PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Hacer Esma Yüksel


Sayfa : [1] 2

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:51 AM
(K) Anılar

Yaşanmışlıklar içinde
Ortada,havada,yerde
Tıkanıp kalmış birşeyler var
Askıda kalan
Eğreti duran
Hakkıyla yaşanmayan
Anılar var
Tuhaf bir acelecilikle kaydıraktan inmiş
Sonra tekrar binmiş
Tekrar inmiş anılar
Mekana sinmiş
Bileni silmiş
Bilmeyeni silmiş
Yokluğun değerini bilmiş anılar
Ve onlarla değerli
Meçhule dönük
Geceye güneş yarınlar...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:51 AM
Acaba

Boynu bükük kalmış
Lalenin gülün
Gözünde yaşlar var
Vakur sümbülün
Bir adım,bir adım
Bir adım daha
Acaba ne vardır ardında
Şu kara tülün

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:51 AM
Acaba2

Tükenen ümitlerde yeşeren sevgiler
Boğazımda tıkanan hıçkırığın izlerinde
Seninle kaybolan o aydınlık bahar
Anlayışla karşılar mı başımı dizlerinde

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:51 AM
Acep

Öylesine anlamsız herşey
Çıkan beynimin çivisi mi
Perdenin ardında duran
Acep filozof mu,deli mi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:51 AM
Acı

Haykırış eleminde tizden bir çığlık
Zorbalık derin yara şu bağrımda kanayan
Mesafeler hep yakın,derin dediğin sığlık
Benliğimde acıdır benden öte yaşayan

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Acı Bahar

Acı bir hicranın bağrında bahar
Kim bekler yolunu,kim seni gözler
Başkası ona yar,sen ona ağyar
Konuşan gözlerken gereksiz sözler

Nasıl bir halet ki yüzün gülecek
İçinde kanayan gül büyüyecek
Dikeni sevdanı şevkatle yerken
Hayalin ölecek,için ölecek

Gemiler boğazdan yine geçecek
Güvercinler avludan sular içecek
Her gece beyninde baykuş ötecek
Ayrıntı mı geldi at, geride kalan
İşte o benim,benim bitecek...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Acı ve Pabuç

Katoklaşmış acı bazen
Damıtarak zehrini,
Bir noktada birikir
Biraz,biraz,biraz daha
Dayanırsın
Mutluluk vermese de
Çekilir...
Ne zaman azalır
Geri sayım başlar
Dingine inat
Tazelenen telaştır,
Delirir...
Giydiğin pabuç gibi
Ayağını kanatan
Adımladıkça alıştığın
Ayağından çıkarınca
Acısıyla tanıştığın...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Açı

Bazen kendine inat
Gidiverir
Kimbilir nelere
Bazen bir yele kanat
Tırmanır zirvelere
Pek munise yanıyla merhemini sürer de
Yine de çaresi
Öteden ötelere
Mağdur gibi kaldırır
Hepten mağrur başını
Söyleyecek birkaç söz
Elbet onda saklıdır
Kilidi kırılırken lisanın kapısının
Söylese de haklıdır
Söylemese haklıdır

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Açı2

Pandoranın kutusunda şekillenen hayat
Bazı tazeden bahar,bazı eskiden bayat
Bazı sıkı mengene,bazı uykudan rahat

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Açı3

Gayretin ilmine sebat demişler
Uzayan yolları geçit edenler
Böylece elemi şerbet bilirmiş
Ömür teknesinde çile çekenler

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Ah

Ah yar
Ruhum dibe vurmadan
Ne anlamı var
Gerisi birkaç gölge
İfadesiz taş duvar...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Ah2

Ruhun her zerresi yorumcusuna
Bilinmez şahane günahlar sunar
Her zerrenin o yorumcuda
Bilmez ki inleyen ne çok ahı var

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Ait

Utangaçtı yalnızlığım
Ne yapar ne eder söyleyemezdi
Beni ne çok sevdiğini
Gözündeki buğulardan anlardım
Yanağındaki izleri
Nedenini
Utangaçtı yalnızlığım
Köşe bucak saklanırken benden
İlk köşede sobelenirdi
Terddütünde istikrar
Issızlığında karar erirdi
Onla varolan devir
Anlamlı bir devirdi
Utangaçtı yalnızlığım
Utanırdı varlıktan
Tantanadan,şahlıktan
Mesken tutuğu dağlar
Yüreğimdi,elimdi
Meskenimdi,evimdi
Herkesten çok benimdi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Akibet

Okyanusun dibine saltanatla düşecek
Asırlık sevdaların kemikleşmiş hevesi
İnince derinine ah nasıl da küsecek
İnleyen hıçkırıkta bir şen kahkaha sesi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Ana

Bir kucak açıldı gurbet bağrında
Kederli ruhları evlat belledi
Bu aciz,bu garip,yitik tenleri
Usuldan usula ona ekledi

Bir viran hanenin köhne bağrında
Gözlerden,sözlerden,özden uzakta
Yeşerdi küllerden kaybolan mazi
Fersiz kalan gözlere ziya eklendi

Bir kucak açıldı gurbet bağrında
Bu meyus ruhlar ki ana bildiler
Başlarını şevkatle dizine koyup
Talihin izini biraz sildiler

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Anca

Bu hüznü takıp da ben peşime
Sürüklenip durdum bir ömür,ömür boyu
Katettiğim mesafe söyle bana sence ne?
İyileşme yolunda anca bir arpa boyu
Kara ziftin yanında ne ise işte koyu! ...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Anlamsız

Göğe uzanan ellerde
İpekten yakarışlar
Boş gelir bu noktada
Donup donup kalışlar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Anlayış

Anlayan çekmekte bir okyanus çilesi
Anlamayan edibin kör topaldır güftesi
Duyulan ötelerden bugünlere uzanan
Bir masumun kainata nakşolan ah sesi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Anlayış2

Zorlayarak geçtiğim sınırları aşmadım
Kalmadı heveslarim ufuklar ötesinde
Cevabını bildiğim suallere şaşmadım
Işığı buldum bazen karanın gölgesinde

Muradı yele veren onlar onlar misali
Kerevete çıkmadan masalı tamamladım
Prensesler ve devler ne lüzumsuz ahali
Hayat zaten masalmış en nihayet anladım

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:52 AM
Antika Akit

Zaman bir vardı bir yoktu
Bazen varken de yoktu
Zaman üç ters bir doğruydu
Ve antika zamanların sonuydu
İçinde tuhaf bir ses
Tuhaf bir yankı
Kalakalmışlıklar içinde
Yaşamın binbir renginden birine
Yalnızca birine kapılıp kalmıştı
Onca maviye yeşile inat
Hayrandı grinin kirine
Ölesiye hayrandı
Antika zamanların sonuydu
Çekirdek sohbetlerinin
Kestane *******inin
Tenekeden saksıların
Haroşodan atkıların
Hep sonuydu
Ve her son gibi o da
Bir başlangıç doğurdu
Antikanın başını alıp
Sonunu tersten kurdu
İşte an akit
Akti an böyle doğdu
Ve andıkça aktini
Zamana karşı durdu
Antikanın tahtını
Modern zamanda kurdu

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Arınış

Yeşilin derinine gömülmüş mavi sema
İnce bir nakış gibi hafif hafif sızıyor
Ve binlerce ahengin içinde saklı deva
Nazlı bir eda ile tüyle yazı yazıyor

Tazelikler damlıyorken yaprakların ucundan
Billuru içiyorum seherde avucumdan
Ab-ı hayat bu belki belki bir ferah nefes
Bir arınış belki de bilmediğim suçumdan

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Armağan

Acının zehrinden doğan her anı
Bana mazimden bir armağandır
Seni yitirişimi barındıran
En pahalı olandır

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Arpa Boyu

Zorlama bilinmezi
Öylece donakalsın
O da meçhul hayatın
Karanlığına dalsın
Gitsin gitsin sonunda
Arpa boyu yol alsın

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Arsız

Kopuş ani başlıyor
Sanki bitiş çizgisi
Enfüslerde bir yerde
Yapışmış direniyor
Birşey almak uğruna
Belki bir söz bir bakış
Fütursuz utanmadan
Köşede dileniyor

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Arsızlık İşte

Gelse de baharın taze ezgisi
Yine de içimde hüzün ağarır
Acı sevincin şekerini çalıp
Ne arsız çocuktur,kabardıkça kabarır

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Arzu Etmem

Vardı bir zamanlar derunumda cevr ü yar
Ona rağmen onunla olurdum bn bahtiyar
Şimdi arada zemherirden soğuk diyar
İstemesem de oldum ondan temelli ağyar

Arzu etmem çaresini derdimi bilmek için
Anladıkça derdimi kendimi silmek için

Hissederim ayazını içim ayrı ürperir
Hasretliğin acısı bin türlü yerden gelir
Her yer ayrı tarifsiz eza cefalar verir
Fersizleşen gözlerimde benle bir tarih erir

Arzu etmem çaresini derdimi bilmek için
Anladıkça derdimi kendimi silmek için

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Asla

Dahil olamadığım bu fanilikte
Hep dışta kalandım
Asla öz değil
Denizde yosun,
Güllerde diken,
Mangalda kıvılcım,
Asla köz değil.
Gözümün nuru derler
Taa yürekten sevenler
Daima çapaktım,
Asla göz değil...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Aşık

Bağrında bir taşla düşer yollara
Aldırmaz ne demiş ağalar beyler
Güzelin hasreti düşüp yadına
Nazının hatrına kaç sefer eyler

Çilesi hatrının gül açsın diye
Uğruna dağları meskeni beller
Zülfünün bir kara perçemi için
Korları avuçlar,dağları deler

Hissetmez ayazı,ne kara kışı
Her daim bağrında meltemler eser
Kafidir ona tek nazlı bakışı
Gerisi bir ömür bitmeyen sefer

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Aşk

Hayıra evet demek
Karayı beyaz görmek
İçin ölürken gülmek
Sevdiğin şeyleri
Yiyememekmiş
Umutmuş,çileymiş
Emekmiş
Dilinin ucunda
Diyememekmiş...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Ateşkes

Hep mi böyle olacak eleminin meltemi
Hep mi kırık yanına hissiyat yapışacak
Siteminin nakşına ilmekler çözülürken
Ay güneşe hürmeten yıldızla barışacak

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Bağlantı

Beni sana bağlayan
Bir köprü bir merdiven
Köprüyü bombaladım
Şimdi hedef merdiven

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Bahar

Hayallere kapılmış çıplak yüzen avlular
Seherin bahçesinde çiğler sıraya girmiş
Taze toprak kokusu ambere karışırken
Renkler güzelliğini ebemkuşağı bilmiş

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Baht

Canımın içine dokunan bir el
Bir ılık meltemin serini gibi
İçten bir sedanın mahmurluğunda
Hiç selam almamış,vermemiş gibi

Bir koyu yel alır aydınlıkları
Semanın bahtına gölgeler düşer
Ahenkler deruna akın ederken
Ham olan safiyet erdemle pişer

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Bakış Açısı

Hayat sahanlığına pencereler aralanır
Dışarı kimi bir el kimi bir baş uzanır
Üçü beşi bakarken oradan gökyüzüne
Birçokları hayatı sahanlık diye tanır

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:53 AM
Bakma

Sen sustuğuma bakma
Depremlerimin dili yok ki
Anlaşılmaz bir halde
Söyleyecekleri öyle çok ki...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:54 AM
Balıklara

