Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Ali Sandıkçıoğlu


Sayfa : 1 [2]

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:09 PM
Sakın Gönüller Kırmayın

Yine hüzünlendim yavrum:
Kalemi aldım elime.
Nasıhatım var sizlere:
Okuyun kelime,kelime.

Benim güzel evlatlarım:
Oğlanlarım ve kızlarım:
Doğruluktan ayrılmayın.
Bunu size öğütlerim.

Namaza gevşek durmayın.
Sabahları erken kalkın.
Rezzaktan rızık isteyin.
Bunu bir an unutmayın.

Hele bakın karıncaya:
Gece,gündüz çalışıyor.
Yorulmadan bak örümcek:
Ağdan evini yapıyor.

Tembelleri Allah sevmez.
Yatıp,yatıpta durmayın.
Seher vaktinde kalkarak:
Dua ve niyazlar edin.

Gençliğiniz gider birgün.
Ğariplere el uzatın.
Yetimleri candan sevin.
Sakın ola aldanmayın.

Küçükleri çok çok sevin.
Büyüklere hurmet edin.
Yaşlılardan dua alın.
Sakın gönüller kırmayın.

İnsanları çok seviniz.
Asla kaba olmayınız.
Şerefle dolu mazımız:
Sizde ecdada uyunuz.

Ezanlara kulak verin.
Camilerin yolun bilin.
Nefreti,.kini kaldırın.
Yavrularım aldanmayın.

Kuranı alınız eline.
Okuyunuz ayet, ayet.
Allahtan bize emanet.
Gayret yavrularım,gayret.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:09 PM
Sakın Unutma

Gece karanlık basınca,
Sabah şafak attığında,
Diller zikirde oldukta:
Sakın unutma güzelim beni.

Bülbüller güle konarken,
Allah diye zikr ederken,
Arı balını yaparken;
Sakın unutma güzelim beni.

Köyde ezan okunurken,
Abidler secde ederken,
Akşam güneş çekilirken;
Sakın unutma güzelim beni.

Ay gökte bedir olunca,
Sabah horozlar ötünce.
Koyun, kuzu meledikçe;
Sakın unutma güzelim beni.

Cumalarda, bayramlarda,
Ol mübarek kandillerde,
Aşık,maşukun buldukta;
Sakın unutma güzelim beni.

Tohum yere atıldıkta,
Harman vakti geldiğinde,
Hasat ambara kondukta;
Sakın unutma güzelim beni.

Eğer ben unutursan beni,
Gel sende unutma beni.
Can terk edende bedeni;
Sakın unutma güzelim beni.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:10 PM
Seher Vakti

Yeniden canlanır dünya:
Seher vakti, seher vakti.
Uyuyup kalma yatakta;
Kalk erkenden seher vakti.

Henüz güneş doğmadı.
Mahlukat zikre başladı.
Uyanık olan kazandı.
Seher vakti, seher vakti.

Güzel ezanlar okunur.
Melekler rızık dağıtır.
Erken kalkan nasıp alır.
Seher vakti, seher vakti.

Bülbül durmadan ötüyor.
Mevlamızı zikr ediyor.
O da nasıbın arıyor:
Seher vakti, seher vakti.

İnanan müminler kalkar.
Hemen camilere koşar.
ALLAH için secde eder;
Seher vakti, seher vakti.

Tesbihat ediyor koyun.
Uyandı: güvercin, sülün.
Ruhu açılır insanın:
Seher vakti, seher vakti.

Arı kovanından çıkar,
Bir bir çiçekleri gezer.
Şifa veren balı yapar;
Seher vakti, seher vakti.

Horoz tatlı, tatlı öter.
Hadi kalkın insanlar der.
Nasıpsızler hala yatar:
Seher vakti,seher vakti.

Dünya yeniden kurulur,
Rızıklar taksım olunur,
Mümin,münafık fark olur;
Seher vakti, seher vakti.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:10 PM
Selam Sana Muhammedim

Mekkede doğdu MUHAMMED.
Medineye etti hicret.
Aşık O na arş ve cennet.
Selam sana MUHAMMEDİM.

Cehalete savaş açtın,
“ Ikra” dedi sana Rabbin.
Pğyğamberler sultanısın.
Selam sana MUHAMMEDİM..

Yetimleri çok severdin.
Çünkü; sende bir yetimdin.
Bir çok putu yere serdin.
Selam sana MUHAMMEDİM...

Zalimlere yar olmadın.
Hep adaletle hükm ettin.
Cihana örnek Ashabın.
Selam sana MUHAMMEDİM
.

Sana aşık arz ve sema.
Şefaattan mahrum koyma.
Günahım çok, yüzüm kara.
Selam sana MUHAMMEDİM..

Eşigine yüz süreyim,
Gül cemalini göreyim.
Mevladan budur dileğim.
Selam sana MUHAMMEDİM..

Salat, salam olsun sana.
Canım kurbandır yoluna.
Uymalıyız sünnetine.....
Selam sana MUHAMMEDİM..

Yeşil kubbenin altında,
Yatar nurlu MUHAMMEDİM.
Kalbimizle, ruhumuzla:
Selam sana MUHAMMEDİM

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:10 PM
Sen Bize Rahmet Eyle

Ey alemlerin Rabbi:
Bizim güzel Mevlamız.
Nasıp eyla rahmetin:
Bu bizim dileğimiz.

Sana dost olanlara:
Bizide komşu eyle.
Bu alemden göçerken:
Sen bize rahmet eyle.

Yaralıdır gönlümüz,
Çoktur kusurlarımız.
Rahmetin umudumuz:
Sen bize rahmet eyle.

Severiz seni candan.
Ayırma bizi yardan.
Muhammed, Mustafadan;
Sen bize rahmet eyle.

Kabire konulunca,
Topraklar örtülünce
Eşler, dostlar dönünce:
sen bize rahmetü eyle.
17.11.2006 Almnaya

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:10 PM
Sende Birgün Göçeceksin

İster bey ol, ister paşa,
Sende birgün göçeceksin.
Can daim kalmaz kafeste,
Sende birgün göçeceksin.

Dünya fani gelen durmaz.
Gidenlerden haber gelmez.
Malın mülkün fayda vermez.
Sende birgün göçeceksin.

Yatağına yata yata,
Hasret kalırsın dostuna.
Takat kalmaz bedenine,
Sende birgün göçeceksin.

Ümidlerin hep kayb olur.
Çolup çocuk bekler durur.
Allahın kanunu budur,
Sende birgün göçeceksin.

Gençlik çoktan çekmiş gitmiş
Renginde sararmış, solmuş,
Açan güller birbir solmuş.
Sende birgün göçeceksin.

Nerde sana hak verenler?
Çoktandır indi yelkenler.
Varislerin hesap eyler.
Sende birgün göçeceksin..

İşte dünya,işte hayat.
Eden varmıdır hiç rahat?
Tükenir ömrün an be an,
Sende birgün göçeceksin.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:10 PM
Sendedir

İnsan oğlu iman eyle.
Bir çok güzel şey sendedir.
Yerlerden,göklerden büyük:
Gönül sarayı sendedir...

Sen kendini küçük sanma.
Bir çok hikmetler sendedir.
Şeytanla, nefsi yenecek;
Ruhi meleki sendedir.

Arş ve kürsüyü aşarak;
Yüce makamlara varan.
Fuyuzata mazhar olan
Beş letaifte sendedir.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:10 PM
Sevgi Bekliyorum…

Aşkın ile yanıyorum
Gerçektende seviyorum
Dert üstüne dert olsa da
Yine seni seviyorum

Muhabbetim sonsuz sana
Can emanet senden bana
Olan sevgim hepsi sana
Senden sevgi bekliyorum

Esas olan senin sevgin
Bunu kazanmaktır derdim
Hiç usanmadan beklentim
Senden sevgi bekliyorum.

Olmaz ise senin sevgin
Bitiremez insan derdin
Sevgin içindir gayretim
Senden sevgi bekliyorum.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:10 PM
Sevgili Anama

Dokuz ay karnında taşıdın beni.
Her zaman sevip,okşadın beni.
Sütünden emzirdin anan sen beni.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Ağlayınca ana derdim.
Yemedin beni yedirdin.
Evladım diye titredin.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Bazen açtın, bazen toktun.
Bizim için fedakardın.
Güzel ninniler söyledin.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Sırtında taşıdın beni.
Öyle yapardın işini.
Çok nazlı büyüttün beni.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Gözüm vardı göremezdim.
Yudum suyu içemezdim.
Sen bize hizmetler verdin.
Nasıl unuturam anam ben seni.

Çok akşamlar uyumadın.
Beni beşikte salladın.
Heran bana destek oldun.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Ayakta duramaz idim.
Söyleneni anlamazdım.
Kundakta sardın, bezledin.
Nasıl unuturum anam ben seni.

O fakırlık yıllarında:
Ne bez vardı, nede sabun.
İsterdin büyüsün yavrum.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Çok sıkıntı çektin anam:
Büyütmek için bizleri.
Bilmek lazım hizmetleri.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Cennet vardır güzel anam:
Ayaklarının altında..
İtaat farzdır anaya.
Nasıl unuturum anam ben seni.
Ah! Benim çileli anam:
Hiç hayattan yılmadın sen.
Zorluk, fakırlığı yendin.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Yaz demedin, kış demedin,
Gece ve gündüz çalıştın.
Katısız ekmekler yedin.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Kül suyuyla çamaşırı yıkadın. (1)
Ayağında yırtık çarık giyerdin.
İdare lambayı dahi kısardın.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Bir çok çocuk anasısın.
Bir haylıda torunun var.
Anam sensin en güzel yar.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Sabahtan erken kalkardın.
Dağa,bayıra koşardın.
Sırtında yükler taşıdın.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Saymakla bitmez hizmetin.
Gerçek çok zahmetler çektin.
Ukbada açsın güllerin.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Benim güzel anacığım,
Seni nasıl anlatayım.
Elin, ayağın öpeyim.
Nasıl unuturum anam ben seni.

Bütün annelere olsun:
Yazdığım şiir hediye.
Unutma sakın ey Ali:
Ferman: İtaat anaya.
26.02.2007

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:11 PM
Sevgili Anama 2

Dokuz ay karnında taşıdın beni.
Her zaman sevip, okşadın beni.
Sütünden emzirip büyüttün beni.
Nasıl unuturum anam ben seni.?

Ağlayınca ana derdim.
Yemedin beni yederdin.
Evladım diye titrerdin..
Nasıl unuturum anam ben seni? .

Bazen açtın, bazen toktun,
Benim için fedakardın.
Güzel ninniler söylerdin.
Nasıl unuturum anam ben seni? .

Sırtırtında taşıdı beni.
Öyle yapardın işini.
Çok nazlı büyüttün beni.
Nasıl unuturm anam ben seni? .

Gözüm vardı göremezdim.
Yudum suyu içemezdim.
Sen bana hizmetler verdin.
Nasıl unuturum anam ben seni? .

Çok akşamlar uyumadın,
Beni beşikte salladın.
Her an bana destek oldun.
Nasıl unuturum anam ben seni? .

