Hatice Bediroğlu

[GooD aNd EvıL]

Altında kaldı

Boyu ha bire uzayan
Keder dalgalarının

Korkunçtu iç yarası
Sonsuzdu acının derinliği
Kaybolmamak için tamamen
Sarıldı tahta direğine
Suskun sokak lâmbasının

Hıçkırıkları... Hıçkırıkları
Uçuşuyordu titrek havada
Hafif ay ışıklı, buğulu
Daracık kaygan taş sokakta
Acı... Acı şahlanmış
Koşuyordu dörtnala

[GooD aNd EvıL]

Acının Binlerce Rengi
Giriyorum içine gözlerinin
Ürkütüyor birlikteliği
Soğuk ve rüzgarın

Ah! İçimde
Acının binlerce rengi
O renklerde asılı
Yüreğimin bin bir parçası.

Ey yar...
Gündüzlerime gölge düştü
Islak gözlerimde
Şimdi darmadağın ışıklar

[GooD aNd EvıL]

Aç gözlerini uyan artık!
Bak, seni görmeye geldim
Yanımda sevgimi getirdim
Yanımda tutkularımı getirdim
Yanımda yaşamımı getirdim
Hepsini sana sunmak için
Aç gözlerini uyan artık!
Çok bekledim ben
Şu anın gelmesi için
*******ce uykusuz kaldım
Düşüncelerimde hep sen
Karşılaşacağımız anın
Hayaliyle geçti günlerim
Aç gözlerini uyan artık!
Bundan sonra misafir gibi
Geliş gidişler yok
Gözyaşları sel olmayacak
Hüzünlü ayrılıklarda
Bak!
Valizimde yanımda
İnan sevgilim bu son
Temelli kalmaya geldim

[GooD aNd EvıL]

Ah Bir Sabah Olsa
Güneş elveda dediğinde güne,
Akşamın karanlığı düşer,
Sevdandan sarhoş,
Yüreğimin ortasına.
Hüzün…
Suya atılan bir taşın çıkardığı,
Hareler gibi,
Dalga dalga yayılır,
Sarar her bir tarafımı.
Kahrolası gece,
Bir türlü ilerlemez.
Akrep ile yelkovan,
Unutur randevusunu.
Okumaya çalıştığım kitapta,
Kelimeler yitirir anlamını.
Gri, kara bulutlar…
Doluşur gökyüzüne.
Gök gürlemesinin ardından,
Boşalır sağanak yağmur.
Sensiz kalmış ruhumu,
Üşütür ıslaklığıyla.
İçimdeki özlem,
Yırtar gecenin sessizliğini.
Çağırır sevdasını.
Sesin ulaşır beynime.
“Ben seni seviyorum”
Yok olur üşümüşlüğüm,
Kor ateş kaplar,
Bu sefer her bir zerremi.
Ah! bir sabah olsa,
Güneş…
Günaydın dese yeni güne.
Kapımın zili çalıverse.
Bekleyişlerden kurtulsa aşkım.
Kucaklayışında kaybolsam,
İçim delirse… delirse…delirse…

[GooD aNd EvıL]

Issızlığın hakim olduğu bir akşam.
Ney, gizemli bir ferahlık üfler derinden
Aheste aheste, mahzun...
Birazda ürkütücü.
Göz bebeklerime saplanır dikenler
Tül perde ardından bakıyormuşum gibi her şey.

Acılar demlerim anason kokusunda
Göz kapaklarımda ağır bir yorgunluk
Gece dolanıp durur ayaklarıma.
Kış hüküm sürer bedenimde
Özlemler biriktiririm bir dolu.
Sularım sabır çiçeklerini her gün
Sağanak yağmur gibi akarsın yüreğime

[GooD aNd EvıL]

Aklıma Düşüverdin
Güne;
Gözlerimi açtığımda,
Düşüverdin aklıma.
Ve ben yine,
Hiç tanımadığım sana,
Gülümsedim kocaman.
İçimde sevinçler,
Filizleniverdiler,
Coştular, kabardılar.
Kalktım yatağımdan sonra,
Güneşli gökyüzüne baktım,
Acaba! Bana bakan,
Bir bulut var mı? dır diye,
Gözlerimi aldı güneş,
Kırpıştırmaya başladım.
Tam gözlerimi kaçıracaktım ki!
Bir sürü bulutun arasından,
Burnunu çıkarmış bir bulut,
Hınzırca gülümsüyordu.

[GooD aNd EvıL]

Aktı Yüreği Çılgın
Kızıl kahve tonlarına büründü
Sırtında hüzün Sonbahar
Damladı yapraklardan
Kristalleşmiş sabah çiyi
Hem aynı hem değişikti her şey

Oturdu devrik ağaç gövdesine
Üşüdü, iyice büzüşüp küçüldü
Parlak Ekim güneşi
Boşluk duygusu yarattı içinde

Bir koşu tutturdu sonra
Kırmızı toprakta çıplak ayakla
Renkler, gölgeler, ışıklar
Hızla aktı ağaçlar

Deli bir derenin kenarında
Varsaydı kendini
Ulaşmak için bir an önce çaya
Salkımın son tanesini
Atar gibi ağzına
Aktı yüreği öylesine çılgın

[GooD aNd EvıL]

Alışmak İstemem Yokluğuna
Sevmek uzun bir yol,
Sevdiğim.
Önceliği olmalıyız,
Birbirimizin.
Kuşku düşmemeli,
Yüreğimize.
Heyecan sarmalı,
Özlem yaktıkça içimizi.
Tenlerimizin kokusu,
Doluşmalı burnumuza,
İçimiz tepinmeli.
Delirmeli.
Şiirler dökülmeli,
Dudaklarımızdan.
Gülüşlerimizle,
Aydınlanmalı,
Gecenin karanlığı.
Hazan mevsimi,
Dönüşmeli bahara.
Cıvıl cıvıl,
Yaşam sevinci,
Kaynamalı içimizde.
Sevdamız,
Beslemeli bu ateşi.
Mis gibi çayın kokusu,
Sarmalı evin her yanını.
Cam bardakta içmeliyiz,
Yudum yudum çaylarımızı.
Ömür dediğin nedir ki...
Kaç gün, kaç ay, kaç yıl...
Alışmak istemem,
Yokluğuna.
Birlikte...
Severek tüketmek,
Ve doya doya yaşamak,
Varken günleri.

[GooD aNd EvıL]

Asılıyorum Küreklere
Islak maviler yolluyorum
Kanatlarında poyrazın
Arıyorum sıcaklığını
Bir yudum çayda

Soğuk geçiriyor dişlerini
Sıska yanaklarıma
Kesiyor acı...
Dilim dilim bedenimi
Bir bir çıkarıyor gözlerimden
Dalına tutunamamış yaprak gibi
Savruluyorum bağrına Akdeniz’in

Mavisine yansıyor gözlerin
Gözlerinden yüreğine
Ha babam...
Asılıyorum küreklere

[GooD aNd EvıL]

Aşk
Buruk bir ateş
İçimizi kaynatan
Damarlarımızda
Sinsi sinsi dolaşan
Bulutlara sürükleyen
Güneşi kucaklatan
Denizleri kabartan

Suç ortağı...
Mum ve şarap
Bazen tüketilen
Kırık şişelerde
Bir büyü ki!
Karşı konulamayan

Bir kadeh sen...
Bir kadeh ben...

[GooD aNd EvıL]

Aşkımı Vermek İçin
Güneş kızıla kesmiş
Kaybolurken dağın ardında
Ateş gibi yanan yüreğimi de
Alıp götürür yanında
Anında laciverde döner
Uçsuz bucaksız denizin rengi
Hırslanmış dalgalar
Ha babam döver kıyıları
Kucaklarken geceyi
Koyu karanlıklar
İçimizde
Sevdanın gözleri ağlar
Dolaşırken
Yalnızlığın acı hüznü
Iğıl ığıl damarlarımızda
Bir bekleyiştir başlar
Sonrasında
Güneş
Yeniden doğmayı bekler
Sevdiğini
Sıcacık sarmak için
Deniz sabahı bekler
En güzel mavileri
Sevdiğine sunup
Serin sularında ağırlamak için
Ben sabahı beklerim
Yüreğim elimde
Aşkımı
Sana vermek için

[GooD aNd EvıL]

Ateş Parçaları
Yaşamak...
Düğüm çözer gibi
Çözmek duyguları bir bir
Görmek kelimelerin ardında gizleri
Gerçek ile hayal
Bilmek ile bilmemek
Aldanmak ile sevgi arasında
İncecik bir çizgi

Yaşamak...
Göğüslemek görünmez olanı
Kokusunda sevdanın
Ateş parçaları

[GooD aNd EvıL]

Atış Serbest
Serdi denizi ayaklarının altına
Bağırdı rüzgâr sert bir sesle
Dalları geçti ağaçların birbirine

Sürüklendi serçe yavruları
Koştu ama nafile
Bir kır çiçeği düştü önüne
İki büklüm boynu bükük

Yığılıverdi toprağa
Gözleri kocaman
Hiçbir şey yoktu beyin kıvrımlarında
Bütün yollar açık bomboş
Atış serbest dedi atış serbest

Kötü bir koku burnunda
Alaca karanlık sardı etrafını
Üzerine kâbus gibi çöktü her şey
Ağzında bembeyaz köpükler

[GooD aNd EvıL]

Avuçlarında Sevdanın Ateşi
Kızıl büyüsü güneşin
Döküldü omuzlarına
Su birikintisine düştü aksi
Baktı parçalanmış yüzü
Gülümsedi deli deli

Yaşama ışık tutan
Omuz veren güçtür sevgi

Çekti içine taze serin rüzgârı
Hızlandı adımları
Sevince battı görünce yüreği
Akıp gitti sinirleri
Sesi içli, gülüşü neşeli
Öyle yumuşak
Öyle sevgili
Kucakladı kokusu, kolları sıcacık

Sanki içten ışık tutuldu yüzlerine
Nemli taş duvarların arasından
Patladı coşkuyla tomurcuklar
Kırıldı akrep ile yelkovan
Avuçlarında sevdanın ateşi
Kırmızı ve maviye boyandı
Üşümüş ıssız tren istasyonu

[GooD aNd EvıL]

Avuçlarının İçinde
Dalgalar...
Devam ediyor,
Dövmeye sahili,
Kızgın hoyrat.
Denizin mavisi koyu.
Düşersen eğer,
İçinden çıkacak bir girdap,
Yutuverecekmiş gibi,
Korku salıyor içime.
Poyraz...
Kavgaya tutuşuyor,
Kareli masa örtüsüyle.
Gözlerine bakıyorum,
Öyle sıcak ki...
Perde perde yükseliyor,
Gülüşlerin.
Kalp atışların,
Düşüyor yüreğime.
Avuçlarının içinde,
Eriyor ellerim.

[GooD aNd EvıL]

Ay Işığına Dönüştü Gözleri
Asmalı çardağın altında
Boşalttı sıkıntısını
Sanki! Bir nefeste.
Koparıp aldı bir salkım kara üzüm
İç ferahlatan bir tat
Doladı özlemi her zerresine
Kaygılı bir dalgınlık gözlerinde
Bıraktı kendini kırmızı örtülü sedire

Dili dışarıda Ağustos *******ine
Kafa tuttu kuzey rüzgarı.

Yıldızlar...
Saklambaç oynadı etrafında.
Ay ışığına dönüştü gözleri
Her birinde bir parçasını
Sobeledi yüreğinin
Savruldu... Savruldu
Mutluluğa doğru

[GooD aNd EvıL]

Bağışla Beni Anne
Küçücük…siyah-beyaz
Bir resim var elimde
Solmuş sararmış
Senin olduğunu söylediler
O resim
Senmişsin anne!
Elini tutamadım
Bir kere öpemedim
Bir kere sarılamadım
Bir kere “anne”
Diyemedim sana
Sevgini tadamadan
Göçüp gittin bu dünyadan
Nasıl!
Özlem doluyum sana
Hiç bilmiyorum ki! seni
Yüzün nasıldı
Vücudun nasıldı
Şişman mıydın zayıf mıydın
Saçın, gözün ne renkti
Kalbin nasıldı anne
Beni
Sever miydin
Alıp kollarına öper miydin
Şefkatle
Bastırır mıydın göğsüne
Düşünmeye çalışıyorum
Şekillendirmeye çalışıyorum
Hiçbir şeye benzetemiyorum
Bağışla beni anne
Hiç bilmiyorum ki! seni

[GooD aNd EvıL]

Bana Hediye
Dün gece,
Seninle beraber yattım,
Yatağımda...
Kokularını bırakmışsın,
Bana hediye,
Yorganımda yastığımda.
Öyle güzel...
Baş döndürücü,
Kışkırtan,
Bir koku ki!
Beni sana çeken,
Canım.

[GooD aNd EvıL]

Başka Bir Aşkın
Seni özlediğimi
Çok özlediğimi
Hissettim bir tanem.
Şimdi...
Benden çok uzakta
Başka bir aşkın
Koynunda
Gecenin...
Karanlığına karışmış
Rüyalar görmektesin.
Olsun
Sen, hep benim
Bir tanem
Olarak kalacaksın

[GooD aNd EvıL]

Baygın Düşüyor Yüreğim
Uyandırdı doğanın cıvıltısı erkenden
Gökleri sarmış koca ağaçlar
Pırıl pırıl bir sabah
Lekesiz maviler üstünde
Koca koca gürültülerle
Ak bir çizgi çekiyor uçak.

Güneş ışıltısında
Tatlı tatlı sallanıyor Akdeniz.
Kumsala yatmış taş ve delikli kayalar
Düşüncelere dalmış tek tük Martı’lar.
Hafiften esen nemli bir hava
Dağıtıyor yosun kokusunu
Kıpır kıpır kaynıyor kumlar.
Yeni yeni açıyor gözlerini
Salaş kır kahveleri
Tepiniyor içimde adsız mutluluk
Keyifle şıngırdıyor çay kaşıkları.

Kavrulmuş bir yürekle
Sarılıyorum telefona
Gülücükle kaynaşan gözlerin
Dikiliyor karşıma.
Mutluluk dalgalarının altında
Baygın düşüyor yüreğim.
Masmavi bir Akdeniz sabahında

[GooD aNd EvıL]

Bekleyiş
Kimbilir!
Ne zamandır yemek yememişti
Kafasında
Neler vardı, neler düşünüyordu
Onu bunca zamandır
Yemekten alıkoyan ne olmuştu
Bir sevdamı yüreğini dağlamış
Silivermişti açlığını
İçinde sevdanın kıpırtılarıyla mı
Oturmuştu öyle saatlerce
Hiçbir şeyin farkına varmadan
Bir ses bekliyor gibiydi sanki!
Telefonun çalmasını mı
Onun sesi miydi duymak istediği
Yüreği onunla beraber mi atıyordu
Neler geçiyordu o güzel kafasından
Yeşil yeşil bakıyordu gözleri
Dalgın hüzünlü derin bakışları
Alıp başını gitmişti uzaklara
Beyni sevdiğiyle dolu dolu
İçinde tatlı kıpırdanışlar
Bir bekleyiş içinde geçen
Beyhude zamanlar

[GooD aNd EvıL]

Beni İstesin
Kahven olayım,
Fincanında.
Beni yudumla,
Beni iç.
Müzik yerine,
Beni koy teybine.
Sevdamın,
Nağmelerini dinle.
Yumuşacık,
Kulaklarından,
Bedenine dolsun,
Bütün sevdam.
Öyle dolsun ki!
Kıpırtılar sarsın,
Beni istesin,
Her bir zerren.

[GooD aNd EvıL]

Bilesin
Sen öyle tatlısın ki!
Beni yine gülümsettin
Gelişin ile
Kara bulutları dağıtıverdin
İçimi üşüten fırtınalar
Sıcacık...
Melteme dönüşüverdiler
Senmişsin gibi
Sarıp sarmaladılar ruhumu
Güneş açtı içimde o an
Ağaçlar çiçeğe vurdu
Ve ben seninle
Dolup taştım hiç durmadan
Sevdiğimsin, canımsın
Sevincimsin bilesin

[GooD aNd EvıL]

Bilmiyorum
Bir türlü uyuyamıyorum
Neredeyse gün doğacak
Beynimin içinde
Her bir hücremde
Hüküm sürmektesin
Aklım firar etmiş
Hep senin yanında
Şimdi ben
Hep senin yanında
Olan aklımla
Öyle zavallıyım ki!
Buralarda.
Öyle yorgunum ki!
Sensiz...
Hiçbir şey yapamıyorum
Ben yokum
Ben kimim
İnan bilmiyorum

[GooD aNd EvıL]

Binlerce Düğüm Boğazında
Meltemin otlara sürünen sesi
Karıştı...
Koyu gecenin derin soluklarına

Gözleri çakılı, büyülü pencerede
Esinti oynatıverince perdeyi
Sıcak bir aydınlık yayıldı
Uzun boylu köşe lâmbasından

Oradaydı... Oradaydı işte
Elinde...
Kara gözlerini düşürdüğü kitap
Bakışlarında gizli bir alaycılık

Kocaman vuruşlarla çarptı yüreği
Kırışıverdi gülünce yüzü
Oynaştı kirpiklerinin gölgesi
Heyecanlı titremeler sardı
Gözkapaklarını
Hasreti giyinmiş duyguları
Uçurdu sıcacık kıvılcımları

Haykırmak istedi adını
Yırtmak istedi yüreğini
Buz kesti elleri
Yapıştı kızıl toprağa ayakları
Sessizliğe büründü her şey
Solgunlaşıp sarardı yüzü
Patlamaya hazır hıçkırıkları
Sanki! Sanki!
Hiç çözülmemek üzere
Binlerce... Binlerce
Düğüm oldu boğazında

Teslim olurken bedeni
Gözyaşlarının hazzına
Hafifledi...
Damarlarında akan kanı
Döküldü dudaklarından
Yumuşacık kelimelere

Titredi...
Yaslandığı ağaç gövdesi
Parça parça dalların arasından
Kırılarak döküldü
Saç tellerine ay ışığı

[GooD aNd EvıL]

Bir Acı Var Ki İçimde
Dayanamıyorum,
Dayanamıyorum sensizliğe.
Dünyamı aydınlatan,
Gülüşün yok.
Dipsiz kuyular,
Çekiyor beni içine.
Yüreğim yanıyor...
Öyle bir yanış ki,
Acıyor...
Her bir zerrem.
Kanım,
Terk ediyor damarlarımı.
Tükeniyor içim.
Bir acı var ki, içimde oy...
Anlatılmaz.
Uykular haram,
Gözlerim kan çanağı,
******* üzgün...
******* korkutucu...
Sabahlar yorgun...
Özlem kokuyor,
Tüm şarkılar,
Yokluğunda,
Deliriyorum.
Bir daha asla,
Kucaklayışında,
Yitip gitmeyecekmişim,
Seni göremeyecekmiş gibi,
Gözlerim.
Bir acı var ki, içimde oy...
Anlatılmaz.
Dayanamıyorum,
Dayanamıyorum sensizliğe.
Silip süpürüyor beni,
Bir çığ gibi,
Büyüyen sevdam.

[GooD aNd EvıL]

Bir Çığlık
Dev dalgaların altındayım
Doluyor sular içime
İniyorum gülle gibi dibe

Yakıyor tuz organlarımı
Nefes alamıyorum
Lime lime ciğerlerim
Kocaman beynim
Fırlıyor gözlerim
Yırtılıyor her bir zerrem
Ayrılıyor kolum bacağım

Yüreğimi arıyorum
Vurgun yemiş
Sökmüş bedenimden kendini
Yeri bomboş hiç ses yok

Bir çığlık! Bir çığlık!
Yapışıp kalıyor dudaklarımda

[GooD aNd EvıL]

Bir Düş Bu
Bir düş bu
Hani hep sana anlattığım
Bir gün gerçekleşecek olan
Salaş bir kır kahvesin de
Seninle karşılıklı oturmuş
Tahta masamızda fokurdayan
Bakır işlemeli bir semaver
İşlemelerinde seni gördüğüm.
Deniz ve çakıl taşları
Ve…
Masamızda kırmızı bir gül
Henüz açmamış taptaze
Eline uzanıyorum yavaşça
İçimde bir duygu seli
Yanağına kondurduğum
Küçük bir buse

[GooD aNd EvıL]

Bir Düşünsene
Kaç gecem geçti sensiz
Neler yapabilirdik
Bir düşünsene
Güne başlamak üzere
Gözlerimizi açtığımızda
Sen
Benim yüzümde ki
Mutluluğu görürdün
Kollarını açıp
Beni kucakladığında
Ben…
Kaybolur giderdim
Kucaklayışının derinliğinde
Suya doymuş toprak gibi
Yeşillenirdi yüreğim
Kokunu içime çeker
Uzun uzun koklardım seni
Teninin sıcaklığında
Dipdiri oluverirdim
Seninle çıktığım yolculukta
Yeniden isimlendirirdim
Hayatımdaki güzellikleri
Kaç gecem geçti sensiz
Neler yapabilirdik
Bir düşünsene

[GooD aNd EvıL]

Bir Geleyim Yanına
Bir geleyim yanına…
Çocuklar gibi,
Koşacağız yollarda,
Umursamadan bakışları.
Sırtımızı bir ağaca yaslamış,
Yere bağdaş kurarak,
Isıracağız çıtır simitleri,
Kocaman lokmalarla.
Dökülecek kucağımıza susamlar.
Bir sürü serçe,
Koşuşacak bu ziyafete.
Gölgesini şemsiye yapacak,
Sevdamıza şahit ağaç.
Yaprakları okşayacak başımızı,
Meltem serinliğinde.

Bir geleyim yanına…
İlkel bir kır kahvesinde,
Rengi solmuş semaverle
İçeceğiz çaylarımızı.
Gözlerimizin sevinçlerinde
Buluşacak ellerimiz sevgiyle.
Bir ayağı kısa kalmış,
Tahta masa,
Oynayıp durdukça…
Güleceğiz kahkahalarla.

Bir geleyim yanına…
Okyanus fırtınaları,
Doluşacak içimize.
Bütün mevsimleri,
Yaşayacağız birlikte,
Özgürce…
Hasıl hissedersek,
Nasıl istersek öyle.
Bir geleyim yanına…
Gecenin gizeminde,
Sokulup koynuna,
Uyuyacağım sessizce.
İçimde huzur bulutları,
Burnumda,
Tüm kokulardan güzel,
Teninin mest eden kokusu.
Biliyorum..
Erim erim eritecek beni.
Bir geleyim yanına…

[GooD aNd EvıL]

Bir Işık Bir Gölge
Uçurdu yüreğini açık hava
Hem güneş vardı hem ayaz
Sevinç düştü önce içine
Sonra keder...

Of çekti ağız dolusu
Alevlendi tortulanmış duygular
Sıcak bir ışıltı geldi gözlerine
Uymak istedi beden
Düşüncedeki hıza
Geçti caddelerden kayarcasına

Seyretti...
Yeşil yaprakların arasından
Parça parça mavilikleri
Yeri göğü sardı kuş sesleri
Parlak keskin gün ışığı
Gölgesini düşürdü yaprakların
Biçimden biçime girdi yüzü
Bir ışık... Bir gölge
Bir ışık... Bir gölge

[GooD aNd EvıL]

Bir Keman Solo
Sesini düşünüyorum.
Sanki!
Acelesi varmış da,
Otobüsü kaçıracakmış gibi,
Hızlı hızlı bir şeyler anlatan.
Bazen sessiz sakin,
Tınılarının…
Sevgiyle yoğrulduğu,
Her kelime kulaklarımdan,
Beynime ulaştığın da,
Bir keman solo,
Dinlermiş gibi,
Mest olduğum.
İçimi kaynatan,
Ve erimemiş,
Bir damla yağ bırakmayan,
Kıkır kıkır gülen sesin,
Bana doğru,
Yağmur gibi akıyor şimdi.

