Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Ersin Başeğmez


GooD aNd EvıL
08-30-2008, 04:55 PM
23 Nisan

yoldu
kalın taşların satır satır doğrandığı
karla kaplı yürekleriyle iki çocuk geçiyordu
sinsi bakışlı kartalların arasından.

çocuklardan biri zayıftı
açtı dünün sabahından
ve susuzdu bedeni yorgundu yüreği
mağluptu güneşe karşı derisi.

diğerinin büyüktü gözleri
dağların zirvesine bakardı
adımları hızlı bedeni aslan
yüreği Anadoluydu.

yoldu
yüzyılları taşıyan toprağı
acizdi iki bedeni götürmeye
karanfil kokulu memlekete.

iki kardeştiler
anne-baba bir dayı-amca
kaderleri de örülmüştü aynı ağda
çirkin bir örümceğin.

yoldu
sonu yüreklere düşen kordu
geçenler dönenlere sordu
mayınlar ciğerlerde patlıyordu.

biliyorum 23 nisana daha çok var ama
hazır eylül şiirleri yazılıyorken
ben şimdiden 23 nisana hazırlık yapayım dedim.

İzmir - 25.08.2007 14:48

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 04:56 PM
A 23:55'e

gözlerin gözlerime dolduğunda
beyaz gemiler kalkar yüreğimden
denizin mavisine karışır hüzünlerim
saçlarında uçuşan yıldızlara
kanar martıların kanatları
diğer taraftan bunlar akarken
yanımdayken
yalova vapurundan hat çektim bakire düşler oteline
kitabındaki yaşamayı hayal ettiklerin
belki de yaşadıkların
boğar düşüncelerimi
kıskançlık dolu anlar dolar
karabasanlar gibi odamın duvarlarına
yokluğunda
isterim ki daima
gözlerin
gözlerimi kuşatsın
sözlerin beni anlatsın
nefesin nefesim olsun



Sudenaz
Diğer adıyla Hınzır Kız
24 Ekim 2007 23:55 İstanbul - odam

Not: şiir Sudenaz'ın not defterinden gizlice Zebercet üstadım için yürütülmüştür. Lütfen Sudenaz'ın haberi olmasın.

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 04:56 PM
A_sosyal

Ben
a-sosyalim
çalışıyorum çalışıyorum
bir türlü
b-sosyal olamıyorum
öğretmenim
çok zekisin
sana
a-sosyallik yakışıyor
b’ye geçip de
ikinci sınıf
vatandaş mı olacaksın
diyor
anlatamıyorum
babama
anneme
en kötüsü de dedeme
her mezarına gidişimde
en son cenazesinde gitmiştim
dualarım heybemde
çınar ağacının gölgesi
uzanır yıllardır
annemden dedeme
güneş türküler söyler
ve
ben
a_sosyalim
gölge yapacak
çınar ağacım bile yok
a
sosyalim


Ersin Başeğmez
07 haziran 2008 11:44 _ İzmir
çaysız_şekersiz ve papatya/sız

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 04:56 PM
Açlık I

Kırılgan otların yeşilliği uzanmakta
Yağmur tanelerinden uzak
Ve
Sessiz gemiler geçmekte gözlerinden
Yüreğimi dalgalandıran.
Gökyüzünden yayılı bulutlar iniyor
Avuçlarıma mavi mavi

İnsan bazen ekmeğe doyamazmış…
Kirli ellerde yoğrulan ve yürekleri dolduran
Bazen de suya…
Okyanuslardan gelen suya….
Bazen de sarmaşığa….

15 NİSAN 07 - 20:45 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 04:56 PM
Açlık II

İlk sokakta sen takılıydın plak iğnesine
Sonrasında insanların soluk yüzleri
Bedenlerinin devinimleri
Cesaretsiz ördekler uçuşuyordu kaplıcalarda
Islak göz yaşlarımda
Sesinin uzatılmış hayalleri
Nedensiz gelseydin
İçeriye geçseydin

15 NİSAN 07 20:50 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 04:56 PM
Adımlarım adımlarına yaklaşıyordu

odam
hayallerimi kilitledim
kırmızı düşlerimi
sıcak gülüşlerimi
çıktım sokağın kalabalında
yalnızlığa mahkum yüreğimle
adımlarım adımlarına yol alıyordu
bilmiyordum
ama hissediyordu yorgun ellerim
avuçlarımda diri geleceğin
bedenimde karıncalanmalar
sen düşüyordun aklıma
ince yağan kar gibi
rüzgar okşuyordu kulak memelerimi
sevdiğini söylerdin hatırlar mısın
ıssız *******de sokulduğunda
dudakların kavururdu dudaklarımı
göğüslerin düşerdi göğüslerime
yıldızlar seyre dalardı sevişmelerimizi


adımlarım adımlarına yaklaşıyordu
yüreğim yüreğine
yine de üşüyordum
ellerim çatlak
kabanımın cebinde
küfürler savuruyordum geceye
yastığa yayılırdı saçların
kısık ateşlerde yanardı bakışların
nefesin okşardı yüzümü
yürüyordum sokakların kalabalığında
yaşlı bir teyze dalgın ırmak gibi
akıyordu uzaktan boğaza
ben halen
adımlarımı adımlarına yaklaştırıyordum
beyhude düşler gibi....

Ersin Başeğmez
22 Kasım 2007:21:57 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 04:56 PM
Afacan kız (I)

Maviye vururdu hayallerin
Gölgeli küçük gözlerin de.
Oyuncaklardan kurduğun
Pembe dünyada
Saklıydı çocukluğun
Ailen
Eski bayramlardı
Elma şekerlerinin paylaşıldığı
Van kedisi yüreğin
Evin yeşil odalarına sarılırdı

Şimdi
Ne çocukluğunun pamuk prensesi
Ne de bahçenizdeki yeşil meyveler var
Büyüdün
Afacanken
Akıllı kız oldun
Seni
Ne zamandır bekliyorduk
Hoş geldin
Söz
Özleteceğiz
Namaz kılan dedeni..

Ersin Başeğmez
17 ağustos 2007 12:40 _ izmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 04:56 PM
Afacan Kız (ıı)

hayallerin
süslü balonlar
pembe yıldızlara boyalı
bakışların
mor bulutlarda dolaşır
incir ağacına takılı
dedenin yorgun ellerinde
salıncak uçar
gökyüzüne kahkahalarınla
ve
hüzünlü kömürler
isli bacadan
şehrin sokaklarına karışır
sen büyürsün zamanla
düşlerin ufaldıkça
en sonunda
afacan yüreğin
şaşar
bakar
taşar
kalır
denizlerde yüzen rüzgarın hürriyetine

Ersin Başeğmez
10 ocak 2008 15:58 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 04:56 PM
Ağalarımız

Git dediler
Düşler ülkesine
Düşkünler ülkesinden
Ezik bakışlarını toplayıp
Yırtık ağa doldurdu.

Ağa derince nefes çekti
Toprağı işleyenlere seslendi
Kısa olur yıldızların ömrü
Mavi gökyüzünde
Ve
Yeryüzünde yoksulların
Düşleri de zengindir
Ömürleri de
Ağalarımızın
Elleri öpülesi.

Muğla - 29.07.2007 21:21

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 04:57 PM
Akşam yemeği

Ellerinden sıyrıldı
Usulcana terk etti odayı
Oda
Yalnızlar rıhtımına demir attı
Deniz
Dalgalı bakışlarıyla suya yattı
Adam kılıcını çekti akan nehre
Tam ortasından böldü ikiye
Balıklardan sadece birini yakaladı
Kılıcının keskin yüzü
Kocaman okyanusun maviliğine
Bir damla kan düştü
Ay ışığında
Balıkçı lokantasının kirli havuzunda
Dibi yosunlu suların içinden
Kadın güzel ve geceye hazır,
Bir balık seçti
Erkek rakı ve meze
Lokantacı müzik, garson masa
Erkek gül, kadın sandalye
Gökyüzü yıldız
Ve yanan mumlar
Karartıyordu çevreyi
Izgarada duman ile et kokusu
Çevrede karanfil ve sarmaşık
Kafeste kanadı kırık kuş

Bir arabanın uzakta gölgesi
Ötesinde bir otel odası
Kirli lambası akmış sokağa
İnmediler, aldılar iki kişi daha
Anlamsız bir şiir yeryüzünde
Yüreğimi ısırdı gece

20 HAZİRAN 07 23:50 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 04:57 PM
Altınboynuz

Uyuz kedi gözlerim
Topkapı’dan Beyoğlu’na gider
Minarelerden zıplaya zıplaya
Tarihsel döküntülerin kucağında
Nefeslenerek Galata Kulesi’nde
Altınboynuz yer
Pezevenk hayattan

Sanatına tükürülen toplumda tepkisiz kalanlara.

İzmir 18 Ağustos 2007 15:25

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 04:57 PM
Amalşah Ev Amalşat

desem ki
şair dostlar
taşlamaları
alsak
ve
atsak azman erkeklerin arasına
kadın yüzü görmüş olsalarda
kadın bedenine kavuşamamış olan mukaddes uzuvları
mutlu olurdu
tecavüz denilen olgunun hoş görülmesine
ve şiirler yazsa şairlerimiz
nazımlar yaratsa
ümit yaşarlar
özdemir asaflar
hiç olmadı
yunuslar dadaloğulları
ve
ekleseler cüneyt arkınca
artistlerin düşlerini
düşmeyenlerin omzuna
tatlıses lahmacunu
yanında susurluk ayranı
acaba
memleketimizin aziz milli geliri
yakalar mı
ufacık yunanistanı

Ersin Başeğmez
02 haziran 2008 16:01 _ İzmir
çaysız_şekersiz ve papatya/sız

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 04:57 PM
An gelir (I)

an gelir
yanımda biten gül olursun
an gelir
bulutların arasında
hüzünlü Ay
gözlerin çarşaf olur
örter boğazın üzerini
kırmızı ******* kaplar yüzümü
uzaklarda titrek bir mum yanar
da kanar yaralı yürek gibi
sevda türküleri tüter
martıların kanatlarında
odamın yalnız duvarlarına
adını kazır incir ağacının gölgesi
şairinin mısralarında
gezinir eylülün acısı
haliçi okşar galata kulesi
seyredalarım solgun ateşi
an gelir
ve
gider
bakakalırım
ürkek kedimin arkasından

Ersin Başeğmez
17 Aralık 2007 20:50 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:02 PM
An gelir (II)

an gelir
salkım saçak düşlerin
ve
anlamlı soru işaretlerin
bakışlarının ta derinliklerinde
oynaşır dalgalar gibi

an gelir
bir çift yıldız düşer
iri gözbebeklerine
bir gül açar
yüreğinden
al yanaklarını okşar
acabalar
takip eder vagonlar dolusu
girintili/çıkıntılı düşüncelerini
mavi bulutlarla süslü

an gelir
uzaklardan
bir bebek göz kırpar
güneş yüzüyle
bir tebessüm belirir
masum dudaklarının kenarında
bereketli ellerin uzanır
başak tarlalarına
firari yüreğinden


Ersin Başeğmez
12 Ocak 2008 09:41 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:02 PM
An Gelir (ııı) (son)

an gelir
buza çalar gözlerin
buğulu alevler dolaşır
sarmalar bedenimi
an gelir
deniz dolar
deniz kokar saçların
ki
bir gelinlik gibi dökülür
omuzlarına
an gelir
bereketli başaklar açar avuçlarında
kömür gözlü çocukların elleri
beyaz bulutlar gibi yumuşak
süt kokulu gamzeleri
an gelir
bir kelebek biter
boynunda
sarı tüylerinden öper
renkli kanatlarının gölgesinde
an gelir
bir tomurcuk filizlenir yüreğinde
güneş göz kırpar
hınzırca
yakamoz kımıldanır
dalgalar beyaz köpüklerini
bırakır kumlara
an gelir
ve
o an
kalır
ince parmakların arasında

Ersin Başeğmez
08 Mart 2008 12:36 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:02 PM
Anlam/sız

yok ya
olmaz dediler
kimsesizler yurdundan
bir de kerime
e si düşse keşke
sam amcadan salam
yanında rus salatası
cacık ise bol naneli
mezarlar satılmış mezarköyde
ihtiyaç sahiplerine
limon gerek der
e siz
kerime
yurtdan koptu bir alkış
sahipleri ayağa kalktı
köprüaltı çocuklarının
altlarında yok bisiklet
don
suz *******de dolaşır duaları
ve de rüzgarsız
boğazı süpürüyor bolivya
boğazını siliyor israil
filistinli bir gencin üstünde
Ay dört nala şahlanmış
kılıç darbeleri yıldızlarda
bulutlardan dökülüyor
salhaneye besili inekler
ustabaşı
elinde düdüğü
herkes saf
ta
saflar karışmış sahaflara
demoralize olmuş şarkılarda
şiirler dolaşmakta
leyla vü mecnun
kafkaslarda açmış laleler
he size bir tane
hediye edeyim mi

Ersin Başeğmez
18 Aralık 2007 01:45 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:02 PM
Anlamak

Deniz ve rakı kokan gözlerine takılınca
Gökyüzünde hiç yıldız kalmadığını anlıyorum.

11 HAZİRAN 07 23:00 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:02 PM
Anlamı anlamak

zaman
eski surlarda dolaşan
sarhoşların ceplerindeydi
yırtık pantolonlarında
ümitler
boyası dökük duvar gibi
köpekler havluyor
yıldızlar bakmıyordu bile
toplanmışlar öbek öbek
gülüyorlardı gökyüzünden
ışıklarını saça saça
ışıklar altında
nar ağacının karaltısında
iki sevgili
Ay`ı seyrediyorlar
dudaklarında tuzlu tatlar
zaman
gözlerimde dolaşıyor
yüzümde
sol yanımda
ıslak bir karaltı akıyor
kahverengi yanılsımalar
siyah ürpertiler
bukle bukle tırmanışlar
anlam
avuçlarımdan köpük gibi kayıyor
senleşiyor etraf
ağaçlarda kolların
ellerin ve parmakların
bir yıldız akıyor
gölgeli suya saplanıyor
sur dibinde
kuru otların koynunda
balisinde uyuyor
daha onyedisinde
sözcükler oynaşıyor
harfler kelimeler
uçurtmanın kuyruğunda
jiletime tutunmuş

Ersin Başeğmez
06 Mart 2008 23:58 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:03 PM
Anne

Bir fırtına sessizliği
Siyah bulutlar, şimşekler uçuşuyor gözlerimde
Karartılar bir biri ardına
Geçmişten gelen bir tren sesi
Kendisi.
Ellerimi ısıtıyorum vagonların içinde
Çocukluğumun saflığı
Mavi bulutlarda uçuramadığım uçurtma
Hiç sahip olamadığım
Bir çift hüzünlü göz bakıyor
Bana
Doymamış

11 HAZİRAN 07 00:50 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:03 PM
Arkadaş

Seni sana anlatması
Kolay mı sanıyorsun arkadaş
Gökyüzündeki yıldızları bakışlarına
Güneşi yüzüne
AY’ın gizemini ruhuna
Okyanusu yüreğine
Dağların zirvesini hedeflerine
Dalgaların hırçınlığını benliğine
Kıskançlığını sevgine
Bulutları kahkahana
Aydınlığını sevdiğine
Ateşin yakıcılığını edana
Ve daha da ötesi
Derinlerinde kopan fırtınaları kendine
Seni, sana anlatmak zor be arkadaş
Bir ihtimal
Rakı şişesinde balık olsam
Belki!

Ersin Başeğmez
05 Ocak 2007 15:12 - İzmir/Balçova

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:03 PM
Asafca

----------------------------------------

Seni resmetmek için
Bir tuval
İnceden kalına fırçalar
Ve fırından henüz çıkarılmış
Ekmek sıcaklığında boyalar isterdim.

Yakamozun döküldüğü sulara
Yayılan gölgenle
Ay şen şakrak raks eder,
Umut yüklü gemiler
Demir atardı yüreğine...

Geceye sarı, gündüze yeşil karışır,
Körfez’i aydınlatan yıldızlar
Yağardı
Uzun siyah saçlarına.
İri yeşil zeytinleri anımsatan gözbebeklerine de...
Söze gelmeyenleri anlatan gözbebeklerine.

Mavi...
Yumuşak bulutlar sarmalardı hayallerini,
Avuç avuç
Turuncu ile harmanlanmış.
Ürkek, ak güvercinler
Kanat çırpardı ellerine
Asaf’ça *..!

Boğaz’dan..
Martı çığlıkları ulaşırdı düşlerine,
Kırmızı-lacivert şiirlerle dolu.
Sevgine...
Masum bir bebeğin sıcaklığı karışırdı,
Saflığı ve de annesine olan doyumsuz açlığı...

Ama biliyorum ki sonunda...
Başladığım noktaya gelirdim.
Beyaza...
Everest’in zirvesine yağan son kar’ın beyazlığına...

-yüreğindeki güzellikleri henüz keşfedememiş/keşfedilmemiş birisine...

* Özdemir Asaf''ın ''Jüri'' adlı şiirine atıfda bulunulmuştur.

İzmir - 24 Ocak 2007 23

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:03 PM
Aşk kokusu

Gecenin donattığı gökyüzü
Yanda yakamozun soyduğu deniz
Havada yosun, iyot ve aşk kokusu
Dalgaların sessiz sevda şarkısı.

Tahta masada rakı sofrası
Tekirdağ, balık, su, buz, peynir
Kavun, leblebi, biraz da yeşillik
Karşımda sen
En güzel halinle gelmişsin
Sanki başka bir halin varmış gibi.

20 Mayıs 2007 08:50 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:05 PM
Ay ve Mayıs ve Ben

söz yerinde oturur
göz sürme çeker Ay`a
günaha davet yazılır
yıldızların gözünde
titrek bir ışık
dağları şöyle bir öper
de geçer rüzgarı
mayıslar doğar günle
ve öğlen tüm bakışlara
aralık çöreklenir
umutlar yorgun hamalların
kambur sırtına kurulur
iki aydın oturur
ortaköy kıyısında
mavi suların kucağında
taksimi yazarlar siyah kalemle
denizin gözlerinden
Ay iman arar Çemberlitaş Yokuşunda
genç bir kızın
kaldırıma yaslanan gölgesinde
bulsa öpüp taşın üzerine koyacak
başım üstüne diyerek
ben ise
uçarım mavi bulutlarda
başımda kavak yelleri
heybemde düşlerim
saçarım beyoğlundan topkapıya
salla salla gül memeler oynasın
ben değil sezen söylüyor
kaybolan mayısların ardından

Ersin Başeğmez
01 mayıs 2008 22:38 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz
sessiz çığlıklarda attığım naralar
külhanbey gözlerinde susakalır
dipsiz bir kuyuda gezinir gibi

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:05 PM
Aynı his

Yalnızlığını anlatmışın son mektubunda
Anlaşılmazlığı kalabalığın içinde
Doyuramadığın duygularını
Bulamadığın sevgiyi.
Yalnız değilsin sevgilim
Hissettiklerinde
Buralarda da aynı rüzgar
Esiyor.


02 ARALIK 88 20:30 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:05 PM
Badem gözler

yüreğim dökülmüştü geceye
buz kesen betona
çöpçü kirli süpürgesi ile
sabah mahmurluğunda
toplayacak beni
senle karışık saçlarımı
sararmış ellerimi
şurada duran
insanların pisliklerini
uzaklara götüren
çöp kamyonunun
bağırsaklarına atacak

ben yine de
badem gözlerini özleyeceğim
yeşil bakışlarına sığınan
yüzümde baharlar açan avuçlarını
çıra gibi yanan tenini
hüzünlerin gezindiği
gölgeli yüzünü

Ersin Başeğmez
18 Ekim 2007 22:16

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:05 PM
Bakışlarına asılı gözlerim

Nerelerde
Bakışlarına asılı gözlerim
Yok
Soluk rüzgar süpürmüş
Yağmurlu akşam karanlığında
Sağır ayakların
Kirli ayakkabılarında
Öksüz çocuklar
Dilleri hasret dondurmaya
Parmaklarımda saçlarının
Islak bahar kokusu
Dudaklarımda bencil hayvani arzular
Siyah sularda
Yalnız mektuplar
Zarfsız
Toz yüklü bir dalga kayaları dövmekte
Yüreğimi de...

İzmir - 12.03.2007 13:14

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:05 PM
Balon

geçmişin karanlık sevdalarına
konmuştu teli kırık türküler
geride kalan acı
telvesi bol
bir kahve tadıydı
fincanda fallar uçuşuyordu
kavuşacağımızı anlatan
kırmızı balonların yanında

Ersin Başeğmez
11 Ekim 2007 07: 38 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:06 PM
Bebek bilekleri

Sıkı düğümler
Atılmış solgun güllere
İri bebek bilekleri
Acı hayaller
Yaşanmamış gezgin gönüllerde
Sivri bıçak yarası
Caminin önü mahşer yığını
Yangınlar dumanlar
Güneş yanığı
Gün kalkan gemi
Gün yiten yağmur
Elveda busesi
Soğuk kış zamanı.

26 HAZİRAN 07 13:37 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:06 PM
Beklemede

Güneşli bir gün
Karanlığa kucak açmış
Gelmesini bekliyor.
Karanlık bir gece
Bana kucak açmış
Yalnızlığını vererek.
Yalnızlık
Sıkıntıya kucak açmış
Sigara, duman ve alkol.
Bütün bunlarla ben
Sana kucak açmışım
Bekliyorum.

27 OCAK 89 11:30 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:06 PM
Ben

Asılsız ihbarlar girdabında
Kendime ihanet etmekteyim.

İzmir - 22.06.2007 23:25

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:06 PM
Beyaz gelinlik

aksi bir sabahın gölgesinde
rüzgarlı deniz
yalnız bir kız
hayallerimizin öte berisnde
beyaz gelinlikler saklı
bulutların gözlerinde
mavi gülüşler

Ersin Başeğmez
16 Ekim 2007 11:26 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:06 PM
Bir veda sahnesi

Bir söz söylemedin
Bakışlarından başka
Ellerini uzatmıştın
Tutmuştum, sıcacıktı
Elveda havası
Yolda ayrılmalıymışız
Görenler olurmuş
Bakakaldım arkandan
Adımların uzaklaşıyordu
Kalbin yaklaştıkça.
Saçların uçuşmuyordu
Esse de rüzgar.

16 MAYIS 89 01:30 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:06 PM
Bitmeyen hikaye

Sessiz bulutlar gri yağmurlarla yüklü
Gözler; kaygan buz lacivert kırmızısı
Emanet; uçsuz bucaksız hayallere sığıntı
Ağlamakta bir bebek, sütten ayrık düşmüş annesine
Doğan aydınlığı doğuran yalnız güneş
Fırtınada gidip_gelen sarmaşık yaprağının yeşilliği,
Yol çizilmiş kader birleştirilmiş
Bitmeyen hikaye bir masalmış…mış.

