Tam Sürümü Görüntüle : Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:28 PM
Ellerin
bir erkeğin en çok elleri,
dikkatimi çeker.
seninse güzel, erkeksi ellerin
o kadar hoş ki..
ellerime dokunduğunda içimi titretir,
saçlarımı okşadığında değişik düşlere,
götürürsün beni.
bedenim de ise,
başka bir haz duyarım seninle.
aşkımın simgesi ellerin,
her zaman alır beni ben den.
hayalini yaşarım senin ellerinle...
sevgimin derinliğinde,
gözlerimin önünde ellerin.
gece uyandığımda bile ellerin
bedenimde.
sıkı sıkı sarılmış kollarınla, bana sahip şimdi.
hiç beni bırakmaz gibi, daldırır beni hayallere.
sigara içerken, bakarım sana..
beni içine çekiyorsun gibi ellerinle.
bir tılsım gibi, dokunduğu yeri cennete çevirir.
aşk bahçemde ki gülleri canlandırır.
kalbimin anahtarı sen de sevgilim.
aç kapıyı gir içeri, o güzel ellerinle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:28 PM
Elveda
birgün biterse bu aşk.
geri dönemem biliyorsun.
yalvarsan da boş....
kendini avutursun.
aşkı bu kadar basite alma.
sevgi yüce bir duygu anla.
hem yaşamalı, hem yaşatmalı insana.
tek taraflı aşk, aşk değildir.
aşkı için, yollara düşmüş insan,
sonunda delirmiş inan.
sen umursamaz bir aşık.
bense, aşkına bağışık.
çok naz aşık usandırır
ben de usandım artık.
seni, sensiz yaşamaktan bıktım.
sevgine, kalbimde mezar açtım.
aşkımı artık oraya gömdüm.
hayat sensiz de güzel olacak.,
sanıyor musun sevgisiz olmayacak.
bir aşk biter, diğeri başlar.
aşksız da yaşayamaz insan.
bana verdiğin güzelliklerin yanında,
gözyaşlarıyla sulanmış,
acıları unuttum gibi.
bak şimdi,
herkes gitsin yoluna.
sana da kocaman bir elveda.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:29 PM
Elveda Aşk Artık Beni Bulma-Deneme
Seni özlediğimi bile bile umursamıyordun hayatı.
Sevgim bir kenarda, sense bir kelebektin.
Çiçekten çiçeğe dolaşıyordun anlamsızca. Hayat mıydı bu. Bir gün farkına varacaksın ama, herşey çok geç olacak. Yitirdiğin aşkı anlayacaksın. Belki de ağlayacaksın. Bu sefer ben umursamayacağım. Yanında hiçbirzaman olmayacağım.
Öyle bir aşktı ki yüreğime yerleşen, deli tutkularla beni mahvetmişti. Anlamadın...belki de hiç sevmedin beni. Sevgi olmasa bile saygı olmalıydı yüreğinde. Onu da çoktan kaybetmişsin farkındayım şimdi. Oysa hayatımın tek anlamı sen din. Çok sevmiştim. Gecem, gündüzüm yalnızca senin di. Şiirlerimdin dizelerimde ki aşk böceğimdin benim. Sense hüzzam şarkı oldun bana nedense..Ağlamakla mı geçecekti ömrüm. En iyisi yüreğimi aşka kapamak. Sen yine uç bildiğin yerlere.. Artık umursamıyorum seni. Açık olsun yolun tüm ömrünce.
Unutacağım kalbimdense sileceğim seni. Bunu çoktan hakkettin. Aslında geç de kaldım. Ahla vahla geçmeyecek artık günlerim. Çünki gülmeyi çok özledim. Sen olmasan da aşk yüreğimde,
bana yetiyor. Tüm sevdiklerime de..
Seni affetmeyeceğim. Merak etme arkanda perişan bir kalp bırakmadın. Çünki seni sevmek, değmezmiş yüreğimde yaşattığım aşka. Değmedi de..
Hayatımda yoksun artık. *******ime katmayacağım seni. Haberin olsun yüreğimden sildim ismini.
Gözyaşlarımda artık sen olmayacaksın. Şiirlerim de ise asla. Toprağa gömdüm aşkımı, üzerinde çiçek bile yeşermeyecek. Yine de güzel günler için teşekkürler sana..Elveda Aşk, artık beni bulma.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:29 PM
Elveda Demiyorum
beni kırsanda ben kırılmam ki sana.
sana sevgim bir başka, anlasana.
dertlerimin arasında kaybolmuşum sanki.
bir darbede sen indirdin bilemiyorsun ki.
hayat acımadı sen de acımıyorsun bana.
ayrılığın bir ateşti kor düştü sanki canıma.
sevdan yüreğimde, bırakıp gitsende beni.
bu aşk içimde, benimle yaşayacak çünki.
hayatı seninle çekiyordum sen de yoksun ki.
dinmedi gözyaşlarım, hiçte dinmeyecek belli.
kaderin oyununa mı geldim söylesene bana.
neden ayrıldık biz, bir sebebi olsa ya..
özlemler dosttu,
ayrılıkta düşman mı hayatta.
o zaman ayrılığı sevmiyorum düşman olmasın
bana.
bu acıyı da yaşattın ya
çok teşekkür ederim sana.
en büyük iyiliği de sen yaptın yaktın beni bu dünyada.
gittiğinden beri sesin kulaklarımda, titretiyor bedenimi.
sensizlik zormuş nefeste alamıyorum şimdi.
ayrılık ateşi yaktı içimi, bir bilene sorsam mı ki.
yangınlardayım bu yangın nasıl söner
bilmiyorum ki.
bir sevgi bitmeye görsün hayatta,
yalnız yaşanılmıyor aşkta.
ama ben aşkı seninle yaşamak istiyorum
ömrüm oldukça.
gidişlerine alışıktım ama bu ayrılık....koydu bana gülüm.
hiç mi için sızlamadı yalnızım... ve...sensizim şimdi.
dönmesende dönmüş gibi yapacağım
hissedeceğim seni.
sana dokunamasam da
hayalin benimle olacak inan ki.
bu aşkı sen bitirdin ateşi de sen koydun
kalbime.
böyle ayrılık olmasın yalnızlığı yaşamıyayım içimde.
ama madem gittin alışmalıyım sensizliğe.
sana elveda demiyorum
gücüm yeter mi sevgisizliğe.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:29 PM
Engel Olma Bu Aşka
Sevgi dedim tırmandım dağlara,
Bağırdım çağırdım duyuramadım sana,
Yankı yaptı heryer, çınladı sense uykuda,
Aç gözlerini artık, sevdiğimi anlasana,
Senin için akan gözyaşlarım dinmiyorsa,
Yüreğim her an, senin için çağlıyorsa,
Bil ki Leylan oldum ben, bu aşkta.
Pembe beyaz baharlardı ağaçları süsleyen,
Yemyeşil yapraklardı huzura erdiren,
Ya sen, sen sevdiğim beni görmeyen,
Kapalı kapılar ardındamıyım ben,
Erişilmez yollar mı bana gelen,
Sevmeyi yoksa haram mı ettin kendine,
Aşk bu kadar uzak mı sevdiğime.
Bir bilmecesin hayatımda çözemediğim,
Seni düşünmekten yorgun düşüyor bedenim,
Aşkın öldürdü gülmeyecekmiyim hiç gülüm,
Sevdayı yağmur gibi yağdırdın üstüme,
Kelebeklerle yolladın aşkı, kondu yüreğime,
Akan gözyaşlarım inci gibi hep göğsümde,
Yaradana sığındım sen den umut yok mu söyle.
Bana bakan herzaman gülen bir çift göz,
Hayallerimde ise bambaşkasın sevdiğim,
Rüyalarımda dokunduğunda titrediğim,
Gerçekte erişemediğim nasıl bir aşk bu,
Özleme, hasrete yenik düştü yüreğim,
Sevda okyanussa bırak alsın içine bizi,
Engel olma bu aşka, anlasana sevdiğimi.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:30 PM
Ermiş Dede Depremi Haber Verdi-Hikaye
Ayşe; annesi, babası ve iki erkek kardeşiyle birlikte gecekonduda otururlardı. Babası seyyar satıcılık yapar, annesi de evlere temizliğe giderdi. Ayşe orta sonda, kardeşleri de ilkokula gidiyorlardı. Zengin değillerdi ama mutluydular.Evlerinin karşısında uçsuz bucaksız mezarlık vardı. Bu çok eski,
tarihi yaşatan bir mezarlıktı.
Ayşe, içine kapanık fazla arkadaşı olmuyan biriydi.*******i çok korkar, yorganı başına kadar çeker, uyuyana kadar yatağın içinde titrerdi.Nedenini
oda bilmezdi.Hiçkimseyle de dertleşmezdi.Düşündüğü zaman ise, evlerinin karşısında ki mezarlıktan kaynaklandığı aklına gelirdi. Uykusu kaçtığı bazı zamanlar, odanın kapısının açılıp kapandığını hissederdi. Son zamanlar da
daha huzursuz ve korkak olmuştu. Birgün annesine anlatmaya karar verdi.
-Biliyormusun anne, *******i ben çok korkuyorum. Burdan taşınalım. Bazen kapı, açılıp kapanıyor dedi.Annesi,
-Olurmu öyle şey kızım, nerden çıkarıyorsun. Böyle birşey olmaz. Takma kafana rahat rahat uyu. Üstelik taşınamayız. Biliyorsun babanın durumunu dedi.
Ayşe bir çıkar yol bulamamıştı. Annesinin dedikleri korkusunu yenmesine sebep değildi. O gün kardeşinin doğum gününü kendi aralarında kutladılar.
Ayşe mutluydu. İçinden.
-Bu gece rahat uyuyacağım diye düşündü.Gece olunca yatağına yattı.
Kafasında okulda çözemediği bir problem vardı.Yine uykusu kaçmıştı.
Devamlı düşünüyor, kafasından sonuca ulaşmaya çalışıyordu. Birden kapı
kendiliğinden açıldı.Korkmuştu. Annesine bağırmak istedi.Soluğu çıkmıyordu. Yatağında titremeye başladı. O anda oda birden aydınlandı.
Gözleri kamaşmıştı. Şaşkın ve korkuyordu. Karşısında beyaz sakallı bir
dede duruyordu. Yorganı kafasına çekti. Titriyordu. O an bir ses duydu.
-Kızım beni dinle, benden korkma dedi.
Ayşe daha da çok korkmuştu.
-Bana bak kızım, beni dinlemelisin dedi.
Ayşe yorganı başından çekti. Dedeye baktı.
-Korkma kızım, sana kötülük yapmıyacağım. Seni uyarmaya geldim dedi.
Ayşe konuşamıyordu. Sadece dinliyordu. Dede:
-Kızım, aileni al ve bu evden uzaklaşın dedi.
Ayşe anlam verememişti.Ağzından zorla,
-Neden diyebildi.
-Biri geçe deprem olacak, hemen bu evden çıkmalısınız. On beş dakikanız var dedi. Ve kayboldu.
Ayşe ne yapacağını şaşırmıştı. Annesine, babasına ne diyebilirdi.İnanmazlardı ki ona. Bir de rüya görmüşsün sen derlerdi..
Aklına bir fikir geldi.Babası, kızkardeşini çok severdi.Halasının hasta ve onu çağırdığını söyliyecekti. Hemen babasının yanına gitti.
-Baba uyan, halam telefon etti.Eniştem evde yokmuş. Sen onu hastahaneye götürecekmişin. Annem ve biz çocukların yanında olacakmışız.
dedi.
Babası bir hışımla yataktan kalktı.
-Hadi hazırlanın gidiyoruz dedi.Kapıda külüstür bir arabası vardı.
-Ben arabayı çalıştırmaya gidiyorum. Siz de gelin dedi.
Ayşe apar topar bir bavul hazırladı.Tüm aileye yetecek kadar tıka basa bavulu doldurdu. Okulla ilgili kardeşlerinin ve kendine ait tüm gereçleri aldı.
-Anne. babamın parası varsa al yanına dedi.
Annesi şaşkındı. Neden kızım diye sordu.
-Anne biz yokken hırsız girebilir dedi.
Evi kapadılar. Arabanın yanına gittiler. Babası,
-Bu eşyalar da ne diye sordu. Kızına kızdı.
-Yarın geleceğiz. Bu bavulların işi ne dedi.
Ama kız kardeşi hasta olduğu için, bir şey demeden bavulları garaja koydu.
Arabayı çalıştırdı. Yüz metre gitmişti. Yerin altından büyük bir gürültü geldi.
Şaşırmışlardı. Deprem oluyordu. Arkalarına baktılar evleri yerle bir olmuştu.
Babası şoktaydı. kızına.
-Kızım anlat bana, ne oldu da bizleri apar topar evden çıkardın dedi. Ayşe.
-Babam halam rahatsız değil. Sizlerin evden çıkması için öyle söyledim.
Gece olanları babasına anlattı.Ailecek şaşkındılar.Sağ kaldıkları için şükrediyorlardı.Gerçekten halasına gittiler. Onlarda kapıdaydı. her yer
mahşer yeri gibiydi. Bir hafta sonra enkaz kalkmıştı. Ayşe'nin babası daha sağlam bir ev yaptırmak için uğraşıyordu. Ayşe'nin annesi de,
-İyiki kızım hatırlattın evden parayı aldık diyordu.
Ayşe yeni evindeydi. Artık daha sağlam ve daha güzel olmuştu.*******i
korkmuyordu.Bazı ******* kapı yine açılıyordu. Ama Ayşe alışmıştı. Dede
onlara iyilik yapıp uyarmıştı.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:31 PM
Feryatlarım Sonsuzlukta
Kasırga gibi, vurdun beni.
Yüreğim yerinden çıkacak gibi.
Sensizliğin hiç çaresi yok.
Kaldım buralarda ne yapabilirim ki.
Ben aşkın en güzelini, sen de tattım.
Sen de yaşadım sevgilerin en büyüğünü.
Seni ben de yaşattım kalbim acıyarak.
Özlemlerine katılarak sen de kayboldum.
Feleğim şaştı seni her gördüğümde.
Gel al beni artık, dayanamıyorum böyle.
Katık ettim günlerime doyamadım yine de.
Ah aşkım biliyor musun bu kalbim hep seninle.
Aşkı bilmeyen anlAyamaz hiç halimi.
Çöllerde yalnızım tek başınayım belli.
Feryatlarım sonsuzlukta duymuyorsun ki.
Sevgiye kucak açtım sonu gelmiyor ki.
Bir yanım sen de, bir yanın ben de.
Gözümde yağmur damlaları birikti sevgimle.
Yudum yudum içsem de doyamam kadehlerle.
Senin aşkın içimde, ben ise hep seninle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:31 PM
Fırtına
yeter be fırtına, esme bu kadar hızla.
nem kaldı alacak, ben den başka.
hep sevdiklerimi aldın götürdün
uzaklara.
beni yalnız, tek başıma bıraktın
bu diyarda.
hayatımı altüst ettin yetmedi mi.
bana bukadar hıncın, neden ki.
sana ne yaptım söylesene bana.
beni zavallı buldun
herhalde buralarda.
aşksız, sevgisiz bıraktın yetmedi mi.
yetmedi mi zulmün, verdiğin üzüntün.
madem bu kadar hışımla estin
herşeyi götürdün.
beni de götürseydin ya,
sevdiklerimin yanına.
beni esir ettin kendine, yalnızca.
yeter artık, esme bu kadar hızla.
üşümeye başladım görmüyor musun.
sarılacak beni ısıtacak
kimsem de yok artık.
tek başına, çaresiz, biçare kaldım
buralarda.
esme artık git sen de yoluna.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:31 PM
Fırtınalar *******imde
sevgi denizinde boğulan bedenim,
aşk çemberinde yanan yüreğim,
bir kuğu gibi süzülen düşüncelerim,
açlığa ve yalnızlığa mâhkum.
fırtınalar *******imde,
allak bullak eden özlemlerimle..
korku tüneli hayatım,içinden çıkılmayan
kabuslarla birlikte.
alev alev yanan, bir fırın yüreğim.
hep yanmakta..
aşkına hasret ruhum, herzaman savaşta.
limanlar dopdolu,
birtürlü içine almıyor beni.
yollarda sarhoş misali,seni arayan bu gönül,
daha kaç mevsim arayacak
solacak mı yapraklar gibi.
ruhum seninle dolu,
sen olmasanda..
kalbimde ki sevgi,
hep seni çağırmakta.
bağışıklık kazanan bedenim,
senin aşkınla..
yanma gönül, artık yakma da
bu aşk bana çok fazla.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:32 PM
*******
*******, bitmek bilmez *******,
uzayıp giden karanlığa gebe *******.
aklıma daha çok *******i geldiğini
bilir misin.
düşüncelerim, düşlerime karışır
hisseder misin.
bu kör *******de
daha düşünür oldum seni,
hayalinle başbaşa avunur oldum.
sen bana hem çok uzak, hem çok yakınsın.
çok uzak, kimbilir nerdesin.
çok yakın, taa kalbimdesin.
ağlamaklı olurum *******i,
yanlızlık ve sensizlikle,
bitmek bilmez *******.
artık *******i de sevmez oldum.
uykusuzluk, sensizlik, birde yanlızlık
hasret mi kalacaktım sana böyle..
herzaman *******e dost mu olacaktım.
nezaman aydınlanacak ruhum.
bende ki hüzün nezaman bitecek.
nezaman bir mum ışığı aydınlatacak
dünyamı,
gözlerim ağlamaklı *******de..
söyler misin nezaman gülecek.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:32 PM
*******im Seninle Dolmalı
Fırtınalar med cezir yarattı yüreğimde.
Öyle esiyor ki fırlatıyor beni yerlere
Sensiz hep birşeyler eksik içimde.
Boşluğu dolmayan, acıya boğan.
Bir rüzgar savurmuştu beni sana.
Mutluydum karşıma ilk çıktığında.
Ama o rüzgar oyun oynuyar bana.
Alıp götürüyor seni, hep uzaklara.
Aman vermiyor ayrılık herzaman aramızda.
Sevdam da tek kalmamalıyım yalnızca.
Ayrılığı istemiyorum uğramasın artık bana
*******im seninle dolmalı sonsuzluğa.
Dışarda yağmur gözyaşımla karışık
Öyle yağıyor ki benimle yarışta sanki.
Düşlerim içimde, hep yarım şimdi.
Yalnızlık kaybettiğim *******de gizli.
Deli bir özlem sardı bak yine içimi.
Elimde değil çok seviyorum seni.
Esmesin artık rüzgar uğramasın bize.
Yaşamayalım sevgimizi, ayrı yerlerde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:32 PM
Geçmişin Tekrarı Olmaz
bir çiy düştü menekşenin
üstüne.
soldurdu onu, bitirdi
sessizce.
hıçkırıklar, bağırmalar
sardı bahçeyi.
gözünde ki yaşlar,
hiç bitmeyecek mi.
kuşlar kadar hür olsaydı
ağlar mıydı böyle.
bu aşk yaraladı.
umutları da kalmadı yine.
oysa ne çok sevmişti.
aşkından deliydi sanki.
Leyla bile kıskanmıştı onu.
ama Mecnun yalnış kişiydi.
yıkılan kalp onarılmaz.
geçmişin tekrarı hiç olmaz.
elbet bu aşkta
küllenecek bir gün.
belki de
hiç bitmeyecek,
bir ömür sürecek..
taze bir çiçek gibi,
ruhunu süsleyecek.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:32 PM
Gelmen İmkânsız
Gözlerim büyüleniyor sana her baktığımda.
Dokunduğumda içim titriyor baştan aşağa.
Elektrik çarpsa iyi, olamaz bu daha kötü ya.
Ben çarpıldım sana, ah bu büyük aşka.
Denizde kulaç atıyorum sana ulaşmak için.
Her kulacımda bir aksilik çıkıyor niçin.
Nasıl sevgi bu, marotona çıkmış gibi,
Mehter marşını da geçti bir adım da iki geri.
Yağmurlar yağdı seller bastı her yeri.
Göletler oluştu yürümek çok zor şimdi.
Hep felaket, sende de sebepler çok.
Gelmen imkansız, bahane mi yok.
Şimdi de kar yağıyor hava felaket soğuk.
Hapis oldun orada, yollar geçit vermiyor.
Zaten niyetinde yok burda olmaya.
Ben alışığım beklemeye bir yarın olsa.
Hayat hep böyle mi geçmeli yalnız ve sensiz.
Ömürler tek başına mı tükenmeli sevgisiz.
Gönül sevdiğini ister kahve bahane derler.
Ben de seni istiyorum sen ol benimle yeter.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:33 PM
Gelsene
hadi aşkım, artık gelsene.
beklediğim sevgiyi, bana versene.
dilimde tüy bitti gel, gel demekten.
sense bir duvar oldun karşımda,
gerçekten.
sevginle kor oldum buralarda..
kulak misafiri bile olmadın bana,
ne kadar duyarsız birisin karşımda.
aşkımı hiçe saydın yıllarca.
artık yetti canıma, gel artık bana.
aşkınla, sevginle, gel yoluma.
yollarına gül dökeceğim
sonunda.
aşkından deli, divane oldum sana.
sendeyse tık çıkmıyor soluğunda.
vallahi hayret bir şeysin
sen aslında.
nasıl duruyorsun benim karşımda.
senin gibi, ilgisiz biri olamaz.
katı bir kalp mi taşıyorsun
vücudunda.
yoksa kalpsiz misin
söyle bana.
aşkından öleceğim yeter gel artık.
sevgimi sereceğim ayaklarına.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:33 PM
Gideceğin Her Yol
bir sevgi pınarından su içsem,
doyamam kana kana.
içimde ki ateşi ise, söndüremem
kalır ruhumda yana yana.
aşk çemberi sardı dört yanımı,
ben yandım yalnızca sana.
ne aşkmış bu Allahım yaktı beni bu sevda.
kavurdu küle döndürdü bak sonunda.
deli divane oldu gönlüm,
gözlerim kaldı yolunda.
beni ben den aldı bu sevda, kalamam
yanlızlığımla.
hadi sultanım gel artık,
dayanmıyor kalbim yokluğuna.
sensiz bir gün bile geçsin istemiyorum
yaşantımda.
aklım hep sen de
düşüncelerimde kayboluyorum
seninle.
öyle huzurluyum ki yanında,
kalbim ise dolu aşkınla.
böyle ayrılık olmasın yalnız kalmayayım böyle..
hep seninle olayım yalnız seninle yaşayayım
yanma gönlüm artık, yanma bu sevdaya.
içim tükendi bitti bu aşkla
kimse acımıyor.
sen gör acı sevdiğim bana.
al artık beni kollarına, bırakma bu yolda.
sensiz ömrüm olmasın hayatım
seninle dolsun.
gideceğin her yol,
yanlız benim yolumu bulsun.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:33 PM
Gidene Kal Diyemem
Yüreğimde bir coşku, bahar geldi diye mi,
Su oldum akıyorum sana, toprağa gibi,
Baharları sen açtırdın ben de sevdiğim,
Çılgın rüzgarlar kabimle bütünleşti şimdi.
Yıldızlara sundum aşkımı, kabul etti.
Sen nezaman farkına varacaksın ki.
Anlaşılmaz bir duygu, yüreğimi kaplayan,
Serseri bir mayın gibi, hep taarruzda,
Baharla mücadelede ki gönlümse aşkınla,
Otursak ağaçların altında yansak bu sevdaya,
Ellerimiz kilitlense salkım söğütlerin yanında,
Dudaklarımda ki buse, hep hasret sana.
Papatyalar, menekşeler can buldu baharda,
Toprak da binbir renk çiçek, seni hatırlatmakta,
Sen canımdın canımdan bir parçaydın oysa,
Araya ayrılık girdi Avrupa Asya arasına,
Araya ayrılık girdi yaktı beni hunharca,
Yandım gülüm yandım bu nasıl aşksa.
Sen unuttun aşkı, sevgiyi, anılarımızı belli,
Ben sevmişim, ben yanmışım umurundamı ki,
Olsun bende ki aşk bitmez sığar dizelere,
Sense kaybettiğine yan farkında olmasan bile,
Elbet bir gün sen de ağlarsın benim gibi,
Yandığında geri gelmem bunu bilesin sevgili,
Arkandan zambaklar, sümbüller soldu canım,
Hasret güneş oldu öyle yaktı ki içimi,
Sen umursamadın bu aşkı yanmadın ben gibi,
Yine de canın sağolsun sana kıyamam ki,
Sevmiştim seni, yine de kırıntısı içimde,
Gidene kal diyemem sevgin hep ben de.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:33 PM
Gitme Aşk Neolur
seni seviyorum delicesine,
sana aşığım ölümüne,
aşk kapıya geldi gitmedi geriye,
girdi şu zavallı gönlüme.
baharı müjdeler gibi yüreğim,
seller gibi coşkulu hâlim,
med cezir yaratan bedenim,
aşkına esir oldu şimdi.
anlamsızlığı yıktı denizler.
kaosları bitirdi depremler.
yangınlar da kalan yüreğim,
sen de tutuklu şimdi.
aşk girdap oldu aldı içine.
rüzgârlar savurdu nerelere..
ah bu aşk, mahvetti beni yine.
mecnun da bıraktı gitti.
yandın yine, ey deli gönül.
gözyaşların sel oldu şimdi.
bakmaya kıyamadığım sevgili,
hasretiyle yaktı bitirdi beni.
daldı gözlerim denizin mavisine,
seni hatırlatan sevgin de içinde.
aktı ruhumun derinliğine,
gitme aşk ne olur
kal hep benimle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:36 PM
Gitmene İzin Vermeyeceğim
ayrılığın her geçen gün, delip geçiyor
yüreğimi.
ne acıymış Allahım, sensiz yaşıyorum
sevgini.
bitmedi tükenmedi yedi bitirdi beni.
aşkın yaktı içimi, kor dan beterim şimdi.
seller gibi gözyaşlarım, durmuyor birtürlü.
sana aşık kalbimi dizginleyemiyorum inan ki.
hiç mi için sızlamaz duysana artık sesimi.
kurduğumuz hayaller nerede
söylesene şimdi.
sen de sevdin beni, biliyorum yalan değildi.
inkâr etme sevgilim, gözyaşlarından belliydi.
gözyaşların ben olsaydım aksaydı ta..içine.
bu kadar acı vermeseydin
ne bana ne kendine.
aşkımızı hiçe saydın yaşarken öldürdün beni.
sen de öldün sevgin içinde,
öyle değil mi.
yollarını gözyaşımla suladığım sevdiğim
gel geri.
bu kalp, sensiz atmıyor anlasana beni.
bu beden seni istiyor herzaman ki gibi.
kollarınla sarmanı özledim
öpüşünü de.
içten ve sıcak bakışların ise, hâlâ üzerimde.
gitmene izin vermeyeceğim
sevgin hep benimle.
bukadar severken ayrılmak yakışmaz
sevdiğim bize.
seninle olmak istiyorum bir ömür boyu,
sevginle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:36 PM
Göçmen Kuşum
bak bahar geldi bütün göçmen kuşlar geldi
sonunda.
bir sen yoksun göçmen kuşum,
bir sen gelemedin buraya.
gözlerim yollarda, ne zaman geleceksin
söylesene bana.
hep seni beklemekle geçiyor ömrüm,
biraz bana acısana.
bak aşkından deliye döndüm
seni beklerken buralarda.
sen de çok özledin beni, biliyorum
şaşkınsın oralarda.
aşkımızı yaşıyoruz ama yalnız, sen orada, ben burada.
kuşlar mutlulukla yuva yapmaya başladı ağaç dallarında.
bense mutsuzluğumla duvar ördüm etrafıma,
yalnızlığımla.
sevgimi bile içime gömdüm kalbim acıyor
yanlızca.
hadi göçmen kuşum gel bana, bekliyorum seni
gözyaşlarımla.
seninle deliler gibi uçmak, yağmurda ıslanmak istiyorum
var ya.
aslında yağmur bile ıslatamıyacak bizi, aşk bizi ıslattı ya.
off yine hasretin düştü içime yaktı, yıktı beni buralarda.
uçmayı bilsem var ya,
inan ki ben geleceğim yanına.
sevgi denizinde boğacağım seni, tatmadığın bir aşkla.
seni, seninle yaşamak istiyorum çılgınlar gibi sonunda.
ben yokken öpülsün diye,
dudaklarımla iz bırakacağım sana.
birlikte yaşamak varken,
gelmiyorsun göçmen kuşum bana.
yorulup düşmekten korkuyorsan, bırakmam seni,
yırtıcı hayvanlara asla.
sen benimsin yâr etmem onlara,
ölmekte olsa sonunda.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:36 PM
Gökyüzünde Aşk Bir Başka- Hikaye-
Sevgi neydi onun için, bilmiyordu. Ömrü yurtdışında yüksek tahsil yaparak yalnız geçmişti.Artık yüksek lisansı da bitmişti.Yaşamı, ailesinden uzakta, sevgisizliğiyle bütünleşmişti sanki.Yalnızdı aşka ayıracak vakti olma-
mıştı hiçbirzaman.Semra kendini kütüphane kurdu olarak hissediyordu.Artık
sevdiği memleketine dönecek, sevdikleriyle mutlu olacaktı.
-Sabah İstanbul'dayım diye düşündü.
Bu gece İngiltere'de son gecesiydi.Seneleri, çalışarak ve okuyarak geçmişti.
Sabah hava alanına gitmek için taksi çağırdı. Hareket etmişti.
Altı senedir Londra'yı benimsemişti. Alıştığı yerden de ayrılmak zor geliyordu ona. Ama içinde ki memleket özlemini senelere sığdıramamıştı.İşte
uçak kalkmıştı.Etrafını incelemeye bayılır kendince insanları tahlil ederdi.
Yanında ki beye gözü takılmıştı.
-Ne kadar da aptal ve şapşal bir tipi var diye düşündü.
Adam kırkın üzerinde gösteriyordu. Saçlarına hafif kırlar düşmüştü.
-Ama yüzü ne komik diye içten içe gülüyordu. Sonra kendi kendine kızıyordu bir yandan.. Bir saate yakın yoldaydılar. Hosteslerin ikramları güzeldi.Bir yandan da yarım kalan romanını okuyordu. Yanında ki adama gözü kaydığında da gülümsemesine engel olamıyordu.Birden uçaktan tuhaf bir ses geldi. Uçak sallanmaya başladı.. Hostes:
-Lütfen herkes kemerlerini bağlasın. Önemli birşey yok.
Ama hosteslerin paniği Semra'nın gözünden kaçmamıştı.Tüm yolcuların
yüzünde ki panik ve uğultulu sesler, uçağa yayılıyordu.
-Düşecekmiyiz diye Semra bir çığlık attı.
Yanındaki adam ise, sakinliğini bozmuyordu.
-Ne biçim adam bu...korkmuyor mu diye düşündü.
Adam duvar gibi oturuyordu. Biraz sonra hostes tekrar anons yaptı.
-Sayın yolcular panik yapmayın önemli birşey yok.Paris hava alanına iniş
yapacağız.Lütfen sakin olun.
Şükürler olsun güzel bir iniş olmuştu. Sonradan öğrendi uçağın motorlarından birinde arıza olduğunu...Ucuz atlatmışlardı.Bütün yolcular güzel bir otele yerleştirildi.Uçak bir gün sonra kalkacaktı. Ne yapmalıyım diye düşündü.
Çıkıp dolaşacaktı.Odasının kapısını açtı. Aynı anda yan odadan da biri çıkıyordu.
-Evet yanımda oturan adam bu dedi. Adam Semra'yı görünce...
-Merhaba dedi.
-Merhaba
-Ne yapmayı düşünüyorsunuz?
-Bilmem dolaşacağım.
-Benim de bilmediğim bir yer. Birlikte dolaşabilir miyiz?
-Neden olmasın dedi. Ama içinden de, bir bu şapşal eksikti diye düşündü.
-Önce kendimi tanıştırayım.İsmim Göksel. İstanbul Üniversitesin de
öğretim görevlisiyim.İngiltere'ye de bir konferans için gittim.
Adam karşısında konuştukça, Semra'nın şapşal diye düşündüğü adamın yerine, yakışıklı sayılabilecek hoş bir adam çıkıyordu.Semra düşüncelerinde utandığını hissetti.
-Eşimi geçen sene kaybettim. Bir tane oğlum var. O da okuyor dedi Göksel.
Paris'te birlikte dolaşıyorlardı. Göksel'in akıcı konuşması ve hareketleri,
büyülemişti Semra'yı. Hayatta kimseden hoşlanmamıştı.Üstelik şapşal dediği bir adam dan hoşlanmıştı.
-Ama birgün sonra ayrılacağım nasıl olsa diye düşündü.
-Off yaaaaa. sesi de ne biçim çıkmıştı ağzından.
-Ne oldu? Semra Hanım sıktım mı sizi.
-Hayır efendim. Ne demek. Aklıma birşey geldi de.Utanmıştı. Kendimi gülünç duruma düşürdüm.Şimdi şapşal ben oldum diye düşündü. Saat ikiyi geçmişti.
-Semra Hanım yemek yemeyi öneriyorum. Ne dersiniz?
-İyi olur efendim. Ben de acıktım zaten.
Bir restauranta girdiler. Göksel fransızca garsona birşeyler söylüyordu.
Niye fransızca bilmiyorum diye Semra içinden kendine kızdı.
-Siz ne yemek istersiniz. Ben birşeyler söyledim. Sizin bir tercihiniz var mı?
-Ben fransızca bilmiyorum. Siz kendinize ne söyledinizse, ben de yerim. Teşekkürler.
-Size sormadım ama bir de Bordo şarabı söyledim. Bana eşlik eder misiniz?
-Evet tabii memnun olurum.
Belki bana geçen şapşal yüz, bir kadeh şarapla kendine gelir diye düşündü Semra.
Ama gittikçe Göksel'den daha da hoşlanmaya başlamıştı.Göksel'in de bakışları ferklıydı.Onun da Semra'dan hoşlandığı belliydi. Yemekleri bitmişti.
-Kalkalım mı?
-Evet tabii.
Göksel hesabı çabucak ödedi.
-Ben de verseydim.
-Ne demek, olur mu. Ne düşünüyorsunuz? İsterseniz otele gidip dinlenelim.
Akşam sizi otelin restauratına davet etsem kabul eder misiniz?
-Tabii..memnun olurum.
Semra otelde yatağındaydı. Düşünmekten uyuyamıyordu.
-Allahım ne harika adam. Yok uyuyamam inip mağazadan bir kıyafet alayım. Mağazada kıyafetlere bakıyordu. Şimdiye kadar hep kapalı kıyafetler tercih etmişti.Bu sefer biraz vucut hatlarını gösteren, seksi bir kıyafet almalıyım diye düşündü. Evet güzel bir elbise bulmuştu. Biraz dekolte ve eteği yırtmaçlı,
bacağını gösteren bir elbiseydi.
Akşam olmuştu. Aynanın karşısından ayrılamıyordu.Herzaman topladığı saçını açmış, güzelce fırçalamıştı. Ne kadar da uzundu saçları, farkında bile değil di.Beline kadar gelmişti. Çok güzelim diye düşündü.Tam makyajını yapıyordu ki kapı çalındı.
-Semra Hanım.
-Efendim.
-Hazır mısınız?
-Evet geliyorum.
Hemen çantasını aldı. Kapıyı açtı. Göksel karşısındaydı.Beyaz takım elbisesi
içinde, turkuaz renginde bir gömlek vardı.Yakasının düğmesi açık, boynunda ki altın kolyeyle, beyaz atlı prense benziyordu.
-Buyrun gidelim.
Semra'nın nutku tutulmuştu. Şaşkındı. Sanki bir sihir adamı değiştirmişti.
-Gidelim diyebildi ancak.
Restaurantta masalar, mumlar ve güllerle süslüydü.İçerisi romantik bir havaya bürünmüştü.Bir yandan da orkestra da yemek müziği çalıyordu. Garson bir masa gösterdi. Oturdular.Göksel gözlerini Semra'dan ayıramıyordu. Semra ise, utanıyor gözlerini Göksel'den kaçırıyordu.
-Bu akşam tüm güzelliğin üstünde Semra.
-Teşekkürler.
Siparişi fransızcasıyla yine Göksel yaptı. Bir şişe şampanya söyledi.
Garson şampanya şişesini sallıyarak patlattı. Kadehleri doldurdu.
-Seni tanıdığım için mutluyum Semra. İyiki uçak bozulmuş.
-Ben de mutluyum.İyi ki bozulmuşt a seninle tanıştım.
Bir yandan da düşünüyordu. Uçak Fransa'ya inmeseydi Göksel aklımda hep şapşal bir adam olarak kalacaktı.Aslında çok yakışıklı, kibar ve kültürlü...
-Dans edelim mi Semra.
-Tabii neden olmasın sevinirim.
Göksel Semra'nın elini avuçlarının arasına almıştı bile.Semra elektrik akımına kapılmış gibiydi. Hayatı boyunca böyle birşey hissetmemişti. Göksel'in bedeninin Semra'ya değmesi ise, içini ürpertiyordu.
-Çok güzelsin Semra, sen den hoşlanıyorum. Belki de yıldırım aşkı ne dersin?
Sen ne düşünüyorsun benim hakkımda?
-Ben de sen den hoşlanıyorum. Ama nasıl oldu anlayamıyorum.
Göksel daha çok kendine çekti Semra'yı..
-Aşk bu olsa diye düşündü Semra.
Servis gelmişti. Masaya oturdular. Yemekler güzeldi. Şampanya ise, harika.
-Benimle evlenir misin Semra?
-Efendimmm. Hiç beklemediği ani bir soruydu.
-Evet sen den hoşlanıyorum. Ama seni tanımak isterim.
-Beni tanıyacaksın ve çok seveceksin canım..
Kıpkırmızı olduğunu hissediyordu Semra. Başını kaldırdı Göksel'e baktı.
Göksel'in elinde bir yüzük kutusu vardı.
-Bunu sana aldım.Beğeneceğini ümit ederim.
-Kabul edemem.
-Bak canım ben seninle evlenmek istiyorum.Birbirimizden hoşlanıyoruz. Beni
çok seveceksin. Ben sana aşık oldum.
-Aileme danışmadan karar veremem.
-Tamam ailene danış ama, bu yüzüğü parmağına takmama izin ver lütfen.
Semra yüzüğe baktı koca bir tek taş pırlantaydı.
-Ama bu pahalı bir yüzük, kabul edemem.
-Ne önemi var. Sen benim için herşeyden daha önemlisin.
-Teşekkür ederim dedi. Daha fazla da ısrara da dayanamadı parmağını uzattı.
Yüzük harika yakışmıştı parmağına... Semra'nın gözünden sicim gibi yaşlar iniyordu.
-Şimdi ne oldu?
-Hayatımda hiç aşık olmadım mutlu da...Şu an çok mutluyum. Ben de sana aşık oldum.
İçinden de nasıl olur? hiç beğenmediğim bir erkeğe, nasıl aşık olabilirim diye
düşünüyordu.
-Yemeğimizi yedik. Bahçede dolaşalım mı biraz, ne dersin?
-İyi olur şampanya dokundu biraz.
-Şu banka oturalım mı?
-Tabii.
-Gözümü senden alamıyorum. Yıldız gibi ışıl ışılsın karşımda.
Yavaşca uzanıp Semra'nın dudaklarından öptü.
Hayatında ilk defa hoşlandığı biri tarafından öpülüyordu. Kızardığını hissetti..
-Gidelim mi. Uykum geldi de.
Tabii canım. nasıl istersen.
Sabah olmuştu ve uçaktaydılar. Düşünceleri nasıl da değişmişti.
Bir günde yanında oturan şapşal dediği adama aşık olmuştu. Şimdi yanyana,
elele oturuyorlardı.Tek düşünceleri evlenmekti.Göksel hemen isteyecekti Semra'yı ailesinden. Ve mutlu bir hayatları olacaktı. Bu sefer de mutluyum diye bağırmak geldi içinden.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:38 PM
Gönül Bahçende Bir Menekşe
oysa rüyalarımızı bile paylaşmıştık
seninle.
yine gözüm yolunda,
hep beklemekte.
dolu dolu yaşlarım, herzaman ki gibi
benimle.
antlar içmiştik ayrılmayacağız diye.
ama yoksun nerdesin
hangi bilinmeyen de.
içtiğim suyun, yediğim yemeğin,
tadı da yok şu anda.
bir hançer saplı yüreğime,
çıkması ise imkânsız.
hep hayallerde yaşıyorum
bedenim cansız..
eğer aşk buysa, acılara boğacaksa
istemiyorum.
bıraksın beni yalnızlığa.
dayanmak zor sensizliğe,
içimde yanan sevgiyle,
hasretine.
aldığım her nefesim,
sensin sevdiğim.
ömrümün yettiği kadar,
yalnız
seni seveceğim.
yollarımız ayrı ama,
kalplerimiz bir.
birgün birleşecek.
bizde ki hüzünde bitecek.
ümitsizce yaşanmaz bu dünyada
alışmak istemiyorum yokluğuna.
gönül bahçende bir menekşe,
aşkına susamış hep seni beklemekte.
onu öldürmek ise,
yalnız
senin elinde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:38 PM
Gözlerim Yollarda
gözlerim yollarda, seni bekliyorum.
ağlamış, kızarmış,
yüzümde ki düşüncelerle,
*******im, uykusuzluğumla bütünleşmiş,
vaziyette,
erkeğimi bekliyorum pencerede.
yoluna kurban olduğum, canımı esirgemediğim.
sevgisini içine gömdüğüm,
sevdiğim neredesin.
sensiz olmuyor diyorum şarkılarımda..
dilime tespih ettim hep aynı şarkıyı söylüyorum.
mutluluk, benim için, yalnız sensin.
üzgünüm ve gözlerim yollarda.
gözyaşlarım, birtürlü dinmek bilmiyor.
esir oldum kalbine, sevgine ve sana.
elimde sigaram bitmiyor
birbiri ardına.
hayatım bir cehennem ama gözlerim yollarda.
tek büyük mutluluğum seni beklemek..
hasretin yüreğimi parçalıyor sanki,
sensiz yaşayamıyacağımı sen de biliyorsun.
bir gün geleceğini biliyor ve bekliyorum.
en büyük mutluluğum, sana kavuştuğumda olacak,
İnan bana..
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:39 PM
Gözlerin
gözlerine bakamazdım
içim bir hoş olurdu.
sanki beni biryerden,
biryerlere götürüyordu.
dalardım gözlerinin güzelliğine.
coşardı içim, hiçbiryere sığmazdı.
ilk karşılaştığımız günü hatırlıyorum.
gözlerimiz, birbirimize bakışımız.
o an büyülenmiştim.
kaybolmuştum gözlerinde.
hayranlık duymuştuk birbirimize.
zamanla esir olmuştum
o güzel gözlerine.
aşk, sevgi neydi benim için,
belki de seni tamamlayan
gözlerin.
uykusuz *******imde seni düşünürdüm.
ilk aklıma gelen, tabi ki gözlerin.
sana hasret kalabilirim ama,
gözlerine asla.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:42 PM
Gözlerin Yakmıştı Yüreğimi
Dolaştım dağlarda, kırlarda,
Bir çiçeğe sokuldum yüreğimde ki aşkla,
Harikaydı kıyamadım koparmaya,
Seni seviyorum benim aşkım olsana,
Hayatı yaşatıp sevgiyi bana tattırsana,
Hayır dedi çiçek, şaşkınlıkla,
Ben bağlıyım toprağa ne faydam olur ki sana.
Aradım günlerce haftalarca,
Meyvaları boldu gittim ağacın yanına,
Ne güzelsin meyvaların kokuları yaymış etrafa,
Aşkım olurmusun kalsam yanında,
Yaradan bağlamış beni toprağa,
Sevgim meyvalarım, yapraklarım can verir hayata,
Sana faydam olmaz güç vermekten başka.
Bir ırmaktı akıyordu gürül gürül,
Sarılmak istedim hasretle, özlemle ona,
Dur dedi ne yapıyorsun derdin ölmek mi.
Ben ancak kavuşurum denizlere,
Uçsuz bucaksız dağları aşarak giderim sevgilime,
Benden sana yar olmaz git işine,
Ara aşkı başka başka yerlerde.
Bir yağmur damlasıydı yanaklarımdan aşağı düşen,
Şiddetiyse ıslatmıştı saçlarımı farketmeden,
İşte aşk bu, deli gibi seviyor dedim beni,
Sevmek değil derdim hayat vermek toprağa,
Toprakla kavuştuğumda bizim aşkımız bir başka,
Tek sevdiğim toprak sen canından birini bulsana,
Kırılan yüreğim, gözlerim ise kaldı arkada.
Bir kuştu renk cümbüşüydü üstü,
Söylediği namelerle başımdan aldı aklımı,
İşte sevdiğim, harikalar yaratıyordu bana,
Sevgilim olsana kollarıma koşsana,
Ben aşığım güle, batmıyor dikeni bile olsa.
Benden fayda yok sana anlasana,
Bırak beni sevdiğimle başbaşa.
Kırıktı ümitlerim yürüyordum yalnızca,
Anlamadan aniden çıktın karşıma,
Gözlerin yakmıştı yüreğimi, aşkın ise ruhumu,
Kıvılcımlar uçuşuyordu bedenlerimize,
Aşıktım işte bulmuştum sevgiyi seninle,
Gözlerimden akıyordu yaşlar aşk ile,
Seviyordum seni bırakamazdım kimseye.
Ömrüm seninle geçti aşkı sindire sindire,
Sevgin bir an olsun çıkmadı hep doldu yüreğime,
Bir hayattın candın candan da tatlı bir baldın.
Bir nefes gibi doldun ciğerlerime,
Bir rüzgar gibi işledin bedenime,
Pınar gibi öyle aktın ki sevginle,
Seni seviyorum bana verdiğin aşk ile.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:42 PM
Gözlerinde Kaybolmuşum
İşte, gök ve deniz, ikisi de karşımda.
Ne güzel de tamamlıyor sonsuzlukta.
Bir gemi güvertesinde martılarla birlikte.
Yol alıyorum Marmara'nın güzelliğinde.
Yanımda sen ve bana olan sevginle.
Bir martılara bakıyorum bir de sana.
İçim kıpır kıpır, deniz dalgası gibi.
Elinde simit, martılar önünde.
Bir canlı tablo sanki karşımda.
Her ada, bir resim misali,
Büyülüyor beni, aşkın da.
Sen çocuk, martılar çocuk.
Oyun oynuyorsun sanki, onlarla.
Ben ise, gözlerin de kaybolmuşum.
Tüm sevgimle, ikinizin arasında.
Dalıyor gözlerim bir denize, bir sana.
İkiniz de bir bütünsünüz karşımda.
Hırçın dalgalarda seni görüyorum.
Sevgin boğacak seni, bilemiyorum.
Ben bu aşkı, hiç anlayamıyorum.
Doğa harika, adalar ise pırlanta.
Öyle değil mi söylesene bana.
Bu aşk, sen de bir başka.
Kapılmışsın sanki denizin dalgasına.
Müthişsin sende ki, bu aşkla.
Kalbimde ki feryadı bir susturabilsem.
Belki de hep yanında olacağım.
İçimde ki lavlar bir küllense.
Bak sen o zaman bende ki, aşka.
Saracak bedenini, büyük bir hazla.
Sevgim, kalbim sana mutluluğumuza.
Gözlerinde kaybolmuşum aşkımla.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:43 PM
Gözyaşı Dinmeyen Prenses-Hikaye
Birzamanlar yürekleri sevgiyle dolu, bir sevgi ülkesi varmış. Herkes mutlu ve huzur içinde yaşarmış.Günleri şen kahkahalarla ve neşeyle geçermiş.Krallıkla idare edilen bu ülke de halk, kral ve kraliçelerini çok severmiş. Bir de güzel mi güzel prensesleri varmış. Uzun beline kadar sarı saçları, uzun boyuyla bir kuğu gibiymiş.Onsekizine gelen prenses hep ağlarmış. Bu durum kralı ve karaliçeyi çok üzüyormuş. Bir çare bulamamışlar kızlarına. Güzel prenses günden güne solmaya başlamış. Kral dünyanın dörtbir yanına haberciler salmış.Beyaz güvercinlerin ayaklarına mektup yazıp uçurmuş.
--Prensesimizin gözyaşlarını kim dindiriirse o kişiye, istediği herşeyi vereceğim. Altınlara boğacağım diyormuş.
Çok uzaklarda kimsenin bilmediği bir dostluk ülkesi varmış. Burası da cennetten bir parçaymış sanki. Herkes özgür ve dostmuş birbirine. Hayvanlar bile mutlu, özgürce dolaşırmış heryerde. Burda av yasağı yokmuş. Hayvanların konuştuğu tek ülkeymiş. Prens birgün canı sıkılmış bahçe de dolaşıyormuş. yanına bir geyik gelmiş.
--Prensim derdin ne. Neden bukadar üzgünsün.
--Bilmem. Değişikliğe ihtiyacım var. Denizlere açılsam belki mutlu olurum.
O anda beyaz bir güvercin gelip prensin omuzuna konmuş.
--Merhaba Prensim. Size bir haber getirdim. Ayağımda ki kağıtta yazıyor.
Prens güvercinin ayağında ki kağıdı açmış okumuş.
--Tamam işte. Canımın sıkıntısı gidecek. Hemen sevgi ülkesine gitmem gerek.
Sağa sola emirler vermeye başlamış.
--Yelkenliyi hazırlayın. Yolumuz uzun. Yiyecekleri tedarik edin. Yarın denize açılıyoruz.
Kral ve karaliçe oğullarının bu ani hareketine şaşırmışlar.
--Teo nereye gidiyorsun. Bilmediğin bir yer. Biz sensiz ne yaparız diyormuş
kral babası.
--Oğlum gitme kurda kuşa yem olursun. Tek evladımızsın. Yapma diyormuş annesi.
Ama prens kararlı.
--Gitmem gerek. Bakın bana çok iyi gelecek. İçimde ki sıkıntı da gidecek.
Kral ve kraliçe tek çocuklarıyla başedemediklerini anlamışlar.
Yarın olmuş ve yelkenli denize açılmaya hazırmış. Yelkenli hareket etmiş. O sırada cebinde bir hareket.
--Aaaa bu da ne.
Cebine çok sevdiği sincabı saklanmış.
--Sen ne arıyorsun ağaçlar da ve bahçe de olman gerekiyordu. Senin ne işin var burda. Bu uzun yolculuğa dayanabilecek misin.
--Sizi yalnız bırakamam. Siz nerdeyseniz ben ordayım demiş sincap
Günlerce okyanuslar da yol almışlar. Kimi zaman fırtınaya tutulmuş. Kimi zaman da batma tehlikesi geçirmişler. Aradan altı ay gibi uzun bir zaman geçmiş. Prensin saçları uzamış. Saç sakal birbirine karışmış. Ama içinde ki umut ve heyecan onu mutlu ediyormuş.
Karşıdan Sevgi Ülkesi görünmüş.
--İçimde öyle bir heyecan var ki diyormuş prens.
Üzerinde ki güzel giysileri çıkarıp tayfalardan birinin eski kıyafetini giymiş. Tanınmak istemiyormuş.
Karşıdan muazzam saray görünüyormuş. Tayfalara emir vermiş.
--Tekbaşına gideceğim. Sizler rahatınıza bakın.
Sarayın kapısında ki muhafızlar üstü başı eski yabancıyı görünce..
--Sen de kimsin. ne arıyorsun sarayın etrafında diye sormuşlar.
--Ben çok uzaklardan geldim. Prensesimizin gözyaşlarını dindirmek için.
--Peki gir içeri o zaman.
Bahçe harikaymış. Binbir çeşit çiçekle renk cümbüşü içersindeymiş. Harika bir havuzda birsürü balık yüzüyormuş.
O sırada prenses bahçede nedimeleri ile dolaşmaya çıkmış.
--Bu güzel kız da kim.
--Ben şimdi öğrenirim demiş sincap.
Bir koşada ağaçlara tırmanmış. İki dakika sonra prense
--Prenses o işte.
--Ne güzel bir kız. Hadi yanına gidelim.
--Merhaba prenses.
--Siz de kimsiniz.
--Ben çok uzaklardan geliyorum. Sizinle tanışmak için.
Prensesin o güzel yüzünde gözyaşlarını görünce prens çok üzülmüş. O sıra
sincap prensin cebinden çıkıp omuzuna tırmanmış.
--Merhaba Prensesim.
--Prenses hayret içersinde sincaba bakmış. Ve o anda gözyaşları durmuş.
Hayretle..
--Bu konuşuyor. nasıl olur.
--Bu bir mucize demiş prens. Gözyaşlarınız durdu.
--Prenses de hayret etmiş. Ağlıyan yüzü gülen bir yüze dönüşmüş.
O sıra kral balkondan kızını ve yabancıyı izliyormuş.
--Muhafızlar getirin bu yabancıyı. Kızımın gözyaşlarını durduran bu yabancı kim.
Muhafızlar prensi kralın yanına getirmişler.
--Söyle yabancı kimsin. Biricik kızımın gözyaşlarını nasıl durdurdun. Yoksa büyücümücün.
--Hayır efendim ben dostluk ülkesinin prensiyim.
--İspat et o zaman. Üstün başın çok berbat bir halde.
--Prens olduğum anlaşılmasın diye böyle giyindim.
Cebinden kraliyet ailesine ait yüzüğü krala götermiş.
--Hemen Prensi rahat ettirin. Banyosonu yaptırıp akşam yemeğine hazırlayın diye emir vermiş kral.
Akşam olmuştur. Prens güzel kıyafetleri içersinde muhteşem gözükmektedir.
O sırada prenses de gelir. Harika bir güzelliğe sahip olan prensese prens aşık olur.
--Prensim söyle bana dile benden ne dilersin. der kral.
--Efendim sizden maddi birşey istemem. Çünki herşeye sahibim. Ben kızınızı istiyorum. Eğer uygun görürseniz.
Aslında kralda Teo yu çok beğenmiş.
--Bir kızıma sorayım.
--Marya söyle kızım. Teo seninle evlenmek istiyor. Ne dersin.
--Babacığım siz nasıl uygun görürseniz.
--Tamam o zaman kırk gün kırk gece düğün yapılacak. Haber salın dünyanın dörtbir yanına düğünümüz var.
Prens ve prenses çok mutlu, harika dillere destan bir düğün olmuş.
Prens Prensesi almış ülkesine doğru denize açılmış. O sıra iki cebinde de anlamadığı hareketler olmuş. Bir de baksın ki. Sincabı da bir eş bulmuş kendine.
Prens ve prenses kahkalarla gülmüşler.
Sevgiyle dostluk birleşmiş. Seven yürekler herzaman dostunu bulur. Hep sevgiyle dostça kalın.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:43 PM
Gözyaşlarıma Kızıyorum
Doldu yine gözyaşlarım senin aşkınla.
Sağanaktan beter akıyor baksana.
Ben ağlamayı bilmezdim yaşamımda.
Ey aşk, kör ettin gözümü yaşlarım sana.
Sevgi denizinde, dalgaların karaya vurduğu gibi,
Ben de sevdalandım sevdiğim sen de kaldım şimdi.
Bu kalp nasıl atacak sensiz, dursa ya artık yerinde.
Aşkın sır gibi saklı içimde, sevginse yüreğim de.
Gizli dünyam da yalnızdım çaresizdim belki.
Kendimce mutluydum üzüntüler zevkimdi benim.
Ama şimdi bir de sensizlik, perişan etti beni.
Sen ise mecnun, bu sevda yaktı yüreğimizi.
Bir tiyatro oyununda oynuyoruz birlikte, seninle.
Arıyoruz bulamıyoruz birbirimizi, hiçbir yerde.
Aşk saklıyor bizleri, ayrı ayrı yerlerde.
Saklambaç oyunundan beter, gelsene sevgime.
Özlemim daha da çoğaldı inan ki bugünler de.
Gözyaşlarıma kızıyorum çağlayandan beter oldu diye.
Sen de ağlıyorsun biliyorum sende ki özlemimle.
Bukadar severken ayrılık, yakışıyor mu bizlere.
Özledim sevgilim, özledim ben de kalan herşeyini.
Hasretine ise dayanmıyor yüreğim istiyorum artık seni.
Biz esiriz birbirimize ama ayrı ayrı dünyalardayız şimdi.
Yeter artık kır zincirleri, bitsin bu ayrılık yeter ki.
Bak kutup yıldızı elimde, sen de olmalısın yalnız benimle.
Hediyen hep saklı ben de gönlümün en güzel yerinde.
Sevgi çiçekleri açıyor tenimde, seni her gördüğümde.
Yine açmalı çiçekler,seninle olmalıyız hep birlikte.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:44 PM
Gül Yanmış Bülbüle
Ne aşk bu, gül yanmış bülbüle.
Bülbül sevdasından deli divane.
Aramış sevdiğini döne döne.
Sonunda bulmuş güzel bir bahçede.
Aşkım sultanım bu ne güzellik.
Sensizlik benim için bir hiçlik.
Bülbülüm prensim nerelerdeydin.
Ben sensiz harap, biçareydim.
Aşkın tutuşturdu geldim sana.
Gülün uğruna ölmekte olsa.
Pınardan su içsem doya doya.
Kanamam sensizlik olmasa.
Yolları aştım bak geldim sana.
Hadi gidelim buradan yuvamıza.
Sensiz yapamam ben bu aşkla.
Öleceğim yoksa inan bana.
Sensizliğe dayanamam aşkın içimde.
Yakıyor beni bak gündengüne.
Sarardım ben öleceğim belli.
Durma git görme bu halimi.
Gülüm beni bırakıp gidiyorsun nereye..
İnan bir sürü güzel gün var önümüzde.
Bu sevgiyle ne yaparım seni görmeyince.
Zaten deli divaneyim ben de ölürüm seninle.
Gül büktü boynunu düştü yere.
Bülbül çaresiz nereye gitse.
Döndü durdu gülün etrafında.
Yalvardı yakardı Allaha..
Ben yaşayamam gülüm nereye gideyim.
Ölmek istesem de nasıl öleyim.
Al Rabbim benim de artık canımı.
Ben gülümsüz ne edeyim.
Uçtu uçtu çarptı ağaçlara.
Kanatları kırık düştü gülün yanına.
Birlikte gittiler hakkın huzuruna.
Birkere de sevenler mutlu olsa ya.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:44 PM
Güle Güle Sana-Deneme
Sevgiydi sana uzattığım el. Çok düşündün canım, o kadar düşündün ki vazgeçtim artık sen den. Ne bırakıyorsun ne de vazgeçiyorsun. Anlayabilsem ne yapmak istediğini. Bir bilebilsem düşüncelerini. Git diyorum gitmiyorsun. Kal diyorum kalmıyorsun. Beni iki arada bırakıyorsun.
Özleme, hasreteydi verdiğim savaş. Artık ne özlem, ne hasret ben de olacak. Belki de bir nefes alacağım. Bitti diyeceğim.
Yine karşımdasın bitti diyemiyorum işte. İnsan ya yürekten sever, ya da arkasına döner gider. Beklediğin ne? İstediğin ne? benim için ya hep ya da hiç dir. Ya hep benim ol ya da hiç olma yanımda. Git artık bence git.
Sevgi pınarlarını sunmuştum sana içmedin. Gönül bahçemden binbir renkte çiçekler yolladım umursamadın. Kadehlerle aşkımı verdim ellerine, yudumlamadın. Gölgem misin benim? yetmedi mi eziyetin. Daha ne istiyorsun? Ne istiyorsun ben den. Çek git artık yoluna, bırak beni yalnızlığımla. Sensiz hayat daha güzel, mutluyum inan bana.
Artık gel demeyeceğim. Yolunu ise hiç gözlemeyeceğim. Biliyormusun artık yüzümü bile göremeyeceksin. Sana yasak koydum. Yüzüm yasak, sevgim yasak sana, aşkım ise çoktan bitti. Özleyen sen, hasret çeken sen olacaksın. Yerlerimiz değişti seninle, ben sen, sen ben olacaksın. Kaçan kovalanırmış herzaman. Sen kaçtın ben kovaladım. Ama artık yoruldum. Bitti artık. İnanmıyorsun değil mi bittiğine.. İnanamazsın tabii. Her döndüğünde yüreğimi açtım sana. Kucak dolusu sevgimi verdim avuçlarına. Sen ne yaptın fırlattın attın avuçlarından.
Çok sabrettim olmadı. Herkes yoluna diyeceğim artık. Herkes yoluna..
