılık bu hasret dostlar canıma yetti
Günler ömrüm tüketir vay garip başım benim
***
Ruhiyi aramayın yaşayan bir ölüdür
Umutları biterken dalda solan gülüdür
Hasretlik bahçesinde ötmeyen bülbülüdür
İşte ömrüm tükendi vay garip başım benim
30.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Gönül Kapım Açıldı
Tutsak duygularımın kırdım zincirlerini
Yüreğim özgür şimdi gönül kapım açıldı
Bıraktım gönlümdeki bağlanmış dizginleri
Yüreğim özgür şimdi gönül kapım açıldı
***
Dağıldı başımdaki dönen kara bulutlar
Dindi artık yağmıyor o sağanak yağmurlar
Şimdi esmede artık ılgıt ılgıt rüzgarlar
Yüreğim özgür şimdi gönül kapım açıldı
***
Eskisi yenisiyle attım bütün dertleri
Yeni baştan yarattım bu bendeki benleri
Motif motif işledim yoldaki kilimleri
Yüreğim özgür şimdi gönül kapım açıldı
***
Boşa giden yıllara sünger çektim de attım
Mutluluk dolu günde dünyayı pula sattım
Bitti onca çektiğim acıyı yola kattım
Yüreğim özgür şimdi gönül kapım açıldı
***
Ruhi kırdı zinciri kurtuldu tutsaklıktan
Umduğu oldu şimdi bak çıktı karanlıktan
Hergün mutlu oluyor bulduğu aydınlıktan
İçi özgürdür şimdi gönül kapısı açık.
29.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Mutluluktu Bulduğum
Mutluluk nedir diye sorardım kendime
arardım aradım ömrümce
buldum sonunda sanırım
meğer mutluluk bir güzelin
gözlerinde saklıymış
hem de gözbebeklerinin ta derinliklerin de
nerde olursa olsun be gülüm
buldum ya gerisi hiç önemli değil
ama tez ama geç
bir günlük ömrüm olsa bile
bulduğuma çok sevindim
yarın ölecekmişim hiç önemli değil
bugün buldum ya mutluluğu
gerisi vız gelir bana be gülüm
yaşamak şimdi güzel işte
Nazımın dediği gibi
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşcesine
gerisi hiç önemli değil be gülüm
şimdi uçabilirim mutluluktan
hiç böyle olmamıştım
bugüne kadar
hiç böyle doymamıştım
mutluluğa
seni tanıyıncaya kadar
be gülüm
sakın bir söz söyleme
ölürüm
28.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Can Ciğerim Birtanem
Ömrümü tazeledi yemyeşil gözleriyle
Mutluluğa erdirdi o güzel sözleriyle
Sevince boğdu beni candan gülüşleriyle
Beni ben de yarattı can ciğerim birtanem
***
Yüreğimde fırtına durgunluğa ermişti
Gözündeki mutluluk ruhuma işlemişti
O durgun fırtınalar bende yeni esmişti
Beni ben de yarattı can ciğerim birtanem
***
Takvimler kırgın değil hepsi şimdi barışık
Yüreğimde yok artık gitti bütün karışık
Her yer sütliman şimdi heryer bana aydınlık
Beni ben de yarattı canciğerim bir tanem
***
Kanatlarım oluştu mutluluğu duyunca
Bambaşka biri oldum ben onu okuyunca
Geldi yeni duygular eskiler soyununca
Beni ben de yarattı can ciğerim bir tanem
***
Ruhi artık ağlamaz unuttu ağlamayı
Usuna girdi çıkmaz bıraktı sızlamayı
Hayatın son deminde biten sancılanmayı
İşte böyle yarattı can ciğerim bir tanem
28.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sakın Ona Söyleme
Yaz sıcağı nefesi bana soluk aldırmaz
Soluksuz kaldığımı sakın ona söyleme
Gözlerin de boğuldum gözler artık bakamaz
Kör olup kaldığımı sakın ona söyleme
***
O gittiğinden beri ardı sıra bakardım
Nehirlerde akardım şimdi kuruyup kaldım
El açıp yaradana günlerce ben yalvardım
Yalvar yakarlığımı sakın ona söyleme
***
*******in koynunda sabahladım günlerce
Adını yazıp durdum bildiğim dizelerce
Her günüm geçti böyle sözcükler hecelerce
Sözlerde kaldığımı sakın ona söyleme
***
Dört yanımı sarmıştı yangın yeri türküler
Acıya dayanmazdı ızdıraplı yürekler
Geçip gitmişti artık geri gelmez cemreler
Türküde kaldığımı sakın ona söyleme
***
Ruhi koca deryada boğulup gidiyordu
Umarı kalmamıştı günlerdir eriyordu
Hayatı pahasına canını veriyordu
İsyanda kaldığımı sakın ona söyleme
28.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Senin İçin
Sol yanım sancılanır
bilirim ki şiir yazasım gelir
baharın çoşkusuna kapılmış nehir gibiyim
asıl saçlarıma seni şiirlerle götüreyim
Lodosla kabaran dalgalarına denizin
dalga kıranlar engelleyemez bizi korkma
dört yanım şiir olmuş
boydan boya şiirleşmişim
tutamaz beni ne nehirlerin çoşkunluğu
ne dalgakıran dalgalar denizin
ortasındayım şimdi duygusallık dolu şiirlerin
ve çıkmaz sokaklar bile açılmış şimdi bir bir
tutmayın beni şiirler davet ediyor meclislerine
dört yanım puşt zulası olmuş
sarınmış sarmalanmışımsa da
kimse tutamaz beni
zuladan bir yerlerden gitmeliyim
şiir denizin de yüzmeye
aç gözlerini bir tanem
ben senin gözlerinde yüzmeye değil
boğulmaya geliyorum bütün duygularımla
Sancılanırsa sol yanım
şiir yazasım gelir bilirim
yazdım bile senin için
güzelim.
27.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Feryadımı Duydun mu?
Sana yazdım şarkılar sana yazdım türküler
Adınla seni andım feryadımı duydun mu?
Senin için okudum binbir türlü öyküler
Gözünle seni andım feryadımı duydun mu?
***
Şimdi uzaklardasın gözlerim seni arar
Dilimden hiç düşmüyor sana ait şarkılar
Derlediğim çiçekler burcu burcu kokarlar
Şarkıyla seni andım feryadımı duydun mu?
***
Gözlerinin yeşili baharı anımsatır
Aynalar seni ben de boydan boya yansıtır
Bahçemde açan gülsün kokun hep duyumsatır
Kokunla seni andım feryadımı duydun mu?
***
Özlemlerin büyüyüp çığ olmuş duygularda
Gözyaşlarım dökülür şimdi bu mısralarda
Yokluğunu ararım resmin yok duvarlarda
Resimsiz seni andım feryadımı duydun mu?
***
Ruhi seni anarken mutluluktan uçuyor
Umutlu şarkılarda senin için ağlıyor
Hayalin ruhumdadır ona kucak açıyor
İsminle seni andım feryadımı duydun mu?
26.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sabrımı Eksik Etme
Ellerimi açtım da sığındım yaradana
Ey yüce yaradanım sabrımı eksik etme
Kulun kötüsü olmaz akıl ver kullarına
Ey yüce yaradanım sabrımı eksik etme
***
Ömrüm sabırla geçti olmuşum sabır taşı
İsyanım yoktur sana gönlümden döktüm yaşı
Doğduğum günden beri oldum sabrın yoldaşı
Ey yüce yaradanım sabrımı eksik etme
***
Beni bende yarattın bu sabrı da sen verdin
Eyyubu örnek aldım bu yolumu sen çizdin
Bildim ki sabredeni sen hep katında sevdin
Ey yüce yaradanım sabrımı eksik etme
***
Düştüm kötü eline lahavle çekerim ben
Ömrüm böyle geçecek aklımı korusan sen
Bu sabırlı yaşamı çıkarma yüreğimden
Ey yüce yaradanım sabrımı eksik etme
***
Ruhi yıllardır böyle sabır çekip duruyor
Umudu yaradanda ellerini açıyor
Haya bilmez biriyle yıllardır savaşıyor
İsmi yüce yaradan sabrımı eksik etme
26.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Özlemek Bana Düştü
Yolumu şaşırmıştım gözlerin de kayboldum
Bıraktın beni gittin özlemek bana düştü
Sensiz geçen günler de ben kahrolup mahvoldum
Bıraktın beni gittin özlemek bana düştü.
***
Sensiz geçen bu günler yüreğimi parçalar
Gözlerim nehir oldu can senin için çağlar
Sıra sıra dizilmiş aramızdaki dağlar
Bıraktın beni gittin özlemek bana düştü
***
Sana yarim diyemem sen yarden çok yücesin
İçimde yanan ateş yüreğimde özlemsin
Gözlerimin nurusun soluğum da nefessin
Bıraktın beni gittin özlemek bana düştü
***
Can derim canan derim sevgim hep sen de kaldı
Benim için varlığın ilahi ve kutsaldı
Şu gurbet ellerinde bedenim özlem sardı
Bıraktın beni gittin özlemek bana düştü
***
Ruhi sensiz neylesin böyle bir tek başına
Uzaklardasın şimdi hüzün damlar yaşına
Hasretlik deli etti yatar mezar taşına
İsminle çekip gittin özlemek bana düştü.
24.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Beni Arkadan Vurdun
Gelmem hiç haksızlığa ben biraz asiyimdir
Asilik bahaneydi beni arkadan vurdun
Sözden anlamayana dayak atan deliyimdir
Delilik bahaneydi beni arkadan vurdun
***
Yıllarca ezilenin yanında militandım
Savaşsa savaş derdim haksıza hep düşmandım
Kelle koltukta gezen deli bir savaşçıydım
Haksızlık bahaneydi beni arkadan vurdun
***
Sessizce dinler idim konuşmazdım boşuna
Biliyordum bu tavır gitmezdi hiç hoşuna
Durup dinlenmek bilmez çıkardım yokuşuna
Hoşnutluk bahaneydi beni arkadan vurdun
***
Kalemi yazdırırım rahvan koşan at gibi
Yusuf gibi düşmüşüm görünmez kuyu dibi
Canım yoluna verdim istemezdim tabibi
Tabiplik bahaneydi beni arkadan vurdun
***
Ruhiyi ezilmişlik hep kahreder mahveder
Utanmaz sıkılmazla ha bire savaş eder
Haksızlıkla savaşır ardına bakmaz gider
İsyanlık bahaneydi beni arkadan vurdun
23.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bu Hasret Bu Özleme
Yolcu ederken güldüm oysa içim ağlıyordu
Bu hasret bu özleme bilmem nasıl dayanırım
Gözlerine bakmadım gözlerim hep yağıyordu
Bu hasret bu özleme bilmem nasıl dayanırım
***
Bakınca gözlerime sakladım ben gözlerini
Belleğime yazdım onun güzel sözlerini
Yüreğimde sakladım ateşlenmiş közlerini
Bu hasret bu özleme bilmem nasıl dayanırım
***
Adına adım kurban yoluna canım fedadır
Seni bende yaşatan yücelerin hüdasıdır
Gözümden akan yaşlar yaş değil ki şimdi kandır
Bu hasret bu özleme bilmem nasıl dayanırım
***
Denizler kadar derin boğulurdum gözlerinde
O bir tutam sevgiydi verdiğim bak ellerinde
Ayrı anlam çıkardı konuşunca sözlerin de
Bu hasret bu özleme bilmem nasıl dayanırım
***
Ruhi şimdi ağlıyor dönüşün dört gözle bekler
Umut rüzgarlarına bütün dertlerini yükler
Hüznüyle hasretini nasıl çeker bu yürekler
İnleyen bu özleme bilmem nsıl dayanacağım
25.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Can Yoluna Giderken
Yollarına bakınca yokluğun bitmez gider
Kavuşmak için yare dağlardan yollar geçer
Ömürler tükenirde canlar cananı seçer
Can yoluna giderken umudum yele kaldı
***
Günleri kovalarken akşamlar erken olur
Her akşamın ardında ne sırlar gizli durur
Can kapısın çalmaya yüreği küt küt vurur
Can yoluna giderken umudum dile kaldı
***
Bağı bahçesi dedik girdik gönül bağına
O söyledi dinledik çıktık yürek dağına
Derken kapıldık gittik sevdanın tuzağına
Can yoluna giderken umudum cana kaldı
***
Bahar sevinci oldu çoşkular içimizde
Söylendi durdu gitti türküler dilimizde
Kapılmış gidiyordu çağlayan selimizde
Can yoluna giderken umudum sele kaldı
***
Ruhi dizer dizeleri dizeler şiirleşir
Uzun havalar olup dillerde türküleşir
Hülyalara dalarak hayaller gerçekleşir
İz bıraktık giderken umudum ize kaldı
22.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kırıldı Kol Kanadım
Doksandokuzdu yılı temmuzdu o aylarım
Felek vurdu belime kırıldı kol kanadım
İş akdim fesh olmuştu aç kaldı çocuklarım
Felek vurdu belime kırıldı kol kanadım
***
Yıllar varki süründüm aç bilaç ve korkusuz
Hep kahrettim kendime *******di uykusuz
Çoğu zaman kalırdım yüreğimden soluksuz
Felek vurdu belime kırıldı kol kanadım
***
Adalet tecellisi göreve geridöndüm
Bu kez de memleketin ücrasına sürüldüm
Geriye dönüp baktım defterlerle dürüldüm
Felek vurdu belime kırıldı kol kanadım
***
Yuvamı dağıtanın dağıldı yuvaları
Aylarca işsiz kaldım buldular belaları
Geriye dönüp saydım acı dolu ayları
Felek vurdu belime kırıldı kol kanadım
***
Ruhi sürgünler yedi bıkmadı usanmadı
Umut tacirlerine doğrusu aldanmadı
Haya ile edeple görevi tamamladı
İnsan vurdu belime kırıldı kol kanadım
23.07.2008/OLTU

Şiir yaşantımın bir kesiti olup tamamen gerçektir, şöyle ki; 1999 yılında iş yerinde yanlış bir evrak yüzünden, dönemin Genel Müdür Yardımcısı tarafından iş akdimin fesh edilmesi, birbuçuk yıl işsiz kaldıktan sonra İdari Mahkeme kanalı ile tekrar göreve başlatıldım. Ancak bu defa da Ülkenin en ücra köşesi olan Kars ilinin Arpaçay ilçesine sürgün, ordan Erzurumun Uzundere ilçesine sürgün, burdan da tekrar Arpaçaya dönüş sürgünü, Arpaçaydan Ankaraya merasimsiz ve bandosuz dönüş yaptık. Ankarada iki yıl çalıştıktan sonra yine sürgünler söz konusu olunca, artık emekliliğe karar verdik. Beni işimden eden Genel Müdür yardımcısı(ki sonradan Genel müdür oldu) beraberinde ki tayfası ile kurumdan atılıp 12 yıla mahkum ve 275 milyar para cezasına çarptırıldılar. Şu söz çok doğrudur ki ah yerde kalmaz. Evet dostlar Şiirin öyküsü bu. İşsiz kaldığım günler de çoluk çocuğumla günlerce aç kaldık. Ekmek paramız bile olmadığı günler oldu. Sadece su içtiğimiz günleri hiç unutmadım. Onun için çok dertliyim. Gerisini ne siz sorun ne de ben söyleyim.


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Hoş Geldi Sefa Geldi
Ölüm kapıma gelmiş
hoş geldi sefa geldi
bizde ki bir can değil mi
emanetti zaten
teslim ederiz gider
ama yere
ama suya
ama havaya
biz teslim edelim de
gitsin nereye giderse
dün gece ansızın
çalındı kapım
kapıma ölüm gelmiş meğersem
ne mutlu bana
benim yolumu bilmişte
adam yerine koyup
ta kapıma kadar zahmet etmiş
hoş gelmiş sefa gelmiş
gelmiş gelmesine de
gel gör ki
açtı bir defteri
baktı bir yerlere
hay Allah ben yanlış gelmişim
bu kapı değildi
dedi ve
gitti
oysa ben ne çok istedim
beni de alıp götürmesini
kurtulmuş olurdum
hiç olmazsa bu bana
verilen emanetini
bir odaya kapatmalarını
ne çok istedim
olmadı olmadı olmadı
Ahh keşke olsaydı
sarmaşık gibi dolansaydım
kollarına ölümün
ve damla damla eriseydim
bitip tükenseydim
dün gece gelmişken kapıma
niye almadın diye
hesap sorsaydım
işin garip yanı
dönüp bakmazken ardına
beni dinlemeden
çekti gitti yoluna
ah ah taksaydı beni de
diğer koluna
ve deseydi ki
seni götürüyorum
o güzel odana
ama heyhat olmadı
beni bıraktı yine böyle
buralarda
bir başıma
22.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Seni Söyler Dilimde
Adını özlem koydum bu uzun havaların
Yangın yeri türküler seni söyler dilimde
Öldürür beni hergün bu hasretlik dağların
Yangın yeri türküler seni söyler dilimde
***
Sensizliğin çığ gibi yüreğimde büyüyor
Alev almış her yanım alazlanıp yanıyor
Yaramı sorma sakın o durmadan kanıyor
Yangın yeri türküler seni söyler dilimde
***
Yeşerirken içimde acı dolu duygular
Beni benden alıyor sende ki o bulgular
Boy verip fidan oldu içimde ki olgular
Yangın yeri türküler seni söyler dilimde
***
Senin üzülmüşlüğün beni hepten kahreder
Senden gelen kahırlar bana elem bahşeder
Rahatsızlığın duysam bu yüreğim inilder
Yangın yeri türküler seni söyler dilimde
***
Ruhi adını ansın ölürken döşeğinde
Umut kara yazgıdır idamın ilmeğinde
Hasret türküsü kalsın bırak o yüreğinde
İnanç gibi türküler seni söyler dilimde.
21.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Özleyişim 1
Seni sensizliğinle büyüttüm
en güzel ninnileri söyleyerek
dağlara yankıladım sesini
uzayı dinlersen duyarsın
çığlıklarımı
adın haykırıyordu dağlarda
yüreğimin dağlarında haykırdığı gibi
seni sensizliğinle yaşadım
kimseler susturamadı
kilit vuramadılar hecelerime
ışığım olmuştun sen
o bitmeyen
sensiz *******ime
yalnızlığını ektim
ve her dakika suladım
gözyaşlarımla
büyüdün
umut türküleri
ruhumu dindirirdi
cesaret verirdi bana
uzun havalarla
yazgımın meleği
adını anmadığım an ölüm olurdu bana.
20.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Özleyiş
Seni çok özlemiştim birtanem
işte geldim
dolu dizgin dolu
dop dolu
saçlarına karanfilleri takmayı özlemiştim
o dünya tatlısı gülücüklerini özlemiştim
sana kavuşmak için
ölümü diriltip
seninle yaşamayı özlemiştim
bedenimi sarsıyordu bütün duygularım
umut yollarında aranıyordum
ruhumu sana salarak
cehennemi yola vurdum
uzaktaki cennetimle
birlikteliğimize içtim
içkilerin en sertinden
ruhumu yoluna koydum bedenim gibi
ezilmişliğimle seni özlemiştim birtanem.
19.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bahar Sevinci Bağlarını Kopardı 1
Bağrıma bastım söküp atamam
Umut yeşerdi yürek bahçesinde
Ruhuma girdin yanlışı yapamam
Canımı verdim canlar hanesinde
Usumu verdim dostun hanesinde
Böyle dostluğu bulamam bir daha
İçim de oldun yeşeren vaha
Resmine baktım yalvardım Allaha
Ellerim açık can dost hanesinde
15.07.2008/OLTU

Bahar sevincini yaşadım
Uğultular içinde
Ruhum dinlencede şimdi
Cefasızlar yok artık gerilerde kaldı
Umudumun çığlığıydı
Bağlarını koparıp haykıran
İçimde kabaran dağlardı
Ruhumu dinlendiren
15.07.2008/OLTU

Bağrımda yankılanan sesin
Uzaklardan gelir bilirim
Ruhuma dolarda
Ceninlikten kurtulur
Umudumsun artık dört elle sarıldığım
Melek yüreklim cancağızım.
15.07.2008/OLTU

Beni bende buldurdun
Uzatınca elini
Ruhum bir tuhaf olup
Cismim hayaldi bende
Uçtuğumu hissettim
Bak yüreğim çırpınır
İsmini her andıkça
Ruhum bir tuhaf olur
Ellerini tutunca
15.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bahar Sevinci Bağlarını Kopardı
Bir yanım boştu
Uzatınca elini
Ruhi tut bu eli dedim
Candan ileri can dostun
Uzatılan eli tutulur
Bir yanım dolarken
İsmi usumda kalır
Resmini okurum
Ellerimi tutunca dost
13.07.2008/OLTU

Buram buram dost kokusu gelir
Uzaklardan çok uzaklardan
Ruhumu alır da gider
Can evim şenlenmiş bayram ediyor
Umut türküleri söylerim şimdi
Beni mutlu kılan can dosta merhaba
İmgeleştin duygularımda
Rahatı huzuru bulmuşum şimdi.
14.07.2008/OLTU

Benim
Umudumsun
Ruhumsun
Canımsın
Uğruna
Başımı veririm
İlk aldığım nefessin
Ru-zı mahşerde bile.
14.07.2008/OLTU

Beni bende yaratırken
Umutsuzları oynuyordum
Rodrigonun konçertosu duyguları kamçılarken
Che yi okuyordum
Ulustan ulusa geçerken Che
Bolivya da işçi direnişleri
İspanyada iç savaşı
Rodrigoyla dinledim seni dinlediğim gibi
14.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Şimdi Artık Mutluyum
Her merhaba deyişin beni bende buldurdu
Kendimi kaybetmiştim şimdi artık mutluyum
Bütün güzel sözlerin yüreğimi doldurdu
Ben beni kaybetmiştim şimdi artık mutluyum
***
Üç beş günlük yokluğa nasıl dayanacağım
Bilirim bu sürede ateşte yanacağım
Hasretini hüznünü yürekte anacağım
Ben beni kaybetmiştim şimdi artık mutluyum
***
Koparıp zincirleri ben sana geleceğim
Gözlerinde mum olup yanıp eriyeceğim
O anı ben andıkça seni çok seveceğim
Ben beni kaybetmiştim şimdi artık mutluyum
***
Ruhi adınla yaşar mahçup etmez hiç seni
Umudumu yitirme ne olur kırma beni
Hayalimde severim geçse bile gölgeni
İsmimi kaybetmiştim şimdi artık mutluyum
15.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Nasıl Alışırım
Görmeyip yüzünü duymaz isem sesini
Senin yokluğuna ben nasıl alışırım
Her günün sonunda yarının gecesini
Bilmem yokluğuna ben nasıl alışırım
***
Yüreğimde sızılar depreşmeğe başladı
Çöktü bir acı hüzün gözlerimde ağladı
Senin yüce dostluğun beni sana bağladı
Bilmem yokluğuna ben nasıl alışırım
***
Bağrımda acılar biriktikçe büyüyor
Ayrılık vaktidir gözlerim yaş doluyor
Bet beniz kalmadı günden güne soluyor
Bilmem yokluğuna ben nasıl alışırım
***
Geceyi gündüzde arayıpta dururum
Sensiz yokluğunda per perişan olurum
Gönül defterinden belkide kovulurum
Bilmem yokluğuna ben nasıl alışırım
***
Ruhi ayrılıktan ölüp ölüp dirilir
Uzadı dost eli bilmez nasıl gidilir
Hasrete bağlandı hasret nasıl sevilir
İsyan yokluğuna ben nasıl alışırım.
15.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Islak Düşlerimde Seni Aradım
Yağan yağmurlardı düşlerimi ıslatan
dağ gibi kabaran yüreğimde
sesin yankılandı
uçurumlardaydım yağmur ıslatırken düşlerimi
karanfilleri saldım uçurumlardan
kulak verip dinledim yankısını
düşerken karanfillerin
o dağ gibi kabaran yüreğim
burkuldu ve ağlamaya koyuldu
akıl dışı bir uğultuydu
uçurumdan düşüşü karanfilin
bütün bedenim iç geçirdi
ve bağlarını kopardı yüreğim
tenhalığında yalnızlığının
motiflerini çizmekteyim şimdi
günün aymazlığın da
tenim de kokunu alıyorum
seni öylesine özledim ki
yağmur damlalarında
uçurumlarda
ve gecenin tenhalığı
günün aymazlığında
arıyorum yokluğunu
gelecekmisin
15.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Derdimi Dinleyen Biri Gerekti
Yeniden doğmuşum ben bir dost buldum
Derdimi dökecek biri gerekti
Sevgiyi saygıyı ben onda buldum
Derdimi dinleyen biri gerekti
***
Dilerim mutluluk hep böyle sürsün
Kötü gün olmasın sen bir ömürsün
Dalım da goncasın solmayan gülsün
Derdimi söyleyen biri gerekti
***
Yıllar geçti gitti ne dostlar gördüm
Kimin de sağırdım kimin de kördüm
Seni ilmek ilmek yüreğe ördüm
Derdimi okuyan biri gerekti
***
Dost bahçem bahçendir gelip görürsen
Baştacı olursun başta yürürsen
Gülmeyi unuttum ben de gülersen
Derdimi açacak biri gerekti
***
Ruhi seni etti başının tacı
Hasta olsa yine sensin ilacı
Umut mutluluktur mutsuzluk acı
İçime sığacak biri gerekti.
14.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Ben Ben de Değilim ki
Senin gibi bir dosta Yıllar var ki hasrettim
Ben ben de değildim ki bulutlar üstündeydim
Müebbetlikten çıkmış bitmişti esaretim
Ben ben de değildim ki yağmurun üstündeydim
***
Gözlerine bakınca çileni görüyordum
Çileli konuştukça ben sen de eriyordum
Sana zarar gelmesin istemem yanıyordum
Ben ben de değildim ki yangının üstündeydim.
***
Canım sıkkın deyince kahırlar bana geldi
En küçük kahrın inan yürekten beni deldi
Seni bana getiren sanki mukaddes yeldi
Ben ben de değildim ki rüzgarın üstündeydi
***
Seni yolcu ederken hüngür hüngür ağladım
Saçının bir teline duyuları bağladım
Gözyaşlarım sel gibi çavlan oldu çağladım
Ben ben de değildim ki gözyaşı üstündeydim
***
Ruhi ölünceye dek unutmaz artık seni
Uzaktan bile olsa görmek ister gölgeni
Haykıran şu dilime batırırdım dikeni
İmgemle değilim ki dikenler üstündeyim.

