Tam Sürümü Görüntüle : Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:26 PM
Acının Dokunuşu
Bu gece üstüme sensizliği örttüm.
Tüm çarşaflarda izlerin kalmış.
Adeta kokunu öpüyorum.
Dudaklarımda acının dokunuşu.
Nereye baksam,
Yılgın bir deniz.
Limanı bulamayan gemiler.
Yolcusu olmayan biletler.
Sessizliğe gömülen bakışmalar.
Ayrılıktan takvim yaratmışsın.
Günlerin vefasızlığa düşmüş.
Seni seven yüreğimi,
Hor görmüşsün.
Benim gecem ise,
Sabahımı kovalıyor.
Zamanım, sensizlikle yarış ediyor.
Şimdi uykusuz gecenin ardından,
Kapı önünde seni bekliyorum.
Kucağımdaki güllerle.
Yalnızlığa sataşıyorum.
Oysa sen,
Beni görmüyorsun.
Bir yabancı gibi,
Uzanıp güne karışıyorsun.
Şimdi inatla sensizliğe bakıyorum.
Ay çiçeğinin güneşe bakışı gibi.
Seni gördükçe,
Kendimde soluyorum.
Olsun sevgilim.
Senin ruhun sağ olsun.
Birliktelik yeminlerini tutmasan da,
Canın sağ olsun.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:26 PM
Açık Düğmeler
Bugün,
Geçip giden yıllarıma bakıyorum.
Karanlık gibi huzuru arıyorum.
Sabahı olmayan güneş gibiyim.
Ben ölümü kendime ekliyorum.
İçimde dolanan yıldızlar var.
Her biri,
Sana bir pencere açıyor.
Bu genç yaşta,
Yaşlılığın yakasına düşmüşüm.
Yıllar gömlek gibi.
Açık düğmeleri,
Ayrılığı kapatamıyor.
Yine de umudumda bir sen bıraktım.
Belki geçmişimdeki koku olursun.
Belki de, akıp giden bir dalga.
Bilemiyorum sevgilim.
Ne yazsam,
Kadehim boş kalıyor.
Anladım ki,
Yaşamdan iplik gibi kopmuşum.
Üzerimde siyah akbabalar.
Parça parça seni koparıyorlar.
Yarım kalmış bir bedenim var.
Ama beden,
Ölümde ne işe yarar?
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:26 PM
Adı Sen
Adı sen olan aynalar,
Yüzüme bakamazlar.
Başım ağrıyor, gülün içinde.
Dikenlerle sevmek var.
Her hatanla doğru olana gitmek var.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:26 PM
Ahlak Tuzakları
Şimdi,
Ağlayan yanık tenlerime bakıyorum.
Her şey,
Bir sorgu denizi.
Üzeri kana bulunan,
Gece elbisesi.
Bak, içimde derin bir insanlık.
İçim içime kanıyor.
Yaralı serçelerin kanat diken uçuşlarında,
Zamanı olmayan düşlerdeyim.
Solgun yüzümdedir, emsalin.
Ve bana bir hançer gibidir,
Davranışların.
İçimizde yorgunluk buldum.
Her şey,
Senden kalma bir pusu.
Yitik aşkların karanlık tutamları.
Kırgın gözlerde büyüyen salıncaklar gibi.
Mavinin ölüme doymadığı yerde,
Ben ısrarla,
Ayrılığı haykırırım.
Doğacak güneş bulutlarında,
Gölgeleri avlamaya çıkarım.
Yenilmiş dağlardan,
Üstüme karlar dökülür.
Bitmez, benim yazılarım.
Hayat boyu uzayan ******* gibi.
Üstüme nankörlük döküldükçe,
Ben kanatlanan şahin olurum.
Kavgamda, gökyüzünü avlarım.
Pençelerimle,
Tükenmeyen yalanlarını yırtarım.
Sessiz bir yemin gibi içimdeyim.
Kendi kendime her yerin çağlayanları.
Yürek dolusu fısıltılarda,
Ayağımızdaki gün ışıklarındayız.
Soruyorum, kendi baharıma.
Gölgeye kusan deli yosmalara.
Ve insanı aldatan,
En büyük ahlak tuzaklarına.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:26 PM
Akıl Bozgunu
Ellerimde yarım kalmış bir gökyüzü.
Yağmurlardan yalnızlık akıyor.
Güneşten firar etmişim.
Bütün ışıklar ceza gibi.
Gençliğim aşka yenik.
Her gün seni düşünme çabası.
İnsanlar halden anlamaz.
Yıllarım öksüz çocuk gibi.
Gözlerinde karanlık gördüm.
İşte ben,
O karanlığa aşığım.
Sevdanın fırtınası dinmiyor.
Denizlerimi kaybetmişim.
Şimdi rast gele bir limanda.
Yıllarımı avlıyorum.
Aklım bozguna uğramış.
Hayaller seni göremiyor.
Terk edilişin vadisindeyim.
Nehirler umut vermiyor.
Artık karamsar bir dünyadayım.
Sevinçlerime ateş düşmüş.
Sevgim kadar suç işlemişim.
Cezalarım koynuma düşmüş.
Yazgının çizgisi senden de ince.
Her şey, bir yumak gibi.
Sana uzanan ellerim,
Rüya gibi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:27 PM
Aklın Boşlukları
Kırılgan bir mumum gövdesinde,
Aşkın derin bir yansıması vardı.
Gölge yoktu, kederde.
Her şey gün gibi açıktı.
Ayrılık gibi çıplaktı.
Ve doğumunu tazeleyen,
Ölüm desteleri gibiydi.
Sessizlik günahı arıyor.
Her kavgada bir suskunluk.
Her yeminde konuşmayan yarınlar.
Ve gününü gün eden,
Dipsiz bir gençlik.
Sormak gerek.
Hatta anlamların ötesine geçmek gerek.
Kurşun gibi solgun.
Vicdan gibi ağırdan almak gerek.
Rüzgarın son dansında,
Aşka sarılmak gerek.
Hepimiz çiçeklerimizin içinde,
Güllerin şafağındayız.
Geleceğin enginliğinde,
Usta bir kehanetin içindeyiz.
Ve bir gönül gibi,
Aklın boşluklarını avlıyoruz.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:27 PM
Alçak Sevinçler
Artık seni göremiyorum.
Bakışlarım ıssız bir akvaryum gibi.
Balıklar hayatımı yemleniyorlar.
Artık seni duyamıyorum.
Susmuş sırlar gibi,
Seni içimde taşıyorum.
Olur da bir gün,
Belki geri dönersin.
O zaman,
Ayrılıkta bulduklarım,
Sana ikramım olur.
Artık seni konuşamıyorum.
Her yanımda anlamsız gülüşmeler.
Sevinçler ne kadar da alçalmış.
Artık seni yaşayamıyorum.
Gözler, kanın vadisine inmiş.
Yüzüm, harabelerde geziniyor.
Sancı gibi içimdesin.
Günler, umut vermiyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:27 PM
Alem
Ağıtlar yakılıyor, ölümüne.
Bir parça sevgi uğrunaydı, her şey.
Bak, her yanım ağlıyor.
******* beni süpürüyor.
Umutlarım akıyor, cansız bedenine.
Sana can katmak için.
Her yol, seni bulmak için.
Aydınlansın, tüm bedenin.
Yeni bir ülke olalım.
Dünyaya sığmayan topraklarımızla.
Bir sevgi olalım.
Aşıkların dayanamadığı.
Bir insan olalım.
Ölümün olmadığı bir dünyada.
İçimizdekiyle inanç olalım.
Durmasın akan seller.
Baharlar küsmesin bize.
Yeni bir mevsim gibi.
Yeniden hayat bulalım.
Yeni bir dünya için,
Yeniden birbirimizi bulalım.
Sen ile ben,
Hiç sönmeyecek olan yıldızlara doğru.
Ölümün yaşam olduğu aleme doğru.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:27 PM
An Doğdu
Bu gece,
Sensizliği toplarken,
Çığlık atmayı öğrendim.
Sorunlarım çığ gibi büyüdü.
Pabuçlarım, acıya küçük geldi.
İçimde ses odacıkları.
Bak işte,
Ayrılığın odasına çökmüşüm.
Beni karanlıkla zehirliyorlar.
Ruhumda açık bir deniz.
Dalgalarla sana tutunurken,
Umutlarım karaya vuruyor.
Bak işte,
Sevişmekle yıllar boşalıyor.
Utangaç bir güvercin,
Penceremizdeki yaşama sarılıyor.
Bugün,
Yalnızlığı tutarken,
Sana sarılmayı öğrendim.
Sevinçlerim yaşama kavuştu.
Yıllar dar gelmeye başladı.
Hangi rüzgarın içindeyiz?
Nereye doğru sürükleniyoruz?
Tüm sorular yetersiz kalıyor.
Şimdi aşk zamanı.
Gözlerindeki ayrılığı toplama anı.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:27 PM
Anıların Basıncı
Kan renginde, mavi şafaklar.
İçlerinde bitkisel dünyanın tercümanları.
Deniz rengine boyanan aldatmacalar.
Çığlık katına uçuşan martılar.
Sessiz iklimlerin yalnızlık boğuntusu.
Yara gibi açığa çıkan rüyalar.
Uyandıkça, teslim olan bir geçmiş.
Gözlerinde çırpınan sorgusal çınlamalar.
Gecenin diz çöküşünde,
Eğiliyor, gözlerindeki ırmaklar.
Bakışlar, denizdeki incilerde.
Her şey, yoklukla konuşur gibi.
İçimde anıların basıncı.
Barometreler, boşluğu ölçüyor.
Elde avuçta hiçbir şey yok.
Sadece yoğunlaşan inanç cıvaları.
Yalnız bir kadehin sisli gürültüsünde,
Tenindeki yıldızlar açığa çıkıyor.
Kirpiklerinde yaşayan yıldızlar,
Yüzündeki kırışıklıklarda tazeleniyor.
Bir cinayet gibi seviyorum, seni.
Bu yüzden, kendime mahkumum.
Bu yüzden, ellerim silahlı.
Anlayacağın intihara düşüyorum.
Sessiz bir voltada,
Titreyen ölümü ısıtıyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:27 PM
Anıların Pervanesi
Bugün de seni unutmadım.
Sabahın tetiğini çeker gibi.
Geceden kalma anıların birikintisinde,
Yüreğimdeki bakışları iz düşümü gibi.
Ve kırık bir kadehe gülen,
Özgürlüğün dolumu gibi.
Yansıyan telaşlarımın arkasında,
Geniş çaplı ölüm yer ediniyor.
Onu yalnızlığın karelerine bölüyorum.
Ve ilk defa,
Matematik beni kurtarmaya çalışıyor.
İçindeki sayıları,
Senden kalma anılarla çarpıyor.
Sonra bölüyor, beni.
Sıkışmış aşklar kümesinde...
Çırpınışların boy gösterdiği yerde,
Ruhun çıkmaz kuyuları bahar gibi açar.
Onların içindedir, vicdan örtüsü.
Ve acılar,
Ruhun soy kırımına başlamıştır.
Ne kadar acıdır, insanı yıkmak.
Ondan, sinsi yararlar sağlamak.
Yine kendi içimde dönmeye başladım.
Tutkulu bir şair gibi,
Duygularımın gardiyanı oldum.
Orada yangına tutunan mahkumlar var.
Özgürlük için volta atıyorlar.
Küçücük bir hücrede,
Dünyanın değerini kazanıyorlar.
Ve ranzalarında,
Özgürlük için yatıp kalkıyorlar.
İşte biz de böyleydik.
Son bakışmaya kadar özgürdük.
Ama şimdi anıların pervanesinde,
Geminin batışını izliyoruz.
Aşkın içindeki özgür kelimelerini,
Ayrılık denen hücreye sıkıştırıyoruz.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:27 PM
Anlamsız Güneş
Bu aşk,
İki harf arasına düşmüş.
Kafa tutmuş kelimeler.
Yazılanları ölüme götürmüş.
Birbirimize ne galip, ne de yeniğiz.
Kader, hayatımın göz rengi.
Gözlerinde yalnızlığın rimelleri.
Aşkın dudaklarında tüm ressamlar.
Rujlar, çoktan büyümüş.
Olgun bir aşk dokudum.
Ruhumda yaşar, tüm çocuklar.
Parkın acı dolu köşelerinde.
Gizlidir, tüm saklı anılar.
İşte, pudranda gece dansı.
Dönüşüm yok, aşkın bulutlarında.
Uzanıyorum, yağmur sesiyle.
Gözyaşından hiçbir ses seda yok.
Benim için ağlamışsın, bir anlık.
Büyütmüşsün, kendi zalimliğini.
Delilik demişsin, kendi anlamlarına.
Hastaneye düşmüş tüm bedduaların.
Senin için bir gölge oldum.
Aynaların azabında üreyen.
Ve dolgun mısralarda.
Aşkın egemenliğini sürdüren.
Hiçbir kaçışım yok benim.
Ölümün üstüne sinmişim.
Duman olup, akmışım yüzüne.
Sis gibi kaybolmuşum, anlamsız güneşinde.
Bir daha yık beni.
Yıktığın anda yükseliyorum.
Uçsuz bucaksız enkazlarda,
Kurtarılan bir çocuk oluyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:27 PM
Anneler Ölmez Ölemez
Annem, benim.
Dokuz aylık savaşçım.
Dileklerimin sığınağı.
Yokluğumun varlığı.
Tüm sarılışların hayat damarı.
Annem, benim.
Coşkun sular gözlerinde demirlemiş.
Yaşamın en hafif elleri sende.
Ruhumu okşayan o derin gözlerin.
Yalnızlığımı çökerten beraberliğin.
Dokunduğun anda gerçek olan hayatım.
Sakın ağlama annem.
Bu dertler geçidinde, sakın kalma.
Bir dileğin olsun, süslenmemiş yüzlerde.
Bana akan bir yarının olsun.
Bilirim anne, zaman tünelini.
Yorgun düşen sabahın ellerini.
Toz gibi saklanmıştı, dertlerimiz.
Bak şimdi anne, boşluğun kökündeyim.
Hiçbir ağaç taşıyamaz, hayat şölenlerimizi.
Saçların, inceden yağan kar olmuştu.
Anne, beni o beyazların içine al.
Yeniden yudumla doğmamış bedenimi.
Kırık ruhlar pencerende yaşar.
Rüzgarları uçuran hayat tecrübenle.
Sağanak olan yıldırımları, var eden içtenliğinle.
Sağlığım için ettiğin yürekli dualarınla.
Bir bakışınla güneş ısınır.
Ellerin ölüme can katar.
Tek bir gülüşün,
Tüm servetlerden üstündür.
Anne.
Bırak gözlerine sokulayım.
Yorgun hayatlarımız dinlensin.
İçimde kelimeler çürüyor.
Üşüyerek bir şiir oluyorum.
Ayaklarının altındaki cennette.
Bilirim, gözün kapalıdır.
Çarelerin ilacımdır.
Sözlerin rehberimdir.
Mutluluğu pişir, anne
Kimse soramasın aşçısını.
Bana nasihat et.
Kimse sökemesin sözcüklerini.
Uyuyan evren seninle uyansın.
Acılar oluk oluk özgürlüğe aksın.
Duvarlar örtemez hasretini.
Uzaklığın yakınlığımdır.
Tenimde bronz güneşler.
İçimde senden kalanlar.
Ölüme meydan okurcasına.
Yaşamı ağlatırcasına.
Bilirim, üstlendiğin yaralarımı.
Sahip çıktığın kimsesizliğimi.
Dostluğu güldüren bakışlarını.
Yanıma yoldaş olan sevinçlerini.
Anne.
Bekle geliyorum.
Zamanı tersine çevirerek.
Kaleleri sahiplenen barış gibi.
Hayallerimi süsleyen gülüşlerinle.
Üzerime tenin dökülüyor.
Bir yıldız gibi kokuyorum.
Korkularım güçsüz kalıyor.
Artık güven içinde kendim oluyorum.
Ruhunda var olan tırnak uçlarınla.
İçime sığmayan derinliğinle.
Anne, ben yalnızca sende ölürüm.
En yükseğe çıkan dostluğunla.
Beni benden alan özgürlüğünle.
Anne.
Senin içinde yaşam büyülenir.
Bir güneş gibi içimdesin, binlerce yılı süsleyerek.
Gülüşlerin, mutluluğumun kaynağı.
Sen bir insansın,
Tanrı’ dan doğan.
İçimde ana olan.
Sütünle insan,
Çözümlerinle umut oldum.
Bekle beni anne.
Geliyorum.
Dünde kalan yarınım,
Yarınımda olan gerçeğinle.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:27 PM
Annem İçin
Anne,
Bilemezsin beni, biliyorum.
Sokaksız kalan sevinçlerimi.
Yudumlayamadığım mutluluğu.
Bilemezsin, anne.
Kör bir yaşamda kaldığımı.
Evet, anne.
Gözlerim, nefes alamıyor.
Ruhumda zifiri karanlık.
Bütün ışıklar saklanmış.
Umutlar, yerle bir olmuş.
Anne, ben nerdeyim?
Gün ışığı sırtını dönmüş.
Rüzgarlar zalim.
Kurşunlar ölüm pazarı.
Tutunamadığım umutlar.
Anne, nasıl unuturum?
Kuşların oynaştığı baharı.
Kollarında bulduğum yaşamı.
Gözlerinde büyüyen benliğimi.
Korkuya sataşan merhametini.
Sütünde birikmiş insanlığımı.
Anne,
Hatıralar geçitsiz.
Düşler, meyhanecinin elinde.
Kırılan kadehlerdeyim.
Tümör olan hayatımla.
Kansere uğramış gençliğimle.
Anne,
İçime bir insan ektin.
Gülüşlerin üşümediği.
Umutların boyun eğmediği.
Anne, seni çok özledim.
Şiddeti öldüren içtenliğini.
Silahsız büyüyen zaferini.
Gözlerime sarılan inancını.
Anne,
Gün, yatağına yorgun giriyor.
Saatler, sessizliği çalıyor.
Sensizlik, kıyısız deniz gibi.
Neredesin, anne?
Anne,
Ölümün duvarlarına düştüm.
Gençliğim iki kırık renk.
Üstümde acılar yağmuru.
Hayatımın bozulan şemsiyeleri.
Islandıkça yetim oluyorum.
Anne,
Gençliği yazan bir ihtiyarım.
Kalemimden yıllar akıyor.
Seni çiziyorum.
Ortaya şaheser çıkıyor.
Anne,
Çocukluğum koynunda büyüdü.
En büyük akıldı, deliliğin.
Yol gösteren deneyimlerinle.
Kurt olsa, önüne atlardın.
Hayatı terk edebilen analığınla.
Anne,
Seninle hayatı çaldık.
Davetsiz gelen ölümün üzerine.
Bir çok savaşı aştık.
Kavgayı barıştıran dostluğunla.
Anne,
Senin olduğun yer, yurdumdur.
Yokluğun bile varlığımdır.
Bu yüzdendir, hesapsızlığım.
Adisyonda kalan benliğim.
Anne,
Kendine iyi bak.
Son kelimelerim gerçekten ağlıyor.
Ama biliyorum ki,
Tırnakların en büyük korumamdır.
Anne,
İşte yine yazıyorum.
Seni seven yaşamımla,
Senden taşan bir ırmak oluyorum.
Belki denize, belki de birbirimize...
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:28 PM
Aramızda Kalanlar
Aramızda yenik sayfalar var.
Kalemsiz bakışmalar.
Bir silgi azabındaki,
Saygısız cümleler.
Aramızda yorgun yıllar var.
Çiğnenmiş seneler.
Onca yıla rağmen,
Bir türlü dikiş tutmayan,
Derin yaralar.
Aramızda hasretin çölü var.
Susuzluğumuz yaşama yenik.
Mataralar bomboş kalmış.
İçilecek tek bir günah bile yok.
Aramızda ayrılık var.
Sessiz sedasız bakışmalar.
Başımızı koyamadığımız yastıklar.
Yarını olmayan pişmanlıklar.
Ve sessizliğin adresinde yatan mektuplar.
Sonunda,
Yaşam kadehinin dibine vardık.
Artık içilecek bir şey kalmadı.
Her ayrılık, ömür kadar.
Ve her ömür, sevmek kadar.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:28 PM
Aranan Rüyalar
Uyur gibi yaşıyorum, seni
Karanlık tenime çökmüş.
Rüyalar duvar gibi.
Ellerimle sabahı tutuyorum.
Avuçlarımda gecenin izleri.
Seni arıyorum.
Ölür gibi.
Yaşamamak gibi.
İçimde çalınmış saatler.
Dakikaları kuyusunda.
Anların kırgınlığında.
Üstüme sensizlik sinmiş.
Bir tür duman gibi.
Zehir dolu kapışmalar gibi.
Dudaklarıma yaşam düşmüş.
Sessizliği öpüyorum.
O çok koktuğumuz,
Uçurumlara düşüyorum.
Gözlerimden hasret akıyor.
Yalnızlık, tek dostum.
Ve ölüm,
En güçlü yoldaşım.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:28 PM
Asfalt
Sessizlik, örülmüş duvar gibi.
Her taraf esaret kokuyor.
Süremem kendimi sana.
Yol kapalı, su bataklık.
Biliyorum, çareler sıfırdan beter.
Acılar, tırnak çekiyor.
Hayatımın bütün sayfaları,
Sana ayrılmış.
Seni her anışımda,
İçimden yapraklar kopuyor.
Seninle bir kum tanesi gibiyim.
Uçtukça, hayaller çalan.
İkimiz gerçeğin tükendiği yerdeyiz.
Kendi kendine odaklanan.
Bugün, seninle geziniyorum.
Dolaştıkça, artan umutlarımda.
Zenginim, senden kalanlarla.
Pencereler aşkı tutamıyor.
Bir çocuk buluyorum.
Olgunluğun damarlarına akan.
Kendimi ıslıklıyorum.
Rüzgarın avlusunda nöbet tutarak.
Bilirim, bilemezsin yeni halimi.
Sana aşk döşeyen asfaltlarımı.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:28 PM
Aşılmış Sonsuzluk
Gözlerim ufuk çizgisinde bitiyor.
Artık bakamıyorum.
Güzel kokan çiçeklere.
Yarını saran uykusuzluklarıma.
Aniden baharı yitiriyorum.
Yıldız sanatına düşüyorum.
Kadınların çamurlarına bulanarak,
Kara bir toprak oluyorum.
Kendimden göçüyorum.
Sabahı şakıyan kuşlar gibi.
Tenimden cinayetler dökülüyor.
Ayrılık müebbetlik.
Hayat boyu süren,
Bitmeyen bir kavga.
Anlayacağınız,
Ben kendimle savaşıyorum.
Üstüme düşen kurşunlardan,
Sana adanmış mısralar yaratıyorum.
Farklı duygulara bürünebilmek.
Başka birini sevmek.
Ve rüzgarların konuştuğu yerde,
Yaşlı bir esinti olmak.
Büyümüş çocukluğumdan,
Sefalet içeren saflık akıtmak.
Doğru yolları,
Tarihimin karanlığına kaldırmak.
İnadına aşkını sürdürmek.
Geçtiğimiz tüm yollarda,
Tarifi olmayan bir ışık yaratmak.
Sana doğru koşan benliğimden,
Ödünç alınmamış bir insanlık bulmak.
Aşılmış tüm sonsuzluklar.
Çünkü bütün aşklar,
Kendileri kadarlar.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:28 PM
Aşk' tan Sevgi' ye
Ben sende yüreğimin limitsizliğini gördüm.
Seni sevme cesareti, beni sınırsızlığa itti.
Hayallerim, bitmeyecek olanı, ışığıyla simgeliyordu.
Ruhum ise; uyutulduğunu, çağırılarak anladı.
Hatırlarsan, iki beden tek yürek çayırlara uzanırdık.
Tekleşmiş olan biz; havada süzülen uçurtmayı andırıyorduk.
O acımasız olan sevgisizliğini, gözlerimi kaybettiğim gün gördüm.
Artık yüreğimdeki kıyamet bağı çözülmeye başladı.
Susarak dünyaya küskünlüğümü anlatma zamanlarım gelmişti.
Tüm duygusuzluğum, bozgunluğum ve dağılmışlığım.
Bütün benliğim göz yaşlarımı arıyordu.
Her bir damlası, sahte rüzgarlarla kuraklığa itilmişti.
Kendimi; umursamaz, bedensel bir delikanlılığa itmiştim.
Kayalar aşınmış, adımlar yavaşlamış, kanım çekilmişti.
Yaşanması güç olan sevgiyi en dipsiz yerde gördüm.
Ortadan resmen ikiye ayrıldığımı, onun dürüstlüğünde anladım.
Ruh gibi dolaşma gerçeğine itildiğimi anladım.
Hey gidi sahte rehber olan sevgili... Seni sevgisiz kılan neydi?
Bebekleşmiş hareketlerimle sana uzanmam mı?
Yoksa kaderi senleşmiş olan yaşamım mı?
Ve ya kaldıramadığın sevgi taşlarım mı?
Ya da hatalarla dolu hayatta; her gün sana, temiz bir sayfa verebilen sevgim mi?
Seni, en ufak kazancıma ortak edişim mi?
Ansızın sana sunulan o aşk hediyelerim mi?
Kayboldun sevgili bunların içinde! ...
Artık hepsini, sadece O’ nun bilebileceği bir kabire boşaltıyorum.
Hiç yaşamadığım gerçeğini, anladığım gün nihayet yaşandı.
Bedenimden çıkan nefesleri hissediyordum.
İçimdeki sıkıntının akıp da boşaldığını da! ...
Mutluluk gözyaşları, geleceği müjdeledi.
En ufak anları bile; içime doldurmak.
Bu sevgi; acılarla yol almış iki insanın buluşma noktasıdır.
Öyle bir acı ki, yaşanması güç, ayakta durulması ise inanılmayacak kadar.
İçimdeki çocuk hastalıktan kurtuldu.
Bir hafta dahi yaşasa; ömür boyu unutulmayacak! ! !
(06/01/2003)
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:28 PM
Aşk Dramı
Bu gece aşkın dramına düşmüşüm.
Tüm korkularım,
İçtenlikle cesaret arıyordu.
Sen beni karalarken,
Ben seni,
Gönül sayfalarıma çiziyordum.
Boşluğun şahidi olmuşum.
İçimde,
Hiçbir güne çıkamayan,
Yıkık labirentler.
Yanımda yoktular,
Sokaktaki kimsesizler.
Bu hayat yolunda tek başınayım.
Sessiz bir tanık gibi,
Cinayetine işliyorum.
Kendimi,
Kör düşüncelerle vuruyorum.
Hiç aklımdan çıkmıyorsun ki...
Bir kalemde silmişsin,
Aramızda geçen güçlü yılları.
Anladım ki,
Güçsüz kalmışsın.
İki kelimelik sevgi cümlesinde.
Şimdi resminle baş başa.
Acının gözlerine tutunduğu gibi,
Hayatımdan akıyorum.
Seller gözlerimi tarif edemez.
Çünkü her gözyaşı,
Okyanusun derinliğindedir.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:28 PM
Aşk Felsefesi
Yol aşınır, insanın nabzında.
Aşk çılgın olunca,
Mesafeler, sevmeyi yaratır.
Çiçekler güzellik kadar zararlı olmasa.
Aşk biriken zehrini boşaltsa.
Sataşsak, son dediğimiz koca evrene.
Düşsek, bulutların uzanamadığı dağların zirvesine.
Sessizlik sokulur dört bir yandan.
Sanki düşler,
İnsanın zehrinde çılgına dönüşür.
Oysa acı,
İnsanda, zenginliği büyütür.
Her anışımda bir hançer saplanır.
Aşk;
Utangaçlık hali içinde yaralardan yükselir.
Islık çalan gözler, yüreklere sığmaz.
Bir parça yeryüzü sökülmüş gözlerimizden.
Gün, günaha karışmış vurgun gibi.
Yoksa dikenlerimiz çalınmış mı hayattan?
Hangi ayrılığa sığmaz olmuşuz?
Hayatım, bir atık gibi.
Hiç bakma hayallerden geride kalanlara.
Yalnız çıplak olanlar yücelir, düş içinde.
Her bir katta,
Cehennemi söyleyen bir hayat.
Kapı dayanmış, kül olmuş insan gözünde.
Rüya; tükenmiş bir sanat gibi, insan dilinde.
İçime dikilen günahlar,
İnsandan kalma yalınlıkları gösteriyor.
Oysa düşler,
İnsan ruhunun deryasıdır.
Ben hayattan dolma denizime,
Hiç sarılmamışım.
Bir yılan çıkar ve söker geçmişimi.
Zehrini akıttıkça,
Ayrılık, hayallerin sahnesine yazılır.
İnsan, her yere damlayan bulut gibidir.
Aynı zamanda,
Kendine kavuşmayı bekleyen,
En büyük açlıktır.
Ve işte söylüyorum.
Aşk, ruhun mimarıdır.
Ve hiçbir aşk,
Kendini mezara gömmeden yaşam bulamaz.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:28 PM
Aşk Havuzu
Küçük bir çocuktum, büyük aşkımla.
Gölgede sevdim seni.
Kimse basmadı yüreğime.
İnce bir çizgiydi, sevgimiz.
Sınırsızlık içinde yaşadım seni.
Her dokunuşumda dokundum kendime.
Aradım, o nazlı pembe gülleri.
Hepsinde duran bir sevişmemiz vardı.
Kırmızıya dönüştü o bakışlar.
Gülmelerde masumca yaşanan acı vardı.
Ne kadar tuttuk seviye dediklerini.
Yarılarda boğulduk bu aşk havuzunda.
Trampleni en yüksekteydi.
Tepeden bakıldığında bir odaydı sanki.
Odalar rutubetli ve yaşlıydı.
Fakat her şeye rağmen,
Onları genç yapan aşkımız vardı.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:28 PM
Aşk Köprüsü
Yanıyorum.
Küllerini ödeyen yangın gibi.
İçimde yenilmişlik zaferleri.
Telaşı olmayan anı sızıları.
Durmak bilmeyen batış güneşleri.
Sesi sedası olmayan yalnızlık hayalleri.
Susuyorum.
Sessizlikle konuşan yeminler gibi.
Adım, bütün dağlara yazılmış.
Sevda, kendi hücresinde tutuklu.
Ağlatan bir yangının mühründe.
Ölen bir tabibin odasındayım.
Yalnızım.
Gözlerim geçmişe değiyor.
İçimde kırgın nöbet taşları.
Üç satırla ödenen aşk kuluçkaları.
Doğum gibi, ana karnından gelen,
Çocukça bütünleşmeler.
Bilmiyorum.
Beni hangi yıldız konuşacak?
Kimin ömrüne değeceğim?
Hangi aşkın köprüsüne bağdaş kuracağım?
Bilmiyorum,
Çünkü tüm bildiklerim,
Sende ölmüş.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:28 PM
Aşkın Bilgeliği
Düş gördüm, kalbimin üzerinde.
Oysa, onda bir diken vardı.
Acı kendini sordu ve düştü.
Dünden kurtulan günah esiri gibi yiğit.
Gününde ferahlayan bir çalı kuşu gibi aceleci.
Bütün insanlığım, bahtsız bir pencere gibi.
Dünyasını kurtaran ölüm gibi,
Vahşi olmak gerekiyor.
Kanım ruhuma damlıyor.
Her duada ölen bir şölen var.
Sabrın selameti ile kavruldu, yıllar.
Oysa özlem içinde kıymet bilen bir hal vardı.
Sonra esir oldu ölüm yaşama.
Bir an için melekler kuruldu, dünyanın eksenine.
Kaderimiz;
Uslanmış bir ağacın yakasından düşen meyve gibi.
An gelir yankı çeker insan.
Kulağında üşüyen bir ses bulur.
Başka kişilerin yıkanmış ruhları ile ıslanmak,
Doğamızda kuraklık çekmek gibidir.
Her yere yollanmış bir fidan gördüm.
Ben, toprak olmak istedim.
O ise suları çeken bir kök.
İşte bağlandım, fakirlerin odasına.
Her odada gürleyen bir şan gördüm.
Gün tutunmuş, bırakılmış bir cani gibi.
Zaman bizleri bıktıran günah gibi.
Tükenmiş ve buzlanmış bu sanat ışığı.
Herkes aradığı yerde kalır.
Oraya ulaşmak için düşünceden düşmek gerek.
Kuşanmış ve bulut olmuş bu yalnızlık.
Herkes dilinde kilitli kalır.
Esirlik günü geldiğinde asilik olur.
O zaman buluşmak gerek,
Aşkın dinmeyen bilgeliğinde.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:28 PM
Aşkın Düşüşü
Bu aşk mezara düşmüş.
Gölgesinde kovalanan cennet.
Gerçeğinde yerleşik cehennem.
Bu aşk ihanete düşmüş.
