Zeynep Nilgün Gökçeöz

[GooD aNd EvıL]

***Vakitsiz***
Kızıl çöllerimde
Bakışlarıma mühürlenen
Sahillerimsin,
Ben ise
Çırılçıplak sevdamın
Giydirilmiş umutları,
yakamozların
Sessiz ve senli
Tebessümleri,
Ayaklarına dolaşan
Kum taneleri
Belki bir rüzgar
Sığınak arayan,
Belki de bir aşkım
Saçlarında dolaşan…

Ruhum şimdi
Kıyılarında şarkı söylüyor
Gecemin rengi değişiyor
Yeminli düşlerin arasında
Daha dün
Sabahlıyordum
Nöbetçi isyanların
Zindanlarında,
Hayallerim
Darağacına asılıyordu
Meçhulleşen sokak aralarında,
Kimse inanmazdı
Sen uykudayken
Sevdiğimin sonbahar olduğuna…

Hüzünlerimin gökkuşağını
Işledim yüreğime ilmek ilmek,
Çarmıha gerildi
Çığlıklarım hesapsızca,
Gözlerimde büyüdü ölüm
Tükendi zaman
Feryat figan,
Benden habersiz
Renkler soldu sebepsiz
Güneş battı vakitsiz
Suçmudur
Kaderin içinde
Alnımıza yerleştirilen
Sevmeler, sevilmeler,
Bizim için yazılmıştı
Tutkuların içinde
Ölümüne yaşanan *******…

[GooD aNd EvıL]

*Sessizliğin Şavkı*
Çırpınışları yazmadım
yüreğimin en ücra köşelerine
duyulmasın diye,
Sıradan yalnızlığımda
bahçemin koynunda ki
gökkuşağına tutundum,
dönüp bakmadım
ardımdakilerin
nafile haykırışlarına…

Soluksuz ve yalınayak koştum
sahillerimde,
usulca kaydım geceye
kutsadım zamanın içine
akan yıldızları,
büyülü bakışlardı
kıyılarımda
dolaşan
tıpkı yakamozlar gibi
büyülü ve ıslak...

Ay ışığım ol dedim
Umutlarımın
gamzelerine dokunabilmek için,
hasretim ol dedim
yorgun dünlerimin
şavkına vuran,
geceme amansızca tırmanan
aşkın tarihini yaz dedim
gökyüzüme yıldızları sermek için,
mademki umudumsun
sukutum ol
gözlerimde ışılda,
parmak uçlarıma kon
yaprak yaprak,
çıplak ayaklarınla yürü
tenimdeki samanyolunun
bakışlarıma yağan
gözyaşlarına,
son söz, son bakış
deme bana
sevdanın adını yaz
yüz sürdüğüm toprağına…

[GooD aNd EvıL]

Adam Gibi
Bu kenti bırakıp
Bir başka kente gitmek istedim.
Bir başka kentte
Bir başka hayatı yaşamak istedim.
Acıtıyordu bu kent canımı artık,
İçimde korkular birikiyordu,
Yalnızlık yabancı gibi
Ürpertiyordu bedenimi,
Gündüzler karanlık dünyama dönüşürken,
Sokaklar beni tanımıyordu.
Seni ararken bu sokaklarda,
Çaresizliğimden
Bir başka kente gitmek istedim.
Belki o kentte seni bulur, seni yaşarım,
İçimdeki türküleri sana söylerim,
Sevgimi sana veririm.
Bir şartım var ama,
Sevgime karşı sevgi isterim,
Yüreğime yürek,
Gönlüme gönül isterim,
Anlayacağın
Adam gibi adam isterim.
Bunun için bir başka kente gitmek istedim.
Seni tanıdığım zaman o kentte,
Elimi tutabilecek bir el,
Başımı yaslayacak siper isterim,
Derdim derdin,
Sevgim sevgin olmalı,
Yüreğin sadece benimle atmalı,
Gözlerine beni sığdırmalısın,
Korkum değil, efendim olmalısın,
Kalbimdeki sevda yarasını silip
Yalan yeminleri unutturmalısın.
Bunun için gitmeliyim
Bir başka kente,
Varmısın haydi söyle,
Canıma yoldaş olmaya,
İçime sevda gibi akmaya,
Adam gibi sevmeye varmısın.

[GooD aNd EvıL]

Adı Olmayan Sevdalara
Seni söylemek şiir olsa
her dize kapanırdı ayaklarına,
Her kelime sabah olup
dans ederdi pencerende,
Ümitler yaşardı çok eskilerden
Mutluluk alkışlardı sessizliğin içinde
Sanki başka bir mevsimin sözcükleriyle
Dudaklarımdan gitmezdin şiir gibi...

Seni söylemek şarkı olsa
her köşeye sızardı soluksuz nağmelerin,
Yanağıma değerdi azat edilmiş hasretin
Delikanlıca sarılırdı sol yanıma
isimsiz sevişmelerin...
Senin dudaklarınla öperdim
hüzünleri alnından,
Tenindeki son dokunuşuma
ezberletirdim sevgimin ezgilerini...

Seni söylemek deniz olsa
yalnız gemilerinin limanı olurdum,
Işgal ederdim bütün kıyılarını
akşam kızılı bakışlarımla,
Hazan susuşlu yıldızları
kavuştururdum dalgalarına,
Islak saçlarımı örterdim üstüne
Öperdim usulca martı kanatlı umutlarını
Senin gözlerinde saklardım
kum tanelerinin mahremliğini,
Dalardım derinlerine
Sırlarını verirdim
Vurgun yemiş sevgilerin...

Ve seni sevmek ertelenmiş düşlerim olsa
*******e yürürdüm gözlerinle,
Hiç uyanmamak üzere
Uzanırdım mehtabın kollarına...

[GooD aNd EvıL]

Adını Koyamadım
Soramadım hüzünlere sorularımı
Uyanamadım sarhoş gözlerin derinliğinde
Susmak acıtıyor duygularımı
Bekleyişlerim kayboluyor yitikliğinde,
Kentler uyanıyor nefes aldığımda
Yavaş yavaş rengini kaybediyor düşlerim,
Özlemim sensizliğin başucunda
Hayallerim tedirgin
Seni bekliyor hala,
Gizlenme bulutların ardına
Ansızın gel bana…

Her rüya gördüğümde
Şarkılar söyler umutlarım
Ben gökyüzü, sen dolunay
Geceye saklanır dualarım
Damla damla akarken yağmurlarım
Bir sen kalırsın yüreğimde
Seni özlerim
Bir dilek dilerim ürkekçe,
Hükmü yoktur haykırışların
Anlamı kalmaz feryatların
Yemin ederim ağlamayacağım
Teselli istemem
Sen giderken yanımdan
Benide al…


Bilirim yolum sana doğru
Bilirim dünyam karanlık sorgu
Yalnızlığıma yaslanırım
Bir sokak duvarında
Bütün sabahlar gibi
Takılırsın dudaklarıma
Sancılanır sevdam kavuşamayanlara,
Bir ateş ki hiç sönmez
Bir rüzgar ki hiç dinmez
Bütün umutlarım yaralı
Yalnızlık bahçemde hazanlar saklı
Avuturken kendimi yalanlarla
Tebessüm eder gül dalında,
Dikenine aldırmadan
Derim yanımda kal.


Sen beni sevmedikçe
Ellerim üşüyecek öksüzce
Kaç güneş doğup batacak
Kaç mevsim yorulacak,
Sevdamın ninnisinde
Yüreğim susmayacak
Tutuklu kalacağım teninde,
Gözyaşlarım mahzun ve sessiz
Veda vakti peşimde
Biliyorum gideceğim bir vakit
Verdiğim söze gökyüzü şahit
Çekerken ellerimi ellerinden
Son bir isteğim olacak senden
Ardına bakmadan git ama
Beni unutma.

[GooD aNd EvıL]

Ağıtım
Kırların nazlı papatyasıydın,
Gelinciklerin kırmızısı dudaklarında,
Güneşin ışığı gözlerinde dururdu her an,
Göğe tırmanan umutların,
Uçsuz bucaksız sevdaların vardı,
Hayallerin yıldızlara meydan okurdu,
Bir ırmak kadar coşkulu,
Türkü gibi içliydi yüreğin,
Sıcak bir gülümseme,
Ilık bir rüzgardı sevgin,
Bir tomurcuktun gül dalında,
Gonca oldun, üşüdün kar taneleriyle
Ansızın bir gecede soldun.
Şimdi hangi bağın gülü oldun.


Bu sabah yine yüreğim yanıyor,
Artık yas çiçekleri bahçemde,
Seni arıyorum soğuk *******de,
Üşüyorsan sarmalıyım bedenimle,
Yüreğim öksüz feryatlarla kanıyor,
Senin için yas tutuyor baharlar.
Canım yanıyor senli düşlerimde,
Bir ateş ki acımasızca büyüyor içimde.
Gözyaşlarım suluyor çiçeklerini,
Ellerim kara toprakları seviyor sen diye,
Papatyalar diziyorum kabrine,
Dualar yolluyorum senin için rabbime,
Gölge oluyorum selvilerin yerine,
Gelinliğini düşlerken hayalimde
Kefeni giydiriyorum gelinliğin yerine.


Bil ki bebeğim,
Bedenim burada kalsa da
Ruhum senin yanında,
Korkma, annen her an başucunda,
Kürek kürek atsamda
Kara toprağı üstüne,
O gülen yüzünle uğurla beni,
Sensizlik çökse de gözlerime,
Doyamasam fani dünyada sevgine,
Tarifsiz ıstırabımın içinde,
Uyutmadan gitmeyeceğim seni,
Sevdiğin ninnilerin eşliğinde.

[GooD aNd EvıL]

Alışamadım Anne
Sen gittiğinden beri
Boynu bükük kaldık,
Uğurladığımız güne
Yine gözyaşlarıyla yaklaştık.
Bak gideli bir sene oldu
Çiçeklerin hala canlı,
Resimlerin bize gülümsüyor,
Zaman unutturamadı bize seni anne.
Beni affet,
Yeni evine gelemiyorum,
Geldiğim zaman dönemiyorum,
Küçük bir çocuk gibi
Seni bırakmak istemiyorum.
Gücenme bana
Bu unutmak değil
Sensizlik içimi sızlatıyor anne.
Düşlerime geliyorsun bazen,
Her geldiğinde
Şefkatle öpüyorsun,
Sana muhtaçlığımı anlayıp
Sımsıcak kollarınla sarıyorsun,
Sarmazsan üşüyorum anne.
Seni güzelliklerle hatırlıyoruz,
Haberlerini ulu çınarların
Esintisinden alıyoruz.
Özlemini
Seni anlatarak, seni yaşayarak unutuyoruz.
Hiç gitmemiş, bir gün dönecek gibi
Yüreğimizin köşeciklerinde
Ve bembeyaz bulutların üzerinde
Seni yaşatıyoruz.
Kızma bize anne
Bugün yine ağlıyoruz,
İsyan değil,
Tanrıdan bu biliyoruz,
Yarın sana geliyoruz,
Dualarımızı sana bırakıp
Yanından ayrılacağız
Ayrılırken yine ağlayacağız,
Çünkü biz hala çocuğuz anne,
Çünkü sana muhtacız anne.

[GooD aNd EvıL]

An Gelir
An gelir
Terkedemem umutlarımı
Isyan yazılır vuslata
Iliklerine işlerim gecenin,
Cesurca yırtılır karanlıklar
Hüzünleri inkar edip
Çekerim mehtabın perdelerini…

An gelir
Özgürlüklerim kanar yasaklarımda
Pür telaş korkular tanıdıktır
izlerini bırakan tutsaklıkta…
Fırtınalar alev alır gecede
Ten tutuşur
Şimşekler yangındır nefeste…

An gelir
Düşlerim uzanır ellerine
Eşkalini çizer sessizliğim
Dudaklarım çaresizliği seyreder…
Siyahımın aydınlığı olur sesin
Sürüklenir bakışlarım gözbebeklerine
Kirpiklerime takılır ezgiler
Eğilir öperim sevdanın ölümsüzünü…

An gelir
Üşürüm erguvan zamanlarda
Sokulurum usulca
sıcaklığını arar efkarlarım
mıh gibi işlenirsin içime
yüreğime serpilir sevişlerin,
Bırakırım gökkuşağımı dizlerinin önüne
Renkler özlemle haykırır
Kırmızıya döner hayallerim
Yağmura dönüşür mavi
An gelir
Asi bir bulutun üstünde
Geriye dönemez beyaz sevda…

[GooD aNd EvıL]

Anayım
Büyütür beslerim bir ah demeden
Gözyaşı dökerim kimse görmeden
Uykuyu bölerim isyan bilmeden
Gülüşüne can veririm, anayım.


Derdini derdime katıp yürürüm
Çareyi bulmazsam bil ki ölürüm
Mutluluğun başı seni görürüm
Bakışına can veririm, anayım.

Şefkatim perdedir kara gecene
Üzülürüm rüzgar değse tenine
Dünyalar veririm tebessümüne
Susuşuna can veririm, anayım.

Gidişin hazandı gelişin bahar
Sabırla beklerim günler haftalar
Unutma varlığın deryalar kadar
Sezişine can veririm, anayım.

Kaderini ümit ile işlesem
Gülüşünü burcu burcu süslesem
Duaları senin için söylesem
Nefesine can veririm, anayım.

[GooD aNd EvıL]

Anıları Topladım
Gecenin en kasvetli yerinde
Özlem öyküleri barındıran
Nöbetçi bir rüya gibi
Odama girdi anılar,
Solmuştu renkleri
Kimi yanları kırık
Kimi yanları çatlak
Bir anı kervanına girdiler yavaş yavaş.
Çırılçıplak duygular
Yorgun yaşamın suçlusuydular,
Sevgilere ve ölüme
Meydan okuyorlardı.
Adını bile bilmediğim
Susmaların içinde
Kendimle konuştum.
Aklamak istedim karanlıktaki anıları,
Yalnızlığımın uykularından çıktım
Öyle bir yalnızlık ki
Her anıyı öpüyor alnından.
Bir öykü var içinde
Benim susuşum kadar haykırıyor
Dikiyor anıtını ihanetin
Korkmadan duruyor namlunun önünde
Bir tüfek patlaması gibi
Yankılanıyor çürüttüğü yürekte,
Sonra kuytulardan seslenip
Tökezleyerek gidiyor
Aldatıların vurulduğu yere,
Şimdi bende kurşuna diziyorum anıları
Kelepçeyi vuruyorum gönlüme
Güne küskün sabahçı kahvelerinde
Demliyorum yeniden
Tahta masalara kazıyorum,
Cüzzamlı sevgileri anlatıyorum
Sigaramın son dumanına,
Omuzlarım çökse bile
İnadına dik tutuyorum başımı anılara..

[GooD aNd EvıL]

Anneme
Bugün yine duygularım taşıyor yüreğimden,
Bugün yine hüzün dağıtıyorum anne.
Sıcak bir el arıyorum,
Özlemin ruhumun derinliklerinde anne.
Neden seni her düşündüğümde, aklıma düştüğünde
Gözyaşlarım beni dinlemez.
Onlarda biliyorlar seni çok özledim anne.
Dün rüyamda gördüm seni,
Mutluydun, aydınlıktın.
Gözlerime bakınca söylemek istediklerini anladım anne.
Bugün yine aklımdasın.
Sanki bir yerden bana sesleneceksin,
Beni kucaklayıp öpeceksin.
Bazen seni yanımda hissediyorum,
Anne diye fısıldamak geliyor içimden.
Arkamı döndüğümde seni görmek,
Sıkıca sarılıp seni özledim demek istiyorum.
Beni anlıyorsun değilmi anne.
Şimdilik hoşçakal deyip başka rüyalarda,
Başka dünyalarda buluşmak üzere anne.

[GooD aNd EvıL]

Ansızın
Sigaranın dumanını
Dudaklarından bıraktığın gibi,
Bin yıldızla birlikte
Uzaklarda parladığın gibi,
Binlerce gecenin içinden,
Ansızın gelsem
Öpsem yüreğini.

Çatlamış ellerinle
Topraktan aldığın buğday gibi,
Sevgisizlikten katılaşmış
Bükülmeyen bedenin gibi,
Binlerce gecenin içinden
Ansızın gelsem
Öpsem yüreğini.

Heyecanla titreyen
Aşkı anlatan sesin gibi,
Yeminli aşkını
Saklı ihtirasına kurban eden sen gibi,
Binlerce gecenin içinden
Ansızın gelsem
Öpsem yüreğini.

Sevmesini bilmeyip
Gerçekleri sakladığın yalanlar gibi,
Rüyalarına alıp,
Koruyamadığın sevdan gibi,
Binlerce gecenin içinden
Ansızın gelsem
Öpsem yüreğini.

[GooD aNd EvıL]

Arkamdakiler
Bir gün,
Geçmişteki izleri silip
Kırılgan pişmanlıkları
Günahlarımıza yükleyeceğiz,
Veda ederken sorgularımıza
Bedenimiz köprü olacak,
Keşkeleri silip atacağız hayatımızdan,
Alev topuna dönmüş yalanları,
İki damla gözyaşıyla söndürmeye çalışacağız.

Bir gün,
Aynada göreceğiz kendimizi,
Yaşamımızın yansımasıdır içindeki,
Sızlayan kalbimizle
İzleyeceğiz içindeki bizi,
Korkular sessizce gelecek,
Var olmakla olmamak arasında
Çaresizlikle bekleyeceğiz,
Ölümle yaşam arasındaki
Kaderimizin ihanetini çizeceğiz.

Bir gün,
Bir çığlık duyacağız arkamızda,
Ürkerek baktığımızda
Neyi aradığımızı bilemeden
Damla damla eriyeceğiz zamanda,
Yaşamı pencerenin arkasından seyrederken
Tutsaklığını yaşayacağız özlemlerin,
Küllenmiş duygularımızın sonsuzluğunda
Kadere boyun eğip
Bedelini ödeyeceğiz kaybettiklerimizin.

Bir gün,
Dalıp gideceğiz anılara,
Kuytu bir köşede sessizce
Gençliğimizin şarkılarını söyleyip
Umutlar dikeceğiz ikinci baharımıza,
Bastırılmış duyguların tutsaklığında
Şiirler yazacağız aklaşmış saçlarımıza,
Ellerimizi yüreğimizin üstüne koyup
Hayallerimize merdiven kuracağız,
Son durağımıza yaklaşırken
Yaşlı ağaçların koyu gölgelerinde
Vefayla kök salan dostları anacağız.

[GooD aNd EvıL]

Asırlara İnat
Fırtınalar kopsa da yüreğimde,
Ay geceyi sarmalasa tenimde,
Bilmediğim tüm masallar içinde,
Asırlara inat sana geldim…

Kalbim rehinken cellatın ellerinde,
Kederle uyansam gecenin bir yerinde,
Mahpus türküleri söylesem yüreğimde,
Asırlara inat sana geldim…

Sürgün duygular sızsa da avuçlarımdan,
Ruhum pişmansa sensiz kaçışlarımdan,
Ağıtlarla dökülse de tebessüm dudaklarımdan,
Asırlara inat sana geldim…

Varsa parmak izlerimde seni sevmek,
Ruhumun derinliklerine hüzünler dikmek,
Şahlanan sevdama resimler çizmek,
Asırlara inat sana geldim…

Uçurumların kimsesiz çığlıklarında,
Günahların şahitsiz seraplarında,
Kırılgan sevgimin intiharında,
Asırlara inat sana geldim.

[GooD aNd EvıL]

Aşk Bitmiyor
Ne kadar çok severdim seni,
Yorulmazdı gözlerim
Senden beklediklerime bakmakla,
Beklerken
Sıralardım sana söyleyeceklerimi,
Uzun uzun düşünürken
İlk karşılaşmamızın heyecanını yaşardım,
Uzaklarda aramazdım yokluğunu,
Birden çıkıp gelecekmişsin gibi
Yüreğim dolu dizgin şahlanırdı havaya.

Ne kadar çok severdim seni,
Sensizlik bir kabustu hayatımda,
Yokluğunda yıldızlar daha uzaktı,
Yollara düşerdim onlara ulaşmak için,
Bacaklarım tutmayıncaya,
Yüreğim nefessiz kalıncaya kadar koşardım.
Bilirdim avuçlarıma alamayacağımı,
Yinede koşardım
Umutlarım tükeninceye kadar.

Oysa ne çok sevmiştim seni.
Ardına bakmadan giderken
Ne çok istemiştim gitme demeyi,
İsyan çığlıklarımı
Ne çok istemiştim duyurmayı,
Bittiğine inanmak,
Ayrılığa katlanmak için
Yok ettim bütün zamanları,
Yok ettim tüm aşkları,
Her şeye rağmen
Geriye dönüp baktığımda
Anladım ki aşk bitmemiş.

[GooD aNd EvıL]

Aşk Nedir
Aşk beraberliktir,
Aşk arkadaşlıktır,
Aşk uyanıştır.
Belki bir yabancıdır,
Tesadüfen geçer kapımdan,
Daldığım rüyadan,
Uyandırandır beni
Derin uykumdan.
Sevmek dirilmektir,
Sevmek sevilmektir,
Sevmek yürekliliktir.
Girecektir bir gün
Kırık camımdan,
Yada gelecektir
Dünyanın öbür ucundan.
Sabahın ilk ışıklarıyla
Üstüme yeniden doğacaktır.
Ayrılık ölmektir,
Ayrılık kaybolmaktır,
Ayrılık karabasandır.
Belki geriye dönülmezliktir.
Mahzun gözyaşlarının
Bir çiğ tanesi gibi
Yüreğe düşmesidir.
Şaşkın buluşmadır anılarla,
Bilmediğin diyarlara sürgündür,
Belki de tükenmişliğin içinde
Aşkın kurduğu bir tuzaktır.

[GooD aNd EvıL]

Aşka Dair
Mutluluğu denedi
Olmadı,
Fırtınalarda ölümü bekledi,
Gelmedi,
Rüzgarlardan bir fısıltı istedi,
Duymadı,
Sevdi, sevgi oldu,
Aşk dedi,
Sevişenlerde onu buldu,
Vazgeçecekken
Aşkın gücünü unutmadı,
Hep yeniden başlayan,
Yalanlarla dolu yoldan
Daha aşık,
Daha kederli,
Geldi geçti.

