PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Abantlı Atahan Çakır


GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:42 PM
A n a
Şöyle durup bir baktım da
Hiç tamam görmedim ben, bende
Diyorum ki, iyi bir usta bulsamda
Tamam olsam bari öldüğümde.

Doğuşumla başlamış bende eksiklik
Ben gelmişim anam gitmiş
Karnımı doyuranlar bile çok değişik
Her önüne gelen bana meme vermiş.

Bağırmaktan kesilmiş de sesim
Hiç kimse 'Derdin ne? ' dememiş
Sadece demişim ki 'Ben anamı isterim'
Bir Allahın kulu cevap vermemiş.

Zamanla alıştım yokluğuna
Ama bende hep eksik kaldı yeri
En iyi, en yüce ustadır A N A
Anasız evladın bitmez eksikleri.

Baktığım her şeyde onu aradım
Gördüğüm şey hep eksiklik oldu
Ağlamaktan öte bir şey yapamadım
Ömrüm aramakla geçti, vakit doldu

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:48 PM
A ş k
Aşk;
Huzurun kaçırılmasıdır belki,
Belki de onu buluştur.
Bir şaşırmışlık halidir belki
Belki de bir toparlanış.

Aşk;
Bir bütünleşmedir belki
Belki de bir bölünmedir.
Bir doğuştur belki
Belki de bir son buluştur.

Aşk;
Ayrılığın ilk buluşmasıdır belki,
Belki de birlikteliğin ilk heyecanı
Çölde kavruluşun başlangıcıdır belki
Belki de yanıp tutuşan gönüllerin sönüşüdür.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:48 PM
A t a ' ya S e s l e n i ş
Vatanı kurtarıp kurdun Cumhuriyeti
Peş peşi ardına koydun eserlerini
Çoktan hak etmiş olmalısın Cenneti
Ama bir görsen eserlerinin halini...

Yarışa girdi boy boy kötülük
Ellerde tırpan, yüzlerde maske
Kan emmeye çalışıyor onca sülük
Yaşasaydın biraz, biraz daha keşke...

Bana inanmayanlar bir bakabilseler
Bir görebilseler senin gözünle
Sana söylenenleri bir duyabilseler
Bir anlayabilseler senin sezgilerinle...

Diktiğin ağaçların suyunu kıstılar
'Atam' diyene ters-ters baktılar
Sana ve eserlerine karşı çıktılar
Hala ne uyuyup duruyorsun Atam?

Gün oldu yerine lider aradılar
Gün oldu sana benzemeye çalıştılar
Gün oldu seni mumla aradılar
Hala ne uyuyup duruyorsun Atam?

Kimi içi sızlaya sızlaya saygı duydu
Kimi işi bitince sövüp durdu
Kimi gizli gizli çeteler kurdu
Hala ne uyuyup duruyorsun Atam?

Neredeyse Cumhuriyeti yıkacaklar
Neredeyse laikliği rafa kaldıracaklar
Neredeyse resimlerini yakacaklar
Hala ne uyuyup duruyorsun Atam?

Haydi duy, haydi uyan, haydi kalk artık!
Yeter uyuyup durduğun hey koca İnsan!
Uyanmanı bekliyor bu Aziz Vatan
Hala ne uyuyup duruyorsun Atam?



Kalk! uyan, uyan kalk! kalk artık! ! ! ...
Yeter, yeter uyuduğun Hey Koca İnsan!
Doğrul da bir bak, her yanımız yırtık-pırtık
Parçalanmak üzere bayrak ve bu Aziz Vatan

Yeter Atam, yeter! Kalk, uyan artık!
Etrafımız sarıldı gerçekten çaresiz kaldık
Bizi yine senin kurtaracağına inandık
Kalk uyan, uyan kalk! kalk artık”

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:48 PM
Adını Sen Koy
Ben koyamadım adını bu sevdanın
Sence ne olmalıdır öğrenebilir miyim?
Gül bahçesinde yaşanan güzel aşkların
Sonu hüzünle mi biter, söyleyebilir misin?

Durdurur kalbim dünyayı bir an istese
Benim sevdama ortak olmak ne haddine
Ben de bu sevda yüzünden dönmekteysem
Bana uyup, Mevlana gibi dönebilir misin?

Atsınlar beni kör kuyulara, boğulup gideyim
Çığlığım duyulmasın, rahatsız olmasın kimse
Beni seven sevgiliyi yanımda görmek isterim
Haydi gel benimle desem gelecek misin?

Rüyalarımdan uyandırmasınlar beni hiç
O anlatılmaz anı yaşayayım bin ömür boyu
İçimi sarsın, mutlu etsin beni o tarifsiz sevinç
Gel rüyalarımda kal, çıkma desem kabul edecek misin?

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:48 PM
Affet Beni Tanrım
AFFET

Çok günah ettim Tanrım,
Affet ne olur beni!

Hiç çalmadım, soymadım,
Hiç küfretmedim,
Hiç yasak bir şey içmedim.
Hiç yalan söylemedim,
Hiç kimseye yağ çekmedim,
Hiç yetim malına göz dikmedim
Hiç zina yapmadım.
Sadece bunları yapmamak günahı işledim.

Binlerce yıldır sen değil miydin
'Ben affediciyim, affetmeyi severim'
Diyen?
Öyleyse affet bu kulunu.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:48 PM
Artık Sevmeyelim
ARTIK SEVMEYELİM

Öyle güzel bir aşktı ki bizim yaşadığımız
Nasıl anlatsam, rüya gibi bir şeydi o
Canı gönülden sevmekti tek yaptığımız
Sevda denince akla biz gelirdik banko.

Yıllar mı, yoksa biz mi yok ettik bu aşkı
Kara bulutlar sardı şimdi sevgimizi,
Kalmadı aşkın, sevdanın ölüden farkı
Alıp götürsün sevenler cenazemizi.

Bir daha asla sevdadan söz etmeyelim
Demek buraya kadarmış,ne gelir elden
Bundan sonra ne sen, ne de ben sevmeyelim
Gelmez kimseyi mutlu etmek elimizden.

Çekilip acı çekelim bir köşeye biz
O güzel günler olsun bütün tesellimiz
Ne bir gül tutsun ne de güzel bir el, elimiz
Aşk acısıyla yansın dursun her yerimiz.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:55 PM
Asil Kölelik
Her günümü, her anımı sana ayırdım
Sen varsın yanımda, içimdesin nefes gibi
Ben gerçek aşkı sevgiyi sende yakaladım
Gerçek oldu şimdi, başlamıştı bir heves gibi.

Bu gözler, bu kaşlar neden böylesi güzel?
Sanki harikalar diyarında bir yerlerin seyrindeyim
Benim dünyamda yok gayrı senden özel
Her şeyimle bağlandım, başkasını neyleyim.

Hiç üzülmeni istemem ömrün boyunca
Üzüntülerin benim olsun, neş’elerim senin
Bırakır sanma sakın, bir an doyunca
Sana bağlı kalmak en asilidir köleliğin.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:55 PM
Aşk Çölü
Yolcusu olur muydum, bilsem çöldeki yalnızlığımı
Tutar mıydım ellerini, gözlerine takılıp kalır mıydım
Bekler miydim çocuklar gibi yollarını heyecanla
Meğer hataymış tek başına yolculuğum... zordayım.

Sen uykularımın katili, yollarımın engeli
Sen göz yaşlarımı kurutup, kan ağlatan çöl sıcağı
Sen her çarpışında hançerini kalbime vuran sevgili
Gülüp durma halime, bakıp bakıp uzaklardan.

Bırak sessizliğimde kimsesizliğimi, girme aramıza
Çaresizliğim kaderiyle baş başa ağlayıp dursun
Telafi edemiyor, kurtulamıyorum bu hatadan
Bir şeyler yap da çık git kalbimden, ne olursun!

Sessiz, renksiz çöllerde bülbül neyler
Gözyaşları sesine, sesi göz yaşlarına karışmıştır
Solmuştur yüzü, yok olmuştur renkleri acıdan
Aşkının ıssız çölünde yapayalnız yanmaktadır.

Bir zamanlar ne güzeldi, yaseminler ve de güller
Her birine aşk ile, şefkat ile bakardı gönül
Acıyor, yas tutuyor şimdi gül dikenlerine
'Katlanacak kimsesi kalmadı' diye bülbül.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:55 PM
Aşk Pınarı
Öyle susadım ki aşka yıllar yılı
Bir pınar bulmak için düştüm yollara
Bir pınar gördüm içenleri hep acılı
Şifa dileyip devam ettim yoluma.

Aradığım pınarı mutlaka bulmalıyım
Gidermeliyim çöl susuzluğumu
Kana kana içip, susamamalıyım
Her yudumu artırmalı mutluluğumu.

Mavi mutluluk dağıtmalı çiçek çiçek
Gözüm başka çiçek görmemeli
Hayal değil her damlası olmalı gerçek
Hiç bir zaman seraba dönüşmemeli.

Bulamadım böylesi şifalı bir pınar
Susuzluğum bitti böyle pınarları göre göre
Bundan böyle aşkı kim arar, kim sorar
Susuzluğunu gideremezsin zehir içe içe.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:55 PM
Aşka Gerek Yok
Bir defa sevdim tam, bir daha mı asla
İçimden söküp attım onu da bir kenara
Baş etmek mümkün olsa bile aşkla
Girmek anlamsız yaşarken mezara.

Ne anlamsız bir şey,göz göze bakmak
Günahı nedir ki çeksin gözler bu cezayı
Yaslanıp göğsün üstüne uyuya kalmak
Söyleyin neden değermiş koca dünyayı.

Mutlaka sona erecek günün birinde
Hep böyle sürüp gidecek değil ya!
Bir onulmaz yara bırakacak kalp üzerinde
Sonra dar gelecek bu koskoca Dünya.

Bu nedenle, aram yok artık sevgiyle aşkla
Gülüp oynamak varken çileye ne gerek
İnsan oğlu öğrenir bazı şeyleri zamanla
Ve der ki ^hata edip sevmişim bilmeyerek”

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:55 PM
B e n K i m im?
Nisan, güzel bir bahar ayı besbelli
Renk renk açmış badem ve kayısı çiçekleri
Onca kuşun tekrar başlamış sevdaları
Yavaş yavaş erimekteymiş yükseklerin karı
Canlanmış doğa, ortaya çıkmış onca böcek, arı...
İşte böyle bir ayın Yirmibir Nisan gününde
Senenin bin dokuz yüz elli birinde
Ankara' nın Güdül ilçesi'nin Hacılar Köyü'nde
Daha 18' inde, çocuk yaşta dünyaya getirmiş
Garip anam, çileli anam, yetim anam beni.

Mehmet amcanın hanımı kesmiş göbeğimi
Annem büyük bir sevinçle almış kucağına
Sümerbank bezinden dikilmiş kundakta beni.
Ama sonra düşüp geçim derdine
Henüz çıkarmadan lohusalık günlerini
Kundağa sarıp sarmalayıp küçükbedenimi
Alıp götürmüş, bağ kazmak için yanında beni...

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:55 PM
Baktı...
BAKTI…

Öylece bakıyordu!
Gördüğü neydi bilinmez ama,
Vagonun camlarını delen gözleriyle,
Baktığını gerçekten görür gibiydi.
Arada bir kaşlarını çatıyor,
Geriliyordu olanca hızıyla hatları.

Kartalın avı üzerine ineceği anı hatırlatıyordu
keskin bakışları.
Ellerini ovuşturup göğüs geçirdi
Kilitledi gözlerini hedefe ve
Sonra aniden geçti dalışa.

