canbaba
03-17-2009, 02:43 AM
İNSAN
Yüce rabbim, senden gelen uysak ta öğütlere
Bitmesi değilse ömrün, verilen son nefes ne
Bana hediyen, yazdırman derdimi kağıtlara.
İçimdeki ağıtlara soruyorum, bu yas ne
Sırlar dünyasında sırrı, kim nereden bilecek
Kim yatırda, evliyaya, yüz sürse ne bulacak
Yalnız senin varlığınla sonsuzluğa kalacak
Bilime galip gelecek var mı dinsel bir nesne
Kara çarşafa bürünmüş fetva var dayağında,
Çırpınıyorlar nasılsa bir örümcek ağında,
Çağdaş insana yakışmaz böyle bilgi çağında
Başında fes, ayağında bu lastik ne, bu mes ne
Belli, kendini yaradan yerine koyacağın
Muskada var, fallarda var kulları soyacağın
Hiç araştırıp sormadan şeytana uyacağın
Yalnız senin duyacağın, gaipten gelen ses ne
Süreklilik yaratırken kainatta bu düzen
İlk akıllı varlık insan, gaibi önce sezen
Tutsak edilmiş bilincin rüyalarında gezen
Bilinmeyenleri çözen, sır saklanan kafes ne
Şayet akıllı varlıktan yapılsa beyin nakil
Dünyaya hükmeden olur, yönetene der çekil
Nasıl bir sır yumağıdır o yalnızca bir akıl.
Tasavvur edilmez şekil, görülmemiş bir nesne.
İçinde bilim taşıyan daha çok ince yolsun.
Sen bu yollara uzanan köprüsün, bir tek kolsun,
Dünyaya hoş geldin çocuk, yalnız kendine kulsun.
Ciğerlerin hava dolsun, bir nefes al bir esne.
Ahmet Canbaba
Yüce rabbim, senden gelen uysak ta öğütlere
Bitmesi değilse ömrün, verilen son nefes ne
Bana hediyen, yazdırman derdimi kağıtlara.
İçimdeki ağıtlara soruyorum, bu yas ne
Sırlar dünyasında sırrı, kim nereden bilecek
Kim yatırda, evliyaya, yüz sürse ne bulacak
Yalnız senin varlığınla sonsuzluğa kalacak
Bilime galip gelecek var mı dinsel bir nesne
Kara çarşafa bürünmüş fetva var dayağında,
Çırpınıyorlar nasılsa bir örümcek ağında,
Çağdaş insana yakışmaz böyle bilgi çağında
Başında fes, ayağında bu lastik ne, bu mes ne
Belli, kendini yaradan yerine koyacağın
Muskada var, fallarda var kulları soyacağın
Hiç araştırıp sormadan şeytana uyacağın
Yalnız senin duyacağın, gaipten gelen ses ne
Süreklilik yaratırken kainatta bu düzen
İlk akıllı varlık insan, gaibi önce sezen
Tutsak edilmiş bilincin rüyalarında gezen
Bilinmeyenleri çözen, sır saklanan kafes ne
Şayet akıllı varlıktan yapılsa beyin nakil
Dünyaya hükmeden olur, yönetene der çekil
Nasıl bir sır yumağıdır o yalnızca bir akıl.
Tasavvur edilmez şekil, görülmemiş bir nesne.
İçinde bilim taşıyan daha çok ince yolsun.
Sen bu yollara uzanan köprüsün, bir tek kolsun,
Dünyaya hoş geldin çocuk, yalnız kendine kulsun.
Ciğerlerin hava dolsun, bir nefes al bir esne.
Ahmet Canbaba