Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Acemi Dansçı
Gün
Kendini yeniliyor her gün
Sünger çekip dünlere
Zaman mı!
Rüzgar gibi esiyor
Dört nala koşturuyor
Akmaya devam ediyor
Bildiğimiz gibi

Gün
Kendini değiştiriyor her gün
Değişmem diyenlere inat
Zaman mı!
Bildiğimiz gibi
Ayak uydurmak zor
Başetmek zor
Bazen geriye dönsün deriz ya
Hayali bile zor

Dansediyorum
Ayaklarına basa basa
Acemice
Halay'ı da biliyor
Bale'yi de
Çökertmeyi de oynuyor
Tangoyu da

O giderken
İki bin yedi araç modeliyle
Yetişmeye çalışıyorum
Eski bir belediye otobüsüyle...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Ağaç
Bir ağaç var karşımda
Gölgesinden utanmakta
Yeşerecek bir dalı
Arar olduk baharda
Mevsimlerde bir öfke
Renklerde kör döğüşü
Galiba doğayı göreceğiz
Bir avuçluk saksılarda...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Akvaryum Balığı
Emekli olup da iş yapmak ister
Tatlı su balığı çıkma denize
Alnından dökülmez bir damlacık ter
Tatlı su balığı çıkma denize

Kafasından geçer bir takım işler
Hayaller kurup patronluk düşler
İkaz edenlere gıcırdar dişler
Tatlı su balığı çıkma denize

Bir işi var ama işi beğenmez
Bir işim var diye hiç de şükretmez
Şikayetten başka bir şey üretmez
Tatlı su balığı çıkma denize

Çırak olunmadan patron olunmaz
Av yakalanmadan postu soyulmaz
Dereyi görmeden paça sıvanmaz
Tatlı su balığı çıkma denize

Dışarıda kurtlar var seni ham yapar
Kurnazım diyeni kurnazlar kapar
Ağları doldurur şaşkın balıklar
Tatlı su balığı çıkma denize

Dopdolu dükkanlar dopdolu raflar
Uzaktan ne güzel görünüyorlar
Sazanlar ortada dolaşıyorlar
Tatlı su balığı çıkma denize

Bir küçük sermaye varsa elinde
Yüklersin kediye kalmaz cebinde
Ayva bulamazsın armut dibinde
Tatlı su balığı çıkma denize

Açarsın bir tekke bak oldu dersin
Üç beş ay ne ise hep cepten yersin
Sermaye erirken başın eğersin
Tatlı su balığı çıkma denize

Olduğundan farklı görünme bana
Sen olduğun gibi görün insana
Kulak ver birazcık o mevlanaya
Tatlı su balığı çıkma denize

Atadan babadan tüccar değilsin
Ticaret yapacak biri değilsin
Tatlı su balığı bile değilsin
Akvaryum balığı çıkma denize...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Annem
Hakkını ödemez en güzel övgüm
Şefkatle gönlüme dolandır Annem
Hürmetim sonsuzdur tükenmez sevgim
Sevgide bir sembol olandır Annem

Kırlarda dolaştım bir çiçek için
Senin gibi kokanı bulamam niçin
Haykıran en güzel çiçeği seçin
Kokarım diyenler yalandır Annem

Her çiçek narindir her çiçek güzel
Bir çiçek vardır ki bana çok özel
Melekler katından uzanan o el
Nur yüzüyle bana gülendir Annem

Senin varlığından güç alıyorsam
Üzgün bir haline suçum diyorsam
O zaman... o zaman hiç oluyorsam
Dertlerin uykumu bölendir Annem

Hayat kaynağımsın benim canımda
Seni buluyorum her an yanımda
En zor günlerimde en zor anımda
Gözümdeki yaşı silendir Annem...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Atatürk
Bir dünya savaşı çok kanlı bitti
Mavi gözleriyle daldı Atatürk
Bandırma vapuru hareket etti
Uçurum yanında dal'dı Atatürk

Derinden düşünen bir adam vardı
On dokuz Mayıs'ta Samsuna vardı
Milli mücadele tüm halkı sardı
Özgürlük andıyla geldi Atatürk

Bu kıvılcım ile yandı bir ateş
Öyle bir ateş ki bir kendine eş
Ulusun önderi parlayan güneş
Kurtuluşa adım oldu Atatürk

Bir millet kükredi titredi düşman
İngiliz,Fransız,Yunanlı pişman
Bu ulusta varken inanç ve iman
Özgürlüğe giden yoldu Atatürk

Senin eserindir şanlı istiklal
Seninle yazıldı çünkü istikbal
Öyle bir savaş ki kutsal mı kutsal
Aydınlık yolunu buldu Atatürk

Kurtuluş savaşı zaferle bitti
Düşmanlar ardına bakmadan gitti
Destanlar yazılan cumhuriyeti
Gençliğe hediye bildi Atatürk

Bütün yurda barış hakim olmuştu
Ülkem devrimlerle huzur bulmuştu
Atam hastalanıp birden solmuştu
Gönüllere hüzün saldı Atatürk

Şimdi hayatının bu kısımında
Hastalık yürüdü zor yaşamında
Otuz sekiz yılı On Kasımında
Siroz pençesinde soldu Atatürk