Bu masal da böyle bitti. Birzamanlar sevmiştim. Çok sevmiştim seni. Affetmeyeceğim yalanlarını, affetmeyeceğim hiç seni. İp koptu artık, düğümlenemez ki.. Sen yoluna ben yoluma. Görüşmemek üzere güle güle sana.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:44 PM
Günaydın Sabaha
Kuş cıvıltılarıyla uyandım bu sabah,
Güneş öpüyordu yanağımdan doyasıya,
Açtım pencereyi baktım dışarıya,
Hem şarkı söylüyor,
Hem raksediyordu kuşlar çınar ağacında.
Günaydın doğa, günaydın beni ısıtan güneşim,
Günaydın ciğerlerime dolan hava,
Yaşamak ne güzel, hissedip doyasıya..
Sevmek ne güzel, sevdiğinle yanarcasına,
Hasret bile, güzel geldi bu sabah bana.
Yeşil fincanım elimde yudumlarken sevinçle,
Hep aklımdasın gözlerin gibi daldım yeşillere,
Günaydın diyorum olmayan tüm hayallerime,
Günaydın diyorum sevgiye hasret günlerime,
Hayatımın anlamı sen, günaydın sevdiğime.
Baharlar açtı pembe beyaz dallarda,
Gelinlik giymiş ağaçlar, süslenmiş boydan boya,
Harika duygular yaşatıyor yeni gün bana,
Yüreğim cıvıl cıvıl kuşlarla yarışta,
Bağırmak geliyor içimden günaydın sabaha.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:44 PM
Güneş Gibi Yakma Beni
Bir hüzün vardı yüzünde,
Beni bırakıp giderken sessizce,
El sallaman bile anlamlı,
Yüreğimi deşiyordu ince ince,
Kal desem kalır mıydın benimle,
Işığım olur muydun geceme,
Aydınlatır mıydın ruhumu, gökyüzündeki ay gibi,
Sıcacık yüreğime yansır mıydın ateşinle,
Erimek istemiyorum güneş gibi yakma beni,
Karanlık uzak olsun aydınlat yüreğimi,
Gözümde ki yaşlar dinsin güldür yüzümü,
Seni seviyorum
Anlasana artık beni,
Ayrılık aşkı nasıl körüklüyor bir bilsen,
Yangınlar işledi içime kalbimse derbeder,
Yaralı gönlüm hep bu aşkla beraber,
Çevirsek zamanı geriye,
Tekrar yaşasak mutlu olsak seninle,
Keşke mutluluklar hiç bitmese,
Bir ömür hep böyle sürse.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:44 PM
Güneşler Doğuyor Geceme
hergün seni severek ölmek,
ne demek bilir misin.
nefesin nefesimdeyken,
özlemi düşünebilir misin
kollarınla sardığında,
sensizliği hissedebilir misin
yıkılsa yüreğim, yine acımaz.
bende ki sevgin öyle büyük ki
hiçbiryere sığmaz
öyle bir sevda var ki içimde,
sevginle birlikte,
beyaz bir gül gibi,
temiz, kirlenmemiş
saf bir çocuğun ruhu sanki.
her gördüğümde,
bir titreme alıyor beni,
kuşun çırpınışını andırıyor
yüreğim.
hergünüm bir bahar,
güneşler doğuyor geceme,
aşkın yakıyor bedenimi..
ahh böyle bir aşk olamaz
masallarda sanırdım
buldu beni.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:44 PM
Güzel İstanbul'um
tüm mutluluklarımı, tüm acılarımı,
sen de yaşadım.
Beyoğlu sokaklarında kalabalığa karıştım.
kendimi unuttum
sevgin içimde büyüyerek.
canım sıkıldı Boğazda yürüyüşe çıktım.
inci gibi dizilmişti köprülerin.
ben sana aşığım, güzel İstanbul.
seni kimseyle paylaşamam
kıskanırım.
bütün şairlere konu olan,
sen değil misin.
ya yazarların sevgilisi.
bütün insanlara kol kanat geren,
tarihiyle insanları büyüleyen İstanbul.
camileriyle, medreseleriyle,
turistlerin cenneti.
kalabalık insanlarla bütünleşen gücün,
aşkları sonsuzlaştıran Emirgan'ın.
yedi tepenin yükseldiği, mekânın.
nasıl aşık olunmaz sana, İstanbul.
seni kimselerle paylaşamam ben.
içimdeki sevgin, dolup taşar herzaman.
bu bende ki aşkın,
sonsuzluktur benim için.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:45 PM
Güzel Kokunla
kokunu özledim.
beni mahveden güzel kokunu.
kollarınla sardığında,
burnuma gelen, o güzel kokunu.
bazen evime sıkıyorum.
seni yanımda hissetmek için,
duygularım daha da yoğunlaşıyor.
kokunu duyduğum da.
sana olan özlemim,
daha da artarak çoğalıyor.
içinden çıkılmayan, bir çıkmaza giriyorum
sanki,
kokun benimle, ama sen yoksun sevginle.
yatağa uzanıyorum aklım hep sen de.
düşüncelerimle, kokun karışıyor
beynimde.
hayallerimde sen, aklımda sen,
bitmek bilmeyen özleminle.
seni ve seni tamamlayan,
güzel kokunu özledim.
ruhumun derinliklerinde, hissettiğim kokunu.
böyle bir aşk, ancak mis kokunla tamamlanır.
ah aşkım,
birde sen olsan yanımda..
değme gönüller, ben den mutlu olamaz.
seninle ve seni tamamlayan,
kokunla.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:45 PM
Hangi Çiçekte Gizli Aşkımız
Zamansız gölge düşmeyecek sevdama.
Daima seven kadının olacağım hayatında.
Çok şey istemem bebeğim, sev yeter ki.
Tek mutluluğum sensin, bu hayatta.
Yağmur yağarken bütün şiddetiyle,
Islandım durdum bende ki aşk ile.
Hep özlemle geçen bu ömür,
Yağmurdan beter etti sevginle.
Gökkuşağının yedi rengi üstümüzde.
Işıl ışıl parlıyor seni her gördüğümde.
Renk renk bezenmiş bahçelerde,
Hangi çiçekte gizli aşkımız söylesene.
Kördüğüm ******* de bekledim seni.
Hasretinden yandım tutuştum belki.
Tek güneşimdin beni ısıtan yakan.
Ama yıkılmadım senindim çünki.
Senle başlayan senle biter birtanem.
Bir kuş gibi, kanatlanıp uçtuğunda,
Biliyorum benimle olacaksın daima.
Sonsuzlukta ve ilelebet bu hayatta.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:45 PM
Hasret
seni düşündüğüm,
*******den biriydi yine.
tek umudum, sevdiğim sendin
sen..
içimde öyle bir coşku var ki
gittikçe büyüyen.
o an sevgimin yoğunluğunu,
yaşıyordum ben.
hasret hastalık gibidir.
insanın içini sarar.
bitmek bilmez tükenmez
ancak insanı tüketir.
hasreti yaşayan bilir.
tüm benliğinde hissederek..
sevgiliye hasret, evlâda hasret
saymakla bitmez ki.
şu an içim dopdolu sevginle,
gözümde ki hayalinle.
hasret duygusu,
duygularımı daha da körüklüyor.
gözümde ki yaşlar,
birbiri ardına sıralanıyor.
kendimi kaybediyorum üzüntülerle.
kalbimin ritmi bile değişti
hasretinle.
ağlıyorum, ağlıyorum
sana kavuşma ümidiyle.
elbet birgün bitecek bu hasret,
bu özlem.
ama benim çektiklerim,
gözyaşlarımla,
herzaman kalacak içimde,
bir parça kırıntısıyla.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:45 PM
Hasret Kokunda Öldüm
Savrulur toprak, rüzgarın etkisiyle.
Ben de koşarak geldim bak sevgine.
Yüklenir yağmurlar bulutlara şimşeklerde.
Ben de yağmur gibi aktım sana, kalbine.
Seni bitmeyen *******imde sevdim.
Olmak bilmeyen sabahlarda özledim.
Seni o kadar çok sevdim ki birtanem.
Bana gelen, hasret kokunda öldüm.
Bir bankta denizi seyrederken el ele.
Biz de daldık aşka, tüm sevgimizle.
Nefesin içimde yoğunluğun ben de.
Arzular hücre hücre yayıldı bedenime.
Bana yakıp verdiğin sigara da.
Dudaklarını hissettim içtiğim anda
Tenim tenine değer gibi, ürperdim.
Sigara yandıkça ben de yandım aşkınla.
Eğer birgün nehirler taşarsa.
Denizler ise, evleri basarsa.
Volkanlar patlar dünyayı yakarsa.
İşte o zaman sevgim bitecek sana.
Bu tutkun gönül yanacak sana ömrünce.
Aşkı kalbinde ölecek, tüm sevgisiyle.
Bu sevgi mahşerde de bitmeyecek.
Birlikte olacağız orada da seninle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:45 PM
Hasretin Yaktı Beni
Ağlıyorum şu an sessiz sessiz.
Gözümde ki yaşlar hiç dinmiyor ki.
Bir ateş gibi aşkın, kavuruyor içimi.
Hep artıyor özlemin, mani olamıyorum ki.
Aşkın faturası, bu kadar ağırsa,
Neden biz aşık olduk söylesene bana.
Dört bir yanıma, sisler indi şu anda.
Göz gözü görmüyor mutsuzluk yakamda.
Gözyaşları hep yıkıyor bedenimi.
Seni sevmekte yetmiyor artık bana.
Bir çiçek açtı gönlümde solmayan.
Renk renk ışıltısıyla beni mahveden.
Sevgiye susamış bir kalp taşırken,
Sen çıktın karşıma beklemeden,
Öyle bir aşk verdin ki bana,
içimi titreten beni, perişan eden.
Mutluluğum yalnız senin avuçlarında.
Öyle sıkı tut ki hep kalayım kollarında,
Beni öyle sev ki özlemlerim kalsın yolunda
Hasretin yaksın beni, gelmeyen baharlarda.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:45 PM
Hayallerimdeki Sevgili
gözlerimi kapatıyorum
seni düşünüyorum hayalimde.
belki çıkarsın bir yerden,
öpersin beni diye.
hayallerde gerçek olmuyor ki
düşüncelerimde.
hayalsizde yaşanmıyor ki
bu yerlerde.
insanın her hayal ettiği şey olmuyor.
hayallerde ki sevgili de
gelip seni bulmuyor.
bir düş alemindeyim sanki herzaman.
bak karşımdasın işte, elinde tek bir gülle.
yüzünde ki gülümseme,
güzel gözlerin ve sevginle.
seni hayal edebiliyorum
düşüncelerim de.
gözlerinin içi gülüyor,
o güzel yüzünde.
yine elektriğe tutulmuş gibi,
titriyorsun karşımda.
beni sevdiğin belli,
o manâlı bakışında.
sensiz de yaşanmıyor
bu hayal dünyasında.
hayalimde bulursam seni,
bırakmayacağım.
aşkımı sana, dolu dolu yaşatacağım.
sevgimse yakacak seni, hayallerimde.
sen de bırakmayacaksın beni,
boş yere üzülme.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:46 PM
Hayallerimdesin
sahilde bir kayanın üzerinde oturuyorum.
dalgalar hafif, hafif kayaya çarpıyor.
etraf sessiz, dalgaların sesi ise,
beni hayallere götürüyor.
kulağımda martıların sesi,
bir de senin son sözün aklımda.
ben gidiyorum demen,
yanağıma vurulan tokat gibiydi.
o an herşey bomboştu benim için,
sanki sarhoştum.
hertaraf kararmıştı birden,
ayağımın altında birşeyler kayıyordu.
kendime gelmem zordu.
avunmamsa imkânsız.
birden kendime geldim.
denizi seyretmeye başladım yine.
bu yaz birlikte olacaktık.
serin sularda yüzecek,
aşkımızı haykıracaktık denize,
seni seviyorum diye.
martılara birlikte ekmek atacaktık,
sevgimizle.
elele koşacaktık sahil boyunca,
bitmek bilmeyen hâzla.
yorulduğumuzda oturacaktık biryere,
kollarımız saracaktı birbirimizi.
çok büyüktü sevgimiz,
sürecekti bir ömür boyu.
ama şu an yalnızım, sen yoksun yanımda.
tek başıma seyrediyorum denizi,
gözümde ki yaşlarla.
kimseyi görmüyor gözüm senden başka.
hep hayallerimdesin,
beni saran büyük özleminle.
hepte hayallerim de kalacaksın,
ölmeyen sevginle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:46 PM
Hayalmisin Gerçekmi
seni anlayamıyorum.
hayal misin gerçek mi.
yoksa hayallerim de yaşattığım,
prens mi.
hep isterdim.
beyaz atlı prensim olsun diye.
ama seni göremiyorum.
ismin hayalet prens mi.
ben yanaştıkça,
sen kaçıyorsun.
yakalamaya çalıştıkça,
uzaklaşıyorsun.
yollarımız, birtürlü keşişmiyor.
ben nerdeyim sen nerede..
ben kendi hayallerimde, kendi dünyamda.
sense gökyüzünde, uçan bir melek.
rüyalarımda bile razıydım.
seni görmeye.
ama rüyalar, gerçek değil.
sana ulaşmakta kolay değil,
yakalayamıyorum ki.
bir görünüyorsun, bir kayboluyorsun.
bana okadar uzaksın,
sana ulaşamıyorum ki.
söyle bana hayal misin, gerçek mi.
kendi hayal dünyamda, seni yaşattım.
ben yerde sense göklerde.
sana ulaşmak kolay mı.
sadece hayallerimde kalacaksın.
içimde ki sevginle yaşayacaksın.
hayal misin, gerçek misin bilmiyorum.
eninde sonunda,
benim olacaksın.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:46 PM
Hayat
İnsanlar hayatı sen de yaşadı.
Bazen doyasıya güldü bazen ağladı.
Sevenler çok sevdi.
Sevilmeyenler gözyaşı döktü.
Hayatı dolu dolu yaşayanlar,
Kışı soğukta geçirenler.
Köşe başlarında simit satanlar.
Özel otosuyla gününü gün edenler.
Sabredenler, sabırsızlar.
Hep sen de yaşamadı mı.
Duygularının yoğunluğunu,
Sevgilerinin açlığını,
Aşklarının kaçınılmazlığını,
Sen de yaşamadı mı.
Ey hayat, kimine çokça verirsin.
Kimini yerler de süründürürsün.
Bazen acımasız, bazen insaflısın.
İstediğine verir, istemediğinden alırsın.
Yine de seni seviyorum.
Yaşamak güzel.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:46 PM
Hayat Herzaman Sırlarla Dolu-Hikaye
Akşam karanlığı basmak üzereydi. Hava da öyle soğuktu ki.. Hertaraf kar içersindeydi. Neyse ki patika yola uzanan ağaçlar, yola karın yağmasını az da olsa engellemişti. Uzaktan kurtların sesi insanın kulağını tırmalıyordu. İbrahim yürümekten nefes nefese kalmıştı. Köye ulaşmasına bir kilometreden fazla vardı. Git git yol bitmiyordu. Bir de kurtların daha da yakınlaştığını hissediyor korkuyordu. Böyle düşünürken halsiz bir şekilde, ayaklarının neredeyse sürüklendiğini farketti.
Aniden az ilerde birşeyin yattığını gördü. Beyazlarla bütünleşmişti yatan şey. Birden bir korku sardı yüreğini.. Bakmadan geçmeyi düşündü. Ama yapamadı. Ya baygın biriyse, yerde yatan yaşlı bir adamdı. Eğilip adamın yüzünü yarıya kadar kapatan kaşkolunu açtı. Köyden tanıdığı biri değildi. Yetmiş yaşlarında, uzun sakallı bir adamdı. Eğilip soluk alıp almadığına baktı. Adam sanki soluk almıyor gibiydi. Ölmüş bu ya..ölmüş diye düşündü birden. Daha da korku sardı bedenini, titrediğini hissediyordu. Herzaman ölümden ve ölüden korkmuştu. Nedenini bilmiyordu ama bu çocukluğundan beri öyleydi.
Ani kararla yoluna devam etmek için bir iki adım attı. Birden bir hırıltı duydu. Kurt sesi mi bu? Yandım parçalayacaklar beni diye düşünürken, bırakma beni nolur diye adamın sesini duydu. Arkasına döndüğünde alacakaranlıkta adamın kımıldadığını gördü. Geriye dönerek adama eğildi.
-Sen de kimsin amca? Burada yalnız ne arıyorsun?
diye sordu.
-Oğlum kızım köyde ona gidiyordum. Ayağım takıldı düştüm. Yardım et bana kalkayım.
-Tamam amca ver elini kaldırayım seni.
Adam ufak tefekti ama bayağı da ağırdı.
-Amca çok ağırsın sen ya. Ha gayret derken adam dualarla zor zahmet yerden kalktı.
Adam bütün gücünü İbrahim'e vererek zorla yürüyordu. İbrahim'in ise dermanı kalmamıştı artık. Bir de adamın ağırlığından bayılacak gibiydi. Kendimi taşıyamıyorum bir de şansa bak, bu adam çıktı karşıma diye düşünüyordu. İsmi Mehmet olan adam ise, aklına gelen bütün duaları okuyarak yürümeye çalışıyordu. Bir den kurtların daha da yaklaştıklarını farkettiler. Aslında köy evlerinin ışıkları da görünüyordu. Az kalmıştı köye ulaşmaları. Ama uzakta ki ağaçların arasından kurtların sesiyle, çıkardıkları hışırtılar da geliyordu.
-Mehmet amca köye ulaşmadan bunlar bizi parçalayacak. Biraz daha hızlanalım.
-Takadim kalmadı İbrahim oğlum. istersen bırak beni sen git.
-Yok amca seni bırakmam. Biraz dur bir iki çalı çırpı toplayayım. Cebimde kolanya var. Biraz daha yaklaşırlarsa onları ateşlerim. En azından daha fazla yaklaşamazlar bize.
Alel acele yolun kenarından düşmüş dalları topladı.
-Hadi Mehmet amca çok az kaldı. Bak yaklaştık evlere.. Yüz metre sonra köyün içine giriyorlardı.
Birden uğultu şeklinde erkek sesleri geldi kulağına. Ses köyün içinden geliyordu.
Karşıda bir sürü insan, ellerinde fenerler, karanlıkta yüzleri görünmüyordu.
-Allah Allah bunlar ne yapıyor diye düşündü.
Yaklaştıkça komşuları olduğunu anladı. Gürültülü bir şekilde konuşuyorlardı.
Biraz sonra yanlarındaydılar.
-Hayrola Ahmet abi neler oluyor?
-Kurtlar her an köye inebilirmiş. Ahılları kapadık. Bakıyoruz köye yaklaşan kurt var mı diye. Sen gördün mü İbrahim?
-Evet iniyorlardı gördüm. Bu amcayı buldum bayılmıştı yatıyordu. Zor geldik.
Offf hava da ne soğuk.
-Amca mı nerede? .
-Yanım da ya. Ama yanında kimse yok ki.
-Bırakın dalga geçmeyi hadi, Mehmet amca seni kızının yanına götüreyim.
-Tamam İbrahim oğlum, bak ilerde ki kırmızı badanalı ev.
Düz katlı sıvaları dökülmüş kırmızıların arasında, beyaz kireçlerin çıktığı, bakımsız bir evdi. İbrahim kapıyı tıklattı. Kapıyı evin küçük çocuğu açtı. Üç dört yaşında kıvır kıvır saçlı, güzel bir kız çocuğuydu. Mehmet amca,
-Bak benim bu küçük torun. Ne tatlı özlemişim onu İbrahim oğlum.
Kız hemen içeriye koştu. Bir yandan anne gel İbrahim amca geldi diye bağırıyordu. Kadın aceleyle bir yandan sabunlu ellerini önünde ki önlüğe siliyor bir yandan da merakla,
-Hayrola İbrahim abi. Ne oldu? Sen bu saatte gelmezdin. Önemli birşey mi var?
-Yok Sevim hanım babanızı getirdim.
-Babamı mı! Dalga mı geçiyorsun abi.
-Ne dalgası baban yanımda işte. Kadın hıçkırarak ağlamaya başladı. Gel abi içeri.
İbrahim;
- Hadi amca girelim içeri.
Kadın şaşkındı.
-Ne amcası yanında kimse yok ki.
-Olmaz mı. Mehmet amca senin baban işte. Kavaklar mevkinde yerde yatıyordu. Zor getirebildim. Sana geliyormuş.
Kadının ağlaması daha da çoğaldı.
-Ah babacığım, ne çok severdim onu.
-Ama burada.!
-İbrahim abi babam öleli iki ay oldu. Tabii siz burada değildiniz. Hanımın iki gün önce geldi çocuklarla. Sen de bugün dönüyorsun. Haberiniz yok.
Ama biz birlikte geldik babanla, der demez yanında oturan Mehmet amcaya baktı. yanında kimse yoktu.
Bayılacak gibiydi İbrahim. Su ver bana bacı dedi. İstemsizce gözlerinden yaşlar akıyordu. Onca sene babası, annesi öldükten sonra yurt dışında kalmıştı. Büyük bir özlem ve tek kızının hasretine dayanamayıp köye gelirken,
kar fırtınasına tutulmuştu. Ayağı kayınca yaşlı adam yolda bayılmıştı. Kış ayında köye gelen olmazdı. Adamcağız soğuktan donup ölmüştü. Jandarmalar bulmuş, köyde yakını var mı diye sormuşlardı. Ayşe ölenin babası olduğunu anlamıştı. Ve onca sene görmediği babasının donmuş halini
görünce baygınlık geçirmişti. Hertesi günde babasını köyün mezarlığına gömmüşlerdi. Hepsi hayretler içersinde bir anlam veremiyorlardı. Mehmet amcayla bir saate yakın yolculuk yapmış, üstelik kolunda getirmşti köye onu.
-Ben gidiyorum bacı. Yarın Mehmet amcanın mezarına gitmek istiyorum. Ben hanımı da alayım Hüseyin abi de gelsin hep birlikte gidelim. Ne dersin?
-Tamam İbrahim abi gidelim.
Kapıdan çıkıp düşüncelerle evin yolunu tuttu İbrahim. Oysa ne mutluydu Mehmet amca, kızına kavuşacağı için. Birden anlam verememişti ve kaybolmuştu. Evinin kapısını çalıyordu. Karısı kapıyı açtı.
-Nerde kaldın İbrahim? Merak ettim. Kurtlar inecekmiş köye, çok şükür burdasın.
Hiçbirşey anlatmadı karısına İbrahim. Onun huzursuz olmasını istemiyordu. Ertesi gün olmuştu. Sabah kapı çalınıyordu. Kapıda Hüseyin ve karısı Ayşe,
-Hadi abi mezarlığa gidecektik.
-Tamam gelin içeri bir çay için, giyinelim.
Komşuları çaylarını içmiş ve kapıdan çıkacakken İbrahim Ayşe'ye,
-Kapama kapıyı tüfeğimi getir bana.
-Neden istiyorsun?
-Belli mi olur yaban tavşanı çıkar karşıma vururum.
Yine belli etmemişti karısına, aniden bir kurt çıkabilirdi karşılarına. Hep birlikte evlerine yakın olan mezarlığa gidiyorlardı. Sessiz ve soğuktu mezarlık.
-İşte İbrahim abi babamın mezarı karşıda..
Karşıda mezar taşında Mehmet Subaşı yazıyordu. Mezar taşının başucunda da Mehmet amca duruyordu. Ama emindi onu kendinden başka kimse görmüyordu. Tüm vucudunun titrediğini hissetti birden. Herkes ellerini açmış dua ediyorlardı.
-İbrahim oğlum beni sen den başka kimse görmüyor. Korkma sakın. Ben özlemle geldim kızımı görmeye, ama kızımı ihmal ettim. Ona layık bir baba olamadım. Hasretimle yanına geliyordum. Ama olmadı. Ona sarılamadım. Evladımı doyasıya koklayamadım. Ve kızım bir kere bile mezarıma gelmedi.
Senin onları getireceğini biliyordum. Seni kırmazdı onlar. İnşallah seni üzmemişimdir İbrahim oğlum.
Mehmet amca konuşuyor ve İbrahim duyuyordu. Şaşkın ve içini ürperten korku hala yüreğindeydi. Ama belli etmemeliydi yanındakilere. Herzaman Mehmet amcayla arasında geçenler gizem olarak kalacaktı. İçinden,
Allah rahmet etsin mekanın cennet olsun Mehmet amca dedi. Mehmet amca duymuştu onu. Allah razı olsun der demez kayboldu.
Ziyaret bitmişti. Yolda Hüseyin,
-İbrahim dün sen benim hanıma kayınbabamla geldiğini söylemişsin.
Yalan söylemeyi sevmezdi İbrahim. Ama mecburen bir yalan uydurmalıydı.
-Abi biliyorsun otobüs diğer köye kadar geliyor. Yolda uyudum ve babanızı rüyamda gördüm. Herhalde onun etkisinde kaldım. Başka bir yalan da aklına gelmemişti. Onlar da inanmış üstelememişlerdi zaten. Hayat böyleydi bir gizemdi. Bazen İbrahim olanları hatırlar, kimseyle de konuşamazdı. Keşke bir rüya olsaydı diye düşünür, aklına geldiğinde de vücudunu bir titreme alırdı. Hayat herzaman sırlarla doluydu. İçinden çıkılması ise imkansızdı.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:47 PM
Hayatım Senin
bu gece, seninle beraberim
bak işte.
sen yoksun ama,
ruhun benimle birlikte.
gözyaşlarım akıyor
ben den habersizce.
durduramıyorum onları,
akıyor göğsüme bilinçsizce.
sevgini yaşıyorum yine,
uykusuz *******imde.
hergün bir kat daha artıyor
sana sevgim ümitsizce.
seni düşünüyorum
bitmek bilmeyen sevgimle.
kalbimde ki sevgin tükenmez,
sen olmadığın müddetçe.
sigarayı arka arkaya yakıyorum
sana kavuşma isteğiyle.
sigaranın dumanı beni götürüyor sanki,
senin olduğun yere.
sen de beni düşünüyorsun biliyorum
özleminle.
bana kavuşma isteğin,
hergün daha büyüyor sevginle.
kilometrelerce yol var aramızda,
ama kalbimiz birlikte.
aşk esiri olduk ikimiz de birbirimize,
bu günlerde.
ama ayrılık önemli değil,
biz zaten tek vücuduz hasretimizle.
seni çok seviyorum sevgilim,
bende ki bu ateşle.
hayatım senindir herzaman,
sen benim olduğun müddetçe.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:47 PM
Hayatımızı Sana Borçluyuz-Hikaye
Köyden kaçırmıştı Fidan`ı İstanbul`da bir yakınının yanında kalıyorlardı. Düşman ailelerin çocukları olmaları, evlenmelerine tek engeldi. Öncelikle inşaatlarda amelelik yapmış gecesini gündüzüne katıp hep çalışmıştı. Belirli bir birikimden sonra boş bir arsaya yaptığı gecekondu, mutluluklarına mutluluk katmıştı. İlk çocukları da yoldaydı. Daha çok çalışmam gerek diye düşünüyordu Cemal.
İstanbul`da ki arkadaşının durumu iyiydi.
-Cemal gel sana bir manav dükkanı açayım sen çalıştır diye teklifte bulundu. Evine yakın bir dükkan tuttular. İşler iyiydi. Bu arada bir de oğlu olmuştu Cemal`in. Sevinci bir değil, iki olmuştu artık. Eşini çok seviyordu. Oğlu da evin altın topu, tek neşesiydi.
-Bugün oğlum ne yaptı annesi? Herzaman sorduğu soruydu.
Fidan`ın yüzünde gülücükler açar bir bir anlatırtı Cemal`e..
İki üç derken anlamadan dört çcocuk sahibi olmuştu Cemal`le Fidan.
-Artık yeter bunun bir çaresine bakalım böyle olmayacak Fidan.
-Tamam Cemal, bence de yeter yarın doktora gidelim ne dersin?
-Tamam yarın komşuya söyleyeyim de çocuklara baksın. Biz de gidip geliriz. Sen manavı ne yapacaksın?
-Ben de yanda ki kahve de ki çocuğa tembih ederim. İdare eder gelene kadar.
Sabah olmuş ve erkenden çıkmışlardı yola. İstanbul gibi büyük şehirde dört çocuk sahibi olmak bile fazlaydı. Günler ayları, aylar yılları kovalamıştı. Çocuklar büyümüştü. En büyüğü ortaokula, diğerleri de ilkokula gidiyordu.
Çocukların hepsi başarılıydı okulda. Anne, baba olarak gurur duyuyorlardı çocuklarıyla.
Son ders zili çalmıştı. Büyük oğlan üç kardeşini de alıp evin yolunu tutmuşdu. Yolda güle oynaya yürüyorlardı. Birden cıyak cıyak bağıran bir kedi sesiyle, aniden durdular. Gelen sesi aramaya başladılar. Bir kutunun içinde yavru iki kedi vardı. Hava sonbahardan kışa hazırlanıyordu. Sert bir rüzgar, yere düşen sararmış yaprakları savurup duruyordu. Baktıklarında kedi yavrusunun biri, soğuğa dayanamayıp ölmüştü. En küçük kız kardeşleri avazı çıktığı kadar bağırıp ağalamaya başlamıştı.
-Abi bu yavruyu alıp eve götürelim. Ötekini de bırakmayalım yazık, bahçeye gömelim. Küçük kardeşlerinin ağlamasına, diğer iki ağbinin ağlaması da eklenmişti şimdi.
Peki peki, tamam susun dedi en büyük ağbi. Alalım hemen iyice donmadan.
Eve gelmişlerdi. Küçük kardeş hala hıçkırıyordu. Annesi şaşkındı. Çocukları herzaman gülerek girerdi evden içeri.
-Ne oldu kızım? Bu haliniz ne?
Büyük oğlan Hüseyin durumu hemen annesine anlattı. Fidan`ın yüreği çok yufkaydı. Hemen kediye süt içirdi ve güzel uyuyacağı bir sandığın içine yerleştirdi. Kazma küreği kapan çocuklar, hemen ölü kediyi gömdüler.
-Çocuklar kediyi getirdiniz güzel ama, babanız ne diyecek. Hayatta evde hayvan beslenmesine rıza göstermez.
Çocuklar hep bir ağızdan.
-Babamı biz kandırırız anne, diye tekrar ağlamaya başladılar.
Kedi yavrusu sıcak odada karnı tok vaziyette mışıl mışıl uyuyordu. Biraz sonra kapı çaldı. Babaları ellerinde bir sürü meyve ile içeri girdi. Çocukların her biri çil yavrusu gibi, odaya kaçmışlardı.
Yemeğini yiyen Hasan, yatağına yatıp uyumuştu. Kedinin de gece boyunca hiç sesi çıkmamıştı. Babalarının uyuduğunu gören çocuklar, tek tek annelerinin yanına geldiler. Merak etmişlerdi babaları birşey dedi mi diye. Fidan`da,
-Merak etmeyin çocuklar, babanız yorgundu uyudu. Daha haberi olmadı. Haydi siz de gidip uyuyun. Çocuklar gönül rahatlığıyla uykuya daldılar. Sabah babalarının bağırma sesiyle gözlerini açtılar. Şaşkındılar babalarının böyle
bağırdığını hiç duymamışlardı. Korkudan odalarından çıkmayıp, babalarının işe gitmesini beklediler. Kapı hızla çarpmıştı. Kesin babamız gitti dedi küçük kız, koşarak annelerinin yanına geldiler..
-Ne oldu anne diye, yine hep birden annelerine sordular.
-Kediye kızdı babanız. Akşam burada görmeyecekmiş.
Önce küçük kız başladı ağlamaya, sonra da diğerleri.. O arada kedi kendine gelmiş, oyun yaparak çocukların yanlarına geldi. Sanki onlara teşekkür ediyor gibi, bacaklarına sürünmeye başladı.
Acıkmıştır çocuklar bu.. Haydi sütü ılıtıp verin de içsin. Çocuklar yine hep birlikte koştular. Kedinin sütü içmesini zevkle seyrettiler.
-Anne kediyi akşam bizim oda da yatıralım. Babama da söylemeyelim. Gece sesi çıkmıyor zaten ne dersin diye sormuştu ortanca oğlan.
Anne kıyamıyordu çocuklarına,
-Peki çocuklar birkaç gün de öyle deneyelim. Babanın haberi olmasın dedi. Çocuklar giyinip okula gitmişlerdi.
Eve geldiklerinde ise önce kediyle oynayıp, sonra da derslerini çalışıyorlardı. Gece de sesi çıkmıyordu Boncuğun.
İsmini boncuk koymuşlardı. Boncuk gibi gözleri vardı çünki.Aradan iki ay geçmiş o da büyümüştü.
Kış ayı soğuk geçiyordu. hertaraf diz boyu kardı.
-Bu gece hava soğuk olacak Fidan, sobayı iyice geceden doldur dedi.
-Tamam Hasan merak etme, dediğin gibi yaparım.
Gece gerçekten soğuktu soba gürül gürül yanmasına rağmen, yorganın altında bile üşüyorlardı. Derin bir uykuya dalmışlardı. O arada soba tütmeye ve
duman yavaş yavaş bütün odalara yayılmaya başlamışdı. Boncuk hemen kutusundan çıktı koşarak, Hasan`ın üzerinde zıplamaya başladı. Zorla gözlerini açan Hasan, üzerinde ki ağırlıkla tüm pencereleri açtı. Çok şükür ki duman yeni yayılmaya başlamıştı. Çocuklar öksürerek soğuk havanın içeri girmesiyle, üşüdük babaaaa diye bağırmaya başladılar.
Çocuklar işin ciddiyetinin farkında değillerdi. Babalarının yanına gittiklerinde gözlerine inanamadılar. Babası boncuğu kucağına almış, başını okşuyordu.
-Baba kızmadın mı dedi Hasan.
-Neden kızayım oğlum. O olmasaydı biz çoktan dünya değiştirmiştik dedi. Bundan sonra boncuk evimizin en kıymetlisi olarak bizlerle kalacak. Çocuklar yine birlikte çığlık atıp sevinçlerini gösterdiler. Evin de olmasını istemediği kedi, tüm ailenin hayatını kurtarmıştı. Şimdi daha da mutluyuz diyen Fidan`la, Hasan`ın gözlerinden bir damla yaş akıyordu. Hayatımızı sana borçluyuz boncuk, hayatımızı sana borçluyuz.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:47 PM
Hayatta Tek İstediğim Sen
sabahlar olmasın hiç,
aşkımız *******de kalsın.
yaşayalım güzellikleri, muhteşem *******imizde.
hayat zaten güzel seninle, ******* hep bizimle.
aramıza kimse girmesin mutlu olalım birlikte.
yalancı aşklar gibi değil aşkımız,
sevgimiz başka.
yıldızlar kıskanacak, aşkımız daha parlak
bambaşka.
beni öyle sar ki kollarında erimeliyim
ben bu aşkla.
içim güneş yeri, nasıl söndüreceksin bu ateşi
söyle.
çılgın dalgalar gibiyim
aşkımla seni boğabilirim belki.
seni benim gibi kimse sevmedi sevmeyecekte
inan ki.
yalnız *******imi paylaşamadığım sevdiğim,
gel yanıma.
sana öyle bir aşk sunacağım ki sen de şaşacaksın
yanımda.
hasret kokan kalbimi vereceğim bitmeyen
özlemlerimle.
içimde hissettiğim, yalnızlığı istemiyorum
bu ******* de.
ben hep sabırlı aşık, hep böyle mi olmalıyım
sence.
bu yalvarışlarımla, Ferhat dağları deler gelirdi
yanıma.
sen ise ümitsiz vâkâ kaderimde, ne yapmalıyım
söyle bana.
mutlu olmalıyım yalnız seninle,
seninle olmalıyım bu yaşamda.
hayatta tek istediğim sen,
aşkında yanında benimle olsa.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:47 PM
Haydi Gel Gel Bebeğim
Artık *******im, hep seninle bundan sonra.
Yalnızlığımı süslemeyecek zifiri renk, hayatımda.
Pembe düşlerim seninle canlanacak her anımda.
Sevgin yerleşti yüreğime, kalacak hep orada.
Sana sevgim, değişik bir tutku benliğimde.
Hayallerimi süsleyen, kaybolduğum bir dünya sanki.
Sensiz geçen günlerimi affetmeyeceğim hiçbirzaman.
Sen olmadığın da yaşayamıyorum canlı cesedim inan
Ellerin, ellerime dokunsun haydi gel gel bebeğim..
Yüreğim fırtınaya tutulsun yaksın titretsin beni.
*******imiz bitmesin aşk sarsın defalarca bedenimizi.
Rüyalarımızı yaşayalım birlikte gel, gel uçur beni.
Aşkın ruhumu sardı yalnızlığı istemiyorum hayatta.
Seninle dolmalı kalbim, seninle coşmalı ruhum.
Gözyaşlarım, seni özlediğim her anımda akmalı,
Islatmalı bedenimi, sevdiğimi anlamalıyım yaşantımda.
Artık üşümeyeceğim kollarınla ısıtacaksın beni.
Dudaklarım susuz değil, öpüşün hayat verecek çünki.
Ah bu sevda, mahvedecek belki de beni ve seni.
Ama bu sevgi, herşeye değer sen ol yeter ki.
Uçsuz bucaksız gökyüzüne, ismimi yazdın günlerce.
Kutup yıldızının yanına, ne güzel de yakıştı ay gibi.
Ben de denizlere yazacağım ismini, sonsuz sevgiyle,
Gök ve deniz birleştiğin de benim olacaksın ölesiye.
Aşk kıvılcımları çıkıyor dört bir yanımızdan.
İçimizde ki sevgi ise, alevlendiriyor onları coşkuyla.
Bu ateş, bizi ne hale getirir onu da bilemiyorum ya.
Ama biliyorum bu aşk mahvedecek bizi, yaşadıkça.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:47 PM
Haydi Sev Sevebilirsen
Hüzün ben de gam ben de,
Kadere boyun eğen, yürek ise yine ben de.
Sararmış yapraklar, solmuş çiçeklerle süslü,
Kararmış bir dünya, aldı beni içine,
Engeller, sorunlar offf yaa daraldım yine.
Şansızlıklara boyun eğen gönlüm,
Umutların peşinden koştukça yorulan bedenim,
Ya gözlerim, bir pınar gibi çağladı her gece,
Selleri solladı geçti binlerce kere,
Hayatı altüst eden kederlerle uğraştım yine.
Haydi gülümse şimdi, gülebilirsen eğer,
Haydi sev sevebilirsen herşeye değer,
Yağmurlar yağmıyor artık kıskandılar beni,
Bahar ise uğramaz oldu unutturdu kendini,
Kışlarda kaldı yüreğim, dondu artık bitti.
İkinci bahardı aşkımın son durağı,
Bekliyordum heyecanla, ümit dünyası,
Öyle bir uğradı ki felek, şaşırdı kendini,
Daha beter oldu hayat, çekilmiyor şimdi,
Vahlarla geçen ömür, bana ne verdi ki.
Huzur aradım çevremde ki insanlarda,
Baktım ben den daha beter yürekleri yasta,
Kaos içinde kıvranıp dururken yaşamda,
Zorluklarla mücadele ederken hayatta,
Sevgi de unutulmuş konmuş bir kenara.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:47 PM
Hazan Uğramasın Bize
Seni andım seni yaşadım bu sonbaharda.
Yürüdüm yürüdüm içimdeki bitmeyen aşkla.
Sararmış yapraklar yerlerde ben ise seninle.
Bitmez bu ayrılık bitmez bitmeyen hazânla.
Öyle tut ki ellerimi, sakın bırakma beni.
Aşk sarayına beni de al hemen şimdi.
Sevgim sararmasın solmasın yapraklar gibi.
Sonbahar artık vurmasın ne olur ikimizi.
Yorgun düştüm artık, özlemekten hayalini.
*******in sessizliği sanki, korkunç düşler gibi.
Sana dokunamamak hissedememek o kadar zor ki.
Ben birşey istemem sen yanımda ol yeter ki.
Ruhum, bedenim, kalbim seninle dopdolu.
İçimde bir boşluk var dolduramaz hiçkimse onu.
Ben seni bukadar severken sen neden yoksun
Tüketmesin bu aşk bizi, tükenmeyelim ne olur.
Bu sonbahar mahvetti ayırdı bizi.
Seninle kavuşmak şimdi bir hayal sanki..
Bu hasret ruhumu yordu bitirdi beni.
Hazân uğramasın bize geri gitsin şimdi.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:47 PM
Hep Seni beklemişim
Seni esir ettim kendime, bu kör *******de.
Aşkıma bağımlı oldun seni her hissettiğimde.
Hep ben mi yanacağım aşk aşk diye diye.
Biraz da sen yan benim için, ölesiye.
Aslında senin aşkın, beni de yakacak bilmem niye.
Boşver aşkım, birlikte yanalım tüm sevgimizle.
Hayatımız bir, tek vucut olalım ömrümüzce.
Aşkımız da yansın, hep bizim içimizde.
Aşkından coştu yine gönlüm, bu günlerde.
Bu doyumsuz ******* de bağladın beni kendine.
Seninle olmak vardı ya, ama nerdee...
Bir bulsam seni, o kayıp şehir de özlemimle.
Nerdesin sevdiğim, sen de kayıpsın şehirle.
Bir cehennem yaşatıyorsun bana, hasretinle.
Gelirsen güle dönecek ömrüm, tüm sevgimle.
Kendimi unuttum aşkınla, sevgi denizinde.
Bu sevda bitmez hayatta, seninle birlikte.
Hep seni beklemişim, bitmeyen özlemimle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:48 PM
Her Gün Bir Altın-Hikaye
Yanlızlığını gecenin karanlığında unutuyordu. Rüya annesini, babasını genç yaşta kaybetmişti. Tek başına yaşıyordu.Hayatı boyunca evlenmemiş,
çocuk zevkini tatmamıştı.Rüya ismi gibi kendi de güzeldi.Kısmet diyordu.
aslında çocuk özlemiyle yanmıştı herzaman.
Ömrü çalışarak kendi kendine destek olarak geçmişti.Bazı zamanlar yanlızlığını, yüreğinin taa derinliğinde hissederdi.Ama üzerinde hiçbir zaman durmazdı. En büyük eğlencesi turla anadoluyu gezmekti. Birgün turizm acentesine gitti. Abant`a gitmek için bilet aldı.Aceleyle bavulunu hazırlamak için eve gitti.Yarın sabah yola çıkacaktı.Gece nasıl uyuyacağını bilemedi.
Sağa sola dönüyor birtürlü uyku tutmuyordu. Sabah oldu yola koyuldu.
Otobüs bekliyordu. Bavulunu verdi otobüse yerleşti.Otobüs kalkmıştı.
Dalgın gözlerle camdan dışarı bakıyor, geçtiği yerleri inceliyordu. Gözünün
önünden çocukluğu film şeridi gibi geçiyordu. Nekadar da mutluydu annesi ve babasının sağlığında...El bebek, gül bebek büyümüştü. Çünkü tek evlattı.
Herzaman kalabalık bir ailesi olsun isterdi.Arkadaşları kardeşleinden bahsettiğinde yüreğinin bir köşesi sızlardı.Birden muavinin sesiyle irkildi.
-Hanımefendi kolonya, birşeye ihtiyacınız var mı?
-Hayır teşekkür ederim dedi Rüya. yine dalmıştı çocukluğuna..
İçinden öyle bir iç çekti ki yanındaki bayanla göz göze geldi.Üstün körü bir
gülümsemeyle yine camdan bakmaya başladı.
Çocukluğu çok güzel bahçeli şehire yakın bir köyde geçmişti.Evlerinin karşısı ormandı.Hertaraf yemyeşil ve yeşile boyanmıştı sanki.Yaz geldiğinde komşularıyla ağaçların altında piknik yaparlardı.Arkadaşlarıyla salıncakta sallanır.top oynarlardı.Evlerinin önünden yol geçiyordu. Eşşekler, develer,
inekler, kümes hayvanları.. sanki hayvan cennetiydi.onları seyretmek ne güzeldi.En çokta sevdiği kümesin başını bekleyip, tavuklar yumurtladığında onları annesine götürmekti. Yolun sonunda Remzi dede diye bir yatır vardi.
Gören gözler, her sabah ezanında köyün çeşmesine, bastonuyla geldiğini,
abdest aldığını görürdü.Rüya o zaman onbir yaşındaydı.Son zamanlarda uykusu kaçmaya başlamıştı.Yatağı pencereyle karşı karşıyaydı. Gece onikiyi
geçtiğinde köpeklerin havlaması onu ürkütüyordu.Birden baston sesiyle birinin ayak sesini duydu.Ayak sesi yavaş yavaş bahçenin önüne gelmeye başlamıştı.O kişinin pencerenin önüne geldiğini hissetti.Aksilik perdeyi örtmeyi de unutmuştu.Alaca karanlıkta beyaz sakallı, zayıf yüzlü dedeyle
gözgöze geldi.Avazı çıktığı kadar bağırdı.baston sesiyle ayak sesi uzaklaşıyordu.Annesi yanına gelmişti.
--Neoldu kızım rüya mı gördün? neden bağırıyorsun? diye sordu.
Rüya titriyordu. Olanları çabuk çabuk anlattı. Annesi köyde böyle durumların olduğunu duymuştu. Ara sıra dedeyi ziyarete gider, temizlik yapar başında
yasin okuyup evine gelirdi. Kızına birşey diyemedi.
--Korkma kızım sana öyle gelmiştir dedi annesi.
Ama hergece onikiden sonra aynı sesleri duyuyor ve ürküyordu.Bir gece
uyandığında dedeyi karşısında buldu.Tam bağıracaktı dede:
-Bağırma dedi eliyle sus işareti yaptı.
-Kızım bundan sonra her sabah yastığının altında bir altın bulacaksın.onları
sakla kimseye söyleme dedi.Ve kayboldu. Baston ve ayak sesi yavaş
yavaş uzaklaşıyordu. Sesi Rüya`nın kulaklarındaydı.Şaşkındı. Gözlerini kapadı ve uyudu. Sabah uyandığında aklına Remzi Dede geldi.Aceleyle
yastığının altına baktı.Gözlerine inanamıyordu.Yastığının altında bir altın duruyordu.Aldı ve sakladı.Anneside uyanıp yanına gelmişti.
-Anne sana birşey söyliyeceğim.
-Söyle kızım.
-Gece ne oldu biliyormusun?
-Ne oldu? kızım.
Birden aklına Remzi Dedenin yüzü ve sus işareti geldi.
-Yok birşey anne dedi geçiştirdi.
Her sabah uyandığında, yastığının altında bir altın buluyordu. Yüz tane altını olmuştu. Bunun üzerinden bir sene geçmişti.Altınlarda birikmişti.Birgün
annesiyle babası şehire alışveriş etmeye gittiler.Yolda trafik kazasında ikisi de ölmüştü.Rüya yıkılmıştı ve yanlızdı.Ne yapacağını bilemiyordu. Amcası sahip çıkmıştı Rüya`ya.Bir gece dede yine geldi
-Kızım durumu amcana anlat. Amcan iyi biri.Altınları bozdursun sana
şehirde bir ev alsın. Sana ölene kadar yeter bu paralar dedi.
Ben birdaha gelmiyeceğim dedi ve kayboldu.Rüya amcası ve kuzanleriyle mutluydu.Amcası onu kendi çocuklarından ayrı tutmuyordu.Okuyordu. Sınıfın başarılı öğrencilerinden biriydi.Amcası ona şehirde güzel bir ev almıştı.
Aradan seneler geçmişti.Üniversiteyi bitirmiş, iyi bir işte bulmuştu.Ama karşısına kim çıkarsa kısmet olmuyordu..Öyle böyle derken emekli olmuştu.
Tek eğlencesi katıldığı gezilerdi.Zengindi ama yanlız ve mutsuz. Remzi Dede bu günleri görerek ona yardım etmişti.Birden irkildi. Muavin sesleniyordu.
-Herkes otobüsü boşaltsın.Abant`a geldik.
Şaşkındı. Çocukluğu nasıl da geçmişti gözlerinin önünden dalgın dalgın
otele yürümeye başladı.Sanki geçmişini ve tüm yaşadıklarını otobüste bırakmıştı.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:48 PM
Herşey Güzel Olacak Yeni Yılda
Belki, üzüldük ağladık geçen yılda,
Dertler boğazımızda boğulduk aylarca,
Avuntumuz şiir di kaldı mısralarda,
Ama herşey güzel olacak yeni yılda.
Umutlarımız çoğu zaman yıkıldı.
Kahkahalarımız hüzüne karıştı.
Ayrılıklar, biten aşklar geride,
Hep bahar olsun bu yıl bizlere.
Ümitlerimiz onarılsın ikibinyedi de.
İnanıyorum mutlu olacağız hep birlikte.
Sevdiklerimizle, paralar cebimiz de.
Güzel bir yıl, dualarımla sizlere.
Dostum dedim bağrıma bastım sizleri,
Yanılmadım sevdim, saydım hepinizi,
Kalbimde ki sevgiyle geçti koca sene,
Nice mutlu seneler, hepbirlikte bizlere.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:48 PM
Herşey Yalan
evet.. sen, beni ben den çaldın.
aslında büyük bir günah işledin.
gururumu hiçe saydım seni sevdim.
ama sen bunlara değmezmişin.
hatamı çok geç anladım.
herşey yalanmış gerçekte.
umutsuzca beklemek,
iyi olacağını düşünmek,
zamanı geri döndürsem,
seni sevmezdim yeniden.
yalanların bir ok gibiydi
kalbimde.
yalanın üzerine kurulmuş
mutluluk.
ne kadar sürebilirdi sence..
tek hatam seni sevmekti.
bunu da geç anladım.
çok sevdim sevildiğimi sandım.
yıllarca kaprislerinle, esir aldın.
yalanlarınla beni oyaladın.
severken sevmemeyi,
nefreti de sen de öğrendim.
artık iki ayağımın üzerinde
durmalıyım.
seni sensiz yaşayarak,
yalanlarından uzak,
mutlu olmalıyım.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:48 PM
Herşeyim Oldun
Güneşim oldun yaktın beni, ateşinle.
Dünyam oldun girdim senin, gönlüne.
Yıldızım oldun ışıl ışıl parladı yüzüm seninle.
Yağmurum oldun damla, damla aktın yüreğime.
Baharım oldun çiçekler açtı bahçemde.
Yazım oldun denizlere yelken açtık birlikte.
Sonbaharım oldun ama hüzün, uğramadı bize.
Kışım oldun kardan adam gibi, erittin bedeninde.
Aşkım oldun aşkı sen de tattım günlerce.
Sevgim oldun seni hep yaşattım yüreğim de.
Özlemim oldun sensiz yapamaz oldum sevgi de.
Hasretim oldun hiç ayrı kalamam...belki de.
Sevincim oldun hep seninleyim sevinince.
Neşem oldun ne tatlısın hareketlerinde.
Gururum oldun hep gıptayla baktım yüzüne.
Mutluluğum oldun hep sen de tattım..sevginle.
Ayrılığım oldun nefes alamadım hiçbiryer de.
Tutkum oldun esir oldum her an...yüreğine.
Köle oldum verdiğin aşka, sevgiye.
Herşeyim oldun bende ki tüm güzelliğinle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:48 PM
Herzaman Bendesin-Deneme
Hertaraf sessiz, kör bir gecede seninleyim yine. Öyle bir offf çekiyorum ki bir duysalar sesimi bir görseler halimi.. Eminim sana olan sevgim, yüzümden belli. Seni düşündüğüm anda kalbim, deli gibi çarpıyor. Olmuyor canım, olmuyor... olmayacakta. Bu ******* beni, sen den ayırmasın artık. Dayanması zor özlemin, sabır ise artık dayandı kapıya. Bu ******* bitmiyor
yaşanmıyor sensiz, hiç yaşanmıyor artık. Aşk bir çemberdi. Aldı içine beni, birtürlü çıkışı yok. Ama sen de yoksun. Ne olurdu birlikte olsaydık ve hep kalsaydık çemberin içinde. Hep sana aşık, hep sana sevdalı yüreğimle, hep benimle olsaydın. Yalnız benimle.
Yağmur yağıyor. Öyle yağıyor ki bir hışım, bir hışım cam kırılacak nerdeyse.
Yalnızlığı sevmiyorum. Hele seni yaşarken yüreğimde, yalnızlık hiç çekilmiyor
canım. Diyorum ki şurda oturuyor. Şurda uzanıyor. Burda yemek yiyor. Sen olmasan da benimlesin hep. Yanımdayken bazen dalıyorsun düşüncelere.. Ne düşünür diye hep merak ederim. Hiç söylemessin bana. Ama beni sevdiğini, hatta çok sevdiğini blirim. Çünki ben de seni çok seviyorum hem de çok.
Hayat bazen altüst ediyor insanı.. Yaşam zor. Yaşamaksa çok daha zor.
Ama aşkımız her zorluğu yener canım. Sen den birşey istemiyorum ben. Hep böyle kal. O güzel yüzünde ki gülücükle,r hiç eksilmesin yeter bana. Ekmeğim de suyum da sensin.. Bir sevdalı gönlüm var o da senin.
yetmez mi.
Bir merhabayla tanışmıştık seninle. O günden beri aşık oldum senin kişiliğine..Hiç eksilmedi sevgim, üstelik daha da arttı. Gökyüzüydü evimiz, cennetti denizimiz. Bir de İstanbul en çok sevdiğimiz. Çay içerken seyrederdik boğazı. Ya gözlerinde ki ışık, herzaman deli etmişti beni. Öyle güzelsin ki ruhun berrak bir su. Bakışların dalgasız bir deniz. Ya sen, tümünle sevgi dolu yüreğinle, bambaşkasın sevdiğim. Aşkım, sevdam, herşeyim
seni seviyorum. Sen benimsin ve herzaman bendesin.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:48 PM
Hiç Sormayın Beyler
Bir güzel gördüm sormayın beyler.
O güzel gözler, endâmı herşeye değer.
Bir yürüyüşü var ki ceylana benzer.
Ahh benim halimi hiç sormayın beyler.
Bir güldü koptu dalından kurudu şimdi.
Hasretle yaktı özlemle bitirdi beni.
Herşeye değen aşk, kavurdu bu yüreği.
Bu sevdalı gönlü, hiç sormayın beyler.
Günleri saydım bitmek bilmedi aylar.
Sen hep hayatımda kalbimde ise acılar.
Aşkla yandı tutuştu hep bu zor yıllar.
Yüreğimde ki yarayı hiç sormayın beyler.
Gözler yalan söylemez sevdin sen de beni.
Bir anafor gibi bu aşk, yuttu hep ikimizi.
Ama birşey vermedi üzüntüler biz de şimdi.
Yanan yüreğimi, bana hiç sormayın beyler.
Sevda yokuşunda kaldık seninle tam ortada.
Bitmek bilmedi yollar vuslat hangi zamanda.
Yalnızlığı bitiremedim sense hep hayatımda.
Aşkla yanan gönlümü, hiç sormayın beyler.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:49 PM
Hiç Uyandırma Beni Ne Olur
baharda açan gonca gül gibisin.
fırtınaları yokeden güzel yüreğinle,
bir güneş gibi doğdun içime.
sevmeye doyamadım ömrümce,
öpmeye kıyamadım
solmayasın diye.
içime işleyen melodi gibi sesinle.
sen hep benimsin özlemlerinle.
bir melankoli gibi, aşkın bana.
ölmeyi göze alırım senin uğruna.
ellerin ellerimde olsun daima.
hissedeyim seni,
her doğduğumda.
hadi söyle bebeğim şarkımızı.
kaybolayım nâmelerin arasında.
ruhuma işlesin bende ki sevdanla.
ne kışlar geçecek ne yazlar.
aşkın hep ben de yaşayacak.
her doğan gün de sevgimizle,
yeniden yeşerecek baharlar.
bir rüyaydı sanki bizde ki aşk,
çiçeklerle dolu bir bahçede.
hiç uyandırma beni ne olur.
uyumak istiyorum ömrümce.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:49 PM
Hissetmeliyim Seni
gözlerimi açtığımda, ilk seni gördüm.
ömrümce uyumuşum aşkınla öldüm.
seninle doldu, doldu taştı yüreğim.
içimde taşıyorum seni,
nereye gidersem gideyim.
dudaklarımdan dökülüyor
bir aşk şarkısı yine.
seni yaşatıyorum yalnızca,
hayallerimde..
hergün söylüyorum sen dinliyormuş gibi.
revâmı bizlere, bu şarkılarda kalmaz aşk,
bil ki.
tutsana ellerimi, beni buralardan götürsene.
ayaklarımız çıplak yürüyelim saatlerce sahilde.
denizin mavisinde, yüzelim birlikte.
seninle olmak off.... ne güzel bu hayatta.
kollarınla sarsan beni, büyük bir aşkla.
aldığın hava, ben olsam vücuduna.
her soluduğunda, beni yaşatsan
damarlarında.
sana aşık, sana deli, zırdeliyim
şu anda.
yeter artık sevdiğim, kaçır beni buralardan.
sensizlik bir ölüm, hergün ölüyorum ben.
birlikte mutlu olmak varken, ölmek neden.
Yunus Emre gibi yollara düşeceğim
aşk, aşk diye.
şiirlerim de yaşatacağım aşkımı,
hergün sevgimle.
olmuyor sevdiğim, şiirler de istemiyorum
sevgiyi.
seninle yaşamak istiyorum
güzel olan herşeyi.
hep kollarında ve hissetmeliyim
defalarca seni.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:49 PM
Hoşçakal Sevgilim
sigaramın dumanında yandım
bu akşam.
kavruldum öldüm inan.
üzüntüleri yol yapan ben,
birgün unutacağım seni,
yeminler olsun sana,
sevgimi atacağım bir kenara.
umurumda olmayacak hiç dünya.
usandım artık nazından,
sevgi yok aşk yok verdiklerin ortada,
yalnızlığa mahkum ben, yokluğunla,
alıştırdın sensizliğe, aşk olmayan günlere.
sevgisizlikle yandığım sensizliğe,
inan bir gün başaracağım
ve atacağım kalbimden,
unut deme bana zaten unutacağım seni.
yandım aşkına beni anlamadın.
deli divane oldum aldırmadın.
yolum aşktı sense yoktun.
bu aşk elinde oyuncak, bense yalnızca
sana tutsak.
demek ki hiç sevmedin.
sevme be gönül sevme.
zaten bu aşk birgün bitecek.
pişman olsan da geri gelmeyecek.
sabırlar yoğurdu yüreğimi,
acılar hamur oldu mahvetti beni.
silinmeyen gözlerimde ki yaşlar,
yine sensizliğe hükmetti.
hoşçakal sevgilim gidiyorum yalnızlığa,
kalbim senin ama ben de olmayan aşkınla
emanettir bu sevda sana,
ister kıymet bil istersen anma.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:49 PM
Hoşgeldin Diyeceğim Bu Aşka
Koca bir ömür bıraktım arkamda, acısıyla tatlısıyla,
Bazen saatlerce güldüm bazen de ağladım doyasıya,
Yeşerecek düşlerdi önümde sırayla giden,
Ama ulaşamadım bir türlü, beni en çok kahreden,
Aşk yine yanlış kapı çaldı sormadı bana,
Bekliyormuşum gibi daldırdı beni sevdaya.
Bir sürgündü sevgim, esaretti aşk, yalnızca sana,
Sen vardın yüreğimde, hayatsa akıp gidiyordu yoluna,
Özlem, hasret sarmıştı bedenimi tutarsızca,
Hoşgeldin mi diyecektim bu aşka,
Yakarken, yanarken, köz olurken bu sevdaya,
Anlamadan düştüm nasıl olduysa.
Aşkı yaşamak güzel, bir de acısı olmasa,
Sevdiğini her an düşünmek, yürekse yangınlarda,
Bazen fırtına olur esersin anlamsızca,
Yine de vazgeçmezsin aşktan yansanda,
Düşmüşsün içine bir kere, ******* haram sana,
Gündüzler ise oyalamaz, aklınsa hep onda.
Sevdim seni öyle çok sevdim ki yosun gözlüm,
Aşık oldum sana, öyle yandım ki sevdiğim,
Yüreğimde çiçekler açtı, pınarlar coştu gözlerimde,
Hasretin vurdu kalbimden, öldüm binlerce kere,
Kanadı yüreğim seni her düşündüğümde,
Yandım bebeğim, bu nasıl bir ateşse.