Parlak balık tezgahları sıralıca uzanmış
Bilmem içindekiler acep nasıl bir halde
O donuk gözlerinde kilitli ifadeler
Kime mesaj gönderir,kime nasıl neler der
Şevkat göster onlara verme acı ve keder
Tabağımızdan önce mekan olan en son yer

(2004)

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:54 AM
Bataklık Gülü

Anlaşılmaz bir dilin gizemli ahenginde
Aşikar bir çağrının iniltisi belirdi
İştiyakın hasrete inleyene denginde
Hissiyatın kabaran esintisi delirdi

Göğe kadar yükseldi görünmeyen dalgalar
Tek yaprak bırakmayan korkunç bir tufan oldu
Coşan suyun yanında aciz kaldı karalar
Sular cisimler kadar ruhlara da hep doldu

Bir beni yıkamadı bu billuri ıslaklık
Bir benim elim kolum yine çamurlu kaldı
Ne çok sevmiş ki beni bu bir avuç bataklık
O gün bugündür adım bataklık gülü kaldı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:54 AM
Bekledim

Bekledim
Sarılar yeşile dönerken
Gece semayı öperken bekledim
Umudun bebeği ölene
Çile sevdayı gömene dek bekledim
Bendeki sen yitene
Gözümün feri bitene dek bekledim
Sen gelmedin
Sen hayaldin,çileydin
Sen eceldin
Hayali geçtim
Çileyi seçtim
Eceli içtim
Bekledim...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:54 AM
Belki

Yenik düşer zamana kelebeğin kanadı
Belki beklediğinden çabuk gelecek ölüm
Cemre bile düşmeden tazeliği anladı
Varoluşu yokluğa belki de büyük zulüm

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:54 AM
Belki de

İpeği kararmış koza içinde
Ölü bir bebeğin hazin duruşu
Merhaba demeden hayat bağına
Toprağın bağrında özü buluşu

Bu belki kahırın bitimsiz yanı
Bu belki geçişin tereddüt anı
Ve belki ötenin yeşil bağrında
Ruh bulur bedene girmemiş canı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:54 AM
Beste

Bahardı ayazlar
Kışların ardında bile
Cazibeli yazlar vardı
Sevdaydı türküsü minik kuşun
Yüreği pır pır ederken
Tatlı tatlı söylerdi
Namesinde elem diner,
Mutluluklar inlerdi
Hırçınlıklar utanır
Saklanırdı,dinerdi
Güftesiz bir bestenin
Sarhoşuydu kainat
Susmasıyla tükendi
içimden koptu hayat...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:54 AM
Bırak

Titreyince derindeki bam telin
Titreyince yüreciğin,yüreğin
Cemre düşer toprağa
Cemre düşer sağına soluna
Yanağına
Rahmet öper alnından
Bilemezsin
Hiç sıkma kendini
Bırak,bırak kendini O'na
Bırak cisminin ötesinde
Ruhun da secde etsin
Bırak ruhundan üflediğine
O merhamet etsin
Seni bırak,gayri O yetsin

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:54 AM
Biçimsizlik

Bir yağmur zamanıydı
Çimlendi heveslerim
Mutluluk diyarına
kaydırakla yöneldi
Ruhuma aksetmeyen
Soyut biçimsizliğim
Belki de önümdeki
En nadide engeldi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:54 AM
Bileği

Yol yok artık ötelere
Geçişlerde hainler
İçimde bir batıkta
İsten küften gemiler
İçinde bir hayalet
Nasıl ruhsuzca güler
Görünmez bileğiyle
Ruhum hançerin biler

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Bileği 2

Ayrıldı dalından saadet çiçeği
Yola geçit veren kara tebessüm
Dağların hüznünü biler bileği
Durmadan sivrilir taşında hüzün

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Bilinmez

Arama bilinmezi
Haindir o,gizlenir
O ancak gerilerden
Gizli gizli izlenir

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Bilmece

Bilinen sözcüklerden zorla çıkar heceler
Sözcükler ki küçücük esrarlı bilmeceler

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Bir anda

Nasıl da dibe vurur
Bir anda insan
Nasıl da hiç olur
Hepler bir an
Kalmaz olur seni
Bir bilen anlayan
Hatırın gölgesinde
Halini soran
Ah yalan,hep yalan
Hepsi kocaman yalan
Bu bir rüya değil
Lakin yine de uyan
Nasıl da dibe vurur
Kendini geçip insan

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Bir Mekan ki

Eskiden gönüllerde candan nameler vardı
Yüreklerdeki huşu bizi tümden sarardı
Her gün ayrı bir şevkle edilirken sohbetler
Sevdalar bulut olur billur gibi yağardı

Bir başka alemin aynasıydı o demler
Pırıltı üzerinde is olsun belirmezdi
Yüzlere süs olurken o tatlı tebessümler
Maddiyata pul kadar bir değer verilmezdi

Formülü basit idi bu eşşiz güzelliğin
Mekana olgun aşksız katiyetle girilmezdi
Aşklar bir volkan olup yakarken semaları
Haktan gayrı hiçbir şey ta candan sevilmezdi

(1999/Okul kütüphanesi)

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Birşey

Yas tutan birşey vardı
Derununda yangının
Küllerin arasından
Kalkmaya çalışırdı

Bilmezdi çoktan dolmuş
vadesi insanlığın
O hala bir umutla
Küllerden ayrışırdı

Oysa kim bakacaktı
Bu yıkık harabeye
Ümidi ulaşmazdı
İki fersah öteye

O yine bu haliyle
Yıllar yılı bekledi
Korun garabetine
Direndi,erimedi

Onu yıkan tekliğin
Yokluk sıfatı oldu
Perişanlık böylece
Makus sonunu buldu

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Bitiş

Bitti herşey ah bitti
Bir atmaca hızıyla
Sevda da sürünerek
Geçti,gitti,ve bitti

Yanmadan kora dönen
O alevin hışmıyla
Kim bilir kaç senelik
Ahir ömrümüz gitti

(1998 Rumelihisarı)

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Bitmez mi

Karanlık köşelerde ölüm korkusu
Bitmeyen çilelerin derin uykusu
Ömür terazisinde kefen biter de
Bitmez mi alemin suali,sorgusu

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Borçlu

Bir özür borçlu bana yaşam
En ince tarafından
Garipleşen umutlar
Pamuk helva bulutlar için
Küçükken tuttuğum mısır falları
Pembenin siyaha dönen yanları
Ruhumdaki tablo hüzün anları için
Borçlu
Yazdıkça sildiği bağışlanmalar
Yürek platformunda hesaplaşmalar
Huzuru bunaltan telaşlanmalar için
Borçlu
Ayıkken görülen taze rüyalar
Derdine ihanet eden devalar
Çilenin bağrında tüten sefalar için
Borçlu
Hey yaşam,sağır sultan
Uyan
Çek ellerini kulaklarından
Borçlusun bana
Farketmez duysan
Duymasan...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Boşver

İçimdeki an be an
Deli beter bir hicran
Bazen acı bazen kan
Boşversene aldırma
Altı üstü işte bir can

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Boyut

Rahata ermez gibi düşüncelerim
Ferahlık bin fersah ötede
Kara bir bulutun loş gölgesi gibi
Siyah siyah ve siyah ille de
Tartışma neye çare
Ne için büyülü anahtar
Sanki her köşe duvar, her gölge duvar
Zaman ki sıkışmış kerpetene
Sokaklar dar,yollar dar
Boğazımda halkanan kollar dar
Evet var
Belki de var ötesi
Bir boyut ki gidilesi gidilesi
Gittikçe gidilesi
Varınca yamacına gözünden öpülesi
Özünden öpülesi
Candan da geçilesi
Canandan da geçilesi....

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Boyut2

Sıkışmış bir kapının ardında gizli bahar
Tomurcukar zorluyor paslanmış kilidini
Bak nasıl da tedirgin zamana yenik yıllar
Görünce deliğinde anahtar ümidini

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Boyut3

Karanlık bir tünelin orta yerinde
Belirsiz bir el tuttu saçlarımdan
Bir beyaz ışığın aksi
Hızlıca geçiverdi yanımdan
Bir ses,bir nefes
Bir derin ah ile doldu mekan
Şekilsiz bir varlığın gölgesi
Şuursuz bir gölgenin ötesi gibi zaman
Nüfuz ettiği kimi mağrur,kimi viran
Ve ötenin bağrında
Aldırmaz bir vakarla salınan insan
Mekana da sultan
Zamana da sultan

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Böyle İyiyim

Kalabalık bir yolun ortasında tek çığlık
Yığınların içinde minik detay gibiyim
Çığlıktan sıyrılıp yığına dahil olmak...
Almayayım ben böyle iyiyim
Kalabalık yığınlarda ruhu yitik eleman,
Tekliğin çığlığında asaletin ipiyim
Hepten kendim gibiyim...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:55 AM
Böyle mi

Yaşamın kör karanlığında
Bir umut ışığı düşüncelerim
Çıkarın o sahte yarınlarına
Ardıma bakmadan mı gideceğim

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Böylece

Beden ışır şavkıyla
Asil ise eğer ruh
İşte böyle varolur
Aydından aydın güruh

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Buhran

Anlamak kadar derin bilinenin yarısı
Anlamakla bitmeyen coşkun bir kalp ağrısı
Tanımakta gecikmem uzanan seherleri
Onlarla taze bende her dem yürek yarası

Sağıma baksam neden solumu görüyorum
Gördüğüm her kareyle uykumu bölüyorum
Burnumda yanık tütsü, belirsiz bir alemde
Mecalsiz adımlarla ölüme yürüyorum

Bırakın ellerimi hatta tutup bırakın
Geçerken dinginlerden fırtınaya bir akın
Mutlak yardıma dair, fiiliyata uzak
Olmalıyım her daim beter belaya yakın

Ancak o zaman huzur öper alnımdan
O zaman bilirim ki adam gibi ben oldum
O zaman yarınları selamlarım yakından
Bilirim ki pek hamken taklid-i tam oldum

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Bulmaca

Bilinen gerçeklerin ardında gizli
Ruhuma işlenen meçhul bilmece
Kalem aydınlık sabah,kağıt karanlık gece
İpucu bir söz, bir ses, bir hece

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Burada

Sonsuzluğun rİtmine saplanan duraklarda
Bekleyen duacının ağzı gözü bağlanmış
Musiki ruhta değil sade sade çanlarda
Yoklukları burada çokluklar kucaklamış

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Burman

Bir tambur edayla inletti köhne odayı
Ruhun ta iliğine mai hüzün üfledi
Ve keman kırıtkan,bahtiyar ve keman kıskanç
Neşeyi göremeyince öfledi püfledi

Hüznün gölgesinde kaldı şenin nağmeleri
Izdırap duvarlardan asırlara aksetti
TamBUR zorla keMANı sinesine basarak
İnleyen nağmesiyle yeri göğü inletti

Burman gönlümü diyen her ademe dinletti

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Bursa'ya Sesleniş

Tanımak demek değil hissetmek sevdasını
Soluk alan serinin bağrında tüter şehir
İlla bilmek gerekmez mekanın manasını
Hisse dair yanlarla edersin sen de seyir

Seyrettikçe dolan,parıldayan gözlerine
Yaşadıkça doymadığın görünmeyen histir
İndikçe deruna,beliren sis yerine
Yaklaştıkça sana küsen nazlı bir izdir

Yeşile vurulanın duruluğundadır su
Ufak bir fiskesinde cümlesi hissedilir
Her daim serinlemek onunla büyük arzu
Tarumar mahrum kalan hissiyattan kesilir