O sabah bayraklar yarıya indi
Ulusun bağrına bir matem sindi
Atamın acısı tamamen dindi
Dokuzu beş geçe öldü Atatürk...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Aynı İnsan
Dışarıda bir başka insan
Evinde bir başka insan
Dışarıda sanki bir melek
Evde Kelek üstüne kelek

Dışarıda şeker evdeki çeker
Kafası bozulunca çekip gider
Dışarıda cankuş evde baykuş
Her hareketi soğuk bir duş

İşte öyle bir insan anlaşılmaz birisi
Bir işe yaramaz ne ölüsü ne dirisi
Evde canavar dışarıda kuzu
Hiç düşünmeden kaçırır tadı tuzu...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Baba
Ne büyük bir mutluluk yanımda görmek seni
Varlığını hissetmek elini tutmak Baba
Evladım diyen sesin mutlu ediyor beni
Masalını dinleyip sesinle yatmak Baba

Yüzünden eksilmeyen şefkatli tebessümün
En ücra köşesinde hissedilir gönlümün
Doğrusunu sen söyle yanlış olan yönümün
En masum çağlarımı sevginle tatmak Baba

Saçlarımda dolaşsın o sevecen ellerin
Sonra yavrucum desin bal dökülen dillerin
Sevginle gelip geçen koskocaman yılların
Bıraktığı izlerle yolundan gitmek Baba

Diplomamı alınca tebrik eden sesini
Alnıma kondurduğun aferin busesini
Her çocuk ister böyle baba hediyesini
Ne büyük bir mutluluk elini öpmek Baba...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Balonlar
Yeşil mavi kırmızı sarı balonlar
Baloncunun elinde uçuşuyorlar
Etrafında çocuklar bekleşiyorlar
Yeşil mavi kırmızı sarı balonlar

Ver baloncu balonları
Sevindir şu çocukları
Bir şey isteme onlardan
Al benden paraları...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Bana Memleketimden Bir Türkü Söyle
Tıngırdasın bakalım bağlamanın telleri
Bana memleketimden bir türkü söyle
Bilmem ki kaç yıl oldu dinlemeyeli
Bana memleketimden bir türkü söyle

Söyle de derinden bir offf çekeyim
Kendimi bir an olsun orda bileyim
Dinlerken kendimden geçip gideyim
Bana memleketimden bir türkü söyle

Söyle de kulağımın pası silinsin
Mızrabını konuştur içime sinsin
Hiç değilse hasretim bir parça dinsin
Bana memleketimden bir türkü söyle
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Bekle Beni Sevdiğim Kız
Elim tüfek tuta tuta
Ellerini unuttu
Kavuşmaya az kaldı
Bekle beni sevdiğim kız

Gönül hasret çeke çeke
Hep yaslarını tuttu
Kavuşmaya az kaldı
Bekle beni sevdiğim kız

Eğitim alanında
Tüfekler çatılırken
Diz çöküp de yerlerde
İstirahat ederken
Gece nizamiyede
Üç beş nöbet tutarken
Aklımda hep sen varsın
Çıkmıyorsun sevdiğim kız

Sabah kahvaltısında
Ya çay vardır ya çorba
Afiyet çekilirken
Uyuklarım masada

Seni düşünüyorum
Sabah yoklamasında
Tezkereye az kaldı
Bekle beni sevdiğim kız

Memleketin neresi,
İzmir Mersin,Kayseri
Arkadaşlık istersen
Çoktur sana hemşeri

Sevdiğinden başkası
Düşündürmez askeri
Vatan borcu bitiyor
Bekle beni sevdiğim kız

Ah askerlik askerlik
Koşturmaktan biterdik
Gelin bize söyleyin
Bugüne nasıl geldik

Sayılı gün geçermiş
Günü güne ekledik
Kavuşmaya az kaldı
Bekle beni sevdiğim kız...
1983
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Bilemem ki
Tarifsiz adres gibi bulunmaz izlerdesin
Yar seni nerelerde arasam bilemem ki
Bir sır gibi saklanan bilinmez gizlerdesin
Saklandığın o yeri bul desen bulamam ki

Mevsimleri dolaşıp güzlerimde ararken
Karakıştan çıkıp da ilkbahara sorarken
Haziranın Temmuzun hayalini kurarken
Dört mevsimin içinde ben sensiz gülemem ki

Ben seni hangi yerde arayıp bulacağım
Peşinde koşa koşa bir mecnun olacağım
Susuz bir çiçek gibi sararıp solacağım
Yar seni nerelerde arasam bilemem ki...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Biliyorum Gelmeyeceksin Bu Akşam Yine
Bu akşam hasretinin
Coşkun selinde
Ümit ile bekliyorum
Gelirsin diye
Nafile bekler seni
Şu deli gönlüm
Biliyorum gelmeyeceksin
Bu akşam yine

Senden çok uzaklarda
Zaman geçmiyor
Ayrılık akşamları
Sensiz hiç çekilmiyor
Yalnızım yapayalnız
Yalnızlık gölgesiyle
Biliyorum gelmeyeceksin
Bu akşam yine