Kor bir yumak içinde kaldık seninle yıllarca,
Aşka esir olduk hep özledik hep yandık sevdamızla,
Bitmek bilmeyen aşkla yanarcasına,
Öyle doldurdun ki hayatımı binlerce teşekkür sana,
İyi ki varsın biriciğim hep güneşsin yaşantımda,
Seni öyle seviyorum ki hoşgeldin diyeceğim bu aşka.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:49 PM
Isıtsan Beni Güneş Olsan
Al bu kadehi doldur yaşla.
Seni sevmekse inan başka.
Gönlümde hüsran yazık yasta.
Bilmezsen kadrî yürek hasta.
Bir yer var uzak erişilmez.
Aşkla yananı kimse görmez.
Güller bahçede kıymet bilmez.
Bu mahkûmiyet burda bitmez.
Sevgi denizdi gönlüm gibi.
Yüreğim aşktı tufan şimdi.
******* sarar bedenimi.
******* hasret hiç bitmez ki.
Isıtsan beni, güneş olsan.
Ay olup doğsan ben de kalsan.
Bende ki aşkla, sen de yansan.
Ateş içinde hep kavrulsan.
Tutuklu gönlüm hep yanında.
Bekler baharı, sabırlarda.
Kimi zaman sabahlar da.
Bahtıma yanan hüsranlarda.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:49 PM
İbadetimiz Aşkla Olsun
bir aşk arıyordum heryerde.
yeter ki ruhumu kaplasın ölesiye,
yaksın bedenimi, kalayım ateşler içersinde,
öyle bir aşk olsun ki yakınlaştırsın beni,
Rabbime.
Mevlâna gibi döneyim aşkla,
kendimi kaybedeyim onun uğruna,
gözyaşlarımla ıslatayım seccadeyi,
yüreğimde yanan korla.
sorunlar hiç bitmez yaşar bizimle,
gözyaşları hiç dinmez ömrümüzde,
yanarız yakarız yeri geldiğinde,
tek gelecek teselli Rabbim sen den
bu mubarek *******e sığındık
derman sen den.
Veysel Karâni himmetiyle geldik
kapına,
açtık ellerimizi yüce yaradana,
günahlar çok aştı bizi sonunda,
sen affedicisin.
sen bizi koruyan,
sen bizi yoktan var eden,
kapındayız dualarımızla.
Abdülkâdir Geylâni himmetiyle,
yüz sürdük seccadeye yüreğimizle,
içimizden taşan acılar kalsın geride,
affet Allahım bu mübarek gecede.
sen gönlümün sultanı,
sen beni yaradan,
varlığına inanmayan
kâfirdir inan.
ibadetimiz aşkla olsun bu kandilde,
tespihler çekilsin sığmasın *******e,
Rabbim sen günahkâr kullarını,
affeyle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:49 PM
İçim Seninle Coşuyor
Başımı kaldırdım baktım semâya.
Hayalini gördüm o an karşımda.
Gülümseyerek bakıyordun bana.
Mavi gözlerin de daldım hülyalara.
Yine çakmak, çakmaktı gözlerin.
Bakışların ise, bir başka geldi bana.
Belki de kızıyordun tüm çocuklarına.
Bu vatanı böyle mi bıraktım yarınlara.
Birsürü mücadele verdin Atam bizler için.
Şehit kanlarıyla sulandı heryer,..niçin.
Hep güzel bir vatan da yaşayalım istedin.
Vatanımız yine güzel ama, sevgisiz.
Sevgi tohumlarını attın tüm milletine.
Sevgi, saygı bir başkaydı senin günlerinde.
Şimdi ise, birşey kalmadı bugünlerde.
Herkese birşeyler oldu unutuldu eski günler de.
Yine içim seninle coşuyor düşündüğümde.
Okuduğum her tarih sayfasında seni görüyorum.
Gözlerimin yaşı birtürlü dinmiyor Atam.
Kalbimde ki sevgin ise, ama hiç bitmeyecek
Bu güzel yaşamı bizler sana borçluyuz.
Başımız herzaman dik, sevgi doluyuz.
Her kötülüğe düşmanlığa milletçe, karşıyız.
Vatanımız için ölürüz daima karşı dururuz.
Belki örf, adetler unutuldu milliyetçiliğimiz asla.
Her Türk gururla taşıyor sevgisini bir başka.
Yolumuza engel tanımayız ölürüz aşkımızla.
Vatanımıza sevgimiz, aşkımız bambaşka.
Yüce Atam elbet bu kaos bitecek vatanımızda.
Bizler de bu sevgi, aşk herzaman olduktan sonra.
Eğmeyeceğiz başımızı, gururla taşıyacağız bayrağımızı.
Cennet vatanımıza, gerekirse dökeceğiz kanlarımızı.
Herzaman kanım fedâ olsun güzel cennet yurduma.
Hep yolunda gittim başım dik ömrüm oldukça.
Yüce Atam sen hep bizimlesin başımızda.
Sana sevgimiz hiç bitmeyecek, vatanımıza da.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:50 PM
İçimde Bir İsyan Var
bir çılgınlıktı seni sevmem belki.
acılar daha acılara, kederler ise,
boynumu büktü şimdi.
umutlar geride, ama düşünceler,
hep benimle birlikte..
sevda ateşi derler ya,
o içimde artık benim.
yalnızlığa mahkum *******,
sensizliği yaşadığım gündüzler.
esir almış saatler hep benimle.
terketmeyen sevdam,
bitmeyen gözyaşlarım,
tükenmeyen sabrım ise,
ruhumla savaşta şimdi.
anlaşılmazlıklar ve sebepler,
mahvetti hayatımı.
hep iyimser rolünü,
ben mi oynayacağım.
nerde benim umutlarım,
nerde duygularım,
nerede.
içimde bir isyan var.
yeter artık diyorum.
ama yapamıyorum.
çünki, seni çok
ama çok
seviyorum.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:50 PM
İçimdeki Aşk
sen gezgin seyyâh, ben de evde bekçi.
yollarımız bir, ama ayrılık biz de bitmez ki.
ömür su gibi akarken, beklemekteyim seni.
hep merak içinde, gözüm yolunda,
sevgini.
bir sevda masalında, kayboldum ben.
aşk yarış arabası, ben zamanla yarışamam.
koştukça çok yoruldum sen de artık inan.
ama aşkın içimde yıllandı
bir şarap misali.
güneş, seninle doğuyor benim için.
gün batımında, seninle deniz kenarında.
ellerinin sıcaklığı yakıyor ellerimi,
aşkında..
sana doyamam öyle yaktın ki sevdamda.
sensiz uyandığım hergünü, istemem artık.
gözümü açtığımda seni görmeliyim
yanımda.
şarkı söylemeli uyandırmalısın yine beni,
melodi gibi.
gözlerinin için de kaybolmalıyım sıcaklığınla.
yaz güneşi yakıyor içimi, senin kadar değil ya.
canımın bir parçası sen de biliyorum
sen de benimle.
deli yüreğim çarpıyor seni her düşündüğümde
özlemler kaba sığmıyor artık, paramparça yüreğimle.
bu yollar ayırıyor bizi, her gidişinde kalıyorum
sevginle.
aşkınla başbaşa, yalnız kendi derdimle birlikte.
hangi aşık mutlu olmuş ki
biz de mutlu olamayacağız belki de.
ama içimde ki aşk, nereye gidersen
hep seninle gidecek o yere.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:50 PM
İçimdeki Yangın Sönmüyor
Geçmiş, su gibi akmış gözlerimin önünde.
Bomboş geçen yıllar ve saçlara düşen aklar.
Yaşadığım mutluluklar nekadar az mazimde
Çektiklerim acı veriyor kalıyor hep içimde.
Senin sevgin, güç veriyor yaşatıyor beni.
İçimde yeşeren bir çiçek var seni düşündüğümde.
O çiçek sarıyor ruhumu aşka dönüşüyor bedenimde.
Sevgin hiç bitmiyor hep akıyor damlalar, gözlerimde.
Tükenmeyen aşkının, esiriyim ben şimdi.
Ömrümce incinen ruhum, seninle sarhoş sanki.
Ya.sana olan özlemim, hiç bitmiyor ki.
Bak yastığın boş şu an, seni öyle seviyorum ki.
Nereye gitsem, aşkın da benimle heryerde.
İçimdeki yangın sönmüyor çoğalıyor sevgimde.
Ne olacak bizim halimiz, seninle birlikte.
Beni yalnız bırakma, dayanamam sensizliğe.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:50 PM
İçimizde Yeşeren Sevgi
düşünceler,
hep hayaller de kalıyor.
beklentiler, öyle farklı ki.
dertlerin arasında,
kaybolduğumuz dünya da,
kağıt parçası gibi, sürükleniyoruz
ordan oraya..
sanki rüzgar esir almış bedenlerimizi,
öyle savuruyor ki bizi.
her an bir tokat geliyor yüzümüze,
anlamıyoruz
kalıyoruz öylece.
yitirdiğimiz sevgiler, hep içimizde.
gözyaşlarımızla ıslanan bedenimiz,
isyan ediyor artık kadere.
mutlu olmalı artık tüm insanlar.
mutlu olmalıyız birlikte.
içimizde yeşeren sevgi,
dağılmalı
filiz vermeli artık
tüm gönüllere
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:50 PM
İkimiz Bir Canız Seninle
sensiz yaşayabilir miyim sanıyorsun
buralarda.
aynı havayı teneffüs etmezsem,
neye yarar bu aşk.
ağlıyorum artık kaderime.
ne yapsam olmuyor.
gülen gözlerin gitmiyor gözümün önünden.
dualarım sana, sevdalı yüreğine.
ikimiz bir canız seninle.
yıllar prangaladı bizi, birbirimize.
aşılmaz yollarım önümde.
bir sürgündeyim sanki bu yerde.
kımıldayamıyor bedenim,
atmıyor artık yüreğim,
******* sardı ruhumu..
karanlığın içindeyim.
sana öyle muhtacım ki
ana kucağı gibi.
gözümden bile esirgediğim,
biriciğim.
herşey seninle olmalı
yaşanmalı.
dağların en tepesinde,
çiçek açmış kardelen.
karların içinde,
tek başına çaresiz biçare.
bu aşkı gömme geçmişe,
sevda yaşanmalı birlikte.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:50 PM
İkinci Bahar
ömrümün bittiği yerde başladı aşkım.
geçmişte tatmadığım bir sevgiyi yaşadım
seninle.
ikinci bir bahardı yaşadığım,
aşkın ve sevginle.
kalbimi sana verdim ümitsiz yaşadığım günlerde.
aslında bir hayat bitmişti benim için,
yeni bir sayfaya ise, sığdıramazdım hiç kimseyi.
ama sen, hayatıma ve kalbime sığdın
hareketlerinle.
hayatımı altüst ettin bana verdiğin sevgiyle.
bu sefer de kalp acısı başladı ben de,
seni görmediğim o günler de..
zaman geçti
yaşanması ise, güçtü aşkın.
her acıya gençlikte katlanılıyordu çaresizce.
zamansız çalmamalıydı kapıyı aşk,
hiçbir zaman.
ama çalmışt birkere, özlemler başlamıştı ben de.
aşkın yoruyordu beni, hasretinse kalbim de.
geç gelen bir aşk, iyi gelmiyordu kimseye.
ben şimdi mutsuz, çaresiz bir şekilde.
geçiriyorum günlerimi, ondan habersizce.
ikinci bahar diyorlar bunun adına..
ama bu yaşta bahar,
kışı yaşatıyor bizim gibilere.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:51 PM
İkisini de Çok Seviyorum-Anı Hikaye
-Babam üç senedir hastane de yatıyordu. Elimden geldiğince onu sık sık ziyaret edip mutlu etmeye çalışıyordum. Çünki babam benim canımdan bir parçaydı. Aşırı severdim kendisini. Son zamanlarında artık yerinden kımıldıyamaz oldu. Yatalak olmuştu. Hastane de özel bir odada hemşireler başında. Özel doktorlarıyla yine mutsuzdu babacığım. Çünki evlatlarına çok düşkündü. Beni gördüğünde çocuk gibi sevinirdi. Ben de ona belli etmezdim. Ayrıldıktan sonra saatlerce sokaklarda ağlıyarak yürürdüm.
-Üç aylıkken almıştım papağanımı. İsmini kontes koymuştum. Elimde besliyerek büyütmüştüm. Sanki ailenin bir ferdiydi. Bizlerle masa da yemek yer. Üzerimizden hiç inmezdi. Beni kimseyle paylaşamazdı. Bana çocuklar sevgi gösterseler gider onları acıtmadan ısırırdı. Hep benimleydi. çocuk olsa benimle yatacaktı nerdeyse. Ev de özgürce uçar. Biz geçiyoruz farketmezdi onun için. Bizler başımızı eğmek zorunda kalırdık. Mutfak ta yemek yaparken gelir omuzuma konar.
-Kontes, yemeğin içine düşeceksin. vallahi tavuk niyetine seni yeriz derdim.
O da anlamış gibi cıyak cıyak bağırırdı.
Islıkla şarkılar söyler. İsimlerimizle bizlere bağırırdı. Yazlığa gittiğimizde onu veterinere bırakırdık. Döndüğümüzde bir hafta yüzüme bile bakmaz elime aldığımda beni ısırırdı. Sonra barışırdık tabii. Kontes onüç yaşındaydı. Sultan papağanları 6-7 sene yaşarlarmış. Veterineri çok iyi baktığımızı söylerdi.
Anlatmak istediğim. 20 Eyül 2005 de sabahın beşinde acı bir şekilde telefon geldi. Baba mı kaybetmiştim. Büyük üzüntüydü benim için. O gün babam defnedildi. Akşam üzgün bir şekilde eve geldik. gece saat onbir di. Kontes bir çığlık attı. Koşarak kafesinin yanına gittim. Kafesin içinde düşmüş bana bakıyordu. Elime aldım. Su içirdim bana bakarak gözlerini kapadı.
Çocuklar yattığı için kontesin öldüğünü anlamadılar. ben de balkona götürdüm. Çocuklara sabah söylerim diye düşündüm. İşin ilginç tarafı. Babam kontesi çok severdi. Nezaman bana gelse ona da birşey getirirdi. Ve babamla aynı gün de hakkın huzuruna vardılar.
-Benim üzüntüm bir değil iki olmuştu. Canımdan çok sevdiğim babam ve evlat gibi büyüttüğüm kontesimi aynı gün kaybetmiştim. Acıları hala içimde taze. Ve ikisini de çok seviyorum.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:51 PM
İlacım Sende Sevdiğim
Biliyor musun aşkım ellerin kaldı giderken.
Bakmaya doyamadığım o güzel ellerin.
Bin kere öpsem bıkmam yine öperim.
Sevgiye susamış, bana hasret ellerin.
Gittiğinde tüm ümitlerim de seninle gidiyor.
Öyle bir yara açılıyor ki taa kalbimde.
Kâbus gibi geçen *******, bitmiyor aşkım.
Derdimin dermanı, ilacım sende sevdiğim.
Bir şarkı söylüyorum buram buram aşk kokan.
Özlemleri katık ediyorum ekmeğime herzaman.
Gözyaşlarımı su gibi içiyorum hep boğazımda.
Ya bitmek bilmeyen sevdam, daima aşkınla.
Bir sarmaşık gibi, sarsan beni kollarınla.
Aşkını hissettirsen yalnız benim dünyamda.
Sıcacık nefesin, herzaman bende kalsa.
Hiç doyum olmaz o zaman vallahi bu aşka.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:51 PM
İlk Aşkım İlk Sevdiğim Sendin--Hikaye
Maziye zincirlenmişti birzamanlar kaderim. Kalbime de zincir vurulmuştu sanki. Fırtınalar hep içimde dolmayan bir boşluk ise benimleydi hep. Suna'nın gözyaşları durmadan akıyordu. Oturmuştu bir banka, gelene geçene aldırmıyordu hiç. Biraz evvel bir holding binasından çıkmıştı. İlk aşkı, ilk sevdiği birzamanlar komşusunun oğlu olan Ahmet'i ziyarete gelmişti. Senelerdir görmemişti onu. Öyle bunalımdaydı ki.. Yeni eşinden ayrılmış sanki bir iki laf edecek birini aramış ve Ahmet' i görmeye gelmişti. Sevinçle girdiği yerden ağlayarak çıkmıştı. Ahmet'in bir sene önce öldüğünü öğrenmişti.
Oysa lisede birlikte okurken üniversiteyi bitirip evleneceklerini söylüyorlardı birbirlerine.
--Bu ağaç bizim olsun Ahmet
--Tamam canım
Hemen kalemini çıkarıp ağaca bir kalp çizmiş ve içine isimlerini yazmıştı Ahmet.
Düşüncelere dalmıştı Suna. Apartopar banktan kalktı. Edinekapı Mezarlığına
gitti. Ahmet'i görememişti ama mezarına gidecekti. Bulacağına inanıyordu. Arkadaşları tarif etmişti.
Mezarlığın kapısında ki çiçekçiden, ençok sevdiği, birzamanlar sevdiğinin verdiği kırmızı gülleri aldı. Kapıda ki görevliye sordu. Birlikte aramaya başladılar.
İçinden durmadan
--Hadi Ahmet neredeysen bulayım diye dua ediyordu.
Sonunda buldu mezarı
--Ben kapıyı boş bırakamam hanfendi.
--Tamam siz gidin dedi Suna.
--Ahmet ben geldim.
Gözyaşları durmuyordu.
--Bak canım sana kırmızı güller getirdim. Birzamanlar sen alırdın hep bana.
Şimdi ben senin için aldım.
--Nekadar seviyorduk birbirimizi. Neden ayrıldık biz. Mutlu olacaktık oysa..
Nişan yüzüklerimizi bile almıştın. Gençlik işte mantıklı düşünemiyor ki insan.
Hem ağlıyor hem konuşuyordu Suna.
Evliliğinde çok acılar çektirmişti eşi. Devamlı aldatıyor ve manevi işkenceler yapıyordu. Sonunda dayanamayıp kızını da alıp annesinin yanına gitmişti. Aslında Ahmet'ten bir beklentisi yoktu. Çünki Ahmet'te evli ve iki kızı vardı. Yalnızca arkadaş olarak görmeye gitmişti. Trafik kazasında öldüğünü öğrenmesi onu geçmişe götürmüştü.
--Hani hatırlıyormusun canım pencereden işaretleşir önce sen çıkardın dışarı. Sonra da ben çıkardım. Önceleri kimse anlamasın diye. Otururduk çay bahçesinde.. çok güzel sohbetlerimiz olurdu. Nezaman iş ciddiye bindi. Evlenme kararı aldık. O yengen yok mu. Bizi ayırmak için yapmadığı kalmadı.
Ve bizi ayırdı. Belki sen de mutlu olamadın eşinle. Bense hiç olmadım. Bazen seni düşünürdüm. Seninle evli olsaydım mutlu olurdum. Sen beni anlıyan sevgi dolu biriydin.
Yine gözlerinde ki yaşlar sicim gibi iniyordu Suna'nın. Keşke bugün hiç uğramasaydım. İçimde ki aşk kırıntıları kalsaydı yerinde. Ama mazimin saf ve temiz aşkı köz gibi yanacak bundan sonra içimde.
Elinde ki gülleri mezarın toprağına tek tek bıraktı.
--Bundan sonra hep güllerle geleceğim. Mekânın cennet olsun Ahmet
Birzamanlar aşık olduğu deliler gibi sevdiği arkadaşını, gözü yaşlı olarak bıraktı. Hayat herzaman süprizlerle doluydu. Bazen böyle acı süprizler de insanın karşısına çıkabiliyordu.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:51 PM
İmkansızlık Aşkımıda Çaldı
son mektuptu sana ulaşamayan,
karaladığım aşkımı, sana anlatamayan,
gözyaşlarımla sulamıştım her satırını,
içimde ki özlemleri, sığdıramamıştım
kağıda.
oysa ne çok şey yazmak isterdim
kalem elimdeyken sana.
ne istedin ben den yaktın bu kadar.
gittin bir öpücük bile kondurmadan.
hataların arasında kalan ben,
sana doyamadım
kollarının arasında sabahlamadan.
gittim bugün gezdiğimiz yerlere,
dolaştım yalnız,
belki kokun sinmiştir diye.
bir hayaldi ama karşımdaydın işte.
sana sarılmak istediğimde,
kayboluyordun sessizce.
İstanbul bomboş sensizdi.
belki benimle ağlıyordu şimdi.
heryerde ayak izlerimiz,
ağaçların arasında sevgimiz,
dudaklarını uzatırken bana,
öyle kaynamıştı ki içim sana.
İstanbul yorgun, aşka hasret bugün.
kaybettiğim seni, kattım sarhoşluğuma,
kırık kadehler kesti elimi,
kanayan yüreğimi,
imkansızlık aşkımı da çaldı.
heryerde anılarımız, şiirler de kaldı.
yokluğunu sığdıramadığım şehir,
beni sensiz bıraktı.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:51 PM
İrmak Gibi Sana Akıyor Yüreğim-Deneme
Sevgine hasret yüreğim, yine kaldı bir kenarda hazan yaprağı gibi.. Ne senden öncesi oldu ne de sonrası olacak hayatımda. Sevginden bir yumak ördüm kendime. Ben hep o yumağın içinde seni beklemekte.
Hep de bekleyeceğim ömrümce. Ne kara kışlar tesir ediyor bana, ne de sonbaharın şiddetli yağan yağmurları. Dünyanın sonu bile gelse umurumda değil. İçimde taşıdığım sevgin, yaşamaya değer. Dünyaya yeniden gelsem hayatımı dolu dolu aşkla, seninle geçirmek isterim. Sen ben de solmayan baharsın. Kurumayan dalsın. Sen var ya canım ben den bir parçasın.
Giderken döktüğüm gözyaşlarım, ne ilk ne de son olacak. Her gidişinde sana yağan yağmurları, bir yara gibi, kanayan kabimde ki sızıyı hatırlatacak. Bir şiir di bizleri birbirimize aşık eden, belki de gizemli esen bir rüzgardı. İçinde efsun olan bir hava, harika ve coşkun denizde kaybolan gözlerimiz. Belki de ekzotik bir çekim. Bitmek bilmeyen, her birlikteliğimizde doya doya yaşanan bir aşk. Bu aşk hep bizde birtanem. Gün geçtikçe daha da aşık ediyor ikimizi birbirimize.
Güneşin yedi renginde sen varsın. Yağan yağmur tanesinde hayalin.. Köpük köpük denizde coşan aşkımız. Her bahar mevsiminde yeni doğan kuzular gibi sevgimiz. Kara kışlar bile üşütmüyor beni. Ruhumu, bedenimi, yüreğimi yakıyorsun çünki. Olmadığında bile bende kalan sevgin, yetiyor bana. Ama bu özlem yok mu bebeğim mahvediyor beni. Seni de tabii.
Alıştım sensizliğe, yalnızlığa desem de inanma sakın. Seni yanımda hissetmek, ellerine dokunmak,
bıkmadan seyretmek öyle harika bir duygu ki. Sen yaşıyorsun bende, yüreğimde, bedenimde. Seni seviyorum sözü az gelir bu aşka bu sevgiye. Bir ömürdü bize biçilen, içinde aşkla bize sunulan. Harika bir yaşamdı değeri ölçülemeyen. Şu an bile gözümde ki yaşlara dur diyemiyorum. Bir ırmak gibi sana akıyor yoreğim. Seni seviyorum bebeğim.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:51 PM
İsmi Aşktı
Bir keskin bıcaktı dağladı yüreğimi.
İsmi aşktı iz bıraktı yaktı bedenimi.
Ruhuma işledi bazen aldı sevdiğimi.
Bu aşkta yanan yalnız ben miyim.
Özlemleri körükledi çılgına çevirdi.
Hasretle yaktı koca çınarları devirdi.
Hüzünle hep yüreğimizi mahvetti.
Bu aşkta çıldıran yalnız ben miyim.
Kara sevda oldu sardı bizim içimizi.
Lâvlardan beter yaktı şimdi ikimizi.
Fırtınalarla esti mahvetti hep bizi.
Bu aşkta seven yalnız ben miyim.
Eyvah dedim neler oluyor bana.
Aşığım deliyim bir de sevdana.
Geçti yolun yarısı ömrüm sana.
Bu aşkta yaralı yalnız ben miyim.
İsmi aşktı sevdim doyamadım ona.
Nasıl dayanırdı bu yürek, yangına.
Küle çevirecek beni artık baksana.
Bu aşkta tutuşan yalnız ben miyim.
Bir menekşeydi yazık büktü boynunu.
Hep gözler oldu umarsızca yolunu.
Keşke görseydi olacağı ve sonunu.
Bu aşkta bekleyen yanlız ben miyim.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:51 PM
İsmi Mazi Olur
dokunmak istiyorum artık ellerine,
değmeli tenim, tenine..
aşkı istiyorum sevgi istiyorum
ama nerdee.
yüreğimde ki sesi artık duymuyorsun.
ağlıyorum gözyaşlarımı silmiyorsun.
bir yabancı gibisin sanki..
kuşlar, çiçekler anladı beni,
anlatamadım sana, hiç kendimi.
güneş yakmak istedi kaçtım.
dağlar, engeller koymak istedi
aştım.
sevgi bir tomurcuk hep yüreğimde,
gül olması ise senin elinde.
ismin zalim mi olsun istiyorsun.
bukadar yanarken aşkla,
seni bir kenara koyacağım
inan sonunda.
çok naz aşık usandırır.
belki usanacağım ben de yakında.
koşmaktan yoruldum artık,
yetmedi mi zulmün, sen nasıl aşık.
mumlar yanıyor masa da
sofra hazır şerefine, bu akşam da
yine boş mu kalacak kadehler,
sensizliği mi içeceğim tek başıma.
hayat çok kısa birtanem,
gelmeyeceksen söyle bana,
birgün sevgi de unutulur.
anılarda kaybolur.
geriye baktığında ise
ismi mâzi olur.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:52 PM
İsmini Kalbime Yazdım
gitmek istiyorum gidemiyorum.
kaçmak istiyorum kaçamıyorum.
vazgeçmek istiyorum vazgeçemiyorum.
nasıl bir sevda bu, anlayamıyorum.
ismini kalbime yazdım silemiyorum.
bir aşk çıkmazındayım sanki.
gecem, gündüzüm seninle dopdolu.
ismini ise, dilime doladım bir şarkı gibi.
şarkılardan fal tutuyorum, senin için.
gözyaşlarımla, şarkılar birbirine karışıyor.
ağlıyorum, ağlıyorum içimden atamıyorum
hiçbirzaman seni.
öyle derin bir iz bıraktın ki kalbimde.
ismini kalbimden silemiyorum bir türlü.
aşkından deli divaneyim ben şimdi.
nereye baksam seni görüyorum
karşımda.
unutmak istiyorum unutamıyorum seni.
ismin dudaklarımda bir nâme gibi.
her anımda seni sayıklıyorum,
kalbime girmiş bir hançer gibi.
belki göremem seni,
ömrüm boyunca.
ama ismini yazdım kalbime..
kalacak herzaman aynı yerde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:52 PM
İsmini Koyamadığım Sevgim-Deneme
Seviyorum seni, bir dost, bir arkadaş, ismini koyamadığım bir sevgiyle.. Canımı iste ben den veririm bu nasıl sevgiyse. Bazen düşünüyorum harika bir yüreğe sahipsin. Bir o kadar da sevgi dolusun. Karşındakini kırmamak için, büyük çabalar sarfedersin.. Hassas ve kırılgansın ama, benim için özelsin. Belki de özel bir dost, özel bir arkadaş..
Bu ara vazgeçilmezim oldun. Her üzüntün içimi yakıyor. Senin için hep dua ediyorum. Çünki sen herşeyin en güzeline lâyıksın. Sanki benim ruh ikizimsin. Düşüncelerimiz aynı, sevgimiz de aynı. Bir ömür, böyle yüreğimizde ki sevgiyle yaşayalım. Hiç ayrılmayalım. hep sevelim, hep özleyelim ismini koyamadığımız bu sevgiyle.
En kötü huyum ne biliyormusun? Sevdiğim de arkadaşım, dostum, eşim olsun, tutkulu sevmem. Belki kimi dostlarım, yanlış anlıyor bu sevgimi. Ama ben buyum. Sevgi dolu yüreğim, bazen severken aşırıya kaçıyor. Engel olamıyorum elimde değil. Seni ne kadar çok seviyorum biliyormusun. Bazen akşama kadar birşey yemediğini söylüyorsun ya.. İnan ölüyorum karşında.
Sanki kabahatli benmişim gibi üzülüyorum. Yanıyor yüreğim o an, öyle yanıyor ki..
Bu değişik bir aşk, sevdiğim zaman sahipleniyorum karşımdaki kişiyi. Üzüntüsü, sevinci hep benimle oluyor. Onunla yatıyor yüreğim, onunla kalkıyor sanki. Bu kadar sevgi, iyi mi bilmiyorum. Ama şu an bana zararı yok. Karşımda ki rahatsız oluyor mu onu da bilmiyorum. Ama sevdiğimde çok seviyorum. Ölümüne seviyorum. Yüreğimde ki aşk böyle işte.
Seni seviyorum canım hem de çok. Başımı yastığa koyduğumda bile, acaba uyudu mu? morali düzeldi mi? diye hep aklım sen de. Tüm sıkıntıların bir an önce geçsin. O güzel yüreğinle mutlu ol. Senin mutluluğun benim mutluluğum. Sevdiğim, arkadaşım, dostum, ismini koyamadığım sevgim..Herşey gönlünce olsun.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:53 PM
İstanbul Ağladı Benim Aşkıma
sisli bulutlar çöktü istanbul'a
senin yokluğun hep ruhumda.
nehirler gibi akıp giden günler,
aşkı da karıştırdı sulara.
tüm şehir küstü bana.
martılar sessiz bağırmıyor artık
yalnızlığa.
geminin biri gidiyor biri geliyor
denizde.
gözüm hüzünle hep seni beklemekte.
İstanbul ağlıyor benim için bu gece.
sevdiğimi aldı götürdü nereye.
bir hüzzam şarkı da buldum seni.
gözyaşlarıma karıştı şarkının nâmeleri.
yollar mı ayırdı sevda mı bitirdi bizi.
engellere takılan aşk, yaktı bu gece beni.
bir yıldız kaydı gökyüzünde,
cız etti yüreğim, sızladı bedenim,
yokluğuna ise hiç alışamadım
sevdiğim.
eşyalarınla kaldım evde yalnızca.
hep kokladım yastığını sindirdim
ruhuma.
bana dokunuşların hâlâ aklımda.
bitsin bu özlem bitmeli bu sürgün
sevdam da.
inan sensizlik bir ölüm,
İstanbul ağladı benim aşkıma.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:53 PM
İstanbul Gibi Güzelsin Gönlümde
İstanbul bizimdi dün gece.
saatlerce dolaştık yüreğimizde ki sevgiyle.
ellerin ellerim de saadet ise bizimle.
bazen kayboldum
bana bakan aşk dolu gözlerinde.
bu gece bizim, bu gece aşkımızın bebeğim.
seni ruhum da taşıyorum
kalbimde yaşıyorum
benliğim de ise, aşığım sana.
İstanbul bir başka güzel bu gece,
gökyüzü yıldızlarla dolu..
bahar vurdu bize, sarhoşuz yüreğimizle.
güneşin doğuşunu seyrettik Marmara da.
motorla gezdik martılar yanımızda.
mutlulukları gözlerinde, bakışları ise
aşkla.
bizde ki aşk onlara da vurdu belli.
bütün gece senindim İstabul bizimdi.
hayat seninle güzel bu şehir de.
sevgimiz bir şiir dizelerde.
seni öyle seviyorum ki
İstanbul gibi güzelsin gönlümde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:53 PM
İstanbul Yanıyor Şimdi
Gözlerim tam buldum derken,
Kaybediyor seni,
Yüreğinin sesi ise öyle derinde ki,
Sana ulaşmak, sana kavuşmak,
Hayal şimdi,
Kaldırım taşlarını saydım bugün,
Yine tek tek,
Seni aradım karış karış her yerde,
Bulmak ne kelime,
İstanbul bile kayboldu gözlerimde,
Yağmur yağıyor sicim gibi,
İliklerime işlemesi sen gibi,
Ya fırtına.,
Bedenimi okşayan sevdan gibi,
Seni sensiz yaşadım bugün,
Özlemle aradım sevgini,
Tutkuyla dolaştım sarhoş misali,
Gözyaşlarımda buldum yanan kalbimi,
İstanbul’a sordum seni,
Öyle sessizdi ki anlayamadım bir türlü.
Bir umuttun yüreğimde,
Bir aşktı verdiğinde,
Sevgiyle yeşerttiğin çiçekler,
Solacaklar nerdeyse,
Özledim güzel gözlerini,
Öyle özledim ki yüreğini, seni,
İstanbul yanıyor şimdi,
İçimde ki yangınsa bitiriyor beni.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:53 PM
İstediğim Bir Damla Mutluluk
baktığım heryerde bir güneşsin.
tuttuğum heryerde ise ateş,
ruhuma ılık ılık esen nefesinle,
sen hep benimsin.
her hissettiğimde seni,
ağlamak geliyor içimden.
akşamlarım sanki hâzan,
gündüzlerimse bahar.
yokluğun ise kışı hatırlatıyor bana.
her mevsim yanıyor yüreğim aşkınla.
nezaman bitecek bu ayrılık sevdam da.
aşkın gül, ayrılığın ise diken,
batıyor artık damarlarıma.
bilmece gibi oldu sevgim, çözmekse zor
bu dünyada.
aramızda ki dağlar set oldu aşkımıza,
sen de Kerem olamadın yıkmaya.
bekleye bekleye kök saldım burada.
bir ateş kütlesi sardı yine bedenimi,
hayaline bile kızar oldum şimdi.
istediğim bir damla mutluluk,
o da sen de yok demek ki.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:53 PM
İstemiyorsan Git
sevmek bu kadar basit mi.
neden alaya alıyorsun beni.
ne oldu bize, yazık değil mi.
benim de yüzümde güller açsın
isterim.
ömrümce seninle, mutlu olabilirim.
her zaman seni, sevebilirim.
artık hayalinle yaşamaktan bıktım.
aşkına esir oldum anlamadın.
derdini bana, hiç anlatmadın.
ateş bacayı sardı diyordun.
ama hiç arayıp sormadın.
günden, güne beni şaşırtıyorsun.
ben aşkı, yalnız yaşayamam.
sevgisiz ise, hiç kalamam.
bu hayat benim,
senin ise değil.
arkandan koşacağımı sanma.
sana yalvarmaksa, hiç değil.
seni anlayamıyorum bir türlü.
beni, benimle bırak hayatımda.
yeter artık, git istemiyorsan
kendi dünyana.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:53 PM
İsyanım Kendime Kimseye Değil
bu gecenin sabahı olur mu sensizlikte.
giderken hüzün de ben de kaldı
sevgin de.
benim yerime bulutlar ağlıyor artık,
kuruyan gözyaşlarım tutuklu ben de.
oysa beraberken mutluluk bizimle.
göz açıp kapayana kadar geçen anlar,
bir bilsem neyi kovalıyor neyin peşinde.
isyanım kendime, kimseye değil.
hep mutlu olmaksa mümkün değil.
yalnız ben de kalan hüzün,
ve gülümseyen yüzün.
sen yediğim lokmada, içtiğim suda,
soluduğum havada..
sen yalnızlığımla ortak olan,
kalbimdeki fırtına da.
sen hep benimle,
ruhumu coşturan dalgalarla,
attığım adımda, yürüdüğüm yolda,
rüyalarımda.
bir nefes kadar yakınsın bana.
seni içimde hissetmekse bambaşka.
sen olmazsan güneşler doğmaz gönlüme.
sen olmazsan yaşanılır mı bu ömürde.
ne yazık ki bu gecede mâhkum,
yalnızlığa ve sensizliğe.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:53 PM
İşte Bu Benim
tarifi imkânsız bir aşk,
yağıyor üstüme üstüme.
bir tufan sanki,
coşuyor coşturuyor
yüreğimi de.
dudaklarıma kondurduğun,
buseni özledim.
kollarında mutluyum.
ama yine sana hasretim.
yüreğimde ki fırtınalar,
yalnızca kaderim.
sana aşık, sana deli,
işte bu benim.
nereye gidersem gideyim.
mutluluğum yanında
sevdiğim.
aşk sandalına binsek seninle,
kaçsak bu şehirden gizlice,
hiçbirşey istemem
samanlık seyran bize
gönlümüz zengin,
mutluyuz birlikte.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:53 PM
İtirazım Var
şerefine aşkım, içiyorum bu gece.
kadehler sıralandı.
yalnızlık, arkadaşım yine..
her yudum da aşkın, sevgin,
benimle.
gözümün önünde hayalin,
gözyaşlarıma dur diyor.
ama yapamıyorum işte.
ömrümüz bir su gibi,
geçiyor yıllar.
sanki, zifiri *******le
anlaşmam var.
yalnızlık benimle,
sense nerede.
bu ayrılığa itirazım var.
yanan ruhum sevginle..
bir şarkı dinliyorum hasret içinde.
hep sen varsın yüreğimde.
bu aşk mahvetti
beni ve seni de.
bizlere engel olan bu dağlar,
çıksın aradan.
dünyayı aydınlatan güneş,
artık doğsun *******imize.
itirazım var sensizliğe,
mutsuz geçen günlere,
sevgimizi yaşayamadığımız
*******e,
öpüp koklayamadığım
o gül yüzüne.
itirazım var.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:53 PM
İyileşmez Bu Yara Canım
Gökyüzüne daldı gözlerim,
Bir tek yıldız yok üstelik çok soğuk..
Kar yağıyor lapâ lapâ, ne işim var benim burda,
Saçlarım bembeyaz, üstüm bembeyaz,
Kardan adam olacağım biraz daha kalırsam.
Hava ayaz titreme geldi üstüme,
Keşke yanımda olsan sarılsan bana,
Sıcaklığınla yaksan, inan üşümem bir daha.
Bata çıka dolaşıyorum yollarda, ellerimde eldiven,
Dizlerime kadar kar, ne kadar üşüdüğümü bir bilsen,
Yüreğim bile buz gibi şimdi, senin yüzünden.
Keşkelerdi sayfa sayfa devirdiğim,
umutlardı hep küfelerde biriktirdiğim,
Düşüncelerle yine yalnızım işte..
Kar soğuk, kalbim soğuk, sense yoksun.
Gözlerim yollarda bir ümit ışığı olsan ya bana.
Kelebekler gibi uçuşuyor kar taneleri,
Şarkımız geldi aklıma, mırıldanmaya başladım yavaşca,
Gözyaşlarıma mani olamadım süzüldüler yanaklarıma,
Onlarda buz tuttu canım, ne yazık ki bu sevdaya,
Bir yanda yanan yüreğim, bir yanda dondu bedenim,
Sıcacık nefesin olsaydı ısıtsaydı yüreğimi,
İnan vızgelirdi soğuk, inan üşümezdim sevdiğim,
Gözlerinle bir baksaydın bana, hep kalırdım baharda.
Ağaçlarda görüntü harika, kuşlar ise yuvalarında,
Herkes sıcacık evinde, bense yollarda,
Seni ne kadar sevmişim, kâhırları yüklenmişim.
Başladı yine yanma, taa şuramda sol yanımda,
Bitmek bilmeyen kar fırtınasıysa, etrafımda..
Yüreğimde bir hançer, yürüyorum yalpa vura vura,
Soğukta, karda vız gelir bu yaraya,
İyileşmez bu yara canım, sen olmadıktan sonra.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:54 PM
Kader Utansın
artık gücüm kalmadı
seni beklemeye.
aşkını kalbime gömdüm
gelmeyesin diye.
seni, sensiz yaşamaktan bıktım
ölesiye.
bir hayatı bitirdin verdiğin sevgiyle.
seni, benim kadar sevemez hiç kimse.
ama sevenler de mutlu olmazmış
öyle değil mi.
hayat insafsız davrandı bana,
bak yine.
acıyla, keder çocuklarım oldu
ömrümce.
artık seni istemiyorum git,
gidebildiğin yere.
eminim, zamanla sevgin kaybolacak
içimde.
hasretini ise, hiç taşıyamaz oldum
kalbimde.
yokluğuna da alışamadım günlerce.
seni unutmak kolay değil,
yaşadığım müddetçe.
içimden atmalıyım seni, kısa bir sürede.
sensiz de mutlu olabilirim
olmuyan sevgiyle.
umutlarım çoktu birlikte olacağız diye.
hayatımı, altüst ettin
ilgisizliğinle.
artık seni düşünmemeliyim
sevgin sana kalsın.
benim içimde ki aşk, bana yeter
kader utansın.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:54 PM
Kadınlarımız-Toplumsal Makale
Kadının yeri herzaman omuzlardır. Bizleri doğuran da bir kadındı. Ama görüyorum ki zamanımızda kanun karşısında kadın ve erkek eşit olmasına rağmen, kadınlarımızın bir kısmı eşleri tarafından hırpalanıyor. İnanın bu da beni üzüyor. Doğuda hala devam eden kadına eziyet, birtürlü
bitmek bilmiyor. Tek dileğim Rabbim den erkeklerin yüreğine sevgi vermesi ve kadınlarını koruyup sevmesi, onları incitmemesi. Kadının değeri bir güne sığmamalı.. Mutlu olmayı hakkeden tüm kadınlar, sizleri yürekten alkışlıyorum.
Bir erkeği doğuran, büyüten kadın. Erkeğin evlendiği, karşı cins yine bir kadın. Bir erkek çoğunlukla annenin verdiği terbiye, eğitim ve sevgiyle büyüyor. Ülkemin çoğu yerinde severek evlenilen, daha sonra huzursuzluk ve işkenceyle devam eden bir sürü evlilik var. Kadın, aile ve toplum arasında bir köprü görevini görür herzaman. Sosyal sistemin ilerleyişine katkısı büyüktür. Bu nedenle sadece çocuğun topluma hazırlanmasında değil, ailede sağlıklı bir iletişim ortamının kurulmasında da etkilidir...
Kadınlarımızın yaşadığı hertürlü şiddet, onun zihinsel, cinsel, fiziksel, duygusal sağlık sorunları yaşamasına neden olmaktadır. Sağlıklı olmayan kadın, sağlıklı nesiller yetiştiremez ve aynı zamanda da çocukluk döneminde şiddete tanık olan, ya da yaşayan çocuksa, bu şiddeti hayatının her alanında ümitsizlik, depresyon, suçluluk, duygularıyla yaşamaya devam eder.
Atatürk bir konuşmasında; 'Türk kadını dünyanın en aydın, en faziletli ve en ağır kadını olmalıdır.' demiştir. Atatürk 'Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah`ın emrettiği şey, erkek ve kadının beraber olarak ilim ve bilgiyi kazanmasıdır.' sözü ile toplum hayatında kadının önemini belirtmiştir.Böylece, Türk kadını, modern Türk toplumunda lâyık olduğu yeri tam olarak almıştır.
Erkeklerin yüzde 50’si kadının evinde oturmasını ve iyi bir aşçı olmasını istiyor. Erkekler, evinde oturup yemek yapan, çocuk bakan, akşam eve gelen kocasına, yemeğini ve kahvesini getiren kadını, ideal eş olarak görüyor. Ayrıca, erkekler eve geç geldiği zaman hesap sorulmamasını da istiyor. Peki bütün gün, evin için de ev işleriyle, bunalan kadının, eşinden göreceği sevgiye ihtiyacı yok mu? Olmaz mı. Ama bütün gün yorulan bey, eve geldiğinde dinlenmeyi yeğliyor ve uzandığı koltukta uykuya dalıyor. Sevgi yine askıda..
Çiçekleri sulamazsak, çiçekler solar ve ölür. Kadın da bir çiçektir. Herzaman ilgiye ve sevgiye ihtiyacı vardır. Kadınların islamda da yeri büyüktür. İslam, kadınları, değer verilmeyen varlıklar olmaktan çıkarıp ayetlerle, hadislerle hakları anlatılacak kadar Allah yanında itibarı olan insan, olduklarını ifade etmiştir. Sosyal hayatta erkekler gibi onların da yerlerini almalarını sağlamıştır.
Kadınlar erkeklere bir emanettir. O zaman neden emanete ihanetlik ediliyor. Neden kadınlar şiddete, huzursuzluğa maruz bırakılıyor. Ve bir kısmı köle, hizmetçi muamelesi görüyor. Bizler Türk`üz, müslümanız. Bu dünya da kimse kalıcı değil.
Nezaman mezarlıkların yanından geçsem, toprağın altında yatan nicelerini düşünürüm. Birzamanlar bizler gibi, hayata sıkı sıkı tutunmuş kişiler olarak
aklıma gelir. O zaman öteki dünyada verilecek hesabı da düşünmek gerekir. Bu sözlerim, kadınlarına sahip çıkmayan, manevi işkence yapan beylere..Çoğunlukla Doğu yörelerimiz de hala, kadınlarımızı mal gibi satan erkeklere.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:54 PM
Kadınlarımız Ağlamasın
artık kadınlarımız, ağlamasın
istemiyorum.
hakketmiyorlar onlar hiçbir zaman ağlamayı
kadın dediğimiz mukaddes varlık,
eli öpülesi, bizleri dünyaya getiren annelerimiz.
neden şiddete maruz kalıyor üzülüyorlar.
herzaman haketmediği işkenceyle beraber..
yeter artık, yeter.. kadınlarımız üzülmesin.
hani nerde kaldı eşitlik, yine ezilen kadın.
çocuk doğuran, büyüten,
yuvasını kuran o..
eşine, ailesine sahip çıkan yine o..
neden üzüyorsunuz kadınlarımızı.
neden mânevi işkence yapıyorsunuz
onlara.
sizleri doğuran anne de kadın değil miydi.
ha annenizi dövmüşsünüz ha kadınınızı.
bir fark görebiliyor musunuz
ikisi arasında.
bu dünyanın öteki yüzü de var
biliyorsunuz.
kadına uygulanan her şiddet, işkence,
öteki dünya da geri dönecek sizlere,
misli misline.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:54 PM
Kalbim Yine Senin
beni kalbine hapsetmiştin
sende ki sevgiyle..
ama baharım,
sonbahar oldu şimdi.
şarkılarda ise, hüzün var.
incinen gururum,
kırılan kalbim,
yas içinde.
ruhumda ki depremler,
esen fırtınalar,
biliyor musun
hep benimle.
neden girdin kalbime
ürkek bir ceylan gibi
bedenim,
tusinaminin etkisinde.
oysa seni,
öyle sevmiştim
ölümüne..
canım fedaydı
özlemlerimle.
ayrılığı tattırdın bana
içimde ki nefretle.
ama kalbim yine senin
sen olmasan bile.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:54 PM
Kalbimden Hiç Çıkmasan
Nezaman özlem duysam sana,
içim bir hoş olur yanarcasına,
ruhum şaha kalkar sanki,
bakar kalırım arkandan, sarhoşluğuma..
bitmez bu sevda, çünki sensizliğe borcum,
yokluğundan ise alacağım var.
gözlerimden iki damla gözyaşı aksa,
hasretin boğsa, içim yangınlarda kalsa,
haykırsam, bağırsam, kapansam yastığa,
dört duvar, bitmeyen esaretim olsa,
yine duymazsın sesimi, aşkımı da.
ben vazgeçmem sen den olmasanda.
aşk çağırıyordu sana gelmem için,
yollar tıkalı engeller öyle çok ki,
yandım be yavrum öyle yandım ki,
bir görsen halimi, sen de yanarsın belki,
bir duysan sesimi, bir görsen sende ki beni,
eminim ölürsün bu aşk için.
katran *******de, daldım hayallere,
gözümün önünden hiç gitmeyen sen,
resimlerinden sevdiğim, aşkım, birtanem,
böyle aşk olur mu... ya böyle sevda,
kutup yıldızı bile şaşırdı yönünü,
doğduğu yer, battığı yer oldu şimdi.
adaklar adadım kavuşmak için sana,.
dualar okudum yalvardım hep Allaha,
duysan beni, bu aşk yarım kalmasa,
alın yazımız artık birbirimizi bulsa,
yaşasam ömrümce, seni doyasıya,
kalbimden hiç çıkmasan kalsan orada.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:54 PM
Kalbime Bıraktığın Acı
Bu gece, seni haykırıyorum dünyaya,
Sevdiğimi söylüyorum bütün yıldızlara,
Yalnız benim olduğunu bilmekte güzel,
Doyasıya yaşıyorum sevgini, akşamlarda,
Her an yüreğimde hissediyorum seni,
Batmasın bu dünya bitanem batmasın,
Cennetim sen ol yanansa benim yüreğim.
Uzayıp giden sahildi bizleri yakınlaştıran,
Ellerini hissettiğimde yanmıştı bedenim,
Gizlemiştim sevgimi, seyrederken denizi,
Gözlerime baksaydın anlardın sevdiğimi,
Prangalandığımı, lâvlarla sana aktığımı,
Hissetseydim dudaklarının sıcaklığını,
Aşkla daha da yanar sunardım yangınımı.
Kalbimin kapısı, sana açıkken gir içeri,
Aşkımla, sevgimi verdim yetmedi mi,
Gitmeyen hayalin hep gözlerimin önünde,
Yalvar yakar oldum Rabbime, ikimiz için,
Canımdın sevdiğimdin yalnız benimdin.
Bense köleydim bu aşka, sevgim için,
Tutukluydu yüreğim, yalnız senin için.
Bende ki deli yürektir sevdiğim hep çarpar,
Bazen coşar, seni düşündüğümde yanar,
İsmin aklıma geldiğinde çaresizlik kaplar,
Kalbime bıraktığın acı, bana yeterde artar.
Sana ulaşmak güç, yanında olmak imkânsız,
Peşinden çırpınan yaralı yüreğim,
Lâl olmuş dilimle, bu aşka çare arar.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:54 PM
Kalbimin Özel Yerindesin
Kalbimi ikiye bölsem
Seni, içine koysam.
Hep benimle olsan.
Senden hiç ayrılmasam.
Her anım, seninle olsa.
Sevgin hep içim de kalsa.
Taşısam her yere seni.
Seninle birlikte sevgimizi.
Yalnızlık sırdaşım olmaz.
Hasretin ise, içimi yakmaz.
Ne güzel, hayatım seninle.
Kalbim ise, sevginle.
Aklımı sana takmam.
Kıskançlığı hiç tatmam.
Sıcaklığın hep içimde.
Aşkın ise, hep kalbimde.
Düşüncelerim seninle olmaz.
Özlem ise, beni bulmaz.
Peşinden koşmaktan yorulmam.
Seni hiçbir yer de aramam.
Sen hep benim içimde,
Ruhumun derinliğinde..
Artık benimlesin.
Kalbimin özel yerinde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:55 PM
Kalbin Yaktı Sözlerin Öldürdü Be Gülüm
Sevdim seni, bir çiçeğe dokunur gibi,
Gülü kokladım çektim içime tenindi sanki.
Yağmura inat, ağladım öyle özledim ki.
Sevgin yaktı aşkınsa öldürdü be gülüm.
Bir fırtınaydın öyle estin ki coşturdun beni.
Neyazık ki kollarında kaldı mutluğum şimdi.
Resmin ise, boş çerçeveyi süslüyor gibi.
Hasret yaktı özleminse öldürdü be gülüm.
Bir şarkı, bir türkü derken akşam oldu.
Vuslatı beklerken, aniden gitti kayboldu.
Yaz da bitti hazanda gönlüm, hep soldu.
Yüreğin yaktı ateşinse öldürdü be gülüm.
Yakıp yıkma artık, şu virane gönlümü.
Denizler gibi coşma, soldurma gülünü.
Yeter kaçırtma artık, dalda ki bülbülü.
Ellerin yaktı gözlerinse öldürdü be gülüm.
Mutluluğum. hayatım can oldun bana.
Gözlerimin nuru, herşeyimdin ruhuma.
Sensizlik haram, ******* yokluğuna.
Kalbin yaktı sözlerin öldürdü be gülüm
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:55 PM
Kaldın Yüreğimde
Yüreğimi verdim gidiyorsun uzaklara,
Ellerinin sıcaklığı hâlâ avuçlarımda,
Kollarında ki bedenimse yangınlarda,
Dudaklarımda kalan busen yanarcasına.
Birlikte yürüdük bugün parke yollarda,
Gözlerimiz aşkla, birbirine bakmakta,
Özlem gitmişti artık, yoktu aramızda,
Hasret ise yenikti bu aşka, sevdaya.
Seni hissetmek ne güzel tüm tutkularda,
Seni yaşamak doyasıya bütün umutlarda,
Yaprağın sarısında yeşilinde tüm hayatta,
Ölürcesine sevmek defalarca yanmak aşkla.
Masmavi deniz uzanırken alabildiğine,
Balıkçılar açılıyordu açık denizlere,
Elimizde simitle, çay bir de sevgimizle,
Yandı bugün dünya bizde ki aşk ateşiyle.
Aşımda, kaşığımda, suyumda yandım sevdana,
Zehir bile olsa, içeceğim verdiğin aşkla,
Nehirler gibi akan dinmeyen gözyaşlarımla,
Kaldın yüreğimde, istersen git uzaklara.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:55 PM
Kalp Hırsızı
Kalbimi çaldın benim
Kalp hırsızı mısın sen.
Sana bu kadar hasret,
Bu kadar özlem dolu ruhum,
Kalp hırsızına esir mi olacak.
Seni seviyorum kelimesi,
Bana uzaktı bir zamanlar.
Şimdi ise, dilime tutsak,
Kalbime egemen,
Ruhumu satın almış,
Özleminle kavrulmuş,
Ahh..bu aşk..
Mahvolmama sebep.
Seni seviyorum.
Ellerimde kalan ellerini,
Gözlerim de gözlerini,
Ruhuma işleyen bakışlarını,
Bende ki tutuklu aşkını..
Seni öyle sevdim ki,
Lâvlar fışkıran yüreğini,
Beni saran kollarını,
Aşkımla yanan bedenini,
O sıcacık öpüşlerini,
Öyle sevdim ki..
İyi ki çaldın kalbimi,
İyi ki varsın bebeğim,
Seni seviyorum
Kalp hırsızı sevgilim.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:55 PM
Kapattım Artık Bu Sayfayı
Karanlık *******den aydınlığa çıkaran sesin,
Ümitsizliklerimi yok eden, mutlu gülüşün,
Hayatı toz pembe gösteren yosun gözlerin,
Yokluğunda üşütüyor beni artık sevdiğim.
Çaresizliğime yanıyorum an be an.
Tek umudum kavuşmaktı o da yok şu an.
Bir bardak suydu öyle içtim ki kana kana,
Yanan yüreğim bir alevdi kanmadı ya,
Al al oldu yüzüm, pul pul oldu tenim,
Sıcaklığını öyle hissettim ki..
Taştı bu gece sevgin, taştı bugün yüreğim,
Artık aştı bu sevdan beni, aştı sevdiğim.
İzin aldım bulutlardan ağlayacağım bu akşam,
Dinmesin gözyaşlarım, aksın sabaha kadar,
Güneş yaksa da beni, durmadan haykıracağım.
Gelmeyecek sabahlar, gelmeyecek akşamlarda,
Hep seni, binlerce kez anacağım,
Hep senin için, hep sana yanacağım.
Bir masaldı aşk, yaşadı hep *******ce,
Yağmura inat aktı gözyaşlarım delicesine,
Danslarımızla bütünleşmişti tüm sevgimiz,
Kokun kaldı hala üzerimde, deli edercesine,
Çok yandım be yavrum, yaktı bu sevda beni,
Yazık oldu hep sensiz geçen günlere şimdi.
Ellerime verdin her günahı, hep sen yaktın.
Köz olmadan herzaman, ben den kaçtın.
Bir kurtarıcıydın öyle çektim ki seni içime,
Lanetler yağdırıyorum artık bende ki sevgine,
Bin kere affettim bin kere geri döndün yine,
Kapattım artık bu sayfayı sana da güle güle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:56 PM
Kaptırmam Seni Hiçkimseye
hayatımda sevmedim
hiçkimseyi.
kıskanmadım böyle,
delicesine..
bir seni sevdim,
bir seni kıskandım
ölürcesine.
gözüm hep üstünde,
ne yapayım seviyorum işte.
*******i yaşadım sevgisizce,
doğmak bilmedi güneşim,
sensizlikte.
dayanmaz bu yürek görmeyince,
kaptırmam seni hiçkimseye.
ya benimsin ya da benimsin
ölümüne..
aynı yastığa baş koyduk.
yeminlerle birbirimizin olduk.
seni bukadar severken,
dayanamam yokluğuna.
sen de kıskandırma beni
açık ol kitap gibi,
sayfa sayfa okurum o zaman.
kıskançlıkta uğramaz bana,
ayrılıkta girmez araya.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:58 PM
Kar Taneleri
pencerenin önündeyim.
dışarda lapa lapa kar yağıyor.
her kar tanesinde seni görüyorum.
aşkımızı, sevgimizi.
ellerim buz gibi, hani nerde ellerin,
ısıtsana beni.
ne güzel uçuşuyor kar taneleri,
kelebekler gibi..
seni düşünüyorum.
hayalin bile ısıtıyor kalbimi.
soluğunu hissediyorum.
sanki yanı başımda gibi.
öpüyorsun boynumdan,
ençok sevdiğin yer orası
çünki.
kalbimde ki sevgin,
çıldırtıyor o an beni.
birlikte olmak,
kollarımla sarmak istiyorum seni.
öyle sıkmalıyım ki,
sevginde kaybolmalıyım çünki.
yine dışarıya bakıyorum.
öyle bir iç çekiyorum ki.
sensizlik bir ateş gibi,
sarıyor tüm bedenimi.
hava çok soğuk,
ama öyle yanıyorum ki.
gözlerim dalıyor.
bembeyaz gelinlik giymiş heryer.
işte karşımda,
el sallayarak geliyorsun bana.
uzun boyun, güzel yüzün,
çıldırabilirim o anda.
kendime geliyorum.
bak yine yoksun yâr.
hayal dünyasındayım.
aşkından çaresiz kaldı gönlüm.
sevgin sıkıştırıyor kalbimi,
yerinden fırlayacak gibi.
gözlerim kar tanelerinde,
aklım ise hep sen de.
her anım da sen,
aşkın da ben de her zaman.
bu hasret bitecek bir gün,
kavuşacağım sana.
pencerenin önünde,
birlikte seyredeceğiz kar tanelerini.
gerçekten ısıtacaksın beni,
sımsıcak bedeninle.
mutluluğumuz götürecek bizi,
güzel yarınlara.
bir anı olarak kalacak,
kar taneleri yanlızca bana.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:58 PM
Kara Sevda
Akşamın olmadığı *******de,
Gündüzün olmadığı sabahlardayım.
Sevipte, sevgine hasret kaldığım.
Görüpte özleminden yandığım,
Tutkumla esir olduğum, kara sevdam.
Gözümden bile kıskandığım, gözümün nuru.
Aşkların en güzelini,
Sevginin en büyüğünü yaşadım seninle.
Hayat bir başka güzeldi sevginle.
Aşılması engeller bile, kolaydı.
Sana hasret kaldığım o günler de.
Gönlümde ki acıyı unutturdun bana..
Verdiğin aşk ateşiyle,
Doyamadım hiçbir zaman sana.
Seni yaşadım hayatım boyunca.
Sevdam kara sevda oldu.
Seni tanıdığımda..
