PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Kemal Çakır


GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:13 PM
A r t ı k

Tükettim artık her şeyimi:

Rüyalarımı,
rüyalarımın esrarını.
Sevgimi,
sevgimin kalelerini.
Hasretimi,
hasretimin yollarını.
Umudumu,
umudumun umutlarını...

Oysa, bir zamanlar;
sıktığım taş un olurdu avuçlarımda.
Ateş yutar, kar kusardım buz gibi.
Dereler ırmaklar yön değiştirirdi
Beni gördüklerinde.

Balta girmemiş ormanlarda
engelsiz ilerlerdim yağız atlar misali.
Acımaz, üzülmezdim hiç bir şeye;
gökyüzünün kaybolmuşluğuna,
sönmüş yıldız yağmurlarına,
yağmurların sulu gözlerine,
yangın kavruntusu gönül bahçelerine,
Güneşin yanıp, tutuşmuşluğuna...

Şimdi:
her şeyini yitirmiş,
kaderiyle küskün,
üzüntünün korkunç kıskacında sıkışıp kalmış,
güçsüz ve yalnız biri var
ortada.





Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:13 PM
A t a ' ya S e s l e n i ş
Vatanı kurtarıp kurdun Cumhuriyeti
Peş peşi ardına koydun eserlerini
Çoktan hak etmiş olmalısın Cenneti
Ama bir görsen eserlerinin halini...

Yarışa girdi boy boy kötülük
Ellerde tırpan, yüzlerde maske
Kan emmeye çalışıyor onca sülük
Yaşasaydın biraz, biraz daha keşke...

Bana inanmayanlar bir bakabilseler
Bir görebilseler senin gözünle
Sana söylenenleri bir duyabilseler
Bir anlayabilseler senin sezgilerinle...

Diktiğin ağaçların suyunu kıstılar
'Atam' diyene ters-ters baktılar
Sana ve eserlerine karşı çıktılar
Hala ne uyuyup duruyorsun Atam?

Gün oldu yerine lider aradılar
Gün oldu sana benzemeye çalıştılar
Gün oldu seni mumla aradılar
Hala ne uyuyup duruyorsun Atam?

Kimi içi sızlaya sızlaya saygı duydu
Kimi işi bitince sövüp durdu
Kimi gizli gizli çeteler kurdu
Hala ne uyuyup duruyorsun Atam?

Neredeyse Cumhuriyeti yıkacaklar
Neredeyse laikliği rafa kaldıracaklar
Neredeyse resimlerini yakacaklar
Hala ne uyuyup duruyorsun Atam?

Haydi duy, haydi uyan, haydi kalk artık!
Yeter uyuyup durduğun hey koca İnsan!
Uyanmanı bekliyor bu Aziz Vatan
Hala ne uyuyup duruyorsun Atam?

Kalk! uyan, uyan kalk! kalk artık! ! ! ...
Yeter, yeter uyuduğun Hey Koca İnsan!
Doğrul da bir bak, her yanımız yırtık-pırtık
Parçalanmak üzere bayrak ve bu Aziz Vatan

Yeter Atam, yeter! Kalk, uyan artık!
Etrafımız sarıldı gerçekten çaresiz kaldık
Bizi yine senin kurtaracağına inandık
Kalk uyan, uyan kalk! kalk artık”

Kemal ÇAKIR

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:13 PM
Ağlamıyorum
Senden ayrı kalmak
Hem de uzunca bir süre
Üzülmemek, ağlamamak
Ne mümkün?
Gerek yok sansüre.

Ama ağlamıyorum bak!
Gözlerimdeki yaşlar mı?
O günden beri bulutluydu
Şimdi de yağmur yağıyor.




Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:13 PM
Aciz İnsan ve Ayı
Beceriksiz,başarısız,aciz ve basit bir insan
Birşey yapamasa da hatasıyla öğünür zaman zaman
Ayı da böyledir, bu yüzden kızgındır tüm orman
Çünkü çalınmıştır en iyi balları ağaçlarından.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:13 PM
Ağaç Yetiştirmek
AĞAÇ YETİŞTİRMEK

Bir bahçeye üç gül fidanı diktik
Ama istediğimiz gibi yetiştiremedik.
Ya biz yeterince sulayamadık onları
Ya da onlar beğenmedi bizim suları.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
Aldanmak
Her gören mavi sanır sizi deniz
Oysa maviyle yok hiçbir ilginiz
Mutluyuz biz böyle görmekten sizi
Çünkü kandıran biziz kendimizi


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
Akıl ve beyin
Ey bakışları çaresiz sert düşünceler!
Ey boşlukta yok olan dev duvarlar!
Ey bilmediğini bilemeyen garip insanlar!
Bu kadar acizseniz kimedir bu siteminiz?

Ey çekilmiş deride gizlenen kemik!
Ne ıstırabıdır seni bunca saran?
Ey kapkara duygulara yol veren delik!
Nedir beynini böyle kemirip duran?

Sakın aklınızın her dediğini doğru sanmayın
Bu böyle olsaydı beyniniz akıllı olurdu,
Boştur çoğu sözü, dolu görseniz de inanmayın
Akıl, akıllı olsaydı önce kendini doldururdu.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
Aklının içindeyim
Alkol gibisin bende
Ne zaman düşünsem dudaklarını
Kıpırdanmaya başlar duygularım
Sarhoşluğun başlar hemen içimde.

Önce ellerini, sonra saçlarını
Sonra da bakışlarını okşarım
Islanır duygularım bakışlarında
En yoğun çözünürlüğün bu sanırım.

Tahtında yalnızlığın olmayacak senin
Çünkü ben sarayının bekçisiyim
Ne zaman kalkıp yalnızlığa gitsen
Peşinden hep ben kadehle geleceğim.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
Ana
Şöyle durup bir baktım da
Hiç tamam görmedim ben, bende
Diyorum ki, iyi bir usta bulsamda
Tamam olsam bari öldüğümde.

Doğuşumla başlamış bende eksiklik
Ben gelmişim anam gitmiş
Karnımı doyuranlar bile çok değişik
Her önüne gelen bana meme vermiş.

Bağırmaktan kesilmiş de sesim
Hiç kimse 'derdin ne? ' dememiş
Sadece demişim ki 'ben anamı isterim'
Bir Allahın kulu cevap vermemiş.

Zamanla alıştım yokluğuna
Ama bende hep eksik kaldı yeri
En iyi, en yüce ustadır A N A
Anasız evladın bitmez eksikleri.

Baktığım her şeyde onu aradım
Gördüğüm şey hep eksiklik oldu
Ağlamaktan öte bir şey yapamadım
Ömrüm aramakla geçti, vakit doldu.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
Anlatamadım-Tanıyamadım
Seni bana sordular anlatamadım,
Seni bana anlattılar tanıyamadım.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
Aşk Ateşi

Boşuna mı böylesi çektiğim ıztırab
İçimde yıllar yılı sönmeyen nar'ı var
Vuruldum bir kuluna kurtar beni yarab
Genç yaşta saçlarıma düştü bunca aklar.

Neden böylesi yakıp ettin beni harap
Benden başka yakacak kulun kalmadı mı
Çaresiz bir aşk için kim yakar kendini
Teklif ettin de acep kimse almadı mı

Yanmam kurtuluş ise, yanarım nar'ında
Aşkı hançer misali saplıdır bağrımda
Çıkarıp atsam diner, acım da sancım da
Lakin yapamam bunu yazıktır aşkıma.




Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
Artık Sevmeyelim
ARTIK SEVMEYELİM

Öyle güzel bir aşktı ki bizim yaşadığımız
Nasıl anlatsam,ruya gibi bir şeydi o
Canı gönülden sevmekti tek yaptığımız
Sevda denince akla biz gelirdik banko.

Yıllar mı, yoksa biz mi yok ettik bu aşkı
Kara bulutlar sardı şimdi sevgimizi,
Kalmadı aşkın, sevdanın ölüden farkı
Alıp götürsün sevenler cenazemizi.

Bir daha asla sevdadan söz etmeyelim
Demek buraya kadarmış,ne gelir elden
Bundan sonra ne sen, nede ben sevmeyelim
Gelmez kimseyi mutlu etmek elimizden.

Çekilip acı çekelim bir köşeye biz
O güzel günler olsun bütün tesellimiz
Ne bir gül tutsun, ne de güzel bir el, elimiz
Aşk acısıyla yansın, kavrulsun her yerimiz.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
Aşk Çölü
Yolcusu olur muydum, bilsem çöldeki yalnızlığımı
Tutar mıydım ellerini, gözlerine takılıp kalır mıydım
Bekler miydim çocuklar gibi yollarını heyecanla
Meğer hataymış tek başına yolculuğum... zordayım.

Sen uykularımın katili, yollarımın engeli
Sen göz yaşlarımı kurutup, kan ağlatan çöl sıcağı
Sen her çarpışında hançerini kalbime vuran sevgili
Gülüp durma halime, bakıp bakıp uzaklardan.

Bırak sessizliğimde kimsesizliğimi, girme aramıza
Çaresizliğim kaderiyle baş başa ağlayıp dursun
Telafi edemiyor, kurtulamıyorum bu hatadan
Bir şeyler yap da çık git kalbimden, ne olursun!

Sessiz, renksiz çöllerde bülbül neyler
Gözyaşları sesine, sesi göz yaşlarına karışmıştır
Solmuştur yüzü, yok olmuştur renkleri acıdan
Aşkının ıssız çölünde yapayalnız yanmaktadır.

Bir zamanlar ne güzeldi, yaseminler ve de güller
Her birine aşk ile, şefkat ile bakardı gönül
Acıyor, yas tutuyor şimdi gül dikenlerine
'Katlanacak kimsesi kalmadı' diye bülbül.




Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
Aşk Dediğin Bu mu?
Bu mu aşk dediğin senin? El bahçesinde gül misali
Can yakmalı her an dikenin, olmalı sevginin de bir bedeli


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
Aşk Islağı
Aşk Islağı

Bir temmuz akşamında ben
Gri mavisi bir gökyüzüydüm
Gözlerine dolan.
Kıpır kıpır, yıldız yıldız
Gönül semtınin gözbebeklerinde
Dolanıp duran.
Sırılsıklam aşk ıslağımdı O;
Dudaklarımda başlayıp,
Parmak uçlarıma kadar uzanan.

Aldırmadan aşk ateşimizin
Dalgalı kur sistemine,
Sarılıp kalırdık boylu boyunca
Peşpeşe devam eden
Artçı sarsıntılara rağmen.
Gözleri dalar giderdi gözlerime,
Göz bebekleri kayboluncaya dek.

Sonra;
Sarı saçları süpürür dururdu
Gözlerimin derinliklerini,
Ta ki gözbebeklerini buluncaya dek.
Sonunda bulurdu da
Ama, yine dalar giderdi...

Böyle böyle kaç temmuz geçti,
Kaç kere kaybedip bulduk,
Ateşimiz kaçtan kaça düşüp çıkmıştı,
Kaç şiddetinde sarılıp sarsılmaktı onlar!
Şimdi:
Bunları bile hatırlamanın mümkün olmadığı,
Başka temmuzlar yaşamaktayız.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
Aşklarımız
Aşklarımız

Ah bu bizim aşksız aşklarımız
Sabah başlar akşam unuturuz.
Sonra yumulup içkiye
Aşkımızı ve sülalesini kuruturuz


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
B o ş v e r...
Uzatma tutmam için ellerini artık
Boş ver aşkı, sevdayı ne çıkar;
Bir gün nasıl olsa yarım kalacak
Sonu yine gözyaşı olmayacak mı?

Boşuna yakma, ne beni nede kendini
Ben başka, sen başka alemdensin
Üzmeye gerek yok inan bana
Aşk gibi bir sözcük için kendimizi.

Şarkıları dinledikçe ağlamak
Feryad-ı figan etmek niye?
Niye boş bir sözcük için
Yılları bir kafeste saklamak? .

Ayrılık en basiti ve anlamlısı bence
Hiç değilse ne yaptığın belli olur
Görmemek, dokunmamak duymamak gibi
En çıkar yol da bence budur...


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
B e d e l
Gözlerinize bakmanın bedeli nedir?
Bakmamak hariç ne istersen iste
Buna canımı istemen de dahildir
Nasıl olsa öldürdün ilk görüşte.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:14 PM
B e k l e
Belki pişman olmuş bekliyorsundur
Ayrıldığımız yerde sevgilerden uzak.
Belki de yeni bir sevdaya tutulmuşsundur
O hep sürsün istediğimiz sevgimizi unutarak.

Belki bir anda çevren bülbüllerle dolmuş
Şaşırıp kalmışsındır bu beklenmedik ilgiye.
Belki de ilgisizlikten kanın donmuş
Özlem duyuyorsundur o güzelim günlere.

Belki ay karanlık yalnız bir gecede
Belirsizlik içinde korkuyorsundur.
Belki de yıldız işgali var gözlerinde
Senin için doğup doğup batıyordur.

Sen gelmesen de ben sana geliyorum
Korkma, bekle! kesindir sana yolculuğum.
İnanmıyorsan bak, kapını çalmak üzereyim
Duyulmuyor mu şu an, seni soluduğum?



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:15 PM
Bakakaldı Yüzüme
Bana geldiğinde inliyordu kalbi
Hiç hali yok idi sapsarıydı rengi
Hala seviyordu bakışından belli
Bakakaldı donup öylece yüzüme.

Oysa ayrılığı isteyen o idi
Yakıp gitti beni mahvetti kendini
Hala saklarım tüm güzelliklerini
Bakakaldı donup öylece yüzüme.

Aşkını itiraf için gelmişti de
Nedense tutuldu basireti yine
Gözlerime baktı sadece geldi de
Bakakaldı donup öylece yüzüme.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:15 PM
Bakışlarında İstanbul Var
Bakışlarında İstanbul var senin
Kime bakarsan hemen bağlanıyor
Öylesine ıslak mavi ki bakışların
Martılar deniz sanıp dalıyor
Dudaklarda yine o şarkı
Kadehlerde İstanbul yudumlanıyor.

Hayal ettiğimiz her şey var sende
İstanbulun sarhoş *******i gibisin
Seni yudumlamaktan vazgeçsek de farketmez;
Çünkü sen!
Damarlarımızda İstanbul olarak gezinmektesin.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:15 PM
Bana Ne
Bahçelerden, bağlardan
Mor çiçekli dağlardan
Bana ne!
Gönlümde bir çiçek açmayınca.

Çisil -çisil yağan yağmurlardan
Kudurup deliren çağlayanlardan
Bana ne!
İçinde bir damlam olmayınca.

Güneş her şeyi yaksın bitirsin
Rüzgar savurup götürsün
Bana ne!
Bir zerresi benim olmayınca.

Aşk şarkıları çalsın sazlarda
Çobanlar türkü söylesin uzaklarda
Bana ne!
Bir nağmesi benim olmayınca.

Ferhat ile Şirin' in
Leyla ile Mecnun' un aşklarından
Bana ne!
Bir sevenim olmayınca.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:15 PM
Başaramadım
Tüm gözyaşlarımı takıp peşine
Ağladım sellerce, terkedişine
Her gün dua ettim dönersin diye
Dönmedin sevgilim başaramadım.

Terkettiğin günden beri öksüzüm
Yokluğunla her an artıyor hüznüm
Böyle yaşayamam bir gün ölürüm
Ölmedim güzlim başaramadım.

Çaresi yok seni unutmalıyım
Bağrıma taş basıp yaşamalıyım
Artık sensizliğe alışmalıyım
Olmadı güzelim başaramadım.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:15 PM
Basit İnsan
BASİT İNSAN

Kendini öyle ağırdan satıyor ki şaşarsınız!
Efendilikten insanlıktan zerre eser yok oysa
Bakışlarındaki gizli manayı anlayamazsınız
Bir fırsat peşinde mi, beddua mı ediyor yoksa

Kendini öyle ağırdan satıyor ki şaşarsınız!
Bir b…k bildiği yok, cehalet yüklü oysa
Kısa bir müddet sonra onu hemen tanırsınız
Dersiniz “insan bu kadar basit olur, olsa olsa”

Kendini öyle ağırdan satıyor ki şaşarsınız!
Doğruluk adalet bir kez bile çalmamış kapısını
Yalancı, düzenbaz, baskıcı birisi anlayacağınız
Allah niçin yaratır anlamam böyle bir insanı

Kendini öyle ağırdan satıyor ki şaşarsınız!
Oysa zavallı, kötürüm ve cücedir insanlar arasında
Yağcılarıyla baş başa bırakmaktır tek yapacağınız
Belki o zaman bir b…k olmadığını anlar sonunda.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:15 PM
Bana Şiir Yaz Diyen Kadın
BANA ŞİİR YAZ DİYEN KADIN


“Bana şiir yaz”
diyen kadın (?)
Sana şiir yazamam.
Çünkü sen, şiirin ta kendisisin.
Ne mümkün ve niye şiire şiir yazmak?
Bu nasıl olacaksa haydi anlat bana,
bunu senden başkası nereden bilsin.

