Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Şule Aydemir


Sayfa : [1] 2

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:01 AM
(Sevmemi) Sormuştun

______kim zamansız
_________göz kırpar toprağa

- ağaç ki
o zaman yanar
toprak
o zaman kucağını açar
ve ben sana düşerim




*kalemi gönülden mürekkepli kadının günlüğünden

18.04.2005 İst.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:01 AM
‘'Hoşça, sevgiyle ve esen kalın KanÇiçeği YarımHaziran' da’’

-bu limanda da
kalktı gemim
sonsuz nokta eflatuna




Merhaba!
yasal yasaklarım
sevenlerim sevmeyenlerim
bir başkasında papatyalara
manolya aşklarım merhaba


beyazlara siyahlara
tüm yedi renge karışımlarına
Taksim’e İstiklal’e Kadıköy’ e merhaba
nostalji kokan sokaklara kaldırımlara

ellerime eli değen tüm
gönül verdiklerime merhaba
inciden işlenmişim
İstanbul’um merhaba

yeniden yeni ve yalnız doğdu
günle güneş yüreğime
bilirim ya tek bana doğmaz oysa
ufkum kapalı kızılmış ya hani
bana ne

özgürlük kuşun kanadında
çarpık tebessümle
dudak kenarında
yenilenmiş yüreğim var elimde
dönenler olsa da geriye
akarlar çoktan karıştı denize

artıkta artıktır ya hani
çok demiş kez ve kez
ölümlerde dirilmiştim ya hani
üfleyemediğim kız Ney’ime merhaba
ve en yoğun duygulara
acılarıma sevinçlerime
hatta yeni ölümlere doğumlara
merhaba

yüreğim
dürüstlüklere merhaba

bu son şiir
şiirden yaşama merhaba
çilek kokulu rüyalara
yeni yürek meskenlerime
dumanı tüten yakan
sevgilere merhaba
kumlara sahillere
denizlere dağlara
çıraklığıma ustalarıma merhaba

bu son şiir
şiir tadında
yaşamak adına

bu gidiş başkalarına
yer açmak ya belki
içtiğim sigara markası bile
ondan değişti
bu virgül noktalara
hani demişti ya biri
bende de
'-utangaç merhaba! '

hani elvedalara sığar ya
binlerce Merhaba!
kesinlikle, asla
adım adına
tabii ki
‘’KanÇiçeği YarımHaziran' da’’
bu son şiire de
MERHABA!


‘'Hoşça, sevgiyle ve esen kalın KanÇiçeği YarımHaziran' da’’

'her şey akar,
güneş şulelense sonra küle dönse yıldızlarda
görünür gece öncesinde'

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:01 AM
22 Mayıs 2004/TEŞEKKÜR EDERİZ

Merhaba Arkadaşlar,


Sevgi Küpü ‘nün birinci yaş günü için düzenlediği, Sevgi Küpü çatısı altında Ölü Aşklar Derneği ve Hayal Dergisinin de verdiği destekle 22 Mayıs 2004 Cumartesi günü yapılan organizasyona katılan emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler..

Her şeyden önce profesyonel bir şirket tarafından düzenlenmemiş bir gece olarak sizlerden gelen tepkilere bakarak oldukça başarılı olduğuna inanıyorum. İnanılmaz özverilerle hazırlanıldığını, arka fondaki aksaklıkların katılımcı arkadaşlarıma aksedilmediği hoş bir gündü. Çoğunluğun da memnun kaldığı kanaatindeyim.

Panele katılan arkadaşlarım bizim içimizden çıkan kendi aramızda beğendiğimiz düşüncelerini merak ettiğimiz kişilerdi. İlk kez gerçekleştirilen ve yardımlarınızla yapıcı eleştirilerinizle daha da iyiye gideceğine inandığım başka bir güzelliğinde o olduğuna inanıyorum… Herkesi memnun etmenin mümkün olmadığının da bilincindeyim..

Gecede dağıtılan şiltler: şairler ve şiirleri, monotonlaşmış yaşamımıza bir renk olarak kazandırmaya, şaire, şiire uzak olan insanlara sesimizi duyurmaya çalışan Ahmet Selçuk İlkan ‘a, her organizasyona katılmaya çalışan, manevi olarak asla bizleri yalnız bırakmayan adımızı her yerde anıp anımsatan gecenin de sunuculuğunu yaparak bizlere destek veren Ayşenur Yazıcı ‘ya, güzel sesi ve besteleriyle bizleri kırmayarak gecemize katılan, sevginin sesini bize dinleten, kulaklarımızın pasını silen Simir Mater ‘e, üç yıllık bir sevgi birlikteliğini özveriyi ve bir yılda ..:: Sevgi Küpü ::.. ‘da şiir kısmı dahil bir çok bölümde gelinen aşamada Ramazan Atasork ‘un ile birlikte verilen emeğin, birinci yaş gününü kutlayan sitemizin tarafımda baki bir anısı kalması adına, yine Ramazan Atasorkun tarafından layık görülüp şahsıma verilmiştir.

Gecemize katkılarından dolayı teşekkür edip kutlamak istediğim isimleri açıklamayı ve emeklerinin karşılığında Ramazan Atasorkun ve benim yüreğimde güzel bir gece için özverinin isimleri olarak kalacak arkadaşlarıma sonsuz teşekkürü bir borç biliyorum.


..:: Sevgi Küpü ::.. adına,

Panel kısmında elinden geleni yapmaya çalışan içimizden biri olarak çıkıp gelen ve desteğini hiç esirgemeyen Ahmet Erdem ‘e, panele bizleri kırmayıp hazırlanarak katılan Oğuzkan Bölükbaşı, İsmail Cem Doğru, Ayten Çolakoğlu ve Hakan Ayyıldız ‘a teşekkür ediyoruz.

İnanılmaz bir program akışına, yorgunluktan ayakta bile duramayacak halde olmasına rağmen gecemizde bizleri kırmayarak sunuculuğu yapan, tango gösterisi ile renklendiren Ayşenur Yazıcı ‘ya teşekkür ederiz…

Her zaman olduğu gibi bizi kırmayıp gönlünden kopup gelen sesiyle şiirler okuyan İsmail Cem Doğru ‘ya teşekkür ederiz.

Yine bizleri kırmayarak gecemizi renklendiren anılarını bizlerle paylaşıp güldüren Yıldo ‘ya, sesi ve dansı ile değişik bir tat katan Evrensel ‘e teşekkür ederiz.

Şiirleri, şarkı sözleri ve şiir gibi sesi ile aramıza katılma şerefini bize veren Ahmet Selçuk İlkan ‘a, onunla birlikte şiirlere güzel sesi ile eşlik eden Güler ‘e, özverili katkılarından dolayı menejeri Mehtap Özcan 'a teşekkür ederiz..

Muhteşem bir ses olarak aramıza katılan, gitarıyla, kişiliğiyle bizleri sımsıcak sarıp sarmalayan Simir Mater ‘e teşekkür ederiz.

Sazlarıyla, türküleriyle saat 02,00 ‘den sonra gecemize unutulmaz anlar yaşatan Yaşar Püllü ve Bülent Atlı ‘ya teşekkür ederiz.

Organizasyonda desteğini esirgemeyen Kadınca Dergisine, İbrahim Ethem Bingül ‘e, Tay Uluslar Arası Naklıye Firması olarak Gamze ve Neşer Selman ‘a teşekkür ederiz.

Tüm hazırlıkların aşamaların yanımızda güç olarak daima hissettiğim Arzu Altunçiçek, Anzeli Gürçay, Gülden Karabudak, Nisan Serap Muratoğlu, Kadri Karahan ‘a sonsuz teşekkürler.

1885 Işık Evi ‘ne, ve personeline teşekkür ederiz..

Gecemize katılmak için Türkiye ‘nin uzak illerinden hatta başka dünya ülkelerinden kopup gelen arkadaşlarımıza teşekkür ederiz..

Çiçekleri ile gecemizi renklendiren Ölü Aşklar Derneği, Tay Uluslararası Nakliye Firması ve Merihli Com ‘a teşekkür ederiz…

Katılamayan ama yürekleriyle bizlerle olan herkese teşekkürler…



Hatamız ve kusurumuz var ise affınıza sığınıyoruz..

Daha nice güzelliklere birlikte imza atmak dileğiyle…..İyi ki varsınız…



Sevgiyle kalın daima,







Son olarak bir kutlama )

Gecemizde nişanlarak, mutlu bir birlikteliğe adım atan çok sevdiğim arkadaşım Ayten Çolakoğlu ve Fadıl Oktay 'yı tebrik ediyorum...



.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:01 AM
34. Basamağın Son Taşı

bir çınar gölgesi
serinliyor yaşlı tenim
üşümüş ellerim
ısıtsın diye
çocukluğumun
güneş bakışlarını
beklerim

karanlık
bakışlı
hıçkırıkları kalmış
çocukluğumun
sade ve
saf
ona
ondandır
ağladıklarım


eteklerinde mor akasyalar
tepelerinde serceler
narin parmakları
boydan boya
dileklerle dolu
uç uç böcekleri
kirpiklerinde
gelincikten boyalar
kan damlar

çocukken geçsin istediğim
yıllar yığıldıkça
lütfen dur
bekle dediğim

34. basamağında
son taşı
bir gün
bu gün
yırtılan
birden
gökyüzünden
derin yar
dibi denizin

-ey gökyüzü!
mavi mi
siyah mı
rengin

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:01 AM
35 Basamak

__yararsız acıyı veren ne varsa
_________________çek çizgini
____________________al kendini git

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:01 AM
Acı / Buru

tarih kırılıp akar önünden
hiçbir şey yapamazsın
acın yerde kanlar içinde
acın agâh sere serpe
acın neden değil
acın nasıl böyle
kahkahalar içinde

tutkularla birlikte
acılar şölen içinde
bir bütüne kafa tutan paylaşım
belemir bir denge
bozulup parça parça
geri dönüşümde
kırmızı yırtılıyor eflatun
buru düşüyor
____________________siyah
______________________gülümsüyor

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:01 AM
Acı Öptüğüm

yokluğun ortalık yerinde
acıyla öpüşür dururdum
aşığım olmuştu
bırakıp gidemiyordu
mutluluk sevgilimdi
düşlerimse acıya takılmıştı
sevgilim gözümün önünde
yokluk içimdeydi
aklımın damağında
kalırdı hep öptüğüm

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:02 AM
Açılsın Perde

kadın ağlıyordu
belki de erkek
son oyununu oynamıştı
hala perde diyordu kadın
daha yeni
kabullenircesine
oyun olduğunu

yalan söylemişti
son dakikaya kadar da vazgeçmemişti
aldırmadı hatta
onca dürüstlüğüne ve masumluğuna
kadının

kaç kez severdi insan hayatında
kaç kez gece ayı gündüz güneşi
sevinçten fark etmezdi
iliklerine kadar ıslansa
yağan yağmura aldırmaz
kaç kere seviyor- sevmiyor diye
papatyalar kurban ederdi
uyanıkken kaç kez uyur gezerdi
söylenenleri dinlerken duymazdı ya da

sevgi bir perdelik miydi
sormamıştı oysa kadına
oynamak ister miydi acaba
bu sahnede
bu rolde hatta

perde açıldı
yaşam ve senaryo karıştı
gerçek miydi
fark etmedi neticesi
aynı kaldı sonuç

gözünde ışıklar kararmış
hıçkırıklarında boğularak
sıcak atarken
avucundaki yüreği
perde kapanmadan
bırakarak uzaklaştı
sahneden

sevgi çiçeğinden de
zehir yapılırdı
vardı
kabullendi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:02 AM
Adım Adı Marmara

inanmayın
söylediklerine
bir ağlıyor ki
yırtılıyor
siyah deniz

görmeyin
heyecanını
yine yunuslar
mavi
gülümsüyor muydu ne

bir garip miydi
asi-mavi-siyah
Marmara

bu gün
dört mevsim
bir garip Marmara


Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:02 AM
Adın Sevmekse

çarpıyorum
acımı
gökyüzünden yere
ikindi sonrası
oluyor sabahlar zihnimde
gözlerim mi ağlıyor ne
tutun ellerimi
dediklerim nerede

vicdana(!)
hadi sor
sor diyorum
yapaylığın kılıfı
içinde
bunun adı
sevmekse
istemiyorum

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:02 AM
Ağlarsın / Ağlatırsın

balıklar
şu meşhur
en sevmediğim
sevdiğim tarafı
balık hafızası
desem
hatırlamak
istemediklerim
kalan yaşar
yaşadığını anladığı kadar
güneşe serip
ıslaklığını kuruttukların
unutulması gereken
anlar anıların

zaman ayağına takılır
tökezleyen
sadece yalnızlıktır

üstüne ölümün eflatun çamuru bulaşır
___________________________o vakit
_______________________________ağlar
_________________________________sonrası
____________________________________ağlatırsın

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:02 AM
Ahım Kaldı

arabesk belki
başka kelime gelmiyor ki
kederde tarifsiz
öyle hain
öyle alçak
öyle dönek-yalan

içinde acı ki
ne kısaca aşk
ne de
kara sevda ediklerinden
dedirten ki - ah keşke
o kadar olsaydı
o kadarcıkta kalsaydı

belki girilen iddiaların
ardından atılan meşhur
kahkahaların
kullanılmışlığın
yok sayılmanın acısı

çentiklenmişliğin burulmuş acısı
insanlığın hiçlik acısı ki
bu
insanca bile
olamayanlardan yana

yaşam adına
bir -of çeker gibi
her sabah -AH çekecek
aynı suyunu içer gibi
biliyor

inançları yok
değerleri yok
yaşam versin belalarını

‘Ahım kaldı’



**kötü bir şiir biliyorum, yazılması gerekiyordu yazdım.
bir gün daha iyisini yazarım.

bir şarkıda şöyle diyor:
'kazanınca
niye sevinir ki insan,
bir kaybeden olduktan sonra'

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:02 AM
Akar Yakar Kum

önce
düşündüğümdü
antik bir şehir
erkekleri ve kadınları
batmış mıydı
yoksa
önce yıkıntılar mı vardı

düşündüğüm
çölsem çöl
yürüdüğüm
cilveli bir vaha
varsayılan
hurmalar yolarımda
eğilmiş gökte iken
yerlere

aşkım aşkıma aşık
sen ister gel
ister gelme

-kumum ellerinde

‘yakarken kum
var mısın yürümeye’

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:02 AM
Alında Buse

aldın götürdün eflatun bir bulut arkasına
yaşama baktırdın gözlerinden
yüreğimde binlerce kepenk açıldı
havalandı tozları bir an geçmişin
ardından derin bir özlem
aslında yoktun sen
bir bulutun toprağa değmesi gibi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:02 AM
Anladım ki

geç oldu belki
ama
anladım ki
hakir görülenin
elinden alır isen
hakir görülmeyi
onun yaşama amacını da
almış oluyorsun

anladım ki
tiksinilmişliğinde
sen iğrenmiyor isen sevginden
tiksinmemişliğinde iğreniliyor senden

acıyorsan acınıyorsun
acınılacak da oluyorsun hatta



**
'Tüm 3 lü rakkamlara,
3 ile yaşayanlara ithafen'

hani üç kez zıplarmış ya çekirge

oysa ki birincide
belki yanılsama
ikincide hata
üçüncüde kesinlikle
bile bile
ladesin ta kendisidir

aynı akar suda iki kez yıkanılmıyor-muş bile
doğru

(günün 3' lüsü,
ayın 3' lüsü,
yılın 3' lüsü,
3 hafta
3. kez
yaşanmış yılın hatta 33' lüsü)

bu kadarı da fazla
degil mi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:02 AM
Anlamazlar

anlamazlar neden gözüm yaşsız ağladığımı
uçan can martılara neden hıçın hırçın baktığımı
hırsımdan avuçlarıma batan tırnaklarımın
neden kanattığını canımın yanmadığını
ve hangi yangınlardan -..zede çıktığımı

zararlardayım ey yaşam
insan tarlasında çiftçiydim
ektim
biçemedim

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:02 AM
Anlamı Yaşa

.....dedi biri
________________bir açık denizdir yaşam
___________________ne kadar çok açılırsan
_______________________o kadar çok olur dalgan




yazdım arkasından....

açıklarda dalgalanmak
yaşama
anlamını biçebilmektir
var oluşunu
benimseyerek


hissetmek
bacakların yokken bile
sağlam basabilmek
hayata ayaklarını
yaşamda heyecan
düşleyebilmektir
yok olan bacaklarını





*kalemi gönülden mürekkepli kadının günlüğünden

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:02 AM
Anlayamadım!

anlamadım
bir seven
bir de
sevmeyi düşünen vardı

anlamadım
uyuyamıyordu
*******i
düşünen
ne hayaller peşindeydi
uykularında
seven

anlamadım
kimdi
gerçekte
ateşlere savaş açan

anlayamadım

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:03 AM
Arayışta Bulunan Sevgiliye!

Boşuna eziyet eder insan kendine
ve garip bir keyif sigarası gibi de sarılır ona...

Her nefeste biraz daha ölür,
Hem de boşu boşuna....

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:04 AM
Ardınca/Akabinde

kanun saldım bir bakışla benden içeri
tövbesi olmaz yolların girişindeyim
zebaniler bekler ellerinde oraklar
ben hamım olgunlaşmanın peşindeyim

uyku arası günahlar çağırır beni
ne hikmetse tam köşelerden dönmekteyim
ağıdır ağzımda biriken acıdan su
göz görmez mide almaz hazım derdindeyim

yürürüm yol ayaklarımın altı diken
ellediğim yar yalan yakar bilmekteyim
şeklini gömüp gülmek de var hakikatten
elveda diyenin ardı su dökmekteyim

ayıkır beynim diyerek beklemedeyim
giden dönmez gelenlerde beğenmedeyim
kim kime yazılıp bayılır görmekteyim
aşkı var diyene de gülüp geçmekteyim

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:04 AM
Artık Kimdir

yine
bir çelik dövülüyor tavında
yaşam usta
yine alışkanlık
vuruyor çekiç darbelerini
şekil bulacak mutlak
kırmızıda yangınken
sertleşir suya bulandığında
bir son demdir
yaşanmışlar
yükselen buharında


çeliktir
adı degişmiş
hangi nesnedir

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:04 AM
Assai Zifir(i) Sade(ce)

_________________________Kardeşime


zifiri karanlıktı
beyaz tenli
küçük kadın
ışığı yakmadı

uykulu başka küçük
bir fısıltı
aniden bağırdı
-her şeyim sana batmaya
başladı


beyaz tenli
küçük kadın
bakışlarını kadırdı
- geç oldu
sana gelirken
anladım
senden giderken de
erken

uykulu başka küçük
bir fısıltı
büyüdü uyuşuklukla
aldı umursamaz başını
yeni yaktığı sigara ile
uykuya gitti

zifiri karanlıktı
beyaz tenli
küçük kadın
ışığı yakmadı
yine ağlıyordu
zifir* gece
sessizce onun yerine
sıvazladı sırtını
gece rüzgarını takıp peşine
diğer geçen ******* gibi
tahammül için
ağladı
sabırla
sade(ce)




* zifir; çöp, çerçöp, çapak,kir.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:04 AM
Aşk

aşk
adı bile sen
aşk tadı da sen
kokusu da
manası da sen

ölmek mi
sensizken

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:04 AM
Aşk İlla Aşk

kalakaldım
kapanan kapının
sesine
bakakaldım
hayallerim bir de gölgem
sen de gidiyorsun ya
geriye bir ben
kalakaldım
kaldım
kaldım

-evvel zaman içindedir hikaye

sahi ismin neydi senin
elvedalara tutunmuş
______________ merhabalar sen misin
diyet yapıyordum aşka
______________haydi git
avucumdaki alın yazısı sen misin
tak/tik zaman kapıda
________________hey yalan gibisin / sen misin
sahi eflatun başlardı
ellerimden uçardı aşk
dağılırdı saçlarımın ucunda
aklım
tamamlanırdı doğumlarım
sahi eflatun başlardı aşk
aldanır kanat bırakırdı
dimağımda kelebeklerim
eflatun öpüverirdi
terk edilirdi sevdiklerim
sahi kelebek miydi gönlüm
en güzel gününde ölüverirdi –hani
düşünmeden yürür giderdi
adlanılmak mıydı değeri
teveccühümdü ederi
sahi eflatun değil miydi aşk
efendisiz gezerdi ruhum
dimdik tökezlemez yürür giderdi
aşka aşk inadına
ta ki ihanetler eflatun oluncaya
sahte sahnelenirdi aynada
ezilirdi sevdiklerim
direnemezdi aşka
aşk
tahammülsüz yaşanmamışlığa
sahi sağır mıydı
eğilmiş bir
dimağ mıydı
ama mıydı yoksa
taklitçisi miydi ederi
senden ondan bundan başlardı
eş ruhumu
düşünmeye
aykırı ruhum inadına sanatlaşırdı
tabiatına dönerdi özü


______________sahi eflatun değil(mi) aşkın tabiatı

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:05 AM
Aşk Korkusuz mu

kristal iğnenin deliğinde
ışığı kırılır yaşamın
yere düşer birkaç melek
arkasından azad edilir birkaç yürek

tahminler içine geçer gerçeğin
ağlayan ağlar
bu kez
akan akar
yalan değil

dinliyorum
bir -ah
öyle ki
sen de duy

ellerim korkar
sevdaya
gözlerim uzanır
dil kelimelerinde
batar çıkar baygın
yenilgiler çoğalır
töremi de gömerim bazen
ardında birkaç çiçek kalır

sevgi emek ister aşk bakım

sanmadım
bağ bozumlarına
yüreğimi
şarap mahzeni


-hey bir son

-hey sakın

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:05 AM
Aşkım Benim

________________________aşkımsın
_____________________________iki iken tek bir
______________________________________yaşanan



bu anın
fotoğrafı olmamalı
ve ben
kez ve kez yaşamalıyım
seni sevdiğimi
iliklerim bile anlamalı
hepsi
deklanşörün heyecanında olmalı

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:05 AM
AşkımA

esaret çocuğuydu
ensesinde aşk kumrusu
ölümün kokusunu sömüren
kurtuluş diye umuda yüz çeviren

yürek sahibini yer haddin bilmezse isyan eder
zora girdim aynadayım
zordayım aksimsin sonuca giden neden
‘anlam’ a kalburdum evvelden elek oldum
ve aşkın can pazarında en parlak ibrişim

-ey sevgili
nerede çömlek hamuruyum
can veren rengin ellerin

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:05 AM
Avucunda

sevgi
yaşamın karasında
avuçların arasında
uzat elini tutuver gülüm

zaman zaman
gelir giderim
hem içimdir hem dışım bilirim
düşüp düşüp parçalanmalar
oluyor ya derin
uzat elini sarıver gülüm

ellerim sevgi cetvelim
gözlerim;
olabildiğince çılgın yüreğim
uzat ellerini yüreğinle tut beni gülüm

ben denesem korkuyorum
ellerim yine karanlığı çekiverir hani

bil ki
çoğunlukla eller avucundakini kavramayı beceremez ya
sen sıkı sıkı tut diye gülüm

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:05 AM
Ay-Ten-De

*******i
denizden gelir
rüzgar
ay-ten-e değer
kıskanırım

son anda
yakaladım
belalı
bırakırım
yalanmış şimdiye yaşananlar
sevmek kırkında bahar

gölgelerden çıktım
şimdilerde
yüreğim ateş
ay-ten-de



* Kadim can dostum Oktay Dalgıçlar ve Ayten Hanımefendi’ ye ithafımdır… Uzun soluklar temennisi ile..