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:59 PM
Karanlık
bir zindandayım
karanlıkta kaybolmuşum sanki,
uzakta bir ışık görüyorum
seviniyorum.
yanına gidiyorum
ışık sönüyor.
o ışığa ulaşamıyorum.
nasıl bir ışık bu.
beni aydınlatmasını istiyorum.
karanlık..
zifiri karanlık.
aydınlığı istiyorum.
nezaman aydınlanacak dünyam
Allahım.
kalbimde ki bu karanlık,
nezaman bitecek.
herzaman çaresiz olmak,
zavallı hissetmek,
tüm insanların kötü duyguları,
değil mi bunlar.
ben de kendimi kötü hissedenlerden
biriyim işte.
gördüğüm ışık beni yanıltıyor herzaman.
istediğine ulaşamamak,
yakaladığını hissetmek,
ama kaybetmek..
hep kaybeden ben mi olacağım.
karanlıklar gitsin artık üstümden.
yanan ışığı yakalamak istiyorum.
dünyamın aydınlanmasını,
karanlığın bitmesini istiyorum.
yeter artık karanlık,
seni istemiyorum.
git artık.
aydınlığı istiyorum.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:59 PM
Karanlık Aydınlığa Kavuşurmu
hava nekadar karardı.
içimide zifiri renge
boyadı sanki..
ruhum zaten bunalımlarda.
bir de karanlık..
aşkla oyun da gibi,
ikisi de ortasına almış beni,
sürüklüyor yaprak misali,
ordan oraya.
bir kendime gelsem,
karşı koysam
aşka ve karanlığa..
ama sen lâzımsın bana..
karanlık beni boğuyor
aşk ise,
sensiz neye yarar
bebeğim.
nefesini hissetmezsem
bedenimde,
ben zaten ölmüşüm.
hergünümde.
gözlerimin yaşı diner mi
sensizlikte.
karanlık aydınlığa,
kavuşur mu
her beklediğimde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 04:59 PM
Karanlıklar Şahidim
inanılmazı yaşıyorum
hayatımda bugünlerde.
sevginin, ağır bedelini ödüyorum
belki de.
bir hançer gibi,
ayrılığın şu an içimde.
zormuş sensiz yaşamak,
sevgini de.
kalplerimiz bir,
seninle ayrı olsak bile.
ikimiz biriz, tüm ömrümüzce.
sevgimiz engelleri aşacak,
günden güne.
bu aşk yakışıyor bize, biz sevdikçe.
bir elmanın yarısıyız çünki,
seninle.
müptelası oldum aşkının sevdiğim.
ansızın kurşunum oldun
girdin kalbime.
sensiz yaşamak daha zorlaştı
bugünlerde.
kalbim de bir yara var.
acıtıyor içimi.
sen olmayınca kanıyor
perişan ediyor beni.
sensiz bir hiçim,
seni sevdiğimden beri.
birgün aşkımızın doruklarına
çıkacağız birlikte.
erişilmezler bitecek
yaşayacağız seninle.
acılar geride,
ama biz mutlu bir şekilde.
kollarınla saracaksın beni,
bitmeyen özleminle.
aşkına susadım hep
olmalısın benimle.
ağlamaklı oluyor gözlerim,
seni düşündüğümde.
sevgin içimde,
ama ben hep seninle.
özlemleri biriktirip
bir çuvala koydum sanki.
çuval da ağır geliyor
artık taşıyamıyorum ki.
içimde ki acı bitse artık,
seninle olsam.
yalnız seninle kalsam.
aşkımıza tutsak,
seni bedenimde hissetsem.
hep yansam.
karanlıklar şahidim
daima seninle yaşasam.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 05:00 PM
Kartopum
karlı bir kış günüydü seni kucağıma,
aldığımda..
siyah saçların, yeşil gözlerin,
bir başkaydı gülüşün.
birden hastahanenin gözbebeği
oluvermiştin.
adını kartopu koymuştum.
karla gelmiştin çünki,
ilk annelik duygusunu tattırmıştın bana..
anneliğin bu kadar güzel olduğunu,
seninle anlamıştım.
sıcacık özlemle sarıyordum kollarımda seni.
bana bakışın, o küçücük gözlerin,
bilinçsizce gülüşün.
içime işliyordu.
değişik duygular yaşatıyordu bana..
o minik ellerini saatlerce öpsem,
bıkmazdım hiçbirzaman.
annelik gerçekten çok fedakarca bir duygu.
karşılık beklemeden verilen,
büyük bir sevgi.
evladının gözünün önünde büyümesini izlemek.
tüm sevgini ona vermek,
herşeyden esirgemek..
bak bebeğim,
artık büyüdün yakında doktor çıkacaksın.
vatan için değerli, benim için ise,
hayırlı bir evlat oldun.
ama benden uzakta,
bebeğime hasretim şu anda..
hala benim kartopumsun
sana olan özlemimle.
yarının da sen de anne olacaksın.
sende ki sevginle..
o zaman duygularımı daha çok anlayacak,
yaşayacaksın herşeyinle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:37 PM
Kırmızı Gül
bir kırmızı güldü.
beni sana bağlayan.
şu an defterimin arasında
kurumuş, solmuş..
baktıkça seni hatırlatan kırmızı bir gül.
yolda dalgın giderken çarpmıştın bana.
elinde bir gül, bir özür,
elime sıkıştırdığın gül.
şaşırmıştım birşey demeden,
kaybolmuştun.
birgün yine bekler bulmuştum seni,
elinde kırmızı bir gülle.
Bir anlam veremiyordum
senin hareketlerine.
birşey diyemeden kayboluyordun
elime sıkıştırdığın gülle.
sonunda sordum sana,
bu güllerin anlamı ne diye.
meğerse yıllarca sevmişsin beni,
ben den habersizce.
tutkunun esiri olmuşsun
içinde sakladığın sevginle.
aşk, sevgi karşılıklı olmalı
yaşadığımız sürece.
tek taraflı yaşanan aşksa,
birşeye benzemez neticede.
işte o günden bana kalan tek hatıra..
defterimin arasında yıllarca kalan,
kurumuş ve solmuş bir güldü
hatıralarımda.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:38 PM
Kıskanç Sevgilim
bende ki güzel duyguları,
yitirttin kıskançlığınla.
severken, sevgisizliği yaşattın
hayatımda.
ne güzel başlamıştı aşkımız,
sürecekti ebedi.
üzüntülü bir kalp bıraktın
arkanda şimdi.
anlamıyorum değer miydi
böyle şeylere sanki.
sonunda kıskançlığınla
bitirdin beni.
seven insan, kırar mı sevdiğini.
herşeyi berbat ettiğinin
farkındasın belki.
ama geriye dönüş olmaz değil mi.
sevgi, fedâkarlık ister herzaman.
kıskançlık ise,
insanı üzer çoğu zaman.
hayat, böyle üzüntüyle geçer mi.
ne benimle olabiliyorsun
nede bensiz.
durmadan acı çektiriyorsun bana çaresiz.
bense, herzaman kendimi sana adamıştım.
sevginse, beni bunalttı aldanmışım.
gün geçtikçe beni,
daha çok zehirliyorsun.
çekemiyorum seni, anlamıyor musun.
senin aşkın, sana kalsın
kıskançlığınla.
benim içimde ki aşk,
bana yeter yanlızlığımla.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:38 PM
Kimse Çözemesin Bizi
bende ki bu aşk,
yaktığın müddetçe
sönmez.
ellerinin arasında
kalbim.
öyle sıkı tut ki
yalnız senin olsun.
öpüşlerin dudaklarımda,
kırmızı güller açtırsın.
hiç solmasın.
hep taze kalsın.
sevgine hasret ruhum,
gülücüklerinle,
neşe bulsun.
seni seviyorum
kelimesini,
öyle çok söyle ki
yüreğim coşsun.
nehirler gibi aksın.
kollarının arasında
mutluluk,
öyle sar ki beni,
kördüğüm olalım.
kimse çözemesin bizi.
aşkınla yanan yüreğim,
seninle yanacak.
bu özlemler,
bitirse de beni,
ruhum,
hep senin olacak.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:38 PM
Kimse Öldüremez Aşkımı
Bahar gelecek sandım kapıyı açtım.
Hazan girmiş sıraya, şaştım da kaldım.
Oysa yaz dı aşkım, sevdaya daldım.
Kış uğramadı çok şükür aldanmadım.
Seninle kördüğüm olduk yılları saydık.
Yüreğimiz ateşlerdeydi yandıkça yandık.
Yeri geldiğinde hep sevdamıza sarıldık.
Hiç küsmedik darılmadık bu aşkımızla kaldık.
Yüreğimde kök saldın sevgiyi sen de tattım.
Aşk öyle güzeldi ki yaşadıkça yaşattım.
Dizlerinin dibindeydi tek dünyam,
Candın hayattın herşeyim oldun herzaman.
Sen yüreğimde, bedenimde gizlediğim,
Sen hayatımın anlamı, hep sevdiğim,
Bin ömür de geçse ömrümü verdiğim,
Bu can feda olmaz mı hiç sana sevdiğim.
Sen den başkası olmaz sığamaz gönlüme,
Sen olmasan da adadım kendimi sevgine,
Kurduğum hayaller, tek seni alıyor içine,
Kimse öldüremez aşkımı, istesen sen bile.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:38 PM
Kokun Hâlâ Üzerimde
Yürüyoruz Beyoğlu'n da el ele aşkımızla.
Umursamıyoruz dünyayı, mutluyuz ya.
Sevgimiz daha da büyüyor her adımımız da.
Aşkın seline kapıldık varsın yansın dünya.
Aşk buysa ben aşığım sana, anlasana.
Kokun hâlâ üzerimde seni hissettiriyor bana.
Bir dokunuş, bir temas dalıyorum rüyalara.
Bu arzular tükenmez sen olmadıktan sonra.
Aslında varlığında yetiyor sana doymaya.
Aşk ne güzel, dolu dolu yaşandığında.
Ben de yaşayacağım seni hayatım boyunca.
Sevmedim kimseyi seni sevdiğim kadar.
Özlemedim hiçkimseyi böyle tutsak, arzuyla.
Kokun içime işliyor benim için bambaşka.
Sana aşık, sana sevdalı yüreğime baksana.
Köle oldum bu aşkla, senin yoluna.
Cennetimde mutlu olacağız seninle başbaşa.
Bir deli hortum çıksa getirse beni yanına.
Bu ayrılık zor geliyor artık kara sevdam da.
Hep seni hissetmeliyim her an yanımda.
Hadi gel kaçır beni, ıssız bir adaya.
Deniz, martılar ve biz, yalnızca.
Güneşim ol yak beni, sonsuzluğa.
Birbirimiz için yaşayalım aşkımızla.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:38 PM
Kolay mı
Kırıldı kalbim, kırılan kadehler gibi,
Gücendi yüreğim, bir çocuk misali,
Dargınlığım sana değil, yalnızca yıllara,
Mevsimlere değil, üzüntüm avuntulara.
Hayat bir masal, içinde oyuncuyuz bizse,
Dramlar çok, komedi hiç gelmeyecekse,
Küskünüm ben feleğe, tüm sevgisizliğe,
Zindanlarda kalan yüreğimle, sensizliğe.
Yağmur yüklü bulutlar, sardı yüreğimi,
Şimşeklerle gelen sancıysa bedenimi,
Bir kuşun kanadındaydı oysa özgürlük,
Bıraktı beni, güzelim yıllara hapsetti.
Bir kurşun gibi, ağır geldi sevgin bana,
Parçaladı yüreğimi, kanattı hep sevgimi,
Anlasaydın seni, ne kadar çok sevdiğimi,
Borcum olmazdı belki, yalan yıllara şimdi.
Kolay mı sana, sevmediğimi söylemek,
Aşkından yansamda ölmediğimi göstermek,
Çocuksu yüreğimle, seni her gün görmemek,
Kolay mı canım, sevgimi toprağa gömmek.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:38 PM
Kollarında Öleyim
Sigaranın dumanında kayboldum ben, şu an.
Öyle bir ateş düştü ki içime, yandım ben yandım anam.
Derman ararken, dert sahibimi oldum....vay aman
Hep böyle mi geçecek, yanacak mıyım zaman zaman.
Talih kuşu konacak diye beklerken, sen çıktın karşıma.
Ne ateş, ne ateş yarabbi kırkıda geçti..arzularımda.
Ruhum hep seninle, yüreğim ise kıpır kıpır beklediğimde.
Her an duracak gibi kalbim, heyecan üst kâdemede.
El ele dolaştığımız o yerler, hep gözümün önünde.
Bir düş gibi yaşıyorum kalıyor yalnız hayallerimde.
Hadi bebeğim, gidelim buralardan yalnız. gerçeklere..
Hayaller olduğu yerde kalsın ben de seninle.
Bu sevda bizde, tansiyonumuz da yirmilerde.
Ne olacak halimiz, hastanelerde mi sabahlayacağız şimdi.
Yok sevdiğim, böyle olmasın hastalık bize uğramasın.
Benim dermanım sen de, senin ki de ben de sevgimiz de.
Aşk labirent, biz yolcu bulacağız bunun sonunu.
Hasret, koca bir çınar ölçebilirmiyiz boyunu.
Sevda bir ateş, yaktı içimizi kavrulduk biber gibi.
Özlem ise, kaynar su haşlayacak ikimizi.
Hiçkimseyi, sevmediğim kadar çok sevdim seni.
Sen de beni seviyorsun biliyorum özlemle artı sevgini.
Bak yanardağ patladı.. küle döndürecek belki bizi.
Yeter ki kollarında öleyim ölüm bile korkutamaz beni.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:38 PM
Kollarında Tattım Aşkı
Karabasan gibi, gölgelerin arasındayım işte.
Kaçtıkça üzerime geliyor herşey nedense.
Yaşamak istiyorum artık seninle birlikte
Gülmeliyim mutlu olmalıyım hep sevgimde.
Doğduğum günde öldüm ben biliyor musun.
Hep acılar içimde benim, gitmek bilmedi ki
Sevmeyi senden öğrendim yalnız seni sevdim.
Aşkın esir, tutsak ne dersen de bende hepsi.
İlk önce gözlerinin yeşiline takıldı gözlerim.
Kalbim çarptı deliler gibi, ya içimdeki coşku,
İlk defa aşk vurmuştu bana bukadar derinden.
Kollarında tattım aşkı, ya içimdeki tutku.
Gözlerinde ki yaşı hiç sevmiyorum sevdiğim.
Gülmelisin güller açmalı hep yanaklarında.
Bukadar hüzün yakışmıyor birtanem sana.
Aşkım mutlu etmeli seni, yaşadığımızda.
Bir aşk yarası var ikimizin de kalbinde.
Tutkulara esir bu gönüller, hep sevgiyle.
Seni seviyorum herzaman dilimizde.
Özlemlerle birlikte, yanan yüreğimizde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:38 PM
Koşarak Gelirdin Bana Sevgili
Pişman değilim seni sevdiğim için,
******* zifiriye boyansa da umurumda değil,
Sabahlara kadar yolunu gözlesem dert değil,
Öyle yerleşmişin ki yüreğime, çıkman imkânsız,
Hayatımda bıraktığın iz ise yeter bana sevdiğim.
Sen yürek sızlaması nedir bilirmisin sevgili,
Ya gözyaşlarını silmeyi, teselli etmeyi,
Bilmezsin tabii, nerden bileceksin ki,
Hiçbirzaman yanımda olamadın,
Yalnızlığa esir edip, kendi dünyanda yandın.
Sevda yalnız benim başımda, sen de esen yeller,
Nefesin bile saklı düşlerimde, gizli hep,
Çılgın yüreğim nehirler gibi ulaşamıyor sana,
Ne önemi var ki ben seviyorum ya,
İkimize de yeter, yetmez mi sevgili,
Sevmesen de seviyorum seni, canım kadar,
Özlemesen de yüreğim özleminle dopdolu,
Gözlerimden iki damla gözyaşı aksa,
Bitmeyen aşkım, birtanem hep sana,
Seni seviyorum yanımda olmasanda.
Aylarca aşk, duvar ördü karşımda,
Bir sürü engeller koydu çıkmayan sokaklara,
Başedemedi benimle, alamadı sevgini,
Aşkım, tutkum daha da arttı günlerce,
Çok sevdim, çok da yandım aşkla inatlaştım.
Sonu gelmeyen dizi dizi şiirsin yüreğimde,
Kulağıma fısıldanan güzel bir aşk şarkısı,
Elim de tuttuğum kırmızı bir gül,
Her şeyim olduğunu, sevdiğimi bir bilsen,
Eminim koşarak gelirdin bana sevgili.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:38 PM
Kör Aşk
yıldızları ellerinle tutabilir misin.
denizlerin sonsuzluğuna,
ulaşabilir misin.
yolları yürümekle bitirebilir misin.
işte sevipte, sevilmemek
böyle birşey.
seversin sevdiğini söyleyemezsin.
bir kor gibi yanar için anlayamazsın.
ayrılığı yakar içini, anlatamazsın.
ona ulaşmak okadar zor ki
düşünemezsin.
düşlerinde görürsün hayallerinde,
yaşatırsın.
ama o kördür seni bilmez göremez.
koşturursun peşinden yorulursun.
birgün sadece sen de anısı kalır.
küllenmiş bir sevgi,
ama içinde ve
taptaze.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:38 PM
Köylü Güzeli Zeyno
Bir köylü güzeliydi güzel mi güzel.
Rapunsel gibi saçları, yanakları ise kırmızı.
Sevgi dolu yüreği, gülücükler hep yüzünde.
Seviyordu herşeyi kuzuları, çiçekleri..
Herşeye sahipti ağa kızıydı çünki,
Hiçbirşey de gözü yoktu seviyordu sadeliği.
Aşık olmuştu köyün en fakirine deliler gibi,
Ağlıyordu için için gözyaşları dinmiyordu ki..
Buluşuyordu sevdiğinle gizli gizli korulukta.
Aşkları alevleniyordu her karşılaştıklarında.
Görmüyordu gözleri birbirlerinden başka..
Ne güzel di aşk, güller açıyordu yanaklarında.
İmkânsız bir aşktı aşkları herzaman
Zengin zenginle evlenirdi çoğu zaman.
Biri zengin, biri fakir böyle şey olmaz ki,
Ama seviyorlardı birbirlerini çılgınlar gibi.
Babam vermez sana, kaçırsana beni..
Ben sensiz yaşayamam olurum bir deli
Yaşarım ailenle, ne önemi var ki,
Fakirlik önemli değil, seninle olayım yeter ki.
Kızın babasının kulağına gitti sonunda
Adamlar saldı oğlanın arkasına,
Vurun yaşatmayın kalmasın hayatta
Ben kızımı vermem öyle çulsuza..
Zeyno hiç durmadan ağlıyordu için için.
Ben vazgeçmem o benim herşeyim
Haber geldi vurmuşlardı çocuğu,
Sevdasına doyamadan öldürmüşlerdi onu..
Güzel bir hayat bitmişti pisi pisine.
Sevgilerini yaşamadan solmuştu güller bahçede.
Her gün ağlıyordu mezarında saatlerce.
Erimişti bitmişti olamazdı böyle birşey.
Yakalanmıştı amansız bir hastalığa sonunda
Verem denen illet yapışmıştı yakasına
Beni gömün neolur sevdiğimin yanına,
Bu dünyada olamadım mahşerdeyim onunla.
Şu an mezarlıkta, ikiside yan yana
Yine kavuştular birbirlerine sonsuzluk onlara..
Bazı ******* görünürmüşler erenlere
Hep el ele, gülücükler yüzünde mutlu bir şekilde..
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:39 PM
Kucak Açtım Mutluluğa
mutluluk koşuyor önden önden
arkasına bile, bakmadan.
hep bir misafir gibi, beklemekteyim onu..
gelse açsam kapıyı odama esintisi dolsa.
mutluluğu tattırsa..
kalpte yarasın bana.
esir aldın sevdamı da
ben kovaladıkça kaçıyor gözü karayım
bu aşkta.
sevgimle yarışta,
hayallerimle oynaşta,
kucak açtım mutluluğa,
ellerim kaldı ne yazık yine boşta..
sevgi ateşten gömlek yüreğim de.
deryalarda yüzerken sonsuza,
mutluluk uzakta.
el sallıyor bana.
neden gelmiyorsun yanıma.
ben boğulurken burada.
sen gülerek bakıyorsun oralarda.
artık gülme de.. bakma da.
ben alıştım nasıl olsa,
mutsuzluğa.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:39 PM
Kucak Dolusu Buselerim Yüzünde
Bir gönül ağrısıydı bana yalnızca verdiğin,
Dudaklarımda soldurduğun aşkın, sevgin.
Hasretimi bile hiçe saydın göstermediğin,
Güzel yüzünü yüreğime kazıdım bebeğim.
Her sonbaharda ayrılık düşüyor gönlüme,
Sararan yapraklar buz mavisi yüreğimde,
Gözlerim yoruldu artık, seni beklemeye,
Hazan ayırdı bizi, doyamadan bu sevgiye.
Sev dedin yüreğimi, bense delice sevdim.
Ölüm neymiş ki ben her günümde öldüm.
Sarılmadın bana aşkla, yanmadın aşkıma,
Öyle çok sevdim ki seni, sonbahara inatla.
Aşk sevgi tohumu ekerken tüm yüreklere,
Ben de nasibimi aldım yandım sevdiğime,
Canım, sevdiğim, birtanem tüm ömrümce,
Bitmeyecek kızgın lavlar yanacak içimde,
Peki öyle olsun aşkım git gidebildiğin yere,
Sevdam seninle özlemlerim ve de hasretimle,
Geldiğinde kucak dolusu buselerim yüzünde,
Öpüp koklayamadığım hergünüme sevgimle..
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:39 PM
Küçüğüm
gecem, gündüzüm hep seninle..
aşkın ben de bir saplantı oldu
küçüğüm.
nasıl bir aşk bu, beni ben den aldı.
kendimi kaybediyorum
seni, düşündüğümde.
aşkın ise kalbimde,
eritiyor beni, günden güne.
hayatımın bir anlamı kalmadı
seni görüyorum düşlerimde.
küçüğümdün bebişimdin
sana seslendiğimde.
canımdan bir parçaydın
damarlarımdan akan kandın sanki.
seni hissediyordum
sen, beni hissettiğinde.
düşüncelerimizde yaşıyorduk
aşkımızı, sevgimizle.
aşkını kalbim de taşıyorum
büyük bir zevkle.
seni çok seviyorum küçüğüm,
bitmeyen hasretinle.
kelepçelerle bağladım kendimi sana,
aşkımız bitmesin diye.
bak kalbim nasıl çarpıyor
görsen şaşarsın yine.
şu an yanımda olsaydın
sarılırdım sana özlemimle.
bir daha bırakmazdım seni,
yalnız benim ol diye küçüğüm.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:39 PM
Küstüm Sana
sen baharımdın bense yazın.
ama bugün zindanlarda kaldı yüzüm.
özlemle koştum oysa zamana.
zamansa zincirledi beni sana.
yaşama dargın, yaşama küskün sen.
ne bekliyorsun ki ben den.
sevda çiçeğim açmıştı bugün.
küstürdün şimdi hayata,
küstürdün bebeğim küstüm sana.
bir kuştum uçtum geldim yanına.
özlemle yanarcasına..
kırdın kanatlarımı,
bıraktın gözlerimi yaşlarda.
daha ne verebilirim ki
ancak kış olurum sana.
sense hazan oldun bugün bana.
sürüklenen bir yapraktım
sararmış solmuş..
anlamadın beni, anlamayacaksın da.
çıldıran duygular ben de
sense sönmüş köz oldun sevgime.
yordu beni ağlamak,
gülmek istiyorum artık gülmek.
ellerimin arasından uçup gittin
yine.
aşkımı yazdım karanlığa,
aşkımı yazdım sensizliğe,
mutluluğum ise hangi yaza,
küstüm bebeğim küstüm sana.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:39 PM
Labirentte Kaybolan Aşk
bir seraptı gördüğüm uyandım işte.
sen yoksun ama anılar kaldı benimle.
yapraklar ise soldu bu yaz mevsiminde,
yaktın yıktın ne geçti eline,
söylesene.
çöl oldu ruhum kabahat sen de.
aşkı unutturdun bana dizelerde.
şiirler de hep sen, kaçmak istesemde,
sanki yüreğin hep benimle,
ah bir bir anlatabilsem herkese.
tüten bir bacaydı söndürdün.
yazık ki aşkı küle döndürdün.
sevginle beni hep süründürdün.
solan çiçek yeşerir mi hiç.
hayat felsefen bana uymadı.
güzel sözler hep geride kaldı.
unutulmaksa kaderde..
ne yapsaydım boyun mu eğseydim
sevgiye.
şiirler yalnız sevgisiz,
umutlar yok çaresiz,
özlemler kaçtı nedense,
sevmeyen sevilir mi söyle.
bir dersti belki bana verilen,
hayatta hep sabredilen,
labirentte kaybolan aşk,
uğramasın artık bana.
ben küstüm hayata,
sevgisizliğe ve aşka.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:39 PM
Lâvlarda Kalbim
Öyle dolu ki içim seninle.
Bu aşk mahvetti ikimizi de.
Ağlayan gözler, yanan yürekle.
Hayaller kaldı hangi mevsime.
Bu ızdırapla geçer mi günler.
İlacı yoksa ne yapsın kalpler.
Sevmek acıysa, ölsün bedenler.
Bekliyecek mi daima sevenler.
Aşk yaşanır mı hiç ölümüne.
Mutluluk dolsun hep gönlüme.
Seninle olsam bir günlüğüne.
Ne önemi var ecelin bile.
Yapamam sensiz herşeyim benim.
Doğan güneşim, bitmeyen sevgim.
Bir ömür geçse hayatım senin.
Lâvlar da kalbim, yanan bedenim.
Sevdim gülmedim ona yanarım.
Ağladım durdum günler hâzanım.
Çiçekler soldu hep yazarım.
Neyleyim ömrü gelsin baharım.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:39 PM
Layıkmıydım Sensizliğe
herşeyin sonu var.
ya ayrılık ya ölüm
ben yaşarken öldüm
gururuma yenildim.
seni çok sevdim.
kıymetimi hiç bilmedin.
sayende canlı canlı,
mezara gömüldüm.
lâyık mıydım sensizliğe,
umutlarımla sevgisizliğe..
ayrılık bir hançer,
yüreğimin derinliğinde.
herzaman yanacak,
içim belki..
ama sevmeyeceğim
hiçkimseyi sen gibi.
sana tutuklu kalbim,
ölene kadar öyle kalacak.
bu aşk hep ben de,
sana hasret yaşayacak.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:39 PM
Leylâ Mecnuna Aşık Bende Sana
gece yarısıydı aniden uyandım
birdenbire.
terlemiştim korkunç bir rüya görmüştüm
herhalde.
gözlerime inanamıyorum karşımdasın işte.
gözlerinde ki yaşlar niye,
yakışıyor mu sevgine.
hiç kıyabilir miyim sana,
yüzünde ki damlalara.
İçinde ki ateşi biliyorum taş çıkartır volkanlara.
kalbin ise nasıl çarpıyor hissettiriyor
kendini bana.
hadi canım gel otur yanıma,
al beni kollarına.
özlemle geçen günlerimizi bırakalım
bir kenara.
seninle olmak seni hissetmek istiyorum
var ya.
hayat seninle güzel di seninle güzel olacak
inan bana.
tut ellerimi al avuçlarının arasına,
sıcaklığını yay vücuduma.
seni hep sevdim ölene kadar seveceğim
biliyorsun ya.
bak kayboldun gözlerimin önünden
hayalin kaldı yine.
ama hâlâ sıcaklığın benimle,
kalbimin derinliğinde.
sana olan hasretim ise yayıldı
bütün bedenime.
tarihlere yazılacak aşkımız bitmeyen sevgiyle.
Leylâ ile Mecnun'u biz yaşattık bu devir de.
onlar gibi birbirimize hasret,
büyük sevgimizle.
Leylâ deli gibi aşıktı Mecnun'a
ben de sana.
ama sonumuz benzemeyecek
yıllar geçse de onlara.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:40 PM
Marmara' nın İncisi Avşa Adası
Karşımda Fener adası, sağımda Ekinlik, solumda ise Avşa'ya bağlı Manastırın başlangıcı.
Kara bataklar bana inat yüzüyorlar denizde, martılar ise bağırarak uçuyorlar bir oraya, bir buraya. Masmavi denizi bırakır mıyım hiç size, geliyorum yanınıza,
Sevgi dolu yüreğimle Merhaba Avşaya…
Marmara’nın incisi Avşa Adası, güzel mi güzel. Sahil bir boydan bir boya uzanıyor. Denizin dibi görünüyor. Kumları ise elenmiş gibi. Yatak fiyatları orta gelirlilere göre ayarlanmış.
Hele Şair Esin hanımın yemeklerine diyecek yok. Ada Mutfak Cafe ‘yi işletiyor eşiyle birlikte. Esin’i uzun zamandır tanıyorum ama, eşiyle yeni tanışdım. Yüreği sevgi dolu, güler yüzlü, hoş sohbet ikisi de. Bazen prefosyonel tiyatroculara taş çıkartırcasına, tüm gelenleri güldürmekten öldürüyorlar.. Okuduğu şiirlerde bir başka anlam katıyor yediğimiz yemeğe.. Doyumsuz saatler, huzur veriyor kişiye.
Çocukluğumdan beri her yaz Avşa’ya giderim. Cıvıl cıvıl insanlarıyla, eğlence yerleriyle bir başka güzel gelir bana. Orada saat sorunu yok. Uykun kaçtığında, gecenin beşi bile olsa insanlar dışarda. Gece yarısı ise işkembe çorbası da bir başka güzel geliyor insana. Pansiyonların çoğu apart odalı. Ve çok temiz.
Adanın diğer tarafı Araplar köyü eski adı, yeni adıysa Türkeli köyü. Burada Ali dedenin mezarı var. Akın akın ziyarete geliyorlar. Prangalı dede de diyorlar kendisine. Bir gece bir kişinin rüyasına girmiş. Sahilde yattığını gelip kendisini bulmasını söylemiş. Adam inanmamış ama, ilk işi sahile gidip bakmak olmuş. Gördüğüne inanamamış. Gerisin geriye dönerek, iki arkadaşını da alarak dedenin yanına gelmiş. Mezar kazıp elinde ki ayağında ki prangaları çözüp gömmek istemişler. Her çözdüklerinde tekrar prangaların yerinde olduğunu görüp meftayı öylece gömmüşler. O sene Avşa’da bağlarda üzüm daha da bereketlenmiş.
Avşa’ya her gittiğimde ziyaret ederim. Bir de sahilde bir yatır var. Garip dede diyorlar adına. Eskiden kumların üzerindeydi mezarı. İki sene önce yerini daha ileriye alıp ziyaret yeri yapmışlar. Sizlere bir anımı anlatayım. Bir sene rahmetli annem ve iki kızımla Avşa’ya gittik.
O sene öyle doluydu ki insanlar parklarda, sahillerde yatıyorladı. Biz de yer bulamadık. Taksiye binip Araplar köyüne gittik. Pansiyonda bir oda kiraladık. Ertesi sabah denize girmek için bayağı yol yürüdük. Bir yer bulup oturduk. Fazla kalabalık değildi. Uzağımızda tek tük insanlar denize giriyordu. Bir den arkama baktım. Şaşırmıştım.
-Anne burada yatır var dedim.
Annem de görmemiş. Evet kızım dedi.
-Başka bir yerde girseydik keşke dedim.
Ama kızlarım deniz den büyük keyif alıyordu. Birbirlerine sular atıp çığlıklarla sevinçlerini gösteriyorlardı.
-Kalkarsak çocuklar üzülür dedi annem. Öylece kaldık.
Biraz sonra iki orta yaşlı bey geldi. Yatırın taşına oturdu ve ellerinde ki karpuzu kesip bir de
İçki şişelerini koydular.
Moralim çok bozulmuştu. Ölülerimize saygı göstermeyen bu kişiler nasıl insanlardı. Anneme kalkalım anne dedim. Toparlanmaya başladık. Çocuklar hayır diye direniyorlardı. Ama dondurma alacağız sözünü duyunca sesleri kesildi. İşte o an tuhaf bir şey oldu. İnanın şu an bile içimde o tuhaflığı hissediyorum.
Garip bir ses mi yoksa bir uğultu mu anlayamadım. Sakin deniz bir den büyük dalgalara dönüştü. Bizler gidiyorduk ama başımız arkada, daha neler olacak düşüncesindeydik. Evet dalgalar mezarı rahatsız edenlerin başından hışımla geçiyordu. Son baktığımda ise onların telaşla uzaklaştığıydı. Anneciğim,
-Daha neler gelecek başlarına bilemeyiz diyordu. Garip dedenin varlığını da o zaman öğrendim.
Biraz da Avşa Adasının tarihinden bahsedeyim sizlere. Kizikoslu Diogenes, Propontis Marmara Adaları 'ndan bahsederken OFİOUSA ile FİSİA'yı birbirinden ayırıyor. Pilinius bu adaya OPHİUSSA diyar diyor. Bizans tarihinde adanın ismi AFOUSİA olarak geçiyor. Toprak durumu yüzünden hiçbir zaman zengin olamamış ve bağımsız idareye kavuşamamış olan bu ada, tarihi akışına göre çevresinde hâkim olan kuvvetlerin egemenliğine girmiştir. Ada Hıristiyan din adamları için sürgün yeri olarak kullanılmış. Ve GEDEON 'un iddiasına göre ortaçağda boş kalmış.
Avşa’nın tarih boyunca büyük gelişmeler göstermediği genel geçer bir kanıdır. Hıristiyanların sürgün yeri olarak kullanıldığı düşünülen adada bir tane de manastır bulunuyor. Bizans dönemindeki kayıtlarda adanın ismine ‘Ofousia’ olarak rastlanıyor. Daha sonra bölgeye göç ettikleri düşünülen Rumlar ise adaya ‘Afissia’ adını vermişlerdir. Avşa ise bu adın Türkçeleştirilmiş halidir.
Fakat yapılan kazılarda ortaya çıkan kemikler, pişmiş topraktan yapılmış çanak-çömlek, çakmak taşı gibi kalıntılar, genel bilgilerin aksine adanın tarihinin çok daha eskilere kadar gittiğini gösteriyor. Fakat günümüzde bir manastır ve bir de şapel harabesinden başka kalıntıya rastlanmamaktadır.
Marmara'nın incisi güzel Avşa'mı şimdiden özledim. On günlük kısa tatilimi sizlerle paylaşmak istedim. Üstelik Kumsal kitapevinde Mor Menekşe Şiir Kitabım ve Bir Dilenciye Aşık Oldum isimli hikaye kitabım satılıyor. İnanın sahilde şiir okumakla vaktim geçti. Umarım Avşa'ya giden dostlar, kitaplarımla harika vakit geçirip dinlenecektir. Tüm dostlara mutlu ve neşeli bir tatil diliyorum.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:40 PM
Martılar Ve Sen
Hayalin karşımda ama sen yoksun yanımda.
Şarkılar bile, seni hatırlatıyor sevdam da.
Yakışıyor mu bu ayrılık bizim gibilere.
Biz beraber olmalıyız yaşadığımız müddetçe.
Gemide gidiyorsun tek başına, martılarla birlikte.
Kesin onları besliyorsun simitle, tüm sevginle.
Gözlerinin rengi karışmış denizin yeşiline.
Sende ki enerji de bir hoş, çıldırtıyor beni de.
Keşke martın ben ve seninle beraber olsaydım.
Gittiğin yerler de seninle yalnız,seninle kalsaydım.
İçimde ki sevgim, aksaydı seller gibi yüreğine.
Ellerinde ki sıcaklığı hissetseydim her seferinde.
Kolların belim de baksaydık denizin güzelliğine.
Belki de martıları beslerdik seninle birlikte.
Deniz, martılar ve sen muhteşemsiniz gözümde.
Seninle olmak delirtiyor beni, sevgin de.
Her an özlemlerimdesin ve hep benimle.
Fırtınaya kapılmış deniz gibisin hareketlerinle.
Aslında yakışıyor da senin tüm kişiliğine.
Rüzgar nasıl da esiyor sevgin işliyor içime.
Seninle olmak güzel hayat veriyor bana
Her baktığım da eriyorum karşında.
Büyülüyorsun beni, gözlerinde ki anlamla.
İçinde ki sevgin anafor gibi çekiyor aşkla.
Yaşamakta güzel, senin gibi çılgın biriyle.
Martılar ve sen, benim hep hayallerimde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:40 PM
Masal Olmayacak Aşkımız
Her halinle başka güzelsin sevdiğim böyle.
Gözlerinin rengine vuruldum gördüğümde.
Hayran kaldım senin kişiliğine, sevdikçe
Bir esinti gibi girdin aniden kalbime.
Ben kaçtıkça, kovaladın düştün peşime.
Hep düşündüm sever miyim seni diye.
Böyle bir aşk, üzer mi beni sence.
Med ve cezir gibi olur düşündüğümde.
Tövbe etmiştim ben, aslında sevmeye.
Senden çok etkilendim bilmem niye.
Yıllarca kaçtım aşktan, aşk ise benimle.
Sevgileri yaşadım yalnızca, hayallerde.
Gizli kaldı kalbimin derinliklerin de.
Göz yaşlarım sel oldu kimi zaman yüreğimde.
İçimde ki korkuları yenemedim ömrümce.
Korkum sevmekten, aşktan dı sevdiğim.
Bir heyecan kapladı yüreğimi, şu an da.
Sevmekten korkuyorum işin aslı buysa.
Aslında aşkta güzel, yaşandığında.
Kilometreler de olsa geleceğim birgün sana.
İçimde ki ateş, akacak tüm vucuduna.
Belki de, titreyeceksin karşımda.
Ellerim avuçlarında, kaybolacak tuttuğunda.
Seni hissetmek off...ne güzel olsa.
Dudaklarını mühürleyeceğim büyük aşkla.
Gözlerinde kaybolacağım sonsuzlukta olsa.
Sevgini yaşatacağım kalbimde, büyük hazla.
Seni seveceğim masal olmuyacak aşkımız da.,
Aslı Kerem'ine kavuşacak bu şiirin sonunda.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:40 PM
Masvavi Denizdi Beni Hülyalara Daldıran-Hikaye
Temmuz ayının en sıcak günlerini yaşıyordu Tekirdağ. Bir de iki gündür lodosun etkisiyle, denize girmenin imkânı yoktu. Bir an önce rüzgarın dinmesi için dua ediyordu Sezen. Kendini sakinleştirecek tek olgu denizdi çünki. Sabah horozlar ötmeden yürüyüşe çıkar. Deniz kenarında saatlerce ağlar, sonra alışverişini yaparak eve giderdi. Eşi ve çocukları herzaman geç kalkardı. Hıçkırık sesleri denizin dalgasına karışıyor değişik bir armoni yaratıyordu.
Görücü usulüyle evlenmiş, hayatta eşiyle hiç mutlu olamamıştı. Oysa eşi Kenan deli gibi seviyordu Sezen'i. Ama senelerce kıskançlığından göz açtırmamıştı Sezen'e. Nefret ediyor dayanma gücünü yitirdiğini hissediyordu. Hıçkırıklar boğazına tıkanmaya başlamıştı nerdeyse. Kendi kendine yeter artık kalkmalıyım diye telkinde bulunuyordu. Yine de gözyaşlarına hakim olamıyordu. Çantasından bir sigara alıp titreyen elleriyle sigarasını yaktı. İki sene olmuştu Tekirdağ'dan yazlık alalı. İki sene öncesine kadar perdeleri hep kapalıydı. Bakkala bile gidemezdi. Devamlı paronayak bir şekilde Sezen'e manevi işkence yapardı. Bıkmıştı artık tükenmişti. Ama iki tane kızı vardı. Üstelik hayatta hiçkimsesi de kalmamıştı.
Senelerce eşinin hakaretlerine, kıskançlığına yavruları için katlanıyordu. İkisi de üniversitede başarılı öğrencilerdi. Çocukları huzursuz olmasın diye Kenan'ın karşısında hep susmuştu.
Eve gelip hemen mutfağa girdi. Kahvaltı sofrasını balkona hazırladı.
-Haydi tembeller kalkın artık öğlen oldu diye sesleniyordu çocuklarına.
-Ne bağırıyorsun bağırmadan konuşamazmısın sen.
On karış suratla Kenan yataktan kalkmıştı. Yıllarca sevgiye hasretti.
Beni seviyorsa, neden devamlı üzüyor hakaretler yağdırıyor diye düşünürdü hep. İster istemez gülümseyemiyordu.
Güzeller güzeli Seda ile Eda gülerek geliyorlardı işte. Sezen'in tek mutluluğu çocuklarıydı. Anne ve babalarını öptükten sonra kahvaltı sofrasına oturdular.
Onlarla hayat ne güzeldi. Herşeyi, her sorunu unutturuyorlardı Sezen'e..
Harika bir kahvaltıdan sonra Kenan giyinip işine gitmişti. Büyük bir gazetenin müdürüydü kendi.
Çocuklar alel acele babalarının arkasından mayolarını giydiler.
-Hadi anne hazırlan denize gidiyoruz.
-Nasıl geleyim kızım işlerim var. Siz gidin ama dikkat edin. Açılmak yok ona göre.
-Aman anne biliyorsun hiç açılıyormuyuz. Sen de çabuk bitir işlerini gel.
-Tamam kızım merak etme en kısa zamanda yanınızdayım.
Kızlar gitmişti. Yalnızdı Sezen, hemen kendine köpüklü bir kahve yaptı. Kahvesini yudumlarken sevgiye ne kadar aç olduğunu hissetti.
Eşinin kendisini sevdiğini biliyordu ama hiç hissettirmemişti. Ne bir gün saçlarını okşamış, ne de ellerini tutarak sıcaklığını hissettirmişti. Bir robot gibi, evden işe, işten eve.. Üstelik durmadan azarlar ve asılsız suçlamalarda bulunurdu.
Bıktım vallahi böyle sevgisiz hayat olur mu. İyi ki kızlarım var diye düşünüyordu. Birkaç gündür rüyasına yakışıklı bir erkek giriyordu. Elele diz dize oturuyorlar sohbetler ediyorlardı. Keşke Kenan'da benimle böyle olsa..
İsteklerimi söylediğimde beni azarlıyor. Kocaman kızların var ne sevgisi bu diyor. Hemen işlerimi bitirip denize gideyim en iyisi. Serin sularda yüzdüğümde ruhum dinleniyor.
Kızgın kumların üzerinde kendini mutlu ve huzurlu hissediyordu. Kızlar bir yandan bağırıyordu
-Haydi denize anne.
-Biraz sonra geleceğim kızım.
Dalmıştı yine hayallere.. Gözlerinin önünde gördüğü rüya vardı. Etkilenmişti işte, elinde değildi. Keşkelerle de yaşanılır mı ben en iyisi denize gireyim der demez bırakmıştı kendini Marmara'nın mavisine. Harikaydı deniz. Bütün kötü düşünceler gitmişti yüreğinden. Kızlarıyla top oynamış. Yüzmüş ve yorulduğunu hissetmişti.
-Haydi güzellerim sizlerde benimle gelin dinlenin biraz.
-Tamam anne der demez Eda ve Seda'da denizden çıkıp güneşlenmeye başladılar.
Kenan beni bıraksa, mesela birine aşık olsa, ben gidiyorum hayatımı yaşayacağım dese, ne güzel olurdu. Bu Sezen'in düşüncesiydi. Hayatı hep böyle geçmişti. Ama Kenan ne kimseye aşık olmuş, ne de Sezen'i bırakmıştı.
-Artık eve gidelim çocuklar bu güneş insanı mahveder.
Çocuklar hemen giyinip anneleriyle, evin yolunu tuttular. Hepsi duş aldıktan sonra yataklarına uzandı..
Rüyasında deniz kenarında yine ağlıyordu Sezen. Birden irkildiğini hissetti. Başını kaldırdığında rüyalarında gördüğü yakışıklı bey yanında duruyordu.
-Yine ne oldu Sezen neden ağlıyorsun?
-Çok mutsuzum. Senelerdir eşimi sevemedim. Birtürlü de ayrılamadım. Ondan nefret ediyorum. Artık tahammül de edemiyorum.
-Sabret Sezen göreceksin herşey çok güzel olacak. Sen sabrınla kazanacaksın. Ağlama artık. sen ağladıkça ben üzülüyorum.
Uyanmıştı Sezen, gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Sabır sabır diyerek kalktı.
Akşam için yemekler yapması gerekiyordu. Bir de bugün evlilik yıldönümleriydi. Çocuklar sever bir pasta yapayım diye kolları sıvadı.
Hiçbirzaman hatırlamamıştı Kenan ne yıldönümlerini ne doğumgününü.
Boş şeylerle uğraşma derdi Sezen'e.
Akşam olmuştu masa hazır babalarını bekliyordu çocuklar.
-Babam geliyor anne diye Eda ile Seda kapıyı açtılar. Hemen yanaklarından öptüler. Babacığım haberin var mı bugün ne?
-Ne kızım
-Annemle evlenme yıldönümünüz.
-Aman kızım yıldönümüz mü kalmış. Bırakın böyle şeyleri. Karnım acıktı sofra hazır mı?
-Hazır babacığım diye bağırdı kızlar.
-Tamam elimi yıkayıp geliyorum. Sezen rakıyı getir.
Sezen'in eli ayağına giriyordu kocası geldiğinde. Ömrünce hakaretlere maruz kalması onu ve bedenini tedirgin etmişti. Elleri titriyordu.
Yemek sessizce yendi. Çocuklar koşarak mutfağa gittiler. Annesinin yaptığı pastanın üzerine bir mum dikerek masanın üzerine koydular.
-Bu da ne şimdi.
-Pasta babacığım, yıldönümünüzü kutluyoruz.
-Bırakın bu işleri, böyle şeylerden hoşlanmadığımı bilmiyormusunuz. Ben içeri televizyon seyretmeye gidiyorum. Ne haliniz varsa görün.
Sezen ve çocukların suratları on karış asılmıştı. Hayat böyleydi Sezen için, yaşamakmıydı bu.
Aradan geçen zamanda daha da nefret etmişti Kenan'dan. Onu görmek bile istemiyordu. Duygularını ise yalnızca kendi, bir de her sabah ağladığı bankta, deniz biliyordu. Sanki Sezen'in üzüntüsünü biliyor gibi, hışımla karalara vuruyor köpükler halinde yayılıyordu çevresine.
Bu aralar Kenan'da bir değişiklik vardı. Anlam veremiyordu. Gizli gizli konuşmalar, telefonda gülmeler, hayret bu adama ne oldu diye düşünüyordu.
Bir gece Kenan uyuduktan sonra, Kenan'ın telefonunda ki mesajları karıştırmaya başladı. Gözlerine inanamadı. Mesajın tekinde yarın Ankara'ya gidiyormuyuz diye soruyordu bayanın biri. Aceleyle kapattı telefonu yerine koydu.
Sabah erken kalkmıştı kocası.
-Hayrola Kenan bugün erkencisin.
-Ankara'da toplantımız var. Bana birşeyler hazırla hemen çıkmam gerek.
Koşarak giyecek birşeyler hazırladı Sezen.
-Kahvaltı hazırlayayım mı?
-Kadın olsaydın benden önce kalkar hazırlardın. İstemiyorum. Çıkacağım hemen.
-Nekadar kalacaksın?
-Bilmiyorum arar haber veririm sana.
dedikten sonra çıktı gitti Kenan.
Morali bozulmuştu Sezen'in. Senelerdir eziyeti yetmedi bir de kadın çıktı ortaya. Neyse boşver benden uzaklaşsında nereye giderse gitsin diye avutuyordu kendini. Kimdi bu kadın? İsmi Gülsever. İnternetten arşive bir bakayım. Açtı bilgisayarı, gazetenin arşivine girdi. işte Gülsever'in resmi karşısındaydı. Yirmi beş bilemedin yirmi sekiz yaşında bir genç kadındı.
Nerdeyse çocuğu yaşında. Bu adamda utanmada kalmamış diye düşündü.
Akşam olmuş güle oynaya masayı hazırladılar. Neşeleri yerindeydi. Gelen bir telefonla, Sezen yemekten kalktı. Karşısında polis olduğunu söyleyen bir bey vardı.
-Hanfendi eşiniz Bolu'ya bir kilometre mesafede kaza yaptı. Şu an yanında kızı mı bilemiyorum. hastanede.
-Birşey oldu mu memur bey?
-İkisi de hastaneye yetişmeden ölmüşler. Gelmeniz gerekiyor.
-Peki ilgilenirim deyip kapadı telefonu.
Başlamıştı ağlamaya. neden ağladığını o da bilemiyordu. Çocuklarda anlamıştı durumu, onlarda birlikte ağlıyordu. Sezen Kenan'ın kardeşlerini aradı. Durumu onlara anlattı. Hastaneye gidip onu birlikte olduğu kadınla görmek istemiyordu. Kardeşleri ilgilensin diye düşündü. Kenan'ın kardeşine yanında bayan olduğunu söylememişti. Ama gittiklerinde nasıl olsa öğreneceklerdi.
Ne yapacağım ben şimdi iki kızımla diye düşünüyordu. Mutlu değildi kocasıyla, ama evinde bir erkek ve çocuklarının babasıydı. Bir de yanında kadının olması kocasına karşı kinini daha da arttırıyordu. Sabret demişti rüyasında gördüğü erkek. Sabretmişti çocukları için. Ama böyle bir sona hazır değildi.
Yine sabah yürüyüşüne çıkmış deniz kenarında ağlıyordu. Tek başına iki çocuğun sorumluluğu omuzlarına yüklenmişti. Masmavi denizdi beni hülyalara daldıran, yüreğimi rahatlatan. Artık daha da güçlü olmalıyım. Banktan kalktı evin yolunu tuttu. herzaman ki gibi kahvaltıyı hazırlayıp çocuklarını kaldıracaktı. Hayat devam ediyor diye düşündü. Evet hayat devam ediyordu.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:40 PM
Mavi Düşlerimizle
Acılar güle döndü seninle düşümde.
Bir beyaz gül açtı gönül bahçemde.
Kokladım hiç durmadan sen gibi.
Öyle hissettim ki seni içimdesin sanki.
Dünyama gün doğmuyor yüzünü görmediğimde,
Yüreğimde ki alev sönmüyor bende ki özlemle.
İçimde ki ateş yakıyor hep bedenim de.
Sonbahar sisi çöktü hadi bebeğim gelsene.
Güllerle süslü bir kafesteyim ben şimdi.
Seni beklemekle geçiyor ömrüm belki,
Olsun canım ben de sevgin okadar çok ki.
Sensizliği yaşamıyorum sen bendesin çünki.
Hadi sevdiğim gidelim buralardan uzaklara.
Mavi düşlerimizle biz uçalım sonsuzluğa,
Gökyüzünde yıldızlar bir bir çıkana dek.
Yol alalım hiç durmadan hep aşkımızla.
Aşkın alevler gibi, büyüdü hep içimde,
Kök saldı ben de hep anılarla birlikte.
Aşılacak engelleri aştık kaldı geride.
Aşkım değişmedi hapsoldum sevginde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:41 PM
Mâzimiz Den Sil Anıları
Yüreğimi aldın geri vermedin,
Gözlerimi aldın neden sevmedin,
Bu aşkın sonunu hâzan eyledin,
Hesap ver sevgili, neden terk ettin.
Bu sevgiye kandım sana inandım,
Hep sevecek sandım yazık aldandım,
Sen den gelen aşka, nasıl da yandım,
Hüzünler kapımda, sonbahar sandım.
Yeşil yemyeşildi tanıdığımda,
Baharlar açtıydı gönül kapımda,
Sevmek buydu işte, yandım aşkınla,
Sebebim sen oldun biten sevdaya.
Kâbus ******* de, seni aradım,
Belki hatırlarsın gelirsin sandım,
Aldanan ben oldum hep sana kandım,
Bu aşkın sonunda, hüsrâna vardım.
Hep bahar olsaydı sense yanımda,
Ellerin elimde, baksaydın aşkla,
Her zaman yaksaydın büyük bir hâzla,
Daha da severdim tutsaklığımla.
Bulamayacaksın böyle bir aşkı,
Hayaller avuntun dilinde şarkı,
Şiirlerde kalan, büyük sevdayı,
Artık mâzimiz den, sil anıları.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:41 PM
Maziye Göm Yaşadıklarımızı-Deneme
Aşktı aradığım, mutluluktu istediğim. Ulaşmak için uğraşsamda bulamıyordum hiçbirini. Ben mi zor beğenen biriydim, Yoksa aşk mı kaçıyordu ben den. Beklentilerim mi farklıydı herkes den..Nedenlerin arasında boğulup kalmıştım yine. Bir koşturmacaydı hayat, yetişemeden kaçıp gidiyordu avuçlarımdan.
Sevmeyi düşlüyordum fütursuzca ve çok sevilmeyi. Saçlarım okşandığında, ellerinin arasında titremeyi. Tutkuyla yanmak, aşkla bağlanmak...özlemek,
sabah olmamalı *******de, hep sevdiğimi düşünmeliydim. Nerdeydi böyle bir aşk, sevgi. Bir aldatmaca olmuştu dünya. İki günde birbirini aldatıyordu sevenler. Nasıl inanacaktın nasıl sevecektin. Belki de aşka tutkunluğum bu yüzdendi. Aradığım aşkı bulamadığımdan.
Seni görmüştüm tanımıştım sevmiştim. Aşk bana uğradı diye, hatta çok sevinmiştim. Kısa süreliymiş aşk, uzunca devam etmezmiş. Yeni anladım. Acıymış aşk, yürekte yanıkmış. Oysa ne ümitlerim vardı. Ölümüne sevecektik. Şimdi külleri kaldı ama, hâlâ sıcak.. Yakıyor yüreğimi, yakıyor bedenimi. Sen yine de farkında değilsin hayata gülüyorsun sevdiğim.
Bir oyundu senin için aşk, belki de bir komediydi. Umarım kahkahalarla gülmüşsündür. Gül...hep gül, ağlamanı istemem. Ben ikimizin yerine de ağlıyorum zaten. Nasılsa senin için hiçbirşeyim. Oysa sen benim için, çok şey olmuştun hayatımda. Mutluluğumdun sevdamdın yüreğime dolan aşkımdın. Sevdim çok sevdim. Öyle yandım ki anlatamam. Bu sevgiyi öyle sindirmişim ki yüreğime, içimden hiç çıkmayacak gibi.
Bir aşk hikayesiydi bu. Sonu çoğu aşk gibi, hüzünlü biten. Tek taraflı çekilen aşk acısı. Sevebilir miydim bir başkasını, tekrar aşık olabilir miydim. Sonu hep hüsran olacaksa, neden sevmeliydim. Neden aşık olmalıydım. Bir de seni unutabilir miydim.
Yüreğime gömdüm seni, tek çaresi unutmak. Olmuyor işte. Unuttum dediğimde çıkıyorsun karşıma. Küllenmiş ateş, bir den alevleniyor yine.
Keşke çıkmasan, seni unutmama yardımcı olsan. Ne istiyorsun ben den. Sevmek istedin de sevme mi dedim. Kara sevdalı gibi sana aşıkken, unutmanı mı istedim. Bırak alevlendirme artık bu ateşi, düşünme beni.. Maziye göm yaşadıklarımızı sen de benim gibi, maziye göm.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:41 PM
Mehmetlere Selam Olsun
Yüreğim anne yüreği, arkandan ağlıyor.
Vatan için büyüttük seni ama, içim yanıyor.
Sormayın neden bu durgunluğum, gözyaşlarım,
Sormayın şu anda, bende ki beni de unuttum.
Nasıl geçecek bu günler, mevsimlere sordum.
Dualarım sana, arkadan da gelecek inan bana,
Bu vatan senin gibi, serdarlarla ayakta,
Herzaman al bayrağımız dalgalanacak semalarda,
Helal olsun Mehmetçikleri büyüten tüm analara,
Helal olsun senin gibi yiğide, güzel evlada.
Vatanım için bir şeref askerlik, ne mutlu sana,
Hayırlısıyla git hayırlısıyla gel yolun açık ola,
Davul zurna ile uğurladık ellerinde ise kına,
Yolun uzak, bir türlü bitmez Hatay ise sınırda,
Bu güzel vatansa, sana emanettir sancağıyla.
Sinan`ım, oğlum, teyzen kurban olsun yoluna,
Helallik istedin verdim hakkım helaldir sana,
Senin gibi mert delikanlılar olursa vatanımızda,
Gözümüz arkada kalmaz bu vatan eğilmez düşmana,
Mehmetlere selam olsun Türk milletimin duasıyla.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:41 PM
Mevsimlerin İçinde Kayboldu Aşk
kuru yapraklar arasında,
sonbaharı yaşadım bugün.
hava soğuktu belki,
ama senin sıcaklığın..
ruhumu ısıtıyordu sevdiğim.
gözlerin geldi birden aklıma,
yere düşmemiş yapraklarda gördüm
onları..
içim ürperdi birden,
seviyorum dedim kendi kendime,
aşığım hem de delcesine..
yürüdüm ağaçların altında,
soğuk işledi tenime beni yakarcasına,
seni düşündükçe bir ateş yandı yüreğimde,
ağlamak geldi içimden,
yapraklar gibi döküldü gözyaşlarım,
halime bakmadan bana acımadan..
bir burukluk var içimde,
bir sızı var yüreğimde,
aşamadığım yollarsa önümde,
sararan yapraklar gibi sürükleniyorum
heryere.
boğazımda bir düğüm var sanki,
yutkunamıyorum.
seni arıyorum sağımda solumda yoksun yine,
yokluğunu sonbahara da sığdıramadım
hangi mevsime sığdı ki aşkım,
sensizlik sığmadı mevsimlere,
bir yalandı sanki aşk,
hiçbir yerde bulamadığım sen..
mevsimlerin içinde kayboldu aşk,
ya sen,
sen yüreğimde kök saldın.
bedenimi ise tutsak ettin kendine,
bitmeyen özleminle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:41 PM
Mezarın Yüreğimde
hüzünler hep yanımızda bitmek bilmeyen
anılarda.
ay doğmaz oldu gökyüzünde,
sevdamı bana bıraktı yalnızca.
*******le bütünleşti ruhum, içimde ki aşkla..
bir sevgiydi sabahladığım,
gözümü kırpmadan yaşadığım,.
yeri geldi aradım şiirler de,
yeri geldi şarkılar da bütünleştim seninle.
hiç düşünemezdim ayrılığı,
yakıştıramazdım hiç bize.
bir aşktı bizi bağlayan, coşku seline boğan.
hani nerde şimdi söyle, sevdiğim neredesin ki.
bir özleme esir ettin gittin nihayetinde.
beni benimle bıraktın. öyle yalnızım ki.
sen sevdiğim, canımın diğer yarısı,
nasıl yakıştırdın bize ayrılığı.
gözyaşlarım bir hançer şimdi.
parçalıyor kalbimi, bir görsen halimi.
içime gömdüm seni, mezarın yüreğimde,
onu da söküp alamazsın ya istesen bile.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:41 PM
Mor Dağlardan Gelen Kısmet-Hikaye
Hasan herzaman yaptığı gibi, yine koyunlarını önüne katmış onları otlatmak için derenin kenarında ki otlağa götürmüştü. Kavalını çıkarıp başladı yanık türküler çalmaya. Bazen etkisinde kalıp gözyaşlarıyla yıkardı yüzünü. Babasını küçük yaşta kaybettiği için annesiyle birlikte yaşıyordu. Yüzünü bile zor hatırladığı babası içinde gözyaşı dökerdi kavalını çalarken. Anesi de hergün kendisine, içinde yiyecek olan bir çıkın hazırlardı. Öğleye doğru karnı acıkır yemeğini yer, ondan sonra da ağacın altında uykuya dalardı.
Öğlen olmuş karnı acıkmıştı.
-Annem neler hazırladı bir bakayım.
Aslında annesi hergün bahçeden topladığı domates, taze soğan biraz da koyun sütünden yaptığı peyniri hazırlardı oğlu için. Ama Hasan sanki hergün ayrı yiyecekler çıkacakmış gibi açardı çıkınını. Birgüzel karnını doyurur ağacın gölgesinde kıvrılıp uyurdu. Hava mis gibi, ılık ılık rüzgar, uykusunu daha da körüklüyordu sanki. Zoraki gözlerini açıp koyunlarına birkez daha baktı.
-Kendi halinde otluyorlar dedikten sonra uykuya daldı.
-Hasan Hasan bana yardım et.
-Sen de kimsin nerdesin. Seni göremiyorum yalnız sesini duyuyorum.
-İyice bak yanındayım göreceksin beni.
Hasan gözlerini oğuşturdu. Evet yanında beline kadar uzun sarı saçlı harika güzellikte bir kız duruyordu.
-Sen de kimsin.
-Ben mor dağlarda ki vezirin kızıyım. Beni kral oğluna istedi. Ben de sevmediğim biriyle evlenmek istemedim. Ben seni bekliyorum. Şu an beni zindana attılar kararımı değiştirmemi bekliyorlar.
-Beni mi bekliyorsun. Seni tanımıyorum. Neden beni bekliyorsun.
-Seni hergece rüyamda görüyorum ve sana aşık oldum. Gel beni kurtar buradan der demez uyandı. Hasan terlemişti.
-Allah Allah yok canım rüya işte. Olur mu böyle şey. Hangi rüya doğru çıkmış ki bu çıksın.
Epey uyumuştu koyunlarına baktı. Hepsi bir yerde çimenlerin üzerinde oturuyorlardı.
-Kalkmalıyım.
Sürüyü önüne kattı. Yanık bir türkü söyleyerek evin yolunu tuttu.
Eve geldi. Koyunları ağıla kapadı.
-Geldin mi oğul.
-Geldim anne. Kurt gibi açım.