[GooD aNd EvıL]

Babama Mektup
Üzerinden yıllar geçse,
Büyüsem her gün yeni bir öfkeyle,
Anlatsam kaderime isyanımı
Rüyalarımdaki sensizlikle.
Güneş her gün doğsa,
Her gün batsa,
Dünya dönebildiği kadar dönse,
Bir gerçeğim var kimse bilmese de,
Benim özlemim sana daha da büyüse,
Büyüdükçe sorsam
Baba neredesin diye.
Mektuplar yazdım
Gönderemedim.
Kağıtlarda satırları hep sildim.
Yazdım yollayamadım,
Yolladım okuyamadın.
Yinede bıkmadan
Sana hep yazdım baba.
Seni özledim diyerek
Başlamalıyım mektubuma,
Veya,
Canım babam demeliyim.
Hatırını sorduktan sonra
Bayramın geldiğini söylemeliyim.
Beni kahreden,
Yüreğime hançer gibi saplanan
Bayramı anlatmalıyım sana.
Bu bayramlarda
Benim nasıl bittiğimi
Görmelisin baba.
Ben bu bayramlarda
Özlemime zincirler vurup
İsyanımı hapsettim,
Haykırışlarımı yastıklarda sakladım,
Göz yaşlarım yanağımdan akarken
Gökteki yıldızlara
Babamı gördünüz mü diye sordum.
Bayramı hep seninle yaşadım.
Ellerinden tutup seninle gezdim,
Bayramlığımı seninle aldım.
Sensiz bayramı hiç düşünmedim,
Yine de bu bayramlarda
Seni hiç bulamadım baba.
Bu gece düşlerimle sözleştim,
Her zaman hayal ettiğim gibi
Seninle evimizde buluşacağız,
Koltuğunda oturup,
Gazeteni okuyacaksın.
Yada o koltukta sohbet edeceğiz,
Beni dinleyip
Başımı okşayacaksın
Dizlerinde bütün dertlerimi
Unutacağım baba.
Yemeğimizi beraber yiyeceğiz,
Sen baba sandalyesine oturacaksın,
Mutluluk
Soframızın en nadide yemeği olacak,
Kahkahalarımız
En sevdiğimiz müzikleri
Hatırlatacak bize.
Sana bakıp
Babam gibi olmalıyım diye düşüneceğim,
Seni korkularımın
Bekçisi olarak göreceğim.
Beni sen yatırmalısın baba.
Sevmelisin beni uyuyuncaya kadar.
Ellerini yüreğimde hissetmeliyim,
Şefkatini duymalıyım.
Uyumadan sana küçük sırlarımı anlatmalıyım,
Belki de gizli aşklarımı.
Sen olmadan hayatın çok zor olduğunu,
Söylemesem de sezmelisin baba.
Uyuduktan sonra
Beni huzurlu düşlere emanet edip
Odamdan öyle çıkmalısın.
Küçük bir buseyle veda edip,
Hoşça kal demelisin bana.
Kelimeler boğazımı tıkasa da,
Veda etmeye dilim varmasa da,
Her mektubun sonunda olduğu gibi
Ellerinden öpüp ayrılmalıyım baba.
Bir gece daha bitti,
Bir bayram daha geçti,
Bilmelisin ki,
Seni sevip, özleyeceğim.
Hiç gelmeyeceğini bilsem de
Hep buluşmak dileği ile diyeceğim.
Bedenim burada olsa da
Ruhumun seninle olduğunu bileceğim

[GooD aNd EvıL]

Baharı Öpeceğim
Bu sabah
Güneşin kollarında uyandım,
Sıcaklığı sarmıştı bedenimi,
Tadını çıkardım, iyice sokuldum
Hissetmek için onu.
Yedi rengini aldım
Kattım mısralarımın içine,
Güneş doğarken dağlarıma
Ben dağları öptüm,
Dağlar beni,
Sen yediveren gül gibi
Yüreğimin içinde,
Bin yıllık hasretimle
Yavaşça öptüm baharı.

Bu sabah
Çiçeklerin kokusuyla uyandım,
Hepsi avuçlarımdaydı,
Masumiyetti benim gözümde,
Mutluluğun simgesiydiler,
Her ruhun köşesinde
Bulunur tomurcuğu,
Tek istedikleri
Gönülden sevilmektir,
Mutlu ellerde
Bahar gibi öpülmektir.

Bu sabah
Kulaklarımda bir şarkıyla uyandım,
Kuşları uçurdum parmaklarımın arasından,
Yüreğimi yüreğine bıraktım,
Bir tebessüm kondurdum bahçeme,
Gülümseyen her sabah için
Bir dilek tuttum,
Tüm yeşillerin resmini çizdim,
Yarınları mavilere sakladım
Ve güzelliklere yolladım,
Saçlarımda rüzgar,
Avuçlarımda mazi,
Bedenimi sararken akşamın kolları,
Yavaşça sarılıp öpeceğim baharı..

[GooD aNd EvıL]

Bana Gel
Sakladığın sevda sözleriyle
Bana gel,
Tek dokunuşla dağıt bulutları
Sorgulama sırtındaki umutları
Bilemezsin, duyamazsın
Sisle kaplı haykırışları
Yorgun bir gecenin sabahında
Mağrur özlemlerin ardında
İçinde sen olan bana gel.

Kır isyan zincirlerini
Bana gel,
Seherleri sığdır içine
Islansın tenin sevgi selinde
Al sevdanın resmini eline
Sakla gökkuşağının rengine
Bir meşale ol kendine
Bulutları kuşatırcasına
Öfkeleri boşaltırcasına
İçinde sen olan bana gel.

Her baharda, her hazanda
Bana gel,
Tutulmaya gör sevda ateşine
Gözyaşım senin adın olsun
Yağmurlar gibi pencereme vursun
Damla damla ak yüreğime
Bir çiçeğin filizlenişi gibi
Hasretin dokunuşu gibi
Utangaç bir gecenin bağrında
İçinde sen olan bana gel.

Zamanı yok sevmenin biliyorsun
Bana gel,
Hiç beklenmedik bir anda
Tüy gibi in sevdama
Çılgınca, cesurca
Tenimdeki zamanın çığlığıyla
Hece hece sınırladığın aşkınla
Yok oluşları yaşadığın varlığınla
Üşüdüğün güneşte sokul göz bebeklerime
Çare yok
İçinde sen olan bana gel.

[GooD aNd EvıL]

Ben mi Gitmeliyim
Şu yaşa geldim öğrenemedim,
Dostu düşmanı hala seçemedim,
Namertlere akıl erdiremedim,
Ben mi gitmeliyim fani dünyadan.

Yüzüme gülüp beni sevenler,
Sofrada beraber ekmek yiyenler,
Arkamı dönünce bana gülenler,
Ben mi gitmeliyim fani dünyadan.

Kuyular kazarlar dibi olmayan,
Sözler verirler dilde durmayan
Kalemi bile doğru yazmayan,
Ben mi gitmeliyim fani dünyadan.

Ömürler bitiyor, yol tükenir mi,
Yalanlarla yolun sonu beklenir mi,
Senin ömrün benimkine eklenir mi,
Ben mi gitmeliyim fani dünyadan.

İstesem de göz yaşımı silemem,
Sahte gülmelere ömür veremem,
Oyuncak aşklar için ölemem,
Ben mi gitmeliyim fani dünyadan.

Yüreğim yorgun, artık gam yeter,
Çekilen çileler hepsinden beter,
Zavallı ömürler beyhude biter,
Ben mi gitmeliyim fani dünyadan.

Payların büyüğü hep sizin olsun,
Gönüller dikensiz sevgiyle dolsun,
Bitmez azaplar bir günde solsun,
Ben mi gitmeliyim fani dünyadan.

Hatanı unut, dik dursun başın,
Çatılmasın ahirette her iki kaşın,
İyilik et melekler olsun yoldaşın,
Ben mi gitmeliyim fani dünyadan.

Yaşamın kadrini bilmeden geçtik,
Gittiğimiz yolu görmeden seçtik,
Kefenin cebini dikmeden göçtük,
Ben mi gitmeliyim fani dünyadan..

[GooD aNd EvıL]

Ben Seni Böyle Seviyorum
İsyankar bedenimde
Gözlerim gözlerine düşüyor her akşam.
Yüreğim isimsiz ağıtlardayken
Yudumluyorum bakışlarını.
Sensiz rüyaların koynunda
Seninle tükeniyorum,
Korkum seni görememek,
Bunun için
Açmıyorum sabaha gözlerimi,
Anla artık
Ben seni böyle seviyorum.

Üşüyor yüreğim yokluğunda,
Ellerim kör bakışlarda seni arıyor,
Bulutların karardığı,
Güneşin battığı an
Gurbette kalmış gibi
Titriyor duygularım.
Böyle zamanlarda
Sana sokuluyorum usulca,
Sıcaklığını istiyor bedenim,
Avuçlarını istiyor yüreğim,
Anla artık
Ben seni böyle seviyorum.

Bazen yaşamak ağır gelse de,
Bendeki sene takılıyor gözlerim,
Biraz umutsuz, biraz yorgun
Varlığının mutluluğunu yaşıyor yüreğim.
Sana olan sevdamın derinliğinde
Gülüşümde saklanıyor hüznüm,
Mahkum ediyorum gözyaşlarımı kirpiklerime,
Sen görmeden yağıyorum kimsesiz bahçelere,
Her yeni günün başlangıcında
Dudaklarından kalbine akıyorum gizlice,
Anla artık
Ben seni böyle seviyorum.

[GooD aNd EvıL]

Ben Seni Sevmedim
Ben seni sevmedim ki,
Bak ağlamıyorum,
Karanlıklardan bir ışık sızarken
Açmıyorum kapılarımı.
Senin gözlerinle görmüyorum,
Gecenin bir yerinde
Sesini aramıyorum artık,
Sabahları güneş doğarken
Ayın batışını özlemiyorum,
Bu duvarlar arasında
Sevdana dalıp,
İsyan çiçeklerimi sulamıyorum.
Ben seni sevmedim ki,
Gecenin kara kollarına
Yüreğimde gezeni sormuyorum,
Ruhum ağlarken yalnızlığıma
Durgun sularda akmıyorum,
Gezdiğin sokaklardan geçerken
Tanıdıklarına bakmıyorum,
Kokun tenimden gittiğinden beri
Sevda için söylenen yalanlara inanmıyorum,
Dudaklarımdaki son öpüşünü
Kaçak sevişmelerimizde saklamıyorum,
Erken baharda açan çiçekler misali
Yalnızca üşüyorum şimdi,
Çünkü ben seni sevmedim ki.

[GooD aNd EvıL]

Bende Kalan
Sen gözlerimden akıp giderken,
Dalga dalga büyüyor özlemin.
Sen yorgun düşlerimde gezerken,
Bil ki bu sevdanın tek sahibi benim.

Bir çığ gibi büyüyen isyanlarım,
Yüreğimden gelen türkü artık.
Dudaklarımda kalan son kelimeler,
Tutsak bedenimdeki yangınlarda yitik.

Şimdi sürgündeki sevdaların yoldaşıyım,
Kahreden sensizlik var damarlarımda.
Düşleri sığdıramadığım *******e inat,
Bekliyorum sokakların loş lambalarında.

Ömrümün en solgun mevsimini yaşıyorum,
Pas tuttu yüreğimdeki ezgiler.
Bedenim susturulmayan sevdanla sarhoşken,
Çırpınıyor avuçlarımda ıslak öpüşlü sevgiler.

[GooD aNd EvıL]

Beni Anlat
Eski bir tanıdığı görürsen yolda,
Benden selam söyle ona.
Deki;
Bir deniz ülkesinde yaşıyor.
Dalgalarla rüzgarlar yoldaş oluyor.
Hergün bir umutla uyanıp,
Güneşin doğuşuna bakıyor.
Her akşam umutlarını
Bir ertesi güne bırakıyor.
Ama onları beklemekten
Asla vazgeçmiyor.

[GooD aNd EvıL]

Beni Sevmelisin
Bir okyanusa dalmak gibi,
Yada sonsuzluğa uçmak gibi,
Yıldızları tutmak gibi
Beni sevmelisin.

Düşlerinde ki ben gibi,
Kalbini bana vermelisin.
Bensiz bir sevda olmayacağını bilip
Beni sevmelisin.

Anılarla buluşmak gibi,
Kaderinle dertleşmek gibi,
Rüyalarda birleşmek gibi
Beni sevmelisin.

Ölümsüz olmak gibi,
Yasaklardan kaçmak gibi,
Ödünç sevgiler gibi
Beni sevmelisin.

[GooD aNd EvıL]

Benim Aşkım
Bir şairin mısralarında saklıdır
Benim yasak aşkım.
Denizin dalgalarında,
Yağmurun tanelerinde,
Bir film şeridinde saklıdır
Benim yasak aşkım.
Bir şarkının sözlerinde saklıdır,
Açılan ellerde,
Yitirilen düşlerde,
Kuytu *******de saklıdır
Benim yasak aşkım.
Ruhumun senfonisinde,
Umutların bıraktığı
Kapı aralığında,
Sönen ateşin külünde saklıdır
Benim yasak aşkım.
Aşıkların dilinde,
Gönüllerin hüznünde,
Hayatın her deminde,
Şiirlerde saklıdır
Benim yasak aşkım.
Sessiz sırlarla dolu,
Sahipsizlerinde bulunduğu,
Herşeyin en son orada durduğu,
Bir mezarlıkta saklıdır
Benim yasak aşkım.

[GooD aNd EvıL]

Benim Suçum Değil
İnanınki,
Benim suçum değil.
Çiçeği ben koparmadım,
Ağacı ben kurutmadım,
Rüzgarı ben estirmedim,
Dalları ben kırmadım,
Yolları ben kapatmadım,
Bunların hiçbirini ben yapmadım,
İnanın bana
Benim suçum değil.
Küçücük bir suydu
Ayağımı soktuğum,
Deniz olduğunu bilemedim,
Bir avuç su idi
Elime aldığım,
Nehir gibi taştığını göremedim.
Bütün bunlar benim suçum değil,
İnanın bana.
Dağları hasretimle ben delmedim,
Yanan ateşi ben söndürmedim,
Külleri savuran ben değilim,
Yitik sevdalar için ben ağlamadım,
Türküleri ağıta ben çevirmedim,
Yürekteki acıyı ben kavurmadım,
Kader çizgisini ben çizmedim,
İnanın bana,
Ben suçlu değilim.

[GooD aNd EvıL]

Bensi Sabahlar..
Bir sabah uyandığımda
Başucumda gülümseyen düşler,
Diğer yanımda
Koynumda büyüttüğüm sevgiler,
Bir sabah uyandığımda
Başkaydı içimdeki öfkeler,
Pencerem ağlarken hüzne
Kucak açıyordu
Sevdaya mor salkımlı güneşler,
Bir sabah uyandığımda
Yağmurlar gibi sevdiğim
Kır çiçeklerini topladım
Tılsımlı gözlerinden,
Destanını yazdım
Güvercin kanatlarına
Uçtu yüreğimden
Adına susmuş özlemler…

Bu sabah uyandığımda
Erguvan rengine küsmüştü
Gökkuşağına boyadığım aşk,
Ellerin çöl olmuştu
Mevsimler ayaz,
Bu sabah uyandığımda
Kirpiklerim avutmadı gözyaşlarımı
Sen diyordu her damla
Ve sen akıyordun yüreğime
Hüzünlü oluklardan,
Dokunuyordu tutkular
Lal olmuş bedenime
Kutsanıyordu ten
Varlığının izlerinde,
Bu sabah uyandığımda
Savruluyordu sıcaklığı mavinin
Yağıyordu üzerime
Erken gün dönümleri,
Bir sen kalıyordun
Birde gözyaşlarımın
Nemli özlemleri.

Ve bu sabah
Seni yüreğime yaktım
Kara büyülü sevdanın
Sesinde titrerken zaman,
İlkel çığlıklar düştü
bıraktığım geceye
daha derine sakladım,
yürüdüm soluksuzca
uzaklarımdaki eşkaline
gözbebeklerinden öptüm
ellerinden öptüm,
bu sabah ben
sana gelirken
susmuşluğun avazında
bin kere öldüm…

[GooD aNd EvıL]

Bırakın Dağ Başında Öleyim
Hangi kelime beni anlatır size,
Hangi nehir içimdeki coşkudur,
Neden yarınsız sevişmeler peşimde.
Karanfiller döşesem yüreğime
Maviye boyasam yıldızları
Güneşi kucağıma alsam
Dolasam kollarımı rüzgara
Tarifimidir bendeki benin,
Bunun için
Bırakın dağ başında öleyim…

Hangi türkü beni söyler,
Hangi kırık saz beni çalar,
Neden odam penceresiz.
Masum düşlerimi sersem üzerime
Zincirlesem hayalleri bedenime
Zulümleri döksem kalemimle
Kazısam adımı beyaz mermere
Tarifimidir bendeki benin,
Bunun için
Bırakın dağ başında öleyim…

Hangi bahar benim için düştü toprağa,
Hangi hazan benim için ağladı,
Neden kuru yaprakları seviyorum hala.
Ay dokunana kadar yürüsem
Bıraksam yazgımı arkama bakmadan
Tebessümlere küssem sebepsiz
Sevmeleri ezsem korkmadan
Uğurlasam kuytu sokaklara kederleri
Çalsam zamanı sahte ölümden
Ruhumu açsam azrailin önüne
Tarifimidir bendeki benin,
Bunun için
Bırakın dağ başında öleyim…

[GooD aNd EvıL]

Bir Gün
Bir gün
Karşılaşacağız belki seninle,
Tanımayacaksın,
Belki bir adres soracaksın,
Acaba deyip
Teşekkür ederek
Yoluna devam edeceksin.
Bir gün
Belki evimin önünden geçeceksin,
Durup
Camdaki kadına bakacaksın,
Gözlerini kaçırıp
Hatırlayamadan
Yoluna devam edeceksin.
Bir gün
Bir şarkı duyacaksın uzaklardan,
Dinleyeceksin,
Şöyle bir gülümseyip,
Unutanların yaptığı gibi
Duymadan
Yoluna devam edeceksin.
Bir gün
Sesimi duyacaksın yüreğinde,
Arayacaksın,
Bir nefes çekerek içine
Dudaklarındaki sözcükleri
Söyleyemeden
Yoluna devam edeceksin.

[GooD aNd EvıL]

Bir Kadın
Bir kadın,
Bir hayat,
Bir aşk.
Belki
Bütün bir ömür,
Yada bitmemiş bir sevda.
Bir zamanlar
Kadere direnmeye çalışan,
Özlemlerini
Sahipsiz rıhtımlara demirleyen,
Mutluluklarını isimsiz gemilere vere,
Aşkını yakamozlarla ölümsüzleştiren,
Fırtınalarda
Aradığını kaybeden bir kadın.
Şimdi bu kadın için hayat
Bir direniştir,
Bir arayıştır,
Bir uyanıştır.
Kendini bulmaktır.
Hazırdır artık
Kaybettiklerinle yüz yüze gelmeye,
Elindeki umutları vermeyecek
Kayıp gemilere.
Özlemlerini serbest bırakıp
Aşkına gönderecek
En büyük fırtınalarla.
Yıldızları avuçlarında tutup
Veda edecek tüm yalnızlığına.
Onun hayatında
Tüm limanların ismi olacak daima.
Ne varsa aşktan sevgiden yana
Yoldaş olacaklar hayat yolunda.

[GooD aNd EvıL]

Bir Öyküdür Sevdalar
Elimde bir öykü var
Yırtık pırtık dünden kalma,
Kederli yağmurlarla yalnız
Derin uçurumlarda köklenmiş
Gelecek ilkbahar, biten hazan
Damla damla kanarken zamana
Tutsaklığı vefasız gözlerde hançerlemiş.

Elimde bir öykü var
Dünden kalan acılarla sevişmiş,
Akşamın ürpertili bedeninde
Karanlığın kuytusunda terkedilmiş
Bir intihar busesiyle
Bırakmış kendini aşkın mabedine
Nakış nakış işlenmiş sevginin nefesiyle.

Elimde bir öykü var
Hasret türkülerinde vurulmuş,
Güz çökerken ağıtların üstüne
Geceye serpilen hüzünlerle yorulmuş,
Üşürken elleri, kanarken yüreği
Masum sevdanın masalını
Kırık bir vedanın namlusunda unutmuş.

Elimde bir öykü var
İlk sevdasının çöllerinde kurumuş,
Güneş silemezken aşkın yazgısını
Ay ışığı tutmuş ayrılığın yasını,
Erirken zindanda yavaş yavaş
Şahit olmuş kuşlarla dağlar
Gözlerinde mevsimler usulca solmuş.

Elimde bir öykü var
Hala canlı ve sessiz,
Eski bir şarkıda aldanırken sevgiler
Kesilir sevda çığlıkları
Dokunurken yüreğine giden yıllar
Ölümleri yaşadığından habersiz,
Gizlenir kirpiklerine gözyaşı
Bilemez,
Sevişmeler neden biter sebepsiz.

Elimde bir öykü var amansız,
Elimde bir öykü var zamansız.

[GooD aNd EvıL]

Birtanem
Seni benim gibi
Kimse tanıyamaz birtanem.
İçindeki fırtınaları,
Yorgun bakışlarındaki sırrı,
Söylemek istediğin
Ama hiçbir zaman söyleyemediğin sözcükleri
Kimse benim gibi bilemez birtanem.
Sevgiye susamış yüreğini,
Sıcak bir ele hasretini
Sevmek, sevilmek için özlemini,
Kaderine isyanını
Kimse benim gibi bilemez birtanem.
Yorgun düşmüş gönlünü,
Karanlık *******inin soğukluğunu,
Dokunamamanın hasretliğini
Kimse benim gibi bilemez birtanem.
Çaresizliklerle savaşan yüreğini,
Umutsuz sabahların uçurumlarını,
Düşlerinin ihanetini,
Kimse benim gibi bilemez birtanem.
Arzuların tenini yakışını,
Yanındayken bile özleyişini,
İstemeden kaybetmenin öfkesini
Her şeye rağmen sevdiğini
Kimse benim gibi bilemez birtanem.

[GooD aNd EvıL]

Bitecek
Bir gün bu aşk bitecek dedim,
Yine de korkmadan seninle yürüdüm.
Karanlığın en kuytu köşesinde
Tek başıma seni bekledim.

Bir gün bu aşk bitecek dedim,
Bunu kendime hep söyledim.
İnanmasa da kalbim buna
Ümitsizce hep bunun için ağladım.

Bir gün bu aşk bitecek dedim,
Yolun sonuna sen olmadan gittim.
İnan ki artık uyandım rüyadan
Sensizliğin içinde senin aşkınla bittim.

[GooD aNd EvıL]

Bitecek Bu Sevda
Yorgun bir sevdanın
Sırtındayım yine,
Nefesim kesik,
Ciğerlerim parçalanırcasına
Seni çekiyorum içime.
Tenim hissetmiyor
Senden başkasını,
Öyle bir yazdım ki
Adını kalbime,
Gücü yetmiyor kimsenin silmeye.

Biliyorum
Bir gün bitecek bu sevda,
Beyaz hüzün bulutları
Savrulacak yağmurla,
Yüreğimi yakacak her damla,
Gönlüm kirpiklerinde üşüyecek,
Denize düşecek
Sensiz hayaller.
Kahrolacak sırılsıklam sevgiler.

Bu gece
Sessiz ve sensiz karanlıklarda
Seni seveceğim,
Özlediğin sevdan olacağım,
Nefesimi donduracağım koynunda,
Dudaklarında,
Sevdamın izi kalacak,
Aşk dolu yüreğimi
Bırakacağım avuçlarına,
Elveda diyemeden sana
Usulca düşeceğim toprağa,
Evet biliyorum
Bir gün bitecek bu sevda.

[GooD aNd EvıL]

Biten Sevda
Ne zaman biten bir sevda görsem
Ağlarım.
Aklıma düşer sessiz vedanın hüznü,
Dilime takılır tüm ayrılık şarkıları,
Yüreğim titrer onların yerine,
Beklettiğim umutlar
Birer birer içimden kopar gider,
Can çekişir bedenimde
Öksüz sevgiler.