Sadıksız sevişmeler.
Ayrılık istemeyen yeminler.
Bu aşk kötülüğe düşmüş.
İyiliksiz erozyon tünelleri.
Tahtasız deniz gemileri.
Bu aşk karanlığa düşmüş.
Not olmuş tüm aydınlığı.
Kül gibi tüm içtenliği.
Bu aşk yokluğa düşmüş.
Yorgun hayat ödevleriyle.
Besinsiz ruh kavgalarıyla.
Sönmüş beden giysileriyle.
Bu aşk, sana düşmüş.
Düştüğü anda çaresiz ölüşüyle.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:29 PM
Aşkın Gardiyanı
Yüreğim boşlukta gezer.
Dillerim aşkın gardiyanı olmuş.
Sızıntılar, sonrasında acılar.
Her biri, söylenecek yarın gibi.
Bana ait olan yanınla.
Kanımda dolaşan canınla.
Artık iki can taşıyorum.
Ölümü ısıtıyorum.
Küller aşka demir atmış.
Yandıkça, üzerimde dolaşan ellerin.
Aklım kendini yaktı.
Duvarlarında çalınan ıslık var.
Dünyayı vurdum.
Sevmek uğruna kendimi yaktım.
Hem cennet, hem cehennemim.
Garip bir aşk bülbülüyüm.
Baharın kollarından tutmak.
Bilekleriyle köprü kurmak.
Sonuna kadar bağlanmak.
Yaşama umudum kalmadı.
Geride kalan sadece yalnızlık.
Yalnızlık...
Seni büyüttüğüm.
Uğruna kendimi terk ettiğim.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:29 PM
Aşkın Sonucu
Harfler satın aldım.
Yalnızlığın borcunu ödemek için.
Kendimden kaçıyorum.
Seninle olan kavgamda.
Ruhumda bir titreme.
Yıllar acılarla birleşmiş.
Seni göremiyorum.
Gözlerim, kör bir edebiyat gibi.
Sığınabilsem, hatalarıma.
Yarını çalan orkestraya.
Piyanonun tuşları gibiyim.
Kimsesizliğin melodisinde.
Sokak fakiriyim.
Kaldırımlarda eskiyen.
Aynadaki yüzler gibiyim.
Dudaklarının boyasında.
Bu ben değilim.
Anadan gelen.
Yüreğim amansız bir ölüm.
Akan her kanda cinayet.
Ömrüme dokunuyorum.
Uçsuz bucaksız boşluğa.
Hayatın dersine tutuldum.
Aşka parmak kaldırdım.
Hayaller yılan gibi.
Zehrinde solmuşluk.
Derdimin çaresi yok.
Çünkü aşkın sonucu yok.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:29 PM
Ayak İzleri
Bu benim son dansımdır.
Tutunduğum ölüm boşluklarına.
Anadan doğma yürüyorum.
Sahillerde hıçkıran bir lokma ekmeğimle.
İçimde, çalınmış zenginlikler.
Acılar, insanın yazgısına akmış.
Üşüyorum.
Bedenimi kaplayan günlerin yok artık.
Geçişini izleyen tünellerim yok.
Yok artık,
Resmini taşıyan yıllığım tükendi.
Bütün küçüklüğüm,
Kör bir hücrede kaldı.
İçimde kırlangıç büyüleri.
Şarkı gibi seni söylüyorlar.
Bak, pencereme yokluğun konuyor.
Korkuyorum.
Ağlamakla kırılan keder gibiyim.
Suyum, kanımdan akıyor.
Oluk oluk hayatımı kaybediyorum.
Biliyorum,
Gözlerinde bir yabancıyım artık.
Benim gibi,
Son sözlerimiz de kaybolmuş.
Denizleri geçen aşk,
Küçük bir ayrılık koyunda boğulmuş.
Şimdi,
Yorgun bir gece gibiyim.
Karanlığını kaybetmiş.
Kapılar arkasından gülen,
Sonsuzca arzular karşısındayım.
Kıyı gibi denizini bekliyorum.
Bak satırlara,
Beni tek tek bölüyorlar.
Bir şiir gibi sabahına düşüyorum.
Düş gemilerim sabahına demirlemiş.
Bak işte,
Yollarım seni bekliyor.
Sensiz aç kalan kaldırımlar gibiyim.
İçime ayak izlerin düşüyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:29 PM
Aynadaki Leke
Bu gece sabaha çıkamam.
Bütün pencereler kapanmış.
Rüzgara karşı uçamam.
Sessiz bir bakış gibiyim.
Sadece kendisini var eden.
Dizlerindeki hayata tutunuyorum.
Uzak ufuklara tutunuyorum.
Kendime sevgiler yaratıyorum.
Hayat, iki kırık mısra gibi.
Ağlayan mektupları düşün.
İçlerinde var olanları.
Birbiriyle yarış eden mürekkepleri.
Bu gece sabaha çıkamam.
Bütün kahveler boşalmış.
Çaylarda fakir bir edebiyat.
Bu sevda karanlığa dönmüş.
İçinde binleri geçen sızılar.
Bir türlü çare olmayan,
Yaşlı sevişmeler.
Sadece kendisini kandıran,
Büyük bir yalan olmuşsun.
Aşkın cebinde,
Büyük bir yara açmışsın.
Nasihat gibi dökülmüşsün.
Boynunda dolaşan ışıkla,
Yardıma muhtaç kalmışsın.
İçindeki denizi seyrediyorum.
Dalgalarla olan sohbetini.
Ve deniz yıldızı gibi,
İhanetin kıyısına vuruşunu.
Bu gece sabaha çıkamam.
Aynamda ölüm leke bırakmış.
Sana doğru uçamam.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:29 PM
Ayrı Bir Biz
Gözlerinde mezar oldum.
Yeniden başladı ölümüm.
Bir daha doğmaktır, sana gelen.
Bir parçamla bütünle kendini.
Gözlerim nasıl da tamamlıyor seni.
Yaşamın içinden sokulan bir ben.
Zaman işleyişinde utançla dolmuş.
Anılar, bizde ayrı bir hayat olmuş.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:29 PM
Ayrıldım
Ayrıldım kendimden, her şeyimden.
En çok nazlı güneşler yaktı beni.
Bir gönül alevini hatırlattılar bana.
Nasıl da yazdan beter olmuştu, içim.
Kendimdeki duyguları tanıma zamanıydı.
Hep son ses, umuttan çıkardı.
En son kararlar onundu.
Ben oylamalar yapmıştım içimde,
Sonuçlarının hep seni göstereceği.
Evet doğmuştun bir kahkahayla.
Gölgelerin düğmesi yoktu.
Gömlekleri çıplak bakışlıydı.
Sevişmekle sevişen bizdik.
Sonra o gün geldi,
Sen ansızın benden ayrıldın.
İstemedim birine bağlanmayı.
Kendi yalnızlığım benim tek aşkımdı.
Sanıyordum ki her şey düzelecek.
Ama susmuyordu içimin ağlaması.
Gönüller bardaktan boşalırcasına yağıyordu.
Üzerimde beni titreten bir şey vardı.
Evet beni kaplayan o sevgiydi, bu…
Yağmalıyordu içimi hiç durmadan.
Senle aramdaki duvarları yıkıyordu.
Ama ben inanmak istemiyordum.
İşte yine uzaklaşıp ayrılıyordum senden.
Yüreğimin boşluğu dikilmişti, senin sözlerinle.
Öylesine farklıydın ki.
Bulmaya inancım kalmayanlar, hep sendeydi.
O yiğit bakışındaydı, her şey.
Taşımaya korktuğum erkekliği,
Tekrar hafızalarıma kazıyordun.
O an büyüleniyor, dimdik ayakta duruyordum.
Ayrılmıyordum, kendimden senden…
İçimde yaşattıkların için,
Yalnızlıkta kalmıştım.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:29 PM
Ayrılığın Doğumu
Bir şiir olmuşum.
Satırlarda aşkı avlayan.
Bir çizgi olmuşum.
Hayalin direnen hükümlerinde.
Bir kahır olmuşum.
Ayrılık denen illeti bulmak için.
Bir yıldız olmuşum.
Yattığın yatağa uzanmak için.
Seni bulmak için,
Özgürlüğün kalemlerine sataştım.
Belki bir zamanı geldiğinde,
Gözlerime düşersin.
Yüreğim seni içiyor.
İçimde dolaşan kan gibisin.
Ayrılık sürekli doğum yapıyor.
İçimizde eksilen yıllar.
Tutsak bir yıldız olmuşum.
Işığımla karanlık avlıyorum.
Şimdi bana uzanan yağmur gibisin.
Gözlerim, damlalarına çakılmış.
Şimdi son defa kendime soruyorum.
Sen bende yaşadıkça;
Hangi ayrılık seni koparabilir?
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:29 PM
Ayrılığın Kanı
Tenimde güneşin çökme arzusu.
Hayaller adımların ufak diliminde birikmiş.
Kırılgan tutkallar, içimdeki çölde.
Bir bağlama çalıyor,
Seslerimdeki yankılardan.
Güneş nefret için doğuyor.
Ellerindeki silahla,
Bütün sevgileri alnından vuruyor.
Ve orada,
Ansızın bir koku doğuyor.
Kabuk toplamış, içimdeki kırılganlık.
Grip gibiyim, buğday kokan burnunda.
Aktıkça, hastalık oluyorum.
Yenilenmeyen bir bağışıklık gibi.
Karanlığı boşaltan,
Derin öksürükler gibi.
Çünkü boğazımdan gemiler geçiyor.
Çünkü, onlara yol veriyorum.
Sonsuz izler bırakmaları için.
Umutlarındaki adalarda,
Fısıltılarla konaklamaları için.
Özlemler sınırına kapılmış, yürek naraları.
Sarhoşluk ayıldıkça kanıyor.
Pıhtılaştıkça sararıyor, şah damarı.
Ve veda ediyor,
Bültende yaşayan kan grubuna.
Sonra ayrılık akıyor,
Serum denen küçücük dünyada.
Yüreğime dolmuş, gece kamçıları.
Uzak sınırlarda birikmiş, düşünce avluları.
Kör bir yabancılığa girmiş,
Avuntulardaki derin elçilikler.
Karanlığın hektarlarında,
Kuşkusal anılar demlenmiş.
Ve bir çay gibi,
Bardağı ısıtıyor, içimdeki acılar.
Sonradan sessizleşen bir maviye doluyorum.
Martının eğik labirentinde,
Denizdeki dalgaya dönüşüyorum.
Ama yorgun, ama kanatsız.
Ayrılığa saplanan kuş bakışı gibi.
Hıçkırıkla kırılan gözyaşları gibi.
Ve dönencelere sinen,
İsimsiz bulutlar gibi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:32 PM
Bahar Arenası
İsyanlar damlıyor, içimdeki toprağa.
Bulutların arasında geziniyor, yüreğimdeki buluşmalar.
Gizli örgütler dolaşıyor, aldatışlarında.
Orada, bir ayna gibi yansıyorum.
İçindeki boşluğu,
Gerçeğin voltasında yaşıyorum.
Bir sağa gidiyorum, bir sola.
Yön mevhumu kaybolmuş, dudaklarımda.
Kime sokulsam, yüreğim vuruyor beni.
O an, içime sokuluyorsun.
Kızgın bir yılan gibi,
Sevme düşlerimi boğuyorsun.
Sonra gözlerimi açıyorum.
Sana ulaşır gibi dünyaya bakıyorum.
Yalnız başına koşan insanlar görüyorum.
Hepsi bir kaçışın içinde.
Hepsi büyük bir cehennemin gürültüsünde.
Artık zafer çığlıklarının içindeyim.
Sorgumla uzaklaşan mesafeler var, içimde.
Çiçeğin yapraklarını büken fısıldaşmalar gibi.
Bir türlü tutunamadığım gelecek gibi.
Bir türlü sevişmeyen bahar arenası gibi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:32 PM
Bahar Senfonisi
Bir bahar senfonisine düşmüşüm.
Tüm biletler kapışılmış.
İnsanlar aşkı gözetliyor.
Ama ben, inatla saklanıyorum.
Seni saklar gibi,
Ölümün içine karışıyorum.
Gençlikle açılan bağrıma,
Yaşlılığın kiri bulaşmış.
Seni hiçbir banyo çıkartamaz.
Sabunlar aşkıma merhametli.
Tüm sevdalar kıyı şeridine düşmüş.
İçimdeki inançlar sabahlıyor.
*******in derin dansına tutulmuşum.
Dolunayın bakışlarına düşmüşsün.
Bana bir ışık kadar yakın,
Karanlık kadar uzaksın.
Anladım,
Yorgunluktan önüne düşen gözlerimi.
Bir savaş çığlığı gibi,
Koynunda yaralar açan çiçekleri.
Şimdi yürüyorum.
Adımlarımda baharı taşıyarak.
Sensizliğin dünyasına gidiyorum.
Ölümü hiçe sayarak.
Ve senden,
Ölümsüz bir yaşam elde ederek.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:32 PM
Bak İşte Sevgilim
Bak işte sevgilim.
Dünya ayrılıkla dönüyor.
Her şey aynı kaldı.
Söndükçe.
Öldükçe.
Bak işte sevgilim.
Ana oğlunu kucaklıyor.
Bütün içtenliğiyle.
Korkulardan üstün.
Acabalara yenilmeden.
Bak işte sevgilim.
Yolculuğum uzaklara doğru.
Bir gemi gibi.
Dalgalarla dost.
Yoklukla yolcu.
Bak işte sevgilim.
Gözler demir attı.
Tarihin yenik haritasına.
Orada sen doğdun.
Üstüme çöken ayrılıkta.
Senin gibi oldum.
Benden alınan acılarda.
Bak işte sevgilim.
Son defa bak bana.
Giden ruhuma bak.
Cennete olan isyanıma.
Kaderi reddeden yalnızlığıma.
Bana bak sevgilim.
Kör gibi.
Karanlığa aşıkçasına.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:32 PM
Bana İnan
Seni arıyorum.
Yıllarla azalan gençlik gibi.
Hayal ettim.
Seneler süren arayışlar gibi.
İsmin, aşkımın mimarı.
Sokaklar, cetvelle kazınmış.
Sensizliğin adresi yok.
Binalar, sevgimle boyanmış.
Seni sevdiğime inan.
Çünkü, *******in ucundayım.
Bekle beni.
Bir gün döneceğim.
Sevgimi anlaman gerek.
Sana açılan yolları.
Yolumuzda güven olsun.
Aşk, yürekten okunsun.
Sana sarılmama fırsat ver.
Ellerin, yaşayan güller gibi olsun.
Engelleri aşalım.
İki şehri bir yapalım.
Mesafeler, seni korkutmasın.
Ben, yakınındayım.
Uzaklar bizi ayırmasın.
Ben, senin yanındayım.
Sıcak gülüşlerinde.
Yalnız kalan ağlayışlarında.
Her zaman seninle.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:32 PM
Baş Sayfa
Bugün ölüme esnedim.
Onu uykuma almak için.
Belki rüyamda,
Pencerene düşerim.
Sana bakan bir peri olurum.
Seninle dağlara uçarım.
Kayalar gibi yuvarlanarak.
İnce çizgiler bulurum.
Hayallerimiz için.
Kendime yarınları alırım.
Ölümü satarcasına.
Zamanlar türetirim.
Yokluğunu affedercesine.
Yürüyen bir karanlık olurum.
Işığını tutmak için.
Sessiz bir çile olurum.
Sözlerine yol vermek için.
Konuşkan bir yemin olurum.
Suskun gözlerini bulmak için.
Senden kendime bakışlar eklerim.
Yarınlarda seni görmek için.
Seni yüreğime yazarım.
Hiçbir zaman silmemek için.
Ve seni hayatıma adarım.
Ölümden kader koparmak için.
Tarifi olmayan yemek olurum.
Lokmalarda seni yaşamak için.
Ve oda dolusu yazılar olurum.
Seni baş sayfama eklemek için.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:32 PM
Başka Bir Deniz
Varlığınla yalanları infaz ettim.
Bir odaya kapandım.
Sadece senin olduğun.
Duvarlarda izlerinin olduğu.
Çıkamam, seni var eden yerden.
Artık yaşamım burada işleyecek.
Nehirler denizlere dökülecek.
Ufukta başka bir deniz olacak.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:32 PM
Başka Yerde
Yalnızlık resmimi çizmeye çalışıyor.
Hiçbir boya benimle dost değil.
Anlaşılmamak üzerine kurulmuşum.
Hayatın damarları tıkanık.
Seni denize soruyorum.
Dalgalar, kıskanç ve asi.
Fırtınalar, beni alıp götürüyor.
Hiçbir ev beni anlamıyor.
Duvarlar beni kovuyor.
Sokaklar suskun.
İnsanlar, insanlıktan yoksun.
Dertlerim beni çivilemiş.
Artık güneşten akıyorum.
Uğruna, kendimi terk ettim.
Başka yerde, başka sevgilide.
Birlikteliğin sen olduğu yerde.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:32 PM
Başlamadan Bitti
Küskünüm, yıldızlara.
Avuçlarımda günahlar birikmiş.
Vicdanım kendisine yenik.
Donuk bir labirentteyim.
Her yerde geçmişin tüneli.
Karanlık koridorlar.
Üstü kapanmayan yaralar.
İzlerinde biriken acılar.
Barışamıyorum, kendimle.
Bir sendeyim, bir kendimde.
Başka kollarla atılamıyorum.
Varlığın her şeyi engelliyor.
Gülmeyi, sarılmayı, sevişmeyi.
Koyun koyuna ürüyen barışmaları.
Nazlı bir güle dokunan,
Sorgusal vazoları.
Hiçbir yere ait değilim.
Kendi kendimin içinde,
Yoksun gelecekleri sayıyorum.
İsmini sayarken,
Harflerinde can çekişiyorum.
Artık dönüşüm yok.
Bir kere başladım, son denilene.
En son seni yaşadım.
Tıpkı başladığı anda sonlanan gibi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:33 PM
Başlamayan Mektup
Ayrılmak istiyorum, kendimden.
Dünün yaralı tohumlarından.
Sevginin tarif edilmez adreslerinden.
Pınar gibi hayat.
Aktıkça neşesini buluyor.
Onlar, benden yarını alıyor.
Bütün ışıklar nefessiz.
Odamın içinde duvarlar.
Geçit vermeyen yaşam gibiler.
Aşka sırtımı verdim.
Dost gibi ince çizgisi.
Düşman gibi ötedeki düşleri.
Zaman, yoksunluk benzetmeleri.
İçinde konuşmayan bir karanlık.
Işığın geçitsiz mağarası.
Üzerime güzellik düşüyor.
Orada senden bir parça buluyorum.
Okyanusa tutunan dalgalarımla.
Hızlı bir akış içindeyim.
Sırtını dönmüş bütün nehirler.
Yalnızlığın susuz beklentilerinde.
Yaşlı bir göz olmuşum.
İçinde taşınan gençliğiyle.
Ses seda vermeyen dudaklarıyla.
Güneşi öpüyorum, teninden.
Ruhun dokunulmuş çöllerinde.
Develerin üşüyen bedenlerinde.
Şimdi ilerliyorum.
Sonuna kadar olan bir sonla.
Ve başlamayan tüm aşk mektuplarıyla.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:33 PM
Başlangıcı ve Sonu Yok
Gözlerim gözlerine ekilmiş.
Umut sessizliğe bürünmüş.
Yanağımda canlı göz yaşları.
İçinde seni taşıdığım.
Zamanı kaybeden izlerinle.
Kendi halimde, kendime yabancıyım.
Senin olduğun yerde zaman silinmiş.
Her gün yeniden doğuyorsun.
Sevincin mutluluğa sığmıyor.
O zaman, başka bir adam oluyorum.
Şimdi sen yoksun.
Ayrılık ruhuma kilit vurmuş.
Dizlerim bedenimi taşıyamıyor.
Çarelerde eski dermanlar yok.
Umut rayından çıkmış.
Şimdi kanıma seni ekiyorum.
Kucakladığım rüzgar gibisin.
Estikçe içimde doğan çocuk,
Gitmek için telaş ediyor.
Onu bir türlü tutamıyorum.
Zaman gibi içimde devriliyor.
Anladım, sensizliğin sonu yok.
Tıpkı, başlangıcının olmadığı gibi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:33 PM
Bedenleşme
Büyük bir aşk yarattık.
Acılarla çoğalan.
Bir elimizde gerçek,
Diğer elimizde hayal.
Her biri, birbirinin devamı.
Tutku kadar çoğaldık.
Her öpüşte,
Çoğalan bedenlerimizle.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:33 PM
Benden Doğma
Anılar, beni hayata yazar.
Uğruna öleceğim anılar.
Seni bulduğum tek özgür yer.
Mutluluğun doğduğu sabahı düşün.
Orada yüzümü seninle yıkıyorum.
Havluda seni kuruluyorum.
Bornozumda seni giyiyorum.
Dudaklarımda seni öpüyorum.
Ellerimle seni avuçluyorum.
Şüphelerimde seni gerçek yapıyorum.
Ruhumdan ruhuna doğru işliyorum.
Işıklarda kendimi söndürüyorum.
Evin holünde seninle yürüyorum.
Sensiz telefonların anlamı yok.
Anlamı yok, hiçbir şeyin
Aşkım, beni yaşatmıyor.
Bir ölüyüm sensiz.
Ölüden daha ölü.
Beterin kurtuluşuna doğru.
Duvarların sıvası oluyorsun.
Evin çatısını sarıyorsun.
İçtiğim sigaradaki duman oluyorsun.
Gizli kalmış sırlarımdasın.
Dertlerimin içtiği dermansın.
Saklanmışsın hayatın mahzenine.
Seninle hayatım yıllanıyor.
Her geçen yıl daha güzel.
Her güzellik senden kalma.
Her sen, benden doğma.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:33 PM
Benden Kopunca
Kapaksız yüreğim.
Dönüşen çığlıklar.
Aç kalan acılar.
Sonu yokluk.
Her yerden doğdum.
İnfazı silaha boğdum.
Yıkıldım defalarca.
Gözlerim kan tutana dek.
Silindim.
Bir anda seni kaybettim.
Aklım hücre gibi.
Yerlere serilmiş.
Önünde mutsuzluk.
Yoklukla çoğalmak.
Bir anda dert yanar.
Ellerim seni kuşanır.
Sen benden kopunca.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:33 PM
Beni Arama
Beni arama sevgilim.
Ben bu sabah yok oldum.
Şiirimde kelimelere küstüm.
Yollarımı seninkinden ayırdım.
Uzak bir mekana düştüm.
Hasret bir dost oldu.
Kokun bana ayrı bir yaşam.
İçimdeki yılgınlıklara gömüldüm.
Artık toprağa karıştım.
Cenazeler beni yıkadı.
Dertler beni arkamdan vurdu.
Hayat bana düşman kesildi.
Servetim senin yüreğin oldu.
Beni arama sevgilim.
Hayat seninle bir özet.
Bu özet seninle dolgun.
Yarınlar, seninle bugün.
Hayatımın diğer yarısı sensin.
Denizlerin ağlatamadığı sensin.
Mutluluk sana yakın olsun.
Beni arama sevgilim.
Ne bugününde,
Ne de seni bekleyen yarınlarda.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:33 PM
Benliğin
Sokaklar beni kucaklar.
Her köşesinde bir acım var.
Yağmur dolmuş kaldırımlara.
Tıpkı benden taşan sen gibi.
Kaçtıkça seni görürüm.
Hayatımda ayrı bir kaynak.
Yaşamın kucakladığı bir çocuk.
Büyüdük, sevdik.
Güvercinlerin bakışları altında.
Yıldızların seslenişi adına.
*******in karanlıkları içinde.
Bitmeyen sevginin söyleşisinde.
Duvarlardan akan sıvaların üstünde.
Derin bir nefesin içinde.
Evet, sevmek bu sevgili.
Acıların içinden doğru.
Senin özlemine doğru.
Bırakmadığım bir başka acının içinde.
Benden sökülmeyen ruhun gibi.
Her yanımı saran benliğin gibi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:44 PM
Beraat
Mahkemeye düşmüşüm, bir gecede,
Suçu, seni sevmemde bulmuşlar.
Kimi ödül veriyor, kimi ceza.
Anlatmalıyım hakime.
Salonun sessizliği benle bozuluyor.
Kimileri asın bu adamı diyor.
Kendimden şüpheli bir halim var.
Sorular zincirin halkaları gibi gelmekte.
Her bir cevapta, bir uğultu kopuyor.
Sevmekle katil olunur mu hakim bey?
Herkes bir yuh çekiyor, bana.
Kemiklerimde var bir yanma.
Bakışlarım giderek donuklaşıyor.
Adımı bile unutmuşum.
Son tanık geliyor, kürsüye.
Baktığım anda gözlerim doluyor.
Sevdiğim insan karşımda.
Bir müddet bakışıyoruz,
Sonra başlıyor konuşmaya.
Hakime, beni de asın ben de seviyorum diyor.
Cümle alem şaşırıyor bu söze.
Yaşadıklarımızı anlatıyor.
Şaşırıyorum anlatılanlara.
Sözü bittiğinde, hakim karar diyor.
Meraklı bir bekleyişten sonra,
Beraat diyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:44 PM
Bilemezsin
Ayrıyım bilemezsiniz.
Bir kan çekiliyor, içimden.
Tırnaklarım seni anıyor.
Bir yol bitiyor hayatımda.
Devamı olmayan yarınlar geliyor.
Her birisinde kaybolan bir adam.
Dünya bildiğimiz gibi dönüyor.
Bazıları acıyla, bazıları sevinçle yıkanıyor.
Doğmadığım dünyada olmak.
Mutlulukla koyu sohbetlere dalmak.
Her birisinde bir yol var.
Yollarla dost olan bir adam var.
Bırakın da gideyim.
Bir kereliğine sokaklar gülsün.
Lambalar aşkımı yansıtsın.
Karanlığa aşık olurcasına.
Kirpiklerimde kapanmayan aşkım adına.
Açılıp kapanan bir adam.
Yüreğimin sesi yankı bulur.
Orada kendinden geçen bir ben.
Hepimiz sığamayız bu hayata.
Duygular hayattan üstün.
Dostluklar sevginin içinde.
Adamlığım sensizlikte.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:44 PM
Bilge ve Sen
Umuda sordum seni.
Kaç kere öldüğümü bilmeden.
Soluk tenler birbirine yapışır.
Aşkı süsleyen bahar bahçelerinde.
Bir nabız kopar ansızın.
İçinde telaşlanan hızlı yaşamlarıyla.
Sevgiyi dinledik sağır gibi.
Dilsiz gibi şekillendi cümlelerimiz.
Kör gibi, aşkı gördük.
Şimdi karanlığın türküsündeyim.
Yaraların kapalı yollarında.
Cehalet özgürlüğü asıyor.
Bitmeyen bilgeliğinde.
Sen bir bilgesin sevgilim.
İçinde var olan kara tahtada.
Bir yaşam çiziyorsun.
Kendini unuttuğun.
Ve ben orada ölüyorum,
Sevmeyi bilerek.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:45 PM
Bilinçsiz Labirentler
Yıllarım, katlanmış bir yorgan gibi.
Kederler çarşafta leke tutmuş.
Zalimliliği yıkamak lazım.
Gözlerin aralığı üşüyor.
Sana zamanla akıyorum.
Bak içimde saatler çalınıyor.
Kafamda bilinçsiz labirentler.
Her yanım sensizlikle dolu.
İçimde yılgın insanlar.
Bana tuhaf bakıyorlar.
Siz de koşun, mazinize.
Geçmişten bir sıcaklık alın.
Sevdiğiniz içinizdeki cennete düşsün.
Deniz köpüğünde kalan sevdaların,
Bitmemiş dalga zincirlerinde,
Yaramazlık yapan yıldız oldum.
Sevgilim,
Ben senin gözlerinde,
Bahara yanaşan güllerin ışığını buldum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:45 PM
Bir Kimlik
Suskun bir dünya var.
İçimde alışamadığım yalnızlık.
Ruhum bedenimden firar etmiş.
Gözlerim sana esir.
Dileklerle yıldızlara dokunurum.
Orada yüreğini hissederim.
O anda, bana ışık gelir.
Karanlıkta kalmış kimliğim aydınlanır.
Sen hayata doymalısın.
Mutluluk esirin olsun.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:45 PM
Bir Oda Bir Salon
Biz, bir oda bir salonduk.
Tencerede pişen yoksullukla.
Yerde yatan hayatlarımız.
Duvarları aşan umudumuz.
Biz, bir karyolaydık.
Örtümüzde gezinen hayallerle.
Bakışlarımızda ışıklar.
Çalışkan, sabahsız uykular.
Biz, sadece bir gecekonduyduk.
Çıplak sevinçlerin büyüsünde.
Kırık kemikli acıların içinde.
Omurgasız aşkın düşlerinde.
Biz, küçük bir evdik.
Penceresiz mutluluklarda.
İçeri giren yağmurun bütünlüğünde.
Kirli dertlerin yıkandığı banyoda.
Biz, tek kişilik yataktık.
Birbirine bağlanmış ellerle.
Gözlerin taşıdığı yarınlarla.
Aynayı değerli kılan pozlarımızla.
Biz, iki kişiydik.
Hayatın zorlu yokuşunda.
Biz, iki hayattık.
Kaderin çaresiz haykırışlarında.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:45 PM
Birleşme
Yeni bir acı doğuyor.
Güneşi arkasına alarak.
Mum gibi eriyor, düşler.
Tutuştursak acıyacak tekrar.
Baksak, düşecek omuzlar.
Günahlar içtenlikle çömelecek.
Doğal okyanuslar,
Canlı bir balık olacak.
Yeni bir güneş doğuyor.
Gafletin bitmeyen ışıklarıyla.
Sorgu odaları kapalı.
İçlerinde hatırlanacak pencere de yok.
Çünkü ben, sendeyim.
Yokluğunun avucunda,
Sefaletin tadına bakıyorum.
Her şey senden kalma.
Aynadaki yüzüm.
Eskiyen göz kapaklarım.
Gözlerimi kuran kirpiklerim.
Bak yine sabah oldu.
Doğa sevgiyle öpüşecek.
Bir isim doğacak, içimden.
Adını bilmediğim.
Hiçbir mekana ait olmayan,
Düşsel sokaklarıyla.
Evet sevgilim.
Omuz omuza yürüyeceğiz.
Bu aşk için,
Nefretin sabrını biriktireceğiz.
Önümüze çıkan hayalleri,
Gerçekle birleştireceğiz.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:47 PM
Bitiş Düdüğü
Sessizlik uğulduyor.
Günahlar bulutlarda.
Yağmur, sevmek için akıyor.
Sahte gösterişlerden uzak.
Yalnızca sevgiliye sevdalı.
Ama çelişkili, ama yorgun.
Gözlerden düşen infaz gibi.
Vicdanı düğümleyen sorgular gibi.
Kaderin akıntısından uzakta,
Bugünün güneşini arıyorum.
*******im kaybolmuş.
Bakışlarımda ıssız bir macera.
Her şey kendine yenik.
Tutsak arzuların kıyısında,
Sevincim dalgalarla ilerliyor.
Coşkuya ıslık çalıyorum.
Dudağımda ince sızılar.
Yol bekleyen hasret.
Ayrılığı yakan bir geçmiş.
Ve bir türlü dinmeyen,
Geriye dönüşler.
Artık zamanım kalmadı.
Hayatın bitiş düdüğü çalıyor.
Alkış gibi yükseliyorum.
Aslında ben,
Omuzlarımda ölüyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:49 PM
Bitmeyen Sevgi
Bedenimle yoktum artık.
Ama seni bırakmayan ruhum vardı.
Üzülüyordum, bensizken ne kadar döküldüğüne.
O yıldızlardan istediklerine.
Rüyalarında görüp, akıyordun bana.
İçinde taşıdığın o derin sevgi, gömüyordu seni.
Beni arıyordun, yalnızlıklarında.
Yanındaydım senin.
Kolyende, tokanda, ojende…
Beni unutmanı hem istiyor, hem de istemiyordum.
Yaşamanı istiyordum hayatta.
Arkanı yasladığın o umutlara,
Kavuşup yüreğini enginleştirmeni istiyordum.
Ama sen seçimini yapmıştın.
Tüm yaşamında sevecektin beni.
Her şey sadece kısa bir ayrılıktı.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:49 PM
Biz Oradaydık
Kırık yürek acıları içime dolan.
Kırılmış acının testisi.
Su gibi dökülmüş ayrılığın çakallığı.
Anıların, *******imi ısırıyor.
Dönük bakışların arasında gizlenmiştim.
Orada tutku gibi yüreklerde sıkışırdık.
Düşün,
Gün doğumlarımıza ektiğimiz karanlıkları.
Birbirine sokulan yaralı gönüllerimizi.
