Tam Sürümü Görüntüle : Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:14 AM
21 Ekim 2007 Şehitleri Anısına
Gümbür gümbür sessizliğin ardından
Acı bir kurşun sesi geldi arkadan
Pusuda bekleyen hainin silahından
Bir kahramanın kalbine tam ortadan
Feryat figan ortalık karışık
Âh etti bir körpe ne yazık
Dost zannettiğinden kazık
Yediğini bile anlamadan
Sineye çekilir dert değil
Kansız toprak yurt değil
Hangi vatan, hangi il
Yaşar şehit olmadan
Kör gözler hiç görmedi
Yalanlar çok sürmedi
Sekiz hain dönmedi
Kansızlar anlaşmadan
Bre! hain pezevenk
Bu vatan cennete denk
Sana rağmen her renk
Yaşar kavga çıkmadan
Lazı, kürtü, çerkezi
Kucaklamış herkesi
Sen uzatma kes sesi
Boş kafanı uçurmadan...
(01.12.2007, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:14 AM
27 Yaş
Doğum günümün ilk şiiri sana
Diğer şiirlerin emanet bana
İstediğinde gel al
Hoşçakal...
(07.08.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:14 AM
A Dostlar
İnciten, kıran sözlerle
Kınamayın a dostlar
Aşkı görmeyen gözlerle
Yaşamayın a dostlar
(15.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:15 AM
Acılar İçinde
Gecenn onbirinde
Sen ve Nükhet ODTÜ'de
Teoman konserinde
Ben acılar içinde
Telefon ettim bulamadım
Teoman'a denk olamadım
Yine sensiz kalamadım
Hep acılar içinde
Beni burda deli ettin
Sen benim için tektin
Madem eğlenmek istedin
Kal acılar içinde
Acı geçer izi kalır
Dünya benden seni alır
Benim dünyam tek acıdır
Tek acılar içinde
(26.08.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:15 AM
Aklımı Kaybettiğim Anlar
Seni özledikçe
Kazağımı kokladım dookunduğun
Resmine baktım doyamadan
Sesini dinledim telefonuma kaydettiğim
Anlar oldu, sensiz aklımı kaybettiğim
(27.01.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:15 AM
Akşam Olmakta I
Güneş elveda diyor batarken ufukta
Bulutlar artık mavi değil kızıllaşmakta
Ay ışığı kaplıyor gökyüzünü usulca
Akşam olmakta
Güneş bulutların arasından kaybolmakta
Sokakta insanlar artarda yok olmakta
Bir adam hüzün dolu uzakta
Akşam olmakta
Bülbüller ağlıyor, gülü görememekten
Güller hüzünle solmakta
Bir aşk şarkısı dökülüyor ağızlardan
Akşam olmakta
Saat on ikiyi gösteriyor
Akrep yelkovana yaklaşmakta
Buluşuyor iki sevgili hasretle
Akşam olmakta
Tek adam var yolda yürüyen
Gecenin sessizliğine inat
Gözleri kızıla bürüyen
Akşam olmakta
Bir kalp uzakta senin için yanmakta
Bir hayat acı dolu yaşanmakta
Hasret acımasızca yüreğe vurmakta
Akşam olmakta
Kalemimin ucu tükendi, hala yazmakta
Kelimeler bitti söylenecek hafızalarda
Uçuk bir kızıllık hakim gökyüzüne
Akşam olmakta
İnadına bir şiir yazılıyor
Bir haykırış duyuluyor uzakta
Kulaklara hasretin sesi kazınıyor
Akşam olmakta
Rüzgar müzik gibi kulağımda
Şefkatli bir el gibi yanağımda
Yarin dudağı var sanki dudağımda
Akşam olmakta
Uykuya geçti tüm dünya
Hayat rüyalarda kaybolmakta
Hayaller hakim gerisi angarya
Akşam olmakta...
(05.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:15 AM
Akşam Olmakta II
Gece aydınlığı boğmakta
Ay gökyüzüne doğmakta
Güneş de kaybolmakta
Akşam olmakta...
Bülbül yuvaya dönmekte
Aşk ateşi sönmekte
Güller bile solmakta
Akşam olmakta...
Hüzün geceye vurmakta
Yüzün karşımda durmakta
Gözlerim yaşla dolmakta
Akşam olmakta...
Hava kızıla çalmakta
İnsanlar dağılmakta
Aşıklar ağlamakta
Akşam olmakta...
(28.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:15 AM
Anka Kuşu ve Karınca
Saatler ilerledikçe karanlık odanın içinde
Beni bir hüzün kaplar, şiirler yazarım adına
Bir aşk ki onanmaz yara içimde
Seni düşünür, her an seni anarım
Sen bir Anka kuşu, Kaf dağının tepesinde
Ben de bir karınca yerde gezen
Bir ateşim ölümün gölgesinde
Dağdaki Anka kuşunu sezen
(14.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:15 AM
Ardından
Kendi celladım kendim...
Her insanda olduğu gibi...
Kederime idam ettim başımı
Arkamdan döktüğüm gözyaşımı
Topladım ve ağladım
Gömülen bedenimin ardından
Kaderime kurban verdim ruhumu
Bedenimden akan kanımı
Döktüm yollara ve anladım
Yitmiş senelerin ardından
(01.10.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:15 AM
Askerde
Üç saat mesafe aramızda, 200 kilometre
Bir can burada, bir can orada nöbette
Zaman üstü yolculuk yaşananlar
Vahşi aslanlar artık kafeste
(17.03.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:16 AM
Askerden Mektup
Pek Muhterem Pederim, Kıymetli Valideciğim;
Merak buyurmayınız; Afyon Emirdağ Taburunda ve sıhhatteyim. Şu anda kuşluk vaktidir ve hava ziyadesiyle soğuktur. Lakin vatan borcu olan görevimi bir lahza dahi aklımdan çıkarmayarak, burada da görev şuuruyla sabahları akşam, akşamları sabah etmekteyim. Size karşı samimiyetimi anlatmakta kelimelerin kifayetsiz kalması, size yazmamı her daim muhal hale getirmektedir. Bilhassa gönlümün derinliklerinden gelenlerin sözcüklerle ifade edilmesi mahlukat-ı beşerin hiçbir ferdi tarafından sağlanamayacak ebatlardadır. Namütenahi sorunlarla geçirdiğimiz bu sınavın ziyadesiyle küçük bir bölümünü yaşadığımızı biaynelyakin bilmekteyim. Bedbaht olunacak ve yeise düşülecek hiçbir vaziyet vaki değildir. Binaenaleyh, durumumuz sefil bir tablo arz etse de gönüllerimiz her daim neşe ve huzur içindedir. Münavebeten ifa ettiğimiz nöbetler bile bizim için birer dinlenme fırsatıdır. 45 günlük kısa bir sürede yeniden hep beraber olacağımız düşüncesiyle avunuyor, bu vesileyle, bu süreyi kendimde müşahede ettiğim tüm hataları düzeltmek için fırsat biliyorum. Kendi lehime; tüm içtimai sorunlarımı birer birer çözüme kavuşturuyorum.
İçinde bulunduğumuz çetin şartlar ve zaruretler sebebiyle daha evvelden bildiğimiz pek çok mefhum altüst olmuş durumdadır. Bunlar arasında en mühimi “zaman” ve “sürat” mefhumlarıdır. Ömrümün askerde geçen son altı ayında aynı Türkiye Cumhuriyetinin farklı mıntıkalarında birbirine asla ve kat’a benzemeyen “sürat” ve “zaman” mefhumlarının yaşanmakta olduğunu ibretle idrak etmiş bulunmaktayım. Payitahtta, saat ve takvim ile takip edilen “zaman” ve “sürat”; elan bulunduğum mekanda bambaşka kıstaslara göre ayarlanmaktadır, sabır ve tevekkül, saat ve takvim yerine kullanılmaktadır. Zannımca, aynı memalik içinde birbirinden bu kadar farklı zaman mefhumlarının kullanılması şimdi içinde bulunduğumuz vahim ve hazin tablonun baş müsebbibidir.
Böylece; izafi addettiğim bu mefhumların içtimai meselelerime de etki etmesi sebebiyle, eski ben ve yeni ben arasında mutlak surette bir farklılık temaşa edilecektir. Ümitvar olmak gerekir ki; bu, tamamen karakterimin inkişafı olarak görülmelidir. Zat-ı alilerinizden öğrenmiş olduğum edep ve adap kuralları ve tüm hayatım boyunca kazandığım bilgi birikimi sayesinde, şu elim şerait altında, kumandanından neferine tüm efradın beni hiç kimseyle müsavi tutmayarak, aksine yücelttiğinden sizleri haberdar etmekten bahtiyar olacağım. Zafer-i Nihayi, şahsım için Yüce Rabbim’e kavuştuğum andır. Mamafih, bu mekandan ayrılacağım gün zatım için belki, hatta katiyetle, yeni bir başlangıç olacaktır. Bu vesileyle, bir lahza dahi bulunduğum vaziyet bana elem ve yeis getirmemiştir.
Mektubumu nihayete erdirirken, sizlerin gönlünüzde daima bulunan bu yüce sevgiye layık olmak için tüm hayatım süresinde sa’y ettiğimi ve mutlaka bunu, her ne şart altında olursa olsun, koruyacağımı bilmenizi isterim. O mukaddes ellerinizden hasretle öpüyorum.
Oğlunuz
Taha YAYCI
(30.01.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:16 AM
Askerlik
Sabahın ilk ışıklarıyla kalkıyorum
Zor gelmiyor artık karanlıklar
Kendime bir defa bakıyorum
Çıkınca gözümü alıyor aydınlıklar
Zaman, tek derdim, beni saran
Yüreğim oluyor tek kalkan
Bedenim bir kılıç misali
Vücudumdan akan gözyaşıdır, kan
Ağır gelmiyor yürüdüğüm yollar
Hasret beni saran kollar
Gözümden düşüyor bir damla gözyaşı
Sizi düşündüğüm anlar
İki ailem var benim ne mutlu
Vatana hizmet heder değil kutlu
Yağmur yağacak ömrümde derken
Bakıyorum hava sadece bulutlu
Yaşarken ölenlerdenim
Ölümü öldürenlerdenim
Dünyayı yakıyor ateş nefesim
Kalbindeki yangını söndürenlerdenim
Kendi kendimi aşıyorum
Dağlara sığmıyor taşıyorum
*******i ise ağlıyorum
Şaşılacak şeydir, şaşıyorum
Annem diyecek oluyorum, diyemiyorum
Babama sesleniyorum, duyuramıyorum
İşte o an ölmek istiyorum
Bir türlü ölemiyorum...
(28.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:16 AM
Aşk Alınca Beni Seni
Arşa hakim olmaktansa, sana sahip olmayı yeğlerim...
Bir tutam zeytin dalı
Bir kızgın tutum
Bir buse emri-vaki
Vurduysa can onikiyi
Vardan çoktur yok, ekseri
Şahsım alemin ekseni
Olmaz yetmişi sekseni
Aşk alınca beni seni...
(27.06.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:16 AM
Aşk Almışsa Şairi
Yazmam dese de dil daha aşk şiiri
Yazmak zorundadır, aşk almışsa şairi
(02.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:16 AM
Aşk Gemisi
İlk yolculuğum seninle aşk gemisinde
Ne fırtınalar atlattık biz bu gezide
Ne dalgalar aştık hep seninle
Büyük dalgaları bıraktık geride
Beraberce fırtınalar aşalım
Seninle gel dalgaları kıralım
Girdaplara bile girsek de
Tut dümeni hep beraber olalım
(12.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:16 AM
Aşk Nedir
Aşk bir busedir kimi zaman
Kimi zaman bir gülüş
Bir sözdür söylenen
Bazen beraber ölüş
Bir histir anlatılamayan, yaşanan
Bir hatıradır akıllarda kalan
Hep zamanla yarışan
Zamanın arkasında hiç kalmayan
Bir trendir durağı olmayan
Bir güldür hiç solmayan
İçi saf sevgi dolu
Bir fıçıdır hiç dolmayan
Bir hasrettir yaşanan
Bir özlemdir duyulan
Rüya değil, tek gerçek
Bir hayaldir sanılan
Bir türküdür söylenen
Hep beraber eğlenen
Bir eğlence sayılır
Dünyada her şeye yeğlenen
Bir binadır yıkılmaz
Bir camdır kırılmaz
İstemesen de görürsün
Güneş balçıkla sıvanmaz
Bir kitaptır, okunan
Yumuşak bir el, dokunan
Cansız bir beden ama sıcak
Dirilmeye hazır olan
Bir ülkedir uzakta
Bir prenstir tuzakta
Kaybedilecek bir tahttır
Kazanılacak da savaşta
Bir kuştur havada uçan
Hep mutluluk saçan
Bir serçedir aşk
Dokununca kaçan
Bir yalandır kanılan
Diyendir aslında yanılan
Yaşamanın anlamıdır
Aslında bir yılan sanılan
Uğruna canlar verilen
Önüne halılar serilen
Helal olacaktır
Her şey, feda edilen
Kutsal bir emanettir korunan
Bir sorudur her daim sorulan
Cevabı bulması zor olan
Aradığını bulamadan yorulan
(26.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:16 AM
Aşksız
Cansız yüzler gülüyor sokakta
Kayıp ruhlar geziyor sokakta
Ateşsiz aşklar yaşanıyor
Gözyaşı akmıyor yanaktan
Gözler boş boş bakıyor etrafa
Mutluluk kalkıyor rafa
Amaçsız hayatlar yaşanıyor
Namussuz sürüyor sefa
Saygı hiç kalmamış
Sevgi hiç olmamış
İnsanlar yaşıyor
Aşka hiç dalmamış
(11.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:16 AM
Ateş Olsam Sönerdim
Düş sokağı sakinleri seslendirirken
Sevdası bir ateş oldu limon saçlımın
Gözleri ok ok kalbimi deldi
Ayrılık fırtınasında battı gemim
Yıldırımların paratoneri ben
Kime dokunsa ellerim O dedim
Ona dokunsaydı ellerim
Herhalde erirdim
Kaldırır mıydı bu beden bilmem
Ateş olsam da herhalde
Sönerdim...
(29.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:19 AM
Ay Işığım
Sen benim ay yüzlüm, ay ışığım
Ben senin kutsal ışığına aşığım
(21.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:19 AM
Babama Mektup
Her insan, ağladığında akıttığı gözyaşlarından oluşan denizde, bir gemidir.
Bazıları hızla yol alırken sevda rüzgarlarıyla, bazıları sığ denizlerde oturur karaya.
Maksat karaya ulaşmaksa; denizin derin, rüzgarın bol olmalı.
Bu yolculukta, derin denizlerle birlikte, senin rüzgarların esti hep karaya doğru.
Hasretler sadece birer dalgadan ibaretti; kırdım, geçtim onları.
Fırtınalar da atlattım ama yunuslar oldu arkadaş yoluma.
Her avucunu açtığında semâya, bir yunus daha eklendi kafileme.
Kafilem büyüdükçe; yollar kısa geldi zaman çabuk.
Gözlerimin mavisi derinliklerde, gözlerinin yeşili bulutlar umutlarım oldu;
ve tek senin gözlerinde gördüğüm o bilgelik, özgürlüğüm oldu.
Hiç sıkılmadım inan, bir an bile, gaflete düşüp isyan etmedim.
Zamanla denizlere de alıştım; deryalara karıştım kimi zaman.
Başka gemiler yüzdürdüm denizlerimde zaman zaman.
Hiçbiri denizimden bir damla su dahi almamış iken, tonlarca su kattılar.
Ne var ki; bunlar denizimi daha da derinleştirdi, gemim hızla karaya ilerledi.
Bil ki; hep pusulam sen oldun, dümende ben.
Sana her bakışımda bozulmuş rotamı düzelttim.
Tereddüt etmedim hiçbir zaman, sen de hiç şaşırtmadın beni bunca zaman.
Yüce dostum, tek hayat idolüm; konuşmasak da sen beni, ben seni anladım.
Aramızdaki neydi bilmem ama, hayatta kimseyle böyle anlaşamadım.
Her dalga seni daha anlayamadığımı anlattı bana,
daha nice dalgalar, fırtınalar görmem gerektiğini hatırlattı.
Belki seni en çok anladığım gün, son kez ağladığım gün olacak;
belki de en çok ağladığım gün seni son kez anladığım gün olacak.
Daha fazla yazamayacağım, tayfalar haykırıyor “Kara göründü”.
Bilirim durup geçeceğim bu ada, cennet kıyılarına büründü gözümde.
Şimdilik bu kadar benden; dilden öte yürek var bilirsin,
bu diyarlarda sen “BABA” diye bilinirsin.
(24.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:19 AM
Babamı Özlüyorum
Sessiz bir çaresizlik içimi saran
Kalbim yansa da, içim diyor “dayan”
Kimdir burdaki günlerimi sayan
Biliyorum ama söylemiyorum
Denizciyim dünyada
Her limana uğruyorum
Bir liman var ki bildiğim
Hiç uzaklaşamıyorum
Dağları yakıyor ateş nefesim
Korkumdan ağzımı açamıyorum
Biri var ki kalbimde
Onun için, ölümü öldürüyorum
Karanlıklara inat, yükseliyor güneş
Benim kalbim güneşlere eş
Beni tutan birşeyler var, biliyorum
Bir türlü yükselemiyorum
Yıllarca ayrı kaldım evimden
Hep edildim o güzel yerimden
Dönüp bakınca hayata yeniden
Acım var biliyorum, söyleyemiyorum.
Vakur bir sevgidir yaşanan
Dünyanın keşmekeşliğine inat
Beni uzaktayım sanan
Yanılıyor diyebiliyorum...
Yakındayım, sana senden yakın
Çağlıyor sevgiler akın akın
Unutmayın beni sakın
Yakında geliyorum...
Bulutsuz zirveler beni çağırıyor
Fırtınalı sessizlikler yaşıyorum
Tatlı bir hüzün kaplıyor içimi
Babamı özlüyorum....
Babamı özlüyorum....
Babamı özlüyorum....
Babamı özlüyorum....
(27.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:19 AM
Bakire ******lar
Bakire ******lar
Aşk bâkiri
Sevgiyle sarılmanın fakiri
Sevmediler ama hep
Sevmiş gibi davrandılar
Tüm terimler sevişmelerden sonra
kavrandılar
(05.08.2004, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:19 AM
Başka Biri Olsaydım
Başka biri olsaydım
Aşk ateşi yansaydım
Haşr üzere dönseydim
Vakit dolsa ölseydim
(08.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:19 AM
Batık Gemi
Derinliklerine perçinlenmiş bir gemi karanlıkların
İçinde hazineler gizli, kilitli ve büyük sandıkların
Denizin tâ diplerinde, ulaşılamayacak kadar uzak
Belki de meraklı balıklara hazırlanmış bir tuzak
Orta direği kırılmış, gövdenin üzerinde yatıyor
Sanki batan gemi değil, dev bir ejderha batıyor
Sular yanlarından olabildiğince yükseklere sıçrarken
Kendisi uçsuz bucaksız derinliklere dalıyor
Nefesini tutmuş bir dalgıç gibi, her an çıktı çıkacak
Yıllar sonra bu yaşlı seyyah da bugün bıkacak
Kendini mavi suların gövdesine teslim ederken
Hafif meşrep, biraz suyla sevişip, tabuları yıkacak
Alabora! Alabora! Hep bir ağızdan, sanki şarkı gibi
Görünmüyor ki aslında bu sonsuz aşkın dibi
Geminin aşkı, onun sonunu hazırlıyor yavaşça
Senelerce aşkı taşıdı onu, gemi aşkıyla savaşta
Mağlup olup, pes ediyor sonunda aşkına
Tüm çekilen kılıçlar da ümitsizce giriyor kına
Acısız ama tatlı da olmayan bir ölüm bu
Sonunda aşıkların buluşmasıyla bitiyor sonu.