14.07.2008/OLTU Saat: 04.15


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bilmem ki Niye Doğduk
Şeyhti dedemin biri diğeri de bürokrat
Biri sattı köyleri biri korur devleti
Bize birşey kalmadı ne ev araba ne at
Biri sattı köyleri biri korur devleti
***
Bir soyum Kırımdadır bir soyumsa Şamdadır
Hiçbir faydası yok bana her yanlarım gamdadır
Dertlerim söyler durur saz tellerim bamdadır
Biri sattı köyleri biri korur devleti
***
Sıra geldi babama sefayla zevk düşkünü
Anam gariban kaldı o da cefa düşkünü
Bizleri sorarsanız olduk yoksul düşkünü
Biri sattı köyleri biri korur devleti
***
Bir baba iki ana toplam on evlat idik
En küçüğü genç yaşta o tarafa gönderdik
Kaldık dört erkek beş kız doğru dürüst gülmedik
Biri sattı köyleri biri korur devleti
***
Ruhi de secereyi tam açamaz ki burdan
Uzun yolu kısalttı bitmez soyağacından
Hayırlı evlatları örnek alsın babadan
İyi sattı köyleri biri korur devleti
11.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sele Verdim Duyguları
Yalnızlığın koynun da emzirdim duygularımı
gecenin tenhalığında koşturdum yılkıları
dolu dizgin gider onun için duygularım
ve onun içindie -ki sevdim mi sonuna dek
sevdim mi asılırım günün yorgun saçlarına
günün tınmazlığında yılkılarım dörtnaldır
özgürlüğümü bilinç düzeyim de taşırlar
ve umut türkülerim müebbete döner
onun için yanıktır uzun havalarım
hasret yüreğim de büyür yalnızlık duygularımda
alır bir başımı giderim yılkılarımla
tut tutabilirsen yak yakabilirsen beni
yanarım yanarım da köz olurum kor olurum
dörtnala gittikçe de kül olmam yanarım
sol yanım hep tetiktedir acılara
vurgun yer çoğu zaman sigara üstüne sigara
dumanlarım taşır duygularımı dörtbir yana
onun için duygularım hep sislidir
yüce dağ başında duman gibidir
yangın yerlerim sönmeyen tutsaktır
dizelerde yanarlar acıları paylaşarak
ve kül olur gökyüzüne çıkarlar
yağmur olup inerler tekrar yeryüzüne
gözlerim onun için hep bulutludur
yağmura teslim yağmura tutsak
alın artık beni benden parçalayarak
savurun küllerimi uzayın boşluğuna
yağmur olup sel olsun duygularımda
yıkasın saçlarını günün yorgunluğu.
13.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Vedasız Gidişin
Bilinmeze gittin etmeden veda
Saygını yitirdin artık usumda
Hiç beklentim yoktu senden dünyada
Bir veda etmeden çekipte gittin
***
Dönersin elbette yine yerine
Gömdüm seni bilki artık derine
Kulağım kapalı bütün sözlerne
Kanmı dökmüştüm vedasız gittin
***
Merhaba demekten acizlenirdin
Kendini yüksekten görür gibiydin
Sende benim gibi belki biriydin
Boyun mu uzadı vedasız gittin
***
Dilime düşünce olmaz kurtuluş
Var mı öyle birden hepten yok oluş
Laf-ü güzar ile bildiğin konuş
Yollarda sürünüp öylece gittin
***
Kırıldı dallarım kurudum kaldım
Meyvesiz ağaçta odunla yandım
Ne şose patika ne de kumsaldım
Kumları ezdin de sulara gittin
***
Ruhiyi yalnızlık sarıp sarmalar
Umarı belki de kapı aralar
Hançer yüreğinde canı yaralar
İsmini kazıyıp dağlara gittin.
13.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Olamazdın Sen
Sen gittin gideli aranıp durdum
Bu kadar vefasız olamazdın sen
Bir veda etseydin mutlu olurdum
Bu kadar hayırsız olamazdın sen
***
Yangın yeri olmuş türküler sen de
Ahlanıp vahlanan bu dertler ben de
Görmedi gözlerim seni giden de
Bu kadar duyarsız olamazdın sen
***
Tutkularım yandı garip bağrımda
Bir sesin duymadım bütün çağrımda
Karanfildin canım gönül dağımda
Bu kadar insafsız olamazdın sen
***
Yazgımı kararttın bomboş duygular
Sensizliğe hançer oldu olgular
Yüreğim de yanan közlü kordular
Bu kadar yargısız olamazdın sen
***
Ruhiyi ağlattın ağlar olasın
Umduğun olmasın naçar kalasın
Hüznüyle hasreti hep yaşayasın
İnan merhametsiz olamazdın sen
12.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Değilmidir
Günler günden
uzun olur
olsa bile ne yazar ki
dünler yarın değilmidir
gece gibi karanlıkken
saçlar ap ak değilmidir
geçmiş günlerin ardında
gözler ırak değilmidir
gelir diye beklenen gün
geçen yarın değilmidir
tutsak kılınmaz ki zaman
ömür zaman değilmidir
şu yeryüzü otlağın da
bir tutam ot gibiyiz
yeşerdikçe hep biçilen
ömür tırpan değilmidir
yüzlerce yıl yaşasakta
geçen zaman değilmidir
severken sevilirken
sevgide yaş değilmidir
08.06.1982/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Hay le le
Le le de le le
yalın gece
ben oldum
hep yalnızdım
yalnız oldum
güle de güle
kim güle
el güle
düşman güle
dost güle
benim bu halime
le le de le le
hay le le
gün geldi
günler geçti
ay doğdu
gece bitti
ben birini sevdim
Mecnun gibi
Kerem gibi
susuz kaldım
diri yandım
birde baktım
dönüp arkama
mevsimler geçip gitmiş
çavlan olup
akıp gitmiş
aylar çoktan
yıllar olmuş
le le de le le
can le le
ben sevdim de
o sevmedi
yazgı böyle
hay le le
08.06.1982/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Gizemli Tutkum
Sen
gizemli tutkumun
onurlu ve gururlu
özlem rüzgarının
uslanmaz
buğulu gözlerinde
umutla yeşeren
ve yalnızlığında
dünyayı bir gömün sandıran
sen
gizemli tutkum
düşüncem bileniyor
umudun en acımasızlığıyla
sana adadığım şiirler
canıma kıyıyorlar
ölüme susamış birer cellat gibi
kıldan ince kılıçtan keskin
sözleri
beynimde birleştirip
ve tutuyorlar
tutkulu yaz akşamlarının
perçemleriyle
ben acıyla sevince
sabahın gebe gün bitimini
kirpiklerin
ayrılık savaşının kargısı olup
delerlerken yüreğimi
sevdirirler seni
ılıman bir kıta gibi bana
ve ben hergün böyle
geleceğe gebe dolu
günler yaşarım
tutkumun gizemli
yalnızlığıyla
umut tohumlarını
götürmek istemiyle
yanıp tutuşan
ve savaşan
fosforsu *******in
körolasıca karanlığın da
yanıtsız her soruma
yanıt beklerim
yitmeyen umudun
gizemli tutkusuyla
03.01.1982/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Mutluluktur Elin de Ölmek
Günün aydınlığında
gecenin karanlığıydı
yalnızlığım
ve suskundum
dut yemiş bülbül gibi
seni anmak
en büyük tutkumdu
gecenin karanlığı
günün aydınlığında
yalnızdım
yapayalnız
denizde bir damla
çölde bir kum tanesi
oysa sen
denizdin
çöldün
gecemdin
günümdün
ve en güzelide
benim ölümümdün
gecemin yıldızı
günümün güneşi
seni
asırlar evveli
ünlü ressamlar
çizmeliydi
ünlü heykeltraşlar
yapmalıydılar
-ki seni o zaman
istediğim kadar
seyredip
sana övgüler
yazmalıydım
yılgınlık duymadan
gecem
günüm
aydınlığım
karanlığım
varlığına
bir can adadığım
susyun şavkın da
gölgesin de ağacın
umutlarımı büyüten
boy boy
yeşerten
bharım
bir bakışına
bir can veririm
kara yazgım
seni anmazsa eğer
duygularım
söküp atmalıyım onları
belleğimden
bir bir
çöl rüzgarlarına karışmalı
deniz dalgalarına kapılmalı
acınmaksızın
ve ben
suyun üstünde
mısralar yazmalıyım adına
her andığım gece karanlığın da
gün aydınlığım
bahçemdeki gülüm
batmayan dikenim
tutmayan ellerim
yürümeyen ayaklarım
saçının bir tek telinde
idamlığım
ver infaz kararını
kırarken kalemi
ister yargıcım ol
istersen celladım
senin elinle ölmek
en büyük mutluluktur
kara sevdalım
17.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sana Kavuşamadım
Umudun kara yazgısıy dı
saçımda ki bu aklar
sevdalım
özlemini
batan gün gibi
yalın geceden karanlık
sivri bir haçer ile
yüreğime gömdüm
unutulmayasın diye
yineliyorum özlemini
ilk sevdalım
karanlık gecem
yıldızım ayım
mehtabım
umuduyla karayazgılım
bitmeyen acım
sevdalımdın
kara sevdalım oldun
her günün her anın da
usumu verdim sana
ve kollarımı dolarken
ayrılığın kollarına
hep seni andım
gecenin koynun da
uyudum
gözlerim açık
beynimde işledim seni
bir heykeltraş gibi
bir ressam gibi
ve bir ozan gibi
yonttum
çzdim
ve yazmaktayım
günün kızıl okları
gün batısından batıp
gün doğusundan
doğuncaya kadar
gebe günün sancısıyla
sancıdım
ne var ki sevdalım
sana kavuşamadım
11.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Şafakta Geleceğim
Geceyi yalnızlığa gömdüm
Şafakta açarım diye gözlerimi
bir türkü tutturdum
garipçe söyleşir dilim
yabanıl gurbetteyim
kimseler bilmez beni
senin bildiğin kadar
Ay yarı gecede doğar
şafağı beklerim
ve dilim
bir türkü tutturur
ayın şavkı girmiş
gelde bak
benden içeri
bu işin sonu yok dememeli
ağlamamalı
gülmeli
en kalın telden
dolu dolu
boğulmalı gece kahkahama
ve şafak doğmalı
ellerimde tutmalıyım
gecenin yorgun saçlarını
bu kez dudaklarım da
bir ıslık
türküler yakar içimi
ağlayasım gelir
gülerim yalnızlığın
dayanılmaz koynun da
şafağı beklerim
ay ışığının haykırışlarında.
11.07.2008/ OLTU
Saat: 23.50


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Çıktı Şimdi Seksene
Makarna kömür yağa, satıldı bu vatandaş
Yüzde altmıştı aptal,çıktı şimdi seksene
Aldı alacağını, çoğunu etti yandaş
Yüzde altmıştı aptal, çıktı şimdi seksene
***
Bozuldu ekonomi, türban çıktı ortaya
Zavallı yüzde seksen, düştü hemen oltaya
Nasiplendi fındık çay herşey girdi kotaya
Yüzde altmıştı aptal çıktı şimdi seksene
***
Yıllar ki ülkede ne kuş gribi ne kene
Olmadı böyle bir şey bundan on sene önce
El öpülür belki de etek öpülmez dince
Yüzde altmıştı aptal çıktı şimdi seksene
***
İşçim köylüm memurum diyerek oy aldılar
Bu güzel memleketi parsel parsel sattılar
Gemicik fbrikayla bir güzel donandılar
Yüzde altmıştı aptal çıktı şimdi seksene
***
Ruhi vicdanen rahat desemi ki bilmiyor ki?
Utanmazlar bu hali idrak edemiyorki
Haya bitmiş onlarda bu nasıl örtünme ki?
İki otuzdu aptal çıktı şimdi seksene
10.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Şimdi Ekranlardayız
Düştük sanal aleme bir türlü çıkamayız
Sayfalar doldu taştı şimdi ekranlardayız
Teknoloji gelişti biz artık robotlayız
Sayfalar doldu taştı şimdi ekranlardayız
***
Gazete kitap dergi okunmuyur ki artık
Hepsini yavaş yavaş çöplere atıp yırttık
Geriye ne kaldı ki biz herşeyi başardık
Sayfalar doldu taştı şimdi ekranlardayız
***
Bilgisayar çıkalı beyinler hep boşalır
Oku cahillik alır merkeplik baki kalır
Arşivde ki defterler raflarda sıralanır
Sayfalar doldu taştı şimdi ekranlardayız
***
Gezmelerdeyiz şimdi sitelerden siteye
Görüşme yapıyoruz Mes Ne den Me Se Ne ye
Haber adı değişti çıktı bak iletiye
Sayfalar doldu taştı şimdi ekranlardayız
***
Ruhi karşı değildir hoş bu yeniliklere
Uzay çağını geçtik gideriz merihlere
Havaya yazı yazdık çizgiyle lazerlere
İçimiz doldu taştı şimdi ekranlardayız.
09.07.2008/OLTU

[GooD aNd EvıL]

Bunlar Öldürür Beni
Yirmibeşyıl çalıştım yolu hep doğruladım
Atıldım bir kenara bunlar öldürür beni
Emekli ol dediler bende beni bağladım
Atıldım bir kenara bunlar öldürür beni
***
El bebek gül bebektik sırtımızda yüklerle
Devleti kalkındırdık kalamoza defterle
Satılırken bu ülke yasalaşıp özelle
Atıldım bir kenara bunlar öldürür beni
***
Çocuklar uyur iken devlete koşardım ben
Unutulmuştu yüzüm çocukla konuşurken
Hal böyle devran böyle durmadan çalışırken
Atıldım bir kenara bunlar öldürür beni
***
Dedemden kalma idi memuriyet hayatım
Olmadı ne bir evim ne arabam ne katım
Desem yalan söylerim ben şimdi çok rahatım
Atıldım bir kenara bunlar öldürür beni
***
Ruhi kuşa dönmüştür yolunmuş kanatları
Umutları çocuklar kurtulsa hayatları
Hayalde de yok artık ne evi ne yatı
İtildi bir kenara bunlar öldürür beni
08.07.2008/OLTU

DEVLETİN MODERN KÖLESİNDEN DÖKÜNTÜLER


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sana Yaranamadım
Günlerdir yazıp çizdim boşuna
Sende aradığım bulduğum neydi?
Bilirim gitmiştir şimdi hoşuna
Sende aradığım bulduğum neydi?
***
Ne diller döktüm de yalvardım sana
Adımı sildin de bakmadın bana
Yıktın viran ettin kıydın bu cana
Sende aradığım bulduğum neydi
***
Yemin billah ile küsüm ben dedin
Şu garip gönlümü viran eyledin
Bir kerecik bile beni dinlemedin
Sende aradığım bulduğum neydi?
***
Kalemin başkadır dilin bambaşka
Feryadı figanla düştük bu aşka
Olmadın gönlüm de yar-i maşuka
Sende aradığım bulduğum neydi?
***
Ruhiyi söylettin sonun da böyle
Unuttu varlığın adını söyle
Hayal gördüm diye kendini dinle
İsmini arayıp bulduğum neydi?
08.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bulduğum Neydi
Günlerdir yazıp çizdim boşuna
Sende aradığım bulduğum neydi?
Bilirim gitmiştir şimdi hoşuna
Sende aradığım bulduğum neydi?
***
Ne diller döktüm de yalvardım sana
Adımı sildin de bakmadın bana
Yıktın viran ettin kıydın bu cana
Sende aradığım bulduğum neydi
***
Yemin billah ile küsüm ben dedin
Şu garip gönlümü viran eyledin
Bir kerecik bile beni dinlemedin
Sende aradığım bulduğum neydi?
***
Kalemin başkadır dilin bambaşka
Feryadı figanla düştük bu aşka
Olmadın gönlüm de yar-i maşuka
Sende aradığım bulduğum neydi?
***
Ruhiyi söylettin sonun da böyle
Unuttu varlığın adını söyle
Hayal gördüm diye kendini dinle
İsmini arayıp bulduğum neydi?
08.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Doğmuşum Ağlıyorum
Elliki Temmuz onbir perşembe gece
Dünyaya gelmişim kara kuru bebekce
doğunca bakmışım etrafıma gözlerimce
Doğdum ağlamadım şimdi hep ağlıyorum
***
Elenmiş toprağa sarmış sarmalamışlar
Geceli gündüzlü boşuna sallamışlar
Erkek evlat diye dışarı atmamışlar
Doğdum ağlamadım şimdi hep ağlıyorum
***
Açınca gözlerimi beni ağlamak tutmuş
Ağlamayım diye anacığım avutmuş
Bakınca anama yine gözlerim dolmuş
Doğdum ağlamadım şimdi hep ağlıyorum
***
Derken zaman geçmiş birazcık büyümüşüm
Babama küs olup anama hep gülmüşüm
Daha o çağım da anamı düşünmüşüm
Doğdum ağlamadım şimdi hep ağlıyorum
***
On yaşıma kadar hep anamla uyudum
Büyümüşüm diye yataktan da kovuldum
Küs oldum anama başım dizine koydum
Doğdum ağlamadım şimdi hep ağlıyorum
***
Derken geçti yıllar geldik gençlik çağına
Çıkmadık bir türlü yorgun gönül dağına
Bir taht kuramadık hiç kimsenin bağına
Doğdum ağlamadım şimdi hep ağlıyorum
***
Yıllar kovaladı geçti evlenme yaşı
Nihayet sonun da bulduk bağladık başı
Çoluk çocuk oldu hergün yedirdik aşı
Doğdum ağlamadım şimdi hep ağlıyorum
***
Dertler bundan sonra başladı birer birer
Götürdü bizden de birçok şeyi seneler
Her dert yenisini günden güne tazeler
Doğdum ağlamadım şimdi hep ağlıyorum
***
Sardım sarmaladım elek astım duvara
Bundan sonrasını yüce Rabbim kayıra
Gördüğüm rüyanın sonu gelsin hayıra
Doğdum ağlamadım şimdi hep ağlıyorum
***
Ruhi geldi gider bu fanice dünyadan
Umutlar biter artık geçince bu zamandan
Hergün gider ömür dönüş yok bu yolundan
İsmim ağlamadı cismimle ağlıyorum.
02.07.2008/OLTU

