Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Mine Özdemirtaş


Sayfa : [1] 2 3

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 03:59 PM
&...Hoşçakalın Dostlarım

Gidiyorum.
Elde olmayan sebeplerle
Bu yüzden;
Bir kez daha... usulcacık
dokunmak istedim
sıcacık yüreklerinize.

kefeni yırtarsa ruhum
ve................ nasipse
yeniden görüşmek üzere

Huzurunuzdan çekiliyorum
İzninizle.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 03:59 PM
(-) EkSi (+) ArTıYı = GöTüRüR

Kalemimin
her göz süzüşü
her kalça sallayışı;
Ek ve tadiller dahil
tarifeler mucibi
belli oranda
harca tabidir.

Yazmak istemeden
Yazdığım her şey
Ki onlar;
Yazmak isteyip de
Yazamadıklarımdan
Defaten
mahsup edilir.

Hani, basitçe
Eksi artıyı götürür
Dersiniz ya siz...
Yanlış değil
Özenle yerleştirilmiş
Nokta ile virgül bile
Hep borçlu kaldığım
Bu hesaba ilavedir.

Şairim ya,Ne gam......
Bu borç ki,
Kelimelerin tükenip
Sus ların çıbana döndüğü yerde
Bir basit sivilcedir.
Zaten,alacaklı olup
Peşine düşmektense
Borcum olsun. Tercihimdir
Nasılsa bir gün gelir
Bir şekilde ödenir.
Hem.. nasıl derler?
Borç yiğidin kamçısı
Değil midir?



26/03/2004...... KARTAL /

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 03:59 PM
*** AsLA BoŞa GeÇMeDi ZaMaN ***

Onca fırın ekmek yemişlikle
yine de
geri saymazken adımlarım
ne çıkar yani...?
mevsimlerle ayların
hızına yetişemediyse
kanatlarım.

Asla boşa geçmedi zaman......

Başkalarını ebe var sayardım.
....................
değilmiş..!
kendime.... sobelerde yakalandım.

Belki...!
kırık dökük aşkların
kara dulu olamadım

Belki...!
içimde ki sarayların
sahibini bulamadım.

Ama...!

Geçip giden yılların
bir de
eskiyen yolların
alnından öpmem gerektiğini
anladım.

Az şey mi bu...?

Ben kârdayım...!
Hesapladım......!


04/01/2005.... çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 03:59 PM
*** BiR ELiMDe CıMBız OLmaLıYdı DiĞeRiNDe AynA***

Gurbet kapı arkasında başlıyor haberin var mı?

Hasretin buğusu tüterken
En acıklı yerinde türkülerin
İyi bas bam teline Sazının.
Titremesin ellerin
Can cana camda değil
canda yakın olurmuş
Uzağında değilim

Al sana bir ahret sorusu
Zemin mi kaygan yoksa zaman mı zalim?

oysa
Bir elimde cımbız olmalıydı
Diğerinde ayna
Nedir bu halim?

Ne kalması kolay ne de gitmesi
Bilirim.

Gurbet
kapı arkasında başlıyor ya
sar sarmala iyice beni
……………………
…………………….
dışarısı serin.

29/03/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 03:59 PM
*** BiR KaDıN ÖLdÜ DüN GeCe ***

dün gece
bir kadın düştü yakamdan
üçüncü kadehimin içine.

yaralı,üzgün
ve
sarhoştu iyice

umut
can çekişirken göz bebeklerin de
inançsız bir yakarışla
bakıyordu yüzüme

çıkarıp aldım boğulmasın diye
birlikte
yürüdük sahilde

baştan kaybedilmiş bir savaşın
yenik kahramanıydı.
akıntıya kürek çekmekten yorgun
aç, susuz, yaralıydı
çözümsüz dü teninde ki bilmece

kendini
yakamdan aşağı
neden attığını
anladım dinleyince.

ayaklarımız suda / kıyıya paralel
yürürken enine
ağladım onun için./ ağladım kaderine.

göz yaşlarımda ki tuz
kör gecenin
buz gibi ayazınla birleşince
kristal bir hançer halinde
düştü elime.

sadece
acıları son bulsun diye
yüzlerce kere
elimde ki hançeri
sapladım bedenine.
yıkıldı yere

o artık yaşamıyor

bende
o kadınlardan
bir sürü var diyeceğim ama
bende de kalmadı
nesilleri tükendi iyice

bundan böyle
ölümcül sevdaları asmadan yüreğine
yaşayıp giden
esmer, sarı, kumral
onlarca peruğun içinde
olabildiğince sahte
ruhsuz ve duygusuz
bir kaç yankie ile
kalan zamanda
idare edip gideceğiz işte.

zaten
hayat dediğin ne ki? ..
boş bir sahne

09/02/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 03:59 PM
*** BiRaZ Kül BiRaZ DuMaN Bu BeNiM İşTe ***

Bu kent sana ağlarsa susturamazsın.

Yazık olur
gelmelerin / gitmelerin tümüne.

Dahası
Duyarsın ki
Gök kubbe dediğin
O mavi yığın
Çöküvermiş üstüme

Boynu büküklüğüm
Enkazdan çıkamamışlığımı resmederse
Ve bir yangın büyürse
Harabelerde
Anla ki naçar olmuşum
Çuvaldızın sivri ucu kendime
Sen
alınma /İncinme /Gücenme.

İstersen dip sarhoşluğu
İstersen
Vurgun sonrası
şaşkınlığı de
Toprakta kışlamış
Tombul bir solucan gibi
Süklüm püklüm
Ardın sıra
Sürünüşüme.

ne dersen de

Ama sakın
Sakın ola beni
Yorgun savaşçı belleme

Bil ki inatla
Ve yorgunluk duymadan
Sabahlara ayna tutmadayım
Yoksa
******* boyu
Baş ucunda işim ne?

Yere göğe sığmıyorsun içimde

Bir yatıyor
Bin kalkıyorsun
Hepsi sen kokuyor ama
Hepsi başka biçimde.

Hiç kesintisiz
yeniden başlıyorum
Nice milatları koyarak ezberime
Senden
yine sana geçiyorum.
Ayak izlerim imdir
Sende kayboluşlarımdan
Sana dönüşlerime

biraz kül biraz duman bu benim işte

Gözün gibi bak diyemem ama
Bilemem neler olur
Eğer dokunursan
Bana ait çizgilere

Bu kent
sana ağlamasın olur mu?
Ağlarsa
Susturamazsın

Kendim için bir şey istiyorsam namerdim

Sadece
bu şehir ağlamasın diye

Yağmur duası sonrası
Umutsuz bir
amin niyetine

Bir tutam ilgi
Bir tutam sevgi
Katamaz mısın gülüşüne?

20/02/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 03:59 PM
*** GeCe; ZaMaNDıR SaDeCe ***

biliyorum
sana göre gece;
zamandır sadece

bana gelince;
artık
bütün zamanlar gece.

sararmış bir sayfa gibi
kenarlarım
bükülüyor içime.

tüm çareleri
çaresiz
kurban veriyorum çarelere

bilsem ki
delilik ilaç olacak yarelere
soyunur
tırmanırdım minarelere

ama
yarın kimseye vadedilmedi

mutluluk
boyumuz kadar
ne uzar göklere
ne düşer yerlere

ancak
hak ettiğim kadar yaşar yüreğim
ve ancak
hak ettiğim kadar sevda yüklenir kelimelere
fazlasını beklemek
ne haddime

biliyorum bir tanem
senin için gece;
zamandır sadece

beni dert etme

benim için
artık
bütün zamanlar gece

22/02/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:00 PM
*** HoVaRDaYıM Bu GeCe ***

Bir prenses masalında yıllarca uyutulmuş gibi
tozlu raflarda saklanıp özenle çürütülmüş gibi
öylece kalıp
ölebilirim

Ya da

Ömrümce çocuk olup bir günde büyümüş gibi
altın beşiklerden düşüp te / kalkıp yürümüş gibi
alıp başımı
gidebilirim.

bu tercih benim /günah çıkarmak istemiyorum.

yedi kat yerin dibinde taç giyiyormuş Şahmeran
bana ne?
zaten çıbanın başı artık her yerde
sadece / ben göremiyorum.

yokluğumun kutsanıyor olmasını da hiç irdelemiyorum
.
madem ki arzın merkezinde dans edemiyorum
o halde
boşluk büyüyebilir içimde
bu gece hovardalığım tuttu işte / engelleyemiyorum

gönül ferahlığıma benden selamlar olsun
bütün suçlarımı
affediyorum.

06/02/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:00 PM
*** KıRıK AyNa ***

masumiyet kılıç çekmiş olmalı
kını yerde
yoksa..!
birileri.................
kılıf mı hazırlıyor minareye?

Nedense..?
hergün
biraz daha azalıyor içim
eksilenleri koyarken yerine.

Hangi taşı kaldırsam
altında ki cam parçacıkları batıyor elime.

Ayna
Kırılmış mı ne..?

07/02/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:00 PM
*** KıRLaNGıÇLaR GöÇüYoR ***

kırlangıçlar böyle sessiz mi göç ederdi?
bu imkansız.

düşler ülkesinde kabuslar kol geziyor olmalı.

pişmansız geçmişlerin soluksuz yerlerinde
ipeksi dikenler batarken ellerine
soluksuz kalışa aldırmadan
kemer diye yarınları dolayamadıysan beline
dilsizleşir kuşlar bile

uçarlarken peş peşe
çığlıkları gömüp yüreklerine
sadece
sessiz bir gölge düşürürler
beyaz bulut üzerine siyah damga niyetine

kaybolurken ufukta
bu yaygaracı kanatlar
nasıl susarlar..?
gerçekten böyle miydi her zaman?
buna inanamam işte
sessizlik fon olamaz bu muhteşem gidişe


eskiden çığlıklar eşlik ederdi kırlangıçlar göçüne

yoksa hafızam / beni yanıltıyor mu?
galiba..............!
yaşlandım iyice.

08/04/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:00 PM
*** KıSaCa ***

bu gece
her iki yanınızda da yer bırakın bana
sağınızda da solunuzda da ben yatayım

o kadar yakın
ve o kadar sıcak durun ki
.....................!
utanayım


19/02/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:00 PM
*** KiM KoRKar HaiN KuRTTaN...? ***

hangimiz havanda su dövmedik ki?

ve hangimiz
dipsiz güğümle pınar başından
susuz köye yüz geri dönmedik ki?

ne olmuş yanıldıysam?

hangimiz
gele ye kalınca
elimizin ayarının kaçtığına değil de
kırık gelen zara sövmedik ki?

böyle işte?

nasır kabuk tutar mı hiç?
beterin beteri varsa var
hain kurt ine girmiş kim korkar?

hangimiz kazık çakıp dünya ya ölmedik ki?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:00 PM
*** MaKaS ***

Yılların ardı sıra
boy ipliğim ilmik kaçırsa da
siz yine de
enine dikmeyi sürdürün hayatımı
sürfile yapar gibi
bastıra bastıra

İpiniz düğümlenip
iğnenize dolanırsa

Benden size izin

Tereddütsüz başvurabilirsiniz
Makasa.

01/şubat/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:00 PM
*** MeCBuRi TaHLiYe ***

fırçanın ucundaki renk
boşlukta sallanan şekil
ve
güneşte kuruyan gölgelerim
bahçedeki rüzgar
yerde kıvrılan tırtıl
ve
çalıya takılı gözbebeklerim

meğer /hepiniz için
sadece
bir sığınakmış yüreğim.

şimdi ise dam akıyor artık
eskimiş kiremitlerim
bu mecburi tahliye için
özür dilerim

güle güle 'var olduğu varsanılan'

hoşçakal emeklerim
........................
tadilat sonrası
yine beklerim.


15/04/2006 (revervasyon mecburidir)

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:00 PM
*** NaMeRTiM ***

Sil ismimi
isminin yanına yerleştirdiğin o puslu gece düşlerinden

nasıl olsa,gündüzlere taşıdım dallarını dutların
hani yaprağında kanatlanacaktı ya tırtılların
çoktan uçtular bilinmeyene haberin var mı?
Onları da kurtardım dut karası ellerinden

Şimdi ve tümü
böğürtlene aşılı artık gövdemin /tam on dört yerinden

Sal üstüme ürkek suskunluğunun çiğ nefesini
Rüzgar ektiğin tarladan fırtına biçmişliğim olursun
Neden eğik gölgen? parçalarını mı topluyorsun?
Hatırım kalmıştı ya... lodosum deyip poyraza dönerken
Es be.... ister gün batımı.... istersen..karayelden
Yırttım yelkenleri nasılsa Dönüş yok bu seferden

Bundan sonra
Namertim. “ yaz’dan gayrısına yüz verirsem mevsimlerden


23/12/2004... kartal

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:00 PM
*** OLdU CaNıM ***

bir sabah ezanla uyanıp
nadasa bıraktığını sürmeye geleceksin
öyle mi?

elinde bir kara sapanla
bayat ekmeğin olacak
delik matarana söveceksin pınarın başında
öyle mi?

sanki
hiç mola almamış gibi yorgun
sallanacaksın

sanki
zamanı hiç çalmamış gibi bir soygun
hayali kuracaksın

ve en masum yüzünü takınıp
karşımda duracaksın
öyle mi?

oldu canım.

ben
askere yolculadım seni
haberin var mı?

oraya giden
komando eğitimi alıp
dağlarda kalabilirmiş
öyle mi?

ayrıca
işine gelirse
tezkere bırakabilirmiş
öyle mi?

dönebilirmiş te geri
elbette / bu da ihtimal dahili

iyi de
varsayalım ki döndün

bunun yazı var / kışı var
öyle mi?
yolları da kapatabilirmiş
yağmur fırtına kar
öyle mi?

neyse
geçelim bunları
tut ki geldin

beni
bıraktığın yerde
bulacaksın
..................
öyle mi?

oldu canım.!


05/04/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:00 PM
*** SeSSiz ve DeRiNDeN ***

..............................................''bi r koca parça koparılırken gövdeden
................................................in ce bir sızı iner köklere
............................................... sessiz ve derinden''
-----------

Tam da bütün yapraklarını dökmüşken
gıcırdayan paslı demir kapının önünde
nice yılların nice yellerini eskiten kavak ağacı

sürgüyü yokla iyice
karart bütün ışıkları
ve usulca çekil köşene hancı

tıka kulaklarını yorganın içinde /
sık dişlerini
etimi morartırken duyasın istemem
yılan gibi kıvrılıp havada ıslık çalan kırbacı

eğer durdurmanın ve kesmenin vakti gelmişse
başımın üstündeki enli kılıcı taşıyan sarkacı
kelleyi kurtarıvermek gibi basite indirgenebilir mi hiç
zamanı kör jiletle iğdiş etmenin amacı

dibi delinmiş mataram da buharlaşırken su
irisine umutsuzluk oturmuş gözlerimin başlamamış uykusu
bitmedeyse
neylerim ben hekimi?
neylerim ki ilacı?

karanlığı ellerinle yokla allah aşkına

eğer
gecene ağır bir yük yüklediyse bu yabancı
onun Son kelamını sabaha iletmek boyun borcundur
bilesin hancı

sorana,
son sözü suskunluktu demelisin

suçlamadım, suçlamıyorum
ne nemli taşlarda pamuk kurutmaya çalışan hallacı
ne kurdeşen olmuş yaralarda kalem kıran yargıcı

ve şayet;
son anı tasfire gerek olursa susma, anlat /anlat ki

yürek şekline bükülürken sancı
gülümsediğim bilinsin
acı acı

13/03/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:01 PM
*** SiTeMSiZ ***

Eteklerim zil çalsaydı Çengi oynatırdım

Gelişin bayramım
kalışın düğünüm olurdu
Kınam yanardı dumansız issiz
Bir şölen kurulurdu içime
ağasız beysiz.
Özgürlük takardın gerdanıma
Gerdeğine gelin olurdum sitemsiz

Eteklerim zil çalsaydı çengi oynatırdım

Gitseydin /gidişin sessiz olurdu
davul zurnasız
Ardından Yas tutardı baharlar
gülsüz goncasız
Hele bir de mektubun gelseydi
deseydin ki
mutluyum sensiz
Adını yazarak avuçlarıma
kızlar şelalesinden atlardım sitemsiz.

Eteklerim zil çalsaydı çengi oynatırdım.

Gelişin gidişinden
gidişin gelişinden umarsız
Bir elinde eteğimin zilleri
diğerinde oynatamadığım çengi
birbirinden habersiz

Ne o?
Yoksa…!
Kendin çalıp kendin mi oynayacaksın
Bensiz?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:01 PM
*** ZiYaReT ***

Düşlerinizden çıkarıp
kabuslarınıza attığınızdan beri gölgemi
tanıyamaz oldum kendimi.
Sanki niye giydirdiniz ki
adımın üstüne bu mor rengi?

Hatırlıyorsunuz değil mi?
Baş harfime sürerken mavileri
kırmızılarımın morarmamak için
ne çok direndiğini?

Ne siz varsınız artık
ne de fırçanızın ahengi

Bir ben varım şimdi
bir de 'iyi saatte olsunlar'

Birlikte planladık hanenize ziyareti.

Müsaitseniz..!
Hesap sormaya geleceğiz.
Yüreğiniz
Evde mi?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:01 PM
**** AşK GüNCeSi **** (6+5)

yağanlar kar değil,gülün yaprağı
varlığın bahardır kış bahçesinde
kirpiğin üşürse, yüreğim güneş
eritir buzları aşk güncesinde.

................................ sarıdır bilesin ekim yaylası /
................................ belkide yeşerir,gitmez kalırsan /
............................... yoncamı saçına takasın gelir /
............................... sana 'ben' yakışır, bana sorarsan /


gelmesi zor değil. topla bohçanı
bu nasıl telaştır yol öncesinde
bülbülün lal ise gönlüme yerleş
çözülür dilleri aşk güncesinde

................................ şenlenir bilesin ekim yaylası /
................................ sevdama tutulup, gitmez kalırsan /
............................... giripte koynuma yatasın gelir /
............................... sana 'ben 'yakışır, bana sorarsan


28/01/2005... kartal

Not... şiir çalışması değildir....

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:01 PM
**** FoRSa****

Beni benden kim alabilir ki?

bütün anılarımı silerek habersiz
Eprimiş bir dantelin sararmış püskülüne
Suya düşmüş bir inciyi takar gibi bedelsiz.

Üşüyor kirpiklerim düşlenmiş bir busenin neminde
Tanıdık bir ürperme batarken tenime belli belirsiz.
Kurumuş olsa bile, duruyor işte yerli yerinde
Gecikmiş yaşamımın yaşmağına sürdüğünüz tuzlu iz

Yaşanmışlık var serde / sadece yaşanmışlık / hepsi bu
zamanı geldiyse. el sallanmasa da gidersiniz

Elim tokmakta kemiksiz,/ tuttuğum kapı tokmağı ise zilsiz
Olsa da / Aşınmış kapı eskilerine tutkunluğum sürüyor hala.
Kısaca / Her şey yerli yerinde / ne ola hancı? / nedir derdiniz?
Neden soru işaretlerini taktınız ki serçe parmağa
Diğer bütün parmaklarınızdan izinsiz?

İyisi mi...!
Bırakın dinlensin koynunuzda gül suyu ile yıkanmış elleriniz

Ne saçınızı yolun ,ne de bu kentin adını sorun
forsalığın şanıdır bu.. yelkene inat kürek çekersiniz.


Ne ben isterim bozulsun tadı son deminde beş çayımın
Ne de siz! kocaman öğütleri pey sürerek oyuna
bu koca gövdeye işlemiş yosunları yerinden edersiniz.

Eğer,
Tam yemin bozduğum anda / ve / günah çıkardığım yerde
Zimmet dosyalarımı önüme sererseniz. / sadece
İrisimin yeşiline istem dışı kapkara bir sis olup inersiniz

Bir daha asla kavak yellerini asmayı başaramam saçlarıma
Ve bir daha asla deli divane aşık olamam
İşte.... asıl o zaman
Hazanımın sarılarına.....keskin bir bıçak gibi.... girersiniz.

Susun...!
Tam şimdi.... Eski ben’in yola çıktığı iskeledeyim işte
Yeniden başlayacağım forsalığa/ hem de/ evet / bu kez / yelkensiz.

Ve..... Bir tek şey için çok geç artık. Uslanmak benim işim değil
Ağacı ancak.... yaş ise....... eğersiniz.

23/12/2004

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:01 PM
**** FRanSıZ DaNTeLi ****

günaydın Büyük ada,selam Heybeli
bilmem hatırlar mısınız?
size, karşı sahilden göz kırpan
mor salkımlı bahçenin ortasında ki evi.

hani, yaz kış açardı ya
yediveren gülleri
bir de mis kokulu hanımeli
çoktan kurudu kökleri..... desem
hiç şaşırmazsınız değil mi?

biliyormusunuz?
zaten; o evin beyi çok oldu öleli
annem de yaşlandı artık / büküldü beli.
anlaşılan o ki
yakında bana devredecek gibi,
başucundan eksik etmediği
o kocaman gümüş çerçeveyi.

zaman
siyah beyaz bir resimde
eskitmiş gelinle güveyi
ama, hala sandıkta yepyeni
öylece duruyor.
o gelinin topuzundan süzülüp
yere dökülen
inci işlemeli Fransız Danteli.

13/01/2005.... suadiye

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:01 PM
**** iTiRaF****

hüsranı suya yazabilirmisin?
sadece sordum işte!
öylesine...!

oysa... her şey / yine
yerli yerinde

gece
üstüme
o simsiyah
kanatlarını gerdiğinde
yani..................
bilirsin işte...!
hep aynı saatlerde
özlemin
bir sızı olup
içime
ince ince
yerleşiyor diye


sana kızamam ki..........!

kızgınlığım
...........
...........
kendime.

30/12/2004.... kartal

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:01 PM
**** KoCa PaRaSı ****

sallayarak pırlantalarla yüklü ellerini
keşke anlatmasaydın dostum
jipini
bir üst modelle ne zaman değiştirdiğini.
Kafam karıştı biraz...!
evet çok haklısın bilemem değil mi?
yüzünü gerdirdiğinde ne acılar çektiğini.
Ama.... sen de bilemezsin
yatağa nasıl bir iç huzuruyla serdiğimi
hallaç pamuğu gibi atılmış beynimle
paçavrası çıkmış bedenimi.

Düşündüm de...... en iyisi
sen geri al. Hayat konusunda verdiğin dersi.
Hani,
önce kadın olmalıymışım filan
sonra kolaymış gerisi
bir elim yağda oldumu bir elimde balda
aşkın pabucunu dama atarmış paranın sesi.
istemiyorum. almıyayım. Ne olur kalsın
bilirsin.ben taşıyamam sevmediğim nefesi.

yeter diyorsun ya didinmelerim için
inan ki.... yetmez.
ben bulamasam da birgün aşk bulur nasılsa beni.
bu arada şeytan azapta gerek.
patron beni kırmalı... ben de... yanımdakileri.
boşuna mı yaptık kızım biz bu kariyeri?

bence... bu yıl da kalmalı geri
şu yeni yıl partinde
kocamış ben'e 'yağlı bir kapı' bulma dümeni.
affet Necla ben gelemem
erken yatmalıyım
YTL ye geçişler var. Çalışacağım cumartesi.

sen,
bir yıl daha, süsle dur kafanda
şu bana illa ki
'koca parası' yedireceğin altın kafesi

yollarımız ayrılalı çok uzun zaman oldu
şimdi.........bir anlasam....durduğun yer neresi?
boşver.
Hala sıra arkadaşımsın.
Severim seni.


31/12/2004...... çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:01 PM
**** SaKLı MeZaR****

bilinmeyene yolculuk hevesi doğar ya ara sıra
işte o zaman...!
bir kıvılcım düşer
sakınan göze batacak olan çöplerin tarlasına.

O en geniş zamanlar darlanır ya bir anda
işte o zaman
gökten siyanür yağar
bardağı taşıracak olan damlanın sularına

gömmek kolaydır ya yüreksizliği fillerin mezarına
hiç bakamadan gerçeğin aynasına
yas tutar dururuz
kalmaktan daha yürekli olan gitmenin ardı sıra


23/01/2005... çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:01 PM
***** ZoRbA *****

Gözler kısık,
Kollar omuz hizasında.
yarı kartal /yarı atmaca

kapatmış kendini
avının üzerine
dönüyor
Hiç durmamacasına


Oyunun adı......malum

Kadının adı ise yok
Hiç olmadı ki / Sorma.

Bu arada,
iyice ağırlaşırken hava
Müzik ritmi git gide
Zorlama da.


Adam
içine dönük
içinde ise; binbir yama

ah eder gibi
kırılan kabuklarına
atmış ruhunu
gurur girdabına

çıktıkça batarak
ve batışına alkış tutarak
/oynamada.

Oyunun adı....
'işine geldiği gibi sevda '

Adamın adı ise.....
kısaca
ZoRbA*******



07/12/ 2004..... Çamlıca

SEVGİLİ DOSTLARIM ben şiir hayatımda ne zaman bir şiirime ' Z' harfi ile başlayan bir başlık koydu isem o andan sonra şairliğim izne çıkmıştır. Sanırım yine öyle olacak. Belki de benim bu ruh halim 'Z' harfi; alfabemizin son harfi olduğu içindir.
Kısacası hazıra dağ dayanmıyor. İmgeleri tükendi kalemimin.Yaşamı sömürüp sermaye toplamaya gidiyorum. Yazmaktan mola alıp bir süre sadece şiir okuyucusu katına çıkmaktır planım. Ya nasib bakalım iznimiz ne kadar sürecek.......

****** dost var düşman var, hani birileri ola ki ' şiirleri rabet görmedi de kaçtı' der diyedir bu dip not. öyle düşünenlere sayfamın istatistiklerine tıklayıp hitime bakmalarını öneriyorum.eeee burası antoloji... gözünü oymayı severiz birbirimizin değil mi efendim? *********

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:02 PM
******SiTeM

ne kadar zorlandım tanımakta sizi

yokluğumda
nasıl da sevimsiz
nasıl da geçimsiz
bir renge boyamışsınız maskenizi

kaybolmuş yüzünüzden ferahlık
ağzınız simsiyah ve gözleriniz koyu karanlık

gülümsemek kalıcı olmalıydı hatırlıyormusunuz?
öfkeler bir anlık.

görmeyeli nasıl da değişmiş huyunuz
akıyor paçalarınızdan perişanlık
katmışsınız kendinizi rüzgarın önüne
bu nasıl savurganlık.

kavuşmak kalıcı olmalıydı hatırlıyor musunuz?
ayrılıklar bir anlık.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:02 PM
******VaZGeÇiN

yemek, içmek
soluk almak için
uyumak uyanmak
ve aşkı düşünmek için

yürümek koşmak
işimde çalışmak
ağlamak gülmek
ve delice sevmek için

izninizi almak zorunda değilim

beni onayınıza mecbur etmek için
kaşlarınızı çatmaktan vazgeçin.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:02 PM
******VaZGeÇiN

yemek, içmek
soluk almak için
uyumak uyanmak
ve aşkı düşünmek için

yürümek koşmak
işimde çalışmak
ağlamak gülmek
ve delice sevmek için

izninizi almak zorunda değilim

beni onayınıza mecbur etmek için
kaşlarınızı çatmaktan vazgeçin.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:02 PM
*****TaKViM

Az önce
asılı olduğu yerden usulca kayarak
kendi takviminizden düştü o yaprak

benimkinden değil / hayır benimkinden değil.

hem zaten benim takvimim de harfler daha büyük
zemin daha beyaz ve renkler daha parlak.

doğduğunuz günden beri hep böyle bağlımıdır gözleriniz?
keşke nereye varmayı planladığınızı söyleyebilseydiniz
yoktan daha fazla yok olamazsınız *******de kaybolarak?
aslında cisminizi değil de
ruhunuzu saklamadasınız değil mi yüzü koyun yatarak
siz anladınız..!
ama...susuz dere kulaçlanır mı hiç
çarşaftan kol atarak

az önce
özel bir itina ile üstüne basarak
iyice çiğnemiş olduğunuz o yaprak
inanın benimkinden değil
sizin takviminizden düşmüştü usulca kayarak

yazık
kendinize ne çok zarar vermektesiniz
aynada gördüğünüz her gölgeye koşulsuz aldanarak

siz sonsuza dek hep böyle kuytuda kalacaksınız değil mi?
.
böyle karanlıkta yaşarsanız aydınlıktan kaçarak
hep böyle derinden gelir soluğunuz nemli ve ıslak
ve hep böyle ürkek bakarsınız lambalara düğmelerden korkarak.?

tercih sizindir elbet / eğer gerçekten sizinse
sizin sandığınız hayat.

aman sakın
sakın bir yanlış anlama olmasın /
inanın
inanın benden kopmadı az önceki o yaprak

hani... yani... demem o ki
zaman kaybediyorsunuz
ağlanacak halinize gülüp kalarak

ve komik oluyorsunuz
yitip giden ömrü benimki sanıp
har vurup harman savurarak.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:02 PM
****AşKoLSuN Be YeNi YıL*******

e vallahi aşkolsun...!
Kadehler kalkarken bensiz
Yine geldin ya habersiz.