Hazin bir yanı vardır Karagöz türbesinin
Tebessümler incisiz kabul görmez burada
Gölgeler mekanıdır ayna ve ötesinin
Sunulanla sunanlar sessizce bir arada

Bir Yunus bestesidir Ulu Cami havası
Görünen yaşananın biraz ardında kalır
Amma içi dışında biraz zaman geçiren
Sanki mazi kapısı aralanırmış sanır

Hayalin gölgesinde tüter hep avluları
Sesler ve nefesler bütün birbirine karışır
Yükselirken semaya bütünleşen duyguları
Emir Sultan'da insan ümit ile barışır

Uludağ'ın yamacından efsane izlerini
Hissederek çıkarsın hayaller ülkesine
Bir gizeme dalarak Çamlıca tepesini
Görür gibi olursan karışma ötesine

Bir resmi geçit olur Bursa'nın havasında
İnsanoğluna ait o nadide duygular
Demek bizde uyanan hissiyatlara yakın
Mekanların da sezen, düşündüren yanı var

Gökkubbenin altında tek olmakla gururlu
Vakur bir eda ile zamana karşı durur
Ey Bursa sende olan sonsuzlukla uyumlu
Yalnız letafetini gizlememen umulur

(2002)

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Büyü

Gösterişsiz sözlerdi hasretini çektiğim
Blinmez bir telaşın puslu yansımasından
Dile gelmez çilenin çetrefilli büyüsü
Gerçeğin aynasında gölgeyi bulmasından

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Çağrı

Sana siper karanlığın loş ayazında
Beliren küçük bir mum olacağım
Nihayet menziline tereddütsüz girerek
Sen ışırken ben, ben solacağım

Solacağım gittiğim diyarların hızında
Geçecek üzerimden dehlizlerin ağrısı
Ruhuma muallak devirler süzülürken
Ufukta belirecek ötelerin çağrısı...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Çatışma

Beynimin içinde acep nerdeler
Gerçeği yerinden eden gölgeler
Sinerek ruhumun en derinine
Beni gerçeklikten mahrum ederler

Bir kaçış mümkün mü halkalarından
Bir menfez var mıdır katiliklere
Hayaller kararsız yüzerken elde
Gölgeler hep benken gerçekler nere

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Çelişki

Zaman fırtınasını hissettikçe yüreğim
Olmayan bir atinin mazisine dalarım
Olmak ile olmamak çelişirken beynimde
Olması gerekende olmayanı ararım

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Çıkarcı

Haydi yürüt gemini
Neyine duygu senin
Saniyeyi atlama
Belki boşalır cebin
Ne çok çıkar kokuyor
Emelin emellerin
Bari belini bükme
Sevdalı hayallerin

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Çıldırma

Kayboluş isteğiyle
Dolup taşarken beden
İç dökme hevesi bile
Pek bir aciz kalmıştı
Çünkü çoktan o kişi
Günden güne çıldırmış
Tanımsız bir rüyanın
Sularına dalmıştı
(1998 Rumelihisarı)

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Çılgınlık

Ta evin bacasında tütüyordu alevler
Erişmek çetin iş sonuç kara saplıydı
Israr etme cüreti gösterirken bedenim
Bendeki o an bir çılgının aklıydı...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:56 AM
Çivi

Ağırdan bir kapı gıcırtısı
Beynimdeki çivinin delgeçli yankısı
Kapılar ardı ardına kapanır
Dan dan dan...
Yerindeyken çivi rahattır insan

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:57 AM
Çocukluk

Çocuktum,ufacıktım
Kandım hayallerime
Kimi deniz fenerine
Kimi horoz şekerine
Büyük oldum acıktım
Hayalimin hayaline
Sarıldım fenerime
Tutundum şekerime
Deseler de neyine,
Deseler de neyine...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:57 AM
Çoktan

Sana mı sitemi yorgun gönlümün
Sana mı sanarsın serzenişleri
Epey var maziye hediye ettim
Bonkör bir edayla ben gülüşleri

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:57 AM
Daha

Bildiğim şeyler var
Yaşadığım için bildiğim
Bir de bilmek istemediğim
Yaşananın gölgesinde kalmış
Küflenmiş olanlar
Tozlu raflar ardından
Heybetle sırıtanlar
Ayazlı kışlar
Çiçekli baharlar
Baksanıza
Demek görmek istediklerim
Daha göreceklerim var

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:57 AM
Damla

Damladır düşen gökyüzünden
Damladır düşen gözünden
Bir kıskançlık ritminde
Biri iki gözünden
Biri gönül özünden...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:57 AM
Damla2

Gözümden süzülen yaş mıdır nedir
Nedir bu ruhumun suya öfkesi
Düşen her damlanın ritminde serin
İçimde yer eden ızdırap sesi

Bazı bir ah kopar ta ötelerden
Bir derin inleyiş bana selam der
Gözüme göklerden gelen armağan
Bentlere öykünen yolumu keser

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:57 AM
Değişim

Hapsolan bir kederin katmerli yaprağında
Yalın bir tebessümün cazibeli duruşu
Ellerimi tutuşu
Aydınlığı buluşu
Fethi çoktan kaydolmuş kutsal bir vatan gibi
Tereddüt çizgisinde kadere iman gibi
Gölgelerin içinden berraklığa doğuşu

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:57 AM
Değişmece

Kesiften karanlığın gözyaşıdır aydınlık
Bazen görmez bir bakış bazen müstesna tanık

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:57 AM
Denk

İklimlern renginde çizildi hayallerim
Onlara denk dizildi sevincim,elemlerim
Şaşmamalı o halde ahenklerin dansına
Kimi bahar tadına,kimi kış ayazına

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:57 AM
Derbeder

İlhamımın ucuna yürek düştü kül düştü
Bir bahtın karasına diken diken gül düştü
Görmem diye zülfünün telini karasını
Ümitsizlik eliyle tez elden elem düştü

Ey güzel bir sevdadır aldı deli başımı
Her nefeste hasretle katık ettim aşımı
Ummanlara karışır sele meyleder diye
Hep içime akıttım kandan da al yaşımı

Gülüşünün hatrına dümdüz ettim dağları
Birbirine bağladım eski yeni çağları
Bilemedi kimseler kimseler göremedi
Yüreğime ördüğün kor alevden ağları

Hasretinin yadını nakış ettim ömrüme
Sensizliği kılavuz yapıp da her günüme
Pes etme kapısını ne vakit aralasam
Söz geçmedi esirin ezel ebed gönlüme

İlhamımın ucuna yürek düştü kül düştü
Bir bahtın karasına diken diken gül düştü
Sevdiğim nazlı yarim eller bayram ederken
Kara toprak bağrına cismimden gölgen düştü

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:57 AM
Destan-ı Kahır

Bilmezdi sevda utangaçlığımı
İnadına gelip konunca omzuma
Dilim tutulur bir anda
Donar kalır kaçamazdım
İçimde bir yere hapsolan kaygımı
Bulayıp bendeki en koyu kana
Kuş misali bir canda
Kahır destanı yazdım
(1999)

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:57 AM
Deva

Ve ölümü içiyor ruhum bugün derinden
Gözlerinin karası içimi acıtıyor
Bir vahşet deryasında tereddütün elinden
Yudumladığım deva canımı sancıtıyor

Deva ki zehir zıkkım deva ki kesin bela
Deva ki yüreğimi gün gün öldüren sevda
Deva ki bir cismin bütün cidarlarında
Kanadıkça kanatan derinden derin yara

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:57 AM
Devam

Bazen yaşamda akış
Sabitte boşa kürek
Öyle bir nokta ki bu
Donar pes eder bilek
Yine de devam dostum
Allahtan güçlü yürek

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:58 AM
Dillerdeki

Halet-i ruhiyede nice alemler gizli
Her birinin kilidi ayrı ayrı ellerde
Mesneviler,gazeller Kaf Dağı'nın malıdır
Ancak bir iki dize dolaşıyor dillerde

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:58 AM
Dinle

Uzak çağların haykırışında
Kendini bulan seheri dinle
Kapalı kapılar ardına gizli
Elemin içine gir de serinle

Dinle bir bakalım yakarışları
Hıçkırığın izinde boğulan mı var
Tutarken elinden çaresizliğin
Çareyi sizlikten ayıran mı var

Ezberden söylenmez kahır bestesi
Zaman ifadesini yineler durur
Usanmaz da hiç yinelemekten
Bakarsın candan bir dinleyen olur

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:58 AM
Dipsiz Kuyu

Coşan duyguların ahengidir
Eski çağlardan bir sevdadır bu
İklimler ötesinden varolan
İp erişmeyen dipsiz kuyu
Var mı hala dibinde
Bulunmakta mıdır su
Bu bana pek düşmeyen
Anlamsız,bahtsız soru
Var mı hala dibinde
Bulunmakta mı su...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:58 AM
Diriliş

Hangi çağın ötesidir alnımızda beliren
Kaç beşere nasip her nefeste can vermek
Atimiz aldırmaz,mazidir bize gülen
Öylesine güzel ki ölüm içre dirilmek...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:58 AM
Donardı

Aynalarda görürürüm aksini
Büyülü sevdandır yansıyan
Ah bir de duyaydım sesini
Donardı an, mekan, zaman

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:58 AM
Dost

Şu fani dünyada bir dostun varsa eğer
Elemi şerbet edip çile çekmeğe değer

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:58 AM
Döngü

Ansızın kapatır kendini zora
Kolayın yoluna yüzünü sürer
Tembellik ilminde düşünce dara
Dağ gibi karları kaşıkla kürer

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:58 AM
Döngü2

Bir zeytin dalıyla uçup geldi kırlangıç
Dağların zirvesinde sisler aralanırken
Masmavi yarınlara olsun diye başlangıç
Güvercinin dilinde barış karalanırken

Değişimi solumak kırlangıç kanadında
Taze bir nefes gibi ciğerinde hissetmek
Ve buluşmak döngünün ahenkli sanatında
Barışı ömür boyu dua gibi zikretmek

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:58 AM
Dönüşüm

Arınır ruhumuz ayrılıklardan
Doğunca ölümün taze şafağı
Ufuklarda gerileyendir artık
Hissiz yaşantıların asude çağı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:58 AM
Dönüşüm2

Nasıl da nazlıydı nasıl da ince
Ruhumun elemi seni görünce
Ebedi hasretin bendesi iken
Vuslata şah oldu ölüm gelince

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:59 AM
Durum

Vedaya hazır değil eylüllerin şarkısı
Her nağme illa veda kokmak zorunda değil
Yeni bahar güzeldir en az eskisi kadar
Her başlangıç bir sondan doğmak zorunda değil

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:59 AM
Durum2

Elemine yaktığım bütün gazeller talan
Yavan bulutsuzluğun açık isyanı yavan
Nerde yitik bir bakış gözlerimi boylasa
Yalan geçen zamanın akıp gittiği yalan

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:59 AM
Durum3

Geçiyor sefanın yalancı rengi
Geçiyor üstümden yeşil haleler
Kaybolan mevcudun olur mu dengi
Göklere erişir gamdan naleler

Yanıyor günlerin ötesi bugün
Yanıyor yokluğa boşluk katarak
Azalan izinde beliren hüzün
Olmuyor varlıktan bir lahza ırak

Duruyor şafakta ıslak çiğ gibi
Duruyor nakışı nazik bağrında
Boran da olsa, olsa da tipi
Bugün de burada elbet yarın da