(18.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:19 AM
Bebeğin ve Sen
Hayal ediyorum şuan
Kapadım gözlerimi âtiye uzanarak
Hayal ediyorum...
Sıcak yatağında, bebeğin kucağında
Masum iki küçük yüz
Karşımda, ocağımda
Hayalden öte gerçek
Hiç rüya gibi değil
Deniz gözlerim görmez
Bu hayalci fazla beklemez.
(27.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:19 AM
Bebektir Ölen
Bir canavar da olsa yüzümde görünen
Bir bebeğin kalbi içimdeki
Bir vatan da olsa uğruna ölünen
Bir bebektir belki onun için ölen
(05.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:19 AM
Beethoven'a rahmet
Beşinci senfoni
C minor
Yüksek moraller
Kızgın yüzler
Bir alçalan
Bir yükselen sesler
Karmakarışık bir hayat
Duygular esir
Sessizlik ortasında avazın çıktığınca
Bıktığınca dünyadan, sıradanlıklardan
Nehir kıyısında yürümeler
Piknikler ve kahvaltılar yeşil çimenlerde
Derken yağmurlar, fırtınalar
Islanan ve koşuşturan insanlar
Tezat hayatlar ve birliktelikler
Sinmiş bir ağaç altına bir çocuk
Seslerden korkmuş, sinmiş
Büyüyor durmadan,
Asılmış armutlar gibi dallarında ağacın
Son nokta diye bir şey yok
İlk nokta son nokta olmuş,
Çizgide birleşmiş
Doğum ve ölüm gibi üleşmiş
Çocuk ve baba gibi yetişmiş
Kızgınlıklarıyla beslenip
Ölümlerle bezenmiş
Mutluluk mu, bazenmiş
Saygı mı özenmiş
Hastalık mı dilenmiş
Kavgalarla sertleşmiş
Yaş artık yetmiş
Herşeyin sonu ölmekmiş.
Fıtratından dönememiş.
Allah rahmet eylesin...
(14.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:20 AM
Ben Seni Niye Sevdim
Ben seni niye sevdim
Ben seni ailem olasın diye sevdim
Meleğim olasın, bana huzur veresin diye,
Hep arkamda olup destek çıkasın diye.
Ben seni niye sevdim
Yalnızlığımı paylaşasın diye
Hep benimle olasın
Hep benimle kalasın diye.
Ailem olmadan bu celal niye
Niye hep dert çekip bana da çektirisin
Niye kızıp hep sinirlenirsin
Tam sana haksızlık yaptığımı düşünüp üzülürken
Ve senden af dileyip sana ait olmak isterken
Niye hep bana haksızlık edersin
Zalim desem değilsin,
Sevmiyor hiç diyemem
Sevsen de neye yarar
Beni mutlu etmezsen
Kadın problem demekmiş
Özünde varmış meğer
Hayalse hepsi eğer
Boşa gitmiş emekmiş.
Sevdim dedim inanmadın
İnansan da yapacaklarından geri kalmadın
Çok uzun zaman olmuyor bu iş
Sen beni anlamadın.
Hata belki bendedir
Belki ben anlamadım
Ama bir de sen düşün
Belki sen anlatamadın.
(11.05.2001, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:20 AM
Bendendir
Varlığımı borçlu olduğum iki değerli varlığıma
Annem ve babama...
Ne aheste düşen karlar
Ne de yağan yağmurlar
Hele parıldayan yıldız
Siz olmadan neye yarar?
Sebep olsam da bir ah'a
Sitem etsem de Allah'a
Üzülsem de, kıvransam da
Bir ben varım, bir de sizler
Sesiniz gelse uzaktan
Kalbim duyar, önce kulaktan
Bir ah! işitseniz yardan
Gamdan değil, sevinçtendir,
Bir selam gelse ıraktan
Kimden demeyin?
BENDENDİR
(30.04.2001, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:20 AM
Beni Son Durakta Bırak
Bilirim;
Ölüm son durak
Kaptan;
Beni son durakta bırak!
(13.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:20 AM
Bensizliği Unutmak
Dökme yarim bir damla gözyaşın
Aklımdan çıkmıyor gözün ve kaşın
Bekle yarim beni sabırla bekle
Dönecek Nisan'da senin onbaşın
Sigaramın dumanı bulut bulut
O bulut belki benim için umut
Dünyada bensiz olmayı sen unut
Unut yarim *******i bensiz yatmayı
(12.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:20 AM
Beyhude
Günler karanlık geçse de gönüller aydınlık olduktan sonra,
Söylenen sözler beyhude aşk uğruna, hayat uğruna, sevgi uğruna...
(30.01.2004, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:20 AM
Beyhude Zevkler
Hayattan zevk almak da neymiş
Var mı ki nihayetin
Huzursuz herşey beyhudeymiş
Ruhu var mı ki üzerindeki etin...
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:20 AM
Bırak Artık
Gözlerimdeki yaşları silme
Bırak orda kalsınlar
Onlar benim varlığımın kanıtlarıdır
Bırak yanaklarımı ıslatsınlar
Aşka mı düştük, Mevla'yı mı kaybettik
Gözlerimiz m, kapandı, kalbimiz mi açıldı
Bırak kapanmasın yaralar, bırak acısınlar
Bırak da ruhlar acıyla yoğrulsunlar
Bırak sevgiler yarına kalsınlar
Bırak git! Bırak yaslar yanaklara aksınlar
Bırak ki unutmayalım ne idik
Bırak ki bilelim kendimize ne kadar ırak olduğumuzu
Bırak ki ölelim, bilirsin gereğinden fazla burada kaldığımızı
(20/12/2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:20 AM
Bırak Karışma
Bırak güneş parlasın
Nehirler ulaşsın denizlere
Karışma!
Dinginliğin gölgesinde dinlen sen
Bırak uğramasın hayat dar sokaklarına
Sen kendi çöplüğünde eğlen
(14.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:20 AM
Bilge Biri
'Yaşlılığıma verin, aymazlığıma' derdi bir bilge
Yıllar geçti aradan tekerrür mü etti hayat
Bilge ben bilgisiz, özlediğim sıcak gözler
Artık dönmeye de hacet yok
Bulmayı beklediğin gidince
Kalmaya sabır mı kaldı ki,
Yanında kalan olmayınca
Yalnızlık, yalnızlık, sabır...
Özlem, hasret, hepsi bir...
Rüzgarlar başımda hür
Tek düşüncelerim esir
(23.12.2003, İstanbul)
Taha Yayc
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:20 AM
Bilirsin
Bilirsin…
Her şimşekli gecenin sağnak yağmur
Her yıldırımın ardından gökgürültüsü
Bilirsin…
Yazın kuşlar sıcaklara göçerler
Kışın karlar yeryüzüne
Ben sana göçerim her daim
Sana çırpar kanatlarım
Yaz, kış her mevsim
Bilir misin?
(07.07.2003, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:20 AM
Bilmem Nasıl Olurdu Hayat
Bir ışık görmek umuduyla
Çıktığım *******de Taksim'e
Karanlık karşıladı beni zifir
Kaybolmak şarttı karanlıkta
Karanlık insanlarla ve sokaklarda
Arka sokakların tarihini okudum
Ruhları vardı onların
Mahalleler gibi ama ben
Ana caddelerde hayat sürerken
Ara sokakların hayalini kuruyormuşum meğer
Bilmem ki nasıl olurdu hayat
Böyle olmasaydı eğer
(08.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:20 AM
Bir Acemi Kaydı Daha ve Ben
Kar yağıyor umutlarımın üzerine
Burda doğmuş, burada ölecek gibiyim
Umutlarım tükendi sivile dair
Kurtulmak istiyorum,kurtulamıyorum
Don tuttu tüm hislerim
Dönemem geri zannederdim
Birçok şey öğrendim hayata dair
Kalmak istesem de burada kalamıyorum..
(09.12.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:20 AM
Bir Aruz Denemesi
Divan-ı ilahide seramedsin efendim
Uykularımda bahis yine sensin efendim
Ye's içinde olmayan mümeccedsin efendim
Güher değerinde sen müeyyedsin efendim
Uş! Aşina olan mecnun benim efendim
Bahr içinde katreyim
Eşk oldu hayran bana
Şevk içinde zerreyim
Bahr oldu hayran bana
Usun belli dilinden
Cürüm bunu söyleyen
Aşk için reva gerek
Keşt-i dil reva bana
(05.04.1994, Kocaeli-Körfez)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:21 AM
Bir Blues Gecesi Hatıraları
Bir barbie bebek gibi sevdim seni
Karşılığı olmayan bir aşkla
Karşılık verdiğinde şaşırdım
Bilmezdim masada biter sonu
Daha binlerce yıl geçmeden
Anlamazdım yıllarca sevgiyi derken
Beş yıl geçmeden anladım mı sanırsın
Sonsuz bir aşkı, bir devri
Beraber yazdık bu şiiri
Ama bu şiir senin ki
Hiçlik içinde kaybolduk
Aşk senin, nefret benim
-----
Sana mı bu aşk bilmem,
blues çalarken arkada
Fonda bir aşk şarkısı enerjik
Ama sen yanımda bir saflık timsali
Sen var ya benimsin ama
Beni yıkan sensizlik
(04.12.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:21 AM
Bir Hayali Akşam
Yalanlardan mı sıkıldım
Yalanlarımdan mı?
Gözlerim ufku seyreylerken
Aklım kıyılarında
Alışırım dedikçe buna
Nefretle yaşadım hayatı
Şimdi vakit mi geç
Yoksa ben mi geç kaldım
Hayata!
(10.12.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:21 AM
Bir Hayali Akşam II
Ruhum esaretinde bedenimin
Bedenim uykusuzluğa esir
Feri söndü gözlerimin
Artık nazımlar da nesir
Doğru yöne mi bakmıyorum
Doğru yön mü yok
Acıyı içimde mi saklıyorum
Yoksa sebep mi kalbimi delen ok
Vakit dolmuş gitme vaktidir
Kalanlardan bana ne
Herşey için geç artık
Lakin gidişim dönüşüme bahane
(15.12.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:21 AM
Bir Minik Deneme
Gitme ne olur...
Kal belki sözlerin sonu gelmez sen gitmeden
Bitişinde ol başlangıcın isterdim
Başlangıcında olmak yerine bitişin
Sözlere sözler kat, üret
Hayatı mutluluktan türet
Tüm hayaller gerçek olur istersen
Ya da gerçekler hayal, eğer seversen
Bir bilen değil, bin bilen az gelir
Sen beklersen
Bilmeseler de yaşarsın
Kendinden eminsen...
Tekrar
Yine gidiyorum
Başlangıcındayım bitişin
Hayatla alışverişin
Son noktasındayım
Yineleniyor tekdüze
Sözler kafiyesiz
Hangi ucundayım çemberin
Biri bana söylese..
Gerçek mi hayal mi
Yaşananlara değer mi
Bir bilen çıksa keşke yine...
(17.11.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:21 AM
Bir Tek Sen
Mor bulutlar gecenin habercisi
Kızıla bürünmüş sema
Uyuduğum gece zehir
Yattığım yatak mezar
Aşk diye kalbine sapladığım kama
Uyandığım güne lanet aşksız
Yaşadığım güne lanet sensiz
Yastığım mezar taşım
Üzerimdeki çarşaf kefen
Gözümden dökülen yaşım
Celladım, aklımda sen
Sensiz uyumak haram
Açıldıkça açılır yaram
Ölmek istesem ölemem
Acılara gark olmuş beden
Kedere ne metanetliyim bilsen
Tek sensizlik müstesna
Bir tek sen, bir tek sen, bir tek sen...
(14.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:21 AM
Bir Tutam Hüzün
Ol demekle olmaz ki muhal
Değişmez ki istemekle bu hal
Sabit olmalı düşünceler
Sabit olması gerektiğince
Değişmeli fikirler
Değişmesi gerekince
Kal demeli biri sana
Kalmak için bu dünyada
Ol demeli bir mukaddes
Olmalı cennet bir rüyada
Meşk gerektir bana
Maşuk olmak bu hülyada
Dur demeli bu gidişe
Durak olmak ya da
Kalmak yolda yaya
Zor, işte çok zor yaşamak
Ölmek mi istersin
O daha da zor
Sır, işte sır yaşamak
Saklamak mı istersin
O daha da zor
Yıllara yazmak var sevgileri
Zamana kazımak
Ya da suya
Ya havaya
Ama asla değil karaya
Asla değil bir insana
Hiç bir mahluka
Yalnız Halık'a
Ölümlü değil mi hepsi
Geçti mi tüm insanlık hevesi
Ruh, beden hepsi geçici
Ruh kaldı bedeni soyunca
Zincirlikuyu'nun önünden geçerken okudum
Ve ağladım gece boyunca
Her insan ölümü tadacak
Her insan sonunda orada yatacak
Kendime değil sevdiklerime ağladım
Sevgimi ebede bağlamanın zaruretini anladım
Mecnun gibi, Leyla'dan öteye
Akif gibi vatandan öteye
Ben gibi benden, ten bile değil
Hatta serden de öteye
(27.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:21 AM
Biraz Edep
Yatmaya yer bulunur elbet
Yatanda varsa biraz edep
Zor da olsa kazanılır ebed
Varsa yaşamaya bir sebep
(27.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:21 AM
Biraz Heyecan
İstanbul hep korkutmuştur beni uzaktan
Kafam karışık, yok mu kurtaran bu tuzaktan
Belki de yerleşik düzendir karakterim
Belki tek mekan, tek zaman benim yerim
Monoton bir hayat bekliyor bu halde
Lakin hep heyecan var gönülde
Uzaklar ve sınırsızlık hayalim
Bu keşmekeşlikte, ne olacak halim?
Bir yandan ağır sorumluluklar
Bir yandan hayat, zorunluluklar
Düşlere yer kalmıyor zaten
Ben de insanım, kandan ve etten
Zulüm, kendine çektirdiği insanın
Acı duymazsın, aksa tonlarca kanın
Tek ruh acı duyar, bedenden öte
Her vücut beyhude, yegane canın
İstanbul’dan başlayıp, nerelere uzandık
Düşün ki! Hayattan neler kazandık
Gün oldu mızmız, oyun bozandık
Gün oldu kahraman, tarih yazandık.
(17.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:22 AM
Birgün
Sana aşık olduğum günlerden bir gün
Sana aşık olmadığım günleri hatırlayarak
Hayıflandım
Telefonum çaldı gecenin umutsuzluğunda
Sesin tâ uzaklardan çalındı kulağıma
Keyiflendim
(01.Mart.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:22 AM
Bitti
Bitti
Kan gitti bedenden
Yaş aktı gözlerden
Kalp acı, gönül yara
Sen gittin, hayat
Bitti
(06.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:22 AM
Biz, O ve Onu Aramak mıdır Onu Bulmak
Savrulduk, sonbahar rüzgarlarında yapraklardık
Solduk, susuz kalmış güller, papatyalar
Kavrulduk, tezgahtaki ayçiçeği çekirdek
Vurulduk, tepelerinde conk bayırının
Sürüldük, Malta sahillerine JönTürkler
Büküldük, büklüm büklüm, kırılmadık
Söküldük, iplik iplik, dağılmadık
Vakit dikilme vaktidir
Sökülenler dikilmeli
Eğilenlerin dikildiği gibi
Tükür yüzüne zalim kaderin
Kader senin, belirleme vaktidir.
Kırmızı çiçeklerde, beyaz belirme vaktidir.
Güz gelmiş, yaz gelmiş
Yağmur senindir
Bahar gelmiş, kış gelmiş
Güneş senindir.
İklim sende, soğuk sendedir
Soğuğa muhalif sıcak sendedir..
Filhakika, tüm alem bedendedir.
Alemleri yaratan ruh da sendedir.
Aramaya ne hacet yeri bellidir onun
Ağlanmaya ne hacet senin de belli sonun
Dikil bakalım ayağa, görelim boyun posun
Kurt dahi olsan yüzülürdü postun
Dağlara denk olsan da, fetholurdun inan
Sanat ölümsüz olsa, ölür müydü Sinan
Denizler aşmak gelse, aşan bulunur elbet.
Biraz sabır eyle sen, zaman değil ki ebed.
Aramaya gerek olmasa, o aratmazdı
Aşılmasa acılar bil ki o yaratmazdı
Günahkar ol diye günahlar da yarattı
Değeri olsun diye kendini de o arattı
Hadi şimdi doğrul bakalım doğrul iyice
Değer kazanacaksın ona döndüğünce
Aşk anlam kazanacak işte
Aşk için öldüğünce...
(03.08.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:22 AM
Böylece
Gerçekler acıysa eğer, sen benim tek yalanımsın...
Birtanecik karıma...
