Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

.........Karşılıksız Bir Aşkın Arz-ı Hali
(imkansız sevdam KEZBANA)

seni ne çok sevdim bir bilsen.
ne çok gözyaşı döktüm senin için.
*******i sen yatağında
meleklerin kanatlarında uçarken
ben karanlık odamda
senin rüyalarına girebilmek için dua ederdim.
bir bakışına, bir dudak kıvrımında titreşen gülüşüne ulaşmak için
kainatın bütün çiçeklerini önüne sererdim.
şiirler, şarkılar, içimde tutuşan bir ateş,
kelimelerin yangınında senin için kül kesildim.
ölüm döşeğindeki hastalar geceyi zor geçirir.
sabahı zor eder kırgın yürekler,
hasta umutlar, yalnız ruhlar.
yalnızdı *******im. hastaydı *******im.kırgındı *******im
kan kaybından kıvranan bir yaralı gibi çaresizdi *******im.
bir uçurumun kenarında karabasandı *******im.
adına yalnızlık dedim. sensizlik dedim..
sen beni bilmedin, beni tanımadın, beni sevmedin..
bu bir ölümdü, bu bir fermandı..
bıçak kesmez artık beni, kurşun vurmaz,
beni artık kimseler yaralayamaz
yaşamak mümkün değil,
yalnızlık karanlık kapılarını üstüme kapattı.
tarifsiz acılar içindeyim.
ey benim hasret kokan sevdiğim..
ben seni ne çok sevdim.
dünyalar bildi,
bir sen bilmedin.bilemedin
yalnızlığın diğer adı aşka karşılık alamamakmış.
ellerim kadar yakın,
yıldızlar kadar uzak bir yerdesin..
benim aşkıma yalnızlık kucak açtı.
senin yokluğuna dokundum, içim yandı.
odamın çıldırtan sessizliğinde sana seslendim.
yankısı döndü dolaştı,geldi geriye
senin kapıların bana kapalı.
sesim yine sesime karıştı.
anladım ki beni hiç duymayacaksın.
sana sitem edemem. sana kırılamam.
şimdi son bir dileğim var senden, son bir isteğim.
o da mutlu olman
mutlu ol sevdiğim
hep gülsün o deniz mavisi gözlerin
ama
ama beni senede bir gün olsun aklına getir
getirki bende senede bir gün olsun güleyim
biriciğim aşkım hasretim
nereye kime gidersen git
yeterki mutlu ol
hep gül
ölümüne sevdiğim
(03 ağustos 2006-kırşehir)



Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

.......Gözlerinden Davacıyım
gönül bağlarına aşkın narını
yakan gözlerinden davacıyım ben
ufkumu aydınlatan tan zamanını
çalan gözlerinden davacıyım ben

derinden estikçe sabah rüzgarı
düğümler kalbimi sarı saçları
ömrümün bağından toy fidanları
yolan gözlerinden davacıyım ben

sevda şarabı sunarken zülfün
kitaplar yazdırırdı birtek sözün
kirpiğimin ucunda bir damla hüzün
olan gözlerinden davacıyım ben

ölüyü diriltir o bembeyaz ten
ruhumu koparır taze bedenden
bir günde binkere beni benden
alan gözlerinden davacıyım ben

tükendi kollarım büküldü elim
kalmadı takatim söndü fenerim
hayatından ansızın çekip giderim
diyen gözlerinden davacıyım ben

garezi bitip tükenmedi gönlüme
kastetti aşkıyla yanan bedenime
hasretinden ağlayan biçare gözlerime
gülen gözlerinden davacıyım ben

bu garibi ardından mecnun misali
gezdiren vefasız nankör sevgili
tanrıya yazdım ben bu arzuhali
deniz gözlerinden davacıyım ben


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

......Atatürk Caddesi
ey yağmurlu caddeler
beni anlamıyorsunuz sizdemi!
dudağımdaki onca dilekler
hani ağustos akşamları
hani epeyden beri

heyecanla geçerim atatürk caddesinden
gözlerim seni arar
sıyrılıp eski sevdaların gölgesinden
titrer inan sıtmaya tutulmuş gibi bedenim
yine yoksun yine yoksun
beklemek nafile
beklemişim neye yarar

oysa ümitle yolunu gözlemelerim
öyle umarsız duruşum sağanaklar altında
sürükler beni gözlerine gözlerim
ilk günden imkansızlığı avuçlamış ellerim
hasretin gezinmekte damarlarımda

ah yokmu şu atatürk caddesi
şu ağustos akşamları yokmu
en kuşkulu anlarımı yaşarım
sessiz çığlığıma karışır şehrin buğulu sesi



Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

......Her Yer Gurbet
boşuna gizleme duygularını
yüzünde bazen sevinç bazen hüzün var
boşver aldırma saçına yağsada karlar
unutma gurbet ananı özlediğin yerde başlar

bazen aklına gelir vicdansız sorular
maziden hediye olur sende korkular
mutluluk çiçekleri elinde solar
unutma gurbet babanı özlediğin yerde başlar

hep şirin görünür maskeli insanlar
sahtedir anlarsın o gülen bakışlar
kapını çalınca bir bir vefasızlar
unutma gurbet kardaşını özlediğin yerde başlar

aldığın nefesler onu fısıldar
kalbinden vurur hüzzam şarkılar
keder olur dünyana kara akşamlar
unutma gurbet yarini özlediğin yerde başlar

nasıl diner gönülde yaralar
hasret tüter hep son sigaralar
canlanır gözünde eski hatıralar
unutma gurbet hayatı özlediğin yerde başlar

yakar içini sessiz umtlar
çöreklenir gönlüne kara bulutlar
zalim bir karla kapanır yollar
unutma gurbet sılayı özlediğin yerde başlar

mezar taşına birgün elfatiha yazarlar
tabutunu yüklenir yorgun omuzlar
sanadır o gün bütün dualar
unutma gurbet ölümü özlediğin yerde başlar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

......Kezbana Serzeniş! ! !
biz bu kentlere yerleştikte
bu kentler bize yerleşemedi kezban
ve sessiz bir çığlık gibiyiz şimdi
bir isyan anında çıktı çıkacak

şehrin neonları
büyüttü gölgeleri kezban
son ceylanıda vurdular dağlarda
yakamozlarda söndü
bir sıtma tuttu şimdi sahilleri
gözü gözde göremez olduk aynalarda

rüyalar artık ******lar doğuruyorsa
ve aşklar öldürülüyorsa
kürtaj masalarında
ve bir çingene gibi
aldırmayıp hayata
yenik bir kumandan gibi
dolaşıyorsak kaldırımlarda
bedelini ödeyeceğiz bir gün elbet
bir gün elbet kezban
umutlarımızı vampirlere kaptırmanın
ve ömrümüzü yetim bir bebek gibi
yollara bırakmanın
sonra inanmanın
yalan yanlış aşklara

biz bu kentlere yerleştik aslında
bu kentlerki büyük
bize sığmadı
sığmadı kezban
bizim serçeden daha ürkek
köylü yüreklerimize
son ceylanıda vurdular dağlarda
belki uzun
çok uzun sürecek bu savaşta
sen umudunu türkülere yasla
ve benide bırak usulca
deniz gözlerinden içeri
masmavi umutlara
masmavi umutlara



Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

......Yalancı
eski sayfaları yaksanda
külü kalır izi kalır hayatında geçmiş günlerin
yüzüme bakıpta söylediğin yalanlar
yankılanır kulağında hüzzam bir melodi gibi
seni seviyorum dediğin günlerden
takvim yaprakları kalır sadece
terkedişin tarihini hesapladığın

yalancı sen bir yalancısın!
yalancı!

yorgunsun ve durmaksızın
kaçıyorsun gözlerimden
sinsice ve ansızın girmiştin hayatıma neden?
artık bana güzel gelmiyor yüzün saçların
ve sıcak bir kan akmıyor damarlarımda

yalancı sen bir yalancısın!
yalancı şimdi git

belkide gezdiğimiz yerlerden
bir kuru toprak parçası kalır
gözyaşlarımla sulanan
üzerine evler yapılır belkide
çiçeklerini kokladığımız kırların
seni hasretle karşladığım tren garında
hasret biter raylar kalır
acılarım gibi uzayan
yalancı sen bir yalancısın!
yalancı şimdi git...



Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

......Yaylaların Kızı Kezban
kaderin ansızın karşıma çıkardığı ve ilk görüşte deliler gibi tutulduğum,beni imkansız aşkıyla dertlere gark eden,deniz mavi gözlerinde amansızca çırpınarak boğulduğum,sonsuza değin sürecek sevdam Kezban Uzunhüseyinoğlu'na

el edip uzaktan gel deme bana
çaresiz derdimin çaresi kezban
ayrılık tahtını kurmuş bahtıma
gönlümün kanayan yarası kezban

bensiz yaşarsan bu yılda baharı
dağından karların kalkmasın kezban
eğer bir başına dolaşırsan yaylaları
suların kurusun akmasın kezban

ben sana dönmeden bülbüller öterse
baykuşa virane olasın kezban
ziyaret yaylasında menekşeler biterse
lalesiz,sümbülsüz kalasın kezban

vuslatı gönlüme gurbet edersen
bir gün sen de gurbet olasın kezban
zigana dağına bensiz gidersen
uzun göle amansız dolasın kezban

çobanın sürüyü bensiz dehlerse
kavalın sesinde yanasın kezban
yaylalar toy kurup şenlik eylerse
ağustos ayında donasın kezban

sanma ki ben sana beddua ettim
senede bir hafta gördüğüm kezban
bazen sabır diledim,bazen kahrettim
düşlerime motif ettiğim kezban

(11 temmuz 2006 salı-kırşehir)


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

.....Arala Kapını
her anım sensin
her anımda sen
zorlasamda kendimi faydasız
yine gelip buluyorsun beni
karanlığımda
diyorumya hep aydımlığımsın sen
yürüdüğüm boş sokaklarda
her yol sana çıkıyor
aşk desem yok değil
kapatma bana kapılarını
ne olur arala
sıkışarakta olsa
acı çekerekte olsa
al beni içeri
tut götür gönül odana
ne olur
ne olur geçir beni
kapının ardına
diyorumya hep aydınlığımsın sen
yürüdüğüm boş sokaklarda
her yol sana çıkıyor
aşk desem yok değil
bu bendeki kara
kapkara bir sevda


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

.....Arıyorum Soruyorum Bekliyorum
ankaranın tüm mahallelerine sinmiş yalnızlığım
mutluluk otobüsünü bekliyorum
sensizlik duraklarındayım
yüreğimde binbir pişmanlık
karanlık çıkmazlara koşuyorum
elinde kahır şişeleri olan
aşk sarhoşlarıyla konuşuyorum
yine seni hep seni soruyorum

dilimde bildiğin hep aynı şarkı
elimde duman duman yarımlanmış sigara
haifften bir yağmur başlıyor gözlerimde
sigaram ıslanıyor sönüyor
bedenim ıslanıyor yanıyorum
bir fırtına kopuyor yüreğimde
üşüyorum ellerim titriyor ürperiyorum
gözlerimdeki ümit ışığı yırtıyor karanlıkları
boş karanlık sokaklarda
yine seni hep seni arıyorum

gönül defterimde anlatacak çok şey biriktirdim sana
içimde kavgalar olmuş kanlı bıçaklı
başımı vermişim mutluluk savaşlarında
itiraz hakkım elimden alınmış
ayağımda prangalar takılı
kendi kendimi savunamıyorum
o soğuk mahkeme kapılarında
sana müptela sana müvekkil
yine seni hep seni bekliyorum

na-tamam şarkılarım gibisin
öksüz yaşanmış çocukluğumsun anılarımda
bir yanım yok sanki sensiz
öylesine kimsesizim öylesine sahipsiz
işte bak dünyayla kavgamdan korkarmış kaçarmış gibi geçiyorum
yüreğimde geç gelen pişmanlığın çaresizliği
kendimi çocuk gibi hissediyorum
çocuklar gibi ağlıyorum
gözyaşlarımı biriktiriyorum
şiirlerimde şarkılarımda
gel gör beni
bir deli gibi
ogözyaşlarında
yine seni hep seni arıyorum.
.......bulamıyorum



Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

.....Birşeyler Vardır
gitti gider yar
dur diyemem
bakar kalırım ardından
birşeyler vardır beni engelleyen
bir şeyler
zaten hep o birşeyler yüzünden değilmidir
yalnızlığım çaresizliğim gözyaşlarım

gözlerine bakarım
gözleri gözlerimin aydınlığıdır
diyemem
diyemem gözlerin ne güzel
birşeyler vardır dilimi tutan
bir şeyler

karşılaşırız bazen bir yerlerde
yanyana geliriz çoğu zaman
ne cümleler kurarım yüreğimde
söyleyemem
ellerini tutmak isterim
hissetmek isterim tenini tenimde
utanırım kızarır yüzüm
öylece akar gider yanındayken
yanında değilmiş gibi saatler
birşeyler vardır beni engelleyen
birşeyler
zaten hep o birşeyler yüzünden değilmidir
yalnızlığım çaresizliğim gözyaşlarım....



Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

.....El Oğluna Yalan Gelir
El oğlu bilmez anlamaz haldan
Senin halın gelir ona yalan
Perdeler kaldırılınca bakışlardan
Görünür dostun düşmanın rengi

Birkere düşmeyegörsün beşer
Dost düşman olur akıl buna şaşar
Geçer elbet bu günlerde geçer
Bizde içeriz birgün zevkin şerbetini

Deli gönül bundan bir ders alırmola
Yoksa yine çıkarmı kahpe dostla yola
Kahpe acun süleymana kalmadı sanamı kala
Biter elbet birgün yalanın doğruyla cengi


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

.....Emekçi Mustafa
bir ayağın çukurda ihtiyar mustafa
geldim yanına gerçekleri anlatmaya

bir inci kolye gibi acı dizili hayatın
ne seven bir kadın oldu seni ne mal ne mülk
nede kapını çalan
sadece yoksulluk vardı yollarına bakan

geldim yanına umudundan dem vurmaya
sana o güzel yarınları anlatmaya

kürek tutmaktan nasırlaşmış ellerine al
evladın sayıp bu gencin elini
çakır gözlerinle gözlerime dal
ki göreceksin ümitlerin dal verdiğini

geldim yanına umudundan dem vurmaya
sana o güzel baharları anlatmaya

dinle ey emekçi inan sözlerime
uyanamayacak olsanda yarına inan
ben sana inandım boş yere yemin etme
biliyorum göğsündeki ateşi kor gibi yanan

geldim yanına umudundan dem vurmaya
sana o güzel sabahları anlatmaya

bir ayağın çukurda ihtiyar mustafa
fabrika bacaları nasılda selamlıyor seni
bak haber salınmış dört bir tarafa
tüm emekçiler biliyor bu bağırlarından kopup gideni

geldim yanına umudundan dem vurmaya
sana o yalın gözyaşlarını anlatmaya

ellerin ömür boyu angaryadaydı
ne bir şefkat nede gülen bir bakış
kaderin kimlerin cüzdanlarındaydı
ömrünce bahar görmedin varsa yoksa kış

geldim yanına umudundan dem vurmaya
sana o şefkatli avuçları anlatmaya

şunu söylemek istiyorum ki sana
umutların cengaver yiğit sesiyle
gül geç aldırma hiç bir yaşanana
bitecektir acılar gecenin son cenazesiyle

geldim yanına umudundan dem vurmaya
sana o güzel akşamları anlatmaya

ihtiyar mustafa huzur içinde yat
sükun içinde uyu ihtiyar mücadeleci
güneş bu gün hiç sönmeyecek geceye inat
gözün arkada kalmasın ey yorgun emekçi

gidiyorum yanından yeni umutlar toplamaya
sana benzeyenlere seni anlatmaya....


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

.....Gözlerinde Boğuluyorum
DENİZ GÖZLÜ KEZBAN UZUNHÜSEYİNOĞLU'NA
(sana olan sevdamı bilseler, inan melekler ağlardı! ! !)
en büyük aşk
benim sana duyduğum
en büyük hasret
benim sana çektiğim
en büyük deniz
gözlerin
o derin mavi gözlerin
ve ben içinde boğuluyorum



Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

.....Üstüme Gelme Ankara
üstüme üstüme gelme ankara
ıslanmışım sokaklarında
gençliğim darmadağın
yakarım inan seni ankara
senin beni yaktığın gibi
üstüme gelme ankara
boğuluyorum caddelerinde
anla artık ne olur beni
yüreğimde tarifsiz bir yel eser
yaşayamam sende ankara
yaşatmaz artık beni
yüreğime koyduğun keder
üstüme üstüme gelme ankara
zindan ederim sana bu ülkeyi
ne başkentliğin kalır
ne bürokratik kaldırımların
alırım senden
kızılayı çankayayı cebeciyi
geriye kalır sadece karanlıkların
üstüme gelme ankara
biraz haya et artık
en sevdiğimi aldın elimden
yazıktır bu öz oğluna yazık


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

....Angelir Ölürüm Bende
an gelir
ölürüm bende
kalmaz bakışlarımdaki
manada manasızlıkta
silinir ismim hatıralardan
gecenin kör bir yerinde
an gelir
ölürüm bende
dostların aklına düşerim bazen
anar geçerler
bir fısıltı olurum kaldırımlarda
sabahın ıssız seherinde
an gelir
ölürüm bende
ardımda kalanları
dağıtırlar fakire fukaraya
sanki günahlarıma
bedel olacakmış gibi
ne seviştiğim fahişeler
ne onların kokusu
bir tek yazdıklarım kalır geriye
an gelir
ölürüm bende
iyi adamdı derler
yada içlerinden küfrederler
rüzgar olur eserim
bir çift ağacın gölgesinde
an gelir
ölürüm bende
aşıktı derler
sevmişti derler
lakin fayda etmez
sevgide aşkta
ölüme
an gelir
ölürüm bende
kaybolurum
azrailin
kan kırmızı pençesinde


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

....Emperyalist Gözlü Sevgiliye!
vurulsam diyorum
ansızın
gecenin çırılçıplak bir vaktinde
şöyle tertemiz
toprağa düşse başım
ne gam kalsa ne düşünce
vurulsam diyorum
bir kahpe kurşunuyla
gecenin kör bir yerinde
o zaman
o zaman davamı anlarmıydın
söyle ey gözleri
emperyalist bakan sevgili söyle


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

....Gözlerinde Sabah Olmaktadır
gözlerin ayartıyor beni
deli mavisinden içeri
umarsızca giriyorum
benimki iflah olmaz
kapkara bir sevda
gözlerin
gözlerinki bir cendere
tutup sıkıştırıyor kalbimi
kalbimki
küçük bir serçe
deli gibi atmaktadır
******* yine karabasan
gözlerinde sabah olmaktadır

gözlerin ayartıyor beni
üstelik içimde arsız bir merak
inceldiği yerden kopsun diyorum
ya bir kurşun
ya bir hançer
çıkacaksa çıksın diyorum
eski sevdalarıda alarak
heyhat alt tarafı bir can
gözlerinden kıymetlimi
gözlerinki bir pınar
içime dolmaktadır
******* yine karabasan
gözlerinde sabah olmaktadır


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

....Tutkular Keder Oldu
bazen düşünürüm
yaptığım hataları
sana çektirdiğim
karşılıksız günahları
bazen düşünürüm
serseri hayatımı
sana yaşattığım
o zehir akşamları

seni bu dünyada
düşürdüm dara
ben öte tarafta
çekerim yara

tutkular keder oldu
hayatın sayfalarında
tutkular keder oldu
ışıksız kör akşamlarda

bazen düşünürüm
hüznün denizini
seni ağlattığım
o güzel gözlerini
bazen düşünürüm
o güzel baharları
senin umudunu
kırdığım o hayatını

müzik.fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

...Aşk Belası Gözlerin
mademki gidiyorsun ey vefasız
al hançeri vur beni

aşk gözün gözü aldatmasıymış
cilvelenir maviden

başedemem artık bu yürekle
ayartması var beni

al bakışlarını alki sevdalım
kurtulayım aşk belası gözlerinden



Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

...Bir Solcunun Birkaç Dakikası!
yüreğimde darbe korkusu
kulağımda tank uğultusu
sokaklara çıkmak yasak
ben sokaklarda çırılçıplak
bir siyah cop ağrısı şakaklarımda
sabahlar uzak ******* tuzak
ve hala bir tank uğultusu kulaklarımda...


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

...Edebsiz!
aşığın edepsizliğidir
yardan şikayet etmek
bu gönlün haddimidir
gönlü yaradan haktan geçmek


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

...Hüküm Giyme Gözlerinden
şarabı içen benim
ne günahı var meyhanecinin
hüküm giyme gözlerinden
gözlerine hapsolan benim
ne günahı var gözlerinin



Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

...Öküz!
bazen bir öküz olsaydım derim
otlanırken öyle
gelip geçen trenlere bakmak
isterim
duygusuz aşksız sevdasız
ama
ama bazen
öküzlerde aşık olur!
diye düşünürüm
işte o zaman titrerim
öküzler bile sevdalanıyorsa
derim.........
aklıma düşer yine bir çift göz
zamansız


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

...Yalanmış Yar
bu nasıl bir hikaye böyle
okudumda kandım,kandım anam
benim gibi sevdalı bir yürekle
seviyor sandım,sandım anam

yağmur demedim çamur demedim
yollarına düştümde hiç çekinmedim
onun ettiğini ben düşmanımdan görmedim
narına yandım,yandım anam

aldandım ben gülüşüne
yerli yersiz öpüşüne
edasına cilve edişine
inandım kandım,kandım anam

düştüm kör bir kuyuya aşk denen
ellerim bağrımda bıraktı gitti neden
ben ise birgün ara vermeden
çok sevdim sevdimde yandım anam


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

..Fikir Çilesi!
artık ağır geliyor
bu baş bu gövdeye
yetti artık
bu çektiğim fikir çilesi
dindi gönlümdeki fırtına
yüz tuttu ateşim sönmeye
çözemedim çözülmüyor
bu zalım hayat bilmecesi


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

..Neresi
bazen çekip gitmek geliyor
içimden
ama nereye bilmem
bilmem varmıdır
öyle bir yer
ne paradan
ne kavgadan
ne düşmanlıktan
olmayan eser


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

..Özlü Sözler 8
kahpe dünya budurki
filler karıncanın lokmasına göz koyduğunda
söz olmaz
lakin karıncalar
fillerin sofralarına el uzattıklarında
elleri kesilir!


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

..Özlü Sözler 9
annenden başka kadına güvenme dünyada
fakat başkalarınında bir zaman sonra
anne olacağını
ve anneninde bir zamanlar
anne olmadığını unutma!


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

.Özlü Sözler 10
kayaları delmek için
çağlayanların gücüne değil
damlaların sabrına ihtiyaç var'dır!


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Adalet
adalet var bu harabede
adaletten öte
zulm sarayında ne bulursun?
ey yolcu!
harabeden daha ziyade harabe


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Adam Olamadım
ben adam olamadım
sana adam dedilerde
ğöğemi erdi sanki başın
bana adamsın demediler
kimbilir belkide bende adamdım

dedimya ben adam olamadım
ne doğru düzgün bir sevdam oldu
nede dillere dolanan bir aşkım
ama sevdim yinede sevdim
aynaya bakarken
bu halime gülümsemeyi
ve biliyorum çirkindi
kaşım gözüm bedenim
belliydi alnımdaki çizgilerde kederim
ne okuldayken öyle adamakıllı notlar aldım
ne teşekkür ne takdir
hep başkalarıyla kıyaslandım
ve ağladım hep
elimdeki karneye bakarken
dedimya ben adam olamadım
çünkü satmıyorlardı pazarda adamlık
alamadım
dedimya ben adam olamadım
üniversitede bütün notlarım kırıktı
bir güzeli sevdi gönül
onada başka gönüller sahip çıktı
yaz günü kar yağdı başıma
ve yandım kavruldum kış ayları
dedimya ben adam olamadım
ne öyle arkadaşlarım oldu
harbi delikanlı
nede şöyle fiyakalı bir ceketim
hep dert çektim
zannetmeyin sakın
güldüğüm anlarda oluyordu
kırkyılda bir
burslar bankaya yattımı
ama bırakmıyordu yakamı
günahlarımdaki kir
dedimya ben adam olamadım
ne öyle aman aman camiye gidip namaz kıldım
nede oruç tuttum ramazan ayında
devamlı isyan halindeydim tanrıya,amma!
dedimya ben adam olamadım
hiçbir dikiş tutturamadım girdiğim işlerde
ya müdürle ya ustabaşıyla kapıştım
bahanemde hazırdı ha
ya şartlar ağır gelirdi ya yevmiyeyi azımsardım
dedimya ben adam olamadım
delikanlıydım herşeyi bükecek bileğim var zannederdim
ülkenin gidişatını hiçmihiç beğenmiyordum
ve buyüzden devletlede harp halindeydim
çok kapıştım polislerle çok karakola çekildim
yediğim copların tadını
daha dün gibi hatırlarım
dedimya ben adam olamadım

şimdi tanrının huzurunda
son nefesteyim
iyilik gönlümde saklı kaldı
ben size kötülüklerimi söyledim
dinleyin dinleyinde
can kulağıyla ibret alın
ben adam olamadım
bari sizler
adam gibi adam kalın
adam gibi adam kalın! ! !


