Tam Sürümü Görüntüle : Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:36 AM
Acildeyim
Sana
ağır aksak,tökezliyerek gelmek
her yanına sürtünerek aşkın.
Buram buram
yıkılmak sevgiden
tıka basa dolu yürek sancıları
yılansız,yalansız ruh akıntıları
bıkmadan
usanmadan bakıyorum en koyusuna aşkın
mümkünse mavi.
Çırpıntılı
çarpıntılı her yanım
her durumum,
iki yakam,
iki yüreğimin komaları
bir araya gelememe ilenmeleri.
Yüzümü arar şeytanlar.
Ben seni en çocuğundan sevdim.
Öyle istedi yüreğim.
Yanmışım.
Gözümü açtım
acildeyim.
01/Nisan/05/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:36 AM
Açık Bırak Işığını
Bu hayat
ne bir hikaye
ne bir roman
henüz bitmedi çünkü
yazılıyor.
Kolay görünüyor bakıldığında
öğle saatlerine.
Sen benim sabahımı gördün mü
*******imi sindirmeden içine
kolay görünür hayat
boş gözlerle baktığında her güne.
Işığını söndürdüğünde
kaç ışık yanıyor yada kaç yürek sönüyor.
Yüzünü yıkadığında
akan suların kiri hangi denizlerde
biliyor musun..?
Dönüyor yaşam
dönüyor herşey
sen duruyorsan eğer
bari ışığını söndürme yüreği yananların.
01/11/03/urla
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:37 AM
Afedersiniz sizden bahsediyorum.!
Mutluluğun nerede olduğunu
merak ediyorsanız,
hayata yapışmayacaksınız.
Teğet gideceksiniz hayatla.
İtiraz etmeyin deneyin
göreceksiniz.
Göremezseniz
siz bu hayatta değilsiniz, üzgünüm.
Mutluluk mu
artık çok zor
kaybettiniz.
Hayat yine kazandı.
Bildiğiniz tüm hayvanları
gözünüzün önüne getiriniz,
hepsinin karakterlerini biliyorsunuz
aşağı yukarı.
bildiğiniz bu özellikleri
şöyle bir harmanlayıp
dökünüz yere.
Sizin resminiz çıkacak yerde
afedersiniz.
13/07/03/kadıkalesi
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:37 AM
Ağlaşırken Mutlanmak
Yarınsız bir maviye gelip
güneşe sormak bu sarışın dostluğu.
Kaldırmak
dağların arasında kalmış heyecanı
coşturmak
bağırtmak
üzeri kumla örtülü dilleri
arada yollara sapmak
taşları suskun
işte bu yolda susmak
güzel bir hoşçakal olmalı
uzaklaşırken.
Dinlemek
gözlerin sessiz çığlıklarını
gömmek yüreğine sesleri
bir ümit dönüp bakmak
ağlaşmak
kuru bir yüreği sulamak
rengini bilmediği tarlada
onu bir fidan tazeliğinde okşamak
güneş sunmak
hava sermek
ürüne salmak
derken; acı bir meyve döküp
boynunu bükmek
o renksiz tarlaya karışıp
ardında bir toz kuruluğu gözyaşları bırakmak
ağlaşmak
böylesine iki ağlatımı duymak
kızmak
ve mutlu bilmek yinede kendimi.
12/08/89/t.reis
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:37 AM
Aklıma gelmiyor hiç birşey
Hiç birşey
inandırıcı gelmiyor bana
adını bilmediğim Rum türkülerini dinlerken.
Hiç birşey
dürüst gelmiyor bana
çıldır sessizliğinde ışıkların Akdeniz'inde.
Hiç birşey
yakın gelmiyor bana
İstanköy'ün ışıkları yakınırken yüreğime.
Hiç birşey
sarılmıyor sırtımdan bana
gecenin üçünde Kadıkalesi havasında.
Hiç birşey
dokunmuyor yüreğime
Akdeniz'in uyuyan denizinden
pıtpıt ışıklarından
yanık türkülerinden başka.
Hiç birşeye
rastlamıyor yüreğim
balıkçının ışığını gösteren
üşümeyen üçünde
Akdeniz *******inin
yakamozsuz Ege'ye düşerken gözlerim.
Hiç birşey
ısıtmıyor
gecemi,elimi,ayağımı
kulağım buz
kalbim titrek
gözlerim yerde
denize
deniz ışıltılarına
deniz türkülerine rağmen.
Hiç birşey
gelmiyor aklıma
konuşulan,
yakılan bakışlardan
sallanan aşklardan başka.
29/11/03/Kadıkalesi
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:37 AM
Akreplerin Yanışları
Bar sevişmeleri kolaylığı
tercih edilen hayatın ilişkilerinde
bir duble tanışmaları
ritmlerin eterli çekiciliği
yakıcı
ve uçucu
debelenirken günü kurtarma sancılarında
eller kalçalarda
aşkı ezmişsin
gecenin meşk vuruşlarında
ertesi uyanışlarda
pişmanlık farkedişleri.
Gözlerini açamazsın
kapaklarında geçmişin ağırlığı
dillerin kilitli
dost sohbetleri
bilmediğin bir yabancı ses
yüreğinde dikişler var
coşkulu sevmeler çok zor acıtır hayatını
sana verilen selamlar
sunulan içten ifadeler
çok geç oldu artık
yutmuşsun zokayı
insanlar aleminde.
Üzgünüm
yaklaşan alevler
hayatını yalayan o sıcaklıklar
tercih senin
zehirli yüreğinin suyu
yada alevleri ejderha kılıklı hayatın.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:37 AM
Alışverişsek
Aslında bağlıyız
hayatmetrede hepimiz
santim milim birbirimize.
Kutuplarda
Ekvatorda
Okyanuslarda
Yada azıcık uzağımda olsan bile.
Aslında ihtiyacımız var
senin tırnağından
benim sıkıntıma
onun saçından
bizim sırtımıza
hepimizin eksikliği
tamamlar bizleri artılarımızla
birleşemesekte bir meydanda.
Aslında biz seninle
bir buluşsak
kutuplarda
orda, burda
yapsak alışverişimizi
hiç para vermeden
ikimizde karlı çıksak bu işten.
Aslında biz seninle bir buluşsak
mutluluk önümüze düşecek
ordan, burdan.
01/10/03/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:37 AM
Anlatabilmek
Sen bilmiyorsun
sen anlamıyorsun
biz Tanrı değiliz.
Senin gibi
benim gibi
bizim gibi
dünyadaki kumlar kadar insan var
biz Tanrı değiliz.
Sen kır dalını gülün
sen boz yuvasını kuşun
sen sat yüreğini hayatının, bilmediğin arsız yaşam uğruna
sen Tanrı değilsin.
Kulluğun hayati değerini bilmeden
kırdın belini yaşamının
ne olduğunu bilmeden.
01/11/03/urla
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:37 AM
Annemle karşılıklı
Annemle birlikte balkondayım
sohbet ediyoruz ordan,burdan...
Bugünde hoş geldi hayat
girdi kapımdan içeri
teldeki serçe
direkteki baykuş
tarifsiz sarılıkta katır tırnakları
adalar
pamuk bulutlar
uçuk mavi tuvalde
yelkenliler
akdeniz rüzgarı
coşkunun rengin kokuları
dünyanın kendisi
geldiler
oturdular
yüreğimin koltuğuna
keyifle içiyoruz
yudum yudum
annemle karşılıklı...
9/05/04/kadıkalesi
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:37 AM
Arkası Dönük Bir Serenat-1
Bugün
yine yüreğimin sıcağına sığındım,
ve direndim.
Gözü kör bir sıkıntıydı
hep karşısında durduğum.
Yıprandım, ağladım, kırıldım
ümüklerimde sızladı.
Bir büyüğümün öğüdü değildi direnmek
dağlanmış bir yürekti dayandığım.
Soluk ve dağınık bir iç güdüyle açtım
sabaha vuran zamanda kapattığım gözlerimi
aynı
sızlatan ayrılıklardan farkında olmadığım gibi.
Yine o aymazlığın şaşkın koynundayım
sırtımda uyuşturucu dipçikleri
güncelliğin
kan sızıyor aklımın damarlarından
meraklanıyorum yüreğime
nereye kadar?
Bağırıyorum
dudaklarım ağlıyor
gözlerim dilenci bir sevdaya el açıyor
gözyaşlarım duruyor
kurumadan yüreğimin ateşinde.
Uzun bir yola bakıyordun
sanki
üzerinde hiç dolaşmadığın
dağlanmış bir yürekti baktığın.
Bir gökyüzüne bakıyorsun
yıldızı olmayan
ama rengi mavi
yürekten.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:37 AM
Arkası Dönük Bir Serenat-2
Hiç gülmeyi deneme
bana bakan hüzün
uzun bir yolda dolaşan bir hüzündü
az da olsa gördüğün
dağlanmış bir yürekti
dayanan.
Bende başlayan bir yol
ardımda keskinleşen mavi bir dağ
sevgi.
Yürürüm
yolun sonuna değil
yüreğimin elinden tutan
sevginin ardından
ölümle biten
bir yolculuğa
sarmaş dolaş olup duyularımla.
Sarıldıkça mavileşen
bir sevgi büyütmek
üretmek
karşına alıp seyretmek
sevinmek bakarken
ağlamak yaslanırken göğsüne
hüzünlenmek gözlerinle okşarken
ve sevgiyi böyle bilmek benim istediğim.
Bir sevgili yüreğe bakmıştın
dağlanmış bir yürekti baktığın
dayanan.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:37 AM
Arkası Dönük Bir Serenat-3
Sevgiyi
aç bırakmamak
hüznün sızısını duymak
ve farkına varmak
uyarmak yüreği
güleç bir yüzdeki
acı ve sızıların
sıcak buğusunu görebilmek
yüreğin belirsizliğine son verebilmek
gözlerdeki sıcak bakışları
paylaşıvermek yüreğinle
ve açmak perdeyi coşkuyla
mutluluğu oynamak.
Bizlerin yazdığı senaryonun
bana düşen rolünü oynuyorum
bizim kurduğumuz sahnede.
İçimdeki dirimle birlikte
bir yolda yürüyorum
yada
kumunu arıyorum bir denizin derinliklerde.
Mutlanmadır
yürümelerim ve dalmalarım,
mutluluktur izlediğin.
Dağlanmış bir yürekti oynayan
dayanan.
'88/aydın
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:37 AM
Aşağıda Sevgi Yolcuları Kalmasın..!
Yaşam
tekersiz bir yolculuk.
Yolcusundur hep
yakınırken duyarsızlıklardan
ölürken cılızlığın içinde
silerken hayatın kirini
sularken kuru hayatı
ve severken
yolcusundur hep.
Benim yolumda olmam gerek
hayatın terminalindeyim.
Güneşi avutmak
dağları dinlemek
yağmuru yudumlamak
anısıdır yolculuğun.
Zarar vermek
taş koymak
aldatmak
yalan söylemek
görmemek
bakmamak
yanlış araba yolculuk için
in arabadan..!
Ben yolcuyum
arabam sevgi benim
birlikte gidiyoruz
hep güzellikler görüyoruz
durmadan.
01/10/89/bodrum
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:37 AM
Aşk-ı Ağıt
Safi sızılı
yaş damlaları
gözlerinin,
kızarmış bir yanı yüreğinin.
Kapı kollarında beklenilen aşk elleri
yuvarlanıyor sözcükler,hesaplanırken ilişki lokmalarında.
Kuru sıkı patlayan nağmeleri isyanlarının
içini temizleyecek yok bu isli aşklarda
geri alınmaz
yeminli aşk sövgülerinde.
Pırıltısız duruyor bu hayat pozları
benlik soytarılığının siyah ışıltılarında.
Kopan bir ses duyarsın
ölüm geçişlerinde
******* dersin...ahhh..!
ben sizi katmamıştım aşk ağıtlarıma
elinden koparken sevginin gece akan seslerinde.
22/01/04
bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:37 AM
Aşk kokuları
Salınarak yürüyen seslerin sokağı
aşk kum gibi en zerresinde
yürüyen yüreğimin
pencereler ışıklı
perdelerin motifleri aşkla örülü.
Çadır kokuyorum
doğu terliyorum
güleç üşüyorum
ama aşk çıkıyor ciğerimden
istemeden.
Aldığım hayat
verdiğim ben
aşk kusuyorum
yürek zaptedilesi değil
kopmuş damarlarından
her yan aşk kokusu
daha dokunmadan.
22/10/04/bodrum
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:38 AM
Aşk yorulmaları
Eğer kapanmışsa yürek kapıları
aşk-ı sevdanın suratına
bir divan üzerine sermek
bir odaya salıvermek
yılgınlık olur
yüreğin sularını.
Kuru bir denizin
ıslak kumlarında üşümek
ve yetişebilmek kapıların eşiklerine
ağlamak
ıslatmak denizi
aşk-sevda uğruna.
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:38 AM
Ayartamadım Yaşamı..!
Yine süzülüyor
başımdan aşağıya
nağmeleri sevgili çalgıların.
Dinliyorum yaşamın içinde.
Her an başka bir endamın var yaşam.
Sana nasıl kırıtacağım bilemedim gitti.
Hangi kokuyu sıkayım bugün yüreğime?
Gümüş küpelerim nasıl bugün gözlerimde?
Kısa mı olsun bugün sıcaklığım diz üstü?
Hoş gülücükler veriyorum sana en şuhundan
kırmızılar sürdüm ruhumun dudaklarına
en çivilisi var ayağımda sağlam bastığım göbeğinde
ziller var şakırdayan her noktasında bedenimin
sana kırarım en gerdanından bildiğin üçkağıtlarını
yaksın mı cilvelerim en arkadan vuruşlarından...
Ne fahişeliğim yeter sana
ne sen doyarsın kirli sofralarda..!
İçimde hiç bir şey yok
kaçma..!
gel karşıma yaşam.
16/12/03/bodrum/03:00
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:38 AM
Aydınlık Olsun Toprağın Üstü
Yine uyanır her sabah tüm dünya
gecenin hüznü,yeni günün sıkıntısıyla.
Yine uyanır her sabah tüm doğa
sevgiyle,sessizce,kokusuyla.
Her yeni gün bir yıkımdır insanlara,
Eylül'e benzer tüm yüzler,ürkek
salgınca başlar konuşmalar,geveze
ve algısızca yaşlanır yürekler,duyarsız,
yine aydınlanmadılar der: Güneş
çekilir dağların ardına,karamsar,kızararak.
Silinmeli yüzlerin hüznü
gerinmeli yüreğin bedeni
serilmeli sevginin tümü
aydın olsun toprakların üstü.
Bir yazgı sanır mutsuzluğunu
razı olur,bilmez gelmiştir yaşamın sonu.
Unutur açtığını her gün sevginin yaşam için
derince bir yara alır,başlar hüzün taşmaya.
Bir çatlak var duvarında ilişkilerin
derinlik yok içinde düşüncelerin
anlık heyecan var ötesi sütlliman
coşkulu yürek atışları bakalım ne zaman..!
Silinmeli yüzlerin hüznü
gerinmeli yüreğin bedeni
serilmeli sevginin tümü
aydın olsun toprakların üstü.
25/11/87
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:38 AM
Babama... Ne hoş insandın sen
Yine işten güçten
olur olmaz şeylerden
insanların hatalarından
tapınamadım bugün
konuşamadım tanrıyla.
Geldim senin yanına
yaktım sigaramı
bir sana
bir dünyaya baktım.
Seni gördüm
sen dünyaymışsın meğer
sevdiğim...sevdiğim
dostlarımla birlikteydim
ama sen hep önümdeydin.
Ay geldi şimdi.
Sular saçların tarar gibi
salındıda salındı saçların
aya baktım
suya değmiş
Ay Su olmuşlar
Biz yakamoz olduk demişler.
Ay var
Su var
Yakamoz var
Sende varsın aslında
Yakamozun içinde
BABA.
11/12/TEM/cuma/Kadıkalesi/03
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:38 AM
Bahar yorgunluğu...
...beklemeyin
gelmeyecek bu gece ay
sızdı kaldı bende dün gece
belki bi kaç aşk sonra...
Erteleyin öpüşmelerinizi
yada mecbur kalın ışığına gözlerinizin.
Sol yanımda aşk var
dönemiyorum.
Ortasında hüzzam.
Kaşınıyor orta yeri
yüreğimin.
Değmeyin sağ yanıma
sürüldü öpücükleri
bilinen
üflenilen
okunulan
muskaları.
Serpildi aşk tohumları
imarsız yüreğime.
mayıs/05/bodrum
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:38 AM
Bahçe kapımız açık kalsın
Şimdi söylensin şarkılar
uçsun dudaklar
kıvrılsın beller
yok olsun örümcekler
cırcır böcek olalım mevsimlerin kışında
tersine yağsın dünya
dönmesin yağmur üzerimize
yanmasın güllerin pembesi
bahçe kapımız açık kalsın.
'93
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:38 AM
Bazen yapıyorum işte..!
Öyle yaman olurumki
hüznü köşeye sıkıştırdığımda
bahar gibi
dalga dalga
coşkulu vururum
hüznün kayalarına.
Öyle yaman oluyorumki
bahar geldiğinde
hüznüm bile sevinir,
sevincimle birlikte.
Öyle yaman olurki hüzün
mevsiminde
sonbaharında
hüznüm bile üzülür
sevincimi paylaşamadığı için.
04/04/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:38 AM
Beklentili Durumların Sonu
Erteliyorum olacakları
biriktiriyorum
dolmak üzere yarın.
Uca giden gözlerim
küçük bir boyun büküklüğü
darağacına uzanır yüreğim
geriye baktığında gözlerim.
Yaşam
her yanında komutanlar
verilen selamlar
zorunlu bir merhaba almakta.
Artık kendimle kavuşmalıyım
yolları denize çıkan kaybolmalarda
zili çalmak üzeredir rastlantıların.
Günler sırt sırta
arkası dönük
sıkıntılı yüzler
duyulmuyor
görülmüyor
sesler ve yüzler.
Çıtırtı sesi
soluk alışlar
bir rastlasam bunlara
yolsuz
kıvrımlı
dar hayatlarda
sürtünsem sağlı sollu ağaçlara
düşüp tozlarına bürünsem
çıtırtıların
solukların
rastlantıların.
16/04/90
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:38 AM
Beklerken izlerken sevgiyi
Kime gitsen
kapı yok
duvarlar çatlamış.
Denize gitsen
bağı çözülmüş atlar sanki.
Duruyorsun bir kapı ardında
bağırıyorsun
galiba ben bu işi çözemiyeceğim der gibi.
Suskunluk duman dalgaları
gözlerini geçmişe açıyorsun
bir mavilik yok görünürde.
Bir rüzgar olayım diyorsun
ne ağaç var sallanacak dalları
ne sokak var yolları tozlu.
Bir köşeye kaçıyorsun yavaşça.
İşte ateşleniyor suskunluk o zaman
yangın bir yandan
deniz öte yandan
yandan yandan gelir üstüne tüm yakarcalar
gelir üstüne sevginin pırpırları.
Gel de kızma bu kelebeklere.
26/09/89/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:38 AM
Belirsiz birşey
Önce
sular gibiydi
şırıl şırıl
renksiz renksiz
Sonra deniz oldu
gök oldu
derinden bir eylül oldu
mayısı andırıyordu
gözlerin baharı
Ve şimdi yağmur oldun
toprağıma
Bir derinlikteyim
ümitli
ümitsiz.
Ama sana dokunamadım.
Çünkü konuşamadık daha.
5/6/eyl/'89/turgutreis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:38 AM
Ben Akdeniz İnsanıyım
Ben
Akdeniz insanıyım.
Vururum sırtına sorarım
dokunurum teline ağlatırım
bakarım ardından
ararım
soğutır,ısıtır,yakarım.
Ben Akdeniz insanıyım
tutarım elinden düşenlerin
basarım bağrıma bahtsızları
varırım yanına yalnızların
bayıltır,diriltir,ağlatırım.
Ben Akdeniz insanıyım
yakarım ışığını körlüğün
basarım yarasına hayatın
girerim bahçesine sevdanın
yanarım,coşarım,dağlarım.
Ben Akdeniz insanıyım
ben yakarım
Akdeniz ağlatır
insanlığım coşar.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:38 AM
Ben bu! Bu kim!
Sıkıyorum burnumu
bedenimi
yüreğim duymalı bu sesleri
yaşıyorum pırıl pırıl buzların içinde
keskin donuk bir türkü akışı
ayağım basıyor tuzaklara
yerim değil kaypak sevgiler yolunda
Seviniyor
seviyor
seviliyorum
dünya bu yanlışta dönse
bana duracak mutlak
yalanda olsa bu dönenler
kırılacak cam yok pencerelerimde.
Olduğum gibi
her zaman.
'93/mamak-ank
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:38 AM
Ben dünkü ben değilim
Sokaklar hasat sonu bir tarla
yollar erkenden uyumuş evler gibi
insanlar çekmiş elini yaşamdan.
Deniz burdayım çığlıklarını savuruyor
yosunlar getirdim sana diyor.
Güneş dün batırdığın yerde değil
Ay dün doğurduğun dağlarda değil
Sen dün baktığım yerde değilsin.
Ben dün uyuduğum gibi değilim yatağımda
Ben dün uçtuğum gibi değilim semalarımda
Ben dün vazgeçtiğim gibi değilim sevdadan
ben
ben bugün daha çok sevmeliyim
var oldukça sevgi ve yüreğim.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:39 AM
Ben sadece seni düşünüyordum
Gözümün daldığı
ruhumun coştuğu anlar.
Gözler yıkanmış
pırıl pırıl
ötesi görünüyor aşklarının.
Ellerimin on parmağı
on telde
kıpır kıpır
şarkılar sıra bekler
sevişirken temmuz *******inde.
Bütün gün hazır yüreğim
duygularım açık büfe
hepimiz masumuz
değirmenler dönüyor
güneş ve ay bizlerle
doğuyor
batıyor
açıyor
bakıyoruz
en batımında geçmiş aşklarımın,
yüreğim,hayatım ve ben
oturuyoruz,konuşuyoruz
kim..?
nerede...?
ne yaptı..?
Olmadı mı en kıyamet anında yüreğim
gelmedi mi en uçurum anında hayatım?
yak dedim geçmişin pis kağıtlarını sana ben.
Nasılda kırdım dümenini yelkenimin
yüzüyorum yalnızlıkta
çıkıverdin köşeden
şaşırmış
yol bilmezliğimde
hiç kalbimde yokken hiç bir kalp
ne bileyim
nerden bileyim
yaşanacak
pıtpıt anları.
Dümenimi kırmış
yelkenini açmış
yol alırken mavilikte
serptin yüreğime yakamozları
daldırdın sularına.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:39 AM
Ben seni dağınık...
Bilinesi değil bu yollar
kaybolasın gelir özlemlerde.
Görülesi değil bu gözler
körolasın gelir kavuşma anlarında.
