Tam Sürümü Görüntüle : Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:36 PM
sen ben
Sen ve ben
biz hüznü geceden aldık
yalnızlığı yıldızlardan çaldık
yaşamak deyince
masallar yazdık
ölüm değince
ayrılıklar
biz sevdayı efsanelerle yaşadık
ölümü hançerledik yüreğimizde
neden yazıyoruz diye çok düşündüm
sebebi:
kalemimizi dört nala koşturmak
cesurca bir iş
fakat beceremiyoruz sözcükleri
bir araya getirip konuşmayı
kelimelerimiz cesurca
yalın
keskin bir kılıç
ama sözcüklerimiz
korkak..
ürkek...
a.gencay
21/03/2003
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:36 PM
Sen Ben Ve Bize Dair
balıkçı kasabasında doğsaydım
sen sırma saçlı kız, çillerinle
ağların çekilişini izleseydik seninle
yakamozlardan fal tutup
suda mehtabı tutsaydık elimizle
deniz kabuğu uğultusu
birde med cezir korkusu
ürkek çocuk yüreğimizle
büyümeseydik, kalsaydık öylece
her geçen gün daha serpildin sen
endamın gözümün önünde
halat çekmekten kabarmış ellerimle ben
dokunsaydım ipek saçlarına
sarılsaydım incecik beline
denize yüksekten bakan tepeden
batmadan güneş, gün devrilmeden
öpseydim utangaç buselerle lebinden
saçında zeytin dalından taç
elinde bir demet papatya
sensiz denizlere açıldığımda
uğurlasaydın hırçın dalgalarda
fenerim olsan yıldız kaydığında
yolumu bulsam, deniz patladığında
ıslanır avuçlarım sen ağlamışçasına
genzimde tuz kokusu
gözlerimde deniz mavisi
özlemin bin kat daha artsa
her martı çığlığında
selam yollasam sana yunuslarla
selamını alsam rüzgarla
sensiz kocaman yokluklarda
ayaklarım toprağa bastığı anda
karşımda olsan sarılsam boynuna
ne kadar seviyormuşum seni
duysan gözlerime baktığın anda
sensiz geçen o bitmez günleri
en uzun *******i saysam sana
yine kayıp olur musun
tuzlu dudaklarımda
senle yaşamak en büyük hediye
sensizlikse ölüm
gerisi hayat değil
hikaye
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:36 PM
Sen Yoksun
Gece korktum,dudağımda uçuklar
Uyku öldü,döşümde kalın yastıklar
Sen yoksun
Kağıdım,kalemim,bitti yazılanlar
Okudum,dinledi seni boş duvarlar
Sen yoksun
Camın önündeyim,dolaşıyor aşıklar
Yalnızlığım ve hasret sarmaş dolaşlar
Sen yoksun
Gelir üstüme,resmini çizdiğim duvar
Şarkılar aşkı söyledi,hüzzam çaldılar
Sen yoksun
Avutur belki adımladığım kaldırımlar
Açtım avucumu anlamadı beni falcılar
Sen yoksun
Dar geldi koca şehir,daraldı sokaklar
Neyleyim yalan dünyayı,beni kim anlar
Sen yoksun
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:36 PM
Senden Bana Kalan
Düştü rahminden birkaç damla kan
Ölen can değildi, aşktı sızıp kanayan
Üşüdü elleri, soğuktu ölümü çağıran
Bakmadı gözlerime gitti, sanki yalan
Değersiz *******de zevkmiş yaşanan
Tenimde ateşti, içimde kordu yanan
Uzaklaştı sıcak mevsim, şimdi hazan
Bir avuç kupkuru yaprak aşka kalan
Ne varsa sen, beni adam eden sevdan
Ayaklar altına aldığım gurur, kavgan
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:36 PM
seni düşünüyorum
seni düşlüyorum falezlerin kıyısında
yüzün güneşe dönük
sırtın hayata
saçların dalgalanmıyor
gözün yeşil bakmıyor
bahar yağmurları gibi yağıyor
hüzün gözlerinden
seni düşünüyorum falezlerin kıyısınsa
bana dönüp bakmıyorsun
sesleniyorum
nafile
kulağında denizin fısltısı
gözlerinde ayışığından kalma
yakamoz parılıtısı
seni seyrediyorum falezlerin kıyısında
çıkıp gelmişsin romanlardan
boğuyorsun batan güneşi
saçlarının kızıllığı ile
ve gözlerinde
yüzyılardan kalma
mermer heykeler gibi
ağlıyorsun....
a.gencay
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:36 PM
Seni Özledim
Biliyor musun?
Seni gerçekten sevdim
Yangınlarım
Yıllanmışlığım
Sigaram
çayımda dudak payım
Geceye gizlediğim düşlerim
Kağıda dizdiğim şiirlerim
Hecelerim
Seni özledim
Biliyor musun?
Seni gerçekten istedim
Arzularım
Avuntularım
Kıvranışlarım
Şarkılara yatırılmış kulaklarım
Bak yine terliyor avuçlarım
Sevgilim
Seni özledim
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:36 PM
Seni Özledim Desem
Ağlarsam göz yaşlarım mavi mi acaba
Olur ya ağlayamazsam,yağmur yağar mı acaba
Mavi koca bir okyanus olur
Martılar uçuşur mu masallar takıp kanatlarına
Beklesem çıkar mı deniz kızı
Uzun saçları,kalçasında
Yakamozlar serpiştirmiş dudaklarına
Seni özledim desem
Öper mi ölümsüzlük yok olsa da
Dolunaya soyunacak biliyorum
Ay her zamankinden daha parlak olur mu acaba
Yıldızlar yarıp gökyüzünü
Düşer mi acep saçlarına
Değdiğinde fil dişi tarağı suya
Gözlerine alıp yakamozları
Seni özledim desem
Bakar mı,gözlerim ışığına yansa da
Tutunsam martıların kanatlarına
Sokulsam yanına,yakınına
Utanıp güzelliğini saklar mı acaba
Dokunsam sudan berrak tenine
Korkuyorum dalıp derinlere ya kaçarsa
Seslensem yunus çığlığıyla
Seni özledim desem
Dönüp gözlerime akar mı acaba
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:37 PM
Seni Sevmek Gibi
I-
Ben
Sınırsızı severim
Uçsuz bucaksızı
Umarsızı, çıkarsızı
Ben hisleri severim
Kaba sığmayan düşleri
Ben ölümsüzü severim
Aşk gibi, sevda gibi
Tükenmeyen mürekkebi
Hiç bitmeyen cümleleri
Doğmayan güneşi
Ben uçsuz bucaksızı severim
Siyahı sever gibi
Hadi at kemendini zaman durdur
Ben kurulmayan zembereği
Kıpırdamayan yelkovanı severim
Ben hasreti severim
Yalnızlığa soyunmak gibi
Ben yıldızları severim
Sabahlara kadar sönmeyen mumları
Işık topla gözlerin için
Ben seni severim
Tut elimden yeter ki
II-
Sen
Sev beni
Benim kaba sığmadığım gibi
Denizde acemi balık gibi
Koca siyaha serpilen yıldızlar gibi
Sustur tüm acılarını
Sen sev beni
Ölümcül bir hastanın eceli beklemesi gibi
Sakın dur deme yüreğine
Sen sev beni
Bedenine zincirlerin bıraktığı izler gibi
En uçarı düşlerinle sev beni
Benim sevdiğim gibi
Yüreğinin ne istediğini bilmemek, koca bir tarlayı nasıl sulayacağını bilmemek gibi. Eğer ki bilmiyorsan her yer delik deşik olur, yüreğin gibi.
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:37 PM
Sensiz Yalnızlıklarımda
kırılan sabahı izledim
gözlerim,morarmış şafakta
ben geceye,gece bana ağlamakta
söyle bana
hangi çiçekleri taktın saçlarına
sürdüğün leylak kokusu tüter burnumda
tenim yokluğunu duyar
sensiz gecenin koynunda
uyanırım yittiğinde her yıldız
tutarım şiirin ellerinden
gözyaşın avuçlarımda
gezinirim pervasızca
hasretin en essahında
dillenir türküler titrek dudaklarımda
Niceleri verdim sana
ahım bile olmadı öfke,kin tadında
bakma sen
dayanamıyorum sensiz yalnızlığıma
Göz kapaklarıma çizdiğim şafak
tüm dinginliği ile atmakta
Zerdüşt ateşe bir odun daha at
İmam minareyi çıkmakta
Kestim damarlarımı
Üşüyorum
Kırmızının ateşten alındığı yalan
Kıp kırmızı kan akmakta
Korkuyorum
öleceğim
Ya! !
cenaze namazım kılınmazsa
uyan sevdiğim uyan
uyanda boynuma dolan
tut bileklerimden
güneşsin şafağımda atan
kansın damarımda akan
hadi anne
beni yeniden doğur beni anadan üryan
yeniden sevmeliyim seni
ne bir gece,ne de bir yıl
bin ömür sana doyamam
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:37 PM
Sensiz Zaman
yine zamanı durdurdum
oturup köşe taşına
geçtiğin o sokağın
elimden yuvaraldığım sigaram
ayaklarım belli belirsiz
bir ahenkle
vuruyor uçlarını yere
kafamı kaldırıp bakamıyorum
geçsen bile görmeyeyim diye
ama kulaklarım
hep bana sesleneceksin diye
sende
gelen geçenler oluyor
ayak sesleri yabancı
kokular burnumda
yada gülüşler
ama sen yoksun
sonra atıp sigaramı
eziyorum tabanımla
atıp ceketimi omuzlarıma
şöle bir dalıyorum
sokağına
hani kendinle konuşursunya
büküp büküp boynunu
alaycı bir tebessümle
dedimi! ! diyorum
gelirim diye
demedi ki........