[GooD aNd EvıL]

Bir Kere Yüreğim Öptü Ya Yüreğini
Sevdasını ararmış hep,
Çırpınıp duran dalgalar.
İçim dar, soluksuzum.
Düşünceler de beynim.
Özlem…
Üşüşüverdi boğazıma.
Nereye baksam,
Güleç yüzün karşımda.
Taşıyor işte gözlerimden,
Sevdamın yaşları.
İçimde çarpışan fırtınalar.
Seninleyken bile seni özlerken,
İçimde ki yangını,
Döksem sulara,
Söner mi? Dersin.
Şimdi ben,
Hüzünlü sularda,
Fırtınalarla savaşmış,
Yüreğinin yaşları,
Denizlere karışmış,
Yorgun… argın,
Senin kıyılarına vurmaktayım.
Sevdandan baygın,
Beklemekteyim,
Başucuma gelmeni.
Seni istiyorum işte ne yapayım.
İçim senin için çıldırıyor.
Gönlüm emirlerimi dinlemiyor.
Bir kere yüreğim öptü ya yüreğini.
Ah! içime soksam seni.
Kalıversen hep orada.
Yetmiyor ki!
Seni…
Ne kadar kucaklasam da.

[GooD aNd EvıL]

Bir Kucaklasam Seni
Bir kucaklasam seni;
Kızıl renkleriyle güneşin
Resimler çizeceğim
Aşka dair mavilere
Kalelerin burçlarından
Meydan okuyacağım her şeye
Gömülecek kaygılarım
Derinliklerine denizin
Deli bir çılgınlık
Oturacak gözlerime
Oynayacağım döne döne
Çıplak ayakla
Aldırmadan cümle aleme

Bir kucaklasam seni;
Kırılacak kabuklarım
Yüreğimin ateşi...
Sefere çıkacak damarlarımda
Saracak bedenimi volkan gibi
Öpeceğim dudaklarından tutkuyla
Bitmeyen bir yolculuğun içinde
Titreyecek içimdeki alevler
Çiçeğe kesecek tomurcuklar
Gürül gürül akmaya başlayacak hayat!
Yaşanmadan bitecek kış mevsimi
Ve ışık seline dönecek Aşk!

[GooD aNd EvıL]

Bir Tutsan Ellerimi
Sanki! kış güneşi
Kuytularından çıkıp ormanın
Yüksek çok yüksek
Meşe ağaçlarının arasından
Geliyor üzerime süzülüp
Soğuk ısırıyor beni
Yanaklarım dökülüyor
Lime lime olmuşum
Titriyorum, sensizim
Bunca üşümem ondan
Takırdıyor çenelerim
Ağaçkakan misali
Kulaklarım bu sese
Dayanmıyor..
Bir tutsan ellerimi;
Yaz güneşi
Doğacak odama
Bedenimin içinde
İyi olacak ruhum
Sevinç titretecek
Yüreğimi
Bir tutsan ellerimi;
Susacak ağaçkakanlar
Mavi turlara çıkacağım
O an da.
Süt beyazı
Martılar eşliğinde
Çığlık çığlığa...
Ve
Tüm mavi yıldızlarda
Tüm beyaz bulutlarda
Konaklayarak
Öpeceğim seni yumuşacık
Arkamda
Sevdamın rüzgarları
Ellerimde ilk yaz çiçekleri

[GooD aNd EvıL]

Bittiğim Andır
Geleceğini biliyor olmak,
Akışını hızlandırıyor kanımın.
Titretiyor içimi.
Seni görecek olmanın hazzı,
Sarıyor,
Her köşesini bedenimin.
Mutlu kediler gibi,
Mayışıveriyorum yatağımda.
Ve seninle karşılaştığımız an…
Sevginin ışıklarından,
Gözlerimiz kamaşmış,
Birbirimizi kucaklarken,
Özlemin yakıcı güzelliği,
İçimize doluştuğunda,
Ardından,
Sıcacık sesinle
Çok özledim..
Seni seviyorum diye,
Kulağıma fısıldadığında,
İşte! o an,
Benim,
Bittiğim andır sevgili.

[GooD aNd EvıL]

Biz Olmuştuk
Beynime
Ambargo koydun sevgili
İzin verdiğin ölçü de
Düşünebiliyorum artık
O gece…
Başlamıştı her şey
Bir ateş yanmıştı
Yüreğimin ortasında
Sokuluşun…
Heyecanlara boğmuş
Titreyişler sarmıştı
Her milimetrekaremi
Nefes alamamıştım
Öyle bir bakmıştın ki bana
Sanki seninle beraber
Eriyip kaybolmuştum
Bir ateş yanmıştı
Yüreğimde…
O anda
Ben ve sen değil
Biz olmuştuk

[GooD aNd EvıL]

Bu Başka Bir Şey
Daha öncede yaşadım.
En koyu…en tutkulu aşkları,
En heyecanlı…en dayanılmaz,
Yürek çarpıntılarını.
En hızlı koşuşları.
Ama bu başka bir şey,
Başka bir şey işte.
Hayatıma girdiğin andan öncesi yok.
Ne olduğunu anlayamadan,
Birden doluşuverdin her yerime.
Bir hortum gibi çekip aldın beni.
Sanki her şeyi,
Yeniden görüyormuş gibi gözlerim.
Ne yapacağımı bilemez bir haldeyim.
Birbirine karışmakta elim ayağım.
Sanki hep seninle yaşarmışım,
Sanki ben hep seni sevmişim gibi.
Gözlerim öylesine sevinçle bakıyor ki yaşama.
Beş altı yaş gençleşmişim gibi,
Uçarcasına yürüyorum yollar da.
Ama korku da hiç bırakmıyor peşimi.
Kapanmayan gözlerle sabahlanan ******* de,
Olumsuz düşünceler oyuyor içimi.
Ya her şey ansızın yarım kalırsa…
Boğazıma takılan bir lokma gibi.
Çağlayanların arasında susuz kalmak gibi.
Günlerce aç kalıp da önüne konulan,
Çeşit çeşit tatlıları yiyememek gibi.
Rüyanın en güzel yerinde uyanmak,
Uyanıp da hiçbir şeyi görememek gibi.
Kalp krizi geçirirken,
Ellerin ilaca uzanamaması gibi.
Öyle bir yara alacak ki kanatlarım.
Gidersen ve ben yalnız kalırsam,
Her şey yabancı gelecek bana.
Bir çıkmaz sokakta kalakalacağım öylece...
Bir daha kanatlarım kalkmayacak,
Ve hep yaşla dolacak yüreğimin gözleri.

[GooD aNd EvıL]

Bu Gece
“ Allah biliyor ya
Ben seni çok seviyorum “ diyen sesin
İçime içime işliyor sevdayı
Dilaltı ilacı gibi kurtarıyor kalp krizinden
Coşturuyor sus pus olmuş gönlümü

Koyuveriyor
Kirpiklerime mandallarla astığım
Yüreğimin damlaları
Yoruluyor silmeye yetişemeyen ellerim
Göz kırpıyor gündüzden
Davetkâr gece...
Tılsım gibi çekiyor içine
Sabırsız telaşlarda yüreğim

Her yudumu yakıyor
Boğazımdan aşağılara inen şarap
Salına salına geziyor hücrelerimde
Sessiz çığlıklar atıyor bedenim
Üşümelerim geçiyor bir çırpıda

Bu gece... Bu gece...
Ruhum... Bedenim... Düşlerim
Her şeyim, her şeyim senin

[GooD aNd EvıL]

Bu Sabah
O çok sevdiğin denizi
Martıların...
Çığlıklarıyla beraber
Sana göndermek istedim
Gözlerini kapa şimdi
Ve denizin sesini dinle
Kokusunu içine çek
Duyduğun koku ikimizin
Mis gibi aşk kokusu
Deniz sensin
Gözlerini kapa şimdi
Martıların seslerini dinle
Karınlarını doyurmak için
Nasıl da kavga ediyorlar
Balıkçı da
Balık tutma sevdasıyla
Ağlarını atmaya hazırlanıyor
O da ekmek derdinde
Yeni umutlara gebe
Güzel bir gün başlıyor
Balıkçı denize sevdalı
Bense sana bir tanem
Ne balıkçı
Denizsiz yaşayabilir
Ne de ben sensiz

[GooD aNd EvıL]

Buluşacak Aşkın Gözleri
Gözlerim...
Sen sen bakıyor etrafa.
En deli aşık benim!
Dolup taşıyorum coşkuyla.
Korkudan eser yok içimde.
Öyle ucundan bucağından değil,
Koşulsuz açmışım yüreğimi.
Ellerim terliyor şimdiden,
Tatlı heyecanlar dolaşıyor,
Damarlarımda.
Gözlerim mekik dokuyor,
Kolumdaki saat ile.
Az sonra buluşacağım aşkla.
Biliyorum...
Önce akacak yüreğimin suları.
Hüzün yıkanıp gidecek.
Bedeninin sıcaklığını,
Hissedecek tenim.
İşte!
O an zaman duracak.
Silinecek her şey.
Buluşacak aşkın gözleri.
Tutkunun kırmızısı,
Tutuşacak yüreklerde.
Akdeniz’in mavisi,
Gökyüzünün mavisi,
Aşkın mavisi,
Tüm maviler... tüm maviler,
Karışacak birbirine.

[GooD aNd EvıL]

Büyülü Anı Gecenin

Pembe bir çarşaf gibi
Akşam alacasında
Günün son saatleri

Dokunuşlar...
Tesadüfî, kaçak
Ateşe veriyor bedenimi
Alışılmadık yürek çarpıntıları
Ah! Bir telâş... Bir telâş

Tatlı serin esintili
Çakırkeyif hava
Donanıyor yıldızlarla

Çıldırmış sevinç
Oynak oynak
Süzülüyor yüreğime
Doluyor...
Gözlerim gözlerin ile
Karışıyorum...
Varlığının derinliklerine

Büyülü anı gecenin
Düş sessizliğinde
Yol alıyor
Mavi bir gezegende
Mahmur ve yorgun
Sabahın ilk ışıklarına

Gülümsüyor pencerede
Bembeyaz badem çiçekleri

[GooD aNd EvıL]

Canım İçmek İstedi
Canım içmek istedi.
Çilingir soframı kurdum.
Beyaz peynir (Edirne) ...
Çoban salata….
Biraz turşu….
Biraz helva…
Biraz meyve…
Biraz süzme yoğurt…
Ve Tekirdağ rakı.
Cd lere uzandı elim,
Dönülmez Akşamın Ufkundayız…
Nede güzel söylüyor mübarek,
Hüzünler demledim bir süre.
Boğazım düğümlendi.
Yüreğimde ki! ...
Sevgilerle beraber,
Derin bir uçuruma,
Düşüyormuşum gibi hissettim.
Aldım elime rakı bardağımı,
Açtım sonuna kadar tüm pencereleri.
Temiz havayı…
Doldurdum ciğerlerime.
Göz yaşlarım…
Açıverdi boğazımdaki düğümleri.
Ferahladı yüreğim.
Yıkandı gitti olumsuzluklar.
Coştu içimdeki sevgiler…
Gürül gürül denetimsiz akan,
Güçlü bir çağlayana dönüştü..
Pervasızca bırakıverdim,
Serin sularına kendimi.

[GooD aNd EvıL]

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun
Sevgili Dostlar,

Büyük Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti “ demokratik, laik, sosyal hukuk devleti” dir. Bu niteliklerin hiçbirinin birbirinden ayrılamaz olduğunun bilinmesi gerektiği artık kavranmalıdır. Bu kavramların içeriği ile beraber Cumhuriyetimiz varlığını sürdürebilecektir.

Aksi takdirde;

Misak-ı Milli sınırlarımızı değiştiren haritalar çoktan çizilmiş ortalıkta açıkça gösterildiği... Yurdumuzun üstündeki hain planlar böl-parçala-yut politikaları içten dıştan hızla ilerlediği, yeraltı yer üstü zenginliklerimizin de hızla ele geçirildiği bir zamanda bu tuzağa düşmüş oluruz.

Bunları görmeli ve birlik beraberlik içinde yüzyıllardır nasıl yaşamışsak öyle kardeşçe yaşamaya devam etmeli, birbirimize sıkıca kenetlenmeli, Atatürk İlke ve Devrimlerinin ışığında vatanımıza sahip çıkmalıyız. Bu vatan hepimizin.

Daha nice Cumhuriyet Bayramlarını özgür ve bağımsız bir ülke olarak kutlamak dileğiyle Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.

Sevgilerimle


Hatice Bediroğlu

[GooD aNd EvıL]

Çay İçme Vakitleri
İnce belli cam bardakta
Çay içme vakitleri
Dinleme anım sanki içimi
Camlar açılmışta
Sevdalı yaz rüzgârı dolmuş odaya
Okşayarak ısıtmış bedenimi güneş

Katlıyor kendini mutluluk içimde
Küsüyor acılarım bir bir...
Tadı hoş bir rahatlama sarıyor benliğimi
Taşıyor denetimsiz sevinçler gözlerimden
Bir martı ile dalıyorum yarenliğe
Pamuk gibi bulutlar da seyahatteyim

[GooD aNd EvıL]

Çırpındı Karanlığa Karşı
Korkmadı karanlıktan
Durmadı - Yürüdü
Kimsesizdi sokakları

Günler mi geçmişti
Hatırlayamadı
Yoruldukça...
Çekildi kuytu köşelere
Üşüdü titrek ayazlarda
Biri gitti
Biri geldi kâbusların

İnsanlar...
Yitik zamanların insanları
Canlanıp giyindiler
Konuştu – Uyudu
Uyudu – Konuştu
Kim uyudu, kim uyumadı
Belli değil

Taşlaşmasın diye yüreği
Korunsun diye kırılganlığı
Can vermesin diye umut
Bitirmedi yürüyüşü

Çırpındı karanlığa karşı
Yıkadıkça yüzünü süzülen yaşlar
Çekip aldı içinden kederi

Isıttı güneş sızlayan bedenini
Sevdi...
İçinde yeniden var olan ruhu
Duyumsadı...
Derinliklerde deli sevinci
Tozsuz...
Işıl ışıldı yemyeşil yapraklar

[GooD aNd EvıL]

Çocuksu Gülüşler
Bir garip koku var
Havada bu gece
Bir garip yağmur
Döver camları
İç karartıcı resimler çizer
Acı doğurur üçer beşer
Gömer kendini zaman

Yürek firar da
Gezer fırtınayla kol kola
Dönüşür sele
Ne gelirse katar önüne
Boşaltır içini bir çırpıda

Dalları kurur şimdi hasretlerin
Bir bir sökülür
Gökyüzünden yıldızlar
Dayakçı avuçlarda yeşeremeyen
Çocuksu gülüşler...
Seyreder uzaklardan

Dökülür işkencenin izleri
Zeytin karası gözlerinden

[GooD aNd EvıL]

Çoğalıyor Dudaklarında Yüreğim
Bir yanda heybetli dağlar
Bir yanda uçsuz bucaksız deniz
Sarp yamaçlarda bodur ağaçlar

Oturmuşuz eğri ağacın altına
Su gibi içiyor gözlerimiz
Sarhoş eden mavilikleri
Nefeslerimizin buğusu
Karışıyor birbirine
Patlatıyor kulaklarımızı
Kalp atışlarımız
Sıcaklığın ulaşıyor bedenime
Ellerin ellerime...
Ben koynuna sevdalı...
Güzellikler akıyor damarlarımızdan

Beynimiz de kocaman bir balon
Sisli bir duman yürüyor üstümüze
Sevdanın ateşiyle kavrulmuş
Öptükçe...
Çoğalıyor dudaklarında yüreğim

[GooD aNd EvıL]

Dalalım Hülyalara
Madem ki!
bunca istedi
cancağızın
denizi.
kırar mıyım?
ben
hiç seni.
kahvaltıyı
bırakıp
çoktan
geldim
kapına.
hadi aç.
çabuk ol.
gidelim
deniz
kıyısına.
elin...
elimde
birbirimize
sokulmuş,
yan yana
seyredelim
denizi.
dumanı
tüten
sımsıcak
çayın
tadında.
kokusunda.
sen ayrı
ben ayrı
dalalım
hülyalara...
kim bilir!
hülyalar
buluşur
belki!
bir ortak
noktada.

[GooD aNd EvıL]

Damla Damla
Kaç gece daha geçireceğim
Kaç sabaha açacağım gözlerimi
Düşlerden
Hikayeler yazacağım sensiz
O kadar uzaktasın ki!
Dokunmam imkansız
Mevsim bahar şimdi
Yağmur yağıyor
Salaş bir kır kahvesine
Atıyorum kendimi
İçim üşüyor titriyorum
Sensizlikten donuyorum
Bir fırının içine atsalar beni
Isınırmıyım sanıyorsun
Ancak teninin sıcaklığıyla
Dönebilirim hayata
Sevgiyle kucakladığında
Eriyip yok olabilirim
Bir çay söylüyorum garsona
Boğazıma diziliyor
Yine sensiz
Arşınlayacağım bu yolları
Galiba yağmur diniyor
Neye yarar
Benim içimdeki yağmur
Dinmedikten sonra
Akan her damla gözyaşımda
Sen varsın
Damla damla
Biriktiriyorum sevgini içimde

[GooD aNd EvıL]

Delirmiş Sevinçlerim
Oturmuşum sahilde kumlara.
Yosunların okşayışlarına,
Terk etmişim ayaklarımı.
Dur durak tanımayan,
Beynimin içinde sen.
Dalgaların köpüklerinde,
Muzip gülüşlerin….
Martılar suskun,
Uzaklara demir atmış motorlar,
Haydi rastgele,
Taşsın ağlardan balıklar.
Ziyafete koşuşsun,
Çığlık çığlığa martılar.
Bu sabah…
Gördüğüm hiçbir olumsuzluk,
Azaltmıyor içimdeki yaşam sevincini,
Çünkü kaynağı sensin.
İçimde çoğalıp,
Dev dalgalara dönüşüyorsun.
Öyle keyifliyim ki…
kıpır kıpır delirmiş sevinçlerim.
Sevmek özlemek ve istemek,
Tüm bunlara sahibim ne güzel.
Bir çay söylüyorum,
Buram buram dumanları tüten.
Lezzetlice yudumluyorum.
Boğazımdan aşağıya akışını dinliyorum.
Sessizce…
Ürpertimi alıp götürüyor sıcaklığın.
Uçarı ruhumu alıp,
Atlıyorum son moda bisikletime.
Dalıyorum yüzleri asık insanların içine.
Önüme gelene selam veriyorum.
Gününüz aydın olsun, gününüz aydın olsun.
Gözlerimde gözlerin….
Dudaklarımda akşamdan kalma tadın.

[GooD aNd EvıL]

Denizin Gözleri
Puslu nemli, yapışkan hava
Ağır bir sıkıntı oturttu yüreğine
Ter fışkırdı
Teninin her zerresinden
Sallantılar içinde
Çırpınırken yavaş yavaş tekne
Anıların buğusuyla karışık
Kokusunu da getirdi özlemin
Akşamın çökmesiyle peşine

Toplayıp anıları
Saldı tuzlu sulara
İtiverdi yaşamı umuda
Sırılsıklam söyledi şarkıları
Sarmaş dolaş gezindi gülücükler

Gizemli bir çekicilik sardı ruhunu
Çekildi içindeki sessizliğe
Karşıladı...
Pırıl pırıl denizin gözleri
Çılgın bir hayal gücü
Tutsak etti beynini
Ürpertiler ile titredi yüreği
İçinde ayın...
Yumuşacık beyaz ışığı

[GooD aNd EvıL]

Denizin Mavisinde
Denizin mavisinde
Gözlerini görüyorum
Yeşil gözlerini
Derinliğinde
Sevginin sonsuzluğunu
Deniz demek
Sen demeksin
Bazen durgun
Yumuşacık sevecen
Bazen hırçın delişmen
Karşısındakini yutmak istercesine
Saldırgan
Ya da dalgalarının içinde
Sevdiğini hapseden
Bencilce
Sadece benim olmalısın diyen
Denizin mavisinde
Gözlerini görüyorum
Yeşil gözlerini

[GooD aNd EvıL]

Derin Bir Sevdasın
Sen benim
Hem sevdiğim
Hem hüznümsün
Hep özlediğim
Hiç ulaşamadığım
Hem çok uzak
Hem çok yakın
Hep içimde
Hiç bir yere gitmeyen
Sürekli
Kabararak büyüyen
Derin bir sevdasın

[GooD aNd EvıL]

Dilsiz Koyu Kahve Gözleri
Karanlık uzun... Upuzun
Pat diye dalıyor
Ağır kırmızı perdelerin arasından

Dolandıkça beyaz duvarlarda
Hüzün dolu örtü gibi
Ağırlaştırıyor yalnızlığı

Ağaçların gölgesinde
Uzayıp kısaldıkça sorular
Döküldükçe hece hece
Öfkenin gerginliğinde
Dövdükçe şakaklarını
Acının dalgaları
Her vuruş... Her vuruş
Kopardıkça bir damarını
İntihar ediyor tek tek hücreleri

Gözbebeklerinde
Dilsiz, soğuk gülümseme

Yola düşerken gece
Habersizce sabaha
Işıldıyor kara toprak
Kurumamış...
Yağmur damlalarıyla

[GooD aNd EvıL]

Dirilivereyim
Karanlıktan korkmayasın diye
Gökyüzünü
Işığa kesiyorum *******i
Yüzünde…
Muzip bir gülümseme
Yattığın yerden seyret
Olmaz mı
Her yıldızdaki beni
Gözlerimde…
Sevginin derinliğini gör
Sonra uzat elini
Al bir tanesini
Sensizlikten
Donmuş bedenimdir elinde ki!
Sıcacık koynunda ısıt
Iğıl ığıl aksın bana sevgin
Tenin tenimi yaksın
Çözülsün buz dağlarım
Sonra…
Kurumuş dudaklarıma
Bir can suyu ver
O an da Dirilivereyim

[GooD aNd EvıL]

Donakaldı Yüreğim
Sesini duymak için
İçimi...
Çılgın bir istek sardı
Telefona sarıldım
Bekledim... Bekledim
Bir türlü açılmadı
Telefon elimde
Kalakaldım öylece
Kara bulutlar kapladı
Her yanımı
Karanlık bir kuyuya düştüm
Fırtınalar esmeye başladı.
Üşüdüm…Üşüdüm
Donakaldı yüreğim
Sen yoktun….
Sesin yoktu…
Ağlıyordum...