Aşkın dokunaçsız kalan batıklığını.
Ve bir azar gibi içimize doğan öfkeleri.
Düşün,
Bizler oradaydık.
Ruhların çivi çaktığı mahşerde.
Birbiriyle sallanan gelin çiçekleriydik.
Bir tutam gibi kopardı, gecenin merkezi.
Büyümek isterdi, sende olan beklentilerim.
Seni sevmek isterdi, tüm ayrılığım.
Geceyi süsleyen, hesabı yenik bir veda idi.
İçimdeki gülü yıkayan fırtınalarım vardı.
Kapımı açardım, yalnızlığın içine.
Kör bir birlikteliğin boynu bükük kalırdı.
Yıldızlar inerdi, tüm alaca şafağa.
Göğsümde pişmanlık yaşarken,
Ansızın tetik kendisini çekerdi.
Bir aşk intiharı olurdum.
Bitmiş gözlerimde sevdanın yaramazlığı.
El ele tutuşan bahar çiçeklerinde,
Birbirimize koku sunan ruhlar tünelinde,
Derin bir ah çekmenin gizemli rüyası olurduk.
Kısaca ben sen olurdum.
Geleceğim yalınayak koşardı, sana.
Derin bir türkünün sazsız tellerinde,
Garip bir çalgı gibi kanımı akıtırdım.
Sana yazılırdı, içimde dokunulmamış sevdalar.
Büyük bir kuyunun içindeydi, sensizlik.
Seni susayarak geçen *******im,
Bir türlü ışığı bulamazdı.
Çünkü avuçların karanlık bir liman.
Aynasında kırık yansımalarıyla.
Sevdaya yenikti, içimizdeki mazi.
Akıp giderdi, sarhoşluk yeminleri.
Bir sarılış kopardı, gecenin derininde.
Ben köz gibi alevine tutukluydum.
Aşkın mahpusu, küçük avluların yüreğiydi.
Seni akıp giden voltalarda yaşadım.
Hiçbir suç sensiz kalamazdı.
Bir suç gibi seni kendime eklerken,
Hiçbir güneş karşımızda gülemezdi.
Ansızın karanlık bir sandala bindim.
Deniz, içimdeki aşkın köpüğüne bürünmüş.
Dalgalar seni kaçırırken,
Ben aşkımla sabahlıyordum.
Seni içiyordum, içerlenmiş kadehlerimde.
Sarhoş olamıyordum, içimde sen doğarken.
Morga düşmüştü, bütün istekli yanlarım.
Ölen bir ayrılık kadar, birbirimize yakın,
Doğan bir aşk kadar birbirimizden ayrıydık.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:49 PM
Bol Şans Sana
Haremdeki kadınlara dönmüşsün benden sonra.
Almış seni kirli paralar, deli yosmalar, bahtsız cümleler.
Dayanamayıp açılıp saçılmışsın balıkçı ağları gibi.
Sahtecilik kaplamış davranışlarını, rujlarını, kitaplarını, Tanrı’ nı.
Her yanın yalan işaretleriyle sıvanmış.
Kirli bir duvara yazılmış yazı gibisin.
Baharları dövmek geliyor içimdeki şeytandan.
Kırmak istiyorum senin önündeki setleri.
Bağırmak geliyor üzerime esen rüzgarlarla,
Cımbızlarla çekmek istiyorum hayatındaki kıl dönmelerini.
Bedavaya satmak istiyorum senin yokluğunu.
Kapılara asmak var, tanınmayacak olan resmini.
Yüzün dönmüş,yazın kışa dönmesi gibi.
Çirkinliğin güzellik olmuş.
Karışmış, karıştırmışsın seni anlatan cümleleri.
Bak haritada seni kabul edecek olan yerlere.
Buldun mu yalnızlar adasını,
Bana düşer artık,
Sana bol şanslar dilemek.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:49 PM
Boş Kağıtlar
Bilir misin;
Boş kağıtları gözlerinle doldurmayı.
Gözyaşının hududunda yaşayan,
Geçmişin yankılarını.
Göğüs kafesine düşen,
Telaşlı yeminleri.
Ve hiç bitmeyecek olan,
Aşk melodilerini.
Kendimden korkuyorum.
Gecenin kuyusuna düşmüşüm.
Her taraf duvarlarla dolu.
Çıkmak istedikçe saplanıyorum.
Derin bir batağa gömüldüm.
Ölü yüzler gülümsüyor.
Ruhumda geçmişi biriktiriyorum.
Harcanmış aşklar meyhanesinde,
Tek kadehlik dikiş gibiyim.
İçiyorum,
Günden güne kararak.
Sarılmışım, dünyanın uzantısına.
Her yerde, sonsuzluk gizemi.
Yükselen bir yörünge.
Sevgilim,
Ben senin etrafında dönüyorum.
Sınırsızlık çizen gözlerimle.
Aşka düşen nefretle.
Olgunlaşan çocukluk için.
Soluğuma düşen ölümler için.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:49 PM
Bölünen Gençlik
Yanıyorum.
Üstüme sensizlik düşüyor.
Mumların içinde eriyorum.
İçimdeki hüsranlar yanıyor.
Dert kuyusuna saplanan,
Çıkmaz bir sokak oluyorum.
Hiçbir düğüm, ruhumu genişletmiyor.
Sen yoksun.
İçimde inançlar yok.
Kararmış günlerin bulantısına düşüyorum.
Gösterişli ruhuna karşı,
Yokluğun tekerlemesi oluyorum.
Soğuk bir savaş gibiyim.
İçimde intiharlar dolaşıyor.
Her biri,
Beni öldürmek için mekan arıyor.
Bütün dünya kapanmış.
Kapılar, günahları kapatmış.
Sana hiçbir yoldan ulaşamıyorum.
Sensizliğin tortusuna yenik düşüyorum.
İçimde baharlar açmıyor.
Her taraf karla dolu.
Bütün mevsimlerden yaşlılık yağıyor.
Kırışıklıklar,
İçimdeki gençliği öldürüyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:49 PM
Bu Yürek
Savaşıyor bu yürek.
Adımlarında göklerin cismi.
Uçuşunda yalnız kanatlar.
Sıra dışı arzu bulutları.
Gömü olan yalnızlıklar.
Geziniyor bu yürek.
Sahillerin adacıklarında.
Çıkışı olmayan liman gibi.
Gemisiz denizlerle.
Yokluktaki susuzluğunla.
Sevişiyor bu yürek.
Beklentili öpüşmelerde.
Günahı diken iğnesiyle.
Söküğü ağlatan yamasıyla.
Sessiz bir mezar gibi.
Uçuyor bu yürek.
Düşlerin arkasından.
Karanlık nağmeleriyle,
Aşka adanmışlığıyla.
Ve bir ses gibi,
Yalnızca aşkı taşımasıyla.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:50 PM
Bugün ve Sen
Bugün içimde güneş doğmuyor.
Karamsar bir döngüdeyim.
Ay ve güneşten ayrı,
Sessiz bir yörüngeyim.
Bugün ayrılık tekrar yıllandı.
Sevgilim, yıllara yenik değilim.
Koparamaz seni, hiçbir mesafe.
Ben derin bir söyleyişim.
Boş bir odanın toplantısında.
Bugün, günlerim bahar gibi.
Her yanımda konuşan çiçekler.
Yapraklarına nefretle sarılmışsın.
Yine de koparıp alamam.
Bugün seni düşündüm.
Ayrılıktan düşen yorgun kelimelerde.
Sessizce giden dur deyişimde.
Seni arayan sarılışlarda.
Bugün seni hissettim.
Bütün dünyaların üzerinden.
Gerçeğe aykırı olan hayalinden.
Üstüne sinen yaşamımla.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:50 PM
Bunca Zamandır
Bunca yıl,
Yorgun ve çaresizlik iklimlerinde,
Zalimlikle dolu bir mevsime aktım.
Tükettin, masumluk yüreğimi.
Bir çırpıda, sildin beni kalemlerden.
Hani gözlerini boyadığın kalemlerden.
Rimellerinde öldürdüğün insanlığımdan.
Bunca yıl,
Uğruna kaderler tükettim.
Sen beni öldürdükçe, inadına kaderler yarattım.
Sonunda çekip gittin, sinsice güneşimi yaralayarak.
Şimdi gün ve güneş doğmuyor, içimde.
Hiçbir yara, merhemle ikna edilmiyor.
Bunca yıl,
Arsız ve sevgisizlikle aldattın, geleceğimi.
Geçmişim sönük bir lambanın içinde kaldı.
Bunca yıl,
Damarlarıma eşi benzeri olmayan gülüşler ekledin.
Ve hainliğin, dişlerinin arasında saklıydı.
Oysa parça parça beni çiğniyordun.
İçindeki kurdu, soframıza sokuyordun.
Ve bütün alın teri lokmalarımı, benden çalıyordun.
Evet sevgilim, ben sana göre bir duygusuzum.
Gönül işlerinden anlamayan bir yabancı lisanım, ben.
Aşkı, tüketen karanlık bir çağım, ben.
Ve sana göre insana değer vermeyen bir limanım, ben.
Seni ve beni insanlara sormalı.
Hatta seni, uykusuz geçen *******in içinde sormalı.
Ne kadar da yüreksizim, değil mi?
Sonsuzluktan anlamayan, aşkı bedende arayan bir sapkınım, ben.
Öyle olsun sevgili, devam et, beni yerden yere vurmaya.
Vicdanın olmadan gözlerime ölümü yüklemeye devam et.
Bak işte, yüzümde yalnızlık; şakaklarımda ölüm geziniyor.
İçimde, senin beni severken yerde yere vurduğun yaşamlar dolaşıyor.
Hiçbir borç bu kadar öldürücü olamaz.
Evet, sana eskilerden kalma bir bakış borçluyum.
Bak işte, bakıyorum, şiirler yazan kaderime.
Ve ıslaklıkla bütünleşen derin gözlerime.
Seni sevmek sevgilim.
Bu kadar kolay değil, içimdeki cümleler.
Bu kadar olgun değil, ayrılık.
Ve kader, hiç bu kadar yılmamıştı, bendeki aşktan.
Artık seni sarıyorum, her filmin başında.
İçimde yaşayacak kopuşlar arıyorum.
Kısacası, aşkımı yaşanmamış romanlarla delirtiyorum.
Şimdilerde beni merak ediyorsan, anlatayım.
Bağıra bağıra yüreğindeki sessizliği böleyim.
Artık kendine hakim olamayan bir aşk serserisiyim.
Gönüllerin sığdıramadığı kadar aşkla doluyum, ben.
Şişelerin duvara çarpışması gibi, içim tuzla buz oluyor.
Artık sazların eşlik edemediği bir bağlamayım.
Ve hayatımı, senin uğruna harcayan bir veda kimliğiyim.
Evet, dünyada az zamanım kaldı.
Sonunda kurtulacaksın.
Ve kendi halinde mutluluk kovalayacaksın.
Maskelerin ardına düşeceksin.
Ve sevildiğini zannedip, kendini isteklice şımartacaksın.
Mücevherler, yattığın bütün yaşamları saracak.
Ben ne kadar da zenginim diyeceksin.
Ama bir türlü borcunu ödeyemeyeceksin.
Seni uzaklarda bekleyen ışığı anlayamayacaksın.
Çünkü sen, yapaylığın ağına düşen bir kelebek gibi,
Kendi kendine çırpınacaksın.
Hadi,
Sana ve bana geçmiş olsun.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:50 PM
Buruşmuş Mendiller
Yaşlanıyorum.
Kanadı kırık bir kuşun,
Denizden ayrıldığı gibi.
Işığını kaybeden,
Gece lambaları gibi.
Ağlıyorum.
Biten cümlelerin içinde var olan,
Buruşmuş mendiller gibi.
Ayrılığa köprü kuramayan,
Geçmişin yanık tenli insanları gibi.
Yeniliyorum.
Savaşı istemeyen,
Barış dolu aç çocuklar gibi.
Odasında yalnızca dostluk olan,
Hayali sohbetler gibi.
Yıkılıyorum.
Seni düşündükçe artan,
Dipsiz duvar örgüleri gibi.
İçime doğuşunu kabullenemeyen,
Sevme isteklerim gibi
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:50 PM
Büyük Olan
Hayat koridorları tutuklu.
Ayrılık, geçit vermiyor.
Bir yaşam doğar, içime.
Barışla ruhumu yıkamak var.
İnanç, yüreğimle birlik olur.
Gözlerim, hatalarımı kucaklar.
Bir sen düşersin, gözlerimden.
Onunla içim içime doğru.
Sevinç, yaşamın adı olur.
Beni ağırlayan ******* bitkin düşer.
Yastıklar kaçmak ister.
Maddenin duygusudur, bu.
Keder tamamen hayatımı kuşatır.
Her adımımda, gözlerimden bulut dökülür.
Artık aynada yokum, ben.
Bilirsin, senden yansıdığımı.
Büyük olan da bu değil mi?
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:50 PM
Büyük Olmak
Duvarlar yalnızlığı ısıtmıyor.
Gündüzler beni taşıyamıyor.
Durmadan *******e sataşırım.
Aşkla adını sayıklarım.
Sana bir hayat kurban ettim.
Ellerinde bir çizgi oldum.
Hasretle kol kola yürüdüm.
Ama beni kollar tutamadı.
Bir resim çizdim.
Her dokunuşumda başka bir dünya.
Ruhum mahkum, bedenim müebbet.
İplere yasladım, ağırlığımı.
İzlediğim gözler var.
Var olmak sevmekle başlar.
Sevmekle, büyük olmak.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:50 PM
Büyüyen Karanfil
Herhangi bir otelde,
Küçük bir oda tuttum.
Odanın yarısı,
Yaşadığım aşk gibi boştu.
Boşluğa karanfiller ektim.
Seni büyütür gibi,
Umutla onu büyüttüm.
Sonra gözlerim,
Karanfilin içine aktı.
Her şey,
Acıdan hayale geçiş gibiydi.
Bir anda büyüdü, karanfil.
Yapraklarındaki bulutlarla.
Gökyüzünü utandıran ışığıyla.
Otel bahçesi de büyüdü.
Yanında küçücük duran karanfiliyle.
Kış oldu,
Yaprakları dökülmedi.
Yaz oldu,
Yaprakları solmadı.
Çünkü o karanfil,
Aşkımın mevsimiydi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:54 PM
Cevapsız Aşk
Mektubun ayrılık kokuyor.
Işık kendisine küsmüş.
Karanlık ellerime bulanmış.
Gözlerin kirli yüzlerde.
Açıklanamıyor, kara tahtalı hayatım.
Her tarafında acıların siyah çizikleri.
Güneş, ruhuma sokulmuş.
Issız ve soğuk gülüşleriyle.
Bugün umudun günü.
Sevişen zamanların.
Üstü örtülmeyen yaraların.
Aynada kör olan yansıyışın.
Her taraf düşmanca örülmüş.
Tuğlalar minik ninniler peşinde.
İçim eriyor dostlarım.
Geçit vermeyen beden örtülerinde.
Sıcak gülüşler edindim.
Yorgun ve demokrat ellerde.
Sıcak karşıladı beni.
Bırakmayan çıkarsız elleriyle.
Şimdi zamanın anları.
Seni düşlemekten,
Bir türlü uyku olamıyorum.
Sormuyorum kendime.
Ne cevabı, ne de aşkı.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:54 PM
Çalınan Aşk
Bakışlarım seni arıyor.
Yorgun kanatlarım senden yoksun.
Bir acı düğümlenmiş geceye.
Karanlık aşkımı çalıyor.
Kaya gibidir, infaz odalarım.
Yatağa girmiş kördüğümlerim.
Gençliğim uçuk limanlarda.
Gemiler aşkımı çalıyor.
Mutluluk oyun çağında.
Tarih, gözlerinin kirpiklerinde.
Gözlerinden bakışlar ekledim.
Manzaralar aşkımı çalıyor.
Bir sabah vapuru kalkar.
Batmış telaşla yürüyen acılarım.
Hayaller ufuk çizgisinde.
Güneşler aşkımı çalıyor.
Dertler hayatın sağanak yağmuru.
Damla damla akarım sana.
Bulutlara tutunurum ısrarla.
Topraklar aşkımı çalıyor.
Bir hayat kafesindeyim.
Güvercin çığlık çığlığa.
Düşmüşüm, kanatsız düşlere.
Özgürlüğüm seni çalıyor.
Şimdi önümde bir kader var.
Sana adanmış adımlarıyla.
Artık dünyada yokum.
Ölümüm seni çalıyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:54 PM
Çalınan Özgürlük
Özlem, yurt edinir.
Sıcak bir ilişkide.
Kendine çeki düzen verir.
Salıncakta sallanan aşk hırsızları.
Hız yapmak tutkuları.
Bu kadar hızlı içime düşerken,
Bırakma beni.
Seni tuttum.
Sağlıkla huzurla.
Hasretle sen oldum.
İçine gül gibi karıştım.
Şimdi kurumuş ve solmuş.
Kış gibi ölüme çökmüş.
İsyan içinde varlık edinmiş.
Köle gibi soysuz olmuş.
Yok, özgürlük çalındı.
Kayıp aranıyor.
Kim bilir hangi dilde,
Hangi koldayım?
Kimler benimle taşar?
Kimler ruhumu taşlar?
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:54 PM
Çalınmış Aşklar
Kırık bir saat gibiyim.
Akrebinde zehirlenen.
Tüm zamanlar alıp başını gitti.
Ardında bıraktıkları ayrılık.
Şahitsiz nikah gibiyim.
Karanlığa imza atarcasına.
Acının düğünü oldum.
Hayallerle büyüyen çocukluğumla.
Artık bir ismim yok.
Sokaklar adımı çalmış.
Evim kartondan bir kutu gibi.
Sefaletin teke düşen lokması.
Şimdi, kendi bedenindeyim.
Gezindiğim yaralı yüreğim.
Hiçbir dost bulamıyorum.
Çalınmış aşklar içinde.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:54 PM
Çivi
Kimse düşmez gözlerimden.
Ellerim ellerinle büyülenir.
Avuçlarımın içinde şarkımız.
Yüreğimin içinde aşkımız.
Nasıl bekler bu kalabalık?
Kiminle beraber çektim bu acıyı?
Ben sana doldum, sevgili.
Senin kişiliğin kişiliğim oldu
Senin bir parçan, tamamım oldu.
Doldu ve taştı nicelerden.
Zaman bizimle zamansız.
Ölüm bizimle yaşam.
Unutma sevdiğim,
Rüyalarımda çağırdığım uykuyu.
Hasretinden eridiğim ruhumu.
Taşar ve solar yüreğim.
Bir çiçek olmak ister.
Sana bakan bir meşale.
Aydınlanmak ister.
Geleceğin yollarına çivili.
Senin olduğun yere dost.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:54 PM
Çocukluğum
Boş bir ufkun bekleyen anındayım.
Ellerimde nankör ruhlar.
Hiçbir yere açılmayan,
Onursuz sorgular.
Vahşi bir yaşamın pençesi üzerime uzanmış.
Parça parça akıyor, sevgili.
Karanlık bir tahtın üzerine.
Boylu boyunca serilen bakışlarıyla.
İçimde bir kadın oluyorsun.
Uçsuz bucaksız sürmelerinle.
Çiziyorsun boyuyorsun yüreğimi.
Ama hiçbir renk sadık kalmıyor.
Ardıma kaldırımlar bıraktım.
Her karesinde çizilmiş yalnızlık.
Uğraş veriyorum, hasretin bedeninde.
Bir türlü anı olmuyor, çocukluğum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:54 PM
Çözümlük Dizeler
Kıskaca alınmış arzu düğümleri.
Tek tek çözülen kopuk dünyalar.
Eskiyen bir voltanın çemberi.
Avluda gezinen esaret çığlıkları.
Sanatın içinde biriken gezginci ruhlar.
Ölümün tebessüm eden bohemliği.
Yıkımların altındaki derin sesler.
Bir vedanın miras olma şiddeti.
Sancılı düşler zinciri.
Umudu olmayan şüpheler.
Deniz seslerinde ayıkan,
Paranoyak yıldızlar.
Uçlarında sorgusal evrenler.
Titrek mumum son dansı.
Kapısı aralanan küller zinciri.
Halkalarında kopuk şehirler.
Derin sancılı sokak araları.
Bekçiyle irkilen kaldırım sarhoşları.
Kadehin kırılgan türküsü.
İnanç alevinin cennetleri.
Ten kokusundaki bronz güneşler.
Ayın ekseninde gezinen iki yüzlülük.
Para için sokulan yosmalar.
İçlerinde çatlamış bir geçmiş.
Çocukluğu ayağa kaldıran olgunluk.
Eleştirinin gerçeklik izleri.
Dönenceye takılan paradokslar.
Aşkı kuşatan derin ikilemler.
Kara bir yazının son döngüsü.
Kalemin içindeki gözyaşları.
Ve bakışlarda çözülen Tanrı...
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:55 PM
Darağacı Yuvası
Bugün sonsuzluğa dokundum.
Sevgimin bitmeyen hacmiyle.
Seni tanıdıkça,
Zaman kayboluyor.
Islanmış gözler gördüm.
Acılar, birbirine akraba.
Koşuyorum, bilinçsizce.
Aklımın kopuk çizgisine.
Yağmurun prangalarında.
Eskiyen ayak izlerim.
Bir yıl daha bitiyor.
Yaşlılığın ensesindeyiz.
Bitecek bu düşmanlık.
Dostluğun sevişme katında.
Eskiyen mezar gibiyim.
Örtülen toprakla.
Az kaldı, ölüm.
Yakandayım artık.
Dinleyin tüm ölümler.
Benden kurtuluş yok.
Asılan ip gibiyim.
Dar ağacımın yuvasında.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:55 PM
Delilik Voltası
Yıldırım gibi gözlerine düştüm.
Orada, yaşama sevinci buldum.
Seni, senden almaya başladım.
Sevmenin yoluna düştüm.
Bütün mesafeler kapandı.
Deliliğin voltasındayım.
Dört yanım aşkla kaplanmış.
Gözlerime bir kız düştü.
Karşılıksız sevmeyi öğrendim.
Anladım ki,
Ben, onu sevmeye aşığım.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:56 PM
Denizler
Sessizlik kokar yeminimden.
Gözlerim kapalı tüm aşklara.
Yaşamışlığım halen bugünümde.
Geçmişim olgunluk olmuş, yüreğime.
O yürekten duvarlar yükselmiş,
Gençliğimin aktığı son denize.
Barış kokan yaşlılığımdan,
Savaşlar yükselir geçmişe.
Dinle beni öfkeli seller,
Sizler yıkamayacaksınız setimi.
Bulamayacaksınız kaybolan beni.
Binlerce dilek havalanacak göğe,
İnsanlar hayrete soyunacak.
Giysileri aşk için katlanacak.
O yazılar kalacak kıyafetlerde.
Her biri insanlığın duygusunu tadacak.
Tattıkça çoğalacak bu denizler.
Sırlar denizlerde, denizler bizde yaşayacak.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:56 PM
Derin Boşluklar
Üzgünüm sevgilim.
Bugün de seni unutmadım.
Yastığımda anıları taradım.
Gözden geçirme değildin, sen.
Tam tersine.
Bir hayat gibiydin.
Gün ışığı gibiydin.
İçimdeki kalemi eriten,
Olgunluk kelimeleriydin.
Üzgünüm sevgilim.
Bu gece de unutmadım, seni.
Artık sabaha çıkamam.
İçimdeki kan öksürüyor.
Hastalık ilerledi.
Ölümüm zamanı kovalıyor.
Üzgünüm sevgilim.
Bir iz gibi düştüm, gömleğinin yakasına.
Oraya adeta mıhlandım.
Kaldım ve kalakaldım.
Bölündüm, çarpımlar gibi.
Ve düştüm,
Yalnızlığın derin boşluklarına.
Üzgünüm sevgilim.
Kötülük yapmadan yaşadım, seni.
En ufak bir kin olmadan.
Nefreti açığa çıkartarak.
Anında tepkiler vererek.
Çıngıraklı yılan gibi,
Kuyruğunu kovalayarak.
Belki başka bir gezegene düşeriz.
Hayal tadında oluruz.
Kıvrak bir hayalin içinde,
Efkarın direncini sararız.
Sonra bir umut olur.
Çocukların oyunlarına yerleşiriz.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:56 PM
Derin Sızı
Bakışlarım ıslanmış.
Çiğnenmiş yaşamlar.
Zamanlar yenilmiş.
Ayrılık tek galip.
Kader içime çivilenmiş.
Anılar sökülmez.
Yorgun gece yarıları.
Geçmişim karanlık.
Sahteleşmiş ilişkiler.
Çıkarlar dünyayı sarmış.
Değeri yok gülüşlerin.
Altında kalmış tüm fesatlıklar.
Aşkın elleri kırılmış.
Sözler ıssızlaşmış.
Dilsiz bir hayat bu.
Tüm yolları tıkanmış.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:56 PM
Dıştan İçe
Sevgiyi sevdim, ben.
Yanık tüllerde üreyen parıltılarda.
Hayata eşlik etmeyen mezar gibi.
Ben, külleri sevdim.
Yorgunlukla sevişen yangınlarda.
Bir tahtanın içine sinmiş yağmur gibi.
Ben, seni sevdim.
Sevdikçe ölen ruhlar gemisinde.
Maceraya düşmüş iki yolcu gibi.
Ben, kavgayı sevdim.
Savaşan bir düşmanın son nefretinde.
Çünkü sevgilim,
İçimizdeydi, dışta aradıklarımız.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:57 PM
Dipsiz Fırtına
Öksüzlüğün biletini aldım.
Harcadım, senden kalan geçmişi.
Hız tuzağına düşmüş, adımlarım.
Her yana koşan sonsuzluk çığlıkları.
Yorganımla hayatı örtmüşüm.
İçinde bitmeyen sıcaklığın.
Sönmüş beklentinler gemisinde.
Bir gül açar, gözlerinden.
Yüreğimin sarkık bulutlarında.
Tüy kadar hafifti, dokunuşların.
İçimde bebek gibiydin.
Doğum gibi şenlenen hayatta.
Kelebek kovalamak baharda.
Bitmeyen çayırların bucaksızlığı.
Düş gibi gelir, hayat defteri.
Tüketilmiş yazılar pınarında.
Kavgamın hükümlüsü oldum.
Ölüme sıcak terler akıtarak.
Tenimdeydin, dökülüyordun güneşe.
Issız ve sessiz bakışlarında.
Cennet döşenmiş halı gibi.
Üstünde ayrılık izleri.
Anlam kazanır, son kelimelerde.
Dipsiz bir fırtınanın son yörüngesi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:57 PM
Doğurma Tutkusu
Sessizce ilerleyen şafaksız örgütlenmeler.
Gözlerinde yaşayan gün doğumları.
Bilinç içinde eriyen düşünceler.
Duyguların var olma hissiyatı.
Teslimatı olmayan hatıralar.
Kasada duran yokluk irsaliyesi.
Penceremde biçimsiz rüzgarlar.
Duvara sıkışmış özgür duygular.
Ağaca yaslanmış boşluk gölgeleri.
Derin bir infazın sabahına düşen,
Yalnızlık kapanları.
Günahın çemberine takılmış, özgür arzular.
İçten gelen bir aşkın gizli geçmişi.
Anılara takılan yabani şiddetler.
Nefretin içindeki ruhsal bölünmeler.
Gecenin önündeki inanç vızıltılar.
Sabahı bulamayan huzursuz kabuslar.
Paylaşmanın dünyasına giren hesaplaşmalar.
Köşeye sıkışan sorgu düzlemleri.
İçli bir yakınmada bulunan yoksul limanlar.
Kıyılarda gezinen serseri mayınlar.
Biten bir ilişkinin yok olma aşaması.
Karanlık bir zihnin doğurma tutkusu.
Gücün savaşımını veren aldanış tünelleri.
Yoksulluğu doyuran isimsiz bakışmalar.
Göz çukurlarında boğulan renksiz yapılar.
Mimarın yüreğinde var olan endişe.
Gerçeğin etrafını çizen özgürlük duvarları.
Kaderin yüreğine akan ihtimal yangınları...
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:57 PM
Dost Olmuşum
Gecenin kör dansında bulutlar var.
Rüzgar yansıyor, bakışlarındaki savurganlıktan.
Bir alışma devresi, bu.
Kanayan bir yaranın çıngıraklı kuyruğu, bu.
Ay düşüyor, gülüşündeki özgürlükten.
Neden bu kadar uzaksın, bana?
Neden ******* bu kadar sessiz?
Ölüler şehrinde kovalanır, rüyalardaki ilim.
Daha henüz çocuğum, ben.
Silahı olmayan fırtınalı kimsesizlikte.
Dönüşü olmayan kara pençeli edebiyatta.
Bir ders içindeyim, hayat denizinde köpüren.
Soylu ıslıklarda üreyen bir iğne gibi.
Yalnızca isminin olduğu tünellerde devrilenim, ben.
Şimdi suskunluk kelimelerimde artmakta.
Gözlerine değsem, nice güneşler doğar.
İntikamlı yılların ardındadır, vicdanın tozları.
Sevmekle değer katarım, kendi sonsuzluğuma.
Ve acılarımla yol alırım,
Sınırsız dediğimiz evrene.
Artık hiçbir haritada yerim yok benim.
Uzanmışım, karanlık sahillerdeki çığlıklara.
Dost olmuşum,
Düşman bellediğim bütün inançlara.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:57 PM
Dostluğun Adı
Omuzlarımla geleceği silktim.
Olmaz olsun, sensiz olanlar.
Onlar yokluğun intikamı.
Yüreğimde olmayan duygular.
Sen varsın, doyamadığım bedende.
Ruhun güneş almadığı yerde.
Yüreğim yarının içkisinde.
Ayılmayan toprağın ekiminde.
Sınırsız oldun, aklımın sınırlarında.
Deli gibi işledin ruhuma.
Senin olmadığın gün, uyanamam.
Sensizlik kabusun en azılısı.
Beni başkalaştıran.
Dönemem, geçmişin felaketine.
Bir daha seni kıramam.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:57 PM
Dökük Kelimeler
Belki bilmiyorsun.
Ama seni koparıp atamam.
Sevginin içindeki bataklıktayım.
Çamurlar aşkın gözenekleri.
Bilmeni istiyorum.
Sensiz düzenim yok.
Sıkışmış kural gibiyim.
Yüreğimde özgürlük yok.
Sinmiş bir duman gibisin.
Boğuldukça yaşam bulduğum.
Bitmiyor, ayrılığın kelimeleri.
Çünkü kelimeler,
Hala birbirini seviyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:57 PM
Dökülen Varlığım
Hırçın gözlü bakışlar bulur, beni.
Uçlarında tutarım, cennetin eklemlerini.
Kırılgan bir yürektedir, gizli çarpıntılar.
Yokluğun düşünde uyanır, hapis olmuş düşler.
Kıyılara uzanmak var, engin bir rüyada.
Sonsuz dudaklarında ölmek var.
İçten içe tutunan tüm doğallıklar için.
Saflıkla yükselen evrensel konaklar için.
Gizemli bir acıdır, kanayan olgunluklar.
Akan bir tapınakta saklıdır, aşk dolu yarınlar.
Sonsuz bir ritmin kopuk şöleninde,
Açılmayı bekleyen gün ışıkları dolanır.
Birikiyor, içimde var olan nefretler.
Tutunmak istiyorum sana.
İstila eden bir sevgi gibi.
Ama ölerek, ama yaşayarak.
Yokluğuna dökülen varlığımla.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:58 PM
Dönüş Yok
Kırılan bir hayat benimkisi.
Çaresi yok, geriye dönmenin.
Unutmak oldu her şey.
Nefesler sessiz, hayatsız.
Kırıldı yine evimin camı.
Orada buldum kendimi.
Ben de kırılmış, dağılmıştım.
Yoktu, eskiye dönüş.
Bir yaşam verilmişti bana.
Anladım ki her şey hisler katında.
Dur yok, durak yok doğumlarda.
Belki bir gün geri gelirim kapına.
O zaman elimdeki çiçeklere bak.
Hepsinin güzelliği ve ölmüşlüğü taze.
Bak gözlerime, içindeki yüreğe.
Göreceksin hayatın kalemini.
Yazacak kader, sayfalar dolusu.
Her sayfada çizilen bir resim olacak.
Ressamı da benim gibi rüya kalacak.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:58 PM
Dört Yol Ağzı
Sessizlik nefesimi çalıyor.
Kırılmış pusula gibiyim.
Dört yol ağzında tıkanan,
Çıkmaz bir sokak gibiyim.
Üstüme ışıksız mevsimler yağıyor.
Ben ise,
Karanlığından üşüyorum.
Acılarımla, karları erittim.
İzlerin aynama düşmüş.
Gerçeğe sırtını dönmüşsün.
Hayallerim bile seni bulamıyor.