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:37 PM
Sensizlik
açılır kapılar,açılır da
ben kilitli kalırım
güneşi kovalarım,
sevda düşer peşime
gecede tutuklu kalırım
düşerim yollarında
dizlerim kan içinde
tut ellerimden
üzerime basıp geçerler diye
çok korkarım
senlik! !
giydiğim kalın urba
yalnızlığımda çıplak kalırım
hasret eser deli,deli
üşür tenim,donarım
ışığını ver yıldızlara
yırtılmazsa gecenin siyah perdesi
yolumu kaybeder izsiz kalırım
çocukluğumda vurduğum serçeler
kanatlarını takıp korkuluklara
çıkarlar karşıma
büzüşüp yatağımın bir kenarına
ağlarım! !
o an tut ellerimden,gir koynuma
isyanlardayım
anlıyor musun! !
sensizlik de yargılardayım
köşeye kurulmuş örümcek
ağı yağlı ilmek
geçirip kendi ellerimle boynuma
idamlarımdayım
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:37 PM
Sensizlik Risalesi
gömleğim ince bugün
yağmur iliğime işledi
yoksun sen
üşüyorum sensiz
boğazımdan lokma geçmedi
potinlerimin tabanı delik
buruştu, üşüdü ayaklarım
kan oturdu, acıyı hissetmedi
gözlerime morlar çizdim
saçlarımda ıslak
üşüdü soluğum
Sesim kısıldı
kimse dinlemedi
çok gezdim
çok geçtim aynı sokaktan
beni kimse fark etmedi
kaşlarımın altına saklandı bakışlarım
senden başkasına değmedi
fesleğenler açtı bahçemde
bülbüller hiç ötmedi
pencereme konan kumru
bu bahar hiç gelmedi
aynaya bakamaz oldum
sırrıma erişilmedi
dün dündü
bugün daha bitmedi
geceye sığındım
ay tepemde dikilmedi
seni sordum herkese
kimse tanımadı, bilmedi
uyuştu parmaklarım
kelimelerim dizilmedi
kıpırdadı dudaklarım
beni görenler
yazık, delirdi dedi
bu gariplik nedir
kangren oldu şehir
kördüğüm sokaklar
martılar tepemde dolaştılar
deniz delirdi hiç dinmedi
ebediden esti rüzgar
adamın elinden uçtu gazeteler
ben ölmüşüm sanki de
yüzeme kapandılar
gömleğimde ince bugün
yoksun sen
üşüyorum sensiz
ihanetim olur diye tenime
güneşin teni bile değmedi
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:37 PM
Serseri
Ufkun beyazını aldım
Denizin mavisine buladım
Çığlıklardan avaz topladım
Suskunluğun içine kattım
Hüznün gamını çaldım
Neşeli şarkılarda bile ağladım
En sarhoş *******e daldım
Sevdalar üfürük, adamım
Aşk iksir olmuş,bir yudumluk
Ya hayatta gariplik var,yada
Serde serserilik,anlayamadım
Elimde makas geceyi keserim
Topladım yıldızları
İpe süphanallahlar dizerim
Hu hular yükselir semaya
Ben abdal olur,asa elimde
Çöllerde filizlenirim
Dudağıma değdiğinde ismin
Yırtınır göğsüm,can çekişirim
Saçlarıma değdiğinde elin
Dirilir,çene bağımı çözerim
Kolsuz mintanım üzerimde
Metropollerde tombala çekerim
Bulamadığımda papazı
Bana ne,ben sevgilimi isterim
Sevdalar üfürük, adamım
Aşk iksir olmuş,bir yudumluk
Ya hayatta gariplik var,yada
Serde serserilik,anlayamadım
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:37 PM
Sevda Bahçesi
bahçesindeyim şiirin
aşk kokuyor çiçekler
uçuşuyor
binlerce kelimeden
kelebekler
uzanıp parmaklarımın ucuna
kanatlarında tutuyorum
rengini çaldığım karanfilleri
düşürüp kağıdıma
sevdayı yazıyorum
bir an
titriyor içim
korkuyorum
hepsi
tükenip
ölecekler
sevda
nesin sen
okyanusta
sonsuz mavi
ne derinsin
dalıyorum da
yetmiyor nefesim
yetmiyor diyeceklerim
kelebek kanadını çırpıyor
dökülüyor yaşam sırrı
tozdan zerreciklerim
kuruyor
vazoda çiçeklerim
akıyor suya renkler
yazık siyaha dizilecekler
bir günlük ömür bu
nasıl sevmeyi becerecekler
aşk ateşi
uzak olsa ölecekler
yakın olsa eriyecekler
halen
bahçesindeyim
ıslandım çisesindeyim
son kıta
şiir bitiyor
yine aşk kokuyor
susuyorum
kelebek kozayı yırtıyor
tomurcuklar açıyor
sevdanın demindeyim
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:37 PM
Sevgili
bugün sevgiliyi gördüm nisan giymişti
eteklerinde kiraz çiçekleri
başında beyaz bembeyaz bulutlar
ellerine kına yakmış
gözlerinde maviden mavi umutlar
bugün sevgiliyi gördüm nisan giymişti
papatya sürmüş dudaklarına
eğildim öpmeye,yaklaştım yanına
ürkeklik düşmüş bakışlarına
yağmur oldum düştüm tenine
sızdım güzel yüreğine
bugün sevgilimi gördüm nisan giymişti
oysa ben gittiğimde
güz yağmurları düşmüştü gözlerine
üzerine eylül sinmişti
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:37 PM
Sevme Kahrolurum Diye
bir ben alıştım da sensizliğe
hiç kimse alışamadı
bendeki sessizliğe
hayat bir uzun yol
adımlayan benim
konuşsam çıkacak tek kelime
başlar ve biter
sen diye
hem ben seni sevdim
sana ne ki
dilindeki acı söz
sevme beni diye
uçurum kenarında unuttum
saçının tellini
savrulur rüzgarın elinde
uzak bir vapur geçer önümden
salep kokusu denizin üstünde
bir ben
bir sen
bir de İstanbul
felek, değme keyfime
seslenirim sana
gitsen de uzaklara
duyarsın
gittiğin yerden gelme diye
boşa sevmedi bu yürek
boşa yanmadı ateşine
içime bir kuyu kazmışım
benden önce ölürsen diye
şimdi gittiğin yerden sesin bile gelmez
oysa ben öldüm
sendeki bu sessizlik niye
üşüyorum kelimelerinin imgesizliğinde
kanıyorum mürekkebim bittiğinde
sen, sen olalı sevilmedin
ben, ben olalı sevmedim
o zaman söyle
bu sevgiden gitmeler ne diye
üzülme, sen üzülme
ben sana sitem ederim
sen yinede gülümse
yattığım sol yanıma
yürek olursun
sağ yanıma şilte
penceremdeki gölgeler
büyür, gelir üstüme
ah sevdiğim sen bilmezsin
seni tenine dokunmadan severim
sen bilmezsin gitsen de
yüreğim hapsederim
sen bilmezsin
başkalarını sevmediğim niye
işte sen
işte ben
sevme Allah’ını seversen
üzülür, kahrolurum diye
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:38 PM
Seyr_i İstanbul
I-
Aylardan eylül,
Gökyüzü bakıra çalar
Marmara’da çığlık çığlığa martılar
İstanbul melül
Havada gam, hüzün kokar
Taşında, toprağında büyütülen umutlar
Büyüdü misket yuvarlayan çocuklar
Büyüdü İstanbul, büyüdükçe daraldı sokaklar
Ne kadar kalabalık, sanki mahşer
Kalabalıkta ne kadar yalnız insanlar
Ne yana dönsem ter kokar
II-
Hani diyorum uçsam
Kollarımda mukavvadan kanat
Göğsüme rüzgârı doldursam
Kanatlarımın altında saltanat
Yalnızlığımın silueti, kız kulesi
Kalmadı yüreğinde eski şatafat
Yedikule zindanı göğsüm değil de neresi?
Ölsem de gömülsem yedi tepeye, bana taht
Bitmez bu koca şehir
Bitse de hayat
III-
Ne çok sevildin sen, sevdiler
Taşını toprağını mahrem bildiler
Haliç’te bir güzelin ayağı suya değse
Eteklerini kaldırsa rüzgâr
Kaşlarını çattı, kıskandı şairler
Bulutlar parçalanır göğsünde
Ağlar şarkılar, şiirler
Ey gözünü sevdiğim İstanbul
Senden büyük sevda mı var?