Bu sırada saptadığı hedef koordinatları
'Ah bir yıldırım olup insem tepelerine,
Güneş olup kavursam hepsini,
sonra da soğutsam,taş olsalar karşımda ve
keyfimce yontsam onları'
Şeklindeydi olmalıydı,olsa olsa.

Biraz renk değiştirdi ve çivilendi boşluğa
Gök mavisi gözleriyle hazırdı artık vurmağa.

Düşünmeden ateşledi sonunda
Nefret füzelerini birbiri ardına;
Tam hedeften vurdu:
Sevgisizliğin,
İlgisizliğin,
Acımasızlığın kaşarlanmış pis suratını.
Bir oh çekti ve
Ağlamaklı oldu, sonra da gülümsedi.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:55 PM
Bana Her Gelişinde...
Bana her gelişinde yağmur yağardı
Kuşlar neşe saçar, çiçekler açardı
Etrafını onca kelebek sarardı
Çünkü güzelim, bahar sende yaşardı.

Süzülürdü yağmurlar yanaklarından
Arılar bal alırdı dudaklarından
Kuşlar gelirdi kalkıp yuvalarından
Çünkü güzelim, her şey sana aşıkdı

Şimdi yoksun, her yeri hüzün sarıyor
Kelebek,kuş,yağmur seni arıyor
Güneş üzgün, iki günde bir doğuyor
Çünkü güzelim, her şey senle yaşardı.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:57 PM
Bana Şiir Yaz Diyen Kadın
“Bana şiir yaz” diyen kadın (?)
Sana şiir yazamam.
Çünkü sen, şiirin ta kendisisin.
Ne mümkün ve niye şiire şiir yazmak?
Bu nasıl olacaksa haydi anlat bana,
bunu senden başkası nereden bilsin.

Kızma hemen,
çek üzerimden vurucu bakışlarını!
Suçum yok benim doğru söylemekten öte.
Mecburum buna,
sonra, senden de fazla öfkelenir,
kızar tüm şiirlerim.
Al götür kızgın bakışlarını ne olur!
kendini bul,
teslim olma sefil düşüncelere.

Mavi, masmavi rüzgarlar esmeli
taze umutlarının üzerine.
Gökyüzü gibi derin,
sakin ve sonsuz olmalısın.....
Pembe, pembe tomurcuklara esir olmalı
gözbebeklerinde gizlenen
yaşam arzun.

Yolun engellerle dopdolu ve uzun,
nefes nefese kalacak, yorulacaksın
Çünkü mutluluğu yakalamak zor be kadın
Cesaretini kırma,
topla kendini
sonunda mutluluğu kucaklayacaksın.

Çık bilmece, bulmaca sayfalarından,
belirsizlikten,
cevap aranır olmaktan kaçın.
Açık, apaçık ve sade ol,
kimse bir şey söylememeli
dönünce arkandan.

“Bana Yazdığın şiir nerede? ” diye soran kadın (?)
Al işte sana yazdığım,
şairliğimin utancı olan şiir.
Gökyüzünün sonsuz sayfalarında tüm dizeleri
al oku,
hece hece,
dize dize.
Oku ve tanı
kendine yön verecek kendini.

Okuduğunda belki kızacaksın,
kızacaksın seni mutsuz eden
inatçı, kör duygularına.
Belki de üzülecek, ağlayacaksın
sana seni şikayet ettim diye bana.

“Bana şiir yaz “ diyen kadın(?)
Sana bu aciz şiirimi yazabildim;
çünkü bana hiç yardım etmedin.
Söyle Allah aşkına
sen şiirden öte kimsin?
Kim derlerdi senin adına?

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:58 PM
Basit İnsan
Kendini öyle ağırdan satıyor ki şaşarsınız!
Efendilikten insanlıktan zerre yok eser oysa
Bakışlarındaki gizli manayı anlayamazsınız
Bir fırsat peşinde mi, beddua mı ediyor yoksa

Kendini öyle ağırdan satıyor ki şaşarsınız!
Bir b…k bildiği yok, cehalet yüklü oysa
Kısa bir müddet sonra onu hemen tanırsınız
Dersiniz “insan bu kadar basit olur, olsa olsa”

Kendini öyle ağırdan satıyor ki şaşarsınız!
Doğruluk adalet bir kez bile çalmamış kapısını
Yalancı, düzenbaz, baskıcı birisi anlayacağınız
Allah niçin yaratır anlamam böyle bir insanı

Kendini öyle ağırdan satıyor ki şaşarsınız!
Oysa zavallı, kötürüm ve cücedir insanlar arasında
Yağcılarıyla baş başa bırakmaktır tek yapacağınız
Belki o zaman bir b…k olmadığını anlar sonunda.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:58 PM
Ben Sana Mecbur muyum?
Ben sana mecbur muyum?

Soluduğum hava oluverdin bir anda,
her nefesimde seni hapsettim
yüreğimin erişilmez derinliklerine.
Gardiyanın eyledin sonunda,
tüm tutukluları topluca salıverip,
gönderdim sevmedikleri sevgililerine.

Ben sana mecbur muyum?

Her an aklıma takılı duruyorsun
gecemi,gündüzümden ayıran bir avize misali.
Düşündüğüm her ne varsa sen oluyorsun;
iki kere iki sen ediyor,
beşten beş çıkınca sen kalıyorsun.

Ben sana mecbur muyum?

Neye uzansa ellerim, ellerin oluyor tuttuğum,
pamuk gibi, yumuşacık ve sımsıcak;
bırakamıyorum artık tutuklunum ben senin,
sakın çözme kelepçemi böyle çok mutluyum.
Bir ömür kalsın, böyle kalalım, ne olur,
ne olur bırak!

Ben sana mecbur muyum?

Bir zamanlar gül bahçesinde bahçıvan idim,
gönlümce sevip okşardım onlarcasını...
Şimdi bir hükümlüyüm inan ki burada,
Bir tek gözlerimin önündeki gülü,
seni sevdim.
Sende buldum gülüşle artan güzelliğin,
sevdanın,
aşkın en anlamlısını.

Ben sana mecbur muyum?

Ne uykularım var, ne de rüyalarım,
işim-gücüm oldun, hiç bitmesini istemediğim.
Gökyüzünü yerleştirdin gözlerime,
bulut bulutsun yüreğimin derinliklerinde,
özlediğim her an 'SEN -SEN' diye düşecek damlalarım
kalbimin en hassas bölgesine.

Ben sana mecbur muyum?

Yavru ceylanım, bahtımın son vazgeçilmezi,
ne olur terk edip gitme gönül bağımı;
sensizlikte kaybolur yüreğim,
korkuları artar,
artar bulutları,
yağmurları artar...
Erozyona uğratma sakın toprağımı..

Ben sana mecbur muyum?
Mecbur muyum ben sana?
Mecbur muyum ben?
Mecbur muyum?
Mecbur mu?
Mecbur?
Mec...

Ben sana mecburum kara sevdam!
Ben sana mecburum!
Hem sana mecburum, hem buğulu bakışlarına;
Ne olur duy yüreğimi, anla mecburiyetimi.
Mecburum,
mecburum ben sana.
Halime bak, gör ve hisset aciliyetimi.

Bitmez gönlüme yabancı kaldığın sürece,
bitmez yazacaklarım sana...
Servi boylum, menekşe gözlüm, nur tanem!
ne olur kırma beni, ol bir tanem;
Ne istersen iste...,
yıldızları sereyim ayaklarına,
ben sana mecburum çünkü,
yaşadığım sürece.

Ben sana mecburum!
Mecburum ben sana!
Mecburum ben!
Mecburum!
Mecbur!
Mec...

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:58 PM
Benden Hediye
BENDEN HEDİYE


Sen değilsin hali perişanıma sebep
Bütün çektiklerim bana benden hediye
Üzme kendini hiç, sorma sebep ne diye
Bütün çektiklerim bana benden hediye.

Tutulup aşkına çöllere düşmüş isem
Bir gün terkedilip sersefil kalmış isem
Kimin hatası bu, kime edeyim sitem
Bütün çektiklerim bana benden hediye.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:58 PM
Beni de Koydular Buzdolabına
Kimse soramaz bana:
Güneşin böylesi kararmışlığını, soğumasını
Ben de sormam, ben de soramam
Anlamam anlatsalar da
Anlasam da anlatamam çünkü!
Çünkü beni de koydular buzdolabına.
Yok benim de onlar gibi
Onlar gibi hiçbir şeye itirazım.

Gonca güller solmuş, sararmış
Yaprakları dökülmüş ağaçların zamansız;
Çöle dönmüş o güzelim bağlar, bahçeler
Duman bürümüş yücesini, alçağını dağlarımın
Boz bulanık akmakta dereler, çaylar, ırmaklar
Yasta! bülbülü, kanaryası, kartalı
Çocukları sersefil!
Ayakları çıplak, karınları aç;
Ne süt içebiliyor, ne de şeker yiyebiliyorlar
Yanıyor! bir baştan başa gülistan
Kanıyor yaram, için için, yavaş yavaş.

Bilmem, bilmem ki neylemeli, ne yapmalı?
Bilmem nedenini, s o r m a m!
Anlamam anlatsalar da
Anlasam da anlatamam çünkü!
Çünkü beni de koydular buzdolabına.
Yok benim de onlar gibi
Onlar gibi hiçbir şeye itirazım.

Doğruları eğmişler
Eğriler doğrulmuş, güçlü ve ayakta dimdik
Ahlak dersi, insanlık dersi verir olmuş
Ahlaksız insancıklar...
Sessiz- sessiz dinlemiş,
Korka- korka ağlamış insanlar
Ezildikçe ezilmiş fakiri, yoksulu
Büyüdükçe büyümüş dağlar
Kalmamış kimsenin cesareti:
Çıkıp onların tepesine,
'işte ben senden bir karınca boyu büyüğüm'
Diyebilen k a r ı n c a kadar.
Anlatamaz olmuş haklı haklılığını,
Kulak asan olmamış, olamamış söylediklerine
Pişman etmişler onları
Doğru ve dürüst insan olduklarına...

Bilmem, bilmem ki neylemeli, ne yapmalı?
Bilmem nedenini, s o r m a m!
Anlamam anlatsalar da
Anlasam da anlatamam çünkü!
Çünkü beni de koydular buzdolabına.
Yok benim de onlar gibi
Onlar gibi hiçbir şeye itirazım.

Alimin, aydının olmamış cahilden zerre farkı
Cahil alimler, cahil aydınlar ilgi odağı olmuş
Eş- dost, ağabey- kardeş ilişkisiyle
Dönmeye başlamış devlet çarkı
Ve daha neler neler....
Bir lokma ekmeğin peşinde
Sokak-sokak, kapı-kapı dolandırmışlar
Nice umutlarımızı
(fidan gibi oğlanlarımızı, sülün gibi kızlarımızı)
Aslanlar çıkarmışlar karşılarına, aç aslanlar!
'Al alabilirsen, işte ağzında ekmek' demişler
Param parça olmuş,
Hüzün, yalnızlık, çaresizlik kanamış her bir yanı
Al kanlar içinde yerlerde sürünmüşler...
Çıkmamış ne bir gören, ne de bir tanıyan
Alıp, G a r i p l e r M e z a r l ı ğ ı n a gömmüşler.
Gelen geçen bir fatiha bağışlamış,
Sonuçta onlar, en karlı çıkanlarımız olmuşlar.

Bilmem, bilmem ki neylemeli, ne yapmalı?
Bilmem nedenini, s o r m a m!
Anlamam anlatsalar da
Anlasam da anlatamam çünkü!
Çünkü beni de koydular buzdolabına.
Yok benim de onlar gibi
Onlar gibi hiçbir şeye itirazım.