Hasretin damla damla
Gözlerimden akıyor
Hasretin şu sızlayan
Yüreğimi yakıyor
Bu akşam güneş
Yine sensiz batıyor
Biliyorum gelmeyeceksin
Bu akşam yine

Gel artık ey vefasız
Gel de gör şu halimi
Göster bana ne olur
Görünmez cemalini
İstemem artık senin
O uzak hayalini
Biliyorum gelmeyeceksin
Bu akşam niye...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Bir Akşam Sensiz Kaldım
Bu akşam sensiz kaldım hasretini yaşadım
O tatlı gülüşünü her köşede aradım
Aylar değil sadece bir akşam sensiz kaldım
Seni kaybetmiş gibi üzülüp de ağladım

Resmine bakıp bakıp çok uzaklara daldım
Bana cehennem oldu sensiz geçen her anım
Aylar değil sadece bir akşam sensiz kaldım
Sensizlik inan zormuş yaşayınca anladım

Bir daha hiç ayrılma yanımdan uzaklaşma
Elimde bir resminle beni böyle bırakma
Aylar değil sadece bir akşam sensiz kaldım
Sensiz geçen saatleri yaşanmamış saydım...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Bir Ömür Daha Yaşasam Doyamam ki Yine Sana
Seninle geçen bir ömür
İnan ki az gelir bana
Bir ömür daha yaşasam
Doyamam ki yine sana

Sevgin öyle bir pınar ki
İçiyorum kana kana
Bir ömür daha yaşasam
Doyamam ki yine sana

Daha başka bir mutluluk
Bulunsa da şu dünyada
Neye yarar o mutluluk
Yanımda sen olmayınca

Bana aşkı anlat desen
Gerek yok ki anlatmama
Bir ömür daha yaşasam
Doyamam ki yine sana

Tekrar tekrar gelebilsem
Defalarca bu dünyaya
Seni görmek isterim hep
Gözlerimi açtığımda

Düşünemem sensizliği
Hasretinle kor olsam da
Bir ömür daha yaşasam
Doyamam ki yine sana

Sözlerime inanmazsan
Gözlerime sor aşkımı
Sana öyle bağlanmış ki
Görüyor mu başkasını

İmkan var mı hayatımı
Benim sensiz yaşamama
Bir ömür daha yaşasam
Doyamam ki yine sana...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Bir Ömürlük Roman
Her insan bu dünyada
Bir ömürlük romandır
En güzel insan
Ardında iz bırakandır

En mutlu insan hatırlanandır
En mutsuzu ise unutulandır

Bir çiçek...bir tebessüm
Bana en güzel yar'dır
Aranan her insan
Çok bahtiyardır...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Bir rüzgar essin diyorum
Hangi rüzgar götürecek
Bu yerlerden beni
Hangi rüzgar söndürecek
İçimdeki bu ateşi

Hangi sözler avutacak
Yaşadığım sensizliği
*******e sığınır
Hüsranımın sessizliği

Bir rüzgar essin diyorum
Bir fırtına misali
Götürsün bu yerlerden
Uzaklaştırsın beni

Sev demiştim sev beni
Ver demiştim kalbini
Sevgilim diye diye
Çok mu şımarttım seni

Övünüp duruyormuşsun
Bu eser benim diye
Kimse ödül verdi mi
Muhteşem eserine

Çok mu mutlu oluyorsun
Beni böyle gördükçe
Başın göğe erdi mi
Ben yaşarken öldükçe...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Bir Tohumun Beklentisi
Başıma değince
Ağacın dalı
Farkettim o'nu
Elinde olsa
Hemen toprağa düşecek
Kopardım
Daldaki yaşantısının geldi sonu
Toprağa kavuşturdum
Ağaç olmak isteyen tohumu
Başımı kaldırdım
Şaşırdım...şaşırdım
Bütün ağaç
Ağaç olmak isteyen
Tohumlarla dolu

Yüreğimde
Orman yangınları
Yüreğimde
Kül rengi dağlar
İnanıyorum ki her taraf
Bu tohumları
Ağaç yapacak
İnsan dolu...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Birsen&Beytullah-Bir Düğün Davetiyesi
Bir tesadüf sonucu karşılaştılar
İkisi de sevgiye kucak açtılar
Rumuz 'Mutluluk' ta karar kıldılar
Sözlendiler...nişanlandılar... ve...
Evliliğe doğru adım attılar
Nice yılları beraber paylaşmak için

Bizim düğünümüz 'Deda Düğün Salonu'nda
Ekim ayının yirmibeşi, bir sonbahar akşamında
Yolcuyuz düğünden sonra Kahraman Maraş'a
Teşekkürler şimdiden tüm dost ve arkadaşa
Uzaklarda olsak da kalbimiz hep sizlerle
Lütfedip şeref verin bu mutlu gecemize
Layık olacağız ikimiz de bu evliliğe
Allahtan mutluluk dileriz tüm sevenlere
Hepinizi bekliyoruz düğünümüze...