Ayakta duramaz idim.
Söyleleni anlamazdım.
Kundakta sardın büyüttün.
Nasıl unuturum anam ben seni? .

O fakırlık yıllarında:
Ne bez vardı, nede sabun.
İsterdin büyüsün yavrum.
Nasıl unuturum anam ben seni? .


Çok sıkıntı çektin anam:
Büyütmek için bizleri.
Bilmek lazım hizmetleri.
Nasıl unuturum anam ben seni? .

Cennet vardır güzel anam:
Ayaklarının altında.
İtaat farzdır anaya.
Nasıl unuturum anam ben seni? .

Kar demedin, kış demedin,
Gece ve gündüz çalıştın.
Katıksız ekmekler yerdin.
Nasıl unuturum anam ben seni?

Kül suyuyla çamaşırı yıkardın.
Ayağına yırtık çarık giyerden.
İdare lambayı dahi kısardın.
Nasıl unuturum anam ben seni? .

Sabahtan erkenden kalkardın,
Dağa,bayıra koşardın,
Sırtında yükler taşırdın.
Nasıl unuturum anam ben seni? .

Saymakla bitmez hizmetin.
Gerçek çok zahmetler çektin.
Ukbada açsın güllerin.
Nasıl unuturm anam ben seni?

Benim güzel anacığım;
Seni nasıl anlatayım?
Elin, ayağın öpeyim.
Nasıl unuturum anam ben seni?

Bütün annelere olsun:
Yadığım şiir hediye.
Unutma sakın ey Ali:
Ferman itaat anaya...
27.02.2007 almanya

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:11 PM
Sevgili Bir Dosta

Neden sustun ey dostum:
Ne mektup var, ne haber?
Dost dostundan her zaman,
Güzel haberler bekler...

Dünya döner her daim.
Gece,gündüz durmadan.
Çok zor geçiyor günler,
Haber gelmezse yardan.

Durumumuz benziyor:
Dümensiz bir gemiye.
Bilmem dönecekmiyiz,
O güzelim geriye? ...

Etrafa bakıyorum:
Her tarafta toz duman.
Kalmadı insanlarda,
Ne itimad ne güven...

Güneş eşyaya vurur,
Yükseklerden an be an.
Vucutta baş olmazsa,
Ne yapsın ğarip insan?

Güzel haber beklerim,
Zaman zaman vatandan.
Göçüp gitti “ O GÜNEŞ”:
Canı ayırdı candan...

Seminerde yazdım ben:
Dokuz kıtalık şiiri..
Mevlam döksün bizlerden:
Bilcümle pas ve kiri...

Dersimiz mektubattan:
Sayfa üçyüz kırk sekiz.
Konuşmuyor bizlerle:
Rahlede kitabımız...

Artık işimiz kaldı:
Bol bol dua etmeye.
Bozuldu düzenimiz:
Mecal yok gizlemeye.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:11 PM
Sevgili Bir Dosta 1

Güzel hizmetlerin oluyor dine.
Rahmet ve bereket dolsun evine.
Yakında bülbülller döner evine.
Hayat: iniş, çıkış sakın üzülme.

Herkesin kaderi belli doğmadan.
Öyle hükmeylemiş bizi yaradan.
Hiç bir zaman kaçılmaz ki,ecelden.
Tekbir haber yoktur önce gidenden.

Allahtan dilerim mutluluk sana.
Dünya fani bir dönüpte baksana.
Kimi evvel gider, kimisi sonra.
İmanla hatime dilerim sana.

01.02.2005

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:11 PM
Sevgili Bir Dosta 2

Öyle, böyle diyerek:
Geldi geçiyor ömür.
Dine hizmet edeni:
Rabbu alemin korur.

Önemli olan dostum:
Kışında çiçek açmak.
Herkes yaptıkalrıyla:
Sonunda anılacak.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:11 PM
Sevgili Bir Dosta 3

Şiirini okudum ben:
Baştan sona hece,hece.
Düşündüm hep eskileri:
Üzgün, üzgün ben bu gece.

Çok büyük sabır örneği:
Sergiledin her dönemde.
Mevlam seni sevindirsin:
Dilerim öbür alemde.

Zorların zorudur dostum:
Aşıp geçmek çileleri.
Zaman,zaman düşünürüm:
Eski feyizli günleri...

Çok çareler aradın sen:
Açmak için kapıları.
Seher vaktinde ey dostum:
Kaldıralım hep elleri..

Yeni kuşak bilmesde:
Biliyor Rabbul alemin.
İnkar edilsede bügün:
Çok hizmetin vardır senin.

Bilmezmisin güzel dostum:
Düşenin olmuyor dostu.
Aslanlar çekip gidince:
Tilkiler kaptılar postu..

Yerin üstü güzeldir de,
Birgün kabre gideciğiz.
Burda asıp, kesenleri:
Birde orda göreceğiz..

Zaman,zaman çalıverdin,
Kapalı olan kapıyı..
Ne yazık ki, kaldıran yok:
Aramızdaki perdeyi.

Senden vebal gitti dostum:
Çok sadıkça davrandın sen.
Gösterdiğin tevazu-a;
İnan ki, hayran kaldım ben.





Biliyorum günümüzde:
Mert insanlar çok azaldı.
Dün ortada olmayanlar.
Şimdi kahraman kesildi.

Yeter artık, dostum yeter.
Eyleme bu hali keder.
Bilinmez ki,Halık ne der;
Bir gün çıkar gelir ecel..

Silyanlı dostun diyorki,
Duayı bol eyle bize..
Öyle bir zamandayız ki,
Karıştı gün ile gece.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:11 PM
Sevgili Bir Dosta 4

Çok zarif vede naziksizn.
Hizmetlerde hep öncüsün.
Dünya ve ahırette:
Rabbim seni korusun.

Çokları inanmıyor:
Yaptığın hizmetlere.
Altunla bir olurmu,
Hiç bir zaman teneke?

Bakıyorum etrafa;
Herkes rolun oynuyor.
Elifi bilmiyenler:
Şimdi fetva veriyor.

Öyle,böyle diyerek,
Geldi geçiyor ömür.
Dine hizmet edeni:
Rabbulalemin korur.

Al eline kalemi,
Başla dostum yazmaya.
Kesinlikle çare yok:
Ölümden kurtulmaya.

Elife benzer boyun.
Hem asaletli soyun.
Daim altuna dönsün:
Her eline tuttuğun.

Söylediklerim gerçek:
İlave etmiyorum.
Huzur ve birlik içen;
Dualar ediyorum..

Yardımcın olsun Allah:
Dünya ve ahırette.
Cennet mekanını olsun:
Dua eyle herkese...

Kimbilir gelecekte:
Neler,neler olacak.
Kış gelince çiçekler:
Birer,birer solacak..

Önemli olan dostum:
Kışında çiçek açmak.
Herkes yaptıklarıyla:
Sonnuda anılacak...

Çöller oldu vilayet:
Atandı bir çok vali.
“Vaveyle kıyamet.”
Va veyla ahali! ? ..12.04.20005

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:11 PM
Sevgili Bir Dosta 5

Neden çok düşünürsun,
Yoksa umutsuzmusun?
Kale gibi dur dostum:
Gün gelir sevinirsin...

Bahçemizde ağaçlar:
Şu an sararamış solmuş.
Dua eyle muhterem:
Yuvasına dönsün kuş.

Bir bak güzel bağlara:
Hep hazan yeli vurmuş.
Nice açılmış güller:
Susuzluktan kurumuş.

Öye bir ğarip halki:
İnsan heyret ediyor!
Karıncalar büyümüş:
Hepsi davul çalıyor!

Her gecenin sonnuda:
Bir gündüz vardır elbet.
Yetişir dostun eli:
Biraz daha sabır et..

Gözüm heran postada,
Kulağım telefonda:
Beklenen güzel haber:
Gelecektir yakında..

Kışın sonu bahardır.
Sonradanda gelir yaz.
Bekliyorum ey dostum
Şiirini erken yaz...
06.04.2005

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:11 PM
Sevgili Bir Dosta 6

On altı nisan Cuma:geldi bana şiirin.
Yazdıklarınla dostum Seninle ham fikirim.

Kargalar basınca gül bahçesini:
Bülbüller susar diyor mevlana.
Sizlerin bu hali eziyet bana:
Bildirmek isterim bilesin dostum.

Devir yapmadan, övünme devri.
Kimse düşünmüyor “yevmi mahşeri”
İhlassız insanlar tutmuş her yeri.
Sen en iyisini bilirsin dostum.

Herkesin derdi var: ille baş olmak.
Işık yakmak için çakmazlar çakmak.
Kafire hoş görü, mümine yasak! ..
Dertlerin üstüne, dert güzel dostum.

Sizler çekmiştiniz bu yolda cefa.
Şimdikiler sürer zevk ile sefa.
Günümüzde yoktur ahde hiç vefa.
Ararsanda bulmak zor benim dostum.

Riyakarlar sarmış her yanı baştan.
Balıkların hepsi kokuştu baştan.
Üzüntü çok birşey gelmiyor elden.
Ğayret edip çare bulan yok dostum.

Herkes bir emerdir(!) kendi başına.
Bu nasıl hizmettir Allah aşkına? .
Kardeş tuzak kurar öz kardeşine.
Kurtulabilirsen gel kurtul dostum.

Yıllar yılı hizmet verdin ödünsüz.
Hiç bir günün geçmedi ki, çilesiz.
Hizmet verdin Hak yoluna hilesiz.
Bilen bilir merak etme be dostum.



Hizmetlerin öncülerinden idin.
Bu yolda sakalı, saçı ağarrtın.
Nice insanlara iyilik ettin..
Ne yazık ki, bilen kalmadı dostum.

Türedi bir kısım yeni piyade.
Onların hizmeti(!) emre amade.
İttifak var riya ile, yalanda.
Bizleri korusun yaradan dostum.

Akıl çekmiş gitmiş baştan.
Emirler alınır şu an nefisten.
Geçilemez oldu riyakar beyden.
Düz yolda yürümek zor oldu dostum.

Düşüne, düşüne sıkılır canım.
Bu nasıl hizmettir söyle be abim.
Yurt içi, yurt dışı çoktur hayranın.
Gün gelir bilinir kıymetin dostum.

İlacı içmeyin namert tasından.
Söz ettirmem asla! dost arkasından.
Hain fesatların hile şerrinden:
Koruyalım kendimizi gel dostum.

Dilinde var ise Allahın adı:
Olur hiç şüphesiz dertler ilacı.
Benide unutma duadan hacı.
Amelde niyetler önemli dostum.

Son ikazlarını yazdım beynime.
Doğrudan yanayım inan ben yine.
Daima gönlümüz senin yanında.
Böyle inanmanı isterim dostum.

Gün gelir dünyadan bizde göçeriz.
Okunur dillerde şiirlerimiz.
Geri kalanlardan dua bekleriz.
Sona doğru koşuyoruz be dostum.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:12 PM
Sılayı Özler

Evin altından dere,
Durmadan akar gider
Dosttan gelen sıkıntı,
Yüreği yakar gider.