-Tamam yemek hazır. Hadi yardım et masayı kurmama.
Annesi yaşlanmıştı artık. Oğlunu tek başına büyütmüştü.
-Oğul bir gelin getir bana, bak artık halim yok.
-Tamam anne yakında getireceğim.
-Hadi oğul hayırlısı bana yardımcı gerek. Bir de torunlarımı sevmeden ölmek istemiyorum.
-Tamam anne merak etme yakında çok yakında. Ben yatıyorum. Uykum geldi.
-Hayırlı ******* oğlum.
Hasan kafasını yastığa koyar koymaz uyumuştu. Yine aynı rüyayla başbaşaydı.
-Hasan beni kurtar buradan.
-Seni nasıl kurtaracağım de hele bana.
-Sizin köyün önünde ki dağları aşacaksın ondan sonra ki dağlar mor dağlar. Onun eteğinde ki sarayın zindanındayım.
-Sen mor dağlara gel ben sana, beni nasıl kurtaracağını anlatacağım.
-Tamam yarın yola çıkacağım der demez uyandı. Yine terlemişti. Bir bardak su içeyim kendime geleyim diye mutfağa gitti.
Ömrünce su içmemiş gibi suyu içti.
-Nekadar da susamışım. İçim yanmış herhalde. Anne sen neden uyumadın daha.
-Uyku tutmadı.
-Anne ben sabah erkenden mor dağlara gideceğim.
-Dellendin mi oğul. Ne işin var dağlarda.
-Gitmem gerek sana gelin getireceğim.
-Haa o zaman tamam. Ben sana yolluk hazırlayayım.
-Yaşlı kadının keyfi gelmişti. Eve gelin gelecek
torunlarını sevecekti.
Sabah erkenden yola çıktı Hasan. Uzaktan görünen dağlara yürü yürü birtürlü ulaşamıyordu.Yakın gibi görünen dağlar yürüdükçe uzaklaşıyordu sanki. Akşam oluyordu. Ancak dağın eteğine gelebilmişti.
-Yarın sabah dağa tırmanırım diye düşündü. Çalı çırpı topladı etraftan. Konaklayacağı ağacın altına koydu. Karnı da çok acıkmıştı. Bir an önce dağa ulaşsın diye bütüngün ağzına birşey koymamıştı. Karnını doyurduktan sonra bir ateş yaktı. Yabani hayvan varsa kendine zarar vermesin diye.
Yine uykuya dalmıştı. Rüyasında peri kadar güzel kız yine karşısındaydı.
-Dağlarda seni kandırmak isteyenler olacak ne derlerse desinler inanma sakın.
-Tamam merek etme kanmam.
-Seni bekliyorum. Mor dağları aştığında sana nasıl saraya girmen gerektiğini anlatacağım.
Sabah olmuştu. Sabah güneşi dağların en tepesini ışıl ışıl parlatıyordu. Acele acele birşeyler yedi. Dağa tırmanmaya başladı. Önceleri yol geniş ve güzeldi. Gittikçe daralmaya başlamıştı.
-Hayırlısıyla bir insem şu dağlardan diye kendi kendine içinden dualar ediyordu. Neyse ki çok yüksek değil di dağlar. Öğlene kadar dağın tepesine varmıştı. Herhangi bir tehlikeyle de karşılaşmamıştı. Biraz dinlenmek için oturdu. Matarasından suyunu içti.
-Artık kalkmalıyım.
Dağdan inerken yol hem dar hem de aşağısı uçurumdu. İçini belli belirsiz bir korku sarmıştı. Aslında hiçbirşeyden korkmazdı. Yarım saat daha yürüdü. Birden karşısında sakallı kısa boylu bir adam belirdi.
-Aaaa sen de nerden çıktın.
-Ben de dağdan aşağı köye gidiyorum. Bak buz gibi limonatam var sana vereyim de iç.
Birden aklına güzel kızın sözü geldi. 'Dağlar da kandırmaya çalışırlar seni, sakın kanma '
-Yok içmemmm. der demez adam kayboldu.
Daha da hızlandı havanın kararmasınada, dağdan inmesine de az kalmıştı. Aslında çok acıkmıştı. Ama vaktini yemekle geçirmek istemedi. Daha da hızlandı. O sıra aniden karşısına bir oğlan çocuğu çıktı.
-Merhaba amca.
-Sen de kimsin. Bu saatte burada ne arıyorsun.
-Ben de babamla aşağıya iniyorum. Karnımız acıktı yemek yiyiyoruz. Babam seni de yemeğe çağırdı.
-Öyle mi.
Karnı da öyle açtı ki. Birden harika bir et kokusu geldi burnuna.
-Nerede baban.
-Burada amca takip et beni götüreyim seni.
Birden aklına güzel kızın sözü geldi. ' Sakın kanma '
-Yok hayır yemeyeceğim der demez kayboldu çocuk.
Bir an önce dağın eteğinde ki köye ulaşmak için koşar adımlarla dağdan inmeye başladı.
-Çok şükür geldim ama ben de bittim.
-Bir evin kapısını çalayım. Belki kalmam için bana izin verirler.
--Kim o
-Tanrı misafiri.
Yaşlı bir adam çıkmıştı karşısına.
-Hoşgeldin oğlum. Gel buyur.
-Uzaktan geliyorum. Mor dağların eteğinde ki saraya gidiyorum. Bu akşam siz de kalabilir miyim.
-Tabii oğlum. Benim kimsem yok zaten. Yalnız yaşıyorum. Sana çorba koyayım da iç.
-Teşekkürler amca. Kimin kimsen yok mu.
-Hanımı iki sene oluyor kaybedeli. Çocuklarda uzaklarda yalnız yaşıyorum. Sen ne yapacaksın o sarayda.
-Vezirin kızını alacağım.
-Nasıl yani. Aaa onu zindana kapadılar. Kimse girip alamaz ordan.
-Ben alacağım amca.
-Hadi hayırlısı. Dönüşte uğrayın bana, misafirim olun. Dinlenirsiniz hem.
-Tamam amca. Allah razı olsun. Hem misafir ettin hem de karnımı doyurdun. Ben uyuyabilir miyim. Çok yorgunum.
Hasan sabah erkenden kalkmış yola koyulmuştu. Bu sefer ki dağ yolculuğu kısa sürmüştü. Akşam olmadan köye ulaşmıştı. Bu akşamı köyde geçireyim yarın sabah saraya giderim diye düşünüyordu. Yine bir evin kapısını çaldı. Ufak bir çocuk kapıyı açtı.
-Ne istiyorsun amca.
-Babanı çağırır mısın.
-Babam tarlada amca. Gel götüreyim.
Çocuğun peşine takıldı beş dakika sonra tarlaya geldiler.
-Babaaaa bu amca seni arıyor.
Çalışanların arasından bir adam onlara doğru gelmeye başladı.
-Kimsiniz.
-Tanrı misafiri. Müsaade ederseniz uzaktan geliyorum bu akşam evinizde konaklayabilir miyim.
-Tabii.
-Hüseyinn Ahmett. Ben eve gidiyorum. Misafirim var. Siz de akşam olmadan gelin eve.
-Çocuklarınız mı.
-İkisi benim diğerleri de tarlamda çalışanlar.
-Nerden nereye böyle.
-Uzaktan geliyorum. Kınalı köy den.
-Haa orayı duydum. Peki nereye.
-Saraya
-Saraya mı
-Ne işin var orada. Yabancıyı sokmazlar içeri.
-Ben gireceğim. Vezirin kızını alacağım.
-O zindanda, çıkarması zor. Muhafızlar var.
-Güzel kız bana yardım edecek.
-Onun adı Mihriban, nasıl yardım edecek ki.
-Sabah ola hayır ola.
Bu gece de misafir olmuştu Hasan. Yemek yedikten sonra döşeği hazırlanmış, rahat bir uyku çekmişti kendine. Birden Mihribanın sesi kulağına geldi.
-Hasan sarayın kapısında ki muhafızlara büyücüyü görmeye geldiğini söyle. O sana yol gösterecek.
-Tamam merak etme sen.
Sabah uyanır uyanmaz misafir kaldığı yere teşekkür etti. Ve yola koyuldu. Yarım saat sonra
sarayın kapısındaydı. Kapıda iki muhafız duruyordu.
-İçeri giremezsiniz.
-Sarayın büyücüsüne geldim.
Muhafızın biri içeri seslendi. Başka bir muhafız geldi.
-Mehmet sor bakayım büyücüye misafir bekliyor mu.
Adamın kaybolmasıyla gelmesi bir oldu.
-Tamam girsin.
Saray kapısı açılmış Hasan içeri girmişti. Muhafızın biri onu, büyücünün odasına götürdü.
-Gel oğlum. Sen den haberim var. Sana bir şurup vereceğim iç bunu. Görünmez olacaksın. Aynı şuruptan Mihribana da içir ve biran önce buradan gidin. Bir saat sonra şurubun tesiri geçer.
Hasan şurubu içti. Ufak şişeyi de yanına aldı.
-Zindanlar nerede.
-Dışarı çık bahçenin arka kısmında kocaman bir kapı var ordan gir. Sakın muhafızlarla konuşma. Onlar sesini duyar ama seni göremezler..
-Tamam öyle yapacağım.
Hasan bahçenin arka kapısını buldu. Etraf muhafızlarla doluydu. Acele zindana inen merdivenlerden indi. İşte rüyasında gördüğü peri kızı gibi güzel Mihriban ordaydı.
Yavaşça muhafızın belinde ki anahtarı aldı sessizce kapısını açtı.
-Mihriban çabuk bu şişeyi iç.
-Kim var göremiyorum.
-Benim Hasan. Büyücü görünmez yaptı beni. Çabul iç sen de görünmez olacaksın. Çıkalım buradan.
Mihriban çarçabuk içti. Ve koşar adımlarla saraydan uzaklaştılar.
Mor dağları geçtikten sonra. Yaşlı amca da gece misafir oldular. Ertesi sabah yola koyuldular.
Hasan'ın köyü gözükmeye başlamıştı.
-Biraz daha dayan Mihriban. Yarım saat sonra evdeyiz.
-Çok yoruldum Hasan.
-Az kaldı az derken evlerine gelmişlerdi. Annesi bahçede bekliyordu.
Getirdin mi oğul gelini mi.
-Evet anne.
-Mihriban Hasan'ın annesinin elini öptü.
Ertesi günü köyde davul zurnalar çalıyor Hasan evleniyordu. Mihriban çok mutluydu.
-Hasan benim rüyalarıma öyle girdin ki sana aşık oldum. Arasıra büyücü gelir beni ziyaret ederdi. Ben de ona rüyalarımı anlatırdım. Sana rüya yolu ile ulaşmayı istedim. Ve sen de rüyalarında beni gördün.
-Ama sen saraylara alışıksın. Burada köy de yapabilecek misin. İstemediğim biriyle evleneceğime sevdiğimle köyde yaşarım.
Evet ikisi de birbirlerini sevmişlerdi. Herzaman insanın kısmetinin nereden geleceği belli olmaz. Hasan'ın kısmeti de Mor dağların arkasından gelmişti.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:41 PM
Mor Menekşe
Menekşe tarlasında bir mor menekşe.
Koparıp götürsene beni, o güzel evine.
Bak, canım sıkılıyor bu menekşelerin içinde.
Bir kuş olsan, gelsen yanıma konsan.
Konuşsak, dertleşsek aşkıma yansan.
Sevgimizi paylaşsak, beraber olsak.
Canım sıkılıyor, bu menekşe tarlasında.
Neredesin minik kuşum, gelsene bana.
Sesleniyorum, duyuramıyorum bir türlü sana.
Hayat zaten kısa, bir de sen yoksan.
Değer mi yanlızlığa, bana bir baksan.
Mavi gözlerimin için de kaybolsan.
Hadi minik kuşum, gel artık yanıma.
Bak aşkımın büyüklüğünü anlatacağım sana.
Menekşe aşık olmuş, minik kuşuna.
Sevgisini yaşamak istiyor, senin aşkınla.
Sen özgürsün uçup gelebilirsin yanıma.
Ben ise, tarlada kımıldayamıyorum anlasana.
Özgürlük ben den çok uzakta, ama aşkım yanında.
Kalbim sana aşık, gözüm ise yolunda.
Uç gel artık minik kuşum yanıma.
Yaralı kalbim, dayanmıyor senin yokluğuna.
Bu menekşe tarlasında, bırakma yanlızlığımla.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:41 PM
Mor Yıllar
Gölgeler sığındı kaybolmuş yılların arkasına,
Gizlenen duygular saklandı mevsimler boyunca,
Umutlar söndü bir bir sokak lambalarında,
Hasretti, özlemdi derken geçti yıllar boşuna,
Mor yıllardı hep, yüreğimi kaplayan akşamlarda.
******* bitmez derken, sabah oldu anlamadan,
Baharı beklerken, kış geldi bana sormadan,
Leylekler yeni göç etmişti oysa İstanbul'dan,
Bak dönüyorlar nekadar çabuk geçti zaman,
Mor yıllardı hep, umuda kucak açtıran.
Bir deli nehir gibiydin akmıştın yüreğime,
Kızgın lavlar arasında kalırdım dinlediğimde,
Sevmekten utanılır mı utandım işte,
Herşeye meydan okuyan aşk nerede,
Mor yıllardı hep, kucaklaştığım sensizlikle.
Acılar yoğurdu, acılar bitirdi acılar mahvetti bedenimi,
Yıllar morluklar oluşturdu yüreğimde, sönmedi gitti.
Acıların kadını oldum durmadan, anlamadın ki,
Sevgiydi özlemim, sevgiydi hasretim,
Mor yıllardı hep, sevgiden beklentim.
Aşkımdın arkadaşımdım sevgimdin birzamanlar,
Ağlama diyordun geçecek bu zor yıllar,
Geçmedi canım esir etti yüreğimi, esir etti kaderimi,
İçinden çıkılmaz bir hale getirdi sevgimi,
Mor yıllardı hep, duygularımı köreltti.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:41 PM
Muhabbet
Sevgili Menekşe'mizin 21 Kasım 1962 Pazar günü Dünyaya gelişini kutlarım.
Armağanım:
MUHABBET
M uhabbet bağının gülü açılmış
E sen yeller ile gelir kokusu
N eşeler haneye bu gün saçılmış
E beveyn yüreğinde hoştur coşkusu.
K ızlar başka olur yakındır cana
Ş enlenir yuvalar, can katar cana
E vlerde melektir, güler insana
G üvercinler gibi hoştur coşkusu.
Ü lfet ehli olur, muhabbet kaynar
L eyla olur, Mecnun sevdayla yanar
A nalar ağlarsa yalansız ağlar
Y avrular uçarken hoştur coşkusu.
H. İbrahim Sakarya
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:42 PM
Mutlu Bir Şekilde
içim bir hoş, yine bu günlerde.
bahardan mı neden
bilmiyorum işte.
duygu yoğunluğu yaşıyorum yine.
bitmiyor içimde ki coşku,
bilinmeyenlerle.
koşsam, tüketsem içimde ki sevgini,
yürüsem kırlar da yaşasam hayalini,
uzansam otlara, gökyüzünü seyretsem.
yanım da olsan dokunuşunu hissetsem.
içimde ki fırtınalar,
yine de dinmez seninle.
bende ki açlık, bitmez sevginle.
giderilmez hiçbir sevgiyle.
acı veriyor bir gün bile,
sensizlikle.
her an seninle olmalıyım birlikte.
bir kuş olsan seni kafese koysam.
bilirim ki benimlesin
hep benimle.
ellerimle beslesem seni,
gözümün önünde.
artık gözyaşlarım akmasa,
yaşasam seninle.
hep yanımda mutlu bir şekilde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:42 PM
Mutluluğum Gökkuşağı Renginde
bir akarsuydu aşkın,
durmadan akıyordu yüreğime..
öyle güzel dansediyorduk ki
rüya gibi..
bir prenses ve prens edasıyla,
kollarında..
ağaca sarılmış sarmaşık misali.
beni mahveden tutkularım,
parfümünle karışık,
doluyordu içime.
bir film çeviriyorduk sanki,.
kolların belimde,
nefesin ise, içimde.
bir başkayım
senin sarhoşunum bu gece.
boş kadehler, aşkımızla doluyor bak.
başım dönüyor canım,
öyle güzelsin ki.
bakmaya kıyamayacak kadar
çok seviyorum seni.
mutluluğum gökkuşağı renginde..
yeşil gözlerinle,
ruhumun derinliğinde.
kırmızı tenin bir ateş,
yakıyor beni.
sarı saçların bir güneş,
*******im aydınlanıyor seninle.
beyaz kişiliğin,
mutluluğum,
yalnız senin elinde.
mavi dünyan,
gök ve deniz.
seninle birlikte.
bütün renkler sen de birtanem.
bana verdiğin güzellikte.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:42 PM
Mutluluk
mutluluğu, herzaman
başka yerlerde ararız.
aslında mutluluk,
bizim yanımızda yakalayamayız.
ya da mutluluk bize,
okadar yakınken göremeyiz.
mutlu olmak,
okadar zor değil ki aslında.
ufacık şeyden mutlu olmak
varken hayatta.
bu zaman da mutluyum
demekte büyük olay yaşamda.
mutlu olalım diyoruz
mutsuzluğu kovalıyoruz.
yine de birbirini tamamlıyor
mutluluk ve mutsuzluk,
iki arkadaş.
okadar mutlu olmayı
bekleyen var ki hayatta.
mutluluğu ise tatmamış insan,
okadar çok ki aslında.
mutluluğu sevgi tamamlar.
sevgi olmazsa insanda,
nasıl mutlu olunur.
çivisi çıkmış bu dünyada.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:42 PM
Mutluluk Sarhoşu
mutluluktan sarhoş olur mu insan demeyin.
ben mutlu olmaktan sarhoşum sevinin.
mutlu olan insan, herşeyi unutur bir an.
ben de unuttum herşeyi, mutluyum şu an.
aşk mutlu ediyor insanı, unutturuyor kederi.
aşksız da mutlu olmuyor insan,
arıyor sevgiyi.
sevgi herzaman içimiz de bizimle yaşıyor.
aşk sarhoşluğu da başka, delirtiyor bizleri.
aşkına deliyim bak, bir de sarhoşum şimdi.
sevgin yaşıyor içimde, kalbimin bütününde.
aşkın, sevgin, hasretin hepsi karıştı brbirine.
bu bende ki aşk değil,
bak delirdim yine.
içmeden sarhoşum aşkın ve sevginle.
mutluluk sarhoşuyum seni yaşatıyorum
kalbimde.
sana olan aşkım o kadar büyük ki
denizleri almaz içine.
seni çok seviyorum seninle bir bütünüm sanki.
seni yaşıyorum sen yanımdaymışsın gibi.
aşkınla o kadar doluyum ki düşüncelerim
seninle.
mutluluktan sarhoşum bak...delirdim yine.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:42 PM
Mutluluk Sende Bebeğim
Kara bulutlar sıralanmış
Arka arkaya,
İçim kırık, yüreğimde sızı,
Ah şu ayrılık..
Karamsar bulutlar sanki gözlerim,
Yağmurla birlikte, akacak gözyaşlarım,
Dalgalar yüreğim de karaya vurur gibi,
Hıçkırıklar boğazım da sırada şimdi,
Mutluluğum ise,
Mevsimlerle yarışta,
Bir gün yaz, bir gün kış sanki,
Aşkın ise, baharları yaşatıyor bana,
Yeni açmış gonca gibi hep gönlüm,
Yaşamak güzel bahar da,
Seninle olunca..
Baharı kim sevmez
Kış gelmesin aşkıma.
Seninle kederim, üzüntüm,
Kalmıyor sevdiğim,
İçimde ki kor sönüyor
Seni gördüğüm anda,
Bütün doğa mutlu bir şekilde,
Gülümsüyor bana,
Mutluluk sen de bebeğim,
Bana verdiğin bahar da.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:42 PM
Mutluluk Sizlerle Olsun-Hayata Dair Makale
Yıllar ne çabuk geçiyor. Daha dün bizler çocukken, şimdi kendi çocuklarımızı büyütüyoruz.
Kesinlikle hepimiz zor günlerden geldik bu yıllara. Herzaman acılar çoğunlukta olur yaşamda. Bazen yıldızlar gibi mutluluklar aralıklarla yağar üstümüze.. Ama sonradan gelen acılar, baskın çıkar hayatta. Mutluluk hep bir adım geride, yetişemez çekilen acılara.
Anlaşılmaz duygularla yoğuruluruz geçen zamanda. Severiz sevilmeyiz. Sevmeyiz seviliriz. Çocuklarımıza söz dinletemeyiz. Sevdiklerimizi kara topraklar alır bir daha göremeyiz. Yeri gelir işler bozulur bir lokma ekmeğe muhtaç oluruz. İşte böyle zamanlarda gerçek dostu ararız.
Eski zamanlardaydı dostluk deriz. Dostlarımızdan manevi desteği bile göremeyiz. Böyle günleri hep yaşadık eminim. Belki de dost dediğimiz sırtımızdan vurdu bizleri. Duygularımızla kimseye güvenmemeyi öğrendik.
Yaşanılan acıların yoğunluğu, bazı zaman kişiler de deprasyon yaratır. Peki deprasyonun belirtileri neler. Kendini mutsuz, ağlamaklı, kederli hissetme hali..Çoğu etkinliğe karşı ilgi ve zevk almada azalma. Diyet uygulanılmamasına karşın önemli derecede kilo kaybı ya da alma.
Hemen her gün uykusuzluk ya da aşırı uyku hali.
Kendini değersiz hissetme,küçük görme,kendini beğenmeme,suçlu ya da günahkar hissetme hali.
Bekar kadınlarda, evlilere göre daha az oranda depresyona rastlanmış; erkeklerde ise evlilik, depresyon riskini bekarlığa göre azaltmıştır. Bu kişilerin ailelerinde intihar ve alkolizme yüksek oranda rastlanmıştır. Çocuklukta anne-baba ayrılığı ya da kaybı, stresli koşullar karşısında yeterli desteği bulamazsa, bu da ileri dönemde depresyona zemin hazırlayabilir.
Hayat bizlere çok şey kazandırdığı gibi, Günler de anlamadan kuş gibi kaçıp gidiyor ellerimizden. Yaş ilerliyor. Daha çok sevgiye ve sevilmeye ihtiyaç duyuyoruz. Bu sevgiyi eşlerimize göstersek, eminim daha fazlasıyla geri dönecektir.
İlk tanıştığımız günleri düşünsek.. Neydi o heyecan. Hele buluşmalarda, aynaya yapışıp kalıyorduk. Biraz geç kalsak, kalbimiz pır pır kuş misali.. Bir de gördüğünde, istemeden titremeler sarar insanı. Belli etmez iki tarafta birbirine. Ama öyle mutludurlar ki.
Tek isteğim evliliklerin mutlu bir yaşamla geçmesi. Sevgi, saygının olduğu evlilik ilelebet sürer bence. Bir de devamlı kendini yenileme.. Erkek olsun kadın olsun duygularını flört eder gibi yaşaması. Mutlu evlilik, dışarıda ki arayışları engeller herzaman. Deprasyonda bizlerden uzak olur. Kaç yaşındaysak hayat devam ediyor. Ve bizler bu zor yaşamda mutluluğu yakalamalıyız artık. Herzaman yüreğinizde ki sevgi artsın mutluluk sizlerle olsun.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:42 PM
Mutluluktu Acıları Küllendiren Ve Onları Bulmuştu-Hikaye
Suzan arabasında düşünceleriyle hız sınırını aşmadan gidiyordu. Üç sene olmuştu eşini çocuklarını kaybedeli. Hayatta en son düşüneceği şey, yalnız kalmaktı. Ama yalnızdı işte..Birden gözünün önüne üç sene öncesi geldi. Hastaneden acele olarak gelmesi istenmişti. Birşey söylememişler yalnızca eşinin ve çocuklarının hastenede olduklarını, bir de trafik kazası geçirdiklerini öğrenmişti. Durumları hakkında bir bilgisi yoktu. Canından çok sevdikleri hastanedeydi. Gözlerinde ki yaşlarla acele hastaneye gitmiş ve aldığı haber onu yıkmıştı. Gözlerini açtığında hastane odasında bir yatakta yatıyordu. Eşi, çocukları olmayacaktı artık, yalnızdı.
Bir yandan arabayı sürüyor bir yandan da ağlıyordu. İşten çıktıktan sonra,
Bursa'da oturan, tek akrabası olan, ablasının yanına gitmeye karar vermişti.
Haftasonunu geçirmeyi, ablasıyla dertleşmeyi düşünüyordu. Gün geçtikçe yalnızlığı daha çok büyüyor üzülüyordu. Birden irkildiğini hissetti. Arkadan gelen araba Suzan'ı sollayıp, solunda ki uçuruma aldırmadan onu geçmişti.
-Hayret ne adamlar var. Ölümü göze alıp daracık yolda beni solluyor.
Neyse ki kırk dakika sonra ablasının evinde olacaktı. Yeğenlerini de öyle özlemişti ki... Çocuklarının yerine koymuştu onları. Birden ilerde bir toz bulutu
gördü.
-Allah Allah bu da ne?
Yakınlaştıkça daha çok tozun içine giriyordu. Uzaktan gördüğü, kendisini sollayan kırmızı arabanın uçuruma yuvarlandığıydı. Araba takla atarak hafif bir yükseltide durmuştu. Bir kere daha takla atsaydı yüksekliği daha fazla olan uçurumdan aşağıya düşecekti. Suzan arabasını kenara çekti. Hemen telefonunu eline aldığı gibi, polis imdattan yardım istedi. Bir ambülans da göndermelerini söyledi. Telefonu cebine koyar koymaz dik olmayan uçurumdan yavaş yavaş inmeye başladı. Bir yandan da söyleniyordu.
-Neydi derdin be adam, neden bu kadar hız yaptın. Öldü mü acaba? İyi ki sporlarımı giymişim. Yoksa topuklu ayakkabıyla aşağıya inemezdim.
Karışık düşünceler içersindeydi. Arabanın yanına varmaya az kalmıştı. Bir yandan da dua ediyordu.
-İnşallah ölmemiştir.
Arabanın yanına geldiğinde, araba berbat durumdaydı. Şöförün başı ön cama dayalı ve kan içersindeydi. Arabanın kapısını açmak için uğraştı. Kapı sıkışmıştı herhalde, birtürlü açılmıyordu. Diğer kapıya yöneldi. O da sıkışmıştı.
Ama birkaç denemeden sonra açıldı.
-Ne yapmalıyım acaba? Ambülansta gelmedi. Tekrar şöförün olduğu kapıya yöneldi. Çünki adamı diğer kapıdan çıkarması zordu. Bir iki zorlamadan sonra kapı açıldı. Adamda hiç hareket yoktu. İyice sinirleri bozulmuştu. Hemen adamın emniyet kemerini çözdü var gücüyle, yavaş yavaş arabadan
aşağıya çekti.
-Çok da ağır. Ölmüş bu belli. Keşke kıpırdatmasaydım diye düşündü. Sürüklüyerek biraz ileriye, adamı yatırdı.
-Torpido gözünde temiz bir bez var mı acaba?
Evet temiz bezler vardı. İki tane bez ve ufak bir şişe kolanyayı, bir de pet şişe suyu aldı. Bezi ıslattıp başında ki yarayı sildi. Sonra kanama dursun diye tampon yaptı. Bir yandan da kolanyayı adama koklatıyordu. Ama adam ölü gibi yatıyordu.
Nerde kaldı bu ambülans der demez siren seslerini duydu. Sedyeyle ambülans görevlileri, doktor ve polisler aşağıya doğru iniyorlardı. Doktor hemen ilk müdehaleyi yaptı.
-Adam ölmemiş. Hemen sedyeyi açın.
Sedyeye adamı koydular. Polisler adama ait gerekli şeyleri arabadan aldı.
Yukarı doğru çıkarken bir yandan da Suzan'ı sorgu yağmuruna tutuyorlardı.
Ambülans gitmişti. Polisler ise yolda başka araba izi var mı diye kontrol ediyorlardı.
-Suzan hanım bizle karakola gelip ifade vereceksiniz.
-Tabii ben arabamla sizi takip ederim.
Polisin teki de Suzan'ın yanına oturdu. Biraz sonra Suzan ifadesini verip imzaladı.
- Hangi hastaneye götürdüler adamı söylermisiniz? Merak ederim şimdi.
-Devlet hastanesinin aciline..
Arabasına biner binmez hastanenin yolunu tuttu. Bu arada ablam merak etmiştir. Hemen aramalıyım. Telefonu çevirir çevirmez ablasının telaşlı sesini duydu.
-Nerde kaldın Suzan ben de şimdi seni arayacaktım. Merak ettim kızım.
-Abla yok birşey gelince anlatırım. Yarım saat sonra orda olurum. Birşey lâzım mı gelirken alayım.
-Yok birşey gerekmiyor.
Suzan koşar adımlarla hastane merdivenlerini çıkıyordu. Kapısından ise öyle bir telaşla girdi ki görenler, onun hastane de bir yakını olduğunu düşünürdü.
Aceleyle danışmaya kaza geçiren adamın ismini ve soyadını söyleyip, oda numarasını aldı. İkinci kata çıktığında hemşire, doktorla görüşmesini istedi.
Doktorda karşıdan geliyordu.
-Doktor Bey bugün hastaneye getirilen trafik kazası geçiren, Ali Kemal beyin durumunu öğrenebilirmiyim lütfen?
-Yakını mısınız hanfendi?
-Hayır efendim kendisini kaza yerinde ben bulup polise haber vermiştim.
-Acil ameliyata aldık. Durumu iyi. Yalnızca beyin sarsıntısı geçirmiş. Kısa bir hafıza kaybı olabilir. Ama inanın geçici. Şu an yoğun bakımda, ama yarın çıkarır odasına alırız.
-Çok sevindim efendim. Çok teşekkürler.
-Annesini aradım. Telefonunda kayıtlıydı. Onun da gelmesi gerekir. Şimdilik iyi günler hanfendi. Biraz solgun görünüyorsunuz. Biraz oturup dinlenin.
-Teşekkürler doktor bey.
Odanın yanında ki koltuğa oturdu. Gerçekten kendini savaştan çıkmış gibi yorgun hissediyordu. Sağına dönüp baktığında, yaşlıca bir kadın iki kız çocuğuyla, yanına doğru geliyordu. Kızlar birden Suzan' a doğru koşmaya başladı.
-Anne, anne..
Şaşkındı Suzan. Birden iki kız çocuğu boynundan, yanaklarından deli gibi öpüyordu kendisini. Anlam verememişti. Yaşlı kadında yanındaydı. Aysel der demez, koltuğa zor attı kendini. Bayılacak gibiydi. Çantasından kolonyayı çıkardı Suzan, yaşlı kadına koklattı. Kadında şaşkındı. Çocuklara,
-Hale, Jale hadi çocuklar karşı koltuklarda oynayın siz.
Çocukların biri beş, diğeri altı yaşındaydı. Suzan onlara baktığında içi sızlıyor kaybettiği kızlarını anımsıyordu. Bağıra bağıra ağlamamak için zor tutuyordu kendini.Yaşlı kadın başını Suzan'a uzattı yavaş sesle,
-Kızım gelinimin kopyasısın sen. İlk gördüğümde özür dilerim o zannettim. Bir sene önce, kaybettik gelinimi. Oğlum da eşini kaybettikten sonra bunalıma düştü. Arabasıyla ondan süratli gidiyordu herhalde.
-Gelininize nasıl benzerim anlamadım.
-Bak resmini göstereyim sana..
Çantasını açıp küçük bir resim çıkardı Suzan'a uzattı.
-Hayret aynı ben...Nasıl olur!
-Kızım ikizin falan var mıydı?
-İkiz mi. Evet benim bir ikizim varmış. Biz üç yaşındayken annem pazara götürmüş bizleri. Kardeşimi pazar da kaybetmişiz. Karakolları, hastaneleri annemle, babam aradığı halde bulamamış kardeşimi. Doğru ya ismi Aysel'miş. Peki gelininizin çocukluğu hakkında birşey biliyor musunuz?
-Vefat edene kadar birşey bilmiyordum. Öldükten sonra onu büyüten annesi anlattı. Hiç çocukları olmamış. Aysel'i bir parkta bulmuşlar. Kocası karokola götürelim dediği halde, Hafize hanım götürmeye yanaşmamış. Bizim hayatta çocuğumuz olmadı. Allah yolladı bize demiş. Kocası da ses çıkarmamış.
Suzan ağlamaya başladı. Annem ölene kadar Aysel'in ismini dilinden düşürmedi.
-Çok üzüldüm kızım. ben gelinim gibi değil, kızım gibi severdim Aysel'i.
O sırada hemşire yanlarına geldi.
-Ali Kemal beyin kaydı için gelir misiniz teyze.
-Tamam kızım gidelim. Suzan kızım çocuklar sana emanet.
Bunu duyan çocuklar;
-Babanne nereye?
-Siz burda kalın.
-Tamam babanne biz annemizle kalırız.
Çocukların ikisi de Suzan'a sarılmışlardı.
-Anne nolur birdaha bizi bırakma.
Ne diyeceğini şaşırmıştı Suzan.
Tamam canım bırakmam diyebilmişti. Gözlerinde ki yaşlara mani olamıyordu artık.
-Neden ağlıyorsun anne? demişti Jale.
-Kızım ben de sizleri özlemişim.
Yaşlı kadın gelmişti yanlarına.
-Yapacak birşey yok kızım. Yarın geliriz. Durumu iyiymiş. Bir anne şevkatiyle konuşuyordu Suzan'la.
Kızlar bağırmaya başladılar.
-Biz annemi bırakmayız. Annem de bizlen gelsin dedikten sonra, ikisi de ağlamaya başladı.
Suzan da dayanamamıştı kızların ağlamasına..
-Size bir önerim var. Ben ablama gidiyorum. Siz de gelin lütfen.
-Olur mu kızım. Rahatsız ederiz. Sen gel biz de kal.
-İmkansız ablam beklemese gelirdim. Ama bekliyor.
Peki kızım, çocuklar durmuyor. Anlayacak yaş da değiller. Üzülmelerini istemem.
Hep birlikte Suzan'ın arabasına bindiler.
Kapıyı çaldıklarında ablasının yüzünde şaşkınlık vardı.
-Hoşgeldiniz buyrun. Nerde kaldın Suzan?
-Abla içeri girelim anlatırım.
İçeri girip oturduktan sonra, Suzan hararetli bir şekilde başından geçenleri anlattı. Ablası Emel şaşkındı ne diyeceğini bilemiyor bir yandan da hayal meyal hatırladığı kardeşi Aysel'in ölmüş olmasına şaşırıyordu. Gelen kız çocukları da kendi öz yeğenleriydi.
-Allahım bir rüya mı bu. Onca sene sonra kardeşimi bulduğumla kaybettiğimi anlıyorum.
Gözyaşlarına hakim olamıyordu. Çünki binlerce defa annesinin gözyaşlarına şahit olmuştu.
-Açsınızdır gidip ocağa çayı koyayım. Neler yaptım geleceksin diye Suzan. Bak kısmette kimlere de nasipmiş.
Çocuklar Suzan'ın yanından ayrılmıyorlardı. Bir anda olanlar unutulmuş, yerine gülücükler odaya yayılmıştı. Akşam olduğunda ise kızlar annemle yatacağız diye tutturmuşlardı. Suzan kızlarla birlikte geçirmişti geceyi. Sabah kahvaltıdan sonra hep birlikte hastaneye gitmek için hazırlandılar. Koşarak hastanın olduğu kata çıktılar. Doktor onlara gülerek geliyordu.
-Gözünüzaydın hastamız bugün daha iyi, yalnız dediğim gibi hafıza da gelip gitmeler olabilir. Oda çabuk geçecek eminim. Tek tek ziyaret yapabilirsiniz.
-Teşekkürler doktor bey dedi Ayşe hanım, gözünde ki yaşlarla..İlk odaya kendi girdi. Gözyaşları daha çoğalmış bir şekilde çıktı. İkinci Suzan girmek istedi. Kızlarda biz de dediyse de doktor izin vermediği için, onlar beklemek zorunda kaldılar.
Suzan kazadan kurtardığı kişiyi merak ediyordu. Onu bulduğunda çok kötü bir durumdaydı. Yavaşca kapıdan içeri süzüldü. Ali Kemal kendisine bakıyordu.
-Hoşgeldin Aysel, seni çok özledim. Anneme sordum dışarıda bekliyor dedi. Ben de çabucacık gelmeni istedim. Burda sana çok ihtiyacım var canım.
Suzan şaşkındı. Böyle bir durumla karşılaşabilir miyim diye düşünüyordu. Düşündüklerini yaşıyordu şimdi. Ne diyecekti tanımadığı bir adama ve nasıl davranacaktı. Zorla bir merhaba diyebildi.
-Neden böylesin Aysel? anlıyorum çok üzüldün. Üzülme canım iyileşeceğim doktor söyledi. Gel yanıma elini ver. Biliyor musun ellerini bile özledim.
Suzan yatağın yanında ki koltuğa oturdu. Elini Ali Kemal'e uzattı. Onu üzmek istemiyordu. Kaç senedir eline erkek eli değmemişti. Üstelik harika denecek kadar yakışıklıydı. İçinin titrediğini hissetti birden. Ali Kemal kendine uzanan eli tuttu dudaklarına götürüp öptü.
-Seni seviyorum canım. İyileşir iyileşmez balayına çıkalım seninle, inan seninle olmaya, sevgine o kadar çok ihtiyacım var ki.
-Sen iyileş çıkarız dedi Suzan. Doktor daha fazla izin vermiyor birşey düşünme iyileşeceksin. Seni iyi gördüm ya çok şükür.
Bu haldeyken ona birşey söyleyemezdi. Ben Aysel değilim, ben karın değilim diyemezdi.
-Tamam canım kızlarımın yanağından öp.
Dışarı çıktı. Ayşe hanım şaşkınlıkla Suzan'ın yüzüne baktı.
-Ne dedi seni Aysel sandı değil mi?
-Evet teyze,
-Tahmin ettim zaten bana Aysel dışarda mı çabuk gelsin dedi.
Yine başladı ağlamaya iyileşir mi oğlum acaba..
-İyileşir dedi ya doktor teyze. Sen üzülme, benim yola çıkmam gerek. Yarın işimin başında olacağım. Belki izin alır gelirim.
Kızlar başladı ağlamaya.
-Anne bırakma bizi de götür.
-Geleceğim kızım, sizlere hediyeler almıştım. Onları alıp geleceğim.
-Peki anne çabuk gel.
İkisi de sevinmişti.
Suzan yola çıktı. Kafası karışıktı. Ne yapacağını ne düşüneceğini de bilemiyordu. Ama hem öz yeğenleriydi hem de kaybettiği kızlarının yerine koymuştu onları. Şimdi den özlemişti çocukları...Hele anne diye öpmeleri, sarılmaları...Allahım ben ne yapacağım diye düşünmeye başladı.
İşyerinden bir hafta izin almış, kendini oyuncak dükkanında bulmuştu. Neler almamıştı ki onlara... Kendi de şaşırıyordu. Aldıklarını bagaja yüklediği gibi yolu tuttu. Bursa'ya girdiğinde, Ayşe teyzeye geldiğini söyledi. On dakika sonra yanınızdayım. Kızların sevinç kahkahaları geliyordu.
Biraz sonra yanlarındaydı. Kızlar yine sevgiyle anne diye boynuna sarılıyordu Suzan'ın. Hele hediyeleri görünce, sevinçleri bir kat daha arttı.
-Ayşe teyze, oğlun nasıl?
-Çok iyi kızım. Yavaş yavaş birşeyler hatırlıyor. Ama karısının öldüğünü hatırlıyor mu bilemem. Seni sorup duruyor nerede diye.
-Anladım teyze ne yapacağız bilemiyorum.
Onbeş gün sonra hasta iyileşmiş taburcu olacaktı. Suzan, Ayşe hanım ve kızlar hastaneye Ali Kemal'i çıkarmaya gitmişlerdi. Ali Kemal, Suzan'a karısı gibi davranıyor kolundan çıkmıyordu. Suzan'da yeniden aşık olmuştu sanki...
Birtürlü anlam veremiyordu duygularına... Belki de sevgiye, aşka özlemdi bu.
Hep birlikte Ayşe hanımın evine gittiler.
-Oğlum ben de kalsın iyileşene kadar sonra evine geçer demişti Suzan'a...
-En mantıklısı da bu demişti. Ben de izinliyim zaten. Biraz düzeldiğinde anlatalım durumu teyze. Böyle olmaz..
-Haklısın kızım da çocuklara ne diyeceğiz. Ali Kemal'den korkmuyorum. Ne de olsa o büyük, ama çocuklar annelerine kavuştu sanıyor. Onların durumu ne olur.
-Beni de düşündüren onlar zaten teyze. Çok zor durumdayız. Ne yapacağız.
İşin içinden çıkılmayacak bir durum..
Kadın oğlu için yatak hazırlamaya gitti. Çocuklar ise Suzan'ın yanında hiç durmadan konuşuyordu.
-Ayşe teyze ben çocukları alıp ablama gideyim. Sen de biraz uzan çok yoruldun. Bu meseleyi ablamla konuşayım. ne diyecek merak ediyorum.
-Peki kızım nasıl istersen.
-Hadi çocuklar gezmeye götürüyorum sizleri.
Çocuklar sevinçten uçuyordu. Ali Kemal odadan bağırıyordu.
-Aysel gelsene canım.
-Efendim.
-Beni bırakıp nereye gidiyorsun?
-Çocuklar sıkıldı parka götürüp gezdireceğim onları.
-Tamam ama, geç kalmayın özledim zaten sizleri.
-Geç kalmayız merak etme. Birşey istiyor mu canın, gelirken alayım.
-Yok birşey alma canım, hadi bir öpücük ver kocana bakalım.
Ne yapacağını şaşırmış vaziyette, yanağına utançla bir öpücük kondurdu.
-Sen sevmiyor musun beni yoksa? Nasıl öpücük bu... Hiç özlem dolu bir öpücüğe benzemiyor.
Birden dilinin ucuna geldi. Ben Aysel değilim diyecekti birşey demeden kapıdan çıktı.
-Hadi çocuklar ayakkabılarınızı giyin gidiyoruz.
Hep birlikte arabaya bindiler. Önce çocukları lunaparka götürdü. Neşelerine diyecek yoktu. Hale ile Jale'nin. Kendisi de hiç bukadar eğlenmemişti eşini çocuklarını kaybettiğinden beri..
Hararetle ablasına bu işin içinden nasıl çıkacağım diyordu. Çocuklar yorulmuş koltukların üzerinde uyumuştu. Ablası da işin içinden çıkılacak gibi değil diyordu. gerçekten çıkmazdaydı Suzan. Bir yanda kendisine anne diyen iki öz yeğeni, diğer yanda eniştesi...
-Yok olamaz en kısa zamanda söyleyeceğim. Sinirlerim bozulmaya başladı. Eve gidince söyleyeceğim abla böyle olmaycak.
Çocuklar uyanmıştı. Eve gidelim anne diye tutturmaya başlamışlardı.
-Peki gidelim ayakkabılarınızı giyin.
Giderken de çocukların istediği herşeyi almış, alışveriş yapmıştı.
Apartmanın kapısına geldiğinde, zili çaldıklarında hayret kapıyı Ali Kemal açmıştı.
-Keşke yatsaydın neden kalktın Ali Kemal.
-Annem uyuyordu kıyamadım kaldırmaya, gel seninle konuşalım biraz.
-Ben de seninle konuşmak istiyorum. Çocuklar hadi siz oyuncaklarınızla oynayın.
Peki anne deyip bir köşede oynamaya başladılar.
Suzan söze başladı.
-Bakın Ali Kemal bey. Ben Aysel'in ikiz kardeşiyim. Onca sene sonra kardeşimi bulduğumda kaybettiğimi anladım.
Ve bütün olayı baştan sona anllattı. Şaşkındı Ali Kemal.
-Siz gelmeden önce düşüncelere daldım bazı şeyleri hatırladım. Aysel'in kopyasısın. Onu çok sevmiştim. Ama ecel aldı onu.
-Ben de eşimi iki kızımı üç sene önce kaybettim. Senin gibi acılıyım.
-Bak ne diyorum. Çocuklar seni annesi biliyor. Onlara üzüntü çektirmeye hakkımız yok. Benimle evlenirmisin Suzan?
-Evlenmek mi...şaşkınlık sırası Suzan'a geçmişti. Nasıl olur siz eniştemsiniz.
-Ama sen de çok üzüntüler geçirdin ben de.. Bak çocuklara seninle nekadar mutlu.
-Peki beni Aysel diye mi seveceksin. Buna dayanamam.
-tabii sevdiklerimizi unutmamıza imkan yok. ne sen unutabilirsin ne de ben. Ama çocuklarımız için yaşayalım ne diyorsun. bak onlar senin öz yeğenin. Ama annesi sanıyorlar seni. Haydi üzme beni. Evlen benimle. Birlikte mutlu olacağız.
-Annenle konuşalım ne dersin?
Ayşe hanım da uyanmıştı.
-Neoldu çocuklar ne konuşacaksınız benimle.
Söze Ali Kemal başladı olanları anlattı annesine..
-Ne güzel düşünmüşsünüz çocuklar. Suzan kızım ne diyorsun. Haydi kırma bizleri...
-Kararımı yarın bildireceğim. Ben ablamla konuşmak istiyorum. En iyisi ben gideyim şimdi, yarın gelirim. Çocuklar uyudu zaten farkına varmazlar yokluğumun. Sabah erkenden burdayım.
Akşam hararetli bir şekilde ablasıyla konuşuyordu. Ablası olumlu bakmıştı duruma. Belki de ilerde üvey ana gelecekti çocukların başlarına. En azından
seni anne biliyorlar. Öyle de gitsin. Çocuklarının sevgisini onlara verirsin
diyordu.
Sabah olmuştu erkenden gitmişti. Kapıyı Ali Kemal açmıştı.
-Bak iyiyim. Annem, çocuklar yatıyor. Kahvaltı hazırladım. Hem konuşur hem çayımızı içeriz ne dersin?
Kalbi güm güm atıyordu Suzan'ın. Çok yakışıklı harika bir erkekti. Sevgiye ve mutlu olmaya çok ihtiyacı vardı.
-Sen otur ben çayları koyarım.
Çay içerken, beklediği soru gelmişti.
-Benimle evlenirmisin Suzan?
-Evet Ali Kemal.
Yerinden kalktı Suzan'ın ellerinden tutup ayağa kaldırdı. Çok mutlu edeceğim seni kelimesini dudaklarına kondurduğu buseyle tamamladı.
Çocuklar uyanmıştı. Anne, baba diye bağırıyorlardı. Mutlu oldukları yülerinde ki gülümsemeden belliydi.
Kısa zamanda evlenmişlerdi. Çok mutluydular. Anılar yüreklerini yakıyordu belki ama, çocukların neşesi evde hüzünden eser bırakmıyordu. Bilebilirler miydi bir kazanın sonunda, evleneceklerini... Bazen kötü rastlantılar
mutlulukla sonuçlanabiliyordu. Acıları kim isterdi. Ama ikisi de acıyı tatmıştı.
Mutluluktu acıları küllendiren ve onları bulmuştu. Güneş artık ışıl ışıl parlıyordu evlerinde...
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:43 PM
Nasıl Bir Yangın Bu
reva mı bizlere bu aşk,
bukadar severken ayrılığı tatmak,
ufacık yüreklerimizde hasreti yaşamak,
reva mı.
gözlerimizde ki hüzün deniz dalgası gibi,
ruhumuza da med cezir hâkim.
böyle aşk olmaz
böyle sevgi, yaşam hiç olmaz.
azap içinde gönüllerimiz,
lâvlar içinde bedenlerimiz.
nasıl bir yangın bu hiç sönmeyen,
köz olmayan kül olmayan bir yanış.
kaderimize yenik bir gülümseme
dudaklarımızda.
güneş bile hep bulutların arkasında.
aşk damlaları gözlerimizde,
sağanaklarla.
biz bittik yandık bu aşkla.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:43 PM
Naz Yapma Gel
ben yanındayım
farketmiyorsun beni.
sen ise uzaklarda arıyorsun
sevgiyi.
gözlerim, gözlerin de
görmüyorsun beni.
mutluluğu arıyorsun
kimbilir nerelerde.
ben ise yanıyorum senin için,
hasretinle.
sevgini yaşatıyorum
boş kalbimde.
hayat ne komik,
değil mi.
ben seninle,
sen ise başka yerlerde.
aç kalbim doyamaz ki boş aşka.
titremek isterim hep karşında.
sevmek için,
yaratılmışım ben.
sana sevdiğimi söyleyemem ki.
bir anlasan bana yaklaşsan.
özlediğim sevgiyi, bana versen.
en azından beni görsen.
farketsen seni sevdiğimi.
anlasan sabahlara kadar iç çektiğimi.
uykusuz *******im de
seni düşündüğümü.
kör mü oldu gözlerin, bir bilsem.
sen de benim sevdiğim gibi sevsen,
ama nerde beni görmüyorsun ki.
deli kalbim,
hasret düştü sevgine.
yanımdasın ama kalbin nerde.
mutluluğu arıyorsan bak gözlerime.
kendini göreceksin
gözlerimin mavisinde.
aşkım dan parlayacak deli gibi,
sen de fazla naz yapma gel geri.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:43 PM
Nazar Değmez İnşallah
her sabah uyandığımda,
yeniden aşık oluyorum sana.
yüzünde gülücükler,
ya da
dilinde bir şarkı..
beni daha çok bağlıyor bu aşka.
kalbim de bir huzur,
gözlerimse seni izlemekte.
hiç dayanamıyorum ki sana.
yıllar şarap misali,
yansıyor sevdamıza..
bir saat gibi çarpıyor yüreğim,
yanında.
sanki yeni tanışmış
yeni aşık olmuş havasında.
hep mevsimlerden bahar,
yanında olduğum da.
kış uğramaz bize, bizde ki bu aşkla.
iki muhabbet kuşu gibi,
nazar değmez inşallah.
mutluluğum, sevincim
herşeyimsin benim.
gözümü kapasam bile hayalinleyim.
sensiz bir dünya düşünemem
sevdiğim.
ömürler geçse de
ben hep seninleyim.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:43 PM
Ne Oldu Bize
kendine hapsettin
dönülmez uzaklarda.
giden dönmüyor zaten,
kalıyor oralarda.
çilem dolmuyor
sen de yoksan yanımda.
bu yaralı kalbimi,
mahvettin dünyam da.
bir kurşunluk canım var
al o da sevgine.
hiç sızlamaz mı yüreğin,
beni üzdüğüne.
vicdan yok mu sen de
ölmeli miyim sevginle.
sen değil misin beni, bu hale koyan
özleminle.
giderken mahzundu gözlerin,
aşkımsa kalbinde.
ne oldu böyle, yollar mı ayırdı bizi
söyle.
gittiğin yol benim yolum olsaydı
ömrümce.
sen de yansaydın benim için,
her beklediğim de.
sevgim taşsaydı kalbin den
her gördüğünde.
ne oldu bize,
kış ve yaz gibiyiz seninle.
kar gibi soğuksun baktığımda
üşüyorum şimdi.
ben ise, yanıyorum güneşimle
ısıtamıyorum seni.
içimde ki ateş beni yaktı.
sevgim ise değirmen.
sana baktıkça, başım dönüyor
tutsana ellerimi.
bıraksan kelepçe takacağım bileklerine.
o zaman aşkıma bağımlı olacaksın
sevginle.
sevgin içimde daha da büyüyecek
belki de.
yağmurum olsan,
damla damla aksan gönlüme.
fırtına gibi dağıtsan
ama hep kalsan kalbim de.
güneş gibi yaksan ateşinle,
kavursan beni.
hissettirsen sıcaklığını,
tüm bedenim de şimdi.
istesen de istemesen de
ben seninim yine de.
tiryakin olmuşum senin,
bu acı âlem de.
hep yalnızlık kalsa da tüm bedenimde.
sen benimsin, seni her düşündüğümde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:43 PM
Ne Olursun Bırak Gideyim Şimdi
gözlerim raylarda yüreğimse aşkla,
bekliyorum kara treni ah bir akşam olsa,.
elimde kırmızı fincan, içimde hüzün, gam,
bitmeyecek bu özlem bebeğim, ne yapsam.
gül dikensiz olmaz ben de sensiz,
sevgin akarken yüreğime, çaresizim
çaresiz.
suçum aşık olmaksa ver cezamı,
çeker giderim.
beni gönülden sev gitme de yeter.
kalır yine seni, hep severim.
yüreğime nakış nakış işler,
bu sevdayı, ebediyete kadar beslerim.
ben kendimi unuttum sen de sevdiğim.
o güzel gözlerinde yoğurdum aşkı,
yüreğinde buldum hep bu tadı.
müthiş bir sevgiydi soluduğun her hava,
ruhumda kaybediyorum şimdi,
seni hatırladıkça..
sevdiğin herşey senin olsun.
yüreğini bırak bana ne olursun.
özlem biterse birgün ben de
sevdayı yaşatamazsam tenimde,
küserim bu hayata durmaz giderim.
keşkeleri sen sığdırdın yaşamıma
belki ler doldu gönül tahtıma..
bir şarkı değil anılarımız,
zamanla kaybolsun.
bir masal değil aşkımız, evsane olsun.
seni seviyorum duy artık sesimi.
sevmekten vazgeçtiysen bırak,
ne olursun bırak,
gideyim şimdi.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:43 PM
Neden Sevdim
ne işim var benim burda
anlayamıyorum.
soruyorum kendime
defalarca..
sana bukadar bağımlıyken,
aşkından gece gündüz
ağlarken.
söylesene sevdiğim,
ben yalnızlığa mı
mahkumum.
sürgün etmişler beni buraya
sensizliği de katmışlar
hayatıma.
bir kere değil,
hergün ölüyorum sevdam da.
aşkın ceremesi, bukadar ağırsa,
neden sevdim neden
söylesene bana.
yalnızlığı çektirecektin
neden girdin yaşamıma.
ben burada sürgün de,
kalbim ise hep seninle.
özlemler karabasan oldu.
ruhumu kararttı durdu.
benim aşkım ölümsüz
sevdiğim.
herzaman yüreğimde
sen ise hep benimle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:43 PM
Neredesin Nerede
Seni hissediyorum karış karış evimin her yerinde.
Görmediğimde arıyorum deliriyorum hayallerimle.
Bana bakan, içime işleyen bakışların nerede.
İçimi kıpır kıpır yapan ellerin nerede söylesene..
Düşünmekten korkar oldum artık, sensizliğimde.
Paronayak çıkacağım yakında, böyle giderse.
******* sabırsız bir şekilde, çabuk geçerse.
Söyle sevdiğim, gözlerimin uykusu nerede.
Üçüncü dünya harbini başlatıyor bu aşk bize.
Kıskançlığın diz boyu, karışıyor elemlerle.
Acılarla, gözyaşları birleşti birlikte, kaderimiz mi.
Çıkmak istedikçe batıyoruz sanki, öyle değil mi.
Yandı bu gönül ah yandı yine, senin sevginle.
Aşk bacayı fena sardı ama sevdiğim nerede.
Ulaşılmaz bir hayal gibi geliyor seni gördüğümde.
Aşkın, sevgin kalbim de ama söyle sen nerede.
Bir yağmur damlası düştü kırmızı gülün üzerine.
Sonra sağanak başlıyacak gözyaşlarımla birlikte.
Arıyorum bulamıyorum seni, evin hiçbir yerinde.
Ne kadermiş bu, ağlatıyor beni her günüm de.
Sen gittin gölgen duvarlarda kaldı şimdi.
Hayallerimle birlikte, ona tutuklu oldum sanki.
Gözlerimi kapadığım da yine sen, sevginle birlikte.
Aşkın dağladı yüreğimi, söyle neredesin. nerede.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:43 PM
Nice Ondört Şubatlara
coşan bir nehir yüreğim,
durmadan hep sana akmakta.
bu aşk duman duman,
hep yüreğim de
yalnizca sana.
bir şarkı oldu dillerde,
bir şiir di dizelerde,
hem yazdım hem söyledim
tüm sevgimle.
bazen ağladım.
gözyaşlarımla yıkadım aşkımı.
ama hep sana hasret,
hep sana özlem dolu,
mısralarımla anlattım sevgimi.
bitmek bilmedi gözyaşlarım.
bizde ki değişik bir tutku..
hiçbirzaman çözemedik bunu.
adalardan topladığın
mimozalarla geldin
bu akşam bana.
öyle mutluydum ki
çiçekler ve sen
yanımda.
seni seviyorum birtanem
sevgililer günün kutlu olsun.
her günümüz nice,
14 şubatlara..
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:44 PM
Nice Sevdalara
Mevsim sonbahar, papatya fallarını açarken,
Eskimeyen aşklar gibi, sen de bütün akşamlar.
Nice sevdalara, tanıklık edercesine,
Ellerin de menekşeler saçarsın hep gönlüme.
Şimdi sevdiğim, şimdi zamanıdır aşkın.
Kollarım seni beklemekte, ben ise şaşkın.
Sevgi denizi, aşkımızla bütünleşsin artık.
Değirmen gibi, durmadan dönsün başımız.
Nehir yatağımız götürsün bizi mutluluğa.
Bedenlerimiz bir, coştursun sonsuzluğa.
Aşk damlalarımız, gözlerimizi süslesin.
Ben... bu dünyada öldüm senin aşkınla.
Aşkı ziyan etmiyelim sevdiğim gel cennetime.
Seni hissetmek ne güzel, her hücrem de.
Coştu yine bu gönül, ah..tüm sevgimle
Alev alev yanan ruhum senin bedeninde.
Kutuplarda yanan bir ateş gibisin.
Buzları eritecek güçlü, ateşli aşkın.
Yanan sönmeyen yanardağlar sevgin.
İçimi hoş eden, ah o gülüşün var ya.
Gözümün önünde sen, her anınla süslenen.
Sevgimiz aktı içimize, aşkımızla beslenen.
Biz yakaladık aşkı, dileğim tüm sevenlere.
Bırakmasın sevdiğini, yaşatsınlar gönlünde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:44 PM
O Ağacın Altı
en büyük aşkımızı yaşadık o ağacın altında.
herşeyimizi paylaşmıştık aylarca, yıllarca.
simgemiz di bizim artık orası,
buluşma yerimizdi.
mutluluğumuzu, umudumuzu yaşadığımız
o yer bizimdi.
günler ne çabuk geçiyordu biz yine,
o ağacın altındaydık birlikte,
düşüncelerimizle..
ayrılacağını söylüyordun büyük bir üzüntüyle.
onca senelik aşk, sevgi bitmişti
o ağacın altında.
evlenecektik mutluluk biz den yana olacaktı.
bir mum ışığı gibi söndü aşkımız,
bitti sevgimiz.
hayatın acımasızlığını, herşeyin bittiğini anladım.
sensiz olamam yaşayamam diyordum.
gözlerine bakarak isyan ediyordum.
umutsuzca bir seslenişti
yalnızca benim için.
herşey bitmişti başkasıyla evlenmiştin çaresiz.
rastladığımızda bana bakışı, gülümsemesi,
hâlâ seni seviyorum der gibiydi..
aradan birzaman sonra öldüğünü öğrendim.
keşke yaşasaydı da benim acım katlanmasaydı.
hâlâ geçerim bazen o ağacın altından.
silinmemiş baş harflerimiz duruyor yerinde.
hıçkırıklara boğulurum içimden,
kimseye belli etmeden.
sen yoksun ama, ben yine o ağacın altında,
seni beklemekte, ümitsiz ve yalnız bir şekilde.
gelemeyeceğini bile bile,
çaresizce.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:44 PM
O Sende ki Aşk
gözde başlayan yüreğe yerleşen,
aşklar biter mi hiç söylesene bana.
sen olmasand a seni taşıyorum ben.
Ferhat gibi dağlar önümde,
Yunus gibi yollar benimle,
bu sevda... her an kalbim de.
ne önemi var ki sen olmasan bile.
sabret inci tanem herşey bitecek.
mutluluklar hep bizimle
sonunda zafer sevgimiz de.
vazgeçmeyelim birbirimiz den
bir ömür geçse de.
bak bahar geldi heryer yemyeşil.
ağaçlar çiçek açtı gönlümüz gibi,
solmayan çiçekler yüreğimiz de,
sevgimiz gibi taptaze hep bizimle.
sen başıma gelen en güzel şeysin.
sevgi dolu yüreğinle benimsin.
ay gibi gecemi aydınlatan,
güneş gibi kalbimi yakan,
o sende ki aşk,
tek yaşama sevincim.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:44 PM
O Şarkı
Bir şarkıydı bizi, birbirimize bağlayan.