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:38 PM
Sıdıka
Kuşlar sana ne söyledi Sıdıka
Rüzgar hangi mahrem yerlerine değdi
Kaç kez ıslandı dudakların yağmurlarla
Daha kaç kez terk edecek uykular seni
Aşk haram meyveydi,yedin mi
Kovuldun mu,terk ettin mi
Yüreğindeki cenneti
Bak sevgililer çiçek açmış
Dışarıda çatır ayaz,zemheri
Sıdıka,üşüyor musun,al ceketimi
Ellerin yine yumuşacık mı
Gözlerine aldığın yeşil
Baksam,bahar uyanır mı
Düşsem tenine çise vakti
Aşk mutluluksa,söyle
Söyle Sıdıka ağlanır mı
Şarkılar sana ne söyledi Sıdıka
Keman at kılında inim,inim inledi mi
Baktığın gözlerde kim var
Besteler sana beni söyledi mi
Gidemiyorum,mıhlı ayaklarım
Yazamıyorum titrek ellerim
Sıdıka üşüyorum ver ceketimi
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:38 PM
Sın
çoğum yok
a z ı m s ı n,
azımla varımsın
hayatını verme
r a z ı m s ı n
de hadi
bir kez
daha de
yüreğime adın
k a z ı n s ı n
al ruhumu
bana
sen
l a z ı m s ı n
bulutları
çek üzerimden
güneşim
gökyüzüm
a r z ı m s ı n
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:38 PM
Siyahı Severim Ben
siyahı severim ben
geceyi kuşanır gibi
yalnızlığı severim
kendimi yaşar gibi
saatin geçti mi vakti
ellerimi sızlatan bir acı ile
uyanırım
ne baykuş sesidir beni ürperten
nede çocukça korkulan
göğü yırtan bir şimşek
kıvrılıp
dizlerimi çekerim göğsüme
sanki nefesimi kesmek için
perde sıyrıktır hep
ara sıra sönen sokak lambası
yada bulutlardan benim için sıyrılan dolunay
gözlerimi okşar
ve sen
yokluğunda
yaşanan sen
var mısın dolunay gibi
yoksa yok musun
vakti kaçırılmış zaman gibi
söyle şimdi bana
gözlerime seni aldığımdan beri
uyku neme deva olur
kulağımda yokluğunun saati vururken
akrep neresindedir yelkovanın
yada ne kadar korkutur beni
göğü ikiye bölen şimşek
ama halen ürpertiyor beni
gittiğin o geceki
baykuş sesi
a.gencay
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:38 PM
Son Mevsim Hazan
Önce ıhlamurlar yaprak döktü
Sonra atkestaneleri
Kim bilir nerde kimin dilinde
O çok sevdiğim sevda türküleri
Varsın olsun
Çoktan terk ettim aşk denen efsaneleri
Hiç sevmiyorum bu mevsim, bu şehri
Göğü kaplayan duman
Yırtıyor öksürüşler ciğerimi
Geçen yıldan aldığım kaşe kaban
Üzerimde yok evi terk et ettiğimden beri
Kimilerine göre şizofren olmuşum
Kimilerine gör iflah olmaz deli
Assam yüzümü kimse sormaz neyin var
Beceremiyorum herkese aynı gülmeyi
Üşür ayaklarım ıslak çoraplar
Botumu gariban simitçiye verdim vereli
Bir kadın sevdim, dünya güzeli
Gözleri bahar, saçları sam yeli
O yürüse, ben duysam
Kulağımda narin topuk sesleri
Saçlarına bir kez daha dokunsam
Öpmesem de çeksem içime nefesini
Ciğerlerime derman, silinir kükürt izleri
Yanar bedenim, ısınır ayaklarım
Bana neyler ki mart dokuzu
Neyler bana zemheri
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:38 PM
Sonbahar
adın sonbahardı
hatırlıyorum da
her mevsim değişen
tadın vardı mısralarında
her sevda sonu dökülü verirlerdi
hüzzam tadında sari yaprakların
hatırlıyorum seni
o hiyabanda
her şeyi ardında bırakıp terk ederken
sevdalarınla
o sari mekanları
unutma...
bu yaşanan
son sonbahar değil
son değil bu acılar
terk etsen de ardına bakmadan
terk etmez o sarı odaların
ki... gönlü insanin
rahmidir sevdaların
her sonunda sonbaharın yeşerir,
yeniden yorumlar sevdayı yeniden
yudumlar hayati
sanma ki kök saldığı bu yeni mekan
yaşatmaz sonbaharı
iste o zaman
yeniden terk edersin o sari odaları
farklı bu
yasamak adına yaşanan
hayat değil
hayellerdir...
farklı bu
sevmek adına sevilen
sevgililer değil duygulardır...
farklı bu
her sararıp dökülen yaprakta
kaybolan sevdalar
değil mekanlardır.....
SONBAHAR a.gençay
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:38 PM
Sorgu
Gece
Denize indim
İndim de
Senleydim
Parmaklarımın arasından fışkıran kum
Sahile serilmiş ruhum
Dalgaların okşadığı tenim
Sız içime
Senle dolsun bedenim
Kumdan kaleler
Çocuklar
Malsallar
Periler
Uzat saçını Rapunzel
hasretim
Sende deniz kokan düşler
Durun! !
kaçışmayın
Yıkılacak kuleler
Susun! !
Sussun betondan şehirler
Dalga sesleri kulağıma
Ninniler söyler
Zaman
Harcama kendini
Gece
gündüz
Deniz sahili hep sever
Sevgililer! !
Bir gecelik mi sevdanız
Köpürür deniz
Göğü yırtar şimşek
İhaneti
Kalbinden hançerler
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:38 PM
Sorgu/II
Bilir misin yalnızlığı
Yüreği lime, lime edeni
Olup aslında olmayanları
Çocuğunu, karını
Evini barkını
Bilir misin
Hayatın anlamsızlığını
Tutmalı kolumdan biri
Çekiştirmeli, yenmeli seni
İçindeki isteksizliği
Gülerken gülen insanlar
Bir, bir gitmeli
Kalmasınlar
Acını bilmediler ki
Uzakları yakın edeni
Yakınken ırak düşeni
Bilir misin
Kalbin en derininde gizleneni
Sevmekmiş
Sevdim sevmeyeni
Kim sever benim gibi
Ağlarmış gökyüzü
Bilir misin baharmış
Çiçek açar
Aşk kokarmış ülkesi
Tutmadan ellerini
Erirmiş bedeni
Bilir misin
Benim gibi sevmeleri
Gücün yeterse gitme
Ve dayanırsa yüreğin
Seve bilme hadi
Ayrılığın ölüme eşliğini
Hasretin işkencesini
Bilir misin
Gecenin içi yakan ateşini
Eylülde sarı yaprak
Zemheride ak, pak
Nisanda salkım saçak
Bilir misin
Sevgilinin ne giydiğini
Karanfil kokan teninde
Başka çiçeklerin
Bendim diyen seslerini
Bilmedin/bilmeyecek/bilemezsin
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:38 PM
Sövgü
örtün üzerimi üşüyorum
acı biber sürün dudaklarıma,sövüyorum
ayaklarım saplanmış gözlerine
gideceğim,gidemiyorum
mıhlanmışım İsa’nın yerine
sen ölüm meleğim,
seni bekliyorum
kaçarken senden,sende kalıyorum
yaşamayı senle sevdim
ben koca adam, ellerine doğdum
hani yoksun ya!
büyüyemiyorum
dur!
bir nefes daha çekeyim sigaramdan
bir kaz daha söveyim,gelmişine geçmişine
bir kez daha söyleneyim mısralardan
yar pencerede beni bekler
elinde gergef,hasret işler
daldığında gözlerini
eline batar bir,bir iğneler
yar uykuda beni düşler
düşünde saçını okşar periler
kaçtığında uyku,kaçışır düşler
doğar fikrine özlemler
anlamsız tüm kelimeler
anlamsız tüm nefes alışlar
bırak beni!
yolum uzun,adımlarım yetmeli
olurda gelirsin vuslatıma
oyalama beni
söyleyeceklerim bitmemeli
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:38 PM
Söyle Bana
tutsam ellerinden
tutunsam saçlarına
gözlerine sürdüğüm bahar
uyansam sabahına
ellerim mi üşüyen
yoksa yokluğun mu üşüten
yıldız serpsem gök yüzünden
güler mi gözlerin yine derinden
sevişsem geceye doğan ay ışığıyla
tarasam saçlarını
kırılır mı fildişi aşkın
kırılır mı saçların
en hassas ağlamalarında
sen
sever misin beni
uzun yıllar sonra
atmacadan kaçan serçe misali
sığınsam yine sana
gözlerin ışıktan incinmesin diye
sürdüğüm kömür
silinir mi ağlamaklı sabah yağmurlarıyla
üşür müsün yokluğumda
yanar mısın istemelerinde
avuçlarına aldığın kordan aşkta
sen
sever misin beni
tüm varlığım ve;
hiç olmayacaklarımla
sakın!
bahar bu aldanma
ve sakın camını kapama
bakarsın konarım
umut olur pervazına
güvercin kanadında
yada süzülürüm
çiçeklerden uçuşan tozlarla
ben
ben ölür müyüm seni sevmesem
sevsem yeniden dirilir miyim
bir bardak çay
bir dilim ekmek beyaz peynir sabahına
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:39 PM
Şarkımda Aşk Var
Konuştu kendinle mırıldandı
Hayat dedi;
Gem vurulmaz arsız aygır
Koşar!
Kişnediğinde, yalnızlıklar korkar
Kısar gözlerini, gece olur
Hasret olur uzaklara bakar
Lila giydi
Paçasında mor salkımlar
Gözlerinde yıldızlardan aldığı yalnızlık
İncecik parmaklar
Dokunsa delinecek gece
Ağlayacak bulutlar
Saçları dokundu omzuna
İçinde titrek heyecan
Sanki uzanıp arkasından
Dokunacak sevda
Koca bir yalan
İçinde büyüyen rüya
Yıkılacak umutlar
Acısı var sevdanın
Ağlamak istedi
Yağmur bozdu tılsımı
Islandı özlemle saçlar
Haykırmak istedi
Susun yağmurlar
Dinleyin beni
Şarkımda aşk var
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:39 PM
Şaşkı
Yıldız saymakla geçti ömürüm
Lanet olsun tutturamıyorum
Birini mıhlasam gözlerime
Diğeri delik cebimden düşüyor, tutamıyorum
Ve saymak yerine artık seyri seçiyorum
Yakalamışken saçlarından hayatı diyorum
Biraz uyuyayım koynunda
Ve düşlerin kayganlığıyla
Sıyrılıp yorulmuşluğun elinden
Dirilmek istiyorum ölümsüzler diyarında
Islığa yatırdığım tüm şarkıların
Sözlerini hatırlamaya çalışıyorum
Aşkı yazmışlar, sanki abartmışlar
Ayrılığı yazmışlar, bilmiyorum sanki haklılar
Çocuklar çığlıklaşıyor kulağımda
Uçurtmalar koparıp iplerinden
Rüzgârla inatlaşıyorum
Kimi haylaz çocukların sövüyorlar
Kimileride ağlıyorlar
Ben mi?
