Tam Sürümü Görüntüle : Barış Erdoğan
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:14 AM
0216-3361132 Sakatlar Derneği
sesler yükseliyor
düşüncesiz
amaçsız
ne zaman düşündüler ki günümüz insancığı
bana doğru geliyorlar
sallanarak
bakan boş gözler
açılan ağızda dişler
mideniz bulansa da tükürükle
aval aval bakıyorlar
canım acıyordu geçti duyarsız insanlarla
uzanan sol el istem dışı
vah vah
yazık
niye
ben istemedim düşmeyi
ben istemedim engeli
kim ister ki
bakan boş gözler
düşünmeyen insanlar
herkes potansiyel bir sakattır
son kelime yüzünüzü mü ekşitti
herkes potansiyel bir engellidir
doğru değil yalnızca
gerçek
elindeki sigarayı çiçeklerin üzerine atan
adam olamayan adam bağırdı
kırdın kül tabağını
dikkatli olsana
sakatsan evinde otur
niye
elindeki sigarayı çiçeklerin üzerine atıp
bana bağıran
adam olmayan adamın üç kızı var
karısı çalışmıyor
sosyal güvenceleri yok
vah vah
yazık
bağırmalar
düşünce yok
bana kızıp bağıran
adam olmayan adama araba çarptı
üç kızı karısı aç
sosyal güvenceleri yok
vah vah
yazık
herkes potansiyel bir
son kelimeyi siz seçin
yeter ki
bir solukluk zamanda
düşünün
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:14 AM
19 Ağustos
yarın çiçek alacağım kendime
mavi ve güzel kokulu çiçekler
ya da pembe kırmızı beyaz mor
ne fark eder
kendime alacağım
aynaya nazikçe gülümseyip ilanı aşk edeceğim kendime
reankarnasyona inanmam bir kere gelir dünyaya
yaşamayacak mıyım
yarın çiçek alacağım kendime
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:14 AM
Ad
sevgimize bir ad koymaya
sızıntısı yeter ışığın
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:14 AM
Ağlama Anne
elimde olmasa da söz veriyorum
iyileşeceğim
kurtulacağım ms belasından
dedirmeyeceğim sevim hanımın
hasta sakat oğlu diye
fenerbahçe de basketbol oynayamasam da
gitarımı orgumu ben taşıyacağım
kar yağdığı gün
maviyle yoğurtçu parkında koşacağım
raylara oturmayacağım artık
yoncimiğin müziğiyle
çılgınca dans edeceğim
ağlama anne
elimde olmasa da söz veriyorum
iyileşeceğim
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:15 AM
Ağlıyorum
ağlıyorum
güzel kızla kalamışta yürüyemiyor
otobüse yetişmek için koşamıyor
seni seviyorum diyemiyorum
ağlıyorum
başarıya ulaşamıyor
mücadele edemiyor
insanca yaşayamıyorum
ağlıyorum
üniversiteyi kazanamıyor
güzel şiir yazamıyor
basit ilişkilerden kurtulamıyorum
ağlıyorum
insanları çok seviyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:15 AM
Ankara
bu şehir benim değil
temiz havası
suyu
insanlarıyla
bu şehir benim değil
otobüste oturup
yollarda düşmeden yürüyerek
on dakikada evime geliyorum
onun içindir ki dostlarım
bu şehir benim değil
benim değil
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:15 AM
Anlayamadım
abanın kadri yağmurda bilinirmiş
bilmezdim bu sözü
önemsemezdim
koşardım günde sekiz saat
otobüs taksi tanımazdım
yıl bin dokuz yüz doksan bir
merhaba dedi ms bana
anlayamadım bacaklarımın değerini
doyamadım
buğday başak verince
orak pahaya çıkarmış
anlayamadım
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:15 AM
Anne
öğret bana
sevgiyi öğret anne
gözlerinden süzülen sular ne
polis amcalar niye dövüyorlar beni
insanlar madem ölecekler
niye öldürüyorlar anne
dört duvar arasında mahpusa
özel odalarda işkenceye
sandalye üzerinde idama
niye
sosyalizm
komünizm
kapitalizm
faşizm
emperyalizm
individüalizm
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:15 AM
Anne3
bir el uzansa anne
özgür ve barışça
umut varmış ya anne
uçurum üzerindeki ince ipe koydukları
sevgi varmış ya anne
yüz metre yürüyemezken
sarp dağlara koydukları
mutluluk varmış ya anne
multıpl sklerozlu olmadan
maratondaki bitişe koydukları
yaşam varmış ya anne
bana izletilmeyen
film makaralarına koydukları
varmış ya anne
anne
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:15 AM
Arıyorum
telefon ediyor
bekliyorum
yanıt veren yok
eve geliyor
kapıya vuruyorum
açan yok
çok özlüyor
albümlere bakıyorum
fotoğrafın yok
seni çok seviyor
karar veriyorum
karşılıksız bir duygu
sevgin yok
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:15 AM
Aşk Fırtınası
ılık ve yağmurlu sonbahar günü
gök ve ufuk çamurlu su renginde
ara sıra sis çöker
göz kırpışı zamanda
karşımda sen çıldırasıya umutla
aşk fırtınası başladı
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:15 AM
Aşk Vadisi
sıra sıra kavaklar
değişik çizgiler çizen ırmakta balıklar
silinip çizilen güneşli ufuklar
bizim aşkımızı anlatır
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:15 AM
Aydın Çehreler
ve dün olduğu gibi bugün de
gelecekte
kardeşçe
insanca
sevgi dolu
bir dünyayı kurmaya
hep beraber
gençler
sizleri çok seviyorum
aydın çehreler
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:15 AM
Ayrılık
ıssız sahil sessiz deniz
gölgeni izledim bir zaman
büyük geminin ürkekliğinde dudakların kıpırdadı
ayrılık günümüz diye
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:15 AM
Aziz Nesin Giderken
sokak ortasında yürüyorum
ince ince yağmur yağıyor
gözlerimde yaşlar
n.hikmetin şiirleri usumda
u.mumcuyu yaşıyorum
az önce yıkıldım
göz yaşlarım yağmuru bastırdı
aziz nesin
aziz nesin öldü
iki ay önce
ben ölmem demişti
aziz nesin bizi kandırdı
öldü
düzenin ölesiye kavgasında
ışıksız
yeni fikirlerde yoksun bir
mücadeleye bıraktı
öldü aziz nesin
öldü
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:15 AM
Baba
benimde babam olsaydı
korkmazdım zehirli yılanlardan
her yerde görmezdim kurtları
her şeyden korurdu beni
benimde babam olsaydı
öldü babam
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:16 AM
Başla
başla yaratmaya
yaratmak zor
güzelliği yaratmak çok zor
deyip kaçmayın
insan kalın yeter
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:16 AM
Başlarken -Düz yazı-
On bir-on iki yaşlarında başlayan yazma aşkının somutlaştığı yıl (1994) , yirmi yaşındaydım. İlk şiir kitabını yayınladım. Denge yayınlarından ve beş bin iki yüz tane çıktı. Elden sattım. Sırtıma çantayı, çantanın içine onlarca kitap koyarak “kitapçı geldi” esprisi ile sattım. Sosyal oluşumlar, dernekler, siyasi partiler, eş-dost ve... Şu anda bile; şair-yazar sıfatı için uğraşırken, o yaşlarda bu sıfatı yakıştırmıştım kendime.
Armağan ettim çok sayıda kitabımı.
Sen adam olamazsın dediler.
- Her şey para değil dedim.
Ağızlarını yamulup, boyun kıvırdılar!
- İnsan okur, paylaşım. İnsan okur, emek. İnsan okur, eşit dedim.
Aptal dediler.
- İnsanım dedim.
Sen adam olmazsın dediler.
- İnsan kalacağım dedim, İNSAN-.
Kartal’da oturuyordum, Multiple Sclerosis hastasıydım. Kilom elli beş, sırtımdaki yirmi beş kilo kitap. Sallanıyorum. Kimi zaman düşsem de, kalkıyorum. Ver elini Şenlikköy, Yeşilköy, Bakırköy, Mecidiyeköy, Kadıköy. Düşsem de, kalkıyorum. Ver elini Ankara, İzmir, Antalya. Balıkesir, Tekirdağ. Düşsem de, kalkıyorum. Ver elini İtalya’da Evrim düşsem de, kalkıyorum. İngiltere’de Caroline, Fransa’da Steffany. Şu an benim de şaşırdığım azim ve inatla kitabımı sattım, hastalığım olan Multiple Sclerosis (MS) ’i yaşarken tanımaya, tanırken tanıtmaya çalıştım.
Şans mı, kader mi yoksa verilen uğraşı mı? Yalnız değildim, destek verenim çoktu. Ailemden bir fert olarak gördüğüm Sema Yazgan ve Ayşe Batosu. İnsan sevgisiyle yaşam yolumu aydınlatan Edip Akbayram. Şiir için örnek aldığım Atilla İlhan. Araştırmalarıyla Sunay Akın. Ve, birbirinden değerli onlarca insan. Yazmayı sürdürüyordum. Müzik eğitimi için Ankara’ya gitmiştim. Ankara’da müzik eğitimini tamamlayamasam da, siyaset ve bürokratların en yüksektekileri ile tanıştım. Hiyerarşinin yapmacıklığını, bürokrasinin gereksizliğini, yalan gözyaşı ve gülümsemenin basitliğini, çok güçlü düzen çarkına karşı gelenin silindiğini, bu çarkı onayanların yalaka olduğunu gördüm. Bunların dışındakiler ise (büyük kesim)): apolitik, a sosyal, futbol çok bilmişliği, altın günleri, çay günleri, Elderado’da yaşayan Aristokratlar, İkitelli’de emekçiler.
Şans mı, kader mi yoksa verilen uğraşı mı? Basın ve televizyon dünyasına girdim. Başbakan yardımcılığı yaptığı dönemde Murat Karayalçın, eşiyle birlikte sinemaya geliyor. Genç aşıklar esprisi sinemaya geliyor medya. Daha önce masa hazırlamıştım “Multiple Sclerosis” adlı kitabım dolu. Murat Karayalçın’ın eşi önce gelmişti. Filmin başlaması için Murat Karayalçın bekleniyordu. Alt salonda idi film ve yirmi sekiz basamak inmek gerekiyordu. Derken; Murat Karayalçın ilk basamakta göründü. Daha doğrusu siyah takım üzerindeki esmer yüz arasında parlayan dişler. Bir anda, kameraların ışıkları, fotoğraf makinelerin flaşları, uzanan mikrofonlar ve bana koşan muhabirler. Neler oluyor?
Başbakan yardımcısı sayın Murat Karayalçın, kucaklayıp yanaklarımdan öptü. Yarım dakikalık konuşmayla kendimi ve “Multiple Sclerosis” rahatsızlığını anlattım. Başbakan yardımcımız salona, eşinin yanına film izlemek için gidince; çoğunun yeni duyduğu “Multiple Sclerosis” ile yaşamanın güçlüklerini anlattım. Birçok televizyon kanalına, gazete ve dergiye çağrıldım ve hepsine gittim. Bir hafta boyunca, her gün televizyon, gazete ya da dergide haber oluyordum.
İki bin beş yılındayız ve güzelden yana üretimlerim sürüyor. Yayınladığım toplam sekiz şiir, bir de İngilizce-Türkçe öyküler kitabım var. Edip Akbayram bir kasetindeki şarkısında der: “Bildiğim pek çok doğru var, gittiğim tek bir yolum var”. Yolum güzelden yana ve sapmaksızın sürüyor...
Bin dokuz yüz doksan sekiz yılı, üç haziran tarihine kadar
O zamanlar Adalet Bakanı olan, Mehmet Moğultay ile bir yemekte aynı masayı paylaştık. Mehmet Moğultay konuşma yaptı, ben şiir okudum. Aynı masada şarabı yudumlarken bir konuşma geçti Adalet Bakanı olan, Mehmet Moğultay ile:
- Seni sevdiğimi ve yaşama sevincine kıskanarak baktığımı biliyorsun Barış.
- Kitap alın bakanım, imzaladım.
- Aldım o kitabını.
- Bir tane daha alın.
- Aynı kitabından beş tane aldım.
- Altıncıyı da alın sayın bakanım!
Kısa süren sessizlik ve:
- Seni sevdiğimi ve yaşama sevincine kıskanarak baktığımı söyledim. Ama, bir işe gir, sosyal güvencen olsun, vergini de verirsin. “Vergilendirilmiş kazanç...”. Yakandaki fotoğrafın (Mustafa Kemal Atatürk) izinden ayrılma, yani; üretken ol, paylaş, işe gir.
Gözlerim doldu, üzüldüm çünkü; çaresizdim kendimce.