Kızma hemen,
çek üzerimden vurucu bakışlarını!
Suçum yok benim doğru söylemekten öte.
Mecburum buna,
sonra, senden de fazla öfkelenir, kızar
tüm şiirlerim.
Al götür kızgın bakışlarını ne olur!
kendini bul,
teslim olma sefil düşüncelere.

Mavi, masmavi rüzgarlar esmeli
taze umutlarının üzerine.
Gökyüzü gibi derin,
sakin ve sonsuz olmalısın.....
Pembe pembe tomurcuklara esir olmalı
gözbebeklerinde gizlenen
yaşam arzun.

Yolun engellerle dopdolu ve uzun,
nefes nefese kalacak, yorulacaksın
Çünkü mutluluğu yakalamak zor be kadın
Cesaretini kırma,
topla kendini
sonunda mutluluğu kucaklayacaksın.

Çık bilmece, bulmaca sayfalarından,
belirsizlikten,
cevap aranır olmaktan kaçın.
Açık, apaçık ve sade ol,
kimse bir şey söylememeli
dönünce arkandan.

“Bana Yazdığın şiir nerede? ”
diye soran kadın (?)
Al işte sana yazdığım,
şairliğimin utancı olan şiir.
Gökyüzünün sonsuz sayfalarında tüm dizeleri
al oku,
hece hece,
dize dize.
Oku ve tanı
kendine yön verecek kendini.

Okuduğunda belki kızacaksın,
kızacaksın seni mutsuz eden
inatçı, kör duygularına.
Belki de üzülecek, ağlayacaksın
sana seni şikayet ettim diye bana.

“Bana şiir yaz “
diyen kadın(?)
Sana bu aciz şiirimi yazabildim;
çünkü bana hiç yardım etmedin.
Söyle Allah aşkına
sen şiirden öte kimsin?
Kim derlerdi senin adına?


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:15 PM
Ben Erkek Adamım
Daha yeni oturmuştum masama
Rakımı da mezelerimi de
Yenice almıştım karşıma
Bu işleri hep ben yaparım da.

O gün efkar dağıtmak istiyordum
Biraz da mazi olmuş, köhnemiş
Hatıraları yaşamak.
Ama ne gezer!
Yine başımda;
Her zaman olduğu ve yaptığı gibi
Dikildi karşıma.
Yüzünden akan bin parça
Sanırsınız rahmetli kaynanamı
Bendim öbür dünyaya yollayan,
Ya da bendeki dertleri oydu yaşayan.

Şöyle bir uzandım bir yudum almak için;
Neler söylemedi,
Neler yapmadı ki o mel' un!
Gözlerime baka baka.
Yine de içtim.
Erkek adamım ben.
Ne ondan korkarım, ne de kendimden.

İyi geldi ilk yudum.
Kendimi toplar,
Maziyi hatırlar gibi oldum birden.
Neyse ki fazla kalmadı başımda
Öbür odaya geçti, telaş içinde aniden.

Rahattım...
Kadehi ikinci kez doldurdum.
İşini bitirmiş olacak ki,
Yine dikildi karşıma;
'Boşver, aldırma ' dedim
Kendi kendime.
Erkek adamım ben
Ne ondan korkarım ne de kendimden,
Bir dikişte götürdüm bu kadehi de.

Yine birşeyler söylendi
(Delimidir ne!)
Bakmadan benim kim,
Kendisinin ne olduğuna.
Böylesi bir hatun
Mumla arasan bulunmaz da
Biz bulmuşuz nasıl başardıksa.

Kafam iyi olur gibi oldu ya!
'Bir iki lokma birşey getirip, koy'
Dedim masama.
Nerden söyledim, nasıl unuttum bir ara,
'Sen misin bunu söyleyen ayyaş' deyip,
Öyle bir indirdi ki oklavayı başıma,
Meğer ilk kadeh sonrası
Oklava almak için geçmiş öbür odaya.

Nevrim döndü, fena oldum
Bir ara içimden bir ses dedi ki!
'Çek silahı, uzat şunu
boylu boyunca yere.'
Kulak vermedim bu sese,
Hemen düşündüm;
'Ne yapacaksın erkek de olsan,
karşındaki kadındır' dedim
Aklımı almak geldi başıma.

Bir- iki sefer daha böyle yapmıştı
Hatta daha da fazlasını.
Bu nedenle dikiş attırmıştım
Yarılan sağ kaşıma.

Ne ise, 'ya sabır ya sabır' diye diye
Bir-iki kadeh daha içip
Yanaştım mazinin o köhne limanına.
Demirleyip hayal gemisini oraya,
İndim aşağıya.
Şöyle biraz açıldım
Onunla gezdiğimiz kumsala doğru.

Yenice basmıştı ayaklarım kuma
Kendimi de çok iyi hissediyordum.
Yalnız değildim, başbaşa kalmış
Birşeyler konuşmaya başlamıştım
Onunla:
O unutulmaz öpüşlerden,
Sabırsız bekleyişlerimizden... filan
sözediyorduk.

Niçin ayrıldığımızı hatırlamaya çalışırken
Güneş çarpması gibi bir hal oldu bana;
Sanki dünya başıma yıkılmıştı, aniden.
Onun beni aldatışını hatırladım
Her zamanki süslü sözlerinin ardından.

Fırladım deliler gibi hemen yerimden,
Bir sağa bir sola bakınıp
Döndüm gerçeğe yeniden.
Bir iki güzel söz söylemek için
Yaklaştım yanına,
Sarıldım onun oklava tutan ellerine.
İçkimi zehir edip burnumdan getirdiği,
Üstelik de oklavayı başıma indirdiği bile
Gelmeden aklıma.
Bir kere daha vurmasını istedim bana.
Lakin ben erkek adamım
Dövülmeye katlanırım ama,
Aldatılmaya asla.

O mendebur hiç aldatmadı beni.
Zaten böyle yapsaydı
Alabilir miydi oklavayı eline?
İlgilenmezdi, bırakırdı beni kendi halime.
Hatta içip, zom olmamı beklerdi
Çünkü, bu daha çok gelirdi işine.

İşte böyle...
Kendisi gibi sevgisi de delice;
Bir yandan sever beni
Canımsın, ciğerimsin der,
Diğer taraftan alır oklavayı eline.

Böyle öğrenmiş herhalde
Telkini de sevgiyi de.
Ne yapacaksın, ne söyleyeceksin?
Böyle namuslu ve koca kıymeti bilir
Allahın garibine...



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:15 PM
Ben Kim im?
Nisan, güzel bir bahar ayı besbelli
Renk renk açmış badem ve kayısı çiçekleri
Onca kuşun tekrar başlamış sevdaları
Yavaş yavaş erimekteymiş yükseklerin karı
Canlanmış doğa, ortaya çıkmış onca böcek, arı...
İşte böyle bir ayın Yirmibir Nisan gününde
Senenin bin dokuz yüz elli birinde
Ankara' nın Güdül ilçesi'nin Hacılar Köyü'nde
Daha 18' inde, çocuk yaşta dünyaya getirmiş
Garip anam, çileli anam, yetim anam beni.

Mehmet amcanın hanımı kesmiş göbeğimi
Annem büyük bir sevinçle almış kucağına
Sümerbank bezinden dikilmiş kundakta beni.
Ama sonra düşüp geçim derdine
Henüz çıkarmadan lohusalık günlerini
Kundağa sarıp sarmalayıp küçükbedenimi
Alıp götürmüş, bağ kazmak için yanında beni...

------


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:15 PM
Ben Sana Mecbur muyum?
Ben sana mecbur muyum?

Soluduğum hava oluverdin bir anda,
her nefesimde seni hapsettim
yüreğimin erişilmez derinliklerine.
Gardiyanın eyledin sonunda,
tüm tutukluları topluca salıverip,
gönderdim sevmedikleri sevgililerine.

Ben sana mecbur muyum?

Her an aklıma takılı duruyorsun
gecemi,gündüzümden ayıran bir avize misali.
Düşündüğüm her ne varsa sen oluyorsun;
iki kere iki sen ediyor,
beşten beş çıkınca sen kalıyorsun.

Ben sana mecbur muyum?

Neye uzansa ellerim, ellerin oluyor tuttuğum,
pamuk gibi, yumuşacık ve sımsıcak;
bırakamıyorum artık tutuklunum ben senin,
sakın çözme kelepçemi böyle çok mutluyum.
Bir ömür kalsın, böyle kalalım, ne olur,
ne olur bırak!

Ben sana mecbur muyum?

Bir zamanlar gül bahçesinde bahçıvan idim,
gönlümce sevip okşardım onlarcasını...
Şimdi bir hükümlüyüm inan ki burada,
Bir tek gözlerimin önündeki gülü,
seni sevdim.
Sende buldum gülüşle artan güzelliğin,
sevdanın,
aşkın en anlamlısını.

Ben sana mecbur muyum?

Ne uykularım var, ne de rüyalarım,
işim-gücüm oldun, hiç bitmesini istemediğim.
Gökyüzünü yerleştirdin gözlerime,
bulut bulutsun yüreğimin derinliklerinde,
özlediğim her an 'SEN -SEN' diye düşecek damlalarım
kalbimin en hassas bölgesine.

Ben sana mecbur muyum?

Yavru ceylanım, bahtımın son vazgeçilmezi,
ne olur terk edip gitme gönül bağımı;
sensizlikte kaybolur yüreğim,
korkuları artar,
artar bulutları,
yağmurları artar...
Erozyona uğratma sakın toprağımı..

Ben sana mecbur muyum?
Mecbur muyum ben sana?
Mecbur muyum ben?
Mecbur muyum?
Mecbur mu?
Mecbur?
Mec...

Ben sana mecburum kara sevdam!
Ben sana mecburum!
Hem sana mecburum, hem buğulu bakışlarına;
Ne olur duy yüreğimi, anla mecburiyetimi.
Mecburum,
mecburum ben sana.
Halime bak, gör ve hisset aciliyetimi.

Bitmez gönlüme yabancı kaldığın sürece,
bitmez yazacaklarım sana...
Servi boylum, menekşe gözlüm, nur tanem!
ne olur kırma beni, ol bir tanem;
Ne istersen iste...,
yıldızları sereyim ayaklarına,
ben sana mecburum çünkü,
yaşadığım sürece.

Ben sana mecburum!
Mecburum ben sana!
Mecburum ben!
Mecburum!
Mecbur!
Mec...



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:16 PM
Benden Hediye
Sen değilsin hali perişanıma sebep
Bütün çektiklerim bana benden hediye
Üzme kendini hiç, sorma sebep ne diye
Bütün çektiklerim bana benden hediye.

Tutulup aşkına çöllere düşmüş isem
Bir gün terkedilip sersefil kalmış isem
Kimin hatası bu, kime edeyim sitem
Bütün çektiklerim bana benden hediye.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:16 PM
Beni de Koydular Buzdolabına
Kimse soramaz bana:
Güneşin böylesi kararmışlığını, soğumasını
Ben de sormam, ben de soramam
Anlamam anlatsalar da
Anlasam da anlatamam çünkü!
Çünkü beni de koydular buzdolabına.
Yok benim de onlar gibi
Onlar gibi hiçbir şeye itirazım.

Gonca güller solmuş, sararmış
Yaprakları dökülmüş ağaçların zamansız;
Çöle dönmüş o güzelim bağlar, bahçeler
Duman bürümüş yücesini, alçağını dağlarımın
Boz bulanık akmakta dereler, çaylar, ırmaklar
Yasta! bülbülü, kanaryası, kartalı
Çocukları sersefil!
Ayakları çıplak, karınları aç;
Ne süt içebiliyor, ne de şeker yiyebiliyorlar
Yanıyor! bir baştan başa gülistan
Kanıyor yaram, için için, yavaş yavaş.

Bilmem, bilmem ki neylemeli, ne yapmalı?
Bilmem nedenini, s o r m a m!
Anlamam anlatsalar da
Anlasam da anlatamam çünkü!
Çünkü beni de koydular buzdolabına.
Yok benim de onlar gibi
Onlar gibi hiçbir şeye itirazım.

Doğruları eğmişler
Eğriler doğrulmuş, güçlü ve ayakta dimdik
Ahlak dersi, insanlık dersi verir olmuş
Ahlaksız insancıklar...
Sessiz- sessiz dinlemiş,
Korka- korka ağlamış insanlar
Ezildikçe ezilmiş fakiri, yoksulu
Büyüdükçe büyümüş dağlar
Kalmamış kimsenin cesareti:
Çıkıp onların tepesine,
'işte ben senden bir karınca boyu büyüğüm'
Diyebilen k a r ı n c a kadar.
Anlatamaz olmuş haklı haklılığını,
Kulak asan olmamış, olamamış söylediklerine
Pişman etmişler onları
Doğru ve dürüst insan olduklarına...

Bilmem, bilmem ki neylemeli, ne yapmalı?
Bilmem nedenini, s o r m a m!
Anlamam anlatsalar da
Anlasam da anlatamam çünkü!
Çünkü beni de koydular buzdolabına.
Yok benim de onlar gibi
Onlar gibi hiçbir şeye itirazım.

Alimin, aydının olmamış cahilden zerre farkı
Cahil alimler, cahil aydınlar ilgi odağı olmuş
Eş- dost, ağabey- kardeş ilişkisiyle
Dönmeye başlamış devlet çarkı
Ve daha neler neler....
Bir lokma ekmeğin peşinde
Sokak-sokak, kapı-kapı dolandırmışlar
Nice umutlarımızı
(fidan gibi oğlanlarımızı, sülün gibi kızlarımızı)
Aslanlar çıkarmışlar karşılarına, aç aslanlar!
'Al alabilirsen, işte ağzında ekmek' demişler
Param parça olmuş,
Hüzün, yalnızlık, çaresizlik kanamış her bir yanı
Al kanlar içinde yerlerde sürünmüşler...
Çıkmamış ne bir gören, ne de bir tanıyan
Alıp, G a r i p l e r M e z a r l ı ğ ı n a gömmüşler.
Gelen geçen bir fatiha bağışlamış,
Sonuçta onlar, en karlı çıkanlarımız olmuşlar.

Bilmem, bilmem ki neylemeli, ne yapmalı?
Bilmem nedenini, s o r m a m!
Anlamam anlatsalar da
Anlasam da anlatamam çünkü!
Çünkü beni de koydular buzdolabına.
Yok benim de onlar gibi
Onlar gibi hiçbir şeye itirazım.

Hiç bir şeye itirazım,
Hiç bir şeye,
Hiç bir,
Hiç...


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:16 PM
Bensizliğim Ölümün Olacak
Bundan böyle yaşayacağın
Hep sessizlik olacak.
Ne yağmurlar, ne çiçekler,
Ne şiirler, ne de sen!
Duymayacaksınız sesimi bir daha.
Yalnızlığın sancısı
Boğazında düğümlenip duracak;
Gözlerin yanacak,
Öfkelenip oğuşturdukça
Kan göreceksin herşeyi.

Savrulup dağılacaksın
Gül kurusu akşamlarda,
Tıpkı kuru yapraklar misali.
Yaşadığını anlayamıyacaksın,
Her gören seni ölü sanacak.
Çünkü ben olmayacağım artık,
Bundan böyle
Hiçbir zaman yanında.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:16 PM
Bırakıp Gittin
Bırakıp gittin beni boynu bükük
Yalvarışlarım kar etmedi sana
Öyle vurdun ki kalbim kırık dökük
Söyle bu muydu yapacağın bana.

Beni bir kere olsun dinlemedin
Bir fırsat bari vereyim demedin
Arkana dönüp veda da etmedin
Söyle bu muydu yapacağın bana.

Oysa ne kadar çok sevmiştim seni
Nasıl bilirdim terkedeceğini
Söylemedin ki hiç sevmediğini
Söyle bu muydu yapacağın bana.




Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:16 PM
Bırakma Beni Cesaretim
Bırakma beni cesaretim
Aklım yalnız kalmasın
Tut ellerinden zirveye taşı
Orada kalmaya alışsın.

Bırakma beni cesaretim
Ellerim yalnız kalmasın
Rehberi ol kaleme taşı
Özgür doğruları yazsın.

Bırakma beni cesaretim
Gözlerim yalnız kalmasın
Gözlerden gözlere taşı
İnsanları iyice tanısın.

Bırakma beni cesaretim
Kalbim yalnız kalmasın
Sevgiden sevgiye taşı
Aşkı, sevdayı anlasın.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:16 PM
Bilmek
Kimi bilmez meyvesiz ağaç olduğunu,
Taşlanmak için çatar durur sağa sola;
Kimi sık satır meyve doludur
Cehaletle dolaşır durur kol kola.

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:16 PM
Bİr Elİ Tutmak
Saat sabahın uykulu yedisi
Mevsim kış hava buz kesiyor
Durakta titriyor yoksul gençlerden birisi
Utanıp bu halinden gizlemeye çalıyor.

Çoğumuz bu görüntüye gençlik der geçeriz
Olay gençlikle değil ilgilidir yoklukla
Kimilerimiz durumu çok iyi analiz ederiz
Ederiz de sonuca gitmeyiz çoğunlukla.