Bilmiyorum
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:39 PM
Şavaş ve Çocuk
Dudak ısırmalarında korku gizleyen çocuk
Urbaların yırtılmış,dudakların mor uçuk
Sığındığın damlar,köhne in cin sokaklar
Kelebek misali hayatın bir kanat uçuşluk
Büyüklerin büyüdüler ellerinde tüfekler
Ruh satarlar tanrıya,bedenler çukurlarda
Bırak silahını tahtadan olsa da mavzer
Değilsin suçlu,bahçen tam ortası mahşer
Korku sırası onlarda büyüyor küçük çocuk
Hava ölüm kokar delirtir insanı bu koku
Siz ölümü camdan izleyenler nerde dostluk
Savaş mantıksız oyun,durun ölmesin çocuk
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:39 PM
Şehir
Sabahına uyandığın şehir,neden bu hüzün,kasvet nedendir
Kadınlar,çocuklar ve adamlar, neden ölüme yürümektedir.
Dilenci, tut yine köşe başını,ırgat, dök terini,at telaşını
Çöpçüler,süpürün kaldırımları,temizleyin kandan her taşını
Okuyun! ! Dizelere dökülen,mürekkep değil kandır
Unutmayın! ! Bir şehri acısıyla yıkan,canavar değil insandır.
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:39 PM
Şehir ve Gece
Ateş,düştü yaktığı yere
ve kelimeler
kuru dudaklarda bölündü hecelere
şehir uyumalı artık
sabaha ne kaldı
ne kaldı geriye
tenler satıldı heveslere
caddeler bölündü devriyelerce
rüzgar süpürüyor kaldırımları
uçuşuyor paltomun yırtmacı
takılıyor ayaklarıma
yeni solistin el ilanları
uçuk pembe dudak
rengi tutmamış kızıl saç
boşalıyor yaldızlı kapıdan insanlar
dillerde küfür
yüzlerde kandırılmış guya masum tavırlar
uyanmış bebek
inletiyor daracık sokağı
uyumamış komşu kadın
sızlıyor memeleri
hevesi emzirmek hiç doğmayanı
gözlerinden kan damlıyor geceye
susuyor bebek belli ki doydu
sessizlik bıçak gibi girdi sineye
gece acıya hiç doymadı
kırılmasın yuvarlanan şişe
peşinden koşuyor
son yudum,son endişe
fark ediliyorum
yaklaşıyor gölge
amca para
söz! ! İçtiğim son şişe
asılıyor eteklerinden
yırtıldı paltom üşüyorum
kaçıyorum senden
birleşince ne kadar kahpe
şehir ve gece
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:39 PM
Şu Tokat Dedikleri
Kar yağmış şu Tokat’ın başına
Kurban olayım yar hilal kaşına
Üşürüm, çatır ayazdır zemherin
Koyarsan beni sensiz tek başına
Gelinler al yazma bağlar başına
Kına yakar sürme çekilir kaşına
Sanma ki kalır sende güzelliğin
Kardan beyaz aklar düşer saçına
Türkü söylenir vurulur mızraba
Oynar delikanlılar kızlar aşkına
Gönlümde büyür senin hasretin
Kalkmaz kollarım düşer iki yana
Şu Tokat dediğin iki dağ arasında
Gül koymuşlar camdan bardağa
Benim gönlümün dermanı sensin
Kurban olayım yar seni yaratana
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:40 PM
Taştan Heykelin
I-
yok! !
yok oluyorum
her gün doğumu
yok
olduğunda
II-
Ah! !
bilsen kıvranışlarımı
dokunamazsın
göz yaşlarıma
tenimin buz kesmişliği
ürpertemez ki seni
ben
taştan yontulmuş heykelim
duyamazsın
kilit vurulmuş
mermer dudaklarım
bedenim
III-
Hani! !
Kaderim ya
hüzün dağının zirvesine dikilendim
göğüslenen zemherim miydi?
yoksa sensizliğim mi?
bilen
bendim
kuru yeller esti
yırttı tenimi
yağmurlar yağdı tepeme de
kupkuru kesildim
sarsıldı yer
salladım sersemliğimdi
üşüdüm *******i
ayaz değildi sebebi
sendin
IIII-
kırdılar
kollarımı,bacaklarımı
başım
kaç kıta uzakta
bilmem
yok! !
yok olmayacağım
olsa da bedenim
taştan mabedinin
temelindeyim
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:40 PM
Terk Ediyorum Seni
‘’İşte gidiyorum çeşmi siyahım
Önümüze dağlar sıralansa da
Sermayem derdimdir servetim ahım
Karardıkça bahtım karalansa da,,
Göz kapaklarıma çizdiğim mor sancı
Avuçlarıma sıkıştırdığım berbat acı
Düğümler attım uzun ince yollarıma
Başım önümde terk ediyorum seni
Siyah gözlerin ******* boyu sevda bana
Sevda türküleri değdiğinde kulağıma
Bulunduğun şehirde yaşamak bela bana
Başım önümde terk ediyorum seni
Ben ağlamamalıyım kimse bilmemeli
Göz yaşlarım sel olur coşar hasretinle
Hasretim yok etmeden sevdiğim şehri
Başım önünde terk ediyorum seni
Yok başka çarem,çığlığım eyvahım
Gece olmadan kararır kara bahtım
Dertlerimi sırtına vurmadan gecenin
Başım önümde terk ediyorum seni
Bir kezim daha yok,servetim ahım
Yarınım yok,dünüm yaşanmışlığım
Ekmeğime sürdüğüm türkü katığım
Başım önümde terk ediyorum seni
Yazılanların,söylenenlerin ardındayım
Sana,içindeki ürperme kadar yakın
Adımların götürdüğü kadar uzaktayım
Başım önümde terk ediyorum seni
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:40 PM
Toprak Yüreklim
I-
rüzgarın
seslenişi
aklına yer eder
kurur tenin
toz,toprak savrulur
yağmur beklersin
çatlaklar parmak kalınlığında
beklenen damlalar
nergislere gebedir
bir kaç damla suda
nilüferler yüzer
II-
rüzgarım
sana değer
yağmur olur
düşerim tenine
mis kokulu
nergisler açarsın
yüreğinde
sevda denizi olur
hasretle
nilüferler yüzdürürüz
olta atıp
aşk çekeriz
yanıp sevdanın narından
soyup dalarız derinliklerine
III-
rüzgarınım
esişim
yağışım
sendedir
toprak yüreklim
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:40 PM
Uçtu
pembesinden söktüğüm uçuklarım
dönün dönüp duranlarım
kelebek kanadında umutlarım
haydi şimdi yakala
uçtu uçacak diye elimde tuttuklarım
uçar demişti babam inanmamıştım
buydu çocukluklarım
neden aldım ki elime seni
ne bilirdim uğurun başkasına aldandıklarım
haydi şimdi uç
uçtu zaten uçacaklarım
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:40 PM
Ulu Çınar
Gölgesinde uyuduğum ulu çınar
Dikilmiş avluya,kuşlar yuvalar
Her dalında yıllara şahitlik var
Üşüyorum sarın beni yapraklar
Avlu büyük,küçük kare taşlar
Ortada şadırvan su içer kuşlar
Bastonlara dayanmış ihtiyarlar
Namaz vakti geldi,saf tutarlar
Musallada gözyaşı ölen mi var
Avluna bırakılan yetim çocuklar
Sana helallik için mi tabuttalar
Söyle bu kaçıncı şahitlik çınar
Yıldırım düşmüş yarılmış çınar
İnadına yeşermiş körpe dallar
Salıncak kurulmuş sallanırlar
Bağlanmış çaputlar, paçavralar
Çakılmış mukavvadan ilanlar
Sanırsın acı çekiyor sessiz ağlar
Çiviler gömülmüş pasları akar
Yeşil yapraklarını rüzgar okşar
Yetişti minarelerinize mimarlar
Şimdi göğü şefkatiyle o kucaklar
İlahi söyler hafızlarla,dudular
Giden gider kalan koca ulu çınar
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:40 PM
Umut
I-
sen
denize atılan
umut
düşler dolu şişe
korkma sahile vurmaktan
nedir bu endişe
elbet biri bulur
okur
dudaklara dökülür
hece,hece
umutların
hayallerin
kimse bilmez
gizemli sır
efsane
III-
korkular
neyin
deliğinden çıkan
ince ses
geceyi yarar
inlercesine
gece
pare,pare
her paresi
katran
zifirce
III-
sen
duyduğum ses
aldığım nefes
seni dinliyorum
sessiz
öylece
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:40 PM
Unutmadım
hüznü senden sonra sevdim
avunamadım
yaşayan oldum
yaşattın
acıyı senden sonra buldum
unutmadım
yokluğunda
çocuklar gibi pustum
göz yaşlarımı gizledim
yağmurlar yağarken ağladım
yalnızlığı senden sonra buldum
unutmadım
aç avuçlarını
bak!
neyin kaldı?
göz yaşı mı?