- Bakanım, ben engelliyim ve işe almıyorlar.
- Engelli kadrosunda işe gir. Kütüphane memuru olur musun?
- Nerede? Nasıl? Ne zaman?
- Marmara Üniversitesi. Sınava gireceksin. Kazanırsan, hemen. Her şeyi sen yapacaksın, ben yol gösterdim yalnızca!
Sınava girdim, kazandım. Ben yaptım.
Mülakatta başarılıydım. Ben yaptım.
Özümden ayrılmadım, sevgi dolu. Ben yaptım.
Ürettim ve paylaştım. Ben yaptım.
Yo, bireyci değilim ben. BİZ yapık.
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:16 AM
Bekle
bekle beni sevgilim
sana güzeli getireceğim
gökkuşağını göklerden
yakamozu okyanustan
yaşamın renklerini vereceğim
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:16 AM
Bekliyorum
bekliyorum
o güzel gözlerin
kalın dudakların
yele gibi saçlarınla gelmeni
bekliyorum
umutlarımı depreştirip
duygularını değiştirerek gelmeni
bekliyorum
seni seviyorum
dayanamadım döndüm sana demeni
bekliyorum
hadi gel güzel kız
bekliyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:16 AM
Ben Fazla Acı Çekmemişim
senden bir şey gizlemedim
ateşli şehvetli değil yalnızca
iyi yanlarımı kötü yanlarımı da gösterdim
öğüt beni özümse
aptal desen de
sömür beni dedim
ben fazla acı çekmemişim
sevmedin
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:16 AM
Ben yine aynı
ben yine aynı ben
içi yufka
yüreği bezgin
ayağı yalın ayak
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:16 AM
Beyaz dişli resim
belki bir gün arasan
geçmişteki güzel günleri
özlersen seni seven elleri
istersen tekrar sevilmeyi
dergiler arasından
al beyaz dişli resmimi
bak
seni hep sevdim diyor
dön
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:16 AM
Bilmiyorum
ne oldu umuda
sevgiye
ne oldu insanlara
dünyaya
ne oldu hayallere
barışa
biz yaşamı çok sevdik
yeter
yeter adi yaratıklar
bırakın su gibi güzel
rüzgar gibi kısa ömrümüzü
doyasıya yaşayalım
biz yaşamı çok sevdik
sevdik
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:16 AM
Birbirimiz İçin
ördek suda yaşamak için varsa
sen su ol ben ördek
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:16 AM
Bitti
senden sonra kimseyi sevemem
ölemem
senden sonra
yaşayamam
yıllar geçti
etme artık sev
bitti
dinle çığlıklarını martıların
sana sevgimi haykırıyor
derinden derinden
hani var ya kanadı kırık martı
orkestra şefi o
gücü kalmadı ama
son çığlığı
kanadı kırık martının
seni seviyorum bir tanem
bitti
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:16 AM
Bitti Sanırdım
aşktan tek kurtuluş yolu
şarap tanrısı baküse sığınmaktır
yanındayken hasret çekerim.
baban değil kardeşin değil
kim
korkutma beni yalvarırım
acı çektirme
ölümler gördüm
yaşayan ölülerde ama
senin verdiğin acı ölüm
baharı kışa çevirme
sevgi fidanını kurutma
büyüyor hızla
kulağımda müzik
yazmak istemiyorum şimdi
hasretinden yandı gönlüm
diyor
şerefe dostum
ve bitti
şiirler kitap masal rüya bitti
belki bir yudum yaşamım biten
saraylarım yoktu ama
şu an kan ağlayan seven
yüreğim vardı
uzaklaştın yavaş yavaş
bitti dedin gözlerini çekerek ve
yıldız sön artık
güneş doğma
ay çıkma
bitti her şey
bitti umutlar
bitti
insanları sevmiyorum artık
sevmiyormuş beni
...
yine köşe başındayım
gel
rüya görüyorum
başın kollarımın arasında
şiirler okuyorum sana
dünya diyorum
ikimiz için
karanlık aydınlık oluyor ve
mutlu oluyoruz biz
...
uyanıyorum uykudan
bağırıyorum dünyaya
hey dünya
bitti
yaşamın gerekliliği umut
bitti
barış yok artık
seven barış
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:16 AM
Bitti2
sevmiştim seni güzel kız
beklentim olmuştu senden hep
çok değil sevmeni istemiş
umutla sabretmiştim
kara bulutlar kapattı güneşi
bastırdı karanlık gökyüzünü gönlümü
annen verdi benim için acı haberi
yıktı dünyamı
yıktı umutlarımı
seviyormuşsun birini
istiyormuşsun
senden on iki yaş büyük
olamaz evlenmek istiyormuşsun
üstelik yalan söylüyorsun bana
ben şiir yazarken sana
sen mutluluk oyunu oynuyorsun onunla
ben ağlarken
sen gülüyorsun
sonrada karşıma geçip
seni seviyorum barış diyorsun
kahretsin
bende seni seviyorum
duygu ya bu mantığı kabul etmiyor
aldatsan da beni
çok seviyorum seni
hain sevgili
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:17 AM
Bu Çocuklar
bu çocuklar nasıl oldu da çığ gibi büyük
nasıl oldu arman gibi kardeş
nasıl oldu da nazım gibi insanca
bu çocuklar bir dilim baklava
özgürlüğüne el konulan güvercin
soğuk betonda demir parmaklık arkası
nasıl oldu da bu çocuklar
asya da avrupa da ya da bir noktada
ana öpücüğü yerine tekmeler
süt yerine ölümler
nasıl oldu da bu çocuklar
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:17 AM
Bu çocuklar kadar olamadık -Düz Yazı-
bu çocuklar kadar olamadık
Eşit şartlarda, sevgi dolu yaşayan insanlarla dolu bir dünya. Güzel, doğru ve ütopik düşünceler.
Bin dokuz yüz doksan altı yılının ekim ayı. Bıçak gibi kesen soğukta ve soğuktan kızarmış pancar suratıyla okuyor, düşünüyor ve yazıyorlardı. Savundukları bir düşünce vardı ve bunu en insani yönü olan, insanları karalamadan yazmak olduğuna inanıyorlardı. Yazıyorlardı, güzel ve ara vermeden yazıyorlardı; ama insanca olan üretkenliklerin paylaşınca değer bulduğunu görüyor ve biliyorlardı. Paylaşmalıydılar güzel olduğuna inanarak yazdıkları düşüncelerini. Yaşadıkları dönemdeki yaşadıkları ülkenin düzenini de onamaları olası değildi çünkü duvardan düşüp öldüğü söylenen gazeteci, diri diri yanan otuz yedi insan, kamyon, gencecik üç insanın ve on yedisinde yaşı büyültülüp yağlı iple tanıştırılan bir ülke. Her hafta o çete bu siyasetçi iğrenç ilişkileriyle gündem değişen ve Mumcu ve Kışlalı ve Nesin isimlerinin ölümsüzleştiği bir ülke. Hani bir gerçek, tek gerçek diyalektik dedikleri ülkelerinde gerici zihniyetlerin bin dört yüz yıl geriye gitme aptallıkları. Ortak yazdıkları şiirde vardı gerici zihniyetlere.
mollaya
her sözünde müslümanlıktan dem vurma
ibadette kabahatte gizlidir molla
menfaatine dokunana hemen kin tutma
kin ibadetin zıttı dır molla
daldan dala konup durma
külden iplik yapıp yumak sarma
balı zifti birbiriyle karma
için dışın kirlidir molla
çalışan helal eder parasını
müfsitliğinle açma halkın arasını
kim görmüyorsa yüzündeki karasını
cemaat önünde bellidir molla
elifi mimi kafi kefe etme
işkembenden boşuna laf etme
dünyadan müslümanlığı yok etme
allah ile kul arası doludur molla
aklınla iyiyi doğruyu güzeli seç
ilim kendin bilmektir özüne geç
özün sözün bir midir başkasını vazgeç
doğru çalışmak allah yoludur molla
üzümler tutmamış küf bağlamış niye
benden şarap yaptınız içiniz diye
çalış çok çalış yetişmek için medeniyete
bakarsan bağ olur bakmazsan dağ olur demişler molla
Öyle ki, bu şiirden sonra dini konularda hiç ama hiç konuşulmaz olmuş. Somut, gerçek ve en güzel olan insan var. Bu memleket bizim diyenin elinden alınan memleket hakkı. Geçmişte binlerin kanıyla yoğrulup, milyonların umutlarıyla ve onunla ve bununla ve Mustafa Kemal’le kurulan cennet bir ülkede bu düzeni onamazlardı. Özgürlükler içinde sınırlı seçeneği yaşıyorlardı. Genç, kanları kıpır kıpır ve anarşizmi az bulacak kadar anarşizm yansımasıydılar. Yani devlet, yani kural, yani kanun tanımazlardı. Yaptıkları her hareket güzelden, sevgiden yanaydı. Aynı düşünceleri paylaşan yirmi sekiz Kadıköy genci tüm resmi işlemleri -zorunluluk- bitirerek “Gerçeğin Sesi” adında bir dergi çıkarmaya başladılar. Kadıköy gençlerinin güzellikleri Kadıköy’den kaynaklanıyordu belki. Güzel bir sahil semti Kadıköy. Yeşilliği, çok samimi sanatçıları daha doğrusu halkıyla bütünleşmiş sanatçılarıyla üretken, sevecen bir yer. Her gün, bin dokuz yüz doksan altı verileriyle üç milyon insan geliyor ve gidiyor Kadıköy’den. Gerçeğin Sesi, bu zorunluluğun etkisi de olsa gerek teknik ve içerik olarak çok güzel bir dergiydi; ama sömürgen, asalak insanların çıkarlarına ters geldiği ve ulaştıkları kitlenin çığ gibi büyümesi rahatsızlık yaratıyordu. Pusuya yatmış kurtlar ufacık da olsa yanlış bir davranışı büyütmek ve bu gençlerin, güzelden yana üretimlerini engelleyip karşılarında engel kalmaması için bekliyorlardı. Kadıköy gençliği için üretim dolu, sevgi dolu ve yaşamdaki güzellikler için umutların gerçekleştiği bir dönem başlamıştı. İnsan ürettikçe vardı ve başarı başarıyı getiriyordu. İki ayda bir, ayda bir derken dergi haftalık olmuştu ve dolu doluydu. Yeni sayısı çıkarma uğraşında son anlardı.
Dükkan sahibi sakalı var bıyığı yok olan Recai beyefendi büroyu boşaltmalarını istedi. Oysa kirayı gününden önce yatırıyor, elektrik, su, doğal gaz ve hanın aylık giderlerini zamanında ve aksatmadan veriyorlardı. Nedenini soramadılar ve Kadıköy sahilden çok acele buldukları Modadaki yeni büroya taşınmaya başladılar. Kalabalıktılar, komün al yaşamı benimsemiştiler ve herkes bir eşya götürdüğünde yarım saati almamıştı taşınmaları. Dergilerinin yeni sayısı güneşin göz kırpmasıyla düşünen ve ulaşabildiği herkese götürülmek üzere hazırdı. Akşam 18:30 da yeni bürolarında toplantıya çağırılmıştı pırıl pırıl yirmi sekiz dergi çalışanı.
memleketim
hakkını isteyen bir ananın
polis tarafından copla dövülmesi
sığınılacak bir gecekondunun
belediye tarafından yıkılması
düşüncesinden dolayı
asker tarafından çıplak beden olması
ve bunlara karşı çıkanın
işkenceyle yok edilmesi
işte memleketimdeki günlük yaşam
memleketim
Bilgiliydi dergi çalışanı gençler. Tartışırlardı 68 kuşağını, Deniz Gezmiş’i,
Sovyet devrimini. Eşitlikçi, özgürlükçü, sosyalist tabanında düşünceli gençlere kötü sürprizin üç saat önceki konuşmaları. Konu Deniz Gezmiş!
