Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

! ! ! ! ! Eller Kırılsın

Sevdan ile yanmak varmış kaderde
Bana Güneş doğmaz oldu seherde
Senin olmak var mı.? Şimdi! yada ilerde
Benim kaderimi yazan eller kırılsın

Başımda yeller eserdi seni görmeden önce
Beni örnek al, mutluyum derdim her gence
Senin sevdan oldu yüreğimde bir pençe
Kalbimi parçalayan hain eller kırılsın

Şahtım. Padişahtım ben bu alemde
Mutluluk oyunu oynanırdı hep sahnemde
Güller tomurcuk kopmazdı benim bahçemde
Gönül bahçemi talan eden eller kırılsın

Gülmeye hasretim hüzünlüyüm sayende
Sözler kahır, müzik sitem aşk bestemde
Hayatım sana feda gönlüm artık matemde
Aşkı bana haram eden eller kırılsın

Aşksız kalsın bana aşkı yasak edenler
Benden beter olsun bana oh olsun diyenler
Makberi yürektir korkmasın aşktan ölenler
Seni benden alan o hain eller kırılsın

Y.Tarihi 12-08-08 Saat 23.00
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

! ! ! ! ! Hayallerim ve Aşkım

Bugün şöyle bir düşe daldım yine
Kah bir gülümseyiş kah bir hüzünle
Anılarım gelse dedim birden dile
Dönsem seninle olduğum ilk güne

Güneş yine senden doğsa sımsıcak
Yıldızlar inadına her zamankinden parlak
Seni bana getirse sonsuza dek şafak
Acılarımı dindirsem kanayan yüreğimde

Seni yazsam yine gönlümün sayfalarına
Ölümsüz aşkımı katsam mısralarıma
Şarkımız söylense sevenlerin dillerinde
Sensiz ermesem bir daha yarınlarıma

Düşler gerçeğin aynası derdi eskiler
Acaba erecek miyim bende muradıma
Gönlümde sonbahar zor böyle sevmeler
Sensiz kara bulutlar çöktü ocağıma

Ben yine suskun kalayım bir köşede
Gönlü kırık küskün hayata ve sana
Yazmasın kırdığım kalemim derdimi
Yazmasın neşemi gönlümün sayfalarına

Unutulup gideyim kalayım bir başıma
Yüreğimde aşkın dilimde ismin dua
Başım öne eğik hasret bir umuda
Hayallerim aşkım ve ben sana elveda

Y.Tarihi 29-06-2008 Saat 00.16
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

! ! ! ! ! Zamansız Ölüm

Daha yeni gelmişti ilkbahar
Söylenmemişti en güzel şarkılar
Bize acıyı yaşattın bu Pazar
Öksüz kaldı ardında yavrular

Güldün goncaydın açmamıştın daha
Amansız dertler dayandı çalmadan kapına
Genç yaşında aklar düşürdü saçına
Sensiz ağlıyor ardında yavrular

Bahar mutluluktu gülüp oynanan
Lale sümbül nergis çiçek açmadan
Gecenin üçü sabaha varmadan
Anneler günü annesiz kaldı yavrular

Yakışmadı bu zamansız ölüm hiç sana
Dönüp ardından ağlayanlara bir baksana
Yaş otuz yedi hayatın başı bile değil daha
Göz pınarları kurudu ardında yavrular

İsmini anamaz oldum yüreğim sızılar
Mevla’m neden yazılır bu kara yazılar
Toprağa değil yüreğime vurulur kazmalar
Yüreğine gömdü ardından ağlar yavrular

Kıyamazdım saçının bir tek teline
Tutam, tutam saçın dökülür elime
Zalim kanser girmiş izinsiz tenine
Daha sana doymadı ki öksüz yavrular

Ne söyleyeyim, ne yazayım senin için
Kanıyor kangren oldu vallahi içim
Sana bin kez feda olsaydı benim ömrüm
Anneler günü annesiz kaldı yavrular

Ruhun şad olsun yattığın yerde rahat uyu
Mekanın cennet olsun içtiğin zemzem suyu
Sevip koklayamasan da iki öksüz yavruyu
Dualarla yaşatacak seni artık yavrular

Y.tarihi 23.05.2008 Saat 20.40
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

! ! ! ! Fani Bedenler

Topraktan geldik, toprağa gider her fani
Ardından kan ağlasa da sevenlerinin kâlbi
Dünya’ya hükmetsen, kalınmıyor asla baki
Sevenin çok olsa ne fayda her canlı fani

Sevdiğini kaybetmiş sevdiğim gözünde yaşlar
Bir kuş gibi çırpınır ardından seven kâlbi
Elimden bir şey gelmez hüznü beni de dağlar
Mümkün olsa keşke sevilenler kalsa hep baki

Elimde olsa getirmek giden sevdiğini getirmek geri
Yeminler olsun bir gülüşüne adardım bu naçiz bedeni
Tanrı senden benden sevenlerinden çok sevdiklerini
Yanına alırmış çünkü bu bedenler bizlere fani

Y.Tarihi 13-10-2007
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

! ! ! ! Sen Canıma Can Katarsın

Bir gün çalarsa Azrail kapımı
Tutmadan ellerini; sıkı, sıkı
Kaybolmadan gözlerinde
Bilesin ki gözlerim açık giderim

Kapanmaz sana doymayan gözlerim
Açık kalır mahşere kadar inan
Kara toprak altında inlerim
Sana doymadım daha diye ağlarım

Bir gün çaresiz dertler beni
İnletirse gecenin alaca karanlığında
Çare bulamazsa tabipler derdime
Bilesin bir öpüş bin yıl yaşatır beni

Derde yenilmem sen varken yüreğimde
Zehir içsem şifa olur inan ki kadehimde
Sensiz Karun olsam ne çıkar ellerim böğrümde
Gönlümün zenginliği senin kaderinde

Bir yudum içsem canıma can katarsın
Damarımda kanım ruhumla birlik yaşarsın
Şah damarımda kan pıhtısı oldun atarsın
Sensiz ölmem; sen canıma can katarsın

Y.Tar. 02-08-2008 22.40
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

! ! ! ! Şimdi Sensizim

Bir seni sevmiştim yüreğimde aşkın derya
Günüme Güneş’ti yürek yakan gözlerin var ya
İsmini anardım; ismin benim bildiğim ilk dua
Şimdi sensizim; çekilmez ki bu Dünya

Gecem karadan kara bahtım gibi zifiri
Felek sevmez yüreğine aşk düşen garibi
Niye vurdun kalbime o kelepçe kilidi
Şimdi sensizim; çekilmez ki bu Dünya

Unutuldum bir köşede yüreğimde aşk ile
Her güne başladım bir umut bir şevk ile
Kavuşmuyor sevenler Allah’ım ne bu çile
Her zaman sensizim çekilmez ki bu Dünya

Y.tarihi 04-02-2008 Saat 1.30
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

! ! ! ! Yüreğim Paramparça

Daha ikiye bölünmemiş bir yürek sendeki
Bir görsen ne hale gelmiş sensiz bendeki
Kırk yerinden yamalı yerlere düşmüş haldeki
Adına yürek denmez yakılmış yıkılmış bendeki

Candır canandır kalmayan eldeki
Aramak ne fayda bilinmez yerdeki
Kime ait o bedende atan yürek sendeki
Bin parçaya bölsem ne fayda
Sevgiye hasret yürek bendeki

Sende kır varsın kırılsın olsun bin parça
Ne gerek var yama için beton harca
Sensizlik benim içimde ateş yakarda
Yüreğimden bana kalan acep hangi parça
Aşkın eylemiş yüreğimi paramparça


09-03-2008 02.22

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

! ! ! Ben Seni Seviyorum

Nereden bilebilirdim mühür gözlüm
Yüreğimin sende takılıp kalacağını
Benim için heba olmuş sensiz ömrüm
Hava su gibi sana muhtaç olacağımı

Dost derken aşk düşürdün yüreğime
Belalındım apansız girivermiştim ömrüne
Yine mi sen derdin bu adam serserimi ne
Şimdi aşk başımda geçmez söz gönlüme

Senden uzaktayım ama sen yüreğimde
Sensiz yanmaktayım yerim yok kaderinde
Aynalara küskünüm barışık değilim bedenimle
Neden çıkmadın karşıma benim aşk mevsimimde

Elim uzatıp diyemem seni seviyorum
Yüreğim açıp söndür diyemem yanıyorum
Kalbimde kapanmaz yaralar sürekli kanıyorum
Sen bilme tanrım bilsin ben seni çok seviyorum

Y.Tarihi 11-09-2007
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

! ! ! Gönül Gözün Gördüğünde

Gönül gözün bakmayı öğrendiğinde düzgün
Kederler olmayacak mutlu geçecek her gün
Son deminde olsa da sona ersede ömrün
Ardına bakmayacak mutlu kalacak gönlün

Acıyı bileceksin tek biber yediğinde
Mutlu olacaksın hep gönülden sevdiğinde
Karanlık sadece güneş evine döndüğünde
Yüzünde güller açacak sevgiden güldüğünde

Olmayacak dilinde ah denen o kelime
Mutluluk bir demet gül misali hep elinde
Sevdiğini hep gönül gözünle gördüğünde
Ayrılığın yeri olmaz asla senin ömründe

Y.Tarihi 22-09-07
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

! ! ! Orda bir serseri öldü dersin

Bir gün kaf dağına kar yağarsa nedensiz
Sonbahar geçti kışa merhaba dersin
Buzlar sarkarsa zirveden yüreğine
Gözyaşıma buz dayanmaz ateşsiz
Yanarım orda bir serseri öldü dersin

Siyah saçlarında başlarsa ağarma
Zülfüne düşerse karbeyaz iki tel
Kulakların uğuldarsa yel değirmeni misali
Güneş doğduğunda kararırsa gökyüzü
Anladım orda bir serseri öldü dersin

Esen rüzgarda duyarsan şarkımızın ezgisini
Meltem rüzgarı buram buram dağıtırsa sevgimizi
Lokman hekim sona erdirirse çaresiz derdimizi
Yüce yaradan değiştirirse bizim alın yazgımızı
Tanrım serseriyi bana bağışladı dersin

y.tarihi 16,08,2006 Saat 12,07
Salih özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

! ! ! Rabia

Ruhumun isyanı dindi, sen gönlüme girdiğinde
Aşkına hasretmişim, güller açtı seni gördüğümde
Beklenen sendin; bekleyen biz; yandık hasretinle
İsmini andık gelmeden; geldin; Dünya' mız şenlendi
Aşk ateşini yaktın yüreklerimize güzel gülüşünle

Y.Tarihi 31.01.08 saat 20.15
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

! ! Sen yalnızlığımda yaşarsın

Yalnızlık paylaşılmaz denir
Yaşanır kişinin yüreğinde
O içilmesi öldüren bir zehir
Dolmaya görsün kadehinde

Ama ben yalnızlığımı paylaşırım
Sen farkında olmasan da seninle
Düşüncelerimde hep sen varsın
Seninle savaşırım sürekli beynimde

Paylaşılmaz denen yalnızlığımda sen
Bir ışık fışkırır yaşlı gözlerimde
Bana uzak ruhuma yakınsın
Sen yalnızlığımda yaşarsın yüreğimde

Yazım.Tarihi 17.07.2007
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Asker

Bu kaçıncı askersin gönderdiğim hatırlamıyorum
Onsekiz ay göremiyeceğim yoksun burada
Ayrılıkları hiç sevmem yüreğim sızlar
Şimdi yine ayrılık yaşıyacağım
Hasretlik zor yollar uzak gurbet var arada
Beklemekle gün geçmez sayılsada
Dostlar seni unutmaz yollar uzak olsada
Git güle güle gel yolun açık olsun
Sen gönülde kalıcı bir dostsun
Sen bir mehmetcik sen bir kahramansın
Git güle güle gel yolun açık olsun
Yaylalar yaylalar derken hatırla beni
Bende unutmam seni
Bir mehmetcik görsem gelirsin aklıma
Bütün mehmetler ahmetler sana benzer bende
Ben unutmam seni sende beni unutma
Git güle güle gel yolun açık olsun
Sen gönülde kalıcı bir dostsun

Filiz TEKİN
24.8 05 yazılım tarihi
saat 0 3

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Bekliyorum

Yine karanlık çöktü her taraf sessiz
Gökyüzü kara bulutlarla kaplı
Bu gecede sabah geç olacak; her zamanki gibi
Güneşin doğmasını bekliyorum
Aklımda sen elimde sigaram
Dumanında seni görüyor gibiyim
Birden var olup birden kayboluyorsun gözümde
Seni ne çok özlediğimi anlıyorum
Gözlerimde hayal olmaya başladın
Nerdesin nerelerdesin bilmiyorum
Ne olur duysan sesimi seni özlediğimi bilsen
Seni her gece ben böyle bekliyorum

Filiz TEKİN
01-09-05
saat 04

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Beyaz Aşk

Seninle aşkımız kar tanesi kadar beyaz
Su damlası kadar berraktı
Şimdi ******* ayaz üşüyorum yokluğunda
İki sevdalı kalp yapa yalnız şimdi
Seven yürekleri ile baş başa
Çaresiz beyaz aşk içinde
Hep beyaz kalacaktı sevdaları
Kara bulutlar üzerine çökmeyecekti bu beyaz aşkın
Beyaz kalacaktı kalplerinde
Rüya gibi yaşanmış bir beyaz aşktı iki gönül de
Ne zaman kar yağsa dışarıda
Beyaz aşkım gelir aklıma saf temiz sevdasıyla
Yıllar geçse de üzerinden beyaz aşk silinmeyecek ömürlerinden
Yaşanmış aşkların en güzeli idi beyaz aşk tertemiz kalplerin de
Hayat bitse de dünya dursa da beyaz aşk ölmez mahşere kadar yüreklerin de

Filiz TEKİN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Beyaz Atlı Prens

Düşlerimde yıllarca süslediğim beyaz atlı prensim
Seni mevsimleri bekler gibi bekledim
Belki çok yakınım da belki de uzaklardasın
Belki uzatsam ellerimi tutacak kadar yamacım da
İşte geldim prensesim diyeceksin

Her nefes alışımda
Her aklıma düştüğünde
Bir gün gelip beni bulacağını
Hayal kurdum düşlerim de
Gel artık mevsimler geçmeden
Hayallerim sönmeden
Saçlarıma ak düşmeden gel
Bekler seni yüreğim
Bekler seni düşlerim

Mutlu olmak
Seninle var olmak dileğim
Hasretlik çekmek zor
Niye kavuşmasın deli yüreğim
Benim düşlerimde hep sen varsın
Benimde gerçek olsun düşlerim
Gel artık mevsimler geçmeden
Hayallerim mum ışığı misali sönmeden
Saçlarıma ak düşmeden gel
Gel beyaz atlı prens
Zaman geç olmadan gel

Yazım tarihi 29-03-05
Filiz TEKİN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Hayallerim

Hayallerimi seninle süslemiştim
Seninle kurmuştum dünyamı
Hayal adamız da sen ben vardık
Mas mavi denizdi sevgimizin tek şahidi

Sevgimiz bizimdi kimse bilmeyecekti
Sonsuza kadar yemin etmiş
Birleştirmiştik yüreklerimizi
Bu sevda bizimdi

Şimdi hepsi kayboldu düşlerimde süslediğim
Sevgimiz sonsuz olsa da sadece hayallerde
İmkansız aşk yaşadık biz ikimiz seninle
Şimdi ne oldu böyle bize?
Hayallerimin içinde kayboldum seninle birlikte

Filiz TEKİN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Kal Benimle

Sen benim ilk aşkım, ilk heyecanımsın.
Kalbim seninle dolu. Sen benim ilk göz ağrımsın.
Çıkmaz oldun aklımdan, yüreğimde bir cansın.
Seviyorum seni hala ilk heyecanla,
Kal benimle, gitme kal! benden uzaklara.
Sen benim sultanım, sen benim ilk aşkımsın.
Vermez miyim bu canı ben senin için.
Sevmekten öte bende senin yerin,
Dünyalara değersin sen benim için.
Gitme benden uzaklara gitme kal benimle
Sen benim ilk aşkım ilk sevdiğimsin,
Sen bende teksin! Sen bir tanemsin.

Filiz TEKİN
yazılım tarihi 20.8. 05
saat 14

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Kaldı Bende

Seninle yaşamıştım aşkın en güzelini
Şimdi sevda bahçemin çiçekleri soldu
Bir sevdan kaldı bir de sen kaldın bende
Ettiğin yeminler de yalanmış
Senden ayrılmam dediğin sözlerde
Hepsi yok oldu gitti
Bir anılar bir sen kaldın bende
İstesen de artık dönemem geri
Yok ettin bütün sevgimi
Viraneye döndürdün bu bedeni
Yaşanan yaşandı bitti
Bir anılar bir sen kaldın bende

Filiz Tekin

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Kanıyor Kalbim

Kalp yarası çektiğim söz değil
Acısı çok izi derin geçmiyor
Ne çareler aradım geçmişi unutmaya
Irakta olsan yakın da söz değil
Yoruldum düşlemekten seni
O güneş gibi parlayan masum gözlerini
Rengi çıkmaz aklımdan anlatmak kolay değil

Kalp yarası çektiğim söz değil
Acısı çok izi derin geçmiyor
Lal oldu yandı kavruldu bedenim
Bitmeyen özlemin bitmeyen hasretin
İçim de kalan sevgin söz değil
Masum bir aşktı bu anlatmak kolay değil

15-08-2008
Filiz Tekin

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Sanma Bu Kâlp Unutur Seni

Ne çok sevdim seni
Yüreğime işledim nakış gibi bitmeyen sevgini
Hasretin şimdi kor gibi yakıyor içimi
Kavuşmak ne mümkün anarım ismini
Yanımda olmasan da sanma bu kâlp unutur sevmez seni

Yollarımız ayrı istesek de yok dönüş geri
Hatıralar yaşatır içimiz de o büyük sevgiyi
Senden çok uzaklarda görmese de seni ağlayan gözleri
Ruhlar aleminde elbet bir gün buluşacak yürekleri
Yanımda olmasan da sanma bu kâlp unutur sevmez seni

Y.Tarihi 22-01-05
Filiz TEKİN
(Sevgili Filiz hanımın bu güzel dizelerini siz şiir dostlarıyla paylaşmak istedim.Umarım sizlerde beğenirsiniz)

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Sokak Lambaları

Gün kararınca yanar sokak lambaları
akşamın karanlığını aydınlatır
Merhaba der geceye
******* uzun ******* hüzünlü ve sessiz
Yine aklıma düştün her zamanki gibi
Hasret dolu ******* yine özleminle
Yine yanıyor sokak lambaları
merhaba dercesine
Yine ******* hüzünlü sessiz
Ben hala yine sensiz ve sevgisiz
Bitmiyor özlemlerim
Bitmiyor içimde yaşayan sevgin
Pişmanlıklar neye yarar
Sevme vazgeç dese de
deli gönül laftan anlamıyor
Yine yanıyor sokak lambaları
******* yine hüzünlü sessiz
Ben hala sensiz ve sevgisiz

Yazım tarihi 28.10.05 saat.0 2
Filiz TEKİN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Sözüm Yok

Söz mü kaldı bende sana söyleyecek
Yakıp yıktın geçip gittiğin yerleri
Şimdi külleri savruluyor tutam, tutam
Sana söyleyecek sözüm yok

Ne baharlar ne yazlar geldi geçti
Bende ki mevsimler hep sonbahar
Rüzgarlar fırtınalar kopardın yüreğimde
Viraneye döndü bu beden

Nerde yeminler nerde sevgi dolu sözler
Hepsi hayal hepsi rüya yaşanan
Kalbim de tek sevgin kalan
Sana söyleyecek sözüm yok

Filiz Tekin 23.5 2008

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Unutulmayanımsın

Yine mesafeler aramızda, senden uzaktayım
Oysa sen kalbimde aklımdasın
Denize bakıyorum, alaca karanlık
Gök yüzünde yıldızlar parlıyor, bana bakıyorlar
Seni düşündüğümü, sevgimi anladılar
Sana olan sevgimi yıldızlarla yine sana gönderiyor;
Seni seviyorum……
Seni fidan iken ektim yüreğime, şimdi bir çınarsın
Sevgim sonsuz bitmez;
Denizler engin, ucu yok, bucağı yok
Sevgim gibi, aşkım gibi;
Bende seni engin denizler gibi seviyorum
Sen unutmadığım;
UNUTULMAYANIMSIN……..

Filiz TEKİN

(Sevgili Filiz'in harika dizelerini siz şiir dostlarıyla paylaşmak istedim
ben bayıldım umarım sizlerde beğenirsiniz)

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Unuturum

Neler unutulmadı ki hayatta
bende unuturum yaşanmış ne varsa
acılar bir yanda kalsın
yeniden başlarım hayata
anladım aşklar sevgiler yalanmış
Hani sevenler hani nerede?
insan sevince sevilince mutlu olur
sevilmeyen yürek acıyı ne yapsın
kalmışsa tek başına hayatta
şimdi yeniden yelken açıyorum
beni bekleyen hayata
geçmiş artık yok
gelecek var dünyamda

Filiz TEKİN
Yazım Tarihi 14 8 2005 saat 03

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

* Yolun sonu

Sonunda sende yaptın bana yapacağını
Bu muydu aşkta verilen sözümüz?
Hani biz hiç ayrılmayacaktık?
Sevgimiz sonsuz olacaktı bizim
Oysa verdiğin sözleri çabuk unuttun
Maksadın beni yaralamakmış
Gittiğin o ellerde çok mu mutlusun?
Seni benden daha mı çok sevdiler?
Benden daha mı çok değer verdiler sevgine?
Yada sen öyle sandın
Şimdi aşkımızı öldürdün yok ettin biranda
Kapanmaz açtığın yara yüreğim de
Son ışıkta söndü içim de
Şimdi mutlu ol yaptıklarınla
Belki benim gibi seveni bulursun hayatın da
Söylemiştim sana benim geçtiğim yollarda geri dönüş yoktur
Sevgiye uzanan yollarım çıkmaz sokak benim
Kırıldı kalbim bir kere şimdi param parça
Dönmem için sebep yok geriye
Bir gün sende pişmanlıklar duyarsın kahrolursun yaptıklarına
Senin de için yanar aklına düştüğüm *******de
Aya yıldıza sorarsın acaba nerde diye
Yollarımı beklersin sana dönmem için
Hasretle anarsın geçen *******imizi
Belki de rüyaların da görmek isteyeceksin beni
Artık çok geç yolun sonu
Giden yolcular dönmedi benim seferimden

Filiz Tekin
Y.Tarihi 17-02-05
Saat 00,02

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

** Ayrıldık

Ayrıldık günler haftalar aylar yıllar geçti
O sevgi dolu yüreğin hatırlar mı beni?
Yaşadığımız güzel günleri unuttun mu bilmem
Benim hala aklımda kalbimde benliğimdesin
Böyle mi olacaktı sonumuz?
Böylemi yazılmış kaderimiz?
İsyanım büyük kalbim de
Öksüz kaldım sensiz anılarla yaşanmıyor
*******im gündüzlerim kabus
Özleminle yaşamaktan
İnanmak istemedim bu ayrılığa
Çıkıp gelmeni bekledim birden karşıma
Sonu olmıyan bekleyiş biliyorum boşuna

23.6.2007 Filiz Tekin

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

** Kavuşamadım

Bahçen de açan çiçek olmak istedim
Tomurcuk iken soldum sevgilim
Bu canımı sana vermek istedim
Can beden de iken öldüm sevgilim

Sana uçmak istedim
Kırdılar kanadımı uçamadım sevgilim
Sana gelmek istedim
Yollarımı kar kapadı gelemedim sevgilim
Hasretinle özlemin birbirine karıştı
Kavuşamadım sevgilim

Filiz Tekin 16.7.2007
saat.17

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

*Arnavut Kaldırımları

Yine yürüyorum sensiz Arnavut kaldırımların da
Sanki ayak izlerini görüyorum yürüdüğümüz bu yollarda
Hüzünleniyor yüreğim her attığım adım da
Hatırlatır seni bana Arnavut kaldırımları

Sıcaklığın sarar benliğimi bu soğuk taşlı yollarda
Hayalin sanki akseder gözlerimin yaşın da
Gece ayazı içimi dondursa yaksa da
Hatırlatır seni bana Arnavut kaldırımları

Filiz TEKİN
yazılış tarihi 07.05.2006 saat 17

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Acılar ve Doğum Günü

Ve bir yıl daha çekip gitti hayatımdan
Her anı yıkandı sanırım gözyaşımdan
Acı tatlı anılarımı sorma sakın
Hep acılar geçti benim hayatımdan
Bilmedim hiç nedir mutluluk
Saman alevi gibi geçti hep hayatımdan
Sevgiyi bulduğumu sandığımda bile
Belli değilmiki ağlamamdan
Doğmasaydım keşke demiştimya
Ama elde değilki vazgeçilmiyor yaşamdan
Yıllar bile acımasız bana karşı zamandan
Gönlüme fırtına gözlerime gözyaşı
Ağlıyor yüreğim hep yaralı her zamandan
Gönül dostlarım vardıya hani
Kimi yakınımda kimiyse uzaktan
Hani nerdeler geçmiyor hiçbiri
Yok olup gitmişler hayatımdan
Bir gün belki doğduğum gün
Dostlarım elinde kalkarım musalladan
Mezar taşına doğduğu güne lanet
Kaderine isyan vardı diye yazın ufaktan
Gönlüme ferman geçmedi ne eylesem
Sevincim olmadı hayatım hep vuslattan
Salih yaşarmı bilmiyorum artık bundan sonra
Sevdayı ne yakın nede uzaktan
Yüreği yaralı gözü yaşlı umudu tükenmiş
Kalmamış artık başka dostu kara topraktan
Kim bilir belki oda isyan edecek
Öldüğümde yılanları çıkarmayacak koynumdan
Ve ben bir garip gönül dostu
Hiç de umutlu değilim nedense yeni yılımdan

Y.Tarihi 21-09-2002 Saat 18.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Adam Gibi Adam Olamadım

Sen kadın gibi kadındın
Ben adam gibi adam olamadım
Ellerin elimdeydi, yüreğim yüreğinde
Şöyle bir candan sarılamadım
Sevdana ezildim, bakamadım gözüne
Gözyaşın oldum, gülüşün olamadım
Deryaya açıldık aşkımız sandal
Sığ suda batırdım kaptan olamadım
Bazen dağlar deldim kerem misali
Ağıtlar yaktım terkedilmiş misali
Haykırdım sensizliğe isyankar misali
Yanımda ol dedin, yanında olamadım
Kul oldum kapında bazen köle
Güne bakan gibi baktım baktığın yöne
Yinede ayrılıklar düştü gönlüme
Sen yüreğini serdin her daim önüme
Anladım ki adam gibi adam olamadım

Y.Tarihi 16,10,2003
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Adam Sende

Anılarda yaşamak mı güzeldir?
Anıları yaşatmak mı acaba?
Yoksa anılara yol almak mı?
Yüreğinde bir sevda kol kola

Dost yüreklerde anılmak mı güzeldir?
Dostluğun kıymetini bilmek mi?
Yoksa yüreğini güzel olana açmak mı?
Yüreğin yansa da dostluğa uzanmak mı?

Sevgiyi bilmek mi güzeldir?
Sevilmek mi yüreklerde buram, buram
Yoksa sevgiliye yüreğini vermek
Sevda şarkılarıyla mutlu olabilmek mi?

Sevmek midir sevilmeseniz de gönülden
Güzel olan, yüreklerde baki kalan
Yoksa bir sevda masalımı söylediğin
Her gün yeni bir sevda ile uyanan

İnsan olmak mı güzeldir
Yoksa insanları sevmek mi?
Ölmek mi güzeldir?
Yoksa bir nefes için direnebilmek mi?

Nedir? bizi mutlu eden
Kadir kıymet bilmek mi?
Yoksa kadir kıymetin bilinmek mi?
Yoksa gününü gün edip 'Adam sende deyivermek mi? '

Y.Tarihi 15-11-2003 Saat 22.44
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Adamdan Saymadığın

Sen yürekten sevmek nedir bilir misin
Sadece sevmek, olmasa da bir ümidin
Sen almadan vermek nedir bilir misin
Sadece vermek olmasa da hiç bir gelirin
Sen hiç görmediğin birini sevebilir misin
Sadece sesinden ve yüreğinden tanıdığın
Sen tüm duaları unutup, tek bir ismi söyleyebilir misin
Kâlbindeki sevgili olur mu? Tanrı diye taptığın
Sen dağların ardını aşmadan görebilir misin
Gönül gözüyle oldu mu hiç uzaklara baktığın
Sen gözyaşıyla denizler yaratabilir misin
Sen bir gün ben olabilir misin, adamdan saymadığın

Y.Tarihi 27,12,2002 Saat 01,36

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Adı Ayrılık

Adı ayrılık soyadı hasret
Lakabı sonserseri, mekanı mynet
Baharı tanımaz, sonbaharda hep
Onun gecesi bir dert, gündüzü ayrı dert
İsterki hep hoş sohbet
Zamanı varmı sormaz başıma dert
Bazen sitemlerinden bunaltır beni
Şeytan diyor şu serseriyi gebert
Bir kıyabilsem varya ben ona
Ancak edebiliyorum tatlı sert
Sanki benim derdim bana yetmez
******* boyu ederim muhabbet
Sitemkarımya etmeyelim haksızlık
Bir bilseniz nede hoş sohbet
Dilinden ya bal damlar, yada sitem dert
İkisinin ortasını bulsa Dünya'da vallahi tek
Dili sivri, hele bir kalemi varki
Düşenin bu Dünya'yı lazım etmesi terk
Sevgilere kucak açmış yüreği
Benim serserim bu Dünya'da tek

Y.Tar.18-10-2002 Saat 20.34

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Adı Bende Saklım

Edalım, baldan tatlım, bal dudaklım
Denizim deryam,umman gözlerinde saklım
Ay yüzlüm kaşı sürmelim, en kıymatlım
Lale sümbül nergis, kokusu hepsinden farklım
Işığıyla aydınlandığım, kalbinde sevgisi, salkım saçaklım
Melek huylum, ruhu nurdan kanatlım
Edasına kurban olduğum, yüreğinde sevdam saklım
Doğan Güneş’le bir tuttuğum, geceme mah cemalım
Adın bende saklı, sorana diyorum senin için edalım
Mahşerde kavuşurum dediğim, bedeni bana yasaklım

30-05-05
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Adı Entel Sosyete

Entel barda bir yosma
Takmış yine birilerini koluna
Kaptırmış kendini pistte oyuna
Balık etinde hem enine hem boyuna
Kirpikler takma kaşlar boya
Gözlere çekilmiş rimelden bir cila
Yanaklarda hem allık hem pudra
Bel desen önlü arkalı fora
Saçlar jöleli sanki peruk kafada
Ara sırada kırıştırıyor locada
Cilveleşmeler ardından şuh bir kahkaha
Çınlar vallahi sesinden loca
Bilmesen sanırsın bunlar
Birbirini seven karı koca
Yada iki sevgili
Gelmişler kaçamak için bara
Hey dostum dur bir dakika
Yosma dedimse sakın fahişe sanma
Şimdilerde böylesi olmuş moda
Entellik diyor herkes bunun adına
Ha pardon sosyete diyende var bu arada
Gizlemişler kimliklerini
Birer simgenin arkasına
Yokolup gidiyor bu gençlik
Ne zaman varılacak farkına

Y.Tar.13-10-2002 Saat 9.10

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Adı neydi?

Adı neydi? Günlerdir koyamadığımız
Sevdalar yaşanır; asla engel olamadığımız
Bir çift göz her zaman vardır doyamadığımız
Gönülden gönül-e bir yol ki! ! Göremediğimiz

Adı neydi? Ayşe Fatma, bilmediğimiz
Eller uzanır bazen tutamadığımız
Kör olmak vardır bakıp göremediğimiz
Bir de yüreğin sesi vardır ki! ! Duyamadığımız

Adı neydi? Dost arkadaş sevgili ayırmadığımız
Edilen sözler vardır acıda olsa darılmadığımız
Gizli kelimeler hep kalır, yutkunup haykıramadığımız
Öyle sevişmeler vardır ki! ! Tenine dokunamadığımız

Adı neydi? Sevgi; Arzu; Özlem seçemediğimiz
Can tatlı vazgeçilir; yar-ise asla vazgeçemediğimiz
Her gönülde bir sevgili bakmakla göremediğimiz
Öyle sevgililer vardır ki! ! Can vermekle ayrılamadığımız

Adı neydi? Bazen nokta, nokta tanımladığımız
Yüreklerde tomurcuk gül gonca gözyaşıyla suladığımız
Sevdalar vardır içimizde bir özlem hiç yaşayamadığımız
Sevmek o kadar güzel ve zor ki! Yaşamaya asla doyamadığımız

Adı neydi? Geçmiş gelecek yada daha yaşayamadığımız
Her yürekte bir sultan yaşar hatırını kıramadığımız
Her şeye doyulur bir tek sevgilidir sevmeye doyamadığımız
Öyle sevgililer vardır ki! Yanı-başımızda arayıp bulamadığımız

Y tarihi 05-08-04 Saat 10.00
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Adı Yok Bu Şiirin

Ben cehennemde yanmak istiyorum desem
Cehennem ateşi az gelir benim gibisine
Bedenimde fani bir can ne mümkün ona eza etsem
Gülün rengi pembe kara bile az benim gibisine

Çarmıha gersem kanım damlamasa bedenimden
Çivi şikayetçi çivi bile çok benim gibisine
Yüreğimi atsam kurda kuşa yem olsun gibisinden
Kurda kuşa yazık yem olmak da yakışmaz benim gibisine

Sevgiyi bilmem sevene saygı kalmamış bende
Sevgili diyen nice aptaldır gönül vermiş benim gibisine
Nerde? Nasıl? Ne için yaşarım? bende bilmem ki
Benim için yaşam işte öyle bir yaşam gibisine

Y.Tarihi 08-09-05
Saat 00.46
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Adın Gibi Biliyorsun

Nasılda biliyorsun sensiz olamadığımı
Damarlarımda akan kan
Ağlarken gözlerimde yaş
Bana hayat veren Güneş'in sen olduğunu
Sen olmadan gönlümün karanlık
*******in bir zindan
Sensiz akmayan bir pınar
Ötmeyen bir bülbül
Yazmayan bir kalem
Dahası sensiz bir hiç olduğumu
Nasılda biliyorsun sevgi meleğim
Gözlerimde parlayan ışığın senden geldiğini
Denizlere hayat veren ırmak gibi
Bana yaşamın senden geçtiğini
Nasılda biliyorsun bin defa tövbe etsem
Tekrar yine sana döneceğimi
Sen olmadan yaşam olmuyor
Adın gibi biliyorsun değilmi
Seni hep seveceğimi

Y.Tarihi 07-09-2002 Saat 16.30

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Adını Ben Koydum

Adını ben koydum
Seni seviyorum
Ne farkeder ha bir dost
Yada hasretiyle yandığım bir sevgili
Farkedermi?
Ben sadece seni seviyorum
Okurken gülüyorsun biliyorum
Bu nasıl sevgi bu nasıl aşk
Olmayacak artık sıkıdostla
Asla birdaha savaş
İster damarıma bas,
İster bütün masaları dolaş
İstersen dosta selam ver
İstersen düşmanıma biraz yaklaş
Yeterki sınırı çiz,
Olma hemen sarmaş dolaş
Sınavı geçtin olduk artık
Sevgili, dost, en iyi arkadaş
Elim havada kalmıştı
Haydi şimdi çak bakalım
İşte bu kadar sıkıdost
Ölümüne sevdiğim arkadaş.....

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Adını Koyamadım

Bugün bir nokta koydum hayatıma
Hani ne derler iki nokta üst üste olanından
Bir parantez açtım bugünden sonrasına
Ama hani o gülümser gibi olanından
Ve bir söz verdim yeminler ederek
Ağlamayı, ağlatmayı hüznü çıkardım hayatımdan
Bir sen gidersen, yada ağlarsan ağlayacağım
Hiç bir kimseye taviz yok artık yaşantımdan
Bir seni yaşayıp yaşatacağım gönlümde
Yok bir daha ayrılık gönül dostumdan
Çok geç olsada anladım sayende
Kalmamış farkım ne Kerem nede Mecnun'dan
Yüreğimde bir fırtına olmuş sevdan
Git diyorum sana APTAL gibi hayatımdan! .
Biliyorum gitmeyeceksin zor senin bana kıyman
Ama olurya ya birde Şeytana uysan
Bugüne kısmetmiş geç kalmış sayılmam
Hep diyordum hayatıma bir nokta koysam
Çokda zor olmadı parantezi kapamam
İçinde sen ve ben çok mutlu artık Dünya'm

Y.Tarihi 18-09-2002 Saat 10.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Adını Sen Koy

Senin için ne yazacağım
Günlerdir bir karar veremiyorum
Seni yüreğimde neyreye koyacağım
Sana uygun bir yer bulamıyorum
Aslında yüreğimdesin bunu sende biliyorsun
Ama adını bir türlü koyamıyorum
Belkide çoktan koymuşumdur kimbilir
Ama bir türlü yazamıyorum
Hani ne derler eskiler bilirmisin?
Çıkış için orta bir yol bulamıyorum
Aslında yazmak istiyorum
Adını her sayfada en başa
Belki üzülürsün diye kıyamıyorum
Ya sevinirse diyorum bazen
Bakma öyle kükrediğime
Çok korkağım bir türlü yapamıyorum
Cesaretin varsa adını sen koy
Ben artık yazamıyorum.