Derenin kenarına,
Bir bir dizilmiş taşlar.
Akşam oldu dönüyor,
Yuvalarına kuşlar.

Hiç durmadan akıyor,
Denizlere dereler.
Ğurbette kalan insan;
Hep sılasını özler.

Dere misalı gibi,
Akıp gidiyor ömür.
Unutmaki ey Ali:
Seninde gelir sonun.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:12 PM
Siz Bilirsiniz

Sölediğiniz doğru.
Siz iyi bilirsiniz.
Baş üstüne efendim
Ne güzel söylediniz.

Düşünmem azdır benim;
Fikir beyan edemem.
Biri konuştuğunda:
Susarda dinlerim ben.

İşin kolayı vardır:
Karışmam sağa,sola.
Bir emir verildimi:
Baş üstüne karşıla.

Boşuna zahmet edip;
Hak,batılı savunma.
Doğru yukardaki nin:
Sen boşa kafa yorma.

Bu zamandaki durum:
Sade bilenler(!) bilir.
Neden, niçin diyenler:
Ortada kalıverir...

Çok güzel söylediniz:
Muhterem efendimiz.
Ne derseniz,deyiniz;
Bizler ona uyarız.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:12 PM
Size İkramı düşündüm

Muhammed, mustafa birgün: (s.a.s.)
Gitti Bilalin evine.(r.a.)
Hurmayla dolu bir sepet:
Hemen takıldı gözüne.

Bu sepetinde ne vardır?
Bilal dediki; hurmadır.
Resululah der Bilale:
Neden hurma burda durur?

Derki Bilal.ey resulum;
O hurmaları ben koydum.
Gelecek müsafirler ile:
Size ikramı düşündüm.

Alemlerin Resulu der:
Korkmazmısın sen ey Bilal,
Cehennemin ateşinden?
„Enfik ya Bilal, Enfik ya Bilal. (1)

Daim infak eyle Bilal:
Her zaman dağıt cebinden.
Unutmaki kadir mevla:
Gönderir sana ğaipten….

1-infak et ey Bilal, dağit ey Bilal.
Bu kıssanın aslı:
Keşfül Hafa isimli kitap: C.1 S. 212 dedir.
Terc. A. sandıkçıoğlu

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:12 PM
Son Dilekçem

Uzaktan,yakından gelen dostlarım:
Son delekçemdir sizlere.
Gidiyorum toprak eve.
Beni unutmayın karanlık kabre..

İnanın dünyada bende yaşadım.
Bazen üzüldümse, bazen sevindim.
Çolup çocuğumu bende severdim.
Hepsini bırakıp yola koyuldum.

Elbiseme bakın güzel dostlarım:
Ne yakası vardır ve nede cebi.
Giydirdiler bana beyaz kefeni.
Tabut denen ata koydular beni.

Bebeklik, çocukluk devresi geçti..
Farkına varmadan gençliğim bitti.
Yazı bekler iken kara kış geldi.
Evimden, odamdan aldılar beni.

Biraz önce okunmuş idi salam.
Bir çok dostum vardır bana vahlanan.
Allahın emrider böyle bu düzen.
Kimi evvel gider kimi sonradan..

Kısa süre önce konuşurdum ben.
Şimdi torunlarım korkuyor benden.
Vakit geldi ruh ayrıldı bedenden.
Canlı için kurtuluş yok ecelden...



Son tavsiyem size dostlar:
Aman namazları kılın.
Aldanmayın nefs, şeytana:
Şu an benim halim görün..

Hakkınızı helal edin.
Bana dualar gönderin.
Cumalarda, bayramlarda:
Listede bana yer verin...

Biraz sonra kılınacak namazım.
El üstünde taşınacak tabutum.
Mezarlıkta hazır edildi evim.
Beni unutmayın güzel dostlarım.

Son hitabım size benim:
Göçüp giderken dünyadan.
Vakit, saat geldiğinde:
Gelirsiniz siz arkamdan.
01.04.2007

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:12 PM
Son Yolculuk

Son yolculukta biter:
Şan,şöhret ve şamata.
Kamil iman ehliysen;
Ereceksin rahata...

Toplanır eşin, dostun:
Uğurlamaya seni.
Eller üstünde birgün:
Taşırlar cesedini.

Topraktan ev yapılmış;
O güzel bedenine.
Yoksa iman,amelin:
Vahlar senin haline...
09.02.2005

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:12 PM
Söyle Evlad Bilirmisin?

Saç üstünde kolofiyi,
Ayrandan olan minciyi,
Kendirden çıkan kunciyi;
Söyle evlat bilirmisin?

Altı delinmiş çarığı,
Üstü yamanmış lastığı,
Kıştan tuzlanmış hamsiyi;
Söyle evlat bilirmisin?

Kara lahanadan mancayı,
Sıyah üzümden pepecurayı,
Peyke üstünde yatmayı;
Söyle evlat bilirmisin? ...

Lahanadan folotayı,
Fasulyeden malahtayı,
Beyaz kabaktan feliyi;
Söyle evlat bilirmisin?

Mısır unundan mamalikayı,
Kavrulmuş undan furnikayı,
Korkotodan sarılan sarmayı;
Söyle evlat bilirmisin?

Küp içndeki boğmayı,
Düz tavada muhlamayı,
Fıçıkadan ayran içmeyi;
Söyle evlat bilirmisin?

Hamsikoli ekmeğini,
Ceviz,mısır ezmesini,
Pekmezle çay içmesini,
Söyle evlat bilirmisin? ...

Lahananın vurmasını,
Mısırın kolivasını,
İneklerin muşisini;
Söyle evlat bilirmisin?

Kendirden yapılan bezi,
Evde yapılan pekmezi,
Otlardan olan ilacı;
Söyle evlat bilirmisin?




Kabaktan çıkan çiviti,
Mısırdan çıkan hoşoti,
El aman dedirten biti;
Söyle evlat bilirmisin?

Evde olan makarnayı,
Elde küçük karnalıyı,
Yarım yapılan kapıyı;
Söyle evlat bilirmisin?

Buğday unundan çirihtayı,
Yağ konulan kavatayı,
Üzüm indiren teveteri;
Söyle evlat bilirmisin?

Ev içindeki tereği,
Sert kabuk tutmuş ekmeği,
Minci konulan küleği;
Söyle evlat bilirmisin?

Köy evindeki bulmeyi,
Titefteriyi takmayı,
Baharda tohum atmayı;
Söyle evlat bilirmisin?

Çayırda kazma kazmayı,
Ateşte pişen elmayı,
Değirmenlerde yatmayı;
Söyle evlat bilirmisin? ..

Daldan elma teşürmeyi,
Gerdelle yalak vermeyi,
Ham yerlerde ğırz etmeyi;
Söyle evlat bilirmisin?

Bulmede ottan yatağı,
Karda lahana bulmmayı,
Testiyle su taşımayı;
Söyle evlat bilirmisin?

Yaprak taşıanan çiteni,
Ottan yapılan fomonu,
Ayakla üzüm ezeni;
Söyle evlat bilirmisin?

Büyük küplerde Turşiyi,
Kendir tarayan vurçiyi,
Yük taşınan kuviçayı;
Söyle evlat bilirmisin?

Maşrabayla su içmeyi,
Lengerde yemek yemeyi,
Yün kevretlerde yatmayı;
Söyle evlat bilirmisin? ..


Fındıklarda harhalıyı,
Dalı çeken kukarıyı,
Evler önünde avlıyı;
Söyle evlat bilirmisin?

Sabah vurulan yayığı,
Şimşirden olan kaşığı,
Ölçü aleti arşını;
Söyle evlat bilirmisin?

Adım Alidir benim.
Mahalli dil ile yazdım.
Gençlere sorular sorndum.
Sevilir diye düşündüm.
15.03.2007 almanya

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:13 PM
Su

Çok büyük bir nimettir:
Her canlı için su.
Yaradana götürür:
Canlı olanları su..

Bir anlık düşünelim:
Olmasa idi sular,
Ne olurdu halimiz?
Her taraf pislik dolar

Pınar sular akıyor,
Toprağı dele, dele.
Zikr ederek Mevlayı:
Akar denize dere..

Dünyanın büyük kısmı:
Doldurulmuş su ile.
Tanırlar Mevlasını,
Huzur ve huşu ile…

Gece, gündüz durmadan,
Akan şu sulara bak.
Aç gözünü ey dostum;
Suyu yaradana bak…

Baharda canlanıyor:
Bütün dünya yeniden.
Kimileri suyunu:
Alıyor derinlerden.

Anlatılmakla bitmez:
Suyun bize hizmeti.
Rabbim suyla diriltir:
Kurumuş çiçek, otu.

İkram edilince su:
Büyüklerimz söyler:
„Su gibi aziz ol.“
Deyip dua ederler.




Suların en güzeli;
Zemzem suyudur kesin.
İnsanlık alimine:
İkramıdır Mevlanın.

Şehirlerin Anası,
Mekkede: Zemzem suyu.
Her sene sulandırır:
milyonlarca hacıyı.

Eğer olmasaydı su:
Yaşarmıydı canlılar?
Bir anda koca dünya:
Hem kokar, hemde yanar..
23.05.2006 Almanya

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:13 PM
Şehidim

Vatan dedi,bayrak dedi,
Çekinmeden canın verdi.
Dağ,taş, tepe demeyerek:
Haine haddin bildirdi..

Susturmadı ezanını,
İndirmedi bayrağını.
Cennet vatanı uğruna:
Akıttı mübarek kanını.

Ey Türk oğlu güzel şehid;
Şanın geliyor maziden.
Hiç bir zaman korkmadın sen:
Vatan düşmanı hainden.

Şehid ölmez diyor ALLAH.
Haber verir Nebiyyullah.
Dua eder şehitlere:
Gece, gündüz hep ehlullah.

Nurlu medine şehrinde;
Resulullahın devrinde:
Hamza şehid edilmişti:
Yatıyor bügün Uhutta.

Gelecek mahşer gününe,
Kanı dakmlayarak şehid.
“Ne istersin? ” sorulunca:
Der:”Olmak isterim şehid.”

“Bin defa dünyaya gelsem,
Şehid olmak isterim ben.
Hiç korkmuyorum ölümden,
Evet dedim “BELADA” ben.

Şehitlerin piri Hamza:
Yatar durur bak uhutta.
Dünya fani, ahret baki,
Göç görünuyor ufukta..

Ey benim nazlı şehidim!
Yolun açık olsun derim.
Mahşer günü geldiğinde:
Senden şefaat beklerim.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:13 PM
Şikayetim Var

Miraca çıkınca resul:
Rabbul alemin buyurur;
Ümmetinden şikayetim var:
Bir bir Resulune anlatır.

Ben onlardan hiç bir zaman:
Yarının ibadetini istemem.
Onlar ise ısrarla benden;
Yarının rızkını isterler...

Rızkını ğayriye vermem.
Ümmetinin ey resulum.
İbadetlerini takdim eylerler:
Benden başkasına ümmetin.

Diğer bir şikayetim şudur:
Benim yarattığım rızkı yerler.
Bana şükür etmeleri lazımken:
Gidip benden ğayriye şükür eylerler.