Doğ-Yaşa-Öl -Doğsun- Yaşat- Öldürme
Doğum Günüme adadım


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Tutsaktır Şimdi
Haber saldım yare emanetin kaldı
Gözlerim yollar da tutsaktır şimdi
Varlığın ararken yürek daraldı
Yüreğim seninle tutsaktır şimdi
***
Ellerim uzandı sırma saçına
Sen çıkmıştın dağın bir yamacına
Duygular aldı bak can kıskacına
Duygular seninle tutsaktır şimdi
***
Issız *******de sana sarındım
Yokluğun içimde öyle barındım
Yaz bahar ayında yağan karındım
Bedenim seninle tutsaktır şimdi
***
Susunca dillerin konuşur oldum
Aranan sendin de bende bir yoldum
Arayıp taradım benzimle soldum
Gözlerim seninle tutsaktır şimdi
***
Ruhi yaşlar döker göz pınarından
Umudu bağladı umar yarından
Hüzün yüreğin de can damarından
İmgeler seninle tutsaktır şimdi.
07.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Suskunluğunda Yokluğun
Yokluğun balçık gibi yapışıyor yüreğime
gözlerim tenha *******in ıssızlığında
suskunluğunu arıyor
avucumda ki çizgiler uçurumlaşmış
yokluğunu aradım bu çizgilerde
ve suskunluğun sınanmamış ustura ağzı
bölüp atsın diye yüreğimin ücra köşelerini
yangın yerine dönüştürdüm
sen daha yoksun ve suskunsun
isyanlarda yüreğime baş kaldırıyorum
ve düşlüyorum yokluğunu
saçların yorgan olmuşta
dört mevsim üstüne örtünmüş
günlerin tınmazlığı suskunluğunu tutmuş
yokluğun balçık gibi yapışmış yüreğime
suskunluğunu boğuyorum
sel olan gözlerime
ve gecenin tenha ıssızlığı
sarıyor bütün bedenimi
doluşuyorlar hücrelerime
bir oluşum oluşuyorlar
adını koyuyorum dizelere
adın
suskunluğun da yokluğun
07.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Duymuşluğumun Varoluşculuğu
Yalnızlığa
alışmışlığı işliyorum artık
hece hece
sözcüklerle
kimi gün
acıyı
tütün gibi çiğneyerek
kimi gün
alışılagelen ayrılığa
işkence çekerek
kavuşabilmenin özlemini
dile getirmeye
çalışıyorum
yolların yürümüşlüğün de
haykıramam
ezilmişliğiyle
kendimi ömür boyu
seviye hapsediyorum
gözlerim varsın
görmesin
duymasın kulaklarım
yollarda sürünsün
ama yürümesin ayaklarım
ve bana
benim bencilliğime
acıyanlar olmasın
zaman makinası duracaksa
dursun diyemiyorum
tez elden
yıkılmışlığın
kahroluşluğun
en kötüsüde
şu körolasıca
yalnızlık
her anım da
duymuşluğumun
varoluşculuğuyla
kahrolur
bitmesin ne acın
ne ızdırabın
13.12.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Olsun Benim
Geçmiş dost bağımdan görmedi gözüm
Gördüysem gözlerim kör olsun benim
Dilimi keserim olmaz kem sözüm
Heceler dilim de lal olsun benim
***
Bir işmar vermedi nerden bileydim
Gül açmış yüzüne ben de güleydim
Günlerce peşinden gidip geleydim
Kırılsın ayağım suç olsun benim
***
Meyime üfledim nefes yetmedi
Dost yolun gözledim niye gelmedi
Bir tek sözüm ona sitem eyledi
Bu beden o cana kul olsun benim
***
Gelirsen bırakmam nere gidersin
Dost seni bulmuşum bana yetersin
Sevgiyle duyguyla yine gülersin
Gülmezse bu canım kül olsun benim
***
Ruhi üzülmüştür yeteri kadar
Umarı kalmadı durmadan ağlar
Hasretle hüznünü yüreğe bağlar
İsmim ayağına yol olsun benim
06.07.2008/OLTU
DOST CANIM ALSA DA YOK DEMEM BİLLAH


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Toz Olmuşum Ben
Affına sığındım, kapıya geldim
Dost canın önün de toz olmuşum ben
Duayla aminle rabba yöneldim
Dost canın önün de toz olmuşum ben
***
Uzattım elimi belki tutarsın
Gözüme gönlünce yine bakarsın
Daralmış yüreğim bir sen açarsın
Dost canın önünde toz olmuşum ben
***
Saygım sevgim sana hiç eksilmedi
Dillerim lal olsun kem söz demedi
Gözlerime baksan kimse görmedi
Dost canın önün de toz olmuşum ben
***
Gözlerim yolunda takılı kaldı
Sözlerin usumda pekçe kutsaldı
Seni üzmüşlüğüm bilki hataydı
Dost canın önün de toz olmuşum ben
***
Ruhi seni sevdi candan ileri
Uğruna kör oldu görmez gözleri
Hasretlikten olsa sustu dilleri
İnan dost önün de toz olmuşum ben.
06.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Mektup
Üç aydan bu yana
umutsuz bir cüzzamlının
umutsuzluğuna kapılmadım
ve kanım
bir çavlan gibi akarken
damarlarımda
özgürce sevmeyi yeğledi
sırayı bekleyen
tutsak gözlerinde
ben gücümü
özlemin tırpancısına
etimi kerpetencilere
ve bedenimi
zamanın beklerliğin de
andım
gebe sabahın gün bitimi
acılığın da sevginin
sözcükleri bin türlü kullandım
sevi dolu bilinç düzeyime
sonsuz bir tohum ektim
yalnızlığınla kutsadım
zamanın gelecekliğini
ve sonsuz bilincin düzeyi
tohumla şiirler
muştu oldu bana
usumda
umudun gebe kaldığı
yarınlarda
yine sana merhaba
artık bir yanıt ver
şu şiirsel mektuba
01.12.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Umutsuz umudum
Aldatan
gözlerindi dilindi
o masum gülüşündü
beni
Kuru toprağın umuduydun
yağmur gibi
hergün özlemle bekledim yolunu
andım anıyorum anacağım
yine de
o aldatan gözlerini
o bal sarısı
tatlı sözlerini
küpe diye taktım kulaklarıma
tut ki ben öldüm özleminden,
geride anılarım kalacak
sensiz
aldatmalarına devam edeceksin
umudu bekleteceksin
köşe başlarında
bense gömütte bir başıma
yalnız
yapayalnız
en güzel umutlarla
seni bekleyeceğim
umutsuz umudum
07.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Düşmedi Kerevetten
Gün batarken
gebe diye yarın
acılar pusu kurmuş
yollara
geçit vermez sarp kayalar
binbir engelle donanmış
gebe diye yarın
gün batarken
kara bir örtü çekmiş üstüme
yer gökten karanlık
gökten yer
ve çocuklara masal anlatır
yaşlı nineler
derler ki
- gökten üç elma düşmüş
gün batarken düşmedi
çünkü pusudaydı gün
bir giz gibi
düşmedi anlatanın
başına
çıkmadılar kerevete
gün gebeydi
çünkü yarına
sancılar için de batarken gün
gün pusudaydı
bir kartal gibi
açmıştı kanatlarını
bir gebenin üstüne
06.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Gurbetciler
Uzun yolun yolcusu
aç karınların umutları
ekmek parasını alın teriyle
kazanmaya gidenlerdir
bunlar iki de bir bile kazanamayanlardır
gurbette sıla özlemini
hergün yudumyudum
içenlerdir
kırsaldan gelip
kentler de
beton yığınlarını
ayağa dikenlerdir
fabrikalarda işleyenlerdir
bu üretici emekçi
gurbetçilerdir.
08.10.1981/ANKARA

MEMLEKETİMDEN İNSAN GÖRÜNTÜLERİ


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bunlar 5
Bir bomba çukurunda
anasıdır babasıdır
kardeşi veya bir yakınıdır
aradığı
ve kötüsü ne biliyormusunuz
yüz karasıdır insanlığın
bu çocuğa yaptığı
08.10.1981/ANKARA

VİETNAMDAN GÖRÜNTÜLER


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bunlar 4
Akşamın alacakaranlığı
çöken de
koyun kuzu meleşir
bir curcuna başlar
köy akşamların da
Fatmalar Ayşelerdir
Hasanlar Memetlerdir
günün acımasız yorgunluğunu
giderenlerdir.
08.10.1981/ANKARA

TÜRKİYEM DE KÖY AKŞAMLARI GÖRÜNTÜLERİ


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bunlar 3
Doğanın acımasızlığıdır
en güzel duyguları
umuttur bağrında kucakladığı
elleri
kalın birer urgandır
bigudi görmeyen
örgüleri
08.10.1981/ANKARA
Türkiyemiz de Doğu anadoludan çocuk görüntüleri


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bunlar 2
Yirminci yüzyılın sonunda
ilkçağdır yaşanan
Ne gariptir ki
nötronu imal edenler
insan haklarına
utanmadan sahip çıkıyorlar
08.10.1981/ANKARA

Afrika da ki ilkel kabile görüntülerinden


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bunlar 1
Bunlar kemik yığınlarıdır
milyonlarca milyonlarca
insanın insanca yaşamamasıdır
açlığın derbederliği
ölümün kol gezdirildiği
bir insan ülkesinin
görüntüleridir.
08.10.1981/ANKARA

Afrika kıtası Etiyopya da ki isan manzaraları


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bunlar
Beslenme yetersizliği değil
beslenememenin açlığın örneğidir
bir deri bir kemiktir
geride kalan
et yığını değil
insanca yaşamamanın
örneğidir.
08.10.1981/ANKARA

Afrika kıtasından insan manzaralarına karşın yazılmıştır


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Çalınan Umuttur Yüreklerinden
Çalınan umuttur
yüreklerinden
bomba değil silah değil
çalınan barışa özlemdir
kindir nefrettir
verilen
nükleer silahtan haberi bile yok
silahsızlanma toplantılarını
duyduğu bile yok
bakma elinde ki silaha
o umudu çalanların
çıkarları uğruna
eline verdikleridir
acıdır nefrettir kindir
koklatılmayan ona
barıştır insanlıktır
imgesi karanfildir
barış toplantısı adı altında
yapmacık nükleer silahsızlanma değildir
kısacası onun yüreğindeki
varolmaktır
yaşamaktır
barıştır insalıktır
ama ne var ki
çalınan umuttur yüreğinden
08.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Aman da Amanım
Susunca gözlerim
kilit vurdum akşamlara
çıt çıkmasın kulağından
varmış yerin kulağı
üstümüze yürürler sonra
yaz soluğundan
bir nefes içerek
duyarlar bir gün seni
kahrolurum ben
aman da amanım
tut dilimi
bak elime
sevilerim senin olmuş
yüreğim de katmer katmer
karanfiller kokuyor
senin tutkununum ben
gonca gülüm karanfilim
zeytindallım
aman da amanın
yar olmuşsun sen usum da
buna dilim neylesin
bir söz söylemez ki gözüm
görmez ki kulaklarım
umudun türküsünü
ve çiğ düşmüş
dudaklarıma
görmede denmez ki
sus yerine
aman da amanın
zeytindallım
goncagülüm
karanfilim
24.05.1982/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kaldı Dilberin
İlk ve son bir güldü gönül bahçem de
Gözleri gözüm de kaldı dilberin
Sönmeyen ateşle yara sinem de
Sözleri beynim de kaldı dilberin
***
Umut oldu önce bende yeşerdi
Merhaba derken de tatlı gülerdi
Onda başlayan bu sevim bitmedi
Elleri elim de kaldı dilberin
***
Usumu verirken tüm sözlerine
Bakıpta boğuldum derin gözlerine
Beni benden aldı cehennemine
Ateşi gönlüm de kaldı dilberin
***
Yeline kapıldım bir yaprak gibi
Vermedi gönlün de o bir tabibi
Olurken kalbimin bir tek sahibi
O saçı asılı kaldı dilberin
***
Anarım dururum gördüğüm yeri
Çınlar kulağım da o son sözleri
Beni de kahredip soldu gözleri
Ciğerim de oku kaldı dilberin
***
Rüyam da o yalnız *******im de
Umut oldu her an bu belleğim de
Hayalim yıkıldı son gördüğüm de
İsmimde dizede kaldı dilberin
14.09.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Çünkü gözleri sımsıcacıktı
O bir sigara içimi gibiydi
ciğerlerime giripte zehirledi
o bir sevgili değil
candan çıkan son nefesti
Karanlık dünyama giripte çıktı
oysa kapım kapalı değil açıktı
kötü bir söz değil
okşamaya bile
kıyamazdım
çünkü
gözleri sımsıcacıktı.


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kırgındır Niye
Bahçesine gittim elin öpmeye
Dost elin vermedi kırgındır niye
Şaklabanlık ettim dost güldürmeye
Dost kelam etmedi kırgındır niye
***
Kem söz söylemedim incinir belki
Yıktı götürdü de olmuş bir sel ki
Tozu dumanıyla savuran yel ki
Dost esip uçurdu kırgındır niye
***
Bir cevap verseydi dilim dururdu
Sustu konuşmadı yürek burkuldu
Yeliyle seliyle beni savurdu
Dost rüzgarı dinmez kırgındır niye
***
Yoluna halılar serdim döşedim
Ah bir yol gelseydi ben yeşerirdim
Günler geçti gitti ben hep bekledim
Dost yanıma gelmez kırgındır niye
***
Ruhi böyle üzgün kimi gün ağlar
Uğruna dost için ipini bağlar
Helallik istedi yıkıldı dağlar
İpini dost çeksin kırgındır diye
03.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Teklif
Merhaba
acıyıbal eyleyen
günlerin umudu
sana göz koydum
bağışla
adınma mektuplar
yazdım
seni
yazgım diye belledim
sana sevgi
ailene saygı beslerken
başını fazla ağrıtmak istemedim
bir yanıt ver
bana
seni senden değil
ailenden isterim
sıra senin
değilsede
hoşgörsün bağışlasın
büyüğün beni
kısmet ayağa gelirmiş derler.
derler ya
yazgısına küsmesin
onu da isteyen çıkar
bana başkası diyen
büyüğüne
yine de saygım sonsuzdur
ama ben talibim
onun küçüğüne.
28.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bastım Bağrıma Kara Sevdanı
Yokluğun
bir ustura gibi
böldü ikiye yaşantımı
bir sen bir ben diye
bulutlu gecem
gözlerime mil çekti
senden gayrısını görmesin
Kulaklarımda uğultular başladı
senden ayrısını duymasın
dudağımda çiğler birikti
adından başkasını anmasın
olmayan günüm
bulutlu gecem diye
Bastım bağrıma kara sevdanı
21.11.1981


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Aybalım
Hal bozulur diye
yoluna çıkmadıysam
bağışla beni
korkarım kem sözünden
Korkarım sen üzülürsün diye
çıkmam bir daha
yoluna
Aybalım
merhabayı neden kestin
bilmem ki
yaşamak bir söyleşidir
ve sınırsız bir sevi
hele ille de yakıyorsa
yüreğimi
gözlerinin derinliği
hal bozulur diye korkarım
bakamam gözlerine
ve kara sükun
dağıl derim başımdan
aybalım gelecek
onunla arap andı içip
yaracağız başparmağımızın kökünden
avucumuzu
kanımız canımız bir olacak
bir olacak ya
hal bozulur diye
korkudan
suskunluğu
bıçak gibi dayadım
sınırsız söyleşili dilime
ne var ki
duygularıma vuramadım
gece gibi karanlık
ve ıslık gibi keskin
kamçıları vurdum
bedenime bedenime
gördüm ki
günün kızıl okları
yer ederken belleğim de
şiir olmuş söyleşilerim
aybalım
batan günün gurubu
doğmuş karlı dağlar da
uzat artık elini
andımızı içelim.
17.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Umut Yağmurlarıdır Gözlerinden Dökülen
Aranan bir çit gözdür boşluğunda uzayın
Bir yaslı gündür her akşam sonunda gömülen
Dert çekene bir acıyı sakın ha sormayın
Umut yağmurlarıdır gözlerinden dökülen
***
Yeter bir damla zehir acı dolu bir günde
Tutmuş ölüm orucu kuruyan şu gözlerde
Her dizede bir sözcük varım diye bağırır
Görmedi böyle aşkı Aslı için Kerem de
***
Umut bir başka hançer sevgi bir başka hançer
Saplanan o heryerde biribirine benzer
Her günün özlemiyle bu acılar büyürken
Yaş diye kan akıtır gözlerinden garipler
***
Ayrılık dolu hergün sanki kanlı pençedir
Suskun bir güle karşı feryat bülbül sesidir.
Sonbahar meyvesiyle yazgı diye beslenen
Yitmeyen o umudun umutlu gözleridir.
***
Ruhi bir Mecnun gibi deli divane olmuş
Ufkun gün batımın da kızıl okla vurulmuş
Her türlü acılarla dert ortağı olurken
İsmi aşk rüzgarıyla dört bir yana savrulmuş.
30.12.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Tez Elden Gel
Geç olur beklenen günün akşamı
Gün batmadan tez elden gel birtanem
Saramaz senden gayrısı yaramı
El duymadan tez elden gel birtanem
***
Acıyla yoğrulup derde boğuldum
Verdiğin cefayla hergün kahroldum
Her dert acısıyla sanma yoruldum
Dert bitmeden tez elden gel birtanem
***
Bir kara yazgımdır sensiz günlerim
Umutlu kalbimle seni beklerim
Yolunda yılmadan bekler gözlerim
Kör olmadan tez elden gel birtanem


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sana Merhaba
Buğulu gözlerimi yollarına taktığım
Yitmeyen umudun acısı sana merhaba
Her adını anınca seni hep kutsadığım
Gözlerimin sönmeyen ışığına merhaba
***
Hançerledim o sensiz geçen bütün günleri
Sağır ağustosta yola vurdum eylülleri
Kesip attım sevinin giz olduğu dilleri
Olmayan gurbetim gurbetten sana merhaba
***
Acıyı sen diyerek can evimde besledim
Sevdanla yaşamın tutsaklığını yeğledim
Kara sevdam diye seni yazgıma işledim
Bir büyüğüne saygım vardır sana merhaba
***
Hergün bir tek bulutla daralırken bu ufkum
Ay olursun yarı gece de dağılır uykum
Yoluna çıkmaktır inan en büyük korkum
Ki yolun da ölürsem yollarına merhaba
***
Ruhiyi tutan sevdandır gülüm kara sevdan
Umut beklenen gündür bu yana ağustostan
Habersiz olamam ne günden ne aydan
İmgesi karanfille barışalım merhaba
11.12.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Ahladım
Yaz bitimi sonbahar gam oldu elem oldu
Duyulmayan bu sevda suskunluğa boğuldu
Gözyaşı değil onlar kandı gözlerden akan
Bütün acılar böyle aşk yolunda bulundu
***
Büyüdükçe hergünün yalnızlık acıları
O yalnızlık doğurdu bütün bu duyguları
O derdin acısıyla saçlar şimdi ağarır
Her saçın beyazına bağladı umutları
***
Bahar çoşkunluğunda kasılırken yürekler
Derinden gelen sesle uyanırmış *******
Bir gönül sevdasıyla uğruna idamlıkken
Günbatımı sonun da başlarmış işkenceler
***
Gün devrilir akşamdan gece biter sabahla
Yakarış bir aşk için bitmeyen bir günahla
Törpülenip geçerken günler sıradan bir bir
Yalnız geçen hergünün sonu biter bir ahla
***
Ruhi bunalım derler sevgi dolu günlere
Unutulmaz seviler yer eder belleklere
Hançerden keskin olur her akşamın gecesi
İsim bir anı olur karışır delilere
29.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Beni Yüzüstü Koyup Usumu Aldın Gittin
Yıldırım gibi çarptı senin o bir bakışın
Böldün ikiye beni sonra çekildin gittin
Şimdi bu içimdeki ateşindir yanışın
Alırken benden beni umuda boğdun gittin
***
Yüreğim de korlaşır bakışın kıvılcımı
Sevin uğruna verdim ben artık yaşantımı
Bin acıyla bin dertle delerken sen bağrımı
Beni yüzüstü koyup usumu aldın gittin
***
Hergünün gecesiyle ağlar sensiz gözlerim
Verdiğin o umutla hep yolunu beklerim
Beni avutur biraz bu senli şiirlerim
Aydın yarı gecemde yıldız olupta gittin
***
Günler geçti aradan sensizlik aylar oldu
Bir kalbim vardı ama o da şimdi kayboldu
Sanmaki deli gönlüm sensizlikten yoruldu
Yalnızlığın kahrını bana verdin de gittin
***
Ruhinin kulağında sesin hergün çınlıyor
Usunda ki varlığın belleğin de yaşıyor
Her doğan günle seni eşdeğerli tutuyor
İçinde ki ateşle şimdi köz oldun gittin
28.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Şafakta Sevmelerim
Gözlerimde sızarken şafağın ışıkları
Sen hala yoksun ne yanım da ne yarınım da
Bir mevsim geçti gitti beklerken o yolları
Islanan gözlerimdi durak kaldırımında
***
Umut dolu bağrımda bir ateştin köz oldun
Ağustos gibi yaktın kasım gibi savurdun
Günler ızdırap oldu sen beklerken sıranı
Beni hergün dertlerle hamur gibi yoğurdun
***
Yokluğun düşüncemdir bir varlığınsa anım
Adınla beslenecek damarımda ki kanım
Unutamam seni geçsede aradan yıllar
Deli gibi sevdiysem bağışla beni sultanım
***
Her sözcüğün harfiyle kahrolurken ben böyle
Seni sevdim bu sevginin en ciddiyetiyle
Her yoluna çıkışta hatam olduysa eğer
Vur ama öldürme yaşat beni işkenceyle
***
Ruhi her acı diye bastı bağrına seni
Ufuklarda seyretti guruplarla gölgeni
Hayalin en yücesi hergün senle başlarken
İlham olup süsledin onun şiirlerini
22.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Çekip Gittin
Lav olup erirken
üleşelim dedim
gülmedin bile
astırdığın dar ağacın da
lime lime olmuştum
yazgıma ilenip
ezdiğine bak dedim
lahavle dahi çekmeden
çekip gittin
03.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Zindanlara Mahkum Eyledi Beni
Selamlar gönderdim dönüp bakmadı
Susturdu dilimi lal etti beni
Karardı her yanım ışık yakmadı
Zindanlara mahkum eyledi beni
***
Sorup soruşturdum cevap vermedi
Gel dedim haneme gelemem dedi
Yüzüme bir kere olsun gülmedi
Viran da baykuşa çevirdi beni
***
Kar yağdı başıma ağardı saçım
Ölüm döşeğin de yoktu ilacım
Bilipte görmezdi neye muhtacım
Kötüye namerde kul etti beni
***
Ağladım sızladım yaram sarılmaz
Can kapısın çaldım kapı açılmaz
Akan bir nehirdim sularım akmaz
Gözüm de yaşlarla bıraktı beni
***
Gözüm açtım gördüm onu yanım da
Bir oku sapladı durur canım da
Kurumuş damarım akmaz kanım da
Yüreğimi vurupta öldürdü beni
***
Ruhiyi astırdın suçsuz günahsız
Umarı kalmadı şimdi umarsız
Hasreti boynuna attın duyarsız
İsmimle ateşe atsaydın beni.