Y.Tarihi 23-07-2002 Saat10.45

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ağladığımı görmesin kimse

Ağladığımı görmesin kimse
Hıçkırığım boğazımı düğümlüyor
Her ayrılık bir ölümse
Neden ben hala yaşıyorum;
Demek istemekle hemen ölünmüyor
Ateşten bir gömlek ayrılık
Yakıyor bedenimi giyilmiyor
Nerelere gitsem ne etsem
Aklımda hep o silinmiyor
Yerin dibine batsın böyle sevda
Sevgiler nankör kıymet bilinmiyor
Ölüm allahın emri boynum kıldan ince
Ama bu ayrılık çekilmiyor

Y.Tar.24-10-2002 Saat 00.26

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ağlama dayanamam

Sen yüreğimdeki cennet
Hüznün ne işi var o güzel gözlerinde
Sen şakıyan son bülbül
Sitemlerin ne işi var o tatlı dilinde
Sen *******imin parlayan ışığı
Sensin karanlığı yok eden yüreğimde
Sen içimi ısıtan Güneş
Asla batmayacak yüreğimde
Sana hüznü veren nedir söyle
Yoksa benmiyim sebep sitemine
Bensem asla affetmem kendimide
Gülmek yakışır ancak senin gözlerine
Bahtında olmasın asla kara bir gün
Hep gülsün gözlerin şen olsun gönlün
Senin mutluluğuna adandı benim ömrüm
Ben ölürüm seni ağlarken gördüğümde

Y.tar.03-11-2002 Saat 17.10

[GooD aNd EvıL]

Ağlarken Mutlu Olmak

Yüreğim cehennem ateşiyle
Yanıyorsa gece gündüz
Gözyaşıyla yıkıyorsam
Yüzümü her sabah
Dualarımda hep isyanın sesi
Tanrımdan diliyorsam
Bir yudum sevgi
Hep yapayalnızsam
Seninle yada sensiz
Gülen gözlerimin ardında
Sevenlerin unuttuğu
Kahırlar yüklüyse
Buna denir ancak
Ağlarken mutlu olmak

Seni seviyorum; ya sen beni.?
Evet seviyorum; bende seni
Derken acabalar kaplıyorsa
Seni ölesiye seven yüreğimi
Ya sen anlamadın
Yada ben anlatamadım; sana beni
Seni bir dost bilmişken
Geceme gündüzüme eş etmişken
Asla kavuşamayacağım;
Ama asla vazgeçemeyeceğim sevgili
Bana layık ancak
Ağlarken mutlu olmak

Ellerin elimdeyken üşüyorsa yüreğim
Bir korku çemberi kaplıyorsa acımasız
Yaralı bir kuş gibi titriyorsa bedenim
Düğüm, düğümse kelimeler zamanlı zamansız
Her zaman güle, güle demeni bekliyorsam
Gitme kal demekten aciz
Sana kul sana köle olmuşsam
Bunun adı ancak, ağlarken mutlu olmak

Bir seni birde ağlamayı seviyorsam
İnadına; her şeyden, kendimden öte
Gülen gözlerimi hüzne esir etmişsem
Başını Cellat’ a eğmiş mahkum misali
Ya boynumu vuramazsa demişsem
Ya beni severse diye umutlanmışsam
Umudum tükenip hep yalnız kalmışsam
Bunun adına; ağlarken mutlu olmak denir

Not:Yazamadıklarımdan Bir Damla

Y.Tarihi 02-08-2003 Saat 12.00
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ağlayan gözlerim

Yine ağlayan bir çift göz
Herzaman olduğu gibi benim gözlerim
Yine çağlayan bir nehir
Yine dağları deliyor sözlerim
Yine isyanlardayım, felekle başım dertte
Yine bana zalim, acımasız kaderim
Yüreğimde aşkın hançeri saplı
Tanrıya açılmış yalvaran ellerim
Sevdalar bana zalim
Sevgili insaf etmez yüreğime
Mecnundan yok hiç farkım
Acınacak belkide benim son halim
Kalmamış hayatta kalma nedeni
Nerde bu Dünya'nın kadir kıymet bileni
Yerlerde sürünür gördüm her seveni
Gülü başkaları koklamış bense dikeni
Varmı benden başka yare hasret çekeni
Sevdalara yanıp duman duman tüteni
Aşk söyletir dert ağlatır her düşeni
Bana sevda olmuş hep gülün dikeni
Bulamamış gönlüm bir kadir kıymet bileni

28-11-2002 - 00.15

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ah be deli sevdam

Ah be deli sevdam
özlemek ne ki
yüreğim öyle acıyor ki
anlatılır gibi
yaşanır gibi değil
sevda desem
bu sevda değil
toprağın suya hasreti
aşk desem aşk değil
mumla aratır
aslıyı kamberi
bir tutku
bir nefes belki
kim bilir belki
var olmamım tek sebebi
anlatamıyorum
anlatamıyorum
kelimeler yetersiz
yüreğim çaresiz
yazmak istiyorum
yazamıyorum
sayfalar cümleler yetersiz
her gün
bir damla daha yok oluyorum
kayboluyorum
umudumu kaybediyorum
neden mahkum oldum yaşamaya
ben sensiz

Y.Tarihi 01-12-2003 Saat 21.45
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ah Be Güzelim

Bugüne kadar aşk'ı sevdayı yazmıştım
Bundan sonra yazmayıveririm be güzelim
Hep sevdaları yazacak değilim ya
Bir konu bulurum be güzelim
Sevdalar gelir geçer, tıpkı mevsimler gibi
Bazılarının yüreklerde kalsada izi
Sevilmiyorsanız olmuştur artık acı bir mazi
Yüreğimden izin birgün silinir gider be güzelim
Ben insanları hep sevdim
Sevdiklerim için çok ******* üzüldüm tükendim
Bana bir verene ben bin verdim
Ben dosta aşığım ne farkeder be güzelim
Dostlarımı sevmiyorsan beni zaten sevemessin
Yüreğin bölmektir dostluk sen bilemessin
Dostun yoksa zaten hayat boyu gülemessin
Sıkı dostum demiştim sana yazık oldu be güzelim
Sevdalar yaşanırken yazılır diyenmi var
Benim sevdalı onlarca dostum var
Bundan sonra kalemim onların sevdasını yazar
SALİH bir kendini sevmezdi anlayamadın be güzelim

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ah Bu Sevmeler

Sende düşeceksin bir gün sevdaya
Sende ağlayacaksın *******i sessiz, sessiz
Seninde yüreğinde bir fırtına
Yıkıp geçecek ortalığı senden izinsiz
Sende tadacaksın birgün
Benim tattığım acıları çaresiz
Aşk'sız yaşanmıyor, yaşıyamassın
Sende seveceksin birini birgün habersiz
Seninde ağzının tadı kaçacak
Uykuların bölünecek sabaha dek
Yakacak sırtını yumuşak yataklar
Çaresiz sevdiğini sarana dek
Sende benim gibi yıldızları sayacaksın
Çok ******* yıldızlardan fal tutacaksın
Sevmesede seni çok sevdiğini sanacaksın
Aşkın gözü kördür güzelim
Sende aşık olacaksın
Beni anlayacaksın ozaman
Neler çekmişim neler
Ah bu karşılıksız sevmeler
Sevmedende yaşanmıyorki
Kaderde var hep sevmeler
Seveceksin çünki sevmek
Hayat için biraz tuz biraz biber
Bu hayat böyle gelmiş güzelim
Yaşıyorsak hep olacak sevmeler

Ytar.04-08-2002 Saat 12.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ah Dostlarım 1

Herzamanki gibi yine sen haklısın belalım
Dost diye birşey yokmuş hayatta
Hep kendinden başka dost yok derdinya
İnsanın kendiside ihanet ediyor bazen insana
Dost dost diye başım yedim
Şimdi dost bildiklerim var etrafımda
Fırsat geçse ellerine eminim
Boğacaklar beni bir kaşık suda ilk fırsatta
Artık rahat uyku yok
Kabuslar ard arda yatakta
Dostlarım fırsat kolluyor pusuda
Bilmemki bunlar yazıyor hangi kitapta
Bana edileni ne kitap yazar
Nede bir hatip okumaya cesaret eder
Dost bildiklerim hergün tepemdeler
Dostum dersem birdaha dilimi kessinler
Kessinlerki birdaha dostum diyemesin
Kırılsın ellerim kimseden aman dileyemesin
Bana müstahak aslında Allah beterini vermesin
Aptal sen belayı zamanında niye dinlemessin

Y.tarihi 24-08-2002 Saat 15.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ahdım Olsun

Tükenmiş bir sevgi, erimiş bir yürek
Ağarmış tel tel siyah saçlar, kalmamış hiç benek
Umudunu yitirmiş kalmamış tek seçenek
Ahdım olsun, bu yürek birdaha sevmeyecek
Ne bir gönül ardından koşacağım
Nede bir sevgiye kucak açacağım
Bir tek olmasada seven, bu Dünya'da beni
Ahdım olsun, sevgiye boyun eğmeyeceğim
Bilsemde bilmesemde, sevdiğini sevmediğini
Kucak açarsam iki kolum kırılsın
İster gücensin, İsterse billahi darılsın
Ahdım olsun, sevgiden bahsedersem dilim tutulsun
İster deli desinler, ister divane
Bir damla yüreğim oldukca virane
Birkez olsun sil dersem, iki gözüm kör olsun
Tatmadım hiç bu Dünya'nın neşesini
Görmedim sevip, sevgiden gülenini
Düşsem yataklara, sevmek olsa derdimin çaresi
Biran olsun seversem, gençliğim haram olsun

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ahu Ceyla'nım

Ömrümün son demiydi ya
Nasıl yaşarsan yaşa demiştim gönlüme
Hay demez olaydım ya
Bir ahu ceylan düştü gönlüme
Öyle bir ceylanki gözleri sürmeli
Bütün avcılar onun peşinde
Birgün vuracaklar onu; ona nasıl demeli
Koşma tuzaklar kurulu önünde
Kimi etinin derdine düşmüş
Kimisi ise postunun peşinde
Oysa ben gözlerine aşina
Tatlı diline vurulmuşum
Ömrümün son deminde
Ne bir silahım var vuracak
Nede kurulu bir tuzağım önünde
Sadece bir yer istediğim gönlünde
Korkarım bu olmayacak ağlayacağım
Ağlayacağım ömrümün son deminde

Y.Tarihi 15-09-2002 Saat 13.15

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Akçalar

Bugün sana şöyle bir baktım
Ölümsüz şairin baktığı gibi
Yedinci tepeden ey AKÇALAR
Yeşile boğulmuşsun
Yazın başka kışın başka
Baharın anlatılamaz ki
Yeşil fışkırıyor bağrındaki her taşta
Bir yanını yaslamışsın
Nazlı yare yaslanır gibi
Salınıp giden dumanlı dağlara
Bir yanında deniz misali göl
Martı sesleri karışıp gidiyor yakamozlara
İnsanı seven insanların
Gülüp oynayan masum çocukların
Taşın yirmidört ayar altın
Bereket fışkıran toprağın
Meydanında salınır
Üçyüz yıllık abide çınarın
Bu toprak benim
Doğduğum toprağım
TÜRKİYE bir cennet amma
AKÇALAR benim
İlk ve son durağım


04-07-2002 Saat 17.20

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Al Beni ANNE

Seni düşünüp senin için ağladım bugün
Göz yaşlarımı görüp silemedin anne
Hıçkırıklarım gecenin karanlığını delip geçti
Ama sen hiç birini duyamadın anne
Yalnızım çok yalnız, anlatılır gibi değil
Senin sevgine bugün çok muhtacım anne
Her günüm zindan ******* karadan kara
Sensiz bahtım da karardı benim anne
Artık gönül yaşım 25 diyemiyorum
Yüreğim ihtiyarladı tir tir titriyor anne
Bakma saçlarımın siyah duruşuna
İçinin ilikleri ağarıp soldu anne
Bulamadım sensiz bir gün mutluluğu
Mutluluk avuçlarımdan kaçıp gitti anne
Yüreğim sevdalara yelken açtı, uzak denizlere
Deniz ortasında gemimi batırdılar anne
Dalgalara kapılmış gidiyorum çaresiz
Boğulmak üzereyim tut ellerimden anne
Koca bir ömür bitti, geldi gelecek
Nerede benim mutlu olacağım gün anne
Yirmi Eylül şartmıydı doğmam için
Keşke beni hiç doğurmasaydın anne
Doğmasaydım, çekmeseydim bunca çileyi
Artık çile çekecek gücüm kalmadı anne
Yüreğim verdiklerim koparıp aldılar yüreğimi
Ben artık yüreğimi de kaybettim anne
Bir sen anlardın beni,
bir sen kol kanat gererdin üzerime
Artık her geçen bir daha vuruyor anne
İsyana çeyrek var, kalmadı artık sabrım
Ben isyankar olmak üzereyim anne
Artık ramak kaldı, söylemek istemiyorum
Lânet olsun doğduğum güne anne
Doğmasaydım çekmeseydim bunca çileyi
Doğmamamın yokmuydu bir çaresi anne
Artık dayanacak gücüm kalmadı
Ya sen gel, ya beni de al yanına ANNE

Y.tarihi 21-08-2002 Saat 13,35

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Alkole Elveda

Son kadehim artık içmeyeceğim
Sevinçlide olsam hüzünlüde olsam
Anladım yokediyor seni düşünen beynimi
Seni arzulayan bedenimi
Birdaha elime almayacağım
Kırıp atacağım son kadehi
Kimse görmeyecek artık sarhoş
Meyhane köşelerinde içerken beni
Anladımki kaybediyorum
Hem gençliğimi hemde seni
Yok öyle yağma
Herşeyden çok seviyorum seni
Sende istemessin öyle değilmi
Dumanaltı olmuş izbe bir meyhanede
Bir elinde rakısı, başı dumanlı beni
Sabahlara kadar zehirlememi kendimi
Alkole elveda sigarayada belki
Çünki herşeyden çok seviyorum seni

Y.tar 18-10-2002 Saat 9.45

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Allah'ın Belası

Bugün iyi anladım,
Ben bir hiçim gözünde
Senin için cisimler önemsiz
Senin için önem basit simgelerde
Ben olduğum için yer aldım sanıyordum
Çok uzaktada olsam yüreğinde
Gördümki senin gönlün, takılı kalmış
Hiçde önemi olmayan bir simgede
Gidiyorum kan olup damlasanda yüreğimde
Gözyaşı olup aksanda sonsuzluğa gözlerimde
Çığlık çığlığa haykırsamda sensiz *******imde
Başbaşa bıraktım seni simgelerinle
Bir deli rüzgardı esti geçti dersin
Sevgi yürekte sen yüreğimi göremessin
Belki Allah’ın belası, belki serseri dersin
Dileğim; allah yüreğinden geçeni sana versin
Bundan sonra adını ansamda, sen duymayacaksın
Hasretinle yanıp tütsemde, sen görmeyeceksin
Sayfalar dolusu yazsamda, sen okumayacaksın
Hep yanında olacağım ama sen göremeyeceksin

04-02-2003

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Alplerin kardeleni

Sevgiler vardır, yaşamaya ömür yetmez
Sevgiler vardır, yaşanmakla bitmez
Sevgiler vardır, yaşamaya değmez
Sevgiler vardır, bir ömür versen yine yetmez
Ya benim sana olan sevdam
Sayfalar dolusu yazsam
Yıldızları kelime, somanyolunu virgül diye koysam
Yinede anlatmakla yazmakla bitmez
Aşkımız olur yazılsa, ağır bir roman
Okuyan kendini şokta bulur biran
Yaşayan bana sorsan lütfedip biran
Kaç kalem bitti, kaç sayfa oldu yazılan
Hem yazıyorum hem yaşıyorum
Seninle hasreti aşkı özlemi
Oldu inanki boyu Dünya'nın enlemi düzlemi
Yüreğimde sevgin oldu bir bahar seli
Seni yaşıyorum sensiz yalnız seni
Senden uzak sana hasret gecemi
İsminle başlatıyorum artık her hecemi
Ömrüme ömür kattı, alplerin kardeleni

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ancak Senin Kollarında Ölmek

Bir sevgi meleğim vardı
Bir zamanlar bana hayat veren
Ben ağlarken ağlayıp
Ancak ben gülersem gülen
Ben üzülürsem üzülüp
Hüznümü mutlaka defeden
Beni hayata bağlayıp
Belkide sevmeyi bana öğreten
Şimdi neredesin, kimlesin
Seni özledim bilmelisin
Sen yoksan ben gülemem
Sensin bana gülmeyi öğreten
Bırakıp gitmek olurmu
Niye ozaman bunca emek
Daha hayatın en başı
Esas bundan sonraydı sevmek
Yine gel yine sev yine gülsün gözlerim
Boşa gitmesin bunca emek
Sensiz bir hayatın olurmu hiç tadı
Sensiz kalmak bana ölmek demek
İstemiyorum istemiyorum asla
Eskidendi o hemen ölmek
Sensiz ölüm bana çok acı
Öleceksem istiyorum
Ancak senin kollarında ölmek
Sevgi meleğim çok görme
Sana düşüyor son arzuyu yerine getirmek

11-10-2002 Saat 12.45

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Anla Be Gülüm

Yinemi ayrılık geldi çattı kapıya
Hani hiç ayrılığı yazdırmayacaktın bana
Döndü yüreğim yine bir martıya
Kanat çırpıyor engin denizin ta ortasında
Kara yok hiç görünürde yetmeyecek gücüm
Boşuna kanat çırpınışım denizde bulacak ölüm
Martılara yem olsaydım keşke ama
Açık denizlerde yok olup gidecek ölüm
Yazdırma artık bana ayrılıkları yazdırma be gülüm
Ayrılık bana zaten sebepsiz yere ani ölüm
Kalmadı ne yazmaya nede ayrı yaşamaya gücüm
Bana ayrılıkları yazdırma etme bana zulüm
Dünya'ya senle gelmedim amma
Sensiz artık olamam geçmiyor sensiz günüm
Sana sevdalardan öte kara sevda bu gülüm
Gecem zindanı aratır günümse iğneli fıçıda ölüm
Sensizlik ne yaşanır nede yazılır beden çürür be gülüm
Artık tüm yollar sana çıkıyor ayaklar sana yürür be gülüm
Bana yaz deme ayrılığı; ayrılığı yazan el kırılır be gülüm
Bu yürek ismini anarsa yaşıyor artık anla be gülüm
Yüreğimde akacak kan kırmızı renk amma
Sensiz akan kan katrana dönüyor be gülüm
Aldığım nefes ciğerlerimde sanki kezzap
Ayrılık olursa sonu; ben zaten ölürüm be gülüm
Ne yaşamak nede yazmak istemiyorum ayrılığı
Birdaha bin düşün; birkere kır yüreğimi be gülüm
Bulmasın bizi ayrılık ağlamasın artık gözlerim
Çok şeymi istiyorum? senin kolarında olsun bana ölüm
Bu sana son arzum artık anla be gülüm

Y.tarihi 13-09-2002 Saat 19.20

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Anlatamadıklarım

Yazamadıklarımdı yazdıkların
Söyleyemediklerim söylediklerin
Diyemediklerim dediklerin
Aklımdan geçenler aklından geçirdiklerin
Beni yazmışsın nokta nokta
Yüreğimi dökmüşsün ortaya
Anlatılan öyleki anlatılmaz
Tıpkı uyuyor benim yaşantıma
Benim karanlık *******e anlattığım
Yıldızların ağladığı benimle
Gözyaşımdan oluşan pınar
Çağlamış satır satır sözlerinde
Gözlerimdeki alev yüreğimdeki hüzün
Beynimdeki soru işaretleri
Geceye anlatamadığım karmaşık duygular
Hakim olmuş dönüşmüş kelimelere
Benim sözlerimi bana yazmışsın
Benim yerime sen ağlamışsın
Ben korkuyordum ama sen korkmamışsın
Sen satır satır nokta nokta beni anlatmışsın

Y. Tar 09-11-2002 Saat 22.25

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Anlatılan Salih'in Hayat Hikayesi

Siz gönül dostlarım
Dinlermisiniz anlatsam Salih’in hayat hikayesini
Bir sonbahar günü hayata ilk adım
O günden bugüne geçen seceresini
Bir romandan farkı olmayan
Bazen acı, bazen tatlı hayat hikayesini
Öğrenmek istermisiniz Salih
Neden sevmez hiç gülmesini
Dinleyin öyleyse anlatayım
Salih’in hayat denen bilmecesini
20 eylül bir sonbahar günü
Hıçkırık yerine bir çığlık sesi
İlk Dünya’ya göz açıp
Ağlıyarak almışım ilk nefesi
Soğuk kış *******inde
Isıtmış bedenimi annemin ğöğüs kafesi
Ardından ateşli bir hastalık
Beklenmiş Salih’in hemen ölmesi
Çekecek çilemiz varya hayatta
Kalmış o hastalığın sadece göbeğimizde döğmesi
Sonra bir yaşlı teyze
Olmuş bana süt annesi
Bir futbol topunu andırır
İki anne arasında gidip gelmesi
Ve beklenen son, hayatın tozlu yollarında
Önce emeklemesi, ardından yürümesi
Unutamadığım ilk şey beş yaşında
Annemin beni kadınlar hamamına götürmesi
Bir köşeye büzülen Salih’in
Bilmediği bir yaşta utancından yüzünü gizlemesi
Sonralarıda olduya buna annemin denemesi
Birdaha asla mümkün olmadı gerçekleşmesi
Ve ardından okul çağı, kaçıp eve gelmesi
Sebebi enteresan, sınıfta iki esmer çocuğu
Sanki birer arap gibi görmesi
Ve ikinci bir hatıra okul müdürümün
Bana ogün 25 kuruş vermesi
İsmi İbrahim BİRDAL olan sevgili müdürün
Akçalar’da vefat edip, Akçalar’a gömülmesi
Ertesi yıl okula başlayıp, zaman almadı sınıf geçmesi
Yıl 1963 hayatın bana ilk çelmesi
Sevgili babamın bir iş kazası geçirmesi
Üçgün bitkisel hayat,30 Kasım cumartesi
Ömrünün baharı 33 yaşında ölmesi
Benim için zorlu bir hayat
Birdaha asla olmadı yüzümün gülmesi
Hiç faydası olmadı yaşamda bana
Babamı herkesin çok sevmesi
Çok kısa sürdü eşin dostun
Bize arka çıkıp desdek vermesi
İyide kafam çalışırdı amma
Sanırım bir darbede Salih’in babasına benzemesi
Annem asla izin vermedi okumama
Onsuz yapamam mümkün değil gitmesi
Şansızlık bu ya yoktu o zaman
Akçalar’da ilk okuldan ötesi
Fayda etmedi öğretmenlerin eşin dostun
Anneme günlerce ısrar etmesi
Sineye çekilen bir kader trendi
Tabiki engellemedi benim büyümemi
Ve ilk aşık oluş, sarışın gözleri gülen
Oda öksüzdü benim gibi
Kimbilir belkide hayat itmişti
Benim babam onunsa vefat eden annesi
Ve içimde hala yara sızlayıp durur
Daha onyedisine gelmeden başkalarıyla gezmesi
Onun için bir oyundu belki
Birkaç kişiyle beraber gönül eğlendirmesi
Yüreğimde bir yara; zor oldu belki
Ona veda edip kalemin elime gelmesi
Belki böyle olmasa asla olmazdı
Duyguların kalemden sayfalara dökülmesi
O aralar çokda hoş olurdu hani
Arkadaşların banada yaz diye gelmesi
Yıllarca sürdü yazdığım nağmelerin
Elden ele gezip başka sayfalara dökülmesi
Arada ufak tefek sevmeler
Ve ardından ilk gurbete gitmesi
Herkes gülmekten kırılmıştı inanki
Salih’in gurbete onbeşgün dayanabilmesi
İzinli döndüğümde yemin ederim
Sanki değişmişti Akçalar’ın her yeri
Oysa değişen bir şey yok
Hasrete alışmamıştı yüreği
Ardından üç ay süren bir gurbet
Tabiki tanıdı Salih her şeyi
Zaman akıp geçti geldi askerlik hizmeti
Zonguldak’ta başlayıp Doğubeyazıt’ta biten
Her gencin belkide özlemi
Arada sanırım atladım
Teskereye üç ay kala Kadirye’ye söz kesmemi
İstenmeyen bir nişan ama kısmet elden ne gelirki
Ama nasıl oldu bilmem
Dönüşte birden sarıverdi yüreğimi
Biranda unutup gittim sanki
Geride kalan bütün sevgileri
Kumral orta boylu içine kapanık
Güzeldi ama herşeyi sinesine çekerdi
Ben onu severdim belki ama
O nedense beni benden çok severdi
Sebep oldu bir kırık leblebi
Hiç umulmadık zamanda araya ayrılık giriverdi
Ne ben ne o bu ayrılıkta kimseye gönül vermedi
Her zaman gözü üstümde
Gitmez bana bakarken gözümden ağlayan gözleri
Fayda etmedi aramızı yapmaya
Eşin dostun bizi sevenlerin sözleri
İnadım tuttu hay tutmaz olaydı
Nerden bilirdim olacağım böyle bir şeyin sebebi
Onu bir başkasına sözlemek istemesi annesi
Tabiki fayda etmemiş onun direnmesi
Burası nede olsa bir köydü
Mümkünmüydü bir kızın sözünün geçmesi
Ve bir sabah duyuldu onun zehirlenmesi
Nasıl olur hala inanmak mümkün değil
Bir inatçı aptal için birinin ölmesi
İkinci darbe ardından zor olmadı
Salih’in artık hayata küsmesi
Mümkünmü birdaha yüzünün gülmesi
Ağlamalar sızlamalar dövünüp yakınmalar
Keşke şöyle olsaydılar arasında kalktı cenazesi
Kısa bir zaman ardından
Tek çare Salih’in bir yerlere gitmesi
İkinci bir gurbet *******i, gözü yaşlı
Dinmedi asla kalbimin inlemesi
Geri dönüş sessiz, hayata küskün
Hep reddedildi kızların gönlüne girmesi
Hayatın bir gerçeği vardıya
Gerekiyordu birgün evlenmesi
Baskılar ısrarlar sonucu birgün
Gerçek oldu Emine hanım’a sözlenmesi
Emine hanım kim mi merak ettiniz değilmi
Eşim dostum arkadaşım çocuklarımın annesi
Belkide onun için çok zor oldu
Salih’i tekrar hayata döndürmesi
Belkide Allah’ın bir lutfuydu
Onunda beni bukadar çok sevmesi
Sanırım çok zor olurdu
Olmasaydı onun sabırla hayata direnmesi
Ve birgün ikinci bir yaşam
Kızım Lütfiye'nin hayata gelmesi
Ardından Gonca Gülyonca
Zor olmadı beni hayata geri getirmesi
Acı olan bir gerçek vardıki
Asla kahkaha olmadı Salih’in gülmesi
Her zaman hayata küskün
İçin için kan ağlayan kalbi
Zaman öyle yada böyle akıp geçti
Hayatımdaki üçüncü darbe
Birgün apansız kapıma geldi
Dünya’da Tanrı’dan sonra taptığım kadın
Bizi bugüne getiren annem ayakta ölüverdi
Evet yanlış okumadınız gerçekten
Ayakta ve yürürken ölüverdi
Günlerce ağladım kan çanağı oldu gözlerim
Ama odamdaki resminden başkası görmedi
Tabiki Salih küskün olduğu hayata
Bir daha asla önem vermedi
Dışı seni içi beni yakar misali
Yüzü gülümser kalbi ağlardı sanki
Günler böyle sürüp gidecekti belki
Bilgisayar hep vardı ama birgün
Evime birden internet geldi
O site bu site derken
Birgün karşıma mynet geldi
Okeye girdiğimde birgün
Ortak olduğum ismi özel birisi
Birden lakabımı bela ediverdi
Derken bir kenarda unuttuğum kalemim
Nasıl olduysa elime geri geldi
Birkaç deneme baktımki Salih hala yaşıyor
Oda bana Antoloji.com’u önerdi
Sonra ardı kesilmeyen şiirler
Sanırım şiiri sevenlerde bana değer verdi
Hiç ummadığım bir yerde birgün ismim
İnanırmısınız beni şok ediverdi
Ve *******den bir gece hayatıma
Bana beddua eden biri giriverdi
Tabi onunda adı özeldi
O bana ben ona sıkıdostum derdi
Ama nasıl oldu bende anlamadım
Sıkıdost gönül dostu oluverdi
******* kısaldı araya özlem giriverdi
Bir zamanlar yanıp külleri dahi kalmayan
Aynı ateş yüreğimde yanıverdi
Belki oda farkında değilya
Farkına varmadan bizim aileye giriverdi
Bu arada beni seven benim sevdiğim
Onlarca dostlarım oluverdi
Nette kızlarım bile beni kabulleniverdi
Kimisi baba kimisi amca kimi abi derdi
Birgün ikibuçuk yaşında adı Ceren
Sevgilim bile oluverdi
Öyle bıcır bıcırki bana hep dede derdi
O kadar sevdiki beni
Ta Çorlu’dan kalkıp ziyaretime geldi
İşte böyle dostlarım benim hikayem
Allah bana kırkından sonra bir gönül dostu verdi
Hayat devam ediyor bitmeyecek
Ama Salih’in buraya kadar olan hikayesi sona erdi
Belki hayretle ibretle okudunuz
Belki kimbilir başınıza sıkıntı verdi
Öyle ya ne deseniz haklısınız
Orada bir yerde bir Salih
Bize ne onun, gamı, tasası, derdi
Ama demediniz biliyorum, çünki Salih
Yüreği temiz olan herkesi çok sevdi
Sizleri sevmese bu çok özel hikayeyi
Asla sayfalara dökmeyi düşünmezdi

T.Tar.16-10-2002 Saat 11.50-15.20

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Anneciğim

Sen dokuz ay karnında barındığım
Senelerce sütüyle beslendiğim
Üşüdüğümde göğsüne yaslandığım
Korktuğumda eteğine sığındığım
*******i uykularını böldüğüm
Naz edip çoğu kez üzdüğüm
Kollarında ağladığım güldüğüm
Bana canından can veren anneciğim

Sen cennete uzanan kapım
Kimlere geçer ki sen gibi nazım
Dil ucumda dua, göz üzerimde kaşım
Derdime dermanım sıkışsa başım
Bedenimin hamuru, toprağım taşım
Silenim; aksa gözümden bir damla yaşım
Üzülsem yüreği titreyen, bakışları şaşkın
Bana kanından kan veren anneciğim

Sen kapında kulu olsam, hakkını ödeyemeyeceğim
Saltanatlar sunsalar dönüp bakmayacağım
Gönlüme sultanlar girse, yerini vermeyeceğim
Sütünün tadını ballarda bulamayacağım
Bir of deyişine kan ağlayacağım
Gülen gözlerinde cenneti bulacağım
Bir anlık mutluluğuna ömrümü adayacağım
Ayağın altında cenneti sunan anneciğim

Senin hakkını ben nasıl öderim
Kırdımsa gönlünü ben ne ederim?
Mümkün olsa dünyaya tekrar gelirim
Suçum varsa senden af dilerim
Sen hem sever hem affedersin
Sen annesin dünyalara bedelsin
Karşılık beklemez yavrularını hep seversin
Sevginin ta kendisi sevgili anneciğim

Uykularınımı bölmedim gecenin bir yerinde
Hastalandım sabahladın baş ucumda benimle
Sakındın gözünden pervane oldun peşimde
Benden şefkatini esirgemeyen anneciğim
Şimdi sen yaşlı bakıma muhtaç
Fayda etmiyor bu derde asla ilaç
Gözlerinde fer kalmadı ağardı saç
Kırış, kırış alnın yüreğin sevgiye muhtaç
Dertlerine derman olabilsem
Verebilsem sana bin kere gençliğimi
Kahrediyor üzgün görmek gözlerini
Yüreği cennet, güzel anneciğim

Y.tarihi 13+14-12-2003
Salih ÖZALAŞAN
(Bir dosta armağandır)

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Annem

Bir resmin kaldı odamda bana bakan sessiz sessiz
Sen hep birşeyler söylerdin bana oysa resmin nefessiz
Bir gün görmese arardı gözlerin sevdiklerini
Oysa resmin takılmış bir noktaya bakıyor sessiz sessiz

Alışmak çok zor alışamam sensizliğe
Bırakıp gittin beni öksüz çaresizliğe
Düştü yüreğim artık bir ümitsizliğe
Resmine sorsam da akıl vermiyor anne

Gözünü kapamazdın gelmesem bir gün odana
Ardımdan hep dua ederdin beni sorana
Çare bulurdun ne zaman başım gelse dara
Odamda resmin gözüm yaşın görmüyor Anne

Beni benimle bırakıp gittin dönülmeze
Sevgine hasret yüreğim döndü solan bir güle
Ne kadar döğünsem az yetişemedim son söze
Yokmuy du söyleyecek bir sözün bana anne

Yok artık evimin neşesi gönlüm yaralı
Bakıyor babam yanında sen manalı manalı
Vermiştin iki sevgi, bizler öksüz olalı
Şimdi yoksun, beni kimse sevmiyor anne

10-11-1998 Saat16.10

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Anneme Serenat

Kaç yıl oldu sen gideli
Gözlerden ırak
Gönüllerde yaşanan yerlere
Bedenin bir avuç toprak
İsmini dualarla anıyoruz anne
Alışamadım, alışamadık sensizliğe
Her kapı çaldığında
Yüreğimde o inanılmaz titreme
Sanki komşudan dönecekmiş gibisin
Umutla, sabırla seni bekliyoruz anne
Yerin hala odamda baş köşe
Karşımda bana bakan resmin, sevgiyle
Kokun sinmiş odamın her yerine
Sen toprak olsan da
Biliyorum ruhun benimle anne
Yine saçlarımı okşuyorsun
Yine basıyorsun özlemle
Hasretle yanan sinene
Hissediyorum tüm bedenimde
Böyle olmasa gidişin
Ben sensiz yaşayamazdım anne

Bak torunlar büyümüş birer, birer
Soruyorlar ne zaman gelecek baba anne
Bunlar beni unutur derdin ya
Seni unutmak ne mümkün anne
Bak sana dua ediyor ellerini açmış
Gözleri yaşlı canın Lütfiye
Kim bilir kaçınca hatim sana hediye
Sağlığında gülmedin; ruhun şad olsun anne
Sen olsan gururlanacaktın keyifle
Okumaz dediğin Gonca okuyor üniversite
Senin yokluğun hırs yaptı ona belki de
Çocuklarda seni örnek alıyor anne
Gülyonca’ n bile büyüdü
O bile okuyor lise
Hatırlar mısın nede zıtlaşırdı seninle
Ah olsan da bizleri yine azarlasan anne
Adını taşıyan bir eş istemiştin ya bana
Senin huylarını da kapmış bu bence
Salih, Lütfiye, Gonca, Gülyonca ve Emine
Ne zaman döneceksin seni bekliyoruz anne

Biliyorum dönülmez yerde bedenin
Fani Dünya’ da kaldı her sevenin
Olmadı bilirim hiç nefret edenin
Sen sevilmeye layıksın anne
İçin kan ağlarken yüzün gülerdi
Yüreğine atardın gamı derdi
Üç vefasız evlat, babam başına yıkıverdi
Yetimler için yaşadın hep anne
Biliyorum gizli, gizli ağladın *******i
Görmesinler diye kapattın peçeleri
Sen ağladığın için sevmiyorum *******i
Sana bir mutlu gün yaşatamadık anne
İçimdesin, içimizdesin, sen hep bizimlesin
Dualarımız hep sana ruhun yerinmesin
Benim cennetim ayağın altından gitmesin
Mekanın daima cennet olsun anne

Y.Tarihi 03-10-2003 Saat 11.00-12.00
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Annemi özledim