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:59 AM
Dürüstlük

Dürüstlük ne beter ne umarsız bir çile
Ruhumu alır da veriverir sele...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:59 AM
Düşümde

Zıpladım dün düşümde
Bir adımda güneşin saçlarından tuttum
Yakamadı lüleleri elimi
Önce hassasiyetle onları yuttum

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:59 AM
Eğer

Sebepleri unutabiliyorsak eğer
Yıkanmıştır içimiz
Zafiranla olmasa da
Aklanmıştır biliriz

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:59 AM
Eğer2

Özündeki cevheri sunmuşsa sana hayat
Acın da tebessümdür derde kedere inat

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:59 AM
Eksik

Eksikten birşeyler var buralarda bir yerde
Bir şey bizi en ince zevkinden mahrum eder
Kainatın ritmine aşina nefeslerde
Eksiğin nazlı yanı ötelere dek gider

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:59 AM
Elbet

Savurdum yılları mesafeler ardına
Geçen zaman bana ilmekleri öğretti
Özü közden ayırabilmek için
Elbette ki sevmek gerekti

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:59 AM
Elbet2

Karanlık tünellere çöreklenen seherler
Elbet bir gün utanır ve kaldırır başını
İpeksi meltemlerle incitmeden kurutur
Sele hepten meyilli gözlerinin yaşını

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:59 AM
Elveda Çocukluğum

Vedalaştım bugün çocukluğumla
Yürekten tebessümüm anlık mutluluğumla
Pamuktan hayallerim,muzip yorgunluğumla
Elma şekerlerinin içini kurt bürümüş
Paslanmış zincirleri tahtadan salıncağın
Sarnıcın üstündeki kardan adam erimiş
Ve oyulmuş gözleri pofuduk ayıcığın
Mahallenin delisi ahrete göç eylemiş
Mahmure teyzelerin evlerini yıkmışlar
Salaş sahil kahvesi uzakları bellemiş
Kumların üstündeki kulübeyi yakmışlar
Kala kala geriye bir dünya anı kalmış
Hafızanın ipine sıkı sıkı tutunan
Güneşlerin yerini sisli gölgeler almış
Bir gün terk-i diyar etmeleri umulan
Vedalaştım bugün çocukluğumla
Yürekten tebessümüm,anlık mutluluğumla
Hüzünlü bir vedaydı gençliğimin yadında
Dalından koparılmış buruk elma tadında

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:59 AM
Esinti

Yaredir özünde tatlı hayali
Eserdi baharlar sıcak meltemden
Yakamoz bağrında yuğarken yari
Sevdalar elini çekti elzemden

Her yere bir garip buğu tüllendi
Bir figan duyuldu ta ötelerden
Namenin ardında duran güllerdi
Kadife kokusu gelen ezelden

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 11:59 AM
Ey Güzel

Müjdesi saçların
Güzellik ikliminin
Taze papatyalarla
Yaklaş sen hep yanıma
Sevda bestelerini
Yudumlarken aya bak
Belki ışığından yansır
Eksilen ziyasına
Bir kelebek dansıyla
Kon sen rüyalarıma
Nur olan kanatlarla
Savrul hülyalarıma
Zerrelerin birleşip
Aydınlatsın afakı
Yok etsin gönlümüzden
Zehr-i zebun firakı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:00 PM
Ey Peri

Acıyı ilmek ilmek benliğime işleyen
Sevda diye dikenleri kor alevle besleyen
Sen ey sen gibilerin biricik ilahesi
Sen ey deli çağların acımasız perisi
Sen ki beni en korkunç çıldırmalara iten
Senki öldürsen bile yine gönlümde biten
Bilir miydin her gecem senle dolu olurdu
Bu nefis yalnız seni görmek için uyurdu
Hicran selim bend olur ruhuma dolanırdı
Saçının her telini can özüm kıskanırdı
Yani anlayacağın öyle basit değildi
Tüm ruhumun neşesi bir alayınla gitti
Gizli kalsaydı sevdam kimseler bilmeseydi
Kendi ruhum kendini didik didik etseydi
Söylenmemiş söz gibi bende başlayan masal
Benliğime sinerek yine bende bitseydi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:00 PM
Ferhat

Ayrılığın ritmiyle süzülen yelkenliler
İçimde kısılmış dar bir geçitteler
Kaptan tedirgince der yol ver
Kabil değildir oysa
Demirler ve demirler
Ruhum yine de bir ışık diler
Belki Ferhattır gelen
Birden aklımı çeler
Vee onca engele rağmen
Demir dağları deler

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:00 PM
Final

Ne değişir bilemiyorum
Ne değişir bundan sonra
Yine elbet bahar gelir
Cemre düşer toprağa
Bir gonca açar
Güzellik bulur
Balık takılır ağa
Kan damlar,can bulur
Savrulan yelesiyle
Doru at kalkar şaha
Aydınlık döner,siyahlık olur
Hüzünler kırılır,acı diner
Sessiz kalır her yer
Hasretim isyan eder
Can düşünce toprağa

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:00 PM
Firak

Karanlığın ritmidir hüzün merdivenleri
Vuruşuyla her akis dimağda yankılanır
İniş ani olunca hiç ileri,hep geri
Adımlanan mesafe firaktır,noktalanır

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:00 PM
Firar

Herşey,herşey eskimeli içimde
Tozlenmalı, küflenmeli
Herşey, yedi iklim ne varsa
Teker teker usulca
Üzmeden, incitmeden ruhu
Haberdar etmeden hiçbir güruhu
Pırıltısı kalmamalı gözlerin
Feri sönmeli
Yıldızların aydınlığı bataklığa dönmeli
Öyle bir dönmeli ki balçık olmalı bahçeler
Kara güller açmalı bağırlarında
Ve baykuşlar ötmeli dallarında
Kara güller ve baykuşlar
Karanlığa aşık sadık kuşlar
Ölmeli, herşey ölmeli içimde
Neşe,ümit ve zevk
Gündüz, gece ve renk
Ve mutluluğa dair tüm ahenk
Yaşayan cismime inat
Takarak yokluğa kanat
Ruh süzülüp de gitmeli buralardan
Kaçmalı
Tüm varlığıyla varlıkken kainat

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:00 PM
Firari

Bağlardı tenine nadide zülfü
Karanın kahrına sessiz ağlardı
Gecenin zehrine geçit verirken
Gündüz gezindiği viran bağlardı

Dağlardı içini ateşten sızı
Yalazın bağrında alev çağlardı
Ovalar düzüyle sönük kalırken
Haşmetle beliren yüce dağlardı

Ağlardı, ağlardı nasıl ağlardı
Denizler,dereler,göller çağlardı
Çağlayan ruhuna sükun gelirken
Yırtıp kurtulduğu demir ağlardı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:00 PM
Fiyasko

Zorlayarak aştığım patikalar ardında
Beliren siluete koşar adımla gittim
Bir kule ki gökleri kucaklamış tahtında
Heybeti karşısında gerçekliğimden yittim

Vakarı varlığında gülümseyen bir devdi
Vakarı haşmetiyle binler kuleden evdi
Gizli bir senfoninin davetine icabet
Sanki bana verilmiş kutsiyetli görevdi

Hiç tereddüt etmeden bu çağrıya uyarak
Bazı bazı gaipten bazı içten duyarak
Kalenin kapısına uçarak ilerledim
İlk vuruşta tokmağı kumların dibindeydim

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:00 PM
Fokurtu

Nargilemin dumanında tuhaftan bir büyü
Hissiyatlar ruhuma istemeden verilir
Zümrütten bir ankanın en parlak tüyü
Fokurtu deryasında nezaketle belirir

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:00 PM
Fora

Gittiği yere kadar sürdüm gemilerimi
Ufuğun dibindeydi yeşeren ümitlerim
Nihayetsiz bir rüzgar esince bahtıma
Nihayetsiz bir yelken açtım rüyalarıma
Şişirdim yelkenimi özgür tayfa ruhumla
Gittim işte gidiyorum
Tam ileri uygun adımla
Fora yelken pupa yelken
Cazipken bunca görünmeyen kıyılar
Ey kadim hayat, sal ipini
Pes etmek için çook erken...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:00 PM
Galip

Sana meyil etmeyen bir sevdanın ipini
Ne diye titretirsin ayıp civan mertliğe
Savur derd-i harmanı ayan olsun kemalin
Hep mağlup değil midir ikilikler tekliğe

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:00 PM
Garabet

Garabet bir kör kuyu,garabet bir dehlizdir
Garabet yeşerdikçe zehirleyen nergistir

Tomurcukken belirir zehrinin güzelliği
Açması gerekmeden tacı takar başına
Nasibini almışken cömertinden karanın
Acıyı katık eder zaten acı aşına

Salınarak gezer hep gayyanın diyarında
Ziftten kandiller ile gömülürken yasına
Küflü bir karanlığın kanadına sığınır
Kaldırmadan başını aydınlığın hazzına

Minnet etmez de etmez tebessüme,gülüşe
Açmaz da hiç bağrını sevdalı tek bir düşe
Ruhu kendi içini duman edip üflerken
Eyvallah diyendir hep,en tepeden düşüşe

Garabet bir kör kuyu,garabet bir dehlizdir
Garabet yeşerdikçe zehirleyen nergistir

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:00 PM
Garip

Çaresizlik diyarına çöreklenen baykuş
Bilir misin diyarında hükmü geçenlerdenim
Mağrurlanıp da durma çilekeşliğinle
Tahtında oturan senden de çok benim

Acı benim,hüzün benim,çile benim,dert benim
Gözyaşlarımla gündüz,ızdırapla gecenim
Anlaşılmaz sonsuzlıkta saklı kalmış bir liman
Anlaşılmaz derinlikte sürüklenen ecelim

Diyar diyar üstüne yığılırken mesafeler
Yine de bilinmez mülküm,ocağım,yerim
Çareyi yele vermiş bir hüznün ortasında
Bir acayip diyarda tamamlanan seferim

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:01 PM
Gayret

Vurgun yedi anlarım
Hayalimi sel aldı
Gayret bir adım daha
Şurda sona ne kaldı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:01 PM
Gayri

Karanlıkta bir sitem
Kokusu yanık yazın
Çilemi,sitemimi
Gayri afaka yazın

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:01 PM
Gece

Bir tahta,bir döşek
Bir dize
Vee gece
Ötelerden öte
Sözlerim renginde
Bir tahta döşeğe
Dize dizdiren gece
Efkarlar bile dağınık
Fonda kesif karanlık
Ortasında tiz çığlık
Vee gece
Çığlığı vakur yapan
Sonra ruhuma satan gece
Bir an,bir söz,bir hece
Benliğime yapışan
Bana yakışan gece

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:01 PM
Geçişler

Ruhun karmaşasında belirir hissiyatlar
Duygular geçitinde zaman selama durur
Neşe,keyif ümitvar,hüzün malum karamsar
Ruhtur ki benliğini aralarında bulur

Birbirine benzemez günlerin getirdiği
Geçişlerin notası farklı makamda çalar
Hiç bilinmez hangisi bulduğu,yitirdiği
Nihavent ezgisinde hüzzamlara göz kırpar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:01 PM
Geçit

Tadını bırakmaz ruhun matemi
Sanarsın çekilir elinden gider
Aldanma üç günün şen meltemine
Bir bora savurur karışır gider

Önünde durmaktır erdemin hali
Aldananda da olur anahtar
Açar girer içeri hoş demler alır
Günahkar giren tövbekar çıkar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:01 PM
Gibi