Hiç bir şeye itirazım,
Hiç bir şeye,
Hiç bir,
Hiç...

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:58 PM
Benimle Olmalısın...
Beni her özlediğinde
Güller açmalı yüreğinin her köşesinde;
B e n i hissedip, beni koklamalısın her tende
Zıpkın gibi, yasemin gibi...

Beni her hatırlayışında
Bulutlanmalı gözlerin yüreğinin göklerinde;
B e n i ağlamalı, beni akmalısın her seferinde
Çağlayan gibi, ırmak gibi...

Bir ses ansızın uykunu böldüğünde,
Tam da rüyalarının en güzel bir yerinde;
B e n i duymalısın, uzakta olduğumu bile bile,
Hemen yanındaymışım gibi.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:58 PM
Bensizliğim Ölümün Olacak
Bundan böyle yaşayacağın
Hep sessizlik olacak.
Ne yağmurlar, ne çiçekler,
Ne şiirler, ne de sen!
Duymayacaksınız sesimi bir daha.
Yalnızlığın sancısı
Boğazında düğümlenip duracak;
Gözlerin yanacak,
Öfkelenip oğuşturdukça
Kan göreceksin herşeyi.

Savrulup dağılacaksın
Gül kurusu akşamlarda,
Tıpkı kuru yapraklar misali.
Yaşadığını anlayamıyacaksın,
Her gören seni ölü sanacak.
Çünkü ben olmayacağım artık,
Bundan böyle
Hiçbir zaman yanında.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:58 PM
Bir Gün Ansızın
Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın
Dere tepe demeden uzaklardan
Saçlarında dağ rüzgarlarının kokusu
Gözlerinde sonsuz bir ışıltı yıldızlardan.

Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın
Tüm güzellikler sende alabildiğine
Dilinde hep sevgi sözleri
Meltem esintisi tutsak nefesine.

Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın
Yorulduğunu bir kez olsun söylemeden
Ellerinde, renk -renk kır çiçekleri
Gülüşünde iri güller açmış sevincinden.

Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın
Heyecan ve mutlulukla bakıyorken gözlerime
Kucaklıyor, öpüyorum seni, doya-doya
Yeminler ediyorum tek seni seveceğime

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:58 PM
Bir Gün Ansızın
Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın
Dere tepe demeden uzaklardan
Saçlarında dağ rüzgarlarının kokusu
Gözlerinde sonsuz bir ışıltı yıldızlardan.

Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın
Tüm güzellikler sende alabildiğine
Dilinde hep sevgi sözleri
Meltem esintisi tutsak nefesine.

Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın
Yorulduğunu bir kez olsun söylemeden
Ellerinde, renk -renk kır çiçekleri
Gülüşünde iri güller açmış sevincinden.

Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın
Heyecan ve mutlulukla bakıyorken gözlerime
Kucaklıyor, öpüyorum seni, doya-doya
Yeminler ediyorum tek seni seveceğime.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:59 PM
Bitir Derdimi
Bana ö güzel gözlerinle öyle bakıp durma
Sonra sever, bağlanırım huyumdur benim
Gülüp yüzüme, tatlı sözlerinle vurup durma
Sonra öğrenir, avcı olur, tetiği çekerim.

Uzatma ellerini, yakalar hapsederim içime seni
Kapından ayrılmayan bir gardiyanın olurum
Sokmam asla kimseyi içeri, öldürseler de beni
Tutuklum oldun artık benim, budur gerçek durum.

Ölürüm kaçarsan kalbi mahpushanemden
Affetmem ne seni, ne de kendi kendimi
Tek bir dileğim var, tek bir dileğim senden
Dermanım ol da, ne olur bitir şu derdimi.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:59 PM
Boş Ver
Uzatma tutmam için ellerini artık
Boş ver aşkı, sevdayı ne çıkar;
Bir gün nasıl olsa yarım kalacak
Sonu yine gözyaşı olmayacak mı?

Boşuna yakma, ne beni nede kendini
Ben başka, sen başka alemdensin
Üzmeye gerek yok inan bana
Aşk gibi bir sözcük için kendimizi.

Şarkıları dinledikçe ağlamak
Feryadı figan etmek niye?
Niye boş bir sözcük için
Yılları bir kafeste saklamak? .

Ayrılık en basiti ve anlamlısı bence
Hiç değilse ne yaptığın belli olur
Görmemek, dokunmamak duymamak gibi
En çıkar yol da bence budur...

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:59 PM
Büyük İnsanlar
Niceleri vardır, mükemmel ve deha üstü
Büyüklenmek nedir öğrenememişler
Işık saçıp durmuşlar da insanlığa
Karşılığında hiçbir şey istememişler.

İşleri vermek olmuş,almayı hiç düşünmeden
Böylece olmuşlar Dünyanın en zenginleri
Bir lokma, bir hırka ile yaşamış
Düşkünlerden yana olmuş tüm dilekleri.

Eleştirirken kendilerini örnek vermişler
Kırmadan öğretmek için gerçekleri
Onlar da herkes gibi göçüp gittiler
Ama asla unutulmayacak isimleri.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:59 PM
Çalar Elbet Aşk Kapımızı Bir Gün
Çalar elbet aşk kapımızı bir gün
Kim bilir nasıl da güzeldir böyle sevmek
Ellerini tutup gözlerinin sahilinde gezinmek
Tarifsiz duygularla “Seni seviyorum” demek
Saçlarını okşayıp, kalp atışlarını dinlemek...
Budur gönül için en güzel bayram ve düğün.

Çalar elbet aşk kapımızı bir gün
Mutsuzluğumuz serap misali kaybolur gider
Pembeye döner kara bulutlar birer birer
Kuşlarla uyanırsın her gün, her seher
Tek renk açar gönül bahçende güller...
İşte aşktır bu, hayal edip rüyalarında gördüğün.

Çalar elbet aşk kapımızı bir gün
Hasretsen yoluna kilitli kalır hep gözlerin
İsmi ile başlar ve biter bütün sözlerin
Sahibi görürsün onu yerin ve göklerin
Bir bilmecen var artık, hiç çözemeyeceğin...
İşte budur aşk, ağlarken arada bir güldüğün.

Çalar elbet aşk kapımızı bir gün
İhtiyacın yoktur ondan bir başkasına
Eşe-dosta, kardeşe, ana ve babana
Başkasını dinlemez, her sözü atarsın yabana
Ondan başka her şey, yok görünür insana...
İşte budur aşk, her gün artar durur körlüğün.

Çalar elbet aşk kapımızı bir gün
Sebepli sebepsiz sele döner göz yaşların
Karma karışıktır o güzelim duyguların
Kime öncelik vereceğini bilemez olur aklın
Çünkü yarısı sende ise, yarısı ondadır canının...
İşte budur aşk, uğrunda parçalara bölündüğün.

Çalar elbet aşk kapımızı bir gün
Karşılık buldun ise aşkına, buna diyecek yok
Zira mutsuzluk, karşılıksız aşkla başlar daha çok
Denir ki, “kuru kuruya sevgi ile olmaz karın tok”
Biliriz ki, sevgisiz olunca da biter her türlü stok...
İşte budur aşk, çoğu kez bu ikilemde döndüğün.

Çalar elbet aşk kapımızı bir gün
Çökmüş üstüne kara bulutlar inlemektesin
Kimseye derdinden söz edememektesin
Kendinle, baş başasın, her gün içmektesin
Her şeyden, kendinden, ondan nefret etmektesin...
İşte budur aşk “çalar elbet kapımızı “diye düşündüğün

İşte budur aşk; yaşarken, her gün,her an öldüğün.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:59 PM
Çaresiz
Başını kaldırıp gözlerime baktı
Tam bir belirsizlikteydi düşünceleri.
Görevini yapamamış olmanın acısıyle
Küçülüp büyüyordu gözbebekleri.

Neler söylemek istediğini düşündü
Birara, gözlerini oğuşturarak.
Ama yine sustu, düşünceleri üşüdü
'Konuşamam' dedi sıkılarak.

Büyük yankılar uyandıracaktı
Yıllarca sakladığı sır dolu sözleri.
Ama korkuyordu, can bu, çok tatlıydı...
Bu güvensiz ortam yok edecek bizleri.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:59 PM
Çaresiz Sürüklendik
Hep birlikte yaşadık yıllar boyu seninle
Ayrı gitmezdi yediğimiz ve içtiğimiz
Çok mutluyduk biz, arada bir tartışsak bile
Ayrılmamak için dua ederdik ikimiz.

Öyle birlikteydik ateşle duman gibiydik
Ne sen ayrı yanar, ne de ben tütebilirdim
Kovanlarda arı, kırlarda bin bir çiçektik
Ne sen çiçeksiz, ne ben arısız edebilirdim.

Yıllar sonra esti nedensiz bir deli rüzgar
Savrulduk; ne duman kaldı, ne çiçek ortada
Bilemedik insan böyle durumda ne yapar!
Çaresizlik içinde sürüklendik sonunda

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:59 PM
Çocukluğum
Gözü kör olsun böyle yokluğun
Hala derin ötesi bir yara içimde
Yaşayamadığım garip çocukluğum
Anlatılamaz türlü sefaletler içinde.

Küçük, küçücük bir köy idi
Dünyaya ilk kez baktığım yer
Her yer çiçek, Nisanın yirmi biri
Ama benim için ne fark eder.

Bebekliğim, çocukluğum hep aynı
Kahır ötesi büyüdük nasılsa
Ya gençliğim! onlardan var mı farkı?
Yarı aç, yarı tok büyüdük sonunda.

Hiçbir yardım almadan büyüdüm
Çöldeki kaktüs misali,
Sefaletten kaçmak için yürüdüm
Her yerim delik deşik çile izi.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:59 PM
D e p r e s y o n
Geceye hazırlanan gündüzün telaşı var benliğimde
Mutsuzluk taht kurmuş sanki her bir yerimde
Ne beynimde akıl kalmış, ne gözlerimde fer
Birisinde isyan varsa, sebepsiz yaş var diğerinde.

Uzun yıllar kabul etmemek için çok direndim
Engel olamadım bir misafirim var bende benim
Hiç eksik olmuyor sorgulama, önüne geçemedim
Güçsüz hissediyorum kendimi, faydası yok beynimin.

Düşüncelerimle kamçılıyor her an bedenimi
Acıdan kıvransam da çıkmıyor hiç sesim
Şartsız teslim etmişim ona ben, kendi kendimi
Beynimde o ev sahibi, ben misafir gibiyim.

Ruhumda deli deli rüzgarlar estirmekte
Savurup alıp gidiyor beni istediği yerlere
Arada bir terk edip gitse de yine gelmekte
Öldürürsem kurtulurum ancak onu bin kere.

Nedir beynimi böylesi akılsız kılan,
Ne var da güçsüzlüğe teslim etmiş kendini?
Aslında kendinden başkası değil onu hırpalayan
Avucuna alıp düşünme zamanıdır artık beynini.!

İnsan kendi kendine karşı kazanmalı zafer
Aklım küsüp giderse sonra bedenim ne der!
Kim ne ederse başkası değil kendi kendine eder
Akıllı olmak gerekir kazanılacaksa şayet zafer.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 07:59 PM
D o k t o r
Ölçtü biçti ve dikti
Elinde bin sevinç
Bir güneş patlaması
Sevinçte birleşiş.

Ya ölseydi makas
Kırılsaydı iğne
Dursaydı ansızın
Hayata devam deyiş.

İşte o an, çok zor olurdu
Koridorlarda bekleyiş...
Ve çaresiz bir şekilde
Eli boş eve gidiş...