16 MAYIS 07 00:08 - İzmir

Ersin Başeğme

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:06 PM
Boşluk

Yırtık yollarda
Kızlığının paramparça gülleri akmış.
Bakışlarında
Gökyüzünün beyazı
Gecenin siyahı
Elinde şarap şişesi
Mini eteği pazarlık kozu
Siyah dantelli çorap, hayalsiz parfüm kokusu
Dalgın liman yüreği
Takılı kalmış geçmişe
Sarı saçlı çocuk hayalleri
Uzaklarda
Sarı çocukluğunu yaşayanlar da
Koynunda! ...

15 TEMMUZ 07 23:39 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:06 PM
Cavidan hanım

Cavidan Hanım
Mahallede
Yürüdü mü
Tüm bakışlar
Sertleşirdi.

20 Haziran 2007 23:20 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:06 PM
Cumhuriyet

gün solarken
gece son makyajını yapıyordu
şehir boşanırken insanlardan
meyhaneler masaları hazırlıyordu
karaköyden hareket eden vapurun güvertesi
çaycı Mehmet'in bakışları
topkapının harem dairesinde
düşlerinde hatunlar
çatlak elinde kirli çay tepsisi
bir çay istedi
ürkek sesiyle kadın
seyrederken denizi
denizin üstündeki köpükten balonları
martıların çığlıkları
vapurun hüzünlü seslenişi
yanından geçen sevgilisi
bir adam
başında şapkası
elinde nokta dergisi
kucağında cumhuriyet
siyah gözlüklerinde
Mehmetin bıyıkları
Kuytuda iki liseli
sarmaş dolaş
yarınlara
mehmet evli
vandan
elmas gözlü karısı
edepsiz hayalleri ve
iri göğüsleri vardı
sıkmalık anamur portakalı
kadın kalktı
ardından adam
kadın geriye baktı
adam ileriye
birisi göz koydu
diğeri göze aldı
yürüdüler inişe doğru
vapur sertçe çarptı
iskeleye
insanlar sallandı
cumhuriyet
suda yüzüyordu
ya da
bir an bana öyle geldi
zaten insanlar gidiyordu

Ersin Başeğmez
11 Ocak 2008 23:02 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:07 PM
Cumhuriyet Sabahın Dördünde Demokrasi Örerken

satır başı yazıları
satılmış kalemşörlerin elinde
destur ilahileri kocaman gözlerden
ırak ağlıyor memleketimin zooloji
sınıfında yaşayanlar
yoksul bakışlarla çöp tenekesinin
kusmuklu kenarlarında
alınteri utangaç genç kız
bir okul çıkışı mahallede
ustura kemalin arka cebinde
sarhoş ******* ve düşen eteğe
takılı pembe hayaller
kuş tüyü yataklarda
köşebent k.....
nın derdinde köşeyi dönenler
dün
değil de evvelki gün
toprak sırılsıklam aşık güneşe
bulutlarda deniz kokusu
ve ilhan selçuk
seksen üç yaşında
kafa kağıdından baktım
özgürlük şiirlerinde
kanat çırpıyor yorgunca
anlatılanlar
gecenin koynunda
sabahın dördünde
ıslık çalarken beyoğlunda

Ersin Başeğmez
25 mart 2008 23:29 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:07 PM
Cümleler

ateş yanığı sularda
karanlık düşler geziyor
sis beyaz gelinlik gibi
çökmüş kıvrık dağların üstüne
paslı anılar
ahlak derslerinde
vicdan kılıcını çekmiş
sırtlan ısırığı muma
kıvrak bedeninin göğsünde
kocaman kocaman gemiler
kalkık burunları fırtına dolu açıklarda
kurşuni bulutlar
gökyüzünde oynaşır
cilveli kahkahalarla
bir ok uzanır yatağa
kıvrılır sıcak kollarında
süt kokan ormanlarda
kuytu dereler akar
sokulur dağın yamacına
ve virgüller dökülür
noktalar arasına
cümleler devrilir
kağıttan kaleler gibi
arka arkaya
dayanamam

Ersin Başeğmez
08 mart 2008 11:12 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:11 PM
Çat Sana Çat Bana

sızı kanıyordu ıslak sokakların
ağladığı mazgal köşe başlarında
kaldırımda bir yosma
ağzında ciklet
çat sana çat bana
lades kemiği sanki
kazan kazana bilirsen
kazanın dibini görmeden
vurgun Ay`da yatar
kırık kalplerin yüreği
gece
koynunda *******
sıkı ve de dar etlerin
yumuşak yastığında
düşler meze hayaller içki
raks eder bakışlarda
isterik düzlerde yatılı duygular
kah bardaktan boşanır yağmur
kah dolunayda sallanır asma altı lamba gibi
fitili yarılamış cırcır böcekleri
bozacının geceyi kesen sesi
dilberin koynundan akar
da akar turkuaz tarihlerin
kirli yapraklarına


Ersin Başeğmez
18 nisan 2008 22:43 - İzmir
şekersiz-çaysız ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:11 PM
Çatışma/malar

anlat arkadaş
dediler
çıkar yüreğini
koy
şu tozlu
bıçak darbeli
kirli
masanın üstüne
çağır
meyhaneden dostlarını
kalkıp gelsinler
pilaki tabaklarını
sarımsaklı yoğurtlarını
ve
soğuk buzlu rakılarını da alsınlar
hatta
sigaralarını da
hani yıllar
öncesi
ilk aşkın yakıcı ateşini
özlemini
gidermek için derince çektiğimiz
sigaralarını da
ve
açsınlar
yıldızlardan yaptıkları falları
Ay'a sattıkları
sloganları pazarladıkları
bir toplumsal kadının
koynunda bıraktıklarını


şiirler yazardı
sevgilisinin göğüslerinde biten
denizleri boyardı
maviden siyaha
martıları uçururdu
beyaz güvercinlerin peşinden
gemileri kaldırır
süvarilerden akınlar düzenlerdi


günlerden bir gün
geceye ulaşamadan güneş
kelepçeye kavuşturuldu bilekleri
sevgili yüzü görmemiş gözleri
o kömür gözleri
tenha
nemli
ışıktan gayrı
seneler
kayıp gitti
avuçlarından
önce dostler
sonra düşler
sıcak gülüşler

anlat arkadaş
çıkar yüreğini dediklerinde
utandı
kalmamıştı yüreği
atmacalar
ise
bayram yerindeydi


Ersin Başeğmez
17 Kasım 2007 20:20 İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:11 PM
Çıplak

Soyundum kıyafetlerimi
Çıkardım bedenimin kirindin
Dürdüm haylazca kaldırdım
Aynanın karşısına geçtim
Gözlerime baktım yıllar öncesinden
Yavaş yavaş çıkardım ruhumun zırhlarını
Acılar kireçli duvar
Örümcek yuvaları sarmış
Temizlenmeyeli asırlar olmuş
Biraz tendürdiyot döktüm

21 AĞUSTOS 07 13:29 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:11 PM
Çıra

Karanfil kokulu *******imde
Uzaklarda
Yanan çıramsın.

Işığın
Mavi bahar sevinçleriyle
Aydınlatır buğulu gözlerimi
Yüksek dağlarının gerisinden.

Avuçlarımda taze tomurcuklar
Uçuşur rüzgarlarında
Sevda sözlerinin.

Dolar yaralı ciğerlerime
Serin çağla kokuların
Düşer siyah saçlarıma
Soluk dikdörtgen güneş
Görüş gününde.

İzmir- 20 Ağustos 2007 19:45

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:11 PM
Çırak

Uzun ince kıvrım kıvrım yol
Güneş yanığı başaklar sarmış kenarlarını
Akan sessizliği yırtarak gelen ve giden durmadan
Bir benzinci çırağı anlatımsız dalmış
Fakirleşmiş hayallerine

17 MAYIS 07 08:11 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:12 PM
Çingeneler

dündü
gün yüzündü
bir papatya
kırgın
dudakları çatlak
sude
naz
kırık bardaktan
sızıyor dizlerim
kara yarınlara gebe
bebe dişlerim
kasırgalarda yatıyor
balıkçı sakalları
anahtar
a
nah
atar
ümitsiz
ümit
siz
ellerinde yıldızlar
ağlarında çağlalar
leyleklerde hüzün
gagalarında sonbahar
martıların sırtında
kambur kaplumbağalar
devir
devir daim
her daim
el üstünde
lale bahçesinde
çingeneler
dün
süz
ve
yarın
sız
gül kokulu
yeşil kitaplara
inat
pembe gülüşler
gözlerinde


ErsinBaşeğmez
01 Aralık 2007 08:23 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:12 PM
Çocukluk

kırık dökük
meyhane tabaklarını
ayıklıyordu
ıslak gözleri

karşıda geçmişi
ve geçmişinin
oynayan silueti
babasına yüklediği

acaba çocukken
bizler gibi
top peşinde koşup
ve bir misket için
kavga ederken
yüzü kanlı
çelik çomağın büyülü sesinde
ararken tebessümü
yada
kedinin kuyruğuna
bağladığı tenekede
duyarken geleceğin sesini
veya
salçalar akarken
ağzının kenarından
çenesine doğru
ısırdığı ekmekten taşan
ve
hoşlandığı kızın
uzun siyah saçlarına
yayarken kirli toprağı
yıldız niyetine
ve sonunda
beyaz bulutların altında
yaratırken dünyayı
aklına gelir miydi
kirli bir meyhanede
sarhoş kalacağını
beş parasız

20 Eylül 2007 23:50
İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:12 PM
Darağacında yüreğim

Sokulgan dudaklarında
Sökük kelimeler
Kış
Omzunda taşındığım
Mor ayaz palto
Koca/karıların alnında
Yaşıyor
Kuş bakışlı çocuklar
Saçların
Bulutlardan bataklık
Kirişsiz duvarlarda asılı
Yorgun kömürler
Boş vagonların ardından
Giderler
Darağacındaki yüreğimi
Besler
Beyaz martılar.

İzmir - 19.04.2007 23:45

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:12 PM
Davet

Gelsen
İsteğinle,
Koşarak
Adımlarınla değil
Kalbinle…

16 MAYIS 1989 21:30 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:13 PM
Dedem

yarınlarla oynaşıyor
dedemin yorgun bastonu
feri gitmiş bulutlara
yosun mağaralar yasta
karanlık mahkum siyaha
ve
berekete
ah ninem
hafıza
bit pazarında
sakallı teyzenin
titrek tezgahında
tütsülü gülüşlerden
medet umar

Ersin Başeğmez
06 Nisan 2008 20:55 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:13 PM
Değişim

kırmızı ******* süslerdi hayallerini
aşk dolu saatler
tensel dokunuşlara karışan nefesler
yıldız dolu yakamozlar
sularda raks eden şiirler
Ay'ın aydınlattığı kumsal
ve dalgaların kayalarda sevişmesi
şimdi
büyüdü
hayat ile evlendi
hayallerini ise
çocuklarına alamadığı
bayramlıklar süslüyor

07 Ekim 2007 17:56 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:13 PM
Demokrasi

kırık bir aşk hikayesi
diye manşet atmış
geçmiş zamanda Cumhuriyet
kolunda demokrasi
hafif topal
sendeliyor adım attıkça
yüzünde
acı hatıralar
yer yer izler
*******den kalan
bakışları solgun
ürkek güvercin
hüznün laciverti
yüreğin kırmızısı
düzelmiyor bir türlü
hafif sağa yatık
bedeni


Ersin Başeğmez
01 Aralık 2007 14:41 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:13 PM
Denizci Elleri

imansız Ay siyah gökyüzünden bakıyor
lacivert boğazda sevişen yıldızlara
saçları lüle lüle dökülen geminin güvertesinde
hayasız düşler güneşleniyor
benliğimin en zengin diyarlarında
gölgeli dudaklarının nemli izleri
buğulu zeytin bakışlarında şehrin ışıkları
limanın kirli meyhanelerinde
denizcilerin kadın kavramamış kalın ellerinde
dolaşır karanfillerin yosması

Ersin Başeğmez
10 şubat 2008 16:19 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:13 PM
Denizlerin diyalektiği

Dalgalar
Dalgakıranlar
Dalgalandıranlar


01 AĞUSTOS 07 22:59 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:13 PM
Derece

dersin konusu
korozyon
yani
malzeme yıpranması
diğer bir tanımı
çukurcuk
derste
malzemenin yıpranması
incelenir de
insanın yıpranması
incelenmez
nedense

20 OCAK 1989 21:30 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:13 PM
Dı.........

Kabus *******imin
Kurtçuk zamanlarında
Gökyüzünden
Aç sırtlanlar iner
Sivri dişlerinde
Kanlı aynalar
Paramparça
Yüreğinde tutunur
Toprak avuçlarım
Akreplerin gözlerinde
Zehirli yılanlar
Kuytu köşelerinde
Yumuşak kadife devrimlerin
Ölümsüz kahramanları
Seyrederler kaçan düşmanı
Tenin
Edremit Zeytini
Sert taneli
Göğüs uçların
Bataklık yarınlarda
Bebek parmaklar
Çamur yaparlar
dı...

İzmir - 25.07.2007 12:21

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:13 PM
Dış bükey

hayatın bakışına karıştı
limon suratlarına takılı sisler
deniz kokuları yayıldı
avuçlarının terlerine
bedeni ısısı artmış
kömür deposu sularda
yiten ve giden
deli dolu yaşam kıyısında
sersebil çıplaklık
kağnı gıcırtısı
tren istasyonunda
demirleri okşar yarınlar
sevda sözcüklerine
esir
tutuşan alev saçların
yastık sattığım fidanlar
dosya bakışlı insanlar
gelir derken
giden yürüyemiyen
sakat ve dilenen
yarınların
mavi bulutları
okşar yamalı yıldızları
dinler ki ülkelerin macunu
bir kadının şuh kahkasında patlar
toplumsal fırtına
sakızlara takılı balonlar
soğuk mezarda yatıyor
dedemin hatıraları
babaannemden kalan

Ersin Başeğmez
31 Ekim 2007 20:20 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:13 PM
Dilsiz şarkılar

Dilsiz şarkılar çalıyordu
Geçmiş zamanları anlatan
Bir adam oturuyordu
Bulutların kenarında
Yeryüzüne bakıyordu
Çatlak gözbebeklerinde sevdiğinin izi
Şarkılar dilsiz çalıyordu
Gökyüzünde.

31 Temmuz 2007 21:57
İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:14 PM
Diyarbakırdan

vallahi gördüm
kirli
paslı
çöp varillerine
küçücük bedenlerini uzatıp
yetişmediğinde
yırtık ayakkabılarının üzerine abanıp
akşamın gün batımında
genellikle iş çıkışı saatinde
zayıf kediler gibi yemek arayan
küçük çocukları gördüm
harabe surların diplerinde

gördüm
dağa çıkanların/çıkarılanların arkasından
anaların döktüğü gözyaşlarının
Dicle ile buluşmasını
şehrin arka mahallesinde
ve
askeri hastanenin avlusunda
musalla taşında bayrağa sarılı
fidanlar için dökülen gözyaşlarının
meriçe uzanışını

yolum düştü bir gün silvana
malabadi köprüsünün yanında
anlattılar inanmadım
üç sinemada
yer kalmazmış
yıllar öncesinde
bazen de tiyatro gelirmiş
çoluk çocuk giderlermiş
şimdi........
koca bir yokluk
varlık içinde
harabe evler
çorak insanlar
ürkek yürekler
ve
insandan değerli katırlar

zor hayat
yaşam
zor be dostlar
yaşamak hürce
özgürce
güvenlice
akşam oturmak ailece
ve
içmek demli bir çayı
zor
daha zoru
katlanmak
vatan bölünmez
diyerek
milleti bölenlere


Sudenaz

03 Aralık 2007 20:58 - Diyarbakır

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:14 PM
Dolaşımlar Dolaşmaz Yollarda

uzun
hayal ekili
boz toprağa
akıl yaygın anlamda
yolun sağında
olamasa da
sola geçmez ortadan
kanat çırparken
güneş
kumru suratıyla
baygın bakışlarında dolanan
sözcüklerime
sevda çıkınını almış
omzuna yel
baka kalır rüzgara
savruk düşler salaş
samsa tatlısında
küllenmiş şeker
adın usul bir cam
yeşil gözlerde
badem akar
suyun içinde
bir dal ağlar
nemli süpürge ucunda
ahiret yorganda
sarmaşık dil
sarkık koca karı ilacı
annem mezarda
dua eder her akşam
üstü dumanlarda yaslı
görse gözleri
bakışlarına dolanmış
papatyanın beyazı
tutam tutam sevda
alev alev
kömür
kırlangıç kanatlarda
mektuplar
saçlarına sarılı
ağzın
dudaklarımın arasında
sözcükler kirpik kirpik
uzun gün dökümü
çıplak zaman
çocuğun kucağında
beyaz gökkuşağı
al
tut
sar
sok
sev


Ersin Başeğmez
14 mayıs 2008 20:58 _ İzmir
çaysız-şekersiz ve badem/siz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:14 PM
Dönmek Dönmenin Neresinde

dünya yuvarlıktır
diye
ayrıldıkları yerlere
tekrar dönenlere
sevda tepelerinden boza
yanında kaplumbağa
ya da tosbağa
ve de kucak dolusu
çengelköy hıyarı
halden
hani şöyle yeşilinden
hatta ufağından
boğazda kalmasın amacım
yoksa inanın
yoktur kötü bir niyetim
ziverbey köşkü gibi
alsam acaba
denizler gelir mi aklına
en çok da
üstat diye ideallerin zirvesinde
dolaşmasına üzülürüm
uçurtmamda takılı hayellerimde
yine de dönenleri
döndükleri yerden
döndürmek zordur
dostlarına sırtını dönenleri
benim gittikçe yeşilleşen
memleketimde


Not:
(I) Kimseye yada herkese
ama özellikle birisine.


(II) Şiir bu sitede her hangi birisi için yazılmamış, muhatabının sitesine de eklenmiştir. Ama sonuçta insan her yerde insandır, cennet ve cehennem hariç.

Ersin Başeğmez
09 mayıs 2008 10:02 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:14 PM
Duygular

ay öper göbeğindeki
sonbahar tüylerini
ılık bir meltemin
keskin soluğu
kasıklarında
karıncalar
dört dönüyor
göğüslerinde
hani o diri göğüslerinde
sulu elma izleri
acımasız
ve
her nasılsa
acısız
gözlerinde bakışların
esir pazarında sanki cariye
nefes turkuaz
orman türküleri bedeninde
kesik bulutlar
yüreğin zirvede
kalkan gemiler
girer limana
kutup yıldızını okşayarak

Ersin Başeğmez
16 mayıs 2008 23:26 _ İzmir
çaysız_şekersiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:14 PM
Dün Düştü Gri Gökyüzü

dün düştü gri gökyüzü
yollara
elleri önde
tırnaklı ayakları arkada
umut peşinde yüreği
ağaçlarda çiçek
dağlarda karlar akmakta
İnsanlar uykulu
bacalarda dumanlı anılar
örümcek ağında
yüreğim
ağlamaklı bakışlarına

30 TEMMUZ 07 04:12 - İzmir

Ersin Başeğmez

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:14 PM
Düş

Döşekte ince bir gül
Neylersin ki öten bülbül
yarin gözünden
Gitmişti düşler.

29 TEMMUZ 07 14.12 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:15 PM
Düşler

en sonunda hayat
geride yaşanılanlardan çıkarılan
yaşanmamışlar kaldı
ikimizin adına
ıssız avuçlarımızda

09 Ekim 2007 20:54

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:16 PM
Düşlerimi

evet
derken
sessiz ırmakların gölgesine
düşen
sarı yaprakların
kırılgan yarınlarına
bir kuş uçar
alaca gökyüzüne
yorgun trenler okşar bozkırları
sarı başakların koynunda yatar
mavi bakışların
halaylara karışır
türkülerin ezgisi
bir fincan kahve anlatır
yüreğindeki beni
kirpiklerin sarmalar
yaylalarda gezen bebeleri
patikleri ağaçların dallarında
uzaktan gelen kaval sesi
okşar kömür saçlarını
ve utancından kızaran yanaklarını
hüzün akar dağlardan
güneşin dövündüğü
ve sevindiği ovalarında
kısır anneler
kısır yarınları sorgular
ayaz bedenlerinde
ve
sen düşersin
ansızın
bulutlardan kucağıma
yumuşacık bedenin
sarar düşlerimi
tenimi....

Ersin Başeğmez
19 Kasım 2007 22:53 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:16 PM
Düşüm/sel mutluluk

Bir kış günü
Soğuk ve sisli
Yırtılmış bulutlardan
Akmakta
Güneşli yarınlara
Rüyalarımın ülkesi
Yıkık kentler yatmakta
Bozuk yollar
İnsanlar
Renk renk
Boy boy
Zengin, fakir
Yaşlı, genç
Kadın, erkek
Ve diğerleri
Yaşlıca bir kadın
Yeşil saçlı
Nasırlı ellerinde
Geçmişin
Kabuk bağlamış yarası
Kamburunda
Bereketsiz tarlalar
Solgun çocuklar
Yüzleri benekli
Yüreğinde
Siyah gökyüzü
Tüm dostlarını almış
Topluca
Söndürülmüş fırın bakışlarının
Çevresinde
Dalgın kuşlar uçmakta
Gagalarında
Yarınların umutları
O dakikada
Kirli bir meyhanede
Sakalları birbirine yatmış
Bir adam
Son votkasını dikmekte
Titrek elleri
Seyretmekte
Camdan geçen benleri
Ötesinde
Bir kadın oturmakta
Ve
Sigarasının dumanına
Borçlanmakta
Kirli ciğerleri
Yine de
Titrek bir mum ışığı
Aydınlatmakta
Siluetinin resmini
Kaskatı duvarlarda.

İzmir - 24.07.2007 22:25

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:16 PM
E! ? ..1? ..x=? ..^^

akıl
düşgücümüzün
derinliklerinde
saklıdır
zorla
çıkartırsanız
zedelenir
demokrasi
gibi
tedavi
! ? ..! ? ..X=? ..^^
denkleminin
çözümünde.

İzmir - 01.09.2007 07:08

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:16 PM
Edepsiz

Sana
Anlatsam
Bir şeyler
Yalana dair
İnanır mısın
Gerçek diye
Sözgelimi
Saçlarının renginden bahsetsem
Gözlerinden
Yüzünden
Dudaklarının kıvrımından
Yıldızlara benzetsem
Gökyüzüne
Ay'a
Taze bahar meyvelerine
Rengarenk çiçeklere
Ilık nefesini
Yumuşak tenini
Boynunu
Kulaklarını
Çıplak omuzlarını
Diri göğüslerini
Süt kokusuna karışan gül kokunu
Kollarını
Beyaz ellerini
Narin parmaklarını
Ve devam etsem anlatmaya
Ayak parmaklarına kadar
Hatta terliklerini
Kıyafetlerini
Takılarını
Ve hatta
Ruhunun oynak edepsizliğini
Anlatsam doğruları
Sen yalan der misin?

