Tam Sürümü Görüntüle : Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:07 PM
Acı Kahve
Sevdanın ateşinde pişen koyu kahveyim,
İçimim zehir zıkkım, tadım acımtıraktır
Telvem yapışır, çıkmaz içilip bitsem de ben
Falım bakılmaz, hatrım kırk yıl değil, ömürdür.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:07 PM
Adanmış Ömür
Geldiğinde gözlerim kapanmışsa sevgilim,
Soğumuş dudağıma bir öpücük koy yeter
Henüz sarılmamışsa bir kefene bedenim,
Beyazlamış saçlarını üzerime ser yeter
Pişmanlık duyma sakın, ruhum azap çekmesin
Toprağa gömülmeden geldin ya, o da yeter
Varsın olsun gözlerim, gül yüzünü görmesin,
Hayaline bakarak kapansalar da yeter
Gelişin rastlasa da, ömrümün son gününe,
Ben hep bekledim seni, hayalin bile yeter
Seni tanıyıp, sevmek değerdi her günüme
Hayatın bir yerinde seni bulduğum yeter
''Pişman oldun mu? '' diye sorarlarsa cennette,
''Hayır'' derim onlara, ''hayır, pişman olmadım...
Bir ömrüm daha olsa ve o yine gelmese,
O ömrü de, uğruna bekleyerek adarım.''
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:07 PM
Ah Anne...
''Deliyle deli olma''
Derdi annem,
Çocukla çocuk...
Onu dinledim
Ama seni gördüğümde
Annem yanımda değildi,
Bilemedim...
Aşık oldum.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:07 PM
Akıllım
Akıllı bir kadındın,
En çok buna hayrandım
Pek çok şey biliyordun,
Dünyayı anlıyordun...
Ama bana gelince
Aniden aptallaştın,
Çok ''basit'' birşey dedim,
Nedense anlamadın...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:07 PM
Aks-i Sevda
Ben
Yalancı bir aynayım,
Ve sen
Benim sana anlattığım gibi değilsin
Bana baktıkça kendini
Benim gözümle görürsün
Çünkü sen,
Ben seni sevdiğim için
Dünyada en güzelsin
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:07 PM
Alfabe
Adının baş harfini yazmaktan
Boş bulduğum her kağıda,
Bilinçsizce ve yüzlerce...
O tek harf haricinde,
Küstü bana tüm alfabe.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:07 PM
Ankara Vapuru
Ankara'nın denizi yok,
Bari vapuru olsun;
Boğaz'da bir vapura,
''Ankara'' ismi konsun...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:07 PM
Anneler Nasıl Ağlar?
Ben çocukken, annemi ağlarken hiç görmedim
Fakat garip bir huyu vardı hatırladığım;
Kötü bir şey olunca annem yemek yapardı
Babamla tartışırlar, annem yemek yapardı
Evde odun biterdi, annem yemek yapardı
Ayakkabım yırtılır, annem yemek yapardı
Kokusunu beğenmez, ben pek sevmezdim ama
Yaptığı her yemeğe mutlak soğan katardı
Yıllar sonra bir gece, acı bir haber geldi;
Dedem vefat etmişti...annem mutfağa koştu,
Elinde birkaç soğan, bir bıçak duruyordu
''Yemeğin zamanı mı anne? '' dedim usulca
Soğanları bıraktı, ağlamaya başladı
Boynuna sarılınca anladım ki, aslında
Anneler yalnız soğan doğrarken ağlarlarmış,
Çocukları görüp de, üzülmesinler diye
Her derdi çekerler de, hiç belli etmezlermiş
Ve anneler hep soğan doğrarken ağlarlarmış
Attila Şanbay
(Benim annem bilirdi, üç soba borusunun kaç mandal ettiğini...)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:07 PM
Annem Gibi İstanbul
Güzel Marmara incebelli çaybardağında,
Sağımda Bostancı var, solda Heybeliada
Gurup vakti bulutlar dönerken eflatuna,
Tüm hazları sığdırdım bu küçücük kayığa
Sezen Aksu söylüyor küçük pilli radyomda;
''Ah İstanbul'' şarkısı şimdi kulaklarımda
Güneş kızıl yakutlar bırakırken sulara,
Dudaklarımdan öper yaktığım son sigara
Küreklere asılma zamanı yaklaşıyor
Şarap da pek az kalmış, ha bitti ha bitiyor..
Sesleniyor İstanbul; ''akşam oldu,gel'' diyor,
Bu şehir beni tıpkı, annem gibi seviyor.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:08 PM
Arayış
Hava, su arıyoruz
Başka gezegenlerde
Bulunca, onları da
Yok etmek için...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:08 PM
Aşıkların Ayakkabıları
Aşıkların ayakkabıları hiçbir zaman eskimez. Çünkü yere basmazlar...
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:08 PM
Aşk
Leyleğin ömrü lak lak, benimki de o misal;
Hep yazdım, hep söyledim...ama nereye kadar?
Şimdiden sonra beni, senin varlığın paklar
Dikkat et, tüm sözlerim içinde seni saklar
Sana inanmasaydım, bunca şeyi yazmazdım
Şiirlere, sözlere dalarak kaybolmazdım,
Ömrümü kağıtların üstünde harcamazdım
Her gün bir yara gibi, böylesi sızlamazdım
Bu güne dek ağzımdan çıkan yüzlerce lafın,
Toplamı senin adın...bir gün anlayacaksın
Sen dünyanın en kısa ve en uzun sözüsün;
''Aşk'' ya bul beni artık, ya da bu oyun bitsin.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:08 PM
Aşk Nerededir? (Fikrimce...)
Aşk bazan, bulunduğunu sandığımız yerden öyle uzaktadır ki, çoğu kez bunu anladığımızda, o mesafeyi katetmeye üşeniriz. Ve onu bulamamaktan yakınırız. Aşk kolaycılığı sevmez, fikrimce...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:08 PM
Aşk Yaşanmalı
Bazı şeyler, kötü sonlara rağmen yaşanacak kadar güzeldir.
Yüzyıllardır oynanmasına rağmen, hiçbir seyirci sahneye fırlayıp, Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır.
Sonunda geminin batacağı bilindiği halde, Titanic filmi defalarca izlenmiştir.
''Bitecektir'' korkusuyla aşktan kaçanlar, dünyaya gelmeden önce kendilerine danışılsaydı, sonunda öleceklerini bildikleri için doğmamayı seçerlerdi.
Böyle yaşanmaz...
Romeo ölmeli,
Titanic batmalı
Ve aşk
Herşeye rağmen yaşanmalı.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:08 PM
Aşka Ağıt
Telefonların küçük ekranlarına sığdı,
Bir kitaba sığmayan yüce aşk sözcükleri
Oysa kalem tutmaktan yorgun düşene kadar
Uzun mektuplar yazmak, eskiden ne güzeldi
Yapma gül icat oldu, bozuldu sevdalıklar
Hatta utanılmadı sunmaktan bu gülleri
Kitaplar arasında kurutulan çiçekler,
Birer aşk romanının sayfaları gibiydi
Varlıkla denk tutuldu yaşanan ilişkiler,
Fakir oğlan, zengin kız hikayelerde kaldı
Çıkar hesaplarından vakit kalırsa eğer,
Eski Türk filmleri daha sık izlenmeli.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:08 PM
Ayraç
Hayatın neresinde olduğumu sevgilim,
Kapkara düşünürken, sayende hatırladım
Okuduğum kitabın, kaldığım sayfasına
Koyduğum ayraç gibi, kılavuz oldun bana.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:08 PM
Bağış
Bisiklet, pamuk şeker
Subay üniforması ya da
Doktor gömleği...
Kullanmadığınız, küçülmüş hayallerinizi,
Bağışlar mısınız çocuk kurumlarına?
Sizin için küçük ve eskimiş olsalar da,
Onların ihtiyacı var büyüyünce,
Pilot, yazar olmaya...
İhtiyaçları var düşlerle
Hayata tutunmaya.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:08 PM
Bakma Sen
Sözlerime bakma sen,
Ben sözümden öteyim
Dokunma, bir kuşum ben
''Sen, sen'' diye öteyim
Umut duvarlarında,
Sevgi ormanlarında,
Varılmaz diyarlarda
Tünerim parmağında
Ne sapan, ne de taşla
Vuramaz kimse beni
Çok gördüğün o aşkla,
Yalnız sen öldür beni
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:08 PM
Basit Mevzu, Basit Şiir
Eğer kendimi sana
Sevdirmek isteseydim,
Güzelim, inan bana
Çok şey yapabilirdim
Yalan söylemek gibi,
Maskeler takmak gibi,
Olmadığım birisi
Gibi davranmak gibi...
Sevdirmek istemedim
Oysa sana kendimi
''Sen beni sev'' istedim,
Mevzu böyle basitti...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:08 PM
Başarı (fikrimce...)
Örnek alınan birisi gibi olmak için, onunla aynı şeyleri yapıyor olmak yetmez. Daha çok çalışıp, onu geçmek esastır. (fikrimce...)
Bisikletin ön ve arka tekerleği aynı hızla dönerler fakat ön tekerlek, her zaman öndedir.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:08 PM
Bedel
Denizi içebilsek,
Şişeleyip satardık
Ne kadar verirdiniz
Bir bardak deniz için?
Güneşi yiyebilsek,
Dilimleyip satardık
Ne kadar verirdiniz
Bir parça güneş için?
Komik değil, gülmeyin
Biz insanız, yapardık
Ağacı kesmedik mi
Yanabildiği için?
Gün gelip de tabiat
Resimlerde kalınca,
Ne kadar verirdiniz
Bir peyzaj tablo için?
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:09 PM
Bekleyiş
Topladığım çiçekler ellerimde kuruyor
Evvelbahar demiştin, mevsim hazan oluyor
Döneceğini duyan dostlar, seni soruyor
Geleceksen gel artık, ömrüm ziyan oluyor
Geçirdim gelmediğin her günü, avunarak;
''Ha bu gündü'', ''Ha yarın'' deyip, gam doldurarak
Ellerim göğe dönük, gözlerim yaş dolarak,
''Geleceksen gel artık! '' dedim hep ağlayarak
Resmine sarılarak *******i bitirdim,
En güzel yıllarımı bekleyerek yitirdim
Enkaz oluyor cismim, gençliği de tükettim
Geleceksen gel artık, baharımı hiç ettim
Gözlerim kapanmadan, çıkıp gelecek misin?
Kimbilir döndüğünde, beni bulacak mısın...
Kollarını açıp da, ''Geldim'' dediğin o gün,
Korkarım ki, mezar taşımı saracaksın.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:09 PM
Bence...
Cennetle, cehennem arasındaki uzaklık,
Bir çocuğu mutlu ettiğimizde,
Onun gülümseyen dudaklarının
İki ucu arasındaki mesafe kadar kısadır.
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:09 PM
Benden Söylemesi
İnsanların hayatı birer sokak değildir,
İçlerinden öylece gelip de, geçemezsin
Alıştırıp birini, kokuna, varlığına...