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Adın İki Hece
yıllar'dır bu şehrin yalnızlığında
bir sığınak arıyordum
ve seni buldum
bir garip akşamda
adın sevda
gözlerin siyah
saçların siyah
öylece duruyordun
yalnızlığımın tam ortasında
yalnız başına gezmek yok artık
bu garip şehrin garip sokaklarında
sevgisizlikten çoraklaşan yüreğimde
mor menekşeler açtı bir anda
kim olduğunu biliyordum
seni seviyor seviyordum
adın iki hece
adın sevda
ve öylece duruyorsun
kalbimin tam ortasında


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Affet Allahım
affet beni allahım tutamadım yeminimi
yine içtim ben elimle aşkın zehir şerbetini
affet beni allahım söndürdüm yanan tövbemi
yine dolaştım çıplak ayak aşkın soğuk caddesini

geri döndüm ben yolumdan affet beni allahım
sağ gösterip vurdu solumdan yine ben yarım kaldım
sen kurtar kötü sonumdan bir tek sana yalvarırım
dünyadan al tutup kolumdan sonsuz huzura varayım

yıllardır içimde susan çocuğu hıçkırıklara boğdum
gönlüm kırmızı bir çiçekti aşkın suyundan soldum
girdim aşkın denizine çöl oldu bedenim kurudum
ne olur sormayın onu bana ben onu çoktan unuttum



Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ağlamak Vakti
güngelir sevgilim beni ararsın
ararsın yanında bulamazsın
birdaha geri dönmem beni anlarsın
işte sen sevgilim ozaman ağla

üstüne bir çiçek koklamadım diye
resmini yırtıpta yakmadım diye
kırdın sen kalbimi hiç yoktan yere
işte sen sevgilim sen şimdi ağla

ben yine bulurum bir kafa dengi
sen kendi derdine oturup ağla
sonunda yalnız kaldın
bak bir başına
işte sen sevgilim sen şimdi ağla
müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Akıncıya Naatlar
üç hilal akıncının atı üstünde kuruldu
kanlarında bin gavur binbir namert boğuldu
körkaranlıkta bozkurt yanlarına yoldaş oldu
yürü bre akıncı hangi el tutar seni
alem bir daha göremez senin gibi vatan severi


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Albümde Bir Fotograf
eskiden daha güzelmişsin
gençliğim gibi
ki seninde gençliğin
ve geriye kalan bugün yüzünde çizgiler
belli sende geçmişsin o yollardan
ki benimde zamanında geçtiğim
ve çekmişsin fikir yolunda
benimde çektiğim pembe çileler


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Alim İle Arifin Hikayesi
alim olanı
arif bilirde
kınar bazen densiz alim
arifi
sen kendini bilmez isen
nafile'dir hatmetsen Kuran-ı Kerimi
nafile'dir dolaşsan bütün alemi


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ankara
nasılsın ey koca şehir
yükü ağır beli bükülmüş
yaşlı şehir
yalnızlığımın şehri
mutlulukları yutan
sevgileri unutturan
derdi bana tattıran
bunamış köhne şehir
lanet olsun sana
ey koca ankara!


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ankarada
geçen gün aynaya baktım
saçımdaki beyazları taradım
hıçkıra hıçkıra çok ağladım
seni siyah resimlerde aradım

kolay değil bir hasret bu
içimi yakar yakar kavurur
yalan değil bir gerçek bu
yıllardır içimde durur

yine güzel sabahlar olacak
çekeceğim içime ankarayı
yine güzel akşamlar olacak
gezeceğim ankarada

yorgun bir hasretle
hazırladım valizimi
biliyorum artık ben
mutluluğun adresini

müzik:fatih çinar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Anne Kokusu
portakal kokardı
beslenme saatlerinde
ve nedendir bilmem
annem gelirdi aklıma
bu yüzdendir belki
dengesizdir beslenmem
sonra kokulu silgiler vardı
kokusunu duyduğum an
burnumun en ücra köşelerinde
kaçıp okuldan
annemin yanına giderdim
nedendir bilmem
annem gelirdi aklıma
bazen tebeşirle karışık
tahta kalem kokardı
ve yine annem düşerdi aklıma
tenefüslerde oturup ağlardım
kuytu bir köşede
acıların çocuğunu oynuyorum
zannederlerdi
oysa en büyük acım
beş ders boyunca
annemi özlemekti
sonra yumurta kokan
sıra arkadaşlarım vardı
elleri çatlamış
fakat iyi çocuklardı
düşünürdüm hep
onlarda benim gibi
annelerini özlüyorlarmı diye
ve öğretmen başlıyordu
saçmalamaya
ali topu at ayşeye
şimdi koca adam oldum
üniversiteliyim
bazen yağmur yağıyor
delicesine bu şehire
toprak sanki annem kokuyor
ve annem geliyor aklıma yine
çünkü annemi kaybetmiştim
ilkokulda okurken
yağmurlu bir gecede


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Annem Gibi Kokar Gurbet
bakma sana geldiğime
derdimin dermanı sende değildir doktor
yarama ancak anam olur merhem
sen bu derin yarayı
kapatamazsın doktor
ah doktror

şimdi yanıyorum ana ana diye
o zamanlar kıymetini bilmedim
bilmemki ne diye
artık ağlıyorum anasız
gurbette geze geze
bakma sana geldiğime
derdimin dermanı sende değildir doktor
ah doktor

bazen koşup gitmek gelir içimden ankaraya
kimi zaman mutluluk kimi zaman yorgunluk kokan
kızılay caddelerine cebeci sokaklarına
ve öpmek isterim ellerinden
sarılırım boynuna
artık anlıyorumki o gerçek bir ana
ah ne gelirki şimdi elden
ağlamaktan başka
bakma sana geldiğime
derdimin dermanı sende değildir doktor
ah doktor

buraların havası gözlerim gibi hep nemli
tutmuyor yalnız *******de hiçbir el
annemin eli gibi
vermiyor telaşını öğrenci yurduna gitmek
allahım ne güzel kargaşaydı o
mahalledeki evdeki
şimdi geçer o güzel günler gözlerimden
bir film şeridi misali
bakma sana geldiğime
derdimin dermanı sende değildir doktor
ah doktor

şimdi annemden uzakta zonguldakta
güya okuyorum karaelmasta
barınıyorum barınmayada
ama inan hep ağlıyorum
duvarları hasret kokan
üç ranzalı öğrenci yurdunda
ve hiçbir güzelin gözü bakmıyor
annemin şefkatli gözlerinin tadında
bakma sana geldiğime
derdimin dermanı sende değildir doktor
ah doktor

doktor!
seninde vaktini aldım boşa
günler geçiyor sılayı düşünmekle
sonra dönüşüyor çil çil yaşa
belki bir daha görüşemeyiz
sen çok yaşa
geri çevirmedin dinledin beni
sağolasın doktor
hoşçakal doktor
hoşçakal doktor


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Aralık Gecesi Bir Köprü Altı
ev diyorum abi
abi ev diyorum
iki harf
tek kelime
içine neler sığar
bir düşünsene
mesela bir soba olur
üzerinde kestane
kızarmış ekmek kokar
yanında bir tas sıcak çorba
ev diyorum abi
yerlerde halı olur
koltuk kanepe
sonra televizyon
elinde bir bardak çay
karşısına kurulursun
sonra gel kayfim gel...
abi ev diyorum
iki harf
tek hece
içinde binbir sevinç
binbir kahkaha
binbir neşe
ev diyorum abi
içinde anne olur
sana yün kazak ören
dizlerinde uyursun
tüm dertlerini unutursun
sonra birde baba vardır içinde
çalışıp ekmek parası kazanan
alnının teriyle
çocuklarına helal ekmek yediren bir baba
seni alır maça götürür
ödevlerine yardım eder
onun varlığıyla
biter aklındaki endişeler
ev diyorum abi
abi ev diyorum
ne olur beni anlasana
iki harf
tek kelime
gözlerinde canlandırsana
bir erkek kardeş vardır içinde
bilye oynarsınız
gah kavga eder
gah barışırsınız
ama onunla
bütün bir ömrün
gel-gitlerini paylaşırsınız
sonra babaanne dede
cabası
bayram sabahları
ellerini öpersin
hem harçlık alırsın
hem gider onların bütün tasası
ev diyorum abi
abi ev diyorum
bir düşünsene
sadece iki harf
tek kelime
tek hece
gerçi haklısın abi
biliyorum
bizim hayatımızda
silme tek hece
silme acı
üzülme be abi
boşver üzülme...


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Arayış
seni aramak
ömür boyunca yalnız seni
ıslak kaldırımlarda
ağaç gölgelerinde
sonra parklarda
ve dostların yüzlerinde
hep seni aramak
belki sen
bu şehirde değilsin artık
ne çıkar
kime ne
seni arıyorum ya
belki rastlarım ansızın gözlerine
belkide çok yakındır evlerimiz
her sabah beni görüyorsun belki
kim bilir
sonra akşamların kızıl karanlığında
beni bekliyorsun
bir telaş mavi gözlerinde
belki
bir başkasını düşünüyorsun
bir başka yürek atıyor yüreğinde
olacak iş değil ya
çıldırıyorum bu ihtimallerde

biliyorum
lanet olsun biliyorum
hiç gel demiyeceksin bana
aramak neredeyse
ben hep orada
niçin yaratılmışki bu ayaklar
sakın
sakın birden karşıma çıkma
kaç durma saklan
seni aramak istiyor bu bakışlar
git durma buralarda
durma git
uzak şehirlerde
kahpe gölgelerde
sahtekar gözlerde
hüküm sür
bakarsın oralarada gelirim
yine saklan yine kaç
ben yorulmam yılmam beklerim
deniz gözlerinle açıl denizlere
limanların en büyüğü senin olsun
gemilerin en güzeli senin
yüreğinin sustuğu yerde demirlemelisin
ben küçük bir taka senin peşinde
ararım yine seni
fırtınalı denizlerde

ne bir gün
ne bir ay
ne bir yıl
bir ömür aramalı insan
ne aradığını bilerek
dolu dolu yürümeli kaldırımlardan
hırçın rüzgarlarda alçalıp yükselmeli
sivri taşlara çarpıp kimi zaman
kan akmalı ayklarından
kimi zaman kavrularak geçmeli çölleri
kimi zaman soğuktan buz tutmalı elleri
ararken böyle umarsız
ağlamaklı kimi zaman

bu arayış nafile değil
bir gün bulacağım elbet seni
kaybettiğim bu ülkede
saçlarını trabzondan
gözlerini antalyadan
dudaklarını amasyadan
getirip
bir bir yapıştıracağım
yüreğimde
yinede bir yanın eksik kalacak
kalmalı
yeniden yollara düşmeli ayaklarım
gözlerim aramalı
nihayetinde seni
tastamam görmeliyim
ve o an seni seyrederek ölmeliyim...


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Arka Sokaklar
bu arka sokakların hikayesi'dir
biraz delikanlı
biraz korkak
biraz küfürlü
ve biraz nemli'dir
kan kokar
ve sevda
ve ter
ve barut
ve bazen peynir ekmek
şarap kokar
ve ağustos sıcağında iliklerinizi dondurur
zemheride delicesine yakar, yakar, yakar
arka sokaklar
arka sokaklar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Aşk Davası
bir dava uğruna
zindanlara düşüyorum
bir aşk için
demir parmaklıklara
çelik kapılara
kalın zincirlere
ve çirkin gardiyanlara rağmen
seni seviyorum
her voltada anbean büyüyor sevdam
anlamıyorsun
yahut anlatamıyorum


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Aşk Mektubu Değil
merhaba
aşktan anlamayan sevgili
hatırlıyormusun geçen yaz görmüştüm seni ilk kez
sen mağazada tezgahtar
bense haylaz bir öğrenci bir tezgahtarla bir öğrencinin aşkı
aslında sadece bir öğrencinin ölümüne sevdası
ben hep sevdim hep sevdim
fakat sen nefret ettin sevgimden
senin işten çıkmanı beklerdim köşe başında
ah diliolsada konuşsa o taşlar
sensizliğin nağmelerinde dilimdeki şarkılar
hep bugün söyliyeceğim derdim seni sevdiğimi
hep bugün hep bugünler yarınlara kaldı
sen bazen dilimde güz gülleri
bazen batsın bu dünya
bazende aşkın kanunu olurdun
yazardım seni
bazen güzel kağıtlara
bazen yırtık bir gazete parçasına
işte böyle geçerdi günler
*******i hep seni düşünür sana küser
sabahlarıysa yine aklıma gelirdin barışırdım

ah sevildiğini bilmeyen sevgili
arkadaşlarıma anlatırdım seni
ve seni nasıl sevdiğimi
nasıl sevdiğimi söyliyemediğimi
onlarda bana nasihat verir ve git konuş derlerdi
son pişmanlık trenleri gardan kalkmadan
tabi yine yarınlara kalan geç kalmışlığın korkusu
benliğimi sarsa bile konuşamazdım seninle
önümden öyle geçip giderdin
bazen tebessüm ederdin
sanki geçtiğin yollarda yüreğimi ayaklarınla ezerdin
ve ben yine elimde sigara serseri sokaklarda geceyi beklerdim
sensizliğin *******inde
bir karanlığı süpüren çöpçüler
bir hayata küsmüş keşler
ve boynu bükük bir ben

ah gözleri yalan sevgili
en sonunda
tüm utancın yükünü sırtıma alıp
yanağımdaki kızarıklığı saklayıp
sana seni çok sevdiğimi söyledim
söyledim amma nafile
çünkü sen aldırmadın
o sözlerin sanki cam kırığı oldu yüreğimi kanattın
ve aşka yalan dedin sen aşkı kirlettin
sende inanma yalan dedin
dedin ya olsun
ben seni o kara günden sonrada sevdim
ve taş kalbine inat hep seveceğim yemin ederim

ah aşka inanmayan sevgili
sen belki bu mektubu umarsızca okuyacaksın
ben senin bunu okurken parmağınla yanağına dokunduğunu
gözlerini hafifçe kıstığını
saçlarını kulağının arkasına topladığını
ve alaycı kahkahalar attığını görmiyeceğim
sen benim bunu yazarken
elimin uzanamadığı yerlere
kelimelerle sokulmaya çalışmanın
kırılgan harflerden kurulmuş
görünmez bir köprüden sana doğru yürürken
düşmekten öylesine korkmanın
ismi bile olmayan bir çok duyguya
isimler bulmaya uğraşmanın
beni nasıl yaralayıp nasıl yorduğunu bilmeyeceksin
çünkü sen aşka kin güdenlerdensin
ben
ileride bana anlaşılmaz görünecek olsalarda
şu anda bana
kendime saplamak için elimde tuttuğum
solgun bir bıçak gibi sade
ve içmeye hazırlandığım zehirli su gibi
berrak gözüken duygularımın
keskin ve yakıcı tadını
onları üstünü örten sözcüklerin altından
çıkarıp çıkarmamakta duyduğum karasızlığı
sana hiç anlatamayacağım

ah sevgiye yalan diyen sevgili sana nasıl yalvardığımı
hiç işitmeyeceksin
sıradan bir merhaba sözcüğünü saklayacak o gözlerimdeki yalvarışı görmeyeceksin
ama bütün bunlar
bu sahte kibirin bu alaycı gülüşün
bu sıradan bir merhabayı anlamayan taş görünüşün
içimdeki seli dindirmeyecek
bütün bunlara hiç aldırmadan
bana sarılmanı beni sevmeni bekleyeceğim

ah sevgili!
o kadar sadeki duygularım
kırılgan bir köprüden sana doğru yürüyorum
sana ulaşamazsam
sesim ve kelimelerim değmezse sana
ve sevmezsen beni
inanmazsan sevdama
işte ozaman
sensiz ve sonsuz bir boşluğa düşeceğim
ve işte ozaman
senin aşka inandığını ve sevdayı anladığını
görmeden öleceğim...


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Avare Yalnızlığım
sigaramda duman duman
bitirdim seni derken
içime çekmişim seni bilmeden meğer
yürüdüğüm yollarda unuttum seni derken
o yollardan geri dönmüşüm meğer

seni unutmanın yollarını bulamadım
ne yaptıysam içimden atamadım
kurşunla doldurdum çekmecedeki silahı
resmindeydi ellerim tetiğe basamadım
unutmadım seni unutamadım
başımda yine avare yalnızlığım

gözyaşımda damla damla
kuruttum seni derken
kalbime akıtmışım seni bilmeden meğer
dinlediğim şarkılarda unuttum seni derken
o şarkılar seni çalıyormuş meğer

'resmine öylece durup
ne kadar uzun uzun baktıysam
omuzlarım tutulmuş
başlamış sabah ezanını okumaya hoca
ve şu an parmaklarım
daktiloya uzanmakta
sana dair sensizliğe dair
birşeyler karalamak için
penceremde yağmur
penceremde rüzgar
ve kapatmak için yanına vardığımda
ıssız sessiz bir küçük kasaba
yıldızı olmayan bu küçük otelin camında
bilmiyorum hangi vilayete bağlı
ve neresinde haritanın
seni yüreğimden atabilmek için
öyle gezdimki ülkeyi öylesine dolandım
ve şimdi servetimden arta kalan
ceplerimde bir avuç demir para
ve sermaye yalnızlığım
ve sayfalarca şiir
seni unutmak için yazarken
bilmeden mürekkepleri
kalbime damlattığım
bilmeden kalemleri
yüreğime sapladığım'

MÜZİK: FATİH ÇINAR


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ayasofyanın Sessizliğinde
bu garip sessizlik yakışmıyor hiç sana
küsme kutsal ayasofya fatihin torununa
ne oldu şimdi beş vakit okunan ezana
seni böyle susturan zihniyet batsın

hediyesin bize fatih sultandan
müjdelendin halka resurullahtan
kardeşinde inliyor yahudinin zulmundan
seni böyle susturan zihniyet batsın

dikilirken minareler kesildi bir çok kurban
şimdi namerdin elinde inliyorsun yalnızlıktan
dayan ayasofyam az biraz daha dayan
seni böyle susturan zihniyet batsın

müze yaptılar birçok namert basıyor bağrına
ayasofyam hasret secdeye varan başlara
zamanında hizmet etti büyük padişahlara
seni böyle susturan zihniyet batsın

parelendi gönlüm yanıyor içim
suçluysam eğer kesilsin bu dilim
sözü geçmiyor merdin dediği oluyor ***in
seni böyle susturan zihniyet batsın

sanki bizans uşağı avrupa yalakası
türk'e kolay yine ayasofyalar alması
bizden kork ermeninin karakıllı papazı
seni böyle susturan zihniyet batsın


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Aynalar Yolumu Kesti
siyahlar benden uçup gitti
saçlarım kar beyaz oldu
kırılırdı aynalar güzelliğimden
şimdi yüzüm sararıp soldu
hüzzamlar bana kaldı
yalnızlık bana kaldı
iyi günümde çalan kapılar
şimdi yüzüme kapandı

şimdi çıkamam yollara
aynalar zindan
şimdi bakamam aynalara
aynada vicdan
beni beklemeyin o bir hevesti
gelemem aynalar yolmu kesti

aynalar bakmayın yüzüme dik dik
işte yakalandık kelepçelendik
çıktınız umulmaz anda karşıma
başımın tokmağı indi başıma
suratımda her suç bir ayrı imza
benmişim kendime en büyük ceza

şiir: necip fazıl kısakürek
söz.müzik: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Aynalarda Batan Güneş
kalmadı artık o eski serüvenler heyecanlar
nerde ah o eski sevgili dost günler
artık yüzümüze düşman görünür aynalar
birer birer siliniyor beynimizde dünler

ormanlar yeşil denizler maviydi eskiden
şimdi renk körüyüz görünür herşey siyah
ah dönebilsek yaren maziye yeniden
yada son çare yağlı bir urgan yada silah

saçlarımız şimdi dağlar kadar karlı
yüzümüzde çizgiler ellerimiz titrek
başımızda takke belimiz kuşaklı
sigarayı yalnız koyduk alkolüde terkederek

eskiden her güzelin ardından koşardık
şimdi mahkum olmuşuz bir çift tekerleğe
uzun uzun caddelere yağmurlarla yağardık
bugün selimiz tutulmuş büyük ulu bendlerle

ozamanlar hepimiz filinta gibi delikanlıydık
şimdiyse başımız ürün vermez bir tarla
hepimiz *******le birlikte karardık
yanımızda vefalı bastonlu bir yarla

dünlerde çıplak ayak tırmanırdık dağlara
bir zamanlar yiğittik tutardık dostla güreş
şimdi ibret tablosuyuz bugünki evlatlara
bizleride kahreden aynalarda batan güneş


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ayrılık Benimle Kaldı
sen çekip gittiğinde
ayrılık benimle kaldı
gözlerim buğulu pencerelerde
ellerim ismini yazdı

demir prangalar girdi düşünceme
ben sensiz çaresiz kaldım
öldükten sonra değil
yaşarken uyanmak
kavuşmak sana maksadım

bu sessizlik bu susuş
çıldırtacak beni
ne zormuş yaşamak sensizliği
seninleyken senin
bilmedim kıymetini
çok pişmanım gel affet beni

müzik (fatih çınar)


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bahar Sevdası
bir bahar sevdasıdır gidiyor bende
unnuttum çiçeklerin kokusunu
unuttum gökyüzünün mavisini
ormanların yeşilini
denizlerin o çılgın sesini
rüzgarların o serinleten çehresini
bir bahar sevdasıdır gidiyor bende
ismi bahar amma kış var sanki gözlerinde


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bayramda Gelirmisin?
bu gün yine sensiz
bu gün yine yalnız açtım orucumu
belki yalnız değildim
belki yanımda
belki soframda melekler vardı
ama sen
ama sen yoktun
elimde kumanda
dolaştığım tüm kanallarda
her dizide her filmde her programda
okuduğum tüm kitaplarda
sen vardın
sen vardın ferahlamak için döktüğüm limon kolonyasında
dilimdeki şarkılarda dualarda
sen vardın
bu garip evde pencerede
kapılarda duvarlarda sen vardın
sen yoktun aslında

bu gün yine yalnız kalktım sahura
sokaktaki davulcu seni hatırlarttı bana
o neşeli maniler okudukça ben ağlıyordum
yanıyordum gecenin kör karanlığında
dualarım sanaydı tüm sabah ezanları boyunca
kimbilirdiki bu ramazan sanada oruç tutacağımı
sanada hasret kalacağımı

dışarıda lapa lapa kar yağıyor şimdi
ramazan yine bu sene kışa denk geldi
teravide sen iftarda sen sahurda sen
beynimi arındıramıyorum senden
hoş zaten unutmaya çabalamıyorumki
zaten istesemde seni silemem
istesemde unutamam unutamamki

bu gün yine sensiz açtım orucumu
yine yalnızdım zeytinle hurmayla
gündüzki su gibi ekmek gibi tütün gibi
susadım acıktım sana
malumya önümüz bayram
bayram gelse ne çıkar
hani şu türküdeki gibi
'bayaram gelmiş neyime
anam anam garibem...
kan damlar yüreğime
anam anam garibem...'
hay yazanın canına rahmet
bende bu sensizliği kimlere satam bilmem
kimlere dökem içimi
sensizliği yazan mürekkebi
hangi silgilerle hangi silgilerle silem!

biliyormusun ben yinede çarşıya çıkınca
bayramlık alacağım kendimle birlikte sanada
yastığının üzerine bırakacağım yeni pabuçlarını
hani eskisi gibi
hani çocukluğundaki gibi
hani olurda gelirsin
gittiğin gibi gecenin bir yarısında
sarılırsın boynuma yanaklarımı öpersin
soğuktan donmuş ellerini ellerime sürersin
yine gelen misafirleri ağırlarız
sen kahve pişirirsin
kapıyı çalan çocuklara biraz para birde mendil veririz
bayramın coşkusu dolar içimize sabaha kadar eğleniriz
şimdi şimdi ne olur söyle bana
yalnızdım ramazanda
iftarlar boyunca sahurlar boyunca
şimdi şimdi ne olur söyle bana
bayramda gelirmisin?
bayramda gelirmisin?