Anılardan hayaller kuruyorum.
Her kurgu, gözlerine düşmüş.
Gözlerinden umutsuzluğu ayıklıyorum.
Günlerim ayık değil.
Korkusuz yapıtlara düşmüşüm.
Tuğlalar yalnızlığımı örüyor.
Şimdi, yalnızlığın denizinde,
Bir kıyı bulmak için,
Dalgalara tutunuyorum.
Ve bütün martılar,
Ayrılığımızı,
Ağlayarak söylüyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:58 PM
Dünyam Küsmüş
Ağlıyorum.
Toprakla beraber kayıp giden için.
Dostlar yüreğimi çalmış.
Düşman gibi arkadan vurmuş.
Ağlıyorum.
Sonu hüzün olan aşkıma.
Kendini ifade edemeyen ruhuma.
Aşkın anısında yaşayan emeklerime.
Ağlıyorum.
Zamanın acımasız işleyişine.
Gözlerimin dünyaya küsüşüne.
Gördüklerimin anlamsız oluşuna.
Ağlıyorum.
Gittiğim yollarda tıkanışıma.
Süründüğüm hayat tomurcuğuna.
Beni var eden aşkıma.
Ağlıyorum.
Issız bir yol gibiyim.
Nereye gittiğim belli değil.
Senden ayrı,
Senden yoksun,
Hiçbir yerde, hiçbir şey gibi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:58 PM
Düşler İçin
İki kalem arasında,
Sensizlik dökülmüş.
Mürekkepler miladını çalmış.
Tarihini okuyamayan cehalet olmuşsun.
Oysa sevgilim,
Okumak düşleri ayaklandırır.
Düşünmek ise,
Düşleri yürütür.
İşte ben de,
Okuduğum gözlerde,
Böyle yürüdüm.
İçindeki bütün gizemlerin,
Çıldırmış sırları oldum.
Yüreğimde bir mektup oluşacak.
Satırlarında yaşam bulacaksın.
Kanseri yenecek kadar, sevgi bulacaksın.
Çünkü sevgidir,
Hayatın en derin tedavisi.
Sakınmadan seni taşıyorum.
Ve sokak ortasında,
Utanmadan seni öpüyorum.
Çünkü sevgi,
Hiçbir zaman saklanmamalı.
İçindeki gizemler,
Birbirini öpen gözlere dökülmeli.
İşte ben,
Gülüşümde ve ağlayışımda,
Hep seni sevdim.
Hiçbir cennet için,
Senden vazgeçmedim.
Anlayacağın,
Günahına tutunan bir dost oldum.
Dost gibi hatalarını kucakladığım.
Yarına çıkamayacak olan karanlığına,
Sevgi dolu bir güneş oldum.
Şimdi bütün ışıklar sözlerinde.
Ama sen inatla,
Üzerime ihtiras salıyorsun.
Kendini sevgiyle tutamıyorsun.
Artık kendimi yakıyorum.
Bazen kibritin ucundaki barutla.
Bazen de ayrılıktan düşen hasretle.
Ben kaderime seni çiviliyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:59 PM
Düşsel Çocuklar
Şimdilerde, tozlu geçmişimi süpürüyorum.
Bir savaşa tutunur gibi,
Ölümlü bakışlar görüyorum.
İçimizden nehirler akıyor,
Sazlıklarda umutlar birikiyor.
Şimdilerde, yorgun gönlümü dinlendiriyorum.
Bir aşkı yaşar gibi.
Seni baştan yazmak gibi.
Hatta adını yaşamak,
Ve seni,
Kurtuluş saymak...
Bak sevgilim,
Her tarafımda rutin döngüler.
Hayatım kırılma noktasında.
Derin bir fay hattındayım.
Korkak gölgelerin avında,
Aynamdaki ölüme yansıyorum.
Evet, sevgilim.
Sevginin tek bir işlemi var.
Sonsuz diyaloglar gibi.
Yüreğimize düşen,
Sarhoş naralar gibi.
Artık kendime dokunan bir sevişme oldum.
Toprağımda seni suluyorum.
Bir tohum gibisin.
İçimde büyüyen,
Düşsel çocuklar gibisin.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:59 PM
Ekmeğin Gölgesi
Dinle sevgilim.
Şarabın akıntısını duyabiliyor musun?
Sonunda, gösterişi olmayan ruhlara dönüştük.
İçimizde hesaplaşan kavgalarla yanıldık.
Nerede, battı bu deniz?
Cennet nerede acımasızlığa büründü?
Sormak istiyorum, sana.
En son nerede, yalnız bir ağaç olduk?
Artık, kavganın ensesine düştük.
Düşen, utanan bir aşk gibi.
Gözlerin, yaramı kaşıklıyor.
Bir lokma ekmeğin gölgesine doğru.
Kuyuya düşmüş.
Bütün yılanlar gözlerine bağımlı.
O yılan gözlerin.
Nasıl da beni sarıyor?
Ruhuma sarılan ateşli bir meydan gibi.
Sonucunu ortaya döken başlangıçlar gibi.
Kendini tüketme sevgilim.
Her zaman, yakacak iki gözün olsun.
Bırak dünya, bakışlarından utansın.
Sevmek, acıyı huzuruna döksün.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:59 PM
Eriyen Sonsuzluk
Artık yüreğim kalmadı.
Nerede olduğumu bilmeden yol alıyorum.
Bazen yakın bir geçmişe.
Bazen de ufalanmış geleceğe.
Göz çapaklarında dağılıyorum.
Acıyı suyla yıkıyorum.
Islanıyorum, ansızın.
Geceye düşen sabah gibiyim.
Ama ışığım kalmadı.
Yorgun bir güneşe tutuldum.
İsmini ışıklarda buldum.
Artık ruhum kalmadı.
Sonsuz bir yırtılışın içinde,
Kendi emeğimi dikiyorum.
Gözlerde yaşıyor, ihanet dedikleri.
Orada avlanıyor, iki sevgili.
Birbirlerine bakarken,
Bilinmez bir düşe giriyorlar.
Uykuyu rüyayla uyandırmaya çalışıyorlar.
Oysa özgürdür, rüya dediğimiz.
Oysa rüyadır, gerçek dediğimiz.
İşte ben,
Seni bu alemlerde buldum.
Hesapsız tortular gibi,
İçimdeki hücreleri biriktirdim.
Orada seni kurdum.
Kafamda patlattım, seni.
Artık sevgilim kalmadı.
Ölümün silik labirentinde,
Çıkmaz duygular zincirindeyim.
Halkalar gibi dağılıyorum, etrafa.
Onlarla yüreğine dokunuyorum.
İçim içimi eritiyor.
Bütün bakışlar,
Eriyen sonsuzluğa dönüşüyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 06:59 PM
Evlat Gibisin
Bugün beni düşünmüşsün.
Tokaların, rujların, ojelerin beni aramış.
Kirpiklerin gün ışığına küsmüş.
Acıların şafağına düşmüşsün.
Güneşi bir türlü bulamamışsın.
Bak, senin için geldim.
İçimde yankılanan sesini anlamak için.
Büyüyen geleceğimi çoğaltmak için.
Seninle bir ömrü yenmek için.
Gözlerinde adalet bulmak için.
Evet, sevgilim.
Ayrılık tarihin arka sayfası gibi.
Bedenin, işgalin kapağına düşmüş.
Çalınan insanlığınla,
Bozguna uğramışsın.
Bana savaş açmışsın.
Mermi gibi çocukluğuma saldırmışsın.
Kanayan yaralarından,
İntikam yaratmışsın.
Oysa ben,
Seni sevmenin barışındayım.
Hala bildiğin gibi,
Dolunay bakışlıyım.
Heyecanlar içerenim.
Ve ilk dokunuşunu,
Bir evlat gibi içimde taşıyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:00 PM
Evrenin Kumaşı
Yorgun ve sökük bir sevda vardı.
Treni kalkmıştı, ölümün.
Vagonlarında ayrılık vardı.
Artık yalnızlığın kompartımanında,
İçimdeki rayların hattında,
Çelikten bir ses gibiyim.
Günden güne doğuyorum.
Sorguları tazeleyen gül gibiyim.
Umudun çiçekleri karanlık.
Aşılmış bir sonsuzluğum, ben.
Geleceğin namına konuşan,
Uçuk bir geçmişim, ben.
Anılar hiç bu kadar yakın olmadı.
Onları dost gibi kucaklıyorum.
Bazen gözlerine düşüyorum.
Bir yıldız gibi,
Evrenin kumaşını tarıyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:00 PM
Evvelsiz Aşk
Yıkılmış, kıyamet duvarları.
Yıldızlara adını koymuşum.
Şimdi evrenin baş köşesinde.
Ruhun içinde.
Sararıp solan deniz.
Kucak dolusu güller.
Yüzen yolcusuz gemiler.
Harp içinde mutluluk.
Savaşım çığlık gibi.
İçinde acılar katlanmış.
Kağıt gibi yakılmış.
Mum gibi sen dökülmüşsün.
Sular sefil olmuş.
Dönme, dünya yakasına.
Kırsın, senden gelenler.
Hüsran içinde.
Evvelsiz aşklar.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:00 PM
Geçiş İzni
Acı lokmasına düşmüş, edebiyatın yaprakları.
İçinde onarılmaz bakışlı olan son vedalar.
İnsafsız düzenin son çırpınışları.
Yarımlık geleceğin uzantısında.
Bensizken, yıldızları selamlıyormuşsun.
Bir kadehe güler gibi,
İçindeki közü her yana savuruyormuşsun.
Bak bana.
Seni tutabilmek için,
Ne kadar da dağılmışım?
Sesler duyuyorum, geçmişi ip gibi seren.
Belli belirsiz simadan sesini işitiyorum.
Aklıma işgal kurmuşsun.
Deniz fenerinin ağladığı yerdeyim.
Fener yalnızlığını, ben ise seni bekliyorum.
Ama yoksun.
Bütün her şeyimi feda ederken bile.
Sessizliğin konuşkan düetlerinde,
Işık dolu bir sabah gibi,
Elbet karşına çıkarım.
Sana hesap sormak için değil,
Aksine sendeki hesabı kapatmak için.
Anılara geçiş izni verebilmek için.
Kurgularım, ölümün senaryosunu yazıyor.
Üstüme, yağmura aşık bulutlar yağıyor.
Gökten kafes yaratmışsın.
İçinde de beni koymuşsun.
Oysa esarette büyür, bütün özgürlükler.
Ve her kavgada,
Sihirli bir acı vardır.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:01 PM
Geçmiş İzler
Birbirine sönüktü, geçmişin izleri.
Bir el oluyordun, içimde.
Sıcak tutuşların gerçekçi ruhunda.
Akıl yetmiyordu, aşkın mantığına.
Düzen, ihlal edilmiş kurallardı.
Bir birliktelikti, gökten gelen.
******* gündüzlerden türüyordu.
Mağaranın ateşli yakıtıydı, aşkımız.
İlkel mevsimlerin tarifsiz omuzlarında.
Dün kolayca hayattan beziyordu.
Sınırsız gülüşlerin çoğalan vaazlarında.
Bir inanç gibi kara kutuda.
Savaş, kendine enkaz arıyordu.
İşte orada, kendimle seni kurtarıyordum.
Bir hayat ekiyordum, yıkılmışlığımıza.
Sen, kanadının altına saklanan bir güvercindin.
Ben ise, özgür senfonilerin sabahı.
Ardımızda dağların bitmez öfkesi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:01 PM
Gençliğin Adı
Özlemleri seninle yaşamaya başladım.
Bir aşkı şarap gibi tatmaktı her şey.
Yıllananlar hep güzelleşirdi.
Karanlık dünyamda bulduğum bir ışıktın sen.
Sönmüyordu, yıldızlara benzerliğimiz.
Bir yoldu, gözlerimizin kararttığı.
Kimseler yoktu, bizim ilişkimizde.
Tutunduğumuz o ağacın dalında,
Yapraklara özenip, eserdik hayatın içine.
Yaşanacak günlerde, eskice doğmaktı anımız.
Aslında anımız, gündemdeki mutluluktu.
Karşı koymazdık, birbirimizin gözlerine.
O gözler, ayrı bir yemin, ayrı bir yaşamdı.
Aşkların ısmarladığı sevgiden değildik.
Biz aşkın, aşk demeye özendiği sevgiliydik.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:01 PM
Gerçek Aşk
Nereye gittiğimi bilmeden,
Akıp gidiyorum.
Belki düşlerindeki pencerene.
Belki de yokluğun kollarına.
Ben yazgımı sende çiziyorum.
Yüreğim ansızın irkilir.
Ayrılık ürpertim olur.
Geceden korkar olurum.
Yalnızlık, baş ağrıma gizlenir.
Hiçbir tabip seni sökemez.
Bak yine içiyorum.
Kırılgan kadehlerin aşkına.
Onlarla sana yol almak adına.
Yine içiyorum,
Şişeleri azarlayarak.
Kırık kanatlar gördüm.
Özgürlük içimize düşmüş.
Her şey bir ışık gibi.
Ellerimde, mutluluğun yüzükleri.
Bizi birbirimize bağlayan.
Şimdi uzak ülkelere düştüm.
Haritada yokluğun duruyor.
Topraklara kavuşamıyoruz.
Her yer balçıktan.
Bir türlü ölüm olamıyoruz.
Oysa sevmek,
Günahları yola getirmek gibi.
Tanrı’ nın gözünden düşen,
Gerçek aşk gibi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:01 PM
Gerçeklik Feneri
Koynunda yorgunluğum büyüyordu.
Gözyaşım omuzlarında gezinirken,
Sen bana,
Yarım kalmış şarkılar söylüyordun.
Kırık bir gül dikeni gibi,
Hayat rüzgarında kendini terk etmiştin.
Beni tanımıyordun.
Oysa seni seven, bir güneş gibiydim.
Ve bir çiçeği incitmeye kıyamayan,
Yürek dolusu mutluluklarımız vardı.
Zaman asi bir hırsız olmuştu.
Sen benden giderken,
Ben inatla sende kalıyordum.
Yorgun bir düş gibi,
Kendi içime susuyordum.
Sonra dünyama yalnızlık düştü.
Kırıldı, geçmişimin aşk büstleri.
Üzerine yağmurlar değdi.
Dokunuşların,
Benden giderek uzaklaşıyordu.
Kavga gibi,
Çekilmez bir hayat oluyordun.
Ama yine de sevgilim,
Her şey seni incitmemek içindi.
Onarılmış düşler bahçesinde,
Şarkımı mırıldanırken,
Günlerim seni düşünüyordu.
Ve yine yüreğimden söylüyorum.
İşte buradayım.
Arada namlu gibi duran yıllara rağmen.
Ben hala mazide,
Umutla dönüşünü bekleyen,
Gerçeklik feneri gibiyim.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:02 PM
Gezinen Nefesler
Bilir misin?
Ağladığım şehirleri.
Kapısında yaşayan hüzünleri.
Sokaklarında dolaşan ıssız gönüllerimi.
Senin için kundakladığım hayatımı.
Amaçlarımı, seninle dolduran dileklerimi.
Yastıklara ismini yazdığımı.
Koynuna kavuşamayan sarılışları.
Senden işaret bekleyen sevinçlerimi.
Rüzgarı ağlatan aşk öpücüğümü.
Esintilerinde gezinen duygularımı.
Bilir misin?
Beni, yalanlarının tuzaklarına düşürdüğünü.
Bilir misin?
Kurşunları hafife aldığımı.
Senin için ölümü üstlendiğimi.
Kurtuluşu olmayan dipsiz kederlerimi.
Acıyla beslenen ruhsal tünelleri.
Kırık bedenimden doğan dokunuşları.
İnançları aşan hayallerimi.
Doğmamış bir bestenin,
Güle sunduğu hasreti.
Bilir misin?
Sınırsızlıkla tokalaşan birlikteliğimizi.
Sevgi gibi, hayatı büyüten lokmalarımızı.
Karanlık sayfalara dalan cesaretimizi.
Ömürler yazan aşkımızı.
Romanlara kök söktüren düşlerimizi.
Nefeslerin gezdiği son sözleri.
Saçlarına tutunan bedenimi.
Yaşlılığına adanmış hayatımı.
Bilir misin?
Benim seni, gerçekten sevdiğimi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:02 PM
Göçmen Acılar
*******e tövbe etsem,
Suç, günahla karışır.
İkisinden doğar, yeryüzü.
Gökler ise,
Kafes içindedir.
Güvercin kanatsız kalmıştır.
Bir türlü geleceğe uçamaz.
Ve göç edemez,
İçindeki pişmanlıklardan.
Yüreğimde senin adımların.
İzlerin yarınıma karışmış.
Sen olmadan,
Yolumu bulamıyorum.
Seni anlamak için,
Kişiliklere bölünmüşüm.
Bir gün gökte, bir gün yerdeyim.
Nerede olduğumu bilmeden,
Sana doğru yol alıyorum.
Bir türlü adaletimizi bulamadık.
Bir suç olmuşsun.
Ve ben,
Ömür boyu seni işliyorum.
Uğruna yas tutuyorum.
Seni; ölmeden ölmüş sayıyorum.
Çünkü ancak,
Seni düşünmekten,
Bu şekilde kurtuluyorum.
Aslında ben,
Kendimi kandırıyorum.
Dipsiz bir karanlık gibi,
Farkında olmadan,
Kendi güneşime saldırıyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:02 PM
Gökyüzü Dansı
Yalnızlığım duvarlara sürülmüş.
Ayrılıklar duvar kağıtları gibi.
Üstümüze zaman işlemiş.
Yıllar, seni benden kaçırıyor.
Yine de içimde bir ses var.
Korkularını avlayan.
Sana yardım eliyle uzanan.
Gökyüzünün dansına tutundum.
Bir renk gibi sana akmak için.
Bende bir suç kadar asisin.
Bardaklar seninle doluyor.
Yağmur gibi aklımdasın.
Düşüncemden karanlık akıyor.
Seni sıcak bir çorbada buldum.
Sabahı göremeden.
Seni rüzgarlara taşıyorum.
Kokunu duyabilmek için.
Seni resmime ekliyorum.
Doyasıya sarılmak için.
Baktığımda,
Tek bir ruh görebilmek için.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:02 PM
Gözlerdeki Doğa
Öfkeli yarınlarım, seni seviyor.
Göklerde melek bayramları.
Taş taşa sığmıyor.
Ben ise, sendeki kimliklere.
Her an farklı bir kişisin.
Kendinden utanırcasına.
Yanındayım, hadi tut ellerimi.
Karanlıktan daha da ötelere.
Yol alalım, omuzlarımızın üzerinden.
İlerleyelim, türkünün gövdesinde.
Sessiz bir çizik olalım.
Tarihin karanlığını aydınlatan noktasında.
Aşkımız, umut versin diğer aşklara.
Kendimiz gibi özgür olalım.
Bakışsın yüreklerimiz.
Gözlerinde doğa olsun.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:02 PM
Gözlerdeki Yiğit
Bana bak sevgilim.
Gözlerinde bir yiğit ölecek.
Sıkıca tut onu.
Kurşun gibi sahip çık ona.
Beni bir daha öldürmen için.
Gece karanlıkla dost.
Bende yalnızlık duvarları.
Kuruyorum, aşkın çıkmazında.
Köşe başlarında dağılmışlığım.
Yalnızlığın ellerine tutundum.
Ellerinden daha sıcak.
Umutlarımdan daha bir haberdar.
Gözlerimde yatar bütün dedikodusu.
Şehri kazanan, kendisini aşkta harcıyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:02 PM
Gözlerim
Bir zamanlar gözlerim vardı.
İyi bilirsin, konuştuklarını.
Sana anlattıkları hayatı.
Korkularını yıkayan cesaretlerini.
Sıkıca tutunurdun o gözlere.
Bir bakışmamızdaydı mutluluk.
Yalanın, yaşamaya utandığı o yaşlı gözlerim.
Bilirsin sıra dağları.
Zamanla gözlerimizin arasına girdiler.
Bakışlarında bile yoktum artık.
Sen kendini taşıyamaz oldun.
Bir fedakarlık, bir çabaydım ben.
Seni aradıkça kendimi kaybettim.
Her ağlayışım, bir geri dönme çabasıydı.
Dönecek ne dünüm, ne yarınım vardı.
Sıkıca sarıldım kendime.
Ellerim senin yokluğunu kaplıyordu.
Yine büyüyor seni arıyordu bu gözler.
Gözlerim aşkın büyüklüğünü taşıyordu.
Benimkiler sade, sendekiler gösterişli.
Sonunda gösterdin sahteliğini.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:02 PM
Gözlerin Gerçekliği
Gözlerinden gerçeği akıtırken,
Nasıl da yaşlanmıştı, tüm zamanlar.
Tarihin donuk sahnesine düşmüştük.
Gözyaşı dostluk için akıyordu.
Sen, kaybettiğin geçmişine ağlarken,
Ben, yaşayamayacağımız geleceğe ağlıyordum.
İşte bu yüzden,
Her gün gözlerimde ölüyorum.
Bakışlarında suskunluk var.
Bana,
Hangi bedenle ihanet ettin?
Göz çukurlarına kimler düştü?
Kimler,
O çukurların içinde boğuldu?
Gözler aşkın tohumudur.
Orada büyür,
Geleceğe ulaşan ıslıklar.
Dudaklarda yeşeren sevişmeler.
Bana yalan söyledin.
Anladım ki,
Gözlerine karanlık bulaşmış.
Bak işte,
Sana delice bakıyorum.
Yalanlarını almak için.
Karanlığını, ışıklandırmak için.
Seni, masum bir insan yapmak için.
Gözlerine ve ruhuna,
Yeniden yaşam vermek için.
Kabul et sevgili.
Saklayamadın yüreğini.
Aşkla dolu bir bakışta,
Kaybettin bütün gerçekliğini.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:03 PM
Gözlerin Kuyu Gibi
Sevdiğim neredesin?
Bak güneşe, telaşımıza uzanmakta.
Delilik, gülümseyen çiçeğe dönüşmüş.
Aramızda, kanlı gözyaşları.
Gözlerin, akan bir kuyu gibi.
Gel sevgilim.
Amaçların karartısına uzanalım.
Bir ad olsun, içimizde.
O addan, gözler türesin.
Birbiri için ölen gözler.
Sığınakta doğan güller gibi.
Kuşların cıvıltısında yüreklenen bulutlar gibi.
Gözlerin veda söylemedikçe,
Dönmeyi düşünmüyorum.
Biliyorum.
Benim bakışlarım, yeni dünya aşkıdır.
Zamanı içen, sınırsız bir zehirdir.
Gözlerinde sevinç gördüm.
Söyle sevdiğim, bugün kimleri öldürdün?
Hırsız gibisin.
Gözlerimi çalan en büyük suçsun.
Oysa seni, sevmek kadar hayal ettim.
Üzerime sinen bulutlarda seni buldum.
Orada, yeryüzü bana kavuşuyordu.
Yıldız, inatla tutkusunu kendisinde öğütüyordu.
Burada bir evren var.
Yıldızın karnından doğan güneş gibi.
İki kişiye sataşan tek bir insan gibi.
Biz, aramızda oluşan insana aşık olduk.
Ben, sendeki kin olmak istiyorum.
Her sözcükte yaşlanan nefret olmak istiyorum.
Söyle bana sevgilim.
Yaralarından beni doğurabilir misin?
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:03 PM
Gurur Tablosu
Yüzüme sevinçlerin akarken,
Sevdanın maskesinde kalmıştık.
Hayaller denizinde,
Çırpınan iki nehirdik.
Yaşama sevincim kayboldu.
Seni yağmur gibi arıyorum.
Tüm dileklerim,
Bulutlara tutunan çocuklarda kalmış.
Mutluluğum toprak gibi.
Her şey,
Ölüm gibi yaşama uzanmış.
Gururun tablosuna düşen,
İki ihtimalli denklem gibiydik.
Biliyorum,
Saç tellerim,
Yalnızlıkla kurulanmış.
İnancın sayfaları karalanmış.
Üstüme acı dolu sözler yağarken,
Bilirim,
Her kavga, sende canlanır.
Yüzümü yıkarken,
Yanaklarımdan karanlık akar.
İçimde iki kişi var.
Biri seni kazanan,
Diğeri de seni kaybeden.
Gözlerim,
Aşkın çoraklığına akıyor.
Senden gelenler,
İçimdeki savaş oluyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:03 PM
Güçlü Bir Dalga
Sürgünüm bu gece.
Anlamların kırık diyaloglarında.
Tarifi olmayan acısal türeyişlerde.
Tek bir beklentinin penceresinde.
Duvarları çalan özgürlükle.
İnançlıyım bu sabah.
Yatağımdan ölümle uyandım.
Anladım ki,
Yeni bir düşe sevdalandım.
İsmini unutur gibi,
Kelimeleri tokatladım.
Dirençliyim, bu gece.
Dilimde gezinen tatsız maceralar.
Anlamı yok,
İştahı yok gecenin.
Kanımı ememiyor.
Beni benden alamıyor.
Gecem, gerçekten de ölüyor.
Anlamlıyım, bu sabah.
Bütün acılar içime çöreklenmiş.
Yüreğim bağdaş kurmuş.
Yalnızlaşan bir açlık gibiyim.
Seni aradığım için,
Terk edilmiş sonsuzluk gibiyim.
Bir acı doldu, gözlerime.
Gözyaşının tadına vardım.
Günlerce kovaladım, seni.
Artık yorgun bir ıslık gibiyim.
Fısıltıyla sana uzanıyorum.
Engin denizlerine,
Güçlü bir dalga bırakıyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:03 PM
Gül Demeti
Üstüne yalanlar sinmiş.
Tüm yalnızlıklarım senden kalma.
Gecem,
Güneşi bir türlü doğuramıyor.
Sigaramda yıldızları sarmışım.
Tütünümde isyan kokusu.
Boğazımda, evrenin düğümleri.
Günlerim, seni anarak başlıyor.
Her günüm,
Kadere çakılan bir çivi.
Bütün keskiler,
Yüreğimi avlıyor.
İçimde vicdan olmuşsun.
Sana,
Bir türlü kıyamıyorum.
Göğün mavisine uzanmışım.
Ayrılıkla yedi renk olmuşum.
İçimde dolaşan gökkuşağı gibisin.
Kağıt kalem sana tutunuyor.
Mürekkebinde,
Hayat boyu uzanan,
Ölümsüzlüğün.
Yaşlı bulutlar buluyorum.
Damlalar doğaya karışıyor.
Oysa ben,
Sana verdiğim,
Gül demetinde ölüyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:03 PM
Güller ve Terk Ediş
Dalganın içine işledin.
Deniz gibi kendini kaybederek.
Yol buldum.
İzine rastladığım kıyılarda.
Çaresiz gökyüzü.
Bulutlar ağlamaklı.
Gündüzü kesen gece oldum.
Saatler karanlık bir çuval.
İsyanıma dönüyorum.
Yakılan ateşlerin yeniliğinde.
Aşkın orucu oldum.
Açlıktan ölen yüreğimle.
Rüzgar kendisine yenilmiş.
Tüm pencereler alaylı.
Düşüncemin esintisi olmuşum.
Fırtınayı söken cehennemimde.
Bir yol bekliyorum.
Kendimi güldürecek.
Bir acı bekliyorum.
Ağlamamı açacak.
Şimdi baharın kollarında.
Güllerin kendini terk edişinde.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:03 PM
Gülün Yanıklığı
Bugün yağmurlarlayım.
Kim bilir hangi göze tutunacağım?
Sarılmaya doymayan özlemler gibi.
Odamda fotoğrafın duruyor.
Her şey zifiri karanlık.
Adeta duvarlara zift çökmüş.
Her şey adeta önümde.
Dizlerine eğilişim.
Yüreğine serpilişim.
Üstüme düşen çocukluk kokun.
Şimdi yılların aşamadığı bir zamanda.
Aşklar bahçesindeyiz.
Gül kadar, kendimize yanığız.
İçimde kırgın konuklar var.
Ellerimi tutuyorlar.
Gözlerime bakıyorlar.
Ama her şey, senden yoksun.
Ateşin ikram olduğu yerde,
Sözlerim, aşkın düetini yapar.
Ansızın, içimde tarih aralanır.
Ayrılık zamanlarından kalma,
Kendimde hükümdar bir gözyaşı bulurum.
O tek damlanın içine,
Korkusuz bir ömür sığdırırım.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:03 PM
Günah Mermisi
Günahın mermisi kırılmış.
Ten renginde, kararan sorgular.
Her şey bir oda dolusu.
Duvarlar benimle bakışmıyorlar.
Küsüyorlar, içlerindeki azaba.
Zenginliğin kölesi oluyorlar.
Oysa ne kadar parçalanmıştım.
Kırık bir avluda,
Volta atan çiçekler gibiydim.
Baharın solmayan teninde,
Açan bir vicdan gibiydim.
Her şey tazeydi.
Silinmiş bakışmalar bile.
Anıların cirit attığı,
Yorgun dönemeçler bile.
Oysa ne kadar bütünleşmiştim.
Bir çırpıda akıttık, ruhumuzu.
Güneş güne karışırken,
Bizler de geceye karışıyorduk.
Birbirimizin oluyorduk.
En güzeli de,
Masum ve içtendik.
Gülmek kadar kendimizden emindik.
Şimdi içimde,
Tarifi olmayan bir an var.
Orada seninle kalkıyor,
Ve yine seninle yatıyorum.
Kürek çeken ıslıklar gibi.
Denizini bulamayan adaşlar gibi.
Ama karanlık, ama aydınlık.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:04 PM
Güneşin Dünyası
Güneşin içinde üşüyorum.
Erimiş mum gibiyim.
Ateşimin dansında,
Ölüme sesleniyorum.
Beni alması için.
Bana yeni aşklar vermesi için.
Belki de, gerçeğe kavuşmak için.
Şafağın bulanık karanlığında,
İsteksiz bir güneş doğuyor.
İçinde aşk dolu bir güneş.
Sevdiği için kararan.
Ve yine sevdiği için yakan.
Gecenin dinmeyen gürültüsünde,
Sessiz bir sanat gibiyim.
Kendimi yaşama ekiyorum.
Ve bir çıra gibi,
Sorguların yalnızlığını yakıyorum.
Şimdi yıllarım karartma altında.
Sabahlara küsmüşüm.
Seninle uyanamadığım için.
Ruhunu bulamadığım için.
Aşkın kumaşında,
Acılarının elbisesi olamadığım için.
Aslına bakarsan,
Sadece ölmek için.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:04 PM
Günün Telaffuzu
Ufacık hayallerimiz vardı.
Birbirini büyüten acılar gibiydik.
Sevinçle akardık, günün telaffuzuna.
Nehirler, aşkla akardı.
Zamanı kovalamak, ne güzeldi.
Anılar, gözlerimizde asılı kalırdı.
Sana her baktığımda,
İçimde bir hayat bulurdum.
Seninle rüzgarlar erittik.
Bizi birbirimize taşıyan rüzgarlar.
Çiçeklerin alemi gibi.
Sonra,
Umudun uygarlığına daldık.
Aramıza duvarlar koyduk.
Aşılması mümkün olmayan duvarlar.
Yaraları daha da kanatanlar.
İkimiz de göremiyorduk.
Sabahın sessizlikten ayrılışı gibi,
Biz de,
Birbirimizden ayrılıyorduk.
Yapamadık sevgili.
Pişmanlıkla kendimizi yıkayamadık.
Gemi nasıl yolcularını boşaltıyorsa,
Biz de son sözlerimizi terk ediyorduk.
Arada kalan onca yıla rağmen.
Sanki ikimiz de,
Başka insanlardık.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:04 PM
Hangi Göz
Acı dalgalarında yürüyorum.
Adımlarında boğulan pişmanlık.
Ayrılığın yarıya inmiş sancağı.
Tüm bozgunlar içimde demirlemiş.
Üstüme gemiler asmışlar.
Dalga seslerinde heceleyen.
Bildiklerim, yolun karanlık kısmında.
İnzivaya çekilen yalnızlık tünelleri.
Her birinde yüzemeyen yarınlar.
Kendimi kurcalıyorum.
Dipsizce akan ömrümü.
Uçurumlar üreten sensizliği.
Ve aramızda,
Suskunluk gibi tıkanmış nehirleri.
İşte biz,
O sözlerde öldük.
Yaşama sevincini tükettik.
Ve tek bir damlanın içinde,
Bölünmüş kainatlar olduk.
Anla sevgilim.
Seni ne kadar çok yüreğimle düşündüğümü.
Tarifi olmayan gece diyetlerinde.
Gelen yeni aşkları kovuşumda.
Ve senin için,
Tek kişilik cehennemde oturuşuma.
Ama düşünüyorum da,
Ne ölçü olacak?
Sevmek gözlerimden akarken,
Sana hangi göz dokunacak?