Bugün yine hasretin düştü yüreğime
Dikildi güzel hayalin bakıyor gözlerime
Rüya desem değil, dalmışım farklı bir aleme
İki damla gözyaşı aktı gözlerimden anne
Nasıl özlemişim, muhtaçmışım tatlı sesine
Kucağım açık kaldı, sarılamadım hayaline
Seni sevmek her zaman en güzel yüreğimde
Özleminse kor alev yığını inanki anne
Özlemişim başımı dizine yaslamayı
Azarlayınca rol yapıp ağlamayı
Şimdi senin gözlerinle görüyorum Dünya'yı
Meğer bazen ben seni ne kadar üzmüşüm anne
Ben sevgiyi senden öğrenmişim
Ah bilseydim sensiz özlem çekermişim
Susuz kalmış çiçek gibi boyun bükermişim
Ayrılırmıydım dizinin dibinden anne
Biliyorum sende özledin çok ama çok beni
Hasretim yakıyor mimberim kutsal sineni
Bir zamanlar göğsünde uyuturken beni
Şimdi başım öksüz, sinen özlem doldu anne
Selâm olsun benden size
Bu ayrılıklar farz olmuş herkese
Kızınızı telli duvaklı gelin etmek gurur size
Şimdi bir er girsede gönlüme
Senin sevgin, senin hasretin, taptaze duruyor anne
Kızınız sizi hep özledi,
Bazı ******* ağladı hasretinizle
Belki hala büyümedim
Bir küçük kızım gözünüzde
Yüreğimde hasretin büyüdü dağlar gibi anne

Y, Tar.29-11-2002 Saat 12.50

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aradığım Sensin Mahşerimde

Gözyaşımdın akıttığım ıssız *******de
Tanrıya yakarışlarım dua ile dilimde
Sevdasını söküp atamadığım yüreğimde
Sevip sevilmediğim bir tek günümde

Acze düştüğüm söz geçiremediğim gönlümde
Bir tatlı sözüne acıları silip attığım yüreğimde
Diz çöküp dilendiğim yer alamadığım gönlünde
Ateşlerde yandığım kanayan yaram içimde

Sevmedin; denizde bir damla olamadım yüreğinde
Sevmedin; yalvardım bir hançer vurmadın yüreğime
Sevmedin; taş alıp atmadın zavallı bedenime
Sevmedin; sıçramış bir çamur kadar eteğinde

Sandın ki sevmezsem, sevmez artık beni
Tanrı seni sevmek için yaratmış beni
Ecel gelse Azrail alsa bu canı
İlk aradığım sen olacaksın mahşerimde

Y.Tarihi 23-03-2004
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Artık Akıllansana

Sen sanmaki ben sevdaları
Yalnızca yazdım hiç yaşamadım
Ben yüreğimi hep sevdalara adadım
Yaşamadığım sevdaları hiç yazmadım
Ama öyle bir sevdaya tutulmuşumki
Artık yazmaktan yaşamaya fırsat bulamadım
Yazdığım sayfalarda hep onu yaşattım
Ama bir türlü ona ulaşamadım
Dağları aştım ovalarda boğuldum
Elimde hep bir kalem önümde bir sayfa
Ben bu defa yazma hastalığına tutuldum
Sevdaya kalmadı zaman çünki sadece yazar oldum
Bazen diyorum yetmezmi artık yazdığın
Bırak artık sende sevdanı yaşa
Belkide bu son şans kimbilir
Bırakma artık yeter herşeyi şansa
Zaman bulamayacaksın geçti ömrün
Kalan ömrünü artık sende ayır aşk'a
Bulmuşsun gönlünün sultanını
Senden çok ama çok uzaklarda
Belki kavuşmak olmasada sonu
Kavuşursun yazdığın sayfalarda
Sayfalarda kavuşmakta yeter
Yeterki sen dön şöyle bir bak karşına
Baktığında o zaten senin hep karşında
Sana hayat veren o artık akıllansana

Y.Tarihi 17-09-2002 Saat 01.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Artık elveda

Mademki herşey bitti,
Ne söylesem boşuna
Bende uyacağım çaresiz
Hiç gitmesede hoşuma
Mademki diyorsun
Herkes kendi yoluna
Birdaha çıkmayacağım
Asla ama asla karşına
Yerlerde sürünsemde
Gözyaşım sel olup aksada
Yüreğim öksüz yetim kalsada
Gururumu yerlere serdim
Günlerce yalvardım sana
Bir kez olsun inanmadın bana
Öylede çok sevmişimki
Lanet olsun bana
Gözlerim arkamda kalsada
Faydasız artık elveda
Birşey ifade etmedi yazdığım
Yüreğimin sesi yüzlerce sayfa
Hala dilinde söylenen bir tek sayfa
Güvenin kalmamış bana
Hiç yoktuya aslında
Dudağımda daima ismin olsada
Artık elveda

Y.Tari 27-10-2002 Saat 9.30

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Artık Gidiyorum Elveda

Artık gidiyorum herşeye elveda
Ömrümün son demi bu son veda
Sevgiler yaşanmaya değer, ömür feda
Ömür kalmamışsa artık, yetmez seda
Sesimi duymadın, duymadı, duymadılar
Yüreğimi görmedin, görmedi, görmediler
Yazdığımı okumadın, okumadı, okumadılar
Kimsem yoksa, artık niye bunca çaba
Sevdaya adanmıştı küçücük yüreğim
Sayfalar dolusu yazdım yoruldu kalemim
Sana, size, sizlere değil asla sitemim
Sevgili kalmamışsa, ne gerek yazmama
Gidiyorum gözüm ardımda
Umudum tükenmiş yüreğim yaralı
Biliyorum sevmek yetmiyor aslında
Sevgi kalmamışsa, ne işim var burada
Bana elveda siz erin mutlaka murada
Sevgiliyi bulun ister gurbet ister sılada
Eğer birgün bu kalem tekrar yazarsa
Bilinki sonserseride ermiş murada

y.Tarihi 31.01.2003 Saat 17.40

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Arz'ı Endam

Nedir bu arz'ı endam
Böylesine kibir sende niye
Hep yüksekten bakıyorsun
Böylesine mağrur bakışlar sende niye
Görmedim bir tebessüm gözlerinde
Kalbinde raslamadım sevgi izine
İstiyorsun insanlar kapansın
El etek öpsün dizine
Dünya öylesine küçülmüş
Sanki bir nokta senin gözüne
Hançer olur saplanır seven yüreğe
Dayanmaz taş olsa insan sözüne
Şöyle bir dönde bak
Farket ihanet ettiğini özüne
Belki çevren öyle sende uydun
Kararır üzüm baka baka üzüme
Şimdi sen darıldın kırıldın belki sözüme
Ama unutma dost acı söyler
Arkadan değil daima yüzüne

Y.tarihi 01-10-2002 Saat 1.30

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Askerime

Dayanmak ne zormuş sevdiğim hasretine
Uzakta olmak alev bakışlım gözlerine
Alışmıştı kulağım aşk fısıldayan sözlerine
Vatan borcu olmasa kan dolacak yüreğime
Sana hasret kalmak ölümden beter
Kalmadı gücüm, dizlerim titrer
Yüreğim fırtınalarda bir liman bekler
Kaptansız bir gemiyim senin hasretinle
Diyorlar sayılı gün çabuk geçer
Yiğit olan bu borcu mutlak öder
Tanrım asker yolu gözleyene sabır ver
Sabır taşına döndü yüreğim hasretinle
Sararmış yazdığın mektuplar elimde
Satır satır, nokta nokta ezberimde
Seninde özlem gizlenmiş sözlerinde
Sevdamı dağlara sor, yıkıldı hasretinle
Belki sende hayal kurarsın
Yedi dokuz gece nöbetinde
Ben öylesine özlem doluyumki
Her gece nöbetteyim yüreğimde hasretinle
Her güne bir yıldız seçtim gökyüzünde
Yeni bir samanyolu göreceksin döndüğünde
Akşamın habercisi çoban yıldızını gördüğünde
Sor ona bak ne haldeyim hasretinle

Y.Tar.29-11-2002 Saat 10.20

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Asla

Sen bende ben olduğunu
Sen yüreğime yakın
Bedenime uzak kaldığını
Görmedin! görmeyeceksin asla
Seni sevdiğimi tanrıyı sever gibi
Sana kul olduğumu tanrıya tapar gibi
Sana seslendiğimi uzakta olsan da duyar gibi
Anlamadın anlamayacaksın asla
Sensiz çektiğim acıları
Yüreğimi yakan sancıları
Sana yazdığım şarkıları
Duymadın duymayacaksın asla
Uzaklarda bir yerde beklendiğini
Hasretle yaktığını; özlendiğini
Leyla ile Aslıdan daha çok özlendiğini
Bilmedin bilmeyeceksin asla
Sen sevmeden sevileceksin
Şiirlerde şarkılarda söyleneceksin
Özlemesen de her daim özleneceksin
Unutulmayacaksın unutulamazsın asla

Y.tarihi 10.12.2003 Saat 12.00
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Asla Dayanamam

Seni sevmek çok güzel
Birde delicesine özlemek olmasa
Hasretin miski amber burnumda tüter
Ne olur sanki.? Güneş sensiz doğmasa
Gözlerimi kapatsam benimle hayalin
Bedenin ırak ruhun karşımda
Hasret prangalarıyla eziliyor zavallı ruhum
Kavuşmanın hayal olduğunun oda farkında
Seni her şeyden fazla sevmek kadar
Özlemekte çok güzel aslında
Aklıma düştüğünde yüreğim yerinden fırlar
Hasretin aşkımı büyütüyor ruhumda
Sana olan aşk yüreğimde bir fidan
Hasretin su olup akıyor toprağına
Susuz yaşanmaz, sana muhtacım her an
Bedenim toprak, sevgimiz bir fidan
Hasretin hayat veriyor umutlarıma
Sana özlem dolu sevgim olmasa
Asla dayanamam
Güneş’in sensiz doğuşuna
Sana kavuşmadan batışına

Y.Tarihi 11-03-05 Saat 11,10
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aslında

Derler ki güzel konuşmak
Dinlemesini bilmekle öğrenilir
Merak ederim başa bela merak
Dinleyen dilsiz yada sağırsa?

Güzelle tatlı eşdeğerde aslında
Ama yılan tatlı dile yenilir yuvasında
Dil mi tatlı söz mü bilinmez aslında
Birde susmak altın; Kaldık ikisi arasında

Aslında ne güzel olurdu
Hem konuşmasını bilsek
Yeri geldiğinde susmasını
Güzel olan kararın bilmek aslında

“ ben güzele güzel demem”
“güzel benim olmazsa”
boşuna söylememiş Karacaoğlan
güzel olan yüreği sızlatıyor aslında

Y.tarihi 20-01-2006 Saat 01.40
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aslında(2)

Dil bizim söz bizimdir, yerli yerinde etsek
Çivi değil sökülmez, doğrusu haddin bilsek
Dost üzülür düşman sevinir dil ile üzsek
Doktor çaresiz kalır her yürek yarasında

Güzel olanı bize vermiş yüce yaradan
Her canlı öğrenir öz konuşmayı anadan
Birde güzel huyları kapabilse babadan
Güzellik ana babada değil mi aslında

Sözün bilesin söylerken mutlaka dostuna
Haşa güvenme geçici şaşalı postuna
Post gider dost kalır o en sadık ardında
Vizon giy beyhude ömrü bir güve aslında

Y.Tarihi 08-02-2006 Saat 16,10
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşığın Özlemi

Meğerse ne kadar özlemişim seni
Deniz mavisi gözlerini
Beni hayallere daldıran sözlerini
Hüznü yok eden tatlı gülüşlerini
Kızdığında kaşlarını çatışını
Büyük harflerle bana bağırışını
Duygularını nokta nokta yazışını
Kalbimi delip geçen bakışını
İçimi titreten kokunu özlemişim
Edanı, işveni, nazını, savrulan siyah saçını
Gözlerinde kaybolup gitmeyi özlemişim
Özlemişim hayatıma neşe saçışını
Gitme ne olur kal benimle
Yasla kulağını dinle bak kalp atışımı
Ruhumda sensin esen fırtına
Sensiz devam ettiremem artık hayatımı
Hayat bilki sen olmadan artık bana zor
Hasretin yüreğimi yakan bir kor
Sensiz geçen *******i birde bana sor
Gitme kal, özleminle yakıp yıkma hayatımı

Y.Tarihi 20-09-2002 Saat 10.35

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşığınım

Öyle bir aşka düşmüş ki gönül
Gözyaşını uğrunda eylemiş bade
Bir volkan olmuş, yanıyor alev alev
Baharı yaşamamış hiç bu vadide
Bir çiçeğe sevdalanmış, yoktur bir eşi
Bin yılda bir yetişir, öylesine nadide
Koklamaya kıyılmaz, eller koparma peşinde
Billahi sönük kalır yanında, ihtişamlı orkide
Rengini kıskanır doğduğunda gökkuşağı
İsterim olmak ömür boyu onun uşağı
Yayılır ondan bir koku misk'i amber ovadan aşağı
Sevdasından kurmuş etrafına herkes otağı
Gönlüme ferman geçmez, onsuz hayat çok acı
Kirpikleri ok olmuş, yok yarasının ilacı
Bülbülüm narına ağlarım kalmadı gözüm yaşı
Razıyım verse eliyle, basmaya bağrıma taşı
Kıskanır hilâl inadına ince kaşı
Ceylanı andırır mahzundur âhuzar bakışı
Tanrım işlemiş özenmiş ona her nakışı
Aşığıyım bin cana değer, onun bana şöyle bir bakışı

(Y.Tar.15.12.2002 Saat 13.00)

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşık Bir Serseri

Öyle bir sevdaki bendeki
Mecnun'da kim, olmuşum ben serseri
Birgün görmesem, duymasam sesini
İsyanım dağları aşar, susmaz bu serseri
Yüreğimde sonsuz bir sevda özlemi
Yakar kavurur her geçen gün beni
Baktığım her yerde görüyorsam ben seni
Kara sevdalı değilmi bu serseri
Eğer istiyorsan birazcık gülmemi
Sende sev ne olur, sev beni
Özlemin artık yok ediyor gülmeleri
Çok özledim çok, inanki seni
Toprak suya hasret
Yağmuru bekler dört mevsim değilmi
Benim yağmurumda sensin
İstiyorum dört mevsim yanımda seni
Seninle paylaşmak gündüzümü gecemi
Yüreğimin ilk ve son özlemi
Hayal kurmak her sevenin nedeni
Yüreğimde benim oldu o serseri
Artık veremem ellere ben seni
Ölümüne sevdalı sana bu serseri

Y.Tarihi 28-09-2002 Saat 12.30

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk'a Dair

Ya birgün biterse demiştim
O gün geldi bitti sevmeler
Nede kısa sürdü değilmi
Yeminler edip söz vermeler
Ayrılığa yoktu hiç meydan
Mezara kadardı gönül vermeler
Bende bitmedi bitmeyecek
Bir heves değildi sevmeler
Sana sözüm yok bitmişse sevmeler
Gönüllere söz geçmez gönül hep güzel ister
Senin için tanrımdan dileğim
Allah'ım ona en güzelini ver
Seninle Cennet olsada bahçeler
Sen gittiğinde asla olmaz lanetler
Yüreğim hep yaralı hicran olsada
Salih sana hep mutluluk ister

Y.Tarihi 05-10-2002 Saat 15.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk'ımız bu değilmiydi

Sen değilmiydin yüreğimdeki sevda
Seninle güzel değilmiydi bana Dünya
Seni görmezmiydim her baktığımda
Değişen ne neden yaptın bunu bana

Sana değilmiydi bende tüm yollar
Beni hep sana getirmezmiydi bu ayaklar
Sana yakılmadımı bunca ağıtlar
Değişen ne neden yaptın bunu bana

Gönlümde sultan içimdeki yangın
Biz değilmiydik bir barışık bir dargın
Beni değiştiren değilmiydi aşk'ın
Değişen ne neden yaptın bunu bana

Hayata bağlı değilmiydik gönül bağıyla
Hasrete yangın değilmiydik dağıyla taşıyla
Sevdamız yeşermemişmiydi göz yaşıyla
Değişen ne neden yaptın bunu bana

Şarkımız değilmiydi mezara kadar
O yetmez demiştim mezardan sonrası var
Böyle yeşermişti tüm umutlar
Değişen ne neden yaptın bunu bana

Y.Tar 21-10-2002 Saat 19.20

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk'ın Ettiği

O bir garip köylüydü
Sırtında abası yırtık pırtık
Ayağında garip bir postal
Tabanı delik burnu açık
Saçı darmadağın tanımamış tarak
Sakalıysa bir mecnunu andırır artık
İnsanlardan tecrit etmiş kendini
Korkuyla bakıyor gözleri artık
Gördüğümde hayretle izledim
Sormadan derdini söyler diye bekledim
Kaçmak istediysede yanımdan
Tuttum ona izin vermedim
Sordum nedir senin bu halin
Sen milletin efendisi değilmiydin
Söyle bana bu hale nasıl geldin
Sen bir zamanlar nede şık
Saçı taralı gezerdin
Verdiği cevap enteresan
Sadece
Sevdim, sevdim, sevdim
Sevmek bumu Allah'ım
Korkumdan tek bir cevap veremedim

Y.Tar.! 3-10-2002 Saat 9.40

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk'ın yüreğimde hep seveceğim seni

İçimde bir hasret
Dudağımda fısıltıya benzer bir isim
Gözlerimde gizliden bir ağlama
Titreyen elimde sana yazan kalemim
Önümde uzun bir sayfa
Sana yazıyorum, okuyamayacağın satırları
Noktalar virgüller karmakarışık
Anlatamıyorum isyan etmiş duyguları
Bana veda etmişsin ne yazayım
Neden niçin nasıl sorayım
Bugün karadan da kapkarayım
İstiyorum; seni seviyorum, gitme yazayım
Oysa çoktan çekip gitmişsin
Yelken açmışsın başka sevgilere
Gözlerin parlıyor ışıl ışıl yüreğin neşeli
Sana bir haller olmuş onu tanıyıp onu seveli
Yüreğinde kalmamış eski aşkının
Bana dair bir nebze izleri
Elveda ile başlayıp hoşçakalla biten sözleri
Duymaktan çınlıyor kulak dipleri
İçimde bir yara kanıyor aşkının izleri
Ölmek ne hoş olurdu, ama olmuyor
Duymak bana veda eden sözleri
Yüreğimden kan damlıyor sarı sayfalara
Yazıyorum, farkında olmadan
Asla okuyup göremeyeceğin sözleri
Aşka dair ne varsa kalacak bende izleri
Silinir sanma, kandı onun mürekkebi
Sana güle güle, bana hoşçakal
Aşkın yüreğimde hep seveceğim seni

Y.Tar.27-11-2002 Saat 19.27

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk'ını Anlatamamak

Birgün birde bakmışsın aşıksın
Toz pembe görürsün her yeri
Günlerce hazırlarsın sayfa sayfa
Ona söyleyeceğin güzel sözleri
Sonra ezber yaparsın gece gündüz
Sınava hazırlanan öğrenci misali
Arkadaşın alırsın bazen karşına
Hazırlanırsın bir tiyatro misali
O gün gelir çatar
Sen yüreğindeki ateşle
Başbaşa kaldığında titrersin
Boğazın kurur konuşamassın
Yutarsın bir bir kelimeleri
Kuramassın günlerce ezberlediğin
O güzelim cümleleri
Sonra bir ter basarki seni
Yağmurda ıslanmış kedi misali
Ezilir büzülürsün ve kahrolursun
Sevdiğin eğer anlayamamışsa seni
Sevdiğine seveceğine pişman olursun

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk

Aşk yüreğimde çağlayan deniz
Aşk dudaklarımdaki son dua
Aşk ulaşamadığım duygular
Aşk sensiz yaşanmayan
Aşk gecenin parlayan yıldızı
Aşk günle doğan kızgın Güneş
Aşk yüreğimdeki tik tak sesi
Aşk tek yol sana uzanan
Aşk ciğerlere cekilen nefes
Aşk dudaklarda duyulan ses
Aşk bazen altın bir kafes
Aşk sen varsan güzel olan
Aşk hissedilirse gözlerde parlayan
Aşk terkedildiğinde zehirli bir yılan
Aşk tatamadığında baldan tatlı her zaman
Aşk zehir zemberek kaçtığında avuçlarından
Aşk doğmak yeni bir hayata
Aşk konmak kelebek gibi daldan dala
Aşk dolanmak aklı bir karış havalarda
Aşk seninle başladı ve bitti buralarda

Y.Tarihi 27-11-2002 Saat 22.32

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk ateşi

Sana sitem etmeyeceğim
Duymayacaksın asla kem sözleri
Sen veda et ben etmeyeceğim
Yüreğimden duyacaklar hep o nağmeleri
Aşka dair yazacağım, kimse bilmeyecek
Yüreğimdeki sana ait sitemleri
Aşk'ım ve aşk'ımıza ait dizeleri
Yazacağım, okuyacaklar sana inat değilmi
Kâlbi kararmışlar okuyup
Öğrenecekler bu sayfalarda sevmeyi
Onlarda bilecek, güldüklerine ağlayacaklar
Sevgiye tutsak olacak yürekleri
Onlarda hissedecek taaa yüreklerinde
Sıcak yataklarında yakan ateşleri
Ahu gözlü bir ceylan olacak
Isıtmayacak onları herzamanki güneşleri
Papatyalardan fal tutacaklar
Altın kafeslerde ağlayacak yürekleri
Nefrete ihanete uzak, yabancı
Sevgiyle dolup taşacak gönülleri
Seni seviyorum, ÇOK seviyorum
Olacak dudaklarından dökülen cümleleri
Sen yüreğimden uçup gittin ya
Sana inat aşk'la dolduracağım tüm yürekleri
Her adım başı göreceksin
Sevdalara uzanmış Aslı'ları, Kerem'leri
Dudaklarında esefle anacaklar
Hoşcakal buraya kadar diyenleri

Y.Tar.27-11-2002 Saat 19.49

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk Ateşi

Bilirmisin yazmadıklarım yada yazamadıklarım
Sayfalara dökemediklerimi, elim kolum bağlı
Yüreğimin arka penceresinden baktıklarım
Sinemde yaşattığım, nedir yüreğimdeki ağrı
*******i isyankar, gündüzleri gözü yaşlı
Ah çektiğinde önünde dağlar eğilen
Bir türlü gülmez niye bunun bahtı
Sevda bunun adı, girdiğinde sonu olmayan bir çarşı
Hani kimini söyleten, kimini ağlatan sevda
Tutulanın nedense biranda kararıyor hayatı
Ellerinde olsun istiyorsun hep onun sıcaklığı
Araya dağlar girmişse, bir başka oluyor yürek yakışı
İçine özlem doluyor, yaralı bir kuş kalbin atışı
Sönmüyor, alevi başka, bambaşka bunun yanışı

Y.Tar.29-12-2002 saat 00,45

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk Dedikleri

Aşk dedikleri bu olsa gerek
Yaralı bir kuş çırpınıyor yüreğimde
Derdine derman yar olsa gerek
Yardıma muhtaç titriyor tüneğinde

Sevdalara açılmak için ne gerek
Deniz değil ki yüzmesini öğrensek
Aşk denizlerden derin olsa gerek
Denizaltı olup dalıp gitmek gerek

Y.Tarihi 05-04-04 Saat 23,28
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk değil midir?

Kim ki gönlüne bir ahu ceylan düşmüş
Yüreğinde bir sızı, *******i uykuların bölmüş
Alev, alev yanıp, kor ateşlere dönmüş
Aşk değil midir? Hapseden onu o bedende

Kim ki konuşan dilleri susmuş
Kükreyen bir aslanken bir köşede pusmuş
Sevdası yüreğinde çağlayan nehir olmuş
Aşk değil midir? Durduran onu o bedende

Kim ki bülbüle figan etmeyi öğretmiş
Bir gül dalında beyhude ömür tüketmiş
Bülbülün sevdası goncasını açarken görmekmiş
Aşk değil midir? Sabrı veren o bedende

Kim ki bir tanrıyı, birde seni diyebilmiş
Kâlbinde baş köşeyi ona verebilmiş
Bir kula çıkarsız, umarsız boyun eğebilmiş
Aşk değil midir? Ruhu mağlûp eden bedende

Y.Tarihi 23-04-05 Saat 17,45
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk Değilse Bunun Adı

Benim yüreğimde sana beslediğim
Aşk değilse; Güneş neden gözlerinden doğuyor?
Benim dilimde durmadan söylediğim
Aşk değilse; Dudaklarım neden adını heceliyor?

Neden sana benziyor gördüğüm cisimler?
Gözlerim baktığı her noktada neden seni görüyor
Neden hep toz pembe seninle hayaller
Beynim durmadan seninle hayaller kuruyor

Adı aşk olmalı, gülümsüyor bana bakanlar
Vah kara sevdalı, der gibi bana insanlar!
Yüreğim bir aşk sandalı, hep sana doğru yelkenler
Aşk değilse, neden sensiz bende başlayan isyanlar

İçimde yanardağlar yangınlarda yanmaktayım
Elini tutsam tir, tir titreyip nedense donmaktayım
Yangınlarda üşüyorum tenim ısınmak nedir bilmiyor
Aşk değilse bunun adı; adını söylemek sana kalıyor

Y tarihi 14-08-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk Demek Sendin Anlamadınya

Adını kalbime gözyaşımla yazdığım
Şarkılarıma güfte, şiirlerime nağme
Kadehleri uğrunda kırıp attığım

Doğduğum günden buyana ilk taptığım
Ellerini tutamadığım, yüzünü göremediğim
Meleğim, sevgi meleğim, sonserserim
Emretsen yolunda bin kez ölmek istediğim
Kaderimin bana yazdığı, sendin anlamadınya

Son sevdası sendin deli yüreğimin
Esen fırtınası yaz akşamlarında
Nezaman aklıma düşsen feleğim şaşırdığım
Dudağımda ismiyle yatıp, ismiyle kalktığım
İsmine sayfalar dolusu şiirler yazdığım
Nazlım, sevdalım, sendin anlamadınya

Aşk'ını kalbime şart koştuğum
Nerede olursa olsun sev dediğim
Leylayı sen, mecnunu ben bellediğim
Aşkıyla serseri olduğum, sendin anlamadınya
Makberim olsun diye *******i tanrıya yalvardığım
Ahde vefa her sözüne katlandığım
Dağlar ardındaki, özlemiyle yanıp tüttüğüm
Issız *******imde ses, sendin anlamadınya
Nokta nokta bana sevgisini anlatan
Yüreğimdeki ilk değil ama son sultan
Aşkın her yaşta olduğunu isbat eden

Erişemediğim tek sendin anlamadınya
Dağları delip yanına varmayı
Aşkımı gözlerine bakarak anlatmayı
Lütfedersen hep dizlerinde yatmayı
Irmağım, denizim, edam, edalım
Muradım tek sendin anlamadınya

Y.Tari22-10-2002 Saat 13.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk Denen Tutku

Aşk denen tutku, seninle başladı gönlümde
Senden önce yoktu, böyle fırtınalar içimde
Kaybetmek denen korku, seninle girdi özüme
Yalnızlık büyük kuşku, uykular ıradı gözüme

Seninle değişti, beynimin hayata bakışı
Mevsimler hep bahar, senin gözlerin gülünce
Gülün kokusu başka, kanatmıyor dikenin batışı
Bülbülü kıskanır oldum, sen gönlüme düşünce

Ben, ben değilim, kaybettim benliğimi
Aşk denen tutku, çelikten ağ kapladı yüreğimi
Senden önce, senden sonra, ikiye ayırdım kaderimi
Gülemem biliyorum, sensiz ben artık ömrümce

Y.Tarihi 27-04-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk Diye Bir Duygu

Aşk diye bir duygu olmasa yüreğimde
******* boyu yıldızları saymak niye
Aşk diye bir dua olmasa dilimde
******* boyu şiirler yazmak niye
Sevdalara dalıp gitmese gözlerim
Hıçkırıklara boğulup ağlamak niye
Özleminle yanmasa ciğerlerim
Saçlarımdaki bu zamansız aklar niye
Seni sevmesem umutsuz çaresiz
Kılacak aradaki dağlar önümde secde
Ölümsüz şarkılar söylenir hep sensiz
Dilimde dua sana yazdığım son beste
Aşk'ımı kattım mısralara
Sen varsın notalardan çıkan her seste
Bülbülün muradı sensin sal dağlara
Sensiz ölürüm ben altın kafeste
Adını yazdım aya yıldıza karlı dağlara
Aşk onlarıda eyledi pare pare
Bir ümitsiz aşk'mı sebep şimdi bunlara
Aşk'ına tutulalı olmuşum ben bi'çare

Y.Tar 29-12-2002 Saat 22 25

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk için

Neler yazdım, neler yaşadım, aşk'a dair
Korkuları, hasreti, özlemi, vesair
Sevmeyeceğim dedim,
Bazende aptalca aşk dediğin nedir
Gel görki yüreğimde
Hep yaralar aşk'a dair
Kapanmadı hep kanıyor için için
Sevdalara şarkılar yazmak rutin oldu benim için
Yapamadım hayatım geldi geçti bir seçim
Neler kaybetmedimki ben umutsuz aşk'lar için
******* boyu ağlamalar hep benim için
Sanki vefasız sevgiler benim için
Sevmesinimi bilmiyorum,
Yoksa vakitmi geç sevgi için
Sevgililer mi ağlatan
Benmi doğmuşum ağlamak için
Yüreğime bakıyorum
Herşeyini vermiş aşk için
O zaman bana hasret bana özlem ne için
Sevgiler bana zalim
Sevgiliye çıkmaz hiç sesim
Bir gün belki sevgiliye seni sevdim
Demeye fırsat kalmadan bitecek son nefesim
Kimbilir belkide seni seviyorumu duymadan
Gelip bulacak beni bir anda ecelim
Ama olsun ben yinede demeyeceğim
Bırakın sevmekten vaz geçelim
Aşk ağlatır belki yoksa karşılığı
Yaşam aşktır, yinede onu seçelim
Sevmek olsada gençliğime bedelim
Ağlarken, kahrolurken, son nefeste
Son sözüm; haydi yine sevelim

Y.Tarihi 27-11-2002 saat 01.16

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk İnsana Sormazki

Siz bilirmisiniz, sevda
Nerde nezaman gelir bulur insanı
Yüreğinizde ne zaman fırtına kopar
Bellimidirki aşkın zamanı
Aşk insana sormazki
Varmıdır çekmeye zamanı
Yada mekanı
Bir gök gürültüsü
Ardından çakan bir şimşek
Ve gözlerin
Toz pembe görmeye başlar hayatı
Dalıp gidersin başka bir aleme
Bir sis çöker, sarıverir Dünya'nı
Gözlerin artık görmez hiç birşeyi
Farkına varmassın o kaplamıştır heryanı
Heryerde onu görür onu yaşarsın
Yönün kaybolur hep ona doğru koşarsın
Bazen üzülür bazen sevgiden coşarsın
Aşk böyledir güzelim
Zaman sormaz, mekanı olmaz
Biranda gelir, sadece yaşarsın

Y.Tar.15-10-2002 Saat 15.10

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk nedir ki

Aşkın tarifini yapar olmuş
Sevmek nedir?
Sevmenin s-sini bilmeyenler
Oturduğu yerden ahkam keser olmuş
Yüreğine bir kat re
Aşk ateşi düşmeyenler
Kimi der aşk dediğin bir heves
Kafalar uymuşsa sever birbirini herkes
Aşk değildir sevginin buluştuğu adres
Sevmek niye olsun
Yüreklerde sönmeyen ateş
Onlar bilmezler ki aşk
Cennet ile cehennem arasında
Görünmez bir kapı
Bir tarafı cennete
Bir tarafı cehenneme götürür insanı
Aşkına almışsan karşılık
Cennete açılır bu dünyada her kapı
Sevilmemişsen cehennem ateşinde yanarsın
Ölmeden cehenneme açılmıştır bu kapı
Yinede seversin aşktır bunun adı
Aşık olanın önce sevmek
Sonra sevilmektir muradı
Aşk insanı hem mahkum eder
Hem de sert bir kadı
Mahkumsun yüreğin hapishane
Kadısın; çelik duvarlar örersin kalbine
Aşka düştüğünde hükmedemezsin kalbine
Hangi yaş, hangi ırk far etmez
Aşk mıknatıs gibi çeker kendine
Sen dersin ki aşk nedir
Öylesine bir heves deli gönülde
Onu ancak anlarsın
Aşk denen sevgi düştüğünde yüreğine

y.tarihi 09-10-04
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk Olmasa

Yaşamak güzel hayatı acısıyla tatlısıyla
Bazen kahretsenizde gönül sevdasıyla
Bitmiyor hayat ne kadar mutsuz olsanızda
Bir ışık aranan hep karanlığa baksanızda
Kalbinize söz geçmiyor, hiç umut olmasada
Eremediğine özlem bitmiyor, hep yüzünüze vursada
Sevgiye bir hasret bir özlem kalmasa
Yaşamın ne anlamı kalırki, yürekte aşk olmasa
Aşk için gözyaşı dökmek bile çok güzel
Yüreğinize akmışsa sizden habersiz bir güzel
Sevmesede o artık sizin için hep özel
Sevilirseniz serenad, yoksa söylersiniz hep gazel

Y.Tar.09-12-2002 Saat 01.36

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk Sevgi İhanet

Aşk doyumsuz bir meyve ruhun yetiştirdiği yürekten
Şiddeti ölçülmez bir deprem, tesiri fazladır toptan tüfekten
Kurtuluşa ermenin yolu geçer ancak karşılıklı sevgiden

Sevgi bir paye makbuldür verilecek her ödülden
Ebedi saadete erişileni, yaşananıdır iki yürekten
Verilmez alınır, saadete uzanan yol sevgiden
Gözlerden okunur gülücükler dökülür gamzeden
İbadete benzer sakınmalısın her türlü ihanetten

İhanet ilk adımı atar karşılıklı güvensizlikten
Haya kalkar duygular körelir beyinden
Aşk ve sevgi soyutlanır narin teninden
Nehirler akmaya başlar farkına varmadan tersinden
Engin denize varacağını geçirirken hayalinden
Tepeden tırnağa çamura batarsın eser kalmaz aşk ve sevgiden

Y tarihi 30-08-04
Salih ÖZALAŞAN

(Sevgili şiir dostları sizlere son şiirimi yazarak veda ediyorum uzun bir ara aranızda olamayacağım için üzgünüm yüreğinizde sevgiler daim ve ihanetsiz kalsın) sonserseri

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk Vazgeçilmez Bir Duygu

Aşk insanı yaşama bağlayan
Aşık olan nedense hesabı hep zaman
Gözlerinde bir gülümseme
Nedense aşık olunca kısalıyor zaman
Bitmesin diyorsun geceyi
Bir bakmışsın gün ağarmış
Bir küçük kaçamak yapmaya kalksan
Hemen akşam haydi Güneş batmış
Nedendir bilinmez
Sevip seviliyorsan zaman kısalmış
Ya birde sevilmeden sevmişsen benim gibi
Geçmiyor zaman işin Allah'a kalmış
Sesini duymuyor, gözlerine bakmıyorsa sevdiğin
Yemin ederim artık hayatın kararmış
Birgün bir asır, farkına varmassın
Acılar içinde simsiyah saçların ağarmış
Aşk vazgeçilmez bir duygu
Ne mekan, ne zaman tanımazmış
Yıkılıp sürünsende hep yerlerde
Kalktığında yeniden başlarmış

Y.Tar.19-10-2002 Saat 16.50

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk ve Sevgi

Aşk iki gözü kör olmak
Sevgi yüreğinle mutlu olmaktır
Mutluluk huzur duymak
Saadet sevgiyi karşılıklı yaşamaktır

Aşka ilk adımı atmak
Gözlerden kâlbe yol almaktır
Aşkından emin olmak
Gözbebeklerinde ışık olup parlamaktır

Aşık olmak yarından sürekli korkmak
Sevilmek yarını bugünden yaşamaktır
Ne mutlu ikisine sahip olmak
Dünyada Cennetin kapısını açmaktır

Y.tarihi 24-07-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşk(Nedir)

Aşk umuda yolculuk değilmidir
Nereye varacağını bilmeden yol almak
Aşk özlem değilmidir içini yakan
Yetmeyen insana gözgözede olsan
Yaşam değilmidir aşk
Hayata sıkı sıkı sarılmak
Aldığın her nefeste bir özlem
Yüreğinde herzaman korku değilmidir aşk
Alev alev yanıp dumanın tütmemek
*******i çoban yıldızına bakmak
Kayan yıldızlardan fal tutmak
Samanyolunda dansetmek değilmidir aşk
Yüreğinde kocaman bir yelkenli
Yelkeni sevda değilmidir aşk
Azgın dalgalara kafa tutan deniz anası
Ahtapot kollu değilmidir aşk
Tüm yüreği saran kıskıvrak
Ela gözlü bir ceylan değilmidir aşk
Aslan olup kükrerken doğada
Bir kediye döndüren değilmidir aşk
Bir ismi dudağında dua
Sevgiliye serenat değilmidir aşk

Y.tarih.20-07-2002 Saat 20.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşkımız Ruhlarımıza Bir Mahpushane

Aşkı seninle yaşadım
Mutluluğu sana olan hasretimle
Seni hep sevmek muradım
Hayata direnmek alışkanlık özleminle
Ellerini uzattın tutamadım
Çözemediğimiz bir kelepçe ellerimizde
Kırmadım, kıramadım, kıramazdım
İhanetlere vurulmuştu kelepçe bedenimizde