Bakılası değil bu yüzler
titreyen hayatın başucunda.
Tutulası değil bu eller
aşk sızılarının nasırından.
Öpülesi değil bu dudaklar
kıyamadım o baka kaldığım anları.
Bırak hepsi yerinde kalsın.
Toplanmasın
yollarım
gözlerim
yüzüm
ellerim
ben seni dağınık sevmeye mecburum.
02/01/04/izm.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:39 AM
Benim En Yanıma Gelirsen Eğer
Benim
En güzel yürüyüşlerim
omuzuna değdiğim anlardı
titreten.
En güzel oturuşlarım
böyle değildi
aşkın başlangıcı
kız ve erkek olduğu gibiydi.
En güzel uykularım
bir başka uçuyordu kuşlar
derininden aşk rüzgarlarında.
En güzel söyleşmelerim
sana fısıltılarımdı.
En güzel türkülerim
en yakılanındı yüreklerin.
En güzel öpüşlerim
pembe yanaklıydı sonrasında dudakların.
En güzel sarhoşluğum
çakır keyf sarılmalardı taaa içinden.
En güzel kavgalarım
sonu aşkla bitendi sere serpe.
Kimseden habersiz,kuytusunda ben bu hayatın.
Benim
En çirkin öfkelerim
saman alevi.
En çirkin yalanlarım
beyaz.
En çirkin aymazlığım
gün gibi.
Önce beynimle içiyorum seni
sonra döküyorum yüreğime.
'91/gümbet
Ahmet
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:39 AM
Bense ağzımda saman çöpü...
Gözü dönmüş bir yüzyıl dolaşıyor
adı yirmibir.
Bense gözlerim kapalı özlemler yazıyorum
derin sazların parmak uçlarında.
Kıvrandıran sancılar çekiliyor.
Oysa ben
umarsızca
umut döküyorum gülün dibine.
Kurutulmayan bir hastalık
kapanmayan bir yara var yirmibirinci yüzyılda.
Bense mavinin elinden tutmuşum
sarı kumlarda
sevecen izler bırakıyorum.
Eğreti bir yüzyıl sürüyor.
Oysa ben ritmik vuruşlarıyla yüreğimin
mavi ıslıklar çalıyorum yıldızlara
gecenin körlüğüne aldırmadan
elimde güller
sallıyorum
bir yüreğime
bir yanağıma.
18/05/87/çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:39 AM
Bi sıkıntılı günde
En istenmez sıkıntılar yaşıyorum
beş parasız pulsuz
Sakin müzikler dinliyorum
ertesi günden endişeli
bol sigara içiyorum
endişeli günlere uyanmadan önce
Ölümü istediğimde
bana korkak demelerinden korkuyorum
En yürekli anlarımda
bir şeyler yapmalıyım
korkuyu arındırmak içimden yüreğimden.
Güzel günler bekliyorum
kulağımda sakin müzikler
ama hep kötü bir şey var içimde
beklerken güzel şeyleri
Esrarını, gizini, gizemini
duymak, içmek, görmek istiyorum yaşamın
Yok yok
her şey apaçık besbelli çırılçıplak
çirkefin en güzelini
puştluğun en gizini
yalanın en esrarını yaşıyoruz.
Çok sıkıldığımı kimse bilmiyor
bilseler onlarda sıkılacaklar eminim
kimseyide çok sıkmak istemiyorum.
Ama çok üzülüyorum her şey, her şey için.
29/04/87/aydın
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:39 AM
Biçiyorum yaşamı
Teknenin ucunda
denizle dağ
güneşle rüzgâr
aynı tarlada.
Sandalyenin üzerinde
yaşamla ölüm
doğumla bitim
aynı sofrada
Ayakların üzerinde
gözlerle sözler
seslerle yüzler
aynı yerde diyemiyorum.
Bir yaşam çiftçiliği bu..!
ekilecek insanlar
biçilecek yaşamlar var.
Ayaklarım yollarda
nerelerdeyim ben..!
17/08/93/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:39 AM
Bilinmeyen yola doğru
Keskin kıvrımlı yolumda
serseri bir günü daha yüreklice solladım.
Yorgun yolculuğumun
molasını veriyorum.
Seni içiyorum dinlencelerimde
sana geliyorum
keskin kıvrımlı yaşamda.
Günlerin kir kokan gürültüsünde
hevesle çıkıyorum yollara yine
hemen sollamak için önden giden günü.
göremiyorum yolun sonunu
önümden giden günlerin
önümden gelen sıra sıra dağlardan.
13/06/87/çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:39 AM
Bilmediklerimi Özler Oldum
Tanımadık
*******,gündüzler
neredesiniz..!
Neredesiniz
bilmediğim
elmalar
acılar
ölümler.
Aynılığın ihtişamı
aynı sızılar
aynı yakarış.
Bıktım aynı iyiliklerden
aynı kötülüklerden.
Bilmediğim elmalardan zehirlenip
tanımadığım ölümlerin tadını özlüyorum
acılı.
07/03/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:39 AM
Bir ağaç Bir İnsan
Bir ağaç
bir meyve
yapraklar aynı boy
açar
solar dökülür
tükenir
yeşerir şıklaşır.
Bir insan
bir düşünce
saçlar
aynı kıldan
düşünceler
aynı beyinden
uzar
kırılır dökülür
biter
titreşir ışıldar.
Bir ağaç.
Bir insan.
Yapraklar saçlar
açarlar uzarlar
tükenir biterler
şıklaşır ışıldarlar
suları öperlerken.
03/01/92/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:39 AM
Bir anda olacak şey değil..!
Değil farkında kimse
ya habersiz varlığından
ya duyarsız yokluğundan
ya da umarsız bir şeylerden.
Çok değil yeter
güçlü minik bir yel savurması
sararmış,solmuş
yüreklere suratlara.
Vurması karaya sevginin olası değil..!
bir yanı çukurda yüreğin
gümbür gümbür
şahlanıp vurması
olası değil hani..!
Kolayını bulmalı
değil kolay
bir minik yeli estirmenin.
08/05/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:39 AM
Bir denesek olacak hani
Sabahın
o usulca gelen sakinliği
önceki günün buruşukluğunu ütülemiş gibi.
Deniz
bir ana öpücüğü almış sanki
uyuyor
dümdüz
sereserpe.
Doğanın rengi
bayramlık elbise gibi.
Duvar üzerinde bir kuş
yeni bir gün doğum sanki
şen şakrak
güleç mi güleç!
Duvar ardında bir insan
her uyanış bir veda sanki hayata.
Yağar da yağar
o dinmeyen yürek bulutları
hasretle yüklenmiş olan.
Yeryüzünde insanlar
duran.
Hergün bir tekrar öncekinden
buruşukluk
..................uyuşukluk
..................................donukluk
bir kuruluk sarmış ruhlarını.
Güleç bir kuş
bir sakin sabah hasretsiz
bir deniz sereserpe
oluverseler
gözleri soluk bir vedayı durduracaklardır
umarım.
21/08/89/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:39 AM
Bir Dost Arıyorum
Kırık bir yürekle birlikte
artık güneştede o bildiğim baharlar yok.
Uzak dostluklar görüyorum falımda.
Görüyorum,duyuyorum yazık ki dokunamıyorum.
Yok boşvermişlik duygularımda
utanırım yoksa kendimden.
Yaşantımın en ölü cansızlığını yaşıyorum.
İklimsiz bir yaşantı.
Ne yağmur var ne fırtına
sıcaklığı duymuyorum.
Gözümü açıyorum
hep aynı mevsim karanlık
ben sevgili değil
aydın bir dost arıyorum.
'88/çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:40 AM
Bir göz kısmaları
Öyle
sel ki yazılamayanların ötesinde
kısık ruh sesleri.
Kimi durdurasın
kime anlatasın
nasıl söyliyesin
niye bükülesin?
Anlıyorum değil mi..!
Neye us vermeli
hangi ustan vazgeçmeli!
Geri dönülmez bir nehir
ayak parmak uçlarım suda
hiç kızılmaz birinin önündesin;
doğa.
Yarın sancır
gözlerim açıkken
gözünün içine
yürek uzar gider
nereye kadar bilinmez.
Devinmez olaydım
dersin
kıvrımlı yollarında yaşamın
devinir
debelenirsin
gözlerini kısmadan
yüreğine acımadan
aşkın alametleri
ciğerini yakar.
Öyle
çok ki bu doğal aşk afetleri.
'91-'04..bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:40 AM
Bir Günün Darallığı
Yine gitti sıkıntının bir günü daha
biraz şöyle, biraz böyle
biraz alabora, biraz malabora.
Ne beklenir böylesine ucuz bir günün ardından.
Yine umutlara kaldı iş
onlarda olamasa durumum mafiş.!
Ne bir çoban gibi
yüzlerce koyunun hayatından sorumluyum
Ne de bir koyun gibi çobanın emrindeyim.
Ne ben sorumluyum yüzlerce koyunun hayatından
Ne yüzlerce koyun benim emrimin altında.
Öyleyse ben
Ne sorumlu çobanım
Ne de emirveren çoban..!
Günün sıkıntılı geçtiği besbelli di mi..!
Basit
Net
Koyunsuz.
'88/aydın
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:40 AM
Bir Günün Hikayesi
Keşke hiç uyanmasam diyorum
her sabah gözümü açtığımda.
Gündüzü duyumsamasam
gecenin içinde uyuyup dursam.
Keşke diyorum:
gözümü açtığımda
kursağıma takılan lokmaları yutmasam
kahvaltımda.
İstemediğim yüzleri görmesem
istemediğim sesleri işitmesem
o aptalca acıları çekmesem
o iğrenç döngünün içine girmesem
yalama ilişkilere hiç ilişmesem
kentin o umarsız havasını koklamasam
bir damla istençsiz güne başlamasam
ve güne başlamadan
bir günün hikayesini burada bitirsem.
'87
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:40 AM
Bir Hasret Feryatları
Ve bitti
özlemle,acıyla savaş sona erdi.
Uzak sevgi yakın oldu
kemiren hasret kırıldı.
Donukluk sıcağa dönüştü
koyu bir sessizlik sonlandı.
İstemler kıpırdanmaya başladı.
Acizce kanatlarını çırpan uzaklık
erişemiyeceğim bir yere kondu.
Yakınlık.Yakınlık.
Sen.
Koştururcasına kanatlandın yakınlık
ve burnumun ucundasın,parmağımdasın.
Yakınlığı kokladım
yetti.
Parmaklarım dokundu
tüylerinin ucuna,kirpiklerine,gamzene.
Koyu bir sensizlikten sonra,
açık bir senlik
hoşgeldin.
Kapandık dört ker*** duvar içine
sen,ben
biz.
Anılar,acılar
tatlı acılar
tatlı sen ve tatlı ezgiler.
Yatağım mahsus tek kişilik
bir soluk benden uzak olmasın diye,
bir tek yorganım örttü
sana özlemi,hasreti,taşmış yüreği.
İşte acıyı anımsatmayan tatlılık bu.
Tek vücut olduk
sarıldık,koklaştık
kokladığım soluğundan anlıyorum
istemini.
Açsın sevgimize..!
Buradayız soluk bitene kadar
gözlerimiz su
dudaklarımız bal
ellerimiz kaşık
bedenimiz aş olsun sevgimize.
Kapama gözlerini
dudaklarım kurumasın
daldır kaşığını aşıma
taşsın kaşığından aşım
tıkanırcasına doyalım sevgiye
çıkmasın aşımızdan kaşığımız
doyamıyoruz ki
doyum sonlanmıyor.
Duy beni Tanrı..!
durdur yürek atışını
soluk alışı.
Yaşam bile dayanamıyor sevgimize
senin verdiğin yaşam.
Bitimsiz sevgiye sen bile yer bulamadın
aşkolsun Tanrı..!
'85
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:40 AM
Bir insana sor
Senin nerene sarılayım.
Ay ışığında sandalyeler
bilemediğim
güzelliğim
ötmekte gece böcekleri.
Ay ışığında parlar
tahta sandalyeler
buluşacağız mutlak
gözümün damlaları köy düğünlerinde.
Eğer beni ararsan
bir insana sor.
10/06/91/gümüşlük
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:40 AM
Bir makam hikayesi
Mum yanıyor
makam havasında hayatın
hicaz.
Sen gizlisin nihaventlerin tınılarında.
Ben aramaklı perdelerinde nağmelerin.
İki insan yürüyüşleri düşleniyor
adamın sol
kadının sağ parmakları karışıyor
aşkın her yerine
ikisinin adımlarında savrulan kış yaprakları
makamların afet-i seli.
Ucunda ölüm var senin deniyor
başında oryantal yanık uçuşlar,hazlar
ibadetler dağılıyor
kuyularına
tepelerine aşkın
tenler rengarenk
ruhlar kaynaşmış
iniyor kucağına aşkın
serpil tohumlarında
emir aşklarında
ziller kumlara düşerken.
uç ölümleri
ilk makamlar
sen turnanın kanatlarında
ben sırtlarında Anapurna nın'*'
sevgi,
buzullardaki
penguen sevişmelerinde...
03/Nisan/05/bitez
*Anapurna:Himalaya larda bir köyün adı.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:41 AM
Bir Nehir Yalnızlığı
Yarın
yeni bir yalnızlık.
Bugün
bitmek üzere yaşanan yalnızlık.
Dün
bitmiş yaşanmış yalnızlık.
Yalnızlık
doğmaz ve ölmez
yaşanır.
Sessiz bir çığlıktır
yanlız senin ağzından yalnızlık.
Hep bağıran ve duyan sensin
kuralı budur yalnızlığın.
Nehirler sıkılır
hep aynı yerden akarken
patlar bir gün ayrılır kollara
dere
pınar
çay olur.
Sonuçta deniz olur
nehirin sıkıntısı.
Yalnızlık denize bulaşmıştır artık
o da kaçar okyanuslara
vurur sahile
sıyrılmak için yalnızlıktan.
Sarmaşığı saklayamazsın toprağın içinde,üstünde
hep duvara sarılıp yükselmek ister mavi çatıya doğru
önlenmez kaçışı yalnızlıktan sarmaşığın.
Yeni bir işe başlıyorum
nehir
okyanus
sahil
duvar yaratıp hayatımda
bir gök yolculuğuna çıkacağım.
31/10/89/turgutreis
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:41 AM
Bir şeyler yapmaya çalışıyorum
Olabildiğince yakın oluyurum
kendimle
kaçamak konuşuyorum
buluşuyorum,konuşuyoruz sere serpe
müzik var,sigara var
bizim ötemizde
odam
bizim kadar
ben ve ben
kavgalarımız deniz
barışımız oyalı
el işi.
Uyarlıyorum yaşama kendimi
yaşam bize uyarlanmaz öyle değil mi?
İçten bestelerim en sakininden
es geçiyor yaşam
bestelerime.
Küçücük,minnacık,pirecik
istemim
yelkensiz yüreklerde
sevgili gemim
dilenir oldu sevgiye
umuda ellerim.
Kalabalıklardan
meydanlardan
demir atmadan dönerim
hayranca izler beni gören
dostca mı süzer beni bilmeyen bilen..!
Berrak görünmüyorum bazen yakınlara
deniz bulanık çıkamıyorum bulutlara
derinlerdeki saydam yosunlar
istemleri yok ama
denizler dolusu mutlular
bende geçmiş günlerin hüzünlü gölgesi
zehirlenmekte pirecik istemlerim
bitecek mi acaba nefesim...!
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:41 AM
Bir tatlı acıbadem...
Yüreğime akıyorken
damlaların
biri mavi
biri kırmızı
biri sen
biri ısırılmış yüreğin.
Dönüyorken hayatıma
siluetin
uçları değerken saçlarıma
beyaz eteğin
sırtının göğsümdeki izi
dayanırken ben yüreğimin duvarına.
Hayatıma giriyorken
sen
gözümü aşk bürümüş
tınıların kulağımı
sızıların burnumu
bir tatlı acıbademimsin
dilimde eriyen
damağımdan yitmeyen.
Ben seni seviyorken.
14/şubat/aşk/05/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:41 AM
Bir zamanlama anı
...evliliğe 2 gün kala..
Akrebine yelkovanına dokunulan bir saat gibiyim.
tozlu, paslı
kirli, yağsız
ama çalışan.
Kuruyorum kendimi şimdi
yağlıyorum şimdi
arınıyorum tozlarımdan.
Zaman bildiğimiz zaman değil
bizim zamanımız başka vakit
Çocukluk, evcilik
gençlik, özgürlük
olgunlık, yiğitlik
dostluk, birlik.
Dostluğum
birliğim benim
zamanımız bizim
anları saniyeleri
kurulduk zamanımıza
tik-tak, tak-tik
sen akrep
ben yelkovan
zaman bizim
tik-tak
yüreğimiz önümüzde.
22/12/94/bodrum
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:41 AM
Bir Zamanlar Yaşamı Hatırla
...bir zamanlar amerika henüz bitti...ama taşkafanın gülüşü hiç bitmeyecek...
Şu ana kadar yaşadıklarını
sonsuz yaşamın ortası san
kaç yaşamdasın?
Bitimine kaç yaşam kaldı yaşamının?
Sen hiç o sevgini
yüreğinden akan bir nehir sandın mı?
bir başka yaralayan ihanetlerinde
Yüreğinde bir irin oluştuğunun farkına vardın mı?
Bir dostun boynuna mutsuzda olsan
hangi yaşamında sarıldın?
Yüreğini paramparça edenlere
yüreğinden bir lokma yürek verdin mi?
yaşamın herhangi bir kaçında.
sen
bilinmez heyecanlar, bitmez özlemler
yargısız hatalar, suçsuz katliamlar
ve hiç yorumsuz soyutluklar sandın
klasizmi sadece klasizmin öldürebileceği bu yaşamı.
Kaç yaşamında olursan ol yaşamın
bir usta yaşamcı olmaya bak bu yaşamda
unutma geride akan, büyüyen
nehirleri
irinleri.
Gözün arkada
beynin ileride
dudakların gam yesin
sen yaşamı değil
yaşam seni beklesin.
Şu ana kadar duyduklarını sonsuz yaşamın
sesleri san.
Dinle sesleri
ve hangi sesinde olduğunu yaşamın.
Eğer duymuyorsan bir ses
körpe bir yaşamdasın, kaygılı
Yakınsa artık sesler
görebilirsin tüm duyduklarını gözlerinle
ölsende gam ye artık!
Hatasızlık saydın nehirlerin tadını kaçırmayı
bilemedin ilk hatanın onarılmaz olduğunu
kaç yaşamda olduğunu bilmediğin gibi.
Sen ölümü beklerken
ölümün seni beklediğini
bilmediğin gibi.
03/05/88-aydın
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:41 AM
Bir zorlanma değildi
Kaçamak bir dost gülüşüydü aranan
zorlanmadan
uzun canlar sonra
uzun bulutlar sonra
kalın bir yarıktı toprak
ayağın çukurda her an
gökyüzü yarıksız
ayakların havada
düş taşların üstüne
vur sırtını toprağa
sızlamaklı her geçen yüz yanından.
Hani gökyüzü bütündü..?
Hani ayaklarım havadaydı..?
Yarının bir bütün hiçliği
koruyamayacak kadar bakışsız,
öyleyse sen
hep ara dost gülüşlerini.
15/10/90/ist.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:41 AM
Bitmez bu hikaye...
Hayat uyuyor
ben uyanıyorum,
bir türlü kavuşamıyoruz
biz onunla..!
Güneşi mi söndürsem
birleşmez nehirlerimizle,
kameri tutsam dönmese başımda!
yıldızları azarlasam bir süre oyun yasağı diye!
ve sonra
hep uyusak
hayat ve ben
gülen iki nefes tınıları ile
kısa veya uzun
ne olursa!
kısa ve uzun hayat
yüreğin ısınıyorsa elini çabuk tut
üşüyorsa eğer elini çırpmaya bak durmadan
sen ve ben
kısa ve uzun
bitmez bu hikaye.......
23/ağsts/04/bitez...hoş bi akşamdı
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:41 AM
Biz. Aslında Kirletiyoruz.!
...yorgunum ama temizlemeye çalışıyorum...
...daha uyanmadan yarına
bitiriyoruz,
tüketiyoruz
yarından sonrasını bile,
bugünün posası atılmış
dünün yaşanmamış anları
süpürülmüş
gitmiş
plastik yaşam kılimamızda..!
Oysa ki..!
Aslında..!
Gün doğduğunda
sabah denildiğinde
güne
aslında yeni yaşama...!
İlk bakılan
ilk görülen
şeyee...!
Günaydın demek yerine
tükürür bakmak güne.
Başlıyor aslında ilk çöplerimiz.
Yaşam çöplerimiz.
İnsan çöplerimiz.
Çöp yüreklerimiz.
Çöp beyinlerimiz.
Aslında...!
Kapıdan çıkışlar çarpıntılı
yürümelerde
kedi,köpek taşlamaları
sabah karşılaşmalarında
selamsızlıklar
her binişimizde otobüslere
kokularımız
sindirilemeyen
Oysa ki yaşama hakkı varken her kokuya..!
Olamayışımız aklıma geliyor
İnsan
olamayışımız...!
Kirletiyoruz
dolduruyoruz.
Güzelliğimizi sindiremiyoruz kokuyor da olsak.
Her yanımız doluyor çöplerimizle
kokuşmuş insanlığımızla.
Üçyüzaltmışbeşgün
bir yıl..
otuzaltıbinbeşyüzgün
yüzyıl...
bölmeden anlarımıza bu korkunçluğumuzu.!
Aramadık mı..?
aranmadık mı...?
geçmişimize...!
ilerledikçe kirlenmek
bu kadar mı temiz çıkar karşımıza..!
akarken kirlerimiz
tükettiğimiz anlarımızdan.
Biz kirletiyoruz aslında
temiz bizi;
...her uyanırken hayata
küskün,
...her işemeye giderken
telaşlı,
...her kahvaltıda
miskin,
...her giyinirken işe
buruşuk giysilerle
....Vardığımızda insan sofrasına
meymenetsizliğimizle...!
Oysa ki..!
Bir soluk alsak
en mavisinden
izin verirse korkunç yaşam ve onun yaratığı..!
Öylesine
kolay ki herşey
her an
her mavi
aslındaa...!
Merhaba yaa..!
nasılsın...
Aç mısın...?
buyur...!
Kör müsün...!
...seni seviyorum...!
29/ocak/06/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:41 AM
Bugün yine dün gibiydi...
Duyulmuyor
ezgili bakışlar
dedikodusu yok derin türkülerin
kısa geçiliyor
konuşulmayanlar
teğetiz dost aramalarına
pembe beyaz bir toz sıvanmışız
karanlık maviliğin içinde.
Dudak uçları
burun kıvırmaları.
Doğa rakamlarla ölçülü.
Yazlık kasaba sinemaları
bayram şekerleri
yıllanmış ellerin kırışıklığı
bir tökezlemenin
kronolojik çöküntüsü
yürekler budanmış.