Ne zaman biten bir sevda görsem
Yanarım.
Akan gözyaşlarım
Dudaklarımı kavurur aniden,
İncecik bir sızı yayılır göğsüme,
Tenim acıyla tutuşurken
Kalbim ayrılığın elleriyle boğulur.
Uyurken bile
Yüreğimdeki ve bedenimdeki
Bütün yaralar kanar.
Gecenin gölgesinde ne ay gelir pencereme
Ne de yıldızlar kalır avuçlarımda.

Ne zaman biten bir sevda görsem
Susarım,
Mühürlediğim anılar çıkar ortaya,
Geri döner bana sakladığım tüm acılar.
Görünmez karanlıklarda kaybederim
Sarhoş duygularımı.
Ağaçsız ormanlarda kaybolurum,
Gözyaşlarımla coşan
Nehirlerde boğulurum.
Biten her sevda da ben,
Kaybolmuş kervanlar misali
İçimdeki sevdayı ararım,
Çığ gibi büyüyen hüznümle
Gecenin elbisesini giyer,
Kör bir tutkuyla
Kendi bedenimde,
Tüm aşkların katili olurum.

[GooD aNd EvıL]

Bu Şehirde
Her akşam bu şehirde
Bir yalnızlık çöker içime.
Doğan ayla birlikte
Kıpırdamazdı bir tek sızı içimde.

Sevmiyorum bu şehirde akşamları.
Hep hüzün verdiler bana.
Yüreğimden gelen çığlıkları
Hapsettiler, duyurmadılar sana.

Korkuyorum bu şehrin akşamlarından.
Issız yolların zafer çığlığında
Işıksız camların kenarında
Sensizliği hatırlattılar bana.

Her akşam bu şehirde
Bir hüzün çöker içime.
Batan güneşle birlikte
Kıpırdamazdı bir tek umut içimde.

[GooD aNd EvıL]

Bu Şehirden Gitmek İstedim
Sanki bir hazan mevsimi
Yaşıyor gönlüm,
Yüreğim sırlarla dolu,
Gözlerimde yaşadıklarım,
Yaşadıklarımdan korkan kalbim.
Şimşekler çakıyor gökyüzünde
İçimdeki kavga misali,
Gecenin karanlığında
Gündüzün aydınlığını arıyorum,
Meçhul diyarlara gidiyorum,
Mutluluğu uzaklarda ararken
Kayboluyorum isimsiz yollarda,
Senin dünyanda yaşıyorum
Yokluğundan habersiz,
Kalbimde bir kördüğüm,
Beklerken umutsuzluk kapımda,
Bu şehirden gitmek istedim.


Yağmur yüreğime çiselerken
Sonu olmayan yollarda
Aşktan saklanıyorum,
Sensiz saatlerde
Bin kere tövbe ediyorum aşka,
Oysa kalbim isyan ediyor,
Her şiirde, her mısrada
Sana kavuşmayı istiyor umutsuzca.
Hayatın dönen çarkında,
*******in sırları arasında,
Yas tuttuğum düşlerde
Yıkılıp parçalansamda,
Akşamın koynunda aşk
Yine gelecek bana.
Dudaklarımda sevdanın izleri,
Bedenimde zincirlenmiş hasret,
Anladımki hiç bitmeyecek seni sevmek,
Bunun için;
Bu şehirden gitmek istedim.

[GooD aNd EvıL]

Büyük Yalan
Sevdanın geleceğini
Hissettiğin an,
Suyun sesini,
Rüzgarın uğultusunu,
Kuşların cıvıltısını,
Dalgaları başka duyarsın.
Sevdanın geldiğini
Hissettiğin an,
Dünya yanı başındadır,
Yağmur tenine değmez,
Yerle gök birbirine karışır,
Yüreğin firar eder bedeninden,
Akıntıya karşı
Yüzmeye hazırsındır artık.
Sevdanın bittiğini
Hissettiğin an,
Bulutlar sessizce geçer üzerinden,
Zincirlenir bütün vücudun,
Kavrulduğunu hissedersin teninin,
Sanki linç olur bütün duygular,
Kırık bir hüzün,
Kırık bir gülümseme,
Kaybolur gider
Derin denizlerin dibine.
İşte o zaman anlarsın,
Gecenin içinde
Uzayıp giden rüyalarının
Büyük bir yalan olduğunu.

[GooD aNd EvıL]

Canı veren alır...
Hüküm verilmiştir acımasızca….
Yarım kalmış yaşamın
bir adı vardır,
kin ve öfke……..

ferman yazılmıştır..
ayaz bir yürekle
imzası atılmıştır kanlı sorguların..
vicdan zincire vurulmuştur
zamanın durağında,
sadece bir ses vardır
ölüm kalk ayağa…

hangi barış affedecektir
özgürlüğe sıkılan kurşunu,
kim verecektir hesabını
zamansız kesilen soluğun…
bir hançer gibi saplanacak umutlar
yarım kalmış insanlığa…

var git artık yoluna
ışığı kaybolan güneş,
bağrındaki figanları
bırak dağ başlarına,
söyle türküleri
tırnakla kazılan toprağa…

Kapkara bir yalnızlık kaldı sokaklarda,
Matemler bile suçlanacak
ağlayan gözlerin yaşlarında,
Harcanacak daha nice ömürler
ders almadan dünlerimizden,
Alçakça vurulacak özgürlük
Namerdin elinden..

gündüzleri çalan
karanlık yürekleri bilmem ama
ben daima utanacağım
düşleri vurulmuş yarınlardan..

[GooD aNd EvıL]

Çıplak Rüzgarlar
Yüreğim pembe yorgan
Her gece örter düşlerimi,
Mavi gökyüzünde unutulmak
Öldürürdü yıldız sevişmelerimi,
Sahipsiz bir gözyaşı bölerdi
Hasret kokan *******imi,
Saatler boynu bükük
Bir tek gözlerim bilirdi hüzünlerimi
Birde sen...


Deniz olurdu sevdamın adı
Kum tanelerine ağlardı sahillerim,
Çiçek derdim umutlarıma
Telaşla tomurcuk açardı mevsimlerim,
Gülüşün gökkuşağı olurdu yağmurlarıma
Renklerle dans ederdi sevinçlerim,
Sürgün verirken düşlerim
Bir tek gözlerim bilirdi sensizliğimi
Birde sen...


Ağaçlar suskun, yapraklar yorgun
Bahçemde kasvetli güneş
Asılıyor figanlara,
Kaygılarım cesaretsiz
Dokunamıyor uzaklıklara
Düşümde susuyor hasretlerim,
Al sabırlarımı daya alnıma
Sık sıkabildiğince umutlarıma
Çek tetiğini cümlelerin
Bir tek kurşunlar bilsin yaralarımı
Birde sen…


Yüreğinin çıkmaz sokaklarında
Toprağına vefaydım ben
Ölemediğin sevdanda
Tutkuya cezaydım ben
Yaşanmamış zamanlarda
Aşkının sürgünü
Karlı dağın ardından doğan
Sabahın alacasında beyazdım ben,
Adımın hüzün olduğunu
Bir tek şiirler bilirdi
Birde sen…

[GooD aNd EvıL]

Çocuk Kalsam
Çocuk olsam,
Koşsam bir topun peşinden,
Düşsem dizlerimin üstüne,
Yine kalksam,
Yine koşsam.
Alsam bir parça ekmeği elime,
Isırsam simit yerine,
Kirli ellerimle tutsam,
Aldırmadan yesem.
Yemeyenlere üzülmesem.
Ölmüş gitmiş hiç bilmesem,
Hayata hep oyun desem,
En mutlu oyuncu ben olsam,
Oynasam hep oynasam.
Herkesi yanımda bulsam,
Sırtımı onlara dayasam,
Küçük bir kuruşla sevinip,
İstediğim şekerleri alsam,
Dertleri büyüklere bırakıp,
Hep çocuk olsam,
Çocuk kalsam.

[GooD aNd EvıL]

Çocuklarımızın Dramı (Vahşaet)
Dün akşam televizyonda Çocuk Esirgeme Kurumunda yavrularımıza yapılan vahşeti seyrederken önce ana, sonra kadın ve insan kimliğimle yüreğimin derinliklerinde duyduğum sızıyı anlatacak kelime bulamıyorum. Bunu yapan insanlarda MERHAMET, VİCDAN ve ALLAH KORKUSU olmadığına karar verdim. Bunları insan diye adlandırmamızın bile mümkün olmadığını gördüm. Ekranda gösterilen acımasızlığı seyretmeye dayanamadım. Çocukların çığlıkları, korku dolu gözleri ve ağlarken anne diye ağlamaları beni yıktı desem abartmış olmam. Saatlerce gözyaşım dinmedi. İsyan etti yüreğimle bedenim o küçücük yavruların yerine. Sanki suçlu ben gibi bakamam inanın onların gözlerine.

Bilmiyorum içinizde hiç Çocuk Esirgeme Kurumuna giden oldu mu. Ben yıllarca bu kurumu ziyaret ettim ve çocuklarla birebir beraberliğim oldu. Boş zamanlarımda onların fiziki ve manevi ihtiyaçlarını gidermeye çalıştım. Arada oradaki çocukları evime misafir ederdim. Hafta sonları bir çocuğu evime getirir (özel izinle) ihtiyaçlarını giderir banyosunu yaptırıp sonra tekrar yuvasına geri götürürdüm. Sonradan fark ettim ki bu yaptığım çocuklara iyilikten çok zarar veriyor. Çünkü gelip ev ortamını görüyorlar, evin çocuklarını izliyorlar yani sihirli değnekle bir gecelik pembe bir rüya yaşayıp yine sihirli değnekle bu rüyadan uyanıyorlar.

Bu sebeplerden ötürü, mutsuzluklarına mutsuzluk katmamak için bunu yapmamaya karar verdim ve sadece yuvaya ziyaretimle onları sevindirmeye devam ettim. Oraya gittiğiniz zaman onların size koşmasını, sizi hasretle karşılamasını bir görseniz içiniz burkulur ve onların kaderine siz üzülürsünüz kendi kaderiniz gibi. Koşar gelirler ve size anne diye seslenirler..Eteklerinize yapışırlar, gideceksiniz diye korkup yanınızdan ayrılmak istemezler. Hatta elinizi hiç bırakmazlar. Oradan ayrılırken beni bırakma diye ağlarlar. İşte o anlarda her şeyin suçlusunu kendiniz gibi görürsünüz. Kendi çocuklarınızla kıyaslarsınız. Acaba bu yavrularında anası babası olsa nasıl olurlardı diye düşünürsünüz. Fakat çocukların gözlerine her baktığınızda onlarda eksik olan şeyi hemen fark edersiniz “SEVGİ”..Çocuklar bu muhteşem duygunun gölgesine bile sığınamadan büyürler ve hayatın acımasız perdelerinden birinde başarabildikleri kadar sağlıklı ruh halleriyle rollerine devam ederler.. Şunu hiç unutmazlar “Hayat Acımasızdır”.. Sevgi gördükleri zaman şaşırırlar bunu yüreklerine sığdırmak için çok çaba harcarlar.. En büyük susuzlukları olan sevgiyi çöllerde aramaya devam ederler.

Evet sevgili arkadaşlarım bu çocukları birazda olsa yakından tanıyan biri olarak tuvalime çizmeye çalıştım. Biz bir ressamız. Boya ve fırça bizim elimizde. Harika resimler çizmek bizim elimizde. Karanlık renkleri aydınlatmak ta bizim elimizde.. Nemi yapabiliriz? Küçücükte olsa muhakkak onlar için yapacaklarımızın olduğuna inanıyorum.. Gidin görün derim öncelikle. Bu duyguları yaşayın birebir ve kararınızı o zaman verin. İnanıyorum ki içinizden, yüreğinizden gelen sesi duyacaksınız ve onların saçlarını sımsıcak ellerinizle okşayacaksınız, gözlerinin yaşlarını yüreğinizin mendiliyle sileceksiniz..

Haydi dostlar, ne yaparsak yapalım fakat şunu unutmayalım. Onlar bizim aynamız, geleceğimiz, yarınımız. Dinleyin küçücük yüreklerin sesini bizi çağırıyorlar.. Fısıltıyla sevginizi getirmeyi unutmayın diyorlar..

[GooD aNd EvıL]

Deniz Feneri
Bir deniz feneriyim,
Ne gündüzler,
Ne ******* yitiriyorum
Mavilerin üstünde.
Gülümsüyor deniz uzaktan bana,
Bazen yanıma gelip
Okşuyor saçları savuran
Rüzgarlar misali.
Bulutlar öyle yakın ki
Eğilse yamaçlarıma değiyor,
Aşk yüklü gemilerin
Martılı çığlıkları geliyor,
Kızıl renkli öpüşler arasında.

Bir deniz feneriyim,
Uykusuz *******de,
Güneşsiz sabahlarda bekliyorum
Bulutlar arasındaki maviyi.
Bir heykel sessizliğinde ki
Yorgun yüreklere serpiyorum
İnci çiçeklerini.
Sırlar isimsiz gemilerde
Gidiyor meçhule,
Kasvetli rüzgarlar misali
Yok oluyorlar sarmaş dolaş
Dalgalar arasında.

Bir deniz feneriyim,
Gözlerim soğuk dalgalarla
Birleşip donuk haykırışlara
Akıyor sessizce.
Ne aradığını bilmeyen
Tekneler dolaşıyor denizin üstünde.
Yalnızlığıma barınıp
Sevişiyor duygularım kayalıklarda.
Uzaklarda bir yerlerde arıyorum
Işığını deniz fenerinin,
Soluyorum savunmasız kaçışları,
Gönlümü bin kere vuruyorum karaya
Unutuyorum dediğim yalanlar arasında.

[GooD aNd EvıL]

Dileğim
Yalancı yarim mi desem,
Yalanın mı olsam.
Karşılıksız sevgilere
Yoldaş mı ol desem.
Suladığın her umut
Kuru bir ağaç mı olsun desem,
Beklediğin baharı
Hiç görmesen.
Elimden gelse
Bütün hüzünleri sana versem.
Sev ama
Asla sevilme desem,
Her aşkın için
Tükendiğini bilip,
Bahtsızlığına ağladığını görsem.

[GooD aNd EvıL]

Dileğim Sendin
Umutsuz bir gecede
Üç dilek tuttum,
İnan ki en önemlisi sendin
Seni buldum.
Ellerini öyle tuttum ki
Sevdam oldun,
Sevgim oldun.
Küçücük dünyamda
İçime ateş oldun.
Şiirim oldun,
Şarkım oldun.
Senin gözlerinle gördüm,
Senin yüreğinle sevdim.
Kollarına sokulup
Sıcaklığının sarhoşu oldum.
Gizemli *******imin aydınlığı,
Geçmiş ömrümün kahramanı oldun.
Damarlarımda tutuşan kan,
Dudaklarımda kor oldun.
Bilmem anlatabildim mi sevdiğim,
Bana verdiğin ölümsüz aşkının
Vazgeçilmez aşığı oldum.

[GooD aNd EvıL]

Dokunmak istersin......
Özlersin
cesaret edemediğin kavuşmaların
esmere çaldığı akşamları…
Islak kirpikli geceyi karşılarsın
ağlayan yıldızlarla
küllenmiş bir ışık yayılır
sevda kokan gökyüzüne
dokunamazsın……

Dinlersin
mavi bir sızının
kısa hayat hikayesini,
Bilmediğin bir heyecan sarar bedenini
sıcaklığını öpersin parmak uçlarınla
birikir özlemler yüreğinde
dokunamazsın.....

Susarsın
sahipsiz düşlerin içinde
Sorgusuzca tutarsın ellerinden… ..
Yılların yorgunluğu sarar etrafını
Aşkı anlatır derinden bir ses
Sığdıramazsın göğsünün içine
Sığınmak istersin sıcaklığına
birden çırılçıplak kalır ten
dokunamazsın…..

Sararsın
Yağmur düşen gözlerin kirpik aralarını
keşkelerin pişmanlığına,
Sırla dolu yalnızlığın içinde
arka sokaklar da rasgele yürürsün
İlk durakta kimsesizlik bekler,
Hüzünlü sokak lambalarının altında
hovardaca kavuşturursun aşkı
dokunamazsın….

Beklersin
ayaz bir sessizliğin ortasında
gökyüzü düşer şafaklara
Yıldızlar terk eder yavaş yavaş
Teslim olur hasret gecenin kalbine
mehtap gülümser,
ay ışığı ıslanır gözbebeklerinde
dokunamazsın…….
Dokunamazsın üşüyen yüreğin titremelerine……

[GooD aNd EvıL]

Dolunaya İhanet....
Bir düş borcun var bana...
Sevgi olan gökyüzümde
yıldızlarımı küstürüp
özlemli bulutlara adımı yazdığın için...

Kara topraklarımdan
yağmurunu esirgeyip
mevsimlerimin tomurcuklarını
rüzgarlarınla susturduğun için...

Bir yürek borcun var bana...
Saçlarıma taktığım baharı
bir hazan türküsü gibi
şiirlerime gömüp ağlattığın için...

Alacakaranlığın tutsaklığında
yıldız yıldız dökülen hüzünlerime inat
sürgünlüğe dokunan parmak uçlarınla
doğmadan batırdığın dolunaya ihanetin için...

Ya düşlerimi ver bana
Ya da yüreğimi sustur dolunayda....

[GooD aNd EvıL]

Dostça Aşk
Haydi gelin bu dünyayı devran edelim
Yüreğimizi aşka seyran edelim
Gönlümüzü dosta ışık edelim
Ayrılık közü bize düşmeden…

Umutları alıp bahtımıza gidelim
Yoktan var edilmez bunu bilelim
Kimse incinmeden kördüğümü çözelim
Ömrümüze buruk hasret girmeden…

Kimler geldi, kimler gitti bilen yok
Tükendi bu can harcayacak zaman yok
Ağlarken gülse de dertsiz insan yok
Sözün özü olalım hatır bitmeden…

Tatlı dili, gülen yüzü yok bilme
Alçak tut gönlünü düşene gülme
Dostun gülüşünü bir kalemde silme
Yüreğin gözü olalım vefa gitmeden…

Bir varmış bir yokmuş bunu bilelim
Kucak kucak sevgileri yoldaş edelim
Sular gibi aşkımızı yola dökelim
Şevkatin merhameti öksüz kalmadan…

[GooD aNd EvıL]

Dostlarım
Gönül kapımı açtım,
Bugün davetlisiniz dostlarım.
Mutluluk soframda
Sizler için yer ayırdım,
Misafirimsiniz dostlarım.
Tabaklarımızda mutluluk,
Kadehlerimizde sevgi sunacağım.
Vefayı ve arkadaşlığı unutmayacağım.
Tadmalıyız hepimiz bunlardan,
Bugün davetlimsiniz dostlarım.
Mutluluk soframda
Sizlerle olmalıyım gamsızca.
Paylaşmalıyız tüm güzellikleri
Kötülüklere inat.
Gözlerimizle dudaklarımız
Aynı anda gülmeli.
Unutmalıyız tüm kederleri.
Mutluluk sofrasında dostlarım
Hep beraber olmalıyız.
Tek yürek gibi
Bu sofranın tadını çıkarmalıyız.
Hepiniz hoşgeldiniz dostlarım,

[GooD aNd EvıL]

Dua
Tanrım,
Öyle çok yalvardım ki
Bu gece sana.
Öyle çok istedim ki
Dualarımı kabul et diye.
Yüreğim öyle çok
İsyan etti ki bu gece,
Gözyaşlarım dayanamadı
Bu yakarışa.
Tanrım,
Öyle çok yalvardım ki
Bu gece sana
Hiç umudum yokken
Çok sevsin beni diye.
Ellerimle gönlümü beraber açtım
Duaların en yüksek katına.
Tanrım,
Bıkmadım sana yalvarmaktan
Usanmadım dilekler tutmaktan,
Hayaller kurmaktan.
Hep belki bir gün dedim
Umutla bekledim.
Sana yalvarmaktan
Hiç vazgeçmedim.
Yine yalvarıyorum
Tanrım sana.
Bir kerecik bile olsa
Beni duy.
Bir günlük bile olsa
Beni unutma.
Bir dakikalık bile olsa
Dualarımı kabul et,
Onu bana geri ver.

[GooD aNd EvıL]

Düşlerim Ağlıyor
Gün bitiyor, ışık kalmıyor odamda
Duvarlar ağlıyor gecenin tam ortasında
Tenim seni zikrediyor senden yana
Ruhumun gazabını seyrediyorum kapı ardında
Anladım, bir düş ölüyor uzaklarda...

Bir mum ışığına yağıyor düşlerim
Satır aralarında gizli hüzünlerim
Ne zaman sussam geceye ağlar gözlerim
Darağacına asılı kalır senli sözlerim
Anladım, sürgündeki yine benim bedenim...

Yedi iklim kanamakta penceremde
Seni düşünsem bir yara açılır tenimde
Yalnız yıldızlar öksüz kalır içimde
Yas çiçekleri inler kırık tebessümde
Anladım, bir hiçim ben sensiz saatlerde...

Ruhum tutuştu ateşimin közünden
Ağlıyorum çaresizce kimseler görmeden
Bilmem ki nasıldım ben sen aklıma düşmeden
Güz dudaklarım baharına değmeden
Anladım, unutamam ben sen düşümden gitmeden...

Artık gölgeler hasreti saklamıyor
Ben karanlıktaysam onlar konuşuyor
İçimdeki odaya bir can damlıyor
Yüreğimin sayfasına gözlerin yazılıyor
Anladım, harcanan yıllar dip notlarda kalıyor...

Rüzgardan değil, yalnızlıktan yüreğim titriyor
Yorgun düşüncelerim hasreti teselli biliyor
Gönlüm çaresizce kirpiklerime küsüyor
Sancılı düşlerim bedensiz ruhumda ölüyor
Anladım, gecemin penceresine kar düşüyor...

[GooD aNd EvıL]

Düşlerim Ağlıyor Duyuyormusun
Bıraksam kendimi
Zamanın utangaç kollarına
Kaçıp kurtulsam sürgünlerimden,
Sevgimin adı suskunluk
Sevdam sarhoşluğum
Gecemdeki hilal sen olsan,
Serpilsen üzerime yıldızlarla beraber.

Şimdi uzak bir kentte
Düşüyorsun yüreğime tane tane
Sen mevsimlerimin imkansızı
Sen çırpınışlarımın alkışı
Yaşam gibi akıyorsun bana,

Sana geldim diyorum
Geçmiş yıllardan sessiz sedasız
Duymuyorsun beni
Kanatlanıyorum düşlerine
Dokunuyorum beyazların büyüsüne
Gözbebeklerimde mahşer oluyorsun,
Bir tarafta hıçkıran ırmağın türküsü
Diğer tarafta nilin taştığı çöller
İklimler dolaşıyor eteklerime
Sen yoksun,
Hangi yıldırımlar saracak aşkın gövdesini
Hangi hain karanlık örtecek aydınlığımı
Kederli ellerinin isyanında
Hangi yağmurlar öpecek gidişlerini
Divane şimşekler yalpalıyor gökyüzümde
Bedenim sevmekten yorgun
Hala seni bekliyor
Yılgın hasretlerim.