Madem ki geldin, / gir içeri
gördüğün gibi,
Tayınım bu yılda bayat
Çayım ise hala demsiz.

Kısaca,
Ben değişmedim hiç

Doğduğum günden beri
Tek kişilik bu orduda
Terhissiz.........
Er oğlu erim ya
Hizmet sınıfı: Bedelsiz

Güvendiğim dağlarda
kar var yine
patikalar ıssız
yamaçlarım sissiz.

Susuz çeşmelerin sebiliyim gene.
Çaresiz

Bu yüzden işte
Çam ağacım avuç içimde
Büyümek zorunda
Kırmızı kurdelesiz

Ne diyeyim
Aşk olsun be yeni yıl

Aşk olsun
“sitemsiz.”
................!

01/01/2005....çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:03 PM
****Bu DaĞLaR BeNDeN SoRuLuR

sadece susun

sessiz olun bağırmayın
toprak kayabilir. çığ düşebilir
altında kalırım diye sevdalanmayın

dik geçitlerin dar boğazındayım

yalanlar yalanlardan ezik
evet / ama
yara alırım. soluksuz kalırım. düze çıkamam
sanmayın

bu dağlar benim. / benim dağlarım
zirvesi benden sorulur

ak paktır bulutlar
siz
meraklanmayın

22/12/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:03 PM
****Doğum Günün Kutlu Olsun

Bütün gülleri
Koparsam dallarından
Sarılar içimde yeniden filizlenir.
Biliyorum.
Bu yüzden işte
Aç avuçlarını
Senin için
YILDIZLARI İNDİRİYORUM.
Kelimelerin tükendiği yerde
Susuyorsam çaresiz........
Anla.....
.......................... anla ki
SENİ SEVİYORUM.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:03 PM
****PiLaV ÜsTü KuRu

sen uyurken ey gece
ninnilerle pişpiş
zavallı ruhlar kıvranıyor kabusta
kramplarla gerilmiş.

ardından ağlayanın olur mu sanıyorsun
bu nasıl gaflet
sadakan mı var verilmiş.?

iki ucu keskin bıçak

delilik
usulcacık gelirmiş.


görmüyor musun?

karanlık zamanların kör çukuru
soru işaretleriyle zorlanan uçkuru
iyice germiş.

sen
böyle yatarken sere serpe
kuş tüyü minderlere serilmiş.
lale devri çocuğu olmuşsun
birileri
saltanatı devirmiş.

şamdan da mumlar yanmıyor artık

çoktan rafa kalkmışsa porselenler
anla ki
gül yapraklarıyla bezenmiş
sofraların devri
sona ermiş.

tekmili birden tescillidir sözümün
afiyet olsun

ayakta
ve
kağıt tabakta
pilav üstü / kuru
iyi gidermiş.

22/12/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:03 PM
****ŞaHiT

Kanadın dört köşeydi ezeli
bu yüzden
yüksek uçacağım
yıpranmasın diye tüyleri
yürekliysen gel haydi
yoldaşım olur musun?

Kanadın karanlığa gizli gizli
bu yüzden
sek sek basacağım
silinmesin diye izleri
sabırlıysan gel haydi
sırdaşım olur musun?

Kan adın soy adındır Mi
bu yüzden
görkemli yazacağım
görünsün diye harfleri
gönüllüysen gel hadi
gözyaşım olur musun?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:03 PM
***AşK***

o kadar nazlı ki 'gül endam'
üşüyebiliyor kuşun kanadından

ateşi çıkıyor
nabzı düşüyor
soluksuz kalıyor
biz farkına varamadan

sonradan

asla mümkün olmuyor
kaldırmak yatağından
usulca /hırpalamadan

sararıp solmadan,
ve
geç kalmadan

sarmalı / bin kerre

bin kerre / öpmeli
kaymadan önce
avucumuzdan

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:03 PM
***Bu SoN ŞiiR / SuS-TuM***

Hiçbir şey istenmedi.
Verilebileceklerin en azının ötesinde.
Ama yine de
Dama çizgilerinde satranç, hiç bitmedi.
Hiç bitmedi
Kız tavlası iskambillerde.

Hiç bir soru sorulmadı
Anlatılanların en azının ötesinde.
Ama yine de
Kızgın kumlarda buz pateni, hiç bitmedi.
Hiç bitmedi
Su balesi çöllerde.


Sükut ikrar soyundan ya
adettir işte.
ne sorulara cevap geldi
ne de çare bulundu derde.
aslında bu iltifat bu nezaket....
Gönülde yer etmemiş
edememiş halime
çok bile.
sanırım ki, kibarca ve
arif olan anlasın diye.
ta en başından beri
ne mazeret tükendi
ne de bahane


İstem dışı Az kullanılmış,
Bu hikaye de
'Son.'... yazılmadı hiç.
Üstelik;
Başlangıç bile yanlıştı
İlk bölümde.
Ama yine de
Açık bir burun farkı var.
Ağır çekimde.
Şike sebebi ise;
Zamansızlık işte.
Şu kahrolası zamansızlık
yoksa bile bile
sabır taşını çatlatır mıydık.?
böyle alkışsız mı inerdi perde

Şimdilerde,
Birileri, Bir yerlerde
bel ki Gülüyor halime.
ve
Şerefe / kan içiyor
Olsa bile.
Yine de /
Bir şeyler; O en derinlerde,
O; sevdaya dair açılmış
Siyah beyaz parantezin içinde
sonsuza kadar yaşayacak
boynu bükük
kırık ve mahzun bir şekilde.



(....ah serçe.....ah...../ ne işin var dı telde? ..... gördün işte:-((...)


13/05/2004....çamlıca..00.30

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:04 PM
***CüZZaM***

Tenindeki lepralı saltanat
Sargı bezine sarınarak
kapanacak
sanıyorsan eğer;
boş versene adamım
buna çocuklar bile güler.

Bağrındaki kırık kanat
Yelpazeye tutunarak
uçacak
sanıyorsan eğer
boş versene adamım
buna çocuklar bile güler

Kızlar şelalesinden kayarak
Erkekliğin birkaç karat
artacak
Sanıyorsan eğer
boş versene adamım
buna çocuklar bile güler

22/12/2004 - kartal

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:04 PM
***FeRMaN PaDiŞaHıN sa DaĞLaR BeNiMDiR***

Küçük dağları ben yaratmadım elbet

Ama
şu gördüğün yamaçlar benim eteklerim
benden yana esmesen de olur
bir el ettim mi şimale
bil ki
uçuşur dantellerim.

Şerbetin şekerine bir damla limon
Sıkmaya bile üşenirken ellerin
“Bu dergahtan içeri eğri odun bile giremez”
Demiş diye derviş.
Sanma ki
Sen ormanı biçerken
Ben sabırla beklerim.

Heyhat!
dardır yenim/ dardır yerim

Bu gidişle;
Ya,
Göklere dayadığım o masalsı merdivenin
Son basamağın da inerim

Ya da
(Nasıl olsa, bu düş benim)

Bütün uykuları alır / giderim.


27/03/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:04 PM
***GüNeŞ TuTuLMaSıN***

Bu gün
Güneş tutulacakmış

Benim neden haberim yok?

Daha
başak sarartacaktım diş diş
Un öğütecek / börekler açacaktım
sonra
Islak saçlarımı tarayacaktım balkonda
uykuda
Biraz fazla oyalandım galiba
Vakit geçmiş.

Daha
yonca yolacaktım
dört yaprağı eksiksiz
güğüm güğüm süt sağacaktım
ki taze /kesiksiz
burçak yası mı tuttum ne?
meğer tarlada duyulan
ezan sesiymiş.

Düşünüyorum da! (öyleyse varım.)

Karanlık kalıcı olursa
Ne yaparım güneşsiz?
El yordamı kaçkınıyım işte
Tin tin / tini mini hanım
limon gibi susuz
Baston gibi gölgesiz

Gelmez di mi gulyabani?
bütün Öcül'er sizde kalsın
Ben korkarım
bilirsiniz

İyisi mi siz
Tutun ellerimi sıkıca
Yakın bütün lambaları
Ve bakın
Göreceksiniz

Attığım son zar
dü/şeşmiş.

29/03/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:04 PM
***İnSaNLaR YaŞaDıKÇa***

En doğru bildikleriniz çalacak kapıyı
Siz en düzgün yerinden açacaksınız.

soluk aldığınız havada dudak iziniz kalacak
şaşacaksınız

geçmişte
sizin yazmadığınız öyküler
ve onlara dair gölgeler
peşinize düşecekler

yakalanacaksınız.

Başı boş talimatlar gereği
Yargılanacak
Belki de gıyabınızda
asılacaksınız.

Davulların
Ne için çaldığını
sorarak
Savaş dansı yapan çıplaklara
Acıyacaksınız.

Belki de

Gülmekle ağlamak arası
Bir duygu düşecek otağınıza
Kısacık
bir mola alacaksınız

Sonra
Birileri
Bir yerler de
Canhıraş yansa da ateşte
Hayatı deli dolu sevmek
Sürecek yüreğiniz de
barışmak için kendinizle
Uyanacaksınız

Aşk / böyle
Davetsiz

Mutluluk / böyle
Adaletsiz

bir şeydir işte

onu
dolu dizgin
sadece
................
yaşayacaksınız.

04/05/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:04 PM
***Le ViOLON RouGe -2-***

mini minnacık bir sandal bizimki
öksüz koma kürekleri
ben bir bardakla deme doyacak adam değilim
boy vermiş başağım,göçmenim
maddesiz olan son maddeyi ezberledim

sevgi demek emek demek…

önce alın terinle dokun yalnızlığıma
sonra sokul,
sokul sana hasret, sana vurgun kollarıma
ben
bayram giysilerini…senden esirgeyecek adam değilim
özgürlüğüm…tutsaklığım…kadınım....gà ?çmenim
tanrıdan seni…yalnızca seni…diledim

kuşanma sözcüklerin silahını…suskunluğumun süngüsü düştü

yürü
kucağında çiçeklerle bana bir akşam üstü
ben
kara sevdalardan kaçacak adam değilim
deniz ülkem benim...
yanan suyum…yürek yaram.... sevgilim
balıklarında ağlayabileceğini gözledim.

kollarımda aşkla uyanacağın sabahların olacak sana söz

güveneceksin bana…
suya güvenen ağaç gibi
ben
yasemenleri dalında solduracak adam değilim
ege ruhlum…selvi boylum…kadınım..gözbebeim
dalgalarını, köpüklerini, ayak izlerini özledim

sana borcum yok…sana borcum yok…sevdadan başka

dön kollarıma…..
sarılsan bana…sarılsam sana.
ben
seni sevmelerden… kaçacak adam değilim
kırmızı kemanım…kehkeşanım… son serüvenim
sensiz yaşanmıyor....sensiz yaşanmıyor
sen yoksan
altıda bir üstüde birdir yerin


şairin NOTU: Bir gün; benim için bir şiir yazılacaksa onun böyle bir şiir olmasını isterdim.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:04 PM
***SıR***

Ben benden farklı
Ben benden saklı

Kim bilir?
Daha kaç yol ayrımı
Çıkacak karşıma
Sarmal kavşaklı

Daha kaç kez yolacağım saçlarımı?
Daha kaç ağlama duvarına
Yazacağım suçlarımı?

Ben sadece deniyorum
Belki/bir gün/susarım
Işık hızına çıkarabildiğimde
Yakarışları

Ben siz de farklı
Ben ben de farklı
Farkı aramayı bırakın artık
Fark
bende saklı.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:04 PM
***YeŞiL***

Gözüpek olmalı yarınların

Asla boşa gitmemeli
yalın kılıç/ pala bıyık
silah kuşanmalarım

Dahası;

yerdeki olmuşları toplayanların
inadına
hiç durmadan
güne bakanları doğurmalı tarlalarım

Şikelenirken de
sobelenirken de
bir sır değildi
elimdekilerin tümünü
yalnızca
Yeşile oynadığım.

Siz bile
yüzleştiğimizde de
yüzsüzleştiğimizde de
bir avuç yeşildiniz işte
İrisimden kopardığım.

Karnınızdaki fıslıtılara sorun beni
sahibi değil / kiracısıydım sancıların

Arsızlığımda da masumdu göz bebeklerim de ki yeşil
mahpusluğumda da.

Eli kırılsın yeşili çalanların


Bu yüzden diyorum ya
İşte bu yüzden

Gözüpek olmalı yarınların

23/01/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:05 PM
....Diyor İçimdeki Şeytan

Kır kabuğunu diyor içimdeki şeytan.
Dola eteğini beline... çık ortaya.
İşte şal... işte gül... işte meydan.
Dağıt saçlarını ver rüzgâr'a.
Tak zilleri eline...çık ortaya
Sensin ok /sensin yay / sensin keman.

Yak Roma’yı diyor içimdeki şeytan.
İndir bütün maskeleri... çık ortaya;
İşte Kadın... İşte Erkek... işte İnsan
Es’ki; ayrılsın çöple, saman.
Koy yüreğini diline... çık ortaya
Sensin Fetva / sensin İzin / sensin Ferman.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:05 PM
Adın İstanbulsa

Adın; hâlâ İstanbul'sa,
Beni de al
zamanı ninnilendiren
şefkatli kollarına.

Tonlarca
demir filizi,
milyonlarca
sıva yüzü görmemiş tuğla;
gölge düşürüyor olsa da
tarihi dokuna,
sen sokul usulca
nazlı bir gelin gibi süzüldüğün
düşümdeki tabloya.

Gençliğimin;
artık yok olmuş
mor salkımlı bahçelerini
saklarken koynunda,
boynu bükük, küskün durma.
Bunca çığırtkan,
bunca gürültü arasında
çağları devirmiş olgunluğunla
susabiliyorsun ya,
İşte bu sessizliğin;
zulmediyor usuma.

Adın hâlâ İstanbul'sa;
ara sıra,
Ses vermeyi unutma
Aşiyan yollarında.

Farkında değil misin?
sulara düşen gölgen
sanki;
altın oymalı, yakut kakmalı
muhteşem bir kadırga.
Yaşanmış ve yaşanacak
tüm zamanlar ise;
sana, sadece forsa

Sen;
gelmiş geçmiş
bütün akşamlarda
nasılsan;
şimdi de gözlerinde
aynı şimşek çakıyor
ve esiyor tepelerinde
aynı fırtına.

Sarayın
uyurken hıyabanda,
göğsündeki sabır taşı
altın kafesinden fırlamada.

Git gide biterdi eskiden
Arnavut kaldırımların değil mi?
Oysa artık;
uzadıkça uzuyorsun asfaltlarda.

Kısacası;
göz kamaştıran bir ihtişamla
büyüyorsun gözbebeğim.
Dönüşüm eylemin
kıvranıyor sancılarda.
Bilirsin işte;
sararırken acı çeker başaklar.
Tam da bu yaşadığın;
öyle bir fasıla.
Hiç boşuna değil iç geçirişi alemin.
sadece sen bil / sır olsun aramızda
ki; her bir şeyin nazarda.

Bu günden, yarına;
seni yerleştirdim dualarıma.

“İsmin; hep İstanbul kalsın.
Ve hep selam dursun
Constantin İstanbul’a.”


Mine Özdemirtaş 18/04/2005

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:05 PM
Affedin Beni Affedin Lütfen

' Sağlık haberlerini alamadığım dostlar... affedin beni'''

Bu sabah,
Nedense çok hızlı geçmedeydi zaman.
Bir dolu iş çıktı önüme
Gecikti hazırlanmam.

Aslında ölüme gidişmiş yola çıkışım.
Geç kalmakla meğer kefeni yırtmışım.
Kilitlenince köprüde trafik sıkıştım.
Ve telefon çaldı.
Arayan... beni beklemekten sıkılanlar sanmıştım.
Acı haber.. tez duyulur.
Ben... ölüm kaçkını...
Randevuma geç kalmıştım.

Her şey yolunda gitseydi eğer
Ne bu şiir yazılacakmış
Ne de ben olacakmışım meğer.
Ben,
İlk kez bir randevuyu kaçırdım.
Bu asla olmaz... bu bana uymaz.
Ben asla geç kalmam
Bilenler iyi bilirler.
Randevu saatim 11 di.
VE
HSBC GENEL MÜDÜRLÜK tü
Gideceğim yer.

Bana bu randevuyu verenler
Bilmiyorum... şimdi neredeler.
Belki çöken tavanın altında ezildiler.
Belki paramparça yerdeler.
Belki bir hastanede can çekişmedeler.
Haber alamıyorum... çıldıracağım.
Gittikleri her neresi ise...
Belki de
Hala benim gidişimi beklemekteler.

Eli kırılasıca ****ler... Sefiller
Bunca masumdan ne istediniz.
Neydi derdiniz....
Ölümle.. kanla.. neyi hallettiniz.
Dostlarıma kıyanlar.. kırılsın elleriniz.
Beni unuttunuz.. bir eksik sevinciniz.
Gözlerinizi oyabileceğim bir fırsatım olmalı ki,
Un ufak parçalara ayırmalıyım gövdelerinizi
Kanınızla beddua yazmalıyım duvarlara
Siz ki... canavarısınız bu yaşamın
Sakın ha insandan saymayın kendinizi.
Tanrı........ tanrı ise eğer
Şu anda alsın son nefesinizi.
Allaah belanızı versin.. allah kahretsin siziiiiiiiiii.

20/11/2003... ölüm kaçkını

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:05 PM
Ağacı Ancak Yaş İse Eğersiniz.

Beni benden kim alabilir ki?

Zimmet kayıtlarımı silerek habersiz
Eprimiş bir dantelin sararmış püskülüne
Suya düşmüş bir inciyi takar gibi bedelsiz.

Üşürken saçlarım düşlenmiş bir busenin neminde
Tanıdık bir ürperme batıyor tenime belli belirsiz.
Kurumuş olsa bile, duruyor işte yerli yerinde
Gecikmiş yaşamımın yaşmağındaki şu tuzlu iz

Yaşanmışlık var serde / sadece yaşanmışlık / hepsi bu

Elim tokmakta kemiksiz, tuttuğum kapı tokmağı ise zilsiz
Olsa da / Aşınmış kapı eskilerine tutkunluğum sürüyor hala.
Kısaca / Her şey yerli yerinde / ne ola hancı? / nedir derdiniz?
Neden soru işaretlerini taktınız ki serçe parmağa
Diğer bütün parmaklarınızdan izinsiz?
İyisi mi...!
Bırakın dinlensin koynunuzda gül suyu ile yıkanmış elleriniz

Ne bu gülün yaprağını yolun,ne de bu kentin adını sorun
Yanılıp ta kumsaldan ayak izlerimi silerseniz.
Zavallı Yengeçler yuvasız ve öksüz kalır bilesiniz
Ne ben isterim bozulsun tadı son deminde beş çayımın
Ne de siz! kocaman öğütleri pey sürerek oyuna
bu koca gövdeye işlemiş yosunları yerinden edersiniz.

Eğer,
Tam yemin bozduğum anda / ve / günah çıkardığım yerde
Zimmet dosyalarımı önüme sererseniz. /
Bir daha asla kavak yellerini asmayı başaramam saçlarıma
Ve bir daha asla deli divane aşık olamam
işte o zaman
hazanımın sarılarına keskin bir bıçak gibi girersiniz.

Ama,....şükür ki artık... irisimin yeşilindeki sis, siz değilsiniz

Susun...!
Tam şimdi.... eski ben’in yola çıktığı iskeledeyim işte
Yeniden asılacağım küreklere / üstelik bu kez / yelkensiz.

Uslanmak benim işim değil
Ağacı ancak.... yaş ise....... eğersiniz.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:06 PM
Ağlama Duvarları

Yol açık, kanal açık / tıkanmış değil oluklar aslında.
Saçaklarımdaki buzlanma yüreğimin ayazından sadece.
Dolunay'ı puslandırırken buz gibi bir gece….
Ayı inindeydi / kürkçünün kürkü kış uykusunda.
Hiç durmadan ağlama duvarları örmeliyim aramıza.

Kurtlar peşimden geliyor / çakallar ise pusuda.
İşim kalmadı çanlarla / vadi'm baştan başa yeşil.
Kutsal sudan içmeyeceğim / yalnızca / günah çıkaracağım ince sazdan.
Eğer ki hırsız / Çaldığı duyguları koymazsa yerine…
Çılgınlığın uzatmalarını oynayacağım birazdan.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:06 PM
AğLaMaK,

İğne yapraklı çam ormanlarından mı geçti yolunuz?
Ki! bu kadar yoruldunuz

Ne çok! mor hıçkırık biriktirmiş dirsekleriniz.
Salın zincirlerini kurtulursunuz.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:06 PM
Ağlayacağım Yokluğuna

Bu gece yine;
Gölgeler büyürse,
Ve pişmanlık inerse perde, perde
Ağlayacağım yokluğuna.
Bir ben...ki tek hece;
Bir de sen; sessiz ve ince
Sensizliğe kanarsa gece
Ağlayacağım yokluğuna
Siyah beyaz resimlerle
Dağılmışsa bütün parçalarım yere
Sensiz kalan çerçevede
Ağlayacağım yokluğuna.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:06 PM
Ah be SaÇıMı ÇeKeN OğLaN..!

Evinizin boynu bükük / damınıza yuva yapmış martılar

eskiden ne güzeldi bahçeniz
yemyeşil çimenler / patika yollar
Nasılda koskocamandı ortancanız
şimdi sanki yetim kokuyor ıhlamurlar

Ah be yengeç'ten korkan oğlan
kavga ederdik hep değil mi /sebepsiz
Sen mızmızdın ben edepsiz.
Ne çok çam devirdik /ne çok cam kırdık
kargalar sapanımızdan nasılda korkardılar
sık sık balığa çıkardık seninle
ve hep dalaşırdık / kopardı oltalar.

hatırlıyor musun? hani o en son yaz
ayaklarımızı kumlara gömerken dalgalar
Artık büyüdünüz diye kulağımıza fısıldamış gibi aynalar
dudaklarım dudaklarını hiç kavgasız
bir mevsim oyaladılar

seneye temmuz da gel demiştin / gelemedim
ben geldiğimde de sen gitmiştin
birimiz var birimiz yok / böylece ayrıldı yollar
ve en sonunda hiç gelmez olduk
büyüklerimiz her yaz / bizsiz komşuculuk oynadılar.

Annen sağken anneme
Benim oğlan evde kaldı dermiş..
Gizliden gizliye torun hasreti çekermiş.
Eh benimki de benden yana dert küpü zaten
Zavallılar
Hep umut tacirini oynadılar
kısaca yokluğumuz da / biri anlatmış diğeri dinlemiş
Böylece geçmiş yıllar
artık onlarda yok..... bittiler /kalmadılar.

Ben dün geldim buraya / aylardan temmuz
bizim hane / sizinkinden öksüz

Kim varsa yüzü aşina selam verdim dostlara
Sağdan soldan konuştuk ayak üstü
Bilirsin işte adını unuttuğum eski arkadaşlar
Çoğu da size kışlıktan tanışlar.
Saatlerce anlattılar da anlattılar.
Öğrendim ki kalbin teklemiş
Yatağa çivilemiş seni çaresiz çırpınışlar.

Ah be saçımı çeken oğlan
Desene ki erken geldi sizin eve kara kışlar

güneş batmak üzere /
Gençler sokakta / tıpkı bizim gibi / köşede toplandılar
Bu kaçıncı mevsim / bu kaçıncı nesil / kim bilir?
Ne çabuk palazlandı bunca bebe?
Tanrım.. ne zaman kanatlandılar.?

Havada deniz kokusu var
Birazdan akşam iyice iner /yanar sokaktaki lambalar.

yarın gidiyorum. /
Bu gece Işıksız oturacağım odamda.
Karanlığı delmenin ne alemi var.
Camı kapatmadan /perdeyi örtmeden
Yanaklarıma tuz sürsün diye anılar
Evinizi seyredeceğim sabaha kadar

bilmiyorum.belki de ağlarım
dilime dua olur gözümde ki yaşlar
zaten
boğazım da duruyor / ha çıktı ha çıkacak
biriken yakarışlar.


Temmuz 2008….Andros

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:06 PM
AhDe VeFa,

yine mi baş başa kalmamızı planlıyorsun yalnızlık?
yine mi çalacaksın çanları ikimiz için?

peki...!
ama
ne için?

garsona çayları çift söyleyişim
sanma ki geleceğini sezdiğim için
sen,soğuk içersin hep çayı değil mi?
ısınmaz bir türlü için.

peki...!
ama,
niçin?

kapıdan kovmuştum seni en son
mümkün mü sanıyorsun pencereden girişin?
çoktan ayrılmamış mıydı yollarımız?
ne arsız şeysin.

peki...!
boşuna uğraş dur
keyif senin.
sen bilirsin...!

ama,
sakın, sakın ha
elini sürme bardaklara

o çayların,
biri ' benim'
diğeri;
'sevdiğim adam'
için.

08/09/2005

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:06 PM
Ahh.... ŞiMDi BiR AteŞ YaKMaK VaRDı İşte

Bizi biz yapanı yıkan /dumanlara boğan /en basit gerçekler değilmiş gibi
Akherontta yıkanan Eris’e sunup duruyoruz Atena yı çıldırtan çıplaklığımızı
Beynimizin maskülen hücrelerinde git gide küçültmeseydik feminen yanımızı
Bigennis’in ilkel versiyonu ile paramparça etmek zorunda kalırmıydık aklımızı.

Kim bilir kaçıncı boyutta dikildi karşımıza özrü kabahatinden büyük olan
ki… böylesine geri dönüşsüz sonsuza kadar dondu zaman
Kim bilir hangi hile ile yenip bizi, kapkara bir büyü ile dağladılar sağrımızı

Ahh şimdi Oirpata olmak vardı işte.
Çıplak ata binmek ve su içmek Meotis’ten
Ve Gargarianları kulanmak vardı
tepe tepe / evire çevire / hiç çekinmeden
Aslının aynı olanı kundaklara beleyip
öpüp okşamak vardı gönlümüzce
Ve eskizin talihsiz kopyasını
doğar doğmaz kordonu ile / hiç emzirmeden
terk edip gitmek vardı kucaklarına
kimselere göstermeden ağladığımızı

ahh şimdi bir ateş yakmak vardı işte
Ve ateşe atmak vardı
oku yayda germeyi unutan parmaklarımızı

Bizi biz yapanı yıkandan ne zaman ödünç aldık ki biz,bize hiç yakışmayan korkaklığımızı?

09/12/2007
Bu dizeler sevgili Ayşenur Yazıcı'nın 6/12/2007 tarihinde sayfasına astığı şiirini okuyuşumdan sonra kaleme alınmıştır.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:06 PM
Alaattin' in Lambası

Hiç bitmeyeceğini sandığım kör bir gecenin,
Solgun renkleridir uzaklaşan.
Yaklaşırken / usulca ve keyifle
Gecenin varlığından acı duyan genç adam.
Bilmelidir ki
Cinler çıkacak.
Oynaşıp durduğu / tozlu lambadan

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:06 PM
Alışmamalıyım

Sana alışmamalıyım taranmamış bıyıklı adam.
Alışırsam;
Aşk, yerini sevgiye bırakacak. Kıyamam.
Karanlık bulutlar dolaşıyor şehrin üzerinde.
Birazdan, ıslak yağmurlar inecek boş sokaklara.

Kalırsam;
Sen bana sokulacaksın, ben de sana. Kalamam.
Kabaracak aşkın kimyası. Biliyorum.
Ve…nöronlarına ayrılacak.
Önce; terinin kokusuna alışacağım, / sonra da teninin sıcaklığına.
Bir de dudaklarım tiryaki olacak bıyıklarının yumuşaklığına.

Bulutlar dağılıp, yağmurlar dindiği zaman;
Ben, sana alışmış olacağım.
Ama, tutku gitmiş olacak.

Dağınık, taranmamış bıyıklı adam
Dinle…dinle de vazgeç bu sevdadan.
Sana alışırsam!
Neden anlamıyorsun? / AŞK çıkacak aradan.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:06 PM
AliS HaRiKaLaR DiYaRıNdA

Bardağı taşıracak o son damlanın akıntısına direnen zavallı bir gül yaprağı gibi,
ağzına kadar dolu bir su kabında acemice kulaç atarken düşlüyorum kendimi.
Olmayan ellerimle çaresizce tutmaya çalışırken kaygan suyun parıldayan yüzeyini,
eğleniyorum aslında. Ama,bir tek gerçek var ki karartıyor / kanırtıyor belleğimi.
Ne gülünç bir çabadır bu harcadığım? Yaprağın şansı ne ola? Gülün ömrü ne ki.


04/04/2004

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:06 PM
Alkış Bekliyorum Sizden; Lütfen!