Kadıköy’ün anarşist ve zararsız gençleri önce coşkuyla, sonra şaşkınlıkla ve upuzun saçlarıyla büroya giriyorlardı. Şarkılar söyleyerek ilk adımlarını attıklarında, tanımadıkları uzun bıyıklı ve çilli suratlı insanlar, ürkütücü ve kalın sesleriyle kötü adamlar yerlere yatırdı Kadıköylü gençleri. Bu davranışın nedenini bilmiyorlardı. Büroyu boşaltın dedi, boşalttılar, onamasalar bile kanunen dedi, tamam dediler. Sömürgene karşı çıkan bir eylemde bulunmadılar. Biz seviyoruz ve sevgiye engel olan her şeye karşıyız dediler. Özgür dediler ve tanımını koydular; başkalarının özgürlüklerini engel olmadan özgürlük. Yerlerin temizliği bitmeden ve yağmurdan çamur olan ve tanımadıkları uzun bıyıklı, çilli suratlı ve ürkütücü ve kalın sesli kötü insanların ayaklarına kapanır gibi yerlerde olmalarına anlam veremiyorlardı. Neden diye sorma girişimlerine gösterilen kara bir cop. Kurşuna dizilecekler gibi teker teker ve yavaşça duvara birbirlerine değmeden dizilmişlerdi. Eller yukarı denildi, anlamadılar. İki gün önce gittikleri kovboy filminde şerif aynı sözleri söylemiş ve eller yukarı kaldırılmıştı. Güldüler ve ellerini havaya kaldırdılar. Gençlerin en ufak boylu, güleç yüzlü, bilgili ve güzel konuşan sarı fare lakaplının ellerini havaya kaldırmasıyla kalemi yere düştü. Kulakları sağır edercesine kahkahalar kötü adamlardandı. Gençler bu kahkahanın böylesine içten ve aptalca olmasının nedenini anlamamışlardı. Yüzleri turşu yemişlere benzemişti. Aşağılayıcı gözler ve mimikler kötü adamları kızdırmıştı. En uzun bıyıklı bozuntuya vermemiş gibi;
Yazarak adam mı oluyorsunuz lan. Ne o gözlükler, V.İ.L miydi yoksa Che mi?
Alışmışlardı anlayamamaya, sessiz kalmak ortak karar gibi sessizlik hüküm sürüyordu. Kimlikleri çıkarın dedi hiç konuşmayan babacan tavırlı adam. Bıyıkları ve çilleri de yoktu. Her nedenle olursa olsun kabul etmedikler askerlikte verilen emirlere uyan erler gibi eller cebe doğru beraber hareket ederken dayı dedikleri en çirkin ve kötü adam bağırdı;
- Durun.
Çok korkmuştu gençler, ne olduğu konusunda tahmin yürütmeleri olanaksızdı. Ellerin yine havaya kaldırılması dayı denen en çirkin ve kötü adam tarafından emredildi. Bu defa şaşırmamışlardı; çünkü onlar için şaşkınlık yaratan olaylar olağan şeyler ki sürekli oluyordu. Bıyıksız babacan tavırlı genç adam baştan başlayarak gençleri ve çantalarını aramaya başladı. Neler çıkmadı ki içinden. Makyaj malzemelerinden köşe yazılarına, cinsel malzemelerden klasik müzik CD lerine hatta cımbızından aynasına kadar her şey vardı. Üzerleri aranırken şakacı bir arkadaşa sıra gelmişti. Yirmi iki yaşındaydı ve yüzü hep güleçti. Şaka yaparken zaman, insan önemli değildi onun için.” Ellerini kaldır”, dedi, uzun bıyıksız babacan adam. “Kaldıramam”, dedi, şakacı. Kaldır ellerini lan dedi uzun bıyıksız babacan adam, ya beni aramasın dedi şakacı ve sinirlerin gerginleşmesinden dolayı ellerini kaldırdı. Üzerini arayan eller beline değdiğinde
- Oynama,ananı, dedi şakacı.
Uzun bıyıksız babacan adam ellerini hemen çekti ve tikin mi vardı yeğen, dedi. Şakacı en kötü gülümsemesiyle;
- Yok ama ya olsaydı ne olurdu benim halim, vatandaş muamelesi hı, demesiyle yüzünde beş parmağı hissetti.
Dergi yazı işleri sorumlusu yazacağım bu anıyı dedi.
Gülümseme ve arama sonrası sorguların yapılması için emniyete götürülmeye iki minibüs çağrıldı. Derginin yazı işleri sorumlusu nedenini sordu göz altına alınmanın. Belki de en güzel konuşma geçti ve emniyette öğrenirsiniz yanıtı geldi. Ve önde ve arkada emniyet görevlileri minibüslere doğru yola çıkmışlardı. Esprilerin ardı arkası kesilmiyordu çünkü işlenen bir suç yoktu ama idama götürülen suçlular gibiydiler. Yine şarkılar yine marşlar söylüyorlardı. İtalya da okumuş bir genç gür sesle Çav Bel la marşını söylemeye başladı. Herkesin hoşuna gidiyordu ve emniyet güçleri de alkışları ile tempo tutuyorlardı, ta ki; ”eğer ölürsem ben partizanca”, mısrasına gelene kadar. O nasıl kelime lan dedi birisi ve minibüste sıkışarak olsa da emniyet güçleri ile dolu binaya girerken duydukları bir cümle onları yıkmıştı;
Bu çocuklar kadar olamadık!
Bu çocuklar yani Kadıköy ün okuyan, düşünen ve üreten gençlerinin benzeyecek kadar büyük bir şey yaptıkları yoktu. Seviyorlardı her şeyi ve hatta sevmeyi seviyorlardı. Yoksa son cümleyi, gençleri önce üzen sonra onur e eden cümleyi söyleyen adam ve o adam gibi düşünenler sevmeyi bilmiyorlar mıydı?
Tuvalet denen yere girmeden saat, künye, kolye, ayakkabı bağı ve kravat türü şeyler toparlanmıştı. Nedeni bu gençler için anlamsızdı çünkü toplama nedenleri intihar ve kaçma girişimi engellemekmiş. Kimden ve neden kaçacaklar ya da intihar edecek bir psikolojik rahatsızlıkları mı var bilmiyorlar.
Gece orada kaldılar. Neden yok.
Saat 6:30 idi ve tam on iki saat geçmişti bu rüya gibi saçmalığın üzerinden. Günaydın, dedi herkes birbirine. Aydın olan gün başlangıcı umudu vardı herkeste. Aklına gelene güldü Arya ve anlattı.
- Günaydın. Kaçının günü aydın? Kaçı güne aydın girdi ve mutlu? Yinede günaydın.
Aynı servise biniyorum ama tanımıyorum. Duyduğuma göre kocası hastaymış Ayşe kadının, üç tanede çocuk. Genç bir kadın, yirmi beşinde en fazla, güzelde. Dolgun kalçaları, dik göğsü, uzun bacakları, sarı saçları ve mavi göz. Dudakları kalın, bir afet.
- Günaydın.
- Günaydın.
Hoşlanmıştım her şeye karşı. Bir şans işte dedim ve;
- Çok güzelsiniz.
...
- Evli misiniz?
Sorumun yanıtını biliyorum sanıyordum ama...
- Hayır, bekarım.
Nasıl olur? Üç çocuk, hasta bir adam!
- Bende bekarım.
Söyleme gereğini duymamın nedenini bilmiyordum. Hoşlanmıştım bu güzel kadından. Aşık olmuştum güzelliğine. Evli sanıyordum kendisini, değilmiş. Güneş bir başka parlıyordu sanki, gözlerim kamaşıyordu. Soluduğum hava, içtiğim su... Dokunduğum kadının elleri, hissettiğim bedeni bir başka güzel. İsmi de kendi gibi güzel, Ayşe.
- Sizi evli sanıyordum. Genç yaşınızda üç çocuğunuz var sanıyordum ve açıkça sı üzülüyordum. Dürüst olmak gerekirse, kıskanıyordum size dokunduğunu sandığım elleri, vücudu, kıskanıyordum.
- Bu akşam yemeğe çıkar mısınız benimle?
- Memnuniyetle.
Bu kadar güzel birini mutlu etme şansını elde ettiğim için çok sevinçliydim. Yemek güzeldi, sahilde yürüyüş ve...
Oysa bunların hepsi tek kelime, günaydın.
Özledim o fiziksel güzelliği, özledim yanan elleri, heyecanla çarpan yüreği, özledim kalın dudakları.
- Günaydın.
O sırada şairleri Barış adam içeri girdi ve hadi hazırlanın gidiyoruz, dedi. Şakacı çok ciddi bir şekilde, içeri niye alındık biliyor musunuz arkadaşlar, dedi. Kimse ses çıkarmadı, bunun üzerine şakacıda açıklama yapmaktan vazgeçti.
Sakalsız ve uzun bıyıksız memur yirmi sekiz Kadıköy gencinin yanına geldi ve hepsinin sırtını sıvazlayıp geçmiş olsun yeğenler, dedi. Elinde bir poşet vardı ve;
Hadi alın kravat, kemer, ayakkabı bağı, yüzük ve her neyiniz varsa, dedi.
Gençler malzemelerini aldı ve Arya;
- Kahretsin, yüzüğüm yok, dedi. Dedesinin babasından kalma ve manevi değerinin yanında tarihi değeri olan bir yüzüktü.
- Gel benimle, dedi sakalsız ve uzun bıyıksız babacan tavırlı memur ve depoya götürdü. Hemen yere düşen yüzüğü gördü ve aldı Arya. Gözleri dolmuştu ve ilk kez olumlu bir kelime olarak; sağ olun, dedi.
Sakalsız ve uzun bıyıksız babacan tavırlı memur, sanki bir zafer kazanmış ve bunun sarhoşluğunu yaşıyormuş gibi pis pis güldü ve
- Bizde kimsenin malı kalmaz yeğen, biz sizlerin huzuru için gece gündüz çalışıyoruz, dedi. Gerçi son on iki saattir aydın ve anarşist yirmi sekiz Kadıköy gencinde huzurun kırıntısı bile kalmamıştı. Yerde bir ayakkabı bağı buldu memur ve;
- Bak buda sizlerin. Hadi verelim bunu sahibine dedi ve gitmeye hazır gençlerin yanına geldiler Arya ile. Sevecen bir tavırla ayakkabı bağını havaya kaldırıp;
- Bu kimin yeğenler, dedi. Şakacı tüm yavşaklığı ile gülüp;
- Benim, dedi.
Memur yüzünü limon yemiş gibi ekşitti ve;
- Yine mi sen? dedi. Şakacı ise;
- Yo yo sizin olsun, anı olarak saklarsınız, dedi.
Memur yapmacık bir memnunluk görüntüsü ile ayakkabı bağını cebine koydu. Öğrendiğine göre ayakkabı bağı anısını hala saklıyormuş sakalsız ve uzun bıyıksız babacan tavırlı memur. Elini sıktı şakacının ve;
- Seni kucaklayıp öpmek istiyorum, dedi.
Tiki yoktu şakacının ve yorgundu. Onun için olayı dallandırmadı. Kapı açıldı, boyunlar yana yatmış, omuzlar çökmüş bir şekilde dışarı çıktılar.
Bilgili ve güzel insan gözlüklü sol eliyle havaya el salladı ve bağırdı,
- Hey martı jonathan, biz geldik, ben umut, barış, sevgi, başarı, güzellik ve gelecek. Hoş bulduk dostum, merhaba insan, merhaba doğa, merhaba, merhaba.
Eşit şartlarda, sevgi dolu yaşayan insanlarla dolu bir dünya. Güzel, doğru ve ütopik düşünceler...