Biliyorum artık rüya değil bu
Tüm yokluklara inat
Destanını yazacak aşka *******
Parmak uçlarıma dokunacak
Dilsiz hüzünler
Sen uzaklarda olsanda
Dallarıma uzanacak gölgeler,
Gülüşlerimin adı sen
Ellerimi tutarsan ben oluyorum
Gözlerinde bitiriyorum suskunluğumu
Kırıyorum demir parmaklı pencereleri
Sarıyorum içime doğan ayışığını
Buluşuyor yüreklerimizdeki giz
Tutsağın oluyorum
Uyanamadığım nil mavilerinde
Seni özlüyorum.

[GooD aNd EvıL]

Eski Aşklar...
Eski aşklar yok artık
eski şarkılar gibi…..
bütün aşklar suçlu şimdi
vuruldular düşlerin kıyısında,
Yalınayak dolaştılar meçhullerde
Tarumar oldular
Vefasızlığın suskun bahçelerinde….

Esir şimdi aşklar
Tutku ve isyanın uykusuz *******ine..
Sevdaya dokunmayı unuttu
Parmak uçlarıyla
Destanlar yazamadı
Ferhata, mecnuna ve kereme inat
Çöller haykıramadı hasretleri
Bitkin düştü hüzünler
Yaralı yüreklerin ağıtlarında….

Eski aşklar yok artık
Tüketildi bir avuç yalanın
Yarım kalmış baharlarında…
Gülümsemeyi unuttu gece masalları
Yıldızların dudaklarında
Ağaçlara kazınılmadı isimler
Kurutulmadı defter arasında çiçekler
Hesapsızca harcandı sevmeler…

Esir şimdi aşklar
Tenimize dolanan kısacık rüzgara
Hiç konuşmadı pusuya düşürülen umutlar
Parçalandı, bölündü, yaralar aldı
Üşüdü yalnız bir hücrede
Duyguları müebbet
Vedaları gardiyan…

Eski aşklar yok artık
siyah beyaz filmler gibi…
Ölümüne sevdalanmak,
Sevdası için ölmek
hiç olmamışçasına vefasızdı şimdi
ve feri bitmiş yeminlerin
bir gecelik rüyalara yenilmesi gibi…
sadakatler mahzun,
ihanetler sevmeyi unuttu kendi yüreğinde
Elimizde buruk vedalar başı boş…

Ya eski aşklar yok şimdi
Yada ben eskilerde kaldım sessiz ve derin….

[GooD aNd EvıL]

Faili Meçhul Sevdalar....
Yaralı aşkların
destansı sevişmelerine ertelendik,
ırmaklara karışıp gitti seslenişler
dakikalar sustu gün ışığının mahremliğine..

Zamanı şaşırdık
yalancı mevsimleri düşlerken,
kelimeler yaralandı
beyaz kaplı defterlerin
sararmış yapraklarında,
Pembe baharlı umutlarda yakalandık
Sevdanın amansızlığına…

Bilirim aşk
sana gülmek yaraşır,
soluğunla yanar mavi düşler
******* senin kokunla buğulanır,
Tanık olur yıldızlar
Kenetlenen dokunuşlara,
Gece utanır
ayışığı süzülürken içeri
Karanlık tutuşur
Harcanır sabahın ilk ışıkları…

Saklıdır dokunuşlar
Yağmur sesinin titrekliğinde,
Doğmamış umutlara koşar
Buruk bir hüzün,
Vakitsiz bir cemre düşer kadere
Sıcaklığına uzanır sereserpe,
Ben aşkım der usulca
Titrer duvaksız beden
Susturulmayan aşkların prangası
takılır bileklere,
bir cinayet işlenir
avuntusuz hasretin bakışlarında
sevdalar faili meçhul olur..

[GooD aNd EvıL]

Firari Duygular
Akşamın alacakaranlığında
Suya inen kurtlar gibi
Vahşileşmiş tüm kırılgan umutlarım.
Hükmetmek imkansız,
Sanki yılların açlığı ile
Gizlenmiş pusudaki yaşam.
Beklemekte alacağı intikamı
Bir zamanlar yaşadığı mutluluğa inat.
Pişmanlığın şafak vaktinde
Göz göze geliyor rehin tutkular,
Teslim alıyor içimdeki çığlıkları.
Yüreğimden kopan çığ misali
Düşüyor benim olan sevgilerin üstüne.
Tenimde dağılıyor kar tanecikleri
Ürperten dokunuşlarla.
Kirpiklerime takılı kalıyor
Sığmayan düşler.
Yanımdan geçip gidiyorlar
Uçuk gülümseyişli ay ışıkları.
Şimdi karşımda artık
Firar etmiş tüm aşklar,
Gecenin kara örtüsünde saklıyorum,
Tutsak ediyorum hayallerimi
Hüznümün ayıklanmamış duyguları arasına.
Dudaklarımdan sızan tüm öpüşler
Biliyorum kalacaklar avuçlarımda.
Karanlıklardan çıkarttığım da
Gözlerimin önünden geçecekler savunmasızca,
Katledilecekler
Kopan çığlıkların kalıntılarında…

[GooD aNd EvıL]

Gece Ve Sen
Aniden aklıma gelsen gecenin ortasında
Savursam yüreğimi rüzgarlara
İçim kıpırdasa
Kaybolsam aşkın tarlalarında
Buram buram sen koksan
Karanlığımdaki ışıklarda.

Çılgın özleyiş var koynumda
Hasretin prangalanmış bana
Gölgen gibi hep yolumda,
Gelişini düşlediğim sensiz akşamlarda
Duygularım sarhoş
Kör kütük kalmış kapı arkalarında

Susturdum bu gece tüm kelimeleri
Ve çoğalttım içimdeki seni
Yanına uzanıp
Avuçlarına bıraktım yanan yüreğimi
Ben toprak
Sen ise bir sevda tohumu
Delice yaşadık sualsiz mutlulukları.

Uzun uzun sevdim seni
Alacakaranlığın utangaç çehresinde,
Gel de bana sor
Mevsimler ötesi sevmeyi
Sıcacık nefesini içime çekmeyi
Hep bir yanım eksik
Sağanak yağmurlar misali
Gözlerinden süzülmeyi

Damla damla dökülüyorum
Yine bu gece sana,
Yan yana uyuduğumuz gözlerin
Yalnızlığımın kurumuş pınarlarında
Şimdi çaresizim yokluğunun kanatlarında
Bir yanımda aşk
Bir yanımda aşkımın batan güneşi
Haydi dokun bana
Göreceksin tenimdeki teninin izini
Ağlayan ay ışığında.

[GooD aNd EvıL]

*******
Ben *******i yaşarım,
Gece ile gündüzü birbirine bağlayan
İnce bir tel üstünde
Umutlarıma yürürüm.
Üflediğim mumu
Sevdamın yanında söndürürüm.
Pişmanlıklarımı geceye teslim ettiğim de,
Yitirdiğim gençliğimi anarım.
Söylenmemiş sözcükleri
Karanlıklarda toprağa veririm.
Ben *******i ağlarım.
Hıçkırıklarım boğulurken
Dipsiz bir kuyunun derinliğinde,
Gözyaşlarım merhem olur
Kanayan yaralarımın üstüne.
Kaybolan mutluluğumu
Puslu *******e veririm gizlice.
Ben *******i severim.
Yıldızların ayla,
Yağmurun bulutla buluştuğu zaman
Seni severim.
Ne zaman gecenin başına otursam,
Seninle seviştiğimiz sahili düşlerim.
Sonra kırar atarım onları sahipsiz bir limanda.
Örselenmiş bu düşleri
Bir gün bulmak umuduyla
Kaybolan gemilerde ararım.
Ben her aşkı, her ihaneti *******de yaşarım.
Şiirlerim suç ortağım,
Karanlıklar tutkularım olurlar.
Ben her gece rasgele bir sevda bulur,
Kapkara dünyamı onunla aydınlatırım.

[GooD aNd EvıL]

Gecemin İlk Göz Ağrısı
Ruhun gülümsediğinde
avunduğun hüzünlü şiirlerle
dilinin ucundaki sevdanın adını unutma…
Hatırla
küçücük bir öpüşün sıcaklığını,
Yüreğinle giydirdiğin aşkın
çırılçıplak özlemlerini unutma…
Ve sus
Tepeden tırnağa sevdalı
gözlerin konuşsun sadece…….

Bulutlar ıslanırken
Gözyaşlarının suç olmadığını bil…
Göğün mavisine
mucizeleri üfle dudaklarınla,
Bırak ıslık çalsın
Gözlerini kaçırdığın tutkular..
Özlediğin düşleri
kendi saçlarınla ör
parmaklarının değdiği mısralarda…

Yalnızlığın seslenirken
denizin hırçın dalgalarına
eteklerine yakamozları doldur…
Kumsalda yürü
Itiraflarını anlatırken martılara,
Yitirme cesaretini
kum tanelerinin ıssız bakışlarında
Yum gözlerini
Ninnisini dinlerken yıldızların,

Unutma
Sen binlerce yürekten birisin…
Güz yapraklarının sarısında
serseri yağmurlara uzanan
hasretin gökkuşağısın…
Ve sen
Üşümüşlüğüme sevdayı fısıldayan
Kucak kucak gecenin
ilk göz ağrısısın…

[GooD aNd EvıL]

Gecenin İçinden
Bir ses duydum
Gecenin içinden,
Dinledim.
Yüreğimden gelen
Uzun bir inlemeydi.
Kulaklarımda uğuldarken imkansızlıklar
Dökülüyordu ruhumdan
Kayan yıldızlar.
Bir ses duydum
Gecenin içinden,
Dinledim.
Düşlerimin iç çekişiydi,
Her gece onlarla uyumaktayken
Öksüz kaldılar bende,
Karabasanların pençesinde.
Bir ses duydum
Gecenin içinden,
Dinledim.
Nefesindi bedenimde,
Üzerimde aldatılmışlığın
Mutsuzluğunu soluyordu..
Sevdanla zincirlenmiş ruhumu,
Her solukta
Yerden yere vuruyordu.

[GooD aNd EvıL]

Geleceksen Gel Artık
Yüreğim çerçeve, içinde eski bir resmim
Karanlıklar içinde, teselliye muhtaç sesim
Dokun aydınlığıma ışıklar olsun nefesim
Düşlerim sessizleşti, geleceksen gel artık.

Bir gül açtı sabahın suskun yellerinde
Ürkek bir ses inledi sazımın tellerinde
Mızrapları kırdım sevdamın ezgilerinde
Gurbet yazıldı alnıma, geleceksen gel artık.

Yağmaya görsün yağmurlar kırık akşamlarda
Sensiz bu şehir infaz edilmiş ayrılıklarda
Köşede yenik düşlerim, sevdam yangınlarda
Kırıldı umut dallarım, geleceksen gel artık.

Bir sır sürükleniyor peşimde can verircesine
Küstü hayaller yüreğime gecede inlercesine
Zamanlar kalleş ayrılığı yüzüme söylercesine
Yorgun bir hasret var, geleceksen gel artık.

[GooD aNd EvıL]

Gerçek
Sevdiğim senmisin,
Yoksa sevmek istediğimin
Yerine geçenmisin?
Şuradaki boş sokak
Sensizliğim mi?
Açık penceredeki
Müzik sesi
Bizim olan şarkılar mı,
Yoksa bizim terk ettiğimiz
Şarkılar mı?
Ağaçları biz mi kuruttuk
Sokakları biz mi boşalttık
Biz mi sevdik birbirimizi.
Bir günmüydü, bir ömürmüydü,
İmkansızmıydı,
Bilmiyorum ama
Galiba sevdik birbirimizi.
Şu kenarda duran
Bizim anılarımızmı
Kırılmış umutlar bizim mi.
İçimizden gelipte söyleyemediğimiz
Hissedip anlatamadığımız
Duygularda bizim mi.
Aslında biz sevdik birbirimizi.
Kısada olsa mutluluktu,
Acıda olsa gerçekti,
İnan bana sevgilim
Yalan değildi.
Kimseye söylemesekte
Bunu bir tek biz bilsekte
Kendimizden bile inkar etsekte
Hep sevdik birbirimizi.

[GooD aNd EvıL]

Gidemem
Tenime değme,
Dokunma parmak uçlarınla
Dayanamam,
Okşama saçlarımı,
Bakma gözlerinle yüreğime
Katlanamam,
Dudakların değmesin dudağıma,
Aşkı soluma bedenimde
Üşürüm,
Sorgulamasın ellerin ellerimi,
Değmesin göz yaşlarıma
Akamam,
Gelme karanlık *******ime,
Özlem öyküleri anlatma
Dinleyemem,
Ört üstümü gecenin yorganıyla,
Yak yıldızları yangınlarda
Isınamam,
Çalma bendeki anıları,
Saklama denizlerin dibine
Unutamam,
Bütün kapıları kapatma bana,
Savurma ayrılıkları yollara
Seni almadan
Gidemem...

[GooD aNd EvıL]

Giderken
Ben senden giderken
Bir mektup bıraktım,
Yazdığın şiirleri,
Mavi düşleri,
Kulağımdaki fısıltıları,
Dudağımda ki öpüşünü,
Hepsini içine koydum,
Bir damla gözyaşımla
Mühürledim.
Ben senden giderken
Kalbimi sende bıraktım,
Yasak aşkımıza,
Sevdiğini düşündüğüm,
Beraber dinleyemediğimiz
Şarkılarımıza ağladım.
Ben senden giderken,
Güneşin battığına ağladım,
Kara bulutların
Umutlarımın üstüne
Kabus gibi gelişine,
Yağmur gibi yağan yalnızlığıma,
Kaybolduğum sokaklara ağladım.
Ben senden giderken,
Bitmeyen bir dua,
Damla damla biriken hasret,
Bekleyişimin sabrı,
Yüreğimin kıvrımlarındaki acı oldun.
Paramparça olsa da sevdam,
Su olup akmak istedim gözlerinden
Ben senden giderken.

[GooD aNd EvıL]

Gidişin Tükenişimdi......
Gidişini hatırlarım
Sonbahar ezgisinin mahrem kollarında
Ellerim üşür,
avuçlarım sımsıcak nefesini öper
Yüreğim titrer ayrılığın dokunuşunda,
Darbeler şahittir tükenişime
asırlarca uzaktadır kavuşmalar…

Issız bir intihar dolaşır
eteklerimde uçuşan rüzgarın
kabus bakışlarında…
geç kaldım ümitlerime
aydınlık vadetmeye,
İçimden karanlıklar geçer
Sendeler boyun eğen anılar
Zaman yorgun ve suskundur
Ayaz aşkların koynunda…

Galibi olmayan savaşın
Payına düşer özlemler,
Uğruna kurban verilir
çalınmış mutluluklar
azapları vurulur yenilgilerin
naralar atılır özlemin mızrağınla,
Kan rengine boyanır susuşlar
özgürlüğün içinde
beyaz aşk kefenlenir…

Gidişimi hatırlarım
Ömrümün biten dakikalarında,
Son arzum sorulmuş gibi
Korkakça koşuşur gülüşlerim…
düşer ümitlerim uçurum diplerine
silmeyi unuturum izlerini sevmemin
Başucumda gizli bir yas
yarım kalır söyleyemediklerim
Aşkı toprağa,
yıldızları gökyüzüne gömerim,
Darağacı misali soğuk bir gecede
kendi ellerimle çekerim ipimi,
Ay gölgeleri sessizce örter üstümü..

[GooD aNd EvıL]

Gidiyorum
Gidiyorum
******* boyu sevişen
Yıldızlara inat,
Büyük aşklara
Uzun yollara
Tutkunun koynundaki
Gün batımlarına inat
Gidiyorum.

Gidiyorum
Aşık iki nehrin
Çığlıklarını duymadan,
Göçebe bedenlerin
Çalınmış saatlerine aldırmadan,
Pusudaki zamanı
Kilitlediğim kutuya
Seviştiğimiz sahilleri gömüp
Gidiyorum.

Gidiyorum
Sevgimin intiharında
Söz verdiğim yalnızlığıma,
Geceyi seriyorum
Gönlü kırık fermanlara,
Tenim ağlıyor dokunuşlara
Kamçılanırken sessizliğim kapı ardında
Bütün ışıkları söndürüp
Gidiyorum.

Gidiyorum
Isınamadığım sabahlara
Kimsesizliğimi anlatamadan,
Kapatıyorum pencerelerimi
Hüzne yüklüyorum sensizliğimi,
Sürgündeyken gökyüzünde
Yıldızlara ulaşamadan
Sevdama sarılamadan
Gidiyorum.


Gidiyorum
Güz bahçelerinin
Tesellisiz akşamlarına,
Beklemeyi, ümit etmeyi
Sana bırakıyorum,
Ses vermeyecek
Gökyüzüne yıldızlar artık,
Gece örterken üstüme nefesini
Sustuğum heceler arasında
Gidiyorum.

[GooD aNd EvıL]

Gitmek
Uzaklıklar yalan ayrılıktır
Sevenler için.
Yaşamak mucizedir
Kanayan yürekte.
Sevmek boğulmaktır
Sevginin karanlıklarında.
Hasret umutsuzluktur
Çatlayan dudaklarda.
Hoşça kal demek,
Bırakıp gitmek,
En zoru budur işte.
Dilinde söyleyemediklerin,
Aklında çözemediklerinle yaşamaktır.
Bir sızı duyarsın yüreğinde,
Bir şeyler düğümlenir boğazına,
Hıçkırıklar sıralanır,
Başın dik dururken
Gülümsemeye çalışırsın,
Gözyaşlarını hapsedersin gözlerine,
Beklersin gidene kadar
Ve boşalırsın,
Deli nehirler gibi
Akarsın, akarsın,
Hiç durmayacak sanırsın,
Bir şeyler düğümlenir boğazına,
İçindeki isyanlara rağmen
Gitme kal diyemezsin.

[GooD aNd EvıL]

Gölgesindeyim
Binlerce yıldır koştum,
Binlerce yıldızla yarıştım,
*******e karşı çıktım,
Güneş doğarken
Aşkın gölgesine sığındım,
İhanete uğradım.


Toprak kayarken ayaklarımdan,
Dallara tutundum,
Keder girerken kapımdan,
Hıçkırıklarla boğuldum.
Kaderin gölgesine sığındım,
İhanete uğradım.


Uzaklığı yok sayarken yüreğimde,
Nefesini yanımda duydum.
Vaat edilmiş sözcüklerle avunurken,
Yalan aşkını buldum.
Senin gölgene sığındım,
İhanete uğradım.

[GooD aNd EvıL]

Gönlüm
Tozu dumana katmış gibi
Nereye gidiyor bu gönlüm.
Bulutları sürükleyen rüzgarlar gibi
Nereye itiyor beni bu gönlüm.

Gönül bu bilinmezki,
Soranlara söylenmezki,
Hele benim gönlümse bu gönül
Kimseye hesap vermezki.

[GooD aNd EvıL]

Göz Göze Gelmekti
Seni yaşamak, bir rastlantıydı,
Tesadüfen uzaklardan gelen bir akşam,
Suyun susuzluğa yalvarması,
Sevişmenin evrensel birleşmesiydi,
Bazen önemsiz bir sözcük,
Bazen terkedilmiş bir sevinç,
İçe düşen gizli bir sızı,
Affı olmayan bir suçtu,
Çalınan düşlerin saklanmasıydı,
Gün ışığına hasret ******* gibi
Gözlerinin içine eğilip
Seninle göz göze gelmekti.


Seni yaşamak, bir kararsızlıktı,
Her sabah uyandığımda
Elveda hüzün veya
Merhaba hüzün demekti,
Suçlu tutkuları
Çiseleyen sonbaharda ıslatmaktı,
Yıldızlara asılıp
Bahara gülümsemekti,
Geçmişe gönül koyup,
İçli bir türküye sığınmaktı,
Bir sokak lambasından süzülen ışık gibi
Gözlerine sokulup
Seninle göz göze gelmekti.

[GooD aNd EvıL]

Gülümse Dedim Hayata
Sevdana sarıldım
Yıldızlarım öldü birer birer
Düş sandım hazanı
Yapraklara tutundum derbeder,
Orman oldum
Küskün bakışlarda
Yağmur oldum gözyaşlarımda
Hiç duymadığım
Sesini duydum kulaklarımda
Usulca bir düş kondu avuçlarıma
Ve anladım
İlk defa aşık oldum sana...

Gülümse dedim hayata
Bir melodiyi tut avuçlarında
Uzat elini ay ışığına
Sustur yüreğini olmazlara
Yaz sevdanı isimsiz masallara...

Koştum gökyüzüne
Dans ettim hüzünlü kollarda
Vurdum hasreti
Bin kere öldüm sarılıp yattığımda,
Bildinmi özlendiğini,
Duydunmu seviyorum diyen sesimi
Adsız bir çiçeğin
Gördünmü sessizce yittiğini,
Bak güneş yine doğdu
Hüzünler damla damla
Ve anladım
Sensizlik yazılmış bana...

Gülümse dedim hayata
Bırak kendini aşkın kollarına
Uzat elini ay ışığına
Sustur yüreğini olmazlara
Al sevdanı, ağlatma sabahlara...

Kıyamam bakmaya
Rengi solmuş anılara
Yorgun kollarımdan
İsimsiz yıldızlar düşer rüyalarıma,
Biliyorum gideceğim
Yılgın günbatımlarında
Unutulmuş vaadleri
Kaygısızca bırakacağım
Sevdamın sokağına
Ve anladım
Vakit gitme vaktidir
Hoşçakal de sevdana...

Gülümse dedim hayata
Bir bebeğin gözyaşı ol dalgalarda
Uzat elini ay ışığına
Sustur yüreğini olmazlara
Tut sevdanı, bırakma ayrılıklara...

[GooD aNd EvıL]

Güne Nazire
Merhaba
tomurcuklarımın umuda uzanan
ipek ellerine
ve
mavi kapılar arkasında
rehin bıraktığım
dünü yorgun
bugünü hür olmayan
yazgıya merhaba.


Merhaba
Gecenin sessizliğinde
Dolaştığım sokak lambalarına,
Bir yıldızdan düşen
Kınalı dokunuşlara
Ve
Gamzeleri yüzünde parlayan
Ayışığına merhaba.


Merhaba
Penceremde pırıl pırıl oynaşan
Yağmur damlalarının
Yüreğime sığınan
Beyaz gelinlikli kavuşmalarına
Ve
Başımı döndüren sabahlarda
Şafaklar kadar güzel
Hayal bahçelerinin
Çılgın çiçeklerine merhaba.

Merhaba
Çocukluğumuzun masum gülümsemelerine
Merhaba
Gençliğimizin mahcup sevişmelerine
Merhaba
İkinci baharlarımızın bitmeyen özlemlerine.