Senden önce hiç kimsenin
Bakmadım gözlerine
Sevdayla böylesine
Seviyorum derken senin
Kanmadım sözlerine
Haykırdım böylesine
Bazen biraz nazenin
Çünkü hasret sesine
Özledim böylesine
Utancımdan kendimin
Dokundum tenine
Titredim böylesine
Uzanarak usulca
Yastık gibi dizine
Uyudum böylesine
Yalnız kalınca sensiz
Bakakaldım resmine
Ağladım böylesine
(03.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:22 AM
Bu mu Yaşamak
Solgun parlaklıklar
İstanbulda Ankara'yı yaşamak
Bir başına, kendimle başbaşa
Sordum kendime 'bu mu yaşamak'
(14.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:22 AM
Bu Şiir Senin
Bu şiir senin, güzel sevgilim
Kalbimden döküldü, söyledi dilim
Kalemi aldı ve yazdı elim
Gideceği belli, bir zalim
Kimseye boyun eğmedim
Zalim hayatı beğenmedim
Hiç kendim eğlenmedim
Ben bu aşka değmedim
Yaşarken hiç ölmedim
Böyle bir aşk görmedim
Sana kızsam da bazen
Senin gibi sevmedim
Aşk hep böyle zor mudur
Kalbinde yanan kor mudur
Düşünmedim bir lahza
Acaba seviyor mudur
Benim olsan, sadece benim
Titriyor bedenim, tenim
Ben seninim, sen de benim
Benim güzel sevgilim
(06.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:22 AM
Bunalım
Beyaz duvarlar anlıyor beni
Yığın yığın ambarlarda
Kırmızı bir şerit karşımda
Kanla boyanmış
Yatağım içine göçük
Acılarımın ağırlığından
Odam çok küçük
Bağırıyorum
Duymuyor sağırlığından
(12.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:22 AM
Büyüdük de mi Oldu Bunlar, Yoksa Biz miydik Faili
Küçükken ben, nakış yapardı annem
Ve taksicilik babam. öğretmenliğinden utanarak
Küçükken ben, küçüktü kardeşim de
Büyüdük de mi oldu bunlar, yoksa biz miydik faili
Ağlıyorum yutkunarak
Küçükken ben, dışarıda yemek yemek lükstü
Ve Memik usta'ya gittikçe sevinirdik
Küçükken değerliydi ayakkabıların ve okul üniforman
Büyüdük de mi oldu bunlar, yoksa biz miydik faili
Hayatın ağırlığında ezildik
Küçükken ben, bu kadar araba yoktu
Ve temizdi su içtiğimiz, hava soluduğumuz
Küçükken ben, sokaklar temizdi, oyun parklarımız
Büyüdükte mi oldu bunlar, yoksa biz miydik faili
Kirlendi yolumuz
Küçükken ben, 'Ayıp' diye birşey vardı
Ve annem bana saygılı olmayı öğretmişti
Küçükken ben, büyüktü sevgimiz
Büyüdükte mi oldu bunlar, yoksa biz miydik faili
Nefret sevgiyi yenmişti
Küçükken ben, kadınlar etek giyerdi, erkekler pantolon
Ve kısaydı erkeklerin saçları, kadınlarınkine tezat
Erkekler kadın oldu, kadınlar erkek artık
Büyüdükte mi oldu bunlar, yoksa biz miydik faili
Rolleri değiştik
Küçükken ben, Adile Teyze bize kuzucuklarım derdi
Ve sevin derdi birbirinizi, biz de severdik, ihaneti tanımazdık
Küçükken ben, Cuma akşamları 'İnancın İçinden'i izlerdik,
Büyüdükte mi oldu bunlar, yoksa biz miydik faili
Ne zaman azdık
Küçükken ben, insanlar birbirinin gözüne bakardı
Ve dualarımız sadece Allah'aydı
Küçükken ben, ahlak vardı, babamın dersini verdiği
Büyüdükte mi oldu bunlar, yoksa biz miydik faili
Ahlak oldu Etik, Allah oldu Tanrı
Küçükken ben, konuşurdu insanlar buna iletişim denirdi
Ve kucak dolusu sevgiler gönderir, görünce birbirimizi sarılırdık
Küçükken ben, birbirimizle görüşür, birlikte gülüşürdük
Büyüdükte mi oldu bunlar, yoksa biz miydik faili
En son ne zaman sarıldık?
Ben küçükken, aramızda bir oda duvarı vardı
Ve o duvarı her zaman geçebilecek istek
Şimdi il sınırları var aramızda, ama kalmadı geçebilecek gücümüz
Büyüdükte mi oldu bunlar, yoksa biz miydik faili
Farz oldu bize gitmek! ! !
Hoşçakalın, buraya kadarmış demek isterdim ama
onu bile diyemedim, affedin
Ne diyebildim ne de gidebildim ben beceriksiz,
gidemedim.....
(26.09.2005,İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:22 AM
Büyüyorsun
Sabahın ilk ışıklarında gördüm seni
Dudaklarında pastel hoşluğu
Gözlerinde gün batımı boşluğu vardı
Kafamı kaldırdığımda güneşi gördüm yüzünde
Oturduğum kaldırımın altında kaldım
Sözü özle buldum teninde
Tavla çevirdim seni geçirdikten sonra
Gideceğin yere
Ve bekledim sen gelene kadar
Gelmedin
Seni aradım her güneş ışığında
Sen bilmedin
Bir kerecik o dudaklarını
Birbirinden ayırmaktı isteğim
Ama sen hiç gülmedin
Olmadım hiç böyle diye düşünerek
Öldürmek istedim seni içimde
Katlanarak büyüdün sen, ölmedin...
(03.10.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:22 AM
Canım
Beni dinleme artık, beni duyma
Bir ses sahipsiz, söylediğine uyma
Sen acıma dahil değilsin ey cananım
Sen benim tek kurtuluşum, tek canım
Bir can vardı bende, heder ettim
Bir candı ki o, herkese yettim
Tren kalktı, ben de gittim
Sen kaldın geriye, sen canım
Hasret bitirse de beni
Derim; canım kalsın geri
Ölüm gel al bedenimi
Sen benim canımsın, kal canım
Geçirdiğim en güzel anım
Akıttığım damlalarca kanım
Birden uçtu gitti her yanım
Sen uçma, sen kal, hep canım
(01.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:23 AM
Cansaran
Kadim Dostum Cansaran'a...
Cansaran bir dosttur canı saran
Bulmuştur aradığını, dost arayan
Onu uzaktadır sanan
Yanılıyor bana inan
Yıllar önce başlayan dostluk
Yıllar sonrasına taşınacak
Yürekler kalsa da buruk
Hep sevgiyle aşılacak
Dostuma dost deme sakın
Onu senden kıskanırım
O bana benden yakın
Dizlerine yaslanırım
Doktor oldu bana yetmez
Acımı dindirmeye gücü yetmez
Sevgi acısı bu dosttan ayrılık
Hiçbir ilaç iyi etmez
(15.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:23 AM
Carmen
Carmen, güzelliğine takdir
******luğun biri bin para
Güzeli gönülde yara
Çirkini cepte...
Yaşamak da var bu alemde
Ölmek de...
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:23 AM
Çelişki
Gün gelir daralırım
Perdeleri aralarım
Girsem bile içeriye
Ne bilirim ne anlarım
Gece karanlık basınca
Seni arar bu kalbim
Çırpınır çıkarcasına
Gideceği bir zalim
(03.10.2001, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:23 AM
Çocuk Olmak
Bir çocuk kalbi, taşıdığım
Kırılgan onunki kadar
Sever ölümüne, masum ve derin
Sevgisi kalbinde deryalar kadar derin
Çocuklar gibi gülebilmek isterdim
Masum ve içten, onlar gibi
Aldırmadan çevreye sırıtmak
Tüm sevgimi onlara saçarak
Tıpkı bir çocuk gibi, ağlayabilmek isterdim
Sırf ağlamak için, gerisi boş
İstediğimin yapılacağını düşünmeden
Gözümden gözyaşı değil saflık akarken
Şımarmak isterdim olabildiğince
Şirin ve bir o kadar tatlı
Utanmak, bazen ve utanmadan
Kızarmak, kimseye aldırmadan
Koşup oynamak isterdim alabildiğince
Ayaklarım yorulana dek koşardım
Hayaller kurabilmek sınırsız
Ve düşünmek, hayal edilemeyenleri bile
Çocuk olmak isterdim, hep çocuk
Biraz yaramaz, biraz afacan
Hiç sorumluluk duymadan yaşayıp
Vermek isterdim çocuk olarak can.
(22.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:23 AM
Çocukluğunu Sevdim
Çocukluğunu sevdim senin
Şımarıklığını karşımda
Düşünüyorum da
Benden büyüklere aşıktım
Senin yaşında...
(29.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:23 AM
Çözüm
Ölüm
Binlerce dönüm
Dönemecinde yaşamın
Hayata çözüm...
(12.09.2004, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:23 AM
Dağlar Kadar Dik
Sen gülsün dağda açan, ben gelincik
Rengimiz aynı olsa da benim ömrüm kısa
Dağlara tırmanılmaz, yokuşlar dik
Keşke bu erin başı hep
Dağlar kadar dik olsa
(13.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:23 AM
Deli Kızın Türküsüyle Sezen
Kin ne büyük bela, ne büyük gaflet
Ne büyük öc bu aldanmak
Koca dünyada bir ben, bir sen
Bir de Deli Kızın Türküsüyle Sezen...
(03.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:23 AM
Derin Yara
Akşam oluyor şehrin üzerinde
Kuşlar da gittiler
Bir bıçağın iki yanı keskin
Yüreğimi kestiler
Acı duydum aniden
Ama umursamadım
Biliyordum çünkü
Yüreğimi yamadım
Artık yüreğim senin
Ne istersen onu yap
Benim yaram hep derin
Bırak beni gideyim
(03.10.2001, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:23 AM
Dinle Fendim Ne Diyor Kendim
Unutmak mecburiyetindesin
Unutulmak karşılığında
Günler kovaladıkça birbirini
Zaman sarmallığında hayatlar
Yaşamaya devam etmelisin
Her anahtar açmamalı gönlünü
Her kapı kapansa da suretine
Bulutlar kapadıkça güneşi, yağmur
Yağacaktır bulutları dağıtan
Bulut olacağına,
Yağmur olmayı seçeceksin
Kendi dağılan değil, umut dağıtan
Unutmak mecburiyetindeyiz
Unutulmak karşılığında
(31.01.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:23 AM
Doğru Yöne Haykır
Umutlar beslensin içinde
Yağmurlara rağmen
Tekrar tekrar ve bir kere daha
Ağladığında gözyaşların
Yağmurlar oluştursun
Yağan yağmurlara inat
Haykır bakalım bir duyan olacaktır
Umut kesilmez dünyadan
Yaşam baki kalacaktır
Uyanılırsa rüyadan
Duydum sesini koştum geldim
Neden bu haykırışlar
Serzenişin kime?
Büyütmüşken içindeki umutları
Yağmurlar değil
Sensin öldüren onları
Umudunu besle çünkü
Bilmelisin ki her yol bayır
Sesini duyan var her zaman
Yeter ki doğru yöne haykır
(23.12.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:24 AM
Dön Evine
Sokaklarında tanımadığın yüzler geziniyor
Dört duvar otel odaları ölümü getiriyor
Gözlerin çakmak çakmak karanlığında sokak
Feri sönmüş mat gözlü insanları örtüyor
Sen buralarda yabancısın,
Küfürsüz konuşamayan dillere
Fütursuz sevişemeyen bedenlere
Kültürsüz yaşayan, yitip gidenlere
Alışamazsın...
Sen buralarda yabancısın,
Dön evine...
(02.08.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:24 AM
Dönemeç
Hayat uzun/kısa bir süreç; ölmek yalnız bir an...
Bir lahza uğruna bu kadar düşünmeye değer mi
Ölüm her daim yakalar seni, kurtulmuş mu kaçan
Belki de seni beğenecek yoldan geçen bir mermi
Bırak şair düşünsün senin yerine
Soğuk nefesi yaklaştıkça tenine
Yıllar imzasını attıkça derine
Şair mücrim, şikayet efendine...
(04.03.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:24 AM
Döngü
Kalemimden akan denizlere
Yazıyorum bunları
Gözyaşlarımla dolduruyorum
Denizleri
Yaşayamadıklarımdan üretiyorum
Gözyaşlarımı
Ve yaşadıklarımdan anlıyorum
Yaşayamadıklarımı
(03.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:24 AM
Dört Mevsim
Sonbahar:
Yapraklar yerde
Mertlik var serde
Ne varsa elde
Uçup gitti yelde
Kış:
Dağlarda karlar
İnsanlar evde
Sobalar yanmış
Gönüller içinde
Nevbahar:
Aşıklar parklarda
Kuşlar çamlarda
Kızlar camlarda
Kediler damlarda
Yaz:
Güneş tepede
Buğu gözlerde
Aşklar zirvede
Kalpler sevgide
(14.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:24 AM
Dün Gece
Şehrin karanlığında yürüdüm sensiz, dün gece
Görmek istedim, aradım seni her gölgede
Işıkların altında bekledim, beni göresin diye
Şehrin karanlığında yürüdüm sensiz, dün gece
Penceremden sessizliği izledim, sensizce
Ve üşüdüm rüzgardan derince
Sonunda amacıma eremeyince
Oturup ağladım ben dün gece
Her kitap seni anlattı okuduğum
Her şiir sana aşıktı
Her resim seni çiziyordu kendinde
Ve ben, seni gördüm her yerde, dün gece
Boş duvarlar paylaşamıyordu acımı
Anlamıyordu hiçbiri anlatsam da aşkımı
Haykırmak için açsam da ağzımı
Dilim tutuldu, konuşamadım, dün gece
Sabah olup hava açarken
Ufukta tan ağarmış, rüzgar eserken
Gözlerimi son raddede kaparken
Düşündüm ve karar verdim dün gece
Kuşlar da uyanıp uçarken
Ağaçlarda yanyana tünerken
Fısıldaşıp aşk şarkısı söylerken
Uykuya daldım, belki son gece
Sonunda kuşlar da uyandılar
Gelip pencereme kondular
Aşkımı anlatsam da onlara
Onlar da çare bulamadılar.
(17.03.2001, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:24 AM
Dünya Kaybetti Beni
Dünya kaybetti beni kendisi
Olmak istedim, olamadım efendisi
Ne yardan geçtim, ne serden
Ne sevdadan ne de senden...
Yalan söylemedim hiç ama hiç
Zalime boyun bükmedim
Beni aldı zalim bir ****
Bir damla gözyaşı dökmedim
Hani bir adam vardı dediler
Namus timsali, doğruluğun kölesi
Hep iyiyi istedi de vermediler
Buydu dünyanın hilesi
Şimdi başka bir insanım
Yine etten ve kandanım
Yüzüm aynı, bedenim de öyle
Ruhumla değişim, kul olandanım.
(13 Mart 2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:24 AM
Dünyaya Gelmemin Sebebi
Gözleri sanki derya, babası gibi
Teni yumuşacık, annesi gibi
Oğlum dünyalar güzeli
Dünyaya gelmemin sebebi
(15.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:24 AM
Elli Yaşında
Her zaman yanındayım, yanıbaşında
Belki anlayacaksın, elli yaşında
(17.10.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:24 AM
Emirdağ'da Bir Kafkas
Bu sokaklar adımı çok anacak
Susuz biçareler suya kanacak
Yıllar geçtikçe ağlayacak
Değerimi anlayacak
Sarkıtlar saçak saçak
Toz bulutu uçacak
Kızlar birbir kaçacak
Kafkas ağzını açacak
Kafkas'ım ben, dilek dile
Terhisim de tez gele
Acımı verip sepken yele
Gideceğim gurbet ele
(14.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:24 AM
En Çok Seni Sevdim Kardeşlerimin Arasında
En çok seninle didişmeyi sevdim
Bilir misin?
En çok seni sevdim, kardeşlerin arasında
En çok seni takdir ettim.
En çok seninle gurur duydum
En çok sana güvendim, bağlandım
En çok seninle kavga etmeyi sevdim
En çok sana sarılmayı
En çok sana bağırmayı, kızdığımda
En çok seni sevdim, inan,
Kardeşlerin arasında
Bilir misin?
En çok seninle olmayı sevdim
Seninle kalmayı
Sırlarımı seninle paylaşıp
Seninle gülüp seninle ağlamayı
Bilir misin?
En çok seni kızdırmayı sevdim
Senin kızmanı, bağırmanı
En çok senin, koca bir kadın gibi,
Nasihat vermeni sevdim
En çok seni sevdim, kardeşlerin arasında
Bilirim!
İki kardeşsiniz
Bilirim ki, biri sensin, diğeri ben
En çok seni sevdim, kardeşlerin arasında
Diğer kardeşinden de çok, seni sevdim.
(23.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:25 AM
En Güzel Ana
Sevgi selidir bu kalbimden akan sana
Nehirler cağlarcasına akıyor sanki bana
Gün gelir de çıkınca buradan göreceksin
Ve anlayacaksın benim için kimdir en güzel ana
Günler geçiyor usulca ve sıkıcı
Zaman ise durağan değil akıcı
Akmasa da benim için hızlıca
Acılarım olmayacak kanlıca
Soğuk ******* ve ay ışığı kandilim
Nöbetlerde tek başıma kulübede
Bedenim tüfek başında nöbette
Aklım ise istisnasız hep sende
Güneş doğuyor karanlığa inat
Gökler aydınlanıyor
Beyaz dağlar görünüyor yavaşça
Kara bulutlar kayboluyor
Her gece ufukların ötesine yelken açsam da
Ulaşıyorum hedefime sakın sanma
Beni acıyla hiç anma
Gün geçecek, sayılıdır; kadere kanma.
Dünya farklı görünse de burdan bana
Farklı bir bakış açısı kazandırsa da
Teşekkürüm sadece sana
Dünyadaki en güzel ana…
(27.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:25 AM
Eskiden
Eskiden gün batımları vardı
Kayalıklardan izlenen
Eskiden gün doğumları vardı
Sahillerde beklenen
Eskiden adalarda
Bisiklet kullanmak vardı
Çay içmek Çamlıca'da…
Eskiden biz vardık
Eskiden insanlar vardı...
(01.07.2003, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:25 AM
Eskilerden, Kitapların Arasına Düşmüş Dizelerden
Yollarımı yollarına yeğledim
Hasreti acıma ekledim
Sen sadece uzaklık zannettin
Ben seni yollarında bekledim
(12.09.2004, Ankara)
-----------
Yazında, kışında, baharında
İlk mi, son mu bilmem
Resimde, şiirde, romanda
Yer mi, yön mü ölmem...
(12.09.2004, Ankara)
-----------
Uzaklar, yollar ayrık
Kalpler bir, ayrılık...
(12.09.2004, Ankara)
-----------
Ölü evi kalabalık oludu eskiden
Ölünün arkasından Kur'an okunurdu
Özlediğim ölümler değil, ölüm sonraları
Hasretini çektiğim ağlamaları
(12.09.2004, Ankara)
-----------
Demir tel tel kemerin
Halkalı küpelerinle
Kalbime girdin
Yolculuk bitti
Çık artık kalbimden
(06.09.2004, İstanbul)
-----------
Her yolculuk aşk zamanı
Ankara İstanbul 6 saat
Bir aşk başlar ve biter
Aşklar yarım kalır
Yol biter.
(06.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:25 AM
Eşime Mektup (Yaşayacağız)
Konuşacak ne çok şeyimiz var,paylaşacak ne çok şeyimiz...Tanrım ömrümüz yetecek mi hepsini yapmaya?
Sana ne söylesem,yüreğimin sesiyle konuşuyorum inan.Hangi sözcük dökülüyorsa dudaklarımdan,bil ki yüreğimin söyledikleri bunlar...Yanlış anlaşılabileceğime dair en ufak bir kaygım yok.Zaten aşk kaygılardan arındırılmış olmayı gerektirmez mi? Kaygın varsa eğer aşkı nasıl yaşayabilirsin ki? Sen olduğundan beri hayata ve insanlara dair bütün kırgınlıklarımı kaldırıp attım bir tarafa.Uzadı cümlelerim farkında mısın? “Evet” yada “Hayır”dan oluşan tek kelimelik cümleleri kullanmıyorum artık. Çocuk gibiyim, çocuk... Başkalarına saçma gelebilecek her şey mutlu ediyor beni. Sanki her şeyi ilk kez görüyorum. Dün gece perdeyi çekip camdan bembeyaz karın yağışını izledim. Bunu yapmayalı ne kadar uzun zaman olmuş... Bir mucize bu, biliyor musun? Bilimsel açıklaması ne olursa olsun umurumda değil. Bir mucize bu...