Ersin Başeğmez
01 Ağustos 2007 23:30 Antalya

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:17 PM
Elveda

Sessizce oturuyor masada
Hüzün dolu bakışlar ufukta
Geçmişin izleri hatırında
Bir nefes çekiyor sigarasından
Elveda mektubu
Yazmaya çalışıyor
Olmuyor yine bakışları karşıda görmediği
Düşünceler arasında gidip geliyor
Kalem bir şakağında…bir kağıtta…
Dolan sayfalar
Geçenle zamanla beraber
Azalan sigaralar… paketten…
Bitti bitti diyor dudakları
Önce ikiye bir daha ikiye
Katlıyor kağıdı zarfa koymak için
Zor… bir elveda demek istemeden
Süzülen gözyaşları yanaklarından
Merhabanın üzerine damlıyor
Sevgiliye son hatıra…

24 MAYIS 89 01:30 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:17 PM
Emzir ki


toplarken
balıklara
takılı gözlerimi
boğazdan bir
gemi geçer
kocaman burnuyla
keser gövdemi
tut ki sabah
alacası
sarmış
saçlarını
elma dudaklarında
dişlerim
ıssız çölleri andıran
gölgeli boynunda
nefesim
rüzgarların kucağında
martı çırpınışları
bekle ki
öleceğim kollarında
sıcak türkü çağıran
gözbebeklerinde
sözcükler uçuşurken
yıldızların koynunda
imansız Ay
konar göğüslerine
emzir ki sütünde
ölem


Ersin Başeğmez
19 mayıs 2008 15:32 _ izmir
çaysız-şekersiz ve badem/siz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:17 PM
Erkeğini Arıyordu

kadının
yüzyıllara vurgun yalnızlığını
oynak sular anlatıyordu
okşadığı yosun tutmuş kayalara
kadının bakışları dolaşıyordu
beyoğlunun karanlık sokaklarında
loş ışıkların para bastığı
sokak lambasında sineklerin uçuştuğu
otelin dar koridorunun sonundaki
iki kişilik karyolada
mavi çarşafın üzerinde seviştiği
erkeğini arıyordu
derin gözlerinden boğazlar akıyordu
içli badem gözlerinden
bedenini kavrayan iri ellerini
boynunda biten nefesini
tenini alevlendiren dudaklarını
yaralı yüreğini
erkeğini arıyordu
yitirdiğini bile bile


Ersin Başeğmez
10 Mart 2008 20:49 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:17 PM
Farksız farklar

Mesai bitiminde çalan zil
Hürriyeti verir.
Mesai başlangıcında çalansa
Esaret.

27 OCAK 1989 10:30 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:17 PM
Gece yarısı

Canım sıkıldı dört duvar arasında
Çıktım yalnızlığımla sokağa
Elimde cigaram, cebimde konyağım
Hafif bir yağmur, yerler ıslak
Gecenin ortasındayım boş yollarda
Lambalar, direkler birbirini izliyor
Yollar, bittikçe bitmiyor
Biraz içtim, biraz duman
Çakırkeyifim, ayaklarım zig zag
Yıldızlar; umutlarım kadar uzak
Yıldızlar; hayallerim kadar yakın.
Soğuk bir hava, pardösünün yakasını
İyicene kaldırıyorum.
Sıcaklık;
Senin sıcaklığının yanında soğuk
Sensizliğin soğukluğu yanında sıcak
Kalabalıkta, yalnız insanları barındıran sokak
Issızca yalnızlığıma ortak.

17 ARALIK 1989 23:50 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:17 PM
*******

*******
Sensizliğin doruğunda
Seninle geçen *******
Koyuca karanlığı
Aydınlatan yıldızlar
Parlayan AY
Güneşe muhtaç.
Ve uzun bitmek bilmeyen
Sabahını istemediğim
*******
Özlem ateşinin
Kavurduğu bir kalp
Islanmış gözler
Ümitten
Umutsuzluğa akan duygular
Sensizliğin doruğunda
Seninle geçen *******.

05 ARALIK 1988 11:30 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:17 PM
Geceye Kan Çalar Ay

sözcüklerin arasında gezinen
harflerin sızıntılı gölgelerine sığınmışlığım
keskin kılıcıma bindirdiğim düşler
don kişotun yeldeğirmenine hücum eder
beyhude umutlar çiçek pasajında
çingene kızın beyaz karanfillerinde
sıralarını bekler sahneye atılmaya
buza kesen bakışlar
gözlerimin dibinde vurulmuşlar
geceye kan çalar Ay
ellerim sis ellerim cam
paslı adımlarıma uzanır
açıkta yatan geminin güvertesi
yıldızların koruduğu ıslak bankta
oturur gülümsersin
yalnız yaşadığın masal kahramanlarına
minik ellerin yüreğini atar suya
denizin maviliği düşer kırmızıya
kirpiklerin bedenim olur ağlarım

Ersin Başeğmez
11 Mart 2008 12:39 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:17 PM
Geçemiyorum

ben
geçiş yapamıyorum
dünü satan bir kitap fiatına
geçemiyorum
beni geçenleri
sade bir yaşamın içinde
hayatı
kokluyorum bir bebeğin
süt dişlerinde
hocanın bozkır sesi
ilahi bir nağme
ve
geçemiyorum
geçiremiyorum
geçenleri
öz türkçesi
yolda bırakanları


Ersin Başeğmez
21 mayıs 2008 18.54 _ İzmir
çaysız-şekersiz ve badem/siz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:17 PM
Geçmişi hançerliyorum

ben kelimelerle boğuşurken
güçden eksik halimle
karşıda
martılar uçuyor
beyaz kanatlarında
mavi bulutlar
hüzünlü yağmur
kirli kiremitleri emziriyor
veda yıldızları
solgun dudaklarında
bir balıkçının
taze nafakası
izmarit kokulu ellerinde
sıcak göğsün
simit tadında
uyku tadında
ben ise oturmuş
kelimelerle boğuşuyorum
geçmişi hançerliyorum
kör bir bıçakla
annemden kalan
göğsün
bir liman...
hançerliyorum....

Ersin Başeğmez
28 Şubat 2008 07:29 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:18 PM
Geçmişim/iz

siyah gemiler akıyordu
mavi suların yırtımlarından
gözleri görmeyen bir kız bakıyordu
güvertenin kirli banklarından
umuda açılmış bulutlara
güneş küskün dünleri atıyordu üzerinden
ve
beyaz pamuklar topluyordu
çukurovanın hayallerinden
nehirlerin kocaman yürekleri
boşalıyordu yeşil yarınlara
ve
bir uçurtma uçuyordu
jilet dolu kuyruğunla
çocuğun elindeki ip mesafesinde
düşler sarhoşların şaraplarında
yatıyordu yorgun argın
ve
siluetin akıyordu
kiremit kaplı evlerin
derme çatma çatılarından
gülümsüyordun
yeryüzüne dirsek dayayan AY'ın şavkında
bebek masumiyetinle
ve
balıklara yem oldu
geçmişim
iz

Ersin başeğmez
22 EKim 2007 22:12 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:18 PM
Gezinir

düşler
ayaklar altında
kedi kuyruğuna bağlı
kısır duygularımda
gezinir
iri bakışları
atmaca bulutlarda
güvercin kırıntıları
tok ağızlarda
saydam yürekler
yıldızlar satılık beden
boğaza düşer gelinlik
Ay sırtını dayar dağlara
güçlenir
de
yayar bedenini vadilere
ben
avare gözbebeklerimde
teninin sokulganlığı
avuçlarımda yüreğin
öper öper koklarım
vatan toprağı diye

Ersin Başeğmez
15 ocak 2008 15:14 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:18 PM
Git/geller

edremit körfezi
açmış kollarını
bekler rüzgarın gemilerini
beyaz kadife yastıklı
düşler demirlenir limana
peygamber dönemlerinden uzanan
parlak bir kılıç böler gökyüzünün
asma bahçelerinde gezen
yalnız güzellerin gönüllerini
ki o güzeller
galata köprüsünde
yıldız toplar
sabahları
ayasofyadan havalanan
güvercinlerin kanatlarından
beyaz çarşaflar serilir
ve de
kırmızı gecelikler giyilir
beyoğlunun sarhoş *******inde
meyhaneler kusulur
dar siyah sokaklarında
jiletlere vuran Ay`ın aydınlığında
dik yokuşlara vururum kendimi
galatanın gölgesinde
haliçi severim
halıcıoğlunu tarlabaşını avuçlarım
kız kulesini öperim
kan çanağına dönmüş gözlerimle
oturur
ağaçlarla sohbet eder
gecenin soğuk koynunda
fıkralar anlatır, şarkılar söylerim
yaprakların kahkahası yankılanır
sinopta
sabahattin alinin koğuşunda


Ersin Başeğmez
01 Mart 2008 00:01- İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:19 PM
Gitmelerin Kalmalarını Doğurur mu Acaba (I)

önce
sözcükler döküldü valizinden
kırağa sarılı çıplak sözcükler
veda çıkıyordu birleştirdiğin harflerden
bakışlarında boğazın hüznü
gökyüzünde saklanır yıldızlar
dağ başında hasret bir rüzgar
okşar ellerim yerine uzun saçlarını
gitmelisin diyordum gitmelisin
diyor gibi oluyordum donup kalıyordum
sanıyordum kal diyordum
kal akıyordu bakışlarımdan
yüreğim devrik iktidar
iri gözbebeklerinde
an
anlamsız savuruşlarını yapmıştı
paslı geçmişten bahar kokulu geleceğe
deniz kurulamıştı yosunların kollarını
güneş köşe başı meyhanelerde içiyordu
sonra
adımlarını götürdün
birer birer yüreğimden
geride acılar yüzüyor

Ersin Başeğmez
20 nisan 2008 22:08 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:19 PM
Gitmelerin Kalmalarını Doğurur mu Acaba (ıı)

bakışlarımız yorgun
yürek sığınmasız
deli bir rüzgar savurmuş saçlarını
ıslak dudaklarında hayaller
geçmişin yakamozları
bir gemi geçiyor gözlerinden
umutlar yıldızların sırtında
kelimeler çölde fırtına
beyhude saklambaç oynuyorlar
makasımla kesmişim harfleri
göğüslerinde yağmur dolu
tombul bir bulut geçiyor gökyüzünden
avuçlarında sana verdiğim gül
boğazda sitemkar kız kulesi
soğuk yılanı besliyor
oturmuş bir kayanın üstünde
ufukta bir karaltı
ıslık çalıyor geçenlere
balkondan seyrediyorum gidişini
yüreğim yangın yeri

Ersin Başeğmez
21 nisan 2008 23:18 İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:19 PM
Gitmelerin Kalmalarını Doğurur mu Acaba (ııı)

ben seyircisiz daha da
mühimi sensiz sahnede oynarken rolümü
iki badem düşüyordu yıldızlardan bakışlarına
ben eteklerini topluyor sanırken kendimi
sen yüreğin git gel meydanında
dolaştırıyordun inkar ettiğin bekjlemelerinle
sıcak bir yaz akşamı
son türkülerini fısıldıyordu kulağına
yolcuların ıslak sesleri yerini alıyordu trende
kırmızı ******* AY`ın koynunda yatarken
ben
ağlarımı atmıştım lacivert sulara
gezgin balıkların ve ağlayan bebeklerin dişlerinde
gülüşerin dolaşıyordu
bir ninni saflığında dağlarda
ve
sen gidiyordun uzaklaşıyordun
yorgun gözbebeklerinde bulut bakışlarım
bakakalıyordum prangalı ayaklarımla

Not: yorgun olduğum için şiiri kontrol etmeden okumadan yayına veriyorum. Harf hataları için şimdiden özür dilerim. Saygılarımla

Ersin Başeğmez
23 nisan 2008 00:23 İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:19 PM
Gitmelerin Kalmalarını Doğurur mu Acaba (ıv) (son)

elimde kör bir testere
ha bire kesiyordum
geçmişin yaşanmamışlıklarını
kesiyor sanıyordum
derken
kısa bir gecenin koynunda
sıcak bir türkü dolaştı
keskin makasın yıldız toplanmış yanaklarında
ve birer birer düştü
paslı geçmiş
yanında gelecek
ve
an
kaldı nemli avuçlarımda
sana sunabileceğim
sen
saçlarını toplamış
güneşin parmaklarını dokunduğu enseni
ve
sararttığı tüylerin gölgelendirdiği gizemi
yanında kendini alıp gidiyordun
ben şaşkın bakışlarımın altında
eziliyordum
sen gidiyordun bakışların gözlerime kitli
yüreğin yüreğimde saklı
kırık bir kadehde ismin yazılı
sen gidiyordun
ve ben gökyüzünde
mavi bulutların kucağında uyuyordum
siyah kirpiklerine sığındığım

Ersin Başeğmez
23 nisan 2008 23:00 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:19 PM
Göreceli

kısaydı bakışları
aklı da öyle
sözleri de
hele elleri
ne sen sor
ne de
ben söyleyeyim
hele yüreği
malesef
o
çok çok kısaydı
ama
yine de
hepimizden uzundu
şeyi
yani
her şeyi

Ersin Başeğmez
07 Aralık 2007 22:30 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:20 PM
Gövden

Göğüslerin süt dökmüş dünler
Gözlerin sessiz limanlar
Huzur dolu zamanlar
Yüreğin beni saran bulutlar
******* bedenimi ısıtan gemiler
Gövden açlığımı artıran dağlar.

10 TEMMUZ 07 14:14 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:20 PM
Gözbebeklerin

karanlık *******
de
dolaşırken
sarhoş gözlerim
bir vuslat şarkısı çalar
solgun gökyüzünde
düşün
düşlerimdeki gezintilerini
kısrak bakışlarının yakıcılığını
boğaza yayılan saçlarını
ben
sokaklarda
düşürdüğün yıldızları
topluyorum
da
gözbebeklerine takıyorum

Ersin Başeğmez
11 mart 2008 10:14 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:20 PM
Gözlerim mavi değil

annem
Zübeyde Hanım
babam
Ali Rıza Efendi
kızkardeşim
Makbule
fakat
ben
Atatürk
değilim
belki
bu
nedenle
semizlik
inek
vatan
toprağı.

İzmir - 15.06.2007 14:44

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:20 PM
Gözlerinden yıldızlar dökülüyordu

gözlerinden yıldızlar dökülüyor
bakışların topluyordu
tarlabaşının arka dar sokaklarında
Haliçe soyunan Ay'da sevişiyorduk
hüzünbaz altınların arasında
Beyoğlı sinsi bakışlarınla izliyor
Üsküdar dualarını esirgemiyordu
üzerimize serilen gecenin ardından
pezevenkler dağılıyordu şehrin dört bir yanına
saçların okşuyordu topkapıyı
ayasofyayı süpürüyordu eteklerin
yüreğin büyüdükçe küçülüyordu bulutlar
avuçlarında pier lotinin eyüp'ü
çamlıcadan yükseliyordu aşk şarkıları
köpekler havlıyordu yoldan geçenlere
yanıyor kirpiklerinde dolmabahçe
yüzünü öpüyordu boğaziçi beyaz gerdanını
anadolu ağlıyordu
yaşlı bir ananın yorgun yüreğinden
yaşar kemallerden yunus emrelere
kedi gibi sokulmuştun gövdeme
gözlerinden yıldızlar dökülüyordu
ellerin topluyordu yüreğimden

Ersin Başeğmez
10 Aralık 2007 19:56 - İzmir
yağmurlu bir izmir akşamı
yine çaysız

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:22 PM
Güle güle/ Can Ana'ya

ayrılış
tozlu topraklı yollardan
geçiş aynalardan
elveda
tatlı hülyalardan
tebessüm
gökyüzünden
mavi bulutlardan
beyaz
pamuk tarlaları
köylülerin yürüyüşü
emek/çi yolunda geçen ömür
ve
peşinden çarpan yürekler
seni
gönüllerine işler

Ersin Başeğmez
29 Kasım 2007 23:02 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:24 PM
Gün dökümü

Kırık dökük odalar
Boyası dağılmış merdiven
Bir şarkı gelmekte hayallerden
Sızıntılı bakışları denizleri taramakta
Kadehler
Birbirini izleyen buzlu vagon
Sigara dumanları gökyüzünde karamsar bulut
Bir örümcek,
Ağını örmekte kireçli tavanda
Uzaklarda yeşil bir evin
Mahrem odasında
Dünyanın en eski mesleği icra edilmekte
Parasız
Kızışmış duygular adına
Siyah sularda beyaz bir balıkçı motoru
Suları yarmakta
Köpük köpük aydınlıklara doğru
Kadehler taze balıklarla dolmakta
Ve boşalmakta ard arda
Siyah beyaz bir fotoğraf kaldı
Adamın parmaklarında
Güneş yüzlü ve gözleri mavi bir çocuk
Ilık bir duşta karı_koca
Oynak balıkları toplamakta yorgun balıkçı
Ağına takılan sineğe yaklaşmakta
Hızla örümcek
Günün ilk ışığında.


25 MAYIS 07 08:15 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:25 PM
Günebakan

İstanbulun eski toprağı
odamızın sarı camlarından
mavi boğaza karışmış bulut
bin dokuz yüz altmış üç yılı
cankırış ağlamalar
ve
buruşuk yüzümle
annemin kollarında
açmışım gözlerimi dünyaya
yeşilliğini annemden
kısıklığını babamdan almışım
ve
isterdim ki babam öpsün ayaklarımı
bahar kokularına karışan ayaklarımı
annanem ve dedem sevmişler
bakmışlar
beni büyütmüşler
şimdi
maviye karışan derin yosun bakışlarımda
özlemler
hasretler
akmakta
ve mutluluk
maalesef
taşıyamadım omuzlarımda
ve bir çiçeğim var
seyretmeye doyamadığım
her gece uyurken öpüp kokladığım
O'nun için
ta İstanbul'daki evimden getireceğim
yüreğimde tortusu kalan sevgiyi



23 Eylül 2007 16:15 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:25 PM
Günışığına I

Seni istiyorum
Sakin boğaz sularının serinliğinde
Yakamozun ışığında dökülen Ay’ın renginde
Islak saçlarındaki parıltıda.

Seni istiyorum
Bebeğin ağlamaklı sesinde
Ve anne sütüne kavuştuğunda
*******e yıldızlar dolduğunda.

Seni istiyorum
Yalnızlar rıhtımına gün döküldüğünde
İşçi simidini yediğinde
Balıkçılar denizden döndüğünde.

Seni istiyorum
Hasretin yüreğime çöktüğünde
Düşen ağaç yaprağında
Bir tomurcuk yeşerdiğinde.

Seni istiyorum
Gözlerin yosunlaştığında
Daldığında geçmişten geleceğe
Beni istediğinde.

26 NİSAN 07 23:21 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:25 PM
Günışığına II

Seni inciltmek ister miyim sanıyorsun?
Bakışlarındaki yıldızları soldurmak,
Saçlarındaki ışıltıyı karartmak
Tüketmek yüreğinden akan sevgiyi
Paylaşamamak zamanı...

Geçen yıllarla beraber hayat!
Ne kadar da acımasız
Tüketici ve anlaşılmaz.
Ben bunları anlatmayacaktım sana.

Ben sevgimin ölçüsüzlüğünü
Benliğimin varlığına muhtaçlığını
Yıldızları, güneşi, Ay’ı,
Gökyüzünü kaplayan hasretimi
*******in sessizliğine karışan siluetini
Okyanusların derinliklerinden
Odamıza gelen gözbebeklerini
Rüzgarda uçuşan kelebeksi saçlarını
-Eskidendi deme
Gönlümü kavrayan bulutumsu avuçlarını
Dudaklarımı susturan narin parmaklarını
Yüzüme düşen ılık nefesinin davetkârlılığını
Kulağıma fısıldadığın sözcüklerin gizemini
Dudaklarının kirazımsı ıslaklığını
Gündoğumunun kızıllığını
Yanaklarından yayılan ateşi
Dağların zirvesini, yağmura karışan gülümsemeni
Tenimi kaplayan bedeninin yumuşaklığını
Sıcaklığını... Açlığımı... Susuzluğunu... Sığınmalarımı..
Sevişmesiz geçen *******in acısını
Söyleyecektim
Sana...
Her şeye rağmen.

_Eşime

İzmir - 26.04.2007 14:42

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:25 PM
Güvercin

Yüreğimde güvercin
Beyaz tüylü arasında siyah
Gözleri ürkek, bakışları fırtına
Kanat çırptı çırpacak.

Dalgın bakışları uzandı
Karşı dağlara
Hasret ve sevgi akan ırmağa.

20 HAZİRAN 07 23:00 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:25 PM
Haramiler

kırk haramiler
yoldaydı
kırk anti_harami de
pusuda
rengi kırmızı akıyordu
yaşlı nehrin
sevda dolu yıldızlar
salkım saçak otlarda
güneşi topluyorlardı
sarı papatyalar arasından
ellerim bulutları okşuyordu
siyah kirpiklerinin koynunda
haramiler birer birer
düşüyorlardı
düşürüyorlardı
düş kuruyorlardı
cariyelerin çıplak bedenleri
karşı yamaca vuruyordu
nehir kan akıyordu
bulutlar beyazdan kırmızıya
kafalar ayrılıyordu gövdeden
cariyeler raks ediyordu
yeşil tepelerde
gökyüzünden
iki salıncak indi
kocaman iki avuç
musadan kılıç
fırat öpüyordu
diclenin gerdanından
haramiler
anti_haramiler
kardeştiler
kankardeş....

Ersin Başeğmez
27 Kasım 2007 21:19 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:26 PM
Hayalimdeki Ayşe

Kafesli gözlerin
Söğüt dallarından
Fırçalamakta pamuk tırtılın dişlerini
Toprak elli köylü kızının
Koynunda yarınlar
Altında kuru samanlar
Bacakları açık
Arasında Ali’nin kafası
Saçları ter
Yüzünde Ayşe’nin isterik duyguları
Boynun yumuşak ve narin
Teninin kokusu sinmiş gömleğime
Ayşe’nin göbeği ıslak
Ali’nin dudakları
Dişlerinde diri memeler
Avuçlarında yuvarlak sert kalçalar
Organı kapı eşiğinde
Ellerin yavru sokulgan bulut
Kolların ılık sonbahar
Ayşe’nin gözleri kısık
Bedeni gidip gelmekte
Ali’nin her yüklenişinde
Elleri önde
Tırnakları
Erkeğinin sırtında
Sevdalar akmakta yüreğinden
Yüreğime
Ayşe okyanusta dalga
Yükselmekte
Yükselmekte…………
Ve Ali geldi
Yığıldı terli bedenine kadının
******* boyu şiirler dolaşmakta kulaklarında
Saçlarında yıldızlar
Ayşe uzattı elini
Yumuşak avuçlarında ıslak organ
Sevdi, devleşti
Özlem dolu zamanlardan sonra
Yanımdasın
Sana Ayşe’yi anlatıyorum
Tırtıl dolu hayallerini.