03.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Tabibe Gittim
Ölüm gibi sessizdir yalnızlığım
Sustum kilit vurulunca dilime
Tut ki bir kömürdür bu yanmışlığım
Anılan bir sensin bir tek kelime
****
Gözlerimde ki bulutlu uykundur
Bir varlığınsa o suskunluğundur
Gün batımı gecenin yarısında
yazılan aşka vurulmuşluğumdur
****
Körpecik umutlarla yaşamda gebe
Oynanan bu oyun sanki körebe
Sıraya dizince bu sözcükleri
Delirdim mi diye gittim tabibe.
17.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Düşer
Yokluğun mezar toprağı gibidir üstümde
Gözlerime bakmasan da hep yağmurlar düşer
Gizli bir kıvılcım parlar gözbebeklerimde
Sözlerimi duymasanda sözcüklerle düşer
***
İyimserliğindir yoluna kapaklandığım
*******i seyirde saçını okşadığım
Umudun hançeridir bu bağrıma bastığım
Konuşursan benimle dudağımdan çiğ düşer
***
Suskunluğum her gecenin bir karanlığıdır
Sevin umudu o gün bağrıma bastığımdır.
Usumda tatlı gülüşünü sakladığımdır
Sakın ağlama sus benliğim yere düşer
***
Yalnızlığın sofrasında hayalinle doydum
Kasımın çıkmazında ağustosun sonuydum
Varlığına adanan tut ki bir yokluğundum
Dur gitme ne olursun duygum usumdan düşer
***
Ruhi bir sonbahardı bak şimdi kışa döndü
Uykunun son deminde seni seyrinde gördü
Her gecenin akşamı bitmeyen bir ölümdü
İstemle son çağrıda saatler güne düşer.
17.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Verdiğim
Sana sevgiyle verdim dünümle bugünümü
Umudum sevi oldu doğacak her yarında
Serdim ayak altına bu zavallı ömrümü
Gelip geçici olmam senin geçlik çağında
***
Bulut yağmura gebe Yarında bugünlere
Bir son verelim artık bu bitmez çilelere
Defter gebe kalınca günlerce kalemlere
Her çile bir heykeldir inan ki yaşantında
***
Herşeyin bir ilhamdır illede o saçların
Kalbimi deler geçer senin o bakışların
Kızınca güzel olan senin hilal kaşların
Bu mektuba ne dersin gelecek yanıtın da
14.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Merhamet
Bakınca gözlerine kin ve nefret okudum
O an sordum kendime suçum neydi acaba?
O gözlerin içinde nokta gibi kayboldum
Ne iyi akşamlar dedin ne de bir merhaba
***
Şaşarım halen daha yoluna nasıl çıktım
Şaşarım halen daha ben o cesaretime
Şaşarım halen daha gözlere nasıl baktım
Şaşarım halen daha benim esaretime
***
Saygım büyüklerinin tüm sevgim senin olsun
Hoşgörüyle karşıla benim hatalarımı
Yüzyıl geçse aradan sen benim umudumsun
suçum olursa eğer gel de kır şu kollarımı
***
Ruhi denize değil battı bir okyanusa
Ufuktaki gurupla yandı kül oldu gitti
Hergün duygularında ateş olup ta yansa
İçindeki dertlerle biriken merhametti
13.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Hançer Sapladım
Karanlık gece gibi bulutluydu bu başım
Ne yağmur gibi yağdım ne şimşek gibi çaktım
Hançer gibi sapladım özlemin ciğerine
Her gece bir sel oldu gözümden akan yaşım
***
Bilmem inanırmısın ey kumral saçlı güzel
Değmez değmeyecek senden başkasına bu el
Gönlümün ilk ve son tek sevdiği güzelsin sen
Ayrılık şarkısıyla içim de oldun bir yel
***
Sonbaharın başında yapraklar düştü bir bir
Yiten umudum değil yiten cesaretimdir
Rüzgarına kapıldım bir yaprak gibi yerde
Sürüklenen bedenim artık işkencededir
***
Seyretmekteyim şimdi seni yalnız uzaktan
Korkuyorum yoluna çıkıpta kovulmaktan
Gerçi en acı sözün bana bir ilham olur
Ne bıkar ne yılarım seni böyle yazmaktan
***
Ruhi hep böyle yanar cehennem ateşinde
Umudu arar hergün senin o gözlerinde
Hasta olan gönlüne ekler kara sevdanı
İsmini yazıp durur sana adak sevgide
12.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bulunur Usta
Bu ülke bozuldu elliden sonra
Bulunur çaresi elbette usta
Maskeler düşerse birgün kazara
Bulunur çaresi elbette usta
***
Hep birlik olalım hiç susmayalım
İçerde barınan yozu atalım
Susmayıp güçlere hep güç katalım
Bulunur çaresi elbette usta
***
Gemiyi yakalım dönüş olmasın
Boğulan boğulsun pislik kalmasın
İnsanlar yobazca asla yanmasın
Bulunur çaresi elbette usta
***
Ruhi ülke için az bağırmadı
Uslu uslu öyle hiç duramadı
Hesap sorunca da azmı coplandı
İnsandır çaresi elbette usta.
01.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bağışıklık
İdama mahkum oldum o kumral saçlarında
Arıyorum son gün de o ela gözlerini
Kemik parmaklığımın ölüm duvarların da
Dinliyorum duy sesin yankılanan sözlerini
***
Bedenimin en küçük hücresinde sen varsın
Prangalı azılı mahkumun oldum artık
Acı vermez işkencen içimde yaşayansın
İşkencene kazandı bedenim bağışıklık.
12.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sabır
Güne özlem çekerek hergün ufukta batan
Dünden gebe yarının baktık umutlarına
Geçip giderken günler umuttue yerde yatan
Sabır ey Allahım sen artık kullarına
***
Her günün günahıydı işlenen şu kalplerde
Kimi gün yare övgü kimi gün de bir çile
Günün aydınlığını beklerken *******de
Denizin dalgasıyla atıldık hep sahile
***
Barışa çağrı diye karanfil tutan eller
Bir sevgili uğruna neler vermediler ki
O günlerde dikilen sıra sıra heykeller
Umut dolu günlerle onlar ölmediler ki.
10.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dertler Kışladı
Çiğ düşen dudağımda adın anılı kaldı
Beni perişan etti gözlerimde ki yaşlar
Sende başlayan sevgim yaz sonu sonbahardı
Yedi yerimden vurdu bana attığın taşlar
***
Yılı günde görünce bulduğum acıydı sen de
Bir mum gibi eridim bakarken gözlerinde
Bir umut verdin bana heyecanlı düğünde
O günden sonradır ki sevgin yeniden başlar
***
Bak yüzümde şakladı sonbaharın kamçısı
Seni seven gönlümün bitmiyor hiç sancısı
Bitmeyen bu sancının çekilirken acısı
Bahara umut diye dertlerin bende kışlar
10.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dedim Adına
Hergün seni uzaktan gölge gibi izlerken
Üstünde gözüm kalır seni öyle gözlerken
Sivri bir hançer olur o aşkın yüreğimde
Nurlarla yoğrulansın bir meleksin içimde
İlk sevdiğim isimsin seni hiç unutamam
Yazgım diye belledim seni şiirlerimde
Elin gözüyle sana inan ki hiç bakamam.
09.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bende Benden İçeri
Seni sensiz
gizlice sevmelerim
değilmi ki
beni yaşama
bağlayan
hele hele o sohbet
sonrası
hani o şiirsel yanın varya
işte beni o bağladı
sana
sus
sakın bir söz söyleme
en güzel sözcüğün bile
beni yaralar
vurulur can evim
ah bu sevim
hep böyle kalsın
bende
benden içeri
sus kimse duymasın
ölürüm sınra
kahrolurum
ve seni bir ürkek serçe gibi
elimden kaçırmak
istemem
aydın yarı gecem de
ışıdın milyarlarca yıldız oldun
bende
benden içeri
sarıldım yaşama
seninle o sohbet sonrası
suskunluğum bozuldu
adını dizelerde andım hep
bir ilahı anar gibi
okurmusun lütfen
Nereye gitsem
Ellerini tutasım gelirken
Saçlarını okşayasım gelir
Leylak kokusu saçlarını
İçimdeki o kısır döngüde
Hep seni
Ama hep sana
Nasıl ulaşacağım
Aşkımın yeni baharı
05.08.2000/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sussun
Yandım anam diyemeden
bir bıçak saplandı
kalemime
sussun diye
susar mı yüreğim
susar mı kalemim
günü bölüverdim ikiye
zaman bir su gibi
akıp gitti
güneşin son kızıl oklarıda
karanlıkta bitti
bir bıçak saplandı
güne
diyemeden yandım anam
ve sızlayan gün devrildi
biliyormusun
düşlerimdi
ucsuz ve bucaksız.
04.08.2000/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bulduğum
Sevgiyi aradım yıllarca
Baba ocağında
Ana kucağında
Dost bağında
Sonunda buldum
Sevgiyi
Yar dudağında
1980/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlükler
Şu dünyada ağaç gibi dallı budaklıyız
Kimimiz yapraksız kimimiz yapraklıyız
Açmadan solup solmadan kururuz hergün
Günden güne yaşayan ve solan baharız.
16.02.1981/ANKARA

Olma fırsat düşkünü düşmanın olsa bile
Doğru ol dürüst ol işine katma hile
İnsanlık denilen şey öyle anşaşılmaz bir şeydir ki
Bir kötülüğün olursa bin iyiliğini götürür sele
13.05.1980/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Zincirledim
Aradığımı buldum gitmem başka kapıya
Sıra senin değilse beklerim ben sevdiğim
El açıpta yalvardım senin için tanrıya
Gel de kurtar şu ömrümü yollarına verdiğim
***
Yazgım yazdıysa seni bu bir şaka değil ki
Kovma beni kapından kulun kölen olurum
Senin uğruna ölmek benim için nedir ki
Ayrılık verme bana ben hergün kahrolurum
***
Hergün yaşlı gözlerle seyrederken uzaktan
Sana olan sevgimi artık gömdüm bağrıma
Uzak değil yakında çıldırırken meraktan
En kalın zincirleri vurdum duygularıma
***
Saçının tellerinde asılırken duygular
Bir düğün anısıyla yaşıyorsun içim de
O düğünden beridir bende bitmez umutlar
Bir dağ gibi büyüdü umutlar kederim de
***
Ruhi seni anarken hep böyle satır satır
Ufukta bir kor alev olup hergün yanacak
Hasta olan gönlüne istersen bıçak batır
İsmini son nefeste yine sensiz anacak.

08.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kısır Döngü
Durgun akınca zaman
gebe gün büyür
kısır ******* uzar
yaşamak bir tutku olur
beklenen umutlarla
salınan geceyi
bıçak kesmez
geçmezken söz
doğar
karanlığında duygular
ateşten sıcak
yumuşak pamuktan
ağır olur
devrilmez gün
akınca zaman durgun
sözler pas olur dillerde
ve yitikte kalır
kızgın güneş
çınarlar
ay ışığında
gölge olr
suskun gecede
yarasalara gün doğar
eder baykuşlar bayram
akan suya vurmaz
günün renkleri
tuvalleri boşta kalan
ressam
yitirir yaratıcılığını
ozansa
usuyla düşünür
yazar belleğin de
sıra sıra
dizeleri
ve heykeltraş
umuda açılacak
gözlere
indiremez çekiçleri
zaman durgun akınca
kol gezen bekçilerin
duyulur düdük sesleri
düüüürt diye
ve böler karanlığı
ikiye
sesleri bu düdüklerin
ne var ki
hiçbirşey aklamaz
gebe gün bitiminde
kısır döngülü geceyi
aklarsa uyku aklar
ak güvercin gibi
seyir de karanfil olur
ve olgusu
olur barış
ay geceden karanlık
zindanlı gece aydan
bulutlar dağılır
bir tutam beklerlik
umuttur
yürekler de
al hoyrat gönül
deli gönül tat
yaşat
şu kısacık yaşantıyı
bak durgun akıyor zaman

16.12.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dostluk
Dost elin karanfil dolu
otur şöyle yanıma
sağılsın ak gün ellerimizden
tarih yanılgıya düşsün bırak
arınıp durulsun
belleklerde ki
Dostça dostluk
içimizde yeşerirken
insanlık adına
parlayan ayna gibi
ellerimizden sunalım
karanfilleri
çağdaşca
imgemiz dostluk ve barış
adına haykıralım gel seninle
nasıl diye düşünme
ırlanan tutku olsun barış
savaş değil
ılıman bir nefesle
nazlı bir çiçek gibi
avuçlarımızda yeşersin
umut dolusu günler

11.05.1982/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yokluğa Sarındım
Küçük bir dünyam vardı
karınca kararınca
gidip gelinirdi
sabah öğle akşamca
kirazım vişnem
kaysılarım
hele leylaklarımın
kokusu
bir mahalleyi
doyururdu
yediveren güllerimin
vardı bir de mor kadifelisi
ben bıraktım onları
onlarda beni
bıraktılar
kaldım bir başıma
bir servi gibi
yalnızlığı
paylaşıyorum şimdi
küstüler
dallarını yeşerttiğim
o güzelim
canlarım artık yoklar
ben beni
bir başıma bıraktım
şu yabanıl diyarda
inanın
anmadığım gün olmadı
yanmadığım an kalmadı
bitip tükenmedeyim
ağaç kurdu içinden oluşur
benim ki de öyle
içten yıkımlardayım
hergün bir yanlarım
göçme de
benden
bir mezar başında
kalmışım bir başıma
sevimsiz bir servi gibi
yalnızlık türküleri
dönüşür yangın türkülerine
ve ben yanarım
yanarım da
göçerim bir başıma
ne el sallayanım olur
ne de arkamdan su dökenim
gidipte gelemem
bu yola bir daha
kalırım yersiz yurtsuz
*******im geçer gider
yorgun
ve uykusuz
bir başımayım artık
biliyormusunuz.

30.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 36
Yazdınız okuduk yazdık ileti
Kesilir mi bilmem bunun bileti
Hepsi burda şimdi olur söyleti
Eş dost ahbaplardan cevap beklerim

29.07.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Farkımız
Gün nasıl doğar
batar nasıl akşamın
alacakaranlığı
bilirmisin
sen dört duvar arasında
ben ayazda
sen villada
ben gecekonduda
sen bilmezsin
günün doğmuşluğunu
batmışlığını
ben alacakaranlıkta
doğanı karşılar
batanı uğurlarım
farkımız bununla bitmez
sen ekmek yerine
pasta yersin
ben ekmeği bile bulamam
çoğu zaman
sen teoride devrimcisin
ben proletarya ordusunun
bir militanıyım
sen bölüşmeyi yapamazsın
çıkarına dokunur
kahrolursun
oysa ben
yarin dudağından hariç
herşeyimi paylaşırım
batmaktan yok korkum
zaten batığım
ve ondandır farkımız
sen gün doğanda uyursun
yumuşacık tüy yastıkta
ben karataş gibi sert yastıkta
açarım gözlerimi
ben yaşarım
sen okursun
yaşamı en çirkefliğiyle
duru dingin ve
engin
bir bakışla
günün akşamlığında
günü uğurlarım
senin dilin sosyalist
cebin kapitalisttir
senin pamuk ellerin
tutamaz benim
nasırlı kaba saba
ellerimi
biliyormusun daha çok
farkımız var
ama bu kadarı yeter
sanırım.
Ha birde şu var
sen seversen
adına aşk dersin
ben seversem
adı fuhuş olur
ay batar
akşam olur
gün doğar
sabah olur
doğarken ay
batarken gün
yaşam savaşını veririm
ben
siz burjuvalar için.

30.01.1994/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Doğar Yeniden
Şu garibin gönlünde sanma unutulursun
Sana olan bu sevgi hergün doğar yeniden
Gel çektirme acıyı sen de acı bulursun
Sen acı çekersen gülüm yer oynar yerinden
***
Ufukta batan günle başlar benim dertlerim
Bu yalnızlık yüzünden belki ölebilirim
Umut dolu çileyle bu özlemi çekerim
Ses gelir kulağıma ölüm gibi derinden
***
Günün kızıl okları batıyor gönlümde
O güzel yüzünü çizdim ben belleğimde
Her akşam sonu gün battı gözlerimde
Günler acıyla geçti ben acıyı bilmeden
*** ***** ***
Gözlerimde ki yaşlar düşerken damla damla
Bir sel olur akarım ben senin yollarında
Kara saplı bıçağın ucunda ki kanımla
Adın yazılı kalır gönlümün duvarında
***
Aşkın bir hançer gibi saplanmış yüreğime
Sakın çıkarma onu bırak paslansın kalsın
Yıllarca yazarken hep adını belleğime
İçimde paslanan demir solmayan baharsın.

07.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Duyulmadım
Son durağı oldun bende ki dertlerinle
Sevdim de sevilmedim andım anılmadım
Adın kulağımda çınlarken hecelerle
Gördüm de görülmedim duydum duyulmadım
***
Sonsuza dek tutsak gözlerim gözlerine
El açtım yakardım senin sevilerine
Puta tapar gibi taptım özlemlerine
Aşkına taptım ibadetle duyulmadım
***
Yağmur kaçağısın artık duygularımda
Usum yalnızlığım dolaşır bulutlarda
Islanırken duygularım aşk yollarında
Yollarda ağlarken sesimle duyulmadım
***
Gül diye sevdim dikenine katlanırken
Yoklara karıştın yollarını beklerken
Görebilme umuduyla böyle yanarken
Yandım da yakmadım ateşle duyulmadım

03.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kaldı
Ağustos sıcağıydın kasım yeline döndün
Yaz soluğu nefesin duygularımda kaldı
Bir umut olup çıktın her yanıma büründün
Umudun en güzeli duygularımda kaldı
***
Büyüyen özlemindi bir çığ gibi içimde
Saplanan bir bıçaktı umudun yüreğimde
Izdırap dolu acın şu gebe günlerimde
Sancısıydı her günün duygularımda kaldı
***
Kara bir örtü gibi kapadın gözlerimi
Vaktin olmayınca dinlemedin sözlerimi
Oku diye gönderdim şu şiirlerimi
Senin olan ilhamlar duygularımda kaldı

28.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Herşeyin Bende
Gömdüğüm acılardı kalbimde birer birer
Her günün her akşamın bir ızdıraptır bende
Beklemekten yılmayan gözlerim seni bekler
Sensiz geçen şu günler ay değil yıldır bende
***
Kordur içimde yanan özlemin acısıyla
Usumda yer belledin usumun yargısıyla
Yaşantımı yönlendir o güzel varlığınla
Yokluğun acı oldu varlığın neşe bende

06.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Adına Dedim
Her ufkun batımında gün sensiz uğurlanır
Ümit yarına gebe bende gün sancılanır
Sensiz geçen her günler dert dolar elem dolar
Nasıl yılar yolunu beklemekten gözlerim
İçimdeki ateşi ben hergün körüklerim
Yanarken cayır cayır sensizlikle inlerim
Eriyen bedenime varlığın bir can katar
***
İsmin belleğimde işlenirken gün be gün
Hilal kaşlarınla beni hergün öldürdün
Umudum sen yaşantım sen herşeyim sende
Ruhinin adını bak tersine döndürdün

07.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Adına
Her köşenin başında gözlerim yollarını
Üzgünlük senin değil benimle olsun derim
Sende olmyan vaktin alırım gamlarını
Nerde olursa olsun usumda bir umutsun
İçimde hergün her an aldığım bir soluksun
Yaşantı yağmurunun en güzel bulutusun
Estikçe kır dalımı sana verdim bu canı

07.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Oturdu Yüreğime
Ayrılık acısıyla bu kalbim nasırlaştı
Çile dedim dert dedim şimdi ne oldu ahım
Sensiz geçen her günüm tamamen durgunlaştı
Ak düşen saçlarımla artık bir ihtiyarım
***
Hem ateş hem rüzgarsın şu zavallı gönlümde
Öldürüpte dirilten bir ruhsun bedenimde
Ayrılık dolu günün bütün işkencesinde
Ak düşen saçlarımla artık bir sonbaharım
***
Meyvesiz ağacısın kalbimde ki bahçenin
Fidanımsın kök sal yeşert beni bedenim senin
Kumral saçlım edalım delisi gözlerimin
Özlemini anarak alev alev yanarım

05.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Harikasın
Sessizce seyrederken o güzelim yüzünü
Dedim kendi kendime Afroditten güzel bu
Konuştukça seyrettim güzel tebessümünü
Dedim kendi kendime karşımda ki bir tabu
***
En usta eller bile yapamaz heykelini
Tuvaller gösteremez ince güzelliğini
Ne Leonorda ne Mikelencalo
Çizemez yapamazlar bir senin gibisini
***
Sanatıma ilhamsın tüm benliğinle
Vurgun oldum sana tüm güzelliğinle
Ve boğuldum aşk deryası denilen denizde
Ölümsüz tanrıçasın benimle belleğimle

04.11.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Batan Gün Değil di
Eskiden böylemiydi bu hayırsız aynalar
Eskidende saçımda varmıydı bilmem aklar?
Aynalarla dost olan akları yoldum bir bir
Bir de baktım karşımda çift olmuştu aynalar
***
Ağustos geride kaldı kasım yellerinde
Savrulan yapraklarla duygulardı yerlerde
Her kasımın sonun da kış mevsimi başlarken
Yağmurlarda dondu artık kar oldu göklerde
***
Eylül başından beri eylül ısıtmıyordu
Güneşe nisbet diye yel kuvvetleniyordu
Dönencelerden geçtikçe dünya hergün böyle
Erken doğmuyordu gün erkenden batıyordu.

25.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Baharda Aşkım
Saatlerce beklerken günler geçti aradan
Özlemdi yaşantımda beni böyle yaradan
Bu acıyı tadarken körolası dünya da
Günlerim kışa döndü eser yoktu bahardan
***
Takvimden düşen günler bir dağ gibi yığıldı
Beni böyle bitiren bu günlerin kahrıydı
Kahrolan o günlere adadım duyguları
Soğuk kışın sonun da görmediğim bahardı
***
Yeşerdi ben de boy boy verilen o umutlar
Umut fidanlarıydı meyve veren ağaçlar
İşkenceyle sulanıp acı büyüttü umut
Kış bitiminde bile görünmedi baharlar
***
Sevmenin suç olduğu görülmüş şey değildir
O suçların önünde sevgiler mi engeldir?
Engeller durduramaz sevgilerin yolunu
Kışın özlem duyduğu karanfille bahardır
***
Ruhi aşk ateşini basıyordu bağrına
Ufuklar ötesinde özlem duydu yarına
Hain olan karanlık geceyle savaşırken
İnerken kışa darbe yaklaştı baharına

25.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Neydi Sakladığın
Yaşantımı yönlerdir diyerek sana koştum
İnan ki bu kalbimle oldum olası boştum
Umutlu bir yanıtın gelir diye beklerken
Her acına derdine artık ortak olmuştum
***
Umutla aralanan bir kapıydı açtığın
Bu bağrıma taş basan gözlerindi baktığın
Aşk değil sevgi değil verdiğin işkenceydi
Özlem dolu umuttu veripte sakladığın
***
Ciddi bir arkadaşın senden gayrısı olmaz
Bu gönül seni sevdi seven gönül yanılmaz
Gözlerinle kalbimi bir ok gibi delsen de
Gönlümde goncalaşan o güller ki hiç solmaz
***
Ölüm kutsal bir olgudur aşkının uğrunda
Gökten inen meleksin gönlümün mezarında
Bu mezarda yaşayan herşeyim senin olsun
Senin olsun bu canım ölüm aşkın yolunda
***
Ruhi sevdalın değil kara sevdalın oldu
Umut bir ömür değil hiç bitmeyen bir yoldu
Hergün seni bu yolda beklerken üzgün üzgün
İçinde ki ateşti bu ateşle kahroldu.