Küçücük herşey
bakışlar
türküler
konuşmalar ufacıcık.
04/06/92/yalıkavak
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:41 AM
Buldum donmuş bir beni
Denizi bitmiş bir gemi
Kapılar yarı açık
Yaralı geçişler
Bir balsız kovan yağdığım bu toprak
Ağırlıksız insanlar beynimin terazisinde
Kime vurayım biriksin yüreğinde
beynimin suyunu
Aradığım
ciğer parçası, ay güzeli değil
Sakın denildi gözlerden bir ara
vereceğim yaşamım kaldı ab-u hayat gözlere
Derinsen
Maviysen
İnciysen
Sularım sarsın sarı pullarını.
30/12/92/mamak-ank
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:41 AM
Bunu siz istediniz
Dolu her yanımda
uyarı lambaları.
Elini sürme
burnunu sokma
gözünü açma
kaldırma kaşlarını
bakma yüreğime.
Yanım...her yanım
her yaşantım
bir namlu ucu
bir elma şekeri
bir yürek yağı.
Geçmişim köprüsünden
sırat üçkağıtçılarının
yaramı sarmayacağım
kanımdan korkasınız diye..!
'91-gümüşlük
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:42 AM
Ciğer Parem
Bir kuş konmaları
telleri gerili yüreğimde kış vakti
kimden gelir belirsiz bu yağmur mektupları
kaçıncı şarap bu dökülen
yürek yangılarının üzerine.
Kımıltısız dans ediyorum
duran hayatın çalgılarında
çöl yataklar uzanıyor ay örtülü yüreğime.
Hayat molaları dendi
kumlar serpilirken beynime
uyanılası değildi kaygılı yollarda
pandomim sevgilerimi sunarken ben.
Bir pare kalmıştı
sunulan en son beklentili aşk soluklarında
denmişti adına ciğerparem.
Ay koynumda sandalım kıyıda
yıldızlar kayar pencereme
sıçrayışlar uykulu göllerimde
nilüferler örtülü üzerime.
Sen ciğer
ben pare
tutunsak biz yekpare.
21/01/04
bodrum
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:42 AM
Çamsakızı
Dilim bağlandı
gözümdeyken ruhun
Yüreğim bağlandı
gözümdeyken sesin
Perdeyi kapattım
bulantısında yaşamın.
Sabah oldun kırkımda
yüreğime açtın
Güneş oldun
dilimi yaktın
Ay oldun
gözüme kaçtın
hangi çoban armağan etti seni bana kuzum..!
15/16/haz.Bitez/03
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:42 AM
Çın çın..!
Kendimi rahat sezdiğim
iyi güzelliklerin bütün olduğu yerde
düşünümleriminde güzel ve iyi olması
koşullanıyor sanki bende
iyi yer iyi düş
güzel yer güzel düş.
Olası mı?
Ağaçların,yaprakların,çiçeklerin
baharın önünde
serenat verircesine eğildikleri
kuşların mırıldandıkları
bir bütün güzellikte iyi düşlerin olmaması.
Sanki kural dışı koşullanma
doğal yerde doğal düşler.
Sanırım burada otururken
hep sana düşlendiğiminin çınıltılarını
kulaklarında hissetmişsindir.
Olası mı?
sevdiğim yerlerde kulaklarını çınlatmamak.
21/04/86/aydın
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:42 AM
Çoban Yalnızlığı
Ben savrulan notalarla sana
aç susuz dans ederken birlikte Edıth Pıaf sesinde
sahipsiz bir kuzu yüreğim bakarken
senin sahil gözlerine kış vakti.
Yalnızlığım bir çobanın izleri
geçer aşk sürüleri üzerimden.
Bölük pörçük geliyor damlaları yaşamın
bağlı yüreğim sularına
kopuk filmler geçiyor perdeden
sonunda düşüyor bakışlar ayak altlarıma
sen hiç aklımda yok iken.
Duvar dipleri,
kapı eşikleri
uzun yol yürüyüşleri geçiyor usumdan
tırmanırken bir yandan son yokuşlara.
En salaş anlarında yüreğimin
salınmış suları aşk kuyularımın
değirmenler gözlerime bağlı
dönüyoruz
döküyoruz
akıyoruz
çoban yalnızlığına.
28/01/04
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:42 AM
Çölde Raks
İşaret parmağın avucumun içinde
sol elimin avucu
senin sağ işaret parmağın...
sen bir öpme mesafesi ardımda
yürüyoruz...
adımlarımız sekerek aşk ile
dansa gidiyoruz...
En ucundayız hayatın
yanık oryantel vuruşlar deflerde
ritmik aşk ile
yıldızları rahatsız ediyor
kıpır kıpırlar
hiç kimse yok iken bu dünyada
raks ettiğimiz bu tınılar.
Bir sen
bir ben
bir tınılar.
Uçuşan ürperti kuşları yüreğimde
tenimi titretiyor kelebekler
yalım çöl *******inde.
Kıpırtısız gözlerim
uyumuş gözlerinin kucağına.
Açılmıyor gözlerim
kalkmıyor yüreğim
oynamıyor kollarım
sularım taşmış havuzlarından.
Bir kum fırtınası bölüyor bu raksı.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:42 AM
Darmadağınıklığımda
Bozbulanık bugünler
darmadağınım
kalıcı bir güneşim yok tepemde.
Mizah desen hak getire
sevinç
neşe
eğlence
ben unuttum bunları
bana habersizce geldi ayrılık
yapraklarım düşmek üzere.
'89/bodrum
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:45 AM
Dayanağım Güneş İle Rüzgar
Beynimde göçebe sıkıntıların yığıntısı
bir yıkıntı ararım güneşi görmek için
bir hava uyarlarım
dindirmek için kendimi.
Rüzgar çıkar
tozu toprağı
acı dolu
göz yaşı var içinde.
İstemem öylesini
rüzgarın sesini duyayım yeter.
Neden bunca sıkıntı duyarım
denizler dururken
öpmek gelir içimden
sarılmak gelir yüreğimden
saçlarımı asılırken.
Birlikte doğmalı güneşle
toz dolmalı gözleri karanlığın
rüzgarla estikçe
bilmeli mavili göklerin karabasanlığını
yüreklenmeli
sustukça coşan ağızlar
varım demeli
ölümü duymayanlara.
Birikti yüreğimin suları
kurudu dudağım dumandan
söylemez oldu dillerim
ıslak türküleri.
Özgün suları akıyor hayatımın
zavallı toprakların üstüne
merhaba diyeceğim artık
hafif mentollü şarkıların estiği yaşama
seviyorum dediğimde
her şey benim artık güneş ve rüzgar onayladılar çünkü.
10/11/87
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:45 AM
Dene bakalım
Baktın olmuyor
kaydırıver
yüreğinin yıldızını yaşamın
boşluğuna.
Yarat kendine bir samanyolu
şöyle derin
kaygılı
bulanıkta olsa
toprağa inen bir samanlı yol
ama kendin çiz bu yolu
ve hiçbir acıya gözlerini kapama
hele yüreğini ardına kadar aç.
Bakarsın bir yıldız kayıverir içeriye.
'89/turgutreis
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:45 AM
Deniz Feneri Aşklarım
Burukluğunda duygu burkulmalarım
sargılı
yüreğimin gözü,kaşı
her yanı.
Kör ve sağır
dilsizim
sorgusunda ilişki mahkemelerimin.
Beni bırakın yürüyeyim
salın beni
çözün beni.
Baktım ve yürüdüm yalnızca
deniz fenerimin kapı yoluna
her renginde denizin
her rıhtımında
ayaklarım ve yüreğim
sen
adımlarında,atışlarında.
Dokunsaydık,dokunulmasaydık
dokunulmazdık
ışıklarında
en tenha deniz fenerimin.
Kuytuları
çağırırdı bizi
yanında mehtap
yan sevgilerden
gümüşlü denizler.
Yeniler heyecan verirdi bize
bir öpüşme uzaklığı yürüyüşlerde.
Deniz fenerim
yaslanılmış duvarlarında
aşk ve masumiyet izleri
sarılırız
çekiniriz
dokunuruz
otururuz
sevişiriz
deniz fenerim hep arkamda
yakalanırız
ışıklarında.
22/04/04/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:45 AM
Denizde yaşasak..?
Yaşam en hafifinden
bir deniz olsa
insanlar evcil
en sessisizinden allı pullu balık olsa
süregider mi vurgunsuz,dalgasız yaşam,
yine mi yutar büyük insan küçük insanı..!
sızlanır mı kumundan,tuzundan yaşamın
düşer mi ağlara
sevecen kuyruk sallayan insan
kavga mı eder insanlar kanmak için oltaya
olur mu kaya deleninden aşkları insanların
var mıdır kalplerinde umutları
arar mı onlarda özgürlüğü
ayrılır mı insanlar
pullusu,pulsuzu
allısı,morlusu diye
bulunur mu istenen yaşam denizlerde
vurgunsuz,dalgasız.
21/06/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:45 AM
Direnme anları
İşte öylesineler
hafiflikler
ayrı teller
buyurganlıklar
bugünlerde
ihanetler
darmadağın.
Beklemek değil
farketmek gerekmiş soysuzluğu
belirsizliklerin içinde.
Sonu belli bu acı ağıtların ayrılıklarda.
Sevinçlere küskünüm
güllerin içerisinde.
Direnmek
yalnızca yaşamıma
en soluksuzca
beni ayakta tutan bu olsa gerek.
'89/turgutreis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:45 AM
Dokunmayın Hayvanlarıma
Bile bile atılmadı bu sevgiler
bildiğim yüreğimden.
Apansız kalktı bu insan her sızıda
dikenli yataklardan
kolları tutmaz
dilleri çekilmiş iken.
Bastı yinede kanayan aşkların üstüne
yüreğindeki tütünü.,
verdi cebindeki en son kalan şiirini.
İsteyen aldı
istemeyen attı
gönül merhemini, yüreğin suyunu.
Onlar
kendileri bildiler
aslında bilmediklerini
sanki yaşıyoruz başka bir dünyada.
Hiç atılır mı ceylana ok!
Niye vururlar kekliği mi!
Gem vurmayın yılkılarıma!
Yakın durmayın aslanıma!
Bırakın beni başbaşa
hayvanlarımla!
01/10/03/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:45 AM
Dolunayda toplanalım
Sekiz dokuz eylül sakin gider diye düşünmüştüm.
Ne haddime böyle düşünmek..!
Doğmadın mı sende aynı havaya
Hepimiz bir damlayız bu denizde
seninki bulanıkta olsa
yeşil, mavi, siyah, kahve
olsada ela gözlerimiz
bakışın nesi var...?
yüreğinden gelmeyince.
Ellerinizi tutmasam
gözlerinize bakmasam
teninize dokunmasam
kulağınıza bıraksam sesimi
ağzınıza koysam tatları
burnunuza sinse kokularım
yaranamam.
Yüreğin kendine çalışırsa
düşemezsin başka yollara
bulanır ruhun aynı tozların içinde.
Debelen, didin, kastır
olmaz..!
uğraşma..!
hayatın yolları belli
sen istediğinden başla.
Ne güzel olur hepimiz yürüsek yollarda
başka başka.
Kaldırsak başımızı havaya
birleşse a y r ı ruhlar
aynı dolunayda.
09/10/eyl/03/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:45 AM
Dökülecek Ve Öpüleceksin Aşk
İlk aşk
ilk öpüşmeler.
Geçmiş
komşu pencereleri anılıyor
pvc camların arkasında,
el ele vermeler
sırt dayamalar aranırken
boşluğunda insanlığın,
kuşanırken sabahlıkları,
tükür geliyor o anlarda
görünürken gözlerime ihanetler.
Omuzumda ceketim
cakalı yürürken
yalandan yollarında
bu hayatın,
saf ve salak suratlar
dökülmesin damlaları arsızlıklarınızın
yüreğimin harranına,
kirlettiğiniz yerde yitin
yoksun kirli böcekler
çiçekten,yürekten
yoksun böcekler.
Sen olacaksın
ilk aşk
ilk öpüş
ilk mavi
sıyrılırken gri insanlardan.
Açık bir kapı
gerisinde
yeni bir salon
kapılar bize açılan,
yarım kalmış ay sohbetleri
mutlu yıldızaltı sarılmaları
dilenirken senden sevgili mavi hayat.
Yürüyorum
ceplerimde geçmiş yalan sevgi salyaları.
Duruyorum
üzülen ve burkulan yüreğim düşüyor gözümden aşağıya
bir hayat mesafesi bu ayrılık geçmiş aşklarımdan,
gözlerim
epey hayat var gülüşlerinde
yüreğim
o çoktan fırlamış gitmiş
senin mavi sularına.
Şubat/04/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:45 AM
Dur..bekle
Beklenmez bir yaz yağmuru gibisin.
Uçurum
düştün gözüme
düşürme tut beni.
Yaran kanar yarama
Sessizim
demir atma sularıma.
10/10/93/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:46 AM
Duraktayım, bekliyorum
Kolay kapanmadı bu yürek
temmuz yaralarından sonra.
Açmadı artık baharlarım
çalmadı sazlarım
sofrasız kalbinin davetine.
Aç yürüdü parmaklarım
karanlıkta açıktı gözlerim
hazırdı gelen otobüste kucaklarım
sevecek sevgisini sevgilinin.
Buza dokunmayan
sıcağına yatmayan
gürültüsüne kalkmayan
bir hayat ekledim sana.
Yukarıdakileri okudun sanırım.
Hayatım bir yol bildiğin kadar
nasıl gelirsen gel
duraktayım ben.
kasım/03/çeşmealtı
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:46 AM
Duvardaki duruşlarım
Sanırım
birkaç gece daha sürecek
gelecek *******i beklemek.
Bağlamışım yüreğimi gündüzün bittiği yere
Ve bilmezsiniz ki
bu ******* bende
en onulmaz yaralar açar.
Bir gölgedir bende
yıldızları bekler
bağrımı açıp haykıracağım *******.
Ellerim ki
bir tren penceresine
el sallıyor,
ben duruyorum
tren kaybolacak azsonra
sallıyor elini penceresinden
genç bir yaşam.
Yüreğime bakıyorum
neredeyim..?
Duvarda asılı bir tablo
seyredilen
duran
ama hiç konuşmayan...
'89/çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:46 AM
Duymuyoruz Aşkımızı
Derinden gelir
bilmediğim acılardan bağırır
yüreğimin o coşkun seli.
Seni düşledim bugün.
Ey..! tanımadığım toprakların
güneş yüzlü esmer kızı.
Seni düşledim ve yaşadım
sana dokunamadım sıcakça.
Bazen gözü gönmüş bir ırmakta akan sular gibi
bazen daldaki sünepe bir kuş gibi.
Sen ne ırmağın suyu
ne de kuş daldaki
değilsin gökkuşağı
yağmurun ardından gelen.
Sen kırmızı bir öpücüksün bana sunulan.
Ne kızıl sıcağını hissediyorum
ne de sesini duyuyorum ırmağın
gitmiyor seslerimiz ötesine yüreğimizin
bir nefes sevgi değil mi
ağlamaklı geçen bugünlerin gerçeği.
20/11/88
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:46 AM
Dünya Okulu Mezunlari 1.Kutlama Günü
Eski evimizin bahçesinde ilk baharın ilk damlalarında
erik ağacına yaslanmıştım...İtalyan eriği olanın hani...!
diz çöküp
dudaklarımı büzüştürüp
sıkılırken çocuk ruhum.
Sen çıktın geldin yanıbaşıma gülerek
her zamanki gibi..
tutuştuk el ele
- gülüşelim
- oynaşalım
dedin:
'' bu onulmaz dünyada''
Seni tuttum
sana baktım
son gördüğüm gibiydin
bu hayatın tarihi yüzünde
hangi tarihten başlayım der gibiydi ağzının duruşu.
Bir sürpriz geldi usuma
seni götürecektim bulutların yakınlarına
görmediğin
gitmediğin
ama sanırım bildiğin yerlere
insanlığa
sıcaklığa
ruhun mayasına
kucaklaşmaya
Nirvana ya
yaaaa...!
bu da benim sürprizim
Budaaaa...!
yaşayan erenlere
sana yakın gördüğüm aleme
dolaştık aralarında
sürtünerek
salıvererek ruhumuzu
dinleneyim dedin:
bi sigara molası...!
Vakit geldi:
Süzüldük yollarımıza
indik ayrıldığımız kavşakta.
Elini usulca bırak dedim:
Sana.!
bilinmesin ayrılığımız
o hissi bilmeyelim
di mi..?
usulca
gittin
kokun gitmeden gözümden
burnumdan...yüreğimden
usulca,sessizce,görmeden
bakmadan arkamıza
uzak olduk birbirimize
kalmadan arkamızda gözümüz
beş yüz yirmibeş bin altı yüz dakika
sekiz bin yedi yüz altmış saat
üç yüz altmış beş gün
elli iki hafta
bir yıl.
Böldükçe küçülüyor ayrılığımız
Sevgili Dünya Okulu Mezunu Babam...!
Master yapma ne olur.....
Dünya Okulu Öğrencisi Oğlun...Kutluyorum Seni....
25/Mart/04/bitez-bodrum
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:46 AM
Düşün Tut Ara
Bir Tilki düşün
kuyruğu kime değer
Bir ağaç tut içinden
yaprakları düşmeyen
Mevsimler seç yüreğinden
sonbaharsız
Yarınlar seç günlerinden
Ağıtlar yak en sılasından
Hüzünler gör yakanından
Sevinçler öp ateşlisinden
Yollara vur kıvrımlı bitimsiz uzayıp giden
Nefesler duy ciğerinden kokulu
İnsanler bul elleri sıcacık dost.
' 92
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:46 AM
Düşüyorum Şahlanırken
İçsel şaşkınlığımın
kıvrak dönüşleri
ne yapabilirim? sorusunun bulantısı
içimde kısraklar
bir şahlanıyor
bir tepe üstü
karşı tepelerde bir umut gizli
günler
bir puslu
bir sisli.
Bugünde kayıtsızdım yaşama
bedenim algısız ondan başkasına.
Çok bilinmeyenli kaygılar
vuruyor karaya
rüzgarlarım hafif
dalgalar oluşmuyor
fırtınalar derinlerde saklı
bir kulağım açık
bir gözüm kapalı
tetikteyim
zorluyorum.
Kendimi aldatıyorum
kör topal gidiyorum işte..!
23/05/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:46 AM
Ekmek Arası Ayrılık
...uzaklarda bi yerlere
Kaç dilim oldu bilmiyorum
bu ayrılığın aç zamanları,
başımın altından kayarken
seni kokladığım yosunlu taşlar.
Her dilimine ayrılığın
gözlerini sürüyorum
basıyorum aç yüreğime doymuyorum,
parmak uçlarını alıp
lokma yapıyorum dilimlerine ayrılığın.
Ruhum yerinde dağ
zaman bölük pörçük
sevgimin kırıntıları kaldı avuçlarımda
kuşlar geziniyor üzerimde
kollarımda
aç ve açlar!
sıkıyorum avuçlarımı
onlar da çeksin açlığını ayrılığın
bilmeselerde yarasını avuçlarımın.
Sakınırdım hep ayrılıklardan
dayanırdım
sarılırdım sevgili yüreğime
kıyısında uzanırken denizin
altında sızlanırken ayın
elimde bi ekmek arası ayrılık.
29/may/04/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:46 AM
Eksik Olmayın Dostlarım
...eksik olmayan dostlarıma...
Arkana dönüp baktığında
kimi görmek istersin
Elini uzattığında
kimi tutmak istersin
Aşağıya düştüğünde
kimle olmak isterdin.
Yarın güneş doğar mı bilemem
Bugün ay batar mı gözüme göremem
Dün ağrıdı mı hayatım duyamam.
Kimi bilmek
kimi görmek
kimi duymak istersin!
Hayatın suyu nerelere akar bilinmezlikte?
Yüreğin kanadığında
kimin basmasını istersin yarana
Göğsün kabardığında
kim duysun istersin nefesini
Gözlerin görmediğinde
kime sarılmak istersin.
Burada mısınız dostlarım
eksik olmayın.
11/08/03-bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:47 AM
Elbette Düşecek Ölüm
Küçük bir ölüm.
Dere ağzındasın
kabarmış bir sis
zaman pusmuş
geçemiyorsun
küçük bir zaman gerek
ölüm büyük
alkışlamak için bekler seni kıyıdakiler.
Suları açıyorsun
ışıklar veriyorsun
varıyorsun karşı toprağa
bir hayat duyuyorsun
öksürüklü
ölüme az var diyorlar
abanıyorsun üzerine
gülümsüyor sana öksürük.
Ya ben diyorsun
hastada olsa
yürek yağı da olsa
rüzgarlı bir ölüme
suçlu muyum.
'90/T.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:47 AM
Farkındamısın benim
Koşa koşa
soluk soluğa
gerile gerile.
Gözlerim hep kısık
yüzüm buruşuk
tenim soluk
sancılar içinde yüreğim
ayaklarım benden ağır
sırtım göğsüm benden ağır.
Offff yazarken daralıyorum...
derken..!
Sen serptin bu suları yüreğime
hayatıma
değilsin farkında.
Aşı oldun kalbime
tırnak oldun etime
fener oldun gözlerime
yakamoz oldun ay ile beraberken
pırıl pırıl yüzüyorum
her yanımda senin damlaların
farkında değilsin
yağıyorsun yüreğime
sağnak yağmur.
07/07/03/sarnıç.bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:47 AM
Ferhangi Şiirler...den Feranabi... )
...Sevgili Ferhan Üstadın Bİr Güzel Alıntısıdır....
(Ferhanlığına sığınarak)
Beyoğlu'nda gezerim
Gözlerimi süzmeden
Şaraplarımı içerim
Hiç doktora sormadan
Beyoğlu'nda Şarabi
Hoş geldin Feran'ağbi
Yüreğim pek harabi
Boşver be Feran'ağbi
Şarap verin hanıma
orda hanım yok ağbi
...hassiktir be Sezai
Beyoğlu'nda gezerim
burda geçmiş hayatım
Şarapları içerim
Hiç elimde olmadan
Beyoğlu sakinleşti
Sıyrıldı maskesinden
Tramvay bomboş geçti
İstiklal caddesinden
Boş masada hayalin
Kimseye görünmeden
Şarap verin hanıma
Orda hanım yok ağbi
...Hassikter be Sezai
Balo sokağa sızarım
Hiç kimseyi üzmeden
Bir intihar biçimi
Hiç de faça vermeden
Beyoğlu'nda gezerim
Burda geçmiş hayatım
Şişe aç be Sezai.!
Burda bitsin hayatım.
Yazan:Ferhan Şensoy
İzin almadan yazan:Ahmet Köse
Affına sığınan:Yine Ahmet Köse
'02/2004/bodrum
Not:Çok yazmak istedim be Feran'ağbi..!