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:05 AM
Aya

bugün
ellerim yandı
yüreğimin üstüne koymuştum onları
sonra anımsadım
söylediğin birkaç satırı
beynimde günlüğüm sarardı

bugün
en delidolu günümdü
seninle ıslanıp kuruyan
baharda yaşadığım kasım aşkım

bugün
kıpır kıpır acılarımla içim
yandı da ellerim
ayasından seni silemedim


adın aya çizgim
geçmişten getirdiğim

.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:05 AM
Ayak İzleri

gizem sarar dört bir tarafımı
utanır düşüncelerimden kelimeler
çıkmaz sesleri
-de parçalar ağzımı

hakim noktada
renkli bir aşk
erotizm dedikleri ruhsallık
denizin zihni gibi gelir
kıyılarını siler insanlık

kokularım ******* gibi
bütünleşir ardı ardına
ağlayan masum çocuk
döner gözleriyle
konuşan babasına

sarhoşken başkaları
neden
anason kokuyor
bedenim

artık ağlayabilirim
hadi gel
hadi sil şimdi
deniz zihnim
ayak izlerini

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:05 AM
AyAlev

Ay alev almış gördün mü
gecenin köründe hem de

can yanmış bildin mi
sevdanın
en güzel deminde bir de

içinden akanlar çığlık çığlığa
sağır hissediyor
sen duydun mu

******* de hafif başlar
yaralarda ağrılar
ay alev yaraları dağlar

dokundu mu

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:06 AM
AyazSesi

Sordu
- nereye kadar
sanki o an
vardı
-sonuna kadar
-çak şimdi
dedi

madem vardı
ses niçin gelmedi

son neydi
kim belirdi

hızlıymış
çabuk geldi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:06 AM
Ayıptır Geliyor Yaşam

-annem tam profesyoneldi
bakış atar, etimi çimerdi
sus, otur, uslu güzel çocuk ol
demekti



ayıp-adettir gidiyor
kuraldır-ayıptır geliyor yaşam
BEN denilenler
kayboluyor ortalık yerlerde
bastır bastır sıkışsın
seçilmişsindir belki
bir gün hortlatırsın

şimdilik
unuttuğum ki
birkaç damlalık gözyaşı
adıdır çocukluğum

ayıplanan yaşamın hıncını
yaşamayarak mı alıyoruz
parmaklık ardı
gözü yaşlı
uslu çocukluğumuz




-Hakan Hakkı' nın şiirne ithafen

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:06 AM
Ayrık Otu

salkım saçak bir sevda dillerinde
yalan da değil hani gelemiyorlar da gerçeğe
suçlu değil ki zihniyetler niye yanar başka insan
sorgula biçare neden niçin niye
belki hepsi aynı diye
nasıl görmüş ki denizi bilir mavi
ya grisi-yeşili!
gözler ki öyle bakar öyle görür
fırtına tufan yakıp yıkıyor ruh
kavramış elleri yanar tutanın
silinemez kaynar yaranın
didişmeler var içinde insanın
ayrık bir sevda var ya kendine
dürüstlük yapsa en az bir kişiye
o da kendidir ya nafile
geç-git diyor
ez-biç
kendini biçer sanıyor
kopacak parçaları dağılacak
beriki şişirmiş gözlerini mor kan bakıyor ya
o kim beyhude

berikinde gri
ötekinde yeşil
belki de mavi de
ruh ki
akarların buluştuğu deniz

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:06 AM
Ayrılık Buluşmaları - 4

sevdalar var işveli oyalı
ayrılık dediğin kelime yanı
yürek yarık yürek yanık
bu sözden öte yanı

sen gülümse yeter ki
ben kırılanları toplarım dedi biri
topladım çamaşır ipinden kendimi
sardım *******i ağladığım yastığımı
böldüm çoğalttım sevgiden hayallerimi

ey aşkım aşkımın ateşi alevi sevgili
düşlerimin rengine bak gözbebeklerimden
dikkat et koparmadığım kaçırdığım dikenlerim
çizmesin ellerini

eflatun düşler değildir görülen
bir siyah beyaz filmin karelerinden çıkar herşey
bu yüzden gece gibidir gördüğün

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:06 AM
Ayrılık Buluşmaları - 2

kahırda dem tuttu bu engebeli yol
bir oturdu duygular bir kalktı ayağa
ağlama dedi toprak hüzünden buluta
eller çağırdı o an dudaklar biçare suskun
beden duaya uzandı
sanki duyan olmadı
bu ayrılığın ayini
doğa kabus irkildi
sesler sessizleşti

maviyi gökler tutmuş deniz siyah sakindi
kadın boynunu büktü erkek yere eğildi
bir rüzgar hüznü aldı üstlerine üfledi
yürekten geldi bir çatırtı yeniden
kadın gülümsedi erkek bakışlarında alevdi

yürüdüler derine düşündüler delice bir hızla:

-içinde açmak tüm kapıları
gündüz ortası
kuyruk takmak yıldızlara ve kaydırmak akılda
her birine bir dilek yapıştırmak papatyalardan
fal niyetine şarkılar tutmak
çoklu seçeneklerden kurtulmak
bir bakışta yüreği yarmak ve kafesten çıkmak
uçmak özgürlüğü takıp da kanadına
mutsuz olmamak umutla yer değişmek huzura

yerleşti dudaklara çarpık nahoş gülümseme
gözkapakları aralandı kirpik arası aşkın yakıcı okları
bu sevdaysa yaşanmalı
bedel öderken ayrılık bedenden kopan parçaları
aşk yüreğe aşk
aşk nakış incecik
sağlam aşk
ayrılık buluşmaları
yamamalı

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:06 AM
Ayrılık Buluşmaları - 3

ah bu ayrılık(!)
öldürse beni
benim aşkım bu
yeni doğan deli bebeler gibi
vursa dağlara parçalasa
denizlere çalsa ufalasa
acıyı istemek bu çılgınca
önce bir bütün olsa
bütünü anlamak için ayırsa parçalara
tek tek bütünlemek
aşık olmak tek tek aşkına

......ah
bu aşka ayrılık ki
aşka aşk
aşık olmak karşında
kendinden parçalara

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:06 AM
Ayrılık Buluşmaları

bakışlar kardan güneşe
yedi renk kıştan çıkışta

buluşmalar ayrılışların sonunda
tekrarında
başlangıçlar bitişlerin

meyve ağacında
çiçeğin sonu
değil mi meyve
ya yersin ya da tohumudur
nihayet

rüzgar uyandırır
dingin denizlerde
mavileri

dokunmalar uyumalarda uyanış
keskin kararlara

aşk arayışta
bittirmek adına
başlamaz oysa

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:06 AM
Ayyıldız

_____________________________________Ayyıldız 'a


sinirlenmedim bu gün
hiç ağlamadım

tırnaklarım
deldi avuçlarımı
gülümsedim

ağlamadım
bu gün
kavak yellerime
kurutturdum
göz yaşlarımı

bir yer maviye
bir gök beyaza
baktım
gerektiğinde
ayva çiçeğini ağlattım
ağlamadım

öldüm yanarak
döküldüm otuz
bir yaprak
serildim
göz aldı küllerim
ben ağlamadım
çırılçıplak doğdu
ağladı dirilişim

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:06 AM
Başka Bir Kadına

farkında değilsin -hiç
çiçek kokulu
yollarda yürüyorsun
ömürün boyunu
sonunda öylesine bir
çarşaf kucaklıyor tenini

farkında değilsin –hiç bilmiyorsun
yumuşacık
mis kokulu
bir kadın gibi geliyor
fevt

sonrası yoktur
lügatinde bir hayır
çiçek
topraktandır
kokusu ondan
mis kokulu kadının
eteklerini havalandıran deli rüzgara
biliyorsun da ondan gidiyorsun

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:06 AM
Beceriksiz

bir an dem vuruyor geriliyorum
kokuşmuş leş gibi dönüveriyor yaşam
sırıtıyor haince gözlerimden
boşluk ruhumu sarıyor sevdalım sanki
git desem gitmiyor kal desem ani baki
susuyorum dilim gözüm lal oluyor
yüreğim beceremiyor

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:06 AM
BedenGezegen ÇekirdekYürek

his merkezi
doğasında korunmasız
küçük bir çekirdek
yürek ki
akıyor duygular sağanak
gözler çağlayanın başı

el değmez göz görmez
yangın yerisin çekirdek
kurutup ıslaklıkları dalga dalga
yayılırsın zihninde halka halka

unut ki
nasıl sığdı içine
binbir gece masalı
uydulaşmış dünyalar

unut ki
su patlayıp yeniden yeni
çağlayan verecek
devirecek
önündekileri

yanyana iki yol ki
birleşmez asla
bu suyun aşkıdır lava

hissel yaşamın efendisi
adın yanık yangın
yürekçekirdeği

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:07 AM
Belki Dört Belki Kırk Yıl

__________________________bir iki üç dört………….

aylar kavuştu yıllara
önce insandı
kurgular bakıştı
mevsimlere
yaz kış bahar
yandı
dondu
saklandı

-ki
bir bahar daha var
söylenmedi adı

gerisi
- üç mevsim bir bahardı-

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:07 AM
Ben Bu Şehri Yalnızda Yaşarım

ben bu şehri yalnız da yaşarım
siyahları severek belki
doyasıya içime sararak
keskin kancalı bıçaklar gibi

bilirim
ben bu şehri yalnız da yaşarım
sızısı kanarken bülbülünü
yüreğime goncasız gömerek belki

bil ki
ben bu şehri yalnız da yaşarım
gülmelerde ağlarım
hatta can bulurken ellerde
defalarca ölürüm içimde

ama
ben bu şehri
yalnız da yaşarım

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:07 AM
Ben Yoksam Sen Yoksan

zaman geçmez sen yoksan
güneş ısıtmaz
ay aydınlatmaz
kara bir gürültüdür
günümün gecemin içinde

zaman ağırlaşır yaşam acıların peşinde
biz yok ben yoksam ya da sen yoksan
düşünceler gebedir kalır gün doğumuna
eziyet çekilecektir dedikleri cesur: erkekçe
ah ki doğuran kadın nicedir
ağırdır acılı ağrılar çekenin
kadınca erkekçe ikisi de
önce birbirinde sonra birinde
yüreğimde boşluk var
ben yoksam sen yoksan

hiç var ki
seviyorsam seviyorsan'

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:07 AM
Beni Bana Yolla

benden giderken kendine gelişinde
bir aralık beni bana yollarsın
gördüğünde söyle de gülümsesin
bu ilk seferin de kendisini sevsin
dipte yaşasın hüznünü aşklarını
başlangıç yakalasın her sonda

nasılsa
sıkışmış kalmış detaylarda
söyle de ben bana gelsin

bu sefer hiçlikten çıkış seferi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:07 AM
Beni Çiz

hadi çılgın bir kırmızı çiz
yansın ortalık

arasından bir gri çek
küle dönsün ayrılık
siyah beklesin
o ölüme gerek

ihanet sarıları dağıt aralarına
baka kalsın kenarın da beyaz
kendini papatya sansın hani

sonra unutulmaz huzur yeşili serpiştir
derin derin huzur nefes olsun bolca

eflatunu asla unutma
aşkı bağırsın çığlık çığlığa

hani sonra oraya beni de çiz
yaşayacak ya

istediğin hangi renk olursa
şarkılar söyletsin ama
ya da
aynı çiz fonla
hep gizli kalsın mesela

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:07 AM
Benim Aşk Dediğim

öyle bir bakışları var ki
ışıltısın da gözlerim kamaşır
maviliğindeyse kaybolurum
yeşilliğinde serrinler
elasında tadını bulurum.
her renkte vardır
bilirim, düşününce bile titremeyi,
bilirim, dokunduğunda eriyip buzdan suya
dokunduğunda sudan buhara dönmeyi
bilirim ve yaşarım
sadece yaşar,
ne biçerim, ne de tartarım..
belli ki hep bu yüzden
yanarım...

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:07 AM
Beş Dakika Daha

yak bir sigara!

hayatından giden
bir beş dakika daha olsun varsın
sen ki, bir hiç ordusu için
kaç beş dakikalar harcamadın mı!
çek derin bir nefes,
uzat şöyle yorgun bacaklarını
dumanında
seni bulsun yitik zevkler
hah şöyle
yarım kapat gözkapaklarını
öylesine hülyalı
bir ah çek dışından içine
hiçten acılara ne ahlar çekmedin mi!
işitme değmeyecek keşkeleri
olurlarda olmazları
bir Orhan Veli doldur
kulaklarını

çek bir nefes daha
zevkle gülümse bu kez
ömründen giden
acısız keyfekeder
bir beş dakikaya daha!

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:07 AM
Beyaz-Siyah/Siyah-Beyaz

dağılırım
duman duman
duman
düşünmediğim
incitmek
narince bir
siyah/beyaz
karınca

karınca ki
doldurmuş
kum altı yaşamı
yarım
karınca kararınca

yıkılırım
yaralarsa dillerim
düşer de tutamazsam
kırılır ellerim

nehirle
ilerliyor denize
bir ceviz kabuğu
düşlerim

beyazım
üzüyorsa siyahımı
takarım kancamı
ayağımın altında
kabuğumu
kendim ezerim





__________________üzülürüm.......
____________________ak-kara çıkar
__________________________sevinirim......
_____________________________kara-ak 'ı kapar...........

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:07 AM
Beyaz

beyaza söz kesildi
kesilmeye an var
beyaz
herkesten
çok çağırır beni

beyaz
bir son
kaçmadığımsın
beklediğim
sarsan
bedenimi

beyazın
beyaz yakar
cazibesi...


_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ ki
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ bir beyazdır
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _seni
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ en son koklayıp dokunan

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:07 AM
Bıçak Düşünceler

kından çıkmış
bıçak
ayıklığı
düşünceler
nane kokulu rüzgar sallantısında

dünü aydınlık yüreği
günü mavi süslü çingene paprika sarmış

seçenekler sunulur yaşamın derinliğinde
suçu salmak için kararcının üstüne
sanılır ki
görünüşte insanca
tesadüf değil hiçbir şey
neden-sebeb-sonuç çağırır belki
gelişi güzel bir araya gelenler
yaşar mükemmel uyumu

sonu hep bilmek duyguda
bir ihtimal daha
olmadan
ne kadar mutlu kılar
sanık sandalyesinde düşünceler

acılara gebe yapmak istekleri
yaşamış olmak adına
sor kendine ve bencilleşen benliğe
değer mi

düşünceler.....
kından çıkan bıçak
iyi ******* öpücüğü ister mi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:07 AM
Bırak Hüzünler Kalsın

bırak hüzünler şarkılarda kalsın,
kopup dökülen yapraklarda
başka bir baharda ya da

hüzünleri bırak anılarda kalsın
anımsadığında
sarılara bırak hüzünleri
tebessüm olsun dudaklara

yemyeşil kal bu günlerde,
kopup dökülsün uçsun hüzün

uzaklara bırak
tozlanan silinen uzaklara.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:08 AM
Bırak Kötüleri

kötüler
önce arkadaşlarını bırak dedi
içkiyi
sigarayı
gece hayatını bırak dedi
intiharlarını saçmalıklarını
yarımlarını

bir de -beni
diyemedi
demedi

beklendi
söylenmedi
yazık ki
ölemedi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:08 AM
Bıraktığın Yerde Değil ZamAn / İmkansızım

an acıyla
döndüğün
sonun başına
her başlangıç
bir sondur oysa

köyden kente
göçlerin
geri dönüşlerinde
köy beklediğin
bir döngüdür ki bu
ölenler doğanlar
değişenler vardır
bıraktığın ne aynı kalır
bir madde bile olsa
ya aşınır ya tozlanır
devam etmek
kaldığın yerden
imkansızdır

köy artık
kent yolunda
kasabadır

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:08 AM
Bildiğim misin(!)

-ah be
ah be sarı gelin
portakal çiçeğine mi
aşkın

-ah be portakal çiçeği
gelinciği
bilir misin ki
yaslandın

ah ha
ha parçalandı
ha parçalanacak
daha öncesi
nasıl parçalandı
bilir misin

-yok be gülüm
yarımsın

nasıl yarımdır
yanıldığı
yanıldığımsın
hissedebilir misin

ağlardım
ağlar
ağlardı
bir gelin-cik

yine bil
cahilim
uçuyor
görmüyor musun
sarı bir güvercincik


____________acıtıyor bildiğim
___________________bilir misin? ...

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:08 AM
Bilmeli ÖlümDoğum

-ölümüme




toprağın sonu
deniz dibi sakin miydi
uyumalıydı bu beden
ahlar hazzında bir parça
kendine gelmeliydi

düşünmeliydi bu beyin
sarıya yenilgilerini
mavinin dinginliklerinde
çıkmazları ezip geçmeliydi

yaşanmalıydı bu yaşam
hamlığında
yaşandıkça büyümeli
olgunluğunda düşmeden yere
bilinmeyenleri bulup hissetmeliydi

duymalı duyulmayan sessizleri
keman gibi ney gibi rüzgar-yağmur gibi
doğayı insanları özdeştirmeliydi

bakmalıydı bu gözler
göz bebeklerine yaşamın
baktığında bir parça kendini bulmalı
ve aşmalıydı
yedi vereni inanılmaz marifetini görmeliydi

dokunmalıydı bu eller yüreğe
avuçlar kavrayıp dudaklar öpmeliydi
beden şarkılarını söyletmeliydi en güzelinden
dansını mükemmel estetiğe gömmeliydi
tenin uysal itaatinde kazınmalıydı benliğe

İstanbul'um da asit yağmalıydı
bir ayrılık sabahı
sızlamalıydı burnun direkleri
yaşam aynı noktada yeniden kokmalıydı
duygular dürüst akmalıydı gözlerden
yarmalı ekseninden bölmeliydi
iki parça yürek gibi
fark etmeli ettirmeliydi

akışkanken yapışkan yaşamda
belki de setler yapılmalıydı
yıkılsa da yaptığın yamalı duygu duvarları

kanateş dolanırken karşıt soğuk yangını vurmalı
gülümsemeliydi acıya büyütüyor diye mutluluğu
düşünmeli anlamalıydı basirete şer vermeden
dolu-hoş yaşadım diyebilmek için
ömrün çemberinde
zaman gelince bitişe
ölmeyi de bilmeliydi


'ÖlümDoğuma'

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:08 AM
Bir Başka Aşk

sevmek bir başka aşkla
bakıyor ya
sevgili şeffaf sanki içinde gözleri
dokunmuyor ama lav teri ateşten tende
gülümsedi sevgilisinin dudaklarında
ezip geçildi tüm yaşam değerleri

atom zerresi ki milyonlarca
kendi çevresinde dönen madde
dağıldı tüm yaşam normları
bir çift duygu varlık kaldı

dünya durdu güneş söndü
aydınlattı
duygunun yıldırımları
küçük bir anda asırdı
gecede beyin aydı(!)
bu aşk aşktı

içi içinden akıp karşıta
söz verdi ruhunda ayrılık
değişimde körüğü ile bekleyecek
ateşin küle erişine dek

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:08 AM
Bir Çeşit BedDua

gölgen olsun hüznüm
okşadığın dokunduğun
her kadında
bul beni
bir gülümsemesinde
tut beni mesela
fener alayı gibi
sevincinden gözyaşlarında
yakala beni

bir tebessüm intiharlardan
döndürür gibi

aynı
ben gibi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:08 AM
Bir Gün Gelir

ağlasam
göz yaşım akmayacak gibi
kavrulacak gözlerim
renkleri
sevdiklerimi
tüm güzellikleri
belki de bu yüzden
kazıdım düş gücüme

gün gelirde aglarsam
gözyaşım akmadan
kavrulursam diye...

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:33 AM
Bir Hayal -Fakir Çiftçi Ektiğiyse Zengin

düşünmeler de
garibanım yarım kentli çiftçi
hasat zamanına ne kaldı şurada hani
adını koyamadığı tadını bilemediği
bir şeyler ekmiş tarlasına emektar alın teri
düşünmeleri bu seneyi hazanda kaldırıp
kışı da rahat geçirmenin ötesinde hani

vah! garibanım fakir kentli çiftçi
kurmuş hayallerini zengin mi zengin
ne ekerse onu biçecek ya hani
ne kadar emek o kadar zengin
ne kadar kuruş o kadar köfte fiyatına

parayı para çeker bilirmiş ya
hazan gelmiş
çatmış hasat
bulmuş ne ektiğini
sevgi çağırmış sevgiyi
sağır da değilmiş ya hani

ektiği gür sesli alın teri –sevgi!
para gibi sevgiyi çekebilmiş mi?

-hey kentli çiftçi!
bas bas sevgileri sevgiye şimdi




**21/05/2003

evim barkım varken
İstanbul 'da ben
şiire şiir demezken
ama
yaşıyorken...........