21 Temmuz 2007 21:10 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:26 PM
Hayaller

Hayallerin sarmaladı yalnız *******imi
Dudakların saklanırdı bedenimde
Tırnakların takılırdı gözlerime
Bakardım
Ellerini kolların izlerdi sarılırken
Yanaklarım sıcak burnuna sokulgandı


30 HAZİRAN 07 14:40 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:26 PM
Hayaller de...

Bir umut kıvılcımı
Alevden sıçradı
Soğuk velhasıl ıslak
Şarap şişeleri
Bayrağa sarılı
Kırlangıç yumurtaları
Geride insanlar hüzünlü
Gri suratlar
Tarla susuz
Mevsim kurak
Kızın göğüsleri yumuşak
Kurşun geçirmez
Kuşlar uçuyor mavilere
Mavzerler
Ve
Kırmızı karanfiller
Andımız yankılanıyor dağlarda
Gün denizlerin derinliklerinde
Yosunlar sarmış etrafını
Yüreğinden yıldızlar fışkırıyor
Saçların ovalarda
Harman yerinde türküler
Kanat vuruyor
Meyhaneler terk edilmiş
Hayaller de...

İzmir/Narlıdere - 30.06.2007 20:24

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:26 PM
Hayallerin

seyrederdim zeytin gözlerini
dalardın hayallere
dillendiremediğin
hüzün dolu güzel yüzün
saklanırdı saçlarına
soruların biri gider
diğeri gelirdi
düşüncelerine
düşlerin gezinirdi
lacivert gökyüzünde


Ersin Başeğmez
29 Şubat 2009 20:45 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:26 PM
Hayat

Dilsiz hayat geliyordu
Ellerin yılan dili






28 TEMMUZ 07 21:40 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:29 PM
Hedef_i Hayal İzmir

birisi
birileri
hedef diyor
İzmir
sanki Atatürk
Ve İzmir`de
sanki dalgalanmıyor
kırmızı bayrak
içinde ay yıldız
öpmüyor körfezin gerdanından
sanki
Kadifekale`den
selam duran şehitler
bizim değil
ilk kurşun anıtı
sanki
Malezya gazetecisi
konuşulan dil Türkçe değil
hedef diyor
gavur İzmir halkı
sanatına tükürülen toplum
adayı

Ersin Başeğmez
28 mayıs 2008 19:45 - İzmir
çaysız_şekersiz ve papatya/sız

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:29 PM
Hicran

gidip geliyordu
yüreği
yorgun gemiler gibi
pusulasını kaybetmiş
kutup yıldızına takılı
bakışları
bereketli anadolu toprağı
ha yağdı
ha yağacak
karlı bulutlara
yansır düşleri
ha oldu
ha olacak
güneşin sırtında
keskin dişleri
bir gül düşer
kalbi hicran Ay`dan
yakamozun ortasına


Ersin Başeğmez
08 mart 2008 14:15 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:29 PM
İç bükey

manyetik kartların
sarstığı seslere takılı
aşklarda yüzüyordum
sabahın kör zamanlarında
elime tutuşturulan yüzünün
yırttık resmi
sadece iki göz kalmış geride
ağacın dallarından sarkan
ellerin sarmış
yüzyılları
sıcacık güneşi
tebessüm dolu yarınlarda bebekler
ve onların beyaz gülüşleri
annelerinin kucaklarında
sırtlamış kadınlar
vatana şehit düşenleri
yıldızlar ağıtta
başlarında
devlet büyükleri
siyah gözlükleri
iri balonlar
ve bağrışmalardan doğan
boz bulanık çığ
yuvarlanı verir ayaklarıma takılı yüreğin
sevdalara gebe gövden
uçurtma dolusu bulut taşır
babalarımız
babalarınız
sakallarından damlar
dedelerin usturaları
keskin yüzünde toprak
kiremit rengi akar
avurtlarıma yayılmış
şen anadolu
nun
insanları
kızlar halayda
erkekler
dağda
ki dağlar yeşildi
fırat'a ulaşmadan önce
kınalar gelinlerde
silahlar damatlıkların arka cebinde
yıldız gözler
fırlar mayınlarda
ve
badem açan tarlalarda
zaman akar nehirlerde
toz kaplı yollar
sahibini arar
bayrak varsa gönderde
hele içi hilal ve yıldız
doluysa
şehidim gülümser
havada dolaşan
parmaklarının arasından
ve kahramanlık türküleri
ve aslan sesleri
dökülen kanların yerde
kalmayacak sözleri
ki
doğrudur
silinir
gözyaşları

Ersin Başeğmez
31 Ekim 2007 00:21 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:29 PM
İçsel sorunlar I

kuru yaprak
hışırtısı
her adım
atışımda
zaman
durgun deniz
yüreğim
beyoğlunun arka sokakları
kadar karışık
ve
kırışık
düşüncelerim
birbiri ardına
demir alan
kirli yük gemisi
Uzakta
galata kulesi
çık çık gözükmüyor
lacivert gökyüzü
karşısında
gülhane parkı
içinde
hayvanat bahçesi
yorgun
ve
küskün
hayvanlar
çocukların sevgilisi
hemen altında
sirkeci garı
ve osmanlı tarihinin
hanları ile sansarcı
ve
yenicami avlusunda
gagalar yarınlarımı
beyaz güvercinler
beslediğim
beyaz
güvercinler.

İzmir - 10.09.2007 18:53

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:29 PM
İçsel sorunlar II

Kırmızı sokağın ötesinde
Dar ve yüreksiz
Elsiz
Kolsuz
Tırnaklı
Uzun ve sivri
Gözler akan ırmak
Sararan sonbahar
Umutsuz
Yolsuz ve yolculuksuz
Beklerler geleceklerini
Talih kuşunun kanatlarında
Zayıf ve yorgun
Masal kahramanları, deniz kızları
Görüyorlar düşlerinde
*******i soğuk yataklarında
Çarşafsız, kirli ve bezgin
Ekmek sıcaktan uzak
Su beyazdan
Çocuklar balonlardan
Anne memeleri sütten
Gelinler sarı bileziklerden
Kolları ve elleri
Nasırlı yıllar
Kova kova su taşırlar
Gece kirlenen
Gündüz işe giden
Erkeklerine.

20 HAZİRAN 07 23:30 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:30 PM
İki kardeş

yoksul gözlerini
kısmıştı vuran ışıkta
üstü
başı
yırtık *******
yeşil sümüğü
burnunun ucunda
yanaklarında
çatlak yarınlar
ellerinde
siyah dünler
ayaklarında
ne sen
sor
ne de
O söylesin
bir umut türküsü
dökülüyor dudaklarından
denizlerin maviliğine
ormanların yeşilliğine
gökyüzündeki parlak yıldızlara
yanında kızkardeşi
daha sekizinde
ahhhh
bir gözlerini görseniz
hüzün akan bakışlarını
annesine
hasret gözbebeklerini
alıp yatağınıza
kollarınızın arasında
sıcak düşler
anlatırdınız
kirden
ve
malesef
soğuktan
karma
çorba olmuş
yağlı saçlarını
yine de
Ay gibi parlayan saçlarını
korkardınız koklamaya
dokunmaya
ürker diye
ikisinin de önünde
yırtık bir mendil
asfalt gözüküyor
içinde
geçenlerin
attığı
keşke
bıraksalardı
bozuk düzenin
paraları
yaraları
seyrettim
hayallerini
sıcacık ekmeğin arasına
bolca koydukları


Ersin Başeğmez
13 Aralık 2007 21:55 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:31 PM
İlk

İlk heyacanı vardı
Utangaçlığı da…
Kırık bakışları öne düşer
Yanakları kızarır
Yine de gizli bakışlar fırlatırdı
Beni cesaretlendiren.


27 MAYIS 1989 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:34 PM
İnanç

şehitler dökülüyordu
ruhları çıkarken mavi gökyüzüne
büyüklerimiz öyle inandırdı
kendilerini de
onların büyükleri inandırmış
anneler sütten kesilirdi
köyümüzdeki inekler de
beyoğlu'nun arka sokaklarında dolaşan
balilerin
yanında jiletlerin
ve yanında ******ların
boyalı saçlarında
anlamsız kuş gagalı bakışlarda
dişlerin kanattığı boyunlarda
yüksek topuklarda
dönmelerin ses tonlarında
yumurta topuk gezenlerde
ve arka ceplerinde
sustalı taşıyanlarda
da
da
da
larda
inanırdı tanrıya
ananeleri yaşarken



Ersin Başeğmez
28 Kasım 2007 21:13 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:34 PM
İnfaz

ölüm
kapımı
çaldığında
yargılayacağım
hayallerimi
yaşanmamış...

İzmir - 12.09.2007 14:48

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:34 PM
İnsan sevdiğini

Bir sarmaşık gibi sarmalı insan sevdiğini
Bahar kokan yaprakları ile dolamalı sıcak bedenini
Kabaran okyanusları anımsatmalı dalları
Karanlık *******den yıldızlı bulutlara taşımalı

29 MAYIS 07 08:15 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:34 PM
İntihar

bakışlarım sallanmakta tavanda
kireçleri yer yer dökük
duyguları soyulmuş
çırılçıplak
duvarda siluetin
saçların yayılmış boydan boya
gözlerin avuçlarında
öpüyor traşsız yüzümü
parmakların dolaşmakta
sıcak temmuz gecesi
dalgalar gibi sarmalamakta
son çırpınışları ayaklarımın
son vedaları özgür anlara
gerilerde annemin gülümseyen yüzü
duvar koyulaşıyor zaman geçtikçe..................

Ersin Başeğmez
13 Ekim 2007 12:44 - izmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:34 PM
İri Bakışların Sallanır

vurgun yemiş hayatın
salaş yollarında üzgün bir sonbahar
sokak satıcılarının kirli ellerinde
düşlerinden akan fallar
çingene kızın yeşil sümüklü yanağında
parıldayan güneş ışığının
mavi bulutlar ip atlar
gökyüzündeki yanılsamasında
papatya yarınların yırtık yaprağında
sallanır iri bakışların umutlara gebe
süpürür ince bir tarak misali
bıçak sırtında köpük dalgaları
bir kilisenin uzaktan duyulur
saat başı güçlü çan sesi
anneler akar yıldızlardan
süt dolu göğüslerinde bebeler
anneler akar yıldızlardan
bereket dolu göğüslerinde babalar
yoksul ******* sokulur koynuna
kısık dudağınla alevler kondurur
incir ağacından akan boynuna

Ersin Başeğmez
20 Mart 2008 21:37 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:34 PM
İstanbul

Yedi tepe filizlenir
Süt dolu göğüslerinden
Her biri birbirinden cilveli
Erguvanlar sarmalamış bedenini
Güneş terk ettiğinde yerini
Yıldız ve aşık Ay’a
Kadehler kalkar havaya
Galata Köprüsündeki
Rum Tavernasında
Seyrederken parlak altın suları.

Parmaklarından damlar
Şuh endamıyla Beyoğlu,
Sirkeci, Eminönü
Balık ekmek, lahmacun
Yanında Yeni Cami
On sekizliktir Karaköy’ün
Dik yolları.

Yayılır beyaz avuçlarından insanlar
Rumlar, Ermeniler, Leventler
Meyhaneler, fuhuşlar, pastaneler
Ara sokaklar
Keskin bıçak izi dolu,
Şehrin kalbi
Pıhtı kan yolu
İstiklal Markiz’de buluşur
Sait Faik, Salah Birsel
Ve gülümseyerek el sallar
Aşiyan’dan bir garip Orhan Veli

Gözbebeklerinde parlar adalar
Güvertesinde gençler
Yol boyu çalkalar
Martıların şaşkın kanatları altında

İster gönlün Çengelköy Çınaraltı’nda
Denize nazır ballı kahvaltı,
Kanlıca’nın meşhurdur
Pudra şekerli yoğurdu
Bir de bilenlerden sorulur
Ahu bakışlı çapkın kızları
Arnavutköy, Beykoz, hisar
Doğası da temizdir insanları da
Ve de canlı balıkları..

Bağdat caddesinde gezinir ayakların
Moda’da ise gün batımında kahve içilir
Ve kollarındaysa sevgilin
Kırmızı gülün yanında
Çingene kızlara fal baktırılır.

Dualarla anar dudakların
Süleymaniye, Sultanahmet, Yenicami’yi
Topkapı, Ayasofya, Yerebakan sarnıcı
Kokusuyla meşhur Kapalıçarşı
Genizde dolaşır Mısırçarşısı
Kadıköy, Üsküdar
Arasına sokulmuş Harem
Nazım’ın dizelerinde demlenir
Yorgun Haydarpaşa Garı
Ve heybetiyle Selimiye Kışlası
Anaların yüreği dağlar kapısında
Kol kanat gerer Dolmabahçe Sarayına
Karşıdan sessizce Kız Kulesi
Ve arkasında Kuleli Askeri Lisesi
Bitmez anlatmakla İstanbul
Bitse de boğazda bizim aşkımız.

İzmir - 25 Ağustos 2007 23:24

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:34 PM
İstek

Sessiz akan bir ırmaksın
İçinde yüzmek istediğim.


21 NİSAN 07 21:54 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:34 PM
İzmir

kemeraltı
dar ve girintili gövdesinde
geçmişini arar
yorgun gözlerim
terli bileycilerden
saçılan alevlerinde
çocukluğumun bakire düşleri
ve masum gülüşleri
dolaşır
tozlu asfaltta

hisarönü
saf ibadetlere karışır
lokantaların yemek kokusu
ve fincanlarda dolaşır
insanların falları

saat kulesi
aşkların gözcüsü
hasan tahsin korur
konaktan kalkan vapurları

yıldızlar dökülür
kızların hülyalı bakışlarına
mavişehirden karşıyakaya
fuarda yaşanır
heyecanların pembesi
hepsini seyreder
kadifekaleden
şehitlerimizin avuçları
ve
nabız gibi atar
saadet dolu yürekleri

bornova
uzak diyar
gibi gelse de
merkez_i şehir
ile suratsız yüzüme
belkahve
savurur saçlarını
körfeze
rakı kadehlerinde
palmiyeler
alsancakta
dolaşır gece
cinsiyeti hürler

her sabah
gün doğumunda
hürriyet gülümser
zübeyde hanımın
düşlerinden
esaret
dokuz eylül
bin dokuz yüz yirmi iki de
döküldü denize
tıpkı karpuz kabuğu gibi
ve
mavi bir bulut
beyaz bir martının
kanatlarında yükseldi
gökyüzüne


Ersin Başeğmez
29 ekim 2007 14:15 _ İzmir
çaysız_şekersiz ve papatya/sız

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:34 PM
Kadın

sessiz ******* hüküm sürüyordu
yıldızların flört ettiği sokaklarda
bir adam denize akıtıyordu
buz kesmiş gözyaşlarını
yanında bir kadın vardı
evet kadını vardı
saçları
rüzgarda uçuşuyordu
sözcükleri de......
bakışları adamın geçmişine kitliydi
nasırlı kuru elleri
kıraç sakallarında
geçmiş
o neredeydi acaba.....

Ersin Başeğmez
19 Ekim 2007 09:20

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:35 PM
Kadın ve fren

bakraç zamanların ışığında
gönülsüz bir sevda geçer
sulak yolun kenar mahalinden
kirli sakallarına karışmış tükürüklerini
sağa sola saçan bir şoför
küfreder kadınsız geçen
siyah bulutlu *******ine
okşar direksiyonun simidini
sonrasında
sıcak ve dolgun göğüsleri avuçlar gibi
yol
bir kadın vücudu gibi yayılır önünde
hızlanır nefes alışı
ve
gaza yüklendikten sonra verişi
gözbebekleri büyür
her öne doğru hamlesinde
ve
geriye doğru çekilişinde
derken acı bir fren sesi
uzanır kalır caddede
arka koltuğa biner
*******in gerçeği
fiatını da soramaz
sadece bakar
kalır

Ersin Başeğmez
01 Kasım 2007 23:29 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:36 PM
Kadınlaşan kızlar

Ağlamak gelirse yüreğinden
Kırmızı duvarlarla kaplı yollara uzan
Karşına
Kırmızı başlıklı kız çıkacak.
Sana
Gecenin kırmızılığını
Ve ******* boyu akan kırmızılığı anlatacak.
Utanacaksın!
Sessizliğe gömülen
Ve
Utancından kırmızılıklarını anlatamayan
Kızları görünce.
-Kadınlığını, akan kırmızıdan anlayan
-Kadınlaşan kızlardan.

İzmir - 08.05.2007 00:28

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:37 PM
Kalmaların Gitmelerini Doğurur mu Acaba (ı)

kalleş bir bakışın fırlattığı
manidar gözbebekleri
dolaşır bulut bulut mavilikler
çocukların gülüşleri
kara ******* kesmiş Ay`ın yolunu
koynunda yıldızlar titrer korkudan
arka sokakta ustura yol verir yosmaya
beyhude güneş bekler sırasını
çengelköy sırtlarında
ağlamaklı bir kedi dolaşır
falcı kızın çingene geçmişinde
olsun
sen yine de kal
boğaza serili hayallerimde
kız kulesinde yazdığım

Ersin Başeğmez
23 nisan 2008 23:15 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:37 PM
Kalmaların Gitmelerini Doğurur mu Acaba (ıı) (son)

kalmalarına akıyordu gözlerin
sulu sepken kar sıcaklığında
martılar yazıyordu alacakaranlığı
zaman aşklara yol verir gibi oluyor
sonrasında soru işaretleri düşüyordu
bire birer kurşuni gökyüzünden
sarı laler anlatıyordu gece baskısında
bankın tozlarına düşen gözyaşlarını
boğaz böğrüne bıçak gibi saplanan
karadenizden açığa çıkan gemilere
yıldızlı saçlarını örtüyordu
anne sevecenliğinle
ve kalmalarına çıkıyordu gitmelerin
demir bakışlı sevdiğim

Ersin Başeğmez
25 nisan 2008 02:33 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:37 PM
Kalmalarına Uzanır Gitmelerin

yollar
kırık bardaktan savrulmuş
camlar arasında
gül
diken
suçsuz anların
bakire düşlerinde gizli
siyah gülüşler
geçip giden
tren ve raylarında gibi
yatarken anların tadına
kıymık gözlerinde
edremit
yosma gibi uzanıyor
Ay`lı zamanlara
tut ki an geldi
ve
gitti
göstermeden kendini
döşümde gizli
karanfil kokulu
saçların
bulutların göğsünde
sinderalla masalının uykusunda
adın gizlenir dudaklarımda
katmer katmer kuytularda
ki
sabah
şafak sökümünde
denizin koynuna sokulmuş
balıkçı motoru
da
çıkaramaz suların derinliklerinden
sanki
gezgin çöllerde
suyu arayan adamım
geçmişime firari
geleceğin katili
dergahlarda uyuklayan memleketim
elma dersem çık
ayva dersem
kal
keskin yüreğimin
git/gel meydanında

Ersin Başeğmez
07 Mart 2008 07:59 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:37 PM
Kalpazanlar

Düşlerimden atıldım dün gece
Kalpazanların arasına
Bir baskı makinesine aldı üç kişi
Ürkek suratıma baktılar
Şaşkın kaldılar
Kırmızı denizler akıyordu
Sarı nehirler
Beyaz şaraplar
Kirli gözlerimden kaçıyordu
Memleket türküleri konuyordu
Anneme hasretimi anlatan
Ayaklarımda
Mercan kokulu balıklar
Kokuşmuş bağırsaklar
Bir testerenin metalik sesi
Yankılanıyordu odada
Gözleri kan çanağı yarınlar
Makinenin yağlı dişlilerinde paralar
Seç seç al
Avuçlarımdan
Yüreğimde beslediğim
Güvercinlerimi.

İzmir - 29.05.2007 18:35

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:37 PM
Kana karışmış geçmiş

Sesin uzanmakta uzaktan
El ele eklenen hayaller
Taşlı yolda koşan kocaman umut
Sessizce koynuma sokuluyorsun ilelebet
Hatıraların yalnızlığına kaçtı
Firari kabarmalar
Bulutlar akıyordu yıldız yıldız
Yağmur şiddetli boşalıyordu gökyüzünden
Ve sonra neden bilinmez bir gökkuşağı yayılmıştı
Sessiz gök gürültülerinin arasında
Sen yoksulluğa mahkum etmiştin
Gözlerimi...
Uyuz bir kirpi yuvasını terk ediyordu üzgün
Bir şiir yayılıyordu
Eski zaman şarkılarını anımsatan
Ağlayan bir bebeğin
Süt kokan ellerinde
Hayalleri geliyordu sulardan
Sen yitip giden bir geminin
Harabe güvertesinde
Solgun bakışların ağlamaklı
Duygulu liman göğüslerin
Kendimi alıyorum, çarpıyorum taşlara
Çıt çıkmıyor gönlümden
Kırmızıdan başka
Saçlarım bulut... gökyüzü.. yıldız
Yansımaların toprakta yeşeriyor ıslak kıvılcım
Annemin hayalleri uzaklaşıyor
Doktor
Fakülte... kan... torun...
Nefes... ev... son nefes...

İzmir - 08.05.2007 00:42

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:37 PM
Karanfil

aysız bir akşam
gözlerimin ferini çalmış
sustalı sokaklarda dolaşan dudak izin
kırmızı bir karanfilde asılı kalmış


Ersin Başeğmez
17 mart 2008 13:30 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:37 PM
Karartma *******i

Uzun kısrak ellerine takılı parmaklar
Beyaz sis bulutları
Kiraz dudaklar
Gül bahçesi.

Karartma *******i akmakta uzaklarda
Etrafında nöbetçilerin turladığı dört duvar
Serin göz yaşları akıyor dört diyar ötede
Bir annenin nasırlı memelerinden.

umuda ümit yüklendi
Beyaz güvercinin
Kanatlarından
AF beklendi
Dörtgen gökyüzünden sadece uçurtmanın kuyruğu gözlendi
Bir de biraz gün/eş.

Sıcak dudaklar sahipsiz
Ana çocuksuz
Evlat/sevgili sigara ve kitapsız
Ülke insansız
Toplum hukuksuz
Kal/dı
Darağacında.

19 MAYIS 07 11:29 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:37 PM
Kardelen Travmalar

kör bir kurşun pusu kurmuş gözlerine
ağlar bir bebek sus pus olmuş sözcüklerde
ağır bir halat bağdaş kurmuş
bekler kuytu karanlığa sinmiş yılanın koynunda

kara bulutlar boncuk gibi dizilmiş
gri gökyüzüne
bir metaforun yanık kucağında
kardelen travmalarım
hiçliğe biçkin ve gebe düşler
dudağının kenarında isli bir mum gibi parıldar

Ersin Başeğmez
02 haziran 2008 09:15 _ izmir
çaysız_şekersiz ve papatya/sız

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:37 PM
Katil

Geminin güvertesi
Silah sesi
Gece sessiz
Kadınlar, erkekler,
Kızlar ve çocuklar
Sıcak yataklarında
İkinci silah sesi
Katil karanlık sisli denize baktı
Bir çocuk çıktı kurbanın yanına
Sıcak elleriyle renksiz kanı sildi
Göz göze geldi katille
Üçüncü silah sesi
Katil tek ölen üç.