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Beklerim Seni
gece sabahtan çöker dünyama
damarda alkol sarhoş sokaklarda
bulutlar sevdalı bakışlarımda
yağmur yağmur yağar beklerim seni

yüreğimde kururken gözyaşlarım
hep hasreti söyler şarkılarım
giderken silahta tetiğe parmaklarım
kurşun kurşun patlar beklerim seni

caddelere vurur sanki gölgen
renkli ışıklarda yanar çehren
rakı-bira cin-şarap derken
yudum yudum içer beklerim seni


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ben Geldim
sevdan başımda kristalden bir taç
bir allahın bir senin aşkına erdim
yoluna kul ayağına toprak sana muhtaç
kır gönül kilidini aç kapını ben geldim

yaşadım ben aşkını zengin bir hazla
sen yavaş adımlarla geliyorsun edayla nazla
ben sana koşuyorum inanki hızla
kır gönül kilidini aç kapını ben geldim

kalmadı hiç şüphem sevdadan aşktan
korkum son buldu son durak topraktan
tek endişem var oda sana uzaklardan
kır gönül kilidini aç kapını ben geldim

aşkla dolu bak bu sınırsız feza
kimi zaman olur dayanılmaz cefa
tüm aşıklar duyunca gönülden seda
kır gönül kilidini aç kapını ben geldim

ses ver gönlünden şarkıların duyulsun
çağlayan misali akıp gönlüme dolsun
tüm gurbet aşıkları sılasını bulsun
kır gönül kilidini aç kapını ben geldim

sevgiden sağanaklar yağsın bu kuru çöllere
aşkımın gülleri açsın kaktüslerin yerine
seninde gönlünde oynasın aşk perde perde
kır gönül kilidini aç kapını ben geldim

doğarım senin için güneş gibi tepelerden
duyulur kalbimin sesi ezan misali minarelerden
taşar sevgi dalgaları en büyük denizlerden
kır gönül kilidini aç kapını ben geldim

senden uzak olsamda sen hep yanımdaydın
hatıran silinmedi gözlerimdeydin yadımdaydın
artık son durağıma az kaldı gözlerin aydın
kır gönül kilidini aç kapını ben geldim


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ben Geliyorum ANNE
bugün en mutlu günüm bitiyor tüm özlemim
anne yanına geliyorum gülüyor bak gözlerim
sanki kahpe bir pusudan çıkar gibiyim
bir fırtına dağıtıyor sanki ufkumdaki kara bulutları
adeta uçar gibiyim anne şehir gitgide küçülüyor gözlerimde
ellerini hissedebiliyorum
hissedebiliyorum anne ellerin ellerimde
bitiyor artık sen gittiğin gün başlayan gurbetim
kurtuluyorum bana senin acını yaşatan bu kahpe dünyadan
ve kinaye yapar gibi hayat devam ediyor diyen insanlardan
çünkü sen gittiğin gün anne tövbe ettim yaşamaya
yemin ettim senin acını unutmamaya
tam kırk yıl sürdü yasım
ne evlendim nede çoluk çocuğa karıştım
hayatımda birtek sigaram vardı ve senle geçen günlerin hayali
yemek içmek desen mecburiyetin adıydı
allahtan korkmasam zaten o gün bu ruhum yanındaydı...


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ben Seni Sevdim
Ben senin en çok sesini sevdim
yağmur ertesi gibi buğulu
bazen aşk dolu bazen küfürlü
ama bana hep samimi dosttu


Ben senin en çok ellerini sevdim
rüzgar gibi serin pamuk gibi ak
Nice eller uzandıda ellerime
en güzeli ellerini ellerimde bulmak


Ben senin en çok gözlerini sevdim
denizleri kıskandıracak kadar mavi
dağlar ormanlar bulutlar yağmurlar
Hiç biri anlamlı değil gözlerin gibi


ben senin en çok saçlarını sevdim
deli gönlüme bağladığın saçlarını
sarı bir fırtına estirirdi çok ötelerden
viran eylerdi yüreğimin bağlarını


Ben senin en çok gülüşünü sevdim
içimde isyankar kardelenler açtıran
nisyan eyler tüm acılar kederler
güneşler doğar içimde sen güldüğün an


Ben senin en çok ben olmanı sevdim
aynalarda bana bakmanı beni görmeni
su gibi dupduru oluşunu sevdim su gibi
Ben seni sevdim ben seni sevdim seni


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ben Şairim Elbet
başka meziyetlerimde var'dır benim
lakin ben şairim elbet
her bir güzel
bir şiir dizesi'dir benim için
dağlara denizlere
normal gözle bakamam ben
dağlar bir canavar
denizler bir çift mavi göz
olur bana
bu böyle gelmiş
böyle gider ilelebet
ben şairim elbet
ister hayır deyin
ister evet
umurumda değil hiçbirşey
karnım aç olsa
ne gam sırtımda olmasa ceket
ben şairim elbet


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Beni Hatırla
elleri cebinde hali perişan
benliği bozulmuş umudu noksan
bir garip görürsen
beni düşün beni hatırla

hayatta ümidi sararıp solan
ömrünce gülmeyip hep ağlayan
bir mezar görürsen
beni düşün beni hatırla

ömrünce çok sevip hiç sevilmeyen
sonunda tanrıya isyan eden
hep karşılıksız sevgi çeken
bir aşık görürsen
beni düşün beni hatırla


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Benim Şarkım
dinlediğin heryerde beni hatırla
bu hüzünlü çalan benim şarkım
istersen gözyaşını bana yolla
bu seni ağlatan benim şarkım

sen yatıp durdukça namert koynunda
ben sensiz gezerken yalnız rıhtımda
bin defa ağla bir kere çalda
bu yürek kanatan benim şarkım

elleme çağlasın gözünde yaşlar
titresin ellerin ağarsın saçlar
duydukça otursun kalbine taşlar
bu taş eden benim şarkım

gönlümden armağandır sana her notası
maziyi hatırlatsın sana her kıtası
geçmişi sığdıramaz amma her sayfası
bu pişmanlık veren benim şarkım


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Beşerin Perdesini Yırtmaya Geldim
beşerin perdesini yırtmaya geldim
sırrın şerbetini içtim bu gece
şeytanın fikrini aklımla çeldim
hakkın vuslatına erdim bu gece

ağaçta dal dalda yaprak değildim
meyve ile dolup taştım bu gece
benliğimi hakkın benliğinde erittim
aynalarda hakkı gördüm bu gece

köle olup pazarlarda satıldım
zindanlara çile ektim bu gece
sultan olup baş üstünde tutuldum
cennet sarayına girdim bu gece


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Biçare Gençliğim
yüzüme kapandı bir bir dış kapılar
ekşi limon oldu baldan tatlı suratlar
bahtımın önüne geçti başı karlı sıra dağlar
yollarda yaya kaldı biçare gençliğim

eski dostlar düşman vurdu beni sırtımdan
kazdım mezarımı taştan yıkıldı ben yatmadan
beden doğduğuna pişman gün görmedim dünyadan
ölmeden beyazlara büründü biçare gençliğim

bazen ibadetle allah huzuruna varırdım
bazen şeytana uyar meyhaneye koşardım
insanları çok sever insanlarla yaşardım
şimdi dağda kurtlarla yaşar biçare gençliğim

geldiğimden beri aleme bir gün yüzü görmedim
kalbimle sevgi ektim ellerimle nefret biçtim
tüm dünyayı dolaştım bir çok şehirler geçtim
bir gerçek dost bulamadı biçare gençliğim

asasına dayanıp vardı çıktı dağlara
sırt çevirdi allah diyen tüm allahsız kullara
şefaat diledi peygamberden yalvardı bir tanrıya
cam kırığında yalınayak gezdi biçare gençliğim


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Biçare Kaldım Zulmün Elinden
zulüm başa çıkmış
merhamet ayakta
artık bir sevgi ağacı
yeşermiyor dağlarda
insanoğlu el açıp
hakta sevgi ararda
görmezler hamurlarındaki
ondan gelen sevgiyi

ağlar dururum biçare
sel olmuş gözlerim
söyler dururum hep
dinlenmez bu sözlerim
zulme zulm gerekte
elden gelmez neyleyim
öldüğümde böylece
yazın mezar taşıma


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bilseydin Gitmezdin
her gece çağlayan gözyaşlarımı
akla hayale gelmez acılarımı
düşmanımı dost eden yalnızlığımı
bilseydin
gitmezdin kalırdın sonsuza kadar

derdinden karardığım serseri *******i
gözleri ama canavar pencereleri
dilleri lal olmuş cansız resimleri
bilseydin
gitmezdin kalırdın sonsuza kadar

nisyan ile malülken garip hafızam
gözlerin burnumda tütüyordu buram buram
bir gülüşüne sırtlanırdım dünyayı ne gam
bilseydin
gitmezdin kalırdın sonsuza kadar

yokluğunda kör kuyulara attılar beni
dağladılar gözlerimi görmesin diye gözlerini
yüreğimden hançerledilerde çıkaramadılar seni
bilseydin
gitmezdin kalırdın sonsuza kadar

korkmadan yürüdüm sana gelen yollarda
anbean geziniyordun damarlarımda
bir seni diledim azrailin kollarında
bilseydin
gitmezdin kalırdın sonsuza kadar

müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bir Ben
çocukluğumdan geriye
bir ben kaldım
benden geriye hatıra kalan
bir ben
herkes benden geçti
bende herkesten
o hakkı verenden
inkar gelemedim
ben eski beni seçtim
geçemedim bir ben
o içimdeki o eski benden


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bir Ben Uykusuz
saatler onikiyi vuruyor gece
bir durgun deniz bir ben uykusuz
gözlerim hep yolda kalbim derinde
bir deniz feneri bir ben uykusuz

dalgalıdır gönlüm denizler durgun
belki geri dönersin gül yüzün solgun
inan seni bekleyen yıldızlar yorgun
bir balıkçı kayığı bir ben uykusuz

yaren oldu bana sensiz *******de
yeniden doğarım sen bana döndüğünde
ben gibi yalnız garip hecelerde
bir o şiir bir ben uykusuz
tüm şehir uykuda bir ben uykusuz


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bir Ben Var Benden Zİyade
sen sende değil
sen benim içimdeymişsin
ben aynalarda seni gördüm
gökte nafile aradığım senmişsin

sen sende değil
sen benim canımdaymışsın
ben nafile canan aradım
meğer cana sen cananmışsın


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bir Hoş Kahkahaymış Baki Kalan
gün gelirde
mazi olur bu günler
karışır hayatın tozlu sayfalarına
günlük telaşlar günlük dertler
baki kalan
ne zaman
ne mekan
baki kalan
bir hoş kahkahaymış anılardan
gün gelirde
mazi olur bu günler
dün gibiydi dersin güngelirde
terzi kemalin oğlunun okula gidişi
gelip elini öpüşü
veya balıkçı mustafanın dükkanını açışı
dün gibiydi dersin
dün gibiydi dersinde
gelmez tekrar o günler
kırdığın kalplerde baki kalır
sıvazladığın sırtlarda
baki kalır anılarında
yalnızlığına batan güneş
ezildiğin gökyüzü
dağıldığın rüzgar
ve yağmur sevdanı sırılsıklam ıslatan
baki kalır
gün geçsede unutulmaz
o sevdalarki yüreğine batan
o sevdalarki
seni hergün ağlatan


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bir Kalp Üç Beden
yine dün gece sizi hatırladım
yatağımdan deli gibi fırladım
kalbim hızlı hızlı atıyordu
sanki yerinden çıkacaktı

biz bir kalp üç bedendik
üç arkadaş
birlikte gezerdik hep
birlikte yaşar
aldı kara toprak sizi benden
benide alsa kurtulsam
yalnızlığın pençesinden

acılarım gözümden akar oldu
bu can bedende durmaz oldu
yakında öleceğim bu şart oldu
yalnızlık benide sırtımdan vurdu

Müzik: Fatih Çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bir Ölü Gelecek Akşam Kapına
bir ölü gelecek akşam kapına
ellerinde tükenmiş umutlar
öylece durup bakacak saçlarına
gözlerinde sele dönmüş kanlı yaşlar

İşitince çelik kapının zilini
korkuyla bakma dışarı sakın
hissedince anıların dirilişini
anla sana ne kadar yakınım yakın

beyaz elbiseni giyip çık pencereye
kapıyı aç sonra yabancı değilim
bütün ışıkları yak inat olsun geceye
sonra ölüyle diri sabaha kadar sevişelim

ölüm inan acı değil aşkından
bu beden her gün ölümü tattı sende
hayat aradı her an her bakışından
neye yarar artık sevsende sevmesende...


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bir Sayfa Daha
bir sayfa daha kapandı hayatımda
bir sayfa bir sayfa daha
ilk açıldığında bembeyazdı ne güzel
onuda sonra yalancı aşklarla kirlettiler

bir daha hiç açılmayacak bu defter
yeter artık bu kadar acı yeter
bir daha hiç açılmayacak bu defter
yalnızlık ölmekten kat kat daha olsada beter

müzik: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bir Tenha Yok'imiş
dünyada bir tenha yoktur
nefs için
bilki rahmetin gözleri var
ahiretini ker eyleme
zevk için
bilki mahkeme-i kübra var


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Biri Gelip Sormadı
bir gün biri gelip sorsaydı bana
sıladayken gurbeti özlermisin diye
önce ona alaycı alaycı bakar
ve sonrada kahkahayla gülerdim
ama şimdi hasret gözyaşları
gözlerimde kuruyup kalıyor
meğer özlenirmiş sıladayken gurbet
meğer özlenirmiş gurbette acı çekmek
öyle gurbet dediğimede bakmayın ha
almanyada işçi falan değildim
sadece zonguldakta kendi halinde bir öğrenciydim
ellerinde ders kitapları
kafasında binbir soru
ve cebinde ufak tefek hatıralar olan
sonra onaltı martta okulu bırakan
ee yoksulluk insanın yakasını bırakmayınca
dedimya sıladayken gurbeti özlüyorum diye
aslında özlediğim gurbet değil
özlediğim bir lokmayı ikiye bölen
dertlerini sevinçlerini pay eden arkadaşlar
yani
dadaş ercan harun uğur nedim bayram
yani
adanalı erzurumlu yozgatlı
onlar iyi çocuklardı
şimdi elimde sigara
gözlerimde bin parça yaş
unutmamak için direndiğim hatıralar
dilimde onlar için dualar
onlarla bazen toplanır balığa gider
bazende kahvede taş dizerdik
inkar etmemek lazım
çamaşır odasında sınavlar içinda az kafa şişirmedik
bazen kahkaha
bazen keder
bazen sevgiliye özlem
bazen uzaklardaki aileye
çoğu zaman
birer başbakan edasıyla milletin sorunlarını çözer
çoğu zamanda
birer yıldız olup sahneye çıkardık
çocukların hayali işte
kimisi sigaranın dumanında mutluluk arar
kimiside
gitarının telinde
ama mutluluk çoğu zaman geç kalır
çalmazdı kapımızı
bizlerde genellikle acılardan yana alırdık payımızı
ercanın yıldızı vardı taptığı
samsunlunun bağlaması
ve ******* vardı
herkese dost herkese yaren
herkesin ağladığı
bir parça kederi vardı herkesin
umutlarını bine bölen
gönlünün mahrem köşelerinde sakladığı
orada kimseye zor gelmezdi
derdini dökmek
çünkü bilirlerdi yarenlik ne demek dostluk ne demek
kimisi maden mühendisi olup altın çıkaracaktı
kimisi inşaat mühendisi olup binalar yapacaktı
belki çıkarılan altınlar mutlu düğünlerde takılacaktı
belki yapılan evlerde mutlu aileler oturacaktı
şimdi onlara
dua etmekten başka ne gelirki elimden
akarken yaşlar gözlerimden
bıktım artık
son pişmanlık fayda etmez diyenlerden
neyse belki okul bittikten sonra
belki yıllar sonra görüşürüz
eski günleri anar gülüşürüz
yine ben aynı ben
sizlerde aynı siz olursanız
bir lokmayı beraberce bölüşürüz


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bitermi Böyle
duyduklarım gördüklerimden ibaret
düşüncelerim hayalden
sen benim hayalim sadece sen dedim
duy beni be zalim sadece duy dedim

sana adanmış bir ömür bu
ha demeye geçermi söyle
koskoca bir sevda bu
he demeye bitermi böyle

ben yine severim duygularımla
seni yad ederim duyduklarımla
gözlerim bir kapanır seni görürüm
hayalin yetmiyor der dururum

Söz: mehmet ergün Müzik: Düzenleme: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bitmesin Bizim Aşkımız
tüm dünyada barış olsa
akmasa hiç kimsenin kanı
kılıçlar kınında dursa
savaşsa sadece şiirler
tüm dünyada sevgi olsa
yanmasa ormanların bağrı
herkes birbirine sarılsa
taşsa dillerden sevgi dolu kelimeler

bitmesin bizim aşkımız
geçmesin aylar yıllar
sevgi olsun bizim tahtımız
akmasın dursun zaman
bitmesin bizim aşkımız
mutluluğa çıksın yollar
aydınlık olsun bizim bahtımız
dertlere vermiyelim aman
müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bizden Geçmiş Artık
bizden geçti artık küçüğüm
saz çalmak çalıp oynamak
bir bir astık onları
gönlümüzün duvarlarına
pas tuttu artık telleri mızrabı
yalan değil inkar hiç değil
kimleri sevdik bir bilsen
neler uğruna
neleri harcadık bozuk para gibi
bir bilsen
yorgun değil ama yüreğim
buz üstünde yürüsede
haberi olmasada altında akan suyun
haşmetinden azametinden
yorgun değil şu yüreğim
inadına
omuzumdan dağlar kalkmış gibi hafif

bizden geçti artık küçüğüm
yıldızlı *******de
dalgalı köpüklü denize inat
aşkın sevdanın yakamoz ışıltısını
avuçlamaya çalışmak
sahildeki beyaz kumlara ismini yazmak
eskidendi o eskiden
eskiden dedimde eskiden
entel-dantel adamlar yoktu
feministler travestiler
çevreciler hayvanseverler yoktu
biz böyle gözü kara kara sevdalı
biz böyle ay'ı güneş zanneden
biz böyle kara *******in
başına gardiyan kesilmişken
ve ağaçlara elimizdeki çakıyla
nazlı yarin ismini kazırken
o zamanlar yoktu
göğe zararlı oda spreyleri
mis gibi toprak kokardı evlerimiz
toprak kokardı annemizin elleri
söyle şimdi bana küçüğüm
şimdi dünyada kaçtane toprak kokan el kaldı?

bizden geçti artık küçüğüm
birkaç ısırık almak
haramı bilmeden bahçelerden kopardığımız
kaysılardan vişnelerden
o küçük serçeleri sapanla vurduğumuz
yaban arılarının kovuğuna çomaklar soktuğumuz
günlerde geçti
komşuların camlarını şikest ettiğimiz
o günlerde
dedim ya o zamanlar
cep telefonları yoktu
özel televizyonlar
pet şişelerde
mavi maviydi İstanbul
sevgilimin gözleri gibi
yeşildi yeşil yeşildi
ne yaparsın deli gönül işte
bir iki masalla avunduğumuz
kaf dağını düşünürken
kafa patlattığımız
günler benim değil artık
seninse hiç değil

bizden geçti artık küçüğümn
ferhatın deldiği dağları
hafife alıpta omuzumuza vurmak
dumanlı dağları
çöllere avuçla su serpmek
bizim harcımız değil artık
bunu geç olsada anladık
gönümüzdeki yarayı
sevdiklerimiz kanattılar
sevgimizi çaldılar
benliğimizi saygımızı
götürüp boğaz köprüsünden
denize attılar
arada bul hadi
damla damla dökülen göz yaşlarımızı
gel diye çağırdığımız
yollarını gözlediğimiz
düştüğümüzde kaldırır dediklerimiz
en zehirli iğnelerini
hep arkamızdan sapladı

bizim harcımız değil artık küçüğüm
gönül bahçelerine girip tarümar eylemek
fosur fosur kabarmış ekmekleri
hormonlu domatesleri yemek
severken sevginin sevgisizliğini basitliğini
kabullenmek
bu gönlün harcı değil
yeşili ormanda değil
belgesellerde aramak bizim harcımız değil
bizim hiç isyanımız olmadı
güllerin üstünde diken var diye
dikenleride sevdik belki gülden daha fazla
ellerimize batmış olsada
yeşili yeşil maviyi mavi
vatan toprağını mübarek bildik
sevdayı ise yüce
her sabah yüzümüze toprak sürdük
ve kokusunu duyduk
yüreğimizin en ücra köşelerinde
tuttuk elimize uzanan bütün elleri
bomboş olduklarına aldırma şimdi

boş ver küçüğüm boşver
anlatacak çok şey var
sevgiden aşktan yana
bu şehir
o eski şehir değil artık
beklenen özlenen hasretini duyduğumuz şehir değil
inadına hissiz inadına duygusuz
inadına vefasız
bu şehir gibi bizide kimse yaşamıyor artık
ve kimseler dinlemiyor
bu şehrin ışıkları
eskisi gibi yanmıyor artık
herşey buraya kadarmış
ben çekip gidiyorum küçüğüm ALLAHA ISMARLADIK!


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bu Sabah Ankarada Yağmur Var
bu sabah ankarada yağmur var
ayaklar telaşlı alınlar terli
gözlerim bulutlarla arkadaş olmuşlar
yine hüzzam notalarda gönlümün teli

bu sabah ankarada yağmur var
iğne atsan yere düşmez kızılayda
evlerin saçaklarından sevdalar damlar
bir yanım cephede can verir diğer yanım barışta

bu sabah ankarada yağmur var
gece yolcuları evlerine gitmekte aheste
arap kızı camdan bakmıyor başımda yalnızlıklar
siyah saçlar yerlerini beyazlara terketmekte

bu sabah ankarada yağmur var
şimşekler çakar fırtına kopar beynimde
güneş desen ancak senin gözlerinle doğar
gökkuşağı açar dağlarda senin bedeninle

bu sabah ankarada yağmur var
düşüncen pranga düşüncen kelepçe
mahpus kokuyor odamdaki dört duvar
hayalin yetmez oldu gelde sarayım gönlümce

bu sabah ankarada yağmur var
karşıyakada ıslanmakta sessiz gemi yolcuları
sıla gurbet tadında neolur gel artık yar
yoksa banada mesken olacak o geminin kamaraları


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bu Şehirde
an gelirde bir gün düşerse yolun
bir an dur hatırla aşkımızı bu sehırde
seni benden ayırdı o anlamsız gururun
kır artık gururunu kır bu şehirde

dostlar acıyorlar zavallı halime
yanıyorlar solan gül gibi gençliğime
ümitsiz aşkıma ümitsiz sevgime
sende gelip gör beni gör bu şehirde

mazinin hatırına gel çal kapımı
aydınlat kömürden kara siyah dünyamı
yıllar varki saklarım göz yaşlarımı
gelde sil gözlerimi sil bu şehirde


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bugün Sev!
dünleri bir kenara koy
yarınları rafa kaldır
düşle sonsuz bir bugün
düşle sonsuz bir bugün

bugün sev yarına bırakma
bugün git seni seviyorum
seni seviyorum de ona
bugün düşün yarın pişman olma
bugün ağla sakın onu unutma

unut sende anılarla yaşamayı
bırak sende kendine acımayı
def et gitsin gözündeki yaşları
müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bugün Yeni Başlıyor
dün geçti
yarın ise hiç gelmeyebilir
öyleyse gel
bu günü yaşayalım seninle
sessiz sedasız
içimize hapsedelim bu günü
kelepçesiz prangasız
dün geçti
yarın ise hiç gelmeyebilir
bu gün ise yeni başlıyor


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Bugünü Yaşamak
bu gün en mavi renginde denizler
şimdi dağlarda geziyorum yalın ayak
içimi serinletiyor en isyankar şiirler
dumanlar tütüyor aşkımdan hasretini yakarak

yağmurlu bir bulut gibidir bedenin
güneşin ayı utandırdığı zamansın
saçların kömür beyaz pamuktur ellerin
gel yanıma bedenin bedenimde yansın

sil aklından bütün fenalıkları
duy yalnız sana söylediğim şiirleri
yırt aydınlık çehrenle tüm karanlıkları
parçalayalım seninle gel büyük engelleri

sen acı hayatımda şeker şerbetsin
yalnızlık koynumdadır tüm ekşiliğiyle
benim olan ne varsa senin olsun senin
sadece sen benim ol aşkımın benciliğiyle

birlikte yanalım sönünceye kadar ateşler,
girelim sevda ırmağına kuruyuncaya kadar
gönlümüzden dökülsün neşe dolu heceler
akmasın zaman donsun saniyeler dakikalar

yanımda en güzelsin tüm aynalara inat
sıcak kanın benim damarımda akmakta
ruhum yanında huzurlu yanında rahat
şimdi bütün saatler sevdamızı vurmakta

dünleri unut gel hatırlama dünleri
tadalım seninle şu anın bal tadını
yaşamadık farzet yalnız seneleri
hapsedelim yüreğimize sevgi dolu anları


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Cana Canan Ne gerek
cana
canan ne gerek
canan canın
içinde
can canana olsa gerek
binbir can
var içinde


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Cesaretin Varsa
cesaretin varsa gel yanıma
aşkı yaşayalım sessiz sedasız
kıyıya vuran hırçın dalgalara inat
sevda denizine girelim zamansız

cesaretin varsa tut ellerimi
yanalım seninle kor ateşlerde
cesaretin varsa sar bedenimi
kül olalım seninle mavi *******de
cesaretin varsa gel yanıma
yüreğine gömüp dinmez acını
kimse görmesin sakla gözyaşlarını
takalım başımıza mutluluk tacını

cesaretin varsa unut eski aşkları
yeni bir aşk yaratalım biz kendimize
cesaretin varsa yırt eski mektupları
yeniden yazalım biz onları hece hece


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Çilekeş
seninle ayrıldık amma
ihanet etmedim hiç sana
ellerimde ellerin
gözlerimde gözlerin
ruhumda senin izin
var bak hala

ben çilekeş
senden doğma gözyaşları var gözlerimde
ben çilekeş
ellerinin izi var hala ellerimde
ben çilekeş
teninin kokusu titreyen bedenimde

çokmu şey istedim senden
bir ışık gözlerinden
gitmemiş gibisin bu yerden
dönsen tanırım ayak sesinden

hasretinin varmı nedeni
kendinden uzak yaşattın beni
deli gibi severken ben seni
kararttın dünyamı saçların gibi
müzik: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Çok Şey Vardı Yapacak
ne zaman
yaşlı bir kadın görsem
annemi andıran
annemde böyle
yaşlanacaktı derim
elini sıcak sudan
soğuk suya sokturmadan
bende onunla yaşlanacaktım
derim
evlenip barklanmadan

ne zaman
annesini arabasıyla gezdiren
bir adam görsem
bende derim
annemi böyle gezdirecektim
arabam olunca
dağ taş
uzak yakın demeden
ve ona dünyayı yaşatacaktım
ecel gelip götürmeden
ecel gelip götürmeden