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:47 AM
Fırıncının Küreği
...yarın gidiyorum
maviye,
en ben yere...
İki el
iki göz
bir yürek
bir ruh
diğerleride bir kaç adet
harmanladığında
bir insan çıkıyor
hayat fırınından.
Kiminin kulağı kesik
kiminin burnu kırık
kiminin sol ayağı aksar
kimi bir gözü ile gülümser
kıskıs
kimi yarım ağızlı
tıstıs
kimi omuz silker
kimi karnından konuşur
kimi veremdir doğuştan
kimi kimseyi göremez
kimi kimsesizdir
kimi ruhsuz çıkar
fırıncının küreğinden.
ekim/04/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:47 AM
Gece Alemleri
Dağlar yerine oturdu
el ayak çekildi denizden
gece sofrası kuruluyor artık.
Kıvrımlar düzeltildi
mavi siyah bir kalem çekildi dağların kirpiklerine
beyazlarını çekmiş
ağırdan geliyor bulutlar
akşam yıldızı
şırıl şırıl yaldızlı
ak pak
ay
usuldan yaklaşıyorlar sofraya
yoldaşları
martılar
deniz esnafının
sofranın tatlısı martılar.
Denizin keyfine diyecek yok
almış üstüne akşamın cilasını.
Herkes bekliyor.
Güneş usulca girdi aralarına dağların
gümüşleri örtündü dünyanın denizi.
Gece alemi başlıyor artık
banada seyretmek düşüyor
kıyıdan, kıyıdan.
'89/turgutreis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:47 AM
Gece muhabbetleri
Bugün kendimi hep geçmişte gördüm
o savruluveren acı harmanının tozunu çektim.
Derin bir romana dönüşür *******
o masalsı karanlığından sabaha kaçarken
doyumcul bir nağmenin seslerini aktarır gece.
İşte tam bu saatlerde
işte tam bu sesleri işittiğimde
ne dönesim gelir düne
ne göresim bugünü
ne duyasım gelir çaresizliğimi
geceyle sabaha kadar sevişesim gelir.
Bugün kendimi hep geçmişte gördüm
o savruluveren acıcının görüntüsünü yaşadım
geceden haberli.
Beklenen bir ölüme ne kadar benziyor
gözlerinde anılarla
ben yaşamalıyım diyenler
oysa bir bilseler
yaşanılan an doyulur o anda
tekrarsız.
Yine gecenin sabaha kaçışına gidiyorum
bunlardan söz ederken
kendimden asla nefret etmiyorum.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:47 AM
Gece Senfonisi Yağmurun
Yalnızım.
Başımlayım.
Yalnız başıma duruyorum
hayatın ortasında
pazar gecesi
pazartesi içtimasına hazırlanırken.
Uyutmuyor
gecenin hoş sessizliği
yağmurun ince vuruşları
açık hava konserini açıyor.
Topraktan ayrı bir notalar
taştan seken tınılar
yapraklar..!
her birinde farklı sesler
diyezler bemoller..!
otlar,dallar,gövdeler
yağmurun senfonisinde.
İki ses duydum
nöbetçi kuşlar vokal olmuşlar.
Doğaç bir davet oldu bana bu gece
bir izleyen,gören,koklayan,duyan benim bu senfoniyi.
Ne ayrıcalık..!
ne lüks..!
üstelik parasız
kimi çağırsan gelir...!
Bir köpek geçti sahnenin içinden
tanıdım yandaki evin bahçesinden
miskin kedim zeytin
sırtını dönmüş,kıvrılmış uyuyor şimdi.
Yanıma oturmak istemişti sırnaşarak
sessiz ol! yağmuru dinliyorum dedim
anladı
gelmedi bir daha yanıma.
Yağmurun canlı konseri inmekte
gözlerime
yüzüme
taa içlerine ertesi hayatımın.
Hiç bir arsızlık yok
düş kırıklığı
endişe
detone ilişkiler
yarın kaygısı
öpücük beklentisi
bu senfoninin
yağmur yağan bölümünde
hepsi işini yapıyor
yanlış notaya basmıyor
döküyorlar armoni birlikteliğin sularını yollarıma.
Çocukken bilerek ve zevkle basardım
küçük yağmur birikintilerine.
14/12/03/bitez/05:00
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:48 AM
Gece Yarısına Dayanmış Yüreğim
Hayatın sesleri yalnız çıkar
gece yarısına dayanınca yüreğin
omuz ararsın omuzuna yüreğinin
direk ararsın hayatın dibine çakılı
tel ararsın asılacak kolların sallanacak
aşkların gece yarısında.
Bir dokunma sızısı başlar
bir sarılma
bir uyku
bir dalma iğnesi ister hayatın
gece yarısına dayanınca yüreğin.
Verdiğin coşkuları
sunduğun sevgileri
kırdığın gönenmiyenleri
vurduğun onulmazları
serdiğin bayramları düşünürken
hayat kazanında
yüreğinde plastik bir hançerle
devrilesi kazanlar
sökülesi hançerler
dayanmış yüreğim gece yarısına.
4/11/03/izmir
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:48 AM
Gecenin Aşk Uğultuları
Gece
sarsıntısız ve kuşbakışı.
Bir doyumsuzluğun
iç sancıları,
kuş kanadı yaralı
dost sendelemeleri
geziyor
gece soğuk
ve birde üstüne donmuş gözler
yalnızlığa bir umar
en acı umarsızlıktır artık.
Ne düştüğüm suda boğuluyorum
Ne uçurumların dibinde sen varsın
Ne ölüm var yakamda şu anda
bu ölümü unuttuğum yerde.
Gözlerim
ellerim
yüreğim yarı ben
sevgisizlikten boğuluyorum.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:48 AM
Geçiyordum...Bir kedi ye rastladım...!
Benim,
bahçemin kedisi
aniden yanan ışık gibi çevirdi başını
irkildi.
İrkildim.
Güneş durdu.
Yeniden oynadı
doğum telaşını;
yok ki başka benden başka ukalalığıyla.
Herşey geri döndü
zaman dahil
üzüldü,
durduğunda.
Sen yüreğime savrulurken.
Gitti geldi zaman
sıfırdan
tik-tak
sesleri ile sadece,
herşey yeniden oldu.
Ay dolunaydı.
Ama
hilal soyundum
ben sana
giyinirken geceyi
mavi bir yandan dökülürken sırtımdan.
Galiba
geldi trenim.
Bitimsiz raylarında küçülürken yüreğim
gözlerim
sana çizili bir
taze bir bozkır yangısı
kapanırken
gözlerim...
cıvıltıları
beyazlıkları
serpiliyor
az önce yazdıklarımın
gülen
yüreğime.
Yorulmuş bir yastığın izlerini düzeltiyorum
yaşarken
dinlerken
yutarken
sızıları
kov bunları
kov
fırtınasında
geçmiş yüreğimin
diriminde
aşk
kıyametleri koptuğunda.
Duruyorum en askerinden aşkın
mübadele sınırlarında
dilendim
dilendi
dileniyorum
bu üç halinde özgürlüğümü
bilmeden
dördüncü halini yüreğimin.
Kediler,
ay,
güneş,
aşk,
mavi,
sen,
...
suçlarım,
yediğim,
yuttuğum,
işlediğim,
sızladığım,
ve uyuyamadığım.
Gidiyor geliyor zaman tik-tak larıyla.
Ay yarımdı az önce
ben dolun.
Şimdi herşey
yolunda;
aşk
yeni irkildi
demleniyor.
12/13/eyl/05/bitez/
sorgusuz yıllara...
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:48 AM
Geriliyorum bazı zamanlarda
Beni boşuna kemiren
bu sıradan acılar ağını ördüğünde beynime
bel kemiğim
kafatasımı zaptedemez olur.
Uzak doğulu insanlar gibi çekilir gözüm
bir tarafı tıkanır burnumun
erir gider yüreğim
duyumsayışlarım bir türlü ayağa kalkamaz olur
sıradan bir kaleme tutunurum
kendi çamurumdan silkinmek için
sıradan bir kağıt yatırırım
avucumun içine
yürürüm sıradan acıların üstüne
apayrı hecelerle
dağıtırım acıları
yatarım kulağımın üstüne
doyuma gider
duyumsayışlarım.
12/02/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:48 AM
Gidiyorum Başka Havalara
Bugünde bitti
dünle beraber
günler önceki günde bitti.
Aynı sesle aynı uğultuyla
durağan bir sıradanlıkla.
Yarında belli
bitecek o da
aynı dün ve bugünün havasıyla
her gecenin doğuşu
her güneşin çıkışıyla.
Mavi dağların ortasında
dikenli gülü avuçlarımda sıkıp koklamadan
durağan bir doğuş
sıradan bir çıkışla
bugünün ve dünün belli havasıyla
başka havaların çarpacağı
günlere gidiyorum.
13/04/89/çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:48 AM
Göçebe Aşklar
Bu sabah
hangi yaprağındayım
bakmıyorum
aşkın,
sabah uğultuları nereden
yüreğimin.
Damlıyorum
tüylerine
yaprakların
çisilliğinde aşkımın
yüreğim
BUDA...!
Hangi yaprak
hangi dal
hangi filiz
sessizce seviyorum
yaprağındayken yüreğimin
tüylerim ürperiyor.
BUDA yürek.
Bu da yürek...!
heykelsiz...!
tapınmasız...!
Ne cevherler çıkardı
derinliğinde kalbinin,
ne damarlar buldu
en aşkından
hayatlar
şırıllar
inciler
sundu
bu yürek
yanılmadı..!
Usandı...!
mevsimi geldi
aşk bitti.
Göçebe aşklar kanatlandı
konmak üzere
mevsiminde
yapraklara.
Her düşüşünde kanatların
yapraklara
bir aşk mevsimi kondu.
Bu yürek hep uçtu.
haz/05/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:48 AM
Gri An
Kaçın kurasıyım bilmiyorum
sofrasında şeytanların
ağ örerken yoluna
gündüz vakti
yaşamın.
...git gece ör ne öreceksen...
Cumbası düşmüş
yürek buruşukluğu
oturdu kaldı
bu sessizliğe.
...sen kaşındın...
Zaman olasım geliyor
dibe saplanmış demirinde yüreğimin
akıntısız
soluksuz.
...ol ol saplan kal çıkma...
Kaç zaman sürecek bu?
yüreğimin üzeri ne zaman!
ne zaman!
kapanacak kumlarıyla
bu sessiz sıvışmalarımın.
...zaman bitirecek seni sen sor...
29/01/2005/bodrum
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:48 AM
Gül
Kırmızı,sarı,pembe güller
Açıyor günden güne
herkes alıyor çiçekçiden
şu güzel gülleri.
Adı üstünde gül
alanların evini şenlendirir
İnsanların yüzünü güldürür gül.
***Bu şiir,10 yaşındaki yeğenim Nurten Yıldız'a aittir.
Hiç bir harfine dokunmadan yayınlanmıştır.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:48 AM
Gün Sonu Ağırlığı
Bir ekin girişi
güneş devşirmeleri
ay doğuşu
kahve kokuları
göz kapaklarında muhabbetler
yollar yapılır aralarda
sağlı sollu yeşillikler
bir gizli kırmızı
ateş yanık şeyler
sızı yukarı
dert derince
ben.
Bana uzar ekşinin nağmeleri
sökmek gerek iptal ilişkileri
duruşurken.
Bugün
yarın
ertesi gün
ölüşeceğiz mutlak
bu yaşamcıllığımızı acımtırak.
'93
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:49 AM
Güne günaydın canlı
Yaşamın sabah programını dinliyorum
Karmen ile birlikte
o yalanıp duruyor
şapur şupur
cırcır böcekleri bir kişi bırakmış nöbetçi
aralarından.
Hava bugünkü ilk serinliğini açtı
yaprakları hafiften dansa başladı ağaçların
değişik tınılar ufaktan ufaktan
kimi taksim
kimi kendi yöresinden
kimi akor basıyor arkadan
kimi aryalar okuyor
telefon telinde sallanarak
kuşlar korosu
yedisinde başlıyorlar canlı yayınlarına
sabahın ekranına.
Servis elemanı gibi sincaplar
bir o ağaçta bir öbür
bir o dalında portakalın
bir gövdesine sarılmış çamların.
Zeytin geldi şimdi
sol ayağıma sürtünerek
gitti yattı karşısına doğal düşmanının.
Ekran bugün parçalı bulutlu
zor kalkar artık güneş efendi yatağından.
Sonbaharın hüznü
bir yaylı tambur taksimi andırırken
çöküyor üstüne
aşk programımın.
24/10/03/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:49 AM
Güzel bi havada yazılan şiir
Dinlenmek ne güzel bir şey!
kımıltısız
oturup,ayakları uzatıp
soğuk bira
limon damlatılmış salatalık
dost telefon sohbetleri
kikirikli
hava rüzgarlı hafiften
küllerini savuruyor geçmişin
deniz
gün batımı görevinde kımıltısız
karşı komşu adanın ışıltıları yanıyor
huu komşu akşam oldu..!
balıkçı esnafı
dönüyor pazarından
patpat ritmleriyle
kimbilir kaç gülücükler yakaladı
tuzlu bıyık uçlarında.
Sessizlik ne hoş
yalnızlık çok hoş..!
bu sessiz yaşam renkleri kovasında.
Sahiden mi bunlar? diyesim geldi
yürüyen hayatın beyaz perdesinde.
Kaç kez izlediğime aldırmadan..! bu filmi...
temmuz/2003/kadıkalesi
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:50 AM
Havada Savaş Var
Sıcaklığı usandırıcı mevsimin
sıkıntı sızıyor odaya
rüzgarlar bezdirici
beklemekli pusuda.
Yürekler küçülmüş
tünemiş güvercinler
bebeklerde sezmiş
olacağını bir şeylerin
daha çok bağırmaktalar
daha çok.
Kokusu acılı tuzu kaygılı çıkıyor
bedenimden terimin
çember sakallar yüzler nurlu
geldi sanırlar kıyameti
ortaçağ düşünlü bilgeler
bilinmez eder duasını
belki kendisine
bilmez barışın niye ağlamaklı olduğunu.
Değil aydınlık bulutlar
ilk damlası yolda yağmurun
değil mavi barışlı bulutlardan
ölümleri sevindirici kimselerden
içinde bildiğimiz insan metalden bulutların
çılgınca yağıyor bomba yüklü damlalar
ruhları serseri
her damlası barutlu
düştüğü yer ölümlü
bebekler bağırmaklı
hayvanlar kaçışmaklı
barış ağlamaklı
yeryüzü şaşkın gökyüzü sapkın
döküldü zeytinler dalları kırılmaklı
yağmur kırıcı.
Gözleri üzgün
yürekleri bezgin güvercinlerin
belliydi havadan
savaşın yağacağı.
22/06/86/aydın
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:50 AM
Havasız *******den biri
Gecede şiir yok
sıkıntısı var tümcelerin
istemiyor yazılmak.
Göz yok yazıya bakacak
el yok uzanacak ellere
su yok ıslanacak
değilmi ki bundan kuru yüreğim.
Sevgi usanmasız
uzanılmaz sevgiliye
yaşanılan bunca an
anılmadan hep uçup gitmede.
sıkıntılı şiirler yazılırken.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:50 AM
Hayallerim ve Kırıklıklarım
Herşey karıştı bugün, şu anda
Trenler geri gidiyor
Gemiler açılmış arşipele
Yürek durakta bekler otobüsün yolunu
Tayyarelerin biri iniyor, biri çıkıyor sırtıma.
Hayatım lokomotif
hergün bir vagon eklenir
kopar bazıları istasyonlarda
el sallar gözlerim
bilmediğim ellere
el uzatır yüreğim
bilmediğim el sallayan gözyaşlarına.
Sular çok çağlandı sel oldu hayatıma
gözlerimin kıyısına
kumuna kadar yüreğimin.
Demir atıyorum yeni bilmediğim sulara, derinlere
tutarsa ne ala!
tutmazsa! demir çıpa benim nasıl olsa!
Bu sular bitmez yelkenler fora!
hayatın dörtte üçü su nasıl olsa!
Kaç yol geçti bu beden
Kaç yol geldi otobüslerde
durmaksızın.
Yan koltuk dostlukları
hepsi biter indiğinde o durakta.
Kaç durakta indi bu yürek
bıraktı gerisinde
yan koltuk ölümleri
yan koltuk acıları
son durakta bıraktı artık otobüsleri
ne indi
ne de bindi bir daha
duraklayan sevgi yolculuklarına.
İçimden gelmiyor ütüleyip yüreğimi
atlayıp uçaklara, göklere, bulutlara.
Hangi el
Hangi söz
Hangi göz
düzelttiki kırışıklığını yüreğimin..!
Burada, yeryüzünde, toprakta, suda, raylarda
şu anda
hiçbir yerde.
Hiç.
Trenler, gemiler, otobüsler, tayyareler
hepsi bir hiç!
bıraktığı için arkalarından bakışları
eller havada sallanıyor
duyarsız, isli, hissiz.
Bekliyorum bir gökyıldızı
düşsün tam döşüne
kıpırdayamasın hayal kırıklıklarım.
16/17/10/03/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:50 AM
hAyAt kOmEdYaSı ) Sunar: trendy diye bi şey..?
Baktık,kaldık öylecene
bir adım önümüzü görmeyerek
uğursuz bir cin sopasının sisleri kalktığında
yeşil takımlı dimdik duranları belledik.
El kaldırdık,indirdik
baş kaldıramadık,hep eğdik.
Evet dedik budur doğrusu..!
karşılıksız teslim ettik beyinlerimizi.
Kutular açıldı,işte budur hayat..!
emir kipli,susturuculu ve maskeli...!
Dürtüldük;
en ticaretinden
açıl kasam açıl!
saçıl efendim saçıl!
kaçıl enayim kaçıl!
sen mi aldın bu toprakları!
Coşturulduk;
en psiko-damarından
sensin en canavar!
sensin en ölümsüz!
sensin en bilen!
sensin en en! koçum!
çekil önümüzden kuvayi milliyeli şey!
Doldurulduk;
en dolmuşundan bindik!
en adaletinden kandık!
en uygarından aldandık!
olurmuyduk en babalarsız biz!
bilmezsin sen onun kucağını şaşkın şey!
Gazlandık;
en reytinginden vizyonlara
sırt çevirirken mahallemize,
en model sapığından bakışlara
aşkı gömdük topuğumuzun altına,
en duyarsızından flash sarılmalara
yüreğin içine incir ağacı diktik.
Dondurulduk;
en ağırından hareketlerimizde hayatımızın
ne gerek var! uzatma elini düşsün!
en sessizinden direniş komedyasında
konuşma! yoksa sıra sana gelecek mumlarında
en veriminden düşünürken okul sıralarında
önündeki hititçe mi! cafe yapın kitapçıları..!
İletiştik;
en sanalından *çetir çetir!
en desibelinden yürek baytlarında!
dil nerede duyan yok..!
beden nerede bilen yok..!
yürek nerede soran yok..!
en kısasından dijital geyik sohbetlerinde!
şekil yap aşkını,yorma çeneni güzelim sende..!
en trendy gel bana,sana hayatım diyebilmem için Hande..!
**Sıchtyk Topyekün;
en depreminde sallanırken..?
atlamadık hırsızlığı hazırsızlığı yakalamışken,
en bölünmez bir bütünlüğünde milli rüzgarların?
serçe gibi düşerken sapan taşlarında memetkuşların,
en yüzer gezer iradesinde millinin?
tombala vazgeçilmez oldu,yap-boz modelinde istikbalim,
en globalinden gardaşlık kandırmacaların?
yoldaş bile dinlemedik aynı kavağın suyunu içerken,
en paritesinden kara gün birikintilerinde?
trendy çığlıklar atılırken bir lokmaya.
Soytarılaştık;
en maskaralığında ilişkilerin
en öğürtülerinde konuşmaların
en hafifinde hayatın.
...Ve baktık kaldık öylecene
bir peri sopasının beklentisinde
ararken HAYYATIMIZI..!
...O başka bir alemde farkında değil
değişti adı haberi yok..!
dolaşıyor trendy...trendy...! ?
*sanal alemde karşılıklı yazışmanın şair tarafından,ironik ve hicivsel anlamlaştırılması.
**sindirim sisteminin bozulup,görevli vücut organlarının istenilen görevi tam yapamama durumunun,şair tarafından ingilizce okunuş tekniği ile ironik bir şekile dönüştürülmesidir.
27/12/03/BİTEZ
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:50 AM
Hayat Salonumdan
Kurulmuşum arka koltuğuna hayat salonunun
fasılasız izliyorum insanları kendileri olmayan rollerinde
her gün oynuyorlar bu sahneleri
dün ağlayan kendilerini unutarak.
Sevgiler dikkatsiz
saygılar hatalı sollanıyor sahnemizde
yere düşmüş kırık kalpleri kaldırmıyoruz yerinden
dönüp bakmıyor kimseler dilenen dürüstlüğe
zincirlerine vuruluyor yaşamlar
hırslar çekilmiyor arsız pedallarından.
Hergün çarpıyor herkes birilerinin hayatına
dün yaraladığı insanları unutarak.
Bir yolculuk bu
dönüşünde aşk şarkıları söylenmeyen.
Ne yazık ki bulamadık bir kahve içimi zamanları
kendimi hissedemedim bir misafir gibi kucaklarında.
Size duygu denen zavallı soluklar
hiç dokunmaz mı yüreğe...!
öyle çek ki yüreğine
bu yürekten sözleri
duruncaya dek arama bir daha yüreğinde.
Bir ihtiyar adam yürür şu an yüreğimde
severim o yürüyüşleri
ihtiyar yüreğin desende
içimin yörüngesinde açılır,kapanır hergün yıldızlar
güneşi arar dururum
aşklarımı
bulutların içinde.
arka koltuğunda hayat salonumun.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:51 AM
Hayata bekle dedim
Bekle diyorum hayata
soluklan biraz
olman gerekmiyor şu anda...burda.
sokak lambaları
bahçelerin ışıkları
komşum karşı ada
sıralı ateş böcekleri
balıkçıların fenerleri
yıldızlar
yanar söner kabuğu denizin
yanıyorlar
rahatsız etmeden hayatı.
Açardım her sabah
bahçemdeki çiçeklerle beraber
salardım ruhumun kokusunu hayata
çıkardım her gün batımında
yıldız korosunun içinde
ışırdım her gece sana hayat
sokakta
bahçede
adalarda
balıkların sırtında
rahatsız etmeden senin farkında olmayanları.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:51 AM
Her şey ortada işte
Kapı
Ya açılır dışa
Ya kapanır içe.
Yol gibiyim
belli değil başım sonum.
Sabah
Ya doğar güneş
Ya ölür gün.
Göl gibiyim akıntısız bulanık.
Ses
Ya duyar sarılırsın
Ya donarsın sessizlikte.
Acemiyim halen bu sonsuz yolculukta.