İzzet, güç ve kuvvet bende.
Onlar arar başka yerde.
Kainattaki her zerre:
Benim bilgim dahilinde....

Kafirler için yarattım cehennem.
Müminleri asla! Ateşte yakmam.
Nedense ümmetin ateşe koşar? ..
İşte bu hallerden şikayetim var..

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:13 PM
Şuan Benim Gönlüm Yasta

Şu an benim gönlüm yasta,
Yeğenim Yaşardır hasta.
Can daim değil kafeste;
Uçup gidecektir birgün...

Yolun sonuna gelmeden,
Tedbirler lazım evvelden.
Çok gidenler var önceden,
Geriye dönen yok bügün..

Şu an kalbimde var sızı,
Bazen tatlı olur acı.
Bu işin yoktur sırası;
Vakti elen gider birgün..

Dünyada dertler bitmiyo,.
Giden gün geri gelmiyor,
Kimi gaflette yüzüyor;
Açılır gözleri birgün...

Anlatamam ben derdimi,
Kalem yetmez, kağıt yetmez.
İbadet eden kayb etmez.
Edenler kazanır birgün....

Mutluluk bahçemde benim
Şu an güllerim açmıyor.
Gençleri söz dinlemiyor.
Kayb ettiklerini anlarlar birgün.

Çiçek dalından kopunca;
Dalı ağlar, çiçek ağlar..
Ebeveyn evlada yanar.
Evladın olunca anlarsın birgün..

Herkes uyanacak tatlı uykudan.
Sık, sık secdelere kapan.
Ölüme hazır ol her an.
Azrail kapını çalacak birgün.



Benim güzel evlatlarım:
Gelinlerim ve kızlarım;
Çok sevgili torunlarım;
Dinleyiniz beni bügün..

Ramazan ayı geliyor;
Aman namazları kılın.
Yok şakası bunun bilin
Kılmayanlar yanar birgün.

Babanız Ali diyor ki;
Bügünlük bu kadar yeter.
Etmeyin ömrünüz neder.
Kıymetini bilin bügün.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:13 PM
Tanı Dost Ve Düşmanını

Ne günlere kaldık yarab:
Her tarf oldu toz duman.
Öyle bir hale geldik ki,
Karıştı dost ile düşman.

Güven, itimad kalmadı.
Dostluklar bir, bir bozuldu.
Her şeyimiz madde oldu.
Mana ise unutuldu...

Kardeş, kardeşten korkuyor.
Riyakarlar kol geziyor.
Şakşakçılar çoğalıyor:
Ehil olan horlanıyor...

Tuzakları kurar oldu:
Kardeşler öz kardeşine.
Bur türlü düzen gelmiyor:
Her iş gidiyor tersine..

Helal, haramı ayıran:
Çok az insan günümüzde.
Dünyayı baki sananlar:
Koşar dünyanın peşinde.

Kalmadı günümüzde:
Arzu edilen dostluk.
Herkesin ğayesi başka:
Kayb oldu kardeşlik,birlik.

Aferin almak uğruna:
Kardeş,kardeşi ğammazlar.
Benim, benim diyen bunlar:
Hiç ukbayı düşünmezler...

Yalan,yalnış konuşurlar:
Kendine pay çıkarırlar.
“Ben olmasaydım” derler;
Her şeye sahıp çıkarlar.

Hele bir bakın etrefa:
Bu tip insanlar çoğaldı.
Sabırla bekliyoruz biz:
Henüz güneş doğmadı...




Varmıdır islam dininde:
Yalan sözleri konuşmak?
Kardeşini kötüleyip,
Kendine çıkar sağlamak?

Olmuyor beyler, olmuyor:
Bu gidişat iyi değil.
Müminin dostu mümindir.
Bu gerçeği böylece bil...

Başkasına kuyu kazma:
Sen düşersin o kuyuya.
Sapma dostum sağa, sola.
Sahıp çık daim doğruya..

Ayrılma doğrudan Ali:
Dünya fanidir, fani..
Kırma kimsenin kalbini:
Tanı dos ve düşmanını..
13.11.2006 Almnaya

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:14 PM
Tarihte Vardır Adımız

Irkçılığa karşıyız biz.
Lakin Türk oğlu Türkleriz.
Malazğırtten geliyoruz:
Tarihte vardır adımız.

Medeni dünyada bügün:
Herkes anılır ismiyle.
Baştan,başa sulanmıştır;
Şehit kanıyla Türkiye.

Anlayamaz olduk bizler:
Şu medyamızın halini.
Binlerce şihet verdikte:
Görmedik hiç haykıranı? ! ..

Ne subaylar, burokratlar,
Ne helal süt emmiş erler,
Kahpece şehid edildi.
Medya görmezlikten geldi.? ! ..

Niçin korkuyoruz kimliğimizden,
Neden utanırız tarihimizden?
Ayrılıklar yoktu daha önceden.
Vurmak ister bizi düşman ciğerden.

Hiç gördünüzmü dünyada:
“ Bende Türküm diyenleri”? (1)
Bir bardak suda onlar:
Boğmak isterler Türkleri.
07.01.2007

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:14 PM
Taştan Gül Bekleme

Madde esiri olanlar;
Yakıyor nice canlar.
Mazlumlara olanlar:
Nemrut,fravunu sollar.

Taştan gül bekleme hiç,
Gülün ağacı vardır.
Zalımın zülmü varsa:
Adaleti var Hakkın.

Demirden olmaz altın,
Adalettir emri Hakkın.
Küfrün zehirinden sakın.
İnşaellah zafer yakın.

Dostluk bekleme kafirden:
Vaz geçmezler huylarından.
Yaraları vadır dünden,
Öc almak isterler bizden

Sözleri hep demokrası,
İşleri hep yüz karası.
Yakıp yıkarlar mabedi,
Bozuk bunların niyeti.

Ey dünyanın liderleri:
Durdurun akan kanları!
Nerde kaldı demokrası,
Bumudur insan hakları? ...
16.06.2004

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:15 PM
Tefrikaya Düşmeyelim

Birlikte rahmetler vardır:
Gelin birleşelim dostlar.
Düşmeyelim tefrikaya;
Çok büyük yaralar açar.

Milli şair Akif derki:
Tefrikaya düşmeyiniz.
Anadolu insanları:
Her ortamda birleşiniz.

Tefrika girerse millete:
Çöküş olur memlekette.
Kimseyi itmeden öte.
Yönelelim hep hedefe.

Binlerce yıldır burada:
Kardeş gibi yaşadık biz.
Fitne tohumu ekene:
Nasıl müsade ederiz? ..

Ne demektir Kürt ile Laz?
Kimdir Gürcü vede Abhaz?
Bölücüler hain, yobaz.
Hiç birine inanılmaz...

Lazı, kürdü ve abhazı,
Daha vardır onlarcası.
Hepsin vatan çimentosu.
Hepsinin adem babası.

Kimine Türk kimine kürt:
Deyip fitne saçıyorlar! .
Hiç durmadan dış hainler:
Düşmanlık körükluyorlar.

Vurdurmak istiyor bunlar:
Kardeşleri, kardeşlere.
Başarırlar (!) ise şayet:
Konacaklar servetlere.

Alevi, sünni diyorlar,
Çerkez, süryanı diyorlar:
Fitne tohumu ekerek:
Bizi bölmek istiyorlar.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:15 PM
Terk Edilmiş bizim Eller

Bakıyorum köyümüze,
Eskilerden hiç kimse yok.
Cami cemaatsız kaldı.
Okulunda öğrenci yok.

Nerde o eski insanlar?
Hani analar, babalar?
Bülbül güle fiğan eyler.
Ğariplendi bütün köyler.

Hani dedeler, nineler?
Nerde ninni söyleyenler?
Duman tutmuyor bacalar..
Terk edilmiş bizim eller...

Okulda okuyan gençler,
Ğurbet yoluna düştüler.
Köyü bırakıp gittiler:
Viraneye benzer köyler.

Ezan okununca dinler;
Dağlar ile hemde taşlar.
Ecdad mezarında ağlar;
Unutulduk diye bizler..

Nerde coşkulu bayramlar?
Hani acıklı sohbetler?
Mihrap ile minber ağlar:
Cemaatsız kaldık diye...

Hele kabirlerin hali,
Üzer bakan insanları.
Ölü mezarında ağlar:
Zıyaretçim yoktur diye..

İşte böyledir Ali:
Bügün köylerin hali.
Parayı, pulu. bulan:
Unuttu hep köyleri...
27.03.2007 Almanya

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:15 PM
Tevazuu Bırakma Sen

Kibr edenin düşmanıdır;
Alemleri var eyleyen.
Yalandan öne eğilen:
İnsanlara aldanma sen.

Tevazuu bırakma hiç.
Yoksa olursun sende hiç.
Bir olsun dışınla, iç.
Varacaksın huzura sen.

Bügün yanan lambaların:
Birgün gelir sönüverir.
Tevazudur değer verir.
Tevazuu bırakma sen.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:15 PM
Tevbe Edip Hakka Yönel

Doğru yoldan çıkan kişi,
Tevbe edip hakka yönel.
Bırak artık kirli işi,
Tevbe edip hakka yönel.

Koşma günahlar peşinden,
Sabahları kalk erkenden.
Rızkını iste Rabbinden,
Tevbe edip hakka yönel.

Ğaflete dalıp durmadan,
Akşam kafayı bulmadan,
Ömür sermayen bitmeden,
Tevbe edip hakka yönel.

Gitme şeytanın peşine,
Uyma artık kör nefsine,
Uyan artık gel kendine.
Tevbe edip hakka yönel.

Gençlik elinden uçmadan,
Ruhun bedenden çıkmadan,
Gören gözler kapanmadan,
Tevbe edip hakka yönel.

Ey Allahın ası kulu!
Düşün artık sen sonunu.
Kaldır mevlaya elini,
Tevbe edip hakka yönel.

Hala haramdamı elin?
Niçin dinlemzsin Rabbin?
Nurlansın istersen Kabrin:
Teve edip hakka yönel.

Rabbinin rehmeti sonsuz,
Nimetleri var sayısız.
Fırsatın var iken henüz,
Tevbe edip hakka yönel.

Yeter boşuna gezdiğin,
Gel çevir kıbleye yüzün,
Tamam eyle gel kulluğun,
Tevbe edip hakka yönel

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:15 PM
Torunum Bedirhan'ın Doğumu

On aralık Çarşamba;
Telefonum zil çaldı.
Arayan Zinnet idi:
Bediri müjdeledi.

Torunlarım beş idi:
Bedirle altı oldu.
İnanınız ğurbette:
Gözüm yaşlarla doldu.

Üçyüz onüç sahabı,
Bedirde kahramandı.
Bedirhanle torunlar:
Yarım düzine oldu.

Sayalım isimleri:
Yeniden baştan sona.
Mevlam hayırlar versin:
Biricik Bedirhana..

Emre ilk muradımız:
İlk açılan gülümüz.
Güzel yüzlü Emirhan.
İkinci torunumuz..

Derken geldide Ufuk:
Akabindede Enes.
Pamuk prenses gibi:
Beşinci torun Zeynep.