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Çöller Ve Buz Dağları
arada bir
keskin soğuklara çıkmak lazım
ki sevginin keskinliğini anlamak için
ve soğuktan ilham almak lazım
sevginin gücüyle buzları eritmek için
yine
arada bir
çöl sıcaklarına çıkmak lazım
ki sevginin sıcaklığını anlamak için
ve sıcaktan iham almak lazım
sevginin gücüyle alevleri söndürmek için


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Darağacında Son Şarkı
elim kolum bağlı
tutamam beyaz ellerini tutamam
gözlerim sana yasaklı
bakamam mavi gözlerine bakamam
saramam sıcak bedenini saramam

tutamam ellerini
gelemem yanına
ayağımda demir prangalar takılı
bakamamgözlerine
çıkamam belki yarına
önümdeki karanlık günler sayılı

zaman hiç geçmiyor
demirden soğuk parmaklıklar arasında
bir allah biliyor
seni diledim o soğuk idam sehpasında
yağlı ilmek geçtiğinde boynuma

bilemezsin nekadar tuhaf bir his
idam sehpasına çıkmak
ve bakmak çingene celladın
ölümden karanlık gözlerine
ve düşünmek o an ölümü
zaten şairinde söylediği gibi
'ne ölümden korkmak ayıp
nede düşünmek ölümü'
ve ondan korkmamak
uzamış sakallarında doyasıya çocukluğunun
kokusunu koklamak
ve yinede inadına sataşmak dünyaya
bir yanında gardiyan savcı imam
ve bir yanında varken bilmemkaç pırpırlı komutan
dedimya çok tuhaf
sebepsiz sebeplerle asılmak
kağıt yüzünden kalem yüzünden
mürekkep yüzünden asılmak
beynindeki kıvrımlar yüzünden asılmak
olsun olsun be gülüm
bizim cansız bedenimiz bir gübre misali
düşerken toprağa
filizlenir binlerce yüzünü aydınlığa dönmüş
renk renk çiçek aydınlığa dost insana dost
kara toprakta kara toprakta

MÜZİK: FATİH ÇINAR


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Davacıyım
davacı olan benim davalı olan sen
suçun gönlüme anahtarsız kilit vurmak
aşkımı zindanlara koydun neden?
niyetin belki sevdama gardiyan olmak

yaz mevsiminde kalbime kar yağdırdın
güneş olup yaktın bedenimi zemheri gününde
seni ben kanatsız bir melek sanırdım
meğer zebaniymişsin en derin cehennemde

hayalin her gece bölmekte uykumu
ibadetimde bile sen gelmektesin aklıma
sevdam uğruna harcadım tüm varımı yoğumu
oysa sen varlığınla kastettin canıma

evet davacıyım senden davacı
iki elim yakandadır bil öte tarafta
otursada gönlüme zehirli bir sancı
siuletini sileceğim tüm hatıralarda


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Deli Gönül
rükuya varırdı dizlerde eller
secdeye giderdi saçtaki teller
eskirdi ayaklar altında seccadeler
şimdi beynamaz gezip
ağlarsın deli gönül

sevgiliye yazardın sevdalı mektuplar
ıslatmazdı başını sağnak yağan yağmurlar
açılmazdı gönlünde kapanmayan yaralar
şimdi kanrevan gezip
ağlarsın deli gönül

başı karlı dağları çevirirdin ovaya
padişaha kul olmaz yalvarmazdın saraya
şahin olup uçar varırdında sılaya
şimdi gurbette gezip
ağlarsın deli gönül

taşları eritirdin nasırlı ellerinde
boğulurdu düşmanlar gönlünün kevserinde
barınmazdı beyazlar saçının tellerinde
şimdi değnekle gezip
ağlarsın deli gönül

kara bağrını açıp karşılardın kışları
yalınayak gezip tırmanırdın dağları
nefesinle eritirdin kutuptaki buzları
şimdi abayla gezip
ağlarsın deli gönül

dut ağacı bağlama düşmezdi ellerinden
aşk damlardı sazının sırmalı tellerinden
akardın sen vuslata hasretin sellerinden
şimdi divane gezip
ağlarsın deli gönül


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Deme Birde
bir yudum sevgiyi çok gördün bana
dikenlere atıp gül deme birde
ben sende idim el oldum ben bana
aynalarda kendini gör deme birde

hem hiçbirşeydesin hem herşeyde
sen canımda cansın ben son nefeste
hem kılıç ol diyorsun hem kın kalkan hemde
tırmandığım dağlara yol deme birde

beni benden alıp ellere sattın
sanki bu canı yoktan sen yarattın
gönlümü hasretin narına yaktın
bensiz ol benimle gez deme birde

vuslata muhtaçken vuslat zamanı
tövbeye muhtaçken tövbemin ahı
içimde sakladım o son eyvahı
ettiğin cefaya naz deme birde


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Denize Düştüm Sana Sarıldım
kolum kanadım kırık
bir mahşer kalabalığında yalnızım
çarelerim tükendi
deli çağlayan nehirlerde susadım
denize düştüm sana sarıldım
sen yüz çevirdin benden

ümitlerim asıldı darağacında
enstürmanım yalnızlık
herkesin güldüğü fasıllarda
unutmam unutmam gerekmiş
öyle diyor dostlarım
denize düştüm sana sarıldım
sen yüz çevirdin benden

kırık kalpler albümünde
baş köşeyi kaptı fotoğrafım
artık tükendi dilimde beddualar
kalmadı sana intizarım ahım
anlamıyorum bu dolunay yalnızlığı sadece bana neden?
sana gelip sorsam sen anlatırmıydın?
denize düştüm sana sarıldım
sen yüz çevirdin benden

yarım kalmış bir roman gibi hayatım
tamamlansada sonu hep hüsran sonu hep kahır
bilmem uzun caddelerde bir kaldırımmıyım?
üzerime hergün binlerce ayak basılır
denize düştüm sana sarıldım
sen yüz çevirdin benden

ben pek bilmem sevincin neşenin tadını
doğduğum günden beri ısdırabın her çeşidini taddım
duvardaki saatin saniye koluyla sallandım boşlukta
on ikiyi vurduğu zaman seni hatırladım
bir çınar ağacıydım yaşlı dik
dallarım yere değdi
eğildim yıkıldım
dışarıda yağmur başladı radyoda hüzzamlar
masamda kağıt kalem vardı
elimde zarflar
yazmaya gerek kalmadı
hayatımı anlattı sana
beyaz kağıda damlayan kırmızı yaşlar
denize düştüm sana sarıldım
sen yüz çevirdin benden


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Dilediğim
imkansızlıklar içinde
imkansızken sen
bir seni diledim
yıldızlar şahit
rahmetin ellerinden
dualarımda sen vardın
ibadetimde sen
ismin vardı dilimde
allah ile iki kelam ederken
sen sorduğum sualdin
sorduğum sualden alamadığım
cavaptın sen
sen hiçbir yerde yoktun
ben heryerde sen iken


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Doğum Günüm
bugün milyonkere yalnızım
senden uzak doğum günümde
geçen yıl nekadar mutluyduk canım
seninle geçen doğum günümde


bu aşkın sonunu kim tahmin ederdi
suçlu olan bizdik belki kaderdi
sende benim şerefime kır kadehleri
sensizliği içtiğim doğum günümde

benim için büyük bir pasta aldınmı
üzerine mumları dikip yaktınmı
kulağın kapıda gözün yoldamı
beni unuttuğun doğum günümde

pastamı sensiz seninle kestim
korkma yedim senin için bir dilim
ağladım şarap yerine gözyaşımı içtim
beni ağlattığın doğum günümde

hızır olup isterdim yanına gelmek
ellerine sarılıp dudağını öpmek
mumları seninle birlikte üflemek
ateşlerle geçen doğum günümde


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Doktor Bey
geç oturda karşıma dinle biyol derdimi
bir sıkıntı bürüdü, içimi doktor bey
sevdiğim bu gün olsun bir selam gönderdimi
sanki yüreğimi sıkıyor cendere gibi bir şey

bu dört duvarın içine tıkılıp kaldım
gelen yok benden ümidimi kestiler
üstüste dört gün geçti inan bunaldım
hadi, yâr dargın diyelim dostlardamı küstüler

bu sabah ne ümitlerle fırladım yatağımdan
telefon yine suskun; kapı desen çalmadı
son sabrımı zorladım bir lahavle çıktı ağzımdan
rabbim`den gayri artık, hiç mi kimsem kalmadı?

düşmüşüm onulmaz derde sen bari teselli ver
eriyorum günden güne elde gönül yarası
uzaktaki mavi gözlüme birde sen haber gönder
musallâya varmadan, heyhat son yer burası

bu mavi elbiseyi niye giydirdiler böyle
geriye dönüş yok artık vakit tamammı
ne kadar ömrüm kaldı, çekinme haydi söyle!
iki günmü üç günmü yoksa ondanda azmı

şu masanın üstünde, kâğıt-kalem olacak
ben diyeyim, sen yaz vakit geç olmadan
fenâlaştım iyice, İki gözüm dolacak
yetiştir deniz gözlüme henüz vadem dolmadan

yaz yürekten selamı her şeyden evvel
merhâmete gelir de, belki anlar hâlimi
derdimide anlat çalmadan kapımı ecel
anlasın, bellesin ki; tükettim mecâlimi...

yetiştiğinde ben ölmüş olursam şayet
bu cansız bedenime, son bir kere dokunsun! ..
bekliyorum bu şehirde kendisini nihâyet,
alenî arz-ı hâlim, aynen böyle okunsun! ..


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Dört Mevsim Sonbahar
şimdi kimlerlesin kimbilir
kimler okşuyor senin saçının tellerini
şimdi kimlerlesin kimbilir
kimler tutuyor senin karbeyaz ellerini

ben çok mutsuzum sensiz buralarda
yanımda bıraktığın hediye dört mevsim sonbahar
ağlıyorum gecenin karanlık ıslak koynunda
peşimi bırakmıyor isyankar senle dolu şarkılar

şimdi kimlerlesin kimbilir
gönlümdesin hala gönlüme açtığın kılıç yarası gibi
şimdi kimlerlesin kimbilir
silemedim hala günlerime gözlerinle bıraktığın izi

müzik: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Giderim
giderim
sadece bir ceket alıp sırtıma
giderim
gözyaşlarımı ışık edip ufkuma
giderim
senden aldığım ne varsa yerine koyup
giderim
yaşanmış güzel yılları
senle geçen anıları unutup

gün gelirde beni ararsan
albümdeki soluk fotoğraflara bak
delice sevişmek isterse yüreğin
bedenini alda gel
sahte gururunu yerinde bırak

dönerim
bir gün pişman olup çağırırsan beni
dönerim
kalbim unutursa ona çektirdiklerini
dönerim
gündüzler geceye varınca zamanda
dönerim
affeder belki gözlerim
ellerini tutar ellerim seni görünce bir anda
müzik: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Giderken
geçen yılın gülleri var vazomda
mutluluğu hapsetmiş resimler duvarda
kulağımda senin çalmadığın kapının zili
gönlümde açtığın yaranın kan seli

bir parçamı alıp götürdün giderken
niyeydi bu ayrılık deli gibi severken
seni benden fazla sevenmi vardı
kimbilir kalbin hangi namerde kandı

nerede senle geçen güzel günler
şimdi ağlar herzaman gülen gözler
sana dair hatıralar saçılmış odaya
kederler göz dikmiş gönlümdeki umuda


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Gidişlerini Anlatıyorum
gittiler yüzümüze baka baka gittiler
gittiler yürekleri gözyaşımızda gittiler gittiler
bilmemne turizm otobüsündeydiler
yolculardan kimi sılaya kavuşacağından mutlu
kimi acil işlerden telaşlı
fakat onlar hüzünlüydüler
çünkü ayrılık çünkü gözyaşı
bir tanrı misafiriymişcesine çalmıştı kapılarını
onlar bizim can dostlarımızdı
kimi zaman bir parça keder
kimi zaman bir parça sevinci paylaştığımız bacılarımızdı
evet kızdılar evet kısraktılar dişiydiler
ama yürekleri harbi
bu gözlerinden bileklerinden belli
gittiler yüzümüze baka baka gittiler
artık kimsesiz kaldı
belki görüşecektik yine birdahaki yaz
onlar çorum elinde biz ankarada
hergün gündelik hayat bırakmayacaktı yakamızı
çılgınlıklar olmayacaktı
tekrar vuslatta sılaya kavuşmak
onlara kavuşmak hayali yakacaktı bağrımızı
yaklaştıkça o buram buram sevinç kokan
hatıra kokan temmuz günleri
ağustos akşamları
daha bir tüttürecekti
gönül ocğımızın dumanını
gittiler yüzümüze baka baka gittiler
onların yokluğunda şarkılara sığınıyoruz
şiirle paylaşıyoruz yalnızlığı
notalara bölüyoruz
bilmem farkındamıydılar onlar giderken
bizim bir parçamızı götürdüler
bizlere kendi gönüllerini pay ettiler
gizli sırlarını üleştirdiler
birisi hatıra ayakkabı bağcığını bıraktı
birisi son içtiği şişenin mantarını
diğeri evinin kapısının anhtarlığını
aslında maddesel hatıraların ne önemi vardı
asıl hatıra birlikte gezdiğimiz
kumsallardı denizdi taştı kaldırımlardı
asıl hatıra şiirlerde şarkılardaydı
gittiler yüzümüze baka baka gittiler
gittiler ölümden beter vedayı ede ede gittiler
gittiler hasret ocağını yaka yaka gittiler
gittiler hala ara sıra mektupları gelir...

(zübeyde, seda ve şuleye) (trabzon)


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Gidiyorum İşte
birgün diyorumki çekip gitsem
gözler ararmı beni acaba
vursam yollara yüzümü dağlara dönsem
ne yar sorar ne ana ne baba
yine gömülürüm vefalı yalnızlığıma

gidiyorum dur gitme diyenimmi var
kollarım hasretin kollarını sarar
değmeyin yalnızlığıma sizide yakar
gidiyorum işte

ne ismim anılır ne bahsim geçer
eski dostlardan bir selam bile gelmez
mezarımı ziyaret eder küçük serçeler
kimseler şu garibe bir fatiha demez...

müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Gitme Kal
yarın çok geç olacak
sevgilim biliyormusun
yarın gözlerde yaş olacak
sevgilim anlıyormusun

gitme kal de bana
razıyım sonbahara
gitme kal de bana
çevir sensizliğe
giden yolları sana

yarın ikimize
derin yaralar açacak
yıllar geçse bile
inan kapanmayacak
yarın kötü günler
başlangıcı olacak
takvimler yalnızlık
hesabını tutacak

çıkacağım bir gün sana gelen yollara
geleceğim yanına ömür boyu kalmaya
isterse ölümüm olsun sana gelen yollar
şunu bilki aşkım
ölümüm bile senin yanında başlar

Müzik: Fatih Çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Gittin Gideli
hep seni gördüğü günleri
aşkın için akan selleri
uykusuz kaldığı *******i
gözlerim unutmaya yemin etti
sözünü tutmuyor gittin gideli

sana verdiği gonca gülleri
soğukta ısıttığı ellerini
okşadığı saçının tellerini
ellerim unutmaya yemin etti
sözünü tutmuyor gittin gideli

senin için söylediği şarkıları
seviyorum dediği zamanları
şiirler okuduğu zamanları
dilim unutmaya yemin etti
sözünü tutmuyor gittin gideli

hasretle sana koştuğu yolları
gölgeni aradığı boş sokakları
seni hep beklediği akşamları
ayaklarım unutmaya yemin etti
sözünü tutmuyor gittin gideli

deli gibi çarptığı aşkını
onu taş ettiğin yalanları
seni çok sevdiği yılları
kalbim unutmaya yemin etti
sözünü tutmuyor gittin gideli

müzik: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Gökyüzü Ağlıyordu
gönlümdeki yangını bilirmişcesine yağıyordu yağmur
benimse gözlerimde yaş vardı aklımda yalnızca biri
ayaklarım gelmek istiyordu sana dinlemiyordu yağmur çamur
gökyüzü ağlıyordu gökyüzü delinmişti sanki

dostlarım toplanmış nafile nasihat ediyorlardı bana
yüreğimdeki çılgın sevdayı nereden bileceklerdiki
bu delirmiş hava ölüm getirir diyorlardı cana
gökyüzü ağlıyordu gökyüzü delinmişti sanki

o boranda birkere alev düşmüştü gönlüme
beynimi dinlermiydi hiç sevdam olmuştu serseri
sular seller işlemez ellerin değmişti saçıma bedenime
gökyüzü ağlıyordu gökyüzü delinmişti sanki

ağaçların gövdesi fırtınadan tirtir titrerken
kulaklarıma geliyordu rüzgarla sevdanın sesi
radyoda çalan eski şarkı anıları eşelerken
gökyüzü ağlıyordu gökyüzü delinmişti sanki

damlalar toprağa düşüyordu kaybolup ıraklarda
bir çiçek filizleniyordu yerde gönlümdeki sen gibi
senin hayalini kuruyordum arnavut kaldırımlı sokakta
gökyüzü ağlıyordu gökyüzü delinmişti sanki

yoluma ışık tutuyordu fener misali şimşekler
hasretimden haberdar kavuşturmak istercesine ikimizi
beynimi kemiriyordu yürürken hayata dair gerçekler
gökyüzü ağlıyordu gökyüzü delinmişti sanki

korkuyordum başıma gelecek diye bir bela
kalmamıştı dermanım kalmamıştı gözlerimin feri
saçların kömür karasıydı güzel gözlerin ela
gökyüzü ağlıyordu gökyüzü delinmişti sanki

en sonunda varmıştım kapına üstüm başım derbeder
yağmurda bitmişti rüzgarda takatim gibi
gül yüzünü görünce silinmişti gönlümdeki bütün keder
gökyüzü ağlıyordu gökyüzü delinmişti sanki

gözlerindeki sıcaklıkla kurutmuştun ıslağımı
sormuştun biraz alaylı üzerimdeki bu hali
sana biraz kızgınca vermiştim cevabımı
gökyüzü ağlıyordu gökyüzü delinmişti sanki


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Gönüllerin Sultanı Ol-Muhammet
senin olmadığın her yer ıssız
seni tanımayanlar gider imansız
nurcemalin göremedik bircümle bahtsız
gönüllerin sultanı ol-muhammet

ümmetinden dökülür onca dilekler
senden bir şefaat teveccüh bekler
miracına ermek için secdeyi secdeye ekler
gönüllerin sultanı ol-muhammet

nafiledir ibadet şefaatin olmasa
mecnun aşkı bilmezdi aşkın gönle dolmasa
haktealayı bilmezdik narın bizi yakmasa
gönüllerin sultanı ol-muhammet

yoluna baş koymuş bunce beşer
ne olur rahmetinden bir katre ver
sen olmasanda sünnetin yeter
gönüllerin sultanı ol-muhammet

ne olurdu bizde olsaydık bedirde uhudda
hasan hüseyin yaşasaydı biz ölseydik kerbelada
sen gözlerde yaşsın cemalin var her damlada
gönüllerin sultanı ol-muhammet

yaralı yüreklere şifadır düşüncen
dünya dönüyorsa hala senin sevginden
ruhlar huzur bulamaz vuslatına ermeden
gönüllerin sultanı ol-muhammet

sen tüm yetimlere babasın
sen hak tealadan yadigarsın
haşa tapmıyoruz sende insansın
gönüllerin sultanı ol-muhammet

senin ismin geçince iner gökten melekler
kabul olur salatınla olmaz denen dilekler
feda olsun yoluna tüm sevdalı yürekler
gönüllerin sultanı ol-muhammet

seni anlatamıyor hiçbir kelime
hatam varsa hançer vurulsun dilime
seni yazdı ki ne mutlu kalemime
gönüllerin sultanı ol-muhammet


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Gün Batımında
seni bir gün batımı kızıllığında sevdim
ve bir sabah aydınlığında kaybettim
sen benim deniz ortasında yakalandığım bir fırtınada
sığındığım limandın
sen benim dağım nehirim denizimdin
sen benim şehir kalabalığından sıkılıp geldiğim
doğal bir köydün
hiç bozulmamış telefonsuz elektiriksiz
keşke seni hiç sevmeseydim
seni bir gün batımı sevdim
tüm duygularımla battı güneş
sen şehirlerden daha kalabalık çıktın
ve çağdaşlığın azizliğine uğramış
bir köy gibiydin
keşke seni hiç sevmesydim
hiç görmeseydim batan günü


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Gün Gelir
gün gelir
ıssız bir evde tek başına kalırsın
kadehler arkadaşın olur
duvarlarla konuşur
içer içer ağlarsın
bahçede köpekler vardır ve o kahreden sessizlik
gün gelir köpeklerle arkadaş olur
sessizliği paylaşırsın

gün gelir
yiğitlik serde dolaşırsın
bir dağ başında
aslında korkuların ser vermez ama
yinede korkarsın
ormanda rüzgara meydan okuyan ağçlar vardır
ve deli yiğitliğin
gün gelir ağaçlarla arkadaş olur
yiğitliği paylaşırsın

gün gelir
üstü yamalı bir garibanla tanışırsın
ye kürküm ye davasını unutup
ve dost bir yürek sayıp kaynaşırsın
yanında bir somun ekmek vardır ve o gariban
gün gelir bir garibanla rakadaş olup
bir somun ekmeği paylaşırsın

gün gelir
bir güzel kızı seversin
sevdan uğruna hayatını kaydırırsın
beni çok hemde çok seviyor diye kendini kandırırsın
o güzel yoktur yanında kederlerin vardır
gün gelir kederlerle arkadaş olup
bir güzel yari paylaşırsın

gün gelir
yolda bir han
yollar ve sen yolcu konaklarsın
akşam olur karanlık içine çeker seni
ve sen buğulu han pencerelerine hatıra yazarsın ismini
dört duvar arasında
suskun bir hancı vardır ve sinsi karanlık
gün gelir bir hancıyla arkadaş olup
karanlığı paylaşırsın

gün gelir
kırık dökük bir radyoda
eskilerden bir şarkı çalar dinlersin
kaybolan yıllar gelir aklına
gençliğini anarsın ararsın
yanında eski bir radyo ve inleyen nağmeler
gün gelir bir radyoyla arkadaş olup
hüzzamı paylaşırsın

gün gelir
başın annenin dizlerinde
avucundaki sevgi darbeleriyle rahatlarsın
tüm dünyayı silip aklından o an
sanki başka yerlere varırsın
yanında annen vardır ve bir avuç mutluluk
gün gelir annenle arkadaş olup
mutluluğu paylaşırsın

gün gelir
şehirlerarası bir otobüste
yoldaki çizgilere bakar
özlenmeyi özlersin
o an sinsice sabahı bekleyen gece
içine çeker seni
yanında otobüsün muavini
ve bindiğinde söylenen bilmemkaç kilometre yol vardır
gün gelir bir muavinle arkadaş olup
yolları paylaşırsın

gün gelir
azrail kapını çalar
canlanır gözünde bir bir anılar
damla damla gözyaşı olur kat kat günahlar
ve geç gelen pişmanlık kalbinde duraklar
baş ucunda azrail vardır
ve yanında getirdiği soğuk ölüm
gün gelir azraille arkadaş olur
fakat ölümü paylaşamassın


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Gün Olur
gün olur alır başımı giderim
hatırlamam hatıraları
unuturum senle geçen anları
dönüp bakmam arkama
silerim geçtiğim yolları

gün olur alır başımı giderim
silinir hayalimden senle geçen *******
damla damla gözyaşına döner
birbir sevdalı seneler
dökülür ağzımdan inan hep ıstırap dolu heceler

gün olur alır başımı giderim
bir sigara yakarım tiren garında
gider bütün efkarım tirenin dumanıyla

gün olur alır başımı giderim
bir yıldız kayar hayatımdan
seninle geçen günler *******
çıkar hatıralardan
birlikte olduğumuz zamanlar
bir mum ateşiydi zaten yanan
ve deli bir rüzgardı benim sevdam

gün olur alır başımı giderim
giderim sensizliğe
işlerim bir nakış gibi işlerim
sensizliği bütün benliğime
gün olur alır başımı giderim


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Günahkar Şiirler
şiirler günahkar acımasız zalim
beni her gece uykusuz bırakırlar
bilmezler nedir ne olacak halim
bir güzel sevda için gönlümü kandırırlar

şiirler günahkar isyankar asi
aşkın ateşini yakıp çevirirler küle
en çılgın aşkları bile ederler mazi
yinede dökülür ağızlardan mısra mısra hece hece

şiirler günahkar acımasız zalim
çiğner tüm kuralları yasaktan anlamazlar
dinlemezler elden gitsede güzelliğim gençliğim
aynalara baktırıp her sabah ağlatırlar

şiirler günahkar isyankar asi
yalana çevirirler tüm doğru zamanları
ağaçlar yeşilmiş denizler mavi
yerlebir ederler ormanları kumsalları