Ruhların aşkıydı masum olan
Bedenler girmemeliydi bir ihanete
Seni sevdim, seni seveceğim
Sensizlik olsa da yanmak ölmeden cehennemde
Bedenim yanıyor ruhumsa çok mutlu
Kavuşmak kalsın ruhlar alemine
Ruhlar özgür, bedenler tutuklu
Aşkımız bedenlerimize bir mahpushane

İkimiz ömür boyu mahpuslu
Aşkımız ikimize insafsız gardiyan
Aramızda bir ateş çukuru
Bize ayrılığı yazmış, kaderimizi yazan
Deme bana böyle sevmek olur mu?
Aşk hasretin kardeşidir her zaman
Kavuşmadan ölümde gözler açık kalır mı?
Kapansa da ruhum seninle her zaman

Y.Tarihi 18-05-04 Saat 16.00
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşkın Adı Kalmış

Aşk bir yanardağ olsaydı
Küsmüş kaderine suskun
Bir gün farzet ki konuşsaydı
Kelimeler yerine lavlarla coşkun
Sanırım yer yüzünde yeşil
Kainatta canlı
İnadına mavi denizler
Yediveren gülleri asla açmazdı
Çünkü artık aşkın varlığı
Sadece şiirlerde kalmış
Sanırsınız ki içli birkaç mısra
Ve otantik hikayelerde kalmış
Aşk doğmamış hiç yaşanmamış
Yüreklerde sevgiler yozlaşmış
Şişkin cüzdanlara bağlanmış
Yaşanmayan aşklar dağları aşmış
Gözlerde parlayan aşk değil
Yüreklerde coşan meşk değil
Bülbülün güle sevdası aşk değil
Yürekler sönmüş aşkın adı kalmış

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşkın Askerleri

Nasılda güvenmiştim vefasız kalbime
İhanet etmez diyordum asla bedenime
Siper etmez diyordum beni aşkın hançerine
Gözyaşı girmez diyordum asla *******ime
Bir oyun sandım kandım gülüşlerine
Bir anda kapıldım titreten öpüşlerine
Beni hayallere salan tatlı sözlerine
Sevgiyle parlayan güzel gözlerine
Şimdi *******im, çığlık çığlığa yalnızlık
Günler uzadı, fersah fersah ayrılık
Özlem içimde sinsi sinsi aklımda çılgınlık
İsyan etmek geliyor hep bedenime
Yüreğimde yeni bir sevda alev alev
Prangalar vurulmuş paslı zincirler bedenimde
Amansız bir savaş aşkın askerleriyle
Başka bir el gezinirken bedenimde
Sadece anlamsız bir bakış
Ondan ötesine izin yok beynimde
Yeniden mutluluk çok zor belkide bende
Kalbim asla izin vermiyor mutluluğa bedenime
Yenik düştüm kalbimin sevdiğine,
İhanet etsemde benliğime
Bir daha dönemem geri
Gidiyorum kalbimin sevdiğine
İhanet belki çok acı
Ama muhtaçmışım bir sevgiye
Yüreğim benim, yüreğimde sevdiğim
Asla hükmedemem artık bedenime

Y. Tar 10-11-2002 Saat 10.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşkın Böylesi

Seviyorum demiştimya seni hani
Sevmek değil tapmakmış meğerse benimki
Sensiz geçmiyor bir anım inanki
Seni düşünerek geçiriyorum gündüzümü gecemi

Sevgiden öte yüreğimdeki özlem belki
Hep sana hep seni sevmeyi
Baktığım heryerde seni görmeyi
İstiyorum dilediğinde canımı vermeyi

Tüm yollar bende sana gelmeyi
Dualarımın isminle başlayıp bitmesi
Yüreğimin yaralı bir kuş misali titremesi
Sevgiden öte sana tapmak değilmi

Y.Tar.20-10-2002 Saat 17.45

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aşksız Yaşayacağım

Bu akşam geçmişimi yaşıyorum
Geleceğimi yırtıp attım sayfalardan
Masamda bir şişe sinekli şarap
Teybimde eski bir kaset Gencebay'dan
Odamda koyu bir duman
Bir nefes daha çektim ucuz sigaramdan
Gencebay kaderimin oyunu bu diyorya
Birkaç damla yaş süzülür gözlerimden
Boşalmış şişeleri sayıyorum
Hayret hala niye sarhoş olmamışım
Tam köşede sana ait bir bardak
Boş duruyor içine şarap koymamışım
Koysam onuda ben içeceğim biliyorum
Yeni bir şişe daha şimdi tam çakır keyif
Biraz daha cesaret gelmiş yüreğime
Elimde uzun bir hançer
Yüreğimi sökmeye hazırlanıyorum
Kararlıyım orda aşk'a dair herşeyi kazıyacağım
Artık ben bir berduş bir serseri
Az sonra hüzzam faslı başlayacak
Buğulu ses Müzeyyen abladan
Ve ben duman kaplı izbe odamda
Yemin olsunki aşk'sız yaşayacağım


(10-07-2002 Saat 16.00)

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Avare Sonserseri

Yine bir akşam vakti ben sensiz
Dolanıyorum ıssız sokakları derbeder
Elimde bir sigara karanlığa birkaç adım
Seni hayal ediyorum öylesine yürürken
Saçlarının rengini unutmuşum
Gözlerinin rengini ise zaten hiç bilmiyorum
Kokunu ise sadece düşlerimden bilirim
Oysa şimdi düşlerimdende silinip gitmişsin
Yalnızlığın ortasında bir serseri mayın
Üzerine kim basar bilinmez ama
Yinede sen basma kıyamam sana
Yalnızlığımı paylaştığım sokak lambaları
Bugün nedense hiçte ışık vermiyor geceye
Yoksa gözlerimde fermi kalmamış ağlamaktan
Boşuna söyleniyorum yoksa kendi kendime
Son gecem olsa keşke böyle serseri
Serseri olmak da zor bu alemde
Ağlasanız bile kimse dönüp bakmıyor
Seven yok soran yok merak edende yok
Bu avarenin derdi tasası ne
Neyse boşver takma kafanı sen bak kendi keyfine
Sakın ha ortak olayım deme benim çare bulunmaz derdime
Ben öylesine dolanırım farketmiyor ne olsada gönlüme
Sonserseri artık hiç acımıyor kendine
Belki birzamanlar muhtaçtı birazda olsa sevgiye
Artık onada gerek yok nokta koydu gönlüne
Belki bir gecenin sabahında oda gidecek sürgüne
Kimbilir belkide gülmek nasip olmayacak hiç
Kahkahayı tanımıyacak tek birgün ömründe
Birzamanlar bir sevda vardı şimdi yok gönlünde
Sevdalar son buluyor serseri olanın gönlünde
Son serseri gecenin bekçisi sabahı yok ömründe
Son sabah çok yakın geldi gelecek
Ya bir gül ya bir menekşe yada acı bir son
Duruyor farkında artık oda önünde
Belki kimseler olmayacak onun son gününde
Sonserseri artık ömrünün son deminde
Karanlığın kaybolacağı yerde bir nokta
Kalmayacak silinip gidecek biranda gönülde
Bekliyorum son nefes geldi gelecek
Son nefes sabahladığım sokak lambası sönünce
İsmimi sende unutacaksın benim unuttuğum gibi
Sadece kalacak mezar taşımda ölünce
Belkide hiç serseri olmayacak
Tertemiz bir dünya kalacak sonserseri ölünce
Mezarımda ot bitmez ya belki bir gül dikince
Açan goncası aldan mora dönünce
Kimbilir ben çok mutlu gülen bir çift göz
Ve kahkahayı tanıyacağım ölünce

Y.Tarihi 23-09-2002 Saat 20.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ay Yüzlüm

Gülü hep sevdim
Dikeni elimi kanatsa bile
Ama seni çok sevdim
Sözlerin bazen beni kırsa bile
Yüreğimi sana açtım
Oradaki yerini gör diye
Ama ben sana dememiştimki
Kalbim sütten çıkmış ak kaşık diye
Orada yüzlerce boş sayfa varken
Sen hep gittin
Yazılı sayfalara bilmemki niye
Bundan sonra yazacaklarım hep sana
Güzel gözlerin gülsün diye
Olmasın yüreğinde bir nebze hüzün
Ben ağlasamda daima gülsün yüzün
Değişme yalvarırım doğru kalsın sözün
Sözü güzel yüzü güzel AY YÜZLÜM


Y.Tarihi 13-07-2002 Saat 12.10

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Aykırı

Değişmiş zaman ile mekan
Aykırılık olmuş ilke
Cümleler kurulur olmuş bam telinden
İnsanlar yönelmiş seks ile şirke

Tecrit edilir olmuş yaşayanlar sade
Bakılır olmuş kıyafette ilk kürke
Şiirlerde şarkılarda kalmamış güfte
Aykırı sazlar aykırı sözler girmiş ilke

Aykırı kelamlar alır olmuş paye
Lügat parçalamak layık ödüle
Sanatı çevirmişiz kıyısından köşesinden
Kemire, kemire bir hödüğe

Renkler bile pespaye kalmamış natüre
Yolumuz pür karanlık hak getire
Aykırılık rüzgarına kapılmışız
Yol alır olmuşuz ha/bire

Sanatın koltukları dağıtılmış birer, birer
Çok yakında kalacağız muhtaç sedire
Aykırı sazlar, aykırı sesler, aykırı bizler
Bakacağız ayna yerine yakındır birbirimize

Y.Tarihi 03-06-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ayrılıklar olmasa

Ayrılıklar olmasa kavuşmanın ne anlamı kalırdı
Gidenler hep geri döndü; dönmeyenleri toprak ayırdı
Vatan borcu namus borcu her yiğide verildi
Kahraman askerimiz olmasa ortada vatan mı kalırdı

Bugün bende yarın sende sıra
Asker ocağında yaşanır daima en güzel hatıra
Günler sayılır herkes gelir birer, birer hatıra
Ayrılıklar olmasa kavuşmanın tadı mı kalırdı

Bilinir orda ana baba kıymeti
Yaşamayanlar yaşar orda sıla hasreti
Aynı elbiseyle ayırt edemezsin Ahmet’i Mehmet’i
Gazileri kahpe kurşun; şehitleri kara toprak ayırdı

Üzülme gelir mutlaka vatan için göreve gidenler
Ne mutlu şehittir bu vatan uğruna ölenler
Kurşun değil, kahpedir kurşunu ona sıkanlar
Vatan için olmasa,şehit olmanın ne anlamı kalırdı


Y.tarihi 04-09-05
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Baba Mavardi

B ilirmisin nasıl bir tutkudur bendeki sana
A dını koydum daha doğduğunda baba
B irgün haşmetle konduğunda omzuma
A l senindir dedim bundan sonra bu oba

M avi göklerin sensin artık tek hakimi
A lçaktan uçma sensin bu obanın şahini
V armı bir eşin sensin gönlümün sahibi
A dın baba, semalar senin Baba Mavardi
R engini almışsın kırkyıl hatırı olan kahveden
D ağlar yıkılır hasretinle birgün uçmasan
İ sterki ağaçlarında olsun bir yuvan
M ümkünmü; ? Benim yüreğimdir sana vatan

(Y.Tar 22-12-2002 Saat 11.00)
(Dostum Mavardi'ye armağan)

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Babalar Günü

Ve bir babalar günü daha
Beni ağlatan; Ağlatan ama mutlu eden
Hüznü, acıyı, özlemi, acı geçmişimi
İki mevsimi bir güne sığdırdığım
Asla yaşamak istemediğim
Yaşadığım için sonsuz mutlu olduğum
Yılın özel günlerinden biri daha
Baba olduğum için kutlandığım
Evlat olduğum için hüzünlendiğim
Babama bir çiçek bile veremediğim
Elini öpüp naz yapamadığım
Velhasıl, doyasıya mutlu olamadığım
Özel, güzel ve acı bir gün daha
Ömrüm oldukça yaşayacağım
Belki bir çiçekle kutlanacağım
Veren için belki çok basit
Benim için elmas kadar değerli
Onlarca hediye alıp mutlu olacağım
Babalar günün kutlu olsun BABA
Asla diyemeyeceğim,
Ona hediye alamayacağım
Bir gözümle gülerken
Diğer gözümle ağlayacağım
Çocuklarımı bağrıma basıp
Saçlarını gül koklar gibi koklayacağım
Evimin baş köşesindeyse
Daima seni arayacağım
Babalar günün kutlu olsun BABA

Y.Tarihi 16-06-2003 Saat 12.00
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Baharda Hazan Dedikleri

Baharda hazanı yaşamak nedense hep bana
Gülerken gözyaşı dökmek nede tuhaf insana
Güldüğümü sanıyorsan sakın aldanma
Gülerken ağlıyorum ben gözyaşıma baksana
Sanma mutluyum gözlerimdeki gülüş değil
Dayanmak artık sınıra geldi böylesi sevgi değil
Gün ola devran döne derler laf arasında
Böylesi gün değil devran değil
Akşam olur karanlık bir Dünya
Kalmamış ne ayı nede yıldızı
Güneş doğar gün ağarır
Ben oynarım yine bir köşede yalnızı
Dünya'ya neden geldim anlamadımki
Hey be güzel anam niye doğurdun benim gibi şansızı
Baharım yok yazım yok dört mevsim yaşarım kışı
Sanki yağıyor başıma dağların bütün taşı
Bu ne şanski hiç gülmez bana
Gülerken ağlamak Dünya'da yalnız bana
Kader diyorlarya bunun diğer bir adına
Şansa da inamıyorum artık bu bir ceza mutlaka bana

Y.Tarihi 15-09-2002 Saat 01.53

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bana Acı Bayramlar

Ben yine ağlamaklı, gözlerim kan çanağı
Boğazımda hıçkırık, yüreğimde kırağı
İsyanlardayım vah ki, ah zorluyor dudağı
Sana hep kutlu olsun, bana acı bayramlar

Yoktur bir sığınağım, sıcak ana kucağım
Getiren olmaz benim, olsada bir muradım
Bir başıma anasız babasızdır kucağım
Sana hep kutlu olsun, bana acı bayramlar

Bir yanım hep eksiktir, zordur bayram sabahım
Yıllar oldu görmedim, ana baba kucağın
Sızlar yüreğim kurşun yer bayramda şakağım
Sana hep kutlu olsun, bana acı bayramlar

Y.Tarihi 12-01-2006 Saat 15,20
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bana Günah Değilmi

Geçmişti gönlümde sevda çağı çoktan
Öyle de çok yanmıştıki canım aşktan
Bir gecede çıkardın beni baştan
Söyle bana yazık, bana günah değilmi

Ömür geçmiş yolun yarısı
Kalmamış gücüm çekmeye sevda acısı
Seninle tekrar kanadı yüreğimin yarası
Söyle bana yazık, bana günah değilmi

Gözümde hiç görmediğim hayalin
Kulağımda çınlayan tatlı sesin
Dilimde doğruluğu şüpheli bir isim
Söyle bana yazık, bana günah değilmi

Kahrediyorum niye erken geldim Dünya'ya
Keşke daha önce düşseydim bu sevdaya
Seninle olmak nasip ancak bende rüyaya
Söyle bana yazık, bana günah değilmi

Gel beni sen öldür çektirme acı
Sen öldürki kal daima başımın tacı
Sürünürken düşmanım gülecek buda çok acı
Söyle bana yazık, bana günah değilmi

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bataklıkta Solan Gül

Ben ne ihanetler yaşadım gördüm
Birçok ******* ağladım, ölmeden öldüm
Çok haykırdım *******in karanlığına
Ama hiç yıkılmadım, Kaldığım yere geri döndüm
Hüzzam şarkılarda aradım çok ******* mutluluğu
Ben boşalan kadehlere çok sevdalar gömdüm
Ömrümden ömür verdim, hain vefasızlara
Ben şu deli gönlüme çok vefasız gömdüm
Kaderin ağları çelikten kuşak
Vermedim kadere fırsat, o ağları ben ördüm
Her defasında yazdım, yazdım sayfalar boyu
Ben çok kara kaplı defter dürdüm
Tüm güller güzeldir dalında amma
Ben bataklıklarda solan çok gül gördüm
Hayat bir entrika ben bin türlüsüyle büyüdüm
Sana alkışlar böylesini ilk kez gördüm
Dün kara olan her şeyin
Bugün sütten çıkmış ak kaşık oluşunu
Hayret ve ibretle sende gördüm

Y.Tar.19-07-2002 Saat 15.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bayram Sabahı

Sen hiç ağladınmı bayram sabahı
Herkesin gülüp oynadığı bir saatte
Sen gözyaşlarını gizledinmi sevdiklerinden
Hıçkırıklara boğuldunmu bir köşede
Yüreğin titredimi hiç
Çocukların ellerini öptüğünde
Gözyaşını içine akıttınmı hiç
Öksüz yetim kimsesiz gördüğünde
Ben çok ağladım hemde çok
Bayram sabahlarında, arifelerde
Bayramlıklar giyildiğinde şen şakrak
Ben çok içimi çektim çok
Mezar taşlarına çok sarıldım
Ağıtlar yaktım anlamsızca göklere
Bazen isyan ettim kahırlandım
Ağlamaktan kan doldu gözlerime
Bayramlar ellere sevinç
Bana matem geçti ömrümce
Coşkulu bir bayram sabahı
Yaşamadım ben şöyle gönlümce
Yüreğim hep ezik
Hasret yaşadım baba sevgisine
Bir bayram sabahı coşkulu
Tutunup gelemedim baba eline
Çocuklarım ne zaman sarılıp öpse
Bir hasret bir acı çöktü içime
İçim kan ağladı, sahte bir gülüş
Gözyaşımı akıttım hep içime
Bugün yine bayram, yine hüzün
Ne olur bakın şöyle öksüz yetime
Saçını okşamasanda, bakmasanda yüzüne
Bir kere olsun kendini koy yerine
Bilirmisin sen sarıldığında sevdiğine
Onların kan damlar yüreğine
Bir selam etsen mutluluk dolar
Onların küçücük yüreklerine
Bir versen bin verir yüce Tanrım
Yetime bir nebze mutluluk verdiğinde

Y.Tar.06-12-2002 Saat 16.42

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bayram Şenliği

Bulutlar ağlamasa tabiat kururdu
Hayaller olmasa sevenler ölürdü
Bayramlar olmasa uzaktakiler unutulurdu
Her anınız bayram şenliğinde geçse
Sonserseri Salih çok mutlu olurdu

Yaşama sarıl bayram şenliğiyle
Sevdalara tutul Aslı Kerem güzelliğinde
Sen hatırlarsan, hatırlanırsın yeri geldiğinde
Unutan değilim, unutma günü geldiğinde
Sonserseriyi hatırla Salih adı geçtiğinde

Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bazen Diyorum

Bir sen ağlıyorsun, bir ben
Kader bize düşman mı, bir bilsem
Günün yarısında ağlıyoruz, yarısında gülsem
Bazen diyorum ah, kaderimizi yeniden yazabilsem
Daima birkaç damla gözyaşı
Akmaya hazır, gülerken gözlerimizden
Kahkahaya çeyrek kala boşanır birden
Bazen diyorum ah, şu gözyaşlarına son verebilsem
Bizde topraktan bir can
İki damla kan pıhtısı ceninden
Yaratılmadık mı herkes gibi etten kemikten
Bazen diyorum ah, keşke yaratılsaydık çelikten
İçimde hep bir umut
Karanlıkta parlayan bir ışık hafiften
Bugün belki iyi olur diye dünümden
Bazen diyorum ah, keşke zamanı durdurabilsem
Razıyım her şeye, gözlerini gülerken
Yüreğin mutlu, bir kuş gibi uçarken
Yolsam da saçlarımı, kurtulmasam da sitemden
Bazen diyorum ah, senin yerinede ben ağlayıp üzülebilsem

Y.Tarihi 15-03-2003 Saat 12-35
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bebeğim

Daha çok küçüksün Bebeğim
Hayatı zamanla sende tanırsın
Şöyle bir bak etrafa gönül çiçeğim
Sevmenin mutlu olmaya yetmediğini anlarsın

Toprakta yağmura hasret mevsimler boyu
Sel olup taştığında oda yok ulup gidiyor
İyi bir uyku için geceyi bekleriz gün boyu
Sabahla doğan Güneş insana hayat veriyor

Elimizi yüzümüzü süsleriz bir ömür boyu
Oysa bedenimizi ayaklarımız taşıyor
Gece karanlık gündüz Güneş'li ama
Ancak ikisi birlikte olunca yaşanıyor

Öyle sevgililer gördümki ben
Daha ilk akşamdan boşanıyor
Hayat çok uzun Bebeğim
Ömür sevgiyle değil insanla yaşanıyor


13-07-2002 Saat 11.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Beddua

Hatırlarmısın bana beddua ettiğin geceyi
Unutamadım söylediğin o iki kelimeyi
Aşk'ta kazandın oyunda kaybet demeyi
Bu iki kelime bağladı sana beni
Nasılda susup cevapsız bıraktın
Sana günlerce ettiğim sitemi
Çok inatsın bekledin ümitle
Hayır ben seni seviyorum dememi
Sevdamı anlatsam bir roman misali
Varmıdır acaba seven beddua edeni
Şimdi biz iki gönül dostu
Bir kenera ittik beddua ettireni
Böyle bir sevda yaşanmaz
Cezalandırmak bu iki bedeni
Aslında hep bekledim
Bu bir heves, haydi şimdi yoluna demeni
Neydi sebep söyle Allah aşkına
Bana beddua ederken sevme nedeni
İçimde bir korku beynimi kemiriyor sanki
Bekliyorum buraya kadardı demeni
Herkes yoluna sepeti koluna
Ardımdan kahkaha atarak gülmeni

Y.Tarihi 01-10-2002 Saat 14.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bedenler Çürüse de Öldüremezsin Ruhu

Sensizlik oldu bir kördüğüm
Gözlerim görmez beynim düşünmez oldu
Öyle gemiler oldu ki denize gömdüğüm
Karadeniz batırdığım gemilerle doldu
Hangi limana yanaşsam fırtınalı
Özlemin karayel beni yüreğimden vurdu
Benzemiyor sana Sarışını esmeri kumralı
Efkarımdan söyleyen dilim yazan kalemim sustu
Artık seni, sana yazamıyorum
Dizelerde isyanlar su yüzüne vurdu
Gitti desem yüreğimdesin, seni yaşıyorum
Yüreğimin ateşi kor alev başıma vurdu

Artık *******imde yok parlayan yıldızlar
Günüme Güneş doğmuyor telim sustu
Hangimiz vefasız, hangimiz riyakar?
Kim kimi yüreğinin orta yerinden vurdu?
Suç benimse? istemem bu beden bu canı
Acabalar besliyor, yüreklerde kurdu
Sensen bırakıp giden dönüp bana arkanı
Mahşere dek yakanda elleri;
Bedenler çürüse de öldüremezsin ruhu

Y.Tarihi 25-12-04 saat 14,00
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Beklediğim Sona Doğru

Yalnızlığımı anlatmak istiyorum sizlere
Ama anlatmak çok zor yalnızlığımı
Anlatacak ifadeyi bulamadım kelimelerde
Sanki okyanus ortasında bir sandal
Dalga nereye sürüklerse gidiyorum o yöne
Oysa ne hayallerim vardı benimde
Sevdiklerim, dostlarım, arkadaşlarım
Birde gönül dostum yüreğimde
Şimdi bir ben bir o kaldı benimle
Ama ben yok olup gittim onun gönlünde
Kısa ama çok mutlu bir yaşam
Ve şimdi yalnızlığa yelken açtım
Aslında yelkenimde yokya neyse
Gidiyorum işte rüzgarın estiği yönde
Eskiden olsa çok isyan ederdim
Lanetler okurdum kötü kadere
Şimdi onuda aldı elimden
Kadere boyun eğdim ellerim böğrümde
Hiç böylesine umudumu yitirmemiştim
Herşey silinip yok olmamıştı geçen ömrümde
Hep yalnızdım aslında, ama bir ışık
Mum ışığıda olsa vardı gönlümde
Oysa şimdi ne bir ışık
Nede ışığa özlem var gönlümde
Yenilmişliğin çaresizliğin sevgisizliğin
Belkide hayata küskünlük yüreğimde
Belki hala seven vardırya benide
Kalmadı hiç gerek, yok artık önemide
Yüreğim kapandı sevip sevmelere
Kimseyi ortak edemem kötü kaderime
Belki bir yaşam, belki yeni bir sevgi
Belkide özlemle beklediğim son
Bekliyordur beni, sandalın karaya vurduğu yerde

Y.Tarihi 07-10-2002 Saat 11.30

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Belamı Arıyorum

Nede güzel söylemiştin
Gitme ateşlerde yanarsın diye
Ateşte yansam razıyım çoktan
Döndüm ateşin bile yakamadığı birisine
Ölsem diyorum ya bazen son çare diye
Toprak bile kabul etmez beni
Farkında olmadan batmışım pisliğe
Ateşin yakamadığını toprak kabul etsin niye
Ne oldu bana ben böylemiydim
Soruyorum hergün kendi kendime
Cevabını bulsam belki döneceğim geriye
Cevabımda yok dönmüşüm serseriye
Sustum yaranamadım, konuştum anlatamadım! ! ! .
Yüreğimi yere serdim kimseyle dost olamadım
Başım öne eğdim gizledim gözyaşlarımı
Herşeyimi feda ettim yinede yaranamadım
Yok artık geri dönüş battıkça batıyorum
Sözde ben belaydım, BELA'mı arıyorum
Bela, bela, bela ateşe gerek yok yanıyorum
Herkez bir kere ölür ya ben hergün ölüyorum.

Y.tarihi 03-09-2002 Saat 10.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Belanın Belası

Yaş kırk kusur, geçti ömrümün yarıdan fazlası
Gönül sonbahar olmaz ki gönülde çiçek açması
Zamanıdır normal hep karların yağması
Gel gör ki; kar ortasında bir çiçek 'belanın belası'
Rengi bir başka, tadı cennet hurması
Kokusu bir başka bin bir çiçek esansı
Beklerdim çok yakın karlarda solması
Gel gör ki; dal budak sardı, bu çiçek 'belanın belası'
Öyle bir aşkım deyişi var ki yüreği yakan şarkı
Gözlerinde kaybolurum sapıttı feleğim çarkı
Mevsim kış ya gönlümün yok ilkbahardan farkı
Gel gör ki; elim kolum çaresizlikten bağlı
Beni kara sevda eyledi 'belanın belası'
Sesini duysa, mümkün mü bülbülün kıskanmaması
Yanında sessiz kalır nehirlerin çağlaması
Gel gör ki; öyle çabuk ki parlaması 'belanın belası'
Korkarım yakındır kendindende beni kıskanması
Meğer ne zormuş yüreğin 26 bedenin 46 olması
Sanırım buna örnek, 'kardelenin kar ortasında açması'
Seviyorum, seviyor umurumda mı saçımın ağarması
Canımın içi, aşkım, yüreğimin son sevdası
Gel gör ki; beni şair etti, son demimde, 'belanın belası'

Yazım tarihi 08-04-2003 Saat 14,00
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Belki Son Defa

Belki son defa senden ayrılacağım
Ama olsun, böyle her gün ayrılmaktansa
Belki son defa yalnız kalacağım
Ama olsun, böyle her gün ne zaman diye soracağıma
Belki son defa ardıma bakacağım
Ama olsun, böyle her gün korku içinde yaşayacağıma
Belki son defa ben gidiyorum diyeceğim
Ama olsun, böyle her gün ne zaman gidecek diye soracağıma
Belki son defa, yüreğim boşalana dek ağlayacağım
Gözyaşımı kurutmayacak mendiller
Belki son defa başımı taşlara vuracağım
Ama olsun, sona erecek bu gidip gelmeler
Belki son defa, sen konuşacaksın ben susacağım
Belki son defa yine çocuk gibi azarlanacağım
Belki son defa gözyaşımı içime akıtacağım
Ama olsun, sona erecek sana mahkum sensiz geçen günler
Bir daha bir ben olmayacak asla senin hayatında
Yüreğimde kalacaksın, ama ismin olmayacak dudağımda
Seninle olacağım, ama sensiz devam bundan sonra hayata
Belki son defa, acı tatlı anılar kalacak Son serserinin arkasında

Y.Tarih.20-02-2003 Saat 12.45

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Belkide mahşerde

Yalnızlığımı yazsam sayfalara
Ağlar benimle iki gözü iki çeşme
Yüreğim öyle hasret dolu ki
Yalvarırım ne olur yaramı deşme
Haykırsam feryadıma dağlar yıkılır
Bunu adına diyorlar umutsuz sevme
Bize ne zaman kavuşmak yazılır
Dayanamam bana boşyere ümit verme
Gözlerin hep gülüyor dilinde sevgi
Seninle hayat doluyor yüreğime
Uzakta ta uzakta kavuşmak bir umut belki
Bir teselli buluyorum hep sözlerinde
Seninle sensizim feryadım deler *******i
Sen bir yerde ben bir yerde
Gönüller birlikte yaşıyorya ateş sevgileri
Kimbilir kavuşuruz belki bir yerde (Belkide mahşerde)

Y.Tar.15-11-2002 saat 21.48

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ben

Ben geceyim karanlığın bittiği yerde
Ben sönmüş bir yıldız güneşin battığı yerde
Ben sevgiyim sevmesini bilen her yürekte
Ben çoban yıldızı yönünü kaybettiğin her yerde

Ben bir çığlık kaybedilen sevgilerde
Ben bulunmaz yalnızlık unutan yüreklerde
Ben yazmayan kalem yazıları mürekkeple
Ben doğmamış sevdayım beni seven yüreklerde

Ben nefretim acı çekmesini bilenlerle
Ben gözyaşıyım terkedilip ağlayan gözlerde
Ben bir okyanus kadar sonsuz geçilmem gemilerle
Ben son duraktayım ilk durak çok gerilerde

Ben acının ta kendisiyim arama biberde
Ben bal değil arının kendisiyim evrende
Beni bir ben sevmem sen ölesiye sevsen de
Ben son serseriyim Dünya' ya çok erken gelsem de

Y.Tarihi 26-09-2003 Saat 01,45
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ben Artık Uyandım

Uzaklardayım diye sakın üzülüp ağlama
Sana sendende yakınım ben aslında
Beni öyle çok, çok uzaklarda arama
Açıpta şöyle bir kalbine baksana
Bak orada göreceksin
Uzaklarda sandığın birisini
Elinde bir buket çiçek
Yalnız sana adamış sevgisini
Uzağı yakın ettim
Sende yaşattım; güzel olan ne varsa
Belki hata, belki günah, belki ayıp ettim
Yakarım bu Dünya'yı, inan sensiz batarsa
Sen yüreğimin ta içinde bana bakan
Bendeki tüm Tabuları bir, bir yıkan
Uzaklara bakma gözlerine bak biran
Gözbebeklerinde beni göreceksin inan
Gözlerinden gönlüne bir ışık olup akan
Sıkıdostun sana senden de yakın
İstersen sen onu çok uzaklarda san
Ben uyandım artık sende uyan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ben Geçmiş Değildim

Ben geçmiş değildim
Senin için gelecektim oysa
Sana güzellikler sunacaktım
Önümüzde bin engelde olsa
Beni hep birileriyle kıyasladın
Kim beni sana sorsa
Belki bir yıldız değildim
Gecenin karanlığında parlayan
İşte öyle bir serseri
Beni ben olarak kabul etmedin asla

Sevgi desen bende bir ırmaktı
İçmekle bitmezdi asla
Yüreğimde başköşeydi yerin
Mutluluk uzanmıştı sonsuzluğa
Geçmişten geleceğe bir köprüydüm
Güvenip karşıya geçmedin asla
Sana demiştim geçmişini unutma
Ama asla gelecekte geçmişi yaşama

Şimdi sen geçmişinle baş başa
Bense bıraktığın yerde bir başıma
Geçmişten geleceğe bir köprü
Sadece bir adım kaldı basmana
Basıp geçtiğinde karşıya
Cevap bulacaksın geçmiş aşkına
Kim bilir belki çok mutlu olacaksın
Belkide gelecek seni çevirecek şaşkına
Ben geçmiş değilim
Gelecekteki sevgili duruyor karşında
Yüreğinde bitmez bir sevgi
Seni seven bir serseriyim aslında

Y. tarihi 30-10-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ben Hüzün ve Sen

Ben hüznü severim
Hüzün beni
Ama neden diye
Sormassın beni hüzünlendireni
Bir hüzündür alıp gitmişse beni
Mutlaka olmalı değilmi bir sebebi
Gecem ayrı bir karanlık
Gündüzler yakıyorsa bedeni
Kalmadığınada inanmışsa
Bu Dünya'da hiç seveni
Hala neden suçlarsın ki beni
Yüreğindeki sevdadır
Bilmelisin Salih'in tek serveti
Dünya'nın yanında kainatı verseler
Değişirmi sor bakalım seni
Anla artık anla ne olur
Senin hasretin, senin sevdan
Sensizlik bu hale getiren beni
Belki bir gece feneri
Belki gündüz ortasında
Bir ateş böceği
Ama hala sensiz sana hasret
Umutsuz bir sevda bunun tek nedeni

Y.Tarihi 28-09-2002 Saat 21.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ben Ne Dostlar Gördüm

Ben ne dostlar gördüm
Bir elinde çiçek, bir elinde hançer.
Gerçek dostu bulmaya yetmedi ömrüm
Sen alsan ne farkeder, iki eline hançer.
Bak yıkılmadım, hala ayaktayım
Geride kalan sadece bir miğde bulantısı
Hayret gözlerime inanamıyorum, şoktayım.
Yetmez böyle birşeye insanın günlerce kusması

Belki yine yıkılıp yerlerde sürüneceğim
Dost dost diye ağlarken, aşık VEYSEL gibi
Ama asla girmeyeceğim,
Toprağın altına, *********in koynuna
Sırtımı yaslamayacağım
Ulu bir çınar olsada arkamda
Bana yaslanacak belki bir çoban, kimbilir belki
Hayata toz pembe bakan iki aşık
Kimbilir belkide sıkı bir dost çıkacak karşıma
Yüreği temiz iki elinde güller
Ve ben asla yıkılmayacağım
Dallarıma yıldırımlar düşse bile
Tekrar yeşerecek baharda yapraklarım
Yüreğime hançer değil balta vurulsa bile

Benim yaptıklarıma kimse kusmayacak
Gerektiğinde ben vuracağım hançeri kalbime
Çok düşüp kalktım çok, çok ağladım
******* boyu çok, ama asla yenilmedim nefsime
Kutlarım bir şişe şampanya patlattım şerefine
Sana hoşçakal dedim, bana güle güle
Sen layık olduğunla yaşa
Ben sıkı bir dost tutacağım gönlüme
Asla acı çektirmeyeceğim
Bir gecede on yaş ihtiyarlayan yaşlı yüreğime
Ve en güzelide ne bilirmisin
Bundan sonra ben hükmedeceğim kalemime

Y.Tar.18-07-2002 Saat 10.45

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ben Salih'im SALİH

Ruhum zindanda bir mahkum
Sanki ben hücre hapsi çekiyorum
Olmamıştı bugüne kadar hiç korkum
Oysa şimdi kendimden bile korkuyorum
Korkuyorum aynalara bakmaktan
Baksam acaba bu benmiyim diyorum
Yoksa ben kafayımı yedim bu yaşta
Gözlerimin içindeki gülüşleri artık göremiyorum
Herkes herşeyi bana yakıştırıyor
Ya meğer ben neymişim bilemiyorum
Kimse inanmıyor boşa ne söylesem
Ben Salih'im SALİH başka şey diyemiyorum
Küçük şeyleri abartılı yazan
Tatlı sitemlere dahi bazen kızan
Zaman geldiğinde hakaretlere susan
Bazen bir kara sevdalı gibi yazan
Bazen insana düşmanını aratan
Her kılıkta her şartta sadece yazan
Elinde yanlız bir kalemi
Önünde boş bir sayfası daima bulunan
Bu iki şeyden başka hiç bir şeyi olmayan
Vazgeçemediği kalemi ve sayfası uğruna
Artık tek dostuda kalmayan
Ben Salih'im SALİH gerisi hep yalan

Y.Tarihi 26-08-2002 Saat 14.10

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ben Sana Kara Sevda Olmuşum

Gözyaşım akıyorsa çağlayan nehirlere inat
Başım dönüyorsa içmeden sarhoşa nisbet
Gözlerim kararıyorsa gün ışığında gece misali
Ben sana kara sevda olmuşum be güzelim

Dilimde hep adınsa en güzel kelimelere inat
Dualarda seni dilemek varsa tanrımdan
Avuçlarımda kokunu saklıyorsam giz gibi
Ben sana müptela olmuşum be güzelim

Baktığım her cisim sana benziyorsa
Seni çağrıştırıyorsa dalgaların salınışı
Martıların kanat çırpınışını andırıyorsa yüreğim
Ben sensiz bir hiçim be güzelim

Sensiz daralıyorsa yüreğim mengenelerde
Eziliyorsam bulutların altında yağmur damlası gibi
Yağamıyorsam gök gürlediği şimşek çaktığı halde
Ben sana kara sevda olmuşum be güzelim

y.Tarihi 31-10-2003 Saat 22.25
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ben Sende Tattım Aşk'ı

Son sözüm bir sen bir de tanrı
Tanrıya bağlıyım çünki beni yarattı
Sense Dünya'da yok bir eşi
Ben sende tattım aşk'ı
Seninle yok oldu
Yüreğimde söylenen içli şarkı
Senden önce hayatın yoktu
Belkide saman alevinden hiç farkı
Seninle değişti anlam kazandı
Bende geceyle gündüzün farkı
Gecem bir başka güzel
Gündüzüme sesin hayat kattı
Şimdi dilimde hep o
Bana armağan ettiğin içli şarkı
Sözlerinde bir umut
Beni hayata bağlayan sır vardı
Bu şarkıdan sonra bende
Hayata dört elle sarılmak kaldı
Ve inandımki sende inan
Tanrım beni; seni sevmek için yarattı

Y.Tarihi 12-10-2002 Saat 16.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ben Yenilmeye Mahkumum Kaderime

Acılar içindeyim
Hüsranlar çökmüş yüreğime
Ömrümün son demindeyim
Sevdalar düşüyor gönlüme
İsyanlara çeyrek var
Sitemler dizilmiş kaderime
Dokunsan ağlamak üzereyim
Yaşanmış zamanda
Yaşanmadan geçen ömrüme

Geçen zamana mı ağlayıp yanmalıyım?
Yoksa yaşamak için kalmayan zamana mı?
Sevgiyle titreyen yüreğime mi inanmalıyım?
Yoksa zamansız ağaran saçlarıma mı?
Bedenimi taşıyan ruhum mu vefasız?
Yoksa bedenimi harap eden zaman mı?
Benim için neydi, yaşanmayan mutluluk
Yaşadıklarım mı; yoksa yaşanmamış zaman mı?