Sonra hayalet gibi kaybolup gidemezsin
Fethettiğin yürekte kahraman olmalısın;
Tüm masal kişileri, hep sana benzemeli
Hayranlık duyulmalı, hatta tapılmalısın
Ama her şeyden önce, bunu hak etmelisin
Seveceksen birini, çok ama çok seveceksin
Eğer beceremezsen, ümit vermeyeceksin
Her şeyinle birine ait olamıyorsan,
Günün birinde, bir ''hiç'' olarak öleceksin.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:09 PM
Beyaz Saçlı İnsanlara
Takvimler aldatıcı, saatlerse yalancı
Bil ki akrep şıracı, yelkovansa bozacı
Yüzündeki izlerin olmasa da ilacı
Unutma, ak saçların onurlu bir baştacı
Tutma çetelesini geçip giden yılların,
Onlar zaten yok olmuş ama bak, sen burdasın
Rakamlardan ibaret, zavallı zamanların
Unutulmuşluğuna kendileri ağlasın
Dünyadaki her şeyde senin de bir payın var;
Lunaparklar, sahiller, caddeler senin için
En güzel elbiseni giy ve dışarıya çık
Hayat seni bekliyor, bir şeyler vermek için.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:09 PM
Beyhude Yarış
Bir ödül olmayacak sonunda bu yarışın,
Sanma ki alkışlanacak hedefe varışın
Ağlayacak ailen ve bir kaç arkadaşın
Takdir edilmeyecek, bitmek bilmez uğraşın
Göreceksin kimseyi geçmemiş olduğunu,
Tek başına, rakipsiz, beyhude koştuğunu
Hırs, kıskançlık, çabanın boşuna olduğunu
Bitişe yaklaşınca anlayacaksın bunu
Omuzlarda taşınman sevindirmesin seni;
Bu koşunun sonunda, ''omuzlarlar'' herkesi
Mermerden bir levhada yazar ''bitiş çizgisi''
Vardığın yer topraktır, yoktur daha ötesi...
Attila Şanbay
''oyun ne kadar güzel olursa olsun, son sahne finaldir'' -Pascal-
''oyun bitince şah da, piyon da aynı kutuya konur.''
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:09 PM
Bırakın, Yaşasın Sevgi
''Yaşadığım sürece seveceğim'' demek, ''Ölene kadar seveceğim'' demekten
daha iyidir.
Her ikisinin de anlamı aynıdır fakat ''Ölüm'' ve ''Sevgi'' aynı cümle içinde yer almamalıdır.
Çünkü ''Ölüm'' kelimesi bir gün, cümle içindeki herşeye sirayet edecektir; ''Seven''e, ''Sevilen''e ve ''Sevginin Kendisine''...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:09 PM
Bilinmeyenle
Hilalin kızıllığı yansırken ölü suya,
Bin bir düşünce geçti, zihnimin kıyısından
Saçlarımı tarayan ılık Boğaz rüzgarı
Alıp, götürdü beni bir garip bilinmeze
Artık hiç bir madde yok gözlerimin önünde,
Bir peri dans ediyor Kızkulesi yerinde
Akisler vurup, kaçtı ıslak kirpiklerime,
Alıp, götürdü beni bir garip bilinmeze
Kara bir bulut geçti hilalimin önünden,
Gölgeledi düşümü, nispet yaparcasına
Bir şey yükseldi birden, tenden koparcasına,
Usul usul sokuldu, o garip bilinmeze
Şimdi hissetmiyorum ne bir ses, ne bir nüfuz
Ellerim donup kalmış, sanki efsuna maruz
Ayaklarım kenetli, bedenim ona keza...
En ince sathıma dek, işlemiş ki o hülya
Varsın inlesin cismim, yosunlu eteklerden
Kopmak istemiyorum bu rüya aleminden
Belki de asla dönmem o vasıfsız vücuda,
Dalgaların dilinden bir nağme duymak varken...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:09 PM
Bir Güneşli Sokak Şiiri (Dostlara..)
Yüzümüzün güneşe dönük olduğu yıllar,
Kederler bizim için ne çok uzaktaydılar
Hiç bitmez sandığımız o neşeli şarkılar,
Meğer dillerimizde, emanet notaydılar
Sonbaharlarda bile bütün renkler yeşildi,
Hüzün bizim sokağa henüz taşınmamıştı
Her günümüz bir masal, hepimiz kahramandı,
Varılmayan yerlerde şatolarımız vardı
Gün geldi ve yaşamla karşılaştık bilmeden
Zorunluymuş, kanunmuş büyüdük istemeden
Ama büyümek demek, kopmakmış köklerinden,
Terk etmek şatoları, dönmekmiş hayallerden
Biz Güneşli Sokağın günebakanlarıydık,
Hasat mevsimi geldi, gerçeklerle tanıştık
Masallar hep bitermiş, ağlayarak anladık,
Bu karanlık kentlere, istemeden alıştık.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:09 PM
Bir Güneşli Sokak Şiiri (Sevilen'e..)
Halimi, hatırımı merak etme a canım,
Ben Güneşli Sokak'ta hala aynı evdeyim
Sarılarak denize baktığımız bahçede,
Kızıl ikindilerde, sümbüller içindeyim
Çok kere taşınmayı düşündüm senden sonra,
Sonrasında vazgeçtim, bir gün dönersin diye
Dönersen aynı evde ve Güneşli Sokak'ta
Sümbüller içindeyim, kızıl ikindilerde
Ben Güneşli Sokak'ta hala aynı bahçede,
Sümbüller içindeyim, kızıl ikindilerde...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:09 PM
Bir Meleğe
Menevişli gözlerin denizi kıskandırır,
Sana benzemek için açar bütün çiçekler
Gülüşünü çekemez güneş, birden kararır
Renklerini yitirir seni gören resimler
Hiçbir ressam çizemez yüzünün suretini
Hangi şaire düşmüş, sana methiye dizmek?
Hele ki ismin yakar söyleyenin dilini
Tüm günahlar utanır, masumiyet sen demek...
Allah'ın kudretine en güzel örneksin sen;
Gücünden sual etmez, seni gören hiç kimse
Böyle bir harikayı gel de, yarat istersen...
İnanmayanlar bile imana gelir, görse
Olasılıkla sana benziyordur melekler;
Cennet bahçelerinden dünyaya düşmüş gibi...
Seni bulan, hayattan daha başka ne bekler?
Kollarında ölmek var, bin yıl yaşamış gibi.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:09 PM
Bizi Aldım Yanıma...
Daha çıkıp, gitmeden kapının eşiğinden,
Çalmaya başladı bak, bir özleyiş şarkısı
Henüz pişman olmaya vakit bulamamışken,
Bir yol bulup, dönmeyi düşündüm açıkcası...
Ama canım, gitmeye karar vermişse yürek,
Ayaklar söz dinlemez, beni anlamalısın...
Çok bittik, çok yıprandık bu aşka bir son gerek,
Bizi aldım yanıma, bırak ''sen'' bende kalsın...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:09 PM
Boğaz'ın Kanatları
Yedikleri simidi
Martılarla paylaşan
Vapur yolcuları,
Belki de bilmiyorlar
Bindikleri vapurun
Onların kanatlarıyla
Gideceği yere vardığını.
Attila Şanbay
(Bir İstanbul Hatırası)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:09 PM
Budala Şair
Sakın bensiz uyuma, kaybolursun rüyanda
Yolunu bulamazsın bilinmez diyarlarda...
Bırak eşlik edeyim, gece yolculuğuna,
İzin ver, sarmaş dolaş uyuyalım yan yana
Hayır bahane değil bu sözler, inan bana
Numara yapmıyorum, seni kandırmak için
İzin ver, sarmaş dolaş uyuyalım yan yana,
Bir yastıkta kocayıp, beraber ölmek için
Sana olan aşkımı bu şekilde deyişim,
Belki de budalaca ama ben bir şairim
Hecelerle uğraşmak, benim yegane işim
Kalbimi ancak böyle dillendirebilirim
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:10 PM
Bulut
İçiyorum her gece,
Bulut olayım diye
Birikip cümlelerce,
Yağmak için üstüne.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:10 PM
Cinayet ve Delil
''Elveda'' dediğinde, bilmiyordun bu sözün
''Allah rahmet eylesin'' le aynı şey olduğunu
Ve çıkarken ardından kapattığın kapının
Aslında tabutumun kapağı olduğunu
Sensiz bu ev bir mezar, bense artık bir ölü...
Mahşeri bekliyorum, tekrar dirilmek için
Sessizce geçiyorum kapkaranlık bir yolu
Kıyamette yakana yapışabilmek için
O gün karşılaşınca, şaşıracaksın belki
Ve inkar edeceksin işlediğin bu suçu
Ama kanıtlayacak, evden çıkıp giderken
Parmak izi bıraktığın kapının gümüş kolu.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:10 PM
Çam Sakızı
Görülmemiş rüyalar biriktiriyorum ben,
Kabuslarla uyuyan savaş çocuklarına
Belki huzur duyarlar, bir kaç gece de olsa
Bomba yüklü uçaklar onlara ulaşmadan.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:10 PM
Çay Kokusu
Rüzgarlara tutunup, bulutlara binerek
Seni özlüyorken gel, olmadık bir zamanda
Pencerelerime kon bir kuşun kanadıyla,
Yahut rüya ol da gir gece uykularıma
Senin sözlerin olsun bir dostun selamında,
Merak ediyormuş ol, sen de özlüyormuş ol
Bir içki şişesini elime aldığımda,
İçinden şarap değil sen ak, kadehime dol
Bir sabah uyanıp da çay kokusu duyayım,
Gelmişsin de, mutfakta çayı demliyormuşsun
Yatağımdan fırlayıp, boynuna sarılayım
Bileyim ki sen beni hala seviyormuşsun.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:10 PM
Çelişki
İnsanları patates sanıp, çuvala sokan
Akıl fukaraları, ülke yönetirlerken...
Melis adlı bir geç kız, Mazhar Osman'da yatar;
Sokak kedilerine kazak örermiş meğer...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:10 PM
Çok
Çok yürüdüm, yol durdum
Çok konuştum, söz sustum
Çok sevdim, benden gittim
Çok vermekten çok bittim
Az olsaydı çoklarım,
Belki mutlu olurdum
Varken yok diyemedim,
Bu yüzden çok kaybettim
Bu serzeniş değil ki,
Varsa elbet vermeli
Dünyaya gelirkenki
Gibi yokla ölmeli.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:12 PM
Çözüm ve Sorun
Ulaşılan her çözüm, bir sorun'un sonucudur. Çözüm, sorun olmadan varolamaz. Tıpkı sorun'un, çözüm olmadan varolmadığı gibi.
Attila Şanbay
Bir sorun oturma odama kadar girip, karşıma dikilmişse, bilirim ki çözümü de kapıyı çalmak üzeredir.
Çünkü bu ikisi, genellikle beraber dolaşırlar. Sadece sorun, çözümden biraz daha hızlı yürür.
Attila Şanbay
''Fazla iyimsersin, ölüm için bir çözümün var mı peki? '' dediler.
''Çözüm, ölümün bir sorun olmadığını bilmek...'' dedim içimden. ''Asıl sorun yaşamaktır.''
Ama bunu onlara söylemedim.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:12 PM
Çuval
Patatesi, soğanı
Çuvalda çok görmüştü...