O, ak taze umutlarımızdan sadece birisi
Utanç değil cesaret olmalı gözlerinde
Olmadan yetişmeli gelecek endişesi
Kıskanmak değil sevgi olmalı hücrelerinde.

Ne kadar güzeldir tutmak bir eli
Dünyayı bağışlayın istemez kimse sizden
Boğuyorsa kimimizi yokluğun kirli seli
Seyirci değil tutup kurtaran olmalıyız elinden.

İsteniyorsa şayet insanlık yozlaşmasın
Önce kendinizden başlamalısınız aşıya
Bir yana hoşgörü,diğer yana ilgi aşılamalısın
Biliniz ki ezmeye gelmedik biz dünyaya.

Eğer bu düşüncelerime doğru diyorsanız
Müjdeler aşınız şimdiden tutmuş bile
Varsa veriyor, yoksa ilgileniyorsanız
Yaptığınız kalmaz denizde vurur sahile,


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:16 PM
Bir Gün Ansızın
Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın
Dere tepe demeden uzaklardan
Saçlarında dağ rüzgarlarının kokusu
Gözlerinde sonsuz bir ışıltı yıldızlardan.

Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın
Tüm güzellikler sende alabildiğine
Dilinde hep sevgi sözleri
Meltem esintisi tutsak nefesine.

Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın
Yorulduğunu bir kez olsun söylemeden
Ellerinde, renk -renk kır çiçekleri
Gülüşünde iri güller açmış sevincinden.

Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın
Heyecan ve mutlulukla bakıyorken gözlerime
Kucaklıyor, öpüyorum seni, doya-doya
Yeminler ediyorum tek seni seveceğime.




Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:17 PM
Bütün Çiçekleri Severim
Dünyadaki bütün çiçekler benim olmalı
Sevgi bahçemde görmeliyim her birini
Gül, lale, yasemin, menekşe, papatya...
Her saniye birini sevip koklamalıyım
Çünkü ben bütün çiçekleri severim.

Hiç bir tercihim yok, yeşil, mavi, ela...gözlü
Kumral, sarışın, uzun yada kısa boylu
Salınıp açmalılar renk renk
Dallarını, çiçeklerini, yapraklarını okşamalıyım
Çünkü ben bütün çiçekleri severim.

Bahar rüzgarıyla ılık ılık ısınıp,
Yaz güneşiyle buram buram terlemeliler.
Sonbahar yağmurlarıyla serinleyip
Gönül sıcaklığımda kışı bilmemeliler
Çünkü ben bütün çiçekleri severim.

Solmamalı bir tanesi bile, ben yaşarken
Üzülüp ağlamamalı, kahrolmamalıyım
Hep neşe ve sevgi dolu bakıp durmalıyım
Servi boylusuna kara gözlüsüne
Çünkü ben bütün çiçekleri severim.

Başka hiçbir bahçede açmasınlar isterim
Biri bile olmazsa bahçem olur tarumar
Kimseye de şikayet etsinler istemem
Buna dayanamam doğrusu, yemin ederim
Çünkü ben bütün çiçekleri severim.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:17 PM
Biz
Nice koçlar kurban ettik biz
Ne düğündü ne de bayram
Bir inanç uğruna her birimiz
Kendi bıçağımızı kendimiz bileriz.

Daha bilmeden işin aslını
Hayal kurar keser asarız
Öldürürüz yiğidi yemeyiz hakkını
İnancımız budur,böyle yaşarız.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:17 PM
Bülbülleri Çağırın
Kandır alev alev yüreğime gömdüğüm
Bülbülsüz gül bahçelerinden derip
Sevgisizliğin uç noktasıdır bu gördüğüm
Bülbülleri çağırın sesinizi yükseltip.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:17 PM
Büyük Olmak
Hiç kimse kimseden büyük değildir
Kimselerce malümdur kim büyüktür;
Olgun başağın boynu hep eğiktir
Hesabını yapmaz asla verdiklerinin.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:18 PM
Çaresiz
Sakin ol, dizginleri vur hırsına
Gün doğacak düşündüklerine
Nasıl olsa.
Hem, kendini ne diye zorlayacaksın
Bir garibin getirmek için sırtını yere.
İşin çok kolay, okşamaya devam et
Garip! sevildiğini sanır, olsa olsa.


Bir zulüm işareti var
Sebepsiz okşayan ellerinde
Boşuna durgun değil
Düşüncelerindeki telaş.
Yaklaşıyor mu dersin acaba!
Hırs denizindeki gemi
Yavaş yavaş.

Sakin ol, dizginleri vur hırsına
Gün doğacak düşündüklerine
Nasıl olsa.
Hem, kendini ne diye zorlayacaksın
Bir garibin getirmek için sırtını yere.
İşin çok kolay, okşamaya devam et
Garip! sevildiğini sanır, olsa olsa.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:18 PM
Ç a ğ r ı
Çölde seraba razı çaresiz yolcu
Yaz ortasında üşüyüp duran garip
Yazdan nasibini almamış meyve ağaçları
Tarih öncesinde söylenmiş gizemli sözler
Afrodit' ten kalma gülüşler, sıcak öpüşler
Heykeli dikilmemiş onca insan
Oturduğu sandalyesi küçük gelenler
Hep doğru çalıştığını söyleyenler!
Hiç birbirinizi tanımaz mısınız?
Hepinizde, hepimizden bir şeyler var;
Gelin bir olalım,
Kötü bilsin bizi kötü niyetliler.
İnanmazsanız alın sorgulayın
Hangisi yalan, hangisi riya sözlerimin.

Güneşi soğutmak,
Dünyayı durdurmak kadar güç işler için;
Yıldızları avuçlarınızda tutabilmek için
Yağmur olup bereket saçabilmek için
Dostlukla çiçek olup açabilmek için
Etrafa doğruyu, güzeli aşılayabilmek için
Mutluluk için
İnsanlık için
Geleceğimiz için...
Hep birlik olup, zorlukları aşalım;
Bizler yaşamadık, bari onları yaşatalım.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:18 PM
Çelişki
Hiç bir insan mükemmel değildir
Hiç bir doğru insan sevilmez deriz.
Oysa;
İşimize geldiğinde
En mükemmel ve doğru biziz.

Aşk yalandır inanma
Para el kiridir aldanma deriz.
Oysa;
Bunları atar bir kenara
Hem yalanı, hem kiri severiz.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:18 PM
Çocukluğum
Gözü kör olsun böyle yokluğun
Hala derin ötesi bir yara içimde
Yaşayamadığım garip çocukluğum
Anlatılamaz türlü sefaletler içinde.

Küçük, küçücük bir köy idi
Dünyaya ilk kez baktığım yer
Her yer çiçek, Nisanın yirmi biri
Ama benim için ne fark eder.

Bebekliğim, çocukluğum hep aynı
Kahır ötesi büyüdük nasılsa
Ya gençliğim! onlardan var mı farkı?
Yarı aç, yarı tok büyüdük sonunda.

Hiçbir yardım almadan büyüdüm
Çöldeki kaktüs misali,
Sefaletten kaçmak için yürüdüm
Her yerim delik deşik çile izi.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:18 PM
Çöl-Su
Çöl ne ise, bence aşk da odur,
Şeklin önemi yok, buzun aslı sudur.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:18 PM
D i l
Eğer diline sahip olmayı beceremezsen
Nefret eder durur tüm kelimeler senden
Eğer ona sahip olmayı becerebilirsen
Her an ödül alırsın kelimelerin elinden.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:18 PM
Dalgalar
Mışıl mışıl uyumakta olan sular
Bir esintiyle yavaş yavaş uyandılar
Bir o yana, bir bu yana salındılar
Ve sonunda dalgaları oluşturdular.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:18 PM
Dargınlık
Bitirsen artık diyorum şu dargınlığı
iri iri güller açsa yine o güzel gülüşünde
uzansa ellerin ellerime ürkek ve çekingen
sevgi sözleri eksik olmadan dilinde.

Bitirsen artık diyorum şu dargınlığı
gözlerini kaçırmasan zoraki benden
hülyalara dalıp gitsek eskisi gibi
doyasıya yaşasak aşkı ölüm gelmeden.

Bitirsen artık diyorum şu dargınlığı
göz göze şiirler okusak, şarkılar söylesek
sevda üzerine aşk üzerine doyumsuz
sonra da günahsız, riyasız sevişsek.

Bitirsen artık diyorum şu dargınlığı
sabırsız beklesek buluşacağımız zamanları
yine el ele, göz göze olsak süresiz
öldürmemek için yaşanan sevdaları.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:18 PM
Demokrasiyi Öldürmek
Kimimize göre hala bizde demokrasi yok,
Bu nedenle devamlı ezilip duruyoruz.
Kimimize göre ise bu demokrasi bize çok,
Bu nedenle her an öldürmeye çalışıyoruz.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:18 PM
Deniz ve Huri
deniz,güneş...birazcık da iskele:
iskeleye uzanmış güzeller güzeli birisi
denizmiş, güneşmiş hikaye hepisi
seyretsinler istiyor alevlenen tenini.

deniz suskun donup kalmış öylece
varmış o esrarlı güzelliğin farkına
bana bakıyor bir şeyler söylemek için
lakin tutulmuş dili, çıkmıyor bir tek hece.

yangın alevinden öte bir vücut
etine dolgun, meydan okuyor balıklara
denizde hala devam ediyor o sükut
düşünüyor 'alıp gitsem mi' diye uzaklara.

rüzgar şarkı söylüyor, usuldan usula
aşkının ilanıdır sanki bu uğultusu
dalgalar geliyor; yavaş yavaş, kıvrıla kıvrıla
iskeleyi aşıp, huriye ulaşmaktır tek tutkusu.

iskele sarmış mutlu o güzel teni
deniz,dalgalarıyla okşamak sevdasında
rüzgar sezdirmeden okşuyor o güzel bedeni
ya ben! ya ben kim im,bu üçlü arasında?



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:19 PM
Doğruluk Baştacım
Ömrum boyunca doğruluk uğruna savaştım
Yanlışları kökünden yok etmekti amacım
Ama hep ben kaybettim, asla kazanamadım
Yine de doğruluk oldu hep baş tacım.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:19 PM
Dilek
Baharı seninle yaşadım ömrümce ben
Bin yıl sevilmeye layıksın bunu bilsen
Gitme Cennete eğer bensiz gideceksen
Gelirim seninle Cehenneme de gitsen.

Bir rüya aleminde yaşattın ömrümce
Bütün dünyam değişiyor inan gülünce
Her şey seninle olsun güldüğün sürece
Gelirim seninle Cehenneme de gitsen.

Dilerim Allah’tan hiç üzüntü görmezsin
Çünkü sen eşi bulunmayan bir meleksin
Pek çok gönül için adeta bir dileksin
Gelirim seninle Cehenneme de gitsen.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:19 PM
Dost Kırbacı
Dörtnala koşarsın dost vurmuşsa kırbacı
Yeter ki yolun sonunda duymayasın acı
Dayanamayıp bir nedenle aramışsan ilacı
Sen eşek olmuşsun, dostunsa arabacı


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:19 PM
Dön Seferinden
Sen bensizliğin çaresiz sessizliğindesin
Ben sensizliğin dinmek bilmek feryadında
Çok acı geçecek ömrüm çok
Umarım bana en tez zamanda dönersin

Hiç düşünmezdim birgün sensiz kalacağım
Sonsuza dek beraberlik üzerine yapmıştım hesabı
Şimdi bunu nasıl anlatacağım ben kalbime
Birşeyler söyle durma, uyan,çıldıracağım

Henüz gideli bu ikinci günün
Dayanmam mümkün değil daha çoğuna
Denilse de ''birçok giden memnunki yerinden...''
Memnun olunacak bir yeri yok bence ölümün

Haydi! Bozup da şu alışılmış düzeni
Çıkıp gel birgün şaşırt bizleri.
Ve anlat bize memnun mu gidenler yerinden
Cümle alem dinlesin seni tutup nefesini

.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:19 PM
Duvarlar
Bugün sadece duvarları seyrettim:
O, insanları ayıran, hapseden
Renk renk
Kimi alçak kimi yüksek
Genç, orta yaşlı, ihtiyar
Çok şey bilip de konuşamayan
O bildiğimiz duvarları.

Çok hatıra saklıdır her birinde
Acı - tatlı, iyi - kötü.
Her şeye tanık olmuşlar,
Olmasına da;
Oturmamıştır hiç biri
Bir kere bile tanık koltuğuna,
Duyarsız olmalarından ötürü.

Bize benzerler çoğu yönleriyle:
Gurur abidesi,
Utanç vesilesi,
Özgürlük meş'alesi,
Suskunluk ve yalnızlık timsali,
Zamana direnen, teslimiyetci,
Acımasız, korumacı,
Sır tutkunu, tüketici...
Pek farkı yoktur çoğumuzun
Onlardan,
Sadece canlı olma ötesi.

İşte onları seyrettim
O bildiğimiz duvarları.
Çok hoşnut olduğum söylenemez
Çünkü,
Gurur duyduklarım daha azdı
Utanç duyduklarımdan.

Bu nedenle:
'Yeni sezon, yeni inşaat,
Bakım ve onarım gerekli artık'
Diye düşünüyorum.
Silkinip şöyle bir,
Gelmeliyiz kendimize
Ve, ve!
Kurtarmalıyız kendimizi
Harabeye, enkaza dönüşmekten.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:19 PM
Düşlerimde Yaşlandı Sevgin
Düşlerimde yaşlandı sevgin
Asırlık çınar gibi
Ağır başlı ve yorgun
Son mevsimini yaşıyor artık.

Önceleri kor yutar, alev kusardı
Bakışlarında çözülürdü buzullar.
Şimdi vefasızlığa gömülü bir kıvılcım
İliklerine kadar üşüyor, o güzelim duygular.

Sonunda isyan etti inan ki
Düşlerim bile bu umutsuz bekleyişe;
Kapalı bir öfke saklı her yerimde
Yol vermiyor dilim sözlerime.

Düşlerimde yaşlandı sevgin
Çaresiz ölümdür beklediği
Buluşalım bulutla yağmur gibi
Budur sevginin de bizden istediği.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:19 PM
G e c e
Bir hüzün yumağıdır akşamın gelişi
Sonunda güneşin elveda deyişi
Yaşanan her şeye sünger çekişi
Bir başkadır akşamın, geceye geçişi.

Hüzün vardır gecede gönlüm gibi
Yeni bir günün doğuşuna kadar
Ağlasan da asla farkeden olmaz ki
Tıpkı yağmur altında ağlar gibi.

Sormayın geceyi sormayın bana
O, içimde kanayan derin bir yara
Bakmak isterim çok çok uzaklara
Lakin görünmez her yer kapkara

Kim görür, sever renk renk çiçekleri
Sesini duyarsınız, görmeden böcekleri
Karda bile yürüseniz ezersiniz kardelenleri
Her yer kapkaradır çünkü *******i.

Ayırabilir miyiz pembe gülü, kırmızı gülden
Beyaz hariç tüm renkleri birbirinden
Şayet ötmez iseler, bülbülü serçeden?
Her yer kapkaradır çünkü *******i.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:19 PM
Elektrik Direkleri
Bak sessizliğe yas tutuyor elektrik direkleri
Akşamın çok ilerlemiş bir vakti,
Pervaneler yok onunla öpüşüp dursun
Arılar, hem de epey kalabalıkça.

Yağmur yağıyor titreyen bedenine
Üşüdüğünü hiç belli etmiyor
Çünkü yakıştıramıyor elektrik direklerine.
Islanmak, kuru kalmaktan tehlikeli de olsa
'Asıl tehlike, kupkuru üşümektir' diyor.
Hak vermemek mümkün mü sözlerine?

Ama yine de sen;
Bakma onların kimseye boyun eğmediklerine
Bakma dimdik ayakta durup bizi seyrettiklerine
Bakma karanlığın çehresine tokat indirdiklerine...
Onlar, bizden de, bizden de dertli!
Her an tir-tir titriyor bedenleri
Kaçak bir cereyana kapılıp ölmek endişesiyle.




.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:19 PM
Fedakarlık
Sevdiğim uğruna her şeyi yaparım
Sadece onu sevmemek dışında.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:19 PM
G ö z l e r
Öyle gözler vardır ki birer melanet yuvası
Öyle gözler vardır ki bin bir derdin devası


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:19 PM
Gece Yıkanıyor
Ay karanlık bir gün ve yalnız bir gece
Meltem bir şeyler söylüyordu sahile
Deniz durgundu, şimdi sarhoş gibice
Gecenin saçlarını ıslatıyor gizlice.

Dayanamayıp gece, yarı çıplak bir halde
Bulutların altından indi gizlice sahile
Güzel yerlerini gizleyip elleriyle, ilerledi
Sarmaş dolaş oluverdi, az sonra denizle.