Sevindi hep çocuklar.
Hem Emine, hem İrfan.
Hoş geldin aramıza:
Küçük beyim Bedirhan.

İsmin gelir Bedirden.
Yakındır Medineye.
Hayırlı kılsın seni,
Rabbim bizim aileye.

Emre der “ büyük baba:”
Çok tatlıdır Bedirhan.
Zor olsada ayrılık:
Dayan ey Alim dayan.





Bizler göçüp gideriz:
Sıra gelecek size.
Hiç bir zaman ayrılık:
Sokmayın evimize.

Bedirhanın doğumu:
Yazdırdı bana bunu.
Namazını kılana:
Helal ettim hakkmı

Ğurbetin yalnızlığı:
Söyletiyor çocuklar.
Gün gelirki, Evlatlar:
Anne,babayı arar.

Rabbim selamet versin:
Büyük, küçüğünüze.
Bu şiirimde kalsın:
Hatıra benden size.
11.12.2003

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:15 PM
Torunum Emirhan'a

Beş mayıs doksan yedi,
Dogumu Emirhanın.
Her türlü fenalıktan,
Koru onu Allahım.

Emirhan, Emre gibi,
Doğdu Neckarsulumde.
Büyük insan olacak:
İnşaellah ileride.

Büyük baban diyorki;
Ses veriyor emirhan.
Güzel torunlarımı:
Koru büyük yaradan.

Ayrı kaldık emirhandan.
Yüreğim sızlıyor ğamdan.
O güzel nurlu yüzünden:
Öpsemde doymam Emirhan.

Allahtan isterim elbet.
Size versin haya, edep.
Soyum devam eyleyecek:
Sizlerle inşaellah ebed.

Sizden yakın kim var bana?
Duacıyım Emirhana.
Dünya malın koy bir yana.
Selam bizin Emirhana.

Bazen ağlar, bazen güler.
Bazende büyük baba der.
Olmasın üzüntü kmeder:
Biziml güzel Emirhana.

Evimizde bir gülsün.
Emrenin kardeşisinin.
Enesinde abisisin:
Güzel yüzlü Emirhanım.

Bazen der telefonda:
Emre dövüyor beni.
Emrede çok akıllı:
Dövmesin kardeşini.

İşin doğrusu beyler:
Doymadım torunlara.
Biz kaldık ğurbet elde:
Onlar ise Sılada.....

Ah,vah deyip giderken,
Geldi, geçiyor ömrüm.
Biricik Emirhanın:
Gözlerinden öperim.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:15 PM
Torunum Enes'e

Doksan dokuz senesi,
Mayısın altısında:
Enen dünyaya geldi:
İstanbul,İstinyede..

İsmini alır Enes:
Enes bini malikten.
O bize emanettir:
Alemlerin Rabbinden.

İkinci oğlum İrfan:
Seviyor Enesini.
Anneside Emine.
Büyütür nenni,nenni.

Bülbül gibi şakirim.
Dilim durmaz okurum.
Torunlarımı severim.
Onlardan biride Enesim.

Nasıhatım büyüklere:
Gafil olman kılın namaz.
Torunlara bağırmayın.
En küçüğu bizim enes.

Dünyan senin şen olsun.
Ömrün bereketle dolsun.
Rahatlıkla geçsin ömrün.
Dördüncu torun Enesin.

Ğurbet yüzünden usandım.
Dertlerimle yandım,piştim.
Kasete, Resime baktım:
Görmek için seni Enesim.

Dördünc torun Enesim:
Sizlerle şenlenir evim.
Güzel günler sizin olsun:
Küçük torunum Enesim.

Bazı gün bazı gece:
Ğam doluyor içime.
Şiirle sevgimi ben:
Yazıp yolluyom size.

Dördüncu torunumuz:
Sevgili Enes beydir.
Evlat ceviz kabuğu:
Torun ise içidir.

Emre, Emirhan,Ufuk:
Son gelen Enesimiz.
Dünya durdukça yavrum:
Kesilmesin Nesliniz.

İşte böyle Enes bey:
Şiir yazdım size ben.
Her sıkıntı anında:
Korusun sizi mevlam.

Büyük baban diyor ki;
Açsın çiçeğin gülün.
Enesin yaş gününü:
Almanyadan kutlarım.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:15 PM
Torunum Ufuk'a

İki mayıs doksan sekiz;
Ufuk dünyayageldi.
Ufuk’un doğumuyla:
Baba evi şenlendi.

Üçüncü torunumuz:
Bir güneş gibi doğdu.
Baba, anne tarafı:
Doğumla çok sevindi.

Emre,Emirhan, Ufuk;
Dördüncü Enesimiz.
Hiç sıkıntı çekmeden:
Rahat geçsin ömrünüz.

Bahtım, baharımsınız.
Çiçek gibi açtınız.
Torunların dördüde:
Pırlanta gibisiniz..

Adınız dilimizde,
Sevginiz kalbimizde,
Sakınırım kem gözden:
Nazar değmesin size.

Annesi hep çağırır:
Benim ufuğum diye.
Allah selamet versin:
Şükranla; Nidaiye.

Duamız ufuk için:
Ufuk gibi yücelsin.
Takdir edilen ömrü:
Safa ile geçirsin..

Temel,Kadriye,Nihal
Çok severler Ufuğu.
Ufuk oldu onlarda:
Ailenin ilk çocuğu.

Sizler tam büyüyünce:
Bizler göçüp gideriz.
Bizleri soranlara:
Selamlar olsun deriz.

Büyük baban diyor ki,
Neşeli geçsin ömrün.
Ufuk’un yaş gününü:
Ğurbet elden kutlarım.
24.04.2000

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:16 PM
Unuttun Mu Be Ey Oğul

Evimizdeki ocağı,
Odun kesilen nacağı,
Süpürke konan bucağı:
Unuttunmu be hey oğul?

Yalın ayak, başı açık,
Soğanı ederdik katık.
Ateşten ateş yakardık.
Unuttunmu be hey oğul?

Ayağında kara lastik,
Sırtındaysa yırtık çanta,
Okuduğunu okulda:
Unuttunmu be hey oğul?

Sabah ötüşen kuşları,
Tavukları, horozları,
Evin önündeki narı:
Unuttunmu be hey oğul?

Köyümüzdeki suları,
Etraftaki komşuları,
Dükkanları ve hanları:
Unuttunmu be hey oğul?

Köydeki su değirmenini,
Bol çamurlu yollarını,
Yağlı haşhaş ekmeğini:
Unuttunmu be hey oğul?

Soframızda ekmek azdı.
Katığımız zaten yoktu.
Meleşiyor koyun, kuzu.
Unuttunmu be hey oğul?

İdare lamba yanarken:
İş yapardı senin anan.
Yırtık pantolla gezirdin.
Unuttunmu be hey oğul?

Neden beğendin kendini?
Hor görme gel geçmişini.
Yalın ayak gezdiğini:
Unuttunmu be hey oğul?

Senin okuman uğruna,
Gündelikle çalıştım ben.
Haber gelmiyor hiç senden:
Unuttunmu be hey oğul?

Bulğur yapılan dibeği,
Sütün içtiğin ineği,
Saç altındaki ekmeği:
Unuttnmu be hey oğul?

Baban yıllar, yılı hasta.
Bağlı kalmıştır yatakta.
Ah bir selamın gelse..
Unuttunmu be hey oğul?

Unuttun anan, babanı.
Terk ettin gittin sılanı.
O yoksulluk yıllarını:
Unuttunmu be hey oğul?

Anan baban çok dertlidir.
Daim gözleri yaşlıdır.
Yollarını gözler durur.
Bu gerçeği bil ey oğul....

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:16 PM
Uyan

Uyan ey kardeşim gafletten uyan.
Uyan ey uykusu key olan insan.
Münkirlerin kasdı dinedir inan
Uyan ey müslüman kardeşim uyan.! ..


Şiddetli bir ğaflet kapladı bizi:
Tanıyamaz olduk ecdadımızı,
Kimler kemiriyor vatanımızı?
Uyan ey uykusu zevk olan insan! ..


Medeniyet diye daldık ğaflete.
Oğlumuz, kızımız olmuş sosyete.
Daha bundan gitmek varmıdır ote?
Uyan ey kardeşim uykudan uyan! ..


Yakışırmı sana bu kadar zillet?
Ecdadından hiçmi alymadın ibret?
Mutteki ol, Vatanına hizmet et.
Uyan ey kardeşim uykudan uyan! ..


Uyanalım artık bu gafletten biz.
Vatan için feda olsun canımız.
Bu vatandır bizim öz vatanımız.
Uyan ey kardeşim uykudan uyan! ...

Bir çok misyonerler tuzaklar kurmuş,
Nice gençlerimiz dininden çıkmış.
Doğru ol. Dürüst ol. Ğayretle çalış.
Uyan genç kardeşim uykudan uyan! ..

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:16 PM
Uzat Merhamet Elini

Neden yüksekten uçarsın?
Sende bir gün öleceksin!
Ektiğini biçeceksin.
Orda hesap vereceksin..

Semalarda dolaşırsın.
Hep yükseklerdedir başın.
Mazlumlara acımazsın.
Sende birgün öleceksin.

Kibirle bu yol yürünmez.
Gerçek menzile varılmaz.
Dostlar, dostunu bulamaz.
Sende birgün göçeceksin.

Bakmazmısın sağa, sola,
Nedir sendeki bu hava?
Yazık etme dön dergaha.
Birgün hesap vereceksin.

Uzat merhamet elini.
Kaldır yerlere düşeni.
Aldatmasın kimse seni.
Bir fanisin göçeceksin...

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:16 PM
Üç Aylara Giriyoruz

Üç aylara giriyoruz:
Büyük bir nemettir bize.
Tevbelerle, yalvarışla;
Dönmeliyiz Rabbimize.

Receb Allahın ayıdır.
İki kandil var içinde.
En güzel ibadet namaz:
Miractan hediye bize.

Şaban peyğamberin ayı.
Bol salavat okuyalım.
Gözlerden yaşlar akıtıp,
Yalnış işlerden dönelim.

Şaban ayının onbeşi,
Üçüncü kandil Berat.
İnanan gerçek müminler;
O akşamda alır bBerat.

Ramazan Müminler ayı,
Allahın rahmeti sonsuz.
Bin aydan hayırlı gecesi var:
İnşaellah kavuşuruz.
22.08.2003

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:16 PM
Ümmet Eyle

Dağlar, taşlar zikir eder Mevlayı.
Şükür RABBİM ihsan ettin çok şeyi.
Malım, mülküm, canım kurban yoluna:
Ümmet eyle beni ol Hak nebine...

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:16 PM
Üşüyorum Şimdi

Yağmur ince.,ince yağıyor şimdi.
Gönlüme yinede hüzünler doğdu.
Bülbül güle dönmüş ötüyor şimdi.
Sıcaklık artsada üşüyom şimdi....

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:16 PM
Varmıdır Bu Dünyada Zulm ile Abad Olan

Şu Filistine bakın:
Gökten ateş yağıyor!
Dünyanın liderleri:
Oturup seyr ediyor..