Ama babasını hiç,
Irak'lı küçük Raşit...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:12 PM
Değer (fikrimce...)
Bir şeyi değerli kılan, onun az ve zahmetli bulunuyor olmasıdır. Eğer elmas'ı her istediğimizde bulabilseydik, değeri bahçemizdeki çakıl taşlarıyla denk olurdu. (fikrimce...)
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:12 PM
Değişmeyen
Andın mı bilmiyorum, yıldızımıza bakıp,
Tuttuğumuz dileğin böyle olmadığını
Gördün mü bilmiyorum, gezdiğimiz sahilde
Oturduğumuz parkın orda olmadığını
Çok uzun zaman geçti, gidişinin üstünden
Anılar silinse de, sevda unutulmuyor...
O park, o sahil artık yerinde olmasa da,
Seven bir adam hala, aynı yerde duruyor
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:12 PM
Deli Diye
Güneşin batmadığı, çok uzak ülkelerde,
Dallarından kopmayan çiçekler yetiştirdim
Pembe denizler çizdim bembeyaz tuvallere
Görünmez boyalarla, kirlenmesinler diye
Kimsenin bilmediği gizli bahçelerime,
Pamuk şekeri ektim, çocuklar yesin diye
Upuzun merdivenler dayadım gökyüzüne,
Melekler yeryüzüne inebilsinler diye
Derken bir hastanede buluverdim kendimi,
Kolları arkasından bağlanmış bir gömlekle
Sağ olsun komşularım, şikayet etmiş beni,
Alıp da getirmişler buraya, deli diye.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:12 PM
Deli Taylar
İçimde koşan atlar, durun, dinlenin biraz
Varılmayan yerlere neden sevdalısınız?
Vurdu bozkırlarıma, aman dinlemez ayaz,
Biter denilen yollar uzadı...bıkmadınız
Siz koştukça ben bittim, yoruldum bu yarışta
Düşlerim; deli taylar...vazgeçtim hayallerden
Yazık ki başa döndük, her hedefe varışta
Siz de anlayın artık, fayda yok ümitlerden
Sizleri büyütürken güzel isimler verdim;
Kiminize ''aşk'' dedim, kiminize ''heyecan''
Ama hayat acıymış üzgünüm, bilemedim
Deli taylar affedin...artık adınız ''hüsran''
Attila Şanbay
(her biri, birer Deli Tay olan ve asla gerçekleşmemiş olan hayallerime...)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:12 PM
Delişmen
Aşk şiiri değil bu, ıstırap çetelesi...
Gönlüm nasır bağlamış, iskarpin köselesi
Ne sevdanın hoş yeli, ne sevgili nefesi
İstemiyorum işte! var mı daha ötesi?
Yanıma yaklaşmayın, uzak durun sevdalar
Geleceğiniz varsa, göreceğiniz de var
Yemin olsun, elimden çekecekleriniz var
Nerdeydiniz ben sizi beklediğim zamanlar? !
Ne olur inanmayın, bunlar gerçek değildi,
Yani...nasıl söylesem...aklım başta değildi;
Bir buhranlı anımda, kalemimden damlayan
Saçmasapan, delişmen, külhanbeyi sözlerdi.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:12 PM
Denge (Fikrimce...)
Bir gün, hava sıcaklıkları elli dereceyi aştığında ya da eksi yirmi dereceye düştüğünde, tüm insanlık bunu düzeltemedikleri için bilimi ve yetkilileri suçlayacaklar. Sanki bunun olmasına yol açan kendileri değilmiş gibi.
Ama doğanın dengesini düzeltmek, bozmak kadar kolay olmayacak fikrimce...
Nasıl ki bir çınar onlarca senede gelişip, on beş dakikada kesilebiliyorsa.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:12 PM
Denge (Fikrimce...)
Bir gün, hava sıcaklıkları elli dereceyi aştığında ya da eksi yirmi dereceye düştüğünde, tüm insanlık bunu düzeltemedikleri için bilimi ve yetkilileri suçlayacaklar. Sanki bunun olmasına yol açan kendileri değilmiş gibi.
Ama doğanın dengesini düzeltmek, bozmak kadar kolay olmayacak fikrimce...
Nasıl ki bir çınar onlarca senede gelişip, on beş dakikada kesilebiliyorsa.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:13 PM
Dikiş
Arkalarında beyaz, köpükten ipliklerle
Şehrin iki yakası birleşebilsin diye,
Gün boyu, hiç durmadan, sürekli çalışırlar;
Birer dikiş iğnesi, Boğaz'daki vapurlar.
Attila Şanbay
(Bir İstanbul Hatırası)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:13 PM
Duman Gibi
Gönlümü keman sanıp, inlettin tellerini
O zalim nağmelerle sevgilim, bir yay gibi
Kağıt sanıp kalbimi, en acı cümleleri,
Umursamadan yazdın tıpkı bir kalem gibi
Nakış nakış işledin hazan yapraklarını,
Tenimin gergefine sanki çuvaldız gibi
Aşk dolu *******in, sevda bulutlarını
Yakıp, toza çevirdin kayan bir yıldız gibi
Yalnız içimi değil, bir çok şeyi soldurdun
Bütün güzellikleri...zamansız ölüm gibi
Bir şehri yakıp gittin, hiç ardına bakmadan
Rüzgarlara karıştın kül gibi, duman gibi...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:13 PM
Dün Gibi
Bir zamanlar yazdığın sevgi dolu mektuplar,
Parça parça bindiğim, birer kağıttan gemi;
Sana doğru karanlık sularda yüzüyorlar,
Tekrar birleştir diye, getiriyorlar beni
Belki bazı gemiler yolda batmış olacak...
Kalan eksik halimle beni sevecek misin?
Kurtulan parçalarım çok yorulmuş olacak,
Kıyıya vardığımda beni saracak mısın?
Ayrılığın acısı benden çok şey götürdü,
Hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağım
Elbet, yıllar sana da insaflı davranmadı
Ama ben seni yarın, dün gibi seveceğim.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:13 PM
Düşlem
*******de gemiler,
Gemilerde cüceler
Heceleri cüceler,
Denize fırlattılar
Denizde bir canavar,
Heceleri kovalar
Kovalar da, yakalar
Yakalar sonra yutar
Kamaramda oturdum,
Elime kalem aldım
Düşünmeye koyuldum,
Düşündükçe yoruldum
Yazacak söz aradım
Aradım, bulamadım
Rüya bu ya, uyandım
Hecelerime yandım...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:13 PM
Egeli Sevdam
Bir kız sevdim İzmir'de, bundan asırlar önce
Rüzgar saçlarındaydı, denizse gözlerinde...
Kordonun ışıkları yansırdı gülüşüne;
Ilık Ege akşamı inerken üstümüze...
Kemeraltı Çarşısı tanırdı ikimizi,
Ben Bahriye Çavuşu, o ise Denizkızı
Karşıyaka vapuru bilirdi aşkımızı,
Kıskanmazdı martılar, selamlarlardı bizi
Aradan yıllar geçti...ne adres, ne telefon...
Melek yüzü ve ismi yalnız aklımda kalan
İncecik bir sızıyla, titriyor bazen ''Sinem''
Dilerim ki Allah'tan, son bir kez daha görsem...
Attila Şanbay
(belki de İzmiri, sen varsın diye sevmiştim...)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:13 PM
Eski Şarkı
Çok eski bir şarkının unuttuğun sözleri,
Geliverir aklına mırıldanırsın hani...
İşte öyle sebepsiz, durduk yere, aniden
Yıllar sonra aklına düşeyim, an ismimi
Sokaklarda adımı deli gibi tekrarla,
Bütün şehirlere git, ''bulurum'' umuduyla
Elinde fotoğrafım beni sor insanlara
Eskiden gittiğimiz yerlerde beni ara
Dilerim ki, sen beni yeni baştan hatırla;
Ben seni unuttuktan ve onca zamandan sonra...
Ve tam gücün tükenip, yere yığıldığında
Dilinde benim şarkım...söyle, söyle ve ağla.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:13 PM
Fok Yere!
Elindeki sopayla,
Sevimli fokun
Başına vuran
''insanoğlu insan! ''
Merak ediyorum;
Televizyonda görüp
Küçük kızın,
Tanıyınca seni
Ve titreyen sesiyle
Sorunca nedenini,
Ona
Ne cevap verdiğini...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:13 PM
Gece,Şehir ve Sen
Sokakları uyutup, üstünü örter şehrin,
Yıldızları yakıp sen uyumadan gelirim
Saçlarını tarayıp mis kokulu düşlerin,
Birer, birer dağıtıp insanlara, gelirim
Sahipsiz köpeklerin yemeklerini verir,
Sokak çocuklarıyla biraz sohbet ederim
Her birinin cebine birer masal bırakır,
Vakit çok geç olmadan kollarına gelirim
Uyumuşsan güzelim, eğer ki geldiğimde,
Dudağından usulca öper, geri dönerim
Güzel bir rüya serer yatağının üstüne,
Gecenin ayazını giyinerek giderim.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:13 PM
Geç Kalmadan (fikrimce...)
Dünyadaki ertelenmiş tüm işlerin içinde, telafisi en zor ve pişmanlığı en büyük olan iki şey vardır; ''dilenmemiş özür'' ve ''söylenmemiş sevgi''...
Her ikisi için de en doğru zaman, onların yüreğe düştükleri ilk ve hissedildikleri her an, yani ''şu an'' dır. (fikrimce...)
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:13 PM
Gidenlerin Bakışı
Bu bakışı bilirim, gidenler böyle bakar;
Henüz söylenmese de, veda gözlerde başlar
Hüzünlü bir kaç damla önce içine akar,
Sonra gelir kararsız, tedirgin elvedalar
Giden çoktan gitmiştir, kalan o son bakıştır
Anlarsın ki, o gözler bir şey söylemek ister
Kalbe atılan acı, kanatan bir nakıştır
Giden seni aslında, çok önce terk etmiştir
Bu bakışı bilirim, gidenler böyle bakar;
Herkes gibi, el gibi, herhangi biri gibi...
O bakış kalanların içini fena yakar;
Ateş gibi, köz gibi, kuru bir ayaz gibi...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:13 PM
Git(me)
Gözlerinde terk edişin
Asiliği ve hüznü...
Bir yanın kan ağlıyor,
Bir yanın bahar-bayram
Üzüleceksen gitme,
Buna mecbur değilsin
Gitmeni isteyen kim?
Kalsan dünya mı batar?
Kararını ver artık...
İçimi eziyorsun...
Ya acı bir anı ol,
Ya da hep benimle kal
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:13 PM
Gittiğinde Yağmurdu
Gittiğinde yağmurdu,
Yağmurdu tüm sokaklar
Ben şehre yağıyordum,
Kendimde ıslanarak...
Gittiğinde bir kedi,
Kara bir kedi ıslak
Bana ''o gitti'' dedi,
Kapkara sırıtarak...
Gittiğinde bu şehrin
Tersi yüzüne döndü,
Martı satıyorlardı
Simit tezgahlarında
Bir vapur geçti bomboş,
Yolcular uçuyordu...