Meryem&Mehmet Candemir Ayşe&Abdurrahman Hacılar
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Bu Mesele'yi Halletmek Gerek
Mesele yeni doğmuştu
Hiç kimse önemsemedi
Anasından babasından başka
O doğarken hiç ağlamadı
Haince gülüyordu

Mesele hiç de sevimli değildi
O'na ilk önce meselecik dediler
Ama bu 'cik' sevgiden de değildi
Umursamaz bir küçümseme

Zamanla emeklemeye başladı
Sonra yürümeye tay tay adımlarla
Garip bir şey oldu mesele
Nasıl tarif edeyim bilmem ki
Hem uzun boylu hem de kısa
Esmer, kumral biraz da sarışın

Mesele büyüdükçe büyüdü
Hiç birşey'den korkmuyor
Çekinmiyordu hiç kimseden
Sevgiden yoksun bakışlarıyla
Korkutmaya başladı herkesi
Gördükçe köşe bucak kaçan adımları
Çınlatıyordu kahkahaları her yanı
Yetmiyordu görüntüsüne dev aynaları

Canına tak etmişti herkesin
Sonunda bir karar alındı
Birisi 'bu meseleyi halletmek gerek' dedi
Yetti artık diyenler ona hak verdi
Kimileri çözümsüz çözümler önerdi
Kimileri gerçekleri göz önüne serdi
Olanlar da meseleyi gerdi ama
Yıllar önce önemsenmediği gibi
O da önemsemedi
Küçümsedi herkesi

Şimdi gittikçe daralıyordu çemberi
Hiç böyle ürkmemişti doğduğu günden beri
Kovalarken günler günleri
Mesele gittikçe eridi
Soldu...soldu...yok oldu...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Bugün Anneler Günü
Bir kadın ağlıyordu
Bir mezarın başında
Teselli buluyordu
Gözlerinin yaşında

Mezardaki oğluydu
Şehit yazar taşında
Bugün Anneler günü
Oğlu çok uzaklarda

Yaklaştım yavaş yavaş
Vatan sağolsun dedi
Adımı söyleyerek
Tanıttım ben kendimi

Çantasına uzanıp
Gösterdi resimleri
Uzatırken resmini
Bu benim oğlum dedi

Bugün Anneler günü
Ver öpeyim elini
Yerini tutmam ama
Oğlun gibi sev beni

Ağlamaklı bakarak
Doldu yine gözleri
Onun yeri hiç dolmaz
Sağol evladım dedi...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Bulamadın mı
Kanadın mı kırıldı
Yoruldun böyle
Konacak bir dal
Bulamadın mı

Diyar diyar dolaştın
Gurbet illeri
Yaranacak bir insan
Bulamadın mı

Gezip durdun memleketin
Dört bir yanını
Kalabalıklar doldurdu
Hep etrafını
İyi günde bir çok
Dostun oldu da
Kötü günde hiç birini
Bulamadın mı

Susturdun mu ardından
Konuşan dilleri
Sen üzüldün
Memnun ettin elleri
Varlığını paylaşacak
İnsanları buldun da
Yokluğuna bir yoldaş
Bulamadın mı...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Burası Benim Memleketim
Ne güzel yerleri var
Memleketimin
Gezdikçe her yanını
Gezesim gelir
İlinden ilçesine her tarafını
Gördükçe bir kez daha
Göresim gelir


Anlatamaz yurdumu
Görmeden gözler
Ne kadar anlatsan da
Tükenmez sözler
Hayran olur tutulur
Lal olur diller
Taşını toprağını
Öpesim gelir

Elime bir kağıt
Bir kalem alsam
Nerelerden başlasam
Nasıl anlatsam
Her biri başka tarih
Başka güzellik
Edirne'den Ağrı'ya
Yazasım gelir

Dört mevsim yaşanır
Dört tarafında
Hangisini istersen
Gör toprağında
Uğrunda toprağının
Her karışında
Canımı verip de
Ölesim gelir...

Burası benim memleketim
Bu toprakta güç kazandı ayaklarım
Doğum günüm gençliğim en son nefesim
Bu toprakta serpildi duygularım
Alın terim,göz nurum, bütün herşeyim
Bu toprakta yaşamaktan onur duyarım...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Bütün Yasakları kaldıralım
Bütün yasakları kaldıralım
Yasaksızlığa hazırsak
Birbirimize her zaman
Tahammüle razıysak

Sevgi saygı duyacak
Erdemliğe ulaştıysak
İnsan olmanın onurunu
Artık anladıysak

Bütün savcılar istifa etsin
Hakimler mahkemeleri terketsin
Polisler silahlarını teslim etsin
Yasaksız özgürlüklere hazırsak

Yırtılsın bütün kanun kitapları
Unutalım bütün kuralları
Silelim verilen cezaları
Zarar vermeden yaşayacaksak

Bütün yasakları kaldıralım
Bencilliği yıkacaksak
Birbirimizin haklarına
Hoşgörüyle bakacaksak

Bütün yasakları kaldıralım
Yasaksızlığa inanıyorsak
Vicdanımızın hakimliğine
Polisliğine güveniyorsak...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Ciğerlerde Zehirli Bayram
Sabahın kör vakti teslim olmuş yağmura
Buğulu camlarda beş parmaklı silgeçler
Su birikintilerini yarıyor Islak gölgeler