25.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Ne Fayda
Kağıdı kalemi aldım elime
Belki uyar dedim benim dilime
Bundan böyle olmaz bir tek kelime
İçtenli olmayan dosttan ne fayda
***
Bir kalemde sildi adım sanımı
Çürütüp bıraktı dostluk yanımı
Talana uğrattı gönül bağımı
İçtenli olmayan dosttan ne fayda
***
Yazıpta çizerdik ad ozan diye
Bilmem ki kırgınlık dargınlık niye
Nedeni olunca küçük hediye
İçtenli olmayan dosttan ne fayda
***
Günlerdir üzülüp sitem ederim
Kahrettim kendime nere giderim
Ektiğim tarlayı suyla biçerim
İçtenli olmayan dosttan ne fayda
***
Ruhi çok şeyleri ondan öğrendi
Usunu dostuna hemen verendi
Hal hatır uğruna ölüp gidendi
İçtenli olmayan dosttan ne fayda

29.06.2008/OLTU

Talana uğrattı gönül bağımı: Burdaki gönül bağı Şiir listesi


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Adın Yokluğun Oldu
Adını küpe diye takarken kulağıma
Aşk ateşi dolmuştu bütün duygularıma
Bu aşkın hergün beni öldürüp diriltirken
Alıştım senin için korlaşıp yandığıma
***
Düşerken birer birer yapraklar ağaçlardan
Kalıntıydı bunlar bu dertler hep sonbahardan
Sonbahar mevsiminin anısıyla yaşarken
Kurtuluş yoktu bu dert bu acılardan
***
Kızıl gurup gibiydi dünkü o bakışların
Sönmeyen bir yangındı içimde yanışların
Ben hergün bu ateşli yangınları anarken
bende doğardı kızıl gurupla batışların

24.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Seni Anmışlığım
Yokluğun da saçıma düştü aklar
Bir korsun içimde beni yakarken
Adını anar çiğ düşen dudaklar
Her an her dakika seni anarken
***
Umut acıyı boğdu bedenim de
Biriken yaşlardır şu gözlerimde
Silinmeyen varlıksın belleğimde
Günlerle saatlerle seni anarken
***
Amacın öldürmek mi kederle gamla
Hergün ölüyüm zaten yokluğunda
Özlemin içimde tüm varlığınla
Yaşantım çok güzel seni anarken
***
Ayaklar altında bir cesetim artık
Bir resmin bile yok yarısı yırtık
Aşkına gönülde bir dünya yaptık
Ölüm eşiğin de seni anarken
***
Ruhi eğer birgün ölürse sensiz
Umudunla ölür dertsiz çilesiz
Hani biri vardı kimdi derseniz
İsmini şiirde öldü anarken

23.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Vedalaşırken
İyi akşamlar derken titrer her yanım
Oynar şah damarım kaynar kara kanım
Güzel gözlerine bakarken gözlerim
Çıkar gibi olur tenimden bu canım
***
Bir bulut gibi ne yağdın ne gürledin
Yalnız gözlerinle bir umudu verdin
Bu umut hergün içimde yeşerirken
Beni yıkınca enkaz yaptı o derdin
***
Anılarımı gömdüm gönlümün gömütüne
Bende bir çile oldu anın günü gününe
Dayanmıyor ki artık bu gönlüm özlemine
Senden ayrılmak demek benim için ölümdür
***
Bir sonbahar rüzgarı bak esiyor içimde
Düşünce yapraklarım soyundu bedenimde
Bir ağaç gibi olurken ben senin sevinde
Kasım yelleri oldun içimde sen artık

17.110.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Seni İçerim *******i
Bu suskunluk beni bir mum gibi eritti
Ayrılığın inan şu canıma tak etti
Gözlerimse hergün hayalinle seğirtti
Bedenim ateşti şimdi artık köz oldu
***
Sen gülerken dünyam aydınlığa boğulur
Bedenim gözlerin de noktadır kaybolur
O an içimde ki içli bir şarkı olur
Söylendikçe ağlarım dinledikçe yanarım
***
Gece içki diye çayla sarhoş olurum
Korkum sarhoşluk değil içmezsem uyurum
Uyuyunca ben seni nasıl unuturum
Ozaman ölümdür sensiz uaşamak bana
***
Gecem bir paket sigara üç çaydanlıktır
Yaşarken anmamak hiç bitmez ızdıraptır
Bu yaşantı bana en büyük ilhamdır
Varlığım senin olsun güzel yaşantınla
***
Önüme düştü saçlar say akları bir bir
Sor aklındaki değirmencimidir?
Değirmenci değil sevginin esiridir
Onun usundakidir sevgilidir çileli

17.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Hasretlik Yorgandır Gurbet Elinde
Dört yanım müebbet dört yanım türkü
Hasretlik yorgandır gurbet elinde
Giymedim hiç postu giymedim kürkü
Hasretlik yorgandır gurbet elinde
***
Çileyi çekerim suskundur dilim
Duvarlar içinde tutuldu belim
Ben kendi halinde esen bir yelim
Hasretlik yorgandır gurbet elinde
***
Şafakta asılır bu başkaldırı
Sorulmaz nicedir garip hatırı
Söküpte atamam o duvarları
Hasretlik yorgandır gurbet elinde
***
Sarınmış ******* tenha ve sessiz
Türküler söylenir dilim kimsesiz
Mahpus damındayım suçsuz günahsız
Hasretlik yorgandır gurbet elinde
***
Ruhi de hasretlik kor oldu yanar
Umarsız kalmıştır yüreği kanar
Hicranı hasreti canına sunar
İşliği yorgandır gurbet elinde

28.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Selam Saygılar
Anılan özleminle yazarken bu mektubu
Sevim çok ağır bastı hoşgörüyle karşıla
Sizinle konuşmanın ancak bir tek yolu bu
Hoşgörü olgunluktur bir ince düşünceyle
***
Gözlerime bakarak verdiğiniz umuttu
İlk ve son gözağrısı uçuşan bir buluttu
Umudu veren gözler şimdi neden unuttu
Yanıtsız soru kaldı yaşanan belleğimde
***
Ürkek korkak gözlerle beklerken yollarını
Acılarla doladın boynuma kollarını
Versen bile hakkımda idam fermanlarını
Kıldan incedir boynum yine yazgımsın derim
***
Bu mektupta adınla anmak isterdim seni
Bağışla derken sana sormadım düşünceni
Adını anarken kırar diye hislerini
Anmadım o güzel adını beni bağışla
***
Özlem dolu her günü acılarla yaşarken
Güneş doğmaz birtürlü gözlerim ufuktayken
Ben hergünü böyle bu işkenceyle tadarken
Azgın bir sel olmuşsun sen artık gözlerimde
***
Saatler gün günler ay aylar yıl oldu bana
Sevimin mahkumu de şu garip idamına
Ölmek mi o bir hiçtir varlığının uğruna
Adadım herşeyimi en güzel anılarla
***
Yazdığım şiirlerlehep seni anarken hergün
Gözlerimde canlanır tatlı güzel gülüşün
İçimde çözülmeyen attığın kördüğümsün
Şifresini ver artık gizlerimde büyürken
***
Belledğimden çıkmıyor ne belleğin ne adın
Sen kaşlarınla hilal gözlerinle bir aydın
Belki diyorum beni unutur diye sandın
Seni unutmak ne demek ölümden de beterdir.
***
Saçının her teline astım duygularımı
Sallanırken boşlukte setrettim varlığını
O günden sonradır ki görmem adımlarımı
Adımlarmış meğer seni bana yaklaştıran
***
Ruhi istemiyerek son verirken mektupta
Umuduyla yaşıyor vereceğin yanıtta
Hoşgör yine diyorum sen beni bu anışta
İzninle hoşça kal der sonsuz selam saygılar.

16.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

İçimde
Acı rüzgar oldu şimdi gülen gözlerin
Yüreğimi yakıyor o tatlı sözlerin
Canımı alırdı en güzel hecelerin
Sönmeyen bir ateş oldun artık içimde
***
Kamçılanır duygular seni görmeyince
Hergün ahım olur aşkını düşününce
Anmadığım gün yoktur bu günler geçtikçe
Sönmeyen bir ateşsin sen artık içim de
***
Kulak ver ne olur kalbimin şu sesine
Hiç kimse girmedi giremez köşesine
Acın kar etmiyor sevgim delicesine
Sönmeyen bir ateşsin sen artık içimde
***
Her acı anını ben mutluluğun sandım
Delice seni seven bir garip yabandım
Gülen gözlerine bakarak umutlandım
Sönmeyen bir ateştin sen artık içim de
***
Ruhiyi inleten çile dolu aşkındır
Umutla yaşatan gözlerin bakışındır
Hergün kayboluşun en acı ızdıraptır
İçimde sönmeyen bir ateşsin sen artık

14.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yangın Yeri Türküler
Yanık bağrımda okurum uzun havaları
duvarlar susar
kuşlar kanat çırpmaz
yüreğimden kan damlar
yanık türkülere
bir yangın yeridir şimdi
dörtbir yanım
ağlayasım gelir ağlayamam
her yanım yağmurdur
kardır borandır
türkü seline kapılmışım
akarım diyar diyar
bu da benim
vazgeçilmez yazgımdır
gece yorgandır üstüm de
yoldur gündüzler
yangınlar bedenimde
yanık türkülerdir
bir uzun hava söylenir
yorganım üşür
sarınır bedenime
yol uzar
kuvvet gelir dizlerime
diyar diyar akarım
söz gelir sözlerime
dayanamam ben bu acıya
oturur da ağlarım
yanık bağrımda okurum uzun havaları
sonra sonra da yanarım.

28.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Güneşte Kurudu Anılarım
Islanmış anılarım
güneşte kurudu
yağmurda ıslanmıştım
iliklerime kadar
duygularımdı bulutların esiri
sonra aydınlandı bi yanlarım
serdim anılarımı
güneşe
kurudum
kibrit gibiyim
vursan patlarım
sürsen yanarım
oysa zaten yanmışım
gün karası
değil gön karası
gitti bulutlar
açtı gün
ben kurudum
ıslak anılarımla
güneşte

28.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bitecek Gibi Değil
Bir uzun havadır
yaşamsal öyküm
yanık türküler
benim için
söylenir sanki
hep acı
hep keder
baştab başa elemim
yanık türkülerle
sazımın tellerinde
gider gelirim
gün doğar ay batar
ay doğar gün batar
ben de bitmez bu sevdalar
söylenir dilimde
uzun havalar
işin garip yanı
bitecek gibi değil
bu olgular

28.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yavuklu
Akşamın alaca karanlığı
siyah bir örtü gibi
çökmede üstüme
ve gün geçmek bilmez
mahpusta
hele gecenin koynun da
ne yıldız görünür
ne ay
gece günden de beterdir
mahpus damında
kuş uçmaz kervan geçmez
firarı düşünürsün
her gecenin tenhalığında
kapı kapanır çekilir sürgüler
süngülü nöbtçi er de
nöbette
ha bire esner durur
eli tetikte
kaçma vururum
zaten ayrıyım yavuklumdan
sen kaçamazsın
o vuramaz
ama düşler
memleketteki yavuklusunu
akşamın kara örtüsü
gecenin tenhalığı
günün aydınlığına
teslim olur
gün mahpus
gece mahpus
sen mahpussun
nöbetçinin eli tetikte
o da seninle
mahpus birlikte.

27.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yandığım
Yokluğun da gölgeni çare diye aradım
Bulduğum bir acı özlem ben onunla yandım
Yakan sen öldüren sen beni mahveden sensin
Varlığın özlemiyle ben böyle yalnız kaldım
***
Bir güneş gibi doğup sonra neden kayboldun
Bir ateştin içimde şimdi artık köz oldun
Bende derdin bitmeyip tazelenirken hergün
Yaşantıma yön verecek sen benim yolumdun
***
Okyanus gibi derin gözlerin aldı beni
Umut verip gizledi sonra benden gölgeni
Yıllar günde doğarken sende benimle doğdun
Görmesin beni diye yitirdin gözlerini
***
Beni bu dertler değil yokluğundur mahveden
Umutlarındı beni beni böyle kahreden
Ben mahvolan ben kahrolan aşkına bir kulum
Aşk rüzgarı esince oynadı yer yerinden
***
Ruhi yudum yudum içmekte aşkın zehrini
Unutmamak için yeniliyor dertlerini
Her derde gel geç dedi bu dertte dinlenirken
İçindeki seviye adadı benliğini

12.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Eski Aşk
Günlerdir görmediğim yüzüne hasret kaldım
Her acıya her derde ben bu canı adadım
Umutları mahvolan biri oldum artık ben
Her acıyı çekerken ben aşkına bağlandım
***
Yazgım diye belledim belleğimde ben seni
Soramadım sormadım senin o düşünceni
Evet mi hayırmıydı bilmem ki o yanıtın
Unutmadım en acı günlerde ki sevgini
***
Bir serseri olunca kaldım ayak altında
Belki görürüm diye dolaştım sokağında
Hergün öyle dolaşıp ben hergün kahrolurken
Bir ateşten köz oldun şu gariban bağrım da
***
Bak yine akşam oldu dertler dirildi bende
Ben içerken ağlarım her akşamın hüznün de
Öldürüpte dirilten senin o dertlerindir
Hep böyle dertli olsam senin o gözlerin de
***
Ruhi Ömür boyunca mahkumu oldu aşkın
Uzat bari ellerini olsun sana yakın
Hapiste ki kalbini dinle bak neler diyor
İçindeki o ateş şimdi olmuş bir yangın

11.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bilmem
Barış çubuğunu içelim desem
Yine hiddetlice kızar mı bilmem?
Adına övgüler ağıtlar dizsem
Kapısından beni kovar mı bilmem
***
Bağında gülleri etmedim talan
İçimde yoktur ki inan hiç yalan
İyi niyetimdi dilimde kalan
İdam için kalem kırar mı bilmem?
***
Ruhi özveriyle kapına geldi
Uzatıp elini barışa geldi
Hazan rüzgarında uçtu da geldi
İsmini cismini ezer mi bilmem?


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Beklerim
Aşkın hergün hergece bir ızdıraptır bana
Bu aşkı ben her gece yudum içerim
Yollarına bakarak mecnun oldum ben sana
İçince kızıl şarabı kendimden geçerim

Yorulmayan bir deli divane gönül bende
Beni deli eden o aşkın çaresi sende
Çaresin umutsun herşeyinle bedenimde
Ölüm yolda olsada yine sana gelirim

Bir yel gibi aşkın attı bir kenara beni
Çölde suya hasretken seyreyledim gölgeni
Duymuyorum artık o acı işkenceni
Sana olan bu sevgimi ancak ben bilirim

Bir yağmur seli oldun beni silip süpürdün
Seni sen de ararken düşlerimde göründün
Düşümken hayalimken sen yokluğa büründün
Ben de bu acıları yokluğunl çekerim

Ruhi ölürse eğer aşkıyla ağla birgün
Usu da sende kalır inan ki öldüğü gün
Hayal diye beslediği de artık olur
İçimdeki acıyla hergün onu beklerim.

11.10.1981


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Beni
Dost diye sarıldım uydum diline
Elense çekipte tuş etti beni
Kapılmış giderdim onun yeline
Rüzgarın önünde kuş etti beni
***
Kapıda dilenci sandı da kovdu
Elinde mavzerdi toptu piştovdu
Ardına bakmadan o gidiyordu
Hedefte isabet vurmuştu beni
***
Bir çizik çekti de adımı sildi
Vereceğim ona bir hediyeydi
Bu kadar hiddete sebep ne idi
Sebepsiz günahsız kırmıştı beni
***
Ruhi ne çektiyse dilinden çekti
Unuttu kendini beynini biçti
Harmanda dövüldü tarlada ekti
Tahılla karışık un etti beni

26.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bulmuşum Kendimi
İyi niyeti kötüye yordular
Bir hiç uğruna kapıdan kovdular
Ne kelam etti ne hesap sordular
Kapı önünde bulmuşum kendimi
***
Suyum ısındı teneşir nerede
Boşver dediler yıkansın derede
Kanlı bedenim yarayla berede
Mezar taşında bulmuşum kendimi
***
Ahımı alan iflahta olmazdı
İş işten geçti saçını yolmazdı
Düşmanda olsa kapı kapanmazdı
Bahçe dışında bulmuşum kendimi
***
Akan su idim kurudum da kaldım
Harlı ateştim közlerimle yandım
İstek sorulan idamlık candım
Sehpa üstünde bulmuşum kendimi
***
Ruhiyi kessen bir damla kan akmaz
Uğruna ölür dönüpte hiç bakmaz
Halini sorsan cevap bile yazmaz
İçerde cansız bulmuşum kendimi

26.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kırıldı Kalbim
Kafamı kırsaydın sesim çıkmazdı
Kırıldı bu kalbim olmaz tamiri
Saygı duyduklarım böyle olmazdı
Kırıldı bu kalbim olmaz tamiri
***
Kem sözüm olmadı bir kalem çektin
Sana saygı duydum sen beni ektin
Yemyeşil ağacı kurutup diktin
Kırıldı bu kalbim olmaz tamiri
***
Bunu beklemezdim inan ki senden
Selamı sabahı kestin hep benden
Bahçede yetişen dikenli gülden
Kırıldı bu kalbim olmaz tamiri
***
Ruhi yerden yere düşse ne olur
Uslanır belki de beyni yorulur
Halveti kırılır kalbi burulur
İsteme bu kalbin tamiri olmaz

26.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sitemli Dörtlük
Ruhi bir kalemde silinipte atıldın
Uzağı yakını heptende karıştırdın
Hal hatır sorunca herşeyi de batırdın
İzinsiz bahçeye gel de girme bir daha

26.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sitem
Saygı da kusurla yanlış mı anlaşıldım?
Sözle azarlandım suçum ne bilmem ki?
Dost kapısın çaldım ah çalmaz mı olaydım?
Sözle azarlandım suçum ne bilmem ki?
***
Bu saf yüreğimi neylesem ki ne yapsam?
Canıma kıyıpta yükseklerden mi atsam?
Dürüstlük olmuyor ben de yerlere mi batsam?
Sözle azarlandım suçum ne bilmem ki?
***
Ruhi sen ne zaman aklı selim olursun?
Usunu yitirdin şimdi nerde bulursun?
Hediye uğruna kapıdan kovulursun
İmdi azarlandın suçun ne bilmem ki?

25.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sevgiden Ayrılığa
Batan güne el salladım
doğan güne sevindim
okşadım batan günü
denizin ıslak kollarında
hoşça kal diyemedim
diyesim gelmedi
ayrılık o kadar çok zordu ki
bilemedim
ve gemi azıya almış
yalın bir aygır gibi
koşturdum
durdum
dinledim Rodrigoyu
ve ellerinde
çiçeklerle bekleyen
o güzeli düşledim
ayrılık dolusu
dağlarında denizlerin

Ağustos 1992/DATÇA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Ufkumda
Bir giz gibi içimde büyüdün
yıllar geçti birtanem
sevdam dedim
kara sevdam
yüreğime ok gibi saplanan
binbir ahımsın
sen olgunluk çağımın
olmuş meyvasısın
ve sen ki yaşantımın
dönüm noktasısın
ay tanem
nur tanem
benim biricik
biricik
bir tanem
ay batınca
sen doğarsın
ufkum da
tan teri ağaranda
ümitli bir günüm olursun
rüyalarımda değil
kulağımda beslerim
ağzından çıkan her sözü
nur tanem
bir tanem
ay gecede kararmış
ay tanem

15.05.1982/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sana Geldim
Gecenin saçlarını
doladım kollarıma
yılkı atı dedim
dörtnala geçtim
*******in ortasından
sana kavuşmak için
in cin demedim
karın tınlamasından hızlı
bıçak gibi böldüm
geceyi
umudumla ben
yalım oldum
yalazlandım ateşte
tütsüm göğe çıktı
ve gönlüm yola çıkanda
ay pusudaydı
geçtim ormanlardan
yollardan
ovalardan
aştım karlı dağları
gün ağarmadan
tılsımı bozulurmuş akşamın
sabah gün olanda
sana geldim
benimle umudum
yitik günün ardında
bir söyleşi oldular
dize dize dizilip
sana şiir oldular
yalın gecenin sonunda

24.05.1982/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Oy Tanem Bir Tanem
Merhaba
elleri gülden nazik
dilleri karanfil kokan
bağrımdaki sızım
sana sevgim sevi dolu
saygımsa yaşam boyu
edalım sevdalım
en kötü günlerimde
beni yaşatan ahım
Merhaba
bir yıl dedim
yıllar geçti aradan
sular kırk taşa değip
aklandılar
seni bir giz gibi içimde
yıllar boyu sakladılar
umut yüklü
tutkularım
Merhaba
ne zaman bir gün devrilse akşamdan
o gün törpülenir derim
ve ne zaman bir ışık yanıp sönse
yalın gecenin koynunda
belleğimde adın bilenir
ustura gibi böler geceyi
oy tanem
bir tanem.

24.05.1982/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yaşamak İstiyorum
Asırlardır gökyüzü boşalmıyor
Asırlardır yeryüzü çoğalıyor
canlılarla
yaşıyor
yeryüzü dolmuş taşıyor
insanlarla
Yarab ne çok yaşantı
ne çok yaşam
ne çok yaşayan
istemem
yaşamdan arta kalan
gün batısında ki talan
ne rezilliktir bu ne kepazeliktir
eyy insan
Giden geri gelir mi acaba
alırmı içine bu kadar yaşayanı
bilmem ki bu saha
yaşamak istiyorum ben bir daha
insanlarla
korkuyorum insanlardan insanlığımdan
ayrılmak istemiyorum nedense
bu dünyadan
niye kapattınız gözlerimi
niye susturdunuz dillerimi
neden bağladınız ayaklarımla ellerimi
yapmayın yapmayın yapmayın nolur
yapmayın
yaşamak istiyorum ben
yaşamak yaşamak
yaşamak.

19.12.1973/ŞENKAYA

Bu şiirimi Erzurumun Şenkaya İlçesinde babamın memuriyet
yaptığı yıllarda lisede okurken yazmıştım. Ve bu şiirle şiir okuma yarışmasında birincilik almıştım.


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Arayış
Körolasıca gözlerimiz
Görmeseydi keşke o günleri
o günler
mutlu diye sarıldığımızdı
mutlu diye inandığımızdı
mutsuzluğumuz
bir yıkımmış
bir felaketmiş
meğer dünler
hele hele neydi o günler
gözlerimizde karanfiller
ellerimizde ateşler
mutluluk bu diye
bağırıp çağırdığımız
türküler
ve türkülerde
mutluluğu ararken
bulduğumuz yıkık virane
görüntülerde
sergilendik birer birer
o muydu mutluluk
o değilmiydi
mutluluk
bilemiyorum hangisiydi
ama tek bildiğimiz
mutlusunuz diye aldatıldığımızdı
yıllar yılı günler günü
ateş tuttuk
büyük lokma yuttuk
mutsuz mutluluktan
bir hoştuk
dünün bugünün de.

1982/ANKARA

Bu şiirim Hürriyet Gazetesi Kelebek ekinde, Ümit Yaşar
Oğuzcan'ın Sizin Şiirleriniz köşesinde yayımlanmıştır.