Meğer ne çok şarkı bilirmişim ben, ne çok şarkı “en çok sevdiğim şarkı”ymış... Nereye gitti hüzün şarkıları? Yoksa ben mi duymuyorum? Her şarkı içimi okşuyor, her şarkı aşkı anlatıyor. Eşlik ediyorum, bağıra bağıra söylüyorum, coştukça coşuyorum.
Senin yanında nasılsam sen yokken de öyleyim, varmışsın gibi yani...
İmkansız hiçbir şey yok bize. Aşk sevmez imkansızlığı bilirsin. Yanımda olmayışın seni yaşamama engel değil. Sana sarıldığımı, kokunu içime çektiğimi, tenini, ateşini düşünüyorum, ne güzel...
Bir iddiam var bu aşkta. Her şeyin olmak istiyorum. Sevincin, isyanın, kızgınlığın, hüznün, aldırmazlığın, çocukluğun, yalnızlığın, yorgunluğun, enerjin, gözyaşın, gülüşün, korkuların, cesaretin, alınganlığın... Ben sana ait olmayan ne varsa çıkardım hayatımdan. Senin olanı yaşamak istiyorum. Sana dair hiçbir korkum yok, yüreğim senden gelecek her şeye sonuna kadar açık. Bir tek kaçışlara, gidişlere kapadım yüreğimi.
Bak yine bastırdı kar, mucize yağıyor gökyüzünden. Nasıl da beyaza boyanıyor ortalık. İlk defa sever oldum kış mevsimini. Zaten mevsimlik bir aşk değil bizimkisi. Yaşayacak öyle çok yaz, öyle çok bahar var ki... Dedim ya, ömrümüz yetecek mi bunları yaşamaya?
(26.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:25 AM
Ey Sapanca
Ey Sapanca,
Yoldan geçerken mi görmek vardı seni
Hatıralar titretti birden bedeni
Ankara yolunda yorgun gözler
Ve bazı bazı bayat sözler
Bir şiir yazayım sana dedim
Güzelliğini seyrettim
Kalemim elimde
Kafamı kağıda eğemedim...
(06.08.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:25 AM
Garson Hey! !
Garson Hey! !
Al hesabı artık
Vakit doldu. Kalkmak vaktidir
Düzen bu yatmak vaktidir..
(14.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:25 AM
Gecenin Karanlığında Kayboldular
Ruhlar gördüm, özlem dolu
Özlemleri acı yüklü
Sanki acıyla bir oldular
Gecenin karanlığında kayboldular
Gözler gördüm boş boş bakan
Heder olur ondan akan
Gözler gözyaşı doldular
Gecenin karanlığında kayboldular
Erler gördüm, yara hasret
Dedim ki: “Oğlum sabret”
Acılarına teselli oldular
Gecenin karanlığında kayboldular
Güller gördüm bülbüle aşık
Bülbüller de güle maşuk
Güller hep bir bir soldular
Gecenin karanlığında kayboldular
Erler gördüm gözler yaşlı
Emirdağ yolları taşlı
Her bir nöbet ölüme yoldu
Gecenin karanlığında kayboldu.
(01.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:25 AM
Gerçekten Yaşasaydık
Unuttuk ruhun esaretini
Kalmadı Nuh'un gemisinden eser
Harcandık yıllarca
Yüzyıllarda kaybolduk
Sürüklendik zamanda
Işığa koştuk
Tünelin sonunda
Vurdukları bedenimize
Musa'nın asasıydı
İsa'nın çarmıhında asıldık
Böyle mi olurdu
Gerçekten yaşasaydık...
(23/12/2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:25 AM
Gidiyorum
Hayatın dehlizlerinde boğuluyorum
Anaforlarında sürükleniyorum durmadan
Gözlerimin mavisi denizler
Derinliklerine çekiyor beni
Usanmadan
Nefes alamıyorum artık
Yaşama veda ediyorum
Son kez kaldırıyorum elimi
Biraz hüzünlü, biraz mutlu
Gidiyorum
ELVEDA!
(28.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:26 AM
Gidiyoruz
Kuşlar uyuyorlar martılarla yanyana
Deniz sahilinde biz yürüyoruz kolkola
Gidiyoruz atiye geçmişe hiç bakmadan
Dümdüz bir yolda düşmeden ve kalkmadan
(21.08.2001, Sakarya)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:26 AM
Gitme Ne Olur
Gitme ne olur...
Kal belki sözlerin sonu gelmez sen gitmeden
Bitişinde ol başlangıcın isterdim
Başlangıcında olacağına bitişin
Sözlere sözler kat, üret
Hayatı mutluluktan türet
Tüm hayaller gerçek olur istersen
Ya da gerçekler hayal eğer seversen
Bir bilen değil bin bilen az gelir
Sen beklersen
Bilmeseler de yaşarsın
Kendinden eminsen...
(17.11.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:26 AM
Gitti
Sevdiğim yaban mersini
Yaşadığım güz mevsimi
Kalan ümidim hepsini
Azgın sele verdim gitti
Denizde yalnız mercan adası
Uzaktan gelir yarin sadâsı
Gözümün önünde hatırası
Maziye bıraktım gitti
(15.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:26 AM
Gözyaşı
Bir bebeğin gözleridir masum bakan
Kan değil gözyaşıdır bedenimden akan
(12.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:26 AM
Gülmek, Gülebilmek
Gülmek isterdim bir bebeğinki gibi, fütursuzca
İstediğimde bağırmak, avazım çıktığınca,
Dünyanın ağladığını gördükçe, gülenlere rağmen
Gülmeyi unuttum, herkes güldü ben ağlayınca...
(05.02.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:26 AM
Gülümse
Sen gülünce
Güller açar yüzünde
Sen gülünce
Dünya döner, güneş yanar
Bir cevher var özünde
Sen gülünce
O da güler seninle
Gül ki ben de güleyim;
Gül de özüme döneyim,
Dünya dönmese de olur
Gül yeter ki; öleyim!
Azap olsa hayat bana
Dertler çullansa sırtıma
Tuz da bassalar yarama
Sevgimle dağlar yakarım
Sen gülünce! Sen gülünce!
(08.05.2001, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:26 AM
Gün Doğacak
Gün doğarken çıkacağım bu kapıdan
Arkamı bile dönmeyeceğim
Her günbatışında bekleyeceğim
Sana kavuşacağım ve sana koşacağım
Her gece yatışımda yatağıma
Kollarım her seni aradığında
Ve uyku beni tutmadığında
Gün doğacak derim bu kapıdan
Zaman beni esir aldığında
Prangalar da vurulduğunda
Gözyaşlarım damladığında
Gün doğacak derim bu kapıdan
Günler geçmez olduğunda
Acım tavana vurduğunda
Hasret beni sardığında
Gün doğacak derim bu kapıdan
Bu kapıdır aynı kapı
Hem esir eden beni
Hem de özgürlüğü sunan
Bense aynı ben
Hem kendini esir eden
Hem de özgürlük arayan
Kapı açılacak birgün
Mutlaka çıkacağım
Arayacak mıyım bilmem burayı
Ama seni bulacağım
Tutacağım kollarımda
Hemen sarılacağım
Gücüm bitene dek
EMİN OL BIRAKMAYACAĞIM! ! !
(01.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:26 AM
Güneş Aşıkları
Her sabah güneşe dönen ayçiçekleri değil miydi?
Nasıl da unutmuşum onların hikayesini
Ezelden beri aşık hepsi güneşe
Güneş doğana kadar bekleyenler
Güneşin doğmasıyla ona yönelirler
O geçtikçe peşisıra gidenler
O gidince neye döneceklerini bilmezler.
Boyunları bükülür
Zamanla yaprakları dökülür.
Siz hiç gece vakti ayçiçeklerini gördünüz mü
Ben gördüm
Bir zamanlar ekerlerdi benim köyümde...
Onları izlemekten zevk alır
takip ederdim, onlar güneşi takip ettikçe ben onları
Şimdi yok ayçiçekleri ama güneş hala doğar batar
Olmayan yerlerde de ayçiçekleri
Hep gözü yerlerde onu takip edeni arar gibi..
Ondan mıdır bu son yıllardaki sıcaklar..
Acaba merak mı eder güneş ayçiçekleri nereye kayboldu diye
Aramaya gelir mi onları yeryüzüne
Sevgilisini kaybettikten sonra mı aklına gelir insanlar gibi...
Hatalar mı yapılmalıdır mutlaka doğru birşeyler yapılmadan önce..
Fırtına öncesi sessizlikler mi yaşanmalıdır..
Veyahut sessizlikler sonrası fırtınalar
Aynı sesi duymalı mı kulaklar
Aynı müziği sevmeli mi yürekler
Aynı aynada farklı görünmeli midir yüzler
Aynı havayı soluyanlar, aynı karbodioksiti mi vermelidirler geri
Uçaklar hep gitmeli midir ileri
Trenler gibi neden frenleri yoktur onların
Onlara da kalem olma görevi verilmiştir havada
Silgileri neden kayıp
Ayıp değil mi bu yaşam savaşı...
Savaşma seviş dememişler mi..
Hayatla savaşmasam onunla nasıl sevişirim.
Nasıl kemale erişirim...
Sıdk ile iş yapmaya gönül razı mı
Fasıkın sıdk arazı mı.
Araz görmenin buutu nedir
Uçmaya razı olana hedef bedir
Fakire elzem ruh ne sendedir
Ne de ölüme yol bedendedir
(03.08.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:26 AM
Güneşim
Bugün odama kapadım kendimi
Şiir kitaplarına daldım, hayal gibi
Üzerimde süveterim, altımda kamuflaj
Yarı sivil, yarı askerdim bugün
Telefonda konuştuk seninle
Biraz önceydi ama yıllar kadar uzun
Bilirsin zaten çok konuşamam telefonda
Dedin ki, Ankara’da kar varmış
Tipi, rüzgar olabildiğince sert
Güneşi de getiririm yanımda dedim, gelirken
Her ihtimalde gelecek dedin “güneşim”.
(24.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:27 AM
Güven
Öyle isterdim ki, babamı mutlu edebilseydim
Daha farklı baksın bana gözleri, daha güvenli
Daha sağlam görsün beni gözleri, yeşil yeşil
Gözlerinin içi gülsün isterdim, beni görünce
Ateşler içereyim, kor olacağım sönünce
(28.08.2004, Fethiye)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:27 AM
Haksızlık
Yaşanmaz oldu bu hayat
Tüm yalanlar artık bayat
Sana, bana, hepimize ölüm var
Hepinize geniş bu dünya, bana dar
Zaman çok uzun benim açımdan
Daha yakın olmalıydı ölüm
Öleceğim zaten acımdan
Bir tutamadığım kahrolası dilim
Ahlak olmuş ahlaksızlık
Dürüstlük perişan kalmış
Tüm dünya üstüne kurulmuş
Para da kendini birşey sanmış
Sana bana yok mu ölüm
Var elbet, ama birgün
Karşılaştık mı ahirette
Elpençe divan duracaksın
Ruhunun karıştığı bir parça ette
Yaptıklarının karşılığını alacaksın
VE YANACAKSIN!
İşte o zaman hakkını alacaksın
Ve o hak senin HAKSIZLIĞIN olacak!
(29.03.2004, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:27 AM
Hangisi Doğru
Sevgi güzellik ister gülüm,
Güzellik emek ister!
Güzellik tende değil, gülüm
Yürekte ateş ister! ! ! ! ! ! ! !
Güzel sevilmek ister gülüm,
Sevgi emek ister!
Sevgi sözde değil gülüm
Özde yanmak ister! ! !
(07.07.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:27 AM
Hepiniz Öleceksiniz
İğreniyorum bu dünyadan
Hepiniz öleceksiniz
Gözleriniz görmeyecek
Kulaklarınız duymayacak
Üstünüze toprak kapanacak
Hepiniz öleceksiniz
Bedeniniz kokuşacak
Siz kokuyu alamayacaksınız
Karıncalar çürümüş etlerinizi yiyecekler
Siz acı hissetmeyeceksiniz
Anılarınızı hatırlayacak
Ağlamak isteyeceksiniz
Ağlayamayacaksınız
Gözyaşı torbalarınız kurumuş
Göz yaşlarınız tükenmiş olacak
Hepiniz öleceksiniz
Belki sevineceksiniz, belki üzülecek
Ama hiçbir zaman geriye dönemeyeceksiniz
Ruhunuz beklemede kalacak Arasat’ta
Ve yüce divana alınacaksınız
İşte her şeye ondan sonra başlayacaksınız
Korku, endişe, telaş duyacaksınız
Pişmanlıklarla kavrulacaksınız
Hepiniz öleceksiniz
HEPİMİZ ÖLECEĞİZ! ! !
(18.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:27 AM
Her Geçen Gün Beni Yaşar Kendinde
Güzel Karıma,
Her yazdığım şiir sana, şu küçük kalbime nasıl olup da sığdığını anlayamadığım bu büyük sevginin bir alametidir.
Dalgalarla boğuşan bir gemi fırtınada
Bir denizaltı sıkışmış kalmış denizin altında
Bir araba çamura saplanmış karada
Beni anlatır, beni tanımlar, anla
Bir gemi dumanı dağılan rüzgarda
Tayfalar gemide isyanda
Martılar bir simit peşinde
Beni anlatır, beni tanımlar, anla
Sürünen bir yılan taşlarda
Kömürsüz bir kazan katarda
Kardan adam güneşin altında
Beni anlatır, beni tanımlar, anla
Yalnız adam hep dolaşan dağlarda
Bir ömür tüketilen okullarda
Yoğun sevgi yaşanan anlarda
Beni düşün ve beni hatırla
(18.11.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:28 AM
Hikaye
Soğuk ve hasta olduğum bir gün
Kapıdan girdiğim gün sanki dün
Acı dolu düşüncelerle doldum
Bir süre sonra uykuya daldım
Rüyamda beyaz duvarlı bir ev gördüm
Köhne fakat şatafatlıydı gövdesi
Çatısı karlarla bezenmiş
Bir baca sadece zirvesi
Dumanlar yükseliyor bacadan
Belli ki soba yanıyor
Sıcak bir ev gibi gözükmüyor ama
İnsana huzur veriyor
Bahçe kapısının önünde bir delikanlı
Görüyorum ki üstü başı kanlı
Elinde bir kasatura, artık kırmızı
Kanla boyanmış sanki baltanın kızı
Pişman bakmıyor gözleri
Sanki bir borç ödemiş
İyi bir iş yapmış gibi
Gülüyor gözlerinin içi
Saf delikanlısı Anadolu'nun
Kanı kanla temizlemiş belli
Kanlı hapishane yolunun
Üzerinden döneceği yaş elli
Birden yüzü görünüyor
Şaşıp kalıyorum o an
Hafakanlar basıyor içime
Orada benmişim duran
Bir anda uyanıyorum
Ter basmış her yanımı
Olduğum yerde duruyorum
Anlatamıyorum o anımı
Kıpırdamak gelmiyor elden
Gözler faltasşı gibi açık
Rüya devam etmiyor artık
Ama etkisi açık
Anlam veremiyorum hiçbirşeye
Çekemiyorum da sineye
Ölümü yaşatıyor ölmeden
Geçirdiğim her saniye
İşte o an anlıyorum
Sinirle kalkan zararla oturur
Kendi payımı alıyorum
Ama yine de uyuyamıyorum
Saate bakıyorum dört
Acemiye sesleniyorum
'Arkadaşının üstünü ört'
Fakat ben titriyorum
Ürkek ürkek dolanıyorum koridorlarda
Kapı seslerinden korkuyorum
Bir kitap var elimde incecik
Sadece korkmamak için okuyorum
Bu onanmaz bir yaradır
Ne beyazdır ne karadır
Belki bi rhastalık, saradır
Perde kapanıyor aradır
Hayatımın bir perdesi daha kapandı
Bir Kafkas'tı o, Allah'a tapandı
Unutup yolunu zulme sapandı
Rüya getirdi kendine
Birden secdeye kapandı
Anlıyorum ölen benmişim
Öldüren de yine ben
Ruhum değişmiş ama
Bedenimse aynı beden
Tanımaya çalışmayın onu
Titrektir sesinin tonu
Bu hikayede yok bir konu
İşte hikayenin sonu...
(25.12.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:28 AM
Hodri Meydan
Gökteki yıldızların hepsi rütbem benim
Var mı üstüne rütbe, hodrimeydan
Gönlüm var üstüne çelenk
İşte ben, işte meydan
Al kalbimi koy yıldızların yanına
Kalbimi aldın, girdim kanına
Ver karşılığını artık
Yakışmıyor senin şanına
(03.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:28 AM
İbret
Bir daha asla
Sevmeyeceğim kimseyi
Kalbimden fazla
Seven o iken
Üzülen de o oldu
Ele batan bir diken
Kalbimde güller soldu
Bir daha asla üzülmeyeceğim
Boş yürekler, sarhoş ruhlar için
Asla kırılmayacağım kırıcı sözlere
Aldanmayacağım tuzak gözlere
İnanmayıp güzel günlere
Hep kara bulutlu havalarda yaşayacağım
Ama asla güneşi çağırmayacağım
Güneş balçıkla sıvanmaz ama
Kara bulutlarla kapanır
Ben hiç güneşli havalarda
Kendimi iyi hissetmedim ki
Her doğan güneş zulümle doğdu
Her 'son günler' ölümüm oldu
Doğarken ağladım ama
Ölürken güleceğim
Hayatımda belki ilk kez
Hiç üzülmeyeceğim.
(14.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:28 AM
İdam Sehpası
Dört yıl önce bir güzele vuruldum
O an idam sehpama kendim vurdum
(27.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:29 AM
İhanetin Ötesi
Ateş böcekleri, hay mübarekler
Ne güzel de yanıp yanıp sönerler
Hayatımda ilk defa görmüş gibiyim
Annenin oğluna hasretinden öteyim
Erkenden uyanmak yeni bir güne
Oğlunu kucağına almak
Ve ihanetin bedeli aldatmak
Daha ötesi ALDANMAK...
(03.09.2004, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:29 AM
İkinci Bir Ailedir Beni Saran
İkinci bir ailedir beni saran
Birinciyi bulamayanlara inat
Düşman sesi irkiyor beni “davran”
Vatanım geriyor bana kanat
Bir memleketim daha oldu
Gözlerim yaşla doldu
3 yıl önce açan gül
Belki burada soldu...
Emirdağ uzun bir yoldu
Acısı ve kederi boldu
Geçen zamana ne oldu
Acı yuvam karakoldu
(15.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:29 AM
İlk Ağladığımda Olan Yanımda
Anneme...
İlk ağladığımda olan yanımda
Son sustuğumda bile olacak aklımda
Taşıyorum onu içimde, hatta kanımda
Sensin o ta derinde canımda...
Bilirim dualar eksilmez dilinden
Sözlerin gelir ta derinden
Ne çektiysem bu kaderin elinden
Sendin tek yardım eden...