Gözler
Yarısını yatakta bırakmış uykunun
Kirpikler
Kilidini kırmak üzere mahmurluğun
Ellerde birer simit veya
Gazete kağıdı paketiyle boyoz yumurta
Sigara altı derler ya
Yakılacak bir sigara için onlar da
Çakmakların melodisi başlayacak az sonra
İzmarit çiçekleri açacak yollarda

Kahvaltı masaları kimsesiz
Ciğerlerde zehirli bayram
Sigaralar yanıyor ardı ardına
Nikotin kokulu günaydınlarla
Herkes koşturuyor iş başına
Dengeli besleniyoruz ya
Elbet bir gün buluşacağız
Çaresiz hastalıklarda
Son sözü sigaralar söyleyecek sonunda...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Cumhuriyet
Cephelerde kan ile kazandık cumhuriyeti
Uğratmam sonsuza dek düşmanca bir niyeti
Milletçe bütünleştik kadın erkek genç yaşlı
Hep beraber kazandık kurtuluş savaşını
Uyumak haram olsun hazırım ben ölmeye
Razı değilim düşmanı bu vatanda görmeye
İnanmam hazırlanan o korkunç tuzaklara
Yolum Atatürk yolu geçit yok oyunlara
Edirneden Van'a kadar bütündür toprağımız
Tamdır cumhuriyete sarsılmaz inancımız...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Çaresizliğin Çin Seddi Duvarları
Çaresizlik nedir
Bilirmisin dostum
Elinin kolunun kıskıvrak bağlanıp da
Hiç bir şey yapamamanın
Çaresizliğini hiç tattın mı

Sen
Sessizliğinin duyulmayan isyanını
Dudaklarını ısırırken kanatırcasına
Ağlamamak için dizginlediğin
Buğulu gözlerinden firar eden
Gözyaşlarınla katık ettin mi

Freni patlamış bir kamyon gibi
Uçurumlara yol alan
Ve herkesin kader dediği yaşam çizgisinin
Yönünü değiştirmek için çabaladığın
Ama değiştiremediğin gerçeklerin
Yüzünde bir şamar gibi patladığını hissettin mi

Ufukta bir gemi gibi görünen
Yaklaştıkça belirginleşen
Beklenen sonuçları gördükçe yavaş yavaş
Hiç bir şey yapamamanın ezikliğiyle
Kendinden utandın mı

Ah dostum
Hiç bir şey mazeret değil ki
Aşacaksın Çin seddinin yüksek duvarlarını
Çareyi bulacaksın
Bulamazsan ne yazık ki
Sonuçlarına katlanacaksın...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Çevirme
Yardım isteyen bir el birgün seni bulursa
O çaresiz elleri dilenciye çevirme
Hiç bir şey diyemeden bakan gözler olursa
Bir tekme de sen vurup eğlenceye çevirme

Mutlu olmanın sırrı mutlu edebilmektir
En umutsuz zamanı umuda döndürmektir
Gözlerden akan yaşı derman olup silmektir
Dost olan bakışları düşmanlığa çevirme

Takdir etmek var iken böyle kıskanmak da ne
Nifak tohumlarından hasat beklemek niye
Ellerin hep uzansın bütün güzelliklere
Her yanı karıştırıp cehenneme çevirme

Her sabah pırıl pırıl parlayan güneş doğar
Her adımda taptaze körpe filizler açar
Her bitim noktasında yeni bir başlangıç var
Başlangıcı hatalar zincirine çevirme

Dokuz köyden kovuldum kör değil ki gözlerim
Yanlışları gördükçe doğruları özlerim
Güzel olan herşeye sahip çıkmak dileğim
Gönül cevahirini tenekeye çevirme...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Çocuk
Bir bebektin bak ulaştın adım adım on birine
Yürü artık emekleme yürümeyi öğren çocuk
Hiç bir şey anlamadan gelirsin sen yirmisine
Üşenme hiç bir an önce büyümeyi öğren çocuk

Bilmediğin çok şeyler var öğrenmenin sonu yoktur
Soru sormak senin hakkın merakların belli çoktur
İnsanlar da kitaplar da hepsi sana birer yoldur
Şu hayatı tanıyarak bilmesini öğren çocuk

Dünya senin üzerinde dönmüyor bak hiç unutma
Yanlışları doğruları birbirine karıştırma
Hayat denen bu yokuşta yaşamak çok zor olsa da
Nefes almak güzel bir şey yaşamayı öğren çocuk

Mutsuzluklar üzerinde mutluluklar kurma sakın
Sevdiğini ağlatıp da gönülleri kırma sakın
Yüzünde bir maske ile hallerini sorma sakın
Sevgi saygı hususunda terbiyeyi öğren çocuk

Kara günde kapın çalıp arayanlar kaç tanedir
Dost elini uzatanlar bulunmaz bir hazinedir
İtibarın varsa eğer hayat sana toz pembedir
Dürüstlüğü hüner sayıp sanatını öğren çocuk

Daracık bir pencereden bakma sakın olaylara
Umursamaz bir tavırla kaçma sakın kolaylara
Tek taraflı karar verip insanları yargılama
Vicdanının sesine bak doğrusunu öğren çocuk