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:00 PM
Deniz ve Huri
Deniz,güneş...birazcık da iskele
iskeleye uzanmış güzeller güzeli birisi
denizmiş, güneşmiş hikaye hepsi
seyretsinler istiyor alevlenen tenini.

Deniz suskun donup kalmış öylece
varmış o esrarlı güzelliğin farkına
bana bakıyor bir şeyler söylemek için
lakin tutulmuş dili, çıkmıyor bir tek hece.

Yangın alevinden öte bir vücut
etine dolgun, meydan okuyor balıklara
denizde hala devam ediyor o sükut
düşünüyor 'alıp gitsem mi' diye uzaklara.

Rüzgar şarkı söylüyor, usuldan usula
aşkının ilanıdır sanki bu uğultusu
dalgalar geliyor; yavaş yavaş, kıvrıla kıvrıla
iskeleyi aşıp, huriye ulaşmaktır tek tutkusu.

İskele sarmış o güzel teni mutlu
deniz,dalgalarıyla okşamak sevdasında
rüzgar sezdirmeden okşuyor o güzel bedeni
ya ben! ya ben kimim, bu üçlü arasında?

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:00 PM
Derin Tehlike
Bazı derinlikler var ki tehlikeli
Hele gözler ise konu olan
Çok şey gizlide yada hileli
Sığ olmalı budur aslolan.

Bakınca görmeli ruhunu onun
Karanlığa bakar gibi bakmamalı
Böyle olursa bellidir başın sonun
İnsan kendini belirsizliğe atmamalı.

Hem neden derin olsun gözler,
Neyi, neden ve kimden gizler?
Rahatça söylenemiyorsa sözler
Hem gerçek gizli kalır, hem düşünceler.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:00 PM
Dertleşmek
Gel yanıma sokul biraz, korkma
Öyle mahzun durup üzme beni
Acılarını, dertlerini, umutlarını anlat
Yemin can kulağıyla dinleyeceğim seni.

Ben de çok acılar çektim dostum
Hem de ne acılar... bilemezsin
Hiç faydasını görmedim hayata küsmenin
Böyle suskun olursan kendine edersin

Bilirim yürekten, ta derinden dertlisin
Belki bırakıp gitti canın gibi sevdiğin,
Belki de ihanete uğradın hiç beklemediğin
Anlat haydi anlat, sırdaşın olurum senin.

Kimse için gözyaşı dökmeğe deymez
Silkin biraz, rahatla, kendine gel
Bedbaht olmakla hiçbir şey düzelmez
Anlat haydi anlat, sırdaşın olurum senin.

“Erkeğe ağlamak yakışmaz” derler
Buna inanmadığımı bilmeni isterim
Ancak erkekler ağlasalar da söylerler
Anlat haydi anlat, sırdaşın olurum senin.

Hem neyi düzelteceksin ki böyle
Düzen aynı düzen, dünya kavanoz dipli
Yeter artık! susma, bir şeyler söyle
Anlat haydi anlat, sırdaşın olurum senin.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:00 PM
Dön Seferinden
Sen bensizliğin çaresiz sessizliğindesin
Ben sensizliğin dinmek bilmek feryadında
Çok acı geçecek ömrüm çok
Umarım bana en tez zamanda dönersin

Hiç düşünmezdim birgün sensiz kalacağım
Sonsuza dek beraberlik üzerine yapmıştım hesabı
Şimdi bunu nasıl anlatacağım ben kalbime
Birşeyler söyle durma, uyan,çıldıracağım

Henüz gideli bu ikinci günün
Dayanmam mümkün değil daha çoğuna
Denilse de ''birçok giden memnunki yerinden...''
Memnun olunacak bir yeri yok bence ölümün

Haydi! Bozup da şu alışılmış düzeni
Çıkıp gel birgün şaşırt bizleri.
Ve anlat bize memnun mu gidenler yerinden
Cümle alem dinlesin seni tutup nefesini.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:00 PM
Düşünmek
Delikanlılık çağımızda gülüşür, bazen de üzülürdük
Bakıp bakıp ihtiyar insanların çaresiz durumlarına
Zamanlarının kalmadığını düşünürdük
Konmaları için o korkunç çukurlarına.

Artık biz de şimdi onlar gibiyiz
Şükrediyoruz bu günlere geldiğimize
Süresiz zamanın dolacağını hiç düşünmemişiz
Şimdi de gülüyor, üzülüyoruz o düşüncelerimize.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:00 PM
G i t t i...
Gitti…
Tüm eziyetine çilesine rağmen gitti.
Bir gün elbet dünyayı terk edecek olan
Ben sen o gibi.
Bir damla gözyaşı,
Bir yutulmaz lokma bıraktı geride
Umut ile özlem ile baktık
Her seferinde yollara, ama;
Hasretinin bitişi hep çilenin gelişi oldu
Yine sonunda.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:00 PM
G ö r e v
İliklerine kadar işledi güneş,
Toprağın.
Farkına vardı toprak
Bir şeyler olacağının
Emirler yağdırmaya başladı
Usuldan usula,
Bünyesinde barındırdığı
Her tür maddeye/ yaratığa.

Bir hareket, bir hareket ki!
Toprak bile şaşırdı,
Emrinin bu denli cevap
Bulmasına.
Sonra soğudu yine
Birden bire hava,
Çok korktu toprak,
Ama, korktuğu gelmedi başına.
Zira güneş yine başladı
Her şeyi tepeden tırnağa Isıtmaya.

Anlaşılan bahardı gelen misafir.
Yerleşti toprağa, ota, ağaca.
Emanete hıyanet etmeden
Tamamladı görevini ve
'Hoş geldin - kolay gelsin' diyerek
Uzaklaştı yaza.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:00 PM
Gergedan
Güneş soluk soluğa doğdu bugün
Dayanamayıp gecenin gizlenmişliğine
'Aydınlıkta olmaz! 'dedi bunca rezalet
Saygı duymak gerek bence acelesine.

Kurt bakışlı, sis düşünceli insanlar
Kartal kızgınlığı, tilki kurnazlığında
Hesap- kitap, plan- proğram
Hepsi hazır gece karanlığında.

Doldurulmalı ne varsa ceplere
Yenilip içilmeli, tıka basa ...lerle
Zevk-ü safa içinde olunmalı
Sonra da yarışılmalı dürüstlerle.

Vatan, Millet duygularıyla
Körpe zihinler kandırılmalı
Çığ gibi destek dalgalarıyla
Yarınlara kötü tohumlar atılmalı.

Karnı patlak, gözü çatlak adam
Utanmazlığın çanı be gergedan!
Bu böyle gider sanma her zaman
Defterin dürülecek yakındır o an.

Bu dünya kalır mı hiç senin gibilere?
Öbür tarafta işin zor, vakit doldu bile
Etrafını çevirsen yakuttan duvar ile
Orada itibarın olmayacak çaldın diye.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:01 PM
Gönlü Genç Olanlar
Biliyorum;
Benden çok uzaktasın,
Erişemeyeceğim kadar
Uzak bir yerdesin.
Seni düşünmek buruk bir
Heyecan veriyor,
Acı çekiyorum, yüreğim yanıyor
Bilesin.

Bir şeyler oldu bana;
Kurtulamıyorum beni eriten
Düşüncelerimden;
Bakışlarını en hassas yerime çiviledim,
Düşüncelerine, gözlerine hapsettim kendimi.
İçim yanıyor, yüreğim kanıyor inansana.
Nedenini sorma ne olursun!
Ne olduğunu henüz ben de bilemedim.

Neler- neler hissediyorum,
Cesaretim olsa da bir anlatabilsem;
Bir duyurabilsem, bir dinletebilsem
Kalbimin sesini sana.

Bir korku sarmasa
Alev -alev yanan yüreğimi.

Ayaklarım korkmasa,
Çözülmese dizlerimin bağı,

Keşke yırtıp atabilsem üzerime atılı
O çelikten ağı,
Sana koşup gelebilsem.

Bilsen ne zor be güzelim, ne zor!
Çok şey hissedip de
Hissettiklerini yüreğinde gizlemek.

Bilsen ne zor be güzelim, ne zor!
Aşkı-sevdayı şiirlerde dillendirmek.

Bilsen ne zor be güzelim, ne zor!
Ağlarken gülmeyi denemek.

Bilsen ne zor be güzelim, ne zor!
Hiç bitmeyecek hasretine dayanabilmek,

Burun kıvırma yaşlı görüp bedenimi,
Ben bendeyim, gönlüm öylesine genç ki!
Bir bilsen kendimi senden genç hissettiğimi.
Gençlik görüntü değil duygu tazeliğidir bil ki!

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:02 PM
Gönül Rüzgarları
GÖNÜL RÜZGARI

Bugün gönlümün rüzgarlarına
misafirim
Nereden esecek, nereye esecekse
Oradayım:

İster dağ yalnızlığında kurt sesleriyle
boğaz boğaza,
İster deniz maviliğinde değişik hülyalarla
dalga dalga.
İster yıldızlı semalarda peri kızlarıyla
kol kola.
İsterse meyhanelerde zil zurna sarhoş.

Bugün gönlümün rüzgarlarına
misafirim
Nereden esecek, nereye esecekse
Oradayım.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:02 PM
Güç Dengesi (Küçük okuyucularıma)
Bir karga ile, bir yılan
Nasıl olmuşsa, arkadaş olmuşlar.
Zaman -zaman birlikte yemiş,
Birlikte içmişler.
Bir gün uzunca bir geziye çıkmaya
Karar vermişler ve
Yola koyulmuşlar.

Epeyce yol almışlar,
Ancak yolda karınları acıkmış,
Etrafta yenecek hiçbir şey de yok.

Yılan yorulduğunu belirterek,
Biraz mola teklifinde bulunmuş.

Karga itiraz etmiş
-'Olmaz, daha ne kadar yol aldık da yoruldunuz? ' demiş.
Yılan hemen söylenmiş;
-'Niye aldanıyorsun, boyuma bakıp da,
ben seninle yarışamam.
çünkü sürünüyorum.
bu nedenle çok- çok yoruldum.'

Karga bir ara doğrulup, düşünmüş ve
-'Peki, tamam verelim bir mola'
demiş.

Bir taraftan dinlenirken,
Diğer taraftan karınlarını düşünmeye
Başlamışlar.

Yılan başlamış yavaştan yavaşa
Dert yanmaya ve
-'Ben ne zaman acıksam,
devam edemem yola.
üstelik hiç dayanamam bir lokmalıklara'
demiş.

Karga hemen çakmış dalgayı ve
-'Ben de öyle; acıkınca
devam edemem yola;
üstelik gözüm hiçbir şey görmez,
İster piton olsun, isterse boğa'
Diye karşılık vermiş.

Yılan öfkelenmiş bu sözlere ve,
-'Ben acıkınca neler sığdırırım boğaza,
deve kuşu bile olsa, az gelir bana'

Bakmış karga, yılan ani bir hamle yapsa
Kaptıracak postu.
Bu nedenle,
Şöyle bir düşünmüş yine ve demiş ki;
-'Senin yerin başka benim yanımda,
ben nasıl bulurum senin gibi bir dostu'

Yılan
(düşündüklerini gerçekleştirememe,
dolayısıyla başarısız olma ihtimalini de
dikkate alarak)
Hemen cevap vermiş kargaya;
-'Ben de öyle, senin gibi dostu bırakıp,
kirpi ile mi dostluk kuracağım
niye deldireyim durup dururken postu'
Demiş.