Yaşanan ne var dolu, dolu neşeyle
Savaşmışım ya kaderle, yada dost görünenlerle
Çoğu kez ölmek için niyetlensem de
Bir umut kalıyor, var oldukça can bedende

Sevdiklerim kalmamış, yapayalnızım
Ben sevmiş olsam da, kimim var çevremde
Daha babanın ne olduğunu tanıyamamışım
Baba sevgisi kalmış yüreğimde bir uhde
Canımın cananı toprak olmuş
Bana kanından can veren, annem nerede
Nerede benim sevdiklerim
Beni canan edip sevenler nerede
Bir canım kalmış
Beş para etmez yıpranıp ihtiyarlamış
Yaşanmış zamanlar
Kaybedilmiş zamanlar bu bedende

Yüreğimde güller açmış bazı, bazı
Sokulup koklamak ne mümkün
Dikenler etrafında çepeçevre
Açmadan solmuşlar her mevsimde
Baharı yaşamayan zavallı gönlümde
Gül dalında güzel demişim
Heyhat! ! !
Dikenleri bile kalmamış benimle
Bir başıma yapayalnız
Her zaman yenilmişim kaderime

Sevdalara tutulsam, sığınacak limanım kalmamış
Rüzgar istemişim yelkenime fırtınalar patlamış
Gemim su alır olmuş, bana inat batmamış
Ben yenilmeye mahkumum kaderime

Y.Tarihi 22-02-2004
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bence Seni Sevmek Özlem Demek

Hasret olmasa yüreklerde
Buram buram dumansız tüten
Özlemler dolmasa gönüllere
Zaman zaman hüzünlü şarkılar söyleten
Gözler hep yollarda kalmasa
Arada dağlar olmasa özleten
Sevmenin ozaman ne önemi vardıki
Ben sana bağlanmışım seni hiç görmeden
Yüreğimde bir ateş yakmışım
Dumanı yok ama yanıyor sönmeden
Sevda bu değilmidir?
Sevmek, hep sevmek sevildiğini bilmeden
İstendiğinde yüreğin söküp vermek
Karşılığında hiçbirşey beklemeden
Adına şarkılar yazmak, maniler düzmek
Saçının gözünün rengini bilmeden
Özlemek teninin kokusunu
Esen rüzgarda onu ayırdedebilmek
Bence seni sevmek, özlem demek
Özlemekse benim için,
Seninle olmak demek

Y.Tar.10+11-10-2002 Saat 8.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bende Bu Sen Olmasan

Bendeki bu sen olmasan
Neye yarardı kalemimin keskin dili
Yüreğime her sabah sen doğmasan
Neyi anlatırdı mısralarda kelimelerin dili

Bende bu sen olduktan sonra
Bitmez dilimde söylenecek cümleler
Güneş doğmasa fark etmez sen doğduktan sonra
Bana hep gündüz karanlık *******

Seninle hayatın akışı bir başka
İlhamı sende buluyor seven gönüller
Dilim söyler kalemim gelir aşka
Seni söylerken raks ediyor kelimeler

Y tarihi 19-08-04
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bende seni sevmiştim

Bende seni sevmiştim
Yüreğimde yoktu senden başkasına yer
Bizi ancak ayırır diyordum geldiğinde ecel
Gel görki şimdi aşkımızdan kalmadı eser
Şiire vurgundu seven yüreğimiz
Bir şiir uğruna olduk şimdi derbeder
Sanaydı aslında yüreğimdeki nağmeler
Sensin anlasana dedim diye bitti sevmeler
Sanaydı yüreğimden sayfalara dökülen nağmeler
Elimde senin hediyen altından kalemler
Gözlerimde şimdi iki damla kanlı yaş
Kırılıp gitti kırılmaz dediğin kalemler

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Beni Kim Ağlattı

İnsan denen varlık nasıl bir canlı
Kime sorsan der ki ben delikanlı
Sadakat timsali yüreğinde Cennet saklı
O zaman o gözü yaşlıyı kim ağlattı? ?

Kimi sarışın kimi esmer
Her canlı bir/birinden farklı
Ben erkek o dişi fark sadece cinsiyet farkı
O zaman o kadını kim ağlattı? ?

Mademki yok bir/birimizden farkımız
Bu Dünya sadece zaman çarkımız
Toprağa yaklaşıyorsa her gün biraz arkamız
Ölüme çeyrek kala beni kim ağlattı? ? ?

Y.tarihi 10-09-05 Saat 00.17
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Benide Gömdüler

Dün akşam bir cenaze kalktı
Gidiyordu kalbinde hicranla mynetten
Kimselerde yoktu ya cenaze namazında
Hiç sevenide yokmuş gerçekten
Yoktu tek bir tanıdık mezarı başında
Meğerse çok garipmiş gerçekten
Garipler mezarlığına defnettiler sessizce
Gözleri açıktı baktım onu toprağa verirken
İki damla gözyaşı kurumuş göz kapaklarında
Belliki ağlamış garibim ölürken
Bilmem belkide günahı çok büyüktü
Çok acı çekmiştir belki can verirken
Merak edip sordum, kimin nesi bu adam? ? !
Adı Salih soyadı Aptal'dı dediler.! !
Birden öylesine korktumki sorma
Bunlar sanki benim tarifimi verdiler
Meğerse ölen benmişim
Cenazeyle birlikte mezara beni de çektiler
Oysa ben yaşadığımı sanıyordum
Ne farkederki sonuçta benide gömdüler

Y.tarihi 28-08-2002 Saat 10.30

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Benim Babam

Benimde hayallerim vardı, toz pembe
Sığdıramazdım kendimi, saraya köşke
Yıkılmayız diyordum, başımız kalır gökte
Bir gün öyle bir vurdu felek, hançeri ta göğsümüze
Kapanmaz bir yara açtı, yüksek uçan gönlümüze
Yaşımız dokuz, hayatı tanımayan güçsüze
Güvendiğimiz dağlar, biranda yıkıldı üstümüze
Öyle bir kaza ki, olması için lazım bin mucize
İşte benim Babam gurur dolan yüreğimize
Bir öğle üzeri kanlı gözyaşı doldu gözlerimize
Öyle bir feryat fikan karıştı ki tatlı sözlerimize
Bir kara bulut çöküverdi, toz pembe hayallerimize
Benim Babam sağ olsaydı ben böylemi olurdum?
Suskun ağlamaklı başım öne eğik
Yılmazdım her zorluğa karşı dururdum
Şahin bakışlı, mağrur ve dik
Kolumuz kanadımız kırık
Dosta düşmana karşı yüreğimiz hep ezik
Biz daha çocukken felekten darbe yedik
İşte benim Babam diyemeden onu toprağa verdik
Benim Babam, yüreğinde sevgi, gözlerinde neş’e
Örnek insandı Baba diye herkese
El uzatırdı, dardada olsa gördüğü her güçsüze
Şahit olan yok, ağzından çıktığına bir cümle kötü söze
Kaşlarını çatmazdı, suçluda olsak
Doğruluğa uzanan yol, buluşur derdi sevgide
Sevenleri okadar ağladıki zamansız öldüğünde
Herkes hemfikir Tanrı’nın bile onu çok sevdiğine
Ama bende seviyordum, yüreğimde hala yeri
Gitmiyor gözlerimden, bana sevgiyle bakan gözleri
Hala bekliyorum, birgün kapıdan girecekmiş gibi içeri
Gelmiyor yüreğimde saplı kaldı hasretin hançeri

Y.Tar 27-01-2003 saat 15.40

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Benim Beldem

İl Bursa, ilçe Nilüfer
Taşından saraylar kur
Toprağını gül bahçesine ser
Belde Akçalar
Toprağına taş eksen, gül biter
İnsanları cana yakın
Sen selam ver
Mutlaka vardır sizin için
Baş köşelerinde mütevazı bir yer
Gençleri hep sevdalı
Sanırsınız ki bunlar
Yeni yüzyılda yaşayan
Leyla Mecnun, Aslı Keremler
Boylar ne uzun ne kısa
Giyilmiş pantolon ve etekler
Değişmiş tüm gelenekler birer, birer
Salonlara taşınmış, cemiyetler, düğünler
Damatlar halaydan dönmüş çifte telliye
Gelin nişanı takarken der
İlk şartım mutlaka salon diye
İki şahitte yetmez
Yüzlerce şahit lazım burası köy demeye
Bizler çabalardık ilk okulu bitirsek diye
Şimdi hedef tek, mutlaka üniversite
Doktorlar, mühendisler, akçalarlı öğretmenler
Site usulüne dönüvermiş biranda evler
Çobanlar kalmış işsiz, ahırlarda sürüler
Üç beş kişi kalmış, nerde o tütün dikenler
Bağlar olmuş birer, birer tarla
Nerede Akçaların sembolü üzümler
Her evde bir araba, tedavülden kalkmış merkepler
Fabrika bacaları boy, boy kara dumanlar
Kalmamış toprağı yoğuran nasırlı eller
Matador ekmek fırını pek revaçta
Nerde mis kokan köy fırını ekmekler
İşçiyi çiftçiyi sollamış gitmiş
Kahveler dolmuş genç emekliler
Velhasıl modern bir Akçalar
Yok olup gidiyor tabiata dayalı güzellikler
Sanırım ülkemin kaderi
Köyleşen kentler, şehirleşen köyler
Eski resimlerde saklı kaldı
Bağlar, bahçeler, doğal güzellikler
Eski Akçaları anlatmalıydım ya size
Benimde aklımı çeldi
Sahte yapmacık güzellikler
Bir adı kaldı Akçalar
Kalksa mezarından erken ölenler
Sanırım hayretle gözleri açılır
Ne yaptınız bizim Akçalarımıza der

Yazım Tarihi 22-06-2003 Saat 12,20
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Benim gittiğim gibi

Sen hiç dalından düşen yaprağın
Solmasını izledinmi bahar ortasında
Güneş altında yanışını yavaş yavaş
Çürüyüp toprağa karışmasını
Bilirmisin damarlarından
Tekrar yeşerecek bitkiyi
Ya tutunacak bir dal arayışını
Salkım saçak dalları yerlerde
Ezilen filizlerini, ağlayışını kendi dilinde
Savaşını sert rüzgarlarla
İnad edişini baharı yaşamak için
Oysa oda bir can değilmi
Oda tabiat ananın bir yavrusu
Ve yaşamak onunda hakkı doğrusu
O bir manolya olarak doğsaydı yanılıpta
Bir sosyete salonunda karşılardıya
Yada yediveren sarmaşık
Şık bir evin balkonunda
Ama o bir ağacın süsüydüya
Dallarına gölge meyvalarına ana
Ama olmadı şans buya
Hayata başladı bir kıyıda
Belki baharı hiç göremeyecek
Dahası onun varlığını
Belki kimse bilmeyecek
Şansı yok oda sanırım
Hayatı boyunca benim çektiğimi çekecek
Sevgiye hasret umuda yolculuk
Ömründe onuda kimse sevmeyecek
Çünki o nebir güzel kokulu çiçek
Nede yedi veren gülü
Oda bengibi rasgele bir çiçek
Doğanın koynunda farkedilmeden
Belki ezilecek kimbilir belki
Ezilmeye bile ömrü yetmeyecek
Ve birgün onunda ömrü bitecek
Birdaha belki asla hayata dönemeyecek
Topraktan gelen bir candı
Kural bozulmadı tekrar toprağa dönecek
Ama hayat öyle yada böyle
Daima devam edecek
Benim gibiler yaşamadan
Bazıları şaşalı bir hayatın sonunda
Mutlaka benimde olduğum yere
Benim gittiğim gibi gelecek
İki metre kefen bir avuç toprak
Ardından iki fatiha
Sonraları oda unutulup gidecek

Y.Tar.29-10-2002 Saat 23.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Benim Sevdam

Senin için yıktım, sel olup gözyaşımla dağları
Yeniden yazdım, satır satır kalemimle sevdaları
Senin için yok saydım, ağaları beyleri paşaları
Yüreğime kazdım, iğne ile keremlik aşkları
Ferhat oldum, yaktım Şirin'ime ağıtları
Köroğlu oldum, eğildi önümde Bolu dağları
Kalem oldum, sil baştan yazdım çağları
Ben yaşadım, yaşanmaz denen büyük aşk'ları
*******i çevirdim, hasretimle gündüze
Yıldızları şiirlerime yaptım birer, birer dize
Güneş'i yok saydım, Sevgili Güneş oldu bize
Samanyolu az geldi, koybolup gitti seven yüreğimizde
Çok ******* ağladık, ağlatmadık hiç seveni
Yüreğimde bir özlem, hasretim Alp'lerin kardeleni
Hep derler ya, yoktur sevdanın kadir kıymet bileni
Oysa ben.Sonserseri, ağlarken mutlu olabileni
Sevda denizinde bir sandal, rotasız yol alabileni
Seviyormusun diye sormadan, sadece sevebileni
Sevdasına tutulup yandığım, gönlümün kardeleni
Ben küçücük yüreğime sığdırdım, koskocaman Alp'leri

Y.Tar.26,12,2002 Saat 23

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Benim Sevdam

Gülü severim bir başkadır dalında gonca
Bülbülün sevdasıdır açtığını görmek ömrü boyunca
Seni her şeyden çok severim sen solmayan gonca
Benim sevdam dalında kalman bir ömür boyunca
Kainatın tüm renkleri buluşmuş bedeninde
Meleklere has iyilikler gizli yüreğinde
Gülün ömrü az Güneş batmasın gözlerinde
Benim sevdam mutlu olman ömür boyunca
Gülün en makbulü katmerli yedi verenidir
Goncası bol dikeni az kanatanıdır
Güz gülleri şarkılarda sevdayı anlatanıdır
Benim sevdam dört mevsim açman ömür boyunca

Y.Tarihi 07-12-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Beyaz Güvercin

Yağmurlu bir akşamdı
Pençeremde bir kuş sesi
Yorgun bitkin düşmüş kanat çırpmaktan
Kesilmiş nefesi
Titriyor uzak yerden gelmiş belli
Beyaz bir güvercin gözleri boncuk boncuk
Belliki senden haberci
Ayağında küçük bir not
Tüylerinde kokum,
Gagasında iyi ******* öpücüğü
Ona iyi bak..! ! ! !
Şimdi kokun ve notun bende
Onları yüreğimde saklıyorum
Ama beyaz güvercin uçup gitti
Kayboluşunu izledim ardından mahsun
Yüreğim pençelerine takılı
Belki tekrar gelir diye hep bekledim
Belliki bir avcı düşürdü tuzağına
Yüreğim ve beyaz güvercin hala dönmedi
Kimbilir yüreğim pençelerinde
Belki başka yerlere not götürecek
Şimdi her yağmurda gözüm pençerede
Uzaklara bakıp dalıp gidiyor
Şansım yok bunu bende biliyorum
Beyaz güvercin asla dönmeyecek

Y.Tarh 16-7-2002 Saat 11.30

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bil ki ben ölmüşüm

Sonsuzluk senin olmak
Mutluluk kollarında ölmek
Yalnızlık sen koklamadan solmak
Sevda seni seviyorum diyebilmek
Kalmamışsa yüreğimde
Bunlara benzer duygular
Gözlerim baksa, yüreğim atsa da
Bil ki değeri yok, çünkü ben ölmüşüm
Yanardağ olsam, lavları yakıp kavuran
Bir aslan olsam yelesi savrulan
Dünyada tek olsam, hep aranan
Bil ki değeri yok, çünkü ben ölmüşüm

Y.Tarihi 18-02-2004
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bilemedim

Eğer bilseydim
Mutluluğun tarifinin sende olduğunu
Hiç beklermiydim bunca sene
Arar bulurdum nerde olsan
Ziyan etmezdim geçen ömrüme
Ne azaplar ettim bilsen
Şu zavallı gönlüme
Azar azar zehir kattım hep ömrüme
Bilemedim birgün seni tanıyacağımı
Bilemedim seninle çocuklaşacağımı
Bilemedim bir sel olup taşacağımı
Yanıyorum şimdi boşa geçen ömrüme
Ne olurdu sanki
Seni yıllar önce tanısaydım
Yıllar önce uzanıp elini tutsaydım
Ne olurdu sanki,
Kaderin zincirini kırsaydım
Yazık oldu inan,
Sensiz geçen ömrüme

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bilinmiyor Kıymet

Bilmiyorsa en yakınların kadir kıymet
Bana sürünmek müstahaktır elbet
Yetmiyor demek gönül biraz sabret
Sabretmekle bilinmiyor kadir kıymet
Canından can verdiklerin bilmiyorsa değerini
Kurşunlasan neye yarar ki kaderini
Halı edip ayağına sersen de yüreğini
Yerlerde ezilmekle bilinmiyor kıymet
Bir dediklerini iki etmeseniz de
Etraflarında pervane olup dönseniz de
Hayallerini hissedip gerçek etseniz de
İnsanız; nankörüz; bilinmiyor kıymet
Alışamadım, alışamadım yalancı gözyaşlarına
Hüzünlerin adamı oldum ak düştü saçlarıma
Küstürdü canımdan çok sevdiklerim beni hayata
Seviler bencil, bilinmiyor kıymet
Bir bulut olup güneşe gölge etseniz de
Öğle sıcağında meltem olup esseniz de
Belki bir gün kıymet bilinir diye ümit etseniz de
Çiğ süt emmişiz bilinmiyor kıymet
Hangi yürek benim gibi sevebilir ki
Hangi seven kıskanır sevdiğinden gözlerini
Hangi canlı kapatır tüm dünyaya yüreğini
Ömrünüzü adasanız da bilinmiyor kıymet
Kalmamış gerçek sevgiler yüreklerde
Ana, baba, çocuklar ve sevgililerde
Sanırım menfaatler çakışıyor bir yerde
Hep Rab bana diyoruz, bilinmiyor kıymet
Anladım ki kıymet bilinmek için ölmek gerek
Ardından yalanda olsa oluyor biraz üzülmek
Ölüm Allah’ın emri, yaşam için direnmek gerek
Kara toprak sadık, öldüğümüzde bilecek kıymet

Y.Tarihi 05-09-2003 Saat 12.00
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bilirmisin Seni Sevdiğimi

İçimin yandığını bilirmisin
Gözlerinin içine bakarken
Yüreğimin titrediğini bilirmisin
Elim eline değdiğinde gizliden
Sana hasretimi bilirmisin
Senin için ağladığımı
*******i sessiz sessiz
Sesini duymak, seninle konuşmak için
Binbir sebepler bulduğumu bilirmisin
Bilsen kimbilir neler diyeceksin bana neler
Belki yüzüme bakmayacaksın
Edeceksin bana hakaretler
Tutmayacaksın belki birdaha elimi
Olmayacak heyecan veren titremeler
Ya bir de biliyorsan
Bilmemezliğe vurdunsa herşeyi
Ya sende duyuyorsan
Benim sana duyduğum şeyleri
Ya bekliyorsan
Ne zaman diyecek seni seviyorum
Aman Allah'ım olurmu olur
Neden olmasın kalp kalbe karşı değilmi
Belkide farkında herşeyin gözlerimin söylediğini
Gözler konuşurken dilin ne önemi varki
Belki sende seviyorsun
Gizliden gizliye beni
Belkide onun için bakıyorsun
Gözlerime manalı manalı
Belki de onun için konuşturuyorsun
Sebepli sebepsiz durmadan beni
Arada söylermi diye bekliyorsun
Seni seviyorum dememi
Şimde ben ne yapacağım
Anlatılmaz bir korku
İnanılmaz bir heyecan sardı yüreğimi
Bulmalıyım bir sebep
Söylemeliyim sana seni sevdiğimi
Ya seninle olurum ömür boyu
Yada alır giderim ceketimi
Yüreğimde kalır tek taraflı
Kalbimde yaşatırım sevgini

Y.Tarihi 04-09-2002 Saat 15,30

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Biliyormusun

Biliyormusun sen güne başlayınca
Güneşin soluk kaldığını
Gece gökyüzünü parlatan ayın
Sen olduğunda karardığını
Gök kubbeye yayılmış yıldızların
Seni benden kıskandığını
Rengarenk açmış güllerin
Senin yanında biranda solduğunu
Nergislerin boynunu büküp
Selvi boyuna aşina olduğunu
Gözlerinin güzelliği bir ceylanı
Tatlı sesinin bülbülü kıskandırdığını
Sen benim için hayatın kaynağı
Biliyorsun değilmi
Sensiz hayatın karardığını
Sen yoksan
Hiçbirşeyin değerinin olmadığını
Bilmelisin artık
Sensiz Salih'in yaşıyamayacağını
Bilmelisin sen benim için
Soluduğum nefes, içtiğim su
Damarlarımda dolaşan kan
Deli gönlümün tek coşkusu
Gözlerimin görmek, ellerimin tutmak
Kulaklarımın sesini duymak
Ruhumun birlikte olmak
Yaşamak istediğim tek insanın sen olduğunu
Bilmelisin benim için
En özel ve en güzelin sen olduğunu
Bilmiyorsan öğren artık
Sen varsan Salih'inde var olduğunu

Özel Y.Tarihi 09-09-2002 Saat 10.40

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Biliyorsun Değil mi?

Gözlerini sevdiğimi biliyorsun değil mi?
Baktığımda Cenneti gördüğüm gözlerini
Sesini özlediğimi biliyorsun değil mi?
Konuşurken musikiyi andıran sesini

Biliyorsun yüreğimde sana olan özlemi
Baktığımda sana benzettiğimi tüm evreni
Senin için sevdiğimi baharda kardeleni
Titresem de buzlar altında karları beklediğimi

Dünyamın sen olduğunu, senin için dünyaya geldiğimi
Bir tanrıyı birde seni; karşılık beklemeden sevdiğimi
Bir seni bir sana kavuşmak için özlemi
Senin için yaşamayı sevdiğimi biliyorsun değil mi?

Y.tarihi 15-07-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Bebek Ağlıyor

Bir bebek ağlıyor
İki gözü iki çeşme
Daha diyemiyor, ne baba
Nede neredesin, gel anne
Yıkılmış her yer olmuş harabe
Yığılıp kala kalmış
Bebeğine süt verirken
Bahtı kara bir anne
Şarapnel parçaları saplanmış
Yavrusu yerine göğsüne, sinesine
Ağlıyor zavallı bebek
Ne bilsin zamansız ölüm gelmiş
Bir cani elinden annesine
Belki de hiç bilmeyecek
Bir litre petrol uğruna
Katledildiğini annesine
Bir ömür hasret kalacak
Onun tatlı sesine, sıcak sevgisine
Ağlıyor ya şimdi kim bilir
Belki çok az kaldı onunda ölmesine
Ya açlıktan, ya susuzluktan
Yada bir ateş topunun düşmesiyle
Bu ne ilk ne son olacak
Daha ne bebekler, ne anneler
Yok olup gidecek ülkesiyle
Petrol içen caniler
Daha ne canlar alacak
Ülke kurtarma bahanesiyle
Bir gün sıra onlara da gelecek
Boğulacaklar dilerim petrol denizinde
Dolardan mezarlarda, kızgın lavlarla
Eriyecek bedenleri,
Hesabını verecekler mahşerde
Ağlama minik bebek ağlama
Duyamaz seni güzel annen
Artık onun ruhu seninle
Bedeni makber de
Sağ kalırda büyürsen ibret al
Yazdır bu savaşı tarihe
Güçlü olanlar vermez hesap
Koruma bahanesiyle ezdiklerine
Ama tarih; ama tarih
Bir gün hesap soracak sizlere

Y.Tarihi 12+13-03-2003
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Ben miyim

Bir ben miyim; boyun büküp giden?
Ardına bakmadan, gözlerinden akan yaşla
Bir ben miyim; sevilmeden ölesiye seven?
Hiç bilmeden, tanımadan, tutulan böyle bir aşka

Bir ben miyim; ateş böceğiyle dertleşen?
Kuşdili bilmeden, sevdiğini soran uçan kuşa
Bir ben miyim; gideceği yönü bilmeden?
Düz ovalarda, işi süren hep yokuşa

Bir ben miyim; ağlarken ağlatan sevdiğini?
Davetiyeler bastıran her zaman mutsuzluğa
Bir ben miyim; bilmeyen yürekten sevildiğini?
Sevdiğini de sürükleyen böyle umutsuzluğa

Bir ben miyim; Dünyanın serseri olmayan serserisi?
Mevsim baharda olsa, hayatı çeviriyorum kışa
Bir ben miyim; uzanan eli çeviren hep geri?
Bensem! Yapacak tek şey kafayı vurmak bir taşa

Y.Tarihi 15-04-04 Saat 13.00
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir can gibisin

Sevmek; yüreğimde sen varsan güzel
Sevilmek; senin sevgin hepsinden güzel
Mutluluk; senin kolarında olmak çok özel
Ölüm; sen olmayınca zaten bu can gider

Feryat; sen olmadığında ilk aklıma düşen
Gözyaşı; sadece senin için kalbime düşen
Kahkaha; seviyorum dediğinde tanıdığım
Ayrılık; canımda can gibisin, çıkamassın bu bedenden

Y.Tar.13.12.2002 Saat 03.18

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Cansın Yüreğimde

Bir cansın yüreğimde, canımdan öte
Sevgiler sonsuz, seninki sevgiden öte
Aşiyan sensin, bana saraydan öte
Benim için hayat, mahsun gözlerinde
İstemem kimse sevmesin aramasın beni
Bir sana hasret var benim gönlümde
Bülbülüm nar’ına yanmış gönül serseri
Benim için dinmeyen nağme, senin tatlı sözlerinde
Bir baharsın ömrümde, mevsimden öte
Güllerin yediveren, sense gülden öte
Yürekler cennet, seninki cennetten öte
Benim için cennet, yer almak senin yüreğinde
İstemem dört mevsim, farklıdır her biri
Cennet bahçesinde baharsın benim yüreğimde
Gönül gözüm hep sana bakar deme serseri
Bana hayat veren Güneş, gizli senin gözlerinde

Y.Tar 03-01-2003 Saat 15,45

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Deli Sevdaydı Yaşamadığın

Aşk bahçesinin gülüdür kokladığın
Gülün dikenidir koparıp atmadığın
Özge bir candır varlığın bilmediğin
Nice zaman oldu dönüp ardına bakmadığın

Sevdan ile yanıp tutuştu görmediğin
Göz ucuyla bir nebze ışık vermediğin
Ardından ettiği feryadı duymadığın
Sana sevdalı bir candır bilmediğin

Soldurduğun goncasını daha açmadan
Öksüz koyduğun yavrusunu daha uçmadan
Ellerini kırdığın daha elini tutmadan
Bir beni ademdi dönüp görmediğin

Seni sevmekti kaderi elinde olmadan
Kalbine nakşetmişti tanrı seni doğmadan
Bir sana kuldu yüreğinde sendin her zaman
Bir deli sevdaydı bendeki yaşamadığın

Y tarihi 06-10-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Dost Arıyorum

Bir bahar akşamı bekledim sonbaharda
Gece gündüz olsun istedim aynalarda
Kış geldi sonbahar kavruldu yapraklarımda
Bir tomurcuk gül görmedim bedenimdeki dallarda

Geldiğim gibi gidiyorum, kalan ne ardımda?
Ben yazmadım ki bileyim ne var bahtımda
Doğduğum gün ismim okunurken kulaklarımda
Son nefes zamanı belliydi dudaklarımda

Vermedim kimbilir ne zamandır onun zamanı
Ölüm kurtuluş mu? Yoksa çileye uzanan yol mu ummanda
Adım kalsın baki, bırakacak neyim var ardımda
Şimdi aranızdayım bir dost arıyorum teselli edecek beni yanında

Salih Özalaşan(sonserseri)

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Gün Anlayacaksın

Elbet bir gün sende bileceksin
Dünya’da senden başkasına
Böylesine gönül vermediğimi
Aşkımı anlatan şiirler yazmadığımı
Özlemini hiç kimsenin
Bu kadar yürekten duymadığımı
Zamanı durdurup
Sadece seni yaşamayı arzuladığımı
Ah edip sensiz geçen günlerime
Leyla’yı sen Mecnun’u ben sandığımı
Tanrıdan tek arzumun artık sen
Issız *******in karanlığında hep ona yalvardığımı

Nasılsa bir gün göreceksin
Kalbimin senin için attığını
Aşk’ının sönmez bir alev
Olup tüm bedenimi sardığını
Siyah saçlarımın hasretinle ağardığını
Adını bir dua gibi hep andığımı
Laf gelir diye sevdanı
Yüreğimde bir sır gibi sakladığımı
İçimde bir fırtına olup estiğini
Gönlünden gönlüme meltem gibi
Hasretinle hüzünlenip
Sensizliğinle bunaldığımı

Tek hayali sana ermek
Salih’in kalbinde yaşadığını
Ezilmiş yüreğini sadece sana,
Bir sana adadığını
Nasılsa birgün anlayacaksın
Seni benim kadar seven olmadığını
Ruhum bedenimi terk etmeden
Sana sevdamın son bulmadığını

Y.Tarihi 03-10-2003 Saat 19.25
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Gün Güllerde Solar

Gelmeler varsa olacak gitmeler
Ne sebeple olursa olsun; geldiğin yere
Fazla mağrurlanma nedir bu azametler?
Dereler mecbur akmaya her zaman denizlere

Karun olsan ne fayda; düşsen dillere?
Başın öne düşer Can’ a terk emri geldiğinde bedene
Sanma ki sığmazsın arş’ı alâya, yere göğe
İki arşın kefen; musalla taşından gidersin geldiğin yere

Sanma ki sözüm sanadır, kırgınlık verme gönlüne
Çoğu bana azı anlayanadır, meyletme sakın kine
Can bedende ise her şey baki gibi gelir gözüne
Düşman hançer, dost söz ile kanatır, kıssadan hisse

İnsanız tamahkar benciliz deriz hepsi bize
Gülü ben koklayım dikeni batsın size
Bir gün güllerde solar, ona da tanınan bir süre
Yüreğimizde gülle gidebilsek ne mutlu bize

Y.Tarihi 01-08-05
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir kez de benim gözlerimle bak

Senin baktığın yerden baktım bugün
Senin niyetine senin gözlerinle
Boğazıma hıçkırıklar doldu düğüm, düğüm
Karşımda göl benziyordu nazlı bir geline
Erik ağacına yaslandım altında durduğun
Birkaç damla gözyaşı aktı ayak izlerine
Kapadım gözlerimi acılarla burkuldum
Nefesin yüzümde, hayalin sarıldı bedenime
İşte o an can evimden vuruldum
Lânet olsun seni bana yazmayan kaderime
Ben yine sensiz, ben yine çaresiz yoruldum
Ben ne/zaman bakacağım bir daha gözlerine
Ne zaman el ele olacağız durduğum yerde
Bir daha ne zaman eğecek erik dalını
Bir daha ne zaman nasip olacak
Erik ağacından yemek meyve

Doğayı kucaklamak olacak mı nasip?
İki beden tek yürek
Hayal ağacı tanık olacak mı?
Tekrar Güneş’in batışını seyredişimize
Yine dolaşacak mıyız göl kıyısında?
İki gönül dostu el ele göz göze
Benim için hayal bile değildi
Oysa sen çevirdin apansız
Hayal edemediğimi gerçeğe
Bana deme benim gözlerimle bak
Yine sen gel; Akçalar şenlensin
Akçalara yine bak; bu defa
Bir kez de benim gözlerimle

Y tarihi 23-09-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Nefes Kadar Kısa

Şöyle dönüp bir baktım bugün
Sayarken çok uzun,
Yaşandığında kısa
Bir nefes kadar kısa geçen yıllara
Sanki hiç yaşanmamış gibi
Bazen gözyaşı, bazen sevinç, bazende aşık
Ama çok az mutlu olduğum yıllara
Nasılda geçivermiş,
Göz açıp kapayana dek
Sayıyorum geçen yıllar
Ömrümün yarıdanda fazlası
Geride kalansa bir hiç
Belkide birkaç damla gözyaşı
Gözyaşı dedimse
Sen sanmaki tuz ve su
Gözyaşı diye akan geçen yıllarda
Gözyaşımda kan vardı
Hem kışda, hem baharda
Ben hiç bahar yaşamadımki zaten
Hep üşüdüm, titredim, ıssız kuytularda
Mutluluğun adı bende
Kendisi hep şarkılarda
Şarkılarda mutlu olmuşum
Kırk küsur yıl kahır çekmişim
İsyan etmedim amma
Artık anladım geç de olsa
Ben bu Dünya'ya
Çile çekmeye gelmişim

(Y.Tar.07-08-2002 Saat 15.00)

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Nefeslik Hayat

Beyhudeymiş koca bir ömür
Geçti görmeden çarşı pazarı
Aynı tabuta koydular
Kör cahili hem de okur yazarı
Kimimiz uzun yaşadı hayatı
Kimimizin yüzüne örtülmedi duvağı
Kimileri ana rahminde cenin
Görmek nasip olmadı ana kucağı
Veyseller yaşadı iki gözü kapalı
Sadık yar eyledi kara toprağı
Sultanlar yaşadı zaferlere sevdalı
Atların sırtı oldu otağı
Sevdalılar yaşadı aşkları hikaye
Kimi aslı kiminin keremdi adı
Kalmadı dünya kimseye baki
Dünyaya hükmedenlerin
Gözleri ardında kaldı
Doğumdan ölüme hayat bir nefes
Bir nefes daha almak
Tüm canlıların tek muradı
İşte geldik, işte gidiyoruz
Girdiğimiz kapı kapanmadan
Açıldı çıkacağımız kapı
Gönüller kırdık yenildik nefsimize
Sorulacak bize bir gün hesabı
Tamah ettik, bize baki sandık
Bir nefeslik kısa hayatı

Y tarihi 20-09-04
Salih ÖZALŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Salih Varmış

Sevip sevilmek çok güzeldi ya
Sevmesini bileni bulmak lazımmış
Yüreğin vermek yetmiyor insana
Yüreği olanı bulmak lazımmış
Sevip sevilmeniz yetmezki mutluluğa
Sevgiyi yaşatmaya sabır lazımmış
Elinizi uzatsanız el tutulmazki
Karşıdan elini uzatacak biri lazımmış
Yüreğiniz küçücük sığrıramassınız sevdiğinizi
Ama hayat bu, sevgileri paylaşmak lazımmış
Bir sen bir ben olurmu hayatta
Sende öğren, bir kaç dost bulmak lazımmış
Sevgiler kıskanılır, bülbülün gülü kıskandığı gibi
Sende anla sevene çok sabır lazımmış
Sevdiğim bir bana kalsın diyemessin
Bileceksin hayatta vazgeçilmez dostlar varmış
Aslında bilirsin ama işine gelmez
Mutluluk için biraz özveri lazımmış
Salih garip bir deli divane derdim ya
Meğerse ne çok seven dostu varmış
Dostlarım size yürekler dolusu teşekkür
Bilinki sizi çok seven bir SALİH varmış

Y.Tarihi 22-08-2002 Saat 10.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Sana Sevdam

Yüreğimde bir sevda yakar bitirir beni
Ölmeden giymişim ben aşk denen kefeni
Görmüyor gözüm ruhum dinlemez beni
Bir deryada sal olmuşum, yok yelkeni
******* benim, olmuşum gecenin sultanı
Gün ağarsada, solmuşum tanımam Güneşi
Yıldızlar dost olmuş paylaşır derdimi
Çoban yıldızı gün ağarsada bırakmaz beni
Bir seni düşünür bir seni bilirim seni
Bilmez tanımaz yüreğim başka birini
Verselerde Dünya güzeli bir gelini
Değişmem sana saçının bir telini
Demesinler bana bu delimi divanemi
Sevmiş birini o bu Dünya'da bir tanemi
Etmez iyi Lokman hekim bile benim yaremi
Çaresiz bir derde düşmüş sonserseri
Çare sensin seven yüreğimde
Bilmez uyku sensiz gözlerimde
Bir sana sevda, bir sana hasret sözlerimde
Her gece özlemle bekliyor seni bu sonserseri

Y.Tar.03-01-2003 Saat 17.23

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir sendin

Bir sendin benim için
Hayatta Cennet’le ölçülen değeri
Bir sendin kavuşamadığım için
Beddualarla lânetlediğim kötü kaderi
Bir sendin yüreğimden yandığım için için
Karşısında ter döktüğüm, unuttuğum kelimeleri
Bir sendin yanındayken doruklarına erdiğim sevincin
Güne gün eklediğim beklediğim sabaha dek *******i
Bir sendin giderken alıp gitsin dediğim
Bedenimde bana ait olmayan bu canı
Bir sendin sevmekten asla usanmadığım
Gidişinle Cehennem ateşiyle yaktın bu canı

Y.Tarihi 22-04-04 Saat 15.00
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Sevgin Kaldı Bende

Acılara göğüs gerdim senin sevginle
Güller açtı ihtiyarlamış harabe gönlümde
Dört başı mahmur olmasam da ömrümde
Bir sevgin kaldı bende oda bana yeter

Gün oldu ağladım gecenin karanlığında
Sevgiden çığlıklar vardı isyanlarımda
Senden bir hatıra kalmasa da avuçlarımda
Bir sevgin kaldı bende oda bana yeter

Umudu kovaladım biten günün ardından
Sana beddua etmedim bir kez ardından
Başıma gelenler bilirim ki kötü bahtımdan
Bir sevgin kaldı bende oda bana yeter

Güne gün ekledim yıkılmadım pes etmedim
Yüreğime seni koydum başkasını seçmedim
Ömrümden ömür kaybettim yinede ah etmedim
Bir sevgin kaldı bende oda bana yeter

Sanma doğan gün başka sevdalara iter
Salih insandır şaşar beşer başkasını sever
Ömrüm varsa yıllar seni beklemekle geçer
Bir sevgin kaldı bende oda bana yeter

Y.Tarihi 17-12-05 Saat 22.40
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Sevgin Kaldı Bende (2)

Yıllar sensiz ne çabuk geçer oldu
Günler su misali akıp gider oldu
Sorma nasıldı hayat belki heder oldu
Bir sevgin kaldı bende oda bana yeter

Unuttum gözlerinin rengini
Anmıyorum artık ismini
Yüreğimden söktüm cismini
Bir sevgin kaldı bende oda bana yeter

Gecemin parlayan yıldızı söndü
Bahar gelmez artık kışa döndü
Bedenim sağdır bir yürek öldü
Bir sevgin kaldı bende oda bana yeter

Git gidebildiğin kadar uzaklara
Sevdiğimsin düşme sakın tuzaklara
Yine dua ol seven dudaklara
Bir sevgin kaldı bende oda bana yeter

Der misin bilmem orda vardı bir serseri
Görürdü baktığında gözlerimde Cennet’i
Cenneti gören gözler yaşıyor şimdi hasreti
Bir sevgin kaldı bende oda bana yeter

Y.Tarihi 20-12-2005 Saat 16,15
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Şehr-i İstanbul

Bir şehr-i İstanbul...
Arşa baş kaldırmış, yedi yerden yedi tepe
Tarihin her dönemi, olmuş o en makbûl
Fetih eyleyene müjdelenmiş sonsuz mertebe,
Nice leventler baş vermiş uğruna
Kavuşsun ayrı kalmasın ana, oğul
Avrupa ile Asya'yı sığdırmış koynuna
Anadolu vefalı ana, Avrupa haşarı bir oğul.