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:17 AM
Bunlarda Ne
ne
yürümek koşmak dışlanmamak
ideallerin için uğraşmak
hümanizma komünal yaşam
sevgi aşk mutluluk
umut sağlık başarı
bunlar da ne
sözlüklerde bulunan
yaşamında olmayan
senin için
bir bilinmez
bir hayal olan
adi kelimeler değil mi
evet yağmur gözlüm
hayal bunlar benim için
ha
yal
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:17 AM
Çağla
upuzun lüle lüle tüyleri
ufacık boyu
boncuk gibi gözleriyle
bembeyaz
bir köpek çağla
görevini bilen
kimliğini bulan
insanca yaşama hayran
bir köpek çağla
pişmiş tavuk seven
dişi köpek delisi
barların gediklisi
bir köpek çağla
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:17 AM
Çocukluğa özlem
ne olur
ben de koşabileyim
ben de gidebileyim uzaklara
bir kumsal vardı hatırlıyor musun
martıların oynaştığı
balıkların kaçıştığı
insanların gülüştüğü
ne olur
ben de
ben de yaşayabileyim çocukluğum gibi
umudum dostum bilmez
demetim hülyam bilir
koşardım gülerdim sevilirdim
anılarımda ki kumsallarda
ne olur
ben de ıslak şarkılar gibi
mutluluktan ağlayabileyim
beni de götürün rüzgarlar
çocukluğumun tatlı anılarındaki
mutluluğa götürün
ne olur
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:17 AM
Duygu
aşkımı bilsin sonsuz
düşünce
duygu
sınırsız katıksız gizlisiz
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:17 AM
Eleştiri
eleştirin beni
güzel yolu
daha iyiyi bulmam için
kötü geçti yıllarım
arabesk demeyin
yürümede zorlanıyorum
sakat demeyin
güzel şiir yazamıyorum
beceriksiz demeyin
yine de eleştirin beni
yapıcı olsun eleştirileriniz
yıkıcı değil
güzel yolu
daha iyiyi bulmam için
eleştirin beni
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:17 AM
Evler
bizim mahallenin evleri bunlar
kışın bacası tütmeyen
suyu akmayan
ışıktan yoksun karanlık
çorbadan gayrı bir şey pişmeyen
yarım ekmek arası
çeyrek ekmek yenilen
ve buram buram sevgi kokan
bizim mahallenin evleri bunlar
sabah sevgi
öğlen mücadele
akşam umut
bizim mahallenin evleri bunlar
bizim mahallenin
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:17 AM
Evrim
telefonun zili çalıyor
çocuğu olmuş
yüzümüzde gülücük
mutlu olduk
uzun yılların
türkü tadında geçmesi dileği
telefonun zili çalıyor
yakını ölmüş
gözümüzde yaş
çok üzüldük
yanıtsız sorular
sevenlerine sabır dileği
telefonun zili çalıyor
evrim kötüymüş
otuz beş yaşında
yaşamın baharında
biricik dayısı ölmüş
telefonun zili çalıyor
yanıt veremiyorum
korkuyorum
şimdi
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:17 AM
Ey güzel kız
yedi yıllık sevgimi bitirip
tüm düşüncelerimi değiştiren
yeni umutlarla
yeniden doğmamı sağlayan
ey güzel kız
seviyorum seni
korkuyor
ağlıyor
umutlanıyorum
seviyorum seni
korkuyorum
dönmeyip bana
başka kollarda
sevmiyorum seni diyeceğinden
seviyorum seni
ağlıyorum
sana her bakışımda
dokunuşumda
öpüşümde
başka birinin varlığını hissettirip
olmaz be barış diyeceğinden
seviyorum seni
umutlanıyorum
bana her bakışında
sanki bir gözünde seni
diğer gözünde seviyorum
yazdığını düşünmemden
ey güzel kız
seviyorum seni
korkuyor
ağlıyor
umutlanıyorum
seviyorum seni
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:17 AM
Fakir zengin sevgi (Barış Erdoğan)
fakir diyorlardı
soğan ekmek yiyip
üç yıllık gömleğimi
şort olan pantolonumu
parmaklarım görünen ayakkabılarımı giydiğimden
fakir diyorlardı
bakkala kasaba veresiye
tuhafiyeye taksitle
okula yürüyerek gittiğimden
inşaatlarda çalışıp
fotoğrafçılık yapıp
ekmek parası dediğimden
fakir diyorlardı
komşunun yeni eskilerini alıp
komşunun hediye verdiklerinden
şimdi zengin diyorlar
bir evimiz
araba denilen
bir demir yığınından
şimdi zengin diyorlar
insanları çok sevip
ı love all the people
şiarı ile haykırmamdan
karşı cinsi sevip
bir sevgilim olduğundan
şimdi zengin diyorlar
gönlüm zengin olduğundan
şimdi zengin diyorlar
ne derlerse desinler
yeter ki sevmiyor demesinler
fakirim
zenginim
seviyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:18 AM
Farklı Dünya
iki dünya iki değersiz beden
görüyor insan
şiddet savaş kin nefret
göremiyor insan benim dünyamı
sevgi barış umut eşit
dünyalar çarpışacak birazdan
aralarında sıkışıp parçalanacağım
sizin kaç dünyanız var
siz hangi dünyadansınız
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:33 AM
Geceme
gecem
bütün karamsarlığım çökmüş üstüne
bugün kimbilir kaç bebek merhaba dünya
çığlıkları ile inletti dünyayı
kimbilir kaç insan hoşçakal dünya
diyerek veda etti her şeye
ve sen gecem
gökyüzünde barındırdığın milyarlarca yıldızına örtü çekiyorsun
bütün karamsarlığın çökmüş üstüne
düşünsene kaç insan sevgisinin doyumsuzluğunu yaşıyor
kimi sevgilisinin bir dokunuşuyla
kimi sevişmenin doruğunda
kimi de bebeğinin söylediği ilk sözcükleriyle
yaşıyorlar bu yüce duyguyu
evrenin en ulaşılmaz duygusunu
gecem at üstünden karanlığını
sen de yaşa artık bu mutluluğu
erteleme her şeyi ertelediğimiz gibi
gecem
bütün karamsarlığın çökmüş üstüne
merhaba güneşe
geceme sevgilerle
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:33 AM
Geliyorum
bekle beni
geliyorum
şiirimle
gitarımla
şarkımla
sevgimle geliyorum sana
bitmeyen umutlarımla
seni seviyorum haykırışlarıyla
bekle beni güzel kız
geliyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:33 AM
Gençlik Bizim
çocuklara bakın
kimi çöp kutularını karıştırıyor
kimi okulu bırakmış çalışıyor
kimi de kolejlerde oyun salonlarında
annelere babalara bakın
kimi köprü altı içki alemlerinde
kimi fabrikada tarlada
kimi de tatilde baloda defilede
birde dünyaya bakın
bir ucunda açlıktan ölenler
bir ucunda silahlar bombalar
bir ucunda da festivaller karnavallar
gençler bu dünya bizim
kapamayın gözlerinizi ne olur
el ele tutuşalım
bu gençlik bizim
bu yaşam bizim
yaşayalım
yaşatalım
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:33 AM
Gerçek
kendime haksızlık yapıyorum belki
carolıneye gidebiliyor
eve dönebiliyorum
sevilmesem de seviyor
yürütmeseler de yürüyor
şiir yazma deseler de yazıyorum
böyle de olsa yaşıyorum
yaşı
yor
sakat diyordum kendime düne kadar
aciz güçsüz diyordum
öyle değilmiş be orman yüreklim
değerlendiriyor
eleştiriyor
düşünüyorum
iki bacağım kolum tutmasa
görmesem
duymasam
vız gelir bana
düşünüyorum ben
sakat değilim ben
yalnızca
hayır
sapasağlam sağlıklı
ve seven bir insanım ben
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:34 AM
Gerçek Sevgi
gerçekler
gerçek sevgiyi öldüremez
gerçek sevgi
yatalak olsa da sürer gider
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:34 AM
Gerçek vardır
gerçek vardır
toplumun gerçekleri
madde üçe ayrılır
sıvı katı gaz
sevgi somuttur
biz insanlar dünyada
dünya güneşte
güneş sistemi saman yolunda
gerçek vardır
toplumun gerçekleri
biraz paran üç beş dayın varsa
azıcık edebiyat
ne Çin setti
ne de okyanuslar
gerçek vardır
toplumun gerçekleri
toplumun acı gerçekleri
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:34 AM
Gidelim Buralardan
gidelim
gidelim buralardan anne,
gidelim
karşılıksız duyguların
işkence korkusunun
ölüm korkusunun olmadığı
hayalimdeki yerlere gidelim
sevginin saygının olduğu
insana insan gibi davranıldığı
ütopya da olsa
yaşanabilecek
hayalimdeki yerlere gidelim
yalvarıyorum sana anne
gidelim buralardan
gidelim
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:34 AM
Gülüyorsun
şiirler yazıyorum
okuyup gülüyorsun
besteler yapıyorum
dinleyip gülüyorsun
çiçekler alıyorum
koklayıp gülüyorsun
seviyorum diyorum
susup gülüyorsun
geçiyorum aynanın karşısına
kahkahayı patlatıyorum
zavallı çocuk
kendime gülüyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:34 AM
Günümüz İnsancığı
cüzdanındakini de ver içkiye sigaraya
ver uyuşturucuya kadına hovardalığa
et yemesin
süt içmesin
evdeki güzel karın
minik çocuğun
sonra da haykır hırsla
açız
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:34 AM
Hey Cerrah
hey cerrah
içimdeki aşk yarasını
onayabilir misin
sevginin kanatlarında
söyleyecek çok şeyim vardı
hiçbir şey söyleyemedim
bitti
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:34 AM
Hülya
umutlar büyük olmalı
yaşam büyük olmalı
sana olan sevgim
sana olan bağlılığım gibi
büyük olmalı canım
büyük olmalı
(hülya ceylaner 29 aralık 1995 tarihinde, trafik kazasında yaşama veda etti. Hülya on dokuz yaşındaydı ve onu çok seviyordum. Ama umut yok artık yok!)
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:34 AM
Iraklı Çocuklar
düşünmeli özgürce düşünmeli
yapabilmeli her istediğini
bir çocuk olmalı ırakta
ya da köle kabilde
bir orak buğday tarlasında
ya da yelkenli akdeniz de
kocaman yüreğe sahip olmalı
ırakı kaplayacak kadar kocaman
o yüreği kalkan yapmalı
füzelere kimyasal bombalara
ekmek olmalı aç sofralara
su olmalı çatlayan topraklara
ya da sıcacık bir yuva olmalı
elleri üşüyen ıraklı çocuklara
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:34 AM
İkilem
umuttun sen
beni böyle düşünecek
sevecek
kabullenecek
bir umut beklentiydin
kardeşim sevil
beklentiler olmazsa hayak kırıklığı olmaz
fizik öğretmeni sevgili
osman bayazıt
bekleyen her zaman haksızdır
ve babam
yaşam sevdikçe ve umut ettikçe güzeldir
demez miydi
işte yine ikilemdeyim
seviyorum
umut ediyorum
bekliyorum
ve haksızım
eh çözüm yolu bulamayınca
bekle beni carolıne
bekle beni ölüm
hoşça kalın
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:34 AM
İmdat
yardım edin bana
abla tut elimden
sana yaslanıyorum abi
sensin her şey anne
demet
şu seslenişimi unutma
dostum
kardeşim
aşkım
gerçek sevgi
aradığım sevgili
yardım edin
sevgili öğretmenim
bülent aydınel
ve beni sevenler
yardım edin bana
ne olur yardım edin
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:34 AM
İnan artık
seviyorum seni diyorum
inanmıyorsun
uğruna canım feda diyorum
inanmıyorsun
çığ gibi büyüyor sevgim diyorum
inanmıyorsun
inan artık güzel kız
seni çok seviyorum
sıradan bir ilişkiyse
adiyim
sevmiyorsam seni
namussuzum
ölmezsem senin için
********im
bırakırsam seni
seviyorum seni güzel kız
seni çok seviyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:34 AM
İnanmadılar
sömürdüler yıllarca