Yokmudur bu dünyada:
Adil olan liderler ? ..
Bunca kanlar akarken:
Neden durup beklerler? ..

Neden sesi çıkmıyor,
ABD başkanının? ..
Haklı yanı varmıdır,
Saldırğan israilin? ..

Ne Rusyanın sesi var,
Nede ingilterenin.
Yakılıp, yıkılıyor:
Her tarfı Lübnanın..

İsrail vurulsaydı:
Hemen ateş kes derler.
Ayağa kalkar idi:
Dünyadaki liderler..

Bumudur demokrası,
Bumu insan hakları?
İnsanlıkmıdır sizce:
Öldürmek sivilleri? ..

Mazerete bakınız:
İki askeri bulmak.
Hangi hukukta vardır:
Mabedler bombalamak?

Dünyanın her yerinden:
Kovulurken yahudi.
Müslüman Osmanlılar:
O na kucak açmıştı...

Halıkın hesabı var:
Benzemez kulun kine.
Unutmayın hesaplar:
Birgün döner tersine..





Güçlü olanlar bügün:
Güçsuzleri vuruyor.
Unutmayın zalimler:
Yolun sonu geliyor!

Ne çabuk unuttunuz:
Size uzanan eli?
Birgün sizide boğar:
Mazlumların kan seli.

Tarih boyu zalimler:
Gelip, gelip geçtiler.
Onlardan bahs eden yok.
Hep cehenneme gittiler.

Varmıdır bu dünyada:
Zulm ile abad olan?
Sizleri kahr edecek:
Yükselen Ahu, fiğan..

Açıklayın dünyaya:
Bebeklerin suçunu.
Yerin dibine Soksun
Allahım Topunuzu...

Birgün hesap soracak:
Mutlak HZ. ALLAH.
Sılahlarla, dolarlar:
Geçmez orada Billah.
22.07.2006 Almanya

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:16 PM
Vatanı Bölecekler

Unutuldu ahıret,
Yatırımlar dünyaya.
Çok insanlar koymuyor:
Başlarını secdeye..

İnsanları aldatmak,
Şimdilerde çok moda.
Koşar dünya peşinden:
Hem hacı, hemde hoca.

Mert insanlar azaldı.
Namertler ortalarda.
“Ahde vefayı” dersen:
Kalmadı ortalarda...

Herkesin hesabı var:
Dönmek için köşeyi.
Helal,haram demeden:
Doldurmaktır keseyi..

Evlad tanımaz olmuş;
Günümüzde atayı.
Çokları kayıp etmiş:
Pusulayı, harıtayı...

Öyle bir zamandayız:
Erkek, kadın iç, içe.
Mahrem ile na mahrem:
Bügün kaldı tarihte...

Yüzümüz kızarıyor:
Bazı proğramlardan.
Yıkmak isterler bizi:
Hem içerden, dışardan.

Kardeşi, kardeşine;
Vurduruyor alçaklar.
Eğer uyanamazsak:
Vatanı bölecekler..

Çok dikkat etmek lazım:
Oynanan oyunlara...
Karşı tedbir alalım:
Kurulan tuzaklara..

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:17 PM
Vilayetim Rize

Köyümün adı: Silyan,
Kalkandereye bağlı.
Daim bir karar kalmaz,
Dünyada insan hali…

Hani nerde Silyanlım;
Köyümüzü kuranlar?
Şu üçgünlük dünyada:
Birazda sen oyalan…

Çıktım silyan dağına,
seyr eyledim Keleri (1)
Çoktan oldu gelmedi:
Göçenlerin haberi.

(1) Trabzon iline bağlı köyümüzun karşısındaki
Bir köyün eski adı.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:17 PM
Yalan Dünya

Yalan dünya, yalan dünya,
Baki değil, fani dünya!
Hiç kimseye yar olmadın:
Şimdiye dek yalan dünya.

Malın yalan, mülkün yalan.
Daim kalmaz sana gelen.
Bir hoş sedadır kubbenden;
Geriye yansıyan dünya...

Gençtir demez, yaşlı demez,
Zengine, fakıra bakmaz.
Zaman geri döndürülmez.
Nice canlar alan dünya...

Sana güvenen aldanır.
Hakkı tanıyan kazanır.
Mevlanın emri böyledir:
Allah c.c. baki, Fani dünya

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:17 PM
Yalan Dünya...

Yalan dünya, yalan dünya,
Birçok gülü solduransın.
Vakit geldiği zamanda:
Gence, yaşlıya bakmazsın.

Mevla koymuş kanununu,
Canlı verecek canını.
Ğayret et kurtar kendini.
Kurtar esas hayatını.

İbadetten geri kalma.
Yalnış yollarada sapma.
Dünya ebedidir sanma!
Şeytan ve nefse aldanma

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:17 PM
Yalanlara İnanma

Eline kalem alan,
Saldırıyor islama.
İlim, irfan erbabı,
Sahıp çıkın İSLAMA.


Bu zamanın modası:
Hucum dini islama
Elifi bilmeyenler,
Karşı koyar İSLAMA.


Nice cahil, ğafiller,
İslama diş bilerler.
Üçgünlük dünyaiçin,
HAKKI tersyüz eylerler.


Fitne, fesat erbabı,
İslamı hor görüyor.
Bazı dar görüşlüler,
hep.”hoşgörü” diyorlar.


Kuranda vardır beyan:
Kafir sevmez mümini.
Haçlılar tuzağından,
Koruyalım Hak dini.


Uyuma ey kardeşim!
Yalanlara inanma!
Dünyadakı oyunlar,
Karşı çıkmak İSLAMA.


Gel sahıp çıkalım biz:
Yüce İSLAM dinine.
İslam düşmanlarının,
Aldanman sözlerine.









Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:17 PM
Yalnız Kaldım Gurbette Ben Yine

Akşam oldu kapattım ben kapımı.
Kimsem yokki, sorsa benim halimi,
Bir gün bana aymı olur, senemi?
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine..

Nerde benim torunlarım, kızlarım?
Bayramlarda hep onları özlerim.
Zaman, zaman yaşla dolar gözlerim
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine..

Kardeşler, evlatlar hepsi düzine:
Yoksa paran kimse bakmaz gözüne.
Ğurbette dertler var, derdin üstüne.
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine..

Kimse varmı ğurbet ellerde gülen?
Sarıyor insanı dert ile elem.
Elinde tesbihi çekiyor annem.
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine..

İsterdim seveyim: Emre, Emiri,
İnanın özledim: Enes Bediri.
Hiç unuturmuyum Ufuk, Zeynebi.?
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine.

Ğurbetin çilesin çekenler bilir;
Ciğerlerim yanar, yanar kavrulur.
Yaşayanlar daha neleri görür..
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine..

Yaşlı anam İstanbulda:
Üst katlarda beni arar bulamaz.
Fatoşla, Zinnetin yaşları dinmez.
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine.




Hem fedakar, hem cefakar oldum ben.
Yıllar yılı ğurbetlerde gezdim ben.
Dertlinin derdine merhem oldum ben.
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine.






Bir güneş gibiydim doğduğumda ben:
Şimdi ğurbet elde soluyorum ben.
Kısmetim böyleymiş ne gelir elden?
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine..

Dağlar çok yüksektir,Yollarsa kıvrım,
Hergün çoğalıyor: kederim,ağrım.
Tutmuyor kollarım vede dizlerim:
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine..

Kaderde yazılan gelecek başa.
Çare yoktur ğayretimiz hep boşa.
Öldüğümde sakın düşmen telaşa.
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine.

Bülbül hasrettir hep güle,
Gül dikenli olsa bile..
Bu hasretlik gider böyle.
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine.

Benim güzel çocuklarım:
Size son söz şunu derim:
Namaz kılanı severim.
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine.


Ah sevgili güzel anam:
Tut elimden yine okşa saçımı.
Ne yapalım ğurbet eğdi başmı,
Yalnız kaldım ğurbet elde ben yine..

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:17 PM
Yalnızlık

Yalnızlık çok zordur dostum.
Gurbette günler geçmiyor.
Dünya fani, ömür kısa:
Gelenler bir, bir göçüyor.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:17 PM
Yanıyor Gönlüm

Bir türlü huzur bulmuyor:
Benim şu yaralı gönlüm.
Yalnışları gördüğümde;
Yeniden yanıyor gönlüm.

Çevremize bakıyorum:
İnsanların çoğu hasta.
Derde deva olmayınca:
Dertlerle yanıyor gönlüm.

Kötü adetler yayıldı:
Minik, mink çocuklara.
Benzemez olduk dünlere.
Bügünde yanıyor gönlüm.

Neden düştük bu hallere?
Benzemiyoruz bizlere.
Sırt çevirdik eskilere..
Yeniye yanıyor gönlüm.

Örfler, adetler değişti.
Hayasızlık yayğınlaştı.
Küfür dereleri taştı.
Hayretle yanıyor gönlüm.

Sağı, solu karıştırdık.
Berrak suyu bulandırdık.
Zehirli sulardan içtik.
Çöllerde yanıyor gönlüm.

Yansın gönlün, yansın Ali.
İşte böyle dünya hali.
Yalnıştan olurmu doğru?
Yalnışa yanıyor gönlüm.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:18 PM
Yaradılış Gayen Bu Mudur?

Şeytana uyupta, namaz kılmazsın.
Eğlencenin hepisine koşarsın.
Allahın emrine boyun eğemzsin.
Yaradılış ğayen bumudur senin?

Gerçek müslümanlık böylemi olur?
İnsan mevlasına asımı olur?
Hesap defterleri birgün açılır.
Niçin bu dünyaya sen geliverdin?

İstersen ukbada rahat;
Mevlaya çok çok ibadet et.
Bu dünya fanidir elbet,
Birgün gelir sonun senin...

İnat edip uyma nefse,
Gel ruhunu azad eyle.
Nuru, feyzi doldur kalbe:
Ancak rahmete erersin...

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:18 PM
Yaralı Gönlüm

Bügün günlerden Salı,
Yine hüzünlü gönlüm.
Maddeyle şifa bulmaz:
Benim yaralı gönlüm.

Her geçen gün ömrümden,
Akıp giden sermayı.
Beylerden,paşalardan:
Varmı kalan geriye?

Bahri muhitte olmaz:
Bir damla suyla abdest:
Ölüm gelmeden önce:
Sen kendini hazır et.

Gün geçtikçe giderim:
Esas menzile doğru.
Dilerim nurlu olsun:
Daracık kabir evi...

Sakın aldanıp kanma:
Dünya nimetlerine.
Gün gelir bir, bir çıkar:
Yaptıkların önüne...

Her an düşün ey kişi;
Alemleri ve arşı.
İman ve ibadetle:
Karşı koy nefse karşı.

Her zaman diliyorum:
Mevlamızdan rahmeti.
Nasıp eylesin bize:
Ol mübarek cenneti.
26.07.2006

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:18 PM
Yaşım İlerledi

Yaşım ilerledi,tutmuyor elim.
Boşunamı geçti, gece günlerim?
Dogrusu gençliği özler dururum.
Kaybettim mi, kazandım mı bilemem.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:18 PM
Yazılan Gelir Başa

İndim dere düzüne;
Atladım taştan,taşa.
Hiç tasalanma dostum:
Yazılan gelir başa..