30/11/89/turgutreis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:51 AM
Hesap Yapmayalım
Bir yarın kaldı öpülecek
dudaklarım uçurum.
Hayatım bir cami avlusu
gelenler gidenler
kalkanlar yatanlar.
Güneş gün boyu
deniz diz boyu
çatlak yazılar
giren yok
su dokunuşuna
herşey uzakdoğu gidiyor
batının hengamesi duruyor beynimin huzurunda.
Akılası değil sular
durulası değil bakışlar.
Bilançosu yok bunların.
Sevginin hesabı yapılmaz
ciğerim...!
02/08/93..turgutreis.southern
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:51 AM
Heyecanla
Yüreğimde
yeni yüyrüyen bebenin tanımsız heyecanı var.
Nerede yürüyorum?
Henüz bitmiş bir şiirin
bilinmeyen tadını taşıyorum.
Nasıl bir şiirim?
Yüreğimde bir virtüözün ilk kez çaldığı
bestesinin
sızlatan tınıları var.
Neden titriyorum?
Yüreğimden kayan o ışıltısız yıldızlar bir yana
yeni başlayan günlerden
yeni doğan yıldızlardan
yeni açan *******den
söz etmek istiyorum
heyecanla.
'88-selçuk
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:51 AM
Hoş Geldin ))))) 2004 ))))))))
İki ellerimiz bu yılda ayrılmasın
Binlerce yıl sürsün bu dostluklarımız
Dört gözle sarılalım kavuştuğumuzda,sımsıkı
Hoşgeldin....Diyelim Yüreklerimizde.....
TÜM ANTOLOJİ KABİLESİNE MUTLU YILLAR
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:51 AM
Hücre Pırıltısı
Oda karanlık
Oda öksüz
Oda loş
Oda örümcekli
Oda da kimseler yok.
Parmaklar dolu dolu
ama tırnaklar uzun
içleri kirli.
Yürek dimdik
ışıl ışıl olanda bu ya..!
30/11/89/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:51 AM
Ilık gece sohbetleri
ılık gözlerimle öperken
gölümde dolaşan kuğuları
yüreğin ve sözlerin
bir nilüfer diye düşünüyorum.
Delicesine yelken açıyorum
yalpalarken denizinde
saçların ve tenin
ya kıyıya savurur
yada buluşuruz mercan ağızlarında.
Sıcak kıvraklığımla dans ederken
erişilmez *******imde
boynuma sarılan bir boyun
ter akarken
gözlerimiz ve parmaklarımızdan
içmiştik dans ederken mutluluğun sularını
tılsım bakışların ay doğuşunda
tanrı gözünü kapamıştı
savrulurken ben yıldız sohbetlerine.
04/01/04/izm.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:51 AM
Islak Yürekli Bir Uyku
Yine bir dağın tepesi
geceleyin
unutulmuş bir yolun bilinmezliği
bir yok oluşun son anları
kırık taşlar üst üste.
Ateşi sözlerimde yanar
koşullar konar
kıyısına pembesine.
Gün olur gri kanlar akar ilişkilerde
buğday sarısının yanıklığıdır taşıdığı
aranır durur
sessizce düşen günlerin taşıyıcıları
Yakalanmalar
en asılası zamanlarda
tarafından sıcak dudakların
ve hep yakınına düşer üzüntülü ölümler.
İki ağız söyleşmesidir istenilen
buğulu sıcak
salgıları tatlı
De işte!
seslice alevlice çarçabuk yakınarak
değişmelerinden insanların.
Kopulmaz bu yaşam ağrılarından
uyumsuzsun yada uyabilirsin
çarpık yürüyüşlere.
Yine yabanıl bir geyiğin gözleri titrek
bir hasta vücut sızısı halsiz
bir kar fırtınası beklentisi sarılışta, dokunuşta.
Bu ne bir tuzak
ne de bir çocuk yanılgısı
Yolculuk bu
başbaşa sımsıkı.
Ipıslak ter içinde yüreğim
uyanmışım..!
'90-turgutreis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:51 AM
Işıklar öyle ışık ki...
Tepede kimisi
gökte durur darmadağın alayı
dağın başında pır pır
inerler aşağılara
yol olur bizlere pıt pıt.
Yanar gemilere limanlarda
aşkın ajanı
rıhtımın kenarında
uzaktan bakılır inci tanelerine.
Körlüğüne göz olur dağlarda
mahalle olur
sokak durur
köy burası dedirtir sana.
Kılavuzdur
kırmızı,yeşil,
dümeninde hayatın gemisinde
ışıklar.
Gece uyanır
gündüzleyin döner sırtını
gereksiz bir sürü şeylere
ışıklar.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:51 AM
İbadetimsin
Bu aşk
bu yürek akıntıları
dayanılası değil.
Beklemek diyor:
beynim.!
Ne duruyorsun der:
yüreğim.!
Sabah ezanları bir yandan
canıma okuyan hocanın nağmeleri
saba makamı bir yandan..!
Sana hasretim
sana sarılmam
sana dokunmam
ne zaman
eyy yar..!
Duracak gibi değil bu yürek akıntıları
ben
saba makamı huzurları
sen
beş vakit ezanım.
İbadetimsin
sevgilim.
07/02/04/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:51 AM
İki Ayak
Kumlar iki renkli
kum ve gece rengi.
Yürüyorum iki yaşamla
biri sol diğeri sağ.
İçimde dalgasızım
rüzgargülüm yüreğimde
zembil bugünde zarfsız.
Haramiler iki yüzlü
biri tutar diğeri keser.
Semahlar iki kollu
indirir biri üfler yukarı diğeri.
Dilimde bağlıyım bugün
çözgüsü ballı yılan dudağı.
Öfkem iki kapta
birinde yağ diğerinde bal.
Gülüyorum iki dostumla
biri ben diğeride yaşam.
28/12/03/bodrum
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:51 AM
İlk İnsan
Daha ilk solukta başlıyor
kavga,şiddet,darp
hayata geldiğimizi kanıtlamak için
ilk gözyaşları
ilk sızılar
ilk güvensizlik
ilk yalnızlık
ilk titremeler
ilk savunma
ilk çaresizlik
herşeysizlik çakılıyor kıçına
ilk darbeni alıyorsun kıçına
en yakınından
en sana sıcağından
en kalabalığın içinde
en garip hoşgeldin
en tuhaf
en yalan
en ilkellikler
en tokatından yiyorsun sillesini
daha henüz gözünü açmadan.
Hadi gel de şimdi yaşa!
insanca..!
dokunabildiğince ilk temasların sıcak gözlerine.
'05/mart/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:52 AM
İlkkez üfledim
Görmüştüm,
dinlemiştim muhabbetini
dokunmuştum kendisine
ama hiç ağzıma dokundurtmamış
elime hiç almamıştım,
hele hele içime nasıl çekilir
hiçmi hiç bilmezdim.
Bu gece onuda yaşadım Kaan dostumla
Birde plastik marpuç vermezler mi
ambalajlı, sıfır
Pöfürdettim bu gece
Nargileyi
Keyif pezevengiymiş
bizim büyükler
vesselam..!
23/eyl/bitez/miraç
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:52 AM
İnce ve Bulanık Gece Özlemli
Sanki dün doğmuşum
Sanki bugün doğuyorum
Sanki yarın doğacağım
ve ben halen
o keskin
mavi heybetli dağların ardında
ayakta bekliyorum.
Ne sokakların sessizliği
Ne insan sesleri
Ne dirimsiz ifadeler
Ne de mavi keskin kıvrımları ürküttü beni
dağların.
Her gece yeni bir yaşam hazırlığında
sarı bir yoldaş bekliyorum
gözleri kırmızı
maden işçisi yüzüyle.
Ben bir hata değilim,
ne zaman doğru oldu ki yaşam.
Bazen bir kaygı
bazen sızı
bazen yeter
bazen ha! gayret az kaldı.
Bir başka yerde olmaya gerek yok
görmen için bütün bunları
ne de bir kuş olman.
Bilmem diyemem yüreğime.
ama gece başladı artık
ağlamam gerekiyor
sıcak bir yüreği
çok özledim çünkü.
'89/BODRUM
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:52 AM
İstimli anlar
Yanıma hiç düşmeyin
hüznümün sarı yaprakları.
Kalıcı bir konuğum var
yakınım olur kuşkular.
Saçlarıma hiç dokunmayın
yalnızlığımın soluk salkımları.
Bir yara taşıyorum
sargısı yarınlara bakar.
Gözüme hiç vurmayın
Yeşilim,
beyazım,
denizim.
Donakalmış bir anın
bakışını yaşıyorum.
'89-çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:52 AM
İşim zor burda
Gel otur.
sakın.!
sakınma
ben gülüm.
Yanağına batır dikenlerimi
lekesi kalsın yüreğimin kırmızı aşklı.
Gel konuş.
yanlız.!
yakınma
biz çiçeğiz.
Aynı bahçenin insanlarıyız
bil bunu çiçeğim.
İnsanlar
severler
toprağın üstünde
söverler
toprağın altında.
Çiçekler
hep kalırlar
toprağın üstünde.
11/10/89/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:52 AM
İyi olmayan bir durum
...herşey püsküllü
paniklerim bile...
Sessizliğim
ve salıverişim soluğumu
burnumdan.
Elimin en çok kullanılan yeri
başımın en çok kullanılan yerinde
sol alnı başımın.
Geveze hayat
niye hep sonbaharımdasın..?
Çekirge ve kaplumbağa
bunları soluyorum yüreğimde
hindileşirken.
Sevgili parmaklarım
tırnağınızdan öper
beynimden saygılarımla.
24/06/91/gümüşlükl
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:52 AM
Kaçıyoruz nereye kadar..?
Bildiğimiz halde
yaşamın nasıl yaşanacağını
mekik dokuyoruz bildiğimiz yollarda.
Kafamızda inceli,kalınlı ağrılar.
Nefesimizde boğuk,sevinçli
sesler duyulmakta.
Bir şeyler var bilmediğimiz
güzelliklerden alıkoyan insanları.
Kaçmak istiyoruz zor uykulardan
kaçış var kaçış
özlenen uykulara
binbir düşlerin
içinde kol gezdiği uykulara
kaçışları arıyoruz
insanların arasından
gizliyoruz herkesten bu kaçışı
her an mekik dokyoruz kaçarak insanlardan
bildiğimiz
ezdiğimiz yollarda.
07/06/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:52 AM
Karıncalar kırpıntılar
..yeni
sevgi ve dostluğa dair döküntüler...
Yüreğimde bir karınca yuvası
kıskaçlarında aşkın parçaları
taşır dururlar
bir o yana, bir bu yana
bir aşağı, bir yukarı
bir durur, bir yürür
aşkın parçaları
taşınır
karıncalar yüreğimde
kıskaçları dolu aşk kırıntıları
kıpır kıpır
yüreğim sekiyor
pıt pıt
zıp zıp
yangın her yanım.
Kucağında,
hayatım
bir sahilin sesinde her zaman.
Çınarlar ulu ruhumda
gölgeli,
. kıpırtılı,
. yorgun.
Dokunur,
yaslanırlar gövdeme,
parmak uçlarıma
yaşam veren
ateş veren eller.
Sallanır dururum.
Dokunur parmaklarım yuvalarına
köprüler kurarım onlara
yüreğime yerleşsinler.
Güle güle oturun
sevgili karıncalar yüreğimde
düşmesin kıskaçlarınızdan
aşkın parçaları,
k ı r ı n t ı l a r ı.......
27/28/ağsts/03/bitez/01:30
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:52 AM
Kelimeler yırtılırken
Çoğalırken soruları yaşamın
zamanın belirsizliği
yarım bırakıyor yanıtlarımı.
Güneşte serserileşti
solukların sarhoşluğunda
gözlerim kapalıyken görüyorum bunları
açtığımda ölümü göreceğim belki!
Gecenin kiri hayatıma damlarken
neresine sıkıştırayım sevgiyi
böyle bulanık satırların.
Üç kelime geçiyor usumdan
kırgın
turuncu
engel
belki doyurur bunlar
yaşamın sorularını.
'91-gümbet
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:52 AM
Kırmızı Yıldızlar
Kırmızı yıldızlar
bakamıyorum gökyüzüne
gözlerim duymaz
biteceğiz bir gün sabahın sarısında
gözler uyanmadan.
Yol kır!
dağ devir! diyesim geliyor
diyemedim.
Titriyorum denizinde güneşin
gözümde saatim belli
saatimiz belli
duracağız
bitiyor
biteceğiz
bilesin bunu
kırmızı yıldızlar bizim
geliver
tutuver
dokunda
uçuverem.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:53 AM
Kimbilir, belki...
Giyinmiş kuşanmışsındır
ama gözlerin buğulu
ama yüreğin yarıçıplak
ama beynin çırılçıplak.
Yürüyorsundur yolun kenarından
yolun sonuna doğru.
Farkında değilsindir belki
kimbilir?
Neşeli bir havaya girmişsindir
ama gözlerin sığ
ama yüreğin alçak
ama beynin sayrılı.
Gülüyorsundur seslerin uzağından
yitip giden sessizliğe doğru
farkında değilsindir belki
kimbilir?
Bir sevdaya uzanmışsındır
ama gözlerin açık
ama yüreğin donuk
ama beynin buruşuk.
Yüzüyorsundur sevdanın üzerinde
derinlerden kıyıya vura vura
farkında değilsindir belki
kimbilir?
Dumanlı bir sürüye karışmışsındır
ama gözlerin yalnız
ama yüreğin korkulu
ama beynin tenha.
Gidiyorsundur sürüye uyumlu
kendine uyumsuzluğa doğru
farkında değilsindir belki
kimbilir?
Ölümle karşılıklı oturmuşsundur
ama gözlerin yorgun
ama yüreğin yaralı
ama beynin salgısız.
Farkındasındır belki geride bıraktığının bir avuç lekesiz
bir hiç olduğunu
kimbilir......?
22/04/88/çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:53 AM
Kolay değil sevgiyi korumak
Sıcaklığının soğuduğunu
duyunca
yeniden döküldü direncim
pul pul
yeniden kalemlerle
umut besteledim
yeniden dudaklarım
dumanları öpmeye başladı
yeniden dal aradım
düşmemek için yaşamdan
yeniden kızmaya başladım
ikinci yaşantıma
yeniden korkar oldum
ölümden.
Kolay değil bu bıçkın soğukta
sıcaklığını korumak canım.
24/11/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:53 AM
Komşuya geçtim...dönmek üzere..!
Aynı havada uyandık
koklaştık
sabahları,öğlenleri,akşam üstleri
meraklandık
*******i,gece yarıları,ay çıkışları,ay gidişleri
bakakaldık
dokununcaya dek birbirimize.
Sana heyecanlı uyandım
tıpış tıpıştı yüreğimin adımları
oturduğumda geminin içine
denizim mavim..o henüz mahmur maviliğinde
vira dedi:
kaptanım..
güneş
bir deniz kahvaltısı sunuyor
sarı sarı
öpücükler
tarifsiz kokular içinde
yüreğim
bir komşuda
bir sende
bir de bende
kalabalık gidiyoruz
mavinin içinde
aldırmadan dünyaya..!
Bir bahçeye girdim
yüreğimde meyveler
koparılası değil
sana dokunurken
bu uzak aşkımızın tadları
öpülesi anlarda
göğsümüzün tüylerinden.
Bir pınar içindeyim
düşerken yere gözümdeki sevinçler.
Bir güzel gün daha yaşadım
İfestou sokağında
sana geldimi bilmem
kokuları
sarılışımızın komşumuzla
düşerken eteğimizden
uzak aşk meyvelerimiz.
Bir demir alma çarpıntısı yüreğimden
ayrılıyorum
nerede atılacağını bilmeden yüreğimin demirini.
28/Eylül/04/Kos(istanköy)
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:53 AM
Korkuyorum Solmasın Gülümüz
Issızca geziniyor düşüncelerim
kimse farkında değil
yazıyorum
tek artım bu zaten.
Derin nağmelerin tınısında
gülünün pembesini kokluyorum
geceden habersizce
yıldızlar yerinde duramıyor
sevincinden
ruhum yanlarında.
Umuyorum sende kayıtsız değilsin.
Adaklarımı gizliden diliyorum
korkuyorum insanlardan
korkuyorum gülümüzün pembesinin solmasından.
18/05/87/çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:53 AM
Kör ol ayrılık
Dert üfleyen ağızlarımı dinleyeceğiz
sigaramızı çekincemi rahatlıyacağız
çiçeçiğin mavisine bakıptamı kararacağız
kulaklarımızın çınlamasınımı duyacağız
............offff kör olasıca ayrılık
Dar yaşam biz daralmayız
sayrılıda olsak ayaktayız
kaygılıda olsak umutluyuz
yaşam biz sana kaygısısız
...........offff kör olasıca ayrılık kör ol emi...! ! !
25/03/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:53 AM
Kuş Yürekleri
Sen bir daha selamsız gitme olur mu..!
bir daha da selamsız gelme..!
Olur da bir gün karşılaşırsak seninle
şikayetsiz
bir gün olacak inan.
Hani...! diye
başlayan cümlelerimiz
cıvıldayacak,
öteceğiz iki kuş gibi
içimizden dökülenleri gözümüzden düşenleri toplayacağız
dillerimizle.
Kaldırıp başımızı;
bir sağ gözümüze
bir sol gözümüze
bakışacağız,
bir de ortadaki yüreğimizi arayacağız.
kimsesizler gibi.
Sürtünecek
hani..!
çırpınırken sıkıntısından kanatlarımız
aşk dökülürken yüreğimizden,
iki tüysüz kuş
gibi çırpınacağız kimsesiz
biz.
Kimsesiz kaybolmuş sokak yürekleri.
Sekeceğiz
kaçışırken ürkekliğimizden
bir o yana
bir öte yana döneceğiz
değerken kuyruğu yüreğimizin
sana uzatırken gagamı
daha bir telaş olacaksın
bakınacaksın
kimseleri arar gibi
aşktan kaçamazsın.
Sekeceksin
o sekmelerin
sen farkında olmadan
göğsüme çarpacak
yeniden sekeceksin
birkaç serçe sekmesi uzaklığıma
düşeceksin.
Sana diyeceğim ki...
uçarken sen...
hangi mavileri deldin de geldin...!
dağ mı..bulut mu...yürek mi..
sen ne yaptın...!
yardın da geldin
diye soracağım
yüreğin sekerken
yüreğime...
o küçük başını eğerken
sağ gözün
sol yanıma değerken yüreğimin
sağ yanım
derinlerinde mavinin.
Sana,
bilmediğin sesler
bilmediğin cıvıltılar
bilmediğin havalar
bilmediğin bulutlar
konamadığın dallar
görünecek
kuş beyninle
kuş gözünle
o güzel yüreğinle
açacaksın geniş kanatlarını
büyüyecek
ürken
korkan
sevgi tüylerin
kocaman olacaksın
ben sana bakarken esintilerinde uçuşan maviliğimizin
serilmiş serpilesi yüreğime.
Sen
konarken
o yeni uçuşlarında mavinin göğsüne,
Ben
açmışken
bu yeni mavi yüreğimi serçeye.
4-5/ekim/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:53 AM
Kuşlar
Yürüdü ve uçtu artık
yüreğimin doğurduğu kuşlar.
Bu kuşlar neler taşıyor
kanatlarında
gözlerinde
tırnaklarında
birlikteliklerinde
bir bilseniz.
Bir bilseniz
ne vurdumduymaz
ne sevecen
bir gülüşle
konuyorlar
yaşamın tepesine.
09/08/89/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:53 AM
Kuzuların Gürültüsü
Bu inişler
yamaçlarımda beklerken seni.
Bu oturuşlar
kafes odalarda çırpınırken,
bu soluk alışlar yoruyor yüreğimi.
Bu sessizlik neyin habercisi
yanarken yalnızlığım.
Durulmasada yuvarlanmalar sana doğru
daraltsada hücreler kanatlarımı
açamasam
aksakta olsa atışları yüreğimin
zeybek havası,
sürü olmuş geliyor sevgi kuzularım
yalnızlığımın kurtları kaçıyor
yüreğimizin gürültüsünden.
31/03/04/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:53 AM
Küçük Kasaba Sıkıntıları
Başlangıçlarla itelenen duraksamalar
yine başlangıçlarla sona gitmekte.
Son.
Ve yeniden başlangıç
bu yanıltılar ve burgular arasında
ne tarafa itmeli sisleri
nerelere taşımalı yaşamı...?
Sorular soruları iteliyor
yanıtlar göz önünde sulanıp gidiyor...
Senin
hangi yollarına düşmeli
nasıl parçalanmalı girdaplarında
ne zaman zamanlarına kanmalı
ne kadar uzamalı boyutlarında
kiminle girmeli kapılarına
Yaşam.....?
Öyküleri sabah başlar
sabahı on geçe biter
küçük kasaba düşkünlerinin.
'90
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:53 AM
Külkedisi..
..Dünü
bugünü
yarını
bekletebilirdim
Senin
eline
gözüne
karışacağımı bilseydim
külkedisi.
Oysa
ne güzel uyuyordu yüreğim kimsesiz pembe..!
Bilmediğim
o ağacın altını! *
gözlerinin içine kimse girmeden! *
ve içimde bir ses! *
sanrılarıyla
giden bir yolculuk.
Sana mı geldim bilmiyorum?
Bir sindrella-külkedisi- masalında mıyız!
..ama ben senin külkedisi halinide gördüm...
sana yanmaz olaydım
der:
nidaları yüreğimden
karıştırıyorum aşk mangalımı
dokunurken ruhuma kırmızı kıvılcımları ipeksi...
18/12/04/bitez
*türk sanat müziği güftelerinden alıntılar.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:53 AM
Leylak dedim sana
Senin kıpır kıpır aşk tozların
ve senin hüzünlü yaprakların var
sürdüğüm yollarımda
yolsuzum..!
yaşadığın bitimsiz
dağlarında, ovalarında.
Artık dokunma gözlerime
yanağıma, yüreğime..!
Alerjide kaptık aşktan
bir bu eksikti zaten
iğnesiz, ilaçsız.
Suyuna gidiyorum bu hayatın
olmuyor.
Tersine çekiyorum kürekleri
kırılıyor akıntısında aşkının.
Bir çiçek seveyim demiştim
sadece.
Sana ben kobay mı oldum
yatalak bıraktın beni
yüreğim yaprağında
Ey aşk-ı leylağım..?
'90/turgutreis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:53 AM
Mahmurname
Sabahleyin
o duyarsız kolumu
boynunun ılıklığında ve
saçının telini hafiften çekip,
güne senin yüzüne sürtünerek
gözlerimi açmak dururken,
yaşantımın tozlu bir güncelliğin içinde debelenmesi
ve imge yıldızlarının üzerimde dolaşması
ürkek bir ceylan kadar olağan olmalı.
'87-çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:54 AM
Mangalda Kül Kalmadı
Dönmese de gemilerim
vurmasa da balıklar oltaya
gitmesem de evime ekmeksiz
koymasam da rakıyı masama
yanar bu yüreğin mangalı.