01 AĞUSTOS 07 23:07 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:37 PM
Kırma *******

serin ırmaklara uzanık
yorgun düşleri
buz tutmuş çatılardan
akıyor gözyaşları
hayalleri
kırma *******de
dolaşmakta koynumda
ürkek bedeni sokulmuş
sıcak göğsüme
dindirir öfke dolu hasretini


Ersin Başeğmez
17 Ekim 2007 16:44 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:38 PM
Kırmızı balık_ annemin anısına

Mavi limanda ağlıyordu
Sessizce
Kırmızı balığın yosun gözleri
Giden annesinin arkasından
Sarı bir balık yaklaştı yanına
Meraklı gözlerini dikti yüreğine
Sonra lacivert, siyah, beyaz
Tüm balıklar halka oldu
Ağlayan balığın çevresinde.

yıllar önce annemi kaybettiğimde
insanlar balıklar kadar destek olamadılar
bana ve kardeşime.

İzmir - 18.08.2007 14:11

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:38 PM
Kısmet

yolun kıvrımları
kıvrımlar arası
su yolları
üzerinde bir çöp
güneşten kavrulmuş
akıp gidiyor
bilmeden
başka bir kıvrımın
başlangıcına.

İzmir - 16.09.2007 13:21

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:38 PM
Kıvılcım

Gözlerin
dalga dalga yıldız
okyanus yeşili
hüzünlü Ay
bir kıvılcım
içimi ısıtan.


12 MAYIS 07 14:41 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:38 PM
Kirpiklerinle İsıtır Mısın Tenimi

sen;
siyah *******de gökyüzünde dolaşan çıplak ayaklı yıldızların
uzun parlak saçlarına bıraktığı parıltıları;
Ay`ın ince ince dilimlenmiş olarak gözbebeklerine
yerleştirdiği hüzünlü gölgeleri
ve
o gölgelerinin arasında dolaşan suskunluklarını,
anlattıklarını, anlatamadıklarını, hayallerini
yanan bir mumun yüzüne vurduğu kızıllığın
o hoş alnında, sabun kokulu yanaklarında,
ufak burnunda, yuvarlak çenende çizdiği resimleri
hasretle yanan hafif aralık kıvrımlı dudaklarını
ve
o nar çekirdeği gibi parlayan dudaklarının arasından
hınzırca görünüp görünüp kayboluveren
kırmızı bir elmayı ısıracak gibi duran inci dişlerini
beni kendine daima çeken başının bir misafir gibi yerleştiği
ince, uzun, zarif boynunu;
ayva sarısı tüylerinin kıvrım kıvrım uzandığı enseni
deniz sularının beyaz tuzlarını bıraktığı
yumuşak, yuvarlak omuzlarını;
bir liman gibi beni fırtınalardan koruyan,
saran, sarmalayan, uyutan, ısıtan,
dinlendiren, huzurlara kavuşturan diri göğüslerini;
her an karşı dağlara uzanıp da zirvesinde
gülümseyen güneşi alıp
gözbebeklerime yerleştirecekmiş gibi duran dal gibi kollarını,
pamuk tarlalarını andıran avuçlarını
ve
yeni doğan bebekleri anlatan ince parmaklarını;
ipek gibi yumuşak, pürüzsüz tenini
ve
o tenin ciğerlerime doldurduğu taze bahar kokularını;
içinde sevginin, güzelliğin, asaletin,
aşkın, masumluğun, saflığın yüzdüğü yüreğini
ve
kendini al da gel,
şu gecenin insanı yalnızlığın pençesinde kıvrandırdığı saatte,
karşına oturup
söz
sadece öbek öbek bereketli,
mavi bulutların ve körfezin dolduğu
iri zeytin gözlerinin derinliklerinde
beyaz van kedisi gibi kıvrılıp uyuyacağım,
lütfen kirpiklerinle ısıtır mısın tenimi...

Ersin Başeğmez
06 Nisan 2008 08:50 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:39 PM
Kuşağımda Dolaşan Martılar

ikinci cihan harbinden
hemen sonra
açlık
şehitlerimizin yerini almıştı
da
halk anlamamıştı
kulakları sağır olan sesi
aziz vatanımda
hüzün mayısın kucağında
yeni yetme bir güneş
çıkar gri gökyüzüne
yüreğimde gezinir
sessiz gemiler
taze bahar
koklar uzun saçlarını
bakışlarında umut
dağların zirvelerinde
ay gülümser
boğazın sularına
aşk sokaklarda
çağla parmaklarında
pamuk şeker
izleri
sokaklar
çöpçülerin kucağında
yırtık pırtık hayaller
dolaşır kedilerin dişlerinde
içki şişelerinin koynunda
uykusuz güneş
ve kaldırımlarda
göçük düşünceler
düşünceli
tepe görmemiş
dağları ciğerine çekmemiş
çukurlarda
kaldırılan düş’ler
kadınsız
sahi
biz
her sağ değişimizde
sol yanımızda bitti darbeler
tüyü bitmemiş yetim hakkı
bakakalırken gözlerimize
sevdamız yazıldı
eylül şafağında
toprağa açılan
bir yetmişlik çukura

Ersin Başeğmez
19 mayıs 2008 24:00 _ İzmir
çaysız-şekersiz ve badem/siz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:39 PM
Kürdan Geviş Getiriyor

zaman
kalburüstü bakışlarından geçer
tahterevalli gibi
göbeğin kaşınır
sinek kaydı çenenin altından

bir kürdan girer dişlerinin arasına
hazımlayamadığın bizler
düşlerimiz saçlarının beyazlığında

k…. yayılır da genişler
sandalyenin dar yüzeyine
bir sinek konar
asma bahçelerini andıran yüzüne
alır atarsın ağzına
kısa günün kârı
dersin kendine

Ersin Başeğmez
27 mayıs 2008 18:12 _ İzmir
çaysız_şekersiz ve papatya/sız

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:40 PM
Leş

Sessizce ayaklandı yüreğin
Yıldızlara uzandı
Kana kana ya da kansızca
Şarkıların nakaratına takıldı
Gözlerinin içindeki göz bebeklerin
Kanatlı bir martının çığlığı ve haykırışı
Gerçek kadar gerçek bir çocuk
Üstü başı perişan
Kalbi bir kartal pençesi
Uzakta bir evin kırık penceresi
Sen içimde bir devinim
Kırmızı kırmızı yazdığım romanın aksak kahramanı
Yol toz ve duman ve leşlerle dolu yanları
Kolun eksik parmakların uçuk fikir
Mürekkep dolu dünyamın boşluğu
Şişeler birbiri ardına dizili
Bitirilmiş
Sönük lamba
Boşluk
Karanlıksız benliğim
Silahlar uçuşmakta beynimin beyaz kıvrımlarında
Çoçuğumun yoğun bakışları bulut bulut yayılmış
Sen geliyorsun aniden
Çıkıp geliyorsun
Yıldız yıldız bakışların alev alev dudakların
Yakıcı avuçların saçların ellerin
Uzanıyor bedenim bedenine
Yol kenarındaki leşleri toplamalı
Çoçuğu annesine kavuşturmalı
Varsa
Kitabın beyaz sayfaları
Silgi ve de silinmeyen sen
Çoçuk... Leş... Sen...
Bulut... Kasık... Kırmızı... Düşler... Düşünceler...

İzmir - 15.07.2007 02:45

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:40 PM
Manidar dizeler (I)

suskun
yalnız

muhtaç
bakışlarda
manidar *******
siyah
beyaz noktalar
gökyüzü
gönlü kesik
vurgun
çapkın
yakamozda
beyaz yelkenli
uzak
sallanmakta
beşik gibi
şehir
çıplak
saklanmakta evler
çocuklar
aydınlık yüzlü
mavi
balonlarda
düşleri
yürek
sessiz
sokulgan
mahzende gizli

Ersin Başeğmez
04 Aralık 2008 21:03 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:40 PM
Manidar dizeler (II)

güneş
şehrin üzerinde
yorgun
akşamdan kalma
meyhanede
kirli tabaklar
sarhoş anılar
kominin ellerinde
bak
şurada gözlerim
kan çanağı
uykuya hasret
denizin tuzlu sularında
yüreğim
uyuz bir kedinin dişlerinde
mavi kalemden akan düşlerim
birazdan sarı önlüklü
ağzı kapalı
çöpçüler gelecek
kalın eldivenli
kollarım uzanırken
kız kulesine
elma sepetindeki
yılana
saçların uçuşacak
Nuh'un gemisinde

Ersin Başeğmez
07 Ocak 2008 22:02 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:40 PM
Manidar dizeler (III)

metaforlar hücum ediyor yüreğime
ölümün tatlı hüznü
gözbebeklerimde
fırtına sonrası
durulan denizin tuzlu sularındayım
gövdem söz dinlemez
karanlık gökyüzü
yıldızını ve Ay'ını yitirmiş
bakışlarım
dolaşan balıkçı teknesinde
demleniyor
mangalda geçmişim
alev alev parlıyor
göz kamaştırıcı
sofrada ellerim karıncalı
demir soğukluğunda
gelecek akıyor derinliklerime
gözünü sevdiğim rakı
beyaz bulutlar gibi
yumuşak okşuyor ciğerimi
aklımda beyoğlu
kalleş sokakları
rum dilberi
soğuk *******i
hissetmezdim yanında
ne kadındı be
hele içince
hele anlatınca
ne insan olduğunu görürdüm
de
ağlardım gizlice
ve
final
şal çekiyorum
denizin üstüne
mavi gökyüzünden

Ersin Başeğmez
16 Ocak 2008 19:20 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:40 PM
Manidar dizeler (IV)

şehrin
çıplak gözleri
geceye
baykuş gibi yayılmakta
beyhude adımlarım
sokak lambalarının
ışığının okşadığı
akşamdan kalma asfaltta
senden kalan
son kırıntıları toplamakta
soluk evlerin
dar bacalarından
çıkan dumanlarında
hüzünlü siluetin
yorgun deniz
kız kulesine
seni anlatmakta
bir adam
pazarlık yapmakta
genç bir kızın
bakir dudaklarıyla
şiirler dolmakta
sevdaya dair
düşlerime
ki onlar
çocukluğumda
havaya savurduğum
ve
hemen yok olan köpükler
hüzzam bir şarkının
notalarında dolaşmakta
üşüyen parmaklarım
karşı mahallenin
dar yokuşunda
fettan bir kız endamında
ağaçların gölgesi
annemin süt dolu göğüslerinde
bebekliğimin beyaz dişleri
uzaklarda
bir yerde
kırmızı bir davetiye yazılmakta
bedenime
hissediyorum

Ersin Başeğmez
24 Ocak 2008 21:28 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:40 PM
Manidar dizeler (V)

suskun gözlerine takılı
çıplak dünler
salaş sokaklarda
yalnız bir kadının
rüzgarda dolaşan adımları
bebek gülümsemeleri
taranır bacası tüten evlerde
o evlerde ki
akşamları
masa başında toplanır
güneşte
şehirde kaybolan düşler
işporta tezgahlarında satılır
yürekte dolaşan güvercinler
kadın
karanlığı sarmalarken
bir yıldız konar avuçlarına
bir güvercinin ürkek tüyleri
ve
süzülür yanaklarından
erkeğinin nefesi
süt kokulu


Ersin Başeğmez
30 Ocak 2008 23:09 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:40 PM
Manidar dizeler (VI)

sözcükler
çekine çekine
dökülüyor
kırık dudaklarından
nar ağaçlarında
kana bulanmış yıldızlar
güneş yüzüne hasret
aydınlık
Ay`la saklambaç oynamakta
bazen de körebe
yüreğinde denizler
yüreğinde gemiler
bakışlarında bulutlardan
barakalar
çocukların kucaklarında bebekler
mavi bir salıncağın oturağında
sımsıcak gülüşler
anlatıyor
yorgun yüzünde sarı başaklar
bir haber getiriyor
martının kanatları
pamuk tarlalarında
ırgatlar
kuru çatlak avuçlarında
dedelerinin gözbebekleri
susuyor
karşı yamaçlara
akşam düşüyor usul usul
bir gelinin saçlarından


Ersin Başeğmez
03 01 2008 19:08 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:40 PM
Manidar dizeler (VII)

göremiyordum
sokaklarda lambalar yanıyordu
ve ışıkları
yaralı çöp tenekelerine düşüyordu
çocuklar dolaşıyordu
kurşuni yarınlarda
balkonda
genç bir kız
sabahlığını
rüzgar öpüyordu
kuru dudakları
bulutlar sek sek oynuyordu
güneş parkta salıngaç
pembe giysili çingene
iki sevgilinin falına bakıyor
gökyüzündeki yıldızları satıyordu
ihtiyarın biri
son küfürlerini savuruyordu
küflü geçmişe
ve paslı geleceğe
bir annenin bakışları
insanın ciğerini delen bakışları
evlat yolu bekliyordu
ufukta
bilemiyordum
hissedemiyordum da

Ersin Başeğmez
19 Şubat 2008 23:41 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:40 PM
Manidar Dizeler (vııı) (son)

hüzzam gözlerinde
mavi bulutlar
dan
ince bir gölge
kor alevler arasında
aklın
dan
geçerken küflü geçmişe takılı zaman
bir martı taşır
zayıf kanatlarında
beyazlara bürünük yüreğini
ve
yumuşak avuçlarında
pamuk tarlaları
güneş toplar yıldızlardan
ve
o
saçların uçuşurken
sevda kokulu tepelerde
yakomozun gülümsemesi
düşer dalgın sulara
balıkçı kayıklarında
yaslar tutarım
ağa gelen
kardeş
balıklarla

Ersin Başeğmez
28 Şubat 2008 14:28 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:40 PM
Manidar dizeler ı

kalem
mavi
sarıyor
beyaz sayfayı
makas
kesiyor
duygu
kalakalıyor
yürek
yüreklikte
yüzün
Ay sarması
hüzün

Ersin Başeğmez
06 Ocak 2008 19:35 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:41 PM
Martı

kırık masanın etrafına toplanmış
solgun hayallerim
içinde sen
sarı papatyam
beyazlar yayılmış
gözlerine
serin bir meltem esiyor
yıldızlı gökyüzünden sokulan
bir tebessüm yayılıyor
kalem dudaklarının kenarından
afacan bir martı
kanat çırpıyor
yüreğimden
sana doğru

Ersin Başeğmez
15 Ekim 2007 11:19 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:41 PM
Masallar ülkesi

Cam gözlerinde
İki balık
Mavi pullu
Etrafında beyaz bulut
Yumuşak yatak
Aldı götürdü yüreğimi
Masallar ülkesine.

31 Temmuz 2007 13:44 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:41 PM
Me

öl
de
di
m
me
yuvarlanmış yardan
kaskatı beden
çemberimde
bir damla kan
can çekişiyor yüreği
m
akbabalar sesleniyor
gri gökyüzünde
yok
tu
n
başak kokulu yarınlarda

Ersin Başeğmez
19 Aralık 2007 15:21 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:41 PM
Meyhane

şişelerdeki içki arka arkaya boşalıyordu
köşede yorgun masada
oturan gezgin ölünün yüreğinde
sarı leblebi ve rakı yanında
kavun gözlerin
kurşuni duman
sigaradan yıldız bakışlarına
oradan
sahipsiz bulutlara
düşünceler tırnaklarımın ucunda
akacak bulutlara

21 TEMMUZ 07 14:00 - İzmir

Ersin Başeğmez

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:41 PM
Misafir I

Tüm renkler aynı anda kirleniyordu
Birinciliği siyaha verdi Ş... sizler
Beyaz önce sarardı, sonra da kızardı
Derken yüzü morardı
Sonunda karalar bağladı
Haklı çıktı yukarıdaki insanlar
Ve
F...‘li oldu tüm doğanlar
Yaşadıkça değiştiler
Tele vole semtini seçtiler
Sahi
Dün 23 nisanı yazmıştım
Halbuki unutmuştum
12 martı - martı’yı değil
Vallahi haksızlık etmişim
Sol yanımı
Ziverbey Köşkünde
Ağırlayanlara

Not: İlk dize Özdemir Asaf’ın jüri isimli şiirinden alınmıştır. Ustaya saygılarımla.

İzmir - 20.07.2007 23:41

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:41 PM
Misafir II

Gelseydin gözlerinle bize
Yeşil vadilerin arasından
Uçan hayallere takılırdın şen bulutlarda
Akan nehrin kirli sularında
Kızlıktan kadınlığa geçişinde dokunurdun beyaz ellerinle
Babanın silueti dolaşırdı
Acı tırnaklarında
Annenin durgun gözyaşları karışırdı
Şimşeklere
Ne sen ne de bakışların geldi
Gelen haberindi.

20 TEMMUZ 2007 19:00 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:41 PM
Mor odalar

gözlerinde gezinir yıldızlar
bulutlarla sarmaş dolaş
düşüncelerin asılı geceye
yalnızlığının türküleri
odanın nemli duvarlarında
şehrin arabaları
şehrin sokaklarının
kenar mahallerinde
gezintiye çıkan vücutlar
salaş meyhanelere dökülür
yalnız insanlar
arasında gözlerim tenha
ellerinin dolaştığı
kirli sokaklarda
arar izinden kalanları
bulamadığım yüreğin
saçlarının arasında saklı
gizli duvarlarda ellerin
avuçlarında kirli paralar
üstün başın savaş kalıntısı
ağlar yayılmış
üzerine
ağalar
şehrin kuytu köşelerindeki
mor odalarda


Ersin Başeğmez
27 Ekim 2007 21:55 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:41 PM
Naif

gözlerim akıyordu
toplamasını bilmiyordum
bakıyordum kanların arkasından
çapaklarım kesiyordu bileklerimi
parmaklarım uzuvlarımı arıyordu gövdemde
aklım gökyüzündeki yıldızların
dişleri arasındaydı
ve sen gülümsüyordun
ve ben
yine de mutluydum

09 Ekim 2007 21:18 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:42 PM
Nesil

Nesil
Uzun boylu
İnce vücutlu
Ve de
Dar yürekli.


21 TEMMUZ 07 16:50 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:42 PM
Otel odası

Otelin sakin odası
Manzarası duvarlar
Ufak penceresi ve sarı perdesi
Mini bar, komidin, iki kişilik yatak
Yanında yuvarlak masa
Deniz manzaralı bir resim
Arkasında sislere gizlenmiş dağlar.

Sen yatağa uzanmışsın
Beyaz bir çarşafın altında
Gözlerin hafif kısık tavanda
Bedenin çıplak ve de sıcak yaz akşamı
Yanakların kızarık, dudakların aralık
Davetkar ve cüretkar
Saçların yastığa yayılmış
Göğsün yükselmekte nefes alışlarında
Önce gözlerim
Sonra dudaklarım,
Ellerim
Bedenim kavuşuyor bedenine
Zaman
Anlamını yitiriyor
İnsanlar, kavramlar
Önce girdaplar
Sonra
Yükseklikler
Nefes nefese

08 HAZİRAN 07 13:30 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:42 PM
Oyuncak bebek

Vakit gece
Toplanmış insanlar
Kafası
Uzun saçlarının
Üzerinde
Bir kız yatmakta
Asfaltta
Boylu boyunca
Kömür gözleri
Kocaman açılmış
Üzgün bulutlara
Elbisesi beyaz
Ve
Üzeri kan
Annesi dövünüyor
Firari geleceğe
Az ötede
Oyuncak bir bebek
Kimsesiz
Saçlarında
İki tel
Eksik
Acaba
Yüreğine mi
Baksak
Kızın! ..

İzmir - 10.07.2007 12:19

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:42 PM
Öp

bakışların yağmur bulutları
istanbulun arka sokaklarını süpürür
yaşlı meyhanecinin
güneşe hasret yüzünde
çocukların mavi balonları
ve
boğaza akar
avuçlarından yıldızlar
da
öper balıkların sırtından
martı kanatlarında
kırmızı bir gelincik
öp
sev
kokla
haliçe düşen yüreğimi
öp de Ay vursun kirpiklerine

Ersin Başeğmez
11 şubat 2008 11:55 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:42 PM
Özgürüm

heybemde mavi düşlerim
solumda sevgi dolu yüreğim
sağımda kurşun kalemim
bakışlarımda jilet yıldızlar
gölgemde güvende hisseder
kendini dostlar
avuçlarımda imansız Ay
cüzdanımda taze/kuru
beyaz papatya
bileklerimde yoktur kelepçe
bir çıkarım dağlara
kartal kanatlarımla
bir inerim denizlere
balık yüzgeçlerimle
özgürüm gökyüzündeki güneş gibi
eyvallahım yoktur kimseye
varsa yol verecek olan
düşerim ayaklarıma
fütursuz rüzgar gibi



Ersin Başeğmez
11 mayıs 2008 21:36 - İzmir
çaysız-şekersiz ve badem/siz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:43 PM
Özlemek

Yağmur dolu sabahlar
Camda rakı şişesi
Kapıda bekler dostlar meyhanesi
Sessiz bir güvercin havalandı
Omuzlarımdan
Çöktüm yere
Bir papatya göz kırptı
Elim boş umut
Yarın ağlayan zaman
Güvertede
Düşlerim tek başına
An
Öndeki anlardan yırtık
Günahlar çakıyor gözlerinde
Tarlada filizlenen başak
Kitaplar
Cilt cilt yalan
İnsan denizi özlüyor
Terk edildiğinde
Dağları
Deniz kızının bulutlara yükselmesini
Fısıldadığın sevda şarkılarını
Eşiği geçip
Parmaklarımı dudaklarına dokunmak ve de öpmek kana kana
Uyumak göğsünde güneş odaya ışıklarını dökünceye dek
Sevişmek yıldızlı gökyüzünün altında
En çok da içmek deniz kıyısında
Gözlerinde yakamozu seyrederken
Ve AY ışığı altında sohbet
Bilirim dudaklarından kelimeler ne güzel dökülür
Gülmek
Ne kadar da yakışır yüzüne
Saçların savrulur rüzgarda
Kadehlerden ziyade küçük ellerin tokuşur yüreğimde
İnsan yine de seni özler terk edildiğinde.


11 HAZİRAN 07 23:00 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:43 PM
Paris

Eyfel Kulesinin dibinde
Oturmuş
Güneşin vurulduğu,
Yıldızların selam durduğu
Etekleri
Dizlerinin
Üstünde olanları
Seyrediyorum
Sakıncası var mı..