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:33 AM
Bir Kenar Mahalle Hikayesi

-şu bizim köşede ki gecekondu da bey
sarhoş Aşık’la
mahalle dilberi Terk’in kızları hani
pembe bal gibi de adı
Sevgi deriz ya zırtpırt hani
ahacık iki adım ötedeki ev bildin mi
bizim küçük oğlan Yürek
vurulmuş da Sevgi'ye
bi görsen
nasıl da körpeçik
gürbüz güzeli

söylemedi deme bey
vurgun ya hani bizimki
Yaradan'dan korkarım
gönül de komıyalım
varıp alalım
geç kalmıyalım
veriverirler olura olmaza
yazık olur sonra
hem iyi bakar bizim oğlana
bizim oğlan da ona

Sevgi küçük ya
hırsı büyük belli
elinden her iş gelir
belkim;
anasına babasına çekmez de kaderi
utandırı veri bizi

hem belli mi olur bakmışsın ki
ısırı verirmiş bizim şu beceriksiz Yüreğ'i
çıkarırmış da azılarını bizim süt dişli Sevgi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:33 AM
Bir Temmuz ÇiftÖlüm TekDoğum

güneşe teri yapışan
sıcak ipekten gözlerim
tene değen bir ses
hazzın içinden
bir İstanbul o
ciğerime
çocukluğumda menenjitle yerleşen
ve aşk biz olduğumuzda
çift yürek tek beden
öldüğüm gün benim
bir temmuz

bir İstanbul gibi öptüğü gün
İstanbul gibi dinlediği her gün
benim yüreğimle dinlediğim
ve özlem büyüdükce
öldüğün gün senin
bir temmuz

bulduğumuz gün birbirimizi
ve aşkın ruhuna güvendiğimiz
yüreğimiz avuçlarımızda kavradığımız
çığlık çığlığa ter içinde sevdamızı haykırdığımız
doğduğumuz gün bizim
bir temmuz

ölümüne diyerek sarmaşıklaşıp sarıldığımız
içimizi içimizden söküp yüreklerimize bıraktığımız
bir çok engele gülümseyerek söz verdiğimiz
doğduğumuz gün bizim
bir temmuz

aşk ki bu
ölümüne mühür vurduğumuz
aşkımıza efendi olduğumuz
nikah verip gönül koyduğumuz
iyiki varsın varız
doğum günümüz
hoş geldin
bir temmuz


'bir temmuz
ben sen ölüp
gün bu gün
çift beden ölüp tek doğduğumuz'

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:33 AM
Boşluğun Adresi

boydan boya bir boşluk
bırakılmış ruhuma
yazılmış çizilmiş bir evren
ve koparılmışlıklar var daha doğarken

adına aşk demişler
ben daha bilmeden
ellerimle boşluğu çizmişim
bilmediğim boşlukta
sızıntısız eksiksiz
sessizce bir uyum halindeyim

sen
tıpa tıp boşluğuma oturttuğum
hiçe adres verip anlam bulduğum

hiçtim sen oldum
hiçtin ben oldun
hiçtik artık var adresimiz
hey çıkmaz sokak aşk biziz

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:33 AM
Boşluk

-Şeker' den


seni seviyorum
doluca doluyor
koca bir boşluk
yaşamım var şimdi tam anlamında
üstünde yürüyorum sevgiden suyun
hem sinsi bir güzel
hem huzur sessizce
gülümse

yüreğin dokunsun suya
ayak izlerim var şimdi
gördün mü akanı

öp zamanı sar
sarmala yaşamı
herşeyi unut
coşkunu bozan ne varsa
seni sevdiğimi asla

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:36 AM
Bu Kadarcık

bir bahar sabahı
bir de sabah meltemi
aynı noktada buluşacaklar
uyurken sen
küçük bir dokunuş
bir buse getirecekler
benden sana
hissettiklerim kadar duru
hissetiklerim kadar tutkulu
küçüçük bir an belki
anlayacaksın
hissettiklerimi

uyanmadan sen
meltem esip gidiverecek
hissettiklerinse
aklında kalanlar

o kadarcık
içime sığdıramadığım
küçülesi sevgim



Ümit' e ithafen

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:36 AM
Buhran

boraklar sarılır aklıma
incecik
tütsülerle oluşur
sis tepeleri
yalnızlığımda
dolduğunu işitirim
ıssız düdenlerin

ağladıklarım
kendilerini toplar
ağır aksak zamanlardır topalladıkları
balya balya acıyken ağrıları

bunlar alıntıdır hayalden
acı yorumun kucaklaşmasında
kucaklaşma müziğinden

ayrılmalar dayanılır
ayrılık ki
kavuşmak içinse ayrılana
hayaller kurmak istemez
hayalleri umuttur bilir
yakalar anılarının en yaslısını
hayal kapı eşiğinde belirir
fiyonklanmış kendiliğinden
bir sevgiden ürkek esintili
açılır pencere kenarı çiçekleri

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:36 AM
Buruk

geceydim
çalındı kapım
sezgilere baktım
kar-kış-kıyamet

dedim olsun
damak tanır
buyursun
burukta olsa
otursun



_________________unutmadığımsın
.____________________________ ve
_______________________________unutamadığım
._________________________________________ parçamsın



'adının önüne
tek
yoksay
yazamadığım
diğer yarım'

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:36 AM
Camlar Kırıldı / Kırıldı Gözlerim

baktım dışardan
minicik bir masa
ve tam karşımda
doldu boşluk
boş bakışımda

yıkandı türkülerim
bir yüzde
bir mimikte
çizilirken gözlerim

perdelerim indi
kurşundan
kurşuni renkli
göz bebeklerimde
çiçeklerim titredi

bir bakış
kırık camların ardında
havalandı kumrularım
diz çöktü
asi düşüncelerim

bilirim
artık ağlatır
bir mimik
perdesiz
çiziktir
gözlerim

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:36 AM
Cepken

kum yıgını
çektirdiğim her fotograf
bir albüme toplarım ıssızımı
parmaklarımın arasından kayar
bir kaç çöl

kum olurum kalıplarda
sıgar mıyım
şekil almadan
reçinemsiz
olmadan

sonrası
kumul bir acıdır
denklanşöre basılır
zaman kırılır
akar
kumdan sığınaklar
üzerimdeki
reçinesiz bir cepken
reçineden cepleri

geçer bir kervan
susar şarkılar
ıslık çalar bekçileri

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:36 AM
Ceza İntikam

önce masum acı geçti vicdan kürsüsüne
konuştu sessiz çığlığında gözyaşları
akabinde baş kalktı doğruldu boyun
dikleşti kibirli burun

gök yarılıyor ikide bir kapatıyor pamuk bulutlar
düşünceye sis inmiş yapışmış yalnızlığın çiği
kemikler çatırdadı yürürken sevda patikasında
kan kan vardı direncin tırnaklarında
intikamdı kendine tatlı bir huzurdu yürekte
garipti çelişki ufak ufak çöreklendi içine
hayal miydi ki çimdi etini acıdı teni
acı bu kadar basit miydi
düşündüğü bu çeşit acı değildi
daha derin olmalı iz bırakmadan göz yaşartmalı
kalp durdurmalıydı
eğildi su birikintisine gözüne yıldırım düştü sanki
kara karar verilmişti beyinin kıvrımlarında

gülümsedi
intikam sevgiyi yenmişti
en büyük ceza
kendinden mahrum etmekti

terk edecekti(!)

daha sonra ögrendi
acıyı da buldu
beterin beteri vardı
kim mahkum edilmiş
cezayı kim kime vermişti

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:36 AM
Çağrı 6 Aralık İstanbul

bir çağrı idi İstanbul ‘dan
kırmadılar beni
geldi şiir *******i
memnuniyetin tebessümleri
hazzın en nadide meyveleri

gönülden teşekkürler
katılıp katışanlara
yalnız bırakmayanlara
kusurum varsa
lütfen affola






'' Ölü Aşklar Derneği ve Ayşe Keskin’e çiçek gönderme inceliği gösterip geceyi renklendirdikleri için, ayrıca beni yalnız bırakmayıp emeği gecen tüm şairlere ve arkadaşlarıma teşekkür ederim.''

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:36 AM
Çakılır Kalırım

yaşama karşı
iki yüzlü olduğumu
düşünürüm
neden
derim kendime

sorar ayna
gülerken
gülüyor muyum gerçekten
ağlarken ya da

yapılmışlara gizli
yapılmamışlar

kimim
düşünürüm boşlukta

bakar ayna
çakılır kalırım...

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:37 AM
Çakırkeyif Halim

öyle çok özlüyorum ki
bilemeden
çakırkeyif halimi
nasıl geçiyor o nokta
fark edemeden
nasıl yok oluyor
o ince insan

öylesine özlüyorum ki
çakırkeyif halimi


keyif halimi hiç bilmeden

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:37 AM
Çarıklı Düşünceler

uçsuz-bucaksız yeşil bir yayladayım
kentlerden kopup geldiğim yalnızlığımda

gene yalnızımdır ya
yeşiller eşlik eder bu sefer
yanık yanık gelir kulağıma
gönül duygulu üflediğim
boynu bükük
kara duvar sevdalı kız NEY' im

dökülür mavi boncuk dilek göz yaşlarım
ellerim yalnızlık ayazının kestiği
yarıklarla
dans eder kara deliklerin üstünde
rüzgar eser geçer gider yaşamım
tohumlar taşır oradan oraya
yarısı çiğnenir ya
olsun
diğer yarısı yenir-dikilir bilirim

kent ortası dere kenarı bir evim var
ayağımı basmadığım
daha yeni
mavi odalar olsun
bahçemde asma dalı her yeri sarmalasın
balkonlarında daha olmamış gündüz güzelleri
bir de akşam sefaları
daha gün batımını bulamamış

gül-bülbül gönlümde birbirini kovalar
hayalleri var neşeli sabah kahvaltılarında
öpücükler ardı çalışmaya koşmaları kuşların
yılan deri değiştirdi
yeni giysi daha bir çaka
olamaz burası yayla!

haykırıyor yayladan kentin göbeğine
Ney’ im
içimde içten üfleyerek yanıyor
yarım
İç Anadolu benim
çarıklı çoğu düşüncelerim
ne yayla ne kent kabul ediyor
an geliyor ikisi de az geliyor
Liszt türküler çalıyor kulaklarımda
uçsuz-bucaksız yeşil bir yayladayım
kentlerden kopup geldiğim yalnızlığımda

çelik duvarlı insan kokulu kentlerdeyim
yaylalardan söküp geldiğim an
toprak ki
verimli zaman
eve dönerken
en son yağmur sonrası tüter gider
YaylaKent

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:37 AM
Çığlık

Bir çığlık var içimde
Sesimin çıkabileği kadar bağırıyorum
Kulaklar duymuyor
Yüreğim acıyor
İsmini koyamadığım nedenlerden
Hissettiklerim çocuklarım olsaydı
Öyle titrerdi ki vicdanım
Şaşırırdım ne yapacagımı
İsmini koyamadıklarıma isim versem
Ne olurdu çocuklarımın ismi;
Umut! Sevgi! Hasret!
Daha düşünmelere gebe isimler...
Belkı:
Anlayış ta isim olur bir gün
Ve çığlıklarım duyulur
Adını sevinç koyarım son çocuğumun!

Eteklerimi savururken rüzgar,
Rüzgardan da hafif yüreğim...

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:37 AM
Çıkmaz Sokak

ihtiyaç vardı
benim sevmeye
seninde sevilmeye
çıkmaz sokak aşk kavşağında

delice
sevdik mi
belki
karnımız burulurdu heyecanında
kıpır kıpır kelebekler uçuşurdu içimizde
sığmazdık kalıbımıza sığdıramazlardı
asi idik
birbirimize
akardık sıcak yangın

adres mi yanlıştı
sokak hiç mi olmadı
bilemedik
bir adres vardı oysa

tükendik
tüketildik

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:37 AM
Çift Yürek

avuçlarım yanıyor
parmaklarımda yüreğim
atamam
bırakamam

yanlışım
yalnızım çünkü
doğrusun
kalabalıklardasın

bıraktık
parmaklarımda tutunan
yagın bir yürek

inanamıyorum
çift’miydi yoksa
yalnızlıgında

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:37 AM
Çoğalma

ekmek kırıntıları gibi
yarım kalan hayatların iftirası
ıkınılarak dünyaya gelir
kim bilir kimin ıvırzıvırları

can pazarında ibrişimler
kucağında kalır
bir örümceğin
binparça birden çoğalması

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:37 AM
Çoğalmalar

ekmek kırıntıları gibi
yarım kalan hayatların iftirası
ıkınılarak dünyaya gelir
kim bilir kimin ıvırzıvırları

can pazarında ibrişimler
kucağında kalır
bir örümceğin
binparça birden çoğalması

...


14/10/2004 Ist.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:37 AM
Çölden Yaşamda Hurmadan Sevgi

- Murat Tali' ye


bir çölyürek kokuyor
geniz yakıyor
yaşarıyor göz
bazen aralıklı
her yürekte var
ki
kısmi çöl

bir çöl kokuyor
ılgın ağaçlarının ıslığıdır yalnızlığım
yürüyorum vahalar göğsünde
tutyorum akrebin ellerinden
aşıyorum kumdan devinimleri
basıyorum sevdanın çukur avurtlarına
ellerim yanıyor soguğunda gecesinin
ve filizeler veriyor kumdan kristalde

duy
incisi bile var çölün
hurması
bul
çölden yürekse
sevgi
vahası suyu
serabı

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:37 AM
Dağ 'CanCemremsin'

-Ey dünyamın
en yalçın dağı
çiçeklere bezeli
adımı koyduğun
‘CanCemrem’

-ah içim kaynar
ateşim akar fikri yakar

işittim de bakamadım yaralım
delik deşik etmişler sırtını

düşünürüm
kesilir nefesim
sen gibi
su toplar gözlerim

karasu bulutlarını tutup öpmek
öperek yok etmek isterim
ve yüzümü sürmek delice
kırağı düşmüş çimenlerine
yamacına almadığın
yaban otlarına
beslemediğin dikenler adına
yaşanacak çok baharlar var daha
kuzey yıldızına sessizce
nice nisanlar diledim

öyle bir ilk
öyle bir sessiz
–ahh demişsin ki
ayaklanır yuvamın güvercinleri
kanatlarında koca denizler
damla damla düşerler
kursağımda tüm dizeler

anlatırdın ‘CemreCanım’
çoban yıldızından hikayeler:
-bir başka olur çoban çocukları
ölmesin diye göçmen kuşlar
misketlerinden vazgeçtiler

şah damarımda çoban çocukları
ve ben bir inat çoban çakmağı
daha nelerden
dahası kavalları
baba yadigarı

sisli bir kasım şimdi
taslağındayız hayatın
goncada çiğ
tanesinde ölüm
ölürüm de
kapamam gözlerimi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
Dağ/Çobanı Aşkı

aldı hüzün adını
aşkın acısına sardı
uzunca yoldan
gelircesine ağladı

kırmızı
kadifeden
kesilmiş
saçlarını
yarinin
koynundaki
keseden
çıkardı
bakışlarını
çevirdi
dağlara
kokladı
aşkını
özgürlüğünü
yüreğinden
özgür
bıraktı



*kalemi gönülden mürekkepli kadının günlüğünden

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
Dağıt

- arkadaş sandığıma


kırdım böldüm parçaladım
en ağrılı ağırından anılarımı
kocaman bir taş eyledim
attım bir kör kuyuya

doluymuş ki sorma
sıçradı da hepsi
yeniden yeni
yaşamıma

acılı mı acılı
yakıyor haykıra haykırta
gövdemden kopanları
gitmeli bırakıp da

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
Dağlarım Aldırma

beni benden aldın
içime hüzünden yangın saldın
kim söyle kim bilebilirdi
en saklı sandukalarımı
çeyizimdi tüm sevgi çeşitleri
kullanmadan naftalin kokularında
takıldı kaldı
mutluluğu bilmezdim
ağlatırdın ya sevdamı
saklardım bir kese içinde
acılarımı göz bebeklerimde
gözlerimin içi
ve sen derya
hiç görmediğin eladan rengi

ben gün ışığında
iyi bir gündüzüm
kimse bilmez *******imi
ipek gergef yoldum
içimden geçtin gittin

dağlarım ben aldırma
kanayan bekçimi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
DağRüzgar

kondu minik serce
bahçemdeki asmaya
dağlardan gelen
gezgin rüzgar
hafiften salladı
yapraklarını asmamın
yaladı geçti serçeyi de

selamladı serçe öterek
ilk ışıklarını sabahın
asma bıraktı yapraklarını rüzgara

bir serçe
bir asma
bir de sahipsiz
ürpertili rüzgar

melteminde ilk ışıkların
tekrardı kurgulandı
yaşandı uyum



anlatılamaz kıskançlıklarda

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
Damağımda Huzur

yaşım dolu dolu
yirmi dokuzdu
orada başladım oysa
güvenmemiştim ki kimseye
öyleyse neden tekrarlı incinmeler

mutluluğa hiç inanmadım ki
huzur kalmıştır hep damağımda

nasıl mı ki
çiçeklerimde kalmış mutluluk

mis kokar ya iğde gözlerinde
çiçek açtığında

karanfil kadifedir ellerinde hani
heyecanda terli tene dokunduğunda

kardelen asidir buz ruhlarda
baharla birleşir güneş eritir ya

yakınların uzak uçurumu olur ya
dağlaleleri

sizi hiç unutmadım
kırlarda yetişir oysa ki
seviyor-sevmiyor kurbanı
papatyalar nazlı sevgi çiceği

her çirkinliğe bir güzellik yakışır ya
gülleri niye sevmem herkestedir
yenilmişliğim ya

mutluluğa hiç inanmadım ki
huzur kalmıştır hep damağımda

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
Dayan

bir varsın bir yoksun
ne acı düşüncesi

bir çölsün bir yayla
gündüz yanar gece donarsın
yıldızsın binlerce güneşsin tek başına
bir bahar aşıksın bir bahar ayrılık
bir zenginsin bir yoksul
bazen dimdiksin bazen sürünen
bir güler bir ağlarsın ya
gülerken ağlamak neyin nesi

ne acı bazen şu yaşam
bir varsın bir yoksun
dayan dayan dayan

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
Dedim Sana Sevdanın Yolu

yolumu kaybettim zifiri kör sağır
sevdanın yolu dedim sana
tarif sordum her yan yön çıkmaz çaresiz

yol dedim sana
zemin kurak topuklarım kanlı yarık
giderken sana gelmelerdeyim
gözüm yaşı asit süzülen yüreğimden
uzanan kollarım kırık gönlümden

eser bir acının yeli
yanar senden yana
kalan düşüncemin en kuytu köşesi
mum gibi dibinde aydınlığın sevgili
yanan yangın yıkık dimağ yüreğimde
aydınlığı yedi tepeli şehrimde
bir sana gitmek ki
gelirken geri

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
Demedim ki -2

hani sordun ya kimsin
dedim ya sıradan

ayrım; farkındalığım
sıradanlıktan çıkışım
sıradanlığımın farkındalığım

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
Demedim ki

hani dedim ya sana
düşün algılama adına
sordum akabinde
var ki bir sarı
nasıl olacak kıyası

sen düşündün
ayçiçeği
ben düşündüm
limoni

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
Deneme miydim ki

deneme yanılma hani
gariptir söz konusuyum

kışın ortasında
çiçekler açmış ya
saflığında yüreğim

daha ne kadar denemelere
gider gelirim kim bilir
dener miyim denenirken
belki

onca gidenler olur ki gönlümden
acısına adaklar adarım bazen
dumanı tüter oysa sevginin

hazanlarda son düşen yapraktır
düşürür müyüm çağırır mıyım
topraktır ya belki

gözleri üzüm ya
anlık şevk-mest uğruna
şaraplık
bozar mıyım

yıkanırım ya akar sularda
bekler miyim aynı akar suda
aynı yerde yıkanmayı
bilirim ki
istersem de bulurum çaresini
geçerim akarın gidecegi son yere
hem bil ki ondan çokta önce
bil aynı akar yine akar
bil ki küçümseme

gökten düşüyor ya üç elma
demem ki
elma ya kim elma demiş
bende adı armut ya

papatyalar sevgi çiçeği severim ya
bil ki can aldı
değişkenim duygu kaosunda
kes yargımı kesebilirsen
nedeni senin gibi düşünmeyeninden

basit değil ya sevgi
hani esas kız
esas oğlan gibi
belki ben de esas kız olup
bulurum şu esas oğlanı
kim bilir

denemede deneyim harcımdır
harcamak değeri değerde
biçmek belki en pahalıya
ucuzunda sevgi

deneme yanılma ya hani
sevgiyi bilenim
diyenlere mi vermeli
biliyorum ki kendimce
sadece hissetmeli
basitce sevmeli

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
DenizAtı Düştü

her akşam
aynı yoldan dönüyorum
aynı yolda binlere bölünüp
bütünü oluyorum binlercenin

arnavut kaldırımlarında
adın geçiyor mesela
çiğnerken adımlarım
bir erguvanın önündeyim
çiçeklerinden koparıyor ellerin

dönüyor
öbekler halinde kelebekler
yorgunluk yüklü izleri
senin yüzün yüzleri

gülümseme yakalıyorum
minik bir ateşböceğinin dudaklarından
topluyorum tüm bedenlerin gizlerini

şehirde ruhum hala
bir vapurun çığlığında
sürükleniyor kenarından denizin
bir denizatının üstünden
düşüyorum yere
kanıyor anılarımda düşlerim

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
Denizim Rengin Yok

denizi
öperse gök
mavi
gece okşarsa
siyah

kime dönse
taşır rengini

şeffafsın
deniz

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
DenizSiz Kent

kokun
denizden gelirdi
arkasından gözlerin
gelirdi ki
bir o kadar derin
titremelerim
dalgalarından mıydı
hiç bilmezdim
güneş doğardı seni seyrederdim
batardı seni seyrederdim
kulaklarım sesini dinlerdi
nemini çekerdi bedenim
tenimden içeri girerdin
gitmedim
denizsiz bir kente
gidemedim
_________gidemedim