Bu dünyada bir kaç şey var üzerinde durulacak
Yaptığın tüm güzel işler bil ki hayra yorulacak
İki gönül bir olup da birbirine vurulacak
Sevgisiz yaşamak çok zor sevmesini öğren çocuk...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Çocuklaşalım
Geçti artık gençliğin, o muhteşem çağları
Her demiyle yaşadık, unutulmaz yılları
Şimdi yorgun zamanı, bir kenara bıraktık
Bizim için her mevsim, bir sonbahardır artık

Albümde fotoğraflar, yaşanmış hatıralar
Hepsi de birer birer, derin iz bıraktılar
İster sonbahar olsun, ister karakış olsun
Yeter ki şu gönüller, yaşlı değil genç olsun

Varmısın şu yağmurda, sırılsıklam olalım
Mesela şu rüzgarda, seninle yarışalım
Varmısın şu kırlarda, saklambaç oynayalım
İstersen ara sıra, böyle çocuklaşalım...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Çuvaldaki Doğa
Gittikçe sertleşirken
Ellerinin çocuksu yumuşaklığı
Avuçlarından düşüyordu
Yaşanmamış yılları

Yemyeşil gölgeler taşıyordu sırtında
Minik parmakları sarılırken koca çuvala
Bilmem ki kaç ağaç fışkırıyordu
Erozyona uğramış çocukluğundan

Gözleri radar gibi dolaşıyordu
Yaşıtlarının güle oynaya
Salıncaklara bindiği parklarda
Yerlere atılmış plastikleri toplarken
O sadece harçlığını çıkarmıyor
Yüzyılları çuvala dolduruyordu aslında
Doğayı uzaklaştırıp hastalık tümörlerinden
Düşünmesi gereken hor bakışların takibi altında...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Dağlar
Yine ateşler düştü ana yüreklerine
Kahpece tuzaklara perde germeyin dağlar
Yine zor işler düştü mezar küreklerine
Kalleşin kurşununa izin vermeyin dağlar

Lanet olası terör kaç senedir bitmiyor
Oluk oluk akan kan bu teröre yetmiyor
Türkiye'min üstünde art niyetler bitmiyor
Mehmetçiğin kanını yere sermeyin dağlar

Temcit pilavı gibi emperyalist gölgesi
Huzura ersin artık güney doğu bölgesi
Amerikan oyunu işte bunun belgesi
Maşa olup Mehmedi sakın vurmayın dağlar

Bilerek mi sürüyor yıllardır bu kör savaş
Oynanan oyunları görelim yavaş yavaş
Ataların kemiği sızlamaz mı arkadaş
Türkiyemin önünde yeter durmayın dağlar

Silah tüccarlarının dolmaz tutar sayfası
Bu savaşın bizlere yoktur hiç bir faydası
Ay yıldızlı bayrağım tutmasın böyle yası
Vatan hainlerine taviz vermeyin dağlar

Amerikan tüccarı sence karlı mı bu iş
Mecburen sürecek mi bu kanlı alışveriş
Bak yine kan döküldü maskeni tak ve yetiş
Daha sözüm kalmadı artık sormayın dağlar...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Dallarımda Umut Çiçekleri
Sevgi doluyum
Dallarımda umut çiçekleri
Yıldırmıyor beni hayatın gerçekleri
Pek şanslı birisi de değilim ama
Bilmem ki neden etrafımda dolaşır
Bu uğur böcekleri

Kuşlar cıvıldaşıyor tomurcuklarımda
Bahar geldi umutlarıma
Temmuz güneşi gibi yakıcı azmim
Çöküyor umutsuzluklarıma

Kısır döngüleri ben çoktan yendim
Her an yeniden filizleniyor çözümlerim
Dağları tepeleri aşmadım
Kendimi aştım
Bu benmiyim diye sordum herkese
Sensin dediler
Şaştım...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Değişim
Hırpalanmış varoluşumuzla
Varlığımız sürmekte
Koşturup duruyoruz
Bir geçmişte bir gelecekte
Zaman hovardaca
Harcanan bir hazine
Kılıçlar tüfeklere
Oklar füzelere
Döndü sadece...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Değişir mi Bu Halin
Mazisi neydi ki bugünü güzel olsun ikbalin
Hüsran ile geçecektir inan ki istikbalin
Ne ararsan hep kendinde ara desem
Küçük bir uğraşmayla değişir mi bu halin

İpek gibi yumuşacık güzelim sözler varken
Sevgi ile yaklaşacak manalı gözler varken
Dostluğa uzanacak o narin eller varken
Hiç kimsenin takdirine erişemez bu halin

Gönül pınarlarından bir yudum su istesem
Susuzluktan ölürüm yıllar yılı beklesem
Ne ararsan hep kendinde ara desem
Kimseyi memnun etmez senden başka bu halin...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Devlet Baba
Nasıl olsa Allah rızkını verir demişler
Karı koca tam sekiz çocuk üretmişler
Bir ekmeği parçalara bölmüşler
Devlet Baba nerdesin sahip çık bize