Yıl 1453, en büyük sultan
Fatih Sultan Mehmet han; yağız bir aslan
Tarih sayfasında bir çağ kapatan
Yeni bir çağ ve TÜRK adını tarihe yazan
Bir imparatorluktu ki Dünya'nın tek hakimi
Türk ulusunun sancağı oldu, kalesine asılan
Senin için can verenlere ne mutlu
Sen bir tarihsin, altın harflerle yazılan
Doğu ile batıyı kucaklamış İstanbul
Pınar misali tarih fışkırır her taşın altından
Taşı toprağı bile öylesine makbûl
Kime sorsan der ki; 'Taşı toprağı altından'.

Altın bir boynuz yaslanmış, gerdanlık misali
Boğazdan uzanır usulca koynuna
Bir yanda Ayasofya, kimler can vermedi ki uğruna
Eşsiz bir Sultan Ahmet camii; minareleri uzanmış semaya
Bir galata kulesi hakim yedi tepenin ufkuna
Bir boğaz; İki inci gerdanlık takmış boynuna
Çamlıca' da aldığın her nefes bir hayat
Mokasen sesleri başkadır Arnavut kaldırımlarında.

Bir sevdadır İstanbul anlatmaya kelimeler yetmez
Yedi tepesi dimdik ayakta, asla baş eğmez
Deniz ortasında bir kule, denmiş ki yılan girmez
Sultan kızıdır deniz ortasında yılan görmez
İlginç bir öykü ile adı kalmış Kız Kulesi
Deniz ortasında bir şaheser, insanlık abidesi
Yere batan sarayı gördüğünde keser nefesleri
Hele birde Top kapı sarayı var ki;
Alır götürür başka bir aleme sizleri
Velhasıl bir başkadır şehr-i İstanbul,
Anlatabilmek için mürekkep yapmalı denizleri
Sizlerde gelin görün, İstanbul' u ve bizleri
Muhteşem surlarıyla sarsın, İstanbul sizleri.

Sizleri de alıp götürsün
Hiçbir şehirde yaşanmaz bir aleme,
Anılarınızda baş köşede yer alsın
Bir şehri İstanbul 'u alın kaleme
O bir yakası Asya, bir yakası Avrupa
Yedi tepeden ezan sesleri, dalgalanan bayrağımla
Ne yazsak, ne söylesek, ne kadar övünsek az,
Bir şehr-i İstanbul 'a sahip bölünmez vatanımla.

Y.Tarihi 17-04-05
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Ümit Atıver Mendilime

Seni sevdim sevmediğini bile bile
Sana kul oldum tanrı olmadığını bile bile
Seni istedim dilenci oldum bile bile
Bana bir sadaka yüreğini atıver mendilime

Adını yazdım yağmurda silinip gideceğini bile bile
Köle olmaya kalktım seni taşıyamayacağımı bile bile
Ben bir garip serseri olduğumu bile bile
Senden aşk dileniyorum atıver mendilime

Denizler aştım derede boğuldum bile bile
Yandım kor alevlerde benim külüm olmaz bile bile
Sen sevilmeye layıksın sevme beni bile bile
Aşkını atmasan da bir ümit atıver mendilime

Y.Tarihi 20-09-05 Saat 01.50
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir yürek kaldı bende onu da sen al

Bir garip beden dolanır şimdi evrende
Ne bir dost ne sevgili çevremde
Her şeyimi kaybetmişim sayende
Bir yürek kaldı bende onu da sen al

Baktığını görmez artık gözleri
Hikaye diye gülümsetir sözleri
Yüreğinde kaldı sevdanın izleri
Bir yürek kaldı bende onu da sen al

Yak istersen sönmeyen ateşlerde
Şerefe diye kaldır boş kadehlerde
İstersen bir anı de sakla köşelerde
Bir yürek kaldı bende onu da sen al

Sevilen bilmez yürekten sevildiğini
Yüreğine sultan diyerek seçildiğini
Seven yürek ne bilsin sevilmediğini
Bir yürek kaldı bende onu da sen al

Bilmelisin o yürekte yalnız sen yaşarsın
Göremezsin belki görsen sende şaşarsın
Sevda gözle görülse inan ki yanarsın
Bir yürek kaldı bende onu da sen al

Yazım tarihi 20-11-05
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bir Yürek Öldü

Bir yürek öldü
Can vermeden Azrail’e
Bir beden çürüdü
Daha konmadan kabrine
Bir güneş battı
Daha ufukta parlamadan
Bir yıldız kaydı
Semada yerini almadan
Candı canandı
Bu güne ermeden
Bir tatlı gülüşe kandı
Gülmek nedir bilmeden
Hani derler ya
“Mezara kondum daha ölmeden”
Bedenin yüreğe isyanı
Bir acı gülüş kaldı bu sevgiden

Y.Tarihi 19-04-04 Saat 17-50
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Birileri Demiş

Birileri demiş sen demesen de
Sevmiyor artık unutmuş seni
Gözden ırak olan gönülden de
Irak olur, almış yerini birileri
Aşk bahçesinde şakıyor artık
Başka, başka bülbüller
Mektuplar yırtılmış, yakılmış şöminede
Çerçevelerden sökülmüş artık resimler
Yüreğinde atan artık bir başka sevgili
Sana benzemese de eladır onunda gözleri
Şiirler olmuş şarkılara güfteleri
Yazdırıyor artık başka bir sevgili
Diyemez artık “seni seviyorum”
Yüreğim sende tutuklu kaldı
Bir başkası aldı artık bendeki *******i
İnanmışsın ki artık göremez oldum
Gözlerinde yanan ateşi
Yüreğindeki sevda ile çağlayan nehirleri
Birileri fesat etmiş, ayırmış
Ayrılmaz ikili sonserserileri

Y.Tarihi 10.12.2003 Saat 19.10
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bitince

Gönülden gönüle uzanıp giden
Bir yol vardıya hani uzun ince
İnsan şaşırıp kalıyor
Birgün önünde yol bitince
Sonbaharda savrulan yaprak gibisin
Yolu sonu uçurumla bitince
Köprüler yaptırsan faydası yok
Üzerinden geçecek yolcusu bitince
Gül bahçesinde açan gonca güller
Bir gecede soluyor, sevgi ihanet görünce
Baktığın görmüyor, konuşmaz dilin
Sevdiğine söyleyecek söz bitince
Dünya'nın sonu belkide çok yakın
İnsan zaten ölüyor güven bitince

Y.Tarihi 03-09-2002 Saat 14.30

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bitmez sana sevdam

Adını ne zaman ansam
Titrer kâlbimin her köşesi
Hüsran olup derdede dalsam
Her daim hayalin gönlümün neşesi
Gözlerime yaşlar dolsada
Mümkün değil seni düşünürken yere düşmesi
Kararsa gökyüzü doğmasa Güneş
Güneşim sensin, ne mümkün başka bir güneşi beklemesi
Esmese rüzgar, yağmasa yağmur
Olmasa mevsimlerin, devran etmesi
Dursa zaman, olmasa hayatın sürmesi
İlk günki gibi sevdam, Bitmez yüreğimin seni sevmesi

Y.Tar.12-12-2002 00.32

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bitsin Bu Ayrılık

Yine yalnızım yine sensiz
Yine hüzünlü yüreğim
İçim kan ağlıyor
Yine sessiz, sessiz
Ruhum isyan etmek üzere
Fırsat kolluyor benden habersiz
Yine gözyaşım akıyor
İnceden ta yüreğimin içine
Sele dönmek üzere sebepsiz
Yine saklanmışım bir köşeye
Sana yazıyorum sebepli, sebepsiz
Bu ayrılık neden niçin, ?
Niye ayrılan hep biz
Anlamadım, anlıyamadım
Aşkımızda nedir olan yetersiz
Benmi vurdumduymaz
Yada kadersiz
Yada senmi zalim
Bana karşı sevgisiz
Aşkımızda nedir eksik olan
Neden ayrıyız sebepli sebepsiz
Söylede bileyim, hakkım değilmi; ?
Bitsin bir köşede ağlamak
Böyle içli içli sessiz sessiz

Y, Tar.15-10-2002 Saat 10.45

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bitsin Bu Dargınlık

Yine sensizim
Yine kan ağlıyor yüreğim
Yine öfkem dağları deliyor
Yine derbederim
Yine sizli bizliyiz
Yine sözlerimizde sitemimiz
Yine kırıyoruz birbirimizi
Yine yıpratıyoruz sevgimizi
Oysa ikimizde biliyoruz
Biz bir elmanın iki yarısı
Ağlarken ağlayan
Gülerken gülen
İkimizinde aynı yürek yarası
Biz iki deli aşık
İyi olmaz yüreklerimizin yarası
İkimizinde gözü kara
Yüreğinde saklı sevdası
Bir dargın bir barışık
Bir gece karanlık
Bir gece ışık
Birgün elele birgün ayrılık
Oysa biliyoruz
Boşa bu dargınlık
Kavuşması olmayan sevdanın
Olmazki sonu ayrılık
Hadi gel vazgeçelim
Bitsin artık bu dargınlık

Y.Tar.11-10-2002 Saat 9.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Biz Erkekler

Biz erkekler nekadar vahşiyiz
Karşılık almadan iyilik etmeyiz
Zevk için yaradılmışız
Zevk verendeki ızdırabı görmeyiz
Bir kadın düşünki
Yardıma muhtaç, çaresiz
Ona el uzatmaz, mutlaka
Kendisiyle yatmak isteriz
Sonra onu karanlık mechule
Başka yatak ve kucaklara süreriz
Sonra dönerde çevremize
Bir erkeğiz yardımı severiz deriz
Medeniyet ne kadar ilerlesede
Biz okadar gerilemekteyiz
Tıpkı ağına düşecek avı bekleyen
Vahşi örümcekler gibiyiz

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bize Ne Oldu

Bize ne oldu böyle tanıyamadım bugün seni
Soruyorum durmadan kendime,
Sen mi hayata döndürmüştün beni
Sen mi bağlamıştın beni tekrar hayata
Senmi sevdirmiştin tekrar insanları bana
Bu sen olamassın, sen yüreğinde bir Cennet
Gözlerinde hayat fışkıran bir melektin
Benim sevgi meleğim,
Beni hayata bağlayan meleğim
Eğer seni bu hale ben getirmişsem
Tanrıdan tek dileğim hemen öleyim
Yaşıyamam, yaşamamalıyım bensem eğer sebebi
Eğer ben karartmışsam böyle güzel bir yüreği
Yemin ederim asla affetmem kendimi

31-07-2002 Saat 21.45

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bizim Aile

Sana olan sevgimden
Şüphenmi var yoksa
Sen benim kanım canım
Dahası sırdaşım değilmisin Gonca
Bilmezmisin benim yüreğim
Bölünmüş parça parça
Daha Öğrenemedinmi ayrıldığını
Senin için en büyük parça
Sana yazmaya kalksam
Bir ucu varır ta Arş'a
Kalem kağıtmı dayanır
Yazık değilmi canım ormana
Senin için yazmaya ne hacet
Kalbimi gözlerimden okusana
Eksilmesin yüzünden tebessüm
Baban kurban olsun sana

Ya sen babasını hep üzen
Yaramaz Gülyonca
Daha ne kadar zaman var
Artık uslu kız olmana
Büyümeyecekmisin yoksa hiç
Ne zaman diyeceksin büyüdüm baba
Senin yerin bir başka
Unutmaki sensin hayatımda son nokta
Senden sonrası olmadı
Sana ayrıldı yüreğimde son parça
Senin sevgin senin yerin bambaşka
Çünki en son sen veda edeceksin babana
Sana bazen bağırıyor kızıyorsam
Hepimizi üzdüğünden anla
Yoksa sevmek az gelir yüreğime
Baban kurban olsun sana

Ve sen gözümün nuru
Hayatta kalmamın sebebi
Ömrümün dönüm noktası
Yaşama nedenim Lütfiye
Sen doğmasaydın ben olurmuydum
Yaşarmı sanıyordun yoksa babanı
Sen gönlüme giren ilk sultan
Seninle aydınlandı babanın Dünya'sı
İlk sende tattım çocuk sevgisini
Senden öğrendim yüreğin bölmesini
Sen doğdun tanıdım gülmesini
Baban unuttu bilmiyor senden öncesini
Benim için artık yaşam
Sen ve senden sonrası
Tanrıdan dileğim sizlerin mutlu olması
Yoksa az gelir inanki
Babanın size kurban olması

Sana yazmaya gerek varmı
Aslında yok değilmi koca çocuk
Beni en iyi sen tanımalısın
Tanır gibisin bazen az buçuk
Bilirsin seni nasıl sevdiğimi
Ama kesmessin nedense sitemlerini
Aslında okumasını iyi bilirsin
Gözlerimden kalbimden geçenlerimi
Öğrenemedin daha öğrenemedin gitti
Bölünmüş parçaları birarada tutan
Tutkal gibi yapıştıran sevgindi
Sen farklısın demiştim yıllar önce
Geçen zamanda ne değiştiki
Yaşlandık belki biraz alnımız kırıştı
Gönül yaşımın 25 olduğunu biliyorsun değilmi
Bazen ben bazen sen kırıyoruz birbirimizi
Sen bir yana Dünya bir yana
Çocuklarımın anası sensin biliyorsun değilmi

Y.Tarihi 09-09-2002 Saat 12.00 12.40

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bizim Çocuklar

Altlarında son model arabalar
Ceplerde sayısız kıredili kartlar
Yok hiç bozukluk yirmilik paralar
Kaçacak delik arıyor
Onlar geçerken yayalar
Kimi hap içer kimi ot
Bozulmuş nedense mayalar
Moda olmuş dans ederken soyunmalar
Karışmış bir birine anahtarlar yataklar
Kalmamış hiç birinde ne utanma ne ar
Değişmiş kıyafetler enteresan modalar
Erkeği kadın kadını yosma etmiş modacılar
Şarkılar bile değişmiş farklı yorumlar
Klip diye sunuluyor erotik danslar
Bir özentiki sorma gitsin
Gençlik yok oldu sonunda
Korkarım şimdi sırada çocuklar
Uykudamı ne yapıyor bilinmez
Ne zaman uyanacak anneler babalar
Uyan artık uyan kaldır başını
Belkide sırada bizim çocuklar

Y.Tari.13-10-2002 Saat 11.45

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bizim Sevdamız

Bir sevda ki bizimki
Leyla Mecnun, Aslı Kerem’ e nispet
Bir deniz olmuş sevdamız
Ummanda iki balık birbirine hasret
Anlatsam anlatılır gibi değil ki
Konu olur ağlatan romanlara namzet
Keremle aslıdan bir hikaye
Böyle bir aşkı yaşamayanlara nispet
Ellerin ellerimde, gözlerin gözlerimde
Kalbimde şelale çağlıyor hasret
İki yürek olmuş tek fidan
Bedenler acı bir meyveye hasret
Kara desem, sevdamız kara değil
Gök yüzünde parlayan yıldıza namzet
Fani iki beden iki ruha elbise elbet
Bu dünyada kavuşmak olmasa da sonsuza dek
İsrafil sür’ a üfürüp kalktığımızda tek, tek
Ruhlarımıza nasip olacak bir birini görmek
Bir romansa bizim sevdamız hiç yazılmadık
Mahşere kaldı son sayfayı bitirmek.

Y.Tarihi 03-06-2003 Saat 16.10
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Böyle Birini Sevmeli

Bir güzel tanırım gözleri sürmeli
Konuşurken insanı hoş eder gülmeleri
Öylesine iğneli, öylesinede tatlıki sözleri
İnsan diyor sevecekse
İşte böyle birini sevmeli
Bazen öyle şeyler söylerki
Susarsınız cevabını bulamassınız
Bulsanızda çekinir söyleyemessiniz
Yüreğiniz yanar ta derinden
Dersiniz insan böyle birini sevmeli
Esen rüzgarı kıskanırsınız
Dokunuyor diye
Senin dokunamadığın saçlarına
Belkide elinizi günlerce yıkamazdınız
Birtek teli düşse avuçlarınıza
Ben esir olmuşum o yakan bakışına
Tatlı diline, işvesine, nazına
Hazırım evet dese onun aşkına
İnsan sevecekse böyle birini sevmeli

Y.Tarihi 04-09-2002 Saat 12.10

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bu Bizim Aşkımız

Seni sevmek nasıl bir duygu, anlatsam;
Bir bulabilsem anlatacak kelimeleri
Duygular öyle iç içe kaynaşmış ki, görebilsen;
Yüreğimde yeşeren aşk filizlerini
Aşk dedim ya, bu belki aşk değil
Aşktan da öte, yücelerden yüce bir sevgi
Diyeceğim; işte Kerem misali, Aslı misali
Ama değil ki, karşılığı yok; Tanrıyı sever gibi
Bir sürüngenin kanada mahkum olması
Yaşamaya mahkûm yüreğin atması
Güneş doğduğunda günün ağarması
Velhasıl; bir birine kaynaşmış, yürekle can gibi
İçimde ikinci bir cansın, canıma yoldaş
Bir sevgili, bir dost, vazgeçilmez arkadaş
İstiyorum tüm hayatı, ömrünü benimle paylaş
Ama; bu asla değil, kollarımda ol sarmaş dolaş
Böyle olsa, tenim tenini arzuluyor diyeceğim
Ama değil, arzulayan sadece yüreğim
Belki farklı olacak herşey,
Yoksa kendimden nefret edeceğim
Öyle zorki be güzelim
Ben bu sevdayı nasıl tarif edeceğim?
Duygularım kar değil, ama, kardan temiz
Bir bulut değiliz, ama, sevdaya uzanır gölgemiz
Yatağımız ayrı, ama, beraber yaşıyor bedenimiz
Biz, bir bedende iki can gibiyiz
Sen, Alplerin eteklerinde bir can
Ben, volkanik Uludağda kaynayan bir kan
Damarda dolaşan kan, yürekte atan can
Biz bir kâlbe uzanan iki damar gibiyiz
Adını anmasam, düşünmese seni beynim
Yüzünü bilmesem, olmasa da elimde bir resmin
Benim için ilahi bir melek senin cismin
Biz, Ruh güzelliğine aşık iki sevgiliyiz
Ağlıyorum, gözümden akan gözyaşı sensin
Gülüyorum, gönlümdeki tek neşemsin
Canın acısa, hissediyorum; sen bende bir bedensin
Biz, bir kökten yeşeren iki fidan gibiyiz

Y.tar11-01-2002+12-01-2002 saat 12,15+15,30
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bu Dünyada Dostu Olmayanın Vay Haline

Bir dost ile eyledik bugün sohbet
Ne gam kaldı yüreğimde nede kasvet
Yüreğinin güzelliği verdi bana tarifsiz saadet
Bu dünyada dostu olmayanın vay haline

Nede çokmuş birbirimize edecek sözümüz
Gönlümüz şenlendi, güldü mahzun yüzümüz
Diller söyledi, hasret giderdi iki gözümüz
Bu dünyada dostu olmayanın vay haline

Kâh iki sevgiliydik eyledik lâtife
Söylenenler yürektendi almadık hafife
Gülü sevdik, dikeni battı kanadık
Bu dünyada dostu olmayanın vay haline

Dertlerimiz dağ gibiydi indi tepeye
Yükümüz ağır demedik sorunları attık küfeye
Kimin başı darda olsa hazırdık cefaya
Bu dünyada dostu olmayanın vay haline

Geçmişi irdeledik ne yapmalıyız gelecekte
Ömür kısa her canlı bir gün ölecekse
Ölüm geldiğinde bizi dostlar gömecekse
Bu dünyada dostu olmayanın vay haline

Y tarihi 24-09-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bu Hüzün Niye

Seni hüzünlü görmek ne kadar acı
Gülen gözlere ne oldu bu nekadar acı
Sendin hayatımın mutluluk ilacı
Gülen gözlerinde bana ilham vardı
Hüznü yazmayacaksın demiştin
Unutmadın sanırım değilmi
Mutluluk yoksa gözlerinde
Sevdayı yazamam anladın değilmi
Sorsam söylemessin nedir nedeni
Ah bir bilsem sana hüznü veren sebebi
Sana gülmek yakışır
O güzel gözlere yazık değilmi
Haydi gül neşelen eskisi gibi
Sen benim için olmuştun masal perisi
Sende herşey mutluluktu
Seninle yokolup giderdi hüznün en beteri
Bilirim sen hemen öyle pes demessin
Öyle basit şeylere boyun eğmessin
İçin kan ağlasada hep gülümsersin
Sen benim için neş'e sen bende herşeysin

Y.tarihi 12-10-2002 Saat 01.35

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bu Olsa Gerek

Nede zormuş, yüreğinde acabalarla yaşamak
Nede zormuş, kelimeler boğazında düğümlü olmak
Nede zormuş, yüreğinden geçenleri anlatamamak
Yaşarken ölmek dedikleri, bu olsa gerek.
Söyleyeceklerin sayfalara sığmaz yazamassın
Yazacaksın belki şöyle bir özetten
Ama onu yazacak cesur kalem bulamassın
Umutsuz sevgi dedikleri, bu olsa gerek.
Söylesen o iki kelimeyi,
Belki herşey çok güzel olacak
Yada kimbilir hayallerin yıkılacak
Çaresizlikten elin kolun bağlı olmak,
sanırım bu olsa gerek.
Yüreğin yangın yeridir, yanar kavrulursun
Solmuş bir yaprak gibi, yerlerde savrulursun
Senin için bahar tekdir bilirsin amma
Baharda hazanı yaşamak bu olsa gerek

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bu Son Elveda

Bu kaçıncı bitti deyişim
Kaçıncı geri dönüşüm sana
Farkındamısın bir tanem gönül dostum
Her dönüşümde biraz daha bağlandım sana
Artık olsun bu son elveda
Bir daha veda edemem sana
Anladımki ben seninle varolmuşum
Sensiz bir Dünya yok bana
Sen varsan bende varım
Anladım ki boşuna sana veda
Yetsin artık vermeyeceğim kendime ceza
Gözlerinin içinde bir başka güzel Dünya
Git derken yüreğim kal diyorsa sana
İstemem derken yüreğim sarılsa diyorsa boynuma
Her gidişimde durmadan bakıyorsam ardıma
Diyemem artık diyemem sana elveda
Sen gitsende ben düşeceğim ardına
Baktığın her yerde çıkacağım karşına
Gidip de dönmemek var ya çıkamassam karşına
Bu son elveda; gitme muhtacım sana

Y.Tarihi 17-09-2002 Saat 13.25

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bugün yine içim acıyor

Bugün yine içim acıyor
Tarifi imkansız acılar kaplamış yüreğimi
Bana bakan resmin karşımda duruyor
Duruyor, duruyor da görmüyor ağlayan gözlerimi
Hıçkıran yüreğimde bir titreme
Öpüyor, öpüyor öpüyorum
Bana bakan baktığını göremeyen gözlerini
Yoksun yanımda gitmişsin dönülmezlere
Ezdiler eziyorlar; kırdılar kırıyorlar
Dünyada tek dediğin Filiz' in filizlerini

Bugün yüreğim yine seni arıyor
Anlatmak için sana dertlerimi
Başımı almışım arasına
Sıkıyor sıkıyorum mengene misali
Küçücük ellerimi
Üzülme der gibi bana bakan gözlerin
Duyar gibisin dudaklarımdan dökülen sitemleri
Sensizlik kırıyor birer, birer
Yeşermeye çalışan filizlerimi
Nerdesin baba nerdesin
Arıyorum bir sende; birde
HZ. Ömer'de olan adaletini

Bugün yaram yine kanıyor
Hekimlerin çaresini bulamadığı yaram
Kimse yerini dolduramadı
Kardeş bacı nede melek yüzlü anam
Anladım ki boşunaymış olsa da servetim
Yoksa besleyip büyüten babam
Sendin beni gözünden sakınıp
Kıvanarak okullarda okutan
Şimdi duvarları süslüyor diplomam
Sensizim bir başıma çaresiz sevgisiz
Yoksun kara toprak olmuş naçiz bedenin
Diyemiyorum gururla işte benim babam

Bugün yine çaresizim çare bulunmuyor
Kara toprağa girdiğinde dönülmüyor
Gözlerimin yaşı akıyor gizli, gizli
Senin gibi kimse sevilmiyor
Dudağımda ismin yüreğimde sevgin
Seni unutmadı unutamaz Filiz' in
Gün ay derken yılları buldu gidişin
Sensiz günler hüzünle geçiyor babam

Y tarihi25-08-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Buzlar Altındayım

Sen bensiz üşüyorsun belki
Belki karlar yağıyor yüreğine
Oysa ben sensiz üşümeye razıyım
Buzlar altındayım kan akmıyor yüreğime

Gözlerim görmüyor baktığı cisimleri
Yüreğime bastım ısıtır diye tüm resimleri
Çaresizim getirseler de tüm hekimleri
Buzlar altındayım çare yok derdime

Kesseler kolumu akmayacak kanım
Azrail gelse yok alınacak canım
Beni anlatacak bulamam ki bir tanım
Buzlar altındayım ulaşamam yüreğime

Gel gör neylemiş beni sensizlik
Seni sadece sevmiştim bumu densizlik
Eritecek Güneş sendin gidişin şansızlık
Buzdan bir adam muhtaç sevgine

Y.Tarihi 02-10-2003 Saat 17.35
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Bülbülüm

Unutmak çok kolay, unutulmaksa acı
Hele etmişseniz onu başınızın tacı
Kanayan yaranıza bulunmaz merhem
Yaratılmadı daha bu yaranın bir ilacı
Yüreğinizde sevda çağlayıp sel olsa bile
Akan gözyaşınız dönsede umman bir göle
Sultanlar şevk ile olsada size birer köle
Unutulmuşsanız; Söyleyeceğiniz çile bülbülüm çile
Etmez fayda, yanmışsınız aşk'ın narına
Desde desde güller konsada bağrına
Tüm güzeller yansa tutuşsada aşkınızla
Ununutulmuşsanız; Bekleyeceksiniz gele bülbülüm gele
Aşkınızla olsada herkes bir pervane
Sevgiler anlatılsa dizelerde şairane
Serenâtlar edilse karşınızda nacizane
Unutulmuşsanız; Söyleyeceğiniz kime bülbülüm kime
Unutulmuşsunuzdur; Ama siz unutamassınız
Gözleriniz görmez baktığın; Görsede bakamassınız
Eliniz erecek gibidir; Ama asla tutamassınız
Unutulmuşsanız; Diyemessiniz öle bülbülüm öle

Y.Tar 29-12-2002 Saat 12,10

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Büyük Aşk'lar Bitermi

Buraya kadardı sevda, unut artık ismimi
Yırt at gitsin, sana bakan sararmış resmimi
Girmesin rüyalarına, çıkar gitsin cismimi
Geçmiş zamanlı anlatırsın artık sevgimi
Deme sakın, ben Aslı oda Kerem'di
Ağladığımı söyleme, artık gözyaşım tükendi
Elimdeki dağları delen ne kazma ne kürekti
Yüreğimde sevda, elimdeki kara kalemdi
Söyleme bilmesinler, ümitsizdi ama severdi
Serseri değildi ama, bana sonserserim derdi
Çoğu kez hüzünlüydü, arada bir gülerdi
O ne bir Mecnun, ne Kerem, ağlamak kaderim derdi
Kimbilir belkide ağlamak için beni severdi
Hüzünlerin şairiyim, gülmek bana haram derdi
Yüreği ağlardı, oysa yazdıkları gülümserdi
Adımı ne zaman ansa, yüreği tir tir titrerdi
Bilmesinler büyük aşk'lar kavuşmadan biterdi
Aslı Kerem derken sıra bize geldi
Belki onlar dağlar deldi; terini tüketti
Benimse sevdamı yazmaktan yüreğim tükendi
Kalmadı artık dayanacak gücüm sabrım
Sevdam yüreğimde, ama umudum tükendi
Sanmaki sana darıldı, kırıldı, gücendi;
Yüreğinde sevdan, sonserseri'nin ömrü tükendi

(Y.Tar.19-12-2002 Saat 21.45)

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Byn Bela'ya

Yüreğimde saklı kalmayacak artık
Sevincimi hüznümü mutluluğumu sende göreceksin
Bazen duymak isteyip duyamadıklarını
Bazen de duymak istemediklerini okuyup göreceksin

Gün gelecek sevincime ortak
Bazende benimle birlikte ağlayacaksın
Antoloji.com'a her girdiğinde
Sana yazamadıklarımı hayretle okuyacaksın

Sevincimde iyiki tavsiye ettim diyeceksin
Izdırabımı yaşarken korkuyla titreyeceksin
Gönlümün sayfalarında her gezindiğinde
Vaybe! ! ammada belaymış diyeceksin

Ama kıyamam ben sana
Gözümden yaş yüreğimden kan damlasa
Sesimi duyurduğum bu sayfada
Her açtığında sana sevgimi göreceksin


28-06-2002 Saat 10.40

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Cana Canan Gerek

Neyleyim bir başıma bu canı?
Yoksa kıymet bilen cananı
Hasretin kor eyledi sinemi
Sevgide ayrılıklar hep bana mı?