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kerem Oldu Aslıya
Böylesi bir sevgili daha görülmedi ki
Umudu bir ateşti Kerem oldu Aslıya
Gülmezken hiçbir zaman neler söylemedi ki
Umudu bir ateşti Kerem oldu Aslıya
***
Açınca kollarını dualarla yarına
Özlem doldu gönlünün gönlünün baharına
Bir aşk için ölümü adadı yollarına
Umudu bir ateşti Kerem oldu Aslıya
***
Artık yeter dur diyen yok bu ne ızdıraptır
Hergün çekilipte bitmeyecek bir azaptır
Dayanağım kalmadı bu ne büyük acıdır
Umudu bir ateşti Kerem oldu Aslıya
***
Görünce sevdiğini bir deli divaneydi
Osevisi uğruna neyi vermezdi neyi
Çılgınlara dönerdi olmayınca sevdiği
Umudu bir ateşti Kerem oldu Aslıya
***
Ruhi yazdı bu sözlerle bu şiirleri böyle
Umudu aşk olanlar neler yaparlar söyle
Hergün geçen günlere bir bakıncada şöyle
İsmi de bir ateşti Kerem oldu Aslıya

10.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Ankara'da
Umut yüklü buluttu ne yağdı ne gürledi
Sevim bir onda kaldı bir de şu Ankarada
Bir bakınca yüzüme tatlı tatlı gülerdi
Gülüş bir onda kaldı bir de şu Ankarada
***
Ayrılığı özlemdi döndü bir işkenceye
Aramadık yer kalmadı bilmem gitti nereye
Geldi gönlüme girdi şimdi kayboldu niye
Gönlüm bir onda kaldı bir de şu Ankarada
***
Batan günde aradım o güzel gözlerini
Ona hep sıraladım şu sıra tümceleri
En güzel adak diye adarken şiirleri
Şiirim bir onda kaldı bir de şu Ankarada
***
Sonbahar mevsiminde bir yaprak gibi uçtum
Sevisine adaktım şimdi bir kurban oldum
Ah deyipte ağlarken yollarına koyuldum
Ahım bir onda kaldı bir de şu Ankarada
***
Ruhi sevi uğruna olmuş deli divane
Umudu güzel diye yüklemiş gemisine
Hey gidi be günler hey Ruhi ağlar haline
İsmi bir onda kaldı bir de şu Ankarada

10.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yapın
Aşk şarabı içip olunca melankoli
Saatler günden çok olur günlerse olur ay
Her gören gülüp geçer derler ki bu zır deli
Aşk yolunda aklından zorun var senin vay vay
***
Aşk iksiri diye içtiğin zehir olsa ne
Hergün içmektesin yavaş yavaş o zehri sen
Yudum yudum içtiğin yerleşmiş benliğine
Zehri ne yapacaksın bilmem tümden zehirsen
***
İlk sevgindir belki bu boşver yine seversin
Dünyada güzel çoktur şöyle etrafına bak
Ne aptallık derken kendi kendine gülersin
Ne sevilmemek suç gülüm ne de sevmek yasak
***
Yıldızın doğar birgün sen farkında olmadan
Günler geçip giderken ay olur yavaş yavaş
Uyanınca ömrün baharı birgün solmadan
İçinde yeniden başlarken bir başka savaş
***
Ruhi saçmalıyor diye gül geç sen bunlara
Umudunu yitirme yürü bildiğin yolda
Her gün sev gülüm aldanmadan o duygulara
İşkenceyle bir ölüme sahip olsanda

10.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Memurlar
Biz memurlara dediniz orta direk
Orta direk olalı kalmadı bizde yürek
Köprü baraj diyerek sattınız herşeyi
Temel atılsın diye kalmadı elde kürek
***
Enflasyon düşsün diye sıktık biz kemerleri
Eşşeğe bırakmadık sırtlandık semerleri
Biz aç susuz kalmışız o hiç önemli değil
Yeterki sizler doyun sayın milletvekilleri
***
Dizdik mağazalara ithal mithal malları
Seyrediyoruz hergün bedavadan onları
Alım gücümüz yok ki alıpta harcayalım
Almaya kalkışırsak dikeriz biz nalları
***
Sayın Başbakanımız yurt dışına çıkınca
Zamlar girer sıraya her sabah uyanınca
Gel otur şu koltuğa gör birazda bizleri
Bu memleket uğruna olduk atom karınca

29.10.1985/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sensizlik 1
Yokluğun çekilmez oldu gel artık yeter
Izdırapla dolu acın inan bin beter
Acın ızdırabın güzel ama bir tanem
Eden bulurya derler çektirende çeker
***
Kahroldum seyretmeden doyasıya onu
Bitmeyecek bende hiç bu sevginin sonu
Yudum yudum senide içince birtanem
İşte o an seyredesim gelir boyunu
***
Aldın verdiğin umutları bir yel gibi
Verdiğin acımı ızdırapmı sevgimi?
Duygularımıda senmi aldın birtanem?
Vurupta öldüremedin bir katil gibi
***
En güzel anı oldun şu gönül bahçemde
Ölüm uğruna sevdim sevsen sevmesende
Aşkınla bitmeyen bir kitapsın birtanem
Ölümle ölümü ölümü çiğnesende
***
Ruhiyi aşkına adak diye adadım
Umudunla hergün heran bile yaşadım
Hayal gemisiyle yola çıktım birtanem
İçinde geminin bir ben bir de sen vardın

10.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sensizlik
Bir takvim günü daha düştü bugün sensiz
Olmadı anılmadığın gündüz gecesiz
Yazan bendim yazılanda sendin birtanem
ve ben her gecede ağlarım sessiz sessiz
***
Çiğ düşen dudaklarım hergün yokluğundur
Ayrılık dolu sevinde soğukluğundur
Titremem üşümemden değildir birtanem
Sevilerin buzlarla dondurduğudur.
***
Saçlarıma ak düşer her gün bitiminde
Ben biraz daha eririm güzelliğinde
Ayrılığındır beni eriten birtanem
Özlemle anarım hep seni belleğimde
***
Şiirlerimle yokluğunu her an anarım
ve yokluğunu şu bedenimde saklarım
Varlığında keder yokluğunda birtanem
Günler hergün acı bile olsa yaşarım
***
Ruhi umudunla yaşıyor yaşayacak
Umut bir muştudur elbette kavuşacak
Ha bugün ha yarın değişmezki birtanem
İstemi uğrunda o hergün savaşacak

08.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Buzdan Heykel
Merhaba
yine seni andım diye
beni bağışla
yarı gecem
ay gecem
gündüzüm gecem
herşeyim
varlığımı
yoluna verdiğim
aşkını dilendiğim
merhaba
Yaz soluğu nefesinle yaktın
yazın bitimi
sonbaharın geldiğinden beri
duygularımda
kasım yelleri esecek
uzak değil
yakında
ay gecem
yarı gecem
gündüzüm gecem
Kasımın ardından kış gelecek
varlığın hissetmeden
yolunu beklerken
karşına buzdan bir heykel dikilecek

26.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Otobüsler Duraklar
Birikmişti durakta bekleyenler bir sıra
Yılmışlar beklemekten bakınca yolculara
Neden sonra otobüs ufuklarda gözüktü
O bir otobüs değil sanki büyük gömüttü
Bekleyenler binerken sıradan birer birer
Şoför bağırıyordu bay bayanlar biletler
Otobüsün içinde itişmeler başladı
Yolcular bağırdı kapılar kapanmadı
Kapılar kapanırken biri bağırıyordu
Kapıdan bağıranın sıkışan bir koluydu
Kol bacak gövde kafa girerken birbirine
Yolcu bağırıyordu kardeş ilerlesene
Hergün böyle başlarken semtten semte yolculuk
Otobüste yer yoktu ne ayakta ne koltuk
Yavaş yavaş otobüs harekete geçerken
Terslendi birden bayan bay ona sürtünürken
Ağız kavgasıydı bu bay bayan arasında
Rahat etmedi biri kavgadan koltuğunda
Centilmenin birisi yer verirken bayana
Biri bağırıyordu şu düğmeye bassana
İkinci durakta başladı itşip kakışmalar
Bineceklerden biri bağırdı boş arkalar
Hareket başlarken ikinci durakta birden
Sarıldılar yolcular sımsıkı direklerden
Ağır ağır yol aldı otobüs son durağa
Bir çift göz bakıyordu önündeki koltuğa
Bakınca sözcüklerin onlar baş harfleriydi
Ne bir tam sözcüktü onlar ne de bir tümceydi
Okunmaya başladı yazılar yavaş yavaş
Eğri büğrü harflerle başlamıştı bir savaş
Her koltuk arkası sanki duvar gaztesiydi
Kiminde bir resim kimin de harf dizisiydi
Bir duvar gazetesi okumuştu oturan
Seyretmeye başladı dışarıyı o camdan
Gözlerinin önünden geçerken tabelalar
Okuduğu bu defa hep birer yazıydılar
Biri bilmem neyin mefruşatıydı
Biri bilmem kimin halıcısıydı
Hepsi birbirinin mal ortağıydı
Görüntüydü bunlar tabelalarda
Kornaların sesiydi kulaklarda çınlayan
Acı birer frendi asfaltı tırmalayan
Bastırırken frenler kornaların seslerini
Şoför ayırmıyordu yollardan gözlerini
Dışarda bir heyecan dalgasıydı yürüyen
Bir canavardı araçlar sollarken frenleyen
Bu hengame içinde yol boyu gide gide
Uyku dağılıyordu yavaş yavaş gözlerde
Her yolcunun beyninde belirirken sorunlar
Bir gelecek vardı bugünden gebe yarınlar
Kimisinde ev derdi geçim derdi
Kimisinde aşk derdi sevda derdi
Kimisi bunlara sahip değildi
Hepsi çıkmazda yuvarlanırken
Dakikayla geçerken bu yolculuk zamanı
Yolcular bulacaktı son durakta amanı

16.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kara Yazgılı Anam
Kara yazgılım
acıyı bir tutam ot gibi
atıllar yüreciğine
çocuk yaşta
al duvaklı gelin olmuşsun
seni bir fabrikanın
makinası sandılarda
üretkenliğini elinden almadılar
mutluluğun olmadı
umuda hiç bağlanmadın
kara yazgımız kara dünyamız
Ey anamız
ortaçağ kalıntısı feodalite
rüzgarlarıydı seni böyle küçülten
ama üretkenliğini yitirmeyen
seni suçlamıyorum
iki dakikalık keyfi uğruna
seni kullanan
babasından ileri
çocuğundan geri
ilkesini bilmeyen
babama kızıyorum
-ki 'doğurttu attı bayıra
Allah kalbini kayıra'
keyfi ve çıkarı uğruna
senden faydalanırken
acıyı bal diye yutturdular
kara saplı bir bıçak gibi
ayrılmışlığı aşıladılar
o küçücük yüreciğine
Kara yazgılım
duygularını körelttiler
ve doğa gibi
kılmaya çalıştılar
ortaçağdan kalma yöntemlerle.
Baharın olmadı
yazın ise hiç
hep kış mevsimini yaşadın
bir serçe gibi titrek
ve ürkek
bir bakıştı gözlerinde yaşam
bizim üretken anamız
şimdi yedi çocuk anası olmuşsun
ve mezara gönderdiklerini katmıyorum
bu hesaba
dörtte onlardı onbir etti
onlar ki elinden
bir kanatsız kuş gibi
uçtu gitti
nasıl dayandın o acılara
kara yazgılım
şimdi yediden beşe düşürdün
ve ürettiklerinden
ikisini uçurdun
canlı elinden
tadamadığın mutluluğu
onlar tatsın diye
hep ayrılık acısıyla yaşadın
ayrı kalmışlığındı onlarda
kimi gün lokma boğazında kalsaydı
onlar açmı dedin
kimi gün ayağın taşa değseydi
bir yerleri acıdımı dedin
onlarında benim gibi
sultan anam can anam
cenneti ayağının altına alan
kara yazgılı anam

08.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kaldı Kollarımda
Ağustos sonuydu eylülün başı
En ağır yük oldu omuzlarımda
Bana en yakındı bir can yoldaşı
Eylül kırıldı kaldı kollarımda
***
Kanıma kan katan bir candı acın
Gün batımında başlıyordu sancın
Kızaran gün gibi neydi utancın
Eylül kırıldı kaldı kollarımda
***
Bir kadeh kızıl şaraptı içtiğim
Uğruna yolundan gelip geçtiğim
Tek bir candı acıyla bildiğim
Eylül kırıldı kaldı kollarımda
***
Gecenin körü artık gözlerimken
Gecenin dostu artık kalemlerimken
Ben her günü hep böyle bitirirken
Eylül kırıldı kaldı kollarımda
***
Ruhi inleyip dururdu böylece
Umut kadehinde şarap içince
Hasretliği çözülmeyen bilmece
İçtikçe şarap kaldı kollarında

07.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Pusu
Haberin varmı acı pusu kurmuş sinemde
Bir bakışı şahindir bakan şu gözlerimde
Dağ erir su durur dillenen sözlerimde
Şimdi suskunluk olmuş söz geçmiyor sana
***
Saçının telinde asılmaya mahkumum
Hemen idam etme yıkılmasın umudum
Ben bu umutla yaşarken seni seviyorum
Gel gitme ne olur bu aşkımı mahvetme.
***
İlk aşkımsın son aşkımsın seni unutmam
Kahret ama öldürme sensiz yaşayamam
En kötü sözlerine inan hiç kırılmam
Acı çektir ama sakın acıma bana
***
Dileklerim tanrıdan umutlarım senden
Ben her gece aşkı dilendim gözlerinden
Kahrolup eridim aşkının kederinden
Kalbimi mezar ettim aşkına bir diye
***
Ruhiyi yıldırmadı aşkını çilesi
Unutmuyorki o güzel o tatlı sesi
Hergün doğarken başladı düşüncesi
İlk aşkıydın son aşkıda inan sen oldun

11.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 35
Yüreğime cemre düştü adına dedim sevdan
*******i gündüzleri söz ettim hep adından
Gülmeyi unutup inan vazgeçtim ben bu candan
Bütün acı sol yanımda öldürür beni sevdan

23.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Ey Sevdiğim
Umut diye verdiğin bir tutam zehir oldu
Seni sevmek ne zormuş ne çok zor ey sevdiğim
İçince aşk zehrini benzim hemen de soldu
seni sevmek ne zormuş ne çok zor ey sevdiğim
***
Sen sende değilsin bende yeşeren bir dalsın
Kırma sakın dalımı bırak yerinde kalsın
Sevinle hergün beni bitiren bir günahsın
Seni sevmek ne zormuş ne çok zor ey sevdiğim
***
Zamanı verme bana düşman oldum zamana
Kalbimde savaş var sanki olmuş bir arena
Dayandım işkencene derdine her acına
Seni sevmek ne zormuş ne çok zor ey sevdiğim
***
Gökte yıldız bende dert alabildiğine çok
Enkaz gibiyim şu dünyada herşey bende stok
Dert çok derman mı arama onu işte o yok
Seni sevmek ne zormuş ne çok zor ey sevdiğim
***
Rahmet okursun belki ardımdan baka baka
Uzun yoldayım bekleme beni baka baka
Hasretinden öldüm yollarına baka baka
İsmini anmak ne zormuş ne çok zor sevdiğim

06.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yaşlandım mı?
Aynayı seyrderken saçımda ak göründü
İçimden bir ses yaşlandın yaşamadan dedi
Seyretmedi ayna gözleri yasa büründü
İçimden bir ses yaşlandın yaşamadan dedi
***
Belleğimi yokladım seyrederken aynayı
Gördüm o gerçeklerle hanya ile Konyayı
Kendime derken oğlum sen yemişsin ayvayı
İçimdeki ses yaşlandın yaşamadan sen dedi
***
Oysa çok erken daha başındayken bu yolun
Bin derde açtım kapı dedim içeri dolun
Seyrimi seyrederken dedim seyirde bulun
İçimden bir ses yaşlandın yaşamadan dedi
***
Dedim dünyamı karanlık ben mi karamsarım
Dedi ben ne isem sen de o ol aynalarım
Dedim ben aynıyım değişmedi duygularım
İçimden bir ses yaşlandın yaşamadan dedi
***
Ruhi aynada aynada Ruhi de karışık
Uzun söze gerek yok çünkü yollar sıkışık
Hadi gel desen gelemez ki oldu apışık
İçerde ki o ses yaşlandın yaşamadın der
06.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Rüzgarıydı
Yağmur gibi yağdın benim başıma
Sanki düşen her damla bir bombaydı
Yapayalnız kaldım ben bir başıma
Esen aşkın bir deli rüzgarıydı
***
Nefes tükenmeden sensiz olamam
Aşkın sonu olmadan inan yaşayamam
Ben sen idim senden de ayrılamam
Acın aşkın bir deli rüzgarıydı
***
Benden vazgeç deme sakın boşuna
Aşk atını sürdüm ben yokuşuna
Bir anlam veremedim kaçışına
Kaçan aşkın bir deli rüzgarıydı
***
Ruhiye bir düğüm attın çöz artık
Usu çalındı bak oldu bir yırtık
Hayaliyle onun belaya çattık
İsmi aşkın bir deli rüzgarıydı
04.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Acılar
Beni deli eden suskunluğundur
Susma öylece dut yemiş bülbül gibi
Söyle seni sevmek bilmem suçmudur
Bakma bana öyle bir sırtlan gibi
***
Büyük acındır sana olan sevgim
İstersen kurtar istersen kurtarma
Acın neşem neşense yergim
Ben bıkmam acınla beni bıktırma
***
Suskunluk olunca daha bir güzelsin
Onun için öldüm güzelliğine
Gönlümde bir huri birde meleksin
Aşkla baygın oldum sadeliğine
***
Uzayan bir yoldur sevgim aşkınla
Ömrüm biter birgün yolun hiç bitmez
Yanan bedenimdir her bakışınla
Ölmekse bir tutkudur vazgeçilmez.
***
Ruhi sevdi de ko öldü desinler
Uğruna ölümler artık vızgelir
Hüsranmı söylerlerse söylesinler
İsmini anıpta ölmek hoş gelir.

04.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bir tanem
Verdiğin umut yeşerdi ağaç oldu
Gölgen olsun kesme sakın dalını
Gönlümün baharına fidanlar doldu
Aşkın için gezsin salını salını
***
Sen toprak olup bastın bağrına beni
ölüm senin dirim senin neyleyim ben
Ölemle anıyor bu gönlüm gölgeni
umut sensin yaşam sensin gözlerim sen
***
Estin başım da kavak yelleri gibi
Yaktın yıktın sen bütün dünyamı benim
Usumla beni çaldın bir hırsız gibi
Artık kimsenin değil yalnız seninim
***
Andkça aşkını yaşarır gözlerim
gel sevgilim gel bir tanem sen nerdesin
Kış gelmeden hergün baharı beklerim
bahar geldi geçti bir tanem sen nerdesin
***
Ruhidir aşkından hep yanıp tutuşan
Umut dolu gözlerin şimdi nerede
Hasretinle hergün heran kucaklaşan
İçimi titreten o gözlerin nerede

04.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Ağıt
Zaman ağlar gün gün diye
Özlem dolar hergün sevim
Gülen yüzün gülmez niye
Ölen benim diri sevim
***
Güzel yüzün gülmez oldu
Güller senden önce soldu
Benim gönlüm acı doldu
Acı benim tatlı sevim
***
Hergün ağlar iki gözüm?
Ateş dolu benim özüm?
Yere yazdım hergün sözüm?
Yanan benim yanmaz sevim?
***
Seni sevmek bilmem suç mu?
Tuttuğun nedir oruç mu?
Duyduğum yoksa suruç mu?
Çalan sensin benim sevim
***
Ömrüm biter günler geçmez
Aşkın büyür acın bitmez
Deli gönlüm hiç vazgeçmez
Senden güzel yoktur sevim.

04.10.1981/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 28
Hal eyledik dal eyledik
Dizeyi dizdik kağıda
Çağrılarla davetlendik
Söz döküldü bak ağıda


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 27
Davet edilince gittik biz erinmeden
Yerinmedik yerde hepten sürünüp durduk
Aşklara da geldik çağrıyı çevirmeden
Neye uğradık ki ortada biz bulunduk


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 26
Kağıda yazardık şiiri eskiden
Dürerdik katlardık okunsun diye
Saklardık onları kırat yeniden
Şimdi de sitede rumuz ararız
11.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 25
Canımı istediler koydum canı yollara
İyilik yaramadı bu vefasız kullara
Nankörlüğü belleyip attılar kapılara
Ölümden beter oldum kapıldım acılara
15.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 24
Rızıkları kesip canı gönülden verdim
Verdiğime pişman ettiler beni bunlar
Neyim var neyim yok önlerine hep serdim
İsteyince kötü verince iyi bunlar
15.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 23
Özlemiştim canları dedim bir göreyim
Vardımki yanlarına ben bir biçareyim
Unutulmuştu dünler ben ne gündeyim
Geldiğim geleceğim olacak bu kadar
12.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 22
Uzağı yol eyleyip biz sılaya geldik
Nevrimi döndürdüler geldiğim kapılar
Herşey bitip tükendi oluşan bir seldik
Kapandı hep kapılar yıkıldı yapılar
11.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 21
Yazdık çizdik karalayıp yorumlar yaptık
Okuyanlarım çok oldu biz bize baktık
Hep dizeleri yazıpta bir pula sattık
Okuyanlar okuyunca yerlerde kaldık
10.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Gizim
Karanlık *******in tenhalığında
korkuyu gölgemde gizledim
Nehrin bir yakasında
sustum
bağırdım
diğer yakasında
avazım çıktığı kadar
duyulmuşluğum
gizemli bir örtüyle kaplanmıştı
kimseler duymadı
görmediler
gölgemin arkasındaydım oysa
akardım sessiz ve durgun
yaşama sarırdım
yaşamı kucaklardım
bunca yıldır
hep zifiri düşündüm
anahtarsız
kapalı bir kutuydum
sabır taşıydım
boydan boya
açılmadı kapılarım
gömdüm yüreğime
acıları
yazgım bu dedim
18.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sılam Yok Benim
Düşlediğim yollar kapandı artık
Hep gurbet yaşarım sılam yok benim
Elimde baktığım resimler yırtık
Gurbet ellerinde sılam yok benim
***
Yersiz yurtsuz kaldım ağlar dururum
Derbeder olmuşum beter olurum
Her yer gurbet şimdi her yer uçurum
Yaban ellerinde sılam yok benim
***
Küskünüm dünyaya yaşar giderim
Sökülmüş ahvalim iple dikerim
Bugün dünden kötü yarın beterim
Beter ellerinde sılam yok benim
***
Yazgı diye çizdim ben bu yolları
İsyanım feleğe kırdı kolları
Dertlerle kesildi yaşam dalları
Dertli ellerinde sılam yok benim
***
Sahipsizlik böyle vurur adamı
Ev gider bark gider yıkılır damı
Başımdan götürmez bela kadamı
Bela ellerinde sılam yok benim
***
Ruhi yoktur artık ne yerin yurdun
Umudun bitmiştir yeter yoruldun
Hasretlik yazgındır yandın kavruldun
İsimsiz ellerde sılan yok senin.