******* karanlık burada
Karanlık hep benimle odamda
Beyinlerde karanlık hitap ettiğim
Tek aydınlık var o da sensin kafamda...
(01.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:29 AM
İlk Ayrılış İstanbul'a
Yaşlı gözlerle son bakışın vardı ya
Hani o otobüsün yanından bana
Ağlamak yok deyişin, elinle kalp çizişin
Hiç unutmadım, yol boyunca ağladım...
(28.04.2004, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:29 AM
İnsan Olmak
Her güne hevesle uyanmak
Gün sonu alkışsız perde kapatmak
Son perdeyi ağlayarak kapatmak
İnsan olmak...
(14.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:29 AM
İstanbul: Hergünü İlk Gün
Boğazdan son geçtiğim anı hatırladım birden
Boğazımdan son nefesimin geçtiği an gibi
Güzelliklerinden etkilendiğim ilk deniz
Ve ilk şehir beni yutan, ve aşık olduğum
Son kez motora binişim geldi hatırıma
Üsküdar'dan Beşiktaş'a aheste
Deniz sularını yara yara
Sigaramı tüttürdüm kıyıya metreler kala
Son kez adalara çıkışım geldi
Samsun'a çıkar gibi Atatürk
Martılara simit atışım
Kolumda bir güzel, elimde simidim
Aklımda İstanbul
Son kez Pierre Loti'ye çıkışım
Manzaranının keyfini
Bir kahveye sığdırışım
Altındaki mezarlığa bakarken
Üstündeki yaşamı kaldırışım.
İstanbul'u izledim gözlerim açık
Kalbim gibi, ruhum gibi, gönlüm gibi
İstanbul'u dinledim, eski İstanbul'u
Boğazı, Haliç'i ve her su taneciğini
İçime çektim her buharlaştığında
İstanbul'u yaşadım son kez
Belki ilk kez, her gün olduğu gibi...
(01/12/2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:29 AM
İsyan
Ağladım sessizliğinde gecenin;
Kimsesizliğinde senin;
Ve deryalar kadar yüreğimin
Bir köşesine saklan yeter.
Hayatımın kaderimin;
Ben kendi kendimin;
Aslına dönsem dedim;
Dönemedim, döndür yeter.
Halim harap düşünmekte;
Aşk acısı aşkla ekte;
Güzel birşey bu felekte;
Bulamadım, buldur yeter;
Gönlümün kadınını
Biten ömür miyadını
Bu dünyanın tadını
Alamadım aldır yeter.
Kalktım hışımla yerimden
Ne elimden ne dilimden
Çekmedim hiç zalimden
Nasip etme bana yeter.
Allah dedim hep inledim;
Ben kendimi hep dinledim;
Dinledikçe dert binledim;
Dertlerimi dindir yeter.
Dertler dinmez ben yanarım;
Aşka, sevgiye kanarım;
Kaderime hep ağlarım;
Tut beni ağlatma yeter.
Aşk dediğim manadardır;
Manalara payidardır;
Taha der ki: Bu hayattır;
O gün gelir, kaçma yeter.
Zaman akar, sanki dere;
Bu hayat ne acılara gebe;
Gelsin acı, sen 'he' de;
Bırakma kendini yeter.
Of çekerim ciğerimden;
Acır kalbim ta derinden;
Vurur beni tam yerimden;
Bana aşık deme yeter.
Allah'ım sen ne büyüksün.
Kalbim sense bana yüksün;
Bırak hayat seni büksün;
Çıkarsın benden yeter.
(11.11.2001, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:29 AM
Kalbim
Aşığınım biçareyim
Küle döndüm viraneyim
Ben bu yolda harabeyim
Al kalbimi kurtar beni
Kalbim ağır gelir bana
Ağlar sensiz yana yana
Bir bu yana, bir o yana
Vur kalbimi kurtar beni.
Yollar ayırsa da bizi
Kalbimde kalır bir sızı
Be insafsız kalp hırsızı
Ver kalbimi kurtar beni
Sana olmaz ki sitem
Bilmem artık nere gidem
Düştü kalbim ben ne edem
Tut kalbimi kurtar beni
Yollar gider ben yanarım
Yana yana hep ağlarım
Kalbimi bile saklarım
Bul kalbimi kurtar beni
Bu biçareye kulak ver
Acısından yer gök inler
Sakın aşık demesinler
Aşık değil biçareyim
(05.03.2001, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:29 AM
Kalbim Senin
Bir de adalet olacaksın
Eşitlik dağıtacaksın
Beni esir ettin sen
Sen kendini savunacaksın
Savunma! Faydasız artık
Beni benden aldın bitti
Belki kalbim bile gitti
Sen beni kurtaracaksın
Yaradandan diledim
Kalbimi geri istedim
Ya geri vereceksin
Ya benim olacaksın
Kader deyip geçiştirme
Ben mi verdim, sen aldın
Bilmiyorum belki yalan
Belki ben de sana verdim
Seviyorsun tabi ahmak
Var mı kalpsiz yaşamak
Kendini ne sanıyorsun
Sen onunla yaşıyorsun
Onsuz sen bir hiçsin arık
Hayat verdi katık katık
Ne ağlayıp duruyorsun
Ömrün ne kadar sanıyorsun.
(12.09.2001, Sakarya)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:29 AM
Kalem Ağlar mı Kağıda
Aklımda sen, elimde kalemim
Tükenir yazmaktan, tükenmez
Herşeyim sana bağlıymış meğer
Ben de dahil
Seni bıraktığımda anladım
Kalemimle kağıtlara ağladım...
(02.08.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:30 AM
Kardeşlerimizin Kucağında
Savaş alanının sıcağında
Güneşlere eş yanmak mı
Biz biriz, ama her birimiz farklı
Kardeşlerimizin kucağında
Bir orman ateşi ocağında
Bir tas yemeği paylaşmak
Öldük ama kimin uğruna
Kardeşlerimizin kucağında
Yıldızların ışığında
Kurşun attık her yöne
Ne denir ki hakime, o da ölürse
Kardeşlerimizin kucağında
Bir örümcek ağında
Dolanmış ayaklarımız
Kıpırdamak imkansız
Düşünmek yasak
Ağlamak var
Kardeşlerimizin kucağında
Yıkık virane tüm şehir
Gözlerimin önünde
İnanmak ister mi yürek
Yok ettiğini masum bedenleri
Kardeşlerinin kucağında
Ve yalnızlık ömür boyu
Sırlarla geçen bir hayat
Anlatmak mı dile zahmet
Yaşamak mı kalbe zarar
Ölmek mi, kurtuluş
Kardeşlerimizin kucağında
Biz savaşan ahmaklarız
Vücutlarımız emanet bize
Cesetlerimiz ağırlık
Kardeşlerimizin kucaklarında
(24.11.2004, İstanbul
Brothers In Arms, Dire Straits)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:30 AM
Karşıda Işıkları Yanıyor Şehrin
Karşıda ışıkları yanıyor şehrin
Elimde tüfeğim ve nöbetteyim
Aklımda sadece sen varsın
Bilmiyorum aslında nerdeyim
Karşıda ışıkları yanıyor şehrin
Yüzüme vuruyor rüzgar acımasızca
Kelimeler çıkıyor ağzımdan anlamsızca
Ama kalbimdeki sızı derin
Karşıda ışıkları yanıyor şehrin
Gözleri parlıyor nöbetteki erin
Kimbilir ne geçiyor içinden
Sade kalbi titriyor askerin
Karşıda ışıkları yanıyor şehrin
Hava soğuk değil ama serin
Damlıyor gözümden yaşlar
Dayanabilene ise ancak “aferin”
Karşıda ışıkları yanıyor şehrin
Gözlerim kapanıyor uykusuzluktan
Başım ağrıyor artık
Sevgilim nerdesin
Karşıda ışıkları yanıyor şehrin
Bir resim çiziliyor sanki
Model sensin ama
Resimdeki benim
(25.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:30 AM
Kasım Yağmurları
Kasım yağmurları yağarken yüreğimde
Ben sensiz ve sessizce ağlıyorum köşelerde
Kalbimde sızın, gözlerimde hayalin
Sensizlik başıma vurmuş, başım duvarlara
Ağrı sızı boş, dünyadan ötedeyim
Sensizlik acısı bile sensiz çekilmiyor
Seni son bir defa görmek var ya!
Azgın sular, dalgalı denizlere dökülmüyor
Aç, bitap, karın ağrılarım azdı yine
Yine başımda sancılar, sensizlik sancıları
Ölüm belki de dost bana, arkadaş
O yolda her yiğit olurken canhıraş
Sitem, hep sitem sensizliğe
Kendimi verdim gürültülü dünyada
Ölüm gibi sessizliğe
Ruhum acı içinde kıvranır, bedenim leş
Deniz kıyılarında Kasım yağmurlarına eş.
(21.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:30 AM
Kayıp Uyku
Gözlerim derin sonsuzluklara odaklı
Gözlerimde yıldızların parıltıları saklı
Gözlerim karanlığa alıştı, aydınlığa düşman
Gözlerim uykuya hasret, uykusuzluk yaman
Ruhum *******i kendine dost edinmiş
Karanlık ruhumun üzerine perde inmiş
Yağan kar da sonunda dinmiş
Fırtınalar bulutların arkasına sinmiş
******* kaybettiğimi aratır yıllardır
Az bir parçasını bulsam da kârdır
Tüm mekanlar daima kısır, daima dardır
Bunlara sebep hep o yârdır
Kaybettiğimi ver bana zalim *******
Dilim söylemese de, gözlerim heceler
Bilemezsin ki ne acıklı bir duygudur
Gözlerim hasret kaldığı bir damla uykudur
Bazen kitaplarda aradım onu, bazen filimde
Bazen rahat yataklarda yattım, bazen kilimde
Hem kış, hem sonbahar, hem yaz, her iklimde
Değişmedi kaderim, belki çözüm ölümde!
(19.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:30 AM
Kedi
Kartal yuvasında doğmuşum
Kurtlarla kardeş olmuş
Leyleklerle göç edip
Aslanlardan ders almışım
Hatırlarım!
İlk uçmayı öğrendiğim günü
Şahin öğretmenimden
Kavga ettiğim günü
Ayı kardeşlerimle
Kaçtığım köşe bucak
Kaplan annemden
Aslan babamdan
Kucağında ağladığım nehir
Gölgesinde yattıgım ağaç
Nerdesin şimdi, nerdesiniz
Bitmedi kalbimde sevginiz
Bir kükredim mi
Dağlar oynardı yerinden
Şehir mi bizi değiştirdi
Yoksa İstanbul muydu
Aslanı kediye çeviren...
(20.12.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:30 AM
Kedicik
Bir ufak kedi gezer yollarda
Bedeni küçük ama kendi büyük
Taşınsa da bazen kollarda
Taşıyana gelir elbet bir yük
(02.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:30 AM
Kendine Öğüt
Başka bir insana şişman demek seni daha zayıf yapmaz.
Başka bir insana aptal demek seni daha akıllı yapmaz.
Olanları olgunca karşılamayı bilmelisin ya da
Bu hayat seni adam yapmaz, zamana aldırma o hiç yatmaz...
Senin hakkında söylenenler, mutlaka birşey ama sen söylenenler değilsin
Sen eğilme kimsenin önünde bırak onlar önünde eğilsin.
Değer ver değer verdiklerinin söylediklerine ama
Takma senin için değersiz olanlarınkini, bırak söylesin...
Sen cevap verdikçe muhatab alırsın karşındakini...
Sustukça ezik kalırsın sanırsın
Beklemelisin, belki yıllar boyu ezik kalacaksın
Beklemelisin çünkü sonunda hakkını geri kazanacaksın.
Dur! Sus! Bekle! Sabır! Zorla! Vs vs
Hep boş gelir sana egon kabul etmez...
Ne kadar mukabele etsen de yetmez..
Ama dinle! Tecrübe herşey değilse de
Senin yenilmene müsaade etmez.
Babana sarıl, anneni öp, Kardeşini kolla, sevgilini kokla...
Onlara danış, onlarla yaşa, onları akşama sakla
Gerisini gündüzde bırak, arkana bakma
Gece elbet gelecek, huzur elbet bulacak ruh
Huzura koşuyor beşer güruh güruh
Sen yakala, boşver kim neresinde huzurun, sen takma...
(19.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:30 AM
Keneler
Ah bu acı dolu seneler
Hep aynı acıları yineler
Beynimi kemiriyor sanki
Kafamın içindeki keneler
(03.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:31 AM
Kızım
Kızım doğunca sanıldı, dama atıldı aşkım eşime
Dünyada rastlanılmaz aslında eşine
Takılmıştım yıllar önce peşine
Yıllar geçti, su değmedi aşk ateşime
Kızım, güzelliği destan dillere
Nasıl veririm onu bir gün ellere
Kapılıp gitsem de o gün sellere
Suç bulurum onu götüren yellere
Onu görebilmek için kaldırdım başımı
Ona hazırlanmak için döktüm saçımı
Gün geldi paylaştım da pişmiş aşımı
Onu paylaşmamak için tükettim göz yaşımı
(15.02.2003, Emirdağ)
Taha Yayc
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:34 AM
Kızıma
Gözlerim hasret dünya güzeli kızıma
Kydım onun için baharıma, yazıma
Yıllarcaa dayandım, su katılmamış sızıma
Bakmayın siz şimdiki nazıma
Kızımdan uzak bir an bile fazla
Ne işim var benim baharla, yazla
Sevilir miyim bilmem ben bu nazla
Sızla kalbim, o güne kadar sen, sızla!
(15.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:34 AM
Kuyu Kazan
Zulüm bana geçirdiğim günler, hep zulüm
Ölümdür yaşanan hayatta belki, en zor ölüm
Yaşamanın acısı daha fazladır ölümden
Hayatta da tek acı veren şey gönlüm
Hüzündür yaşanan sensizlik, hüzün
Yazı bitirdik ve başladı hazan
İnsan sadece birbirine muhtaç derken
Gördüm ki el üstünde tutuluyor, kuyu kazan
(07.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:34 AM
Küçük Kardeşim
Küçük kardeşim benim
Kendi küçük, ruhu büyük
Düşündükçe titrer tenim
Neden verildi bana bu yük
Bağırdıkça dağlar inler
Sesimi ta uzaklar dinler
Çağlayan nehir de birgün
Aktığı yere döner
Zaman çare değil acıma
Yük getirir daha da fazla
Yüzünü görsem bir daha
Bir kez daha dokunsam saçına
(02.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:34 AM
Lanet Olsun
Seni görmeden solan güle
Sensiz geçen her bir güne
Seni tanımadan önce düne
Lanet olsun
Sen gülünce gülmeyene
Sen isteyip vermeyene
Seni ağlatıp üzene
Lanet olsun
Sana aşık olmayana
İçi aşkla dolmayana
Görüp gülü solmayana
Lanet olsun
Aşkı büyük bilmeyene
Aşk uğruna silmeyene
Üstüne aşk sinmeyene
Lanet olsun
Kışın soğuk donmayana
Aşk ateşiyle yanmayana
Aşka hemen kanmayana
Lanet olsun..
Aşk Tanrısı lanet etti
Laneti herkese yetti
Aşka lanet okuyan
Bu laneti hak etti.
(08.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:35 AM
Lanetli
Lanetli 8 ay geçti gitti
Lüzumsuz sözler söylediğin kanımı içti
Dilimde bir hikaye, kendim bile inanmam
Yüzümde soluk rüzgar sonunda esti geçti
(03.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:35 AM
Lüzumsuz
Nasıl olurdu deniz kumsuz
İnsan olmaz mı kusursuz
Her kelimeyi sevdim, güzel dilinde
Tek kelime müstesna, 'Lüzumsuz'
(07.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:35 AM
Merhamet Tanrım
Merhamet Tanrım
Gözyaşlarıma merhamet
Duygulu yarattığının
Duyguları zayi olmuş
Ağlamaklı gözlerle
Tekrar duyguları bulmuş
Merhamet Tanrım
Gözyaşlarıma merhamet
Aldanmanın eşiğinde
Günahların peşinde
Tut kalbimi kopar benden
Gözyaşlarım ıslatmasın yanaklarımı
Gözlerim kızarmasın artık ağlamaktan
Merhamet Tanrım
Sen yardım et.
(03.09.2004, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:35 AM
Mitoloji
Mitlerin efsaneleriyle içiçe
Ares'le arkadaş, zeus'la dost
Sonsuzluk döndü bende hiç'e
Bedenim ruhuma post
(18.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:35 AM
Mustafa Hakkında Herşey'i izledikten sonra...
Ağlamak mı istersin birader
Yoksa anlamak mı acizliğini
Kalmak mı istersin dostlarla
Yoksa yaşamak mı yalnızlığını...
(07.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:35 AM
Mutluluğun Şiirle İlişkisi
Bir arkadaş demişti bir zaman:
'Şiir yazmıyorum artık,
Mutsuz adam şiir yazar'
İşte zaman bu zaman
Şairliğim tuttu yine
Mutsuz muyum ben şu an.
Çare mi şiir mutsuzluğa
Yoksa sonuç mu sebep değil de,
Umutsuzluk mu şiir yazdırır
Şiir mi götürür umutsuzluğa...
(08.07.2004, İstanbulBir arkadaş demişti bir zaman:
'Şiir yazmıyorum artık,
Mutsuz adam şiir yazar'
İşte zaman bu zaman
Şairliğim tuttu yine
Mutsuz muyum ben şu an.
Çare mi şiir mutsuzluğa
Yoksa sonuç mu sebep değil de,
Umutsuzluk mu şiir yazdırır
Şiir mi götürür umutsuzluğa...
(08.07.2004, İstanbul
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:35 AM
Müebbed Sensizlik
Sonrası derin bir sessizlik
Arkasından aldatmaların
Cezası müebbed sensizlik
Suçu ihanet olanların
(26.08.2004, Fethiye)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:35 AM
Müebbet
İnsanları sevmekten sabıkalıyım
Suçum: Seni de sevmek
Cezam: Kalabalıklar arasında yalnızlık
MÜEBBET! ! !
(25.01.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:35 AM
Nankörsün
Aç kalbimi
Tüm dünya aşkımızı görsün
Açtım kalbimi
Yarattığım aşkı görmezsen
Nankörsün...
(03.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:35 AM
Nasıl Olur
Sensiz geçen *******in sabahları uyanılmaz olur
Dayanılmaz olur hasretin, katlanılmaz olur
Solar gülleri, bahçesinde bülbüllerin
İşitilmez bülbüller sensiz, sesleri duyulmaz olur
Anılmaz olur dostlar, aranılmaz olur
Can candan öte yaranılmaz olur
Kalır sonbaharın yaprakları da yerde
Sensiz o yapraklar bile toplanılmaz olur.
(25.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:35 AM
Ne Vakit Gelsen Aklıma
Ne vakit gelsen aklıma
Bir kuş yüreği gibi çarpar kalbim
Tüm takatim kesilir, kalmaz halim
Ne vakit gelsen aklıma
Uçar gider hayaller, boş kalır gönüller
Hoşça kal derken hayata, solar güller
Kuş uçmaz havada, sade öter bülbüller
Ne vakit gelsen aklıma...