Boğaz'dan katar katar
Trenler geçiyordu
Gittiğinde yağmurdu,
Islanmış kanıyordum
Gül Sokak'ta öylece,
Vurulmuş, yatıyordum
Gittiğinde ardından
Bir şeyler söylüyordum,
Ya beni hiç duymadın
Ya da yanlış anladın...
Gittiğinde yağmurdu,
Yağmurdu tüm sokaklar
İstanbul ağlıyordu,
Suskundu kaldırımlar...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:14 PM
Görece
Akranları bisiklet,
Araba isterlerken
Noel babalarından...
Uzaklarda, Tatvan'da,
Emoş adlı bir çocuk;
''Patates kızartması''
İstiyorum demişti
İsteğini sorunca,
Haber muhabirine...
Attila Şanbay
(sahip olduklarının değerini bilmeyenlere...)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:14 PM
Gözlerin
Gözlerin, gözlerime ara sıra uğrasın,
Konukseverliğini görürsün gözlerimin
Kurulsun baş köşeye, hatta yatıya kalsın
Gözlerin, gözlerimden isterse hiç gitmesin
Baygınlık çökse bile, eğer kirpiklerime
Yorgan gibi sererim, gözlerinin üstüne
Dokunma uyusunlar gözlerin, gözlerimde
Ve bir gün kapansınlar, ebediyen birlikte.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:14 PM
Gülcağız
Kadıköyde, Rıhtımda çay içerken masada,
Çiçek satan bir kadın geliverdi yanıma
''Çiçek vereyim'' dedi, ''sevdiğine verirsin''
''Sevdiğim yok ki'' dedim, ''sevdiğim yok ki abla..''
''Sende o zaman'' dedi, ''anacına veresin''
''Annem uzakta'' dedim, ''annem uzakta abla..''
Burukça gülümsedi, koydu gülü masaya,
''A be'' dedi, ''o zaman benden olsun bu sana,
Para almaycam senden, hiç ses çıkarmayasın
Gülcağız sana lazım, belli ki çok yalnızsın..''
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:14 PM
Güllü Fincan
Güllü fincanda çayım, senin gibi kokuyor
Özlemin şeker gibi; yokluğunla eriyor
Bekleyiş katrankara, durmadan demleniyor
Güllü fincan hep bana, seni hatırlatıyor
İçerken dikenleri dudağıma batıyor,
Her yudumda, kan gibi içime yayılıyor
Çay acı, hasret acı...ama tek iyi yanı;
Güllü fincanda çayım, senin gibi kokuyor.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:14 PM
Gün'e Söz
''Gelecek misin? '' dedim
Ayrılırken korkuya...
''Elbet gelirim'' dedi,
''Bekler ve inanırsan...''
''Beklerim tabii'' dedim,
''Haydi, uğurlar ola...''
''Yarın gelirim'' dedi,
''Eğer hala burdaysan...''
Ertesi sabah geldi,
Sıcak bir tebessümle
''Gördün mü, geldim'' dedi,
''Ben dururum sözümde''
İnanmak yeterliydi
Ve sözleşmek güneşle...
Her sabah ve hep geldi
Beklediğim sürece.
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:14 PM
Güzel Kız
Yanağında kurumuş gözyaşı izleri var,
Hangi acı rüyayı örtmüş göz kapakların?
Ürkek bir çocuk gibi, titriyor dudakların
Öylece uyumuşsun, oturduğun koltukta...
Belki bir karabasan, belki boş bir tasavvur,
Belki yalnızca hayal ya da bir kuruntudur
Uzat elini tut, kopart derdi kökünden,
Umudu al, kalbinin en sıcak yerine koy
Haydi, güzel kız uyan, geçmeden durağını
Arala gözlerini, topla tüm kuvvetini
Hayatın da, rüyaların gibi mutsuz da olsa,
Güneş sana gülümsüyor, bütün sıcaklığıyla.
Attila Şanbay
(bir Temmuz sabahı, Bostancı-Mecidiyeköy otobüsünde, yanımdaki koltukta uyuklayan güzel kıza...)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:14 PM
Haber
Şarkıcı bilmem kimin
Yeni arabasından
Çok daha değerlidir
Haberin basıldığı
Gazetenin kağıdı...
O kağıdı bol gelen,
Emanet papucuna
Sıkıştırıp okula giden
Bir çocuk için.
Attila ŞANBAY
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:14 PM
Hakkını Verdim Yılların
Etekleri zil çalan coşkulu gençlik yazı,
Yavaş yavaş yerini hazana bırakıyor...
Bir zaman dalgalarla yıkanan kalp kumsalı,
Sütliman bir mendirek, artık huzur arıyor
Tüm uçarı hevesler şimdi öyle uzak ki,
Ne lüks bir otomobil, ne dünya seyahati
Sıcacık bir çay olsun, içtiğim bardaktaki;
Bulduğumu düşünürüm o büyük saadeti
Vebalim yok, hakkını verdim bütün yılların
Yaşadım sorarlarsa, en güzelini aşkın
Şimdi yaklaşıyorken mehtabı hayatımın,
Suçluluk duymuyorum karşısında aynanın
Ufuklar kan kırmızı, günün gönlü kanıyor
Bahçemde sonbahar var, güller tek tek soluyor
Elem duymuyor kalbim, aksine seviniyor
Gençlik, benden eski bir dost gibi ayrılıyor.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:14 PM
Haliç ve Piyer Loti (imkansız aşklara..)
Birbirine özlemli ama kavuşamayan
İki sevdalı onlar, Piyer Loti ve Haliç
Yıllardır bakışırlar tek kelime etmeden
Buluşmaz dudakları, öpüşmemişlerdir hiç
Piyer Loti tepede, bıçkın bir delikanlı,
Gözünü hiç ayırmaz yarinin üzerinden
Haliçse mağrur genç kız, asil, zarif edalı,
Yüzünü hiç çevirmez sevdiğinin yüzünden
Onların bu haline bakıp da üzülürüm,
Bir türlü sarılamaz, el ele tutamazlar
Çoğu zaman kimseye duyurmadan ağlarlar,
İki damla yaş olup, Boğaz'a karışırlar
Bazı ******* yalnız ama yalnız rüyamda,
Deli bir rüzgar eser, İstanbul ters, yüz olur
Yuvarlanır Piyer Loti, Eyüp eteklerinden,
Kendini Haliç'in hoş, serin koynunda bulur.
Attila Şanbay
(Piyer Loti Çay bahçesi, puslu bir sabah..)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:15 PM
Hayalci
Hostes bir arkadaşım vardı. Birgün bana şöyle dedi: ''Sen bir hayalperestsin. Hayal kurmaktan başka işin yok.''
Ve ona şöyle dedim: ''Eğer bugün bir işin varsa, bunu Wright Kardeşler isimli iki hayalpereste borçlusun.''
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:15 PM
Hayalet (Hayal et)
Ölüm bile başaramaz beni senden almayı,
Özlediğin her zaman, yanına geleceğim
Sonsuzlukta dolaşan o çaresiz ruhumla,
O diyarlardan sana kalbimi vereceğim
Evet aşkım, bir gece hissedeceksin belki;
Yanağında dolaşan ılık öpücükleri,
Saçlarını okşayan elimi rüzgar sanıp,
Camlarını kapatıp, çekeceksin perdeni
Bin bir alev yanacak vücutsuz hayalimde,
Ruhumun tül elleri sarınca vücuduna...
Dudaklarım titreyen dudağına değince,
Göz yaşlarım akacak, o incecik boynuna
Bir çığlık duyacaksın o an, ta uzaklardan
Tüylerin ürperecek, yüreğin sıkışacak...
Ve gireceğim içine, ılık bir nefes gibi;
Bedenim ayrılsa da, ruhum senle kalacak.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:15 PM
Hayaller
Kullanmadığım düşler duruyor dolabımda,
Atsam mı, saklasam mı karar veremiyorum
Bazıları küçülmüş, kimiyse bol geliyor,
Kimininse kullanma tarihi çoktan geçmiş
Daha makul hayaller kurmalı anlaşılan..
Bazı şeyler sanılan kadar kolay olmuyor
Uzun vadeli hayal unutulup gidiyor,
Bir dosta ödenmesi unutulan borç gibi.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:15 PM
Hayaller (fikrimce...)
Hayaller de ayakkabılar gibidir, aslında küçülmezler. Sadece biz büyürüz. (fikrimce...)
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:15 PM
Hayatımın Şarkısı
Benim için çok yeni, çok güzel bir şarkısın,
Çalmasını öğrenmem biraz zaman alacak
Bazan notalarını yanlış basabilirim
Zamanla parmaklarım, doğru yeri bulacak
Belki bir süre kırık nağmeler çalacağım,
Belki sen sıkılıp da, hiç ses vermeyeceksin
Ama yemin ederim, hiç vazgeçmeyeceğim,
Sonunda, hayatımın şarkısı olacaksın.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:15 PM
Haydarpaşa Garında
Bir madeni parayı raylarda ezer gibi
Kalbimi ezip geçti, binip gittiğin tren
Kondüktör düdüğünün acı çığlığı gibi
Sesim havada kaldı, ardından yalvarırken
Haydarpaşa Garında öylece kalakaldım
Tavan süslemeleri yaldız yaldız döküldü
Gişedeki memura kin ve nefretle baktım
Verdiği o biletle, canım tenden söküldü
Dilenci bir kadının mendiline bıraktım
Adının baş harfini yazdırdığım kolyeyi
İstasyondan, denize bakan kapıdan çıktım
Ardımda bırakarak acım, sen ve her şeyi.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:15 PM
Hayret! (fikrimce...)
Bazen, eğitilmiş hayvanların gösterilerini izlerken, onların insan gibi davranmalarına şaşırıyoruz. Oysa ki onların bizler gibi davranabilmeleri, bizim onlar gibi davranmamız kadar normaldir. Asıl tuhaf bulmamız gereken, bazı insanların nasıl olup da, hayvan gibi davranıyor oluşlarıdır. Hem de onlar gibi eğitim almadan. (fikrimce...)
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:15 PM
Hesapsız
Sahibi olduğun her şeyi seversin;
Arabanı sevdiğin gibi...
Aşksa, senin olmasa da sevmektir
İstanbul'u sevmek gibi...
Aslolan sahiplenmek değil,
Kendini O'na ait hissetmektir
Aşk, varlığını bilmekle yetinmektir;
Allah'ı bilmek gibi...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:16 PM
Hırsız
Komşu bahçelerdeki güller bittiği için,
Gökten yıldız aşırdım, sevgilim sen uyurken
Yıldızlar da biterse, yakamozlar toplarım,
Gecenin bir yarısı, balıkçılar görmeden...
Umrumda değil, varsın, hırsıza çıksın adım
Kalbimi çaldırmışım, yıldız çalmışım çok mu?
Hayatım oldun benim, tuzum, biberim, tadım
Bir tek tebessümüne güller, yıldızlar çok mu?
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:16 PM
Hoşveda
Öyle çabuk gittin ki...
Geldin mi, anlamadım
Hoşgeldinle, elveda
Karışımı bir anda...
''Hoşgeldin'' diyecekken
Uzatmışken elimi,
Dilim sürçtü;
''Hoşveda''
Diye sıktım elini.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:17 PM
Işık Olmak (fikrimce...)