Olmasa da pişman benliğim
bilmese de düşman insanlığımı
duymasa da sevdalar aşklarımı
tınmasalar da kızlar tınılarımı
sönmez bu yüreğin mangalı.
Birikmese gönlümün suları
toplanmasa aşkımın tozları
açmasa gözümün çiçekleri
ürkmese yüreğimin ceylanları
yanar mı bu hayat
közü olmayan bir yürekte.
Seni gördüm çıtır çıtır etti
seni duydum alevlendim
sana düştüm
mangalda kül kalmadı.
20/10/03/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:54 AM
Mavi bir düet hayali...
-Giderken ıslık çal emi..!
-Gitmedim.Sana toparlanman için zaman verdim.Nereye gidiyoruz?
-Bilmem nereye gidelim?
-Bak burasını çalışmamıştım!
-Hadi! bir yere gidelim.
-Bakalım sınırlarının ötesi ne renk?
-Ne olmasın orada?
-Sen karar ver.
-Ben
-Ben nereye gideceğimizi bilmiyorum k i?
-Sen
-İkimiz..ha bir de düet..!
-Bak bu tehlikeli! ..hani gülümsememi sormuştun..! o bakımdan.
-Henüz dalında olsak ta bu düetin
hep daldan düşmeler
sararmalar...kızarmalar
ve kısa ısırıklar
birbirimize.
-Aslında ikimizde yaslanıp omuzlarımıza
sarı taşlı dar sokaklarından
sıcak tabanlarıyla yüreğimizin
küçük mavi kıyı kasabanın duvarlarına değerken
senin uçuşan beyaz şile elbisenin uçları
sen
bir nefes önümde
ben sessiz sitemsiz soluksuz
sıcak her yan
hayat bile
aşk bile!
-Bildiğim bir yere gideceğiz derken;
iki yıldız kaçtı gözüme
gece geldi durdu karşıma
mehtap ansızın!
-Ilık bir meltem
-Gündüz yorgunluğu sandallar
pış...pış....ninni sallantıları
kandilleri... yürekleri
sanki
ışıltılı..!
-Ben beyaz elbisemin eteklerini tutmuş
çıplak ayak sularda yürürken
sen arkamda sallanırken
ışıklarında,eteklerimde aşkın
bir o maviye
bir bu sarıya
ben savururken geçmişimi maviye
yüreğimin kimsesiz martılarını.
-Ben yoruldum burada işte!
-Neden yaa!
-Hani omuzun hep yanımdaydı!
-Yorgun omuzlarım
-Küçük,üşümüş,aceleci ve sabırsız omuzların!
-İstemiyor yükünü hayatın omuzlarım,yüreğim!
-Nereye geldik biz?
-Sen getirdin.Bilmiyorum.
-Beyaz elbisem,ayaklarım çıplak suyun içindeyim!
-Ama sen omuz vermedin,ben de düştüm kaldım,kalkamadım
bu bilinmezliğin içinden,
hangi yürekle geldik şaşıyorum!
-Halbuki hep yanındaydı omuzum
sen duymadın...!
-Neyse,her ne kadar başını yaslamadıysan da..!
-Halbuki başımı yaslıyacağım bir omuz,
işte buydu bütün aradığım an...!
-Orada mısın?
-Evet
-Neden sustun?
-Seni izliyorum.
-Avucumda kabak çekirdeği,seni sayıyorum hep avuçlarıma değerken diğer elim,yüreğine konarmış gibi.
-Sen niye beyaz elbisemle eteklerimi tutmuş,suların içinde bıraktın beni!
dondu ayaklarım sıcaklığında yüreğinin,
sabahın sarılığında!
-Ama sen girdin o bensiz sulara,üstelik yüreğimin önüne geçerek.
-Ama arkamdan gelirsin sanmıştım öylecene kaldım burda!
-Ben ve ılık maviliğim akıyor
sarı duvarlara yaslanırken
çarparken küçük pencerelere akdeniz çığlıklarımız
sen nakaratında bana döndün deniz bittiğinde
bu şarkı hiç bitmesin der bakışlarla
yürüyoruz
bu mavi
bu deniz
bu yangınlarında aşkın.
Çıktım sulardan hayatın damarına basaraktan
önde ben
arkamda üşüyen çıplak yüreğin
mavi her yanımız.
28/Ağsts/05/bitez/04:00
mavim akıyorken
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:54 AM
Mavinin bulanıklığıda oluyor
Dağılıyor
düşünce yangılarının içine
yüreğimin köpükleri.
Yararsız
terasta sigara içimleri
gün batıran balıkçı teknelerinin
merasim töreni
ardında martılar
savuran rüzgar dumanları
kumsal uyku yatağı
sıkıntılı
bulanık bulutlar
gün olmuyor ki hep aklımdasın yaşam.
Korkuyorum çürümesinden köprülerin
yaşama bağlanmış yol yok
sarılacak
öpülecek
buralarda.
Bir baygınlıktır gidiyor
baygın kaygın
tuzsuz tatsız bugünler.
29/01/90
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:54 AM
Melengeç ağacı
Benim buralarda
bir ağaç vardır
adı Melengeç.
Burası mavi.
Sokaklara,caddelere verilir adı.
Geçerim ıslıkla,keyifle
sokağından
gölgesinden
caddesinden Melengeç ağacının.
Burası mavi.
Bilir misiniz..! ...Bilmem..!
Sıkı bir ağaçtır o..!
Çiçeği
meyvesi yoktur,
dikenleri sert
şirin,
ışıltılıdır küçük koyu yaprakları
köroğlu demiri gövdesi
yiğit çeliği gibidir dalları.
Burası mavi.
Durur
kale misali benim Melengeç ağacım
hayatın
sokaklarında,caddelerinde.
Melengeç ağacımda
yoktur,
sabır
telaş.
Melengeç ağacı, ağaçtır tam.
Melengeç ağacı dünya insanı.
Melengeç ağacı;
...gölge olur kabuslarına,
...sırt olur sana
yıkıl dururken sen,
...sallan olur
hayatın dalgalarına
...dalı bir yürek
...koynun olur
başın düşerken
kuyuya.
Melengeç ağacı olacağı yerdedir.
Yaşamda Melengeç in durduğu kökte..!
Ben bayılırım Melengeç ağacına bakmaya,
öyle güzel durur ki o..!
dikenli
sert
sivri yaprakları
ama
ağaç gibi durur
benim Melengeç ağacım.
Seni daha bir sert seviyorum ben
Melengeç ağacıma yaslanırken.
...sen daha bir mavi olmuşken yüreğime...
11/Mayıs/06/Bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:54 AM
Memleketim
Bakışlar sakin değildi
yollara durmak
güneşin gidişi gibiydi
görünmüyordu gözlere
dumanlı sabahta
ürkek kuş sesleri.
Yıldızlar ve ay
yelkovan ve akrep idi
en parlak anlarıydı
hiç bir tını yoktu gökte
belkide durgun bir siyahtı
toprak hiç böylesine dayanmamıştı
üzerindeki yabancı tabanlara.
Ondaki yürek
içtiği yiğit kanlarıydı belkide
sular akmaktaydı aceleyle
yetişir gibi
belki yare
belki denize
belki ateşe
belkide kurumasın diye ağlamayı unutmuş dudaklara.
Gökten usanmış gibiydi yıldızlar
kayıyorlardı teker teker
bakan iri gözlerin
uzanan kaba ellerin
dileyen pamuk yüreklerin arsından.
Ay olgun bir aydın gibi
döne döne bakıyordu
durgun pusu bekleyişlerine
çarpmıyordu yüzlere
dumanlı sabahta
özgür çiçek kokuları
unutmuşlardı yarin çiçekli kokularını
atmışlardı hasreti içlerinden
bırakmışlardı ellerinden çapaları
düşünmüyorlardı geçmişi
artık onlar için varsa yoksa çok önemliydi
gelecek,
ateş kızıllığında bir yare benzeyen denizdi gelecek
onlar o gün koca bir memleketti
dokunmuyordu gözlere
dumanlı sabahın
öfkleli parlayan güneşi.
Eylül'ü hep hüzün bilirlerdi
oysa koca Kasım bile erirdi
köpürmüş yüreklerin arasında deniz misali.
Ulaşılmıştı artık
bakışlar sakin ve gülendi,
güneşin doğuşu gibiydi yollar
yıldızlar ve ay durmuştu.
Bakıyorlardı hep beraber
ateş kızılı bir yare benzeyen denize
koca bir memleketin dudakları ıslaktı artık.
13/08/89/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:54 AM
Merdivenimdeyim
Yine bitirdim bir turunu daha.
Ara koridorda bir dinlenme anı.
Merdivendeyim.
Hayatımızın bitmeyecek basamaklarında,
yeni tur başlayacak yakında,
geride kalmış ondörtbin altı yüz bir basamak.
Her basamak
aynı ruh
ayrı ben
aydın bir yürek.
Yuvarlanıyor umutsuzluk adımlarının izleri
merdivenimden.
Bir adım daha kalkıyor yüreğimden
sevgiyle
bitimsiz merdivenlerimde
ne güzel sonsuzluk bu..!
03/01/04/izm.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:54 AM
Mevsimlik Aşk
Yüreğim yayla
yel eser ürperir
su yağar ıslanır
kar yağar büzülür.
Sen ordasın uzaktasın
durursun.
Yüreğim yayla
güneşlenir kıpır kıpır
yel eser pır pır
sen ordasın uzaktasın
ben mevsimlik aşık
güneş battı
yel kesildi
paydos
mevsimlerim bu kadar
neyliyeyim yar..!
08/08/97/bodrum
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:54 AM
Mewsimlerden 5.
Kaçıncı kez dokunduğumu
ikimizde bilmiyoruz
uzanılan dört mewsim yatağımızda
tellerimizin üzerinde kanayan parmaklarımızın
notaları yazılırken
beşinci mewsim doğuyor içimizden
beşinci bahar
beşinci güneş
beşinci yağmur
beşinci hüzün.....
Olmadı.
Yine değişmedi hawalar
beşincide de war yine hüzün.
28/12/03/bodrum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:54 AM
Nasıl desemki yalnızım
Açık
eski kapılar
Boş
tahta sandelyeler
Yalnız
dik sütunlar
Kapalı
sakin pencereler
Pencere önü
yürekleri ince işlemeli demirler
Bir mavi kokusu
deniz sensin bu..!
Bir beyaz ses duyuyorum
sanırım yıldızlar geldi.
Ağır bir sessizlik var
bekliyorum
nerelerdesin gecem.
11/06/93 submarine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:54 AM
Ne yapmalıyım bilmiyom
Dudaklarımı ısırıyorum
Türküler kanıma giriyor
Gözlerimi sıkıyorum iyicene
Deniz galeyana getiriyor
Ellerimi tırmalıyorum
Sözcükler savaşa sürüklüyor
Bir gece
Bir gündüz yaratmalıyım
Baş köşeye birçift el koymalıyım
Yüreğimi sarmalasın
Yaşantıma mola vermeliyim
Olası değil bu istek
Ancak ölümde dinleneceğim
Yüreğime bakıyorum
Hergün bir başka bahar
Robinson yalnızlığında
Gullıver gibiyim
Umarsızım ne güzel!
En iyisi bir umarı sarmalamak.
21/eyl/89/turgutreis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:54 AM
Nefretle Kavgalarım
Delice yağıyor nefretin yeli
mahpussun
yoksa da tel örgüler.
Nereden bilsin nefret denen zavallı
saat sevginin onikisi
yeni bir aşk başlayacak az sonra
fırtına var yürekte
taa uzanır italyaya,ispanyaya
durur o yalım özgürlük
götürür seni
hiç tanımadığın çingene dostların tenine
bilmediğin fahişelerin yorgun bakışlarına
iğrendiğin sofraların esrarlı havasına.
Olmaz be zavallı nefret insan
tutamazsın yalın sevgiyi
o kalleş parmaklarında.
18/03/88/aydın
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:54 AM
Neydi Konu
Uzak eklentiler tamamlanamıyor
kırık beynimin uyuz beklentisinde.
Ayağım biryerde koptu
yüreğim o anlarda durdu
ama nerede?
Başlangıcı unuttum
neydi konu?
Anlatılacak
konuşulacak.
Gidemiyorum buluşulacak yere
kimlerle görüşeceğim.
Ben bunları yapacak mıyım.
Hiç demem
banada söz verin.
Söyliyeceğim bellidir
ağzımı açmam.
Bazen bir tutam kağıt
bazen bir satır yazı
bazende bir iki kelime
belirleyen seni
belirliyor beni.
Kimsenin yaşamına
elimi sürmeye gücüm yok.
Elimi uzattım ölüme
tutarsa ne ala...!
01/eyl/'91/pazar/06:00
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:55 AM
Olasım geliyor sana..!
İç içe geçmek gerekir seninle.
Duru bir denizdeyiz
akan
için için...yüzen
yakamozlar
geçiyorken
içimizden,
sana köpük olasım geliyor
lacivert yanımız kabardığında
derinimsin sen.
Her bakışımda sana
iç içe olasım geliyor benim
kıçındayken teknemin..!
sen bir kaç dalga ötemde
geliyorken
bana
çarpa çarpa yüreğime
kenet olmak sana,
geçiyor içimden.
Yelkendeki ipler
düğüm düğüm
dolaşırken
bakışırken
aramızda yüreği kabarık bir deniz
düğüm olasım geliyor sana.
Kayboluyorsun bir ara
beyaz ışığında güneşin
kırpmadan yüreğimi
mavimizde
öte yanıma dönüyorum
koparılmaz
dalında
uçtaki nar gibi duruyorsun
dal olasım geliyor nar çiçeğim
koparılmayan sana.
Dönüyorum mavime
beyaz gömlekli
filinta gemilerim geliyor sana
salıvermişim
davullarını yüreğimin
sana düğün olasım geliyor içimden
lacivert köpüklerinde yüreğimizin.
Düşüyorum sana
kafesteyken ben
bilmez iken
bunca gürültülerini hapisliğimin
boşunalığını
bir halay gibi yüzerken yollarda kıyılarda
sessiz
isyansız
sandallarımız gibi yüreğimiz
yan duruyorken
ağların karmaşalığında
fora olmuşum ben sana
sabah gibi deniz
küheylan gibi rüzgar
çözüldü hayat
sana kuş olasım geliyor kafesinde.
Pırıl duruyor önümde hayat
geçmiş yosun taşlı duvarlarda sırtım
gelinlik kızlar gibi gemilerim
mağrur
sakin
ağır
bir yürek edası
kımıltısız herkes
açık ve aç yürekler
dimdik gözler
yerinde değil
haşarı çocuk
kopacak palamarlar
çağırıyor düğüne
maviye mavimize
olasım geliyor işte bu an da
hep iç içe
deniz olasım geliyor seninle.
Bir durun diye çırpınıyorum
kuğular gibisiniz biliyorum
kuğularım,
sudaki kuzularım
gemilerim benim
üstümdesiniz
o güzelim zarifliğinizle...
durmaz ki
duramaz ki
bu
yelkenler açık
bu fırtınanda senin
demirlide olsam diplerime.
Kopasım geliyor palamarlarımdan işte o an da..! !
sana kırdığım bu mavi yolda dümenimden
olasım geliyor sana bir dümen..
olasım geldi sana bir kuzu
sessiz
yelkensiz
durasım geldi
suyunda.
21/ekm/bitez/05
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:55 AM
Onların Gözünde
Kargalar sevimsiz bir yaratık
Baykuş uğursuz bir ötücü
Karakediye ne demeli
o hepsinden kötü insanların gözünde.
Kaktüs öksüz evlat
Diken sanki suçlu
Gül bir dost
insanlar için.
Karides yaşamın bir parçası
Havyar ona keza
Hamsi vasıfsız
Buğday en son
insanlar için
İnsanlar garip ve sevimsiz
İnsan kahpe
İnsan uğursuz
onların gözünde
bence.
21/01/86/çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:55 AM
Otelim Hayat
Çıkış kapısı az ötede
görünüyor.
Otelin adı Hayat.
Adımlar
Kaç kez attım kimbilir sizi
bu hayatın koridorlarında
odalarında.
Saatler
Baktı her saniyesinde sevgiye
beklerken lobide
geçti gitti
saatler.
Şarkılar
Dalları üzerinde söylendin
kelebek sandık bir an kendimizi
güneşi içimize batırdığımız iskelede.
Dokunuşlar
Her kapı açılışında
değer ötekine gözler
yürekler
heyecanlari pırıltılar
dökülür koridorlara anlık çarpıntının
sözleri sevgili.
Bulantı
Başlar
gözler kararır
döner yel değirmenleri
içinde yüreğimin gıcırtıları
son adımlar atılıyor koridorunda
elimde fitilin ucu
önümde çıkış kapısı
bilmiyorum ötesini hayatın
ateşliyorum kibriti
yanıyor hayatımın konakladığı kısmı.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:55 AM
Oyun kaç kaç Hocam..!
...Güneş hep bildiğimiz yerden doğmalı
nasıl batarsa batsın
ay hep ışımalı.
Biz istiyoruz çünkü.
Neler dönüyor kimbilir
ışıyana kadar,
yıldızlar asla eksik olmamalı
bulutları severken biz insanlar
kaplarken bulutlar gökyüzünü geceleyin
yıldızlar hep olmalı.
Bulutlar gündüz
pamuk gibi hep
olmalı.
Her yan yeşil ve mavi olmalı
boyamak için bu kadar yeryüzünü.
Bilir mi insanoğlu
kaç toprak gidecek
kaç yeşil çürüyecek..!
Kediler ne masum,
köpekler ne mazlum
eşekler mahkum.
İnekler
tavuklar
keçiler
kuzular
üretin bakalım üretin,
doyur insanoğlunu
nereye kadar üretebileceklerse.
Sen bana kötü baktın,
böyle dememiştin sen bana,
bunu bana daha önce söylemeliydin,
o kadar çok dinledim ki seni,
bunu yapmamalıydın,
daha önce deseydin keşke,
beklemiyordum bunu senden,
yapma bunu bana,
az önce dedin,
bilmiyorum ne yaptığımı,
isteyerek yapmadım,
seni kırmak değildi amacım,
asla yapmayacağım bir daha,
bu son artık içmeyeceğim,
ben sensiz bir hiçim,
sensiz asla yapamam ben,
lanet olsun bir daha asla,
ben böyle demedim,
sen ne dediğini bilmiyorsun,
sana ne,
bana ne,
bize ne,
...böyledir
aşağı yukarı
global
küresel
toplumsal
insan kümelerimizin
sesleri...
Bu satırı yazmak o kadar zor ki
insan
hayvan
dünya
yaşam
....allahtan
din kitap
karıştırmıyoruz
bir de karıştırsak
ki..
ortada halleri..!
neyin uğruna facialar
yaşanan.!
Herkes içinden bir dilek tutsun
oyunları
oynanacak yerde...aşmadan boyumuzu.
Hocam
bu okul
ne zaman bitecek?
bir bilsek
nasıl çıkacağımızı?
insan
hayvan...
bir bilsek
oyun kaç kaç bitecek..!
15/ekm/05/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:55 AM
Ölü bakışlar
Bakıyorum.
Yalnız
çekingen
üşüyen
bir elim var
kimseye dokunmayan.
Yüreğimde ölmüş bir yüze bakakalmanın durgunluğu var.
Ve seni görmek istiyorum.
Bir rüzgar esiyor
içimde avuntunun serpintileri
üşüyorum
dokunamıyorum
bakakalıyorum
yüreğim durgun
ölüler arasındayım
rüzgar esmekte
bakakalıyorum boşluğa.
03/12/88
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:55 AM
Ölüm ile Doğum
Ölümden başlayıp
doğuma gitmek.
Binlerce öldüm
birlerce doğamadım.
Kan akışkan olmalı
göz bakışkan.
Yanıma durmaz
omuzuma vurmaz
sesini salmaz
dilime bakar
elime konar
belime yatar
doğmuş ölecekler.
yar
denizler arkasında.
Kan akışkan olmalı
göz bakışkan.
Durdum dondum kaldım.
Bu ölümcül ses.
Ben duymayayım
Ya ölürsem ölümleri..!
Karnı yarılmış
ağzı yamulmuş yaşamın.
Bir yer var biliyorum
o ölüm.
Bir yer var bulamıyorum
o da doğum.
20/06/91/gümüşlük
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:55 AM
Ölüvermek Ne Anlamsız!
Seni yudumlarken
sevgiden söz ederken
omuzumda barışla
kolkala özgürlükle
göğsümde seninle yürürken
sigaramla başbaşayken
cebimde umudumla
soluğumda annemle koşarken
buram buram memleketimi koklarken
ölüvermek ne anlamsız şey..!
...sılada yitip gidenin anısına....
25/01/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:55 AM
Ömrümün en güzel Pazarıydı
En güzel pazarlarından biriydi ömrümün
seninle dolaştığımız o pazar günü.
Telefondaki sesin
seslerimiz
bekleyişim seni
tarifler
nerdeyim ben
en güzel kayboloşumdu insanların içinde.
O buzlu bakışların ardında
püsküren alevli nefesin
bir nazlı çiçek gibi oturuşun yanıma
sana,
ne su!
ne de güneş gerek!
seresim geldi
aşk örtümü üzerine
zor silkeledim yüreğimi
dayandım.
Varlığının o var eden yakışında
yanımda bir dost gibi dağdın
nasılda yaslandım sana
farkında değilsin... sen candın
elin yüreğime değdi... ben yandım.
04/01/04/izmir
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:55 AM
Özlem
Ne sigaramı yaktığımı
ne oturduğumu kalktığımı biliyorum
ne sesini duyuyorum neşet ertaş ın.
Senin
senin sesini
o sonbahar hışırtısını duyduktan sonra.
Hüznüm
hüzünlü güzelim
hüzünlü bir dünya çiçeğisin
yaprağının rengini bilmeyen.
Ama açacaksın
renginin en güneşini
yaprağın en sarmasını
tomurcuğun en çocuğunu
açacaksın yağmurlar boyunca
var iken bu hayatımızda
dostluklar
kol kolalar
omuz omuzalar
sırt sırtalar
yüz yüzeler
kucak kucağalar
göğüs göğüseler
başbaşalar.
Olamadık hala seninle
dizdize....
29/09/03/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:55 AM
Parasız Yaşıyorum
Artık gözlerimi
dilediğim gibi kapıyorum
Usulca iniyor kirpiklerim
yaşanılanın ardında kalan tortularla.
Sıcaklığımı yakından kucaklıyorum
titrek,üşüyen
bu mistik havanın içinde.
Bana bütün havalar yaramalı
titrek bir deniz öpülen
üşüyen bir yol kucaklanan
ve içilen rakılar mistik bir havada
ötesinde uzanıvermek
bana yarayan bu havanın yatağına.