emeği
alın terini
inançları sömürdüler
sevgiyi
değer yargılarını
üç kuruş için
insanlığı unutup
insanları sömürdüler
kanı döktüler
boğuldular sonra
İnanmadılar dökülen kan yerde kalmaz
inanmadılar sevgiye ve inanca
inanmadılar emek emekçinindir
ve inanmadılar o şiara
yaşasın kardeşliğimiz
inanmadılar
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:35 AM
İnsan
araba egzozları
fabrika bacaları
kimyasal maddeler
ezenler ezilenler
insanın insana kulluğu
çok kazananlar
açlıktan ölenler
sevgiyi saygıyı unutmuş yaratıklar
üç beş kuruş uğruna
dini alet eden
yahudisi hristiyanı müslümanı
bizim yaşamımız
hepimize yeter dünya
seviyoruz yaşamı diyemeyenler
alacağız elinizden
kuracağız kendi dünyamızı
sevgiyi eşitliği
insanca yaşamayı öğreteceğiz
kazanacağız
göreceğiz insanı
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:35 AM
İnsana
bilirsin sevmem küskünlüğü
barış dedim
barışı sevin dedim
kavgada etmedim şimdiye kadar
insan dedim
insanız dedim
bilirsin güzel şiir yazamam
yine de kitap okuyun dedim
gül yerine kitap verdim
kızları çok sevdim
ingiliz italyan fransız
karşılıklı olsun yeter
bilirsin hümanist insanım
ezseniz de beni insan
hümanistim dedim
beni bilirsin insan
sevgiye emeğiniz geçiyorsa
umuda emeğiniz geçiyorsa
barışa emeğiniz geçiyorsa
yanınızdayım
tut elimi insan
tut
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:35 AM
İnsancık
biz insanlar çok uyumsuzuz
canlı varlıkların en zekisi
en nankörüyüz
biz insanlar yaşamımıza bir şekil vermişiz
çeşitli buluşlar yapmış
gerektiği gibi kullanamamışız
ateşi bulmuş
ormanları yakmışız
elektriği bulmuş
işkencede insanım diyene
idam sandalyesinde düşünüyorum diyene kullanmışız
öldürücü hastalıklara çare bulmuş
öldürmek için kimyasal silah yapmışız
denizlerden yararlanmış
ödül olarak pisliğimizi ve artığımızı vermişiz
farklı din dil ırktanız diye
birbirimize düşman olmuşuz
yararlı besin kaynakları bulmuş
uyuşturucusunu
sigarasını
alkolünü eksik etmemiºiz
nedensiz savaşlar yapmış
dünyaya ve tüm canlılara zarar vermişiz
sevmeyi sevilmeyi öğrenmiş
layık olmamışız o duygulara
tüm insanlar suçlu değildir bunda
bazılarının para ve güçlü olma hırsı
bazılarının konuşturmama ve yok etme hırsı
bazılarının da çıkar üzerine sevip sevilmesi
kısacası böyle gelmişiz
böyle gidiyoruz
ben de diyorum ki
istersek böyle gitmeyiz
yaşam bu haliyle de güzelken
eşit haklarda daha güzel olacaktır
sevgi dolu
barış dolu
mücadeleyle
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:35 AM
İpek Böceği
ipek böceği girdi kalbime
en güzel sevdayı örmeye
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:35 AM
İstanbul
Karışma lafıma İstanbul
Ben yine seveceğim
Çek dumanını ben sevgiliyi göreceğim
Sen göz yaşlarının gövdeyi götürdüğü aşklar şehri
Martısız koyar mısın ellerimi
Islatırken yağmur düşüncelerimi
Bırak İstanbul köpürtme dalgalarını
Yarım bıraktığın aşkların köpüğü yetiyor zaten
Sen ıslaksın İstanbul boğazına kadar ıslaksın
Ben ıslağım İstanbul
Sırılsıklam
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:35 AM
İstanbul Başlıyor
Bir iki üç İstanbul
Dışarıda yağmur durdu
Caddelerin
Işıkla kıvrılması
Şimdi söze çevriliyor tüm yaşananlar
Meyhanelerde kahvehanelerde burada
Duman çöküyor İstanbul'un boğazın
Kömür kokulu varoşların sarhoşluğunda
Yarım ağızlı bir türkü ve sokak lambalarının
loşluğunda
Ayyaşların ıslığa devşirilen naraları yankılanıyor
sokaklarda
İstanbul başlıyor şimdi uykuda
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:35 AM
İstanbul2
hava is kokuyor
yol kenarında simitçi çocuklar
yerlerde dilenciler
yan kesiciler
uyuşturucu satıcıları
kadın pazarlayıcıları
ekmek parası diyen analar babalar
ve ben yine aynı ben
yanık bezgin türkülerle
içi yufka
yüreği bezgin
ayağı yalınayak
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:35 AM
İstanbul3
yeşili göremiyorum
ağaçlar konuşmuyor
beyaz görünmüyor
bulutlar karalara bürünmüş
maviyi göremedim
balıklar küsmüş insanlara
sıcak yaz günü gökyüzünde
mavi nerede dostlar
çiçekler çıkmıyor topraktan
sarısı
pembesi
kırmızısı
moruyla
görünmüyor sevginin diğer adı çiçekler
neredesin su hava
nefes alamıyorum
ölüyorum
hadi istanbul ankara anadolu
silahları kimyasal maddeleri yok edelim
kurtaralım insanları
doğayı
hayvanları
kardeşçe
sevgiyle
barış dolu
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:35 AM
İstanbulu Özledim
özledim be istanbulu
kaç gece geçti şurada
temiz havası
suyuyla
kaç gündüz geçti
yine de özledim be istanbulu
özledim
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:35 AM
İstek
koşmak istiyorum
sevmeye sevilmeye
gerçek sevgiye
aradığım sevgiliye
koşmak istiyorum
sağlığa başarıya
mutluluğa sevinçlere
çok istediğim üniversiteye
sana koşmak istiyorum
herşeyin başlangıcı
biricik umudum
sana koşmak istiyorum
sana
anla artık
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:35 AM
İstemem
istemem bir öğrenci
yağmurda ıslanarak okula gitsin
istemem çocuklar
caddelerde oynasın
istemem işçiler
az paraya çalışsınlar
istemem analar evine
yalnızca kuru ekmek alsın
istemem bebeler
çorbayla büyüsün
istemem genç kızlar
sokaklara düşsün
istemem delikanlılar
pis işlere karışsın
istemem insanlar para için
birbirlerini vursun
istemem güzelim
sokaklar çamur olsun
istemem kışın bacası tütmeyen
kutu gibi evler
istemem
istemem
off istemesem ne olur ki
ama şunu bilin
ne kadar yoksul ve çıplak
ve ne kadar aç görünürse görünsün halk
yanlarında onlara elini uzatan
birileri olacaktır hep
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:36 AM
İstiyor yapamıyorum
ölüm bir defa yakalar beni
bense her sabah inadına uyanır
güneş gibi doğarım diyorum
ölü doğuyorum
hayat sevdikçe ve umut ettikçe güzeldir
çok çok seviyorum
umut ediyorum diyorum
yıkılıyor dünyam hayal oluyor
yaşama sevincim kalmıyor
bekle beni ölüm diyorum
ölemiyorum
istiyor
yapamıyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:36 AM
İstiyorum
ben de istiyorum sevmeyi sevilmeyi
sanal olmayan gerçek sevgiyi istiyorum
bakınca gözlerine
dokununca tenine
öpünce dudaklarını
mutlu etmek mutlu olmak istiyorum
bütün tabuları yıkıp
bulutların üzerinde uçmak istiyorum
yağmurlu bir gün
tutup elinden
kalamışa fenerbahçeye gidip
seni doyasıya yaşamak
seviyorum mutluyum diye haykırmak istiyorum
geçmişi geleceği
olmuşu olacağı düşünmeden
doyasıya yaşamak istiyorum seni
seni istiyorum
seni
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:36 AM
İşçi
elleri ayakları nasırlı
güleç yüzü çizgili
yüreği bezgin
umut sevgi dolu
işçiler
hakkını isterken coplanan
düşündüğünü söylerken işkence yapılan
ter dökerken işten çıkartılan
işçiler
burası
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:36 AM
Kadıköy Gençliği
anlamıyorum kadıköy gençliğini
sahte lümpen hareketler
egolarını tatmin etmeler
cinselliğin ön planda olduğu
adice ilişkiler
sevgi ve saygıyı bilmez tutumlar
anlamıyorum kadıköy gençliğini
belki de kendimi anlamıyorum
anlamıyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:36 AM
Kahpe Dünya
yirmi yıldır dünyadayım
ne kazandım
ne kaybettim
çok ve hiçbir şey
güzelden yana ürettim
ezildim
kötüden yana ürettim
kaybettim
mutluluk yaşam dedim
olmadı
ölüm dedim
başaramadım
eh o zaman
ne yaptım yirmi yıldır dünyada
yalnızca nefes aldım
ve çok ama çok sevdim
sevdim seni kahpe dünya
çok sevdim
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:36 AM
Karar
bakıyorum insanlara
gülüyorlar eziyorlar
çok mutlular
bakıyorum insanlara
ağlıyorlar eziliyorlar
çok seviyorlar
bakıyorum insanlara
karar veriyorum
kahpe dünya
sevmiyorum yaşamayı
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:36 AM
Karşılıksız
insanlara bakın
seviyorlar birbirlerini
bir de bana bakın
seviyorum insanları ama
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:36 AM
Kavşamış Aşk
kağşamış aşk
bir gün mezarımda güller açarsa
oku yazdıklarımı yeniden
göz yaşlarınla sularsın güllerimizi
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:36 AM
Kazanamam
hani belki dedim
heyecanlandım
umutlarla girdim sınava
okudum soruyu
yapamadım
normal dedim
okudum soruyu
yapamadım
olur böyle şeyler dedim
okudum soruyu
yapamadım
anladım gerçeği
bu yılda kazanamayacağım
bu yıl ve hiçbir yıl
kararımı vermiştim aylar önce
ölmeliydim kazanamazsam bu sene
bir bardak su içtim önce
son yemeğim
sevgilimi ise dün görmüştüm
en çok sevdiğim yer kalamıştı
gezdim onun için yoğurtçu parkını
zaman acımasız durmuyordu
ve vakti gelmişti
oturdum raylara sırtı dönük
kapattım gözlerim, korkuyordum
uzaklardan sesler geliyordu
sevinmiştim tren sesi
kurtuluyorum hayattan diye
ama bir gerçek vardı
ben adiydim
ben yalancıydım
ben korkaktım
üniversiteyi yaşamayı sevmeyi
başaramadığım gibi başaramadım
ölmeyi
attım kendimi rayların dışına
ağladım ağladım ağl
boğuldum göz yaşlarımla
ölemedim
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:37 AM
Kimsesiz Sokaklar
yürüyorum sokak ortasında kimsesiz
arkama bakmadan yürüyorum
on metre ileride ufuk karanlık
beni izleyen biri var sanki
belki de son adımlarım
öleceğim mi ne
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:37 AM
Korkuyorum
korkuyorum
yalnız kalmaktan
sevgilerin bitmesinden
umutların kırılmasından
bulamadan kaybetmekten korkuyorum
sevilememekten
hiç yürüyememekten
seni seviyorum demekten
korkuyorum
yalnız kalmaktan
yaşamların bitmesinden
düşünüyorum demekten
yenik düşmekten
ihanetleri görmekten
basitliği yaşamaktan
barışın olmamasından korkuyorum
korkuyorum
yalnız kalmaktan korkuyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:37 AM
Kurtarın
kurtarın beni ne olur
sevgim körelmesin
umutlarım yıkılmasın
nefret doğmasın
kurtarın beni ne olur
boğmasın beni yalnızlığım
gözlerini kapatıp bakmasın insanlar
bir sevenim olsun artık
kurtarın beni ne olur
kurtar
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:37 AM
Kutsal
üzülme
kanamasın yüreğin
düşün daha kötüsünü
mutlu ol haline
iki kolum bacağım tutmasada
görmesem
duymasam
vız gelir bana
Kutsal abi demez miydik
seviyoruz tüm kalbimizle
üretiyor
eleştiriyor
düşünüyoruz.