On nüfusla evlerinde her yer dolmuş
Köyleri artık karın doyurmaz olmuş
Üstelik kadın yine hamile kalmış
Devlet Baba nerdesin sahip çık bize

Derken günün birinde İstanbullu oldular
İki gözlü bir odaya tıka basa doldular
İstanbulda altın değil kahır buldular
Devlet Baba nerdesin sahip çık bize

Devlet Baba nerdeysen cevap ver bana
Kulak ver biraz yurttan sesler korosuna
Neden sahip çıkmıyorsun vatandaşına
Diyorsun ki 'Kim sahip çıkacak bana'

Devlet Baba diyor ki 'Kafalar çağ atlasın'
Devlet Baba diyor ki 'Vergi kaçırılmasın'
Devlet Baba diyor ki 'Asalaklarım çok ama'
Biraz da sizler sahip çıkın Devlet Babaya...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Doğruların Suçluysa
Bir sabah uyandığında
Üstünde bir tuhaflık varsa
Ve....bir ihtimal doğruların suçluysa
Kendi kendini sorgula
Daha sonra yargıla

Sanık sensin
Tanık da sensin
Hakim de sen
Savcı da sen
Avukat ta sen
Bir sanık sandalyesine otur
Bir de tanık
Yeter ki adaletli ol

İstediğin gibi yol alabilirsin
Düşüncelerinin
Uçsuz bucaksız ufuklarında
Yaptığın çözümler
Gayretlerinin sonucudur
Vicdanın pamuk gibi yumuşak
Şeker gibi tatlıysa
Sonuç doğrudur
Ve de doğruların da doğrudur...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Dünkü Çocuk
Bir zamanlar ne şirin çocuk diyorlardı
Beni çok ama çok seviyorlardı
Bir dediğim iki edilmiyor
El üstünde tutuyorlardı

Sonraları ne yaramaz çocuk dediler
Bazen nasihat bazen ceza verdiler
Sevgilerini daha az belli ettiler
Ama beni hep sevdiler

Yirmi dokuz yaşımda evlendirdiler
O meşhur ayvayı bana da yedirdiler
Hastane kapılarında dokuz doğurdum
İki çocuk ile iyi bir baba oldum

Yıllar gelip geçerken beyazlaştı saçlarım
Benim yaşım geçtikçe büyüdü çocuklarım
Onlar da benim gibi gün geldi evlendiler
Şeker gibi torunları kucağıma verdiler

Şimdi ise torunlar bana dede diyorlar
Kucağımdan inmeyip hep masal istiyorlar
Yaşları büyüdükçe yaramazların
Şekli şemali değişiyor yumurcakların

Bir akşam eşimle maziyi andık
O akşam kırk yıl geriye daldık
Besledik kuşları saldık kafesten
Artık iki ihtiyar başbaşa kaldık...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Düşene Tekme Vurulmaz ama...
Sen
Karaya oturmuş
Virane bir gemiydin
Urganlarla çektim
Tekrar yüzesin diye
Yırtılmış yelkenlerini
Tamir ettim
Fırtınalara göğüs geresin diye

Omuzum incindi
Ellerim parçalandı
Boncuk boncuk terlerim
Kanıma karıştı
Şikayet etmedim
Tek amacım vardı
Pupa yelken süzülmendi
Bütün dileğim

Ayağa kaldırdıkça
Düştün yerlere
Baharı getirdim
Karakışa mahkum düşlerine
Yalanın rengi rengarenk
Doğrunun tek
Ben neyleyim
Faydan yoksa kendine

Düşene tekme vurulmaz dedim
Karagün dostluğu başkadır dedim
Nankörlüğü kendime yediremedim
Ayağa kalk
Kendin için çabala
Yoksa benim tekmem
Çok ağır gelir sana...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Düşünceler
Güneş nasıl doğuyorsa
Yağmur nasıl yağıyorsa
Zaman nasıl akıyorsa
Öyle bir şey düşünmek

Özgürlükler yaşanmazken
Düşünceler hiç yaşar mı
Kelimeler çırpınırken
Cümleler hiç canlanır mı

Sürgündeki düşünceler
Düşündükçe üzülürler
Yasaklanan yenilikler
Hep bir kavga verirler

Kimi zaman yasaklanırlar
Kimi zaman alkışlanırlar
Bazı şeyler düşündükçe
Bir anlam kazanırlar...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Ecelimiz Gelmeden
Yola koyulduk
Yorgunluğumuz geçmeden
Yorgun öldük çoğumuz
Bir kaç adım gitmeden
Patlayan bombalarla
Kurşunlar atılırken
Can verdik bu yollarda
Ecelimiz gelmeden

Namus şeref uğruna
Bin parçaya bölündük
Her parçada yeniden
Birer birer dirildik
Haysiyet ayakların
Altında ezilirken
Can verdik bu yollarda
Ecelimiz gelmeden

Kimi zaman umutsuz
Kavgalarda tükendik
Kimi zaman tükenirken
Bıçak gibi bilendik
Boğazlar sıkılırken
Sesimizi yükselttik
Can verdik bu yollarda
Ecelimiz gelmeden