Az önce bütün bunlarla ilgisiz
sevimsiz bir nesneyle konuştum.
Hayır
eğer ben öleceksem
ve ölmeyenlerin yaşaması gerekiyorsa
ve yaşıyorsam halen
onun egemenliği
yaşamımın gereksizliğini doğurur.
Dost insanlar seviyorum sizleri
sizde varın ayrımına bu sevgimin
Kendimi yaşatma hakkım var benim
o nesne
veremez yaşantımın kararlarını.
Ben onsuz gözlerimi kapatabiliyorum.
Ben onsuz denizi öpebiliyorum,
yolları kucaklayabiliyorum
ve koklayabiliyorum.
Aslında onun yaşaması benim elimde
ben böyle bir güce sahibim
çünkü halen daha yaşıyorum
dostlarımla beraber.
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:55 AM
Pazar
Pazardayız hepimiz.
Yaşam pazarı
düşünen
seven
gülen,ağlayan.
Alan var
veren var,
bakıp giden
dolaşan var.
Beğenen var
beğenmiyende.
Bu pazarı kuran var
pazara gelmeyende var
ne alır
ne verir onlar
bilemem.
Bildiğim
hayvan pazarı da diye bir yer var
alınan
satılan
hiç düşünmeden.
09/12/03/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:56 AM
Pusmuş yürüyüşler
Sessizce geçiyorum
kenarlarından insanların
aralarından insanların
beni duymadılar
önemli değil ki..!
sanki duvardaki bir çerçeve
benim yaşantım.
tik tak yürüyorum
köşeden köşeye
zaman benim sanki.
Yüreğime yüreğime vuruyor
beni güncelliyen sıkıntını yumruğu
kırıcı yapıyor beni
çiğ görüntüler
bayatlamış konuşmalar
boşa giden zorlanmalar.
Canım sıkılıyor
bir türlü farkedilmeyenler gibi
ıssızca akıyorum sokaklardan
bulanık sular gibi.
'86-çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:56 AM
Rahat bıraksak ölümü
Seslere kalkıyorum
konuşulmaz sabahlarında ihanetlerin
seslere bakıyorum
gece uğultularında yatağımın
ölünmez günler dinletiyor bana
ve acınmaz insan hayatları
seslere uyanıyorum
minarelerinde
şerefelerin
ve cırtlak sesleri ölümün.
Sessiz ölü kımıldar:
-uyumak değil mi der!
rahat bırakın ölümümü.
'90/bodrum...
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:56 AM
Rengarenk bi sabah
Bu sabah gri uyandım
sızamadığım maviliğin içinde.
Ne yeşildi baktığım
ne de siyah gördüğüm.
Kızılım toprak
pembem kanat
beyazım kar
sabahında gördüğüm.
Denizdeki fenerim
ne zaman söneceksin sarı şey..?
13/07/93/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:56 AM
Rengarenk Yüreğim
Hep mavi düşünüyorum
karanlıkta otururken.
Sarı geliyor aklıma
pembeden önce.
Yeşil sen bir başkasın
gri olduğunda yüreğim.
Senin yalnızlığın başka bir alem kırmızı.
Benim kırmızılığım bir yalnızlık.
Mor bir sevgi hazırlıyorum turuncu yüreğime
derin bir beyaz saflığında
ağır mavi hayatıma.
Rengimi dağıtma rüzgar
boz bir alaşımdan çıktım henüz
belkide çıkamadım.
Bir ak öpsün dudağımı
mavi,turuncu,kırmızı,siyah,sarı,mor
ben rengarenk sevmeye mecburum.
27/07/89/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:56 AM
Rengi Olmayan Anlar
Yazamadım
kış güllerini beklemekten.
Tıkırtısı bile yok
seslerin.
Dumansız bakışların kalkık burunlu aymazlığı
gül rengi
ten rengi
rüzgar rengi koşturmacalar
yakalamalar
öpüşmeler
ve neler neler.
Çizgileri yok yaşam portresinin
resmi soluk
filmi kopuk
nerelerde o
gamsız yaşam kayıntıları.
'92
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:56 AM
Rüyamda Çöle Düştüm
Yağış var susuz
kuru
gözyaşsız anlara
çöle düştük
ses yok,nefes yok
bir mavi durur önünde
cansız bir deniz
sana bakar durur
canın sıkılır
aklına gelir taş atmak denize
kıpırdarsın
taş yok! taş!
Kendini atsan
benzemez taşa sesin.
Geriye dönersin
bakarsın,görürsün
bir çift göz
bir omuz
bir el
bir bacak
ve bir tek yürek
uzanırsın
uçar gider mavilikte.
27/10/8t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:56 AM
Rüyamda Karşılaştığım Nervin
...bu bir rüyaydı
Sinmişti gözüme gözlerin
dağladı yüreğin yüreğimi
vurdu başıma kaybolup gidişin köşeden
sen ölüm müsün bana
yapma lütfen.
Dalıverdi yüreğim yastığa düşünce
sen çıktın köşeden
şaştım
ne güzel çıktın.!
Meydan tamam
can gibiydin
siyah penye
iri göğüsler
ela sarı karışık gözler.
Yanlızca merhaba dedik
gerisi sımsıkı sarmaş dolaş.
Geri verilmez kokular sardın ruhuma
derince çektim
bir daha çektim
yetmedi nefesim.
Boğuluyorum mutluluktan.
Aynıydın
beklediğim gibi.
Hazırdım ağırlığına
yüreğime düşen yüreğinin
meğer ne coşkuluymuş gönlüm
konuşmadık bir süre.
Kimsesizdik insanların arasında
masumduk suçsuzluğun içinde
bakakaldık üzüm gözlerimize
siyah ve ela.
Dayanamadım sordum
adın ne..?
-Nervin dedin..bir salkım gözlerin kısarak
anlıyamadım
bir daha dedin:
-Nervin..!
bir daha sarıldım Nervin'e
suların sıkarcasına.
Terlemişim
dolmuşum coşkundan
sabahın ışığı yandı gözüme
Nervin'in gözleri yerine
uyanmışım.
Nervin yok
gözleri yok
durdum
yalnızlığım
kalk dedi.
26/10/89/turgutreis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:57 AM
Sabahın Onyedisinde Ağustos'un...
Nereden geldi bilinmez
oysa kapalıydı her yanım,
bir ara sabahın kokusunu duydum
ürperdim...
yüreğim açılmış meğer...!
Ruhuma baktım ellerimle
kırıklıklarım sızlıyor,
gözlerime dokundum
yüreğimin avuç içleriyle;
sokağın köşesinden dönerken
savrulmuş saçlar arasından
yanan bakışları
söndürmeye çalışıyor
saat sabahın onyedisinde ağustosun...
ötüşmüyor böcekler
yüreğimin nağmelerinden
kımıltısız herşey.
Öyle bulsunlar beni
düşündükleri neyse...!
Umurumdaydı sanki güllerin arasında
dikenleri yüreğime batırmak
süzülen kanlı gül denizinde...!
Karıştı herşey...
mavi ve kırmızı...
oraya gitmeyelim
mor salkım girecek içimize durduk yerde...
...Düşmüşüm
sırtımda mayıs böcekleri
adımlarında
dokunuşlarında
duruşlarında...!
...
damlaları
vuruşları
yakışları
o bilmediğimiz birşeylerin...!
Kalkmışım,
bakıyorum
ellerim nerede
nereye bırakayım...!
yüreğime batanlar...!
ucu hayatımdan mı
çıktı..!
diken içindeyim mor salkım her yanım...
17/ağsts/05/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:57 AM
Sakınarak geçen birgün
...sakındıklarıma ithaf
Yüreğim kıpırtısız bugün
yosun bağlamaya hazırmış gibi
gideceğim kapıdan döndüm
bildiğim yoldan şaştım
içeceğim suyu
yutacağım lokmayı tersledim.
Biliyorum yarınımı
yastığıma dokunmadan.
Kıpırlığımı uyuttum şimdi.
Sessizim kendimle.
Tutuyorum ellerimi
gözlerimi silmesin
Tutuyorum nefesimi
duymasın kalbimi
yuvarladım kendimi ellerimin arasına.
İyi ki dokunmadın bamın tellerine.
Gözümü kapamıştım
ne olur ne olmaz diye.!
23/24/eyl/03/salı/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:57 AM
Saldım Aşkımı Bastığımız Havalara
Bir camın dışı değil artık
bu bakılanlar
tren yolu değil bitimsiz.
güzellikler yok
efkarlı.
Beni bir kenarda bekleten
gül kokuları,
duvarlara yaslayıp durduran
ağaç sıraları
size yaşıyorum
bu dizginlenen yaşantıma karşın.
Beni ayakta vuran
sende tutan
sarı saçların
meğer sevdaymış üstüne bastığım
yüreğim saçlarında
kendim uçurumda
saldım aşkımı bastığımız boşluklara.
'91-gümbet
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:57 AM
Salıverilişi beklemek
Belirsiz
susuz
ve bakışsız
görüntüsü havasız
sesi renksiz
sonuçta yaşamsız
bir gündüz yaşamına koyun olmak.
Duramıyorum
gecenin yollarında
gece uzak
gece kalabalık
gece amaç
ben araçsız
utanıyorum geceden
bu gecede gidemedim ona.
Yalnızlık gündüzden kalma
ellerim hadım
dillerim türküsüz
iki kokmuş ayakla
sürüyorum kendimi
dünden kalan odaya
geceden korkarak.
Sövmedim, vurmadım
bir suç yok ki ortada
düşüverdim bu odaya
düşündüm
sızladım
burkuldum
ağladım.
Yıkılmalı önümden bu duvarlar
yeterince yattım yalınızlıktan.
'90/turgutreis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:57 AM
Sana Ben Hangi Hayattan Bahsedeyim
Hep bir kahve yudumu *******
koyu
ve sade.
Tıklatırsın sigaranı düşünü silkmek için
yazarsın işte böyle
sıkılırsın bazen yazmaktan
çekersin kahvenden
hiç sıkılmadan.
Kimin canı
neyin sonu
düşünürken hıçkırık tutar
gereksiz yaşamlardan
bunca hayat boşuna okunmasın
önündeki tezgah senin kitapların
başkası okumadı bunu.
Bir nefes çektin mi hiç sen yaşamdan
hadi bir dene bakalım
kaykılmadan pamuk tarlasında
kaybolan parmak izlerini isterim farkında olmanı.
Canın yok oldu mu hiç
ya da sıkıldı mı...
Biliyor musun neden bunlar..?
Nefesini koklamadın hiç..!
Yaaa.....!
30/10/90
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:57 AM
Sanma...Gelme
Sanma
bu yangın
bir daha olacak.
Kaç kez geleceksin bu dünyaya..!
bıraktığın ateş
için için...
seni ben hangi kapılara sorayım
ışıksız
sessiz.
Gelme
daha henüz düşmeden yapraklarım
yakın değilsen bu yüreğin dallarına
sabah öpücüğü olmazsan eğer.
Belki de azı kaldı çoğu gitti
bu sevginin
sırf az kalanı içindi bu usulluğum
düştün yine gözüme
sabah uyanmalarımda
kokulu.
Cennet cehennem gidip geliyorum.
27/10/04/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:57 AM
Sarnıçtayken
Çok kalabalık bugün etrafım
kimler yok ki masamda
tüm sevdiklerim yanımda
hangi birinden başlıyayım saymaya
her zaman içimizdeki doğa
ruhum
benim mavi deniz gökyüzü
derisi üşümüş deniz kıpırtısı
karşı komşunun ışıkları
ev hanımı işi yapılmış fırında kekler gibi
uzanmış duruyor adacıklar
burnunu uzatmış uyuyor
denizin üstüne doğru bitez koyunun uçkurunu
balıktan dönen patpat sesli motorcular
bende burdayım diyor:
pıtpıt cırcır böcek
çal güzelim kornanı
geziden dönen tekneler.
Vazgeçmediğim beyaz buzsuz rakım
keçi peynirim
hormonsuz soyulmuş domates söğüş
masamın tadı ballı kavun
haa..! bir de bizim leventin çaldığı o güzelim
aranmış bulunmuş
evrensel mistik
otantik
yöre müzikleri
tuncelili bekar yılmazın koşuşturmaları
hep gülen masum garson kızımız derya.
Ve bunları yazan ben
ruhum
iç güzelliğim
hepimiz neşe içinde
hepimiz güvende
yaşadığımı hissediyorum
kendimi bi kere daha seviyorum.
25/06/2003/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:57 AM
Saz
...Bengisu bağlama üçlüsünü dinlerken...
Epeydir
beynimin sedirinde
avucumun içinde
gözümün şırıltısında
burnumun sızısında
yüreğimin yaylasında
ruhumun harflerinde
kulağımın en dibinden
dinlerim seni saz.
Durdum.
Dinlendim.
Ne sesi? diye girdim içine.
Yakan bir şey ama
elim yanmadı.
Çizen bir şey ama
gözüm kapanmadı.
Sürten bir şey ama
burnum acımadı.
Vuran bir şey ama
yüreğimin ortasından...nasıl desem..!
Savuran bir şeysin sen saz..!
ruhumun alfabesi darmadağın.
28/12/03/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:57 AM
Semada-1
....kime bilmiyorum
Sen yazdırıyorsun şu anda bu yazıları
Hayatın mr'ındayım(magnetıcrezonans) sayende
tarıyorum herşeyi
işliyorum heryeri
üflüyorum her çiçeğe
kuşlar
böcekler gibiyim
mayıs yaptın beni
bahar içkilerinde
Kağıt ve kalem
çok güzel biliyor musun..?
Müzik gibi
Hayat gibi
Seninle olduğumuz günler gibi...
Akıyor...........
31/tem/03/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:57 AM
Semada-10
Kısa bir an önce biten
koyu bir hüznün
elde kalan
son gölgesini yaşamak,
bir hata işlemenin
o istenmez sıcaklığını
yüreğinde taşımak,
rüyalarında yakaladığın
o tuhaf hoş anları
elinden uçuruvermek,
geri dönüşe tövbelenip
bir kuyuya dalıp
ve hep kuyuda kalmak.
08/12/88/çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:57 AM
Semada-11
Efsunlu sevgiye
efsunlu doğanın engelleri
efsunlu teninin kabarcıklarını dokunamamanın çarpıntısı
uzaktalığın en temmuz yakışı
dayanılası değil...!
09/05/86/aydın
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:57 AM
Semada-12
Hiç bir kokusu olmayan
bildik bir zamandayım
olası değil
delişmen bir güzelle
tesadüfleşmek
bu güncelliğin içinde.
Kendime sımsıkı sarılıyorum
sarmaş dolaş delişmensiz.
30/06/88/selçuk
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:58 AM
Semada-13
Parmağımın ucu
beynimin seyrilmesi
gözümün bakışı
tenimin dokunuşu
burnumun derin soluğu
kafamın duruşu
şiir başlangıcı
şiir duruşu gibi
hayatımın,
gerginde olmuyor değilim hani..!
Yanaklarım kızarıyor
kaşım kalkıyor
kısıyorum gözlerimi
ellerim durmuyor
boynum kasılıyor.
Bir nargile istiyor yüreğim böyle anlarda
sevdiğim girsin transit ciğerime.
01/11/03/urla
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:58 AM
Semada-14
Önce tozların kondu
penceresi kapalı gözlerime
silemedim halen
biriktirdiğin aşk lekelerini
habersizken yüreğimin zavallılığından.
Konuşma yanıbaşımdayken
hep susmuşumdur bakarken ateş böceklerine.
yanar bakarım
söner bakarım
yanar
söner.
Ben her yanışında
yüreğimi açıyorum
ben her sönüşünde
gözlerimi açıyorum
ışıltısında ateşböceğinin.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:58 AM
Semada-15
Olacak
mutluluk olacak
deniz gülecek
güneş duracak
ay bakacak
rüzgar okşayacak
insanlar gelecek
olacak
mutluluk olacak.
10/10/89/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:58 AM
Semada-16
...Rakı
sigara
dost
ses
dağ
rüzgar
uyku
türkü
temas
bodrum
mavi
coşku
yağmur
uyku
güneş
zevk
gözyaşı
balık
deniz
sarılış
sevgi diyom
buyrun gelin.
11/09/89/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:58 AM
Semada-17
Üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü
bense bir asker
karşısında önüm açık gezerdim.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:58 AM
Semada-18
Gelirim demişti bugün için
gözlerim güneş saatinde
güneş battı
saat durdu.
Sen halâ geleceksin..!
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:58 AM
Semada-2
Devam, devam
neye devam..!
Devamm! Devamm!
Neye Devasın sen..!
Sen biliyormusun ki deva olduğunu..?
Sen farkındamısın ki yaşadığını..?
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:58 AM
Semada-20
Yaşamak düğünse
sen orda gelindin.
Seni soydum güzelim
dünyayı giyindim.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:58 AM
Semada-21
Uçarken bir kuş
nasıl bölerse geceyi
işte öyle bir sevinç yalımı geçiyor içimden
yüzüne bakarken.
Sanki gözlerinden havalanan bir kuş
hüznümü dağıtıyor
ve beni sonsuz karanlığımdan çıkarıp
sonsuz bir ışığın ortasına atıyor.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:58 AM
Semada-22
Kolların kadar sakin
kolların kadar uzun
kolların kadar beyaz
balıkçı sandalları getirecek
seni bana.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:59 AM
Semada-23
Sana ben nasıl bakayım
göz mü kaldı bende.
Sana ben nasıl dokunayım
ten mi bıraktı bende.
Düşerken
sırtından bu............
dilim varmıyor,elim gitmiyor...
İstemem akmasın hüzünden gözyaşım
eğer sana tutunacaksam
...düşerken hayattan.
03/12/03/bitez/03:00
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:59 AM
Semada-24
Tam damarlarımdaki kan
coşkuyla yürürken
faltaşından da faltaşı olmuşken
gözlerim.
Oltaya kanmış bir balığın kuyruk çırpınışları,
yüreğimde bugün bulanık bir suda
çırpınırken yalpa yalpa
aldandı umutsuzluğun lokmasına.
İki gözle bekliyorum oltanın kırılmasını.
15/04/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:59 AM
Semada-25
Belkide böyle bakmam
gerekiyordu sana.
En tepesinden
en sessizinden
en Kadıkalesi'nden
mumlu
rakılı
akdeniz tınılı
yüreğimden bir atış vermeden.
Geçti artık.
Kayboldu yelkenler akdenizde
ay perdeyi çekti.
Ben bakıyorum hayatıma istediğim gibi.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 08:59 AM
Semada-26
Ölmekle kavuşmak arası
bir köprüdeyim.
Ne ölüyorum
ne kavuşuyorum.
Tükeniyorum
insanlara uyuyorum
yaşama uyuyorum.
Çok zoruma gidiyor
ölümden beter bunlar.
29/06/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:00 AM
Semada-27
Hiç ayrılmıyor gözleri üzerimden
kaygı çiçeğinin.
Yeşili hainden kötü
yaprağı
taze sıkıntı veriyor.
Yaşamın boşuna olduğu geliyor usuma
belki ölüm daha iyi
doğumun gereksizliğinden
kaygılı çiçeklerden bahçeler
yağmurlar mı dinsin
kaygının kuruması için.
17/06/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:00 AM
Semada-28
Bir yığın ipler var.
Uçurumdayım.
Her biri birbirinden yayla sözler var.
Hüznü yaşıyorum.
Herbiri coşkun mu coşkun!
bir yığın insanlar var.
Devam ediyorum hüznüme
herbiri birbirinden kuyu.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:00 AM
Semada-29
Önceki gece
bir önceki mutsuzluklarımı düşündüm
dünkü mutsuzluklarımla beraber
şu an ki mutsuzluğuma onlarıda katarak.
Geçmişin mutsuzluğu
yol açıyor bende mutluluğa,
ve
hep bunları dolu dolu yaşadığım için
çok mutluyum
bir bilseniz.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:00 AM
Semada-3
Dünün bakışları
Bugünün sesleri
Yarının nefesi.
Biz bir başka günü yaşayalım
Ne dersin?
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:00 AM
Semada-30
Yaşamaya geldim
öleceğimi bildiğim için.
Şu an yaşamdayım
dünde yaşıyordum
yarını bilemem
bir rastlantıyı bekliyorum
bu ölümde olabilir,devamda.
Yüreğimin sevgisi yine kanıyor
onca durgunluğun kenarında.
Ölümün rastlantısından korkmuyorum
sadece
yüreğim kurumasın yeter.
07/12/88/çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:00 AM
Semada-31
Geceden bıraktığım semahları
sabahında okuduğum ezanları
üzerine örttüğüm gazelleri
silkinme güzel..!
Derleyemem bir daha aşkımın ayetlerini.
Sana saldım yağmurlarımı
kurumasın yüreğin
sana esti rüzgarlarım
dağılsın gözünün çapağı
sana dondum artık
gözündeki şeytandan sonra.
Bitti
sana olan tanrılığım.
09/12/03/bitez
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:00 AM
Semada-32
Yoksun
Dokunmasızım yaprakların içinde
Ağaçsızım.
Yoksun
Bakışsızım insanların içinde
İnsansızım.
Yoksun bir yerdeyim
İzlerinde sevginin dişleri
Yanıyorum.
10/02/93
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:00 AM
Semada-33
yine rahat bırakmadı beni bu gece
yağmur.
yürüdüm vardım kıyısına denizin
uzandım kumuna gecenin
bastım düğmesine gökyüzünün.
yine onlar
yıldızlar
siyah ekranda.
En güzel siyah
seni düşlediğim *******.
Yıldızları saydım yine bu gece
kapalıydı birisi.
Aradım
sordum
ses yok.
Düşündüm
hatırladım
benim gözlerime inanmıyandı o.
14/12/03/bitez/01:30
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:01 AM
Semada-34
Yaşam
en rüzgar sevgileri bile
durgunlaştıran
sonrasında
umutla
umudu bekleten
yaşam..!
En sallantılı yürüyüşlerde
en çapkın bakışlarda
bizi sendeleten
yaşam..!
Sözüm yok sana
o heybetine
o heybetli duruşumdan başka
direnen.
07/02/87
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:01 AM
Semada-35
Ötesi bilinmeyen bir sevginin
resimlerinin solmasını
yitip gitmesini
gecenin dinginliğini bekler gibi
yürekteki yıldızların üremesi gibi
istiyorum.
Yeni bir örselenmenin uzağında
nilüferlerin
bilinmeyen heyecanlı bir göldeki
sessiz kımıltılarını bekliyorum.
'88
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:01 AM
Semada-36
İki el arası yaşam.
Yaşam benim kafam.
Nelere yorayım
habersiz herşey.
Her şey aniden
ölüm aniden
acılar aniden.
Sevgiler uzakta.
31/05/91/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:01 AM
Semada-37
Uçacağız buralardan
görülmez
bilinmez bir boşluğa.
Sıkıldık
utanmadık
görüştük
konuştuk
ve bitti.
Şapkamızı aldılar
kel yürek görüldü.