Geceyi deler geçer dilin figanı
Bilmez kimse tüter yüreğin dumanı
Canan yoksa alsın tanrım bu canı
Cana canan gerek, duy ettiğim figanı

Yoksa canan; Dünya andırıyor boş bir hanı
Ne fayda; olsa senin köşkü sarayı
Yoksa içinde mutlu olanları
Can ile canan değilse yolcuları

Sevgiye hasret serseri yüreğim
Bir ela gözlü sevgilidir muradı
Cana canan gerek
Sensiz yüreğim her dem yaralı

Y.Tarihi 31-03-2004
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Canımın Cananı Sendin

Canımın cananı sensin demiştim
Sensin demiştim ya hani bağlayan beni hayata
Oysa değilmiş, kul bu yanılmış
Bak hala devam ediyorum yaşamaya

Oysa ben sen sanıyordum
Aldığım her nefesin sebebi
Senin elinde sanıyordum
Sen gittiğinde bekliyordum Azrail’i

Öyle boyamışsın ki gözümü gönlümü
Senin için doğuyor sandım Güneş
Sensiz kainat olacak sanırdım
Ölmeden Cehennem, kor bir ateş

Mevsimler sen varsan bahar sanırdım
Gülün açmasına sensin sebep
Artık beni her şeye alıştırdın
Gidiyorsan işte arşın işte Halep

Uğurlar olsun mutlu ol gittiğin yerde
Değmesin eline kahırlar ile asla kadeh
Ben alışmışım doğuştan her derde
Sana acı çektirmesin asla kahpe felek

Y.Tarihi 26-04-04 Saat 12.00
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Canımın Cananı Sensin Demiştim

Canımın cananı sensin demiştim
Sensin demiştim ya hani
Bağlayan sıkı, sıkı beni hayata
Oysa değilmiş, kul bu yanılmış
Ölmem gerekirdi, bak hala
Devam ediyorum yaşamaya
Ben sensin sanıyordum
Aldığım her nefesin sebebi
Senin elinde sanıyordum
Sen gittiğinde bekliyordum Azrail’i
Öyle boyamıştın ki gözümü gönlümü
Güneş senin için doğar sanırdım
Sana atfederdim her günü
Kainat sensiz batacak sanırdım
Bir tanrıya birde sana dönerdim yönümü
Şimdi sensizim hayat hala devam ediyor
Mevsimler yine yaz kış sonbahar
Sevdalandığında ilk bahar
Hala devam ediyor aşklar ayrılıklar
Anladım ki insanlar sevdiğinde mutlu
Sevildiğinde çok mutlu
Ayrılıklar olduğunda cehennemde ruhu
Azap çekse de ölmez mutlaka yaşar

Yazım tarihi? ? ? ? ? ?
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Canımın İçi Dosta

Canan ol, cana candan yakın
Aşıkların yüreğinde her daim yaşa
Neşeyi muhabbetin aransın dost meclisinde
Irak kaldığın gönüllerde anılarak yaşa
Mahzun olmasın asla elâ gözlerin
Istırabı tanıma mutluklarla yaşa
Nurun parlasın kıskansın seni güneş

İffetinle gönüllere taht kurarak yaşa
Çekmesin seni seven yürekler çileyi
İsmini anan dillerde dualarla yaşa

Dertlerin olmasın dermen arayacak
Onulmaz dertlere düşmeden yaşa
Sonsuzluk baki değildir canlı olana
Toprak olup gittiğinde, ruhlar alemine
Adını ansın geride kalanlar; Adın unutulmadan yaşa

Y,Tarihi 23-02-2004
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Cehennem'den Selamlar

Cehennemde olmak bile güzel
Böyle rezil bir Dünya'da yaşamaktan
Günahını çekiyorsun hiç olmassa
Bıktım bu Dünya'da günahsız yanmaktan
Yalancı riyakar iki yüzlü
Bir pula adam satan insanlardan
Burada sadece yanıyorsun
Kİmse vurmuyor insana arkadan
Kimse kazmıyor durmadan kuyunu
Yanmak değiştirmiş herkesin huyunu
Yan bakalım sana az bile Salih
Sen kendin yazdın bu filmin sonunu
Cehennemde yanmak senin son hakkın
Sen her gördüğünü kendin gibimi sandın
Belanı buldun belaydı nede olsa lakabın
Herkesede nasip olmaz yinede çok şanslısın
Ölmeden cehennemide tattın
Dünya sana artık olmaz nasip
Sen artık cehennemin dibine battın

Y.Tarihi 27-08-2002 saat 13.30

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Cennet'le eş değer

Deme sakın yürek dediğin nedirki
Elime alsam bir avuç eder
O küçücük yüreğe sığdırdığım
Sevgiyi görsen eğer
Denizler ortasında bir nokta
Dünya içinde kaybolur gider
Hasret ile içime attığım
Gözyaşım yerlere aksa eğer
Yemin ederim Dünya tufandan beter
Denizler taşar yer yarılır
Kainat biranda yokolur gider
Sana olan sevdamı
Yazmaya kalksam eğer
Sanmaki tüm canlıların
Yazmaya ömrü yeter
Dağlar kalem olsa
Denizler mürekkep eğer
Yetmez yazmaya
Yarıda hepsi biter
Biçilmez sevgime
Bu Dünya'da bir değer
Elmas olsa
Bilmem kaç kırat eder
Mizan terazisine tüm sevaplar konsa eğer
Belki onlar olur yarısına eş değer
Benim gönlümdeki s eda vazgeçilmez
Yalnız cennetle eşdeğer
O benim için binlerce cennet eder

Y.Tar.28-10-2002 Saat 12.30

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Cennet ile Cehennem Arası

Doğumdan ölüme, çileyi çeken bedenler
Zengin fakir aynıdır, giderken giyilen kefenler
Bir yanda rokfor peynir, kahvaltı edenler
Diğer yanda çokçadır, bir çorba içebilenler

Ruhların yaradılışı aynı, erkek yada dişi
Taşırlar bakımlı yada bakımsız bedeni
İş bilenin vardır yürü ya kulum diyeni
Diğer yanda çokçadır, bir ekmek alabilenler

Kimi der zekiyim, ah bir param olsa
Yada zengin akrabamdan miras kalsa
Aslında onunda olacak hakkıyla çalışsa
Diğer yanda çokçadır, alnına ter düşmeyenler

Nerde güzel görsek derinden ah çekeriz
Tanrım özene bezene yaratmış deriz
Güzellik yürekte, bedenimize baksak ona benzeriz
Diğer yanda çokçadır, bedenini cehenneme itenler

Bilmeyiz bir avuç toprak bedenin mayası
Yaratılışta herkesin aynıdır hayası
Cennetle cehennemin dünyadır aynası
Diğer yanda çokçadır, aynaya arkadan bakanlar

Cennet ile cehennem arası
Dünyada yaşamaktır açıkçası
Adalet ikisinin tam ortası
Diğer yanda çokçadır, ölmeden cehennemi hak edenler

Kim sorsa elhamdülillah Müslüman deriz
Arkamızı döner kul, yada yetim hakkı yeriz
Vermeden almak Allah’ a mahsus bilmeyiz
Diğer yanda çokçadır, Allah’a şirk koşanlar

Y.Tarihi 16-04-04 Saat 14.00
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşa

[GooD aNd EvıL]

Ceylan Gözlüm

Acıları bal eylemiştik biz seninle
Hüzünleri itmiştik elimizin tersiyle
Yıkılmak yoktu, hesabımız vardı kaderle
Hasret bırakma beni gülen gözlerine
Hani yılmayacaktık, sarılsa da afakımız
Gücümüz sevdamızdı, hüzünde yoktu durağımız
Kadere inat kavuşmaktı muradımız
Söyle ceylan gözlüm, umutsuzluk niye
Magrip ile maşribi birleştiren bizdik
Sevdamız ateşti, biz içinde közdük
Gönül gözüyle gördük, çıkarsız sevdik
Söyle canımın cananı, yıkılmak niye
Sen güne güneştin, dünyamı ısıtan
Gecemin hilali karanlığı ışıtan
Ne zaman kapılsam hüzne, yüreğim avutan
Gül yüzlüm bakamam, hüzünlü gözlerine
Sen sembolsün, anlatmaya yetmez kelime
Sevda pınarlarım kurumuştu senden önce
Seninle kapıldım şimdi sevda seline
Lal olmuştu ağzım dilim
Sevgi anlatan kelimeler seninle düştü dilime
İsyankardım, feryat figandım kaderime
Gül ceylan gözlüm, atma beni eski günlere
Yenilmek yakışmaz bize zalim kadere

Y.tarihi 14-10-2003 saat 12.00
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Cumali'ye Armağan

Nede sevmiştim Cumali'yi
Yüreğimde alev alev yanmıştı o zaman
Selamsızda geçmezdi ya hani
Selamı mutlaka vardı herzaman
Sohbetine olmazdı doyum
Bıkmazdım dinlemeye başlasam sabahtan
Bazen nede kavga ederdik
Kanlı bıçaklı sanırdı gören uzaktan
Nede çabuk biterdi kavgamız
Aslında ikimizde yanmıştık tuzaktan
İkimizde hasrettik yürekten bir sevgiye
Tatlı sözler çıksın isterdik dudaktan
Bazen öylede hüzünlenirdikki
Gözyaşımız akardı her iki yanaktan
Dertleşirdik bazen sabaha dek
Aslında tanışmazdık ikimizde uzaktan
O bana sormazdı ben ona
Hangimiz erkek, hangimiz bayan
Meğerse bizim cumali değilmiymiş; ?
Yüreği sevgi dolu hoş bir bayan
Aslında bende öyle istiyordum ya
Öğrenince şok oldum biran
Şimdi Cumali yok; karşımda hep
Gözler alev gibi yürek yakan
Cumali'den bana hatıra EDA'lı bir bayan
Ama seni yinede özlüyorum
Özlüyorum Cumali bana inan
Sen benim için olmuştun
Herşeyden öte güvenilir bir insan
Sana teşekkür, Sana sevgi, Sana selam
Seni aratmıyor bana bıraktığın
Aslında sen olan bu tatlı insan
Senin gibi sıkıdostum varken
Ben asla, ama asla yıkılmam.

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Çaresizim

Gecenin karanlığımı karartı benim yüreğimi
Yıldızlarım sönmüş kalmış bir kara perde
Açsam da farketmiyor, kapasam da gözlerimi
Bir ışık yok bana bakan gözlerde
Yapayalnızım, içimde bir yangın
Zehirli bir engerek var sanki dilimde
Yüreğim beynime kin tutuyor, kırgın, dargın
Kime, niye, niçin, girmişim ben mateme?
Daha ölmedim yaşıyorum
Hayatım neden döndü cehenneme
Neden karbeyazı simsiyah görüyorum
Bir ışık yokmu kararan gönlüme
Sevdaydım yüreklerde nazik beyefendi
Son serseriyi imza etsemde ismime
Kırılan bir dal görsem hançer saplanırdı
Şimdi ben bir hançerim seven gönüllerde
Gel kurtar beni, vardır mutlaka bir çare
Gözlerime ışık ol, yüreğime cennet
Gecemde batmayan, sönmeyen yıldız ol
Kurtar beni olayım sana kul, sana köle

Y.Tarihi 21-08-03 Saa 16,15
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Çaresizliğin Çaresi

Bedenim bir uzuvlar kümesi
Her uzvun var bir bilmecesi
Ellerim, ayaklarım, gözlerim
Ve yüreğim bedenin bekçisi
Ellerim kanıyor pansuman ediyorum
Yaram derin olsa da tedavisini biliyorum
Ayaklarım tutmasa baston ile takviye ediyorum
Gözlerim az görüyor gözlük ile hallediyorum

Yüreğim kanıyor çaresizliğim başlıyor
Çaresizliğimin çaresi yok biliyorum
Sen! Var diyorsun, bıyık altından gülerek
Ben yalvaran gözlerle hala sana bakıyorum
Sadece var olduğunu söylemek yetmiyor
Çaresizliğimi gidermeye bilmiyorsun
Nedir yüreğimdeki kanayan yara
Çünkü sen! Çaresizliğimin çaresini söylemiyorsun

Nedir yüreğimde kanayan yaraya deva?
Hiçbir hekimin çaresini bilmediği
Lokman hekimin dahi tedavi etmediği
Senin bildiğin, yarası olan benin bilmediği
Hangi ilaç buna çare?
Söyle ki bilsin yüreği olanlar pare
Hem kanıyor, hem de yanıyor
Dönmüş bir ateşten kor’a

Yüreği kanayanlar gidiyor dönülmez sona
Bedenin bekçisi yaralı uzuvlar ne etsin buna
Yok olmak belki bir çare, amma ecel mani buna
Çaresizliğimin çaresi nedir söyle bana?
Aslında çok basit belki çaresi
Biliyordu bunu tüm hekimler
Dudaktan kalbe inen bir öpücük
İyi olurdu kanayan yürekler

Ama o zaman kara sevdalar olmazdı
Olmazdı mecnunlar aslılar keremler
Ölmeden yaşanırdı yeryüzünde cennetler
Acıyı tanımadan kara toprağa giderdi bedenler
Sen yine söyleme bana
Sus her zaman sustuğun gibi
Bırak yaram kanasın aranayım çaresiz
Bilinmesin çaresizliğin çaresi

Y. tarihi 26-10-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Çocuklarımın Annesi

Aldanma gözlerimi senden kaçırdığıma
Gönül gözüm hep sana bakıyor
Bakma öyle bağırıp çağırdığıma
Yüreğimde buram buram sevdan tütüyor
Anlatılmaz bir sevda bu
Anne baba sevgili eş hepsi birarada
Yüreğimin her köşesi senin
Bazen espiri yapsamda sana
Sana olan sevgim anlatılamaz
Sadece doyumsuz yaşanır
Gönül bahçeme bazen giren olsada
Çocuklarımın anası
Bu yürekte sonsuza dek kalır
Bu can bu bedenden çıkmadıkca
Alamaz kimse yüreğimdeki yerini
Bazen sitem edip sevmez görünsemde seni
Bilki sevdamın büyüklüğünden
Çocuklarımın annesi


(06-07-2002 Saat 15.30)

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Dahası

Yüreğinde iyi duygular
Dudağında güzel sözler
Bakışlarında hep gülümseme
Dahası, Gönlünden geçenler senin olsun
Avuçlarında herzaman bir tutam mutluluk
Özünde saklı kalsın daima doğruluk
Dudağından çıkmadıkca son soluk
Dahası, Sevdiklerin hep seninle olsun
Yüreğin hüznü, kederi, ihaneti asla tanımasın
Ömründe of Allah'ım dediğin bir günün olmasın
Sen bir gülsün goncan dalında solmasın
Dahası, Tüm mutluluklar senin olsun
Sende kalsın sana yakışır güzel olan
Sevgi tütüyor güzel yüreğinde buram buram
İsterimki sen ol tüm gönüllerde sultan
Dahası, Beyaz gelinlik ancak sana yakışır

(05-07-2002 Saat 14.20)

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Dalgaların Sessizliği

Bu gün gece çok farklı
Yıldızlar bile sanki daha bir canlı
Ay bile bugün bir delikanlı
Yakamoz pırıltısında hayalin saklı
Yüreğimde alabildiğine bir coşku
Dudağımda senin sevdiğin şarkı
Bir başka gece dalgaların sessizliği
İçimde anlatılmaz bir his
Özlemişim ben aşkı
Ve bir martı çığlığı
Sanki aşka davet eder gibi
Belki onun çığlığıda bir şarkı
Sevdiğini dansa davet eder gibi
Seni düşünmek seni yaşamak
Bu gecenin her geceden farkı
Çok mutluyum hemde şaşkın
Bugün doğum günüm sanki

Y.Tarihi 12-07-2002 Saat 15.20

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Darıldım Sana

Bugün darıldım kırıldım sana
Artık veda etmeden gidiyorsun bana
Yoksa bilmediğim birşeymi var
Alışmalımıyım yoksa yine yalnızlığa
Yoksa yine dönecekmi günlerim
Parlayan Güneş altında zifiri karanlığa
Dayanamam, dayanmaz buna yüreğim
Alışamam inan senin yokluğuna
Senin yokluğunda ben hiç yaşamadım
Yoksaydım sensiz geçen günleri
Günüm senle güzel
Bırak seninle yaşasın gönlüm
Seninle güzel olan günleri
Ben seninle mutluyum
Seninle mutlu kalmak istiyorum
Bu son olsun dayanamam
Hep sesini duymak istiyorum

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Dayanamam Yalnızlığa

Yıldızı gökyüzünde bıraksan tek başına
Acaba güneş doğar mı hiç onun bahtına
Yıldız olmakta yetmiyorsa
Ben nasıl dayanırım böyle bir yalnızlığa
Samanyolu olsan neye yarar
Bakan yoksa başını kaldırıp da
Ben saman yolu değilim ki
Dayanamam bu kadar uzun yalnızlığa
Gece değilim ki yıldızları alayım koynuma
Gün değilim ki güneş sarsın kucağına
Dağ başında bir taş hiç değilim
Dayanamam ben böyle bir yalnızlığa
Ağaç değilim diğer ağaçlarla yarışayım
Deniz değilim öfkelendiğimde kabarayım
Nehir değilim şelalelerde çağlayayım
Ben garip bir canım dayanamam yalnızlığa
Rüzgar değilim bozkırlarda eseyim
Bulut değilim birilerine gölge edeyim
Yağmur değilim üşüyüp doluya döneyim
Etten kemikten bir kul dayanamam yalnızlığa
Bulut değilim gölgeme toplansın insanlar
Bahar değilim yolumu gözlesin kıştan usananlar
Bir çiçek hiç değilim koparıp koklasınlar
Ben niye mahkumum böyle bir yalnızlığa
Farkım ne gülüp oynayandan
Sevenden sevilenden mutlu olandan
Bende yaratılmadım mı etten kemikten kandan
Dostlarım nerdesiniz itmeyin beni yalnızlığa

Y.Tarihi 03-09-2003 Saat 19.50
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Diyemem Sana Haydi Güle Güle

Yanıyorsa yüreğim gittiğinde
Lâvlara dönüyorsa gözyaşım
Anlamı kalmıyorsa etrafa bakmanın
Diyemem sana, haydi güle güle
Öfkem kabarıyorsa
Azgın dalgalara dönüyorsa isyanım
Kırıyorsam beni sevenleri
Diyemem sana, haydi güle güle
Nefrete dönüyorsa sevgim
Yanardağ misali kızartıyorsam gölgemi
Kükrüyorsam kudurmuş aslan misali
Diyemem sana, haydi güle güle
Kalemim kan kusuyorsa
Sevgi sözcüklerini yutuyorsa deniz gibi
Sayfalar korkup kaçıyorsa benden
Diyemem sana, haydi güle güle
Deme bana gelmeler varsa olacak gitmeler
Topraktan geldik toprağa dönmeler
Say ki ölmüşüm bitsin sevmeler
Uzaktan olsun gizli kalsın sevmeler
Deme bana sakın, sakın deme
Seni seviyorum, seviyorum gidiyorum
Yüreğimde senden başkasına yer yokken
Diyemem sana, haydi güle güle
Toprak yarılıp alsa da seni benden
Kopsa kıyamet yıkılsa gök kubbem
Sanır mısın ecel alır seni benden
Ateş olur yağarım inan gökten
Seni benden başkası alamaz bilesin benden
Tanrıdan sonra tek sevdiğim senken
Dünya da etmişsem seni kıblem
Diyemem sana, haydi güle güle
Ben yaşıyorsam benimle yaşayacaksın
Kâlbim atıyorsa orada kalacaksın
Mahşerde doğarsam benimle olacaksın
Kim bilir belki o gün beni unutacaksın
Cennet bahçesinde bir huri olacaksın
Yine o endamınla dolanacaksın
Sen unutulamazsın hep hatırlanacaksın
Diyemem sana, haydi güle güle

Y.Tarihi 12-08-2003 Saat 12,15
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Doğduk Çıplak Gidiyoruz Çırılçıplak

Düşünmedik bu Dünya fani
Ahrette ne olur ruhumuzun hali
Dolaştık her gece meyhane; dostumuz saki
Etmedik ibadet; ırakta kaldı bize cami

Günümüzü gün eyledik zevki safa ile
Canımız yanmasa getirmedik tanrıyı dile
Gün oldu kattık her işimize bin hile
Düşünmedik hesabını vereceğimizi mizan ile

Hırs ile diktik bina; zevk için ettik zina
Korkumuz olmadı sahip olunca bir hana
Dönüp şöyle bir bakmadık kabristana
Mekanımız orasıydı üfürene dek İsrafil sûra

Paramızla övündük, tabamızla sevindik
Etrafımız doldu sahte, tanıdık bildik
Ahrete bir yükümüz olmadan can verdik
Dünya nimetleri mezeydi; bizde yılan çıyana meze oluverdik

Şükretmedik bir gün olsun bizi yaratana
Sandık ki kişi Dünya’da erer muradına
Hikaye niyetine baktık kabir azabına
Kıldan ince kılıçtan keskin Sırat’ına

Bazımız şirke düştü inadına
El etek öpenleri gördüğünde etrafında
Ne bir yardım; ne dua etmedik ihtiyaç duyana
Bilmedik giderken onlar yüktü insana

Geldiğimiz gibi gidişimiz çırılçıplak
Fani bedenimiz toprak ile oldu helâk
Ahret yükümüz ruhlarımıza elbise
Yükümüz yoksa gelişimiz çıplak; gidişimiz çırılçıplak

Y.Tarihi 19-11-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Doğum Günü

Bir daha asla ağlamayacaktım
Yıkılmayacaktım kaderin önünde
İsyan edip haykırmayacaktım
Kahrolmayacaktım en mutlu günümde
Tutamadım sözümü
Yoksun doğum günümde
Masamda bir sessiz bekleyiş
Mumlar öksüz, boyun bükmüş önümde
Hasret şarkıları çalıyor hüzünlü
Nerede o oynatan şarkılar böyle bir günümde
Hani sözün vardı gitmeyecektin
Seninle başlayacaktım doğan yeni güne
İlk dansı seninle yapacaktık
Bir hazırlık olacaktı seninle yapacağımız düğüne
Çatlatacaktık hani bizi kıskananları
Ayrılığımıza dua edip tanrıya yalvaranları
Nede acı offf Allah'ım etrafımda görmek
Senden ayrıldığım için zil takıp oynayanları
Elimde olsa söküp atacağım hayatımdan
Sensiz geçen, yada geçecek zamanları
Yemin ederim birgün göreceksin
Kıracağım ayrılık şarkısı çalan kemanları
Kaderimi yeneceğim yıkılmayacağım
Geri alacağım sensiz yaşadığım zamanı
Aşk şarkıları çalacak, yine o kemancı
Birdaha hasret şarkıları çalmayacak asla kemanı

Y.Tar.05-01-2003 Saat 21.00

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Dost Dediğin

Bana öyle bir dost gerek ki
Gülün dokusunu, dikenleriyle sevdirsin
Baharlarda yaşatsın yüreğimi
Ama baharın kışa uzandığını öğretsin

Değişmesin ben riyakar olsam da
Riyakarlığın sonunu bana göstersin
Çamurlara bulansa da fani bedenim
Sevgisiyle yüreğim çitilensin

Başıma vuracağım taşım olsun
Gözümden akıtacağım kanlı yaşım
Sığınacak mekanım yüreği olsun
Ne zaman darda kalsa başım

Bana öyle bir dost gerek ki
Acıyı, tatlıyı, hüznü, mutluluğu yaşatsın
Aldığım nefes kadar yakın olsun
Dudaklarımdan girip,
ciğerlerimde oksijen olup yaşatsın

Varsın yüreği küçük olsun
İçinde taşıdığı sevgi ise umman
Yerlerde sürünürüm düşmanım bol olsun
Tek bir dostum varsa asla yıkılmam

Bana öyle bir dost gerek ki
Yüreklere sığmasın nehir misali çağlayan
Bir Güneş olsun yaşam kaynağı
Ama! ! ! Geceyle birlikte asla batmayan

Y.Tarihi 19-05-04 saat 19,30
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Dost Dediğin

Dost dediğin
Dostun yüreğinden geçeni bilmeli
Dost dediğin
Dostunu karşılıksız sevmeli
Dost dediğin
Verecekse almadan vermeli
Dost dediğin
Yüreği kan ağlarken, dost için gülmeli
Dost dediğin
Kara toprak gibi sadık kalabilmeli
Dost dediğin
Sığınacak yerin yoksa kucağını açabilmeli
Dost dediğin
Güne sıcak bir güneş olup doğabilmeli
Dost dediğin
Geceye parlayan yıldız olabilmeli
Dost dediğin
Sırtını yasladığın asırlık bir çınar
Dost dediğin
Gerektiğinde bir kalkan olabilmeli
Dost dediğin
Kahpe kurşuna göğsünü siper yapabilmeli
Dost dediğin
Velhasıl dost olduğunu bilmeli
Dost dediğin
İki yüreği bir beden sayabilmeli
Ben herkese dost demem
Benim dostum
Yüreğimin sesini uzaklardan duyabilmeli
Dost o zaman dosttur
Dost dediğin
Bir batında doğan kardeş olabilmeli

Yazım Tarihi 27+28-04- 2003 Saat 12.40
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Dostluğa Merhaba

Hani neredeler
Sevdasından kor alevlerde yandıklarım
Issız *******de
İçin için gözyaşı dökdüklerim
İsmini dua edip dilimde
Tanrıya ******* boyu zikir ettiklerim
Bırakıp gitmişler birer birer
Gönlümde baş köşede yer verdiklerim
Sayfalar dolusu şiirler yazdıklarım
İsmine sevda manileri düzdüklerim
Sadık sevgili, sıkı dost sandıklarım
Bırakıp gitmişler birer birer
Yüreğimi önlerine serdiklerim
Bir ben kalmışım gecenin karanlığında
Tek başına herzaman yapayalnız
Elinde bir kalem
Önünde yeni bir sayfa
Bazen isyan edip diyorum ya
Salih bırak artık kimse için yazma
Kır at söz dinlemez kalemini
Son satırı dostlara yaz elveda
Gel görki veda edemediğim
Gerçek bir dost çıktı
Sanırım sonunda karşıma
(((Dostluğunuz kaybedilmeyecek kadar değerliydi)))
Diyerek vedama sitem eden
Umudumun bittiği bir anda
Karşıma geçip kükreyen
Ben buradayım kaçmak yok öyle
Al eline kalemini aç yeni bir sayfa
Gerçek dost sıkı dost MERHABA
Merhaba öyleyse bende buradayım.


(09-07-2002 Saat 15.15)

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Dostu İyi Olanın Gözü Ardında Kalmaz

Sevgi yürek işidir her yürek sevmesini bilmez
İnsanı yakan dost ateşidir her kişiye dost denmez
Dostu iyi olmayan dostluğun güzelliğini asla bilmez
Her ateşi söndürecek bir çare vardır
Ama dostun yaktığı ateş asla sönmez

Cehennem ateşi sönük kalır bu ateşin yanında
Kızgın lavlar dolanır dost ihanetiyle kanında
Olmasın beş paran dostun olsun bir tek yanında
Ecel gelip Azrail belirdiğinde zamansız kapında
Dostu iyi olanın gözü ardında kalmaz

Aşık Veysel derki “Benim sadık yarim kara topraktır”
Doğrudur toprak hem ilk hem son duraktır
İlk durak doğmak, son durak kara toprağa konmaktır
Doğmak için bir ana bir baba, ölüm her canlıya haktır
Dostun kazdığı mezar bedeni asla yakmaz

Y tarihi 14-02-05 Saat 22,30
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Dostum Dediğim

Dost, dost diye çokça boğuldum gözyaşına
Her döndüğümde arkamı, bıçağı yedim sırtıma
Kader şimdi seni çıkardı benim karşıma
Bilirim ki “Mehmet” asla ihanet etmez dostuna
Bir kardeştir, yüreği yüreğimle bir atar
Yıkılıp düşsem yerlere, beni ilk o kucaklar
Aramızda olsa da aşılmaz sıra dağlar
Canım acısa, bilirim Mehmet’inde canı yanar
Canıma candır, kanımdan kan misali
Bilirim ki oda bir kardeş bilir Salih’i
Sanırım bende yendim, sonunda kör talihi
Benimde bir dostum var açabileceğim kalbimi
Adana Seyhan’dır onun mekanı
Belki haritaya baksa bulamaz Bursa Akçaları
Ama biz yok saydık aradaki dağları
Ben bilirim o bilir bizi bir nebze kıranı
Merttir sözünü hiç esirgemez
Ben onu çok severim, ama o beni benden az sevmez
Dilerim bu dostluk mahşere dek bitmez
Yüreğimiz bir atar aramıza kolay, kolay girilmez
Sözümüz birdir, özümüz birdir
Bizde ser verilir sır verilmez
Böyle bir dost dostlar başına
Salih’in sırtı asla yere gelmez

“ Tek dostum Mavardi’ ye armağan”
Yazım tarihi 05-04-2003 Saat 13,30
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Dönüp Bakmazsın

Ben sevda dergahında bir derviş olsam
İbadetlerimde dualarla ismini zikir edip ansam
Dumanım tütmese amma daima ateşlerde yansam
Dönüp bakmazsın bu kul yanıyor niye?
Ferhat olup senin için dağlar delsem
Kâlbime kıble eyleyip yönüm sana dönsem
Mecnun olup kızgın çöller aşsam
Dönüp bakmazsın bu kul geliyor niye?

Aşk bahçende solmayan bir gül olsam
Miski amberlere nazire edercesine koksam
Mevsimlere meydan okuyup kış ortasında açsam
Dönüp bakmazsın bu gül açıyor niye?
Hazreti Eyüp gibi gençliğini sana versem
Sana gelen tüm dertleri ben çeksem
Sensiz ölüp hayata bin kerede gelsem
Dönüp bakmazsın bu kul hayata geliyor niye?

Y.Tarihi 07-12-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Dünü Unutma Yarına Umutla Bak

Dünü unutma yarına umutla bak
Geçmişin geleceğin aynasıdır
Hayatın asla olmaz geçmişi
Dün hayatın ayrılmaz parçasıdır

Unutmuşsan geçmişinde sevdiğini
Kırmışsan sana uzatılan gülü tutan elleri
Ağlatmışsan seni gördüğünde parlayan gözleri
Yarın sende ağlarsın sakın unutma

Çıkar senide ağlatan birileri
Yakar yıkar, biranda yürekleri
Dün harcamamışsan geçmiş diye emekleri
Yarın sende ağlarsın sakın unutma

Dünü unutma yarına umutla bak
Yüreklerde sevgi ateşini dünden yak
Dünü unutana verilmez asla bir hak
Yarın hakkını kaybedersin sakın unutma

Hak verilmez ya alınır; yada kazanılır
Dün aldıkların mutlak yarına kalır
İnsanız bazen şeytan aldatır
Yarın şeytan kurtaramaz sakın unutma

Sev sevil; dün bugün yarın
Dün ne kazanmışsan bil ki bugünedir karın
Unutma kış vardır önünde baharın
Kış gelmeden bahar gelmez sakın unutma

Y.Tarihi 02-04-04 Saat 16,00
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

DüşGezgini

Dünyaya hep arka pencereden bakıyorsam
Ürkek kanadı kırık serçe misali
Şarkılarımda yaşıyorsa sürekli bir nostalji
Gönlüm parçalı bulutluysa sürekli
Ellerim boş; yüreğimdeyse hep birileri
Zindan karasıysa Güneş altında günlerim
Giz doluysa dilimden dökülen kelimelerde
İsimlerle dua ediyorsam tanrıya
Ne yerde, ne gökte yaşıyorsam
İsmim olmalı artık Düşgezgini

Sevdalara yelken açmış bir gemiysem
Açık denizlerde bir başına korkusuz
Leyla' m diyorsam gördüğüm her güzele
İlk limanda düşünüyorsam sonraki limanı
Hayal Dünyasında mutludur inan Düşgezgini

Y.Tarihi 28-08-2003 Saat 13,30
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Edalı Kardelen

Sen; Adını andığımda yüreğimi titreten
Sen; Aşkına düşmüş yüreğimi inleten
Sen; Gözyaşını tanımayan gözlerime ağlamayı öğreten
Sen; Sevdasıyla yandığım beyaz kardelen
Sen; Tanıdığımda beni hayata döndüren
Sen; Sevdalandığımda içmeden başımı döndüren
Sen; Susmuş yüreğimi şaire döndüren
Sen; Hasretiyle tüttüğüm mahsun kardelen
Sen; Biten ömrümün başlangıcı
Sen; Kuruyan sevda çeşmesinin pınarı
Sen; Bana yakın eden baktığımda uzağı
Sen; Bana tanrının lûtfusun edalı kardelen

(Y.Tar.31-12-2002 Saat 16.50)

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Edalım

Elbette en güzeli en özeli sensin
Denizin mavisi gözlerini kıskanan
Avuçlarımda teninin kokusu hiç çıkmayan
Lilağın sümbülünkide güzel ama ömrü kısa
Ihlamurda çok hoş kış günü içini ısıtan
Melek olanda sensin baktığında alev alev yakan
Sanma bu Dünya'da var senden güzel insan
Ilık bir meltemsin tenimi okşarsın herzaman
Nerede olursan ol sensin yüreğimden bana bakan

Y.Tar.17-10-2002 Saat 10.50

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Ey Aziz İstanbul.! !

Bugün seni andık dost meclisinde,
Kimlere kucak açmadın ki, sen tarihinle
Tarihi sen yazdın Fatih’in fethi ile
Saltanatın beşiği; Ey aziz İstanbul.!

Seni muştuladı ümmetine yüce peygamber
Surlarına sancak dikmekti bütün hayaller
Senin uğruna şehit oldu nice leventler
Sana akan kan helâldir; Ey aziz İstanbul.!

Bir rüyaydı ezan sesi duymak yedi tependen
Akın etmek ne mümkün, sana karadan, denizden
Gemiler yüzdürdük en yüksek tepelerinden
Fatih’in rüyasıydın sen; Ey aziz İstanbul.!

Yıl 1453 artık vakit doldu tamam
Türk ulusunun yüreğinde varken iman
Senin gök-kubbeni çınlatmalıydı ezan
Yedi tependen ezan sesi dinmesin; Ey aziz İstanbul.!

Fethin ile sona erdi Galata’da matem
Seninle uçmayı arzuladı Ahmet Hazerfen
Boğaza ilk insan oldu uçan kulenden
Sen uçmayı aşılıyorsun; Ey aziz İstanbul.!

Kucaklamışsın her din, her ırktan milleti
Ermeni, Rum kiliselerinde çan sesleri
Müslüman camilerinden yankılanır ezan sesleri
Seni seven herkese kucağın açık; Ey aziz İstanbul.!

Anadolu’da efsaneler anlatılır adına
Bin bir paye yakıştırılır senin şanına
Yüz süresi gelir insanın, altına eş değer toprağına
Adını duyan sana aşık; Ey aziz İstanbul.!

Sana dökülür en güzel dizeler şairin kaleminden
Seni anlatan şarkılar dinlenir, Zeki Müren’ in sesinden
Üsküdar’da yağmur, efsane Kız Kule’sinden
Boğazdaki köprülerinle şahesersin; Ey aziz İstanbul.!

Asırlara meydan okuyor, ayakta Topkapı sarayı
Tek vücut kucakladın Avrupa ile Asya’yı
Kutsal emanetlerin yaşatır gören gözlere rüyayı
Sen rüyalar şehrisin; Ey aziz İstanbul.!

Beyoğlu başına geçirmiş Yeşilçam diye miğferi
Babı-ali ye doğru uzan, yetişmiş basının pirleri
Adalarda tarihi yaşatır, faytonlarda atların nal sesleri
Tarihi kim kucaklamış senin gibi? Ey aziz İstanbul.!

Unkapanı’ndan şöyle bir uzan karşında plakçılar sitesi
Her tür müziği duymak mümkün doğu ile batı sentezi
Galata’ da olta atanlar, yankılanır akustik martı sesleri
Emirgan’da tavşan kanı çay, sen başkasın; Ey aziz İstanbul.!

Hala dimdik ayakta şehri besleyen su kemerleri
Ayasofya mağrur, dudak büktürür görenleri
Mimar Sinan, her yerde onun eşsiz eserleri
Güzel olan her şeye sen sahipsin; Ey aziz İstanbul.!

Sen insanlık tarihiyle birlikte ayaklandın
Kimler geldi, kimler geçti sen ayakta kaldın
TÜRK egemenliğiyle daha bir mağrurlandın
TÜRK kimliğinle ebedi yaşa; Ey aziz İstanbul.!

