Tam Sürümü Görüntüle : Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:52 AM
Acı
katlanır üstüne yalnızlık
denizlerin biricik çocuğumun
hüzün sahibi
ölümün asit serpintisiyle
saçlarında çırılçıplak acı
ıpıslak hissedilen
bütün yorgunluğuna rağmen
ılık melodiler sıkışır gözlerine
yine sabah
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:52 AM
Adın
Harfleri adının uçtu uçtu
Eskimez aşkımın gizlendiği çiçeğe
Kondu kondu ve her aşk dökümünde
Gecenin ıslanan yüzü gibi gibiler
Çoğu
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:52 AM
Ağıtlı Köy Evi
Alev soluklu insanlar görülüyor
Kapısız bir köy evinin
Geceye dönük penceresinden
Ağıtlar ölüyü soğuturken
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:52 AM
Akşam Serüveni
Çırılçıplakken içinde yaşamın
acılar giydirildi üzerine
aşka elendin
sana dağlar yakışır
Salıver ellerinden maviyi kelepçeliyken
her yerinden geceye
demlensin sokaklar
artık ağlayabilirim
Eğreti bir taşkınlık çöktürdü sesimi
kapı gıcırtısı
motor hırıltısı
Hiç konmamış gibi kocaman kağıdın ölü noktası
ayrılığın gölgesinde kederin
yüreciğim serin
Zaman soframızda su birikintisidir
ölüm kamburdur sırtımızda
karışık saçları ıslak gecenin
Ve akşam serüveni sereserpe memecikler
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:52 AM
Akşamüstleri
Avuçlarım öyle boş ki
Küçücük koynuna sığınıyorum sancıyla
Savrulmuşken yüreğimin dümeni
Bir parça mavilik uğruna
Ne vakte kadar beklerdi
Bir insan üzünçlü gülünü
Susuz bırakıp gözbebeklerini
Apaçık görmüştü oysa
Olan biten her şeyi
Akşamüstleri
Akşamüstleri
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:52 AM
Anne
hüznün damlalarıdır sevgime yağan
dolduğunda çatırdayan kalbim uçurum yarıklarıyla
dilim dilim kesilmekte gözbebeklerim
sarkarak toza bulanan
işte o zaman
ışığına dolanıp düşlerinin göğsüne yatardım
karışık sesinle kanat çırpardı sesim
elllerine erir karışırdım ıslaklığına
eğirmek isterdim kestane saçlarını iğle saçlarıma
zorlu anlarımda çıkıp gelirdin hep yanıma
eziyetle yürüdüğün yeter
dökünüyorum yorgunluğunu bedenime
sarnıçlarda yağmurlar dinlenirken senin için
anne, gül et beni kederine
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:52 AM
Aşktan
İmgelerde yaşanacak aşk bırakmadım
Tüm güzellikler donup kalıverdi karşımda
Hüzün kaçıyor penceremden koşarak
Ölüm kayboldu geceye karışıp
Bir kolunda gözyaşı diğerinde acıyla
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:52 AM
Ateşe Tepki
yalnızca bir an geceye akışla
yaşam süzgecinden geçen sayısız bozguncu gördük
yalazlandı denizin koyu tonu
evcil bir duyguyu sınadık gözucuyla
bir parantez, içinde canayakın renkler
sağanak
saf fışkırır duyundan bu ateş
kor sevgiyi umuda tepki yasası
puhu gözlü gece
tüneyen
hüznümün aşılı dallarına
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:52 AM
Aydınlığı Yüzünün
Sen ey sevdalı güzel
Gülüver n’olur bir kez olsun
Yüzünün aydınlığı denktir gün kavuşumuna
Gelecek seninle kırlara koşuyor
Geçmiş türküye dönüşürken ansızın damarlarında
Nasıl da korkusuz zaman
Oluşturuyor acıyı hüzünle el ele
Gülüver n’olur bir kez olsun
Ki yaşam sensiz olmaz
Sürekli avuçlarimdasin
Yeni filizlenmiş gögüslerini ellerin sagadursun
Dolunayin hizasinda bekliyorum
Kivilcimli öpüşlerini
Gel n’olursun
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:53 AM
Aykırı
düş dağınıklığında yatağım
gözlerimde diş izleri
katıksız bir ölüm
gecede çoğalan
ve yattığım yerdeki
acının motiflerinde
kanar oyası yüreğimin
zamanla dayanağımı kopardığımda
varoluşa aykırıydım
özlem cinayetleri
karaya demir atan
büyür seslerde kin
tersine dönerken
masaüstü takviminde saniye
ve müthiş bir yokluk
öykülerden alınıp
gömülür son esrarlı dağa
kız kaçıran bir umudun
ışıltısı dolunayda
ezberletir tüm şiirleri
yalnızlığıma
şimdilik misafirim doğada
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:53 AM
Barut Kokusuyla Hesaplaşma
Suskunluk bazen en buyuk sesleniştir
Coşku çırpıntılar toplamı değil
Öfkeyi aklın kınında büyütmektir
Belki bir rastlantı fısıldar ayrılığı
Belki etimi kemiğimi talan eden sızıyla
Esmer gün sağanak halinde
Neyeydi bu kendini bilmez sancılar damarlarımdaki
Ve neyeydi iblislerin hıncı
Bekleyişimin içine sarkan
Aynı üzgün yürekler emziriyor
Pıhtılaşmayan direncimizi
Aynı akıntı aynı gümbürtüyle
Aynı çağlayandan
Gül değmemiş gözbebeklerine
Kurşun yaraları düşer ömrümün.