Sonra, pişman olduğunu söyleyerek
Yavaş yavaş büründü görünmezliğe
Meltem durdu, deniz duş alıp çekildi köşesine
Gece ise ıslak bir halde diz çöktü gündüze.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:19 PM
Gerçek
Dünyaya çıplak geldik,
Yine çıplak gideceğiz.
Hep boş yere didindik
Asla giyinemeyeceğiz.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:19 PM
Gecenin Karanlık Yüzü
Gecesi sarhoş akşamın
ağır adımlarıyla ilerledi zaman.
Sonra hızlandı
kaybolanı bulma telaşıyla
unutulan akşamın ardından.

Akşam iyice boyandı karanlığa,
rüzgar sustu
yaprak dinlenmede o an.
Dertlerinden arınmak isteyenler,
gece yaşamını sarhoşluk bilenler,
velhasıl felekten bir gün dilenenler,
kendilerine uygun bir mekana
üşüştüler.

Sahne alıp yerleşti örümcek sesli
şantör
Sesini gizledi sazının arkasına.
Sonra:
Darbuka, zil, alkol
Kırılan tabaklar
uçuşan paralar
Alkolün ve dumanın cesaretiyle
bedenlerini sergileyen geçici
rakkaseler.

Rujsuz kalmış dudakların
son izlerini taşıyan kirli bardaklar.
Alkol, ışık ve sahte alkışların yarattığı
sınırsız mutluluk
Gecenin kollarında tutuklu fahişeler,
güzel kadınlar.
Masa altında iş başı yapmış
garip duygular,
uzayan bacaklar, ayakkabısız ayaklar
Ve ah ile, oh ile epeyce yol almış
saatler...

Ve nihayet
Sabahın ilk ışıkları doğdu kimilerinin
içine.
Yavaş yavaş doğrulup düştüler
taze zamanın peşine.
Kimileri ise hala, o sarhoş geceye esirler.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:20 PM
Gerçek Ben
Beni kaybettiğimde kayboldum ben
Ne ben varım artık, ne bende ben.
Benim bu halime içinden gülen
Asla ben değilim, o bendeki ben.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:20 PM
Gül Derelim
Gel benimle güzelim
Gül bahçende gezelim
Tutuşalım el ele
Güllerini derelim

Bir bu gülden bir şundan
Kırmızıdan sarıdan
Pembesinden morundan
Kucak kucak derelim.

Güllerden de güzelsin
İnan bana güzelim
Sen bin güle bedelsin
Gül endamlı sevgilim.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:20 PM
Güvercin Ve Özgürlük
Dalmış gitmişim uzaklara
Pencerem önünde bir güvercin
Bakıyor halime biraz hüzünlü
Uzansam tutacak kadar yakın da
Lakin bir engel var aramızda
Ya ben, ya da o hükümlü.

Bakışıp kaldık uzunca bir süre
Zaman akıp gitti sellerce
Korku da bitmiş gibiydi bir ara
O cesaretli, ben ise sevinçli.
Lakin bitecek bu doyulmaz yaşam
Ya o uçunca özgürlüğe
Ya da koşup geldiğinde gece.

Özgür olan oymuş meğerse
Uzattım elimi ben de özgürlüğe
Lakin ne mümkün o çok uzaklarda
Yaşarken ölmek değilse nedir bu! ?
Ben içeride, özgürlük dışarıda yaşlanırken..


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:20 PM
Hazmetmek

Kimseye hazmedemeyeceği şeyleri verme Yarab!
Hazmedinceye kadar etrafına dokunur zararı
Yavaş yavaş ver, kimi zaman da görsün serap
Bunun hem kendine hem de çevresine olur yararı.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:20 PM
Helal Olsun Bana
Sevdiğini bilmesem, bir an gözyaşı dökmem
Böyle el açıp, yalvarıp boyun bükmem
Biliyorum seviyor beni, hem de deliler gibi
Ben de öyle, Ferhat ve Mecnun misali
Halal olsun bana!

Bırakıp nasıl gitti beni böyle, anlayamadım
Hiçbir şeye böylesi üzülüp, böylesi yanmadım
Boşver! hata bile olsa yaptıklarım
Beni aşık edip, kendini sattı ya sana,
Helal olsun bana!

İnsanda gurur bırakmaz sevgi
Zincire vurur seven, kendi kendini
Köle yapar sahibine satar herşeyini
Ben de beni böyle yaptım
Helal olsun bana!

Oysa ulu olmalı, erişilmez olmalı
İnsan da, sevgi de, seviyesi de bence
Erişip birileri kırmamalı dallarını
Bende bilin ki hiçbirisi kalmadı
Helal olsun bana!

Şayet yeniden seversem böyle olacağım
Ya böyle olacak, yada yalnız kalacağım
Acı çekmek, ağlamak yok aşk için, sonradan
Aklım başına geldi ya, çok geç olmadan
Helal olsun bana! ...



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:20 PM
Hatıraların Ayakları Yok


Bizden çok uzakta kaldı hatıralarımız
Kimi heyecan, kimi de korkudan sapsarı
Gel diye seslensek ulaşmaz çağrılarımız
Duysalar da gelmezler çünkü yok ayakları.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:20 PM
Henüz Kızım Yaşında
Dün akşam sana benzer birini gördüm
Taksim' de bir otobüs durağında
Ama iyice bakamadım, utandım
Çünkü o çok küçüktü, henüz kızım yaşında.

Sürme yoktu gözlerinde, tırnakları ojesiz
Rujsuzdu alev alev yanan gül dudakları
Çocuksu hareketleri, ürkekti bakışları
Dedim ya o çok küçüktü, henüz kızım yaşında.

Bakışları sana benziyor, içten ve duygulu
Kah bana, kah ona- buna bakıyor, kaygılı
Pek de utangaç, bir o kadar da saygılı
Dedim ya o çok küçüktü, henüz kızım yaşında

Saçları başak sarısı ve lüle lüle
Elleri de aynı senin güzel ellerinle.
Bir ara iyice süzdüm gözlerini
Tıpkı seninkiler, buğulu ve iri iri.

Kısaca; kaşı, gözü, burnu, yüzü hep sen
İnanır, hak verirdin bir de sen görsen
Hele yanağına serpilmiş o bir iki ben
Dedim ya o çok küçüktü ama, tıpkı sen.

Öyle derinlere daldımki bir ara
Seni sanıp, gözlerinden ayrılamadım
Bana yaklaşıp, sordu usulca;
'Neden baktığınızı hala anlayamadım.'

Cevap veremedim, boğazım düğümlendi
'Ne desem yanlış anlar' diye düşündüm
Allah'tan otobüs geldi de acele binip gitti,
Ben de çözülüp ondan, kendime döndüm.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:20 PM
Hoşgeldin
Hiç aklımdan çıkmıyor rıhtımdaki o ağlayışın
Sonsuz bir hüzün içinde bana mendil sallayışın
Gitmemek için arkana dönüp yalvarır bakışın
Gitme diyemem güzelim, gitmek zorundasın.

Seneye yine bu rıhtımda seni bekleyeceğim
İnan bana güzelim bu rıhtıma hep geleceğim
Dönüşünde sana kucak dolusu gül vereceğim
Gitme diyemem güzelim, gitmek zorundasın.

Bak işte kavuştuk nasıl geçti koskoca yıl
Bırak şimdi ağlamayı, koş boynuma sarıl
Geldin diye duruldu deniz bak nasıl pırıl pırıl
Sefalar getirdin güzelim işte kollarımdasın.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:20 PM
Islak Mavi
Gözlerinde azgın denizler sakinleşiyor
Mendirek oluyor o güzelim kirpiklerin
Denizler mavi ötesi renge dönüşüyor
En anlatılmazı oluyor ıslak mavilerin.

Bıkmam usanmam hep böyle bak gözlerime
O muhteşem denizlerinde kaybolup gideyim
İster meltemle ister kasırgayla gir bedenime
Parça parça eyle ıslak maviyle birleşeyim.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:20 PM
İ t i b a r
Sakın ola ki itibar etmeyin paraya pula
Fakirliktir karşısında dönmek köleye kula.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:20 PM
İhtirastan Öptüm
İhtirastan öptüm seni sevgiden değil
Sevdiğim birine benzettim belki o an
Sonra fark ettim ki dudakların sersefil
Bazen bunu yapıyor istemeden insan

Hani aç insan ekmeği pasta bilir ya
İşte öyle bir ana denkti bu öpüşüm
Veya sıkışana dar gelir ya bu dünya
Ben de rahatlamak için seni öpmüşüm.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:20 PM
İ k i Y ü z l ü
Tutarsızlığını gördükçe konuşuyorum
Kendi kendime
Kızgın, üzgün ve dargınca.
Ama dostum olduğun gelince aklıma
Unutup her şeyi, susuyorum
Birden bire.

Susuyor, düşünüyor ve görüyorum.
O güzel anılar geçiyor
Hafızamın en saygın yollarından,
Ardı ardına,
Sevgi seline dönüştükçe
Sevinçle seyrediyorum
Teşekkür ederek her birine.

Ama, bir müddet sonra
Diğer yüzünü görüyor, aklımın diğer yüzü.
İstesem de istemesem de dinliyor kalbim
Aklımın akıl almaz emirlerini.
Güzel denizleri kirleten atıklardan
Çöplük olmuş duygulardan takılıyorsun oltama bir- bir.

Hayretle, öfkeyle, üzüntüyle bakıyorum
Görünmezliğinde sana.
Yay gibi gergin sinirlerimle vuruyorum
Kadersizliğe, çirkinliğe, ikiyüzlülüğe
Lanet çizgisinde gidip geliyorum.

Düşünceleri titrek, elleri korkak,
Aklı karmakarışık beynimin.
Neyi görmek, neyi duymak istediğinin
Bilmezliğini yaşıyor.
Şaşırıyor bu durumuna sevginin
Kar yağıyor gönlümün enginlerine
İki yüzlü duygular onu üşütüyor
Biliyor musun?


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:21 PM
İlk Göz Ağrımsın 'Eşime'
Sen benim ilk göz ağrımsın sevgilim
Seni nasıl bırakır da giderim
Başkasıyla söyle nasıl ederim
Sen benim ilk göz ağrımsın sevgilim.

Uzun yıllar beraberiz seninle
Sevincimiz kederimiz birlikte
Uzan şöyle uyuyup kal dizimde
Sen benim ilk göz ağrımsın sevgilim.

İnan! senden ayrı kalmam ölümdür
Yersiz şüphe kendimize zulümdür
Sana sevgi, bağlılık son sözümdür
Sen benim ilk göz ağrımsın sevgilim.




Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:21 PM
İnsanlığın İpleri
İnsanlığın, hoşgörünün ipleri kopmuş
Bağ kurulmuyor gönülden gönüle.
Teslim olmuşuz hiç direnmeden
Gecesi gündüzü belirsiz sendeciliğe

Bir zamanlar uzak da olsak
Mektuplarla gelir giderdik birbirimize
Bir iki damla gözyaşı olurduk
Kıyısında, köşesinde alev alev
Dokunur, koklar avunurduk
Kelimeler acıya bürünmüş olsa da.

Şimdi kurudu sevginin, hasretin gözyaşları
Kızgın bir çöl yalnızlığıdır yaşadığımız
Sadece seraptır uzakta göz kırpanlar
Ama hala bembeyaz kağıtlarımız.

Tükendi sevginin sevgiye saygısı
Ne yönden bakarsan bak, kirlendi kelimeler
Vadilerde yaralı kartal kızgınlığında duymaktayız
Hasret adına oluşan rüzgarları.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:21 PM
İstanbul'u Sevebilmek
Seni sevmek ne yazık ki elimde değil
Elimde değil artık seni methetmek
İstersen kul köle ol önümde eğil
İçimden gelmiyor seviyor görünmek.

Çok eski bir dosttan bu insafsız yergiler
Can kulağıyla dinlemelisin kızsan bile
Kolay- kolay bitmese de eski sevgiler
Bu tükeniş karşısında bunlar geliyor dile.

Şarap rengi *******in kaybolmuş
Kaybolmuş ay ışığı renkli yüzün
Gözlerindeki mavilik yok olmuş
Yok olmuş neşen, artmış hüznün.

Ne sandal gezintileri, ne mehtaplı *******
Hayal oldu artık Tambur-i Cemil’i dinlemek
Şimdi O’nun yerini doldurmuşken tepinenler
Böyle böyle mümkün mü seni sevebilmek?

Rüzgarların bile renksiz ve hissiz esiyor
Acı içinde kıvranıyor sandalların, mavnaların
Her geçen gün bir şeylerin yok olup gidiyor
Beton nakletmiş ciğerlerine sözde dostların.

Bir zamanlar martılar öpüşürdü denizinle
Zevke gelip bağırırlardı çığlık çığlığa
Atılan her olta çekilirdi çupra yada lüferle
Şimdi masa, koltuk, pet şişe takılıyor ağa!

Nerede efendilerin, nerede o güzel Türkçe’n
Nerede o ince belli narin hanımefendiler
Nerede çiçek pasajın, nerede kanunlar, neyler
Sevenlerine bir bak, var mı hiç yüzü gülen?

Sakın aldanma uğrunda nutuk çekenlere
Böyle böyle getirdiler seni şimdiki duruma
Aklını kullan, gül varken sarılma dikenlere
Tut ellerini sevgililerinin, başkasına bakma.

Ne olur alınma bu sözlerime, üzülürüm sonra
'Bir dostun acı sözleriydi' deyip geçiver bir an
Bu kadar güvenip kendini teslim etme insanlara
Seninle birlikte yine ben olurum üzülen, ağlayan.

Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:21 PM
İstanbul Sen ve Ben
İstanbul Sen ve Ben

Buram buram İstanbul'sun, İstanbul kokuyorsun
Ellerin Emirgan, yüzün Bebek
Saçların Kınalı Ada, gözlerin Marmara
Nefesin şarap, boynunda inciler taşıyorsun...
Dedim ya!
Buram buram İstanbul'sun, İstanbul kokuyorsun
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.

İstanbul kokuyor tıpkı sevdalarım gibi her yanın
Martı kanatlarından yağan yağmurlarla ıslı saçların
Dalga dalga akmış gözlerine rengi o serin suların
En doyulmazını yaşadım sizde segilerin, aşkların...
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.

Fatih’ in gençlik ateşi var kanında, kıpır kıpırsın
Bir elini Asya’ ya, diğerini Avrupa’ ya uzatmışsın
Hem vefalı-güvenilir, hem de güçlü ve uygarsın
Sen sadece benim değil, gözbebeğisin dünyanın...
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.

Denize sevdalı martılar, kıyıya tutkun dalgalarla yarıştasın
Emirgan’da içtiğim çay, Kalamış’ta mehtaba daldığım ansın
Florya’da sevda ile uyanışım, Marmara’ya dalıp giden Ay’ımsın
Sana tutkun nice sanatkar gibi, benim de ilham kaynağımsın...
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.

Seni sevip, seyretmemi esirgeme ne olursun benden
Bunun için ne istersen vermeye hazırım dünden
Duy beni özlemle her seslenişimde Anadoludan, Rumeliden
Aşkıma cevap ver, şiirler- şarkılar okuyup O. Veli'den, M.Nurettin'den...
Ayrı düşünmek mümkün değil sizi;
İstanbul sen, sen İstanbul olmuşsun.

Hiçbir şey istemem senden, neyin varsa senin olsun
Benim en büyük servetim sensin, bir de göğe yükselen ezanlar!
Allah kimseye nasip etmemiştir Ata'larınız gibi soylu Atalar
Cümlesine vefa borcumuz var, Cennet mekanları olsun...
Ayrı düşünmek mümkün değil asla bizi;
İstanbul sen ve ben; sen ve ben İstanbul olmuşuz.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:21 PM
İtibar
Sakın ola ki itibar etmeyin paraya pula
Fakirliktir karşısında dönmek köleye kula.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:21 PM
K ı y a s
Önce:
Pırıl- pırıl bir gökyüzü,
Ayna görüntülü su idin.

Şimdi:
Çirkefliğin, rezaletin içyüzü
Hatta bunların tortusu gibisin.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:22 PM
K u r t u l u ş
Çaresizlik içinde “çare? ” düşünüp dururken
İlahi bir ses yankı buldu içimde birden
“Kurtuluşu sendedir” dedi, Aziz Vatanın
“Kanını taşıyorsan şayet Soylu Atalarının.”

Bu güçlü sesle birden bire güvenim arttı
Dedim “Allah beni bu günler için yarattı”
Seslendim dört bir yandaki kan sahiplerine
“Dur diyelim” diye Vatanın kadersizliğine.

Buluşup bir-bir olduk dev gibi heybetli
Karar aldık ”kurtuluş, yada ölüm”diye temelli
Yüz binlerce Aziz Şehidi örnek alıp kendimize
Yemin ettik Vatanın kurtuluşu için öleceğimize.

Bıkmadan, usanmadan, şevk ve azimle aldık yol
Vatanın her köşesinden katıldılar bize bol-bol
Nihayet açmaya başladı her yerde bembeyaz güller
Bitti korku ve endişeler, gülmeye başladı yüzler.

Bu nedenle; ne zaman düşerse Vatan dara
Etrafında Atalarının kanını taşıyanları ara
Bizler oldukça Atalarımız rahat uyuyacaklar
Sonucu, Atalar Atası Atatürk’ e duyuracaklar.