Arabamız geldi
gidiyoruz.
Hoşça mı kal yaşam bilemiyorum...?
'98/ocak/yalıkavak
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:01 AM
Semada-38
Sen yoksun ya
ne sigaramın dumanı
duman
ne hüznümün yüzü
hüzün
ne bahtımın karası
kara
sensiz bu ölümcül hayatın tadı yok
biliyor musun...
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:01 AM
Semada-39
Ne dünyanın içine oturduğumu
ne seni düşündüğümü
ne çaresizliğimi
ne her geçen gün eridiğimi
ne de ondan başkasını sevmediğimi
yadsıyamazsınız.
Herkes birbirine zincirli
ucu yok sonu belli değil
bizi zincire vuran mutlaka özgür olmalı.
18/06/87
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:01 AM
Semada-4
Öpemedin
bildiğin ağaçları ormanlıkta
Yutamadın
istediğin lokmaları can sofralarda
Ve sen duyamadın muhabbetimi
Ben yalnız bekler iken seni.
10/10/93/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:01 AM
Semada-40
Bir sürü yığınların içinde
ayrı duruyorum
benim yığıntım ayrı.
Gözümün önünde
sıra sıra pislikler
ayrı benim pisliğim.
Yeşilli,mavili,grili denizler
denizimin rengi ayrı benim.
Birbirinden koyu dumanlar
benim boğulduğum duman
apayrı.
28/10/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:01 AM
Semada-41
Sesler duyalım
karmaşık çığlıklarda
taptaze yürekli bir ses.
Yürüyelim
ayak basılan yerlerde
yerçekimine karşı
paspal filozoflara aldırmadan.
Konuşalım
karanlık uğultularda
sevgiyi elden bırakmadan
utanç verelim
gölgedeki kuytu düşüncelere.
17/04/88/çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:02 AM
Semada-42
Sonraki günler
seni kaldırdım hep
en güzel dileklerimde.
Bıraktın içime zehirini
atamıyorum yüreğimden
yuttuğum sevgi oltalarını.
05/01/04/izm.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:02 AM
Semada-43
Aranırsın kaçırılmışı
soluk soluğa bir nefes
dersin bu köprü daha ne kadar taşır.
Yüreğim sakin
sağlam
bağlı iki yandan
taş gibi,
geçin bakalım
yürek yıkanlar.
10/02/90
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:02 AM
Semada-44
Hep
senin
onun,sizin
onların,bizlerin
küfesi sırtımda oldu.
Sizler,onlar,bizler
o küfenin ağırlığını duyumsamadığınızdan
benim üzerimdeki-o sizin-ağırlığınızı
doğal ki hissetmediniz.
Hafif yaşamlar
ağır hisler
kimisi küfe
kimisi poşet.
'91.turgutreis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:02 AM
Semada-45
Diyebilirsin ki
ben bu dili çözemedim.
Diller bağlıdır
çözüm gözlerde.
Öyleyse sen duymuyorsun.
Duramam ki bir şişe içinde
geçmişine uzanayım.
Kendime geldiğimde
gözlerinden korkmayacağım.
'91
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:02 AM
Semada-46
Bana bakıp alaysıyor adamın biri
bana bakıp silah çekiyor kadının biri
beni unutuyor sevişiyor adamın biri
beni görmüyor şarkı söylüyor adamın biri
beni ağlatıyor şarkı söylüyen adamın biri.
'91
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:02 AM
Semada-47
Yolun yarısından dönmek
bitirmeden kalkmak sofradan
bitmeden bırakmak bardağı
yarım yamalak yaşamak
bu değil aşk
benim dilimin ucunda kaldı
sana soyunurken yüreğim
kapının zili çaldı.
'91
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:02 AM
Semada-48
İçinde
kuş seslerinin sabah muhabbetleri olan bir günün başlangıcı,
İnsan sesleriyle canlanıp
kuş kanatlarıyla uçup gidecek.
Aşk bende kalacak.
'91/aydın
Ahmet
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:02 AM
Semada-49
Bir baktım,
bir tuttum.
Ben yok oldum,
sihirli bir oyun oldum,
ben kayboldum.
İşte burdayım dedim: ben !
sen kayboldun
girdim
çıktım
şapka içine
sen yok oldun
kayboldum
yok oldum.
Sen tavşansan eğer
ben havuç oldum.
'04/bitez-bodrum
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:02 AM
Semada-5
Saatte akmış otururken
gecede akmış seni düşünürken.
Bekliyorum durmasını
senin saatinin.
Kapılarıma destek koydum arkasından.
Pencerelerimi kapadım perdelerle birlikte
kokun sinmesin diye odama.
Yorgan altındayım havasız
duyulmasın hüzünlü sesin.
Sabahı bekliyorum bir umut
olura uçarsın diye gözümün önünden.
Çatılarımı açtı
direndiğim rüzgarın.
Korkuyorum,
bir yeryüzü felaketi gibi bu aşk..
Kalmadı artık üzerime, yüreğime çöken
ne sel,
ne deprem,
ne fırtına,
ne de toprak kayması.
Ne elde kaldı, ne de avuçta
bir yuvam kaldı o da dağılmak üzere.
Korkuyorum yüreğimden
yine bir afeti sevecek diye.
04/10/03-bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:02 AM
Semada-50
Bir ateş alma zamanı tanırken sana hayat
bul fırsatını tanışmanın
uzat elini sen
boşluğada olsa...
göster en güleç yüzünü
açma ağzını boş yere
eveleyip,gevelemeden
ben insanım! diye haykır
o bir boşluğunda insanların;
duyar
görür
işitir seni
uzatır en kalabalıklığında bir el
sana yakışan
sana ısınan
sen çekinme kalabalıktan
içindesin sen onların
bırakma elini
sıkı tut hayatı
çıkarken bu kalabalığın içinden
hoşgeldin diyorum sana
hayat dünyamdan.
'04/bitez-bodrum
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:02 AM
Semada-51
Kurutarak mı içsek suyu
olur mu
sevgi sessiz olur mu..!
Yüreğimin yelkeni yırtık.
Açık denizlerde
dalgalı aşklar
alabora sarılmalar yaşasak seninle..!
yüreğimin terzisi olur musun! ! !
Gözüm özürlü bakamıyorum kirli aşklara
mavi bir yandan
bodrum bir yandan
denizim bir yandan
aşkınla sürme çeker misin gözüm üstüne..!
'03/21/bitez-yalı
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:02 AM
Semada-52
Baş başayım
yüz yüzeyim
karşı karşıyayım
yanı başındayım...
Kalemle baş başayım
siyahlarla yüz yüzeyim
bugünle karşı karşıyayım
gecenin yanı başındayım...
Çok yakınım suskunluklara
gebe kaldıklarıma samimiyim
offfff
diyebilirim ki
ben kendime dargınım bugün
afedersin..üzgünüm..
'91/turgutreis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:02 AM
Semada-53
Sen oradaydın
gün batımı sularının
ışıltılı akıntılarında
yüzdürüyordum seni.
Sen kayboldun
akşam üstülerinde.
Yok en sonu bu baktığım hayatın,
hangi koylarında saklanıyorsun
arıyorum
açtım yelkenlerini yüreğimin saldım dümenimi
çarpa çarpa
adalarımın arasından
senin rüzgarların yorulacak
benim yelkenim inecek
yüzeceğiz sevginin koylarında...
9/05/04/kadıkalesi
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-54
Unutuyorum terlerimi
sıcağında
sıcak kımıltısız uykularımın
bir buz dolaşıyor yüreğimde
üşüyorum
bir ay geçiyor yüreğimden
bakamıyorum.
yüreğim yanacak korkuyorum
kimsem yok
bağıramıyorum
ateş her yan
bir buz daha lütfen
üşümüyorum
bir gün yüzü istiyorum
ayların hesabını tutamıyorum.
23/06/93/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-55
Ardım güler
ardım gölgem
ardım dağ ötesi
ben koskoca bir dudak
ve ağız genişlemeleri
bir iç deniz ciğerlerim
yakarım yalnızlığımı
gürül gürül
sularımla.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-56
Yüreğimde
yeni yürüyen bir bebenin heyecanı
nereye bastığımı bilmeden..!
Henüz bitmiş bir şiirin
bilinmeyen yorumunu taşıyorum
soğurken kalemim kandillerde.
Kanıma akan tınılar var
bir üstadın inleyen nağmelerinden
kaç vuruş aldırmadan hayatın tuşlarına
akord.! ..hep şırıl tadında.
Maviliğimden kayan
o ışıltısız yıldızlar
bir yana....
Yeni başlayan günlerden
yeni açan *******den
yeni doğan yıldızlardan
söz etmek istiyorum
ayrık otları bir yana
ben bir yana
tekbirsiz
salavatsız
bu hayatı gezdirmek istiyorum
uykusu gelene kadar.
'87/selçuk
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-57
...kalıbımı basarım nidaları
ara nağmeler,
...yapmazsam ne olsun..!
akord sesleri.
Seni ben..!
...işte bu yüzden seçtim.
...ama sen...
her gamda
her isyanda
her hüzünde
bana ara taksim geçtin yaşam...!
04/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-58
Yukarısı aşağısı yok bu yaşamın
düştün sen...!
Hangi kalçanı oynatsanda
çıktığın yaşam belli artık
zorlama yüreğini
bu tiyatroya hoşgeldin
kılın dönsede
tüyün kopsada
oynayacaksın,
eğer değilsen bu kapının önünde
yoksa ben seni
niye düşüneyim ki..!
ekim/04/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-59
Dünyanın
gongu çaldı.
Sabah içtiması var.
Herkes bir şekilde kıpırdıyor
yasemen ilk beyazını açtı,
teldeki panik kuşlar
cıvıltılar
renkler
cıvıl cıvıl
yine hayattayız bu sabah.
temmuz/bitez/05
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-6
Dışarıda deli rüzgar
Ses yok, seda yok sevgilide
İçeride azgın dalgalar
Söz yok, saz yok sevgilide
sigara sönmüş
yüreğinde ateş yok
besbelli zavallı bir hava
'88-çine
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-60
Kapılasım geliyor
sürüm sürüm
sürünesim geliyor
içinden keskin gagalı
kuşların geçtiği
yürek akıntılarına...
Pişman olasım geliyor
içimden
bazen
yüreğimi attığım için
kuşların arasına...
temmuz/bodrum/05
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-61
Küçük aslında
adım,
bakış,
dünya
küçük...!
Yaklaşırken uzaklaşıyoruz
adımlar küçük
yürek olduğu yerde
Karşılarken eziyoruz
bakışlar kapalı
yürek köşede ağlamaklı
Bulaşığındayız kirli
hayatın leğeninde
dön dolaş
dünya küçük...!
temmuz/bitez/05
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-62
Devşireceksin
yaşamından...!
yaslananları sırtına
Güzelde olsa, kalleşte olsa
koparacaksın dalından
üvendireylede olsa..!
keneleri yüreğinden.
Gün kararıncaya
rüzgar duruncaya
kadar soyacaksın yaşamı...!
Seyredeceksin
rüzgara dokunmadan
günü soldurmadan.
Bakar sana bir general gibi gün
sen asker
sallarsın bayrağını
bir yüreğine
bir komutana
yalpalarsın farkında olmadan
ama
yüreğin
esas duruşunda
en memetinden...!
Akar bakışlar
birbirlerine
kalem kılınç
sayfa hayat
birbirine karışır
pıhtılaşır.
Şaşar kalır
selam dururuz
yeni günlere.
Mert yanımız ortaya çıkar
savaşırken
sevgili yüreğimizden
asla kabul etmeden gammazlığı.
General bir gün sırtımızda
emir komut
yüreğimiz pırpır
sıradan bir acemilik bu hayata selam dururken.
18/mart/88/aydın
ali giderken askere
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-63
...yüreği pempe uçlu insana...
Hayat
elbette devam ediyor.
Hüzünde,acıda çıkartsa yoluna.
Hiç hesaba katmadan
bendeki,
bizdeki
bu baharı.
Kuş yürekleri
dipdiri.
Beni
seni
bizi,
bu yüzden;
..ben seni bu havamızdan
..ben seni bu hüznümüzden
..ben seni bu acımızdan
ötürü seviyorum
dört mevsim.
Bu hayat tan habersizce.
Düşmüşsede sırtına yüreğimizin
bıçaklar
yumruklar
ağıtlar.
Ben seni dipdiri
ben sana saçılmışsam
dört mevsim
seviyorsam ben seni.
03/11/05/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-7
Nefes mi almalı
cana mı kıymalı
kendimizi mi aldatmalı
ötekilerine mi uymalı
biraz kötü
biraz iyi mi olmalı
olmadık şeyler yapıp
yuvarlanıp gitmeli mi yoksa...
'86-çine
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-8
Yokluğunda soluk almak
oldukça güç
yalnız yürümek bile ürkütücü
sıkılmak bile korkunç sensiz
birlikte sıkılmanın doyumuna varırdık seninle değil mi...
15/10/85/aydın
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:03 AM
Semada-9
Kendime olan doyumsuzluğumu
bir kez daha yinelediğim
bugünlerde,
yaşama aykırı
o onulmaz yaşantıların güncelliklerini
bir kez daha yinelemeleri
başka bir yaşama mı itmesi gerekir insanı,
yoksa karşımda yansıyan bir aynayla
kendime olan doyumsuzluğumu
yinelemeyemi gitmeliyim
aynanın kim olduğunu bilmeden.
10/06/88/selçuk
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:04 AM
Semada -19
Biliyorum
suçluyum
cezama razıyım.
Çalmadım
öldürmedim ama.
Daha kötüsünü yaptım.
Ne yaptım biliyor musunuz?
Tuttum insanları sevdim.
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:04 AM
Sen bir süre orada kal
...işaret parmağımı kaldırdığımı hissettim
ya da o
istem dışı
yaşamak için kalktı
bu cendere
bu batıklarından sonra kılcal sevgilerin...
taneleri bir uğultuydu kumların
vururken kıyısına saatin onikisinde
sıfırlanan aşkların.
Heyyyy..! haykırışları
acırken yürek yaralarım
dayanırım
bir omuz verirsen gözümün içine
tuzlu ellerin dokunurken yüreğime.
Ellerim soğuk
ellerim çekingen
olmaz be usta! halleri
gözlerim kuzu
gözlerim eşek
dene be usta! hamlesi
offff..!
hayatım sel
yüreğim deprem
gönlüm fırtına..
gelme yanıma..mahsurum..!
sen bir süre orada kal.
14/04/04/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:04 AM
Sensiz Sıkıntılı *******den
Hüzünlü şarkılara gömülüp
derin nefeslerle dumanları çekmek
boşuna.
Düşünmek
pencereden dışarıya
sessizce uyuyan kasabanın
serin evlerinin çatılarına bakarak
düşünmek boşuna.
Yalnız yapayalnız düşünmek
hafif siyahımsı gök
ayın ışığıyla
tepeleri parlayan dağlar
sen dağlara,dağlar sana bakar
bakmak boşuna.
Her tür düş var şu anda
sen yoksun
her türlü düşler boşuna.
Eğer sen varsan
işte o zaman
hüzünlü şarkılardan
saatlerce dinle
eksiltme parmaklarından sigaranı
pencereden dışarıya
kasaba uyanıncaya kadar düşün
hafif siyahımsı gökyüzüne
dağlara
en güzel bakışlarından bak
yeter ki sen yanımda ol.
15/09/86
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:04 AM
Sessizce İner Gözyaşlarım
Bir yarın kalmıştı
düşünebildiğim.
Ne bir çayır
ne de bir dere var artık
dağlarımda.
Bilmezdim bu kadar yalama olduğunu
yaşamın
ve ilişkilerin bunadığını.
Gözüm denizler görmez oldu
diniverdi rüzgarlarım
ve ben bir kaybolan yıldız oldum
mavilikte.
Yüreğim deniz oldu
üzerimde yelkenli yok
gözlerim yol oldu
ayak basılmayan.
Ben bir yaşam oldum
rüzgar oldum estim
ama hiç bir şey söyleyemedim sana
ağlıyorum
sadece ben duyuyorum
gözyaşımın sessizliğini.
01/02/88
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:04 AM
Sessizce İner Gözyaşlarım
Bir yarın kalmıştı
düşünebildiğim.
Ne bir çayır
ne de bir dere var artık
dağlarımda.
Bilmezdim bu kadar yalama olduğunu
yaşamın
ve ilişkilerin bunadığını.
Gözüm denizler görmez oldu
diniverdi rüzgarlarım
ve ben bir kaybolan yıldız oldum
mavilikte.
Yüreğim deniz oldu
üzerimde yelkenli yok
gözlerim yol oldu
ayak basılmayan.
Ben bir yaşam oldum
rüzgar oldum estim
ama hiç bir şey söyleyemedim sana
ağlıyorum
sadece ben duyuyorum
gözyaşımın sessizliğini.
01/02/88
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:04 AM
Sevgilim Myndos Aranan
Sanrı:
Yontular kendine
ortadaki istediğin gibi.
Sayrı:
Yakınım
tepesinde esintiler
suya düşmek
toprağın çatlağında sızılı.
Bulantı:
Çıkmak çabaları
itelenmeler
tökezlenme aynanın karşısında
karşısında sen
ayna sana bakar.
Yarın:
Dünkü bugünkü çukurlar
karışmak öteki sulara
beyinler gri salgında
düşünen yok mutluluğu.
Yarım:
Düşünme hiçbir şey
belli değil geldiği gittiği.
Tutsak:
kara kedi beyaz gözler altında
ikili hayat
kedi ve gardiyan.
Bırakmak:
Yüreğin sonu bilinmez başlangıç
olabilir sonsuz hiçlik.
Sen:
Sular altında bir kalıntı
Ben:
Soluksuzca arayan.
'90/bodrum
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:05 AM
Seviyorum
Seni ben
ürettiğim
gözümdeki ay ışıkları
tüttürdüğüm
memleket havaları
sindirdiğim
yüreğimdeki yürek yağları
kaldırdığım
zeybek havalarındaki kollarım
biriktirdiğim
her dost sofralarında
avuçlar, çuvallar dolusu
cebimde son kalan sohbetler kadar seviyorum.
10/11/03/izmir
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:05 AM
Seviyorum ve Sarılıyorum Yaşama
Sonuçta
dağın heybetine kanma
o bir taş yığını
ama onu taş gibi
toprak gibi değil
Dağ gibi sev..!
Yaşamın küstahlığına kızma
o bir insan yığını
o bir sancı yığını
değil tümüyle bir insan,bir sancı o
yanılma..!
Sen yaşamı sev..!
Çünkü o sensin
kendine sarılmayı unutma..!
17/09/89/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:05 AM
Sırttan Vurulma Sızıları
Buruşmuş ilişkiler bakışlarında
zoraki selamlar verilirken bu bulanıklıkta
yakın bir gülüşme yok
tene dokunma
göze dokunma
içe dayatma
bunaltma yok
yol yürüyüşlerinde hayatın
yağmurlarında.
Düne isyan
düne hata
sırttan vurulma sızıları
göze yalan
öze dolan sıyrılma atakları
bugünün sövgülerinde.
Bir gül açımına kadar ağlama
ağlanacak
ağlıyacak
ağlaşacak
ağım ağış
kuruyacak bu yürek
duru kuru oluncaya
dininceye kadar yürek ağrıları.
Yağmur
kiremitlerime indi
ve ben umurundayım yaşamın
yağmurlarda
yaşama umutlarımın.
'17/02/04/bitez
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:05 AM
Sıyrılmaya Uzanan Saatler
Sonraya bırakmak
uzatmak oluyor ölümü
düşeceksen şimdi düş
sonuçta çamurdur gözlerine kaçan şey.
Buradayım
düşmüyorum
dinliyor ve seziyorum
çünkü uzanıyor yatağıma her gece
çırılçıplak bir yalnızlık alabildiğince.
Açık denizin rüzgarındayım
sahile vuruyorum *******i
kimseler yok buralarda
beklemek ilkellik
bu gülünç sessizlikte.
Yasaklıyorum kendime tüm olumsuzlukları
ayrılık,özlem,yakınlık,dokunuş
dostluk denen gibileri.
Yaşlı bir köpek görmeyi istemiyorum yüreğimde
bu dağlar
bu beyaz evler
bu soğuk deniz çarptıkça
kulağıma,gözlerime
hayatıma.
22/11/89/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:05 AM
Sızılı konuk
Tenime tenime dokunma
burnumun sızısını sorma.
Belki uzaklığından
belki suskunluğundan
bu alevli sızılar.
ne bir kör seçmecesi!
ne bir sağır duymacası!
Bakıyorum göğe
bakıyorum
görmüyorum seni.
Hiçbir sızı anlatmaz
senin sızını.
sızım sızım gel
Bir konuk ol
gel bana
sızlaşalım.
14/05/93/turgutreis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:05 AM
Sızılı,soğuk ******* ve zavallı hayat..!
Su yok
yol,ışık
duvar yok.
Kaldım çölünde hayat
gebert
süründür,
süründür,
bir daha gebert
seninim
sendeyim hayat
en savunmasız
en çırpınır
en boğulmaklı
direnen dirimimle
becer beni hayat
doğurduğun oyuncağını
hiç bir insana yaramayan çölünde..!
Işığın yok
duvarın yok
yolun bile yok.
Üzgünüm
yardımcı olamam sana hayat...!
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:05 AM
Sinsice bekler pusuda yaşam
Tek başına
soru olan tüm sözcükler.
Tek başına
ürkü veren tüm sesler.
Tek başıma yurtsuz bir yürek.
Tüm bunlar ağrısında yalnızlığımın.
İncelemede belirsizlikler
düşüyor başım
dirliğine tedirginliğin.
Teke tek kalıyorum kendimle.
Soru ve ürküler sinsice
yurtsuzluğumu gözlüyorlar
tekleyerek.
31/07/90/t.reis
Ahmet Köse
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:05 AM
Son türküler...
Bilmem ki ne demeli
artık sonuna mı geldik türkülerin
bu sürgit yaşamdan kurtuluyor muyuz.
Hiçbir yüzde dostluk yok
hiçbir gözde içten bir gözyaşı yok
hiçbir tende yakarcasına ateş yok..!
Yürüyoruz yollarda
sevgiler nerede belli değil
Dostluğa koşuyoruz
düşmanlığı bitirmeden
bir denizdir yaşamda yüzüyoruz
mavi, pembe, gri, siyah
aldırmadan.
Bir dağın ortasındayız
yuvarlansak mı
tırmansak mı
derken ölüvermişiz.
Hani nerede sevgi
Nası koştuk dostluğa
Ve hangi yaşamdayız
gri, mavi, pembe, siyah.
Tutarken
kırmızı bir gül
Ağlarken
mavi gök
Ve düşerken
omuzuna yapışan bir el.
Kimbilir nerede düşürdük bunları
belkide türkülerin sonudur bunlar...?
29/10/88/çine
Ahmet Köse
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.