18.06.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 20
Acı deryasına düştüm gayrı yüzemem
Ölümü ararım yolu nerdedir dostlar
Kırılmış umudum öylesine gezemem
Bana akıl verin can ciğer dostlar
10.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 19
Adını sormadım gözlerine bakınca
Aşkının alevi yüreğimi yakınca
Kırmızı giysiyi sen sırtına takınca
Aklımı yitirdim adsız canım sevdiğim
10.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 18
Yandı bu ruhum kül oldu gitti
Küllerim savur yoluna doğru
Cansız bedenim eriyip bitti
Ayak altında canım kupkuru
29.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 17
Yok olup kaybolduk biz dizelerde
Selamsız sabahsız yine uyandık
Teselli aradık bakan gözlerde
Göz göze gelmedik ateşsiz yandık.
29.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 16
Can bedende paramparça
Hak yolunu arar durur
İstenilen hepsi hakça
Bu bedende yolda kurur.
10.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Can Güzelim
Kaşın gözün
ağzın burnun
hepsi birbirinden güzel
hele o kırmızılı giysin
o sende bambaşka
güzel
peri desem
peri değil
melek desem
melek değil
anlı şanlı
bir güzelsin
gözlerim de
can güzelim.
31.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 15
Yılkı atı gibi sürdük günleri
Sadece andık hep geçen dünleri
İyiye yorduk görülen düşleri
Geçen gün ömürdendir geçti gitti

31.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Zamanın Saçlarında
Acımasız zamanın saçlarına asıldım
sallanmaktayım
saatler günler aylar yıllar
yorulmadılar bir türlü
asılmış bedenimi
sallayıp durdular
acımasızca
zamanın beklerliğini
duyumsamadım
geçti gitti
ve gidenler dün gibiydi
film şeridi koptu kopacak
yüreğim ağzıma gelirdi
toz olur savrulurdum
kışın tipisinde
baharın ılgın
esintisinde
hep acımasızlığı yaşadım
zamanın durgun
dinginliğinde
çoğu kez
kilit vurdum hecelerime
sustum
bağladım ömrümü
ruhumun ta derinliklerinde
gömdüm ve
zamanın acımasızlığına
bıraktım tinsel bedenimi
çağladım kimi gün
ağladım
asılmışken
acımasız zamanın saçlarında
bir mızrak gibi sapladım
günlerime
acılarımı
ve ne gariptir ki
yaşamadım
umudun umudunun bu umutsuzluğunu
kelepçe gibi taktım
belleğime
savruldum hergün
esen yelin
esintisinde
daha sallanmaktayım
yaşamın ve zamanın
acımasızlığında
haberin olsun.
14.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Duygularım
Susmayı öğretemedim
duygularıma
zincirledim prangaladım
bağladım
boydan boya
kılıç olup
çeliğe döndü
kırdı zincirlerini
kopardı prangalarını
susmayı öğrenemedi
bu amansız
yaman duygularım
her defasında
kendi başına
buyruk olup
isyan etti
ve atıldı üstüne üstüne
bedenimin
her azası
yenik düştü
susmayı öğretemediğim
bilinç düzeyimde
bilinçlenip
çifte su verilmiş çelik gibi
bilenen duygularımdı
beni benden alıp
yerden yere vurduğun da
dirilirdim yeniden
her öldüğümde
14.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yoluna Öldüğüm
Resmini buldum bakıpta ağlarım
Adın anarken ateşsiz yanarım
Kördüğümümsün çözüpte bağlarım
Selamın kesme yoluna öldüğüm
***
Yandı bedenim aşkının uğruna
Tansiyon çıktı yüksek doruğuna
Vuslata erdi bu can yoluna
Güldürme ağlat yoluna öldüğüm.
***
Görseydim seni bu ömrüm uzardı
Yanan bedenim kül olur tozardı
Yağmur olupta gözlerim akardı
Suda boğ beni yoluna öldüğüm.
***
Sen hep bendesin bütünsün ruhumla
İçim kan ağlar yıkılmış duyumla
Boğsan gam değil akan suyunla
Ayrılma öldür yoluna öldüğüm.
***
Canın canımdır acını çekerim
Bu can senindir ölür de giderim
Mevlaya döner dualar ederim
Duanla öldür yoluna öldüğüm.
***
Ruhi inliyor andıkça adını
Uğrunda ölüp çekiyor yadını
Her geçen günde düşler o kadını
İçtikçe içer yoluna öldüğüm.
13.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bırakma Beni
Gözüm yolda kaldı gelirsin diye
Yollarına hasret bırakma beni
Herşeyimi verdim ben bu sevgiye
Bu sevgiye hasret bırakma beni
***
Gül oldun gönlümde yaşa solmadan
Ne baharlar geçer vuslat olmadan
Seni sensiz yaşar gönlüm doymadan
Bu gönlüme hasret bırakma beni.
***
Çölde Mecnun kaldım serabım sensin
Yeşeren ağaçta tatlı meyvemsin
Yağan yağmurlarda ıslak tenimsin
Bu canıma hasret bırakma beni
***
Adım adım gezdim seni aradım
Hayalimde sırma saçın taradım
Ben kendi halimde sessiz akardım
Bu halime hasret bırakma beni.
***
Hazan yaprağıydım savruldum durdum
Temmuz güneşinde yandım kavruldum
Sen kalbimde bitmez canım ruhumdun
Bu ruhuma hasret bırakma beni
***
Ruhi kıyamette adın sayıklar
Uykusuz sabahlar bitmez yarınlar
Hasta olsa der ki sende dermanlar
İllete hasrete bırakma beni.
06.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yok Benim
Perişan olunca sığmam bir yere
Utanma pazarı geldik bir kere
Bir daha gelirsem defterim düre
Ne kardeş ne dost kimsem yok benim.
***
Silerim affetmem kim olur olsun
Gözümden kıymetli güllerim solsun
İçimde sevgiler nefretle dolsun
Candan sevdiğim yok kimsem yok benim.
***
Taş su sızdırırsa çürük çok olur
Çürüyen gönüller derbeder olur
Ah edip ağlasan neye kar olur
Derbeder oldum ki kimsem yok benim.
***
Dost edindiklerim düşman kesildi
Ölümüme ferman kefen biçildi
Mezarım üstüne de kaktüs dikildi
Dikenler içinde kimsem yok benim.
***
Gözümden düştüler hep birer birer
Kalp defterimden de hep silindiler
İstemem ölüme bile gelsinler
Ben öldükten sonra kimsem yok benim benim.
***
Ruhi bırak yansın ateş içinde
Usunu yitirdi sözü dilinde
Hazan yaprağıdır rüzgar önünde
İsimsiz cisimsiz kimsem yok benim.
09.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Deseydim
Sevgi tohumunu bahçeme ektim
Gülümde bülbül ol ötmü deseydim
Sevgim esirgenmez seven yürektim
Sevgili bahçemden çık mı deseydim.
***
Gönlümde besledim sevgi adını
Karalar giydimde çektim yadını
Besledim meyveyi bilmem tadını
Ekşiye acıya gitmi deseydim.
***
Kuruyan canına yağmurun oldum
Yağmursuz gününde sarardım soldum
Aşkın deryasında dertlerle doldum
Ağustos ayında yanmı deseydim.
***
Sana gül diyemem ömrün az olur
Baharım derem ki sonun yaz olur
Telin de inlerim canım saz olur
Kırılan teline vurmu deseydim
***
Gönül kapım açık ne zaman gelsen
Git diyemem sana ciğerim söksen
Bedenimi yakıp külümü döksen
Savrulan külümü dökmü deseydim.
***
Ruhi sevsin bırak delice seni
Uçurmuş gönlünden cansız bedeni
Hergün hep inleyen bu ruhsuz teni
İnleye inleye ölmü deseydim.


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Can Suyum
Dağlarımda yeşillik boy verir
kan kırmızısı çiçekler açar
açarda
büyümeden vurulurlar
onun için dağlarımın
nehirleri kan akar
ve ondandır ki
duygularımı dizginleyemem
susturamam
yürürüm
yüreğimin dağlarına
acılarına kan ağlarım
dayanamam
nehirlerimin kan akıtması
ondandır
can ciğerim
sen daha nelerini gördün
dağlarımın
baharlarında kışladığımı
özgürlüğü
dağlarımda
alkışladığımı
kan kırmızısı kan çiçeklerimin
boynu büküklüğü
ve onu acımasızca
kimlerin öldürdüğü
kimlerin umurunda
can ciğerim
cansuyum
kimlerin

14.06.2008/ERZURUM


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Düşersin Yüreğimden
Sensizdim gecenin tenhalığında
kamçıladım duyguları
ve sakladım yüreğimin en ücra köşesinde
Yapraklarında kar yüklü ağaçların
katılığında vuruldum sensizliğe
geceyi balçıkladım
haykırdım adını
sensizliğin acımasız kollarında
yorgun duygularım
dinlendi
müebbet türküleri
yüreğime indi
inme gibi
onun için
bir yanım sende
diğeri bende
gezip dolaşır
beyhude
oysa sen
mesken tutmuşsun
bir yerleri
yüreğim göçmen kuşu
her bahar bir yerde uçar
ve sen bahar olursun
konarken yüreğimin
tenhasızlığına
ay olurum yarı *******de
avaz avaz bağıran
yüreğimi
susturamam
hain bıçak saplanır
baharlarıma
senin yokluğunda
ağlayamam
sonra düşersin
yüreğimden

13.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Savurdum
Sılam yok artık her yer gurbet oldu
Ömrümü yolda tüketip savurdum
Hüzünle keder hep içime doldu
Yüreğim gönlüm attımda savurdum
***
Geçip gidiyor bu ömrüm su gibi
Kefenim hazır kazdım mezar dibi
Herkes yabancı yakınlar el gibi
Yakını dostu attımda savurdum
***
Günlerce akşam gece uğurlandı
Devrilen günler ömürle dolmadı
Gelenler gitti gidenler dönmedi
Bugünle dünü attımda savurdum
***
Dertler yığıldı bir türlü saymadım
İçim köz oldu ciğerim dağladım
Duygularımı zincire bağladım
Derdi duyguyu attımda savurdum
***
Bahar görmedim yaşadım kışları
Gözden akıttım o kanlı yaşları
Başıma vurdum büyükçe taşları
Gözümde yaşı attımda savurdum
***
Ruhide dertler bitip tükenmez
Umutlar bitti geriye hiç gelmez
Hasretlik geçse de gurbetlik bitmez
İzi umudu attımda savurdum

09.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kavruldum Kaldım
Ne dostlar vardı ne dostlar gördüm
Hamdım pişirdiler kavruldum kaldım
Yediler içtiler görürken kördüm
Hamlığım yediler kavruldum kaldım
***
Çevremdeydi hepsi geniş günümde
Dağıldı gittiler dar günlerimde
Akan yaştı benim bu gözlerimde
Yaşımla başımla kavruldum kaldım
***
Ne saraylar gördüm ne kaşaneler
Hepsini kaybettim geçti o günler
Yalnız kaldım şimdi hepsi gittiler
Bedenim yoruldu kavruldum kaldım
***
Açık kapılarım açılmaz oldu
Dost bildiklerimin hepsi yokoldu
İçimde biriken nefretim doldu
Nefretimle artık kavruldum kaldım
***
Ruhi yandı pişti dost bulamadı
Utandı namerde muhtaç olmadı
Hayayı ar bilip kapı çalmadı
İşte hergün böyle kavruldum kaldım
07.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bende
Yol bilmez gönlüme söz dinletemem
Beni benden aldı güzel gözlerin
Canın bedenimde ölsün istemem
Beni benden etti şirin sözlerin
***
Zincirlere vurdum gönül bağımı
Kopardı zinciri yıktı dağımı
Yanan kandilimin döktü yağını
Beni benden aldı o dizelerin
***
Ruhi sevmiş seni haberin varmı
Umut kapındaymış yolları darmı
Hayalin gönlüme bilmem sığarmı
İsmini andıkça açtı güllerim

18.05.2008./ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Ölmedim
Haziranda ölmek
güzelmiş
niye mi?
ah bir bilebilsem
ben haziranda
hiç ölmedim ki
ama temmuzda doğdum
04.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Asiliğim
Duvarlar kıyamet
kadar suskun
bağıramıyor
baş kaldırıyorum
ama sen
yanımda yoksun
aramızda
boylu boyunca
kıyamet duvarları
04.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Çocuklar
Biz dünlerdeyiz artık
sizler yarınlarsınız
boy boysunuz
kucak dolusu
umutlarsınız
yeşerdikçe yeşerin
boy verin
dallı budaklı
bizlerde bir zamanlar
atalarımıza göre
öyle idik.
04.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Neden
Adını andım
kar yağdı
ayaz yaptı
üşüdüm
sana çiçek yolladım
yağmur yağdı
iliklerime kadar
ıslandım
sana ne yaptıysam
yaranamadım.
04.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Hep
Gözlerimi kapadım
sen
açtım gözlerimi
yine sen
yürümeye başladım
takibimdeydi
gölgen
iyi hoş güzelde
birde sensiz olsam
diyorum
o da olsun bana
hediyen

03.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yanlış Yer
Seni orda gördüm dedi
doğru ben ordaydım
iyi de
sen orda ne arıyordun
olmaman gereken
yer de

03.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Ömür
Gün kurşun gibi ağır
gün tüy kadar hafif
yaşamakta aynen öyle
ağır aksak
hoppa ve meşrep
03.06.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Candan Sevdiğim
Sevdim bir güzeli adı meçhulüm
Görmedim dünyada böyle bir zulüm
Kapıma gelipte dayandı ölüm
Sormadı canımı candan sevdiğim
***
Yolları gözledim gelirdi belki
Geçtide savurdu öyle bir yelki
Silipte süpürdü azgın bir selki
Taştan taşa vurdu candan sevdiğim
***
Söküp atamadım onu kalbimden
Sesini duysaydım keşke derinden
Ölsemde gam değil bu kederimden
Ciğerimi söktü candan sevdiğim
***
Gün gider ömrümden ömrüm tükenir
İçimdeki ateş yanar közlenir
Bakışı içimde kör düğümlenir
Yıktı duyguları candan sevdiğim
***
Güz yaprağı gibi savruldum durdum
Kendimi garipler yurdunda buldum
Adını andıkça sevdim duruldum
Garibi yıktı candan sevdiğim
***
Ruhi sevgi için öldü dirildi
Umudu bitmedi hergün dirildi
Hayat ağacıydı suyla dirildi
İsmini andırdı candan sevdiğim

13.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Aymazlığım
Sevda yüklü bulutlarla
selam yolladım
rüzgarlar getirecekti
sana
hasretlik dolu
dizeler yazdım
günlerin kısır döngüsünde
*******in bitmezliğinde
adını sayıkladım
rüyalarımda
duydun mu?
Ve saçların rüzgarda
dağılırken
topluyordum bedenimi
parça parça
saçlarına bağlıyordum
gördün mü?
Çıkmaz sokaklardaydım
caddeler pusu kurmuştu
yollarıma
dar gelmişti dünya
seninle bana
sen kaçmadaydın
caddelerde
ben kovalamadayım
ketum sokaklarda
avazım çıktığı kadar
bağırıyorum
duyuyormusun
hain caddelerden
beni
29.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 14
El açıp aşkını senden dilendim
Dilenci kapıdan kovulmaz gülüm
Her yolu yordamı aşkı bilendim
İster döv ister söv öten bülbülüm
29.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Hasretin 1
Hasretlik yorganına sarındım
seni düşlüyorum
haberin olsun
Mayıs ayının ılgın esen rüzgarı
karşı konulmaz duygularımı kamçılamakta
ve ben sarınmışım hasretlik yorganına
sensizliğin acısıyla üşümedeyim
ısıtmıyor yüreğimi
yüreğinin o ürkek ve titrek
çırpınışları
yokluğunun yoksulluğunda
kalmışım bir başıma
hücrede kalır gibi
ve mahpusluğum müebbet gibi
damarlarım kasılıp gevşemede
penceremde hasretliğin bitecek birgün
gün doğacak seni ansıyan duygularımda
bir güvercin konacak pencereme
barıştıracak bizi gagasındaki
zeytin dalı ve kanat çırpınışlarıyla
hasretliğin sona erecek
gül gülüm
ve bitecek birgün
bu hasretlik
bu zulüm
20.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kayboldun
Yüreğimin dağlarında
karlı çam yapraklarında
yokluğunu aradım
yüreğim volkan
yüreğim dağ
yüreğim orman
ve ben yokoluşunu
aramadayım
hasretlik dolu yokluğunu
tespih tanesi gibi
dizdim dizelerime
uzattıkça ellerimi sana
sen ıraklaştın
yüreğimin dağlarında
kayboldun
kara yağız atı dörtnala uçurdum
dörtbir yanda aradım
yokluğunu
sen yoktun
sen kayboldun
lakin yılmadım usanmadım
gökte yerde denizde
vuslatına koyuldum
ama sen gene yoktun
sen kayboldun
26.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Hasretin
Gün devrildi akşamdan
donan belleğim
şimdi ayaz
yokluğun büyüdükçe büyüdü
içime sığmaz
seni düşlerim
gecenin yalnızlığında
yıldızlar hal hatır
sormada
yanıp sönerekten
gelip giderekten
sen imgeleşirsin
donan belleğimde
üşürüm
ve içime sığdıramam seni
kalır bir yanın dışarda
üzülürüm
ağlamaya korkarım
ağlayamam
donan gözyaşlarımda
donarsın diye
seni eritemem
ben eririm
yok olma pahasına da olsa
gözlerinden düşerim birgün
her yanım don ve buz
her yanım ayaz
içimde inan ki gülüm
hasretin sığmaz.

20.05.2008/ANKARA


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Etti Emekli
Ne umduk ne bulduk ne palazlandık
Devlet kölesiydik olduk emekli
Eşekler misali hep palanlandık
Devlet kapısından etti emekli
***
Ne gece ne gündüz belli değildi
Çalışmaktan sırtım şimdi eğildi
Damarımda kanım hepten çekildi
Devlet yapısından etti emekli
***
Halimiz yamandır neylesek bilmem
Dünyaya gelirsem memurluk etmem
Bu hallerimize geliyor gülmem
Devlet odasından etti emekli
***
El etek öpmedik bizi sildiler
Ömür tükenince yola dizdiler
Solu gösteripte sağa bindiler
Devlet mekanından etti emekli
***
Öze saymadılar üveyiz şimdi
Ne acı tükendi ne dertler dindi
Dedim emekliyim sordular kimdi
Devlet bacasından etti emekli
***
Ruhi söyler durur hep hallerini
Utanıp devletten siler gözlerni
Hayasızlık etmez bilir sözlerni
İşte devlet böyle etti emekli.

06.05.2008/OLTU

Devletin modern kölesinden köleliğe geçişinin öyküsüdür.


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dostlar
Kahreden acılar denizindeyim
Ölümü ararım yol nerde dostlar
Kırılmış umudun içersindeyim
Beni kurtaracak can nerde dostlar?
***
Düşünce anladım yalnızlığımı
Kimse söndürmedi yanmışlığımı
Feleğin sillesin tatmışlığımı
Yediğimde gören varmıydı dostlar?
***
Günlerim geçiyor ölümüm yakın
Cenazem geçince hüzünle bakın
Gözyaşı döküpte ağlama sakın
Mezarıma gelin olur mu dostlar?
***
Diriyken sürmedim sefalarımı
Kimsede görmedi vefalarımı
Çektiğim dünyanın cefalarını
Görenler varmıydı bilmemki dostlar?
***
Ruhiyi öldüren hep dertleridir
Umarsız kaldığı o dertleridir.
Hüsranla boğulan can dertleridir
Dertlerini anın olur mu dostlar?
06.05.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Senin
Yağmur oldun gözlerimde yağarsın
Seller gibi bu gönlümde çağlarsın
Düğüm oldun yüreğimi bağlarsın
Yürek senin gönül senin can senin
***
Seni andım baharımda yeşerdin
Filizlenip yüreğimi deşerdin
Katre katre gözlerimden düşerdin
Bahar sensin yazım sensin can sensin
***
Sana geldim uğruna ölüm yolunda
İster öldür ister yaşat kolunda
Canım çıksın inan senin uğrunda
Kanım senin yolum senin can senin
***
Ruhi inler adını her andıkça
Uzun ömür kısa olur yandıkça
Hasret biter umutları kandıkça
İsmim senin cismim senin can senin

04.05.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Çelik
Duygularım
su verilmiş çelik gibi
bilendi, ancak
daha alışamadım
gurbetin havasına, suyuna
hep uzun havalar dinlerim
Erzurum dağlarıda kar ile boran
Kışlalar doldu bugün
doldu boşaldı bugün
Ayrılık geldi kardaş
anam anam anam
dedikçe
kül olurum yana yana
Bağrıma kara saplı bir bıçak gibi
saplanmış sıla
söküp atamam
şu yabanıl gurbet ellerinde
ağlamak karım oldu
gülmeleri unuttum
ve yine bir uzun hava tutturdum
ölüm ile ayrılığı tartmışlar
elli dirhem ağır gelmiş
ayrılık
evet bu ayrılıklar
bir yanda Mecnuna çevirdi
yalnızlığa boğuldum
bir yanda Kereme döndürdü
yandım tutuştum
çıra gibi
yanmadayım
ne bir sırdaşım oldu
ne de bir yoldaşım
kala kaldım yapayalnız
yalnız
duygularım su verilmiş
çelik gibi
bilendiler

04.05.2008/OLTU

Ruhi HATUNOĞLU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Bilesin
Lal olurdum bana merhaba deyince
Gül açar yüreğim bunu bilesin
Vuslata ererdim sen söyleşince
Ağlar yüreğim de bunu bilesin.
***
Leblerinde aşkı aradım durdum
Gözlerin ömrüne mahpusluk oldum
Vakit geldi geçti bende hep soldum
Adın yüreğimde bunu bilesin
***
Lav olur akarım önümde durma
Güzel can sözlerin sakın ha vurma
Varlığın bendedir kendini yorma
Anın yüreğimde bunu bilesin
***
Lükres borjiyayla değişmem seni
Gururu atmışım bırakın beni
Velhasıl canımda biten bu teni
Adadım yoluna bunu bilesin.
***
Ruhi bir söz ile sana bağlandı
Ufku genişledi ömrü dağlandı
Hayalin beynimde öyle canlandı
İsmini anarım bunu bilesin.

04.05.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Haberin Varmı?
Görmedim ne gözlerini ne de yüzünü
Gel gör ki ben aşık oldum, haberin var mı?
Suskun duvarlarla söyleşirken sözünü
Konuşunca aşık oldum haberin var mı?
***
Kerem oldum yanıyorum su dökme sakın
Çöllerde Mecnunum sen uzaklardan bakın
Ferhat gibiyim o dağları delmem yakın
Garip gibi aşık oldum haberin ver mı?
***
Zamana tutsağım işkencen sevgim olsun
Darağacında adın son isteğim olsun
Bu sevmelerim yürekte taşmadan dolsun
Yüreğimle aşık oldum haberin var mı?
***
Seni sevdim bahçedeki gülü koklamam
Ölümüne de olsa sevgiyi saklamam
Hatamı saklayıpta suçumu aklamam
Ölümüne aşık oldum haberin var mı?
***
Ben biçareyim çarem de sendedir
Deli yürek sende değil, güzel bendedir
Kara saplı bıçak ruhumdadır tendedir
Ben ruhumla aşık oldum haberin var mı?
***
Ruhi yanıyor bak böyle hep cayır cayır
Umuda yolcudur ki aşkta vardır hayır
Hayali erişilmez gibi yolu çok bayır
İletiyle aşık oldum haberin var mı?