[GooD aNd EvıL]

Dörtnala Aşk Atları
İçine kasvet çöktürüyor gökyüzü
Keyfini kaçırıyor lodos Akdeniz’in
Yükselirken iri dalgalar
Korkunç homurtularla
Patlıyor kayalarda
Hışırtılı seslerle
Köpüklenip, düşüyor yere

Ağaçlar...
Yatıp kalkıp öpüyor toprağı
Kanat çırpışları
Yolunu şaşırıyor martıların
Başı dönüp
Alt üst oluyor balıkçı teknesi

Kudurmuş deniz
Susuyor birden
Uysal bir kedi gibi
Sokuluyor yamacına

Gök kuşağı...
Akıtıyor renklerini içine
Sevincin sisleri arasında
Debelenirken yüreği
Dağlara doğru koşuyor
Dörtnala aşk atları

[GooD aNd EvıL]

Dudaklarımızda Kahkahalar
Bedenim oturuyor sahilde.
Gözlerimi alıyor,
Sonsuzmuş gibi görünen,
Denizin mavisi.
Hücrelerimde gezen,
Coşkun bir duygu seli,
Uzaklara götürürken beni,
Dağıtıveriyor sıkıntılarımı.
Güneş,
Çiçek açıyor içimde.
Dalgaların sesine karışıyor
Yüreğimin,
Hızlı hızlı atışları.
Uğulduyor kulaklarım.
Daha heyecanlı geliyor,
Yüreklerimizin buluşması,
Ruhlarımızın sevişmesi.
Haydi çıkar ayakkabılarını,
Rüzgâr arkamızdan itelerken,
İçimizdeki çocuk çıksın dışarı,
Ve dolu dizgin koşalım,
Kumlarda düşe kalka.
Dudaklarımızda kahkahalar,
Üstümüzde…
Hırçın dalgaların köpükleri.

[GooD aNd EvıL]

Duruverecek Kalbim
Her geçen dakikayla,
Sana yaklaşıyorum.
Ruhumun deli aşkına.
Yüreğimdeki,
Tatlı heyecan,
Harekete geçiyor.
Yeni doğmuş taylar gibi,
Yere düşüp kalkıyorum.
Titriyor ayaklarım,
Ağır geliyor bedenim.
Bardağı tutamıyor ellerim.
Saçılıyor her yere,
Taze demlenmiş çay.
Hiç aldırmıyorum.
Sabırsız bekleyiş,
Hoplatıyor içimi.
Sevdandan,
Delirmiş yüreğim,
Çağırıyor habire seni.
Yitip gitmiş aklım.
Bir orman gibi,
Uğulduyor beynim.
Canım seni istiyor.
Korkuyorum,
Seni kucaklayamadan,
Duruverecek sanki kalbim.
Özleminle sırılsıklamım.
Her anı seninle dolu,
Sonu olmayan uykular,
Doluşuyor gözlerime.
Seni sarıp sarmalıyor,
Düşlerimde kollarım.
Teninden yayılan sıcaklık,
Yırtıp da karanlıkları,
Bana ulaştığı anda,
Ben, sende kayboluyorum.

[GooD aNd EvıL]

Duyumsadı Renkleri
Pembeleşti akan bulutlar
Kızıllığı yansıttı sular
Lodos çarpmış gibi
Gezindi dalgın dalgın
Diziliverdi hıçkırıklar
Kanatlandı iç sıkıntısı

Doğması için yeniden sevinçlerin
Korumaya çalıştı iç huzurunu
Bir nefeslik özgürlüğün peşinde
Çekildi içindeki loş köşelere

İnci tanesi gibi parladı ay
Renk renk yansımaları
Hoşluklar yarattı içinde

Yumuşadı kırgın bakışları
Yüreği sığmadı yüreğine
Sanki! Yeni yeni yıldızlar
Gelip yerleşti gözlerine

Dinginlikle sarmalandı
Parlak mavi sabah

Sevinçli bir uyanışla
Tadını çekti rüzgârın içine
Duyumsadı renkleri
Dalga dalgayı izledi
Dokundu kokladı içti
Bilinmezliğin cazibesi
Yola çıktı damarlarındaDuyumsadı Renkleri
Pembeleşti akan bulutlar
Kızıllığı yansıttı sular
Lodos çarpmış gibi
Gezindi dalgın dalgın
Diziliverdi hıçkırıklar
Kanatlandı iç sıkıntısı

Doğması için yeniden sevinçlerin
Korumaya çalıştı iç huzurunu
Bir nefeslik özgürlüğün peşinde
Çekildi içindeki loş köşelere

İnci tanesi gibi parladı ay
Renk renk yansımaları
Hoşluklar yarattı içinde

Yumuşadı kırgın bakışları
Yüreği sığmadı yüreğine
Sanki! Yeni yeni yıldızlar
Gelip yerleşti gözlerine

Dinginlikle sarmalandı
Parlak mavi sabah

Sevinçli bir uyanışla
Tadını çekti rüzgârın içine
Duyumsadı renkleri
Dalga dalgayı izledi
Dokundu kokladı içti
Bilinmezliğin cazibesi
Yola çıktı damarlarında

[GooD aNd EvıL]

Düş Güzelliğinde Sevgi
Kavuşmanın yakınlığı
Yanık titreşimler salıyor içine
Şeker gibi heyecan
Adımlarıyla yarışta
Sabırsız, telâşlı
Ürkekleşiyor parmakları

Yeniden...
Yeniden ısınıyor yüreği
Haz ile hüzün...
Sarmaş dolaş gözlerinde

Yayıldığında kahvenin
Baştan çıkarıcı baygın kokusu,
Esaretine giriyor kucaklayışların
Utangaç sevinç dolanırken yüzünde
Silik bir kartpostala dönüşüyor şehir

Güneşten sonra
Gölgenin serinliği gibi
İçte huzur, yürekte kıpırtılar
Kurtuluyor taşınmaz ağırlıklardan
Düş güzelliğinde sevgi
Havalanıyor tüy gibi
Gökyüzü maviliğine

[GooD aNd EvıL]

Düş Kuruyor Gece
Ayın yumuşak kollarında
Düş kuruyor...
Sıcaktan yorgun yaz gecesi.
Korkudan arınmış yüreği,
Meltem serinliğinde
Konuyor dudaklarına.

Kumlar, kımıl kımıl kaynarken
Çıplak ayaklarının altında.
Sıcak kahkahalara dönüşüyor,
Gülücükleri...

Kırmızı bir gezegene
Yol gösteriyor,
Sonsuzluk kadar kalıcı
Denizin parlak gözleri

[GooD aNd EvıL]

Düşlere Açılan Pencere
Sökülmüş tırnakları tek tek
Direniyor acı göz bebeklerinde
Koca bir ormanın ortasında
Upuzun boşlukta yitip gitmiş
Göstermiyor mavileri
Gökyüzünü kucaklamış ağaçlar

Sıçrıyor acı gözlerinden
Avuçlarında çamurlar
Kulağında yüreğinin sesi
Küt diye düşüyor sırtüstü

Sıyrılıyor dalların arasından
İncecik güneş ışınları
Örtüyor üzerini sıcacık
Düşlere... Düşlere açılan
Pencere çıkıyor önüne
Uzanıyor, uzanıyor ya
Yakıyor kolu ellerini

[GooD aNd EvıL]

Düşlerinin Kıskacında
Kış ile ilkbahar arası
Duru bir gökyüzü.
Yumuşacık dalgalar
Hiç esmeyecekmiş gibi
Hırçın rüzgar
Ortalık sus pus.

Kolu kanadı kırık,
Yönsüz.
Karamsar bir yolcu gibi
Fırlatılmış.
Sarıp sarmalıyor
Gölgeleri sıkıntının.
Kargaşa...
Şaha kalkmış ruhunda.
Gün boyu
Kaçarken gerçeklerden
Gece...
Yakalanıyor tuzaklara

Düşlerinin kıskacında
Sık sık bölünüyor gece.
Silmek istiyor gölgeleri
Sanki! Düşüyor gizlice
Toprağa güneş ışınları

Görünmez bir el
Katlayıp çarpıyor yüreğini.
Ah! *******...
Hem acıları katlar
Hem de özlemleri

[GooD aNd EvıL]

Ekiverdim Seni Yüreğime
Küçücük bir tohumdun,
Seninle karşılaştığımda.
Merak edip,
Ekiverdim seni yüreğime.
Kanımla suladım.
Kış *******inin ayazında,
Sıcacık yüreğimi,
Yorgan yaptım üzerine.
Sevdamla ısıttım seni.
Fırtınalardan sakladım,
Kırılıp yok olmayasın diye.
Tüm sevda şarkılarını,
Okudum sana.
Bıkıp usanmadan,
Şarkılarla uyuttum seni.
Hızla büyüdün içimde.
Derin derin kök saldın.
Tomurcuklandın,
Sevinçler uçuştu yüzümde.
Rengarenk çiçeklerini sundun.
Her mevsim açıyorsun artık,
Hiç durmadan.
Ben seni sevdikçe,
Çoğalıyorsun içimde,
Her gün, bir öncekinden,
Daha çok büyüyorsun.
Aşkım…
Sığmıyor artık hiçbir yere.
Coşkun bir sel gibi,
Yatağını yıkıp geçiyor.
Gecenin karanlığında,
Sevdanın en koyusuna dalarak,
Yüreğim,
Tüm mevsimleri,
Tüm fırtınaları,
En deli tutkuları yaşarken seninle,
Upuzun, sonu olmayan,
Bir yolculuğa çıkıyorum.

[GooD aNd EvıL]

Ellerin Dolandıkça Yüreğimde
Yağmurla yıkanmış
Bahar kokan bir sabah.
Mavilikte gezinen ak bulutlar
Güneşe boyanmış kıpır kıpır deniz.
Vapurun ardında bıraktığı köpüklü iz
Tembel tembel kanat çırpan martılar.

Mis gibi taze çayın kokusu
Yanında kavruk simit, beyaz peynir.
Deli bir gülümseme oturtur yüzüme
İçimdeki hüznü bastıran bir coşku.
Sımsıcak okşayışlarla ellerin
Dolanıp durdukça yüreğimde

[GooD aNd EvıL]

En Parlak Mavi
Konakladım sahilde öğle üzeri
Seyrettim sonsuz tatlı mavileri
Derinliğinde kaybettim yolumu
Kabarttı dalgaları sevgimin coşkusu

Berrak suyun altında saydım taşları
Okşadım yemyeşil yosunları
Dayanamadım
Kucakladım koca denizi
El salladım balıklara
Vals yaptı denizanaları etrafımda

Martılar süzülürken gökteki mavilerde
Mavi bir rengim olsundu dileğim
Haberim yoktu ya Deli Mavi Sevdam
Giydirmişti mavilerin en parlağını

Sevinç yağmura dönüştü
Salkım salkım üzüm oldu yüreğimde

[GooD aNd EvıL]

Evi Cehennem
Kol geziyordu
Yitik yaşamlar
Karanlık sokaklarda.
Her geçen gece
Kanattı içini.
Koca ateş çemberinin
Doğduğu her ana
Daha bir güçlü
Daha bir acımasız
Açtı gözlerini.

Terkedilmiş parkın
Kuytu köşesinde.

Bir daha asla
Asla!
İzin vermeyecekti
Kimsenin onu ısıtmasına
Sokaklar evi
Evi de cehennem

[GooD aNd EvıL]

Fay Hattı Gibi Yüreğim
Donuveriyor sevinç içimde
Buz kesiyor elim ayağım
İplik iplik hüzünler
Dönüyor hızla etrafımda

Birbiri ardı sıra
Kopup geliyor gözyaşlarım
Susuyor zaman
Yükseliyor sesi dalgaların
Parçalıyor kendini bir kayık
Saklanıyorum
Koynuna korkunun

Acı taarruzda
Acı çıldırmış
Acı fışkırıyor yüreğimden
Kanıyor toprağın damarları

Bu gece... Bu gece...
Ne gökyüzü duruyor
Ne de duygularım

Öyle bir yara almışım ki!
Fay hattı gibi yüreğim

[GooD aNd EvıL]

Gece Su Gibi Aktı Sabaha
Hallerin geldi gözlerimin önüne
Pırıl pırıl sevgi fışkıran gözbebeklerin
Eridi sarkıtlara dönmüş buzlarım
Telaşlı bir heyecan düştü yüreğime
Sımsıcak kaynayışlarla taşan
Kayboldu hiçlik duygusu
Uçup gitti yorgunluk
Delice bir tırmanışa geçti özlemim

Öpüşlerini aradı dudaklarım
Sevdan...
Yolculuğa çıktı damarlarımda
Yemyeşil çimenler sardı etrafımı
Kafasını uzatıp
Şaşkın şaşkın baktı gelincikler
Koştum dörtnala peşinden
Kaçan beyaz bir tavşanın

Rengârenk uçuştu yıldızlar
Yanıp söndü noktacıklar
Bir dalga alıverdi koynuna
Gece... Gece...
Su gibi aktı sabaha

[GooD aNd EvıL]

Gel ve Al Beni
Gözlerimi kapatıp,
İçime çekiliyorum.
Dudaklarımın ateşi,
Buluşuyor dudaklarınla.
Çırpınıyor yüreğim.
Sensizliğin yükü,
O kadar ağır ki! ...
Taşıyamıyorum.
Birbiri ardı sıra,
Karınca dizilişi gibi,
Sıcacık yağmurlarım,
Dökülmeye başlıyor,
Sana…
Hayatımın,
Uslanmaz ruhuna.
Tatlı belasına.
İçimde ıpıslak oluyorsun.
Sevdamın ateşiyle,
Kuruluyorum seni.
Nasıl da,
Kuşatmışsın beni.
Beyninle, sevginle,
Ruhunla, sesinle,
Arkadaşlığınla,
Dostluğunla.
Öyle tatlı, öyle tatlı,
Bir kuşatma ki! bu,
Çıkmaya çalışmıyorum.
Hiç savunmam yok,
Bilesin.
Ellerimi kaldırıyor,
Beyaz bayrağımı sallıyorum.
Ve…
Her şeyimle,
Teslim oluyorum sana.
İndir silahlarını.
Teslimim işte teslimim.
Gel ve al beni.
Sana sakladım,
İçimdeki sonsuz sevgiyi.
Hayata dair yaşanabilecek,
Bütün heyecanlarımı.
İçimden dışarıya taşan,
Deli sevinçlerimi.
Sana sakladım,
Demlenmiş hüzünlerimi.
Çocukluğumdan kalanları.
Ve…
Hiç vazgeçmedim ki! ..
Bunca zamandır,
Seni sevmekten.
Ben,
O! ..mavinin,
Hiç sıkılmayan,
Yolcusuyum şimdi.
Hadi! ...canıma,
Can katan sen,
Gel ve al beni.

[GooD aNd EvıL]

Gideceksin
Kapıyı açıyorum,
Gülen yüzünle karşımdasın.
İçimde bir heyecan fırtınası,
Yüreğim daha bir hızlı atarken,
Gülümsüyorum tüm sevgimle.
Çantanı alıyorum elinden,
İçeri süzülüveriyorsun.
İtirazlarına fırsat vermeden,
Kucaklıyorum seni.
Biliyorum sen canlısın,
Ve yanımdasın.
Kucakladığım ve öptüğüm sensin,
Ve yine biliyorum ki…
Birkaç gün sonra gideceksin.

[GooD aNd EvıL]

Gönlüm Kırık
Beni kırdığından habersiz
Uykunun anaç kollarına
Kendini bırakıverdin
Sen rahatça uyu şimdi
Sevgili
Şiirlerimden
Rüyalar gör yine
Sadece üç dakikandı
Senden almak istediğim
Sevinçlerimi paylaşmaktı
Anlayamadın, göremedin
Şimdi ben
Parçalanmış ruhumla
Baş başa
İçimdeki!
Sevdamızın çiçekleri
Boynunu bükmüş
Renkleri solmuş
Gönlüm kırık,
Sensiz…
Ama yine
Seninle beraber
Geçirmekteyim
Tüm zamanımı

[GooD aNd EvıL]

Göz Yaşlarım Özgür
Yağıyor durmadan iplik iplik yağmur
Siyah bir hüzün iniyor yeryüzüne
Yokluğun kanatıyor içimi
Düğüm düğüm yüreğim

Bölüyor havlama sesleri
Karanlık sessizliğini gecenin
Derin bir çukurda kalakalmışım
Boşuna tırmanışlarım
Patlıyor fırtınalar yüreğimde
Korku uzatıyor köklerini
En ulaşılmaz yerlere

Gözyaşlarım özgür...
Yana döne arıyorum
Dünyamı ışıldatan gözbebeklerini
Dudaklarımda kor bir ateş
Fırıldak gibi dönüyor başım

[GooD aNd EvıL]

Gözlerimde Yağmur Bulutları
Bu gece ne yapmalı
Sabah nasıl olacak
Hiç bilmiyorum..
Fotoğraflara bakmaya,
Yüreğim dayanmayacak.
İçimde keskin bir acı…
Radyoyu mu açsam,
Ya! Sezen’in sesi…
Doldurursa ortalığı
Dayanamam ağlarım.
Nereye bakacağımı
Ne yapacağımı düşünüyorum.
Kendi kendimi kandırırcasına
Aslında düşünür gibi yapıyorum.
Bir ağırlık var üstümde.
Hareket eden ben miyim
Bilmiyorum.
Yüreğim sıkışmış
Soluk alamıyorum
Aynaya bakıyorum
Gördüğüm yüzü tanımıyorum.
Kendime söyleniyorum.
Sen! bunu hak ettin.
Otur işte, otur şimdi.
İçinde ki! kıskançlık,
Her bir tarafını sarmışken,
Bir burgaç gibi,
Oyulurken yüreğin,
Bilip dururken,
Onun başkasını sevdiğini,
Delir işte! ..şimdi böyle.
Bu kadar geç mi anlamalıydın,
Seni onca seven yüreği,
Seninde sevdiğini…
Onsuz…
Nefes alamayacak hale geldiğini.
Ah! sen Ah! çekiyorum,
İnlercesine…
Şimdi,
Sigara tüttürmenin tam zamanı.
Öksürüklere boğuluyorum.
Ben...
Sigara içmesini de bilmem ki!
Yüreğinde, ben de varım biliyorum.
Böyle düşününce,
Bir nebze ferahlıyor içim...
Sonra her yıldıza senin adını veriyorum.
Yetmiyor, doymuyorum sana.
Artık benim de bir yüreğim var.
Hem de sapasağlam bir yürek.
İçi sevgiyle, senin sevginle dopdolu.
Ama...
Senden kopuşun bedeli çok ağır,
Taşıyamıyor beynim, ruhum...
Canım yanıyor çok yanıyor.
Boğazım düğüm düğüm,
Gördüğüm,
Her rüyanın içindesin şimdi.
Ne zaman ben…
Bu kadar sen oldum,
Hiç bilmiyorum.
Yüreğimin sesini duyduğumda,
Sen çoktan gitmiştin.
Artık kendimle baş başa,
Seninle beraber, sensiz.,
Bir yolculuğun içindeyim.
Sonsuz mavilerin derinliğinde,
Martı olup sana doğru uçmaktayım.
Gönlümde hüzünlerin sarısı,
İçimde sonsuz bir özlemle,
Gözlerimde yağmur bulutları.
Senin üzerine akmaktayım.

[GooD aNd EvıL]

Gözlerime Asılı Gözlerin
Alev topu gibi özlemin
Dökülüyor gözlerimden
Süzülüyor koynuma
Tutuşuyor ker***ten kaleler

Kavruluyor
Kırmızı gülün yaprakları.
Sığamıyorum kabıma
Yüreğime katıyorum yüreğini
Hırçın dalgaların sesi
Doluyor kulaklarıma

Ay ışığı oynaşıyor kumlarla
Kıvrak bir name çıkıyor
Dudaklarımdan
Renkler sarıyor etrafımı
Taze bir meyvenin ferahlığı
Tadını bırakıyor ağzımda

Seyrediyor karşıdan hırsız hüzün
Zaman kaplumbağa sırtında
Çekirge dansına başlıyorum
Uçsuz bucaksız kumlar da

Gözlerime asılı gözlerin
Tutuşturuyor aşkın fitilini

[GooD aNd EvıL]

Gülüşün
Gülüşün...
Kış mevsiminde,
Bahar sıcağı.
Yaz mevsiminde,
Serinleten meltem.
Gülüşün...
Rengarenk,
Taptaze bir çiçek demeti.
Gülüşün...
Gözlerimi kamaştıran,
Işık huzmesi.
Gülüşün...
Sürükleyici bir macera,
Çıkışa hiç ulaşamadığım.
Gülüşün...
Haylaz bir çocuk,
Muzipçe göz kırpan.
Gülüşün...
Dimdik duruş hayata.
Umut dolu, yaşam dolu,
Sıcacık,
Cesaret aşılayan.
Gülüşün…
Bende hep,
Kucaklama isteği yaratan,
İyi ki varsın dedirten,
Tanrı’ya şükrettiren.
Gülüşün...
Sevdanın ta kendisi.
Damarlarıma işleyen,
Bağımlılık yaratan,
Göremezsem,
Öleceğimi düşündüğüm.
Gülüşün...
Yürek hoplatan,
Ellerimi heyecandan titreten,
Aklımı firar ettiren.
Gülüşün...
Bedenimi yakan ateş.
Vazgeçilmez bir tutku,
Ta içime yerleşen.
Ve…
Sonsuzlukta kayboluş.
Gülüşün.

[GooD aNd EvıL]

Hafif Bir Işık Sızıyordu
Yüreğim bir koşu tutturdu,
Sana doğru.
Hafif bir ışık sızıyordu,
Mutfak pencerenden.
Fırında pişmiş balık önünde,
Aslan sütü hazır yanında.
Ah! tuzunu da,
Kaçırmışsındır şimdi sen.
Çatalın,
Oynamamış bile yerinden.
Gözlerin takılı balıkta,
Oturuyorsun,
Hiç kıpırdamadan.
Belli...
Lokmalar bensiz,
Geçmiyor boğazından.

[GooD aNd EvıL]

Hangi Gece
Hangi gece
Aklıma düşsen
Uslu bir kedi gibi
Sokuluyorum sana
Mutluluk…
Şarkıları dökülüyor
Dudaklarımdan
Mevsim…
Bahar oluveriyor aniden
Yemyeşil kırlarda
Buluyorum kendimi
Gelincik tarlası
Çıkıveriyor önüme
Aralarında papatyalar
İçinde sen
Koşuyorum sana doğru
Birlikte uzanıyoruz
Toprağın üzerine
O an!
Bir şelale akmaya başlıyor
Köpüklerini saçarak
Çağıl çağıl üstümüze
Ellerimi tutup kaldırıyorsun
İki küçük çocuk gibi
Kahkahalar atarak
Arınıyoruz…
Birbirimizin kollarında

[GooD aNd EvıL]

Hasret Kokan
Ah! ... Sevgili,
Hiçbir yıldız,
Senin gözlerin gibi,
Işık saçmıyor.
Güneş,
Senin kadar,
Isıtamıyor beni.
Senin yanında,
Ateş topuna,
Dönüyorum.
Açılınca,
İçi, buram buram…
Hasret kokan.