Sizden;
Alkış rica ediyorum.
Ayakta.
Fonda;
En güzeli olmalı şarkıların.
Sazların ise; en ustası.
Yerde; Gül yaprakları,
Ve kadehimde şampanya.
Bir türlü gelmeyen yarınlar var ya! ! ! !
İşte; O yarınlara,
Yaşamayı hep ertelediklerimiz var ya! ! ! !
İşte; O anlara,
“Yeni aşk, eskisinden büyük olur” derler ya! ! ! !
İşte; O aşka
Sizden alkış,
Benden ise;
MERHABA

23/09/2003

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:07 PM
AlTı aDeT sıFıR

Ben karar verdim;
sensizliğimden altı adet sıfırı atacağım bu gece.
Geriye; Aşk kalacak sadece
bir tül gibi ipince.




15/04/2004 Ashkelon

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:07 PM
Altı da Bir, Üstü de Bir'dir Yerin.

Bak oğlum,
Yere bile tükürürken, rüzgarı arkana alacaksın.
Onu bunu bilmem
Hamili kart yakınımdır yazan; kartvizitlerin olacak.
Yola sonra çıkacaksın.
Allah’ın selamı dilinde olsun. Din kardeşiyiz.
Ama...... her dem tetikte duracaksın.
Fırsat aynı kapıyı iki kere çalmaz.
En zayıf anı kollayıp, arkadan vuracaksın.
Sakın kimseye acıma. Acınacak hale düşersin.
Sendeleyen birini gördün mü
Bir tekmede sen atacaksın.

Hiçbir zaman
Elini, belini, dilini esirgeme
Yeri geldi mi...kullanacaksın.
Hatasız kul olmaz. Kafana sokacaksın.
Su testisi su yolunda.
Her şeye mazeret bulacaksın.
Tuttuğunu koparıp, cebine koyacaksın.
Oğlumsun... bana söylemek düşer.
Karını döveceksin. Anana söveceksin.
Sen sen ol, sadece kendin için yaşa.
Hiçbir şeyi düşünme derin derin.
Ne demişler? Altı da bir, üstü de birdir yerin.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:07 PM
AmAn NaZaR DeĞMeSiN,

Ak düşmüş saçlarına
dokunsam uçlarına
allah hedef etmesin
meraklı bakışlara

aklı hür
vicdanı hür
bir başka deyişle;
kısaca 'özgür'
tırmanıp yokuşlarına
beyaz bayrak asmalı
hisarın burçlarına.

kurşun döktüreceğim az sonra

nazar / değmesin diye
takdim tehir eylenmiş
yaşanmış yaşlarına.

...... sakın
.......................yerinden
........................................kımıldam a


05/111/2004.... kartal 14.45

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:07 PM
Andros’u Düşleyen Adam

Düşlerinde; Andros’u düşleyen adam,
Andros’un göklerindeydi dün akşam.
Avuçlarına bir yıldız sığdırmıştı,
İnanılmaz... koskocaman.
Yavaşça, süzülerek indi yere,
Yakaladı Andros’luyu saçlarından.
Hiç direnmedi Andros’lu,
Göz göz’e geldiler bir an.

Sonra.... sustu dalgalar / sustu rüzgar.
Çözüldü rüyaların dili.
Düşlerinde Andros'luyu kucaklayan adam,
Tam Andros’lunun tenine
Dudaklarını değdirecekti ki.
Birden, uyandı uykudan.
Çok değil... sadece... her zamanki kadar
Acımasızdı zaman.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:07 PM
AnnabeL Lee

Ben Annabel Lee
Hiç kimse düşünmeyecek poe'dan sonra beni
Kaybolup gidecek mezarımın yeri.

Ve şimdi
Burası kurumuş bir deniz ülkesi

Ben annabel lee
düşlerken kaybolan denizi
Kutsuyorum hepinizi
kıskanarak yüreklerinizdeki sevginizi

vefa yele / sevda sele verildi mi
bakiyesi kaçırırmış melekleri

Bilenler iyi bilir
son pişmanlık
kurtarmaz ki düşenleri

perdeyi kapatırken
utancın morarmış eli
yarının rengi
bugün den belli

Şairler yaşasa da
artık yaşayamayacak
haketmedi

zavallı
Annabel Lee.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:07 PM
Arapsaçı

Buruk bir hikayeydi zaten, anlatamadık
şehir üstümüze geldi. Sardı kollarını
Günbe gün kopyaladı günü güne
Yarınlar düne benzedi... yoksa dün mü yarındı?
Karıştı siyah siyaha... anlayamadık
Nereden çıkmıştık yola... neresi burası
Kirlendik. Yine de dokunmadık suya sabuna
Hangi ses yabancı... hangi yüz tanıdık
Sendeki ben mi... bendeki sen mi?
Kim kimdi iyice şaşırdık
Buruk bir hikayeydi... dedim ya
Anlatamadık.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:07 PM
AriF'e TaRiF Ne GeReK...?

Arife tarif ne gerek?
içimin göçüne el sallayışımdır bu.

Bana dair herşey,
Bana rağmen
tutmuşken yolu;
Sevdanın yerinde
inatla oturduğu
bilmem ki ne denli doğru?
Berrak sularımın git gide
batakla dolduğunu,
Bu yüzden
epeydir soluksuz olduğumu,
o dillere destan gücümün
dibine vurduğumu,
Ve
Kaygan yosunlarına nasıl
zorlukla tutunduğumu
Anlatsam...!

uçurumun kenarında durduğumu
Anlar mı ki eloğlu?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:07 PM
ArMuT MiNDeRLi, MuM FeNeRLi GaZiNo

Minik bir serçeyi okşamak istedim diye tutup ta acemi kanadından
Saplandı çıkmıyor şimdilerde maydanozun dikeni kanayan damağımdan

Silebilmeye dair umut olsaydı eğer
uğursuzluğu aynalardan
nar kırmızısı /limon ekşisi toplamaya razıydım
kıpraşan gölgelerin değişken boylarından

bundan sonra.........
bütün temmuzları bölerek ortasından
ilk parçanın tam yarısından
geceden sabaha dair bir fal açsam
ancak bir çay içimi zaman daha çalmış olurum
armut minderli mum fenerli gazinodan

olsun…yinede sen
cinayet mahalline geri dönmeye can atan adam
iyi sakla / silme bu adresi usundan

tabancanın namlusunda ansızın parlayıp
o anda sönen bu kara duman
sahilinin anısını sana bırakarak
ayrılıyor Androstan

11/07/2008...Andros

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:07 PM
AsALeT; FaRKı YaRaTıR

bütün arabalar dört teker.

ortak yanları bu olsa gerek
ki;
hepsi de gün gelir
lastik patlatır.

allah sahiplerine bağışlasın ya..!
tüm benzerlik bu kadar.

bazıları
durmadan asfalt ağlatır
bazıları
sürekli ruhsat bağlatır
kiminde
homurtulu motor gürültüsü
kiminde
düzelmeyen kaporta çöküntüsü
baş ağrıtır.

göz dolduranlarına 4 çeker diyorlar ya..!
bu bir teknik donanım meselesi.

görüntüsü düşmanı azıcık çatlatır.
sürücüsü hendeği kolay atlatır
ve
onlara dokunmayı da sokulmayı da
sadece düşlemek bile
baharı yadsıtır.

ama...!

hani bir de
bazı kırmızılar vardır ya..!
işte o kırmızılara
kısaca
'Ferrari' derler kızım.

asaleti
farkı yansıtır.


18//04/2006 (kendine güvenmek yürek işidir.)

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:07 PM
Aslında Benim Yüreğim Zengin.

Senin için;
el açmış her dilenciye
çekinmeden vereceğin
üç beş kuruş
değerindeyse sevgin.
Bak
sana ne diyeceğim.
Eğer
gözündeyse verdiğin
Kalsın.
Kırıntına bile muhtaç
gibiyim ya senin
Aldanma.
Aslında benim
yüreğim zengin.


20/04/2004 kartal

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:08 PM
Aslında Kötü Bir Amacım Yok.

Aslında kötü bir amacım yok. Ben sadece ezeli bir korkuyu dillendiriyorum.
Ask’ ın zamanla alışkanlığa dönüştüğüne dair ciddi endişelerim var.
Sezgiler ve içgüdüler bile, değiştiremeyecekse bu hazin sonu;
Taklit edilemeyecek bir farklılık arayışı içindeyim.... hepsi bu.

Aslında kötü bir amacım yok. Ben sadece yıpratan bir eşgüdümü dillendiriyorum.
Aşkın kimyasının sürdürülebilirliğine dair ciddi endişelerim var.
Bilinçli ve radikal tercihler bile, geciktiremeyecekse yaklaşan sonu;
Yüz eskitmeyen bir kullanma kılavuzu arayışı içindeyim... hepsi bu.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:08 PM
Aşk

İnce bir nefesle soluksuz kalarak,
Bıyıklı bir dudakta müebbete asılmak
Ve
Göz bebeklerine sokularak
Zamanı durdurmaktır aşk.


Güçlü bir omuza yaslanarak
Üşümüş bir yaşamda sımsıcak
Ve
Kalp atışlarına uyarak
Huzuru yakalamaktır aşk.


Yavaşça akıp kana karışarak
Bir özsu gibi hücrelere yapışmak.
Ve
İçsel bir şarkıyı duyarak
Müzikle yaşamaktır aşk.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:08 PM
Aşk Buna Değer

ölü bir timsahın gözlerinden
çekip aldım cesareti.
sıcaktı.
Bir sihir, bir tılsım
Bir büyüydü sanki.
şimdilik
parmak damgası misali
boyuyor olsa da ellerimi;
Değil vermek geri,
Büyütmeyi düşlüyorum
Devler gibi
Aşk buna değer.
Yakmak gereksede gemileri.

10/02/2004 istan.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:08 PM
Aşk için gelmiştim. Eli Boş dönüyorum.
“Üye olmayan giremez” yazıyor kapında.
Ve / “Her yer rezerve” görüyorum.

Kar yağıyor yalnızlığıma;
Buzlanmış camının arkasından..... öylece bakıyorsun.
Bir eğri odun yanıyor şöminende.
Sen içerde terliyorsun. Ben dışarıda üşüyorum.

Hızla esiyor zaman,
Ayak izlerim silinirken kapından..... susuyorsun.
Öylece duruyorsun..... Hiç kımıldamadan.
Sen içerde bir mum yakıyorsun. Ben dışarıda sönüyorum.

Olsa...... Dükkan benim... Biliyorum.
Ama yok! Yok işte! ! !
Aşk için gelmiştim. Eli boş DÖNÜYORUM.

22/06/2003 cumhuriyet ekspresi

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:08 PM
Aşk İçin Gelmiştim!

Aşk için gelmiştim. Sende de yokmuş!
Anlamak uzun sürdü. Şaşırdık Biraz.

Önce yere,
Sonra ellerime baktın. Uzun uzun
Sandım ki tutarsın! Umuttu o sessiz avaz.
Zorlandık Biraz.

Özgürlük; sadece söylemmiş dilimizde.
Gerçek olansa; zincirlerimizdeki pas.
Özlemlerden bahsettik. Usulca.
Lafladık biraz.

Karalama defterine dönen; sadece yaşam
Yüreklerimiz ise; çocukluğumuzdaki kadar beyaz.
Kızıllaşırken soluklarımız;
Utandık Biraz.

Gitmekle kalmak arası bir düşünce;
Emanet bir peçete gibi göğüs cebinde.
Tıkadı yolları soğuk bir ayaz
Üşüdük Biraz

Önce; kırlangıçlar gitti. Sonrasında Tilkiler.
Çok Hamdık aslında. Belki de çiğdik
Girmeden aramıza, öksüz bir telaş.
Demlendik Biraz.

Aşk için gelmiştim. Sende de yokmuş! Üzülme.! ! ! !
Ya yıllar önce çalmalıydım kapını. Ya da;
Çoktan gitmiş olmalıydım. Değil mi?
Geciktik Biraz.

Mine Özdemirtaş.05/06/2003 Çamlıca.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:08 PM
AşK İçiN GeLMiŞTiM / ŞüKüRLeR OlsuN

aşk için gelmiştim / aldın içeri

gelişim davetsiz
ve
zamansız dı belki
ama
yüzün güleçti senin
yüreğin sıcak
sofranda yer açtın
daha ne olsun?

adım konuk ya benim

sen şimdi
yemeğin üstüne
bol şekerli
kahve de yaparsın

sanıyormusun ki / içip kahveni / giderim geri

yatmak için ben
şu koca minderi
gözüme kestirdim
haberin olsun

zaman da
epey
ilerledi

madem laf lafı açıyor / neden falıma bakmıyorsun?

baksan
bizi göreceksin.
el ele, göz göze
bir yürek içine oturmuşuz
.................
.................
şükürler olsun.

06/01/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:08 PM
AşK MaSaLı

sen / hiç kaybolmadın mı yani?
kendi bozkırlarında gece yarısı

senin göklerine yıldızlar
hiç mi doğmadı

belki de hep
karanlığa bakmışsındır da
sadece düşlemişsindir
samanyolunu
bu yüzden görememişsindir
kayan yıldızların da olduğunu

dilekte tutmadın
adakta adamadın öyle mi?

yani senin
tütün kokan parmakların
hiç papatya yolmadı
öksüz kalan falına
bakan kimse olmadı
öyle mi?

hiç üşümediyse ayak izlerin
demek ki karda hiç yürümedin
öyle mi?

hep /minicik adımlarla mı / bastın toprağa
hiç mi çakmazsın, hiç mi gürlemezsin.

tamam,
tamam
rüzgarların şarkısız
mevsimlerin baharsız
olduğu yerdensin /
anlıyorum

kuşun kanadından
nem kapmazsın
hiç üşümez
hiç ağlamaz
üstelik
aşık ta olmazsın
öyle mi?

o halde neden kirpikerin nemli?
neden yanakların ıslandı?

yoksa!
çöllere yağmur mu yağdı

23/12/2005

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:08 PM
AşK En ÇoK BaNa YaKıŞıRDı...! ! ! !

…………………….. Aşk en çok bana yakışırdı..!
…………………….. (eğer yarımlara razı olabilseydi yüreğim
…………………….. ya da bütünü bölebilseydi ellerim)
benden selam olsun
tütsülenmiş masalların buğusunda
yürü yürü bitmeyen upuzun yollarıma
nice divaneleri boğmak zorunda kaldığım
alaca bulaca larıma
…………………….. Aşk en çok bana yakışırdı..
…………………….. (eğer onda değil / yüzde / hatta binde birinin
…………………….. defosuz olduğuna inansaydım hikayelerin)
benden selam olsun
iğne atsan yere düşmez kalabalıklarıma
sarmaş dolaş ama canhıraş
el değmemiş yalnızlıklarıma
parıldayan yıldızlarla yarışırcasına
büyüyen karanlıklarıma
…………………….. Aşk en çok bana yakışırdı..!
……………………..(eğer sonunu getirmek için işkencelerin
…………………….. yedi yanlışın yerini cellatlara söyleseydim)
Benden selam olsun
bir bir toplayıp /yüz yüz çıkardıklarıma
sayfalar dolusu yazıp çizip
sonunda / unutarak
sicilini akladıklarıma
yangından mal kaçırır gibi
yastık altına sakladıklarıma
…………………….. Aşk en çok bana yakışırdı..!
……………………..(eğer gerçekten kulağı olmasaydı yedi kat yerin
…………………….. belki de yüzü bu kadar kızarmazdı bahanelerin)
Benden selam olsun
binbir emekle çıkarırken doruklara
körolası fundalıklara
ya yenin den / ya da paçasın dan
kaptırdıklarıma
………….. Aşk en çok bana yakışırdı
………………….AMA…! ! !
………….. Ben onu kuyruk yaptım uçurtmalarıma
………….. Benden selam götürüyor
………….. Dağın yamaçlarında
.....………..Sırtımı Yasladıklarıma

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:09 PM
Aşk Zokada Bir Garip Balık

Canhıraş bir bestenin en son notasında
Birden duyulmaz oluverir ya çığlıklar.
İşte öylesine apansız, sönüverdi deniz feneri.
Tam yaklaşırken forsa dolu kayıklar.
Zaman topladı irinini, başı sıkılası bir çıban gibi.
Acı, durağan oldu, bıçak kemiğe dayandı.
Başlayan orman yangınımı, Meydan soygunu mu?
Birileri her şeyimi çaldı.
Bir mum yanıyorsa uzaklarda, Bilin ki rüzgarlara adanmış.
Oltalar içimde karmakarışık,
Vurgun yiyip, içimin yosunlarına dolanmış.
AŞK, zokada bir garip balık,
Öylece dona kalmış.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:09 PM
Aşk; Titriyordu Yanan Mumda

Aşk vardır, yaşanmak için.
Aşklar vardır..... unutulmak için.
---



Onlar aşıktılar
..............Aşkı
Aşkın göz bebeğine vurgun
Ve düşmeye hazır
Kirpik ucundaki
Tuzlu bir damlaya
.............Aşıladılar.
Tuzu,çoğaldı damlaların
Ağırlaştı.......
Yanaklara bulaştı
...........paylaştılar.
Bardaklarda Aşk,
............. Beyazdı,
..............Kırmızıydı,
..............Köpüklüydü.
Mezelere, karışmıştı
Ürkekti Aşk........
Titriyordu...... yanan mumda.
............................
Aşk.......
kaybolmuştu aslında.
..........................
Bulup çıkardılar.

Aşklar vardı
.................. Unutulmuş
Hatırlandılar.
Yaşanası olanlar,
Özenle.. bir kenara
Ayırıldılar.
Tozlarından arındı anılar
Gül yapraklarına tarih düşüldü
Sadece kanayan kızılın
..................şerefine
Kadeh kaldırdılar.

Onlar, şairdiler.
Yürek.... Yürek
............ Bölündüler.
Eskisi; zaten, eskiydi aşkların
Yenisi ise;
Henüz yaşanmamış olandı.
Umuda sığındılar.
................Çoğaldılar.

Onlar aşıktılar.
............ Şairdiler.
.Şiirleri vardı...Yazılmamış.
........... Yazılsa da okunmamış.
Biraz hüzünlüydüler,
Biraz da şaşkın.
...................... hepsini,
Duyulmamış mısraların
ve de........
En keskinini kalem ucundaki
.....................bıçakların
Doğacak olanına sakladılar
Aşkın................

Şairdiler,
Ve Ölüydü aşklar
Hepsi,..................
............. El verdiler
Mevtayı, baş üstünde
Sonsuzluğa taşıdılar.
Sonra...... Affettiler acıları
Özgürlüğe... saldılar

Ölüydü aşklar./ Bağışlandılar.
Ölüydü ya aşklar! ....
................................
................usulca,
Canlandılar.



21/02/2004 Anısına.. (Ölü Aşklar Derneğindeki şair yüreklere İthafım ve armağanımdır)

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:09 PM
Aşkı İzne Çıkarıyorum

Aşkı izne çıkarıyorum / o artık gececi.
Bundan sonra ona,
Her an / her yarde / rastlayabilirsiniz.
Bu bir barda da olabilir / Pavyonda da.
Bir kupa bira’da
Veya bir bardak rakı’da
Sarhoş düşebilir / kollarınıza.

Aşkı izne çıkarıyorum / o artık gececi
Bundan sonra onu / her an
Yerlerden toplayabilirsiniz.
Bu bir arka sokakta olabilir / kaldırımlarda da.
Yağan sağanak yağmurda
Veya balçık gibi / çamur’ da
Baygın düşebilir kollarınıza.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:10 PM
AşKıM ve OnUrUm OLmALıYdıNıZ

“Aşkım ve onurum olmalıydınız.
Şimdi, kocaman bir hiç oturuyor koltuğunuzda
yapayalnız ”


Sizi,ben seçtim yokların arasından. Seçildiğinizi hiç bilmediniz.
O kadar benimsedim ki varlığınızı. En az benim kadar benimdiniz.
Hatırlıyorum,
Bir hıdrellez akşamında, yüzünüzü özenle çizmiştim sulara.
Hatlarınızı oluştururken, en olgun yaşındaydı fırçam
Size ayırdığım renkleri nasıl da beğenmiştiniz.
Merakla izledi kaşlarınız canlanırken göz kapaklarınız
Dudaklarınızı olması gereken yere yerleştirdiğim an gülümsediniz.
Size sesinizi verdiğim de ise,
Soğuk iklimlerin soğuk yataklarındaki üşümüşlüğünüzü anlattınız bana
Teninize bir çığlık astım o zaman. Koskocaman. İrkildiniz.

Birileri kazımıştı tuvalde sizi...acımıştı canınız... alıngandınız.
Sardım yaralarınızı tek tek. Yastık sürdüm başınıza dinlendiniz
Karabasanlarınız vardı.
Buruşmamız çarşaflardan gelmeydiniz. *******den ürkerdiniz.
Rüyaları mandallayınca kirpiklerinize usulca demlendiniz.
Yanlış ölçümlerin tartısıydı aklınızda kalan
Gücü koydum kucağınıza. Ağır geldi.... sendelediniz.
Huylarınızın seçimini size bıraktım hiç dokunmadım özgürlüğünüze.
Aynaları size uzattığım da ise
Işığı vermemiştim henüz. cam gibiydi göz bebekleriniz.
Arkanızda gölgelerin uzamakta olduğunu görmediniz.

Sizi bitirmemiştim daha
Bitirebilseydim eğer aşka tutunmayı öğrenecekti elleriniz.
'Sevgi emektir diyecektim' ki... kulaklarınız yoktu, dinleyemediniz.
El yordamında yakalandınız telaşa
Ayaklarınıza can suyunun yürümesini bile beklemediniz
oysa, daha yürek kanatacaktım göğsünüz de
Anılarınız olacaktı...ve... onları hatırlayacak cesaretiniz./
ama sabırsızdınız. Beklemediniz.
Yarım yamalak ve salkım saçak.. öylece....çekip gittiniz.
Zaten,/ bir balık kadınının düşleriydi..... sizi var eden.
aslında biliyorsunuz... yoktunuz siz.
Şimdi; tam 'doğduğunuz günde'
kendi karanlığınızda çarparak sağa sola
Sizi çizmeye başladığım koydaki durgun suya...dönmedesiniz.

“Kendi sesinizdeydi sizi silen silgi. .....fark etmediniz.”

28/05/2004... yersiz yurtsuz

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:10 PM
Ateş Ağacı

Şiirlere girememiş / ama / özel biri.
Bir dost’tan saklayamaz olduğunda yüreğini
Bilin ki susamaz mısralar / satırlar ağlar.
Sadece şairlerdir bilenler
Yakamozların nereden geldiğini.
Ateş ağacının / dalında / bülbül’ü özlediğini,
Gölgesinde çiçekleri düşleyerek,
Su içen ceylanı / sessizce/ izlediğini
Sadece şairlerdir bilenler
Şiir’in / aslında / ‘’ne demek ‘’ istediğini.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:10 PM
Ava Giden Avlanırmış

Bir otel odasında
Çorabının tekini arayan
Adam.
Yorgun düşmüştü
Bütün gece
Diş gıcırdatıp
Horlamaktan.

Örtünmeye çalışırken
Bir yandan
Sövüyordu durmadan.
Sarı uzun saçlarla başlayan
Hoyratlaşınca şehvetten
Avuçlarında kalan
Ve sabaha usulca varan gece.
şimdi de
Kalçalarında sızlıyordu işte

Hak yolu dururken
....ok yoluna para sayan
bir ahmak olduğunu
anlamamıştı hiç..
eksiği değil fazlası olan
o beden yatakta
yanına uzanmadan.

Hatırlamıyordu hiç
Kim kime sokulmuştu
arkadan
Bilmiyordu üstelik
Nasıl kurtulacağını
sızlayan
kalçalardan.

Bir otel odasında
Çorabının tekini arayan
Adam
Aradığını bulamadan
Uyuşmuş damarlarından.
Beynine yürüdü kan

Kahretsin
Kolayca vazgeçebilecek ken
Yılan derisi cüzdanından.
Bir anda, kalçalarındaki
Sızıyı bile unutturan
Bir eyvah
çıktı dudaklarından.
Kredi kartlarının yokluğunu
Nasıl saklayacaktı
Cebine yeşilleri koyan
ve bütün ödemeleri
maaşından karşılayan
çocuklarının anasından? ? ? ? ? ? ? ?


19/03/2004 kartal

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:11 PM
AyDıNLıK

yüzündeki
mimikleri izlerken
gözümü alıyor ışık
tam önündesin
kalkıp söndürmek gerek
ama
kımıldayamıyorum ki
üstümdesin

15/11/2005

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:11 PM
AyKıRı BiR KuTLaMa,

Merhaba ANNE
Gül yanaklarındayım. Sıcacıksın.
Yaralarımı sarıyor varlığın her an
İçimi ısıtarak gamze gamze.
Sevgiyle bakan gözlerineO şerbetli yüreğine
Yeniden.. yeniden...Merhaba ANNE
Bir çocuk gibi tekrar Al beni dizlerine.
Avut beni. Ne diyeyim ki.....sen anla
Sar sarmala iyice..kendi bildiğince.

Büyüdüm sanma. Nah şu kadarcık aklımla
Büyümedim.inan ki büyümedim daha.
Mümkünse eğer sığarsam sıgdırabilirsen yani
Koy beni beşiğime.Ve ne olur konuş benimle.
Sen sakın susma. Susma ANNE
Biliyorsun ki ben.Kanayan yüreğimle
Muhtacım bu yıl gene. Senin teselline.

Kocamanlığı mı Borçluyum ya
Bir su gibi akıp giden senelere
Ben o soluk soluğa yaşanmışlık içinde
Kariyer de kariyer.......diye diye
A dan Z ye Her şey..... oldum işte.
Acı, tatlı...Her çeşit tat.....var dilimde
Bir tek ANNE olmak, namesi yok Melodim de.
O kadarcık kusur da......Olsun be

İçimden geldi....iyiliğim üstümde.
Benden...selam söylesinler...her yılın
İnsan gibi......, kadın gibi..... yaşadığım
O sağlıklı ... say say bitmez...364 gününe.

Şimdi.....Borcumu ödeme sırası... bende.
Anne olmadım /olamadım..... ve
Süt veremedim diye aç bir bebeğe
Her yıl o bir tek... yani...365 inci günde
Affedilmez Cezamı... ifa niyetine
Saklayıp göz yaşımı içime... sessizce
Kapanırım. Kapanırım...kendi üzerime..
zaman...Mayısların ikinci pazarına geldiğin de
Unutun hepiniz beni.Yok sayın.dokunmayın.
Bırakın... bırakın..... kendi halime.

Bu şiir, bütün bu yazdıklarım... sana Anam
Canımdan, kopamayan o candan
Sana, senin kanından...Torun diye armağan.

Üstelik.. eminim ki; göz yaşlarım ince ince
Mısralara kendini....oya gibi....işleyince......
Kanatlanacak yazılanlar. Konacak birer birer
ANNE olmuş ya da olamamış... her ne ise
Bütün kadınların........................Öpülesi ellerine.





09/05/2004 niyetine
Aykırı bir kutlama.........O gün ben yokum diye

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:11 PM
Ayna'ya Bak

Aynaya bak / Artık çırılçıplaksın
Bütün yaşanmışlıklarımızı geri aldım.
Sen... bu utançla canım,
Bilemem....bir ömür nasıl yaşayacaksın.
Ben yokum / Buna alışacaksın.
Bütün günlerinin Güneşini çaldım.
Sen.... bu gidişle canım
Sanırım..... *******in içine kanayacaksın.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:11 PM
Ayna İle Muhabbet (1)

“Sen fazlasın” dendi mi;
Bil ki, Eksiklisin.
Ama, / aldırma.
Biliyorsun ki; bütün
Kötü kızlar dışarıda.
Sen; bir cici kız olarak,
Hayatın geçip, /gidişini
Dolu dizgin,
Pencerenden İzlemelisin
Dilerim;
Aradığın aşkı bulursun.
Bunun için;
Beyaz atlı prensi beklemelisin.
Sakla düşlerini sandıklara,
Kıymetini Naftalin bilsin.
Ya sen; / “o kadın” olsaydın?
Aman...... Allah Korusun
İyi ki.... iyi ki değilsin.

11/11/2003 çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:11 PM
Ayna İle Muhabbet (2)

Sen güzelim;
Çıkıp ta Kabuğundan,
Terketsen de zırhını ve
Dolaşsanda yalın ayak
Sana, kimse inanmayacak.
Bak dinle; az sonra
Aynalar seni dillendirecek
Sana, seni anlatacak.
Ancak;
Bilmelisin ki; artı, eksiyi götürür.
Sonunda / Elinde
Hiçbir şey kalmayacak.

Bırak / Kırılsın bardak.
Nasılsa Un ufak
Parçaları her yere dağılacak.
Sen sadece;
Içindeki çocuğun gözlerine bak.
O; Seni gösteriyor / haykırarak.
Kral çıplak. / Kral çıplak.

13/11/2003 çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:11 PM
Ayrılık Busesi

Fonda, nar ağacı gölgesi
Bir demli çay, yanında çatal
Bir de sazının sesi.

Çatırdadığında gönlünün iskelesi
Bana; bir bu anı bırak sevdiğim,
Bir de ayrılık busesi.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:11 PM
B i z, H e p i m i z

Kısırız, korkağız, sinmişiz işte.
Bir sıkımlık barut bile değil cesaretimiz.
Buruşmamış çarşaflara uyandığımızda her sabah,
İç geçirsekte; belli belirsiz
Böylesi bir susuzluğu, hak etmediğimizin
Farkında bile değiliz.