Hüzün mü?
ne kaldı sevginden sana?
unuttun!
unutmadım
halen yoksun
şimdi
gününü gün eden utansın
ağlarım,utanırım da
hazan yağmurları yağsın
seni senden sonra buldum
o yüzdendir
unutmadım
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:40 PM
Utanç
ürpertecek içini
dibini bilmediğin
kör *******
gözlerine ışık düşürmeyecek
nikotin kokan
kararmış perdeler
fahişeler değecek tenine
üstünde yatağın
satılık gülüşler
altında
hamamdan kaçan böcekler
bitirecek sigaranı
dudakları kırmızıya çalan
vesikalı bedenler
sahne bildik
ezberinde söylenecekler
telefon zili beklenen
giyilir yüksek topuklar
aşkım hoşça kal
ne kadar çok verirsen
o kadar çok
gömleğinde
rujdan lekeler
o kadar çok
aşk denen
tek heceler
bu mu
yalnızlığın
bu mu insanlığın
hederin
kederini yaşayansın
kaç kadın değdi tenine
kaç kez döküldü
dudaklara kiralık aşk
kırmızıyı şarapta
tanıyansın
at bahşişini
pezevenkler
havada kapsın
sokma kafanı
paltonun dik yakalarına
oturmuş seni izleyenler
köşe başına
utanma
gülmezler
onlarda benzer
senden daha çok
sana…
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:40 PM
Uyan Sevgili
Uyan sevgilim,
Hadi sıyrıl rüyalarından, uyan
Yaşat bana o muhteşem duyguyu
Gözlerinin açıldığı anlarda
İstediğim gibi gülümse bana
Ve sen
Düşlerine al beni
Dokunsam da sakın şehvetime soyunma
Saçlarına dokunup
Usulca fısıldayacağım kulaklarına
Aşk kokacak kelimelerim
Sevda tütecek tüm şiirlerim
Kuraklığının en çıldırtıcı anında
Olurda gök gürler uyanırsan
Damla olup düş dudaklarıma
Biliyorum korkarsın
Ama gök ağlayamaz ki haykırmadan
Sarıl bana tüm çocukluğunla
Uykulu titrek sesinle
Sevdiğini söyle bana
Bir bahane bulup dönersem arkama
Sakın ama sakın ağladım diye acıdayım sanma
Belki gök kadar cesur değilim
Ve belki asla sesim çıkmayacak da
Islanacak sevdam yağmurlarla
Ve sen
Koynuna al beni
Kadınlığının verdiği şefkat duygusuyla
Uyan sevgilim,
Kirpiklerimde yaş var
Uyan, düşlerimde isyan, telaş var
Yakışmıyor demi adama ağlamak
Ama büyümez ki insan ağlanmazsa
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:41 PM
Varyant
Gece üzerime kapanır
Kalın, kara yorgan
Dışarısı karanlık, dışarısı zindan
İçimde sıcacık düşün
Sanki geleceksin, içimde bayram
Cümbüşler, sazlar çalar
Âlem, âlem içinde
Saat zamanı çaldığında
An, gelip kapıya dayandığında
Nehirler duruluyor içimde
Bir adam soyunur
Çıkardığı urbalar ateşler içinde
Dalıyor aşk denen deryaya
Derya, mey olmuş bardak içinde
Arkamdan uzanacak bir el
Dokunacak kısa saçlarıma
Dönüp bakamayacağım
Beklenen sen olsan da
İçimde heyecan tutulacak dilim
Kapayacağım gözlerimi
Ayaklarıma inecek üşüme
Yüreğim yanar ateşler içinde
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:41 PM
Yağmur Yağıyor
yağmur yağıyor
ama toprak kokusu yok
şehrin beton duvarları buz gibi
oysa
bir kır bahçesinde yağmurla ıslanıp
kokusunu duymak vardı damlaların
toprakla kavuşmasının
balkonlarda
bir kaç begonya var
renkleri solmuş
güneşi arıyorlar
daracık sokaklarda
bir karanfil
ilişiyor gözlerime
kıpkırmızı
öle mağrur ki
öle güzel
sen gibi
kokusunu içime çekmek istiyorum
dokunmak kadife tenine
uzun uzun seyretmek istiyorum
çöküp dizlerim üzerine
konuşmak istiyorum
sen gibi
hakkın değil diyorum
bu balkonlar
ben yağmurun toprakla seviştiği
bir kır bahçesinde
görmüştüm
düşümde seni
sonra
ellerim titriyor
uzatıyorum sana
avuçlarım yanıyor sen gibi
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:42 PM
Yalan
Ruhuma üflenen sevda
Kasıp kavurdun,bu mu aşkta sefa
******* boyu uyutmayan rüya
Hani yoksun,bu mu *******e reva
Örtün üzerini,üşümesin anılar
Mil çekin gözlerine,ağlayamasın aşıklar
Dönüp duran dünya,dur artık
Harcanmıyor biriktirdiğim zaman
İhbar var,öfkemi öldürdüm
Yüreğimin en derin yerine gömdüm
Bilinmesin diye katilliğim
Olmadık şeylere güldüm
Yalan,ne desen yalan
Güneştir doğudan doğup batıdan batan
İnsanlar yüzlerinde maske
İnsanlar,riyalar üzerine saltanat kuran
Biten yok,bitmeyecekte yaşam
Elimde her acıdan arta kalan kavgam
Yüreğimde yaşanmamış sevdam
Yıkılacak bir gün elbet yalan
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:46 PM
Yalnızlığım
gecenin bir yarısında
tüm ışıkları sönmüş kırık camlı viraneler
vurup kapıyı içeri giren bir nefes efsaneler
kibritin ucunda bir sigara yakımı alevler
dudakları titrek bir mırıltı nağmeler
saçlarım ıslak sığıntı bu haneler
ayaklarıma takılan geceden kalan düşler dolu şişeler
ve yalnızlığım
soğan kokan yalnızlığım
boş boş yuvarlanan yalnızlığım
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:46 PM
Yalnızlık Ayı
Evin kırık camları
Rüzgar izinsiz girer içeri
Sallanan mum alevi,titretir gölgeleri
Duvara vurur gölgem
Rüzgar dur!
Yoruldum titremekten
Çatlar soğuktan ellerim
acıyor sövmekten dilim
Sevme beni istemem
Geceyi sen diye sevenim
Tutuşmamış sobam
Tüter, is gözlerime siner
Sevdiğim yalnızlık
Hadi vur tüm darbeleri
Çıkar torbandan biriktirdiğim keş keleri
Dudaklarımı çatlatan zemheri
Ayaz kor olup tenime düşer
Şubat yalnızlığımın ayı
Sevgililer sevenden neyi beklerler
Bir güne sığmayan sevgi,süslü paketlere girer
Dudaklarda paralanır iki kelime
İnanmıyorum
Aşk her şeyi bir günde mi affeder
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:46 PM
Yalnızlık Dehlizleri
Zaman oluyor çıkarıp kalbimden
Kokluyorum ıslak gülüşlerini
Gölgelerin suskunluğunda büyütülen
Hikayeler anlatıyorum kendime
Hikayeler ki sevda dillenmeleri
Gözlerim dağ zirveleri çatıyor
Kar, tipi, boran üşütüyor
Üşütüyor artık rüzgarın sesi
Çocuklaşıyorum ansızın
Hayaller kuruyorum düşlerime
Hayaller ki yalnızlık dehlizleri
Lale gölge çiçeği, papatya fal beklentisi
Kime inansam, kime güvensem
Bilinmiyor dünden öncesi
Karanfiller büyüyor beynimde
Karanfiller, kan kırmızı aşk çiçekleri
Acemiyim halen bakışlara
Anlamak bir sokak ötesi
Gülsem gülecekler bilirim
Bilmediğim neye güldükleri
Heveslenip uslanmaz yüreğimle
Sevsem sevecekler bilirim
Bilmediğim ne mi sevdikleri
Zamanı geldi gizliyorum seni
Son kez öpüp gözlerinden
Gölgelere gömüyorum bedenimi
Sanki yeryüzü alev kusuyor yüzüme
Ölüyorsun sevdiğimi söylediğimde
Susuyorum o zaman ölüm sessizliğiyle
Laleler fışkırıyor gölgeler ülkesinden
Gülüyorum işte o zaman, ölüme
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:46 PM
Yalnızlık Senfonisi
İzlerini taşıdığım yıllar
Gözlerimin altına çizgiler atmakta
Dalmışken en derinine gecenin
Kaçan uykular düşleri satmakta
Masamda yarısı sönmüş sigara
Yaprakları ufalanmış karanfil
Koparılmışlar dalından,ağlamakta
Göz yaşları bağrımı deler
Yazık! bir kez bile koklanmadan
Kuruyup gitti boşa
Boğuyor beni odam
Dört duvar daralmakta
Sırtlanıp kalın paltomu
Çıkıyorum kalabalık sokaklara
Dışarıda çatır ayaz
Zemheri güneşle inatta
Düşerde kayarım diye ayaklarım
Gıdım,gıdım adımlamakta
Önümü kesiyor çiçekçi kız
Kucağında kasımdan kalma patlar
Bilmez ki yalnızlığımı
Yalnızca karanfiller anlar
Ne yapsın yavrucak
Satamazsa,babası azarlar
Koşuşuyor insanlar
Kimisi halen saçını taramakta
Tıka basa kalkıyor otobüs
Yapışıyor soluklar camlara
Küçük elleriyle çocuk
Bir şeyler çiziyor buğulu cama
Serçeler kırıntıları
Kediler serçeleri kollamakta
Boğazına oturmuş tasmasıyla
Mini minnacık köpek ipini zorlamakta
Tezgah arkasına gizlenmiş surat
Kısık sesiyle simit satmakta
Soğuktan kızarmış burnu kadının
Çantanın ta dibine dökülmüş bozuklukları aramakta
Üşüyor kulaklarım,ellerim
Bana inat fırıncı çıkarmış kabalarını
Ateşin karşısında caka satmakta
Koltuğumun arsına sıkıştırdığım demet
Burnuma bahar kokmakta
Gülümsüyor çehrem
İnsanlar yalnızlığımı bin kat daha artırmakta
Duruyor adımlarım
Saatler duruyor, duruyor şehir
Oysa yüreğim her zamankinden hızlı atmakta
Ne bu heyecan,neden bu telaş
Zaman her an ömürden hep çalmakta
Yaklaşıyor falcı
Biliyorum işinde usta
Yalanına binlerce yalan katmakta
Açılıyor avucum
Duymak istiyorum yalanda olsa
Düşüyor elinden kemikler,fasulyeler
Çıkacak sanki dudaklarından en feciler
Ürperiyor içim ellerim zangırdamakta
Gelecek diyor çok yakında
Ah koca karı bilmiyorsun
Benim aklım çocuk
Buna binlerce ümit katmakta
İnanıyorum
Dönmeliyim evime
Ne işim var benim sokakta
Yüreğim,beynime fitne sokmakta
Ya! dönerse
Yalan!