Kimse bu vatanı sahipsiz, yada güçsüz sanmasın
“Güç bende” diye gaflete düşüp at oynatmasın!
Yok ederiz bu inançla tüm Vatan düşmanlarını
Yoksa helal etmez Şehitlerimiz, dökülen kanlarını.

Korkmayın bizlerle var olacak bu Vatan ebediyyen
Gönderlerinde dalgalanacak Bayrağım mütemadiyen.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:22 PM
K ı z ı m a...
Merhaba benim güzel meleğim
Kızma bana, vakitsiz gittim diye
İnan ki bir gün mutlaka döneceğim
Sakla şiirimi, benden sana hediye.

Şimdi herşeyden habersizsin
Resimlerime gururla bak;
Ölümü kavradığında bileceksin
Baban senden ne kadar uzak.

Ama merak etme, her an yanındayım
Seni öpe, koklaya seviyorum.
Elindeyim, saçındayım, kanındayım
Sana hep kol kanat geriyorum.

Aldın mı, Meleklerden selam yolladım
Demet demet taktım saçına çiçekleri
Sahi nasıl bensiz olmak, hiç sormadım
Rüyalarında görüyor musun bari *******i?

Beni hiç merak etme; büyü, adam ol
Benim için ağlama, haydi gözlerini sil.
Sen hüzünle değil yavrum, neşe ile dol
Bunu senden şehit baban istiyor bil.

Yokluğumu hissetme hiç bir zaman
Çünkü ben yok değil, bin kere varım
Sakın ağlamaya kalkma dayanamam
Çünkü seni görüyorum ben de ağlarım.

20 Mart 1998' de 1.yaş gününü kutladım
Seni bana veren Allaha şükürler olsun
Ömrümde böyle bir sevinç yaşamadım
Yaş günün kutlu, ömrün uzun olsun.

Seni gelin olarak görmek dileğim
Torunlar isterim, sakın unutma!
Senden de melekler doğar ya bebeğim
Ne olursa olsun, bir asker isterim ORDUM' a

İsimlerini sen koy dilediğince, gönlünce
Hani oğlun olur, ismi de TUNCAY olursa
Sana dualar ederim ömrün boyunca
Yine de üzülmem dileğim olmazsa.

Yavrum, bu Vatan için ölmeye değer;
Her taşına bin can feda olsun,
Ne çok severmişim Vatanımı meğer
Uğrunda yine ölürüm, VATAN SAĞOLSUN.

Çok mutluyum burada, bunu bilin
Ağlayıp, üzülmeyin hiç boş yere
Yüce Kitabımız Kur' ana bakıp öğrenin
BU RÜTBE NASİP OLMAZ HER ASKERE.


Şehit, Piyade Kdemli Yüzbaşı
Tuncay ORHAN anısına ve adına- 1998
Ruhun şadolsun.
Vatan sağolsun.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:22 PM
K u ş l a r
Ne zaman ayılacak bu kuşlar
Ne zaman anlayacaklar yolunduklarını?
Ne zaman birden bağıracaklar
Ne zaman anlatacaklar haklılıklarını?

Herkesin altına minder başına yastık olmak
İyidir tabi, bunları kullananlar açısından
Ancak sonunda yolunan kalmasa çıplak
Üşüdüğünde destek görse bari onlardan.

Yükseklere çıkılmalı umutlar kaybolmadan
Sağlam bir yerlere konulmalı;
Bütün tüyler yolunup, çırıl çıplak kalınmadan
Ya, tüyleri koruyacak zırhlar alınmalı
Ya da kalanları dikenli hale sokulmalı.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:22 PM
K üçük Çırak
Her sabah yıldızlar kaybolduğunda
O doğardı
Sanayi sokaklarına.
Dudaklarında hafiften, korkulu bir türkü
Elinde ya simit, ya sefer tası olurdu.

Yaz günleri için sorun yoktu
Ama ayazın hız aldığı uykulu kış sabahlarında
İşi, yalnızlığından da zordu;
Üşümüş buz tenli demir kapıyı açıp,
Buz ötesi içeriye dalmak,
Etrafı kolaçan edip, sobayı yakmak...
Akşamları, aynı şeyleri tersinden yaşamak.
Üşüse de şikayetçi değildi,
Çünkü mutlu ediyordu onu
Avuçları arasında gizlediği soluğuyla ısınmak

Hiç bir zaman karnını tam doyuramasa da
Dert bilmezdi bunu.
Asıl düşüncesi ve hedefi
Ustaları gibi olmak,
Sonra da tamirhanesinin patron koltuğunda
Tüm yaşadıklarını anımsamak,
Anlatmak ve
Başka çıraklara yaşatmamak.

İşte bu inanç ve hayalleriyle adam olacak
Bu küçük çırak.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:22 PM
Kaçış
Dünya senin olsa kalmam arzında
Bir yerler bulurum senin dışında;
Desen ki Ay da benim yıldızlar da
O zaman balık olur yaşarım sularda.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:22 PM
Kader Yazıcı
Her insan kendi kaderini kendisi yazar
Kader yazan birisi yok inan ortada
Dünyalarca var olsa,tükenir azar- azar
Yokla baş başa kalır insan sonunda.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:22 PM
Kapandı Aşk Sayfan
Çoktan tükettim bendeki seni inan
Artık ben olmam senin uğruna yanan
Acı bir gülüş senden hatıra kalan
Kapandı bende aşk sayfan anlasana.

Ne zaman bana gerçek değeri verdin
Hep kötü sözler söyler eleştirirdin
Şayet sevseydin hiç böyle mi ederdin
Kapandı bende aşk sayfan anlasana.

Ne zaman benim için gözyaşı döktün
Sen gününü gün ettin ben ise çöktüm
Hatırla, beni sonkez ne zaman öptün
Kapandı bende aşk sayfan anlasana.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:22 PM
Karanlık
Doğuşunu erteledi güneş yıllardır
Kurtulamadı düşünceler kara kara
Bakışmaktan.
Umutlarımız kurum bağladı
Karanlıkta yana yana güneşi
Aramaktan.
Bahar da unuttu bunca yıldır buraları
Kurtulamadı gül ağaçları kara çalı
Kalmaktan.
Durmadan ağlıyor gün tazesi çocuk
Karnı tokluğuna isyan etse de
Korkusu artıyor karanlıkta hayal
Kurmaktan.
Yağmur yağardı bir zamanlar
Islanırdı insanlar ve çimenler, güller de.
Şimdi daha da dopdolu gözleri bulutların
Ama korkuyorlar bu karanlıkta
Ağlamaktan.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:22 PM
Kara-Kapkara
Onu çok seviyordum bir zamanlar
Bu nedenle;
Toz pembe idi bütün varlık,
Ağaçlar, kuşlar, caddeler, insanlar...
Hepsi bana bir başka bakar,
Ya da ben onları böyle görürdüm.

Uçasım gelirdi yürümek yerine
Caddelerden, merdivenlerden.
Koşasım gelirdi ovalarda dağlarda
Deli seller gibi.
Esesim gelirdi o daldan, bu dala
Karayel gibi, poyraz gibi.
Her şey tarifsiz bir mutluluk verirdi
Hani yıllar sonra tekrar sigara içmek gibi.

Başka bakar, başka görür,
Başka duyardım;
Kötü hiçbir şey görmez ve duymazdım
'Meğer ne güzelmiş her şey'
Diye söylenirdim.

Trene, otobüse, vapura binerken
Bir başka haz duyar,
Bir başka atardım adımlarımı
Ayakta bile hoş olurdu yolculuk.

Ama ayrılışımızla bitti bunlar birden
Her taraf kapkara oldu
Sanırsınız ki güneş de yok oldu.
Oysa bak yerinde, ama kapkara
Ağaçlar, yollar, kuşlar, çiçekler, insanlar
Gönüller, duygular, sevgiler kara.
Kapkara artık her yer, her şey...
Kar bile kapkara.

Dün hesap sormak için oturdum masaya
Baktım masa kara, bardak kara, rakı kara.
Yine de kararlıydım bulmak için sebebini
Hani bir zamanlar beyaz olan duygular,
Toz pembe dünyam vardı ya!
Onunla baş başa kaldım, biraz da olsa.

Fakat farklıydı durum,
Ne ben bir şey söyleyebildim
Ne de duygularım.
Lakin henüz kurtulamamışlardı
Kapkara olmuşluktan.

Ne yapacaksın, pes ettim sonunda;
Kalktım hüzün masasından
Ve O’nun için:
“Bitmişse böylesi bir sevgi,
Rahmet dilemek gerekir”
Dedim arkasından.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:22 PM
Kendime Yergi
Kendime Yergi

Ne senin yazdığın şiir, şiir
Ne de boş boş düşündüklerin.
Bunu senden başka herkes bilir,
İsyan etse de şiir adına tüm bildiklerin.

Şiir kafiyeli iki söz yada dize değil
Kafiyesiz de olsa bir şeyler anlatmaktır.
Senin tüm yazdıkların sadece masal, bunu bil
Onun için seni kimse şair filan sanmamaktadır.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:22 PM
Kimsesiz Çocuk
Ne üstte var ne de başta
Tam anlamıyla sefillik diz boyu
Henüz sokakta oynayacak yaşta
Gözleri arkadaş edinmiş korkuyu.

Ne çiçekten haberdar, ne meyveden
Acı çekiyor hep ciğerlerine
Hiç kimseye “halim şu” demeden
Aç giriyor tüm özlemlerine.

Dolu donuk gözlerle bakıyor
Rüyalarında gördüğü rahatlığa
Her geçen gün umutlarını yakıyor
Işık olsun diye insanlığa.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:22 PM
Kırgınım Sana İstanbul
Ey sevdalar şehri İstanbul!
Ben sana Istanbul'sun diye gelmiştim.
Meğer yanlış tanımış,
Boş yere sevmişim seni.
Çünkü kısa bir zaman içinde
Tükettin, yok ettin beni.
Bu yüzden kırgının sana İstanbul.

Seni okudum:
Sana olan aşklarını,hayranlıklarını
Orhan Veli’nin,
Yahya Kemal’in,
Necip Fazıl’ın ve
Daha nice sana sevdalı üstadın mısralarında...

Seni dinledim:
Münir Nurettin’in,
Ayhan Özışık’ ın,
Erol Sayan’ın ve
Daha nice ustanın bestelerinde...

Seni gezdim:
Adım- adım
Romanlarda hikayelerde.

Seni seyrettim:
Siyah beyaz sinema filmlerinde,
Fatih'in seni fethinde,
Mimar Sinan’ın eserlerinde,
Daha nice tarih kokan harikalarında...

Tarifsiz bir aşkla sevdim seni,
Sevdirdin bana kendini.
Ne zaman göz göze geldik
Aklımı başımdan aldın, büyüledin beni.

Zaman yürüdü,
Tanışmamız, sevişmemiz dörtnala koştu.
Kalamış,Florya, Bebek,çamlıca,
Boğaziçi, Emirgan ve
Dünyalar güzeli kızlarınla tanıştırdın.
Mutluluğum yıldızlara erişti,
Umutlarımın cemresi toprağa düştü,
Hayallerim filiz verdi...

Dedim ya!
Seni bir başka sevdim,
Bir başka bağlandım sana.

Sonra:
Esrarlı *******inde
Dönülmez yolunun yolcusu ettin beni.
Bir tutku oldu sıyrılamadım
Şarap renkli *******inden.
Kaybolup gittim sarhoş bakışlarında.
Denizlerinde değil,
Kadehlerinde boğuldum,
Gün -gün, yudum –yudum,
Bir dur diyenin olmadı.

Çile dolu sokaklarında dolaştım,
Katran kokulu kahvelerinde sabahladım,
Vapurlarında çalkalandım...
Her saniye biraz,
Biraz daha sarhoş oldum.

Varımı yoğumu sildin süpürdün,
Şaha kalktı acımazsızlığın, duygusuzluğun;
Dalgalarınla dalga geçtin benimle.

Sonunda;
Uzamış saç- sakal,
Solgun çehre,
Umutsuz gözler,
Titreyen ellerle tanıştı bedenim.
Yaklaştıkça yaklaştı insafsız ölüm
Bir türlü kaçamadım.
İstediğini yine başardın İstanbul,
Tükenmekte olan mavi gözlerinde
Bunu yakaladım.

Bundan böyle:
Ne ben varım,
Ne Sarıyerli vefasız Necmiye,
Ne Kalamış’ta her gece seviştiğim
Esrarlı Kadriye,
Ne de Belgrat Ormanlarında
Saklambaç oynadığım çocuksu Fahriye.

Ne vapur çığlıkların,
Ne kıyıya tutkun dalgaların,
Ne gül kurusu akşamların,
Ne de sarhoş *******in...
Bitti artık, bitirdin artık her şeyi,her şeyimi…

Bu yüzden kırgınım,
Kırgınım sana İstanbul.

Artık;
Renk- renk *******in
Sevinç çığlıklarına boğulsun.
Ardı ardına kırılsın kadehler,
Rüyalar görsün dostların
Sevgilinin dudaklarında.

İstersen,
Yalnızlıktan yas tut İstanbul!
İstersen,
Sevinçten kahkahalara boğul;
Onca yangının,
İnim- inim inleyenlerin
Yaşlı gözleri önünde.

Beyoğlu ve Tarabya'nda,
Bebek ve Boğaziçi' nde
Bayraklaşsın ölüm tacirliğin.
Bir elinde sen, diğerinde kadeh
Dolaşsın dursun
Nice sana tutkun peşinde,
Sarı renkli, kurbağa sesli ölüm.

İsterse,
Minarelerin acı ile inleyip dursun
İsterse,
Haklı haksız demeden hep seni savunsun

Fark etmez artık, hiç fark etmez.
Çünkü;
Ben güçsüz ve kimsesizler kimsesizi,
Sen ise gönüller sultanı,
Güçlü, koskoca İstanbul’sun.

Vapurların bağırsın yine çılgınlar gibi,
Kamaralar zevkle yudumlasın çayını,
Filikalar soluk renkleriyle gülümsesin Yolcularına.

Neyse boş ver, aldırma benim sözlerime;
Etrafında olup bitenlere seyirci kal
Her defasında.
İnci- inci baksın köprülerin,
Onca karnı aç insanın gözlerine.
Martılarının daha da artsın çığlıkları,
Paylaşamasınlar seni.
Bensiz rahat ol sen İstanbul!
Renk- renk giyin matem günlerinde çekinme.

Ve nihayet mahkumunun son sözleri
Kulak ver,
Dinle,
Dinle ey İstanbul! ! ! ...

'Duman- duman olsun düşüncelerin
Hatırlama hiç bir zaman İstanbul,
İstanbul olduğunu;
Yalnız kal,
Kimse sevmesin artık seni,
İntiharın olsun bedenime son gizlediklerin.'

Bile diyemiyorum.

Çünkü;
Suçlu olan benim,
Sana nasıl kızar,
Seni nasıl sevmem derim?
İnan ki!
Her zamankinden de daha çok seviyorum seni.

Çünkü;
Biliyor ve öğünüyorum ki
Sen dünyalar güzeli, eşsiz İstanbul’umsun.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:23 PM
Koleksiyoncu
Her yeri kitapla doldurdu
Ama hep karanlıkta kaldı
Çünkü hiç birini okumadı
Tek tutkusu koleksiyondu.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:23 PM
Koparacaklar
Bir gün beni de koparıp gidecekler
Senden ve bu güzelliklerden;
Deniz hırçın
Kumsal ıslak
Yakamozlar solgun olacak...
Gittiğime üzülecekler sahiden.

Siyah saçlı güzel bir kız geçecek
Ruhumun hemen yakınından;
Elinde garip ve mahzun bir kitap
Ve ben olacağım arkasındaki resim,
Okundukça sevinecek kelimeleri ıslak kitap.

Ben gittiğimde, alıp götürdüklerinde
Seni kimler ellerinde tutup öğünecek,
Ne kadar ve ömrünün hangi mevsiminde?
Bilemezsin! , bilemeyiz! ...
Çünkü onu da alıp götürecekler bizimle birlikte,
Bütün güzelliklerin yüzünün
Gece ile kapatılmış, o eşsiz beraberliğinde.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:23 PM
Koparmak
Bir gül koparıldığında ağacı neyler
Gün batımıdır yüzünde oluşan hüzün
Birbirine karışır gözyaşında renkler
Mutsuzdur artık, varsa görecek gözün.

Mutluluğu bundandır dağ çiçeklerinin
Özgürce yaşarlar üzülmek nedir bilmeden
Koparılmak değil düşleri hiç birinin
Koklanmaktır tüm arzuları incitilmeden


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:23 PM
Korku Yalnızlığı
Dön gel karanlıktaki yalnızlığım, dön gel.
Görünmeze boya, seni saran korku çemberini
Sırtına güneşi, alnına bulutları al da gel
Dost edin onları korkuya inat.

Serinlesin acıların zıpkın gibi güneş altında
Bundan böyle bulutlarla yarışmalısın
Bir yudum cesaret, sevgi biraz da
Dost edin onları korkuya inat.