Aşkı, özlemi, hasreti içeren bir şarkı.
Sevdalıları yakan benliğini kaybettiren.
Sönmüş aşkları alevlendiren bir şarkı.
Kulağımda sesin, çılgın bir melodi gibi.
Sevginle birleştiğinde beni bağlıyor ikisi.
Aşkın bütününü şarkılarda buldum ben.
Özlemle yandım hasretle kavruldum şimdi.
Bir şarkı birleştirmişti birzamanlar ikimizi.
Dilimize tutsak, kalbimize esir di.
Ayrıcalığı farklıydı sevmiştik birbirimizi.
Sabahları ağzında, hep o şarkı şimdi.
Aşk rüzgârlarını estirmişti kalbimize doğru.
Deniz dalgalarını tayfunlarla coşturmuştu.
Şimşekler çakmıştı aniden gözlerimizde.
Ve o şarkı bizi, tutuklu etmişti birbirimize.
Hâlâ o şarkı, bizim hep dilimizde.
Aşkımızı tamamlıyor her söylediğimizde.
Sevgimiz tazeleniyor dinlediğimizde.
O şarkı, bizim herzaman gönlümüzde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:44 PM
Oh Ne Güzel Hayat
Bir motor gelliyor karşıdan süzülerek.
Keşke içinde olsaydık ikimiz sonsuza dek.
Yelken açsaydık uzaklara birlikte sevgimizle.
Evimiz orası olsaydı hiç ayrılmasaydık seninle.
Dalgalar götürseydi bizi götürebildiği yere.
Belki durağımız bir ada olurdu sen ve ben.
Hiçkimsenin olmadığı ıssız yemyeşil bir ada.
Aşkımızı yaşasaydık üzüntülerden uzakta.
Aşk adası koyardık ismini, belki seninle.
Sevgimiz yeşerirdi herzaman kalırdı taptaze.
Mutluluk bizimle, sen benimle, aşk bizle.
Hayat bir başka olurdu eminim kesinlikle.
Robinson gibi yetiştirirdik herşeyi kendimiz.
Martılar gibi özgür bir de sen olduktan sonra.
Aşkımız hep doruklarda kıskançlıkta yok orada.
Oh ne güzel hayat, tüm gürültülerden uzakta.
Bir kulübemiz olurdu sazdan belki.
Saray gibi gelirdi bize öyle değil mi.
Yabani çiçeklerle süslerdik bahçemizi.
Aşk bize tutsak, acı vermezdi ikimize.
Hayallerde bile seninle yaşamak güzel.
Aşkını kalbim de yaşatmak ise çok özel.
Canısı sen neredeysen ben hep oradayım.
Kalbim hep sen de senin yanındayım.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:45 PM
Oyun
Bir oyundu aşkımız, başladığında..
Sonunda ciddi oldu baksana.
Anafor gibiydi aşk.
Aldı bizi, koydu koynuna.
Bu sevda dan kurtulmak imkânsız,
Biz kaçtıkça, sevgimiz daha da çoğaldı.
Aşkımız bir kasırga gibi,
Esti geçti üzerimizden.
Sanki serseme çevirdi ikimizi birden.
Aşktan kaçamıyacağımızı anladık.
Sonunda birbirimizsiz yapamadık.
Aşkımızı yaşadık günlerce.
Doyamadık hiçbir zaman birbirimize.
Halatlarla bağlandık sanki,
Koparamazdı hiçbir kuvvet bizi.
Aşkımız sağlam temeller üzerine,
Yeminlerimiz ise, birbirimizin umudu.
Biz ayrılamayız biliyorum.
Bizde ki sevgi, ölümsüz.
Aşkımızla birlikte doğduk.
Sonunda da birlikte öleceğiz.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:45 PM
Ölesiye Sevmiştim Seni
bir duygu seli yaşayan gönlüm,
karanlığı yararak düşen yıldızlar gibi.
güneş bana küstü göstermiyor artık yüzünü.
alışmalıyım yokluğuna,
içimde yaşattığım yalnızlığa..
hep rüyalarım da düşlediğim sen,
yetmiyorsun ki bana.
kalbim ağlıyor artık, gözyaşlarım bitti.
yalnızlık esir aldı beni,
bu ömür sensizlikle tükendi.
oysa ölesiye sevmiştim seni.
hâlâ seviyorum ya..
geçmiyor bu aşk denen yara.
kanatıyor günden güne daha da fazla.
dağlar da dayanmıyor artık sabrıma.
param parça oldu yüreğim gibi,
ağlatan sevdamla.
hani sen benimdin hep benim olacaktın.
yaz olup herzaman beni ısıtacaktın.
kışın soğukta yastığını boş bırakmıyacaktın.
verdiğin sözlerle yatağım boş yine.
şarkın dilim de şiirlerim de ise,
dizeler de şimdi.
özlemlerle birleşti mısralar,
onlarda ağlıyor benim gibi.
yokluğuna alışmak zor be gülüm.
ne olursa olsun ben yine seninim.
hep seninleyim.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:45 PM
Ölüm Ayırsa Bile
Hadi gel sevdiğim, gönlüm hep sen de.
Huzur bulamıyorum seni görmediğimde.
Yoluna bile aşığım, özlemler biriktikçe.
Bu yürek hep seninle, seni istemekte.
Havam oldun suyum oldun coşturdun beni.
Sevdam oldun aşkım oldun özlettin kendini.
İçimden taşan yangınım oldun yaktın beni.
Yüreğimde köz oldun dağladın ciğerimi.
Aşkın dertlerin en büyüğü benim için.
Düşüncelerim hep karışık bimem niçin.
Çıldırabilirim bu ne biçim aşk böyle.
Yapıştı yakama hiç gitmiyor ki.
Yeter aşk, git artık bırak peşimi.
Mecnundan beterim anlamıyorsun ki.
Deliydim zır deli mi olayım şimdi.
Perişan ettin yetmedi gitti.
Soluduğum havada aldığım yaşamımsın.
Yediğim lokmada mideme giren aşımsın.
İçtiğim suda doyamadığım tadımsın.
Kana kana içsem ne olur..canımsın.
Aşkına âmade yüreğim hep seni düşünmekte.
Kalbim de açtığın yara ise, iyileşir mi söyle.
Yok iyileşmez seninle olsam da özlemin ben de.
Bu özlem içimde, hiç bitmez.. ölüm ayırsa bile.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:52 PM
Ölüm Değmedi Çiçeğine
yalnızlık bana arkadaş, bense sana muhtaç.
azap sarmış bedenimi, kıvrandırıyor yüreğimi,
ölümün soğuk nefesi ensemde,
hissettiriyor kendini.
tüm gelen acılar Rabbim den gelsin
sen den değil.
sararan ruhumsa, büyülü sevdamla
esir almış beni.
geriye baktığımda anılar su gibi,
akmış gitmiş..
sana aşkımsa hep taptaze,
solmayan çiçek misâli.
ölüm değmedi çiçeğine, hâlâ seni beklemekte.
dünyada tek arzum sendin bebeğim.
yalnızca senin olmak
ve kollarında ölümü tatmak.
herşeyin bir bedeli var
sensizliğin de.
hasreti saran ******* dökülen yapraklar gibi,
gözyaşlarımda gizli.
özlemim suya hasret, toprak misali
içimde ki sevgin, sönmeyen lâvlar gibi,
ya bende ki aşk,,
ölümü tatmadan tatmış sanki.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:52 PM
Ölüm Gelecekse Senden Gelsin
bir bomba düştü yüreğime,
gözyaşı oldu aktı içime,
sağanak halinde yağan yağmur,
özlemleri de kattı sevgime.
yüreğimde çarpışan şimşeklerle,
hazâna karışan hasret,
sararan yapraklarla düştü önüme..
bulutlarda soğuyan damlalar,
yere düşmeliydi gözlerime değil.
yanardağlardan fışkıran lâvlar,
yakmadı yüreğimi senin kadar.
mor dağlara ulaştım koşarak,
bir sana erişemedim yanarak,
kalbine yerleşemedim ağlayarak,
bir uçurtma olamadım ömrümce,
özgürlüğü tadamadım gönlümce,
deliydim zır deli oldum seni görünce,
bu aşkta yanan kadersizliğimle,
yakan gönlüne selam olsun.
ağlatan, acıtan yüreğine, canım feda,
bir ömrüm değil, bin ömrüm senin olsun.
bir ceylandı vurulmuştu avcıya,
gözlerinden süzülen incilerle baktı ona,
öldür bari, yapacağın iş buysa,
sevdim seveli kaldım gözyaşlarımla,
ben zaten vurulmuştum ölümüne,
hiç anlamadın beni sevgimde,
yıllarca aşkla yandım yüreğine.
top, tüfek az gelir bu aşka,
kurşunlar yağdır üstüme, kana kana.
ben haketim razıyım gelen cezaya,
istersen infaz et tak urganı boynuma,
sesim çıkmaz seviyorum seni aşkla,
ölüm gelecekse sen den gelsin bana,
değer bu sevgiye, bitmesin aşkımızda.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:52 PM
Ölümsüzlüğün Adını Aşk koymuştuk
bir gitar konçertosunda buldum seni,
nağmelerin sesi, kalbime vurur gibiydi.
yüreğimde ki teller koptu.
yasakları oynadı içim şimdi.
hoş bir müzikti aslında,
acıları hatırlatıyordu nedense bana.
bir piyanonun duşlarındaydı aşkım.
çaldıkça nehirler gibi coşan gönlüm,
bitmeyen beni sürükleyen bir resitalde.
hayatım dudağından çıkacak ufacık bir sözde.
gözyaşlarım bir senfoni, yağıyor yağmur gibi,
devamlı süren bir müzik misâli.
bir sazın tellerinde bulmuştum aşkı.
türküler bir oktu saplandı yüreğime, yaktı.
ruhum coştu gönlüm ağladı... acıklıydı.
seni anlatıyordu her nâme de sen vardın yine.
bitmeyen aşkımız, gelmeyen muradımız,
satırlara sığmayan sevgimiz, kaybolan umutlar,
yoklara karıştı şimdi.
bir akerdionun hüzünlü nağmelerinde,
raksediyordu bir ispanyol, müziğin eşliğinde.
kaybolmuştuk bir anda, sen ben de ben sen de.
biz de başlamıştık dansa, deliler gibi.
ciğerlerime çektim nefesini, her soluduğun havada.
öyle çektim ki sarhoş kimmiş benim yanımda.
Bir romen şarkısında karşılaştık senle..
sahne de ikimiz, gözler üzerimizde..
bir sevgi fırtınası esmişti gönlümüzde.
yalnız biz vardık bizim için çalıyordu müzik.
ikimiz de unutmuştuk bir anda herkesi,
ölümsüzlüğün adını aşk koymuştuk çünki.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:53 PM
Ölümüne Sevda
beni ve seni içine alan, bir sevda masalıydı bu.
ömür boyu sürecek, kalplerde kalacak
ölümüne sevda.
nerden çıktın karşıma, suçum neydi
girdin kalbime.
bir ceza mıydı bana,
bir ömür yetmez ki sana doymaya.
şimdi tatlı kaçık diyorlar bana, ismim bu
anlasana.
seninle karşılaştığımdan beri, kendimi kaybettim
bu dünyada.
*******i uyanık, gündüzleri de uyur oldum
hayatımda.
gecem, gündüzüm birbirine karıştı yine de doyamam
sana.
öyle bir sevgi verdin ki bana, aç kalbim doydu
aşkına.
seni öyle sevdim ki bebişim, köle oldum yoluna.
dertlerimi unutturdun bana, verdiğin bitmeyen sevginle.
hayatımı sana adadım, kalbim ise herzaman seninle.
günlerim sensiz haram, canım ise sana kurban.
ölümüne sevda bizimkisi,
ikimiz bir bedeniz sanki.
yaşamımız birlikte, ölümde ayıramıyacak inan ki.
görmeden duramıyoruz hasret ise,
hep bizimle şimdi.
sevgin içimde, kaplamış tüm bedenimi seninle.
kalbim bile ismini söyleyerek atıyor, ritmi değişti
sevginle.
bir sevda masalı bizimkisi, ömür boyu sürecek.
ölümüne sevda, hiç bitmeyecek
hep bizimle yeşerecek.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:53 PM
Ölürüm Ben Sana
bak karşımdasın işte,
seni hissetmek ne güzel böyle.
ellerin ellerim de
sıcaklığın ne güzel de yayılıyor
bedenime.
gözlerinde ki o muzip bakışın,
ne anlatmak istiyor söyle.
bir bakışın yetiyor bana,
gözlerinde ki seni anlamaya.
bu gönül uslanmaz
sen benimle olduğun müddetçe
hayatta.
hep sana aşık, hep sana sevdalı,
hep böyle kalacak.
ruhumuz çiçek eksin hep yeşersin
ikimizin içinde.
cennetim de tenim,
tenine değsin birlikte mutlu şekilde.
aşkın girdabında kaybolalım ama sen,
yalnız benimle.
seni ne kadar özlemişim
canıma can katıyorsun yaşantımda.
içimde ki mutluluğu arttırıyorsun
o gizemli bakışınla.
aşkım yaa, ben yapamıyorum sensiz,
bu harap dünyada.
sen hep benimle olmalısın sevmeliyim seni,
doya doya.
aşkın seli bizi sürüklüyor ama,
birlikte sürüklese yaa..
sana susamış aşkınla yandım ben,
bu dünyada..
içimde ki ben, benliğimden çıktı
seni her düşündüğüm anda.
özlemin dört duvar ördü etrafıma,
yaktı beni aşkınla.
ben aşkına sadık, aşkta benim aşkıma
sadık olsa yaa..
bitmek bilmeyen *******,
bizi alsın artık koynuna.
ölürüm ben sana
aşkın da benim,
sevdan da.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:53 PM
Ömrüm Canım Senin Olsun
Ömür her an imtihanla geçiyor.
Acılarsa yaşanmakla bitmiyor.
Sevdiğinde yüreğinde ki yara,
Onsuzlukta kapanmak bilmiyor.
Ağlama yavrum ağlama artık.
Bir gün seninde yüzün gülecek,
Hüzünler geride, solmayan sayfalar,
Hep sen de yeşerecek.
Aşk bu, sevda bu, hayat buysa eğer,
Çekilen çilelerle ne yapayım baharı, yazı.
Gönlümde isyan kol gezerken,
İstemem kışı, hâzanı.
Dilimde feryat, figan ederse,
Yokluğunla geçen ömre yazık değil mi.
Ellerim seni bu kadar özlerken,
*******de kalan yalnızlığa, günah değil mi.
Can da canan da sensin gönlümde,
Coşup gelsen bahar seli gibi yüreğime,
Aksan ruhuma, dolsan sevdanla bedenime,
Pınar gibi çağlasan, o güzel sesinle,
Şiirler okusan hiç bitmese dizelerde.
Şarkılar söylesen bakıp gözlerimin içine,
Aşk biter mi sevgi söner mi söylesene,
Söyle bebeğim, aşkımızın şarkısını hep söyle.
Esen yel, kavak yeli olmasın başında,
Rüzgarların söylediği türküler kalsın sazında.
Ağıt yakma artık aşk süslesin şarkılarımızı,
Sevda yaksın, hasret bitirsin bizde ki ahı,
Doğ gönlüme yeniden, gökyüzündeki ay gibi,
Sil hatıraları at bir kenara, öylece gel bana.
Seni seven bu yürek, hep aşık sana,
Ömrüm, canım senin olsun yeter ki gel bana.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:53 PM
Ömrüm Senindir Dediğimde
Bir sözdü bir umuttu bana verdiğin,
Gözlerim kalmayacaktı hiç yollarda,
*******im dolacaktı yalnızca aşkla,
Sevgini ise yaşayacaktım doyasıya,
Çok mu şey istedim senden,
Bir intikam mı aldığın benden.
******* gündüzlere karıştı anlamsızca,
Yalanlar yerleşti bitmeyen dünyama,
Bir romandı yaşadığımız dün anılarda,
Yarın ise yine sensiz, gelmeyen baharda,
Hayat yalan yaşam yalan sen yalansın bana,
Gelmeyecek umutları beklemek boşuna
Yıllar yılı bitip tükenmeyen hasretin içimde,
Yollarına döktüğüm, gözyaşlarım benimle,
Resmettim hayalini, kaldı hep gönlümde,
Seni bu kadar severken sensizliğime,
Seni bu kadar özlerken hasretine,
Selam olsun birtanem sende ki sevgiye.
Aldığım her nefes sendin yüreğime dolan,
Kıyamadığım sevdiğim sendin bende var olan,
Yaşanmışlıkların içinde, yalnızca bana kalan,
Öyle güzel bir aşktı ki beni umutlara boğan,
Sevdim delice, sevilmedim belki de,
Ne önemi var ki aşkın hep kalbimde.
Yolların hep dikenli, batıyor ayaklarıma,
Sana aldığım güller, soldu kaldı kapında,
Oysa hasretim vardı mis gibi koktuğunda,
Yangınım vardı alev alev kırmızı yapraklarında,
Ömrüm senindir dediğimde yalnızca,
Geride kalan aşkın ve sevdan bana.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:53 PM
Ömrümce Bekledim Seni Sevdiğim-Hikaye
Kadın gözünü açtığında üç tane delikanlının, kendisini ayıltmak için uğraştığını gördü. Ne olmuştu da yerde yatıyordu. En son hatırladığı deniz kenarında, bankta oturduğuydu. Gençler başında çırpınıp duruyordu.
-Gözünü açıyor açıyor.
Kadıncağız yavaş yavaş kendisine geliyordu.
-Tamam çocuklar iyiyim merak etmeyin beni banka oturtun yeter.
-Olmaz teyze arabamla seni eve bırakacağım. İnan içimiz rahat etmez.
Diğer arkadaşları da aynı şekilde olmaz diye yaşlı kadına baskı yapıyorlardı..
Biraz sonra apartmanın önündeydiler. Yaşlı kadını yavaşça ikinci kata çıkarıyorlardı. Yorgun bir şekilde yaşlı kadın, çantasından anahtarını aldı. Gençlerden biri atıldı.
-Ben açarım kapıyı teyze yorulma.
-Çocuklar benim için sizler, buraya kadar yoruldunuz. Haydi içeri gelin sizlere soğuk bir şey ikram edeyim.
Kurulmuş saat gibi üçü birden;
-Yok teyze teşekkürler gitmemiz gerek diye cevap verdiler.
-Peki çocuklar herşey için teşekkürler.
Gençler iyilik yapmanın yüzlerin de bıraktığı mutlu ifadeyle, apartmandan çıkıp arabalarına bindiler.
Emine hanım yetmişine yakın bir kadındı. Hayatında hiç evlenmemişti. Sevmemiş miydi. Çok sevmişti bir zamanlar. Nişanlısını davul zurnayla yollamıştı askere..Döndüğünde evlenecekler, en az üç çocukları olacaktı. Kenan'la hayalleriydi bunlar. Ama askerden dönmemişti nişanlısı. Hiçbiryerde de bulunamadığı gibi, hayatta olduğuna dair bir haber de alamamıştı. Tüm hayalleri yıkılmıştı. Annesini, babasını birer sene aralıklarla kaybetmişti. Hayatta kimsesi yoktu. Babasından kalan mal varlığı yetip artmıştı ona.
Gençliğinde bir sürü isteyeni olmuştu. Aslında çok da kısmeti açıktı. Ama Kenan'ı öyle sevmişti ki evlenmeyi düşünmeyip, ömrünce onu beklemişti.
Emine hanım birden çok yorgun olduğunu hissetti. Yatağına yatmasıyla derin bir uykuya daldı. Uyandığında çok geç olmuştu. Karnı da çok acıkmıştı. Hafif birşeyler yemeliyim dedi. Biraz birşeyler atıştırdıktan sonra, tekrar yatağına uzandı. Gözünün önüne Kenan gelmişti.
-Bekle canım askerden döner dönmez evlneceğiz diyordu. Gözlerinden süzülen yaşlara dur diyemiyordu. Onca sene yanmış hep sevdiğini düşünmüştü. Ölsemde yine seni seveceğim kelimesi, ağzından dua gibi dökülüyordu.
Uyandığında güneş tüm sıcaklığını yatak odasına yayıyordu. Banyoya gidip elini yüzünü yıkadı. Canı kahvaltı etmek istemiyordu. Giyinip dışarda birşeyler yerim, yine banktan denizi seyrederim. Keşke çocuklarım olsaydı arasıra onlara giderdim. Torunlarımı severdim diye düşündü. Deniz hayatı olmuştu sanki..Martıların, karabatakların denizde ki hareketlerini ilgiyle izlerdi herzaman. Hayatın neler vaadettiğini gençken bilemiyordu insan.
Pastaneden aldığı sıcacık poğçaları bir yandan iştahla yerken, bir yandan da martılara atıyordu. Martılar artık onu tanıyordu. Sahile geldiğinde pervane gibi uçuşuyorlardı etrafında.
Olsun böyle de mutluyum. En büyük eğlencem burası zaten diyordu. Şimdilik kendi kendine yetiyordu. İyice elden ayaktan düşersem huzurevine giderim diye düşünüyordu. Belki de Rabbim oralara muhtaç etmez beni.
Dalmıştı düşüncelere, birden yanında beliren seslerle düşlerinden uyandı. Dün kendine yardım eden gençlerdi. Hep bir ağızdan,
-Merhaba teyze nasılsın bugün?
Emine hanım sevinçle gençlere merhaba dedi. Onları gördüğünde gençliği aklına geliyordu. Hiçbiryere sığmayacak kadar hareketliydi. Ne güzel di gençlik...
Kısa boylu olan genç,
-Teyze seni görünce dondurma aldım.
Bir külah dondurmayı kadıncağıza uzattı. İstemeden gözlerinden yaşlar geldi Emine hanımın.
-Aaaa teyze ağlamak yok. Bak bundan sonra bizler varız. Sana telefonumu yazdım. Ne zaman istersen bizleri arayabilirsin. Eğer mahsuru yoksa eşlerimizle ziyaretine gelmek isteriz.
-Ne zaman isterseniz çocuklar beklerim.
El sallayarak uzaklaşmışlardı. Bugün daha da mutluyum diye düşündü. Birilerinin kendisiyle ilgilenmesi çok hoşuna gitmişti.
Birden yaşlı bir beyin yanınıza oturabilirmiyim sözü ile irkildi.
-Buyrun tabii oturabilirsiniz.
-Teşekkürler efendim.
Yaşlı ama bakımlı bir beydi. Çok kibar olduğu da hareketlerinden belliydi.
Gözleri Kenan'ın gibi yeşil diye düşündü Emine Hanım.
-Sizi hep bu bankta görüyorum dalgın dalgın oturuyorsunuz hanfendi.
-Yaşlılık efendim tek oyalanacağım yer burası.
-Ben de haftanın bir veya iki günü burdayım. Haklısınız yaşlandığında insana huzur veren tek şey burası. Özür dilerim kendimi tanıtmayı unuttum size..
ismim Kenan, geçen sene kaybettim eşimi. İki oğlum da yurt dışında evli. Fırsat bulduklarında geliyorlar. Ben de yanlarına gidiyordum ama artık bana da zor geliyor. Ne yapalım kısmet, geldikçe göreceğim onları. Ama sık sık ararlar halimi sorarlar.
-Ne güzel.
-Sizin kaç tane çocuğunuz var.
-Yok efendim. Hiç evlenmedim ben.
-Özür dilerim bilemedim.
-Rica ederim. Nerden bileceksiniz. Benim ismim de Emine.
-Tanıştığıma sevindim Emine hanım.
-Ben de sevindim.
-Bazen insanın canı konuşmak istiyor. Yanınıza gelsem konuşabilir miyiz?
-Tabii memnun olurum. Bana müsaade akşam için yemek yapmam gerek.
Ne de olsa boğaz birşeyler yemek istiyor.
-Haklısınız Emine hanım. Ben de birşeyler yapmaya çalışıyorum. Ama çoğunlukla dışarıda yiyiyorum.
-Belki bir gün yemeğe gelirsiniz bana, ne dersiniz?
-İnşallah harika bir teklif. Görüşmek üzere güle güle gidin Emine hanım. Yarın ben burdayım beklerim.
-Ben de her gün burdayım. Görüşmek üzere, iyi günler.
Emine hanım yüzünde ki gülümsemeyle, düşünceleri de önüne katmış bir şekilde ilerliyordu. Bir an önce evine gidip, hayalleriyle başbaşa kalmak istiyordu. Neyse ki evi çok uzakta değildi. Eve geldiğinde yorgun bir şekilde,
salonda ki koltuğa uzandı.
-Kenan ismi sevdiğimin ismi. O olabilir mi? Birşey de soramadım genç kız gibi utandım. Yüzümün kızardığını farketti mi acaba? Yok canım o da benim gibi yaşlı, nerden anlayacak. Birden kendini çok mutlu hisseti. Mutlu olmayı bile unutmuşum diye düşündü. Yorgunluktan uykuya daldığını bile hissedemedi. İki saat sonra uyandığında akşamın karanlığı çökmüştü odaya.
-Gidip kendime birşeyler hazırlayıp yemeliyim dedi.
Kenan'ı bir türlü aklından çıkaramıyordu. Bir yarın olsaydı.
Geceyi uyur uyanık geçirmişti. İnadına sabah olmak bilmiyordu. Güneş ışınları pencereden hafif hafif odaya raksederek dolmaya başlamıştı işte.
-Kalkmalıyım bu gün daha özen göstermeliyim kendime diyordu.
Bir anda da kendine kızıyordu.
-Ne bu telaş sanki, genç kızım da flörtümle buluşacağım. Allah Allah bana neler oluyor diyordu. Yüreğinde kanat çırpan bir kuşun varlığını hissediyordu sanki.
Emine hanım kendini, sokağa nasıl attığını bilemedi. Biri görse arkasından kovalayan var sanırdı. Parkın yolunu hızlı adımlarla tutmuştu. İşte Kenan bey bankta oturmuş elindeyse papatyalar vardı. Birden kalbini, göğsünden fırlayacakmış gibi hissetti. Kenan bey de kendisini görmüştü. Nazik bir şekilde elinde çiçeklerle kendisine doğru geliyordu.
-Hoşgeldiniz Emine hanım bu papatyalar size efendim.
-Papatyaları sevdiğimi hissettiniz herhalde Kenan bey.
-Efendim çoğu bayan papatyaları sever. Sizin de seveceğinizi düşündüm.
-Haklısınız efendim en çok sevdiğim çiçeklerden biri, çok teşekkürler.
-Sizi öğlen yemeğine davet etsem ne dersiniz?
Genç kız değildi ya, neden kabul etmesindi.
-Nasıl isterseniz.
-Buyrun gidelim.
Parkın kapısında duran beyaz renkli arabanın kapısını açıp, Emine hanımı bindirdi. Emine hanım büyük bir edayla, arabanın önüne bindi.
-Nereye gidiyoruz Kenan bey?
-Efendim size süpriz yapacağım.
-Süprize bayılırım.
Biraz sonra deniz kenarında güzel bir restoranın önünde durmuşlardı. İnsanın kendisini, tekrar genç olarak hissetmesi ne güzeldi. Emine hanım böyle düşünüyor sanki pembe pulutların üzerinde görüyordu kendini. Şef güzel bir yere oturttu onları.. Deniz masmavi, martılar ise birşeyleri paylaşamıyormuş gibi bağırıp duruyorlardı. Açık camdan denizin mis gibi kokusu geliyordu. Yanlarına bir garson gelip ne yemek istediklerini sordu. Kenan bey,
-Ne yersiniz Emine hanım?
-Siz bilirsiniz efendim.
Kenan bey garsona yiyebilecekleri kadar birşeyler söyledi.
-Biliyormusunuz Emine hanım ne tesadüf birzamanlar nişanlımın ismi de Emine idi. Çok sevmiştik birbirimizi, askerden döndüğümde bulamadım kendisini. Ailem de onu unutmam için bir başka kızla evlendirdi beni. Eşim iyi biriydi. Üç sene önce kaybettim. Emine'nin gözleri de sizin gibi maviydi.
Emine hanımın yüzü kıpkırmızı olmuştu. Sevinsin mi üzülsünmüydü. Evet sevdiğiydi yıllarca beklediğiydi hayaliyle ömrünce avunduğu Kenan karşısındaydı.
-Kenan sensin olamaz! Ömrümce bekledim seni sevdiğim.
Yerinden kalkıp boynuna sarılmak istedi. Kenan ondan önce davranmıştı. Emine'si kollarındaydı artık.
-Söyle Kenan askerden gelen haberde kayıp dediler. neredeydin?
-Sorma Emine düşmana esir düştüm. Bir sene boyunca hep aklımdaydın. Ama sana iki satır bile yazamadım. izin vermediler. Peki döndükten sonra,
-Sen yoktun. Ailen seni alıp gitmiş. Sormadığım yer kalmadı. Kaldığın şehri bilseydim karış karış arar, seni yine bulurdum. Neden nereye gittiğinizi söylemediniz kimseye?
-Ben kendimde değildim aniden gittik. Ailem daha fazla üzülmemi istemedi herhalde. Öldüğünü düşündüm. Herhalde bana söylemiyorlar dedim.
-Boşver canım kavuştuk ya, önemli olan bu. Hemen nüfus kağıdını ver bana.
-Neden?
-Yarın nikah muamelesine başlıyorum.
-Bu kadar çabuk mu.
-Çabuk olur mu senelerce beklemişiz birbirimizi..
İkisi de çok mutluydular. Biri delikanlı, diğeri genç kız gibi hissediyordu kendini. Bu arada yemekleri bitmişti.
-Kalkalım Eminem.
-Tamam canım kalkalım.
Biraz sonra araba yavaş yavaş ana yolda ilerliyordu. Kenan'ın gözü hep Eminedeydi.
-Yakında karım olacaksın. Ömrümüzün sonunda mutlu olacağız.
-Çok şükür kavuştum sana. Ama yola bak lütfen. nasılsa bana çok bakarsın,
der demez karşıdan gelen, önünde ki arabayı solluyan bir araba, büyük bir hızla Kenan'ın arabasına çarptı. Herşey bir anda olmuştu.
-Emine neden herkes bizim arabanın etrafında?
-Bilmiyorum canım. Ambülans da geldi.
Hadi taşıyın arabaya çabuk diyordu ambülanstan inen iki kişi.
-Bunlar bizi taşıyor Kenan, bize ne oldu?
-Anlamadım Eminem aldırma canım. Bak karşıdan ışıl ışıl bir yol uzanıyor bize doğru. Hadi tut ellerimi, mutluluk bizimle.. Seni seviyorum.
Emine Kenan'a elini uzattı. Birlikte mutlu bir şekilde ışıklı yolda uçuyorlardı.
Artık onlara ayrılık yoktu. Sevgileri yüreklerinde, hep birlikte olacaklardı.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:53 PM
Öpülesi Dudakların
o güzel dudağını,
öpmek gelir içimden.
ilk onu görürüm sana baktığımda.
sanki bana şöyle der öp beni..
dünyanın en güzel şeyi,
görünür gözüme.
doyasıya öpmek gelir içimden.
bazen konuşur konuşur
deli edersin beni.
sana baktığımda
dudakların gözümün önünde.
kızgınlığım gider
ve sarılır öperim seni.
hayallere dalarım bazı zaman.
büyük bir coşkuyla,
seni düşünürüm.
o an içimde fırtınalar kopar.
seninle olmak
ve seni öpmek isterim.
hayallerimd e yaşatırım.
sen ve dudakların,
benliğimde.
sen yanımda olmalısın aşkım.
herzaman ve daima,
doyasıya öpülesi dudaklarınla.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:53 PM
Övgü
ömrümce tanımadım senin gibi birini.
yüzüne vurmuştu sanki, kalbinin güzelliği.
hayatın acımasızlığını biranda hissettim.
yine de gülümsüyordu
herşeye meydan okuyan gözlerin.
sevgi doluydun kırılmıştın yıllara..
herkesin derdini, yüklemiştin sırtına.
öyle sevgisiz yaşamıştın ki hayatın boyunca.
seni tanıyana kadar,
dertleri de zevk edinmiştin yıllarca.
hiçkimsenin dostluğuna inanmamış,
küsmüstün şu zalim hayata.
ismin gibi aydınlıktı yüzün, sevgi doluydu
gözlerin.
kimseyi sevmemiş, ama çok sevilmiştin.
görünüşün heybetli, mağrurdu hareketlerin.
hele tatlı dilin, bir ömre bedeldi sanki.
kibarlığın, zarifliğin dillere destan,
yardımseverliğin ise, kıskanılacak gibi.
senin gerçek dostun olmak,
senin tarafından sevilmekte gururdu
benim için.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:53 PM
Öyle Aşığım ki Sana
Nasıl unuturum o güzel gözlerini.
Ölüme götürür inan sensizlik beni.
İçimde yaşattığım güzel sevgini.
Alma ben den bağışla kendini.
Tek teselli sen oldun bu hayatta.
Darma dumandı gönlüm yaşamda.
Ne yazı ne kışı bekler aşkın olsa.
Çaldın yüreğimi ne olur bırakma.
Toprak su ister bense hep seni.
Yağsın gözyaşlarım yağmur gibi.
Fırtına gibi es, yeter ki sev şimdi.
Köle gibi yine severim hep seni.
Sabah olmuyor bu kör *******de.
Akşam olmuyor seni düşününce.
İçimde sevgin kollarımda hayalle.
Yerin dolmuyor devasız günlere.
Dokunsan saçlarıma, sevdanla.
Öpsen dudaklarımı büyük aşkla.
Sar beni kollarınla hiç bırakma.
Biriciğim öyle aşığım ki sana.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:53 PM
Öyle Bir Acı Verdin ki
birlikteyken de sensizdim.
yine sensizim şimdi.
sevgiyi buldum.
seni bulamadım
birtürlü.
kalbimde ki yara, kanıyor artık.
acı bir kurşun vurdu beni.
tamiri imkansız,
yaralar açtı gönlümde.
sevgi dolu yüreğim,
param parça şimdi.
artık git gidebildiğin yere,
istemiyorum sevgini de.
herşey affedilir ama,
ihanetin asla.
öyle bir sevgi vermiştin ki
dünyaya bedel.
öyle bir acı verdin ki
ölümle eşdeğer.
hiç mi vicdanın sızlamadı
bebeğim.
gözyaşlarım buz tuttu.
isyanlar da vücudum,
seni ben de unuttu.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:53 PM
Öyle Bir Şiir Yazacağım Ki
Öyle bir şiir yazacağım ki,
Sevda canlanacak dizelerde,
Aşk öyle akacak ki tüm gönüllere,
Nehirler kıskanacak sonunda,
Sevgi kalacak dizi dizi yüreklerde.
Öyle bir şiir yazacağım ki,
Güneş herzaman sen de doğacak,
******* sığınmayacak karanlıklara,
Sevda lâvlardan beter yakacak,
Ayrılığa meydan okurcasına.
Öyle bir şiir yazacağım ki,
Yakomozlar ışıl ışıl parlayacak yüzünde,
Aşk saklanmayacak kıyılara köşelere,
Yakan sen, yanan sen kavrulacaksın işte,
Yüreğine giren sevgi, kalacak hep yerinde.
Öyle bir şiir yazacağım ki,
Aşkı tatmamış aşık olmamış gönüllere,
Yalnızlığı arkadaş seçmişlere,
Sevdayı bir yer de bırakan kişilere,
Aşkla dolu dizelerle, merhaba sizlere.
Öyle bir şiir yazacağım ki,
Yağmurlar kıskanacak gözlerini,
Bulutlar kararmayacak artık senin yüzünden,
Fırtınalar savurmayacak hiçbiryere seni,
Döne dolaşa bu sevda da bulacaksın kendini.
Öyle bir şiir yazacağım ki,
Aşkımı, sevdamı dile getirecek dizeler,
Haykırışımla yakacağım hasreti, özlemi,
Ayrılık uğrayamayacak bizlere sevdiğim,
Sevgin ise yüreğim de gizli kalacak.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:54 PM
Öyle Bir Vurdun ki
bir kalemmiydi beni hayata bağlayan,
şiirler yazdıran,
bir tutkumuydu aşka gönül açtıran.
vurgun yedim sevdiğim, vurdun beni.
ay geceye küstü bense sevdaya.
hüznün arkasına gizlenen güneş,
doğmadı bu sabah.
hayallere saklandı gülüşün,
bakışların ise, dağların arkasında.
unutturma kendini gülüm,
unutturma bana.
aşkını gizledim
yüreğimin,
en güzel köşesine.
sevdanı yükledim bedenime,
titremek ne kelime.
bulutlar hep ağlarsa halime,
yıldırımları düşürme artık kalbime.
masallar ben den çok uzakta,
gerçekler ise hep hayatımda.
üzüntülere kucak açan bu gönül,
hep seninle savaşmakta.
bir kor oldun hep yaktın beni,
özleminle deştin deli gibi yüreğimi,
şairim, ne bu hiddet yetmedi mi.
öyle bir vurdun ki öldür bari.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:54 PM
Öyle Çok Sevmişim Ki Seni
Sen bahar, bense yağmurdum,
Damla damla düştüm üzerine,
Yüreğinde çiçekleri açtırdım,
Sevgiyi yaşattım sen de,
Hep sevildim hep de sevdim,
Baharı sen de yaşadım sevdiğim.
Sen yaz, bense güneştim,
Erittim... öyle yandın ki alevimle,
Kor oldun yeri geldiğinde,
Sen yanarken ben de yanmışım,
Anlamadan düşmüşüm bir ateşe,
Kızgın lâv oldu şimdi, sevgi gönlümde,
Sen sonbahar, bense dalında yaprak,
Ha düştüm ha düşeceğim yüreğine,
Mevsim sarıya hâkim, bense sendeyim,
Gönlünü hiç kaptırma hazâna,
Ben yalnız seninim,
Sevginleyim bebeğim.
Sen kış, bense kar tanesi,
Lâpa lâpa yağarken kondum dudağına,
Öptükçe öptüm eridim su oldum,
Yalvarırcasına baktım sana,
Alıp beni yüreğinde saklasana,
Özlemimi ateşinle yaksana.
Dört mevsim, sevdim ben seni,
Her mevsimde daha da çok sevdim,
Yüreğimde ki ateş, hep yandı seni yaktı,
Ben daha çok yandım biriktirdim özlemleri,
Mevsimlere aldırmadan günleri saymadan,
Öyle çok sevmişim ki seni.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:54 PM
Öyle Yalnızsın ki
nekadar çok sevsen
veya sevilsen,
bazen yalnızlık duygusu,
sarar insanı.
kalp ümitsizliğin kurbanı,
ya da çaresizlikler,
sarmış seni.
bunalımlar üstünde,
öyle yalnızsın ki.
çevrende bulamazsın
hiçkimseyi.
olsa da gönlünde ki boşluğu
dolduramaz ki.
dayanmaz yüreğin,
gözünde ki yaşlar,
öyle akar, öyle akar ki.
nehirler taşar sanki.
kalp atışların hızlanır
seni boğacak gibi.
bağırmak gelir içinden,
rahatlayacağını sanırsın.
ama nerde..
sarmıştır bedenini,
stress denen virüs.
bunalımdan kurtulmak ise,
yalnız senin elinde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:54 PM
Özledim
hasretin bir hançer gibi,
kalbim de.
yokluğunsa bir yangın
içimde.
kalbimse paramparça
seni bekliyor.
özledim be gülüm seni,
yeter.
ellerime dokunuşunu,
yanağıma kondurduğun buseni,
beni sardığın kollarını,
sevgi dolu sözlerini,
seni seviyorum dediğin günleri..
çok özledim sevdiğim,
yeter.
bitsin bu ayrılık,
dön artık bana.
sensiz yaşamaktan bıktım
anlasana.
bu hayat çekilir mi sensiz,
özlemler çoğaldıkça.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:54 PM
Özlem
acı çeker miydim
bukadar sevmeseydim seni.
özler miydim delicesine,
çılgın akan çağlayanlar gibi.
gözümde ki yaşlar akar mıydı
çoşkun akan seller gibi.
Leylâ ve Mecnun'un aşkı ne ki gülüm.
benim aşkım tarihlere değil,
semâya yazılır.
seni çok özledim aşkım,
yeter gel desem.
seni seninle yaşamanın,
güzel olduğunu söylesem.
hayat birlikte güzel olacak,
yeter anla beni desem.
sevgilim gelir misin
ömrünün geri kalanını
benimle geçirir misin.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:54 PM
Özlemim Gözyaşlarımda Gizli
Sarayburnun da gözlerim daldı denize.
Boğaziçi Köprüsü karşımda güzelliğiyle.
Denizde ki dalgalar, içim gibi coşkulu,
Seni hayal ettim gemi de gidiyorsun yine.
Hertaraf yemyeşil bahar gösterdi kendini.
Üsküdar, Harem karşımda inci kolye gibi.
Bakmaya doyamıyorum bu eşsizliğe,
Ah sen de olsan aşkım yanımda sevginle.
Sana olan özlemim gözyaşlarımda gizli.
Kimse görmesin onları, bana özel sanki.
Sensizlik bir kere daha vurdu bu günü.
Yalnış zaman da sevdim ne yapabilirim ki.
Ağlamayı hiç sevmedim ben ömrümce.
Sen öğrettin bana, unutturdun gülmeyi.
Özleminle yaktın hasretinle kavurdun.
Hergünüm birbirine karıştı sayende.
Yürüyüş yaptım Gülhane Parkı'na sonra.
Yol boyunca renk renk çiçekler etrafta.
Her çiçekte seni gördüm hayalin karşımda.
Sevgin bitmez ki ben de sen olmasanda.
Oturdum bir banka sen hep yanımda.
Kolların sarıyor sıkı sıkı, omuzlarımda.
Seni ruhum da hissetmek doyasıya.
Bir ömre değil bin ömre bedel bu aşkla.
.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:54 PM
Özlemin Aşkın Kaldığı Gibi Aynı Yerde
Kalacağın yer, herzaman rüyalarım,
Tükenmeyecek sevgin, yüreğimde sevdiğim,
Biter mi sanıyorsun bu aşk, yanıldın bebeğim,
Özlemler sarsada bedenimi, hep seni seveceğim.
Hasret yaksa da duygularımı, ölmeyecek sevgim,
Ben ölümüne sevdim ben seninle öldüm biriciğim.
Hayallerimde yaşatıyorum bende ki aşkını,
Bazen düşünüyorum aramızda ki savaşı,
İstediğim aşk tı sevgiydi çok gördün bana,
Beklediğim iki kelimeydi zormuydu sana,
Sığındın yine gizemli hayatına, umarsızlığa,
Sevdiysem suçmuydu neden ittin yalnızlığa.
Nefesin nefesimde olsa, bedenimde yaşasa,
Yüreğin çağlasa, bende ki yüreğe kanat açsa,
Gözyaşlarımı silsen, akıttığın gözyaşlarınla,
Yine sevsen, yine gözlerime aşkla baksan,
Yine senin olsam, hasretle kucağında yatsam,
Sarılsam sana bu aşk canım, yarım kalmasa,
Dünyaya yeniden doğmuştum seni tanıdığımda,
Nasıl bir aşksa, mecnun olmuştum varlığına,
Aşıktım güzel yüzüne, aşıktım sevdalı yüreğine,
Ama sen sende ki özelliği göremedin sevdiğim,
Hiçe saydın kendini, yokettin yaşayan sevgimizi,
Aslında sen kendini yokettin anlamadın hiç beni.
Yüreğim artık doydu gözyaşlarına, yokluğuna,
Bir sen daha istemem sığdıramam ruhuma,
Acısada bedenim, acısa da kalemim,
Çıkmayacak gibi girdin hayatıma,
Yine şiirlerim seninle, yine sen benimle,
Özlemin, aşkın, kaldığı gibi aynı yerde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:54 PM
Özlemin Bir Tokat Gibi
Bir cehennem ateşi içim, yanıyor.
Lâvlara düşmüş bedenim, kavruluyor.
Ya kalbimde ki ateş, ne halde...
Beni eritecek, gelmezsen sevginle.
Bir duygu var içimde çağlayıp duruyor.
Sevgiye kanat açmış gönlüm artık ağlıyor.
Hasretle, özlemle yoruldu bu yürek,
Ya seninle ya da sensiz geçecek bu süreç.
Hoşgeldin sonbahar, hoşgeldin hüzün.
İçimi saran kasvet, seninle dağılmaz ki.
Daha çok hüzün, sayende hep ben de.
Güneş açsın artık bahar gelsin yine.
Özlemin bir tokat gibi, hep yüreğimde.
Kaktüs gibi hasretin, batıyor hep tenime.
Dudaklarımda ki öpücüğün öldürüyor beni
Ya bakışın, mahvediyor ok gibi hep içimde.
Menekşen bahçe de seni beklemekte.
Donacaksın diyorlar giremiyorum içeriye.
Nezaman gelirsen beklediğim o yere.
Bak o zaman bendeki zevke, keyfe.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:54 PM
Özlemle Yaşamakta Güzel
Bir deli ırmak gibi, ben de taştım bak şimdi.
Yaşadığımız aşk bizi aştı yalnız kalamıyoruz ki.
Gözlerinde ki ışık kalbime hançer saplanır gibi.
Yaralı gönlüm iyileşmiyor aşkına muhtaç bil ki.
Sabahlar akşamların peşinde, ben ise senin.
Dakikalar saatleri kovalıyor nezaman bitecekse.
Bitmez sevdiğim bitmez çünki,aşk bizler de.
Kalbimiz dopdolu bedenimiz ise, hep istekte.
Gelmelerin güzel de gitmelerin zor geliyor bana.
Arkandan bakarken gözyaşlarım senin yoluna.
Özlemlerim tusinami oldu alıyorlar beni bağrına.
Kirpiklerim hep ıslak kalbim ise, hep yasta.
Bir rüya gibi, uyansam belki olmayacaksın yanımda.
Yok uyanmıyayım bu aşk herşeye değer yaşantımda.
Seni kaybetmek istemem herzaman ömrüm oldukça.
Hep birlikte olmalıyız yaşadığımız her anımızda.
Hasretle iç içe yaşamaktan bıktım uğramasın bana.
Seni hiçbirşeye değişmem kalbimde sen varsın ya.
Sevmiyorum *******i, sabah olmak bilmiyor hayatımda.
Olsun özlemle yaşamakta güzel, kalbimde sen oldukça.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:55 PM
Özlemler Kelepçem
Bıraktın gittin beni, arkandan bakakaldım.
Sevdan içimde, özlemler de kelepçem şimdi.
Hapishane evim, dört duvar içinde günlerim.
Ağlama duvarı her sayfam, renklerden ise kırmızı.
Aslında yeşili severdim senin gözlerin gibi.
Yeşerdim sana, ama bak şimdi kırmızıya esirim.
Çaresizlik hep benimle,hasretin ise içimde gizli.
Kovalasam da gitmiyor ben den ne istiyor ki.
Sensizlik vurdu beni, kurşun dan da beter şimdi.
Beklemekle mi geçecek ömrüm, bu esaret biter mi.
Tuz bastım yüreğime, yokluğun ise her an içimde.
Kavuştuğum anda kaybediyorum seni,tutamıyorum ki.
Kahrolası ayrılık, yakacak mı hep yüreğimi.
Berbat gönlüm, hüzünlemi kaplayacak gözlerimi.
Gücüm tükeniyor yavaş yavaş istiyorum sevdiğimi.
Bu sevda fazla bana, yoruyor artık kalbimi.
Gökyüzün de kutup yıldızını hediye etmiştin bana.
Sen de yıldızımsın benim, uzanamadığım, erişemediğim.
Aslında benimsin, ama avuçlarımdan yıldız gibi kayan.
Bir kalsan hiç gitmesen avuçlarım da hapis etsem seni.
Yollarım buram buram hasret kokuyor sevdam da.
Leylân oldum sevdiğim, özlemler kelepçem sana.
Sensizlik ateş yüreğimde,yakıyor içimi güneş gibi.
Bu özlem bitmez sen, ben ve aşkımız hep yaşadıkça.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:55 PM
Özlemler Yaksın Yüreğimizi
birgün anlayacaksın
seni neden bukadar çok sevdiğimi.
özlemler denizinde boğulup,
neden ölmediğimi.
bir dünya yarattım
seni ve beni içine alan.
aşk egemenlğinde,
aç gönlümüzü doyuran.
birtürlü dinmeyen sızılarımızla,
dertlerin içinde kaybolduğumuz,
aşkımızla sarhoş gibi gezdiğimiz,
bir dünya.
sevgi esir almıştı bizi.
ruhumuz da çiçekler,
gönlümüz de baharı yaşatıyordu
sevdikçe..
az kalmıştı güneşle denizin
öpüşmesine.
gündüz karanlığa esir olacaktı
yavaş yavaş.
biz iki arkadaş, iki dost ve iki sevgili.
bunları hep yaşattın bana.
ve aşık oldum ilk o yerde sana.
sevdan ruhum da aşkın ise,
damarlarım da.
seni hep seveceğim yaşadıkça.
hep böyle kal sevdiğim.
özlemler yaksın yüreğimizi
hasretler kavursun bedenimizi.
susuz kalmasın dudaklarımız
hep bulsun birbirini.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:55 PM
Özlenmediğini Sanma Ben Hep Seninleyim
Bir güneş gibi süzülerek geldin yanıma,
Olmazları yok ettin sevginle, hayatımda.
Mutluluk varsa, o da sensin sevdiğim,
Ağladığıma bakma ben hep seninleyim.
Çılgınlıklar diz boyu, meftun yüreğimizde,
Şaşkın ördek gibi kalıyoruz hep seninle,
Acele işe karışan şeytan, artık yok işte,
Ayrıldığımı sanma ben hep seninleyim.
Pembe rüyaydı seninle olmak sanki.
Dokunuşların ruhumda, yüreğimde gizli.
Göz açıp kapayana kadar, yoksun şimdi.
Aldırmadığımı sanma ben hep seninleyim.
Yanan yüreğimi bırakmadın geldin yanıma.
Ateşler sönmedi aşkla, delice yaksanda,
Artık sensizliğe, çaresizliğe son sözüm,
Yalvarmadığıma bakma ben hep seninleyim.
Baktığım heryerde sen varsın karşımda,
Öpüşlerinin izi kaldı hâlâ dudaklarımda,
Gözlerin ise gözlerimde, tutuklu şu anda,
Özlenmediğini sanma ben hep seninleyim.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:55 PM
Papatya Tarlası
güneş pencereden mağrur bir şekilde,
giriyor içeri.
sevinç kaplıyor bir anda içimi,
dalıyorum düşüncelere.
güneş içimi ısıtıyor
aşkınsa yakıyor beni.
papatya tarlasında koştuğumuz günler,
hep aklımda..
el ele bıkmadan yorulmadan koştuğumuz,
yorulduğumuz da papatyaların üzerine,
uzandığımız.
nekadar değişik gelmişti
gökyüzünün mavisi bile o an.
kimsenin olmadığı,
sen ve ben papatya tarlasında.
ikimiz, aşkımız ve bitmeyen sevgimiz..
bir kucak dolusu papatya,
toplayıp vermiştin bana.
papatyaları sevdiğimi biliyordun.
benzetiyordun hep bana.
baktığın papatya falında ise,
seni sevdiğim çıkıyordu.
ikimiz de çok mutluyduk birlikte
bir haberle gittin çok uzaklara,
istemiyerekte olsa.
aklımda yine papatya tarlası ve hayallerimiz.
bazen tek başına toplarım papatyaları..
gözümün önünde sen ve bedenlerimiz birlikte.
gözyaşlarım ıslatıyor solduruyor papatyaları..
ama bizim aşkımız, solmayacak hiçbirzaman.
ruhlarımız papatya tarlasında,
el ele dolaşacak.
her papatya açtığında sevgimiz,
yeniden büyüyecek.
sana olan sevgim hiç bitmeyecek
seninle yeşerecek..
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:55 PM
Pembe Bir Rüyaydı-Hikaye
Yalnız limandı kendisi. Hep öyle düşünürdü. Ama hâlâ yalnızlığı sindirememişti içine. Ömrünce ne annesinin ne de babasının yüzünü görmüştü. Hayatı bomboş, aşksız ve sevgisiz geçmişti. Yine oturmuştu denizin kenarına, bir şişe rakı ve mezesi de yanında.
-İşte benim arkadaşım. İşte benim dostum bunlar diyordu Bora. Ah ulen ah kadere bak. Millet karısının yanında sabahlıyor. Biz ise orda burda sürünüyoruz. İki laf edecek kimse de yok. Yanmışsın sen oğlum ahh yanmışsın. Yaş oldu kırk
bir hatunda yolunu şaşırıp beni bulamadı.
Böyle diye diye dertleniyordu. Hayat acımasızdı. Vur abalıya gibi vurmuştu Bora'ya. Nereye gitse iş bulamamış bir de doğru düzgün kıyafeti olmadığı için aşağılanmıştı hep.
-Denizden bir deniz kızı çıksa, biraz dertleşsek konuşsak. Yaa ben kendi kendime konuşur oldum. Delireceğim nerdeyse. Bora aklını başına al kafayı yiyeceksin sonunda. Geç oldu kalkayım sarayıma gidip yatayım.
Sarayım dediği, ufak bir odalı kulübeydi. Anne ve babası burada yaşıyordu birzamanlar. Öldüklerin de beş yaşındaydı Bora. Kimsesi de yoktu. Orda burda çalışarak ufacık yaşta ekmeğini çıkarmaya çalışıyordu. Muhtarın teşvikiyle zorla ortaokulu bitirmişti. Yardımlarla önlüğü ve kitapları alınır bir yandan çalışır bir yandan okumaya gayret gösterirdi. Düşüne düşüne kulübeye gelmişti. Alelacele elini yüzünü yıkadı. Odaya girdiğinde, yatakta güzel bir kız uzanmış ona bakıyordu. Gördüğüne inanamadı gözlerini oğuşturdu. Kız yatakta uzanmış Bora'ya bakıyordu. Şaşkındı. hayatında evine komşulardan başka yabancı girmemişti.
-Sen de kimsin.
-Yalnız sıkılıyorum dedin sesini duydum. Ben de geldim.
-Ama seni tanımıyorum. Kimi kimsen yok mu bekâr adamın evinde ne arıyorsun sen. Vallahi çok da güzelsin. Elimden bir kaza çıkacak. Sen en iyisi bir an önce git.
-Tamam gideceğim. Zaten fazla da kalamam. Sana bir öğüdüm var. Eğer beni dinlersen senin için hayırlı olacak.
-Allah Allah neymiş o.
-Bir an önce İstnbul'a git. Senin kısmetin orda. Burda kalırsan bu yaşadığın gibi, bu ev de ölüverirsin. Arayanın da yok zaten.
-Kızım ben İstanbul falan bilmem. ne yapacağım koca şehirde.
-Akıllı olursan karşına çıkan ilk kısmetini kaçırma.
-Ne demek bu şimdi.
-Unutma karşına çıkacak ilk kısmet. Onu kaçırırsan hayatın burdan da beter olur orada,
der demez kayboldu.
-Nereye kayboldu güzel kız, negüzel laflıyorduk.
Öf yaa bıktım yalnızlıktan. Yarın sabah erkenden çıkacağım yola. Hay Allah fazla param da yok.
Neyse canım yoldan ne geçerse binerim.
Alkolünde tesiriyle sızıp kalmıştı yatakta.
Sabah olmuş horozların sesiyle uyanmıştı.
-Ben ne yapacaktım. Tabi ya İstanbula gidecektim. Ne işim var benim orada. Boşverr orada da ölmeyecekmiyim. Ama ya güzel bir hatun bulur evlenirsem. Çocuklar ve harika bir yaşam. Tamam arkadaş geliyorum İstanbul'a.
Yolda gelen geçen vasıtaya el ediyordu. Birtürlü duran da yoktu.
-Geri mi dönsem acaba. Boşver ya çıktım birkere yola.
Bir kamyon durmuştu önünde aceleyle bindi.
-Merhaba arkadaş.
-Merhaba abi.
Kamyon şöförü genç biriydi.
-Nereye yolculuk.
-İstanbul'a
-Ne işin var büyük şehirde. Kimin kimsen var mı orada.
-Yokkk.
-Ne işin var abi bilmediğin yerde.
-Ne bileyim çıktım yola birkere. Olmazsa dönerim.
-Sen nereye gidiyorsun.
-Ben de İstanbul'a gidiyorum. Mal alıp tekrar döneceğim. Bak abi işin rast gitmez geri dönmek istersen, seni indirdiğim yerde iki gün sonra bekleyeceğim. Sabah altıda orda ol. Geri getiririm seni.
-Sağol can yaa harika.
Konuşa konuşa İstanbul'a gelmişlerdi. Harem de indirmişti Bora'yı. Bin kere de tembih etmişti.
-Abi ben iki gün sonra buradan kalkacağım. Unutma tamam mı.
-Tamam tamam hadi görüşemezsek helal et hakkını.
-Helal olsun abi.
Ayrılmışlardı. Bora gemiye bindi Eminönün de indi vapurdan.
-Yaa ne yapacağım ben şimdi. Kalacak yerim yok. Ne yapacağım ben diye dalgın dalgın yürürken yanlışlıkla caddenin ortasında buldu kendini.
Şöförler bağıra bağıra küfrediyorlardı. Şaşkındı.
Yolun karşısına bir geçsem diye düşünürken aniden gelen bir arabanın kendisine çarpmasıyla kendini yerde buldu. Araba ani fren yaptı ve durdu.
Bora ne yapacağını bilemiyordu. Arabalar vızır vızır etrafından geçiyordu. Bir bayan sesiyle kafasını kaldırdı.
-Birşeyiniz var mı beyfendi.
-Allah Allah beyfendi diyor bana. Beyfendilik halim mi var acaba. Aslında bayramlığını girip gelmişti İstanbu'a. Senelerdir giyiyordu ama yeni gibi duruyordu. Aslında kendisini de yakışıklı buluyordu.
-Efendim.
-Beyfendi sizi arabaya götüreyim. Hemen hastaneye götüreceğim sizi.
-Birşeyim yok hanfendi.
-Olmaz hemen benimle geliyorsunuz.
Birden yatakta bulduğu güzel kızın sözleri aklına geldi. Önüne çıkan ilk kısmetini kaçırma.
-Tamam hanfendi gidelim.
Birlikte arabaya bindiler. Kadın varlıklı birine benziyordu. Araba kendisinindi. Ve kıyafeti harikaydı. Üstelik çok da güzeldi.
-Benim adım Bora Hanfendi.
-Benimki de Filiz.
-Filiz Hanım benim birşeyim yok. Lütfen hastaneye gitmeyelim. Kendinizi de üzmeyin. Ben yeni geldim İstanbul'a. Bilmediğim bir şehir. Hata ben de.
-Peki ozaman bu akşam benim misafirim olacaksınız. Eğer bir rahatsızlığınız olursa sizi hastaneye götüreceğim.
-Aman efendim size yük olmak istemem.
-Hayır olmaz. Lütfen şimdi bir yere yemeğe gidelim.
-Ama yemeğin karşılığını ödeyecek param yok benim.
-Filiz şöyle bir Bora'ya baktı. Yemeğe ben götürüyorum sizi. Baksanıza yeni gelmişsiniz ve bilmediğiniz bir şehirdesiniz.
-Peki nasıl isterseniz.
Bir kebapçıya girmişlerdi. Aslında Bora da çok acıkmıştı. Ama kibar olmalıyım diye düşünüyordu. Yavaş yavaş Filiz hanıma eşlik etti. Göz ucuyla Filiz de Bora'ya bakıyordu.
-Harika biri. İstanbul da neden böyle biriyle karşılaşmadım ki. Şansa bak kaza yapacağım tuttu.
Yemek bitmişti.
-Gidiyoruz Bora Bey
-Ben gelmesem. İnanın size yük olmak istemem.
-Lütfen ben istiyorum.
Birşey diyemeden razı olmuştu kaderine. Bir de o güzel kızın, kısmetin İstanbul da demesi aklından çıkmıyordu.
Yeşilyurt'ta harika bir evin önünde durdular. Bora şaşkındı.
-Negüzel bir yer burası.
-Gerçekten harikadır. Bora bey eve buyrun. Kapıyı hizmetçi açmıştı.
-Filiz hanım eşiniz ne der ki. Yakışır mı benim sizinle gelmem.