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:38 AM
DerinYar

ıssızlık ya çöl ortası sanki
ıslık çalıyor birisi
keskin bir yanık kokusu
sarıyor sarı ortalığı

kumdan tepeler
düşünceler
rüzgarla
bir küçülüyor bir büyüyor
tutuyorum ellerimle
yıkılmasın yok olmasınlar hani

koşuyorum ıslığın ritmiyle
bakıyorum
atlayacak yalnızlık çukurları da yok
bacaklarım gömülüyor önce
korkuyorum
yüreğim diyorum biçare
son gayret sıyrılıyorum
koşuyorum
havalardayım yere değmiyor ayaklarım

ıslık melodisinde
-hoş geldin yar
burası en DerinYar


'ıslıktan düşüncelerime ithafen'

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:39 AM
Desinler

ben gidiyorken yolum üzeri
yolundan saptı çıktı desinler
seviyorken deli divane yari
başka sevdalara baktı desinler

bir güzel uğruna kendimden geçtim
gülmek yerine ağlamayı seçtim
kendime acılardan kefen biçtim
sevmeyi unuttu bıktı desinler

sen gidince ölüm sandım
*******i yastığımla ağladım
sen diye şiirlere sarıldım
acımı bilmeyip aktı desinler

bakarken gözünden gözün içine
aydan paha biçerken saçın teline
kendimden vermişken aşkım eline
sevmeyi bilmedi bıraktı desinler

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:39 AM
Dingin Düşünceler

üstünden bakmak ufuklara
çarpışmalar benliğinde
yenilgiler de ona kazançlarında
hesaplaşmalar kendi kendiyle

zirvelerde teninde ter başarmışlığın
toprak dibinde teninde ter darboğaz yıkıntıların

dere kenarı bakıyorsun yüzünün aksine
değil mi
akıyor su
sen kalıyorsun

simyası belki düşüncelerin
bomboş beyaz sayfaların dolmaması
iç korkuların
boşa yaşanması hayatın
sığ heyecanları içindeki tabuların

yağmur yağar en güzel bestesi
kar yağar mükemmel resmi
keşfet gizemi armağanı sanatcı doğanın

örtersin düşüncelerini deliksiz uykularla
deniz kıyısı oluverir aklın
bir dalga yalar
silinir kumlara yazdığın hüzünsevdalar

dinginleşir
kor söner döner küle
çağlayan su seviyesini bulur
sıfırlanır durulur

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:39 AM
Dostumun Bağı-na/Ağladığıma

_________________________’’timsah değillerdi, beyaz siyahıma değdi’’

gidiyorken yürümelerime
yanımda taşıdıklarım
koparıyor parçalarımı
bıçkınca
düşünce
zalimce

-hep daim ol
yıllara
ağlayan
timsah mı
bu nasıl siyah
gözyaşları

sanki
camından buğu silindi
küçük bir damla
toparlandı titrek
akıverecek toprağa
kaldım
kalakaldım

‘badi parmağında
çizgi ucunda’






__________________________________________' -Cerlet yaşıyor mu! '

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:39 AM
Döngülerde İçgüdü

- Mahoni' ye



insana rehber doğa
izlenmeli ki
yön verilmeli yaşama

ulu bir çınar gördün ya
köklü bir soyda
aklın kalsın mesela

mevsimler aşklar adına
ilkbaharlarda başlar
yaz-hazan bir süreç
kışı dondurur yokluğunda
anılar sarmalar ya yorgan niyeti
eksi bilmem kaçın altında

gönül gibi
bir hayvan düşün hadi
ben diyim aslan sen deki kartal
düşünülmez hani avlanırken
yoktur ahlak anane töre
eylem içgüdüsel olabildiğince
hadi düşün ve becerebilirsen
düşünmeyi engelle

nedir
insanı doğadan ayıran
düşünerek çektiği acılar
duygularımız hissettiklerimiz
sarıp sarmaladığımız ya
delice saklayıp
adını değiştirdiğimiz
mantık çerçevesi hani
belki!

sonumuz aynı
ölüm ki
herkesin sonunda
istemese de teşrif ettiği
ya başkalarına doyurgan
ya da
sonu yine toprak olan

son aynı son
süreçte haz
gelene devri belki
yazı bir şiir gibi
bir söylem belki
o devir ki tek kalacak baki

son yine aynı son
amaç
geç çürütmek
pamuktan kemikleşmeleri

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:39 AM
Dönüş Yaşama

sabahtan akşama
seyrettiğim ister istemez
bir akvaryum içi dolu balıklar
biri altı saniye demişti
hafızalarından için
bazı bazı bu açıklamayı da kıskandım
bakarak küçüldü belki de
bu yüzden yaşamım
dört şefaf duvar arası
gidip gelmeler
verilirse doymalar
iradesiz bir yaşam düşlemeleri
olmaz ki

sıkıldım bunalmalardan
bir kartal özgürlüğü var ki
içimde içine sığmaz yeniden

silkindim
sıyrıldım
balıkların arasından

hapislik
altı saniye
geride kaldı ki

kartallar da sinek avlamaz hani!

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:39 AM
Dumanı Tüten Sevgi

terkediş
kurak bir yürek
çamurlaşan bir sevgi

yüreğin toprağı ki
en hasından
kar gitsin
acıyı sevgiyle ihanetle terkle
yoğur da ver hani
mayalansın en sıcak yerlerde
kabart en güzelinden
puf puf şöyle
kızart hafifte çıtırdak
ilk bölen kazansın ortadan
dumanı tüterken hani

herkes yanında getirsin has tereyağını
tat için azık çilek kokulu rüyalarını

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:39 AM
Duvar Yazıları

artık yeter
yazmayın üstüme
yalan yangın
sevgi-sevda sözlerini

'bir duvar ne kadar hisseder ki'

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:39 AM
Duygu Sağanağında

Sallantıda bir duygu sağanağındayim
Rüzgarlar kadar sahipsiz
Ve onlar kadar gel-geç

Ne yerim ne de bir yurdum var
Sadece ufak, ısrarsız,
Ve belkide serin bir dokunuş...
Anlaşılabilmek için yanıp kavrulan
Bir o kadar da yalın ve yalnız

Rüzgar kadar sahipsiz
Alıp götürdükleri
Ya da oksadıkları kadar
Gerçek ve yakın....

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:39 AM
Dün Gece Yoktu Aymız

dün yoktu AYMIZ
binlerce yıldız boş bir gece gökyüzü

sen olsan
bir hayal
dokunsa parmaklarım
hemen kavrulsam
dökülsen yaprak yaprak
tek tek toplasam
uğurluya uğursuza saysam
uzaktan yakın yakalasam

bu nasıl DerinYar
kapanacak olmasam

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:39 AM
Dün Şiir Yazılmazdı

dün şiir yazılmazdı
yürek acısı
bu gün düne şiir yazılıyor
kapanan akşam sefası

ne kadar desende renkler soluk
oysa ki hala aynı renkler
bir diğerinde isim bulduğu
solan sendeki bir şeyler

kuram
ağaç boyumca
dal kuru yaprak kuru
öylesine tatlı yeşildi ki
unutmadım verdiği yemişi
hala hafızamda sevdakuşudur
çizilmiş gövdesinden melodileri

söz su
ses donsa akıyordur altında
kül varsa ateşte olmuştur
yürek kanıyorsa
yaşanmış mutlaka
coşup duygu sellerinden
doyumsuzca balçık bulaşık
sonrası bıkkınlık
ayaz kurak yarık yalnızlık

dün şiir yazılmazdı
hüzündü ellerim
ağlardı kalemim

o an ki
her şey anlamsız
ya da
saçma saklı
kahkaham vardı gözyaşı saklı
donan
güneş görmemiş sararan
bir resim vardı
fosilleşen
ölen vardı

dün şiir yazılmazdı
acılı saygım
kapanan akşam sefam
ayrık
yanık
şeker hüznüm vardı


eller!
____‘dün şiir yazılmazdı’

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:39 AM
Düne Şiir Yazılmazdı / KanÇiçeği YarımHaziran

düne şiir yazılmazdı
yürek acısı
bu gün düne şiir yazılıyor
kapanan akşam sefası

ne kadar desende renkler soluk
oysa ki hala aynı renkler
bir diğerinde isim bulduğu
solan sendeki bir şeyler

kuram
ağaç boyumca
şimdilerde
dal kuru yaprak kuru
öylesine yeşili
unutmadım verdiği yemişi
hala hafızamda sevdakuşudur
çizilmiş gövdesinden melodileri

söz su
ses donsa akıyordur altında
kül varsa ateşte olmuştur
yürek kanıyorsa
yaşanmış mutlaka
coşup duygu sellerinden
doyumsuzca balçık bulaşık
sonrası bıkkınlık
ayaz kurak yarık yalnızlık

düne şiir yazılmazdı
hüzündü ellerim
ağlardı kalemim

an ki
her şey anlamsız
varsam var yoksam yok kimse
saçma saklı
donan
kahkaham
güneş görmeden sararan
bir resim vardı
ölmeden
fosilleşen
vardı

düne şiir yazılmazdı
saygım acılı
kapanan akşam sefam
ayrık
yanık
şeker hüznüm vardı


eller! ellerim!
____‘düne şiir yazılmazdı’

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:39 AM
Düş Alfabe Düşün

düşlediğimdi
çıplak bir kadın
neredeydi dekoltesi
kaldı aklım

gözlerime
bir küf takıldı
geçmişin sarı
sayfalarını
kokusu yaktı

anılar
inanılmaz kırgın
kırılırken...kırıyordu
bunu kim istedi.......
kim sığdı anılara
kim....

düşündü
sığmadı kelimelere
eski alfabe
anlatamadı ki
kendimi bile



_______________harfler dönüşün kelimelere
________________________kelimeler cümlelere
__________________________ey us zorla kendini düşünceye







-şiirinden esinlenme şansı veren İ.Bora Özcan 'a ve beynimde yerimi irdeleten Erçin 'e teşekkür ederim.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:39 AM
Düş Düştüğüm

kahvemden bir yunan
müziğini yudumluyorum
belli hırçın oturduğumdan
birini beklediğim
düşünceler
boğarak çoğalıyorum
zamanı mı şimdi bunun
kalemim yine iğne
gitmiyor kelimelere
düşünüyorum battığı
yer nerede
bir garibim
ayağa kalkıyor
düşen denge
titrediğim
düşümde
düşündüğüm
düştüğüm
değil

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:40 AM
Düşmeyecek Son Yaprak

- Erlaçin' e



İstanbul-Ankara hattı
ses ver ses al

uykusuz yatak dağınık duygular
rüya ver hayal al

say ki
yaşayan toprak
verimli ve kurak
yağmur ver yaşam al

yalnız haziranda hüznün çiçekleri
daha tavında şekil verilecek aylar-yıllar
öpmeni düşünmek ki
daha bir yığın haziran

her bahar yeniden aşk
çift onlar
çıkar aradan
miskin terli yazı
bir yaz ver aşkbaharlar al

uzat ellerini tut mavilim

bil ki
her yıl ellerimde
hazanda
düşecek son yaprak var....







_______________________beklemeli adı
_____________________________yeşil-mavi sevda nice yıllara

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:40 AM
DüşTü

.
_______________-ah benim kelebek gön(ül) lüm


... …

düş …
düşün-düğüm …
düş-ün …
düş-ün-e düştüğüm …
düş
... …






*kalemi gönülden mürekkepli kadının günlüğünden
Murat Avcı (Mavcozan) ' a ıthafen....
30-31.07.2005 İst.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:40 AM
Düşündün mü

hiç düşündün mü/tam yaklaşmışken uzaklaşmayı
hiç fark ettin mi/koşuyorum derken yürümeyi bilmediğini
hiç anladın mı/dolu yaşıyorum derken hiçlere kurban verdiğini
hiç gördün mü/duyguların paslandığını ya da yer değiştirdiğini
hiç yaşadın mı/her şeyin çok şey olduğunu ve hiçbir şey olmadığını
hiç düşündün mü/ değişirken dün söylediklerinin yalan kaldığını

söylesene sen bildin mi/aslında sen olmadan sen diye yaşadığını
ona buna yaşamını bağışladığını

başkalarının hayatlarını yaşayacak kadar zengin
bir tek kendini bilmeyen/ey cahil

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:40 AM
Düşünme!

akıllar var
düşündüğünde
kalır karanlık
düşünceler
en evvel
hem cumbalı
hem aydınlık

ağlarken gülene
________hüzün ellerimden


*kalemi gönülden mürekkepli kadının günlüğünden

14.04.2005 İst.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:40 AM
Ebe!

önüm yalan

arkam yalan

sağım yalan

solum yalan

gördüğümdür ebe

tam da yakaladım birini
el verdim baktım
KİM
heyhat ne acı ki
YALANCI!

sakin sessizlik tehlikeli
şeytan detaylarda kilitli

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:40 AM
Edepsiz(i) m Sevinç

gül bahçesindeyim
bülbüller büzülür
kafalar harman

annem sever çünkü beni
kimseyi kendime yakıştıramam

baktığım onbinlerce delik
bekleyenimdir bir minik

aç koynunun turuncusunu
unutmam
unutamam
sonucu
sendin
giren
çıkan






____Sevinçe istinaden sevginin doğuşuna ithafen

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:40 AM
Eflatun Med-Cezir

O’ na
sevgim eflatundu benim
ne değişik ne hoştu

görmemişti
güneşi ama
tutmamıştı küf
ne değişik ne hoştu

med-cezirleri çoktu
ya boğulurdum
ya kururdum kara kuru
eflatunda
ne değişik ne hoştu

gözleri eflatundu
elleri eflatun
kokulu yüreği öyle
öyle ki sevgisi bile

eflatun da
ne değişik ne hoştu
beyaz değil miydi oysa
eflatun sahi
med-cezir ya hani

‘kimdi sahi’

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:40 AM
Eki –...lı gitti / geldi –...sız

ayağa kalktı yol verdiler
oturacaktı yer verdiler
inanılmaz hizmetler gördü
açtı gözünü doyurdu
muhteşem damak tadında haz
bir yol dedi kapılar aralandı
baş köşelerde ağırlandı
adsız idi ilgi muamma
eki –...lı gitti
geldi –...sız
dolandırıldı
ismini kötü iken öğrendi
birde mutlu ki
hırpani deli
para adı
son haline
incecik sızı sız
kelime ifadesi
PARAsız

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:40 AM
Elhasıl

yoruldum
aşka sarılmış yoruldum
yaşamaya
yaşanmaya
yoruldum

hep ıkınmalarla geliyor
bana sevda
gül gül(süz) dikenleriyle

kırılmalar
tekdüzelikler
ağlamalar
yapay gülmeleriyle
heceliyor yaşam
yoruldum
çok yoruldum

daha
çiçek açsa ağaç
meyvesi düşünülüyor
hesapsız oysa
neden(siz)
yağıyor yağmur

varoluşta doğa
yorulmamış
asırlar dedikleri de
yalan

ne çok olur-olmaz
kural koymuş
şu insan

elhasıl
yaşayamadan
ben
yaşamayan
insanlığa
yoruldum



*kalemi gönülden mürekkepli kadının günlüğünden

06.05.2005 İst.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:40 AM
Eller

ah!
o yaşayamamak
hafifliğinde ağırdır

eller soğuk
eller buz

eller ısınmak ister
ölürken yaşmanın sıcaklığında
sevgi çanagında
kan dahi olsa umutsuz



Ayla'ya ithafen

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:41 AM
Ellerim

parmaklarım uzun
ellerim ince
ruhumdur bilirim
ellerim ondan narince.

buz gibi soğuk olurlar bazen,
bilirim o zaman yüreğimdir
yüreğimde boğucu güvensizlik!
ter baskınını yapar boncuk boncuk,
bilirim oda içimdeki
heyecanlı tutkulu çocuk.

parmaklarım bilirim uzun
ellerim de ince,
bilirim ruhumdur
ondan narince ellerim.....

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:41 AM
Elma Şekeri

penceresinin tam önünde
bir akasya var
mis gibi de kokuyor
beyaz değil mor hani
belkide eflatun
her başını çevirdiğinde kopuyor o andan
masasında oturuyor ki
göz kırpıyor ona evraklar
gülümseyiveriyorlar inanki

bir baştan bir başa geçiyor önünden yaşam
kamikaze misali lunaparkta
uçuşlarını anımsatarak
geçmişine ağlamamış hiç
yine gülümsüyor yüzü
cebinde topladığı acılarına bakarak

mutluluklarını
düşünüyor üç-beş dakika
dolu dolu yaşanmış çocukluğu
geliyor aklına
ilk muzla tanıştığı gün mesela
sonra vapurla karşıya geçişleri
Eminönü’n de havalanan
yüzlerce güvercini
sirkleri, lunaparkları
ah o güzelim kırmızı balonlarını
hep tellere taktırdığı
binbir emekle yaptığı uçurtmalarını
horoz şekerini, leblebi tozlarını
misketlerini, gazoz kapaklarını,
en saf edinebildiği arkadaşlıklarını

her yaz bıkmadan gittiği
yengeç-balık yakaladığı
Büyük-Küçük Çekmece kampını
ahh! o zamanlar ne güzeldi İstanbul'un denizi
doğum günlerinde yaptığı haylazlıkları
dallarının hesap soracağını bildiği
tırmandığı yığınla ağacı
izin alıp sonra çaldığı
mevsimlik yemişleri
tatlı çocuktu
herkes severdi de hani

karnesinde ki not baremini
yara bere içinde binmeyi öğrendiği ve
ilk sahip olma duygusunu tattığı
kırmızı bisikletini
sıra arkadaşını, aşklarını
küsmeleri ve barışmalarını
oynadığı çayda çırayı, piyesleri
şiir yazmaları, okumaları, yarışmaları
kuş gibi kanat çırpan
nice heyecanlarını

üç-beş dakika işte
minik kalbine sığdırdığı
küçük anlarda ki
büyük mutlulukları

dokundu elleri ceplerindeki
kocaman zamanlara sığdırdığı
acılarla yoğrulmuşluğa
minicik bir anın içine
alamıyordu ya
elma şekerini

düşündü de
acıyla buruldu gülümsemesi
cepleri yine kazançlıydı
yakarak yuvarlandı
birkaç damla gözyaşı
elma şekerinin kızıllığından
ağaçtan gövdesine...



'hoşçakal e mi
elma şekeri'

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:41 AM
ElVeda

_____________________veda




bu bir isyan
kaynağı düzenden
değiştirilemeyen

bu bir gidiş
dalga dalga gelen
boran olup
yıkıntıya çeviren

bu bir elveda
dökülemeden
dudaklarda kalan


bu bir zaman
tekerrür
____________bilir
dönüşünde
aralarken kapıyı
aralığında
kalır parmakları
alıp çekemez
____________bilir ki
hafiflemez
____________acı
bir de
utandırır çığlığı

yüreği
gözünü
kapatır
artık
karartmadadır
şafakları
toprak
serin
öper
yüzünü

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:41 AM
Elzem

karanlığa boğulmuş bir çocuk çığlığında
gömdüğüm kırk düğümlü adağımdın yalnızlığa
seni sevmek öylesine/ bir kuşun kanat çırpışı
misali sana eğilişim/rüzgara başağın borcu
içgüdüsel yalın ve hesaplaşmasız
sana gelişlerim/penceremden gelip geçen iklimler
düzenli-düzensiz sıcak-soğuk
seni sevişlerim/ fidanlığın ormana dönüşü zamanla
sevmek sende kendimi/yakalamak bende seni
şulelenmek zorunlu unutulmuşa/sakınmak eflatun med-cezirleri
seni bitirmek/dilimin dönmediği hıçkırığın duasız gömmesi yüreği
yağlı bir ipin boyna geçmesi/bitirmek seni
sana ölmek/bir kedinin görmesi geceyi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:41 AM
EserSen Şule

ortadasın sen
sağın solun olmaz
kolayın bulunmaz

bahardır;
bir an hoş bir koku
anlayamazsın
nereden geldiğini
hissedersin umarsızca
o çiçekten mi
bu ağaçtan mı

bir an
ararsın
bulamazsın
koku gelip geçmiştir
ama
nereden
ya da
kimden

sen var ya;
o koku gibisin aynen

meçhul
nereden geldiğin
esip geçtiğin


Cerlet' e ithafen

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:41 AM
Esintilerle Yağmur Damlaları

_____________________________''yıllar çökse omuzlarına....''

sakın silkeleme
tozlarını sil ellerinle
bir kaç dakika kalayım
sende
müsadenle
bende



______________________________'ben seni tadımlık sevmedim... ''

tadımlık değil
sevgilerim

nedensiz
seversin bazen
neden sevdiğimi de
sorma
bil ki herşeyin
neden sevmediklerimi sorarsan
söylenebilirler

birkaç şey düşünebildiğim







______________________'' şiirlerin beni alıp götürdükleri diyarlarda esintiye kapılıp kirpiklerime yapışan birkaç yağmur damlası''

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:41 AM
Ezilir Tutku

bende ben, yaşamak istemiyor belki
aslında ben, belkileride sevmez ya...
çarpar alaca karanlıklarda, zifiri karanlık duvarlara
kim farkedebilir ki
yüreğinin gümbürtüsü kulaklarında
duyamaz dışardaki çırtlak sesleri
inançları ezilmış, ayaklar altında
anlatma ona hiç diger insalarda var olan sevgiyi
inanmıyacak duymayacaktır, bendeki ben
hazır oldugunda geçip gidecektir arkasına bakmadan
ne kazandınıp, ne kaybettiğinin
ince hesaplarını yapmadan
kendince vakur
kendince onurlu
yapacaktır yapacağını bana ben
kimse çiğnemeden daha
bulacaktır bir hata

ezcektir alacakaranlıkta zifiri duvarlarda........