Bir daha bırakma korkularını karanlıkta
Tutma ellerini dost bildiğin alkolün
Bakma gözlerine, mavi umut sunmuş olsa da
Dost edin cesaretini tüm korkulara inat.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:23 PM
Köpekler
Köpekleri çok severim; huysuz ve
sadıktırlar;
Köpekleri hiç sevmem; kudurunca
unuturlar.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:23 PM
Köroğlu'na
Bir zamanlar dimdikti başınız
Yere göğe sığmaz
Gurur, şan ve şeref sahibiydiniz.
Tek başına koşmuştunuz tüm hızınızla,
Kötü ve aykırı olan pek çok şey üstüne.

Toz ulaşmaz, kartal kalkmaz tepelerde
Rüzgarın aslan yeleli atıydınız
Gece düşünceli, taş kalpli pek çok kafa ezdiniz
Dağlarda belinize kadar karda, kışta.
Böyleydiniz, böyle de olunmalıydı
Bir eliniz doğruda, zayıfın yanında
Diğer eliniz kötünün kızıl kanındaydı.

Ama bu böyle sürüp gitmedi
Sonunuzu getirdiler; Yağ sürdüler kötülerin ekmeğine
Doğruluğu, dürüstlüğü çuvala hapsettiler.

Sonuçta mı?
Sonuçta yazık oldu!
Bunca aslan yeleli Köpoğlu’nun e m e ğ i n e.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:24 PM
Kötü
Bir kenara itmişiz
Sevmeyi sevilmeyi;
Kendimize kalkan bilmişiz
Boş yere öfkeyi.

Unutmuşuz affı, hoşgörüyü
Hep kötüden almışız örneği;
Giymeden ateşten gömleği
Etrafımızı yakıp yıkmışız.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:24 PM
Lahit
Öyle donuk ki bakışları
Sanki gözleri bir heykele ait
Ömrü boyunca bütün sırları
Saklamış içinde olmuş lahit.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:24 PM
Liste Başı
Öyle bir yere koymuş ki yapımcı seni
Kalbimin mihenk taşısın.
En çok sevdiğim dört kişiyi sıraladım
İnan ki bana liste başısın.




Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:24 PM
Meltem Esintisi- 1
MELTEM ESİNTİSİ – 1
Sudan bir sebeple tanıştık onunla;
Neden güldü benim esprili bir-iki sözüme,
Neden girdi hemen diyaloga benimle,
Neden ceylanca bakışlarla dikti gözlerini gözlerime,
Neden yaktı kalbimi o güzel sözleriyle?
Sonunun ne olacağını hiç düşünmeden.

Ortada bir suçlu varsa bu ben değilim,
O da değil pek tabii ki;
Hepsi kaderden birer esinti aslında,
Farkında olsak da olmasak da.

Çocuklar gibiydim;
Yerimde duramaz, koşar adımlarla giderdim
Onu görmek için, tanıştığımız yere
Kim olduğuma, hangi yaşta olduğuma bile
Hiç aldırmadan.
Değişik, taptaze duygular sarmıştı yüreğimi
Çok mutlu idim, bulutlardaydım
Onunla tanışıp, veda edişine kadar geçen o iki gün.

Mutlu olmak için çok şeye de ihtiyacım yok
Aslında benim.
Bir içten bakış, bir tatlı gülüş, bir çift güzel söz
Yeter de artar bana.
Ben hayatı ve insanları böyle daha çok seviyorum.
Bunları gördüm Onda, hem de fazlasıyla.

Bir günah işledim, hata ettim, belki de ayıp
Bilmem farkında mı?
Sanırım farkında, farkında olmalı
Zira küçücük de olsa anlar O,
Çünkü iyi yetişmiş aklı başında bir kızdı.

Çok zor ama, çok da güzel bir şey
Bu yaşta aşık olmak;
Kimse bilmesin, duymasın diye
Çekilip bir köşede gizli gizli ağlamak.
En iyisi, ya her gün adam akıllı içip rahatlamak,
Ya da aşkını bir sırdaşına açmak,
Şiirlere yansıtmak.
İkincisinden yana oldu benim tercihim.
Onu dinledim;
'En iyisi yine yaşamaktır, hayat kısadır' dedim.
Umarım bunda da bir hata etmedim.
Çareyi, duygularımı şiirlere dökmekte buldum.
'MELTEM Esintisi' diye- diye
Şiirlerimi ismiyle bezedim.

Öyle bir esinti ki bu,
Sadece ben miyim mutluluktan uçan?
Bu esintinin esiri olacak
Onu şiirlerimden her tanıyan.
Durmasın istiyorum bu esinti,
Essin sonsuza dek.
Ilık ılık insin yüreğimin derinliklerine,
Her seferinde beni yeniden fethederek.

Bu gün de yine aynı sahilde, aynı yerdeyim.
Onunla oturduğumuz, tanıştığımız yerde
(Etrafı çiçeklerle dolu o taş iskemlede.)
Gözlerim denizde, aklım fikrim hep onda;
Onu düşünüyorum,
Gidişinin ölüm gibi zor geldiği o günlerin ardından
Gözlerini, duygu dolu sevecen bakışlarını görüyorum
Sesini duyuyor, içindeki kıpırtıları hissediyorum
Akşam üzeri oluşan benzersiz dalgalarda.

Ne güzeldi! o, son bir iki gün;
Kum, deniz, güneş ve gönlüme esen Meltem.
Şimdi hayli zaman oldu gideli
Gülüşünü, bakışını, sesini özledim,
Hiç kimseye belli etmeden.
Üstat Cahit Sıtkı' nın dediği gibi
'Her şey birden bire oldu'
Beni affetmesidir dileğim.
Çünkü hakkım olmayarak sevdim onu.
Üstelik, küçücük olduğuna bile dikkat etmeden.

Çok çabuk oldu veda edişi,
(Mehtabın denize akseden pırıltılarını
izlemeye doyamadığı bu şehirden
ve sevdiği herkesten ayrılıp gidişi.)
Gitti ama;
Hem umut verdi, hem de mutlu etti
'Dost uğruna ölmek kolay,
uğrunda ölünecek dost bulmak zor.
sevip de beklemek yaşamın tadı,
sevip de gitmek ölümün acı adıdır'
Diye ayrılığımız sonrası seslenişi.

Affetsin beni,
Değişik duygularla savrulup,
Bir anda sevdi onu bu ağabeyi.
Gönül bu;
Öyle söz anlamaz bir şey ki
Zaptı mümkün değil
Durduramaz, uslandıramazsın onu
Akıl ve mantık ile zorlayarak.

Deniz çok güzeldi bu sabah;
Pırıltılarını seyredip, maviliğini okşadım
Onun saflığını, tazeliğini anımsayarak.
Deniz çok güzeldi de
Biraz durgun ve yorgun görünüyordu,
Biraz da üzüntülü sanırım.
Yorgunluğu:
geceki hırçınlığından kalmaydı
Durgunluğu:
o anki sevenlerinin azlığıydı
Üzüntüsü ise:
O’nun yokluğuna bağlıydı.
Ben denizi çok iyi tanırım.

Öğle sonrası başladı hafiften hafife
MELTEM Esintisi.
Serinletiyor, zıpkın gibi güneşte yanmış tenleri.
Beni bir başka etkiliyor pek tabi ki;
Çünkü bu esinti alıp getiriyor bana
Onun hem kokusunu, hem de sesini.
Nasıl etkilenmem, nasıl sevmem
Dünyalar güzeli böyle bir
Meltem Esintisini.

Gece ürpertili idi (dün de olduğu gibi) ,
Kararmışlığı görünmezliği;
Bir garip yalnızlığın
Çare arayan sesleriydi sanki dalgaları.
Ne üstü görünüyordu adamakıllı, ne de dibi
Yaşadığı,
Yalnızlığın ve çaresizliğin ta kendisiydi,
Bilmez miyim?

Öldürüyor bu görüntüler,
Öldürüyor yalnızlığında olmak beni.
Keşke hiç tanışmamış, sevmemiş olsaydım...
Çünkü O daha çok küçük, ümitsizim!
Kahrediyor bu hali beni
Üstelik, buna rağmen
'Usandım, durup durup Onu özlemekten'
Üstat Fethi Giray' ın dediği gibi.

Ama ne olursa olsun söylemeliyim,
Bilmeli artık onu deli gibi sevdiğimi.
Ya kendisi de gelmeli, son bir esintisiyle bana;
Ya da kasırga olup alabora etmeli her şeyi.
Artık bir şekilde dindirmeli bu Meltem Esintisini.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:24 PM
Meltem Esintisi- 2
Önceleri bir Meltemdin
Ilık ılık esip duran.
Sonraları kasırga oldun
Acımasızca savuran.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:24 PM
N i y e ?
Taş gibi bir kadın
Her şey yerli yerinde
Ceylanca bakışlar
Kor gibi dudaklar
Sırma saçlar
Kalem gibi kaşlar
İncecik bel,
Pamuk gibi eller...
Kısaca:
Boy, bos, endam tastamam
Diyecek hiç bir şey yok.
Öyleyse bunca söz niye?


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:24 PM
Ne Söylüyorsun?
Ne söylemek istiyor sun?
Bir türlü anlamıyorum.

'Gök kırmızı, yer mavi, deniz sarı'
Diyorsan ve ayrıca;
'Ağaç yürüyor, yağmur esiyor,
Bulut da yakıyor' diyorsan
Doğru söylüyorsun.

Ama;
'Aşk anlatılmaz, yaşanır' ve
'Aşk uğruna her şey yapılır 'diyorsan
Mutlaka ne söylediğini bilmiyorsun.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:24 PM
O'NUN ARDINDAN
O neşe ve heyecan yok artık Göksu’da
Dostlar, meyler, şarkılar, sazlar üzgün
Ne esprilerde hayat var, ne kahkahalarda
Soldaki masa boş çünkü haftada üç gün.

Dağılıp gitti bir anda pembe bulutlar
Bir daha yağmayacak sevgi çiçekleri
Boşuna ağlayış, iç çekiş ve yalvarışlar
Dönmez asla Şiir Dünyamızın Soyuer i.

Mümkün değil doldurulamaz yeri
O Şiir Virtüözünün, gönül adamının
Yan yana getirsek bütün heceleri
Hakkını belki de veremez soyadının.

Yine gelir tüm güzide dostları Göksu’ ya
Lakin o eski esrar ve neşe yoktur içeride
Dalıp gider gözler soldaki o boş masaya
Geleceğini düşünürler hep günün birinde

Sonuçta koptu bir yaprak daha kitaptan
Ama O hep yaşayacak şiir-şiir içimizde
Öyle şiirleri var ki çıkmaz aklımızdan
Şarkı olmuş söylenir,dinlenir her yerde.




Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:24 PM
Oyuncak Satan Çocuk
Bir o yana bir bu yana sallanıyor
Tıpkı bir salıncak gibi.
Ellerinde tuttuğu oyuncakları satıyor
Oysa onlar hayallerinin sahibi.

Uzatıyor en sevdiği oyuncağı birine
Kısık bir sesle 'Alır mısın amcacığım' diyor
Uzattığı eli dönüyor hemen yerine
Gözlerine inanılmaz biraz hüzün çöküyor

Bu mahcupluk ve sonsuzluğa uzanan hüzün
Alıp götürüyor kalan yitik sevgisini
Arada bir çocukluğuna dalıp dalıp gidiyor
Oyuncaklarını sorguluyor, suçlu sanıp her birini.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:24 PM
O n u r
Ömür boyu sefalet içinde yaşadım
Onur ve şeref sahibi olduğum için;
Aç-susuz kaldım kimseye el açmadım
Belli etmediim kendimi yedim için için.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:24 PM
Öğüt -1
Tıpkı dün gibi
bugün de yoktun.
Yaşayan bedenin boşlukta
duyguların boşluktaydı.
Sanki üzerine binlerce sorunun
cevapsızlığı düşmüştü.
Aklın karmakarışık,
düşüncelerin düşüncesizdi.
İçtiğin sudan, aldığın nefesten
korkuyordun.
Saçların bile isyandaydı.
Gözlerindeki mavi çiçekler
yok olmuş,
geceyi çağıran duygularla
bakıyordun boşluğa.

Ah! bir çözebilseydin,
çözülmezliğinde mahvolduğun
şu bilmece işkencesini.
Kurtuluşun yine ondadır,
o bildiğin şeyde:

Tut!
ellerinle tutar gibi
düşüncelerinde onu.

Sık!
Beynine hapsettiğin
düşman duygularla.

Erit!
Tek bir uyumsuzluk
kalmayıncaya dek.

Sorgula!
hem de tepeden tırnağa
çiçeği, suyu ağacı...
'Niye açtıklarını,
neden aktıklarını,
neden ayakta öldüklerini'
Sor onlara.

Beynini koy
aklının avuçlarına;
çeki düzen ver şekilsizliğe,
ayrıntılara inmeden.

Sonra, istediğin duyguları dik
her köşesine;
çiçek açsın, meyve versin
salkım salkım.
Seyret!
keyfınce, gönül gözüyle,
şöyle bir dikilip,
aklının başına.

Düşün!
açan çiçeğin serüvenini,
kokla ama koparma,
açmasına değil,
solmasına karşı çık
ömrün boyunca.

Kaldır!
yere düşmüş yaprağı,
koy koyabilirsen
eski yerine.
Dikkate alma
onu benimsemiş toprağı.

Sen, benliğinle var et;
eskiyen,
sararan,
bozulan her şeyi.





Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:25 PM
Ölü Zaman
Öyle bir gün ki baştan sona ölü zaman
Kanı donmuş damarlarında geceden
Sorgulanması yıllar sürer suçluyu bulursan
Farkı yok o gün yaşananların bilmeceden
İşte böyle sorun dolu bir ölüdür o
Yıllar sonra belki hayata döndürülebilecek.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:25 PM
Ö l ü m
Ölüm sinsice dolaşıyor etrafımızda
Ne yaptığını soramamıyoruz
Kimimizi ileri, kimimizi çocuk yaşta
Alıp gidiyor da karşı koyamıyoruz.

Aslında açıkta ama göremiyoruz onu
Hep ensemizde ama, duyamıyoruz nefesini
Her saniye geliyor binlercemizin sonu
Tek yapabildiğimiz varsa taşımak resmini.

Bir gün hastane köşelerinde gözü yaşlı
Bir gün dağda, yolda, denizde, cephede
Kimimiz lanetli, kimimiz sevimli ve ağırbaşlı
Ama gittiğimiz yer aynı, hepimizin de.

Şehitlerimiz var, tarih yazmış anlı şanlı
Bayrak bayrak gururla yayılır acısı
Genç kızlarımız var, al yeşil yazmalı
Çeyizine bakıp bakıp ağlar garip anası.

Karşı köyün on yedilik delikanlısı
Daha doymamış o güzel yavuklusuna
Yedi çocuklu Ali dayının yıkılmış yuvası
Zor bulunur tuz basacak yarasına

İşte böyle sürüp gider bu terane
Kimi öyle, kimi böyle ne demeli!
Hepsi için 'alın yazısı'dır tek bahane
Ölenlere Tanrıdan rahmet dilemeli.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:25 PM
Ölüm Bestesi
Kol kola, omuz omuza, el ele
Bir sürü akrep,
Yılan ve örümcek.
Birlikte yarış halindeler
Nefret edilesi duygularıyla
Yazmak için bir bestenin güftesini.

Anlaşamıyorlar bir türlü
Güftenin ismi konusunda.
Tartışmaları boşuna bizce
Çünkü;
Olan olacak yine ve
Kimimiz kızgın, kimimiz üzgün
Öğreneceğiz ismini sonunda.
İsmi;
İster
Trafik kazası,
İster
Kaza kurşunu,
İsterse
Kurşunlu/kurşunsuz intihar olsun
Ne farkeder ki?
Üzülsek de, çoktan alıştık bizler
Bu tür isimlere.

Önemli olan, yapılması gereken:
Bu tür güfteler yazmayacak
İnsanlar yetiştirmek,
Yada güftenin bestelenmesine
Fırsat vermemek.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:25 PM
Ölüm ve Diriliş
Havada cemreyi,
Toprakta çözülmeyi bekleyen
Yeşil yaşam.
Güneşin her göz kırpışında
Uyanır bir an uykusundan,
Titrer toprakta kök o an;
Donmakla ısınmak arası.

Hasta-cılız olanlar
Son kez direnirler ama
Sonunda yine vazgeçerler
Üzgün tabiat ana, üstelik çaresiz
Lakin böyle kurulmuş düzen
Güçlü olanlar yine yenilmediler.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:25 PM
Ölümün Anazili
Yeni bir yolcu
Yaşlı gözler
Boğulmuş sesler
Minarede salâ.
Salınan haberler
Gelen taziyeler
Toplanan eş dost
Dilenen baş sağlığı
Kılınan namaz
Alınan yol
Hazır bir çukur
Son bir bakış
Taş-toprak
Kazma ve kürek.
Biraz su
Biraz çiçek
Son defa ona bakış
Oradan uzaklaşış
Yeniden yaşama dönüş
İşte bu korktuğumuz
Ölüm.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:25 PM
Özgür Mavi
Aç kanatlarını, daha özgürce aç!
Süzül alabildiğine mavi boşlukta,
Sarıya,karaya özenmenin anlamı ne
Özgür mavi durup dururken.