Yolun sonunda ışık göremiyor musun? Üzülme. Belki de yolun diğer ucundaki bir başkası için o yolun sonundaki ışık sen olursun.
Bazen ''erilmek'', ''ermek'' ten daha güzeldir.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:17 PM
Işıkları Yakın!
Birileri bu şehrin ışıklarını yaksın
Tüm sokaklar karanlık, hiçbir yüz seçilmiyor
El yordamı yoluyla, zoraki ilerlenen
Yapış yapış bir zifir...insanı ürkütüyor
Dostun kim, düşmanın kim artık seçemiyorsun,
Yalnız kuytular değil, meydanlar bile siyah
Diz boyu bin bir bela, girip geçemiyorsun
Bütün sokaklar çıkmaz, her çıkmazda bir günah
Nerede ''tatlı huzur'', Kalamış nerde kaldı?
Beyoğlu'nun beyleri, hanımları nerede?
Kapısı kitlenmeyen evler, konaklar vardı
Güvenle sabahlanan rüyalar yurdu nerde?
Ya ben deliriyorum...ya da öyle değilse,
Birileri bu şehrin, ışıklarını yaksın.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:17 PM
İhanet (fikrimce...)
Haini arıyorsak, dostlarımıza çay ikram ettiğimiz fincanlardaki parmak izlerine bakmalıyız.
Çünkü düşmanlarımız evimize gelip, bizimle çay içmezler.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:17 PM
İlham Delisi
Şu tepenin ardında sinmiş, bekliyor gece...
Güneşin batmasıyla, koca şehri saracak
Ve melekler rüyalar getirirken herkese,
İlham Perisi yine, beni uyutmayacak
Güneşi, göğü, seni getirecek aklıma
Kulağıma durmadan, fısıldayıp duracak
Kucak dolusu cümle bırakacak masama,
Bir şey yazana kadar rahat bırakmayacak...
Sanırım birileri, buna para veriyor;
''Şu adamı uyutma git, musallat ol'' diye
Hele bir de görseniz, yüzü de kızarmıyor,
Güle güle geliyor; ''işte yine ben'' diye
En sonunda kendine bile şiir yazdırdı
''Peri'' midir, ''Deli'' mi? anlamadım vallahi...
Artık gitmesin, zaten uykumu da kaçırdı,
Şunu bitireyim de, birazcık susar belki...
Attila Şanbay
(dün gece...)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:17 PM
İlk Görüşte Aşk (fikrimce...)
Bir gün, yıllardır tanıdığımız birine aşık olabiliriz. İşte o gün, o insanı ''ilk kez'' gördüğümüz hissine kapılabiliriz. Çünkü o, bizim için ''yepyeni'' bir insandır artık. İşte, ilk görüşte aşk budur. (fikrimce...)
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:17 PM
İstasyon
Haydarpaşa-Ankara arası bir yerlerde,
Bir istasyon bulunur gişesiz, tek peronlu...
Tabelasında ''Yürek'' yazar, siyah harflerle,
Yalnız giden trenler geçmiştir raylarından...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:17 PM
İtibar
İnsan saygınlığını, kendi kazanmalıdır
Örneğin bir meclisten vakitli kalkmalıdır
Çünkü masada en son, yemek artığı kalır.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:17 PM
İtiraz
Sensiz geçen yıllarda
Yaşadım sayılmazsa,
İtiraz etsem ölüm anında
Eklenir mi acaba
O yıllar hayatıma?
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:18 PM
İzafi Bir Avuntu (fikrimce...)
Terkeden, bir gün dönebilir. Henüz terketmemiş olansa, bir gün terkedebilir. Bu olasılıkla; terkedilen biri, henüz terkedilmemiş birine göre, daha şanslıdır. (fikrimce...)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:18 PM
İzin Verseydin
Ağlarsan gözündeki yaşları silecektim,
Yanağını okşayıp, ''geçti bak'' diyecektim
Üşürsen üzerine tenimi serecektim
Hastaysan ilacını elimle verecektim
Sağında duracaktım, her zaman sağ yanında
Çünkü sağın dengesiz, bunu bir ben bilirim
Olur da başın dönüp, gözün karardığında,
Tutacaktım, düşmene izin vermeyecektim
Göğsümde başın için hep bir yer olacaktı
Sol yanım senin için hep sıcak kalacaktı
Kollarım bedenini sımsıkı saracaktı
Gözlerim, gözlerinde bir ömür duracaktı
İstediğin bahçeli evi alamasam da,
Ördek bakacak bir ev bulurdum balkonunda
Domatesleri sordum; yetişirmiş saksıda
Olmasa da pazardan alırdık ara sıra
İsmini unutunca insanlar yıllar sonra,
Boşa tasa ettiğin günler mazi olunca
Bir gün gelip, senin de sahnen karardığında
Deniz feneri gibi duracaktım karşında
İzin verseydin canım ve biraz güvenseydin,
Sandığın kadar kötü olmazdı, görecektin...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:18 PM
Kaçak Sevdan
Hangi diyara sürgün olacağım bilmeden,
Umutlar ülkesinin son sınır kapısından
Çıkıyorum, elimde süresi dolmuş vizem,
Bavulumda kullanımı yasak ve kaçak sevdan
Buralarda sevmek suç, gönül vermek yasakmış
Hele ki sana yanmak, verilemez hesapmış
Ümit etmek, beklemek yürek avuntusuymuş
Ve hayali cihana değen eski zamanmış
İltica ediyorum artık başka bir yere,
Sığınmacı kalbimde, sömürgeci acılar
Umutlar ülkesinin adı varmış sadece...
Kaçak sevdan, hayalin ve peşimde anılar...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:18 PM
Kantar
İstasyondaki hassas kantar
Her uğurlama sonrası
Biraz daha eksik tartar
Her uğurlayanı,
Uğurladığının ağırlığı kadar...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:18 PM
Karşısı-n
''Karşı sahil'' deriz hep,
Bakarken bu yakadan
Ama binip vapura,
Geçince o tarafa
Karşılıklar değişir;
Karşı, bu taraf olur
Bir yansımadır ''karşı''
Karşında bir şey yoksa,
Sen karşı olamazsın
Aynanın karşısında,
Karşındadır yansıman
Yansımana göreyse,
Sen onun karşısında
Sahiplenip bir yanı
''aslolan budur'' dersen,
Mutlaka bir karşılık
Bulacaksın karşında
Değişkendir karşılık
Durduğun yere göre
Biraz dikkat edersen,
Karşısındır kendine
Bir yer vardır ne karşı,
Ne karşısı bulunan...
Önünde engin deniz
Ufuklara açılan...
Toplanmalı orada
Karşılık beklemeden
''Sonsuz sevgi kumsalı''
Dünyayı kucaklayan
Muhalif olma artık
Sürekli bir şeylere
Karşı diye bir yer yok!
Aslında her yan, ''bu yan''
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:18 PM
Kelebek Olmak
Yüz yıllık ömründe yapamaz karga,
Kelebeğin yaptığını, bir kısacık haftada
Çok yaşamak iş değil, işe yarayıp ölmek
Meziyettir hayatta...
Küçücük bir renk olmak ''evren'' adlı tabloda
Ve bir kelebek olmak, Tanrı'nın ormanında...
Attila Şanbay
Attila
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:18 PM
Kendimden Öte
Çok uzun yıllar önce,
Milyonları geçerek
Vardım ana rahmine...
O gün yapabildiysem,
Elbet yine yaparım;
Kendi koşu yolumda
Kendimi geçtiğim gün,
Yarışı kazanırım...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:18 PM
Kendime Nasihat
Gördüğün her ışığa
Kanıp, pervane olma
Her Nur ilahi değil,
Boşa yanıp, kavrulma
Kendini altın bilir,
Tenekeyi çok ovma
Kıymet güle verilir,
Her otu gülden sanma
Kurbağalar öpülmez,
Bataklıktır yerleri
Pis sularda yüzülmez,
Gez billur dereleri
Can'ın değerini bil,
Can sevene verilir
Seveni canından bil,
Hakedene can denir
Bilmezse kıymetini,
Kendini küçük görme
Vermişsen yüreğini,
Yücesin, tasa etme
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:19 PM
Kırmızı Sonbahar
Batan güne rengini saçların mı veriyor?
Böyle kızıl olmazdı ikindi vakitleri
Belkide tüm bulutlar tenine özeniyor,
Parlak yüzünde güneş seyrediyor kendini
Kokusu duyulmayan bir tabiat tablosu,
Tadını bilmediğim duru bir su gibisin
Varılmayan yerlerin dayanılmaz arzusu,
Çok sevdiğim kırmızı sonbaharlar gibisin
İlkyazın gelgeç rengi başkalarının olsun,
Ben bahçemde kırmızı bir sonbahar isterim
Şikayet etmem inan varsın, ruhumu sarsın,
Ben senin gözlerindeki geceyi beklerim.
Attila Şanbay
A' ya...
14. 06. 2006
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:19 PM
Kıskanıyorum
Kıskanıyorum seni, herkes sana bakıyor
O kadar güzelsin ki, gören aşık oluyor
Vücudun ince, zarif, akılları çeliyor
Parlak yüzünde güneş, kendini seyrediyor
Gurup zamanı başka, seherde bir başkasın
Gündüz ayrı güzelsin, gece ayrı büyülü...
Meftun olmayıp sana, insan başka ne yapsın?
Kıskanıyorum seni, bu şehrin nazlı gülü
Sende de kabahat var; cilveler yapıyorsun
Baktıkça gözler sana, belki haz alıyorsun...
Seni kıskandığımı belki de biliyorsun,
Dalgalı saçlarını rüzgara salıyorsun
Elimde olsa, sana kimseyi yaklaştırmam
Tenine dokunanın hazla doluyor içi...
Bunca talibin varken, seni yalnız bırakmam;
Kıskanıyorum seni, sevgilim Boğaziçi.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:19 PM
Kızkulesi
Oturduğum kayadan
Denize fırlattığım
Hiçbir zaman batmadan,
Suyun üstünde duran
Boş bir şarap şişesi
Sensizliği içitiğim
Günlerin nişanesi,
Acı sarhoşluğumun
Kanıtı Kızkulesi...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:19 PM
Kirli Oyun
Satılık kalemlerin,
Zehir saçan sözleri
Bazı gazetelerin
Köşe yazılarında...
Yüzyılı aşkın zaman
Kurgulanan tezgahın,
Çığırtkan simsarları
Geziyor içimizde...
Kaset tanıtımları
Haber bültenlerinde,
Sarıkamış, Mehmet Akif
Nerde yıldönümünde?
Dizi filmler ise,
Kitle imha silahı
Uyuşturucu diye
Veriyorlar millete;
Ülkede olup, biten
Gözlerden kaçsın diye,
Düşünecek beyinler
Körelip, gitsin diye
Bir ülkeyi kuşatmak
Silahla değil artık,
Değer yargılarını
Yıkmakla sağlanıyor
Soruyorum, köpekler!
Sahipleriniz kimler,
Sizlerin tasmasını
Tutuyor hangi eller?