İşte böyledir Ali:
Fani dünyanın hali.
Mevlam emir vermezse:
Kimse alamaz canı.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:18 PM
Yeni Bir Gün Başlayınca

Güneş doğunca ufuktan,
Işıkla donanır her yan.
Yeniden canlanır cihan.
Yeni bir gün başlayınca..

Çiçekler bir, bir açılır.
Kuşlar etrafa yayılır.
Arı çiçekten bal alır.
Yini bir gün başlayınca.

Şahlanır göklerde bayrak.
Tava geliyordur toprak.
Sıla ğurbet yine uzak.
Yeni bir gün başlayınca.

Güzeldir bahar müjdeler yazı.
Dilerim Mevlamdan af etsin bizi.
Çiçekler açılır hep dizi dizi..
Yeni birgün başlayınca...

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:18 PM
Yeniden Diriliyor

İlk baharda tüm dünyayı;
Uyandırıyor Lemyezel.
Sabahları esen yelden,
Biraz olsun gel ibret al.

Bir nevi kışın ölenler:
İlkbaharda diriliyor.
Rengarenk,çiçekler,güller,
Hep yeniden açılıyor.

Bir tarfta kelebekler,
Öbür tarafta var kuşlar.
Çok çalışır karıncalar,
Hepsi HAKKI haykırıyor!

Çeşit, çeşit Hak boyası,
Değişik renkler veriyor.
Kimi yeşil, kimi mavi,
Boyanarak boy veriyor.

Bazı biberler acıdır.
Bazıları neden tatlı?
Tecelli ediyor bak,gör:
Mevlanın yüce sanatı.

Karpuzu kim kızartıyor?
Bostanı kim yeşertiyor?
Yeşil otu yiyen koyun;
Sütünü beyaz veriyor.

İpek böceğine bir bak:
Ne motar var, nede baca.
Ürettiği çok tutulur;
Asya ile Avrupada...

Bunların hepsi delildir;
Kudret sahıbı Allaha.
İyi düşün yönel on’a
Ancak erersin felaha.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:19 PM
Yerlere Düştü Alemler

Yıktılar evlerini,
Bozdular bağlarını.
Nice minik yavrular,
Verdiler canlarını...

Yıkıldı minareler,
Yerlere düştü alemler!
Dolup taştı hastaneler,
Siyonistlerin yüzünden..

Bir acaip zamandirki.
Yalancılar hep revacta:
Gece ve gündüz demeden,
Bomba yağıyor Irak’a...

Nice sivil, yaşlı,çocuk,
Ölüyorlar bu savaşta.
ABD yle İngilizler,
Ne arıyorlar Irakta? ..

Böylemidir demokrası,
Bumudur insan hakları?
Neden hiç ses veremiyor,
Şu batının başkentleri? ...

Tonlarca bombalar düştü,
Iraklının üzerine..
Neden gözler kör oluyor,
Filistindeki zulume? ...

İşin hakıkatı şu ki:
Kimyasal sılah bahane.
Arzuları petrol beyler:
Kıyıyorlar bunca cana..

Siviller vurulmayacaktı,
Hukuk dışı şu savaşta..
Demokrası rafa kalktı.
Yürütülen bu savaşta..

Tarihten biliriz biz:
Nemrut ile şeddadı.
Battı yerin dibine:
Karunun saltanatı..

Fıravunda bir zaman;
“ Ben Allahım diyordu.”
Kızıldenizde kafir,
Boğuldu suya battı.

Bunlarında muhakkak,
Gelecektir sonları...
Benim ey güzel Rabbim:
Koru inananları...

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:19 PM
Yetim Çocuk

Bügün bir yetim gördüm:
Mahcup, mahcup duruyordu.
Ğaribin kimsesi yoktu:
Dalıp, dalıp gidiyordu.

Her an boynü bükük olur,
Ğariplerin,yetimlerin.
Çoğu zaman kimse sormaz:
Hallerini yetimlerin.

Çok eskiydi elbisesi.,
Ğaribin yoktu neşesi.
Az kalmış idi bayrama:
Kim giysi alacak ona..

Pantolunda bir kaç yama:
Hep renkleri başka, başka.
Gülmedi ğaribim benim:
Çünkü onun adı yetim...

Ayakkabıları yırtık,
Elbisesi çok eskiydi.
Gördüğüm yetimin hali;
Bizlere güzel bir dersti.

Okula giderken ğarip:
Götürür yemek çantası.
İçi boştur bir şeyi yok:
Acır ona arkadaşı...

Öğretmeni çok koruyor:
Yetim olan bu çocuğu.
Garibin mahcup halleri:
Yakıyor hep ciğerleri.

Kimi kalem, kimi defter,
Bazen, bazen giyecekler.,
Arada bir yiyecekler,
Yetime ikram ederler...

Elinden gelirse dostum:
Yardım eyle yetimlere.
Yapacağın iyilikler:
Çıkar karşına mahşere..




Kimi öksüz, kimi yetim:
Yaşar şu fani dünyada.
Ey alemlerin Rabbi:
Koyma hiç kimseyi darda

Daim yanık olur derler:
Yetimlerin ekmekleri.
Herkes oynar, güler iken;
Onların akar yaşları.

Her yerde adı yetimdir:
Bu zavalli ğariplerin.
Bakışından belli olur:
Hüzünleri yetimlerin.

Kiminin anası yoktur.
Kiminin babası yoktur.
Yetime sahıp çıkmanın:
Biliniz sevabı çoktur...

Unutmayalım ey beyler:
Muhammette bir yetimdi.
Bizleri yoktan var eden:
O’ na habibim söyledi.

Resulullah çok severdi:
Biliyoruz yetimleri.
Sende ğayret eyle beyim:
Sevindir hep yetimleri.

Baktım, baktım ben yetime:
Sonradan döndüm kendime.
Dedim ey Ali dikkat et:
Daim şükr eyle Rabbine.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:19 PM
Yine Aklıma Düştü

Yine akılama düştü,
Medine iftarları.
Medinede yatıyor;
Alemlerin Sultanı.

Nasıp olmuştu bana:
Orada oruç tutmak.
Nede güzel olurdu;
Oarada iftar etmek.

Herkes orda açardı:
İftar için bir sofra.
Daha sonra başlardı;
Bir kaç müsafir kapma.

Mübarek beldelerde,
Ramazan, iftar başka.
Dünyanın her yerinden;
Müminler aynı safta..

Evlerdeki iftarlar,
Anlatılamaz cidden.
Hizmetler sunuluyor:
Neler gelirse elden...

İftar vakti gelince:
Manevi rüzgar eser.
Yükselen ezan sesi,
Ruhlara feyiz eker.

Pakistanlı dost vardı:
Yolda beklerdi bizi.
Sofrasına varınca:
Yansır idi sevinci...


Önce zemzem içilir,
Arkasındada hurma.
Medine iftarları,
Hala canlı aklımda.

Daima özlüyorum,
Mekke ve Medineyi.
Yıllar geçip giderken,
Hasret hep ilerleyi...

Ah! Mekke’i mükerreme,
Ve Ah! Nurlu Medine..
Özlüyorum sizi daim,
Hasret yanar içerimde..

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:19 PM
Yolcu Kardeş

Yolcu kardeş bize söyle;
Nerelerden geliyorsun?
Hiç duraklamadan böyle:
Nere doğru gidiyorsun?

Yazın, kışın gidiyorsun.
Akşam,sabah demiyorsun.
İyice düşündünmü:
Nere doğru yürüyorsun? ..

Kaç saatlık yolun kaldı,
Varmak için o menzile? .
Bunca cefa, bunca çile:
Çekip nere gidiyorsun?

Dağlar, bulutlar yürüyor.
Herkes yolunu biliyor.
Elde pusulan doğrumu;
Hangi yöne yürüyorsun?

Azık aldınmı çantana,
Yetecekmi yolda sana?
Bir durupta düşünsene:
Hangi yoldan yürüyorsun?

Hele susuz hiç dunulmaz.
Her sudan ise içilmez.
Sahralarda su bulunmaz.
Hangi suya koşuyorsun?

İyi hesap eyle şimdi.
Vakit olmuştur ikindi.
Hava henüz kararmadan:
Han kapıları kapandı.

Handa senin yerin varmı,
Konaklamak için gece?
Hep açıkta kalamazsın:
Yolculuğun müddetince...

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:19 PM
Yolcuyuz Hepimiz Aynı Gemide

İnsanlar hep üzgün yaralı böyle:
Paramız pul olmuş doğrumu söyle.
Haramiler çalar, çırpar her yerde.
Ğaripler, yetimler ağlıyor öyle...

Bazen yağmur vurur, bazendede sel.
Dostlar birbirine sanki birer el.
Bülbüller yerine karğalar öter.
Bilmem bu gidişat ne güne sürer? ..

Kimileri yüzer zevku, sefada.
Kiminin eakmeği yoktur sofrada.
Köylü,şehirli hepsi israfta....
Koşar bir çok insan karanlık yolda.

Bazısı devayı arar zehirde.
Zehirden olurmu devalar derde?
Çare taklit değil özdedir, özde.
Yolcuyuz hepimiz aynı gemide..

Alttaki, üsteki aynı gemide.
Yalnış gözle bakma sakın bir ferde.
Gün gelir kapanır bu süslü perde:
Evini yaparlar karanlık yerde.
09.11.2006 Almanya

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:19 PM
Yolun Sonuna Gelmeden

Görmezmisin mahlukatı:
Herkes bir düzen içinde.
Uyan, uyan! Ey kardeşim;
Koşma şeytanın peşinde.

Kuş nasıl uçar havada?
Arı bal yapar kovanda.
Balıkları Ummanlarda:
Yüzdüren kim bilmezmisin?

Küçük böçek ipek yapar;
Bacası yok, dumanı yok.
Mevlaya inanmayanın,
Hem aklı yok. Hem fikri yok.

Bakmazmısın karıncaya:
Gece,gündüz çalışıyor.
Karanlıkta sivri sinek:
Kan damarını buluyor.

Güneş nereden geliyor,
Dönüp nereye gidiyor?
Sayısız yıldızlar gökte:
Hepsi Allah Allah diyor.

Yağmurlar nasıl yağıyor,
Nasıl dönüp kar oluyor?
Gece ay nerden geliyor?
Bu gerçeği görmezmisin?

Kuru tohup toprakları:
Yarar, yarar çıkar gelir.
Sonra sebze, meyve olur.
Yaradanı tanırmısın? ..

Kainatta tüm eserler:
Gösteriyor Yaradanı.
Pusulanı düzelt dostum:
Sende tanı yaradanı..

Eşrefi mahluktur insan.
Haber veriyor Yaradan.
Bir an önce kendine gel.
Yolun sonuna gelmeden.

30.01.2006

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:20 PM
Yönel Mevlaya

Günah deryasına dalan,
Ayır sıyahla beyazı.
Bırak artık kirli işi.
Yönel mevlaya mevlaya.