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:04 PM
Hangisi Söyle
Hiçbir günü, ölümle buluşmadan es geçemiyorum.
Yüreğime, sivri hançerlerinle dadanmışsın.
Her gün, hayatımdan çaldığın nankörlüklerle dolu.
Bir türlü içindeki sevgiye kavuşamadın.
Aramıza ektiğin ayrılık tohumları yüzünden.
Şimdi o tohumlar büyüdü ve intikamla dolmaya başladı.
Senden hesap soracak günler var.
İleride yaşamını etkileyecek olan zalimlikler var.
Silahı çekip yaşamımı vursam?
Sayısı olmayan hapları içip derin uykulara yatsam?
Bileklerimi kandan kesip koparsam?
Uğruna sayısız intiharlar yaratsam?
Bütün bunlar aşkın mı, yoksa acının mı ölçüsü?
Uğruna değer mi?
Yaptığım ve yapmaktan onur duyduğum delilikler.
Gece seni uyarmadan, benim senin için sabah oluşum.
Otobüs durağında el ele tutuşan anılarımız.
Boğazın kıyısında dans eden,
Ve boğaz manzarasından üstün olan gözlerimiz.
Yurdunu terk eden kuşlar gibi sahip çıktım sana.
Bütün sözlerini vatanım gibi belledim.
Telefon konuşmalarımızı, ruhumun en derinine kazıdım.
Senin için vazgeçilmez oluşunu içime yazdım.
Ama beni seviyorsun diye,
Hiçbir zaman seni incitmedim.
Düşün, birbirimizin gözlerine ektiğimiz hayalleri.
Nefes almadan, aşkın parkurunda koşuşumuzu.
Sana sürpriz hediyeler yapan yaşamımı.
Bütün acıları senden uzak tutmak için,
Göğsümü siper ettiğimi.
Bütün gülleri senden daha güzel tuttuğumu.
Ve senin için, bütün mevsimleri bahar yapışımı.
Hasta yatağına koşan beklentisiz adımlarımı.
Bütün bunlar nasıl da unutuldu?
Soruyorum, kaderin patlak gözlerine.
Seni hangi acı patakladı?
Ve ben olmadan,
Hangi ölüm senden hesap sordu?
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:05 PM
Hatıra Koleksiyonu
Kızgın güneşler gördüm.
Işığını yansıtmaya çalışan.
Uçuk rüyalar gördüm.
Senin gerçeğini arayan.
Hatıra koleksiyonuna düştüm.
Anılar, solmuş yapraklar gibi.
İçime sensizlikler astım.
Vestiyerler sessiz sedasız.
Seni, düşünürken,
Yaşamımı ödüyorum.
Borçlu kaldığım günleri,
Alnında volta atan düşüncelerimi.
Her şey, ne kadar da uzak.
Ayrılık, uzayan yıldızlar gibi.
Karanlıkta kalmış hisler gibi.
Yaşamın koridorlarına sapmışım.
Seni bulayım derken,
Ölümün çamuruna saplanmışım.
Şimdi uykularım dolaba kitlenmiş.
Anahtarlar karanlığa karışmış.
Duvarlara esir oldum.
Seni çizerken,
Kendi yaşamımdan oldum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:05 PM
Hayal Çizgisi
Bilmezsin,
Issızlıklara adanmayı.
Bile bile ayrılık soğuğunda,
Sıcak bir düş aradığımı.
Sorgu kokan ayrılıklara tutundum.
Felsefemde, yalnızlıklar büktüm.
Gece ölü gibi gülüyordu.
Ben ise yaşam gibi ağlıyordum.
Bütün oyuncaklarını kaybetmiş çocuk gibi,
Hayatı hıçkırıyordum.
Sonsuzluğun yetmezliğinde,
Ellerin hükümleri,
Gönül odasında yollarını tutuşmuştu.
Oradan bir sıcaklık doğdu.
Tüm şehirleri saran.
Ümitsiz kalan düşler mekanında,
Yaşla dolu mektuplar sıralanır.
Her birinde ağlayan mürekkepler,
Kendilerini yazanlara tutunurlar.
Ben de sana tutundum.
Ama gülerek, ama ağlayarak.
İnce bir hayal çizgisinde,
Gerçeğimi terk ederek.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:05 PM
Hayal Damlaları
İçimi acıtan yıllar bırakmışsın.
Zaman,
Akıp gittikçe yaralar, beni.
Anılarıma bir türlü kavuşamam.
Oysa ne güzeldi.
Diktiğimiz yarınlar.
Tohumlarında seviştiğimiz,
Onca hayal damlaları.
Duvarlara karanlık düşmüş.
Kapılar gözükmüyor.
Bir türlü çıkışımı bulamıyorum.
Her şey yaşamdan ayrılmış.
Bilirim, gerçeği aradığını.
Ve düşlerin içinde,
Aniden kaybolduğunu.
Bak, acılarım seni çağırıyor.
Senden gelen her şeyi,
Kendine ömür kılıyor.
Dipsiz bir kuyunun içinde,
Işığı bekleyen su olmuşum.
Al götür beni.
İnancım sana damlasın.
Ve adımıza,
Ölümsüzlük yazılsın.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:05 PM
Hayat Ağrısı
Gece ocağının dumanı tüter.
Yalnızlığım geçmişimle konuşur.
Büyümez içimdeki çocuk.
Karanlığın kanatlarına uzanmışım.
Taşınır içimdeki acılar.
Yaşamımın üzerini örten anılar.
Hayallerin perdesini araladım.
Ayrılık, hayat ağrısı.
Bir türlü silinmez kuşkuları.
Günler sırtını dönmüş.
Bir türlü karışamam yaşama.
Çünkü yaşam,
Sırt üstü düşmüş.
Ne kaldıran var,
Ne de yaklaşan.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:05 PM
Hayat Defteri
Hayat bir defterdir.
Üzerine aşklarımı ve hatalarımı yazdığım.
Mürekkeplerden küskünlük karışır.
Ayrılık devamlı beni yoklar.
Kaçış yoktur, seninle olanlardan.
Hayat, bir acının bağırmasıdır.
Yüreğim yalnızlığa doymaya başlar.
Her yanı saran ayrı bir ben.
Senden gelenle sen olmuş bir ben.
Şimdi korkuya sarılmak gerek.
Onunla seni bulmak.
İçimdeki artan mutluluk denizine doğru.
Düştüğüm ve yenildiğim o büyük dalgalar.
Her ıslanışımda hatırladığım ayrılık.
Ölümü aratan bir acı, bu.
Kurtulmak ve kaçmak gerek.
Senden ve kendimden.
Bir gün, beni gömecek olan sevgimden.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:07 PM
Hayat Kalemi
Derdine akmayan bilemez.
Ne kadar çok büyürsen,
Kendinden o kadar çok uzaklaşırsın.
Gerçi, uzaklığın bir anda yakınlığın olur.
Dağları ve beraberinde duran manzarayı temizler.
İnce çizgilerle hayatın kalemi olur.
Hayat, akıp giden düşünceler diyarıdır.
Toprak, bedenin gerçek bir çözücüsüdür.
Orada, insan ruhu onurlandırılır.
Ruhun sönmeyen ateşleriyle.
Büyük insanlar gördüm.
Ellerinde mızraklarla iblis avlamaya çıkmışlardı.
Onlar korkularının son örneğiydi.
İnsanın küçük beklentilerine akın eden karınca gibiydiler.
Onlar, yapay bir havuzun parasal ödentisiydiler.
Çünkü uçurumun içinde maddenin akıntısını yüklendiler.
Hafızam, derin bir okyanusun gürültü yaratan dalgalarıdır.
Bir çok kıyının içindedir, sefalet türküsü.
Derinliğin içinde terk edilmiştir, yiğitlik dünyası.
Dev bir akvaryumun içinden çoğalır, insanın haykırışı.
Kalemim gitgide küçülüyor.
Ama ben, sessiz bir dev gibiyim.
Gençleşmek kadar yaşlılığı da seviyorum.
Yaşlılık, gençlik olmadan kendisine bürünemez.
Çığlık atan kuşları yurduna götüremez.
İşte bir ıslık gibiyim.
Yıldızlara dolanan umut gibiyim.
Özgürlüğün kapısına tutunmaya çalışan savaş gibiyim.
Aslında;
Kendi kendine doymaya çalışan istila gibiyim.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:07 PM
Hayat Kurşunu
Ayrılık, bende bitmiyor.
Hala o eski günlerin kokusundayım.
Saç tellerim yaşlılığa bürünmüş.
Yollar benden kaçıyor.
Silahı kendime sıkmışım.
Hayat denen kurşunla vurulmuşum.
Tıpkı gözlerine vurulduğum gibi.
Hala o günlerin mazisinde.
Çalınan zamanların bedelinde.
Yüreğim sıkışmış.
Basınçlar, gerçeğin yüreğinde.
Batık bir iğnenin yüreğindeyim.
Yaralarım sana akıyor.
Sır gibiyim, kendimin odasında.
Pencerelerden sensizlik akıyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:08 PM
Hayat Ringi
İçimde birikiyor, bu acı.
Acılar dövüyor, hayat ringinde.
Bulma derdinde değilim seni.
Kaybetmenin hain yüzüdür, yaşam.
Acında biriktirirsin, mutluluğu.
Hoş bir tebessümle doğarsın, güne.
Güneş senden daha karanlıktır.
Yaşatırsın, ölümleri içinde.
Sevgiliye doğarsın, ani anlarda.
Birden irkilir, tüm kent.
Dünyayı kuşattığını anlarsın.
Soğuk ve fırtınalı gökyüzünde,
Ağladığın bulutlar kadardır, yüzün.
Aynaya baktığında,
Alıp başını gitmişsindir.
Kimse bilemez yerini,
Ayrılmışsındır, bedeninden.
Fakat bir hayat doğar içinde,
Yüreğin ve ruhun orayı gösterir.
Her şey sevgiliye doğru...
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:08 PM
Hayat Trajedisi
Kelimeler yetmiyor.
Yabancılığımı sözlükler taşıyamıyor.
Mektuplar seni tarif edemiyor.
Her yol, karanlığın elçisi olmuş.
Üstüme sensizlik yağmış.
Ve benim,
Bir şemsiyem bile yok.
Gözlerinin akıntısına tutunmuşum.
Belki bir bahara,
Belki de ölüme.
Nereye gittiğimi bilmiyorum.
Tarifi olmayan bir mekandayım.
Uzaklarda sesini işitiyorum.
Belki de,
Kendi kendimin yankısıyım.
Buna yıl acıları pişirdik.
Onlardan, yaşam sofrası kurduk.
Buna rağmen,
Bütün hayallerimiz çiğ kalmış.
Sıcak bir sofra kurmalı.
Tabaklara seni eklemeli.
İçtiğim tasa gözlerin düşmeli.
Lokmalarda yüreğin olmalı.
Ama birbirimizi tüketmemek için,
Sofradan yarı aç kalkmalı.
Artık ayrılığın yazılarına karıştım.
Her cümle,
Benden intikam alıyor.
Şimdi baş ucumdaki kitapta,
Hayat trajedimi kovalıyorum.
Belki ufuktan,
Belki de güneşten sökülüyorum.
Ama içimde,
Bir türlü şafak olamıyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:08 PM
Hayat Üzerine
Zaman penceresine düşmüşüm.
Zor bir dildir, insan acısı.
Hiç durmadan konuşur.
Ama karşısında sadece yalnızlık vardır.
Çünkü insan, yalnızlığın Tanrı’ sıdır.
.
Gerçeklik denilen arı peteği,
Zihnimin aynasında saklı kalmış,
İnanç peşine düşmüş, ülkülerim.
Amaçlar çıldıran zehirli bir yılan.
Ensemde körlük içinde eriyen bahtsız gelecek.
Sıkça gördüğüm gerçeklik intikalleri.
Yabana atmayın beni.
Zira sonsuzluk ağacım dikildi.
Yapraklarda karanlık esiyor.
Var olmak, derin bir sorudur.
Kişi, kendi yakasında bir güvercin.
Açılır gider, sonsuz evrenin baharına.
Orada bir çöl gibi asalet toplar.
Düşen düşmüştür, hayatın yağmurlu toprağına.
Kendime dönüktür, yaşam çığlığı.
Ruh var olan bir yenilik gibidir.
Çılgın zindanlar tersine döner.
Esaret kadar ağırlaşmış olan insan bedenine.
Akıp giden talihimi düşünüyorum.
Asalet kör bir sopa gibi.
İnsan ruhunu döven zenginlik gibi.
İçimde bir yürek kuyusu var.
Hepimiz kendi sorumuzun kavgasıyız.
Demir almış, sonsuz gemilerin uzantısı.
Ve büyük bir güneş doğar, ansızın gelen sorguda.
Canımızda sabit kalır, insan tenleri.
Akan bir nehir kurusuyum.
Düşmüşüm, çılgın ruhlar sanrıcına.
Onlardan doğar, bütün heykel büstler.
İşte orada bir Tanrı toprak olur.
İçimizden yiğitçe bir ayrılık kopar.
Çünkü herkes, kendisini kendi Tanrı’ sıyla ödemektedir.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:08 PM
Hayatın Anlamı
Hayatı sığınak yaparsın.
Amacın sevgiliden arınmaktır.
Kutsallığa doğru yürürsün.
Her şey put gibi gelir, yaşamında.
Gerçek yalana karışır.
Hiçbir kadın, gözlerini okuyamaz.
Kaldırımlara sürersin mutluluğunu.
Kimsesizler bile sahip çıkmaz.
Sevdiğinin adını tuğlalara verirsin.
Binalar yıkılırlar, bir anda.
Hiçbir dünya sevincini taşıyamaz.
İstekler ateşten kor olurlar.
Durmadan seni yakarlar.
Geleceğin ateşi olursun.
Bütün zamanlara taşıdığın sevgiliyle.
Sevmeyenler de yanar bir anda.
Geriye, sana meydan okuyan bir hayat kalır.
Seçim yapmak zorunda kalırsın.
Sevginin esareti altına girersin.
Sonunda yalnızlık ve sevgili kalır.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:08 PM
Hazır Kıta
Bir yıl daha geçti.
Boynu bükük günleriyle.
Acının ateşine düşmüşüm.
Ruhumda yanık kokusu.
Cellatlar dört yanımı kaplamış.
Her anımda ölen bir beden.
Göz yaşlarım ateş gibi.
İçimde aşk ısınıyor.
Kendi kendime bırakılmışım.
Öptüklerim, tutuklum.
Bir sel olsam, gözlerinde.
Ruhunu alıp götüren.
Askerlere selam versem.
Aşkın hazır kıtasında.
Duygularım, etrafını sarmış.
Her yer deniz feneri.
Işıklar bulmuşum, kendime.
Bin bir parçaya bölünerek.
Güneş, terimi ıslatmış.
Alnımda yazılmış ruhun.
Biliyorum, hiçbir çıkış yok.
Her taraf seninle dolu.
Dün gece yastığıma ağladım.
Çarşafım eskiyen mezar gibi.
Düşüncemde şehit,
Aşkımda ölümsüz oldum.
Çünkü sevmek, büyük olmaktır.
Büyük olmak ise, sevmektir.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:08 PM
Hediyem Olsun
Sokaklar dalgın bir zamana düşmüş.
******* seni elerken,
Gündüzler seni var ediyor.
Bu nasıl bir ikilem?
Bütün düşlerim, çığın altında.
Bir ıslık gibi yaşamı selamlıyorum.
Gözlerim bir türlü dinmiyor.
Sana aldanan duygularıyla.
Sevmek, binlerce yılın da üstende.
Geçiş yapan ruhların kavminde.
Bak, son yolcu da gidiyor.
Sorgusuz aşklar denizine.
Orada bir dalga olacak.
Ve hayal gibi,
Sessizliğin kıyısına uzanacak.
Sonra her şey bir rüzgara dönüşecek.
Yüreğimizle bulutlara tutunacağız.
Aşkımızın atmosferine.
Uzayı büken, içtenlik ışığımızla.
Sevgilim,
Kim ne derse desin,
Ölmek,
Sana hediye olsun.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:09 PM
Herkes İçin
Bazen dolaşırım gönül sahillerinde.
Kumların ıslanmasıdır yüreğimin şekli.
Orada oynar, ruhlarımız.
Üzerimize yapışan kumlardır, gerçek olan.
İşte o gerçekte yaşayan aşktır ıslanan.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:09 PM
Hiçbir Yer
Bul dedin, kendimden bulamadım.
Öncelerden de daha öncesinde,
Yaşanmış gerçeğin yalana dönüşünde.
Bir öpüşmedeki rujdun sen sadece.
Oysa ben bir dudak kadar kırılgandım.
O büyüleyici bakışımda asilik kokardı.
Düşlerimle duş aldığım günlerime,
Beni sert yürekle sevecek eşime,
Sızlanmadan, doyamadan veda edişime,
Tutkunu olduğum o *******e her şeyi borçluydum.
Sana söz verdiğim konu halen yüreğimde,
Onu sıcacık kaderimde saklıyorum.
İstersen dön bak kendine.
Bilindik bir yol ara.
Ama bulamayacaksın beni o yerde.
Çünkü ben, hiçbir yerde olacağım…
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:09 PM
Hoşça kal
Bak sevgilim yıldızlar yine büyüyor.
Tıpkı bana bakan gözlerin gibi.
Görmemeye olanak tanıyan nedir?
İçimdeki kıyamet avcısına sormak gerek.
İnce bir saz teli konuşsun benim yerime.
Var oluşumu sorgular oldum.
Kendimi, seni, her şeyi.
Hayattan bıkmak ve bıkmamak arasında,
Sıkışıp kalmışım avuçlarının içinde.
Alnımda yazıyor kara bahtım.
Çekeceğim varmış bu dünyada.
Sonsuzluk diyarlarından gülümsemek,
Rüzgarların şarkılarını dinlemek gibi,
Uçtayım uçurumlardayım artık.
Anlamaz etrafımdakiler bu çemberi.
Beni alıp da rüyalara götüren seni.
Adını unutmak mümkün mü?
Seni ojelerini, çoraplarını, parfümünü.
Daha da ötesi tenindeki kokuyu,
Ayakkabılarını, eteğini, hırkanı,
Unutmak mümkün mü?
Zamanı hiçe saydım ben.
Ben bir garip zaman yolcusuyum.
Bilmiyorum telaşlarımı, kavgalarımı.
Ismarlama sevgim olmadı benim.
Hep uzak durdum sevemeyeceklerimden.
Kaçtım kendimi sakladım.
Bir genç delikanlı vicdanı vardı bende.
Unutmaktan ve unutulmaktan korktum.
İnsan bu kadarını nereye sığdırabilir?
Şarkılar söyleniyor uzaklardan.
O uzaklar ki, benim olduğum yerler.
Alışkınım tüm umutsuz yarınlara.
Hiçbir yararı olmaksızın kafa tutan günlere.
Bir garip destansı aşk öyküsü bu.
Silinmeyecek hafızalardan, sevenlerin dilinden.
Güller gibi nazikçe anlaşılacak.
Yazgıları hep yarar sağlayacak.
Sonu olmayan bir yolda,
Ben yeni bir son buldum kendime.
İşte gidiyorum hoşça kal gözüm!
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:09 PM
Huzurun Elbisesi
Hayat otobüsünden bir sevgili iniyor.
Bütün beğenilme ölçülerini boynuna takmış.
Makyajıyla insanlara uzanıyor.
Kusuru kabullenmiyor.
Ama kabullenmedikçe,
Kusur oluyor.
Rujunda yapaylık taşıyor.
Öldüren öpüşleriyle,
İnsanlar çalıyor.
Rüzgarların derin fısıltılarında bir başak doğuyor.
Doldukça nefesi eğiliyor.
Güneşe baktıkça, içi yanıyor.
O başak,
Benim halimi taşıyor.
Yıldızları sayan bir yalnızlıkta,
Ben akşamımı içiyorum.
Sorgu yok, düşünce yok.
Anlayacağınız rahatım.
Ama böyle de yaşanmaz ki...
Ayrılığı hasretle doldurmak gerek.
Avuç içinde kaderi yola getirmek gerek.
Ve bitmeyen sevgi düşlerinde,
Rüyalara tutunmak gerek.
Çünkü onlardır,
Değerleri boş yere harcamayan,
Hassas ruha kıyafet veren,
Ve huzur denen elbiseye çıplaklık veren.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:09 PM
Issız Şömine
Sevgilim, karanlıktan korkma.
Karanlık, benim yeni adresim.
Koynumu kaplayan tek dostum.
Sensiz,
İçindeki ateşi çözemeyen,
Issız bir şömine gibiyim.
Akşamları hayalinden ayrılamam.
Öleceğin korkusuyla,
Senden bir türlü kopamam.
Seninle ben,
Birbirine gülen iki yabancı,
Birbirini ağlatan iki tanıdık gibiyiz.
Yanlışım olduğun için,
Artık doğruyu aramıyorum.
Seni reddettikleri için,
Hiçbir yerle anlaşamıyorum.
Gözlerinden kelimeler düşmüş.
Bir ayrılık mektubu yaratmışsın.
Evet sevgilim,
Mektubunun borcunu,
Bütün satırlarında hıçkırarak ödedim.
Bilmezsin,
Sel gibi üzerime geldiğini.
Bak işte,
Odamın tavanından sensizlik akıyor.
Senden kopamıyorum.
Çünkü kopmamayı, sana bağlanmak zannediyorum.
Senden vazgeçemiyorum.
Çünkü vazgeçmemeyi, sen zannediyorum.
Aslında seni,
Yarama karışan tuzda buluyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:09 PM
Işık Vicdanı
Bir kan akıntısına tutuldum.
Üzerimde yenik sorgularla.
Kış kuyusuna düştüm.
Bitmek bilmeyen isyanlarda.
Sabah oldu, gözlerim.
İçinde yılgınlık birikintileri.
Bir ada oldum, ansızın.
Tuhaf gülüşlerin esaretinde.
Bitmiyor, sancısı büyüyenler.
Kızgın güneş yanık tenlerde.
Kara bir baht doğuyor.
Silinmiş yaşam tazeleniyor.
Kırık bir merdiven buldum.
Basamaklar taze gelincik düşlerinde.
Körlük derecesinde tutuldum, aşka.
Bir kırıntı yükseldi, hayat sofrasından.
Beklentileri çoktan aştım.
Aşkın sınıfında tek ayak üstünde.
Bir hoca bekliyorum, dersimde.
İçime sıcak dostluklar akıtacak.
Yanmış ve solmuş çocukluğum.
Koparılıp atılan eşya gibi.
Belki de değersiz mumların altında.
Üşüyen ışıkların kara vicdanında.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:10 PM
İçimde Bir Çocuk Var
İçimde çocuk var.
Yaşanılanları yaşayan.
Hala ardımda seni beslerim.
Önümde ise gözlerini.
Onlarla yol alır,
Onlarla sabahlarım.
Hiçbir gece yalnızlığı dikemez.
Yorganlar soğuktan üşümüş.
Çarşaflar kokunla ayakta.
Hala yataktayım.
Kim bilir hangi günün eşiğinde?
Şimdi kayboldum.
Asi bir aldanış içinde.
Seni öldü dedim.
Kendime okkalı bir tokat vurdum.
Göz yaşları yüzümden döküldü.
Her biri dudağına doğru.
Selamını taşıdım, geleceğimde.
Seni taşıdım, yüreğimde.
Senin olmadığını düşünmek.
Tırnakların cilasını siler.
Gözlerimde bulut yok artık.
Tırman tırmanabildiğin kadar.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:19 PM
İçimizdeki Nefes
Hoşgörü, sevginin rehberidir.
Nice yaşamlar dikilir, omuzlara.
Ve insanın ışığı,
Merhametin güneşiyle canlanır.
Vicdan insanın çıplaklığıdır.
Orada büyür, sevginin düşsel elbiseleri.
Acılardan hırkalar yapılır.
Düğmelerinde iliklenir, olgunluk.
Denizin derininde canlanır, ışığın incileri.
Olgun istiridyeler,
İnsanın dalgalarına hakim olur.
Aldanmakla doğar, düşsel kıyılar.
Uyandığı anda,
Kendisinin tekrarı olur.
Bazen bir ağacın gövdesidir, insanoğlu.
Orada doğmayı bekler, içindeki tohum.
Sonra vicdanın dallarında filizlenir.
Çiçekler doğar, gönlünün bahçesinden.
Acıyla olgunlaşır, içindeki ilim.
Yeter ki, düşünmeyi bilsin.
Yeter ki, bildiğini düşünsün.
Hepimiz bir yolcuyuz, bu dünyada.
Cenneti görene kadar, cehennemdir hayat.
Sadece sevgiyle bakabilir, insan.
Ve sadece merhametle değer katar,
İçindeki gerçek aynaya...
Ne ararsan ara, kendinde ara!
Yalnızlığında bul, bütün insanları.
Sorgularınla kovala, küllerin değirmenini.
Sevmekle hamur yap,
Tanrı’ nın ununu ve suyunu.
Çünkü sevmek,
Sonsuzluğun nefesidir.
Ve hiçbir nefes,
Tanrı olmadan kendisine ulaşamaz.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:20 PM
İğnedeki Rüya
Sessizlik hatırasında,
Konaklanır, açılım baharları.
Sancıya tutunur, gece aşkları.
Ardındadır, yosun tutmuş geçmiş.
Kendine sönüktür, her şey...
Çekilin önümdeki çukurdan.
Onun içine düşmek istiyorum.
Terk edilmiş vurgun gibi.
Yaşlı yaralarımı saran,
İnsafsız nefretlerin gibi.
Şimdi ayın yorgun yüzünde,
Acının soylu yüzü uzanmakta.
İçindedir, vicdan örgüsü.
Sorgusaldır, iğnenin ucundaki rüya.
Artık yoklukla dolu gözlerime,
Derin kederler ekiyorum.
Bir fidan gibi tutuyorum, seni.
Çatırdayan geçmişime,
Adındaki geleceği yazıyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:20 PM
İki Dost Gibi
Bir yastığa düşen, iki sihirli gözyaşıydık.
Birbirimize bakarken, durduk yere ağlardık.
Aklımıza taşıdığımız yıllar gelirdi.
Küçük bir odanın içinde büyüyen,
Sevgi dolu gelecekler vardı.
Ansızın, çiçek gibi birbirimizde açardık.
Her sözümüz, bütün yeminlerden üstündü.
Öksürüyorum.
Vefasız hastalıklara tutulmuşum.
Ben, sensizliğin reçetesine düşmüşüm.
Ay ışığı içime düşmüş.
Karanlık sokaklara düşmüşüm.
İçimde çocukluğum bölünüyor.
Sana dokunamıyorum.
Ellerim, kara bir yılana gömülüyor.
Düşmüşüm.
Sahile atılan bir şişe rakı gibi.
İçkinin sarhoşluğunda ayılan yalnızlık gibi.
Artık, acılar üstümü örtmüyor.
Karanlık yılların içine karışmışım.
Bütün sevgim,
Sensizliğin içinde üşüyor.
Bana ne zaman döneceksin?
Senin için yazdığım şiirleri,
Ne zaman okuyacaksın?
Ne zaman, gerçek bir dünyaya sarılacaksın?
Bak, içimdeki dünyalara.
Çekinmeden bir çocuk gibi, dokun onlara.
Dokundukça, içindeki güç büyüyecek.
Sevgiler, sana derin bir anlam kazandıracak.
Ve o anlamın içinde,
İki dost gibi nefreti sökeceğiz.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:20 PM
İki Dünya Arasında
İçki içmek gibiydi;
Hayalini işlemek.
Sarhoş olunca,
Sevmek beni ayıltırdı.
Aslında sevince,
Daha bir sarhoş olurdum.
Kendime çiçekler ekledim.
Yapraklarında gülüşlerim.
Dikenlerinde kızgın sözlerim.
Ama bir türlü tükenmeyen,
Hesapsız sevişim.
Ölümün borcunu bile tükettim.
Sana yaşamımda,
En ön sıradan yer ayırdım.
Aşkı daha iyi görmen için.
Bana bir el kadar uzak,
Bir göz kadar yakın olabilmen için.
Seni karşılıksız sevme kuyusunda,
Zehirli ******* buldum.
Onlar seni öldürürken,
Ben ise kendimi öldürüyordum.
Çünkü biliyordum.
Orada yeniden doğacaksın.
İçimde doğan güneşin gülüşleri gibi.
Kokunla mutluluk yayacaksın.
Şimdi iki dünya arasındayım.
Hayal ile gerçeğim birbirine karışmış.
Şizofren düşünceler içindeyim.
Seni yaşamak için,
Hayale bile razıyım.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:20 PM
İki Sincap
Yaşam sahnesine düşmüş.
Cevizsiz iki sincap.
Atlamışlar, sonsuzluk ağacına.
Dallarında yılgınlığın korkuları.
Yapraklarda sevgi çırpınışları.
Birbirlerine doyamadan.
Vurmuşlar sincapları.
Körleşmiş iki fişek,
Bütün yaşamlarını almış.
Zalimdir, insanın bir kısmı.
Daldıkları uykuda bile,
Karanlık bir şiddet içerirler.
Yaşamın ağaçlarını keserler.
Ya da kundaklarlar içindeki alevleri.
Geriye kül olmuş bir yarın kalır.
Oysa yaşamı güzelleştirmeli.
Sevenleri koparmamalı.
Onlar için,
Temiz bir doğa açmalı.
Sincaplar;
Sevgileriyle, ölümü yenmişler.
Bir anda canlanmışlar.
Her şeye rağmen,
Dost gibi,
İnsanın üzerine sıçramışlar.
Sevgiyle ilerleyen,
Hükümdar gibi,
Sonsuzluğun tahtı olmuşlar.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:20 PM
İnanç Yıkımı
Tutamadım beni kıran kadehleri.
Hep o esrarlı halin, kamaştırdı beni.
Her sakalımda doğan yeniler gibi.
Saçlarım da yok artık.
Gençliğim, karanlığın unuttuğu bir hikaye oldu.
Bir sen varsın, yeniden yaşadığım.
Bu benim en büyük savaşımdı.
Cesaretimin büyüttüğü umutlar çok daha öte.
Ağlamak unuttuğum bir ayrılık gibi.
Seninle gidenler, kendimden bin parça.
Kabul ediyorum, yaralı özlemlerimi.
Her şey, bir zalimin gözümü kamaştırmasıydı.
Her şey soğuk suda yaşamak gibi.
Döndüğüm nokta, hep başladığım halde.
Yaşam da unutmuş beni beraberinde.
Suskunluğumda var, kırık bir gözyaşı.
Bir dert değil ömrüme hakim olan.
Hayatın kendisi bir yaşam süreci.
Bu süreç denemekte bizleri.
Denedim, sonunda anladım ki yanılmışım.
Her şey bir inancın yıkılmasıydı.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:20 PM
İnsan Doğumu
Seslen mezarın kalbinde yatan ölü.
Sen de kendini işit bu insan dilinde.
Sonra sel ol ve bahara koştur.
Nazlı bilinçler içinde kendini kucakla.
Ölümün rüyasına dal ve kendini kaderden al.
Götür, götürebildiğin kadar.
İnsanlar için nazlı bir sevinç ol.
Gözlerden çık ve ağlamaya ışık tut.
Dost ol gözyaşlarına.
Onları kedersiz bırakma.
Dualarımızın yersizliğinde atış yapan bu mermiler.
Bedene saplanan ölüm mü dersiniz?
Siz tuhafsınız.
Bu rüyada yüzleriniz eksik.
Emek içinde perişan olan aldatmacalar gibisiniz.
Galiba siz yoksunuz bende.
Ya da benim derinlerimi kaplayan o sihir gibisiniz.
Umut ekildi, tüm iştahıyla.
Kader çıldırmış gerçek gibi inledi durdu.
Her yere nam salan bu gökler inşa edildi.
İnsan hayalinden ötürü düştü ölüme.
Ölüm bir çiçek gibi yeryüzünü yapraklarıyla kapladı.
Sonra süzüldü bir yağmur damlası.
Cani olmuş,
Tüm kalıpların içine mahkum olan insan.
Her derdine savaş açmış, düşman gibi.
Dünya üzerine yazı yazılacak.
Sen, silik kalemlerden anlarsın.
Tıpkı yüreğine kederini yazamayan insanlar gibi.
Onlar iki çukur arasında kalmış bir krater.
Kendisini göklerin ateşinde kaybetmiş taşlar.
Her birinden yansıyan bir telaş,
Her şey,
İnsana insan olmayı anlatıyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:20 PM
İnsandır
Aşk, umutla coşar.
Hatta umut, onunla beslenir.
Kendi kendine bir şarkı mırıldanır.
Yolculuk, doğanın gövdesinedir.
Hayvanların dışlandığı ve itilip kakıldığı yerde,
Kaybolmuş insanlık vardır.