Gözümüzde kara bir bant,
Kahrolası burnumuz havalarda;
Teğet geçip giderken ömrümüz sevdalara
Savaşmadan yenilmiş bir durumda
Yerlerde sürünmedeyiz.
Ve; yasakların kıskacında can verirken nefsimiz
Acele yaşanıvermiş aşkların asla
Gerçek tutkularımızla örtüşmediğini
Dillendiremeden, çaresiz tükenmedeyiz.

Suskun bir soru işareti,
Yorgun bir ünlem gibi;
Noktadan iri, Virgülden küçük
Minicik ama kocaman bir hiç’iz
Tarifi olmayan bir yerlerde
Kaybolup gitmişiz.
Kolu kırık, kanadı kırık ve yüreksiz
Tutsağız kısacası
Görünmese de zincirlerimiz.

11/09/2003 çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:11 PM
Bağ Bozumu

Şimdilerde
Her yerde plastik koltuklar var biliyorsun.
Sanki,
Oturak yerim... oturağını hep yanında taşıyor.
Ben tosbağa değilim istemiyorum.
Sıkıldım.
Artık mevsim bağbozumuna koşuyor
Yaz güneşi göç etmeden az önce
Bana bir kır kahvesi bul, ne olursun!
Dimdik bir yamaçta
Ya da ince bir derenin kenarında
Hiç farketmez.
Ama; mutlaka!
Masası ve sandalyeleri tahtadan olsun.

Düşünsene!
Sımsıcak bir köy ekmeğini paylaşıyoruz.
Tulum peyniri, ballanmış incir... Çardak altında
Asma yapraklarının arasında gülümseyen
Bir salkım kara üzüm
Taze ceviz içi ve... şarap.
Biliyorum gülüyorsun.
Sence şarap yerine ayran olmalıydı değil mi?
Plastik sandalye sendromu bu.
Ya da; kültür karmaşası.Ne dersen de.
İstersen; teşhisin, bunalım olsun.
Kent soyluluğumun;
Bağbozumuna soyundum.
Daha ne olsun?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:11 PM
Bahçedeki Salak Mimoza Ağacı,

Yaşlı ama Salak bir mimoza ağacı var bahçede.
Bana benziyor.
Dün, bayram çocuğu gibi, çiçeklerini giyinmişti üzerine.
Belli ki inanmış garip. Karlı kış günlerinin aldatan güneşine.
Oysa... tabii ki kar yağdı bu sabah
Ve bizimkinin, bütün sarı umutları döküldü yere.
Köklerinin toprakta olduğunu unutmuş,
Unutmuş çiçekleri açtıranın güneş değil,
Kendi öz suyu olduğunu.
Farkında değil yeni çiçeklere gebe olduğunun.
O şimdi ağlıyor. Boş yere.
Giyinip dışarı çıkmalı. Yanına gitmeliyim.
Dokunmalıyım öksüz sandığı dallarına.
Ve yarınların sıcağını müjdelemeliyim
Çaresiz sanıyor ya kendini, umutsuzca teselli bekliyor.
Nereden bildiğimi bana sakın sormayın.
O, yaşlı ve salak bir ağaç. Dedim ya, bana benziyor.

06/03/2004 bostancı.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:11 PM
Bahtiyar

aynalarda duruyor gülümsemen
küçük kızıl ve aydınlık

yoksa!
yine kendini mi öptün bu sabah?
ne garip alışkanlık!

saçında
kat kat boyalara bile
inatla direnirken ihtiyarlık
bu nasıl bahtiyarlık?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:12 PM
BaHTiYaRıM

ben yüksek ökçelerin kadınıyım

sakın benden sıfır taban şıpıtıklar giymemi isteme
hele ki düz ve bağlı botlar sakın haa
bağcıklarla uğraşamam kırılır tırnaklarım
evde terliksiz gezmek mi daha neler
pamuklu değil ki çoraplarım, üşür ayaklarım.

yırtmacım, jartiyerim, fermuarım
mırnav pisiyi çağrıştıran tarafım
ama adım sarman değil.Aslında bir jaguarım

istersen bir dene ormanımda ateş yakmayı
anında ensendeyim hiç acımam parçalarım
sonrasında.... iyi niyetimden olsa gerek
kin tutmam.....ama unutmam / sadece yırtar atarım
muhalefet değil a gülüm / iktidarım
ucundan köşesinden durmadan tırmalarım
kısacası yüksek ökçelerin saltanatında bahtiyarım
------------------------------------
bu sabah seni öpmüştüm ya aynalarda
sende kalmış olmalı dudaklarım
bir ara uğrayıp dağılmış öpüşleri toplarmısın canım?
tabii........eğer hala.......yanındaysa anahtarın

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:13 PM
BaNa Ne...?

Yeni bir sabah doğmalı üstüme
Güneşi iğdiş edilmemiş
Yeni bir yolculuk giyinmeli yüreğim
Cepleri kirlenmemiş.
Uzun bir yola çıkmalıyım.
Bu yol ki yokuşsuz olmalı
Sadece yemyeşil bir vadiye
Tatlı bir iniş
Bir de kale olmalı su kenarında
Burçları işgal edilmemiş
Ve bir prens olmalı
Kocaman yüreği ellerinde
Kırmızı halıda beni beklemiş.

Evet biliyorum
Yalnız değilim
Hepinizin çantasında aynı düş.

Bana ne ….

İlk sıra benim
Bütün biletleri ben kapatıyorum
Hepsi nama yazılı olsun
Ve lütfen …
Sadece gidiş.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:13 PM
BaNa AşKıN MeZaRıNı GöSTeRiN

eğer
yasayı yanlış belirlemediyse
Lavosier biraderim

o zaman:

ya
aşkın var olamayacağını
kabul edin

ya da bana
aşkın
mezarını gösterin

-----------------------------------------------------
Şairin NOTU:
'hiç bir şey yoktan var edilemeyeceği gibi varken de yok edilemez miymiş neymiş gibi bir yasa işte' ne saçma değil mi? Oysa.Biz insanlar aşkı yoktan var edip sonra varken de yok edebiliyoruz.Demek ki hepimiz yasaları (en azından bu yasayı) ihlal ederek illegal olmaya bayılıyoruz.İçimizden kaçımız ben legalim diyebilir ki? pardon...! cevabınızı duyamadım......

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:13 PM
BaNa BiÇiLMiŞ BiR AşK,

Soyunduğumda,
aslında soyunamadığımdan;
çıkıyor ortaya çıplaklığımın daimi olduğu.

Ten rengi bir çaresizliğe
sakladığım için utancı;
uzaktan pek anlaşılmıyor
pigmentlerin giderek solduğu.

Zaman mı geçiyor?
geçsin.
dur diyebileniniz var mı?
bırakın aksın köprülerin altından
zaten! hiç görüldü mü durduğu?

bir gün bende,
her neyse!

elbette çıplak ölmeyeceğim.

Yeter ki; ayılmasın
kalbimde,
“Bir gün giyineceğime dair
kök salan”
umudun sarhoşluğu.

Sadece,
beklenen için/
içimde; sımsıcak tutarak soluğumu,

“bana biçilmiş bir aşk “
................gelene kadar,

çıplak yürüyeceğim yolu.
(bakmayın yumun gözlerinizi)

Ayıp mı bu?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:13 PM
Bana Kendini Göster

Bana kendini göster.
İçinde dışın kadar etkileyici mi?
Öyle ise; neden devre dışı kalmış
Seni betimleyen göstergeler.?
Aşk, Sekse yenik düşeli beri;
Leyla’lar-Mecnun’lar, Aslı’lar-Kerem’ler
Yusuf ile Züleyha neredeler.
Mavi boncuk dağıtım pazarının profili
İflas etmiş bir müflis kibarı gibi
Sadece eğlendiriyor mu seni?
Bu dönemde depo kirası ödemek
Ağırına gitmiyorsa eğer;
Seni ben bile kurtaramam.
Sana iyi eğlenceler.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:13 PM
BaNa Ne Ki...?

Eyy..! beyazı söküp esmer göğün koynundan
katran karası *******e salan kadın
zenci sabahlara uyanmaktan hiç mi usanmadın..?

siyah beyaz bakan bu şaşı resim.sinirime dokunuyor bilesin
bir yanı gülen bir yanı ağlayan şu şaşkın sahiden sen misin..?
gel sökelim çiviyi çakıldığı yerden... olsun bitsin.
duvarı evi bahçeyi bu sokağı hatta bütün mahalleyi
koyalım topal bir atın terkisine komşu köye gelin verelim
ne dersin?

haydi gel.... deli akan bir su kenarına taşıyalım bu semti / suda boğalım
ya da yırtalım baştan başa.

bir ucundan sen tut bir ucundan ben / silkeleyelim
dökülsün tüyleri
sonra da adına kel aynak kuşu diyelim / gülelim
hatta taşlayalım / dövelim / lanetleyelim çoktan hak etti.

Ne o.... ne oldu..sen neden açtın ki şemsiyeni..?

kimi koruyorsun ıslanmaktan deli..?
zaten sırılsıklam görmüyor musun kucağında ki kedi.

tamam.... tamam.... ağlama..vazgeçtim... bunları diyen çoktan gitti.

yırtıklarını yamaman için tamamen sana bırakıyorum bu kenti
ister siyah beyaz resimlerin şaşılığına göm kendini.
istersen lacilerinde öl şafaksızlığının
bana ne ki...?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:13 PM
Bana sevgiyi Anlat,

bana sevgiyi anlat!

Aşk yaşayabilir mi hiç;
dimyata pirince giderken
evdeki bulguru kaybetmekten korkarak?

elekten süzülüp, dökülmüş olanları;
dev aynasında bırak.
elindekilere ise;
boy aynasında bir bak.

ve sonra...
gücün kaldıysa haykırarak

bana sevgiyi anlat!



06/08/2004

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:13 PM
Basamak

Bir yerlerde / adımı bile hatırlamayan, / eski sevdalarım yaşıyor olmalı.
Alaca bulaca bir karanlık içinde / Kaybolmadan çok önce
Sanırım sevdim./ Evet sevdim./ Sevdim, hem de delicesine.
Ağrısız bir sünnet gibi, / Kopmayı başarabilsem - sessizce anılardan
Mor bir karanfil ekeceğim yüreğime. – Aşkın yerine.
Arsız bir sarmaşık misali, / geçmiş kemirip dururken içimi
Kapatamıyorum. – / Kapatamıyorum ki pencereyi.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:14 PM
Baş Belası

Ne karın olmak istiyorum,
ne de çocuklarının anası
Sadece aşığın olmak istiyorum.
Dinlesene baş belası.
Ne kirli çoraplarını yıkamaya hevesliyim,
Ne de dağınık yatağını toplamaya.
Ne ev istiyorum senden, ne de araba
Sadece aşk…. sadece aşkın, yeter bana.
Tutkunum be adam, anlasana.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:14 PM
Başaklar Boy Verecek

İster inanın…ister inanmayın gölgelerim.
Birazdan yağmur yağacak bu çöle…Yeşermemiş başaklar hatırına.
Tam zamanı…
Tam kokusu bu bekleyin…
Az sonra,
Bir adam gelecek nefes nefese,
Başsız kalmış deve kervanı gibi şaşkın
Yaralı yüreğini çıkaracak kanlı elleriyle,
Su isteyecek bizden…ses etmeyin.

En kızgın kumlarımızı sunarız...kana kana içer.
En büyük yoksulluğumuzu basarız çatlamış dudaklarına…gülümser.
Son ve en büyük kum fırtınamızın içine alırız onu da
Sonrasın da…
Yağmur yağacak diyorum…neden inanmıyorsunuz.?
Yağmur yağacak diyorum size yağmur.
Yağmurun kokusu bu…yağacak işte… yağacak
Çorak topraklarımıza inecek.
Ve…Başaklar boy verecek.

Olgunlaşmış başak tanelerimizde gülümseyecek adam.
Tutacak ellerimizden asılacak.
Sımsıkı sarılacak…öpecek…bir daha sarılacak.
Göreceksiniz yağmur yağacak
Yağmurlardan sonra boy verirken başak
Öyle çok…öyle çok…öyle çok şey var ki yaşanacak.
Ne çölden… Ne yağmur öncesinden hatırlanacak….
Hiç birşey kalmayacak…

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:14 PM
Başka Tanrının Çocuğu

Sanki,
Bir başka tanrının çocuğu gibi;
Bilinmeyen dualara dolanmış dilim.
Çarparak, bölerek
Çoğaltarak şimşekleri,
Bir uçan halıda çırılçıplak,
Boyutsuz zamanlara geçmedeyim.
Filler mezarlığında
Üremedeyim filiz filiz.
Kara kışta yaprak yaprak.
Yürümedeyim,
Kırılmış asama dayanarak.
Sanki,
Bir başka tanrının çocuğu gibi;
İbadetteyim özümün çıplaklığına.
Ve tapınmadayım totemler yaratarak.
Mumlar yanmada isli isli
Ve ben; ağlamadayım.
Tenimin yalnızlığına saklanarak.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:14 PM
BaŞLaMaK İçİN ÇoK GeÇ

ne seni bıraktın bana
ne de
seni aldın benden

başımıza buyruk
arkamıza kuyruk
iki ayrı yerde gezerken
ne farkımız kaldı
ölümüne yaban
ölümüne gurbetten esen
bir kuru yelden

sanki
hiç konaklamamışız da birbirimizde
sadece
el sallamışız gibi geçerken

bu nasıl el olmak?

anlaması çok zor
inanması imkansız
bu sen misin gerçekten?

burada ki tusunami
oradaki deprem
derken
akıp gidiyor fırsat
avuçiçlerimizden


çarkı bizden habersiz dönen
öyle bir ahir zaman çeberindeyiz ki
kaybolup gideceğiz inemeden

biliyorsun değil mi?
başlamak için çok geç
bitirmek içinse
henüz erken

10/07/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:14 PM
BaYRaMa YaNaŞTıK.............!

Bitti işte Ramazan
Koskoca bir ayı aştık.

Bitti
Sahurla / İftar arasında ki
Sigaraya açlık

Bitti
İftarla / Sahur arasında ki
orta oyunlarına bol kepçe
yatırılan harçlık

Hükümsüz artık,
adına maske denilip yüze takılan
İki yüzlü başlık.

Takke düşüp kel görünecek nasılsa

Alabanda iskele
Bayrama yanaştık.

02/11/2005

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:14 PM
Bazı Şeyleri Anlatmak Zordur

Güle Güle otur. Yerleştin Yuvana.
“Bazı şey’leri anlatmak “ anlamaktan daha zordur. Bilirim.
Sen anlatamıyorsun ama; Ben anladım. Tasalanma.
O Eve girdiğine göre eşyaların,
Demek ki; artık orada kalacak.

Ben bu gece gizlice,
Görünmez bir resmi mi astım duvarınıza.
Sonsuza kadar asılı duracak.
Sıkıca tembihledim. / Korkma.
Hiç sitem etmeyecek ve hiç ağlamayacak.
Sen öne eğeceksin başını, kaçıracaksın gözlerini.
Ama o; Hep sana bakacak.
Bak işte. / Aramızdan sessizce / Sıyrılıp gidiyor gece.
Az sonra; Sabah gelecek kapınıza. /Gün ışıyacak.
Ve sana yazdığım bu mektup; son bulacak.

İşte o zaman sen; Uyanacaksın uykusuzluğundan.
Işığınız yanacak.
Bensizliği sürükleyip arkanda; / Banyoya gireceksin.
Kendinle konuşacaksın. / Seni; kimse duymayacak.
Kahvaltı filan etmeyeceksin. Etmezsin ki.
Hem zaten; / Hazırlayanın da olmayacak.
Sen; Hayat Kavgana giyineceksin.
Karın ise; Hazıra Uyuyacak.;

Kimse geçirmeyecek seni. / Öpülmeyeceksin.
Eski bir heves; içinde kanayacak.
Ardında ki Kapı kapanırken sessizce;
Halkalı köleliğini yerleştireceksin cebine.
O sırada; asansör, /katta duracak.
Yüzünde; sahte bir gülümseme,
Komşuna Günaydın diyeceksin.
Komşun; seni, / “Mutlu bir adam” sanacak.
Oysa; Ben biliyorum. / Değilsin.
Ama; alışman gerek bir tanem.
Bu duygu; seninle, / Ömür Boyu Kalacak.


13 / 10 / 2003 Çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:14 PM
BeDeSTeN,

sanma ki,
sen yoksan;
yüreğim çekekte
hurdaya çıkarılır.
ve yok fiyatına satılır.
Gün ola harman döne
elbet yine dalga alır
küpeştesi ıslanır.

Alınma üstüne / bu ne gurur?

Gözyaşım;
gidişine değil
hala kalışımadır.

31/03/2005

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:14 PM
BeDeVi HaMaMI

çivileri,
çürümüş olmalı ki buhardan
kahrolası yüksek nalınlar
sabun köpüğüne takıldılar

düşmemek ne mümkün?
tandona kadar
kıvrıldılar.

önce,
peştemal döküldü yere
sonra da
saklananlar

mermere çakılırken tırnaklar
yıkıldı saltanatlar.

'söz'den öte (*)
ıslanınca dudaklar
büyüdü fısıltılar.

yine de,

direndi damlalar
ta ki
çatlayana kadar
aynalar

'girenin terlediği 'yerdir ya hamamlar

sıcağına ancak
göğsünü yüreğine siper edenler
dayanırlar.

bu yüzden

iyi saatte olsunlar
bunaldılar.

şimdi,
boşa doluyor,
boşa taşıyor
kurnalar.

çünkü,

kum fırtınasında doğanlar
hamam tasını alarak
ait oldukları çöle

T a ş ı n d ı l a r


14/03/2005.... (*) sözler tutulmamak içindir

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:14 PM
Bekle Beni

Pejmurde bir akşam üstüydü az önce,
Resmedilmemiş tüm özlemleri koymuştum gözlerime.
Eğer ki sen! ….Eğer ki sen! …..Seslenmeseydin Uzaklardan…..
Doğmayacaktı şafaklar bir daha, yakılmaya hazır Mısralarımdan.
Ola ki bir kez daha, Şairliğimin bam teline dokunursan usuldan, usuldan
Sanırım içiçdeki şair, temelli uyanacak. Ölüm Uykusundan..
Parmak uçlarında dansettirmek için;
Tutuşmamış ateşlerini *******in,
O kadar yorulacak ki kemancı…Yayını tutamaz olacak elleri
Evrenin bütün melodileri ile, İşte tam o anda! geleceğim…..
BEKLE BENİ.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:16 PM
BeLDeN AşAĞI

Setresi uzun
gırtlağı kısa
tarifelerde,
epirmesin diye
sevda;
Yenik düşmek
kaygısıyla
daralan zamanlara
kendimce,
minicik birer yorum
koyuyorum.

Her seferinde
şöyle; ağız tadıyla,
elden ayaktan düşme
ve sırılsıklam
suya çekme
düşlerken;
ansızın uyanıyorum.

bu ne şaşkınlıktır...!

sanki,
ipi boşalan
zembereğin
daima
belden aşağı
vurduğunu
bilmiyor muyum.

11/02/2005

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:16 PM
BelKi de VeDaLaşMalıYıZ! ! ! ! ! !

Ben, ben’i anlatmadayım. Sen sen’i dinliyorsun gözlerin kapalı.
Söylesene biz, neresinde buluşacağız ki mısraların?
Teğet geçiyoruz işte. Geçip gidiyoruz ve sen susuyorsun.
Titriyor olsa da kirişlerin, elini uzattığın yok hiç.
Bu gidişle;
Uzayda bilinen, bilinmeyen tüm katsayılar kadar
Kendi kara deliklerimizin merkez kaç kuvvetince.
Uzağına düşeceğiz birbirimizin. Ona yanarım.
Ve sen; istesen de, istemesen de... dokunamayacaksın bile.. hiç birine
Çemberin kırık ucundan evrene damlarken göz yaşlarım.

Ben Ben’i anlatmayı sürdüreceğim hep senin gecikmiş zamanlarında.
Sen sen’i dinleyeceksin nasılsa. Yanlış bir boyutunda, Yanlış bir mekanın.
Kaybettik işte! / kazananı yok bu kumarın.
Belki de seninle biz---------------- Vedalaşmalıyız.
Buluşmak üzere, doğru bir şiirin de, doğru bir asrın.
Kavuşmak umuduyla. Tam orta yerinde henüz yazılmamış mısraların.


15/03/2004 kartal

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:16 PM
Ben'ce Değer,

Karanlıksa ve küf kokuyorsa eğer;
Bulunduğun yer.
Tek ve son bir soluk için bile olsa,
Camları kırmaya değer.

VE

Sessiz harfleri yutmaya başladıysa eğer;
Kelimelerin tükendiği yer.
Tek ve son bir söz için bile olsa;
Şansını zorlamaya değer.

08/08/2003

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:16 PM
BeN BeKLeRiM

yelelerini
okşayamasa
ve
ensene dolanamasa da
ellerim.
sen
hiç gitmedin
............
öylece
acıyor yerin

hep böyle
lal
kalacak değil ya dilin
bir gün elbet
çözülecek sevdiğim

zaten
ne ki?
zaman dediğin
.........
ben beklerim.



24/01/2005..........

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:16 PM
BeN BiR ÇaM AğACıYıM

Ben bir çam ağacıyım yolun tam ortasında
ölümsüzüm / beni vursunlar

mazeretim yok.
yanımdan o kadar hızlı aktı ki sular
üstüne tünediğim kayalar bile aşındılar.

yuvarlanan taş
yosun tutmaz
diyenler
dediklerini
diye dursunlar

takamadıksa
kulağımıza
rüzgarları
küpe diye
ve eskiyemediyse
köklerimizde
yıllar

kime ne? / bunun ormana, ne zararı var?

ne çıkar
bir artı sel daha
yüklenecekse yarınlar?

ne çıkar
susuz kalacaksa
özsuyu taşıyan damar

ne çıkar
şu kalın gövdeye
kazınacaksa
ayrılıklar.

eğer bir gün tükenirse sevdalılar

ogün
en fazla
keserler başımızı
parça parça doğrarlar

böylece
çoğalır sayımız
yayılırız
bir şaire
kalem olur sol yanımız
kağıt olsak
ne çıkar

ama / hele bir dur

unutma,
kış gelip bastırsa da kar
çığ düşüp kapansa da yollar

bende hep yeşil kalır
sararmaz dallar

ben bir çam ağacıyım yolunun tam ortasında
yaslanmayacaksan bana / beni vursunlar.


03/01/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:16 PM
Ben Böyleyim..........Ne Edeyim?

Sen bana............ ne kadar yoksun ya Canım?
Ben de bir o kadar sana..................eksikliyim.
Canını acıtıyorsa eğer.. gülümde ki dikenlerim
Senden......................................... Özür dilerim
Dolu dizgin duygularla dokunmuş... ilmiklerim
Ben böyleyim............................... ne edeyim?
İnkarım yok................................... Doğrudur.
Sakıncalı yüreklere.......................Bol geldiğim.

14/03/2004 çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:16 PM
Ben Cezir'leri de Severim.

Akdeniz’in Okyanus tan ayrılışı gibi........ çizgi nin iki yanında
ikiye bölünüyor ve bir türlü bütünleşemiyor değil mi yüreğin?
Birinden bir diğerine geçirmeyi asla beceremediğin
O bir tek damla içindeki kristal zerrenin
hasretiyle; yok olurken, mercan kümelerim
bütün kıymetli batıkları çamurla örtüyorsa derinlerim
Suçlusu ben değilim.

Eğer,
ıstırabını duyabilseydin İncisini kaybeden istiridyelerin
neden çığlık atıp kabuk kararttığını da anlayabilirdin midyelerin.
Madem ki,saçını ıslatmaya bile yetmeyecekti nefesin
o halde,bu derin sularda işin ne senin?
keşke, Deniz Kızı öyküleriyle bulanmadan önce düşüncelerin
rehberlik etmeleri için yunuslarıma tutunabilseydi ellerin.
Şimdi....... gittikçe kaybolurken ufuk çizgin
kayalıkların da... tek tek sönecek olan fenerlerin
Suçlusu ben değilim.

Cebeli Tarık ta ki o görünmeyen ve aşılamaz perdede
Bir ömrü tüketmeye
Zar tutuyorsa elin... yani.. buysa niyetin...beni düşünme hiç
bütün okyanusları gözlerime koyar.... usulca giderim.
Gelişim med di ya...olsun.... ben cezir'leri de severim.
Bir sabah kalktığında;
kıyılarını tuza bulamış olursa köpüklerim.
ve kumsalda terkedilmiş haldeyse küreklerin
O sabah; kararacak olan göklerin
Suçlusu ben değilim.



13/06/2004 çamlıca..23.40

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:16 PM
Ben Yine Tutamamış Olacağım Vuslatı

Güneşin eteklerine dolayarak kendini zaman,
Yeni bir günü daha başlattı Çamlıca'dan.
---------------------------------

Biliyorum ki, Bu gün'de
Kirpiklerini kirpiklerime takacak
O, 3 notayla saz çalan,
kaşının karasını sevdiğim adam.
Yüzüme yerleştirecek yüzünü
Gözlerimin içine içine bakacak
Kendimi seyredip onu gördüğüm aynalardan.
Dilime dolayacak adını,
Birbirine karışacak çöple saman
Kekeleyeceğim hiç durmadan.
Özleyeceğim kokusunu
Parfümler yaratacağım damlasından

Biliyorum ki, bu gün'de
Tükenip giden ve Biten günün ardından
Ben yine tutamamış olacağım Vuslatı
Üşüyen, titreyen,O öksüz kanadından.

18/02/2004 çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:16 PM
Ben; Beni Alır Giderim

Telaşa hiç gerek yok. Ben zaten kalıcı değilim.
Geçerken şöyle bir uğramıştım hayatına.
Çok yakında yolcuyum. Bilmeni isterim.
Fazla sürmez. Yeniden yerine oturur taşları,
Gelişimle bozmuş olduğum düzenin.
Sen, seninle kalırsın yeniden.
Ben, beni alır giderim.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:17 PM
BeNDe ZaMaN ÇoK

zamanlardan zaman beğendim/bende zaman çok
eğer yelkovanım diyorsam öyleyimdir./hiç ötesi yok
içimdeki saati ben kurdum. Durursam dostlarım.
ya açlıktan ölür akrep / ya da ben / 12 ye toslarım

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:17 PM
BeNi HaTıRLa

Bir sabah uyandığında;
Artık ben yoksam,
Üstelik / Akmıyorsam damarlarında,
Minicik bir öpüşle / Son kez
Beni Hatırla.

Güneş; adımın yansımadığı tepelerden,
Yalnızlığımın üzerine doğuyorsa...
Ve esen yel sana /yarınları fısıldıyorsa...
Ben yenilmişim. / Anla!

İnan ki; çıkarsız, / inan ki; hesapsız
Ve... hatta umarsız bir kara sevda.

Kıl uymayan / Ama; yürekli
Yürekli bir kavga / Bittiyse; / kazananı arama.
Bil ki... sevildin. / Tarifsiz.
Bil ki... kadınındım./ Doyasıya.
Sen yoksan... asla! ..
O; en derinler / kamaşmayacak bir daha
.

Bundan başka bir şiir...
Bundan başka bir öykü...
Yazılmayacak / yıllanmış sayfalara.

Eğer ki...
Doğruları cezalandırmanın kargaşasında;
Yitip gidersek / akılsızca,
İki damla gözyaşın parlayıp durursa;
Acıyan göz pınarlarında;
Yalvarırım / gösterme bana.

Aramazken bulduk.
Bulmuşken; kaybedersek; / Ağlama.
Ben; ben'i esirgemeden,
Neyim varsa; karınca / kararınca
Verdim sana.
Canının içinde bir can, / nefesinde bir nefes olup;
Sana karışmak istedim / sen olmak istedim.
Yok olmak istedim / Sımsıkı sarılan kollarında.

Bir sabah uyandığında;
Artık yoksam; / yüreğinin atışlarında;
Ve; Düşlerimde baş koyduğum omuzunda.
Yerim boşsa,
Beni kendi teninin ötesinde...
Başka hiçbir yerde arama.

Ben; senin çok iyi bildiğin yakarışlarla
Kadınlığımı asmışken bıyıklarına,
Düşürürsen bir yerlerde; / Beni suçlama.
Bak işte, / Bu özlem dolu sabahta
Ayaklarımın ucuna; basa basa
Ve çırılçıplak / Dolaşıyorum odanda...
Sana sarılıyorum / seni öpüyorum usulca
Kalbimi bırakıyorum baş ucuna.

İstersen; onu sar sarmala
O; deli gibi tutkun olduğum erkek kollarınla.
İstersen; koyup kuşun kanadına
'İade 'diye yaz./Geri yolla.
Darılmam sana.

Ben'i; sana bırakıyorum
Bir sabah uyandığında / Eğer; Yoksam!
Ben'i /Ben'de arama!
Bil ki /gitmemişim sevdiğim. /göndermişsin.
Bundan sonraki yaşamında;
Başlayıp bitecek / Bütün aşklarında
Beni hatırla...