[GooD aNd EvıL]

Hasretimsin
Hasretimsin benim.
Sevdamsın sevdiğimsin.
Gülen gözlerini,
Görmeye hasret,
Geçiyor günlerim sensiz.
Issız çorak bozkırlar gibi,
Yapayalnız…bomboş.
İçim özlem dolu.
Ama sen hep benimlesin.
Beynimde ve ruhumda,
Yaşıyorsun canlı canlı.
Gece olunca da…
Gelip göz kapaklarıma,
Oturuyorsun.
Ağırlığınla...
kapanıyor gözlerim.
Sonra yanı başıma uzanıyor,
Ellerimi tutuyorsun.
İçim;
Huzurla doluyor o an.
Beynimin içinde,
Gülen gözlerin,
Uykunun derinliğinde,
Kayboluyorum.
Ellerimde ellerin
Ve…ıssız çorak bozkırların,
Yeşerdiğini görüyorum,
Düşlerimde

[GooD aNd EvıL]

Hasretin İçimde
Hasretin içimde
Alev alev yanıyor.
Söndürecek
Tek damla su
Bulamıyorum
Bütün sular
Bana inat
Hep kurumuşlar
Ancak
Sen söndürebilirsin,
Ancak
Sen durdurabilirsin
İçimdeki patlamaları
Sevdanla beraber
Koşup geldiğinde
Sönecek
İçimdeki yangınlar
Suya kavuşmuş
Çorak topraklar gibi
Yeşillenecek sevdamız
Kök salıp büyüyecek
İçimizde
Ve işte o zaman
Birlikte yanacağız
Sevdamızın ateşinde

[GooD aNd EvıL]

Haydi Git
Cam gibi soğuktu kelimeler
Yırtıldı içinde bir şeyler
Saldırdı yüreğine acılar
Boşluğa yürüdü ayakları
Karardı mavi sabahları

Batan güneşi izledi gözleri
Yitip gitmiş zamana karşı
Gömerken
Eskinin tozlanmışlığına
Yaşanmış güzellikleri
Kavgaya tutuştu bulutlar.

Haydi, git dedi batan güneşe
Haydi, git.
Elbet doğacaksın yine
Elinde sımsıcak bir sevda ile

[GooD aNd EvıL]

Hep Diri Tutacağım
Ah! Bir anlatabilsem,
Sevdamı sana..
Kelimeler öyle yetersiz ki! ..
Bir türlü anlatamıyorum.
Tıpkı nakkaşlar gibi.
İnce ince…
Gönlüme işleyiverdin,
Sevginin çiçeklerini.
Hiç solmasınlar diye.
Her gün sulayacak,
Hep diri tutacağım,
Sevdamızı.
Duygularım,
Sana doğru hızla akan
Bir nehir gibi şimdi.

[GooD aNd EvıL]

Her Baktığımda
Bir tanemin masası demişim,
Gönderdiğin resmin altına.
Bana mektuplarını yazdığın yer.
Orada senin ellerini görüyordum,
Her baktığımda.
Parmakların klavyede,
Omuzun hafifçe bükülmüş,
Mektup yazarken bana,
Parmakların ayrı yazar,
Beynin ayrı söylermiş meğer.
Sen benim bir tanemdin.
Sen benim inci tanemdin.
Sen benim,
Dört yapraklı yoncamdın,
Bulduğumu zannettiğim.
Uykularım, uyanıklığım,
Günümün aydınlığı,
Sevinçlerim…hüzünlerim,
Kızarmış ekmeğim,
İnce belli cam bardakta,
Dumanı tüten çayım,
Düşlerim geleceğim,
Göz yaşlarım,
Hepsinde sen vardın.

[GooD aNd EvıL]

Her Damlan
Bereketinle,
Geliyorsun bana,
Yağmur olarak.
Her damlan,
İşliyor yüreğime,
Büyütüyor sevdamı.
Her damlan,
Bir nehir gibi,
Doluyor içime.
Serinleteceği yerde,
Kor ateşlere salıyor.
Yakıyor tenimi.
Her damlan,
Başka bir renk gözümde.
Gökkuşağının altından,
Geçermişim gibi,
Sevince kesiyor içim.
Bırakıyorum sana kendimi.
Hep benim ol,
Benimle kal diyerek,
Tutuyorum dileklerimi.
Sevgi damlaların,
Okşayarak yüzümü,
Karışıyor toprağa.
Tüm canlılar,
Sevdaya hasret,
Kana kana içiyor.
Ve gelişin gibi,
Ani oluyor gidişin.
Kulağım damla seslerinde,
Geçiyor zaman.
Hadi, yağ yine usul usul.
Gecikti cancağızım gelişin.
Çabuk gel,
Yoksa solacak,
İçimdeki çiçeklerin.

[GooD aNd EvıL]

Her Şeyim
Öyle bir sevinç
Var ki! içimde
Yüzüme yansımış
Onlarca yaş
Gençleşmiş
Uçuk kaçık
Gezmekteyim
Sen!
Çılgınlığım
Sen!
Coşkularım
Heyecanım
Sen!
Kır çiçeğim
Sen!
Yaban kedisi
Sen!
Yanardağ patlaması
Sen!
Beni çıldırtan koku
Sen!
Gözyaşım
Sen!
Hüzünlerim
Sen!
Uykusuzluğum
Sen!
Susuzluğum
Sen, sen, sen
Her şeyim
Daha ötesi var mı

[GooD aNd EvıL]

Her Şeyin Bittiği Anlar
Her şeyin bittiği anlar vardır. Anlamını bulan tüm anlamların kendini yitirdiği an. Karşınızda ki kişi sesiyle ruhuyla duygularıyla o kadar yabancıdır ki size... Sokaktan geçen bir insan kadar yabancı. Konuştuğu kelimelerin, sesi- sevgisi yoktur. Öylesine söylenmiştir. Böyle hissedersiniz. Ayrılık direkt dile getirilmemiştir ama bitmiştir her şey. Geçirilen onca zaman yaşanmışlık yakar içinizi. Siz seviyorsunuzdur tüm benliğinizle... Kendi sevginizle baş başa kalakalırsınız... Öyle bir acı sarar ki o an. Akar gözyaşlarınız istem dışı. Gırtlağınıza takılan yumru, canavar bir katile dönüşür. Beyin uyuşmaya başlar. Sıcak sular kaynar fokur fokur. Bir basınç hücum eder patlatmak istercesine. Patlasın dersiniz, beynim patlasın ve her bir zerresi dağılsın yapışsın duvarlara. Böyle bir acıdır içinizi ezen yok eden. Asfaltı düzlemek için kullanılan bilmem kaç ton ağırlığında ki makine gibi gibi sizi dümdüz eder. Öylesine boş kelimelerle ayrılır o an karşınızda ki... Siz artık yoksunuzdur onda. Siz artık yoksunuzdur... Oysa o her yerinizde yaşar hala canlı canlı ve acı ve acı hiç durmadan deler içinizi oyar. Hem de öyle bir oyar ki. Ama bitmeli sizde de bitmeli. Dayanılmaz bu acıya. Zaman en iyi ilaçtır denir hep. Ama zamanın ilaç olacağı ana kadar acıyla baş başa yürek paramparça... Kavramların anlamı olmadan, bir şey duymadan görmeden derin bir kuyunun içinde çıkmaya çalıştıkça batarsınız. Yanar her yeriniz... Olur olmaz her yerde dinlemez gözlerinize hücum eder yaşlar. Öyle ki etrafınızı göremezsiniz. İnsanlar size bakıp “ vah vah cenazesi var herhalde “ derler duyarsınız. Tutamazsınız kendinizi. Denetim kalmamıştır artık beyninizde... Hissedilen sadece acıdır. Bu acının ise asla tarifi yoktur.

Elbet doğrulacaktır dimdik. Elbet yaşamaya başlayacaktır yürek.Elbet bahar onun da yüreğinde rengarenk açacaktır.

Sana sesleniyorum eyyy zaman. İlaç olma süren çabuk dolup gönüllere düşsün emi?

[GooD aNd EvıL]

Her Yıldız
Bu gece…
Yıldızları gör rüyanda.
Milyonlarca yıldız,
Sarsın etrafını.
Bil ki!
Her yıldız,
Benden bir parça.
Tüm kötülüklerden,
Koruyacak seni.

[GooD aNd EvıL]

Hıçkırıklar Yetişiyor İmdadıma
Yokluğunda
Çocukluğumun kâbusları
Dolduruyor düşlerimi

Acı karınca yuvası gibi içimde
Beklemekteyim gelecek olan anı
Kulaklarım ayak seslerinde
Son isteği sorulacakmış gibi

Birisi...
Sigara tutuşturacak dudaklarıma
Birisi...
Vuracak ellerime kelepçeyi
Belki de
Kurulmuş olacak idam mangası
Hayat...
Geçiriyor boğazıma düğümleri
Kan sızıyor ince ince yaralarımdan

Uzaklarda bir ev...
Bir çocuk...
Uykusuz geçiriyor tüm *******i

Hıçkırıklar yetişiyor imdadıma
Bırakıyorum kendimi sere serpe
Gözyaşlarımın sıcacık kollarına

[GooD aNd EvıL]

Hiç Korkmuyorum
Seninleyken…
Hiç korkmuyorum.
Beni kucakladığında,
Her şey siliniyor.
Beynimde,
Sadece sen kalıyorsun.
Sevgi…
Dalga dalga yayılıyor,
Tüm hücrelerime.
Saklayamıyorum,
Gülüşlerimi…
Ne güzel diyorum,
Yaşamak ne güzel.
Ve keşfetmeye aç,
Bir kaşif gibi…
Yeniden yeniden,
Keşfetmeye başlıyoruz,
Birbirimizi.

[GooD aNd EvıL]

Hiç Üşümeden
Hep bendesin
İçimde
Yüreğimin en derin köşesinde
Beraber uyuyacağız bu gece
Ruhlarımız…
Kucaklayacak birbirini
Sevgiye aç
Aynı boyutta atan iki yürek
Nasıl sevmez birbirini
Bu gece senin gecen
Kulağım sen de
Dinliyorum sevgili
Anlat bana kendini
Sonra…
Dudakların dudaklarımda
Hiç üşümeden
Uykuya
Usulca bırakırken kendimizi
Düşlerim de sen…
Düşlerin de ben…
Düşlerimiz de biz olacağız

[GooD aNd EvıL]

İçim Taşmış Sel Gibi
Yeni bir günün,
İlk ışıklarını,
Hiç uyumadan karşılıyorum.
Yüzümde asılı,
Gülümsemen ile,
Kendime gülümsüyorum.
Baharın kuş gibi hafif,
Tertemiz havasını,
İçime çekiyorum.
Ciğerlerim,
Kendisine sunduğum bu güzelliği,
Kutluyor davul zurnayla.
Ayak uyduruyorum ritimlere.
Ne yaptım bütün gece.
Okudum ve yazdım.
İçim sevinç dolu,
İçim sevginle dolu,
Haykırdım adeta.
İyi ki varsın sen.
Şimdi ağlıyorum evet.
Hemde bu saatte.
Yeni gün,
Müjdelerken kendini,
Hiç olur mu ağlamak.
Olur elbette.
Aşkın şerefine,
İçim taşmış sel gibi,
Bir an önce,
Sana ulaşmak için,
Atıyorum kendimi.
Coşkun, fırtınalı,
Mavinin çeşitli tonlarıyla,
Süslenmiş,
Dalgaları kabarmış,
Engin denizlerine.

[GooD aNd EvıL]

İçimde Bir Şelale
Varmak için sana yar
Yollar arıyorum türlü türlü.
Oysa gittikçe uzaklaşıyorsun
Önce kendi yüreğinden.
Boşa akan günler
Kırpıp duruyor sevdamı.
Karaltılar dolaşıyor etrafımda
Acı veriyor beynimdeki düşünceler.
Derin çizikler bırakıyor bedenime
Ne kadar dur desem de kendime
İçimde bir şelale gürül gürül,
Aldırmadan zemine zamana
Öpüşüyor tuzlu sularıyla Akdeniz’in.
Gecenin nemli soğuğu hırçın
Buruşturup duruyor yüreğimi

[GooD aNd EvıL]

İçimde Hüzün Var
İçimde bir hüzün var bu gece,
Nedenini bilmediğim.
Bir yumru tıkanmış boğazıma,
Geçit vermiyor nefes alışlarıma.
Sanki!
Sen yokmuşsun,
Seni kaybetmişim gibi…
Göz yaşlarım dökülüyor,
Durduramıyorum.
Öyle bir acı var ki içimde,
Nedenini bilmediğim,
Sanki!
Seni hiç göremeyecekmişim,
Karşına geçip de,
Gözlerine bakamayacakmışım gibi…
Sanki!
Zilim hiç çalmayacakmış,
Sen hiç gelmeyecekmişsin gibi
Biliyorum bunların hepsi kuruntu,
Hepsi seni çok sevdiğimden,
Benim duygusallığımdan,
Ama!
Öyle bir acı var ki içimde,
Bıçak gibi kesiyor her bir yerlerimi,
Biliyorum, ben kendimi tanıyorum,
Bütün bu çektiklerim aşk acısı.

[GooD aNd EvıL]

İçimde Özlem Kuyuları
Deniz yolculuğuna çıkarmışım gibi gözlerin.
Alıp götürüyor beni en nadide koylara..
Dans ettiriyor etrafımda rengarenk balıkları.
Seyrediyorum doyulmaz manzaraları.

Ne zaman gülerek baksan bana,
Dağılıyor karanlıklarım parça parça
Kokladıkça koklayasım geliyor tenini.
Kokun beynime ulaştığın da,
Iğıl ığıl dağılıyorsun her bir zerreme.

Bir türlü doyamıyorum seni kucaklamaya.
Hep kollarımın arasında kalasın istiyorum.
Sıcacık sevdalı yüreğim okşuyor seni.
*******ce nöbet tutuyorum başında.
Yüzünü izliyorum sessizce kıpırtısız.
Ellerim dolaşıyor saçlarında sevgiyle,
Huzurla uyuyorsun yanımda dingin, ferah.
Dudaklarına bir öpücük konduruyorum hafiften.

Gün doğarken uyandırıyorum seni.
Bakışlarındaki mutluluk,
Yüzündeki parlak gülümseyiş,
En sarp kayalıklara tırmandırıyor hızla beni.
Coşkum köpük köpük akan şelaleye dönüşüyor.
Sevinç çıldırıyor içimde.

Harika bir güne başlıyoruz beraber,
Öyle tatlı öyle tatlı bir duygu ki…
Hep özlediğim ama sende bulduğum,
Daha kapıdan uğurlarken özlemeye başlıyorum seni.
İçimde özlem kuyuları,
Sen gittikten sonra habire derinleşiyor.
Biliyorum akşam yine zilim çalacak.
Elinde kocaman ağır çantalarınla,
Gülümseyen yüzün kapıda belirecek.
Yine de özlemekten alıkoyamıyorum kendimi.

Bir yangın yerine dönüyor içim.
Adını tekrarlıyorum arka arkaya,
Hep açım ben sana.
Hep doyumsuz, hep uykusuz, hep susuz.

[GooD aNd EvıL]

İçimdeki Karanlığın
Sen gittikten sonra
Yalnızlığın…
En acısını yaşıyorum
Boğazım…
Hep düğüm düğüm
İçimdeki yağmuru
Durduramıyorum
Gökyüzü ağlıyor
Ben ağlıyorum
Ne içtiğim suyun tadı var
Ne yediğim yemeğin
Ne gece bitiyor
Ne de gündüz
Uyuyamıyorum
Düşünemiyorum
Senden önce de yalnızdım
Ama senin gidişlerin
Kolumu kanadımı kırıyor
Uçamıyorum
İçimdeki karanlığın
Tek ışığı sensin
Kucaklayışında
Yok olmaya
Ellerimi tutmana
Sesine...
Sıcaklığına...
Öyle ihtiyacım var ki!
İçim üşüyor
Donuyorum
Nerdesin!

[GooD aNd EvıL]

İçimdeki Saz
Her gün yeniden
Aşık oluyorum sana
Aç kalmış bir kurt gibi
Keşfediyorum ruhunu

Ellerini tuttuğumda
Büyüyor sevdamın ateşi
Esir alıyor
Her yerini bedenimin
İçimi kaplayan hoşluk
Hızlandırıyor
Kalp atışlarımı
Nefessiz kalıyor
Yorgun düşüyorum

İşte o zaman
İçimdeki saz
Bir türkü tutturuyor
En yanık tarafından
Ve de en kıvrağından

[GooD aNd EvıL]

İçinde Alevler

Koyulmuş karanlıkta
İnce ince sızdı
Aralık dizili tahta duvarlardan
Nem yüklü çam kokusu

Uzaklarda baykuş çığlığı
Yırttı dalların hışırtısını

Pırıltılı sisle doğdu şafak
Ağır ağır yükseldi gün
Ağız dalaşına girdi orman
Derin büyüsü ihtişamın
Doldurdu gözlerini

Acıktığını hissettirdi
Kaynamış sütün ağızdaki lezzeti
Sıcacık yenilendi hücreleri
Dokundu boynuna titreşimler
Canlı ve parlaktı içinde alevler

[GooD aNd EvıL]

İçinde Bir Ateş
Unutmak-hatırlamak
Anlamak-anlamamak
Almıştı gün yolun yarısını

Seyretti...
Bedeninden süzülen
Billur damlaları
Çıplak bir insan
Hiç kimse gibi
Herkes gibi

Güneşin kahkahaları
Isıtırken yüreğini
Yaladı hava tenini
Üzerinde gezinmenin
Tadını çıkardı bakışları

İçinde bir ateş
Aktı dalga dalga
Parmaklarından bedene
Yeşil, mavi, mor, kırmızı

[GooD aNd EvıL]

İlmek İlmek
Her yağan yağmurda
Suya doyan toprağın çıkardığı
O! Mis gibi kokuyla bezenmiş
Sevgimi
Hiç bıkıp usanmadan
İlmek ilmek
Dokumak istiyorum yüreğine
En renkli…
En göz alıcı...
En sıcak…
Motifler çıkacak
Biliyorum
Görmeden dokunmanın
Olağanüstü hazzıyla
Buluşan ruhlarımızın
Özlemini ateşliyor
Sözcüklerin gizemi
İçim kıpır kıpır kaynıyor
Ruhuna, gönlüne
Sevgiyi tanıyan yüreğine
Bütün coşkumla
Sana doğru hızla
Akıp gidiyorum şimdi

[GooD aNd EvıL]

İnadına Sevgi
Fırtına sonrası
Durmuş sanki yaşam
Sesini dinliyorum Sonbahar’ın
Çıplak müziği sarıyor ortalığı

Soyunmuş dallar
Giyinmiş toprak
Renklerin sevdası
Düşmüş yüreğine
Öpüp koklamış
Sarının...
Kahverenginin...
Kırmızının tonları
Nefis bir tablo olmuş
Uçsuz bucaksız
Doğurgan toprağın bağrında

Kıskanmış poyraz,
Salıvermiş
En güçlü nefesini

Sıkı sıkı sarılmış
Sevdasına toprak
Sıcacık ısıtmış
Beslemiş köklerini
Ve boy vermiş
İnadına sevgi
Ulu bir çınar gibi

[GooD aNd EvıL]

İnci Tanem
Boynum bükük kalıyor,
Seninle yazışamayınca,
Özlemim alıp başını gidiyor,
Dur durak demeden,
Sonu olmayan yolculuklara.
Gözlerim,
Işıklar saçıyor etrafa,
Beynim,yüreğim,bedenim,
Senin sevginle dolu dolu.
İşte az sonra….
Güneş,
Geceyle beni baş başa bırakarak,
Dağın ardına saklanacak.
Daha kaç kez…
Güneşin batışını seyredeceğim,
Yapayalnız…
Daha kaç gecemi geçireceğim,
Sensiz…
Özlemin beni hep ağlatıyor,
İçimi yakıyor,
Sevgimi ise çoğaltıyor.
Bu nasıl bir duygudur ki!
Hem ağlatıp hem coşturan.
Sevgili inci tanem.

[GooD aNd EvıL]

Kaç Çocuk Kaç
O korku...
Geçiverdi apansız
Camın önünden
Gece...
Sızdı casus gibi içine
Tepkinin tepişleri
Salladı...
Vuruşları ardı ardına
Sığındı...
Uzatmalı kahkahaların gölgesine
Gizlendi...
Suskunluğun derinliklerine
Ürktü, kendinden
Ürktü, gördüklerinden

Kaç çocuk kaç... Kaç!

Nereye... Nasıl!

Puslu titrek sokağın ışıkları
Ayakları ürkek elleri telaşlı
Çalıştıkça sokmaya anahtarı
Sarıyor beynini kalp atışları

Duvarlarda dev yaratıklar
Küçücük yüreğinde depremler
Fırlıyor ağzından... Fırlıyor
Avaz avaz sesler

Kaç çocuk kaç... Kaç!

Nereye... Nasıl!

Kızarıyor öfkenin şiddeti
Alıyor avucuna ayak bileklerini
İnip kalktıkça tepsi gibi elleri
Kayıyor parlak gözbebekleri
Titriyor zevkten burun delikleri

Kaç çocuk kaç! Durma Kaç!

Nereye... Nasıl!

Hızlanıyor gittikçe vuruşun sesi
Ayakları, küçücük ayakları
Yanıyor... Yanıyor ince ince
Bakışları dehşet içinde
Savruluyor...
Düşlerin hiç olmadığı yere
Dökülüyor...
Arka arkaya sessizce

Kaç çocuk kaç... Kaç!

Nereye... Nasıl!

Gıcırdıyor kapının menteşeleri
Titriyor bahçenin çiçekleri
Odada dolaşıyor...
Odada dolaşıyor...
Kara bir soluk şimdi
Topraktan çıkarıp köklerini
Kurutuyor yemyeşil fidanı

Kaç çocuk kaç... Kaç!
Durma... Durma Kaç!

Nereye... Nasıl!

Tutuyor soluğunu
Çığlıklar yumrulu
Yapışıyor boğazına
Kapatıyor...
Bütün pencerelerini
Yumrukları...
Bedeni...
Beyni... Taş gibi

Kaç çocuk kaç... Kaç!

Nereye... Nasıl!

Patlıyor ak kayalarda
Kükreyen homurtularla dalgalar

Kayıyor gece... Kayıyor
Dibine kadar... Dibine kadar
Kömür karası karanlığın

[GooD aNd EvıL]

Kaç kez
Kim bilir!
Kaç kez okudum,
Gönderdiğin mektubu,
Coşkuyla...özlemle.
Kim bilir!
Kaç kez öptüm,
Dudakların sanarak,
İçindeki satırları.

[GooD aNd EvıL]

Kaçış Yok Sondan
Kocaman damlalar saldırıyor
İncecik çadıra
Afan tufan kıyamet kopuyor havada
Yer ile gök birleşmiş güreş tutmakta
Çadırsa tutunmaya çalışıyor kazıklara

Öyle soğuk ki!
Tit tir titriyor ince dokuma bezi
İpleri iyi bağlanmamış
Kökleri derinlerde değil belli
Ne yapsa ne etse nafile
Sökülecek kazıklardan
Savrulacak bir yerlere
Takılacak bir ağacın tepesine
Girecek liflerine dallar

Kaçış yok sondan
Olacak delik deşik bir kalbur

[GooD aNd EvıL]

Kanat Sesleri
Sana sarıldığımda,
Siliniyor her şey.
En gerçek,
Sen oluyorsun.
Her biri aşk kokan,
Birbirine sevdalı,
Mavi yıldızlar,
Kaplıyor üstümüzü.
Uzanıveriyoruz.
Toprak, çimen, ağaç,
Sevdanın kokusu,
Harmanlaşıyor.
Mis gibi bir koku,
Yayılıyor ortalığa.
Koklamaya doyamıyoruz.
Gecenin karanlığını,
Aydınlatıyor,
Teninin sıcaklığı.
Alevlerin gölgesi,
Upuzun oluveriyor.
Tenlerimizin sıcaklığı,
Besliyor bu ateşi.
Gölgelerin boyu,
Ha bire yükseliyor.
Tutkunun kırmızısını,
Ekleyerek sevdamıza,
Yorgun düşünceye dek,
Seviyoruz birbirimizi.
Ruhlarımız birleşiyor,
Biz, oluyoruz.
Yüreğimizde,
Uçan kuşların,
Kanat sesleri.