İnsandır, çiçekleri ezen.
Kuşları uçtukları için suçlayan.
Karıncayı küçümseyen.
Fareye iğrençlikle bakan.
İnsandır, kendi kendini dışlayan.
Düzenin içinde kaybolan.
Doğal bir ırmağın içinde,
Sanallıkla can çekişen.
İyiliğin arkasına saklanmıştır, kötülük.
İşte en tehlikelisi de, budur.
Günahları kuşatır.
Sizlere derin inançlar eker.
Ama bir türlü gerçeği bulamaz.
Çünkü akıl önünü kapatmıştır.
Hatta bir kafes gibi,
Kendisine dönüşmüştür.
İşte budur;
Değişim dedikleri.
Yerli yerine oturmayan,
Kehanet diyalogları...
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:20 PM
İntikam
Zaman bir kere geçer ömrümüzden.
Sevgiler tövbekar olur hatalarda.
Pişmanlıklar, sığınacağın duvar olur.
İşte o duvara barışı yazıyor çocuklar.
Ellerinde spreyler çiziyorlar aşkı, doğayı.
Her insanda var bir sevgi, bir intikam.
Şimdi hazırda,
Hayatın boyunca alacağın o intikam var.
Bilmeyeceksin tek bir şeyi,
Benimle beraber kendini öldürdüğünü.
Bak yüreğime ne kadar uçuk.
Biliyorsun gökyüzündeki yüzünü.
Her gece öpüp de yattığım,
O dopdolu beyaz bulutları.
Arama arşivlerden beni.
Bir kenara attığın yüreğime bak.
İçinde göreceksin bu çocuğu.
Alıp yakıştıracaksın hayatına.
Anlayacaksın gerçeği tümüyle,
Bu senin bana olan intikamın değil,
Yüreğinin sana olan intikamı olacak.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:20 PM
İplerin Üstü
Öksüz çocuk gece ritimlerinde.
Arzusunda özgür çanlar çalıyor.
Yorgun bir aşkın mirasçısı.
Zamanı tüketen en büyük anı.
Oradasın, koridor gölgesinde.
Evin yanan mumu gibisin.
Yalnızlığı doğuran sıcak ateşte.
Bilinmez, arzuların tutanağı.
İnsanlardan kınama,
Aşktan ise uzaklaştırma aldım.
Artık yokum, hayat okulunda.
Şimdi yalnızlığın zili çalıyor.
İçimde oynayan çocuklar.
Kör topal oyun içindeler.
Oyunlarını terle süslüyorlar.
Seksek oynayan bir aşkım, ben.
Bir çok göz atlattım.
Üzerimden büyüler dağıttım.
Sonunda paranoyak bir aşk oldum.
Anılarım ip atlıyor.
Zaman yakalama peşinde.
Aşk, sabit duruyor.
Kader ise, iplerin üstünde.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:20 PM
İskambillerin Dili
Bu gece ruh çağırdım.
Senden arta kalanlar için.
Omuzlarımın üstündesin.
Dünya nazlı bir şarkı.
Türküler söylüyorum.
Kırılmış sazlar üstüne.
Biz, birbirine bakan iki dağız.
Kavuşamadıkça büyüyen.
Terk edişinde sürgün oldum.
Hala bıraktığın parktayım.
Yürümek, ölümün adımlarıyla.
Yıkık hayat kaldırımlarında.
Benimkisi bir hayat iflası.
Çark bir türlü dönmüyor.
Tüm kartlar kırılmış.
İskambiller aşkın kumarında.
Durmadan hayatımı karıyorum.
Kağıtlar hep aynı.
Ruhum bir değişiklik istiyor.
Bir rüya, bir gerçek uğruna.
Seni, sürekli kendime ekledim.
Mantığı dışlayan ruhumla.
Bir sayı oldum.
Seni, tek tek severek.
Hayat, parantezler açmış.
Bitmeyen sevgi cümleleriyle.
Umudu savaş edindim.
Ayrılığın sahnesinde.
İki dublördük, biz.
Kandırdık, aşkımızı.
Kaderi yendik, derken.
Bu sefer de aşka yenildik.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:21 PM
İstanbul Olmak
İstanbul insan gibi.
Bazen yüzü asık, bazen neşeli.
Kimilerinin yüreği kahvelere sapmış.
Dostluklar, çaylarla demlenmiş.
Ellerimizde pişti kağıtları.
Umut, iskambil kağıtlarına çizilmiş.
İstanbul gelecek gibi.
Yarını, göç edenlerle kurulu.
Umudu, yüzümüzde dolaşır.
Ağzımız, yılları tüttürür.
Acılarımız, İstanbul’ u kurar.
İstanbul dünya gibi.
Her sokağı şehir olmuş.
Caddelerde birbirleriyle yarışan mağazalar.
Pazarcılar, tezgahlarına aşık.
Sevgililer, sarmaş dolaş.
Kimi, hayallerle donanmış.
Kimi, acılara sürgün.
İstanbul insan gibi.
Bazen adam, bazen kadın.
Umudu, sokaklara ışık getirmiş.
Boşluklar, aşkla dolmuş.
Her köşe başında başka bir hayat.
İstanbul savaş gibi.
Baliciler, tinerciler ateş hattında.
Çocuklar kimsesizlikten ölüyor.
Açlık, çöplüklerde geziniyor.
İstanbul insan gibi.
İstanbul’ un saçlarından tuttum.
Özgürlüğü örmek için.
Gerçeği kendime toka yapmak için.
Rüzgarla yüreğimi savurmak için.
İstanbul yaşam gibi.
Bazen iyimser, bazen karamsar.
Kimileri, hayatını karalar.
Kimileri, umuduyla aydınlık.
İstanbul aşk gibi.
Bazen dost, bazen düşman.
Sahillerinde yalnızlık dolaşır.
Kayalıklarda aşklar sabahlar.
İstanbul insan gibi.
Ellerinde bir avuç özlem.
Balıkçılar hayatı avlıyorlar.
Son nefes, oltalarına takılıyor.
İstanbul...
Her şeyiyle içimizde yaşayan.
Her yaşamla insan olan.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:21 PM
Kaderin Değişimi
Yaralarım, kabuk tutmuyor.
Islanmış kesikler gibiyim.
Ölüme doğru sızıyorum.
Hayatım pamuk ipliği gibi.
Elimdeki yıldızları düşürüyorum.
Geçmişe,
Nazlı bir acı bırakıyorum.
İnancım yerinden oynadı.
Ne tarafa baksam,
Korkulu bir yalnızlık.
Sessiz fısıltılarla ilerleyen,
Aşksız insanlar ordusu.
Onlar anlayamıyor.
Onlar bilemiyorlar.
İçimdeki deliliği,
Akıllarıyla tartamıyorlar.
Oysa ben, kırık vazoların içinde,
Aşkı yazan bir gül gibiyim.
Yapraklarımda yokluğun konaklıyor.
Yüreğimdeki su,
İçindeki çölü aşıyor.
Ve sana uzanıyorum.
Sonuna kadar senin oluyorum.
Artık çareler yaralarla birleşti.
Derman bulan duman gibiyim.
Kafalarda esiyorum.
Rüzgar gibi,
Düşüncemde esiyorum.
Ve kaderimi,
Seninle değiştiriyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:22 PM
Kalabalığın İçinde
Bir kalabalık aktı, içimden.
Doğruyu kucaklayan bir adam var oldu.
Zamanın yüklediği bir hayattayım.
Kendimle baş başa kalmışım.
En derinden ipimi çektiler.
Kördüğüm olmuş bir günah.
Açıldıkça senin var oluşun.
Gülümsemenden doğan sevinçler.
İkimiz de hatalarla bulandık.
İkimiz de insanlığımızla sevdik.
Ölüm, bir yaşam dikti.
Her anında sökülen sen oldun.
İçime sığmayan bir çivi.
Her çakışta aşkımın duvarı oldun.
İnanç içinde gezen bir adam.
Her ağlayışında hayat bir manzara.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:22 PM
Kan Tortusu
Dökün, üstümde batan elbiseleri.
Onlar, kanımın tortusudur.
Yaradan akan sevgilidir.
Üstümde eriyen gözyaşları var.
Kendi kendime dökülmüşüm.
Bir yılgınlığın içine sinen yabancı gibiyim.
Birlikte olamadığımız mevsim dönüşlerini düşlüyorum.
Sürekli tükenen bir yaşam.
Ölüme aç bırakılan ayrılık.
İşte kanatlandım, artık.
Bir meleğin omuzlarına döküldüm.
Gözlerimi, onun içindeki mutluluğa akıttım.
Önüme yaşlı lambalar geldi.
Her biri, içindeki ışığa aşık.
Tıpkı, benim içimde var olan gibi.
Kuru bir gülde yaşayan derin nehirler gibi.
Aşkı taşıyan gökler gibi.
Bak işte, o gökler delindi.
İçlerinden yalnızlık akıyor.
Tek başıma,
Omuzladığım yarınlar akıyor.
Gözlerimde dinmeyen bir ayrılık var.
Aşkın tortusunun altında kalmışım.
Fincanlar, geleceğimi taşıyamıyorlar.
Dileklerin içinde ölmüşüm.
Umudun toprağı karanlık.
Ve o karanlık,
İçimde gizlenen ölüm gibi.
Sana feda edeceğim, yaşam gibi.
Beni taşıyacak cennet de düştü.
Göklerdeki oyun gibiyim.
İçimdeki hayalet dans ediyor.
Sınırsız gülüşlerin içinde yaşayan,
Derin öpüşmeler gibiyim.
Dudaklarından kopamıyorum.
Kopmak için de çabalamıyorum.
Beni öldürmene razı oldum.
Zaten sensiz, bir ölüyüm.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:22 PM
Kara Çınar
Sabahın kollarına düştüm.
Gün ışığı, koynumda.
Güneşin acılarını taşıyorum.
Islandıkça,
İnsanları yakıyorum.
Güçsüzlüğün dönencesinde,
İki kırık omuz buldum.
Utancımla yükseldim.
Tek bir öpüşte,
Aşkın ateşine kapıldım.
Suskunluğumun ucunda,
Düşlerin sonuna varıyorum.
Ama her şey eskiye dönüyor.
İlk günkü kavuşmamız gibi.
Aslında kavuşurken,
Ayrılan ruhumuz gibi.
Sevgilim,
Derin gizemleri düşün.
Sırların etrafında dönenleri.
Bir tek gerçek uğruna,
Feda edilen insanlığı.
Kara bir çınar gibiyim.
Yılların tohumunu eken,
Derin bir sarılış gibiyim.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:22 PM
Karanlığın Mimarı
Sığmazdı, mutluluk denilen esinti.
Esip de çalınırdı yalnızlığım.
Ağlamak da senden bir parçaydı.
Kırıldığım o aynalardaydı, gençliğim.
Düzlük yoktu, hayat yolunda.
En derin yerlerde yaşardım seni.
Bildiğim tüm umutların sesinde,
Güneşleri yakan nefesimiz vardı.
Ayrıydık, hayatın saatlerinde.
Bilindik şarkılarda bulurduk, içtenliği.
Orada yaşar, orada büyürdük.
Yüreğimizi saran o mutlulukta,
Hayallerce yaşamanın tadına varırdık.
Büyürdük umutların gizli geçmişinde.
O zamandan kalan duygulardık, biz.
Hissettiğimiz kadardı, aşkın dünyası.
O dünyanın sonu ve başıydık biz.
İkimizi birleştiren kapılar kapalıydı.
O kapılar, karanlığın mimarıydı.
Yaşanmış olayların hepsi cansız kalmıştı.
Akardı yürekler imkansızlık halinde bile.
Aradığım özlediğim bir yol vardı.
O da içimde büyüyen bir şehir olmuştu.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:22 PM
Karanlık Mazi
Nasıl bakacaksın bu gözlere?
Yüreğin kaldırabilecek mi?
Anılar, lokmama düşmüş.
Çiğnediğim ekmektesin.
Camlara çizdim, seni.
Gözlerin buğu kadar uçuk.
Bir gece lambasındayım.
Mumlar, eriyen emeklerimiz gibi.
Yudum yudum aşkı içmiştik.
Sarhoş olduk, dökülen saç tellerinde.
Bir yastık olduk, sevişen hayatlarımızda.
Şimdi bir mazi var aramızda.
Uzaklardan bize sesleniyor.
Şimdi yıldızlara sarılıyorum.
İçimde pişman rüzgarlarım.
Uçuyorum, güneşin uzanamadığı yere.
Kendimin kendisi olmadığım yere.
Bilmiyorum, bazen zaman kısalır.
Oysa ayrılık ömür kadar uzun.
Sıcacıksın içimdeki ölümde.
Dertler sana köprü kuramıyor.
Yoksa düş kadar geçici misin?
Yoksa hayatı kaplayan kısa bir rüya mısın?
Hep soruyorum sorguların yoluna.
İmza atmışım, kaderin titreyen nabzına.
Kanım seni akıtıyor.
Her parçam sende bütünleşiyor.
Çileler içtim, sabahlara dek.
Sana uzandım, uykusuz saatlerimle.
Bir çizik attım, aşk yoluna.
Tüm kaldırımlar içten bir veda idi.
Şimdi veda zamanı.
Ayrılığa öpücük kondurma anı.
Bırak, bu dudaklar ruhunu öpsün.
Adın, karanlık *******ime yazılsın.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:22 PM
Katil Yüreği
İşte yine yazıyorum.
Odamda sevgili kokusuyla.
Kendimde şiir gibiyim.
Bittikçe kendini tazeleyen,
Yaşamın ince dökülmeleriyim.
Odamda yanmış asfalt kokuları.
Aklıma,
Geçtiğimiz yollar geliyor.
El ele tutuşan düşlerimizi,
Hatırlamaktan kendimi alamıyorum.
Sana sığınan hayat cümlelerimi düşlüyorum.
Kurgusunda yalnızlık kokan düşüncelerimi.
Bir pire gibi teninde gezinişimi.
Yorgunluğu ödeyen sabahlarımı.
Kavuşamadığımız onca anları.
Sessizlikle kol kolayken,
Hiç düşünmeden severdim seni.
Gözü kapalıydı, yüreğimin yolları.
Varlığın, en büyük yokluğumdu.
Çünkü cümleden çok,
Yüreğimde yaşıyordun.
Tıkanmış kelimeler denizinde,
Işıkla yürüyen nazlı bir ateştin.
Ben yine kendimde,
Bir hücrenin devrilmesi gibi,
Aşkımızı bıçaklıyorum.
Kana doymadan,
Seri katil yüreği gibi,
Ölüme susuyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:22 PM
Kavgalı
Sensiz kalınca bulutlara tutunurum.
Orada gözlerimi ararım.
Bir yaş düşer, toprağın içine.
Seninle karışıp, ağaç olur.
Yarına kök salar.
Büyük bir ormanın kalbi olur.
İşte böyleydi, aşkımız.
Hem bizim, hem insanların aşkıydı.
Bizden bize doğru gelen.
Şimdi gidende bile yoksun.
Nerede kaldın, bilmiyorum.
Orman bir anda kurudu.
Ağaçların içinde mezar.
Yüreğim acıdı.
Gönlüm kayboldu.
Yaşam halkasından koptu.
Ben de hayattan koptum.
Kimsenin bilmediği yerde,
Sadece kendimle kavgalı.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-12-2008, 07:22 PM
Kazak Gibi
İhanet yüreği parçalar.
Giden gün nefretle yüreğe gelir.
Dönüşü olmayan yolun başlangıcıdır.
Seni eksem, hayatımın bahçesine.
Ömür toplasam, ektiklerimden.
Hayatım sana doyamasa.
Ne çıkar, aklın olduğu yerde.
Seni sevmek yüreğimin örgüsü.
İşlediğim kazak gibi yarınımda.
Bir yemin olsam.
Seni kaybetmemek üzere kurulan.
Ölümünde yaşayan.
Hayatım, seni kıskanır.
Çünkü sen, ondan da büyüksün.
Geleceğime sığmayan geleceksin.
Şimdi rüzgarlar kayboldu.
Umut, güneşi çoktan geçti.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:21 AM
Kara Çınar
Sabahın kollarına düştüm.
Gün ışığı, koynumda.
Güneşin acılarını taşıyorum.
Islandıkça,
İnsanları yakıyorum.
Güçsüzlüğün dönencesinde,
İki kırık omuz buldum.
Utancımla yükseldim.
Tek bir öpüşte,
Aşkın ateşine kapıldım.
Suskunluğumun ucunda,
Düşlerin sonuna varıyorum.
Ama her şey eskiye dönüyor.
İlk günkü kavuşmamız gibi.
Aslında kavuşurken,
Ayrılan ruhumuz gibi.
Sevgilim,
Derin gizemleri düşün.
Sırların etrafında dönenleri.
Bir tek gerçek uğruna,
Feda edilen insanlığı.
Kara bir çınar gibiyim.
Yılların tohumunu eken,
Derin bir sarılış gibiyim.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:21 AM
Karanlığın Mimarı
Sığmazdı, mutluluk denilen esinti.
Esip de çalınırdı yalnızlığım.
Ağlamak da senden bir parçaydı.
Kırıldığım o aynalardaydı, gençliğim.
Düzlük yoktu, hayat yolunda.
En derin yerlerde yaşardım seni.
Bildiğim tüm umutların sesinde,
Güneşleri yakan nefesimiz vardı.
Ayrıydık, hayatın saatlerinde.
Bilindik şarkılarda bulurduk, içtenliği.
Orada yaşar, orada büyürdük.
Yüreğimizi saran o mutlulukta,
Hayallerce yaşamanın tadına varırdık.
Büyürdük umutların gizli geçmişinde.
O zamandan kalan duygulardık, biz.
Hissettiğimiz kadardı, aşkın dünyası.
O dünyanın sonu ve başıydık biz.
İkimizi birleştiren kapılar kapalıydı.
O kapılar, karanlığın mimarıydı.
Yaşanmış olayların hepsi cansız kalmıştı.
Akardı yürekler imkansızlık halinde bile.
Aradığım özlediğim bir yol vardı.
O da içimde büyüyen bir şehir olmuştu.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:21 AM
Karanlık Mazi
Nasıl bakacaksın bu gözlere?
Yüreğin kaldırabilecek mi?
Anılar, lokmama düşmüş.
Çiğnediğim ekmektesin.
Camlara çizdim, seni.
Gözlerin buğu kadar uçuk.
Bir gece lambasındayım.
Mumlar, eriyen emeklerimiz gibi.
Yudum yudum aşkı içmiştik.
Sarhoş olduk, dökülen saç tellerinde.
Bir yastık olduk, sevişen hayatlarımızda.
Şimdi bir mazi var aramızda.
Uzaklardan bize sesleniyor.
Şimdi yıldızlara sarılıyorum.
İçimde pişman rüzgarlarım.
Uçuyorum, güneşin uzanamadığı yere.
Kendimin kendisi olmadığım yere.
Bilmiyorum, bazen zaman kısalır.
Oysa ayrılık ömür kadar uzun.
Sıcacıksın içimdeki ölümde.
Dertler sana köprü kuramıyor.
Yoksa düş kadar geçici misin?
Yoksa hayatı kaplayan kısa bir rüya mısın?
Hep soruyorum sorguların yoluna.
İmza atmışım, kaderin titreyen nabzına.
Kanım seni akıtıyor.
Her parçam sende bütünleşiyor.
Çileler içtim, sabahlara dek.
Sana uzandım, uykusuz saatlerimle.
Bir çizik attım, aşk yoluna.
Tüm kaldırımlar içten bir veda idi.
Şimdi veda zamanı.
Ayrılığa öpücük kondurma anı.
Bırak, bu dudaklar ruhunu öpsün.
Adın, karanlık *******ime yazılsın.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:21 AM
Katil Yüreği
İşte yine yazıyorum.
Odamda sevgili kokusuyla.
Kendimde şiir gibiyim.
Bittikçe kendini tazeleyen,
Yaşamın ince dökülmeleriyim.
Odamda yanmış asfalt kokuları.
Aklıma,
Geçtiğimiz yollar geliyor.
El ele tutuşan düşlerimizi,
Hatırlamaktan kendimi alamıyorum.
Sana sığınan hayat cümlelerimi düşlüyorum.
Kurgusunda yalnızlık kokan düşüncelerimi.
Bir pire gibi teninde gezinişimi.
Yorgunluğu ödeyen sabahlarımı.
Kavuşamadığımız onca anları.
Sessizlikle kol kolayken,
Hiç düşünmeden severdim seni.
Gözü kapalıydı, yüreğimin yolları.
Varlığın, en büyük yokluğumdu.
Çünkü cümleden çok,
Yüreğimde yaşıyordun.
Tıkanmış kelimeler denizinde,
Işıkla yürüyen nazlı bir ateştin.
Ben yine kendimde,
Bir hücrenin devrilmesi gibi,
Aşkımızı bıçaklıyorum.
Kana doymadan,
Seri katil yüreği gibi,
Ölüme susuyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:21 AM
Kavgalı
Sensiz kalınca bulutlara tutunurum.
Orada gözlerimi ararım.
Bir yaş düşer, toprağın içine.
Seninle karışıp, ağaç olur.
Yarına kök salar.
Büyük bir ormanın kalbi olur.
İşte böyleydi, aşkımız.
Hem bizim, hem insanların aşkıydı.
Bizden bize doğru gelen.
Şimdi gidende bile yoksun.
Nerede kaldın, bilmiyorum.
Orman bir anda kurudu.
Ağaçların içinde mezar.
Yüreğim acıdı.
Gönlüm kayboldu.
Yaşam halkasından koptu.
Ben de hayattan koptum.
Kimsenin bilmediği yerde,
Sadece kendimle kavgalı.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:21 AM
Kazak Gibi
İhanet yüreği parçalar.
Giden gün nefretle yüreğe gelir.
Dönüşü olmayan yolun başlangıcıdır.
Seni eksem, hayatımın bahçesine.
Ömür toplasam, ektiklerimden.
Hayatım sana doyamasa.
Ne çıkar, aklın olduğu yerde.
Seni sevmek yüreğimin örgüsü.
İşlediğim kazak gibi yarınımda.
Bir yemin olsam.
Seni kaybetmemek üzere kurulan.
Ölümünde yaşayan.
Hayatım, seni kıskanır.
Çünkü sen, ondan da büyüksün.
Geleceğime sığmayan geleceksin.
Şimdi rüzgarlar kayboldu.
Umut, güneşi çoktan geçti.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:21 AM
Kedi Gibi
Karanlık bir güneş benimkisi.
İz yok, hasret yok.
Duman kadardır, dünyanın uçsuz köşesi.
Derinlikte saklıdır, aşkın cambazlığı.
Kimse örtmüyor, ruh yarasını.
Gözler, sönük bir meşale.
Yanıyorum, dünden bugüne.
Kül gibi iz oluyorum.
Yaralı bir kedi oldum.
Kadınları tırmalayan.
Dişlerimde nankörlük.
Nankörlük,
Çünkü, üstümde ölmüş insanlık.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:21 AM
Kefen Söküğü
Silinen infaz satırları arasında,
Boynunda derin yara izleri vardır, ayrılığın.
Orada can kendisini pazarlar.
Bir kuruşluk değer altında.
İçinde sığınak yoktur.
Engin denizlerin içinde,
Yorgun gözlerden ırmaklar akar.
Tarifi yoktur, acısal elbiselerin.
*******den çıplaklık akar.
Tutku içindedir, yalnızlığın kumaşı.
Ceplerinde kefenin söküğü vardır.
Ve yaşam boylu boyunca akar oradan.
Artık hiçbir kurtuluş yok.
Yalnız kalmış yasalar gibiyim.
İçimde tükenen umutlarla,
Yüksek kaldırımların habercisiyim.
Ve atlıyorum, oradan.
Sana ilk vuruluşum gibi.
Mahkumluğumun son hanesine.
Karanlığın bilenmiş öfkesine.
Sensizliğin kopuk ritimlerine.
Ve dans eden,
Sorgusal baletlere...
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:21 AM
Kelime Oyunları
Seninle kelime oyunlarında,
Sevgi cümleleri yaratırdık.
Pikniğe gittiğimizde,
Mangalda birbirimiz için,
Gözlerimizi kırpmadan,
Hayatlar yakardık.
Ormanın doğasına tutunurduk.
Sevişen çiçekler gibi,
Arabada zamanı kovalardık.
Korku odalarının duvarlarını,
Cesaretle sıvardık.
Yüzün, evin panjurlarına yansırdı.
Beni bekleyen telaşın,
Günüme anlam katardı.
Şimdi iki yabancıdan da daha ayrı.
Ayrı kutuplarda gezinen,
Penguen şarkılarındayız.
Birbirimizi tanımadan,
Hayat yolundan akıp gidiyoruz.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:22 AM
Kırılan Kader
Uykusuzluğun kadehini içiyorum.
******* geçit vermiyor.
Hayallere düşmüşüm.
Gerçek elini uzatmıyor.
Kendimi ince bir şarkıya bıraktım.
Tüm notalar gözlerinden türemiş.
Eksik tuşlar yüzünden,
Bir türlü seni çalamıyorum.
Aramıza bir ömür girmiş.
Aşamadığımız,
Ve aşamadıkça acı çektiğimiz.
Bak mutluluk bize gülümsüyor.
Güneşin arkasına gizlenmiş.
Senin için ellerini uzatıyor.
Hatalar, yaşadıklarımızı devirmiş.
Kırılan bir kader olmuşuz.
Ömrü tükettikçe,
Mezarın içine akmışız.
Ne güzeldi, bizim anlarımız.
Dakikaları kovalayan bakışlarımız.
Acıları büyüten,
Derin sevinçlerimiz.
Uğruna yaptığım delilikler.
Her şey,
Yaşanmış bir maceranın içinde olan,
Rüzgar gibi.
Ben hala o rüzgarın içinde,
Sabahsız günlerimi bekliyorum.
Belki gece gibi kapıma gelirsin.
Belki karanlık gibi korkumu sararsın.
Bekliyorum sevgilim.
Ölümden düşünceye kadar.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:22 AM
Kırışık Yüzüm
Gökyüzünde adını buldum.
Seni bulutlar gibi sakladım.
Issız güneşe hayat vermek için,
İçimde seni biriktirdim.
Ve seni,
Kaderime doldurdum.
Güzelliğini ödeyen günah gibisin.
Kabul etmelisin ki,
Masumluğunu kaybettin.
Aldanışlarla yaraladın, onu.
Ve gözlerine,
Yalan dolu sözler astın.
Oysa ben,
Gözlerimde seni ödeyemem.
Bakışlarımda yalan yok benim.
Seni, başkasına taşıyamam.
Bakışlarımda,
Başkasını saklayamam.
Bak işte,
Anılar birer birer ağlıyor.
Karanlık gözlerinle,
Gün ışığımı çalmışsın.
Her şey sana bakabilmek uğruna.
Terk edilmiş yüzüm.
Kokunu taşıyan yastıklarım.
Yarına yatan düşlerim.
Seni arayan gençliğim.
Bak yüzümde,
Senin izlerini taşıyan,
Kırışıklıklar var.
Onlar, seni süslemek için.
Onlar, değer vermek için.
Seninle yıldan yıla biriktik.
Ayrılıktan bir ömür yarattık.
Şimdi yaşlılık kapımı çalmış.
Kapıma yalnızlık düşmüş.
Seni içimde açar gibi,
Geçmişi açıyorum.
Ama bütün yıllar kayboluyor.
Her şey çekip gitmiş.
Ardında, yalnızca sensizlik kalmış.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:22 AM
Kırk Derece
İçime ateş düşse,
Kıvılcımla ölümü tutarım.
Her şey,
Sana varabilmek için.
Aşkın engebeli uçurumuna düştüm.
Bulutlarım seni yarattı.
Senden kalan göz birikintilerini.
İlhamım yataklara düşmüş.
Sensizliğin hastası olmuşum.
İçimde yalnızlığın ateşi.
Sensizlik, kırk dereceye çıkmış.
Çubuklar aşkı ölçemiyor.
Seni kaybetme korkusuyla,
Kan ter içinde kalmışım.
Evrenin sokaklarında dolaşan,
İsimsiz bir yıldız olmuşum.
Anladım ki,
Evrenin boykotundasın.
Aşkın grevini yapıyorsun.
Gün ışığına aç kalmışsın.
Şimdi soframda mucizeler var.
Aklımı çözüyorum.
Çözdükçe, sana batıyorum.
Seni dalgalarda taşıdım.
Büyüyemeyen akıntılarını.
Yarınların gemisi çoktan yol aldı.
Ardında iki mısralık şiirler.
Şimdi ağlama zamanı.
Sana uzanan geçmişim için.
Sende kalan hatıralar için.
Ve ölmeyecek olan,
Sevgi düşleri için.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:22 AM
Kırmızı Duvarlar
Sevgilim, neredesin?
Bu gözler sana susadı.
Bu hayat sana adandı.
Bilmezsin belki.
İçimdeki yorgun zamanları.
Düş kokan el ele tutuşmaları.
Sevgilim, neredesin?
Bahar çoktan siftah yaptı.
Belki baharın içinde bir ağaç oluruz.
Dallarımız hayatın emeğini yeşertir.
Sevgilim, belki diyorum.
Çünkü ben de emin değilim.
Seni isteyip ve istememek arasında.
Sıkışmış hayat trafiğinde.
Işıklar yanık tenini gösteriyor.
Bilirsin, kırmızı duvarları.
Sevişmenin koptuğu tünelleri.
Kendimden vazgeçer olmuşum.
Cevaplar yetersizliğin çığlığı.
Artık ben de gidiyorum.
Senin olmadığın bir ölüme doğru.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:22 AM
Kış Uykusu
Adıma, kalp yetmezliği koymuşlar.
Göğsüm seninle sıkışıyor.
Duygularım, dünyadan arılıyor.
Anılar, karanlık *******e dönüşüyor.
Ardımda, yüksek zirvelerin sesleri.
Adım adım Anadolu’ ya akıyorum.
Söğüt ağaçlarının bahçesine.
Erik ağaçlarının birbirlerine sarılışlarına.
Ansızın, aklıma hayalin düşer.
Ellerim ellerine doğru.
Gönlümde kırık aynalar.
Dişilik kokan yansımalar.
İçimdeki yılları ayıklarken,
Sana daha çok bağlanıyorum.
Aklıma düşen kıvılcım gibisin.
Ateşin, hayatımı yakıyor.
Rüzgarların içimi ağlatmış.
Bak, gözlerimde yalan yok.
Sadece sana esir.
Sadece senin için büyükler.
Aslında onlar,
Açılıp kapanan kış uykusu gibiler.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:22 AM
Kıyamam Sana
İki sönük meşale gibi,
Hala birbirimizi tutmaya çalışıyoruz.
Bırakmak gerek,
Vefat eden cümleleri.
Onlar için ölümü yakmak gerek.
Ayrılık, sakalıma bulaşmış.
Seni bir türlü kesemem.
Acı bile olsa,
Yokluğunu göze alamam.
Zaten bir yağmurun içine düşmüşüm.
Gözyaşımdan kendimi koruyamıyorum.
Damlalardan yeni dünyalar açılıyor.
Sevmenin özgür olduğu yerler.
Kurşunların öldürmek yerine,
Tatlı bir hatıra bıraktıkları yerler.
İşte, gözlerimizden yıllar akıyor.
Rimellerin, gerçeği yansıtmıyor.
Benden sahte bir mazi yaratmışsın.
Sevdiğin, benden öncesinde kalmış.
Yalanlarınla,
Kendin gibi beni de avlamışsın.
Gözümü kırpamadan,
Sana senelerimi verdim.
Yanlış anlama,
Senden hesap sormuyorum.
Çünkü sen,
Hesabına yenilmişsin.
Sözlerin, kanıma bulaşan zehir gibi.
Az sonra, ölüm beni alacak.
Götürecek valizim ve yolluğum yok.
Yalnızca kendimi götürüyorum.
Sana kıymamak için,
Seni yaşamda bırakıyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:22 AM
Kirli Asa
Kirli bir asa gibi,
uzanıyordu ölüm.
Ellerimden bilinçler kopuyordu.
Bİr lambanın,
Alevine yenik düşmüştüm.
İçimde şehirler parçalanıyordu.
Her şey,
Yalnız bir simanın gürültüsündeydi.
Çocukluğum bana koşuyordu.
Ama savunmasız,
Ama yıkık.
Değersizlik içindeydi, kıvılcımlar.
Bölünmüş gözyaşları gibiydim.
Derdim,
Asanın merkezindeydi.
İçimde bir efkar uyanıyordu.,
Bütün hayaletler,
Yorgunluk ekleyen ömür gibiydiler.
Ben sessizliğimi yontuyordum.
Gelecek,
Avuçların içinden doğan,
Ilık bir rüzgar gibiydi.