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:19 PM
Korku (fikrimce...)
Cesurlar da korkaklar kadar korkarlar.
Korkaklar, korktuklarında kaçar, cesurlar ise korktuklarında o korkuyu tanımaya çalışır, gerekli zeka, plan ve kararlılıkla üstüne yürürler.
Bu ikisinin dışında bir grup daha vardır ki, onlar aptallardır. Sadece onlar hiçbir şeyden korkmazlar. (fikrimce...)
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:19 PM
Körfez'in Sularında
Yine gözlerim nemli, ağlamaklı efkardan
Takılmış, gidiyorum bir küçücük dalgaya
Hafif meltem esiyor, Gölcük taraflarından
Yine yalnızım, yalnız Körfez'in sularında
Gökte beyaz bulutlar, ikindi kızıllığı...
Akşam yaklaşıyorken eflatun loşluğunda,
Yalnız bir martı uçar, andırır yalnızlığı
Gönlüm bir başka olur, Körfez'in sularında
Küreğim suya değer, ağır ağır aheste...
Gözlerim dalar gider, bakışımın ufkuna
Boşaltmak istiyorum derdimi bir nefeste
Yine yalnızım, yalnız Körfez'in sularında
Sandalını çaldığım sahilin kumlarında,
Hala beni bekleyen bir çift göz var mı? bilmem...
Bakıp içleniyorum, Körfez'in sularında,
Gönlümü alıp, giden o küçücük dalgaya.
Attila Şanbay
(döneceğim İzmit...)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:19 PM
Kötü Ruh
İsmini fırlattığım deniz kabardı, taştı
Resmini sapladığım yıldız karardı, düştü
Ne yaptıysam olmadı, seni unutmak için
Kaçtığım yollar döndü, tekrar sana kavuştu
Kötü bir ruh gibisin, bir türlü gitmiyorsun,
Unutmaya çalışsam, aklıma geliyorsun
Hayatıma kastın ne, benden ne istiyorsun?
Ne olur çık içimden, beni öldürüyorsun...
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:19 PM
Küçük Köpek
Küçük köpek
Bakma öyle
Bir defa dokunursam
Seni hiç bırakamam
Zaten kedim var benim
Ve ev müsait değil
Sana şu an bakamam
Hoşt köpekcik
Ne olur...hoşt...
İçimi ezme benim
Seni bir kez okşarsam
Bir daha bırakamam
Bak köfteci var şurda
Sana köfte alayım
Sen onları yiyedur
Ben yoluma gideyim
Kimbilir, belki bir gün
Tekrar karşılaşırız
Şartlar uygun olursa
Bizim eve gideriz
Ne olur küçük köpek
Yüzüme bakma öyle
Şu an seni sevecek
Cesaret yok içimde
Attila Şanbay
Köpekciği bir daha görmedim. Ama bana bakışını hiç unutmadım. Bakışlarındaki o dolaysız sözleri: ''Hav! (merhaba) Ben seni sevdim. Beni alır mısın? Söz, yaramazlık yapmam. Seni neşelendiririm. Soğuk günlerde tüylerimle ısıtırım. Üzülürsen elini yalar, seni teselli ederim. Hem bakma sen benim küçük olduğuma, sana zarar vermek isteyelerden seni koruyabilirim. Ben sadece bir köpeğim, senden beklentim de sadece beni sevmen olur. Senin olmak istiyorum. Hav! Ben seni sevdim, beni alır mısın? ...''
O bakışlardan bu anlamı nasıl mı çıkarttım? Çünkü o köpeğin yerinde ben de olmuştum. Birinin karşısına çıkıp, ona o köpeğin gözleriyle bakmıştım. Dolaysız, hesapsız ve sevgiyle...
Fakat o bana, benim köpeğe davrandığım kadar nazik davranmadı. Sadece ''HOŞT! '' dedi. Aslıda ''Hoşt'' biz insanların uydurduğu bir sözcüktür, köpekler bunu anlamazlar. Bu yüzden ne kadar kovsak da, küçümsesek de bizi sevmeye devam ederler.
Keşke herkes köpek gibi sevse...
Dolaysız, hesapsız ve herşeye rağmen...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:19 PM
Kürtaj
Uyurken sen evinde,
Aç bir köpek belki de
Kürtajla aldırdığın
Yavrunu parçaladı,
Hastane çöplüğünde
İçinden sökülürken,
Buz gibi bir demirle
Canı yanmış olsa da,
''annem üzülür'' diye
Ağlamadı belki de...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:19 PM
Masal
Biri tutup, boyasa fırçayla gökyüzünü
Şu anda olduğundan daha mavi olmazdı
Ya da parfüm sıksalar çiçeklerin üstüne,
Şimdi olduğu kadar, hiç birisi kokmazdı
Sen yokken böyle miydi, bu gök, bu deniz, güller...
Böylesi derin miydi okuduğum şiirler?
Sabahları aynada gördüğüm tebessümler,
Dalıp dalıp gitmeler ve geri dönmeyişler...
Şu pireli köpeği bile sevdim dün akşam,
Selam verdim, küstüğüm manav Erhan'a bile...
Komşu çocuklarıyla sokakta top oynadım,
Evde sular kesilmiş, ona bile kızmadım
Kısacası sevgilim, herşey senle güzelmiş,
Hiçbir şey göründüğü kadar kötü değilmiş
Senli hayat, gerçek olan bir peri masalıymış,
Senden önce bu adam yokmuş, seninle varmış.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:19 PM
Mesafe
Çok uzak semtlerimiz,
Birbirine çok uzak...
Ben Bostancı tarafı,
Sen Tarabya sırtları
Ankara'dan İstanbul'a
Bir saatte varılır,
Bostancı'dan Tarabya'ya
Bir ömürde varılmaz...
Bu uzaklık yoldan mı,
Gönülden mi bilinmez...
Tarabya'dan Bostancı'ya
Hiçbir vapur işlemez...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:19 PM
Ne Mutlu
Suyun üstünde
Yürüyebildiğimizi
Keşfettik;
Doldurarak denizi!
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:20 PM
Ne Olacaksın? (fikrimce...)
Geçtiğin yolları ve yol boyunca gördüğün yüzlere gülümsemeyi unutma.
Bir gün geri dönmen gerektiğinde, o yolları kullanacak ve o yüzlere tekrar bakacaksın.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:20 PM
Ne Olur Bir Kayık Bul
Gemileri yaktığım limanda bekliyorum
Üşüyorum, pişmanım kırdığım için seni
Ne bir gemi yapacak malzemem var, ne gücüm
Ne olur bir kayık bul, gelip al burdan beni
İki satır sözcükle, bir buhranlı anımda
Seni bana bağlayan tüm ipleri koparttım
''Gitme'' desen dururdum ölene dek yanında,
''Güle güle'' dediğin için kibriti çaktım
Sana dönüş yolunu çok iyi biliyorum,
Ama neyle döneyim? ne umut var, ne gemi
Bilirsin, yüzmeyi de fazlaca bilmiyorum,
Boğulurum, dönemem gelip de sen al beni
Denedim, yapamadım senden kopamıyorum
Daha iyi anladım, ne büyük sevdiğimi
Gemileri yaktığım limanda bekliyorum,
Ne olur bir kayık bul, gelip al burdan beni.
Attila Şanbay
12.02.2007 saat: 02.40
Caddebostan- İstanbul
''Sınanmayan aşk, gerçek aşk değildir'' -Ronald Tobias-
''Gerçek aşkın yolu asla düz değildir'' -Shakespeare- (bir yaz gecesi rüyası)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:20 PM
Onur (fikrimce...)
Gerektiğinde birisinden birşey istemek, onurusuzluk değildir. Onursuzluk, ''dilemek'' ve ''dilenmek'' arasındaki farkı bilmediğimizde ortaya çıkar.
Attila Şanbay
Bir şeyi ikinci kez istemek durumunda kalırsam, o şeyden vazgeçerim.
Attila Şanbay
İstediği şey için yalvarmayan insan, o şeyi kaybedecek olsa bile, onurun altın tacını kazanır.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:20 PM
Ölü Kuşlar
Rüyamda ölü kuşlar,
Sırtüstü uçuyordu...
''Durun, uçmayın'' dedim,
''Sizler ölmediniz mi? ''
Cevap verdiler bana;
''Bizler ölü değiliz,
Yaşayan sizlersiniz
Eğer aklınız varsa,
Bu tarafa geliniz''
Uyandım ve düşündüm,
Haklılardı galiba...
Yaşamak acı işti
Bu değişen dünyada
Artık ölülerimiz
Ağlıyor arkamızdan,
Yapayalnız, çaresiz
Burda kaldığımızdan.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:20 PM
Ölüm ve Ayrılık
Ölüm ve de ayrılık ne kadar da benziyor;
İkisi de ardında, yaşlı gözler bırakır
Mutlak yas ve acıdır olağan görüntüsü;
Bir cenaze evinin ya da bir istasyonun
Ne ölüm, ne ayrılık bitirir bir sevdayı...
Sevdaların katili, vefasız yüreklerdir
Eğer gönlün genişse, seversin öleni de,
Ölen gibi zamansız, bırakıp gideni de...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:20 PM
Ömür
Koca denilen ömür, geçiyorsun gülmeden
Hüzünlü bir şarkının zalim nağmelerisin
Ne teselli, ne ümit, ne de bir tat vermeden
Bırakıp da, bakmadan giden bir sevgilisin
Sen itimat edilip, ihanet eden dostsun
Ellerine verdiğim gençliğimi harcadın
Ömür, sen gül bahçemde zehir saçan bir otsun,
Tomurcuk çiçeğimi ilkbaharda çürüttün
Seni kime şikayet edeyim, bilemedim...
Sana kim dur diyecek, kim hakkından gelecek?
Tükettiğin vücudun hayrını göremedim
Anladım ki bu azap, mahşer günü bitecek.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:20 PM
Özgürlük
Özgür olmak için
Kanatlara ihtiyacım yok
Özgürlük,
Rüzgara müdana etmeden
Sürünebildiğim
Topraklar üzerindedir
Attila Şanbay
(Büyüyünce şiir olacak ) Üzerinde çalışıyorum.)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:20 PM
Peynirli Aşk
Sakın yanlış anlama, geçiyorsam her akşam
Tam sen camda olduğun saatte sokağından
Senle alakası yok...bakkala borç birikti,
Adam görecek beni, geçsem diğer sokaktan
Ama bir kaç akşamdır göz göze geliyoruz..
Sen camda, ben sokakta..içim tuhaf oluyor
Bir kaç kalıp peynir ve makarna sayesinde
Sanırım yavaş yavaş yeni bir aşk doğuyor.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:20 PM
Postacı
Tüm mektupları dağıtır, genç postacı
Akşam eve dönerken, tek bir zarf kalır
Hep cebinde...
Yazıp, veremediği aşk mektubudur bu,
Her ay telefon faturasını götürdüğü
Veli Ahmet Sokak'daki, bahçeli, beyaz evin
Güzel kızına...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:20 PM
Prens ve Şövalye (fikrimce...)
Prens olmak için, sadece kralın oğlu olmak yeterlidir. Aptal, duygusuz, korkak, ruh hastası, sevgiden ve ahlaktan yoksun olmak durumu değiştirmez. Kralın oğlu, yine de prenstir.