Camilerden uzak kalan,
Fani dünya hepsi yalan.
Vakit varken sende davran!
Yönel mevlaya mevlaya.

Zıyan etme gel ömrünü:
Burda kazan ahretini.
Soyacaklar elbiseni.
Yönel mevlaya mevlaya.

Yazıktır gaflette kalma,
Her akşam kafayı bulma!
Günahına günüh katma.
Yönel mevlaya mevlaya.

Her akşam kadeh elinde,
Meyhanelerde içersin.
Aldatmasın seni nefsin.
Yönel mevlaya mevlaya.

Can bedenden ayrılmadan,
Gözlerin feri durmadan.
Ayak, çenen bağlanmadan:
Yönel mevlaya mevlaya.

Ey rabbine ası kişi:
Yönüün çevir kıbleye.
Vakit yoktur düşünmeye.
Yönel mevlaya mevlaya..

Rabbın azabı çetindir.
Tevbe eyle sende kurtul.
Ğayrileri çıkmaz yoldur.
Yönel mevlaya mevlaya.

İman kuran olmaz ise,
Uğrarsın sen büyük derde.
Geçer ömür perde perde.
Yönel mevlaya mevlaya..

Yazar Ali gündüz, gece,
Oku kardeş hece hece.
Can durur iken kafeste:

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:20 PM
Yönelenim Mevdaya

Ermek istersen murada;
Daim yürü doğru yoldan.
Çek elini masıvadan.
Yönel Mevlaya, Mevlaya.

Hile, nifaktan uzak dur.
Sıkıntıya göster sabır.
Bizden istenende budur.
Yönel Mevlaya, Mevlaya.

Kibir,ğurur ehli olma!
Tatlı bala sirke katma.
Maddi varlığa güvenme.
Yönel Mevlaya, Mevlaya.

Dinle Allahın emrini.
Secdelere koy başını.
Tut Muhammedin yolunu.
Yönel Mevlaya,Mevlaya.

Nerde kaldı büyüklerin,
Varmı onlardan haberin?
Ölüm gelir bügün, yarın.
Yönel Mevlaya, Mevlaya.

Tatbik eyle farz sünneti.
Unutma cehennem, cenneti.
Dile resul şefaatı.
Yönel Mevlaya,Mevlaya..

İyi tut sen nöbetini.
Kısa ömürlü dünyada.
Dilersen Hak rahmetini,
Yönel Mevlaya, mevlaya.

Hazan yeli eser birgün;
Dökülür bütün yapraklar.
Yerimiz kara topraklar.
Yönel Mevlaya,Mevlaya.

Bitmez dünyanın işleri.
Aman dikkat eyle Ali.
Dönülmez bu yoldan geri.
Yönel Mevlaya,Mevlaya.

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:20 PM
Zalimi Alkışlama

Zalimi alkışlama,
Zülme hiç destek verme.
Atılırsın sonra sen,
Bilki narı cehime.

Gün gelerki o zülüm,
Senide takmaz yakar.
Çarelerin tükenir,
Boşa gider eyvahlar.

Hiç düşündünmü sen,
Kime verirsin destek?
Dünya fani a dostum;
Birgün ölüm gelecek.

Taştan hiç gül bekleme,
Gülün ağacı vardır.
Mazlumların göz yaşı,
Yeri,göğü inletir.

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:20 PM
Zalimler

Her devirde şu dünyada:
Zalimlerin zulmü vardı.
Günümüzdeki zalimler;
Geçmişi çok çok solladı.

Yaşlı, gençtir demediler,
Binlerce cana kıydılar.
Ağır işkence yaptılar.
İşte demokrasi dediler.

Bir çok mabed bombalandı.
Erkek, kadınlar soyuldu.
Hepsi üst üste yığıldı.
Zalimler hep seyirciydi.

Irakta ölüm çok ucuz.
Millet kaldı: evsiz, yurtsuz.
Çöle sürüldüler susuz.
Halk gelecekten umutsuz..

Kimyasal sılah dediler:
O nu bahane ettiler.
Sılah bir şey bulmadılar.
Canine kan akıttılar..

Kafir postalıyla girdi mescide.
Yaralı insanlar vardı hedefte.
Mernhamet olurmu kaüfir, zındıkta?
Onlar susamışlar ancak petrole...




Aynı kıblıye dönenler,
Aynı dine inanalar,
Türke kafa sallayanlar,
Birgün gelir uyanırlar.

Bügün kahraman olanlar,
Hiç tarihe bakmazlarmı?
Dimitri,Hanslar dönünce:
Yalnış yaptık demezlermi?

Birnlerce yıl bir yaşadık.
Hem kız verdik, hem kız aldık.
Yoksa oyunamı geldik?
Birgün gelir demezlermi? ..

Grayipteki zalimler:
Numrut, Şeddadı geçtiler.
Köpekleri saldırdılar! ..
Zulümle (!) tarih yazdılar.

Hergün insanlar ölüyor.
Eski günler aranıyor.
Zalim hak, hukuk bilmiyor.
Saldırdıkça saldırıyor..

Zalimlere alkış tutan.
Dostum deyipte güvenen.
Kendi kardeşini ezen:
Birgün gelir olur pişman...

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:20 PM
Zam

Zam üstüne zam geliyor,
Paramız hergün eriyor.
“Bit pazarı” şenleniyor,
İnanmazsan bak kardeşim.

Yeniden hortladı sevir,
Böyle bir acaip devir,
İMF den gelir emir.
Güç kalmadı bak kardeşim.

22.04.2001

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:21 PM
Zamane Hizmet Erleri

Alkış almak için koşar,
Aferin alınca coşar,
Zoru görüncede kaçar.
Zamane hizmet erleri.

Hesabı kese doldurmak,
Hüneri el, ayak öpmek,
Yiyerek göbek şişirmek.
Zamane hizmet erleri.

“Peki, olur efendim” der,
Hatayı eskiye yükler.
Çoğu kerre yalan söyler.
Zamane hizmet erleri.

Bakarsan saf gibi durur:
Beyninde tilkiler yürür.
Hamı olmuş gibi görür;
Zamane hizmet erleri...

Beliğ ve fasıh konuşur.
Cennetin yolun gösterir.
Ne yazık kendin unutur.
Zamane hizmet erleri...

Kardeşine kuyu kazar.
Arkasından ğıybet eder.
Bazen okur, bazen yazar,
Zamane hizmet erleri.

İşlerinde riya vardır.
İhlas, samimiyet yoktur.
Sanki bakan bir kördür,
Zamane hizmet erleri.

Hergün inciler yumurtlar.
Medihte ifrata gider.
Kimine yağlı ip takar,
Zamane hizmet erleri.

Sık, sık keramet uydurur.
Saf insanları kandırır.
Hep semalarda dolaşır,
Zamane hizmet erleri.

İyi dikkat eyle Ali.
Ayır sap ile samanı.
Zaman dürüstlük zamanı,
Kimse kandırmasın seni...
07.03.2007

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:21 PM
Zeynep'in Doğumu Üzerine

Beşinci torun ZEYNEP,
Hoş geldiniz bu dünyaya.
Mevlam seni hayreylesin,
Hem anaya, hem babaya.

Ufuk beyin kız kardeşi,
Annesinin nazlı kızı,
Babasının bir tanesi,
Henüz görmedim ben seni.

Zeynep ismi çok güzeldir.
Peyğamberin torunudur.
Fatımanında kızıdır.
Hoş geldiniz bu dünyaya.

Dilerim Allahımdan,
Yolun hep açık olsun.
Şükran ile Nidai,
Muradınızı görsün...

Emre,Emirhan, Ufuk,
Enes, eklendi Zeynep,
Bunlar hakkın nimeti,
Biri birinden şeker...

İnşaellah büyüyüp,
Gelesiniz kemale,
Hem ananız babanız,
Görmesin asla çile.
1O.4. 2003

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:21 PM
Zeynep ve Zuhale

Gönderdiğiniz şiiri:
Çok oldu alalı kızım.
Babanız gidenden beri:
Yaralıdır benim gönlüm..

Cevap vermeye zorlandım:
Size Zeynep vede Zuhal.
Hiç beklenmedik bir anda:
Başımıza geldi bu hal...

Biliyorum sizleri ben:
Ararsınız babanızı.
Bulmanız zordur kızlarım:
Silin artık yaşınızı...

Arada bir düşünün:
Amca oğlu Asımı.
Hiç tanımıyor Asım:
Kendi öz babasını...

Babanızla beraber:
Hep kaldınız birlikte.
Onun yokluğu size:
Zor gelecek elbette..

En son görüşmemizde:
Sanki vedalaştık biz.
Şu anda kalbimizde:
Yaşıyordur babanız..

Bana hayal geliyor:
Babanızın ölümü.
Bazen gözlerim yaşlı:
Hayal ederim onu.

Bazen gözlerim dolar:
Bakınca resimlere.
Kırk gün oldu kardeşim:
Yatıyordur kabire...


Şaban hazırlıyordu:
Güzel kızı Zeynebi.
Gelmezdi hiç akıla:
Bu acı akıbeti...

Kızım Zeynep ve Zuhal:
Amcanızı dinleyin.
Babanız size muhtaç:
Hiç onu unutmayın.

Bir Elham onbir ihlas:
Okuyunuz babana.
Umarız Zülcelaldan:
Erdirir rahmetine.

Üzülmeyin kızlarım:
Başlarınız dik dursun.
Yüce Rabbim Sizleri:
Belalardan korusun.

Sizlerde benim için:
Şu an bir Zinnetsiniz.
Kardeşimiz Şabandan:
Bize emanetsiniz.

İnanın bize kızlar:
Kalemim zor yazıyor.
Şu anda amcanızın:
Gözünden yaş akıyor..

Hep boyun eeceğiz:
Hak Taala emrine.
Allahım babanızı:
Koysun ol cennetine..

Ali Sandıkçıoğlu

GooD aNd EvıL
04-05-2009, 12:21 PM
Zulumle Saltanat Daimi Olmaz

Gelin dinleyiniz mazlum sesini.
Bozmayın dünyanın güzel tadını.
Görünüz; Lübnanı ve Filistini:
Zalimlerin zülmu süreli olmaz..

Bombalandı çok siviller:
Can verdi nice bebekler..
Zalim, zalimi destekler.
Zülumle saltanat daimi olmaz.

Tuzaklar kurulmuş yüce İslama:
Zülmün her türlüsü caiz: Mümine.
İsrail dünyayı katmış önüne.
Zalim idareler ayakta kalmaz.

Hepsi tepelerden bakar oldular:
Bebek katli için izin(!) aldılar! ?
Mazıyı ne çabuk unuttu bunlar:
Geçmişi unutan felah bulamaz.

Adaletten nasıp almayan beyler:
Gün gelir sizide hızaya korlar.
Tarih tekerrürden ibaret derler.
Tarihi inkarla sonuç alınmaz.

Seslenmek isterim yahudilere:
Musa Kelimullah böylemi diyor?
Kundakta bebekler canlar veriyor!
Zülmu tasvip eden insan olamaz.
080.08.2006

Ali Sandıkçıoğlu