Boğazlarda yalımız
Villamız yoktur bizim
Hırsımızı bağladık
Gözümüz toktur bizim
Bedenler parça parça
Beyinler dağılırken
Can verdik bu yollarda
Ecelimiz gelmeden

Dar gelse de bu dünya
Kalmasa da yerimiz
Dürüstlüğün yolunda
Kırılmaz direncimiz
İnsanca yaşamayı
Biraz hayal ederken
Can verdik bu yollarda
Ecelimiz gelmeden...
1993
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Eski Bir Tekne
Eski bir tekne
Son nefeslerinde
Dalgalar hırpalıyor
Issız bir sahilde

Bir balıkçı kulübesi
Biraz ötede
Enkazıyla ayakta duran
Aynı sahilde

Yaşlı bir adam
Tekneye yürümekte
İçinde bir korku
Derin derin düşünmekte

Tekne diyor ki
Artık bana güvenme
Yaşlı adam yürüyor
Bakarak güvensizce

İkisi de sevdalı denizlere
İkisi de birbirinden ürkmekte
İkisi de korku içinde
Geri dönecekmiyiz diye

İkisi de sevdalı denizlere
İkisi de biribirini süzmekte
İkisi de aynı şeyi düşünmekte
Ne olacaksa olsun denizde...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Ey Vefasız Sevgili
Bana yaptıklarının adı zulüm olsa da
Zulmün aşkın özüdür ey vefasız sevgili
Bu sevdanın uğruna bütün ömrüm solsa da
Aşkın gönül gözüdür ey vefasız sevgili

Koca gönül sarayım sayende viranedir
Ben hala çözemedim bu aşkın sırrı nedir
Çelik kapılarını delmek bir hünermidir
Bunlar aşkın közüdür ey vefasız sevgili

Sen aşkın efendisi ben ise bir kölesi
Bak sonunda bu gönül oldu dert meyhanesi
Mutlu sonla biter mi bu aşkın hikayesi
Hicran aşkın güzüdür ey vefasız sevgili

Sen sevda çiçeğimsin sana bir gül diyorsam
Kokusuna kapılıp dikeni görmüyorsam
Bu aşkın diyetini eğer ben ödüyorsam
Aşkın gizli yüzüdür ey vefasız sevgili

Gel gönül sarayımda biraz dolaş biraz gez
Sana duyduğum aşkı biraz hisset biraz sez
Kulağa fısıldanıp söylenen en güzel söz
Aşkın yemin sözüdür ey vefasız sevgili...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Figüranlar Ordusu
Hayat gerçekten bir film
Komedisi
Dramı
Macerası
Herşeyin bir arada yaşandığı
Bir dünya sineması

Herkesin bir rolü var
Yaşamak zorunda kaldığı
Başrol oyuncuları
Yardımcı oyuncuları
Ve figüranları

Tarihi filmlerde kılıçtan geçerler
Yine de mantar gibi biterler
Avantür filmlerde bol bol dayak yerler
Başrol oyuncusu film yaparsa gereklidirler
Kendi başlarına bir hiçtirler
İşte bu kalabalıklara figüran derler

Haydi kalabalıkların erkeği
Yine hamile bırak kadınını
Beşer onar doğurun ey çoğunluk kadınları
Bebekleriniz yepyeni nesiller mi
Yoksa yeni figüranlar mı
İsim babası aramayın
Kendiniz koyun adını...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Fotoğraflar da Ağlar
Ağlar mı fotoğraflar
Hiç gözyaşı döker mi
Nice dostlukları
Tatlı tebessümlerle resimleştiren
Bir sebeple küskünlüğe dönüşen
Fotoğraflar ağlar mı

En güzel aşkları başlatan
En büyük sevgileri yaşatan
Ve sonra ayrılıklarla bitip de
Ortasından ikiye bölünen fotoğrafların
Buğulanır mı gözleri

Albümlerde unutulmuş
Soluklaşmış yüzlerin
Sabit bakışlarından
Akar mı gözyaşları...
Mehmet Emin Ermekin

[GooD aNd EvıL]

Gap
Gülecek birgün kurumuş topraklarım
Üzgünlüğüm sona erecek o zaman
Nazlanmadan umut olacağım herkese
Ekmek olacağım nasırlı ellerde
Yüzyıllar utanacak o zaman

Dargınlığım sona erecek alın teriyle
Olgun bir meyva gibi tadım olacak
Geriye dönüp te baktığım zaman
Umutsuzluk bağrımda boğulacak

Artık bereket doğuracağım topraklarımda
Ne güzel günlerimiz olacak insanlarla
Acı dolu günleri unutturacağım herkese
Değiştireceğim insanların alın yazılarını
Ortak olacağız sevinçlere bütünleşerek
Lezzetine doyum olmayacak o günlerin
Uykusundan uyanacak Mezopotamya

Prangalar birer birer çözülecek
Rızam olmayacak kardeş kavgasına
Ocaklar tütecek bacalarda duman duman
Jilet gibi keskin olacak varlığım
Evler taşınmayacak İstanbullara
Sevgiler esir olmayacak başlık parasına
İlelebet sürecek beraberliğimiz...
1992
Mehmet Emin Ermekin