Falcı geleceği parayla satmakta
Görürse biri,çekiniyorum
Niye bu adam kendi kendine konuşmakta
Kaçıyorum şehirden
Kaçıyorum kendimden
Her yanım yığınlarca insan
Çıldıracağım
Yalnızlık beni boğmakta
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:46 PM
Yalnızlık Türküsü
dilimde yalnızlık türküsü
elimde kırık mı kırık bir kalem
yalnızlığı yazıyorum
yaşanan ardından acılar bırakan
yalnızlığı yazıyorum
ilahi bir sıfat tanrıya ait
yalnızlık
kelimelerimin yetişemediği
tarifsiz bir acı
yalnızlık
kimi zaman eş tutarsın kendine
şehrin en kalabalık yerinde
o sogukdan demir heykeli
kimi zaman eş tutarsın kendine
anlaşılamaz mantıkla
görünmez olan çizgi filim
kahramanlarını
yalnızken
hiç bir şeyin
anlamını taşımadığını
hiç bir şeyin
sana ait olmadığını
ve hiç bir şeyin
onu tamamlamadığını
anlarsın
yalnızken
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:46 PM
Yangın
Mahpus yedim,yok zulamda tütünüm,
hayatın darındayım
Karanfili sevdim,güz oldu soldu gülüm,
güllerin ahındayım
Salın kafesten,ah eder vah eder bülbülüm,
Gül_i zara yanmaktayım
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:46 PM
Yanmışım
Günler gelmiş, geçmiş, dalmışım
Saatimin bileğimde lekesi beyaz
Tenim de esmerleşmiş, yanmışım
Sevdam, yine sensiz geçti bu yaz
Serin avuçlarına hasret kalmışım
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:46 PM
Yar
düştüm elinden,
düştüm yar dilinden
ben beni dedim,
dinledin kendi dilinden
koca acın,
ateş kusan ejderha devasa sancın
ne kadar incesin içimde,
dağ deviren ince sızın
iki omzum,meleklerin
biri kal der diğeri sen bilirsin
evet ben bilirim
bildiğim yanan hasretin
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:47 PM
Yarım
hala aynı şarkı var
kısıp gittiğin radyo da
hala aynı koku var
buruşuk bıraktığın yastık da
hala aynı korku var
ıstanbul da
sanki hala söylenmemiş
yarım kalan sevda gibi
büyüyen sevdayı
büyük bir şehre gömüp gidişinle
hala aynı korku var
İstanbul'da
ellerimi buz kesen bir hüzne
baka kalıyorum sessizlikle
yudumlanan şarkıların güftesinde
bir demet papatya janjanlı
ve şaşalı
birde papatya falı
belki masum koparışında ki yaprağı
belkide yalancı
o şarkıdaki gibi
''biz hiç ayrılamayız''
kısık bir sesle
yalancı
yarım kalan bişey var
o koca yürekli şehirde
gökyüzüne serpilmiş yıldızlar kadar tam
ansızın kayıp gider gibi yarım
yedi tepesine böldüğüm şehirde
en yükseği yıkılır sesimle
elimde Nebi'den kalma bir kalem
yazdığım şiirler ve
Sen
sanki halen yarım bu şehir
bu yedi tepe
bu şiir ve
Ben
suskunluğumla duyarsın beni bilirim
en yüksek tepe yüreğindir
yıldızlar gözlerin
halen çalan güfte
kokan yastık
anlamıyorum düğümleniyor boğazım
söyleyin bana
neden kalan bende herşey
yarım..
a.gençay
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:47 PM
Yaşım Kaç
Fütursuzum
Dolaşıyor dilim
Kalmadı mecalim
Söverim, sayarım
Konuşturmayın
Şuursuzum
Ele geçirdi zihnimi acı
Kaç kez unutuldum
Kim bilir hangi kadını
Kaç kez yeniden sevdim
Bilmiyorum söyleyin
Hangi yaşamın gözdesiyim
Hem; hangi mevsimdeyim
Yaşım kaç
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:47 PM
Yazgı
Ruhuma düşen kor, yakmalı beni
Beden dinmeyen arzuyla istemeli
Al koynuna uykularında uyut beni
Sensizlik rüyalarda bile zor sevgili
Çığ düşerde dünyama yaz *******i
Kalırım yokluğunun altında sevgili
Kesemem kangren olmuş hasretimi
Ölüm bana senden önce gelmemeli
Ey saçlarını güneşten alan sevgili
Ellerimde uzanamamanın kederi
Yetmiyor nefesim sensiz *******i
Aşk bu her zaman vurmaz ki beni
Binsem buluta taşır mı bu bedeni
Söylesem rüzgara, kuşlara ismini
Bulup söylerler mi seni sevdiğimi
Acizlikle istemek ne zormuş seni
Çığlıklarla yazdığım senli dizeleri
Okursun hece, hece her kafiyeni
Tükenirse kalemimim mürekkebi
Sensizliği ben seçmedim affet beni
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:47 PM
Yazık! !
Yazık!
Dönüp baktığımda dünlere
Acırcasına düşüyor tek kelime
Yazık!
Sensiz harcadığım *******e
Nerdeydin?
Uzansam yanı başına baksam gözlerine
Sen miydin? O
Gecem miydin?
Yar sen sayıkladığım hecem miydin?
Eteklerine bahar takıp beklediğim sen!
Nerdeydin?
Şiirden kalelerim
Hecelerle seni ördüm
Hırçınlaştım, köpürdüm
Kayaları döven dalgalar gibi
Bağrımı dövdüm
Kâh cilveleştim, kâh öptüm
Havada asılı kaldı buselerim
Aldandım her seferinde yalancı güneşe
Ayaz vurdu bir kez daha öldüm
Nerdeydin?
Şimdi önümde senli yıllar
Yazık!
Yensiz geçecek zamana, anıma
Dudaklarımdan dökülen hecemsin
Soyunduğum gecemsin
Yar!
Şimdiye dek nerelerdeydin?
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:47 PM
Yemen Öyküsü
Ferman okunur
tutuşur kelimeler
alev olmuş yanar gönüller
Yemen’e sefer var
çöle düşer neferler
kumanya
bir lokma ekmek
özlenecek tandır kokusu
matarada tuzlu su
maksat fazla içmemek
susuzluk korkusu
yol uzun
çarık yırtık
özledi yari
ağlayamıyor
gözler kum dolu
sevdiği mendil işlemiş
perçemi gedikleşmiş
dudaklarını çiziyor
terinin tortusu
sırtlanlar sırtarıyor
çıldırtıyor çölün uğultusu
burnunda tütüyor anası
sinesi
göğüslerinin süt kokusu
yırtınır yürek
gurbet
seni hançerlemek gerek
kahpe pusu
barut kokusu
mavzer ateşlendi
matara delindi
çaldı ölüm borusu
düştü civan
devrildi cihan
salavatlar getirdi
kana bulandı mendili
kan damladı
anaların göğüslerinden
yemen
ben de öldüm gitmeden
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:47 PM
Yenildim
Hatalarım ve ben
İnsanım..