[GooD aNd EvıL]

Kanatsız Uçuşlar
Beni sevdiğini her söyleyişinde
Gökyüzüne…
Kanatsız uçuşlar yapıyorum.
Uçuşlarım iki kişilik.
Mavinin dinginliğinde
Huzur buluyorum.
Sana dokunmak istiyorum
Tutku alevleniyor içimde
Akan lavlara dönüşüyor
Dudaklarını arıyorum.
Öpmeye…
Hiç doyamadığım dudaklarını
Bulamıyorum.
Sen, yoksun işte
Düşüyorum hızla
Huzur..
Hüzne bırakıyor yerini.
Parçalanıyor duygularım
Eziliyor bedenim
Bir hoş oluyor içim
İzci düğümleri...
Sıkıştırıyor boğazımı
Çözülmemecesine.
Gözlerimde...
Dans etmeye başlıyor bulutlar.
Sevgi, tutku, hüzün
El ele verip
Kuvvetli bir sağanak oluyor.
Ve akıyorum yeryüzüne
İnadına coşarak...
İnadına çoğalarak…
Her damlasında
SEN VE BEN

[GooD aNd EvıL]

Karanlık Yorgan Oldu Üstüne
Kavgaya tutuştu,
Akrep ile yelkovan.
Anlaşamadılar bir türlü,
Durdu zaman.
Sabah olmak bilmedi.
Huzursuzluk...
Kilimini serdi yüreğe.
Karşılıklı,
Konuştular...konuştular...
Sinirleri oldu ip cambazı.
Dayanamadı,
Deli deli,
Bakmaya başladı gözleri.
Ezberledi ay ışığında,
Odadaki her ayrıntıyı.
Sayılacak ne varsa,
Dökümünü çıkardı,
Kazıdı belleğine.
Sanki! ...
Çok lazımmış gibi.
Küçük bir çocuk,
Dikildi karşısına...
Zeytin gözleri,
Korku dolu şaşkın,
Yüreği...
Çoktan tanışmış nefretle.
Zayıf minik elleri,
Yumruk olmuş sımsıkı.
Acıdan basamıyor üstüne,
Şişmiş tabanları.
Akıyor yaşları ince ince
Sessiz mi sessiz...
Öfke dağ oldu içinde.
Neler neler geçti aklından,
Hani yakalasaydı o an da...
Birden büyümeye başladı,
Her bir eşya...
Büyüdükçe uzadı,
Gölgelerin boyu.
Küçüldü...
Küçücük kaldı kendisi.
Yanık lastik kokusu,
Hücum etti hızla.
Dalga dalga burnuna.
Geliyor dedi beyni,
Geliyor nöbet,
Ne yapacaktı ki! ...
Yüreği buz kesti aniden.
Korku kucakladı bedenini.
Aktı teninden içeri...
İyi ki, yataktayım dedi.
Sevdiğine bakmaya,
Elini uzatmaya çalıştı.
Ha bire büyüyen koca bir gölge,
Açtı ağzını yumdu gözünü.
Ne bir ses, ne bir ışık,
Yokluk...hiçlik...
Karanlık...karanlık...
Yorgan oldu üstüne.

[GooD aNd EvıL]

Kavuruyor Yürekleri
Çiçek bozuğu bir yüzü andırıyor
Yağmurdan sonra camlar.
Tuhaf hüzünlü bir sessizlik
Örtmüş sanki! her şeyi.

Delip geçiyor
Toprağın suya doymuş kokusu.
Yitirdiğini zannettiği anıların bekçisi
Geliveriyor kolunun altında bohçayla
Gözlerinden yuvarlana yuvarlana
Kopup gidiyor berrak yaşlar.
İnce ince kıyıyor özlem

Geri dönülemeyecek
“Dün” de yaşanılanlar
Tüm sıcaklığıyla
Kavuruyor hâlâ yürekleri

[GooD aNd EvıL]

Kayboldu Gözlerim
Resmini koydum karşıma,
Seyrettim uzun uzun.
Gülücüklerin,
Sanki bana uzanıyordu.
Aldım hepsini,
Öptüm birer birer,
Özümsedim beynimde.
O kadar tatlıydılar ki!
Sevdanın sıcaklığı,
Alıp götürdü…
Uykusuz geçen gecenin,
Sabahında oluşan,
Tüm ağrılarımı.
İçimde…
Dinmeyen bir özlemle,
Gözlerinin mavisinde,
Kayboldu gözlerim.

[GooD aNd EvıL]

Kayıp Gidiyor Dakikalar
Her gün
Bir öncekinden daha beter
Derinleşiyor yokluğun
Kumbarada birikiyor kelimeler
Acıtıyor sesleri kulaklarımı
Oh olsun! Çekiyor gece
Yapıştırıyor azarı kızgın şimşekler

Bulutlarsa yufka yürekli
Bırakıyor serin damlalarını
Ateş gibi yanan başıma
Sanki!
Dağ oturmuş omuzlarıma
Atağa kalkmış hüzünler
Her bir hücreme
Eklemiş kendini Sonbahar
Doğmayı beklemekte tomurcuklar

Ah!
Kayıp gidiyor avuçlarımdan
Sancıdan kıvrım kıvrım dakikalar

[GooD aNd EvıL]

Kır Çiçekleri
Seninle olacağım
Bensiz *******inde
Dokunamayacak tenine
Fırtınalı kış mevsimi
Bakışlarım usul usul
Okşayacak yüzünü
Masmavi bir sevdaya
Dalarken düşlerinde
Gülümseyeceksin

Kır çiçeklerinden
Bir demet bırakacağım
O an...
Tam karşında ki masaya

İç titreten...
Koyu renkli bir sabaha
Açınca gözlerini
Kafanı çarpacaksın telaştan
Bir bir...
Bakacaksın kapı arkalarına
Giderek...
Yavaşlayacak soluk alışların
Hüzün...
Şaha kalkacak yüreğinde
Dolup taşan özlemin
Büyütecek kır çiçeklerimi

[GooD aNd EvıL]

Kırılmış Ayna Parçaları
Dumanı tütüyor burnumda ayrılığın
Acı, fışkırıyor gözlerimden
Tutmuyor elim ayağım
Bin bir parçaya bölünmüş ruhum

Karıştırır oldu
Kelimelerin anlamlarını beynim
Özlem... Özlem inliyor içimde
O kadar çok uzaktasın ki
Sert geçecek karakış belli
Dökecek Poyraz
Dallarımdaki yaprakları
Kar taneleri bembeyaz
Doluşacak yatağıma
Donduracak yüreğimi

Gün...
Kayboluyor koca dağın ardında
Ve gece...
Karabasan gibi çöküyor ruhuma
Kırılmış ayna parçaları
Batıyor ayaklarıma

[GooD aNd EvıL]

Kıvılcım Kuşu
Sevinçler devşirdi yüzü
Apaydınlık.
Öptü, bulut yumuşaklığında
Yanardağ çiçekleri açtı
Her saniyesinde.

Kalbine doğru
Yükseldi bir şeyler.
Eridi ak pak karlar
Renk gibi...
Müzik gibi...
Ağrı gibi...
Sızdı benliğine

Mavi göğü parlatan
Binlerce...
Kıvılcım kuşu
Uçuştu gözlerinde

[GooD aNd EvıL]

Kızgın Yağ Damlaları
Yoruluyor gece...
Taşırken yükleri sırtında
Ruhunun çekirdeğinde
Patlıyor atom bombası
Parçalanıyor...
Can suyu kanalları
Yağmurun ıslattığı toprağı
Kurutuyor hışımla rüzgâr

Özü emilmiş meyve gibi
Ruhu şimdi
Taşıyor acı bedeninden
Kararıyor bilincinin derinlikleri
Karmaşa içinde her yer
Sökülüyor kökleri beyninin
Sarıyor etrafını dev gölgeler
Yapma diye ağlıyor bir kadın
Umutsuzca kapı aralığından

Asmış çocuğu ayaklarından
Gözleri dönmüş...
Sese kapalı adam
Boyuyor her yeri kırmızıya

Sessiz sessiz ağlıyor
Tepetaklak olmuş çocuk
Parçalanıyor sesi
Katlanıp çoğalıyor
Sıçrıyor her yere
Kızgın yağ damlaları gibi

[GooD aNd EvıL]

Öfkesi Kimeydi
Kutu içine girmiş fare,
Anlayınca yakalanacağını,
Sarıverince can kaygısı,
Olmayınca kaçış yolu,
Ölümden kaçmak isterken,
Nasılda zıplıyordu durmadan.
Boşunaydı çabaları...
Ölecekti nasıl olsa.
Bütün nefret ettiklerinden,
İntikam alırcasına,
Darbeleri indiriyordu insan.
Nihayet!
Kıpırdamıyordu artık fare.
Bir süre seyretti ölüyü,
Sonra…
Hırsla tuttu maşayla,
Bütün gücüyle kıstırdı.
Ezmenin…
Sadizm’ine vararak.
Fırlatıp attı leşi.
Öfkesi kimeydi.
Fareye mi

[GooD aNd EvıL]

Ölsem Bile Umurumda Değil
Aşk sensin.
Sen yüreğimsin.
Sen sevdamın,
En parlak en güzel rengisin.
Hem gözlerimi kamaştıran,
Hem dinlendiren.
Umutlarım, hayallerimsin.
Bu günümde yarınımda sensin.
Sensiz olamıyor ruhum,
İçime sıkıntılar doluyor.
Özgür bırakıyorum,
Bu yüzden ruhumu.
Ve ruhumun gideceği tek yer,
Senin yanın can, senin yanın.
Sana uçup, seni seviyor,
Kucaklıyor seni ruhum,
Ben yanında değilken.
Bacaklarım…
Yürümesini beceremiyor,
Senin yürümediğin yollarda,
Birbirine dolaşıp duruyor.
Ellerim…
Tutmak için hep ellerini arıyor.
Dokunamıyor hiçbir şeye,
Ellerini bulamayınca.
Ayırt edemiyor gözlerim,
Gördüklerini sensizken.
Gözlerin gelip dikiliyor karşıma,
Senin dışında,
Her şey sisler içinde kalıyor.
Başım dönmeye başlıyor o an.
Tutunacak bir şey arıyorum.
Bulamıyorum.
Sana her dokunuşumsa…
Yeniden doğuş gibi geliyor,
Bütün hücrelerim yenileniyor seninle.
Öyle güzelsin ki…
Öyle iyi geliyorsun ki bana.
İçim ferahlıyor,
Capcanlı oluyorum.
Bir yaz sıcaklığıyla,
Öpüyorum dudaklarından.
İçimden ta içimden seviyorum seni.
Vallahi bir tanem,
Ölsem bile umurumda değil,
Seviyorsun ya beni.
Aşk sensin.
Sen yüreğimsin.

[GooD aNd EvıL]

Öpüyorum Seni
Sana kadeh kaldırıyorum
Karşımda oturuyormuşsun gibi.
Gülüyorsun kocaman
Yeşili daha bir parlamış
Işıklar saçıyor gözlerin
Öyle canlısın ki!
Uzatsam elimi...
Dokunabileceğim sanki!
Değiverecek
Dudaklarım dudaklarına
Kapıyorum gözlerimi
Her zerresi bedenimin
Duyumsuyor seni
Öpüyorum, öpüyorum sıcacık
O bal dudaklarından

[GooD aNd EvıL]

Ötelerde Bir Yere
Karmakarışık bir gülümseme
Sarktı dudaklarından aşağı
Hem aydınlandı hem karardı yüzü.
Acıyı doğurdu sözcükler
Sesi küçüldü... küçüldü
Eriyip aktı içine.

Soruların getirdiği ağırlık
Yerleşti beynine.
Öfke delirip
Altını deldi koca dağın.
Patladı beyninde çığlıklar
Çılgın bakışlar...
Fışkırdı gözlerinden.
Üşüttü terli alnını
Sertçe esen rüzgar.

Kurşuni bir bulut
Buluşacakmışçasına,
Başka bir bulutla
Kayıyordu hızlı hızlı
Ötelerde bir yere

[GooD aNd EvıL]

Öyle Bir Seveceğim Ki Seni
Her güne...
Bir çentik atıyorum,
Zindanda ki! ... mahkum gibi.
Sana kavuştuğum an,
Bitecek yok olmuşluğum.
Biliyorum,
Seninle olmanın hazzı,
Saracak her yanımı.
Yenilenecek hücrelerim.
Tüm hüzünleri,
Tüm özlemleri atacağım,
Bir bir koca denize.
Koyu mavi dev dalgalar,
Alıp götürecek uzaklara.
Öyle bir sarılacağım ki sana,
Öyle bir seveceğim ki seni,
Ben bile şaşıracağım kendime.
Kopup gidecek karanlıklar.
Kristaller doluşacak gözlerime.
Ateş parçasına dönüşecek,
Dudaklarım.
Kanat sesleri yükselecek,
Şen şakrak mavilere.
Sevinçten,
Ağlamaya başlayacak bulutlar.
Ve...
Çiçek tarlasına dönecek yüreğim.

[GooD aNd EvıL]

Öyle Çok Yakıştın Ki Sevdama
Güneş gibi parlıyor yüzün,
Tel tel ayrılıyor kirpiklerin,
Öyle berrakki gözlerin,
Öyle güçlüki sevgin.
Kuşatıyorsun beni,
Kaçamıyorum daha fazla,
Soluğum kesiliyor karşında,
Kaldırıyorum,
Katmerleşmiş yalnızlığımı,
En üst rafa...
Esirin oluyor bu gönlüm.
Sakladığım ne varsa yüreğimde
Sana aç bir özlemle
Anlatıyorum bir bir.
Kahkahayla bile,
Gülebiliyorum artık.
İçimden dışarılara taşıyor,
Sesim firarda.
Öyle hoşuma gidiyor ki..
Bu sevda beni coşturuyor,
Dünyaya meydan okutturuyor.
Ne güzelmiş seni özlemek.
Vazgeçilmezim diyorum.
Baharın müjdecisi
Kibirsiz beyaz papatyam.
En güzel rüyası uykumun,
Sığmıyorsun artık cümlelere.
Öyle içimdesin ki…
Damarlarıma karıştın,
Gelip oturdun yüreğime.
Ve…
Öyle çok yakıştın ki,
Sevdama.
Umutsun, cansın, bendesin.
Sen Aşksın.

[GooD aNd EvıL]

Özlem Ateşi Yandıkça
Sevgi hissedilince yürekte
Özlem ateşi yandıkça
Bedenin her yerinde
Duygular kelimelere
Kelimeler ile sevilene
En güzel nağmeyle
Akıp giderler
Sevilenin içinde
Ulaşırlar her yere
Ve böylece…
Kucaklaşır
Sevgiyi arayan yürekler
Dokunulmanın hazzı
Sarar içlerini
Yitip giderler birlikte
Bembeyaz bulutlara doğru

[GooD aNd EvıL]

Özlemin Yakacak Tenimi
Gözlerimde tatlı bir özlem,
Koşa koşa geliyorum sana.
İpek gibi duygularım,
Okşayacak seni.
Deli bir sevinç kaplıyor,
Yüreğimi,
Çoğalıyor kanat sesleri,
Çığlık çığlığa duygularım.
Az sonra...
Gülen gözlerin gözlerimde,
İçime sığdırmak istercesine,
Kollarım sarmalayacak seni.
Yüreklerimiz buluştuğunda,
Okuyacak...
Birbirine en güzel nağmeleri.
Coşacak...
Akan kan damarlarımızda.
Özlemin yakacak tenimi.
Hep rengarenksin içimde.
Yağmur sonrası gökkuşağı gibi.

[GooD aNd EvıL]

Özlüyorum Eski Sokakları
Yüzyıllar önce bestelenmiş bir müzik
Nasıl da boğuyor beni onca hüzne
Hüzün mü bize en çok yakışan
Biz mi sevdik hüznü millet olarak
Fırtına ıslık çalıyor dışarıda
Camları çiziyor yağmur ince ince
Nasıl da yapayalnız hissediyorum
Bir uçuruma düşüyormuşum gibi
Hangi dala tutunsam kopacak
Sürüklenecek...
Bilinmez bir karanlığa ellerimde

Özlüyorum...
Kıvrım kıvrım dans eden
Ucu görünmeyen eski sokakları
Sarı ışık yayan sokak lambalarını
Yakın olduğu sesinden belli
Çeşmenin şıkırtılarını
Cumbalı evin taş duvarından
Kırıta kırıta boynunu uzatmış
Mor salkımlı koca koca dalları

Penceresinden...
İri kara gözleriyle sokağı seyreden
Her gün ekmeğini aldığım
Boğazı urlu Ayşe teyzeyi
Evinin içindeki
Yaşanmışlıkların eski kokusunu
Düzensiz Arnavut kaldırımlarını
At arabalarının bildik seslerini
Mangal ve mis gibi kahve kokusunu
Karlı buzlu titreyen *******de
Boza satan Mustafa amcayı

İşliyor işte müzik işliyor
Dalga dalga ruhuma
Anlamıyorum kelimelerini
Olsun ne önemi var
Özlemin yürekteki ıssızlığı çalıyor kapımı
Kucaklıyor sevdamın kolları sımsıkı
Müziğin lezzeti.
Doluşuyor gözpınarlarıma

[GooD aNd EvıL]

Pusulamsın
En mütevazı yemek bile
Şölene dönüşüyor
Bir başka akıyor
Suyun lezzeti
Hep yeşil de kalıyor
Yapraklarım

Görünüyor dışarıdan
Yüreğimin atışları
Anlamıyorum ki
Nasıl geçtiğini günlerin
Sana hiç doyamadan
Hızla uçuyor zaman

Gözüm, elim, yüreğim
Sıcacık sabah güneşim
Masmavi deryam
Gerçeğim
Düşlerim
Sonu yok bu hikâyenin

Pusulamsın
Her zaman
Sevdayı gösteren

[GooD aNd EvıL]

Rengarenk
Yüreğimin,
Götürdüğü yere,
Koştum koştum…
Sen çıktın karşıma.
Dayanamadığım,
Bir sıcaklık,
Bir başkalık vardı,
Sende.
Çekip aldın,
Beni benden.
Şimdi,
Ben senin içinde,
Yediveren gülü gibi
Rengarenk…
Açmaktayım her an.

[GooD aNd EvıL]

Renkten Renge Girdi Akdeniz
İnce ağrılar saldı yokluğu
Buran... Acıtan...
Ne, nedir bilemedi
Paramparça oldu aklı
Bir o dala kondu, bir bu dala
Kırılıverdi konduğu her dal
Yükü ağır...

Tepelerini parlattı karlı dağların
Altın sarısı göz alan ışıklar
Al al oldu sobanın yanakları
Üstünde zıpladı
Bağrı yanık kestaneler

Yutuverdi kavakların doruğunu
Yoğun ağır sis yumağı
Uzatıp elini doldurdu ceplerine
Avuç avuç...

Nöbet değiştirdi
Güneş ile rengi soluk ay
Kaval sesi dokunaklı
Perde perde ulaştı yüreğine
Ürkütmemeye çalıştı
Paltosuna konan kar tanelerini
Kırık dökük ışığında
Sokak lambasının
Seyretti nazlı nazlı inişlerini
Göz çukurlarında
Renkten renge girdi Akdeniz

[GooD aNd EvıL]

Ruhumun Güzelliği
Elbise giymiş yosunlardan,
Dalgaların dövdüğü taşlar.
Köpürüp atlarken sular üzerinden,
Daha da bir parlıyor gözleri.
Dokunup...
Okşamak geliyor içimden,
Tutamıyorum.
Sıkıştırıyor korku beni.
Tıkanıyor soluklarım.
Doluşuyor arka arkaya,
Sessiz hıçkırıklar.
Geldiğin gibi ansızın,
Çıkıp gidiverecekmişsin gibi.
Yüreğim hep tetikte,
Nöbet tutuyor üç vardiya.
Ruhumun güzelliği;
Nefis bir yolculuktayım seninle.
Gözlerimi açtığımda güne,
Öyle artıyor ki, heyecanım.
Çiçek kokan bahar sabahları gibi,
Geliyor kokun burnuma.
Eşlik ediyorum her şarkıya,
Bilir bilmez sözlerini.
Doyuruyorum,
Tüm kedilerini mahallenin.
Taşıyor yüzümden mutluluk.
Zamanı,
Seninle paylaşmanın hazzı,
Ha bire coşan,
Enerji dolduruyor içime.
Geçit vermez dağlara,
Tırmanabilirmişim,
Girdiğim her yarışı,
Kazanabilirmişim gibi.
Yüzümde…
Kocaman bir gülümseme,
Deli taylar gibi koşuyorum

[GooD aNd EvıL]

Saldırdı Acılar
Kazdı toprağı var gücüyle
Akıttı terini sel gibi kuma
Kapladı çukuru betonla
Topladı acıya dair ne varsa
Kapattı üzerini sıkıca
Suladı her gün çatlamasın diye
Durdurdu bilinç akışını
Öylesine geçirdi günleri
Kımıltısız... Anlamsız

Bir sabah...
Tıkandı boğazına lokmalar
Düğüm düğüm oldu çığlığı
İnce delikli tül perde sardı etrafı
Oysa...
Nasıl da tatlı mavilere bürünmüş
Salına salına geziyordu gökyüzü

Yarıldı beton
Saldırdı acının dalları budakları
Battı her yerine sipsivri
Oyuklar açıldı bedeninde
Canı yandıkça coştu sular
İmdat dedi imdat!
Yaşamak istiyorum

Duymadı sağır ve dilsiz sevda
Kırmızıya dönüştü deniz
Bir anafor çekip aldı derinliklerine
Kapadı gözlerini kendi elleriyle

[GooD aNd EvıL]

Sarhoş Bulutlar
Ayrılıklarla beslenir aşk
Kavuşmalarla süslenir
Gökyüzüne uçar aşıklar
Bembeyaz bulutlar
Sarıverir çevrelerini
Öpüşürler
Beyazın saflığında
Kucaklaşırlar doyasıya
Mavinin derinliğinde
Ve el çırpar
Mutluluktan sarhoş bulutlar

[GooD aNd EvıL]

Sarmaşık Gibi Hasretin
Korkutuyor yokluğun
Deliriyor anarşist ruhum
Yakıversem her şeyi diyorum
Kırıp döküversem rahatlar mıyım
Aşk mı hırçınlaştırdı bunca
İsyanım yokluğuna mı bilmiyorum

Öfkeyi saklıyorum koynuma
Uysallaşıveriyorum
Döküyorum sevdamı dizelere
Gözlerinmiş gibi bakıyorum
Gökteki yıldızlara
Şarkıların tadında mahsur kalbim
Hızından yorgun düşüyorum

Yüreğimin yarısı...
Gel artık!
Son ver bu sürgünlüğe
Sıkı sıkı tut ellerimi
Sarmaşık gibi hasretin
Sarıyor bedenimin her yanını

[GooD aNd EvıL]

Sarmaşık Gibi Hayatlar
Dökülürken ağzından
Varış yeri belirsiz kelimeler
Başı döndü yalpaladı
Yığıldı öbek öbek
Sinirli titrek sessizlik

Tükendi gökte bulutlar
Çekildi yerde sular
Gece, en karasından
Yas tuttu yokluğuna

Ölgün bakışlar
Fışkırdı gözlerinden
Yokuşlarda yüreği

Alıngan
Direngen
Kırılgan

Ak boncuklar gibi
Yuvarlana yuvarlana
Gürültüyle düştü incileri

Kımıldamadı içindeki acı
Saplandığı yerde çakılmış gibi
Karanlığa batmış koca deniz
Yürüdü...
Bata çıka ıslak kumlara
Bilmeden gittiği yeri
Hüzün tablo gibi asılı yüzünde
Ağırlaştıkça ağırlaştı bedeni.