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:17 PM
Beni Sensizlik Yıkar

Değdi diye mi saçlarıma beyaz rüzgârlar
Bir bir düşmede kalelerim ve bütün surlar.
Benim saltanatım sensin bir tanem.
Beni yenilgi değil, esaret yıkar.

Yerleşti diye mi yüzüme sarı hazanlar?
Birden fark ettim ki; bahardan alacaklıyım. Dünyalar kadar..
Bütün servetim sensin bir tanem.
Beni iflasım değil, sensizlik yıkar.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:17 PM
Beni Seven Arkamdan Gelsin

Bir gün / farklı bir sabaha uyanacağım / bu lanet şehirde.
Ezanlar okunurken kalkacağım.

Son kez,
Bohçamı hazırlayıp tez elden.
Ve bir daha;
Dönmemecesine çıkacağım evden.

Ardımdaki kapı kapanırken / sessizce,
Serin bir rüzgar esecek denizden.

Göreceksin; Bir gün, / ve mutlaka
Terkedeceğim bu ''şehr'i Istanbul'u''
Beni seven ardımdan gelsin diyerek.

Sonra…
Sonra / herşey yolunda gidecek.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:18 PM
BeNi YoK SaYıN ARaNıZdA

Sanki,
Bir daha mı geleceğiz dünya ya?

Kılımız bile titremiyor
Boğarken yüreklerimizi
Bir kaşık suda

Bol kepçe
Yiyoruz işte birbirimizi

Nasıl olsa,
.........................Kırmak ta
.........................Kırılmakta
.........................bedava

sahi............................,
.....................öyle mi ya! ! !


07/10/2004...20.40..çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:18 PM
BeNiM İçiN AğLaMa ANADOLU

Benim için ağlama Anadolu
ve.. sakın
dokunma parelerime
içim dışım
irin dolu

yanılmışım / yanıyormuş yeşil köşkün lambası.

sızlıyorken
aziz şehitlerin kellesi
unutulmuş / ne diyeyim
anamıza bile sövülmesi

geldiler bir vesile ile aman da aman
ellerin de tefleri
yüreklerin de çıyan dövmesi.
ah ki ah
koptu da kıyamet
henüz duyulmadı sesi

yine götürdü malı
kara düzenin
teneke madalyalı
satılmış şovalyesi

Benim için ağlama Anadolu

sanma ki
taşın da toprağın da
daim olacak
namert çizmesi

Gün doğmadan neler doğar

zor / çok zor olsa bile
bu kör düğümü çözmesi
bulunur bir hal çaresi

Benim için ağlama Anadolu

Niye ki?
Ben ölmüşmiyem..?

Hem bahtımdır / hem tahtımdır Bayrağının Gölgesi?



23/07/2007

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:18 PM
Benim Poe^m

TAM YOSUNLARINI.....DALGALARA VERMEK ÜZEREYDİ Kİ YÜREĞİM,
DENİZ ÜLKESİNDE SESİN YANKILANDI SEVDİĞİM.
BİR BEN BİLİYORDUM AYRILIĞI GİZLEDİĞİM YERİ….
BİRDE….POE’NUN
ÖZLEMLERİ PARÇALAYAN ELLERİ.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:18 PM
BeNiM YaRiM SiZe BeNZiYoR

Hoş gelmişsiniz obamıza / hoşluk bulmuşsunuz

yol sapmış, köşe dönmüş
Kapı çalmış konuk olmuşsunuz.
Tanrı misafirliği bu. Ne ilk ne de sonsunuz.

Nasıl da aşina geliyor bir bilseniz
Köşe minderde rahatça bağdaş kuruşunuz.
Ve etime / uzaktan
El değmeden / göz süzmeden
Hani o var la yok arası /gölgemsi
Acıtan ama iz bırakmayan dokunuşunuz

Sanki birini hatırlatıyor
alıştığınız / sonra da vazgeçemediğiniz.
Gördüğümüz ya da göremediğimiz
Göz seyirmesi gibi belli belirsiz
Tedirginlik duyuşunuz.
Biraz boş vermiş
Biraz aldırmayan
Biraz kanıksamış
Biraz bıkmış
Biraz da hızını almış
Erkence donakalmış
Yorgun ve yılgın oturuşunuz

Galiba / Benim yarim size benziyor

Ya da
Sizi benzer yapıyordur
Zamansız yılkı ya duruşunuz.

Eğmeyin başınızı öne
Ne onun ki vurgun /ne sizin ki soygun
Bence piştidir aynı gömleği giyiyor oluşunuz.

Bir yar vardır ben de ben den içeri

Eyletmeyin beni/söyletmeyin beni nolursunuz..!
YAR yüreğim de hancıdır / siz sadece yolcusunuz.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:18 PM
BeNiMLe EvLeNiRmiSiN ?

Yolun yokuş
'Soluk soluğa kalmak' deyimini bilir misin?
.................................................. .......................... (Ya ev de Yoksan? ...)


Nerdesin?
Dilimde kocaman bir soru ve
elimde
boynu bükük bir tutam menekşe
düştüm ocağına.
Epeyce bir zamandır
kapındayım işte.
uzun uzun çaldım zili
yetmedi... defalarca seslendim sana
öyle ki... kesildi nefesim.
Neden açmıyorsun kapıyı?
Neden geri dönüyor sesim.?

Kedi neden bahçede?
Ve neden perdelerin kapalı senin?
aklıma gelen başıma gelmesin
Yoksa.....
Yoksa evde değil misin?

Hay allah...
aksilik işte
hevesim gursağımda......
sorum cevapsız mı kalacak?
Hayır
buna onayım yok..........
Ben şimdi burada sormuş olayım.
sen cevabı eve döndüğünde verirsin.

'Eğer sence de uygunsa
Bir ara...
Benimle evlenir misin? '

(ah serçe ah.....uzansam tutacağım sanki / korkarsın biliyorum.. laf mı şimdi benim ki? ....)

12/05/2004 kartal

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:18 PM
Bilenler İyi Bilirler

Bilenler iyi bilirler.
Boş gider aslında
Ama, hep dolu döner.
Haydarpaşa dan kalkan
Bütün trenler.
Eskilerin üstüne
Tünedi.
Yeni gelenler.
Doldu sokaklar
Doldu taştı mahalleler.
Bilenler iyi bilirler.
Haydarpaşa’dan
Şehre girenler
Hep aynı şeyi düşler.
Geldikleri andan sonra
Ekmek parasına değil
Artık
Dönüş biletinedir
Dövüşler.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:18 PM
BiLmeK İsTeMezSiN

Kaçıncı ter damlasıdır bu?
Sen kokmayan
Ve hiç ar duymadan
Geceye damlayan


Hiç düşündün mü
Kaç kez kaçtı diye çitlembik
Yasaklanmış sapanından

yüzüne uzansam da
Kurtulamazken eşkıyalardan.
Beni karanlığa satışın haksızlıktır
Telif hakkı almadan

Bilmek istemezsin değil mi?

Kaçıncı uçurtmadır bu
Sensiz havalanan
Kaçıncı damladır ki
Sen kokmadan

Ve hiç ar duymadan
Gecenin içine damlayan

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:19 PM
Bir Şey Var Aramızda

Bir şey var ki aramızda; namluya tetik kadar yakın.
Kirpiğimin bir tek titremesinde değişecek gibi sahne.
Sanki; sadece kımıldasa dudaklarım. Hiç zahmetsiz
Çözüverecek gibiyim düğümlerini, yalanının dolanının.
Ama, tepkisizim işte. İnancı besleyerek ağlamaklı.
“Bile bile lades bu” başka adı yok. İnanın.
Bilirsiniz hikayesini, mutlaka bilirsiniz. Hani....
Dimyat’a pirince giderken.. evdeki bulgurdan olanın.
Ya da Az tamahla.. çok zarara uğrayanın.
Bilirsiniz işte başına geleni.. kendini çok kurnaz sananın...
Ya da Pilavdan dönüp te kaşığı kırılanın..................?
Bıçak kemikte. Ben anlatamıyorum / siz anlayın.

01/02/2004 bu gün Bayram/ist

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:19 PM
Bir Aile Masalı

Bir baba verdim toprağa.
Mesleği brokrat...devlet emrinde.

7 arkadaşı ile 3 günde...ayrı yerde.
Kurşunlandılar kahpece.

Dediler sol intikam aldı...eski bir hikaye.
Eski bir dava vardı...böylece kapandı?

Koydular al bayraklı tabuta...Bando marşları çaldı.
O gün ne de çok dostu vardı!

Ve...aradan yıllar geçti...arayanı soranı olmadı.
Şimdi o...tozlu raflarda bir dosya
Üstünde okunamamakta adı.

Hamili meçhullerden biri işte...değmez düşünmeye.
Bir baba verdim toprağa...çok şey bilen...iş icabı.
Üstelik...sola gönül vermişti onun evladı.

Yaşasa...konuşur...bir gün sır verir...dert açardı.
Susturdular...susturucu bile kullanmadan.
Sicile kayıtlı silahlarla dost eller...utanmadan
Bir baba verdim toprağa hiç ağlamadan.

Yağlandı dişliler...düzen işledi.
Zaman...çıplaklığı sergiledi aynalardan.
Devir ki aklın devri...karanlık çekil aradan
Şimdi irin akıyor eski bir yaradan
İyileşmeyecek...biliyorum iyileşmeyecek
Kabuk tutmuş yaralar...tekrar kanamadan.

Güller sağaydı daima...irticai kokarak sağa.
Sol dikene verildi hep...yargılanmadan.
Kim vurduya gidiyor olduğunu bile anlamadan
beyaz, soğuk mermerin altında yatarken o adam.

Evladıyım...yaşamaktayım hala.
Ama masumiyetim...çok önce...Taksim meydanında çalınmıştı.
Ve...eylülünde seksenin, toprağa gömdüğüm kitaplar....
Dondurma paralarımla alınmıştı.

Bütün halklar elele...
Eşitlikti be yoldaş istediğim...sevgi içinde.
Emekti alınteriydi korumaya çalıştığımız sadece.

Ferman Padişahın oldu sonra
Yüreğimizdeki dağlar da bizim...
Ben içimin bu dağlarında boy verdim gizlice.
Yüreğimin ormanlarında yeşerdim.


Ve bir gün...yağmurlar yağdı, çatladı tohum.
Sıkılmış bir yumruk gibi sağlam
Güneşi sol omuzundan alan
Dostluğa, kardeşliğe, sevgiye saz çalan adam
Tuttu ellerimi...apansız.

Bir baba verdim toprağa...bürokrat...tarafsız.
Ben onun evladıyım...tarafsız değilim olmadım.
Terazi...haktan yana... hep sola kefeye koydum yüreğimi
Ve zaman... ŞİMDİ.

İçimdeki... 'dedesi mezarda olan döl.'
Aklın 'baş tac'ı' edileceği günlerde yaşamak için
Doğmayı bekliyor...doğmak içinse, GÜNEŞİ.
Ve sol eli havada
Babası gibi.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:19 PM
Bir Nü Masal

Düşle gerçek hep iç içe…nasıl sevda bilmiyorum
Barut sende…ateş bende…üflemekle sönmüyorum.
Ayrılığın yükü ağır…yüreğimde zincirlerin...
Bir NÜ masal gece boyu…Bana senden daha yakın.
Gün doğarken penceremde…Hasretini sevmiyorum...
Barut sende…Ateş bende…Üflesen de sönmüyorum

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:19 PM
Bir Zamanlar Kartal'dı

Akrep gene çakıldı/vakit geçmiyor/ Yelkovan bile ağır çekimde.
Timsah dişleri üzerinde sürünüyor/ Ve sinsice tıslıyor yılan..
Gölgelerle savaşımız sürüyormuş ne gam? Barış yaptık işte vergilerle
Herkes kesesinden ödeseydi bedelini hovardalığın
Hak edilmişin hiçliğine inat/ kara para kalırmıydı yerli, yerinde.
Damdaki kedi kızışmış bir kez / yastık altında ne varsa çıkarmalıyız
Ve bir de canımızı namusumuzu koymalıyız yastık üzerine
Ki birileri kına yakabilsin kıçına ve ellerine
Neyse /Vatan sağ olsun / dert değil bunlar
şimdi /anılara kadeh kaldırma zamanı.
Bakmayın sürünüyor olduğuma bakmayın kanadığıma
Bu yürek var ya bu yürek... Bir zamanlar Kartal’dı

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:19 PM
BiR AnKaRa MaSaLı

Tok açın halinden ne anlasın?
sen kemeri sıka dur adamım aç açına

onlar hiç utanmadan
bir de
kına yak deyiverirler
açıktaki kıçına


sen evlat okut adamım ıkına sıkına
Ağan yoksa / hele ki dayın da yoksa..!
ona iş kapısını kim aralasın?
böyüklerimizin işi başından aşkın.
hiç mızlanma boşuna

çal / çırp / çal / oyna
hem fazla tahsil
elzem değil evlada

helalinden bir ilk okul diplomasını assın duvara
ötesini arama
hele ki askerlik için
çürük diye de yazdırdın mı rapora
sonrasında hiç korkma

sadece / bekle ve gör
hem valla hem billa
20 yıl sonra

meclis için seninki
listelerde ön sıra

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:19 PM
Bir Deli Sevda

Hadi ama / büyütme bu kadar.
Kıyamet koptu sanır
Gözyaşlarına bakan.
Altı üstü
Bir deli sevda
Geldi / geçti
Hayatlarımızdan.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:19 PM
BiR DeLiNiN GüNCeSi

ürkünç düşlerim var hep hasıraltı ediyorum

kaldırım taşlarının en nemli köşesine sorun
sorun da anlatsınlar
onları yağmur kalıntıların da boğarken
nasıl da korkuyla titriyorum.

elimin siğillerinde kararan kıl kökü
tırnağımın içinde oynaşan kir
kirpiğimde büyüyen tuz
ve nasırımda ki kabuk
aralarında haberleşiyorlar duyuyorum

ürkünç düşlerim var... afiyeti üzerinize


hepiniz kadar zayıf
hepiniz kadar ince
ve hepiniz kadar zalim biriyim
ne sizden fazla
ne sizden eksik
usul usul/azar azar
sizler kadar
aklım kendime zarar
anladınız işte.................
sadece deliriyorum

şimdilik
benim düşlerim
sizin düşlerinizi döverken
ya da düşlerim düşlerinize yenik düşerken
oluşacak karadelikten tüyebileceğimi varsayarak
sessizce bekliyorum

tam da o yırtık anda
bir çift eşşek arısı çiftleşecek dilimde
sonra gözlerimi oyacaklar
kafatasım bir büyücüye kadeh
saçlarım sopasına püskül
bilgeliğim kara kaplı bir kitap olacak
kristal kürede sonsuza kadar
bağıracağım biliyorum

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:20 PM
BiR MiLLeT UyaNıYoR

dahası var

anlatılası söylemlerin
gözü kör
kuyruğu dik

kirlii tırnaklarımızla
kendi çamurumuzu eşelerken
didik didik
uykuyla uyanıklık arası
sarı bir mahmurlukta
gerçeğe bir açılıp
bir kapanıyor gözlerimiz
çok kerelik

halen kim kime / dum duma
ama

önce al bayraklı
ve de ağlamaklı
törenlerin ardı sıra
bir kaç konuğu daha
sinesine alırken
titriyor şehitlik

ah şu unutkanlık / ah şu kanıksama
alışkanlık edindik.

sürülürken satranç tahtasına
oyun dışı bir piyon daha
birdenbire
ateş kes molası almış mış
derebeylik
vay efendim vay
biz de bunu yedik.

eskiden di o olgunluk
eskiden di o efendilik.

kim çekti tetiği /ve sonra kim / 'şimdi erken dur' dedi

hangi hesabın bakiyesi
hangi oyunun repliğidir
bu son pespayelik

dönüyor yine çarkınız / gıcırdıyor dişlisi
dost kim / düşman kim
kafamız karışır dı / merak ederdik

arkadan vurula vurula
namerdin kökenini öğrendik.

hps synzm yndr dhs yk
vddlmş tprklrn adı 'mzptmya' imiş
eskiden biz bizin efendisi
O topraklarda at sürerdik.

verilmedik ne kaldı ki?
ne oldu da Arjantin'e özendik?

''bir millet uyanıyor / kalkacak''

ayakta ve dimdik
olmasa da şimdilik.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:20 PM
BiR SaRı YapRaK DüŞeR,

Ne zaman rüzgara versek saçlarımızı, geçmişten arındırarak
O anda; bir sarı yaprak kopup düşer, dalından haykırarak.

Ne zaman paslarımızı temizlemeye kalksak, zırhımızı sıyırarak
O anda; kendi üzerimize kapanırız. amansız sancılanarak.

Ne zaman yüreğimizi avuçlarımıza alsak, yavaşça okşayarak
O anda; hemen geri koymak zorunda kalırız, ellerimiz yanarak


sahi! .......bu kadar susuz ve bu kadar çorak, olmak zorunda mı toprak?


28/05/2004.... kartal

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:20 PM
Bir Sen Varsın

Yolun yolumu kestiği güne kadar
Hiç tanımamış olduğum duygular
Seninle geldiler...benimle kaldılar
Şimdi bir sen varsın
Bir de...cevapsız kalmış sorular

İçimde yeşermeye çalışan cılız bir bahar
Gül yapraklarının üstüne konar
Yokluğunu içmiş...sarhoş esiyor rüzgar
Şimdi bir sen varsın
Bir de...ebruliye dönmüş korkular...

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:20 PM
BiR ŞeYLeR EKSiK

Uymuyor tariflerime
zorlanarak verdikleriniz

durmadan kanıyor
damarların şahında
derin bir kesik

git gide boşalırken içim
sinsice yerleşiyor yerinize
koskoca bir sessizlik

aşk bu olmamalı
bir şeyler eksik

05/10/2004.... 23.30 çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:20 PM
BiR ŞiŞe DaHa

Bir şişe daha düştü denize
içindekiler bende.

sen de ne var?

Yaşananlar yaşandı.
şimdi yolculuk nereye?

soruyor dalgalar.


25/07/2004

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:21 PM
BiR ULuS BöLüNüYoR

Sıkı tutar iyi emer
Stil sahibidir bütün kahpeler

Sona varmadan önce iyice gerer

Isırırken üfürür de ******
Uyuşunca kurbanı
sinsice güler

Dilinde
“İnsan hakları
Demokrasi
Ekonomik kalkınma
İle başlayıp
Halklara özgürlüğe” uzanan
Erotik türküler
Bir kırıtma bir sırıtma
Daha neler / neler
Onların en eski mesleği bu
Aşüftelik kanlarında
Bitmez ki bahaneler.

beraber yaşanmış asırların
Kardeşçe bileşkesinden bi haber
Histerik tatmini için
Böler ha böler

Yazık çok yazık..!

Birer birer
verilerek kaleler
Doyumsuzun altında
Şuursuzca yatışın
Kalkışı olmayacak
düşecek maskeler

eğer
Kendi iç içe geçmişliğine
Sahip çıkamazsa haneler
Üst kimlikte alt kimlik aramayı
Bir halt sanacak sülaleler

Ve sonrasın da ise
Hiç kimseye yaramayacak
Köpeğin dişlerinden arta kalan
Harabeler.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:21 PM
Bir Yaz Sonu Daha

Kumsalda yürüdüm az önce.
Sahipsiz kalmış bir minik köpek
Ardıma düştü sessizce.
Adını; ‘’ Hüzün ‘’ koydum
Dalgalar; köpürürken ayaklarımda,
Yanımda ‘Hüzün’ / Öylece durdum.

Evler panjur kapamış. / Bahçeler ıssız.
Artık.... Ateşler yanmıyor sahilde.
Şarkılar susmuş
Sanki; buralara / Hiç uğramamış gibi yaşam.
Yolların terkedilmişliği üstüne
Erkenden / İniverdi akşam.

Vefalı olsaydı yüreğim aslında,
Uzanıp, dokunabilirdim yıldızlara.
Ama; kalıcı değil ayak izlerim.
Çünkü... Benim ki de bir veda.
Bir yaz sonu daha / Bomboş kalan kumsalda,
Hüzün yanıbaşımda / Yürüdüm karanlığa.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:22 PM
Bir Yerlerden

BİR DÜŞ MÜYDÜ GÖRDÜĞÜM…/.YOKSA YAŞANDI MI GERÇEKTEN?
HEYHAT…/ BAŞLAMADAN BİTTİ İŞTE DERKEN….
SESİNİ DUYAR GİBİ OLDUM / SANKİ YENİDEN.
EVET UZAKLARDASIN…/ AMA BİLİYORUM Kİ…./ HENÜZ ERKEN.
EMİNİM…/BİRGÜN ÇIKIP GELECEKSİN…/ BİR YERLERDEN.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:22 PM
Bir Zamanlar Bir Adam Vardı

Bir zamanlar bir adam vardı
Bana uzun çok uzun mektuplar yazardı.
'Kollarımda olsan bile...yanımdaki yastıkta başın,
Ve belki de hayat arkadaşım...ama hergün bir mektubun olacak
Sağ kaldıkça başım''
Diye altını çizdiği yeminlere inat
O şimdi kendi düşleriyle başbaşa ve çok rahat.
Unutmuş mühürsüz yeminleri.
Postacı terketmiş GİBİ mahalleyi
Kıçını köpek ısırmış olmalı gelmiyor geri.
Yoksa Artık Kara sevdam sevmiyor mu beni
3,5,8 unutulalı beri
Değişti bütün gündemi.
Yine de sağ olsun.....yazsada bir yazmasa da
Ben hala şairim ona.
Sevdaya tutkun sazına kök söktüren elleri var ya
Hızlı akan kanla yaşamayı öğretti damarlarıma,
Yaşam boyu kadın olmaya...onun sevdasıyla başbaşa
Onun kalmaya.mahkumum ya.
Birgün mektuplar gibi... adımı ve beni unutur belki..
Ağlarım....ama sitem etmem Asla.
Bugünden yarınlara....
narçiçeği dudağına, sımsıkı saran kollarına
Gül nefesine, sıcağına
Alıştığım kucağına...
Bir daha..bir daha...bir daha
MERHABA.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:22 PM
Biter mi Şairlik?

Ne sanıyorsun? ... Gözbebeği karlı adam.
Bitermi şairlik? Ben toprak olmadan.
Sen saz çalacaksın. Ben dinleyeceğim.
Ben yazacağım.... sen okuyacaksın bir yandan.

Verme gözbebeğini soru işretine kurban... dayanamam
Dururum sanma...sonsuza damga vurmadan.
Sen güleceksin... beni de güldüreceksin. Hiç anlamam.
Sevilirken sonsuz. Seveceksin de bir yandan

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:22 PM
Biz İnatla, O Eski Evimizdeyiz Hâla

Neredesin? ........ sek sek oynadığım günlerin
Yüzü sivilceli, utangaç delikanlısı.
Biliyormusun? şimdi evinizin yerinde bir iş hanı var...Kos kocaman
Bahçeniz bir geniş cadde oldu ki sorma.
O küçük çardağı hatırlıyorsun değil mi?
Hani! bütün yaz boyunca hanımeli kokan.
Tam da onun gölgesinin vurduğu yere
Bir yaya geçidi kondurdular.
Bir gün; boyalarıyla gelen, beceriksiz eller
Geçmişin üzerine kalın çizgiler çizdiler.

Evinizin yerinde yükselen cam ve beton yığınının önünden
Her geçişimde; salkım söğütlerin gölgesini hatırlarım.
Bahçe duvarınıza oturup, bacaklarımı sallandırdığım
Gelir aklıma. Gülümserim.
Ve fısıltılarını dinlerim geç inen akşamların.
Asılsız çıktı kehanetleri biliyorsun.
Seni ve beni birbirimize yakıştıran komşuların.

Her tekrarlanışında, biraz daha serpilip büyüdüğüm
O yaz balolarının kibirli delikanlısı... neredesin?
Ben hala seslerini duyabiliyorum,
Tamamlanmamış öyküleri anlatan gizemli bestelerin.
Tam da dondurmacının geçtiği saat’ te sonlanırdı,
Keyifli deniz banyosu sonrası gelen uykular.
Kim bilir kaç kez annelerimiz bizi uyandırmayı
Bilerek unuttular.

Sakal tıraşı olmaya başladığın aylardı sanırım.
Çektin geriye kendini... yeni huylar edindin.
Sonrasında sesin kalınlaştı, İrileşti bedenin.
Bir daha senin..... asla kısa pantolon giydiğini görmedim.
Kepçe kulaklarınla başın biraz dertteydi sanırım.
Bu yüzden mi kapandın kitaplara?
Bu yüzden mi o güzel gözlerini gizledin.?

İlk aşkımdın. Çok cocuktuk kıymetini bilmedin.
Beraber başladı gençlik Ama bensiz büyüdün.
Ben en çok... beraber bisiklete bindiğimiz
Her fırsatta saçımı çektiğin
Benim için kavga bile ettiğin
O en çocuk günlerime.... yanarım
Ve hala tadı damağımdadır;
Peynirle simit’ in paylaşıldığı o demli akşam çaylarının


Artık makyaj yapmaya başladığım o yaz’ın sonlarında bir gün
Yıllar sonra ilk kez başını yerden kaldırdın.
Yüzüme uzun uzun baktın. Ve güldün.
Dedim ya mevsim sonbahardı. Bahçede...yerlerde
Sokakta, her yerde... sarı yapraklar vardı.
Arabana binip gittin. Hepsi ardından havalandı.
Tuhaf bir sessizlik.....akşamın seslerine asılı kaldı.
Sonrasında toplandı eşyalarınız.
Ve bütün kepenkler kapandı.


Uzun seneler sonra...... yolda karşılaştığımızda
Bıyıklarındaki gümüş telleri saklamaya çalışan
İhtiyar delikanlı.........neredesin?
Ne hale getirdiler varlığınla kutsanmış toprakları
Nasıl da hallaç pamuğu gibi attılar...
Artık buralarda uzatmalı sevdalılar barınamıyor. Bilmelisin.
Bir yaz akşamı... boş bir gününde... mutlaka!
Ofis aşklarının yaşandığı iş hanını....... görmeye gelmelisin.
Biz i soracak olursan. Biz inatla o eski evimizdeyiz hala.
Gelmişken.......bizde de bir akşam çayı içmelisin.
Ve ardından havalandırdığın sarı yaprakların
İçimdeki bahçede hala nasıl uçuşmakta olduğunu.... gözlerinle görmelisin.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:22 PM
Bohçanı Hazırla

Başını kaldırmadan okuduğun
Bütün o kitaplarda
Altını kırmızı kalemle çizdiğin
Satırlar var ya,
İşte o satırlarda anlatılan
Kadın / Erkek eşitliği olgusuna
Ben de inandım sonunda.
Hem de öylesine inandım ki
Elimde çiçekler dayanırsam kapına
Sakın şaşırma.
Anla ki; istemeye gelmişim seni anandan
Bohçanı hazırla.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:22 PM
BoNuS

yine yavruladı içimizde dağdeviren
yine kuyruk yarası
yine yaygara

arpacı kumrusu gibi
yine bulandık
taze açılmış mezar çukurunda
yapışkan toprağa

yine ölümlerden ölüm beğendik
yine ıslağız
yine kapkara

dikiş tutturmak için
işin yoksa
yine onar yamalı bohçayı
yine sar / sarmala

sille tokat
yaka paça
anladık/anladık şükürler olsun
fazla yüklenmişiz adama
meğer bizdeymiş arıza
yine samur kürk oldu suç
yapıştı yakamıza

sadece bir dirhem değer
biçilmişken top'una
nasıl bir dara düşer bilemem kupon'a
varın siz yapın parmak hesabını ki
bunun MeTReS'i kaça?

ayda karış
yılda kulaç ederken bunca çaba
arkamızda ki etiket
kaç bonustur acaba?

03/11/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:22 PM
Borcum Vardı, Ödedim

Sana; bensiz bir yaşam borcum vardı/ ödedim.
Şimdi, bütün yoksunluklardan soyunmuş/ çırılçıplak
Dikenler üstünde yürüyorum / yalınayak.

Sana: sensizliğe adanmış bir ömür borcum vardı / ödedim.
Şimdi; bütün pişmanlıklarından arınmış / Pür-u pak
Ateşler içinde yanıyorum / çırpınarak.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:22 PM
BoŞLuĞuN BeDeLi,

yorgunluğun ne kadarını kimlerden öğrendiniz?
ne kadarını kimlere öğretmedesiniz
yosun salınışlarınızla sığ sularda..?

Kaçıncı lanetin kaçıncı tövbesinde yine bir ara
kimbilir kaç limanın artığı tonlarca paslı
ve tetanoz yüklü çıpa...
günahkar ellerinizce berdel diye saplanacaksa
sizi sizden sakınanın
sırf ayakta kalışınız için uzattığı onurlu omuzlara
yazık bunca zamanlık koşuda haybeye birikmiş morluklara

Keşke
böylesine müptela olmasaydınız
travmatik gece nöbetleri gibi eksiltmeden çoğaltarak
aralıksız ve soluk soluğa tükendiğiniz
ve gitgide kirlendiğiniz
olur olmaz zamanlı vurdu kaçtı molalara.