Yüreğime kurduğum dünya
İskambil kağıdında falım
İnansam umutlanacağım
İnanmasam kahırlanacağım
Tut elimden ağlarsın
Kadehlere yazılan şarkıların
Bitti güftesi, gece yarım
İndirip yıldızları semadan
Geceyi karartacağım
Tut elimden kaybolacaksın
Zamana pusu attım
Kazağımın boğazını tırtıklamış sakallarım
Kaşlarımın ortasında hain bakış
Gözlerime inen kin
Tut elimden vurulacaksın
Aşık atıştığım çocuklar
Eneklerimi çaldılar
Peşlerine koşsam
Biliyorum kaçmayacaklar
Neden bıraktın ki elimi
Neden uzaklara gittin
Bak işte şimdi yenildim
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:47 PM
Yıllar
Dişlerini kırdığım yıllar ansız çıkar karşıma
Bilirim köpek dişlerin arsız biter damağında
Salyalarını bulaştırdın,zehrin damarlarımda
Gücüm dermanım,erir zaman avuçlarımda
Korkuyla yaşamam asılmalıyım dar ağacına
Katili olduğum yıllar sorun hesabınızı bana
Ölüm dolaşır sevdiğim şehrin sokaklarında
Ölmeliyim sevdan ben,sen sevda olduğunda
Gündüz zifiri karanlık gecemin aydınlığında
Ateş buzdan da soğuk sevdanın yangınlarında
Yıldızlarda inadına şenlik en yalnızlıklarımda
Gömülmeliyim çelişkilerimin en berbat anında
Ne kadar kahır dolu sözler en yaşamışlığımda
Ne kadar acılar çekiyorum zamanın kollarında
Ben kıymet bilmeyen adam hak bu hakkım da
Örtün üzerimi,yeniden dirileceğim topraklarla
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:47 PM
Yine
yine akşam oldu
yine gece siyah geceliğiyle karşımda
yine yıldızlar dizmiş gerdanına
yine tüm şehvetiyle şehir gösterişte
yine vurulacağım kaldırımlara
yine basmadan çizgilerine varacağım sokağıma
yine markette kuyruk bekleyeceğim
yine elimi kesecek içi yaşam dolu poşetler
yine kapatmıştır çiçekçi tezgahını
yine fırça yiyeceğim sitenin bahçıvanından
yine çiçek götüremeyeceğim
yine yetişemeyeceğim akşam yemeğine
yine karnım aç değil deyip buzdolabı karıştıracağım
yine uzanıp koltuğa azar işiteceğim
yine borçlar,ödeyemediğim aidatlar aklıma gelecek
yine sevmediğim diziler
yine ekşiyecek midem
yine akşam oldu
yine sabah olacak
yine yinelenecek yinelerim
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:47 PM
Yiten Yıllar
yiten yıllar
yiten kavgalar
ilk sevdiğimde on sekiz yaşındaydım
daha terlememiş bıyıklarım
saatlerce aynanın karşısında
bıyıklarımı burma peşindeydim
saçlarım limon kokardı
arka cebimde dişleri kırılmış tarak
cüzdanımda ta uzaklardan bir resim
ne babam ne de rahmetli dedem
üzerinde che yazan militan
işportadan aldığım ucuz kokum
o sene moda olmuş kısa kaban
çekti mi sırtıma
dar sokaklarda partizan
kalabalıklarda sev genç
kahve köşelerin hızlı kumarbaz
sinemalara giderdim
en arka koltukta filmi izler
en karizma tik anlarında çirkin kralın
ışıklar gidince makiniste söverdim
içimi korku sarardı matine bittiğinde
kapıyı kesmiş devriyeler sanki beni arardı
yavaşça açılan kapıdan attığımda dışarıya adımı
saçları sakallarına karışmış şarapçı karşıladı beni
sabah minibüs bileti için ayırttığım paramı
kaptırmamak için bir şişe şaraba
yakalarıma saklardım kafamı
her gece dönerken eve
saatini kurmuş bekçi gibi
geçerdim sokağından sessizce
ışığı yansa merak ederdim
sönene kadar sigaram sönmezdi beklerdim
kimlik diye seslendi polis
bilmezdim ele verecek
cüzdanımın en dinine soktuğum kafa kağıdım
telsizden soruldum
fısıldadı memur amirine,kaçakmış
ivedi yapıldı evraklarım
aldığım paket tükenmeden
kalk borusu çaldı,sabah içtiması
nöbetler devirdim,
şafak tükettim
tükendi karavanam
düşüldüm kazandan
kapındaydım.sigaramın bittiği an
sönmüştü lamban
ilk sevdiğimde on sekiz yaşındaydım
şimdi otuz üç yaş
yitti yıllar
yitti kavgalar
şimdi seni kim okşar…
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:47 PM
Yokluğuna Dair
yokluğun bana neler etti bir bilsen
önce saçlarımı döktüm, yastıktan topladım
sonra yemekten tükendi tırnaklarım
acısından hiçbir şeye dokunamadım
avucuma alıp kalemi
binlerce şiir yazdım
perdeleri çekip odanın
orta yerinde şiirleri yaktım
boğuldum sensizliğin dumanından
şehrin dar sokaklarında dolaştım
üzerime devrildi cumbadan bakan gözler
sis dolsun diye gökyüzüm yalvardım
bilmemeli kimse nerdeyim
çekip kabanı, dik yakalarına saklandım
yokluğunda ben neler ettim bir bilsen
o en sevdiğin arabayı sattım
cebimdeki bozukluklar denize fırlattım
çaycıya borcum da çoğaldı
bulaşık yıkayıp garsonluk yaptım
önünden gelip gidemiyorum çiçekçinin
bir kez geçtim, sevdiğin çiçekleri aldım
yeniden getirmişler bana güvenip
utandım, arka sokaktan dolaştım
sen yoksun, ben aşık olmadım
kimi sevmek istesem
hep bir sevdiği vardır deyip
kızarıp, bozarıp uzaklaştım
kime baksam gözlerinde yangın
kendimi ateşten zor kurtardım
kalabalık otobüste, metroda
saçları değdi kadınların
sövdüm, saydım
keşke arabayı satmasaydım
yokluğun bana neler getirdi bir bilsen
tükettiğim şarap şişelerini kırdım
yepyeni bir bahara uyandım
yeni birde araba aldım
gündüz güneşin saçlarına
gece ayın bakışlarına sevdalandım
belki gelirsin diye ansızın
boşalttığım evin kapısını açık bıraktım
salonun orta yerine
küllerle ‘sensizlik diye bir şey yok’ yazdım
ama biliyor musun
hiç ama hiç ağlamadım
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:47 PM
Yokoluş Risalesi
Unutsam, unutulsam
Kayıp olsam, eskise zaman
Güneşin saçlarından okşasam
Bakir sabaha uyansam
Belki rahatça ölürüm o zaman
Umudun adı yolculuk
İçimde garip suskunluk
Patlasa hava, kaybolsam
Benimkisi ben içinde yokluk
İçimde suratsız adam
Homurdanıp duruyor
Aslında içimden hiç gelmiyor
Kimseye merhaba demek
Nedense her seferinde
Başım istemsiz sallanıyor
Kendimi paralıyorum ne için
Kalemden akan kan siyah
Beyazda lekeler, günah
Bitmeden şiir ben gitsem
Hecelenir yazılırken dizeler
Yaşanmışa biçilmez matrah
Yalnızlığın uzun *******i var
Sürme çekilmiş ayın gözlerine
Yıldızlar da bir, bir kaydılar
Son yıldızı beklemeli miyim
Beklemekle ağarır mı saçlar
Ağarmazsa gamsız sanacaklar
Gri gökyüzü, yıldızlar halen saklı
Birazdan siyah çekerim üzerime
Sanırsın yıldızlarla döşenmiş halı
Öpsem dudaklarında gecenin
Binlerce güzelin bende kalır aklı
Dokunmayın herkes sussun
Sussun fabrikalar, dursun çarkı
Olurda uyursam koyununda
Göz kapaklarımda masal saklı
Buğday saplarına dayanmış dünya
Bir yel esse
Yada değse paslı orak diplerine
Siz kaçın, kurtulun
Yıkılacak hayat enseme
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:48 PM
Yüreğindeyim
bırak öle kala kalayım
yüreğinde
ellerim üşüdüğünde
gözlerimi kapayıp
ellerini ellerime vermeliyim
ve gece düşlerime
girmelisin
seni seyretmeliyim
saçlarının düştüğü yerleri kıskanıp
gözlerinin
daldığı yerde olmalıyım
hani
oturup
pencerenin kenarına
nefesinle buğulanan
o pencerende
dokunup
çizdiğin resimim ben
bir gölge
belirdiğinde
o lambanın altında
çırpınıp duran yüreğinim
kalbinin
sesini duyuyorum
çok uzaklarda olsan da
yüreğinin
yandığı yerdeyim ben
güldüğünde
dudaklarında açan karanfilim
yumduğunda gözlerini
hayalinim
işte bu
benim sende olanım
sen
bende büyüyor
ben sen oluyorum
ellerin titrediğinde
götür dudaklarına
parmaklarını
parmak uçlarındayım ben
sen rahat ol
sevdiğim
senin yüreğindeyim ben
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:48 PM
Zaman
zaman
kimi zaman
yıpratır eşyayı çürütür
eti kemik den ayırır öldürür
yaprağı düşürür dalından süründürür
zaman
kimi zaman
rahme döl düşürür
el kadar sabiyi gün olur süründürür
geceyi güne katar yürütür
kah yalnız bırakır hüzünlüdür
kah eşin olur güldürür
zaman
kimi zaman
unutulursun
düşündürür...... a.gencay
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:48 PM
Zaman/Ayrılık Şiiri
Bu şarkı sana
Sonlanmamış hayallerin
Yitirilmiş umutlarınla
Kulağına fısıldayacak rüzgar
Belki arayacaksın rüyalarında
Ne kadar çok istesen de
Çıkmayacak papatya fallarında
Saat, her saat başı vurduğunda
Beni unutma
Geçmişe bir bak, hatırla
Bir bahar günü hisarcık yolunda
Ulu çınar, küçük şadırvan altında
Tutulmuş iki yürektik biz
Demlenmiş çay tadında
Kimilerine göre zır deliyiz
Haklıda olsalar esasında
Unut tüm söylenenleri
Beni unutma
Koynumda bulduğum sarı saçlar
Sımsıcak güneşe eş bakışlar
Gözlerinde hareli ela
Dudaklarında kıpraşan sevda
Dinmez, dinmeyecek
İçinde akan hayat/derya
İşte gidiyorsun çeşm_i afet
Beni unutma
Sen vazgeç sevdandan
Ama benim sevdama dokunma
Sen sus, istersen
Hiç konuşma
Ben konuşurum kalemle/kağıtta