Ah!
Nereye varacağı
Nereye dolanacağı
Belli olmayan
Sarmaşık gibi hayatlar

[GooD aNd EvıL]

Savaştığı Kadar İnsandı

Battı ruhuna bu gece
Aklına düşen her şey
Düşünceden düşünceye
Savrulup durdu beyni

Sanki kutup rüzgârı
İşledi evin dokusuna
Kimsesizliği...
Çöktü şehrin üstüne

Yüreğinde artan burkulma
Silkinip doğruldu
Savaştığı kadar insandı
Salıverdi sözcükleri evrene
Uzanıp yanaklarını okşadı
Taze yaprakları püskül püskül
Yaramaz gülüşlü Akasya
Yürüdü...
Ay ışığıyla çizilmiş toprak yolda

Hava serin, deniz çırpıntılı
Haylaz sokulgan kız çocuğu
Doğurdu sımsıcak düşleri
Açıldı yavaş yavaş
Sabahın sessiz karanlığı

[GooD aNd EvıL]

Sel İçinde Kalıyor Sokaklar
Ayaklarımın altında eziliyor taşlar
Bilmiyorum nereye gittiğimi
Sanki! Her yer çıkmaz sokak
Kayboluşların koynunda seferdeyim

Düğüm atıyor boğazıma iç sıkıntım
Anlamını yitiriyor gördüklerim
Ne kadar da zormuş dayanmak
Sensizliğin sancısı sarıyor her yanımı
Öfkeleniyorum kilometrelere
Çatacak yer arıyorum

Üzgün gökyüzü
Gözleri bulutlu
Kaşları çatılmış
Bir fayton tıkırtısı geliyor uzaktan
Taşıyor kahkaha sesleri
Kaçışıyor kediler

Özlemin ince sızısı
Turlara çıkıyor yüreğimde
Dayanamıyor bulutlar
Önce tek tük damlalar
Sel içinde kalıyor sokaklar

[GooD aNd EvıL]

Sele Kapıldı Oda
Merdiveni dayadı sabaha,
Nihayet zaman.
Çivilerini batırdı yatak,
Bedenime saatlerdir,
Mola vermeden.
Buluşmadı göz kapaklarım,
Hiç sevmedi birbirini.
Kara, kocaman bir örümcek,
Faydalandı bu durumdan.
Gelip yerleşti,
Kurdu ağını bir güzel,
Serseri mayınlar gibi,
Dolaşan düşüncelerime.
Oyuldu içim mağara gibi.
Canımın acısı,
Kudurdu... kudurdu...
Dayanamadı,
Çıkıp gitti gözlerimden.
Sele kapıldı oda,
Hücum etti ağzıma sular.
Çırpındım...çabaladım.
Tutunmak istedim,
Sen yoktun...
Boğuldum,
Yitip gittim.

[GooD aNd EvıL]

Sen yoksun
Ah nerdesin! ...
Sevgili...
Gözlerim seni arıyor,
Yüzümde bir gülümseme,
Kuruluyorum koltuğuma.
Ekran bana,
Ben ekrana bakıyorum.
Şimdi gelir diyorum.
Bekleyişler içinde,
Geçiyor zaman,
Bir türlü gelmiyorsun.
Hiç gelmiyorsun.
Donuveriyor yüzümde,
Sıcacık gülümsemem.
İçimde bir burkulma,
İnce bir sızı,
Sarıveriyor her yanımı,
Hüzün boğuyor beni,
Sen yoksun...

[GooD aNd EvıL]

Senden Aldığım
Tatlı sevgilim,
Senden aldığım,
İlk kart bu.
“Canım ve her şeyim”
Diye başlamışsın.
İnan,
İçim eridi okurken.
Yüreğim,
Sıkıştı daraldı.
Beynimi ateşler bastı.
Dumanlar...
Kulaklarımdan çıktı.
Nasıl sevindim,
Nasıl mutlu oldum,
Bir bilsen.
Ne olur böyle,
Ara sıra yazsan.

[GooD aNd EvıL]

Seni Unutmak Kolay mı
Seninle…
Ruhlarımız bütünleşmiş
Sevginin sonsuz derinliğinde
Birlikte yol alırken
Seni özlemek
Bunca içimi yakıyorsa
Aldığım her nefeste
İçime giren hava
Sadece sen olmuşsa
Söylesene sevgili
Seni unutmak kolay mı
Sensiz
Karanlıklar içindeyim şimdi
Biliyor musun
Gözlerim görmüyor
Kulaklarım duymuyor
Boğazımda yumrular
Barikat kurmuş
Lokmalarıma geçit vermiyor
Beynim eziliyor sanki!
Yüreğim daralıyor
Ardı ardına akıyor
Göz yaşlarım
Silmeye yetişemiyorum
Her bir zerrem
Senin işgalin altındayken
Ve seni
Bunca arzularken
Söylesene sevgili
Seni unutmak kolay mı

[GooD aNd EvıL]

Seni Yaşarım
Gün, geceyi öptüğünde
Oturursun yüreğime
Serçe hafifliğinde
Soluk alışını duyarım

Dudaklarımda
Şarap tadı

Seni yaşarım
An be an
Kokunda
Mahsur kalırım

[GooD aNd EvıL]

Seni Yaşıyorum
Seninle uykuya dalıyorum
Sevgili
Rüyalarımda öpüşüyoruz
Kokun...
Başımı döndürüyor
Kokun…
Beni çıldırtıyor
Daha çok kokluyorum seni
Aklım başımdan gidiyor
Gözlerimi
Seninle açıyorum
Yeni bir güne
Başlıyoruz beraber
Siparişini almak için
Sokağa çıkıyorum.
Bütün yüzler siliniyor
Her baktığım yüz
Sen oluyorsun
Her köşe başında
Dikilip karşıma
Peşinden gelmemi
İstiyorsun
Koşuyorum arkandan
Yitip Gidiyorsun
Yağmur başlıyor
İşte! o an…
Her yağmur tanesi
Sen oluyorsun
Üzerimden
Okşarcasına akıp giden
Ben sensiz
Seni yaşıyorum her an.
Biliyor musun

[GooD aNd EvıL]

Senli Düşlerle Kabuslar
Kaldıramıyor yüreğim,
Sensiz kalmayı.
Darmadağınık olmuşum,
Kararıyor içim.
Bir türlü susturamıyorum,
Özlemini.
Süngüsü düşmüş,
Askerler gibiyim.
Sadece seni özlüyorum.
Sadece seni.
Hep yalnız yaşarken ben,
Gidişinle,
Çırılçıplak kalıverdim.
Her şeyim oluvermişsin,
Hiç farkında olmadan ben.
Sabah güneşim,
Gece huzurlu uykum,
İçimdeki tat,
Yaşadığım hayat,
Bahçemdeki kır çiçekleri,
Ürperten esintim,
Titreten heyecan,
Beklentilerim...
Hep sen olmuşsun.
Sigara üstüne sigara yakıyorum,
Yıllar önce bırakmışken.
Bunca sensizlikte...
Yapacak başka şeyim yok.
Bir beni düşünüyorum,
Bir seni düşlüyorum,
Sonra gülümsüyorum.
Nasılda yakışıyoruz birbirimize.
Denizin kokusunu içime çekiyor,
Kendimden geçiyorum.
Seninle yaşamalıyım,
Tüm zamanları...
Seni yaşamalıyım.
Senli düşlerle kabuslar,
Birbirine karışıyor sensizlikte.
Gözlerimi açamıyorum bir türlü.
Karanlıklar dağılsın üzerimden
Çekip gitsin gece.
Bak! sensiz,
Nasıl da titriyor dudaklarım.
Ve...içime doğru,
Yola koyuluyor göz yaşlarım.

[GooD aNd EvıL]

Sensin
Denizin karşısında
Sandalyeme kurulmuş
Seni düşünürken sevgili
Her bir yanımı saran
Her bir yanımı okşayan
İçimi serinleten
Rüzgarın esintisi sensin
Gözlerimi kapıyorum
Sanki!
Senin dudakların
Ateş gibi beni öpen
İçimi...
Yangın yerine çeviren
Öyle yumuşak ki ellerin
Bir tüy gibi dolaşıyor,
Bedenimde...
Solukların sıcacık
Kucaklıyorsun beni
İçimi...
Coşturan, kabartan
Sevgimi çoğaltan,
Deniz sensin
Rüzgar sensin
Güneş sensin
Sevgili...

[GooD aNd EvıL]

Sensiz Kalmış Ruhum
Dört nala koşuyor beynim.
Bir panik dalgası,
Anafor gibi yutuyor beni.
Telaşlarda yüreğim.
Sanki! ..her şey,
Avuçlarımdan,
Kayıp gidecekmiş gibi.
İçimdeki acının,
Canhıraş feryatlarına,
Dayanamıyorum.
Birbiri ardına,
Saldırıyor gözlerime,
Can acısı yaşları.
Taşıyor işte taşıyor,
Boşalıyor yüzümden aşağı.
Sensiz kalmış ruhum,
Yıkanıyor.
Yine,
Sen olan göz yaşlarımla.

[GooD aNd EvıL]

Sesinde Yatıya Kalırım
Sesin ulaştığında ruhuma
Dağ esintileri dolar içime
Apaydınlık bir gülümseme
Oturuverir yüzüme
Çocuk gibi şımarırım
Hızla tırmanışa geçer özlemim
Gücüm yetmez durduramam
Altında tatlı tatlı ezilirim

Sesin ulaştığında ruhuma
Sessize alırım kalp atışlarımı
Ürkütmekten korkarım
İçimdeki rengârenk kuşları
Tüy gibi havalanırlar
Sonsuz maviliklere doğru

Sesin ulaştığında ruhuma
Yağmura doymuş taze toprak kokusu
Karışıp davetkâr kokusuna özlemin
Doluşur burnuma
İçime çekerken uzun uzun sevdayı
Hazan yaprağı gibi titrerim
Dayanamaz
Nefes nefese kalır yüreğim

Bakışlarım ıpıslak
Puslu bir duman dikilir önüme
Sesinde yatıya kalırım

[GooD aNd EvıL]

Sessizliğe Düşen Kelimeler
İsteksizce kımıldadı dudaklar
Sıkıntıya dönüştü çöken sessizlik.
Çıt diye bir tel kopuverdi içimde
Depreşti görmek istemediğim korkular.
Çingene sobasının penceresinde
Oynaştı sarı-kırmızı alevler.

Arkamda sokağın gölgeli ışıkları
Ağırdan bir yürüyüşle
Sürükledi yorgun ayaklarım
Belirsiz bir yola bedenimi.
Esintili serin hava yaktı ciğerlerimi.

Minik bir kedi dolandı bacaklarıma
Okşadım kurtarıcı gibi alıp kucağıma.
Gözlerimde belli belirsiz bir gülümseme
Aralanıverdi karanlıklar yüreğimde.
Yorganı örtüp üzerine
Uykuya daldı sessizliğe düşen kelimeler

[GooD aNd EvıL]

Sessizliğin Büyüsünde
Gece yorgun dudaklarını uzattı
Usul usul aydınlanan yeni güne.
Kapılıp gittim görüntü seline
Açtım pencereyi sonuna kadar.
İç ferahlatan mis gibi havayı
Karıştırıp mavilere
Soludum derin derin.

En taze çayımdan ikram ettim
Selam veren akça pakça bulutlara.
Saldım içimdeki ağırlığı Toros’lara.
Uzatıp ellerimi saçlarını okşadım tepelerin
Serin bir ıslaklık avuçlarımda.

Pat diye kondu pencereme bir kumru
Uzunca bir yoldan gelmişçesine terli
Soluk soluğa.
Bakıştık hiç kıpırdamadan.
Sessizliğin büyüsünde,
Öyle masum öyle sevgiliydi ki gözleri.
Hüzünlere bulanmış yüreğimden
Bir bir topladı gözyaşlarımı

[GooD aNd EvıL]

Sessizlik
Dev kanatları çıktı
Aniden rüzgârın
Koşuştu...
Ölü yapraklar yollarda
Ay, korkup saklandı

Kapattı gökyüzünü
Birbirine eklenen
Sivri külâhlı bulutlar
Homurdandı ağaçlar

Kara bir renge büründü yaşam
Abandı üzerime
Patlaması muhakkak
Fırtınanın ağırlığı
Peşimde...
Yerlerde sürünen gölgem

Genişliğinde karanlığın
Öyle uzaksın ki
Gittikçe kayboldu yüzün

Melânkolinin patikaları uçurum
Sızdı içime azar azar
Son bir alev gibi
Parladı gözlerim

Derinliklerinde ruhumun
Acı bir sessizlik var

[GooD aNd EvıL]

Sevdaların Coşkusu
Sabahladım bu gece
Gün ışıklarını gönderdi
Penceremden içeri
Ben…
Yeni umutların ışığıyım
Hadi artık!
Bırak sıkıntıları dercesine
Gülümsedim yeni güne
İçimde…
Sevdaların coşkusu
Öptüm, kokladım
Sımsıcak…
Kaynayan duygular ile

[GooD aNd EvıL]

Sevdamın Diğer Yarısı
Çabucak bitse gece,
Güneşe bıraksa,
Yıldızlar yerini.
Apaydınlık bir gün başlasa,
Sıcak mı sıcak.
Mavinin en tatlısı,
Hakimiyet kursa gökyüzünde.
Bir sokağı tam da dönerken,
Sen çıkıversen karşıma,
Bakışların gözlerime kilitlense,
Gözlerinde erisem erisem...
Gördüğümüz...
En büyük ağacın altına sığınsak,
Kahkahalar atarak.
Dudakların...
Değse dudaklarıma usulca,
İçim hoplasa
Bir titremedir sarsa bedenimi,
Çıldırmışcasına,
Danslara kalksa yüreğim,
Kuşlar topyekün eşlik etse.
Yaprakların hışırdayışları,
Karışsa yüreğimin sesine.
Kaybetmekten korkarcasına,
Sarılsak birbirimize.
Sen...
Sevdamın diğer yarısı,
Gözümün bebeği,
Hayat ağacım benim.
Seviyorum işte seni.
Hep, hep yüreğimdesin.

[GooD aNd EvıL]

Sevdanı Saklayıp Koynuma
Bu gece...
Kar tanelerinde öpücüklerin
Usul usul yağıyor yanaklarıma

Kayboluyor buzdan kâbuslarım
Pamuk helva yumuşaklığında
Salıyor kendini yüreğim
Dingin bir rahatlık akıyor ruhuma
Mutlu kediler gibi
Tınılar çıkıyor dudaklarımdan
Sevdanı saklayıp koynuma
Teslim ediyorum kendimi
Yatağımın sıcacık sarmalayışına
Ve misafir geliyorum uykularına

Yaz sıcağında bunalmışsan eğer
Yağmur bulutlarını topluyorum
Bir dağ başında titriyorsan
Güneş olarak doğuyorum
Tutkulu bir düşte gizlenip
Seyrediyorum gözlerinden
Aşk yayılıyor içime
Masmavi deniz oluyorum

[GooD aNd EvıL]

Sevdaya Dair Yüreğinde
Acıya batmış bedeni
Aydınlığı kucakladığında bitkin
Attı kendini düşe kalka kır kahvesine
Bir ayağı kısa tahta masada
Sıçradı bardaktan sabahın ilk çayı

Gözleri...
Gözleri su olup aktı Akdeniz’e
Şaşkınlığa düşürdü mavilerin sonsuzluğu
Yasladı başını suların serinliğine
Ne varsa sevdaya dair yüreğinde
Söküp bir bir koydu sandalın içine

Ateşe sürüp dağladı yaralarını
Mağrur acı bir gülümseme
Kıvrılıp yattı dudaklarına
Boşaltmışçasına bir dikişte kadehi
Gezinirken dumanlar belleğinde
Çekildi...
Denizin gizemli derinliklerine

[GooD aNd EvıL]

Sevdaya Uyanan Sabahlarda
Bir şey batmış gibi bedenime,
Uyanıyorum *******i aniden.
Yanıma bakıyorum,
Sen yoksun...
Korku dalgaları,
Çabucak ulaşıyor beynime,
Sıcaktan yanarken ortalık,
İçim üşümeye başlıyor.
Darmadağınık oluyor yüreğim.
Sensizlik...
Çok zor yar çok zor.
Dayanılası bir şey değil.
Olsaydın şimdi.
Isınırdık tenlerimizin ateşiyle
Yüreğimi açardım sana,
Senden hikayeler okurdum,
Yine sana satır satır...
Bir rehavet çökerdi bedenine.
Gözlerini açık tutamazdın.
İpek yumuşaklığında,
Bir teslimiyetle,
Bırakırdın kendini,
Sevdamın ve uykunun kollarına.
İçime sığdırmak istercesine,
Sıkı sıkı sarılırdım sana.
Şu an düşlerken bunları,
Özlemin...kudurdu içimde.
Ah! ne güzel olurdu.
Baş başa olsaydık seninle.
Gözlerinin ışığında..
Sesinin sıcaklığında,
Kollarımızın sarmalayışında,
Birlikte açsaydık gözlerimizi,
Sevdaya uyanan sabahlarda.

[GooD aNd EvıL]

Sevgilim
Günümün aydınlığı
Duygularımın coşkusu
Heyecanlarımın
Doruk noktası
Uykularımın
Mahmurluğu
Hayatımın anlamı
Sensiz...
Seni içiyorum şu an
Bir yudum birayla beraber
Yediğim bademin tadındasın

[GooD aNd EvıL]

Sıcacık Bir Merhaba
Çöreklenmiş yüreğine
Dağ gibi ağırlık
Koparmış yaşamın bağlarını
Parça parça ruhu
Dolaşıp durur boşlukta
Her birinde farklı bir acı
Deli gibi...
Dırdır söylenir dudakları
Dikilir boğazına yumrular
Kurumaz bağrındaki ıslaklık
Hırsını çıkarıp durdukça rüzgâr
Titrer, örtünmek ister yüreği
Ah! Gelmiştir zifiri karanlık


Aydınlatmalı
Aydınlatmalı
Satmalı her bir şeyi
Yeniden...
Yeniden başlamalı.
Bir çatal bir kaşık
Bir tas bol acılı tarhana

Güneş vurmalı sabah
Odanın çıplak betonuna
Kırpıştırmalı gözlerini
Sonuna kadar açmalı
Büzülmüş yüreğini
Kalkıp koymalı ocağa
Altı yamuk çaydanlığı

Ve gülümsemeli
Gülümsemeli
Demeli ki! Yaşama
Ben de buradayım
Sevginin kaynattığı
Sıcacık bir merhaba

[GooD aNd EvıL]

Sıcacıksın Karşımda
İlkbahar mevsimi gibi
Karşı konulmaz bir sıcaklıkla
Çarpıcı bir cazibeyle
Sarıverdin her yanımı
Tam da kendimi sana bırakmışken
Terk edip gider de
Tek başıma bırakırsan beni
Sevgimin tomurcukları
Bir bir dökülmeye başlar
Açmadan solarsa...
İşte bundan korkuyorum
Sevgili
Şimdi sıcacıksın karşımda
Eriyen…
Kesme şeker yumuşaklığında
Öpüyorsun beni
Ve…
Ne kadar tatlı olduğunu
Bir bilsen ah! bir bilsen...

[GooD aNd EvıL]

Sıcak Bir Dalga
Azaldı yorgun gecenin
Cılız soğuğu
Geldikleri yönde
Kayboldu rüzgarlar.

İçindeki dalgalar
Köpük köpük vurdu
Kıyılarına yüreğinin.
Korku...
Dallanıp budaklanıp
İşledi iliklerine.
Hapsetti öfkesini bedenine
Tüm direnişine rağmen
Fırladı bir damla yaş
Düştü yere gürültüyle.

Sıcak bir dalga...
Yayıldı yüreğinden
Gözlerini kapadı
Bütün renkleri güneşin
Dans etti etrafında

[GooD aNd EvıL]

Sıkı Tut
Senin için,
Bağırıyor her bir zerrem.
İçime ılık ılık akıyor,
Her yerime ulaşıyorsun.
Sevgin, o kadar tatlı ki!
Başım ateşler içinde,
Kolların sarıyor beni,
Sıkı tut olmaz mı
Ben… ben…
Galiba bayılıyorum.

[GooD aNd EvıL]

Sıkıyorum Boğazını Zamanın

Tonlarca ağırlık ellerimin üzerinde
Duyarsam eğer sesini
Yutacak okyanuslar ülkeleri
Kan sızacak kuşların gagalarından
Ellerim... Ellerim yok

Süzülüyor gözlerim aynadan
Çelik gibi öfkeli
Üstüme kapanıyor hava
Eziyor acının basıncı
Solgun uykusuz
Yokluğuna çarpıyorum
Geniş karanlıklarda
Sakata çıkıyor aklım

Donuyor çektiğim nefes
İnce ince yanıyor beynim
Gömülüyorum
İliklerime kadar suskun
Yüreğim... Yüreğim yok

İçeri kayıp ağzımdan
Sıkıyorum boğazını zamanın

[GooD aNd EvıL]

Soğudu Her Yeri
Acılaştı ağzında ekmek
Uymadı üstüne yaşam

Kötülüğün karanlığında
Mekân tuttu yüzler
Yorgun düştü savaşmak
İçinde hep bir ağrı

Kulaklarında
Dipsiz kuyunun çağrısı

Derin bir boşluk
Soğudu...
Soğudu her yeri

Göz kapaklarında
Asılı sözcükler

[GooD aNd EvıL]

Soluk Almaya Başladı Yaşam
Kurtuluş umutlarından yoksun
En koyusunda hayal kırıklığının
Düğümlenmişti yüreği.
Ezgiler hüznün hakimiyetinde
Tırmandı hep yokuşları.
Örselendi benliği.

Tortular
Ha bire yükselirken içinde

Bir çift sıcacık göz baktı
Acı yağmış gözlerine.
Kırılıverdi sertliği sıkıntıların
Parça parça ışıdı karanlıklar.
Kavruk rüzgarlar
Süpürüverdi hüzünleri.

Soluğunu kesti
Tatlı bir baş dönmesi.
Akıttı dudaklarından
Umutlarla sarmaş dolaş
Yumuşacık gülüşleri.
Yeniden var etti yüreği
Binlerce dal...
Salıverdi tomurcuklarını.
Soluk almaya başladı
Kıpır kıpır yaşam.

Yarı sarhoş...
Yarı çılgın...
Yarı çocuk...