16 Eylül 07 03:16 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:43 PM
Rastlantı

Sırt sırta vermişler
Düşünceler aleminde
Karanlık sokaklar
Kısık bir lambanın altında
Üzerlerinde kan emici
Sivri sinekler
Ellerinde fener
Düşkünler yurdundan Kezban
Kırık kadehli sesi avuçlarında
Denizin üstünü örtüyor saçları
Martı kapmış kanatlarından
Az ilerde Figen
Müşteri yollamakta
Kırk haramili bedenine
Cuntalar ve suntalar dönemi
Geride Ali
Ceketinde tozlu hayaller
Çocukluğunun hatırası sağ yanağında
Polis arabasında genç iki polis
Siren sesi dokunaklı olta
Temel akmakta ahmakça
Arka cebindeki cüzdan dolu
Beyni yağlı göbeğinin aşağısında
Bir kabartı kasıklarında
Fenerli iki kişi
Sivri sinekler altında
Ellerindeki buruşuk
Ve gözleri yaşlı kağıtta
Adres yazılı
Yarı okunaklı
M... oteli D... nolu oda
Gözler kırmızı öfke
Sert adımlar kirli asfaltta
Buldular önce oteli
Sonra da odayı
Sigara, ucuz şarap kokusu yayılmış
Odaya
Ter kokusu
İki bedenin
Yataktaki
Temizledi hepsini
Barut kokusu
Sakince çıktılar kayıp sokağa
Onları kör bir dilenci gördü
Yürüdüler
İhbar geldi
Polis arabası vurdu kendini otele
Ali son malı sattı Temel’e
Elleri cebinde güvenli
Ağzında ıslık
Karnı aç
Gitti dört sokak aşağıdaki meyhaneye
Temel’in kafası yerinde
Ararken gövdesine paralı arkadaş
Buldu Figen’i
Azgın ve nakit arzular için yürüdüler
Küskün odaya
İki kişi kaldı geride
Sokakta
Tabancayı sildiler önce
Kedinin kaçtığı çöpe attılar
Hava temmuz sıcağı
Gökyüzünde yıldızlar jilet
Ceketlerini attılar omuzlarına
Dört sokak aşağıdaki meyhaneye gittiler
Farkında olmadan...
Meyhanede
Ali sağdaki masada
Ortalık sakin
Oturdular
Meze, rakı, yemek sipariş ettiler
Birazdan da Temel damladı
Boş gözlerle
O da oturdu sahipsiz masalardan birine
Müzeyyen Şener çalıyordu radyoda
Akasyalar açarken
Polis arabasının soğuk sesi çarptı kapıda
İki polis bakışı girdi içeriye
Garson fırladı, servis açtı
Sahi Figen nerede kaldı
İsimsiz paralı bir erkeğin altında
Bilinmez
Belki de üstünde
Keşke
Yanında olsaydı...

İzmir - 11.06.2007 24:00

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:43 PM
Sahipsiz Bir Şiir

sahipsiz bir şiir bu
yassı ve eğri bir gecenin
mim çekilmiş koynunda
sise batık yıldızların yamaçlarında
sığırtmaçlar dolaşır
vuslat
hayal perisi sol omzumda
Bağdat aransa da bulunmaz
puslu masallarda
düşler düşümsel güzergahlarda
yüreğin aç bir kurt
kemirir de kemirir geleceği

kehribar tespihlerde saklı
Ay`ın öptüğü yüzün
bakışların sallanır sularda
sahipsiz bir şiir düşer yollara
Beyoğlu senin Adalar benim
dolaşır durur dolu kristal kadehlerde
güneşin dans ettiği
yırtık bir kitabın arka sayfası
önsözüdür
yazdıranın mühürlendiği

Ersin Başeğmez
26 nisan 2008 20:49 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:43 PM
Saklı kent

isterim ki
denizler kucak açsın
gözlerinden süzülen yaşlara
beyaz bir martının kanatları sarsın
sıcak yüreğini
dağlar yetişirken parmaklarına
bir güvercin sarılsın kollarına
yine de nefesimi ister bedenin
soğuk *******de ısındığın
sokulduğun kedi gibi
yumağa dolunırcasına
kırılgan yıldızlar bulutlarla sarılı
gökyüzünün yalnızlığında
ve ben senleşirken daima
sen beni arıyorsun
saklı kentlerde.

07 Ekim 2007 16:07 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:43 PM
Salıngaçta Uyuyan Anlamsal Anlamsızlık

anlam
anlamsızlığı
fırlatırken gökyüzüne
sığırtmaç bir çobanın
gök gözlerinden

çocukluğumun uçurtmasının
kuyruğuna takılı
an’lar
an’larken
an’ı
soytarı bir Ay
ürperir gizemli yüzüne
yıldız yıldız
karartılar
isli bir vagon gibi
dizilir
art arda
anla
tanrıların dansı
ateş
ve
kuytu orman
sanki karanlık ruh’um
çalkalanır da çalkalanır
mızrak
sivri ucu
zehirli sarmaşık
ve
annemin
beyaz avuçları

bilinmezden bilinene
düş’lerim
düş’meden hayata
kasıklarımdan
avuçlarında
gelse
ağlamayan bakışların
bukle bukle saçların
istanbul
siyaha bürünmüş
bak
seyret
göz kapaklarımı
an
an’ları
anlamsız an’lardan firari
zamanları
git
gelmeleri
yuvarla bir çığ
gibi
yosun suratlı dağlardan
içine
evetleri koy
şırıngadan
kanlı kanlı

ve
sizler
başı
yatağın
gölgeli yastığına
düşenler
boğaz çıkmış
saçlarınızda
umut
bıçak atmış
gelmişinize
ve
geçmişinize
olsun
sen
kırma *******de
hani kırılmayan
kırmayan
okşayan
koklayan
seven
*******de
koynuna al hayallerimi
maviye çalan
memleketimin türkülerini
düş
ki
düş’eyim
düş’lerinden
kirpiklerine
buram buram sen
yüreğim yangın yeri


Ersin Başeğmez
21 mayıs 2008 00:43 _ İzmir
çaysız-şekersiz ve badem/siz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:43 PM
Sanki sen

hüzün dolu anlarda
penceremde bir kuş biter
gelir gözlerime konar
sanki sen

Ersin Başeğmez
21 mart 2008 13:13 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:43 PM
Sarhoş geçmiş

kırık dökük tabakların arasında
rüyalar katmer katmer
ve gözü açık analar
nasırlı yıllar
kayan yıldız
dileksiz
ileride birisinin yüreği dökülüyor
çırılçıplak bedeni
ruhu
aymazsız *******
soğuk ürperti sarıyor ellerini
her şeye inat
tabaklar kusmuk dolu
alkol kokusu sarmış
sarkık gövdeleri
ana yüzyıllar öncesine gidiyor
ve kalıyor
buzların arasında
kör kütük gökyüzünde.................

07 Ekim 2007 23:06 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:44 PM
Sarhoş gözlerimin gördüğü

dün nasıl da kırılmıştı bügüne
soluksuz kalan bir ömrün
son demleri
rakı kadehine düşen buzun sesi
kavunun ciğerinde
çatalımın mızrakları
ahhh! yüreğimde
çalan müziğin yası
yokluğun şiirlerimde
bak yıldızlar da öğrendi
yalnızlık senfonimi
bulutlar gülmekte
kahkahalarla halime
bakışların geldi
kondu tabağıma
beyaz peynirin yanına
domatesle salatalığın arasına
sonra ellerin geldi
ekmek sepetinin yanına
gül kokardı sabahları
güneş düşerdi yüzüme
parmaklarının arasından
ayaklarımın dibinde
siyah bir kedi belirdi
sarhoş bakışlarımdan zor seçtim
ağzında yüreğin
ne zaman da çalmış
gönlümden onu


Ersin Başeğmez
10 Ekim 2007 20:42 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:44 PM
Sen

Ve sen
Yokluğuna alışamadığım gecem,
Gündüzüm, zamanım, takvimim, bastığım toprağım
Gönlümden süzülüp yürüdüğüm yol
Adımım, paylaştığım ekmek, suyum,
Hasret yığılı sesim
Seni anar,
Sana seslenir
An an sen ve ben,
Matara ve su,
Tüfek ve mermi
Gel desem, kal yanımda konuşmadan
Yıldız dolu gökyüzünü yayarak bakışlarına
Zamanlar geçiş yapmakta dünden yarına
Bugüne hayaller karışmakta sana ve sana
Saçların ah o saçların savrulmakta rüzgarda
Deli esen rüzgarda bir hayal bir gerçeksin
Sen hangi zamanın içinde yada dışındasın……..
Bilmiyorum
Ama
Benim içimdesin.


15 ŞUBAT 07 22:20 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:44 PM
Sen Süzülürsün

işte böyle
gün erince geceye
ince sarı bir sızı sarar
içimi
bir çekimlik sigara gibi
efkar
yükselir yıldızlara
ta parlak gözlerinden öper
Ay`a sarılır sadık bir dost diye
geceye
kırık bir düş gezinir
bulutların
bereketli göğsünde emzirdiği
ve
sen süzülürsün
bir meleğin kanatlarında
zambak kokulu balkonuma

Ersin Başeğmez
24 mart 2008 22:31 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:44 PM
Sen ve Ben (ıı)

suskun
kaldı
dalda
iri bakışları
anlatır
sözcüklerini
bulutların sırtında
yediveren
tepelerde
çağlalar
yemyeşil
kısık alnında
sevda bir türkü
ağıtlar kınalı seherlerde
beslenmiş sobe yarınlar
sökük bir gömleğin
üst cebinde
ben nisan yağmurları
sabah yeli
boynunda
dudaklarım
kulağında şiirler
yıldızlara sarılı
büyülü an`lar
düşük yapmış yarınlar
gebe
hamile besili dünler
ince bir çizgi
başak sarısı
alev kırmızısı
deniz mavisi
rüzgarda saçların
karşı dağların
zirvesinde çağlar
vadide adın
mıhlı *******
siyah
karanlık bir yağmurun
gözyaşları yollarda
çatıda
kiremit suratlı Ay
fotoğrafın gezinir
resmimde

Ersin Başeğmez
15 nisan 2008 22:31 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:44 PM
Sen ve Zaman

gece
çıplak kollarını
asmış gardolaba

yol
uzun saçların
gibi yayılıyor bahara

zaman
soyut balkonlarda
ipe asılı çarşaf

mekan
sorgulu tavana
sevdalı dört duvar

gözlerin
körfezde salınan
yosma yıldızlar

ben
güvercin kanatlarında
kollarımda bulutlar

yürek
balçık sularda
sazlıklarda saklı

şarkı
rast makamında
siyah beyaz fotoğraf

geçmiş
kaybettiğimi sandığım
halbuki kazanamadığım

gelecek
güneşin gamzelerinde
sarı başak

sen
zeytin ağacında
sallanan yaprak

Ersin Başeğmez
01 nisan 2008 20:39 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:44 PM
Sen&ben

sen
dökülmüştün geceye
dalgın yıldızların
karamsar Ay'ın
mutsuz bulutların
gözü yaşlı dağların
kucağına
ben
beklemiştim
gelmeni
ağır adımlarla
derin sevgilerle
yosun bakışlarını toplayıp
gelmeni beklemiştim
sen
uçurumun
ayaz geceyle seviştiği
saatlerde
saçlarını bağlamıştın
kız kulesine
kolların ve inip kalkan
göğüslerin
yayılmıştı boğaza
bakışların kılavuzu oldu
yüreğimin
ben
sevmiştim seni
terler akardı
teninin nefesini
ciğerlerime
doldurduğumda
sen
de
sevmiştin beni
eskiciye sattığımız
naftalin dokulu
zamanlarda

Ersin Başeğmez
25 Ekim 2007 23:49 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:44 PM
Seni anarken

seni anarken
geçmişin sisli bulvarlarında
yollar uçurumun kenarında bitiyor
derin bakışların akıyor
beyaz bulutların üstünden
seviştiğimiz anlar uçuşuyor
ter kokuna karışan
sokulgan bedenim
Sarayburnu'nda dolaştığımız sahil
simitlerden dökülen susamlardan baktığımız fallar
iki çocuğumuz olacak
saçlarında güllerle karşılayacaktın
iş dönüşü kapıda
hayaller....
hayaller....
ve sen
hayatın gerçeklerine
kucak açtın
vardın zengin birine
bana kanlı yüreğin kaldı
beyaz çarşaflara sarılı

Ersin Başeğmez
21 Ekim 2007 21:26

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:45 PM
Seni anlatmak

Seni anlatmak
Sessiz ormanın derinliklerine
Okyanusların mavi sularına
Yeşil yosunlarla dolu diplerine
Kuşun kanatlarına
Gemi güvertesinde koşuşturan hayallere
Açık denizlerde avlanan balıkçı ağlarına takılanlara
Şairin sayfalara dökülen dizelerindeki aşklara
Anne karnında büyüyen bebeğin avuçlarının yumuşaklığına
Nöbet tutan Mehmetçiğin yıldızları arayan bakışlarına
Derse koşan öğretmenin geleceğe uzanan düşüncelerine
Annenin çocuğunun arkasından yaktığı ağıtlara
Uçsuz bucaksız gökyüzüne meydan okuyan dağlara
Mavi bulutların arasından gülümseyen bahar güneşinin sıcaklığına
Yıldızlar arasından yayılan Ay’a
Hatta rakı şişesine kıstırılmış balığa
Ümit Yaşar’ın acılar denizine.
Gözlerinden süzülen yaşların yanında
Bunlar bir hiç.

10 nisan 2007 23:48 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:45 PM
Seni ararım

kibrit

ateş kısık
alev akıyor
bakışlarında


sarı

başak saçları
atın yelesinde
dörtnala


rüzgar

ürpertili buse
bırakır
tüylü ensesine


deniz

tuzlu çarpıntılar
beyaz köpükler
ayaklarını sever


bulut

mavi patiska
yumuşak
bedeni sarmalar


zaman

devinimsiz
yollarda
papatya toplar


ben

seni ararım
yıldızların koynunda
kirpiklerim sevişirken

Ersin Başeğmez
28 Şubat 2008 22:19 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:45 PM
Seni Arıyorum

geçmiş geziniyordu
küflü duvarlarda
odanın
ıssız ormanlarda
ağlayan bebeklerin
dişleri
beyaz gelinlerin
yaylı karyolarında
altında hayaller
vede
düşler
camda adın yazılı
buğulu bakışlarınla
güneş sokulurken
gözbebeklerin bulut
bereketli anne göğsü
yemin sözcükleri
akarken
dudaklarımın kenarından
yalandan uzuyor
burnum
pinokya yanaklarım
sokak aralarında
keskin bir satıcının
sigara kokan nefesi
ve kirli ellerinde
karısının memesi
genç bir kız yürümekte
arkasında iki delikanlı
bıçkın suratlarında
kızın rujlu dudakları
gözlerim atlarken
bir çatıdan
diğerine
eğri büğrü
gölgeli
evlerin
kiremitlerinde
kırık kalpler
yaşlı bir kadın
elinde örgüsü
duvarı sarı bir odanın içerisinde
yüreği kapıda
sallanmakta
şehrin uzak bir köşesinde
kadiköy-maltepe dolmuşu
şoför yeni istanbullu
dikiz aynasında
orhan babası
yolculardan en arka koltukta oturanı
şoförün bıyığında
dolaşmakta
küçükyalı sapağında
kadir has durağında
genç bir kız iner
kısa eteklerinin rüzgarında
bakar dişleri
ısırgan otları misali
ben ise
şehir hatları vapurunun
havadar güvertesinde
çaycı selimin kirli bardağına
düşen sultanahmetin
hüzünlü minaresinde
kıvrımlı dudaklarını arıyorum


Ersin Başeğmez
04 Mart 2008 21:46 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:45 PM
Seni Özler

Seni özler gözlerim
Dudaklarının dokunulmamışlığını
İncir kırmızısı
Ellerinin yumuşaklığını
Parmaklarının kenetlenmesini
Yüzünün temasını
Nefesinin yakınlığını
Boynunun kızarıklığını
Öpülmekten.

Seni ister yüreğim
Kırmızı *******e akan yıldızları
Saçlarının kokusuna karışan enseni
Gölgeli omuzlarını
Terinin sindiği koltuk altını
Tomurcuk tazeliğinde göğüslerini
Rüzgarın
Tüylerini okşadığı göbeğini
Nehirlerin aktığı sırtını.

Seni ister bedenim
Sislerin ötesinde
Dünyaları yaratan kadınlığını
Sımsıcak kasıklarını
Diri yuvarlak kalçalarını
Zarif bacaklarının
Gitmesini istemediğim ayaklarını
Beni saran
Isıtan
Koruyan
İçine alan
Bedenini.

11 HAZİRAN 07 22:30 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:45 PM
Seni Severken Hüküm Giymiş Zamanların

suskun bir çiğ
tanesi öperken
tozlu yolları
ve
gün bırakırken geceliğini güneşe
bulutlar kalkmışken dansa
martıların kanatlarında
ve
güzel gözlerinden süzülürken
mutluluğun şiiri
anlam
anlamsızlaşırken dudaklarının
kıvrımlarında gezinen gölgede
ve
sol yanın ürperirken
uçuşan saçlarının
titreşimlerinde
denizden gelen iyot kokusu
karışırken teninin bahar kokularına
ve
ve
ve
seni severken
hüküm giymiş zamanların
sonsuz kuytu köşelerinde
avuçlarımı açıp
yalan şarkıların
notalarında
gezineceğim

Ersin Başeğmez
29 Şubat 2009 20:14 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:45 PM
Seni seviyorum

Seni seviyorum sessizce
Parmaklarım saçlarının derinliklerinde
Martı çığlıkları kopuyor yüreğimde
Ve yalnız giden bir gemi
Seni özlüyor gözlerim
Sıcak simit tadında
Uzanan denizin dibinde
Sakin bir kayanın sessizliği
Seni istiyorum vahşi orman çılgınlığınca
Güneşin giremediği kuytuluklarda
Sıkça kaplı gölgeliklerde
Sana susadığım ve içtiğim seni
Bir gün bitiminde
Kavuşacak bedenlerin şerefine
Kopacak fırtınalar
Uğuldayarak rüzgar
Savrulan bakışlar
Doygun, mutlu, yorgun
Ve güvenli

14 KASIM 06 21:30 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:45 PM
Sensiz an

Sessizlik var odada
Ölüm sessizliği
Halt etmiş yanında
Çalan bir parça var plakta
Sessizliği bozan bir tek o
İğnesi dönmekte isteği dışında
Hüzünlü bir şarkı söylemekte şarkıcı kız.

14 MAYIS 1989 01:30 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:45 PM
Sessiz gemiler

Sessiz gemiler geçiyor gözlerinden
Yüreğimi dalgalandıran.

İzmir - 20.04.2007 02:10

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:46 PM
Sessiz Haykırışlar (ı)

suskun bir martı
ağında ağlarken
balığın gözleri
sen serseri yollarda
bıçkın delikanlıların
bakışlarında oynuyordun
kimsesiz
bir el
yumuşak göğüslerinde
annesini arıyordu
da
kırık bir plakta
eski bir şarkının notalarının
gözyaşları
yıldızları kokluyordu
kirpiklerim haliçte
dolaşırken

Ersin Başeğmez
12 mart 2008 12:01 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:46 PM
Sessizlik

nazlı bir gemi gibi
sallanmakta gözlerin
Ay'ın okşadığı sularda
sevdan bir türkü tadında
pamuktan bulutlar
uzun saçlarına
kırmızı güller takmakta
neşeli yıldızlar
çocuklar gibi
etrafında koşturmakta

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:46 PM
Sev beni

sis
ve is
ekli vagonlar
rüyalarımın kızı
ve
hayallerimin rüyası
gel
kırmızı *******de
atlas yorganın altında
çıplak bedeninin devinimlerinde
sokul
isterik rüyalarında
gördüğün gerçeklerin
ışığına
takılı bulutlara
kıs
göğüslerinden akan gözlerini
duy
dağlarda yankılayan yüreğimi
iste
ormanları saran ellerimi
hisset
okyanusları sıkan kollarımı
ısıt
yüzyıllar süren yalnızlığını
sev
sana akan beni

Ersin Başeğmez
08 Kasım 2007 22:17 İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:46 PM
Sevdan

gece,
döküm döküm saçların
inmiş sahile
yakamozlar
oynaşıyor
lacivert sularda
uzaklarda
beyazlar giyinmiş
yatın solgun ışıkları
bakıyor
susturucu takılı
gözlüklerinin arkasından
nefesinin sıcaklığı
akıyor kulağıma
kırlangıç bakışların
dolaşıyor
kumların üzerinde
adın heceleniyor dudaklarımda
sevdan
keskin bıçak yüreğimde
atamadığım
denizin soğuk sularına

Ersin Başeğmez
29 Ekim 2007 22:13 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:46 PM
Sevgiliye

Aşk dolu *******den sonra sabahları doğan ve zaman içinde kendisini aydınlığı ve sıcaklığınla hissettiren güneşin doldurduğu ve egemenliğini ilan ettiği mavi gökyüzü ile onun tüm canlılığını, sevecenliğini ve sıcaklığını yansıttığı tüm zerrelerinden hayatın ve mutluluğun fışkırarak dalga dalga yayıldığı çevremizi ve onların arasında raks eden, üzerindeki uzun gemileri, nostaljik şehir içi vapurlarını, Karadenizin hoyratlığından ziyade İstanbul'un yumaşıklığında yaşamayı tercih etmiş ve ekmek parasını boğazın iki yanına açılarak yakaladıkları balıklardan çıkaran balıkçıların sabahları zaferle dönmelerinin keyfine yaktıları sigaraları tüttürdükleri teknelerini, iki tarafına yayılmış, yıllara meydan okuyan ve tarihte neler yaşadıklarını, nelere şahit olduklarını sadece duvarları ve kıyısını döven serin dalgalarıyla paylaşan köşkleri ve yanlarında zevksizlik abidesi gibi duran sonradan görme zenginlerin aldığı yüreği boş sürat teknelerini çıktığım balkondan gördüğümde; hayatımın seninle dolduğunu, bir nakış gibi tüm benliğime işlendiğini, sıcaklığının tüm hücrelerimi doldurduğunu, yüreğinin hani kulağımı göğsüne dayadığımda adımı sayıklayan yüreğinin kalbimin her noktasını fethettiğini, sözcüklerinin fısıltının geçmişten gelen nağmeler gibi derin anlamlar taşıdığını, gözbebeklerinden akan ve önce gözlerimi sonra tüm bedenimi dalga dalga kıskaca alan delici ve derin okyanusları anımsatan bakışlarının divanesi olduğumu, yanımda olmadığın ama tüm kokunun sindiği bedenimle seni şimdiden çok özlediğimi, dışarıdan gelen çiçek kokularının saçlarının yüzüme dolanışını, avuçlarının yüzümü alev alev yakışını, dudaklarının lezzetli yumaşaklığını hatırladıkça bir kez daha hayatımda olduğun için Tanrıya dua ediyorum.