Dingin bir ruh içinde saklı giden gemiler
Karanlığın içine usulca süzülmekte
Orada bir yerlerde bizi bekler öteler
Yolculuğa çıkmayan kıyıda üzülmekte

Bir bekleyiş yeminde gizli bir ahenk gibi
Bir bekleyiş zeminde nadide bir renk gibi
Sevdanın halesinde parlayarak yükselen
Asırlar ikliminde neşelere denk gibi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:01 PM
Giz

Titreyen dokunuşlarda acı hıçkırık sesi
Yüreğimde gurbetin beladan beter izi
Kulağımda duyulmaz çığlıkların en tizi
Boğsa da öldürse de seviyorum bu izi
Kendimi bertarafla buluyorum ben,bizi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:02 PM
Giz2

Gidenler hiç dönmedi gittikleri yerlerden
Saklı kaldı emelde vuslatın arzuları
Belki murad aldılar orda yaban ellerden
Lakin hiç bilinmedi yeşeren duyguları

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:02 PM
Gizem

Geçen bir geminin ardında gördüm
Batmayan güneşin gümüş izini
Halesinde tüten selada duydum
Kapalı mabedin sükun sesini

Bir garip heyula indi ruhuma
Tuttu boz elimden meçhul virane
Zamanlar mekanı sele boğarken
Gülmeyi öğrendi meyus divane

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:02 PM
Gizemli

Geçecek hırsımın taze gölgesi
Sızarak içine nadide tenin
Uzakta bir ılık seda nefesi
Kilitler ardına saklanmış yemin

Bilenle bilmeyen burda yan yana
El ele diz dize bazı can cana
Bildiğim ardında uzarken yollar
Bilinmeyene has bunca tantana

Gizemler ardına saklı sitemler
Eski bir büyünün süzülüşünde
Belirir benim de içimde yara
İstemsiz gönlümün her gülüşünde

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:02 PM
Gizli Name

Ruhumda inleyen hüzün gölgesi
Zümrütte uyuyan bir çiğe benzer
Gönlüme sevdayı saçan namesi
Nadide ufuklar üstünde gezer

Hangi gizli köşenin ucunda şekillenir
Nereden kaçar da gelir bestesi
Hüzün devleşirken neşe tüllenir
Göklerde yankılanır gümüşi sesi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:02 PM
Gizlice

Hissedebilmek için elemin sevdasını
Canını bu uğurda kara yele vermişti
Deli buhran misali sürüklenip dururken
Kimse farketmese de mutluluğa ermişti

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:02 PM
Gönül

Sadeliğin ritminde sükuta muhtaç gönül
Tereddüt deryasında dingine hep aç gönül
Boranların hükmünde pek vakur bir serzeniş
Ruha sükun yanıyla fenaya ilaç gönül

Kanadıkça bal olur zehrinin şerbetleri
Ağdasına bandırıp nar eder haletleri
Sarıldıkça makara zaman ilerler geri
Fakra yakın yanıyla bizara mizaç gönül

Dalgalanır uçlarda tenezzül etmez yere
Coşkusuyla haykırır ummana döner dere
Gam tüten sinesinde huzur yasaktır sere
Halet-i tezatlarla başlarda hep taç gönül

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:02 PM
Görece

Rastgele bir tezgahtan seçtiğin meyve hayat
Bazı tazeden öte bazı bayattan bayat

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:02 PM
Gözler

Söylenen sözlerin renginde midir
Sessizce geçilen gizli bahçeler
Gözler ki ruhların enginindedir
Bahçenin büyüsü mai köşeler

Gözlerden sözlere sitemler düşer
Yansır gözbebeği kelimelere
Nasıl bir edayla bonunu büker
Kaç damla gözyaşı mecnunum diye

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:02 PM
Gözlerin

Öyle bir çöl ki afak
İçimde yara derin
Bende beliren şafak
Baştan başa gözlerin

Öylesine bir ruhla
Doluyor ki içime
Ak sütten nurdan aziz
Benzemez bir biçime

İşiğından yansıyan
Huzurunun lütfudur
Beni sana bağlayan
Aydınlıklar yoludur
Vakardır,serzeniştir,korkudur
Lakin her ne ise doğrudur
(2006 Sarıyer)

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:02 PM
Güzellik

Boz dağın başına çöreklenecek
Asiden bir seher ihtişamı ile
Bir peri kızıdır ki belirecek
Aşacak menzili tüm endamı ile
Gözler kamaşacak güzelliğinden
Lal olan dillere hayret düşecek
İpekten de nahif kanatlarında
Yükselen letafet göğe küsecek
Son raksı yapacak önderliğinde
Periden güzeller boyun eğerek
Sevdayı gururla taçlandıracak
Güzellik iklimi sensin diyerek

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:02 PM
Hain

Nasıl unuttum geçenleri
Nasıl da belirsizleşti anılar
Lakin ortada bir hain var
Aynalar,aynalar
Bu hainle dost olup
Tükenip gitti yıllar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:02 PM
Hain(mi?)

Hayalinin gemisi tüllenen emellerde
Hangi liman bağrına yeşil ışık yakacak
Ruhu kaptana inat bambaşka seferlerde
Onu köşkünden alıp tayfalara katacak

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:03 PM
Hakim

Bir örümceğin düşünde beklemekte zaman
Damıtıyor ağını zulmün karanlığında
Geçmez kimsenin nazı, etmez kimseye aman
Kara mihmandar hakim,karanlığın yanında

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:03 PM
Halet-i Ruhiye

Çilenin bağrına yapışmış hayat
Çekilen ağlardan sızar *******
Uzayan fasılda tümceler yitik
Saf kinin misali acır heceler

Vefası sağlamdır karanlıklara
Aklara bir meyil onu kül eder
Acının özlere nakşolan anı
Onunla başlar da onunla biter

Buruk bir tat kalır anılarında
Yalvaran mazinin pek nazı geçmez
Ruhunun hazine meyilli yanı
Hüzünler dururken neşeyi seçmez

El edip beyaza karayı geçmez

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:03 PM
Halet

Sızarmış içine sevdalıkların
Sinsice büyüyen kahır çilesi
Tebessüm içinde gizlice ağlar
Titrermiş ruhlara aşina sesi

Geçermiş incenin kadife hazzı
Yaslı bir bulut gibi o mekandan
Karanlık zeminde beliren raksı
Ayırırmış ruhu asi zamandan

Uyanışmış sızan haykırışlara
Ulvi bir semaya meyilli hayal
Düşerken gölgesi son bakışlara
Hüzne dönük halet ölüme meyyal

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:03 PM
Halet 6

Bi viranenin köhne köşesi
Nasıl da aşina bana
Yüzümden,duruşumdan
En çok da ruhumdan bir parça
Ninniler o bana söylenen
Yaşlı merdivenlerin tahta gıcırtıları
Kaynayan semaverin buğusunda
Belirip kaybolan hayat kırıntıları
Sesler var tenhalardan bana seslenen
Bildiğim dillerde,bilmediğim dillerde
Binlerce söz bana söylenen
Viranenin geniş sofasında yankılanan
Yankılandıkça yankılanan deyişler var
Bir hüzzam ney eşliğinde akan
En hazin nağmesiyle canımı yakan deyişler
Aldırmadan aleme
Dinginden dingine akan
Kesilince kıpırtı dönüp ardına bakan
Vefakar deyişler
Ruhuma huzur
Gönlüme sürur katan deyişler
Anılar var her yerde
Küf kokan sandıklarda naftalinli anılar
Bana ait anılar
Beni aşan anılar
Ve hepsine aşina
Ve mekana,zamana
Kaynaksız bir ilham gibi
Kaynayıp duran yıllar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:03 PM
Halet2

Kırık yanımdır benim mazideki cevherim
Bilmez de neşe gelir yerleşir inadıma
Vaveyla gölgesinde tüllenirken bedenim
Uçar gibi giderim düşer ise yadıma
Kurulurum sormadan ece misal tahtıma
Zira aşinadır ruh kırıktaki bahtına

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:03 PM
Halet3

Süzülür gibi ruhum dibine bir kayanın
Ahengi soluyarak muhacir korkulardan
Yüzüne vurulmaz ki kusuru hiç ayanın
Henüz yeni ayılmış buselik uykulardan

Geçer gibi düşlere asil duruşun nazı
İpekten süzülerek vakar iniyor yere
Ruhum bazı aşina çekingen bazı bazı
Sılayı gurbet bilip diyor mekanım nere

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:03 PM
Halet4

Bir neşe bulacak taze ezgisi
Dolacak içine bin türlü renk
Geçtiği sofalar geniş
Bahçeler bahar olacak
Mütebessim yüzlere sevda konacak
Müjdelere denk
Sıyrılıp sızısı gölgeliklerden
Göğsüne konacak gümüşten ahenk
Gördüğü tüm düşler büyü
Zümrüd ü ankanın tüyü olacak
Ebemkuşağında sekizinci renk

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:03 PM
Halet5

Bazı sessizlik yetmez bana
Sükutun ötesinde birşeyleri özlerim
Bir anı, bir hayal
Bir an gelir de dile
Onun kelimelerinde akibeti gözlerim
Akar hırçın nehirler okyanuslar boyunca
Akışında belirir hayalin deli yanı
Geçtiği dünyaları kağıt gibi devirir
Akibet menziline asla konmaz ki tanı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:03 PM
Halet7

Bir ferah nefesin serin gölgesi
Yeşilin eliyle ruhuma iner
Sükunet yüreğe hakim olurken
Gurbetin acısı pamukla diner

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:03 PM
Haletler

Uhrevi haletlerde
Kesif zaman donuyor
Fani mekan duruyor
Maddiyattan sıyrılıp
Ruh özünü buluyor
Karalar kar beyaz
Gaflet rahmet oluyor
Her tarafa ala nur
Bulut bulut doluyor
Hisseden soluyor
Hissetmeyen soluyor
Bir rahmet deryasında
İnsan insan oluyor

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:03 PM
Hasret

Aralanan kapıların ardında bir soluk
Öylesine hasret ki iklimim iklimine
O yüce varlığınla şerbete döner koruk
Sorgulamam hiç neden,nasıl, ne diye

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:03 PM
Hata

Yineler kendini bir acı her dem
Kanatıp kanatıp sürersen merhem

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:04 PM
Hayal

Yılların ardından geçen de nedir
Nedir bir türlü iyileşmeyen
Bu bahar bahçesinde gölgedir
Beklendikçe gizlenen ve gelmeyen

Yaşamın soluğu bana dostluk ederken
Baharda kar yağar diye bekleyen
Umudun ötesinde bir hayal ülkesinde
O ağladıkça gülen,hiç üzülmeyen

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:04 PM
Hayal Et

Anca kuşlar aldanır özgürlük masalına
Zira kanat aittir yalnız kuşun bahtına
Lakin eyler isen yüreği bir çift ak kanat
Bir de bakmış çıkmışsın zümrüd anka tahtına

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:04 PM
Hayalim

Mor dalganın ucuna
Sarılıp sürüklenip
Bir kulaçta bin arşın
Uzun uzun yol gitsem
Hiç ardıma bakmadan
Mest olarak haykırıp
Efsunlar aleminin
Cazipliğinde yitsem

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:04 PM
Hayallerin

Kanatlandı mı hayallerin
Söyle fazla havalanmasın
Kıskançlıktan değil haa
İsterim ki yanmasın