Ama şövalye olmak için çok şey gereklidir; akıllı olmak, güvenilirlik, sadakat, cesaret, tutku, iyilik, inandığı şey uğruna hayatını adayabilmek...
Ve siz, prenslerini bekleyen hanımlar; karşılaşacağınız her prens size hayalini kurduğunuz mutluluğu veremeyebilir. Çünkü bir prensin nasıl biri olduğunu her zaman bilemezsiniz.
Ama bilin ki, karşılaşacağınız her şövalyenin zırhının altında, sizi çok sevecek koca bir yürek mutlaka bulunur. Çünkü bir şövalyenin nasıl biri olduğu her zaman bellidir.
Attila Şanbay
('' Sevgi karın doyurmaz. Prenses olayım, hayatım kurtulsun'' diyen hanımlar, bu yazıyı dikkate almasınlar...)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:20 PM
Prospektüs
Çocukların ulaşabilecekleri
Yerlerde bulundurun sevgiyi...
Bırakın uzanıp alsınlar,
Bırakın çocuklar sevgiyi,
Şeker sanıp yutsunlar.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:20 PM
Rahatsız Etmeyin Öğreniyorum
Ölene dek öğrenmek
Kendime olan borcum
Elimden geldiğince,
Bilgiye varmalıyım
Geriye bilmediğim
Bir tek ölüm kalsa da,
Onu da bilmek için
Sonunda ölmeliyim.
Attila Şanbay
''Que sçais je? '' (ne biliyorum ki?) -Montaigne-
''Bilenler ölüdür'' -Tao
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:22 PM
Riya
Çoğumuz oyuncuyuz hayatın sahnesinde
Ağlarız gidenlere, güldükçe gelenlerde;
Zoraki tebessümler beklenmeyen misafire,
Sahte gözyaşlarınca yabancı ölümlerde
Riya yüze yapışan organik bir maskedir
Öyle bütünleşir ki, çıkartıp atamayız
Sahte yüzler aslını unutturur gün gelir,
Sonunda bir başkası oluruz her birimiz.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:22 PM
Rüya
İşte yine radyoda, ''Portofino'' çalıyor...
Sarılarak dinlerdik, tek kelime etmeden
Bizim şarkımızdı o, bizim içindi bir tek
İçimi acıtıyor, şimdi sensiz dinlemek...
O kafe hala açık, yine aynı garson var
Bilirsin, biz gidince servisi o yapardı
Oturduğumuz masada, hala aynı örtü var
Hani sen çok severdin, üstünde kalpler vardı
Köşedeki çiçekçi kadın hala duruyor
O gülleri yalnızca bana satmıyor muydu?
Ama hala burda bak, aynı yerde duruyor
Acaba gittiğinin farkına varmadı mı?
Neden her şey yerinde, her şey eskisi gibi?
O çiçekçi, o kafe, o şarkı; ''Portofino''...
Bunlar yalnızca bizim rüyamıza aitti,
Neden hala burdalar, bilmiyorlar mı? bitti...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:22 PM
Rüyamda
Kimi gün hava güzel
Pırıl pırıl güneşli...
Ayşe gülüyor
Bakıyorum,
''Tamam'' diyorum
''Herşey iyi gidiyor...''
Bazen hava kapalı
Ayşe'min gözü yaşlı
Bakıyorum,
''Anlıyorum'' diyorum
''Üzülme düzelecek...''
Ama bazen
Havada bulut yokken
Ayşe yine ağlıyor
Soruyorum,
''Neden? '' diyorum
''Anlayamazsın'' diyor,
Zaten anlamıyorum...
Başını göğsüme koyuyor,
''Seni seviyorum'' diyor
''Ben de seni...'' diyorum
Anlamam gerekmiyor,
Sormadan seviyorum.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:22 PM
Sanatçı ve Toplum (fikrimce...)
''Sanatçı topluma örnek olur'' söylemini yanlış buluyorum.
Tam aksine, sanatçı toplumdaki örnekleri taklit eder.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:22 PM
Saplı Şiir
Zavallı meşe...
Kimbilir hangi
Yakın akrabasının
Cansız bedeninden
Yapılma sapın
Ucundaki baltanın
Hain darbeleri
Sonucu verdi
Son nefesini
Bilse, elbet utanırdı
Sapın yapıldığı ağaç
Buna alet olmaktan
Ama utanmadı
Sapı tutan ellerin sahibi
İnsanoğlu insan!
Vurdu...vurdu...
Ve bir yerlerde
Bir ardıç kuşunun daha
Neşeli ötüşü durdu.
Attila Şanbay
(doğaya basmayın...)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:22 PM
Sen Dönersen...
Sokaklar çıkmaz oldu,
İnsanlarsa yabancı...
Büyüdüğüm bu şehir,
Haritada var mıydı?
Yaşadığım şu evde
Sanki bir misafirim
Her şeyde bir tuhaflık,
Her yer bana yabancı...
Yüzünde güller açan
Eski fotoğraflarım,
Şimdi hesap soruyor;
''Bu halin nedir? '' diye
Dostlarım tanımıyor,
Yolda gördüklerinde...
Kimseler anlamıyor
Nefes almadığımı...
Ölüp, ölmediğimi
Düşünüyorum bazen...
''Aşk acısı öldürmez''
Diyorum sonrasında
Peki eğer öyleyse,
Neden göremiyorum
Yüzümü ve kendimi
Aynaya baktığımda?
Dön canım, sen dönersen
Belki bende dönerim,
Hayat karışırım,
Fark edilir varlığım...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:22 PM
Sen Gittin
Balıkçılar sahilde,
Rüzgarları bekliyor...
Rüzgar saçlarındaydı,
Sen gittin, rüzgar gitti
Goncagüller dalında,
Yağmurları bekliyor...
Yağmur gözlerindeydi,
Sen gittin, yağmur gitti
Sabahlar tanyerinde,
Aydınlığı bekliyor...
Güneş gülüşündeydi,
Sen gittin,güneş gitti
Kalbim yaşamak için
Bir umut besliyordu...
Umut varlığındaydı,
Sen gittin, umut bitti.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:22 PM
Senfoni
Buluttan tarlalara umutlarımı ektim,
Her gece sürgün verir, parlak yıldızlarla bir...
Ve her sabah içimde yeni bir çocuk doğar;
Çağlar açan buluşlar gibi parlak düşleri...
Yarından umutluyum, geçmişi çoktan gömdüm
Giden trenler değil, gelenler beklediğim...
Gözümün önündeki sis perdesi dağıldı;
Pırıl pırıl bir ufuk şimdi görebildiğim...
Perdeler açılıyor, tatlı bir senfoniyle;
Yepyeni bir sahnede, sonunda başroldeyim.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:23 PM
Senli Tamlama
Yoksun ya...
Ondan eğik durur Pisa Kulesi,
Bu yüzden sağırdır
Evimdeki Van Kedisi
Yokluğun, her şeyin kusurlu yanı
Ve sen her yarımın
Aradığı parçası...
Sen gümüş tesbihimdeki
Eksik olan otuz üçüncü boncuk,
El işi halımdaki
Atlanmış tek ilmeksin
Sen yoncaların dördüncü yaprağı,
Her yağmurlu havada
Hiç yanımda olmayan şemsiyesin
Yokluğun, her şeyin kusurlu yanı
Ve sen her yarımın,
Özlediği tamısın.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:23 PM
Sevgi (fikrimce...)
Ayrılık sevgiyi bitirmez. Sadece tadını değiştirir. Birlikteyken tatlı, ayrılınca acıdır sevgi. Hepsi bu...(fikrimce...)
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:23 PM
Sır
Sağır bir Van kedim var,
Yalnız ona diyorum;
Seni çok sevdiğimi
Kuyruğunu sallıyor...
Beni duymadığına,
Nasıl seviniyorum...
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:23 PM
Silahsızlanma (fikrimce...)
Silahı olan herkes, birbirini öldürsün! Böylelikle silah kullanan kimse kalmayacaktır. İşte benim silahsızlanma formülüm. (fikrimce...)
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:23 PM
Son Replik (fikrimce...)
Son repliğin söylenmesini beklemeden, perdenin kapandığı tek sahne, hayat sahnesidir.
Bu yüzden her sözümüzü, son sözümüz olacakmış gibi düşünüp, söylemekte fayda vardır.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:23 PM
Son Vapur
Seni götüren vapur rıhtımdan ayrılırken,
Eşlik etmedi ona, bu defa hiçbir martı
Çımacı bile üzgün...halatları alırken
Sen hiç görmedin ama deniz birden karardı
Sustu, Kadıköy hayvan çarşısındaki sesler;
Hiçbir köpek, hiçbir kuş şarkı söylemiyordu
Çiçekçi kadınların ellerindeki güller,
Boyunlarını büküp, apansızın kurudu
Tavla sesi kesildi sokak kahvelerinde,
Aşıklar birbirinin ellerini bıraktı...
Buz kesti bütün çaylar garsonların elinde
Bir sürü yabancı göz, bana kederle baktı
Seni götüren vapur ayrılırken rıhtımdan
Tüm Kadıköy, benimle olduğu yerde dondu
Sen hiç duymadın ama iskeledeki saat
Kırık bir ''tık'' sesiyle, belki de ilk kez durdu.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:23 PM
Sonbaharlı Bir Veda
Gözlerindeki hüzün yağmurdan mı geliyor?
Gün mü battı diline? cümlelerin kanıyor...
Buz gibi veda sözün, ayazı üşütüyor
Gidişin sonbaharlı, ilkyaz erken bitiyor
Daha gitmeden soğuk bir mevsim yaşanıyor
Göçen kuşlar gittikleri yerden dönmüyor
Çiçekçiler, kurumuş begonyalar satıyor
Güneş burdan çok uzak şehirlere doğuyor
Tüm giysilerim kışlık, sobamsa hiç sönmüyor
Baharlar iptal olmuş, haberlerde söylüyor
Buz gibi veda sözün, ayazı üşütüyor
Gidişin sonbaharlı, ilkyaz erken bitiyor.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:23 PM
Sonsuz Hayat (fikrimce...)
Belki de hayat, sonunu görecek kadar yaşayamadığımız kadar uzundur.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:24 PM
Söz Vermek (fikrimce...)
''Elimden geleni yaparım'' demek, ''söz'' demekten daha iyidir.
Çünkü dünyadaki tutulmamış tüm sözler, verilmiş olan sözlerdir.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:25 PM
Sözüm Söz
Ben seni sevmek için senden izin almadım,
Şimdi vazgeçmek için neden sana sorayım?
Ne seni, ne dünyayı ilgilendirmez sevgim
Dilediğimce sever, dilersem vazgeçerim
''Arama, sorma'' dedin, hepsini kabul ettim
Ama ''sevme'' demeye hiç hakkın yok meleğim
''Sevgilim'' olmamayı elbet seçebilirsin,
Fakat '' sevdiğim'' olman, elinde değil senin
Dilediğin olacak, elbet vazgeçeceğim
Ama zamanı değil, şimdi gitmeyeceğim
Seni benden çok seven olursa işte o gün,
Sözüm söz, sevdam kadar uzakta olacağım
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:25 PM
Şemsiye
Yağmurlu bir günde,
Elinde şemsiye varken
Islanıyorsa yüzün...