[GooD aNd EvıL]

Sonsuzluğu Yudumlayacağız
Hüzün yüklü bulutlarda
Mola verdim bu gece
İçimi kıyan ince bir sızı
Dolaşmakta her yanımda
Demet demet
Hüzün topluyorum
Yıldızları küsmüş gökyüzünde
Gece zifiri karanlık
Gözlerim uzaklara takılı
Sana ulaşmak istercesine
Bütün hayallerim şimdi
Geleceğin günde saklı
İçimdeki sevda ateşi
Dipten gelen dalgalar gibi
Çağıl çağıl büyümekte
Suyla sönmeyen…
Bir yangına dönüşmekte
Bu yangın
Bizi buluşturacak biliyorum
Ve o gün geldiğinde
Yeniden doğacağım ben
Bunca zamandır
İlmek ilmek dokuduğumuz
Damla damla biriktirdiğimiz
Gözyaşlarıyla can verdiğimiz
Hüzün ve özlemlerle beslediğimiz
Gölgesinde soluklandığımız
Dallarında…düşe kalka
Birlikte büyüdüğümü
Köklü bir ağaç haline gelen
Sevdamız kavuşacak
Ve yaşanacak...
En uzun geceyi yaşayacağız
Gecenin karanlığında
Gözlerimizin ışığında
Sonsuzluğu yudumlayacağız

[GooD aNd EvıL]

Su Gibi Bir Pırıltı
Akşamın gelişiyle beraber
Acıya batıyor içim.
Bitmiş sanki bütün sözler
Öyle ıssız ki ortalık.
Sessizliğin musikisi
Büyütüyor korkuyu
Buz gibi bir gece
Ele geçiriyor şehri.

Sinsi bir sevincin gölgeleri
Köşe kapmaca oynuyor
Titrek soluk ışığında
Sokak lambalarının.
Fırlıyor koyu derinliklerden
Vahşi köpek havlamaları.
İki sarhoş adam basıyor küfürü

Öpüşürken karanlıkla tan yeri
Teslim oluyor uykuya bedenim.
Esir düşüyor gözlerim
Busbulanık düşlere.
Koca karınlı su küpüne
Akıtıyorum can yakan yaşları.

Uyanmaya zorluyor keskin ışık
Tatlı bir sıcaklık kaplıyor göğsümü
Odama konuk gelmiş güneş
Siliveriyor yüreğime çöken pası
Göz bebeklerine yerleşmiş
Tertemiz su gibi bir pırıltı

[GooD aNd EvıL]

Su Renginde Yağmur
Suskunluğun derinliğinde
Gezdiler el ele
Işık olup aktılar yüreklere
Sevinç olup taştılar dudaklardan

Yankılandı kıvrak kıvrak
Beyinlerinde nağmeler
Halay çekti damarları
Kaygılar, umutsuzluklar
Fırlatıldı eski eşya gibi
Güneş, doğurdu içlerinde
Beslendiler...
Birbirlerinin gözlerinde

Üç vardiya çalıştı
Yürek tezgâhları
Ateş olup aktı ilmek ilmek
Sonsuzluğun başlangıcında
Aydınlık iplikler halinde
Yağdı...
Su renginde yağmur

[GooD aNd EvıL]

Sustu Yüreğindeki Sesler
Savruk uğultusu esen yelin
İncecik kıvrım kıvrım akan dere
Dallardan süzülüp gelen güneş
Birkaç köpek havlaması
Ağaç evin öksüzlüğü
Katladı içindeki yalnızlığı

Bastırdı akşam karanlığı
Biçimsiz karaltılar sardı odayı
İsli titrek ışığında lâmbanın
Dolandı birbirine yüzler

Üst üste çekilmiş resimler gibi
Kararıp gitti düşleri
Acımasız alaycı
Koyu kahve gözleri
Tavan tahtalarında asılı
Sanki varmadan hiç bir yere
Sustu... sustu
Yüreğindeki tüm sesler

[GooD aNd EvıL]

Şiirlerim
Şiirlerim,
Cazibemi arttırdı değil mi?
Şiirlerim,
Seni bana yaklaştırdı.
Sen! ...
Bana değil,
Şiirlerime vuruldun.
Sen! ... benden değil,
Şiirlerimden vazgeçemedin.
Biliyorum.

[GooD aNd EvıL]

Şimdi Burada Olmanı
Şimdi burada olmanı,
Ne kadar çok isterdim.
Karşılıklı çay içerdik,
Birbirimizin gözlerine bakarak.
Arada bir kalkar,
Seni kucaklardım,
Arkandan dolanarak sımsıkı.
Seni öperdim kocaman.
Arada bir seni güldürürdüm,
Bir şeyler anlatarak.
Arada bir ellerine uzanır,
Sevgiyle okşardım parmaklarını.
Arada bir seni,
Kocaman fıskiyeli,
Havuzların yanına götürür,
Rengarenk açmış çiçeklerin içinde,
Kulağına seni sevdiğimi fısıldardım.
Elini tutardım umarsızca…
Kızararak çekerdin elini bilirim.
Gözlerin etrafı tarardı.
Birileri gördü mü diyerek.
Utanır sıkılırdın.
Gülerdim sana kahkahayla.
Şimdi burada olmanı,
Ne kadar çok isterdim.
Bir bilsen… bir tanem.

[GooD aNd EvıL]

Şimdi Yanında Olmak Vardı
Şimdi yanında olmak vardı sevdanın
İçim titrerdi gözlerine bakarken.
Okşardı saçlarını ellerim
Sunardım her teline sonsuz sevgimi.
Çılgınca istekler sararken içimi
Bir kucaklardım ki seni sımsıkı.
Gülümseyen kocaman ağaçlardan
Toplardık ne güzel meyvelerimizi.
Kaybederken yolumu teninde
Dalardık sınırsız düşlere...
Şimdi yanında olmak vardı sevdanın
İçim titrerdi gözlerine bakarken

[GooD aNd EvıL]

Tam Zamanı
Daha bir kolayı yok mu
Sevmenin
Neden! bu kadar ıstıraplı
Neden! canım yanıyor böyle
Neden! lime lime bedenim
İçimde öfkeler uçuşuyor
İşte!
Akmaya başladı bile
Dur’ dan anlamayan
Göz yaşlarım
Yoruldum
Yine sensizim işte
Gelmeli
Ve…
Dindirmelisin
Göz yaşlarımı
Seni seninle
Yaşamak istiyorum
Sevinçten
Delirmeye razıyım
Hadi sevgilim
Şimdi…
Aşkı yaşamanın
Tam zamanı

[GooD aNd EvıL]

Tenime Yapışıyor Gece
Uzanıyor kolların sarılmak üzere
Sıyrılıyor düşlerim
Gecenin tehlikelerinden.
Donmuş kanım akıyor tekrar.

Sevince bürünüyor bedenim.
Heyecan dönüşüyor kıvılcımlara.
Parlıyor kristalleşmiş ay ışığı.
Tenime yapışıyor
Ağustos gecesi.

Yumuşak dalgaların içinde
Çırpındığım...
Sonsuz yolculuğum

[GooD aNd EvıL]

Tenimi Okşayan
Yüreğindeki!
Sıcacık sevginin
Yakıcı özlemlerin
Önüne geçilmez arzuların
Tatlarıyla bezenmiş
Bir keman nağmesi gibi
Kulağıma ulaşan
Her harfi tek tek
Tenimi okşayan
Canııııııııııııım
Dediğin an da
İçimden…
Neler…neler
Geçer bilir misin

[GooD aNd EvıL]

Toprağa Süzülen Su Gibi
Kırmızı toprağın kokusu
Doğanın sessizliği
Sarmalıyor hücrelerimi

Ay ışığının kıvrımlarında
Bir görünüp bir kayboluyor
Uzaklardaki taş ev
Başımı sokup pencereden
Görmek istiyorum her yeri
İçimde yüklü duygularım
Bir bir çıkarıyor elbiselerini

Çırılçıplak... Yoldayım
Parçalı taşların üzerinde
Kırmızı izler bırakıyorum

İncecik ip gibi yağmurda
Boynuna gizleniyor dudaklarım
Sızıyor gizemine ruhum

Yüreğime iniyor
Kahve kokulu bakışların
Her yudumunda
Titreşiyor ürpertiler

Sesinin dalgalarında
Boğulurken sesim
Yanmaya varıyor her şey

Sarsılıyor yaşam
Alevlerin ışığında
Akıyorum...
Kurumuş toprağa
Süzülen su gibi

[GooD aNd EvıL]

Toprak Gibi Tertemiz Sevda
Sabah güneşinin altında
Menevişleniyordu Akdeniz
Oynatıyordu çakılları
Vurdukça kıyıya köpüklü dalgalar
Atlıyordu yaramaz çocuk gibi
Tahta iskelenin üzerinden

Kaldırıp kanadını yıkandı ak martı
Alaylı gülücük gözlerinde
Takılıp peşi sıra balıkçı teknesine
Atıverdi üstünden mızıkçı yorgunluğu

Güneşin kavuran sıcaklığı
Sarıldı yeşilin nemine
Okşarcasına dokundu
Masmavi özgürlüğe

Sevincine sevinç kattı doğa
Oynak bir türkü dudaklarında
Kolları havada
Dönüp durdu çıplak ayakla

Yükseldi yüreğinde
Sabah yağmuru gibi
Taze ve yumuşak
Toprak gibi
Tertemiz sevda

[GooD aNd EvıL]

Tut Yüreğimi
Üzülecek olsan
İçim yanar
Ne yapacağımı
Şaşırırım
Kalakalırım başında
Öylece...
Ellerini tutarım.
Akar
Avuçlarımdan
Sevgim
Gözlerin parlar
Coşarım.
Bir yerin ağrısa
Deliririm...
Acıdan
Burulur yüreğim
Şakaklarım zonklar
Kaybetme korkusu
Doluverir içime
Sensizliğe
Dayanamam
Ağlarım.
Açar kollarımı
Sıkı sıkı kucaklarım
Sevda yangın gibi
Çıkar tenimden.
Ne olur...
Tut yüreğimi
Sakın bırakma
Tek başıma
Taşıyamam.

[GooD aNd EvıL]

Tutkuyla Yaşarken Sevdayı
Korkmuyorum
Acının yakıcı öpüşlerinden
Ne kadar varsa gelsin üzerime
Öznesine koymuşum hayatın sevgiyi
Issız akşamlarımın can yoldaşı
Coşturucu iksirini içmişim şiirin
Yaşam kaynağım olmuş derdime deva

Uzaklık nasıl çoğaltıyorsa sevgimi
Umutlar sürprizlerle çarparken kendini
Yanında olmakta öyle çoğaltıyor
Birlikte paylaşır
Tutkuyla yaşarken sevdayı

[GooD aNd EvıL]

Tutuşuyor Sevda Kollarının Arasında
Anlatıyorsun bir şeyler hiç durmadan
Sanki! Çağlayanların hırçın suları
Dökülüyor hızla dudaklarından.
Sanki! Bağrı yanık bir Anadolu türküsü
Doluyor nağmeleriyle yüreğime.
Sanki! Yıldızları topluyorum tek tek
Koyu karanlığında gecenin

Gözlerin gözlerimde
Yüreğimi yakarken sesinin sıcaklığı
Dinliyorum seni
Tıkırtısı giriyor çaydanlığın araya
Gülmeler taşıyor içimden kıkır kıkır
Tutuyorum kendimi
Hiç durmayasın istiyorum
Sen anlatıyorsun, ben dinliyorum
Ben anlatıyorum, sen dinliyorsun
Böylesine şevkle paylaşmak anları
İşte sevmek, huzur bu olmalı diyorum

Dallarımdaki kurumuş yapraklar
Karışıyor toprağa
Bırakıyorum kendimi kaygısızca
Sıyrılıyorum gündelik tutsaklıklardan

Tutuşuyor sevda kollarının arasında
Siliyor parmakların usulca
Hücuma kalkan yaşları yüreğimden

[GooD aNd EvıL]

Uçuşa Geçmeli Yüreğim
Ak pak bir yaz gününde
Tutmalı yaşamın ellerinden
Çekiştirmeli hatta sabırsızca

Düşmeli ruhuma açık renkler
Can bulmalı sıcak düşünceler

Kelimelerin fısıldanışı
Akmalı içime şarap gibi
Tatlı sarhoş olmalı zihnim
Yansımalı yüzüme
Ne varsa güzel bildiğim

Kudurtmalı yorgunluğumu
Sağanak öpüşlerin
Kavrulmalı hasret damlaları
Erimeli... Doyasıya erimeli

Kıpkızıl bir gezegende
Karışıp süt mavisi buluta
Uçuşa geçmeli yüreğim
Ellerimde... Ellerimde
Tutam tutam saçların

[GooD aNd EvıL]

Ulaşılmazım Sevdiğim
Düşlerden,
Demetler yapıyorum.
Yeni düşlerde,
Seni görebilmek için.
Ulaşılmazım…
Sevdiğim….
Dokunamıyorum.
Yoksun...yoksun işte.
Canım öyle yanıyor ki.
İçim çekiyor,
Daralıp küçücük oluyor.
Senin içinde olduğun,
Tek bir hece bile,
Beynime,
Ulaşsın istemiyorum.
Tonlarca,
Kum yığıyorum kalbime.
Altında kalman için.
Yarıp çıkıyorsun üstüne.
Silemiyorum beynimden.
Hiç gitmedin ki zaten.
Dalıp gidiyorum yine.
Gözlerim sana takılı.
Bilmediğim, görmediğim,
Sulara açılmış,
Seni aramaya,
Devam ediyorum.
Salımın üzerinde,
Göz yaşlarımdan,
Gölcükler oluşmuş.
Başım ağır,
Gözlerim yorgun,
Sersem sersem,
Yol alıyorum.
Belki… belki,
Uçsuz bucaksız,
Mavilerin içinde,
Maviye aşık,
Sen varsın diye.

[GooD aNd EvıL]

Umuda İteledi Yaşamı
Hep bir yüz uykusunun önünde
İtemedi karanlıkların ardına
Seyretti bilinci zamanın dışında
Uzanıverdi havlu çekmecesinden
İç bayıltan lavanta kokusu
Yüzünde şaşkınlığın gölgesi
Koynunun kuşuymuş gibi halâ
Öptü yüreği içindeki canı.

Billur damlacıklar gözlerinde
Akıttı can yakan özlemleri

Toplamaya çalıştıkça gücünü
Sıkıştırdı kıskaçları yengecin
Dikildi karşısına yeni yeni acılar
Boğazına koştu ardı ardına
Özgür kalamayan çığlıklar
Yapıştı tenine patlamanın külleri.

Tutup yüreğini elinden
Umuda itelerken yaşamı

Sessizliği süsledi
Minik çırpınışlarla Akdeniz.
Göz kırptı bir salkım kara üzüm
Denizin koyulmuş rengine inat
Kıvrım kıvrım asma dallarında

Ve her gece
Ak ışıklı yepyeni yıldızlar
Halay çekti coşkuyla
Ay ışığının sımsıcak kollarında

[GooD aNd EvıL]

Umut Hep Çiçekte Seninle
Tortulanmış acıların,
Yok olacak benimle.
Bak! ...
Ne kadar mutluyuz birlikte.
Yolda yürümek bile,
Keyifli seninle.
Ortalık...
Cıvıl cıvıl görünüyor gözüme.
Umut hep çiçekte kalıyor,
Gönlümde.
Yaşam anlam buluyor seninle.
Güzelliğim...
Zaman zaman,
Hüzünler demleriz seninle.
Zaman zaman,
Kahkahalarımızla yırtarız geceyi.
Nefis bir kahvaltı da,
Buluşur gözlerimizin sevinci.
Ortak bir filmi seyretmektir,
Akşamın güzelliği.
Kanatlanıp uçmasıdır,
Kulağına,
Seni sevdiğimi fısıldarken,
Heyecandan yüreğimin.
Okşarken ellerimi usul usul,
Ellerin,
Nefesini hissetmektir,
Yanı başımda.
Ve...birlikte uykuya karışmaktır,
En güzeli sevdaların.

[GooD aNd EvıL]

Unutmak Var Mı
Yükselince güneş iyice
Uzanıp bir ağacın gölgesine
Duyumsuyorum...
Sırtıma batan kabukları
Yeniliyorum içimdeki hayatı

Dolduruyorum...
Yüreğimin derinliklerine
Bakışlarındaki sıcak esintileri
Çekiyorum içime
Bahar çiçeği öpüşlerinin kokusunu

Doğuruyorum...
Yarınların anılarını
Haydi, söyle şimdi yâr
Unutmak... Unutmak var mı

[GooD aNd EvıL]

Uyandırmadan
Sen uyurken
Öyle tatlısın ki…
Sevgilim.
Uyandırmadan,
Yavaşça
Yatacağım yanına.
Hissedecek,
Şöyle bir,
Kıpırdanacaksın..
Yüzünde…
Bir gülümseme
Kollarımın arasında,
Şiirlerimden…
Rüyalar göreceksin.

[GooD aNd EvıL]

Uyandırmağa Kıyamadım
Uykunun güvenli sığınağında,
Kendini kucaklamış yatarken,
Öyle tatlı uyuyordun ki! ...
Mutlu ve dingindi yüzün.
Ağlamak geldi içimden,
Coştu kabardı sevgim.
Seyrettim saatlerce.
Saçlarını sevmekten,
Alamadım kendimi.
Yüzünde gezdirdim,
Tüy gibi parmaklarımı.
Gülümsedi yüzün.
Seni deliler gibi.
Kucaklamak istedim.
Öyle tatlı uyuyordun ki!
Uyandırmağa kıyamadım.

[GooD aNd EvıL]

Uykularımı Alma Benden
İşte yine sabah oldu
Gözümü bile kırpmadan
Geçip gitti gece
Gözlerim yanıyor
Öyle yorgun
Öyle çaresizim ki
Üşüyorum sensiz
Ne olur
Uykularımı alma benden
Sevgili...
Uyumak istiyorum.
Sanki!
Bir balon var
Beynimin içinde
Sanki!
Birileri kalbimi sıkıştırıyor
Nefes alamıyorum
Ne olur
Biraz hava istediğim
Bir de sen sevgili

[GooD aNd EvıL]

Üşüyor Ellerim
Taht kurdu
Yokluğunun acısı
Göz bebeklerime
Yağmur bulutları
Döküyor damlalaını
Sorana
Grip olmuşum diyorum
Geçmiyor bir türlü

Sokakları arşınlıyorum
Karşıma çıkan
İlk kır kahvesine
Atıyorum kendimi
Gıcırdıyor sandalye
Bakamıyorum
Cüzdanımdaki resmine
Anlatamıyorum garsona
Çay istediğimi

Rüzgar...
Arada bir yokluyor yüreğimi
Akdeniz sıcağında
Üşüyor... Üşüyor ellerim

[GooD aNd EvıL]

Üşüyor İçimdeki Alevler
Yosun kokuyor serinlik
Kapatıp gözlerimi
Soluyorum derin derin.
Garip bir sessizlik...
Bekliyor pusuda.
Fır dönüyor aç martılar
İpeksi bir süzülüşle
Teknelerin üstünde.
Küçük küçük köpüklerle
Çırpınıyor Akdeniz.

Bölük pörçük sözlerin kumsalında
Yürüyorum bata çıka.
Sinsi bir ağrı dolaşıyor bedenimde
Ürpertiler doluyor içime ufak ufak
Arttırıyor duyarlılığımı,
Aniden fırlayan müzik.
Usulca çekiliyorum içime.

Bir eziklik...
Baygınlık verircesine
Hücum ediyor yüreğime.
Kavruk bir özlemin
Acı dumanları yakıyor burnumu.
Sözcükler... Sözcükler...
Kurumuş yapraklar gibi
Dökülüyor ağzından.
Sis bulutu iniyor gözlerime
Üşüyor içimdeki alevler

[GooD aNd EvıL]

Üşüyor Yüreğim
Oyuluyor içim sivri sivri
Busbulanık gözlerim
Tombullaşmış damarlarım
Gittikçe büyüyor beynim

İnce ince kaynıyor sıcak sular
Tünelde koyu bir karanlık
Bastığım yere
Yapışıyor ayaklarım
Üzerime geliyor kayalar
Sırıtık riyâkar bir yüz
Seyrediyor her yerden
Kahkaha sesleri...
Delip geçiyor kulaklarımı

Gece vardiyasında
Küçücük bir çocuk
Uzaklarda...
Hıçkırıyor hiç durmadan

Canım yanıyor...
Canım çok yanıyor bu akşam
Acıdan kırış kırış ruhum
Boşlukta kalıyor ellerim
Üşüyor çok üşüyor yüreğim

[GooD aNd EvıL]

Var Gücümle Yaşama
Akıtıyorum umuda
Yüreğimdeki tüm renkleri
Ateşleniyor kanım.
Çoğaltıyorum
Umutla bezenmiş düşüncelerimi.

Çıkmak için boşluktan
Koşuyorum
Var gücümle yaşama.

Görünmez kanatlarım
Sanki!
Toz bulutu kadar hafifim

[GooD aNd EvıL]

Yakar Öpüşlerin
Gezinirken ellerin
Ruhumun çıplaklığında
Denizin kokusu
Doluşur burnuma

Sarhoş olurum
Upuzun olsun isterim
Kucaklayışların
Özlemine
Akar yüreğim

Kıvılcımlı gülücükler
Gözlerinde
Yetersiz kaldığı an
Tüüm tariflerin
Ağustos güneşi gibi
Yakar öpüşlerin

[GooD aNd EvıL]

Yakıyorum Tüm Gemileri
Sessizliğin her anı
Duygularımızdan oluşan
Sanki bir nota
Çarpıcı bir dize
Öyle akıcı ve yakıcı
Yürek titreten

Kıpırdayamıyorum
Ufacık bir harekette
Yok olacakmışsın gibi
Seni kucaklıyor
Öylece kalıyorum

Bizi hissetmenin
Hazlarıyla doluyor içim
Akdeniz kadar kavurucu
Sevgi akıyor oluk oluk
Öylesine doğal...
Öylesine masumane ki!

Yumuşak bir müzik
Dolduruyor kulaklarımızı.
Dans ediyor gölgelerimiz
Titrek mum ışığında
Kıpkırmızı şarap
Bekliyor yudumlanmayı

Her şey siliniyor gözümden
Yeni doğmuş kuzular gibi
Titriyor ayaklarım
Soluğumu keserken öpüşlerin
Yakıyorum tüm gemileri

[GooD aNd EvıL]

Yaktı Avuçlarını

Düştü...
Kocaman ağına bezginliğin
Yokladı ince ince
Uzadı dal dal
Titredi-inledi gece

Ağzından çıkan her söz
Kırıldı binlerce defa
Ürperdi, örtünmek istedi hava
Çarpılmış gibi kör pencereler
Sırıttı sessiz sessiz

Kızdı... Köpürdü... Tepindi
Hatırlamaz mısın artık adımı
Kimin umurunda hey
Elinde çalı süpürgesi
Süpürdü...
Bir bir aşılmaz duvarları

Yitirmedi sevincini kız çocuğu
Sıcacık, yumuşak, kırılgan akışlar
Döndürüp etrafında bıraktı pat diye
Uzatıp elma şekerini
Zıpladı bembeyaz ürkek tavşan

İlk kez dokunuyormuş gibi
Yaktı avuçlarını coşan kıvılcımlar

Dalgalandı Akdeniz
Gökyüzünün rengiyle
Kıvrımında dudaklarının
Patladı...
Yaramaz şeytani gülüşler

[GooD aNd EvıL]

Yalnız ve Dilsiz
Zıpladı sözcükler
Kavrulmuş mısır gibi
Acı, katlanıp öbeklendi içinde
Yürüdü her bir tüyüne doğru
Yüreğini kazıyan acımtırak gülüşler
An be an geçişlerde
Dönüşürken yüzü yağmurlu gökyüzüne
Örtme çabasıyla
Hareket ediyordu mimikleri
Kim çiğnemişti ruhunu
Göçüğün altından çıkmış gibi
Çöktü bir bir iletişim noktaları

Alev aldı sinir sistemi
Sıçrayan bir kıvılcımla
Yandı göğsü
Soluk üflenen balon gibi
Şişti beyni
Öyle canı yandı
Öyle canı yandı ki!
Titredi her bir zerresi
Kirpikleri...
Saçları...
Beyni...