Rüyaları maviye boya
Güneşi de
Bir elin beyazda, diğeri mavide.

Sakın alçalayım deme
Giyin kuşan devamlı yüksel maviye
Yaprakların, meyvelerin mavi,
Düşüncelerin, hayallerin mavi olsun.

Buram buram mavi terlemelisin,
Kötüyü ve çirkini maviye çevirmeli,
Mavi alıp mavi vermelisin.
'Yapamam' deme sakın
- Hadi kırma beni!
Hatırım için, bir kere denemelisin.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:25 PM
Özgürlüğe Kaçış
Özgürlüğe Kaçış

Basit bir nedenle ayrıldık... Şimdi hatıralarımdasın
Hatırlarım belki zaman zaman deli dolu günlerimde
Belki kahkaha olur dökülen titreyen dudaklarımdan
Belki de bir kaç damla yaş gözlerimde.

Hala o anlatılmaz günler gelir aklıma... Neydi o günler!
Ufacık bir espiri bile öldürürdü bizi gülmekten
Sonra sıkı sıkı sarılırdık hiç neden yokken birbirimize
Aldırmazdık kimseye, çatlasınlar isterdik sevgisizlikten.

Şimdi sen başka gönüllerde misafirsin ben başka
Sıkılıyorum ben bu halden... Seni bilmem ama
Birileri dese ki ''durma çek git bu esir kampından''
Hemen giderim sığınmak için tek sen gelirsin aklıma.

Bilmem haklılık var mı bu anlattıklarımda sana
Yoksa hata edip güldürüyor muyum seni kendime
Yoksa sende mi sıklıldın esirlikten, tıpkı benim gibi
Hasterliğin arttı mı seni sevip- saran kişiliğime.

Haydi çöz zincirlerini de son ver şu mutlu köleliğine
Dört nala koşarak gel o güzel günleri dikkate alıp
Yine sevda yağmurlarıyla ıslanalım göz göze hep
Sonra da sarılalım eskisi gibi hülyalara dalıp dalıp.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:25 PM
Senin Uğruna
Senin sevdan yüzünden düşemem çöllere sevgilim
Çünkü çöller yakıp bitirir, sonra sana nasıl dönerim.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:25 PM
Sevgiyi Anlatmak
Sevgi anlatılabilseydi
Sevmemek diye bir şey olmazdı.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:25 PM
Sana Geldim
İşte yine sana geldim
Durduramadım özlemlerimi
Söz dinlemedi çocuksu kalbim
Haydi tut ellerimi eskisinden de sıcak.

İşte yine sana geldim
Kış sonrası bahar özlemi bu
Çiçeklerim yine sende açsın istedim
Haydi tut ellerimi eskisinden de sıcak.

İşte yine sana geldim
Irmağın denize hasretidir yolculuğum
Yol aldıkça coştum sevindim
Haydi tut ellerimi eskisinden de sıcak.

İşte yine sana geldim
İstersen kov kapından,rezil et beni
Kölenim, bin kere kovsan yine gelirim
Sen iyisi mi tut ellerimi eskisinden de sıcak.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:26 PM
Sevmek
Aralıksız yaşıyorsun hatıralarımda
Mümkün değil sana ara vermek.
Sen varsın hayallerimde, rüyalarımda
Demek buymuş kesintisiz sevmek.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:27 PM
Son Zaman
Geçip duruyor hiç durmadan zaman
Acaba ne zaman dolacak bu zaman
İnsan düşünüyor da zaman zaman
Yine de aldırmıyor hiçbir zaman.

Karanlığa doğru yol alış mı bu
Yoksa tam bir aydınlığa koşuş mu
Yolun neden farklıdır uzunluğu
Acaba bunun bir ortası yok mu?

Sonunda hep bir yerde olacağız
Kimimiz ağlayacak,kimimiz gülecek
Kimimiz dört nala o yere koşacağız
Kimimizin ayakları geri geri gidecek.

İşte son son durak göründü bile;
Yolcular sıra sıra iniş kuyruğunda
Ağlamak, yalvarmak, pişmanlık nafile
“Yapsaydın” denecek bunları zamanında.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:27 PM
Sonuç
Sonuç

Bir insan, bir isim
Bir masa, bir bardak, bir resim
Bir mendil, bir karanfil
Oluşan, ıstırabın ismidir.

Bir insan, bir oda
Bir kağıt, bir kalem, bir not
Bir ses ve kan.
Oluşan, intiharın resmidir.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:27 PM
Şair Sarılması

Çok uzaklardan gülüyorsun bana
Belki bulutlardasın belki de ayda
Sanki şair sarılmış sana
Renk-renk çiçekler var kucağında.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:27 PM
Sürgün
SÜRGÜN

Yıllar var ki gözlerinin sürgünüyüm
Ya bağışla suçumu, ya öldür beni.
Yada tutuklanıp, dudaklarınla kelepçeleneyim
Gözlerinin derinliğine mahkum et beni.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:27 PM
Şaşkın Kuş
Evlenmek hayaliyle yılları saydı durdu
Evlenince mutluluktan göklere uçtu
Kısa bir süre sonra bir çukura kondu.
Çünkü huzuru, mutluluğu orada buldu.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:27 PM
Şiirin Doğumu ve Ölümü
Sancısı var ruhumdaki hecelerin
Doğum vakti geldi gelecek
Gelişimi başlayacak bazı kelimelerin
Sonra da onların karnı büyüyecek.

Heceler, kelimeler, cümleler derken
Ortaya çıkacak ilk dizeler
Belki kimileri için geç, kimileri için erken
Böyle- böyle oluşuyor tüm şiirler.

Ortada artık yorumlarla büyüyecek bebek
Kimi dertten çileden, kimi aşktan özlemden
Kimi namus, vatan ve milletten söz edecek
Kimi düşündürecek, kimi ağlatacak belli etmeden.

Kimileri istediği manasızlığı görecek onda;
Aşırı solcu, sağcı yada dinci bulacak bir nedenle
Kitapların toplatılmasını isteyecek sonunda
Ardından da kalemi tutuklatacak bir bahaneyle.

Anlatacak kitap, çürüten raflara derdini
“Ben kimseye zulmedip acı çektirmedim” diyecek
Savunacak, savunmasızca kelimelerin kaderini...ve
Sonunda boyun eğip, kendini suçlu ilan edecek.

Gece bitip, güneş gündüze hakim olduğunda
Raflar selam durup temizleyecek kitapların pasını
Görecek ki doğrular doğarmış karanlık boğulduğunda
Sonra iki gözü iki çeşme tutacak onların yasını.

Sen bunları böyle bilmelisin ey kalemlerim!
Yaz yazabildiğince aydınlık ve insanlık adına
Yeniden doğacağına inan her gün güneşin
Varsın kelimelerin, zulümden kurtuluşun tadına.

Yaz yazabildiğin kadar; özgürlük ve aydınlık adına
Yaz yazabildiğin kadar; insanların mutluluğu uğruna
Yaz yazabildiğin kadar; hapsedilen kelimeler namına
Özgürlük, aydınlık, doğruluk, mutluluk, kurtuluş adına
Yaz yazabildiğin kadar...
Ama, sadece ve sadece yaz.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:27 PM
Tevazu
Dur! fazla ileriye gitme
İyice düşün diyeceklerini
Küçümseyip karşındakini
Başıboş bırakma sözlerini

Bilirsin küçücük bir tebeşir
Koca bir tahtaya hükmeder
Ancak o, güçsüzlüğünden değil
Tevazudan dolayı boyun eğer


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:27 PM
Terbiye
Sakın ola;
Korku ile eylemeyin kimseyi melek
Güzel davranmakla belli olur
Kim şeytan, kim melek.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:27 PM
Tinerci Çocuk
Yapma be çocuk! Kahredip de bu hatayı
Dönülmesi zor bir yolda yürümeyi bırak
Bırak ellerinin arasına sıkıştırdığın o belayı
Gözlerime bakıp “tamam” deyiver inanarak.

Ne kadar nedenin olursa olsun yapmamalısın
Dünyaya her gelen yıldızlara erişemez
Etrafına şöyle bir baksan hemen anlarsın
Her ana- baba evladına istenileni veremez.

Kendini güçsüz ve kimsesiz hissetme sakın
Kimsesiz kimse yoktur, kimse eyle iradeni
Gidilmeyen her yol uzaktır, gidilense yakın
Karar verip çıkmalısın yola, zorla kendini.

Senin de bahçen olur zamanla inan buna
Kuşlar öter dallarında boy- boy ağaçlarının
İnanır bırakırsan şayet o dostunu bir yana
Rehberi, umudu olursun arkadaşlarının.

Mutluluk zor iştir be çocuk! hemen bulamazsın
Şimdi zaman sana, sen zamana karşı yarıştasın
Tuttuğun gibi yelelerinden sana küskün zamanın
Dörtnala, hiç durmadan hep yeniye koşmalısın.

İyice yerleş eyerine zamanın, gemine sıkı sarıl
İşte ufukta göründü bile mutluluk, yakalamalısın
Baldan ırmaklar olup akmalısın gönüllere şırıl şırıl
Bundan böyle o mereti asla eline almamalısın.

Güneş doğsun artık üstüne, yeryüzüne çıkmalısın
Yüzünü gökyüzüne çevir ki maviliklerle yıkansın
Ay doğduğunda düşüncelerine inanamayacaksın
Sarhoş olup mutluluktan hep tinersiz uçacaksın.

Ne çekirge olmanı isterim, ne de deniz kestanesi
Kelebek ol, kuş ol, özgürlüğü taşı kanatlarında
Kaybolmamalı taze umutlarımızdan bir tanesi
Çünkü bu vatan yükselecek sizin omuzlarınızda.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:27 PM
Tuş
Yine tuş ettin beni
Ne sporu bu yaptığın?
Kar topu gibi yuvarladın
Hangi dünya bu yarattığın?


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:27 PM
Umutsuzluğun Yenilgisi
Mavi göklerin serin yalnızlığı var gözlerinde
Üşüyor ve korkuyorsun
Yıldız yıldız düşse de aklının ambarlarına umut
Umutsuzluk yağıyor sözlerinde
Sağanak sağanak, durduramıyorsun.

Umutsuzluğa düşmek için sebep arama:
İster hızlı ve bulanık aksın dereler
Kapkara baksın deniz
İsterse kırıp yıksın rüzgarlar
Bağı bahçeyi
Yas tutsun bülbüller.

İster kuşkulu baksın yıldızlar
Gözlerinin önündeki aydınlığa
İsterse haksız haklı olsun bir ara
Önemi yok
Onca haklının yanında.

Umutsuzluğa teslim olma sakın;
O temiz, dürüst duygularınla
Zafere hazırlan!
Kısa sürede onu bozguna uğrat,
Hem de tek bir vuruşla...

Sonra, sonra duyacaksın ki!
Mutluluğun sesi ulu orta yankılanmakta


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:38 PM
Unut Gitsin
Unut bu aşkı,
Unut gitsin.
Kurut gözlerindeki yaşı,
Kurut bitsin.
Sen alışıksın acılara
Boş ver bu da eklensin.
Mazi eyle yaşanan her şeyi
Özlemle yad edilsin.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:38 PM
Utanma Çocuk
Utanma Çocuk

Utanma çocuk!
Eğip başını yere
Gizleme boncuk mavisi bakışlarını
Kapılma çaresizlik düşüncelerine.

Güçlü düşüncelerle
Aydınlık geleceğimiz için yürü;
Bakma
Yollarda kar var, çamur var!
Adımlarında ezilsin tüm küçülmüşlük,
Sen geleceğimiz,
Sen umudumuzsun çocuk.

Utanma çocuk!
Eğip başını yere
Gizleme boncuk mavisi bakışlarını
Kapılma çaresizlik düşüncelerine.

Gök yüzü titremeli sesinden
Yıldızlar peşin sıra gelmeli;
Rüzgarı arkadaş
Doğruluğu, cesareti yoldaş seçmelisin;
Herkes övgüyle söz etmeli gelişinden.

Utanma çocuk
Utanma!
Sen geleceğimiz
Sen umudumuzsun.

Utanma çocuk,
Utanma! ! ! ! ...


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:38 PM
Vakit Yetersiz
Çekmekle bitse dünyanın kahrı
İnanın ki çekip bitireceğim.
Ama Yine hep biliriz ki
Yetmiyor buna insanın
Ne vakti, ne dayanma azmi.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:38 PM
Uyuyan Güzel
Bak bahçede güller,
Ağaçlarda kuşlar,
Gökte bulut, yerde ona hasret var.
Ama sen hala uykudasın.

Umut katmer- katmer toprakta,
Sevgi yumak -yumak gönlümde.
Dışarıda yağmur yağmakta
Ama sen hala uykudasın.

Yemyeşil vadi, masmavi göl,
Gölde alabalık,
Mangalda köz hazır.
Çiçek, kuş, sevgi, umut,
yağmur, balık!
Ama sen hala uykudasın.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:38 PM
Vasiyet - 1 -
- 1 -

Ölürsem bir gün ansızın!
Sevdiğime doymadan
Beni o aleme öylece atın
Soymadan yıkamadan.

Hiç bir çiçek istemem
Ne tabutuma, ne mezarıma
Sakın rol yapıp ağlamayın,
Gülün, kahkahalar atın
Ama, yine de fazla abartmayın.

Ölürsem bir gün ansızın
Sevdiğime doymadan
Beni şiirlerimle gömün
İyi-kötü diye ayırmadan.

Ölürsem bir gün ansızın
Sevdiğime doymadan
Bana onu getirin
Hırpalamadan, yormadan
Sonra hep birlikte çekip gidin
En ufak bir şey sormadan.

Sonrası günlerde sizden dileğim
Yanımdan türkü söyleyerek geçin
İsterseniz içki de için
Hatta, içinizden gelirse küfür de edin
Ama sakın bana duyurmayın.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:38 PM
Y a n ı l g ı
Seni sevdiğimi sandım yıllar boyu
bir zamanlar.
Oysa, hiç sevmediğimi ortaya koydu
aradan geçen uzun yıllar.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:38 PM
Vurun Beni
Hani unutulurdu, unutulur diyordunuz!
Mehtapta oluşan heyecan dolu fısıltı
Grubun oluşturduğu bakırsı renkteki
O yüz;
Heyecan fırtınasında savrulan
Kalp atışlarının eşşiz sesi,
Sevgilinin gözlerinde açan mavi çiçekler
Ve daha neler neler...
Hani unutulurdu, unutulur diyordunuz! ?
Unutulmuyor, unutulmuyor
Unutamadım nedense
Kandırdınız beni.

Unutamadım, ama unutuldum
Hem de akşamı aydınlatan bakışlarının,
Yıllarca kurumayacağını sandığım
O ıslak öpüşlerinin kararlılığında unutuldum.
Güneşsi duygular kendine ihanet edip
Gecenin belirsizliğine sığındılar.
Siz de unutun beni.

Bitti aşk adına esen deli poyraz
Sustu kafesteki kuş
Renk değiştirdi gökyüzü, çiçekler
Ateş, su... her şey.

Bundan böyle;
Sevdanın yılgın rüzgarı
Kaderin oyuncağı
Vefasızlığın yiyip bitirdiği birisi;
Coşkun bir baharın hüzünlü bülbülü
Kurumaya yüz tutmuş çağlayanın
Son gözyaşları,
Ölümle pençeleşen aslanın
Sineğe mağlubiyeti
Ve yılkı atın beklentisindeki ürperti olarak
Görün beni.

Oysa;
Zafer naraları atmıştım
Gönül meydanımda ansızın başlayıp
Erişilmezliğiyle yüceldiğim
O aşk savaşını kazandığım zaman.
Yer gök mutlu idi,
Aşkın kılıç sesleri ile çınlıyordu
Gönül sarayım.
İşgale uğramıştım ama, memnundum.
Çünkü bu yenilgi değil
Galibiyetin ta kendisiydi
Geç kalmış olsanız da yok önemi
Kutlayın beni.

Damla damla başlayıp,
Sağanak sağanak yağmıştı sevgi

Gönül bahçemin çatlamış toprağına.
Filizlendi, büyüdü, çiçek açtı, coştu!
Her şeyin karesini yaşıyordum artık
Çılgın gibi.
Ama aradan çok zaman geçmedi
Esti bir sam yeli, bitirdi her şeyi.
Şimdi mi?
Yenilmiş yorgun bir savaşçıyım artık
V u r u n b e n i! .


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:38 PM
Yalnız Sana
Bakmak yalnızca sana
Sana bakmak usanmaksızın
Her anı seninle yaşamak
Başka birine ihtiyaç duymaksızın

Dokunmak yalnızca sana
Sana dokunmak durmaksızın
En güzel hazları almak
Başka bir haz aramaksızın.