Vur patlayıp çal oynayan takım elbiselerinize
mayın döşetirken kadınınızın yollarına,
bilinmez.....belkide siz düşersiniz...!
yanınızda gururla ve başı dik yürüyebilmesinin
kaybedilmiş savaşında
mecalsizleşmiş adımlarındaki kaybolan sesin
hızla büyüyen kocaman boşluğuna.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:22 PM
BoŞVeR,DaMaT ZaTeN SüNNeTSiZ,

Sen hala
ayakta
bekliyormusun durakta?

İki dirhem bir çekirdek
Giyinmene ne gerek
Kıçında bin bir yama
Dön de bir bak arkana

Bunamışsın besbelli
Aklın sanki havada
Gözünde katarakt var
Ak düşmüş saçlarına
Onca on yıl eskittin
Pikapta aynı hava

Almayacaklar işte anla
Senin kızı kocaya

eğer ki, bu adamlar
bayılıyor olsalar
Kıza damat olmaya
Hacet bile kalmazdı
Vadesiz randevuya

Bunca yıldır
dünürlerle bir arada
Oturup aynı masaya
Pişpirik oynamadın ya

bu düğün olmaz dostum
Durum çok net ortada

boşver.,
damat zaten sünnetsiz

yoksa!
pilava et için mi
elindeki kör balta?

bu çok iğrenç.
saçmalama.



19/10/2004... (Yalçın Küçük Hocamın duru görüşüne saygılarımla)

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:22 PM
Bu Bir Ağıttır.... Bu Bir Feryattır

' Mevcut bütün şiirlerimi HSBC deki dostlara ve diğer bütün masumlara ithaf ediyorum'

VE


'''' Şu andan itibaren
Mevcut bütün şiirlerime
SİYAH KURDELE
Takıyor.
Ve
Bir MEŞALE
yakıyorum.

Lütfen
Gönül gözlerinizle
Görmeye çalışınız
YALVARIYORUM''''''''

20/11/2003... HSBC deki dostların anısına

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:23 PM
Bu Kadar Cimri, Olmasaydı Zaman!

Bil ki; eksilmem dokunursan.
Aksine, çoğalırım.
Çığ gibi büyürüm koskocaman.
denemek istiyorsan;
Bana en cılız dallarını uzat.
Uzat ve gör ki,
Nasıl kucaklayacak seni bir deli orman.
Dilersen,
Bir tuzlu damlayı çağır kirpiklerine,
Sonra, kımıldamadan öylece bekle.
Bekle ve gör ki,
İçimdeki sağanak, nasıl yağacak
nasıl inecek bulutlarımdan.

Bil ki, tükenmem dokunursan
Çoğalırım çığ gibi.
Büyürüm istiyorsan.
Belki de,
Bu kadar acımasız,
Bu kadar cimri olmasaydı zaman
Denerdin korkmadan
Ve,
Daha kolay olurdu değil mi? , Bana inanman.

17/02/2004

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:23 PM
Bu Hayat Benim

Bu hayat benim / Ben / Bu Gemide Kaptanım.
Sense yolcusun / Burası senin / son limanın.
Sen ineceksin / Bu gemi ise / Gidecek.
Dümen nasıl kırılırmış / Seyret bakalım.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:23 PM
Bu ŞiiR SaNa DeĞiL

/bu şiir sana değil,üstüne alınma/


'cam adamın güğümleri kalaylı'

yola çıkmış kaplumbağa geceden
adımları sakin / ama / kararlı

bayram değil,seyran değil
neden bilmem / öptü beni ramazan
oysa benim,
'dudak izi'
kış uykuma zararlı

düşmü gördüm uykusuz?
kim çaldı ki yastığımı?
'gelen benim 'diyen ses
sanki... biraz....alaylı

belimde eller var /
sıkıca kavrar........
kımıldasam kırar mı?

belki! ..... ben..... sınanıyor
şeytan dürtüp
takke düşse / kel görünse
yine de uyar mı?

madem ki
atlar salınmış haraya
hiç ateş edilir mi havaya?

ara ki gerçeği; ...... bulasın

'a benim şaşkın halim'
'safkan' eyer tutar mı?

ayakları ödünç imiş keçiden

bu yüzden olsa gerek
gözleri çakmak çakmak
harlamaya ayarlı

korku dağları bekler!

'ipe çıkmış' cambaz gibi
yürümesi kolay mı?

ah ana! ...... beni uyarsana!

sahur gelmiş geçiyor
dahası var mı?


/zaten bu şiiri de ben yazmadım/



15/10/2004.... çamlıca.. 'hoş geldin ramazan'
Şairin notu:
' bu bir hicivse de neyi hicvettiği belli değil.. artık,okuyan ne anlarsa....saldım çayıra... mevlam kayıra....kolay gelsin'

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:23 PM
Bu Da BiR ÇözüM/ NeDen OLmAsıN?

yokluğunuzun alacasında
gurbet kokarken akşam.

yerimden kalksam,

bacasız çatılara çıkıp
aşağı sarksam

beni tutar mıydınız
atlasam?

............................?

ah Bir inansam!


25/08/2004

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:23 PM
Bu Gecede Sabahı; Çekeceğim Yanıma

Şimdi değil,
Ama yakında / çok yakında;
Gölgeler yeterince uzamış olacak
Ve saatler gece yarısını vuracak.
Ama ben; ecinlilerin inadına
Bu gece de; Sabahı çekeceğim yanıma.

Ucunu hafiften dişliyor olsam da
Kalemi ortasından kırmadım daha
Ellerimde kanayan; kendi yüreğim
Namluyu henüz vedalara çevirmedim.
Kör nişancılığımın inadına
Bu gece de; sabahı çekeceğim yanıma

Bir zaman sonra,
Ya ben olmayacağım. Ya da bu karabasanlar
Belki; yorganı pireler saracak.
Belki de; pire için yorgan yanacak.
Bütün belkilerin inadına,
Bu gece de; sabahı çekeceğim yanıma.

22/10/2003 22.50 Çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:23 PM
Bu GüN BeNiM DoĞuM GüNüM

Bu gün benim doğum günüm
herşey kördüğüm

Akıl
yaşta değil, baştaymış
balık baştan kokarmış ta
sonra gelirmiş ölüm
uyuşmuş bedenim
lal olmuş dilimle
sanmayın ki yaşamın sırrıdır çözdüğüm.

Bedelsiz değilmiş
Zevk'ü safa içinde uyumak sere serpe
rüya rüya içinde
olmayacak düşler peşinde
öyle bir kalın perde
inmiş ki özüme
sanki bir kara kefendir örtündüğüm

Şimdiler de
kanayan bir yırtıktan
GAFLET ve DALALET
ve hatta HIYANET tir gördüğüm.

Heyhat,
zamanı geri sarmak ne mümkün
düpedüz
nal toplayışımdır bu
atı çalanın arkasında iki büklüm.

Yuh olsun
yuh olsun bana ki
soyda değil, kanda değil
bendedir eşşeklik
............................
............................
..........................
boşa geçmiş ömrüm
üzgünüm,



07/03/2007.................

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:24 PM
Bu KaÇıNCı 365...?

Bir Yaş daha kurudu
rüzgarlı bayırlarda ki gezinişte.

Her irtifa kaydedişin ardından gelen
kaçınılmaz düşüşte
mor halkalar giyinen hüzüne
sancılar tuz basarken bile
Yine de
“ben buradayım” diye diye
cevap verip her yeni seslenişe
ortalıkta dolanan “o deli divane”
“yürekti” be.

Yabanımız değildi
...........................kıyamadık işte

Şimdi,
sere serpe
bir aylak gibi
yatması gerekiyor olsa da güneşte
ben onu yeniden yokuşa sürdüm
artık / eli işte

............!
gözü oynaşta
olmak
içinse.
(!)

es aldı
..............
bekleyişte.


=7/03/2005 = “Bu kaçıncı 365 ki sarhoşum olmuş bir dikişte..? “

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:24 PM
Bu Şarkı Diğerlerine Benzemez

Dinle bak,
Uzak bir gecenin / uzak haykırışlarıdır
Kulaklarını tırmalayan.
Bir yalnız kadının,
Bir garip diyardan / bir başına söylediği;
Bir yanık türküdür.
Gecenin içinde duyulan.

Dinle bak,
Bu şarkı diğerlerine benzemez.
İçinde ne si bemol var / ne do diyez.
Rüzgarın söyliyebildiği kadarıyla
Bir aşk ezgisi bu
Çoban yaşlanmış olacak.
Kaval sesiyle bitse de sonu.

Dinle bak,
Duymuyorsun değil mi?
Doğru,
Bu arya;
Dönüş biletine yaşayanlarca duyulmaz.
İyisimi kapat pencereni / gir içeri.
İçine işlemesin bu ayaz.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:24 PM
Bu Tam Bana Göre Bir İş

Bu tam bana göre bir iş.
Ben; sarı yaprakları süpürmeliyim yollarda.
Ve toplamalıyım. /Bir bir sayarak.
İçlerinden biri / Bir deli yaprak
Kaçarsa ellerimden uçarak
Ardından koşmalıyım... yalın ayak.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:24 PM
Bu Yüzden Olsa Gerek

Sığdırabilseydin eğer, katlayıp gökyüzünü
Eski bir mektup gibi ceketin iç cebine;
Azat ederdin yıldızları biliyorum.
İşte bu yüzden olsa gerek,
Seni yıldızlar kadar seviyorum.

Sığdırabilseydin eğer, toplayıp hüzünleri
Bir sarı hazan gibi mevsimlerin içine;
Azat ederdin baharları biliyorum.
İşte bu yüzden olsa gerek,
Seni baharlar kadar seviyorum.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:27 PM
Bu, Senin Kanın Olmamalı

Uzak dur. Benim yüreğim yürek değil.
Dev bir Vatos balığı.
Eğer; bir kan akacaksa istemeden,
Bu; senin kanın olmamalı.
Gece avlanan yaratıkların çoğu,
Derinden gelen bütün sesleri duyar.
Uzak dur; havada avcılara mahsus
Keskin bir adrenalin kokusu var.
Gölgemin üzerinde dinlendiğim anlarda bile,
En az üç beş mil ilerliyorum.
Yeni bilenmiş kasap bıçağı gibi,
Şah damarına adanmışım sanki.
Uzak dur,
Su üzerinde yaşıyor olmam aldatıyor seni.
İçimin denizaltı volkanlarından haberin bile yok
Ya kaç kurtul deprem öncesi
Ya da lâvlarımdan koru kendini.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:27 PM
Bugün Benim Doğum Günüm

Bugün benim doğum günüm.
Saçak altımdaki güvercin üşüyor
Yağmur yağıyor gülüm.
Hasretin her zamankinden daha fazla acıtıyor.
Sıcağından yoksunluğum kadar da.....öksüzüm..
Teselli için mi ne?
“D’ont forget me “çiçek açtı bu sabah
“I d’ont forget you” der gibi.
Zamansız bir bahara aldanış onunki.
Oysa fazla tutunamayacak dalında. Üzgünüm.
Kapı çalındı az önce uzun uzun /açmadım
Sen olamazdın kapıda ki. Değil mi gülüm.

Hüznü giyineceğim birazdan kan kırmızı bir ruj süreceğim.
Alıp başımı gideceğim evden.
Karanlık çöküp el etek çekilince sokaktan
Geri dönerim sessizce.
Elimde minik bir çilekli pasta olur
Bir de cılız bir mum.
Odadaki sessizliği örtmek için de
Hapy birth day....diye bir tempo tuttururum.
İki kadeh içmeyi de ihmal etmemeliyim.
Sarhoş olursam / belki seni unuturum.

Gece yokluğunla iç içe geçer geçmesine de
Sabahlar daha bir karışık /yarınlarsa kördüğüm.
Soluk aldırmayan bir sancısın işte / o ilk günden beri
Kıvranmalardayım iki büklüm.
Ben olmasam, kim sevecekti seni?
Kimi kanatacaktı sensizlik.?
Ben “İyi ki doğmuşum” değil mi gülüm.?


07/03/2003

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:27 PM
Bulunmaz Hint Kumaşı

Yüreğimle aklım neden paylaşamıyorlar ki seni.
Biri bir yana çekiyor, biri diğer bir yana hislerimi.
Bu kavga neden? Neden bu ikilem?
Bulunmaz Hint kumaşımısın sanki?

‘Sevdada kişilik bölünmesi sendromu’nda iki sondan biri.
Varlığın adeta; yok satıyor piyasada.
Efsanevi bir ‘yok oluş yönetimi ‘ gurusu gibi
Buzdan bir potada eritiyorsun tüm gizemleri.

Sen ve kırbacının havada şaklayan tiz sesi
Gel git’lerin girdabına gömüyorsunuz düşlerimi.
Bu kavga neden? neden bu ikilem?
Bulunmaz hint kumaşımısın sanki?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:30 PM
Buz Prens'i

Karar ver; kararsızlıklar dağının Buz Prens’i.
Bilesin ki; kurudu rüzgarlarından,
Kör karanlık dehlizlerinin duvarına gerdiğin,
O zavallı Ceylan derisi.
Zamansız yağdırdığın karlar üzerinde belirirken,
Geri sayan adımlarının ayak izleri;
Bilesin ki büyüdü susuzluktan
Çatlamış aç topraklarının en dibine gömdüğün,
O çelimsiz kız kurusu.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:30 PM
Bütün Yazdıklarımı Sarıya Boyuyorum.

Bu gece; bütün yazdıklarımı sarıya boyuyorum.
Nerede bir uyuz kedi varsa, o benimdir.
Bütün kanadı kırık kuşlar balkonuma gelsin.
İçimdekileri ıslattım. Tepsiye koyuyorum.

Bu gece; söndürüp yıldızları yere indiriyorum.
Nerede bir topal eşşek varsa, o benimdir.
Bütün gözyaşlarınızı bana verin bu gece.
Yüreğimi havuz yaptım. Demlendiriyorum.

Bu gece; sapsarı yağmurları yağdıracağım.
Nerede bir umut fakiri varsa, o benimdir.
Bütün yaralı ceylanları koyun bahçeme.
Namluya barışı sürdüm. Avlanacağım.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:30 PM
CaDıLaR BayRaMı

adına
zaman aşımı denen
sersem
su geçirmiş
anıların içinden
ve o su
seni de
sürüklemiş
giderken

dersem...!

inanma olur mu?

Bu yıl
cadılar bayramında
yeniden
3 dilek dilersem
birincisi...... sen
ikincisi........sen
üçüncüsü
yine
sen olursun

eğer dönersen...!

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:30 PM
CaM FeRYaTLaRı

Kapat gözlerini....... Çengelköy de bir akşam üstünü düşle,

Ellerin ceplerinde olsun ve tüm heveslerin avuç içlerinde.
Sırtın dik başın ilerde öylece yürü salınarak ağır ağır.
Bir de şarkı mırıldanmazsan var ya inan ki hatırım kalır.
Islık çalmayı bilmezsin. bilmezsin bilmesine de....
Uzat dudaklarını..... kıvır dilini..... benim için yeniden dene.

Kirpiğin takılı kalmadan mevsimsizliği giyinen bahçelere
en güzel bakışını süz gözbebeğinden.
Tırmanırken soluğun tutunuverecekmiş gibi en yüksek balkona
bırak yüreğini avazı çıktığı kadar gümbürdesin
Sen; o, yarı çapkın yarı mahçup gülümseyişini iliştirerek yakana
ya bağışla ya da soy geçmişi kabuğundan çıplak kalsın sana ne.
Un ufak et, dilim dilim ayır hüzünleri,tane tane dökülsün yerlere
Hafifle.

Sonra;
Bir tahta sandalyeyi çekip çınarın uzayan gölgesine
seslen garsona... 'ince belli cam bardak / demli olsun'
Dirseklerini yaslayarak seni sen kadar tanıyan o masanın üstüne.
üç şeker at karıştır iyice
Hiç aldırma, duymazdan gel
Kaşığından çıkan incinmiş cam feryatları yayılsa da geceye

Kapat gözlerini.. Çengelköy de bir akşam üstünü düşle

Ve mümkünse
Dalgıçlar için bir işaret koy
Güneşin denize düştüğü yere.

08/01/2008

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:30 PM
CaN SuYu

Git gök gözlüm
Bir çukur aç bahçemin en sulak yerine
Sen çömelirken
Yeşerememiş arpacık sovanlarının dibine
Seyret seyret ki
Nasıl usulca bir kızıl çamur bulaşmakta avuç içlerine.

Dur gök gözlüm
Bekle

İçine
Sımsıkı sarmalanmış ayrık otlarını teptiğin tümsek
gizemli olsun diye
birkaç kırık tırnak koymalısın üstüne

tamam desem... tamam değil.

sence?
can suyu da gerekmez mi bahçeye?

hortumun ucu dolansa da bileklerine
yine de
bulamazsın
bilemezsin değil mi?
acaba
Şu hain musluk
nerede?

28/09/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:30 PM
CaN mı... YoKsA; .....CaNaN mı?

Bir köşede;
göz bebeklerime
tüpsüz dalıp,
umudu çalan hırsız.

Diğer köşede;
irisimin yeşiline;
'Unutma beni '
tohumlarını eken kız.

Tam ortaların da ise;
Ben.. yapayalnız.

Kimiz biz?


(.. ah serçe ah! ! ...canın ne ki?)


19/05/2004 çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:31 PM
CaNıN SaĞ OLsUN,

dilinden bal damlarmış
aynaya dargınların

buharına sitem yazılıyken
camların
kırılıp atılmalarını
nasıl onayladın?

oysa
ne lam dı ne de cim
anlattıklarım
keçilik var ya serde
anlamadın

ormana kulak verseydin bir an
duyardın.
'akde vefa 'diye
hışırdadığını yaprakların

bir tek soluk yeterdi biliyorsun
sönmesi için yangınların

senin
canın sağ olsun
kıpırdamadın


şimdi
türküsünü rahatça söyleyebilirsin
köpüklü fincanların
kurunun yanında yaşta yanıyor
.................
...............
gözün aydın.


06/12/2004....kartal

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:31 PM
CeBiMDe CaSuS VaR

biri bizi dinliyor..!
....................
....................
nasıl da uzamış midas'ın kulakları

anahtar deliğinde gözlemci
sem amca

ve
iş başında
onun kuklaları

hay allah...!
benim yatağımın altına
şu nükleer silahları
kim sakladı?

ben /özelimi kimseye vermem

bu aptal oyunları
hangi eblek planladı?

yetti artık hıyanet

muhtac olduğum kudret
damarlarımdaki
asil kanı zorladı

sem amcanın kuklaları

atarken
taklaları
bilmiyorlar ki
düştükleri yerde
bir topaç gibi
fırdönmelerine
sebep olacak
kendi
kamburları

insan olmaktan
ziyade
zombilere benzeyen
göz çukurları
ve
namertçe çözülen
bel uçkurları

ile / bir gün

kendi dışkılarının
içinden
ayıklamak için
eğildikleri an
yedikleri
baklaları

ve tam önümüzde
bize dönükken arkaları
önce
sopayı
.............
..............!

sonra...............,

kökünden
kesilip
çöpe atılmalı
midas'ın kulakları.


03/01/2006.................

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:31 PM
Cellat'ın Olamam

Sen mi girdin mısralarıma izinsiz?
Yoksa; ben mi zorladım seni? Hatırlamıyorum.
Şimdi, çıkarıyorum seni satırlarımdan...desem
Kabalık olur... bunu yapamam.
Unutulur gidersin bir çırpıda.
Ne salıncak kurduğum bıyıklar /kalır.
Ne de saz çalan adam.
Sen, tam da hakimin kalem kırdığı yerdesin.
Cellat’ ın olamam.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:31 PM
CiCoZLaR ve BiLYeLeR

sulu sulu
deli dolu
bir şiir bu

okuyanlar
çocuk yazmış
diyecekler.
biraz bıyık
biraz sakal
saçak altı
gülecekler.

olsun / banane /gülsünler



acıkmış işte bez bebek
ona biraz mama gerek
hem sen
hazırmısın kurşun asker?
tüfeğini yağladın mı?
namlusunu
bana göster.
küserim bak
vermezsen eğer.

yokluğunda

çelik çomak
dikmediler
ebeleri öpmediler.
sen yoksun ya
çifte topaç çevirenler
mızıktılar / hiledeler.

ben
durmadan ağlıyorum
sel aldı buraları
arta kalan suları
çöpçüler süpürdüler

ama,
inadım inat
ser verip
sır vermicem işte
boşu boşuna
beklesinler

bir tek sen bil ve
kimselere söleme emi kurşun asker

'cicozlar ve bilyeler
o en gizli yerdeler.'

19/10/2005... yağmur altında

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:31 PM
Cips

İki kişilik yalnızlıklara bilet aldım, benimle gelir misin?
Ben söyleyip, ben dinleyeceğim sana söz.
Sorular cevapsız, cevaplar anlamsız olabilir.
Ama bir düşün... Kabul edersen
Aynı perdeye bakarak seyredeceğiz oyunu
Sen ve ben
Yanyana ve karanlıklarda... birbirimizi hiç görmeden
Ne dersin?
Perde aralarında birbirimize...... kibarca gülümseriz.
Pardon! Cips ister misin?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:31 PM
Cumbalı Evler'de Seviyorum Seni

Sen üzülme, ben hâla; o eski vals’lerin kadınıyım.
Hâla, cumbalı evlerde seviyorum seni.
Ve hâla, küpe çiçekli; benim düşlerimdeki balkonlar.
Hâla el işi danteller var çeyiz sandığımda.
Ben hâla, eski usul mektuplar yazmayı sürdürüyorum sevdamıza.
İçimde çalarken o eski tangolar.


Sen üzülme, ben hiç yaşlanmıyorum yıllara inat.
Hala örgülü saçlarımla seviyorum seni.
Ve hâla senin gölgenle dolu bütün yollar.
Hâla bahçemizde ‘ unutma beni’ ler açıyorlar.
Ben hâla, eski usul tel duvak giydirmeyi sürdürüyorum sevdamıza.
İçimde çalarken o eski tangolar.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:31 PM
CuRcUnA MaKaMıNdA BiR ŞaRkI

TÜKENİŞ

Alıp ta eline,aşkı hediye
Düş diye peşime yar diyar diyar
Geçmişi bırakıp dün den geriye
Canım dan can gitti gel diye diye

.................................................. .Ömrümü harcadım. Harcadım. Bitti
.................................................. .Uzakta bir yarim var diye diye
.................................................. .Göz aydın. Uğrunda tükendim gitti.
.................................................. .Sönüşüm yakındır yar diye diye
.................................................. .Ölümüm yakındır yar diye diye


Kıyamam ben seni ele vermeye
Kimseler bilemez yar. Kıymetin var
Yerindir diyerek yanı başıma
Özüm den öz gitti gel diye diye


.................................................. .Ömrümü harcadım. Harcadım. Bitti
.................................................. .Uzakta bir yarim var diye diye
.................................................. .Göz aydın. Uğrunda tükendim gitti.
.................................................. .Sönüşüm yakındır yar diye diye
.................................................. .Ölümüm yakındır yar diye diye





.................................... TSM: Curcuna makamında hazırlıkta.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:31 PM
Çalıntı Minik Bir Paradoks 'cuk'

bana en yakın bakışın
beni uzaklarda aradığın andır / ki
delip geçersin
varlığını fark etmeyen
kör gözlerimin kara deliklerini.
içime saklanan o korkak beni
içimden çekip çıkaramazsan hatırım kalır
ve ezmezsen affetmem
iğrenç, küçük bir solucan gibi.

Sonunda
Ya sen koparacaksın kanatlarımı uzaktan
ya da ben sana küçülteceğim ellerimi

08/08/2004
Not.. Asıl büyük paradoksa ve sahibine zarar verilmemiştir.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:31 PM
Çekinme Beni Ara

Tekrar gönlün gezerse bu kentin yollarında;
Ben her gece evdeyim. Çekinme beni ara.
Maziyi soruyorsan, ıslak kaldırımlara,
Bıraktığın yerdeyim. Çekinme beni ara.
Utanma gözyaşından, gizlenme karanlığa,
Sen benim kabulümsün, batsan da günahlara.
Zamanların birinde, düşerse başın dara
Yerimi biliyorsun. Çekinme beni ara.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:31 PM
Çıkış Yok

Gökyüzü maviydi önceleri Sıcaktı sahiller Andros’ta
Sadece çakıl taşları ve dalga sesleri vardı. Bir de Martılar.
Sonra, sen geldin. Habersiz ve sessiz.
Önce gölgen düştü. Sırayla gözlerin ve ellerin girdi hayatıma.
Ardından tüm ada’yı istila etti kırlangıçlar.
Artık gökyüzü mavi değil. Hiç mavi değil.
Üstelik bir de med-cezir dadandı kıyılarıma.

Zırhlara bürünmüş karanlık şövalyeler;
Bütün kalelerimi yıktılar birer birer.
Siyah bulutlar göğümdeki mavilikleri esir aldılar.
Kuşatma altındayım. Artık bu kesin.
Kara delik gitgide büyüyor kuantum teorilerinde.
Madem ki; Andros’un tüm yeşilleri ayak altında
Ne teşhis koyarsan kabulüm bundan sonra. De ki;
Şifa bulmaz türden kronobiolojik bir vaka
Veya; deney kaydı düşülmüş bir kadavra.
Ne dersen de / Fark etmez. Hiç fark etmez. /çok geç
Bu sinsi veba önlenemez şekilde yayılmada..

Sayende; Mevsimsiz Yağmurlar yağıyor işte.
Sel suları dolacak kuş uçmaz kervan geçmez boşluklara.
Git gide daralacak çember. Nefes bile alamaz olacağız.
Çıkış yok. Soru işaretleri nöbet bekliyor kapıda.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:32 PM
Çift Eşeyli Yosma......! ! ! ! !

Adına;
zaman denen,
çift eşeyli Yosma....
Öylesine sıkı sarmış ki
kollarını boğazıma....
Nefes almak bile
payı paydası olmayan
bir denklem gibi
çözülememekte boğazımda.

Oysa;
kementi ara sıra
gevşetse... ya da
bu kadar çok sıkmasa...
vakitsizliğe Metres /...
zamansızlığa Kuma
gitmeyi bile
sindireceğim sindirmesine
ama,
fırsat bulamıyorum ki
Yutkunmaya.


25/03/2004..... gün 48 saat olsa yine yetmeyecek

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:33 PM
ÇiTLemBiK

yarından sonra ki üç beş güne bile değil rötarımız
ertelendikçe ertelendik.
hep yeni satırlar eklendi önümüze
hep sayfa sonuna itelendik.

sarkacımda sallanmak için diye fısıldadı duvarda ki saat
ağırsın olabildiğine ve bir kaç beden büyüksün
önce hafifle kısal ve hacmini daralt.

yüreğim tuttu ellerimden dayandık / direndik.

ama yine de
boynu büküklüğün naftaline çalan kokusu esvabımızda
yel gibi gitmiştik / el gibi geldik.

gıyabımızda ustaca gündemi oluştururken divan katibi.....
zamanımız ve duyanımız olsaydı eğer
ve konuşabilseydik
girizgah olarak
usul hakkında söz isterdik.
şans işte
gündem dışı gündemsiz son madde gibi
tam da sigara molasına denk geldik.

görmeliydiniz.
sigara içilmeyen bölümde kül tablası kavgasını nasıl da becerdik.
kızgınlıklar, bahaneler, suskunluklar öptü öptü bıraktı yanağımızı
kızardık, bozardık, gücendik.

salona bile dönemeden
koridorda linç edileceğimizi bilseydik
dilekçemiz pusulamız mesajımız
neyimiz varsa kürsüde............. geri çekerdik.
sapana düş koymuştuk... nerden çıktı çitlenbik?

üstelik; başını eğ diye de uyarmıştı tavan arası
zifiri karanlığa girerken dimdik /boş yere örselendik.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:33 PM
Çok Görme Kalamışlı

Güneş’i bana çok görme Kalamış’lı
Sen belki bilmiyorsun. Ama,
Ben karanlıkları yırtıyorum yıllardır.
Gergef işliyorum hiç durmadan.
Yokluğunun açtığı delikleri yamama uğruna.

Yerin neresiyse orada kal Kalamış’ lı
Sen belki bilmiyorsun. Ama,
Dağlar’ı ufalıyorum yıllardır.
Tuğla tuğla diziyorum hiç durmadan
Yollara döşediğin mayınların etrafına


Sorma hatırımı. Gerek yok Kalamış’lı
Sen belki bilmiyorsun. Ama,
Ben gök yüzünü düzenliyorum yıllardır.
Kayan yıldızları topluyorum hiç durmadan
Senin hiç var olmadığın bir evren yaratma uğruna.