İstersen bana aldırma
Zaten göz yaşlarım dokunmaz
Dokunmayacak parmak uçlarına
Yine, her o şarkı çaldığında
Beni unutma
Ne ilk, ne son şiirim sana
Olurya kalemim kırılırsa satır ortasında
Bil ki ölüm dayanmıştır kapıma
Affet beni kadınım, bağışla
Mevsim hazan olduğunda
Çiçekler açıp bahar uyanırsa
Yine saat, her saat başını vurduğunda
Beni unutma
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:48 PM
Zaman/Senin Sızın
Aşkına dur yok ölüm olsa da açıktır bağrım
Sözümde yalan yok, yalan yakışmaz adıma
Son nefeste bile adını sayıklar dudaklarım
Sesin, gülüşün ve bakışın düşer rüyalarıma
Belki çok zaman sonra ölümle biter masalım
Düşler ülkesinden kalkar Zümrüt_ü Anka
Açılır kanatları, gagasından sızar al kanım
Süzülüp başımın üzerinden, dalar ruhuma
Hep mi hayal, hep mi masaldı yaşadıklarım
Dizimin üstünde gövdem, avuçlarım duada
Düşün peşimden, bağışlanmayan hatalarım
O boş, kırgın bakışların öç alır rüyalarımda
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:48 PM
Zaman/Senin Şiirin
Saati; Sana kurdum
Her saat başı öp beni
Sabahın er vakti
Karanfil/Kadife tenli
Gecenin kör vakti
Günahkâr/Cüretkâr, hevesli
Dayanılmaz ateşli
Fırlattım yorganı
Aylardan zemheri
Kısaltıyorum süreni
Saati: sana kurdum
Her yarım saatte bir öp beni
Gölgelerde
Kıvrak, saklı gülüşmeler
Sessizlik/Suskun istemeler
Kapanan göz kapaklarında sevişmeler
Katlanılmaz seni beklemeler
İki de bir,
Elim/Saat/Kurma pimi
Parmak uçlarımda tırtıllı izi
Kısaltıyorum süreni
Saati; sana kurdum
Her on beş…
Bu böyle olmayacak
Kaldırıyorum süreni
Ayırma dudaklarını benden
Karanfilde çiğ gibi
Kurulmamış, durmuş saatte
Yelkovan/Akrep üst üste durur gibi
Sonsuza dek ölüm gibi
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:50 PM
Zaman/Sensizlik Şiir
Git/mi diyorsun
Gideceğim yer senden çok mu uzak
Sus/mu diyorsun
Yüreğimdeki çığlıkları kim duyacak
Mutlu ol diyorsun
Bilmiyor musun
Sensizlik/ölüm/ben
Mutsuzluğa esir/tutsak
Uzaksın artık bana
Kısık gülüşlerin yok
Havadan sudan konuşuyoruz
Sevda sözcüklerin yok
Uğruna büyüttüğümüz hayaller
Uykusuz geçen *******
Uyandığım güne günaydınım yok
Cesurduk hani
Hani korkusuzduk
Sen/ben/gelecek, mutluluktuk
İşte dönüyorum dünyama
Yalnızlık
Beni terk etmeyen tek dostluk
Belki nice tenlere soyunur
Beklide hiç giyinmem
Kim bilir beklide hiç sevmem
Gündüz güneşte tararım saçlarını
Gece heveslere yenilmem
Islanır uzun kirpiklerim
Sen bilmezsin/bilmeyeceksin
Yağmurlar yağana dek silmem
Seni alacak her şeye küfrettim
Uzun sensiz/sessiz zamanlarda
Çıldırmamak adına
Sık, sık adını zikrettim
Yetmedi
Duvara/masaya/bardağa/ışığa
Resmini çizdim
Sana demiştim
Büyüktür benim yüreğim
Açtın kapısını
Ben üzerine kilitledim
Sana demiştim
Tektir benim güneşim
Işığını sen verdin
Artık senden gayrı
Kör, görmez gözlerim
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:50 PM
Zaman/Şehrin Şiiri
Kızılca gün batıyor ufuktan
İstanbul kederli
Üsküdar da yangın
Beyoğlu’nda ince saz, keman sesleri
Tadı yok sazın, faslın
Çalınmış şarkıların güftesi
Daracık sokaklar
Işıklı/loş/kasvetli
Karanlıkta herkes sana benziyor
Kadınlar kıvrak/beyaz tenli
Kulaklarımı dövüyor yüksek ökçelerin
Cümbüşü bastıran sesi
Edalı/işveli/cilveli
Kıvrık perdesinden bakor madam
Yitirdiği yıllar, endişeli/kederli
Karaca Ahmet’te uzun/serin serviler
Zamanı geldi artık
Uzanıp altına, konstantini dinlemeli
Çanlar çalıyor Rumeli’de
Sultan Ahmet’te ezan sesi
Eriyip kayboluyor ruhum
Yedi tepenin orta yerinde
Loti de kaldırıp kollarımı
İstanbul oluyorum
Her nefes çekişimde
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:50 PM
Zemheri
avuçlarımda zemheriden kalma çiğ taneleri
bak yine sabaha uyandım
gözlerim de geceden kalma yakamoz ışıltıları
ayaklarım bugün beni nerelere götürür
ve aklım hangi mevsimi özler bilmem
ellerim yandığında kara gömerim
üşüdüğün de yüreğim
ne ısıtır beni
onu hiç bilmem...
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:50 PM
Zimmet/Aşk
Ne çok yazıyorum seni
Kıvrılan harflerin çizgileri
Dudaklarına dönüşüyor
Sevmediğim, olmadı dediğim
Karaladığım kelimeler, çizgiler
Sanki saçlarına benziyor
Parmaklarıma sıkıştırdığım kalem
Zimmetlenmiş aşkına, amade
Hani isyan edilmez ya kadere
Alnıma okunmaz beyazlar kazıyor
Tek bacağı mıhlanmış tahta masa
Bana kırmızı y harfini hatırlatıyor
Yangın çıksa öncelik ne
Önce can mı canan mı?
Çıkan duman sigaramdan mı?
Burnumda koku almıyor
Denize akıttım maviyi
Geceyi boyadım siyahla
Kırmızı beni çok kötü çarpıyor
Mesai saati dolmadan
Aşkın rengi anlaşılmıyor
Bu kalemi
Kırsam, idam aklıma geliyor
Kırmızı bulaşıyor parmaklarıma
Aşk beni sarhoş ediyor
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:50 PM
Zimmet/İtiraf
Sen benim neyimsin
Uçuk dudaklarıma sürdüğüm
Islak, hazan öpücüğüm
Derya, deniz, kaç mil
Kaç kulaç içime attığın kördüğüm
Sen benim neyimsin
Uyurken, inceden süzdüğüm
Saçlarını atkuyruğu ördüğüm
Küçük bebek, narin kelebek misin?
Öpsem uyanırda
Dokunsam ölecek misin?
Hayal misin gördüğüm
Sen benim neyimsin
Hasreti döşüme gömdüğüm
Sol yanımda yürek
Sağ yanımda buz, pürçek
Varlığında baharsın
Ürkek ceylanımsın
Yokluğunda ecelimsin
Acının inadına güldüğüm
Sen benim neyimsin
Dudağımdan düşen ilk sözüm
Bilmemeli kimse
Neremde ne izin var
Görmemeli, duymamalı
Okunmamalı senli şarkılar
Son sözüm, son nefesimsin
Zimmetledim fikrime seni
Sen benim her şeyimsin
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:50 PM
Zimmet/Mahpus
Ucuz kelimeleri var fahişelerin
Dumanı tütmez yıkık fabrikalı şehrin
İnan çekip gitmezdim
Ama yüzsüz gülüşleri var
Beni benden edenlerin
Ruhum soyunur yalnızlıklara
Bebeğin muhtaçlığı yansır ağlamama
Bakarım alnımı kaldırıp yarına
Gündüz güneşin çocuğu
******* devrilir art arda
Ne garip yıllar sonra düne bakmak
Resimler hep karalanır
Arkalarında tarih
Bana kalan tek fotoğraf
Tarih; 1973 Nisan
Babamın kucağında masum bakışlarım
Artık üşümüyorum parmaklarım
Yangınlarla kuşatılmış her yanım
Haram dokunuşlarım
Acı kahvede unutulmuş hatırım
Bende unuturdum
Lakin zimmetlenmiş fikrime
Yüreğimde pıhtılaşmış kanım
Terk etmek cesaret
Bende varım!
Kalmak esaret
Ayakları prangalı cesur tutsağım
Özgürlük bedeninse
Mahpustan daha berbat mahpusluğum
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:50 PM
Zimmet/Şehir
Uçurulmuş çoktan güvercinler
Ve terk edilmiş caddeler
Bir İstanbul çiziyorum
Birde ben, derbeder
Haliç’e atılmış altından taç’ım
Balıklar oynaşır ıslak düşlerimde
Ezik kaldırımlarda, dimdik başım
Yüreğinle yargıla beni
Tut elimden deniz bakışlım
Birde ben yapsam diyorum
Serin suların tam ortasına
Sırçadan yalnızlık kulesi
Bilirim yılanların öcü
Mahpusluğumda da bulur beni
Şehri bana zimmetlemişler
Yuvarlansa çöp tenekesi
Kaçışacak itler köpekler
Karınlık içinde sallanan
Çığlık çığlığa şimendifer
Sığınsam, yansa iskeleler
Pahalı, olmadı pazarlık
Üç beş, on birli kopuk
Taş atsa dulun penceresine
Bana kesilecek ceremesi
Bu şehirde
Tütün içmeyi mi yasaklasam
Sarhoş gezmeyi mi?
Ya da delirecek kadar sevmeyi mi?
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:50 PM
Zimmet/Yalan
Güven, arkası görünmez perde
İnanmak, inanın elinde
Delindiğinde ne sır tutar
Ne de kapanır yeminlerle
Koştur şimdi
Tanrılardan çaldığı atları
Kırılacak bilekleri yalandan
Kırılacak en güvendiğin yerde
Ben yalancı mıyım?
Kalemşorluk var meziyetimde
Edebi laflar dolaşır dilimde
Duyulmaz acılarımla
Ben dünyayı pembeye boyarım
Köpek gibi inlesem de
Zimmetlenmiş yalan
Şehrin orta göbeğine
Bilet satıyor talih tüccarları
Ya çıkarsa, temennimizle
Hele o falcı kadın
Palavra sıkıyor kuru kemiklerle
Yalan!
Yalan içinde yalansızım
Düşürdüm maskesinin riyanın
Perdeye düşen ayın şavkıyım
Ali Gençay
GooD aNd EvıL
04-02-2009, 12:50 PM
Zulüm
Zalim zulüm eder
Mazlumların ahı göğü deler
Ruhu ateşe atmışlar
Bedenler buz keser
Pranga vurulmuş ellere
Ölüm kusar
Silah verilmiş eller
Kurşunlar,mavzerler
Göğsü deler,
Gözlerde korku
Ellerde titremeler
Bakın çocukların gözlerine
Korkuyor sabiler
Beni de vuracak mı?
Vahşiden daha vahşi
Kan emici bedenler
Yıkılıyor dünya,
Yerle bir bedenler
Bakıyor dünya,
Dillerde lanetler
Ajanslarda alt yazı
Bir avuçtular, direndiler
Yüzlercesi kurtarmak için geldiler
Binlerce öldürdüler…
Ali Gençay
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.