Fitilini ateşledi acı...
Yol aldı
Bulutlardaki sığınaklara
Süklüm püklümdü
Islanmış güvercinler
Yalnız ve dilsiz

[GooD aNd EvıL]

Yalnızdır Hayalleri Olmayanlar

Kabarık bir örtü gibi
Tepelerin başı dumanlı
Kara kocaman gökyüzünden
Düşen beyaz kelebekler
Konuyorlar üst üste.

Hissetti, ellerinde yüzünde
Üşüten ıslak serinliği.

Nasıl da koşup serilmişlerdi
Bembeyaz pamukların üstüne
Dalında açılmış gül gibiydi gülüşleri

Yükselirken bulutların arasında ay ışığı
Seyretti, kımıl kımıl kaynayan denizi
Karıştırıyor artık zamanı, yüzleri
Narin, kırılgan ve şaşkındı
Tarçın rengi gözleri

Yalnızdır, dedi
Hayalleri olmayan insanlar
Ulaşabilirim
Otururken bütün sevdiklerime
Saklıdır tüm güzellikler
İnsanın yaşam şeklinde

Islandı kirpiklerinin arası
Titredi elleri
Daha bir kabardı yeşil damarları
Ürpertti, sertçe seslenen poyraz

Gözlerine yapışıp kaldı
Yumuşak ve dertli aç özlem
Düşüverdi usulca yan tarafa başı
Derin bir sessizlik
Yol alıyordu ince bulutlar

[GooD aNd EvıL]

Yanmalı İçimde Ateş
Toplamalıyım içimdeki dağınıklığı
Düşmeliyim yollara bir türkü tutturup
Aldırmaz görünerek acıya
Şöyle oynamalıyım en kıvrağından

Seçmeliyim en çıtır simidi
Kestirmeliyim gözüme
En ilkel kır kahvesini
İşlemeli bakır semaverin
Dumanı kaçmalı boğazıma
Devirmeliyim bardak bardak çayları
Gıdıklamalı yosunlar
Birbiriyle şakalaşan
Şaşkın ayak parmaklarımı
Kaşlarını çatarken babacan kahveci
Sakalları eşlik etmeli kahkahalarıma

Karışmalıyım doğaya
Gülümsemeli, çiy taneleri altında
Parıltılı yeşil yapraklar
Yemsiz olta ile tutmalıyım balıkları
Bunaltmalı sıcak hava
Ateş topu gibi güneş
Asılı kalmalı şehrin üzerinde
İnerken aşağılara...
Kızıla çalmalı Akdeniz
Fırlayıp yarmalı hırçın dalgaları
Burnu havada rengi beyaz tekne

Gün batısından esmeli serin yel
Düşmeli billur tanesi damlalar
Dönüp sarmalı toprak kokusu
Yanmalı içimde par par ateş
Deli sevinçler kırmızı renkli
Yerleşmeli gözbebeklerime
Koşmalıyım tabana kuvvet
Dalıp bulut kümesinin içine
Karışmalıyım yanık sevdalara

Ay ışığının yumuşak beyaz kollarında
Yanıp sönmeli rengârenk lâmbalar

[GooD aNd EvıL]

Yapışmış Tene Ölüm
Kesiyor soluğunu hava
Kara toprağın kokusu
Evcilleştiriyor
Yabani sessizliği
Kıvranıyor yürekte heyecan
Yoluna çıkıyor güneşin
Hüznü yüklenmiş bulutlar
Akıp duruyor boşa günler

Sokulmaya çalıştıkça sevdaya
Basmaya başlıyor akşamın karanlığı
Dolanıyor kaygılar taş sokaklarda
Fışkırıyor sarı alevler
Boğuyor küllerin dumanı

Yatıyor saçları
Gri taşların üzerinde
Şimdi
Karışma vakti toprağa

Bu gece...
Bu gece...
Yapışmış tene ölüm

[GooD aNd EvıL]

Yarınlara Bırakmadan
Sevgimizi yarınlara bırakmadan
Yaşayacağız birlikte dolu dolu
Canımız çektiğinde
Öpüşeceğiz ağız dolusu.
Canımız çektiğinde
Sevişeceğiz özgürce.
Tutkuyla, aşkla.

Gece gözlerini açtığında güne
Çıkmak istemeyeceğiz yataktan.
Sokulup birbirimizin koynuna
Dalacağız uykuya belki yeniden.
Düşlerimizin kanatlarında
Takılacağız bembeyaz bulutlara.

Düşünce güneşin sivri ışıkları üzerimize
Fırlayacağız yataktan kahkahalarla
Güzelim sabah kahvaltılarından
Birini daha yapacağız baş başa

Dağ manzaralı balkonumuzda.
Tüterken mis gibi çayın buğusu
Gözlerin gözlerime takılı
Koca koca lokmalarla...
Yumulacaksın sıcacık
Çökelekle pişmiş yumurtaya.

[GooD aNd EvıL]

Yarışa Kalkar
Bulutların,
Yıldızları kapadığı,
Gökyüzünün,
Safi siyaha kestiği,
Gecenin,
Sus pus olmuş,
Gölgelerin çoğaldığı,
Geç saatlerinde,
Hüznün…
Koyu karanlığı basar beni.
Bir kıvılcım düşüverir,
Böyle *******de bazen.
Tam da,
Ortasına yüreğimin.
Yangın yeri gibi,
Karışıverir içim.
Beynimde bir basınç,
Yüreğim,
Ha babam sıkışır.
Özlem yer bitirir,
İnce ince kemirir,
Her bir zerremi.
Nereye gittiklerine,
Bir türlü,
Akıl erdiremediğim,
Uykularım,
Terk eder beni.
Ve…
Yarışa kalkar,
Böyle *******de,
Kalp atışları ile,
Sevdamın gözyaşları.

[GooD aNd EvıL]

Yaşanmadan Atlanmış Hayat
Kulaklarını doldurdu
Ağır mı ağır sessizlik
Durup durup ateş aldı
Sıkıntının kıvılcımları
Ay ışığının oynaklığında
Korkunç rüyalarla cebelleş
Ne de uzun geçti gece

Göğü deldi güneş ışıkları
Koruk üzüm tadı ağzında
Sessize alındı kelimeler
Saklandı acının yaşları
Ağırlaştı bedeni
Bir ileri bir geri
Büklüm büklüm ayakları

Düşleri...
Düşleri, gece mavisi
Yapıştı lastik tekerlere
Yaşanmadan atlanmış hayat
Gidiyor elinden şimdi

Kocaman bir ateş topu
Daldı Akdeniz’in ortasına
Yükseldi lacivert sis

Sanki! Çoğalıyordu her gece
Ak ışıklı göz kırpan yıldızlar

[GooD aNd EvıL]

Yılmaz İle Ali
Boyaları dökülmüş
Kalın kalın gıcırdayan
Paslı kapıdan girince
Gülerdi mutsuz ruhu
Kendisi gibiydi çünkü
Yurdun
250 mevcutlu nüfusu
Ziftli elleriyle
Yemeğe çalıştı Yılmaz
Bol taşlı bulgur pilavını
Çocukluğu umutlara gebe
Sevgiyi tanımamış yüreği
Sıcacık bir elin
Okşayışına hasret
18’inden sonra
Paslı kapının ardında
Belirsizliklerle dolu
Geleceği
Düş bile görmemiş
*******i
Bir bulsaydı kardeşini
Belki yaşatabilirdi
İçinde sıcacık sevgiyi
Dört yaşındaki Ali
Altını ıslatırdı her gece
Ve sopa kırılırdı belinde
Karanlığa aldırmaz
Koşardı Müdür Babaya
Elinde bir kartpostal
Avazı çıktığı kadar bağırır
Salya sümük ağlayarak
Annem nerede!
Annem nerede!
Gelecek derdi Müdür baba
Çok yakında gelecek annen
Dört yaşındaki Ali
Bilemezdi
Anlayamazdı
Anlatılamazdı
Annesinin
Neden geneleve düştüğü
Umutları
Bekleyişlerde saklı
Geleceği kapkaranlık
Anneciğinin resmini
Bastırırdı koynuna
Sımsıkı
Sıska parmakları
Gözünün yaşları
Islatırdı yastığını
Düşlerinde
Annesinin öpücükleri
Isıtırdı küçücük
Üşümüş
Etsiz yanaklarını.

[GooD aNd EvıL]

Yırtacak Göğü Yüreğinin Sesi







Mevsim dönümünde sıkışmış ruhu
Korkuların gölgesinde kırılgan sesi
Parça parça düşüncelerin esaretinde
Billur pırıltılar oynaşır kirpiklerinde

Ah! Bir kapatırsa gözlerini
Biliyor... Biliyor vallahi
Yırtacak göğü yüreğinin sesi

Güneş ışıltılarında
Sallanırken bulutlar
Yeşil, pembe, mor, mavi, kırmızı
Kendini rüzgâra salmış martı
Çırparken gümüşi kanatlarını
Toprağa savrulacak
Çığlık çığlığa gözyaşları

[GooD aNd EvıL]

Yine Geleceksin
Gittin…
Sensiz kaldım.
Ev öylesine boş ki! şimdi.
Meğer varlığınla,
Sen doldurmuşsun,
Her bir köşesini.
Diş fırçan ile birlikte,
Parfümünü gördüm.
Rengarenk açmış,
Bahar çiçekleri gibi durmakta,
Aynanın önünde.
Açıp kokladım.
Sen kokuyordu.
Koklamaya doyamadım.
Arzular doluştu bedenime..
Ellerimle dokundum.
Sanki! senmişsin gibi,
Sevdim…
Geride bıraktıklarını.
Sana ait olduklarını bilmek,
İçimi huzurla doldurdu.
Sıcacık oldu yüreğim.
Kendime…
Aynada gülümsedim.
Biliyorum ki!
Yine geleceksin.
Başın kucağım da,
Anlattıklarımı dinlerken,
Gözlerin gözlerime takılı,
Sarsılarak…
Kahkahalarla güleceksin.

[GooD aNd EvıL]

Yok Oldum
İçim…
Sıcacık ığıl ığıl,
Sana doğru kanatlandı.
Sevdan…
Beni öyle coşturdu ki!
Yanındaymışım gibi,
Sevinçle doluverdi içim,
Seni…
Öyle bir kucakladım ki...
Beynimin içinde.
Eridim eridim…
Yok oldum.

[GooD aNd EvıL]

Yoksun
Sensiz kaldım.
Sesin yok.
Sıcaklığın yok.
Gülüşün yok.
Yoksun işte.
Nefes alamıyorum,
Tıkanıyorum...
Nerdesin!
Gök gürlüyor,
Buralarda.
Yağmur yağıyor,
Olanca hızıyla..
Hüzün dolu içim.
Başım ağır,
Gözlerim yorgun,
Bekliyorum...
Gelmiyorsun.
Ağlatıyorsun,
İçim acıyor.
Nerdesin! ...
İyi misin! ...
Bilmiyorum..
Sıkışıp kaldım.
Ben...
Seni seviyorum,
Biliyor musun.

[GooD aNd EvıL]

Yollarına Düşüyorum
Senin gülüşün kadar,
Parlak yıldızlarla dolu,
Ilık bir gecede,
Kucaklıyorum seni.
Nefes alan,
Tüm duygularım,
Sadece seni istiyor.
Bana,
Sesini duyurduğunda,
'Ben seni seviyorum'
Dediğinde,
Rüzgarda sallanan,
Bir yaprak gibi,
Yalpalıyorum.
Yere düştüm düşeceğim.
Yüreğim,
Irmak gibi akmaya başlıyor.
Çağlayanlar gibi ses çıkarıyor,
Hiç bitmeyen bir coşku,
Sarıyor her yanımı.
Saklayamıyorum gülüşlerimi.
Yüzümdeki sevinç,
Yayılıyor bütün hücrelerime.
Sevgi, sevinç, heyecan,
İçimi boşaltıyor.
Adı olmayan,
Hoşluklar alıyor yerini.
Sen...
Çoğalıyorsun içimde.
Yaşamak ne güzel diyorum.
Her zorluğa katlanabilecek,
Güçlerle doluyor içim.
Cüretkar duygularım,
Buluşuyor seninle.
Yıldızların ışığında,
Rengarenk hercai çiçekleri,
Senin gözlerinle,
Göz kırpıyor bana.
Yollarına düşüyorum şimdi.
Sabahı bekleyemeden,
Sabırsız telaşlı,
Bir ceylan gibi ürkek,
Bir ceylan kadar hızlı.

[GooD aNd EvıL]

Yüreği Yüreğe Kattı Sözleri
Su birikintileri ile dolu
Koyu kırmızı toprak
Çamura bulandı
Ayakları eli, yüzü, her yeri
Elbiseleri, çekiştirdi bedenini
Patladı kahkahaları
Parladı deli deli gözleri

Aktı mavi gökyüzünde
Gizemli uğultusu uçağın
İçinde dopdolu sevinç
Sobeledi
Kenarda köşede saklanan
Sevinçleri

Poyraza dönüştü gün batısı
Üşüttü haşarı, haylaz ruhunu
Uzandı tel tel bulutların saçları
Sarıverdi yumuşacık

Hızlandı yürek atışları
İki yanında dudaklarının
Cesur gülümseme
Yüreği yüreğe kattı sözleri

Yerinden hiç ayrılmayan ağaç gibi
Uzadıkça uzadı derinlere kökleri

[GooD aNd EvıL]

Yüreğim
Bu gece uçuyorsun,
Bir tanem.
Yüreğim,
Valizlerini topladı.
Seninle beraber,
Gitmeye hazır.
Umarım,
Yanına almadan gitmezsin.

[GooD aNd EvıL]

Yüreğim Alev Alev
Durgun kıpırtısız
Öylesine sessiz ki deniz
En sevecen halini takınmış
Erken saatlerinde sabahın
Anlaşıp gökyüzüyle
En tatlı maviyi
Geçirmişler sırtlarına
Esir alıyorlar gözlerimi
Hücum ediyor burnuma
Yosun kokusu
İç ferahlatıcı bir esinti
Geçiyor yüzümü yalayıp
Kabarıyor içim
Kucaklamak istiyorum denizi
Öpsem diyorum havalanıp
Gökyüzünü
Çekiyor maviler derinliğine
Hani gidiversem
Yüreğim alev alev
Sonsuzlukta...
Yanmaya
Devam edecekmişim gibi

[GooD aNd EvıL]

Yüreğim Kıpır Kıpır
Dertop oldu yüreğim
Öyle yalnız ki
Üşüyor...
Canı yanıyor sensiz

Hüzünlerim...
Dökülüyor ortaya bir bir
Çıkıyorum dağ başına
Tertemiz seni soluyorum
Yeşermesine yardım ediyor doğanın
Sensizlikte kararan bulutlarım
Özgür bırakıyorum
İçimde tutuşan özlemini
Yamaçlardan aşağı
Köpük köpük
Çağlayanlarla arkadaş
Karışıyor nehirlere
Uzun bir yolu var

Biliyorum ki;
Çalacağım kapını
Acılarından
Süzülmüş sevdam
Tutkularım doludizgin
Yüreğim kıpır kıpır
Ellerimde... Ellerimde
Demet demet aşk çiçekleri

[GooD aNd EvıL]

Yüreğim Yüreğine
Diyorum ki! sevgili.
Özlemi,
Koyalım bir kutuya.
Üst üste kilitleyelim.
Atalım anahtarını,
Fırtınalı okyanuslara.
En derinlere düşsün.
Kocaman bir balık,
Yutuversin işte.
Mercan kayalıklarının,
Altında kaybolsun.
Hatta üzerine,
Bir bomba düşsün.
Hiç çıkamasın yüzeye.
Sonra…
Kavuşmanın,
Çılgınlığında,
Pırıltılarla baksın,
Gözlerimiz birbirine.
Son kez,
Görüşüyormuşuz gibi,
Hiç bırakmamacasına,
Sıkı sıkı,
Sarılalım birbirimize.
Bir kez kondu işte,
Yüreğim yüreğine.
Coşkudan kıpır kıpır,
Mavi yıldızım.
Yapacak bir şey yok.
Sevdamızı...
Öpüşlerle,
Kavuşturmaktan başka.
Var mısın

[GooD aNd EvıL]

Yüreğimdeki Kuşlar
Bumburuşuk ediyor özlem içimi
Bu gece kötüyüm yâr
Bir çile ip gibi dolanıyor etrafımda
Titrek hüzün.
Yakıyor soluğumu derin acılar
Kirpiklerimde asılı buzlar

Kalkıyorum her sabah sarhoş gibi
Gözlerimde ateşli dikenler,
Yüreğimde bir ağırlık
Sabah yorgun...
Gönül yorgun...
Gün yorgun...

Tartamıyor aklım
Kafamdaki soruları.
Hayat bağlıyor ellerimi
Kör bir hapishanede mahsur
Takırdıyor çenelerim.
Üşümelerim, açlığım
Hep sana yâr hep sana.

Yüreğimdeki kuşlar
Kanat çırpıyor şehrine.
Gözlerinde birer damla yaş
Bırakıyorlar pencerene

[GooD aNd EvıL]

Yüreğime Sığınıyorum
Ne zaman sensiz kalsam,
Ne zaman özlemden delirsem,
Ne zaman kederlerim artsa,
Güneş çekip alsa kendini günden,
Yüreğime sığınıyorum.
Hiç bıkmadan beni kucaklayan,
İçi seninle dolu olan yüreğime.
Göz gözeyiz orada.
Sıcacık sokuluyoruz birbirimize.
Hiçbir fırtına,
Soğutamıyor yüreklerimizi.
Alaşağı edemiyor sırtımızı.
Karanlıklar korkutmuyor bizi.
Apaydınlık içerisi.
Yaşasın…
Hep sesini dinledim ben,
Yüreğimin,
Can buldun orada sen de.
En taze, en saf suları içtin.
Büyüdün büyüdün,
Sevgiyle, güvenle,
Dostlukla, barışla,
Kucaklayışlarla sarıldın.
Kötülüklerden korundun hep,
Kundağa sarılması gibi bebeğin.
Gülüşüne vurulduğum,
Canımın bir tanesi,
Evimin direği, yoldaşım,
Uğur böceğim,
Korkusuzluğum, cesaretim,
Ömürlük aşkım.
Hiç eksilmiyor adın dilimden,
Gözlerimse hep dolu dolu,
Hücuma hazır sensizken.

[GooD aNd EvıL]

Yüreğinde Kurşun Kütlesi
Gidişiyle nefessiz kaldı
Bıraktığı sessizlikte
Küçüldü aysız gecenin
Derin karanlığında
Sesi geldi uzaklardan
Balıkçı teknesinin
Keskin kokusu
Yaktı boğazını
Tuzlu denizin

Sakladı yağmur bulutları
Tek tük yıldızları
Soğuk hava ısırdı
İnce yanaklarını

Gözlerinde ürkek kuşlar
Yüreğinde... Yüreğinde
Kurşun kütlesi
Islak, solgundu kumsal

Kara kocaman bir boşluk
Azgındı köpüklü dalgalar

[GooD aNd EvıL]

Yürek Atışlarım
Gecenin…
Sessizliğini dinliyorum.
Öyle tatlı ki! sessizlik.
Yanımda sen varsın.
Sadece yürek atışlarımı,
Duyuyor kulaklarım.
Öyle hızlı atıyor ki!
Bayılacağımı düşünüyorum.
Bedeninin sıcaklığı,
Yetişiyor imdadıma.
Canlanıveriyorum.

[GooD aNd EvıL]

Yüzümde Kırmızılar
Güneşten yanık
Titreşimler salıyor içime
Sarhoş edici sokulganlığın
Sindikçe fisıltıların boynuma
Soludukça kokunu
Yeni doğmuş taylar gibi
Kıvrılıp bükülüyor ayaklarım

Uzanıp bir de sarıverince kolların
Eşsiz kızıllığında gün batımının
Ah! yeniliyor tamamen aklım
Süzülüyorum sessizce varlığına
Ellerimde sıcak rüzgârlar
Yüzümde... yüzümde kırmızılar

[GooD aNd EvıL]

Yüzümde Sevdamın Işığı
Sesinle uyandım uykudan.
İçimi…
Var oluşunun sevinci kapladı.
Sonra...
Sıcak sular,
Akarken üzerimden iplik iplik,
Yaşam sevincini,
Kaynatırken içimde,
Seni öyle tatlı sevdim ki! ..
Usumda…
Dilimde bir türkü ile
Çıkıvermişim duştan.
Arkasından,
İnce belli cam bardakta,
Buharından,
Gözlüklerim buğulanan,
Mis gibi demli bir çay.
Her zamanki gibi,
Kahvaltılarım da sen.
Yüzümde sevdamın ışığı.

[GooD aNd EvıL]

Yüzün
Yüzün parça parça,
Rengin kıpkırmızı,
Giriyorsun düşlerime.
Katıla katıla ağlıyorum.
Telaşla....
Yakalamak istiyorum,
Her bir parçanı.
Koştukça...
Uzaklaşıyor,
Yanağın, gözlerin,
Burnun, kulakların.
Bir bakıyorum,
Dağılıp gitmiş yüreğim.
Topluyor seni.
Sevinçten deliriyorum.

[GooD aNd EvıL]

Yüzün Hep Yanımda
Yüzün hep yanımda,
Sevgili.
Ne zaman baksam,
Görüyorum.
Huzurla doluyor içim.
Biliyorum ki! ... varsın.
Soluk alıyorsun,
Yaşıyorsun.
Biliyorum ki! ...
Hiç bir hesap yok,
Aramızda.
Hiç bitmeyen,
Bir macera gibi,
Gözlerimi…
Seninle açıp,
Seninle kapıyorum.
Gördüğüm…
En güzel şeysin sen,
Bakmaya…
Hiç doyamadığım.

[GooD aNd EvıL]

Zaman Doldu
Zaman doldu.
Gitmen gerekiyordu,
Gittin sende.
Oysa...
Daha doymamıştım sana.
Beni sarhoş eden kokunu,
İçime çekememiştim.
Yeterince,
Sesini duymamıştı kulaklarım.
Baş başa…
Televizyon izleyememiştik.
Bir kitabın tartışmasını,
Yapamamıştık bağıra çağıra.
Denize karşı oturup,
Mis gibi çayın eşliğinde,
Üşümüş elim,
Senin cebinde sıcacık,
Denizin ve birbirimizin,
Tadına varamamıştık.
Yapacak ne çok şey vardı.
Zaman doldu.
Gitmen gerekiyordu,
Gittin sende.