şiirler günahkar acımasız zalim
ayrılık düdüklerini onlar çaldırırlar
yol vermezler dönmek istesede sevgilim
ağustos sıcağında zemheri yaşatırlar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Günün Birinde
büyük bir fırça getirin bana
bütün gökyüzünü boyayacağım
yağmurlu bulutların girip kanına
beyaz yıldızlarla dost olacağım

gönlümdeki kederi sileceğim dağlardaki karla
karatoprağın beyaz bereketiyle donatacağım soframı
hasretin tahtasından yapılmış beyaz bir salla
yaracağım engin denizleri okyanusları

tüm acı günleri saklayacağım yamalı ceplerimde
ağlatacağım gurbetin gülümseyen uğursuzluğunu
elimde kirbitle değil alev alev çehremle
yakacağım vuslatın kandilini mumunu

dostlarla birlikte içeceğim neşenin şerbetini
diz vuracağım toprağa heybetli zeybeklerle
sileceğim defterden düşmanıma kinimi
kolkola gireceğiz şarkılarla türkülerle

gülümseyeceğim yine gurbetin tozundan silkinerek
yüzeceğim sılanın deli çağlayan nehrinde
dağlardan zalim azraile seslenerek
can vereceğim annemin mübarek ellerinde


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Hakkını Helal Et
giderimde belki birdaha dönemem
dönerimde belki birdaha göremem
öpemem o güzel gözlerinden öpemem
diye
hakkını helal et demeye geldim

hakkını helal et
yılların hatırına
hakkını helal et
beni eğer sevdiysen
hakkını helal et
helal et allah aşkına
hakkını helal et
ben sende sen isem

Müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Hani Dönecektin?
pusularmı kurdular yollarına
prangalarmı taktılar ayaklarına
karakollarmı diktiler dağlarına
hızır yoldaş olmadımı yanına
neden gelmedin neden gelmedin
gelmedin neden

hani dönecektin gittiğin yerlerden
önünde aşılmaz denizlermi vardı
hani başlayacaktık kaldığımız yerden
gelip çaldında sen kapılar yüzünemi kapandı
hani dönecektin gittiğin yerlerden
söyle bana kalbinmi zamanmı dardı
hani başlayacaktık kaldığımız yerden
bedenimi kolların yerine yalnızlık sardı

Müzik: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Harc-ı Alem
kişinin kişiye hiç kalmamış saygısı
derinden yaralayıp revire kaldırmışlar vefayı
taşlara dönmüş gönüllerdeki çiçekler
yalanlara kul olmuş insana dair gerçekler

olmuş bütün gözler harcıalem
çalınıyor tüm besteler harcıalem
tüm gönüllerde biraz keder biraz elem
dönüyor dünya durmadan harcıalem

dostluklar yalan olmuş tüm sevgiler riya
bütün insanlar yatmış kasvetli bir uykuya
herkes pişman olmuş geldiğine bu dünyaya
isyankar asi herkes anasına tanrıya

Müzik: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Hostes Aşkım
sana bir görüşte kalbim aktı
ellerim ayaklarım dolaştı
ruhumu bir alev sardı
otobüsteki hostes aşkım

iyiki binmişim bu otobüse
bu otobüs bizi aşka götürse
ya seni sevdiğimi herkes bilirse
otobüsteki hostes aşkım

otobüs şehirler geçiyor
molalarda benzin içiyor
bilsen içimden neler geçiyor
otobüsteki hostes aşkım

şimdi bir su getir bana
içeyim elinden kana kana
sevdiğini söyle bana
otobüsteki hostes aşkım

terminale geldik ne çare
ayrılacağız biz biçare
keşke otobüs hiç durmadan gitse
otobüsteki hostes aşkım


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Huzur Mahallesi İşsizlik sokak
buralarda huzur bulunmaz
kara borsaya düşmüş
aşk desen ayağa
herkesin gönlünde bir aslan
bazen binlerce
olurmu ya!
olduruyorlar işte
dedim ya
buralarda huzur bulunmaz
kara borsaya düşmüş
işsizlik desen baştan ayağa
herkesin elinde bir kağıt bir taş
herkes kahvehanede
e olmayınca evde kaynayan aş
fakir ne yapsın kendini aşka veriyor
gönüldeki aslanlar pişmesede


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Hüzün Bayramı
o neşeli bayram günü
hüzünlerimle boğuşurken
ve caddede aylak aylak dolaşırken
sana rastladım
gözlerine baktığımda
sen geldin aklıma
hatırladım eski günleri
sende hatırla
nasılda sevmiştim seni
ki seviyorum hala

haybeye değildi duygularım
hep senden ibaretti yaşadıklarım
şimdi nereye baksam
bir parça keder
bir parça hüzün
ben deli bir aşıktım
sende aşka dair yalanlar gördüğüm


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Hüzünlü Yağmurlar
yağmurlu havalarda hep hüzünlenirim
ağlarım hep bulutlarla beraber
bulutların ne derdi var
bilemem ama
benimki hepsinden beter


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

İki
bu gün iki kez ağladım
iki kez ıslandım sanki

iki hayatı yanyana koydum
biiri cennet diğeri cehennem gibi

hep iki gökyüzü oldu yüreğimde
birinde yıldız birinde güneş vardı

ve iki kere sevdalandım
bundandır yüzüm iki kez kızardı

sonra bir yolculukta ikiye böldüm ömrümü
şimdi yollardayım

iki aşktan sonra dumura uğradı coşkum
ve şimdi yalnızlardayım

zaten okuldada aram iyi değildi ikiyle
ikiyle ikiyi hiç çarpamazdım


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

İki Mahkum
dışarı çıkınca benim içinde dolaş
serseri caddelerde
simitleride unutma ha
en çok neyi özledim biliyormusun
güzel kadınların güzel seslerini
benim içinde bak öyle boş boş
öyle öküz gibi güzel kadınlara
arkada deniz manzarası olursa
birde rakı
ne hoş olur ha
of ulan of sanki ben çıkacağım dışarı

dışarı çıkınca
benim içinde yem at güvercinlere sultanahmette
otur bir çay bahçesine
birde benim için söyle
bir sigara yak mehtaba karşı
yıldızlarıda ben say karanlık *******de
nankörlük edip unutma sakın
unutma oturup birlikte ağladık
mahpusun soğuk pencerelerinde
of ulan of sanki ben çıkacağım dışarı

iyice uzattık lafı biliyormusun
sigaralar gibi körük yaptık
dertleri muhabbetleri
haydi kalk
yarın çıkıyorsun bak
allah nasip ederse
allah nasip ederse


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

İkiz Şiir
(1.)
değersizlikte buldum ben değeri
çöpe atılsam neye zarar
aynalarda gördüm o alaz gözleri
gelme artık neye yarar

(2.)
çok ardımda ben bulamadım doğruyu
kayboldum bir garip yanlışlığın içinde
yaptımda kendime en kanlı bıçaklı sorguyu
viran oldu gençliğim vicdanımın peşinde


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

İntihar
canına kıyıpta
ne yapacaksın arkadaş
peşin peşin ölüpte
boş ver hepsini bir anda
tüketme hayatının
birazıda yanına kalsın
gel gelde hayatını vadelere bölelim
bak ben her gün
biraz biraz ölüyorum
bilmem daha ne kadar sürer
bu taksitlar ama
her gün bir hatıra
bir günlük canımı alıyor
gel sende peşin peşin ölme
hem peşin peşin ölüpte ne yapacaksın
bırak bırak günaha girme
bırakta allah versin cezasını
senin günahına giren hatıraların
çünkü günah sende değil
günah tövbeleri tövbeye muhtaç
günahkarların


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

İstanbula Geliyorum Ve Sana
istanbula geliyorum ve sana
yaz çiçekleri açıyor üsküdarda
mavi gözlü boğaz ortasında
güneş şafaklarımıza çekiliyor
akşam kızıllığında söyleniyor şarkımız
başımdaki duman duman sevdayla
istanbula geliyorum ve sana
boğaziçini sıvazlıyorum gözlerimle
hasretin özünden silkinerek
buruk bir tadla yaslanıyorum yaşama
gül kokusunda
deniz tuzunda
şiirler okuyan ruhuma dokunuyorum
bekle beni bulutlar kadar sabırla
istanbula geliyorum ve sana
gönlüm senden beri boş
senden beri onurlu
öksüz kalmış sevdamın sığınağı
hasretle dolmuş aşkımın oluğu
yolların ölü yüzünü sıvazlıyor
sıla yolcusu arabalar
bekle sende beni gözlerimde parlayan nur
tüm hatıraları toplayarak bavula
istanbula geliyorum ve sana...


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

İstasyonlarda Ayrılık
istasyonlarda hep ayrılan aşıklar olur
sevgiler özlemlere karışır giderler
sisli gözlerinde tıka basa yağmur
birşeyler eksilir giden trenle beraber

istasyonlarda hep ayrılan aşıklar olur
üzgün yanaklarında titreyen birer damla
sevdalar raylardan akıp gider unutulur
geride bir peron kalır lacivert bir yalnızlıkla

istasyonlarda hep ayrılan aşıklar olur
seslerinde buzlanır yavaşça bir nehir
her terkediş kendisine bir istasyon bulur
ve tüm anılar bekleme salonlarında terkedilir

istasyonlarda hep ayrılan aşıklar olur
ister sirkeci haydarpaşa ister kurtalan
bilmem belkide bu dünyanın kanunudur
iki damla gözyaşıdır onca aşktan geriye kalan


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

İzinsiz Sevdam
seni düşünmeye izin yok
hain *******den
yakamı bırakmaz yıldızlar
sanki çığlık çığlığa yakamozlar
düşünme onu der gibi
hırçın dalgalar

seni düşünmeye izin yok gönlümden
siliyor beynim hayalini gözlerimden
bir elim resmine gidiyor
çekiyor diğer elim resmini
resmine giden elimden

seni düşünmeye izin yok mevsimlerden
bir kar yağıyor bir gün yağmur
göstermiyor güneşini tepelerden
bülbüllerinide çekti güllerimden
seni düşünmeye izin yok hiçbir şeyden


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Kaç!
biz yürekliyiz ama güçsüzüz
onlar yüreksiz ama güçlüler
üzerimize bir şarjör mermi boşaltacaklar
bizi bizden koparıp
koparıp alacaklar

kaç kaç!
durma kardeş kaç
kaçmazsan eğer gözümüzde yaş olacak
kaçmazsan eğer buralarda kan olacak

gönül ferman dinlemez bilirim
bilekler zora dayanır bilirim
kaçmak erkekliğe sığmaz bilirim
kaçmazsak eğer bilekler kırılacak
kaçmazsak eğer namertlere gün doğacak

müzik: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Kahpe Avrupa (Avrupanın Öteki Yüzü)
Avrupa Birliği Sarhoşlarına! ! !

ellerinde oyuncaksın zalim şeytanların
mezesin masasında sarhoşların ayyaşların
zarsın kağıtsın ellerinde kumarbazların
hani nerede asaletin kahpe avrupa

papazın kilisede vaaz veriyor
kızlığın hangi doktorda kaç kez dikiliyor
tarihte aldığın dersler sana yetmiyor
frenlerin tutmuyor kahpe avrupa

saçların gökkuşağı gibi boyalı
iş bilmez ellerin manikürlü cilalı
yüreğin paslı kömür gibi karalı
kumaşın hiç leke tutmuyor kahpe avrupa

sevişirsin çılgın gibi sokaklarda
kırıştırırsın babanla yaşıt adamlarla
mahkemede son bulan deneme nikahlarla
modernlikten bahseder kahpe avrupa

kafası boynuzlu siyah keçisin
babası üç tane fahişenin ***isin
temizlikten habersiz yağlı domuz leşisin
aslı belli olmayan kahpe avrupa

karnında bebekle olursun gelin
günaha bulanmış baştan ayağa bedenin
böyle medeniyet seninolsun senin
kucaktan kucağa gezen kahpe avrupa

daracık pantolonu giyersin kıçına
boyaları sürersin renk renk tırnağına
diskolarda barda süren yaşamına
ben acıyorum senin kahpe avrupa

gözler bu yaşananlara bakakalmasın
sözler bir kulaktan girip diğerinden çıkmasın
ahireti bilenler hak yolundan ayrılmasın
ibret oldun inananlara kahpe avrupa


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Kahpeliktir Unutmak
çare unutmaksa
yok olmaz
al canımı yarabbi
unutmak alçaklıktır
bir kahpeye yakışan
unutmak bize yakışmaz
yüreğimde hala onun yüreğidir vuran


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Kal Gözlerinle.
''zincirlerle bağlandım
ilk gördüğüm an
kimselere söylemedim
adı kezban''


hatırlarmısın
ilk defa
gözlerimin gözlerine değdiği anı
bu gözlerimizin ansız bir kaçamağıydı
biliyormusun
gözlerim gözlerinde tutuklu kaldı
bakışların mavi maviydi
duygusaldı özlem doluydu
kızgındı kimi zaman
ben senin gözlerinden bakıyordum dünyaya
dünyayı seyrediyordum bakışlarından

gözlerin bir pınardı sanki
ürkekçe kopup gelen
bir dağbaşından
bense susuz kalmış bir çöl
eğilip su içmek istiyordum
kirpiklerinin arasından
söndürmek istiyordu yüreğim
yüreğime yaktığın ateşi
vakit senin yanma vaktindir
kalmadı artık yüreğimin yanacak yeri

inanamıyorum gördüğüme
yalanmı gerçekmi
öptüğüm dudakların
tuttuğum ellerinmi
gel etme yüreğim
gel etme bu bir yalan
o yok aslında
o bir hayal çıkıp gelen rüyalardan
herşey ansızın
kaybolacak biraz sonra
ne gözleri
ne saçları kalacak ortalıkta
gel etme yüreğim
yine lanet yalnızlığına döneceksin
biraz daha yıkılmış
duvarlara gömüleceksin...

o seni ilk gördüğüm an
kimbilir sen dünyaya geleli
kaç yıl geçmişti aradan
düşün
düşün ki bir o kadar yıl
haybeye geçmiş
bir o kadar yıl
özlemişim seni
gözlerim gözlerini beklemiş
tenim tenini
öyleyse gel ne olur
hiç gitme
razıdır bu gönül
vereceğin her zulme
istersen
ıstırabın her çeşidini tadtır bana
istersen
darağacımı ellerinle kur
bırakta gözlerim içsin gözlerini kana kana
ama gitme ne olur

suya hasret fidandım çiçektim
yağmur yağmur yağdın üstüme
yeşerdim filizlendim
sonra renk verdin yapraklarıma
güneşim oldun
şimdi bırakıp gidersen
kupkuru kalacağım
anlıyormusun
çünkü biliyorum ki
yerine sevemem
kimseler çalmayacak kapımı biliyorum
çalmasında istemem
şimdi gidersen
bir mahkum olacağım
sensizlik zindanlarına amnsız dolacağım
sen
sen yeterki bu şehirde kal
istersen yüzüme birdaha bakma
ama ne olur
ne olur beni bırakma...


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Kalp Hastası
sen gittin
ve ben
hastalıklı bir kalp
büyüttüm içimde
çırpınarak yol almaya
çalışan
.....................................
sonra
doktorlara gösterdiler
doktorlar
ameliyat dediler
bilmediler doktorlar
içinde sen vardın
bilemediler


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Kanuninin Doğduğu Şehirde Sevdim Seni
kanuninin doğduğu bu şehirde
ilk defa tadıyorum zehir aşkın tadını
ölümün dağılıyor su misali damla damla içime
kalbime dinletemiyorum aşka olan dargınlıklarımı
tekrar tekrar giriyorsun hayalime düşüme

kanuninin doğduğu bu şehirde
yorgun hasretlerle çarpıyor kalbim yaşıyor bedenim
bir sürü hatırayı saklıyorum yamalı ceplerimde
seni düşünmekle geçiyor hasrete gebe günlerim
aşk çorbasının tarifini bulamadım henüz şu naçiz yeryüzünde

kanuninin doğduğu bu şehirde
ayrılık gemileri kalkıyor anıların limanından
ben elimde sigara şarkımızı dinliyorum sarhoş bir gecede
saçlarım ağarmış kahırlar amansız vurmuş beni sırtımdan
tüm aynalar düşman olmuş mor halkalar var gözlerimde

kanuninin doğduğu bu şehirde
hüzzamlar bırakıyor gönlüme dert sağanaklarını
kahır yüklü bulutlar geziyor sürü sürü üstümde
bu şehri sel alıyor alıp götürüyor gözyaşlarımı
sonra saatler vuruyor sensizliğin sesinde

kanuninin doğduğu bu şehirde
yerlebir ettin sen gönül sarayımı
artık tamir edemez ünlü sinan gelse bile
senin başına taktım ben kristalden aşkın tacını
oysa sen değmezmişsin bir kağıt küllaha bile

kanuninin doğduğu bu şehirde
sensizliğinmiş senden olan payım
hep ben yağmur oldum senin sevda çöllerine
her deliliği yaptım bir kaldı sana tapmadığım
ama sen geldin mabetleri diktin şu gönlüme

kanuninin doğduğu bu şehirde
tanıdım bildim sevdim seni
kanuni doğmuş bu şehirde amma
aşkın kanunu yazılmamış bu şehirde
yazılmamış bu şehirde


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Kararlı
gidiyorum bu şehirden
gölgemide alıp
birdaha yüzümü görmeyeceksin
tüm anıları ardımda bırakıp
göreceksin göreceksin


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ker***
orada bir okul var
uzak değil yakında
tuğladan kumdan değil
sadece ahırdan bozma

üç tane sınıf var
ker*** okul içinde
kaloriferli değil
odun kömür isinde

nerede eğitimde
fırsatlar eşitliği
nerede zengin beylerin
dolar tutan elleri
parlayan güzel çocuklar
terk edilmiş kaderine
boya sandığı verilmiş
kalem yerine ellerine


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Kıyamadığım
sen gözlerine bakmaya kıyamadığım
sevgilimdin sen
sen ellerini tutmaya kıyamadığım
sevgilimdin sen
sen tenine dokunmaya kıyamadığım
sevgilimdin sen
şimdi söyle bana
neden bu ayrılık
neden bu veda
neden bu çıldırtan
ölümden beter bu özlem

sana bakmaya kıyamazken gözlerim
ellerimi şimdi neden bıraktı ellerin
sana dokunmaya kıyamazken bedenim
gözlerimi şimdi neden bıraktı gözlerin
sözlerin bir avcı kovalar beni
bir ceylan misali can çekişir yüreğim
müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Kör Kötürüm
benimde yollarım vardı koştuğum
umutlara açılan
benimde ağaçlarım vardı tırmandığım
meyveleri saçılan
benimde nehirlerim vardı yüzdüğüm
suları deli deli çağlayan

ama artık ben
koşamam koşamam koşamam
uzun uzun yolları
açamam açamam açamam
çalan kapıları
gezemem gezemem gezemem
ormanları dağları
çünkü ben adımlarımı kaybettim
ne yazık ben adımlarımı kaybettim

benimde kitaplarım vardı okuduğum
asi sevdalı
benimde aşklarım vardı taptığım
güzel yüzlü gül dudaklı
benimde şiirlerim vardı yazdığım
içinde binbir keder saklı

ama artık ben
göremem göremem göremem
yemyeşil baharları
saramam saramam saramam
aydınlık ufukları
yazamam yazamam yazamam
sana sevgiliye aşk mektupları
çünkü ben bakışlarımı kaybettim
ne yazık ben bakışlarımı kaybettim
müzik: fatih çınar
(TRAFİKTE ORTAĞIZ RAKİP DEĞİL! LÜTFEN TRAFİKTE CANAVARLAŞMAYALIM! ! !)


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Kötü Adam
eski türk filmlerini bilirmisin
hani aşkına karşılık bulamayınca
kötülük yapan kötü adamlar vardırya
işte artık bende
onlar gibi kötü bir adamım
bütün iyiliklerimi
uykusuz geçen bilmem kaçıncı gecenin
kızıl bir sabahında
yaşlı bir eskiciye sattım
gözlerim kançanağı ağlamaklı
yüreğimi ise yüreğine bıraktım
gözün aydın
artık bende kötü bir adamım
artık ağlamıyorum
ağlamak iyilerin işi
hergün isyan ediyorum
tanrıylada kopardım bütün zincirleri
pencerelerini bomboş gördüğüm günden beri
bende bomboşum artık
boş boş geçiyorum kaldırımlardan
artık özlemiyorum gözlerini
artık aramıyor ellerim ellerini
desemde
ne olur inanma
bu koskoca bir yalan
hala sen vuruyorsun nabzımda anbean
ne mümkün tanrıya isyan
ona şükür olsun
o değilmiydi seni ansızın karşıma çıkaran
ve yine o değilmi
gözlerimi gözlerinle buluşturacak olan
evet
kötü bir adam olduğum doğrudur
ama gel görki
bütün kötülüğüm
bütün eziyetim kendime
isyanım
seni son bir kere göremediği için gözlerime
ve ellerime
sıkı sıkı tutamadığı için ellerini
ne olur
ne olur ey yar
senede bir gün olsun gel
esirgeme bu aşık-ı sadıktan gözlerini
ne olur
ne olur
göğsüme saplanmış hançer
yüreğime atılmış kurşun
çok uzaklarda olsanda
senede birgün olsun gel
gel ne olursun


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Köy Çocukları
yağmurlar içinden ıslanarak
çamurlu yollarda elele tutuşarak
akşamdan derslerimize çalışarak
okula gidiyoruz okula
ülkemize hayırlı evlat olmaya

üşüsede ellerimiz üşüsede kalbimiz
yinede okulu aksatmayız biz
kolkola gireriz biz tek yüreğiz
okula gidiyoruz okula
ülkemize hayırlı evlat olmaya

ırmaklar çağlar gökyüzü sisli
okul yolu çamur önlüğümüz nemli
olmasada harçlığımız bu dert değilki
okula gidiyoruz okula
ülkemize hayırlı evlat olmaya

sana geldik kucaklarmısın okulum
senin sınıflarında yücelecek yurdum
sen sularsın vatan toprağını yudum yudum
okula gidiyoruz okula
ülkemize hayırlı evlat olmaya

(çocuk şiirleri serisin'den)


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Kurşun Yarası
pusulara düşmüşüm
yetişemem gözlerine
eşkıyadan kurşun
yemişim sol yanıma
her yanım kan içinde
gözlerimin önünden
geçiyor o son gece
eğer ben ölürsem
yürekli kızanlar
kanımı komayın namertte

bu gün intikam günü'dür
haydin bre kızanlar
pusatları kuşanın
düşmana haber salın
haydi bre şahlansın atlar
önümüze engel duran
kim ise düşman sayılır
çekilirde kılıçlar
çökertmede aspatta
kahpenin canı alınır

bir yanımızda eşkıya
bir yanımızda kolcular
tedbir eyle yürekli
yaren İbrahim çavuş
kahpeler pusuya yatar
çerkez kaymakam ant içmiş
bizi yakalamaya
Gülsümümüde almış
koparmış sol yanımdan
yakar yüreğimi narına

Müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Kurt Yalnızlığı
biz eğlenceli çocuklardık be
bu kurt yalnızlığına düşmeden önce
ellerimize birer silah tutuşturdular
şarjörü ağzına kadar ölüm dolu
ellerimize birer silah tutuşturdular
vatan diye namus diye bayrak diye
biz eğlenceli çocuklardık be
bu kurt yalnızlığına düşmeden önce
şehrin sinesine küskün
mahallelerimizden aldılar bizi
o paltolu kirli sakallı
o büyük abiler
sonrada dostmu düşmanmı bilemediğimiz
kardeşmi hainmi bilemediğimiz
canı canımızdan
kanı kanımızdan
bayrağı bayrağımızdan adamları
hedef diye gösterdiler
o paltolu kirli sakallı
o büyük abiler
biz eğlenceli çocuklardık be
bu kurt yalnızlığına düşmeden önce
bilmezdik hiç döğüş hiç kavga
kavgadan anladığımız
ekmek kavgasıydı babamızın
döğüş desen
misket oynarken
oyunda mızıkçılık yapmalarıydı bazılarımızın
biz eğlenceli çocuklardık be
bu kurt yalnızlığına düşmeden önce
anlamazdık hiç
duvarlara yazılan yazıların manasını
bilmezdik kan kokusunu
bıçak yarasını
kurşun fırtınasını
bilmezdik bilemezdik
çünkü bizler mutluyduk
çocuktuk
bizler okulumuzun bahçesinde top oynuyorduk
hilal bıyıklı
haki parkalı cesetler
okulumuzun bahçesine yığılmadan önce
bizler eğlenceli çocuklardık
bu kurt yalnızlığına düşmeden önce
bu orak çekiç türküleriyle
bu devrim masallarıyla
kandırılmadan önce
kandırılmadan önce


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Kuruntu
kimdi o
kimdi yanında gördüğüm adam
ne konuşuyordunuz öyle
kahretsin dayanamam
ne yaptınız dün gece
doyasıya eğlendinizmi
ne içtiniz o çay bahçesinde
bir an olsun aklına geldimmi
ne okudun yatarken
gece rahat uyuyabildinmi
rüyanda neler gördün
kahretsin yine uykumu böldün

anladım artık beni sevmiyorsun
hataymış bir an ümitlenmem
biliyorum çirkin bir adamım ben
üstelik duygusalım kıskancım
sinirliyim
ve birazda göbekliyim
sağımın soluma faydası yok
öylesine
iki yüzlüyüm
neler düşünüyorum bir bilsen
bakarken gözlerine
benim hesaplarımda var kendimce
hep yanımda gezmeni isterim
fakat görülmeni istemem kimselerce
her zaman benimle ol
durmadan benimle ol isterim
sonra ansızın bırakır giderim

yoksa
yoksa beni seviyormusun
söyle
peki kimdi o
kimdi yanında gördüğüm adam
öyle

yok canım
yok
bu sadece bir kuruntu
sen beni nereden seveceksin
anladımki kendi yüreğimmiş aşk diye
büyüttüğüm
onuda nasıl yakacağım göreceksin