(10.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:36 AM
Nereden Geldim
28 yıl olmuş
Karşılaştığım güneşle
Saçlarımın sarılığı ondandır
Aya tutunup uyumuşum *******i
Ondandır yükseklik korkum
Denize doğmuşum meğer
Ordan almışım gözlerimi
Ama bu gözyaşlarım, ah gözyaşlarım
Neden burdalar hiç bilemedim
Belki de ömrümce hiç bilmedim
Ateştim, suya doğdum
SÖNMEDİM! ! !
(31.01.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:36 AM
Neresi Güzel
Günaydın, güzel güne güzel birini görerek başlamak ne güzel...
Güzel biriyle geçirilen güzel zamanların özlemiyle başlayan günün neresi özel? ..
(07.07.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:36 AM
Neydim, Ne Oldum
Gözlerinin denizinde umutlarım vardı
Sensiz umutlarım kayıp
Yeşil ağaçların altında, mavisinde denizin
Oturup ağladım, papatyaları sayıp
Bir seviyor, bir sevmiyor dedi yapraklar
Umarsızlığında balıkların, atılan oltalar
Olta olta, sevdaya attım kalbimi
Sarı yapraklar da uçurdum sonbaharda
Bir kalbime kıyamadım, bir de sana
Rüzgara verdim kalbimi sonunda
Rüzgar oldum, bulutları öteleyen
Kimi zaman, saçlarında estim
Deniz oldum mavilikleriyle gökyüzünün
Gözlerin aksettim
Yakamoz vurdum kimi zaman nehirlere
Çağlayan oldum, kayalardan sert
Oldum uzak diyarlara akan dere
Aşk oldu başıma dert.
(02.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:36 AM
No Worlds
Words are not enough
To explain my love
No worlds are enough
To contain my love...
(02.08.2004, Istanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:36 AM
Nöbette Ben
Soğuk bir kış gecesi
Ellerim üşüyor, vücudum titriyor
Sensizlik çöktü içime
Özlüyorum seni, özlem bitmiyor
Şarkılar söylüyorum soğuğa inat
Seni arıyor gecenin karanlığında gözlerim
Bir sokak lambası aydınlatıyor gölgeleri
Biliyorum, yanımda olsan da seni özlerim
Senin için çekilse de bu çile
Senin için ağlasa da gözlerim
Neye yarar sensiz geçen bir an bile
Zaman çare, gerisi boş, sade sözlerim
(12.11.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:36 AM
O (olmak)
Benim işim aşık olmak
Ben aşık oldukça 'O' olurum
Her baktığım yerde O'nu bulurum
Güzelliğinde bir kızın
Dirayetinde bir erkeğin
Şevkatinde annemin
Affedişinde babamın
Saflığında çocukların
Masumluğunda bebeklerin
Muhabbetinde dostların
Vahşiliğinde kurtların
Yaratıcılığında sanatçının
Zakasında bir dehanın
Ve daha nesinde nelerin
Ve senin, hep senin
Onlar da senin, onlarda olanlar da
Onların oldukları da, onlardan olanlar da
Yolların sonundaki de, başındaki de
Yoluna devam eden de senin, yolda kalan da
Sen varsın dünyada, başka kimse yok aslında
Sana ulaşamam diye, hep bir acı taşırım ardımda
Aslında seninleyim, kanımda, canımda, her yanımda
Ben senim, senden başka hiçbirşey değilim
Sen 'O'sun ve aslında herşeysin
(15.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:36 AM
Oğlum
Oğlum, delikanlım, yiğit evladım
Seninle çoğalacak, tanınacak adım
Yaşadığım her ânı adım adım
Alın terimle sulayıp, kanımla sıvadım
Senin için tüm bu çekilenler
Sana ait hepsi elde edilenler
Canım bile senin şüphesiz
Senin için doğduk dünyaya biz
Gözlerin masumiyetin sembolü
Sesin anımsatır sanki bülbülü
Yetmez, kifayetsiz kalır sana
Koparsam ve versem dünyadaki her gülü
Bir hoş ki gülüşün, dünyalara bedel
Küçücük bir ayak ve küçücük bir el
Hayran olmuş sana ebed değil sadece, ve ezel
Sanki tek çocuk sensin kainatta güzel.
(15.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:36 AM
Olamadım
Kafam karışık düşünmekte
Dost acısı dostla ekte
Doğru bir şey bu felekte
Bulamadım ben dostum
Güller baharda açmakta
Etrafa neşe saçmakta
İnsan insandan kaçmakta
Kaçamadım ben dostum
Yalan her daim söylenmekte
Zalim herkesle eğlenmekte
Düşman dosta yeğlenmekte
Yeğleyemedim ben dostum
Diller küfür söylemekte
Gözler yalandan gülmekte
Değişmek de var felekte
Değişemedim ben dostum
Zaman hep acı geçmekte
Yudum yudum ben içmekte
İnsan doğru-yanlış seçmekte
Seçemedim ben dostum
Güller bülbülsüz solmakta
İçler acıyla dolmakta
İnsan hep nankör olmakta
Olamadım ben dostum
Kürkler sofrada yemekte
Namus kalmadı emekte
Doğru yavaşça ölmekte
Ölemedim ben dostum
Gönlüm daima dost bulmakta
Dost olduklarını ummakta
Yanlışa göz yummakta
Yanılmışım ben dostum
Aklım dostu anlamakta
Gönlüm seni tanımakta
Varım yoğum bu hayatta
Sensin işte be DOSTUM...
(15.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:36 AM
Olmadı Yapamadım
Seni sensiz yaşayamadım
Resmini koklayamadım inan
Rüyalarım unutuldu ertesi gün
Sesine doyamadım
Uykusuz ******* paklayamadı
Açlığa da dayandım sensiz
Bir tek sen vardın aklımda
Sensizliğe dayanamadım
Kalbim parça parça hasretinle
Özlem ağır bir yük üstüme
Gücüm yetmedi kaldıramadım
Acımı acıyla yamadım
Herkesten sakladım acımı günlerce
Hep gülen maskeler taktım suratıma
Sana bile rol yaptım konuşurken
Bir tek senden saklayamadım
Yerine bir şeyler koymaya çalıştım
Bu acıya dayanmak istercesine
Ne bulduysam senden gayri kendime
Senin yerine koyamadım.
(04.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:39 AM
Olmak mı, Ölmek mi
Nefes alıp vermek mi ölmemek
Gömmek mi ruhu bedene
Ağlamaklı gözlerle gömdüm ruhumu
Bedenim acı, kalbim sancı dolu
Olmak mı aslında olmamak
Bedeni günahlarla dolmamak
Yardım, yardım! Aman diliyorum bak
Beni bırakma, ruhu bedende yak.
(03.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:39 AM
Olmazsa Olmaz
Solmaz çiçek bulunmaz ki
İstemekle yar olunmaz ki
Yar diyarda bir tek olur
Gerisi hep hayalde kalır
Beklenen *******i sahiplenme sakın
Hepsi senin sanma aldanırsın
Kafkas geceye isim koyanlardan
Günahları örten *******den, günah soyanlardan
Fani olmak, zerdüşt olmaktan evlâdır
Baki olana ulaşmak zerdadır
Ol ki bu gecelr dardadır
Fani, baki hepsi ordadır
Kafkas derim ben adıma
Yakışır mı alt olmak şanıma
Dokunmuş bir kere kanıma
Basmayın aman damarıma
Söylenecek sözler hiç bitmez
Akilane ruha hiç yetmez.
Gülü sevene diken batmaz.
Gül bülbülsüz yatmaz...
(23.12.2003, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:39 AM
Olmuyor
Ben ölmüşüm, dünya yasta
Zaman olmuş zaten hasta
Güvenilmez bu hayata
Cahil alimle kıyasta
İnadına zalim olunmuyor
Kadere hakim olunmuyor
Gülün istemesiyle olmuyor
Güz gelmeden solunmuyor.
Yarsız dünya çekilmiyor
Yare sitem edilmiyor
Yarin yüzü güler ise
Acılar hissedilmiyor.
(14.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:40 AM
On Gün
Özgürlük takvimi on günü gösteriyor
Bir esaretten diğerine on günün kaldı diyor
Sade zincirler yeni
Eller hala kelepçeli
Eğer bekliyorsan beni
Çöz kelepçelerimi
(14.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:40 AM
Oysalar Gözümü
Bileklerimde kan kokusu
Boynumda atar-damar
Koynumda beslediğim yılan
Zehri damarımda akar...
Zaman çare değil ki herşeye
Kan zehir, acılar taze her daim
Hayat! Artık üstüme gelme
Taşıyabildiğimden ağır yüküm
Kan taze, acılar zehir...
Geceyi aldım koynuma, aldatır gibi gündüzü
Doğrulttum yamuğu, kendim yamuldum
Şudur söylediklerimin özü:
Acımazdı bu kadar canım, oysalardı gözümü! ! !
(19.08.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:40 AM
Öldüm
Yare sevi sanki engellenemez seldi
Yoluna gelen herşeyi durmadan deldi
Yarin sesi, dağları aştı da geldi
Acı kaldırmaz nefsim, şeytan aklımı çeldi
Yarin kokusunu ta uzaktan duydum
Çağlayan, akan nehir, önünde ben hep durdum
Dayanamadım acısına, birgün kendimi vurdum
Affet beni ya rabbim, ben şeytana uydum
Yarin bir nazarıyla titredi gönlüm
Hayat bir nefesti, verdim ve öldüm
Bir ateştim önceden ve şimdi söndüm
Sapmıştım yolumdan, aslıma döndüm
Kara günler hep, görünse de sonum
Bir yol var ki o, sadece benim yolum
Günahlar dolmuşsa da, hep sağım solum
Yen içinde kalır kırılsa da kolum.
(12.01.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:40 AM
Ölüm Huzuru
Kendimi öldürmek belki en iyisi
Düşünceler ardı ardına sonsuz
Hiç düşünmemiştim bu şıkkı ömrüm boyunca
Bu seçenek belki kusursuz
Yaşadığım günler hep huzursuz
Sen huzur, ben huzursuzluk
Acı hep, etrafımdakilere yazık
Acılar yere çivili sökülmez kazık
Sen beni mutlu san sensiz
Ruh var, sanırsın bedensiz
İçten içe yanan ciğer bende
Huzur, belki, hepinizden önce kefende
(23.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:40 AM
Ölünce
Erke bitmez, yol gitmez ben olunca
Ümit etmez, dil yetmez sen olunca
Saik olmaz hiçbir detay, ol deyince
Faik olmaz fevkal-beşer bile ölünce...
(07.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:42 AM
Öte Taraf
Tadan bilir zevkini, anlatamaz dünyaya
Tadan gider bir kere, dönüşü yok o yolun
Orada edep altın, elmas ise haya
Orada sonsuzluk var, siz ümitvar olun
Öte taraf bir dünya, bu dünyanın bin katı
Bir sipahi savaşçı, unutmuş bile atı
Anılar bile gitmiş, unutulmuş her hancı
Giden umutlu yolcu, terk eylemiş hayatı
(12.01.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:42 AM
Özlem Duyanlara
Zaman geçtikçe insan özlem duyuyor
Bir tek özlemeyi özlemiyor
Bazen anne konuyor özlemin kutusuna
Bazen baba, bazen kardeş, bazen yar
Bazen bir dost omzu aranıyor ağlanacak
Bazen bir kalp aranıyor kendinle ağlayacak
Bazen bir ses isteniyor seni cağıran
Bazen bir el omzuna dokunan
Bazen iki kol sana sarılan
Bazen özlem kutusu da doluyor dibine kadar
O zaman kutuyu gözyaşları boşaltıyor
Yine de her özlem kutusu herkese dar
Bazen insan kendini daraltıyor
Bir otobüs ötede, bir telefon mesafe
Bir seda ister gönul, annem oğlum desin diye
Bir nazar ister gözler, babam yeşil baksın diye
Bir güzel sine ister, kardeş bağrına bassın diye
Bir sonsuz yürek ister, yar içine alsın diye
Ister ister de, unutulur mu bu günlük hengamede
Tum isteklere ulasılır mı, sadece istemekle
Al kendini vur yollara, bu yollar kısa gelir sana
Al telefonu bas tuşuna, bakma özlem kutusuna
Bir bakmışsın boşalacak, gözden yaşlar boşanacak
Ebedi huzura erecek ruh, bıraktığın olsun gurur
(08/10/2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:42 AM
Özür, binlerce
Ne korkutmaktı amacım seni, ne de üzmek
Bir kez dünyayı gözlerinden süzmek
Bir umut ki benimki gözlere tarikat
Gözler ki hafakanlar göğüse hilkat
Canı canıma değişmek canana ihanet
Gözler kapalı, pencerelerim dünyaya
Uyku haram, günahkar bedenime ebed
Şeytanın pençesinde ******* rüyaya
Aslıma döndüm desem yalan mı olur
Kalan mı olur geride benden, soran mı olur
Varsa bir dost arayan, kapımı çalan mı olur
Ölü vücuduma senin beyhude yaran mı olur...
Varsın gitsin ellerim başıma kaldırımlarda
Her seferinde kaldım mı bu durumlarda
Bilmezsin ki ağlamak kalbi yumuşatır
Bilmezsin ki yazmak da gururu okşatır
(07.10.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:42 AM
Para Neye Yarar
Elimin kiri para
Yokluğunda
Açan kalbimde yara
'Ah bende şans olsaydı' nameleri
Güneş sıcaklığında erimeler
Anaforlarda büklüm büklüm
Boğulmalar
Ve kalbimde yaralar
Yaralar da beni yaralar
Ümit dipsiz kuyu
İnsanlar neye yararlar? ..
(14.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:42 AM
Parçadan Bütüne
Gecenin karanlığında yürüyoruz
Bulutlar engel ay ışığına
Daha hayattayken ölüyoruz
Ruhlar kavuşuyor aşığına
Dağlar adımızı haykırıyor
Karlar yağıyor dağların üstüne
Gövdesiyle zincirleri kırıyor
Ulaşıyoruz hep beraber bütüne
(15.03.2003, Emirdağ
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:42 AM
Potbori I
Aslolan aşktır
Haşrolan aşk
Aşk sınızsız, namütenahi
Aşk yalan değil sahi
(14.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:43 AM
Potbori II
Aylardan bu ay aşk ayı
Unuttum bu ay aşkla yaşamayı
(14.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:43 AM
Potbori III
İblisin gözü nur ki hâr içinde
Emirdağ sokakları kar içinde
Yar var, yardan öte, yar içinde
Zamanım kısaldı, gönlüm dar içinde
(14.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:43 AM
Rahmetli Beethoven
Beethoven'ın ünlü sonataları neden dinlenir
Soyledim ya ruh bedende dinlenir
Bir yukselir bir alçalır
Bir ateşler bir buz dağları
Kurar mı bir insan
Kendi kendine ağları
Açılır gökyüzü olur mu nur
Yağar mı dolu gibi yağmur
Başıma yaşıma rahmet
Aşıma katığıma bereket
Yorgun vücuduma zahmet
Aşığıma kadınıma nimet
Allahıma yaradanıma hasret
Diye bakarım
Ya ulaşamazsam diye korkarım.
İner çıkar notalar
Ben yokuşlara çıkar gibi yorulurum
Bedende tin dinlenir
Beden de sinde dinlenir
Bir beethoven vardı rahmetli
Tin de de dinlenir, sin de de dinlenir...
(27.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:43 AM
Rol Yapmak
Seni seviyorum demek gelmiyor içimden
Sana sarılmak istemiyorum derinden
Ben senim, sen de bensin artık
Dahası davranmak gelmiyor elimden
Eridik birbirimizin içinde
Biriz artık anla beni
Sevdiğimi söylesem ne fayda
Seviyorum söylemesem de seni.
(29.11.2006, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:43 AM
Ruhum Bedenimden Ayrılırken
Neden artık aşk şiirleri yazamıyorum
Eskiden sadece onlarda hayat bulurken
Şimdi ölüm şiirleri yazma vakti midir
Ruhum bedenimden ayrılırken
(08.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:45 AM
Rüzgar Saçlı Kız
Rüzgar saçlı kız
Kraliçem, taçsız
Yaprak yaprak sonbaharda
Dökülen ağaçlardan
Sevgim döküldü yollara
Umutsuzum yollardan
(03.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:45 AM
Sana Dair
Babama...
Sana dair yazılacaklar gelmiyor aklıma
Ne düşünsem takıldı kaldı boğazıma
Her şey aklımda, kelimeler yetersiz anlatmaya
Ne olur kırılma, kızma bana
Beni en çok sen anlarsın bilirim
Herkese aslan kesilir de, senin karşında eririm
Sözlerim ateş, yakar etrafı kor gibi
Bir tek senin karşında dilsiz kalırım
Sesini duydukça irkilirim heyecandan
26 senedir değişmedi, değişmez
Kalbim çarpar, kelimeler çıkmaz boğazımdan
Sana yazılan hiçbir şey seviyene erişmez.
Ben dağlarda asil bir kurt, evcilleşmeyen
Acı istemem, hiç yaramı deşmeyen
Kanımda var asillik, miras babamdan
Kafkas’ın örnek aldığı o yüce adamdan
(25.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:45 AM
Savaş
Bir savaştı yaşanan
Hayata dair, zamana karşı
Bir acıydı taşınan
Sevgiye dair, hasrete karşı
Derin bir hüzün ta diplerde
Kim bilir ki çare nerde
Yiğitlik de var bu serde
Bilmesem de, soramıyorum
Ruhumu bedenimden aldılar
Ben ben değilim artık
Sade çaresiz ruhlar kaldılar
Bedenimse ruhtan atık
Hayata köle oldum
Hükmetmek isterken
Hep hüzünle doldum
Bitmesi için biraz erken
(03.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:45 AM
Selam Olsun
Görmeyen ne bilsin güzel yüzü
Görenlere selam olsun
Sevmeyen ne bilir acısını
Sevenlere selam olsun
Gülmeyen ne bilsin güldürmeyi
Gülenlere selam olsun
Bilmeyen ne bilsin öğretmeyi
Bilenlere selam olsun
Olmayan ne bilsin vermesini
Olanlara selam olsun
Kalmayan ne bilsin gitmesini
Kalanlara selam olsun...
Gördüm güzel yüzü,
Sevdim acısıyla,
Güldüm güldürdüm
Şimdi zamanıdır artık
Bilmeye, oldurmaya gidiyorum
Kendinden geçmeye
Kalmaya gidiyorum...
Kalanlara selam olsun...
(24.01.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:45 AM
Sen Gülünce
Konan kuşların hepsi kaçar
Solan güller tekrar açar
Bülbüller mutluluk saçar
Sen gülünce...
Temiz sular bulanır
Aşık maşuk aranır
Şair şiir dilenir
Sen gülünce...
Doğan güneş kararır
Karanlık aydınlanır
Yıldızlar parıldanır
Sen gülünce...
Çağlayan nehir durulur
Dik başlı kurt hep ulur
Ayağıma prangalar vurulur
Sen gülünce...