[GooD aNd EvıL]

Güneş Doğmayacak
Güneşi batıramayacaksan gökyüzünde
Hayallerine sarılıp yatamayacaksan
Yıldızları tutamıyacaksan gözyaşlarında
Bırak bitsin bu aşk
Yorulma…

Her sokak lambasının altında
Gölgen düşecekse ıssızlığına
Korkacaksan büyüyen uzaklıklardan
Bırak ağlasın hasret
Dokunma…

Düşleyeceksen uyanmamış uykularda
Kelebek ömürlü sevgileri
Dokunamayacaksan sevgilinin busesine
Bırak sussun sözcükler
Konuşma…

Dalamıyorsan gün batımlarının rengine
Göğsünde saklayamıyorsan feryatları
Melankoli yalnızlığına açıyorsan kapılarını
Bırak ölsün şafaklar
Uyanma…

Mecnunun geçtiği çölleri aşıp
Delemiyorsan Ferhat gibi dağları
Seni seviyorum diyemiyorsan
Boşuna bekleme güneşin doğuşunu
Bırak solsun gülün
Ağlama…

[GooD aNd EvıL]

Hayal ve Düş
Düşlerimi satacağım bu gece,
Alan var mı diye sormayacağım,
Sergileyeceğim hepsini
Unutulmuş tozlu raflarda.
Aldatılmış olsam da
Sitem etmeyeceğim
Bir zamanlar beni mutlu eden rüyalara.
Hayallerimi ödünç vereceğim bu gece,
Mutlusunu, mutsuzunu ayırmadan,
Sırları içinden almadan,
Dileklerim kaybolmadan,
Sığındığım hayalleri soldurmadan,
Bir çocuk hüznüyle
Bırakacağım onları avuçlarımdan.
Ben artık dün ki ben değilim,
Ne satılacak düşlerim,
Ne de verilecek hayallerim kaldı.
Hayat bana kollarını açsa da,
Yeni umutlar göz kırpsa da,
Bıraktığım hatıralardan korksam da,
Şimdi değil ama
Belki bir gün döneceğim onlara.

[GooD aNd EvıL]

Hayaller Zincirlenemez
Sevdama vurulmuş
Şafak vakti gibisin,
Başında bulut
Gözlerinde yağmur
Yıldız yıldız yağıyorsun üstüme.
Sevda türkülerinin ardında
Kurşunluyorsun gökyüzünün mavisini,
Ayaz *******de
Mehtabı kanatıyorsun.
Yenik düşüyorsun
Yasak koyduğun özlemlere,
Kırılgan öfkeni
Bölünmüş yüreğine veriyorsun,
Yudum yudum boğuluyorsun
Hasret denizinde,
Yorgun düşüyor bedenin
Düşlerindeki sonsuz sevişmelerde,
Gözlerini gözlerime saplayıp
Vurulmuş sevdana yürüyorsun,
Gecenin yüreğine giderken
Hayallere
Zincir vurulamayacağını biliyorsun.

[GooD aNd EvıL]

Hayallerimdi Avuçlarımdan Kayan
Boş sokaklarda dolaştım gecenin karanlığında
Telaşla geçtim başıboş düşüncelerin yanından
Sanki hep yakınımdaydın
Sanki hem soru hem cevaptın,
Boynum büküktü zamanın firarlarında
Ben deli bir sevdanın üşüyen yüreği
Sen, kabına sığmaz rüzgarların bedeni
Gökyüzü ben, sen yıldızların seveni
Hayat ise kafa tuttuğum
Üryan hayallerin direnişi.

Vefasız bir zamanın pençesinde sevgim
Gözlerim mağrur bir akşam yıldızının kollarında
Ve ben isimsiz sokaklarda
Kimsesizliğin sustuğu anlarda
Aşkımın son gerçeğini soluyorum,
Ben el değmemiş düşlerde kaybolan
Sen, bilmediğim çiçeklerin dili
Bil ki her şey acımasız
Bil ki ağladığım akşamlar
*******den daha insafsız.

Diz çöküyor düşlerim solmuş uykularımda
Gecenin çiyi düşüyor kırılgan umutlara
Üşüyorum sensiz esen rüzgarlarda
Arıyorum seni gümüş rengi ay ışığında,
Ben bir sevgi tutsağı
Sen, tükenmeyen sevdamın sevişmeleri
Bitmeyecek sandığım aşkımın
Mahkum olmuş gerçekleri
Bir gün ansızın giderken
Sancılanacak içimin kutsal hasretleri.

[GooD aNd EvıL]

Hayat, Özlem ve Ben
Hayat
Ürkek ve sessizce
yürümekte sabrın içinde
adı yok kırılganlıkların,
sonsuzluk
bir adım ötemde
gözlerime bakıyor,
yalancı bir tebessüm
dolaşıyor dudaklarımda
ıslak öpüşler savruluyor
özlemle danseden
rakkasenin etek uçlarında,
gecemin sarhoşluğu
içiyor tanyerinin kızıllığını
sabahın tenini özlüyor
can çekişler
doyamıyorum
akşam üstü
sen giderken ölmelere
bakamıyorum
vedalarda ki
hüzünlü fotoğrafların
silik tebessümlerine.


Puslu *******in
Yorgun nöbetinde
devriye sayıklamalar,
Yıldızlara doğru akan ben
Ayışığıma kan kırmızı
Yansıyan sen
Direnmenin anlamı yok
Hüzün yağıyor saçlarıma
Hazanlar misali.

Umut desem
Sevdayla yüklü
dağ yamaçlarıma
büyülü bir rüzgar
yağmurlarla
ıslatsa bedenimi
ve ben
gözbebeklerine tutunsam
kuralsızca.

Tüm yalanlar
amansızca geliyor üzerime
Gün bitiyor
sessizliğin aydınlık yüzünde
Geceye hazırlanıyor
Dünden kalan umutlar
Hasret türküsü
Mırıldanıyor dudaklar.


Sanık sandalyesinde bedenim şimdi
Hüküm giydiriyor gece gökyüzüne
Bir darbede yıldızlardan geliyor
Vurgun yemiş düşlerime,
Renklerim masum ve çaresiz
İtiraz ediyor gökkuşağına,
Varsın gün sarmasın
Güneşten çaldığım aydınlıkları
Varsın rüzgar fısıldamasın
Senle dolu yüreğimin
Ücra köşelerine,
Ne farkeder
Ben yinede yağmurlardan sonraki
güneşlerde severim seni,
Ne farkeder
Gözkapaklarıma çöken
Idamlık uykularda öperim
Yine de seni.

[GooD aNd EvıL]

Hayatın İçindeki Sonbahar
Bir peri kızının ipeksi saçlarına asıyorum umutlarımı
Yaldızlı entarisini giydiriyorum hüzün susukunluğuma
Güneşi kapatıyorum uyanan sabahın pervazında
Teselli arıyorum avuçlarıma döktüğüm göz yaşlarımda.

Özlüyorum ya, matemini yaşıyor gökyüzü
Özlüyorum ya, kır çiçeklerinin gölgesinde ölüyorum
Düş bahçem öyle büyük tükenişlerde ağlıyorki
Kök salamıyor toprağa acı tebessümlerimin sureti.

Vücudumun duvarlarında yazıyorum hikayemi
Parmaklarımla çiziyorum müebbet alın yazgımı
Zor olsada unutmak istiyorum hıçkırıkların feryadını
Zikrediyorum dualarda paslı bir ömrün yarasını.

Zamanı çizerek bir umut kayıyor mavilerimden
Bir hasret sarıyor bağrımı sessizliğin içinden
Yoruluyorum gönlümün sevdalı gülüşünden
Çırpınsam da batıyorum bir kum tanesinin gizeminden.

Adım adım yürüyorum kirpiklerimin ıslaklığında
Savruluyorum yazdığım şiirlerin satırlarında
Hep sonbahar oluyorum mevsimlerin kucağında
Yinede yürümek istiyorum tökezlediğim bu yolda.

[GooD aNd EvıL]

Hazanda Dökülen Hüzünler
Bağrıma sıkılan gözyaşlarına
cevaptır dökülen çığlıklarım,
Yılların değişmeyen gerçeğine
cevaptır hala sıkılan dudaklarım…
Çok geç vardım farkına
Vazgeçilmiş aşklar,
Barındırılan umutlar,
Itirafına korkulan duygular,
Yoruldukça koşan zaman
Zamanın içinde imkansızlıkların kaçamağı ben……

Tutunamadıklarımın yokluğuna
cevaptır kapanmayan yaralarım,
sarmayı unuttuğum sızılara
ağlamaya korkan öfkeme
halden anlamaz *******e
cevaptır yalnız ölümlerim…
korkak bir ıslığın tiz sesine sığınan
başımı alıp gitmelerim ondandır,
ırkçı bir akşamın kanat seslerine koşan
yok sayılan özlemlere sığınan ben…..

Arka bahçemin duvarlarına
cevaptır solmaya yüz tutan çiçeklerim,
Hep eksik kalan yanımda
apansız kederlerdir suskularım,
Düşlerimle oynaşan ezberlerimin
aldanışıdır kor yangınlarım,
tökezleyen yalnızlığımın
yarım kalmış hüzünlerinde
delicesine harcanmış anılarım,
Bakir bir nehrin coşkusuyla
göç eden ruhuma eşlik eden ben….

Sessiz ve küskün mazimin
yanından geçen yıllarım,
Uykusuz ve yorgun düşlerimin
yasaklanmış sarılmaları,
saman sarısı eylüllerin ılık esen rüzgarları,
avuçlarımda saklı kalan sorguların
çocuksu gülümsemelerine sevdalı ben,
Ne boynu bükük uzaklıkların iç geçirmesi
Ne sarhoş *******in tenime sinen kokusu
Unutmayacak hüzüne bürünen yüzümü,
Bir sis perdesi ardında
Canlanacak kayıp sevmelerim,
Ve bir gün vazgeçeceğim düşlerimden,
Sarılacağım kumsalın özgür dalgalarına
Asi bir şiir olacak yakamozlar
Kabullenecek ay ışığının parmaklıklarını
Mapusluğumun özgürlük olduğuna ağlayacağım ben…..

[GooD aNd EvıL]

Hıncahınç dolu yüreğim...gözlerim
Sensizliği dinledim
Ayışığı dolan odamda
Yokluğuna sustum
Gözlerim konuştu,
Kirpiklerime sarıldı gözyaşlarım
Hasret vuruldu gecenin ayazında
Yine de sana sarıldım
Sen oldun umudum…

Rüzgarı dinledim
Masalsı rüyayı fısıldarken
Saçlarıma dokundu sevginin hüznü
Gözlerin değdi gözlerime
Asi bir sevda gibi
Yüreğim ıslandı
Çaresizlik uzandı dizlerime usulca
Sarıldım
Uyandırmaya kıyamadım seni….

Suskular demlendi
Yokluğunun gölgesinde
Adın düştü dudaklarıma
Okşadım sen duymadan
Seni anlattım yalnızlığıma
Uyanmak varken kollarında
Sensi bir mavilik sarıldı bana
Vazgeçmedim beyazlarımdan
Sırtımda deli bir sevda
Hayallerimi uzattım çığlık çığlığa…

Kapattım gözlerimi
Özlem haykırdı
Yollar ürperdi çağrılara
Karanlık indi masumca odama
Günbatımlarına sevdalandı güneş
Zaman durdu
Diz çöktü sevda
Boy verdi güller yasak sokaklarda
Hüküm giydi yüreğim yüreğine
Avuç içlerimde büyüdü gece
Kaçamakça buluştu
Göçebe yalnızlıklar
gece yarısında
Hıncahınç doldu gözlerim ağlamakla…..

[GooD aNd EvıL]

Hoşça kal
Okula ilk başladığım,
Tahta sıralara umutla oturduğum,
Annemin yerine öğretmenimi koyduğum
Siyah önlüklü halim
Hoşça kal.
Büyüdükçe düşlerimi yönlendirdiğim,
Saçlarıma şekiller verdiğim,
Hayallerimi yeşillendirdiğim,
Tedirgin bakışlarla tanıştığım,
İlk aşkımı yaşadığım,
Utanmayı öğrendiğim
Ergenliğim
Hoşça kal.
Tepeden tırnağa kızardığım,
Sevdiğimi anladığım,
Ayrılık acısını tattığım,
Özgürlüğü haykırdığım,
İsyanları yaşadığım
Olmazsa ölürüm dediğim
Genç kızlığım
Hoşça kal.
Hayatı tanıdığım,
Dikenli yollarda koştuğum,
Bir iken üç olduğum,
Analık mertebesine çıktığım,
Koruyucu kanatları taktığım,
Sevginin bu şeklini
Coşkuyla yaşadığım
Sabırlı günlerim
Hoşça kal.
Gerçeklerle yüzleştiğim,
Görmediklerimi gördüğüm,
Sevdiklerimi kaybettiğim,
Annemi uğurladığım,
Bir daha onu hiç göremeyeceğim
Hüzünlü günlerim
Hoşça kal.
İkinci baharı yaşadığım,
Sevgi sözcükleri sıraladığım,
Mevsimleri karıştırdığım,
Aşkta öksüz kaldığım,
Çığlığımı duyuramadığım,
Sözüne inandığım
Sevdalarım
Hoşça kal.

[GooD aNd EvıL]

İçimdeki Çocuk Ağlasın
Çırılçıplak soyarım
Mülteci hayallerimde
Gölgemin yalnızlığını,
Çaresizliğin çığlıklarını
Yüklerim hançerli *******e
Serseri bir yas bekler
Sabırsızca içimde
Akşamdan kalmadır yüzün
İç savaşların özleminde
Açarım kapıları
Usulca titrer dokunuşlar
İçimdeki çocuk ağlar..


Örterim üstümü
Çılgın mavilerin
Hasret bulutlarıyla
Gökyüzü buğulanır,
Kaçaktır sevişmeler
Avare gönlün
Güz sabahlarında
Utanır tutkular
Mekansız dağların
Suskuları arasında
Kaybolur binlerce yıldız
Zincirlenen tenin
Davetsiz bakışlarında,
Amansızken öpüşler
İçimdeki çocuk ağlar…

Sevdanın kısık gözlerinden
Geceye uzanır
Hüznün pençeleri
Avuçlarımda ıslanır
Ağıtlarımın yanan yüreği,
Kararmış günbatımları
Tenimin sıcaklığında
İşler iliklerime,
Rüzgar kokulu
Masum gülüşler
Sorgular düşlerimi
Kimse bilmeden saklarım
Umuda dokunan ellerini,
Yitik sokakların kuytusunda
Figanlar düşer son umuda
Uyur hıçkırıklarım
Boynu bükük aşkların
Sahipsiz mezarlarında
Derin uykuda artık
Gözlerimin yankısı
Bırak beni tek başıma
Kirpiklerimde saklanan çocuk ağlasın…

[GooD aNd EvıL]

İçimden Geçenler
Üşüyorsan eğer
Bilki özlemin var..
Bilki pencerenden gülümseyen rüzgar
Kışa sevdalı…

Uyanıyorsan gece yarısı
Hüzün örtülüdür umutlarının üstünde..
Islanıyorsa kirpiklerinde şaşkın düşler
Yalnız olmalısın…

Sabrın diyarındaysan eğer
Sarıl sevdana…
Uçur kafesinden yüreğindekileri
Kırmızı bir buse yolla
Düşlerinle okşadığın tutkularına
Kelimeler utanmasın dudağından…

Düşün denizin masmavi sahillerini
Yeni bir umut bağla
Dalgaların kıvrımlarına…
Pervazsızca olmalı dokunuşlar
Mehtabı duyabilmek için,
Şarkıları küsmemeli deniz kızının
Maviler silinirken ufukta…

Başı eğik olmamalı
Yitirirken aşkı yürek…
Bakışlar vurgunu gizlememeli
Şafağa düşerken …
Usulca kıvrılmalı geç gelen güne
Örselenmemeli bildik sokaklardaki
Yarını beklemeler…

Kapat gözlerini
Şimdi susmalı artık zaman…
Yudumla hayallerini
Hüzüne yollarken özlemleri
Ağlama benim kuytularıma
Izlerim silinecek yavaşça…

Unuttum yılların sabırsızlığını
Soğuk..üşüdüm birdenbire
Beyaz gülüşler siyaha boyandı
Sayıklamaların nefesinde…
Aynalara sıkıştı hayaller
Ve tekrarlandı aynı şeyler..
Bir yıldız kaydı…
Herşey sustu
Gece konuştu yine…

[GooD aNd EvıL]

İnadına
Karanlık gece bitmek üzereyken,
Umudun kapısında
Umudu beklemekteyim.
Gözlerim kör bir kuyunun
Karanlığında uyanmaktan korkarken
İnadına yaşamak istiyorum,
İnadına gülmek,
Hatta inadına sevmek istiyorum.
Farkında değilim,
Elimin altından kayıp gidiyor zaman.
Günler, saatler bir kuşun kanadında sanki,
Dokunmaya kalksam kaçıp uçacak gibi.
Ürkütmeden dokunabilsem,
Ellerime alabilsem
Ah…zamanı yakalayabilsem.
Karanlık gece bitmek üzereyken
Toprağa verdim tüm acıları,
Ne gözlerimdeki yalnızlık
Ne de yüreğimdeki asi haykırış,
Kopardım attım yüreğimden
Ne varsa aşka mahsus.
Umutlar benim,
Hayaller benim,
Rüyalar yine benim.
Unuttuğum bir şey var,
Baharda sana verdiğim aşkım,
Onu da alacağım
İnadına senden artık.

[GooD aNd EvıL]

İtiraf
Günler iyice kısaldı,
Güneş eskisi kadar ısıtmıyor.
Gönlüm hasretliğine alıştı,
Eskisi gibi acı vermiyor.

Rüzgar eskisinden de kuvvetli,
Tenim artık hissetmiyor.
Hayat büyük bir karanlık,
Aydınlık bana görünmüyor.

Düşlerim sensiz şimdi,
Her gün bana gelmiyor.
Hayallerim bile soldu,
Eskisi gibi odama dolmuyor.

Ağlatıyor umutlarım her akşam,
Sabahlara tebessüm etmiyor.
Mevsimler geldi geçti,
Sensizlik beni terk etmiyor.

Penceremde yağmur damlaları,
Yokluğunu hatırlatıyor.
Sevdadan bitkin yüreğim,
Senden başkasını sevmiyor.

[GooD aNd EvıL]

İtiraf Ediyorum
Bir yıl daha geçiyor...
Gözlerimde resimliyorum her şeyi,
Söylenmemiş sözleri yüreğime yazıyorum,
Şu deli gönlümü
Yazmayan kalemlerle çiziyorum.
Bazen anlamını yitiren hayat
Bazen zafer kazanmış komutan edasıyla
Karşıma dikiliyor.
İşte o zaman işkencelerle sarsılıyor vücudum,
Kışla yazı birlikte yaşıyorum,
Korkunun demir parmaklı penceresinde
Zamanın mahkumu oluyorum,
Ve bir yalnızlığın içinde
Kurşunlanıyorum en kahpe kurşunlarla,
Sırtımdan hançerliyor döneklik.
Yüreğim değil,
Gözlerim kanıyor hüznün çiçeklerinde.
Yumuşak öpüşlerde
Dudaklarım paramparça olurken,
Usulca sokuluyorum peşimdeki hüzüne.
Bırakıyorum kendimi usulca
Gökyüzünün bittiği yere.
Gücüm yetmiyor hasreti solumaya,
Gücüm yok artık yeni bahçeleri sulamaya.
Mehtaplı *******in bilmecesinde
Rüyalar yetmiyor kalbimi avutmaya.
Yıldızları üst üste koyup tutuşturuyorum,
Ateşinde yaşıyorum bitimsiz sevgileri,
Alevleri rüzgarla savuruyorum dağlara,
Özlemlerle ısınmış yüzünü öpüyorum doyasıya.
Boğulup gitmek istiyorum
Senli sevda denizinde.
Yüreğim sırılsıklam,
Gözlerimde çığlıklar,
Çıplak *******deki öksüz haykırışlar,
Anlatıyorlar bana senli gerçekleri.
Yalan yeminlere aldanmıyorum artık,
Biliyorum yenik düştüm aşka,
Yenik düştüm içimdeki sana,
Teslim ediyorum sevdaları masallara.
Seni çıplak dağlara bırakıp
Kayboluyorum serapsız çöllerde.
Darmadağın umutlar,
Sırtımda yılların kamburu,
Ölümle omuz omuza
Gidiyorum vefasızların yurduna.
Yitik sevgim için yastayım şimdi,
Zamanı ben hançerledim,
Alacakaranlığı ben kopardım günün koynundan.
Yasak sözcükleri gömsem de toprağa,
Tutsak etsem de yüreğime sevgini,
İtiraf ediyorum kendime,
“Hiç bu kadar özlememiştim seni”...

[GooD aNd EvıL]

Kadın dı...
Kadın…
Gecenin karanlığına gitti
Bir yol arıyordu bezgin umutlarına
Puslu aynada baktı yüzüne
Içindeki siyah ışığı gördü
Sığdıramadı hüzünleri tebessümlerine
Sessiz bir melodi kapladı bedenini
Seyretti mahzunluğunu melankoli…

Kadın…
Unuttu koynundaki suskunluğunu
Savurdu umutlarını sereserpe
Bakışları ıslandı,
Dokunuşları suç ortağıydı
Çırılçıplak duygularının,
Ninnilerini dinliyordu
Tutkulu ayın yükselişi…
Görkemli bir şafak bekliyordu
güneşin gülüşünü..

Kadın…
Sustu bağrına basarken haykırışları
Geç mi kalmıştı
Unuttuğu yağmurların altında ıslanmaya,
Yorulmuşmuydu
Yıkık duvarları onarmaktan,
Başucunda biriken hasreti dinledi sessizce
Müsade etmiyordu susmasına
Elleri dokundu sevdasına
Ezberlediği kokuyu aradı..

Kadın…
Büyüdü kasımpatlarının parmak uçlarında
gözlerine sığındı sancılı gecenin,
hasreti toplarcasına
yıldızlara koştu nefes nefese
gökyüzü yükseldi aniden
ay kanadı, karanlık sustu
yaralı bir aşk girdi odaya…

Kadın…
Ağladı yastığındaki ürkek düşlere
Filizlendi korkular,
Bir sahil kasabasının kıyısında
Öpüldü denizin laciverti…
Sınırsızdı kum taneciklerinin
dalgaları okşaması
alkış tutuyordu yakamozlar,
bir yıldız kaydı
gökyüzünden yeryüzüne,
içindeki yeryüzü
mavileri devşirip
kollarını açtı yıldızlara…

[GooD aNd EvıL]

Kal De
Bana gel de,
Çağır beni dönüşü olmayan bu yoldan,
Beklediğini söyle sevgilim,
Söyle ki
Kaysın toprak ayağımın altından,
Hüznüm bitsin bu ayrılıktan,
Küçük bir çocuk gibi
Çıldırayım mutluluktan.

Bana sev de,
De ki sunayım sana
İçimdeki aşkı bir nehir coşkusunda,
Vereyim sana
Sevgilerin ölümsüzünü,
Tutkuların en güçlüsünü
Kalbimde sana ayrılan ne varsa
Vereyim hepsini sana.

Bana kal de,
Yaşadığımız bir günün hatırı için,
Ellerimi tut ve bırakma,
Sarıl sıkıca bedenime,
Gözlerime bak eskisi gibi,
Onlarda anlatsınlar bana
Kalmam gerektiğini,
Bilsin herkes
Bunun için neler vereceğimi.

[GooD aNd EvıL]

Kanatsız Düşler
Sevdanın içinde
Yorgun dokunuşların gölgesindeyim
Güneşler bekliyorum bana gülen,
Tükeniyor akşamlarım
Solan gece ağlıyor içimde
İşkence edilmiş şafaklarda bekliyorum.