Sonra;
Birbirleri hakkında kötü bir şey düşünmeden,
Uzun yıllar geçinip gitmişler.
Haziran 1979

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:02 PM
Gül Derelim
Gel benimle güzelim
Gül bahçende gezelim
Tutuşalım el ele
Güllerini derelim

Bir bu gülden bir şundan
Kırmızıdan sarıdan
Pembesinden morundan
Kucak kucak derelim.

Güllerden de güzelsin
İnan bana güzelim
Sen bin güle bedelsin
Gül endamlı sevgilim.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:02 PM
Günlerimiz
Pek çok günümüz var bizim;
Acılı, hüzünlü, buruk, sevinçli
Çoğu zaman yaşlıdır gözlerimiz
Arada bir güldüğümüzde olur
Ama yine yaşarır gözlerimiz
Bilemeyiz nedensiz yada nedenli.

Başka günlerimiz de vardır bizim:
Şehitler günü
Öğretmenler günü,
Babalar günü,
Anneler günü,
Nevruz Bayramı
Bahar (işçi) bayramı…derken
Bugün de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü…
Yeter artık!
Başka günlere ihtiyacımız yok
Çünkü;
Günlerimiz COP yeme, itilip kakılma,
Polise saldırma günlerine dönüşüyor daha çok.
Adam gibi olamadık
Neyi, nasıl kutlayacağımızı hala kavrayamadık.

Yeter artık!
Günlerin arkasına sığınan bölücülere fırsat verdiğimiz
Yeter artık!
Güvenlik güçlerini suçlayarak dışarıya prim verdiğimiz
Yeter artık!
Demokratik hak diye- diye demokrasinin ipini çektiğimiz
Yeter artık,yeter artık, yeterrrrrrrr!
Bir de insan olabilme günümüz olsun
Buna daha çok ihtiyacımız var;
O zaman her şey yolunda gider,
Her şey yolunda gider
Yolunda gider
Gider...

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:03 PM
Helal Olsun Bana
Sevdiğini bilmesem, bir an gözyaşı dökmem
Böyle el açıp, yalvarıp boyun bükmem
Biliyorum seviyor beni, hem de deliler gibi
Ben de öyle, Ferhat ve Mecnun misali
Halal olsun bana!

Bırakıp nasıl gitti beni böyle, anlayamadım
Hiçbir şeye böylesi üzülüp, böylesi yanmadım
Boşver! hata bile olsa yaptıklarım
Beni aşık edip, kendini sattı ya sana,
Helal olsun bana!

İnsanda gurur bırakmaz sevgi
Zincire vurur seven, kendi kendini
Köle yapar sahibine satar herşeyini
Ben de beni böyle yaptım
Helal olsun bana!

Oysa ulu olmalı, erişilmez olmalı
İnsan da, sevgi de, seviyesi de bence
Erişip birileri kırmamalı dallarını
Bende bilin ki hiçbirisi kalmadı
Helal olsun bana!

Şayet yeniden seversem böyle olacağım
Ya böyle olacak, yada yalnız kalacağım
Acı çekmek, ağlamak yok aşk için, sonradan
Aklım başına geldi ya, çok geç olmadan
Helal olsun bana! ...

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:03 PM
Hiç Düşünmemiştim
Hiç düşünmemiştim veda edeceğini
Bir gün ansızın çekip gideceğini
Ne de kolay söyledin bu kelimeyi
Güle güle demekten öte ne kaldı ki!

Hayatta hep kaybettim aşk kumarını
Henüz bulamadım kazanmanın yolunu
Bir defa rest çektim olmadı
Anladılar hemen blöf yaptığımı.

Başedemedim bir türlü bu kumarla
Bir usta bulmam gerekir herhalde!
Bir gün kendimi de koyarsam ortaya
Kalmayacak artık hiçbir şey bende.






Hiç düşünmemiştim veda edeceğini
Bir gün ansızın çekip gideceğini
Ne de kolay söyledin bu kelimeyi
Güle güle demekten öte ne kaldı ki!

Hayatta hep kaybettim aşk kumarını
Henüz bulamadım kazanmanın yolunu
Bir defa rest çektim olmadı
Anladılar hemen blöf yaptığımı.

Başedemedim bir türlü bu kumarla
Bir usta bulmam gerekir herhalde!
Bir gün kendimi de koyarsam ortaya
Kalmayacak artık hiçbir şey bende.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:03 PM
Hiç Sevmem
Gereksiz ağlayanları hiç sevmem:
Sevmeden sevdiğini sanan
Dolmadan boşalmaya soyunan
Görmeden anlatmaya başlayan
Gitmeden dönüşe hazırlanan
İçmeden sarhoş olan
Açmadan kapanan...
Şeyleri sevmediğim gibi.

Bugün kış da gereksiz ağlıyor
Tam da kış ortasında.
Beyaz zengini olduğunu bilip
Cömertliğini göstermek;
Ya da
Sertliğini, soğukkanlılığını hatırlayıp
Tir- tir titretmek varken
Bu ağlamak niye?

Aslına bakarsanız, sadece sevmediğim
Buz gibi bir görüntüsü yanında
Bembeyaz duyguların da sahibi olan,
Ancak bunu zaman zaman farkedemeyen
Kış değil ki!
Güneşi yanına alıp
Tabiatı uykusundan uyandıran;
Doğurgan ya da değil
Çoğu ağaçla ilişkiye girip
bir kısmını hamile bırakan,
Sonra da yavrusunu
Ana rahminde acımasızca öldüren
Yalancı bahara ne demeli!
Onu sevdiğimi mi söyledim? .

Gereksiz ağlayanları hiç sevmem.
Ama yalancıları, hiç mi hiç sevmem

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:04 PM
Islak MAVİ
Gözlerinde azgın denizler sakinleşiyor
Mendirek oluyor o güzelim kirpiklerin
Denizler mavi ötesi renge dönüşüyor
En anlatılmazı oluyor ıslak mavilerin.

Bıkmam usanmam hep böyle bak gözlerime
O muhteşem denizlerinde kaybolup gideyim
İster meltemle ister kasırgayla gir bedenime
Parça parça eyle ıslak maviyle birleşeyim.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:04 PM
İhtirastan Öptüm
İhtirastan öptüm seni sevgiden değil
Sevdiğim birine benzettim belki o an
Sonra fark ettim ki dudakların sersefil
Bazen bunu yapıyor istemeden insan

Hani aç insan ekmeği pasta bilir ya
İşte öyle bir ana denkti bu öpüşüm
Veya sıkışana dar gelir ya bu dünya
Ben de rahatlamak için seni öpmüşüm.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:04 PM
İnadına Okumak
O d a o k u d u:

Açlığa yenik düşrmeden
Usanca kapılıp isyan etmeden
Bahçesinde tek bir çiçek görmeden
Kimsenin önünde asla
Eğilmeden;

Soğuk günlerde
Palto-pardösü, kaban
Giymeden;
Kalorifer,soba
Ocak-fırın
İstemeden;

Zeytin-peynir, reçel-bal
Tereyağı, kaymak
Pastırma-sucuk, et-balık
Meyve-sebze
Yemeden;

Fırından aldığı sıcacık ekmeği
Her şey bilerek
Kimi günler buna da
Hasretlik çekerek
Lokanta önlerinden geçerken
Yutkunup, göğüs geçirerek
Okul kantininden yapılan
Çay-poğaça yardımı için
Şükrederek;

Giyinip-kuşanmakmış
Hiç özenmeden
Verilen giyilmiş giysileri
Yeni kabul ederek
İnadına, hırsına O da okudu.

Ne yurt gördü
Ne ev ne de daire
Tek gözlü bir odada kaldı
Epey uzunca bir süre
Kardeşlerine kol kanat gerdi
Bu halde bile;

Pazarcı oldu, hamsi sattı
Mağazada yün ip taradı
Köye gidişinde kağnıya,dövene sarıldı
Asla isyan etmedi
Ne ailesine ne kadere darıldı.

Dost bildi inadına kitaplarını
Her şeyi oldu onlar O' nun.
Çok şükür sonunda
Boşa çıkmadı emekleri.

Soruyor musunuz
Daha sonra ne yaptığını?

Cevabımdır size:
Bunları dosdoğru aktarabildiğim.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:04 PM
İstanbul Kokuyorsun-1
İstanbul kokuyor, tıpkı sevdalarım gibi her yanın
Martı kanatlarından yağan yağmurlarla ıslı saçların
Dalga dalga akmış gözlerine rengi o serin suların
İstanbul kokuyorsun, en güzelidir o tüm kokuların.

Eksiği vardır 'İstanbul yedi tepedir' diye savunanların
İstanbul yedi tepe, yedi renk, yedi kokudur, sevdasıdır insanların
Aklı yoktur onu sevip, kokup, sonra da bırakanların
İstanbul kokuyorsun, en güzelidir o tüm kokuların.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:18 PM
İstanbul Kokuyorsun-II
Buram buram İstanbul kokuyorsun:

Ellerin Emirgan, yüzün Bebek
Saçların Kınalı Ada
Gözlerin Marmara
Nefesin şarap
Boynunda inciler taşıyorsun.

Dedim ya!
Buram buram İstanbul'sun,
İstanbul kokuyorsun.

Ayrı düşünmek mümkün değil sizi
İstanbul sen,
Sen İstanbul olmuşsun.

Unutmuşsun beni de kendini de!
Şehrin şalgam renkli
Sarhoş *******inde,
Olmaz hayaller peşinde
Koşup duruyorsun;
Peşindeyim koşuyorum
Bağırıyorum, nafile
Bir türlü görmüyor, duymuyorsun.

Ayrı düşünmek mümkün değil sizi
İstanbul sen,
Sen İstanbul olmuşsun.

Denize sevdalı martılar
Kıyıya tutkun dalgalar
Emirganda iki fincan çay
Kalamışta mehtaba dalış
Floryada sevdalı bir uyanış
Marmaraya dalıp giden ay
Hep sen, hep seni hatırlatıyor.

Ama nafile İstanbul kokulum!
Sen beni hiç hatırlamıyorsun!

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:18 PM
İstanbul Sen ve Ben
İstanbul Sen ve Ben

Buram buram İstanbul'sun, İstanbul kokuyorsun
Ellerin Emirgan, yüzün Bebek
Saçların Kınalı Ada, gözlerin Marmara
Nefesin şarap, boynunda inciler taşıyorsun...
Dedim ya!
Buram buram İstanbul'sun, İstanbul kokuyorsun
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.

İstanbul kokuyor tıpkı sevdalarım gibi her yanın
Martı kanatlarından yağan yağmurlarla ıslı saçların
Dalga dalga akmış gözlerine rengi o serin suların
En doyulmazını yaşadım sizde segilerin, aşkların...
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.

Fatih’ in gençlik ateşi var kanında, kıpır kıpırsın
Bir elini Asya’ ya, diğerini Avrupa’ ya uzatmışsın
Hem vefalı-güvenilir, hem de güçlü ve uygarsın
Sen sadece benim değil, gözbebeğisin dünyanın...
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.

Denize sevdalı martılar, kıyıya tutkun dalgalarla yarıştasın
Emirgan’da içtiğim çay, Kalamış’ta mehtaba daldığım ansın
Florya’da sevda ile uyanışım, Marmara’ya dalıp giden Ay’ımsın
Sana tutkun nice sanatkar gibi, benim de ilham kaynağımsın...
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.

Seni sevip, seyretmemi esirgeme ne olursun benden
Bunun için ne istersen vermeye hazırım dünden
Duy beni özlemle her seslenişimde Anadoludan, Rumeliden
Aşkıma cevap ver, şiirler- şarkılar okuyup O. Veli'den, M.Nurettin'den...
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.