Limana gemiler yanaşır
İnsanlar birbiriyle kaynaşur
Küskünler bile barışır
Sen gülünce...
Sen gülünce,
Hayat güzelleşir, güneş doğar
Karanlık aydınlanır, geceyi boğar
Karlar diner, yağmur yağar
Sen gülünce...
(14.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:45 AM
Sen ki
Sen, uzakta, bülbüllerin seslerinin geldiği yerdesin
Sen, rüzgarın estiği, hasretlerin bittiği yerdesin
Lanet ederken seni benden ayıran yollara
Sen, o yolların ucunda, beni bıraktığın yerdesin
Sen ki, şiirlerimin muhatabı bir ahusun dağda
Sen ki, doğanın harikası, teksin bu çağda
Sen acı göstermeyen, çile çektirmeyensin
Sen benim sevgilimsin, her iki diyarda
Seni özledim yine, yine aklımda sen
Yine güzel kokusu saçlarını, yine güzel yüzün
Yine “Seni Seviyorum” deyişin, beni öpüşün
Yine aklıma geldi, kalbimi bir ok deldi.
*******im gündüz oldu senin nurunla
Kederli gönlüm neşe doldu kokunla
Mektubunu okudum ilk defa ağlamadan
Hasretine alıştım herkesin, senin ki müstesna.
(31.01.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:45 AM
Sen ol
Kollarımda sen ol isterdim
Yastığımın yerine
Yollarıma son ol isterdim
Ölümden de derine...
(10.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:45 AM
Sen Var Ya
Varoluş sebebime… Babama…
Sen var ya, sen
Başımın tacısın
Gönlümün nûrusun
Gözlerimden süzülen
Bir damla yaştasın sen
İhtiyacımda yanımda
Hatıranı taşırım kanımda
Süzülen bulutta
Bulut bulut umutta
Yağan sağnak yağmurda
Sen varsın gökten nimet
Sen can damarımda…
(07.07.2003,
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:45 AM
Sen, Ben ve Yollar
Boş sokaklarını dolaşıyorum şehrin
Işıksız evler, karanlık köşe başları
Bir de sensizlik üstün eklenince
Kızıyorum kadere, çatıyorum kaşları
Uykusuz gözlerim seni arıyorken her gölgede
Bulamayınca, siliyorum gözümdeki yaşları
Ve devam ediyorum yoluma umutsuzca
Bulmak için beklerken seni
Sadece sessizlik ve sensizlik sarıyor etrafımı
Sense yumuşak yatağında gördüğün
Kabuslara lanet okuyorsun beni anlamadan
Belki de anlıyor sanıyorsun kendini
Beni ve dünyamı kavramadan
Çektiklerimi biliyormuşsun gibi
Bir de sitem ediyorsun utanmadan
Ve geçmişe hiç bakmadan
Geri dönüşü olmayan bir yolda yürüyoruz
Arkaya bakmak yasak olmasa da dönmek yasak
Bir hayat ki yaşadığımız, sonunda hepimiz ölüyoruz
Düşündüğümüz sadece şudur ki:
Bir olasılığı olsa da biraz daha kalsak
Ne garip bir yoldur ki, gittikçe çatallaşan
Ne garip seyyahlarız, tüm engelleri aşan
Zaman olup yürüyen, zaman olup koşan
Zaman olup üzülen, zaman olup coşan
Sen orada ben burada
Uzak sanıyoruz birbirimizi
Aslında görmüyoruz
Birbirimize doğru geldiğimizi
Yollara sitem ediyoruz bizi ayıran
Yollar değil aslında şartlar
Oyun başladı, ve geçiyor sıran
Bizim elimizdeki en iyi kartlar
Yontuluyor günler ayrı geçen
Ne mutlu ki bana, seni seçen
Son kırk gün kaldı yaşanacak
O günler de sabırla aşılacak.
(25.02.2003, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:45 AM
Sendeydi
Sendeydi güzellik
Sendeydi sonsuzluk
Sendeydi sevgi ve hoşluk
Sendeydi gözlerim
Boş bakışlar içe
Sendeydi hayaller
Sendeydim ben...
(01.02.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:45 AM
Seni Aramak
Sevmek için terkediyorum seni
Unutmamak için şimdiki seni
Ve unutmak için şimdiki beni
Yollara düştüğümde anlayacağım ki düştüm derde
Bir gün dönersen gittiğim yerlere, bil ki
Seni aramaya giden biri vardı, geldiğin yerde
(31.01.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:46 AM
Seni Düşündüm
Dün gece seni düşündüm yine
Saçlarını okşadım gözlerimi kapatarak
Gözlerim gözlerine değdi sanki bir an
Kör oldum zannettim, gözlerimi açamadım
Dün gece seni düşündüm yine
Bir mutluluk kapladı içimi ısıtarak
Sen, anlattıklarımı sadece sözler san
Ben bu mutluluktan kaçamadım
Dün gece seni düşündün yine
Gökyüzü güneş oldu, güneşi kapatarak
Ben sensiz karanlıkta kaldım, inan
Bir kuş sandım kendimi, denedim uçamadım
Dün gece seni düşündün yine
Gerçekti bu rüya değil sanarak
Gözlerimden dökülen yaşlardı, değil kan
Kendime yetti ancak mutluluğum,
etrafa saçamadım
(22.12.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:46 AM
Seni Elde Etmek
Sana olmaz mı sena
Tapmak istesem de sana
Hak vermiyor ki Hûda
Hasılı seni elde etmek için
Tüm yollar Hûda'ya feda
(06.08.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:46 AM
Seni Hatırlarım
En yakın dostum, sırdaşım, idolüm babama…
Gökgürültüsü, kızgınlıgı
Yağan yağmur, durgunlugu
Düşen yıldırım, öfkeyi
Süzülen bulut, dinginligi
Denizdeki dalgalar, taşkınlıgı
Uçsuz bucaksız gökyüzü, bilgeligi
Hatırlatır seni, hep seni
Sensiz geçen tüm günleri
Sildim hayatımdan bir kalemde
Yetti sensiz gecen gunler
Geçirmem, geçiremem sensiz
Bir gün daha bu alemde
(07.07.2003, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:46 AM
Senin için Yazılıyor Tüm Şiirler
Senin için yazılıyor tüm şiirler
Hep sana aşık sana şairler
Tüm acılar benim için birler
Seninki hariç, sade sensizlik
Ve bir de acı veren sessizlik
Aklımda fırtınalar kopuyor ve kalbimde sancılar
Beni yıkan askerlik değil, bana verilen acılar...
İlacı yok kahretsin hep sızlar
Seni görmek yeterdi sadece bir defa
İlaç boş, ilaç heder, ilaç gereksiz…
(27.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:46 AM
Senin Sevgin
Bir kalbe bir sevgi sığmaz bazen
Bazen de yüzlercesi az gelir
Bana senin sevgin kafi
Gerisi hep boş gelir..
(28.04.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:46 AM
Sensiz Ağladım
Sensiz ağladım köşe bucak
Sensiz yaşadım sensizliği
Seni istedikçe kaçtın benden
Tüm güzellikler senden, hep senden
Sensiz ağladım duvar diplerinde
Bulutlar da ağladı benimle beraber
Islandı elbiselerim gözyaşlarından
Bedenimden akan gözyaşı, aslında kan.
Sensiz ağladım kuytu diplerinde sokakların
Sensiz katlandım sessizliğine
Uyku haram oldu gözlerime
Gözlerim sana muhtaç, ben gözlerime
Sensiz ağladım uzaklarda bir yerde
Beni bulama, göreme, işitme diye
Seni sevdim ömrüm kadar uzun
Seni sevdim canım kadar çok
Aşk bu: Tadına bakmak var, yutmak yok.
(22/07/2003, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:46 AM
Sensiz Yaşamak Değil Yaşamak
İçi dışı bir, rüzgarlarla savrulan kalp
Yaprakların hışırtısı, yaz vakti yalnızlığın şarkısı
Dışarının gürültüsünde, kendi sessizliğini yaşamak
Söylesem de inanmazsın nasıl olsa;
Sensiz yaşamak değil yaşamak
(14.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:46 AM
Sensiz Zamanlar
Gonca güldür yüreğim, solmakta
Acılar gönlüme bir anda, dolmakta
Tüm yasaklar peşim sıra kalmakta
Şimdi, sensiz zamanlar yaşanmakta
(12.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:46 AM
Sensizlik
Sensizlik sardı içimi
Uyku tutmadı bu gece
Esir düştüm yalnızlığa
Sen aklıma düşünce
Yatağım mezar oldu
Yastığımsa mezar taşım
Sensizlik hep hazan oldu
Dumanlar sardı başım
(05.03.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:47 AM
Sessizce Ağlayan Adam
Bir zamanlar bir adam varmış
Zamana aldırmaz sadece yaşarmış
Binlerce insan arasında hep yalnızmış
Birgün askere çağrılmış
Gün gelmiş kapıdan içeri alınmış
Asıl yalnızlığı o gün anlamış
Ve bir köşede sessizce ağlamış
Yüreği hasretle yanmaya başlamış
Her an yüreğinde bir ateş yanarmış
O anda öleceğini sanırmış
Ölmez, aksine acı artarmış
Dünyayı aslında iyi tanırmış
Aslında tanıdığını sanır, yanılırmış
Her gece sevgiliye mektuplar yazılırmış
Kağıda aşkı kazınırmış
Girdiği her savaşı kazanırmış
Bunun da bir savaş olduğunu anlamış
Kazanmak için çok çaba harcamış
Ama ne yapsa da kazanamamış
Sonra savaştığının kendisi olduğunu anlamış
Ve bir köşede sessizce ağlamış
Nöbet tutmuş soğuklara dayanmış
Sevmediği insanlarla kaynaşmış
Ortalık bir anda karışmış
Geriye sadece ve tek o kalmış
Uykusuz ******* ardından dalmış
Bir rüya görmüş korkuyla uyanmış
Beti benzi bir anda sararmış
Mavi gözleri o anda kararmış
Şükretmiş Tanrı'ya sadece rüyaymış
O gece Tanrı'ya yalvarmış
Gün gelmiş beyaz karlar yağmış
Gün gelmiş sıcağa dayanmış
Gün gelmiş ayağında botlar
Dik tepelere tırmanmış
Gün gelmiş aldırmadan yatmış
Gün gelmiş dipsiz çukura batmış
Gün gelmiş sevinmiş, gün gelmiş çatmış
Gün gelmiş ihanet şerbetin tatmış
Gün gelmiş yaş olmuş altmış
Hayattan hiç beklentisi kalmamış
Anlamış hayattan hiçbirşey almamış
Aşkı bilirim sanarak yanılmış
Aslında hiç aşka dalmamış
Ve bir köşede sessizce ağlamış
(17.12.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:47 AM
Seven Sevmeyen
Sevene sevgi az
Sevmeyene seven
Dünya fani, sen
Sevenlere güven...
(28.01.2004, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:47 AM
Sevgiden I
Vakit gelir de bir gün gidersem
Arkama bakmayacağım şüpheyle
Bakma için arkamı dönersem
Şüpheden değil, emin ol, sevgiden
Kızıp da birgün seni üzersem
Kendimi aşıp da seni ezersem
Sonra pişman olup dönersem
Yalandan değil, emin ol, sevgiden
Bir gün seni dayanılmazca özlersem
Seni bir an görmek için delirsem
İçimden geldiğinde karşında belirsem
Sihirden değil, emin ol, sevgiden
Seni mutlulukla her gün süzersem
Hep peşinde seni takip edersem
Rüzgar olup da yüzünde esersem
Kıskançlıktan değil, emin ol, sevgiden
Sabah olunca kalkıp seni öpersem
Bırakmayıp kollarından tutarsam
Yanaşıp dizlerinde yatarsam
Üşümekten değil, emin ol, sevgiden
Gün gelip de, “vakit geldi” dersem
Sarılıp sana son bir nefes çekersem
Sonra alıp başımı gidersem
Sakın kızma her yaptığım sevgiden
Ve gün olur da sen de gelmek istersen
Artık izin de çıkar, sen de gelirsen
Gelmeden son bir nazar gülersen
Gül ama yoldan değil, sevgiden
(12.12.2001, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:47 AM
Sevgiden II
Sana sitemim değil kızgınlıktan
Ancak sevgiden
Hırsım değil azgınlıktan
Sade sevgiden
Bana gücenme sevgilim
Gücenmen benim için ölüm
Ne kadar keskinse de dilim
Yanar kalbim sevgiden
Ağlar gözlerim ağlar
Sanki dağları dağlar
Bütün dünya bir olsa da
Yıkılır sade sevgiden
Askerlik acıtmaz beni
Seni seviyorum, seni
Döneceğim bir gün geri
Sebebi sade sevgiden
(12.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:47 AM
Sevileceksin
Sevineceksin birgün, çocuk!
Üzüleceksn boş sevinmelere
Ezileceksin hayatın ağır yükü altında
Asla ağlamayacaksın…
Kızacak, sinirleneceksin
Bağırıp krizler de geçireceksin
Herkes korkacak senden
Sen sakinleşeceksin…
Ay güneşi kovaladıkça
Klavuz olacaksın kendine
Hakim olamasan da nefsine
Pişman olmayacaksın…
Sevileceksin…
Doğdun, yaşayıp öleceksin
İyi kötü anılarla döneceksin
Sevileceksin çünkü seveceksin
Seveceksin çünkü sevileceksin….
Seviliyorsun…
(07.09.2004, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:47 AM
Sıfır
Sıfır
Herşeyin başlangıcı ve yokoluş
Varolmamış birin de öncesinde...
(12.09.2004, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:47 AM
Sokrates'in İspatı
Tanrı'nın varlığı, birliği
Ruhun varlığı, ölmezliği
İspatlandı Sokrates tarafından
Ve Kafkas'ın kendini bilmezliği
Aslı akıl tüm hepsinin
Düşünmek yetermiş meğer
Yaslı ruhlar yaşam sürse
Böyle mi olurdu
düşünseydik eğer...
(28.06.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:47 AM
Son Durak
Bozkurtlar gibi yaşayıp, filler gibi öldük
İnsanlarla büyüyüp, yalnız kaldık
Sefere çıktık milyonlarla beraber
Ulaşılacak yerde tek biz vardık
Son duraktı, orada durduk
Çadırımızı oraya kurduk
Bekledik, belki, bir ömür daha
O durakta kurtuluş bulduk.
(24.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:47 AM
Şair
Her asker bir şair zanneder kendini
Aynı ve hatta bana benzer gibi
Yazar şiirlerini anlamsızca dünyaya
Armağan eder hayata ama
Bilmez ki şair dünyadır, şiir de hayat
Bilmez ki hepsi boştur, hepsi bayat
Bilmez ki şair insandir, şiir de ömür
Bilmez ki herşey fanidir, herşey ölür
(20.12.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:47 AM
Şiarım Şahikalar
Anneme,
Şiarı şahikalarında gezmekse hayatın,
Hiçbir dağ yüksek gelmez insana
Ve hiçbir umman yeteri kadar derin olamaz
Şerefsiz bir insanın alçalacağı kadar
Bir gün zamanın önüne geçtiğinde
İnsana içindeki sevgi değer biçecek
Ve Akif'in dediği gibi:
Alçak ölmek istemiyorsan eğer
Atiyi karanlık görmemek gerek
Pişman olarak yaşamak
Zaman kaybetmekse
Sevgiyi bilmemek
Hayat kaybetmektir
Hülasası şudur:
Bana hayat veren sen iken
Canımı acıtamaz
Güllerin arasında hiçbir diken
(11.10.2006, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:48 AM
Tan
Vatan borcu dedim geçmiyor zaman
Acı çekiyorum her geçen an
Her doğuşunda görünüyor tan
Tan olmadan kalkıyor burada yatan
(12.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:48 AM
Tanrı İnancı
İnsandaki Tanrı inancı, yüce düşünce
Aklına gelir yalnız kedere düşünce...
(11.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:50 AM
Tek Bir Mum
Eşsiz (!) akşamlar yaşıyorum
Tüm eşlilere inat
Tek bir mum aydınlatıyor yazdıklarımı
Yalnızlık karanlığında
Tek bir mum...
(14.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:50 AM
Tek Gerçek
Bir hayata doğduk ki; dışı güzel içi boş
Canavar bile olsa bu hayatta, görünür hoş
Hayat ışığa benzer, benim ki her daim loş
Tek gerçek var hayatta, sen ona doğru koş...
(17.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:50 AM
Top Mermileri
Kaleşnikof mermisi gibi küçük değil top mermileri
Sözlerin yanında cüce kalır top mermileri
Kalbimi söker alır yerinden top mermileri
Bedenim olduğu yere,
Top mermileri batırır gemileri...
(09.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:50 AM
Tuzak
Hasretin değil mi beni bitiren
Zaman herşeye çare derler
Oysa zaman beni eriten
Ve karşımda körpecik erler
Ne desem boş artık
Derdime dermanım uzak
Rüyamda görsem azıcık
Bilirim bu bir tuzak
(05.09.2006, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:50 AM
Umutsuzlara I
Umutlar beslensin içinde
Yağmurlara rağmen
Tekrar tekrar ve bir kere daha
Ağladığında gözyaşların
Yağmurlar oluştursun
Yağan yağmurlara inat
Haykır bakalım bir duyan olacaktır
Umut kesilmez dünyadan
Yaşam baki kalacaktır
Uyanılırsa rüyadan
(23.12.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:51 AM
Umutsuzlara II
Duydum sesini koştum geldim
Neden bu haykırışlar
Serzenişin kime?
Büyütmüşken içinde umutları
Yağmurlar değil
Sensin öldüren onları
(23.12.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:51 AM
Umutsuzlara III
Umudu besle çünkü
Bilmelisin ki her yol bayır
Sesini duyan var her zaman
Yeter ki doğru yöne haykır...
(23.12.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:51 AM
Unutulmam
Geçse günler anım kalır
Yiğit ölsem şanım kalır
Asker iken göçüp gitsem
Bayrak üstünde kanım kalır
Uzun günler geçmese de
Rüzgar benden esmese de
Kör bıçağım kesmese de
Ben giderim adım kalır
Hayat ömrü içmese de
Acılarımı hiç ölçmese de
Yiğidi benden seçmese de
Yiğit ölsem şanım kalır
Düşman benden kaçmasa da
Güller güzün açmasa da
Bülbül havada uçmasa da
Ben giderim vatanım kalır
(30.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:51 AM
Uyan Gözlerim
Uyan gözlerim, uykudan uyan
Hayat geçiyor, zaman ziyan
Yaşam değil ebed, yanılıyor elbet
Beni uykudayım sanan
Gözler açık, her halde amade
Sözler açık her durumda sade
Kilit altında yürekler
Bir Kafkas o, dünyada seferde
Ar duyar, delikanlılık var serde
(07.10.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:51 AM
Uykusuz
Esir oldum gecenin karanlığına
Sensiz geçen akşamlara lanet okudum
Uykusuzluk her gece vurdu başıma
Ben sensiz yatakta döndüm durdum
Adına şiirler yazdım usanmadan
Bir de mahlas kullandım 'Kafkas'
Rüyamda tenine dokundum utanmadan
Gerisi bende saklı, bana has
Gün saydım Nizamiye'den çıkmak için
Seni ilk gördüğüm anı hayal ettim
Her hayalde titredim için için
Her seferinde de titrememeye yenim ettim.