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:53 AM
Bekleyiş
Kucak açmışım gecene, gel. Sırtımı dönemem, yıkılası sessizliğine
geçmişken hasret. Şavkında ayın ağlamışım. Sıyrılıp
düşene dek yüzümde kurumuşsun unutulan kelebek, sevdası
pir ve özlem ateşleriyle yanan. Gel.
Uyduruk sözlerinden betona yapışan ayrılık, boşluklarına
zamanın dolunca gir doğandan yarı-güzel rüyama. Gel de gitme
uykularıma dokun.
Gözlerinin bütün açılımlarını çözecek gözbebeklerim. Her ya-
bancının kaybolduğu gibi büyük kentte, gezeceğim öylece te-
ninde.
Açelya bırakıp yatağının ucuna, herkese beslenmekten kurtu-
lunca, ne kalırsa bu yapıdan bana, onun haritasına katlanacak
dünyam, unutma.
Gelişin bekleyişimin görünmez gecesinde, ölüm sapmaz yollarına.
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:53 AM
Ben
umut açtım rengine seherin
yaslanıp uyudum güneşin benzine
dem çekip ser verdim
ben ve yaşam üzre
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:53 AM
Beş Kala
Ay uykusunda sayıklar seni
Pırıl pırıl yansırken tenin rıhtım kanatlı denizlere
Ama sahte ölüm çocukları doğuyor geceden
Gök pusuna bulayacak gözlerimi
Sesimi rüzgârına boğduracak
Ancak kurşun geçer yüreğimden
Tenin yüzüyor ve yüzecek daha
Çünkü bilmediğim bir saygınlıkla dokuyorum yüreğini
Ay paramparça düşüyor suya
Alacakaranlığı bölerek ikiye sıyrılıyor yaşamdan
Betonlaşan yağmurlara tutuluyor sevdam
Sis çöküyor iliklerine anarşist yüreğin
Bedeninde tel örgülerin acı büzgüleri
Od düşüyor gönlüme
Uzun ince parmaklarından gecenin
Beş kala ölüme
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:53 AM
İçimde Mayın Tarlası Var
Dağılacağız yıldızlara bir bir
Sarı ışıkları evlere bırakıp
Sen ve ben
Ardımıza bakmadan artık
Kanserli bölgeyi alacak çünkü
Yaşamımızdan bir el
Serum şişeden akarken
Hızlanan bir ivmeyle
Yerçekimini tersine döndürmek
Geçiyor içimden
Serum şişesine işemek
Damarlarımdan
Gözlerinin içine bakarak
Tükürerek suratına ölümün
Mümkünü yok
Ben bozulmuş insan eti
Sen gecesin bayat
Basat ölüm
Çekinik hayat
Dövüşürüz sövüşürüz
Sabreden sarılık
Karaciğerimde patlar
İçimde mayın tarlası var
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:53 AM
Ölümün Oğlu
Bir çocuk sesi uzanıyor
Geçmişten geleceğe
Canevimden geçiyor
Eylül’ün pusuna karışarak
Kuşların kanat çırpışlarıyla
Dalıp gidiyorum yine
Kıvranan lacivert düşlerime
Albenisi gözlerinin
Gün gibi döndü
Bir çiçeğin kayboluşuyla
Gecenin yalnızlığında
Kızgın yüzümde ısınıyor sabah
Ve gözlerimde büyüyen kara sevda
Sevincin kanattığı sıcaklığı örterken
Can çekişiyor buruk sesimde içlenen anlam
Yok ağlamıyorum
Bir deri bir kemik toz içinde
Yemin ediyorum seni sevdiğime
Kaç kez sarıldım sana
Ey sıcacık öpüşlerin
Uçsuz bucaksız yumuşaklığı
Boğuldum kaç kez içinde
Ölüm kokusu karışıyor yüreğimden gelen gül kokularına
Karanlıkta çepeçevrelenen bedenime sarıldım sıkıca
Özlediğim gülüşü yüzünde sakla
Sen ey ölümün oğlu ve gecesi sevinin
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:53 AM
Ömrüm
Hangi ırmaktan akıyor yüreğinin bozaran sevdası
Hangi kolunda köprüsü var gecenin
Bir ucunda puslu gök bir ucunda sazlık, hasretle bilenen
Aynı ürperti aynı heyecan
Sensin boyun eğen acıya
Gizlenmez yaraları taşırken bedenin
Ömrümün genç yarısına
Kaan İnce
GooD aNd EvıL
04-04-2009, 09:53 AM
Son Sevda
kuruttuğum çiçek ölülerinden iplerle sabaha asılan boynum
alkolik çocuklarına zamanın ve yaşadığım ıslak hüzünlere uçurtma
yalnızlığı kesiyor bıçakların yarışı yarışı ince belini yağmurun
donan soluğumu göğe yapıştırdım da
gece maviyi rehin bıraktı okyanusa
çamurla oynayan birileri leke kalıyor uykumda
göğsümde kalabalık geçişler
mezarımda tabutlar taşınıyor
kalbim beşik
acemi ateşlerin ihbarlı yatağı
ıssız bir ada
yüzünü aynada bırakıp giden kadın rujlu dudaklarını unuttun yakamda
sanki daha bi kalktı burnu aşkların
ama kanmadım dünyaya zamana kalamadım kalkamadım ayağa
sevdaya açamadım gözlerimi hem kapayamadım
ah ölüm son burgu
çırılçıplak değil henüz şiirin yağmuraltı aşkları gözlerime akan
benden geriye kalan ince bir buğu
Kaan İnce
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.