Y.Tarihi 27-04-05+01-05-05
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Filiz

Fışkırıyor yüreğinden güzellikler göğe
İstemez lütuf yüreği sığmaz yere göğe
Lafta değil sevgisi nakşolur her yüreğe
İster ki mutlu olsun sevdikleri, başları eğilmesin öne
Zifiri karanlıkta parlayan bir ışıktır o; tanımayanlar böyle bile

Tanımaz fesat-ı sevgiler yeşerir yüreğinde
Eli uzanmasa da sevdiklerine güzellikler dilinde
Kanayan yaraya merhem, muhtaç etmez bir hekime
İster ki mutlu olsun tüm dostları fani ömründe
Nur-un bedenden aksedişidir o; tanımayanlar böyle bile

Y.tarihi 13-08-04 Saat 01-15+++ 15-08-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Gece

Gece karanlık gece ıssız
Gece hüzünlü gece sessiz
Gece ayaz gece benim
Yüreğim gibi kapkara
Çığlıklara gebe sancılı
Yıldızları sönük ışıksız
Karayelden fırtınalı
Bahtım gibi kapkara
Kucak açmış yalnızlığa
Umut olmuş bir çoğumuza
Güneş doğarmı birgün yolumuza
Doğsada bana gün kapkara
Gece bir adım sabaha
Gece belki uzanan yol ışığa
Gece belki bir kucak açma yalnızlığa
Benim içinse uzanan bir yol ayrılığa

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

*******

******* zindan kara
******* kucak açıyor yıldızlara
******* umuda yolculuk
******* uzanır yalnızlığa
******* kadife tenli
******* yıldızları sarıyor yatağında
******* yalnızlara çok uzun
******* sevgiliyle tez eriyor sabaha
******* bazen bir umut
******* bir adım yarına
******* gözlerden ırak olmak
******* sensiz kurşun sıkmak şakağıma

Y.tarihi 8-11-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

*******imi Geri Ver

*******i sevmiştim seninle
Gece bitecek diye yüreğim titrerdi
Oysa bugün okadar uzunki gece
Sabahı beklemekten yüreğim tükendi

Yıldızları saydım tek tek
Uykusuz gecemde koyun sayar gibi
Beynimde sıra sıra nedenler niçinler
Yüreğimse kor alev yangın yeri

Bir başka gece daha yaşıyamam
Ver bana ne olur eski *******imi
Aldanma sustuğuma oku gözlerimi
Nasıl anladınsa öyle seviyorum seni

Keşke kırsaydım o ismi yazan eli
Korkardım ya şimdi bir ateş sardı yüreğimi
Yoksa artık kırıp atsammı kalemimi
Haydi oku açtım sana yüreğimi


27-06-2002 Saat 02.20

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Gecemin Güneş'i

Sana yüreğimi vermiştim
Sevdamsın demiştim sana ömrümün son deminde
Kalbimden herkezi senin için silmiştim
Bir tek sen vardın bana bakan gözbebeklerimde
Görmez olmuştu gözüm hiç kimseyi
Sen vardın hayat için aldığım her nefesimde
Gecemin GÜNEŞ'iydin, parlayan yıldızım
Kalan ömrüm geçsin istiyordum hep seninle
Sana yazıyordum yüreğimden kopan nağmeleri
Güne başlıyordum hep senin isminle
Bazen tatlı bir hayalin olurdu
Bazen sarhoş olurdum gizem dolu sesinle
Ve birgün yalan uğruna bitiverdi
Kahreden ******* hakim şimdi yüreğime
Güneş'im battı birdaha doğmaz bilirim
Geceden karanlık başlıyorum her güne
Böyle bir acıyı kaldırırmı bilmem
Zavallı kalbim ömrümün son deminde
Doğmayacak bilirim başka GÜNEŞ
Artık birdaha ömrümün son deminde

Y.Tarihi 29-08-2002 saat 15.45

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Geçmişten Geleceğe

Bu gün öylesine dalmışım yine
Gözleri kapalı geçmişimden geleceğime
Sevdalandım sanırdım ya zaman zaman
Oysa kimse girmemiş senin gibi gönlüme
Silinmiş unutulmaya yüz tutmuş sevdalar
rastlayamadım kimsenin izine
Ziyan olmuş geçen yıllarım
Sevgisizlik itmiş beni hüzne
İçimi çektim zaman zaman
Doyamadığım babam sanki dokundu enseme
Yine o tok, ama yumuşak ses
Heyyy toparlan yakışırmı ağlamak salihe
Sigaramdan derin bir nefes çektim
Oysa bırakmak için söz vermiştim kendime
Bir sana, birde sigaraya karşı
nedense sadık olamıyorum sözüme
Annemin sesini duyar gibi oldum biran
İçme oğlum içme şu zehiri
Yazık etme şu güzelim ömrüne
Ona verdiğin parayla bir şeyler atıştır miğdene

Hayatta hayır diyemediğim tek kadındı
Uğrunda ölebileceğim seve seve
Sevgisinden korktuğum, sevmeye doyamadığım
Kadın gözüyle bakmadığım senden önce
Onun için ağladım, yas tuttum günlerce
Göremediğimde onu küçük penceremde
Bana bakan resmiyle konuştuğum
Kimseler görmeden uzun kış *******inde
Geçmişimden kalan sadece bu güne
Acı, hüzün, gam keder
Peki kırk kusur ömrümde mutluluk nerede
Beni sevenler, sevdiğimi sandıklarım
Silinip gitmişler izleri kalmamış
Ya da iz bırakamamışlar gönlümde
Bir kadınım bir de çocuklarım
Diğerlerine çekilmiş sisten bir perde
Yaşamadım desem, yaşadım hemde dolu dolu
O zaman hata var mutlaka bir yerde
Anlamalıydım, sadakat yoksa sevgilerde
Hiç izi kalmıyor gittiğinde yüreklerde
Bir kaç damla gözyaşı, sitem belki bir yerde
Aranmalı sadakat mutlaka sevgilerde

Y. tarihi 19-08-2003
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Gemi

Şimdi kalktı bu limandan bir gemi
İçinde o kadar çoktuki gözü yaşlı gideni
Sanki uzaklara gitmek istemez gibiydi
Hep karaya kırılıyordu nedense dümeni
Vardı her halde içinde çok sevda çekeni
Belkide dostlarından ayrılmak istemeyeni
Ya çocuklarından ayrı, yada geride kalan anneleri
Sanki yas tutar gibiydi vallahi yelkeni
İçim burkuldu izledim bir köşeden
Ta uzaklardan duyuluyordu veda sireni
En arkalarda ağlayan belki bir sevgili
Elinde kenarları oyalı bir yemeni
Belkide içinden dua ediyordu
Kırılır inşallah gidemez dümeni
Kırılsa ne olacakki,
Kalkacak bu limandan daha yüzlerce gemi

Y.Tar.07-12-2002 saat 22.35

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Genç Kalan Duygularım

Ilık bir yaz akşamı savrulup giden yüreğim
Bilmem hangi akşamın sabahında gülecek
Saçlarımın dalga dalga perçeme dönmüş akları
Birgün korkarım aynalara bakmaya küsecek
Yüreğime bir korku yalnızlığın ilk adımı
Korkarım tüm sevenlerim beni terk edecek
Sesimde inanılmaz bir titreme
Korkarım dilim sana sevdiğini söyleyemeyecek
İçimde saklı kalacak tüm duygularım
*******im kabus bölünecek uykularım
Bedenime isyan edip şahlanacak
Sevgiye hasret genç kalan duygularım
Ve ben bedenimle ruhum arasında
Bir yaprak gibi savrulup gideceğim
Belki bir ıssız köşe başında sarhoş
Kimbilir belkide yapayalnız öleceğim


17-07-2002 Saat 23.45

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Gençliğin Kıymetini Bilmek Gerek

Azdır bana ettiğin
Hakkımdır benim bin musibet
Bilmedim bedenim kıymetim
Düşman belledim kendim ettim eziyet
Gül cemalim soldu
Döndü şimdi virane bir şehre
Gözyaşı döksem ne fayda?
Geleceği bilmekti meziyet
Vuslat etmeme yok artık gerek
Baht ile gelen zulme hak vermek gerek
Şimdi kalmışsa genç bir yürek
Gençlik elden gitmiş; var mı ah etmeye gerek
Giden gelmez kimde kalmış baki
Ettiğin zulüm az bedenime
Yok iksiri olsam da sihirli saki
Allah’ın verdiği bedenin kıymetin bilmek gerek

Y.Tarihi 25-12-04 Saat 11,00
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Gerekli

Anılarda yaşanmaz sevdalar
Yüreklerde yaşatmak gerekli
Unutulmakla bitmez sevdalar
Unutulsan da unutmamak gerekli
Baharda yaşanmaz kışlar
Kışa ermek için sonbahar gerekli
Gitmişse bırakıp, kalmışsa umutlar
Umudunu asla yitirmemek gerekli
Bir serseri sevdaya tutulmuşsa yüreğin
Yüreğin sesini dinlemek gerekli
Sevda o zaman sevda
Sevdiğin uğruna gerektiğinde
Ölümü göze almayı bilmek gerekli

Y.Tarihi 27.11.2003
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Gitme

Gitme diyemedim bakıp kaldım ardından
Yüreğim seninleydi mecnun olmuştum aşkından
Bir gün olsun gülmedim çekiyorum bahtımdan
Gitme; yüreğim sende vazgeçemem senden

Sevda denizinde yüzen bir gemiydik
Aşkın rüzgarına kapılmış ne yerde ne gökteydik
Gidişin ölümden beter, hırsa yenildik
Gitme; yüreğim sende vazgeçemem senden

Gece sensiz ıssız, yıldızlar sönmüş
Umutlarım tükenmiş omuzlarım çökmüş
Dualarım hep sana, gözyaşım sele dönmüş
Gitme; yüreğim sende vazgeçemem senden

Biliyorum gideceksin yalvarmam boşuna
Aşkınla mecnun oldum gitmedi hoşuna
Bir sana adadım ömrümü muhtacım aşkına
Gitme; yüreğim sende vazgeçemem senden

Belliydi böyle habersiz gideceğin
Bana eyvallah sana güle, güle diyeceğin
Sevdan yalanmış sende gör diyeceğim
Gitme; yüreğim sende vazgeçemem senden

Üşürüm sensizliğe asla alışamam
Yüreğim sendeyken sensiz yaşayamam
Gözüm açtım seni gördüm, gözlerimi sensiz kapayamam
Gitme; yüreğim sende vazgeçemem senden

Gittiğin yerlerde bendeki sevgiyi bulamazsın
Bensiz yaşarsın ama mutlu olamazsın
Gidiyorum diyorsan al yüreğim sende kalsın
Gitme; yüreğim sende vazgeçemem senden

Y.Tarihi 30-09-2003 Saat 20.35
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Gitme Kal

Gidenin ardından ağlarız
Gitmenin verdiği acıyı bilmeden
Gitme kal; ikimiz bir canız
Ayrılık acı bin defa ölümden

Gidenin gözü ardında
Yüreğine akıyor yaşlar gözünden
Kalanın eli böğründe
Bir parça kopup gidiyor özünden

Söyleyen ne güzel söylemiş
“Gitmek mi zor, kalmak mı zor” yüreğinden
Kalanın bir, gidenin bin parça
Kopup gidiyor biranda yüreğinden

Gitme kal, atma ikimizi birden acılara
Sana da bana da kalmaz başka bir şey hüzünden
Bir defa olsun kıralım inadı
Kendimize bir pay bulalım büyük sözünden

Y.Tarihi 26-04-04 Saat 11,20
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Goncam

Leylamı arıyordum sen geldin
Üzüntülerime birden son verdin
Tanrıma şükredip geçmişe son verdim
Faydasız dertlerimin çaresi
İsmini sevgiyle andım
Yüreğimde çoşkuyu senle tattım
El açıp Tanrıya senin için yalvardım
Mutluluğumun sensin sebebi

Ve seninle olmaya alışmış
En yüce duygulara kapılmış yüreğime

Güneş gibi bir ışık daha yansıdı
Odam şenlendi, gönül şenlendi
Nasıl anlatsam kalbim çiftlendi
Canımın bir parçası olan sen
Aşkımızın bir parçası goncam
Melek yüzlüm sana kardeş geldi

Y.Tarihi 28.05.1985

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Gönül Adamı

Bir adam tanırım; Adı
Kayıp kentin unutulmuş adamı
Yüzlerce adam içinden tanırım
Gönül kırmaz; O bir gönül adamı
Bakışlarında sır gizli hüzünle karışık
Yüreği alev, alev yanarda, tütmez dumanı
Göz bebekleri ağlar, gülümsetir sohbetiyle insanı
O bir başka, dedim ya; o bir gönül adamı
Karşıdan baktığında, ne köylü ne kentli duruşu
Duruşundan bellidir kalbinin ezik oluşu
Ömrü geçmiş, bitmemiş kaderin ona vuruşu
Yüreği kan ağlar ama gülümser; O bir gönül adamı
Sevdalarda kaybolmuş, yüreği yangın yeri
O ister ki sevgili kadir kıymet bilmeli
İhaneti bilmez sevda yürekte hissedilmeli
İhanete yer yok; O bir gönül adamı

Y.Tarihi 23-01-2002 Saat 10.45
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Görmedim Vefa

Bir yürek kaldı bende
Hicranla yoğrulmuş bedende
Anıların izini görürsün bu tende
Görmedim vefa, ne gelende nede gidende
Dost dedim açtım gönül kapımı
Gün oldu taşlara vurdum başımı
Derdini derdim eyledim, akıttım gözyaşımı
Görmedim vefa, ne gelende nede gidende
Sinemi siper eyledim feleğin sillesine
Dualarımdı güzeli dostuma vermesine
Ben mi rastlamadım insanların güzeline
Görmedim vefa, ne gelende nede gidende
Sevdalara kul oldum sayende
Başköşeydi yerin gönül hanemde
Bir kula kulun oldum desem de
Görmedim vefa, ne gelende nede gidende
Sevmek yetmiyor insanca sevilmeye
Dost bildiklerim düştüğümü asla görmeye
Derdime derman yok, başlasam da dövünmeye
Görmedim vefa, ne gelende nede gidende

Y.tarihi 20-01.2004
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Gözler Yalan Söylemez

Gözler yalan söylemez
Yüreğin aynası derler onlara
Tanrım yaratırken özenmiş
Her bedene vermiş, nurdan iki damla
Dilin kemiği yok, söylüyor aklına geleni
Seviyorum derse mutlusun,
Hoşça kalsa saçma
Ruhumu sıkıyor aşk denen pranga
Gözler başka söylüyor dil başka
Bakamadım gözlerine, son bir kez
İhanetin okunuyor muydu onlar da
Belki de görmekten korktum
Bir başkasını bakışlarında

Kim bilir belki de ağladığımı
Görmeni istemedim, gururum oldu engel
Ruhum isyanlarda, yıkılmış hayallerim
Kalbim canımın içine oldu bedel
Her sevdanın bir bedeli varmış
Benden de yüreğimi söküp aldı kader
Sevdalar yaşanırken her şey çok güzel
Yürekler otel değil ki
Her isteyene ver kalacak yer
Belki bir gün, belki bir yıl, belki asırlar
Belki bir an sürecek sevmeler
Unutulmak zor ama, yapacak ne kaldı
Bir başkasına ait artık o gözler
Her ateş sönermiş yandığı gibi
Geride kalıyor unutulmaz izler
İnsanız hata bizde hırs bizde
Öyle ki bizden utanıyor artık gözler
Gözler yalan söylemez
Gözlere bakamaz ediyor insanı sözler
Sevgiler yaşar kapansa da
Seven yürekler, sevgiliye bakan gözler

Y.tarihi 11-09-2003
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Gözümün Nuru

Benide vurdular yüreğimin ta orta yerinden
Bende ağladım bir çok gece gizli gizli
Ah etmezdim başım dönmese sevgiden
Benimde hatıralarım çizgi çizgi

Sen yaşama benim yaşadıklarımı
Gel birkez dinle sözümü
Şöyle bir karıştır bak eski sayfalarımı
Daha fazla görmek istemem üzüldüğünü

Benim yaptığım hataları sen yapma
İnsan oğlunu Tanrı sanıp tapma
Vakit çok erken kafana takma
Görmek istiyorum artık yüzünün güldüğünü

Son pişmanlık fayda etmez çok üzülürsün
Sen yüreğini dinlersen daima küçülürsün
Daha yolun başı, aşk'a herzaman yürürsün
Anla gözümün nuru senin için üzüldüğümü

Birgün ağlamak ömür boyu yanmaktan daima iyidir
Sanma sakın hint kumaşı bulunmaz biridir
Şimdi zamanı haketmişse cezası verilir
Haydi göster bana artık büyüdüğünü

13-07-2002 Saat 10.20

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Gözyaşımı Kim Silecek

Artık haram oldu bana gülmeler
Yüreğimde kapanmaz yara sevmeler
Kalmak güzel olmasa hiç gitmeler
Gözyaşımı kim silecek gittikten sonra?

İsmini ansam başıma sarar hüzünler
Boğazımda bir hıçkırık nefesimi düğümler
Gözler açık kalır kavuşmadan olursa ölümler
Gözyaşımı kim silecek öldükten sonra?

Kalmadı bir farkı gece bana gündüzler
Ne yana baksam karanlık tükendi ümitler
Bende sonsuz sevgi sende ihanetler
Gözyaşımı kim silecek ihanetten sonra?

Y.Tarihi 30-01-2005 Saat 00,30
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Gülyonca

Bir çiçek açtı gönül bahçemde
Kokusu başka, rengi başka
Sanki essiz bir karanfil
Saksıda duruşu bir başka
Melekler yanında cansız kaldı
Ağlayışı başka, gülüşü bir başka
İsmini almış çiçeğin en güzelinden
Çiğ tanelerine bulanmış Gülyonca
Tatlımı tatlı sımsıcak bakışları
Bazen insanı coşturur gülüşleri
Minnacık sanki yapma bebek elleri
Sevgi pınarım hoşgeldin Gülyonca
Sana feda olsun ömrümün
Acı tatlı kalan yılları
Tanrımdan bir istedim üç verdi
Yuvam seninle bir daha şenlendi

Y.Tarihi 18.01.1989

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Güzel Olan

Sevmek; güzel olan seni sevmek
Ölmek; güzel olan seninle ölmek
Gezmek; güzel olan senin kolunda gezmek
Öpmek; güzel olan seni alnından öpmek!
Yaşamak; güzel olan hayatı seninle sürmek
Ağlamak; güzel olan gözyaşımı ellerinle silmek
Görmek; güzel olan her an seni görmek
Bilmek; güzel olan senin sevdiğini bilmek
Güzel, acı, tatlı, dert, hüzün, say sayabildiğince
Güzel olanı sen varsan katlanabilmek
Hayatımı sana bağlamışım alabildiğince
Yok bir değeri, senin elinde değerlendirmek
Sen bir yana dünya bir yana
Binlerce güzel var ya, zor olan senin kalbine girmek
Başım ersede delip arşı göğe
Önemli olan ölmeden sana ermek

Yazım tarihi 05-04-2003 Saat 15,40

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Hangi Bahardı Seni Tanıdığım

Hangi bahardı seni tanıdığım
Ağladığım ardından iki gözü iki çeşme
Hangi sıra dağlardı ardında kaldığım
Umutlandığım eski birkaç resmin elimde
Hangi rüzgardı esen acımasızca
Hatıraları silip süpüren zalimce
Hangi köşe başıydı iki büklüm
Seni aradığım biranda kaybedince
Hangi yürekti adını ritim yapan
Sevdasını notalarla şarkı yapan kendince
Hangi kara sevdalıydı hayata kafa tutan
Tanrıdan seni dileyen cennetin önünde
Bilmiyorum, bilemiyorum, bilmeyeceğim
Gitmiyorum, gidemiyorum, gitmeyeceğim
Sevmiyorum, sevemiyorum, sevmeyeceğim
Hangi yürek sever tanrıdan sonra seni sadece

Y.Tarihi 23+24-01-2004
Salih ÖZALŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Hangi Gül

Hangi gül, senden güzel kokuyor bağında
Hangi gül, senden güzel duruyor dalında
Hangi gül, pervaneye sahip etrafında
Hangi gül, bir hayatı bağlamış dudağında
Hangi gül, bir ömür adanmış her yaprağına
Hangi gül, gözyaşından gübre katılmış toprağına
Hangi gül, çevrilmiş bir mutluluk ağacına
Hangi gül, solmasın diye ekilmiş gönül bağına
Hangi gül, dikeni kanatmıyor yüreğine batsa da
Hangi gül, asla solmuyor sonbahar olsa da
Hangi gül, yazın sıcağını verir kışın ortasında
Hangi gül, kıyamadığım tutmaya avuçlarımda
Hangi gül, rengi kan kırmızı benziyor kanıma
Hangi gül, yüreğim parçalanır bir kuş konsa dalına
Hangi gül, solmasın diye dokunulmaz yaprağına
Hangi gül, senden güzel yakışır otağıma
Hangi gül, cennet ağacı benim ocağımda
Hangi gül, tanrıdan dilediğim her muradımda
Hangi gül, eğer ölürsem istediğim mezarımda
Hangi gül, güzel duruyor yakınımda, uzağımda

Y.Tarihi 12-03-2003 Saat 11.55

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Hani Bensiz Olamazdın?

Hani bensiz olamazdın?
Güneş doğmazdı beni görmeden
Bensiz hayatı yaşayamazdın?
Önemliydim, aldığın her nefesten
Gece olmuşsa, mehtabın ben olmalıydım
Gece başlamazdı beni görmeden
Daima aynı yerde parlayan kutup yıldızıydım
Gözlerini kapamazdın beni görmeden

Hani sende her yol bana çıkardı?
Ateş böceğiydim sana yol gösteren
Bende seni bağlayan bir giz vardı
Hep karşındaydım baktığın her yönden
Havaydım, suydum, akan terdim tenden
Belli olurdu benliğim, gülümsemenden
Gururlu, sevinçli, başın daima dik
Ölümsüz bir aşk doğmuştu beni özümsemenden

Ben senden bir parçaydım
Ayrılamazdım ölüm olsa da bedenden
Hani bensiz ölürsen
Kara toprağa sığmazdın, parçalardın
Kurtarırdın bedenini
Seni bensiz saran kefenden
Hani can çıkardı zamanı geldiğinde
Ama ben asla çıkmazdım o bedenden

Biz bir bedende doğmamıştık
Ama tek beden gibi olmalıydık
Mahşer günü tek beden doğmalıydık
İsrafil Sûr'a üflerken
Mizanda beraber tartılmalıydı
Sevgimiz konmalıydı bir yanına
Günahlarımızı tartan kefe aşağı inerken
Cezamız cehennemse, birlikte yanmalıydık
Bizi sevdamız korurdu kor ateşten

Cennet bahçesi olursa yolumuz
Hani farklı olacaktık biz herkesten
Başımızda sevgiden bir halka olacaktı
Farkımız belirecekti ayan beyan
Cennet'le müjdelenen her Adem'den
İşte bunlar hayatı acı tatlı
Sevgileri için yaşamışlardı
İki ayrı bedende tek canlı
Beraber toprağa konmuşlardı
Çileli iki beni ademdiler
Mahşere kaldı mükafatları
Birlikte acı çektiler
Beraber doğmaktı tanrıya duaları

Issız bir çölde serapmış gördüklerim
Gülün dikeniymiş sen diye öptüklerim
Yağmur yağdı, kayboldu çölde vaha
Belkide bir rüyaymış gördüklerim
Ne sen varsın, ne senden bir haber
Yüreğimde anlatılmaz bir acı
Gülen gözlerimde derin bir keder
Susmuş konuşan dilim
Dökülmez artık kelimeler
Sana sevdasını anlatmaya dilimden
Aynalarda yansımam yok
Ruhum ayrılmış sanki bedenden
Bildiğim, söyleyebildiğim
Sadece cevapsız bir soru
Yoksa hiç hayata gelmedim mi ben?

Y.Tarihi 03-04-05 Saat 13,30
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Hayâl Ağacı

Boğazdan göle manzara bir oda
Oda dedimse, sanma yazlıkta
Ya da kışlıkta lüks bir sofa
İkiye üç, küçücük bir oda
Öylesine dalmışım uzaklara
Martıların süzülerek uçuşlarına
Elimde her zamanki gibi bir kalem
Önümde yine boş bir sayfa
Martılara bir şeyler mi yazsam diyorum
Ama sen varken olmuyor ki aklımda
Göl için bir şeyler karalasam aslında
Yok, yok, olmuyor hep sen geliyorsun aklıma

Hatırlar mısın; Yine böyle puslu bir hava
Güneşin saklandığı bir gün bulutun ardına
Güneş senden utandı demiştim; Güldün
Hadi canım bu kadar da abartma
O alev topundan hayat kaynağı
Sense; sevgi meleğimsin demiştim sana
Güneşin asla veremediğini, veremeyeceğini
Sen veriyorsun bana bakışlarınla
Gözlerini kapamıştın, iki elinle
Yok artık güneşin ne diyeceksin şimdi buna
Titreyerek büzülmüştüm, o ağacın altına
O ağacın altımı.! ?
Seni ilk sevdiğimi söylediğim
İlk gözlerinde kaybolduğum
Özel bir yer aslında

Ne zaman kapasan gözlerini
Üşürüm; O ağacın altı döner buz dağına
Diyeceksin ki biz, ne zaman oturduk ki
O dediğin ağacın altında
Birimiz hanyada, birimiz konyada
Nasıl oluruz birlikte, o ağacın altında
Sen ve ben, üstelik ikimiz bir başına
Gözlerden uzak o ağacın altında
Buna derler, aç tavuk
Kendini görür darı ambarında

Görüyorsun ya,
Hayallerim bile saçma sapan aslında
Yüreğim seninle öyle dolmuş ki
Yokluğunda onunla sohbet eder oldum
Belki de, kendi kendine, konuşmak bu aslında
Ben sanırım kara sevda olmuşumda
Benden başka herkes bunun farkında


Ama; Ama, öyle bir ağaç var aslında
Altına oturup hayâl kurduğum
Adını yazdığım her yaprağına
Seninle konuştuğum
Seni sevdiğimi söylediğim
Ellerini tutup yüreğime bastığım
Gözlerinin içine baktığım
Gözlerimi hiç kırpmadan, biteviye
Hayâl kurduğum, işte öylesine
Öylesine diyorum ya!
Ya bir gün gerçek olursa
Aman Allah’ım çok mu kaptırdım
Yine kendimi
Hemen uyanmalıyım,
Ama uyumuyorum ki
Uyusam martıların kanat sesini
Göl üzerinde güneş pırıltısını göremem
Öyleyse bu ne peki?
Benim yanımda duran,
Gözlerimin içine bakan
Kim;

Kim biliyorum ben aslında
Ama sana söylemeyeceğim
Bu benim hayat kaynağım
Günümün güneşi,
Sevgi meleğim aslında
O her şeyi biliyor, o her şeyin farkında
Onu benden ayırmıyor ne hanya ne konya
O hep burada, benim yanımda, yanı başımda
Ben ağlarken ağlayıp, gülerken atar kahkaha
Ne zaman gitsem hep gelir
Beni asla yalnız koymaz o ağacın altında

Ben hiç ağlamam, hiç üzülmem
Her zaman mutluyum o ağacın altında
O ağaç nerde mi,? Tam karşımda
Onun karşımda olması belki de
Sebep böyle hayâl kurmama
Ama ne demişler,
İnsanlar hayâl kurdukça yaşarmış
Seni sevmeme belki karışırsın, yada karışırlar
Ama kim karışır ki hayâl kurmama

Kim bilir belki bugün hayallerimde
Yarın, yada yarından da yakın
Bir zaman kalmıştır benimle olmana
Ben her yaprağına yazmıştım ya adını
Sende başlarsın gövdesine kocaman
Bir kalp, uzun bir ok, ve
Adımızın baş harflerini yazmaya

Yok, yok! Yapma
Bu iş girer ağaç katliamına
İyisi mi biz yine bir ağaç dikelim
O ağacın tam yanı başına
Hayal ağacı diyelim onun da adına
Birde fal tutalım, diyelim hayallerimiz
Sürdüğü sürece asla kuruma
Sevdalılar oturmasa da bir gün altında
Sevdalı bülbüller yuva yapsın dallarına

Bak şimdi ağlıyorum
Başımı almışım farkına varmadan
Avuçlarımın arasına,
Gözyaşım karışmış yazdığım satırların arasına
Ve kapı açıldı, son verdim
Hemen hayal dünyasına

Yok, yok izin vermem ki
Asla gözlerime bakmasına
Şimdi o gidecek ve ben yine dalacağım
O ağacın altında hayal dünyasına
Nereden nereye geldim yine
Beni hep bu hale düşürüyor
Zalim kalemim, önümdeki boş sayfa
Sanki yaş on sekiz, yeni düşmüş yüreğime sevda
Utanmasam birde serenat yapacağım
Yanımdaymışsın gibi o ağacın altında

Söylesem mi acaba, şarkımda hazır aslında
Neler gizli bir bilsen notalarında
Ah bir görsen beni güler misin
Derken Do Re Mi Fa
O sol sanki ağlayarak çıkıyor dudağımda
**************************************
“ Bir seni sevdim, bir seni sevenleri
“ Tanrım kavuştur, umutsuzca sevenleri
“ Bu dünyada çok sevip, mahşere ayrı gidenleri
“ Gömsünler hayal ağacımın altına
**************************************
Yok, yok söylemeyeceğim yeter bir kıta
Sonunda hep boğulurum hıçkırıklara
Sen geldiğinde, ellerimi tutup sıkı sıkıya
Hiç bırakmadan gözlerine bakarak
Gözlerimi kırpmadan söyleyeceğim
Sesim dönüp geri gelecek karşı dağa
Hayal ağacının dalında bülbüller
Eşlik edecek ağlayan notalara
Bu yazdıklarım belki bir hayal
Belki uyanıkken görülen bir rüya

Ama bir gerçek var ki
Yüreğimde alev, alev yanan bir sevda
Bu sevdayı yazan bir kalem
Tescil etmeye can atan daima boş bir sayfa
Bu sayfalar aşkımın mirası
Kalacak benden sonra yaşayanlara
Belki bir tecrübe, belki bir anı
Belki de ışık olacak okuyanlara

Son sayfama yazacağım
Dokuz sütuna manşet; Ey yolcu!
Eğer bir nebze sevgi varsa yüreğinde
Bir avuç su ver hayal ağacıma
Kurumasın dalları, dökmesin yaprağını
Kanlı gözyaşımı, kattım gün be gün
Basarken dikkat et toprağına
Hayallerim, aşkım, gözyaşım
Canından can kattım ben hayal ağacıma
Belki sevdiğimin dudağı değmedi
Asla değmeyecek dudağıma
Ama bu ağaç gördü şahittir
Kaç defa öpücük kondurdu yanağıma
Ağaran saçlarımı tarayıp
Kaç kez yasladı başımı omzuna
Ben hayalde olsa kaç kez girdim koluna
Kaç kez körebe oynadık
Hep ben yakalandım ebe olduğunda
Bana sarılsın, sıcaklığını hissedeyim
Bedeni dokunsun diye avuçlarıma
Ne olur iyi bakın, kıymayın sakın
Benim hayal ağacıma
Hayallerim benim, her şey sizin olsun
Son bir cümle ve ara vereceğim
Asla son veremem ona yazmaya

*********************************
Bir bahardır olsa da günüm kış
Ben onu yüreğime işlemişim bir nakış
Benim için hayattır ondan bana bir bakış
Yüreğimde o varken olmaz asla kaş çatış
Dağlarıma karlar yağsa olmaz bana kış
Karayel esse yüreğimde bitmez yanış
Ben sevmeyi kendime eylemişim iş
Hayal ağacım aşkıma sende yetiş
Aşkım büyüdü dağları aştı
Yazdığım sayfalar boyumu geçti
Salih sevgili diye onu, sırdaş diye seni seçti
Hayaller bir gün gerçek olur değil mi
**********************************

“Aşkı yaşatmak istiyorsan
Çok hayal kurmalısın
Sevginin uzun sürmesini istiyorsan
Durulması gereken yerde durmalısın
Sevdanı senden sonrasına aktarmak istiyorsan
Bu sevdayı mutlaka sayfalara yazmalısın
Eğer sevginde bir şüphen varsa
Mutlaka onun gözbebeklerine bakmalısın

Hayat fani göçüp gider salih
Bir nebze sevmişsen hatırlamalısın
Uzağı yakın etmişsem gönlüme
Bundan en çok sen mutlu olmalısın
Yüreğimdir elinde tuttuğun
Bakma solmuş bir sayfa olduğuna
Gün biter güneş batar, ama sen, ama sen
Dünya durdukça benimle kalmalısın
Belki hayal, belki rüya
Belki küstahlık, belki ahmaklık
Sevmek kimilerine göre belki hamallık
Seni sevmezsem hayal ağacım kurusun
Güneş bir daha doğmasın asla
Ömrümün kalanı geçsin hep yasta
Bana mezar olsun bu küçücük oda
Adak ağacı deyin o zaman “ Hayal ağacıma”

Yazım tarihi 19+20-03-2003
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Hayal Ağacı 3

Adını hayal ağacı koymuştum
Dalların uzayacaktı ben hayal kurdukça
Sevdalara seninle yol almıştım
Yaprağını dökmeyecektin ben hasret kaldıkça
Toprağını sulayacaktı yüreğine sevda düşenler
Adaklar asılacaktı uzanan dallarına
Gelin başına dönecekti gövden
Şahit olacaktın sevenlerin dualarına

Anlatılacaktın nesilden nesil-e
Şiirler şarkılar yazılacaktı adına
Hasret kalmayacaktın dört mevsim kuş sesine
Aşiyanlar yapılacaktı boy, boy dallarına
Senin gölgende söyleyecekti mahcup sevgililer
İlk kez sevdiğine delicesine sevdiğini
Seni seviyorum derken titreyen bedenler
Öne süreceklerdi senin gölgenin serinliğini

Başın gökleri delercesine uzanacaktı
Bulutlar düşecekti eteklerine
Heybetine Uludağ saygı duyacaktı
Korku düşmeyecekti gölgende sevenlerin yüreğine
Hatıra diye saklanacaktı
Yere düşen kurumuş yaprakların
Odun niyetine yakılmayacaktı
Kuruyup kırılsa da yaşlı dalların

Sen hayal ağacıydın
Otağıydın sevip aşık olanların
Dünya durdukça mekanıydın
Sevip sevilenlerin hayal kuranların
Senin toprağını sulamıştı
Yağmur yerine sevenlerin gözyaşı
Bir sana derdini anlatmıştı
Sevilmeden sevenler darda kaldığında başı

Sırdaştın sevene sevilene
Sevilmeden sevip yüreği yangın yerine dönene
Ayrı düşmüşlere hasret olanlara sevdiğine
Sen bir/şeyler katmıştın, beyinlerindeki hayallerine

Sana ne oldu.? ? ? ?
Kurumaya yüz tutmuşsun
Kalmamış uğrayıp gölgende hayal kuran
Kalmadı mı yoksa.? Allah korusun! ! ! !
Sevip sevilen delicesine aşık olan
Esmiyor başında deli rüzgarlar durgunsun
Yok mu artık dua eden.? Adaklar adayan
Seven yürek bir sende kalmış üzgünsün

Bir sen bir ben mi kaldık?
Bu dünyada sevgi için yaşayan
Ben yine ağalarım senin gölgende delicesine aşık
Göz pınarlarım kurusun, seni asla kurutmam
Hayaller var oldukça sen yaşa
Bildiğim tüm duaları okurum susmam
Senin dalların yine uzansın delercesine arş-ı
Sen kuruma; ben sevdiğime asla kavuşmam

Yazım Tarihi 27-05-04
Salih ÖZALAŞAN

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Hayal Ağacı ll

Anlat bakalım koca çınar
Dökelim eteğimizde ne varsa yerlere
Seninle çok şeyler paylaştık
Gün oldu konuştuk,
Gün oldu ağlaştık seninle
Fallar tuttum dökülen yapraklarından
Tek düşerse sevmiyor
Çift düşerse çok seviyor diye
Sevmese de çifter, çifter döktün yaprağını
Bir nebze mutluluk dolsun diye gönlüme
Sana anlattım kimselere anlatamadıklarımı
Senin gölgende yazdım, yazamadıklarımı
Uyanıkken rüyalara dalıp gittim
Sevgili diye sana doladım kollarımı
Kaç kez başımı vurdum gövdene
Avuçlarımın içine alıp ta saçlarımı
Sen su beklerken kurumuş toprağına
Ben akıttım sana kanlı gözyaşımı
Bir gün olsun yeter, bana ne demedin
Usanmadan dinledin anlattıklarımı
Ahhh birde konuşabilseydin
Nasılda merak ederim cevaplarını
Ancak sen biliyorsun birde tanrı
Günahlarımı; az da olsa sevaplarımı
Hayallerimi; kavuşamadığım aşklarımı
Tanrıya dua diye yaktığım ağıtlarımı
Uğruna kara sevda olduğum
Gözümle görüp, kollarımla saramadığım kadını
Adına şarkılar yazdığım, şiirler sayfa, sayfa
Şiirlerimin annesi, mahzun gözlü sedamı
Onu nasıl sevdiğimi
Onun için ne adaklar adadığımı
Yüreğimde deniz misali dalga, dalga
Gizlerimi; sırlarımı;
Kimselere anlatamadıklarımı
Onun için diktiğim çınar ağaçlarını
Ona yüreğimde kazdığım mezarlarımı
Kaç kez yüreğimle öldürüp
Ondan bir türlü kopamadığımı
Her bitti dediğimde; beynim uyuşmuş
Ona bir adım daha yaklaştığımı
Huylarımın değiştiğini
Kıskanç korkak bir adam olduğumu
Sonra dönüp yaptıklarımdan utandığımı
Sen biliyorsun, bir de tanrı
Tanrım bana ceza olsun diye mi
Verdi yoksa böyle bir aşkı
Hayal ağacıma astığım adaklar
Yaprak sayısını çoktan aştı
Görmedim daha bir tek
Bir tek kabul görmüş adağımı
Bir hayallerimde her şey benim
Uyanık rüyalarda sardım ben o kadını
Öyle değil mi susma söyle hadi
Sende gül bu zavallı serseriye
Ama sende suçlusun
Ortak değil misin benimle her şeye
Sen değil misin
Başıma estiren sevda yellerini
Sen değil misin
Uyanıkken rüya görmeme sebep
Sen değil misin kulağıma fısıldayan
Seni çok seviyor, seni çok seviyor
Bir gün mutlaka görecek yüreğini
Çıkıp gelecek apansız
Dikilecek karşına “Hey serseri ben geldim”
Bayılıp kalacaksın şak oracığa
Sonra yanağına öpücük kondurup ayıltacak seni
Sen değil misin hayal alemine iten beni
Offff Allah’ım ben yine neler diyorum
Taşları dökeyim derken
Yerlere serdik tüm eteği
Çenesi düşük biri olup çıktım
Nede çok konuşturuyor bu hayal ağacı beni
Şimdi ne diyecek okuyanlar bu yazdıklarımı
Sevdalı bir son serseri
Dert ortağı bir koca çınar
İki çıplak bir hamama yakışır ancak
Yüzümüz kızaracak yine
Ben gelip yine ağlayacağım günlerce
Kanlı gözyaşım kurutacak bir gün seni
Ben o onlar sevdalılar
Nerede dileyecekler dileklerini
Nerde açacaklar korkusuzca yüreklerini
Nereye dökecekler eteklerini
Tanrıdan nerede isteyecekler sevdiklerini
Hemen kalkmalıyım
Toplamalıyım döktüğüm taşları
Yerlerden eteğimi
Nereye asmıştım ne yaptın ceketimi
Kalemim nerde hani kağıtlarım
Hemen yazmalıyım sana söylediklerimi
Kızma kırılma hemen
Kapattım bak hemen çenemi
Ben seninle sevdalıyım
Ben seninle coşkun bir nehir
Ben seninle bir serseriyim
Senide seviyorum, onu sevdiğim kadar
Sen kuruma, kuşlar konsun dallarına
Adaklar asılsın dallarına
Hayallerim, aşkım, hayatım
Dert ortağım, hayal ağacım benim

Y.Tarihi 03-09-2003 Saat 21.000
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan

[GooD aNd EvıL]

Hayallerdeki Sevgili

Yaşanmayan sevdalar vardır
Yaşatılır usanmadan hayallerde
Kış gelmez hayal kuran yüreklere
Karlar altında da kalsa bahardır
Sevilmeyi beklemez sever delicesine
Bin can olsa fedadır onda sevgiliye
Hele birde gülümsemişse şöyle ince, ince
Bir kuş olur uçar gökleri delercesine

Yürekler vardır kendi küçücük
Mekanı binlerce kilometre
Duvarları sevgi tuğlalarıyla örülmüş
Çıkış yoktur oraya bir girdiğinizde
Bazı adamlar, yada kadınlar vardır
Sevgiliyi görmek gözbebeklerinde
Birde benim gibiler vardır
Hep birilerine sevdalıdır hayallerinde
Yüzleri hiç gülmez hep kederde
Bakar, bakarda görmez çekili perde
İşte onlar gerçek sevgiyi tatmayanlar
Sevgiyi yaşarlar ancak hayallerde

Y.Tarihi 01-09-2003 Saat 9.00
Salih Özalaşan

Salih Özalaşan