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:42 AM
F.f.

kalk gidelim diyor zaman
karıncalar iniyor bacaklarına
biliyorsun
gülümseme yerleşiyor dudaklarına
kaç basamak çıkıp geldin bu ana
düşünüyorsun
insanin boş vakti olur mu diyorsun
gülüyorsun
kırıştırdığın yaşam kıskanıyor seni
zaman bakakalıyor arkandan
her yıla bir yaşam sıkıştırdın
34 yılı devirdin
yürüyüp gidiyorsun

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:42 AM
Fasih / Duru

içimde
cennetler
kapılarım
kilitli

zihnimde
cehennemler
asılı
çizen
kuru
bir bulut
cennetimi

sahilin kumu
yürüdüğüm
silinen
ayak
izleri
yıkanır
insanlığım
durudur
dengesi

____________________________________lekesi
_______________________________________çarptığım
_____________________________________________insan ın
_________________________________________________l ekesi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:42 AM
Fazla Değil Hani

- kendime

çok değil
en fazla bir ev istemiştim
sevgi üstüne
pembe pancurun
gereği bile yoktu hani

olmadı da gitti
mısırlar patlatıp
birbirmize sarılıp
film seyredecektik en fazla

şimdi olmadı diye ağlıyormuyum
asla!

ağrılarımı dindirmedin hani
sevmedin ya beni bildiğim gibi
ezdin geçtin bilmedin ya hani
parçalandım son gelendin
ilk gelen sen olmalıydın
ölümlerde doğumlarda
hiç olmadın oysa
kendim çarpıştım yalnızlığımda
hiçtin ya hiçim hiçiz hani

büyüttün ya beni
gül çiçeğim beyazım
ağlamak yakışmaz
artık yaşanmışa

tek odalı evimiz olsaydı
ama duygularımız yüzlerce
yakalayamadık ya
hüznüm onadır bil

teşekkür ederim yaşanmışa
keyfe kader değil
dileğim paylaşılmışa
arkandayım ya
gittiğin kadar gidebilmişliğine
öperim ya seni yanımdayken
bilinmeyen hasretliğimle

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:42 AM
Fecin Kelebekleri

söndü şehrin tüm ışıkları
tek ışık gözlerden kalandı
Pandora’ nın kutusundan
baştan yanlış
iki fecin kelebeği havalandı
kanatlarında ateşin öpücükleri vardı
gözkapaklarına melihin
eflatun tozları sıvandı
ayın değil
güneşin kelebekleriydi
onlar
çarptılar karanlığın kepenklerine

_____________savruldular kan kırmızı renklerle

akabinde doğdu
pembe bulutlar
yağmur olup yağdılar
toprağı soldurdular
özü indi derinlere
özümsedi kökleri
filizlerini verdi
bilinmez bu
kaç ruhluk
______________CanEriği

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:42 AM
Felfelek

zaman zamanın içinde
zaman iken sen
karlardan süzülüp
çiçek tarhlarına
kelebek misali
bir eflatun
düştün ortasına
ağlayarak doğdun

isimler düşündüler
en son gelendin
söylemi damla
anlamı feyezan
dediler ki ''Hakan''

nice filiz ahulardan
toplayasın behreni
kucakla eksibe seneyi
kaderinin ana-hat çizgisini
güldür ağlatmadan
kır yaşamın keşkelerini
öyle bir yürü git ki
deveranı olmadan



.................................................. .................................................. ...............................
_ kelebek
____eflatun kanatlarını
______kuğunun beyaz boynunda bıraktı
____________________resimledi narince
______________________________ unuttu
________________________________unutması bir saniye
__________________________________ bir başka eflatun gülümseyince
.................................................. .................................................. ...............................

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:42 AM
erahFezam

dün gece
saksımı çalmışlar
gönlü ferah bir
yaşam sonrası
kalıplaşmış toprağım
varan kırk dört yıl
bu yüzdendir
kalıp çalınınca
dağılmamışlığım

saksısız büyüyorum
toprağa kök salmış
huzurla bedenim
ferahfezam çiçeklerim
gökkuşağından
fazlaca renklerim

yıllar
saksımı çalmışlar
köklerimi bırakmışlar
çürümedi bedenim
boş geçmedi senelerim
kış ortası olgunlaşan
meyvelerim var benim

nice baharları
çiçeklerimi kıskanan
kelebekler için
beklerim

___________renklerin ötesi
________________ferahfezam
__________________geleceğimin
________________________sıcacık
__________________________gölgesi

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:42 AM
Fısıl Fısıl

söylediler fısıl fısıl
aşk uzun bacaklı hoş bakışlı
geceden kuzguni saçlı

söylenmemeli asla bir çiçek
bilinir çiçek ömrü kısa sürecek
tut saçından aşkın
verme rüzgarlara beceriksiz
çiz gözlerini gözlerine
kır bacağını gidemesin de bir yere

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:42 AM
Garip Değil Ölüyorum

-506' ya


bir şeyler ölüyor orada
uzakta
belki bir ormanda
yeni günün doğuş
vakti

etten parçalar
çentiklenir gibi
rüzgarın ormandan
okşadıkları gibi
hissediyorum

bir şeyler ölüyor orada
uzakta
belki bir ormanda
yeni günün doğuş
vakti

ölüyor ya hani
yavrusuna göçmen kuşun
götüremeden kursağındakileri
yoldayken kırılması kanadının
kanadında yüreğin acıması hani
acıtıyor
biliyorum

bir şeyler ölüyor orada
uzakta

'ölüyorum'

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:42 AM
Geçemedim

sabahın deli saati
Kadıköy sahili
oturuyorum
bir bankın üstünde
elimde fi tarihinde
sarılmış bir sigara
gülümseyerek düşünüyorum

dumanı
fi tarihinden
ben
şu an ciğerimde iradem

hayır diyemedim
sigaradır diyerek geçemedim

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:42 AM
Geçmiş-Gelecek Çalma Şu(le) An-ı

hesaplaşıyor
bir mizandır bakiyeli gidiyor
insan insanca içinde kendine
sorup sorup keşke belkiye
geçmişte ve geleceğe

düşünceden
kısılmıştı gözler ve kısılacak
-mıştı/acak' ı bırak
şimdiki zaman kısılAn
-çalma zamanımı
diyor
ŞuAn

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:42 AM
Gel

*******i
gölgeler uzar
küçük insanlar büyür
dökülür gözlerimden hüzünler
zaman ilerler
tik-taklarıdır
geriden gelenler

oysa
bıraktığımadır
mutluluğun basamakları

acır mı yürek
ufalır mı eşgüdümlerim
-ah ne söylersem
bildik beylikler
yetersiz kelimeler

gölgesizim

_ gel bekliyorum
yarım kalıyor *******im

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:42 AM
Gel Diyorsun da / Çok Var Daha

___hey Kançiçeğim
_____hey Yarım Haziran
_______hey Şafak Vakti Gelinciğim


geliyorum diyorsun da
hazirana çok var daha
kahkahalar atar mutsuzluk
kışları cilveleşir adıyla

geliyorum diyorsun da
çok var hazirana

uykuda
inanılmaz
tüm duyular
bir uçurum gibi
duyarlılık
imkansız bir bekçi

ve kemiğe değen
mümkünsüz bir neşterin
fiziği

gelirken
gel diyorsun amma
daha çok var
‘’KanÇiçeği Yarım Haziran’’ 'a

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:43 AM
Gel ki

____borç isteyecek kadar
_________________yalnız değildim bir vakit


_______şimdi
____________mutluluk içimde uyuyan çocuk






ağlarım pir sultan kalmıştır anam babam
öğrendim kardeş dışı yar ağlar yalandan
gülerim içim dışımı devirmiş çoktan
gel ki sıvazla başımı savur ağrımı

bil meşeden kovuklarla dolu ağacım
dallarım da kırıldı bir kuşa muhtacım
mevsimi yok ki yaprak da dökemez acım
gel ki sıvazla başımı savur ağrımı

ayaklarım yalınmış yollarım da diken
sevmeyenim çoğaldı sevenim bin iken
doğanlar oldu ben dirhem dirhem ölürken
gel ki sıvazla başımı savur ağrımı

cehennemin ateşi de yakındır dayan
aklım yaşadıklarıma ediyor isyan
bir çağrıdır duyarım bir garip hezeyan
gel ki sıvazla başımı savur ağrımı


İstanbul - 2003' e

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:43 AM
GerçekYalan

yalan hangi tarafta
söyleyene mi dinleyene mi

söylendi
söyleyen yalanın yalan
olduğunu bildi
dinleyen kilitli kaldı gerçekte
ta ki
bir gerçeğin kırılışına kadar
yalanda takılı kalıp mutluluğu sahte olana
belki bu yüzden kızmadı hiç kilitli olan
ki
yalangerçekte güzeli yakalamıştı
yalan söyleyende kaldı kabuslar
hiç olmamıştı söyledikleri kadar

yalangerçeğe dönüşte
olamadıkları
terk vardı
ağladı ağladı
gözyaşları kadar yalandı

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:43 AM
Gidişler Hep Gelişe

bir gidiştir ki geri dönüşü yok.
bu gidiş çok yerlere de geliştir oysa,

bilinmez ki geliştekiler baki değil,
değer nedense gidiştekilere biçilir.

gönül darılmaz mı bu değerlere,

öyle bir gidiştir ki bu
bir çok yere gelişe gebe...

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:43 AM
Gidiyorsun ya

gidiyorsun ya
bakıyorsun artık
görmeden gözlerimin içine
konuşmuyorsun da usuldan topla
dağıttığım tüm kitaplarını
resimler bende kalsın alma
hırsla yırtacaksın nasıl olsa
istediğin her şeyi al başka
ağlatacaklar beni
her dokunduğumda
sessiz yavaştan git
kırılmasın senden ne kaldıysa

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:43 AM
Git Sivri Siyah Gözyaşı

sen gittin ya yangınımdan
seni de ben yolladım git diye hani
karnımda milyonlarca kelebek de öldü gitti
acı lavdı geçtiği yerde can kurur kurudu
saclarımı aklar aldı yürüdü içi bezginlik
ben yalnızdım ya suç tekliğimde
sen kalabalıklardasın temiz haksızca

yeter dedim
sen gittin ya yangınımdan
seni de ben yolladım git diye hani
giderken dokunma
akan sivri siyah yaşlarıma
bu kez yarına kahkaha saklı
benden gayrı bu davada herkes haklı

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:43 AM
Göçmen

-Asker'in Annesine


bir çığlık
yarıyor aşıyor geceyi
parçalıyor ciğerleri
şişmiş mor gözler
sel göz yaşları
yakıyor geçtiği yerleri
yer gök uyumuş sanki

bir kara sarılık
yarı ölüm gibi hani
kavramış hırsı bedeni
öldürüverecek orada o an kendini ya
engeli
düşüncelerinin tel örgüleri

hıdırellez yeni geçmişti de
geçerken takılmış hepsine
birkaç adak çemberi
kendi göz nuru
bir de iğne oyalı hani

seneye düğün diyordu
sonra torun
gelecek nesle
elim değsin diyordu

teselli ya eşlikte
yığınla göz ananın gözyaşlarına
eller dokunuyor omuzlarına
sarılıyor kollar boynuna
dayan diyor dudaklar
sabır

ki
nasıl ağlamasın
nasıl dağlanmasın
nasıl gülsün artık
o babadan tek yadigar
yarı yaşar yarı ölü
kaldı dediler üç günlük ömrü
o oğlundan önce üç günde
yüzlerce kez öldü

göçmendi kalp kuşu
üçüncü günün bitimi
üç saat sonra
kanat çırptı
başka diyarlara

giderken
son bir selam da çakmıştı ki
bir gün sonra
ardından gediverdi
diğer göçmen kalp kuşu da

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:43 AM
Gölgem Düştü

yine
gözüm
önüme
düştü
üzgün
perişan

CanCemre’m
fahr
doğuştan
bu
beşikten
geçer
diyorlar
beşiğe

gözüm
ellerimle
düştü
bu kez
önüme

ne zor
beklemek
bilinmeyeni
ölüme
halka halka
geçirmek
KanÇiçeklerini

üç
kardeş
benzemez
üçü

daha
dün
gülmüştük de
demişti
öğretmen
teyze
-sandıktan
çıkar
yazma
oynarım
gölgemle

gözüm
ellerim
yaşamla
düştü
önüme

çakıl taşlarını
tekmeler gibi
sektirip
gidiyoruz
beşikten
beşiğe
bilinmeyene

gölgem
düştü
önüme

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:43 AM
Gönlüm Bir Konaktır

menteşesiz açık kapılar

kalıcı olmaz gelenler
sakar aksaklar
oysa yanıyordur lambalar

her köşesinde
kırık dökük eşyaları
farklı tellerde şarkıları

farklı yaşanır
her penceresinden
mevsimleri

aydınlıktır
gelenler getirmediğinde
yoktur perdeleri

ışıklar dolar gündüz vakitleri
süzülüp oynaşır
yumuşak renk cümbüşleri
saatler ilerler farklılaşır
değişir görünümleri
kesitleri

Ay doğar
gecenin getirdiği
ışığı ile yıkanır sıvanır
uyuyanda uyanıktır

zamanlardan çalınmış
yirmi dokuzunda
altmışına basmıştır

gönül otuz iki yıldır
delidolu
bir konaktır

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:43 AM
Göz Kırp

dündü

ah ki
geceydi

şiirim çoştu
ardında beş yüz hayal
geldim geçtim
ateşte suda rüzgarda
uçurumlar
göz kırptı bana

geldim geçtim

geceydi
ah ki
beş yüz hayal ardında

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:43 AM
özlerimde Kalemim

akşam sefalarına
Taksim’deyim
kendime
anlamlar
yüklediğim

varlığım
serin bir hüzün
göğsünde
ağladığım

gözlerim
yedinci gününde kelebek
anlamlı sessiz
benliğim

sözlerim
acemi bir rüzgar
eski şarkıları
kazır silmez
bildiğim

büyüdüğüm her gün
öğrendiğim
yalan kalıyor dün
söylediğim


________________________gözlerim kalemim

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:43 AM
Gözlerin Çizdi Yüreğimi

gözlerinde çakan bir ışık çizdi yüreğimi
an ki
çığlık çığlığa duygular
açılın açılın karabasan düşünceler
kelebek kanatlı mide yerleşimli hisler

ellerim terlemişti sesin yayılırken dalga dalga
kulaklarımdan beynime tatlı titreşimler
ılık ılık haz inmişti yüreğime
dört bir yanıma sarıldı şahle
ten ten yayılmıştı bedenime
kızarmış yanaklarım
heyecanda
yıkılırcasına çalınan bir gönül kapım vardı
an durdu binde bir gelecek
yaşanan nasipten asırdı

bir an
gözlerinde çakan bir ışık çizdi yüreğimi
yüreğim ki
en derinde
bir gün dört mevsimde
bir andı aştı
çizik yardı
koza çatırdı

uyutulan uyandı

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:43 AM
Gri

hangi kitapları okursun diyor beriki
öteki gömüyor yaşamını kitaplara
anlatıyor hayatını
anlıyor dinliyor beriki
fark ediliyor dinleniyor olmak kendini
başka kitaplarda yazarlarda
kaldırıp başını bakıyor
gözlerde aşk başlıyor

nereden nasıl gelinmiş bu yere
binlerce hüsran binlerce beklenti
bir bir ezilip içinde büyütmüş adam ve kadını
-en son ne zaman aşık olmuştum
soruyor zamana beriki öteki
zaman diyor -yıllar var belki

bir ying bir yang
vardı nasıl gri olunmuştu
beyaz kim kim siyahtı
gözlere çizildi resmi
yüreğe kopyalandı yeniyetme duygular
yaşanılmışlığında yaşlı duyguların

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:44 AM
Gül Bülbül Hikayesi

çığlık çığlığa acısını haykırıyor çılgınca
uzaktan kendine bakıyor da
yanıyor da kendi söylediklerinden yüreği
gerçek saklı kalmalıymış meğer
bağdaş kurmuş düğüm düğüm
bağrımın orta yerinde
yaşam tüketildi yalan kurguya

güle yetişemeyen bülbül hikayesi
yanan yalan dolanmış dikenine gülümün
kankızıl yaprağına yakalanmış bülbülüm
son çare gülüme ölüm
az bekle iki gözüm
mevsimin geçsin gülüm

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:44 AM
Gülümse

bir elvedaya oyun yazdım
başladım oynamaya
bir mevsim olayım dedim
sonbahardı
uçtum hemen başka bir bahara
yürü git dedim gelen uğursuza
bir sazan ki meğer benmişim
yaşam oltasının ucunda

gözyaşından olurmuş dedikleri
inciden hadi nerde
aynaya sazandan gülümse

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:44 AM
Güneş ki KaraDüşünce

kana kan düşün dedi kara kızıl gece
gözyaşı başkaldırdı göze ağlamam dedi
ağır ağrı oturdu yüreğe kalkmam dedi
kelimelere dil dönmedi söyleyemedi
yalan söylemeyi beceremezdi

asma kilitli düşüncelerin demir kapılı hislere
kanlı gelin verdik göremeden güveyi
olsun dedi gök hiçbir şey tesadüf değil ki
elbet tozlu saklı vardır gün gelir gelirdi hikmeti

ağlamadı ki işe yaramaz beyhude yetmez
yetmez sulayamaz suya kaynayan toprağı
hani besleyemez de hiçbir yeşili
sararıp gider bir hazan hüznü gibi

koşuyordu ya bir yerlere yönü yoktu
düşünüyordu ya hiçbir fikri de yoktu
kararlar vermeli devam etmeliydi
olmuyor olmuyordu

sıkışınca ağlıyor
tırnaklarını batırıyordu avuçlarına
batırmak istediği yer yüreğiydi ya neyse
orada da hissediyordu sızıyı
bilmiyordu ya yine de gidiyordu

hıdırellezdi ya gül ağacı gibiydi
dibi adak dilek vs ama beden işlevsiz
çabasız esiyor mu rüzgar duygularda
söyle diyordu rüzgar
saçlarını kırbaç indirirken suratına
savruk aklını topla diyordu

ayakları her engelde tökezliyor ya
alışıklar hani kan içinde çıtları çıkmaz
elleri ya elleri yarık yarık hani
kapanmıyor ayazın yalnızlık izleri

güneş çıkma beynime
yapma tam açıyı anılar diyordu
yaz da gelmesin diyordu
ıslaklık yok kuraklık balçık
diz boyu

göremez gözleri kalın perdeli kara
bilemez yetişemez o kadar uzak ufuklara
kaldırsa başını bilirdi belki sade yıldız kıymetini
ufuk görülürken gece bilinmezdi

yazık! kamaştı kısıldı güneş vardı göremezdi
biliyordu! gündüz de ikamet yerindeydi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:44 AM
Güneşyaşam Ebruli

-şekerden


hadi yine
üçlerden bahsedelim
3 haziran 03
303 olsun bu kez
ya da
şu zırt pırt kullandığım renklerden
sarının ihanetinden
mavinin bu gününden
yeşilin geçmişinden
falan filan
yok yok
bu kez yaşam ebruli olsun
alsın götürsün beni Atlantik ötelerine düşünceler
ve her zaman ki gibi
sen kokan ellerim
hani şu salak acı soslu sevdalarım
şeker karası hüzünlerim
trikotaj sabrım
yanımda bir sürü vesairelerim olsun
hadi beni yakalasın gece hüzünlerimde
Güneşyaşam adı ebruli
sarılı sarılıversin yamalı duygu duvarları
renk cümbüşü olsun içi dişi yalıtımlı
sesler geçirmesin
soğuk-sıcak etkilemesin
izole sevdalar üstüne yazılsın
yamalı duygu duvarım
bu kez kessin koysun
çıkarsın şapkasını sahtekar yaşamın
girsin hasta yaşama doktor
Türk filmi mesela siyahta beyaz
felcim yürütsün
körüm gördürsün
aşık olmalı bakana
her şey mümkün yaşamı yakala
içinde olur hep en büyük çatışma
senden sana daha yakın hiç kimse olamaz
asla unutma
yürü git büyürken geçen zamanda
düşün
isim de ver karanlık kaldığında aklına
tavus kuşunun tüyleri siyah beyazdır
tüylerine dans ettirir güneş kırılır
renklenir siyah beyaz
düşün
duygular yamalı hiç delik kalmamalı
çık en büyük kahkahaya
çık aydınlığa isim ver bütünleş
adım
'Güneşyaşam Ebruli'

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:44 AM
Hadi Çabuk Kaldırın!

Sen ötesin düşüncelerimin tel örgülerinden… Korumam; Saçının bir telinin bile sen farkına varmadan yok olmasına izin vermemen.! ! ! Düşünen bir varlık eşlikçisiyim ben…


hadi çabuk kaldırın
taşları kaldırımları yollardan
bu kez düşmeden yürümek istiyorum
fütursuzca düşünmeden
İçimden nasıl akıyorsa öyle
hadi çabuk kaldırın
taşları kaldırımları
ben aşka gidiyorum


...ve bilmezsin sen karanlığa alışığım, yeniden düşerim uzaklara.........kim der ki uzağımdaki en yakınımsın ve karanlıkları susarım.... düşünmek koparır andan ve yakalar diğer anı....zahmet edilip yaşanıyorcasına coşkuları.... bir açın ekmeğin kokusu hazzında duyguları....alıyorsun da koyuyorsun mekanıma... bilmiyorsun mekanımsın da..bunalıma gidiyorum yalınayak, yüreğim çırılçıplak..

Gel-geç desem çıkamam evden, dışarı çıkmaya bir karar versem o zaman ben dışarıdaki kuşlardan korkarım ve onların yalnız çığlıklarından, oysa özgürlüğüm ben kanatlarında… bilinçsizce gizledikleri…

Ah dertsiz miydi şu hatırladığım aşkın koynunda olan eflatun ölüm...!


''Öyle bir severim ki,
İki bahar arası bile
Nefreti bilmez kelebek gönlüm...''


-Hazırlan o zaman ben geldim........





*kalemi gönülden mürekkepli kadının günlüğünden
Murat Avcı (Mavcozan) ' a ıthafen....

17-29.07.2005 İst.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:44 AM
Hadi Git(!)

Tam yeni oturmuştum yüreğim ağzımda;
–Hadi git…(!)
diyordu hınzır. Yüreğimi bu sözlerinin acıtacağını sanıyordu…neler görmüştük oysa neler..

Bir de ağlasa tastamam olacaktı tablo… Biliyordum, ki yaşamıştım evvelden. Yalnızın rolünü yalnızken yapmak acıdır, acıtır daha çok. Çoğu da bunu bilirde bilmezden gelir. Gidip yanına dizlerimin üzerinde çömeldim, yumruk yaptığı ellerini öptüm, öptüm arka arkaya. Başımı yavaşça kaldırıp gözbebeğine gözlerimi kilitledim. Yanaklarımızdan eş zamanlı ılık ıslak yollar açıldı, sonra çağladılar ama sessizce. Sonunda tamamlanmıştı tablo.