04.05.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kollarındayım Gecenin
Sarıldım gecenin duygulu kollarına
yeniledim bilinç düzeyimi
tutundum dallarına gecenin
haykırdım avazım çıktığı kadar
neler gördüm neler göreceğim
nerden geldim nereye gideceğim
gecenin koynundayım
gökte yıldız
yerde gece
denizde yakamozların ışıltısıdır belleğimi susturan
Oysa benim yangınlarım tutuşmuş
alazlanıp gökyüzüne yalınmaktayım
tutmayın beni gecenin kolları
yıldızların kılavuzluğunda
yol almadayım
ve bütün şehir
suskunluğa bürünmüş
sağır, kör ve belleksiz
bir ben ayaktayım
yıldızlar ışımakta
ay yarı geceden batmış
yakamozlar yanıp yanıp sönmede
ağlayasım gelir gecenin bu saatinde
ve hıçkırıklara boğulurum
deniz taştı taşacak
nehirler dergahından çıkmış
üstüme üstüme gelmedeler
sarıldım bütün gücümle
gecenin duygulu kollarına
ağladıkça yıldızlar kaymada birer birer
bilinç düzeyim yenilenmede
avazım çıktığı kadar bağırıyorum
gece, deniz ve ben
suskunlardayız
vurgunlardayız
gökten uzak
yere yakın
bağırmadayım yine
tutmayın beni yıldızlar
aç kollarını gecem
bir başıma kalmalıyım
bilinç düzeyimle
bilenmeliyim
ve örse vurulan çekiç gibi
vurmalıyım belleğime
ki açılsın artık gecenin kolları
düşsün yıldızlar teker teker
benim yanmalarım tutmadan
bir başıma kalmalıyım
ömrümü çalan zamandan
ayrılmalıyım
ölüm yaklaştığında

02.05.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Çektiğim
Kırıldım gücendim dost aramadı
Yerden yere vurdu canım çıkardı
Sözünü onadım dönüp bakmadı
Dost elinden nedir benim çektiğim
***
Günlerdir acının durağı oldum
Yazıp çizmektende artık yoruldum
Dost susunca bende kırgın boğuldum
Dost elinden nedir benim çektiğim
***
Dönüp bakmadı kaçtı aradıkça
Sitem eyledi hal hatır sorunca
Görmezdi o beni cama bakınca
Dost elinden nedir benim çektiğim
***
Ruhi saflığına oturup ağla
Umudu bırakta elini bağla
Hayatın yolunda sessizce çağla
İsminden de nedir senin çektiğin.

02.05.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Yazmaz olaydım
Adına övgüler yazdım yazmaz olaydım
Adam bilip yolu sordum sormaz olaydım
Kanat geripte kol açtım açmaz olaydım
Kırılaydı bu kalemim yazmaz olaydım
***
Yanlış anlaşıldım övgüleri yapınca
İçi dışı fesatlıktı yoldan sapınca
Kağıdı ve kalemi elime kapınca
Yırtılaydı bu kağıtlar yazmaz olaydım
***
Kötü anlaşıldı benim iyi niyetim
Başımı ortaya koydum budur diyetim
Gören gözlerinde belki bende bir hiçtim
Felç olaydı elim kolum yazmaz olaydım
***
Ruhidir adım arkadaşca dost ararım
Uyanık geçinenlere kapı kaparım
Halim bilene canı gönülden koşarım
İçimdeki küsleri de yazmaz olaydım.

01.05.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Arıyorum
Buldum diye çok sevindim dert dinleyeni
Bir göründü yok oldu sırra kadem bastı
Ne gördü ne duydu günlerdir bekleyeni
Unutulmaz duyguda o şimdi bir yastı
***
Sohbetini özleyip hep aranıp durdum
Kırıldı kanadım yüreğimden vuruldum
Her gelenden geçenden ben adını sordum
Kimse birşey demedi o sırra kadem bastı
02.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Mesaj 23
Hak yolunda yürüyelim
Halkın içine gidelim
Aldığımızı verelim
Hoşgörüyle Mevlanaya
03.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Mesaj 22
Özlem rüzgarı esmeye görsün
lal olur konuşan dil
esinlenir gönül
yakarışlar duadır
lahavle çekerekten
al başımdan hasreti
diyerek
devam et yola
elbet Allah kerimdir
bu sıkılmışlığa
06.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Mesaj 21
Haklısın belkide sitem etmekte
Gül yerine taş gelmedi dua et
Dost özlemi bak yine çekilmekte
Dosta hoşgörülü ol gel de sabret
06.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Mesaj 20
Şiirinizi okurken gözlerim doldu birden
Acılar tazelenip geçtiler yüreğimden
Feri bitti kalmadı yaş akan gözlerimden
Aynı acıyı tattık tesadüfen seninle
Kara toprağa verdik babaları derinden
06.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Mesaj 19
Ayın yarısı karanlıksa
Aydınlıktır diğer yarısı
Sitemle herşey durulursa
Bitermi acılar sancısı
07.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 13
Dost görünür dost değildir
Post giyer Abdal değildir
Muammadır bilmecedir
Çözülmeyen bu insanlar
06.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 12
Konuk oldum çaldım dost kapısını
Açıldı kapı verilmedi selam
Bilmedim o kişinin yapısını
Çıkmadı lebten ne bir söz ne kelam
20.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 11
Popüler olunca aranmaz olduk
Şiirler konuydu yorunmaz olduk
Dost iken şimdi hatalımı olduk
Yüzüme kapandı dost kapıları
24.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 10
Nasıl biri diye sordu ankette Başbakanı
Biranda cevapladım kafaya türban takanı
Ve kendi yandaşını yaparken Cumhurbaşkanı
Bu ülke ülke olalı görmedi böyle Zulüm
24.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 9
Oy diyerekten yüzlere maske taktılar
Gerçek yüzleride artık çıktı ortaya
Ülkeyi AB ye ABD ye sattılar
Yem oldu halkım takıldı oltaya
23.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Öylesine 1
Lal olmuşsa gönül
eziyettendir can
yalnızlık girdabında
lav gibi
akıp
yanıyor ve ağlıyorsa
ağlayan göz değil
yürektir
sessiz ve kırgın
30.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Öylesine
Lal olmuşsa gönül
esinlenir
yalvar yakar olur
lav olur
akar
yalnızlığın gölgesinde
sessiz ve ingin
öyle bir başına
30.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Sevgi
Sevgiyi dilde arama o yürektedir
Mangal gibi yürek ister canan sevmeye
Delikanlılık raconu hep bilektedir
Dağları aşar da gider yari görmeye
***
Dil suskunsa gönül kırgınsa yürek ağlar
Gözyaşı içinde kalır sel gibi çağlar
Dertleri tutam tutam hep içinde bağlar
Neler vermez ki canan için sevilmeye
***
Rodinin düşüneni kara sevdalıdır
Bedenen değilde yürekten yaralıdır
Beyaz giyse bile içi hep karalıdır
Sevilmesede severek gider ölmeye
***
Can suskun can paramparça vuslat uzakta
Güzel yarin hoş sedası bir çift dudakta
O eşsiz nağmeler inledikçe kulakta
Sedası için gider yari dinlemeye
***
Sevgi için dizilir dertler özlemlerle
Ölüm vız geliyor sevgi için dertlerle
Adını haykırmak ister hep dizelerle
Yorulmakta ne sözcük yari düşlemeye
***
Ruhi sevince delice yürekten sever
Uzaktaki sevgiliye gözyaşı döker
Hayatın binbir türlü çilesin çeker
İdam sehpasına gider ipin çekmeye

Ruhatun 29.04.2008/OLTU

Sevince, delicesine sevmeli


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Nasihat 1
Hak haktan gelir hakkını yeme kimsenin
Hesabı sorulur elbet ahir zamanda
Hakkını yedilersede eğer ki senin
Hesabı sorulur elbet ahir zamanda
***
Günahı ve sevabı biliyorsan eğer
Gün gelir de birgün lehine olur değer
Hak yiyenin iki gözü durmadan seğer
Hesap sorulur elbet ki ahir zamanda
***
Taşıdığın bu beden emanettir sana
Dikkatli ol iyi bak verilen bu cana
Saçıp savurursan dökersen dörtbir yana
Hesabı sorulur elbet ahir zamanda
***
Haram ile helali birbirinden ayır
Hakkın fazlasıyla yoksulları kayır
Yoksula yaptığın her iyilik ve hayır
Hesabı verilir elbet ahir zamanda
***
Rüyadayız bu alemde değiliz gerçek
Uzakta olsakta gösterir bizi mercek
Hayaldir bu dünyamız değildir ki gerçek
İzimizinde hesabı ahir zamanda

22.04.2008/OLTU
Ruhatun


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Meğersem
Selam verdik el uzatıp yol sorduk
Bağrıma bastığım taşmış meğersem
İki laf etmeden yola koyulduk
Yolda gördüklerim taşmış meğersem
***
Aş ekmek değildi meram sohbetti
Sohbet başlamadan bir anda bitti
Gözlerim yollarda yolu gözetti
Görmediğim gözü taşmış meğersem
***
Ahlanıp durdumda suçmu işledim
Böyle olacağa kelam etmezdim
O kapıya kırk yıl kalsam gitmezdim
Çaldığım kapıda taşmış meğersem
***
Darılıp gücenmem yine arardım
Hal hatrını işte öyle sorardım
Dostluğa güvenip canım atardım
Dost bildiklerimde taşmış meğersem
***
Bir gül uzattım dostluğun adına
Dost bıraktı beni elin yadına
Varamadım sohbet kelam tadına
Kelam edeceğim taşmış meğersem
***
Ruhi bu saflığın hep böylemidir
Umudun kırıldı reva değildir
Hatır sorduğunda acaba kimdir
İsmini andığın taşmış meğersem

Ruhatun 20.04.2008/OLTU

Vefasız dostlara sitemimdir.


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 8
Selamlaştıkta konuştuk havadan sudan
Kesti selamı sabahı sebepsiz yere
Bir nakış işlemedi kırılası camdan
Zaten akıyordu sessiz sessiz bu dere
Ruhatun/18.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Adı Ozan Oğlumun
Oğul can derim ciğerim der yolunu gözlerim
Zaman hiç geçmek bilmez oysa seni çok özlerim
Adın dilimden düşmez şiirlerimde anarken
Nur saçarsın sen evime evde seni beklerim
***
Çekerim senin için gurbetin her cefasını
Sürmesemde gam yemem bu dünyanın sefasını
Sen bendesin oğul çekerim gurbet tasasını
Gül açılır sen gelince evde seni beklerim
***
Gözümden sakınırım sana bakmaya doyamam
Sen evimin tek direğisin sana hiç kıyamam
Biri kem söz söylese sana ona dayanamam
İki gözüm bir yüreğim evde seni beklerim
***
Ruhi bir ozan derde bin ozan çıkar ağzından
Usundadır kalbindedir çıkmaz ki dimağından
Hasretlik ateşi tutuşmuş çıkmaz bağrından
İsmin ile cismin ile evde seni beklerim
Ruhatun 15.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Mart-Eylül
Beyinlere kelepçenin
vurulduğu günler
unutulmuyor
oniki martlar
oniki eylüller
yüreklerde küllenmiş
bir sızıdır
Gecenin bitimi
sabahın ilk ışıkları
doğanda
kapıya dayanırlar
ve paletler ezip geçerken
postallar iz bırakır
en ücra sokaklar bile
sessizliğe gömülür
tek ses duyulur
bu inginlikte
postal ve palet sesleri
ve homurtusu reoların
kapı dipçiklenir
sabahın kör karanlığında
beyinlere kelepçe vurulacak
acımasızca
kurulacak idam sehpaları
sorgulama
mahkeme
fazla uzun sürmez
hemen karar verilir
ülkeye sevgi ve barışçıl duyguları
aşılamaktan
idamına
müebbetine
kamu hizmeti yapamaz
ibaresi adı altında
gereği düşünülür
kelepçe bileğe değil
beyine vurulmaktadır
pranga ayağa değil
düşünceye takılmaktadır
baharın başlangıcı mart
güzün başlangıcı eylül
kan kokusu yayar
belleklere
unutulmayan
katılığıyla.
Ruhatun 15.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Barışa
Göğsümde bir kuş çırpınır
uçası gelir
hep yaban ellere
dur demek ne mümkün
alıp başını gitmeğe
can atar
maviliğinde göğün
bir çift kanat
maviliğinde denizin
bir haykırış olur
dağlarında yabanılın
uçmaya yeltenir
ve çırpınır durmaksızın
göğsüm fırladı
fırlayacak yerinden
bir ses uyarır
derinden derinden
otur oturduğun yerde
gittin gidebildiğin kadar
gördün görebildiğince
dur diyemem
gitmede diyemiyorum
sürükleniyorum
göğsümdeki kuş çırpınırken
dağlardan aşıp
denizlere ulaşıyorum
bazen dörtnala giden
bir kısrağın yelesinden tutunup
bazen de bir kuşun
kanatlarında
göğün bitmez maviliğinde
yol alıyorum
Duygularımı
su verilmiş çelik gibi
biliyorken
göğsümde çırpınan
barış güvercini oluyor
salıyorum
ucsuz bucaksız
semaya
belki barışı getirir
bütün dünyaya
13.04.2008/OLTU
Ruhi Hatunoğlu


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 7
Filizler yeşerip boy verdi fidan oldular
Bıraktı yakasını koca ağaç oldular
Artık yeni fidanlar dikilmezken yeniden
Herşey yerinde saydı bitti bütün umutlar

12.04.2008/OLTU
Ruhatun


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Afroditim
Miatsız ilacım
Üreticim
Bağrıma taş bastım
Emekçim
Rodinin düşüneniyim
Ressamınım heykeltraşınım
Afroditten de güzelsin
Sen aşkım
1978/VARTO


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Davacıyım
Can dedikçe onlara onlar beni azarladı
Yüce mevlaya sığındım onlardan davacıyım
İyi desem suç olur kötü desem kızarlardı
Yüce mevlaya sığındım onlardan davacıyım
***
Büyütüpte beslediklerime düşman kesildim
Hergün yerden yerlere vurulupta yerildim
Toz olupta toprak olup yerlerede serildim
Yüce mevlaya sığındım onlardan davacıyım
***
Dertleri açamadım utancımdan kimselere
Hiçe saydılar beni de attılar köşelere
Kötü sözüm olmadı kem ağızlı o dillere
Yüce mevlaya sığındım onlardan davacıyım
***
Bütün kazanç onlaraydı bana hiçbirşey yoktu
Sözleri dinlemektende yiyecek yerim toktu
Yılan gibi akrep gibi hepsi bir yerden soktu
Yüce mevlaya sığındım onlardan davacıyım
***
Kurtulmak için azaptan ölümü bekliyorum
Hergün acı çekerek yerlerde sürünüyorum
Kalbim dayanmıyor artık mum gibi eriyorum
Yüce mevlaya sığındım onlardan davacıyım
***
Ruhi bütün bu dertlere durak oldun gidersin
Uzaktaki kurtuluşun ölüm olur bitersin
Herşeyleri bir kalemde gün gelirde silersin
İsmi yüceye sığındım onlardan davacıyım
07.04.2008/OLTU
Ruhatun


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Babama
Şevkatin göstermeyip hergün hep hiddetlenirdin
Karşında konuşamazdık hemen sinirlenirdin
Çok sinirlendiğin zaman tekme tokat döverdin
Atsam atılmazdın satsam satılmazdın babamdın
***
İki ana on kardeştik bir de sen onüç etti
Hergün evde kıyamet koparken canına yetti
Ayrılırken ev evden bu da son bir felaketti
Atsam atılmazdın satsam satılmazdın babamdın
***
Aç bilaç kaldığımız günler saymakla bitmezdi
Eve birgün olsun huzur ve mutluluk girmezdi
Seni gören ev halkı bir yerlere gizlenirdi
Atsam atılmazdın satsam satılmazdın babamdın
***
Son günlerinde bile yine de ben yanındaydım
Hastahaneden Gebzeye mahzunca uğurladım
Bu son görüşümdü seni gidincede ağladım
Atsam atılmazdın satsam satılmazdın babamdın.
***
Kötüde olsan babamızdın dalımız çınarımızdın
Sırtımızı verdiğimiz yüce bir dağımızdın
Unutulmayan bir anı büyük varlığımızdın
Atsam atılmazdın satsam satılmazdın babamızdın
***
Ruhi öksüzdür şimdi hep seni anar gurbette
Umudu babalıktır filizleri yeşermekte
Hayatın son dedi soyağacın devam etmekte
İsmen atılmazdın satsam satılmazdın babamdın.

06.04.2008/OLTU

29.07.2003 saat 20.10 da babamızı kaybettik.
Ruhatun


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Vay Başıma
Yıllarca yanarsın düşme kötünün eline
Ne kilit vurursun ne gem onun kem diline
Sırtında bir kambur olur yapışır beline
Karnı tok olsada gözü açtır vay haline
***
Düştüm kötünün eline dört yanım batak
Evde ne yorganım kaldı ne de bir yatak
Boğazdan kısınca kalmadı bizde yutak
Vay kötü yazgıma vay ki benim başıma
***
Yıllar geçti doyuramadım aç gözünü
Körükleyip durdu ocaktaki közünü
Hep haklı çıkarttı haksızken özünü
Vay kötü yazgıma vay ki benim başıma
***
Sahipsiz sahiplendim acıdım haline
Elde avuçtaki gitti rüzgar yeline
Sahip olamazdı ki hiçbir zaman diline
Vay kötü yazgıma vay ki benim başıma
***
Ruhi bak yıkılmış bir viraneye döndü
Umutları da kalmadı ışığı söndü
Hesap alt üst olup bin parçaya bölündü
İlendi yazgıya vay ki onun başına
06.04.2008/OLTU
Ruhatun


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Oynaşı
Bir karasevdadır kağıtla kalemin oynaşması
gülden kaleler çizilir kimi gün
akan ırmak durur ve haykırır
bende bu sevdanın içindeyim
alır başımı giderim
ben başlıbaşına bir karasevdalıyım
ne gelirse önüme
alırda giderim
kalemle kağıt oynaşadursunlar
oysa ben hep gidiyorum
gurbeti duya duya
sılama kavuşmaya
gelemem kağıtla kalem gibi
oynaşmaya

04.04.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Ru
Bir benim
birde kendinin dostuydu
dostum Ru
Çalıştı çabaladı
gençliğini yaşadı
yaşamadı
o da bilmiyordu bunu
bildiği bir şey vardı
delikanlı olmak
dürüst olmak
namussuz alemde
namuslu kalmak
Kırsal kesimde geçti
delikanlılık çağı
sonra metropole geldi
geldi gelmesine ya
dedi yutar bu kent
beni
burda bir nokta da olsam
ne mutlu bana
yıllar yılı metropolitanın
serkeşliği
keşmekeşliği içinde
yaşadı durdu
dostum Ru
Siyasi olaylara katıldı
miting alanlarında
namussuzlara
bağırdı
sloganlar attı
coplarla tanıştı
sırtına her inişte
acımasızca
okulundan ayrıldı
aşkı düşünemedi
o günler
çünkü memleket sorunları vardı
çalanlar
çaldıranlar
haksızlığa uğrayanların
sorunlarına koştu
namussuzla
namusuyla savaş verdi
dostum Ru
bir başka adamdı
bazen çok uysal
bazen de saldırgandı
anlamak zordu onu
yaşadıklarındanmıydı
bilemem ama
mücadeleye hiç ara vermezdi
o uysallığıyla
saldırganca
üstüne üstüne giderdi
çaresizliklerin
ve fazla konuşmazdı
ve hep suskundu
ve ülke çıkarları doğrultusunda
yaşamak ne güzel
derdi
Ru dostum
on kardeştiler
en büyükleri oydu
hep sırtında
sorunları taşırdı
ve espri olsun diyede
takılırdı kendine
fazla ağırlık
taşıdığımdandır
boyumun kısalığı
der ve gülerdi
ağlardı sonra
gözlerinden iki damla yaş
dökerekten
boş ver be derdi
o benim yaşantım
üzme sen tatlı canını
dostum
ayaklarını yere basıyorsan
ağırlık taşıyacaksın ne olursa olsun
unutma bunu dostum
Ru yaşamı
ve insanları çok sever
nerde bir çocuk görse
doyasıya sarılır
sever okşar
kız ise ana ana
erkek ise koçum koçum
der sarılır doyasıya
baba şefkati görmediğindendi
böyle oluşu
ne öksüz ne yetimdi
vardı iki anası
birde babası
ve on kardeştiler dostum
yani anlayacağın
özlük üveylik
vardı
Dünya kocamandı
ama gel görki
onlara dardı
öz anadan yedi kardeş
üçü erkek dördü kız
analıktan da üç oldu
biri kız ikisi erkek
onlar öz oldu babaya
diğerleri üvey
belki sevdi
belli etmedi
belki sevmedi
belli etti
boşver be dostum
başını şişirmeyelim
sadede gelelim
yaşamak yine de
güzeldi
onlar için
kimi gün
ağustos sıcağı gibi
sıcak
kimi gün
zemheri de
buz kestiler
ama hep diriydiler
sıcağında yazın
kışın soğuğunda
yaşam
akıp gidiyordu
nehir gibi
kimi gün
bulanık
berrak ve dingin
akardı kimi gün
doymuşluğu bilmediler
oysa
bildiler aç kalmayı
bellerine yapışınca
karınları
yitirmedikleri tek şey vardı
onur ve
gururları
yaşamak buydu işte
dostum
iyi kimi gün
kimi günse
kötü
şartlar altında
akıp gitmede
bir nehir gibi
yaşantı
ve yirmidokuz temmuz ikibinüçte
baba
beş nisan ikibindörtte
en küçük kardeş
uğurlandılar gömüte
gözyaşlarına boğularak
gidenler gitti
acı tatlı anılarıyla
yıkıldı Ru
gidenlerin acısıyla
Lakin yaşam
süre gidiyor
durgun ve sessizce
ve bütün inginliğiyle
unutulmayan
acılardır
tazelendikçe
Ru'da
birgün oda diyecek
yaşama elveda

2004/ANKARA
Yaşantımın çıkmazlığında yaşadıklarımın bir parçası
Korkmak zorunda olunan tek şey, korkunun kendisidir.


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Ulaşmak
Lal oldum
resimlere bakınca
emeğin ezilmişliğinde
usanmadım
yılmadım
hasreti içimde büyütüp
lav oldum
imgeleştim sözcüklerde
aktım baharda coşkun
nehir gibi
hep seni aradım
bentleri yıkarak
ulaşmaktı amacım
kime mi?
elbetteki sana
kime olacak
30.03.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Dörtlük 6
Ruhumun portresin yoksun ettiler
Umut verip sonra çekp gittiler
Haklısın deyipte birde dövdüler
İçli nağmeleri nasıl yazayım.
Ruhatun 27.03.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu

[GooD aNd EvıL]

Ömrüm Tükendi
Bedenim asıldı günün yorgun saçlarına
Giden dünleri aramaktan ömrüm tükendi
Bir buse konduramadım yarin dudaklarına
Zamanım geldi de geçti ömrüm tükendi
***
İlendim dünyaya niye erken geldiğime
Pişmanlık duymadım yar kapısın gezdiğime
Hayallerini çizdim kalemle belleğime
Biten günleri yola vurdum ömrüm tükendi
***
Acılar kor olupta büyüdü hep içimde
Adını düşürmedim yıllar geçti dilimde
Nakış nakış işledim gördüğüm her kilimde
Nice yıllar geçip gitti ömrüm tükendi
***
Uzun ******* zalim olmuş beni kahreder
Şu uzun havalarda yüreğimi mahveder
Ağlamamak için de gözlerim sabreder
Ne günler gördüm geçirdim ömrüm tükendi
***
Yıllar uzadıkça ömrüm su gibi akıyor
Geçen o yıllar varya yüreğimi yakıyor
Kalemlerde usanmadan çilemi yazıyor
Ben çok şiirler yazacağımda ömrüm tükendi
***
Rüzgar gibi gelmişimde yel gibi giderim
Unutmak ne mümkün seni ey kötü kaderim
Hasretlikler yerden yere vurdular niderim
İsmim dünyada kalır ama ömrüm tükendi.

27.03.2008/OLTU


Ruhi Hatunoğlu