adilikler
hırsızlıklar
kahpelikler
en adi şeyleri görüyor
sevgi
saygı
umut
barış
en güzel yerlere koşuyoruz
acıyoruz sağlıklıyım diyenlere
bilmiyor onlar yaşamı
umudu
sevgiyi
bilmiyorlar
onun için yakışıklı abim
üzülme
kanamasın yüreğin
biz sağlamız
onlar sakat
üzülme
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:37 AM
Mavi
gönlümün aşk bahçesinde
bir çiçek açtı
yaprakları umut
tomurcukları sevgi dolu
çiçeğin adı
mavi
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:38 AM
Memleket
bir memleket istiyorum
memleketimiz diyeceğim
bir memleket ki
hayvanların sevildiği
doğanın korunduğu
insanların eşitçe yaşadığı
sevgi yuvası
bir memleket istiyorum
memleketimiz diyeceğim
hadi
kuralım bu memleketi
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:38 AM
Multıpl Skleroz
multıpl skleroz belası
iki ayda bir atağı
yatağın ayrılmaz parçası
multıpl skleroz belası
multıpl skleroz belası
ölümünde kavgası
belaların belası
multıpl skleroz belası
multıpl skleroz belası
tam olmayan onaması
on beş bin amerikan parası
multıpl skleroz belası
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:38 AM
Multiple Sclerosis
çok halsizim
başım ağrıyor
ateşim kırk derece
bacaklarım tutmuyor
kendimde değilim
ölüyorum
bunlar bana daha sonra anlatılıyor
klasik bir multıpl skleroz atağı
bir sonra ki atağa kadar
merhaba yaşam
mer
ha
ba
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:38 AM
Mutlu Oldum
uzun sıcak günün ertesi denize ulaşmışçasına
geldim sana
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:38 AM
Mutluluk
gerçek sevgiyi aradım yıllarca
ve buldum sol yanımdaymış
öyle bir duygu ki
arkadaşın uzak
dostun yetersiz
sevgilinin basit kaldığı
kimsenin hissettiremediği
karşılıksız bir duygu
hayat sevdikçe ve umut ettikçe güzeldir
umut ediyorum ve bekliyorum
hani yıllarca aradım onu
yıllarca beklerim
karşılık versin
arkadaştan dosttan sevgiliden
daha yüce bir duygu hissetsin
beklerim yıllarca
gel
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:38 AM
Nalan Dostuma
düşüyorum
tut elimden nalan
yürümek koşmak sevmek istiyorum
düşüyorum
bana hayal olduğunu söyle
bahariyede altıyolda
yerle kucaklaşmamı
bana hayal olduğunu söyle
olan olan sevgimin
uğruna can feda edebileğimi
bana hayal olduğunu söyle
ağlıyorum
sil gözyaşlarımı güzel kız dediğimi
hayal olduğunu söyle
düşüyorum
tut elimden nalan
tut elimden
düşüyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:38 AM
Neler oluyor
neler oluyor bu insanlara
sevgiye
saygıya
ilişkilere
neler oluyor bu dünyaya
havaya
suya
hayvanlara ve bitkilere
neler oluyor bu düzene
barışa
ortak yaşama
demokrasiye
neler oluyor
neler
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:38 AM
Nirvana
kolunda yazıyor
kocaman nirvana
ismi barış
soy ismi erdoğan
bulamazdı yanıtlarını
yine de aradı yıllarca
sordu kendine
yaşam nedir
hava nedir
su nedir
ve ulaştı nirvanaya
oysa anlamsızdı hepsi
sonsuza kadar
bir bilinmez
bir arayış olacaktı
anlamıyor
hala arıyor
yaşam nedir
hava nedir
su nedir
nedir
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:38 AM
Niye
niye kazanamıyorum üniversiteyi
aptal mıyım
olsaydım nasıl okurdum liseyi
tembel miyim
olsaydım nasıl alırdım o puanları
psikolojik mi
olsaydı nasıl yaşıyordum şu an
o zaman niye kazanamıyorum
sizlere soruyorum kazananlar
ben niye kazanamıyorum
niye
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:39 AM
Olağan
rahat dur çağla
niye şakırdıyorsun ekim
ben miyim cici barış ekin
hepiniz yalan söylüyorsunuz
biliyorum karnınız aç
ve biliyorum ki doyduğunuzda
hepiniz köşenize çekilip susacaksınız
arkadaşlarım dostlarım sevgilim gibi
çağla ekim ekin
seviyorum sizleri
alın yiyeceklerinizi
sizde arkadaºlar
alın
yiyin
sömürün
alın
(çağla köpeğim,ekim papağanım)
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:39 AM
Olmadı
belki de sen değilsin
paylaşımda bulunacak
sevecek sevilecek
işte insan deyip
uğruna can feda edecek
belki de sen değilsin
hayallerimin kızı
beklentilerimin güzeli
aradığım gerçek sevgi
belki de sen değilsin
seni seviyorum diyeceğim sevgili
belki de sen değilsin
belki de sen
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:39 AM
Öğrendim
çocukluğum sokaklarda geçti
oyuncağım sokaklar oldu hep
yavaş yavaş çaldı hayatımı o sokaklar
kendimi tanıdım
yaşamı tanıttılar
arkadaşlığı yaşadım
tehlikeyi gördüm
polisleri öğrendim
üniversiteyi kazanamadım
sigarayı tattım
birayı sevdim
*******i eve gitmedim
adliyeyle tanıştım
kız arkadaşım oldu
sevgilimle yaşadım
insanların nankörlüklerini gördüm
yine de sevdim insanları
işe girdim çalışamadım
patronlar gördüm
haksızlıklar gördüm
karşısına geçtim ezildim
bir çok şey gördüm
bir çok şey öğrendim
en ********ce olan ise
bir yanda açlıktan ölenler
bir yanda yapılan seks partileri
bir yanda yok edilen doğa
bir yanda fabrika atıkları
bir yanda barış ve barışı sevenler
bir yanda kimyasal silahlar
bir yanda ezenler
bir yanda ezilenin olmasıydı
veba verem kanser aıds derken
multıpl skleroz’u öğrendim
umutlarla yaşıyorum ms belasını
desteğim tıp bilim
inanıyorum doktorlarıma
ve seviyorum dostlarımı
umut ediyorum insanın insanca yaşayacağını
dünyanın dünya olacağını
seviyorum sizi insanlar
çok seviyorum
seviyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:39 AM
Ölü
yaklaşmayın bana
ölüyorum
tutma elimden
nalan demet
ölü insanın eli tutulur mu
üzgünüm kuzen sevil
bırakmak istemezdim seni
yaşamın adi kavgasında
yalnız kalmanı
güç kaybetmeni istemezdim
hülyacığım canım
göremedim doktor oluşunu
anlayamadım sevginin sen olduğunu
paylaşamadım güzel günleri
ne olur son kez
yalnızca sen güzelim
sıcacık ellerinle ellerimden tutup
yanağıma bir buse kondurarak
yumuşacık tenini hissettir
ne olur son kez
seviyorum seni barış de
bak donuk gözlerime
seni seviyorum hülyacığım diyor
seni seviyorum
ya sen betül
ilk sen bıraktın beni
attın carolınein kucağına
yanımda olmadın
babam
teyzem
dayımın ölümlerinde
elimden tutmadın
burçin
can
ersanın ölümlerinde
selahattin ayhan engin için
bir telgraf
başın sağ olsun
destek olmadın ms ataklarında
gittin
ulviş
yazgülü
güldiken
carolıne
ezda
julıa
kiminiz kabul bile etmedi
multıpl sklerozlu oluşumdan
özürlü oluşumdan
kiminizde aşk macerası
yatak arkadaşı olarak gördünüz
hepiniz yalan söylediniz
sensiz şiir olur mu seyhan
seni de ulviş kadar çok
ulviş kadar candan sevmiştim
sekiz yıl sevdim olmadı
onun için ikinci yıla uzamadı
sana olan sevgim aşkım
erdoğan dostum
göremiyorsun acı gerçekleri
yine de korkmuyorum senin için
inanıyorum sana
güveniyorum
doğruyu bulacaksın dostum
üzülme benim için
geçmişi anımsa ve gül
gül dostum ne olur
üzülme
ve binlerce arkadaşım
param yok artık
betül carolıne
barış yok
unutun beni
ölüden fayda gelmez
işte son şiirimde
yirmi bir yılda sevdiğim insanlara
son duyumsamalarım
iki şiarımsa son cümlelerim olsun
ı love all the people
hayat sevdikçe ve umut ettikçe güzeldir
hoşça kalın
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:39 AM
Ölüm
sokaklarda ölüm kol geziyor
bizleri de yakaladı
attı kolunu omzumuza
ama öldürmüyor kahpe
ölüm bizleri tanıdı
tanıdı
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:39 AM
Önsöz
düzgün çizgidir aşkım
silinmeyen
büyüyen sınır tanımayan
kıskanılan ve
********ce
çizilmeye çalışılan bir helis
seni seviyorum aşkım
şiir olsun istedim
sen de sevmezsen beni
seni sevdiğim gibi
at bu yazılanları
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:39 AM
Önsöz2
Yazmak güzel. Okumak güzel.
Güzel yazmak için, okumak kuşku getirmez gerçek
Güzel yazılar yazmak için, güzel kitaplar okumak
Çok güzel yazı için, çok güzel kitap okumak
İyi insan için, iyi insan olmak gerek
İyi insan olmak için
Yazmak
Okumak
Dön başa
Yazmak güzel. Okumak güzel
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:39 AM
Öz Yaşam Öyküsü -düz yazı-
MS’in Barış’ta Doğuşu
Sizlere birini anlatacağım. Babası günde bir paket sigarayı bitirirken bir kitabı okuyan çocuğu; adı Barış.
Bin dokuz yüz doksan bir yılının on beş şubatına kadar hareketli, spor yapan lisanslı bir basketbolcü.
Analar, okuyun bu yazıyı ne olur.
Bir sabah on altı yaşındaki çocuğunuz odasından bir inleme geliyor,
Anne...
Oğlunuzun hastalandığı aklınıza bile gelmiyor. Dün çok iyiydi. Erken diyorsunuz, yat uyu oğlum. Ağlamalı inleme durmuyor:
Anne...
Kalkıp bakıyorsunuz oğlunuza. Barış zavallı çocuk, anne diyor yalnızca. Aile fertleri uyanıyor, heyecanlanıyor. Barış’a bir sürü sorular soruluyor, alınan yanıt hep aynı; anne...
Barış’ın ateşi kırka dayanmış, yarı ölü yatıyor. Hastaneye kaldırılıyor hemen. Günler, haftalar, aylar geçi yor hastanede. Barış ayakta duramıyor, yürüyemiyor, neler oluyor bilemiyordu. İki ay sonra bir haber geliyor:
“Barış, baban öldü! ”
Barış şaşkın, Barış aciz, Barış zavallı. Ağlayamıyor bile. Bir filmi dondurmuşsunuz ve bir karesinde donuk Barış, çaresiz. Üzülemiyor yirmi sekiz yıllık öğretmen babasına. Ayağa kalkmak, son yolculuğunda babasının yanında olmak, mezarına kapanıp saatlerce ağlamak istiyor, yapamıyor.
Hastanede yatağa tutsak sekiz ay geçi yor ve kesin teşhis söyleniyor: Multiple Sclerosis (MS) . Sakat damgası vuruluyor Barış’ın alnına.
Doktor Barış’a yanaşıp anlatıyor hastalığını: Kimi zaman olacak yürüyemeyeceksin, yürüdüğünde de topallayarak diyor. Barış, boynundan çıkarmadığı madalyasına bakıyor hüzünle. Doktor dolan gözlerle “koşamazsın kardeşim” diyor.
Barış gözyaşlarını silip:
“Bitsin bu rüya, bitsin” diye bağırıyor...
Evine geliyor Barış. Basketbol sahasında oynayan arkadaşlarına bakıyor. Arkadaşları bisikletle geziyor. Bir güzel kız cilve yapıyor, delikanlı havasını atıyor. Bir çığlık duyuluyor. Sevgilisi coşkuyla bağırıyor:
“Barış seni çok özledim, sevgilim seni seviyorum, bu gece sabahlayalım, coşalım müzikle. Mutluluğun doruğuna ulaşalım....
Pencereden bakan donuk çehre yere yığılıyor, ağlıyor, ağlıyor... Başak sarısı saçları, deniz mavisi gözleriyle Barış’ın yanına geliyor sevgilisi. Barış’ın kendisine yazdığı şiiri okuyor ve “seni bırakmayacağım” diyerek ilk defa yalan söylüyor.
Barış’ın sevgilisine yazdığı şiir:
incecik kumlar belini
sonsuz deniz gibi sevgileri
ufukta doğan güneş umutları
masmavi gökyüzü geleceğimizi anlatırdı
oysa göremediğimiz şeyler vardı
kumlar çamura
deniz sona
güneş batışa
gökyüzü buluta
ve ben karanlığa
önce o kötü dörtlük
bekle beni caroline
bekle beni ışık
bekle beni ölüm
hoşça kalın
sonra aynı cümle
yaşam sevdikçe ve umut ettikçe güzeldir
sürekli ikilem
bir boşluk
bir karanlık
oysa bunların hepsi
deniz kenarındaki yalnızlık
özlemler
umutlar
sevgiler
bir anda ağlattı
yine de yıkamadı kahpe yalnızlı
seni seviyorum çünkü
Yaz ayı bitiyor, okullar açılıyor. Barış okula gidemiyor, Barış ağlayamıyor!
Günler birbirini kovalıyor. Sekiz ekim sabahı bir telefon geliyor. Tek dostu, takım arkadaşı Burçin’in babası. Seviniyor, heyecanlanıyor Barış.
- Burçin nerede, diye soruyor.
Telefonun diğer ucundaki titrek ses:
- Burçin intihar etti, başımız sağ olsun, diyor.
Neler oluyor? İki hafta sonra da takımdaki diğer arkadaşları Can ve Ersan aynı son, öldüler. Birbirlerine söz vermiş, ölürsek beraber ölürüz demişlerdi. Sıra Barış’a geliyor. En son yapmak istediği her şeyi yapıyor ve Kızıltoprak-Feneryolu arasındaki raylara oturuyor Barış. Trenle gelecek ölümü ve sonrasını anlatan şiir:
kazanamam
hani belki dedim
heyecanlandım
umutlarla girdim sınava
okudum soruyu
yapamadım
normal dedim
okudum soruyu
yapamadım
olur böyle şeyler dedim
okudum soruyu
yapamadım
anladım gerçeği
bu yıl da kazanamayacağım
bu yıl ve hiçbir yıl
kararımı vermiştim aylar önce
ölmeliydim kazanamazsam bu sene
bir bardak su içtim önce
sevgilimi dün görmüştüm
en çok sevdiğim yer kalamıştı
gezdim onun için yoğurtçu parkını
zaman acımasız
durmuyordu
ve zamanı gelmişti
oturdum raylara sırtı dönük
kapattım gözlerimi
korkuyordum
uzaklardan sesler geliyordu
sevinmiştim tren sesi
kurtuluyorum diye
ama bir gerçek vardı
ben adiydim
ben yalancıydım
ben korkaktım
üniversiteyi
yaşamayı
sevmeyi
başaramadığım gibi başaramadım
ölmeyi
attım kendimi rayların dışına
ağladım ağladım
boğuldum göz yaşlarımla
ölemedim
Olaylar sürüyor. Çok sevdiği otuz yaşındaki teyzesi, zararsız, konuşamayan dayısı, üç can arkadaşı daha çeşitli olaylarla yaşama gözlerini kapattılar. Son olarak sevgilisi Hülya’sını sorularla dolu bir trafik kazasında yitiriyor Barış. Üç yıl gibi kısa zamanda babasını, teyzesini, dayısını, altı can dostunu ve sevgilisini yitiriyor ama; Barış için kötü olan, nefes alan ama Barış için ölen insanlar oluyor.