Nasıl güzellikti bu ey Allah’ ım…(!) Sıkıca sarıldım acısını kendiminkiyle çiftleştirdim…Aynıydı genlerimiz. Kim bilebilirdi bizi bizden daha iyi!

Hastaydı babam. Çözümsüzdü. Ve kör bir bulmaca gibi çözülemeyecektik biz de.

Saçlarımı okşadı pamuk yumuk elleriyle, kulağıma fısıldadı;

-Güzel günler geliyor, sabırla bekle, Yaratıcına güven… Git desem de gitme… Hadi şimdi git… Sımsıkı sarıldık, güvenle sıcacık…

Biliyordum, aynıydı O’ da, inandım…


O tek torunuydu babamın…

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:44 AM
Hadi Tutalım

hadi bir umut hayali tutalım aklımızdan
öyle olsun ki sarsın sarmalasın ruhumuzu

mesela bir deniz kenarı martı çığlıklarında
ellimizde sigaramız çekirdek yiyip
geçmiş gelecek muhasebeleri arasında
güneş de batsın çıksın fonda
ha unutmadan başımız sevdiğimizin omzunda

mesela bir köyde olalım naturel yaşam adına
ekip biçelim bağı bahçeyi alın teri haz ya
yiyelim kokulu en güzel sebzeyi meyveyi
hasat gelsin hazanla yaprak kürüyelim
yanaklarımız elma kırmızı
beynimiz daha duru
gezelim tozalım kırda bayırda
ha unutmadan sevdiğimiz de yanımızda

mesela İstanbul Beyoğlu insan yoğunluğuna
düşüncelere nostaljiye gömülelim
küf kokalım önce ahlar içinde
çeşitli kültürlerin havasından çekelim biraz ciğerlerimize
uçalım kitap müzik sinema
yazarlar solistler oyuncular dünyasına
uzanalım şöyle Nevizade ya da Victor Lewi’ye
bir rakı, şarap ya da bira sulasın gömülü gönüllerimizi
gülümsemeler yavaşça yayılsın dudaklarımıza
ha unutmadan sevdiğimiz kollarımızın arasında

mesela yağmur çiselese avanak ıslatan niyetinden hani
dönsek baksak gökyüzünde bulutlarla yaşama
nasıl temizler bilsek tüm ıslaklık her şeyi
içimize ateşler gibi akıttığımız
dışa vuramadığımız tüm duygularımız adına
sarılıp ağlasak utanmadan çekinmeden sevgilimizle
ha unutmadan insan olduğumuzu hatırlatıp hatırlayıp da

daha aklıma gelen yazmaya yetmez kağıt kalem
hadi bir umut hayali tutalım aklımızdan
öyle olsun ki sarsın sarmalasın ruhumuzu
insan olmanın kıymetinde keyfinde ayrıcalığında

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:44 AM
Hayallerin Gölgesi

-10' na

hayallerin gölgesiydin
yaşam hayal gözlerinde başladı
adını verdim yaşamıma
aldığım nefestin sen

neler bitmiyor ki
ölüyorlar hatta
öldürmedim
öldüremedim
nefesim kesildi
sadece bittin
başka yerde
başka zamanda
boyut değiştirip
devam ettin

hayallerin gölgesiydin
kanadı acıydı ama
yine de kangrendi
gölgesini kestim hayalin



06 Mayıs 2003
12: 48: 00

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:44 AM
Haybeden / Aksesuar Kayıplar

tutundum sana kızılcık
batma ellerime
dilimi şerbetine bandım
acı deme sözlerime
alırım küllerinden kendimi
üzülürüm böylesine ölmelere(!)

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:45 AM
HazAn

gecenin iğnesi ince işliyor yalnızlığın nakışını
sessiz bir haykırışı dinleyen yüreğin ritmi var
açan goncanın gül kurusu kuruyan son yaprağı
gelecek sabahta sevda çiğine akar hasreti var

gözü tutsa ten uymaz ellere isyanı
isteyip ayrılsa kopmaz bağları var
hasreti sevgiliye düşüncede tel örgüleri
bir ekim gecesinde yerine düşen her yaprağa sitemi var

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:45 AM
Hey Hoşgeldin Aşk

hey kuşlar
kıskanın kanatsız daha yükseklerdeyim hepinizden

hey ağaçlar
sevda yeşiliyim, yeşilim daha da fazla sizlerden

hey akarsular
daha hızlı akıyorum yetişemezsiniz çağlayanlar oldum ben

hey bulutlar
övünmeyin hafifliğinizle daha yumuşak sizden yüreğim

hey örümcekler
dokuduğunuzdan daha güzel sevdadan gönül ağım
bu delice bir denge ezgilerin arasında

hey aşk dervişleri
kozaya sığmıyor bu yürek

yaşamadan ölmeyecek
minnettar yaşama şükretmekte tadında ilmek ilmek

başka bir bedende
coşkusunda atıyor bu yürek

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:45 AM
Hey Seni Tanıdım

aşk bitti dediler
son durak sanmışım
indim
bir daha binmek
yürek ister dediler
kandım
durmadan garlardan
kendime el salladım
ağladım
hepsi yalanmış
aşk varmış
kandım
yanıldım
anladım


____aşk
_______seni
___________yine
_______________tanıdım

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:45 AM
Hiç

bir boşluk
bırakılmış ruha
bir evren
yazılmış çizilmiş
koparılmalar var
daha doğarken

daha bilmeden
adına aşk demişler
çizilmiş boşluk
sızıntısız eksiksiz
sessizce bir hal
garip
uyum

tıpatıp boşluğa oturttuğum
hiçe adres verip anlam bulduğum

hiçtim
hiçtin
hiçin var adresi
-hey!
çıkmaz sokak

-aşk

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:45 AM
Hikayem Ceplerimde

yol bozuk hava bozuk
yürüyorum ki benden
bedenim sürükleniyor bir de ağır
diyorum bu ağırlık neden
ellerim gidiyor ceplerime
bir yığın hikaye batıyor diken gibi ellerime
farklı diğerlerinden hüzünlü üzüntüyüm

niye ki
delik değil ceplerim

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:45 AM
Hisseden

hisseden yürek,
yaşayan insandır

hissetmektir ya
ağıtlı ağlamar da öl
ölmek ki insanca

bakarken görmek
öteye geçmek
ruha inmek mesela

öyle ince ki ruh
bir ney ezgisine
insana insan sesinde
nefesinde tirtir titrerken
yuvarlanıp duygu girdabına
sıkıca sarılmak mesela

ölüp ölüp dirilmek
hesaplaşmalara gidip gelmek
tutturmak ya yaşam mizanında
uğraşıp durmak bir liralarla

ve yeminli gelir öder kefareti
hisseden yürek
yaşayan insandır

var ki herşeyin bir değeri
istemesek de
yaşanmışın da ödenmeli bedeli

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:45 AM
Hissel Sıfır Düşünceler

sıfır çarpı sıfır eşittir sıfır
sıfır çarpı bir ya da on yüz
eşittir sıfır

hep istediklerimiz ve bizde olan sıfırlar
ölen yakınlarım elde var sıfır
sevdalarım ayrılık elde var sıfır

sıfırı öğreniriz olmak istemediğimiz
anlamı var anlamsız olmak ki
aranır
olmayan bildiğimiz

boşluk değer almadığında
hissel bir sıfıra
yükleriz bir özlem ki
korkumuz her yalnızlığa
sıfır biz olmadan daha

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:45 AM
Hissetmek Anlamaktan Öte

düşün ki
bir katil
öldürmüştür ya nefesli hasmını

anla
neden diye sor kendine
sadece nedenlerde kalsın ama

düşünme ki
nasıl yaptı
hangi duygularla
niye

bil ki yaşarken
aynısını hissedersen
katilsindir sen de

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:45 AM
Hüzünsevgi

sarıp sarmalamış ya hüzünsevgi acı rengi kızıl
kapılar kapanmış ya köşkümde sanki vakit dar
soğuk vurmuşta kalmış ya tomurcuk dallarda
avucumda yüreğimi almışsın ya bende kal

kalmış bogum bogum arzular esir
sormusta kendine istediğin sevgi nedir
kaybolmuş gitmiş bir kaldırım mazgalında
kayıp giden sağnakta bir damla yağmur gibi

ilk kez korkmamış oysa bebeğini sever gibi
sevgisi şeker karası hüzün
uyut bu yüreği

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:46 AM
Islak Kıraç

_________mimozaya takıldı serçecik
iki üç satır karalandı______________
_____________ ardından__________


adını minik koymuştu
dev adam
konuşmalarına gülmüştü
sadece
gözyaşının kaynağını da
bilmiyordu
inanılmazdı
uyanıkken rüya görüyordu

adımları benim kadardı
gözleri bal kovanı
kahkahası dağlar kadardı
elleri pamuk tarlası

adını minik koymuştu
dev adam
dünyalar kadardı
ağladığını bilmeyen
duru ve yaşlı
kıraçtı
ıslak
bakışları

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:46 AM
Islanan HüzünSen

bir saç teli buldum senden tenimde
almak isterken
parmaklarım değdi yüreğime
tuttu kopardı bağrımdan
bir hüzün yayıldı sıcak bedenime
ah dedim derin bir ahhh
hem sevindim bende kalmana
hem bir hüzün gitmene

anlamamıştım ağladığımı
parmaklarım gözlerimde
seni ıslak hissedene dek

ıslanan HüzünSen

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:46 AM
İbre Yaşamda

yalnızdım
kentlerin en güzel kızı
İstanbul beni öpmüştü
okşamıştı da duygudan saçlarımı
gökten ay kalem indi
şiirler döküldü gök kubbe yürekten

akasyalar mor beyaz açtı
en güzel şarkı aralarında
kaldı gönlüm
ten esmeramber idi
bozbulanık bir de pis
lakin mis kokulu
med-cezirler yaşadı
çiçek açmamışlar
meyve verdi
ağıtlar olmadan
hevesli girdi
duygunun ölüleri toprağa

hazanım ey yürek
sula kendini Ney ile
oynat yılanı deliğinde
damıt acının şarabını
kendinden bir parça aşk eyle
daha yaşanacaklar var
dirilip dirilipte
yüzlerce kez ölümüne

hazanım ey yürek
toprağa girmedi henüz ibre

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:46 AM
İçim Bu Gün Delidolu Gibi

İçim sonbaharı kışı
yeni geçmişler gibi
baharda okyanusa
yeni yelken açmıs gibi
çirkin bir kadının
gülümsemesinde güzeli bulmak gibi
küçük bir çocuğun
çikolatasına saklı sıcak sevinc gibi
genç kızın yavuklusuna kavuşması
bir ananın askerdeki oğlunu
dönüşünde kucaklaması gibi

İçim bu gün deli gibi,
İçim bu gün dolu gibi.....

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:46 AM
İfade

gerek var mı
seni sana anlatmaya
gözlerimde aksin
ve gözlerindeyim defalarca

aşk ki
aşk karşında kendinden
bir parçaya

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:46 AM
İhanet Asla İse Kurbandı Fark Etmeze

bir eylül ikindisine
sıkıştırdın ayaz aralık gecesini
daha yaprak dökemeden
hasat edemeden serpiştirdiğin
bir tutam kar ensemde
ölüm sessizliğinde sinsice

kitap -yağmur kokusu diyordu
kimine yaşam kimine leş
ya senin
ne yaşamının
ne leşinin kokusu var
ölüşler bu kadar beleş
niye

şiir –bahar bahçe diyordu
yaprak dökümüne kafesledin
ayrılıklar buluşmaya derdik
kavuşmakmış gül ve dikenine
göze kaçmış diken ihanete

bir sabah ya da bir akşam
sorma adımı anma
yandı köprüler
bir mimarmış gibi
yeniden yapılır sanma

duygudan dere idim oynadı yerinden taşlar
nehir oldum yatak değiştirdi tüm akarlar
çağlayanım kaynağım gözlerimin pınarından
ahım var unutma kan damlar yüreğime dudağımdan

dokunduğun yerler can dağlıyor
verdiğin sözler ahım da kalıyor
yaşattığın tüm duygular yüzüme çarpıyor
yemin verdim bir ahtım geriye kalıyor

unutma gönül kolay düşmez
düşse de dilden dile gezmez
geziyorsa bitiş gelmez
bu kahrın şarkısı burada bitmez

kaldı bir tek görüntü beynimde
elim ellerinde bir köprü üstünde
vaatler yeminler vardı gözlerinde
asla, mümkün değil, kesinlikle kelimelerin de
kurban gitti bilesin bir fark etmeze

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:46 AM
İhanetin Siyah İnciden Döktüğüm

dedin – çok sevildiniz
sevindi kumru yüreğim
bilir miydi siyah inciler
dökülecek gözlerinden
sen hep eflatun
sen hep med-cezirken

ihanettir bu ağzından
düşürmediğin sevdaya
yalan yanmadan
dökülürken dudaklarından
kadir kıymet bilmezken
dokunup da ta yüreğe
kırdın da yar kumrumun kanadını kolunu
bir yalan bu kadar zalim olur mu

dedim – ayrılık kavuşmak içinse
sevdadan bir çukur
sevgimin ağırlığında derin
boğdurma beni acısı eştir
çukur değilmiş yar
bunun adı yalan
DerinYar

avuçlarında yüreğim demiştim
ne zaman şahinlere verdin
sen ki seviyorum çok derken
tırnaklarınla nasıl ki çizdin ezdin
eller acır mı sandın yar

duygunun kapıları açıldı ışıktın karanlık gönlüme
içim sana döndü aysız gece de
nasıl kıydın nasıl şimdi vicdanın
bilemedim adım olup aşkın bağını yaksaydım

dedim ki
geçmişteki günlerde
-ahım kaldı
kırılan bir umut
yanan bir bahardı
yaşam versin belanı

sevdan kendine
ihanetin sevdaya

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:46 AM
İki Ara Bir Dere

-Eşikteki düşüncelere



iki ara bir dere
girsem mi
girmesem mi içeri
adım atsam
tutar mı yer beni
geride kaldı karanlık
ses ver eşik ötesi
bekleyen kim

hey aydınlık!

bekleyen
değilim ki
aydınlık bir arzu
bir arzu aydınlık



-Arzu' ya ithafen

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:46 AM
İki Gözüm (Teşekkürümdür)

şimdi
dışarıda buz ayaz
yüreğime sanki eş
dolmayınca
kimsenin kesesi
yanım yörem boş

sonrasında
telefonum çaldı
sıcacık bir dost sesi
yoksa
telefon muydu yakan elimi

iki gözüm ağlıyor
kelimem anlamsız kalıyor
satırlarım teşekkür yazısı
düşündükleri altın olası

açılır kapılar
kapanıyorsa bir diğeri

iyi ki varsın
anam-babam
iyi ki varsın
iki gözüm
yüreğimi ısıttın
gönül gözüm







***En içten teşekkürlerimle, iyi ki varsın.....

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:46 AM
İki Şarkı Arası

kulağıma çalınır duygunun yamaçlarından
küf kokan sevdalarımın hazza davet ritimleri
ayaklarım yalnızlık çukurlarını atlar yürürken
ayrılık anlatan kelimeler dağlar lifsel yaşamımı

iki tintinimini hanım hikayesi gibi
kalıveririm iki şarkı arası
zordur tatlı muhabete nokta koymak
ne yardan ne serden hissesi
kim ala kim kala ortada safi benimkisi

bazen tek çalınıyor ki
uyandığında gidiveriyor
sevda rüyalarında onun sesi

iki şarkı iki hayat hikayesi
ortada ateşin alevi
ikisinden biri kesiti

yaşamsal tek geçilmeli
şarkı seçilmeli

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:46 AM
İnkar

gerçekler bir perdedir
inkar ettiğim
gerçekler için gözüme.
dudağımın kenarındaki
gülümsem de ondan belki!

beyazlar giydirdim
İstanbul şehrime,
ondan karalar bağlamam,
başka memleketlere.

ufkuma kendim yetişemem,
düşünmeler de tam,
yaşamalar yarım.

tarihimin tutanağı bu şehri
tutkularımın tutsağı
yalnız yaşarım...

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:47 AM
İnsanı Yıktılar!

ilkin damı yıktılar
orada uyurdum
üç beş vakit
sonra duvarları
ayıp saklardım oysa
insanı yıktılar dahasında
___________çığlıklarım yalnızlık




*kalemi gönülden mürekkepli kadının günlüğünden

14.04.2005 İst.


Şule Döğer Aydemir

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:47 AM
İntihar -2

temizlendi
bir bebek tuttu ellerinden

hüzünlüydü
sevgileri düşmüştü ömründen
ölü yıkıyordu düşleri

bütünün parçası değildi
anlamını yitirdi yaşam
kucakladığı gibi
bıraktı kendine uçurumunu

...








*kalemi gönülden mürekkepli kadının günlüğünden
10.11.2004' de

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:47 AM
İntihar

________kırılmasın ışıklarım
__________sizi kandırmayacagım
___________________yalın saf telaş
__________________________ şeffaf







*kalemi gönülden mürekkepli kadının günlüğünden
10.11.2004' de

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:47 AM
İpsiz Say

_________bilir misiniz!
maskeliler
mazlumu
boğumlu iple asarlar
yaşamdan
boğumum çok ya
beni de ipten sayarlar

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:47 AM
İstanbul'dur bilirim

İstanbul'dur bilirim
hem batı hem doğu
hem de orta Anadolu

sevgileri ihanetleri aldanışları
ve binlerce güzellikleri
şiirlerin en güzeli
O'nadır bilirim

bende de en güzeli O’dur
her yıkılmışlıkta kaçmak isterim ya yine ondan
yaralarımı saran yine İstanbul'dur bilirim

kozmopolit yaşamlar insanlar
ve bir o kadar da Anadolu kokar hani
burada ağlarken gülen insanlar
aşkların bile en güzeli
bir başka bakar bir başka dokunur
bir İstanbul dinlenir
bir İstanbul öper gelir

deniz ya O’nun gözleri
mavidir duygularda sessiz ve sakin
yeşilse hırcındır bilinir
hani terk edilişler de gri de olur ya bazen
İstanbul'dur bilirim

gece şıkır şıkır yıkanır ya hani
yapılır boğaz turları sevgi kaçamakları
git git bitmez bir yığın pembelikleri morlukları
bir günde zengin olur bir günde yok olursun hani
şaşırtır sevindirir ağlatır kahkaha attırır
ve her şey mümkündür hani
İstanbul'dur bilirim

bir başkadır sevdaları ayrılıkları
mevsimleri insan kokulu yağmurları
yaşayanları yaşananları
bir değişik bir hoştur

belki
burada doğdum ondandır
bir kış günü hani sabahın körü
zatürreye giderken menenjitten dönmüşüm
İstanbul ciğerlerime yapışmış belli

kesiyorum yaşamı ve bölüyorum
dilim dilim İstanbul hani
gidiyorum-geliyorum tüketiyorum
ve yine kokuyorum ten ten
İstanbul İstanbul hani
sonu yok bende
büyütüyor ya beni
İstanbul İstanbul hani

İstanbul'umdur artık
bilirim
başka şehir almaz beni

herkesin içinde bir istanbul'da var hani!

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:47 AM
İstanbul 'Teslimim'

baktığım gözlerde
çapak içinde
İstanbul teslimim
usul usul
kaldırdım ellerimi
tetiktesin
vurmada
gör beni

bir sen
beni sen anlarsın
karmaşalarımın uğursuz
leş kuzgunları
İstanbul’ um
İstanbul teslim
duy beni

anlar dediklerim
ihtişamın düşünce ateşleri
ve kanlıdır kafesleri
içimde açar
ıhlamur kokulu
ezik hasta fikirleri
anason verip
sarhoş ettikleri
ah İstanbul
senin kadar kalabalık
senin kadar yalnız

İstanbul’ um
İstanbul teslim
öldüğüm
öldürdüğüm
‘ellerim’sin

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:47 AM
İstanbul Öper Beni

ayrılık
bazen ilginçtir
hak ediliş olağan gelir
ya hak ettiğinde olamayanlar
gariptir hüsran

bir boğaziçi
bir İstanbul
etiler ya da bebek
ne fark eder
öper beni
ürkek ve hassas
silinir olağan tüm hak edişler
döner burcu burcu hayaller
hülya esire alır gerçeğe bakan güzleri
bahar gelmiştir çoktan
o an çift de tektir ten
küçük bir titreme bile bozar büyüyü
yıkılır, yıkılır da gider belli sevilen
belirsizlere kalır aşkın tohumları
hak edişler unutulur da gider

ama yanlış ama doğru
sevilen birkere sevilmiştir
sefildir yaşam
süründürür belli
unuturum

kaparım gözlerimi
İstanbul öper beni
ürkek ve hassas
uzaklara yakın ve nazik

bende düşünür beni
yoktur kendi
hiç acı kalmaz o an vardır
siler
geçmişi ve geleceği


hoşça çekeriz birlikte
kırılmaz mavilikleri

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:47 AM
İsyan

Şu cümle küçüklüğümden kalmadır;
–isyan etmek olmaz, kötüyü çağırırsın, sessizce kabullen..

İstanbul’ da yaşıyorum Türkiye‘ nin en büyük şehrinde ve bu cümleyi kurabilecek haddeye ulaştım. Vaziyetimiz, hani sık sık derler ya;
-Allah kimseyi hastanelere düşürmesin… hallerinde.

Benim dayanma sınırlarımın iflasın eşiğinde olma sebebi de bu. İki haftadır hastane yolları, testler ve tahlillerle telef olduk. Hele hasta olanın hallerini hiç anlatmayacağım. Bir soru sorduğunuzda doktorlar isterlerse zorla ağızlarından birkaç kelime çıkarıyorlar, o da ister anla ister anlama kısa cümlelerinden ibaret. Teşhis konulamıyor, yeniden ve yeniden başlanıyor her şeye. Her birim birbirlerine danışmadan, bağımsız rapor yazıyor. Bu kopukluk yüzünden yeniden ve yeniden yaşanıyor. Ağlar mısın güler misin? ! Yapacakları bilgisayarın iki tuşuna basıp isim yazarak bilgilere ulaşmak. Ve biz mekik dokuyoruz, beyin cerrahları, nöroloji, nükleer araştırma, dahiliye ve vs vs.. Sonuç tam bugün alınacak iken; doktorumuzun kayınvalidesi vefat etmiş ve kimse yerine bakamıyor denilerek yine ertelendi.