Her cennet,
Kendini okşayan bir gözyaşıydı.
Ve şimdi,
Karanlık sokaklara kafa tutan,
Bir aşk cambazıyım.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:22 AM
Kolların
Dökülüyorum
Yorgun akşamlar kaçırdı beni
Uykumda hüzün var,
Köşelere sıkışmışım
Akşamımın elleri kan içinde
Kimse dinlemez beni
Yorgun sokaklar arasında
Onlarla eskiyen halim
Başımda gezinen dumanlar
Sigara ciğer gibi yanıyor
Olmaz, karşımda ruhun döngüsü
Zehir gibi yollar
Üzerlerine sis çökmüş
Aşkın yüreğime çöktüğü gibi
Senin kollarımda öldüğün gibi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:22 AM
Korkak Ölüm
Islak ve yorgun yüzünde, ölü kumaşlar gördüm.
Harfleri çizer gibiydin.
Sözlerin hükmüne soyunmuştun.
Bir bakış arıyordun, uzaklarda.
Gülümsemeyi kendine keder yapıyordun.
Bir hırka gibi, ısıtıyordun geçmişimi.
Yükselen uçurumların vardı.
Tarihi sahnesinden kovuyordun.
El ele tutuşmamızda,
Tarih baştan yazılıyordu.
Sonra bir efsane gibi öpüşüyorduk.
Dudakların ritimlerinde,
Duvarları sürgüne yolluyorduk.
Şimdi sırayla anılarımı dizdim.
İçimdeki bölünmüşlük duygusuyla.
Kaderi sarsan sorgu kuşatmalarıyla.
Bir cennetten akar gibi.
Kül gibi kendinden emin.
Bir ateş gibi korku dolu.
Ne yorgun, ne de umutlu.
Sessiz bir gölge gibi.
Üreyen boşlukların içine dolar gibi.
Sevgilim,
Her şey bir yana.
Bu dünya çivisini arıyor.
Yeniden dikilmek istiyor.
Tohumların dibine işler gibi.
Gözlerimize kazınmış,
Korkak ölüm gibi.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:22 AM
Korkma Sevgilim
Sessizliğin limanı boşalırken, ben senden gemiler topluyorum.
Her birisine derin bir uçurum yüklenmiş.
Anlaşılan, yine ay ışığında kaybolacağım.
Ne kadar da tuhaf, bu geceki yıldızlar.
Sen yaşamı söylerken, ben ise ölümü besteliyorum.
Çalgısından kopan şarkılar gibi,
Aşkın gizemini mırıldanıyorum.
Sonra bütün seslerim, derin bir haykırışa dönüşüyor.
Bak işte, yaralarım yoluna dökülmüş.
Sana sarılmak istiyorlar.
Hani, üstüne basıp geçtiğin yaşamım.
Beni eskiyen göz yaşlarınla selamlaman için,
Yatağımdaki yastıktan yaşamlar döşedim.
Her birinde susuzluğun kaderi.
Üstüme düşmeyin dostlar, çok fenayım bu aralar.
İçime ayrılık tohumları düşüyor.
Her birinde solmuş çiçekler pazarı.
Tezgahtar bile halime ağlıyor.
Denizdeki gemileri birleştirerek, gemilerden seni seviyorum yazdım.
Pankartlar açtım, greve düşen aşk maceralarımdan.
Sevdikçe, tarihleri bile korkutan bir kaza oldum.
En son kendi kendimin ölümüne dokundum.
Şimdi parmak uçlarınla dans ediyorum.
Kıyısını bilmeyen balık gibi, ölümün oltasında dolaşıyorum.
Bir gün beni de kaderden çekecekler.
Tırnaklarımdan seni sökecekler.
Ama korkma sevgilim,
Çünkü yaralarım seni tüketmeyecek.
Bir gün sen de hatırlayacaksın.
Aşkın, ölümden kat kat derin olduğunu.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:22 AM
Korkusuz Mürekkep
Bulacak mısın?
Sandıklarda eskiyen elbiselerimi.
Yırtıklar içindeki göz yaşlarımı.
Yırtıklardan akan anıları.
Onları tutabilecek misin?
Sıcak bir dokunuş gibi.
Küskün gözlerimde türeyen,
İsimsiz soluklarım gibi.
Görecek misin?
İçimde var olan çıkmaz kuyuyu.
Kuyunun dibinde işlenen günahları.
Ölümü kovalayan cinayetleri.
Gurur tablosunda yükselen,
Ayrılığın ondalık basamaklarını.
Duyabilecek misin?
İçtenlikle sana fısıldadığımı.
Arzularımı çöpe attığını,
Anlayabilecek misin?
Kuşkunun yeryüzüne indiği günü,
Tartabilecek misin?
Söyle sevgilim.
İçimdeki eriyişler adına.
Canlı kalan geçmişimiz adına.
Tazelenen ayrılık koyları için.
Sönmez bir külün yükselişi için.
Korkusuz türeyişler adına.
Korkan cehalet tohumları için.
Her şeyi baştan yazan,
Korkusuz mürekkeplerim için.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:22 AM
Kozanın Yaşamı
Aradığım *******, güne bakar.
Kayboldu,
Kalbimin direği.
Kılıç yüreği burktu.
Birbirine köle olan hatıralar.
Sağ kaldım.
Orman içinde büyüdüm.
Hayvan gibi sevdim.
Sonu sönmüş ışıklarda.
Ağladığım romanımda.
Her gün direnişin simgesi.
Savaşla ölen barış.
Birbirimize döşenen balçıklar.
Kurtulamamak.
İhtimallerin öldüğü yerde.
Sevginin doğduğu güneş.
Yıldızıma bakarım.
Bilmem dilim nerelerde boğulur.
Sözlerim nerelerde düş olur.
Kendimde kendimi buldum.
Kılıf gibi ruhumu geçirdim.
Bir çok beden tükettim.
Her birinde sana açılmış kollarla.
Şimdi dinsem yağmurun içinde.
Bulut gibi koklasam havanın derinliğini.
Ağacın üzerine düşen kelebek olsam.
Kozanın yaşamında.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:23 AM
Kör Bir Kapı
Deliliklerimle büyüyen bir aşkın onarılmaz macerasıyım.
İçimde karanfiller boyun eğiyor.
Ümitlerim, kör bir kapının eşiğine düşmüş.
Güneş, bana kızgınlıkla bakıyor.
Akıp giden gençliğimin ışığını yitirmişim.
Gönül sırlarında seni buldum, defalarca seni içerek.
Sıra dışı hayallerin gizemli düğümlerinde seni buldum.
Seni bulduğum anda kaybettim, ümitsiz ve çaresiz.
İlk defa aşık olmayı yaşıyordum, bilinç dışı yaşamımda.
Kafamı eziyordum, seni anlamak ve seni tatma uğruna.
Hiç yok olmuyordu, yıldızları kıskandıran güzelliğin.
Geceyi susuyordum, kendimi kaybedercesine.
Ve seni istiyordum, ilk ayrıldığım andan beri.
Sen kaybolup giden mazilerdin.
Andığın anda mermi gibi karşına dikilen gerçekliktin.
Ve güneşe gerçek anlamı katan sessiz bir ıslıktın.
Demetleşen güllerin etrafında dönerdi, utangaç dokunuşların.
Birdenbire bilinmez bir savaşın hedefi olurdun.
Ben seni barıştırdıkça, sen içimde kavga olurdun.
Ve hiçbir savaş sensizliğin yarası kadar dokunamaz bana.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:23 AM
Kördüğüm Aşk
İki kördüğüm aşkla kucaklaşır.
Bir iplik doğar yaşamın içinde.
Gözleri birbirine bağlar.
Şimdi hayat yokuşunda kalmışım.
Umutlarım, Arnavut kaldırımları.
Bir çıktığınla, bin düştüğün.
Bilirsin, hayal ile gerçeğin köprüsünü.
Üstüne düşen düşman sözleri.
Akıp gidemeyen zaman fırtınasını.
Gemiler aşka demir atmış.
Karada binlerce düşman.
Hiçbir şehit yok.
Aşkın zaferinde.
Beni renkler bulur.
Siyahlar, yalnızlığımın kapısında.
İçimden usta bir karanlık doğar.
Çırak bir hayatım vardır, bu karanlıkta.
Önünü ilikleyemeyen acılarım.
Oysa sevgilim,
Ölüm herkesi temizler.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:23 AM
Körelen Törpü
Gözlerimde dolaşıyorsun.
Yaşamım kirpiklerine dizilmiş.
Yüreğimde konaklıyorsun.
Yaralı bir yolcu gibi.
Karanlığa şarkı söylüyorum.
Yalnızlık, kasede alınmış.
Tekrarına dönemeyen pişmanlıklarıyla.
Uzaklardan bir ses işitiyorum.
Kimsesizlik kendine arkadaş arıyor.
Dünya ne kadar karanlık.
Acıların törpüsü körelmiş.
Karanlıktan çiçek topladım.
Üstüme karabasanlar yağıyor.
Hayatım rüyaların içinde.
Kabuslar yatağımı boş bırakmıyor.
Ayrılık mermileri,
İnsana hiç acımıyor.
Şimdi yarı baygın, yarı ölü.
Direnişimle hasrete karşıyım.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:23 AM
Kumar Yolu
Rüyalarıma kumar dolmuş.
Sensizliğin zarını atıyorum.
Aşkın ruletine düşmüşüm.
Duygu kapısı açılmış.
İçime sevgililer konuyor.
Hayatın pokerine düşmüşüm.
Kaderime aslar düşmüş.
Kazandıkça, zengin oluyorum.
Kaderime sensizlik düşmüş.
Hiçbir kaçış yolu yok.
Tüm tüneller siyah ışıklarda.
Bütün oyunlarda,
Tek bir gerçeği anladım.
O kadar çok kazandım ki,
Sonunda seni kaybettim.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:23 AM
Kurumuş Sevda
Sığmaz, gönül tükenişleri.
Kendi halinde bir yabancılık.
Çıkmaz, aşkın soluyan gözeneklerine.
Düşen düşmüş, karanlık bekçilerin düdüğüne.
Üstüme düşen hayat ödevleriyle,
Ben, sahipsiz balıkçı ağlarında.
Deniz kızının aşkla dolu yaşamını söylüyorum.
İçimde denizler açıyor.
Dalga seslerinde dolaşan yarım şişe votkalar.
Ve bir sarhoş gibi kendisini unutmuş.
Geçici bir düzenin gürültüsünde.
Şehirlere yalnızlık eken aşk söylencelerinde.
Şimdi sabahın yağmurlarına tutunduk.
Ardımızda gölge masalları.
Dizlerimizde aşkın son eğilimleri.
Artık bitti biteceğiz.
Gönül sayfalarında tükenen mürekkepler.
Hiçbiri, benim gibi aşkı solumaz.
Bak işte,
Solurken ömrüm gidiyor.
Kayıp giden ırmak gibiyim.
Suyumda hazin gülüşler.
Ve sevecenlik içeren,
Yankılı çocukluk mısraları.
Ben şimdi düşüyorum.
Şairin çıkamadığı çıplak aynalara.
Seni yansıtan kendi cephemde,
Bilinmez ışıkların sevgi gösterilerinde.
Yoğunluk içeren kırmızı notalarda.
Ve bir melodisi olmayan,
Nazlı bir kızın kurumuş sevdasında.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:23 AM
Labirent Davaları
Karanlık odalarda büyüdüm, ben.
Hırçın kelimeler ürettim, içimde.
Her birinde bir infaz.
Her infazda bir inziva.
Yorgun kelebeklerin tercümanlık merhameti.
Kanatlarında sallanan sorgulu yıllar.
Keşfetmekte olduğum bir ölüm.
Boylu boyunca dizilmiş kimsesizliğim.
Sevgiyle irkilen kadehten gömlekler.
Üstümde eriyen bulutsu sarhoşluklar.
Her yerde bir sığınma olgunluğu.
Önümde uzanan kalabalık insanlık.
Yas tutan düş vadileri.
Kanyonlarından taşan güneşsi inançlar.
Sonsuzluğun simgesi olan dudakların.
Öpüştükçe artan anıların gizli esareti.
Hayal katında irkilen gözyaşları.
Açılıp kapanan yürek damlacıkları.
İsmi konulamayan rüyalar.
Resminde yaşayan ihanet tuvalleri.
İçindeki renklerin ölümcül uzantıları.
Sessizce gittiğim geri gelmişlikler.
İçlerinde yaşayan gözlerin.
Bakıştıkça tuzaklara düştüğüm hasret.
Ağladıkça sığındığım dilek birikintileri.
Artık yorgun sanatlar işliyorum, içimde.
Ruhumda geriye dönmek yok.
Çünkü hiç ilerlemedim, ben.
Hep bir neden oldun;
Hayatımdaki bütün sorularda.
Bir türlü çıkışı bulamadım,
Bitmek bilmeyen labirent davalarında!
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:23 AM
Manikürlü Eller
Kalem yaralarla dolmuş.
Yazılanlar darağacına sürülmüş.
Rujun hala yüzümde.
Aşkın nehri gibi.
Seni manzarama ekledim.
Kol kola yürüyen halimizle.
Ellerime manikürün bulaşmış.
Saçların saçlarıma vurgun.
Dudaklarınla yaşatmışsın beni.
Öpmekle ölümü öldürmüşsün.
Koynunda aşkım pişiyor.
Gülen ve ıslık çalan haliyle.
Sarılmak birliğimiz olmuş.
Ruhlarımız bütünlüğe doğru.
Dokunduğun yerde mezar oldum.
Çünkü sevgilim,
Sen, en son ölüme dokundun.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:23 AM
Masumiyet İçin
Güveni arıyorum.
Ruhuma güller eken masumiyetini.
Sevinçlerini arıyorum.
Birbirimizin kimliği olmak için.
Korkuyorum.
Sevgiyi gömecek yalanlarından.
Başlangıç olmak istiyorum.
Sende biterek.
Güvenmek istiyorum.
Hesapları alt üst ederek.
Saygınla kendimi bularak.
Yaşamak istiyorum.
Yarınların korkusunda.
Dokunmak istiyorum.
Utandığımız sevişmelere.
Sana eklenmek istiyorum.
Acıları toplayan işlem gibi.
Sımsıkı sarılmak istiyorum.
Yalanlara yol vererek.
Tek bir doğruda birleşerek.
Özgürlük olmak istiyorum.
Sevdikçe, gökyüzüne yükselerek.
Güçlenmek istiyorum.
Sevginin sesini duyarak.
Hesapsız yaşamak istiyorum.
Yasaların ezilen gürültüsünde.
Dost kalmanın kutsallığında.
Acınla acı olmak istiyorum.
Umuda doğru yükselerek.
Gerçeği ikiye bölerek.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:23 AM
Masumluk Sirenleri
Ağlamakla siyaha düşüyor, özlemler.
Çapaklarımda birikmiş uzantılı nehirler.
Bazen yılgın bir dalga,
Bazen uyanmış bir kıyı sessizliğindeyim.
Eriyen bir aşkın kopuk kelimeleri.
Aralarında dolaşan sorgusuz infazlar.
Yılların ucuna düşen işkence dolu yarınlar.
Bir vaha gibi gözlerine düşen sevdam.
Bilmezsin, seni ne kadar çok sevdiğimi.
Gözlerini öpen bir sonsuzluk olduğumu.
Yarınına bilinçsiz uzanan aşkımı.
Harflerin arasına sıkışan masumluk sirenlerini.
Titrek mum ışığında dolaşıyorum.
Ay gibi dönüyorsun, içimde.
Bir sevgi oluyorsun, sana bakarken.
Bir nefret oluyorsun, senden uzaklaşırken.
Düşlerim kopuyor, zincir tutan acı voltalarında.
Hasretin bekçisine çökmüş, ince satırlar.
Dizilmiş, insanlığın en son hükmü.
Ağlıyorum, var olacak kelimeler için.
Olgun bir kül gibi,
Yılgın kelimelere düşüyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:24 AM
Mayınlı Düşler
Terk edilmiş örümcek kimliği.
Mayına basan düşler.
Aç kalmış geçmiş.
İz büken fısıldaşmalar.
Suskun aşk mıntıkaları.
Rüzgarla öpüşen küller.
Oyuncağı olmayan aşıklar.
Kendini sömüren delilikler.
Sorgusal inanç korulukları.
Yokluğun köküne saplanmış, sancılar.
Kurtarılmış rüya bükümleri.
Düzlemi olmayan tedaviler.
Elleri keskin olan hançerler.
Gözlerde büyüyen fidan yuvaları.
Yüreğe inen hatıra sökükleri.
Mezarların kokuşmuş cüsseleri.
Tabutu olmayan yarınlar.
Kaderin balçıklı yuvası.
Karıncanın masum çalışkanlığı.
Tetiği çeken ayrılık.
Kurşunun saplanma isteği.
Uçurtmayla donanmış cennet.
Sonsuz rüyaların değirmeni.
Kendine dönen ölüm.
Ve onun ardından gidenler...
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:24 AM
Meclis
İnsan nasıl dursun?
İnsafsızlığın karşısında.
İnsan nasıl yaşasın?
Ölümünün içinde.
Deli gibi üşüyorum.
Derim yırtıkla dolu.
İçime yıldızlar dokunuyor.
Bitmeyen hasretleriyle.
Evren gibi karanlığım.
Güneşler kendine küsmüş.
Çaresizlik yörüngesinde,
Kıskaca alınmışım.
Ne zaman doğacağım?
Bitmeyen çilelerimden.
Artık yukarıya.
Gökteki meclise doğru.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:24 AM
Menekşe Gözlerin
Yıldızlar düşüyor, saçlarından.
Ben, ışığın doğasına büründüm.
Omuzlarımdan, kendime beste yaptım.
Gül kokusunda açtım, sessizce.
Adını söyleyen uzaklık oldum.
Kırılgan yıldızların arasına sokulmuşum.
Gönlüm, incelikle geceyi işliyor.
Seni yaratıyorum, karanlıktan.
Düşmüşüm.
Gecenin içine demirleyen bakışlarıma.
Bir anı aramışım, senden kalma.
Bulduğum tek şey dipsizlik.
İçime akıyorum, bu gece.
Sabahın titrek kollarına tutunarak.
Dokunuşlar ediniyorum, kendimden.
Aynaları ıslıklayarak.
Zamanın toprağında çamurlar birikmiş.
Kumlar, sade bir alt yazı.
Duvarlarda karalanan yalnızlıklar.
Üstüme tokat gibi inen ayrılık sancıları.
Kurşunun yaşam kafesinde ilerleyişi gibi.
Kendimde seni öldürdüm.
Bilmezdim, yeniden döneceğini.
Ay ışığı altında canlanacağını.
Ve güneşlerin içinde,
Yazılmış alın çizgilerim olacağını.
Bak işte,
Üzerime ayrılık çöküyor.
İnce ve hüzünlü bulutlar,
Beni mağaramdan çağırıyor.
Artık inziva yoluna düşmüşüm.
Tek dostum,
Odamda yaşayan solmuş bir menekşe.
Tıpkı gözlerinde büyüyen,
Aşkımı kaplayan göz renklerin gibi.
Ağlama, güzel yüzlü sevgilim.
Senin içindir, gözyaşı demetlerim.
Belki yaşam hücrene dolarım.
Bir sabah gibi,
Koynunda büyüyen gençlik olurum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:24 AM
Menekşe Rengi
Menekşe rengindeydi, ölümle dolanlar.
Aralarında haykıran geçmiş.
Günü süpüren yalnızlık.
Odam arsız bir karakol.
Üzerimde yırtık ışıklar.
Karanlığın parçalayıcı asası.
Bulamıyorum, kendi düzlemimi.
Koca evren sıkışmış.
Üşümüş yarınların zamanı.
Farklı bir yoldan esiyorum.
Rüzgarım bana yoldaş.
Esaret, sistemin kökü.
Bulamıyorum, acıyı kavrayanı.
Umudun elbisesi yanık.
Koca hayat duman gibi.
Kükremek, sesinin uzantısına
Hayatın tarifsiz nasırları.
Yaradan da korkunçtular.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:24 AM
Merhaba
Merhaba demeli.
İçimde yolculuk eden dertlere.
Boynu bükük pişmanlıklarıma.
Geçmişin yankılı rüzgarlarına.
Merhaba demeli.
Sevinçle uzanan ellere.
Hayatın azalan kısmına.
Ellerimi süsleyen çiçeklere.
Merhaba demeli.
Acılarla yüklü denizime.
İçimde doğan şölenlere.
Ruhumun diğer yarısına.
Merhaba demeli.
Ardından bakan gözlerime.
Beni alan koynuna.
Mutluluğu boyayan dudaklarına.
Merhaba demeli.
Ölüme sarılan yalnızlığıma.
Avuçlarımda tutuğum kaderime.
Yüreğime dolan aşinalığına.
Merhaba demeli.
Zevklerin ördüğü birlikteliğimize.
Duvarları ağlatan yazılarımıza.
Bedenini taşıyacak yatağımıza.
Merhaba demeli.
Mutluluğun buğulanacağı pencerelerimize.
Merhaba demeli.
Sana ve bana,
Bizi ayırmayacak Tanrı’ ya.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:24 AM
Metrekaresiz Aşklar
Karanlığı koynuma aldım.
İki ışık doğdu, gözlerimden.
Adı sanı yoktu ölümün.
Işığa rest çektim.
Ansızın, bir hayat kumarına düştüm.
Oynayacak hiçbir kozum yoktu.
Pranga vurdular, dipsiz düşlerime.
Sen insandan ayrısın dediler.
Dedikleri kadar da gömüldüler.
Mezarlar, ıssız bir tiyatro gibi.
Kaleminde devleşen rolleriyle.
Umuda sarılan parmak uçlarıyla.
İşte ben de sana sarıldım.
Kaybedercesine irkilen hislerimle.
Adrese gitmeyen sonsuz mektuplarımla.
Haritayı çizen iki çizgi olduk.
Ölçek bizi gösteremiyordu.
Çünkü yolumuz ve yolculuğumuz,
Metrekaresiz aşklar mekanıydı.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:25 AM
Miyop Gözler
Gözbebeklerine düşmüşüm.
Yaşlar, ölümü akıtıyor.
Sorgunun kıyısına demirledi, bahtsız kader.
Kader, elinden bizleri kaçırdı.
Şimdi ölümsüzlük diyarlarında.
Sabahlayan aşklar gemisindeyiz.
İki gözün içindeki birliktelikte.
Yüreklerin bitmeyen yeminlerinde.
İşte sevgilim,
Yaşamın durakları yok.
Ne kadar dokunursak, birbirimize.
O kadar özgürüz, acıların sahilinde.
Evet, sevgilim.
Son aşk dürbünü bu.
Miyop gözlerimden akan.
Yakın bir intikam bu.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:25 AM
Müfreze
Bu gece kelimelerim üşüyor.
Geçmişin ürpertisine kapılmışım.
İçimde boğuk bir hastalık var.
Gençliğim, yaşlılığa boyun eğmiş.
Hayallerimden yokluğun akıyor.
Aşk, yüreğimi ne kadar da esnetiyor.
Özgürlüğü kovalayan bir sel olmuşum.
Suyumda yıkıntılar dolaşıyor.
Yalnızlığın hançeriyle,
Geleceğimi bıçaklıyorum.
Her şeyin üstü kapanmış.
Yol yakınken geri dön...
Sevgilim, eğer dönersen,
İçimizde kutsal titreşimler doğacak.
Yaşamın sönük labirentinde,
Gerçeğin çıkışı oluşacak.
Yalnızlığın morgunda,
Sorgunun otopsisindeyim.
Bir türlü teşhis koyamamışlar.
Ölme nedenimi anlayamamışlar.
Oysa ben, sevmekten ölmüşüm.
Umut, aşkın süsüdür.
İşte beni yaşatan da bu süstür.
Karamsarlığım gökkuşaklarına düşer.
İçimde tertemiz renkler canlanır.
Ölümün müfrezesi,
İçimdeki savaşa dokunur.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:25 AM
Nazlı Ekmek
Beni öldür, karşımda duran sorgu.
Yaman çelişki içinde karala.
Amacının içinden fırla.
Ekmek gibi nazlanan ol.
Güneş gibi yarım ol.
Çığlık, kutsanan tarih gibi.
Müzelerinde ölüm sergilenir.
Bitmeyen uçurumlarda.
Atlamak, aşkın ensesine.
Toz duman olan gelinlik.
Kendimi astığım ip gibi.
İçimde zindan çıkmazı.
Var olan kayıtsız teslimiyet.
Aşkın karalanmış yüzünde.
İçki diye aldığım utançlar.
Her birinde var olan uçurtmalar.
Aşk yüksekten parçalar.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:25 AM
Ne Olsak
Yağmur damlası gibi,
Üstüme düşsen.
Açılsa sevinç şemsiyeleri.
Gözlerinden baharı toplasam.
Siyah bir toprağın,
Üstüne düşsem.
Ölümün çocuğu olsam.
Gözlerindeki yaşamla oynasam.
Kırık bir vazonun,
İçindeki çiçek olsan.
Üstüne nehirler düşse.
Gözlerindeki denize dalsam.
Bir aşk gemisine düşen,
İki damla yolcu olsam.
Üstümü dilekler düşse.
Günümü seninle ayıltsam.
Sessiz bir gecenin içine,
Akın eden yalnızlık olsak.
Üstümüze gelecek düşse.
Yarınlar aynamızdan yansısa.
Sensizliği toplayan,
Suskun bir yıldız olsam.
İçine ışıklar düşse.
Gözlerindeki kainatı yaşasam.
Sonsuz bir dalganın,
İçindeki fırtına olsak.
Geçmişin içine düşsek.
Ayrılıktan birliktelik yaratsak.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:25 AM
Nefret Olgusu
Yağmur toprağa,
Deniz kıyısına vardıkça özgürleşir.
Bulutlar dağlara yükseldikçe olgunlaşır.
Sonra sevmek,
Acı dolu bir nefrette türer.
Nefret olmasaydı, aşka nasıl bağlanırdık?
İçtenlikle nasıl yanardık?
Aşk, insanın doğumunda başlar.
Yılmadan onu bekler.
Ve geldiğinde,
İki kainat çarpışır.
Umut, su gibi akar ve büyür.
Yüreğin namlusunda,
Çocuksu ve ölü yüzler bırakır.
Sadece çocukluk anlar, ölümü.
Onunla yaşama tutunur.
Yeniden bir sevgi türer.
Aslında yeni dediğimiz sevgi,
Eski aşkın sonsuzluğudur.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:25 AM
Nefretin Salınışı
Bir lokma ekmeğin içindeydi,
Sıcacık yuvamız.
Kaşıklarda zamanı karıştırırdık.
Bıçaklarla kaderi keşişimiz vardı.
Çatallarımız ise, sevgisizliğe batardı.
Hayatın tasını içiyorum.
Sensiz, bütün kaseler hüzünlü.
Bulaşığa düşmüş yorgun acılar.
Yıkanmamış onca beddualar.
Kuruşmuş bir ömür gibiyiz.
Kahırlarımız kadere karışmış.
Her gelen,
İçimizde suçlar bırakmış.
Oysa biz,
Tek bir gülün içinde,
Birbirimizi acıtan yapraklar gibiydik.
Ben dikenlerimi kendime saklarken,
Sen ise,
Nefretini üzerime salıyordun.
Her nefret edişinde,
Zalimce yaralıyordun, beni.
Bak artık ölüme düştüm.
Yatağımda kalmış bütün hatıralar.
Yaşananlar, terimle ıslanıyorlar.
Belki bir gün,
Hastalığımı ziyaret edersin.
İşte o zaman anlarsın,
Kimin seni, gerçekten sevdiğini.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:25 AM
Neşesiz *******
Ağlıyorum.
Kıyısında sabahlayan denizler gibi.
Dönmüşüm lodosun içine.
Rüzgarım alıp götürüyor, konakladığım sevdalara.
Ve bir hıçkırık gibi yükseliyorum.
Geçmişini, balçıklarla sıvıyorum.
Gülüyorum.
Ölümün ucundaki deniz fenerine.
Kaybolmuş bir çırpınış, bu.
Derine işleyen bir parıltı.
Hatta karanlığa ışık gösteren,
En büyük aşk benzetmesi.
Biliyorum, seninle özdeşleştik.
Ben burada sabahın kalemini oynatıyorum.
Uykusuz geçen gecemde,
Elindeki silahı arıyorum.
Beni alıp vurman için,
Sevgime nefreti aşılıyorum.
Bakışlarla bir hudut çiziyorum.
İçimdeki mermiyi,
Göğsümün çeyreğine gömüyorum.
Son defa ağlıyorum.
Kayıp giden geçmişim için.
Neşeyle sabahlayan *******im yok artık.
Dönüşü olmayan bir dünyada,
Gezgin yıldızlar gibiyim.
Belki de,
Kendi kendimin sürgünüyüm.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:25 AM
Not Yok
Yürüyorum.
Aşktan yol alarak.
Bir hafıza odasına düşmüşüm.
Tüm şoklar,
Seni benden çalıyor.
İçimdeki onura tutunuyorum.
Son bir defa,
Seni kendime çağırıyorum.
Pencerene tutunan çığlıklar gibiyim.
Kapının koluna düşüyorum.
Senden gelecek yarınları,
Kendime dolduruyorum.
Yüksek bir kayanın içinde açan,
Çöl çiçekleri gibiyim.
Ama umutlarım susuz kalmış.
Şimdi, gecenin tortusuna düşmüşüm.
Toprakta seni çiziyorum.
Ölümün tesellisine sarılmışım.
Ruhumda hafif bir tebessüm.
Ayrılığı yeneceğim kadar,
Yükseğe çıkıyorum.
Yüreğimi açamıyorum.
Her şey kilitli kalmış.
Anahtar, acının kuyusunda.
İçimde bir türlü istek olamıyorum.
Yarınlar, bir not bile bırakmadan,
Beni terk etmişler.
Sığınacak yerim kalmadı.
Kulaklarımda hala son sözlerin.
Artık onlar, yüreğime işlemiş.
Nazlı bir sevinç olmuşlar.
Seni hatırlamama sebep olan,
Sonsuz kainata bürünmüşler.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:25 AM
Nur Olsak
Kapıma dayanmış, içi pas tutan ölüm.
Seninle işlendikçe hayatım değer kazanır.
Gönlü kırık güvercin, kanatlarından hayatı yazar.
Biz de yazı olsak, gönüllerin bulunmadığı yerde.
Esenlikle sevinçlerden kopsak.
Yarının büyülü dünyasında nur olsak.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:25 AM
Okul Sıraları
Gönlümü, yıldızlı cümlelere verdim.
Hayatım, ilkokul sıralarında.
Eskiye uzanan masumluklarda.
İkimiz de hayal kahvesindeyiz.
Çay gibi yılları demliyoruz.
Bardağın dolu tarafında sen varsın.
Bir de boş tarafı var.
Aslında boş olmayan bir yer.
Yıkıntılar, yenilgiler, kaçışlar.
Endişe ettiğimiz kavgalar.
Birbirini kovalayan infaz cümleleri.
Adını okul sıralarına çizdim.
Kara tahtayı beyaz yapan,
Bir tek gülüşündü.
Ve o gülüş,
Bana tüm umutları getirirdi.
Seninle gülerken,
Işık gibi ölüme hızlanırdım.
Ölmek,
Seni büyük yapmaktı.
Bütün bunlar yüreğime yazıldı.
Sorgusuz kalan defter gibi.
Acıyla yazılan iki satır gibi.
Şimdi neyi ölçeceğiz?
Sana adanmış hayatımı mı?
Yoksa,
Yokluğuna tutunmuş hatıraları mı?
Bilmeni isterim ki,
Sen her yerdesin.
Bazen bir güneşin içinde,
Bazen karamsar bir günde.
Her zaman ve her yerde...
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:26 AM
Olgun Küller
Gözlerim ayrılığa saplanmış.
Umutlarım tıkalı.
Bir değnek olsa,
Özgürlüğü kendime dağıtsa.
Sonra yıldız olup yükselsem.
Evrenlere dolsam.
Zihnimden daha yukarılara.
Yüreğimin sonsuzluğuna.
Bakışlarımda kuraklık.
Güneş, tenimi almış.
Artık büyüyecek,
Ne adam var,
Ne de çocuk.
Acılar güllere tutunmuş.
Gülümsememde hasret kokusu.
Ve yanık tenler içinde,
Küllerin olgunluğu.
Bir soluk dahi bulamıyorum.
Göğsümde sıkışmış bedenler.
Gerçek bir ışık olsam.
Karanlığa tutunurcasına.
Ardında bıraktığın,
Solmuş insana,
Ulaşırcasına.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:26 AM
Oradayız
Gün günahına kavuşur.
Ölümün yapraklı iyiliklerinde.
Kıskaç altına alınmış yaşam.
Kural, kendi içinde paraya düşmüş.