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:04 PM
Haydi

Gel de geç
Haydi,
Olmazlar ötesinde
Bilinmez gövdesinde
Bir ifade seç
Çığlığında haykırsın
Bana ait olmayan
Senle birden boşalan
Benle asla dolmayan...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:04 PM
Hazan Hüznü

Bir deprem kuşağı kusar lambalar
Tükenen çırada eriyen hayat
Mevsimlerden bahar,sarı sonbahar
En taze demlerde tazelik bayat

Aşina olduğum sesler duyulmaz
Neşeli tınıyı şahmeran çalmış
Devirler maziye kilit vururken
Ruhum mütevekkil uykuya dalmış

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:04 PM
Hazin

Ürkek bir serçenin kanadında yaşam
Ne hazin
Ne hazin büyünün kısacık saltanatı
Çakal niye parçalar ki
Hazin denen masalda
Şaha kalkmış bir atı
Ne ister sağrısından, toynağından
Ne ister yele yoldaş boynundan
Asaletse onda göze batan
Asildir o pek gayet soyundan
Ey masal gel çakalı devret
Devret de bitsin şu köhnemiş haset
Sen bir de asaleti
İşte o zaman seyret

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:04 PM
Hazine

Sana olan aşkım benim
Batık bir hazinenin
İlk yüzeye çıkan yanı
Bulundukça mücevherler
Yükseliyor kadranı...
(1998)

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:04 PM
Henüz

Maviliğin içine süzülen şu beynim mi
Yelkenini gizleyip ummana dalan gemi
Tereddütüm kırılgan aynalara yansırken
Almadı tazeliğim acılardan son demi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:05 PM
Hep

Duvar içinde duvar
Her taşı beni sınar
İnsan hep benliğini
Eksik yanında arar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:05 PM
Hey

Gülmeyin yüzüme hain seneler
Bıktığım bir ritmin gölgesindeyim
Mazinin atiye serenatında
Geçtiğim hislerin ötesindeyim

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:05 PM
Heyhat

Bir acayip harabat
Başlıbaşına hayat
Islak kaldırımda iz taze
Ruhuma yapışan bayat
İçtenlik hint kumaşı
Karakterli bir sanat
Yok zerresi sende
Ne yazık, heyhat...

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:05 PM
Heyhat2

Bir tatlı tebessümün pembeden gizemidir
Bana zehri şerbettir diye tattıran hayat
Gün olur devran döner bahar kışa küsermiş
Tebessümler de baki kalmazmış heyhat

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:05 PM
Heyhat3

Cisminden ki ruh etmişse feragat
Nafiledir mucize-i ab-ı hayat
Heyhat,heyhaaat,HEYHAT

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:05 PM
Hırsız-Polis

Seni sana küstüren o beter sancılardan
Yüreğinin en paslı yamacına sızacağım
Benliğini çürüten dehşetli acılardan
Seni hırsızca çalıp,polisce kızacağım

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:05 PM
Hırsız Var

Seni ta benliğimden kazıyarak aldılar
Ömrümü, nefesimi, canımı çaldılar
Sonra ganimetleriyle koşar adım kaçarak
Kapkara bir denizin sularına daldılar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:05 PM
Hicran

Her ne yana baksam acı bir hicran
Günün rengi soluyor gönül iklimlerimde
Hicranım derin yara kurudukça kanayan
Gülümseme yüzümde,ölüm iliklerimde

Geçmiyor ömrümden hüzün bestesi
Çekmiyor elini bağrımdan gurbet
Sevginin içinden doğan her çile
Sevginin içinde taht kuran nefret

Alnımı taşlarla yorasım gelir
Kanadıkça soğur teri hüznümün
Beni benden alıp giden de nedir
Değeri yok gerçeklikte düşümün

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:05 PM
Hicran2

Hicran her zerremde
Sanki apayrı bir dev
Kurumuş dimağlardan
Arta kalan son alev
Hicran ki gönüllerde
O deli ve çapraşık
O yine çıkmazlarda
Hain sahtekar ışık
Sinsice sokularak
Canın içini yakan
Ruhlardaki neşeyi
Sonuna dek kurutan
Her bir lahza aleve
Ayrı yüzsüzlük eden
En ufak kıvılcımda
Hemen orada biten
İçteki heveslerin
İstisnasız katili
Dehşetli bombaların
En son kesilen teli
Böyle sürer bu gidiş
Ama dinmez hiddetim
Aslında uslanarak
Kırılmalı şiddetim
Çünkü yakışmaz bana
Ona bunca hakaret
Bakıyorken aynadan
Hicran denen siluet

(1999)

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:05 PM
Hiç

Zaman neye ilaç ki
Tahammül kurumuşken
Hiç tomurcuk biter mi
Katoklaşmış bir küften

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:06 PM
Hiç2

İzinde bulduğum hazinliğin ritmini
Bana hangi aşina bakış olur gösteren
Her yer gridir artık, her ses ise çığlık
Herşey biraz eksilir değerinden
Hiç gölete bakar mı
Bir kez ummanı gören

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:06 PM
Hiçlik

Öylesine dalmışım hiçliğin bestesine
Hiçbir pınar ruhumu hiç gibi yıkayamaz
Varoluş gömülürken hiçliğin gövdesine
Varlığım bundan öte tatlı huzur bulamaz

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:06 PM
His

Ne bilendir çözen,
Ne de gören
Hissedendir, hisseden
Ama biraz öteden
Ama ücra köşeden...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:06 PM
Huşu

Sırların ötesinde sır olanlar yatıyor
Bir huzur ülkesinde tüllenir nefesleri
Bir damla yaş,huşu içinde savaş
Onların derdi bize dair elemleri

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:06 PM
Huzur

Çok semalar serindir varlığının lütfuyla
Lütfunla aydınlıktır elemlerin sabahı
Ufkunda doğan güneş aydının ecesiyken
Tebessüme çevirir içten dökülen ahı

Bir tuhaf neşe olur saklanmış gölgesinde
Sanki her yer derinden bu şölene katılır
Böylesine huzurken ötelerin ötesi
Bu gölgenin dibinde binlerce yıl yatılır

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:06 PM
Hükümsüz

Kefenden gelinlikle katılınca düğüne
Hükmü kalmaz ecelin ne geceye ne güne

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:06 PM
Hükümsüzlük

Geçecek hızını alarak benden
Geçecek kendinden kuytu köşeler
Boyası dökülmüş ikinci elden
Zamanı hapseden kırık şişeler

Pamuk ipliğinden hükümler gibi
Tıpası ucuna bağlanmış yürek
Dingin ezgilerden bir ninni sanki
Kıpırdanır durur acı çekerek

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:06 PM
Irak

Haydi bırak herşeyi
Bırak sevdayı bırak
Ol olabildiğince
Iraktan öte ırak...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:06 PM
Izdırap

Büyüyen kahrımın yol açtığı ızdırap
Her gün ayrı yol oup serilince önüme
Bedenime yansımayan bir sevdanın azmiyle
Yüzlerce kez diz çöker,diz çökerdim önüne
(1998)

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:07 PM
İdare

Yarınlara kalsın hep umutlar
Terkedişler çeksin sevdanın ipini
Ayinesi su ise vefakarlığın
Görür gibi yap görmesen de dibini

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:07 PM
İddia

Anmayacak adını bir kez olsun şu dilim
Şu dilim sitemini sana duyurmayacak
Teselli olur diye varlığının gölgesi
Serinden iklimine asla buyurmayacak

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:07 PM
İdeal

Avare dergahına ilk yüz sürüş değil bu
Değil bu serkeşliğin ilk en vakur adımı
Leyla'nın hatırına çölleri dümdüz edip
Mecnun'un ta yanına yazdıracağım adımı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:07 PM
İklim

Kaybetmek elemini yaşayan ayazlar
Hep karalar giyinir düşman olur beyazlar
Ruhların ikliminde kışlar olur hükümdar
Zincirlere vurulan kölelerdir ak yazlar

(Temmuz 2006 Tophane)

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:07 PM
İmtihan

Garabeti içinde saklı bir zindan
Alınan her nefes yaşanan her an
İhtimale üzülme,imtihanı an
İmtihanda her soru başlı başına insan
Bu sual pek yaman gayet haddiyle yaman
Çözer ancak sıyırıp özüne inip yanan

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:07 PM
İnat

İtiraz kabul etmez bir halde
Mecnun gibi yıllar yılı bekledi
Görürsün sel olur dediği o kütle
Dehşetli bir inatla bir damla erimedi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:07 PM
İnat2

Düze inen yolların inadına koşacak
Kırık basamaklardan deli gibi köhne zevk
Rekabet meydanında bayrağını açacak
Rutubetli sandıkta sararan nadide renk

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:07 PM
İnatçı

Bir bitimsiz rotada bitmeyen seferdeydi
İçimdeki vadiden yola çıkan kervanlar
Sebat edip dönmeyen bir garip neferdeydi
İstikamete dair derman misal fermanlar

Gittim gittim yıllarca fermana aldırmadan
Bir kez olsun durup da başımı kaldırmadan
İnattan bir istikrar hasıl oluverirken
Garibin fermanına yüreği çaldırmadan

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:07 PM
İnatçı2

Bir köhne ızdırabın yakacağım ucunu
Dumana boğulacak yedi alem ne varsa
Binler sene sürünüp seveceğim suçumu
Hafakanlar ruhumu yılan misali sarsa

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:08 PM
İncelik

Şahlanan zamanların bildik çığlıklarında
Tümden giden alemin belirgin izleri var
Asalete yapışık tahtadan gölgelerde
İncelik koyu kilden vücut bulmuş bir duvar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:08 PM
İnci

İncidir süzülen
Latifçe
Hüzzam demlerinden
O nazenin yaş
İner yavaş yavaş
Bulur yürekteki yerini
Rikkat kanatlarıyla
Tamamlar seferini...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:08 PM
İnsanlık Dilencisi

Haykırmak isteyip de
Haykıramayan bir adam
Çıkmış saatlerce dolaşmış
İçindeki her neyse
Böyle daha çok taşmış
Sanmış ki anlaşılır
Biri anlar da elbet
Der şu dertlerini
Artık bir yere devret
Çıktığında sokağa
Etrafında yüzlercesi varmış
Tükenen bir umutla
Oradan oraya dalmış
Pas vermeyen her yüzde
O biraz daha bitmiş
İçindeki ümidi
Duyarsızlık eritmiş
Hepsi ayrı bir soğuk
Hepsi ayrı donukmuş
Hepsinde akan soluk
Bireysel bir solukmuş
Son bir çaba hatırlamış
Bazı geçmiş öyküleri
Onların şevkiyle gelmiş
Biraz çabası geri
Hani Beylerbeyi vapuru
Yarım saat beklermiş
Çünkü herkes birbirine
Lütfen siz buyrun dermiş
İnsanlar güleryüzlü
Birbirini severmiş
Darda kalan olursa
Hemen yardım edermiş
Yanyana iki esnaf
Biri siftah etmese
Gelen yeni müşteriye
Buyrun yandan alın dermiş
Acizliği silinip
Bir gayret kuvvet gelmiş
O hayaller aklını
Esaslı yerden çelmiş
Can havliyle koşmuş
Beylerbeyi vapuruna
Öyle bir tekme yemiş
Bağırmış yana yana
Vazgeçmiş denemekten
Geri kalan öyküleri
Çökmüş olduğu yere
Öylece kalakalmış
Pis dilenci sözüyle
Sıçrayarak uyanmış
Önünde üç beş lira
Bir dilim kuru ekmek
Demek böyle olurmuş
Değişeni dilemek
O an zihninde yine
Yeni bir söz yankılanmış
HaniYavuz Selim'in
Kulağındaki halka
Allah ve Resulünün
Kölesiyim demekmiş ya
Oradan yola çıkıp
Bulmuş bir kirli halka
İliştirmiş kulağına
İnsanlığın dilencisiyim demiş
Delinin biri demişler
Yıllar yılı böyle kalmış
Ah meczup deselermiş
Biraz mutlu olacakmış
Türlü türlü öyküler
Uydurmuşlar ardından
Yok malını kaybetmiş
Yok yeni çıkmış mapustan
Ne bilsinler
Onu asıl çıldırtan
Olması gerekenle olmayanın
Korkunç tezatında yatan
İnsanlığın dilencisi
Arşınlarmış sokakları
Bitip tükenmeyen
Uzun yıllar boyu...
İçinde hala bir ümit
Sessizce haykırırmış
Bulacaklar doğruyu
Bulacaklar doğruyu...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:08 PM
İpucu