Hiçbir şey istemem senden, neyin varsa senin olsun
Benim en büyük servetim sensin, bir de göğe yükselen ezanlar!
Allah kimseye nasip etmemiştir Ata'larınız gibi soylu Atalar
Cümlesine vefa borcumuz var, Cennet mekanları olsun...
Ayrı düşünmek mümkün değil asla bizi;
İstanbul sen ve ben; sen ve ben İstanbul olmuşuz.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:19 PM
K u r t u l u ş
Çaresizlik içinde “çare? ” düşünüp dururken
İlahi bir ses yankı buldu içimde birden
“Kurtuluşu sendedir” dedi, Aziz Vatanın
“Kanını taşıyorsan şayet soylu Atalarının.”

Bu güçlü sesle birden bire güvenim arttı
Dedim “Allah beni bu günler için yarattı”
Seslendim dört bir yandaki kan sahiplerine
“Dur diyelim” diye Vatanın kadersizliğine.

Buluşup bir-bir olduk dev gibi heybetli
Karar aldık ”kurtuluş, yada ölüm” diye temelli
Yüz binlerce Aziz Şehidi örnek alıp kendimize
Yemin ettik Vatanın kurtuluşu için öleceğimize.

Bıkmadan, usanmadan, şevk ve azimle aldık yol
Vatanın her köşesinden katıldılar bize bol-bol
Nihayet açmaya başladı her yerde bembeyaz güller
Bitti korku ve endişeler, gülmeye başladı yüzler.

Bu nedenle; ne zaman düşerse Vatan dara
Etrafında Atalarının kanını taşıyanları ara
Bizler oldukça Atalarımız rahat uyuyacaklar
Sonucu, Atalar Atası Atatürk’ e duyuracaklar.

Kimse bu Vatanı sahipsiz yada güçsüz sanmasın
“Güç bende” diye gaflete düşüp at oynatmasın
Yok ederiz bu inançla tüm Vatan düşmanlarını
Yoksa helal etmez Şehitlerimiz, dökülen kanlarını.

Korkmayın bizlerle var olacak bu Vatan ebediyyen!
Gönderlerinde dalgalanacak Bayrağım mütemadiyen.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:19 PM
K ı z ı m a
Merhaba benim güzel meleğim
Kızma bana, vakitsiz gittim diye
İnan ki bir gün mutlaka döneceğim
Sakla şiirimi, benden sana hediye.

Şimdi herşeyden habersizsin
Resimlerime gururla bak;
Ölümü kavradığında bileceksin
Baban senden ne kadar uzak.

Ama merak etme, her an yanındayım
Seni öpe, koklaya seviyorum.
Elindeyim, saçındayım, kanındayım
Sana hep kol kanat geriyorum.

Aldın mı, Meleklerden selam yolladım
Demet demet taktım saçına çiçekleri
Sahi nasıl bensiz olmak, hiç sormadım
Rüyalarında görüyor musun bari *******i?

Beni hiç merak etme; büyü, adam ol
Benim için ağlama, haydi gözlerini sil.
Sen hüzünle değil yavrum, neşe ile dol
Bunu senden şehit baban istiyor bil.

Yokluğumu hissetme hiç bir zaman
Çünkü ben yok değil, bin kere varım
Sakın ağlamaya kalkma dayanamam
Çünkü seni görüyorum ben de ağlarım.

20 Mart 1998' de 1.yaş gününü kutladım
Seni bana veren Allaha şükürler olsun
Ömrümde böyle bir sevinç yaşamadım
Yaş günün kutlu, ömrün uzun olsun.

Seni gelin olarak görmek dileğim
Torunlar isterim, sakın unutma!
Senden de melekler doğar ya bebeğim
Ne olursa olsun, bir asker isterim ORDUM' a

İsimlerini sen koy dilediğince, gönlünce
Hani oğlun olur, ismi de TUNCAY olursa
Sana dualar ederim ömrün boyunca
Yine de üzülmem dileğim olmazsa.

Yavrum, bu Vatan için ölmeye değer;
Her taşına bin can feda olsun,
Ne çok severmişim Vatanımı meğer
Uğrunda yine ölürüm, VATAN SAĞOLSUN.

Çok mutluyum burada, bunu bilin
Ağlayıp, üzülmeyin hiç boş yere
Yüce Kitabımız Kur' ana bakıp öğrenin
BU RÜTBE NASİP OLMAZ HER ASKERE.


Şehit, Piyade Kdemli Yüzbaşı
Tuncay ORHAN anısına ve adına- 1998
Ruhun şadolsun.
Vatan sağolsun.

Seni gururla anıyoruz ve çok seviyoruz

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:19 PM
Kalem Ve Silah
Yakışmaz silah
Kalem tutan ellere
Onca mürekkep boşuna mı
Boşuna mı kazınmıştır düşüncesine
Sevgi,dostluk,hoşgörü kavramı?

Sevdiremezsin kalemlere
Kan dokulu,örümcek görüşlü mermiyi
Yer yoktur onda
Silahlı hiçbir düşünceye.

Yıkılan her can
Yakılan, yok olan düşüncedir
Neyi temizlemiş şimdiye kadar kan
Onun dizeleri hep sevgiyedir.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:19 PM
kapandı Aşk Sayfan
Çoktan tükettim bendeki seni inan
Artık ben olmam senin uğruna yanan
Acı bir gülüş senden hatıra kalan
Kapandı bende aşk sayfan anlasana.

Ne zaman bana gerçek değeri verdin
Hep kötü sözler söyler eleştirirdin
Şayet sevseydin hiç böyle mi ederdin
Kapandı bende aşk sayfan anlasana.

Ne zaman benim için gözyaşı döktün
Sen gününü gün ettin ben ise çöktüm
Hatırla, beni sonkez ne zaman öptün
Kapandı bende aşk sayfan anlasana.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:19 PM
Kendini Anlat Ey Tarihim!
Yorgunluğum,ezilmişliğim,sefaletim biter
seni düşündüğümde;
Yedi düvele boyun eğmeyen onurun, gücün
'hasta adam' bilinirken dirilişin, şahlanışın
gelir aklıma.
Derim ki!
Böyle bir Millet daha yoktur yer yüzünde.

Yorgunluğum, ezilmişliğim, utancım artar
seni düşündüğümde yine;
Sana sahip çıkmayan emanetçi gençliğin,
Bir hedef uğruna parsel parsel satılışın
gelir aklıma.
Şikayetimdir bunlar, topyekün uyuyan Milletime.

Unuttuk seni, unuttuk...,
başka sevdalar var şimdi gönlümüzde
ey geçmişim!
Pervasızlıktan kurtar, kendimize getir,
bize kendini anlat ey tarihim!

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:19 PM
Kimse Duymadı Feryadımızı
Ne gökler duydu feryadımızı
Ne de yerler.
Ahtopot gibi sardı kollarımızı
Hırsız herifler.
Güneşi karartmak istediler
Her gün, her an
Karanlıktan fayda beklediler
İnsan kılğındaki yarasalar.

Ne gökler duydu feryadımızı
Ne de yerler.
Uzayan ağaçları kestiler
Güneşle dostluğu istemediler;
Ormancıya gözdağı verdiler
Uzayanları ispiyonlasın diye.

Devlet Malını deniz bildiler
Yedikçe yediler.
Çok şükür, deniz bu ya!
Bitiremediler yiye yiye.

Ne gökler duydu feryadımızı
Ne de yerler.
Ahtapot gibi sardı kollarımızı
Hırsız herifler.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:19 PM
Kitaplarım Nerede?
Yüksek bir sesle bağırdı çocuk
Annesine:

'Kitaplarım nerede? '
Diye.
Bir saniye bile bakmak istemiyordu
Karanlığın korkunç çehresine.

Buldu sonunda kitaplarını ve
Aldı ellerine,
Ellerinden gözlerine,
Gözlerinden beynine,
Beyninden kişiliğine yükledi
Tüm aydınlığı alabildiğine.

Artık daha mutlu ve cesaretle
Bakıyordu çevresine.

Haklıydı çoçuk, hem de çok.
Çok önemliydi aydınlığın her zerresi,
Başka türlü yapacağı hiç bir şey yoktu;
Biliyordu ki!
K a r a n l ı k t a, ü r k e k ç ı k a r d ı i n s a n ı n s e s i.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:19 PM
Korku Yalnızlığı
Dön gel karanlıktaki yalnızlığım, dön gel.
Görünmeze boya, seni saran korku çemberini
Sırtına güneşi, alnına bulutları al da gel
Dost edin onları korkuya inat.

Serinlesin acıların zıpkın gibi güneş altında
Bundan böyle bulutlarla yarışmalısın
Bir yudum cesaret, sevgi biraz da
Dost edin onları korkuya inat.

Bir daha bırakma korkularını karanlıkta
Tutma ellerini dost bildiğin alkolün
Bakma gözlerine, mavi umut sunmuş olsa da
Dost edin cesaretini tüm korkulara inat.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:19 PM
Köroğlu'na
Bir zamanlar dimdikti başınız
yere göğe sığmaz
gurur, şan ve şeref sahibiydiniz.
tek başına koşmuştunuz tüm hızınızla,
kötü ve aykırı olan pek çok şey üstüne.

Toz ulaşmaz, kartal kalkmaz tepelerde
rüzgarın aslan yeleli atıydınız
gece düşünceli, taş kalpli pek çok kafa ezdiniz
dağlarda belinize kadar karda, kışta.
böyleydiniz, böyle de olunmalıydı
bir eliniz doğruda, zayıfın yanında
diğer eliniz kızıl kandaydı.

Ama bu böyle sürüp gitmedi
sonunuzu getirdiler; yağ sürdüler kötülerin ekmeğine.
doğruluğu, dürüstlüğü çuvala hapsettiler.

Sonuçta mı?
sonuçta yazık oldu!
bunca aslan yeleli Köroğlu'nun e m e ğ i n e.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:19 PM
Kötü Düşünce
Bir zulüm işareti var
Sebepsiz okşayan ellerinde
Boşuna durgun değil
Düşüncelerindeki telaş.
Yaklaşıyor mu dersin acaba!
Hırs denizindeki gemi
Yavaş yavaş.

Sakin ol, dizginleri vur hırsına
Gün doğacak düşündüklerine
Nasıl olsa.
Hem, kendini ne diye zorlayacaksın
Bir garibin getirmek için sırtını yere.
İşin çok kolay, okşamaya devam et
Garip! sevildiğini sanır, olsa olsa.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:19 PM
Küçüğüm
Biliyor musun küçüğüm?
Sen ve ben bir bütünün
Sanki iki değişmez parçasıyız;
İkimizin de yüreği
Terk edilmenin acısını tatmış.
İkimizin de gözleri
Gidenler için
o masum gözyaşlarını akıtmış.

Söylesene küçüğüm!
Senin sevdiğin geri geldi mi,
Sana seni yeniden verdi mi?
Bak bana!
Başıboş viranelerin tek temsilcisi
Bana bak!
O gitti ve bir daha asla geri dönmedi
Kurudu artık göz pınarlarım
Yaş yerine kan akıyor,
Canım yanıyor, yüreğim sızlıyor
Ben onu özlüyorum ama...
O bir türlü gelmiyor.

Sence küçüğüm!
Ben ona ne yaptım,
Neden bıraktı beni dersin
-İhanet mi?
-Asla.
Sevgimden mi şüphe etti
yoksa;
Onu ölesiye severken burada?

Senin sevdiğin vefasız güzel gibi
Terk etti beni
Hem de yalnızlığın tam ortasında.