Yanımdan selamsız geç Kalmış’lı
Sen belki bilmiyorsun. Ama,
Ben sensizliği besliyorum yıllardır.
Seni aşılıyorum kendime hiç durmadan.
Birgün seni mikrop gibi yeniden kapmamak uğruna.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:34 PM
ÇoK Zor BiR SoRu

kırkıncı ayağı burkulmuş
tırtılın
üstündeki,
ak tolgası
utançtan morarmış
beylerbeyi;
sizce nereye boşaltır dersiniz?
aşk karavanasından
payına düşen;
ama sindiremediği;
son yemeği.?


.............................. (Masanın altındaki kimin eli? ......)

15/07/2003

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:34 PM
ÇöZüLMe

Sıkıldım……………

Binbir gece / kırk ikindi
Daha neler..!
Tutup ta zamanı dövesim geldi

Ne çok aşk birikmiş göbek altıma
Çöpçü müyüm ben
Tümünün ecdadına
sövesim geldi

Sıkıldım……………….

Ben yürürüm o durur
Bilmeyen de yoruldu sanır
Gölgemi ikiye bölesim geldi

Büyük yarıyı alıp koynuma
Çekip te gidesim geldi
Kapıda dikilen diğer yarıya
El salla ardımdan diyesim geldi

Sıkıldım……………….

Nedeni yok sebebi çok
Keyif benim değil mi
Kendime özgürlük
veresim geldi

15/07/2008

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:34 PM
D'ont Forget Mi,

sen de haklısın

kim suçlayabilir ki seni
bolca tuttun diye stepneyi

hayat kısa zaman varken sevmeli
günde bin kerre
bin kişiyi sevmeli
nasıl olsa / içi çoktan boşalmış
çoktan değişmiş
sevmenin sevilmenin tarifi

bir sen kaldın bir de ben
sevmekte direnen
di mi?

sat anasını be gülüm

ölüm allahın emri
dünya duracak değil ya
zamansız soldu diye
açmakta gecikmiş
bir küçük'd'ont forget mi'


07/12/2005... her yeni gün yeni bir umutla doğar.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:34 PM
DAHa İyi YeNiLMeK

yalnızlık denince
niye terkedilenlere acır oldum ki?
garip bir tepki! ..

karanlıkta ve dipsiz kalmanın
bozulmaya yüz tuttuysa amorfa yakın şekli
aklının bulvarında salınmak varken
arka sokaklarda kaybolmak ne ki?

hem ham / hem de yavansın
birbirine doluyorsun söylemleri
hele bir dur
zamanla zemin
yerleşsin yerine temelli
önce kenarların gıcırdasın
sonra dönersin köşeleri

amacın
çevirmekse
acınası parlaklıktaki neonların için
yepyeni bir reklam filmi
iznim var
çıldırmış gelgitlerin kadar saptırarak
kullanabilirsin hikâyemi.

dahası
başrolde yeni bir yüz
'hatta yüzsüz'
gerekliyse sana
yalnızlığına kaş ve göz kondurup
kendini öner/ sahnede
beni oynarsın belki.

alemsin alemden de öte
hep denemek
hep yenilmek
yeniden denemek
yeniden yenilmek
daha iyi yenilmek
fikri

nerden aklına geldi ki?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:34 PM
DaHa NeLeR..?

birileri şair olmuş sessizce
vurur ha vurur kendi dibine

yoksa
çakıl taşlarının üzerinden
yağmur suları aktı diye
bir küçük dere
meydan okumaya mı kalktı nehire?

haydi canım daha neler

bence......
yolunu şaşırmış bir kalem
unutarak
şiirden ziyade yatkınlığını nesire
gümüş iğne elinde
altın varak
işlediğini sanıyor dizelere?

olmaz deme
olan olmuş kebire?

16/11/2006

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:34 PM
Damlalar Kadar Özgür

Bu sabah; camımın pervazına tünemiş,
Mini minnacık, ıslak serçeler;
Güneşin, bulutlara tutsak
Çaresizliğine,
Kahkaha ile güldüler.
Sanki;
Sözleşmiş gibi daha önceden,
Sessizce yağmuru dinlediler.
Sonra.....Damlalar kadar özgür,
Kanat açıp;
Uçtular birer, birer.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:34 PM
Dar Zamana Sığdı Yaşamak

Dar zamanıma sığdı yaşamak.
Vakit azdı sevdaya.
Boş günüme gelse; şöyle ağız tadıyla
Ballandıra, ballandıra
Yürekler dolusu, severdim ama;
dedim ya
Hiç fırsatım olmadı ki.
Kaçmaktan kovalamaya.
Bu; köhnemiş kanayan kente
Esir düşmüşken bol kepçe
Bir sabah; bir de akşam
Hüzün basıyor iyice.
İşte; o hassas anlarda
Ölesiye acıyorum.
Hem yetim; hem öksüz;
Kimsesiz duygulara

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:34 PM
Dediğin Gibi Olsun,

Bir şeyler var dilimin ucunda
Çok bildik ama; çok farklı.
Becerebilsem, anlatacağım aslında.
Parantez içine sığmıyor, sığdıramıyorum.
Çok yalın ama, çok katlı.

Kekemeliğimde kayboluyor sessiz harfler.
Sesli olanları ise; çoktan gittiler.
'Korkaklık 'diyorsan; dediğin olsun.
Cesaret sadece, İçimizdeki devin adı. O da;
Çok büyük ama; çok ufak.
Hiçbir yer yok sanıyorsun değil mi?
Kendimizden saklanacak.
Oysa; ben bir yer biliyorum.
Çok yakın ama; çok uzak.

05/08/2003

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:34 PM
DeĞeR Mi?

yine yırttım işte
çelik tabutu bir çekişte

ağlarsa anam ağlayacaktı
kalanlar yad ederdi sadece.
kısacık bir andı
andan da kısaydı belki de
bir refleks
burun payı bir sıyırış
ve canhıraş bir uyanış

tek bir soru kaldı geriye
o da bir kaç kelime

hayat boş yere
harcanmaya
değer mi diye

07/12/2005..yaşamak ve nefes almak çok güzel

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:36 PM
DeLi KıZıN ÇeYiZi

Dinle,......!

6 parmaklı cadının
öyküsünü anlatmalıyım sana.

5 parmağıyla
sıkıca
yüreğini kavrayıp
altıncı parmağıyla
sürekli kavgada olan
ve
çalı süpürgesinin sapı
ayağına dolanan

o cadı var ya o cadı.........!

yo, hayır.
O ben değilim
İnan

Tam da
Çigan'ken fona yayılan
.........
Ezgi / Belki
Zeybeğe döner
Es’ i olmayan.

Belki, hiç bitmez...!
Belki dedim ya,
Belki de
Olmaz korkulan

Eğer
altı parmaklı cadıysa
Zile parmağını dayayan
Duymazdan gel
Kapalı kapılar arkasına saklan


Ama.........!

ya deli kızın çeyiziyse
Kapını çalan
..................?

ne olacak o zaman....?


25/01/2005..... kartal

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:36 PM
DeLi YÜReK

Gökyüzü şahidimdir ki
Uçsuz bucaksız bir engin denizdir
Beni içine çeken yürek.
Eskiden ne kadar da kolaydı. Kıyıda gezinerek,
Dalgalar da yıkanmayı düşlemek.
Şimdi ise, dibe batma korkusu beni delirtecek.
Eğer basit olmuş olsaydı, derin sularda yüzmek
Başka yüzücüler bulurdu değil mi o deli yürek? .
O zaman bana ne gerek.?
Ama, gök yüzü şahidim olsun ki,
Tenime giyineceğim o engin denizi.... O buna değecek.
En deli fırtınalarla üstüme gelse de/ sakinleşecek.
Fındık kabuğu gibi salınacağım koynunda keyifle
Bir gün gelecek o deli yürek,
Sigaramın dumanına gülerek eşlik edecek.
Suyun üstünde kalmak için, bana gerek beni gerek
Ben yeterim Ne sandal istiyorum. Ne de kürek.
06/03/2004 bostancı

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:36 PM
Demek ki Gene Hazan Gelecek

Bahçe Yaz’ a giyinmiş. Bu kaçıncı Bahar?
Yine mi kanatlanacak yürek?
Yine mi yeşerecek? Yapraklar kadar.
Demek ki gene aşık olacağız...Bülbüle inat
Desene gene uçacağız, ufkumuz kadar.

Bahçe Yaz’ a giyinmiş. Bu kaçıncı Bahar?
Yine mi kanayacak yürek?
Yine mi kararacak? Bulutlar kadar.
Demek ki gene hazan gelecek.....Yazlara inat
Desene gene düşeceğiz, dibine kadar.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:36 PM
Deniz Kızının Özlemi

Gözlerimdeki Yosun yeşili aldatmasın sizi.
Onlarda gizlediğim aslında... mavi tutkusu.
Kaşlarımda, kömür karası... Kirpiklerimde deniz tuzu.
Söylemek istemiyorum. Ama.... bilesiniz ki
Çakıl taşlarını Özledi Deniz Kızı.

Dudaklarımdaki kızıl sessizlik aldatmasın sizi
Onlarda gizlediğim aslında... Gurbet türküsü.
Gündüzlerimde yürek yarası... *******imde ölüm uykusu.
Söylemek istemiyorum ama.... bilesiniz ki
Dalga seslerini özledi Deniz Kızı.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:37 PM
Deve Kuşu Yumurtası

Bana bir deve kuşu yumurtası borçlusun.
Bir de en güzelinden Tavus tüyü
Bulup ta verdin mi.... ödeştik gitti.

Başıma taç takıp, bahçenize girmedim ki.
Sorana bitti dersin..... sadece bitti.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:37 PM
Dindiğimde

Bir gece yarısı, / gözlerini yaşartırcasına
Sana çok yakın geleceğim.
Yüzünde dudaklarımı hissedeceksin.
Eğilip seni öpeceğim.
Bir anda / saçının bukleleri karma karışık olacak
Duygularınsa; bin bir parça.
Islak kirpiklerin şaşkına dönecek.
Dört bir yanına sarmaş dolaş olacağım.
Deli esmiş bir rüzgar gibi dindiğimde
Müebbet yemiş olacaksın.
Ve kahredeceksin bensizliğe.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:37 PM
Dinle Tabip,

Söylenecek sözler bitti diye mi? / başladı saltanatı suskunluğun?
ne çabuk soluksuz kaldı? / Ölümsüz aşka tutkunluğun.
Sevin tabip sevin ki.... neşterinden yara almışım.

Gece sadece zamandır diyorsan eğer ve gerisi yalan
Bence; mutluluk değil. / yaşanmamışlık olacak avuçlarına dolan.
Anla tabip anla ki.... ustalığına hayran kalmışım

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:37 PM
DiP SaRhoŞLuĞu

patlamış balon gibi
yalanlar uçuşurken
yedi kat üstte
utancından morarmada
yerin dibi

mantarı içine kaçmış
sirke imbiği gibi
köpük köpük salyalı tortudan
gözükmezken
şişenin dibi

Petkim'den sonra
şimdi
Fırat ve Dicle ye gelmiş sıra
yok artık..!
zıkkımın dibi

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:37 PM
DiŞi ArSLaN,

bensiz çıktığın seferden
süklüm püklüm geri dönerken
topla uzamış yelelerini
pençelerine dolanmasın aslanım.


geceyi yırtarken ucuz kükremen
köşeyi dönecek diye gölgen
payına düşen kanlı et parçasını
aç gelişine sakladım

ben beklerim.
nasıl olsa
elimde kalan tek servetim,
delinecek bir postu olmayan derim.

ve ben onu
çıplaklığımın sırtına alıp
inimizin kapısına yasladım

biliyor musun?
en az yelelerin kadar
uzadı tırnaklarım.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:37 PM
Divaneyiz Besbelli

Neyi paylaşamıyoruz ki?
Ya da neyi paylaştık biz?
Oysa ki
Ne sen benim satırlarıma müebbetsin,
Ne de sazına mahkumum ben senin.
Ya huni takmış iki deli
Ya da divaneyiz besbelli.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:37 PM
DiZLeRiN DiZLeRiNi OVaLıYoR

doğduğun da güneşmiydin sanki?
bir kızıl hırsızdın saçımdan rengini çalan
*******e düştün işte
gölgen bende kaldı bedensiz.
ellerin neden birbirini kovalıyor
çengi oynatır gibi sessiz.
duydum ki; ay çarpmış beyazlığını
kendini kıl çadırlara kapatmışsın bensiz.

geldin de git mi diyen oldu?
bir avcıydın fişekliğini evde unutan
yonca yoluyorsun işte
ne cins bir attı bindiğin böyle eğersiz
dizin neden dizlerini ovalıyor?
seslenseydin.. yaralarına tuz basardım /sitemsiz
duydum ki,yanıkların buz tutmuş
kendine kemikli bir dil bul şimdi bir de gül/ Dikensiz.

23/01/2005..çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:37 PM
DoBerMaN

Hangi yüreğin ıslığıdır ki?
Normal dinlemeler de duyulmayan
Bir sesi algılayıp delirmede
Yüreğimdeki Doberman.

Nicedir, Zincirlerini zorlamada koparamadan.
Dayanma katsayısındaki direnç sınırı ise tartışılır.
Islak kaygan yapışkan salyalarını
akıtarak dolaşan bir azgındır ki
Şimdilik sadece kendini ısırmadadır durmadan.

Akı kaybolmuş gözlerinde;
Hangi ırka ait olduğu meçhul,
Cinsi belirsiz,ama bir o kadar da safkan
Soyluluğu Taşıdığına dair ince bir sır
Göğsünden yola çıkıp
Keskin dişlerine ulaşır.

Keşke önlenebilse,..................
Zincir koptuğun da olacak olan.
Öyle bir fon düşleyin ki, bir an.
Tam sular durulmadan az önce,
Tek renk kırmızı. Her yer kan revan.


14/03/2004 pm 23.30 çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:37 PM
Doğum Günü Armağanı / İyi ki Doğdum

Evet, ben iyi ki doğdum.
Eğer doğmasaydım.. sana nasıl aşık olurdum.?
------------------------
Doğum günüm diye midir nedir?
Bir kaç on ve artı yıldır
Hep Hüzün damlar durur yedi martlara.
Bu yıl da bir ara, yangın yerindeki
Gibi bir fırtına,
Soluksuz bıraktı. Ama,
Yüreğime kök salan sevda, yetişti imdada.
Bu sabah uyandığımda fark ettim ki,
Tıpkı, On sekiz yaşıma bastığım günkü kadar
Bunca sene sonra hala, inanıyorum masallara.
Umudu katarak kadehimdeki şaraba,
Şerefe diyeceğim bu akşam, önümdeki yıllara.
Ben seni hak ediyorum sevgili,
Anamın ak sütü gibi.
İyi ki varsın hayatımda.
Ve iyi ki sensin.
İki bin dört yılının yedi martından sana
Sıcacık bir Merhaba.
07/03/ 2004..... Benden kalbimin sahibine

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:37 PM
DoLaP BeYGiRi

sümen altında eskimeyen zamanlara
gece baskını yapmış ta sanki eşkiya
öylesine yenim dar
ölesiye yeminkar
ve besbelli ki aşikar
şaşmış ta şaşırmış
tek kaşı kalkmış
bir halim var.

ah ki ahhh işte..dilim dönmez soramam..
sorsam da kırmışım sesimi /kendime duyuramam
sanki sihir bozmuşum
ya da yemin yemişim
ben ki... en eski kulağı kesik
ben ki...binlerce kere tövbekar
dolap beygiri gibi
sadece nal aşındıran
sarmal parkurlarda
hala ne işim var..?

satır başlarına dargınım / küsmüşüm işte
cümleleri fondip yapışım bu yüzdendir bir dikişte
çakırkeyif sendelemeleri özlediyse
sarhoş adımlar
varsın yalpalasınlar
ta ki küfelik olana kadar.
ama... çok meşgulüm
içimde mitoz bölünmelerle
sonsuz kere çoğaldığı için
ünlemler virgüller ve noktalar
onların her birini
uygun köşebaşlarına yerleştirmek gibi
bir görevim var.

tavan alçak / yer çamur / geçit dar
önümde yangınlar / ardımda duvar
kör atışı
el yordamı bu diyar
çevresinde dönüp durduğum
kör kuyudan yadigar

taht- tı elde / baht -tı yelde
dizimin dermanı kadar
saltanatım var.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:38 PM
DON

Doğu cephesinde..... değişen.....hiçbir şey yok.
Yine kuzu kurda yem. Devran yine aynı devran.
Yine doğudan doğuyor güneş ve batıdan batıyor.
Büyük balık küçük balığı rahat yutsun diye olmalı ki.
Hala......Don.......durgun akıyor.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:38 PM
Don Kişot

Don kişot yel değirmenlerine karşı.
Kem bakışlar, Nazar ve sabır taşı.
Yalın kılıç dalıvermek savaş meydanına,
Ya da susmak.
İçimin uçları arap saçı
Başıma açtığın dertlere bak.
Yaz ve kış ya da dört mevsim temizliği.
El ele verseler kentin çöpçüleri.
Kaldırabilirlermi bu pisliği.
Çiğ yemedimki karnım ağrısın.
Aşağı tükürene sakal,
Yukarı tükürene bıyık.
Dağıttım doğruları,
Bir yanda gururum, bir yanda ben.
Tam ortamızda sen varsın.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:38 PM
DöKüMSüZ FaTuRaLaR

Yine delindi çatısı çaresizliğin
Yine küf kokuyor uykular
Bu sefer kaçış yok
İçimizin vampirleri ve kurt adamlar
bizi uçsuz bucaksız bir ısırgan tarlasına
mayın döşerken yakaladılar
Parmak uçlarından tuttular seni
İzini sürecekler
Çekip gitmekle kalıp çökmek arası bir yerlerde
pusuya düşürene kadar
Ve sonra
o çok sevdiğin yarasalar
çanları senin için çalacaklar.


Donmakta olan gözbebeklerine
sinsice yağan karlar
korkarım ki seni
buzdan adam olmaya çoktan hazırladılar


Körlük kurtuluş değil
hem sağır olmalıyız hem de dilsiz
Hiç durmadan devleşirken aynalar
kaybolan biziz
Şimdi susma zamanı
artık kelimeler tamamen gereksiz.
Zaten....var olan bütün cümleler
boşluğa savruldular
………………………Haydi git
ölü melekler şehrinde yaşayanlar
yolunu gözlüyorlar

Beni düşünme
Benim çok işim var
Dökümsüz faturalar ödeme bekliyorlar

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:38 PM
DöN-Me-Li-SiN

Çıkmaz sokaklarda
kaybolmuş çocuk gibisin.
Oysa biliyorsun ki;
bir yerin olmalı artık.
Bir de adresin.

bölünme kaldırımlara,
bölünme açmazlara
çok bilinmeyenli denklem değilsin.

yüreğimin gözleri okuyor seni.
bir müddettir gölgelere sığınıp....
gizlenmedesin.

sabırla büyütüyorum suskunluğu.
Çığ gibi.
içindesin.
sakın fazla yuvarlanma.
yuvarlanma sakın. /Erirsin.

ben yokum senin kentinde.
ben yokum senin yağmurlarında.
dilediğin zaman,
dilediğin tarlaya yağabilirsin.

konuşmuyor dediğin duvarlar var ya....
konuşuyor bilesin

dinliyorum geçiştirmeleri,
duyuyorum söylenmeyenleri
Sen ki;
nicedir
kendi yokluğunun
ayak seslerindesin.

Ya “ döndüm “de kurtul.
yokluğunu bileyim senin.



Ya da “ döndüm” de.
de ki sana inanayım.
bitsin sitemim.

yorulmadın mı?
çok uzun zamandır /
çok ama çok uzun zamandır
bu kısır, bu yaman,
bu yakan, sarmalda /
dönmelerdesin

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:38 PM
DöNeNcE

seni dövmeliler etlerime

ve seni gömmeliler
kanayan yerlerime.

sana sancılarla
bağırırken biteviye
yırtılmalı gırtlağım
göbek bağı niyetine

seni adayarak tütsülere
adın fısıldanmalı gölgelere

sana ıkınıp sinsice
senden / sana
gebe kalmak diye
seni doğurup
vermeliyim ellerine.

senin vaftizin bu
ben kasede / sen kürsüde.

kutsal su halinde
serpildiğimde bedenine
ince ince
sızıp derine
yeniden döl olmak için
süzülmeliyim

ta iliklerine

ve sonra yine
.....bir gece
.................gizlice
..........................el attığım da
.............................................çeş melerine
...............?

sana gebe kalmak için
.....yeniden
.................kana kana
.................................seni
......................................derinlerime
.................................................. .....çekince
....................?

en başa / çark etmeli dönence

dur gitme! ! !
daha bitmedi ki eğlence

02/09/2004

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:38 PM
Dönüş

Dün gece acılarla uyandım yalnızlığın morgunda.
Görünmez bir el seni çalıyordu pişmanlığın orgunda.
Geri dönüyorum salkım söğüdüm. Geri dönüyorum mor sabahlara.
Ateşe sür cezveyi, mürdüm eriğim, toz pembem beni karşıla

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:38 PM
Dönüş Bileti

Kulaklarımda çınlayan, Bu ses.....
Kırbacın havayı dövdüğü ses.
Şeytanın at kuyruklu büyücüsü öksürüyor.
Ve uyanıyor.
Tam şafak vakti... uykudayken herkes
Yarasalar uçuyor..yılanlar dolanıyor.
Tılsım ikiye bölünmüş.
Işık körlüğüm gibi sönük..çıkış örümcek ağlarıyla örülmüş.
Canavar
sadece düşlerim kadar.
Ağzında kan kokusu ve onun tek boynuzu var.
Can çekişirken çatal sopanın ucunda duygular
Yaşamanın bedeli..dönüş bileti kadar.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:38 PM
DöNüŞüM MuhTeŞem OlAcAk

Tutunup ıslak küpeşteye görünmez ufku kısık gözlerle sürekli tarayarak
Bu benim; bilinmeyenin ve evrenin, en uzak ucuna gidişimdir yalpalayarak.
Kürek eski, kalan canı tek seyirlik. O da zaten,çoktan tahta kurduna yenik.
Şeytan üçgeni,define adası,iskelet kafası sığ sularda devamlı balans atarak
Çek babam çek.Yoksa akıntı bizim yerimize kayalıklara mevki koyacak.
Siz sanmayınız ki; kara korsanın gömdüğü her şey sonunda bana kalacak.
Ama ya kalırsa? o zaman bu köhne iskeleye dönüşüm muhteşem olacak.




20/0472004 kartal

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:39 PM
DÖRTLÜKLERİN DİLİ (2)

SANA ISLIK ÇALMAYI ÖĞRETECEĞİM KIVIR YÜREĞİNİ
DALDAKİ TOMURCUK GİBİ....MASUM BİR MELODİ
KISKANDIRACAK KEMANIN TELLERİNİ
SANA SEVMEYİ VERECEĞİM... UZAT ELLERİNİ



Sana Islık Çalmayı Öğreteceğim Kıvır Yüreğini


Bütün çocukluğum ağaç tepelerinde geçti.
Çıkardım bilirmisin en yükseğine gövdelerin
Ve dalların en ulaşılmazına.
İnmesi başka bir hikaye. Kolay olmadı hiç
İtfaiye merdivenlerini işe karıştırma.
Ben eğilmeyi de bilirim... diz çökmeyi de.
Kirli sokaklarında İstanbul' un çok misket oynadım.
Hollyhop'larımda oldu, topaçlarımda.
Gazoz kapaklarını ipe dizerdim desem inanır mısın.?
Kiralık çizgi romanlarım var okumak istersen.
Ama parası peşin.
İşte bu benim kör kuyum.. benimle iner misin
İğrenç masallarım var kendim uydurdum
Anlatsam dinlermisin?
Ha...güzel ıslık çalarım bak. Ya Sen.... ıslık çalar mısın?
Çalamam deme ne olur. Yıkma hayallerimi.
Tamam, tamam
Gel hadi....... küsme............asma suratını.
Bak.... sana ıslık çalmayı öğreteceğim
Kıvır yüreğini.
Ha... benim Adım sokak kızı... Ya seninki?



Daldaki Tomurcuk Gibi Masum Bir Melodi.


Saçıma bakıyorum da aynada....sanki kış ortası.
Geç kalmış tanrı misafiri gibi bir sevda kapımızda.
Eh ne yapalım.... misafir umduğunu değil bulduğunu yermiş
İşte sofra...saklımız yok..... ortada.
Yaprağın sarısı yağmura kokar hep.
Ve yolun yarısından sonra hava soğur giderek.
Baharı hatırlatan yabancı
Gidecek elbet geldiği gibi.
Bir aynadaki gerçek kalacak bana,
Bir de, daldaki tomurcuk gibi...... masum bir melodi.




Kıskandıracak Kemanın Tellerini

Saz çalmayı öğreneceğim sonunda.....gör bak
Zemheri bakışlım'ı sen söyleyeceksin.
Saz çalma kokusu sinmiş *******'den çıkıp giden ben olmayacağım.
Saz çalacağım güzelim.... seyrettim ellerini.
Benim sazım var ya benim sazım,
Kıskandıracak kemanın tellerini.
Başımı eğdiğimde sazıma.....mızrabım olacaksın
Seni türkülerin terkisine atacağım
Tozu dumana katarak.
Sonunda sazını ben çalacağım... gör bak.



Sana Sevmeyi Veriyorum.... Uzat Ellerini

De hadi
Söz verdimde gelmedim mi senin kentine.?
Akşam oldu işte...ve yalnızlık yine benimle.
Yine morundayım renklerin... yine ıslak yemeni

Al hadi
Sana sevmeyi veriyorum...uzat ellerini.
Sabaha çok var. Ve.... üstüme geliyor duvarlar
Senin olsun İstanbul.....azat et beni.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:39 PM
DÖRTLÜKLERİN DİLİ (1)

SUYA BİR RESİM ÇİZ
YA DA SAZINA TAK DİLLENMEMİŞ TÜRKÜYÜ
YA DİKENE DOKUNMAYI ÖĞREN, ELLERİN KANAMADAN
YA DA ANILARI UNUT, VAKİT GELDİĞİ ZAMAN



Suya Bir Resim Çiz

Evet süzme balım,
Evet sensin.. en güzeli yalan dünyanın
Hala her şeyimsin, aşkın kimyasına inat.
Daha ne kadar sürer bilemem
Bu tacı kutsanmamış saltanat.
Suya bir resim çiz.... ki ikimize benzesin
İstersen, Arka fona kara bulutları tak.
Es... cenaptan. Es......şimalimden
Es tozu dumana katarak.
Dolu dizgin bizi eskitmede olan zamana inat
Gülümse belli belirsiz.
Gülümse... çizdiğin resmi yutan
O azgın sulara bakarak.



Ya da Sazına Tak Dillenmemiş Türkü'yü


Tilkiye ya kargayı sor, ya kürkünü
Fark etmez nasılsa dinlemez seni.
Ya dikenli telde tüyleri
Ya kümeste barut kokulu külleri.
Bırak dik kalsın kuyruğu
Nasılsa sayılı... bitecek günleri.
Ya bir bardak rakının renginde kaybol
Kapat gözlerini.
Ya da sazına tak dillenmemiş türküyü.
Yaşat sözlerini.



Ya Dikene Dokunmayı Öğren Ellerin Kanamadan

Alacasında gel akşamın, uzamadan önce gölgeler
Dokun yüreğimdekilere birer birer.
Aşıma düş. Ya neşeden ya acıdan.
Düşlerime astım ya seni, kaçışın yok
Ne geceden, ne bacadan.
Sende yaprak rengi bir gömlek
Bende al tonlarda bir fistan
Olsun... yakışır be anam.
Atması benden.... tutması senden.
Gayrı sen bilin
Bundan öte anlatamam
Adak taşımdaki isim, Falsızlığımdaki adam
Ya dikene dokunmayı öğren.. ellerin kanamadan
Ya da uzaktan seyret yaşama sokulmadan



Ya da Anıları Unut, Vakit Geldiği Zaman


Şal kırmızı, gül de aynı / şimdi..... boğaların zamanı.
Tül, ince, sihir de öyle. / bozma bu anı.
Ya sessizliğime sığın kurtulmak için çığlığımdan
Ya da gülleri unut.... vakit geldiği zaman

Mum ışığı yetmez. / Yetmez dalgaların sesi.
Deniz fenerlerini çağır / yıkılıyor kız kulesi.
Ya yokluğuma sığın kurtulmak için varlığımdan
Ya da anıları unut...... vakit geldiği zaman

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:39 PM
DuLLuK,

Kayıp boncuk
yüzünden
siz;

Küçültmüş
olsanız da
göz bebeklerinizi;

Benim
umurumda
bile değil

Abaküsümdeki
parmak izi.



Mine Özdemirtaş

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:39 PM
Durum Vahim!

Durum vahim. Gölgeler uzadı farkındamısın?
Kendi derdine düştün nicedir.
Gözyaşı kokuyor ıslak kaldırımlar.
Uyan. Uyan ki vakit gecedir.

Siyah bir şal gibi örtmüşler karanlığı
Işıyan her şeyin üstüne üstüne.
Kuşları, çiçekleri, aşkı yazdık nicedir.
Uyan. Uyan ki vakit gecedir.