Ersin Başeğmez
29 Ekim 2007 20:39 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:46 PM
Sevişirken

ruhların tapınma saatinde
ıssız bir koyda
sazlıkta bir kuş kanat çırpar
sevda dolu bulutlara
ve
sağrı gibi atar yürek
karanlık Ay`la sevişir
şuh bedeninin kıvrımları
ve
kasılmalarında
ağlar atılır yaprakların örttüğü
karanlık gölün
ta içine
kimsesiz bir çocuğun elleri dolaşır
ahmak yıldızlar ağlar
sessizce bulutların koynunda
ve
bir yıldırım fırlar gökyüzünden
zaman kafesinden firari
akbaba pençesi gibi tutar omuzlarımdan
silkeler
mahsun düşlerim düşer
birer birer yırtık cebimden
sen
tavanla sevişirken

Ersin Başeğmez
21 mart 2008 11:45 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:46 PM
Sevişme Zamanı

Ay
dağların zirvesine oturmuş
hüzzam şarkılar söylüyor
yaylalara yayılan saçlarına
tut ki zaman
vazgeçilmez anların kucağında
bir yosma bakışı fırlatmakta
başak tarlalarını saran güneş
sırtında rüzgarın okşayışları
omzun yakamoz parıltısı
hüzzam bir şarkının notaları
yuvarlanır çamlıca tepesinden
tut ki zaman sevişme zamanı

Ersin Başeğmez
08 ocak 2008 14:45 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:47 PM
Sokak lambası

ıssızdı sokakğın lambası
altında yalnız iki sinek oturuyordu
birbirlerinden habersiz
ileride ayyaş bir yaşlının ağzında
fabriye abla şiiri
ve hayalinde
o yılların Müjde Ar'ı
külüstür arabanın arka koltuğu
kirli *******den kalma
izler gri döşemede
genç bir kızın yıldız gözleri
ve diri göğüsleri
yerde sürünüyor hayalleri
çiklembik ağacında
çabuta bağlı bulutlar
mum ışığının aydınlattığı
duvarın dibinde
eski aşıklardan yeni mektuplar
sarmaşığa takılı saçlar
yine de sokağın lambası
ıssızdı
sadece sinekler gitti
genç bir kızın peşinden

Ersin Başeğmez
03 Kasım 2007 22:29 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:47 PM
Sorular

sorular
sorunlar
kırmızı dünyalara dalıp gitmiş
rüyalarında sarı papatyalar
derinliklerinde şehir
masallar anlatır
ihtiyar bakışlarından
sahipsiz bir mektup yazılır
yüreğinden
annen
yaşlı yıllığına dalar
bayram sabahı
sonbahar sallanır
çıplak dallarda
bir güvercin havalanır
da
konamaz avuçlarına
uçar durur
mavi bulutlarda

Ersin Başeğmez
15 Şubat 2008 15:02 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:47 PM
Soyut Uçuyor Somut Omuzlarda

şiirler ağlıyordu çan kanağına
dönmüş gözbebeklerinde
firari göçmen kuşları sallanıyor
şarkıların bir bıçak gibi kesildiği mevsimlerde
buz tutmuş avuçlarıma
güneş adını kazıyordu
kutsal kitapları yakarak
kim dinlerdi tarihin ahlaksal gelişimin
toplumsal izdüşümlerinin bireyselciliğe katkılarının halk olmayı başaramamış
milletler üzerindeki olumsuz etkilerini
ve
tarihin soyutsal simgelerine yapacağı baskıların negatifliğini azaltma çabalarını
en azından
bir denizcinin kirli dişlerinde
arka mahalledeki madam körinin
kızlarının diri göğüs uçları
sütten ve düşten kesik
ve ahlaksal açılımların uzağında
kırma ******* akar yıldızların koynunda
süt dolu sabahlıkların arasında
kuşaklar boyu çatışmalar gözükür
silahlar birbiri ardına çekilir
gökte Ay hüzünlenir
bir peçeteye sildiği burnunun kızarıklığında
mehtap dökülür boğaza
kadehler nağme yapar şuh bakışlarda
ve esire keser soğuk iklimler
dağ başında utangaç bulutlar
denizcinin gözlerini kapatır


Ersin Başeğmez
25 nisan 2008 01:39 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:47 PM
Söyleyemiyordum

söylemiyordum
söyleyemiyordum
sözcükler dudaklarıma geliyordu
manisa bağlarında yetişen olgun üzümler gibi
ve
düşüyordu
bir taş gibi denizin
güneşe hasret derinliklerine
yutkunuyordum
yutuyordum
söyleyemiyordum
yassı demirler sarıyordu bedenimi
ucu sivri
canımı yakıyordu
gözlerimden sevdan akıyor
yüreğim sarmalanıyordu
adın düşlerimde
avuçların
ahhh
o avuçların dolaşıyordu damarlarımda
ben
yine de
söyleyemiyordum


Ersin Başeğmez
01 01 2008 12:35 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:47 PM
Sözcükler

Sözcükler dökülür usul usul dudaklarından
Sevda kapılarına demirli
Dökülür gelir yüreğime

30 MAYIS 07 13:13 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:47 PM
Sudenaz

sudenaz sude naz su
serin sularda yazılı hayalleri
derin bakışlarında mavi bulutlar
sıcak yaz güneşi gülümser
beyaz yelkenlinin omzundan
saadet arayan gözleri
tırmanır da tırmanır düşünceleri
al karanfil açmış yanakları
göğsünde saklı gonca gülleri

Ersin Başeğmez
15 mart 2008 19:48 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:47 PM
Şahit

ey ahali dedi
ve oturdu karanlıklar arkasına
kanlı nehirlerden gözyaşı akıyordu
öksüz kalan annelerin hayalleri yüzüyordu
kıyıdan bakanların şaşkın
aynı zamanda kayıtsız
ve de hayasız duruşları şahitti olanlara
olamayanlara
yüzen bir bebeğin sütsüz dişleriydi
göremeyenler
inci sanıyordu

Ersin Başeğmez
18 Ekim 2007 09:28

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:47 PM
Şehir uyandığında

kırmızı ******* akıyordu
beyaz yıldızların altında
yaşlı bir kadın yorganı topluyordu
kızının ardından
şehir yorgun
şehir uykuya hazırlanıyordu
kız yolda
yol ışıklar altında
kımıldamadan akıyordu
boğazdan uzun bir gemi geçiyordu
suların gerdanından öpe öpe
Ay köşesinde demleniyor
bulutlar hüzünlü bir şarkı mırıldanıyordu
beyoğlu soyundu
iki yıldızlı
bir otelin loş odasında
kız giyiniyordu
bakir hayallerinden uzaklarda
genç bir delikanlının
mavi bakışları düşüyordu
ütüsü bozuk çarşafın üstüne
çapkın haliç
galata köprüsüyle kırıştırıyordu
kız yolda
dönüyordu eve
şehir uyandığında

Ersin Başeğmez
30 Aralık 2007 21:05 İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:47 PM
Şeker

manisa
bahçelerinde
güneşin altında
yetişen
kabuğu ince
hafif çatlak
olgun
zerdali büyüklüğünde
incirler vardır

hani
iki elinle
ortadan ayırırsın
ve
ağzına götürdüğünde
yumuşak tüylerini hissedersin
dudaklarına yapışır
iğne başı büyüklüğünde çekirdekleri
ya da
çilek gibi dağılır
kiraz gibi erir
vişne gibi yapışır
dudadığının
alt dudağının sağ kenarını
öptüğümde


Ersin Başeğmez
02 haziran 2008 08:52 _ İzmir
çaysız-şekersiz ve papatya/sız

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:48 PM
Şiirimsi I

Yatağımdayım.
Uzanmış yorgun ayaklarım
Serseri düşlerime
Karşımda pencere
Pencere; demirlerin arasından
Sokuyor içeriye gökyüzünü
Karanlık, hem de siyah
İçine akmış birkaç
Kendini bilmez yıldız
Bakışlarım gibi solgun
Ay’ın etrafında.

Evler,
Altında gökyüzünün
Işıl ışıl parlıyor lambalar
Dışarıdan……sokaklarda…..
Mutluluk şarkıları
Yada
Sövgüler
Yayılıyor kuşkulu gri bedenlerinden.

Biliyorum yatağından
Seyrettiklerimi göremezsin
Ama alabilirsin
Güvercin kanatlarından
Firari yüreğimi.

Sen….
Benim yıldızım
Umut ışığım, yaşama sevincim
Ellerim, gözlerim, dudaklarım
Her şeyim
Her şeyimsin…

Nedendir sorarım kendime
İnançsızlığıma inanarak
Evetlerini beklerim
Hayır diyeceğini bilerek
Sevmesini öğrendim sayende
Hayırların altındaki evetleri.
Özlemenin ne demek olduğunu,
Yalnızlığın sensizlik olduğunu.


Aşk insanı mahzunlaştırırmış
Hele arada sıla varsa,
Bir de uzunsa yollar
Saatlerce gidilmesine rağmen
Birleşmiyorsa dallar
Yetmiyorsa uzun mektuplar.
Bilirsin ne de güzel bir duygu
Yüreğinle yazdığın mektupları okumak
Pamuksu tenini içime çekmek
Saçlarından yayılan baharı koklamak
Ah! Bir doysam sana
Hayata doymak,
Mümkündür de
Sana doymak…………

Sen
Ben yaklaştıkça büyüyorsun
Büyüdükçe yaklaşıyorum
Ve sonuçta sadece yaklaşıyorum
Nereye kadar yaklaştığımı
Bilmeden, bilemeden…


12 KASIM 1988 00:40 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:49 PM
Şiirimsi II

Bir gün diğer bir güne bağlanırken
Sensizliğin doruğunda sana kavuşuyorum.
Bir kır mı desem yada bir orman
Gördüğüm ikimiz… Beraberce…
Güneş henüz beyazlaşmamış kızılımtrak
Kendini göstermekte, hafifçe vadiden
Sabahın ilk meltemi esmekte ılık
Ve dizlerimin üstüne uzanmışsın
Sarı beyaz papatyalardan
Taç yapıyorum uzun saçlarına
Esen rüzgar tel tel uçuşan saçların
Ve arasından gözüken yeşillik
Mutluluk tebessümü yüzünde
Bir şey söylüyorum… Gülümsüyorsun.
Dişlerin inci gibi parlıyor güneşi kıskandırırcasına
Gizem dolu gözlerin kendi koyuluğunda
Saklamaya çalışıyor tüm gerçekleri
İmkansız…

Hülyaların gözlerimin önünde
Dudakların ince ve kıvrımlı hafif aralık
Arzuladığım öpmek için yandığım dudakların
Öpüyorum
Öpülüyorum
Ellerin avuçlarımın arasında incecik
Sımsıcak duygular yayılıyor bedenime
Kanat çırpmakta olan serçe yavrusu
Çiçekten özünü alan bal
Zarif bir kelebek uçmakta çiçeklerin üstünde
Mutluyuz değil mi …….’m
Yüreğinin heyecanla çarpması düzensiz
Elim kalbinin üstünde dinliyorum
Yanık aşk şarkılarının sözleri
Dökülmekte ağır ağır dudaklarından
Özlemleri, kavuşmayı anlatmakta, ayrılığı da
Dere akmakta durmaksızın
Tüm olaylara yabancı
Kendisine bile! ...
Taşımakta üstünde ne varsa
Ve bir çağlayandan atmakta kendinle beraber
Sen yanımdasın, hemen dibimde
Parmaklarını özlemle öpüyorum
Sözlerin mahzunlaşmış, hüzünle karışık
Ümitlerin ümitsizliğe galip gelmekte.
Uzakta bir at arabası gidiyor
Üzerinde kesilmiş dallar, ağaçlar
Umutsuzluğun kaybettirdiği umut
Sigara dumanının sisine bürünmekte ihtiyar köylü
Cigarayı her derince çekişte
Ve dizlerimin üzerinde yatıyorsun
Saçlarınla oynuyorum, güzel kokulu
Geleceğimizi hayallerimi anlatıyorum dinliyorsun
Onlara bakıyoruz sadece bir perde gerisinden.
Gözlerin buğulanmış nedensiz
Nedenini bildiğin nedensiz
Parmaklarım siliyor onları
Senden kalan bir hatıra, öncekilerin yanına
Ve bir tavşan çıkıyor yuvasından
Sevimli, bembeyaz tüylerinin üstünde sarı benekler
Bakıyor, korkuyor; korkuyor, bakıyor; bakıyor, korkuyor,
Sıçrıyor… Koşarak uzaklaşıyor sığınağına.
Bir geyik derenin kıyısında su içiyor doya doya
Sonrasında suskunca etrafına bakıyor
Aniden bir yay gibi fırlayıp gidiyor.
Ve biz sevgilim
Bazen konuşuyoruz susmadan
Bazen de susarak…
Yada konuşmuyoruz susmadan
Derken birbirini izleyen saniyeler gibi geçiyor saatler.
Bir kuğu geliyor dere kıyısına;
Akıntısı olmayan, içeriye girinti yapmış
Gri lacivertin en güzel buluşması
Arkasında mavilik
Kuğunun her süzülüşünde hissediyorum.
Bir gül koparıyorum dalından
Güneşin altında koyulaşmış geçen zamanda
Saçına takıyorum yakıştı
Bir yaprağı düşüyor otların üstüne sallana sallana
Bir yerden doğan güneş
Diğer bir yerde batmakta
******* başlamakta yıldızlı, Ay’lı
Umutlu, hüzünlü karanlık *******
Ve ben yine sensiz
*******de seni bulacağım.
Bilmesen de hissetmesen de
Yanında hemencicik dibinde
Yüzünü yumuk gözlerini seyredeceğim sen uyurken
Aşk sözleri fısıldayacağım kulağına
Belki rüyanda beni göreceksin
Yada görmeyeceksin…
Boş ver, zaten söylemiştim başlangıçta
Bunların hepsi hayallerim diye
Gerçek olmasa da canlandırmak
Yine de insanı mutlu ediyor
Hem bilirsin, bugünün gerçekleri
Dünün hayelleriydi.
Ve bugünün hayalleri de
Yarının gerçekleri olacaktır.
Sen, ben gibi, sevgimiz gibi
İkimiz gibi
Gerçek olacak
Yarın….


21 ARALIK 1988 24:40 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:49 PM
Şiirimsi III

Uzaklarda, yalnızlığın paylaşılmazlığı ile baş başasın
Bakışlarımda yıldızlaşan gözlerin
Görünmez siyahlığa bürünük, ıssızca
Sevgisizliğin derin tortuları dudaklarında kıvrım kıvrım
Hasretlendiğin birisi, sevdiğin bir yüz sıcak sarılış
Parmakların dolaşmakta bulma umuduyla
Geçmişin sisli görünmezliğimde kaybolan.
Yüreğinin çarpıntıları, yürüyüşün
Yanımda ısırmazdın tırnaklarını
Yanaklarında güller solgun ve dökük
Düşüncelerini fırtınalaştıran bir isim dilinde.
Masada oturmuş, hülyalı bakışlarla
Bir kesitlik dışarıyı seyrediyorsun camdan
Yağmur, rüzgar, silik AY, bitkin yıldızlar…
Sokak lambaları, aydınlıksız gökyüzü…
Evlerin perdelerinden sızan ışıklar cana yakın nedense
Anılar belirleniyor, seçemediğin içini titreten.
Kah avuçlarımda pamuksu ellerin yumuşak
Kah saçlarını okşuyorum uçuşup savrulan
Saatlerce oturduğumuz Sarayburnu köşedeki masamız
Ellerimiz kenetlenirdi konuşmamazlığımızda
Mutluca koşardık soğuk akşamlarda dönerken
Durgun gözlerinde gizemlerin uzanmakta
Suskunca dalışların ipucu sırlarını çözümlemede seni bulmada
Yanakların kızarmıştı, beyaz tenin arasından utanmıştın
Sessizce dudaklarından ilk öpüşümde
Alev alev yanan dudaklarından
Gücenmiş gibiydin, tüm istekliliğinle, habersizliğime
Evetler vardı hayırların ardında gizli
Tek tek bulmamı isterdin hepsini
Tek tek
Ağlama! …
Kirpiklerin ıslak olmasın isterim, bilirsin
*******de, hasretlik dayanılmaz olur bilirim
İnan G….. bu sevgimizin yüceliği
Geçmişe gömülen her bizsiz an
Birbirimizi daha çözülmez kılıyor
Mektuplarımı sabırsızca beklersin, büyüttüğün umutlarla
İçimden geçenleri okudun, bildiğin
Çekmecedeki dosyanda saklardın onları
Kimse görmesin isterdin, okumasınlar
Birinde renkli resmim vardı, gülümserdim
Baktığında çoşkunca duygulanırdın karşı koyamadığın.
Aynada, aradığın kendine bakıyorsun, bulamadığın
Nemli gözlerine, ıslak kirpiklerine
Utanıyorsun, kimden utandığını bilmeden bilerek
Elinin tersiyle silmeye uğraşıyorsun boş yere.
Yatağını çok severdin, beni sevdikçe
Rahatsız edilmediğin hayallerinin yakınlığında
Tek kişilik boş yatağındasın
Söyleştiğin arkadaş
Suskunca dinleyen
Tavana donuklaşıyor bakışlarının ölgünlüğü
Gölgeleri dans etmekte kendiliğince
Rüzgarın salladığı dalların.
Yapraklar taç olmuş duvağına
Sen diyorsun şuradaki kollarındaki ben
Açılmamacasına kenetlenmişsin bedenime
Birbirimizi paylaştıkça sokuluyorsun sıcacık
Ansızın yatağının soğukluğunu hissediyorsun
Gecenin karanlığı, odanın ölümcül sessizliği
Cama vuran yağmurun ıslaklığı
Düzensiz atan kalbin
Dalları sallayan rüzgarın çatırtıları yaprak hışırtıları
Uçmayan sevilmeyen uzun saçların
Öpülmeyen yumuşak dudakların kuruca
Okşanıp tutulmayan beyaz ellerin ince bileklerin
Sarılıp kucaklanmayan sıcak bedenin
Üşüyorsun, tüm yalnızlığınla soğuk
Bir söz fısıldıyorsun anlamadığım
Anlayamadığım
Seni seviyorum mu acaba
Yorganı çekmen belki son sığınsğın
Gerçeklerden uzaklaşmaya… GÜNIŞIĞIM…


03 ŞUBAT 1989 14:40 - Ankara

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:49 PM
Şiirlerimi Topladım Gözlerinden

şiirlerimi topladım gözlerinden
yıldızları saçlarından
Ay`ı yüzünden
bir anafor esti geçti üzerimden
yıkık harabeler şehri ıslak ruhum
bir mermer çeşmenin yalağında
hayallerimin gölgesi
vurur da vurur siluetine
avuçlarında gezer yüreğim
martı kanatlarında bulutlar
mavi sandığında çeyizler
kahırlı balıkçı motorunda *******
fırlar kısrak bir at gibi dudaklarından
adın hece hece doğranır masama
bakışların bir kedi gibi kıvrılır
tahta sandalyede kirpiklerin oturur
şiirlerimi topladım gözlerinden
sanmıştım

Ersin Başeğmez
25 nisan 2008 20:19 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:49 PM
Şimdi

Fırtınalar fırladı yatağından
Gürleyerek
Atlı akıncılar geçti beyazlar içinden
Karıncalar taşıdı yazın son yemlerini kışa hazırlık
Tohum fidan verdi toprağın döşünde
Kıvılcımlar çaktı bakışlarında
Bir anı geldi geçmişin göbeğinden
Bir yaz günü idi seneler öncesi
Hayat genç bir kız kadar cıvıl cıvıl
Yarınlar okyanus da balık
Dünler yazılmış en kısa hikaye
Yerde içki, gökyüzünde yıldız
Sevda şarkıları kulaklarda
Tarla, başak, kanal, yaz _kış
Mevsimler traktör

Şimdi……….
Gelecek yoksul bir dilenci
Geçmiş okyanus da balık
Yaşlanmış bedene ekli yorgun gönül
Yıldızlar bakılmayan gezegen
AY; bayrakta hatırlanan
Sevdan kazanıldığı sanılan yalnızlık

30 MAYIS 07 13:25 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:49 PM
Tensel arzular

tensel arzulara kavuştu
duygusal istekler
beden kirlendi
yürek temizlendi
gözlerin süngüsü düştü
bulutların üstüne
salaş dokunuşlar sardı avuçları
mor lambalar gülümsedi
filmin sonuna
perdeler sansürledi olanları
gökyüzünden

Ersin Başeğmez
13 Ekim 2007 16:32 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:49 PM
Tepinen insanlar

Karşımda tepinen
Oynayan
İnsana benzeyen yaratıklar
Dertler içinde mutlu
Yarını ve dünü olmayacak
Bugün ağlamasız düşler
Bayrak ve minareye eksenli
Yanında çocuk
Ve eş.

01 AĞUSTOS 07 22:57 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:49 PM
Toplumsal kargaşa

Serin ırmaklarda yıkadı saçlarını
Siyah ahtapotlar gözleri ile gördüler
Buzlu viski içinde kola
Kedi tırnakları uzandı
Aslan gücüyle kaldırdı boynunu
İnce çamaşırlar sardı gövdesini
Adımlar peşi sıra gölgeler
Kuytu köşede kımıldamadan duran insan
Tıknaz
İşaret etti
Köpek öldüren şarap şişesini
Kuş kanat çırptı
Dünya mıknatıs
Zaman göreceli orman
Peri masalı sahne gerisinde
Yaşlı bunak
Leyla’nın elleri uzak
Kavram kargaşası
Toplumsal kalabalık
Beyaz gelinlik
Kırmızı kuşak
Bekaret
Sahte gözyaşları çobanların
Arabalar tozlu yollarda
Karıncalar ölüyordu
Hedef ise
Masmavi gökyüzü
Öyle söylüyordu
Ağustos böcekleri.

İzmir - 12.06.2007 13:4

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:49 PM
Tutsak iklimler

Ufak hayaller çalılık gülleri
Mağara adamları sarmalamış çevresini
Dikenler güzel Arap ülkeleri
Bir perçem yayılmış üzerlerine
Akılsız bir erkek geçiyor
Ayakları ayrı bedeninden
Yüreği zindan karanlığı
Sular zehir yeşili
İsteği
Dudakları ıslak bir dilber
Çarpık yıldızlar uzak
Ve serin gökyüzü
Bir şarap mahzeni kadar sarhoş elleri
Yediveren gerisinde kaldı sevdiği
Savaş çığlıkları
Ve
Ölü gözlerin haykırışları kulaklarında
Karanfil kokulu sokağı
Bir bahar sabahı sevdiğinin nefesi saçlarında
Saldırıya kalkmış karıncalar sol göğsünde
Toprağa düşmüş alev alev yanan yüzü
Uğurlar olsun kardeşim
Uğurlar olsun
Bu vatan toprağı
Sana
Kurban olsun.

İzmir - 31.05.2007 14:48

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:49 PM
Uçak

Gökyüzünden akan yıldızlar
Gözlerinde yüzüyordu
Nedensiz bir yağmur
Süzülüyordu yanaklarından
Saçların uçuşuyordu rüzgarda
AY veda ediyordu bulutlara
Son sayfası okunuyordu kitabın
Gurur güneşe esir
Kar
O anda bir uçak geçti.

01 AĞUSTOS 07 22:59 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:50 PM
Umut

Annenin nasırlı
Kocaman elleri
Sokulmuştu usulca
Badem gözlerinin ta içine
Yanık bedenin firari gemi
Dumanlar
Siyaha boyamış
Tutsak yüreğini.
Sıcak dudaklarının kıvrımlarında
Buzdan harabe yollar
Sözler
Aramızdan
Uçup gitmiş
Balon olup gökyüzüne.
İpek yorganın ürpertisi
Okşar göbeğinin sarı
Kısa tüylerini.
Şehrin kanalizasyonu
Odanın çatlak duvarlarından
Kavuşur denizlere
Yeşil düşlerle.
Sarı umutlarımı
Sorgu odasında
Kanatıyorlar
Suskun yüreğimi.
Geçersiz gelecek
Elimde
Metal anahtar
Soğuk mezbahada
Ölü gözler asılı
Ve
Gece
Mezarda yatanların
Ruhları dolaşmakta
Şehrin çakal sokaklarında
Ve sen
Fısıldamıştın sevda şarkılarında
Beyaz bulutlara sarılı
Mavi melekler gelecek diye
Nerede kaldılar
Sen de... mi...