Sen olsan küçüğüm!
Beni sever miydin,
Ya da terk edip gider miydin?
Söylesene bana
Bu aşk masalında eksik olan ne?
Ben onu canımdan bile çok severken
Neden gitti O,
Bilmediğim vefasızların eline?

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:20 PM
Ne Olursun
Doya doya öpsem güzel yanağın
Bir şeyler fısıldar küçük dudağın
Erişilmezisin sen bu sevdanın
Ne olursun beni sensiz bırakma.

O kara gözlerin siyah incidir
Bir benzeri yoktur hep birincidir
Beni aşka salan ta kendisidir
Ne olursun beni onsuz bırakma.

Saçların rüzgarla savrulup dursun
Sımsıcak dudaklar beni kavursun
Sevdayı ancak sen bende bulursun
Ne olursun beni sensiz bırakma

Yumuşak ellerin, öpüp koklasam
Uyusam dizinde hiç uyanmasam
Seni sevdiğimi her an anlatsam
Ne olursun beni dilsiz bırakma.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:20 PM
Neden Unuttun?
Beni istediğin o günler üşüyordun
Kollarını sarıp kollarının üstüne
'Beni böyle sar, haydi durma' diyordun
Söyle şimdi neden yanıyorsun?

Bir bakışımı bin manaya yoruyordun
Arada bir 'sevgilin var mı' diyordun
Beni bakışlarınla yiyor hazmediyordun
Söyle şimdi neden hazımsızlık çekiyorsun?

Böyle böyle bağladın beni kendine
Hayran- hayran bakıp durdun gözlerime
Hani bir sevgili bulmuştun ya kendine
Söyle şimdi neden benden kaçıyorsun?

O mutlu günleri hemen nasıl unutuverdin
Hani beni bırakman mümkün değildi
Her gün bin kez 'seni seviyorum' derdin
Söyle şimdi bunları neden unutuyorsun?

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:20 PM
Nerede Dürüstlük?
Sahibin gibiydi, sahibin olmayan kimileri
Seni kullanmaya gerek olmayan zamanlarda
Şimdi:
İhtiyaç var, sen varsın, onlar var
Yok olmuş iradeler
Değişmiş renkler
Tutulmuş diller
Bir türlü söyleyemiyor gerçekleri.

Sattılar seni biliyor musun? Sattılar;
Sattılar! Hem de korku denen o basitliğe
Unutulmayacak asla bu yapılanlar
Dürüstlük denilen o güvenilirliğe.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:20 PM
Onurum Kırıldı
Kestim diye ben selamı sabahı
Sanma ki seni unuttum sevgili
İçimde sönmez bir yanardağ aşkın
Suçlu benim,yok kalbimin günahı.

Sevmek başka şey, onur daha başka
Ömrüm boyunca kırdırmadım onu
Kalbim ıstırap çekse de değişmez
Bende onur hep üstün geldi aşka.

Sevmiş olsaydın kırmazdın onurum
Gülüp geçerdin hatalarıma hep
Sevgi denen şey asla yokmuş sende
Gerçek bu onu gösteriyor durum.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:20 PM
Ölüm Gerçeği
Bir rüzgar var ortada esip duran
Dur demeye kimsenin yok hakkı
Odur solduran, odur döküp kıran
Onun yanında yok kimsenin farkı.

Ne tohuma, ne tomurcuğa acır
Ne dala, ne çiçeğe ne meyveye
Her giden ardından dilenir sabır
Sonrası herkes çekilir bir köşeye

Bir yandan kırılan dala yanarım
Diğer yandan onda solan çiçeğe
Şaşkın bir halde kendime sorarım
“Alışır mıyım” diye bu acı gerçeğe.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:20 PM
Özgürlüğe Kaçış
Basit bir nedenle ayrıldık... Şimdi hatıralarımdasın
Hatırlarım belki zaman zaman deli dolu günlerimde
Belki kahkaha olur dökülen titreyen dudaklarımdan
Belki de bir kaç damla yaş gözlerimde.

Hala o anlatılmaz günler gelir aklıma... Neydi o günler!
Ufacık bir espiri bile öldürürdü bizi gülmekten
Sonra sıkı sıkı sarılırdık hiç neden yokken birbirimize
Aldırmazdık kimseye, çatlasınlar isterdik sevgisizlikten.

Şimdi sen başka gönüllerde misafirsin ben başka
Sıkılıyorum ben bu halden... Seni bilmem ama
Birileri dese ki ''durma çek git bu esir kampından''
Hemen giderim sığınmak için tek sen gelirsin aklıma.

Bilmem haklılık var mı bu anlattıklarımda sana
Yoksa hata edip güldürüyor muyum seni kendime
Yoksa sende mi sıklıldın esirlikten, tıpkı benim gibi
Hasterliğin arttı mı seni sevip- saran kişiliğime.

Haydi çöz zincirlerini de son ver şu mutlu köleliğine
Dört nala koşarak gel o güzel günleri dikkate alıp
Yine sevda yağmurlarıyla ıslanalım göz göze hep
Sonra da sarılalım eskisi gibi hülyalara dalıp dalıp.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:20 PM
Ruh - Nefis - Akıl
Her insan bir ruh taşır
Ruh bedenden ayrılana kadar.
Her ruh bir can yoldaşıdır
Ölüp de çukura konana kadar.

Her nefis ayrı şeyler ister
Kimi iyiye kimi kötüye yanaşır.
İyi nefis insanı mutlu eder
Kötü nefis ise yoldan çıkarır.

Akıl üstün ise nefsine yaşadın,
Nefis üstün ise akla zarardasın
Her işinde üstün çıksın aklın
Yoksa, hayvandan kalmaz farkın.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:20 PM
Rüya Gibi
Rüya gibi başladı her şey
Candan bir gülümseme, tatlı bir bakış
Aşık oldum diye bağırmışım,duydu el-alem
İşledim kalbime seni nakış nakış.

Ne çözmek gelir artık elimden ne de yalanlamak
Ben değilim inan sahibi, bendeki benin
Ne istiyor, ne diyeceksen bundan böyle
Sen emretmelisin, sahibi sensin çünkü bu kölenin.

Saçının bir teline halel gelsin istemem inan
Senin yerine beni salsınlar her tür zulme
Acı duymam, üzülmem kölen kaldığım sürece
Ne olur çözme zincirlerimi, saygı duy sevgime.

Rüzgarlar getirir kokunu uzak diyarlardan
İçime çekerim seni, bütün benliğinle alabildiğime
Bir hoş olurum, cennette bulurum kendimi
Sevinirim seni sevmiş olmaktaki tam isabetime.

Durma kalbim! bitmedikçe tüm sevgiler
Durma! O güzelim cennetinden kovulmadıkça
Durma, kölelikten azat edilmedikçe
Durma, yer yerinden oynayıp, yok olmadıkça.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:21 PM
S e n d e y i m
Gözlerinin maviliğindeyim bugün
Sevgi derinliğinde yüzüyor
Seni kulaçlıyor, seni kırıyorum
Rekor bu kırdığım, hem de üst üste
Tescil edilmese de biliyorum.

Saçlarının sarısındayım bugün
Seni tarıyor, örüyorum başak başak
O tarla senin bu tarla benim
Bilmem kaç metre, kaç dönüm
Ölçmesem de adım adım biliyorum.

Dudaklarının sıcağındayım bugün
Zıpkın gibi, alev alev- kor korum
Balı ateşle yiyorum her öğün
Sönmesin diye hep dua ediyorum.

Güzeller bahçesindeyim bugün
Onca gül içinde seni deriyorum
Rengin hiç fark etmez gülüm
Ben seni her renkte seviyorum.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:21 PM
S e n...
Sen benim kırmızı gülümdün
Sevgiyi dile getiren.
Sen benim dünyamdın
Bütün acılarımla yaşadığım.
Sen benim denizimdir
Bazen hırçın,bazen durgun.
Sen benim şarkımdın
Dinledikçe ağladığım.

Sen benim minik bebeğimdin
Sevgiyle büyütmeye çalıştığım.
Sen benim kalbimdin
Her vuruşta seni hissettiğim.
Sen benim yağmurumdun
Susuz kaldığımda can veren.
Sen benim doktorumdun
Bir türlü yaramı saramayan.

Sen benim nefretimdin,
Her defasında sana döndüğüm.
Sen benim aslında hiç bir şeyimdin,
Bu sözleri hak etmeyen.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:21 PM
Sensin
Koşup gelen sensin bana doğru
Yol sensin yolcu sen.

Hayat veren sensin yanmışlara
Bulut sensin yağmur sen.

Sevgilinin dudağındaki balsın
Arı sensin çiçek sen.

Sazlarda çoşan inleyensin
Güfte sensin beste sen.

Şiirlerde imge- simge- kafiyesin
Hece sensin mısra sen.

Sen her şeyin her şeyisin
Sen anlatılmaz bir şeysin.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:21 PM
Sır Oldun
Öyle sır olup çıkma karşıma, birden bire
Şöyle bir düşün benim için düşündüklerini;
Dön aylar, mevsimler öncesine
Bakışlarını, duygularını, İçindeki kıpırtıları getir
Getir gözlerinin önüne…
Üzülme bu günü düşünüp, sakın ola ki dününe.

O dün ki:
Bugünden güzel, bugünden daha mutluydun:
Gülmeyi, sevgiyi, özlemeyi öğrenmiştin
Seni bugün de, o gün de rahatsız eden
Duygular yerine
İnsan olduğunu anladığın duygularla bezenmiştin.


Ama ne oldu, anlayamadım birden bire!
Şimdi çözemediğim bir sırsın benim için
Gece nasıl her şey net değilse,
Sen de öylesin.

Hep düşünürüm kendi kendime:
'Hani başımı dizlerinin üstüne koyup,
Gözlerine baktığımda
Sevgi ile gülen Gözler nerede
Hani beni ölümüne seven sevgili? ' Diye.

Düşler ülkesine giderdim ben bu zamanlarda;
Yedi Cücelerin ülkesine
Kanarya Adalarına
Bunlar da yetmez çıkardım Yıldızlara, Ay'a
Seninle koşar dururdum, canım çektiğince.
O yıldız senin, bu yıldız benim.

Ama ne oldu şimdi, birden bire
Niye sır olup çıktın karşıma?
Gece nasıl her şey net değilse sen de öylesin.

Yalvarıyorum,
Ne olur dön eski günlerine
Ne olur! ! !
Dön.!

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:21 PM
Suç Ve Ceza
Esir ol hakketmediğin koltuğunun haşmetine
Ye, iç, denizlerce servet kat olmayan servetine
Alınırsın koltuğundan bir gün, dönersin eski günlere
Sorgulanır, yargılanırsın; hem derinden derine
Sonuçta “suçsuzsun” derler, bak şu Allah’ın işine.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:21 PM
Şiirin Doğumu ve Ölümü
Sancısı var ruhumdaki hecelerin
Doğum vakti geldi gelecek
Gelişimi başlayacak bazı kelimelerin
Sonra da onların karnı büyüyecek.

Heceler, kelimeler, cümleler derken
Ortaya çıkacak ilk dizeler
Belki kimileri için geç, kimileri için erken
Böyle- böyle oluşuyor tüm şiirler.

Ortada artık yorumlarla büyüyecek bebek
Kimi dertten çileden, kimi aşktan özlemden
Kimi namus, vatan ve milletten söz edecek
Kimi düşündürecek, kimi ağlatacak belli etmeden.

Kimileri istediği manasızlığı görecek onda;
Aşırı solcu, sağcı yada dinci bulacak bir nedenle
Kitapların toplatılmasını isteyecek sonunda
Ardından da kalemi tutuklatacak bir bahaneyle.