-Eşim yok. On sene önce vefat etti. Bir kızım var. O da yurt dışında. Siz rahatınıza bakın. Ben odanızı hazırlatacağım. Yorgunsunuzdur.
Evet çok yorgundu Bora. Başını yastığa koyar koymaz da uyudu.
Sabah olmuştu. Bora gözünü açtı.
-Nerdeyim ben. Hay Allah sahi ya Filiz hanımın evindeyim. Saatine şöyle bir baktı. Aaa saat oniki olmuş. Ben hiç bu saate kadar yatarmıydım.
Hemen elbiselerini giydi. Merdivenlerden aşağıya doğru inmeye başladı. Birden karşısına evin hizmetçisi çıktı.
-Beyfendi sizi hanım bahçede bekliyor.
-Peki gidiyorum şimdi.
Bahçeye çıktı. Harika bir havuz ve Filiz hanım havuz da yüzüyordu.
-Merhaba Bora bey.
-Merhaba Filiz hanım.
-Sizi uyandırmadım. Şimdi Aysel kahvaltı hazırlar size.
-Aysel elinde tepsilerle donatmıştı masayı.
-Buyrun efendim.
-Teşekkürler. Dili tutulmuştu sanki Bora'nın. Rüyadamıyım ben diye düşündü. Hayır değil tabi.
Filiz hanım da havuzdan çıkmış Bora'nın yanına oturmuştu.
-İstanbul da ne yapmayı düşünüyorsunuz.
-Vallahi bilmiyorum. Ben motorla balığa çıkan biriyim. Tabi elimden herşey gelir marangozluk gibi.
-Tamam o zaman bugün motorla balığa çıkalım. Yakaladığımız balıklar taze taze, harika birşey.
-Filiz hanım ben size yük olmak istemem. Ne yükü olur mu. Ben de yalnız biriyim. Evime neşe getirdiniz.
Şöyle bir baktı Filiz hanıma, harika bir kadındı.
-Benim iş aramam gerek.
-İşe ne gerek bakın benim bir şöföre bir de bana eşlik edecek arkadaşa ihtiyacım var.
Ben cennettemiyim acaba diye düşündü Bora.
-Peki nasıl isterseniz.
-Size evin arka kısmındaki bahçe katı hazırlatacağım. Orada kalırsınız. Akşama doğru balığa çıkıyoruz deği mi.
-Tabii nasıl isterseniz.
Mutluydu Bora. Yatacak yeri ve işi olmuştu. Filizi de çok beğeniyordu. Ama yanında çalıştığı için yanlış yapmamalıyım diye düşünüyordu. Aradan aylar geçmişti. Bir akşam Filiz Bora'ya
-Hadi hazırlan bugün beni eğlenceli biryere götür olur mu.
-Nasıl isterseniz.
Karşılıklı oturmuşlardı tavernada. İçkilerini yudumluyorlardı. İçki Filiz'e dokunmuştu.
-Bora ben sen den çok hoşlanıyorum. ya sen.
-Ben mi. Ne demeliydi. Bilemiyordu. O da hoşlanıyordu Filiz den Bunca sene hayatı yalnız ve kadınsız geçmişti. Bıkmıştı yalnızlıktan.
-Ben de siz den hoşlanıyorum. Okadar güzelsiniz ki. Ama ben size lâyık değilim ki.
-Olur mu öyle şey. Ben senin gibi birini hiç tanımadım. Seni seviyorum Bora ve seninle evlenmek istiyorum.
-Evlenmek mi. Benim gibi birinle ve hiçbirşeyi olmayan biriyle.
-Ne önemi var ki. Senin varlığın bana yeter. Bizim hiçbirşeye ihtiyacımız yok canım. Hayatımın geri kalanını benimle geçir yeter.
-Ya kızınız. O ne der ki.
-Kızım karışmaz bana. Hadi cevap ver. Evlenirmisin benimle.
-Doğruyu söylemek gerekirse ben de seviyorum seni.
Birden aklına güzel kız geldi. Senin kımetin İstanbul da. Sakın kısmetini tepme sözü kulaklarında çınladı.
-Tamam canım. Evlenelim. Seni mutlu edeceğim. Aradan iki sene geçmişti. Harika bir tablo sergileniyordu bahçede. Bir yaşında ki oğulları Tayfun bahçe de yürümeye çalışıyordu.
-Hadi oğlum gel babana. Annesi bak nasıl geliyor aslan oğlum.
Çok mutluydu Bora'da Filiz'de. Mutluluğu karşısına, İstanbul'da çıkmıştı Bora'nın. İyi ki burdayım. İyi ki sizlerleyim. İkinizi de çok seviyorum. Allah gülmüştü Bora'nın yüzüne, karşısına Filiz'i çıkarmıştı.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:55 PM
Peri Olsaydım
peri olsaydım hayallerim de,
bir dünya kursaydım bulutların üzerinde,
bazende uyusaydım ağaçların en tepesin de.
dünyayı toz pembe göstermek için,
yardımcı olsaydım herkese.
mutlu etseydim onları,
sevdiklerine kavuştursaydım aşıkları,
merhamet verseydim kötü kişilerin
kalplerine.
bir düzene soksaydım çekilmez olan
şu hayatı.
barış hakim olsaydı bütün dünyaya.
sabahları, günaydın demeyi,
yaşlılara karşı, öğretseydim saygıyı.
bir peri olsaydım eğer,
gökyüzünde uçar.. uçardım.
misafir olurdum her kapıya,
izin vermezdim acılara.
derman olurdum dertten yananlara.
tabi bunlar benim hayallerim.
ama mutluluğun tek anahtarı,
İyilik etmektir düşüncem de.
İyilik eden insan,
kendini mutlu eder herzaman.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:55 PM
Prangalı Dede (Ali Dede)
Bir adamın rüyasına girdi bir gece.
Yattığı yeri söyledi...bulsun diye.
Adam şaşkındı anlam veremiyordu kendince.
Aslında inanmıyordu olabilir miydi bir bilmece.
Sabah telaşlıydı eli ayağına dolaşmıştı sanki.
Haber verdi konu komşuya anlattı hikayeyi.
Güldü geçti arkadaşları güldüler tabi ki.
Bir rüyaydı işte,, gerçek olabilir miydi.
Birlikte indiler sabırsızlıkla deniz kenarına.
Gözlerine inanamadılar yatıyordu meftâ.
Tir tir titriyorlardı ne yapacaklardı şimdi.
Elleri ayakları prangalı, genç biriydi.
İsmi Ali diyordu adam, rüyamda ki gibi.
Meftânın yüzündeydi çektiği acı izleri.
Çukur kazdılar gömmek için acele acele.
Prangaları çözemediler çözülmüyordu ki.
Öylece gömdüler bulunduğu yerin yakınına.
O sene üzüm bağların da bir bereket bir bereket.
İnsanlar şaşkındı Ali dede de himmet.
O da bulmuştu yerini belki de burasıydı kısmet.
Avşa adası Türkeli köyün de yatıyor şimdi.
Ziyarete açık, kimler gelmiyor ki.
Her sene uğramadan dönmem evime.
Himmetini de çok gördüm Allahın izniyle
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-09-2008, 06:55 PM
Razıyım Cezama Senden Gelen Aşka-Deneme
Doyamadım sevdiğim, sevmelere doyamadım seni,
Tek dileğim vardı delice sevmendi onu da beceremedin demek ki.
Tek arzum vardı seninle yaşlanmak, o da mazide kaldı şimdi,
İçinde birazcık duygun olsaydı anlardın ne demek istediğimi,
Belki de çok sevdim rahatsız etti duygularım seni,
Tek hatam bu muydu..sevmek, hatalıyım o zaman, sen de afet beni.
Sevmekten vazgeçmeyeceğim boşuna bekleme, hep seveceğim seni.
Adalardı aşk bahçemiz, mimozalar kokuyordu her yer sen gibi,
Yüreğimde tüketmiştim sevgini, nefesinde kaybetmiştim kendimi,
Bağırıyorduk masmavi Marmarada sevdiğimizi, martılar coşuyordu.
Deniz köpük köpük sanki bir aşk şarkısı çalıyordu.
Öyle birleşmişti ki bedenlerimiz, tek vucuda sığmıştı yüreklerimiz.
Gemi deniz de süzülerek gidiyor korkunç dalgalara meydan okuyordu.
Yıldırımlar düşse umursamıyor yalnızca seviyorduk birbirimizi.
Bukadar sevmek iyi değildi bebeğim, herzaman korkuyordum kaybetmekten seni,
Ama biliyordum kaybetmeyecektik birbirimizi, bizi ayıracak olan ancak ölümdü.
Seviyorum seni, binlerce kez söylesem bıkmayacağım söylemekten bu iki kelimeyi,
Yüreğimden kimse atamaz sevgini, sen istemesen bile seviyorum seni.
Bir merhabayla başlamıştı aşkımız, tutsak olmuştuk birbirimize,
Herkes imrenmişti içimizde yaşattığımız bitmeyen sevgiye,
Herkes kıskanmıştı böyle aşkı, yaşayamadıkları için delicesine.
Sen benimdin tek varlığım, herşeyim, üzerine titrediğim çocuğum gibi sevdiğim.
Sen canıma can katan sevdamdın ilk aşkım, son sevdiğim ne söylesem azdır sana,
Ruhuma işledin bir an bile çıkmadın aklımdan, hayallerimde bile yaşattığım,
sevdim seni çok sevdim canım, hala da çok seviyorum inan bana,
Aklım sen de varlığın benimle, sanma ki tükenecek bu aşk ben de.
Sen hep yaşayacaksın ayrılığın adını yazmıyacağım kalbime,
Hiçbirzaman da ayılık uğramayacak seni yüreğimde taşıdığım günlerde.
Düşünüyorum da senli anlar yetiyor bana, seven ne ister başka,
Sevilmesem de sevgi örümceklendi bedenimde, bir ağ ördü baştanbaşa,
Belki dinmeyen acım var olsun sevgini düşündükçe acımda azalıyor inan.
Ben zaten alışığım sensizliğe, sensizliğin koymuyor artık bana,
Öyle varsın ki içimde, inanıyorum sen bile şaşarsın bende ki aşka,
Yokluğunda sevgiliyi sevmek, içinde yaşatıp her an onunla olmak,
Herkes yaşar mı bu duyguyu, bimiyorum sevgili, ama ben yaşıyorum.
Sakın seni unutacağımı sanıp sevinme, bu konu da mutlu edemem seni,
Tüm aşkımı ayaklarına, güllerle dökerim ama, seni unutamam boşuna bekleme.
Ben sevdim mi yürekten severim umutsuzluğumda, yokluğunda yine severim.
Sevmesen de sevgim bitmez sana, son yolculuğuma kadar taşır yine severim.
İnim inim inliyor yüreğim, sızım sızım sızlıyor bedenim, ama seni hep seveceğim.
Bitmeyen özlemin ruhumda, hasretinle yanan kalbim, yakıyor bedenimi biriciğim.
Tek suçum sevmekti bu da bana cezaydı razıyım cezama, sen den gelen aşka.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:56 PM
Öyle Bir Vurdun ki
bir kalemmiydi beni hayata bağlayan,
şiirler yazdıran,
bir tutkumuydu aşka gönül açtıran.
vurgun yedim sevdiğim, vurdun beni.
ay geceye küstü bense sevdaya.
hüznün arkasına gizlenen güneş,
doğmadı bu sabah.
hayallere saklandı gülüşün,
bakışların ise, dağların arkasında.
unutturma kendini gülüm,
unutturma bana.
aşkını gizledim
yüreğimin,
en güzel köşesine.
sevdanı yükledim bedenime,
titremek ne kelime.
bulutlar hep ağlarsa halime,
yıldırımları düşürme artık kalbime.
masallar ben den çok uzakta,
gerçekler ise hep hayatımda.
üzüntülere kucak açan bu gönül,
hep seninle savaşmakta.
bir kor oldun hep yaktın beni,
özleminle deştin deli gibi yüreğimi,
şairim, ne bu hiddet yetmedi mi.
öyle bir vurdun ki öldür bari.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:56 PM
Öyle Çok Sevmişim Ki Seni
Sen bahar, bense yağmurdum,
Damla damla düştüm üzerine,
Yüreğinde çiçekleri açtırdım,
Sevgiyi yaşattım sen de,
Hep sevildim hep de sevdim,
Baharı sen de yaşadım sevdiğim.
Sen yaz, bense güneştim,
Erittim... öyle yandın ki alevimle,
Kor oldun yeri geldiğinde,
Sen yanarken ben de yanmışım,
Anlamadan düşmüşüm bir ateşe,
Kızgın lâv oldu şimdi, sevgi gönlümde,
Sen sonbahar, bense dalında yaprak,
Ha düştüm ha düşeceğim yüreğine,
Mevsim sarıya hâkim, bense sendeyim,
Gönlünü hiç kaptırma hazâna,
Ben yalnız seninim,
Sevginleyim bebeğim.
Sen kış, bense kar tanesi,
Lâpa lâpa yağarken kondum dudağına,
Öptükçe öptüm eridim su oldum,
Yalvarırcasına baktım sana,
Alıp beni yüreğinde saklasana,
Özlemimi ateşinle yaksana.
Dört mevsim, sevdim ben seni,
Her mevsimde daha da çok sevdim,
Yüreğimde ki ateş, hep yandı seni yaktı,
Ben daha çok yandım biriktirdim özlemleri,
Mevsimlere aldırmadan günleri saymadan,
Öyle çok sevmişim ki seni.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:56 PM
Öyle Yalnızsın ki
nekadar çok sevsen
veya sevilsen,
bazen yalnızlık duygusu,
sarar insanı.
kalp ümitsizliğin kurbanı,
ya da çaresizlikler,
sarmış seni.
bunalımlar üstünde,
öyle yalnızsın ki.
çevrende bulamazsın
hiçkimseyi.
olsa da gönlünde ki boşluğu
dolduramaz ki.
dayanmaz yüreğin,
gözünde ki yaşlar,
öyle akar, öyle akar ki.
nehirler taşar sanki.
kalp atışların hızlanır
seni boğacak gibi.
bağırmak gelir içinden,
rahatlayacağını sanırsın.
ama nerde..
sarmıştır bedenini,
stress denen virüs.
bunalımdan kurtulmak ise,
yalnız senin elinde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:56 PM
Özledim
hasretin bir hançer gibi,
kalbim de.
yokluğunsa bir yangın
içimde.
kalbimse paramparça
seni bekliyor.
özledim be gülüm seni,
yeter.
ellerime dokunuşunu,
yanağıma kondurduğun buseni,
beni sardığın kollarını,
sevgi dolu sözlerini,
seni seviyorum dediğin günleri..
çok özledim sevdiğim,
yeter.
bitsin bu ayrılık,
dön artık bana.
sensiz yaşamaktan bıktım
anlasana.
bu hayat çekilir mi sensiz,
özlemler çoğaldıkça.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:56 PM
Özlem
acı çeker miydim
bukadar sevmeseydim seni.
özler miydim delicesine,
çılgın akan çağlayanlar gibi.
gözümde ki yaşlar akar mıydı
çoşkun akan seller gibi.
Leylâ ve Mecnun'un aşkı ne ki gülüm.
benim aşkım tarihlere değil,
semâya yazılır.
seni çok özledim aşkım,
yeter gel desem.
seni seninle yaşamanın,
güzel olduğunu söylesem.
hayat birlikte güzel olacak,
yeter anla beni desem.
sevgilim gelir misin
ömrünün geri kalanını
benimle geçirir misin.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:56 PM
Özlemim Gözyaşlarımda Gizli
Sarayburnun da gözlerim daldı denize.
Boğaziçi Köprüsü karşımda güzelliğiyle.
Denizde ki dalgalar, içim gibi coşkulu,
Seni hayal ettim gemi de gidiyorsun yine.
Hertaraf yemyeşil bahar gösterdi kendini.
Üsküdar, Harem karşımda inci kolye gibi.
Bakmaya doyamıyorum bu eşsizliğe,
Ah sen de olsan aşkım yanımda sevginle.
Sana olan özlemim gözyaşlarımda gizli.
Kimse görmesin onları, bana özel sanki.
Sensizlik bir kere daha vurdu bu günü.
Yalnış zaman da sevdim ne yapabilirim ki.
Ağlamayı hiç sevmedim ben ömrümce.
Sen öğrettin bana, unutturdun gülmeyi.
Özleminle yaktın hasretinle kavurdun.
Hergünüm birbirine karıştı sayende.
Yürüyüş yaptım Gülhane Parkı'na sonra.
Yol boyunca renk renk çiçekler etrafta.
Her çiçekte seni gördüm hayalin karşımda.
Sevgin bitmez ki ben de sen olmasanda.
Oturdum bir banka sen hep yanımda.
Kolların sarıyor sıkı sıkı, omuzlarımda.
Seni ruhum da hissetmek doyasıya.
Bir ömre değil bin ömre bedel bu aşkla.
.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:56 PM
Özlemin Aşkın Kaldığı Gibi Aynı Yerde
Kalacağın yer, herzaman rüyalarım,
Tükenmeyecek sevgin, yüreğimde sevdiğim,
Biter mi sanıyorsun bu aşk, yanıldın bebeğim,
Özlemler sarsada bedenimi, hep seni seveceğim.
Hasret yaksa da duygularımı, ölmeyecek sevgim,
Ben ölümüne sevdim ben seninle öldüm biriciğim.
Hayallerimde yaşatıyorum bende ki aşkını,
Bazen düşünüyorum aramızda ki savaşı,
İstediğim aşk tı sevgiydi çok gördün bana,
Beklediğim iki kelimeydi zormuydu sana,
Sığındın yine gizemli hayatına, umarsızlığa,
Sevdiysem suçmuydu neden ittin yalnızlığa.
Nefesin nefesimde olsa, bedenimde yaşasa,
Yüreğin çağlasa, bende ki yüreğe kanat açsa,
Gözyaşlarımı silsen, akıttığın gözyaşlarınla,
Yine sevsen, yine gözlerime aşkla baksan,
Yine senin olsam, hasretle kucağında yatsam,
Sarılsam sana bu aşk canım, yarım kalmasa,
Dünyaya yeniden doğmuştum seni tanıdığımda,
Nasıl bir aşksa, mecnun olmuştum varlığına,
Aşıktım güzel yüzüne, aşıktım sevdalı yüreğine,
Ama sen sende ki özelliği göremedin sevdiğim,
Hiçe saydın kendini, yokettin yaşayan sevgimizi,
Aslında sen kendini yokettin anlamadın hiç beni.
Yüreğim artık doydu gözyaşlarına, yokluğuna,
Bir sen daha istemem sığdıramam ruhuma,
Acısada bedenim, acısa da kalemim,
Çıkmayacak gibi girdin hayatıma,
Yine şiirlerim seninle, yine sen benimle,
Özlemin, aşkın, kaldığı gibi aynı yerde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:56 PM
Özlemin Bir Tokat Gibi
Bir cehennem ateşi içim, yanıyor.
Lâvlara düşmüş bedenim, kavruluyor.
Ya kalbimde ki ateş, ne halde...
Beni eritecek, gelmezsen sevginle.
Bir duygu var içimde çağlayıp duruyor.
Sevgiye kanat açmış gönlüm artık ağlıyor.
Hasretle, özlemle yoruldu bu yürek,
Ya seninle ya da sensiz geçecek bu süreç.
Hoşgeldin sonbahar, hoşgeldin hüzün.
İçimi saran kasvet, seninle dağılmaz ki.
Daha çok hüzün, sayende hep ben de.
Güneş açsın artık bahar gelsin yine.
Özlemin bir tokat gibi, hep yüreğimde.
Kaktüs gibi hasretin, batıyor hep tenime.
Dudaklarımda ki öpücüğün öldürüyor beni
Ya bakışın, mahvediyor ok gibi hep içimde.
Menekşen bahçe de seni beklemekte.
Donacaksın diyorlar giremiyorum içeriye.
Nezaman gelirsen beklediğim o yere.
Bak o zaman bendeki zevke, keyfe.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:56 PM
Özlemle Yaşamakta Güzel
Bir deli ırmak gibi, ben de taştım bak şimdi.
Yaşadığımız aşk bizi aştı yalnız kalamıyoruz ki.
Gözlerinde ki ışık kalbime hançer saplanır gibi.
Yaralı gönlüm iyileşmiyor aşkına muhtaç bil ki.
Sabahlar akşamların peşinde, ben ise senin.
Dakikalar saatleri kovalıyor nezaman bitecekse.
Bitmez sevdiğim bitmez çünki,aşk bizler de.
Kalbimiz dopdolu bedenimiz ise, hep istekte.
Gelmelerin güzel de gitmelerin zor geliyor bana.
Arkandan bakarken gözyaşlarım senin yoluna.
Özlemlerim tusinami oldu alıyorlar beni bağrına.
Kirpiklerim hep ıslak kalbim ise, hep yasta.
Bir rüya gibi, uyansam belki olmayacaksın yanımda.
Yok uyanmıyayım bu aşk herşeye değer yaşantımda.
Seni kaybetmek istemem herzaman ömrüm oldukça.
Hep birlikte olmalıyız yaşadığımız her anımızda.
Hasretle iç içe yaşamaktan bıktım uğramasın bana.
Seni hiçbirşeye değişmem kalbimde sen varsın ya.
Sevmiyorum *******i, sabah olmak bilmiyor hayatımda.
Olsun özlemle yaşamakta güzel, kalbimde sen oldukça.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:57 PM
Özlemler Kelepçem
Bıraktın gittin beni, arkandan bakakaldım.
Sevdan içimde, özlemler de kelepçem şimdi.
Hapishane evim, dört duvar içinde günlerim.
Ağlama duvarı her sayfam, renklerden ise kırmızı.
Aslında yeşili severdim senin gözlerin gibi.
Yeşerdim sana, ama bak şimdi kırmızıya esirim.
Çaresizlik hep benimle,hasretin ise içimde gizli.
Kovalasam da gitmiyor ben den ne istiyor ki.
Sensizlik vurdu beni, kurşun dan da beter şimdi.
Beklemekle mi geçecek ömrüm, bu esaret biter mi.
Tuz bastım yüreğime, yokluğun ise her an içimde.
Kavuştuğum anda kaybediyorum seni,tutamıyorum ki.
Kahrolası ayrılık, yakacak mı hep yüreğimi.
Berbat gönlüm, hüzünlemi kaplayacak gözlerimi.
Gücüm tükeniyor yavaş yavaş istiyorum sevdiğimi.
Bu sevda fazla bana, yoruyor artık kalbimi.
Gökyüzün de kutup yıldızını hediye etmiştin bana.
Sen de yıldızımsın benim, uzanamadığım, erişemediğim.
Aslında benimsin, ama avuçlarımdan yıldız gibi kayan.
Bir kalsan hiç gitmesen avuçlarım da hapis etsem seni.
Yollarım buram buram hasret kokuyor sevdam da.
Leylân oldum sevdiğim, özlemler kelepçem sana.
Sensizlik ateş yüreğimde,yakıyor içimi güneş gibi.
Bu özlem bitmez sen, ben ve aşkımız hep yaşadıkça.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:57 PM
Özlemler Yaksın Yüreğimizi
birgün anlayacaksın
seni neden bukadar çok sevdiğimi.
özlemler denizinde boğulup,
neden ölmediğimi.
bir dünya yarattım
seni ve beni içine alan.
aşk egemenlğinde,
aç gönlümüzü doyuran.
birtürlü dinmeyen sızılarımızla,
dertlerin içinde kaybolduğumuz,
aşkımızla sarhoş gibi gezdiğimiz,
bir dünya.
sevgi esir almıştı bizi.
ruhumuz da çiçekler,
gönlümüz de baharı yaşatıyordu
sevdikçe..
az kalmıştı güneşle denizin
öpüşmesine.
gündüz karanlığa esir olacaktı
yavaş yavaş.
biz iki arkadaş, iki dost ve iki sevgili.
bunları hep yaşattın bana.
ve aşık oldum ilk o yerde sana.
sevdan ruhum da aşkın ise,
damarlarım da.
seni hep seveceğim yaşadıkça.
hep böyle kal sevdiğim.
özlemler yaksın yüreğimizi
hasretler kavursun bedenimizi.
susuz kalmasın dudaklarımız
hep bulsun birbirini.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:57 PM
Özlenmediğini Sanma Ben Hep Seninleyim
Bir güneş gibi süzülerek geldin yanıma,
Olmazları yok ettin sevginle, hayatımda.
Mutluluk varsa, o da sensin sevdiğim,
Ağladığıma bakma ben hep seninleyim.
Çılgınlıklar diz boyu, meftun yüreğimizde,
Şaşkın ördek gibi kalıyoruz hep seninle,
Acele işe karışan şeytan, artık yok işte,
Ayrıldığımı sanma ben hep seninleyim.
Pembe rüyaydı seninle olmak sanki.
Dokunuşların ruhumda, yüreğimde gizli.
Göz açıp kapayana kadar, yoksun şimdi.
Aldırmadığımı sanma ben hep seninleyim.
Yanan yüreğimi bırakmadın geldin yanıma.
Ateşler sönmedi aşkla, delice yaksanda,
Artık sensizliğe, çaresizliğe son sözüm,
Yalvarmadığıma bakma ben hep seninleyim.
Baktığım heryerde sen varsın karşımda,
Öpüşlerinin izi kaldı hâlâ dudaklarımda,
Gözlerin ise gözlerimde, tutuklu şu anda,
Özlenmediğini sanma ben hep seninleyim.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:57 PM
Papatya Tarlası
güneş pencereden mağrur bir şekilde,
giriyor içeri.
sevinç kaplıyor bir anda içimi,
dalıyorum düşüncelere.
güneş içimi ısıtıyor
aşkınsa yakıyor beni.
papatya tarlasında koştuğumuz günler,
hep aklımda..
el ele bıkmadan yorulmadan koştuğumuz,
yorulduğumuz da papatyaların üzerine,
uzandığımız.
nekadar değişik gelmişti
gökyüzünün mavisi bile o an.
kimsenin olmadığı,
sen ve ben papatya tarlasında.
ikimiz, aşkımız ve bitmeyen sevgimiz..
bir kucak dolusu papatya,
toplayıp vermiştin bana.
papatyaları sevdiğimi biliyordun.
benzetiyordun hep bana.
baktığın papatya falında ise,
seni sevdiğim çıkıyordu.
ikimiz de çok mutluyduk birlikte
bir haberle gittin çok uzaklara,
istemiyerekte olsa.
aklımda yine papatya tarlası ve hayallerimiz.
bazen tek başına toplarım papatyaları..
gözümün önünde sen ve bedenlerimiz birlikte.
gözyaşlarım ıslatıyor solduruyor papatyaları..
ama bizim aşkımız, solmayacak hiçbirzaman.
ruhlarımız papatya tarlasında,
el ele dolaşacak.
her papatya açtığında sevgimiz,
yeniden büyüyecek.
sana olan sevgim hiç bitmeyecek
seninle yeşerecek..
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:57 PM
Pembe Bir Rüyaydı-Hikaye
Yalnız limandı kendisi. Hep öyle düşünürdü. Ama hâlâ yalnızlığı sindirememişti içine. Ömrünce ne annesinin ne de babasının yüzünü görmüştü. Hayatı bomboş, aşksız ve sevgisiz geçmişti. Yine oturmuştu denizin kenarına, bir şişe rakı ve mezesi de yanında.
-İşte benim arkadaşım. İşte benim dostum bunlar diyordu Bora. Ah ulen ah kadere bak. Millet karısının yanında sabahlıyor. Biz ise orda burda sürünüyoruz. İki laf edecek kimse de yok. Yanmışsın sen oğlum ahh yanmışsın. Yaş oldu kırk
bir hatunda yolunu şaşırıp beni bulamadı.
Böyle diye diye dertleniyordu. Hayat acımasızdı. Vur abalıya gibi vurmuştu Bora'ya. Nereye gitse iş bulamamış bir de doğru düzgün kıyafeti olmadığı için aşağılanmıştı hep.
-Denizden bir deniz kızı çıksa, biraz dertleşsek konuşsak. Yaa ben kendi kendime konuşur oldum. Delireceğim nerdeyse. Bora aklını başına al kafayı yiyeceksin sonunda. Geç oldu kalkayım sarayıma gidip yatayım.
Sarayım dediği, ufak bir odalı kulübeydi. Anne ve babası burada yaşıyordu birzamanlar. Öldüklerin de beş yaşındaydı Bora. Kimsesi de yoktu. Orda burda çalışarak ufacık yaşta ekmeğini çıkarmaya çalışıyordu. Muhtarın teşvikiyle zorla ortaokulu bitirmişti. Yardımlarla önlüğü ve kitapları alınır bir yandan çalışır bir yandan okumaya gayret gösterirdi. Düşüne düşüne kulübeye gelmişti. Alelacele elini yüzünü yıkadı. Odaya girdiğinde, yatakta güzel bir kız uzanmış ona bakıyordu. Gördüğüne inanamadı gözlerini oğuşturdu. Kız yatakta uzanmış Bora'ya bakıyordu. Şaşkındı. hayatında evine komşulardan başka yabancı girmemişti.
-Sen de kimsin.
-Yalnız sıkılıyorum dedin sesini duydum. Ben de geldim.
-Ama seni tanımıyorum. Kimi kimsen yok mu bekâr adamın evinde ne arıyorsun sen. Vallahi çok da güzelsin. Elimden bir kaza çıkacak. Sen en iyisi bir an önce git.
-Tamam gideceğim. Zaten fazla da kalamam. Sana bir öğüdüm var. Eğer beni dinlersen senin için hayırlı olacak.
-Allah Allah neymiş o.
-Bir an önce İstnbul'a git. Senin kısmetin orda. Burda kalırsan bu yaşadığın gibi, bu ev de ölüverirsin. Arayanın da yok zaten.
-Kızım ben İstanbul falan bilmem. ne yapacağım koca şehirde.
-Akıllı olursan karşına çıkan ilk kısmetini kaçırma.
-Ne demek bu şimdi.
-Unutma karşına çıkacak ilk kısmet. Onu kaçırırsan hayatın burdan da beter olur orada,
der demez kayboldu.
-Nereye kayboldu güzel kız, negüzel laflıyorduk.
Öf yaa bıktım yalnızlıktan. Yarın sabah erkenden çıkacağım yola. Hay Allah fazla param da yok.
Neyse canım yoldan ne geçerse binerim.
Alkolünde tesiriyle sızıp kalmıştı yatakta.
Sabah olmuş horozların sesiyle uyanmıştı.
-Ben ne yapacaktım. Tabi ya İstanbula gidecektim. Ne işim var benim orada. Boşverr orada da ölmeyecekmiyim. Ama ya güzel bir hatun bulur evlenirsem. Çocuklar ve harika bir yaşam. Tamam arkadaş geliyorum İstanbul'a.
Yolda gelen geçen vasıtaya el ediyordu. Birtürlü duran da yoktu.
-Geri mi dönsem acaba. Boşver ya çıktım birkere yola.
Bir kamyon durmuştu önünde aceleyle bindi.
-Merhaba arkadaş.
-Merhaba abi.
Kamyon şöförü genç biriydi.
-Nereye yolculuk.
-İstanbul'a
-Ne işin var büyük şehirde. Kimin kimsen var mı orada.
-Yokkk.
-Ne işin var abi bilmediğin yerde.
-Ne bileyim çıktım yola birkere. Olmazsa dönerim.
-Sen nereye gidiyorsun.
-Ben de İstanbul'a gidiyorum. Mal alıp tekrar döneceğim. Bak abi işin rast gitmez geri dönmek istersen, seni indirdiğim yerde iki gün sonra bekleyeceğim. Sabah altıda orda ol. Geri getiririm seni.
-Sağol can yaa harika.
Konuşa konuşa İstanbul'a gelmişlerdi. Harem de indirmişti Bora'yı. Bin kere de tembih etmişti.
-Abi ben iki gün sonra buradan kalkacağım. Unutma tamam mı.
-Tamam tamam hadi görüşemezsek helal et hakkını.
-Helal olsun abi.
Ayrılmışlardı. Bora gemiye bindi Eminönün de indi vapurdan.
-Yaa ne yapacağım ben şimdi. Kalacak yerim yok. Ne yapacağım ben diye dalgın dalgın yürürken yanlışlıkla caddenin ortasında buldu kendini.
Şöförler bağıra bağıra küfrediyorlardı. Şaşkındı.
Yolun karşısına bir geçsem diye düşünürken aniden gelen bir arabanın kendisine çarpmasıyla kendini yerde buldu. Araba ani fren yaptı ve durdu.
Bora ne yapacağını bilemiyordu. Arabalar vızır vızır etrafından geçiyordu. Bir bayan sesiyle kafasını kaldırdı.
-Birşeyiniz var mı beyfendi.
-Allah Allah beyfendi diyor bana. Beyfendilik halim mi var acaba. Aslında bayramlığını girip gelmişti İstanbu'a. Senelerdir giyiyordu ama yeni gibi duruyordu. Aslında kendisini de yakışıklı buluyordu.
-Efendim.
-Beyfendi sizi arabaya götüreyim. Hemen hastaneye götüreceğim sizi.
-Birşeyim yok hanfendi.
-Olmaz hemen benimle geliyorsunuz.
Birden yatakta bulduğu güzel kızın sözleri aklına geldi. Önüne çıkan ilk kısmetini kaçırma.
-Tamam hanfendi gidelim.
Birlikte arabaya bindiler. Kadın varlıklı birine benziyordu. Araba kendisinindi. Ve kıyafeti harikaydı. Üstelik çok da güzeldi.
-Benim adım Bora Hanfendi.
-Benimki de Filiz.
-Filiz Hanım benim birşeyim yok. Lütfen hastaneye gitmeyelim. Kendinizi de üzmeyin. Ben yeni geldim İstanbul'a. Bilmediğim bir şehir. Hata ben de.
-Peki ozaman bu akşam benim misafirim olacaksınız. Eğer bir rahatsızlığınız olursa sizi hastaneye götüreceğim.
-Aman efendim size yük olmak istemem.
-Hayır olmaz. Lütfen şimdi bir yere yemeğe gidelim.
-Ama yemeğin karşılığını ödeyecek param yok benim.
-Filiz şöyle bir Bora'ya baktı. Yemeğe ben götürüyorum sizi. Baksanıza yeni gelmişsiniz ve bilmediğiniz bir şehirdesiniz.
-Peki nasıl isterseniz.
Bir kebapçıya girmişlerdi. Aslında Bora da çok acıkmıştı. Ama kibar olmalıyım diye düşünüyordu. Yavaş yavaş Filiz hanıma eşlik etti. Göz ucuyla Filiz de Bora'ya bakıyordu.
-Harika biri. İstanbul da neden böyle biriyle karşılaşmadım ki. Şansa bak kaza yapacağım tuttu.
Yemek bitmişti.
-Gidiyoruz Bora Bey
-Ben gelmesem. İnanın size yük olmak istemem.
-Lütfen ben istiyorum.
Birşey diyemeden razı olmuştu kaderine. Bir de o güzel kızın, kısmetin İstanbul da demesi aklından çıkmıyordu.
Yeşilyurt'ta harika bir evin önünde durdular. Bora şaşkındı.
-Negüzel bir yer burası.
-Gerçekten harikadır. Bora bey eve buyrun. Kapıyı hizmetçi açmıştı.
-Filiz hanım eşiniz ne der ki. Yakışır mı benim sizinle gelmem.
-Eşim yok. On sene önce vefat etti. Bir kızım var. O da yurt dışında. Siz rahatınıza bakın. Ben odanızı hazırlatacağım. Yorgunsunuzdur.
Evet çok yorgundu Bora. Başını yastığa koyar koymaz da uyudu.
Sabah olmuştu. Bora gözünü açtı.
-Nerdeyim ben. Hay Allah sahi ya Filiz hanımın evindeyim. Saatine şöyle bir baktı. Aaa saat oniki olmuş. Ben hiç bu saate kadar yatarmıydım.
Hemen elbiselerini giydi. Merdivenlerden aşağıya doğru inmeye başladı. Birden karşısına evin hizmetçisi çıktı.
-Beyfendi sizi hanım bahçede bekliyor.
-Peki gidiyorum şimdi.
Bahçeye çıktı. Harika bir havuz ve Filiz hanım havuz da yüzüyordu.
-Merhaba Bora bey.
-Merhaba Filiz hanım.
-Sizi uyandırmadım. Şimdi Aysel kahvaltı hazırlar size.
-Aysel elinde tepsilerle donatmıştı masayı.
-Buyrun efendim.
-Teşekkürler. Dili tutulmuştu sanki Bora'nın. Rüyadamıyım ben diye düşündü. Hayır değil tabi.
Filiz hanım da havuzdan çıkmış Bora'nın yanına oturmuştu.
-İstanbul da ne yapmayı düşünüyorsunuz.
-Vallahi bilmiyorum. Ben motorla balığa çıkan biriyim. Tabi elimden herşey gelir marangozluk gibi.
-Tamam o zaman bugün motorla balığa çıkalım. Yakaladığımız balıklar taze taze, harika birşey.
-Filiz hanım ben size yük olmak istemem. Ne yükü olur mu. Ben de yalnız biriyim. Evime neşe getirdiniz.
Şöyle bir baktı Filiz hanıma, harika bir kadındı.
-Benim iş aramam gerek.
-İşe ne gerek bakın benim bir şöföre bir de bana eşlik edecek arkadaşa ihtiyacım var.
Ben cennettemiyim acaba diye düşündü Bora.
-Peki nasıl isterseniz.
-Size evin arka kısmındaki bahçe katı hazırlatacağım. Orada kalırsınız. Akşama doğru balığa çıkıyoruz deği mi.
-Tabii nasıl isterseniz.
Mutluydu Bora. Yatacak yeri ve işi olmuştu. Filizi de çok beğeniyordu. Ama yanında çalıştığı için yanlış yapmamalıyım diye düşünüyordu. Aradan aylar geçmişti. Bir akşam Filiz Bora'ya
-Hadi hazırlan bugün beni eğlenceli biryere götür olur mu.
-Nasıl isterseniz.
Karşılıklı oturmuşlardı tavernada. İçkilerini yudumluyorlardı. İçki Filiz'e dokunmuştu.
-Bora ben sen den çok hoşlanıyorum. ya sen.
-Ben mi. Ne demeliydi. Bilemiyordu. O da hoşlanıyordu Filiz den Bunca sene hayatı yalnız ve kadınsız geçmişti. Bıkmıştı yalnızlıktan.
-Ben de siz den hoşlanıyorum. Okadar güzelsiniz ki. Ama ben size lâyık değilim ki.
-Olur mu öyle şey. Ben senin gibi birini hiç tanımadım. Seni seviyorum Bora ve seninle evlenmek istiyorum.
-Evlenmek mi. Benim gibi birinle ve hiçbirşeyi olmayan biriyle.
-Ne önemi var ki. Senin varlığın bana yeter. Bizim hiçbirşeye ihtiyacımız yok canım. Hayatımın geri kalanını benimle geçir yeter.
-Ya kızınız. O ne der ki.
-Kızım karışmaz bana. Hadi cevap ver. Evlenirmisin benimle.
-Doğruyu söylemek gerekirse ben de seviyorum seni.
Birden aklına güzel kız geldi. Senin kımetin İstanbul da. Sakın kısmetini tepme sözü kulaklarında çınladı.
-Tamam canım. Evlenelim. Seni mutlu edeceğim. Aradan iki sene geçmişti. Harika bir tablo sergileniyordu bahçede. Bir yaşında ki oğulları Tayfun bahçe de yürümeye çalışıyordu.
-Hadi oğlum gel babana. Annesi bak nasıl geliyor aslan oğlum.
Çok mutluydu Bora'da Filiz'de. Mutluluğu karşısına, İstanbul'da çıkmıştı Bora'nın. İyi ki burdayım. İyi ki sizlerleyim. İkinizi de çok seviyorum. Allah gülmüştü Bora'nın yüzüne, karşısına Filiz'i çıkarmıştı.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:58 PM
Peri Olsaydım
peri olsaydım hayallerim de,
bir dünya kursaydım bulutların üzerinde,
bazende uyusaydım ağaçların en tepesin de.
dünyayı toz pembe göstermek için,
yardımcı olsaydım herkese.
mutlu etseydim onları,
sevdiklerine kavuştursaydım aşıkları,
merhamet verseydim kötü kişilerin
kalplerine.
bir düzene soksaydım çekilmez olan
şu hayatı.
barış hakim olsaydı bütün dünyaya.
sabahları, günaydın demeyi,
yaşlılara karşı, öğretseydim saygıyı.
bir peri olsaydım eğer,
gökyüzünde uçar.. uçardım.
misafir olurdum her kapıya,
izin vermezdim acılara.
derman olurdum dertten yananlara.
tabi bunlar benim hayallerim.
ama mutluluğun tek anahtarı,
İyilik etmektir düşüncem de.
İyilik eden insan,
kendini mutlu eder herzaman.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:58 PM
Prangalı Dede (Ali Dede)
Bir adamın rüyasına girdi bir gece.
Yattığı yeri söyledi...bulsun diye.
Adam şaşkındı anlam veremiyordu kendince.
Aslında inanmıyordu olabilir miydi bir bilmece.
Sabah telaşlıydı eli ayağına dolaşmıştı sanki.
Haber verdi konu komşuya anlattı hikayeyi.
Güldü geçti arkadaşları güldüler tabi ki.
Bir rüyaydı işte,, gerçek olabilir miydi.
Birlikte indiler sabırsızlıkla deniz kenarına.
Gözlerine inanamadılar yatıyordu meftâ.
Tir tir titriyorlardı ne yapacaklardı şimdi.
Elleri ayakları prangalı, genç biriydi.
İsmi Ali diyordu adam, rüyamda ki gibi.
Meftânın yüzündeydi çektiği acı izleri.
Çukur kazdılar gömmek için acele acele.
Prangaları çözemediler çözülmüyordu ki.
Öylece gömdüler bulunduğu yerin yakınına.
O sene üzüm bağların da bir bereket bir bereket.
İnsanlar şaşkındı Ali dede de himmet.
O da bulmuştu yerini belki de burasıydı kısmet.
Avşa adası Türkeli köyün de yatıyor şimdi.
Ziyarete açık, kimler gelmiyor ki.
Her sene uğramadan dönmem evime.
Himmetini de çok gördüm Allahın izniyle
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:58 PM
Razıyım Cezama Senden Gelen Aşka-Deneme
Doyamadım sevdiğim, sevmelere doyamadım seni,
Tek dileğim vardı delice sevmendi onu da beceremedin demek ki.
Tek arzum vardı seninle yaşlanmak, o da mazide kaldı şimdi,
İçinde birazcık duygun olsaydı anlardın ne demek istediğimi,
Belki de çok sevdim rahatsız etti duygularım seni,
Tek hatam bu muydu..sevmek, hatalıyım o zaman, sen de afet beni.
Sevmekten vazgeçmeyeceğim boşuna bekleme, hep seveceğim seni.
Adalardı aşk bahçemiz, mimozalar kokuyordu her yer sen gibi,
Yüreğimde tüketmiştim sevgini, nefesinde kaybetmiştim kendimi,
Bağırıyorduk masmavi Marmarada sevdiğimizi, martılar coşuyordu.
Deniz köpük köpük sanki bir aşk şarkısı çalıyordu.
Öyle birleşmişti ki bedenlerimiz, tek vucuda sığmıştı yüreklerimiz.
Gemi deniz de süzülerek gidiyor korkunç dalgalara meydan okuyordu.
Yıldırımlar düşse umursamıyor yalnızca seviyorduk birbirimizi.
Bukadar sevmek iyi değildi bebeğim, herzaman korkuyordum kaybetmekten seni,
Ama biliyordum kaybetmeyecektik birbirimizi, bizi ayıracak olan ancak ölümdü.
Seviyorum seni, binlerce kez söylesem bıkmayacağım söylemekten bu iki kelimeyi,
Yüreğimden kimse atamaz sevgini, sen istemesen bile seviyorum seni.
Bir merhabayla başlamıştı aşkımız, tutsak olmuştuk birbirimize,
Herkes imrenmişti içimizde yaşattığımız bitmeyen sevgiye,
Herkes kıskanmıştı böyle aşkı, yaşayamadıkları için delicesine.
Sen benimdin tek varlığım, herşeyim, üzerine titrediğim çocuğum gibi sevdiğim.
Sen canıma can katan sevdamdın ilk aşkım, son sevdiğim ne söylesem azdır sana,
Ruhuma işledin bir an bile çıkmadın aklımdan, hayallerimde bile yaşattığım,
sevdim seni çok sevdim canım, hala da çok seviyorum inan bana,
Aklım sen de varlığın benimle, sanma ki tükenecek bu aşk ben de.
Sen hep yaşayacaksın ayrılığın adını yazmıyacağım kalbime,
Hiçbirzaman da ayılık uğramayacak seni yüreğimde taşıdığım günlerde.
Düşünüyorum da senli anlar yetiyor bana, seven ne ister başka,
Sevilmesem de sevgi örümceklendi bedenimde, bir ağ ördü baştanbaşa,
Belki dinmeyen acım var olsun sevgini düşündükçe acımda azalıyor inan.
Ben zaten alışığım sensizliğe, sensizliğin koymuyor artık bana,
Öyle varsın ki içimde, inanıyorum sen bile şaşarsın bende ki aşka,
Yokluğunda sevgiliyi sevmek, içinde yaşatıp her an onunla olmak,
Herkes yaşar mı bu duyguyu, bimiyorum sevgili, ama ben yaşıyorum.
Sakın seni unutacağımı sanıp sevinme, bu konu da mutlu edemem seni,
Tüm aşkımı ayaklarına, güllerle dökerim ama, seni unutamam boşuna bekleme.
Ben sevdim mi yürekten severim umutsuzluğumda, yokluğunda yine severim.
Sevmesen de sevgim bitmez sana, son yolculuğuma kadar taşır yine severim.
İnim inim inliyor yüreğim, sızım sızım sızlıyor bedenim, ama seni hep seveceğim.
Bitmeyen özlemin ruhumda, hasretinle yanan kalbim, yakıyor bedenimi biriciğim.
Tek suçum sevmekti bu da bana cezaydı razıyım cezama, sen den gelen aşka.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:58 PM
Ruh Çağırma Seansı-Hikaye
-Serap, Selma ve Ayşe iyi geçinen üç arkadaştılar. Bütün dertlerini paylaşırlar,çoğunlukla günlerini birlikte geçirirlerdi. Bu ara ruh çağırma seanslarına merak sarmışlardı. Birlikte olduğu zamanlar yuvarlak masanın
etrafınd ruh çağırırlardı. Hem korkudan titrerler, hemde gelen ruha birsürü
soru sorarlardı. Fincanın sağa, sola gitmesiyle, pür dikkat fincanı izlerlerdi.
-Çoğunluklada Selma'nın evi müsahit olurdu.Birgün yine böyle bir günün
akşamıydı. Selma'nın anne ve babası erken yatmıştı. Selma salonda yanlız,
müzik dinliyordu. Birden sağa doğru aniden başını çevirdi. Karşısında beyazlar içinde duran bir erkek gördü.Kafasını tekrar sola döndürdü. Nerdeyse bayılacaktı. Bu görüntüye bir anlam veremedi. Ertesi gün arkadaşlarına, gördüğü ruhtan bahsediyordu. Üç arkadaşta korkmuştu.
Birdaha ruh çağırmamaya karar erdiler. Ama Selma evinde değişik olaylarla karşılaşmaya başlamıştı.Yürürken aniden karşısında sarı bir kedi beliriyor ve kayboluyor. Diğer birgün beyaz bir köpek ona bakıyor. Bazen
halı yerden kalkıyor. Evde ona kızan biri olursa başına değişik olaylar geliyordu. O gördüğü kişi de evde dolaşmaya başlamıştı. Önceleri çok korkuyordu. Ama bu duruma da alışmıştı. Arkadaşlarına anlattığı zamanda ise onların kireç gibi, yüzleriyle karşılaşıyordu. Selma nekadar ruha alışsa
yinede korkuyordu. Bir gece oturdu. Nekadar dua varsa okudu. Allah'a
yalvardı. Ruhun evinden gitmesini istedi. Saat gece bir olmuştu. Yattığı yerden dua okuyordu. Dışardan bir kedi sesi geliyordu. Dikkat kesilip dinledi.Aslında kedi miyavlaması gibi, Selma'nın ismi söyleniyordu.Selma
yine beni evine al diye ağlıyordu. Bir müddet dinledi ve uykuya daldı.
-Ertesi gün herşey normale dönmüştü. Birdahada böyle bir görüntüyle karşılaşmadı. Arkadaşlarıyla da ruh çağırmayacaklarına tövbe ettiler.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:58 PM
Ruhum Seni Bekleyecek Sevdiğim
bir sayfa açıldı önümde.
geçmiş anılar döküldü yaprak gibi,
hayallerle.
bazıları sevindirdi bazıları da üzdü
nedense.
hayallerde kalan mâzi yine taptaze,
gözlerimde..
bir yaz günüydü tanımıştım seni.
ilk gözlerinde tatmıştım aşkı, sevgiyi.
sevmiştim deli gibi..
köle olmuştum kalbine,
yanmıştım öyle yanmıştım ki.
bir görseydin halimi.
bende ki beni bir bilseydin.
görmediğimde ağlar,
hasrete yenik düşerdi kalbim.
gördüğümde mutluluğum sendin
sevgilim.
günlerimiz ayrı, sorunlarımız çok,
kavuşmamız zordu belki.
ama mutluyum şimdi, sen benimsin.
tek sevdiğim biricik eşimsin.
gönlümde yıkılmayan tâht kurdun.
aşığım sana yüreğimde ki aşkla,
seviyorum seni,
sende ki beni. aşkını, sevgini,
ben de kalan herşeyini..
gittiğinde aklım sen de kalıyor inan.
gözlerin, ellerin en sevdiğim yerin,
bir de kalbin..
o sende ki yürek var ya bebeğim,
ömrümü versem az gelir sana.
kutup yıldızını vermiştin bir pazar günü.
hep ışıl ışıl dı gökyüzünde yüzün gibi.
sevdamızı yansıtıyordu sanki dünyaya.
mutluluğumuzu perçimliyordu hayata.
birgün sen den önce gidersem
bu yaşamdan.
varlığım bedenini süsleyecek.
ruhumsa dopdolu olacak seninle.
bu aşk bitmeyecek
gittiğim yere de gelecek benimle.
ölümsüzlüğü yaşadığım o yerde,
ruhum seni bekleyecek sevdiğim.
çünki sen benimsin.
mağrur bakışınla, güzel yüreğinle,
hep benim.
bir ömrüm değil, bin ömrüm olsa,
o da senin.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:58 PM
Ruhuma İşleyen Aşkın
gökyüzünden düşen bir yıldız gibi,
düştün yüreğime.
yaktın yıktın mahvettin beni,
bu sevgiyle.
aklım, fikrim hep seninle nedense.
kalbimde ki sızı diner mi sensizlikte.
yağmursuz çiçek büyümez toprakta.
güneşsiz hayat olur mu bu dünya da.
sen de doğdun yüreğime bu aşkla.
bitmeyecek sevgin hiç yaşamımda.
ruhum çiçeklerle döşenmiş bir köşk.
güller, papatyalar ve lâlelerle
mutluluğum.
mis gibi kokularıyla arzularım,
bu sevdayla.
bir yanım sen de.
diğer bir yanın ben de.
ruhuma işleyen aşkın ise, hep içimde.
cennetimiz bizim yüreğimizde
coşan şelâleler gibi sevgimiz de.
özlemler ise gözlerimiz de.
tutkuyla bağlı yüreklerimizde.
.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:58 PM
Ruhumdaki Sızı Dinmiyor Babam
ağlıyorum arkandan,
coşuyor gözyaşlarım durmuyor babam.
öksüz yüreğim, bu bayramda sevgine hasret,
oysa hiç ayrılmayacaktık seninle,
hep oturacaktık el ele,
kader bu aldı seni benden,
ruhumda ki sızı dinmiyor babam.
tek arkadaşım, sırdaşım, herşeyimdin.
pozitif enerjinle ruhumun neşesiydin.
ışıklar söndü yanmıyor artık babam,
göşyaşlarım, birtürlü dinmiyor babam.
bir sonbahardı hazanı yağdırdı yüreğime,
günlerimi acılara boğdu hüznü doldurdu
bedenime,
hayalin hep benimle, mutlu günlerimizle..
geldim mezarının başındayım işte,
sesin kulağımda yüreğimdeki sevginle,
babacığım kalk artık ben geldim yine.
hadi gidelim evimize bırakma beni sensizliğe,
seni çok seviyorum yüreğim ateşlerde,
özlemlerdeki alev kavurdu beni, bu bayramda.
acıma acı kattı yokluğunla,
resmin kaldı hatıra yalnızca bana,
birde mutlulukla geçen günler arkada
geçer mi bu günler sensiz,
dolar mı mutluluk gönlüme sevgisiz
mis gibi baba kokunu özledim.
sarılışını güzel sözlerini özledim.
bazen rüyalarımda görüyorum seni,
gitme diye bağırıyorum bırakıyorsun beni,
nezaman dinecek gözyaşlarım,
nezaman bitecek özlemim, hasretim.
biliyorum birgün kavuşacağım seninle,
yine dizinin dibinde boynuna sarılacağım
sevgiyle,
öpücüklere boğacağım o güzel yüzünü,
o zaman bırakmayacaksın beni,
bende bırakmayacağım babam,
bırakmayacağım seni.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:58 PM
Rüyalar Gerçek Olsa-Makale
Rüyalara inanmazdım. hep çıkmaz diye düşünürdüm. Oysa hayallerimiz farklıydı rüyalardan. Hayaller hep istediklerimizin olması yönünde kurulan kurgulardı. Rüyalar ise çıkacağına inanılmayan beynimizin ürettiği bir filmdi.
Evet bazen öyle yaşıyoruz ki rüyalarımızı gerçek gibi.. Bazen mutlu olarak uyandığımız ve ağlayarak uyandığımız olmuyor mu hiç. Yaşamımda çok karşılaşmışımdır ağlayarak uyandığıma. Üstelik gözümde iki damla yaş.
Rüyalar çıkar mı? Bazen çıkıyor. Ben rüyamın aynısını yaşadım. Ve gittiğim yeri hiç yadırgamadım. Bilinçlice dolaştım. Elimle koyduğum gibi her yeri de buldum. İlginç değil mi? Bence de. Bazen imkansızlıklar hayatımızda rol oynuyor. Kaç kişi yaşamıştır acaba gördüğü rüyanın aynısını yaşamayı?
Eski çağlardan beri, insanların gördüğü rüyalara, ilkel toplumlar çok önem vermiştir. Rüyaların tanrılar tarafından, bir armağan veya ceza olarak verildiğine inanılmıştır. İlk rüya yorumculuğunun nezaman çıktığı da belli değildir. Ancak babil kâhinlerinin ün yaptığı tarihe geçmiştir. Eski Mısırlar, eski yunanlar ve araplar rüya yorumlarıyla ilgili kitaplar yazmışlardır.
Uyku, günlük çalismalardan yorgun düsen insan bedeninin ve sinirlerinin dinlenme zamanidir. Hayatımızın üçte biri uykuda geçer. Ünlü ruhbilimci Sigmund Freud'un da arastirmalarinin büyük bölümünü olusturan uyku sirasinda, kisinin bilinç altinda düsüncelerinin, özlemlerinin ya da isteklerinin bir film seridi gibi göz önünden geçtigi varsayilir ki buna Rüya adi verilir.
Freud'a göre bilincin gizledigi, tamamen sakladigi olgular ortaya çikabilmek için yol aramaktadir. Bunlardan bazilari da rüyalar haline girerek kendilerini gösterir. Freud'un yolunda ilerleyen doktorlar da günümüzde rüyalara önem verip, rüyalari bilimsel olarak açiklayarak hastalarini tedavi etmektedir.
Bazi soyut kavramlarin açiklamalari bilimsel bir zemine oturtularak ifade edilebildigi halde, rüya kavramini bu sekilde açiklamak pek mümkün görünmüyor. Ancak bunu bilimsel verilerle degil de, dinsel yönden açiklanabildiginde de bir baska soyut gerçektir. Bu açiklamaya göre ruh bedenden ayrildigi zaman, yasanan olaylarin tümüne rüya diyoruz.
Bilimadamlari rüyanin süresi üzerinde kesin bir sonuca varamamislardir. Bir kismi rüyalarin sadece birkaç saniye sürdügünü iddia ederken, diger bir kismi da saatlerce devam eden rüyalarin oldugu fikrindedir. Bu tartismalar sirasinda Dr. B. Klein adinda Amerikali bir bilimadami bir arastirmaya baslamis ve gönüllü olarak seçtigi kisileri hipnotize ederek uyutmaya baslamistir ve belli bir süre sonra uyandirip rüyalarini dinleyerek, bir rüyanin 20 saniyeyi geçmeyecek kadar kisa sürdügünü belirlemistir. Dr. Klein'in sürdürdügü bu arastirmanin sonunda en uzun rüyanin 90 saniyeyi geçmedigi ortaya çikmistir.
Olduğu gibi çıkan rüyalar, sezgisi kuvvetli kişilerin gördüğü rüyalardır. Bazıları gerçekten bizleri çok etkiler. ve günlerce düşünmemize neden olan rüyalar da vardır. Bir de kabus dediğimiz kişiyi aşırı etkileyen rüyalar vardır. Uyanmak istesekte uyanamayız. Çoğu insan sene de bir iki kez kabus görür.
Rüyalarında dualar okuduğu halde uyanamaz. Bazen de bağırarak uyanır. Çoğu zaman tesirinden kurtulamaz. Üstelik içine bir korku girer. Sanki her uyuduğunda kabus göreceğini sanır.
Bazen gizemi yaşarız rüyalarımızda, belki de mutlu oluruz çoğu zaman.
Özlemlerimizi ve gerçekleşmesini istediklerimizi görürüz rüyalarımızda...Bazen de deriz ki rüyalar gerçek olsa. Tüm güzel rüyalarınızın gerçek olması dileğiyle, sevgiyle kalın.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:58 PM
Rüyalarımdaki Sevgilim- Hikaye
Çocuk kaldırımın üzerinde avazı çıktığı kadar bağırıyor ve ağlıyordu.
Arzu tam apartmana girecekti merak etti çocuğun yanına geldi.
-Neden ağlıyorsun kızım?
Çocuk dört yaşındaydı.Konuşması hıçkırıklarıyla birbirine karışıyordu.
-Bu çocuklar beni oynatmıyor. Bana kızdılar.
Arzu şaşırmıştı. Çocuğun işaret ettiği yere baktı.onun yaşlarında iki çocuk
top oynuyordu.
-Hadi arkadaşlarının yanına gidelim dedi Arzu.
Çocuk bir yandan hıçkırıyor bir yandan da Arzu`nun elinden tutuyordu. Çocuklar Arzu`yu ve ağlıyan çocuğu görünce, yüzlerinde korku ifadesi belirdi.
- Biz birşey yapmadık teyze.
-Tamam birşey yapmadınız Arkadaşınızı da alın yanınıza birlikte oynayın.
-Tamam teyze. Hadi gel Ayşe birlikte oynuyalım.
Ayşe`nin ağlamaklı yüzü, artık gülüyordu. Arzu baktı herşey yolundaydı.
İşte yine evindeydi.
-Off yemek yap, bulaşık, ütü diyordu kendi kendine.
Eşinden ayrılalı bir sene olmuştu. Evliliği mutsuz geçmişti.Evlendiğine de
bin kere pişman olmuştu.
-Oh çok şükür yanlızım diyordu.
Ama bazen yanlızlıktan da sıkılıyordu. Evlilikten de korkmuştu doğrusu..
Gece olmuş, yatma zamanı gelmişti.Hergün aynı şey sabah iş, akşam
yatak.Sıkıldım diye bağırdı. Uyumalıyım diye düşündü. Sabah uyandığında
gözünün önüne gece gördüğü rüya geldi. Uzun boylu yakışıklı bir erkekti.
Arzu`ya kızıyordu.
-Yeter artık biraz da kendini düşün. Bu zamana kadar hep başkaları için yaşadın. Artık kendin için yaşa diyordu.
Arzu hıçkırıklara boğulmuştu.Ağlıyordu. Gözünde ki yaşları durduramıyordu.
Rüyada ki arkadaşı haklıydı. Hayatı boyunca herkese iyilik etmiş, Herzaman
da incinmiş ve karşılığında da kötülük görmüştü.