Gökyüzünün kenar mahallelerinde
Kayıp yıldızları arıyorum
Diz çöküyorum umutsuzca ayışığına,
Öfkeleniyorum katıksız düşlerime
Yıkık bir duvara vuruyorum çaresizce
Kederler kuşatıyor çığlıklarımı.


Göç ediyor dokunuşlar
Sevdalı bir gülün renginde
İnkar ediyor hasreti hummalı gülüşler,
Derin uykularda
Azad ediyorum yağmurları
Tenimde ürperiyor ıslak bakışlar.


Haykırıyor yüreğim
Sokak lambalarının altında
Yas tutan kaldırımlara,
Yol uçsuz karanlık
Usulca titriyor zaman
Kopuyor içimden militan yalnızlıklar.


Göz göze geliyorum
Düşleri sökülmüş *******le
Korkup kaçırıyorum bakışlarımı,
Önüme düşüyor
Umudun kıvrımlarındaki sızılar
Yavaşça ölüyorum, görmüyor kahpe ayrılıklar.


Yağmur yağıyor
Beraber gezdiğimiz gökyüzüne
Damlası oluyoruz feryatların,
Sancılar ekleniyor
Şahitsiz sözcüklere
Muradım dönüyor ölüm rengine
Şafağın dizlerine uzanıp
Uyanmak istiyorum aynı güneşe…

[GooD aNd EvıL]

Kar Vuruldu Düşlerde
Kardelenlerin açtığı dağlarda
Yüzüne dokundum
Sonra
Ellerimi ısıttım
Beyazın en beyazında
Bir damla gözyaşı bıraktım
Kardelenin yüreğine
Kar taneleri sandı
Sarp dağların gölgeleri….

Nazlıydı usul usul esen rüzgar
Seslenirken yalnızlığa
Oysa
Yürümeliydi dağların zirvesine
Saçlarına tutunmalıydı güneşin
Ayazları uçurmalıydı yüreğinden
Şafaklar büyümeliydi
ayın şavkının altında
mavi yakmalıydı avuçlarına….

Saklanırdı yedi mevsim hüzün
Yıldızların duvağına
Gizlenirdi alaca duygular
Sinesine sarıp hasreti
Titrerdi
Serçe yüreği aşkın,
Kimliğine işlenirdi günahlar
Darağacına çekilirdi
Yargısız infazlar….

Vuruldu çığlıklar döl düşen umutlarda
Karanlığa bıçak çekti
Ürkek sevdanın elleri
Sustu
Bir özlem düştü yüreğinin köşesine
Gözlerinin ardında alevler ıslandı,
Şakağına yasladı sevdasını
Tetiği iki kere çekti
Önce düşlerindeki sürgünlüğü
Sonra ayrılıkları vurdu hiç düşünmeden…

[GooD aNd EvıL]

Kara Sevda
Adını sen koy dedim
Koyamadın,
Ben düşündüm
Bulamadım,
Sevgi desem değil,
Aşk desem değil,
Benzeri çok ama
Aslını göremedim,
Sorsamda bir adres
Söyleyen bulamadım,
Herkese tanıdık geldi ama
Bir tahmindi sadece,
Ararken umutsuzca,
Gördüm onu
Bir kuytu sokakta,
Perişan, bitkin,
Gözleri fersiz,
Yüreği kırık,
Dudaklarında bir türkü ki
Yanıkmı yanık,
Kimsin demeden tanıttı bana,
Ben hüzün,
Ben ayrılık,
Ben yara,
Ben doğuştan fukara,
Bunun diğer adı da
'Kara Sevda'

[GooD aNd EvıL]

Kararım
Dünyaya bir kere geldim desem de,
Hayatta tüm silleleri yesem de,
Hüzünlü bir tebessümle gülsem de,
Düşmeyeceğim bu çarkın içine artık.

Şimdi gökyüzü bir başka mavi,
Toprağın derdi benimle aynı,
Kavuşmak için yağmura sanki,
Bekleyeceğim bu çarkın içinde artık.

İhanetti bahçende yetişen çiçek,
Yorgun bir şarkıydı bir gün bitecek,
Hoyratça kullanılmış bu aşkı şimdi,
Özleyeceğiz bu çarkın içinde artık.

[GooD aNd EvıL]

Kelebek
Bir kelebek olsam dağlarda,
Uğurlasam kendimi
Çiçeklerin yapraklarına,
Gökyüzünün mavilerine.
Güneşin ışıklarıyla dansetsem,
İlkbaharın müjdesini versem
Gelinciklere, menekşelere.
Sabahlara hep umutla uçsam.
Her mutluluğun bir sonu olduğunu unutsam.
Deli yağmurlar yağdığı zaman
Sığınacak bir yer arar kelebek.
Kanatları kendini terk etmesin diye
Bulacağı her kuytuya bakar ümitle,
Heyecanla tamam derken
Bir hayal olduğunu anlar.
Ümitsizce uçarken
Kanayan yaralarına bakar,
Kanatları artık onu taşımayacaktır.
Yağmur taneleri çarparken
Kırbaç gibi bedenine,
Son bir çabayla bakar
Yeni bir yere.
Kendi gibi bir çiçek görür
Mahzun, boynu bükük,
Karar verir son anını
Onunla geçirmeye.
Takati yok,
Bir kefen gibi yığılır çiçeğin üstüne.
Her taraf sistir onun gözünde.
Ölümün hüznünü unutur,
Gözünden bir damla yaş akar.
Rüzgar kanatlarını savururken,
Bir başka baharı düşleyerek
Son bir kez ormana bakar.

[GooD aNd EvıL]

Kıskanırım
Sevda ummanına yazılmış yazım
Gelecek bahara bitmiyor sızım
Teline vursamda çalmıyor sazım
Mevsimini kıskanırım sevdamın.

Gülünü koparsan bülbül ötemez
Ağacı kesersen sürgün veremez
Sevdiğin olmadan bir gün geçemez
Bakışını kıskanırım sevdamın.

Balçıkla sıvadım güneşi ayı
Yıldızlarla sardım derin yarayı
Geceye vurdurttum masum rüyayı
Öfkesini kıskanırım sevdamın.

Gönüllerde şimdi sevgiler dilsiz
Şarkıların sözü yürekte sessiz
Figanlar dudakta ürkek nefessiz
Hüznünü kıskanırım sevdamın.

[GooD aNd EvıL]

Kime Ne
Gönül bahçesinde garip bir kuldum
Bir gül için soldum derde vuruldum
Pervaneler gibi yandım kavruldum
Ben de bir dert ehli olsam kime ne.

Diyarım gurbettir bitmez yollarım
******* hasrettir sarmaz kollarım
Yunusca ağlarken susmaz dillerim
Dert sazının teli olsam kime ne.

Sevdanın dağında bir bulut olsam
Yağmurla ağlasam hasretle dolsam
Islansam gecemde düşlerde solsam
Yansam yansam deli olsam kime ne.

Gidermi sevgiler bu garip candan
Korkmuyorum artık geçen zamandan
Kime ne dört yanım olsa da zindan
Yangınların külü olsam kime ne.

[GooD aNd EvıL]

Kinaye
Ey kader,
Sana sövesim geldi,
Kahpe felek diyesim geldi,
Şu üç günlük dünyada,
Seni yeresim geldi.
Al işte bak,
Senin elin,
Benim cebim,
Senin yerin,
Benim yerim,
Altından koltuğu
Çekesim geldi.
Tutunsam ince bir dala,
Dal kırılsa sabaha,
Sabahı versem kuşlara,
Kuşların kanadını kırasım geldi.
Yalan dünya,
Sana ne desem azdır,
Benim gibileri,
İstediğin kadar kandır,
Hep sen kazanacak değilsin ya,
Felekte atacaktır
Sana bir çalım

[GooD aNd EvıL]

Kinaye I
Bakmışsın dünya çok büyük,
Kalmışsın içinde damladan küçük,
Etrafın insanla dolu ama
Bulamamışsın bir tek dürüst.

Alışmışız acımadan yermeye,
Düşene bir de sen vur demeye,
Yargılamadan infaz etmeye,
Dilimiz dönmüş testereye.

Yoldaş demiş yollarına düşmüşsün,
Kardeşten öte düşünmüşsün,
Kahpelik nedir bilmemişsin,
En büyük kazığı ondan yemişsin.

Söyleyin dost bildiklerim,
Her zaman sözüne güvendiklerim,
Ayağım takılıp düşerken
Bir tekme de sizden yediklerim.

Kimseleri kırıp üzmek istemem,
Dertlerini görmezlikten gelemem,
Nasıl olsa benim değil diyemem,
İyilikten başkasını veremem.

Dünya yalan deseler de inanma,
Gerçeklerin en alası burada,
Kurtlar koyun olsa ne fayda,
İnsan bitmiş çoğu dönmüş mahluka.

Derdim dersin söylemeye kalkarsın,
Çare bulsun diye boşa umarsın,
Bir sillede ondan alıp katarsın,
Derde değil, bu kez ona yanarsın.

Suyum soğuk, suyum sıcak kime ne,
Alışmışım her haline bir kere,
Yağmur yağmış, dolu yağmış farkı ne,
Zaten dönmüşüz bir bilmeceye.

Demeyin bize uğramaz keder,
İnsanız ya bir gün bize de değer.
İyisi kötüsüne bin çeker,
Hesabını verecek kadar yürekliyseniz eğer.

[GooD aNd EvıL]

Korktuğum
Çocukken en korktuğum şey
Otobüsten inince
Mola yerinde kaybolmaktı.
Biraz büyüyünce korkum
Sevdiklerimden ayrılmaktı.
Genç kızlığımda,
Sevdiğim tarafından aldatılmaktı.
Ana olduğumda,
Çocuklarımın nefesini duyamamaktı.
Sonra yine hep korktum.
Anıları tutamamaktan,
Huzuru bulamamaktan,
Yalanlara rastlamaktan,
Sözümde duramamaktan.
Hala da korkuyorum
Bunları unutmaktan.

[GooD aNd EvıL]

Kurşun Üşür İsyanımda
Kendimle savaşım demir kapıların ardında
Kalsın öfkem derin anıların kıvrımında
Bırak desem de kendini aşkın tapınağına
Yine bu gece bir kurşun üşür isyanımda...

Zaman akıp gitmekte bu silinmez kaderde
Sese düşen mehtabın ışıkları paslanmakta içimde
Bitmez efkarım sana adadığım tenimde
Yine bu gece bir kurşun üşür isyanımda...

Yalınayak koşarım toprağa kavuşmaya
Yaralı sevdalardan geçerim acıları tatmaya
Parmak izleridir günahların korkarım tutmaya
Yine bu gece bir kurşun üşür isyanımda...

Kovalayıp duruyorum sözcükleri ölümün kuytusunda
Rehin alıyorum tutkuları kimsesiz mekanlarda
Kucağımda terk edilmiş şarkılar hazan makamında
Yine bu gece bir kurşun üşür isyanımda...

Güzeldi adını anmak sana ait dualarda
Yüzyıllık hasretti seni bulmak ay ışığında
Vurgun yemiş bir türkü titredi dudağımda
Yine bu gece bir kurşun üşür isyanımda...

[GooD aNd EvıL]

Küçük bir ev…..
Küçük bir ev,
Nohut oda
Bakla sofa misali,
Yürürken
Gıcırdayan tahtalar,
Belki
Tozlu bir tavan arası,
Kilidi kırılmış
Eski bir sandık.
İpek örtülere bürünmüş
Gibi duran koltuklar,
Tozların altında
Silinmiş resimler,
Bizden öncekilerin giydiği
Renklerini kaybeden giysiler,
Hiç yaşanılmamış gibi
Ölü bir sessizlik.
Küçük bir ev,
İçeriye sızan güneşin
Kırılmış ışıkları,
Eski halının üstündeki
Kaybolmamış ayak izleri,
Kasvetli müzeler misali
Sıralanmış lambalar,
Konsol üstündeki
Sırları dökülmüş ayna,
Tedirgin ruhların bıraktığı
Ölü bir zaman,
Yas tutulmuş evden artakalan
Yok edilmiş hazin bir yaşam.

[GooD aNd EvıL]

Küçük Bir Yavruyla Yaşadığım
Bugün sokak çocuklarıyla ilgili bir yazı okurken eski bir anım canlandı gözlerimin önünde. Unuttuğumu sandığım bir duygu yüreğimden kopup geldi ansızın. Yavaşça, bir köşeye gizlediğim bu anımın üstündeki örtüyü aralayıp sizlerle paylaşmayı düşündüm.

Belki çok uzun değil ama yine de yıllar önceydi. Küçük bir ilde yaşıyordum ve insanların sorunlarını daha çabuk görme şansına sahiptim. Her sene kendi imkanlarımızla topladığımız paralarla kıyafet, oyuncak ve kırtasiye gibi ihtiyaçları alarak Çocuk Esirgeme Kurumu’na giderdik. Onlara küçük bir parti düzenleyerek, müzik eşliğinde hediyelerini verip türlü oyunlar oynardık. Genelde bu tür partiler hüzünle başlar hüzünle biterdi. Çoğumuz ayrılma vaktinde oradan ağlayarak ayrılırdık. Yaş grubu genelde 3 – 12 arasındaydı. Öyle meraklı ve sevecen bakarlardı ki bizlere sevgiye olan susuzluklarını hemen hissederdik. Götürdüğümüz pastaları, çörekleri yedikten sonra onlarla oyunlar oynar dans ederdik. Bazılarının ağlayarak sümüklerini çekmeleri bizi derinden yaralardı. O manzarayı sevgiye ve açlığa tok insanların görmelerini çok isterdim. Yanlarına gidip başlarını okşadığımız zaman ellerimize öyle yapışırlardı ki yüreklerimizi tuttuklarını sanırdık. Küçücük elleriyle, kaybettikleri sevgileri tutmak istemelerinin heyecanını onlarla birlikte yaşardık.

İçlerinden bir tanesi dikkatimi çekmişti. Sanıyorum üç yaşlarındaydı. Bir kenarda oturmuş elindeki kırık oyuncağa bakarak sessizce ağlıyordu. Onu öyle görünce içimin parçalandığını hissetim. Kendi çocuklarım aklıma geldi. Nasıl da bir gül gibi koklayarak, kollayarak büyütüyorduk. Acaba nefes alıyorlar mı diye gecede sayısız kereler kalkıp nefeslerini dinliyorduk. Bu düşüncelerle yanına gittim ve “ ne oldu bebeğim” diye sordum. Başka bir oyuncağı görmüştü ve onu istiyordu. Ne yazık ki o oyuncakta başka bir yavrunun elinde ona mutluluk veriyordu. Almamın imkansız olduğunu anlamıştım. Ne söylesem dinlemedi, gittikçe daha yüksek seste ağlamaya devam etti. Kucağıma aldım ve ikimiz yere oturduk. Saçını okşayarak “seni seviyorum” diye fısıltıyla kulağına vazgeçmeden söyledim. Önce aynı tempoda ağlamaya devam etti fakat bir müddet sonra ağlamasının azaldığını fark ettim. Saçlarını okşayarak çocuklarıma söylediğim anne ile ilgili bir ninniyi severek, sevgiyle söyledim. Artık sakinleşmişti. Başka oyuncaklarla bir çok oyun oynadık. Gideceğimi anlar gibi yanımdan hiç ayrılmadı, elimi hiç bırakmadı. Bir müddet daha oyalandıktan sonra gitme vakti gelmişti. Sanki yüreğimi bir şeyler sıkıyor, boğazıma düğümler sıralanıyordu. Yavaş yavaş belli etmeden yanından uzaklaşmaya başladım. Tam oldu derken arkamdan koşan bir sesle olduğum yerde öylece kaldım. Ağlayarak “anne gitme” diyordu. Koşarak geldi ve bacaklarıma sarılarak ağlamaya devam etti. Durmadan tekrarladı “anne gitme, anne gitme”. İşte o an kendimi tutmanın imkansızlığını anladım. Ona sarılıp onunla birlikte bende çaresizce ağladım, ağladım. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Ben bunu çok iyi biliyordum fakat o bilmiyordu. İşte bu yaşamında yaşadığı belki ilk acımasızlıklardan biriydi. Onu tatlı yalanlarla kandırıp arkama bakamadan kaçarcasına uzaklaştım oradan.

Eve gidince saatlerce düşündüm ne yapabilirim diye. Çözüm bulamadım. Küçük olmalarına rağmen çocuklarımı karşıma alıp ne kadar şanslı olduklarını anlattım. Binlerce annesiz, babasız, sevgiye muhtaç çocukların var olduğu düşüncesi beni kahretti. Bugün hala bu duygularla yaşamaya devam ediyorum. Bazen düşünmemeyi, görmemeyi denesem de vicdanımın isyanını yüreğimin derinliklerinde duyuyorum.

Şimdi ne zaman ağlayarak “anne gitme” diyen bir çocuk sesi duysam göz yaşlarımın firar ettiğini hissederim. Hep anne, baba sevgisi görmeden büyüyen çocuklar için yüreğim sessizce yas tutar. Onların yüzüne bakmaya korkarım, yıllar önceki o çaresiz kaçışımı görmesinler diye. Ama onlar için verecek kocaman bir yüreğim, sonsuz sevgilerim ve onları terk etmeyen dualarım olduğunu hissedeceklerine bütün kalbimle inanıyorum..

[GooD aNd EvıL]

Küskün Yıldız
Toprağın ağacıydı,
Sen geldin
Sürgün vermeye başladı.
Küçük yapraklar çıktığı zaman
Güneşle kucaklaştı,
Yağmur kamçılarken
Minik yapraklarını
Gökkuşağıyla tanıştı.
Renkler dans edip,
Rüzgar şarkısını söylerken
Kök saldı derinliklere.
Ve sen bir gün
Kıydın ağaca,
Kökünden kestin feryatlarını dinlemeden.
Bir daha filizlenemedi,
Güneşi göremedi,
Yağmur değmedi yapraklarına,
Dallarınla birleşemedi.
Bütün renkleri siyah oldu,
Adını küskün yıldız koydu,
Hiç parlamadı.
Ay ışığına ulaşamadı,
Kaybolan gecenin içinde
Gün ışığına hiç kavuşamadı.

[GooD aNd EvıL]

Mavi Kalır Bende
bir aşk öyküsü fısıldıyor parmakların

teni tenime dokunuyor

çılgın suskuların,

gizli oda, yasak aşk

dansetmeye başlıyor dudaklarımdaki kırmızıyla,

yüreğimin beşiğinde

uyuyor avuntular

herşey zamansız olsada

gölgelenir hüzünler,

cömertçe soyunuyor aşk

odaların tutsaklığında

ateş dans ediyor

söz yanıyor gecenin avazında,

bir buse var alnımda

yastığımda uyuyor sen kokulu

düşlerimi ısıtıyor dopdolu,

bırakma beni

gecenin alevlenen dudaklarına

üşür yüreğim sen olmazsan

lal odalarda,

yürüyorum serseri yağmurların

ardında bıraktığı güneşli güne

sağanakları topluyorum

hüzün bahçemin gelinciklerinden,

gözyaşlarım filizlenir

umutları bıraktığım toprağımda

Tomurcuklarımın adı sen olur

Ihtilaller kopan yüreğimin kıyılarında

bir çığlık çağırır beni

ağlar akşamlarım delice

Ve bir tek mavi kalır bende.

[GooD aNd EvıL]

Merhaba
Gözümü açtığımda ışıldayan güneşe,
Masmavi gökyüzüne,
Bastığım toprağa,
Fısıldayan rüzgara
Merhaba.
Sevginin ısıttığı gönüllere,
Sevdalı türkülere,
Gülümseyen her yüze
Merhaba.
Meçhul geleceğime,
Tatlı anılarıma,
Bitmez umutlarıma
Merhaba.
Beni seven herkese, benim sevdiklerime,
Bitmeyen dostluklarıma,
Gönül yoldaşlarıma
Merhaba.
Hatıralar bizim olsun,
Rüyalar tatlı kalsın,
Yalanlar uğramasın,
Bir merhaba hepimizin olsun.

[GooD aNd EvıL]

Merhaba Hayat
Merhaba Hayat

Her gece uyumadan önce yüreğimi yüreğinin üstüne koyarım. En tutkulu, en mavi, en deli hayallerimi üstüme örter, sana ulaşamadığım zamanların öcünü alırım rüyalarımda.

Bir sıcaklık yayılır bedenimde. Seni bana tanrının armağanı diye düşünürüm. Tüm bahçeler benim olur. Çiçekler sen diye kokar, yıldızlara sen diye bakarım. Yollara senin adını veririm ve her yolun sonunda seni bulurum. Gözlerimdeki gözlerini saklar, bakışlarına elimi süremem. Dünyalara sığmayacak sevgimi sana sığdırırım. Özlerim demeye korkarım ya gidersen diye. Ürkek kuşlar gibi ağaçlara konarım, dallar kırılır sevgimin ağırlığından. Yapraklar sessizce dinlerler senli öykülerimi. Öyle coşarım ki çocuklar gibi giyinirim gökkuşağının yedi rengini. Bayramların bitimsiz sevincini yaşarım. Ve her bayram sabahı gibi ellerini öperim sevdamın.

Biliyorum kaçmaya çalıştığım gerçek bir gün çıkacak karşıma. İşte o gün batacağım güneş misali. Maviler ağır gelecek üstüme, soymaya çalışacağım kabuklaşmış sevgini bedenimden. Sana dair ne varsa yakacağım içimdeki yangında. Nefes bile almayacağım sen kokarsan diye. Mehtap eskisi gibi parlamayacak, ay ışığı yoldaş olmayacak bir tutam umuda. Rüzgar saçlarımı okşarken gözlerimi kapatıp senmisin diye sormayacağım. Dualar etmeyeceğim ellerimi açıp. Zamana da düşmanım artık. Saatleri kırıp kahpe ayrılığın randevusuna gitmeyeceğim. Seni sevdiğim aklıma gelince ağlamayacağım. Başımı sen diye duvarlara yaslayacağım. Seni düşündüğümde hiçbir şey olduğunu unutmayacağım.

Bu gün yine yağmur yağıyor. Islanıyor bende kalanların. İsyanım taşıyor, öfkem korkutuyor. İçimden sevmek geçiyor, vazgeçiyorum. Unutmak istiyorum senden önceyi ve senden sonrayı. Geriye bakmadan alabildiğince özgür, alabildiğince mutlu, dilimde yarım kalan türkümle yüreğimin götürdüğü yere gidiyorum. Merhaba hayat, merhaba hayat…

[GooD aNd EvıL]

Meyhaneci
Bu akşam efkarlıyım,
Bu akşam yastayım meyhaneci,
Sabaha kadar misafir et,
Usulca dinle beni.
Kuytu bir masa olsun,
Kadehler,
Sabaha kadar dolsun, boşalsın.
Damarlarımda benim kanım değil,
Onun kanı dolaşsın,
Haydi artık başlasam,
Çırılçıplak kalmış,
Bir sevdayı anlatsam.
Karşındaki,
Dibe çökmüş biri meyhaneci,
Getir kadehleri,
Akıt içimdeki zehirleri,
Sen içme yalnız beni dinle,
Biraz bekleyelim
Belki girecek bu kapıdan içeriye.
Bak meyhaneci,
Gülerken ağladığımı sanma,
Yine de güldüğüme aldanma,
Bu gün yada yarın
Ne derlerse desinler
Dildir bu,
Terk edenin ben olduğuna inanma.
Söylesem mi sevdiğimi acaba,
Ne sevinçler, ne hüzünler umurumda,
Bir tek düşüncem var,
Ölmeden söylemeliyim ona.
Dayandım işte gücümün sonu,
İlk ve son yakarışım bu,
İstesem de vazgeçemem ondan,
İstesem de vazgeçemem bu yoldan,
Yüreğim onunla dağlandı,
Onunla gideceğim bu dünyadan.
Kalkmalıyım artık meyhaneci,
Gelir belki
Benim gibi bir dilenci,
Sorarlarsa bir gün sana,
Çekinme anlat onlara.
Dipsiz bir uçurumun kenarında
Güneşin yeniden doğmasını,
Mutluluklar dilediğim
Kayıp yollarda,
Açmayı unutmuş
Solgun umutlarda
Onu beklediğimi söyle.
Bulut olup
Kaybettiğim yağmuru,
Sevgi olup
Yaşadığım yoksulluğu,
Aşk olup
Sevenlerin bedeninde kaldığımı
Sevişenlerde onu bulduğumu
Senden bile medet umduğumu
Anlat artık onlara,
Anlat meyhaneci beni soranlara.