Anlatacak kitap, çürüten raflara derdini
“Ben kimseye zulmedip acı çektirmedim” diyecek
Savunacak, savunmasızca kelimelerin kaderini...ve
Sonunda boyun eğip, kendini suçlu ilan edecek.

Gece bitip, güneş gündüze hakim olduğunda
Raflar selam durup temizleyecek kitapların pasını
Görecek ki doğrular doğarmış karanlık boğulduğunda
Sonra iki gözü iki çeşme tutacak onların yasını.

Sen bunları böyle bilmelisin ey kalemlerim!
Yaz yazabildiğince aydınlık ve insanlık adına
Yeniden doğacağına inan her gün güneşin
Varsın kelimelerin, zulümden kurtuluşun tadına.

Yaz yazabildiğin kadar; özgürlük ve aydınlık adına
Yaz yazabildiğin kadar; insanların mutluluğu uğruna
Yaz yazabildiğin kadar; hapsedilen kelimeler namına
Özgürlük, aydınlık, doğruluk, mutluluk, kurtuluş adına
Yaz yazabildiğin kadar...
Ama, sadece ve sadece yaz.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:21 PM
Unutma
Sevgilim, bir gün ayrılacak yollarımız
Sen bir yerde, ben bir yerde
Habersiz, selamsız, kimsesiz.
Kavuşmak özlemiyle açık kollarımız.

Şayet bir gün ellerin bir başka eli tutar,
Gözlerin bir başka göze takılırsa eğer
Unutma! ellerine hasret ellerim,
Gözlerinde düğümlenen gözlerim var.

Bir ayrılık şarkısı duyar da
Gözlerin dolar, kalbin çarparsa eğer
Hatırla! hala bizim de bir şarkımız,
Aşkla kıpır kıpır çarpan kalbimiz var.

Bir bahçe görürsen, gülsüz bülbülsüz
Tasa etme, üzülme, ağlama sakın.
Unutma! hala seni seven bir bülbül,
Bahçesinde açıp duran bir gül var.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:22 PM
Utanma Çocuk
Utanma çocuk!
Eyip başını yere
Gizleme boncuk mavisi bakışlarını
Kapılma çaresizlik düşüncelerine.

Güçlü düşüncelerle,
Aydınlık geleceğimiz için yürü,
Bakma
Yollarda kar var, çamur var
Adımlarında ezilsin tüm küçülmüşlük.
Sen geleceğimiz, sen umudumuzsun çocuk.

Utanma çocuk!
Eyip başını yere
Gizleme boncuk mavisi bakışlarını
Kapılma çaresizlik düşüncelerine

Gök yüzü titremeli sesinden
Yıldızlar peşin sıra gelmeli;
Rüzgarı arkadaş
Doğruluğu, cesareti yoldaş seçmelisin
Herkes övgüyle söz etmeli gelişinden
Sen geleceğimiz
Sen umudumuzsun çocuk.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:22 PM
Uykusuzluğum
Gün olur olur uykularım olmazdı
Karanlıklar artırırdı yalnızlığımı
Gönlüm el açar bulutlar ağlardı
Yağmurlar ıslatırdı korkularımı.

Dağ başlarında çoban ışıkları
Korkuya kafa tutardı her an
Kocamış kurtların tek umutları
Körpe kuzulardı anasından ayrılan.

Sarp kayalıklarda tüneyen kartallar
Aldıklarında et kokusunu uzaktan
Havalanıp leyi bayında dolanırlar
Sonsuz bir zevk alırlardı parçalamaktan.

Uykusuzluğumun bittiği günlerde
Karanlıkların tahtı yıkılırdı
Dostluğu tanırdım gördüklerimde
Korku, sevgisizlik uzaklarda kalırdı

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:22 PM
Y a r a s a l a r
Yalvara yakara el pençe iş başına geldiler
Önceleri canla başla sahip çıktılar Devlet Malına
Bu uğurda pek çok suçsuz kuzu da yediler
Sonra da dediler “bir Devlete bir bana”

Ne var ne yok başladılar zevkle yemeye
Bakmadılar aç milyonların bükmesine boyun
…… derim de dilim varmıyor söylemeye
Bir türlü kurutamadık köklerini it soyunun.

Silip süpürüyorlar ellerine her geçeni
Biraz artarsa uyuyamıyorlar *******i
Yok mu bu memleketin başka iş bileni
Nereden bulup getirirler bilmem bu..leri.

Saf- saf inanır büyük bir kısmımız onlara
Pohpohlar şişiririz ki daha fazla yesinler
Bir kısmımız bilerek düşeriz arkalarına
İstediğimiz belli “ biraz da bize versinler”.

İç çekerek bakar çoğumuz bu olup bitene
Dedikleri, “adalet verecek mutlaka cezalarını”
Bir fırsat verseler önce benim gibi birine
Yediklerine pişman eder yırtarım ağızlarını.

Bilmeyiz çoğumuz ne güçlüdür onlar
Ne kanun, ne ahlaki değerler vız gelir
Bilirler ki çoğu kez lehlerinedir kanıtlar
Ama yine de bir şeyler onları ele verir.

Bitmez bu talan mevsimi güneş kavurmadıkça
Üstelik suç sadece onlarda değil biraz da bizdedir;
Çünkü şımarıyorlar biz onları adamdan saydıkça
Oysa onlar adam değil..konan kara sineklerdir.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:22 PM
Yalnızlığım
Göle atılmış bir taş gibi
Dalga dalga yayılıyor yalnızlığım
Vadilerde yaralı kartal misali
Hiç kimseye güvenim kalmadı.

Geçemiyorum üstüne basa basa
Kaldırım taşlarının
Her an tutsak sular fışkırıp
Beni boğacak sanıyorum.

Bakamıyorum ağaçların dallarına,
Sarp kayalıklara
Ansızın kalkıp bir şahin yada kartal
Konuverir diye omuzlarıma.

Ne zaman kış gelse içim ürperir
Sanki dağ başında yalnız ve çaresizim
Kurda kuşa yem olmaktan,
Üzerime çığ düşmesinden korkuyorum.

Alkol gibiyim, bir zerreyim bu dünyada
Uçacak bir gün ne varsa bende
Dibe vuracak yalnızlığım, tükenmişliğim
Sadece ölmekten korkmuyorum. Nedense?

Bıktım! rüzgarların amansız esişinden
Kasırgasından, melteminden...
Bıktım! gecenin ürküten çehresinden
Yıldızından, ayından.
Bıktım gökyüzünün ağlayıp durmasından,
Deresinden ırmağından...

Bıktım artık, bıktım!
Korkunun korkutan çehresinden.
Cesaretim doruğa vursun birden bire,
Kanat açıp süzülsün bir kartal gibi
Korkunun cılız bedeni üzerinde
Yuvalansın istiyorum.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:22 PM
Yalnızlık
Koyu karanlık gölgesindeyim yalnızlığın
Dokunsalar tepeden tırnağa ıslanacağım
Acısı böylesi sıkar mıymış insanı
Biraz daha sıksa boğulacağım.

Kim bilebilir bu yalnızlığın gücünü kuvvetini
Alıp götürür insanı boğup öldüreceği yere
Çabalasan da nafile asla yetmez gücün
Çaresiz boyun eğersin sonunda o ejdere.

Ölmekse başka bir yalnızlıktır kör çukurlarda
Ne kefenin yardımcıdır, ne de üzerindeki toprak
Kimseye 'derdim şu' diyemezsin, dinlemezler
Sırf ağlamaya yeter gücün, sağnak sağnak.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:22 PM
Yok ki ortada
Darılışımdan beri gözleri nemli
Yüzünde elem var, biraz da sitemli
Bırakıp gitsem mi acaba temelli
Bu kararı verecek yok ki ortada.

Ayrılmak için hiç sebep yok aslında
Bir buselik anda olur her şey tamam
Bir gülücük bir kıpırdanış yeter de
Bu adımı atacak yok ki ortada.

Tüm sevgilerde vardır bu dargınlıklar
Tutacak el, konuşacak sözler gerek
Böylece yok olur bütün kırgınlıklar
Bu eller ve de sözler yok ki ortada.

Yeter artık bir karara varmalıyız
Her gün yeniden ölüp dirilmektense
Ya barışmalı yada ayrılmalıyız
Bunları kabul eden yok ki ortada.

Hep işaret bekledik birbirimizden
Böyle böyle tükenip gittik sonunda
Birleşmek yerine ayrıldık biz bizden
Aşk ölüsüdür şimdi görünen ortada.

GooD aNd EvıL
01-08-2009, 08:22 PM
Yüzünü Gece İle Kapattım
Yüzünü gece ile kapattım
Seni kimse görmesin diye
Bizim oraların karanlık *******i ile.
Sakın korkma!
O kadar da insafsız değilim be güzelim
Başını kaldır da şöyle bir bak
Etrafını onca yıldızla donattım.

Sen!
Çorak tarlalarımın,
Susuz yazlarımın tatlı belası,
Dayanılmaz hasretisin.
Sen!
Kurumuş, çatlamış toprağımda
Yeşeren tek filizsin.

Gizli gizli diktim gönül bahçeme seni
Çatlamış dudaklarımla verdim suyunu,
Boy atıyorsun her geçen saniye
Selvi boylu selviler misali.

Ama kızma ne olur
Yüzünü gece ile kapattım diye!
Çünkü çok sevdim,
Başkası görsün istemedim seni.
Sen değiştirdin gönlümün
Köyümle özdeş kaderini.

Nasırlı ellerim, çatlamış dudaklarımla
Ölesiye sevdim seni.

Ekin tarlalarında orak biçerken,
Harman yerlerinde tozla toprakla,
Ay ışığında, sabah ezanında
Acı ile inleyen kağnı sesleriyle sevdim seni.

Sen hiç kimseye benzemezsin
Ne Ayşe' ye, ne Emine' ye, ne de Kezban' a.
Bir başka öter senin bahçende tarla kuşları
Acı bir köpek uluması sanki yalnızlığın
Korku verir, kötü bir haber duyacakmışım gibi
*******de üstüme çöken kabus misali.

Nasırlı ellerim, çatlamış dudaklarımla seni!
Seni niye bu kadar çok sevmişim?

Bir başkadır bizim oralarda gece,
Yıldızları seyre dalarsın saatlerce.
Şehrin gürültüsünden,
Kokuşmuşluğundan uzak
Mutsuz insanların mutsuzluğunu
Görmeden, duymadan
Kare kare, hece hece.

Başını kaldır da şöyle bir bak!
Ay ne kadar parlak
Sanki seni kıskanır gibi.
Ya şu Çoban Yıldızı?
Gözlerinden bir ışıltı *******i.
İşte bak!
Yavaş yavaş başladı
Saçlarında poyraz esintisi.
Hepsi bu kadar değil be güzelim
Dinle, dinle bak!
Bunlar da baykuş ve böcek sesleri.

İşte bunlar alıp götürürler
Sana hasretliğimi,
Ekmeğimi taştan çıkarırken döktüğüm
Ecel terlerimi.

Elektrik yoktur bizim oralarda,
Bu yüzden Ay ışığında aydınlanırız
Sokaklarda, tarlalarda, harman yerlerinde
*******i.
Şimdilerde sen varsın
Gönlüme öylesine doğdun ki
Tepeden tırnağa aydınlandı
Her yer senin sevginle.
Artık kötü hiçbir şey görmüyor
Ve duymuyorum inanki.
Çünkü sen benimlesin bundan böyle
Hem gündüz, hem de *******i.

Nasırlı ellerim, çatlamış dudaklarımla seni!
Seni niye bu kadar çok sevmişim?