Bakışlarından anlaşılır mutsuz bir kadın
Çaresizliğin gölgesi dolaşır
Saçlarında, kaşlarında,bakışlarında
En çok ve en çok da bakışlarında
Ne de olsa kara bu beyazım diyemez
Ve gözler ki onlar yalan söylemez

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:08 PM
İstemiyorum

Bilmek istemiyorum gelecek yarınları
Ve ne de koklamak sümbülde baharları
Ruhunun bebeği çürümüşken hepten
Elbette geçeceksin patikten,emzikten

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:08 PM
İşte

Bir camın buğusunda şekillenen hayalim
Buhardan olmasaydı kalırdı belki daim

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:08 PM
İşte2

Bir hüzün perdesinde şekillenince yapı
Neşeli bir tınıda asla çalmaz ki kapı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:09 PM
İtaat

Süzülen bir damlanın hayalinin ucuna
İşledim ben bir ömrün titreyen çilesini
Katiyeti silerek hazne-i lügatımdan
Severek kabul ettim hayatın bilesini

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:09 PM
İyimser Şiir

Bir anda aştığım beter elemi
İçimdeki ümide armağan ettim
Şevkatli sinesinde aklarken onu
Karadan,kederden elimi çektim

Bembeyaz baharlar kondu sineme
Altından halelerle bularak yolu
Ümit ki çiçeğim hakim mevsime
O sebep yayılan bu ferah koku
O sebep taptaze bu yorgun doku

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:09 PM
İz

Geçen zaman ardında izleri sürükledi
İzlerle belirlendi bir ömrün hikayesi
Mürekkep anılardan damıtılan elemdi
Damladıkça can buldu hikayenin nefesi

Küllenmiş hatıradan inşa oldu bir hayat
Hüzün,acı,elemdi derununda yeşeren
İzlerin beşiğinde şekillendi bir sanat
Müteessir yüreğe okundukça zor gelen

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:09 PM
İzafet

Durumlar ahenginde nasıl izafi zaman
Bazı anlar bir sene,bazı senelerse an

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:09 PM
Kabulleniş

Seni bir derenin akışlarında sevdim
Deli gibi boşandı gözü kararmış sular
Uzak bir hayal gibi dönüp arkama baktım
Artık dere değildi bu kabaran duygular

Neydi bir güruh gibi boşalıp coşup gelen
Neydi aciz ruhumu en derinden titreten
Bir alev olsa bunca etkili mi olurdu
Bir volkan olsa ruhu böyle mi kavururdu

Gözlerim donup kaldı o en deli gecede
Hiç çıkmayan sesimde bir şey vardı tuhaftı
Zorladım da sen çıktın ilk dediğim hecede
Gözlerin neden bana ah öyle derin baktı

Neydi beni durmadan hep sana, sana iten
Neydi deli gönlümde gonca misali biten
Bir mıktnatıs olsaydı anca böyle olurdu
Bir can ki her solukta seni de hep solurdu

Donan ruhum dün gibi hala benim içimde
Hiçbir şey değişmedi tuhaf zaman akıyor
Ah gece, ah o gece, ah o en deli gece
Hüzün ile tevekkül birbirine bakıyor

İsyan değil Allahım binlerce şükür sana
O mutlu biliyorum kavuştu Yaradana
Kızma nolur Allahım halimden sen anlarsın
Bırak bu gönlüm ona şu halimi aktarsın


Bilseydim yine sana ben böyle vurulurdum
Bilseydim kurşunları set olur durdururdum

(1998)

Hacer Esma

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:09 PM
Kabulleniş2

Gözler artık ufuğa iştiyakla dalmadı
Gelenler için heyhat ne yazık ki çok geçti
Artık kuşların bile hiç neşesi kalmadı
Gökkuşağı mavisinden öylece vazgeçti

Çok geçti tazeliğin ılık nefesi için
Çok geçti güzelliğin ferah gölgesi için
Baykuşun saltanatı hükmü ilan etmişken
Çok geçti bülbüllerin billuri sesi için

Belirdi kabulleniş sislerin ötesinde
Meyus ruhlar koşarak bu huzura vardılar
Merhametin elinde kendilerinden geçip
Gözlerini yumarak ötelere daldılar

Mazi koridorlarında hep öylece kaldılar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:09 PM
Kafi

Haydi düş yakamdan asi görünüş
Yetmez mi direncin galip yanıma
O vakur eda,o hırçın gülüş
Mızrağın ucundan değdi canıma

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:09 PM
Kalas

Kalas olmak kolay değil
Maharet gerektirir
Nezaketin tahtına
Tuzla biber ektirir
Olmaz birşey kendine
Asalete çektirir

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:09 PM
Kalıntı

Suya düşmüş isli bir fener gibi
Tükenir gider apansız zaman
Yar olur insana semadan yakın
Burulmuş mazinin ardında kalan

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:10 PM
Kamburun Aşkı

Çaresizliğin kanatlarında aşkım
Sana her adımımda ayrı bir engel
Aramızda mesafeler,yüzler,sözler
Ama sen gel,yine de gel...
Gel beni bulacaksın
Tüm benliğiyle sen olarak
Umutsuzluk çiçeğinde
Her gün biraz solarak...
Sana duyduğum şey
Çaldığım her çana karışıyor
Ucube bedenimde bu aşk
Öylesine kocaman,devlerle yarışıyor
Kaşı kara gözü kara
Ahh Esmeralda...
Bu aşk değil kara sevda
Ah Esmeralda, Ah Esmeralda...
Bilir misin sen aşk ne demek
Sırtındaki haine rağmen sevmek
Mutluluk demek,umut demek
Bir tel saçın uğruna
Canı cananın yapıp
Ölüme gülmek demek...

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:10 PM
Kanaat

Boşvere boşvere boşvermeyi verdim sele
Vezir olamasam da rezil olmadım ele

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:10 PM
Kanayış

Derinliğinde bulmak kaybolan hevesleri
Hiç bıkıp usanmadan tevekkülle aramak
Yitmiş gibi görünen bir hiçliğin uğruna
Umutsuz yara gibi senelerce kanamak

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:10 PM
Kandil

Nasıl da sahicidir yokluğun cazibesi
Yolun sonundaki kandil ziya mı sanıyorsun
İşte böyle aldandı civanların nicesi
Gölgeler bahçesinde asalet arıyorsun

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:10 PM
Kanı

Kara bir sır değildi gözlerinden yansıyan
Yansıyan bir devanın sırra kadem yanıydı
Binlerce kez varıp da anlayamadığım
En insaflı yanından lacivert bir kanıydı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:10 PM
Kaos

Yankılanır dururdu başlamayan resital
Bir gölge ama nasıl hakikate gebeydi
Öyle bir haletti ki akıl ile erilmez
Hangisi hakikatti hangisi gölgeydi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:10 PM
Karamsar Şiir

Zordu umudu tüketmek
Zordu parlayan yarınlara
Kara bir perde çekmek
Zorlar mı kolay oldu
Umutlar mı soldu
Ne oldu
Mezarım yarınlarım
Kefenim umut oldu

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:10 PM
Kayıp

Gelmesini dilersen gitmeyi hiçe sayıp
Mukadderat adına olur büyük bir kayıp

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:10 PM
Kaynak

Senin ile bir yanım hep yerlere batıyor
Çekiyor ay elini yakamoz büyüsünden
Ağlayan bir bestenin gözyaşları akıyor
Ummanlar fışkırıyor damlanın gömüsünden

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:10 PM
Kazan

İçimde kaynayan kaynayan kazan
Nasıl bir haletle ocağım tüter
Bağrımda lav gibi bir sen olmasan
Kan gibi can gibi bana doymasan

Ruhumun içinde bir kesif buğu
Cehennem diz boyu,balçık diz boyu
Tüyleri perişan bir nazlı kuğu
Bulunca kazanı devranı anlar

Hatrına devranın kaç sefer kaynar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:10 PM
Keşke

Hep çocuk çıkmak vardı şu hayat sahnesine
Olurdu iddialar şekere bilyesine

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:10 PM
Kırık

Öyle bir acıtmış ruhu derinden
Önemsenmemenin ağır vebali
Canının değeri hiçlikte harman
Kalmamış dirence, dermana hali

Bir geçmiş, pir geçmiş yarınlarından
Gün gayet dün imiş onun zannında
Ferahına düşmanken çöl kokusu
Tomurcuk verirmiş siyah kahrında

En güzel nağmesiymiş hıçkırığı
Cefakar gecenin içinden gelen
Ah, hıçkırık sesi,yürek kırığı
Aşığın, garibin bağrını delen

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:10 PM
Kısırdöngü

Tuhaflığım daha bir belirgin
Söz konusu kendim olunca
Rahatlık ne aciz bir beklenti
Bir taraftan boşalan
Öte yandan dolunca...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:11 PM
Kim Bilir

Rezil taşlarla bütün
Akan su kütleleri
Parlayan neonlardan
Pırıltı yansıtıyor
Benim çeşmelerimden
Düşen arsız damlalar
Bana bende kim bilir
Neleri aklatıyor

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:11 PM
Kim Razı

Hak mıdır beyazın siyaha nazı
Çoğuna meyleden ne etsin azı
Şu dünya gailesi ne mahir dümen
Bilen endişeli de bilmeyen razı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:11 PM
Kimbilir

Siteminin nazına kurban olduğum söyle
Söyle hangi diyarın tek mevsimlik gülüsün
Baharın iliğinde vefaya hasret iken
Hazanın gölgesinde belki bağın ömrüsün

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:11 PM
Koç Yiğitler

Nice yiğitler geçti çizginin ötesine
Niceleri ayaza bahar diye çıktılar
Zemheriyi andıran bir soğuk deryasında
Gönül ateşinin ki en hasını yaktılar

Bir kez olsun düşmedi sitem gönüllerine
Bir kez olsun ah ile geriye bakmadılar
Onlar ki erdem ile canı harmanlayarak
Hamiyet destanının kitabını yazdılar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:11 PM
Kör

Kör zaman buralarda
Bakışların feri kör
Kimselere suç bulmam
Benim hayalim nankör

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:11 PM
Kör2

Görmedi gönlünün içinde gülü
Bir demet çalıya nazar eyledi
İmbiklerden süzüp de sulayarak
Ha açtı açacak diye bekledi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:11 PM
Lakin