İhtiyacın olan şey
Bir şemsiye değil,
Beraber ıslanabileceğin biridir.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:25 PM
Şiirli Değnek
Herşeyi düzeltecek şiirli değneklerle
Dokunacak çocuklar, tüm kötü zamanlara
Bütün acı sözleri silecekler sevgiyle,
Yerlerine dostluğu yazacaklar masumca
Savaşlar son bulacak, düşmanlar barışacak
Sevgisiz geçen yıllar dünyayı terkedecek
Dokunduğu yerlere güzel hisler yayacak
Şiirli değneklerle çocuklar hep gülecek
Okuyup yazacaklar, aşkı tanıyacaklar
Bozduğumuz dünyayı onlar onaracaklar
Bizlere benzemeyip, silah tutmayacaklar
Şiirli değneklerle güneşi yakacaklar
İçinde aşk olmayan cümle kurmayacaklar,
Güzel sözlerle, güzel yarınlar yazacaklar
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:25 PM
Şikayet
Güzel bir saatim var, üstelik de hediye
Ama bir parçası var, onu beğenmiyorum;
Dakikaları önüne katıştırıp, sürüyen
O yelkovanı var ya, hiç mi hiç sevmiyorum
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:25 PM
Şile'de Hıdırellez
Şile'deki dalgakıranın
Koynuna saklanmış deniz
İyi bak,
Hıdırellez günü
İskelede bulduğum
İki çiviye bağlayarak
Bağrına bıraktığım
Bir kağıda yazılmış
Sevdiğimin ismine...
İyi bak
Hızır ve İlyas
Onu çıkartıp derininden,
Ulaştırana kadar Allah'a
Deniz,
Eğer dileğim gerçek olursa
Tekrar gelip Şile'ye
Teşekkür edeceğim sana
Ve söz
Bu defa ayrılırken
Gözyaşımı katmayacağım suyuna
Deniz,
Hızır ve İlyas unutsa da,
Dileğim tutmasa da
Sen yine de
İyi bak sevdiğime...
Attila Şanbay
06. 05. 2007
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:25 PM
Takvim
Bir sigara içiminde sevmedim seni ben,
O kadar çok ki, sayamadım...yıpranmış yıllar
O zamanki yıldızlar bile şimdi birer taş,
Çok mevsimler örtülü üzerlerine...
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:25 PM
Tam Zamanı
Eteğine yapışmış sonbahar yaprakları,
Geleceksin hazanın en sarı akşamında...
Yüzünde derin izler, saçların beyazlamış,
Gözlerini kaçırıp, susacaksın karşımda
Sırtında pişmanlıktan simsiyah bir pardesü,
Yaşanmamış yıllarsa ceplerinde olacak
''Geç kalmadım umarım...'' diye başlayacaksın,
Sonra hıçkırıkların sözlerini boğacak
Bense ölüm anında, seni son kez görmenin
Verdiği mutlulukla, unutarak her şeyi
''Geç kalmadın sevgilim...'' diyeceğim gülerek
''Tam zamanında geldin...tam zamanında geldin...''
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:26 PM
Tek Başıma
Tek başıma sevdim hep ve en çok seni sevdim
Sevdiğim herşeyden çok, kendimden bile fazla
Tek başıma acıdım, en çok sana ağladım
Bütün dertlerimden çok, diş ağrımdan da fazla
Tek başıma yürüdüm sana gelen yollarda
Evimin yolundan çok, devr-i alemden fazla
Tek başıma yaşadım seni sensiz uykumda
En güzel rüyadan çok, cennetten bile fazla
Tek başıma severim seni bir ömür daha
Artık hiç görmesem de yüzünü daha fazla
Tek başıma seslensem ismini bir duvara
Yankısı bana yeter, senin sesinden fazla
Tek başıma büyüttüm gördüğün gibi seni,
Sen varıp git yoluna, farketmez olmasanda.
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:26 PM
Tesadüf (fikrimce...)
Sevgili olacak iki kişinin, ilk kez karşılaştıkları o an, tesadüf olmaktan çok öte bir şeydir. O an, o yer ve o karşılaşma, önceden yazılmış ve oynanması kaçınılmaz olan bir oyunun, ilk sahnesidir. (fikrimce...)
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:26 PM
Uğurlu 13
Eylül’ün on üçünde,
Tüm yağmur damlaları
Birleşerek yağmışlar
''Sen'' olarak dünyaya
Sonra Tanrı ‘’Ol! ’’ demiş
Ve bir ''Nur''la giydirmiş
O berrak vücudunu
Meleklerin ruhundan
Üfleyip nefesine…
Bu dünyaya gelecek
Ve de gelmiş ne varsa
Senin kadar kıymetli
Olmayacaklar asla
Sen, sözün bittiği yer,
Kalbin son sevdiğisin
''Doğum günün kutlu olsun''
Hep mutlu olacaksın.
''Sandık kokulu oda''
Şiirlerinde kalsın
Duamda olacaksın
Yalnız kalmayacaksın.
Attila ŞANBAY
(12.09.2007)
Doğum günün kutlu olsun...
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:26 PM
Umut
Umut açık denizde, fırtınada bir tekne
Beklediğim limansa ona uzak bir yerde
Ne rüzgar benden yana, ne de azgın dalgalar
Karanlık ufuklarda, uğursuz çalkantılar...
Ama her şey değişir, bunu iyi bilirim
Biraz sabır gerekir, inadına beklerim
Umudu umut etmek, en umutsuz anlarda,
Umuda umut vermek, sahip olmaktır ona.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:26 PM
Unutma (fikrimce...)
Geçtiğin yolları ve yol boyunca gördüğün yüzlere gülümsemeyi unutma.
Geri dönmen gerektiğinde, o yolları kullanacak ve o yüzlere tekrar bakacaksın.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:26 PM
Unutulmayan
Her yeni gün örtünür, eskisinin üstüne
Solar bir çiçek, açar rengarenk bir yenisi
Minik bir yavru doğar, unutturur ölümü
Göçen kuşlar dönerler, her ilkbahar gelişi
Hayat alıp, yerine koyar bir başkasını
Soğutur başka şeyler, gidenlerin yasını
Yağmurlar yıkar ömrün buğulu aynasını
Kazır keskin bir bıçak, gönüllerin pasını
Rüzgar siler, süpürür eski aşkın tozunu
Zaman alır, götürür ateşini, közünü
Ama yürek unutmaz son bakışın izini,
Unutturmaz hiçbir şey, o ''elveda'' sözünü.
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:26 PM
Unuturken
Alışmasından sonra, karanlığa gözlerin
Hayal-meyal seçilen şeyler gibisin şimdi
Gittikçe siliniyor yüzün, kokun, ellerin...
Gülüşünün yerine, eve sessizlik sindi
Senden kalan mektuplar sararmaya başladı;
Güz yaprağı misali, teker teker her biri...
Sonbahar yollarında savruluyorlar şimdi,
Bir eski bahardaydı umut veren sözleri
Resmini atacağım ama hazır değilim
Ara-sıra da olsa, çıkartıp bakıyorum
Duvarda değil artık, dolapta saklıyorum
Ondan da kurtulursam, seni unutacağım
Alışması çok zordu, bunu anlayamazsın
Canım nasıl acıdı...bilsen inan ağlarsın
Çok yakında tamamen yabancı olacaksın,
Ölsen bile, içimi artık yakmayacaksın.
Attila Şanbay
(tüm gidenler sandı ki; unutulmayacaklar...Hatırlanan ne var ki, onlar unutulmasın?)
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:26 PM
Vefa
Bir düğün ve cenaze
Denk gelmişse bir güne,
Ben hep özen gösterdim
Cenazeye gitmeye...
Aramızdan ayrılan
Dosta gözyaşı döküp,
Düğünde göbek atmak
Değil hiç bana göre...
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:26 PM
Viran Bahçe
Viran bahçede şimdi, bir eski alaturka
Çırpınıyor dallarda, dinle ey güzel...dinle
Bir zaman gövdesine, ismimizi yazıp da,
Yaslandığımız ağaç, çoktan kurumuş bile
Baharın peşi sıra, yorulmayan sevdalar
Koşturup duruyorduk o çiçekli yollarda,
Fakat geçti üstünden mevsimler ve de yıllar
Teslim olmuş laleler, zorba sonbaharlarda
Sevdalar da kuruyor tıpkı ağaçlar gibi,
Sulanmayan çiçekler sessizce can veriyor
Yaprak yaprak göçüyor anılar, ölüm gibi
Acımasız yalnızlık, aşka galip geliyor
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:26 PM
Vurgun
Ben kelimeleri sevdim,
Hecelere tutuldum
Sevdiğim kadından çok,
Kafiyelere yandım
Kağıda gönlüm dedim;
Aşk'ı ilk ona yazdım,
Kalemi yarim bildim;
Gece koynuma aldım
Sahillerde gezeken
Koluma şiir taktım,
Sevilenin kalbine
Dörtlükten kına yaktım.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:26 PM
Yangın
Ellerim ceplerimde, dudağımda bir ıslık
Başımda kavakyeli, gönlümde eski sevda...
İstanbul'a düşmüşüm, yolum sana uğramış
''Ateş alıp giderim'' diye düşünüyorken,
O ateş yangın olup, beni içine almış;
Alev alev yanıyor Boğaz'ın serin suyu,
Köprülere ateşten bariyerler kurulmuş,
Yeditepede yedi devasa meşale var
Bende başlayan yangın, koca şehre sıçramış
Sakın ha! söndürmeyin...ben zaten üşüyordum,
İçimi ısıtacak bir şeyler arıyordum...
Beni de suçlamayın, şehri yaktığım için,
Niyetim bu değildi, sadece geçiyordum.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:26 PM
Yankı (fikrimce...)
Sevgi, yankı yapan sesimizdir. Onu haykırdığımızda, çarpacağı yerin uzaklığına göre, er ya da geç bize geri döner. Ama mutlaka döner...(fikrimce...)
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:26 PM
Yapamazdın
Gelip de, bir görseydin senden sonra halimi,
Üzülür, kahrolurdun, bırakıp gidemezdin...
Kapkaranlık odamda gözyaşı döktüğümü
Bir görseydin sevgilim, beni terk edemezdin
Senden sonrası ölüm...eğer bunu bilseydin,
Belki bana kıyamaz, elveda diyemezdin
Kan kusarken, kapıdan içeriye girseydin
Yüzünü çevirip de, geriye dönemezdin
Yapamazdın, kıyamazdın, beni sensiz koyamazdın
Hayatımsın, anlasaydın...seni benden alamazdın...
Attila Şanbay
Attila Şanbay
GooD aNd EvıL
04-01-2009, 06:27 PM
Yasal Uyarı!
Dikkat!
Aşk sağlığa zararlıdır;
Uzun süreli kullanımlarda
Uyuşukluk hissi verebilir,
Aşırı doz alımında
Kalp ağrılarına yol açabilir.
Attila Şanbay
Attila Şanbay
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.