Ben iyi bir şifacı olmalıyım, hasta olmayan hastaları görmeye dayanamıyorum, gerçeklerine zaman ayrılamıyorlar! Belki onları da ben ayıklarım-ayıltırım. Düzensizlik içinde düzen varmış gibi tüm hastanelerde. Lütfen eğer sevdikleriniz varsa,kötü günler için çok para biriktirin veya özel sağlık sigortası yaptırın ve yahut zengin biri olun! Hoş bunun içinde bir cevap var; ''Ne kadar paran olursa olsun ecel geldi mi! ...'' En azından sevdiğin insan telef olmaz, sinirlenmez ve sinirlenmezsin..O vakitlerinde insan; '' bana ne olursa olsun o acı çekmesin, sürünmesin'' diyor. Sevdiğin acı çekerken bir yerlerin acıyor. Dayanamıyorsun.

Bir rivayete göre geçmiş yaşamlarımda doktor, hemşire, cerrah ve filozofmuşum. Bu enkarnasyonumda bunun bedelini mi ödüyorum ne dersiniz? !

Keşke demem ve demeyecek şekilde yaşamaya çalışırım ama KEŞKE, Avrupa standartlarına ilk önce insanca yaşamakta ve sağlıkta ulaşabilsek!


Hastane köşeleri yerine sağlıklı, huzurlu, esenlikli gülümsemelerde sıkışıp kalın…





*kalemi gönülden mürekkepli kadının günlüğünden

30.05.2005 İst.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:47 AM
İyi ki varsınız

Merhaba,

Hayatımızda üç kişiyi asla değiştiremeyiz:

Annemizi, babamız ve çocuğumuzu….Hepsinin acısı en ağrılısı..hepsinin sevigilerinin büyüklüğü gibi..

Dargın isek, af edelim, af dileyelim. Değilsek koşup kocaman sevgimizle sarmaş dolaş bir gün daha geçirelim..Bunun için illaki tescilli bir gün olması gerekmiyor, ama iletişimde aramızı daha da kuvetlendirmek için bir fırsat, bir neden… En son ne zaman oturup birlikte konuştuğumuzu ya da ne zaman bir paylaşımda bulunduğumuzu düşünelim…Bu günden bir daha olmayacak aynı benden bir tane daha olmadığı gibi…

Bu akşam Antalya ‘ya gidiyorum yine. Yarın buralarda olup internete giremeyeceğimden dolayı şimdiden bütün babaların, tüm bayanların, bayların babalarının, baba adaylarının, babalar gününü kutluyorum ….

Sımsıcak güven duygusu taşıyan babalarımızın sımsıcak kucakları olmasa ne yapardık!

İyi ki varsınız…‘’Cancemrem’’ babama ithaf ettiğim şiiri tüm babalara ve baba adaylarına armağan etmek istiyorum ….Sizleri seviyorum…
Dününüz bu gününüzü hep kıskansın )


Sevgiyle, esen kalın daima,

Şule Aydemir





Dağ 'CanCemremsin'


-Ey dünyamın
en yalçın dağı
çiçeklere bezeli
adımı koyduğun
‘CanCemrem’

-ah içim kaynar
ateşim akar fikri yakar

işittim de bakamadım yaralım
delik deşik etmişler sırtını

düşünürüm
kesilir nefesim
sen gibi
su toplar gözlerim

karasu bulutlarını tutup öpmek
öperek yok etmek isterim
ve yüzümü sürmek delice
kırağı düşmüş çimenlerine
yamacına almadığın
yaban otlarına
beslemediğin dikenler adına
yaşanacak çok baharlar var daha
kuzey yıldızına sessizce
nice nisanlar diledim

öyle bir ilk
öyle bir sessiz
–ahh demişsin ki
ayaklanır yuvamın güvercinleri
kanatlarında koca denizler
damla damla düşerler
kursağımda tüm dizeler

anlatırdın ‘CemreCanım’
çoban yıldızından hikayeler:
-bir başka olur çoban çocukları
ölmesin diye göçmen kuşlar
misketlerinden vazgeçtiler

şah damarımda çoban çocukları
ve ben bir inat çoban çakmağı
daha nelerden
dahası kavalları
baba yadigarı

sisli bir kasım şimdi
taslağındayız hayatın
goncada çiğ
tanesinde ölüm
ölürüm de
kapamam gözlerimi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:47 AM
Kabil Nokta

sanırdım
sevgi en ilahi balat
aşklara yazılan
sunaklar kadar
tutkulardan sıcak
yanılırdım
ellerimi
uzatırdım
dokunamadığım bilince
tırnaklarımı sökerdi
ayıklık
özlemin bıçak sırtlarına
atinamı vururdum
sımsıcak yüreğimin
dalgakıranı
sem sevgin
buzul keserdi

susardım
çatlardı dudaklarım
kanardım
aşık olurdum
dağlar kadar severdim
ve evren kadar barhana
gözlerimde görebildiklerim
dağlar
içime
sığdırabildiklerim
barhana gibi bir evren

nasılsa panorama
kendimde
bir ona
ondaki sevdaya
bulunamadı
kabil nokta

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:48 AM
Kaideler Düşse

kaideler üzerinde bir denge
düşlerini uzatsan bozulur belki de

yuvarlak bir masa oyunu sanki
eylem gerçekleştiğinde
düşünceler tutsak gibi

bu
kimi zaman bilinçli ayrılık ki
direnmektir
kavuşmak için gelecekte

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:48 AM
Kalan

gece biter
dışarıda kalanlar
aşkımın cesedi
hasta ruhum
ne varsa gider
ben bir ten
'kalırım geride'

- hani göremezdim ben renkleri

gece nasıl siyah
sarı taksi
sarı sarı taksiler
bir bir yolcuları kapmakta
hem de
sırılsıklam kadıköy caddeleri

yere mi deydi ne gömleğim
bilirim ki
o da kurur elbet

doğan güneşi yeniden görmeliyim
yalnızda olsam yürümeliyim





_________________________________________birisinde n.........

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:48 AM
Kalemim Sizin

onu
seni
beni
anlatacağım küskün kalemimle
söylenecek tüm sözler söylenmiş
susuyorum

her dil bir şey demiş
her kulak kendince dinlemiş
biliyorum
duymuyorum

her ışığa bir renk verilmiş
kendilerince isimler söylenmiş
anlıyorum
görmüyorum

yaşanan
cennet
cehennem
mekan
düşünüyor
binlerce kez
doğuyorum
ölüyorum

kalemimi alın
o artık sizin
yaşıyorum
susuyorum

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:48 AM
KanÇiçeği Yarım Haziran

zehirini zerk edecek ayrılık bedene
on üçü bir yarım haziran daha
her on yıl sonrası ölüm bir dönüm
yüreği sarmalayacak
kalem kırılacak

yine isimler konacak
içinde en güzeli
KanÇiçeği Yarım Haziran

adı yalnızlık
kurşundan ağır perde gibi örter üstünü
ne sağa dönebilirsin ne de sola
şimdi ağlayabilirsin artık

adı korku
karanlıklarda kara düşünce duvarların vuruşacak
bilmeyeceksin ne nedir kim kimdir
görmeyeceksin hatta sen bile

adı yaşlanma
kırışıklıklar yığılacak alnına gerdanına göz kenarlarına
ayna ters, düz yapacaksın yaşanmışlarla
sonu seveceksin onlarla

adı aşk
bilemediğin düşünemediğin onca yaşanmamışlıklarla
karlı saydığın yaşadığın aşkların hesabına
tatmamışların lezzeti olduğunu asla unutma
seçilmişliğin hazzıyla daha bir başka gözükecek
gözüne beyhude dediğin bu dünya

adı ölüm
binlerce kez çeşit çeşit renk renk ölümler var yaşamda
sen yağmurda damlalardan öl mesela
rüzgar atsın şamarını yüreğine olmadı
******* boğsun seni hayal yatağında
ya da son hazan yaprağının altında ver canını
nasıl istersen nasıl seversen öyle

eflatunda öl şiirde öl
ya da şiir gibi bir yaşamda
öl öyle öl ki
öldüremesinler asla

açmadan solan
vakit dolmadan artılarda eksik kalan
'KanÇiçeği Yarım Haziran'

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:48 AM
Kapıyı Usulca Çek

kapıyı usulca çek
giderken hissetmeyeyim gidişini
gidişin gibi sessiz olsun vedan da
yalnızca ayrılğın rengi
gözlerinde
yanıp sönsün ateşleri

emin adımlarla yürü
başın dik olsun
bilmeliyim ki yaralı değilsin
ama her adımda
adımın bir harfini bırak
ki kalmasın sende mavi

algılamalıyım:
adım söylendiğinde
kanlı yürek olmadığımı
gövdeme kazılı ayrıntılarda
bir dokunuş kalsın
ve yüzünü anımsadığımda
dudaklarımda
bir tebessüm oluşsun mesela
gözlerimdeyse bir ışık

kapıyı usulca çek giderken
hissetmeyeyim gidişini

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:48 AM
Kara-Ak

insan sevince
neler olmuyor ki
örtersin karanlığı aydınlıkla
zamanı gelince
aydınlıkta kalmaz oysa...
siyahlarda kalır aldatırsın
sivri köşeleri yuvarlar
deşelemesin dağıtmasın
engel ki
bazen hancerdir
törpülemeye yetişemezsin
kara-ak seni yutar
örtemezsin

bütün oyun orada
orada
sevmek sadakat gibi
aldatmak da
beyinde başlar oysa





*Bir şiire yorumumdan yazılmıştır

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:48 AM
Kara Işık

gel diyorsun
gel diyorsun amma
düşüncelerimi çarptığım
zifiri karanlık duvarlara
çarp parçala beni düştüm ya

gel diyorsun amma
ekliyorsun
gel ama bırakarak geçmişini
gel ama almadan yeşillerini
bırak kopanların yerine
yamaladığın parçaları
delik deşiğim
söksem dağılır
işler karaışık gövdeme

gel diyorsun amma
ellerim soğuk yüreğim
kavra kapatıver avuçlarını
eziversin terk ediş üzülüyorum

gel diyorsun amma
geleceğim
mavilere
ama nasıl
bu güne getiren
yeşil-mavideydin
oysa

bıraktım
terk ettirdin
geçmişti bıraktığım
gel diyorsun amma
yoksun

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:48 AM
Kara Kucak

giderken
korkmadım
açık bıraktığın karanlıktan
daha uzun bir süre
korkmayacağım

saydam boşluk
sarıp sarmalıyor bedenimi
seni ne zaman düşünsem birdenbire
sanırım sadece o biliyor kimliğimizi

seni ne zaman düşünsem
uçuşuyor binlerce ateş böceği
arkalarında kanat bırakmaya havalanan
ateş dudaklı kelebeklerim
dudaklarında takılıyor gözlerim
sırılsıklam ağlıyor avuçlarım
bir zelzeledir geliveriyor
sahipsiz bedenime
acısız
acımasız

kızgın
yalnızlığıyla
kıraç
yangın bir yar
yüreğim
üstünü örtüyor
kurşundan agır
ince perde gibi
suskunluğu bir lav
eriyor
pamuk şekeri aşklarım
gülümsüyor
yıkıntıyı bilmez tanrılarım

giderken
korkmadım
açık bıraktığın karanlıktan
uzun bir süre daha
korkmayacağım

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:48 AM
Karanlık Boş(luk)

hayali parmakları
havada yakaladı
düşerken yaprağı
hareket etmeye
yoktu mecali

ela gözleri
güneşi çizdi
güneş niye ıslaktı
düşünmek istedi
beceremedi

gözlerini kapatmak istedi
kapanma fiiline
onlarda ihanet etti

üzgün
üzgündü
hatırlamıyordu
onun bile nedenini

beyaz duvarlardan
aldı gözlerini
çevirdi
tek bildiğine
hissettiğine

fısıldadı;
lütfen sen terk etme






________________hiç kimse duymadı
_________________________sessizlikte
____________________________bir ayna daha kırıldı

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:48 AM
KaraSevdam Geceden Şairbaz

eski bir ahşaptan sanki yüreğim
sallanıyor sıcakta
bir örümcek ağı
her çatlakta

yağmur da yağıyor ara sıra hani
bir küf kokuyor da hafiften
sızlıyor yumrum

okşadığında
serzenişlerden ellerine
kıymıklar batıyor zamandan
kaymak kaymaktı ya kayardı bir günlerde bilirsin
bir acının da olmadığı özgürlük durumunda
bilirsin
düşünürümde hani
etrafını tanımayan sadece
yaşadığıdır kendi hayatını bilirsin

ve karasevdadır içimde dedikleri
kütlemin oluştuğu deli kurnadan dolansın DerinYar
aşk oluşum günüde var bir AYMIZ
yıldızlarımız var der oysa iki kişi
dilekte tutarlar hani bizim istemediğimiz

'uzaksam bak aya ay her yerde
dünya üzerinde tek/bir gecede'

bil
AYMIZ ‘da sen bende karasevda dedikleri
Ay yokken de ikimize yok hani

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:49 AM
Kargalar

telgrafın telleri
dediler
geçemediler
tellerinde
ağrılardan ağır birkaç
göçebe

evleri çatımın altı
yıkıldı
onları da
bir bir yakın
kışta yakın
ayaz da yakın

olsun
diye bağırsa karga
ayrık otusun
onun kadar bile
yoksun

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:49 AM
Katil

geçmişin düşü
bir heykelin gülüşüdür

geleceğin
mirasıdır ya
arasındadır
iki zamanın

katilidir anın
durmuş saati
zamanın

nedense
aranan
saklanan
bir canidir
________FOTOĞRAF

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:49 AM
Kavuşmak Sana Ayrılıklar

kavuşmak sana
denizimden geçmek sendeki denize
gözlerimde gülümseme delikanlı haytalığında

sana kavuşmak her an ki
hem olurda hem olmazda
kimi zaman hiçlikler
kimi zaman evliya seyyahlığı gidişler

AYMIZ ki
yakar olur
sensizliğin özlemindeler

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:49 AM
Kayan Yıldız

nasıl da kayan bir yıldıza
dilek tutar insan!

oysa yıldız kaymıştır bir kere
baktığında göremezsin yerinde

sadece dileğinin hayalindesin,
bilmez ve düşünmezsin hatta
yıldızın nereye kayıp gittiğini...

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:49 AM
Kaybetmeye Bulunan Sevgiliye!

dun gıbı hatırlıyorum

mutlulukla
eziyet eder insan kendine
tuhaf
bir
sigara keyfi gibidir aynı

boşuna(ymış)
hem de
yaşaması yaşamakken
ölüyor biraz biraz
her nefeste

unutuyorum hatırlayıp

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:49 AM
Kayıp

_________________________''kuzguna yavrusu şahan gelir''(A.S.)
_________________________________''kör ölür, badem gözlü olur''(A.S)




açmadım semaya uzun zaman ellerimi
Şahan’ ım
ondan kasıklarımdaki ağrılar
kim bilir hangi mesken ev bildiğin
acımdır beni tüketen
akmıyor yaşım bu sebepten
haykırsam da nafile
düz değil
parçalansam da
-hayatım
denen bu çizgi
heyhat! biçare

açmadım semaya uzun zaman ellerimi
Şahan’ ım
ezanlar okunurken uyurdum
herkes didinirken
bunalımlara kurulurdum
Şahan’ ım dedim
kuzgunum muydun ne!
gebeydi bu sancılar
kör karanlık şafaklara
öldü de badem gözlüydü yine

açmadım semaya uzun zaman ellerimi! ;
bu ne çıldırtan kuram
Alâkargam ağlayamam
öderim kefaretini


Kuşadası
16/10/2005

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:49 AM
Kazanılmış Kayıplar

kahramandı söylediğin sözler
bir de eylemlerine uysalardı eğer
savaşçı dokunuşların vardı
hiç kimse aynı yerlere
dokunamazdı
gözlerindeki ihaneti görmeseydiler

sevgim kazandı
son muharebeyi
kaybetmek
kazanmakmış meğer

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:49 AM
Kendim Çeker

yine içim gövdeme sığmaz oldu
selam verdim göçmen kuşa
yükü ağırmış alamaz oldu
bizim çatıya yuva kurmuş oysa!


gidiyorum kendime
kendim beni çeker diye

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:49 AM
Kendimce Düşünceler -2

her gece yatıyorum ölümuykuya uyur gibi
her sabah yeniden doğmak düşüncesi belki
değil mi ki içinde olmasak da akıyor yaşam
gün doğarken yeniden yeni
okşarken güneş öpüyor çiğden yalnızlığımı

karar verdiğinde bir adım öne çık diyor
zeytin dalı gönül kitabım
gittiğin yol tatminse devam değilse
başka çıkmazlar da olsa dene diyor

numaralar tutuyorum zihnimden
topla-böl-çıkar yapıp renklere katıyorum
yoğuruyorum kararlarımla vıcık vıcık
çelik tavında kar tanesi diyor sevdalarıma sonuç
gülümsüyorum günü alıp siyah ışıklar gece ile
bölümlere dilimliyorum her dilim başka haz

göz bebeklerim büyüyor başı boş sevdalarım yerine
kuru killere sevdalar çiziyorum yakın ıslanır yaşlarla
ıslaklık çoğaldıkca da silinecekler biliyorum

beynim bedenim uyku diyor
eğer yaşam bir düşünceden ötekine akıp gitmekse
ve uyuyamazsan yoğunlaşmamışsın uykuya
düşünmüş olmak için düşünme diyor
boşluğu anlamak için boşluk ol
parlak ışıkları kucaklıyorum
hatalarımı sarıyorum onlarla
unutuyorum başkasında başkalarını

dönüyorum kendime kendim çeker diye
her gece yatıyorum ölümuykuya uyur gibi
her sabah yeniden doğmak düşüncesi belki

dönüşüm de düşündürüyor
yaşamın kötü pislikleri olmasa
iyi olan nasıl beslenir
doğuşlarıma ki
uyuyorum

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:50 AM
Kendimce Düşünceler

dışı gülümseme işlemeli
içi acılı göl
durağan kokuyor
tadı damak buruyor

demirden evler düşünceler
kapıları menteşesiz
kapatılmayı bekliyor
evler arası git-geller
yürüyor ya ilerlemiyor da

nefes alamıyor kirli bakışları
dikiyor oksijen uğruna
yeşil düşünce ağaçları
salkım söğüt desen değil
mezarlık gerdanlıkları
meşe desen değil ormanı
gelişmiş biraz dimağı
düşünüyor ki bir dere kenarı
selvi olsun savursun diyor
fikir saçlarını

gönül ki duvar sanki
gelen giden yazmış üstüne
yalan yanlış sevda yakıştırmaları
bakmalı doğru yere kırmalı tuğla altı

ayrılık yağmuru çağırmalı
karar çığlıklar atmalı
pisliği bulmalı
çamurlara bulanmalı
yılları günleri saymalı
değeri hatırlatılmalı
dar vakit Viki'm gelip
burun kıvırmalı
yeni bir ana fikir taşı
düşünce suyuna atmalı
halkalar yayılmalı

yürüyüp gitmeli nokta konulan yere
sonra geçmeli
yeni biçimlenmiş
henüz vedasız
hikayesel yeni yaşama

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:50 AM
Keşif Gidişe

yürüyüp gider ya
geçmiş öylesine
sararan resimlerde
bakışlarda
saklı kalır duygular

oynadığımız oyun nedir
bir sevgi sözü belki
kendimizce içimizde
içimizce birbirimize

bir fransız çingenesinin mavisinde
bulunan yok olmuşluklar
süregelen oysa
ya da alabildiğine tekrarlar

kişilik ve onurun çarpışması
kaybedilecek nedir
kazanılmamış nasıl kaybedilir
ağlamayan gözden nasıl akar gözyaşı

alır kendini emanete verdiği hasmından
düşünür sahipken hiç sahip olamadıklarını
aptalca
ne kişilik ne onur
kazanır gurur
siyahtır


ölür coşku
bir duygu keşfedilirken
bir diğerinde
mutlaka

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:50 AM
Keşkeler Kaybolur

Yitip gittim gene oralarda bir yerlerde
Beni bulan gören var mı?
Böyle güzel, böyle doyumsuz yaşarken
Böyle dibe inip çıkamamak var mı!
Bir zamanlar demek istemiyorum
Hala olmakta o zamanlar
Ben o hep iç geçirip olmak istediğim
Bir zamanlarda yaşamak
Daim olmak istemelerindeyim.
Her daim olmak varken,
Bilinmez nedendir ağrısı
karnımda...
Nedendir bilinmez yürek acısı,
gözbebeğinde bağrımın...
Nedendir bilinmez,
İstediklerim de olamadıklarım
Tebessümde ki gülümsememin dudak kenarında.
Bazen hani bir -ahh getirirsin maziden
Ve yine yüreğin burulur
Ellerin delicesine titrer
Dersin -ah keşkeeee! ! ! !
Keşkeler büyür büyür
Sarar seni koynuna
Dip kuyu kör
Dip kuyu sağırdır artık
Kapatırsın gözlerini deli bir hızla
Bu gözyaşlari, sessiz isaynın haykırmasıdır o an
Duymazsin onun çığlığından başka
Yitip gidersin umarsızca
Sadece dilersin
Nice iyi huzurlu günlere
Keşkesiz günlere
Adımların garipleşir
Dizlerin titrer
Ve sen yürürsün gene keşkesiz günlere
Bilmek istersin gelecek ne karadar karanlık
Bilmek istedeğin kollarını açmış seni bekleyenlerdir
Hasretle....

Ve sen yaşadığına minnattar ilerlediginde
Keşkeler o zaman kaybolur beyninde...