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Küçük Pencerede Gelin Olduğun Gece
küçük pencereden gördümde seni
gelinlikler içinde bembeyaz
bense sokağınızın köşe başında
gözlerim bulutlarla arkadaş
oldum vaktinden önce ihtiyar

bir anda göz göze geldik
ellerim titredi
senin gözünde damlalar
ayaklarımız birdenbire çözüldü
adımlarımızda akıp gitti yıllar

oysa şimdi ellerimi tutan ellerin
atmıştı biraz önce imzayı
şimi gözlerime bakıp ağlayan gözlerin
kalbime damlatmıştı kor olup
her bir damlayı


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Leylalar Gelin Oluyor Mecnun Mezarda
leylalar gelin oluyor
son geminin yolcusu mecnunlar
leylaların gözünde kanlı yaşlar
üzerinde mecnunların kara kara topraklar

onlar aşkla başı dönmüş iki aşık
leyla bahar mecnunsa bir yaprak
başlarını aşk için vermiş iki aşık
herkesin aşkı bildiğini sanarak

leylaların başında telli duvaklar
gözleri yaşlı kalakaldı mecnunlar
leylalar el koynunda gün çürütür
mecnunlar biçare boyunları büküktür


müzik (fatih çınar)


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Mavi Tren
gözlerim istasyonda seni aradı durdu
hasretin sırtımdan beni zamansız vurdu
saatler geçmedi güneş doğmadı
dolmadı dolmadı bu çilem dolmadı

mavi tren gecikti
ah hiç haber gelmedi
acılarım gibi uzadı gitti bomboş raylar
tüm yolcular gurbeti vuslata erdirdi
ağzımdan döküldü hece hece acıklı şarkılar

ellerim istasyonda seni aradı durdu
sarılmak için hasretle boynuna
gelmedin neden kimler engel oldu
hangi namertler geçti senin yoluna
müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Meçhul Sevgili
ben seni hiç görmeden sevdim
rüzgarlar seni söyledi senin sesinden
gözlerimi umarsız gözlerine verdim
birşeyler anlatıyordun gecenin sisinden

önce rüyalarda başladı aşkımız
*******i yıldız topladık seninle
adı konulmaz bir şeydi yaşadığımız
bedenim eriyordu bedeninde

hüzzam makamıydı yalnızlığımız
zaman eriyordu sırsız bir aynada
geçip bakıyorduk yansımada acılarımız
sonra hüzün kokuyordu bu loş odada

bir hata vardı dünyanın gidişinde
nereye savuracaktı beni seni
hüzünlerin ilmek olduğu bir vakitte
gelip kurtarıyordun celladın ellerinden beni


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Meryemim
dünya gözüyle gördüm seni
allahıma şükürler olsun
birbirimizi unutmayacağız
bu bizim yeminimiz olsun

meryemim oy oy oy
sen benim oy oy oy
sevdiğim oy oy oy
son nefeste söylediğimsin

belki seni birdaha göremem
o güzel yüzünü koklayıp öpemem
ama inan bende yerin başka
senin üstüne birdaha sevemem
müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Name-i Gurbet
vereyim önce hak selamını
öpeyim sonra al yanağını
görünce kağıda damlayan kanı
mektubumu alınca ağlama yarim

bilmek istersen birtek yarinden
gurbete uçtu güzel memleketinden
parelendi gönül ayrılığın derdinden
bir tatlı gülüşüne hasretim yarim

hayal oldu artık eski yıllarım
gurbet yollarında gezer ağlarım
hasretin dilinden iyi anlarım
doldurup çilemi birgün gelirim yarim

mertsin namusumu namusunda taşıdın
gündüz tokum dedin *******i aç yattın
gülüşünü merhem edip yarelerim kapattın
kalemlerle yazılamazsın benim güzel yarim

uzatma garip ankaralı acı mektubu
bitmez hiç sevgilinin vuslat umudu
başımızda dolanadursun acı keder bulutu
güneş doğacak bir gün ufkumuza yarim


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Nasıl Sevmem Trabzonu
sen gezerken bu sahillerde
hatıran doluyken uzun caddelerde
yağmurlarla bir yağarken gönlüme
nasıl sevmem ben trabzonu

denizlere vurmuşken gölgen
yıldızlarda parlar çehren
sen o yollara basıp yürürken
nasıl sevmem ben trabzonu

dizdizeyken sürmenede
gözgözeyken boztepede
çarşıbaşı maçka eynesilde
nasıl sevmem ben trabzou


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Nedir Bu? ? ?
kimi zaman haftalık
bazende sığmaz yıllara
bir görüşlük bir bakışlık
bir kaçış yoktur asla

tarifi yok sadece sır
cevabı zor bilmece bu
insanın aklın kalır kısır
soruların en zorudur bu

sen nekadar koşsanda
yürüyerek bile yakalar seni
hiç umulmaz anda, mekanlarda
ayırır ruhundan bedeni

kalbin çözese bu düğümü
asla yok korkup kaçmak
çoğu zaman olur insanın ölümü
ona gülerek kucak açmak


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Nefret
andımda yine seni
herşey yadımdan silindi
nefretin inleyip içimde
hatıraların hepsini sildi

aklım
seninle geçen günleri saymakta
ruhuma sisleri nefreti yaymakta
gösterme bana birdaha
o azap çehreni
sevgin güneş ile guruba kaymakta

kalbim bir güvercin gibi
titredi adından
sana ulaştı nefretim
sevginin kanadından
bundan böyle hep benim
pervaz eyle ardımdan
belki kalbin seslenir
dağların yamacından

dün gece düşündümde seni
yine yüreğim sızladı
sana olan nefret dağımda
fırtınalaresti dallar kımıldadı


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Nereye Gidiyorsun?
gözündeki yaşlar
sevgiyemi günahamı vicdanamı akıyor
yoksa benim gibi bir yaralıyamı
o delici bakışlar
sevdayamı bakıyor kinemi
yoksa aşkların en sahtesinemi
ayakların hızlı hızlı
meçhulemi gidiyor
dönüşsüz yollaramı
kalbin hızlı hızlı çarpıyor
banamı yoksa bir başkasınamı?


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

O Şehir
o şehri özlemek istiyorum
seni ve gözlerini
çatlamak istiyorum hasretinden
yağmura susamış kara toprak misali
ve sonra kavuşmak
sesine gözlerine bedenine
ve ıslanmak sıcak terinle
ve ölesiye sevişmek sevişmek sevişmek
ama ilk önce
seni gözlerini
ve o şehri ölesiye özlemem gerek


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ol Diledi
ol diledi azlar çok eylendi
ol diledi çoklar az eylendi
ol diledi yürüdüm isyan ile
ol diledi isyanım nisyan eyledi


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Olmaz Bir Daha
gönül çerçevemden aldım resmini
yoluma toz olsan koymam birdaha
dudaklarımdan düşmeyen arsız ismini
dillerim lal olsun anmam birdaha

unuttum seninle geçen yılları
içimde yaktığın amansız narı
bıraktım artık kendime inkarı
ruhuma eziyet etmem birdaha

mazide kaldı diz çöktüğüm günler
kederden ağladığım kara *******
saçların rüzgarımı nafile bekler
senin mevsiminde esmem birdaha

eğdirip baktın tor şahin misali
aşkından dem vurdu gönlümün teli
bataktan kurtardı ellerin eli
ellerine yüzüm sürmem birdaha


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Olsun Varsın
senin için zalim dediler
dedim
her zulüm bu kadar güzel olsa
senin için yalancı dediler
dedim
ne önemi var zaten dünya yalansa


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Öğüt
ne bilinir kadrin ne geçer sözün
kocamış kurt olursun itlere doğar gün
yaz mevsimi kar yağar yaprak açar güzün
gözlerinde mazi yanar yaşayamazsın bugün

yürüdüğün ovalar güngelir olur tepe
tohum atarsın ekin vermez sana bağ bahçe
istemesende intizar dökülür ağzından hece hece
fareler terk eder bir sen kalırsın bu batan gemide

gelen gider meydan kalmaz sana
yiğit öldü şan kaldı namert olana
cihanda yoktur sorgu sual sana bana
ibret vardır dört kitapta arif olup anlayana

nehirler akıp gider kelep kelep
hem su verir hem boğar aranmaz hiç sebep
ağaç baki değil meyve dalda durmaz hep
hiç şüphe yok birgün kopacaktır kıyamet

zaman geçer viran olur bu şehir
lokman gelir nafile yaralar derinleşir
vitrine koyup kendini etsende teşir
gelen geçen bakarda yaraları depreşir

garip ankaralı söylerde bir ders alırmı
su üstüne mürekkeple hiç yazı yazılırmı
sultan süleymana kalmadı bu faniye kalırmı
bu sözlerim boşlanıp yabana atılırmı


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ölmek Zamanı Değil Anne
hadi be anne
söyleme bana böyle
yüreğimi yakıyor sözlerin
kimim varki
şu kahpe dünyada senden başka
şimdi ben sensiz neylerim
hadi be anne
aç gözlerini aç
şefkatine hasret kalırım
sevgine muhtaç
hadi be anne
pes etme
değil hiç zamanı
sen gidersen kim umutlandırır
boynu bükük oğullarını
hadi be anne
az biraz daha dayan
daha yapacaklarımız var
daha araba alıp gezdirmedimki seni
hadi az biraz daha dayan
sen gidersen şimdi
heba olur onca yıl
onca zaman
hadi be anne
aç gözlerini
sende gidersen
kim anlar bu köhne dünyada beni
hadi be anne
yine bak sevgiyle bana
dursun
o şefkatli gözlerinde zaman
hadi be anneciğim hadi uyan!


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Özlü Sözler 1
düşüncenin cürüm sayıldığı bir toplumda
zulm baş üstünde tutulur!


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Özlü Sözler 11
ideolojiler insan eliyle inşaa edilmiş binalar'dır
gerekirse yıkılabilir
esas olan bu binanın temellerini sağlam yaparak
binanın üstünü zamanın gereklerine göre değiştirebilme
zeka ve becerisine sahip olabilmektir!


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

özlü Sözler 12
düşmanın bile olsa
satma onu dostuna
güngelir düşmanın
yoldaş olur yoluna!


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

özlü Sözler 13
şer tuğlasıyla
hayır örülmez
hayırda olsa nümayişle
cennete girilmez


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Özlü Sözler 14
allahtan kork ki
herşey senden korksun
allahtan korkmazsan eğer
sen herşeyden korkarsın


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Özlü Sözler 15
akılsızlarla oturup
muhabbet etmek
akıllılarla kavga etmekten
daha çok yorar insanı


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Özlü Sözler 16
kimki iyilik ederse nanköre
nimeti atmış gibidir yerlere


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Özlü sözler 17
girme cahil kapısından içeri
kendini mabud sanar
etme cahil ile sohbet
cehennemde dilin yanar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Özlü Sözler 18
kurttan korkan kurt gibi
itten korkan it gibi olur


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Özlü Sözler 2
zulm zalimi zalim ederde
zalim zulmünü bilmez!


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Özlü Sözler 3
beşerin kalemiyle yazılan yasalarda
hak mürekkebi kullanılmazsa
tam bir adalet sağlanamaz


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Özlü Sözler 4
kalemle yazılan yasalar
silgiyle silinir
bak olan hakkın yasası'dır


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Özlü Sözler 5
hadsize haddin bildirki
hadsizken haddin bilesin


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Özlü Sözler 6
kıraat ile suda yüzülmez
kıraat ile sırat geçilmez


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Özlü Sözler 7
dedelerine torunluk yapmayan
bir milletin evlatları
torunlarına dede olamazlar!


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Pişman
geçmişe dönsem diyorum
hiç umulmadık bir zamanda
annemin ellerine kapansam
ağlasam ağlasam
saatler dursa
onu üzdüğüm her lahza için
bin hançer saplansa bağrıma
gözlerinden döktüğüm her bir damla için
bin ilmek takılsa boynuma
geçmişe dönsem diyorum
hiç umulmadık bir zamanda
mutlu günlerimizi
kapatsam bir sandığa
ve anahtarını en derin kuyulara atsam
bağrımdan söküp tüm özlemleri
vuslata karşılık bir eskiciye satsam
tüm kahkahaları
heybeme doldurup
gurbete dönerken yanıma alsam
geçmişe dönsem diyorum
hiç umulmadık bir zamanda
annemin dizlerine başımı koysam
ağlasam ağlasam
saatler dursa
ondan ayrı geçen her lahza için
bin sitem etsem allahıma
ruhumda takılı her bir pranga için
bir adım eklense her bir adımıma
geçmişe dönsem diyorum
hiç umulmadık bir zamanda
aylardan ramazan
ve akşam ezanında...


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Puşt Pususu
dört yanım puşt pususu
dört yanım kahpe yalanla dolmuş
kaybetmişim
zaten hiç bulamadığım
ateşte ateş
közde köz
can dostlarımı
dört yanım puşt pususu
ve hayalimde
bir güzel sevgilinin gözlerinin buğusu
bulsam derim
çıksa gelse derim
kahpelerin tuzaklarını atlatıp
kahpelerin gözlerine değmeden
ve ansızın gecenin bir yerinden
dört yanım puşt pususu
dört yanımı kahpe yalanla doldurmuşlar
tilkiden sırtlandan beterdir bunlar
bense yangın ortasında kalmış akrep
ya ölüm ellerimden gelecek
yada onlar beni vuracaklar
geçmeden daha huzurun kıyısından
ve değmeden gözlerim onun gözlerine
belki huzur yanıbaşımda olacak
bir musalla taşında beyaz bir kefenle!


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Sana Dair
kor bir kömürsün hasret ocağımda
solmayacak gülsün sevdamın bağında
dönülmemiş köşesin sen gençlik çağımda
ellerimin para tuttuğu zamansın sen

saçımdaki beyazsın gençlik serimde
bağrıma yağan karsın sabah seherinde
elmastan önce gelen kömür değerinde
gizli madenlere açılan kapısın sen

yaz gününde çisil çisil yağmursun
bedenimin ebediyete giden yolusun
ben bir otobüs sende en son yolcumsun
yollarda yarenlik eden muavinimsin sen

dinlediğim udsun ıtrinin beyati peşrevinde
bir pirayesin okuduğum nazımın şiirinde
kırmızı renksin çallının manolyalar portresinde
yazdığım ilk şiir çizdiğim son resimsin sen

karanlık *******de yıldız gibi ışığımsın
soğuk kış günlerinde güneş gibi sıcağımsın
ellere haram bana helal kadınımsın
bedenimle bir olmuş bedenimsin sen

yazdığım şiirde hece aruz vezinsin
eski istanbulda dalga dalga denizsin
bahar mevsiminde gül lale menekşesin
kokladığım son çiçek kopardığım son yapraksın sen

dilimdeki duasın kıldığım namazımda
gönlümde ferahlıksın sen sabah ezanında
sanki gurbette solunan memleket havasında
son nefesimde söylediğim kelime-i şehadetsin sen


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Sana Olan Sevdam(Bİr Tuhaf Şiir)
sana olan sevdam
bir memba suyuna benzer
şişelenmeye hazır ak'pak
kuytu bir dağbaşından
başıboş akar gelirim
ben senin bardağında değil
dudaklarında olmak isterim

sana olan sevdam
ipekli bir giysiye benzer
insanın ellerinden akıp giden
süslü bir vitrinde
öyle umarsız beklerim
ben senin gardrobunda değil
bedeninde olmak isterim

sana olan sevdam
hoş bir parfüme benzer
burunların hafızasından silinmeyen
söz dinlemez rüzgarlarda
buram buram tüterim
ben senin makyaj masanda değil
ceketinde kokmak isterim

sana olan sevdam
yıldızlı bir uykuya benzer
bir annenin ninnisinden sonra gelen
uzun kış *******inde
ruyalarına girerim
ben bu gece senin ruyalarında değil
yatağında olmak isterim

sana olan sevdam
sahipsiz bir kediye benzer
sokaklarda çaresiz dolaşan
insanlardan umarsızca
şefkat dilenirim
ben senin başımı okşamanı değil
sadece senin kedin olmak isterim


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Sebebim Yıllar
bitirdiniz beni düşen her takvim yaprağında
ulu bir dağ idim başıma yağdırdınız karlar
yalnız bir tekne idim battım hırçın dalganızda
fırtınam siz oldunuz yıktınız beni yıllar

şimdi bir titreklik var sesimde
artık *******imi süslemiyor rüyalar
ellerimde kırışıklar çizgiler var yüzümde
aynada felaketim oldunuz ihtiyarlattınız beni yıllar

aldınız benden acımadan canım olan yarimi
yüreğime indirdiniz matemden sağanaklar
içirdiniz zorbalıkla acının şerbetini
kadehte şarap oldunuz ayyaş ettiniz beni yıllar

yelkovanı mutsuzluğun saatinde durdurdunuz
yaşattınız zamansız kederli dakikalar
evinize misafir oldum yalanları sundunuz
evsahibi siz oldunuz ağırladınız beni yıllar

bazen beni yargısız mahpuslara attınız
üzerime örttünüz demirden parmaklıklar
ellerime kelepçe ayağıma pranga taktınız
celladım siz oldunuz astınız beni yıllar

yaktınız yırttınız isyankar şiirlerimi
bana okutturdunuz kömürden kara sayfalar
kuruttunuz benim deli çağlayan nehirlerimi
barajım siz oldunuz kestiniz suyumu yıllar

son nefesimde oldunuz kelime-i şehadet
kimi zaman lanetler okudunuz kimi zaman dualar
bazen dudağımda sigara bazen elimde şerbet
soframa bereket oldunuz doyurdunuz beni yıllar

en sonunda bana beyaz kefeni giydirdiniz
üzerime serptiniz kara kara topraklar
hakkınızı helal edin bana yarenlik ettiniz
tabutum siz oldunuz taşıdınız beni yıllar
sebebim siz oldunuız öldürdünüz beni yıllar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Sen
sen şiirlerime cümlesin
sen bestelerime notasın
sen dilimde acıklı bir şarkısın
söyler söyler ağlarım

sen sabahımın güneşisin
sen *******imin yıldızı
sen bir yağmursun penceremde
bakar bakar ağlarım

sen bir kemansın elimde
sen gitarımın telisin belkide
seni çalarım hüzzam bir melodiyle
dinler dinler ağlarım

sen bir kadehsin elimde
seni içerim her gece
seni ararım hep meyhanelerde
içer içer ağlarım

sen bahçemde açan bir çiçeksin
sen gülsün lalesin menekşesin
seninle başlarım her güne
koklar koklar ağlarım


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Sende Tatdım Aşkı Sende Gördüm İhaneti
ben ilk aşkı senle yaşadım
ilk ihaneti sende gördüm
şimdiye kadar aşkım için yaşardıum
şimdiyse ben bindefa öldüm

oysa sen benim
can damarımda deli akan kanımdın
şimdi şahdamarımda kestim seni
nabzım durdu atmıyor artık

oysa sen benim
bir yastığı paylaştığım helal kadınımdın
şimdi namerdin haram sofrasında
********lerin namahrem yatağındasın

müzik: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Senden Sonrası
senden öncesi vardı hayatımda
senden sonrası hiç olmayacak
senden önce bir sevgili vardı
senden sonra aşk kapımı çalmayacak

sen benim sevdiğim son kadın olacaksın
sen ilk durak değil ama son durak olarak kalacaksın

sen çaldığım son keman
sen kokladığım son çiçek
sen söylediğim son yalan
sen hayatımda tek gerçek

var olan gerçeğe bir yalan denmez
yalan olan dünya aşkımız değil
bu suçsuz dünyaya intizar edilmez
zalim olan insanlar seneler değil

sen içtiğim son sigara
sen çıktığım son yolculuk
sen ayak bastığım son kara
sen hayatımda yaşadığım son çocukluk

müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Seni Seviyorum
sensiz bir akşamüstü gezerken sahilde
hırçın dalgalar vuruyordu taşlara
ayağım takıldı kumsaldaki hecelere
yağan yağmur eş oldu gözümdeki yaşlara

sevenin gözyaşları döküldüğünnde denize
şu imzayı atar dalgalar sahile
seni seviyorum seni seviyorum
seni seviyorum seni çok çok seviyorum

müzik: fatih çınar
0312 431 10 19


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Senim Seninim
benim ol demiyorum sana
sadece ben ol
ben ben değilim bak
aynalarda sen görünürsün bana
ben hep senin olacağım
sen olduğum için baştanbaşa


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Senin Aşkın Var
unuttum diyemem
dağlar gücenir
hala o yüce dağlarda
senin yolun var
uzak diyarlarda sevdam söylenir
benimse kalbimde senin aşkın var

arada kibirden engel olsada
mutlu yaşıyormusun
eller koynunda
beni bir ömür aramasandsa
güzel sesini duyamasamda
bilki kulaklarımda senin aşkın var

bazen elimde duman duman
yanan sigara
bazen gözyaşı damla damla
senden uzakta
o senli günlerden bana hatıra
hala gözlerimde senin aşkın var


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Senin Yanında
aşıklar geçiyor önümüzden dizi dizi
daha bi bağlanıyoruz onları görünce dünyaya
limandan bir gemi kalkıyor aşka götürüyor bizi
ruhlarımız uçup varıyor yıldızla dolu fezaya

ezanlar okunuyor mübarek sevgileri perçinlercesine
dualar etmek sevda adına ilahiler söylemek
tüm fesat kalpleri temizlercesine
kalplerde yanan sevgisizlik ateşini söndürmek

camdan kırılgan mutluluk köprüleri üzerinde yürümek
umudu umutları sermek ortaya
detlerle dalga geçercesine şarkılar söylemek
ahh yakamozları seyretmek ne güzel olur senin yanında

birlikteyken seninle hava daha sıcak geliyor bana
kuşlar daha güzel uçuyor rüzgar daha serin esiyor
itfaiye misali su döküyorsun yanan alev alev bağrıma
o siyah saçların gönlüme bir ışık gibi vuruyor


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Senli Zamanlar
mutluluk sağanakları başlar kalbimde
o deniz mavi gözlerin güldüğü an
sanki fırtınalar kopar içimde
seninle el ele olduğum zaman

bir düğün misali senin bakışın
bin heyecan saçlarına gül takışın
kanımı ateşler gözlerin kaşın
o kara kaşlarını çattığın an
bana küsüp kızdığın zaman

ardından bütün yıldızlar ağlar
tüm sevgi çiçekleri açmadan solar
bütün gemiler senin kahrından batar
seni benden alıp götürdükleri an
yalnızlığa açılıp demir aldıkları zaman


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Sensiz Ankarada
dalarken eski günlere yeniden
seni yaşarken senden uzakta
gönlümü geç gelen pişmanlık saraken
bir başka oldum sensiz ankarada

elimde kırıldı dolu şişeler
seni düşündüm namert kollarda
hasretinden soldu vazoda güller
bir başka oldum sensiz ankarada

bilemem şimdi ne hallerdesin
ellerin balda belki belki ağuda
bensiz hüzünlümü sevinçlimisin
bir başka oldum sensiz ankarada

bukadar mutluyken niyeydi ayrılık
giderken aldın benliğimi gururumuda
seninde kapını çaldımı son pişmanlık
bir başka oldum sensiz ankarada


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Sensizliğin Sesleri
sen bir kapı gıcırtısında
hatırladığım sevdam
hani şu bir temmuz akşamı
gitmek için ayaklandığında
kapıyı açışın
ve sonra o gıcırtılı kapıyı
suratıma kapayışın
unutmadım unutamadım
nasıl unuturdum baksana
takarken yüzünün kızardığı
o yüzük çıkarmadım parmaklarımda

sen bir ayakkabı tıkırtısında
hatırladığım sevdam
hani şu işten çıkarçıkmaz
koşarak gelip kapıyı açtığın
ve sinsice yürüyerek
sadece tıkır tıkır
sesler çıkardığın
ve ansızın hasretle boynuma sarıldığın
unutmadım unutamadım
nasıl unuturdum baksana
üzerime giydirirken
ellerinin titrediği
bana çok yakıştığını söylediğin
o siyah ceket askıya asmadım sırtımda

sen hüzzam makamı bir şarkıda
hatırladığım sevdam
hani şu ayrılığın ertesi
hergün dinlediğim
yas tuttuğum karalar bağladığım
ve hep ağladığım
unutmadım unutamadım
nasıl unuturdum baksana
örerken gözlerinin rengini verdiğin
o yeşil çorap soğuk *******de
ayaklarımda

sen bir araba kornasında
hatırladığım sevdam
hani şu seni caddede gördüğümde
sokakları inletircesine
bağırttığım
sonra seni arabaya aldığım
unutmadım unutamadım
nasıl unuturdum baksana
beni öperken o kan kırmızı dudaklarınla
bıraktığın pembelik silinmedi yanaklarımda

sen bir keman iniltisinde
hatırladığım sevdam
hani şu sensiz *******de
otururken bir meyhane iskemlesinde
beni verem eden sesiyle
yüreğimi dağladığım
unutmadım unutamadım
nasıl unuturdum anlasana
tatlı bir sinirle bağırarak
bıraktığın ağrı
çıkmadı şakaklarımda

sen bir parmak şıkırtısında
hatırladığım sevdam
hani şu arkadaşlarının düğününde
seninle karşılıklı zeybek oynadığım
fidaydada parmak şıklattığım
unutmadım unutamadım
nasıl unuturdum anlasana
o güzel sesinle söylerken
boğazımı düğümlediğin
aşk dolu hasret dolu o şarkı
gitmedi kulaklarımda

sen bir tiren bağırtısında
hatırladığım sevdam
hani şu ayrılığa çeyrek kala
evden ayrıldığın
tiren garına vardığın
beni gurbet yağmurlarıyla ıslattığın
ve arkandan el salladığım
unutmadım unutamadım
nasıl unuturdum baksana
giderken gözyaşlarını bıraktığın
ıslak mendil kurumamış hala yanımda
giderken yanına almadığın alamadığın
mutluluklar acılar sevinçler
gözlerimde damla damla
yanına almadığın o sevdalı seneler
ağzımda ıstırap dolu hece hece
ve senden sonra namlusunu
alnıma dayıyacağım
o soğuk silah çekmecede! ! !