İzmir - 12.04.2007 12:40

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:50 PM
Us Firardaydı

us firari zamanlarda
aklımı topluyordu
çingenelerin pembe fallarında
tutsak gözlerden hançerler akıyordu
aydınlıksız sabah güneşinin üzerine
serilen ıslak bulutlara
ki onlar kirli denizleri yıkıyordu
rüzgarın peşine takılı başaklarda
eksik eteklerini gökyüzünde
yıldızlar tek başına topluyordu
Ay dağların zirvesine oturmuş
hüzzam şarkılar fısıltıyordu
ava çıkan kurtların keskin kulağına
gözlerden fırlayan derin bakışlar
ormanı kesiyordu baştan başa
ve şehre akıyordu yıldızlar
öbek öbek kale surlarına
mor erguvanlar tırmanıyordu
balıkpazarına yorgun dökülüyordu
ihsan kaptanın teknesindeki sardalyeler
dudaklarımın kenarından
bir gelincik boğaza düşüyordu
uzun hançerli bir gemi
usul usul ağlamadan geçiyordu
sessiz gözyaşlarını
öksüz kızkulesi siliyordu
us firardaydı
gözlerinde dolaşan lodosa

Ersin Başeğmez
10 mart 2008 22:36 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:50 PM
Utanma

Utanma! Ağla ağlaya bildiğin kadar
At sana dostlarının yüklediklerini
Ve engel olan yüreğine uzanımlarını
Bakışlarına sahiplenen karartıları.
Bak! Derin ve korkmadan
Ve hatta inanarak
Yüreğinden geçen öksüz gemilere
Ellerini uzat, çek kendine
Daima yanında olmasa da
Yüreğinde taşıyacağını.

08 MAYIS 07 00:42 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:50 PM
Ütopya ya yoksa

anlamsal salıngaçlarda
toplumsal bakışlar
sırtlandan geçinmekte
karnı toklar
felsefi açılımlarda
gebe düşünceler
düşmekte birer ikişer
elde avuçta
üzüm salkımları
kimisi sırtını dayamış güneşe
kimisi kavanozda reçine
ben denizlerde ararken
kurtuluşun müjdesini
siyah bulutların ağzında kalmış
dededen yadigar yıldızlar





Ersin Başeğmez
10 Şubat 2008 15:30 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:50 PM
Varış

Ağır ağır kaydı
Rayların üstünde hayatlar
Varışa doğru
Kırmızı AY eşlik etti
Bir de uçsuz bucaksız toprak
Hayatlardan biri ben
Gözlerim takılı balık
Seyreder hayal_i geçmişi
Gökyüzündeki bakışların
Uzak aydınlık
Tren an geliyor yavaşlıyor
Sonra
Var gücünle koşuyor
Avuçlarım nemli, ayaklarım karıncalı
Yüreğim nehir
Denize kıvrılan
Saçların dökülüyor
Gecenin karartısına
Beyaz bir tay uçuyor uzaklara
Kimsesiz
Özgür….
Seni çağlıyor
Raylara takılı giden karayolu
Kamyon şoförleri
Atletli, alkollü
Gözü yolda
Gönlü molada…
Bir şiirin tadı geliyor
Dudaklarında
Bebekliğim
Göğüslerinin arasında
Koltukta oturuyorum
Uyku dolu zamanlar
Eriyor
Kollarında
Kitabın yorgun sayfaları
Bekliyor
Ellerin avuçların anlam kazanıyor yüzümde
Meyhanelerin boşaldığı
Çorbacıların dolduğu
Boş otellerin arandığı saatteyiz
Sen yatıyorsun
Kokunun sindiği
Terinin nemlendirdiği
Yatakta
Yalnız
Vücudun yayılmış
Diri yemiş

25 HAZİRAN 07 14:00 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:50 PM
Veda

Sen yırtık bir gemiye yüklemiştin sevdanı
Kalkmıştı
Şafak dökümünde
Kimseler yokken
Bir el uzansa dönecek
Bir yıldız aksa
Belki gülümseyecektin…


Uzakta bir martının
Tiz sesi karışmıştı alevli rüzgara
Benden sana uzanan bir gül
Gözbebeklerinde bir damla yaş
Bakışların suların lacivert derinliklerinde
Ki hatıralarda


Dağlar uzanıyordu sıra sıra
Yeşiller mavilerle birleşmişti
Ve ben kızılca kıyametin arasında
Serserice aranıyordum
Bilmeden uzaklaştığını…


27 MAYIS 07 14:21 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:50 PM
Veresiye defteri

bakkal amcaya uzandı
utangaç ellerim
sakalları beyaz
kedi gözleri
kocaman deniz
damarlı boynu
ve iri gövdesi
dönüyordu usulca
yıllardır
bir ileri
bir geri
türk demokrasisi gibi
yanağında siyah beni
ne istiyorsun
dedi
küçümserce
kendini
ananı
demek geldi
içimden
ama baktım
elimde kabarık
veresiye defteri.

İzmir - 19 Eylül 2007 00:51

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:50 PM
Virgül

Dedim noktadan sonra
Virgül olmaz diye
İnanmadın
Fırtınaya yakalandı yüreğim
Dalgalar boyu
Mavi atlas yüreğim
Kesip bölemediğim
Farz et ki ince bir kar yağdı toprağa
Çatlak
Kahverengi kırık toprağa
Yağmur damlaları düştü
Saçlarından yüzüne
Kızıl *******in hevesiydi
Gündoğumunda yiten
Kısır annelerdi
Evlat hasretiyle yanan
Sağım solum ebe
Sahi! Bir oyundu çocukluğumda kalan
Yıldızlar gökyüzünde
Ben yeryüzünde
Saçlarım siyah gemiler
Issız sularda
İstediğim bir tek atmaktı
Tekmelemek değil
Ayaklarım uyuz martı
Sürünüyor tuzlu kayada
Buz tutacak
Yarınlar biliyorum
Annemin memesini özleyeceğim
Hatırıma gelmeyen dünlerde
Yıldız düşen gözlerini
Gençliğimi
Yüreğinin atışını
Ekmeği
Hatta tadamadığım sıcaklığını
Sürgün zamanlar çöplükte
Kahverengi aksak bir kedi dişlemiş
Veda ve
da
ve
daha
nice da
Kırpıp uçurtmanın kuyruğuna takmalı
Mavi bulutların gözlerinden
Oturup seyretmeli
Nefret utanmalı
Seyrek dişlerinden
Sarı balonlar
Kasıklar
Mangalda tavuk
Dünyanın merkezine yolculuk
Islak yollar
Nokta
Virgül
Virgül
Nokta
Noktalı virgül
Virgüllü nokta
Keşke geriye
Yıllardan önceye varsam
Açsam gözümü ocağın kısık alevinde
İşkembe çorbasının tuzunda
Ellerim tırnaklarıma takılı
Avuçlarımda bahar kokuları
Yeşil
İstiridye dudakların
Ayaklanmış
Kalamış Koyu'nda
Derin fallar bakar çingeneler
Umut keserler gün boyu
Gitsem yüreğimi de
Keserler mi
Eflatun kan akıyor
İnce
İp ince
Uzakta yanan mum
Dualar dökülmekte
Hocanın dostsuz dudaklarından
İğreti bacalar
İs
Şehrin içlerinde
Kirli açıldı hesaplar
Havalanan uçakta
Kaptan pilot kaygısız
Hostesler serviste
Ben ise köşemde
Virgülden önceki noktayı
Silmeye çalışıyorum.

İzmir - 23.06.2007 14:0

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:51 PM
Virgüller ve Noktalar ve Ünlemler

günahsız *******de
günahkar yıldızlar topluyordum
uzun düşlerimin girintilerinde
yarasalar karıncalı avuçlarımda
sular oturmuş bir köşede içiyorlardı
kadehlerde mavi balıklar
pul pul zarfa yapıştırılmış


kırlangıç kanatlarında adın
hüzünlü dudaklarında gözlerin
saklambaç bir kiremit
çatıdan
toz kırmızısı rengini savuruyordu
işsiz gökyüzüne
şehrin dar sokaklarında yüreğim
günahkar yıldızlarla pazarlıkta
dargın bir sevap okşamakta
camilerin yükselen minaresini


adımlarımda kurumuş dudaklarım
zayıf bir kedinin sırtında
virgülleri arıyordu noktalar
halbuki soru işaretleri
dönme dolaplardan el sallıyor
kahkaha atan aynalar arasından
bilinen gerçekler
de
ağlayan bir bebeğin gülüşü
saçlarımda ünlemler
lal olmuş

Ersin Başeğmez
06 mayıs 2008 21:21 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:51 PM
Yalan

ak günler geliyor
dedi babam
gece karanlığında rüyamda
dedemden duymuş
yıllar önce
babam da
ve sana vasiyetimdir dedi
çocuğuna söyleyeceğin
en büyük yalan

Ersin Başeğmez
17 Ekim 2007 20:37

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:51 PM
Yalnız aşk

ses
giderken
ışıkları yankesicelere satılmış
Cansever`in yolunda
buzlar dans eder
nar bahçelerinde
buse dolu kadehler
kırlangıçlara
şarap ikram eder
yanında da beyaz peynir
sen
yağmur getirirken
gözlerime
güneş ısmarlar akşamları
İstanbul
boşarken
boşanırken
yalnız aşklar
kalp gibi atar
yüksek hisarlardan
ellerim tutar
gibi yapar
gece saçlarını
tutar da sallar
Galata Kulesindan
Kız Kulesine
balıklar
baka
şaşa
kalır
süzgeçlerinden seyrederken
sözcükler dökülür
yıldızlardan
şehrin üzerine
sevdamın sözcükleri
sen
uyurken bulutlarda
toplar sabahları
çöpçüler
ellerinde simit
susamları
yanık


Ersin Başeğmez
11 Kasım 2007 20:37 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:51 PM
Yalova vapurundan hat çektim bakire düşler oteli kitabının yazarına

Hava alanına geldiğini
köşenden gizlice baktığını
yanıma gelmemek için
kendini güç tuttuğunu
bilmez olur muyum...

Diyarbakır surlarında arıyorum
hani Ahmet Arif'in yüreğinin attığı
köşebaşlarında kedilerin turladığı
kirli elbiselerinden fırlayan elleriyle
çöp tenekelerinde ekmek parasını arayan çocukların dolaştığı
surlarda
bakışlarının keskinliğini
yüreğimi sarmalamasını arıyorum
boğazın mavi sularında bıraktığım

Gel diyorsun
Beyoğlunun arka sokaklarında yaşayan dostlarına
bana duyduğun aşkı anlatıyorsun
bensizliğin
sensizlik olduğunu

Kimbilir..
belki
yarın sabah uyanıp
işe gitmek için kapımı açtığımda
bana yazmayı vaat ettiğin mektubu bulurum
eşikte
kimbilir....


senden başka....


Sudenaz

21 Kasım 2007 22:31 - Diyarbakır

Ersin Başeğmez

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:51 PM
Yanılgılar

sen
sessizce geldin
kuruldun karşıma
bir martı çığlığı
koparken gökyüzünün yalnız bulutlarında
balıklar aşka geldi
bakışların uzak
değil de derin
okyanusların dibi
gibi serin
saçlarında bahar mimozaları
ötüşür mor menekşelerin koynunda
istanbul sabahları
haliç`e yatmış güneş
kirpiklerini öperken
anlatıyor gözbebeklerin
arsız meyve bahçeleri
incir, şeftali ve nar
dudaklarının kenarında al al
uzansam yakalayacağım sanıyorum
yanılgının peşinde koşarken avuçlarım
kız kulesinde yansıyor aksin
yüzünde şairlerin şiirleri
dolaşıyor sokaklarında süleymaniyenin
yenicami güvercinleri

Ersin Başeğmez
14 mayıs 2008 23:40 _ İzmir
çaysız-şekersiz ve badem/siz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:51 PM
Yanılsamalar

buğulu bakışların
bereketli anadolu toprağı
yağdı yağacak
hasret dokunuşların
kızıl düşlerimde
ki
her düşün sonu
hüzünbaz yalnızlıklar
duvarı yalayan ağaç gölgelerinde
parmakların oynaşır
devrik yıldızlarda
bir gemi gibi sallanır
durur yüreğim
yanılsamaların
yanıldığı
siyah *******de

Ersin Başeğmez
25 şubat 2008 15:42 _ İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:52 PM
Yarınlarımız (I)

kıymık gözbebeklerimizde
sevgilimizin saçlarının silueti
zaman
devrimsel akışkan
ve yapılan alkışlar
.
Talan dolana gebeydi
daha küçük değil
minnacıktık
ulusal değerlerimiz
ve uluslar arası ordumuz
gücü halkın beline dayalı
.
aşklarımızı mahalle aralarında yaşardık
tuğlaların arasına gizlediğimiz mektuplarda
babalarımız kocaman elliydi
annelerimiz liman
bizlerse küçücüktük
.
gözbebeklerimizde güneş
bir de denizin mavisi
ellerimiz mayıslarda
birleşir ve ayrılırdı
siyah copların parıltısında
.
zaman anlamsız akışkanlığı ile
sırtladı hayallerimizi
avuçlarımızda hüzün
kırmızı karanfiller
yollarda
.
Bulutlara değen zincirler yapacaktık
kardeşçe birbirine eklenen ellerle
pamuk tarlalarında ırgat
konya ovasında başak olacaktık
sofraları bereketlendiren
.
yediverenler gibi dağıldı
hayallerimize eklediğimiz
ve yüreğimizde büyüttüğümüz
sevgimizle sarmaladığımız
yarınlarırımız
şimdi demir yığını tankların altında
sürtüyor çaresiz

Ersin Başeğmez
02 Kasım 2007 21:42 _ İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:52 PM
Yarınlarımız (II)

yoktu gözlerimiz
kırışık derilerimiz
pamuk tarlası avuçlarımız
yıldız bakışlarımız
bir suya karışmıştı
mavi düşlerimiz
kör bir kütüğün
arkasında kaldı
yarınlarımız

Ersin Başeğmez
22 Şubat 2008 00:38 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:52 PM
Yaşlı adam

Deniz kokan kıraç yollarda
Yaşlı adam taşıyordu
Geçmişini
Dar ve karanlık
Cinayetler ekli
Dudakları ise etliydi
Sevgilisinin
Günler *******
Yürüdü yılgın
Vardığı başlangıçtı
Bir martı sevinci kapladı yüreğini.

28 TEMMUZ 07 21:36 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:52 PM
Yeşil erik

Elleri yeşil ekşi erik
Tuzla tuzla ye.


31 TEMMUZ 07 13:46 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:52 PM
Yeşil Gözlü Çocuk

faydacılık akımın izleri
sarmış kar yığınını
ılık bir güneşin güler yüzü
serilmiş ova üstü
kısa ayaklarınla dolaşan
yeşil gözlü çocuğun
burnuna soktuğu orta parmağı
nanikten önce almakta son silahı
faydasız akımlara atacak
inanın atacak bakmayın siz onun
kırma yarınlarda dolaşan gözlerine
tarla kuşuna yataklık eden bakışlarına
ülkemin zenginleri kazanacak
kaybeden benlerin üzerinden
sarı düşlerde gezecek eşleri
bisiklete sığmayan gövdeleri
bu arada gelen izm`ler
meyhane masalarında meze
sudan ucuz hayaller bulut fiatına
gönlümde yüreğin
zengin düşlerimde
dolaşıyor bedava

Ersin Başeğmez
17 mart 2008 21:17 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:52 PM
Yıldızların altında

Çılgın ve serseri
Heveslerin peşine takılmış
Kırmızı spor araba
Üstü açık
Ve çift egzozlu
Anamın bakışları
Sarışın mavi gözlü
Mini etekli
Alkol ve sigarayla barışık güzeller
Geceleyin yıldızlar altında
Bedenlerini veren.

30 TEMMUZ 07 04.54 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:52 PM
Yolculuk

Sen uzanmışsın zeytin dalına,
Ufacık yeşil bir yaprak
Yine de hayallerinden büyük
Korkuyla çıkarken yolculuğa,
Sessizliğe yüklü gelecek,
Beden bencil
Gönlün
Uzak rüzgarların getiremediği
Hayallere gitmiş
Ve kalmışsa oracıkta
Yeşil bayrağın kokusuna karışmışsa kan
Ve şehitlerin anlamlı yitirişlerinin hikayeleri
Anlatılmışsa bir kahvaltılık basında
Bir anıt mezarda yürürken
Bir büyüğümüzün yükselir bulutlara
Beslenmiş hayal gücü.

Kınalı kuzulara katılmalı
Ellere yakılanların ahları ve sahipsiz gözyaşları
Sivas’a uzanan yolun sağı ve solu
Toz ile toprak
Sulardan ırak dağları, geçmişten tuzak
Tez gel anam tez gel
Sözleri sıra sıra yayılmakta
Ve de yitirilmekte vadilerde,
Yalnızlığın kucaklaşmaları
Özlediklerine eklenmekte
Her geçen gün birileri.
Hayal meyal hatıralarda boşluk
Seni seviyorum sözü
Sessizce akan suların kıyılarından
Sevgililere gelen anlamı bitik yürek.

Gönülden akanlar, akıtılanlar...
Yıldızlar, *******
Ve
Gözü yaşlı AY
Şahidimiz...
Şehidimiz...
Uzvunu bırakan ama
Yüreğini al yıldıza dokuyan
Gazimiz...


İzmir - 15.02.2007 22:20

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:52 PM
Yüreği

harladı geçti yaka yaka
kırmızı Ay düştü yüzüne
kırmızı güller açti iri bahçelerden
suskun dudakları usulca açıldı
belirli belirsiz heceledi ürkekçe
bir gölge yaladı geçti ensesini
nefesi nefesini kesti göğüslerinin
yıldızlar baktı aktı avuçlarına
titrek mum gibi bedeni sallantılarda
yüreğim cennetten kovulma


Ersin Başeğmez
15 mart 2008 20:32 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:52 PM
Yüreğim

sev beni
diye fısıldadı
gömleğinin içinde
yarattığı dünyadan
renkli balonlar
yanında
zayıf yarınlar
gözbebeklerinde
resmim
siyah beyaz
boyası dökük bisiklette
karlı bir kış
gecesinde
dolandı kollarım
boynuna
ıslak yüzü
çekik dünler
kaşlarında
ıhlamur ağacı
altında
çeltik kalpler
papatya falına
takılı öpücükler
gülücükler
avuçlarımda güneş
yastıktan bulutlar
sürgün yalnızlıklar
dağlardan uzanır
annemin saçları
yalar geçer
yanaklarını
kayıktan evler
çatısında bebekler
gülümser
patiklerden sarkan
ayak parmakları
yüreğim
yol veren
yüreğim
yol geçen
yüreğim
yol seçen
yüreğim
seni keşfeden


Ersin Başeğmez
12 Kasım 2007 23:59 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:53 PM
Yüreğim yüreğini okşarken

sen
kırmızı *******de
ağlarken
bulutların koynunda
susuz ve renkli düşlerin sarmışken bedenimi
bir yıldız kayar
gibi
olur yüreğimin derinliklerinde
tut ki
ay
anlamsız ışıklarıyla
sevişir saçlarınla
gözlerinde bir balıkçı
son defa ağını atar
engin sulara
ve
bir martı havalanır
kanatlarından ayrı
olsun
yine de güzeldir
aşkı
sende yaşamak


Ersin Başeğmez
20 mayıs 2008 19:45 - İzmir
çaysız_şekersiz ve badem/siz

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:53 PM
Yüreğimden

kırma *******de yıldızlar dolaşıyor
yorgun meyhanelerin sarhoş kapılarında
ki onlar gizler anaların ak saçlarını
kirli bir kedinin gözlerinde
ciğercinin kızının bahar göğüsleri
kalkar limandan ayrılan gemiler gibi
saçlarında dolaşır rüzgarın soluğu
ayva rengi tüylerinden öper usulca
rüyalarında zaman akar benliğime
tutuşur çarşaf rengi deniz bakışlarında
bir alev sarar kıvrımlı dudaklarını
gelir de yakar yüreğimden

Ersin Başeğmez
01 ocak 2008 19:16 - İzmir
çaysız-şekersiz ve bademsiz

Ersin Başeğme

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:53 PM
Yüreğin Gidiyor

Gelirken yıldız gözlerin
Yüreğin buzlu yollarda gidiyordu
Avuçlarında sarı, kırmızı güller
Kuru
İstanbul’a bir gemi kalkıyordu
Yorgun yolcuların arasında yalnız ben
Deniz karışıyordu dalgalara
Mavi bulutlar göz kırpıyordu güneşe
Siyah saçların dökülüyordu gökyüzünden
Yüzünde turuncu hayaller
Fuarda dönme dolap dönüyor
Meyhanede
Birileri içiyordu
Tanışmadığım
Yüreğin gidiyordu
Ben gidiyordum
Sen gidiyordun
Gemi gidiyordu
İstanbul geliyordu
Gözlerin geliyordu
Gözlerin gözlerime geliyordu.

İzmir - 25.04.2007

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:53 PM
Yürek

nehirdi düşlerim
bakışlarımdan akıyordu
çapaklarım
ellerim yalnızlığında
mor salkımlardı
tutsaktı yüzyılların yalnızlığına
sesin yankılanıyordu
sisler berisinden
avuçlarında kesik taşlar
sirke suratlı insanlar
arasından parlıyor
saçların savruluyordu
rüzgarlardan hızlı
ve ellerimde kalmıştı
yüreğin
satamadığım

Ersin Başeğmez
10 Ekim 2007 14:16 - İzmir

Ersin Başeğmez

GooD aNd EvıL
08-30-2008, 05:53 PM
Zaman

saat yirmi dört
gün soyunmuş sulara beden çıplak
köle tacirlerinin ellerinde
zincire vurulmuş hürriyet
karanlık bir otelin
bahar kokulu odasında an katran
gelecek yoksul dilencinin kirli avuçlarında
başak tarlaları gibi yayılmış Ay
yıldızların misket oynadığı sokağa
keskin bir ıslığın peşinde
yürüyorum koltuk altımda gözlerim
sözcüklerim sek sek oynuyor
rum dilberinin göğüslerinde
şuh anılar fısıltıyor kulağıma
susuz rakı içiyor sarhoş bulutlar
sonbahar havalanıyor asfalttan
sendeleyen bir gemi yutkunuyor
uykulu bir çarşaf örtüyor şehrin üzerini
sabırsız güneş çapkın bakışıyla
kıpır kıpır oynuyor sularda
madam dö`nün hayalleri
sığmış kırmızı şarap şişesine
balıklar dans eder kız kulesinde

Ersin Başeğmez
13 Mart 2008 00:12 - İzmir

Ersin Başeğmez