Barış şu an çok iyi yaşıyor. Ölüm acısını her zaman hissettiği babasının sözünü unutamıyor: “Yaşam sevdikçe ve umut ettikçe güzeldir”. Ve inanıyor, dün olduğu gibi bugünde gelecekte, kardeşçe, insanca, sevgi, umut ve barış dolu bir dünyanın hep beraber kurulacağına. Barış insanların hepsini seviyor.
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:39 AM
Özür
bakıyorum insanlara
göremiyorlar
yine de mutlular
bakıyorum insanlara
duyamıyorlar
yine de sevinçliler
bakıyorum insanlara
hastalar
yine de umutlular
bakıyorum kendime
yürüyemiyorum
yine de seviyorum
çok seviyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:40 AM
Paylaşım
ıssız bir adada yapayalnızım
bir güvercin gibi özgür
bakıyorum dünyaya
halepçeler
bosnalar
filistinler
kahrolası özgürlük
paylaşılamayınca en büyük tutsaklık
acizlik
paylaşılabilince seviyorum özgürlüğü
paylaşalım
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:40 AM
Peki Yarın
dertlerimizi unutturan
sigara içki uyuşturucu
peki yarın
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:40 AM
Provakasyon
Anaların ağlamadığı,
çocukların şekerde yiyebildiği,
savaşsız,
sömürüsüz gerçek bayramlarda aşkımla
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:40 AM
Saat Bir
moda burnundayım
üşüyorum
seninle aşkı ben istedim
ben istedim acı çekmeyi
-sevgi güzeldir ama aşk acı verir-
üzülme
kanadı kırık bir martı ellerimde
bana çok benziyor
uçacak bu martı özgürce
uçacağım sana sevgiyle
söz
beni anla
bırakma kör kuyuya
üç buçuk yıldır bağladın yaşama
kaldı buçuk yıl
atma beni karanlığa
bir sarhoş bağırıyor
seviyorum
kanadı kırık martıya fısıldadım
seviyorum maviyi
martı ölmüş
kanadı kırık martı
bana çok benzeyen martı
uçamayacak sana
martı öldü
üç buçuk yıllık büyü bozuldu
ölüyor muyum ne
(moda burnu
19.01.05/ 03:51)
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:40 AM
Satranç
yaşam bir satranç
piyonu ver
ez rakibi
al fili
kazan hamleyi
fili ver
kaleyle koru
veziri çık
atla şah çek
mat olmadı sömürücü
hile yapıyor
o güçlü
oysa altmış dört kare
otuz iki taş
kocaman dünya
yetmez mi sana
bana
şah olan dünya
mat olan insan
yaşam bir satranç
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:40 AM
Sekizinci kitap arka sayfa
ben bir öyküyüm
bir varmış bir yokmuş diye başlanan
öykünün sonu getirilemeyen
ve ıslanan
ve ırmaklara nispet
gözler
bakan değil gören
gözler
gören değil düşündüren
gözler
düşünderin değil eylemleştiren
gözler
ben bir öyküyüm
bir varmış bir yokmuş
iyi yaşamlar
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:40 AM
Sen
arı olduğum da çiçek
balık olduğum da su
ben olduğum da sevgisin
yaşamam için su
ölmem için nedensin
aradığım gerçek sevgi
seni seviyorum diyeceğim
son güzelsin
sensin yaşam
ölüm sensin
sensin
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:40 AM
Sen Ben Şarkımız
sen
göğün ve göğsümün tam ortasında
başka yıldızlarca çevrilmiş ama
yakınlığıyla kendini belli eden
düz uzun sarı saçıyla
büyük parlak sevgisiyle bana inanıyorsun
ben
körpe cesaretlenmiş
yeni yaşama çiçek toplamak için
güç toplamış yüreğimle
sevgimizle mutluluk
şarkımızı
söylemeye geldim
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:41 AM
Sen ve O
sen elini
o vücudunu
ben eli seviyorum
sen sevgini
o parasını
ben sevgiyi seviyorum
sen bugünü
o yarını
ben bugünü seviyorum
sen
o
ben seni seviyorum
seni seviyorum güzel kız
seni
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:41 AM
Sende
geçen her dakikanda
sevgi yoksa
barış yoksa
umut yoksa
yaşamıyorsun çocuk
sende ölmüşsün
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:41 AM
Seni Seviyorum:
Seni Seviyorum:
Yaşam boyu aynı sıcaklıkla söyleyelim
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:41 AM
Senin için
senin için her şey
şiirlerim
ilk bestem
sevgim
senin için her şey
sigaram
biram
ışık
umutlarım senin için
her şey senin için
senin için
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:41 AM
Sevda Savaşçıları
aşıkların hepsini toplamalı
en yanık türküleri söyletmeli
olsun ağıtta olsun
düşürmezler dillerinden
sevda türkülerini
yorgun sevda savaşçıları
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:41 AM
Sevgi
paylaşımın ürünüdür sevgi
iyi günlerde sevinçle
kötü günlerde
hüzünle
can bedeli sevmektir sevgi
yaşamın barutu
kinin dinamiti
sevdanın ateşi
dostluğun ifadesidir
sevgi
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:42 AM
Seviyorum
seviyorum onu
ama neyi paylaşıyorum
kabul etse neyi paylaşacağım
korkaklığımı
onun için değersiz sevgimi
doğru olan hayallerimi mi
hani hala umut beslesem
değişik davransam
elit biri
şimdiki ben için
adi bir insan dahi olsam
ne değişir
bilsem ki bana karşılık verip
sevgi dolu gözleriyle bakacağını
sıcacık elleriyle okşayıp
seni seviyorum diye fısıldayacağını
işte o zaman
her şeye razıyım
gel
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:42 AM
Sevmek
hep başlangıcı olmuştur yaşamanın,
sevmek, sevildiğini bilmek, hissetmek...
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:42 AM
Sevmek2
haksızlık yapıyorum sana
hatalı davranışlar
tek yönlü istekler
ütopyalarla
haksızlık yapıyorum
haksızlık
her şeyden önce sakatım
kabul etsen de etmesen de sakatım
sağlık karnemde
otobüs kartımda
banka cüzdanımda
arkadaşlarımın dilinde aynı kelime
sakat
artlarını kaşıyan kibarcıklarsa
bedensel özürlü diyorlar
ne derlerse desinler
yaşıyor bu insan sevgiyle
hadi mutlu sona ulaştık diyelim
sinemaya gidelim diyeceksin
gidemeyeceğiz
yağmurlu bir gün
sahilde yürüyelim diyeceksin
yürüyemeyeceğim
isteyeceğiz yapamayacağım
bir de polyannacılık oynayıp
sakat olmadığımı düşünelim
neyi paylaşacağız birtanem
neyi
ideolojimiz inancımız zevklerimiz amacımız
ortak bir özelliğimiz bile yok
olsun
seni çok seviyorum ya
yeter bana
unutma
sevmek sevilmekten güzeldir
sevilmek sevmekle hele
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:42 AM
Sil Baştan
yeniden başlıyor her şey
kandırıyorum kendimi
başım ağrıyor
havalardandır diyorum
ateşim 39 dereceye çıkıyor
yürümekte zorlanıyor
işin aslı yürüyemiyorum
ms atağıdır diyorum
tutup elinden
dalga sesleri arasında
sana yazdığım şiiri okuyor
bir buse veriyorum
kararıyor dünyam
kırılıyor umutlarım
bu güzel de değilmiş
uğruna can feda edebileceğim
aradığım gerçek sevgi diyorum
üzülüyor ama yıkılmıyorum
yeni umutlar
gerçek sevgi arayışıyla
sil baştan diyorum
sil baştan
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:42 AM
Sorgulama
neyim ben
nereden buraya
daha nereye var mı
bir zorunluluk muyum
heyecan ürünü mü
bu sorular
yaşamak zorunda mıyım
ya da niye öleyim
hülya intiharından beş gün önce
kadıköyde beşiktaş iskelesinde kilise dönüşü sormuştu
yaşamak zorunda mıyım
yanıt verdim
niye ölesin ki
iki gün sonra sekiz yıl olacak
sorarım
niye öldün hülya
yaşama nedenim kalmadı
geri kalan duygular
hülya öldü anılmıyor
ben gittiğimde
belki dinozor gözyaşları
kar beyazdır ölüm
of demediler ama
ibo taşımayacak kucağında
başkanım teyzem ve sema teyzem
kapris barışı görmeyecek
dergilerin arkasında olmayacak
vefakar
fedakar
cefakar
çilekeş anama
evlat acısı
ablam
kimi zaman arkadaş
kimi zaman dost
kimi zaman yoldaş
her zaman abla
bağışla beni
ellerim titriyor
özlemişim seni ışık
mesaj geldi telefona
aşkım mavi
seni seviyorum ve
sensiz bir yaşam olamaz
olur aşkım
olur
hülya öldü
unutamadım yaşadım
unutamazsın yaşarsın
hepimiz unutuluruz
on kasımlarda Atatürk
türkülerde Pir Sultan
kitaplarda uğur mumcu
mavinin gözlerinde
içki masalarında bir şiirle beni
anımsarsınız belki
sende unutursun mavi
benim varlığım anlamsız
yaşama nedenim kalmadı
nirvanayı bilir misin
ondayım
nirvana
düşüncelerimde ve henüz sıcak bedenimle
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:42 AM
Şiir
herkese şiir yazmak istiyorum
canımdan çok sevdiğim
kişiliğimi oluşturan
şiirlerimi okuyamayacak babama
herkese şiir yazmak istiyorum
bütün kaprislerime katlanan
ms ataklarında yanımda olan
hiçbir şeyi esirgemeyen anneme
herkese şiir yazmak istiyorum
her zaman düzeyime inen
çok sevdiğim
dayanağım ablam ve abime
herkese şiir yazmak istiyorum
dostum
kardeşim
birtanem
herkese şiir yazmak istiyorum
ve hepinizi çok seviyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:42 AM
Şiir2
şiirsel düşünelim
pavlov şiir için der ki
dünyayı tek başına değiştirebilecek güçte bir
eylemdir
ve doğası gereği
devrimcidir
anla be insan
destek ol şiir yazana
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:42 AM
Tartışmak
duyguların en temiz
yansımasıdır
tartışmak
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:42 AM
Tek Söz
seni yapayalnız savunmasız bırakmaz
ölüme de olsa seninle gelir bırakmaz
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:43 AM
Tıp
tıp
okumaz mışsın tıp kitaplarından
başka bir şey
uğur mumcuda kim
nazım hikmeti çok büyültmüşler
ahmet arifin bir iki şiiri güzelmiş
aman hanımefendiye bakın
rus klasikleride bayıyormuş
nietzsche sartre
lenin marks
insanın insanca düşünmesi
gereksizmiş senin için
sekiz yıldır seni seven
uğruna can feda diyen
hep umut besleyen insanda
aptal ve basitmiş
her şey tıp kitaplarındaymış
onun için okumazmışsın
tıp kitabından başka
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:43 AM
Umut
uçurumun üstündeki
ipe koydular umudu
elinden bir an olur bırakırsan
yok olur ışıltısı
biter her şey
ölürsün
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:43 AM
Umut Dünyası
umut dünyası işte
kazanamayacağımı bilsem de
sınav gününü
kabul etmeyeceğini bilsem de
yanıtını
mutlu olamayacağımı bilsem de
güleceğim zamanı bekliyorum
biliyorum meteliksiz olduğumu
zenginliği hayal ediyorum
umut dünyası işte
umutlarla nefes alıyorum
sözde yaşıyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:43 AM
Umutlarım
gece az önce tebessüm etti bana
yıldızların oynaştığı gökyüzünde
belli ki yol verecek yeni doğmakta olan güne
ay cilveleşiyor güneşle utangaç bir tavırla
deniz şehvetli aşkları yansıtan medcezirleriyle
coşuyor
coşuyor
coşuyor
damarlarda ki dolu dizgin kan gibi
kaybettiğim ümitlerimi aramaya çıktım geceye
günün ilk ışıkları sevişiyor bebek yüzlü bir gençle
göz bebeklerim hüzünle karışık coşkuyu yaşıyor bu aydınlıklarda
hadi
hadi
canlan artık
merhaba sana güzelliklere gebe gün
hoşgeldin insanlara
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:43 AM