[GooD aNd EvıL]

Ne Yazar
Şu dünyanın dört bir yanı
Yalan olsa ne yazar.
Ümitlerim çöle dönse,
Tutkularım gölgelense ne yazar.

Düşmüşüm bir girdabın içine
Gittikçe batmışım en derine
Dertlerim olmuş lime lime
Çabalasam ne yazar.

Ben usandım derdimi yazmaktan
Belki sizde usandınız beni okumaktan
Vazgeçmem ben bu ocaktan
Kalem altın, kağıt derya olsa ne yazar

[GooD aNd EvıL]

Neden Ağlar *******...
Nedendir bu suskunluğum,
Neden boyun eğerim sorgulara,
Aslında koca bir dünya susar içimde
Kimse bilmez,

Bana ait ne varsa
Özlemin içinde saklı,
Özlemler ise
karanlığın içinde kayboluyor,
oysa ben
kekeme sözcüklerin isyanı
amansız bir kaçışın takipçisiydim,
yokluğa terkedilmiş
bütün sevme ihtimallerinin
yeminli şahidiydim,
mucize olacaktım hazanlara
sarılar yeşillerle öpüşürken…

söz vermiştim kendime
gitmelerin hüznünü azat edecektim,
yorgun yılların
saçlarına papatya dizip
mahçup sırlar verecektim haykırışlarına,
demleyecektim geceyi
aşkın dudağında yarım kalan
ürkek ve telaşlı düşlerle..

gitmek değildi beni ağlatan
kalmak ise hiç değil,
bir düş görmüştüm kanadı kırık
zifiri karanlık çökmüş üstüne
çığlıklar atıyordu
üryan *******in son çırpınışlarında,
yosma bir yıldızın
öpüşlerinde titriyordu sevişmeler,
çırılçıplak bir ten
yalvarıyordu siyahın ölümcül sesiyle
soluk bir nefes geziniyordu
mehtabın gölgesinde
ve gökyüzü acımasızca anlatıyordu
hüznün kızıl batışlarını..

Şimdi anladım artık……
Gitmek değildi beni ağlatan
kalmak ise hiç değil,
Beni ağlatan
Yarım kalmış şiirlerimdi….

[GooD aNd EvıL]

Özledim
Bugün yine isyan ediyorum
Sensizliğe.
Özlüyorum tenini,
Ellerini ellerimde istiyorum.
Saçlarını
Sen görmeden okşuyorum.
Öpüyorum doya doya
Benim olmayan bedeni.
Biliyorum
Belki hiç başlamamalıydı,
Gözlerimiz
Belki hiç karşılaşmamalıydı,
Girmemeliydik
Birbirimizin dünyasına,
Yüreğimizi vermemeliydik
Yasak olan bu aşka.
Bugün yine ağlıyorum
Çaresizliğime,
Yanımdayken dayanamıyorum
Hasretliğine,
Yitirdiklerimize sarılıp
Yalnızlığımı söylüyorum sessizce.
Seni sevdiğimi
Defalarca haykırıyorum ümitsizce.
Sonu ne olursa olsun
Biliyor ve inanıyorum,
Bitmeyen aşkımla
Beni isteyeceğin günü
Hep bekliyor olacağım.

[GooD aNd EvıL]

Özlem di adı...
Uçuk bir tebessüm dolaşır
akşamın ayak seslerinin ardında,
Sevdalara yaslanır hüzün dediğim gölgeler
Kaygısız bir veda sendeler ürpertiyle
Susuşlar öpüşür,
Talan olur yalnızlığın kavşağında gülüşler…

Düşlerim yağmalanır acımasızca
bir kucak gecenin içinde…
Çalınmış zamanın ihaneti susmaz
saklı hasretlerde,
Sevişmeler matemli
Dokunuşlar ayrılığın hoyrat ellerinde
Çığlık çığlığa yargılanır
Gecenin bedeli…

Savunmasız kalır bakışlar
düşsel ovaların ilk ışıklarında…
Deli deli esen rüzgarın adı
Hasrete yazılır,
Sevdalar sahiplenilir
Isminin sonbahar olduğunu bilmeden
Usul usul dolanır yamaçlarımızda
Sarıya dönmüş sessiz ümitler…

Bir dans başlar
yıldızlar gökyüzünden toplanırken,
sabırlar eşlik eder özlemlere
Bir şarkı mırıldanır dudaklar
Ürkek duygular kanatlanır
unutulan zamana karşı,
Cemreler düşer melodilerin eşliğinde
Toprağına kavuşur hayaller
Kırık bir hikaye bestelenir
Nöbete kalır hüzün,
Bir köprü kurulur kalpten kalbe
Bakışır susmalar son bir defa
kavuşmaları unutup
başını eğer gidişler…

[GooD aNd EvıL]

Randevu
Dün gece anılarla randevum vardı,
Hepsini çağırdım birer birer,
Kimi hüzünlü kimi mutlu
Benimleydiler en kadim dostum gibi.

En sevdiğim müzikleri çaldım
Bize eşlik etsinler diye.
Bütün resimleri çıkardım
Şahidim olsunlar diye.

Eskimiş yüzler, silinmiş adlar,
Unutulmuş anılar,
Yitirilmeden hatırlanmak için
Hazırdılar hepsi bir yerde.


İçimdeki bitmemiş şarkılar,
Geçmişin verdiği acılar,
Geleceğin bilinmezliği,
Yanımdaydılar hemen.

Rüzgar sessizce eserken
Anılarımla karşılaştım birden,
Tek tek öptüm özlemle
Göz yaşlarımla beraber.

Yüreğimin derinliğinde
Birleştirdim tüm resimleri.
Hıçkırıklarla birlikte
Yerleştirdim tüm eksikleri.

Yine başka bir gecede,
Belki başka bir gezegende,
Yıldızlarla birlikte
Söz verdik yeni bir randevu için.

[GooD aNd EvıL]

Rüyam
Hüzünlü bir rüya gördüm bu gece,
Uyandığımda yaş akıyordu sessizce,
Elimi uzatıp yanıma baktım,
Yoktun sen gitmiştin gizlice.

Bu benim gördüğüm tek rüya değil,
Her rüyam seninle ayrı bir zehir,
Gerçek mi değil mi bilemez oldum,
Bilsem de kendimi kandırdım durdum.

Belki bir gün rüyam bende kalacak,
İçimdeki tüm umutlar solacak,
Benim sen olduğunu bilmeden,
Bu can *******den intikam alacak.

Bu benim gördüğüm son rüya değil,
Ve son da olmayacak,
Dudaklarım sensizlikle kurudukça,
Bir yudum su gibi başımda duracak.

[GooD aNd EvıL]

Rüyamda
Dün akşam
Seni görmek için
Yatağıma uzandım.
Gözlerimi kapadım ve
Seni görmeyi diledim rüyamda.
Bizim olan
Sevdiğimiz şarkılarla geldin bana.
Seni hiç böyle görmemiştim.
Uzak durur gibi bir halin vardı.
Sitemmi ediyordun,
Uzun zamandır gelemediğin için rüyalarıma.
Ellerini açıp beni çağırdığın zaman
Sana gelmekten korktum,
Rüyamda bile ya rüyaysa dedim.
Koştum yinede sana,
İmkan varmıydı dayanmama.
Sanki kolların yüzlarce kere
Dolandı bedenime,
Gözlerime öyle bir baktınki
Bütün aşıkların sevgisi aktı bana.
Saçlarımı dudaklarınla okşadın,
Yaşlı gözlerinle bana bakıp
Bin yıllık yas tutmuş gibi
Körelmiş kalbinle
Ayrılmalıyız dedin.
Rüyamda bile
Beni terkettin.

[GooD aNd EvıL]

Saklı Umutlar Çizmek
Kandiller yanıyor
Akşam gözlerinde,
Kimsesiz bir türkü hıçkırıyor
Ölüme göz kırpan selvinin
Gölgesi altında,
Sevdaya dövmeler işleniyor
Yüreğin kuytularında
Gözyaşların dolaşıyor damarlarımda
Çığlık oluyor fısıltılar,
Hüznü elinden alınan aşk
Sürükleniyor
Dilsiz bedenin ağıtlarında..

Mavi kanatlı
Yıldız seçiyorum gökyüzünden
Büyülü ezgilerden dökülen
Yorgun umutların
Sesi bulaşıyor ürkekçe,
Çırılçıplak dolaşıyor ruhum
Özgürlüğe meydan okuyan
Tutkunun kaçamak bakışlarında,
Ölümsüzlüğün hülyalarında
Bir ışık titriyor
Suskun, çaresiz,
Utangaç bir öpücük
Gizleniyor sözcüklerin kollarına
Issız gece dolanıyor
Soluğu kesilen özlemlerin
Keskin bakışlı yalnızlığına…

Bir umut çiziyorum
Adı yok, koyamıyorum,
Istiyorum ki
yokluğunun ezgisinde şekillensin
sensizliğin resmi,
istiyorum ki
yüreğime mühürlensin
sessizce gönderdiğin mektuplar,
Savrulup gitsin
Kıyılarında kimsesizliğim
Solusun içimi
Sonbaharın gaddar ayrılıkları
İç çekişlerim olsun
Beyaza bulanan susuşların,
Sana yazılan sevdam olsun
Özlemin odalarında
Dokundukça ağlayan kahroluşların…
Veya
Alın yazım olsun
Senden habersiz
Tetiği çeken parmakların..

[GooD aNd EvıL]

Sana
Sana vereceğim ceza
Ödülün olmamalı.
Her kahpelikte olduğu gibi
Kader sana gülmemeli.
Yalanların dudaklarından döküldüğü zaman
İnanan ben değil sen olmalısın.
Aldattığın her sevgi
Yüreğinden çıkmamalı.
Ellerinle sökmeye çalışsan da
Avuçlarında sızısı kalmalı.

[GooD aNd EvıL]

Sana Ağlıyorum
Farkında olmadan
Sana geliyorum her gece,
Karanlıklara dokunduğumda
Gözlerin parlıyor,
Sıkıyorum dudaklarımı kanatırcasına
Gülüşlerim ağlıyor öptüğünü andıkça,
Hayallerimde artık ayrılık zamanı
Umutlarımın sönme
Ufuklarımın solma zamanı,
Gizli bir yalan içinde
Bulanık aşk masalı var
Dinlerken canım yanıyor
Anlatırken hüznüm kanıyor
Ve biraz daha ölüyorum
Dönüşü olmayan vedalarda,
İncinmiş kalbimin içinde
Bendeki seni saklıyorum
Şafaklar sökerken yüreğimde
Ben her sabah sana ağlıyorum…

Sessizlik var başucumda
Kimliksiz düşlerdeyim her gece,
Şimşekler çakıyor yağmayan bulutlarda
İçim vurgun yemiş gibi isyanlarda
Paramparça gözlerimdeki yıldızlar
Ve bir o kadar da karşılıksız sevgiler,
Tutki hiç yaşanmadı
Tutki hiç sevmedim seni
Sevdalı bir rüzgar gibi,
Hiç solumadım göç eden mutluluğumda
Anladım, yok artık kapımdaki bahar
Ruhumun duvarlarında
Sadece ayrılığın izi var.
Bilki uzaklıklar değil bizi ayıran
Bilki nankör değil benim sevdam
Sana mahkum yaşıyorum
Pişmanlıkları ardıma almadan
Pencereme konan şafaklara inat
Ben her sabah sana ağlıyorum…

[GooD aNd EvıL]

Sana Anlatamadım
Sana diyemedim gülüm
Sana diyemedim,
Öfkemin kızıl rengini
Sana anlatamadım
Hüznümün tebessümüyle
Sana gülemedim
Pembe hayallere dalamadım
Elimde değil,
Seni ne kadar sevdiğimi
Sana anlatamadım.

Sana diyemedim gülüm
Sana diyemedim,
Maviyi kıskandım günden
Sana anlatamadım
Çöllerde susuz kaldım mecnun misali
Sana kanamadım
Bir dilim ekmeği bölüştüm seninle
Ağzıma bir lokma koyamadım
Bulutları dağıttım gökyüzünden
Sensizliği sana anlatamadım
Ne çare,
Köşe başının eşkıya karanlıklarını
Sana anlatamadım.

Sana diyemedim gülüm
Sana diyemedim,
Söğüt gölgesindeki ürpertimi
Sana anlatamadım
Rüzgara verdim adını
Beni duyamadın
Bütün sabahlar üşüdüm
Sana sokulamadım
Böyle ansızın çekip gittin
Nafile,
Hüznü döktüm içime
Sana anlatamadım.

Sana diyemedim gülüm
Sana diyemedim,
Kaldırım tenhasındaki yalnızlığımı
Sana anlatamadım
Alevler içinde kaldı sevdam
Sana veremedim
Ağlayan her sevda şarkısında
Seni yazdım yüreğime
Ne yapayım,
Yine de seni sevdiğimi
Sana anlatamadım.

Sana diyemedim gülüm
Sana diyemedim.
Adını unuttuğum her türküde
Sen olduğunu anlatamadım
Kara bulutumun yağmuru olduğunu
Sana söyleyemedim
Yakamozlara buladım sevgimi
İçinden bir tekini bile veremedim
Bağırdım yıldızlara, güneşe
Nafile,
Seni sevdiğimi
Sana anlatamadım.

Sana diyemedim gülüm
Sana diyemedim,
Sevgi köprümden geçtim
İnatla, ihanetle
Sensiz vaktin acısını
Sana anlatamadım
Bir volkan gibi patladım
Ateşimi saçamadım
Aldım yıldızları ayaklarımın altına
Avuçlarımda kaldı bir yıkık sevda
Yalnızlığıma dokundu bir rüya
Elimde değil,
Seni ne kadar sevdiğimi
Sana anlatamadım.

[GooD aNd EvıL]

Sebep
Bir gün ölürsem eğer
Neden öldüğümü bilemeyecekler.
Fısıldayacaklar belki aralarında
Ama sebebini hiç bulamayacaklar.

Belki aşk diyecekler,
Yada karamsar.
Söyleyecekler bir sürü nedenler
Yinede sırrımı çözemeyecekler.

[GooD aNd EvıL]

Sen beni tanımadın
Gülümserken yas tuttuğumu,
Gözlerini gözlerimde buluşturduğumda
Soluğumun nasıl kesildiğini,
Yüreğimin nasıl çekildiğini
Sen hiç bilemedin ki,
Tüm yaşamımı eline geçirdiğinde,
Sokuldum çaresizliğime,
Bağırdım gücümün yettiğince,
Sen beni hiç duymadın ki.
Tutkuyla sevdim seni,
Mutlulukları sevişenlere verdim,
Çiçekleri koynumda kuruttum,
Sevdaları çırılçıplak soydum,
Sen bunları hiç görmedin ki.
Yıldız gibi parlayan umutlarımı,
Kilitlenen dudaklarımı,
Kuruyan göz yaşlarımı
Yüzümden nasıl sildiğimi,
Düşlerimde sensizlikle öldüğümü,
Çiseleyen yağmurda
Seninle son defa öpüştüğümü
Hiç bilmedin.
Haklısın,
Sen beni hiç tanımadın ki,

[GooD aNd EvıL]

Sen Giderken
İçimi bir kaygı kaplardı
Ayrılığın ayak izlerinden korkardım,
Sevdama sarılsam üşürdüm
Tutkuya koşsam düşerdim,
Camdan yüreğimi
Yalanlarla avuturdum
Önce gölgelerini yakardım gitmelerin
Sabrımı darağacına asıp
Adaklar adardım
Senli cennetime,
Sen giderken
İsyanlarımı kamçılardım
Haykırmasınlar diye…

Ağlayacağım, çöküşümü anlatacağım,
Cesareti kalmadı düşlerimin
Hayaller benimle savaşta gitmemek için
Biliyorum kaybettiğimi,
Yine de gökyüzünü seyrederken
Yıldıza sen diyorum
Mehtabın bakışında seni görüyorum,
Bir meşale tutuyorum
Sevgimi aydınlatmaya
Yetmiyor, yolum karanlıkta,
Hapsediyorum tüm duyguları alacakaranlığa
Sen giderken
Gözlerimi kapıyorum
Yitik sevdama…

[GooD aNd EvıL]

Sen Olamazsın
Umuttun filizlendin gönlümde,
Karlı bir dağdın eridin bedenimde,
Yağmurdun toprağına kavuşan,
Özlemdin *******i ağlatan,
Masaldın yitik sevdaları anlatan.
Yine de inanamadım
Bunu bana yapan sen olamazsın.
Şiirdin açtığım her sayfada,
*******i umuttun karanlıklarda,
Her sahipsiz sabaha uyandığımda,
Fısıltıydı sevgin kulaklarımda,
Yangındın kurumuş dudaklarımda,
Yine de inanamadım
Bunu bana yapan sen olamazsın.
Neşemdin hiç bitmeyen,
Huzurumdun içimi titreten,
Coşkuydun aç yüreğime dolan,
Aşkını bana şiirlerle yollayan,
Sarhoşluğumdun yaşadığım her an,
Yine de inanamadım
Bunu bana yapan sen olamazsın.
En uzun bestemdin hüzünle gelen,
Kabusumdun sanki üstüme çöken,
Ağıtımdın dilime düşen
İsyanımı göz ardı eden,
Taptığım aşka gölge düşüren,
Yine de inanamadım
Bunu bana yapan sen olamazsın.

[GooD aNd EvıL]

Sen Varsan Eğer...
Tomurcuk açarken yüreğimde
Düşlerime kurulan tuzağı
Nasıl bilebilirdim,
Zifiri karanlığın
Zamana ihanetini
Silemezdim ıslak gözlerle
Nem kokan hasretliğini
Nasıl anlatabilirdim.

Nefes nefese bir aşkın raksını
Gecenin öteki yüzünden
Nasıl silebilirdim,
Üşürken gözlerindeki mevsimlerde
Yüreğim donarken özlemlerde
Yokluğunun en ücra köşesinde
Senle doğan yarınlara
Nasıl koşabilirdim.

Yağarken umutlarıma kimse görmeden
Her damlanı sevmemi
Nasıl unutabilirdim,
Sevdamın adı sensen eğer
Uzaklıklar sen kokuyorsa
İçimdeki sevdalı çocuğun
İç çekişleriyse kavuşmalar
Gökyüzümden kopan yıldızları
Nasıl durdurabilirdim.


Sen varsan eğer
Bu deli yüreği
Nasıl susturabilirdim.

[GooD aNd EvıL]

Sende Öleceksin
Kimselere söylemeden
Bırakıp gittiğinde,
Veya,
Düşlerini sığdırdığın
Küçücük odanda
Sevgine ihanete
Karar verdiğinde,
Duyguların yerine
Sözcükler geldiğinde,
Bil ki benimle birlikte
Sende öleceksin.
Yüreğindeki sevdayı
Gecenin karanlığında
Bensizliğe verdiğinde,
Başını yastığa koyup
Yüzünü sakladığında,
Yalnızlığına ağlayıp
Suskunluğuna kahrettiğinde
Bil ki benimle birlikte
Sende öleceksin.
Sonra bir gün,
Işıksız kapı aralığında
Sırlarının parçalandığı,
Hayallerinin yerine
Puslu anıların geldiği
Dipsiz kuyulara dalıp
Kaybolmaya yüz tutmuş
Tükenmiş umutlarınla
Yitirdiğin sevgiyi aradığında,
Bil ki benimle birlikte
Sende öleceksin.

[GooD aNd EvıL]

Sendin
Bir çiçek getirdin bana
Sevgi bahçelerinden,
İndin gönlüme
Bir masal dağından.
Parçalanmış dünyamdı
Sunduğum sana,
Çevirdin onu bir dolunaya.
Sevmeyi öğrettin yeniden bana,
Yıldızları verdin avuçlarıma,
Buseler kondurdun dudaklarıma,
Sevginle geldin rüyalarıma.
Ben senin için ölmezmiyim,
Seni sonsuza kadar sevmezmiyim,
Her gün yüreğinin içine,
Sevdamla beraber gelmezmiyim.

[GooD aNd EvıL]

Seni Düğümledim Hasretime
Gökyüzünden yıldızlar döküldü bu gece
Her yıldız vurgun yemiş bir bilmece
Kavuştu dudağıma dualar hece hece
Bir sönmeyen ateş kavurdu hasretince.

Bugün akmalıydı göz yaşlarım sen giderken
Bugün yanmalıydı umutlarım seni beklerken
Üşüyen gece bile seni bana söylerken
Yetim kaldı gönlüm sen uzaklarda ölürken.

Umutlar ekiyorum bensiz uyuyan gözlerine
Siper ediyorum yüreğimi yarınsız sözlerine
Başımı koyuyorum can bulduğum dizlerine
Bil ki sensizliği akıtıyorum kaderimin ellerine.

Bir kırağı ayazım gecenin kollarında
Yol bilmez bir sürgünüm hasretlik yollarında
Açmaz tomurcuk oldum hayatın dallarında
Vursalar akmaz kanım bu zulmün hallarında.

[GooD aNd EvıL]

Seni Düşünsem
Ne zaman seni düşünsem,
Bir hançer girer sanki içime,
Akan gözyaşım değil,
Yüreğimdeki yaştır sadece.

Ne zaman seni düşünsem,
Kördüğüme dönüşür tüm düşünceler,
Göğsümde bilmediğim bir acıdır,
İçimde ki derin sızılar.

Ne zaman seni düşünsem,
Açılmamış ******* gelir aniden,
Avuçlarımda hapsettiğim duygular,
Söylenmeyecek sırlarla beraber.

Ne zaman seni düşünsem,
Bir film gelir aklıma,
Bu benim aşkım desem de,
Mucize bir son beklerim daima.

Ne zaman seni düşünsem,
Dört mevsimi bir arada yaşarım,
Benim olan yağmurları,
Sensiz bulutlarda saklarım.