Bol sıfırlı sefaleti seyreyle şimdi.
Seyreyle ki; atı alan ecdadını s..eviyor.
Ölüm emri tek hecedir.
Uyan. Uyan ki vakit gecedir.

Hileli tartıdan müebbet yiyeli adalet terazisi;
Ne açlık ordusu kalmış, ne de emeğin sesi.
Börtü böcek, baharı, kışı yazdın nicedir.
Uyan. Uyan ki vakit gecedir.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:39 PM
DuT YeMiŞ BüLBüL

ahh.! benim dut yemiş bülbülüm..!

hani nerde
sazı çalmada
sözü demede ki bonkörlüğün.?
bunca çaba, bunca emek
boşaydı demek.
sahi..!
ne zaman gelip te çöreklendi üstüne
şu arsız ölüm
ekipte biçemediğin
o nadide mahsulün

kuştun / kuş gibi çırpındın
yetmedi
deli gibi dövündün
mercek sapmasıydın
ay çarpmasıydın
iyi de... dinazor olan yüreğindi sen değil
aleme zulmün niye
mitoz bölünmelerle mi bu kadar
büyüdün?

dememiş miydim ben sana?
gelmemek için nazara
çapraz at adımını diye
etrafında söğüdün.

neden sanki inadına
dimdik üstüne yürüdün.?

sonunda gölgen düştü işte dalına
ve
sarhoş naralarına
dağ başı mağaralarına
sürüldün.?
yetmedi
açmazlarla /çıkmazlara dolanıp
dipsiz kuyulara diri diri
gömüldün?

demiştim / demiştim / demiştim
ama...... tutulmadı öğüdüm

hay ben böyle gönlüün,
hay ben böyle ömrüün,.....
içinee,miçinee
yapmaz mıyım kördüğüm.?
......................
.......................
......................

vay benim dut yemiş bülbülüm..!
nicedir sormamıştım ahvalin
yamanmış halin?

belli ki........
yasını tutmaktasın gülün
......
herkes seni hastasın sanıyor
oysa
sen ölmüşsün
üzgünüm.............

05/06/2008

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:39 PM
Dün'den Çok Yarın'dan Az

İçime hapsettiğim bütün kadınlar
Varlığını keşfedince saçlarını dağıttılar.
Çok değil... sadece
Ilık bir bahar meltemi gibi
Esip geçmendi bütün istedikleri.
Ama; içlerinden hiç biri;
Bir daha asla dinmeyecek bir kasırganın
Oluşmakta olduğunu görmedi

Önce kızıla boyadın ufku
Sonra... gümbür, gümbür
Gök gürültüleriyle geldin.
Gelişinle... içimdeki kadınlar
Atomlarına kadar bölünüp parçalandılar.
İkimizde dünleri dünlere bıraktık.
Dönüş yok / Fırtınanın gözündeyiz artık.

Şimdi sana getirdiğim
Senin olan kadınların her biri
Safkan birer kısrak gibi / İstiyorlar seni.
Bundan sonra;
? Dünden çok, Yarından az? Çoğalıp duracak sevgi
Savrulacağız birlikte Yoğun bir hortum misali,
Mutluluğa yolculuk ürkütürse seni; al ellerimi
Düşmekten korktuğun anlar olursa eğer;
Bana tutunabilirsin sevgili.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:39 PM
Dünyanın En Yaşlı Kalemi

Dünya’ nın en yaşlı kalemini vermişler elime;
En özgür sayfalarda, en beyaz satırlara gebeyim.
Aşermedeyim bütün yazılamayanlarına Evren’in.
Yalın kılıç dalacağım az sonra;
Bütün anlatılamayanların arasına çırılçıplak.
Ve saçmala hakkımın resmini çekeceğim.
Dünya’nın en zor işi, ........işte bu.
Bırakın dinleneyim.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:39 PM
DüŞeCeKSeN BiR YaZ GüNü DüŞeCeKSiN YoLLaRa

düşeceksen / bir yaz günü düşeceksin yollara

içinde insanlık ısınacak
merhamete terleyeceksin damla damla
sırtında emanetin yükü
adın Mehmet olacak
boşver kafa kağıdın da yazana.

Dağ başını duman almış diye başlayan
bir türkü tutturacaksın
tırmanırken al yıldızlı doruklara
yavuklun cebinde sadece resim
çoktan
helallik dilemiş olacaksın anana babana
bilmez miyim
bilmez miyiz ki
canın kurban vatana

düşeceksen / bir yaz günü düşeceksin yollara

önüne çıkan senden korkar
ama.
birileri de dost diyor
çuvalı her eline alana.

namert düşman sinsi Mehmedim
kudurmuş iblis gibi
gizleniyor yer altına

gaflet / dalalet
ve hatta hıyanet
saçılmışken dört yana
kulak kesil olur mu?
yedi düvel hep birden
yapacaklar yaygara

mertlik çoktan bozuldu
iyisi mi her daim
bir gözcü koy arkana

düşeceksen / bir yaz günü düşeceksin yollara.

Biz seni sokaktan toplamadık Mehmedim
biz seni sokakta da bulmadık.
ya doğurduk anan olduk
ya sarıldık bacın olduk
ya çiçek gibi yavuklunduk yakanda.
biz seni can ettik / canan olduk
hangi haddini bilmezdir ki
ipliğini çıkarmaya kalkar pazara

düşeceksen / bir yaz günü düşeceksin yollara.

bilerek ya da bilmeyerek
yuh olsun sana dur dersek
git hadi / git ama /unutma

Sen MEHMETSİN / coni değil
Git / Bitir / ve
Dön Yurduna

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:39 PM
Düşersem Avucuna

Adıma adadığın, yanıp sönmüş tek mumda;
Düşersem avucuna eriyip damla damla
Tükenmişim demektir. Dönmeyeceğimi anla.

Bir eski resim olup, kaldıysam baş ucunda;
Yazılmamış mektuplar solduysa sayfa sayfa
Yitmişim demektir. Dönmeyeceğimi anla.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:40 PM
DüŞleR,

yalnız *******imde;
gölgeni, çıkarıp düşlerden
yorgan altındaki
kıvrımlarıma gizlerken;

sırdaşım olacağını varsaydım.

nasılsa yoktun ya!
karanlıklarda ki terli koşularımızı
kimseye anlatamazdın.

Şimdilerde;
her nedense?
sır tutamayacağına ve
nefes nefese yorgunluklarımızı
ellere / dillendireceğine
dair güçlü bir şüphe
düştü içime.

artık; senin kaydını,
“düşlere yatış” listemde tutamazdım.

bu yüzden; adını,
Seninle / sensizlikte / bana uyanışlara yazdım.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:40 PM
Düşlerin Efendisi

İçimde kapkara bir gurbet gibisin
Düşüyorsun geceden girdaplarıma
Suskun türküler çığırıyorum duymuyorsun.
Yeniden şekilleniyorum saz çalan parmaklarında
Tırmanırken indiğim bir dipsiz kuyuda gözlerin
Yokuşlarında yorgun, terli, nefes nefeseyim.
Öylesine... salınıp duruyorum gelgitlerinde
Ne baygın, ne ayık; sarhoş bile değilim
Titrek bir kokusun tenime işlemiş
Damarlarımda dolaşıp duruyorsun sorumsuz
Bitirip yeniden başlıyorum çizgilerinin sarmalına
Sevdana davetsizim... kör, aç ve doyumsuz.
Okun ucundasın yayı geriyor özlemin.
Kör nişancılığımın hedefine düşmüş bir kere bahtın
İyice yaklaşmada tahta kılıcını kullanma vaktin
Düşlerin efendisi.... ya kabrim olmalısın ya tahtım

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:40 PM
Eğer Bir Sınavdaysa Şairliğim

Eğer
Bir sınavdaysa şairliğim,
Edgar Allan Poe olmadığımı
Bilmenizi isterim.
Ne 'güzelim Annabell lee' yi tanıdım
Ne gökyüzünü her sabah maviye boyadım.
Benim içimde gül bahçeleri hiç olmadı.
Ama…..hep yazdım.
Doluya koydum sığmadı
Boşa koydum dolmadı
Gün geldi ağladı şairliğim
Ama…Hiç utanmadı

Eğer
Bir sınavdaysa şairliğim
Bekir Sıtkı Erdoğan olmadığımı
Bilmenizi isterim.
Ne aşkımdan prangalar eskittim
Ne de paletimde soldu renklerim.
Benim içimde pınarlar hiç çağlamadı.
Ama…Hep yazdım
Kuşa verdim doymadı
Yele verdim solmadı
Gün geldi ağladı şairliğim
Ama… Hiç utanmadı

Eğer
Bir sınavdaysa şairliğim
Bulunmayan hint kumaşı olmadığımı
Bilmenizi isterim.
Ne dağ yolunda boynu bükük yoncayım,
Ne gül dalında yeni açmış goncayım.
Benim içimde volkanlarım hiç lavlanmadı.
Ama…Hep yazdım.
Ele verdim almadı,
Saza verdim çalmadı.
Gün geldi ağladı şairliğim.
Ama….. Hiç utanmadı.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:40 PM
ELiF

Elif' ti / Elif' ti işte
Elif' ti ki; elif gibi, elif elif zarif bir hece
Elif'i öldürdüler dün gece

çığlığıyla kopup gelen çığa gömdüler iyice

küçüldü,büzüştü yüreği
kıyıldı ince ince
kim bilir kimler bulur kalıntılarını
buzlar çözülünce

çok gülmüş olmalı sahip
Elif yere düşünce...!

üstelik
vakti gelince
ve
değersiz leşin
simsara devri gerçekleşince
bir kez daha gülecek sahip
katli vacipten sonra
devri vaciptir bölümü
onun için
yepyeni bir eğlence

oysa, bilmiyor ki
yıkamakla
kan kurusu tortuların
ne kokusu geçer ne rengi solar
acımasız ellerinde

faili meçhul kalmaz bu dosya

ya kalırsa?

o zaman
demir atar Elif'in leşine
sonu gelmez can çekişme
ve hiç bitmez sürer gider
Dildo' lu işkence

04/04/2007

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:40 PM
Ellerin Neden ıslak?

Yum demeden
yummuştum gözlerimi.
Oysa ki,
usulca uzatıp ellerini
yerinden söktüğün
Benim Yüreğimdi.
Okşarken sevdanın yeli
acımadı hiç
kanamadı yeri
Bunun için sana
teşekkürler sevgili.

Sendeyken yüreğim; sahibinden izinliydi.
İç cebinde bunca zaman keyifle gezindi
Kabul et ki,
Ayak sürüyüp te dönmek için geri
Hiç tutturmadı /Seni hiç üzmedi değil mi?
Demek ki... o artık... itibar'ı iadeyi hak etti.

Şimdilerde
gördüğüm o ki,
giymiyorsun nicedir
eskittiğin ceketi.
ya İç cebinde ki?
Ne olacak şimdi?
Tamam... susuyorum sevgili.
Kısaca diyelim ki............... bitti.
Emaneti aldığın gibi usulcacık
koyman için geri
yumdum yine gözlerimi
Umarım, bu seferde
acıtmadan
kullanırsın ellerini.


Peki......
Ellerin neden ıslak?
Yoksa.....! ! ! ! !
ağlattım mı seni?


5/4/2004

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:40 PM
Ellerine Gömdüm Yüreğimi

Git yolcu
Yolumuz açık olsun. Seninleyim.Sen de beni sakladım
İnanmazsan... yokla bak
Dudaklarının kıvrımına asılmış.... sallanıyor dudaklarım.
Sevdayı katladım valizine koydum özenle.
Ve Az önce
o ıssız peronda.... Sana son kez sarıldığımda
Bir de.....Yüreğimi gömdüm ellerine.

Kilometreler aramıza acımasızca yerleşiyor diye
Sakın üzülme.... Biliyorsun ki
Yolumuza çıkan gece sisleri Ve o sisin gizledikleri.
Sonsuza dek bağladı bizi.
Şimdi......Daya başını arkaya.... kapat gözlerini.
Usulca dolanacağım bedenine.... anılardaki gibi.
Örtüşüp teninle.....Sarıp, sarmalayacağım seni.
Ve sen; yollardaki sevgili... sana....andım olsun ki
Bir an bile...... bensiz kalmayacaksın
Geri döndüğünde ise...... seni bekliyor olacağım.
Yeter ki gel...Gel ve...... bana.... bir seni getir geri.
Bir de..... ellerine gömdüğüm yüreğimi.
.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:40 PM
Emre Muharrer Değiliz

Tam “onikiden” vuruşumsun sen.

Zaman/zamansızlığımın ölçüsü
Sana, senin kollarına - ve - var oluşuna - motiflenirken
keten tohumunun dantel örtüsü
Ne çıkar fincanın kulbunda kurumuşsa – (unutulmuş mu ne?)
Acemice uydurulmuş eski bir falın kalıntısı.?

En uzaklardan bile duyulur / sen şahitsin (asla kaybolmaz)
Benim ayağımda ise eğer – süslü nalınların tıkırtısı.

Hiç üşenmeden - tırnaklarını sökmüşler deniz yıldızının
Tuz basarken yaraya deniz / Kanamış fosilde ince bir iz.
Aklına düştüğüm de / düşersem / ki ben hep oradayım.
Gözlerimi, yüreğimi bir de taş ocaklarını düşle.
Belki / deniz yıldızının sökülen tırnaklarını saklamadadır
Tonlarca kayanın binlerce katmanındaki giz.

Bir tek sen verebilirsin kum tanelerine yüreğinden kristali
Bir tek ben zaptedebilirim ufukta ki kasede demlenen o kızıl rengi
Gerisi boş...... gerisi...... sadece rüzgarın uğultusu.

Söyletme beni utanırım. / Utanırım da yüzüm kızarır diyemem
Diyemem... ama.... sen bilirsin işte.
Dilimizdeki tat, terimizdeki tuz, yaşanmışlıklarımızın kokusu


Tam “onikiden” vuruşumsun sen.

Ben - sen / seninle ben / benimle sen / kısaca biz
Nama yazılmışız “emre muharrer değiliz”

işte bu yüzden içimi acıtıyor / olası nazar değişlerin korkusu.

30/05/2005

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:40 PM
Er MeYDaNı

gıcırdayan bir beşik
içinde
bez bir bebek
onun da kolları kopuk
kafası kesik

sesizce ağlıyor
içimde
bir kırık çocuk
ne öksüz ne yetim
sadece yenik.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:41 PM
ErKekLeR ve KaDıNlaR

Kalıp savaşacak kadar gözü kara
seviyorsam da seni
Sen yine de;
Her an çekip gidecek kadar
Cesur olduğumu bilerek sev beni.
.................................................. ............................................... Olur mu bir tanem?


Bir Erkek;
çok sevildiğini hissetti mi;
Kadın;
baştan kaybedilmiş bir savaşın ortasında
Yenik bir durumda buluverirmiş kendini.
Doğru mu bu?

Peki.... Tamam...... Ama;
hangi yalancı söyledi size
Aşkın bir savaş olduğunu?


Bir kadın;
sevgisine....... inandırabildiyse;
Erkek;
Dağın yeşil eteklerine sere serpe,
rehavet içinde
serileceğine
gövşemeden önce,
Tutarak soluğunu;
aslında
o dağın doruğunun
ne kadar yüksekte olduğunu.
bir düşünse diyorum.
doğrusu bu.


Biliyorsun değil mi?
seni;
bu sözü edilen sürünün dışına koyduğumu.?
Sahi,
sana hiç söylemiş miydim ben?
valizimin her an kullanılmak üzere
hazır da durduğunu?

(Ah serçe.. ah..... nasıl da şakıyorsun....sesin nasıl da aşkla dolu...
ama sakın tek ayağının üzerinde durmayı deneme
..........İki ayağınla bastığın tel........elektriğin yolu)


11/05/2004... kartal

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:41 PM
EsKi BiR DeNiZ ŞaRKıSı

Kabuksuzluğumun yumuşakçalarıyla,
Oynaşıp / keyif sürmekte olan deniz,

Uyuklayan miskin kumsalıma
Kabaran,/ köpüren dalgalarınızı
Keşke
yıllar önce getirseydiniz.

o zaman / Kıyılarımın
daha ne kadar oyulabileceğini
hesaplamak
Ya da / sularınızın kabarma gücünü
ayarlamak zorunda
kalmayabilirdiniz.


Bilmem ki!
Yeni gün doğumlarının
Gizemli çığlığına
Kulak vermeye
neden özendiniz?

Bence siz
Riske girdiniz
Bunları bilmezmisiniz?

bu arada
kızıl bir gün batımı gibi
ya gözden kaybolursa
yıllardır özenle
ufuk çizginizde biriktirdikleriniz.
Ya dolunaydan sonra
Yok olursa gelgitleriniz.

Haritadaki eski mevkiinize
Geri mi dönersiniz.

Eski bir deniz şarkısında balıkçılar
Ağlarındaki yırtıklar için
Yengecin kıskaçlarını suçlar
Ama / artık unutuldu ezgisi
Dinleyemezsiniz.

ayrıca siz
Kıyı adamı değilsiniz
Yüzme bilmezsiniz
Bu intihar olur / durun dostum
Sizi çağıran
balık kızın peşinden
Gidemezsiniz.

Vazgeçin

Hem,/ Kim bilir / belki de
Sadece
bir düştür
Azgın fırtınalara gebe
Gözü kara mavilikleriniz.

15/10/2004

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:41 PM
Eşekçe

Haydi gel
Nefes almak hüner değil
Bu gece; kılı kırk yarmak istiyorum
İstersen. lambaya püf de
Deliye pösteki saydıracağım
Bil ki elimin hamuruyla erkek işine merak saldım.
Saraydan kız kaçırıp kumsalda iğne arayacağım
Haydi gel;
Fon için dansın sultanlarını çağıracağım
Pire için yorgan yakılmaz. Yok öyle yağma!
Gidene dur diyeceğim.
Kafayı çekeceğim, sarhoş dönecek dünya
Biliyorum. Dönen olmayacak seferinden.
Ama yine de, akşamın olduğu yerde bekleyeceğim
Yanıyorsa yeşil köşkün lambası:
Cinlerle periler... Şişenin dibine düşecekler
Ak akçe kara gün içinse eğer;
Çat orada çat burada olmaya değer.
Ayılana gazoz bayılana limon
Vur patlasın çal oynasın... şiir yazacağım.
Haydi gel!
Nefes almak hüner değil
Vücudumu santimetre karalere ayırıp
Dokunabilir misin mısralarıma?
Haydi gel. korkma
Ben çok prangalar eskittim.
Paletimde renk ol, fırçamda şekil.
Okudum... adam oldum... babam gibi.
Eşşek değil!

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:41 PM
Evli Bir Kadının Evrakı Metrukesi 2

Ademin Kaburgasından olmadığımıza bir inansak
Müebbete isyaan edecek suspus oluşumuz.
Bir de Cesaretten yoksunluğumuzu kulak arkası edebilsek
Hacı yatmaz gibi fikirsizliklerin hepsi geçecek.
Abuk subuk bir huzur için; değmezken laf ebeliğine
Frengili bir namus uğruna, bir lokma/ bir hırka
Nikah/Kira lanabiyorsak hala ve çok geceliğine
Bir bardak suda fırtına koparmak niye?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:41 PM
Evli Bir Kadının Evrakı Metrukesi 1

Gidiyorum,
Bu Sokak, bu köşe başı ve bu evin cumbası
Unutun beni.
Evliydik işte. evliydik sadece
Bir gözünün yeşili vardı, bir de kaşının karası
Akıp geçiverdi yıllar
Mutfakla banyo arası.

Gidiyorum
Çiçekli balkonum, beyaz perdeler, Topuklu terlik
Unutun beni
Sevmiş miydim onu, sevmişmiydi beni?
Yok canım: Herşey nikah hatırına
Karnım tok sırtım pekti ama
Hiç hatırını soran olmadı ki ruhuma

Gidiyorum
Silinmemiş yaşlarımla, açılmamış düşlerimle
Gidiyorum
Yastığım, Bornozum, Tarağım, Fırçam ve aynalar
Unutun beni.
Bu evin bir eşyası olduğum günler BİTTİ
SORARSA…gitti deyin.
Sadece……. GİTTİ.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:41 PM
Evli Bir Kadının Evrakı Metrukesi 3

Beni korkutuyor elimdeki halka.
Altın sarısı yaldızı var ya
Dal budak sarıyor içime. Gece ayazı gibi.
Parmaklarım acıyor, kurtulamıyorum.
Akrebin kıskacında dilime düşmeyenleri,
Tutsam çıkaracağım.Gücüm yetmiyor.

O en bilindik kabustaki gibi, çırılçıplağım.
Kurumuş davul derisi kıvamında sessizliğim.
Dokunsam.... Yırtılacağım.

Oysa ki; çeliğe su veriyorum nicedir.
Bıraksalar bir bıraksalar yakamı
kabuğumu kıracağım
Çölleri suluyorum göklerimde. Ve açım.
Çok AÇIM


Kan ter içinde
kovalıyorum ama; tutamıyorum
Kaçıyor elimden kovaladıklarım
Benim olmayan mutlulukların hepsi
Mutlu sonun başladığı günkü kadar yarım
Yaşlandığımda sizi,
gülümseyerek yad edemeyeceğim için
Üzgünüm hatıralarım.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 04:41 PM
Ey AdA;

Bir yandan
iyi ki varsın
diyeceksin
bir yandan
Elveda

Daha kaç
kumsala
bölüneceksin
ey ada?

Etekleri
zil çalarken
dorukları
duman duman

Kaç dağ var ki
birbirini anlayan?

Çok haklısın...!

Sen benim;
gidemeyenim
olmalısın.
Ve de
benimle
kalamayan.
.................
................
anladın?

tamam
o zaman...!

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 06:07 PM
Ey Deli Yürek!

Ey deli yürek; en verimli tarlalara, kürek kürek
Rüzgar ektiğin günleri ne çabuk unuttun.
Hasat mevsimi geldi işte. Elbet ki canın acıyacak.
Bu gün; en deli fırtınalardır avucunda tuttuğun.

Ey deli Yürek; istim arkadan gelsin diyerek,
Uzun bir sefere çıktığını ne çabuk unuttun.
Çekek mevsimi geldi işte. Elbet ki canın acıyacak.
Bu gün; omurgası kırık bir teknedir dümenini tuttuğun.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 06:07 PM
Falcı Değilim Ama

Çok çilekeş bir yolculuk olacak bizimki. Görüyorum.
Bitmesini dileyeceğim bir gün. Ama bitmeyecek.
Üç yüz altmış dört gün yokluğunu çekeceğim biliyorum
Şansım varsa eğer / o da insafına kalmış
Payıma sadece senede bir gün düşecek.

Lütfedip bahşetsen bile; bağışladığın vuslat
İçimdeki boşluğa yama olmaya bile yetmeyecek.
Yüreğim paçavralara sararken sensizliği,
Özlemleri yoğuracağım teknemde. Biliyorum
Çığ gibi büyüyecek yalnızlık. Bükülecek sancıya.
Kavuşmalara kucak açacağım. Ama beklenen gelmeyecek.
Adaklar adayacağım unutulmuş olman için.
Çıkarıp vereceğim umutları savurganlığına zamanın.
Ben bitireceğim... / o inadına direnecek.

Falcı değilim ama,
Çok çilekeş bir öykü şekilleniyor biliyorum.
Yazmaktan çok kan kusacağız
Beyazları yitireceğiz. Konu bizi aşarak gitgide esmerleşecek.
Biz her satırında noktayı koysak bile. / o yine de sürecek.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 06:07 PM
Ferman Padişahınsa

Şaşkın günlerime geldi de muhabbet….
Hadi diyelim ki…ben yanıldım.
Ya sen… ya sen…
Senin zorun neydi adamım..?
Sence…
onurlu kadın olmak için
Sergilenecek en saygın tavır…
Aradan çekilmek mi olmalıdır?
De bana vururlar mı başımı?
Kimsenin aşkını çalmamak….
Padişah fermanı mıdır?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 06:07 PM
Fır Döndü

Yırtalım mı geceyi
El ele?
Bir fır döndü koyup
Tam orta yere
Yürekli ile yüreksizi
Birlikte
Sokar gibi gerdeğe
Ve
Tam bir düello sessizliğinde
Dokunalım mı tetiğe?
Yoksa,
Koyup gidelim mi
Öksüzü yetimin ellerine.
Eğer;
Bir dokunuş, bir duruş
Bir omuz silkiş
Ve yeniden yine
Küskünce oturuş
Kazılı değilse belleğimize
O zaman;
Bir kalkış, bir yürüyüş
Belki de soluksuz,
Delice bir koşuş
İlhamı doğar
Yüreğimize.

09/12/2003 çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 06:07 PM
Frengili Bir Namus Uğruna

Ademin Kaburgasından olmadığımıza bir inansak
Müebbet hapse hüküm giyiverecek suspus oluşumuz.
Bir de Cesaretten yoksunluğumuzu kulak arkası edebilsek
Hacı yatmaz gibi fikirsizliklerin hepsi geçecek.
Abuk subuk bir huzur için değmezken laf ebeliğine
Frengili bir namus uğruna, bir lokma bir hırka
Nikah/Kira lanabiyorsak hala ve çok geceliğine
Bir bardak suda fırtına koparmak niye?

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 06:07 PM
GaNG

Sanki
kızıl bir trene
peron olmuşta iskele
en kalın urganı
esnete esnete
beline
sarıp iyice
kavrayan baba
bile
telaşta iyice.

Sanki,
korsan bir bayrak
çekilmişte göndere
logodaki gank
ateş ederse askere
gafil avlanıp
düşecek yere

böyle yazılmadi ki hikaye
o halde korku niye?

yoksa
bile bile
natamam mı
çıkarıldı filo
bu son sefere

eğer
bir küçücük salınımda
yarılacaksa küpeşte?
bırak o zaman
sular da yansın ateşte.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 06:07 PM
GeCe NöBeTi,

bu gece / gene nöbete diktiler beni

sen yoksun
yorgan altında.
sadece sesizlik
ve karanlık var
nasıl özlüyor
bir bilsen seni
boş duran yastıkta
başının yeri

bu gece / gene nöbete diktiler beni

işim ne?
sabaha kadar
sayar dururum artık
gölgeleri
ve şafakta
çaresiz
indirirken
süngüleri
çok acıyor olacak
biliyorum
eskimiş yaranın
kanayan yeri

bu gece / gene nöbete diktiler beni

gel desen
gelirdim
biliyorsun
.............
yine sapkın
yine kaçkın
yine gizli
düşleyeceğim
kaldığın yeri

bu gece / gene nöbete diktiler beni

yine geçeceğim
iğne deliğinden
ucu düğümlü
ibrişim gibi
yine
batıp çıkacağım
kendi etime
yamansın diye içimin
yırtılan yeri

bu gece / gene nöbete diktiler beni

oysa
yorgunum
hiç gücüm yok
ne unutmaya
ne de unutmamaya seni

24/12/2005

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 06:07 PM
GeÇMiYoR ZaMaN,

tut ki yaşadık
düşlerimiz kadar kocaman

tut ki
her şey yolunda gitti

ama inan
çok zor olurdu o zaman
beni unutman

bir kitap
nasıl okunamazsa
hiç başlamadan
işte öyle
sil beni hayatından

sal ipin ucunu uçkurundan
sal ki,
sahipsiz kalalım
sürgünde bir garip gibi
kimi kimsesi olmayan

bir yürek istiyorum
kendim için
söylenenlere inanmayan

çünkü aşk
koca bir yalan

05/10/2004.....23.50 çamlıca

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 06:08 PM
Gel de Benim Romanımı Yaz

Tutkunun öyküsüyüm ben. Yürek dolusu bir yaşam.
Aida, Scala, Bel Canto ve Şan
Dünyayı adımlarken her akşam,
Ne olmuş yani?
Ne çıkar aç kalmışsam.
Yürekliysen gel. Gel hadi. Gel de benim romanımı yaz.
Si Bemol, Do Diyez ve İnce Saz
Nihaventten az, Hüzzamdan biraz, Bir de kıvrak reverans
Yürekliysen gel. Gel de benim romanımı yaz.
Tutkunun öyküsüyüm ben. Yürek dolusu bir yaşam
Yürekliysen gel. Gel de bir akşam
Bana dokun erkekçe.... aşka susamışsan.

Mine Özdemirtaş

GooD aNd EvıL
09-06-2008, 06:08 PM
Gel Otur Şöyle

GEL OTUR ŞÖYLE
Gel otur şöyle yanı başıma.
Çayın açık olacak değil mi? Ve büyük bardakta.
Tabakta üzümler var senin için
Sazın köşede duruyor. Gözü yollarda kalmıştı.
Tek anahtar var o da kilide takılı.
Akşam oluyor ince ince. Karnın da acıktı.
Sıcak bir tas çorbam var
Paylaş benimle.
Geleceğim yanına...kahven ateşte
Sen anlat bahar gözlüm...
Dinliyorum... Kulağım sende.

Bir dizinde ben... bir dizinde sazın.
Vira Bismillah
Yolumuz uzun

Mine Özdemirtaş