Bir sızı gelir, ansızın koşar gibi.
Büyük dağlar çömelirler, boyunlarından.
Üstü kapalıdır, insan ilişkisinin.
Her dostluk adalet gerektirir.
Darda olan insanın küskün lokmasında.
Acıyla insan avlanır.
Hiçbir durak sırtını yere değdirmez.
Her birisi kan emen amaçlardır.
Kimsesizliktir, yokluğun topal karanlığı.
İnce bir ritimle sevdalanır, insanlığa.
Hayal içtenlikle tohumlarını gıdıklar.
Oradan düşen bizler oluruz.
Yolumuz aydın bir ülkenin damarıdır.
Hakkı seven yürekli doğuşlarımız.
Burada halkın yoklaması vardır.
Ve bir çocuk doğar, içten kanatlarıyla.
Çocuk, uçacak derin bir özgürlük arar.
İşte oradayız, bizim gibi sevenler.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:26 AM
Ödenmiş Günahlar
Günahlar yalana tutunmuş.
Omuzlarında yaşayan eşsiz gülüşmelerle.
Kızgın kum gibiler.
Her şey,
Çöllerdeki asalet pınarlarında.
İçli bir sızı kopmuş.
Göğsümde yaşayan sahte düşünceler.
Duvarların ikramı olmuşum.
İçimden özgürlük çalınmış.
Sessiz bir cehaletin içindeyim.
Gözlerimde, seni okuyamıyorum.
Bütün bakışlar kapanmış.
Odalarım karanlığa gömülmüş.
Çekmecelerde seni buldum.
Fotoğrafına bakarken,
Seni gözlerime işledim.
O kadar gerçeksin ki,
Hayalini arar oldum.
Yorgun düşünceler içindeyim.
Yeni bir güne başlarken,
Aklıma seni çiviliyorum.
Ve tavanlarda yaşayan,
Sensizliği düşlüyorum.
Üzerime düşer gibi,
Bir sabah yanıma gel.
Sevginin gerçekliğini bulmaya gel.
Uğruna ölümü yakan insana gel.
Her şeyini sana vermek isteyen,
Ödenmiş günahlara gel.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:26 AM
Öldüren Kahkaha
Günahların kutsal çemberinde,
Gece karanlığı avlıyordu.
İçindeki sabahtan,
Günün özetini çıkartıyordu.
Ve oradaki güneş,
Çıldırmış bir Tanrı gibiydi.
Üstüne düşen elbiseleri,
Aşkın kumaşıyla dikiyordu.
Yaralarım iyileşmemeye yeminli.
Her tarafta kan olgusu.
Bir türlü toplanamayan bedenler.
Bir iz gibi süslenen,
Uzantılı anılar.
Düşlerin içine düşmüş,
Gönülsüz gülüşler.
Kendisini kandıran,
Yoksul aldanışlar.
Susuz bir kayboluşum, ben.
Çöllerin kuraklaştırdığı,
İsimsiz bir kaya parçası.
Kendi kendime ufalanıyorum.
Kumlarımla,
Aşkın toprağına düşüyorum.
Orada bir sonsuzluk doğuyor.
Yükselen bir aldanış rüyasıyım, ben.
Üstüme karanlık dökülmüş.
Anıların lekesinde kalmışım.
Bir türlü temizlenemiyorum.
Doyasıya yaşayamıyorum.
Ve ölüme,
Bir kahkaha gibi bakıyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:26 AM
Ölmeye Doğru
Bugün seni düşündüm.
Kendimi düşünmediğim anda bile.
Siyaha tutulmuş arzular.
Aralarında gökkuşakları.
Rengimin siyah beyazlığı.
Renk körü olan yüreğim.
Aşkımın asasına.
Yıllarımın cenkliğine.
Savaş gibi korku dolu.
Şiddet kadar onarıcı.
Zevke doyan kadeh gibiyim.
Cinsiyetin aktığı damlalarda.
Tutulmuşum, göğüs kafesime.
Ciğerime ayrılık giriyor.
Tapınak oldum.
Sana tapan bir adalet gibi.
Hastalık oldum.
Seninle ölmeye doğru.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:26 AM
Ölmeyeceksin
*******in söyleşilerindeyim.
Kan kanınla can olmuş.
Rüzgar, selametle kucaklar bizi.
Örtme sevdiğim, kimsesizliğini.
Bırak içimize dolsun, sokaklar.
Kimsesizlere doğru yol alalım.
Biz birbirimizi için varız.
Birbirimizin için sağ kalmış, bu yaratılış.
Dokunaklı gözyaşları sevgilim.
Anılarımızı taşıran sevinçler.
Bırak, dolsun bu dolunay.
Mezarlarımızı aydınlatan bir ışık olsun.
Ölümde bile sana kavuşmak.
Hayatım boyunca seni aramak.
Duygular ne kadar da büyük.
Her bir damlasında bizi anlatıyor.
Her sokak, bizimle anlam kazanıyor.
Ellerinde bulduğum benliğim.
Gözlerinle uçtuğum bulutlar.
Yıldızlardan öğrendiğim adınla.
Her taraf sen kokuyor.
Odamdaki resminle.
Büyülediğin anlamlı insanlığınla.
Sen de koy kendini.
Tüm umutlarını yarınlarıma sür.
Onlar bizim için gelecek.
Bizler ölümsüzlük için.
Ölmeyeceksin,
Ne bu dünyada,
Ne de bundan sonra.
Hiçbir zaman.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:26 AM
Ölsen Ne Yazar
Onarılması mümkün olmayan ayrılıklar girmiş, aramıza.
Her şehir, kaldırımında acıları yakar.
Bazen, bizler de içimizdeki izleri bırakırız.
Sevmek, sahilleri kaplayan azap kumları olur.
O kumlar, gemilerin selamıyla neşelenir.
Çünkü gemi, kıyıya dalgalar gönderecektir.
Kumlar, sevdiği denize defalarca kavuşacaktır.
İçimize sevmek ekilmişse, suç kimdedir?
Neden beni isyanın eşiğine düşürdü, bu körpe kader?
Hangi sihirli değnek, seni benden aldı?
Hangi falın, büyüleyici cambazlığına düştün?
Kısmetler nasıl da yüreğini felç etti?
Artık karanlığın yürüdüğü yollarda birikiyorum.
Bütün günüm, seni sevmekle geçiyor.
Her an seninle olmak, nasıldır bilir misin?
Bütün insanları sevecek kadar seviyorum seni?
Dizlerinde ölümün uykusuna yatmak istiyorum.
Issız güneşlerini, gözlerimde ısıtmak istiyorum.
Bir huzur gibi, acılarının gazabını kaplamak istiyorum.
Ben, sadece seni istiyorum.
Sigaramda duman olmuş çelişkiler var.
Bir yurdum seni yaratırken, bir yurdum seni öldürüyor.
İçimde, ölüm kadar dokunaklısın.
Yıldızlardan, kafana taç yaptığım eşsiz bir kadınsın.
İşte böyle sürüklüyor, bendeki ruhun aşkı.
Ve bu ruhtur ki,
Varlığında yalnızca seni sevmek var.
Ayrılığın eline hançer tutuşturan,
Benzeri olmayan gülümseyişlerin var.
Belki farkındasın, belki de farkında değilsin.
Her yaşanan gün, bende yaşanmamakta.
Sen yaşamı gıdıklarken, beni ölüm kaşımakta.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:26 AM
Ölüm Döşeği
Sevmek yalan değil.
Tüm doğrulardan daha gerçek.
Çünkü yaşam, umut içinde yaşamaktır.
Geceden daha karanlık olmak.
Sabahın kavuşamadığı saatler vardır.
Orada an gibi beklerim.
Belki bir gün geri dönersin.
Üstün başın perişan olmuştur.
Bende bir giysi ararsın.
Sevmeyi kıyafet yaparsın.
Duygunun elbisesi eskimez.
Her zaman genç kalır.
Ama bizler yaşlanırız.
Dokunamadığımız sevişmelerde.
Ölümü öpmek isteriz.
Ama dudaklar kapanır.
Dünya bir anda yıldızsız kalır.
Hayatım ölüm döşeğinden fırlamıştır.
Ölümüm gibi, o da seni sayıklar.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:30 AM
Ölüm Olunca
Yüreğim üşüyor.
Ne de olsa bir çırpıda silinmiş yıllar.
Geri dönmek, belki de.
Geri gelir mi, bana sen verenler?
Bir daha gözler açar mı?
Baharı yansıtır mı?
Ayna benden korkar olmuş.
Karşısında ölüm olunca.
Yaşam nerede kaldı?
Gözlerim bulutlara akmıyor.
Sinsi geliyor, ayrılık.
Rüyayı sevdiğimde,
Bu sefer de, gerçek uyandırıyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:30 AM
Ölüm Sorgusu
Ölüm sorgu taşıyamıyor,
Hayat benden çıkınca.
Gözlerim ışıksız kalmış.
Dudaklarım durgunluk içinde.
Yaşamım alt üst olmuş.
Bilmezsin,
Gözlerimde seni yazdığımı.
Bütün kalemlerden üstün olan,
Bakışlarımı.
Sensizlik yakalandığım ölüm.
Her hatıra işkence.
Yüreğim titriyor.
Ruhum kanıyor.
Hele sen olmayınca,
Yaşamak, yaşam olmuyor.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:30 AM
Ölüm Treni
Sensiz kalan sokaklarıma sataşıyorum.
Koynumda seni düşünen uykusuz *******im.
Bıkmadan, sürekli seni üretiyorum.
Kendime saldırgan düşler edindim.
Düşlerimde bilinmez yaralar.
Bütün çareler, bana uzak.
Umutlarım, karanlığa akıyor.
İçimden kaçıyorsun.
Bir türlü bende durmuyorsun.
Gün gece,
Tek tek yıldızları saydım.
Seni içime dizer gibi.
Şimdi geçmişimizi öpüyorum.
Ama gözlerin,
Sevişmekten yorgun düşmüş.
Bütün hayatınla,
Bana sırtını dönmüşsün.
Zalimliğinin sınırı yok.
Umut kırıntılara ayrılmış.
Zalimliğin hayatımı yutkunuyor.
Yalnızlık dostum, sensizlik ise düşmanım.
İki bilet almışım, yaşam trenine.
Raylar, düşlerimle döşenmiş.
Dostlarım,
Aslında ben,
Ölüme gidiyorum.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:30 AM
Ölümden Sonra
Benden bir adım ötedesin.
Hasret doruğa ulaşmış.
Keşke iki kolum daha olsa.
Sana daha sıkı sarılmak için.
Keşke iki gözüm daha olsa.
Seni daha çok işlemek için.
Keşke bir burnum daha olsa.
Seni daha çok koklamam için.
Keşke iki kulağım daha olsa.
Ruhunu derinden işitmem için.
Keşke bir yüreğim daha olsa.
Seni sen yapabilmem için.
Keşke aşkın cehennemi olsa.
Seninle yanıp kül olmam için.
Keşke bir yaşamım daha olsa.
Seni ölümden sonra sevebilmem için.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:31 AM
Ölümden Üstün
Aşk, iki kırık ruhtur.
İçine çöken öfkeleriyle.
Derdim istemek değil.
İstemeyi sevmek.
Sıcak bakışları özledim.
İçinde bahar olan.
Anılar hasreti tazeler.
Yüreğim köz gibi.
Yaralı bir aslanım.
Pençelerimde batan güneşle.
Dilek acıya küsmüş.
Mutluluğum gölgesiz.
Yaşam bir iğne, bir kumaştır.
Bir türlü dikiş tutmaz.
Yüzümde ayrılığın notaları.
Bakışlarım sensiz.
Evet, sensizim sevgilim.
Ölümden üstün, aşka yenik.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:31 AM
Ölümle Sen
Artık nefes alamıyorum.
Bir gün elbet düşüp öleceğim.
Tek dileğim bir kere daha dokunmak.
Ellerimle ellerini mühürlemek.
Gözlerinle yüreğimi dans ettirmek.
Notalarla sevişen bir şarkı olmak.
Bedenimle bedenine karışmak.
Yastıklar ıslak ve yorgun.
Umut bana yanaşmıyor.
Günler kendilerinden sakınır.
Sabahımı akşamlar kovmuş.
Yüreğine yağmur gibi düşmüşüm.
Kör olmuşum, yaşamın döşeğinde.
Yataklarda hala dudak izlerin.
Senin yerine öptüğüm resimler.
Fotoğrafta parlayan sevincimiz.
Tuhaf bir serseri oldum.
Kaldırımlar beni taşıyamıyor.
Ruhuma can gibi işlemişsin.
Gözlerim gözlerine hasret.
Şimdi ölüme gidiyorum.
Her şey otopside belli oldu.
Ölüm nedenim aşkmış.
Hani unutup da gittiğin.
Hayatın dışına attığın.
Artık yalnız değilim.
Çünkü içimde sen varsın.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:31 AM
Ölümsüz Aşk
Ölümsüz Aşk
Ben seni içimde yaşatmayı özlerdim.
Seni kendime ekleyerek yarım olanı tamamlardım.
O elektrik dolu bedenlerimizde renkler yaratırdım.
Renklerden ayrı iken sarıldığım o gök kuşağını da! ...
Halkalar yüreğimi sardı, renkler harflerini yüreğime kazıdı! ...
En acı anımızda mutluluk ırmağına inebiliyorduk.
Sıkıcı yaşamda, sıra dışı bir geçiş kapısıydık biz.
Akşamlardı bana iki duyguyu yaşatan.
Ayrılığın, bütünleşme dünyamıza olan katkısı.
Son öpücükle yüreğimizin birleşmesi.
Gözlerimle fısıldardım o sınırsız yüreğine...
Çünkü ben sonsuzluğu gözlerimde yaşadım.
Onlarda kirletilemeyecek bir dünya taşırdım.
Bizim ayrılığımız imkansızdı.
Sonunda başardık o imkansız olanı.
Kemanlar çığlık atarak anlatamaz bizim duygumuzu.
İki beyaz güvercin de bizi barıştıramaz.
Tek ölümsüzümsün, benden sonraki bedenlerimde.
Davetlimsin yalnızlaşacak kaderinde.
Ellerin en büyük cesaretti bu hayatta.
Yükseklik korkumu aştım uçurumların yukarısında.
Birlikte öğrendik o felsefeyi biz.
Adı “Ya benimle benle, ya da bensiz yine benle.”
Bir melodide ya da şarkıda bile, büyüktü yaşadıklarımız.
*******deki hayallerim en büyük pusulasıydı bu aşkın.
Sana yeminimden de öte tek bir sözüm var.
Aşk olmasaydı ölüm bir anlam ifade etmezdi.
Şayet etseydi; ölümsüz aşk olmazdı.
(09/09/2002 Kudret ALKAN)
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:31 AM
Ölümü Geçince
Ölüm seni var etse,
Kuyumda cinayet işlerim.
Hakime kafa tutan halimle.
Hiçbir daktilo bu aşkı yazamaz.
İçindeki mürekkepler taşıyamaz
Ben de taşıyamam.
Sen ölümü geçince.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:31 AM
Ölümü Yenmek
Gözlerim sonbaharı tutuyor.
Ilık bir bayram geliyor.
İnsanlar olmadıkları kadar sıcak.
Sanki bir yerde felaket kopuyor.
Acılardır, bizi bize bağlayan.
Bir parça hasrettir, sevginin ardına düşen.
Sevgimle seni kovalamak.
Doruklarla yakın olmak.
Üşüyorum şimdi en derinden.
Bir parça ekmekle tutunduğum hayat.
Bir damla göz yaşlarımla çözdüğüm hayat.
Şimdi gözlerimden dünyalar dökülüyor.
Her birinde seven ve sevilen.
Her sevende yaşamı geçen.
Her sevilende ölümü yenen.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:31 AM
Ölümün Benliği
İnancım bir yere tutunamaz.
Gözlerim yüreğim gibi.
Onlar da kalabalık.
Güneşin içinde günah gibiler.
Yaşamak, yaşanmışlık için.
Tekrar, bedenimi kaplaman için.
Alçı gibi ruhuma.
Bir defa daha öpmen için.
Gün, karanlığa bulanmış.
Gözler ışıksızlık içinde.
Feryadım dağlardan üstün.
Yüreğinin içindeki şehirlere doğru.
Dön bak kendi kollarına.
Beni sarmış mısın?
Kollarım yarına hakim değil.
Zaman aşkıma muhtaç.
Ellerim yarını süpürmüyor.
Yine içimde kalmışsın.
Sensin, yüreğimin engin denizi.
Yollarımın yaşam olduğu.
İşte yol, işte hayat.
Sensizlik,
Tıpkı ölümün benliği.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:31 AM
Ölümün Voltası
Bir lambanın etrafında dönen,
Karanlık bir simaydık.
Gözlerinin yerine,
Kırık aynalar vardı.
Acı, kendi kendini yansıtıyor.
Korku içinde, yüreklere doluyor.
Seni nasıl reddederim?
Yaşamım seni sayıklarken,
Sensiz nasıl ölebilirim?
Tortu gibi karanlığa çöküyorum.
Bendeki ışıklar tükendi.
Bak işte sevgilim,
Yıldızlar birbirini gözetliyor.
Ben de onlar gibiyim.
Seni uzaktan seyrediyorum.
Benimkisi süslenmiş bir yüz değil.
Yüreğim yanaklarımdan akıyor.
Kırmızıyı tutmalısın,
Hatıralar yola gelmiyor.
Senin için, gözlerime sevinçler ektim.
Belki bir gün gelirsin.
Yabancılık çekmeden,
Yüreğimle yeniden tanışırsın.
Şimdi yarı açık bir ceza evinde,
Bahçelerle konuşuyorum.
Yeni doğacak çiçeklere,
Senden bahsediyorum.
Gel yanıma sevgilim.
Senin için ayrılmış odaya,
Ve kırık pencerelerimi onarmaya bak.
Çünkü bir gün,
Sen de geçmişe bakabilirsin.
Akıp giden zamana karşı,
Ölümün voltasını çekebilirsin.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:31 AM
Ölümün Yarısı
Ölümün yarısına vardım.
Tıpkı elmanın iki yarısı gibi.
Kelimelerin orucunda,
Tencerede aşkı pişirdim.
Şimdi iki çorba gibiyiz.
Ekmeğin şöleninde,
Birbirine tutunan iki lokma gibiyiz.
Kendine bir adalet kurmuşsun.
Aşkı yasak ilan etmişsin.
Bana sırtını dönmüşsün.
Gözlerine sessizliği sürmüşsün.
Sözlerinden ağlar oldum.
İki kaşıkta yaşayan,
Çaresiz bir güneş oldum.
Bugün senden kalma yıldızlara rastladım.
Anladım ki,
Gün ışığına boyanmışsın.
Karanlığı kendine,
Azılı bir dost yapmışsın.
Bilirim,
İçinde yaşayan pişmanlıkları.
Bana geri dönme çabalarını.
Havada vurulan güvercin gibi olduğunu.
Kanatlarına ayrılıklar taktığını.
Ve bir inat gibi,
Aşkın düşüşünde yer aldığını.
Değişimin sevdasına tutunmuşsun.
Ansızın, deri gibi sevgili değiştiren,
Yılanlara dönmüşsün.
Hoşça kal sevgilim.
Yaşanacak tüm baharlar adına.
Gözlerinde yaşlanan tozlar adına.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:31 AM
Ölünce Güzel
Ne güzel sana sarılmak.
Saçlarından zamanı ayıklamak.
Göğsündeki ışığı tutmak.
İçindeki nazlı güneşe bakmak.
Yarınına anlam katmak.
Ne güzel sana tutunmak.
Yürüdüğün yollara bürünmek.
Sevgiyi gözlerinden okumak.
İçindeki sırlara ortak olmak.
Ezberlenen aşkları terk etmek.
Ne güzel senin olmak.
Uğruna belli belirsiz şiirler yazmak.
Bir harfin içine gülüşlerini yaymak.
Ceketinde yaşayan sökükler olmak.
Seni hiçbir zaman yalnız bırakmamak.
Ne güzel seni hayata doldurmak.
İçine derin bir bakış eklemek.
Kırılgan ellerine sıcak dokunuşlar bırakmak.
Soğuktan üşüyen bedenini,
Ruhumla sarmak.
Karanlıktaki adam,
Bütün bunları yaşayabiliyordu.
Ama reddedemeyeceği bir gerçek vardı.
O da,
Ölmüş olduğuydu.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:31 AM
Ömür Kurmak
Hasret, kurşunlardan da acı.
Sevmenin verdiği ceza, bu.
Kimse aldanmasın halime.
Ben bir kere ölmüşüm.
Yaşam kandıramaz beni.
Hayattan elimi ayağımı çekmişim.
İnanmıyorum, bunca yaşadığıma.
Tek yol aşktır, benim için.
Onun için bu yaşamı sürdüm.
Yurdumdan dostlarımdan ayrı.
Hayattan bir haber oldum.
Kendimi dinledim.
Senden gelen acılarla yaşam buldum.
Onlar evladım oldu.
Babası oldum, insanlığımın.
Merhametle kucakladım, kendimi.
Sevince, ben de sevdim.
Ayrılmadım, düştüğüm tuzaklardan.
Hayattan bir isteğim yok, artık.
Bir kere seni buldum.
Ömrümce yeter bana.
Ruhumla yaşarım, kendimi.
Senden aldıklarımla,
Bir sürü ömür kurarım, kendime.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:32 AM
Öpüşünle
Seni kazanmak uğruna,
Bütün hayatımı kaybetmişim.
Artık düşlerim yaralı.
Sensizlik acımadan tuz ekiyor.
Ve karanlık bile,
Benimle konuşmuyor.
Bilmezsin sevgilim.
Bana bıraktığın anıların,
Bana yetmediğini.
Ve benim sürekli,
Yalnızlığımı tükettiğimi.
Duvarlara özgürlük öğrettiğimi.
Bir ders gibi,
Kendi hayatımda okuduğumu.
Oysa ben,
Senin için yıldızlar yarattım.
Dokunuşun,
Kainatı hissetmek gibi.
Öpüşün ise,
Yeniden doğmak gibi.
Şimdi, bakışlarımda gidişin var.
Gözlerim seni tutamıyor.
Bak; ezip geçtiğin yüreğim,
İnatla seni kovalıyor.
Ve umutla, iyiliğini istiyor.
Bilirim acılar mutluluğun kaynağıdır.
Elbet, ben de güleceğim.
Yaşadıklarıma dokunacağım.
Ve senden,
Emsali olmayan çiçekler yaratacağım.
O zaman bir kelebek gibi yapraklarında,
Bir asır gibi yaşadığın anda olacağım.
Seni benden almaması için,
Ölüme doğru uçacağım.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:32 AM
Örnek
Bir maziydik, biz.
Bütün zamanlardan büyük.
Kollarımızdaydı, hayatın kalemi.
Bir sürü defter doldurduk.
Anılar sığmaz oldu, lise sıralarına.
Öğretmenlere öğrettik, aşkı.
Tüm okul büyülendi, bize.
Kollarımdaki dövmeler adını aldı.
Sonra, ayrıldım okul çağından.
Büyüklüğünle hayata başladım.
Zaman bize imrendi.
Sonsuzluğu taşıyamamaya başladı.
Bizdik, büyük olan.
Bizdik, acıdan cesaretli olan.
Ölümü kıskandırdık, biz.
Ölüm bize kıyamaz oldu.
Bir sürü yaşam bulduk.
Hepsinde hayatlara örnek olduk.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:32 AM
Pruva
Yoksun, limanlara tutunan düşlerimde.
İçimde bir gemi gibisin.
Sensizliğin küreğini çekiyorum.
Pruvamda güneşten eser yok.
İçimde bir kartal gibisin.
Pençelerin beni yaralar.
Sınırsız kanatların var.
Geleceğim seninkinden yaratılmış.
Ama içimde,
Ne bir gelecek, ne bir geçmiş var.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:32 AM
Rakamlar
Biz, küçük bir anın içindeydik.
Ömür toprağımıza uzanırdı.
Hayat söküğüydü, tüm yaşadıklarımız.
İğneler, anıların rakamlarıydı.
Bu sevgi, çemberlere düştü.
Kümeler, merhametin duvarları.
Bir oyuncak gibi oldum.
Duvarlara vurulan dürüstlüğümden.
Fısıltıların akıcı nehirleri gibiydik.
İki nehir, haritanın ilhamıydı.
Yanağındaki kızarıklıktaydım.
Yüzünü yıkayan gerçekler gibiydim.
Kesip atamadığım tırnaklar olmuştun.
Tırnaklar, aşkı tırmalıyordu.
Beş parmağımın beşi gibiydin.
Bir halin, diğerine uymazdı.
Aşkın iştahı oldum.
Lokmamdaki yenik bedenlerle.
Bir türlü sen olamıyordum.
Çünkü sen,
Kendinden de uzaktaydın.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:32 AM
Ruhun Karantinası
Sessizlikler artıyor, kararan günah çemberlerinde.
Her şey gözlerinden yansıyan iz düşümü gibi.
Kimsesizlikle yamanan yankılı yıllar.
Artan bir hastalığın son döngüsü.
İçli bir sevdanın bulanık merhameti.
Tedaviye düşen günahlı yarınlar.
Geleceği bulamayan anı kapakçıkları.
Artan bir yalnızlığın reçetesiz ölümü.
Sökülmüşlükler artıyor, benden gidenlerle.
Hiçbir iğne yanıt vermiyor,
Kara elbiseli sevecen aldatışına.
Kuşların kanatlarında üşüyor,
Özgürlüğün çırpınışları.
Küçük uçurtmalar dolaşıyor, çocukluğumda.
Kan rengine dönüşüyor, ayrılığın bakışları.
Küller ırmakları büyülüyor, bir anda.
Dizler karanlıkla çöküyor.
Sorgular ayağa kalkmaya çalışıyor.
Fakat ne adım atacak yer var;
Ne de sığınacak bir sonsuzluk!
O kadar çok güvenmişim ki, sana!
Artık güvenemiyorum, hiçbir insana!
Çünkü uzaklaştı, içimdeki sıcak buluşmalar.
Çünkü ayrıldı, sevgi denen yıldırımlı bulutlar.
Artık ellerim kör bir duvarın içinde kaldı.
Ve ruhum,
Acıların karantinası oldu.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:32 AM
Rüzgarın Günü
Issız, yorgun ve gözü yaşlı bir şehirdeyim.
Gecenin kör noktasına doğru voltalarım.
Hiç kimse yok karşımda.
Hala gözlerimde isyan perdesi.
Açılır, sonbahar gizemleri.
İçlerinde çiçekler tokalaşır.
Her şey yüreğimde eser.
Umut, kör topal ruhuma işler.
Şimdi, yetim olmuş duygularlayım.
Anası babası yok aşkımın.
Ellerim soğuk mezar gibi.
Duası çoktan yaşama küsmüş.
Belki bir ağacım, evinin altında.
Ya da karanlıktaki ışığın.
Belki de gizli sırlarının dostluğuyum.
Ya da, eşi benzeri olmayan bir yarın.
Şimdi, acımın kör denizindeyim.
Dalgalar geçmişim gibi uzanıyor.
Kendime bir kıyı seçiyorum.
Yaşlılığım kumlarında.
Bazen ansızın taş kesiliyorum.
Etrafımda betondan bedenler.
Aşka doğru hiçbir hareket yok.
Çünkü rüzgar,
Çoktan gözleri silmiş.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:32 AM
Sabah Çayı
Hatırlar mısın?
Seninle yalnızlığı titretirdik.
Aşkın ateşine bürünürdük, ansızın.
İçimizde bitmeyen düşler olurduk.
Yastığımla seni düşünürdüm.
Yastığım, sevinç ve hüzünle ıslanırdı.
Benden, bir türlü kurtulamazdı.
Gerçek doğum günümü düşünüyorum.
Seni bulduğum günü.
İçinde bana bakan gözlerini.
Yüreğinin masumluğunu.
Sonra bu aşkı duvarlara yazdık.
O kadar büyüktü ki, yarınlarımız.
Tüm amaçlar yolumuzdan çekilirdi.
Ben sende, hayal olurdum.
Kızgın yüzlerimiz vardı.
Her renge bürünen ellerin.
Özellikle siyahla seven yüreğin.
O kadar büyüktü ki, renklerin.
Gökkuşağı çaresiz kalırdı.
Mutlulukla tokalaşırdı, günlerimiz.
Kavgalar başlardı, düşkünlüğümüzden.
Yılana sarılırdık bir anda.
Sonra zehrimiz sevgi olurdu.
Zaman hızla akıp giderdi.
Sorgumuz, tüm hayatların özlemi.
Sabah kahvesine düşen iki çay gibiydik.
Öfkeyle birbirimizi içerdik.
Ne güzeldi seninle olan günlerimiz.
Hiçbir vitrinde bulunmazdı, bakışlarımız.
Çünkü aşk;
Ne kiralık bir hayat,
Ne de satılık bir ölümdü.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:32 AM
Sağanak Vicdanlar
Ölüme borçluyuz hepimiz.
Gün gelecek, sağanak halinde akacak vicdanlar.
Sökülecek, kabuksu yaraların intikamı.
Kurşunu dikecek yaşam.
Mermiler gözlerden akacak.
Barut kokusunda aşılacak özlemler.
Gün gelecek, ağlayıp savrulayacağız.
Sorguların düştüğü vadilere doğru.
Ektiklerimizi biçeceğiz.
Çiçek kokularında büyüyen solgunluk gibi.
Dünyanın yedi harikasına doğru.
Rüyaların eriştiği enginlik denizine doğru.
Tedavülden kalkmış, aşkın güçlü cümleleri.
Herkes, bildiği yolda hükümdar.
Dinen bir sancının erişmediği son yolculuk.
Gezginci bir ruhun son arzuları.
Çıldıran odaların mahkum etme çileleri.
Yılların içinde gazap tutkuları.
Mimlenmiş alev perdeleri.
Kör gibi sevgiliye bakmak.
Görememek hayatın içinde dönen fiyaskoyu.
Bir maceranın içindeki solgunluğa bakmak.
En derindeki hüsranlardan,
Karanlık zirvelere doğru yol almak.
İçimde hayatın ayraçları.
Hiçbir şey beni kendime bağlamıyor.
Kopuyorum, ardımdan gelen arzu yuvalarından.
Belki de, mum gibi onlara esirim.
Bilemiyorum, dostlarım.
Nerdeyim ve hangi gün batımındayım?
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:32 AM
Sahipsiz Aşklar
Üzerindeki makyajı çıkar.
Masken önüme yıkılsın.
Bir duman gibi,
Azaplarımın kıyısına.
Süslü yarınlara bulaşmışsın.
Koynunda akrep izi.
Zehirlerin kuyusunda.
Bir utanç içindeymişsin.
Bensiz, bozkırların kurumuş.
Yaman bir çelişki olmuşsun.
Üzerine güller döktüm.
Sessiz bir ayrılık gibi,
*******ime sarıldım.
İçimde çıldıran denizler var.
Yoksun, yokluğun azabında.
Havai fişek gibisin.
Dökülüp saçılmışsın.
Yorgun gözler gördüm.
Üzerlerinde siyahın yanığı.
Her şey, kara bulutlar gibi.
Hasretin tavanlara bulaşmış.
Sorgunun gözleri kapalı.
Her şey,
Yalnızlığın yurduna doğru.
Şimdi usulca çömeliyorum.
Ölümün emeğine doğru.
Sahipsiz aşkların,
Solmayan çiçeklerine doğru.
Kudret Alkan
GooD aNd EvıL
09-13-2008, 09:32 AM
Sahipsiz Kumlar
Ağlıyorum.
Derin kanyonlar içinde kalmışım.
Suyun akışına düşmüşüm.
Ve bir erozyon gibi,
Kendimi çalmışım.
Gelecek gül yanaklı çocukta.
Barışlar, savaşın nabzını tutuyor.
Çocuk, şafağı yaşamak istiyor.
Hatıraların haritasına düşmüşüm.
Yollarda rastladığım ayrılık,
Bütün şehirleri bomboş kılmış.
Artık son yeminler de tükendi.
Tükenmeyen sadece yalnızlık.
Ve pencereden baktığımız,
Bir oda dolusu anılar.
Çekmecelerde kilitli kalan hatıralar.
Servet içeren suskun bakışlar.
Cebimde, sensizliğin kolları.
Bir türlü tutamadığım,
Aşk yağmurları.
Evet, ıslanıyorum.
Hayatın şemsiyesi delinmiş.
Her şey, kör bir denizin içine batmış.
Şimdi sensizliğe kürek çekiyorum.
İçimden binler limanı terk ediyorum.
Artık dalga gibiyim.
Kıyamete uzanan kıyı gibiyim.
Ve şarkılarını besteleyen,
Sahipsiz kumlar gibiyim.
Kudret Alkan
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.