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:50 AM
Kırık Fincanlar

gözleri uzanır
kararlılıkta kalmış
geceyi yakalar

yarılır karanlık
aşk aydınlaşır
aşkın yanında
kardeşi vardır

sonrası
aşktan
bir nefret doğar
annenin çocuğunu
okşaması
gibi

güzel kadın
saçlarını tarar
türküsünün
söz tellerinde
dudaklarını boyar
gözlerinin acısıyla

dostunda dost arar
edeceği iki çift laf
düşünür boşuna (-dır)
sevişmelere (!)
hazırlanışlar

evdedir aklı
kahve hatırına
kırk yıllığına belli
kırık fincanları
çoktan geçmiştir
belki bini

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:50 AM
Kırılıp Gitmek

götürmek sahibinide sahip olamayandan yana
bakmak aynı suya
aksinde eşit kalmak doyasıya
bırak akanlar aksın
ki akmaz hiçbir şey
kırılmazdan önce

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:50 AM
Kırışık Düşünmeler

beynim dimağım kirli
her taraf düşünce çamuru
ana fikir su
arınmalı

temelde aklımın sismografı
düşünüm kırışıklığı görülürken
alacakaranlık çökmeden
sevdalar
geçmeli trikotaj sabrın
iğne deliğinden

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:51 AM
Kırmızı

adam kırmızılıydı
kırmızıydı kadın
kızıllığa soyundular
kırmızı kaldılar

ağlarken kırmızı
döküldü gözyaşları
kırmızı gülümsediler
düşünceler de kırmızı
kırmızıydı aşkları


________________kızıl birer kumru kaldılar

yakalanmak isteyen
bir kumru
kafesi kanatları
alçak uçtuğu yerler
uçurum kenarları
orman kentte
şehir kelebeği
gibi kalakaldı
döndü
döndüğü yer
_____________kırmızı

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:51 AM
Kırmızı Yaktı Maviyi / Eflatun

kulaklarımda
yankılanıyor
gel deyişin
sisler ardındaydı gözlerim
duymayışım ondan

dağılınca ıslaklık
çamur altında kalmış
onca mabet tarzı
çiğ yorumlu yaşam
kuruyunca çatlardı
bekleyişim de ondan

gel desem gelir miydi
bilir miydi
yok ki
daha daha iyisi

eflatun muydu
gök kubbesi
yerlere kadar eğilip
bin kırılıp
öpmesi

dalım dala dargın
dalım günübirliğine
selam estirdim
çınarlaşmış
erguvan
gövdeme
yapraklarım ayrık
sarı yanık

____________sevdiğimsin
_______________eflatun yalnızlık


nehirdi
oturduğum
derelerin son kenarı
öptüğüm
sisler arasında
gel diyen
okyanus
diğer yanı

son dediğin
_____________cehennem kırmızı
___________________toprak kırmızı
_______________________sen-ben kırmızı

lacivert
boş bir kaftan
boyun bükmüş
bekliyor
ağrısız
uygun
kızgın
yakıyor maviyi
kırmızı

_______________eflatun öpüyor
_________________maviden kırmızı
___________________sol yalnızlık yanımızı

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:51 AM
Kıskançlığı da Öğrettin Ya!

seni bir gün göremedim ya
daha önce de yokmuşsun gibi
garip

öleceğim sanırdım
oysa yokluğunda
dönüyormuş meğer
hala baki imiş dünya
açarmış nazlı kırçiçekleri
gelirmiş yeniden baharlar
ve sabah yeniden
yeni doğarmış güneş

ama hain!
nefret ediyorum senden!
sonunda bana
kıskançlığı da öğrettin ya!

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:51 AM
Kızgınım

kızgınım sana
rüzgarsam yaz ortasında
doğaya savrulmayacak kadar

kızgınım sana
çiçeksem koklayana
kokmayacak kadar

kızgınım sana
yağmursam kurak toprağa
yağmayacak kadar

kızgınım sana
100 yıldır uyuyorsan
öpmeyecek kadar

belki
saniyesi
dakikanın
en fazla bir tebessüm mesafesi
kızgınım sana

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:51 AM
Korkak

çelik pençelerinde düşünce hürriyet
şahin bakışlarında
ve bir avcı pazarlığında
elleme sen avuçların ciğerin yanacak
kendini kim diye düşünmekten korkak

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:51 AM
Korkma

yoksun diyebilir mi
dalga kıyıya
yalanı bırak
seviyorsun

inkar edebilir mi
yağmur bulutu
yalanı bırak
seviyorsun

hayır diyebilir mi
gündüz güneşe
yalanı bırak
seviyorsun

yalanı bırak
seviyorsun
korkma bil
seviliyorsun


yalanın gerçegi sevdiği gibi



***Şarkı sözü

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:51 AM
Kovuk

-ah düşlerim
terasında oturuyorum
beş katlı bir ağaç
uzanmış dalları
ellerimi okşuyor
rüzgarlı yaprakları
saçlarım savruluyor
kokunu dolduruyor
aç genzim
içimde dolaşıyorsun
deli gibi
çıkmaz sokaklara çarpıyorsun
çıkış yok biliyorsun
acılarımı nasıl ıkınarak
güneşleri doğurduğumu
biliyorsun
saflaşıyor tenim
yüreğim derenin dibi
düden taşları gibi
bembeyazsın
biliyorsun


-ah düşlerim
ne zaman geliyorsun



*kalemi gönülden mürekkepli kadının günlüğünden

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:51 AM
Kör Bir Rüzgar-

zaman döndü değdi yaşamı yaktı
çılgın bir suskunluk bağrına bastı
ağırlığında tutulmaz deli aşktı
bu sebep herkes nazarlı baktı

kurudu gökte kör bir rüzgar aşk asıldı
ASlı kaldı



03.10.2003
ist.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:51 AM
Kör Bir Rüzgar

zaman döndü değdi yaşamı yaktı
çılgın bir suskunluk bağrına bastı
ağırlığında tutulmaz deli aşktı
bu sebep herkes nazarlı baktı

kurudu gökte kör bir rüzgar aşk asıldı
ASlı kaldı

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:51 AM
KötüKaranlık Olmak

gece ortası daraltan dar vakit
çırılçıplak soyduğum düşünceler arası
düşünüp düşünüp kelimelerin yetmediği
kara deliklere mantığın yenik geldiği

an ki
Pandora’ nın kutusuna takıldım kaldım
bir başka heves düşüncelerim
yürüyorum yürüyorum geldiğim aynı ağaç sanki
açmaz düşünce hadi kes gitsin hasetliği
can vermiş ve almış devran dönüyor diyorum
ve hala kıskançlığı bilmiyorum

bir aralık yine kızgınlığım anneme
niye diyorum niye
birazcık da olsa kötü zihniyet aşılamadı
yaşıyorum benden gitmiyor kötükaranlık
yaşatamıyorum
aklımda ağlıyor canım annem
parçalanıyor üzülüyorum
geçiyor kızgınlığım
kızgınlığıma üzülüyorum
öğretemezdi ki
hiç kötü olmadı olamadı
biliyorum

çırılçıplak soyduklarımla
dar vakit karanlık kalıyorum
anlamıyor ağlıyorum
karanlık olamıyorum

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:51 AM
Köyden Sevdim Bir Kenti

fistanımın cebindeydi tüm hayallerim
köy güzeli gibiydi tüm umutlarım
kentin duvarlarından kopmuş sevdiğim
sonradan öğrendi tesadüfen geçtiği yüreğim

yoklukta yaşadığım zenginlik akar kalbimden
bir gülümseme satın alırken tüm alınmazları
verdim gitti dedirdi ruhumda tüm açılmazları
katlandı geri geldi ağrılı kentin gri duvarları

acılar var bağrımda bıçaktan öte örselenmiş
açsam göğsümü durmaz ağlardı gören yerli yersiz
yaralarımı açan kentin gri duvarları
çaldığın sevgiden yerinde daha çok var
köy köşesinden sevdim kenti
kentte asla sığmaz akan bir saflıktan


kapattım gözlerimi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:51 AM
Kristal Kusur

kar yağıyordu nehrin üstüne
üstümde duran buzdan nehir
Karacaahmet türküsünde
suyuma değen
bir salkım söğüdün dalları

benim içimde binlerce sarhoş
çocuk
çığlıklarla ağlayan

tek kusurumdu söylemek kusurunu
aşk eflatundan
denge neydi
sensizliğinde kırık hayattı terazi
beni tenim mi canım mı terk etti

öptüğün
esrik savrulan iki damlacıkta
dağlanan tuzuydum ki
suyu kurudu
bıçak küskün
kristal keskindi

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:51 AM
Kum Taneleri

değme mutluluklara taş çıkaran
parmakların arasından kayan kum taneleri
bir elveda!

ağlayandır
sahipken sahip olunmamışlar için

zalim eli değmiş
gariban
sever sitemkardır

yinede
benden ne varsa
alıp götür yanında
inandığın hüzün dolu
recinesiz bir avuc kumdan mutluluğa

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:52 AM
Kurt

dağın başı
bir elma ağacı

kurt var
kurt var
kiminde kürk
kiminde elma var

akıl almaz
göz görmez
kim bilir daha
ne çok var

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:52 AM
Lacivertmişim Ölmüşüm

ölmüşüm
derinde kalmış
tüm ikilem yarlar
kemiklerimi altın sarmış
duymuş görmüşüm ki
dilemma arasındalar

zamanından önce açılmış
tüm hazineler
ve ben doğurmuşum
sancılarla
ilk sayfalıkken sonda
-bir kelime
‘’arayış ‘’
ortalık yerde
düşüverdi bildim ellerime
‘’öyle’’ bir kelime

ortasındayken yolun
yol değilmiş
koşuşturduğum

alacakaranlık
bir düşüp
bir kalktığım
olmayası imiş amacım

kırılır mı
ayaklarım kollarım
yıkılır mı beden
yıllar yılı taşıdığım

ölmüşüm
çatlamış kabuklarım
yangına çalmış
ayrıkotu bakışlarım

ölmüşüm
defnedilmeden
çok kalabalıkmış
sade cenazem

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:52 AM
Lâkin Hâlâ Sevgi

nedir ki bu

basit
karar kimin
kıyas neye

basit insanlar
basit mi severler

bilinir mi
küçüğün yüreği
basitliğinde büyüklüğü

bakışı keskindi
hani kördün(!) ya
belki kartal
belki kuzgun
sevgi anası idi ya
o doğurmuştu onu
kuzgundu tamam
kim engel olacaktı
-şahan demesine
kim bilir kim

kelimeleri şiir dizememiş diye
artık artıktır ya
ağrısında gözyaşı yolu bulamamış diye
kül olmuşken
yanmaktan korkmuş ya
dokunup koklamayı becerememiş diye
nedir ki bu

yargılayıp sevgide
çırak diye
hakir görmek niye
yaşayan yaşasın
yazan da yazsın
kime ne

basit diye insan
basit mi sever diye
inemez sadeye
düşünemesin ki
niye

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:52 AM
Lütfen Çabuk Büyüme

-Gök' e


arasıra
uzaklaşmak sorunlardan
ara vermek sosyal büyümelere

mesela aşık olmak
ya da
bir kelebeğin kanadına konmak
asice haykırmak
bir şahinin çığlığında
içinden bakmak hayallerine
gerçek yapmak genç düşücelerde
bulaştırmak ellerine
balçık bulaşık mutluluğu
bulutların burnunun ucuna
dokunmak ya da

her yaşı yaşında
bilerek geri döşünü olmadığını
yaşamak umarsızca
saklıyor gelecek sorunları
arasıra
uzaklaşmak değil
zamanından önce yakalamamak onları

on altının değeri aygümüş işlemeli
daha çok var
yirmi dört ayar siyah altının ağrılarına

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:52 AM
Martım

biliyor musunuz
bir zamanlar
dinlerken beni
çığlıklı
hayaller kusan
bir martım vardı

içinde
nedense hep
yükseklerde
uçmak isteği

boş vakitlerinde
içmediği halde hiç
tütün sarardı
varsa
boş vakti tabii

gözleri açık
bakıyor diye
balık yemez
aklım gidiyor diye
uyku da bilmezdi
*******i karanlığı
ortadan ikiye
yarardı düşünceleri

ve bilir misiniz
hiç terk etmedi
sevmeyi
inanılmaz
severdi

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:52 AM
Masal Kalmak

zamanı durdurmak
dar vakitlerden
zaman çalmak
ve bir evvelzaman yaşamak
sonraki zamanlara bırakmaya

kalbur zamanda
durmuş zamana
sıkışmak seninle
ve bir masal olmak
ulaşmak evvel zamandan
sonsuzluğa

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:52 AM
Mavi Gemiler

__________sıvırya balat;
______________sensizken senli zamanları yaşamak






mavinin hep o
bildiğim dinginliğini bekledim
benim bildiğim mavinin
gözlerimin rengini çalmıştı
zamanın birinde
akabinde maviye kesildi
ruhumun derinlikleri

yalan mı söylüyor yani rüzgar
hem tüylerim diken diken olmuştu
onlar şahit

o günden beridir
odamdan geçiyor gemiler
susuyorum
anlatsam deli diyecekler
aynadaki gözlerim şahit

şakılar çalıyor
dinliyorum sessiz
‘’adı bende saklı’’
diyor önce
‘’çapkın’’
‘’ meğer’’
‘’yalan’’
düşünceler akıyor
zaman kadar donuk ve hızlı
‘’elbette’’ diyor
hatalar yapacağız
‘’gitme’’diyor
''gidiyorum''
haykırıyor
‘’unutma beni unutama beni’’
dinliyorum
su-s-u-yo-rum

dört duvar odamdan
gemiler geçiyor
hepsi mavi
direği sevdadan
aşktan yelkeni
gözlerin kapatmasın
sakın kapaklarını
gözlerinden gözlerime
böyle geçiyor
‘’delimavi’’





__________sensizim
______________sensizken yaşam
_______________________kara bir günlük
___________________________mavi gemiden tuttuğum

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:52 AM
Mavice Eflatun

asi mavi diyorlar
içindeki kendine

asiydi mavice eflatunu
bir haykırışı yükseldi göklere
hapsetti bulut gri kabus içine
yağacak belli değil nereye
tufan sanki hırpalandı adice yürek

bir gülümseme satın alsaydı maddiyatı
çok kolay harcamış olur muydu maneviyatı

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:52 AM
Merdiven

-arkadaşlarıma


merdiven ki
yolu hep aynı
inerken çıktığım
simalar aynı
değişen çok şeyler var
besbelli
ne zaman çıkmıştım
onca basamağı

ye kürküm ye miydim
ruhum mu cüzdanım mı
yenilenen

simalar çoğalıp
değişim
ne vakit başlamıştı
kim kalmıştı aynı
yoksa ben miydim
sadece değişen

hala ağlayabilir miyim
saçmalayıp zırvadan şeyler
dediklerime gülebilir miyim
sevebilir miyim
en basitinden
yeniden bakarken görmediklerimi
bulabilir miyim
dokunabilir miyim
mesela insanlara
gelişir mi yeniden
damak zevkim
huzurum olur mu mesela


inmek çıkmaktan
daha kolaymış oysa
madem ki inecektim
niye ki beyhude çıkışlarım

hangi basamakta
kim olduğumuzu hatırlamak mı acaba

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:52 AM
Merhum Yalnızlık

sürüler geçiyor
kalabalığında yalnız
yalnız karanlık gece
sırtlanın çekiştirdiği
parçalanan yalnız
yalnız bir martının çığlığı
ayaklar yalnız atıyor adımları
sesler de yalnız
tek kalabalık;
merhumu nasıl bilirdiniz
bir ağızdan hep
YALNIZ


15/10/2005
Kuşadası

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:52 AM
Mesela

saçlarımı kestirdim
değiştim
sonra giysilerim ve yürüyüşüm
gülüşüm de değişti biliyor musun
hani kahkaham da yoktu

meselalarda olabilirleri keşfettim

mesela
-seni unuttum
olmayabilirde
bir olasılık
olabiliri

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:52 AM
Mimiksizlik

bir gülme-ağlama
bir duygu-duyumsama
tek kasın oynamadığı
mimiksiz bir pandomim

coşup kabarıp koşarken ayakların
uçarken kanatların yok
denizsin köpüklü dalgaların
dinginsin maviliğin yok
çiçeksin rengin kokun yok
özgürsün parmaklıklar arasında
yaşıyorsun hissin yok

ten-beden de görülmeyen
yadsıdığım eksiklik
sensizlik

'mimiksizlik'

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:53 AM
Misketlerin Çamur Olmuş Dediler

___________misketlerin çamur olmuş dediler
misketlerim çamur!
hiç çamurda oynamadım ki
kumlardaydım
gömüldü belki
hiç batmadı ki!




(kumlardan peki...hep çamur....nasıl olaki)



*kalemi gönülden mürekkepli kadının günlüğünden

14.04.2005 İst.

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:53 AM
Mümkün Olsa

mümkün olsa
öperdim yüreğini
ne de olsa
çekti beni yıllarca

bazen dost bazen düşman
bildim ya seni hani
aldırma insandır de bana
sevda bu konmuş bir kez
şaraptır bu asma dalına

zamanım var mı yok mu
sorma bana
ben geçtim gittim
yıllar biçecek değerini
bundan sonraya

mümkün olsa
öperdim yüreğini
ne de olsa
çekti beni yıllarca
değerini verdi diye
başkasında kıskanmam
asla gönül de koymam sana

beraber büyüdük yıllarca
kah ağladık kah güldük
ayrı dünyalarda
bildik ki hep vardık
görüntü ya belki ayrı
kocaman adam olduk
sonun da

son ya bu
her işin
aynı zamanda
başlangıcı da

unutma
sen sağ yanda
ben sol yanda
gerisi hep palavra
gerçeğimiz hep
var olanda

mümkün olsa
öperdim yüreğini
ne de olsa
çekti beni yıllarca

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:53 AM
Nedir

nedir bu hırs
bende çoğalırken eksilen
sende nedir

kahırda alırken koydugun el yangını
bende koşarken yürüttüğün
uçarken aşağı çektirdiğin

nedir bu hırs
bende çoğalırken eksilen nedir sende

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:53 AM
Nefti, Yeşildi Babam

nefti, yeşildi benim babam
sakin ve yakın içinde
hırçın ve uzak içinin dışında

öbek öbek
kucak kucak
sevemezlerin arasında
sevebilendi

göremedik onu hiç
görünürlerin içinde

sanırken uykunun kollarında
neslini koklayıp öperdi
karanlıktan dahi saklardı
sığdıramadığı sevgisine gözyaşlarını
kıskanırdı yüreğim kulaklarımı
duymuyor diye
boğazındaki düğümden hıçkırıkları

göremedik onu hiç
görünürlerin içinde

hala daha yok
kırmızı güller takmış
bildik emekliliğinde

kendini gelirken bıraktığı
nefti, yeşildi benim babam

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:53 AM
NehirYaşam Düşünceler

bir nehirdir
akar deli dolu ya bazen
silip süpürüp yıkarak
bazen sessiz sakin bir yaşam
yatağı aynıdır kendine bulduğu yol

ve bir gün
bir kaya oynar yerinden
yol yön değiştirir isyanla yeniden
yoktur aynı yerde aynı bereket
beklenemez de zaten

doğduğu yere dönüşü
belki bir dolu
yağmur bulutu anılar
fazlası yok
olağan doğallığında nehirden

yüzünü asar eski hükümdar kuraklık
uyanır sulanan tohumlar
hareketlenir nehirle bu uyanışla yaşam
yeni yarlar açılır
verim ulaşır kıraçlardan
başka vadilere
başka ovalara

çağlar nehir
yeniden yeni hayata
yaşamlar geçirmek içinde
bir Nil yeşertmek belki
yeni isim vermek
bu NehirYaşam 'dır sanki

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:53 AM
Nikotin Kokuyor Ayrılık

kimliksiz ıssız karanlık
daha ay kanatmadan gerçek aydınlığı
yitik bir koy dik duygudan derin yar
kayıyor zemin ağlıyor bastıklarım
ve bilmediğim eller tuttuyor ellerimden
sis içinde gözler bana yol gösteren
akıp inen yanaklarımdan
bir deli yel ıslak sormadan

aşk kelebekten kanatlar
dokundu kavruldu hissetmiyor artık ten
ölümcül kanamalı tuz basılmış
kara sevda yaralarına yalnızlık kalabalıktan

ve ayrılık
uzun bitmez bir tütündür içilen üstüne
üstünde ayrılıktan ayrık kalan nikotin kokusu

ey aşk varsan bırakamadım tütünü
bu da ayrılıkta senden çoğalttığım
beş dakikada bir
ciğerlerimde acı
kaldı ki
sarı sarılık
nikotin kokuyor ayrılık

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:54 AM
Nisan

deli ediyor bu
denizden manzara
oturtup yerime
kanına giriyor ayaklarımın
çıldırtıyor asi ruhumu
bahar vurgunu

nereden geliyorsa
geliyor bu nisanlar
nisan
ömrü nisan yağmurları kadar
bir uzayıp bir kısalırken
fikrimde yollar
durgun kalıyor çağlayanlar

açılan çiçeklerde
dökülüyor ağaçlardan
nisanda kırağıya
vurduruluyor koruklar
belki bir haziran sabahı
bizim oluyor sessizce
ağrısız doğumlar

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:54 AM
O Sensin

Hani bazen dersin ya;
Elim ayağımsın sen.

Hani hissedersin bazen;
O sensindir

Kokun kadar sana yakın
Ağrıların kadar gerçek
Sesin kadar sendir

Onunla gülümser yeni güne güneş
Ve onunla aydınlanır
Zifiri karanlığında,
Gecenin aydınlığı ay O'dur

Kazınmışs bir geçmişim;
Yaşanacak hayallerimdir

Belki de sende biliyorsundur
Belki de o sendeki
Sesin kadar yakın olan bendir...



haziran 2000

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:54 AM
Öbür Yüz

kalabalıkların öbür yüzü yalnızlık
acısında gülümseme olduğu kadar

birleşmenin öbür yüzü ayrılık
olacakları isterken
olması gerekenlere
terki kadar

Şule Aydemir

GooD aNd EvıL
03-22-2009, 11:54 AM
Ölen' e

beceremedin terk etmeyi
ölüp de gittin
...
beklerken arkamdan.........






*****kaleminde mürekkebi tükenmiş kadından...................

Şule Aydemir