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Sever Bu Yürek
sevmek eğer günahsa
cehennemde yanar yürek
ömründe karşılık görmez
yinede sever bu yürek

sever sever
sever bu yürek
şeytan hep inan azapta gerek
sever sever
sever bu yürek
inan inanki dert çekerek

unut beni anma adımı
yine yakacaksan canımı
girme tekrar hayatıma
karartacaksan dünyamı

müzik: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Sevgiye Dair Dört Nasihat!
bırakın ellerinizden zeytin dallarını
avuçlarınıza kalplerinizi alın sıkıysa
salıverin beyaz güvercinleri ilgilenmeyin
bırakında çırpsınlar küçük kanatlarını

zengin bir hazla aşayın sevgiyi
siz tüccar değilsiniz karşılık beklemeden
sormadan sorgulamadan sevin dünyayı
dillerinizde hapsetmeyin gözlerinizdeki sevgiyi

aşkı tadın bir zeytinyağı şifasında
koklayın onu bir kırmızı gül misali
filtresiz bir cigara gibi çekin ciğerlerinize
yaşatın onu ebediyen bir fincan kahvenin hatırasında

bileklerinizi değil yüreklerinizi güçlendirin
kılıçlarınızı değil şiirlerinizi çıkarın kınından
gülün geçin arkanızdan vuran kahpe insanlara
sevdaya akan gözyaşlarınızla aşk bahçesinde çiçekler filizlendirin


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Seviyorumda Lafmı Be
seviyorumda lafmı be hemde çok
yanındayken daha bir sıcak güneş
seninle hüzüne kedere yer yok
mutluluğum olur dalgalara denizlere eş

seviyorumda lafmı be hemde deliler gibi
en engin denizleri gözlerinde buluyorum
gözlerimden akıyor yağmur yağmur mutluluk seli
nefesin nefessimde ben aşkı soluyorum

seviyorumda lafmı be hemde ölürcesine
seni okuyorum şiir şiir sayfalarda
ezberimdesin tanrıya ettiğim yemincesine
ruhum huzurla doluyor bedeninin yanında

seviyorumda lafmı be hemde çılgıncasına
adını yazıyorum kalemimle tüm denizlere
pembe bakışlarla bakıyorum hayata
dökülüyosun ağzımdan mısra mısra hece hece

seviyorumda lafmı be hemde ekmek misali
aklımda fikirsin soframda katık
bilemem toprak gözlerin büyümü sihirmi
adın lügatımda sevdaya karşılık


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Sevmek Yasak
seninle sevişmek yasak bana
yasak o sarı saçların
yasak o beni deli eden deli sıcaklığın
seni bana yar etmediler gülüm
beni idama mahkum ettiler
üzerime kapattılar kapıları
ve sıkı sıkı kilitlediler
ve ********ler seni görmesin diye
gözlerime mil çektiler
seni bana yar etmediler gülüm

burnumdan mahrum ettiler
o kan gülleri taktığın saçlarının kokusunu
gözlerimden mahrum ettiler
şehlalı gözlerinin buğusunu
kulağımdan mahrum ettiler o isyankar şarkımızı
seni bana yar etmediler gülüm
hasretini dağlar gibi büyüttüler içimde
onlara karşı binbir sitem var dilimde
ve soğuk kelepçeler ellerimde
seni bana yar etmediler gülüm
anılarını gözümde canlandırıp durdular
senden gelen mektupları vermediler
yüreğimi burktular
senin bedenini içimde
yağlı kurşunlarla vurdular
seni bana yar etmediler gülüm
kırdılar bir bir
doğruyu yazan kalemlerimi
yaktılar yırttılar karaladılar
asi şiirlerimi
dudaklarımda mühürlediler kelimelerimi
seni bana yar etmediler gülüm

yüreğimin çöllerine yağmurları kestiler
sana akan nehirlere barajları diktiler
kıldan ince boynuma
yağlı ilmek geçirdiler
seni bana yar etmediler gülüm
her gece postal sesleriyle
uykularımı böldüler
ve ********ler seni düşündürmemeye yemin ettiler
kapılarımı üzerime kapayıp mühürlediler
seni bana yar etmediler gülüm
beni idama mahkum ettiler
beni sensizliğe mahkum ettiler! ! !


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Sınav!
hiç birimiz çalışmıyoruz dersimize
derslerimize
hepimiz kalacağız bu gidişle sınıfta
sınavımız belki bugün
belki yarın
belki bugündende yarındanda daha yakın
herbirimiz yoklamada varız bugün belki
ama kimbilir hangimiz hangi gün
birdaha gelemeyeceğiz bu sınıfa
belki hergün biryerlerde
sınav içinde sınavdayız
kimi zaman kederli
kimi zaman mutlu
kimi zaman umutsuz kimi zaman umutlu
dünya içinde birçok öğretmenimiz var
belki çoğu zaman siuleti bile olmayan
dokunamadığımız göremediğimiz
ama ya asıl öğretmenlerin öğretmeni
kimimizin çok iyi bilip
kimimizin hiç bilmediği
yada bilipte inkar ettiği
ya o öğretmen ya onun yapacağı
o büyük sınav
sınavların içindeki sınavdan geçipte
önünde sonunda olacağımız
onun o büyük sınavı
kanaat notu olmayan
kurtarma sözlüsü olmayan
bütünlemesi hiçmi hiç olmayan
en büyük notu
ne beş nede on
sadece şeref sadece haysiyet
sadece iyilik vce namus olan
ve herkesin raporluda olsa
girmek zorunda olduğu o büyük
sınava hazırmısınız şu andan
dedimya belki bugün
belki yakın bugünden ve yarından


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Solda Sıfır
ben sıfırdan başlamaları severim
çoğu zaman aslında her zaman
onlardan yirmilerden otuzlardan
sıfırlara düştüm dost oldum sıfırlarla
sıfırdan başladım herşeye
şimdi şimdi ise
ne yirmi ne otuz
yüzlerdeyim milyonlardayım
her ne kadar milyonlar arasında
milyonkere yalnız olsamda.
ya sen ya sen sevgili
onlarda yüzlerde milyonlarda
yanımdaydın önümdeydin arkamdaydın
şimdi şimdi sende terk ettin beni
şimdi şimdi sende solda sıfır kaldın
solda sıfır kaldın


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Son Hakkımız!
insanın hakkıdır ölmek
mutlaka misafirimiz olacak birgün
ya hasta yatağında birkaç gün
ağırlayacağız onu
yada kahpe bir kurşun olup
arkamızdan vuracak
ve mutlaka isteyecek isteyeceğini
bir emekçinin hakkını vermek gibi
bir yetimi sevindirmek gibi
vermek düşer sana isteneni
hakkın değişmez oyunudur bu
ama namuslu ama dosdoğru
vereceğin bir yaşama hakkı öylesine
yaşanmaya değmiş bir haytın olmalı
mümkünse
bir işe yaramış olman
davanı sonuna kadar götürmüş olman
vurguncunun puştun maskesini
düşürmüş olman gerek
azrailin ellerine tertemiz bir
yaşanmışlık bırakman için
hele hele sevilmen
delicesine sevmiş olman gerek
tabutta giderken yüzünün gülmesi için
sevgi denizine bir damlada olsa
bırakmış olman gerek
ardında kalnların mutluluğu için
ki sen kapını ilk ve son kez çalanı
güle oynaya karşılayabilesin! ! !


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Söyle! ! !
dudakların eskisi gibi kırmızı değil
al al değil yanakların
biliyorum geri geri gidiyor ayakların
sana ne yaptılar söyle!
sana ne yaptılar böyle!

yüzün güneş gibiydi eskiden
şimdi yüzüme bakınca kızarıyor
çekiyorsun ellerini ellerimden
bakmıyor gözlerime gözlerin
sana ne yaptılar söyle!
sana ne yaptılar böyle!

dudaklarını kimler öptü söyle
dilinde başkalarının tadı var
gözlerine kimler baktı söyle
sözlerinde başkalarının adı var
vücuduna kimler deydi söyle
teninde başkalarının tuzu var
şarkımızı kimler duydu söyle
kulağında başkalarının sesi var
yüreğinde başkalarının izi var

bir ışık gibi parlaktın önceden
nur dağıtırdın herkese
şimdi bir karanlıksın
ışık arıyorsun ellerden
sana ne yaptılar söyle!
sana ne yaptılar böyle!

müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Sual
herkes hak ettiğinimi yaşar
yoksa daha fazlasınımı
hak eder insan
her ölüm erkenmi'dir biraz
yoksa tam vaktindemi gelir ölüm
ne'dir gönüllerimizi
birbirine bağlayan
niçin severiz birbirimizi
ölendemi'dir suç
yoksa öldürendemi


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Suskun Meyhaneci
evli evine
köylü köyüne
yine yalnız kaldık bu meyhanede
rakıyla mezeyle
suskun meyhaneciyle

meyhaneci suskun
anlatmaz derdini
anlatsada dinlemeye yok mecalim
mahpus duvarlarına benzer
en mutlu halim

yine yalnız kaldık bu meyhanede
rakıyla mezeyle
suskun meyhaneciyle

dertler bir değilki anlatayım
saatler su misali
bilmem nasıl yapayım
vakitler geç olunca
hangi tokmakları vurayım
yine yalnız kaldık bu meyhanede
rakıyla mezeyle
suskun meyhaneciyle

sen sefalarda sarhoş dolaşırken
ben cefalarda yarı çıplak bu meyhanede
arkadaşım duvarlar
sırdaşım kadehlerle
suskun meyhaneciyle


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Susuz Kaldım Çöllerinde
susuz kaldım çöllerinde
başım öne eğilmedi
ismim düştü eller diline
gönlüm yine incinmedi
hasret çektim leyla diye
mecnun imdadıma gelmedi

prangalarmı vurdular leyla
senin o güzel ayaklarına
engellermi koydular leyla
senin bana gelen yollarına
kimler dokunuyor şimdi leyla
o kan gülleri taktığım saçlarına

nerdesin şimdi nerdesin leyla
sen gözlerimdesin ölmedin hala
nerdesin şimdi nerdesin leyla
sen yanımdasın sen damarımdaki kanımda
nerdesin nerdesin nerdesin leyla

müzik.fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Sürgündeki Adam
Saygıdeğer Hocam DR Saadettin Koç'a hitafen

'artık pusulam sürgünü
saatim hasreti
ve takvimler sensizliği gösteriyor
neylersin deli sevdam
yolcu yolunda olmalı
ne dersin
belki bu günden sonra
adam olur bu KARADENİZLİ ASİ DELİKANLI'

bir haziran akşamı
adliye koridorunda yankılanan
buz gibi bir sesle bitiyor bu masal
başlamadan bitiyor
biliyorum artık yollar sürgüne gidiyor
ve haziran sıcağına inat
başımda bir zemheri
ayrılırken veda etmeyeceğim sana
sadece avuçlarına bırakacağım kalbimi

bu böyle sürüp gidemezdi zaten biliyorum
kim ne derse desin
kalmadı artık dayanmaya mecalim
bir gün evde iki gün gözaltı iki gün nezaret
nedir bu şerefli dava uğruna çektiğim
******** sefalet

şimdi gecenin karanlığına inat doğan güneş
sürgün yollarını gösteriyor
kim bilirdiki birgün haritanın güneyinden
gözlerimle geçeceğimi
kim bilirdiki birgün
garp'dan şark'a sürgün gideceğimi
sana ölürcesine hasret çekeceğimi
ve kim bilirdi senin beni arkamdan hançerleyipte
terkedeceğini

oysa oysa daha dün gibi
rüyalarımda seninle gezdiğimiz yerlerde geziyorum
hatta sana aşkımı itiraf ettiğim o kır kahvesinde
oturup çay içiyorum
şimdi durup durup seni düşünüyorum
sanki şu köşe başından sen çıkacaksın
sanki ders çıkışında hala beni bekliyorsun
biliyormusun
geçen gün birisini gördüm
yeni okulumun bahçesinde
saçları aynı sen
koştum yetiştim peşinden
ve biliyormusun ömründe ilk defa tokat yedi
bu Karadenizli delikanlı senin yüzünden
neden bilmiyorum hala neden gönlümdesin
nereye gitsem nerelere gitsem peşimdesin
Allah kahretsin
Allah kahretsin memleket kanrevan
memleket yanıyor duman duman
senin beni
senin bunu anlayacağın yok zaten
oysa ben bu dava uğruna öleceğim
oysa ben senin yolunada ölürdüm bilemedin!
Allah kahretsin
bunlar hiç umrunda oldumu senin
kimbilir şimdi hangi cehennemdesin
zaten sürgündeki adamdan sevgilimi olur!
elbette yerimi dolduracak bir Ademoğlu bulunur

işte böyle bir sevda işte böyle bir dava benimkisi
sevdam davamdan ileri gelmekte
ve davamın şiddeti sevdamdan ibaret
hep yıldırımlar düşsede güvendiğim dağlara
hep buz gibi olsada sarıldığım eller
ve hep taş çıksada inandığım kalpler
vazgeçmeyeceğim bu davadan
sırtımdan kahpece vursada beni sevdam
boşver boşver ulan
zaten sevgilimi olur sürgündeki adamdan!
bundan böyle
serden geçmem ama vazgeçerim aşk nankörü
vefasız yardan...


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Süründüm
aldı o felek sevdiklerimi
bir anda aldı yıllarca verdiklerini
sonrada sürün dedi
bir zalimi gösterdi

süründüm süründüm öldüm
sevdim ama çok sevdim
sevdimde ne oldu
süründüm yine öldüm

ayrılıklar beni bitirdi
sen mutlu olurken
beni paramparça etti
sonrada sürün dedi
bir zalimi gösterdi

müzik: Fatih Çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Şahlanış
Türk milleti birgün
şahlanır elbet
koparır yine kahpe Bizans
torununun kellesini
mutluluğu daim olur ilelebet
katar yine önüne gavurun cümlesini


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Şehide Ağıt
yasmı varda bu dağlarda
karalar var tüm sırtlarda
herkeste kör bir susuş
neler oluyor anlatın banada

bir mehmet yatıyor musallada
yarin geldi mehmedim uyansana
puşt dağları geçip sana koşmuş
kalkıp boynuna sarılsana

kurbanın olam yiğit mehmet
böyle cansız durmasana
sen vatanın yüce bekçisi
geliyorum yanında yer aç bana

ne oldu mehmet ne oldu sana
boyanmışsın bayraktaki al renkli kana
anan vatan sağolsun diyor
sen varsın zaten ölüm yok bu vatana


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Şeytanın Gözleri
tövbeye muhtaçken tövbemin ahı
usulca bir kapı açıldı karşımda
göz gözde görünce allahı
iblis kör oldu yanıbaşımda


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Şimdi Herkes Biraz Sana Benziyor
sen gittin ya
şimdi herkes
biraz sana benziyor
bütün caddelerde sen dolaşıyorsun
sen varsın bütün fısıltılarda
kulaklarım arsız
sana dair birşeyler duymak istiyor
şimdi herkes
biraz sana benziyor
her köşe başında
sen çıkıyorsun karşıma
her gece yarısında
******* ki kahpe
******* ki ispiyon
bir devriye durduruyor beni
yol ortasında
kimliğimi istiyorlar
kimliğimi gözlerinin mavisinde
kaybetmişim bilmiyorlar
söylüyorum anlamıyorlar
polisler ellerime kelepçe takıyor
şimdi herkes
biraz sana benziyor
üstüm başım darmadağın
sakallarımda nezaret kokusu
gözlerim ağlamaklı
elimde bir şişeyle
gidip kendime gömülüyorum
******* ayaz
******* sevda buğusu
kimselere göstermediğim
yanımla konuşuyorum
kar taneleri dans ederken üzerimde
son bir kahkaha kalmış içimde
yüreğim onu ansızın salıveriyor
şimdi herkes
biraz sana benziyor
sensizliğin voltasında
sabahları ederken
perdelerim kapalı
odalarım bomboş
balkonda gülüşün duruyor
mutfakta lezzetin
ve yatak odasında
yüreğimi titretişin
giderken onları almayı unutmuşsun
unutmuşsun kokunu yastıkta
kahkahanı duvarlarda
duvarlara kafamı vuruyorum
gözlerin bir çift yıldız gibi
düşüyor hafızama
duvarlar ki kan
duvarlar ki isyan
gün şimdi geceye varıyor
sen gittin ya
şimdi herkes
biraz sana benziyor


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Tabanca Olmuş Ölüm
ölüm bir altıotuzbeş olmuş ensemde
aslında neye üzülüyorum biliyormusun
hayır bilemedin öldüğüme değil
bir kere olsun bu dünya hayrına
ve senin gözlerinin hatırına
adam akıllı işler yapamadığıma
çocukluğumu yaşayamadığıma
lisedeyken ders çalışmadığıma
yanıyorumda bu düzeni bozuk dünyada
düzenimi bozduğuma
ağlama ne olursun sus ağlama
gözyaşların bedelse aşkıma
ölsemde seveceğim seni korkma

ölüm bir altıotuzbeş olmuş ensemde
en çok ne istedim biliyormusun bu dünyada
hayır bilemedin servetker değil para değil
seni hep seni hep gözlerini
ve yanında kutu gibi bir ev
ikitanade aslan parçası
sabahları ben işe giderdim
kazancı az ama namuslu
sen bana kahvaltı hazırlardın
yumurtalı boyozlu
ve akşam işten döndüğümde yorgun argın
fakat bir aile babası olmanın mutluluğuyla
öperdin yanaklarımdan
sarılırdın boynuma

ölüm bir altıotuzbeş olmuş ensemde
seninle neler yapmak isterdim biliyormusun
hayır bilemedin sevişmek değil
zaten sen benim helalim değildinki
ve yakışmazdı zaten harama bakmak
bir delikanlıya
seninle el ele göz göze
gezmek isterdim izmir sokaklarında
yanağına bir buse elinede bir gül
vermek isterdim gücüm yettiğince
ve gizli gizli buluşmak isterdim kordonboyunda

ölüm bir altıotuzbeş olmuş ensemde
ağlama kapanıyor diye gözlerim
korkma ellerinden kayıyor diye ellerim
bak bir nefesim kaldı
azraile yalvarsam
almnazmı dersin canımı
ne olur ne olur
bırakma ellerini ellerimden
hertaraf karanlık
ne olur yakın ışıkları
göremiyorum sevdalımın
gözlerini saçlarını
ne olur ne olur allahım alma canımı
alma canımı
(son nefeste bir sevda)


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Tek Umudum Sensin
şimdi yıldızlara bakıyorum
o günleri anıyorum ağlıyorum
biliyorum o günler geri gelmeyecek
küçük yaralı bir kuşun çırpınışları gibi
çırpınıyorum haykırmak istiyorum
yapamıyorum
kollarına al beni
teselli et
tek umudum sensin
ve sensin beni dinleyecek


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Temmuz *******i
özlemin nehir gibi çağlar gözümde
kendimden geçerim her temmuz gecesinde
şiirler dolanır durur çevremde
bana seni fısıldar her temmuz gecesinde

eski günler hep aklıma gelir
seni hatırlarım gözlerim nemlenir
sanki tüm şarkılar sana seslenir
seni çağırırlar her temmuz gecesinde

aşkımızı mezara gömsem ne olur
hayalini yaksam kül etsem ne olur
beynimde hatıralar dönüp durur
yakarlar içimi her temmuz gecesinde

ilk önce bir merhaba bir temmuz gecesinde
sonra ölümden beter veda temmuzun yirmi yedisinde
giderken sanki yirmiyedi kurşun sıkıp gittin beynime
tüm yaşanmışlıkları yerlebir edercesine


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Trabzona Girdim Seller İçinde
trabzona girdim seller içinde
akar gözüm yaşı kanlar içinde
nazlı yarin gönlü eller içinde
garibim ne edeyim kullar içinde

bir yalnızlık türküsü tutturmuş dilim
yar fezada bir yıldız uzanmaz elim
dağlar desen yol vermez çetinmi çetin
trabzona girdim seller içinde
garibim ne edeyim kullar içinde

şanlı karadeniz ahımdan inler
kör olmuş bağlamam sağır olmuş teller
yar sinesine uzanmış namahrem eller
trabzona girdim seller içinde
akar gözüm yaşı kanlar içinde

yas tutup ağlar olmuş yemyeşil dağlar
yar namert koynunda namusum kan ağlar
geçit vermez gitsemö koplar ziganalar
trabzona girdim seller içinde
nazlı yarin gönlü eller içinde

ağaç misali yeşil yarin gözleri
çukur ovada pamuk bembeyaz elleri
gel görki bana olmuş zemherimi zemheri
trabzona girdim seller içinde
akar gözüm yaşı kanlar içinde

karadeniz elinde çalınır söylenir türküm
sevenlere nassihat olur yar aşkına söylenen sözüm
yıkıldı sevdam uğruna benliğim özüm ülküm
trabzona girdim seller içinde
garibim ne edeyim kullar içinde

aşkı uğruna ruhum boşlukta sallanır
bayram terk etmiş beni başıma karalar bağlanır
yardan bir seda gelse gönül daha nelere katlanır
trabzona girdim seller içinde
nazlı yarin gönlü eller içinde

garip ankaralı bu işten bir ders alırmola
yürek hiç yorulmaz vermez bir mola
ussuz olunca baş vursan ne sağa sola
trabzona girdim seller içinde
akar gözüm yaşı kanlar içinde


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Trabzona Ve Sana
trabzona geliyorum ve sana
yaz çiçekleri açıyor dağlarda
büyük karadeniz ortasında
güneş şafaklarımıza çekiliyor
akşam kızıllığında söyleniyor şarkımız
başımdaki duman duman sevdayla
trabzona geliyorum ve sana
yeşil dağları sıvazlıyorum gözlerimle
hasretin özünden silkinerek
buruk bir tadla yaslanıyorum yaşama
gül kokusunda
deniz tuzunda
şiirler okuyan ruhuma dokunuyorum
bekle beni bulutlar kadar sabırla
trabzona geliyorum ve sana
gönlüm senden beri boş
senden beri onurlu
öksüz kalmış sevdamın sığınağı
hasretle dolmuş aşkımın oluğu
yolların ölü yüzünü sıvazlıyor
sıla yolcusu arabalar
bekle sende beni gözlerimde parlayan nur
tüm htıraları toplayarak bavula
trabzona geliyorum ve sana


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Trabzonda Üç Güzel
trabzonun içinde
bir garip viraneyim
üç tane güzel sevdim
hepsine divaneyim

trabzonda akçaabat
bendemiydi kabahat
üç tane güzel sevdim diye
herkes eder nasihat

trabzonun sürmenesi
mavi gözlerin sürmesi
yaralıyor gönlümü
üç güzelin cilvesi

trabzonda vakfıkebir
gönül gezer sefil sefil
çok sevdiğim üç güzel
mektubuma belki gelir

trabzonda çarşıbaşı
hasret çeker gönül taşı
o sevdiğim üç güzel
akıtır bana gözyaşı

trabzonun beşikdüzü
gönül yaşar hep güzü
üç güzelin üçüde
hem gül sever hem sümbülü

trabzonda var bir of
dilim çeker hep of of
dostlarım anlamaz beni
hepsininde gönlü kof


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Tüller Ardında
kara tüller ardına saklamışsın güzelliğini
hiç bir peçe örtmez senin güzelliğini
değiştirmişler zorla benliğini özünü
kilitlemişler senin sesini bedenini

sen eski sevgilim
namahrem yerlere gitmişsin gelin
sen eski sevgilim
unuttunmu davamızı
nasıl karanlık oldu ışık saçan fikirlerin

şimdi düşman olmuşsun sen eski dostlara
silmişsin sen eski şarkımızı şiirimizi
kucak açmışsın şimdi sen namert kollara
unutmuşsun cahillere baktığımız çehreyi


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Türk Askerinin Teröriste Merhameti
saatler oniki vakit gece yarısı
altımda siper üstümde ayışığı
karşıma dikildi poşulu bir delikanlı
silahımdan ateş damladı gözümden yaş
ben onu vurmasam o beni vuracaktı kardaş

boyu ben kadar simsiyahtı gözleri
her yanı kavuruyordu karanlık bir zemheri
karşımda duruyordu titriyordu elleri
silahımdan ateş damladı gözümden yaş
ben onu vurmasam o beni vuracaktı kardaş

belliki memleketi güneydoğuydu
belliki bir garip köylü oğluydu
biliyorumki o kara cahilliğin kuluydu
silahımdan ateş damladı gözümden yaş
ben onu vurmasam o beni vuracaktı kardaş

hedefim taş değil bir insandı
onunda yüreği sevdası vardı
tetiğe basarken yüreğim sızladı
silahımdan ateş damladı gözümden yaş
ben onu vurmasam o beni vuracaktı kardaş

elbette yolunu gözleyen vardır
anası babası kardaşı vardır
kimbilir yuvası yavrusu vardır
silahımdan ateş damladı gözümden yaş
ben onu vurmasam o beni vuracaktı kardaş

annemi düşündüm onada yaman ağlardı annesi
sevdiğimi düşündüm taş olurdu sevdiğinin yüreği
yere düşerken duruyordu elinde yarinin al mendili
silahımdan ateş damladı gözümden yaş
ben onu vurmasam o beni vuracaktı kardaş

belliki o cahilliğinin kurbanı
kimse sormadı belki nedir diye halını
düşman belliyor aynı topraktan kardaşını
silahımdan ateş damladı gözümden yaş
ben onu vurmasam o beni vuracaktı kardaş


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Türk Oğlu
ekmek yediği ele ihanet eden
altında yaşadığı bayrağa küfreden
yüzüne güldüğü arkadaşa kin güden
namertler tanıdım türke yakışmaz
namertler tanıdım eşi bulunmaz

dikenler bir gün gül olacak elbet
ateşler sönüp kül olacak elbet
dağlar düze dönüp yol olacak elbet
sen türkün oğlu kendini bilirsen
şanlı bayrağını gökten indirmezsen
al kanlı toprağı namerde çiğnetmezsen

türk oğlu
paydos diyerek düne
türk oğlu
sünger çekerek kine
türk oğlu
özlenen o mutlu güne
varıyor namertler bekleyin hele

matem değil türke gülmek yaraşır
bilki yaşlı gözleri silmek yaraşır
zalimin kirini görmek
emeğin terini silmek
yoksulun zincirini kırmak yaraşır

dağlar doğudan batıdan
sedayla müjde verir
taşar türkün oğlu kabından
seller olur
çevirir kışı yaza
dağ olsada yolu
vatan çiçekleri
namluda açar barutta açar
namerdin cümlesi türkün önünde
bir köpek misali koşar

müzik: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Umutsuz
benden ne köy olur
ne kasaba artık
unutmuşum tüm sevmeleri
yaralanmış içimdeki güvercin
sevda yağmurları ıslatmaz olmuş bedenimi
benden ne köy olur
ne kasaba artık
unutmuşum
tüm kanlı mürekkepli kavgaları
en önemliside kendimle olanını
geri çekilmeye başlamışım
tüm cephelerimden
yenik bir komutan edasında yüreğim
eli tetiğe bastı basacak
benden ne köy olur
ne kasaba artık
çekmez olmuş vagonlarımı
başımdaki lokomatif
kömürü bitmiş suyu tükenmiş
sessiz bir köşede
hurdaya gideceği günü bekliyor
benden ne köy olur
ne kasaba artık
bedenim ruhuma dar gelmekte
dar gelmekte yaşadığım ev
giydiğim pantolon ayakkabı
dar gelmekte düşünceme
düşüncemden yıpranmış
düşlerimden çıkmayan şehir


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Uyanış
ben cananı bugün buldum
bir köz idim alev oldum
binbir mutluluk sevinçle doldum
yeniden doğduğum gündür bu gün


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Uykudan Önce!
gamzelerim çıkmaz *******i
koyduğumda yastığa başımı
düşünürüm ağzımdan dökülen heceleri
ki bir mazlumun ahını aldımmı!