Koşmak yalnızca sana
Sana koşmak yol sormaksızın
Yorulup dizlerinde uyumak
Ölünceye kadar hiç uyanmaksızın,

Esmek yalnızca sana
Sana esmek yakıp yıkmaksızın
Saçlarını dalga dalga savurmak
Bir telini bile koparmaksızın.

Yazmak yalnızca sana
Sana yazmak hiç nokta koymaksızın
Sonra da okumak ömür boyunca
Bir satırını bile atlamaksızın.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:38 PM
Y a z m a k

Kolay değil ama yazıyoruz:
Duygularımız emreylemiş
Küheylana binip alemi dolaşmışız
Koşup yorulmuşuz zaman zaman,
Zaman zaman yollar aman vermemiş.
Kalem küsmüş kimi zaman
Kimi zaman kağıt
Bir mısra bile yazamamışız.

Düşe kalka devam etmişiz yolumuza
Bazen coşkulu-sevecen
Bazen karamsar
Bazen dargın, bazen barışık
Bazen sade, bazen karmakarışık
Bazen eleştiren, kızdıran
Bazen de ayakta alkışlanan...
Yazıp durmuşuz...
Ağır bir yük almışız omuzlarımıza
Bazen anlamamış, bazen yorulmuşuz
Ama asla 'Yeter artık! ' dememişiz.

Şiirler yazmışız dolu şiirler;
Sevgi dolu
Öğüt dolu
Mantık dolu
İnsanlık dolu...

Şiirler yazmışız, yaslı şiirler;
Vatan - millet yaslı
Bahar - hazan yaslı
Gül - bülbül yaslı
Analar-babalar, gelinlik kızlar
Yağız delikanlılar yaslı.
Gözyaşlarımız yağmurlarla yarışmış
Mısralarda
Atlılar yaya, deryalar bomboş kalmış
Yanında.

Kimi kendinden birşeyler bulmuş
Dizelerde,
Mutlu, memnun.
Kimi üzülmüş,
Üzüntüsü birleşmiş kadehlerle
İçtikçe içmiş.
Kimi daha mesafeli durmuş
Kelimelere.

Kimi hayran kalmış
Vatan-Millet sevgisine
Gözleri dolu dolu olmuş.
Kimi okuduğunu anlamamış
Ona buna sorup durmuş.

Kimi gülüp geçmiş
'Şiir boş şey' demiş,
Oysa o da, hepimiz gibi
Milli Marşımızı çok küçükken ezberlemiş.
Üstelik sesi güzel olmasa da
Şarkıları çok severmiş.

Kimileri ders almış
Yön vermiş kendine,
Aklı selimiyle hareket etmiş;
Kimileri vatan haini ilan etmiş
Ondan vatandaşlığını geri istemiş.
Kimileri zindanlarda ağırlamış
Affetmek için hiç acele etmemiş.

Biz yazanlar ise,
S a d e c e y a z d ı k:
Güzellik,
Sevgi-hoşgörü,
Doğruluk- dürüstlük,
Vatan- Millet severlik,
Öğüt verirlik,
Dalkavukluğu yererlik,
Gerçekleri gözönüne sererlik,
İnsanı insan gibi bilirlik...
Adına yazdık.
Sadece, ama s a d e c e y a z d ı k.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:39 PM
Yalnızlığa Çare
Bir yalnızlık halinde doğmuşsa hisleniş
Son verir bu yalnızlığa Allah’a yöneliş


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:39 PM
Yalnızlığım
Göle atılmış bir taş gibi
Dalga dalga yayılıyor yalnızlığım
Vadilerde yaralı kartal misali
Hiç kimseye güvenim kalmadı.

Geçemiyorum üstüne basa basa
Kaldırım taşlarının
Her an tutsak sular fışkırıp
Beni boğacak sanıyorum.

Bakamıyorum ağaçların dallarına,
Sarp kayalıklara,
Ansızın kalkıp bir şahin yada kartal
Konuverir diye omuzlarıma.

Ne zaman kış gelse içim ürperir
Sanki dağ başında yalnız ve çaresizim
Kurda kuşa yem olmaktan,
Üzerime çığ düşmesinden korkuyorum.

Alkol gibiyim, bir zerreyim bu dünyada
Uçacak bir gün ne varsa bende
Dibe vuracak yalnızlığım, tükenmişliğim
Sadece ölmekten korkmuyorum. Nedense?

Bıktım! rüzgarların amansız esişinden;
Kasırgasından, melteminden...

Bıktım! gecenin ürküten çehresinden;
Yıldızından, ayından.

Bıktım gökyüzünün ağlayıp durmasından;
Deresinden, ırmağından.

Bıktım artık, bıktım!
Korkunun korkutan çehresinden.

Cesaretim doruğa vursun birden bire,
Kanat açıp süzülsün bir kartal gibi
Korkunun cılız bedeni üzerinde
Yuvalansın istiyorum.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:39 PM
Yalnızlık
Bir kadeh rakıyım bu akşam
Sarhoşlar masasında.
Beklemekten ateş bastı
Bir ayık çıkıp da
Yavaş- yavaş yudumlasa diyorum.

Aklım fikrim hep o şişede
O da benden dolu nedense
İçenim yok, içenimiz yok
Bu yüzden;
Ne olur bu şişe bitse de
Gitsem arınacağım yere diyorum.

Çöksün masa
Kırılsın şişe
Parçalasın kadehler
Sönsün ışıklar
Uyuşsun rakı
Bitsin artık bu işkence
Hep birden kaybolup gitsinler
Alkolün yok olduğu bir boşlukta.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:39 PM
Yalvarırım Geri Dön
Bu ani terk edişin hiç olmadı
Kimseye bakacak yüzüm kalmadı
Tüm dostlar terk ettiğini anladı
Yalvarırım geri dön üzme beni.

Bir hata ettim, bin özür diledim
Utancımdan öldüm, yerlere geçtim
Hep affedeceksin diye bekledim
Yalvarırım geri dön üzme beni.

Yazı da geçirdik geldi sonbahar
Sevdim diye üzme beni bu kadar
Döneceksen söyle ne vakte kadar
Yalvarırım geri dön üzme beni.

Sonbahar kış geçti geldi ilkbahar
Bu kadar kırılacak söyle ne var
Mutlu geçen günler için affet yar
Yalvarırım geri dön üzme beni.




Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:39 PM
Yalvarış
Allahım!
Ya acıyı tanıştırma benimle asla
Ya da onu bal eyleyecek gücü ver bana.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:39 PM
Yaşam Yükü
Adımları gitgide ağırlaştı,
Omuzlarındaki yükü
Taşıyamaz bir haldeydi.
Bir iki adım daha attı ve durdu
Etrafına bakınıp oraya çöktü;
İki kitap çıkardı gönül kütüphanesinden
Koydu avuçlarının ortasına,
Dikkatli- dikkatli okudu sağ avucundaki
'Yaşam Yükü' isimli olanını.

Sonra terledi yüzü, avuçları da
Çünkü içindeki köprüden geçiyordu
Onca ağır yükü ile birlikte
Dayanamayıp kapattı bu kitabı
Asla bulamamıştı anlamlı tek bir kelime.

Diğerini açtı, 'Sadakat' idi
Yaprak -yaprak gözleri önüne serilen.
'Oh be! ' dedi ve rahatladı;
Saçları savruldu sayfaları çevirdikçe
Gözleri daha bir umutla gezindi
Sadakat satırları arasında ve
Sordu kendi kendine:
'Neydi, yaşamın onca yüküne rağmen,
Kime ve ne için idi bu sadakat? '
Bir türlü cevap bulamadı,
Bunu da kapattı, biraz da kızgınca.

Sonra;
Elleri ile yüzünü,
Nefret ile sevgisini,
Cesareti ile korkusunu...
ve
Sonra da;
Hatasıyla, sevabıyla
Ömrünün kitabını kapattı.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:39 PM
Yarasalar
Yalvara yakara el pençe iş başına geldiler
Önceleri canla başla sahip çıktılar Devlet Malına
Bu uğurda pek çok suçsuz kuzu da yediler
Sonra da dediler “bir Devlete bir bana”

Ne var ne yok başladılar zevkle yemeye
Bakmadılar aç milyonların bükmesine boyun
…… derim de dilim varmıyor söylemeye
Bir türlü kurutamadık köklerini it soyunun.

Silip süpürüyorlar ellerine her geçeni
Biraz artarsa uyuyamıyorlar *******i
Yok mu bu memleketin başka iş bileni
Nereden bulup getirirler bilmem bu..leri.

Saf- saf inanır büyük bir kısmımız onlara
Pohpohlar şişiririz ki daha fazla yesinler
Bir kısmımız bilerek düşeriz arkalarına
İstediğimiz belli “ biraz da bize versinler”.

İç çekerek bakar çoğumuz bu olup bitene
Dedikleri, “adalet verecek mutlaka cezalarını”
Bir fırsat verseler önce benim gibi birine
Yediklerine pişman eder yırtarım ağızlarını.

Bilmeyiz çoğumuz ne güçlüdür onlar
Ne kanun, ne ahlaki değerler vız gelir
Bilirler ki çoğu kez lehlerinedir kanıtlar
Ama yine de bir şeyler onları ele verir.

Bitmez bu talan mevsimi güneş kavurmadıkça
Üstelik suç sadece onlarda değil, biraz da bizdedir;
Çünkü şımarıyorlar biz onları adamdan saydıkça
Oysa onlar adam değil..konan kara sineklerdir.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:39 PM
Yaşamak ve Resim
Bir resim sanatı gibidir yaşamak
Bu nedenle zor mu zor dostum;
Tuvalle, boyayla, fırçayla uğraşmak...

Bunları değil yerli yerince kullanmak,
Tutmasını bile beceremezken,
Nasıl baş ederim her ikisiyle birden?

Hiç aram yoktur resimle, bu yüzden
Sadece yaşamaya çalışıyorum
Hiç değilse biraz daha kolay, resimden.

Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:39 PM
Yaşam Gerçeği
Artık başımda kavak yelleri esmiyor
Geçmişte kaldı o gençlik günleri
Gün geçtikçe sırtımdaki yük artıyor
Her geçen gün arıyorum dünleri.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:39 PM
Yok ki Ortada
Darılışımdan beri gözleri nemli
Yüzünde elem var, biraz da sitemli
Bırakıp gitsem mi acaba temelli
Bu kararı verecek yok ki ortada.

Ayrılmak için hiç sebep yok aslında
Bir buselik anda olur her şey tamam
Bir gülücük bir kıpırdanış yeter de
Bu adımı atacak yok ki ortada.

Tüm sevgilerde vardır bu dargınlıklar
Tutacak el, konuşacak sözler gerek
Böylece yok olur bütün kırgınlıklar
Bu eller ve de sözler yok ki ortada.

Yeter artık bir karara varmalıyız
Her gün yeniden ölüp dirilmektense
Ya barışmalı yada ayrılmalıyız
Bunları kabul eden yok ki ortada.

Hep işaret bekledik birbirimizden
Böyle böyle tükenip gittik sonunda
Birleşmek yerine ayrıldık biz bizden
Şimdi cenazemizdir duran ortada.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:39 PM
Yetsin Artık
Bana yaptığın bu zulüm yetsin artık
Neyin varsa dök ortaya saklamadan
Bilemedin hiç kıymetimi çok yazık
Çeker giderim arkama da bakmadan


Bir zamanlar ne kadar sevmiştim seni
Her şeyimde sen rüyamda hayalimde
Başka bir aşktı yoktu daha ötesi
Şimdilerde hiç bir şeysin şu gönlümde


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:39 PM
Yoksun Hiç Bir Şeyde
Hani bahar geldiğinde coşar ya tüm
Tabiat
İşte öyle coşku doluyum ben de.

Hiç kıpırdanma görmüyorum sende
Heyhat!
Küsmüş gibisin, yoksun hiç bir şeyde.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:39 PM
Yüzünü Gece İle Kapattım
Yüzünü gece ile kapattım
Seni kimse görmesin diye;
Bizim oraların karanlık *******i ile.
Sakın korkma!
O kadar da insafsız değilim be güzelim
Başını kaldır da şöyle bir bak
Etrafını onca yıldızla donattım.

Sen:
Çorak tarlalarımın,
Susuz yazlarımın tatlı belası,
Dayanılmaz hasretisin.
Sen:
Kurumuş, çatlamış toprağımda
Yeşeren tek filizsin.
Gizli -gizli diktim gönül bahçeme seni,
Çatlamış dudaklarımla verdim suyunu;
Boy atıyorsun her geçen saniye
Servi boylu serviler misali.

Ama kızma ne olur
Yüzünü gece ile kapattım diye!
Çünkü çok sevdim,
Başkası görsün istemedim seni.
Sen değiştirdin gönlümün
Köyümle özdeş kaderini.

Nasırlı ellerim, çatlamış dudaklarımla
Ölesiye sevdim seni.

Ekin tarlalarında orak biçerken,
Harman yerlerinde tozla toprakla;
Ay ışığında, sabah ezanında
Acı ile inleyen kağnı sesleriyle sevdim seni.

Sen hiç kimseye benzemezsin;
Ne Ayşe' ye, ne Emine' ye, ne de Kezban' a.
Bir başka öter senin bahçende Tarla Kuşları,
Acı bir köpek uluması sanki yalnızlığın
Korku verir, kötü bir haber duyacakmışım gibi
*******de üstüme çöken kabus misali.

Nasırlı ellerim, çatlamış dudaklarımla seni!
Seni niye bu kadar çok sevmişim?

Bir başkadır bizim oralarda gece,
Yıldızları seyre dalarsın saatlerce
Şehrin gürültüsünden,
Kokuşmuşluğundan uzak;
Mutsuz insanların mutsuzluğunu
Görmeden, duymadan,
Kare -kare, hece- hece.

Başını kaldır da şöyle bir bak
Ay ne kadar parlak,
Sanki seni kıskanır gibi.
Ya şu Çoban Yıldızı?
Gözlerinden bir ışıltı *******i.
İşte bak!
Yavaş yavaş başladı
Saçlarında poyraz esintisi.
Hepsi bu kadar değil be güzelim
Dinle, dinle bak;
Bunlar da baykuş ve böcek sesleri.
İşte bunlar alıp götürürler
Sana hasretliğimi,
Ekmeğimi taştan çıkarırken döktüğüm
Ecel terlerimi.

Elektrik yoktur bizim oralarda,
Bu yüzden Ay ışığında aydınlanırız
Sokaklarda, tarlalarda, harman yerlerinde
*******i.
Şimdilerde sen varsın,
Gönlüme öylesine doğdun ki;
Tepeden tırnağa aydınlandı
Her yer senin sevginle.
Artık kötü hiçbir şey görmüyor
Ve duymuyorum inanki.
Çünkü sen benimlesin bundan böyle
Hem gündüz hem de *******i.

Nasırlı ellerim, çatlamış dudaklarımla seni!
Seni niye bu kadar çok sevmişim?

Kemal çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:40 PM
Z i r v e
Zirveye:
Bakmak cesaret,
Çıkmak bilgi/beceri,
Kalmak basiret,
İnmek ise tevazu
İ s t e r.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:40 PM
Zafer
Güçlükleri yenmek gerek
Üzerine giderek olanca güçle
Pes etmek de ne demek
Zaferi yaşamak varken öğünçle.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:40 PM
Zaman
İnan bana güzelim;
Sensiz olduğum her an
Akıp gidiyor gözlerimde zaman.
Ne kadar derine nakşetmiş de olsam seni
Yılların acımasızlığında
Unutulup gidiyor hatıran.



Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:40 PM
Zaman Üzerine Düşünceler
- I -

Belki her şeyimiz olabilir ama,
Zamanımız asla.
Çünkü ne üreteni, ne de satanı var
Ortada hala.


- II -

Zamanın ne eskisi, ne de
Yenisi vardır.
Zaman her zaman yenidir.
Eski olan:
Ya bizim yaşantımız,
Ya da ürettiklerimizin
Sonradan ilkel görülmesidir.


- III -
Zaman, hiç bir zaman akıp gitmez,
O hep yerindedir.
Akıp gidenler(her ne ise):
Yaşanan zamanı terkedenlerdir.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:40 PM
Zor
Yılan sırtınta yolculuk
Akrep kuyruğunda öfke
Balık karnında özlem
Bulutlarda sevgilerim.


Kemal Çakır

GooD aNd EvıL
03-24-2009, 06:40 PM
Zümrüt Vadide Göl
Zümrüt Vadide Göl


Gözlerin, zümrüt vadide bir göl sanki
Derinliğine bakınca boğuluyor gözlerim
Anlatmak öylesine zor, öylesine zor ki!
Ne desem yetersiz, acze düştü sözlerim.

Yeşili hiç böylesi derin görmedim ben
Ruhlara vadiler dolusu huzur sunuyor
Duyguları arınıyor, hazla doluyor beden
Hayalimize, düşümüze hep o giriyor.

Gözlerin zümrüt vadide bir göl sanki
Her an gizli gizli dalıp, yüzesim geliyor
Öylesine yeşil ve parlak duruyorlar ki
Zümrüt diye bir gün çalasım geliyor.


Kemal Çakır