GooD aNd EvıL
09-01-2008, 10:29 AM
5651 Sayılı yasa doğrultusunda sitelerin kapatılmasına devam ediliyor. Site kapatılmaları konusunda eleştirilerimizi her boyutta ve her ortamda dile getiriyoruz. Ancak, konu bu sefer site kapatmaları değil, kanunda yer sağlayıcı olarak tanımlanan hosting (barındırma) şirketlerinin yaşadığı sorunlar.
Gerçi barındırma şirketleri bu sorunları eskiden beri yaşıyorlar, ancak bu sorunlara yeni yasanın getirdiği bir takım sorumluluklar da eklendi. 5651 sayılı yasa ile kurulan İnternet Daire Başkanlığı, son iki aydır barındırma firmalarından ellerinde bulunan tüm alan adlarının kaydı ile birlikte, alan adı sahibinin adı, yazışma adresi, e.posta adresi ve telefon bilgilerinin gönderilmesini istiyor. Barındırma firmaları ise, buna karşı çıkmakla beraber isteneni de kuzu kuzu yerine getirmeye çalışıyorlar.
İnternet Daire Başkanlığı’nın bu talebi birçok açıdan yanlış. Öncelikle, kanunda ve yönetmelikte barındırma firmalarının böyle bir yükümlülüğü yok. Ayrıca, istenen bilgiler zaten alan adı sorgulaması ile herkes tarafından elde edilebilecek bilgiler. Barındırma firmaları müşteri bilgilerini paylaşmak da istemiyorlar, nitekim müşteri bilgileri onlar için ticari sır kapsamında. Kaldı ki, binlerce alan adının takibi ve bildirilmesi için ayrıca personel alması gerekiyor.
Savcılıklar ve mahkemelerden gelen anlamsız talepler de barındırma firmalarını daraltmış durumda. Örneğin, mahkemeler 2 sene önce forum sitesinde çıkan bir yazının yayınlanıp yayınlanmadığını, yayınlanmışsa bir örneğinin tasdik edilip gönderilmesini dahi isteyebiliyor.
Bazen savcılıklar bir haber sitesinde yayınlanan yorumdan dolayı barındırma firmasının sahiplerini şüpheli veya sanık konumunda kovuşturmaya tabi tutabiliyor. Birçok barındırma firması sahibi, her ay 2-3 kez mahkemede ifade vermeye gidiyor.
Bazı durumlarda, hakkında içerik yazılan kişi ve kurumlar, içeriği yazan kişi veya içeriği yayınlayan site yöneticisi yerine barındırma firmalarına başvurup içeriğin çıkarılması yönünde talepte bulunuyor. Barındırma firmaları hukuka açıkça aykırı olan durumlarda, örneğin küfür, hakaret gibi açıkça belli olan hukuka aykırı içerikleri 5651 Sayılı yasa gereği çıkarma yoluna gidebilseler de, bazı içeriklerin hukuka aykırı olup olmadığını tespit etmeleri mümkün olamıyor.
Nitekim küfür ve hakaret içermeyen ve ağır eleştiri taşıyan içeriklerin çıkarılması taleplerinde karar vermekte zorlanıyor. Zorlanmakta haksız değiller, nitekim mahkemeler dahi bir içeriğin hukuka aykırı olup olmadığına yıllarca karar veremiyor.
Barındırma firmaları bu tür sıkıntılardan şimdiden çok fazla bunalmış durumda. Birçok firma yurtdışına gitmenin ve orada yatırım yapmanın yollarını araştırmaya başladı. Yakında, yerli barındırma firması kalmayacak gibi görünüyor. Bu da .tr’lerin ölmesi anlamına geliyor.
Gerçi barındırma şirketleri bu sorunları eskiden beri yaşıyorlar, ancak bu sorunlara yeni yasanın getirdiği bir takım sorumluluklar da eklendi. 5651 sayılı yasa ile kurulan İnternet Daire Başkanlığı, son iki aydır barındırma firmalarından ellerinde bulunan tüm alan adlarının kaydı ile birlikte, alan adı sahibinin adı, yazışma adresi, e.posta adresi ve telefon bilgilerinin gönderilmesini istiyor. Barındırma firmaları ise, buna karşı çıkmakla beraber isteneni de kuzu kuzu yerine getirmeye çalışıyorlar.
İnternet Daire Başkanlığı’nın bu talebi birçok açıdan yanlış. Öncelikle, kanunda ve yönetmelikte barındırma firmalarının böyle bir yükümlülüğü yok. Ayrıca, istenen bilgiler zaten alan adı sorgulaması ile herkes tarafından elde edilebilecek bilgiler. Barındırma firmaları müşteri bilgilerini paylaşmak da istemiyorlar, nitekim müşteri bilgileri onlar için ticari sır kapsamında. Kaldı ki, binlerce alan adının takibi ve bildirilmesi için ayrıca personel alması gerekiyor.
Savcılıklar ve mahkemelerden gelen anlamsız talepler de barındırma firmalarını daraltmış durumda. Örneğin, mahkemeler 2 sene önce forum sitesinde çıkan bir yazının yayınlanıp yayınlanmadığını, yayınlanmışsa bir örneğinin tasdik edilip gönderilmesini dahi isteyebiliyor.
Bazen savcılıklar bir haber sitesinde yayınlanan yorumdan dolayı barındırma firmasının sahiplerini şüpheli veya sanık konumunda kovuşturmaya tabi tutabiliyor. Birçok barındırma firması sahibi, her ay 2-3 kez mahkemede ifade vermeye gidiyor.
Bazı durumlarda, hakkında içerik yazılan kişi ve kurumlar, içeriği yazan kişi veya içeriği yayınlayan site yöneticisi yerine barındırma firmalarına başvurup içeriğin çıkarılması yönünde talepte bulunuyor. Barındırma firmaları hukuka açıkça aykırı olan durumlarda, örneğin küfür, hakaret gibi açıkça belli olan hukuka aykırı içerikleri 5651 Sayılı yasa gereği çıkarma yoluna gidebilseler de, bazı içeriklerin hukuka aykırı olup olmadığını tespit etmeleri mümkün olamıyor.
Nitekim küfür ve hakaret içermeyen ve ağır eleştiri taşıyan içeriklerin çıkarılması taleplerinde karar vermekte zorlanıyor. Zorlanmakta haksız değiller, nitekim mahkemeler dahi bir içeriğin hukuka aykırı olup olmadığına yıllarca karar veremiyor.
Barındırma firmaları bu tür sıkıntılardan şimdiden çok fazla bunalmış durumda. Birçok firma yurtdışına gitmenin ve orada yatırım yapmanın yollarını araştırmaya başladı. Yakında, yerli barındırma firması kalmayacak gibi görünüyor. Bu da .tr’lerin ölmesi anlamına geliyor.