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Uyuyormusun
seni kaç sigarada
unutmaya çalıştığımı bilseler
tekelden ödül verirlerdi bana
******* bilseler bendeki karanlığı
utanırlardı çehrelerindeki aydınlıktan
güneş bir daha doğmaya cesaret edemezdi
içimdeki alev alev yanan
hasretinden dolayı
o hasretki
bir bardak rize çayı yetiyor
kafayı bulmama
arabesk şarkılar dinliyorum
sen olmayınca
sen olmayınca ayaklarım topal
gözlerim kör
kulaklarım sağır sanki
içimdeki sarhoş naralarını
duyamıyorum
belki rüzgar getiriyordur çığlığımı sana
bilmem duyuyormusun
şu an yastıkla harp halindeyim
bilemem sen uyuyormusun
bilemem sen uyuyormusun


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Üstü Kalsın
bırak verme
üstü kalsın
alacağım yok senden
ben
yüreğimi sana vermişim
karşılık beklemeden
yollarına bakarken
kaybetmişim gözlerimi
bırak verme
üstü kalsın
unut sevda dolu sözlerimi
artık
nihayetsiz ufukları gözlüyorum
sen deniz gözlerini
ellere verdiğin günden beri
eski gözlerini özlüyorum
bırak verme
üstü kalsın
ne edersem ben
kendime ediyorum

kül rengi bulutlardan
akıp gidiyor hatıralar
kaldırımlara
tutuşuyor fotoğraflar
kandillerin alevinden
duvarlar kan duvarlar isyan
çığlığım yoldaş serseri adımlara
bırak verme
üstü kalsın
alacağım yok senden
artık
sen sende nisyansın biliyorum
artık
sen sende isyansın biliyorum
geçiyorum senden
vazgeçiyorum
bırak verme
üstü kalsın
seni terk ediyorum


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Üzüm Gözlüm
nerden gördüm seni nerden güvendim
susturdum şarkıları seni dinledim
utandı gözlerim senden ağlayamadım
deli aşımı sana anlatamadım
anlatamadım ağladım
anlayamadın ağladım

dünyada hap yalnız kalsam
sel olsada iki gözüm
seni görsem ben derbeder
tekrar sana üzülürüm
kurşunlandım ben gönlümden
gülmez artık o şen yüzüm
terketsem bu sokakları
delirmeden üzüm gözlüm
delirmeden üzüm gözlüm

sor ben nasıl sevdim yaren *******e
şu aşk savaşında birsana yenildim
eski seni görmez oldum gözlerinde
gözyaşlarım bana senden hediye
bitirdim ben beni sen diye diye
bitirdim ben beni yar diye diye


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Vatanın Aşkına
toprağın bağrında
sıra dağlar gibi duranlar
tarih tekerrür ediyor
uyanın ey gaflet uykusunda uyuyanlar

bir gün olur eski hakanlar dirilir
çıkarın kınından kılıcı sizde paşalar
yine anadolular alınıp yine canlar verilir
yiğit türk yine namerdi önüne katıp koşar

güngelir yine birçok yurt alırız avrupada
akıtırız namerdin damla damla kanını
çekilirde kılıçlar yeniden kosovada
parçalar yerle bir ederiz bizanslının haçını

yine ufka açılır limandan şanlı gemilerimiz
yüce türk vatanı yaparlar karadenizin içini
makmında gülerek bugün oturanlarımız
inşallah bir gün rezil ederler avrupanın ***ini

alırız bizde elimize zamanla amerikanın yakasını
boğazlar önünde yine kopar bir fırtına
askerimiz bozar havalı ingilizin cakasını
yunanın bedenini döndürürüz kalbura

ey türk gençleri iyi öğrenin dersinizi
türk genci aklıyla düşmana saldırandır
vazifemiz çiğnetmemek vatanı
istiklali ulusu koruyup kollamaktır

fatih sultan uyanıp yine tekbir alırda
söndürürüz kafirin kilisedeki mumunu
genç osman iptida alıp bağdat kapısına varırda
çiğneriz ayağımızla fransızı rumunu

yarın alparslan dirilip bize emir verince
anadoluyu tekrar dört baştan aşarız
boynumuz kıldan ince koparırız hepsini
cennetin enüst katında peygamberle yaşarız


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Vazgeçemedim
bu aşkı bitirdin bir roman gibi
sayfalarına gömdün yalan bakışları
bir şarkı misali söylerken seni
sen yakıp gittin kemanları gitarı

önceleri severdin bu veda niye
delice sevdalıydık bu gurur niye
beni benden edip döndürüpte deliye
gözündeki bakışla yüreğimden vuruyorsun

şimdi sen gidiyorsun meçhul yollara
belki bana düşman namahrem kollara
sorduğu zaman mahşerde ne diyeceksin tanrıya
ne yazık sen sevmeyi beceremedin
yazık bana senden hala vazgeçemedim


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ve Kader Kapımı Çaldı
ve kader kapımı çaldı
suskundu, kızgındı, öyle bakıyordu
biraz gözyaşı, biraz keder bıraktı
sonra seneler arsından akıp kayboldu

ve kader kapımı çaldı
geç gelen pişmanlığı erkene bırakmayarak
gözlerime denizlerin tuzunu saldı
sığındığım sevda limanlarını bir bir yıkarak

ve kader kapımı çaldı
henüz goncaları koklamamışken
bana güller değil dikenleri kaldı
yüreğime batıp gözlerim kan ağlarken

ve kader kapımı çaldı
sevda denizlerini çevirerek çöle
seninle dolu gemileri yanına aldı
beyaz bedenimi yaparak siyah bir köle

ve kader kapımı çaldı
tüm hatıraları tek tek yağmalayıp
sadece yalnızlık hüzün benimle kaldı
bütün mutlu zamanları hıçkırıklarla ağlatıp


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Ve Ölürsün
yaşayamazsın artık bu şehirde sen
yaşatmazlar seni bu insanlar
yaşatmaz seni yüreğine gömdüğün keder
yeter artık bu kadar yeter
deyip çekilirsin inzivaya
ne maskeli dostların
farkeder yokluğunu
nede ayak seslerini arar kaldırımlar
gözünde canlanırken anılar
ağlarsın yanarsın
sorgulara çekersin kendini
yargıcında savcınında mübaşirinde
kendin olduğu
soğuk mahkeme kapılarında bulursun bedenini
bazen tahammüd olur sevdan
bazen nefsi müdafaa
bazen üç beş ayla yırtarsın
bazen kendini çekersin darağacına
yaşayamzsın artık bu şehirde sen
yaşatmaz seni kulağının hanesine
tecavüz eden şarkılar
kendini sola verirsin olmaz
olmaz kendini sağa verirsin
artık bu kalleş zamanlarda sen
dirhem dirhem erirsin
hüzünlü bir kahkaha vardır içinde
bir seher vakti koyverirsin onu ansızın
tıpkı bir şiirdir o son sıcaklığın
yüreğin alev alevdir söndürmek istersin
baş ucundaki bir bardak suyu dudaklarına götürürsün
ve ölürsün
ve ölürsün...


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Veda Gülü
bir kara örtüyle örttüler güneşi
bütün caddelerim karanlık gülüm
çıkmaz bir sokağa koydular beni
efkarımı alaya aldılar gülüm

saati geldi demir alacak artık gemi
son defa tutacak ellerim ellerini
kaleme hiç gerek yok şu son sözlerimi
gözlerimle kalbine yaz gülüm

idam kararı verdi hakkımda mahkeme
veda ettim duvarları senle dolu hücreme
atıp kendini karanlığa bana gelmeyi bekleme
bundan böyle kendine bir yol çiz gülüm


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Vur Emri
vur emri çıkarılmış ardımdan
kapına gelemem anne
üzülme
bu ilk vuruluşum değil sırtımdan
bilmem kaçıncı kaçışı bu ayklarımın
ve ellerin bağrında kaçıncı uyanışın
vur emri çıkarılmış ardımdan
acımasız namlular içindeyim
anne biliyorum senin yüreğindeyim
sense benim gözlerimde
hala bir umut saklıyorum içimde
anne
vur emri çıkarılmış ardımdan
suçum sönmüş şafaklara
ateş yakmakmış
bilemedim bilemedim anne
bu vatanda vatanı sevmek
yasakmış
vur emri çıkarılmış ardımdan
ruyamda her gece
kahpe kurşunlar
bir o yandan bir bu yandan
vur emri çıkarılmış ardımdan
kapına gelemem anne
üzülme
bu yediğim ilk kurşun değil
hak düşmanı sırtlanlardan
bilmem kaçıncı isyanı bu dudaklarımın
ve gözlerin kapıda kaçıncı ağlayışın
vur emri çıkarılmış ardımdan
suçum
gökyüzünden yıldız koparmakmış
bilemedim
bilemedim anne
kan rengi kan uykularından
uyanmak yasakmış
vur emri çıkarılmış ardımdan
anne yollarımı gözleme artık
puşt pusuları içindeyim
pusularki çapraz ateş
pusularki karanlık
vur emri çıkarılmış ardımdan
korkum
birgün bu vatanı yitirmekten
merak ediyorum anne
bu vatan için vurulan
ölürmü gerçekten
vur emri çıkarılmış ardımdan
ruyamda her gece
kahpe kurşunlar
bir o yandan bir bu yandan
vur emri çıkarılmış ardımdan


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yalnızlığın Menüsü
elimdeki dumanla birlikte
kahırları içime çekiyorum
masamda yetmişlik gurbet şişeleri
birazda saf dertlerin memba suyu
sonra yalnızlık salatası allı morlu
ve hasretin tuzunu döküyorum üstüne
kabak misali dolunay oluyor soframa tatlı
zaten hayatta çoğu zaman acı
çoğu zaman tatlı


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yalnızlık Mitingi
gece indi üstümüze kudurur az sonra deniz
başımda isyan gezmekteyim
kahpe gecenin koynunda
inadına yalnız inadına çaresiz
yalnızlığım bir korsan miting gürültüsüyle
dolaşmakta beynimde
ve sen elinde cop
vurmaktasın yüreğime bir polis cesaretiyle
bayraklar isyan bayrağı
sloganlar çaresizlik üstüne
ve hasretin ve çöaresizliğim beni
provake etmekte


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yanacaksın Leyla
az koşturmadın beni peşinden
kavruldum senin kor ateşinden
gözlerinden sözlerinden
güzelliğinden sıkıldım ben leyla

bir gün elbet ahım tutacak
yanacaksın sen leyla
yeşil gözlerin kör olacak
tutuşacaksın sen leyla

çaresiz dertlere attın sen beni
yıkık bir virane ettin kalbimi
gözlerini sözlerini
güzelliğini unuttum ben leyla

Müzik: Fatih Çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yanılgı
bir çiçekle
bahar geldimi sandın
bir dal tutuştu
orman yandımı sandın
gönlünde nehirler aktı diye
o yar üstüne köprü
kurdumu sandın

tırmandığın yokuşları
düze çıktımı sandın
güneşi gördün
yaz geldimi sandın
gönlünde düğün kuruldu diye
o yari gelin
geldimi sandın


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yanlızlık Pusuda
bir kelepçe senin çekip gitmen
inanki bir hücre sensiz geçen günler
solacak gelmezsen inan bütün güller

ne zaman bitecek söyle bu ceza
ölüm her an her an kapımda
yalnızlık kucağımda
acılar yollarımda pusuda

ayrılık kor bir ateş yanar yüreğimde
son geceki halin silinmedi gözlerimde
bıraktığın o son hatıra düşmedi ellerimde

müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yaradan Aşkına
ona inanmayan kafirdir kafir
yerle gök onun arası sınırsız
ona yanmayan ateşler buz kesilir
yanardağ tüttürür o kıvılcımsız

ona inanmayan kafirdir kafir
isterse o karadan gemi yürütür
onunla ynan kalpleri serinletir
bir nazarıyla güldürür süründürür

ona inamayan kafirdir kafir
isayı odur göğe çıkartan
mbedine uzanan eller kesilir
basamakları çıkar semahına duran

ona inanmayan kafirdir kafir
odur tarihi tekerrür ettiren
inanan askere zaferler verir
odur bin atlıyı bir yayaya ezdiren

ona inanmayan kafirdir kafir
deniz mavi gök mavi ondan
başı karlı yüce dağları eritir
dört kitabı ibret hep baştan sondan

ona inanmayan kafirdir kafir
mest olur onun kelamıyla gönüller
kullara en büyük hediye cennetidir
ona gidecektir nihayetinde çamurdan yarattığı bedenler


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yaren *******
aydınlık çırılçıplak karşımda
kadınlar çarpık bacaklı
güzeller bile güzel değil
tozlu bir tablo gibi şehir

gündüzler bana ait değil
verin bana *******i

******* dilimde *******
******* içimde *******
******* gönlümde ******* *******

******* yaren *******
******* yarim *******
******* tek dost ******* *******

ışıkta ne aşkın tadı var ne zamanın
görünür binbir çehresi o maskeli kahramanın
insanlık doğupta yaşamak değil
bu bir gerçek değilde söyle nedir

gündüzler bana ait değil
verin bana *******i


******* dilimde *******
******* içimde *******
******* gönlümde ******* *******


******* yaren *******
******* yarim *******
******* tek dost ******* *******

müzik:fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yarım Şiir
bir araba lastiğidir bazen hayat
dönüp duran dur durak bilmeyen
bazen acı bir frenle derin izler bırakır
uzun uzun caddelerden bir daha silinmeyen

bir çalar saattir bazen hayat
baldan tatlı uykuları böler siyah bir sesle
pili biter bazen geç kalışlara sebep olur
bizi kandırır bazen durup en olmadık yerde


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yarimi Geri Gönder Zalim Ankara
sen yakılacak şehirsin inan billahi
hapsettin yarimi karanlık isli sokaklarında
seni haritadan silerim inan vallahi
çürüttün gençliğimi yarimi aldığın yollarında

yarimi geri gönder zalim ankara
gözlerime kan doldu bak yeter artık ağlatma
yarimi geri gönder zalim ankara
yeter artık yetti artık bir son ver bu ayrılığa

tanrıdır can veren bu aciz bedenime
ne hakkın var senin canımı almaya
ne engeller koydunda sen benim önüme
pes etmedim pes etmem yenilmem sana zorba ankara

müzik.fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yaşam Ve Ölüm
her ölüm elbet biraz erkendir
illaki bu kara dünyaya kazık çakmakmı gerekir
bilmem bilmem bilmem
gerçek mutluluk nerededir

mutluluk yaralanmış
hangi hastanede kan içinde yatıyor
sevinçler elinde demirden kelepçe
hangi hapisanenin camından bakıyor
bilmem bilmem bilmem
insanlar neden ölü gibi yaşıyor

bu dünyada var birçok cennetten köşe
cehennemde uzamış sıra
herkes cennette buluşsa keşke
bilmem bilmem bilmem
bu günahlarla girermiyiz cennete


mutluluk yaralanmış
hangi hastanede kan içinde yatıyor
insanlık paketlenmiş
hangi pazarda kaç liraya satılıyor

MÜZİK: Fatih Çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yaşamak Dediğin
bazen kendimi
acı çeken insanların yerine koyuyoum
kah felçli olup
tekerlekli sandalyeyle dolaşıyorum
kah kör olup bastona sığınıyorum
bazen umut dağlarımda çiçekler açıyor
ve bazen yangınlar çıkıyor
umutlarımın ağaç olduğu ormanlarda
dedimya
bazen kendimi acı çeken insanların yerine koyuyorum
kah aşık oluyorum mecnun misali
kah yüreğimi dağlıyorum kerem gibi
ama inadına seviyorum
sevdaların acısını sancısını
ve şükredip yaşıyorum alnımın
rengi belli olmayan yazgısını
bazen o insanlar gibi olmak istiyorum
bazenda nefret ediyorum o insanlardan
bazen alnıma bir bıçak gibi saplanıyor yaşamak
ama neylersinki kendinden başka yer yok kaçacak


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yaz Yağmuru
bir yaz yağmuru gibi düştün yüreğime
sen çare oldun ağlayan gözlerime
dört duvar arasında hayalin gölgen
gitmedi gitmeyecek gözlerimden

gördüğüm en güzel yazdı bu yaz
yüreğim can buldu düştükçe aşka
gördüğüm en güzel yazdı bu yaz
hayatın nesi var sevmekten başka

istemem bir gölge düşsün sevdama
razıyım ömrümce yaz değil kışlara
beni öldürmeye hançer arama
bir gözyaşı bir ayrılış bir veda yeter

müzik: fatih çınar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yemin
yüreğimde bir damla korku varsa
yansın ebedim düşmandan beter olsun
kılıçlar ateş olup üzerime yağsa
kaçarsam sevabım cehenneme dolsun


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yeminli Sevdam
senden günlerce haber alamadığım
senelerin *******inde
seni unutmaya yemin ettim ben
çaresizce dökülürken yaşlar gözümden
ve elimdeki sigara ıslanırken
yağmurların neminden
seni unutmaya yemin ettim ben
seni bu şiirle maziye gömdüm ben

sensizliğin nağmelerinde
şarkılar suskunken dilimde
resimlerin mahsun dururken
duvardaki çerçevemde
seni unutmaya yemin ettim ben
yalvarırken allaha
artık gelsin ne olur diye
ve buğusuna ismini yazdığım
beklerken seni gözlerim
ıslak pencerelerde
seni unutmaya yemin ettim ben
seni bu şiirle maziye gömdüm ben

boşuna saklayıp gizlerken
kendini benden
eskiden gülen yüzümde
şimdi hüzünler varken
baktığım zaman eski resimlere derinden
seni unutmaya yemin ettim ben
ellerin yok olmuşken ellerimde
sevda yaşları öksüz kaldı gözlerimde
seni çözmeyi başaramadım
kolay bilmecelerde
seni unutmaya yemin ettim ben
seni bu şiirle maziye gömdüm ben

kavururken içimi sensiz umutlar
yağmurunu bırakırken gönlüme
isli bulutlar
beynimi kemirirken sana dair sorular
seni unutmaya yemin ettim ben
bana gelmeni beklerken
eğildi dağlar
bilmiyorum sılanın yolunu
kimler bağlar
seni unutmak için beni ancak mezar paklar
seni unutmaya yemin ettim ben
seni bu şiirle maziye gömdüm ben


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yokum Artık
gidemedim
ama buralardada değilim
yokum artık hiçbiryerde
sanki hiç olmamış gibiyim
ne bir şehire sığabiliyorum
nede bir şehir benim yüreğime
sürü sürü bulutlarla
gökyüzünde kaybolup gidiyorum
ve hangi ülkenin topraklarına
yağmur yağmur iniyorum
bilmiyorum
gidemedim
ama buralardada değilim
pencerelerim perdesiz artık
herkes seyre dalmış beni
kimi hüzünlü acımaklı
kimi küstah alaylı
gözlerimden
seyrediyorlar gözlerini
''bu kalp benim değil artık
seninse hiç değil''


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yolculuk
Şehirlerarası bir otobüsün arka camından bakıyorum
Gitgide uzaklaşıyorum kendimden ve kendime dair her şeyden
Uzun bir nehrin ortasın da terk edilmiş bir kayıktayım sanki
Kürekleri paramparça kürekleri kırık
Sular ki derin sular ki karanlık
Bir cebimde nane şekeri var
Diğer cebimde alabildiğine hüzün
Karanlık bir caddede çırılçıplak gibiyim sanki
Lambaları paramparça lambaları tarumar
Caddeler ki pusu caddeler ki canavar
Eski dostlar bir bir geçiyor aklımdan
Eski kahveler eski muhabbetler
Bir eskicinin kollarındayım sanki
Elleri yorgun elleri nasırlı
Eskici ki hünerli eskici ki işin ustası
Yoldaki çizgiler akıp gidiyor gözlerimden
Eski sevgililer görünüyor asfaltın yansımasında
Bir tecrit odasında çıldırır gibiyim sanki
Üzerimde deli gömleği arkadan bağlamalı
Gömlek ki acımasız gömlek ki kararlı
Tanımadığım şehirlerden geçiyorum
Kaldırımlarda sürü sürü kalabalık
Dağ başında yalnız bir çobanım sanki
Elimde kaval sırtımda kepenek
Kaval ki dertli çalar kaval ki yüreğimi delerek
Nihayet yaklaşıyoruz duvarları taştan meskenime
Kollarımda gün yanığı iki genç asker
Vatansız kalmış bir mülteciyim sanki
Saçlarım uzamış sakalımda bir o kadar
Sakalım ki her teli bir yıl sakalım ki kimsesiz çocukluğum kokar


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yuvarlanıp Gidiyoruz
kimi dertli kimi dertsiz
kimi yaşar hep çilesiz
kimi yoksul kimi zengin
kimi hayatından bezgin
yuvarlanıp gidiyoruz

cins cins insan var içinde
huyları çeşit biçimde
çoğu kişi ekmek derdinde
yuvarlanıp gidiyoruz

dünya döner hiç durmadan
insanlar var kavrulmayan
rüzgarlarda savrulmayan
yuvarlanıp gidiyoruz


Fatih Çınar

[GooD aNd EvıL]

Yüce Milletim
asırlık çınarlar gibi yıllanan
asi nehirler gibi çağlayan
tarihini kılıçla kan ile yazan
bir tanesin benim yüce milletim

çıldıran, deliren şeref namus deyince
maruz kalsada tarihte birçok kalleşliğe
leke sürdürmedi sürdürmez şerefine
delikanlı mert yüce milletim

cephede mehmetçik kılar namazı
islamın bekçisi'dir bırakmaz al sancağı
dilinden hiç düşürmez peygamberi allahı
inançlı imanlı yüce milletim

temelleri atılmış şehit kanıyla
süngüye takılmış kanlı başıyla
rengini kanından alan bayrağıyla
dünyada birtek yüce milletim

hiç bir tarif yetmiyor şanını anlatmaya
mürekkepler yetişmiyor tarihini yazmaya
bekle az kaldı özlenen aydınlık şafaklara
hakka tapan cesur yüce milletim


Fatih Çınar