Giyinmeliydi.Canı kahvaltı etmekte istemiyordu. Arzu giyinip çıktı. Bütün gün
işten başını kaldıramamıştı.İşte akşam olmuştu. Çokta yorgun hissediyordu kendini. Ama rüyasında yine arkadaşıyla konuşacağını düşünüyor, içine bir huzur geliyordu. Evin yolunu tutmuştu. Yine kendi kendine düşünerek yürüyordu. Sevdiği bir erkeği, çocukları ve mutlu olsaydı.
-Ahh diye bir iç çekti. Sesi bayağı hızlı çıkmıştı. Sağına ve soluna baktı. Neyse kimse yoktu. Allah Allah bana neler oluyor.kendimi anlıyamıyorum artık diye düşündü. Evdeydi işte..Gece olmuştu.
-Yatmalıyım. İyiki varsın Ercan. Arkadaşının ismini Ercan koymuştu.
Rüyasındaydı işte..
-Elini ver dedi Ercan.
Arzu elini tuttu. Kendini Ercan`ın yanında mutlu ve huzurlu hissediyordu.
Uçuyorlardı. Evler altlarında kalmıştı.Bir dağın üzerine süzülerek indiler. Dağın
üzerinde, yeşilliklerin arasında yatıyorlardı. Birden Ercan ona doğru yan
döndü. ve Arzu`nun dudaklarına uzandı.
-Hayır.. yapamam dedi.
Arzu uyanmıştı. Kendini çok mutlu hissediyordu. keşke öpseydi beni diye
düşündü. Rüyasında ki Ercan`a aşık olmuştu.
-İmkansız olamaz diyordu.
Ama onu düşündüğünde bedenine bir huzur yayılıyordu.
-Ahh gerçek olsa keşke.
Günleri hep monoton geçiyordu. Yaşayacağı özel bir günü yoktu. Her gece
Ercan`la birlikte olabilmek için, zevkle yatağına giriyor ve uyuyordu.
İşte yine karşısındaydı.
-Ercan ben seni çok seviyorum. gerçek olsaydın beraber olsaydık.
Günlerimiz hep birlikte geçseydi diyordu Arzu..
-İmkansız Zaten benim de gitmem gerek. İznim bu kadar dedi.Ercan.
-Ne izni beni bırakamazsın. ben sensiz yapamam.
-Birgün gelecek çok mutlu olacaksın canım.bana inan. Sen herşeyin en güzeline layıksın. Gitmem gerek dedi ve kayboldu.
Arzu uyanmıştı. Ağlıyordu.Gözlerinin yaşı durmuyordu. Sevdiği birini kaybetmiş gibi içi acıyordu. Artık günleri mutsuz geçiyordu. Her gece Ercan`ı
görmek için yatıryordu.Ama nerde Ercan yoktu artık. Kendini iyice işlerine vermişti.Ardan altı ay geçmişti.
Monoton hayat onu sıkmıştı.
-Yeter artık bu gece yemeği dışarda lüks bir restaurantta yiyeceğim dedi.
-Şık olmalıyım.
Dolabı açtı. Hiç giymediği elbiselerine baktı.Güzel bir kıyafet bulmuştu
kendine..Hemen giyindi. makyajını yaptı. Çok güzel olmuştu. Bir taksi çağırdı.
Lüks bir restauranttaydı. Yanlız tek başına.. Hoşuna gitmiyordu. Garson
geldi. Menüye baktı. Kendine birşeyler söyledi.Birde şarap istedi. Bu gece
canı içmek istiyordu. O an karşısındaki masada oturan beyle göz göze geldi.
-Allah Allah yabancı gelmiyor. Nereden tanıyorum diye düşündü. Anımsayamadı. Şarabın yanına bir sigara yakmak için, çantasından paketi çıkardı. Paketten bir sigara aldı. O an kafasını kaldırdı. Adam karşısındaydı.
Elinde ki çakmağı Arzu`ya uzatıyordu. Arzu`nun sigarasını yaktı.
-Adım Ercan.
Birden Arzu`nun kafasında şimşekler çaktı.
-Ercan. Aaaa diye bir ses çıkardı.
-Tanışıyormuyuz? .
-Yok hayır.
-Oturabilirmiyim? Yanlız yenen yemeği sevmiyorum.
Arzu gözlerine inanamıyordu. Birşey de diyemiyordu. Ercan karşısındaydı.
onun da eşinden ayrıldığını öğrendi.
Arzu mutluydu.Ercan`la evlenmişti. Üstelik hamileydi.
-Ohh çok şükür.. Sevdiğim bir eşim ve doğacak bir çocuğum var.
Nasıl olmuştuda rüyasındaki Ercan karşısındaydı. Bir anlam veremiyordu.
Ve onunla evlenmişti. Çok mutluydu. Bu onda herzaman bir gizem olarak kalacaktı.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:58 PM
Sabahları Doğan Güneşim
*******ime dolarken nefesin,
meltem rüzgarı gibi esintisi,
hep içimde.
her soluk aldığım hava,
sen gibi benimle..
sarıyor bedenimi sevginle.
ruhumu okşayan sesin,
şen kahkahaların,
bir melodi sanki..
körkütük aşığım.
içmeden dolaşıyorum
sarhoş misali..
seni kimse sevemez
benim gibi.
biliyorsun öyle deği mi.
bu hayat ikimizin.
ölüm bile, ayıramıyacak bizi.
aşkına kucak açtı gönlüm.
iyi gün de kötü gün de.
ben kendimi
sana adadım
bitmeyen sevgimle.
sabahları doğan güneşim,
bahçem de solmayan,
çiçeğimsin.
sana olan aşkım
hiç bitmez ki.
baharım, alın yazım,
tek erkeğim.
hep sevginle yeşerecek,
özlem dolu bu yüreğim.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:59 PM
Sabır Taşı
insanların sabır taşı çatladı artık.
dayanma gücü de kalmadı.
her türlü üzüntü yordu beyinleri.
isyânkar ruhlu olduk milletçe.
yetsin artık gitsin bu kara bulutlar
üstümüzden.
yokluk bir yandan, mutsuzluksa bir yandan.
sabredecek güç de kalmadı.
insanca sevmeyi de unuttuk ülkemizde.
hayatı sevene de raslamıyorum artık.
sabır taşı çatladı şu aralar
bizlerde.
yeni yollar, yeni çareler arıyoruz.
kimse, kimseye de acımıyor
bu devirde.
büyük kaos yaşanıyor ülkemiz de.
insanların da içlerinde...
yaşam savaşı veriyor insan.
ayakta durmak için, güç sarfediyor.
ailesine bakacak insan da azaldı.
maneviyatı, maddiyat mahvetti.
sonunda da sabır taşını çatlattı.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:59 PM
Sabret Aşkım
aşkım, herşeyin zamanı var
diyorum.
ama aceleci huyundan
vazgeçiremiyorum.
hep istediğim olsun diyorsun.
seninle, bir türlü baş edemiyorum.
bu işin sonu,
ne olacak bilemiyorum.
bir türlü karar veremiyorum.
sabret aşkım, zamanı gelecek.
kötü günler,
birlikte bitecek.
senin kadar sabırsız biri olamaz.
herkes benim gibi de sabredemez.
yeter artık, huyun kurusun.
üstüme gelme inan,
unutulursun.
inletirim kötüdür benim de huyum.
sana söyleyeyim ben de buyum.
sabret aşkım, sana diyorum.
herşeyi mahvedeceksin
biliyorum.
sabredersen buluruz mutluluğu.
sabretmezsen
aşkımızın gelir sonu.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:59 PM
Sakın Gitme Kal Benimle-Deneme
Bir yangın vardı içimde.. Senelere, aylara, günlere bölünmüş. Her takvim yaprağından tek tek düşen sayfalar, özlemleri de körüklüyordu sanki. Mutluluk grevdeydi herhalde. Yüzünü bile göstermiyordu bana. Ayrılan bedenlerimizdi yalnızca. Yüreklerimiz yanıyordu sessizce bir kenarda. Gözyaşlarımız ise akıyordu içimize. Bir beden de iki candık. Bir set vardı önümüzde aşılması güç. Engeller ise k.d.v gibi önümüzde.
Sen ruhumda sönmeyen tek ateşimsin. Yaktıkça yaktın. Öyle yaktın ki birtanem, yüreğimle yalnız seni düşünür oldum şimdi. Yolları soktun araya,
yalnızlığı ise hayatıma.. Bir sen bir de şiirlerim var yaşamımda. Seni buluyorum dizelerde, hasretin özlemin daha da koyuyor yüreğime..
Bana söylediğin şarkıları özledim. Bana okuduğun şiirleri özledim. Ben var ya bebeğim, aslında seni çok özledim.
******* arkadaş, gündüzlerse sırdaşım oldu şimdi. Sevgin bazen yanardağlar gibi patlıyor yüreğimde. Özlemin dağları bile aşıyor. Sensizlikle savaş veriyorum sanki. Bitmek bilmeyen, tükenmeyen bir aşk, sonunda tüketecek beni ve seni. Yine resmin elimde, gözyaşlarıma hakim olamıyorum. Yağmur bir yandan, gözyaşlarım ise bir yandan. İkisi de yarışta sanki. Ama eminim yağmur bile başedemeyecek gözyaşlarımla. Üstelik yüreğimde ki ateşi de söndüremeyecek.
Sen canımsın. Dayanılmaz tutkularımla, esir yüreğimle, benim herşeyimsin.
Hayat bomboş sensizlikte.. Aşkımla, sevdamla yoluna bile aşık oldum yokluğunda. Hiçbirşeyi önemsemiyorum. Yeter ki sen ol yanımda. Yeter ki aşkın hep yaşasın yüreğimde. Mutluluk uzak bile olsa sen hep kal gönlümde.
Hep yaşa benliğimde. Sakın gitme kal benimle. Kal bebeğim sakın gitme.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:59 PM
Saklambaç
hadi, nerdeysen çık ortaya şimdi.
bak senin için, yumdum gözlerimi.
yeter artık güldür benim de yüzümü.
aşkımız, saklambaç oyununa döndü.
yakalarsam, öpeceğim seni.
arıyorum bulamıyorum..
nereye saklandın soruyorum.
bir görünüyorsun bir kayboluyorsun.
beni, yine çokk..şaşırtıyorsun.
sağımda yoksun solumda yoksun.
söyle bana, neredesin şimdi.
aşkından deliye döndüm.
bakıyorum, göremiyorum şimdi.
ama bulursam öpeceğim seni.
neden saklandın söyle bana.
aşkım mı ağır geldi sana.
eğer sevmekten vazgeçtiysen beni.
ben de aramıyayım, unutayım seni.
yoruldum artık aramaktan.
ya çık ortaya, ya da git hayatımdan.
bıktım artık,
bu saklambaç oyunundan..
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:59 PM
Sana Aşığım
şu an beni düşünüyorsun biliyorum
*******inde.
belki yarım kalan mısralar da kendini buluyorsun.
sevgimle yazdığım şiirimi ise, ne güzel yorumluyorsun
kendince.
ne güzel de yakışıyor tatlı diline, güzel şiirim.
beni benden alıyor yanına getiriyor
biliyor musun.
yüreğin o kadar güzel ki şiirimle bütünleşiyor sanki.
sende ki heyecanı, bana yaşatıyorsun inan ki.
seni dinlemek ne güzel, içimde fırtınalar estiriyorsun
şimdi.
dizlerinin dibine otursam gözlerinin derinliğinde
kaybolsam.
yine okur musun güzel şiirlerimden birini.
hece hece dökülüyor dudaklarından,
aşkını anlatıyor gibi.
seni dinlerken huzur buluyorum
yalnızlığımı öldürüyorum şimdi.
büyüledin beni kendine, bir cendereye girdim sanki.
seni düşünmek bile güzel, bu yalnızlığımda inan ki.
bu can dayanmaz sensizliğe, bitmeyen özlemlerimde.
inan kendimi unuttum seni düşünmekten
günlerce.
bana neler oluyor aşık mı oluyorum yoksa.
gözyaşlarımı durduramıyorum seni düşündüğüm anda.
aşk böyle birşey mi anlamıyorum
söylesene bana.
hiç aşık olmadım ki hayatta,
anlatayım sana.
hep seni düşünüyorum
hasretinle yanıyorum bu aşk olsa.
bu aşksa, ben de sana aşığım anlasana.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:59 PM
Sana Aşık Olmamak Ne Haddime
Bir senfoni çalıyordu Mozart'tan.
yapraklar kımıldamıyordu sıcaktan.
sana sarılıp hissetmek,
öpüşünle dansetmek,
öyle harikaydı ki.
beyazlar yakışmıştı sana,
bense, maviye hasta.
ruhlarımız bir di
bedenlerimiz gibi..
bir yanda denizin,
sahile,
dalgalarla vurması..
bir yanda aşkla sarhoş,
dansedişimiz.
gökyüzünde yıldızlar şaşırmıştı
aşkımızdan.
birbiri ardına kayıyordu
mutluluğumuzu kutlarcasına.
yakomozlar ışıl ışıl yakıyordu
denizi,
bizde ki aşk gibi.
yosun kokusu geliyordu burnumuza,
ayaklarımız çıplak, senle kumsalda.
gitarı aldın eline,
arkadaş şarkısını çaldın
bana yine.
ne güzel de okuyorsun şiiri de.
sana aşık olmamak ne haddime.
bir ateş yaktık sahilde,
oturduk yanyana seninle.
kolların belimde,
aşk şarkısı dilimizde.
denizler şahitti
bizde ki büyük sevgiye.
hep aşıktık biz,
ömrümüzce,
birbirimize.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:59 PM
Sana Deli Gibi Koşan Nehirler Gibiyim
Vurgun yemiş gibiyim bu baharda.
Sallanıyorum sanki bir sağa bir sola.
Aşkla karışık menü gibi sunulan bana.
Şişenin dibi gelmeden sarhoş gibiyim.
Şimşekler çakıyor yaralı kalbimde.
Ağlayan gözlerim, senin derdinde.
Sevgimi gömemiyorum hiçbiryere.
Sanki suya muhtaç toprak gibiyim.
Aşkı yaşıyorum deli gibi kalbimde.
Tozu dumana kattı bu özlem ben de.
Bulutlar çarpışacak nezaman söyle.
Yağmuru bekleyen çiçekler gibiyim.
Sevda yeli sarmış tüm bedenimi.
Mecnun gibiyim bir görsen halimi.
Gözümde yaşlarla nasıl sevdiğimi.
Ekmeğe aşeren bir garip gibiyim.
Sen hancıysan ben yolcuyum sana.
Bizde ki aşk çıkıyor hep aynı yola.
Aramızda ki engeller dağlar da olsa.
Sana deli gibi koşan nehirler gibiyim.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:59 PM
Sana Doyamam
içimdeki tarif edilmez duyguların,
esiriyim.
kalbimde ki sevgin o kadar büyük ki
kimbilir nerelerdeyim..
tek düşündüğüm sensin,
ve sana olan doyumsuzluğum.
bitmek bilmeyen özlem duygularıyla,
beraberim.
bir ömür yetmez ki sana doymak için.
belki ben de bir saplantı bu,
ama sensiz yaşayamam ki.
seni o kadar çok seviyorum
sana doyamam ki.
sana rastlayana kadar,
hayatımın yoktu bir anlamı.
dayanamıyacağım kadar üzüntüler,
içimi kemirdi yıllarca.
şimdi ise,
senin sevgin ruhumun derinliklerinde.
büyük bir tutkuyla sardı beni,
sevgi ateşi de.
mutluluk anahtarım sendin.
mutluluğumu seninle buldum sonunda.
üzüntülerimi kollarında unuttum
beni saran kollarında.
bana verdiğin aşkın, tutkun,
hiç bitmedi yıllarca.
sana doyamam sevgilim,
bu sevgin ben de kaldığı sürece.
hayatımı sana adadım ben,
sana doyamadığım sevgiyle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 03:59 PM
Sana Geliyorum
Bir gemi iskelesinde bekliyorum deniz ise karşımda.
Sana geliyorum birtanem, aşkım ve tüm tutkularımla.
Ruhum da ve kalbim de sen, denizi tamamlayan.
Hayalin benimle, sevgin ise çok büyük yüreğimde.
Ah İstanbul ne güzelsin, eşsizsin sevilmeye değer.
Sana bakmak muhteşem, sevgiyle özlemle beraber.
Gemilerin biri geliyor biri gidiyor aklım ise..sen de.
Kavuşacağım sana, ama zaman birtürlü geçmiyor.
İstanbul, deniz ve sen hepiniz birbirinizden güzel.
Seviyorum üçünüzü de aşkım, ömre bedel.
Düştemiyim ne, yok hepiniz gözümün önünde.
Sana geliyorum içimde ki..aşkla..sevgiyle.
Yüreğim çarpıyor heyecanım, üst düzeyde.
Hayalin gözümün önünde, ruhum ise seninle.
Bak.. bu gemi beni sana getiriyor sonunda.
Kavuşma anını bekliyorum gözümde ki yaşlarla..
Martılara bakıyorum...seni soruyorlar sanki.
Seni sevdiğimi söylüyorum anlamıyorlar ki.
Gemi yavaş ilerliyor arzularım ise, çoğalıyor.
Kollarında bir kaybolsam, hissetsem sevgini.
Özlemlerle dolu geliyorum sen de yok olmaya.
Kalbimde ki fırtına dinecek, seni gördüğüm anda.
Yavaş ilerliyoruz...bir an önce kavuşsak ya.
Bir nefesini hissetsem içime çeksem doya doya.
Bak işte karşımdasın.bekliyorsun limanda.
Gözlerin, beni arıyor şaşkın bakışlarınla.
Az kaldı sevdiğim.. bitecek..bu ayrılık.
Kıskansınlar aşkımızı öyle sarılacağım ki sana.
İşte sana geldim içimde ki, sonsuz sevgiyle.
Kollarında mutluyum huzuru buldum sen de.
Herşey seninle anlam kazandı aşk yaktı ikimizi de.
Sevgimiz eksilmesin herzaman sürsün ebediyete.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:00 PM
Sana İhtiyacım Var
Bir pencereden geliyordu ses,
Önce dışarılara, sonra da ruhuma akmıştı.
Mozart'ın kırkıncı sefonisiydi daldırmıştı hayallere,
Sen geldin aklıma, taşan sevginle birlikte,
Yüreğim sıcacıktı seni düşündüğümde.
Bir duraktı belki de sonduraktı aşkın, sevdan,
Mevsimler sürüklenmişti sevgimizle durmadan,
Her mevsim yeniden aşık etmişti sana candan,
Filiz verdiğinde ağaçlarla yeşerirdi anlamadan,
Güneşler doğardı gönlüme, sana sormadan.
Her bakışın miras, tatlı sözlerin ömür, yoluma,
Yüreğimde esen fırtına, aşkımla hep sana,
Öyle cansın ki canımdan sanki bir parça,
Yangın içimizde, yansıyor kara sevdama,
Özlemim hiç bitmiyor ihtiyacım var sana.
Bir yalvarıştı Rabbime, seni bağışlasın diye,
Bir yakarıştı gözümü sende kapatma dileğiyle,
Hayat mahzun, hayat yorgun düşürmüştü.
Özleme esir, hasrete köle etmişti.
Bitmeyen, hep sürükleyen dertleriyle.
Aylara, yıllara meydan okudu bu aşk canım,
Sevmelere, sevişmelere hasretti aşkım,
Yokluğunda toprağa gömdüğüm sevdam,
Kanayan kalbimle öyle yandı ki..
Seni anmadığım saatler benim değildi canım.
Dalgalı deniz gibi, bana bakışına ihtiyacım var.
Güzel sözlerinle ruhumu okşayışına ihtiyacım var.
Sana, sevgine, herşeyinle, sıcacık gülüşüne,
Nehirler gibi coşkuyla yüreğime akan yüreğine,
Bitmeyen özleminle bile, sana ihtiyacım var.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:00 PM
Sana Olan Aşkım Yaktı Beni
İnci gibi dökülüyor gözyaşlarım, sineme.
Okadar mutluyum ki sevgim sana Rabbime.
Coşan ruhumla, ibadetim aşkla hergün de.
Dualarım ise, hep senin yoluna sevgimle.
Ne güzel aşk bu, hiçbirşeye benzemeyen.
İçimize yerleşen, Kur'anla bütünleşen.
Coştukça coşturan zikirlerle bezenen.
Pirlerin dergâhında ruhumuzu temizleyen.
Seccadem gözyaşlarımla taşırdı nehirleri.
Yalvarışlarım dualarımla, huzuruna geldi.
Yerleşti kalbime, alev alev sardı içimi.
Rabbim sana olan aşkım, yaktı beni.
Mevlâna gibi, döne döne sevgim sana.
Veysel Kârani gibi çölleri aşamasam da aşkımla.
Abdülkâdir Geylani himmetiyle geldim huzuruna.
Ya Rabbi içimde ki coşku hep yoluna.
Onbir ayın sultanı şükürler olsun yine bizimle.
Bu mübarek ay da dualarımız sevdiklerimize.
İmanımız güçlensin seller gibi, kalplerimizde.
Yüce Mevlâm dualarımız kabul olsun senin indinde.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:00 PM
Sana Olan Sevgim Bitmez
benim sana olan sevgim,
sonsuzluktur.
ebediyete kadar sürecek bir aşk..
bizi engelleyen sadece aramızdaki çizgi.
ne sen benim tarafıma geçebiliyorsun.
ne de ben,
senin yanına gelebiliyorum.
bu çizgi ayırıyor bizi, birbirimizden.
ama bu çizgi sana olan aşkımı bitiremez.
senin bana olan sevgini de eksiltemez.
biz herzaman birbirimizi seveceğiz.
sevgimiz ömür boyu sürecek,
hiç bitmeyecek.
kalp acısı nasıl olur diye merak ederdim.
şu an kalbim acıyor senin özleminle.
gerçekten çok zormuş çeken için,
birbirini seven iki kalp ve ayrı yerlerde.
her geçen gün aradaki engeller büyüyor.
aşılması güç dağlar gibi bekliyoruz.
*******im, gündüzlere karışıyor..
hep düşüncelerim sen de,
sevginle, özleminle..
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:00 PM
Sana Öyle Muhtacım ki
içimde öyle bir ateşsin ki
hep yanan, hiç sönmeyen..
seni deli eden tutkuların,
hasta ediyor beni,
biliyor musun.
yanında olmalıydım
şu anda
aşkın esir almalıydı beni,
sonsuzluğa..
özlemlerin kucaklamalıydı
yarınlara..
öpüşlerinin tadı hala
dudaklarımda.
yakıyor tenimi,
sıcaklığında.
sana öyle muhtacım ki
giderken,
arkandan bakan,
ben olmak istemiyorum
bu dünyada.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:00 PM
Sana Sığındık Yüce Rabbim
Sen gönüllerin sultanı, sen yananların dermanı,
Açtık ellerimizi semaya, tövbelerle geldik kapına,
Sen kabul et dualarımızı, geri çevime ne olur.
Yakma bizleri ateşlerde Veysel Karâni aşkına.
İçimizde ki yangın sönmüyor yaktığın aşkla,
Seccade de akıttığımız yaşlarsa hep yoluna,
Tesbihler elimizde çok şükür elhâmdülillah,
Bu sevdayla Yaradanım, teslimiz sana.
Kur'an açıldı sureler başladı okunmaya,
Ruhumuzda ki sevgi, yayıldı tüm insanlara,
Mühürlü ağızlardan okunan bütün dualarla,
Yakma bizleri Abdülkâdir Geylâni aşkına.
Şükürler olsun eriştik bu sene de Ramazana,
Günahlar çok aştı bizi, uzadı gitti boyumuzca,
Sen affedicisin bizleri yoktan var eden Yaradan,
İşte geldik kapına, affet bizleri Mevlâna aşkına.
Acılar çoğaldı yüreklerimizde bitmeyen kederle,
Ekmek ise aslanın midesinde uzanmak ne kelime,
Sana sığındık Yüce Rabbim bizleri gözet indinde,
Güzel nimetlerinden ihsan eyle bu mübarek gecede.
Gözümüzün yaşı durmuyor senin aşkınla,
Ömürler geçiyor anlamadan bu hayatta,
Birgün ölüp geleceğiz kapına, ahir zamandan,
Yüzümüzün akıyla gelmeyi nasip et Yaradan.
Kalbimiz sevginle dolu yüreğimiz ise aşkınla,
Seninle yandık seninle kavrulduk yaşamda,
Nefsimizle mücadelede bazen uyduk şeytana,
Sen affet Yarabbi, affet bizleri şaşırttırma.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:00 PM
Sar Beni Kollarınla
gökyüzünde ki dolunay,
ne güzel aydınlatıyor her yeri.
yüzüne vuran ışığı ise,
gizemli bir hava veriyor şimdi.
gözlerinin karası geceyle karışmış,
bütünleşmiş sanki.
beni çekiyorsun kendine,
farkında değilsin belki.
Rabbim den diledim herzaman,
senin gibi birini.
işte karşıma çıktın sonunda,
buldum seni.
sevincimsin hasretimsin
herşeyim oldun benim.
dünyaya değişmem seni,
hep içimde sevgin.
vakit bu vakit sevdiğim,
bizim aşkımız ölümsüz.
aşk şarabından içtik
bak ne hallere düştük.
tutkular içimizde,
birbirimizi büyük tutkuyla sevdik.
içimizde ki yangınlar büyüdü
orman yangınına döndü.
biraz daha kalırsan orada,
küle döneceğim sonunda.
bu özlemleri atsak içimizden,
kavuşsak birbirimize daima.
aşk esiri olduk ikimiz de,
başka başka yerlerde.
arzularımızla yandık sadece,
aşkımız hep içimizde.
sen başka bir yerde,
ben bu şehir de sevgimle.
boynu bükük bekliyorum seni,
sevdiğim ölesiye.
düşüncelerimle değil,
seninle yaşamak istiyorum
kaderimide.
umuduma yolum sana,
canımdan daha çok cansın bana.
çöllerde su arayan Leylâ gibiyim,
bende ki bu aşkla.
Mecnunum gel...gel artık,
sar beni kollarınla.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:00 PM
Sarılmalıyız Birbirimize Ölümüne
ruh gibi dolaşan bedenim,
hep seni aramakta..
resmini çizdiğim aşk, hep benimle olsa.
gözyaşlarıma aldırmam o zaman,
seni öylesine, dolu dolu severim ki.
ne varsa bitsin hiçbirşeyim kalmasın.
yalnız sen ol yanımda, bir de aşkın olsa.
bir bakarsın gün doğmadan neler doğar.
tüm varlığınla sen benimle,
herşeye yeniden yeni güne,
merhaba deriz birlikte.
sarılmalıyız birbirimize ölümüne,
aşkı yaşamalıyız benliğimizde,
ve şükretmeliyiz Rabbime
her geçen günümüze.
******* arayıp bulamazsa aydınlığı,
gündüzler ulaşamazsa akşamlara,
gökyüzünde yıldızlar bir bir sönerse,
işte bu aşk, o zaman biter sevdiğim.
sensiz *******im haram,
gündüzler ise belam.
hiç ama hiç katlanamam
yokluğuna,
yaşayamam bu aşkı
yalnız başıma.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:01 PM
Sen
ilk aşkım, ilk sevdiğim ve
ilk ulaşamadığımsın benim,
sen.
sadece hayallerimde, rüyalarımda ve
kavuşamadığımsın benim,
sen.
özlemle yandığım,
çaresiz kaldığımsın benim,
sen.
seni her düşündüğümde,
içimdeki alevle yandığımsın
sen.
sana olan suskunluğumu, açlığımı
gideremediğimsin
sen.
görmediğim, ellerine bile,
dokunamadığımsın benim,
sen.
delicesine sevdiğim,
aşkından delirdiğimsin
sen.
hasretinden eridiğim,
kördüğüm olduğumsun
sen.
uykusuz *******imde düşündüğüm,
erişemediğimsin
sen
çok sevdiğim, sevildiğimi
bilmediğimsin benim,
sen.
aşkından öldüğüm
hayatıma kahrettiğimsin benim,
sen.
sana bukadar aşık,
bukadar hasretken,
duygularımı bilmeyensin
sen.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:01 PM
Sen Bendesin Sevdiğim
Bir çift melek balığıydı akvaryumda,
Süzüle süzüle giden hayallerİ de götüren,
Daldırmıştı ölümsüz rüyalara,
Biri ben, biri de sendin belki de,
Sonu gelmeyen akşamlarda,
Olmayan sabahlarda.
Bir çift muhabbet kuşuydu kafesin içinde,
Biri mavi biri yeşil ruhumu okşayan sesiyle,
Onlara baktıkça bizleri görürdüm her nedense,
Çılgınca sevişmeleri öpüşmeleri sevgiyle,
Sensizliği yaşadığım *******de,
Aşkla yaşadığım her günümde.
Bir gün oturmuştum parkta,
Sarmaşık sarılmıştı delice, bir ağaca,
Öyle tutkundu öyle sevdalıydı ki,
Yanıp durmuştu belki de yüreğim gibi,
Bitmeyen özlem, hasretle bağlanmıştı yaşama,
Yanmıştı belli, ben gibi sana.
Uçmuştu iki balon, gökyüzüne,
Ayrılık yoktu gidiyorlardı ölümsüzlüğe,
Gözlerim onlarda kalbim ise sende,
Sevdalı yüreğim dayanmıyor sensizliğe,
Ayrılık olmasın artık bizlere,
İple bağlanalım ayrılık kaçsın geriye.
Hep hayallerimde, rüyalarımdasın bebeğim.
Kalbimde, özlemimde sen bendesin sevdiğim.
Yattığımda, kalktığımda, soluduğumda,
Bir nefessin, yaşamsın, hayatımda.
Bir kor var yakıp yakıp kavuran,
Bir yürek var hep seven sensiz kalmayan.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:01 PM
Sen Beni Hiç Sevmedin
Sevgin hep yüreğindeydi hissettirmedin bana,
Aşığım diyordun gezdin başka kollarda,
Yüzünde ki soğukluk hiç bitmedi.
Sürdü ömür boyunca,
Oysa hep sevdin beni, sözüm ona.
Sevgi sözcüklerini kapadın buz dolabına,
Hiçbirzaman çıkamadı ordan ulaşamadı bana,
Bense sevgi dolu yüreğimle, hep bağlıydım sana,
Saçlarım, ellerim hep yetimdi sabahlara,
Akşamlar kaybolurdu yokluğunda.
Sofralar kurdum bakmadın yüzüme,
Canım, gülüm dedim aldırmadın sözüme,
Anladım ki hiç sevmedin hiç sevmemişsin.
Yalandı sözlerin, neden seçtin beni öyleyse.
Aşka borcun mu vardı söyle.
Aşk bizim olacak demiştin yıllarca,
Ağladığımda gülmüştün umarsızca,
Ben aşk kurbanı, ben sevda eziği,
Ben var ya canım anlamadığın sevgili.
Uğrunda seni ölecek kadar seven bir deli.
Sevdiğini söyleme sakın, inanmıyorum sana,
Aşk yalan, hayat yalan, sen de yalansın bana,
Hayallerdi belki de kandıran, beni aldatan,
Rüyalardı belki de beni hep oyalayan,
Sen beni hiç sevmedin biliyorum o da yalan.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:01 PM
Sen Benim Ben Senin Aşk Bizim
bak aşkım bu gece,
yine sabahladık seninle.
ne sohbetimiz bitti ne şiirlerimiz,
sevgimizle.
birlikte okuduk sohbette tatlıydı
gecemizde.
gün ışığını, birlikte gördük
seninle.
ah aşk nelere kadirsin
uyutmadın bu gece de.
sevgimizi yaşattın bizlere,
binlerce kere.
güneşim oldun doğdun içime,
büyük sevginle.
gece aysız, ben de sensiz olamam
hiçbir şekilde.
ellerini hissettim ellerimde,
o kadar sıkmıştın ki bilinçsizce.
sen den kopamam
bu günleri,
senelerce bekledim büyük istekle.
sana aşığım, sen de görüyorsun bunu,
o güzel gözlerinle.
seninle olmak güzel, günlerce uyumasam
önemli değil bence.
yeter ki sen, benim ol
gün ışığını,
birlikte görelim ömrümüzce.
yağmurda nasıl yağıyor
bizi aşka davet ediyor sanki.
biz zaten aşığız
yağmur bunu hiçbir zaman bilmiyor ki.
ama yine de yağıyor
herşeyden habersizce.
bak deli rüzgar da çıktı.
ne anlatmak istiyorsa bizlere.
boşver aşkım yağmuru, fırtınayı,
biz kalalım bizde ki sevgiyle.
ben seni, çılgınlar gibi sevdim
herzaman uykumda bile.
alev alev yandı içim, seni düşündüğümde.
seninle olmak bu kadar güzelken,
boşverdim herşeye.
sen benim, ben senin,
aşk bizim olacak senelerce.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:01 PM
Sen Benim Kaderimsin
karşıma çıktığında hem yalnız,
hem de çaresizdim.
böyle bir aşk,
düşünemezdim hiçbirzaman.
kendini sevdirmek için,
kalmadı yapmadığın.
bir anda bulmuştum kendimi,
aşk selinin içinde.
sana sevdalı, aşkına sevdalı,
oluvermiştim işte.
sen benim kaderimsin
vazgeçemezdim sen den.
hiçbirzaman tatmadığım aşkı,
tattırdın bana.
o kadar güzeldin ki
doyamıyordum sana bakmaya..
buda benim kaderim diyordum
karşıma çıktığında.
sevginin, aşkın
en büyüğünü yaşattın bana.
hayatımda görmediğim
bir mutluluk içindeydim sanki.
gözlerim yalnız seni görüyordu.
kalbimse sana aşık.
birbirimizi tamamlayan,
tek bir düşünce olmuştuk.
damarlarımdan vücuduma yayılan,
bir aşktı bana verdiğin.
seni görmediğimde,
özlemin yakıyordu delicesine.
aşkının sıcaklığını hissediyordum
doyamadığım teninde.
sevgi buydu işte,
sevdiğini yaşamak bütünüyle.
hayatımı anlamlı kılan,
tek senin sevgin,
vazgeçemediğim.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:02 PM
Sen Benimlesin
eğer senin için gözyaşı döküyorsam,
bu hâlâ, seni seviyorum demektir.
ve devamlı seni düşünüyor
yanıyorsam.
özlemlerim ve aşkım, sana sevgilim.
tutkularım çoğaldıysa, hasretin de..
bil ki devamlı kalbimde ve seninleyim.
unuttuğumu sandığım da bile,
aklımdaysan.
bu içimde ki sevgi, ölmeyecek demektir.
devamlı seni yaşıyorsam hayallerimle.
seni yüreğimden atamayacağım
benimlesin.
hep seni istiyorsam ilk gün ki gibi..
ben kendimi sana adamışım
sevgim sana.
bu perişan gönlüm alışamadıysa yokluğuna.
bir çare arıyor inan senin yoluna.
üzüntüleri zevk edinip gülmeyi unuttuysam.
sensiz hayatın hiç tadı yok.
benim için.
gözlerimin yaşı kurumadıysa sevdiğim.
bil ki kapım açık seni beklemekte.
kurduğumuz hayaller bitti
belki sen de.
ama ben de yaşıyor aşkın da sevgin de.
sen benimlesin yaşayacaksın ölümsüzlüğe.
bir ümit ışığı görsem o güzel gözlerinde.
koşup geleceğim
geçecek ömrüm seninle.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:02 PM
Sen Benimsin
sen gönlüm de açan bir gül
hayata bağlandığım ellerimle,
sıkıca tututuğum tek dal.
seni ilk gördüğüm de
aşkla boğuştu yüreğim.
sevginle coştu bedenim.
yandım bebeğim yandım.
sen benimsin.
değirmenden beter döndü başım.
gözlerim de kalmadı artık yaşım.
gökkuşağının bütün renkleri üstümde
aşkın yıldızlar gibi pırıl pırıl hep ben de.
bir kalp var burda seni hep bekleyen
özlemine yenik daima seni düşünen.
tutkulara esir, hasretimle,
sen benimsin.
bir vurgundu aşkın,
içime işleyen bakışların,
bir kurşun misali,
kalbimde yaşayan sevgin,
kollarında yaşattığın mutluluğun,
susuzluğumu giderdiğin öpüşlerin,
katran *******imi aydınlatan ruhunla,
sen benimsin.
gülen gözlerin, hep hayalimde.
rüyalarımı süsleyen sen hep benimle.
yüreğimi elime aldım gidiyorum nereye.
Yunus Emre misali, aşık gönlümde.
veysel karani gibi ruhum çöller de.
yanıyorum içimde ki közle,
sen benimsin.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:02 PM
Sen de Unut Herşeyi
aşkla yanan, bir yürek kaldı geride.
özlemler, dağlara bıraktı kendini,
ulaşması imkânsız,
çık çık bitmeyen,
kilometrelerce süren dağlara.
bir rüyamıydı gördüklerim.
bir serapmıydı hissettiklerim.
borsa kuru gibi yüreğim,
inişler, çıkışlarla vallahi yandı bu sevgim.
kurumuş bir dal, solmuş bir yaprak gibi,
yine hüzünler sardı beni.
hasrete dayanan bu gönül,
sensizliğe dayanır mı hiç.
özlemler büyürse yüreğimde,
yokluğunu affedermiyim sevdiğim.
gün olur devran dönerse, kavuşurmuyum.
hasret kalır mı geride,
değer mi çektiklerime.
bu hayat, bir başka muhtaç sana ve aşkına.
kırılan kadehler artık tamir olsa ya.
adın dudaklarımda bitmeyen nâme,
yüreğin nedense hep benimle,
gözyaşlarımsa sana özel,
yokluğunsa bahane.
üç günlük hayatta, mutluluk biz den uzaksa.
herşey yarım kalacaksa,
sen de unut herşeyi, bu sevgiyi,
senin için ağlayan yüreği
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:02 PM
Sen Var Ya Sen
kıymet bilen bilir insanı,
seven bilir aşkı ve sevdayı,
hayat zaten bir muamma,
yaşanılır mı aşkta olmasa.
yediğimiz bir lokma ekmek gözümüzde,
içtiğimiz su da olmayacak belki,
gelecekte.
çilelerle doldu ömrümüz kısır döngüde.
aşkta olmazsa ne yapar bu gönül,
söylesene.
şair dediler yazdığım mısralara,
aşık dediler sevgi çokluğuna,
yazar dediler karaladıklarıma,
bir karar versem ne olduğuma.
yarım kalmamalı hiçbirşey hayatımda
aşk sarmalı tüm bedenimi,
aşığım diye bağırmalıyım yaşama.
gizli bir kuvvet çekiyor beni sana,
vazgeçilmezim oldun her gecenin sabahında.
düşlerimde sen, hayalimde yaşattığım sen,
sen var ya sen.
*******i uykularım bölündü uyuyamadım.
horozlar bile ötmeden seni aradım.
dolandık durduk birbirimize,
katran *******de yandık öyle yandık ki
sabahlarımız olmadı yine.
bu mudur yaşam bu mudur
kayıp giderken hayat,
avuçlarımızda kaybolan yıllar,
sen yine yoksun yâr.
sen var ya sen,
tatlı belam,
tek sevdam.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:02 PM
Sen Varsan
bir damla zehir içsem,
bana etki etmez sevdadan.
iki gözüm de kör olsa sevgimden.
yine görürüm seni, o güzel hayalinlen.
seninle olmak bu kadar güzelken,
ne yapayım dünyayı, sen varken.
mevlâm ayırmasın bizi,
hiçbir zaman.
kalbimse senin olsun her zaman.
aşk ateşi yaksın ikimizi..
kor olalım beraberce,
sevgi denizinde.
özlemi, hasreti kovalayalım
günlerce..
bize uğramadan gitsin
başka yerlere.
hayatım senin olsun..
senin aşkınsa bana yeter.
ben senin için, ölürüm.
sen ise, yaşa benim için.
sen varsan ben iyiyim.
sen yoksan bu hayatı neyleyim..
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:02 PM
Sen Ve Aşk Hep Bana
bir tatile gitsek seninle.
uçsuz bucaksız sahil önümüzde.
dalsak soğuk sulara birlikte,
heyacanı yaşasak bu aşkla
denizde.
martılar şahit olsa bu sevdaya,
deniz coşsa dalgalarla,
bir müzik gelse kulağımıza,
aşkımızı bize yaşatsa.
ıslak dudaklarınla öpsen beni,
sevdan damla damla aksa
yüreğime.
bir dokunuşunla kahrolsam
bu aşk iyi ki ben de diye.
uzansak sahilde yan yana
iyot kokusu işlese ruhumuza,
gözlerimin içinde dalsan hülyalara,
içinde ki yangın yüreğimde,
güneşten beter yaksada.
açık denizde yunuslar oynaşmakta
sanki müzik eşliğinde aynı anda havada.
daha yakınlaştın nedense bana,
bahane mi yok sen de
anlamadığımı sanma.
güneş tepede yaktı bizi iyice.
hadi sevdam, gidelim
biz cennetimize.
deniz kalsın martılara,
sen ve aşk hep bana.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:02 PM
Seni Beklemişim Yıllarca
döneceğim bebeğim bir gün sana.
hasret ve özlem dolu yüreğimde ki aşkla.
umutsuzluklar bitecek sevdamızda.
dolu dolu yaşayacağımız
günler yakında.
sevda yumağı sardı ikimizi, bir an da.
ne yaptıysak ayrılamadık bu aşkta.
alın yazımız tutuyor bizi birarada.
isyanlarda değilim kavuşacağım sana.
ruhumu kaplayan aşkın, hep ben de.
görmesem de,
düşlerim de hep benimle.
acı olmasa ismi aşk olur mu söyle.
dayanması zor
ayrılık araya girmese.
bize ayrılan huzur, uzakta değil.
yakaladık aşkı ya önemli değil.
ikimiz de perişanız belki bu aşkta
gözlerimiz den akan yaşdan değil.
meğerse seni beklemişim yıllarca.
aşk sığmamış gönlüme,
tükenmiş yalnızlığımla, yıpratmış acılar da.
sevmeyi ve aşkı özlemişim hayatımda.
sen ruhumu coşturan,
beni ben den alan ateşlerde yakan.
sen sevda yeli gibi,
üfür üfür heryere savuran,
bu aşkı tattıran sen,
yaşadığım müddetçe benimsin.
seni seviyorum bebeğim.
aşk ikimizin.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:02 PM
Seni Çok Seviyorum Babacığım
bir yangın yeri yüreğim,
toz, duman içinde ruhum,
yokluğunla mücadelede..
bir savaş veriyor gözyaşlarım,
sensizlikle yarışta,
canım babacığım.
yine bir babalar günü,
yine yoksun yanımda.
oysa sesin hâlâ kulaklarımda.
özlemle birleşen hayalin ise,
hep karşımda.
can yoldaşı, arkadaştın herzaman bana.
yokluğunla karardı hayatım,
mâhkum yalnızlığıma.
çok özledim babacığım,
öyle çok özledim ki.
bir ses versen duyursan bana.
sıkı sıkı sarılsam hasretle sana.
baba kokusunu çeksem damarlarıma,
yine seninle olsam
ağlamasam artık bu hayatta.
kol kanat germiştin hep bana,
sensizlikte ise,
yuvadan düşen bir kuş gibi,
kanadı kırık kaldım yalnızca.
öyle bir sevgi vermiştin ki bana.
yüreğim kanıyor seni düşündüğüm anda.
yine bir babalargünü sensiz,
yanızlığıma ağlayacağım çaresiz.
sana sevgim dizelere sığmaz,
birkaç satırla ise anlatılamaz.
mekânın cennet olsun
seni çok seviyorum babacığım.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:02 PM
Seni Hep Sevdim Hep Seveceğim-Deneme
Harika bir yaz ayıydı tanıdığımda seni. Güneş tüm kızgınlığıyla yakıyordu ikimizi. Birbirimize bu kadar yanacağımızı, kim bilebilirdi ki. Kader karşılaştırdı bizi, kader yaktı ikimizi. Aşkla yaktı aşkla kavurdu bizi. İçime işlemişti bakışın. Gözlerinin ruhuma aksetmesi, öyle almıştı ki beni benden. O anda sen bir prens, ben ise prensestim. Bir hayal alemindeydim sanki. Düşlerim seninle güzelleşmişti. Bir hayat, bir can olmuştun bana. Maviler bendeydi artık. Siyahları ise atmıştım bir kenara. Artık bana ait değildi. Tek sen benimdin bense senin.
Hala dizlerinin dibinde, hala sana aşığım canım. Sen bana dünyanın en güzel şeyini, aşkı tattırdın. Doyasıya yaşadım hayatımı seninle. Sana baktığımda yüreğinde ki sevgi ışıltıları yansıyor bana. Bazen istemsizce gözlerimden yaşlar süzülüyor. Seni bu kadar sevmek korkutuyor beni. Arkandan hep dualarla yolluyorum işe..
Kalıyorum yine yalnız, tek başıma, sevginle.
Parfümünün kokusu evin heryerinde. Sen olmasan da ben hep seninleyim. Senin varlığın ise hep benimle. Gözüm yollarda, bir an önce akşam olsa, gelsen. Evimin neşesi, yüreğimin sahibi, sevdiğim, canımsın benim. Hergünüm yeni tanışmış, aşkı ilk tadar gibi. Gerçekten harika bir eş, harika bir sevgilisin. Seni hep sevdim hep seveceğim.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:02 PM
Anlamadan sevdim seni. Öyle bir girdin ki hayatıma aniden. Altüst oldu yaşantım. Seni sensizliğinle kabul ettim. Belki de en çok üzülen ben oldum. Düşünceler daha çoğaldı. İstekler daha da çok arttı. Bir de araya giren sensizlik. Seni benden uzaklaştıran yollar. Bitmeyen sevdamızla alay eder gibiydi.
Hayatın cilveleriyle başetmek zor. Hergün değişik bir olay acısıyla, yakıyordu
yüreğimi. Ben seninle beraber olmalıydım. Sensizliğinde ki senle değil. Öyle sevgiydi ki bende ki eminim yanan ateşe soksam elimi yanmazdı. Çünki ben, yangınlardaydım zaten. Görmediğimde hasretinle yanan, sevgini yüreğimde yaşatan ben. Nasıl bir aşksa bulmuştu beni. Sen de yanıyordun benim gibi. Kader durmadan mazaeretler buluyordu ikimizi ayırmak için. Seven iki kalp ayrı ayrı yerlerde. Uyandığımda seni bulmalıydım yanımda. Yine şarkı söylemeliydin sabaha. Birlikte şiirler okumalıydık kahvaltıda. Bazende hüzzam bir şarkı.
Sena kavuştuğum anda kaybeder oldum. Gördüğümde gülücükler açıyor yüzümde. Ya gittiğinde.. Çok zor canım. Böyle yaşamak zor. Seni yüreğimde değil, evimde istiyorum. Günlerim sensiz değil seninle, aşkımızla geçsin istiyorum. Sen olmadığında hayatın ne tadı ne tuzu var. Boşluğa bakan gözlerle bakıyorum. Seni seviyorum. Sensizliğe katlanamıyorum artık. Yalnızlığı ben seçmedim. Hayatın içinde oyun hayatımız. Sende istemezsin yalnızlığı eminim. Kim istemezki ömrünü sevgiyle, eşiyle birlikte geçirmeyi.
Nezaman bitecek bu ayrılık, bıraksın artık yakamızı.
Sevenlerin kaderi mi bu. Mutluluk neden hep bizden uzakta. Yüreğim yanarken sana. Sense yollarda. Düşüncelerim her an seninle. Gözlerimi kapadığımda senli anlar aklımda. Yıllar böyle geçecek belli, seni kalbime kazıdım kaybetmediğim aklımla.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:03 PM
Seni Karların Arasında Sevdim-Hikaye-1
Adam hiddetle kapıyı çarpıp dışarı çıkmıştı. Bıkmıştı karısının dırdırından ve kıskançlığından.
-Bak görürsün bırakacağım seni. O zaman aklın başına gelecek.
Kuvvetli bir yağmur yağıyordu. Ama sinirinden yağmurun şiddetinin bile farkında değildi. O sıra ayağına boş bir bidon çarptı. Öyle bir kuvvetle vurdu ki. nasıl olduğunu anlamadan kadının biri yere düştü.
-Allah Allah neler yapıyorum ben. Birşey oldu mu acaba.
koşarak kadının yanına gitti. Zavallı baygın yatıyordu. Yağmurdan da üstü başı ıslanmıştı. Kadını kucakladığı gibi, arabasının arka koltuğuna yatırdı.
-Hemen acile gitmeliyim dedi.
Kucağında kadını hastanenin aciline taşıdı. Doktor gerekli muayeneyi yaptı.
-Önemli birşey olduğunu tahmin etmiyorum. Şimdi ayılır.
-Oh çok şükür Bir de birşey olsaydı. Ne yapardım ben.
Kadın kendine gelmeye başlamıştı. İlk defa o an alıcı gözle kadına bakıyordu.
-Ne harika bir kadın bu.
-Kimsiniz. Ne oldu bana.
-Görünmez bir kaza. Burdan çıkınca anlatırım size. Nasıl hissediyorsunuz kendinizi. Yürüyebilecek haldeyseniz çıkalım.
-Bence de çıkalım. Hastaneleri hç sevmem.
Kolunu kadına uzattı. Kadın da adamın koluna girdi. Yavaş yavaş hastaneden çıktılar.
-Pardon dalgınlığıma verin. Size kendimi tanıtayım. İsmim Semih. Bir şirkette Satış müdürüyüm.
-Benim ismim de Mine. Benim de muhasebe bürom var. Hay Allah haber vermeliyim. Merak edecekler.
Hemen telefonu alıp büroyu aradı. Geç geleceğini söyledi.
Sizle bir yerde oturup konuşabilirmiyiz. Kendimi affettirmek istiyorum.
-Semih bey bu bir kaza. Bakın birşeyim de yok. Lütfen kendinizi suçlu hissetmeyin.
-Kesinlikle olmaz..Lütfen beni kırmayın.
-Peki. Fazla zamanım yok ama. Bugün bazı evrakları düzelnlemem gerekiyor.
-Nasıl isterseniz. Siz nezaman kalkalım derseniz o zaman kalkarız.
Semih Mine den çok hoşlanmıştı. Evlendikten sonra başıma böyle birşey ilk defa geliyor diye düşündü.
Bir cafede oturuyorlardı.
-Tekrar teşekkürler Mine hanım. İnanın istiyerek olmadı. Sabah eşim çok sinirlendirdi beni. ne yaptığımın farkında değilim.
-Rica ederim. Herşey bizler için.
-Pardon evlimisiniz. Özür dilerim merak ettim.
-Eşimden ayrılalı iki sene oluyor. Ailemle oturuyorum.
-Ne hoş adam, keşke bekar olsaydı diye düşündü Mine. Kesinlikle evli bir adamı sevemem. Aman boşver. Birdaha nerde göreceğim.
-Ne içersiniz.
-Limonata alayım.
-Yanında birşey yemek istermisiniz.
-Yok teşekkürler.
Biraz havadan sudan sohbet ettiler. Semih kartını uzattı.
-Birgün sizi yemeğe davet etsem gelir misiniz.
-İnanın hiç vaktim yok özel sohbetlere. Çok teşekkürler. Ben kalkayım.
Mine iyi günler deyip kalktı masadan.
Semih şaşırmıştı.
-Oysa ne güzel kadındı. İlk defa bir kadından hoşlandım bukadar.
Sabah ki olay aklına geldi. Karısını hiç sevmiyordu.
-Bir avukata gidip bitirmeli bu evliliği. Ben hergün onu mu çekeceğim.
Arabasına bindi. Avukat arkadaşının yanına gitmeye karar verdi. İki de çocuğu vardı.Çocukları canıydı.
-Bu ayrılık çok zor. Çocuklarımı hergün görmeye alıştım. ne yapsam acaba.
En iyisi bir hafta tatile çıkayım. Biraz başımı dinleyip, ne yapmam gerektiğine karar veririm. Tekrar eve döndü. Ufak bir valize giyeceği birşeyler koydu. Karısı hala bağırınıyordu.
-Gelme bu eve. İstemiyorum seni. Anlıyor musun. Gelmee.
-Hiçbirşey demeden dışarı çıktı.
Arkası Var
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:03 PM
Seni Karların Arasında Sevdim-Hikaye-2
Semih kendini mutsuz hissediyordu. Oysa severek evlenmişti. nekadar değişmişti sevdiği. Şu an sanki düşmanı gibi geliyordu. Arabasına bimişti.
-Bursaya gideyim. Kulubelerden birinde kafamı dinleyip düşüneyim. Ama yok daha fazlada katlanamam bu kadının kaprislerine.
Düşünceleriyle yol alıyordu. Radyoda da bir aşk şarkısı çalıyordu. Birden içi coştu.
-Off yaa. Ne güzel kadındı. keşke karşılaşsak. Ama beni arayacak biri değil. Saatlerce yol almıştı. İşte Uludağın görkemli karlarının arasındaydı. Beyazlara bürünmüş dağ insana değişik bir huzur veriyor diye düşündü.
Yoldan bir haftalık erzağını da almıştı. Kayak takımlarını da tabii.
-Kayak yapamadıktan sonra neye yarar bu beyaz güzellikler.
Bir kulübe tuttu. Odunları şömineye dizdi. Ateşi yaktı.
-Sıcakta güzel. Bir kadeh şarap içeyim içim ısınsın.
Bir kadeh iki derken bir şişe şarap bitmişti.
-Hayret nasıl da içtim anlıyamadım.
Gözünün önüne karısı geldi. Senelerdir beni sinir etti. Oysa ben onu nekadar çok sevmiştim. Gözlerinden sicim gibi yaşlar iniyordu. Ömründe ilk defa
ağlıyordu. Yatağa uzandı. içi geçti. Uyumuştu.. İki saat sonra uyandı.
-Ne biçim uyumuşum. Kendime yiyecek birşeyler hazırlıyayım.
Izgarayı kapının dışına yerleştirdi. Kömürler ne güzel de yanıyordu. hazırladığı etleri üzerine koydu.
-Bir de salata yaptım mı tamam. Keyfime diyecek yok.
Karnını doyurduktan sonra, yatağa uzandı. Uykuya daldı.Sabah oduğunda
kendini bitkin hissediyordu. Sinirlerim iyice harab olmuş diye düşündü. Ufak bir kahvaltı yaptı. Canı birşey istemiyordu. Kayak yapacaktı. İşte kayıyordu. Ne iyi gelmişti. Kafam boşaldı uçuyorum sanki. Evden bayağı uzaklaşmıştı.
-O da ne. İlerde yatan biri vardı. karların içine gömülmüştü sanki. Kadın mı
erkek mi belli değil di. Yanına gitmeliyim. Kımıldamadan yatan kadındı.
Nefes alıyordu.
-Oh çok şükür ölmemiş. Kulübeye taşımalıyım..
Zor zahmet kadını taşıdı. Yatağa yatırdı. Gözlüğünü beresini çıkardı.
-Olamaz. Mine yanındaydı. Hayret. Kadere bak. Hoşlandığım kadın karşıma
çıktı.
Kendi kıyafetlerinden giydirdi. Şömineye de odunları doldurdu. Bir kadeh de viski koydu.
-Mine hanım için bunu. İçiniz ısınsın.
-Nerdeyim ben. Aaaa siz. nasıl olur. Sözleşsek bukadar olamazdı.
-Haklısınız. ne oldu. Başınıza ne geldi.
-Otel de kalıyorum. kayak yapıyordum. Yolumu kaybettim. Ayağım burkuldu.
Düştüm. Sonrasını hatırlıyamıyorum. Hayatımı kurtardınız benim. Siz neden burdasınız.
-Benim de eşimle aram iyi değil. Ayrılacağım. Düşünmeye geldim. Bir karar vermek zorundayım. Siz yatın. Ben yiyecek birşeyler hazırlıyayım.
-Ben de yardım edeyim.
-Olmaz siz dinlenin.
Yemekler hazırdı.Birlikte yiyiyorlardı. Aralarında güzel bir arkadaşlık başlamıştı.
-Sana aşık oldum Mine.
-Siz evlisiniz böyle birşey düşünemem.
-Ama ayrılacağım.
-Bütün erkekler böyle söyler. Ama ayrılmaz. Bu konuyu ayrıldıktan sonra düşünürüz. Yarın sabahtan gitmeliyim. Sizin yanınızda kalmam doğru değil.
Mine de çok hoşlanmıştı Semih ten. Ateşle barut bir arada olmaz diye düşündü.
Sabah olmuştu. Mine gitmeye hazırlanıyordu.
-Herşey için teşekkürler.
-Kim olsa o durumda bırakmazdım. Sen den birşey duymak istiyorum. Ayrıldıktan sonra sana geldiğimde beni kabul edecekmisin.
-Neden olmasın. O zaman seni tanımak isterim. Bu kartımı alın. Görüşmek dileğiyle.
-Sizi arabamla bırakacağım. Aklım kalır sonra.
-Peki teşekkürler.
Semih Mineyi otele bırakmıştı.
-Kalmam için sebep kalmadı. Buraya gelmem Mineyi sevmeme neden oldu. Sabah erken yola çıkacağım. Bir an önce avukatımla konuşmam gerek.
Bu evlilik beni yıpratmadan ayrılacağım. Artık kararını vermişti Semih. Yeni bir hayat ve eşinde bulamadığı aşkı bulmuştu. Arabasınla yol alırken bağırıyordu. Seni karların arasında sevdim Mine.
-SON-
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:03 PM
Seni Kaybetmek İstemiyorum
Gözlerinde ki hüzünle, gülmeyi unuttum.
Sana yardımcı olamadım kendimi avuttum.
Ama zor zamanında hep senin yanında oldum.
Rabbime dua ettim sen benimle ol diye.
Sadece yandım durdum kendimi yaktım inan ki.
Elim kolum bağlı, sana üzülüyorum şimdi.
Aşkın ise içimde, savaş veriyorum sanki.
Yanlızlığımla başbaşa, kalbimse seninle birlikte.
Bana ne dost, ne sevgili olabildin yalnızsın derdinle.
Dertler paylaşılmazsa çoğalır kendi içinde.
Ama yine de üzülüyorum yardımcı olamıyorum diye.
Hayat bomboş, bir de senin derdin benimle.
İki arada kaldım düşüncelerimle, bak yine.
Sana ulaşamıyorum kale kurdun kalbine.
Hiçbir şekil de erişemiyorum kalbinin derinliğine.
Yalnız kendine dost, kendine arkadaşsın benliğinde.
Gözlerin beni görmüyor, kör gibisin çevremde.
Hayat sana acımadıysa, benim günahım ne..
Boş boş bakıyorsun gözlerime, güzelsin sevginle.
Sana doyamıyorum karşım da oturman yetiyor bana.
Gönül kapımdan tek sen girdin, tapıyorum inan sana.
Aşkın içimde, benim olmasanda razıyım buna.
Seni kaybetmek istemiyorum bu da yeter bana.
Menekşe Gülay
GooD aNd EvıL
09-10-2008, 04:03 PM
Seni Ömrüme Kattım
Ruhuma işleyen yeşil gözlerinle,
Öyle bir baktın ki deli edercesine,
Denizler durgunlaştı seni görünce,
Rüzgarlar dindi bizde ki sevgiyle.,
Ahh bu aşk yok mu bebeğim,
Bu *******i esir etti bize yine.
Yıldızlar yanıp sönüyor semâda,
Ay bir kenarda gülümsüyor aşkla,
Kutup yıldızı hep aynı yerde savaşta,
Bir türlü veremedin ki avuçlarıma,
Oysa senin demiştin hani akşamlarda,
Yediğim ekmek, su gibiydin hayatta.
Özlem, hasret bende, derman ise sende.
Bir yol bulsam bu çekilmeyen günlere,
Alıp başımı kaçsam yüreğimde ki sevgiyle,
Uzatsam ellerimi, tutarmısın sevdiğim,.
Gönlünü gönlüme, katarmısın bebeğim,
Acıma tad katıp doyasıya severmisin.
Bütün saatler dursa çalışmasa yanında,
Aşk şarabını içsek çılgınca, doyasıya,
Sevdamızı yaşasak bitmeyen anlarla,
Beni sevsen benim olsan akşamlarda,
En ufak hücremde hissettirsen kendini,
Değmez mi güzelim böyle aşka sevdaya.
Bir şarkıydın dudaklarımda, bana kalan,
Bir şiirdin bitmeyen dizelerde sıralanan,
Öyle bir eserdin ki ruhumda saklanan,
Aşkımı, sevdama gizlediğim sevdiğim,
Kadehlerde zehir olsan yine içeceğim.
Seni ömrüme kattım vazgeçmeyeceğim.
Menekşe Gülay
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.