(03.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:51 AM
Uykusuzluk
Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım...
Haram lokma gibi takıldı sözler boğazıma
Anlatmak istedim her şeyi sana, anlatamadım
Düğümlendi kelimeler, gelemeden ağzıma
Kaçmak istedim o an, kendimden kaçamadım
Sabah oldu artık, kahvaltı vakti geldi
Sen acaba kaçıncı rüyanı görüyorsun şu an
Saat daha altı, güneş karanlığı deldi
Sen hala beni uykuda san...
(31.01.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:51 AM
Ümitsiz Saçma Şiir
Evlerin çatıları bembeyaz artık
Yollar, sokaklar ve arabalar bembeyaz
Gökyüzü de beyaz, bulutlar da
Gözlerimse karanlık geleceğini görüyor dünyanın
Kalbim karanlık, düşüncelerim kara
Bilirim tek sebebi içimdeki yara
Sanki bedenim tuttu buz
Şiirlerimi okumayın artık
Çünkü içinde ne hece var, ne aruz..
(20.12.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:51 AM
Ümitsizim Dünyadan
Bu dünya boşmuş demek
Dost bulmak yokmuş demek
Her dost sandığını hep
Kaybetmek varmış demek
Her insan sen değilsin
Düşünceler aynı değil
Dünya önünde eğilsin
Sen Tanrı'nın önünde eğil.
(21.12.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:51 AM
Vaziyetim
Beyaz duvarlar...
Olsa olsa yirmi metrekare bir oda
Bir tek Atatürk portresi var duvarda
Başka resim zaten yasak odada
Dört tane florasan, sanki güneş parlıyor
İnsan da yoruluyor artık, bir dost arıyor
Dolaplar tıka basa dolu
Bir de yazıcı masası
Kapı mavi boyalı, kırık kolu
Yardımcım bilgisayar ve kasası
Soğuk içime işliyor
Aklım soğuklara esir
Gönlüm hasreti biliyor
Bu ne güçlü bir tesir
Müzik çalıyor durmadan
Hoparlörler susmuyor
Bazen saati bile kurmadan
Uyanıyorum erkenden
Kimseye aldırmadan
Vaziyetim halim böyle
Bilin diye anlatıyorum
Kurulayım sandalyeme şöyle
Nasıl olsa her gece burada yatıyorum.
(28.01.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:51 AM
Vesvese
TEM kenarında
Hızla geçen arabaları seyrederken
Aynı hızla mı geçer ömrüm
Sokaklarında İstanbul'un diye
Düşündüm
Vesveseye kapıldım aniden
Ankara'ya yollara düştüm...
(06.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:51 AM
Vivaldi Yazı
Vivaldinin dört mevsim yazını yaşamak var ya...
Heyecanı kalbe zarar
Bir bebeğin ağlayışı
Güneşin teni yakışı
Bağırışı bir annenin çocuğa
Deniz dalgalarla mutlu olur deniz olduğuna
Dinlediniz mi hiç Vivaldi dört mevsim yazı
Hele dinlerken
Bir şiir yazmanın hazzına vardınız mı?
Hissetmenin, tatmanın, duymanın
Dört mevsimi beş duyuyla ispat etmenin
Bu heyecana sebat göstermenin
Vivaldi uçurumundan aşağılara bakarken
Salgılanan adrenalin
Heyecanının farkına vardınız mı?
Hayır mı duydum..
Siz kendinizi aşamamışsınız
Dinlemediniz mi,
O zaman siz hiç
Yaşamamışsınız...
(04.08.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:51 AM
Vur Günahlarımı
Vur, vur! Alnıma günahlarımı, enseme tokadı
Ayaklarımın üzerine basarak dansettiğin günleri hatırladım
Vur günahlarımı ayaklarıma
Düşüncelerime de ket vuramazsın ya!
Aşkımı aslımla ispata yeltendim bir kere
Durduramazsın ya!
Ben benim artık, ötesi hayal
Günahlarımı kabullenmemen haram
Açılan kapanmayan yaram
Kaçılın günahlarımla geliyorum
Tövbe yoluna giriyorum
Ötesini göremiyorum
Vur yüzüme günahlarımı
Vurdukça serinliyorum...
(02.08.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:52 AM
Waterfall
I saw you in my dream
On the top of a waterfall
Remembering just your beauty
And that was me
Falling from the mountain, you call
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:52 AM
Yahya Kemal'e Nazire
Demir almak günü geldi mi limandan,
Tüm sözler boş olur artık
Yaşananların üzeri kara bulutlarla kaplanır
Akşam olur, insan ruhunda
Akşamları akşam edenlere acırım o zaman
Harcanmış akşamlara değil
Sabah olacak dedim mi olur
Çünkü bu benim sadece benim sabahımdır.
O gün güneş sadece bana doğar sadece bana
Ve o gün gelir de limandan ayrılırsa gemiler
Gemiler mutlaka başka limanlara demirler...
(07.07.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:52 AM
Yalancıdır Şairler
Biz içeriz, kendimizden geçmeye değil, seçmeye
Gittiğimiz yolar aşka açılır her gece
Uzandığımız döşek bize olur taht-ı revan
Vur kafayı yat ey beceriksiz bahçevan
Her gün güneş battı mı doğarız evelallah
Her gece uzak olsak da ona, dillerde Allah
Yahşi yüze, güzel göze hayran oldukça
Eldeki güzele çekilir bir eyvallah
Gömlek değiştirir gibi mi değiştirmeli
Sıcak tutmasına mı dikkat etmeli
Ütüsü düzgün mü olmalı her daim
Kirlenince hemen çöpe mi gitmeli
Derse Kafkas: Gel gör beni
İnanma sen bak yoluna, süz dilberi
Aşk iyenlere nasihat budur dese de;
UNUTMA! YALANCIDIR ŞAİRLER ÖTEDEN BERİ...
(09.12.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:52 AM
Yalnız Kalınca
Acılarım var içimde sensiz yaşıyorum
Günler geçmek bilmiyor
******* kara soğuk hep benim için
Bir güç var ki içimde dağları aşıyorum
Dayanma gücüme ben bile şaşıyorum
Acılar arttıkça bana yetmiyor
Kan ağlıyor kalbim için için
Tüm acıları birden taşıyorum
Taburda yalnız dolaşıyorum
Ruhum istese de ölmüyor
Zaman bile bana ters, niçin?
Herşey üstüme geliyor ben coşuyorum
Acılarım var içimde sensiz yaşıyorum
Sensizliğe inat, yalnız kalıyorum
Yalnızlık beni tek anlayan
Kara bir soğuk tenimi saran
Üşütmüyor beni soğuklar
Çağırıyor sanki doruklar
Bir rüzgar esiyor usulca
İçimi bir hüzün kaplıyor
Yalnız kalınca...
(19.03.2003, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:52 AM
Yalnızlık
Ne kadar zor bilir misin yalnız kalmak
Dingin ruhum oldu yalnızlığa esir
Yalnızlık dehlizlerine dalmak
Ateşler içinde kavrulan bedene oldu sır
Sabahları yalnız kalkmak güne
Uyanmak başka dünyalara her seferinde
Yalnız tek başına yatakta dönmek
Saatlerce ve onlarca yıl kendince
Gün güne müsavi, her geçen gün heder
Bir bir biten umutlar, gülümsemeler
Her biri diğerinden beter
Dur demek lazım, artık yeter
Seni istemek, olabildiğince güçlü
Sensizlik olduğunda suçlu
Sevgiler yığınla üstümde
Sevgisizliğe ağlamak, gün bulutlu
Güneşe hasret, sana uzak
Işığa muhtaç, hayat tuzak
Yatmak yıllarca uyanmadan
Uyumak sonsuzluğa kalkmadan
(23.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:52 AM
Yalnızlık Kalabalıkta Yaşanır
Yalnızlık kalabalıkta yaşanır..
Sevinçler hüzünler hepsi..
Varlık yokluk
Dostluk, düşmanlık
Sevgi, nefret
Her duygu, her insani özellik
Her adlandırdığımız ilişki
Kardeşlik bile...
Biri hariç:
Pişmanlık yalnızlıkta yaşanır
Yalnızlıksa kalabalıkta...
(01.02.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:52 AM
Yalnızlık Türküsü
Bir yalnızlık türküsüdür mırıldanılan
Bir sevgilinin adıdır belki anılan
Ve bir bulut yalnız dolaşır semada
Dostu yok, yalnız sanılır.
Bir yalandır sevda masalı kanılan
Bir yaradır, kalp yarası kanayan
İçimdeki aşkı yok ki sınayan
Anlaması zor, yok belki anlayan
(10.10.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:52 AM
Yandım
Gün nelere hasret
Gece nelere kurban
Ve ben acırım artık
Geçen günlere yandım
Geçen günleri kaydet
Ve gel beni de kurtar
Şimdi giderim artık
Geçen günlere yandım
(04.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:52 AM
Yasak
Yasak dudaklar, bölgesi vücudun yasak
O yasak yağmurlarda ikimiz de ıslansak
Rüzgarında yasakların yapraklarla savrulsak
TÜM YASAKLAR UĞRUNA, yasakları yasaklasak
(04.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:52 AM
Yaş Geçiyor I
Gün geçiyor, zaman aleyhe işliyor
Yıllar ardarda ömür dediğimizi dişliyor
Düşlüyor hayatı civan en güzeliyle
Özlüyor, sızlıyor kalp, eskiyor
Yollara mert dayanır, namert iflasta
Tüm yollar boş, mert tükeniyor
Gün geçmiyor ki bir parça daha kopmasın
Geçiyor kardeş, kopuyor, geçiyor
Bugün düne galip, elem ziyan
Gözyaşı, figan heder
Köstekliyi al eline, durdur saati
Ne fayda! Zaman geçiyor kardeş
Hiç durmuyor, geçiyor...
(29.12.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:52 AM
Yaş Geçiyor II
Yıllar mutlu geçerse
Kalp aşkından eskise
Gönül yanmayı sevse
Zaman geçsin isterim
Hayat ömürden parça
Kırışıklar tecrübeyse
Fer gözlerde esirse
Zaman geçsin isterim
Sonu hep sonsuzluksa
Sonsuz gülücük dolsa
Sevdiklerim yanımdaysa
Zaman geçsin isterim
Ayak bağım bir beden
Ruhum sizinle taşsa
Başım degecekse arşa
Zaman geçsin isterim
İnandım hiç şaşmadım
İnandım tek kalmadım
Bir doğru bildiğim varsa
İnandım hep inandım
(30.12.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:53 AM
Yaşama Amacı
Yaşama amacı diye birşey yoktur
Yaşamak zaten ilk amaçtır
Gece biter, gün doğar
Yaşamak, güne doğmaktır...
Yaşam seçmek demektir
Tepmek fırsatları kimi zaman
Unutulanlardan değil
Unutanlardan olmaktır
Sabah gülmektir bazen
Bazen akşam ağlamak
Gözyaşlarıyla ıslanan yatakta
Huzurla uykuya dalmaktır...
Geçene üzülmek değil
Kalana sevinmektir
Gülü sevmek değil
Dikenine katlanmaktır yaşamak....
(07.02.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:53 AM
Yaşamak
Doğmak; hangi zamanda, nerede
Doğmak; ağlamak ilk seferde
Yaşamak; ne uğruna, ne için
Yaşamak; nasıl ve niçin
Ölmek; topraklar altına gömülmek
Ölmek; yaşama son kez gülmek
(10.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:53 AM
Yaşayacaksın
Yaşayacaksın inadına ihanetlerin
Yaşayacaksın arkana bakmadan, önüne dönmeden
Yaşayacaksın içindeki ateşler sönmeden
Öleceksin yaşamış gibi ihanetleri, üzülmeden
(18.08.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:53 AM
Yaşlı Dünyaya İnat
İşte hayat, kokusundan bayat
Yaş olmuş bir milyar ayakta dimdik dünya
Dağlarında kırışıklıklar hat hat
Ben hüzünlere yelken açmışken
Günahlar bedenimi aşmışken
Fendimi kendimle asmışken
Sen misin bana ümit veren
Sen misin beni deren
Sen misin ey yar, sen misin?
Biraz müsaade et desem
BİLMEM EDER MİSİN? ...
(16.09.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:53 AM
Yeni Yıl
Yeni yıl eski yılı vurdu
Ölenin arkasından herkes güldü
Yeni gelene kısmetmiş eğlenmek
Bilmez ki kendisi de kahkahalarla gömülecek...
(02.01.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:53 AM
Yetmez
Sana sonsuz sevgiler versem, inan yetmez
Yetmez tüm gülleri cihanın, sana az gelir
Sensiz gül bahçesinde, bülbül de ötmez
Senin ayak bastığın yere, namütenahi yaz gelir
Sana yazılan tüm naatlar, kifayetsiz
Adına okunan tüm şiirler, yitik
Seninle yolculuk semaya, zahmetsiz
Sensiz dünyada inan, her şey bitik
Dünya kendinde seni resmeder
Cemalini görünce, uçup gider keder
Ağlar gözlerim, durduramam bilirsin
Olsa da gözyaşlarım senin yolunda heder
(22.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:53 AM
Yeni Doğmuş Bir Bebeğin Gözlerindeki Parıltı
Yeni doğmuş bir bebeğin
gözlerindeki parıltıyı göreceksin gözlerimde
buradan çıktığım gün.
Seni hiç görmemiş gibi,
hiç yaşamamış gibi olacağım
bana inan.
Aradığım sendin
ilk ağladığım günden beri
ve
bırakmayacağım
son kez susacağım güne kadar...
(27.09.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:53 AM
Yine Kış
Yine yaz
Yine aşk
Yine başka hayatlar
Yine güzel müzikler kulaklarda
Yine umutlar gönüllerde
Yine yeşiller dağlarda
Ve temiz hava doğada
Yine yollar, yeni ümitler
Yine gezmeler
Yine güzel aydın yüzleri insanların
Yine yaz işte, yine yaz....
Yine bitmekte, beden titremekte
Yine soğuklar iliklere işlemekte
Yine yazlıklar dolaplara dönmekte
Yine doğa toprağa gömülmekte
Yine kış, yine gelmekte...
(15/09/2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:53 AM
Yoksun
Bir güç yok ki dünyada Tanrı'dan başka, beni yıksın
Varsın o halde tüm nehirler bana aksın
Tüm günahlar da ateşler gibi beni yaksın
Aslında ne ben varım, ne dünya; sen de yoksun...
(22.01.2004, Ankara)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:53 AM
Yollar
Aynı yollar değil mi seni benden
Ayıran ve yine seni bana bağlayan
Bir yandan lanet okurken o yollara
Bir yandan da hasretim
O yolların getirdiği kollara
(18.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:54 AM
Yolum Nereye
Bir hayaldi Ankara
Yaşandı ve geçti
Anısı taze içimde
Yolum bayat bir şehre
(28.04.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:55 AM
Yorgunum
Beynim almıyor alçaklıkları
Rhum kabul etmiyor sevgileri
Bedenim dayanamıyor zorluklara
Yorgunum..
İnsanlara mantıklı olmaktan
Herkese iyi davranmaktan
Yardım elimi hep uzatmaktan
Yorgunum
Hep sevip, hiç nefret etmemekten
Hep isyan edip hiç gitmemekten
Herşeyimi verip, hiç yetmemekten
Yorgunum
Zamanımın hepsini harcamaktan
Uyku uyumayıp hep çalışmaktan
Dünyadaki herkesle yarışmaktan
Yorgunum
Yaptıklarımı görmeyenlere
Karşılığını vermeyenlere
Ben deyince gelmeyenlere
Dargınım
Kırgınım bu dünyaya hem de çok kırgınım...
(07.12.2002, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:55 AM
Zalim İnsan
Zulüm bana geçirdiğim günler, hep zulüm
Ölümdür yaşanan hayatta belki, en zor ölüm
Yaşamanın acısı daha fazla ölümden
Hayatta da tek acı veren şey, gönlüm
Hüzündür yaşanan sensizlik, hüzün
Yazı bitirdik ve başladı hazan
İnsan sadece birbirine muhtaç derken
Gördüm ki el üstünde tutuluyor, kuyu kazan.
(16.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:55 AM
Zaman
Sigaramı yavaşça çekiyorum içime
Ama sigara değil beni yiyen, zaman
Zaman, önüne geçemiyorum ne yapsam
Mutlak birşey var beni kıran
Biliyoum, bitiyorum
Hasret beni bitiren
Biliyorum gidiyorum
Nedir beni götüren...
(06.09.2006, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:55 AM
Zaman Treni
Zaman treninde yolculuk ediyoruz
Sonu yok yolculuğun gidiyoruz
Her durakta bir an duruyor
Her anın sonunda yola devam ediyoruz
Zaman treninde vagonlar artarda
Vagonlarda var hem neşe hem yas da
Hem anne, hem baba, hem yar da
Trenin yolcusu çok, sadece ben katarda
Mevsimler birbirini kovalıyor
Yağmur ardına kar yağıyor
Tüm vagonları geziyorum
Yârin vagonunda kalbim ağrıyor.
(09.03.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:55 AM
Zamane Aşkları
Anlamsız zoraki gülüşler
Beyhude aşk uğruna ölüşler
Birbirine sarılmış, gözler dışarıda aşıklar
Dudaklar bir, kalpler uzak yavşaklar
(08.07.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:55 AM
Zengin ve Fakir
Aşktan zengin olan,
Uykudan fakir kalır..
(26.02.2003, Emirdağ)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:55 AM
Zenginim
Zenginim;
Olabildiğimce
Sabırlı dertlere karşı
Zenginim;
Çalabildiğince
Zamanı hayattan
Zenginim;
Alabildiğince
Kokusunu leylakların
Zenginim;
Kalabildiğince
Sevdiklerimle dost
Zenginim;
Kılabildiğince
Tüm dünyayı kendime ev
Zenginim;
Bulabildiğimce
Gözyaşlarımı paylaşacak birini
Zenginim;
Salabildiğimce
Kahkahalarımı gökyüzüne
Zenginim;
Dalabildiğimce
Huzurla uykuya her gece
Zenginim;
Zengin olduğumca
Zenginlere inat
Fakir kalbimde
Gebe olduğum
Zengin hayat...
(24.11.2004, İstanbul)
Taha Yaycı
GooD aNd EvıL
10-06-2008, 08:55 AM
Zorunlu Ders
Sevme! Sevmek ölümden beter
Sevme beni, sevdikçe seni
Ölmeye bir adım daha yaklaştığımı hissediyorum
Kalmaya gerek var mı seni sevmeden bilmem de
Gitmek zorunlu ders, kalmak seçmeli
Tek çare var o da biri gitmeli...
Ben aldım zorunlu dersi
Sen seçmeli olandan geç..
(01.02.2005, İstanbul)
Taha Yaycı
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.