Umutsuzluk
seviyor seni güzel kız
seviyor
ve suç işliyor
seni sevdiği
hala umut beslediğinden
vur onu
as onu
yık onu
sömürgenin hançerinden daha fazla acı veren
sevgini öldür artık
ama
sevgi dolu ellerinle okşayıp
onu sevdiğini
onu affettiğini haykır
yalvarıyor sana güzel yüzlüm
yalvarıyor
yolda giderken
bir sakat görsen dilenir
verirsin demir paralarını
güzel kız o peki
yalvarıyor solunda bir sakat
sevgini affedişini
ve
umut edip haykırıyor
yaşam umut ettikçe güzeldir
olmazsa umudu onun
ışıkın kararttığı yolda
yaşam diye tanımlanan zamanı
ölüm denilen ana kadar
seni seviyorum diye haykıramaz
çünkü nefes almıyordur o zavallı
eh o zaman
aç kucağını carolıne
geri dönüyor sana
değer yargılarını bir daha yıkıp
sevgisini kalbine gömerek
ölüme geliyor
geliyor türkü hayalli
geliyor
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:43 AM
Ütopya
dışarıda lapa lapa kar
sevincini
seyrini
mutluluğunu örtüp
yaşamdan geri döndürüyor
sen çığı durduramazsın
sevgimi sevincimi mutluluğumu örtme
ölüm istemiyorum
güzel kız karşılık versin diyemezsin
sen güçsüzsün
sen acizsin
sen sakatsın
evet sakatsın sen
ilk olmadığın gibi
son sakatta sen değilsin
ama sakatsın sen
koşmak istiyorum kardeşim sevil
yine dans etmek istiyorum seninle hülya
bahariyeye beraber yürümek istiyorum nalan
basketbol oynamak istiyorum fenerbahçe
seninle olmak istiyorum güzel kız
yok işte hiçbirisi
olmaz da be barış
olmaz
kabul et olmaz
sakatsın sen
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:43 AM
Üzüntü
üzüntü
şarkılarımızda
şiirlerimizde
üzüntüye sevda dedik
öyle de alıştık hani
o şarkılar
o şiirler
diğer üzüntüleri de anlatmalı ki
hüznün yalnızca sevda olmadığını anlayalım
anlayalım ki
insanca yaşayamamamıza
mücadele edemememize
üzülmeyip mücadele verelim
üzülmeyip
insanca yaşayalım
insanız diyelim
insanız
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:43 AM
Vahiy
kimin için
kime acıyorum
kendime mi
kendi sefilliğime yoksulluğuma mı
kim bilir belki yurduma dünyama
insanın çektiği acı yiyip bitiriyor beni
acımak
vahiy geldi dün gece
tanrı der ki bana
ben adam edemedim insanı
sana ne oluyor
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:43 AM
Vasiyet
sevgi
umut
sevgi
umut
dostum beni böyle anlat
çekinme ay parçası
de ki
başka bir bok yoktu
insandı
sevgi
umut
eleştiri
eleştirin beni
güzel yolu
daha iyiyi bulmam için
kötü geçti yıllarım
arabesk demeyin
yürümede zorlanıyorum
sakat demeyin
güzel şiir yazamıyorum
beceriksiz demeyin
yine de eleştirin beni
yapıcı olsun eleştiriniz
yıkıcı değil
güzel yolu
daha iyiyi bulmam için
eleştirin beni
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:43 AM
Vazgeçiyorum
vazgeçiyorum
sevmeyeceğim artık
hayvanları
bitkileri
insanları
hayatı da sevmeyeceğim
kızları kadınları
ve sudan geçmiş yolculukları
biz yerine ben
peynir ekmek yerine et tavuk
geçmiş yerine gelecek diyeceğim
sende sevgi onda para
sende güzellik onda cinsellik
sende paylaşım onda acı
sen o
ayrılmaz olgu ikilem
bu defa olmayacak o dörtlük
bekle beni carolıne
bekle beni ışık
bekle beni ölüm
öğrendim hayatı yaşamayı
öğrendim benim ben olmadan
senin sen olmayacağını
saçmaladım deyince dürüst olacağım
saçmaladım
dürüstüm
seviyorum.
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:43 AM
Yalan
anlatırlardı
kuzular önde ben arkada
tay gibi koştuğumuzu
sabahları itiraf ederdi betül
çok güzel öpüp dans ettiğimi söylerdi
koçum, iltifatını esirgemez
geleceğin michael jordanı
takımın belkemiği yıldızı derdi
sevdiğim kızlar
güneşin her göz kırpışında
ne güzel geceydi
seni seviyorum diye fısıldarlar
bitmez tükenmez hayallerle
geleceği yaşardık sanki
yok işte bunların hiçbiri
yalan
kandırmayın kendinizi
yalan
yalan
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:44 AM
Yalnızım
incecik kumlar belini
sonsuz deniz gibi sevgileri
ufukta doğan güneş umutları
masmavi gökyüzü geleceğimizi
anlatırdı
oysa göremediğimiz şeyler vardı
kumlar çamura
deniz sona
güneş batışa
gökyüzü buluta
ve ben karanlığa
önce kötü düşünceler
sonra klasikleşen cümlem
yaşam sevdikçe ve umut ettikçe güzeldir
sürekli ikilimler
bir boşluk
bir karanlık
bunların hepsi
deniz kenarındaki yalnızlık
özlemler
sevgiler
umutlar
bir anda ağlattı
yine de yıkamadı kahpe yalnızlık
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:44 AM
Yalnızlık
dostlarım gittiyse birer birer
ve ben kaldıysam tek başıma
sürdürebilir miyim o şarkıyı hala
sürdürebilir miyim
sürdürebilir miyim
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:44 AM
Yaşam
seviyorum seni
karşılık göremiyorum
üniversite için çalışıyorum
kazanamıyorum
ge
lecek diyorum
geçmiş yıkıyor
seni istiyor
yaşam diyorum
carolıne geliyor
geliyor
ölüm geliyor
yani güzel kız
başaramıyorum bu yaşamayı
ölmeyi ise
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:44 AM
Yaşam Nedenim Özge
ağaçları sallayan rüzgarla
nice yapraklar ayrıldı dallarından
kondu bir cama evimin camına
kalbimin camına
açtım kalbimi sonuna
gel
gel camdaki yaprak
mutluluğa
oluşturduğu gözyaşına
ikimizle sonsuza
gel
gel camdaki yaprak
sevgilinin dostluğuna
mutluluk çığlığına
yaşlanmaya
gel
gel camdaki yaprak
bir hafta önce dün
altı gün oldu son umuduma
dudağındaki neme dokunuşuna
özlem duydum sıcaklığına
gel
gel camdaki yaprak
rengarenk halı serdim sana
olsun sana canım feda
kendimi buldum aşkınla
gel
gel camdaki yaprak
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:44 AM
Yaşam Nedenim Özge10
deniz kenarında ay altında
gözlerin gözlerimde
parlak suya bakar dalarım
gözlerin gözlerimde
ay çarpılır suya
güzellik oluşturur
parlar
gözlerin gözlerimde
yakamoz gözlüm
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:44 AM
Yaşam Nedenim Özge2
zor çekici gelmiştir bana
gerçeği orada bildim
sevgi bir gerçek
umut sınırsız
paylaşım çıldırasıya
gerçeği zor güzelde buldum
sevgi
umut
paylaşım
güzel değilim der
benim güzelimsin
zor değilim der
gerçeksin
zorsun gerçeksin benim güzelimsin
yaşama nedenimsin
devrimcisin
yaşama nedenimsin derim
benden öncede aynıydın der
diyalektik
devrimcisin
özüme döndürdün beni
ekmeği böldük
sevgimizi verdik birbirimize
umutta ettik
dedirtemedim aşkım diye
davul dengi dengine çalarmış
son cümle anlamsız
rakı şişesinde balık oldum gereksiz
yalpalıyorum
devrildim aşk rüzgarıyla
dayanamadım insanlığına
dayanamadım sevgisine
benim güzelime
gerçeğime
zor güzele
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:44 AM
Yaşam Nedenim Özge3
bitmesin bu yolculuk
ne güzel mutluyum yanında
ıslak yüzün avuçlarımda
sorular sinmiş kafana
bitmesin bu yolculuk
yaşadıkça düşlerimde
kıştan sonra yaz mevsiminde
sevgimizle
bitmesin bu yolculuk
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:44 AM
Yaşam Nedenim Özge4
ele avuca sığmaz oldu sevdam
dalıp dalıp gidiyorum karanlığa
ışık
çılgın kız
güvercinlerden haber alırım
bilirsin beni duygusal bir ozanım
arkandan bakakaldım
gözden kayboldun
bilirsin beni duygusal bir ozanım
daracık sokaklarda
bir şişe bira
dilimdeki şarkıyla
hasretinden yandı gönlüm
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:44 AM
Yaşam Nedenim Özge5
küçük bir tekne yaptım
kağıttan
iki küreği var
kalemden
sen ben aşkımız
sonsuz sevgimle
suya indirdim
rast gele mutluluğa
heyamola
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:45 AM
Yaşam Nedenim Özge6
zor güzel diye başladı aşkım
avucumla bir tas sevgi verdim
kocaman sarmaşık
sardı beni
sardı benliğimi
sevgisi
paylaşım çıldırasıya
sevgim sonsuz
umut olmazsa olmaz
yaşadım seni
benim güzelim dedim
hani
umut olmazsa olmaz
hani
yaşamak için umut gerçeği
sen benim umudum
sen benim güzelim
zor gerçeğimsin
sensin benim yaşam nedenim
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:45 AM
Yaşam Nedenim Özge7
biri ölmüş bir yerde
sevenleri toplanmış ölenin tepesinde
toprağın altında çürür insan cesedi
ölmez kitap dillere gömsen de
biri ölmüş bir yerde
sevenleri toplanmış ölenin tepesinde
toprağın altında çürür insan cesedi
ölmez aşkım kalbime gömsem de
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:45 AM
Yaşam Nedenim Özge8
yine akşam oldu
biraz sonra gece
kağıt kalem hazır
düşüncelerimde sen
gözyaşı beklemede
hazırım şiir yazmaya
seviyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:45 AM
Yaşam Nedenim Özge9
ezanla uyandım bu sabah
gökyüzüne baktım doyasıya
kahpe karanlığı göremedim
güneş göz kırptı
seni gördüm güneşte
sıcacıktı
içtendi
ezanın sesi kesildi
köşe başında bir adam
ikincisi
üçüncüsü
dördüncüsü
herkes sana bakıyordu
yeter
ağlıyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:45 AM
Yaşam2
sabah
yeni bir gün daha başlıyor
sonsuz umutlarla
akşam
bir gün daha bitti
sevgisiz
paylaşımsız
özlemlerle
yaşam
gün gidiyor
gün başlıyor
yaşam diyorlar buna
yaşam
komik
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:45 AM
Yaşıyorum
dostlara selam söyleyin
özgür güvercinler
seviyorum
umutluyum
direniyorum
yaşıyorum
dostlara selam söyleyin
özgür güvercinler
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:45 AM
Yazgülü
özledim sevgiyi
arkadaşlığı barışı
dostluğu özledim
oysa yanımda hepsi
siyah gözleri
uzun saçları
su gibi aydın ve güleç çehresiyle
yanımda yazgülü
seviyorum
çok seviyorum
ve tanımlıyorum güzelimi
arkadaşın uzak
dostun yetersiz
sevgilinin basit kaldığı
duyguların en güzeli
dostum aşkım
yazgülü
seviyorum seni
seviyorum
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:45 AM
Yedi Kez Öldüm
babamla başladı her şey
amansız hastalık
amansız mücadele
alınan yenilgi
burçin can ersan
intihar ettiler
açıklaması çok adice
uyuşturucu
ah selahattin
bilmiyorsan araba kullanmayı
birde çıkıyorsan E5 e
diyecek bir söz bulamıyorum
ya teyzem
gitti bir faşistin arkasından
o hayvana göre boğuldu
bize göre cinayet
otuzuna gelmeden
sevgi dolu fidan
ve dayım
bir ayağı topal
konuşamayan
zararsız
akşam gülerek yatıyor
sabah güleç yüzü soğuk
şimdi bekliyorum sıradakini
gerçi geçici dünya
çok yaşamak değil
yaşadığın sürede
güzel ve kalıcı işler yapmak
hepsi yaptı üstlerine düşeni
sevgiyle saygıyla anılmayı
sevdiler
sevildiler
öldüler
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:45 AM
Zaman
olacaklar için olasılık
zaman
olanlara can dayanmaz
zaman
gecenin güneşi beklemesi
sen ve ben
zaman
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.