[GooD aNd EvıL]

Seni Sevdim
Seni tanımayı sevdim.
Seni özlemeyi sevdim.
Seni sevmeyi çok sevdim.
Elinde bir buket çiçek,
Dudaklarında sihirli sözcükler
Ve bir meltemin esintisiyle gelip
Tüm sevgileri verdin bana.
Başka bir dünyada,
Başka bir rüyada yaşardım.
Yıldızlar ve ay
Uzaklığı yalanlarmışçasına
Ayaklarımın altında dolaşırlardı.
Büyülü rüyalar göz kırparak
*******imi süslerlerdi.
Hayaller
Büyük umutları müjdeler gibi gelirlerdi odama,
Unuttuğum şeyleri hatırlatırlardı bana.
Benim için hasrettin,
Sessizce gözlerimden akan yaştın.
Ne zaman seven bir göz görsem
Seni hatırlardım.
Tenim senin teninle birleşirken
Verdiğin şiirleri alırdım yanıma.
Hafızamdaki
Sana ait tüm hüzünleri silip
Çözülürdüm senin kollarında.

[GooD aNd EvıL]

Seni Tanımadan Sevdim
Seni tanımadan sevdim.
Seninle soluk soluğa yaşadım.
Toprakta sen, ateşte sen oldun,
Yüreğimdeki közde seni buldum.

Ben seni tanımadan sevdim.
Ne önemi var adının,
Saçlarımı savuran rüzgar,
Yüreğime düşen yıldırım oldun.

Ben seni tanımadan sevdim.
Yalnızlığımın kuytusunda buldun beni,
Umutsuzluğumu sardın kollarınla,
Saklı duygularımı verdim senin koynuna.

Ben seni tanımadan sevdim.
Sessiz vaatlerindi derinden gelen,
Kavuşamadıklarımın adını sen koydun,
Senli düşlerimde sevgi tohumları oldun,
Korkum sensiz yaşamak değil,
Zaten ben seni tanımadan sevdim.

[GooD aNd EvıL]

Seni Unutacağım
Her sabah uyandığımda,
Yeni bir gün doğduğunda,
Doğan güne söz verdim
Seni unutacağım.

Gönlümde hasret türküleri çaldığında,
Nağmeler yaramı her kanattığında,
Yüreğime söz verdim
Seni unutacağım.

Issız sokaklarda sensiz dolaştığımda,
Ağaçlara, yapraklara seni anlattığımda
Kuşlara söz verdim
Seni unutacağım.

Çaresizce kaderime inandığımda,
Yalnızlığı kendimle paylaştığımda,
Gönlüme söz verdim
Seni unutacağım.

Sensizlik kokan *******e,
Avunduğum rüyalarıma,
Yaşattığım hayallerime söz verdim
Seni unutacağım.

[GooD aNd EvıL]

Senin için
Bir türkü tutturacağım dilime
Sözleri olmayan,
Bir yürek alacağım kendime
Sevgisi olmayan,
Bir buket tutacağım elimde
Hiç açmayan,
Bir gemi olacağım
Yolcusu olmayan,
Bir ateş olacağım
Külü kalmayan,
Senin inadına
Bir sevda bulacağım
İçinde sen olmayan,
Bunların hepsini
Senin inadına yapacağım
Yüreği olmayan.

[GooD aNd EvıL]

Sensiz Bırakma
Bırakıp gidersen bir gün beni,
Yaşatamam inan bu sensiz bedeni.
Ne istersen iste al götür benden,
Yalvarırım beni sensiz bırakma.

Dolmalıyım her gün aşk çeşmesinden
İçmeliyim tüm zehri senin elinden,
Çekmeliyim çileyi senin derdinden,
Yalvarırım beni sensiz bırakma.

Al bak yüreğimi o senin artık,
İnan ki bu beden seninle yanık,
Tuttuğum dallar seninle kırık,
Yalvarırım beni sensiz bırakma.

Mevsimlerin hepsi benimle şimdi,
Yaşıyorsun içimde bir bahar gibi.
Hazan mevsimini bırakma bana
Yalvarırım beni sensiz bırakma.

[GooD aNd EvıL]

Sensizlik
Bakır rengi akşamlar
Neden seni bana hatırlatırlar.
Gözlerimi açtığım sabahlar
Neden seni benimle anarlar.

*******in koyu karanlığında
Neden bir sızı kaplar içimi.
Seninle olan anılarımda
Bırakılar mı sanırsın beni.

Coşkuyla çarpan kalbim
Neden acıların esiri olur.
Köleliğim bitmez mi hiç
Rüyalarım neden sensiz kalır.


Rıhtımdaki yalnız gemiler gibi
Neden duygularım yok olur.
Çırpınsam da delicesine
Neden kollarım hep boş kalır.

[GooD aNd EvıL]

Sessizce
Gözlerime sis düştü yine bu akşam,
Usul usul öldüğümü hissediyorum,
Rüyalarımı bile başkalarının gözüyle görüyor,
Kendi çizdiğim yolda kadere isyan ediyorum.

Hayatımı başka hayatın içinde yaşıyorum,
Geçmişime esrarlı bir yolculuk yaparken,
İçimde dizginleyemediğim duyguları
Gönderemediğim mektuplarda saklıyorum.

Seninle bir düşte karşılaşmıştık,
Küçük bir dünya seçmiştik kendimize,
Sığdıramazken bu dünyaya aşkımızı,
Yine başka bir düşte ayrıldık sessizce.

[GooD aNd EvıL]

Sevda Düşlerde Sussun
Sevgiler dilsizdir
Bakışlardaki kavuşmalarda,
Sensizlik sessizlik olur
Kıvranıyorken gecikmiş zamanlarda,
Bir hasret rüzgarı
Sarmalar düşlerimi,
Sana bakmak
Seni sevmek
Avutur mu hayallerimi.

Bir bilsen
Köşedeki kırık sözlerimi,
Bir bilsen
Seni uzaktan sevmeyi,
Gecemi sabaha açarım
Dokunmadan tenine
Direnirim ölümcül sevgilere,
Bir sürgün gizlenir
Suskun ve yenik
Hüznüm yağarken
Hasretim filizlenir.

Yalnızlık değil
Beni vuran akşamlarda,
Yüreğim yangın yeri
İçimde kopan fırtınalarda,
Şimdi her şey saklı
Günah gibi suskularda,
Bırak sancılansın gökyüzü
Bırak yağsın yıldızlar,
Yağmurlar benim, maviler benim
Alev kızılı gül yine benim
Yüreğim ırmak,
Yüreğim ateş
Dokunma, yakarsın ellerini
Gecede paylaştığım hıçkırık gibi
Usul usul koynuma alırım özlemini.

İsterdim ki
Sonsuzluk olayım düşlerinde,
İsterdim ki
Bir umut olayım yüreğinde,
Ölümsüz sevdaların
Öyküsü olayım dilinde,
Kimsesizliğim senin sokaklarında
Gülüşüm senin dudaklarında
Ve yüreğim avuçlarında,
Yumsam gözlerimi
Dalları tomurcuk bahara
Bir soru sorsam sessizce sana
İlk defa, belki son defa
Sarılırmısın bana.

[GooD aNd EvıL]

Sevdam Sana Yalvarıyor Bu Gece
Yüreğim kanatlanmış sana göçüyor
Ne mesafeler var gözümde ne de çaresizlikler
Sevdalı bir bakışın esiriyim sanki
Gözlerim gözlerine yalvarıyor bu gece.

Dudaklarım öpülmemiş sevdamın yanında
Bekliyor bir tutam ümidin çığlığında
Düğümlenmiş gibi kuytu bir sokakta
Dudaklarım dudaklarına yalvarıyor bu gece.

Yüzümde kırık bir tebessüm ağlıyor
Karanlığa bürünüyor unuttuğum her damla
İçimde poyrazlar esiyor hazanlar eşliğinde
Yüreğim yüreğine yalvarıyor bu gece.

Kuşatırken yalnızlığımı sıcak düşlerim
Ateş ateş yanarken deli yüreğim
Senin elinden vurulurken bedenim
İsyanım yangınlara yalvarıyor bu gece.

Sen, gülüşünü sevip gözlerine yağdığım
Sen, toprağında kalıp susuzluğunu aldığım
Ve senin zulüm sokağında ağladığım
Sevdam sana yalvarıyor bu gece.

[GooD aNd EvıL]

Sevdama Mektup
Git dersen gidemem güller bağından,
Bir tek gülü bile koparamam ki,
Dikeni batsa da can yüreğime,
Kanayan yaramı gösteremem ki.

Sevdiğim sendin dünya gözüyle,
Sensiz bir sevda düşünemem ki,
Dudaklarım sussa sevgi mührüyle,
Dilimden adını düşüremem ki.

Bahardın gönlümde, açan çiçeğim,
Her mevsim seni özleyeceğim,
Dizlerim dermansız kalsa da dertten,
Çileli yollarda bekleyeceğim.

Ben sen oldum, seni sende yaşadım,
Seni bende ararken hiç bulamadım,
Sabır deyip yaradana sığındım,
İnan ki leyladan bin beter oldum.

Aşkta acı olmazsa derler yavandır,
Yürekten edilen hep bir duadır,
Seninle yaşamak bana revadır,
Sensizlik canıma yetti be sevda.

[GooD aNd EvıL]

Sevdamın Adı Ayrılık
Benim yüreğimden
Bir parça koparıyor ihanetin,
Yalanlar her soluk alışta
Saplanıyor kurşunlar gibi bedenime,
Mutsuzluğum aldanışlarda kök salıyor.
Umutlarım puslu karanlıklarda
Bir kurtuluş ışığı arıyor,
Boğuluyorum dipsiz girdaplarda...

Öfkeli nefretimi
Üzerime yapışmış gibi atamıyorum,
Ruhum ayrılığın acısıyla titriyor,
Kendimi arıyorum karanlık dünyada
Kayboluyorum avuçlarımdaki kör ışıkta.
Acının baharını yaşıyorum şimdi,
Sevda türkülerinin söylendiği her gecede
Efkar şafak vakti gibi çöküyor yüreğime...

Gözlerimin derinliğine
Hasretin sızıyor buram buram,
Bakmayın gönlümün delilendiğine
Hala kırılmış aşkımı yazıyor sevdam.
Dökülüp gidiyor hüzünlerim akşamın içinden,
Köpük köpük taşıyor gönlüm
Dönüşü olmayan sevgimden,
Başka bir adı varmı isyanımın.
Yüreğimdeki ateşin kıvılcımıyla
Çöl yangınında hala yüreğim...

Biliyorum
Dönüşü yoktur zamanın,
Vakti yoktur ayrılığın,
Hüzünlerde saklıdır ondaki zulüm,
Alnımızdaki kaderdir,
Boyun eğmektir umutsuzca,
Tebessümün dudaklarda donması,
Yıldızların gözyaşlarına kavuşmasıdır,
Yürekten dökülen yanık bir türküdür,
Nasırlaşmış eldir,
Bitimsiz bir elemdir,
Gönüldeki sönmeyen yangındır,
“Sevdamın Adı Ayrılıktır”...

[GooD aNd EvıL]

Sevdamın Rengi
Bir gün, bulamazsan düşlerinde beni
Üzülme
Say ki bir yıldız olmuşuz göklerde
Bir yakamoz denizlerde
Belki bir rüzgarız sevdaların üstünde
Yada bir türkünün ezgilerinde
Nefes nefese özlem olmuşuz..

Bir gün, üşürsen soluğumun ateşinde
Bil ki
Yangınız çöllerin üstünde
Umutlarımız büyümüş kum tanelerinde
Güneşin kızıllığı bedenimizde
Yada beraber ölümü yaşarız
Bir damla suyun hasretinde..

Bir gün, uzanamazsan ellerime
Sanma
Senden uzakta başka bir yerde
Öksüz yarınların teninde
Belki ürkek karanlığın içinde
Kimbilir, belki arıyor ellerini
Küskün şafakların derinliğinde

Bir gün, üşürsem karlı dağın ayazında
Sokul yanıma
Isıt yüreğimi çıplak ay ışığında
Okşa hasretle seni sevdiğim geceyi
Taç yap saçlarıma özlediğim güneşi
Sar beni akşamın gözlerine
Çiz sevdamı gökkuşağının rengine..

Bir gün, toprak düşerse üstüme
Yanma
Yıldızları sarmala sevdanın bohçasına
Bırak bir damla yaşla başucuma
Ağlama dağımın yamaçlarına
Daima düşlerine ortak et beni
Süzül çöllerdeki güllere
Yeşert benim için solan sevgini
Anlarsın belki seni ne kadar sevdiğimi..

[GooD aNd EvıL]

Sevdayı Fısıldıyor Gece
Ninni söylüyor
görkemli gökyüzünün yıldızları..
Tek gayeleri avutmak
Sanık sandalyesine çıkmış
Sabıkalı sevdaları…
Yalancı bir rüzgar dolaşıyor
Kaçamak vedaların saçlarında
Isyan ediyor aşk,
Ayrılık soyunuyor
Zafer çığlıkları atan
Yenilgilerin dokunuşlarında…

Hafiften bir yağmur yağıyor
Özlemlerim geliyor aklıma,
Yağmurlar gözyaşlarıma
Gözyaşlarım yüreğime sarılıyor yavaşça..
Rüzgar eteklerimde uçuşmuyor
Bulutlar aşkı aramıyor mavilerde
Sarmıyor sevdamı masum güneş
salınırken gölün sularında...
Dalından kopan gün batımları
bulanır ayın ilk ışıklarına
deli divane gibi
Gece düşer avuçlarıma…

Garip bir susku var havada
Kendimden kaçamıyorum,
Hükmedemiyorum yüreğimle parmaklarıma,
Sanki nefes almayı unutuyorum bir an
Yudumluyorum özlemi güneşin sarı saçlarında
Yankısında boğuluyorum
sessiz ve ıssız hayallerimin,
sarılıyorum zamanın bakışlarına
yıldızlar dokunuyor yastığıma
gizemli bir yastır sessizliğim
isimsiz damlaların sıcaklığında....

Gökyüzüne yazılıyor düşlerim
kırık uçlu kalemle,
Göç ediyor şehir ayaklarımın altından
Gözyaşlarım gülüşlerime saklanıyor usulca
Bir mutluluk senfonisi düşüyor ayaklarımın altına
Soyunuyor ten mavi bir masalın koynunda
Kırmızıya boyanıyor sabahlar
Bakir güneşin ilk ışıklarıyla,
Dudaklarına dokunuyor elleri
Göz göze geliyor iki kelime
Fısıldıyor akşamın kızıl mavisine
Seni seviyorum………………

[GooD aNd EvıL]

Sevdiğim
Bir sevdiğim vardı.
Ne zamandı,
Nasıldı.
Siyah gözlümüydü,
Uzun boylumuydu.
Havalımıydı
Yoksa utangaçmı.
Yakınmıydı, uzakmıydı,
Benimmiydi
Hiç bilemedim.
Severmiydi
Anlayamadım.
Kim di bu
Tanıyamadım.
Lakin benim bir sevdiğim vardı.
Sadıkmıydı,
Vefalımıydı,
Sıcakmıydı,
İsmini koyamadım.
Vefalı diyemedim.
Kimselere benzetemedim.
Hayalmiydi, gerçekmiydi,
Konuşmazdı ki
Sesini hiç duymadım.
Tek bildiğim şey
Benim bir sevdiğim vardı.

[GooD aNd EvıL]

Sevdiğime
Gözlerim takıldı bugün sana,
Baktım sen görmeden,
En nadide resme bakar gibi
Seyrettim seni.
Öyle kederli ve
Sessiz görünüyordun ki,
Bir şeylerle savaşıp
Yenilgiyi kabullenmiş bir halin vardı.
Dudaklarına takıldı gözlerim,
Kelimeler fırlayacak,
İsyanlar fışkıracak gibi
Mühürlemiştin onları.
Söyleyemediklerinin ağırlığıyla
Hüzünlü bir tebessümü,
Çağıran bir daveti,
Erişilmez bir sırrı
Hapsetmiştin sanki dudaklarına.
Ellerine takıldı gözlerim,
O an içimden koşup
Sarılmak geldi,
Doyasıya öpmek,
Ellerimi ellerine vermek,
Son defa bile olsa,
Avuçlarına al deyip
Gözyaşlarımı
Ellerinle silmek istedim.
Son kez,
Bir kere daha baktım sana,
Yüreğini göremedim,
Ne kadar yakındın oysa,
Nefesin olup
İçinde kalmak istedim,
Kokunu
Ciğerlerime çektim,
Bir nehir gibi sana akıp,
Sen olmak istedim,
Aşkla güzelleşmiş bu dünyanın
Bizden uzaklaştığını,
Tek bir söz bile etmeden
Sessizliğin yarattığı
Suskunluk içinde
Ne şimdi ne de sonra
Kavuşamayacağımızı
Anlatmak istedim sana.

[GooD aNd EvıL]

Sevdiğini Söyle
Sevdiğini Söyle

Kahkahamızın altında göz yaşları varsa, dilimizle gönlümüz ayrı
konuşuyorsa,ruhumuzu bedenimize kilitlediysek ve sevdiğimizi söyleyemiyorsak
hangi özgürlük şarkısını söyleyecek yüreğimiz.

Bırakın kollarınızı, avuçlarınıza alın sevginizi. Çıkın sığınağınızdan,
uzaktan izlemeyin kaybettiklerinizi. Lanet ederek çekip gitmeyin, küsmeyin
dokunuşlara. Başınızı kaldırıp bakın gökyüzüne, haykırın hasretleri ölümsüz
sevdalara.

Kanat takıp uçmak istiyorum özgürlüğe. Pembe bulutların üstünde mavilere
teslim oluyorum. Damla olup tutkuları yaşıyorum. Özlüyorum türkümü
söylemeyi, özlüyorum içimdeki binlerce gülümsemeyi. Bir tohum gibi
büyütüyorum coşkularımı. Dans ettiriyorum rüzgarlarla umutlarımı. Görüyorum
yıldızların benim için parladığını. Kolaymış diyorum kendi kendime. Dünyaya
bile kafa tutmak, bir volkan gibi patlamak kolaymış.

Yaşama sevincimizi ve özgürlüğümüzü uzaklarda aramaya gerek yok. Önce
gülümseyin, huzur kaplasın içinizi. Dönüp bakın yanınıza, göreceksiniz.
Geçmişin hatalarını unutun. Elinizdekilerin kıymetini bilin. Şefkatlice
sarın kollarınızı, her dakikanızı doya doya yaşayın. Çünkü önümüzdeki yolun
ne zaman, nerede biteceğini kimse bilemez. Mutluluğu başka ellerde, başka
yüzlerde aramayın. Gülümsedikçe ve bekledikçe hayatın yaşamaya değer
olduğunu anlayacaksınız. En yalnız kaldığınız zamanlarda hayallerinize
sarılın.. Kurun kurabildiğiniz kadar özgürce ve sonsuza kadar. Sımsıkı
tutunun ruhunuzun dallarına. Rüzgar alabildiğince hırçın, yağmur
alabildiğince inatçı olsun. Yüreğiniz karşılasın onları daha hırçın, daha
inatçı. Sevgiyi saçın donuk yüreklere, umutları yayın gözlerinizle. Yalnız
beyazı maviyi sevmeyin. Sevin bütün renkleri. Siyahların bile beyaza
dönüştüğünü göreceksiniz. Belki rüzgar birazdan yön değiştirecek ve sevda
gibi esecek saçlarınızda. Yıldızlar eskisinden daha bir parlak, mehtap daha
yakın olacak.. İnanın ki sevginiz yolları aydınlatacak.

Belki yarın çok geç olabilir. Belki de yarın hiç olmayabilir. Dünü unut, bu
günü yaşa dalların kırılmadan. En kızgın, en kırgın olduğun zamanlarda bile
kafa tut yaşama. Yaşat özgürlüğünü sevginin içinde. Korkma sevmekten, korkma
sevilmemekten. Bir damla su ol, ak akabildiğin kadar. Bazen bir yaprağa bazen
bir çiçeğe düş. Ay ışığı ol gizlice içeri süzülen. Gözlerine bak sevdiğinin
bakabildiğin kadar. Ruhunu aç, kalbini aç yalnız *******ine. Ta ki
gündüzleri yıldızları görebilene kadar. Umutlarını yaz kır çiçeklerine,
hatırla sıcak bir çayın tadını sevdiklerinle. Eğer gerçekten aşıksan,
gerçekten seviyorsan işte o zaman yaşadığını anla. Kim demiş mutluluk uzakta
diye. Çekme ellerini sevginden.. Sevmek yürek ister, sevmek adam gibi adam
ister. Hayat yaşandığı kadardır. Mutluluğunu hisset bu sevginin. Şimdi koş
sevdiğine. Gözlerine bak ve sadece ona sevdiğini söyle.

[GooD aNd EvıL]

Sevemedim Sensizliği
Sensizliği hiç sevemedim
Acımasız akşamlarında sevdamın
Adını hiç unutmadım,
Kaybolurken kendi sokaklarımda
Aşktan hiç yorulmadım,
Duyuyormusun üşürcesine titreyen sesimi
Şimdi ellerimde üşüyor artık.


Sensizliği hiç sevemedim
Kimsesiz ağıtlar var etrafımda
Yağmurlar içime yağıyor,
Dokunabilirmisin gözyaşlarıma
Bir çocuk hıçkırığını
Susturabilirmisin ceylan yüreğimde,
Ezberlediğim adını silebilirmisin dudaklarımdan.


Sensizliği hiç sevemedim
Sonbahar koydum acılarımın adını
Soldurdum yapraklarımı dalında,
Suskunluğum buğulandı
Sana açtığım penceremde,
Cemre gibi düşerken yamaçlarıma
Sürgüne gittim masallardaki kaf dağına.


Sensizliği hiç sevemedim
Ne demek olduğunu sor bana
Bir yumruk takılır boğazıma ağlayamam
Yaşadım saymam senden ayrı zamanı
Düğümlenir kelimeler dilimde
Gizemlice dokunurum sana
Ve sorarım hala üşüyormusun.


Sensizliği hiç sevemedim
Toprağım susuz, düşlerim aç
Yokluğun ağlıyor satırlarımda
Vedalaşamıyorum sabıkalı sevdamla
Küskünüm yarınlara
Suskunum tutkulu rüyalara
İçimde ihtilaller kopuyor anlasana.


Sensizliği hiç sevemedim
Tatmadım kavuşmayı
Ölüm denen sessizlikte,
Sır gibi sakladım seni yüreğimde
Ay bulutlara saklandı yine bu gece
Dizlerine uzandım her şeyi boşverircesine,
İstedimki sadece gözlerimiz sevişsin
Dilim varmıyor yokluğunu söylemeye
İnan alışamadım hiç sensizliğe
İnan sensizliği hiç sevemedim.

[GooD aNd EvıL]

Sevenin Olsun İstermisin
İçindeki çıkmaz sokaklarda,
Başıboş sevdalarla kolkola,
Küskün tebessümlerin ardında,
Sevenin olsun istermisin?

Yastığa başını koyduğunda,
Uykuna ortak her rüyanda,
Gecenin aralanan kapısında,
Sevenin olsun istermisin.

Hüznü yaşadığın sonbaharda,
Boynu bükük umutlarda,
Kader kapısının arkasında,
Sevenin olsun istermisin?

Yorgun çaresizliğin gölgesinde,
Anıların saklandığı yüreğinde,
Vazgeçilmez aşkın en son deminde,
Sevenin olsun istermisin.