Daraldı yolu kuşun
Ufuklarda fırtına
Bir ışık, bir kaçış
Lakin hangi yana

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:11 PM
Lakin2

Maviyi hep griye galip gelir sanarım
Yanar nehirler boyu eski eski yeniler
Görmediğim düşlerin kokusuna kanarım
Mavidir zemin lakin yüzen gri gemiler

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:11 PM
Liman

Saklı kalmış bır koyun ardında saklı liman
Nasıl da anlamadan gelir yanaşır insan

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:11 PM
Lütuf

Rahmetidir kuşatan afakı ve zemini
Katresinden süzülür kainata müjdeler
Almaktayken hissiyat en yürekli demini
Ulviyet deryasında sefer eyler tövbeler

Haşmetine rahmeti maşukluk eden kerim
Lütfunda yürek selim,bilek selim,ser selim

Gözyaşıyla gelendir arınışın bebeği
Ruha kazınan zifti üç beş damladır siler
Gaflet içre saadet görüneni,çileyi
Pişmanlık imbiğinden damıtan o er eler

Haşmetine rahmeti maşukluk eden kerim
Lütfunda yürek selim,bilek selim,ser selim

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:11 PM
Mabed

Adımını atınca sarar bir gizli büyü
Dokunurken omzuna zümrüdü anka tüyü

Asırlık duvarların sanma ki dili laldir
Lügata gerek duymaz onların dili haldir

İçine yönelirken kesilir binler heves
Sarar tüm benliğini ipeksi latif nefes

Nice civanlar bulmuş burda illete şifa
Etmeden dertlerini Hak'tan gayrıya ifşa

Nice hatun kişiler,sübyanlar, efendiler
Bu huzur iklimine koşa koşa geldiler

Sardı onları burda manadan yansıyanlar
Özlerini bulurken gözden çıkarılanlar

Hak'tan alıp şifayı halka veren o erler
Onlar ki namlarına tabip efendi derler

Onlar ki karaltıda parıltıyı buldular
Onlar ki naçarları Hak eliyle yuğdular

Suyun billuruna katıp musikinin ruhunu
Şad ettiler ademin o meyus güruhunu

Yüzyıllar geçmiş lakin orda hala bir ruh var
Hala orda naçara kucak açan bin ruh var

Sen hiç şaşma gelip de oturunca taşına
Simsiyah benliğinin bembeyaz oluşuna

Zira orda şevkatin kucaklayan bağrı var
Orda ta ötelerden bugünlere çağrı var

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:12 PM
Mağrur Güzel

İstanbul öte yanım
Gençliğim, ümidim,kanım
Karmaşasında mağrur
Boğazda saklı canım
Bir vapur çığlığında
Şahlanan martıların
Yollardan soyutlayan
Berbat kaldırımların
Kararsızlığında hayat
Karakterinde sanat
Çilenle,huzurunla,
Ama hep senle,heyhat!
İstanbul öte yanım
Hayalim,çabam,anım
Kapkara ayazların saçlarıdır
Efkarı olanların
Ve umududur sana uyananların
Her semtinde ayrı güzel
Aydınlık sabahların
Tazeye karışan seslerin ahenginde,
Bacası nazik tüten efkarlı gemilerde,
Sahilde, caddelerde,diplerde,köşelerde,
Kimi gayet sakince acele edenlerde
Çocuklarda, gençlerde, talebelerde
Araba önlerini kesen çingenelerde
Nazlı nazlı salınan salkımdan söğütlerde
Bir ananın oğluna verdiği öğütlerde
Kimi tenha kimi karmaşık köşelerde
Hatta eğreti duran loş kahvehanelerde
Adım adım, karış karış,nokta nokta
Her yerde
Senden birşeyler var hep perde perde
Haklıymış Yahya Kemal, haklıymış Orhan Veli
Sen böylesine hayatken
Kalem nasıl küsmeli
Tende bir can bulaydın
Olur idin sürmeli
Bakışları hüzmeli
Bir dünya güzeli
Ey güzel söyle
Senden nasıl vazgeçmeli...
Derler artık İstanbul
Bir problem çengeli
Ben gülümü böyle sevdim
Batmaz ki hiç dikeni
Eyüp'ünün sırtlarına sinmiş
Huzur uykusu
Emirgan bahçesinde
Taze bahar kokusu
Kanlıca'ya geçende
Kalmaz deniz korkusu
Beyoğlu'nda keşmekeş
Eminönü'nde beleş
Nasıl bir büyüsün ki
Tüm güzeller hep kandil
Sen nur-ı ziya güneş
Kurul gayri tahtına
Asaletinle yerleş.

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:12 PM
Maske

Seni üzgün görüp de
Taktığım şen maskede
Her kahkaham yakalar
Sıkar boğardı beni...

Hacer Esma Yükse

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:12 PM
Meçhul

Karanlık köşeleri haykırdım birer birer
Geçti yine ömrümden meçhul yüklü gemiler
Niye böyle şaşkındır,neye yanıktır beşer
Bir sarhoş teknesinde doğrulur güler
Der,boşveer geçer
Nasıl geldiyse öyle geçer
Saatler,yüzler, seneler
Hüzün mazimde gizli bir nefer
öylesine işbilir,onunla kaplı her yer
Geçer yine ömrümden meçhul yüklü gemiler
Kendisi bir meçhulken netsin gemiyi beşer
Şu son geçen gemide tayfa mı neydi Hacer...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:12 PM
Meğer

Eski bir hikayenin
Ta ucuna takılıp
Bir kaptırıp o hızla
Kaf dağına gitmişti
Döndüremez başımı
Haz da neymiş diyerek
Bin bir yemin etmişti
En fazla üç beş yıl var
O orada kalalı
Meğer eski değilmiş
Şu Kaf dağı masalı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:12 PM
Merhamet

Cani nefis tamahkar
Çilesi pek isyankar
Ey gözümün nuru rahmet
Merhamet,merhamet...

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:12 PM
Mertebe

Şehit şahit olandır bugünden ötelere
Tertemiz yüreğinin derunundaki canı
Hiç gözünü kırpmadan vermiştir o al diye
Selam durur kainat sultanla sultan diye

Al güllere bürünüp de mübarek kanı
Ta arşa dek yükselmiştir pir ü pak canı
Sıddıklara erişir hep yücelmiş şanı
Yine de kimim der kemale vuslat yanı

Şehit sen nasıl dilersen işte öyle olsun
Kırmızıya bürünsün ayağa kalksın yerler
Rahiyalar saçarak okşasın nefesini
Güllere ram olarak aydınlansın seherler

Huzurunun hatrına huzurumuz kurtulsun
İbret olsun atilere senden gelen esinti
Yüreklerden süzülen rahmet nazarlarında
Olmasın hiç dargınlığa meyyal bir kesinti

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:12 PM
Metanet

Bilemezsin içimden akıp giden nehiri
O nehirde akıp da giden sular değildi
Varlığının gölgesi yokluğa gömülürken
Bil ki yürek buzdan da buzuldan da serindi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:12 PM
Meyil

Zamanı mekanı yutuyor içim
Semanın sitemi yorgun gönlüme
Yağan her yağmurun pak damlasında
Menfezler belirir ahir ömrüme

Geçerim onları uygun adımla
Sekteye uğramaz pek seferlerim
Geçidin sonunda ışık var diye
Karanlık olana kadar beklerim

Karanın aydını tutar elimden
Doğrulur içimde gizli bir sefer
Bedenim ışığa meyilli iken
Ruhum karanlığa hep sadık nefer

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:12 PM
Mısırcıya

Nasırlaşmiş ellerde giden hayat izleri
Bilemem ki acaba etkiler mi sizleri
Bir parça kağıt helva ve kar beyaz mısırlar
Bir de onları tutan katoklaşmış nasırlar
Gözler açık,gözler donuk tebessümler yarıda
Belki de o apayrı değişik bir kanıda
Böyle geçerken ömür birkaç helva alsınlar
O tezgahın ardında sefa sürer sansınlar


(Belki de sürüyordur bilinmez....)

(1997 Emirgan)

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:12 PM
Misal

Evvelini anmayan ezgilerin misali
İçime nüfuz eden nağmeleri bilmedim
Muhabbete hürmeten makamlarda çağlayıp
Buselikte ağlarken nihaventte gülmedim

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:13 PM
Munis

Selam verdi güzel bağrındaki yaraya
Kanayan bir gülşenin goncasında inledi
İstemedi kimseyi girmesinler araya
İnleyen nağmesini ölene dek dinledi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:13 PM
Muştu

Baharı baklemeyen masum kardelenlerden
Bir köprücük uzandı bağların ötesine
İlmek ilmek ezgiyle sıralandı var olan
Hayran oldu hayalim destansı güftesine


Uzaklaşan çağların yakınlaşan sesinde
Duyduğum her sözcüğün esintisi bahardı
Gördüğüm ziyaların hükümdar ikliminde
Mana sanki ezelden ebede kadar vardı

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:13 PM
Mücevherat

Duman duman tütüyor iklim güzellikleri
Her bir elde apayrı yasemenden bir müjde
Sevdaya kanat geren o saklı düşte
Tüle nispet alevden gelinlikleri
Dimağlarında hayat,yarından bildikleri
Cidarlarında rahat, bugünden sildikleri
İklimler ötesinde hançer misal öpüşte
Tabakta mücevherat vuslatla dildikleri

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:13 PM
Müjde

Yarınlara bir müjde olacak gülüşleri
Ömrünün pak perdesi yeniden biçilecek
Neşenin sakiliğe soyunduğu mecliste
Gümüşten kadehlerde tebessüm içilecek

Ayrı bir haz alacak hüzne meyilli yanı
Bulutlardan saçına konfetiler yağacak
Alışık olmadığı bir umut deryasında
Onun da süzülen bir nilüferi olacak

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:13 PM
Mümkün Olsaydı

Zamanı durdurmak mümkün olsaydı
Kalbimde baharlar hemen sönmezdi
İnsanlar ümitle ileri bakar
Bir başka yürekte hata görmezdi

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:13 PM
Naçar

Bir taze neşeye yakışan çehre
Nasıl da perişan ve garip bugün
Hangi gülen tomurcuğa çiçek açtırsın
Çıkarsa bahtına illa da hüzün

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:13 PM
Nafile1

Bildiğimin ardında görüneni izledim
Aynada yansıyandı sağlaması gerçeğin
İçimdeki hicranı boşa,boşa gizledim
Mutlakiyet ağına takılmışken ecelin

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:13 PM
Nafile2

Ham korukla karılmış hamiyetin helvası
Nafiledir çabalar adam gibi duruşa
Ham koruktan da helva olurmuş diyecekken
Olmaz dersin erdemler geçince hep uçuşa

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:14 PM
Nar

Zirvenin de tepesi var
Her yer boran kar
Yüreğimde her köşe
Nar içinde nar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:14 PM
Nasıl

Aradığım yolları çoktan kaybettim
Çoktan yitip gitti taze baharlar
Nasıl bir umudun elçisidirler ki
Harabe gölgesinde fidan ararlar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:14 PM
Nasıl da

Nasıl da aldanır ruh,görmez
Bir lahzalık ziyayı koca bir vaha sanar
Olmayan ötesinde beynindeki hayale
Bazı gafletle lakin,bazı isteyip kanar

Hacer Esma Yüksel

GooD aNd EvıL
03-30-2009, 12:14 PM
Ne Diye

Tuhaf haletlerde seyreden mesafeler
Keşifler tükenmiş bitenlerin yanında
Perişanı,biçareyi ne diye sorar
İlk bakışta görür,tanır da...

Hacer Esma Yüksel